Está en la página 1de 170

ABDLBAK g l p in a r l i

DVAN EDEBYATI
BEYANINDADIR

MARM ARA KITAHIVI


STANBUL
t 94 S
Divan Edebiyatn yeni bir grle inceleyen bu
eserin tetibi stanbulda M A R M A R A B asnevlnde
yaplm ve M a rife t B asm evind e 1945 ylnda
baslmtr.
Hayat daimi bir olutur ve yayan,~her
an kendi kendisini imal etmektedir. Kaya
gibi yerinde duran, nabz bile atmyan,
kaynayp tamyan, kprp cornyan,
hayat ve hayatiyet eseri gstermiyenlere
u kadarck bir szm var : Siz, durduu
nuzu sanyorsunuz ama zaman akyor ve
siz de bu akn iindesiniz.
Fuzul der ki :

iyn~ murg- d il zlf~ perianndadr


Kande olsam ey peri gnlm sertin ynndantr

Ik derdiyle hoam el ek ilcm dan tabb


K lm a derman kim helkm zehri dermnndadr

ekme dmen nz edp fldelerden vehm k l


Gklere lmasun eller k i dm nndadr

Mest-i hb'i nz olup cem'ei dil- sad-premi


Kim ann her pres bir nevk-i m jgnndadtr

Gzlerim yn grp r etme nefret kim bu nem


O l nemekdendir ki la*l* ekker efnndadr

Bcs ki hicrnndadr hsiyyet- kat'- hayt


O l hayt ehline hayrnam ki hicrnndadr

Ey F uzul cm*ve mutlak alm az yanm adn


Tblar kim snblnden rite^ cntndadr

B e lk i gzel, fakat evir bu


yapra artk!
Baki de yle s a y k la r:

Z lf n rsem izrn zre ey vcch- ceml


Snuram zenci r eklin balamtr selsebl

Secde- hk- ser~ kuyunla mh- rdeh


i/re- zerdin gnbr-lde klm bir zelil

C m i- i knda yrn crh bir k n d ld ir


ftb- lem-efrz na bir ren fit il

Yollar etd ihre- zerdinde seyl- ek ile


em-i giryan benzer ol sakkaaya kim eyler sebil

Muntazr olsa nala nerkis gubr- rlna


Tutyaya B kj muhioc olur en- a lil

_ju yapra bsbtn evir;


bu, sana hi bir ey syliyemez.
N ef de

Hem kadeh hem bJc hem br h skdir gnl


E hl i kn hsl shib-mezktdr gnl

Bir nefes ddr in bin can fed etsem nola


Nce demlerdir esr- itiyakdr gnl

D ildedir mihrin ko hk olsun yolanda cn-u ten


Ben lrsem lenvt ma'nde bakidir gnl

Zerredir amn^ ki tb- f t b ik ile


Rzgrn emse- tak-u ruv k d r gnl

Etse N ef' nola ger gnyle dim bczn i hs


Hem kadeh hem bde hem bir h sakidir gnL

D e r. Brakalm; hi, ama hi ayl


masn !
Nil merhum da

Hev-y ka uyup ky- yre dek gideriz


Nesm-'i subha refikiz belre dek gideriz

Pels-pre-i rind be d-u kse be kef


Zekt 1 mey verilr bir diyre dek gideriz

Virp tezelzl- MansrU sk- ara temam


H u d H u d diyerek py- dre dek gideriz

Tarkti fk a d a hem kej olup SenVye


Cenb 1 K lfani't ly^hre dek gideriz

Felek derse kef-i NilVye dm n n


Seninle mahkeme- G irdigre dek gideriz

Derni. Varsn gitsin; o bilin


mez diyara, o gidilince gelinmiye
cek lkeye gitsin de gelmesin!
Nedm Efendi de

N z olur dem -hesle cem- nn kbndan senm


ermeder reng' tebessm la'l-i nhtndan senin

A lar elbet ncsm~ nevbehr essn hele


Bend~ d il muhkem deil bend~ nikhndan senin

Z h id m azur tut cildinde sklet var biraz


Gzelin fehmolunur hacm- kitabndan senin

Bezme bir dh i donup gelmek deildi niyyetin


Gittiin vakt anladm mrm itbndan senin

Zlf-i pr-\ninle hem-d oldu cn kad ekp


Snbl^t hb- tegfl cmehbndan senin

eh deil sb~ zenahdnnda yer kalm Nedm


Zahm- engnt- nigh- intihbndan senin

D iy e sylenmi, incelikler gs
termi. Gstermi ama ne o lem
kalm, ne incelikleri!

eyh Galib de yle demi:

O bahr-i cezbede kim gnlm ztrba gelr


G/er dern- sadefien kup habba gclr

Dner sahfe- Erjeng*e bli- ktm


Geh ki cilve-i naz hayl-i hba gelr

Saf-y nr~ sabh bulan sii/el -mestin


Gzne kse-i hortd bir lurbe gclr

Riyz~ reng-i cemle gider bu hn- sirik


O rhdan ki gep by- gl gldba gelr

Hat- freng gib zlf- cbruvan ge- me


Ne anlanur rakain- mekri ne hisba gelr

Edf^ple dmen-i zlfn por gf'lp bir bir


O fitneler ki sc'/j-; /lsnc intisaba gelr

V e hayaller kurmu, yeryzne


bakmam bile. Ama ne olmu,
demeseydi, o hayalleri kurmasay-
d lemde ne eksiklik olurdu ki?
11

Biz dc bu tim kuUandky bu dilden ve bu dillcy


anlyanlara kt eyler yazmadk, ite o geveleme
lerden br tanesi :

Kaametin glene bir ne>e~i nzdd gelir


G l bu sahn- emele mest' s e r- zd gelir

Ney susar blbl ter gonca glmser yer yrr


Mjde- fasl-t behtir eylemeye, bd gelir

M edd' cezri elemin gamzene tesr etmez


Bezm~i gamdan nigehin d gider d gelir

Zevk- hicrann ile yle harb oldu ki dil


Jfve- dem-be demin ka h d d gelir

A k gam -perveriyin vaslna erseni lebime


D k iy nagme-i d yine feryd gtlir

Fakat ne kt bundan, biz


ne anladk, lem ne anlad ?
Yeter, evir bu yapra da, e
vir ve bir daha ama artk!
12

Hl bu dili kullananlar varsa


kendileri syiiyecekler, kendileri
dinliyecekier, az bir zaman son
ra susacaklar, bu gk kubbede
seslerinin aksi bile kalmyacaktr.
Hl bu yolda gezenler varsa
bu hayl ikliminde yapayalnz ge
zecekler, arkalarmdan gelen kim
seyi de gremiyecekler, izleri bile
silinecektir.
Biz, bize gelelim im di:
Giri

Y zy lla r nce :
Saadetl padiah, lmeden saraya lmn arl
ker. Baltaclar, ar ar gezinirlerkeh ayaklanma
seslerinden rkerler. Enderun hademesi^ fsltlarla ko
nuur; aalan, dar kmaa korkarlar; cceler,
biraz daha yere gmlrler; ak aalu'in beyaz yz
leri biraz daha, sararr; harem aalarnn kuzg^uni
ratlar aarr; dilsizlerin gzleri, biraz daha klr,
iaretleri grlmez olur.
Haremde valde sultan, derin bir yastayken ha
nn sultanlar, beiklerin balarnda sessizce alarlar,
iakat,' ocuklar kz olanlar yalnz zlrler. Erkek
masumlar bile beiklerinde huysuzluk etmez olurlar,
yalnz masum ve anlamaz gzlerle analarnn yait
gzlerine dalarlar. Herkes, darda ayak sesleri lo-
zer, herkes korkudan nc yapacan arm bir hale
gelir. Sahip devletin kk, byk btn oullan,
her an celltlar beklerler, tertibini bozarak apte
alrlar, rikatlann ararak namaz klarlar, markhk*
lan derin bir skt ile artk tamamiyle rtlr. En fazla
mteessir olmas icap eden veliaht, en dein bir
mitle en engin bir korku arasnda bocalarken ni
hayet saadetl padiah irtihali dari baka eder ve . . .
ertesi gn, dnk korkak veliahtn emriyle be, on,
onbe; nekadarsa ehzadei civanbaht, ehadet dere
cesine ycelir; be, on, onbe ; ne kadarsa ehzadenin
14

kayllan grlr; kld, bykl, irili, ufakl ta


butlar, babalarnn . tabutunu ve birbirlerinin tabutla
rn takip ederek saray kapsndan Ayasofyaya dojru
buhurdaniardon tten dumanlar ve kokular, hafzlarn
ve naat okuyanlarn azlarndan ykselen din ve
tnistik nag^meler ve teraneler arasnda parmak stn
de aheste aheste sag;a sola selm vere vere gider.
Sarayda hkrklar boulur, gz yalar silinir, d
en devletlilerin yerine geen yeni devletliler, yeni
hileler dzmee, saraydakiler, bu yeni devletlileri
elde etmek iin yeni vesileler blmag;a koyulurlar ve
Kanunu Al Osman, bu suretle icra edilmi olur.
Bu srada air, henz sahip devlet lmeden l
mne, yenisi tahta kmadan clsuna en gzel tarihi
drmek, en sanatl mersiye ve kasideyi yazmak
iin odasna kapanr, sol dizinin stne oturur, sagf
dizini diker, nndeki ekmecenin stnde duran
yaz takmndan eline bir kam kalemi alr, hokkaya
banar, gzlerini duvardaki celi sls ve llik levha
lara diker, sedirin stne np sralad yazma di
vanlar, o divanlardaki tarihleri sijzer, sag; dizine al
d Hind abadisi kda arada bir gcrtlarla birey*
cr yazar, hesaplar, oflar, puflar, nihayet uyuklamya
balar, yatak odasna geer, rakaml ve msral bir
uykuya dalar, vezinle horlar, kafiyeyle saa sola
dner. U be gn sonra divanlarn sayesinde tarih
ler drlm, mersiye ve kaside ayni zamanda ya
zlmtr. Bat merasimini mteakip yazlar sunulur,
bekleme odasnda hnkrn daveti sabrszhkla bek
lenir. Maksat, yeni padiahn iltifatna nail olmak de-
15

Jildir. nk eskisine acnmak, binlerce vesileye


ba vurularak elde edilen mevkii kaybelme korku-
sundandr. Btn bu yazlar, birer vastadr; g^ye,
haznedarn sunacag- mhrl atlas kese ve kesenin
iindeki altnlarn kemiyeti, ne suretle olursa olsun
bu ihsanlarn kesilmemesi ve eksilmemesidir.

Gnn birinde uzaktan uzaa bir uultudur d u


yulur. Yava yava skfler seilmee, teberlerin, k
llarn parltlar grlmee, stemeyiz, yahut Ve
zirin ban isteriz naaralar duyulmaa balar. Sa
rayn kaplar kapanr, ierden bir nefes bile duyul-
maz. Saray kapsna gelen kalabalk, grlty had
den arrsa ya vezir, bizzat kar, bir iki kiiyi de-*
virir, nihayet gz patlar, kallavisi der, ayana
taklan bir elme ile yere yklr, stne enler,
cesedini param-para ederler, ayana ip takhp yer*
lerde srnr, lsne hanerler saplanr, grlt gk
kubbeyi sarsar... Yahul da sarayn surundan boul*
mu ve henz boynundaki ipin izi kaybolmam sap
san yzl bir ceset, aaya athverir. Padiah, taht
tan indirilmeden bu kazay atlattna memnun, sinir
lerini yattrmak iin o akam hasekilerle dem e
kerken air, odasnda__nne birdlvan_aar,-arap
kadehin^ dalar, ldrlen eski velinim eti.dnmez
bile. Btn dncesi, yenisine atmaktr. O , nndeki
divandan ilham alarak yeni velinimete bir kaside
yazmakla meguldr.
16

Hayat memba gnein ldrc hararetine karan


isimsiz sefalet, kylnn yzn san kara bir rnge
boyamtr. Avurdu, avurduna kmtr. CansiE
fzlerle grmeden bakar. plak ayana geirdii
hrpani arklar, alt ahrem ahrem olmu ayaklarm
yere bastrmamak iin deil, det olduu iin g iy il
mitir. nndeki tuz ykl eei, kendisinden zayf
tr. Yannda, elindeki sopa kadar kuru ve plak bir
kk var, kendisinin kg;, yarnn byg ;
eer yetiirse. O , koca kzn aya krlmadka ve
krlnca dn etine mteri ktka et yemez, eker
nedir bilmez. Yalnz misafir gelince tavada kavurup
dibekte dd iki tane kahveyi misafire iirir, sey
reder. Gecesi uyku ile baygn, gndz ile yorgun
geer. Tekne banda soyunur, lime lime amarn
ip banda giyer. Yalnz saraya ait has araziyi ek
mekle, tmar ve zeamet hrsm yattrmakla meguldr.
Fakat air, btn bunlardan habersiz, velinimet-
lele mehtap salalarnda vakit geirir, raan zevk
lerinde bulunur, helva sohpellerinde nkteler syler ve
yine evine kapand m btn bu lemler iin divanlar
kartrarak kasideler dzer; sevgilisine de hep birbi
rinin ayni ve nceki airlerden farksz gazeller yazar 1
Nihayet gnn birinde efe bir kylnn ayran
kabarr, birka babayiitle daa kar. Bunlar da
geinmek iin kyly yemee mecburdurlar. Fakat
kyl, hnkrdan ve pna kullarndan o kadar bez
gindir ki ekiya hakknda menkabeler dzer, toktan
alp a doyurduuna inanr, evliyahna hkmeder.
Sonunda paa kullar, yahut yenieri ordusu gelir,
17

yine ky haraca kesilir, bu sefer tohumu da, kz


de eUlen gider ve ekya, ya ldrlr, bnlar Is-
Innbula yollanr, yahut yaral olarak tutulurlar, bag--
Inup ncrke/.e siirikicnirler, Ulke ykm stne y
klmalarla ykm ykm yklrken air, bu gazay ta
rihlerle, kasidelerle kutlamaktan utanmaz i

Ordu, kculi arlm yamalayp dalm, zor


zoruna bir sulh yaplmtr. Tarih, bunu mphem sa
trlarla kaydederken air, dehal padiahn bu zafe
rini tebrik eder, hnkra ve ve/.irine kasidelerle zafer
eletkleri rer !

Mahbubunun busesinden ald liararet, daha du


daklarnda ve son kadehin lezzeti, damandayken
bir rfilin in ltn, baka bir rfilinin mftil
enm oldug^unu duyan air, alkol kokusunu, srn
d jrl 'og-iylc bastrp ayaklan dolaarak bab fet
vaya ^rider, dili dolaa dolaa nftil enam candan
tebrik eder v e . o akam yeni l)ir tarih drmek,
yeni bir kaside meydana fctirmek iin eski, yeni
btn divanlara bir kere daha ba vurur j

Koy, .sehidrn lit'frel eder, scliir, kiye bakniHjVn


tenezl etmez. Merkez, civar ancak para almak iin
dnr, civar, merkeze inmez eile. Medrese, btn
yeniliklere dmandr; saray, hepsiye ho gcinmeg^e

D iv . ]*'<lel)iyAl ; 2
18

taraftar. Avrupa bir kfr diyardr ve Avrupal,' tek


bir millet. arap, meyhane, boyahane, rakkas vc rak
kase. Helva sohbetleri, ragan safalar, Hseyni
Baykara meclisleri. Hafz cemiyetleri, hatimle teravi,
kandiller, mahyalar, ehrayinler, iftarlar, d kira
lan. Bab fetvalar, yenieriler, sipahiler, bozg-unlar,
medrese ve tekke zddiyeti, evliyalar vc eyhler. Ka-
dmhk eden genler, erkeke birbirlerini seven kadm-
1ar, esrar ve afyon. Bakmszlk, yolsuzluk, sefalet,
isyan, alk ve tkabasa yeyip imek. Bu tezatlar
leminde, bu tezatlardan meydana ^yelen bozuk d
zen cemiyette air, yalnz gnn gn eden, gidene
a^lnmyan, gelene glen, sefaleti grmiyen, saadeti
gaye bilen; halta bir eyhe mrit olup her yl kendi
lmne tarih dren ve yl geince eskisini yrtp
yenisini dzen, lmnden sonra bile halk aldatmaca,
kendisini erenlerden gstermee alan bir zavall.

te divan edebiyalnn hkm srd devir ve


ite bu edebiyat temsil eden air 1
1

Tabiat ve Divan Edebiyat

Divan Edebiyat airi, tabiat, bizi gzellikleriyle


hayran eden, iddetleriyle ezen, ykan tabiat bug:u-
lu gzlerle grr; grdkten sonra gzlerini yumar
ve grdklerini kafasndaki mecazlar diline adapte
eder de yle yazar. Ve tabidir ki bu eit anlatlan
tabiat, tabiilikten kmtr. Divan Edebiyatnn tabi
at, bir odann ortasnda dzlen, yahut kk bir sa*
hifeye bin bir renkle izilen bir tabiattr. Mesel Fu-
zliye gre gece udur Yeni ay anahtar, hazine*
sini aar, kinat kadehini mcevherlerle doldurur. Fe
lek testisi, gne kaynann suyunu gizler, kalra
katra yldzlar saar. Akam kzlliyle mavi renkli
gk, lle rengine boyanr, deta cam bir kadehten
gl renkli arabn grnne dner. Zaman sakisi,
yeni ay kadehini dndrmeye balar, iret (dam, bu
arabn szmtlarndan geliip yetimeye koyulur[].>
Sabah, Fuzli'nin diliyle yle anlatlr'* < Bilmem
ki sabah, hangi ayn derdiyle ahlamada? Her gn,
halka gizli bir da gstermede. Yldzlar batl, g
ne dodu; ihtimal sabah, br ak eniridir de inci gz
yalarn dkt, ateli bir ah ekti. Sabah, her an,
sevegili, senin dudan anmada; artk seher alar
lleri diriltirse alr m? Yahut da sabah bir res
samdr da altn kalemle her an lem sahifesine sevgili
nin yannn resmetmededir
20

Fakat Fuzli, bizce bu g^ece de fuzuliciir, bu sa


hal da. Ccccyi haslayn sonnab, ustaya dcgil. Gccc
ibadetlerle kabalallarn gizlice ve lulla ba;^nn bcrn-
berce ilendii bir lem. Gndzn de lem yine o
lemdir. Ancak mahmurluk skenlerlc hibir ey d~
nmiyenler, g-eceyi beklerler, g^eceyi daha ok se
verler. Fakat elemler airi Fuzli, elemlerinde o kadar
ferddir ki ikyetname sini yalnz hak etmedii
para, kendisine verilmediinden yazar ve ona gre
Lcivert gk, gece gndz sevgilisinin, yalnz Fuzi-
linin sevgilisinin akiyle yanp yaklmadadr. te an
cak bu yzden halka gh kanl gz yalan gsterir,
gh sapsar bir yzl (^) .
Bu airlerde bahar, hatta her bahar ve her airin
baharlar birdir. Bki'ye gre Bahar nefesleri sa
gibi ruh ba^lar ve iekler, yokluk uykusundan gz
aarlar. Yeillikler hayat bulur; bir derecedeki selvi
ve nar, hareket elseler ellerindedir deta I ('') ve
Neiye gre dc Rzgr, o kadar canlar bag^loma-
da ve hayat vermededir ki bu nefesiyle, deta sann
nefesiyle bahse girimitir, imtihan olmadadr 1 (**)
Nedimce, G alibe ve bilmem kime gre de bu, hep
byledir. Fuzli, bahar anlatrken Ski, kadehi ge
tir, mevsim, dnyay bezeyen ilkbahar. Yer yeil,
hava canlara can balamada. Gl yaprag^ gibi da
rlna. MccmIc, neeli L)ir irci iin ne l/nsa hepsi
hazr. Lle ald, konca gld, iret gnleri geldi.
Yeillik hal diliyle ircl edin demede deta. Kendi
haline bak, gemiin, gelecein gamn yeme. nk
imdi gl Seyri zam an, arap kadehinin devredecei
21

ag^. Seher anda Tanr hakkyin gl bahesine gir,


gln divan kuruunu seyret, hakikaten de ne gzel
seyirdir bu. Gl padiahn gnderdii drlm kon
ca fernan ald, iindeki emir anlald: Gl zaman
gl renkli arap kadehini fevlelneyin ('*) ! > Bahar
hakikaten burnudur, bu kadar alelade szlerle anla
tlacak kadar alelade bir ey midir bahar? G l ve
lle at, konca gld, hava gzel, yer yeil, lemi
dnme ielim, ha ?
Nef' de bahan bu kadar alelade grmede : Ba
har gekli, yine gl bahesi gzelleti, yine yery
znn letafeti, gkyznden stn. Her lle, yine
anberler yakan bir k yakt, dumanndan da gl
bahesinin stnde amberler saan bir bulul peyda
oldu... Birbirine ulanm, zincirlenmi dalgalar, su
ya yle bir yarat ki yasemin gsl g/ellerin
gsne bklm bklm salar bile o gzellii ve
remez, (^) vc saire. Ve netice ielim ielim lk
bahar rzgr esti, sabah a gller ald, ski me
det, bi'/im de gnlmz asn, sun Cem kadehini.
G l devri, iret gnleri, zevku safa zaman.
Bu kutlu nefesli mevsim klarn bayramdr. Yine
nisan ay geldi, hava amberleti, amber tabialini ka
zand. Alem cennet iinde cennet oldu, her ke bir
l em bahesi. ve nihayet Mevlnann bir beytinden
alnma u sz: Tam olarak o rint, zevkeder, bu
an zevkini o karr ki bir elinde lle renkli ka
deh bulunsun ; Bir eliylede bklm bklm salara
sarlsn!
Eveleme develeme, devekuu kovalama, nngi em-
22

bcr, miski anber, taz tuzi ve hep bu. Her airin her
bahan bu tekerlemelerle kutlanmadal
Divanda gl, kulaktr; Evet, kulak! Nef, Seher
yeli, anszm vuslat mjdeni verir diye taze gl fidan
gibi batan ayaa kuiag;z> der. (*) eyhlislm Y ah
ya da der ki: Gller de almad, ahyan blbln
szne kim kulak verir artk? Zavall, halini kime i'
kyet edecek? Ve ag^zna bir katra arap koy-
myan bu rfili koca eyhlislm da mademki demek
te; blbl feryada balad, gl, kadehini doldur
du. oun, nee zamant geldi, taknlklarda bulu-
nunl Belki mrnde meyhaneyi grmemi olan
Mftilcnam, ah demektedir; safa kadehiyle gnllerden
gamn uzaklatn, yine meyhanenin mamur oldu'
^unu grsek! arap kadehinin ziyas, gne kadehine
dse de o kapkaranlk evin, yani gnein, evet,
gnein nurlarla dolduunu seyretsek! Ve nirfayet
dayanamyor, mesidde diyor, riyayi det edinenler,
brak, (iya ede dursunlar. Sen meyhaneye gel, orada
nc riya var, ne mrnyi I ( ) Evet, byle diyor ve
bizi kendisinin, kapsnn nnden bile gemedii
meyhaneye aryor. Demez miyiz imdi, bu adam
larn sarholar, sahiden sarho. Sarho olmyanlan
. da imeden, azlarn kokutmadan sorho taklidi ya
pan akacktan sarhol
Bu edebiyatn, sylemeye hacet var m bilmem?
Sonbahar ve k da mecazlarla yaplma bir sonba
hor, bir ktr. Nedim, Irman nce batan aya
donmadm ki ? Yeillikte narn eli dm edim iki?
Gz yeli, kulun yeli gibi tesir etmi; korkarm bu
23

hastalk, sclvinin bedenini sarsar. Hani yeillikteki ne^c


kzgmig? Acaba blbl denen kamer ne halde? Dam
kenarmdaki buzlar, yaln haner durup sabah yelinin
bahar kokusunu getirmesine bile mni oluyorlar. Bu
kasrga, bir gn daha byle srerse atete yayan
semender bile ate iinde donacak. Ate koru, don
masn diye yakut ta gibi pamuklara sarlsa yeri var
(^*) der ve sevgilisine Bu yl samurunu krmz ala
kaplat, yani siyah salarn al yanaklarna dk. Lle
bulunmazsa eline arap kadehini al da cy yryen
sclvi, gz mevsiminin hkmn byle veri D i
ye hitap eder. Yaz, k, ilkbahar, gz, gece, gndz;
her an bu edebiyatn mihveri, ^arap ve sevgilidir.
Altn pskiirmeli bir Hind abadisinin stndeki bu
ekik gzl minyatr mahbubunun elinde bir arap
kadehi vardr; etraf krmz lleler, glrnalar, ye
illiklerden tten dumandan meydana gelme mor sm
bllerle; g sevgiliye imrenmi ve bazan biri do-
g-udan, biri batdan ve beraber domu gne ve ay
la, inci gzya^larndan meydana gelen yldzlarla;
bodur, fakat dz ve zayf selvilerle,. ellerini gklere
am narlarla, sevgilinin boyundan k kkkler,
gznden byk havuzlarla bezenmitir. Eer varsa
ilerideki deniz bile Sevgilinin vuslatna susam ve
duda kuru bi lnide toprak stne .serilmi znvoll
bir susuzdur.(") Gndeki ay, bir anda hem hill
olabilir, hem bedir. Yerinde bir anda hem smbl
aar, hem gl. Selviler kadar boylu bir gl fidann
da sevgilinin yz kadar bir konca ve nndeki kk
ten iri bir gl vardr. Gkteki gne kadar byk
24

bir blbl, hem de ok gzel ve boz tyleri tuvalclli


bir blbl (eryzd eder, (akat feryad duyulmoz. Hel-
ki gzel bir minyatrdr bu, fakat neyleyim? Hnki*
k grne, hakikat gnei, ahc ziyasiyle bu minyat
r sarartm, soldurmu; artk seilmiyor ble. Yakc
hararetiyle bu yapra kavurmu, kvrm, arlk al
myor bile. Hem de bu sahifcyi yeniden tazelemek
iin artik o boyalar yok ki. Tazelendiini farzetsek
bile asmak iin kavukluklu, ocakl duvar; sedirli, ih
teli oda; gbekli, avizell tavan; ahniinli, emi bl
bl pencereli ev lzm. Yollu diba entarili, ipek al
kuakl, kerrakeli drt kal bir civan gerek. Banda
kcnan ykk klah, Ucu meyhane kapsnn spr
gesi olmu* perian bir sark olmal. Ama bu dekor,
ne vakit umumilemi ki? Dn m, evelisi gn m?
Bu dekor, ancak stanbulun bakp grmiyen, duyup
iitmiyen, dnp sezmiyen dalkavuk mnevverle
rini, taralarda da daha naks, daha ireti ve <?.ha
yapmack olarak paalarla p?.a kullarn erevele-
mitir. Halk, bu dekoru masaliarma bile almya te
nezzl etmemi, kopyasn alnnl;lai.;a asln rivayet et
meyi tercih etmitir. Bu soluk, kvrk ve kavruk, mi
nik ve tek, yalnz bir tek suni sahifede ne tabiat
vardr, ne hayati Yayanlara ve yaamay sevenlere
bu mzehhep sahife hitap edebilir, onlar latmin eder
sananlarn irfanna acnr dofrrusu.
25

Bu yazda nesir olarak geen rneklerin astllar

1 fjeb ki ifth- mch- ucv ola {jencne-}{}ft


K Jn jeymne*i jicrdrn cevfihir - peynA

G ile y ilp cmc*-i lortl suyn klze-i eh


K n te knirc kl crcn c^elftn pcydA

Lrlc-rcDg ola !<eralttla felck- mlnA-fim


Ta^ra $alif ^ib i jk.'t- mcy~i giil'/^'Ar nnA

ncv cn devc >;ciiire ski-i dcl)r


Nahl-i irci t-cl/ilnlan ;la cv-il nem


2 Kftnt; nht bilnezeu m ihriyle olm u zr sthl
J/e r /'vlcJ' h iilk ; t)ir d;nj- ila n zjA r sl>l

J in in ec(im <;ku <^n yX b ir e sr- A k d r


D t k t ii d n - i ek (.e lli U- tc-bvr sw\'b

Nnla ''invAli ilyA vorse sublun dom lf'ii


/jk r * i J.'liulir Icii eyjcr dom - bc den ickjj'r .sjl)l

[.it u\s;vvilir Ui /.crin kilk Ur I u t d<'u rrkcr


SafliH-i ;4<.t<.lCna uak{- :u;;- dild t sbU


U ro n n d ir .fn-u sulu;r nib rin le <,crb- lAcUvcrd
Gol sii^k-i l eder zhfr t;ch ruhsAr- rerci

'1 K il l i b il Md M c s il s f a l cHfAs 1 b lu 'u


A (;v la r d id c l- i bb> a d e m d e n czhr

Tze can buldu cihan erdi ncbtilta hayt


E llerinde harekat yleseler serv- enSr
^6

-B N c a ii) 1)1 d c l can - la h ^ * u lt'y t - c iz - k i li lc u d c


l) c n - ^ ile div vil-y bal>s-rt im tiliA n iiz e

'(i G c l r s k ka(]ch k in i uev-bcK u- le m - r d r


Z c m ia btU.-v\ U tv cru - b t - ef/;d

Pern olm a kim gl-berk tek hlit bu gllende


Nel-J )$ in esbb- cem'iyyel miheyydr

A d l d l le illd i i g n c e ;e ld i i re t eyyam
Z cb.'in- l l- i scb/< i r e t m s n n t jly d r

G r C 'i h liu t hem ^ekm e g n u 'i / J v m s ta k b e l


K i L li tn e v s im - I g lg e ^ t~ d tv r - c m - s a b b d r

S c liu r g iil A jii };i b illf l m m c v M n lc d c k in ) lu 'i d c n


'i'cjA ^ k l i;ii| n d i v u k im ic ^ te m ^ fid tr

A ,ld (;<)tcc t n m i l r i vii m i/lu n ti A z m


B d u k im fevt k lm an m e vs im - j^iil cAm- t;l*t;r

7 B cL r e r d y in e d !^ii Iclffo t j'iiis iu n /.c


Y in e o ld 7 ,cm ii)iu l fu j^a lib sm A /.ic

Y in e lc r l le b ir ^ c tu -i uu:<.lx'i ^ ;ll^ d lv td a
S c l b - a u b e r - c(:iau oIdv p e y d b fts i n zre

Y a r a r l ol kadar m e vc- i m iis c ls rl fla k im v e rm e z

O l .sn z iilf- pr ham ^ie-i s im in - b c n z re

S
8 lib d i o c s im - i n c v - b c h r t l d j;n ll(;r s u b h - d e m
A a b iz im de g u l m il? . k i m e d e d su n cm * C em

* G l d e v r i a y e y y ftm d r zeTk-\ s a f l e n g m d r
A ^ k h n n h a y r m d r b m e v s im d i f e r b u a d e d e m
27

K tl yine rdhchit oUIrt IcvA ber -


lem b e llili ender l>chit her ye bir UA- ircn

/ r v k o rind eyler tenm kini l ta nesi-U fAdkftn


B it elde cAm- lle fm bir elde zU- ham - bebam


9 Ngeb ^e trr d ty sab mjde-i v&sln
Badan A>aj>a Ah> gl-i ter (ibi f;AfUK


10 G ller de n > kfte ann kim kiak tutar
HAlin kim(' ikyet cdt* Aideltb'i rXt


11 G l sAgann pr etli gelio ^>r h u i olun
Y a n ni eriti vakt>i tarab bde - n'i olun

S
12 G nllerden s a fi c.mivle |an dO oldui^un grsek
HarbAtn yint' bir dli a'nu'r o lduun grsek

Ziy& dU^&v cnm- lUtAbi cAm* salhAu


YiO ol h f tifi lAiU jr nr uKluuu gtsek

13 Mceciddc riyA pif^elrr rtsn ko liyAy


Meybneye gel kim ne aiy var ne nryi


14 A}Aj< (lo n i) iu l m c n y n c w ;l b o la n
^a d ;m c d i mi '1* >,:^'"e> 'de me>'i:r

H a7.an y e li csc e ln ^ m is i- i r i l i ' i m o ;k


lts lc lik be<Icn*l c r v i k o t k a n n t srsa

K a n emendeki germiyyet-1 tarab im d


Aceb ne hlde blbl dedikleri kamer
28

K o a / , jjeL rnej'e by -j b c h l>d- sal


IC c u - b m d a y a U la r U u u j) y u lu Uvucor

D o n i s o v u k d n e f c u s e m e n d e r te le
B i r i k i tj n d a li bi'tyle eserse b u sarsa r

l l u d c l y le k i b u z la n m a s .u u dey l y k
IC oul.s. ]cnbcy; y k l - i);u o vc-j :lk < r


ir> JJo k z lf- i s i y t h - k r n u ru ls re - i le
S e iu r rm k a p la t b u sem': k m i / lc

Al d e s tin e y e r l le b u lu n m a z s a p iy le
Ver hkm n ey serv-i re v a n lo ln e b c h r n

3 G C z l l- luM in' n u l c t r n l d i i lc;}-!!


J l k z re k itln ^ l k - h l> cry-y u m : n te n e d ir
11
Divan Edebiyatnda Ak

Fuzul, o lh k, Sevg^ili, senin civarnda eli


me jfiren ancak bir dert, bir bel. Aknn yolunda^
yokluktan baka bir dileim, bir garazm y o k ( ) de
mekle. Fakat birde bakyoruz; tSabah, usUrasm ar
ka ekmi; j|nc, klcn taa alm da o iveli aya
intisabn g^stermi. Su nasl dalgalanr da her za
man habbeler meydana getirip durursa balar da anbe
an usturasnn hareketinden neelenmede, (ertemiz
olmada I Ba:jimdaki salar gibi her klmn ucunda bir
bff olsayd da sevgilim kesscydi; yine onun kanlar
dken usturasndan kanmazdm...() diye gh bir
berberi g^miye, O selvi, seher ng naz ve edalar
la hamama sahna salna yrd. Hamam, yznn
giyle aydnland. Yakasndan vcudu grnmedeydi.
Elbisesini soyundu, yeni ayn gsterdi, plak vc-
diin mavi .bir fotaya sard, sanki kabuklar iindeki
badem, bir meneke iine dt. Havuzun duda, y-
cc ayan perek yceldi. Aynann gz, lti( y
zyle ziyaland. nci terleri, satlr sandlar da ok ki
iler, han bir dii.ncoyc ka]>hi) kcfleyo cl nlllnr...
('') > d iy e lanana girip ykanan bir olanu ^azel
yazmya balyor, ki asr sonra gelen Nedim de
Hamamiye sinde Vcudu ham gmten beyaz,
glden yumuak, boyu yeni yetimi fidandan dz
gn, lamaniylc renk ve alm, her kl ive ve cilve.
3

batan ayag-a kadar gzellik (^) > ten ibaret bir o


cuku anlatmada. Hadi bunlar, diyelim ki bir hayldir.
Fakat neden baka bir ey hayl etmiyor bu adam
lar? Sevgilisine kenar ykk klah pek yaktran
Nedim, ona abk dadiyle lalanm karmamasn iste"
mekte, (^) bir bakasnn Sdbda kap gittig:ini,
yznn yanmasmdan anlamada (), Sen tamamiyle
gezcmemisindir, gel de seni ben gezdireyim () > di
ye onu kandrmada, bagka birisine, annesinden cuma
namazna gidiyorum diye izin alp kamasn tenbth
etmede (^), on be^ yanda sarkl, cubbel, gl ya
nakl ve kerrakeli bir dier sevgiliye diller dkme
de ("), bir dijerine <Bu konuma ivesini, sana kz
kardein mi retti? ( ^)> diye sormada, tra olan bir
bakasna da bir ark yakmadadr. ( )
H indden, randan m Yunana gitmi, Yunandan
m leme yaylm? Nc olmusa olmu ite. Yalnz bu
gayri tabi ak, airlerimizin birinde, nde, beinde
d c jil, hepsinde vardr. ar ebru gzel, yaln yzl
nahbup, tflnaz, taze nihai civan ve hatt sebz-ye
il yaz, yani sevgilinin yanaklarmda yeni terliyen
sakal, Divan Edebiyatnn balangcndan ta Huban-
name ve Deftiri ak> a kadar btn bu airlerin
ag^znduki engel sakzdr. Kzdan bahis, pek ayptr
ve bu edebiyatta yok denecck kadar azdr. Fakat
iriz eyn verir anm za
Giremez fhie dv nm za
hkm, bir nass kaatdr, makabline de umul var
dr. Acaba bu airler, g;dkleri genlere Aristo
31

mantn m ctiyorlar, Sokrat felsefesinden m


bahsediyorlar, rnst makamn m geiyorlar, vahdet
feyzini mi veriyorlard? airlerin iinde sevgiliy can
nakdini verenlerle bayramdan bayrama elini pmekle
kanaat edenler var. Fuzli'yi, br kadn akn, Mec-
nun'un Leyl'ya sevgisini yadgfindan knayanlar bile
kmtr. Hatta tabi akla yanp kavrulanlar bile
bu umum telakkiye uymular, kendilerim knanmadan
kurtarmak iin sevgililefin sakall, bykl olarak
meye mecbur olmulardr. Zamparaya araf giydii-
len ve rnkkns bulunmazsa rakkaseyi erkek klnda
oynatan bir devirde bundan baka ne olabilirdi ki ?
Haydi, btn bunlar ho grelim, zevk meselesi.
cjcyip geelim. Bari bu adamlar, sevgilerini ve sev
gililerini, duyduklar elemleri, srdkleri zevkleri,
feragatlerini, fedakrlklarn, aklarnn seyrini, ei
dini, anlatabilmilermidir ? Ak, zaman iinde za^
mandr; Ak, mekn iinde mekn seyreder, m r
iinde bir mrdr sevgi. Bu neeyi, bu tatl acy,
bu insana dnyay, olduundan gzel gsteren, ya
hut btn *emi karartan, hie saydran, bir an iine
bin bir an sdran sihri aksettirebilmilermidir ?
Bilmem, kendilerine soralm. te Divan Edebiyatn
dan bir ak ve bir sevgili:
Anberlcr snnn sakal, yanana bir habc klc<lir,
d da KeylanI O Kara ben Billdr, (iudnklartnsu
biri yakut, br mercani Kara san mbarek olsun;
yakas amber ne de gzbl kalar yal O aya Zhal
yldz kul olsayd erefe erer, yomsuzluktan kurtu
lur, kutlu bir hale gelirdi. Ne anlatt ve ne anladk?
32

Bir g^azcl ilaha okuyalm:


Ynnagn snnki luu bir su, enen sanki o suda
bir habbe 1 Gnlme yznn gneinden akseden
nurlar, sanki suya vurmu parlak ay. Gnl sahifesi,
gzel yazlarnn, sakal ve bynn aksiyle deta re
simli bir kitap. Kanlarla dolu gzlerim, gam mecli
sinde sanki iki ie arap. O ayn gn_e^i ( sevgisi)
btn dnyay tuttu, deta gnein ! | Bakiyi
brakalm. Fuzuli de bir akn vc sevgBni bize y
le anlatmada ^Hr vc dilc^rmce uzayp gitmi selvi,
bana boyunla bir g nnctlc; zaten ba. dnen, neye
baksa yryor grr 1 Can bedende grnmez dese
ler inanmam; ne vakit bedenine baksam bana
can grnmede, llalim ne olacak diye mneccimlere
sordum, t; lil evine byklM da kan grnyor dedi
ler. Ahvalimi sevj>liye ar/t deyim dedim ama o g
rnnce ben, kendimi gremiyorum ki. Ey, onu g
rnce ah etme, sabret tliyc, sana kolay grnyor
bu amma bana nede }^ ! Ey a^', ne yaman oku
sun ki bak okunla yerlere yktn avda ne yara
grnmede, ne lercn ! Galiba j>ln yine bir g
zelin zUnc vermi ki Fuzlinin hali, ptk dank
grnyorl (^'*) huzlinin en gzel gazellerinde biri
olan bu gazelde iki gzel beyitten baka ne var?
ki gzel beyit v;r ama bu sevgide ve bu sevgilide
bir husiMycl yok! I .lcl, bir oku jjiiy.t^linc ve an
laldna gre bir Yenieri erine ^Okm (lnanlan
gsn yaraladka deli k, hasretle gs geir
mede diyor, Hu suretle sevgilinin dman yerinde
olmay istiyen, onun tarahndan oklanmak iin g
3:i

s trciren hakiknlen deli k, yine ayni gazelinde


Sevgili ok atsa derhal gzm manlar, keke hedef
yibi balan ayaa g^z olsaydm demekte. Hay-
yama zenip flzde rubailer yazan ayni air, sevgi
linin nazlann na'/lana ve binde bir yanna j^dip de
derhal jfiltig^ini, ancak para ve civa ile anlatabiliyor :
Gne yana, hznler yur<lu olan evime k sald
m o ay, derhal ve alelacele gider, alayp inleyen
gnlmn haline acmaz. Gelmede._g[D_
benzer, g itm ede de civ ay al(^)
Nedim bile Nezaket haddeden gemi de sana
kol kanat olmu. arap, ieden szlm de sana al
yanak kesilmi. Gln kokusu imbikten geirilmi,
nazn da ucu ilenmi; birisi sana ter olmu, br
mendil (^') yahut E y nazla sarho olan sevgilim,
seni kim byle pervaszca bytt, bu eit selviden
daha yce boylu kim yetitirdi seni? Nazik tenin
kokudan daha ho, renkten daha temiz. Sanki gl-
na, seni koynunda beslemi (**) derken bize sevgi
sinin ve sevgilisinin hususiyetlerini, sevgisindeki an
lar, safhalar sylememekte, divan edebiyat estetimi
iinde hnerler yapmaktadr. Bu hnerlerin cidden g
zelleri var, fakat ok defa ve og-u bayal. Ve niha
yet her airin sevgilisi uzun boyludur, selviye benzer,
selvidir, hatta. Yz gne yahut ay, \y yahut
gnetir. Gz nerkisdir, ahudur, kanlulr, kaatildir,
zalimdir, sarhotur, hastadr. Bak oktur, hanerdir.
Yanag^ yine gnetir, atetir, gl bahesidir. Beni
ve salar misktir, amberdir, sakallar yeilliktir. D u
daklar ya ekerdir, bu takdirde byklar karnca
D iv n J lc l i y n i S
34

olur, ekere en karnca! Yalut inaldr, yakuttur.


Dutluklar varlr bu sevjrinin de agz yoktur, yani
szm ona, ok kktr o agz. Ya noktadr, ya
bir katra kan; fakat yoktur dorusu I Dileri incidir,
ene ukuru kuyu. Gs ya endam aynasdr, ya
bir akar su. Bazan dudn; abhayat, sakal vc by,
yahut sala karanlklar diyar olan bu selvi boylu
gzelin, yahut abhayat fskiyesi g-ibi sayp boy
atm dilberin beli de o kadar incedir ki air, keme
rini g-rmese hani, hemen yok diyecektir 1 te on
asrdr btn divan airleri, bu tek ve yapmack
sevg-iliyi sevmilerdir. Pek yamandr bu dilber. Hep
cefa eder, vuslatn dirhem dirhem salar ve btn
klar, j^zlerinden kanlar saarlar, rakipten ikyet
ler ederler ve szn dog^rusu, yalnz kendi yapma
ck ve asl deg^ime;2:, sz deg^iir kopya sanatlarn
sevmiiTiljr_bu-adamlar. ..By^le ak m o lur.__by 1e
sevg-ili mi o lur? fl^y akl selim,^sana hitap ediyorum,
haks'zmTjMm ber? ^
35

Bu yazda nesir olarak, jjcen rnekerin aslIar

llsK ii yOk scr-i kynla Ijeldan


Garaznn yok rch-i knda fcndat gayr


SuUl vcIviH erla lAja alm fl;b
Z h ij cini ol mch-i dcllfke ayn- inlisAb

K U l o l .sorv h c lc r u iu lc hAiuu\a h t
e n ^i n l s n ile o ld u m nevver h a u m m

G i ir n d it b e d e n (;k- g ir ib A n n d a n
S o y u n u l) .k l y e n A y ia g stf^rd i ta m m

V c ld i lAn ^ r n ii t c u h cyA /- ncrm


Utvyrt lionrt/: y e l i l m i n ih f ld e n lie m v i

T am m rcn(^- b e h m - b e m k ir ilin e v n57.


J a m n h iis n scrp y u 'le - d d r '

A rlk usandk, biraz da sah'fe numaras verelim

6 JAl N ilial Ir t lib i N odim Divvi, S ; 2(K), ilk b fy it,

6 S : 19, lk farilin in ik in c i d rtlj',

7 S : 102, - . son

8 S ; 202, kinci garknn drdnc d rtl ,


36

9 S : 20y - 204,

10 s : J 3 6 , 7 Dci b e y it,

11 S : 2 0 '), 2 ic i $ a r k ,

12 llhHAHiiKi liftll'i ntltr >>l;fAt


A l)il- hnbo(fWU M\ ry U ui

Ol bAl-i s i y c U lU l l - tcblu
Ykt bili birisi nc tc a

Z lf- i iycbD m barek olsuu


Z b cib -i a nberin - ^irbau

rp ^erc(e ad olurdu
Kul olsa ej'cr 6 nAha kcyvan
11 Anzm b- obdr gfty
Zckaum bir b&bbdr yyA


14 S c r v 'i zd k a d in lc b&ua y e k ta n ^ ^ f n r
N e y e se - ge ^tc o la n b a k s a b r n a n g r iiu k r


15 O ld u k la okuu a h m - z e n - i sine - i a*d
G sn g e ir ir h a s r e t ile k - eyd

T i r atsa nianlar gznd y r nolayd


B a ta n a y a a dide oAydn /ire li asi


16 M ilr ^ r u h u v c s c b cy t- i u h z u n a titU
J<lll)cltc e d e r o nAl u v d r l l r (itiU
llil'i d i l i z r a clM kcyj) r a h n o lu r

G c lm e k d e s im g itm e d e n bimib
37

17 ] l;ul<l;(lc ncziiLc 1 yl-ii l) l o lm u sana


18 M e > - i n z m k im b y iiU b d ) Ic l p c v is c u i
111
Hayat ball ve Divan Edebiyat

Divan Edebiyat airince dnyann mihveri yalnz


kendisidir. Bu airlerden muhitini, tima nizamdaki
bozg-unlug;u, ihtiyalar, umum hayat gren, hatta
mahall vak'&lara, velev ahs olsun, bir ehemmiyet
veren yok dense yeri vardr. Ak, hicran, ihtiraslor,
ihtibnslar, bln bunlar meydana petiren iktisad ce
miyet jartlar, divan airini bedbin etmitir. Fakat
air, bunlarn hi birini sebepleriyle, neticeleriyle sez
mez. Tabi sylemee lzum yok ki tahlil zahmetine
katlanmam, bu zahmet* katlanmay akhna bile ge
tirmemitir. Muayyen kalplarla ya bctlbinliini bir
sarho neesi halinde izhar eder, yahut tt-savvuf bir
azamet ve istina ile yine kendisini leme mihver
yapar, yoklukta bile hudutsuz bir varlk bulur, mis*
tik ve yapmacak bir nee ile avunur gider.
Onbeinci asrn sonlarnda yaiyan Bursal
Mderris Ulv, Bugn iret et, arab i, yarnn ga
mn anma, bu yalan dnyay sana smarlamad
lar ki (^) der; yirminci asrn balarnda len Vezir
Ziya Paa da ayni dnceyle Akln, dncen varsa
arap i, gzel sev. Dnya varm, yahut yok olmu,
ne umurunda sen in ?(^)* beytini syler. On yedinci
asrn ilk yllarnda len Sipahi de, Ulvi'nin beyiline
drt msra daha ekleyip altar bentli bir mseddes
39

yapm, mesel son bencivnfie n^n gle Vnr,


Sipahi gibi sarho ve meyhor olmya bak. arapnn
evindeki sekiye otur. Keyfiyetimi/i anla, srlaa (ve
esrar ierek o musibet: eye, onun keyfine) vaktf ol.
Zahit, zm arabiyle kr ktk ve ktrm ol. Bugn
iret et, arap i, yannjn gramn anma. Bu yalan dn
yay sana saarlamatllor ki ('*) g<lUn vermiti,
Onaltnc asr nirlerin<Ien Cenani, I)tan aag^
bu fikirlerle dolu bir mseddesinde < Alemin hali
byledir. ikyet etme, sus. Cihan haiknn nasibi
gh yaradr, elemdir, gh irettir, zevktir Banda
akl, fikir varsa Tanrya teslim ve raz olmaktan ge
me. Haline kret, Cennnden u nasihati d u y : Vus*
lata glp hicran iin ^ l emekme. Alemin ahvali
byledir, gh nee olur, gh gam g-dn verir;
ondokuzuncu asr airlerinden saylan Vasf da yine
bu fikirlerle dolu olan bir mseddesinde der k i : Zorla
maksad.n kim elde edebilir, kim bu zafere yol bula
bilir? Kaderin hkm neyse elbette zuhur edecek.
lerini Tanrya smarla da ne elem ek, ne keder. Arif
sen szm kabul kuln-na inci bir kpe gibi tak*
Alemde hner, mihneti kendine zevk etmedir. Fc
legin gam, neesi byle geli, byle gideri (^*) *
Bir asr iinde Fuzli, Bag^dalin arap habbeleri gibi
mcyhanc<lc yrV tutup zm salkmndaki zmler gi
bi bir araya ba koyalm; alrlarsa dini de, dnyay
da araba satahm da sarho, dalgn meyhane erleri
olabm, hi bir eyden pervamz kalmasm (") > der,
yahut mahrumiyetler iinde zaruri bir istinaya b*
rnp Felek, bana no mal, mlk verirse memnun
AO

olurum, ne beni maldan, mlkten ayrrsa hznleni


rim. Geri mflisim, sarho.'^um, a.-jag^lk bir kiiyim,
herkes beni hor g^rr ama anbean ben, kendimi K a
run jribi hzinelere sahip sannm, yle hayallere ka-
plrm. Gnlde vefa paralariyle dolu hzinem var
ama j^izli. G/.lciim laal vc inci hzineleri ama bu laal
ve inciler geip gidici ( )> diye nr, yahut yeri
nirken (Zat, stanbulda yazd bendin terci bey
tinde liu d,\ya kimseye baki deil. Ski, dolu ie-
lrpj.v.Jsv?dehi dolu ou sujl**) demektedir.
On sekizinci asrda lle devrini yayan NedimMn
neesine dikkat edin, bu ta.<}kn neede nasl bir elem
gizlidir Bu dnyann baharn bir yan nee say; lle-
Ji-mi ekilmi, iilmi bir kadeh araba msavi bil.
Gnln gam tozundan tamamiyle arnmas lyk m?
Ey hoca, Kbenin tozlarn ylde bir sprrler ()
diyen ^^adamn neesi, ancak ve ancak gnn gn
etme kaygsndan dog;an, yarnn mehullyetinden
meydana gelen melnkolik ve maraz bir needir./Ay
ni airin Gnlde, evvelce ne yakc istekler, dudak
ta ne zaptedilmez ahlar, ateli hular vard beytiyle
bahyan ve Ey Nedim, ey k blbl, neden susu
yorsun? Sende evvelce ok sesler, ok nameler,
ok szler vard (^) beytiyle biten gazeli, lle dev
rinden sonra yazdn sanyoruz. Bunda hi bir mni de
yok, nk Patrona isyanndan sonra bir mddet yaad
muhakkak. O kasrlarn, alyanlarn, llelerin, lle>
liklerin, o ernan safalariyle helva sohbetlerinin, ora
larda yayanlarn, oralar seyredenlerin, o zevk ve
safalar tertip edenlerin vc nihayet bizzat Nedimin
41

ne .oltlu'u tla malm t Bu kadar miilhi bir akbet,


Divan Edebiyatmda belki bu bir beyille mphem bir
surelle anlmada; ba^ka hi bir al<is brakmam!
Badat Is lanbu l. Halta Hcral Badat -- Islan*
bul ve onuncu asr ondokuzuncu, halta bu n
bile bu zavall edcbiyal srkliyenlerle ve hayranlarilo
yirminci asr. Ne geni saha, ne uzun zaman. Bu
jfeni sahadaki muazzam hadise dalgalarmdan ve bu
uan zamanda lekcvvn eden tarihten, Divan ILdebi-
yatnda bir iz bile yok. Bu geni sahada, bu uzun
zaman iinde esen hava, hep ayni mitik havadr,
dtyulan hep nrnp kokusu I Galip, bize bu yokluu
bir terciinin bent beytinde yle sylemekte; Bel,
aknlk girdabn dalgalandrmada, kaptan yok. Y a
zklar olsun ki yokluk sahillerini, yalnz namevcut -
yok sesi tultu I
airlerimiz, mhim grdkleri hadiseleri, eer bir
sanat gsterme imkn varsa, eer byle bir frsat
bulurlarsa gya tarihlerle tespit etmiler. Fakat bun
lar da vajcalardan zijrcide a^sla^ra,^ daha dorusu a
hslarn vereselerine, veresenin servetine yaplacak
me zrj;_Umn heybet ve azam et i ne bal su n j eyler.
Yazldklar divan, yrtlmadan, gveler tarafndan
yenmeden nce okunmaz olmu, kazldklar mezar ta*
, krlmadan, dmeden evvel silinmi, mahvolmu
yazlar! A d Mahmut olan < Makam Mahmud a y
celten, Halili cennette brahim Peygamberle e eden,
bir bestegnn matemini, makam adlarn sayarak tul-
mya, bir airi, Peygamberin airi Hassanla bir araya
getirmiye uraan, hatta Kel Memi, sanki dnyaya
42

^clmemi-v gibi souk kelime oyunhuna mevzu olan


ruhsuz yazlar i On ycdinci asrn sonlaiMuhki < Vak*
ai Vakvakiye ye airin birl^ bir Inril di^rm,
beraber okuyalm: tGsU'i delen lolek b: givaun
seyret; Atmeydan'na kavak adacn naslda dikti!
Dallarna bunca plak vcudu asl da .dela o aa
cn her yaprag"!, pejmrdelerin delici i oldu. Alenjn
ibret hatifi yle tarih syledi: Pek Ulu Inrnm lVe
ecelin) lakclir bul m. Baki olan L'lu Inin ulu ol
sun Hep ayni fatalizm, hep ayni mistisizm, hep
a y ^ ^ a iknik ve mutavaat 1 ~No bir teessr, ne bir
isyan 1 Bunu okuyunca bize den sz de ancak,
peki, Ulu Tanr ulu'olsun bakalm demektir.

Ayni teknikle ve ayni d.^nceyle Tiinzimat Ziya


Paa da terci bendinde ancak yen't koznoraya
kanun ve nazariyelerini anlatm, Mesncviden aldg^
. dnyadaki zerrelerin hep birbirini yediini, nereden
aldn anmaa lzum ble j^medon gevelemi,
herkesin Tanr hakknda ayr bir zanna dtn,
fakat hepsinin de murallarmn bit olduj^unu, evet,
binlcrcc defa sylenen bu szleri bir kere daha sy-
liycrek tasavvuf yapm, dnyada kimisinin tlrvletle,
zevkle, kimisinin sefaletle, kederle mr sidn
sylemi, nihayet her eyin ranr lnklirylc. lueyflan
geldiine hkm vermi, her bendin sonunda Tenzih
ederim Tanry; akllar, sanatnda arp kalmlar;
akl, fikri olanlar, kudretine bakp ciz olmular*
I dr mealindeki beyti tekrarlam durmutur. Ayni
air, ayni iir parasnda Yarabbi, bu ne itir ki her
43

biItrili kii, rkcl denilen bclya dm de Alemde


huzur ve istirahattan mahrum kalm ( ) demekte.
ok doru, hakikaten de byle akl, bir beldr in
sana. Terkibi bendindeyse bu Tanzimat air, btn
yeniliklere muarzdr. Hatta Btn nizamlar, kt
larla iln ediliyor. Tebaay Ufla refaha ulatmn da
yeni kt diye g^azetenn bile aleyhinde bulunur.
Bilhassa Frenk fikrine uymann iddetle aleyhindedir.
Nihayet dier bir iirinde Devlete dorulukla al
an kii, mutlaka derde urar. Bu memlekete kar
dorulukla bulunmak, deliliin la kendisi>('') der ve
Bir senin almanla zamanenin usul deimez ki.
Aciz bir kul, nhmasiylc takdirin hkmn boza
maz >(^^), A efendi, zamana nizam vermek, sana m
dt ? y le merhemlerle bu yara onulmaz ki. Sen,
bu delice fikirlere sarlma, meramn rahata kavu
maksa asrn g^idiinc uy, varsn jitsin N (*) szlerini
vezinle, kafiyeyle sylemekten ekinmez. Hlsa bu
Tanzimatnn fikirleri. Terkibi bendindeki u beyitle
hlsa edilebilir: H r luak istersen cihann ne
zevkinde, safanda ol; ne gamnda, kederinde 1
ve Harabat nda Bir airin isteklerinin sonu, en
son istedii ey, bir ^e arabla bir yasemin ya-
naklT sakidir (20) deyib iin iinden kar.

Hasl Divan Edebiyatnda hyni-ve hayatiyet ol-


mad^_gibLhayAta,.bllik y, yaama ihtiras da
jyokturJair, nceden de sylediimiz jribi gnn
gn etmee alr! Onca mademki heey mukad
derdir ve kendi de nihayet lecektir, herey yok.
44

olup ^ilmededir, biry tlala /cvk elnek krdr.


Yaamay byle yren bir adam; yi;:atmay dnr*
nti hi? ILibeltc bu d.jnce sahibinin giden adasdr,
elen pa.^as. Elbette bu dncenin neticesi dalka
vukluktur, neesi sarho neesi. Ve elbette bu fa
talizm, bu derin melankoli ve nislistzm, dinyad.'in
kabersizdir, mspet dnceye yanamaz ve ierdi-
yctci bir sarho meydana j^ctirir I

Bu yazda nesir olarak geen rneklerin asllar

A yif-u h.';, cylfi im iiu c t fr r l.i ) i


ib iiA ilu ;c lla l)i d v A y ;

Is' U;\v\c ^\\v.c\ ic v va ra n iu ii

D u y varim y ki y>^tlu\. ne u m n

3 VaV SjvMv 1;Vj \CSV;'>C-Y n i;> 'll l


S ik iiJ 'i n.-4s la b a - l l n t- i lu m n r nlaj^M
A\u V c y f iy y c lin u vkl'- c s r ola[;<u
Z i'lid ld e - i c ;; ile ovk;r daj^M
A y^-u cy lc . . . ..........................

4 A le m i n l li h u c lu c im e ^ikTyr n l ln n ;.
<icU ttbUt vy o lu Ualk- c ilfu it <
(icvttc ic.sln-il Ji7.;'liu v;u>,a bii^ulii l)^
4S

lliiH ip ijiik e l C e n n d o n b u prT ul eyle pft


V s lt ln dA i o lu i) li c t i(,' c k n t' e le m
alviil-i le m }>:lh ifd f' h };am


K im Km /III !!' multMitlmn *
(('Ht oU)rU* /tht'ki'k no I UnU
M iiK k a JcCviz-i lu if tr c l ne f l c m .eJ( ne Itcle
K l s7,ivm i f is e n R^j- k a b lc g e v h e
M ilin d i k e n d y e z ^ v k - ln e d ir le m d e l n c
G am -u f d i- i f ^ le k b y le g e liir \yle jid e r


K lcy lia h b R b i ne y U rncd c b i r cv d t t u la n
k d ' j cnt;v b ir H ia y a l)n <,Rlui>a,n
A ls a l u d n ile d n y a y ^ a U a s n lu liiin
M c s t- ii m c d l - u h a b liy - v l lti*b;k o lu lin ^

Nc ti)iilk - J ba;l vcrsu n r m n n t n


Ne m lk - ii m U dcr sve k ls a m a lz n a m
IC geri m f l i s ' n e s - u m u l k k a - t d la m
D e n d e m y le Im y l e y lc r o n k i K ii t r n 'a m
(j n ld c nakd-i v efa }cnci liy k p in liiin
(i i^ m l/ n c - i la l- g lte r v e li f<fii

S
Hu .ciliii) IvisryO d(-j!>il h ki
l(,'clim d o lu d olu sun sk


n i n m nc^c say bu ciliAniD b c h n n
B ir s\nar* keideye tu t late>ern

D il |;ibi (Miisr olmn rrvA ini ki K 'ltrn in


]*ly lAce ylda liir KjUrlcr i 'u b A u


46

10 S e d c e v v e l ue m u n k tt U r vt id i


11 Kcl.\ ncvc - ve*) ^;inl;lj- lu yrcl h u d n c fk d
A<leu s flillc iin luUf dit;ik n:\-njcvc(ul


12 Ji:i^>l)-) fclck~ .se - k ild A z se y re t
At tn c y d iiin a d ik t ^ectT- v ak v A lii

U snna asup l)u n c; te n - n r y tn


O lt l [ n 'jn u ir d c lc ili d e f te r i lu ov;V<

J l il- i ili<l-i Alem d<<lil( r i;u illt


llil-i H ldii-i -ecl ('Il- .rlil(l l/li

l
1^ S ilih D e nL la liiiy y e r e fi h i 'i l i l ukl
S h b fe tcj b ik u d e ili >. c i / ii l f u l l

14 Y r m ) u c d ii Im d C U d c lu'V m d ' i /.- fii:n


O liM iv hclA-y u k l ile iiu n d a a

Bu beyit, yalnz laflarn kllsnda asmalar buda-


yn jfibi mnsz dc^il. i Icn mnsz, hem de bo
zuktur. Yarabbi, bn ne itir ki her bilyi, her hner
sahibi kii, akl belsiylc huzur ve iatitahallan> masun
olmutur diyemeyiz, mahrum olmutur det iz. Huzur
ve istirahat, herkesin istcdig^i eydir. Divm airinin-
le tek iatc<lig;i vcy, meyli, n:hbupU, cnkli, u^nneli
bir iuzur ve istirahattr. Masun kelimesini iyi eyler
hakknda deg;il, kt eyler hakknda kullanrz. D i
van Edebiyatnn ahenkli, uyuturucu, adam melankolik
ve mistik bir hale tfetiren, hem bir cemiyetin, hem de
47

bir ferdin nMnktn box\n telkkilerine nkl nhibi,


kaplnii/; kl, onu bu nkibcticn mnsun klnr gibi.
Fakcvt lnun kclinesiyle kafiyeli olduu iin Ziya
Paa, l)unu caiz jronntr. Zaten knliye, vezin ve
ohenk, bu edebiyatta neleri caiz grmemitir ki ?

15 1^ j a k ile l o lu n u r c n lr. nzm T t


l'Ml/: ile tc r f h > i r a iy y c t y e n i k t

IG th 'jlc \)f;ar lim adkat else ell)Ol <lcvlclc


isUivncl nt;li7.*t ciueUr hu mlU- m illete

17 J li seciin .s.'yit ,snl-i tU 'lr In jjy r cy lcttv .


A b (l- i ciz: ,s'y i|r iH v li- i t a k d ir e y le m e z


18 S c m i U k l lcy e rcnH <telre v e r m ti n n t A m
y le c t ic n lc r ilC tu lm a /, b u . y re i lliy d i n


10 J l j olm ak ei>er isler isc olm a cihann
Zevktuia, ulsuKa, yand, kederinde


20 liir >;irc nuint h:\-yi nnksnd
lii fi^e a:U -u l>ir se m e n - h a il
IV

Divan Edebiyatnda mecazlar saltanat

Diva\ Edebiyat, yle lc Imlsa ctlilebUir ' Ke


limeler zerine kurulmu mecaz saltanat. Bu saltana
tn hkm srd zihinde kelimeler, fikirlerin kalb
(ie;ildir; her an fikir, bu kelimelere kalp olur. Fikir
ler, kelimelerle if;<de edileme/; kelimeler, fikirle ifade
edilir ! air, dnemez, dndn syliyeme:,
mutlaka ayn eyleri, ayn tarzda, yalnz slp
l^ususiyetiyle merep hususiyetinin meydana ge
tirdii bir ayr renkte syliyebilirse syler. Ma:-
munlar hep ayndr, mecazlar hep ayn, hlatt bu
mecazlar hakknda kitaplar yazlm, acemi airlere
emekler verilmitir. Mecazlar leminin lesi ya
saktr aire. Fakat hakik hayat da bu mecazlar
leminin, bu alt, st, n, urd kapal avu ii ka
dar yerin tesindedir ve orada ancak halk airleri, divan
airlerinin beenmedikleri halk airleri vardr. Bu ede
biyatta mesel nar ellerini am, yahut yummu,
y^hut da souktan eli dm bir ad.nmdr. Bki, ba
kan anlatrken Cihan yeni can bldv, nebatata ha
yat gfeldi. Selviyle mar hareket etseler ellerinde (^)
de. Yahya, k tavsif ederken Alemin soukluuna
bak hele; ilkbahar geldi de hl nar, ellerini koy-
nundan karmyor (^) diye mrldanr. Nedim De
renin aya, nce batan donmadn ki ? Yayut da
49

narn eli yeillikte dmedimi ki ('*) diye sayklar.


Btn bunlarn sebebi, nar yaprann naslsa vc
evvelce ele benzetilmesidir. air, bu yzden ele bir
de ayak katar, ayag'a tabii bir ba lzm. Ba, evvel,
balang mnasna da gelir, ite bu acayip halita,
son beyti meydana getirir ve okuyanlar * Cemiyeti
elfaz lf topluluu > var diyerek cn ziyade bu bey
ti beenirler. Mah yani ay dendi mi mihr yani g
ne sz de ardndan gelir ve bu son kelimenin sev'
gi mnasna da gelmesi, aire bu kelimeyi iki mnada
kullanmak in bir vesile verir v t air,.sabah anlatr
ken Bilmem ki sabah, hangi ayn sevgisiyle (gneiyle)
byle alamakta ve her gn halka gizli bir do gs
termekte (*)> der, Dag^lama, atele ojur, atein gnele
mnasebeti vardr. Nihan yani gizli kelimesiyle izhar,
yani gsterme, meydana getirme kelimesi de mna
bakmndan birbirine zd iki kelime. te btn bu ke~
limeler, beyte girdi mi ne de gzel olur bu beyit y al
air, divannn tamam olmasn ve (s) kafiyeli bir
gazelinin de bulunmasn ister. Kafiyeli szleri birer
birer sralar: Kus, harus, bu, nbonus, Feylekus. Ve
arab gvercin kanna benzetir, horozun gz de kr
mz, sevgilini duda da laal renginde. Kadeh aire,
dnyay bambaka, ei be gsterir. CemMn d by
le bir kadehi vardr. skender'in de gemileri bir ay*
hk yoldan grp yakan bir Cam cihannmas, dnyay
gsteren bir kadehi varm ya. te btn bu evvelce
hazrlanm, binlerce defa gevelenmi eyler, yle
garip bir gazel meydana getirir; Yine kadehler g
vercin kaniyle dolarak kadehin dn, bize bir ho-

Divan Edebiyat : 5
50

ro2 gz gsterir, bir nee verir mi acaba? Mecliste


lani dudaklarnn kadehini og^dm de arap kadehinin
dibinde kalan yudum, beni pek beg^endi, gelip aya
mn bast^ topragfi pt. Yanana bklm bklm
salar dklm; yz, deta tutulacak yeri ve per
vaz abanoz bir aynal Eer Feylek*os'un olu sken
der, dnyay gsteren yzn grse aynasn icat
etmeye lzum grmezdi... (')> Pervane kelimesinin
lylenii pervane de olabilir. Dehal air tPervanc
n koynuna gmlekle girmede; aydn bir gnlle
jn iini kendisine yer etmi, (*) ne pervas var ki?
beytini syleyiveririr. Hatta kelimenin yazl, bir ba
ka mna verirse air, bu frsat hi karmaz. Cut,
cmertlik, el akl demektir. Fakat meful halinde
Cudi, Nuh peygamberin gemisinin oturduu dan da
addr. A kik Yemen'de olur. Alelade taken Sheyl
yldznn tesiriyle renklenir. Bu da araya girdi mi
ite gzelim bir beyit; Eer Cudinin Sheyli, ziya-
sile feyiz verirse Yemen lkesi, akik suyu stnde
Nuh gemisine dneri (^)>

Bir iki rnek daha: Gne, Hamel yani koyun


brcne girdi, nevruz oldu, bahar geldi deil mi?
air der ki: Devri zamanede yle bir vezir ki koyun
brcndeki gne bile onun mevkiine ve ululuuna
nispetle deta bir koyun eminidir! (*)*

Ayak kelimesi hem ayak, hem de kadeh mnas


na gelir. Desti de hem eli, hem de bildiimiz testi.
El, ayak; ba, koltuu hatrlatmaz m ya ? Beyit ha
zrdr: Gh desti ( e li) , bann altnda, gh aya
51

(kadehi) koltuunda. Gam hastas, de kalka scvg-


lBn lQtuf kapsna dt, ykld! > C*)
Kk bir sevgili, kuzucuyum diye sevilebilir.
Fakat bu kelimenin hatr iin koyun unutulur mu hi?
Ve air hemencecik Hava sertleti, soudu, kuzu-
cag'im, koyundan kma (*) > der ve bir an iinde
okuyann burnunu bir koyun, bir agl kokusudur sa
rar I
Byn mutlaka sclviye, san smble, gfzn ner-
kiic, knm yaya, bakn oka, kirpiklerin mi7.rag;a, ya
hut temrene, dudagn laale, gsn aynaya; yahut
^ln padiaha, blbln ka, imenin demeye,
|bilmem neyin bilmem neye benzedig;inden kfi dere-
cede bahsetmitik.-u ..edebiyat br asriletirsek, me
sela tank gg:slfl, tayyare gibi uar, ktdm arap
neller saan, bomba gibi patlyan bir sevgilinin alarm
gecesi gibi zlflerinden bahsetsek, byle bir gazel
yazsak tuhaf m olur dersiniz? Fakat ayni ey de
lril mi? Maamafih zamannda bu tuhaflklardan da n*
uuneler verilmedi deil. AH Emir merhum, bu eit
gazeller yazd ve mesel Telsiz telgraf redifli ga
zelinde telsiz telgrafla Tanrnn kudretini ve varl-
anlad ve anlatt. Sa olsayd bu gnk sava tay
yareleriyle ve tanklarla da acaba Tannnm adaletini
anlar ve anlatrmyd dersiniz?
Hasl divan airleri, ilhamlarn tabiatten, i ve
d lemden deil, birbirlerinden ve divanlardan alrlar,
tlham perisi, onlara elifin boyundan grnr, mimin
azndan syler, yahut henin gzlerinden gler.
Ba peri, eski divanlarn arasnda kflenmiti, fakat
52

imdi hi kalmad. Eskilece bir nan vardr : Kita*


bin ilk yaprann stne Y kebkcc yazlrsa g
ve yemez. Kebkec, kitaplar gveden koruyan mele
in, yahut cinin, eytann addr. Hocann bri, mol
lasndan bir kitap ister. Molla, kitab eline alnca
rar ki lime lime; gve delik deik etmi. Hocam der,
kitab gve yemi I Hoca barr: Y a Kebkec ykz~
madnm? Molla cevap verir Yazdm, yazdm ama
nce Kebkecl yemi de sonra kitab yemii Yangna
kar evleri koruyan Y a Hfz * levhasiyle kitaplar
koruyan Ya kebkeo yazs, asrlarca bir i gre
medi; levha krld, Kebkec yendi. Zaman gvesi,
artk divan edebiyatnn perilini de, bu perinin ilham
ettii bahan da, hazan da, neeyi de, elemi de ve
btn mecazlar saltanatn da yedi, bitirdi, nce Ke-
bkeci yedi de sonra brlerini I
53

Bu ,yazda neir olarak geen rneklerin asUan

T Azc cno b u k h c ih a n e r d i n e b A lia h a y t


'^ E lle r in d e h n rc k A t c y lc s c lc r scrv - (,'cnftr


G r A le m in b iir O d c t in g e ld i n e v b e b .lr
K o y n u n d a c llc n i d a h enAr


A y ^ donm ad m c y n e v v e l b a t a a
Ya dm edi m i <^eDro c l e m e n d e m e e r


K a n f^ lu A ln b tln e / c t n ih r iy R <hi)u;^ r.Ar s u b h
le r gn e y le r h a lk a b i r dAg- D h a n zh & r s u b h


H n - k e b t c r le p r o l u p y in e ks
D e v r - p i y le g s te re m d d e - h a r s

'M e c lis t e c m > Ia 'l* i le b in v a s f n e y le d im


T a h s i n le r e t t i c r a b a n a k ld bAk < b s

R uhsrM sf> u p&ki h a m - z lf - i y&rde


A y i n e d i r k i d e s te v pervz b u n s

C r n "! c ih a n - nfln& - y cem fk lin g e y d i ger


E tm e /d i v a z > fy u c (crzend-1 F c y le k s

lU k i

5
G ir e r k o y n n a e m 'in g c e p r h c n ie p erv& n e
D e r A n u o d a y e r e t m i t ir d il- r e n le p e r v i ne
Yahyn

5
54

7 Vye - b*h olsa ig er tb- shcyl- cd


Keti- Nfih dner &b> Jkkik Ut Yeme*
Nedim

t V clr>i dcTr-i zernan kim ham eldcki bur^fid


C'clAI- c itu itiLcllc bir cl-i i'ac
N edim


9 Cehi zir-i serde desl gch ayig kolluunda.
De kalka basle*i gam der*i llf- yre dftii
ey G alip


Serd oldu bev kma koyundau kuzuc^n
Nedim
ehir-stanbul V e Divan Edebiyat

Divan edebiyatna saray ve enderun edebiyat di


yenler oldu. Hemen her airde tesadf edilen padi
ah, ehzade, bazan sultan vo umumiyetle vezir me~
dihleri, savalar en ve majjlbyetle neticelense biU
padiah, misli grlmemi muzaffer bir kahraman ha-
line sokan kasideler, yaplan saraylara, kklere, c**
melere drlen tarihler ve bunlara benzer daha nice
bayag; eyler dnlrse hakikaten bu edebiyata
saray ve enderun edebiyat diyenlerin hakk vardr.
Fakat asl bu edebiyat, yapmack bir ehir edebiyat**
dr, hem de yalnz stanbul ehrinin edebiyat.
Divan edebiyatnda umum olarak ve ancak <eh~
name> den ilham alnarak ran ve Turan adlarna,
vaktiyle nsf cihan sayld iin sfahana, HafzMan
itibaren ve yine ancak Hafz tesiriyle iraza, laal k
t iin Bedahana, akik ktndan Yemene, misk
ve nafe mnasebetiyle Ht'a ve Huten'e, zlf, yahut
ka ve ben dolaysiyle Hind, Habe ve yz, aydnlk
ve gzellik dolaysiyle Rum lkelerinin adlarna... byle
hiten ve lzumsuz mnasebetlerle bir ka ehir ve lke
nin yalnz adlarna rastlarz. Bu edebiyatn nemaland
topraklardaki ehirlerden, Anadolu ve Rumeli ehir
lerinden bula bula Edirne, Bursa ve Manisay Mev
levi iirlerinde de fazla olarak Konyay buluyoruz.
56

Bu da padiahn zaman zaman Edirnede, Bursada,


Manisada bulunmas ve Mevlnann Konyada yatmas
yzndcdir. Ve air, stanbulu nasl vmse ve ver*
se bu ehirleri de yle vmtr ve yle ver. Ha
vas. g-zeldir bu ehirlerin, sular ltiftir. lerinden
akan sularla yeillikleri, adeta mavi atlasla bezenmi
yeil bir kumaa benzer. nsann canna can katar bu
ehirler ve abhayat, buralardaki sulardr.
skender, bu sular aramtr da bulamamtr. randa
bahelerinin benzeri yoktur ve nihayet blblleri, hi
phe yoktur ki padiah, yahut sevgiliyi g;er, g l
ler sevgilinin yzne bakar da utanr, selvilerse ner
de onunla boy lecek? Hep bu, hep bunlar, hep
bu nag;melerl lkeler alnr, ehirler kaybedilir. Bun
larn adlar, yalnz adlan, airlerin drdkleri tarih
lerde, tarihilerin ardklar vakayinamelerde anlr.
Hep stanbulu ven divan edebiyatnda acaba s
tanbulu bulabilir m iyiz? mkn m v ar? Divan ede
biyat airlerinin en byklerinden birine, Nedime g-
re it^.Ut.anbul:
< Esiz rneksiz, bir tana btn Acem lkesi fe
da olsun. ki deniz arasnda yekpare bir inci, lemi
aydnlatan gnele tartlsa yeri vardr. Bir nimetler
hzinesi ki incisi, ikbal ve devlet; bir rem bag^ ki
gl, eref ve ycelik. Yce cennet altnda m, stn
de m i? Hakikaten de bu ne hal, bu ne ho hava ve
su I O nu dnyaya deg;imek insafa smaz, gl bahe
lerini cennete benzetmek hata..........Camilerinin her
biri bir tecelli dag;, oralardaki dua mihraplar da me
leklerin kalar I Sokaklarnda bilgi kumalar satlma
57

da. Hner pazar, bilg^i vc bilginler madeni I Mcsil-


lerinin her biri bir nur kayna; kandilleri kla ay gi
bi dudag;na kadar dolmu. Kaynaklar insana can
bag^lamada ; hamamlar cana sefa, ruha ifa verme
d e ........ 0) Ve bu, byle gider ite. Biraz sonrada
hemen Damad brahim Pnann medhine giriilir; za
ten bu mukaddime, o medih iin yazlmtr. Nerde
bo^az, nerede Hali, nerede amhca, nerde Mar
mara ve A dalar? Nerde Galatanm, fetihten beri
mehur olan meyhaneleri ve sefaheti, sefaleti ? Ner-
de balk kahveleri, koltuk meyhaneleri ? Nerde o
zamanlardan beri halk yatag; olan Aksaray, Haseki,
Samatya ? Nerde sura yakn ve sur d mahalleler?
Nerde birbirine atm evler, gn grmez sokak*
1ar, klmaz yokular, inilmez yarlar, bozuk kald*
rmlar, zifiri karanlk, lutufkr ay ? Nerde me
zarlklar, selviler, mezarlklarda geceliyen diriler, ay
va sars yzler, kan krmz klhanbeyler, hamurla
beslenen, samurla gezen beyzadeler, kou arabalar,
kibar gezintileri, konak yavrusu evler, saray bozmas
konaklar, kolfnlar, halayklar, arem ve selamlk?
Nerde ziyafetlerle korunan makamlar, iftarlarla al
nan cennetler, kara vicdanl ak sarkllar, keramet
telll eyhler, medrese ve tekke, daraanc ve ke
ment ? Nerde tokluk, nerde uhk, nerde Yenieri
isyanlar, korku, mit, hile, rvet, mevki ihtiras vc
can kaygs ? Nerde, nerde stanbul ?
Sdbd anlata anlata ,bitiremiyen Nedim, Cetveli
sim de bir zevrakeye bindi mi,' cennetin yanna, ya
macna varacana kani; Tavanlkpry, gzelleri
55

seyrcimcic iin kurulmu grmede; topran Tatar


diyarna, sizde byle misle olurmu ki diye seher yeliyU
g'ondcrmeyi kurmada; ehname dc byle bir ey
lmadg^na gre Kiaralar devindc ben/.cri bulunma
dn sylemede, ejderhann azndan akan abhaya
ta imrenmede, kkn, yine ve yine cennet kkle
rine benzetmede (^), sevgilisine ubuklu pek kala
balk, Gksuyun da havas ho deil; tenhaca Sd-
bda gidelim 0 > diye teklifte bulunmada, safdiller
de hl, yalnz bu adlan duyup Nedimin stanbulu
dn, lle devrini ve on sekizinci asr olduu
^\h\ resmettiini sanmada 1
stanbul halk ve taassup, bu sefahate kzar, Y e
nieri oca iin iin kaynar, Ibrahim Paa, bu honut
suzluu grr de grmezlikten gelir, zntsn
arapla avntur, padiah, her eyden habersiz, derin
sarholuk humariyle gerinir dururken Nedim, kasrn
etrafnda yer yer taze ay yzllerin dolatn, hep
sinin de srmeli gzl, irin szl, Leyl y zli
ahular olduunu, sularn alk seslerini andrdn ve
ancak adalet sahibi padiah dklerini (^) syle
mektedir. Nerde Utanbul vc stanbullu? Nerde bor
la geinen divan ktibi, yannn ne olacan bilmiyea
esnaf, rvet ve mrabahayla korku iinde birVsalta-
nat sren tccar, gnn gn edemiyen hbik, her eye
isyan eden ocak, tabasbusla ynyan paja, hatta en
trikalar yuvas saray, iten ykl ve dtan atafat?
Nerde stanbul, nerde stanbullu, ncrdc ncrdc?
Tabi manzaralarn tabi gzelliini, tabi yzn
{gremediimiz stanbulun zavall stanbullusunu divan
59

edebiyatnda beyhude aramamal. Bu edebiyattaki l i


tanbul, airlerin sarho kafalarndaki yapmack stan
buldur, bu dzme stanbulun bir ka yerinin ad vc
bazan bu yerlerin yine bir sarho kafadan do jnn, bir
dumanl g^zle grlen ve etrefil, yapma ve yayvan
szlerle len sun' manzarasndan baka Istanbur
ait bir ey yoktur bu edebiyatta I

B yazda nesir o larak geen yazlarn aaUart

1 B 5ehr-i Sitanbl ki b - ntiaUti bchAdtr


Bir seogioe jckpe Acem mlk f2d,^dr

H alli Nihat tetibi, S 57 68,

S
2 Ayn <lTn, S 52 53, 6 3 64,


3 Ayn divan, S 154, beyit, 14,

8
4 Gf7.ctmi; kasrn eu&ftnda yet yr iiz t mch-ltr
Mkahbal gl rin zl Leyl yzl fthlar
llem an alkif sadsn andrrm alayan slar
Ederlermi dursn p&di)/lb> ma'delel-kArn

Nedim - arktUr
VI

Divan Edebiyatnda Ky ve Kyl

ehir vc ehirlinin hakik bir izi bile bulunmyan


(livan edebiyatnda ky ve kyly aramak, o ka
dar abes bir klfet ki I Divan edebiyatnda kyn izi
yoktur ama kylnn sz vardr. Bu edebiyatla
kyl Trk> dr. En mehur divan airlerinden biri
C h ilim tiirk-i nierkeb -etvnm
dedig^i gibi
Tirke H ak eme-i irfan hartn dinitir
K.

msra da bir mhkem kaziye haline g-elmitir. Ana-


dollu vezirler, sras gelince Trk> diye sg^lr ve
Fakir cTariIat> nda Rumiyi, yani ehirli mnevveri
zarafetle, bilgiyle vp bunlann kimisinin ktip, kimi
sinin air (yani hepsinin de dalkavuk) olduunu sy
ledikten sonra mnafk, ve birbirini ekemez oldukla
rn da ilve eder (^ . Trke, yan kylye gelince
d e rk i: Srtnda krk, banda brk. Ne mezhep
bilir, ne dinden anlar. Aptes filan yle dursun,
yzn bile ykamaz. Mezhep ehli daima bu sz
sylerler : Yarabbi, aalk kiiyle oban errinden
sen sakla I (^)
Ve kyl, bu hakaretleri kabullanm, hatta ka
nksamtr* Sras geldijce o da, o zamanlardan kal
ma Trk ne bilir bayram hk lk ier ayran; Trke
61

beylik vermiler, nce babasn ldrm; Trkn


bildig^ini tilki bilmez gibi ata szlerini syler; Trk
dcgilmiyiz, kusura bakma diye zr diler, Trkn
ycdigfi yal, g iy d iji ul der, Trklk ba arsmdan
etin diyerek kendi kendinden ikyet eder 1 Syle
mee hacet yok ki bu telkki, mnevverden halka
inen, ehirden kye yaylan bir telakkidir.
Hi olmazstt Tanzipatlarn alafrangas Abdlhak
HmidMe <Bedevi > ad verilen bir kyl ve cenne
te benzer bir koy var. Adam, kyly balla, pek
mezle beslenir, kaymakla, brekle geliir, kaygdan
uzak, neeyle e canl bir sultan; ky de zmrt
yeillig:i solmyan, altn ekini tkenmiyen, masallar
rlyan billr deresi bulanmyan bir saadet yurdu
sanm ve :
B ir zam anlar karr aghm idi
Bedeviler gib beyabanlar
Diyerek hakikaten byle kylerde bulunduuna ina
nanlar inadrmt. Hi olmazsa Fikret Yeil Yurd
unda kartpostallarda grlen kyleri sayklamt. Hi
olmazsa belerden biri, kyde bir oban emesi
ni hecelemiti. Fakat divan edebiyatnda bu inan ve
inandr, bu sayklay ve heceleyi bile yoktur. o
u timar ve zeamet sahibi olan divan airleri, ky
ly yeyen ve ancak sofrasndan artan airlerin ba
na atan, ancak etini syrd kemii airin suratna
frlatan ky aalarn bile vmemilerdtr I
62

Bu yazda nesir olarak geen Srneklerin asllar

Nedir kimlcrdnti bildin mi R m


K.U h&M z&&felle ulm i

XimS rani dcrle kim i f&ir


Zr&fetlc kLilar 5br~i sbir
Vel ciiiko BuUbel iUifrkl
ekerler birl biiac tif&k


Kcdir bildin mi sea lemde TrkU
Ol e^Dodc kUrkU bata brkli

Nc mezheb ble ne din ut diyoet


Tumaz jrcio nice abdest tab&ret

ilcseldir biDi derler ebl-i mecheb


Avam oban erinden aakla yjnrab
V

M e d ih ve Divan Edebiyat

Fuzlinin <ikyetname* si, devrinin memur zih


niyetini, rvet dknln, ahlk rezaletini olduk
a kuvvetli bir surette ve hi olmazsa yalnz bir
cepheden sfstermededir. Talcah Yahya, Mustafa
Sultan g-ibi lim ve airleri koruynn, halka kendisini
sevdiren mert bir ehzadenin hi yoktan ve
babasnn huzurunda bodurulmasmt byk bir
cesaretle protesto etmede, sonradan Rstem Paadan
rezilcesine af dileyerek evvelce yazd yazy inkr
edecek kadar klmekle beraber hi olmazsa bir
aralk iten g^elen bir isyanla vezire, hatta padiaha-
haykrmaktadr. Ruhi, terkibi bendinde devrini deil,
btn devirleri, devrindekileri deil, btn insanlar
tenkit etmede, hilkate bile itirazlarda bulunmadadr.
Fakat dorusunu sylersek ne Fuzli, bu ahlki d
knln sebeplerini aratrm, ne Yahya, bu saray
faciasn douran ihtiras btn seyriyle bize gster
mi, ne Ruhi, bu ac ve umum tenkitte insanln haline
bir are aramtr. Esasen bu sylediklerimiz ve daha
bunlar gibi bir ka snk, bir beyitlik, cmlelik
rnekler, divan edebiyatnn asrlar sren bulank
akna kar kan be rk setten baka
nedir ki?
Halbuki bunlara karlk medhi ele alalm: Her
64

air, zamanmdakileri^ ahlkl, ahlksz, iyi, kt,


btn zamntnclaki byklerimdeki), byk tannanlar
da deil, mevkiiyie byk olanlar, hatt bunlar in
de birbirlerine rakip, muarz ve dman olanlar ba*
zan birer birer, bazan ayn zamanda methetmitir.
Hem de nasl mcdil ve ne sudan medihler? Bunlar
bir ka snfa ayrhr; Padiah medihleri, vezir mc-
dihleri, eyhlislm ve kad medihleri, defterdar ve**
saire medihleri. slp hususiyeti mstesna bu medih-
1er, bu ksmlar iinde hep birbirinin ayndr.
Padiahlar, CemMe, Dr ile, Kisralarla, Kcyhus-
revlerle, Nuvirvan'la,, Feridunla karlalrlr. Cem,
padiahn meclisine zenir; Dr, ululuuna meftun
dur; Kisra, byklne hased eder, yceliine hay
randr. Keyhusrev, yahut skender, bu padiahn sal
tanatn gfrnce arr, aznn suyu akar. Nuir-
van'la Feridun, adaletine parmak srr. Bazan bu ge
mi ahlardan biri kapcsdr, br perdecisi. Biri ri-*
kbnda yrr, br nnde yeler. Padiahn kadri
g^k gfibidir, g-lg-esi hma kuunun g-lgesi. Dokuz
kat gk, onun ycelik saraynn basamaklardr. Din
ona snr, iman onunla kaim. Tanrnn g-lg-esidir.
Gne, atnn ya naln per, ya zengisini* A y, onun
bir emir avuudur. Mteri, ya kadsdr onun, ya'
hut yzk kandaki bir ta. Zhalle Merih, yayiyle
okundan tirtir titrer. Utarit de yazcsdr, Zhre,
meclisinde algc. Aklkl, ona hayran,.bir kul. Dn
ya onunla durur. Halk kan alar, kara ullar giyer
ken air padiahn zamanndaki adaleti;^ hani u hr*
riyet ablann kardelii adaleti, btn dnyaya h
65

kim yapar, kurtla koyunu bir arada jfezdiir. Pey-


g^amber postunda oturan bu karalt, Ebubekir gibi
sadakate sahiptir, mer gibi adalete. Vesaire vesaire.
Vezirler, hep Asaf'tr, hani u Sleymann veziri
o'an, hani u Belkis^in tahtn g-z yumup ancya
kadar SebaMan Kuds'e getiriveren Asaf. Hepsi de
Aristo gibi akll, Efltun gibi kmildir bu adamlarn.
Rstem gibi yegit, Kahraman kaatil gibi yaman olan
bu adamlan dnya, hkmndedir. Avular deniz
dir, inciler saar; kll klkl yzleri gnetir, nur gib
parlar. Bahtlar yaver, talihleri kutludur, tabi hepsi
de boulunciya kadar, ite bu da hep byle gideri
eyhlislmlara gelince : Bunlarn hepsi de ciha
nn nllmesidir, cr'ln pirayesi. mmet, onlara sj^nr.
Akl evvel, kleleridir, kendileri de zaten on birinci
akl I ileri, Ebuhanife'nin bilgileriyle doludur. Zama
nenin (etvasm bunlar verirler. Ahlklar pek yce
dir. bnh acb kapclardr, gemi limler ve meflel
Ibni Sina perdecileri. Her szleri, eriatn^ ash, emr
iaretlen K urann tefsiri, hem de ne gariptir ki fetva
makam, hep bu adamlarn yarliiyle ziynetlenir durur l
br medihler de hep bunlara benzer. Cem, -
r, skender, Feridun, Nuirvan. Yahut yedi yldz,
oniki bur, dokuz kan ^k. Rstem, Efrasyap, Tehem-
ten, Pccik, HClenk, Astd, Si'leymnn. Aklkitl, Akl
fa'l. Akl evvel. Arislo, Eflatun, falan filan, bahname*
deki adlar. Kitab mukaddesteki hikyeler, Batinmyos
meslei, Aristo mant. Evet, medihler, hep bu
mihver etrafnda bylece dner gider. O kadar bir
birinin aynda* bu medihler ki eyhlislm methinde
D iv m E d e b iy a t
66

dc Cem, Dr, Nuirvan ?eer, defterdar medhinde de.


air sylemese padiah m vlyor, eyhlislm m,
vezir mi, defterdar m? Anlyamazsnz. Yukardaki tas
nifimiz de tam delildir, nk medihlerde air cotu
mu, tedahl balayverir ! Eline grz dcgil, ak al
mam, pamuklar iinde sevile sevle bym pelte
Kazesker Rstem olur, arap ieni ldrmiye di b i
leyen eyhlislmn meclisinde Cem sofras kurulur,
glgesinden rken vezir, aslanlara galip gelir, Efras-
yab* titretir, eliyle adam ldrmekten zevk alan padiah,
adalet timsali kesilir. slup hususiyeti bertaraf, btn
bu medihler birbirinin ayndr. Bki de ayn suretle
ver, Nef'i de. Yahya da ayn tarzda medheder,
Nedim ve Galip de. Sultan Ahmet nasl vlmse
Sultan Mehmet de yle vlr. Veli paa nasl medh-
edilirse deli paa yle medhedilir. Ebsuud'a yazlan
medih, Eblfutuha sunulsa hi birey kmaz. Sonra
dikkat edin; gkler basamak, yldzlar hizmeti, l p
ryenler huset ediyorlar, geip gidenler hizmete
geliyo lar, smi var, cismi yok zmrdanka bann
stnde uuyor, vehimden doan nklkl el pene
huzurunda divan duruyor. ehname'de ad geenlerin
hepsi, sahifelerden frlam, misal leminde birer hft-
yal cesede brnm, medhedenle medhedilenin gz
lerinin nne dikilmi. Bu, bir medih mi, alay m ?
Hasta m bu adamlar, yoksa eglcniyorlar m ?
Sz uzatmyalm, divan edebiyat bir medih ede
biyatdr, fakat alay gibi, uydurma ve yapmack bir
medih edebiyat I
Not : r n e k i in haD gi a irin hAn|;i kA-sidcsite b ak arsanz b t k o !
VIII

Tenkit, Hiciv ve Divan Edebiyat

Divan edebiyatnda nsan _ve ,at)llci, zekya ms


tenit ve hakik hiciv ve tenkit arasak, bu maksatla
bu edebiyat batan baa tarasak elimize noksan, ek
sik ve ok kk bir mecmuactk jfeer mi dersiniz ?
Umumyorum. Bu edebiyatta hiciv, tahkir ve terzilden
baka birey deg'ildir. Bulu yok deg'ildir. Bu vadide
ok, pek ok yeni, yakas almadk bulular vardr
airlerimizin. Vezin ve kafiyeli svmenin daniska
sn bilir onlar. Fakat bulularn hepsi de birbirinden
bayag^dr. Bu eit bulularda adeta ibda kudretini
gsterirler.
Ayn zamanda bu hakaretler, ahsidir de. air,
en {azllelU bir adam, her hangi bir vesileyle rezil
rsvay eder. Bu hususta nasl rnek verelim, ardk
dorusu. Hicvetti'ini, hristiyan patriinin donmu
ve tecesBm etmi zartasna benzeten air,

Dehri-u gabgab-a enfne nisbet paktr kat kat

d iy e balyor. kinci m sran yftzanyacag;i7.; bilmi-


yenler bilenlere sorsunlar!

Divan edebiyatnda alay (mizah) da byledir.


air, sylenmez bir uzvunun rezilce marifetlerini sa-
68

yp dker ve bununla alay elni.'j olur. Bir c.cniyetin


y.evk, bunlarla terbiye edilirse elbelle nikteleri, bel
den yukarya kamaz ve akalar yz kzailr. Byle
nkteler sarfn det edinen bu eit akalar kank
sayan bir topluluk da elbette menfaatine yardm edeni
ver, kzmca sver ve ciz kalnca da dv( r !
Bu bahsi fazla ee'emiyelim. Szn ksas
yle ver divan airi, byle elenir ve byle sver
ite.
IX

Divan Edebiyatnda hikye ve ktala r

Bil muayyen mevzuu, bir ba.lanfic ve sonu ol


mas ve bir maceray hikye etmesi bakmndan di
van edebiyatnn en canl ve bize en yakn yazlan
hamseler olmaldr. Akl, byle olmasn ister ve byle
dir sananlar da 'ok de^ildir. Fakat ne layda ? A k
ln kanunlar, nakull leminde yrr, akllan hay
retlere dren eyler bile yine aklla takdir edilir.
Divan edebiyatysa akl snrna yanamamtr bile.
f3u edebiyatn hamsede, yani be hikye yazmada,
daha dzcesi hikyede iki yolu vardr :
Y n s u fla Zileyhn, Hsrev le irin,Leyl ile Mccnun,
Vanl; ile Azra jj^ibi defalarca yazlm, umnmilemi,
ilenmi mevzular hazrca kullanmak ve hikyeleri
bir kere <liiha yazmak, bu suretle nce yazanlardan
ste Urn.jra, daha jrzci yazmaa abalamak. Mev
zuu tayin edilmi tahrir vazifesi g^ibi birey !
Yepyeni bir mevzu bulup onu ilemek. Bu kin
cisi s.'ihiden bylemidir ? Divan edebiyatnda yeni
mevzu bulmak, inanlr ey d e jil bu. Anlatmak iin
byle (itmek zorundayz. Fakat bu edebiyatta yeni
mcv/.u olamaz. Bu edebiyat, kullanlm eya saldan
bir |),r/,; fM i Jurada yeni bir ey j^rlse bilt' mut
laka (.skidir. Silinmii ir, sprlmtr; rlmtr ;
boyanmr, llenmitir de yeni diye yullurulmya
jrcliiluiiir. 1lsn A k yllarca yeni sanlmtr
ama ^r iiriade bu mevzu, Fuzlinin ^tSihhat
70

Maraz nda kverir. Bir mddet sonra bir <lc ba


karsnz, bir ran airinin de Hsn A k ^ diye
bir hikyesi vari Nevinin hamsesiyle Galibin Hsn
A k^, tamamiyle muhayyeldir. Hakik hayatla zerre
kadar nl.kal deg^ildir. Bu edebiyatn mccnzinrnn
liair neir olduu bir kafa, bu masallar dinler, mest
olur. Fakat bu masallarda hakik bir deer aranamaz.
Ak, kzl atna binmitir, ah klcm ekmitir, srp
gelirken bir de bakar ki nnde ateten bir nehir var,
kysnda da mumdan kayklar. Bu kayklar-
dan birine binilip karya geilecek. Fakat ak,
g-ayretli delikanldr. Sz, onun klavuzudur, gayret
lalas. Beyzademiz, atn nahmzlar ve bir alev gibi
o at rmann stnden Kar yakaya kart
Ejderhalarla urar, cadlarla savar, kuyulara der,
bir g^ljfe olur, bir sesten ibaret kalr. Gnein, ayn
bile delikanlya ar 4:dir ! Sonunda bir ha
disten alnma Ztssuver ehrine varr, krilh kalesine
jfirer, bir rle bakar ki hocns Molla y cm -drlilik
mollas, kkken kenarnda clcnflikleri feyiz havu
zu, beraber okuduklar edep mektebi, Hiisnn dads
smet, kendi lalas Gayret, klavuzu Sz. lc]).si hepsi
orada. Tlsml aynay gelirirler, Hsn ^rnck iin
bakar, kendisini j^rr. Anlar ki Msn, A.kn ta
kendisiymi. Bu hikAye, lasnvvfn bir tnasalndan
baka bir.'jeymidir ?
Calip, oncc sylcnmi^i, bakalar larafuninn i-
ncnmi.-? edaya el sunnamay bnjkalanna lavsiyc ediyor
amma kendi tavsiyesini kendi.si tutnayor. Talcal
Yahya, Fuzli'yi, bir kadn arkn ?.ulatUnvU\u knar
71

ve kendisi sevgilisi ah licy nmna 'ilu Geda


diye bir hikye yazar. Fakat ran airlerinden biri
sinin de ahu Geda s vardr ve ne g^urip, ah
Beyin ad allahtan ah Bey olmutur da bu ad, bir
de bizim edebiyatmzda duyulmutur 1 Fuzliyi kna
yan bu k airi, dig^er bir k air, utanm.ndnn sev
gilisini ellere duyurdu, dillere drd diye ayplar.
Bu ayplayan! da Galip, Hsn Ak mda baka bir
bakmdan ho jrmez te byle jfclmi, byle jji-
dcr bu i
Kendisini hamse stad olarak takdim eden ve
yle de tannan Atyi de Heft Mn nda ayn ta-
savvuf masal bir baka tarzda tekrarlar. Perian bir
kn akl bandan gitmitir. Bir viranede kendisinden
g-emtir bu zavall. Dostlar t vermek iin yan*
na oiderler. Akamleyin Siyh, ay kna Bedr
Molla, j',cceleyin Sebz, sabahleyin, Suph fecir atnrken
LI, jrk grleyip hava bulannca Schb! adl dosinr
hikyeler anlatrlar. Nihayet k kendisine gelir. Bir
de bakar ki oturduu virane, sevgilinin sarayna kar-
ymk Sevgili de hali anlamtr, kapy aar, za
vall iik ieriye alr 1
A yn irin Nefhatl ezhr nidada yeni bir ey
bulamazsnz. Bir hrstiyan kzn sevip dininden d
nen vc len kla, kzh sonradan mslmnn oluu,
Dehlevnn Nizm'y ryada gr, her eyde tan
r kudretini grmenin lzumu, Anadoluhisarndn a
irin, Peygamberi ryada grmesi, dedesinin Glen
ile grmesi, Sar Saltk tekkesini soyan ckiyann
perian olmas, meyhanede yatp kalkan bir mcczu*
Tl

bm kerameti, Htcn'iii cnertlifvi vc niliyet k.nd-


na ve olana dknlk bahisleri ve bunlara ait, ma-
alcsel olmua benzer hikyeler, agfza alnmaz lallar.
Nelhatl ezhr> m bu son ksm, ancak manev d
knl gsterme bakmmdan pek deg;erlidir 1

Nevzadcnin Sohbetl ebkr nda da Yezd-


crde, Nu.^irvana, Hsreve, Leysog;lu Ynkuba, Ti-
mrlenj^'e ait tarihten alnma hikyelpr var. Alimlere
tavazuun lzumundan, rvetin ktlnden... bah
sediyor vc nihayet bir g^enci sarho edip berbat et
tiklerini, Ferd adl bir adamn, k olduu jren ta
rafndan ldrldn, sonra gfcncin de kederinden
lp yanna gfmldn, mezarmm ziyarctgfh ol
duunu, kendisinin de ziyaret ettiini anlatyor. Bu
kitaptaki hikyeleri, bu hikyelerden birini uraca
yazversek darhal mstehcenlik davas yenilenir, hem
bu sefer mstehcen deildir diyen bir kii bile k
maz. Sohbet-i bist yekm zen, r- merdn oldu
un bildirir yani yirmi birinci konuma, kadnn,
erkee ayp ve r olduunu bildirir bahsi, btn br
bahisleri tamamlamada, hepsinin stne ty dikmede
dir 1

Bu zat, ftSki-nme senin banda Anadpluhisa-


rn, Gksuyu, Yua tepesini, Gm Selviyi, Alem*
tlan. Akbabay vmede. Bunlar duyan, hani di
van edebiyatnda stanbul bile yoktu demesin 1 Bu
szlerimiz, V inci yazmz tamamlyacak. Bakn,
Atayi, bog^az ne g-zel anlatyor :
73

/iirnin seherden hc.vnm fnizrl


K i fcijz- sabah sabCha bedel
B irn in dcn- m mahmurdur
K i cennet gib z illi memdddur

Bu ag^z brakalm da kendi dilimizce anlatalm ;


Bog;a7/, Msrn Halicine benzettiklen sonrn diyor
ki ; Anadoluhisan ile Rnmelihisnn *Vr iki ky..
Birinin scler a^ havas gzel; sabnl, sabahleyin
iilen araba bedel. Birinin akam mahmur, cennel
g^ibi glgesi uzanp gilmede. Biri Gksu umagnn
yanna ekilmi, br denizi ayana aktm. O nun,
Gksudan bir klc var; bu, arkasn daa dayam,
da siper edinmi I
Ne gzel deg^ilmi? te Boaz. O , bir an bir
anndan gzel, sisli havalarda, berrak yahut kapal ha
valarda bambaka grnen, o sabah, akam, gnd
z, gecesi baka bir lem olan ; mehtabna doyulm-
yan, yldzl geceledne kanlmyan ; stnde hayatla
pene peneye hayatn kazanmya alan balklara
geim yeri, balk avna kan kranta miras yedilere
bire g;lcncc yurdu olan; Kanlca krfeziyle, brbek, ve
Uvinye koylaviyle, Beykoz kyinviylc ayr ayn gzel
likler gsteren; Yunan efsanelerini besliyen, halk
masallarna mevzu olan Bog^az, sade bu szlerle an
latlmada. Bari sefaleti grmemek iin gzlerini ma
ziden ayrmyan, bugnk kmr depolarn bile gr-
raiyen ve yalnz duydug^u Boazii mehtaplan ya
zan, amlca Alemlerini sayklyan hikayeci kadar
74

olsun devrini anlatabilseycli. Hayr, A laiyc gre


Bog'azii, Msr'n halicini andrmada. Bilinin sabah
sabahleyin iilen arap, brnn akam nalunur ve
bu kadar,' Gksu da yle anlatlmada ' 'Alemin
tavaf etti^i, Mekkede haclarn Merveyle Sala arasn-
da kotuklar g^ibi cihann gezip lozdugu, koup eg:-
lendii yer. Deresi, gnlk yoldan ileride ne ol
duunu gren gk gzl Arap kars I Kys, padi
ahn yurdu. Sahiden de alacak dcrecede pa<!iaha
lyk, gnller eken bir yer. aylklanna hamci,
ynni koyun burcu bile imrenmede. Oras bir j k, i
ekler <le yldzlar Lle sofalar, yeillie parltlar
samada, sanki denize yanar mumlar dikilmii Alem-
dan da nasl anlatyor, okuyalm : -Alemdag, pa
diahn yeil bir otaj. Otan stndeki altn alem
de ayla gne. O, yeil ptag^n evresini erenler al
m, oras bir dua harman olmu. FeU ki allaa /.iynet,
mukaddes yerin etei. Ustuleki kay nal; Mzun
abhayat, her derde ifa. Gece kuzgunu, bir yan
vursa hani, seher ann ak doan bile ona haset
eder. Yz nurlu, fakat alacak ne var bunda ?
Her seher, gne, yzn orada ykamada I >
Beendin2 mi ? Ve sonra Ski-nme. Bu, belki
mrnde azna arap koymam, fakat muhakkak
olarak her vesile ile hikyelerinde ikiyi yermi olan
kad efendi sakiye getir arab demede. arab, kp,
zm otuunu, kadehi, srahiyi, pirimugan, meyha
neyi, sazlar, gecc iretini, mumu, sabah, raky v
mede. Afyonu, esrar, hatta kahveyi ve bunlara
mptel olanlar knamada. Bahar, gz, yai^, k,
75

g^nl ve ak anlatmada. Sonlarnda kendisini ver


ken cCanlar veren arab, aahifede satrlarn doru
g^itnesi iin iplerin izinden meydana gelen satr yer
lerinden akttk. en, ebed bir nee bulur. Bu arap
tan fey7. nlnn rifc afiyetler olsun I diyerek arab
nn da ne hayal, ne dzme bir arap olduunu sy
lyor ve uzunca bir dua ile szn kesiyor.
Grlyor ya, divan edebiyatndaki hikyeler,
bize ancak o edebiyatn manevi sefaletini ve o pek
uzun sren devirlerin ahlk dknln gstere
biliyor, ite bu kadar. Fakat biz, bu kadarn zaten
yine pek basma kalp yazlm olan tarihlerden de
renmiyor muyuz? Romandan vaz getik, hikyeden
beklenen bu mudur?

Bu edebiyatn ktnlarnda da bulduumuz eyler


ayn. Yalnz son devirlerde. Eref ve bilhassa kab-,
a s.nmynn bir zek olan Neyzen Tevfik ve rah
nu'lli stai l'crid Kamn kt'alanu idhal
edemeyiz. Bunlar, ayn teknikle ve ayn dille syle
mekle beraber devirlerini apak grmler, ih riy i
sezmiler, beer grgye sahip olmular, hayntlan
ve ruhlarndan ilhan alnlardr. Bunlarn kt'alan, <lil
b.knndnn eskise hile ruh bnknndan yeni knlacak-
tr, I lopHipnane snllbi Sabir^ iirleri j ibi. Hciki son
devirlerde byle bir ka tane air daha vardr. Y al
nz Ney/on 1'cvfik'le rahmetli I'crid K.'un, funlann
en kuvvellleridir. Eskilerin ktalarna ^^cllnce :
Kfl felsefe, mistik gr, miskin tevekkl, baz
kimseleri kmana, svme, bazlarn ve kendilerini v-
76

mc, talihten ikyet, kadere rza ve arada bir geve


lenmi hikmetlerle mesel padiahtan bir krk, bir ih
san, bir bircy dilenine, ite bu kt^alarm mevzular.
X

Divan airlerinde hususiyet var mdr?

Bilgi ayn, grg nym, duygu ayn. Btn divan


airleri, bir meyhanenin iinde. araplar bir, sakileri
bir, kadehleri bir. Seyrettikleri ayn kinat, grdk
leri ayn yz, iittikleri aynr sz. Bir nameden zevk
alyorlar, bir tondan ah ediyorlar, bir gzele aklar.
Ayni mdam ile mest oluyorlar, ayn ' salnh *
ile mahmurluk skyorlar, ayn meclisin sarhoju bun
lar. Altnn saflna inanyorlar, gmn berraklna
kanyorlar, civann oynakliyle eleniyorlar, lanle,
yakuta vurgun bunlar, inciye, mcevhere meftun I Is*
lanhulda oturanlar, Bedahan' sayklamada, Sdbd-
da gezenleri, Aden diyarn hayfl etmede! ovenleri
svyor, (ivonlcri vyor. Sverlerse ayn r.il s
vyorlar, verlerse ayn lar;;da vyorlar. 1le[)sinin
gzleri buulu. Hayl iinde yayorlar, hicranla -
mr sryorlar, visal iin lyotlar. Bu yokluk sarho
lar, bu varlk lleri, bu hayl adamlar, bu hayran
lar, 1x1 gnn gn eden, dn, lnp <ln yayan,
yarn dnniyenler.. . Bu, zamanlarn bile grni-
yenler, bu halk dnmiye bile tenezzl etmiyenicr,
bu, grseler bile gzlerini yumanlar... B ayn diii
kullanan, ayn neeyle taan, ayn mecazlarla sz sy-
liyen adamlar... Bu airler, bu divan airleri. Umar-
msnz artk bunlar, birbirlerinden farkl olsunlar, ay-
78

n gfrlcri bulunsun, ayr duyular beslesinler ve her


hususla ayrlk gstersinler de birini brnden ayrd
edelim.
Bunlar, ayn sahneye, ayn dekor iinde ve ayn
arabn sarholug;iylc kan adamlardr. Yalnz yz
lerine ayn maske takar bunlar ve tanmyanlar, tan-
yamyanlar de 1er ki bu filndr, ondan nce kan
da fermand. Fakat onlar diyorlar ki *
A la ey gzlerim ala; ne gelen var, ne giden /

Divan airlerinin de bariz karakterleri vardr, me


rep ve mezhep sahibidir bu adamlar. Fakat zavalllar,
son zamanlarda divan edebiyatn srkliyenlerden
bir merhumun dedii gibidiiler :
B irtr bedbaht esiriz cmlemiz z d eklinde t
Ne are; bunlar, ayn dile, ayn gre, ayn se
zie, ayn duyu ve anlaya, hatla ayn heyecana
ve mecazlar saltanatna esir olmu zeklardr. Evet,
inkra mecal y6k; ok zekleri var vc esir zeklar
dr bunlar. Fakat dehalar m ? Haa... g:er deha o l
malard bu esaret zincirini derhal krarlard, kramam
lardr ite. Ve bu yzden Hi^an edebiyatnda yalnz
slp hususiyeti, yalnz anlat tarzdr ki yksek a
iri, yksek airden ayrd eder. Kullandklar kelime
ler bile ayn olan airler, yalnz anlat larzlflriyle, bi
raz karakterleri, mezhep vc merebleri, bir de asrlarca
sren bu edebiyat iinde devir devir, yer yer beliren
Ichce ve iveleriyle ayrlabilirler. Yoksa hepsi kerem,
haner, g-l, hatem redifli kasideler yazmtr. Hepsi
79

birbirine eski dilce cevap, yeni dilce narirc drm


tr. Hepsi ayn mecazlarla ayn mazmunlar kullan-
nfiitr. Necati, onbeinci asrda
O l ma/-t dil - frzn ehl olduuyan
Baktka mf/r yzne gzm dol gelr
der. Onaltmc asrd Baki, mehur yedi bentlik
mersiyesine
Hurde baksa gzleri halkn dol gelr
Z ira grnce htra ol m eh~ lik gelr
bcyitini skilrverr I
Necati, bir g-azelnde
Yz bin bels v r ola akn bel budur
K im her belsnn nice bin mptels var
demitir. ki asr sonra Nedim^ ayn gazele yazd
nazireye u beyitle balar :
Her (urrastnda bin iken-^ d il^r b s t var
Her bir ^ikenc~i iurrada bin mptels var
Ve Galip yine naziresinde
Hak zlf^i pr ~ikene ile sad - berk-i rt/na
Gr hl-i chl-i derdi ki yz bin cefs var
der, Necati'den yz ksur yl nce ehit edilen
Nesimi de

Gerek hads imi bu ki hbun vefs yok


Kim srvdi hb vu did i hbun cefs yok
demiti. Var diyen de ayn eyi sylyor, yok diyen del
IScni alan beni kim stme gelmez licek
B ir avu toprak atar bd~ sabdan gayr
80

beytiyle Fuzlinin
N t yanar kimse banc te-i dilden zge
Ne aar kimse kapum bd~ sabdan gayr
beyti, yahut yine ayn airlerin
Derd ile dk-i gri hn eyleyen eller bu gn
Rz- maherde senin ser cmle dm nndadr

ekme dmen nz idp fiadelerden vchm k l


Gklere lmasun eller ki dm nnddr
beyitleriyle Nedimin
D r olur mu hi. ey pr-i mugan dim senin
JJy'i sa/b-ve d il' hun-kcle dm nndadr
beyti ayn fabrikann mal, ayn kaynan suyudur.
lerinde daha ileri g-idenler de vardr. Mesel
Tanzimatlarla ada ve Namk Kemle bir aralk
iir stad olan Osman ems, Necatinin
Aya yer mi basar zlfne ber-dr olann
'Levk-u evk le verir cn~ ser dne dne
beytini bir iirine aynen alm ve Necatinin oldu
unu sylcmiye lzum bile grmemitir.
Hasl lu/Oli'le Bki'yi, NcI ile Nedimi, yahut
Bir lcm*i mna> jiylcdii sylenen Nailiyi, benden
duyulan Ncati ile daha ne olduu onlalmyan Ga-
libi ancak iveleri, leheleri ve birazda karaktele*
rinden doan slup hususiyetleriyle fark edebiliriz.
Fuzli,
81

Ben ged sen ha kul olm ak yok am m neyliyem


rz ser-geie~ fikr- m uhl eyler beni
yani, benim gibi bir yoksul, senin gibi bir padiaha
kul bile olamaz. Ama nc yapaym ki istek, olmya-
cak eylerle ba dndrmede der, melankolisini bil
dirir; Nedim de
Gerdiin grdke k- mlym-merebin
rz ser-gete- fikr- m uhl eyler beni
yani mlyim merep, hereyi ho gren ve hereye
raz olacag; umulan sakinin sahna salma geziini
gl dke istek, olmyacak eylerle bam dndr
mede diyerek apknln anlatr. te btn hususi-
yet buradadr ve divan airinde ferdiyet, karakterin
ive ve lehenin meydana getirdii, hatta nncnk yine
bu teknik ve estetik iinde pek yksek olan airler
de naslsa meydana getirebildii bir eydir. Fikirde,
gr ve anlayta hi bir hususiyet yoktur. Bu ka
dar sefildir ite bu edebiyat.

[Jivnn llchiyat : G
IX
Divan Edebiyatnda Divan
Edeb iy at na isyan.

Yunan vc ran linlci, dnyay yedi iklime nyr-


tlar, bizim divan edebiyat da bunu aynen kabul
eder, eder amma bu yedi iklim iindeki lkelerden
yalnz bir lke tanr: Iran, divan airleri, FirdevsMen
Sena, Altar ve Mevlna'yn, Nizam, Selman vc Ha
fzadan Hakan, S aip, rf ve evketle kadar zaman
Koman hep ran iirinin vc airlerinin tesiri altnda
drlar. Bu teessr, onlarn g^rlcrine, duyu ve an
laylarna, hatta slplarna kadar ilemitir. Oslup*
larna, vezin ve kafiyelerine kadar, evet. Hafz :
Du refttm 6e cfer-f meykede hb-lde
H rka ter dmcn^u scccde erh-lndr.
Der, dcg;il m i? Nedim ayni slbu, ayni vezin ve
kafiye ile yle kopya eder :
T kemerghna dek gamzesi hb-ldc
T girbnna dek emi erb-lde
Sairlerin iinde eyh gibi Hafz'dan adet ter
cmeler yapp trke iir yazan vc air g^einenler,
Nef' g-ibi Mevln'dan bol bol mazmun alanlar, Ga
lip g-ibi
Netice hizmot~ Hnkr- tkdr Galin
Libs-i fakrim izt: tavr~t evketnernize...
83

Diyerek evlcctinct bir tavr kullananlar vardr. D


van airleri, teker teker birbirleinin tesiri altnda
olmakla beraber toptan da ran iirinin ve ran air
lerinin tesirine kaplmlardr. Bu bakmdan bu ede
biyat, Iran edebiyalmn biraz mahallilemi snk
bir kopyasdr. Bu airlerin hemen hepsi vnr ve
kendisini ran airlerinden yksek ve iislii j^rr.
Nef' gfibi kendisini Hukan sayan, Nedim gibi ken
disini cihan airi snnnn stadlar bile kasidede filnn
tavrn, gazelde fimanm edasn benimsemitir. Bu
edebiyat, kurulduu asrdan ve lkeden batya do
ru yaylm, XIII nc asrda Anadolu'da Og:uz lehe-
ile mahsller vermiye balam, balar balamaz, do
kuda olduu g-lbi tehname* yi nek alm ve At-
ta^^ Sermck edinmi, Mesnevi'yi yngnaya balnnu-
hr.
Malbuki tam bu ag;da, Anadoluda yaan bir in
tan air var, rann dev airleri kadar byk ve
insan bir air; Yunus.
Katiyyen mm olmyan, hal onu Umn sann
okur yuzar edebiyat hocalarnn rag;mir.e zaman
nn btn bilg^ilerine derin bir vukufu bulunan, halk
j[airi olmadjj;! halde halkn airi olan, halktan ayrln-
yan, tbiatten bahsederse oldug^u gibi bahseden, mr.d-
d tk anlatrsa oldug-u gibi anlatan, dindarln id
detle, taassupla bildiren, phesini kudretle,samimiyetle
itiraf ve ifade eden, lm korkuaile kvranan, daha
dorusu lmden sonraki kibetin mehul oluundan
rken, bu suretle de hayata candan ve btn vai liyie
ballkn gsteren, bazan leceine bile inanmyan,
84

mistik bir ihBlnyU her eyi kendisinde bulan, tanr


lsn apok syiiyen, beer zaafn ^dke yanan,
ahlayp szldyan, tasavvufu miskince kabul etmeyip
onu tima bir nizam ekline sokan vo mesel:

Duru, kazariy ye, yedir, bir gnl ele getir.


Bin Kabe'den yerekiir bif gnl imreii
diyen, kulken tanr olup artk kulluca tenezzl etmi-
yen, eriatn ibadetlerini mhmsemiyen, duyduju
derin aka kar cenneti bile hie Sayan, byk bir
msamaha ile btn dinleri, btn mezheplei bir
lren ve hepsinden de hr olan, hatta nihayet yan
yana ulatg;! eyin bile kendisini doyurmadg^n ak
a syleyen bu in^an air, btn halk ve sofileri
tesin nhna alm t.[o da bazan aruzla yazm^ lakat
aruzdap ziyade heceyi, halk veznini kullanmtv ki-
raf etmek lzmdr, ki aruzlannda, adalar ^kadar
muvaffak olmakla beraber hecelerine nispetle sami~
milig^inden kaybetmektedir. O, halktan ve hilkattan
alrlg^ ilham halka ve hilkate halkn dilile ve duy>
dug:u dille syleyip duyurmay tercih etmiti. Yaa
d mddete kendi kendisini imal eden Yunus, ya
ad asrdan itibaren Ak Paa*ya, Sajt Emreye,
dig^er Yunuslara, k adl bir dig;er aire, Hac Bay-
ram', Eref og:lu, Kay.fusuz Abdal, NiZam o jlu gibi
ta onyedinci ara kadar sregelen sofi airlere tesir
eLniti ve btn bu airlerde heceyle aruzu kayna
m g^rmekteyiz. Bunlar, hecede Yunus tarzn be-
nmteniler ve phe yok ki daha muvaffak olmular
dr. Divan airlerinden tasavvufu, kendilerine meslek
85

ve imam edinenler de arada bir heceyle iirler syl


yorlar ki bu da yine ancak Yunusun tesirinden mey
dana gelen birey. Mesel onaltnc asr sofi airle
rinden Usul, kendisinden sonra g^elen halk airi Knra-
caolan'm bir iirine belki de rnek olan u gzel
iiri yazabiliyor

Yarenler ecel gelmeden gzmz toprak dolmadan


Felek bizden c alm adan hele bir demdir srelim
Donp hasret yaile barmz dolu ba ile
A h h kanl ya ile hele brdemdir srelim

K ara toprak denmeden ten kafesi uanmadan


N e f i s kua boanntadan hele bir demdir srelim

Dnya kimseye mi kalr baa hod yazlan gelir


O /e.'/ A lla h bilir hele hir demdir srelim

B ir acayip devran ancak cmle lem hayran ancak


Bu da bir ho seyran ancak hele bir demdir srelim
UsU terkelti varn komad ah ile zarn
Kim bilir nicolr yarn hele bir demdir srelim

Fnkal bir de nsl divan airleri var. Onlar, nlafn-


ta kaplm zavalllardr. Onlar, Yunusa ehemmiyet
bile vermezler. Bu adomlarm dnlerini gsterdi
kti iin u vak^ayj kaydediverdim Onaltmc nsr
balarnda V thid idl bir air, zamanmdaki tarikat
lar anlatan ve yer yer manzum paralan da olan
mensur bir kitnp yazar : Menkb- Hace*i cihan ve
, Netce-i can. Kitap, laiiiamiyle sade ve ak bir trk-
eyle yazlmamtr. Fakat znmpn getike dil gc'a-
86

layor vc ohycdinci asr mnilerinden Karnclebi


7>aclc Abd.'H7.i/., hu kitab peU sade trke ve ftvam
dilinde buluyor. Birbirine ulanmi-i.; terkipler, sntirlorca
sren cmlelerle yeni b& tn yazyor, n sznde d
utann;d.!n \ -e Vshid ile kitabnn ad'n bile anmadan
Bir doi.lumda \julunan ve bayajj bir dille yazlm
ohm l'.r kitab u hale getirdim diyor. te mehur
^*r!lhd limenihted bu dii 2 me, bu rpma ki*
taptr. Ondkuzuncu asr balarnda Siinblzadenin
Yurusu nasl bayaj^ grdg^ dc malmdur.
Onbeinci asrda Alr Nevay, Trkenin Fars
adan daha geni ve zengin olduuna dair bir kilap
yazar, fakat iirlerinde Icrkipli, adal bir dille ran
iirini taklit eder, ran airlerinin tesirine kaplr, lirik
veznine aldr bile etmez, mecazlar saltanatna mis*
kincc boyun eer; Fuzuli de onun yolunda gider. I3w
suretle dog-uda Nevai ve Fuzli, batda ityhi vc Ne
cati ile balyan Vu kopya edebiyat, srlarcn nlar
aulfiuuz, tek bir zmrenin uydurma grn, yalanc
duyuunu yapmack bir dille ve yine ayni tek ve
azlk zmreye tekrarlar durur !
Hastadr bu adamlar, hepsi atcfnt hastas. Hum
mal bir hastann hezeyanlar arasnda doru ve j/^zcl
szde bulunabilir. Bunlarda zaman zaman doru v
bir sz sylyorlar. Edirneli Nazmi isminde pek
(luyv|usuz bir airle Tatavlal Mahremi adl ne id
belirsiz bir dieri, Arapa ve Farsa kelime ve ter
kip kullanmadan, fakat aruzla iir yazmay deniyorlar.
Bu tarza derhal Trk basit ad veriliyor, bee
nilmiyor. Maamnfih bunun izini t G alipie buluyoruz.
87

Onaltmc asrdan onsekizinci asra bir atlay, yahut


ayn ihtiyala ayn eyi bulu. Galiba bu ikinci ihtimal
dahn doan. Nabi, j^nzcIn lgnt kitab olmadn,
iirde herkesin bilmedii kelimelerin kullanlmamasn
syler. G n lip de Mii.sn Ak ndn nyn fikirde.

Manzme-i Fris-vp ebyt


Bilcmle tetb- izft

Yani Farsa iir gibi beyitler, Tamamlyle birbirine


ulanm izafet terkipleri diye bu eit iiri been
miyor, nmu yukardaki dille; bir beyitle br lek
trke kelime bulunmyan < Fris-ve> beyitle 1 Ga*
lip, bu evketane tavr kullanan air, yine ayni kita
bnda, FuzliMen ilham alarak, biraz da Mesnevi'den
alarak yazd Hsn Ak nda

Tarz- selefe iekaddm ettim


Bir baka lgat tekellm ettim

yani, gemilerin tarzn getim ve ben, bir bafka


dil kullandm diyor, hatta

Grdn m bu vdi~ nevni


D ivan yolu sanma bu zemini

yani, bu yepyeni vadiyi grdn m ? Bu yeri Divan


yolu sanma, beytiyle Divan yolundan ayrldn
sanyor. Fakat Divan yolu> sznde dc yine bir
ham yaparak divan yolunda gitmediini (!) divan
yoluyle anlatm oluyor. Nedim, naslsa ve belki dc
bakalk olsun diye heceyle bir iir yazyor, ondo-
kuzuncu asrda da bazan heceyle syliyenler tryo.r
88

Grlyor ki divan edebiyatnda, divan edebiya


tna car iin iin vc iten ie bir iiyan yolt deil,
var, fakat bu isyanda uur yok. Olsayd heceyi de-
niyenler, heceyle divan iiri yazarlar, ayn klieleri
bir de bu kalba tatbik ederlermiydi ? inasi, srf tUrk'
e olarak yazd beyitin Lisn- avam zere olduu
nu kaydedermiydi ? Bu birka rne;i alarak hamle-
nin enerjisini o uzak maziye gtrmeye imkn var-
mdr dersiniz ?
XII

Nesir ve Divan Edebiyat

Divan edebiyatnda Bahri tavl derler, bir tu-


haflg^n .tuhaflg-j vardr. Bu edebiyat bilen, seven ve
hatta bir de baslmam divaniyle baslm divanesi
bulunan birisi bile, buna Vezinle sayklama* demiti.
Lf olsun diye airler, bu bahirden de ok dela drt
msrnlk bir iir yararlar. Mesel Galip, bu bahre
yle balar;
*Ej glisin- letjetle hezr ive v nz ile
yetimi g7-r ra n sana gy ki edp m$ki se-
hab'U mey-i ggn-u giilbt dah i brn edp en-
fs- Mesh*y nesim eyleyp env^- nezketle ta-
rvetlc verp perveri etmiler o ruhsreyi yz rcng-i
behrrn ile bin gancc'i handan muattar h h p
elhak..> Boyuna gidiyor. Feiltn feiltn feilln
(eiltn fci lliin feiltn.... Tam bir msrada yelmi
drt tane feiltn 1
le divan edebiyatnn nesii, kafiyeli, yani se-
cili ve fakat vezinsiz bahri tavlden ibarettir. Vcysi,
birisine yazdg^ mektuba yle balar;.
<Mndm ki cmorh-i gsn ecr, mahall~i h-
rz- kleh-ge-i ezhar T/e vuk- iycn-i mirvrd-
rz 'i behr, sebeh-i znhrH rs-i esmr ola ve sab-
bg'i bg, a n y im t hidn^ d e s izib i esmr t
elvn-t dil-firib ile mzeyyen kla, hazret-i mlik-
90

l miilk-i alel tlk celle ccIliihu derghna zem-


zemc-i cn'i n-iivan peyv 'siedir bu Itrenniim U t
ki.... >

Nc diyor ki, anladnz m ? Diyo ki: Aga dalln-


rnn budaklarnda ieklerin klh ulun ktka; in-
cilcr dken bahar talarnn dmesi, meyvalann ba
larnn kmasna sebep olduka; ba boyac.v bezenmi
gzelim meyve mahbuplarnn sarklarn, gnUcr
ftihn boyalarla ssledike kayidsz, arisz mlk ve
avltanatn sahip olan uluLr ulusu lam lapsna kudret
siz can blblnn nameleri, bu rlamayla ulama
dadr ki yani, Bahar rzgarlar esip iyler d
tke, yamurlar yadka, bu yzden de iekler
alp baheler bezendike, meyvalar olduka > ve
sonu u; Tanr seni undan bundan korusun! ite
mektuba byle balanr divan nesrinde I

Yine Veys, < Herifler haseti, hakkmzda kt


sylyorlar, faziletimizi ekemiyorlar diyecek yer
de 0 / hasedcden hir blk hasede^ ztm za lzm-
gayr-i m frk olan ni\jet^i jazli-t zsvltn te
menni edp mahz- daraban-t rk- hasetten hakk
mzda her bed-gy /an ciz-i oyb^gy, kr-bend~i
m aksd olur kuys etmekle d im bad-peym-y
sahr-y m uhlt olurlar!

Nerkiaiznde, hamsesinde mahbubu stanbul'a gi


den bir kn, onu geirme bahanesiyle ta stanbul
gelip ehirdeki alacak eyleri grmeden dnn
hikye eder ve hikyesine yle balar :
91

<El*an ^iilget-i pehn~det~i hayt i h nnznn'h-r


rnn;dnn~ mhaht olon y a rd n - t salih-ul-keli'nt
rivayeti ile hoccet~i si/ht-i vukuu nnk(tyyrd-i si-
cill- isbt olmutur ki bld- Rm 'un birinde 'a-
d-zdelikle hret-yfte bir mahdm-t sbib-cem-
lin biisn- b-kemline baz- iifte-diln vre^n
k- zr mejtn-C b-knrr olup mnsrbel-i ia-
leb-i ilm-ii mzkere ile ekserdi ezminede mdtlaa-i
taVatndan br-Ire-mcnd olmular idi* Ynn (iiyor ki:
1nl ucu buca olny<n lnynt gl hahcsini g^ex-
mckte ve vnme meydannda nazlanarak salm m ada
olan szleri tiogru dostlarn rivayetleriyle doruluk
hocccti, ispat sicilline kaydedilmitir ki Anadolu c*
lirlcrinden birinde bir katlu/ pek gzel bir olu
vard. Bu gzel olann nokftnn.?; g^celliino ban
jfnl perian avareler alayp inliyccck <lcrecede
meftun ve kararsz bir halde k olup bilyi ren
me vc m/.nkcrcdc bilunmo balmnesiyle ok jmunn
unun yzn mtaladan hisse alrlard, yani bn
hikyeyi doru szllerden duydum, onlar da h li
sadr. Anadolu'da bir kadn^n pek gzel bir olu
varm. Baz kimseler bu ocua vurulmu. Tahsil
ediyoruz diye yanna giderler, yzn ^rlcrmij.
ite anlaU bu mnasebetsiz ey ve divan edebiya
tnda hikye mevzuu budur vc byle anlatlr hikye!

Kou Beyin sade cmlelerle yazd lyihas,


sonradan ancak bu yzden hret bulmtlur, ba^ka
yzden deil.
Kni, divan nesriyle llife yapyor >
92

*01 tarafta ne kadar clelll, ham m l, bakkal^


dellk, allk , mellh, fe ll h , sellh, nemmm, zem-
mam, mudrd\ mugzb, mu/t m il, mfsid, m lhid,
kehhan, remml, nahham, haccam, alc, falc gzact,
kl saci, aynac, yaymac, hokkal az, taklabaz, hile
baz, sebaz, nerbaz....* Byle gidiyor ve bunlarn'
hepisinc selm yolluyor, sonunda da yine o acayip
dille Bu ayr bir yol, srrn sonra anlarsn diyor.
Gldiyseniz ltileye deil, acayiplie gldnz mu
hakkak. Ayn nesircinin haa ait tbirlerle dolu ya
zs ve pamuk kedi criyelei azndan yazd Hir-
re-nme si de' mehurdur, hep kedilere ait szlerle
yazlm bir sanat numunesi I Tnrzimalln eskiler ye
nilenirken Namk Keml bile buna benzer bir ey
yazm da gya hiciv yapm, yahut ltife elmi!

Bu nesir, Tanzimatlar tarafndan da yrtlm


tr, yalnz zaman bakmndan olduka sadeleerek.
Mesel Reit Paa Encmen-i dana de okunan nut
kunda Halkn bu grdmz refah ve intizam
mnevverlerle baya hitlku ho geinmesi,
hep hnerle, bilgiyle meydana gelmemi nic? G r
dmz bunca gzel ilerle sa esen yaay, ibret
le baklacak, gerei anl yan dikkat terazisiyle tar
tlacak olursa hep bu yzden deil midir, baka bir
cbebi var mdr bunun? gibi esasen acayip benze
tilerle sslenmi garip bir fikri, yani huzur, refah,
dzen, iyi i ve gzel yaay, nihayet mnevverle
aa tabakann ho geinmesi, hep bilgiyledir fikri
ni daha tuhaf ve daha cayip olarak yle sylyor^
93

^Bu grdmz smn~nizm~t ahvl-i enm xte


hsn-i maeret-i havvas^t avm , hep hiner- maa
r if etle husule gelmi bir eser deil m idir ve me
hudumuz olan bunca mehsin-i umur ve srei-i sr-
yi- huzurun nazar~ im*an ile baktlup mzn-
dikkat-nsye uruldukta dn- m ariften baka
bir sebebi varm dr?*
inasi dc Medeniyetin esas yaps, halkn birbi
rine yardmdr. u halde ferdlerin geimlerini te*
ininden ciz kalmamalarna himmet etmek, cemiyetin
birinci vazifelerindendr szn *Afebn-yi temeddn,
mdde-i tevn olmasiyle efrdn kiff-t nefs te-
drknden ciz kalm am asna himmet etmekt hey*~
eti ictiniyyenin birinci vezifindendir^ tarznda
sylyor. Reid Paadaki intizm, enm, avm; hner,
eser; umur, huzur; im'n, mizan secileriyle inasi'de-
deki temeddn, tavn secilerine ve cmle teek
klne bakn* Urulunca deg;il urulduktn, olduundan
dfg:il olmasiyle I Bunlarn birincisi bir nutuktur, kin
cisiyse bir makale, gazete makalesi.
Ziya Paa'da iir ve ina* makalesinde bir yan
dan Necati, Bki, N e f gibi airleri osmanl airi
saymaz, halk airlerine zenirken br yandan eskileri
takdir eder, yenileri ho grmez, yazlarn manasz
bulur. Hangi yemler ? Kendisi ve arkadalar m ?
Kemal bile Londra'y kendi gzlkleriyle grr
ve Nehir altnda muntazam arlar, hava yznde
mkemmel kprleri var> derken birdenbire Ayne-
sery namnda bir mesireleri mevcuttur, uzaktan ba
klrsa in'itf'i uMeden hevy m hasl olan bir ze
94

min Qxcrinde ccvvl olan Alim"! sem pnrnlnn


nnzur* hayl nne bir nceff kh* elmas gclirir
der. Hal't Ziya Uaklg^lin Brn- drr- clms> )
bundan farkh m ? Ve hepsi de ina bakmndnn asr
larca srp g^elen bir nesir deg:ilmi? <lnsan, tanr
verjjisi olarak yaratltan hrdr. Bu sebeple u
tanr vergisinden faydalunnag^a mecburdur> demek
iin < ln san k i kudretten hrriyetle meftrdur, bil
tabi o at^y lhden istifadeye mecburdur* diyen
Kemal'in 511 szne ve szndeki meftur, mecbur,
kudret, hrriyet secileriyle Farsa inasiyle Trke
cmle kuruuna vs bilhassa hrriyetle mecbur teza-
dma dikkat edersek bu tanr vergisinin ne kadar
klfetli ve tezatlarla dolu olduunu anlamakta glk
ekmeyiz.
Hasl divan nesri, konulma diliyle deg;ildir. Bu
nesirde dtan Haciyvat elebinin mustalah szlerini,
iten halkn alayn duymadayz. Kestirme sz u :
iirine nispetle divan edebiyatnn nesri yoktur. Halk
nesrini, Dede Korkut hikyeleriyle Evliva elebiMe
YC halk sofilerinin resimleriyle mektuplarnda grdk
ten ve iirini dc saz airlerinde duyduktan 5onr
flzn daha kestirmesini syliyecejiz Divan edebi
yatnn dili yoktur I
XUI

Trke ve Divan Edebiyat

Dikkat edilmitir, yazlarmzda verdiimiz rnek


lerin ojunu nesirle ve bug^nk konuma dilimizle
verdik, asUarm yazlardan sonra svraladvk. O etre
fil beyitleri yazp g^eseydik eminiz ki bug^unn nes
li, hi, ama hi brey anlamazd. Yine eminiz ki
yazlarmz okuyanlarn ou, verdiimiz rneklerin
aailiarna ancak bakp jremilerdir. Okuyup anlya-
mazlar da ondan denmesin, bunlar okumak, okumaya
alma, g;rennek vc bilmr k zaten lzumsuzdur. Her
dil deg-iir, Trke de deg-imitir. Yunus,
Dadan yine deli gal sular gibi olar msn
Akdun yine kanla yaam yollarm balar msn
der. Bu dil, zamanla deimi, bug-n
Tatn yine deli gnl sular gibi alar msn
A k ln yine kanl yam yollarm balar msn
haline gelmitir. Yani asl deimemitir, konuma
tarz deimitir. Dnk jfnl*, bugn cgnl
olmutur. Dnk geldn, old, bizm* bugn gel
dim, oldum, bizim diye sylenmektedir. Keleci,
aayru, esrimek, knykmak, gibi baz Trke kelime
ler de unutuhnutur; bugn bunlan yerine kelime, sz,
hasta, sarho olmd:, aldr etmek vc koygilmmnk
kelimelerini kullanyoruz. Benven, alsar, gelben.
96

gfidcvz* g^ibi bazj aigalar da bugn benim, olacak*


tjr, gelerek, gideceiz ve gidiyoruz> diye kullanl
yor. Hatta dile giren yabanc kelimelerin bir ksm,
halkn ve kylnn konumasna kadar yapdroi, lalk
ve kyl tarafndan deg^itirilmitir. Hasl Trke de
her dil gibi bir olu geirmitir ve geirecektir dc.
Bu, Trkcnin yaayna ve hayatiyetine deUlct eder.
O da, kendi bnyesi dahilinde zamanla deS^imektedir.
Biz, Trke olmak artiyle dnn, evvelki gnn,
daha evvelki gnn dilini anlarz. Anlyamadm
unutulmu kelimelerle zamanla degfien salar da
kk bir lgat ve izah, bize derhal anlatr.
' Divan edebiyatnn dili byle deildir. Bu edebi-
yatm dili, Arapa ve Farsa kelime ve kaidelerle
Trkenin kaynamasndan meydana gelmitir. Bu
dili anlamak iin Arapa ve Farsa bilmek zaruridir,
fakat kfi deildir. Konuma Trkesini gayet iyi
bilen ve bu iki dile de hakkla vakf olan birisi bile
divan edebiyatnn dilini adam akll anlyamaz. n
k bu dil, Arapa da deildir, Farsa da deildir,
ayr bir dildir. Arapa ve Farsa bilen bile bu dili
anlyamazsa artk halk, nasl anlar? Divan airi bir
ey anlatmaz, erhedcr. Anlamaz fehim veya derk
eyler. Bu adamlar, herhangi bir kokuyu koklamazlar,
ya emmederler, ya istimam. Bakmazlar, nigh
veya nazar ederler. Getmek, bunlarn dilinde iit
mek ve duymaktr. Bunlara birey grnmez, by,
yahut bedidr olur; birey meydana kmaz, zuhur
eder, yahut aikr olur, y le beyitleri vardr bu
edebiyatn ki iinde yalnz dr, yahut olur gibi bir tek
97

Turke'soz bulunur, yle beyitleri vardr ki d da bu


lanmaz, btn kelimeler, Arapa ve Farsadr, fakat
beyit ne Arapadr, ne de Farsa I y le beyitleri
vardr ki hl halledilmemitir, tevcih ve tevil edilir,
yle beyitler vardr ki tevcih ve tevili de baka bir
tevcihe, baka bir tevile muhtatr I
Divan dilinin inas byledir. Kelimelerine gelin
ce ; Mecazlar saltanatnn kap kullardr bunlar. Bu
saltanat, ancak kelimelerle korunur. airler, yazdklar
beyitlerin Trke sylenirse pek acayip, hatta gln
olacakn anlamlarmdr, nedir ? Hep Arapa vc
bilhassa Farsa kelimeler kullanrlar. Bu kelimelerle
terkip yapar, bu terkiplerle bir ahenk meydana geti
rirler. Bu edebiyatn jolbl bazan andelip, ok de-
fa bin mansna da gelen hezardr. Bu edebiyatta
yz ve gl me didardr, komak kinara ekmektir.
Sevgili dirba, dilber, nigr, yar vc dildardr; darl
mak, azarlamak, eziyet etmek itab veya zr. Bu
dilde buluma visl. ve vuslattr, ayrlma hicran vc
firkat. Gk azmandr, yer zemin. Gne de
nirse bayal olur, fakat aftap, hurit, ems, hatta
yuh, yerinde szlerdir. Deniz, ya ummandr ya bahir
ya derya. Cokunluk cu ve hurutur, sarho mest,
mesti evkr. Ag^lay gryedr, naledir, ag^lyan k,
akzar. Gonca, serv, nerkis, snbl, enar (nar
de^ii), sanevber, narven, ergavan, nihai, har, glen,
gl, lle, emen (bu da imen deg^il). Leb, laal, kod,
kamet, kyamet, em, dide, zlf, giysu, perem, ham,
iken, in, dest, dmen, sne, dil, 8ak, iirin, gabgap,
gamze, mjgn, ebru, nf, engUt, nhun, pay. s-
Divan Edebiyat ; 7
98

rain, milr, mch vc mh, hurid, bcdr, hill, aftnp', en-


c a , derya, kenar, tjrap, mtv, gavta, mevce, kat-
re, rcha, lccc, sahil, brn, bcrf, bd, sab, imal,
ncfha, peyk, hzane, hazine, gen, kn, mr, nakt,
sim, zer, yakut, elmas, firuze, dr, lM, diirryelim,
;;Bhdane, k, lfet, ns, vuslat, visiil, firkat, hicran,
girye, hande, ruml, hkvpay, pabus, rakyp, renk, hi
le, l, tegafl, ylbl, hram, hn, zlim, knatil.
g-addar, hunriz, snan, nite, haner, seyf, emir, tyg,
tr, keman, kavs, navek, hedef. Ve nihayet primugan,
harabat, kadeh, sgar, piyle, mey, mahbup, mug^bee,
tki, mestiharab, kaza ve kader, takdir, hkm ezel,
tecelli, talih, baht, hb, merk.
le divan edebiyatmn kelimelerinden belli bal
rnekler. Bunlardan mutlaka bei, ikili l ter
kipler halinde divan edebiyatmn her iirinde geer
vc arada bir de *olur, bulur, gelir, gider, dr> gibi
serpitirme ve eklenti Trke kelimeler.
Bu dilde hcc gibi hem hoca, hem tacir vc be
zirgan, cenp gibi hem eik^ hem hazret, n gibi
hem in lkesi, hem kvrm, tb gibi hem ziya, hem
parlakhk, hem kudret, hem zlrap mnalarna gelen
kelimelerle de hayli oyuncaklar yaphr. Farsa vc
Arapa kelimenin son harfi *'n harfinden baka bir
harf oldu ve kendisinden sonra eklenecek bir trkc
kelime de bulunmad m derhal ekilerek okunur. Ma-
amafih airler, sonu ^n,, harfi olan yabanc kelime
lerde de bazan bu ekii yaparlar, vezne sokmak
iin :
99

Edrene fchrm i b y cennct- m c v midir


yahut :
A zn greli varlm oldu gman
ouralada olduu gibi Trke kelimeleri de eker,
uzatrlar. Bu imlelerin hakk, tamamiyle verilerek
okundumu bu dil, tam Haciyvat elebinin dili olur.
Bu acayip dili, ilk olarak hatrmda kaldna gre
Falih Rfk, {fiizel bir yazsnda, Haciyvad'm fiiline
benzetmiti. O vakitten beri mesel:

Ey py-bend-'i dmgeh- kayd-t nm^u neng


T key hev-yi megate- dehr-i b-direng
y a h u t:

B ehr-i S ianbl ki b-misl^ii behdtr


B ir sengine yekpare Acem m lk fedadr
y ah u td a :

Bigne^mcreb bize t key icgfln


Ey nahl-i nz yok mu bu y n lemyln

gibi her hangi bir divan beytini okudum mu bunu


hatrlarm. Derhal kulaklarma Haciyvad'm Hay Hnk>
esiyle mustallah ibareleri ve Falih Rfk'nn tam ye-,
rinde olarak halk zeksnn alayc mmessili saydg'i
Karagz'n nkteleri gelir.
Bilmem pheye mahal var mdr? Bu acayip dil,
kelimeleri ve kuruluiyle artk lm, rm git*
mitir, mstehassas bile kalmamtr.
N o t; Bu yazda geen lgatlan yaznya, beyitleri aolatnya
hibir lzum yok.
X IV

Divan Edebiyat l bilgilere dayanr.

Arnplar, ynylmn snrlarm gcn^lcUikc Rotna -


Yunan, Iran -Hint medeniyetlerinin ve bu medeniyet
ler vastasiyle dier eski medeniyetlerin tesirine ka
plmlar, eski Yunan kitaplar Arapaya evrilmi, in
celenmi, erhedilmi, dinde siyas ve akl mezhepler,
dnccdc felsef meslekler ncy<ln: gcluiye balann^
Yunan felsefesine dayanan bir din felsefesi. Kelm
kurulmu, Hind vc Yunan felsefesi, mslmanUarak
Hkema mesleini dourmutu. slm medeniyeti, d
nce sisteminden edebiyat ve msikisine kadar esk
medeniyetlerin mirasna konmu bir mmet medeni
yetiydi. litn mansiyle bir l ve gebe edebiyat
olan ve bu hayat, realiteye tamamyle uy^un bir su
rette yaalan Cahiliyye devri, bu meden taazzi ne
ticesinde kapanm, Arap olmyanlann yardmiyle ku
rulan Abbasoullan devrinde ve bu sralarda kuru
lan slm hkmetleri zamannda ran dili, edeb bir
dil olmya balamt. Nihayet Iran edebiyatnda Fir-
dcvs, ehnmo siyle Yunan felsefesi sistemine da
yanarak ran destann yenilemi, kendisinden sonra
j^eleu btn airlere tkenmez bir hazine brakmt.
Bnye bakmndan ran diline tamamiyle uyan ve
Araplardaki dklklerden, dzensizliklerden loma-
miyle aV-nan aruz, artk bir Arap vezni deildi. Bu
101

vezinle vc ran diliyle meydana gelen edebiyat da


ruh bakmndan ran bir edebiyat olmutu. Netekim
malmanlk da artk. Arap mslmanl^ olmaktan
bsbtn kmt. Unsuri, Ferruhi, Enver ve Nizami,
kasidede, hamsede birer kudret olmular, Sadi, hike-
miyat vadisinde teferrt etmi, Sena^ve Attar, niha
yet Mevlna, bilhas&a halka, halk hikyelerine, halk
dnne, halk duyuuna vc halk grne daya
narak halkn anlyacn bir mantkla sof inann
iirini meydana getirmiler, sonuncusu, tasavvuf ede
biyatnda hnkl olarak bir Kur'an talkki edilen ve
ehname gibi btn airlere bir ilham kayna kesi
len Mesnevi,, iini yazm, Hayyam septik bir ru
bai stnd olmu,Hafz reel bir grle rindne gazel
lerini ibd^ etmiti. te Trk divan edebiyat, byle
(bir ng:da vc dorudan doruya nce ehnmenin,
'sonra Mesnevi nin ve nihayet btn bu airlerin tesi
riyle belirdi. ran edebiyatnn bu ilk klsik devrinden,
sonra Cami'yle balyan ikinci devir airleri de teker
tekcr^ divan airlerine sl6d oldular. ran edebiyal-
. nn bu ikinci devresindeki airler, birinci devreye
nispetle snktr. Bir Firdevs, bir Hayym, bir A t
tar, bir Mevlna yoktur ki artk. Bu dev airler, va
zifelerini yapmlar ve tamamlamlardr.|Sonrakilere,
bunlarn yolunda yrmekten baka bir ey kalma
mtr. Bu da ayn grn, ayn dncenin, ayn
inann, ayn szlerle ve ayn teknikle tekrarn icap
ettirmitir. Vakit vakit Kelim gibi bedi, yahut Muh
teem gibi din ykseliler yok deildir, fakat bu
ikinci devre sairleri, ancak Hint'ten feviz almak sure*
102

tiyle jn.3b,.,hir.,jycnilik yapabilmilerdir ki bu da srf


Iran in bir kazantr. Fakat u nisb veiiilikie bu
airler, ilk devre airleri gibi btn dnyann mal
olamav^lard. Sebep, meydandadr. nk ark, her
eyden nCe din ve bu mnasebetle dil bakmndan
j^arba kart fikir kaplarn kapam, fakat jfap mal-
Innnn snrlarn aarak j^arbn bir alveri pazar
olmutu.

Bize ^relince * Istanbulu aldk, Fakat Fatih, yal*


nz madalyada bir Roma arabasna bindi, bana o
madalyada bir gne dodu ve yalnz o madalyada
Kayzer kesildi; fakat Rnesans Avrupada balad. K a
nuni devrinde bir ltuf olarak verilen ve sonra bar
nzu bir musibet olan kapitlsyonlar, lkeyi ak bir
pnzar haline soktu. Gn g-etke tezg^h snd, fab
rika kurulmad. arktan gelen skolstik dnce es
kidi, kflendi. AvrupaMa hayat artlarndan dog:an
msbet dnce ilerlerken biz, Avrupay hl bir
daricihat saydk ve msbet bilg-iden haberi bile ol-
myan medrese, sekizinci kat gg:n ar, dokuzuncu
kat ^^-n kri olduuna inanmya ve inandrmya
alt, o arn rdn, o krsinin ykldn
duymad ve SofestailerR Meaun vc Ruvakiyyundan
bahsetti durdu 1

Bu nvkaddimeden sonra asl maksada geliyoruz:


Divan edebiyat, msbet bilgiye deil, l bilgilere
dayanr. Msbet bilgi meydana gelir, geliir, madde*
cilik doar vc her tarafta hayal bir dnya edebiyat
103

kunlurken divan edebiyat, hl l bilgilere, 7aman


getike de daha ziyade len, ryen, kokan ve
dag;lan fikirlere sahiptir. Asrlarca sren bu edebiya
tn ilk devrini bilmek iin de tefsir, hndis, kelm, ta
savvuf jribi bilgileri, Aris(o mnnfg-n, Bntlamyun
mesleg^ini, Hkema felsefesini, kimya*, simya*, rcmiP,
gibi acayip vc aal yok bilgilerin hi olmazsa mevzu
ve stlhlarm, btn bu lzumsuz ve mnsz eyleri
bilmemiz lzmdr; son devrini anlamak iin de. Ali
ir Neva ve Fuzl dc bu bilgilerle anlalabilir, Ziya
paa ve Yeniehirli Avni dc. ehname okunmadka
bu edebiyat anlalmaz, efsaneler bilinmedikle h mu
amma zlmez.

Bu edebiyntta iklim yediye ayrlr, gkler dokuz


dur. Bu gklerde yer yznden itibaren ay, utarit,
zhrc, gne, mirrih, mteri ve zhal vardr. Bu yl
dzlarn tabiatleri, mizalar, renkleri, tesirleri vc efsa
neleri, hatta dostlar, dmanlar, yer yzne hakim
olduklar zamanlar ve vazifeleri tespit edilmitir. Mr-
rih kl eker, zhal bn?5 keser, zhre saz alar, m
teri hkm verir, Utnril ktiptir, ay muhasip. Gne
de leme feyiz aktan bir emedir. Bu yedi g
on iki burcun bulundujfu sbilelrr, burlar g^ kap
lar, bu gg- de dokuzuncu kat gk kaplapmtr ki bu
ge Atls> denir ve air, bazan bunu g'dg; ki-
iyc giydirmiye kalkar da bu gk yetimez, ksa ya
hut dar gelir; bazan da bu geni gn, padiahn
adrna dendii, br gklerin de padiah kullarma
benekli bir libas olduu vkidirl Madde lemi, drt
104

unsurdan, toprak, su, hava ve ateten meydana gel


mitir. Bu dokuz kat gkle drt unsur baba ve ana*
dr. Dokuz yce babayla drt aalk anadan her an
ocuk meydana gelmektedir; cemt, nebat ve hay*
Van.

Bu edebiyatta Havva, Adem'i aldatr, ylan mi-


yanclk edet. Nuh tufana urar, dris ge aar.
brahim cmerttir, olunu keser. smail babasnn b
ana boyui) verir, gkten ko iner Yakup Beytl
hazen, yahut .Klbc*i ahzan> da alar, gzlerine
ak der. Yusuf kuyuya atlr; Zeliha onu sever, zn-
dana attrr; sonra Msr'a sultan olur gzel YusuL
Musa Hzrla konuur, yapt ilere sabredemez. H
zr'la skender buluurlar, karanlklar diyanna giderler.
Hzr, abhayat ier, skender mahrum kalr. Musa,
assiyle denizi yarar, Firavun'u kahreder, as, ejderha
olur, bycleri imana getirir. Sleyman'n tahtn yel
gtrr, Asaf Belks' tahtiyle getir. Ku dilini bilir
Sleyman, karnca da bu padiaha bir karnca budu
nu armaan sunar. Is beikle kpnuur, Uilcr diriltir,
krlerin gzlerini aar...... Bu edebiyat, batan baa
bir tarihi mukaddestir.

Bu edebiyatta hr zaman fitneleri kaynar. Sev


gilinin zlf, kyametten nce kacak, lemi kapl-
ya'cak dumandr, boyu kyamet, yz maribden do
an gnei Harut'la Marut zhreyi severler, Bbil
kuyusuna ba aa aslrlar, zhre arplr, yldz o-
lur, ge kar. Kam kaleminin iindeki ince kl,
Harut'un sandandr, air de sihirbaz. Bu edebiyi-
105

tn g jn d c melekler eytanlara ihap atarlar, ye


rinde cinler cirid oynarlar. Cennetler, eddadn rem
bag:iyle hair neir olur. Kulaklara gaipten elest^ sesi
{^elir, s^zlere tecelli nuru g^rnr. Dilberin aya^nm
tozu tutyadr^, vuslt yaralar onartan mumya*, ba
k toprak bile altn yapan kimya. Gnei, ta laal
yapar, sfiheyl yldz Yemendeki akllar akik haline
getirir. Ovalarnda ahular gerer, sevg^ilinin zlflerini
in e benzetmek Hatadr, fakat zlfleri de misktir,
.sakallar, byklar d a l Bu diyarn madaralar tlsm-
hdr, bu vuslat madaralarndaki hzineleri zlf y^*
Unlan korur, bekler I

Bu edebiyatta Kann- if^ hkmleri revatadr,


remile inanhr, usturlaba^ baklr, erefi st" g^zetilir,
mushaftan fal alr, yamurlu havalarda uyunur,
ikindi ,st uyunursa adama arhk g^elir. Yarh^lar
fermanlar gelir gider, mhr Sleymanlarla lemlere
hkmedilir, billr kklerdeki aynalarn nlerinde
dudular sz sylemeyi renirler, Hindistan ekeri
yerler I

Bu edebiyatta bilgi air, sevgilinin salarndaki


teselsle^** der, yzn grnce devre*^ inanr, ya
hut vuslatn dnp de yzn gremeyince tesel
sln batl ve muhtl, devrin mmteni bir ihtimal ol
duunu anlar. Bu muhkem kaziyefere^^, cedele^** d
meden hkmeder I

Bu edebiyatta devri kamerden bahsedilir, erefi


ftap beklenir, nirrhle zuhalin nuhusetinden korku
106

lur,mteriyle zhrcnin saadetine innn'r, kran


saMeyn umulur, sahipkran lr.

Bu ctlcbiyalta mahbubun kalar ccl' hattr, sa


kallar g^ubnr'-'. Zlfleri taliktir*", sakal, j;;MZ,c!ligni
nesh edemez. Boy elife ben7 cr, az mime, zIuf
dala, yahut cime, ka raya Halta ne yazk, km
ah bile bir elifle bir sfrdan* ibarettir!
Bu edebiyatn namelerinden saba ahengi, nevruz
zemzemesi, hicaz havas, ehnaz makam, Irak yeli,
ferehnk terennm, rast perevi, szink semaisi,
eve arks, buselik fslts, mahur sadas, muhayyer
edas ve nihayet uakn ycjrhtan, djjhtan, sej,^h-
lan ve arghtan mrltlar duyulur I

Bu edebiyatta Hatem cmerdlik eder, Uveys deve


jifdcr, brahim Edhcm saltanatndan gccr, Ferhat
Bisutn dan deler, Mecnunun banda leylekler yu
va kurar. Cemit kadehini dzer, skender aynasn
cillnr, Gve Dahhk'i Mriir, Feriflun ,nda1ctini
leme yayar, Dr dnyay zapleder, Rslem pehli
vanlklar g-sterir, Zlin domadan sa aarr, Beh-
rnm gr yaban eei avlar, mezara avlanr. Efrasyap-
1ar, sfendiyorlar, Tiehemtenler lop ve evgn oynarlar.
Kafileler konar ger, an sesleri gelir, mealeler
grnr. Mzraklar, kllar parlar, kalkanlara inen
grz sesleri kulaklar nlatr, yaylar yaslr, oklar
atlr, temrenler deer, kanlar salr ve yalnz Mm
ile Bihzat, btn bunlar resmeder I
107

Bu edebiyatta deviler, ba ak yaln ayak ab


dal olmular, teslim kemerini kuanmlar, rza pal-
heng^ini taknmlar, kulluk mengunu kultkinrma
takmlardr. Mecaz aktan gemiler, hakik aka
ulamlar, erbainlerde diz kmler, halvetlerde jfz
ya dkmler, yokluk mlkne ordusuz, tnb'asz
bir sultan kesilmilerdir!

liu edebiyalta airler, ayn muhayyel gg-n al


tnda ayn hayal yere dokmular, ayn haylleri gr
mler, ayn eng^i, ayn rebab almlar, ayn uy
durma dili sylemiler, ayn isimsiz havay ulamlar,
ayn yola gitmilerdir. Gelmiler, konmular, yokluk
diyarna j^mler, bize seslerini bile brakamnn-
lardr I Bu masallarn masal lemin son yolcular gz
den kaybolurken bizim iin syliyecek ancak bir az
var 1
Onlar kcpln hayaline^ biz erelim hakikatine!
108

Bu yazda gcen baz szlerin almas ;

1 K im y a : Bakr, gm vc cvay baz m uamelelerle


a ltm yapmak. 2 Sim ya : olm yan eyleri gstermek. 3
R e m il, ta tahtaya, yahut k.^da dklen noktalarla gelecei anla-
m ak. 4 Elest : T a m , nce ruhlar yaratm, elest-rabbinK
dcgihniy ijn dem i. 5 Tutya : gze srme ];ibi ekilen, yaar
tp parlatan maden. G K rk la r bititiren bir m evhum ilv-
' 7 Ib u i S in a 'n n bir kitab. Gnein derecesini ve yU
d la n n b ulund uklar yerleri belli eden alet. 9 Yldzlarm
duruuna gre idlere balanm ak iin en uygun ve hayrl saat.
10 B ir eyi, baka bir ey meydana getirir, onu bir baka
ey, onu da baka bir ey. Bu, byle devam edemez. Kendilij>inf
den var olnn bir varlk gerektir ki b unlarn hepsini meydana
getirsin. O da tan rd r. 11 B ir eyin varl, bir baka ^eyia
varlna b a ld r. O dn ya buna baldr, ya baka ^cye. B.aka
eye balysa onun varl d n lr, deil de buna balysa ikiki
de var olamam: veairc, M antk kyas. H ICyas neti
cesini kabul etmeyip kyasdan kyasa, szden sze geerek b(<
yere <jene almak gibi birey. 14 E ski yaznn gzel vc iri
yazlan. 15 Bu yaznn her eidinin gayet ince, adeta per-
tevA zle okunacak derecede kk yazlm ekli. 1G E ri ve
n u h a n ili bir yaz ekli, iir yaks adeta. 17 Bozm ak m na
sna geldii gibi celinin kk ve bir baka ekli. 18 E ski
yaaiyle ah ol> eklinde yazlr, ilk harfine elif denir. S fr es
kiden byle ii bo bir yuvarlakla gsterirlerdi. I^u yuvarlak,
aopradan nokta oldu, s iliu d i ! te hepsi buna benzer eyler.
XV

Tanzimat edebiyat

imdiye kftctvr Hikkat edilmitir, mnnnebcl d


tke Tanzimot edebiyatn hep divan edebiyatiyle
beraber andm. Nc yapaym? Divan edebiyat pek
uzun tren bir uykuysa ta z im a t edebiyat, bir uy-
ku^a doymadan uyan, b^^ devresi.
Dlvnn edebiyat, srekli bir arholuk, uzun bir ajKi**
sn Tanzimat edebiyat, dnyay kanl ve i gzlerle
szen, ba zonklyan, baktg-n iyi gremiyen,' hatt
arada bir ivi iviyi sker diye, yine araba, rakya
sarlan bir mahmurluk. Zaten tanzimatn nasl bir ha
reket olduuna akh erenlerin' akllar ermitir. Tanzi
matlardaki hususiyet, tamamiyle zamana tabi bir
hususiyet, bu da pek tabi. Medrese yklmak ze
re, Avrupa g^rlm, mektep alm. Elbette airin
fikrinde de bir eyler olacak, ite olmu da. Fakat
ne teknik, ne dnce, ne de ifade bakmndan bu
adamlar, divan edebiyatndan zerre kadar ayrlama
mlardr. innsi :

B ild irir had dini sultna senin kanCnun

diye Reit Pna y g^yor amma bu sz, srf byk


lif etme illetinden doan byk bir sz ve ite o
kadar. Btn tanzimatlar, Avrupaya hayran ve bu
yzden hrriyete meftun. Padiah deiince, yahut
110

sadrzam ortadan kalknca btn hayat artlar ilcg-i-


5 vcrccek, hrriyet iln cdillncc Avrupa'daki imran,
siyas rt, madd ve manev ykseklik yerden biter
jfibi bitip oluverccck sanyorlar. nc Selim ve
Alemdar Mustafa Paa ile Bcinci Murad'n vc Nauuk
Kemalle arkadalannm dnceleri arasndaki fark,
pek AZ. Eskiler, Avrupay elilerde ^^ryorlard
diyelim. Bu yeniler de Avrupaya ancak eli gibi g i
diyorlar, Eskiler, elileri nasl gryorlarsa bunlar da
Avrupoy, detleri, g^reneklei vc her eyleri ayr
hereyden habersiz br eli gibi gryorlar. Mad
deye bah J)ilgirm_ne bile yok. G
remiyorlar ki Avrupada madd refahn verdii reha
vetle Allah ancak din gnlerde del olduu in
vc ltfen dnebilen bir zmre var. Gremiyorlar
ki Avrupada maddeye balanan ve hayat kazanmak
iin onun mnas var m diye dnmiye bile vakit
bulamyan baka bir zmre mevcut. Gremiyorlar ki
Avrupada el tezgh devri kapanm, byk sanayi
ve geni istihsal devri balam, refah iinde yayan
zmrenin hrsna kar, onlarn refahn temin eden
zmre iten ie bir savaa girimi ve bu madd ya
ay, madd dn meydana getirmi, ilim, dinle
arpm ve galebe etmi, filozof, artk madd ve
msbet bir felsefe yaratmak zorunda kalm. Hatt
gremiyorlar ki orada halk, tnb'a-i ahane deil
ve rcy yok. Hatt gremiyorlar k orada hakkn
tanyan ve nisbeten tantan bir halk o hakka ba
emek zorunda kalan bir zmre var ve bizim lkemiz,
ancak Avrupa'nn yksek sanayiiylc geni istihaa-
u

linin bir satm ars, bir istihlk pazardr, oradaki


ktisad erait, bizde yoktur, oradaki cemiyetin bn
yesiyle cemiyetimizin bnyesinin ayn artlara uyma
sna imkn bile dnlemez. Onlar, bunlarn hi bi
rini g-remiyorlar ve ancak stanbulda grmedikleri
aama kprleri, fabrikalar, parklar, kulpleri, ba'
lan ve baheleri dtan g-ryorlar. Bunlar Aristo
mantkiyle dnyor, kyamete yakn g^nein mag-
ripten doaca hakkndaki rivayetle tevl ediyor,
daha da ileri g'idip Avrupa^nm bu halini, Endels me
deniyetine kadar kanyor, bizden alnm da biz i(l$
etmiiz sanyor ve :
endendir ilh yino, hn mekr^ hu fUn^
diyorlar. Kapitlsyonlarn kurulduu devri, tarihi
mizin en yksek bir devri sanyorlar, hemen hepsi,
o devre, o gemi gne bal. Fakat bundan daha
tabii bir ey de olamazd. nk maddi ve msbet
dncenin domas iin aziz bir dostumun dedii
gibi Namk Keml'le Mustafa Keml atasndaki mer
halenin almas gerekti, zaten ryp kokan eskilik
leri toptan silip sprmek, garpl bir cemiyet kurmak
lzmd ve bu enerji ve gr de Namk KemlMe
olamazd.
Tanzimatlar devrindeyse henz Kafesi, yahut K
tibi destar, kavuklukta. Harem, selmlk bki. Yine
cuma namaz, hi olmazsa grnmek iin olsun ka-
rlmamakta. Ramazanlarda elde m^ert tespih, cami
ler dolalmada. Yalnz namaz, bazan aptestsiz klna-
biliyor, iftarlara oruuz gidilebiliyor. Oru gizli yenir-
112

c pek zarar yok. haremde yine kaUalar, halayklar,


kethda beyler ve harem aalan. Ba^ta A tiz fes, st
te stanbul'un, ayakta kalo kundura. Dilde Fu-
zli'den, Bkiden, Nef'i veya Nedim'den beyitlerle bir
ka frenke mjsra. Mtrnebb ile Hgo'yu ayn za
manda okumya alyorlar ve Beyog^lunda, Istinyede,
Bebekte, artk gya Avrupallaan yerlerde oturuyor,
ba ak vc bazan mtefekkir bir vaziyelic resim
ektiriyor, Paris ve Londra'da divan okuyorlar.
Tanzimatlarm iki mmessili Namk Kemlle Z i
ya Paa'nn birer divan, Keml'i yetitiren inasinin
bir divanesi var. Namk Keml'in 268 para tamam
lanm iirinden 166 snn ayn mazmunlarla una bu
na, eski ve yeni airlere nazre olduunu aninymca
greri kalan iirlerinin kimlere nazire olduunu bula
madmdan dolay kusuru kendime verdim (yznc
doum yl mnasabetiyle Dil ve tarih - corafya fakl
tesinin yaymlad Namk Keml hakknda adl ki-
tabtaki Namk Keml'in iirleri adi yazma ba
knz, 1942 stanbul, S. 11 77 ve bilhassa 32 64).
A yn divan edebiyat mazmunlarn kullanan, zen-
mee tasavvuf yapan, Skiname yazan Keml'in yine
tesir altnda .yazd bir iki yeniye benzer parayla
vatan iirlerinde bu gn ciddi bir yenilik, hakiki bir
heyecan ve hele ak bir istek g-rlmezse amamak
g-erektir. Dnyada ne deerler sarslyor, ne imanlar
yklyor. Divan airi bile
Bana kim lem-i im kn derler
O lm az olmaz, deme olmaz olmaz
demi. Hkm zamann, neden hayflanalm ?
113

Grp ahkm (yahut hukkm )~ asrt m iinharif


sdk- selmetten
ekildik izzet- ik b l ile bb-t hkmetten
deyip mutasarrfla ekilerek yan gelen Kemal'in
hakknda da bugn deg^i'se bile yarn, zamnn, kat'i
hkmn verecek, bundan kanmaa are yok 1
Ziya Paa^ya gelince *. Bu zat, naslsa arada bir,
bir modaya kaplm grmekleyiz. Byle olmasayd
aleyhinde bulunduu padiaha, kasidelerle ihlasn
bildirir.
stmzden eksik etme sye- ahanesin
Z tn her hlde her k rd sen ol nm n
diye tanrya yalvarrmyd ? Hi olmazsa Adanal
Ziya gibi

/i;n yle minnete gelmem Z iy , ht saye nedir


B iraz da gn greyim sye~bn kaldrnz
demezmiydi ? Padinha drt tane kaside sylermiydi?
Hem dc bir tanesini Paris'te sylyor. Ziya Paa,
tam eskiler gibi, Hayr, onlardan da ak gz. Hi
bir frsat karmyor. Clus iin mseddes bir terki
bibent yazyor, beenilsin diye murassa bir mesnevi
dzyor, askere, Saliha sultan'la Emine sultan^n ve
ehzade SelimMe Mahmut Celleddin'in doumlarna,
klalara, hkmet konaklanna, emelere, hatla hatta
padiahn resmine tarih yUyor ve hepsinde do
adalelinin misli olmyan o gvelim pehlivan padiah
yor. Bunlarla da kanmyor da padiahn turasn
ve kadir donanmasn ktalarla kutluyor. Hele ark
lar ... Padiah stanbuldan gider, haydi bir hasret
D vhti IM th ija it 8
114

arks; Jfelir, haydi bir j^eli arks. Kendisi Amas-


yadnn gelip padtnhn mbarek yzn ^rncc al
bir ark daha. Grlmemi bircy; kendisine verilen
ihsnnn ve askere g^iydirilen yeni elbiseye bile nrk
ile kranlarn sunmada. Eskilerin bile pek akllarna
gelmeyen eyler yapyor, Reit Paa'yn upuzun nok
tasz kasideler yazyor. Byle bir adamn hrriyet sever-
ligindeki ciddiyete inanamyoruz. Acaba sadrzam ol
sayd hrriyeti yine scvecek miydi dersiniz? Ziya Pa-
ann yaptg;! yenilik, cger yenilik demek cnizsc. ycni
coraf bilgilerle kozmog-afya bilgisini iire sokmak
ve tanrnn hikmetlerine ap kalmrktnn ibnrtllir.
III nc yazmzn son ksmn, isterseniz bir kere
daha okuyunuz.

ihasi^dc fazla srar etmiye l/um yok. Ne ka


dar kt manzumeler yazdn divanesi gstermek
te. Nesirlerinde Trke cmle inas bile kusurlu.
Tanzimatlar, nesirde de divan edebiyalnn tesi
rinden kurtulamamlardr. XII inci* yazunr/.n son k r
smlannda bu hususta kfi derecede sz dyledik.
Hatta tanzimatlarn tam alafranga bir devam olan
ve mseddeslerden serbest vezne kadar }er tarzda
yaz yazan vc her eit yazsnda birinin lesirine ka
plan Abdlhak Hmit bile iirde ve nesirde divan
tesirinden kurtulamamtr. Cenap ahabeddn, Mnk-
ber mukaddimesini Edebiyatmzda ilk nesir saya
dutsun, bu mukaddime, halta ikinci mukaddime ve Fat
ma Hanm'n mezar ta, divan nesrinin simokinli
bir grndr, o kadar.
115

Kemrden Hmido kadar btn, bu devir, yeniyi


istiyor, fakat maziye bag;l ve hayran. Nevruz Bey, Fa
tih, Selim. Yahut llhnn, Turhan, Timrlenk Abdur-
rahman flalis ve daha bilmem kim. Ve bunlar bir
asrda ve bir kafada divan diliyle konumaktadrlar.
Hmidin gezdii yerleri dnn: Londra - Hindistan,
Avrpnnn en mhim merkezleri. Fakat Keml, Lon-
dra^y nr.sl parklar, kprleri ve bilmem neleriyle
grdyse Hmitde Hindistan' Davalacirosuyla, Lon-
dray Finteniyie g-ryor. Bir de Hindistana gitme
den yazd Duhteri Hinduj> su var, unutnyalm!
Dedik ya, tanzimat ve onun devam, bir esneme,
bir gerinme, bir mahmurluk skme devresi. Amma
uyanmak iin banlar lzmd, inkr etmiyoruz; orta
oyuniyle Moliyer karg^ tiyatroyu onlar yazd, hatta
hl, gzleri iyi grmedii iin olacak, belledii y o l
dan bir parmak bile sapmjyan bir muakkipleri vnr :
Musahipzadc Cell. Evet, tiyatroyu onlar yazd,
masala benzer roman karaladlar, kavga eder gibi
tenkitler yaptlar, tercmeleri var, bir ok eylerde
n ayak oldular, i-fakklarn inkr etmemekle beraber
unu da sylemek gerek ki onlar, eskiden ayrlama
m, yeniye ayak uydurmaya abalar sakall bebekler
dir.^-laklarm inkr elmiyelim,^fakat ok da iirmi-
yelim onlar.
XVI

T a n z i m a t t a n sonra

Hmit, dilimize gfrcn g;ayri kfi sz* yetmez


mi gibi bir de n kfi yi icat ederek:
Evct^ tarz~ kadm di bozduk, /lerc- merc ettik
Nedir ;/V-f hakik safha-t o /k a dere ettik
/iu jnlda nakd-i vakti sarft ^.ajrei birle hare ettik
Bize gelmiti z r mcsIek- ecdd n~kf
diye lnyor, birle, san, kim gibi artk unutul
mu eklerlerle ta on drdnc asra dnyor,
Gy ki verp hiddct-i b-c
Glen-gch-i ruhsrm a buhran
gibi eskilerce ofedilmez kaidesizlikler yapyor, bun
larla ve ekilde de kafiyeleri ve bentlerin msra sa
ylarn deitirmekle yep yeni bir edebiyat kurdug;u-
na inanyordu. Bu kaidesizlikleri gren, hayata yk
sekten bakan ve byk lflarla dolu olan bu iirler
den eskiyi tahkir ve olafrangnlk kokusu alan genler,
hep Hmid'e vurulmutu. Artk < Edb-i azam * m
yerini, >r- n'zam* tutmutu.
Tam bu sralarda bu gnk harflerimizle bahse
dilmesi bile abes olan bir Abcs-muktebes meselesi
orl.ya kyor, Arap alfabesinde bu iki kelimenin biri
pellck S ile yazlr, br Sin> le. Binaenaleyh es
kilerce kafiye olamaz, ite bu abes bahsi, edebiyat
lemine yeni stat atyor : Recaizade Ekrem.
117

Edebiyat kitaplar, Vnnikyndcki yal'da dog^an,


Bykodft ve Istinyede oturan, Beyog:lundn jfczip
Yakackla cj^tcnen, ulnlran^a yazan vc ilide lp
Gksuya jfmlen bu stat his ve hayl airi saynrlar.
Kendisini stat hayl etmiler, kendisi de kendisini
byle hissetmi de her halde ondan. Hmit tesirine
kaplan stat, iirde pek yayadr. Lisan, daha do
rusu vezni, bir tr!'i emrine ram edemez. Kelimeleri
eker, c'/er, bzer, tkt n Farsa fiille yaplni!;i
bir meful alr, sze katverir. Ahenk tamam olsun
diye aruzun en acayip ve fazla oynak olduu iin
eskiler tarafndan bile merdane edaya yaktrlama-
m da unutulmu {fitmi vezinlerini kullanr ve haya
tnda uk. fakat hep ferd felket ektig;inden hemen
her iirinde lmden, mezarlktan, mezardan ve ya
ayn hiliinden bahseder, aflar vc bizi de aglat-
mya al<r. Yakacktaki eski mezarl^ bir jjcce zi
yaret etliini anlatan ve
liir y pti kyde, zin-i gzr idim
Afnjya dr-k^ie-vt envta cr idini
yani bir geceydi, kyde ge7miye kmtm. Diri
lerden uzak kalm, llere komu olmutum beytiyle
balyan tcrcibcndinii ilk parasnda :
Giryn idim fakat yzm zde- dmu
Yokt lebimde nle fa k a t nle^kr idim
yani alyordum amma gzmde hi de gzya
yoktu. Dudamda feryat yoktu amma feryat ediyor
dum ite* der. Recazade, bu beyitte kendi kendi
sini iyi anlatmada. Evet, stat budur bizce. Ekrem
118

Bcv, nazjmdn nasl divan iirini Hmit'vri yrtm


ve bn/nn hcccylc dc yaznan nesirde dc divan inas
kullanm, baznn alafranga ve ovh lu bir 1 rkcylc
olduka ak ya/lnr yarm, fakal hi bir vakit sev-
medig^i. fnkal gazelini tahmis ellii Muallim Naci ka-
dar bile halk trkesinc yanaamamlr.

Ekrem Beyin abes - muktebes le girdig^i Serveti


Fnun'da, bama bir alay gen toplanmt, Gcirecc-
g;imiz inklb, bnlardnn birisi duymu, yaaymz
bunlardan birisi grm, dn bunlarn birisi ykm,
yarn bunlarn birisi hazrlamtr : Tevfik Fikret.
Oncc eski tarzda iirler yazan, zaman getike H-
mid'in tesirine kaplan, niliayet kendi kendisini iml
ederek <Rbap^ niri olan Fikret, bizi'. hem ruh, hem
ekil bakmndan ilk Avrpa iirini vctdi.

l lasl tanzmat ve Keml - Hm il, divan edebi-


ynliylc Serveti Fun nr;snda bir kprudir; mccnrdon
hakikata bir kpr. Divan bir uyku, Tanzimat bir
uyan bir esneyi ve ge ini, fakat Serveti Fnun, bir
ayaf;:a kalk, hayata adm attr ve Serveti Fnunin
yalnz Fikreli kastediyoruz. nk bu devre, onunla
balam vr onunla bitmitir. Cenjp, Yakazat-
leyliyeyi dinliyen, Sl- .scmen-fm? a vurulan, kar*
larn uuundan zevk alan ve karl bir havada karlar
allna gmlen, gnnn ve bu gnn airi olamyan
bir air, fakat bir airdi. brlerine gelince ' Gelmi
ler, yazmlar, sylemiler, susmulardr. F.dcbiyat
kitaplarnda ancak Fikret'le altklar iin adlar an
lacak.
119

Fikrette ilk olarak beer vc ileri gre rastlyo


ruz. O , bu flnyay ve dnyadakilcri gryor. Tah
lil edemiyor, henz iyanndndr ve lemi iyann-
dan gryor, fakat lemi grmekte, kendi lemini
deg;il. Fiket anhnca Akifi hatrlamamaya imkn yok.
Bu kt kutup hakkmda neler sylenmedi ? Fakat bil*
mem ki Akif'tn tnmamiyle eskiye bal, kurulduu
gnden itibaren ayrlan, para para olan vc hi bir
vakit tahakkuk etmiyen slm vahdetini meydana ge-
tirmiye ahr, anakkale savanda bile Bedir gaza-
smj grr bir Fikret^ten, yalnz bizi gren, mahalle
ler arasmda dolaan, yarn dr-il, hep dn d
nen bir Fikretten bnka bir ey olmadg^n inkra
mahal var m? Tevfik Fikret, yayan bir Fikret,
Akifse sesi tarihten, hakik tarihten nceki devirler
den gelen ^lge bir Fikret.
Ne yazk ki Tevfik Fikret, iirin ruh ve eklinde
gsterdii yenilii dilde grteremedi. Fakat ne olursa
olsun o, tekml tarihimizde bir balangtr vc iirin
hakik hayata alan kapsnda yz hakikata bakan
bir heykel gibi daima durucaktr.
XVII
Peki, ne yapalm ?
Evet, uc yapalm V Divnn cdcUiyaUndu IoIrI,
bilcIig;im2 , gfrdg-mz tnbint dcgil, ak tabi ak
deil. Bu edcbiyalta hayata bag-llk yok, miskin br
tevekkl, bir kaza ve kader inan var. Muayyen
mccnzinrdan meydana g-elcn kopya bir edebiyat. Geli
me merkezi olan Utanbul'un bir yanmda boaz, br
yanmda Marmara ve Hali varken denizi bile gre
miyoruz bu edcbiyalta. m csi muayyen kalplarla br
dalkavukluk, sg;mcsi yeni yakas almadk vezinli,
kcfiyeli kfrlerle bir tahkir. Hikyesi d?me, kt'as
uyduma. airlerinin hususiyeti, ancak lehe ve ive
den, ancak merep ve mezhepten meydana g^elme, fr
ye duyutan deil. Ne halk var bu edebiyatta; ne
ehir. Ne ky g^rnyor, ne kasaba. Ne yeri belli,
ne g. Ne yapalm ? Bu, byle ve bu edebiyattan,
bu edebiyat yrten, sriikliyen airler bile bezmiler,
bireyler yapmak istiyorlar da yapamyorlar. Nazm
lar yapmack, nesirleri uydurma. Fikirlerine kaynak
olan bilg-icr, dirilmeyecek olan ve dirilmelerine de
imkn ve lzum bulunmyan l bilgiler. Hele dili,
artk katIyen anlayamyacamz br dil. Hele ls,
artk bellememizde hi bir fayda olmyan bir l.
Tanzimat da bu edebiyatn biraz Avrupallaan br
devam. Peki, ne yapalm ? Atalm m bu edebiyat,
okutmyalm m ? yi amma edebiyat hocalar ne okuta
caklar sonra?
1V.1

Latife bcrlarnf, doru dnme ve kti karar


verme zaman ^elip atmtr artk. Mekteplerde o
cuklar, anlyamadklar, okuyamadklar beyUlerin
vezinlerini bulmnja mecbur. Grmedikleri ve jjremi-
yecekler kitaplarn ndinrn. lnlta mAnnInnn l)ilmr-
den, doru ve yanl ezberleniye malkOm. Sevme
dikleri ve sevemiyecekleri airlerin hal tercmelerini
bilmezlerse, lm yllarn ezberlemezlerse, Nedimin
damdan dama allarken dp ldn, yahut Patrona
isyanndan sonra biraz yaadn syliyeme^.lcrse,
inasinin sakaln niye kestiini kestiremezlerse koca
bir yllan mahvoluyor. Hoca, ocua Onbcinci asr
airi Ahmet Paann hayatna ve iirlerine dair bir
konferans vermesini sylyor, Baki ile N e l arasnda
bir mukayese yaptryor. Zaten bir hayal olan divan
edebiyat da ancnk byle hayal bir tarzda okutulur yal
Yeter artk; ocuklar bu manasz zulmden, hocay
bu lzumsuz zalimhkten kurtarmak lzm. I^nce
deimi, duyu ve gr deimi, zevk ve ynny
deimi. Yirminci asrn ocuunu yirmi birinci asr
iin yclilirtnck lzmken nasl olurda omlhtu'i, on
bcinci asra sevk edebiliriz, imk^n m var ?
Peki amma, nc yapalm? Hi mi okutmyalm bu
edebiyat? Hayr. Bence yaplacak ok ey var. D
van edebiyat, bilenler bilirler ki bir beyit edebiya
tdr. Hikye ve ktalar mstesna, kaside ve gazel
ler de bir beyitle br beyit arasnda hi bir ballk
yoktur. Hatta mna da bir beyit iindedir, o beyitle
balar, o beytle biter. Mnann bir beyitte bitmeyip
br beyte baland pek nadirdir. Onun iin hat
122

ta herhang^i bir eye rnek olarak bir msra alamayz.


Bir beyitten fazlasna da lzum yoktur. Be beyit-
lik bir gazelin lk beytinde air, mesel bir son
bahardan bahseder, ikinci beytinde arab ver, sa
kiden arap ister. nc beyitte bir hikmet savurur,
drdnc beytinde zahide atar, son beytinde bah
tndan ikyet eder ve g-azel biter, Baz g-azeller var
dr ki btn beyitleriyle bir mevzua dairdir denebilir.
Eskiler, pek nadir bulduklar in bu eit gazel
lere yeknesak gazel diye bir ad takmlardr. Eger
gazeller, hep byle olsayd da beyitleri birbirine yan
bakan gazeller az olsayd onlara bir ad bulur, takar
lard. Bu beyili ctlebiyatn cidden ok j^^zel beyit
leri vardr. Mna ve syleni bakmndan birbirine
uygun kelime yjjnlar, bir vezin iinde, hnttn zoraki
kafiyelerle birbirleine eklenir dururken birdenbire bir
beyit, imek gibi akar. Karanlkta imek ziyasiyle
yol almaa imkan yoktur amma bir an iin olsun mu
hayyilemizde bir ufuk alr. Mesel Necatinin

Aya^ yer m i basar zlfne ber-dr olann


Ztivk- ti)kle verir cn~ spr dne dne,
Usulnin

vreler felek-zedeler, b-nevlartz


Alemde bir mahabbeie kalm gedlarz,

Fuzlinin

Snem k eyle gr d il ztrbn kdan


Revzen a bd- hevdan mevc uran deryaya bak^
123

Tll'nin
Rn/t- emelim nlrit inn-t (itli elden
A hr srerek vcl-i hicrana dniirdi
K y tk -t vre t/cft kCuj-t ni^rr
Ayar o meh-prcyi mesfnc durdi,
Nedimin
ekesin sney9. ol iihu ko-kc^ler ile
A lasn hsesin am m ki iib-lCdc
beyitleri gibi cicldcn piizci beyitler vnr. Hnltn Usulnin
DiiriHir n kama defterleri tmr ^ibi
Dehr saltanlanm n defler~ii d v n n a y uf
beyii jfibi serke, Adanni Ziynnn
H k zre den ziy^yi mihre
B r zill ise asman aiansn
beyti ^ibi rrngrr vc mstaj^ni, Reit Akif Frann
ktrma h 'i d il kurh- nr-ffha dah
Uzatma dest-i temonny padha dahi
Bilirse kendi Inlir yoksa bildirir mi ^m'il
D ilin dileklerini hazrel- ilh a dahi
atlm asn bana kar o ebruxmn- ^a?ap
Tahamml rylimrm yle, hir niffha dahi

li izz-i ncfs R rd hnd emnetidir


A n fed edrmem en biiyk penha dah
beyitleri jribi isynnknr beyitler bile var.
Edebiyatlarmzn ou, maalesef perakende
cidir. Divpn airleri, nasl ilhamlarn divanlardan nltr-
124

laraa onlar da bilg-ilerini kitaplardan al lr. lk kitap


ne yazarsa aon kitnp onu yazar ve ilk kitapta hang^i
^iir varsa son nkil, onu okur. Halbuki nd anhn-
yan airlerin bile, istersek tesadf diyelim, gfzel be
yitleri bulunabilir. Nurullah Ata, bir gn Skip De-
de'nin u beytini okudu "

Kl/-u hrka mey-ld r-pre be~dest


Vcr-y pcrde-i nmr.-u rc dv.k fiideriz

bata klah, srtta hka araplara bulanm, el


de alpara. Namus ve ar perdesinin ardna gidi.
Pek rinte ve lbalice gidi amma beyit gzel.
Sonra Bkinin, Kanun Sleymana, falcal Y ah
ya'nn Mustafa Sultanca yazd mersiyeler, RuhinR
terkibibendi ve baz gazeller gibi mphem olsa bile
zamanlarn tenkit eden, ruhlarn, ruhi hnletlcrini gste
ren, sathi olsa bile insan ve insanl tahlil eyleyen
paralar var. Her eyden nce bir b:yil antolojisiyle
byle dcg;erli paralar toplyan bir klliyat lzm
dr.
Baz beyitler de vardr ki bir rasraiyle pek g
zeldir. Mesel Bki'nin
Grelim y n c 'i devran ne src ^stf'rir
msran okuyunca insan, kendisini felsef bir dn
ceyle kar karya sanr. Devran aynas, bakalm ne
ler gsterecek? Neler oldu, daha neler olacak? G
zel bir msrag-. Fakat beyti ilk msraiyle beraber oku
yalm :
125

Iljd ^ h vraltm dlba dilhcr set/rine


Grelim jmc-i devran ne srel gsterir

msran imleleri, hele dlb la varalm kelime


leri yle dursun; adam diyor ki Bayram yerine,
dnme dolaba, g7xl seyrine gidelim. Bakalm, dev
ran aynas yani dnp duran dnme dolap, bize ne
gfzel yzler jrslcrecek ?>
Beendiniz m? kinci msra^ da ykld gitti, mu*
hayyelemizde do jan dnce de. Fakat bu beyili b
tn olarak almya ne zaruret var, ne mecburiyet.
Baki darlmaz, belki de holanr. Beytin ikinci ms
ran alveririz. Zaten msrada mnada tamam. u hal
de bir de gzel msralar antolojisi lzm. Fakat bu
beyit ve msrag^ antolojisiyle gzel iirler klliyat,
bir kiinin yapacag;! i deildir. Yapabilir amma uzun
srer, zaman ve frsat ister. Fakat bir enstit, bu ii
hem kolay yapabilir, hem de meydana gelen eser,
daha tam, daha mkemmel olur. Sonra bu ensti
tnn hazrladg- paralar, yalnz bilgisine deil, n
k bilgi, tek bana miyar olamaz, hem bilgisine,
hem de zevkine ve grgsne inanlr adamlara su
nulmal, eksikleri tamamlanp lzumsuzlar atlarak
knt bir vekil nlmadr. Fakat bundan ne kacak?
rnek olarak verdiimiz byillerl, bu gnn ocuu
okuyabilir, anlyabllir, hele bunlardaki mistik duyu
tan zevk alabilir m i? Tekrar edelim ki buna imkn
yok. Yalnz i bununla kalmaz, edebiyat tarihi de
deiirse o vakit, bir tefekkr tarihi elde etmi oluruz.
Edebiyat tarihi, artk divan edebiyatn ancak bir g i
126

ri olarak almak zaruretindedir., Fakat bu tarih, hal


tercmelerinin etrafnda dnnemeli. Mesel on nc
asrda yetien airler, on nc asr anlalmadan
nasl olur da izah edilir? ocuk, bu birbirine eklen
memi, mecburiyet olduu iin ezberlenmi bilgiyi
derhal unutmaz m ? nce on nc asrn ktisad
artlar, bu artlarn dogurdug^u cemiyet, bu cemiye
tin meydana ^retirdig^i siyasi birlik, halku yaay
tarz, duygusu, isLeJi, midi, tevekkl, inan ve
isyan, bu bnyeyi yog^uran amiller anlatlrsa o vakit
Mevlna ve Yunussun, neden on yedinci asrda
yetimedikleri meydana kar. Bu usulle yazlan
edebiyat tarihinde dilin nasl bozulduu, mnevver
bir zmrenin ne suretle meydana geldii, bu snfn
halktan neler ald, halka neler verdii, o kark
divan dilinin nc sebeplerle kurulduu anlalr; air
ler, zaman ve mekn erevesi iine yerleir. Byle
bir edebiyat tarihinde divan edebiyatndan vereceimiz
metinler, yalnz asl gstermi olmak iin alnmal,
izahlar ocuun, metni anlamasna yardm etmeli,
hal tercmeleriyse gayet ksa notlardan ibaret bulun
maldr. yle notlar ki fazla bilgi edinmek istiyenler
okusun 1 Asr asr yryen bu giri, Tanzimatm et
raflca bir izaliiyle tamamlanmal ve kitap, ondan
sonra balamaldr.
Kitapta asl yeri, halk edebiyatmzla son zaman
lardaki iirimiz ve bu iirin kudretli mmessilleri vc
bilhassa son zamanki nesrimizle dnya edebiyat al
mal bence. Halk edebiyatmz pek zengindir vc bu
gnk gen airlerimiz, hi te kmsiyeccimiz a-
127

irlerler deg-il. Bize neler vermiyorlar? Faknt kuru


bir iddiann, kkl bir almann ve eski bir gor
n tesiriyle hocalarmz, ho gremiyor bunlar. Ho
gremiyor diyorum, baka trl de sylenebilir bu
lz. Evet, onlar ho gremiyorlar amma genler bu
iirleri okuyorlar, seviyorlar. Bu, bir vaka. Burada
Hseyin Rahmi ile Ahmet Rasimi snygiyle anmamz
gerek. Hseyin Rahmi, romanlarn yerli ve sosyal
unsurlarla meydana getirmi tek rnmnncmzdr. A h
met Rasim'c gelince! onda ne yok k i? Devir devir
btn hususiyetlerimizi, eitli konumalarmz, btn
halk ve mnevveri onda buluyoruz Son nr5ircile-
rimizden ne gzel rnekler alabiliriz. Bu;/nn genci,
dnyadan ve dnya edebiyatndan niin haberdar olma
sn? Bir gen, halk edebiyatn bilmezse dnmz, ve
bu gnk deg-erleri okumazsa bu gnmz an-
lamaz, dnya edebiyatna ait fikri olmazsa dnyadan
baka bir yerde yaar. Hr kirli vekil Haan Ali
Ycel'in himmetiyle Maarif Vekilliinin ark, Garb..
btn dnya edcbiyatnflnn verdimi ve verrcfg-i trrcJi-
meler, bu ii tamamiyle kolaylamtr. Ktphanelere
bile bir hz ge'mitir,' onlar bile bize deg:cfli terc-
meler sunuyorlar. Artk Ahmet Paaya ait konferans
verdirmenin ne lzumu var? Bu eserlerden birini
okutmak ve ocuj^un ne anladn, iktifa eklerse m
nakaal bir ekilfle sormak yetmiyor mu ve. bu, <la-
hu faydal demiyeccg:im, nk br fnydnl deg^il,
zararn la kendisi; hakikaten lzm deg-il m i? Ne an
lar Ahmet Paa'dan ocuk, divann nasl okur, b y
le bir fikri olabilir m o gencin? Bu Ahmet P?a
128

vazifesi, bir misal deil, bir valc'adr. Gazete okuya*


myan, ajans dinlcmiyen, mektup ve dileke yaza-
myan ocuklar var ve ne garip, bunlar, Fuzlinin
lm tarihiyle derlerinin adn ezberliyor, N ailinin
iilerini okuyorlar!
niversitede de edebiyat tarihi, tabi daha etrafl
olaak bu usulle okutulmal ve Edebiyat fakltesi,
l bilgiler veren bir yer olmaktan kp hayatile-
melidir. Divan edebiyat, artk bir bilg^i ve ihtisas
iidir. u halde btn tekiltiyle kurulacak bir di
van edebiyat enstits, almag^a balamal, yukar
da yaplmasn dilediimiz beyit ve msra antolojile
rini, iir mntehabatn yapmal, metinleri incelemeli,
bilhassa airlerimizi, ran airleriyle karlatrmaldr.
Bir kere daha syliyeyim nkra ne lzum var, ne
de nccal; divan edebiyat, kopya bir edebiyattr. u
halde btn airleri, ran airleriyle karlatrmak,
bunlardaki iir malzemesini ve dnce bnyesini
usulleriyle bulmak, ayet yerlileri varsa meydana
karmak lzmdr. Nel', Enver tesiri altndadr, Mcs-
nevnin tesiri uzun srmtr, Mevlna, Muhiddini
Arab mesleinin iirini yapm ve yaymtr gibi
szden ibaret, mphem ve bazan da birbirine tama-
miyle aykr ve zt olan Muhiddinle Mevlna'y uz
latracak derecede mucizcli, hasl sudan, yahut
yanl hkmlerin zaman gemitir arlk. Sz deil,
madde istiyoruz, ite bize bu maddeyi, byle bir
enstit imal edebilir. Divan airleri, halk airlerine
tesir etmitir, zaman zaman divan edebiyatnda halk
129

tesirleri seziyoruz. Btn bunlar mahhas bir halde


belirtmek, bu enstitnn vazifelerindendir. Doha ok
ii vardr bu enstitnn. Msbet dnceyle ne iler
g^rmez ? Bu yzden, bu mstakil enstitye isteiyle
ayrlan talebe, liselere muallim olmamal, aradan
kanlar, orada kalmal ve kendilerini bu bilg^iye ver
meli, yarnn ihtisas sahipleri olmaldr.

Hasl divan edebiyat, yaayiyle nasl tarihe


nal olduysa okunuuyla da artk tarihe devredilme
lidir. Bir bilgi ve ihtisas mevzuu olan divan edebi
yatn, bu bifide ihtisas yapanlara ve yapacaklara
brakmann zaman oktan gelmitir.
X V III

H a l k edebiyat

MofO islilsiylc Seluk im p n r n l o r lu ^ u yklmtt.


AnndoluMa yer yer beylikler kruUiyor, yi ni bir sa
ray hayat balyor, saraylar, yeniden sln bir zm
re crcvdiyorJu, Eski unsrl;rla yerli nsuri;\rt bir
lemesinden canlanmya bavlyan bn yeni medeniye
tin temeli de Iran vc orta Asyada kurulan mmet
medeniyetiydi. ok nce bu medeniyete dayana
rak mill beer bir ruhla meydana jrelen Iran iiri
en byk airlerini yetitirmi, en mhim eserlerini
vermi, orta Asyadnki Trk devletleriyle Anadolu
Seluklularn dillerine bile tesir etmiti. AnatloluMa
Seluk rlevrinde resm dil Farsayd. Okur yazarlar,
Farsa biliyorlar, Iran airlerini okuyorlar, onlardan
zevk alyorlard. Fakat bu k l t r benimsemi olnn
saray yklmt. Yerine kurulan saraylardaki hkm
darlar, Farsa de g iI, Farsayla kark Trkcyi bile
lyikiyle anlyamyorlard. Germiyan beg^ini

A hpnim dcvletlri sultanm akbetin hjr ola


Yediin bal ile t/orl gezdiin t/cr ayr ola

beytiyle en halk airini bey, pek beg-enmi, ey-


hnin kasidelerinden bir ey anlnmndgn aka sy
lemiti. Karaman beyi Mehmet beyin, trkcyi resm
dil yapmasndaki amil, tevehhm edilen mill j^ayret-
131

ten ziyade meydanda olan bu hakik zaruretti. Fakat


eskiden beri medreseden feyiz alan ve iskolaslik l)il-
gilerlc yorulmu, Iran iiriyle beslenmi bulunan lim
zmre, yeni saraylarda yer alrken halka inemiyor
lar, maddeten ykselenlere, kendi zevklerini alyor*
lardj. Bey/adelerle ehzadeler, yine medreseden yeti
iyorlar, yine eski kllr diriliyordu. Yalnz aradaki
bocalama zaman, iirde Farsann yerine Trkeyi
jrclirmiti. Bu sefer'air, dokuda olduu g-ibi yalnz
ehntmc' yi rnek edinmiyordu. Firdevsiden beri
yetien btn Iran airlerinin divanlariyle aatay
sahasnda meydana g^elen Trke divan iiri, yeni
airin g-/nn nndeydi. Hele yazddg tarihten
beri on getike hret ve ehemmiyeti artan ve ta-
savvuf edebiyatn bir kuran olan Mesnevi* nin tc
irinden kurtulmak pek gt. Bu suretle bat Trk*
esiylc meydana ^elen divan edebiyatnn asl unsur
lar, yine Iran iirinin mecazlar ve mezmunlanyd.
Hunlrin bcrab-r Mesnevi tesiriyle tasavvuf da bir i
ir unsuru oldu. Bu mecazlarla mazmunlar ve bunlara
verilen tasavvuf! mnalar, derhal kalplat. Asl un
surlarla beraber pek tli olaak yerli rf ve detler*
den meydana gelen mecaz ve mazmunlar da iire ka*
rl. te batdaki divan edebiyat byle kuruldu.

Bu alarda henz halkla mnevver, knti olarak


ayrlmam bulunduundan halkn iiriyle mnevverin
iiri de kat i bir surette ayr deildir. Halk edebi
yatnn en ak vasf, hece vezninin kullanlmasdr.
Netek im aruz da divan edebiyatnn veznidir. lk
132

airlerde, bu iUi veznin de kll:nldij;;r, *;t iiyorz.


Fakat bu ayrlk, henz lalakkuk elmcmeklr. f)cr;l;er
balamtr da. Mesel zamannn btn bil^ilcini iyi
den iyiye bilen, Mcsncvi'yi okuduu, Mcvlna ile
gr\g, onun Scfannxar^ n aln.^kla ()vnd\ig
kati surette anlalan, Sadinin bir j^azeliti nazncn
Trkr.ye eviren, mesnevi tarznda bi liralr yazan
Yunus Emre'nin imdiye kadar l'arsa bi iirine rns-
lamadk. Mevlnann Belih Trkesir.i Anadolu halk
aniiyamazd. Fakat Yunusun anadili, Vjnl O ^uz
Trkesiydi. O da Mevlna jjibi yclml' iki mille!i bir
jfrmektedir. O da eriat ve mezhep kayt la) mm s
tndedir. Bu msamahal felsefeyi, bu ^;cni ve it'san
inan yaymakta, btn insanlar, nsan bi scvjjiyle
sevdig-i ve bir g-rd^ iin halktan ayrlnamkta,
halktan ald duyg-ul an,halka halk diliyle vc ialk vez
niyle sunmaktadr. Halbuki alt ay padiahlk eden bir
babann ol olan ve Krehvinde adcIa bir sultan j-ibi
yayan Ak Paa, ayni felsefeyi yapmya alrken hi
bir. vakit Yunus g-ibi eriat kaytlarn kramyor, ina
np ulat eyi istihfaf edemiyor, daha dorusu henz
ulamya alyor ve halktan ziyade mnevver zm
reye hitap ediyor, heccyi kullanmakla beraber Mcs-
nevnin tesiri altnda kalarak yazd koca Garibna-
me dc aruz veznini tercih ediyordu. Grlyor ki
halkla kaynaan demiyeceim, halktan henz tamamiyle
ayrlamyan mnevver, ayrlmya hazrlanmaktadr vc
hece ile beraber kullanlan aruz, yava yava kendisine
ayr bir saha hazrlamaktadr. On drdnc asrda
bu ayrlk tamamland. Glehr, <Attar n ^ Mant-
133

kuttay n esas tutarak onun gfibi, fakat ondan tama-


rniylc nyn, lrkc bir Mnntkuttayr yazd. eyh,
Hafz'dan ve dier Iran airlerinden mazmunlar ala
rak, ba/.an da adeta tercmeler yaparak bir divan
tertip etti, bir Iran airi gibi Husrev irin yazd,
d jc r nn airinden Harnnme sinin mevzuunu ald
vc .cyluuara' oldu! On beinci asrda eyh Blvan
irazi, Mahmud ebsternin Gleni Raz n naz-
men Trkeye evirdi. Necati, Iran edebiyatndan ay
nen intikal eden mazmunlara yerli mzmunlar da ilve
ederek * Hnsrevi Rum lakabm kazand. Bu asrda
doud. yetien Aliir Nevanin at ijr , on al
tnc asda Azeri sahasnda Fzli gibi kudretli bir
mmessil buldu. Ayni asrda Bki, Trkcde gazel tar
zn tam olarak kurdu. On yedinci asida Nefi, on se
kizinci asrda Nabi, Nedim ve Galip gibi teferrt eden
airler yetiti. Bu suretle iittike halktan aylan ve
eyhden ilib.ren tamamiyle ayr bir dil, mnevver
lerin konutuklar, konumoga abaladklar dzme
bir dil kullanan, devir devir ran airlerini taklitten bir
trl knriulannyan, yzde doksan yama mazmunlar
tekrar livan, belki yzde on da yerli ve bilhassa ala
szlerivic yine nninevverlerin rf ve detlenden
meydana gelen mazmunlar ileyip bu esas mayaya
katan kopya bir edebiyat, srklendi durdu. Heceyi,
yalnz son zamanlara kadar sofi divan airlerinde
aruzla beraber gryoruz. Bu da sofilerin, halka hi
tap edecek kadar halk olmalar vc bundan stn
olarak da Yunus tesiri altnda kalnalariyle izah edilir.
On drdnc asrda Mac Bayram, on beinci aauda
134

Ercfog^Iu, on altinc asrda Dakinzarle Almct cy


ve Usul, on yedinci asrda Niyazi jjibi sofi r.iricr,
arada bir heceyi kullanmlar, hibir vakit bu vezni
nutmam.'lar, hntla bu vezinde daha fazla muvaffak
olmulardr. Halbuki asl divan edebiyatnda cyhden
Nedime kadar hcce yoktur. Nedimin heceylc yfZ-
d^ tek : rks da, mnevver zmredeki halklktan
ziyade o asrdaki g^ezintilerde daima duyulan halk
trklerine zcnmeyi ve Nedimdeki serbestlig^i gs
terir. Gazel ve arklarnda daima Nedim yolunda
jriden ve ona birok nazireler yazan eyh Gnlipte
hi de byle birey yoktur. On dokuzuncu asrdaki
heceyle yazlm iirlerse Nedimi taklitten ve yine
trkye zenmeden baka bir eyle i/.ah edilemez.
Tanzimatta halk bir ccniynn tasavvur clnck,
hayalden baka birey deg^ildir, l iasl hecenin halk
bir tezahr eklinde deg^il de sadece aruz dmr.nlg-
hziylc ve mill vezin olarak ortaya ahimns. dnk
bir vakadr.

On drdnc asrda tam olarak dzme bir dil


ve bu dille kopya bir divan edebiyal meydana j;el-
di. Fakat o asrdan itibaren halk, dilsiz kalmnd.
Onlarn da duygularn sazla, szle syleyen airleri
vard, u airler iinde ta on nc asrdan itibaren
unutulmyan ve gfn jretik yenileen, bilj;isiyle
hibir vakit halk airi olmad halde halk da ih
mal etmlycn beer duyj'iiHuylo ve z diliyle halkn
airi olan YunusMa btn Anadolunun, btn airet
lerle kylleiin duygularn tadndan bir yere
135

nul olmayp lkeye yaylm Kai ac.ao^lai), niljnycl


bir zmre airi olduu lalde yine beer duyg^usuyla
o zmreyi inan Pir Sultan Abdal, divan nilcrinin
en byklerinden dah mkemmel airlerdir dersek
bu szmzde hi de mbala yoktur.

Divan airleri, halk airlerinin adlarm bile an


mazlar. Yalnz son asrlarda bazlar, halk airir.den,
hatla Yunustan mnasebet dt iin aalaya
rak baisetmitir. Fakat halk airleri, ^h airetlerde,
gh kylerde, gh gezip dol>arak, gh oturup yer
leerek, bazan orduda, bazen Cezayir yallarnda
halkn ve devletin btn defleriyle dertlenmiler,
bir kalenin djmeaine en iten onlar alamlar, bir
sava en gzel onlar anlatmlar, Tuna'nn sesini
en samimi onlar duyurmular, bir bozgunu en d o
ru onlar duymular, zaman en kuvvetli onlar
inelemiler, ktye en seke onlar isyan etmiler
dir. Mesel Damat brahim Paann felketini bile
Nedim duymamtr da yine onlardan biri duymu,
bu ac vakay, brahim Paann azndan dzd
bir destanla tesbit ptmi, bu veziri halkn sevdiini
anlatmtr. I^adi Nedim, bu felkette ld, yahut
akhn kard, bir mddet sonra da hayata gzlerini
yumdu, onun iin birey yazamad diyelim; o dev
rin baka bir airi yokmuydu V Seyyit Vehbinin
Vekletname sinde ad geen airlerin hepsi bir
den mi lmt yoksa ?

Halk airleri iinde yer depremlerine, yangnlara,


zrtle, pireye, baskna dair destan dzenler de
136

vardr. Halbuki Anadoluda Anadolunun salcn,


Islanburun yang-n diye bir alalar sz alm y
rmken koca divan edebiyatnda bir yangn bile
yoktur, iin iin yanar bu edebiyat m diyeceksiniz?

Halk edebiyatnda divan edebiyatnn tesiri yok


dcgfildir. Divan kllcleri, halk edebiyatna da j^ir-
mitir. Hatt halk airi, mnasn tam bilmeden ald-
J bir klienin ncrde kullanlacan bilir, fakat kul
lanrken mesel Bad saba yeli> deyiverir; halkn
cAy mehtab, Lcylcikadir jfccesi> dedig: g^ibi. Aruza
zenip bazan bu vezni, tabii pek acemice kullanan
lar da vardr. Fakat okuma yazma bilmiyen, yahut
pek az bilen, air ruhuna mlik olup kendisini, mn
teir terbiyeyle yetitiren bazlar, mmkn olduu
kadar bu tesirden kurtulmulardr ki en ziyade mu
vaffak olan halk airleri de bu zmredendir.
Halk edebiyatnda divan mecazlariyle beraber halk
mecazlar da vardr. Bu edebiyat da mecazlar saltana
tndan tamamiyle kurtulmu, tabiat ve duyguyu, ol-
duu gibi gstermi deildir. Fakat v muhakkak ki
divan edebiyat gibi bu saltanata esir olmamtr, i
timai bakmdan divan edebiyatiyle mukayese edersek
ok yksektir. Halk edebiyatnda da, ortaa zihni
yeti ve idealizm vardr, Fakat divan edebiyatna
nisbetle realiteye ok, pek ok uygundur. Halk a
irinin sevdii kz gzlerimizle seebilir, bahsettii
yaylay ayaklarmzn altna serebiliriz. Bu edebiyatn
ky kydr, da da. Pnar, rma, hakiki p-
137

narrir, lnkilci rmak. Scv^si, jayjjs ; cnnflan kopr


vmesi, InvltTinas ilen jjclir. Zevk ve tlypt l>nk-
mucan da divan edebiyatndan aa^ deildir. Hele
ifadesi tamamiyle candandr ve canldr. Bir iiri, bir
divan dcger Yunustan rnek vrrmiycccjim, yalnz
laklid ahenk hususunda Nedimin aklma ^elcn \
beyitini yazyorum:

Pr etti keifi stft~ fefi- rlrnn


Eriti zirvf-i nnhde n n- hahl

Feafi> kelimesiyle bir eteg:in kard sesi dv-


yuyoru;. Malladnn, yani ayaa faklan b ilo ik lrn kan
ses, nn m eder? nnl hamnm, Pnpnl hamam,
bir jjelin aldm, babas im a m l.. Bu, saatin bilmecesi
dir. Her neyse, yalnz <^ruz, kelimelerin dizilii ve
bir a? deil bir hayli de okunu kudreti, bize bu
beyti sevdirebilir, airin etek frtsnn n, soka
doldurdu, ayaa taklan bileziklerin nn da
ta zhrenin st ucuna vard dediini dnmeyiz
bile, aklmzda yalnz elek frts ve halhal sesleri
vardr. Takat birde Yunusun u gfzelim beytini
okuyalm:

K arl dalarn banda salkm saklm olan haht


San zn benim iin yan yan alar mtsn

Ne dersiniz? Bu beyitteki tehis, bu beyitteki


tasvir, bu beyitlcki ililik ve bu beyitte tekrirden,
mcydann jjelcn ahenk hakknda ne dersiniz? te bu,
byledir.
138

H a l k eclebiyalnn ruhu sanintiklir. '1 rnuntiyle hal"


ka luftl olan v c k im in oUiu^n bilin n iy c n .svj lk y c
bakn I

Bulut gelir sekiz pare


Drd hey az drd kare.
Selm syle nazl yare
Bulut yayl da slte
Bulut alla/ seversen
inm e bir tanem stne

Bulut gelir koa koa


K arl dalar aa aa
Yar ile ba koa koa
Bulut yayl da stne
Bulut allah seversen
nme bir tanem stne

Sevgilisini buiultan bile kskanmada, bululun bile


incitecc^ini dnmede.

Hulk airi gurbete der, sluiun arzular ; arada


dalnr vardr. Scvf^isi ^ider. Kendi kain*; arnHin
dalar ayrr. Yola kar, dumanl dug^lar yol vcrne^:.
Yryp {gitmek ister, karl dag:lar bel vermez. Bu
derde da; oba dayanmaz. daa kavumaz,
insan insana kavuur ama ok ko yig-itler de da;da,
belde, karda, kta can verir giderler. Yolsuz lkede
kalk airi, pek tabii olarak yazn ieklerle bezenen
139

ve yrine yol olan, km dum nnianp pusiflnan, kar


lar altnda yolu, izi belli olmayan dag-lardan bahse
decektir. Karacrvog-lan, bakn, dalar kendisine ne
kadar yakn g-rmede, onl.rla nasl konumada:

ukurova bayramln ^iyerker


tpIakhtr zerinden soyarken
ubat ay k yelini kovarken
Cennet demek sana yakr dalar
Aacnz yapraklarla donanr
Talarnz hak birlie inanr
Hep iekler barmzda gnenir
Pnarnz alar uktr dalar
Rzgr eser dallarnz atr
Kularnz birbiriyU tr
ren yer lor bu bayramdan pek r
Smbl niin yasl bakr dalar
Karac olan size bakar s'^vinir
Stvinirken kalbi yanar gynr
K m ldanr hep dertlerim dem'nir
Vas ile sevincim yakr dalar
k adl bir lnik airiyse
Ulu ulu kervan gemi
Yollar gibi iniler i m
Karl karl dalar aan
Srllot ^ibi inilrrim
Ycesinde er haykrmaz
Sn geyii boGrmez
Ku umaz kervan yrmez
Dalar gibi inilerirn
140

drtlkleriyle kenarlar ^arp da;larlu kapl upuzun


yollarda, }|[^cip g-den ulu kervanlorn hain nksctmekte
olan iniltilerini duyurmada, ku.^ umaz, kervan fe-
mc2 yce dalarla o da^lfinn heybetli iniltisini kendi
iniltisine benzetmededir. Halk edebiyatnda da^-
lardan pek ok bahs edilir ve bu iirlerin hepsi de
birbirinden j;^zeldir. Bakn, air, bu zalim da^lara
ittclcnirken bile ne ^^zel ve ne tabi ilenmede, ile*
nirken dnp sevgilisini orandan, ktan saklamalar
iin nasl yalvarmada, sonra sevgili ile arasn onlar
ayrdndan yine naSl beddua clmcde

Vce dalar ne kararp pusarsn


At derler nazl yari bandan
Oturmu derdime dert mi katarsn
Alem sete gitti gzm jandan
Balta desin ormanlarn kurusun
Gazel olsun yapraklarn rsn
Top top olsun geyiklerin yrsn
Avclarn avn alsn peinden
Sarp kayalarn talar dtdsin
Tomurcuk gllerin yad cUcr dersin
Yarin emaneti var senin olsun
Sakla dalar horanndan kndan
Fenasn da Karac'olan fenasn
O d de de dne dne yanasn
Yce dalar sen de hana dnesin
Ayrlasn yareninden einden

Dag^lara hitap eden halk iirlerinde bir ey daha


dikkat ettim : air, dag^hr dedii halde onlara sen
diyor, hitaplarnda hep nfret sig^as kullanyor.
nk onca btn dalar birdir, btn dalarn
derdi bir.
1-11

D iv a n edebiyatnda jf^cJen bnhs cdiliken aku


hatrlanr, ahu dendi mi tu Hla ve Hutenc ridilir.
Fakat halk edebiyatnn Scyii hakik geyiktir. H*-
tayi, kendisinden knnn bir ^eyik yavrnsnn avc
olmadkn ne giizci sylemede, ona ne ho. Intl d il
ler dkmede, g-eyik erenler diyerek tnkdis ettift
n u lin k varlj^, vnlii b ir hayvnn<ia bile nnsl ^rntcffe^

imiin} bir doh olnttm ayk


Dmtm dalara olmuum oerjik
Sana derim sana srmrli
Kama bend<^n kama avc delilim .

Avct delilim ki dcm izine


Kaa kaa kanlar indi dizinr
Srm?ler m i ektin kmr gznt'
Kama benden kama arjcr deilim.

Sana derim sana ^nyik erenler


Bize sevda sana dalga v^rcnhr
Dilerim mevldan onmaz 7/nranlar
Kama benden kama aru d ilim

A/dtr ah HaiayVm uan kaandan


Zt'rrccc korkmazz bu tafl candan
Gidip dva olma atana benden
Kama benden kama avc deilim.

Bu iirdeki keyik crenler> szndeki ililik, bn


szdeki lhi sonu ne stn, ne derin birey.
Dadaloglunun u paraig, gebe ya^sym *c
ho anlatr, yerleme emrine ne efece kafa tutar..
142

Kalkt g eyledi A v ar illeri


A r ar giden iller bizimdir
Arap allar yakn eyler ra
Yce dadan aan yollar bizimdir.

Belimizde klcm z kirm an


Ta deler mzramn temreni
Hakkm zda devlet etmi ferman
Ferman padiahn dalar bizimdir,

Dadalolu yarn kavga kundur


ter tfek duvulhazlar dvlr
Nice ko yiitler yere serilir
len lr kalan salar bizimdir

Pir Sultan Abdal, u;raclgj bozgunu ve dl^ hali


bakn, nasl anlatyor:

Bu yl bu dalarv\ kar erimez


Eser bd saba y l bozuk bozuk
Trkmen kalkp yaylasna yrmez
Yklm airet il bozuk bozuk

K zlrm ak gibi aladm aktm


E l vurdum gsmn bendini yktm
G l yzl cerann bana ktm
G irdim ba/esinf.' gl bozuk bozuk

Elim tutmaz gllerimi dermeye


D ilim tutmaz hasta halin sormaya
Drt cevabn m nasn vermeye
Sazm dzen tutmaz tel bozuk bozuk
143

Pir sultanm t/aratldtm kal dcy


Zalim paa olinden mi l dcif
Doktum hcni smarlad gel dey
Gidrc.eim amn rjnl hoznk bozuk

Yine ayn aiirin <u tavsifine bnUn:

^gfruhrn bostan olursam


^11 halkn diline destan oltrsam
Kara toprak si'nden Cisin olursam
Ben de Im jayladan aha giderim

Do^t rlinden doht imi deMjim


Osh'i kan kpkl rnef^ seliyim
Hfn hir ynl ajrhyum yol sefiliyim
Ben de ha jojladan aha giderim

u iki (lrlUi^lin ilkindeki kara toprnk senden


stn olrsnm^ Hitnbiyle kincisindeki st kan
kpkl mee seliyim tavsifi, acnba Ionjji divan ai
rine nasip oinnijlur?

Bana gl diyorlar neme gleyim


A lam ak anrma dt neyleyin
h in gl am al ile yeil
he.nim gllerim sojda neyleyim

drllgiylc balyan b'r iirinde

Gk ekin misali dem


A n eken bier bir gn
144

diyerek lm ne kdrelli bir diMe anlatmaktadr.


Ayn ;iirdcki

Aalarda yeil yaprak


Histjfimz kara toprak
Yer altnda kefen yrtm ak
Bamzdan geer bir gn

Pir Sultanm dmzde


Uzak deil karmzda
Bayku mezar tamzda
Dertli derili ter bir gn

Drtlklerinde realiteye nekndar sadktr. Seyiani


de ayn tarzda yazd bir iirde lm, yle bir
anlatr ki insan okurken titrer adeta:

Can ipini ten ynnden


Saran kirm an ular bir gn
Sulu yalnlar nnden
Alan gl solar bir gn

Gl dalnda diken yarar


Diken gle vermez zarar
Trap san batan tarar
Saaklarn yolar bir gn

Dnya olur bir gn harap


Ne blbl kalr ne gurap
Rzka sebep olan irap
Gzlerine dolar bir gn
145

Kudret kounu koynuna


Katm sejreder oynuna
Ecel kollarn boynuna
Habersizce dolar bir gn

Karacaoglann u iirindki sevgiyi, sevgideki


ililii ve doruluu, ayrl ve sevgiyi hatrlatt
iin ayrlg;a bile meftun oluu, hangi divan airi,
bu derece duymu ve anlatabilmitir^

Nedendir de kmr gzlm nedendir


u geceki benim uyumadm
etin derler ayrln derdini
A y rlk derdine dayamadm

Dostun bahesine yad eller dolmu


G ln toplarken fid ann krm
urda bir ktnn koynuna girmi
u benim sevmeye kyamadm

Kmr gzlm seni sevdim sakndm


indim has bahene gller takndm
Bilmiyorum nerelerne dokundum
liir belli haberin alamadm

Karac'olan der k i yandm da ldm


Her bir delilii kendimde buldum
Dolanp/ da kavil yerine geldim
K a v il yerlerinde bulamadm

Seyran, o kudretli air,


D ivan ileUiyAl :
146

Sevdiim delildin l>ntjlvc<> ezel


Akmn bana diirdiin aaznl
briimden nazik :nndrtm ^mzcl
Meer pnlof nib hikitlmrz imi

diye sevjrigincicki liUran aninhr,

/4.s/nnrn rncAanr olmu mcrh r


Atele S^yrani il>'r pirirr
Elmasl kndrJlrr hiUr inler
inde y'im bir ak komn

drHJiylc scvg-ilisini ver,

Haddeden ekilmi demir tel gibi


ek beni barna al kara gzlm

diye yalvarrken

Voli hakim dahi domu anadan


Ksmet toplamaya gezer er/ nadan
B ir susaz derede bir frtnadan
Urayp geici selden saylr

der ve bu serke isyandan sonra

Torunuyuz bir dedenin


Tohumuyuz bir bedenin
M nkir ile cengad'^nin
S il h olsam bellerine,

yahni

nsan dedikleri hep bir soy imi


Kudret lsnde hep bir boy imi
147

hkmlerini vererek, tamamiyle beerileir, insan,


bu szleri okurken Sadinin

Ben-Ad>n a - y i yckdgerend
K i dv.r (firni zi yek gevharend

bcylii lalrlyor. 1in nc kulcllirV

Halk edebiyatnn knamas da pek samimidir,


pek itendir. Bozuk divanclar gibi szldamaz bu
erler. Yine Seyran, bahtna

Nice defterlerden ismim sildirdin


Gelmedi hi senden ses kara bahtn
Bahtn gemisinde yelken yok bildin
Durma lodos ^ibi es kara bahtn

Alem ykcdr yoktur yapc


K im i celld olmu kim i kapc
Ezel giymez idik mesti pabc
Verdirdin ara m'.^s kara bahtm

Ar meclislerde sklmaz iken


M'mgene/e versen bklmez iken
Seyran aslana yklm az iken
Dedirdin tilkiye bes kara bahtm

szleriyle hitap ederken ne kadar /ilozoflayor.

Kars len Celli Bnba^ tanrp^a nc kudretle at


makta, Mc ynnni) sipnri^lcrcJc bulnnndn, nc nc nz*
Icr sylemede, ne yollanacak hediyeler yollamada;
145

Ev bark etmek iin trnll^ mcrc^i*


Diizj) komu idim tc.pir'^ clr^i
u kavdan^ yaptn lecirteregi''
D iv an -1 briyp jadiy /r ^tr

Elinle rdn pr'' nnu


K han^ eylediin kelem^ ban
u kahaV^ bitiin sap oran
A l ult Tanrya bor-gzar gtr

Yetim kyncini^'^ diken ineyi


Her gn yal^^ verdiin topal inpi
Ayran topladn u ak lci'"^
Afahar ynana sakla sar gtr

U kot^* arpa kot avdar ekerdik


Kesmik^^ ekmeine hasret ekordik
Namertlere a merde ekerdik
Szn tekrar et iftihar gtr
tlc ksmet balsa bize pay tat
Yoklukla derdimiz deryay at
A lkla uramak hayli savat
ektiin mihnetten ah~u zar gtr

Yetim kalm idin emzik tanda^'


Gamla karde idin genlik anda
B ir gl yeertmedin gnl banda
Gnl yaralarn beraber gtr

De k kadir mevlm bize ilime


Dnyada stzlyan y a ra ^ deme
149

Celli Baba dan sorma syleme


Bu dertli obandan bir selm gtr

Hnik edebiyatnn nesri de, ne divan nesrine ben


zer, ne Tan/.imat ve Serveti Fnun nesrine. En eski
metin olarak X V inci asrda, bilmediimiz bir sanat
kr larnfndat to})Ianu olan Dede Korkul hikye
leri, ne gzel ve ne canlrhr : Hanum ley I Birjfn
Kamdan o^lu Han Bayndr yerinden kalkmt. am
adrn yer yzne diktirnt. Hanlar han Han
Bayndr ylda bir kere toy'* eder, O;uz beylerini
konuklard. Yine toy edip attan aygr, deveden bu
ra, koymda ko krdrnt. Bir vere ak otak, bir
yere kzl otak, bir y-re kara otak kurdurmutu...,.
u cinnlclce hrkm; bu cnnnn dil, divanclarn
elinde nasl olnuii.: da o acayip hale j^elmi.? nsan a
yor dn{rrusi. Fnknt yine bir halk sanatkr olan
Evliya c.iil)i, 1)11 dili ll bo/.uanlr. Mesel Ekiya
Kara HaydaroTriu'nun yaral olarak tutuluunu, ken
disiyle iukku oldu^uulan fid ip doluarak hal hatr
sorduunu vc G iride }>.nderilnesin padiahtan dile
mesini syleyince Kara Haydarolunun Behey Ev-
liyau 1 lm olduktan soma s/lanyk ne boyuna
bore olt. c.'en bir can iin minnet mi ederim dedi-
gfini, tulnzamp mcclisire j^lld vakit de
veziri \1ovlcvi klhiyle grp <Dede Efendi, kur-
tog^h kurl idim. Kii aldna j^re satar, baba ve
atasndan ;rdn iler. Ellkm lillh* elediini
anlattktan ve vezirin, mallarn yerlerini ve kimlerde
olduunu sonli'^u zamanda hi istifini bozmadan
150

syliycmiyeceini o tatl diliyle anlatr. S/, Evliya


elebiye brakalm ; Koca Hayclarolu. Sullonm,
bunun sunli maherde olacaktr. kas bir crtnm iin
bu kadar ibdulll ele verip atee yakp onlarda
olan ve bellerde medfun olan mallar hi deyemcm.
Koca Vezir, g-n akamldr. Dn dogdum, bu j:n
lrm. Hemen iini dedi. Sadnznm, Nola, ba
stne dedi ve Aseabaya, Varn, Parmakkapda
salbedin diye ferman etti. Kara Haydrrzadeyi bir hm-
mal bcyj;:iri zerine bindirdiler. Aly- azm ile beyj>^ir
zerinde iki yanna asinn jrjbi alay alay nigeran ola
rak hakir dahi atma svar olup a^lyaraktan beraber
g-ittim. Oraya vardnda bog^azna ipi g^eirip
habl-i metinin ucunu kayd-u bend edip altndan ha
mal beyg:irni ektiler. Beydir br- jrirandnn hals
olup Haydarzade teslm-i ruh eyledi. Nice inr.m ve
ihsanlarn grp birok zamnn birlikle taam yedik
Benim tarafmdan rnhmeUll.'ihi aleyh. (Ikdnm bas
mas, C 2, S *178 - 479)
B snde nesri, sofi moklupl.'inndn da buhyonjz.
Mesel Ahmet Sarban, Ankarah Hsameddin M-
kemmilV yazd mektupta diyor ki : Ben sls-
luk bilmezem, aka riya katmazam. Aka riya katan
kfirdir. Azizim yle buyurmutur: Lokmas kursa-
2;mza den yaradlm, yabanda kalmya. Gnl,
yaradan ululug-una erie dey buyurdul.r. liz
dahi deriz. Sizlerin de bu muhibbiniz izerinde hak
knz oktur... Ala daima yerine ogu\ kaldgm iste
mez mi? Erde buhl yok, buhlde er yok. Meer
Allah onarmam ola...... Biz kef- hnynlt bilme*
151

ziz. Bazarmz el elcedir. Ehlullal halin syleriz.


Kmil, ok mkemmel halin syleriz, cem yaratl
mla bir kiinin hnlin syleri/,.*
l^te X V - XVII asr arasmtlaki halk nesri. X V inci
asrda kaygusuz Abdaln Dil'jfa yahut Budala*
nme adl mensur risalesiylej dier nesirleri de bun
lar kadar gfzel ve sadedir.
Artk sz balyalm. Halk edebiyatmz hayli
zeng^ndir ve rasgele, benim de bir kitabm olsun,
yahut bu rda da adm gesin diye deil de yo-
liyle, yordamiylc metinler aranr, bulunur, bashr,
incelenir, asr asr ayrlr ve o asrlardaki halk ya-
ayiyle balanarak izah edilirse kim bilir daha
neler meydana kar? Bu ii, bu iin stad olan
Pertev Nail Boratav, byk bir ehliyetle baarmak
tadr. Bize daha nice faydal ve mabet eserler ve
recektir. Bundan eminiz.
Yalnz burada unu da ilve etmek lzm:
Halk edebiyat zengindir, kudretlidir, udur, bu-
dur. l'akal bugnn zihniyetiyle bizi doyuramnz. O n
larda halkn elemlerini, sitemlerini, isteklerini, mit
sizliklerini, isyanlarn... Hatt muhitini ve yaayn
gryor, buluyoruz. Fakat btn bunlar, gemie
aittir. Gemii, bugn yayamayz. Halk edebiyat
da XIII nc asrdan X IX uncu asra kadar yrm,
devrini bitirmi, gemie karm gitmitir. Onlar
bugne tatbik edemeyiz artk.
Bugn sanatla cemiyeti birbirinden ayrmya im
kn yoktur. Sanatkr, muayyen artlar iinde gelien
cemiydin muayyen gelime devrindeki duyularn.
152

Sezilerini, g-rlerini, ihtiras ve dileklerini, hasl


hereyini tespit eden, bu suretle de gemii bug-ne
bag-lyan ve bug-n yarnn devreden kudretin m
messilidir. Sanat, heyec.nlarm cemiycUcn nhr. Cemi
yetin htiyncn, ruhunda duyank onu ileriye sircn
sanatkr, zamannda g^eri fikirlerin lnetine uj^rnsa
da gelcccgfc hkim olmu demektir. u da muhakkak
tr ki kendisini bir zmreye veren, toplulua taam-
yan, mnevi snrlar aamyari sanatkr zaman, sa
nat kndros^undan pek abuk nlnr ve asrlar, ludutsuz
zamana g-re bir hitir. Kendisini toplulua veren ve
toplulug:un insan dileklerini syliyen sanatkrn dili,
btn insanljjn dili demektir. Sanatkrn ihatas, ne
kadar mull olursa zamana hkimiydi o kadar
kailleir. I3u j^-nn snnalkr, bu jrnn halkndan
ve beer tarihinin bu (rnndcn, uzak yaktn, yukar
aa, flvar ve snr tanmyan burnden ilham alan
sanatkrdr. vneek g-rdj^mz bu jrnn Trk
iirini ve nesrini yaratan bunn sanatkrlar iin
den, btn insnnhg^ kendisinde duyan, kendisini
btn in.'tanhg-a veren ve halk .*;ari Ornadt^ halde
halkn diliyle halkn ruhuna Icrcman olarak halkn
airi, halkn sanatkr olan bir Yunusun, bir Dede
Korkutun doaca muhakkaktr. Hatta belki de bu
sanatkr, domutur da kendi kendisini imal etmek
tedir.
153

NOT- Bn yazdaki nelinlerdf? gnon baz


lgatler

1. ten: slaklk, 2, mcck: cinm, 3. Icpr kl, *^1.


kav: mlek yipincak amur, 5. tecir terck: knpka*
cak, 6. pr: ynn tarandktan sonra kalan kaba
ve kU k\^m\, 7. knh\rv ctn^ek: svumck, nnta7.lnmak,
8. kelem: lhna, 9. Kabal ; ortak, yahut cretle,
g-ndeliklc, 10. kyn:k: jrmlck, 11. yal suyla kar
k kepek, \2. kiilck: tnhtarlan yag- kab, 13. kot; fjir
l, 14. kesmik ekmedi: klkl ve kabuklu bu
dayla saman knnk n\rlan yaplan ekmek, 15. lag^,
tav: zaman, vakit, 16. toy : ziyafet.
X IX

Vezin ve Kafiye

Aruzu serke bulanlara, gfenini zapledeniycnlere,


daima mnay bu vezne feda edenlere, yahut bu
vezni manasz kullananlara szm yok. Bilenlere ve
inananlara sylyorum; aruz, hi de sanld kadar
zor deilidir ve insan, bu vezni emrine ram etti mi
bu vezinle konuur da, o kadar munisledir ve o ka*
dar kap kuludur bu vezin!
Zaten aruzun bu munislii dej^il midir ki eski a
lilerimizin j^azcllerindc laf yn beyitleri alabildi
ine oaltmtr^^ Yine bu munislik yrnden <leil mi,
hi de air olmyan nzmlar yetiip du mutur, yle
ki, insan, bir asrda yetien btn airlerin adiarm
kabil deil ezberliyemez; yirmi, otuz senede ^eiip
geen airlerden koskoca bir uaa tezkiresi mey-
daa ^^elir I Eski nesilden hrmet elliini bir zat
anlatt, mehur Hayret Efendi dermi ki: ^Eskiden
mekteplerde Tuhfc-i Vehbi okunurdu, ocuklar, bu
manzum lj^at ezberlerler, bu suretle de vezne al
rlar, tabiat iiriyesi olanlar iir sylemiye balarlar
d. ok doru ve bu demektir ki auzu belleyip
bu vezne alan bu vezinle laf edebiliri
Aruz bir sihirdir, bir ahenktir derler; deildir.
Aruz yeknasaktr ve birteviye srp jjiden ayn
ahenk insan bktrr, usandrr. Hatta eskiler, okuyan-
155

lan bu usanlan kurtarmak iin bazan bir heceyi


hazfedip sckt-i melih cr yapmlar, hikyelerde ra
ya ba.<jka vc7.indcn gazeller katmlar, mstcznl
eklini icat elmek zornnda kalmlar; yeniler denen
dnkler deil de evvelsi gnkler de serbest na/m
kullanmlar, baz defa da bir manzumede ve/.tndcn
vezne atlamlardr. Aruz ahenginin saza tatbiki da
evvelce yanl olarak Trk musikisi, bu yaknlarda
da naslsa bazlar tarafndan z musikmiz denen
l musikiyi meydana j^etirmitir. Bu musiki, ne kadar
sz musikisiyse, aruz da o katlar sz vczni<lir. Zatrn
Fisag-orun, mira ettii zaman yldzlarn rlnndcki
ahenkten ald yahut da yine bu filozofun Kaknus
denen kuun kard seslere dikkat edip icat ettii
iin llm-i edvar denen vr eskilerce <Icil. Irnnlbr-
ca da Yunan meneli olduu kabul edilen ark mu
sikisinin devirleri, duraklar, aruz esasna jjrcdir,
Onlar da birer cfail ve tefalidi.
Kaknus dedik, bu kuu anlatmak icap eder: Esatir
buyurur ve esatire inanan divan airleri naklederler ki:
Kaknus bir nevi kutur, gagasnda bir hayli delik var
dr. Dnyada tektir bu ku. leceini anlad m al
rp toplar, stne oturur, hazin hazin tmeye ve
kanatlarn aiddetle rpmaya balar. Gajrasndaki de
liklerden binlerce nameler kar. Nihayet kanatlarn
arparken bir kvlcmdr akar, al rp tutuur, ku
da onlarla beraber yanar, kl olur. Klnden yeni
bir Kaknus peydahlanr, lm yledir bu kuun,
doumu da byle!
Vezinden bahsediyorduk. Evel, aruzda insan birden
156

aldutau, fakat dikkat edildi, yaluU aru/.Ia yazln^?


iir ui'.ad jjJltidj mi adam usandran bir alenk, bir-
teviyo srp oiden bir vardr. Kelimeler,
aruz kalplarna sgacnklr, :cs{;ele bir hecc, bl
necektir. Uzun hecesi olmyan dillimizin herhang^i bir
ak hecesi, aruzun uzun heceli kalbna rasind n,
yahut Far.sa veya Arapr bir kelimenin ksa hecesi
aruzun uzun hecesine tesadf elti mi ekilcccklir.
Bu suretle dil, ekilere ve ezintilere unyncak, he
le Trke, tamamiyle acayip bir imle jjelec<;ktir.
Trke, yalnz ksa hcceli kelimelerden meydana
g-elme bir dil dejll, ayn 7.amanda kapal ve .^k hece
lerden meydana ^reline bir dildir. Kapal heceli r, aru
zun uzun czne, ak hecelrr kii czne taslamam
denktir. DoJJru; fakal, ya syliyeceym szde de
min d<ii2:im ij-ibi ad; hecc, au/u u?.un czne
raslarsa zoraki <knccgim; ya kiipal hece, aruzun
ksa e/nc raslarsa t) hececi allyae>.gn, yle miV
Yeterarlk - feiltn, bktk arlk fllt, arlk ye
ter - Mblefiln. Gzel. Faknl -artk bklk^' szn
filtne nasl uyduraym? -Arl bUlk* m diyeyim?
. Diyemem, u halde syleyemem dilsiz kalrm. A na
dolu kelimesini yine .-.ruzun bu cii/nc sokmya
kalklrsam Aadul j^ibi acayip bir ^ckle };ircr.
' <B ehr'i Sitaubli-kt buisl- bchdi '' msranu ilk
vc ikinci czn Mel'l mcfrl- czlerine uydu
rabilmek iin, bu> kelimesiyle bul hecesini e
keceim, ekmezsem vezne uymuz vc bu msra sy*
liycmem. stanbul da Sitanbl .ekline g-triyor, bu
da caba i jjte uru:', dilimize bu kadar uymujtu bi
157

/im Y nni ? Yani hi lymnmlr. Bn vezinle imn-


Icsiz iir yazmnk iin bir layli c>:ilmek vc zlmek
Itrm. Amma diyeceksiniz ki sannt, bir cehil mah
suldr. Dog;n, (loj^n fnkni cehdin sontmdn meydnnn
jclen eser, yine rlivnn e<!cbiyatmm 'rTttgny-l^ra
kuM }i;fibi ayaklan bamda oimnmni ! Buna ra/t ol
dun, fikri feda eltin, kelimeleri ezdin, yahut eklin
mi alabildig;ine kolaydr. Tekrar edeyim, bn vezinle
konuulur'da, fakat szler, nasl ve ne e.il olur?
Orasrn dnmemek lzm.

Ya l^rcc? Dilimize ^rf* ple yok ki o, nruz-


<)/m ok <Ma Inbil. I'aknt fndn <1 nyn kr)l;ylk ve
ayn birleviye jpdi var. Hall bu yzden de
halk enirleri pek ok vc bu okluk iinde deerlileri
g bulunuyor dorusu. Zalen aruzla hecenin karde
likleri de muhakkfk. Birisi krpal \c ak heceyc da
yanan iptida bir mzik; br uzun hecesi olmyan
Trkenin ksa hecelerine, hecelerin saysna fnbi
daha iptidai br mzik. Birindeki ahenk, uzun ve
ksa hecelerin muayyen yerlerde birbirleri ardndan
jrelmesinden douyot, brndeki ,'>henk, muayyen
-yerlerdeki duraklardan. Ve ikisi dc fikri bir kayt
altna alyor. Kaylsz sanat olmaz denebilir. Faknt
bu kayt, nceden konmu mnlm bir kayl olamaz.
Onu sanatkr ibda imeli ve biz, o sanat eseriyle
birlemeliyiz, otu varlmzda, varlmz onda bul
malyz da ondan sonra derin bir dikkat neticesi
olarak o kayd deta kefetmeliyiz. Sanatkr, sannt
kaydm kendisi ibda eder, evvelce hazrlanm kaydt
158

balasiirsa eaeri, muayyen bir kalba uyar ve hi ide


sanat eseri olmaz.

Kaliyc de vezin kadar bayag^ bir ahenktir. Muay


yen niHralarn sonlurnultv nu^yycn biv sc^ kncuk.
Vc/nM aheng-ine bu tla knlld m bir ilade musikisi
meydana g;elecek? Ne saf iddia, uzasm gitsin bir
iir de bakalm kafiyeden bklr m, bkdmaz m? Ne
den mesnevi tarz icat edilmi ve neden uzun hik
yeler bu tazda yazlm? Muayyen kafiyeye bal olan
fikir, kafiye derdinden rasjjelc sz sylemez de ne
yapar? y le kasideler vardr ki kafiyeyle redif birbi
rine li balanamamtr. yle beyitler vardr ki
srf bir kafiye hatr iin yazlmtr. Mesel air
yle bir beyit bulmutur;

N z olur dem-bcst<* t;;r.- nm-hbndan senn


crmeder reng- lebcsis::t lal~ i ndbndan senin

Yan Naz, bcnin yar uykulu gzlerini'jjrr de


arr, dudam yumar, bi>ey syliyemez olur Tebes
smn rengi, halis ve berrak bir laale benziyen du
dama bakar da utanr kalr. Fena deil. Bugn bize
yabanc amma divan eslelig^ince g-zel bir beyit. Fa
kat air, hb, nb iselimeleic kafiye bulmak zo
rundadr. Sralar'* nikb, kilb, ittb caraehb, intihb.
Derken kitab kafiyeli beyit yle zuhur edebilir
nncuk :
Zh'td na*zr lut cildinde. siKlct nar biraz
Clentin fehn olunur Iacm- kitabndan senin
159

Yani '/..'lil, mazur tul. Cl<1in<lc (derinde) hirnz


.ng;jrlk var. Knbnbjtn, kitabnn hacmndan ?<nlvnlmn-
d n .' Pckt; bu stint mdr dcmiyccc^im, I n mdr ?
Zavnll :ir, ktinp kdlncsiylc bir knfiyc ynjip bir lx*yit
yazabilmek iin tbl cUdi, Kacm, T^ibayet yine kiVnp
miin:tsebeliyl( softny ve knbob^ bu beyle s(kmnk
mecburiyclin'le kalm. Nnil, h, sOrb... (flnn filnn
derken bit de 'Tnbbah kelimesini bulup g-zel bir
gnzclini bebnl bir beyitle ig; ig; kokutmuhr dc(,n.
V'irlilyor ya, <livan cdebiyatudn satle mecazlar
sallanal yok, bir de vezin saltanat, bi;de knfiyc
saltan.'l var. { lanjji padiaha kul olsun air ?

Divan edebiyatnda, divan edebiyatna iin iin


bir isynn vardr demitik. Bu isynn, ve/nc ve kafi
yeye kardr rla. Memen her air, kasidelerde kafi
yenin pek daraldg-ndan, artk sz kesmek mecbu
riyetinde bulundug-undan bahseder. Fakat nail stnd
airler, vezne knr da isyan etmilerdir. Mesela Mev-
ina na/armda vezin ve kafiye nedir ? Okuyalm :
Ben kafiye dnrm; sevg-ilm bana der ki
Yizmden baka hi bir,ey dnme I Ey benim ka
fiye dnenim, rahata otur, benim yanmda devlet
kafiyesi pensin. I inrf ne oUyor ki sen onu dnesini
Harf nedir ? zm bann itten duvar I Harfi, sesi,
S7. birbirine vurup paralyaym da Seninle bu

de olmakszn konuaym I Adem den bile gizlcdij^im


sun, ey cihann esrar olan sevgili, sana syliyeyim
Halile bile sylemediim srr, Cebrailin bile bilme
dii gam, Mesih'in bile dem vurmad, hatta lann*
160

nn bile kskanp biz olmadka kimseye iimadg


srr sana aaym. (Mesnevi tercmesi, C. 1, beyit
1727 1733).
*Gl.^cn-i ri ahibi Mhmd* cbiistcr dc
Mna, aruza, kafiyeye smaz. Mna. yle bir knba
sg^maz. Mnalar, asla harfe gfirmez. Engin deniz
bir kab iine sg^amaz ki diyor. (Gl^en-i rz
tercmesi, beyit 53 54) Attar da ayni fikirdedir.
Daha nce Senaide de bu fikri buluyoruz. Usta-
dlarn hepsi, vezin ve kafiye kaydndan ikyeti.
Fakat vezinsiz ve kafiyesiz iir olabilir mi ? Onlar,
bunu dnmemiler. Mnann, yani asl iirin vezne
ve kafiyeye sg;myaean biliyorlar da, vezinsiz,
kafiyesiz, bir iir yazamyorlar. Bundan tabi birey
de yok. nk onlar, divan teknig;ine tabidirler.
Bu teknik, iirde vezin ve kafiyeyi esas tutmu^, iri
Kasd ile mevzuun ve mukaffa sz syleme ktir>
diye tarif etmitir. Fakat bugn divan teknii, onu
kuranlar ve ona uyanlarla maziye karp gitmitir.
Bu bir hakikattir umma ne fayda ki ^remiyenler
gremiyorlar.

Bizde hece, bundan nccki yazmda dediini };ibi


mill bir vezin olarak aruz dmanlyle ortaya atld.
Tanzimatlarn hecelemesi, uurlu birey deildi. O n
lardan yalnz Anadoluda fazluco gezen Ziya Paa,
koma ve kayaba g^ibi halk iirinin ekillerini duy
mu, ocukken de lalasnn himmetiyle A<k Garibi
okumutu ama yine de Osmanlca diye dilden
meydana gelen bir dilin varlna inanyordu.
161

Hcccyi mill vezin tliyc kt manzumelerle sunan


Mehmet Emin, bu vezni o kadar berbat bir fekilfic
kullanyordu ki. Bu srnlarda ie bir filozof kart.
Hece vezniyle ve Farsa, Arapa kelime ve terkiplerle
dolu iirler yazmya, adeta aruzla meydana g^etirdi-
i iirleri bir kere de hece vezniyle karalamya bala*
d. Tekke edebiyatna vakf olan, Pir Sultan' Hataiyi,
Kul Himmeti bilen bu filozof, heceyle yazd
iirlerde onlarn, yani halk edebiyatnn tekniini
przsz olarak tatbik etti. Birden i deiti, herkes
heccnin aheng^ine hayran oldu. Divan klieleriylc
Tanzimatn ^^etirdii romantik gr, halk edebiyat
tekniindeki ahenkle karnca ortaya meseU yle
bir para kverdi :

Reng- hzn emerdi ar/, u/^er, emen


Gnn can ekien solgun lebinden
O akam hcreyi pembe grdm ben
O yerin mehtab gl-gndur sandm
Filozofun ne derece, yahut da ne derecede air
olduunu mnakaa edecek deiliz. Yalnz kendili,
airi, yle tarif ed iy or:

air tabiatn sihr-i hsnne


Tutulmu sayklar bir divanedir
lgn sevincinc derin hznne
Suret vermek ister sz behanedir

Bug^n, byle yalnz tabiatn g^zelliindeki


byye tutulmu sayklayp duran, kinatn mevhum
scvinciyle hznne suret vermiye alan divane bir
D vao E d e b iy a t : l
162

aiirin g^n deg:ildtr. Fakat vaktiyle onun sazndan


nefesler bile dinlendi. Gh Inkdir edildi, g^h Arapa
vc Farsa kelime ve terkipler yznden kmnnd. Fn-
kat o vakit mnevverin bilmedig'i ve Mehmet Emin-
in duymadgfi hece aheng^ini o bildirdi vc duyurdu.
te bu kadar.
Bnikan harbiyle ilk dnya harbi, iHihad anasrla
cihad mukaddesi nug^lAp elmili. I3u nag-lObiyet,
mill vezin taraftarlarn oaltt. Aruzla ark aultau-
larn venler, on birli k larziylc vc yeniden yeniye
ilenen yedi yedili ve dnhn bnkn durakl hece ve
zinleriyle sylemeye baladlar. ler, beler topland
ve hece saltanat, birdenbire kuruluverdi. Fakat ne
gariptir ki birdenbire kurulan bu saltanat, pek az
aSrd vc yine birdenbire tarihe kart.
XX

Bugn

Bug'nn gen ve din sanatkrlar, kelimelerin


ve dilin ahengini bulmular, iirin sz syleme san
at oldug;unu anlamlar, hr bir eda ile vezin ve
kafiye saltanatn ykmlardr.
Onlar, ilhnnlnnn lakiknttan ve hakikiden alyor
lar. iirlerinde engin bir dnya gr, ama/, bir
gzellik sevgisi, derin bir acma ve esirgeme d u y
gu9u, yenilmez bir yaama ak, serbest bir nee,
insani bir mertlik ve przsz bir halk ifadesi var.
Onlarn, dnyay gren gzlerinde lkemizin her
yann gryoruz, y le iirleri var ki scak somun ko
kuyor. y le iirleri var ki bize yag:mur<Ian sonra duy-
dug^umuz toprak kokusunu duyuruyor.
Edebiyatmz ruymn grd; esneme, gerinme ve
kalkp hayata adm alma aalarn geirdi. Hayata
onlarla giriyor, ileriye onlarla gidiyor.
Bu hakikat sanat ve hakiki sanatkrlar hakkn
da yazncng-i ey bu kadar. Braknhn, bu canllk
nasl geldi, bu hayat kimler getirdi, nasl geliti bu
anat ve nasl olgunlayor? Dunlar onInr, kendileri
tahlil etsinler vc yeni sanatm asl yeni tenkitileri de
aralarndan ksn.
XXI

B ir a z da musikiye dair
Islanlml Konscrvaluvan liik (?)
m u s i k i s i ko ns erini d in lerke n

Akn, bir vurulmak okluunu hem bilenlerdenim,


hem duyonlardnn. Onun iin bencc kulnktnn vurulmnk-
In j^rcrek k olnnk nrnsMuln libir fark yoklur ;
resmini g-rerek sevmekle, kendisini gfrp vurulmak
ara^mda bir fark olmad g:ibi. Ve hepsi de insan,
hakiki hayattan alr, br masal lemine srkler. O
lemde bahar hayaldir, kn da aabilir. K jjcrek
deildir, yazm da gelebilir. Kar yazn da yajav o
lemde, blbl g-zn de lc . Akalar kkszdr
o lemin, g:lleri havada aar ve uuur. Yerine bas
madan yrrsnz, fg yerlere denmitir. Name,
elem, hicran, g-zya... hatta infial ve kin; hatta vus
lat ve firkat bile kn kendi icaddr ve kendi icat
ettii lemde k, sevg-ilisinin yzne bakar da gz
lerinin reng^ini g^rmez. G/.lerine dalar da yznn
mnasn anlamaz. Fakat p^nn birinde sevgilinin jr-
znn rengini grrse, fakat zamann bir anntla
sevgilinin yzndeki mnay anlarsa o anda ayann
altndaki yer kaym, bann stndeki gk umu, o
lem yok olmutur, ite, o an bu korkun yoklukta
ba dnen deilde, akl bana gelen k, derhal
sevgilinin boyunun bir para ksa, vcudunun biraz
hantal, yrynn ok krtkan, yznn pek rt-
163

kan oUltg:ni; hnHa burnrnn egricc, snlnnnn as


bulultj;j^ti()i j^rnli, nnintnitr. Artk scvjj-i Ijilni-
tir ve scvg-ilinin kusur deften, kn nnde nlm?-
t>r. Pek az bir mddet sonrn ak kine, hiddet ve
nefrete rlner. Ksa bir rnman j^onrnysn acmak ve
mihimscmemck, akn son demlerini, nulnny teslim
eder j^idcr,

Ute ^^een nk.'^m senin seini dinlerken ben bun


lar dit.ijiinyordnm ncvfjili. Rir rnnnnlnr sesle
mitlerimin sesini duynr, hicranlarmn ag;layn g
rr, elemlerimin coun sc7:er, bir romanlar o sesi
benim sesim sanr, ruhumun ufuklarn sar:m o ahen
gin, ruhumun derinlerinden, ta derinlerinden g;el-
d ijine inanrdm. Fakat feen akam, birden bir
lemin ykldn jjrlerimle g^rdm. Ne kadar de-
g^imiim ben, g-een akam anladm. Dncenin
duyg'usu, gnden gne iyiye, ^zele ve ffercg-e baj^-
lan, doruya nan, lek sr.le muhakemenin, uu
run. uursuz, duyjruya zaferi, jsrzellinin malu
biyetiyle neticelendi sevg-ili. Senin sesinde insann
sarslmaz iman, senin sesinde insanln dilei yok.
Sen, ne tabiahn sesisin, ne benim sesim. Grleyen
j^kler, kpren denizler, uuldayan ormanlar; ba
ran, haykran, kvranan insanlar, senin sesini duymu
yorlar bile. Matla durjjun ve mehtapl bir denir.in
ekii, yld?,l vc aysz bir j^ecenin daveti, sessiz bir
ormann ili sktu; bir insann .sakin j^zyalar,
boynu bkk tevekkl; jfzlerde parlayan nee, du
daklardan uan aadct, vakur bir eda, temkinli bir
U6

duru^, yahut apkn ve .^uh bir yry bile yok


sende. Yere bir trl inmiyorsun, fakat ^kte de
deilsin- Sen ancak huzuru hmayunda, ynlut bir
tekke ayininde dinlenebilirsin; fakat tarihin sesi de
de^ilsin 3en. Sen, divan edebiyatnn nameaisin; di
vanemin ahengisin. Divan edebiyatnda ne varsa
sende var ve divan edebiyatnda neler yoksa sende
de yok. Ta kesilmi yekpare bir deha olan Sley-
maniyenin iirini, senin na;mclevinde duymak iste
yen, o insani dehann iirini Bkiden duymak iste
yen kadar biaredir! Btn tarih boyuncu sen, hibir
vakit halkn sesi olanadm, halktan yetien dehaya
nerden ykseleceksin ? Zaten halk grmedin ki sen.
Divan edebiyat gbi sarayda ve konaklardaki buca-
Isnda fsldadn, erag-an safalannda, mehtap y^ezinti-
lerinde mrldadn. Dimdik erlere deil, krtan d il
berlere Serv-i blendim dedin; elleri nasrl, tun
yzllere deil, hanm elli g^ne grmemi r-cbrlara
<h> levendim diye hitap ettin ve daima frsat
karmadan hnkra dndn, ensin efendim na
mesinde karar kldn.
Ho g^r seyg^ili, belki namelerin gemiler g^e-
miyen bir ummanda alnr, fakat orada da dinleye
cek kimsecikler yok. Eer nrada bir enin numele-
rini dudaklarma alrsam emin ol ki bu, bir zaman
sevilen ve sonra tcrkcdileuin adiyle bi middel i^cr-
kesi armamza benzer, alkanlk. Sinelerinden sz
dn aletlerle beraber boynun bi^kld artk zavall
grnmeyen, grlmeden sevilen eski sevgili l
Son
Bir varnu, bir yokmu. Rviyrri ahbnr ve nki-
ln- sr vc muhodclsn- Tf^y.jjr yle rivayet v c
byle hikyct ederler k ; Vnkl znmnnyle bir H*
vnn ctiebiyni, bit cic tUvnn vnrm. BunUr,
bir derviin verdii bir elmadan mcydnna gelmiler.
Birbirlerine o kadar benr.erlermiji .bir eimnnm ya
ns o, yans br. GOn j^rmcz yerde yetimi bu
ehzadeler. Pek nazik n/.istan elebilermi. Ku \-
maz, kervan gemez, ylan baraagn sijtimez gllk,
glstanlk yerlerde zumrdanka eti yemiler, ku
sd imiler. Bir tek sevjilileri varm, grmede*
k olmular. Bir tek nameleri varm, duyulmadan
sylemiler. Pek badam birbirine bu iki dilber.
Alamlar, glmler, sararmlar, solmular, *e
ip lije dnmler. Derken gnn brinde yine dc|-
mu> murat alp murat veremeden erimi gitmileri
Yarm asr nce Divan Edebiyatna
Sbir

D L B E R

irlerimizin yazdklar gazellerin tasviri

A y alnun ay yzn gne ay galarun keman


Ciyran gzn garga haln kkln ilan

A l m inen inende zenahdan derin guyu


Kirpiklern gam dudaun bal ienn ketan

Boynun surh by buhun bir uc enr


Endmun a gm yanagun grmz enr

H l n yznde buda baund saan gurb


Gah gah garibe glmelisin hnnman - herb

H o p - hop - n m e , S. 152

R e s i m , S 152 u in ilAveidir, aynen ku p ya e d ilm i t ir .


ilk uurlu isyan; H o p - h o p - n m e
(lnn 1911)

También podría gustarte