Está en la página 1de 649

w w w .e s k ik ita p la r im .

c o m

19 uncu Asir
Trk Edebiyat Tarihi

alayan Edebiyat Serisi No. : 1

Prof. Ahmet Hamdi Tanpnar

19 uncu Asr

TRK EDEBYATI TARH

ACLAYAN KTABEVt
istikll C8d. Tokatlyan st pasaj 7-8-9-21
BEYOLU STANBUL

Yedinci bask
1988

Her hakk mahfuzdur. Bu kitap veya bir ksm Tunay" ala


yan - alayan Kitabevinin msaadesi alnmakszn tab ve k o p
ya edilemez.

N D E K L E R
kinci basknn nsz
Prof. Dr. Mehmet Kaplanm eser hakk ndaki yazs
GR

65-128

GAPLJLAMA HAREKETNE UMUM BtR BAKI


I.
H.
m.

Balangtan 1789 a kadar


ikinci safha : 1789 -1807
XIX. asrda garpllama hareketi 1826 -1839

37
52
64

BRNC BLM
XIX. Yzyln ilk Yansnda Ttirk Edebiyat
I.
II.

77-128

lR : Divan iiri 77, Vsf- Endern 81, zzet Molla 88, A kif Paa 93,
H alk iiri : Emrah, Zihni, Dertli, Seyrnl, Dadalolu 101.
N E SR : Resm dilde deiiklik 110, Tarihiler 111, Hatralar ve muh
tralar 116, Y enilie doru 119, Mustafa Sami Efendi 124.
KNC BLM
Tanzimat Seneleri

129-158

I.

1839'dan 1360a kadar: 1) Tanzimat fermam 129, 2) stanbulda haya


tn deimesi 131, 3) Yeni ve eski 136, 4) Reid Paa ve Dairesi 139,
5) Devlet tesisleri ve fikir hayat : Kalemler 142, Encmen-i Dnl 143,
6) Gazete, gazetecilik, makale 146, 7) Tiyatro ve dier garp nev'ilerinin
grnmesi 148.

n.

1856 - 1876 yllan : Tanzimat ideolojileri, medeniyet ve medeniyetilik


152, O sm anlclk 152, slamclk 153, Deien artlar 154, Yeni terkip
lere doru 156.
Y enillfln Byk Muharriri

I.
n.
m .

159-215

AHMED CEVDET PAA : Hayat 159. Baz dikkatler 164, Eserleri 168,
Tarih-i Cevdet 169, sTezkir-i Cevdet ve Mrzt 173, slp 174,
M NF PAA 179.
BRAHM N A S E F E N D : Hayat 183, Btnyle inasl 189, inasi'nin nesri 191, inasi'nin iiri 192, Yeni manzume 193, Yeni dil ve hayal
195, Yeni insan 198, inasinin fikirleri 199. Medeniyet fikrinin kahra
m an telkkisi 201, Millet telkkisi 202, Devlet, hkmet, m illet ve mesu
liyet fikri 203, lnasi'de garp tesiri 204, air evlenmesi 205, inasi ve
dil 208, inasi gazeteci 210, Gazete bir btnd 213.

VI

inasiden sonra
YEN OSMANLILAR CEMYET

216-248

Abdlaziz devri Trkiye'si 216, Yeni bir nesil 220, Mustafa Fzl Paa
221, YeM. OsmanlIlar ve siyas muhitler 222, Yayn hareketleri ve karam m e-i Ali 224, Avrupa'da yaplan mcadele 226.
AL SUAV EFE N D : Hayat 230, Y etim esi ve mizac 234, Fikirleri
240, Rejim meselesi ve hilfet m essesesl 241, Suavi mtehid 242, Suavi
ve Trk tarihi 243, Dil meselesi 247.
inasiden sonra
N EV LE R N GELMES
1851-1885 Yllar Aras

249-300

I.

GAZETE : Gazete ve gazete okuyucusu 249, Gazeteci dili 250, Gazete


ve neviler 251, Gazete ve iir 251. Gazeteden sonra kitap 252.

n.

R : Eski iir 252, Yeniehirli Avni B ey 255, Leskofal Galib Bey


257, Arif Hikmet B ey ve Encmen-i uar airleri 261.
Yeni iir : Yeni iir ve ekil 262. Edhem Pertev P aa ve ikinci hamle
264, Duhter-i Hindu ve nazm ekli 266, Vezin meselesi 267, Konular
temler 269, Ferdin douu ve lin k iirin deimesi 270, Eski hikmetten
felsefi endieye 271, lm dncesi 272, Tabiatn k efi 273, Yeni edeb
nesir 273, Din ilhamn yenilemesi 275, Yeni iir anlay 275, Yeni
masallar ve istirelerin deimesi 276.
TYATRO N E V N N GRMES VE GELMES : Yeni edeb nev'i ola
rak tiyatro 278, ark Kumpanyas ve Trke oyun 279, Yerli eserler
280, Gll Agop Kumpanyas ve Osmanl tiyatrosu 281, Yeni nevin
artlan 282, Tiyatro zerinde ilk dnceler 283.
HKAYE VE ROMAN : lk tercmeler ve ilk eserler 285, Roman oku
yucusu 286, N evin ilk artlan 26S, Eski hikyeden yenisine doru 289,
nsan tlilne al 289, Msameretnme 290, kinci byk tem : Esret m eselesi 291, Zihniyet farklar 293, Teessr! hayatn tek romaneski
293, Realizm ve natralizm tecrbeleri 294, Tariften tasvire 296
TENKT VE DENEM E 297.

ra .

rv .

v.

inaslnin yan banda


Z tY A PA A

i.
n.

ra .

iv .

301-341

HAYAT : Harbftttan Mabeyine 301, Siyasi mcadele 303, Mizac ile


dnceleri arasnda 309.
RLER : Ear- Ziya 312, Terc-i bend 314, Terc-i bend*in
kaynaklan 319, E ski slm felsefesi ve Terc-i bend 322, Terkib-i
bend 322, Ziya P a a ve hiciv 324. Zafernme 325.
MENSUR E S E R L E R : Makaleleri 328, Veraset mektuplan 331, R
ya 333.
ZYA PA A VE EDEBYATIMIZ : iir ve ina makalesi ve Hr
bat mukaddimesi 336, Ziya Paa ve edebiyat 337.

vn
inasiden sonra
NAMIK KEMAL
I.

H.
III

IV.
V.
VI.
VII.
VIII.

H A Y A T I: inasi'den evvel 342, inasi ile tanna 343, Her eyd in


evvel nesir 347, Gazete ve meseleler 346, Kemal Paris'te 350, D n k
almalar 352, bret gazetesi ve siya M mcadele 333, Vatan yahut
Silistre piyesi 358, M enfa ve edetiyat 359, Midhat P a a ve Kanun-
cssl 362, Abdiilhamid ve Nmk Kemal 365, Son alnmalar 366
RLER : inasiden evvel 368, inasi'den sonra 370, Hece vezni iir
ler 371, nc devre 371.
TYATROLARI : 377, Vatan yahut Silirtre 379, Zavall ocuk 382,
A kif Bey 383, Glnihal 385, Celleddin Hrzemh 389, Karabel* 399.
ROMANLARI : Roman anlay 400, ntibah 400, Cezmi 406.
BYOGRAFLER VE TARH ALIMALARI 411.
NAMIK KEMAL VE EDEBYATIMIZ 419, Tek dil 420, Eskinin ten
kidi kidi 421, Tahribs. ve Takib 422, Yeni bir edebiyat anlay 424.
FKRLER : Hrriyet Fikri 425, Kanun fikri 427, Fert ve deer
ler 428, Merutiyet sistemi 429, ktisadi fikirler 431, Medeniyetilik 432.
S L C B U : lk ykl cm le 433, Yeni bir belgat cmlesi 435, T as
viri cmle 436, Ry ve Mensur iir 437, ki lem ortasnda 439,
sl p karmalar 441, B az hususilikler 442.
Nmk Kemalin yan banda
AHMED MDHAT EFEND

I.

II.
III.

H A Y A T I: Bir fakir delikanlnn hikyesi 445, Daarck ve Krk A m


bar 449, Rodos'a nefyi 450, Menf 451, Yeni devrin szcs 451,
Uss-i inklb 451.
ESER VE NSA N 455, Feltun Bey ve Rkm Efendi 458, Ev ve
okuma saati 459, Ev ve romanc 461, Roman okuyucusu ve roman 462.
LK ROMANCI 463, Macera romanlar 470, Beyolu hayat ve kozmopolizm 472, Tiyatrolar 473.
Nmk Kemalden sonra
RECAl-ZADE MAHMUD EKREM BEY

I.
II.
ELI.
IV.

475-499

HAYATI 475.
R L E R : Name-i seher 478, Zemzemeler 480, Tefekkr 481,
Nejad-Ekrem 487.
HKYE VE TYATROLARI 488, Muhsin Bey 489, Araba sevdas
489, emsa 495, Piyesleri 495.
RECl-ZADE VE EDEBY A T: Tlim-i edebiyat 496, Zemzeme m u
kaddimesi 498.
Nmk Kemalden sonra
ABDLHAK HAMtD

I.

445-474

HAYATI 500

500-592

vm
H.
III.

IV.

BAZI DKKATLER : 508, Aile ve yakn tesirler 510, im f i kri sabiti


510, Mizac 511, alma ekli ve eser 513.
RLER : 1) Makber*e kadar 517, Hmdin iir anlay 521, Belde
522, Garam 524, Metafizik endlge 527, Hazine-i E v r a k ta k i iirler
531, Bunlar Odur 534, 2) Makber dairesi 536, Makbersin yazl
tarz 544, l 547, Hacle 548, Hmidde Hugo tesiri 552, 3) Son
manzumeler 558. Validem ve br manzumeler 560.
TYATROLARI : 1) Tiyatro anlay : ki yol arasnda 561, Duhter-
Hindu > ve romantik tiyatro 563, nc devre 565, 2 ahs repertuar
ve fikirleri 566, Fikir - ahslar 568, Meseleler 569, 3) Piyeslerin ats
570, Klasik Fransz tiyatrosu ve Hmid 571, Tank ve bnt Musa
574, Hmid ve Shakcspeare 578, lhan dairesi 584.

Eski ile yeninin arasnda


MUALLM NAC EFEND
I.
n.
IH.

593-610

HAYATI : merin ocukluu 593, Mes'ud-i harabati 596.


RLER : Eski ile yeni arasnda 599.
MENSUR ESERLER ve DL 606.
NDEKS (ahs, eser eser kahraman)

611

KLNC BASKININ NSZ

E debiyat vkalarm zam an erevesi iinde olduu gibi sralam ak,


biribiriyle olan m nasebetlerini ve dardan gelen tesirleri tayin etm ek, b
yk zevk ve fikir cereyanlarn ayrm ak, hulsa her trl vesikann hakk
n vererek bir devrin edeb ehresini tespite almak, edebiyat tarihinden
beklenen eylerin en ksa ifadesidir.
O ndokuzuncu asr T rk edebiyat tarihi nin bu ikinci basksnn oku
yucular, kitapta bu esas em ann baz yerlerde ok anldn, tarih hadi
selere ve itimai deiikliklere lzum undan fazla yer ayrldm ve m u h ar
rirce esas addedilen baz m eseleler zerinde fazla srar edildiini grecek
lerdir. ok zikzakl ve lykiyle tayin edilmemi hareketlerle de olsa, her
eyden evvel, cemiyete yeni bir duyu, dn ve anlat tarznn, yeni
bir d n y a ve tab iat grnn ve in san anlaynn geldii, btn edebi
yatm z boyunca ihmal edilm i olan nesrin insan iin yeni ve ok tabii bir
ifade vastas olarak ald bir devrin edebiyatnn tarihi yaplrken, onu
douran hadiselere haklar olan yeri vermek, daha evvel onlarla hesap
lamak bizce zaruri grnd.
Ondokuzuncu asr T rk edebiyat tarihi her eyden evvel T rk in
sannda balyan b ir buhrann ve yeni ufuklar ve deerler etrafnda yava
yava kurulan b ir i dzenin tarihidir. Biz bu buhran ve deiiklii iti
mai ve tarihi sebepleriyle gsterm ee yeni ile eskinin her adm da kar
lamas kadar ehemmiyet verdik.
V ka, hibir devirde edeb h adise G arptan yaplm ilk edeb terc
melerin balad 1859 ylyla M akbem in kt 1885 yl arasnda oldu
u k a d a r itimai karakter tamaz. T ab i artlar altnda sadece zevkin ve
ferdin ifadesi olan sanat eserinin ehem miyeti birdenbire bu yllar arasn
da b y r ve cem iyet iin o k m ull bir m n kazanr. O kuyucularm z
bu tima ve tarih karakteri ararken m etotta ok seyyal kaldm z da
greceklerdir; filhakika B ru netiere'in nevilerin gelimesi ana fikrine da
yanan metoduyla, devir veya as;r blm lerini esas alan olduka klsikle
mi edebiyat tarihi m etodunu. A lnanlardan Petersen ve VVechssler'in F ranszlardan eserlerini yakndan tandm z A lbert T hbaudet'nin nesiller g
rne ve T ainein bilhassa zam an ve muhit fikirlerine sk sk ba vurduk.

B unun sebebi O ndokuzuncu asr Trk edebiyat tarihi nin behem ahal bir
m etot veya nazariyenin ispat iin deil, cem iyetim iz iin o k ad a r m him
olan bir devrin edebiyat tarihini ve bu tarih i vcuda getiren fertleri ve e se r
leri m m kn olduu k ad ar sarih ve doru ekilde verebilm ek iin yazl
m olm asdr. T arihte m etot, m uayyen artlarn, kronoloji ve vesikalarn
ihm al edilm em esi dnda biraz d a m evzuun emrinde ve onun telkiniyledir.
K ald ki b t n bu nazariyeler ancak bir giri kaps olabilirler; o kapdan
girilir girilm ez tarihin ve konunun icaplar kendilerini duyurm aa balar.
Bu icaplar m uayyen b ir nazariyenin erevesinde tutabilm ek iin vakala
r lzum undan fazla zorlam ak gerekir; elim izden geldii kadar bundan sa
knm aa altk. Unutm yalm k i nesil, edeb zm re ve hareket, zam an,
m u h it ve rk, edeb nevi ve sanatkrn kendisi, beraberce mevcut olan ey
lerdir.
ahslar ve eserleri tetkikte i'azla tahlilci olm am zn kitabm zn ikin
ci ksm na d eta ayr b ir m anzara verdiini kendim iz kabul edelim. B ah
settiim iz tim a karak ter ne k ad ar kuvvetli olursa olsun bir edeb eser
her eyden evvel kendisidir ve getirdii duygu, gr ve dn yk
dr. Biz onu ister istem ez kendi hudutlar iinde bir vka olarak alrken
devriyle yapt konum ay da ihm al etm em ee altk. Sanatkrlarn h a
yat zerinde fazla durm am zn sebebi de bu konum ann artlarn aka
belirtm ekti.
O ndokuzuncu asr Trk edebiyat ta rih u n in bu ikinci basksn
okuyanlar h e r iki bask arasnda yer yer byk deiiklikler ve ilveler ol
duunu greceklerdir. A radan geen zam an m uharrire bir takm eksikleri
tam am lam ak ve baz meseleleri yeniden ele almak imknn vermitir. B u
birinci cilde izdiimiz zaman erevesini hakkvle doldurm ak iin baz
m uharrirleri de ilve ettik. Filhakika A hm ed M idhat Efendisiz bu ere
ve tabiatiyle eksik kalrd. Birinci basksnn banda mstakil bir bahis
gibi grnen G arpllam a H areketine U m um Bir B ak ksmn, okuyu
cu y a getirecei kolayl dnerek m uhafaza ettik. Kitabn tam bibliyog
rafisi ikinci cildin sonunda verilecektir. B ununla berab er zarur kaynaklar
notlarla gsterilm itir.
B u basknn hazrlanm as esnasnda birok meseleyi gnlerce m na
k a a ettiimiz arkadam Profesr M ehmet K aplanm getirdii yardm a,
basknn tekm ili ilerinde o k a d a r dikkatli davranan asistanmz Faruk
A k n e ve talebem iz T uran A lptekine b u rad a teekkr bir vazife bilirim
K itabn iki sene kadar sren basks esnasnda brahim Horoz Basmevinin bizde pek nadir olan bir anlayla. gsterdii kolaylklar da burada
kaydetm ee mecburum .

XI
Ondokuzuncu asr Trk edebiyat tarihi gibi b ir gei ve medeni
yet m cadelesi devrinin edebiyat tarihini yazarken teklifimizin dayana
ca bir zem in aram ak zarureti bizi kitabm zn bu ikinci basksna eski
edebiyat hakkndaki grlerimizi ksaca toparlayan b ir giri ilve etme
ye gtrd. Bizce aslolamn meselelerin o rta y a atlmas olduunu bir kere
d a h a syleyelim. M uharrir, gerek bu girite gerek kitabn btnnde, b a
z hkm ve kanaatlerinde fazla yeni grlebilir. H akikatte ise bu hkm
ve iddialar sadece tenkide arzedilmi tekliflerdir. D ikkatlerim iz baz mese
lelerin m nakaa sahasna girmesine yardm ederse kitap, bizce, vazifesini
yapm olur.
Ahmet Hamdi TANPINAR

1939 ylnda, Trk tarihinde yeni bir devrin balangc saylan Tanzimat
fermannn 100. yldnm dolaysyla stanbul niversitesi Edebiyat Fakl
tesinde son a Trk edebiyatn incelemek ve retmekle vazifeli mstakil
bir krs kuruldu ve bana Ahmet Hamdi Tanpnar getirildi.

Byilk edebiyat tarihisi Frof. Fuad Kprl derslerinde ve yazlarnda


bu devir edebiyatndan da bahsetmekle beraber, asl aratrmasn slmlktan
nceki Trk edebiyat ile halk ve divan edebiyatlar zerine tek sif ettii iin
sadece edebiyat deil, medeniyet tarihi bakmndan da mhim bir mn ta
yan son a bir hayli ihmal edilmiti, stelik milletvekillii ile profesrlkten
birini semek mecburiyetinde kalan Kprl bu yl Ankara'ya gitmi, bylece
Edebiyat Fakltesi'nde divan metinlerini erhedei) Prof. Dr. Ali Nihad Tar
landan baka edebiyat kalmamt.

Tanpnar'n byle bir krsnn bana getirilm esi Trk kltr tarihi ba
kmndan ok isabetli olmutur. Zira o Trkiyede hem bat medeniyetini, hem
de modern Trk edebiyatn bilmeyi art koan bu krsy idare edebilecek
yegne ahsiyetti. Be ehir., yazar, akademik kariyer iin hazrlanm ol
mamakla beraber, genlik yallarndan beri Trk tarih ve edebiyatyla batya
kar derin bir alka duymu, edinmi olduu zengin bilgiyi sanatkr ahsiye
tiyle yourmutu. 1939 ylna kadar nerettii denemelerden ounda r ve
roman konularn iledii gibi bir ok Trk edebiyats zerinde de durur.

Hayatnn en verimli anda, otuz sekiz yanda niversiteye hoca ola


rak tayin edilmesi, Tanpmara ahsiyet ve kabiliyetini daha disiplinli bir e
kilde gelitirme ve cvl cvl zeksn son asr Trk edebiyat ve medeniyeti
zerine teksif etme imknn verdi. Byk emeklerle hazrlanan XIX. asr
Trk edebiyat tarihi; ve yeni Trk edebiyatna dair orjinal grlerle dolu
dier makale ve aratrmalar bu yllarn mahsuldr. Tanpnar niversiteye
geldii yl, ben de niversiteden yeni mezun olmu ve asistan olarak kalm
tm. 1939 ylndan lm tarihi olan 24 Ocak 1962 ye kadar, m illetvekili seil
dii ve Avrupaya gittii zamaplar m stesna hemen hemen her gn bu son
derece canl, ve neeli ve yaratc ahsiyetin yannda bulunmak ve onunla ko
numak saadetine nail oldum. Sonsuz denebilecek bir tecesss, okuma itlhas, sanat zevki, ince sezileri, vazife duygusu ve insani meziyetleri vard. Ke
limenin en hakiki mnsyla Avrupal fakat ayn zamanda da en derin ve
gze! ekilde mili! idi Trk tarih ve medeniyetini kendi deyimi ile ahs bir
hayat maceras gibi yaam*, onun baarlaryla beraber eksikliklerini de
inde duymu ve byk bir vuzuhla grmt.

Faruk Akn, Ahmet Hamdi Tanpnar Trk Dili ve Edebiyat Dergisi,


r. XII, 10, s 1-32. Ahmet Hamdi Tanpnar Edebiyat zerine makaleler (H a
zrlayan : Zeynep Kerman), stanbul 1969. Ahmet Hamdi Tanpnar Yaad
m gibi (Hazrlayan Dr. Birol Emil) stanbul 1970.

v
Tanpnar Trk edebiyat tarihine, miza ve kltr bakmndan ok farkl
clduu Fuad Kprlliden baka eyler getirdi, kafas daha ziyade on dokuzun
cu yz yln pozitivist m tefekkir ve limlerinin eserleriyle yorulmu olan
Kprl, edebiyata umumiyetle dardan bakyor, tariht, siy a s ve itim ai
artlar zerinde duruyor, sbjektif kalma endiesiyle eserlerin tahliline g iri
miyordu. XX. yzyln adam olan Tanpnar, bu an byk fikir ve sanat
adamlarnn eserleriyle beslenmiti. O da, edebiyat, vcuda geldii devre iin
de yerletirmeyi ihmal etmemekle beraber, bir sanatkr olarak eserlerin muh
teva, yap, dil ve uslubuna ayn bir dikkatle bakyordu.
<XIX. asr Trk edebiyat tarihi, bilhassa bu bakmdan mhimdir. D e
nilebilir ki, Tanpnardan nce Trk edebiyat bu kadar derin, ince, ok eitli
grleri bir araya getiren terkipi bir anlayla ele alnmamtr. Bu kitapta
ihmal veya dikkatsizlik yznden ilenmi birok kronoloji hatas, yazarn
maalesef hazrlayam ad ikinci cildin sonuna koymay dnd bibliyograf
ya eksiklii ve kark baz noktalar vardr. Kitap yeniden baslrken dzel
tilmesi veya notlarla belirtilmesi dnlm, fakat eserin btnln bozma
ve okuyucunun dikkatini datm a endiesiyle bundan vazgeilmitir. Tanpnar'n tariht ve itimai vakalara ve edebi metinlere dayanan zengin grleri,
mukayeseleri, tahlilleri ve tenkitleri yannda bunlarn byk bir ehemmiyeti
yoktur. Bu yeni baskya ahs - eser ve eser kahramanlarnn adlarn ihtiva
eden bir indeks eklenmitir.
Bu kitab okuyan herkes daha ilk sahifeden itibaren hisseder k, burada
bahis konusu olan basit malmat yn deil, vaka, fikir ve metinlerin derin
mns ve deeridir. Onu tam mnsyla anlamak ve tadabilmek iin eski ve
modern a Trk edebiyat. Bat edebiyat, felsefe, sosyoloji, psikoloji ve es
tetik sahalarnda olduka geni, hazmedilmi bir bilgiye sahip olmak lzm
gelir, Tanpnar, armlar zengin, kesif ve sanatkrane uslup kullanmaktan
holanan bir yazardr. Belki de liseden getirdikleri kelime ve bilgi daarc
nn fakir olmas dolaysyla niversiteli renciler bile bu kitab okumakta
glk ekmektedirler. Fakat unu unutmamak lzmdr ki, insann vcudu
gibi dncesi de zor egzersizlerle geliir. Mesele sarfdilen cehitle deerli
bir eyler kazanlp kazanlmamasdr. Tanpnar kendisini dikkatle okuyanla
rn kafasnda yeni ufuklar aan bir yazardr. kinci basksnn zerinden yirmi
yl gemesine ramen, XIX. ar Trk edebiyat tarihi.-, deerinden hi bir
ey kaybetmemitir ve daha uzun yllar kaybetmeyecektir. Son a Trk ede
biyat ve m edeniyetiyle alkadar olan hi bir kimse onu ihmal edemez.
stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi
Yeni Trk Edebiyat Profesr
Dr. Mehmet KAPLAN

GR

G R

Eski edebiyatm z dil bakm ndan aralarnda hibir yaknlk bulun


m ayan, zam an itibariyle ayn a iinde m uayyen faslalarla teekkl et
m i iki edebiyatn, A ra p ve Fars edebiyatlarnn kuvvetli tesirleri altnda
m terek m edeniyetin son yaratc byk halkas olarak teekkl eder.
Bugnk A rap edebiyatnn balang noktas olan Cahiliye kaside
leri ve Kura n ile ra n edebiyatnn asl kendisini idrk ettii an a kitap di
yebileceimiz ehnm e arasnda ancak d rt asrlk b ir zaman vard. Y i
ne Kur'an ile slm lam adan evvelki ilk byk d vesikamz olan O rhon
K itabeleri arasnda ancak bir asrlk bir zam an bulunduu halde, A nado
lu lehesinin kendisini idrki dem ek olan Yunus Divan X IV . asrn ba
larnda, Mool istilsndan sonra teekkl eden her lehede dil zevkinin
dn noktalarn veren, A li r N eva, N ecati ve Fuzul divanlar ise X V
ve X V I. asrlardadr. K uruluuna byk kitleler ve yaratc ham leler h a
linde itirak ettiim iz b ir m edeniyetin iinde bu gecikm enin balca sebebi
phesiz slm lam a tarihim izin kendisidir. Filhakika slm dini, Trkleri
lra n lla r gibi m uayyen b ir corafyada ve kesin neticeli b ir m uharebenin so
n u n d a bulmaz. T rklerin slm lam as O rta A syadan, G arba doru, drt
asrdan fazla sren p a r a para b ir akla ve btn M slm an O rta A sya
tarihin i yapan byk birlem eler, ou istikrarsz siyasi teekkllerle olur.
K ltrnn ekirdei olacak dini byle ayr ayr zam anlarda ve daim a
b aka corafyalar arasndan geerek almas, her yl yerlem e ve teekkln
b a ta geilen yol ve yerleilen k ta olmak zere ayr artlara bal oluu,
byk ve siyasi kltr m erkezleri k urulur kurulm az, hem en arkadan ge
len kitlelerle kavm geleneklerin b u m erkezlerin tesirine az ok akslam el
yapacak derecede beslenm esi, yerleilen ktanm yerli halk ve kom u k l
t rle olan m nasebetleri, din ve tarikatler tarihim izde olduu k ad a r dil ve
edebiyat tarihim izde ve halk psikolojimizde de tesirleri iyiden iyiye ara
trlm as gereken byk tarih i realitelerden biridir.
T eferruat zerinde durm ayacam z b u m him vka dier tarih ve
tim a etkilerle beraber T anzim ata kadar devam edecek bir zevk ve dil
tabakalam asn ve onun neticesi olan bir nevi ikilii dourm utur. F ilha-

2
Lika edebiyat tarihimize dikkatli b ir bak o n u n daim a b ir dil m ihverin
de kaldm grm ekte gecikmez.
B u ikiliin belli bal mili, bugn D ivan iiri adn verdiimiz iirin
T rk dilinden ok ayn hususiyetler tayan, a y n k anunlara b a l olan
Farsadan hem en hemen olduu gibi aldmz bir veznin, aruzun etrafn
da gelimi olmasdr. F ilh ak ik a T rk e m etrik vezinlere, mesel Latinceye kyas edilirse, F ranszca'dan d ah a az m sait olan b ir dildi. A k sam ol
m ayan yahut ancak konuulan cm leye gre baz aksan deerleri kazanabilen bu din u zun gelimesinde bu vezne intibak belki de Trk edebiya
tnn en m him vkasdr. slm lam a devri airlerinin hecenin drtlk
lerine benzeterek kullandklar Filtn gibi vezinler ve yine b u g n kul
landm z (6 + 5) in bir bak a ekli olan ( 3 + 3 + 3 + 2 ) nin m uadili eh
nm e vezni ile yaplan tecrbeler (K utadgu Bilig) iir dilimizin, etrafnda
dnecei ve teekkl edecei m ihverin balangcdr. D ilin bnyesine bu
k ad ar yabanc b ir letin o n a bu ta rz d a hkim oluu, yava yava m ill zevki
benim sem esi veya kendi etrafnda zam anla kkleecek ve tesir dairesini
zam anla geniletecek b ir zmre zevki ve dili yaratm as iir ta rih in in ok
dikkate deer b ir vkasdr.
B urada, dil gelimesinde ilk merkezlem eleri salayan din ve zhdtasavvuf bir edebiyattan yava yava saray iirine ve lirik iire geii ve
bu suretle klasik tannan ran iir zevkinin edebiyatm za hkim oluunu
belli bal bir merhale o larak iaret edelim.
Filhakika, X IV . asrm sonuna kadar T rk iirinin ve hatt dilinin ha
vasm bize veren Yunus Divan yla ve XTV. asrn dier din eserleriyle
X V . asrn herhangi byk bir airini karlatrrsak, arad a hem en hemen
dilin zarur atm tekil eden unsurlardan bak a bir m nasebet olm adm
ve yeni bir zevk iklimine geilmi olduunu g r r z te bu kkten dei
m e aruz vezninin etrafnda ve ra n rneklerinin tesiriyle olur. G erek tasav
vufta ve gerek saray iirinde Nesim ve eyh ile balayan bu deim e dilin
iinde, bugne kadar srecek o lan gizli b ir m cadelenin kapsn aar.
Trkenin gram atikal ve bilhassa sentaks hususiyetlerinden istifade eden
X V . asr airlerim iz yava yava rneklerinde grdkleri bir yn zellii
iire getirmee alrlar. D enebilir k i aruz, ra n iirindeki ses kuvvetine
erim esi iin ihtiyac olan kelim eleri ve ahenk konbinezonlarm kendili
inden dilimize tar. Tecvidin din terbiyenin iinde bulunmas ve Arap
telffuzunu, h a tt harf m ahrelerine kadar, T rk azna alam asnn, med
rese tahsilinin tamamiyle A rapa yaplm asnn, her trl edeb rneklerin
stnde A rapam n btn M slm an teekkllere kendisini kabul ettirmi

3
bulunm asnn bu iklim deitirmede elbette byk tesiri olmutur. F akat
e n byk p ay phesiz ki bu X V. -asr airlerim izin aruza ra n iirindeki
gzellikleriyle ve m n lemiyle, her- iki ynden sahip olm aktaki ok tabi
isteklerinindir.
ran iiri rneklerine bu behem ehal erim e arzusunun dourduu ol
d uk a keyf lgat, D ivan iirimizin hemen hemen sonuna k ad ar byk bir
tarafyla oyunda kalm asna, h i olmazsa varlnn scakl gememi bir
dille konum asna sebep olur. K afka hatrlarnda b ir Y ahudi iin, Almanc a anne ve baba kelim elerinin hi bir zam an tam m nsyla bu kelimeler
d e n beklenen scakl vermediini syler. te T rk iiri byk bir tara
fyla ok d efa b i uzaklndan konuacaktr. B u iiri yapanlarn um u
m iyetle n e sir ve nazm , dilde yazdklarn unutm am aldr. H eidegerin
dncenin evi dedii dilin b u tarzda oalm as, tabiatiyle insann da
lmas neticesini douracakt.
Eski iirin asl inkiaf devri stan b u l'd a ve stanbul lehesi teekkl
edince b alar. O k a d a r az tannan Necatinin ve bilhassa B knin byk
l dank ive ayrl zerinden ve b u kark dilin arasndan ehirli
T rkesinin zevkini, p ara p a r a olsa d a bulm alardr. F ilhakika ancak
o n d an so n ra gelen N e fi, Y ahya Efendi gibi airlerdedir ki biz Trkeyle
aruzun ta m b ir uyum aya vardm ve T rkenin a ru z hengini baklayla
benim sediini grrz. N e fl
H em k adeh hem bde hem b ir h sk d ir gnl
derken aruz yabanc vezin olm aktan kar. Y ahya E fe n d inin
N eler ek er bu gnl sylesem ikyet o lu r
m sra ise inasi'nin b az yeni m sra tecrbelerine, h a tt Y ahya Kemalin
m anzum elerine kadar aradan geen zam an lzum suz klacak derecede bi
zim Trkem izdir. F a k a t airlerimizin b ira z evvel bahsettiim iz rnekle
rin in tesadfne bal o keyfi lgatten b ir trl kurtulam am alar kelime
zevkinden d il zevkine kam am alan, bu v e buna ben zer m sralann, eser
lerinde d a im a bir istisna gibi kalm asna seb ep olacaktr.
Eski iirin paradoksal taraf son derecede kelim eci olm asna ve ba
ta n aa kelim e zevkinin idare etmesine ram en hakik d il zevkine bir
t rl yaram amasdr. B u y a n yolda kaln bir sebebi T rkenin m azbut
b ir lgatinin yaplm ay ise b r sebeplerinden b iri de phesiz iirimi

4
zin zerinde vuzuhla konuan eserlerin yokluudur. Filhakika eski edebi
yatm z zerinde, kendi devrinde yazlm ve onun meselelerini dikkatle
ele alan hibir esere tesadf edilmez. H albuki slm kltrnde bunun
rnekleri vard. A rap iiri bilhassa Abbas devrinden itibaren gerek Ba
datta ve gerek E ndlste ok m uayyen ve ufuksuz hudutlar iinde kalsa
bile daim a sk bir tenkide m aruzdu. M edrese kltryle yetimi airle
rim iz bu k itap lar ve F ars dilindekikri okuyorlar, onlardaki belagat me
selelerini bizim dilimize olduu gibi tatbik ediyorlard. Fakat bu mesele
leri dilimize m a l etmek akllarndan gemiyordu. Trke onlar iin Arapam n ve A rap zihniyetinin hususiyetlerinden domu b ir belgatin tatbik
sahasyd.
H akikatte b u iir, lgati inzibat altna alnm ayan, kenarda kalm bir
iki tecrbeden baka sarf ve nahvi etrafnda hibir cidd gayret sarfedilm eyen, tedris m esseselerinden herhangi bir uurlu yardm grmeyen, har
t herkese ehem m iyeti kabul edilmi bir nesir kitab bulunm ayan bir dilir.
riydi. D enebilir ki airlerim iz iin asrlar boyunca tek yardmc, daima
ok yaknndan takip ettikleri ve yabanc rneklerine ramen daim a tesiri
altnda kaldklar ehirli Trkesi olmutur. Filhakika tarihin ortasnda
tek bana yryen bu iirde btn oyun tarafna ram en Trkenin halk
azndaki gelimesini adm adm takip m m kndr. N il, N eat, Nb,
N edim , Galib gibi airlerimiz, iinde mahpus bulunduklar estetiin sk ve
hem en hemen hayat reddeden kaidelerine ram en yaayan Trkeye dik
katleri sayesinde um um zevkin kabul ettii haval m sra ve beyitler sy
lem ilerdir. N ail
K adem kadem gece terifi Nail o mehin
C ih an cihn elem-i intizra dem ez mi
derken, Neat
G ittin anm a ki kodun hasret e cn bile
stem em sensiz olan sohbet-i y rn bile
ln atarken, biraz d a halkn azndan aldklarn halka veriyorlard.
E ski iir F a rs edebiyatndan yalnz kelim e zevkini ve hayal sistemi
ni almaz; onun yar tarih ve ok slmlam mitolojisini, imparatorluun
a rtla n ve ta rih i ile b iraz daha genileyen corafyasn da alr. Uzakla
tka vuzuhunu kaybeden ve m asallaan bu corafya in den balar, Tun ay a ve hatt Fasa H abeistana kadar gider. stanbul ve stanbul sayfi

5
yelerinin dnda bize ait eylerden deta saknan bu edebiyatta, A rabistan
corafyas im paratorluun bir paras olm aktan ziyade kltr veya din ile
ilgili olarak m evcuttur. Halk edebiyat bile baz A nadolu ve Rumeli e
hirlerini ilve ederek b u yar efsanev corafyay ancak bizim olan ey
lerle bir tarafndan geniletir. M itoloji ise dorudan doruya ehname
den, byk m asallardan ve A rap kltrnden alnmtr. Bylece belli b ir
vakay anlatm ak iin yazlm eserlerin dnda, bu iirde bize ait h e r
hangi bir ey aram ak hem en h em en beyhudedir. E ski iir ra n ve A rap
iirinin dnyasna baldr ve an cak airin husus hayatna girdii zam an
bu umumi kltr dnyasndan ayrlr. B ununla beraber nesrin pek az
rabet grd bu devirde bu iir yabanc m odalarn arasndan olsa bile
konum ann tek vastas idi. airlerimiz, aka, hiddet, isyan, hiciv, lm
kederi, ikyet, hayatlarnn btn a rz a ln n tek ifade ekli saydklar a ru
za sokarlard.
*
**
Eski iirin, T anzim at'tan so n ra zerinde en fazla durulan ve tenkit
edilen taraf, phesiz ki, hayal dnyasdr. iirimizde birdenbire b ir btn
halinde grlen ve o k a d a r zevk deiikliine ramen asrlarca devam eden
bu hazr hayallerin, deim ez sem boll ve ok renkli hususi bir dil yaratt
m uhakkaktr. Fakat d ah a dikkate deer taraf m cerret dille muayyen
bir gzelliin muayyen b ir ekilde vlmesi, hatt muayyen bir ak tarzm
bize vermesidir.
Btn ile baklnca bu hay al ve sembollerin, bu ak tarznn ve sev
gili tipinin alelde bir o elgat oyununda kalmadn, asrlar boyunca s
ren bir almann neticesi olsa bile airin h ayat artlaryla olduu kadar,
tima nizamla da alkal bir sistem i ortaya koyduklar inkr edilemez.
Filhakika btn b u dank unsurlar -hi olmazsa aktan aa din
ve tasavvuf olan eserlerin dnda bize geni ve byk bir saray istiaresi
gibi grnrler. Bu uygunluu gsterm ek iin saray kelimesi zerinde du
ralm.
Saray aydnln ve feyzin kayna m uhteem b ir merkeze, hkm da
ra, onun cazibesine ve iradesine baldr. H e r ey onun etrafnda dner.
O na doru koar. O na yaknl nisbetinde feyizli ve mesuttur. nk bir
sarayda olan her ey hkm darn iradesi itibariyle keyf, az ok ilah A llahlatrlm z itibariyle de isabetli, yani hayrm kendisidir. H km dar,
glgesi telakki edildii m anev lem i, A llah -M slm an arkta olduu k a

6
dar H ristiyan g a rp 'te de- nasl yeryznde tem sil ediyorsa hayat da yle
dzenler. Btn tab iat ve eya, m esseseler onun temsil ettii bir hiyerar
iye g re tanzim edilmiti. A k, zihn hayat, hayvanlar ve bitkiler lemi,
kozm ik nizam, varlk, h a tt adem (nk lm n ve ahretin karl ola
rak b ir saray, seray- adem v ard r), btn m efhum lar, vcudum uzun ken
disi, hep si saraydr. H epsinin hkm darlar vardr. Btn Ortaa ve R
nesans edebiyatlarnda ve hayal sistem lerinde grlen bu saltanatlarn bir
ksm h e r kltrde birbirinin ayndr. H ayvanlar arasnda en gsterilisi
olan aslan, iekler arasnda gl byledir. B u n a mukabil A vrupa O rtaa
ve R nesans edebiyatlarnda bu saltan at aalar arasnda mee ve grgne
giderken bizde edebiyatm zn daha sk ekilde ehre kapal kalm as y
znde nar en m uhteem aa addedilir. H km dara benzetilmese bile
eyhe, m ride benzetilir.
B inaenaleyh ak da b u cinsten bir istiare olacak, sevgili hkm dara
benzeyecekti. O kalb lem inin hkm dardr. B u sistemde hkm dara, do
laysyla sevgiliye asl hususiyetlerini veren gnetir. O rtaa hayallerinde
hkm d ar daim a gnetir. Onun gibi kendi m enzilinde ar ar yrr.
R astladn aydnlatr. G l, bulunduu yeri, tpk gne gibi parltsyla bir
m erkez, bir nevi saray yap ar. H ayvanlar lem inde aslann hkmdarl da
yz gnee benzedii iindir. Bylece hkm dara, dolaysyla gnee
benzeyen sevgili, onun u n v an ve vasflarn, kudretlerini elbette ki taya
caktr.
te edebiyatmzn ak etrandaki hayalleri bu sistemi bize verir. Sev
gilinin btn davranlar hkm darn davranlardr. Sevmez, b ir nevi ta
bu vergi gibi sevilmeyi k ab u l eder, isterse tifat ve ltfeder. H att hkm
d a r gibi ihsanlar vardr. Y in e-o n u n gibi isterse, bu lutfu ve ihsan esir
ger. H att cevr eder, ikence eder, ldrr. K skanlr, fak at kskanmaz. Bir
saray, bir yn mabeyinci, gzde veya gzde olmaa nam zetlerle doludur.
Sevgilinin etrafnda da rakipler v ardr. k tpk bir saray adam gibi bu
rakiplerle m cadele halindedir. H lsa saray nasl m utlak ve keyf irade,
h a tt kapris ise, sevgili de ylece naza giden h r iradedir.
Peyzajda, gne sisteminde, kozm ik hadiselerde benzerlerini grd
m z b u ak istiaresi tabiatiyle duyu ve duygulanm a tarzlarn da tayin
edecekti. Eski iirimizde ak, sosyal rejimin ferd hayata aksi olan bir kul
luktur.
Sert, lm ikbalin tabi art sayan, srasna gre hoyrat, epikryen,
stoik, hatt pheci, h ay atta A llahtan baka hibir eye lzum undan fazla
balanm am ak terbiyesiyle yetimi atalarm zn kalb m aceralarn anlatr

7
ken hemen szlanmaa balam alar, h i de yaay ekillerine uymayan bir
yn ztrab benim sem eleri, phesiz bu aadan yukarya sevi tarznn
trl artlar altnda tam b ir santimantalizmde kvamn kaybeden tabi! bir
neticesidir.
Bizde ve ra n iirinde brnd ekil ve m odalar ne olursa olsun
esas itibariyle b u ak tarznn hicri drdnc yzylda balayan ve End
ls yoluyla spanyol ve A vrupa edebiyatlarna geen am our courtoisya
ok benzediini fakat tamamiyle ayn olmadn, bu kincisinin d ah a ziya
de b n i Davudu n Kitab-z-zhresinde dap ve terifatn anlatt platonisyen bir sistem olduunu burada syliyelim. B u ayrla ramen bu ak
sisteminde garp dillerinde kalan cour yapm a* kelimesinin -devrinde hem
prense, hem de aileye m ensup kadnlara kar kullanlrd- Trke karl
yukarda sylediimiz kulluk kelimesidir. Bu kulluk m nasebetini hkm
d arla sevgili arasndaki benzerlikler daha iyi verir. N m k Kemalin Azerbeycan airi C a b irle beraber eski iire hcum ederken o kadar alay ettii,
gzellie ait tebihlerin ou, iyi dnlrse, haddizatnda bir kahram an
olmas icap eden hkm darn stnde ve ahsnda bulunan eylerdir. Filha
kika gz kam atran aydnlyla gnee; gzellii, naz ve istinasyla gle
benzeyen sevgili, ka, gz, kirpii, yan bak ile de hkm dar gibi silah
ldr (haner, kl, ok, yay, kemend, doan ve ahin). N m k Kemal bizim
halk dilimizde bile ok tab i ekilde yaayan ahin bakl, akr pene, at
m aca gibi, bir hayal sistemini kelim esi kelimesine alarak ondan bir kari
katr karmt. Halbuki bu av ve h arp silhlarn yerli yerine koysayd,
Behzatta veya her hangi b ir ark ressam nda grdm z zarif, batan
aa silahl, avc ve m uharip hkm dar m inyatrlerinden birini kendiliin
den elde ederdi.
Filhakika b u hayallerde biz sade birka silh deil btn bir sarayn
yaam a tarzn buluruz. M slm an ark saraynn byklk ve debdebesi
hkm darn kudreti, hlasa hkm darlk fikrinin bazan da realiteye ra
m en dncelere kabul ettirdii deerler gzellik de ilerinde olm ak zere
byk ite to p la n rd : m uharebe, av, arap ve musiki meclisi. Bunlarn
ilk ikisinde hkm darn kahram anl ve fizik kuvveti grnr, ncsnde ise o bir gl gibi, sadece gzellii ile ve h e r eyi yani btn saray et
rafna toplayarak parlad. D indarlkta ve adalette daim a slmln drt
halifesine benzeyen hkm darn (ad alette ehnm enden alnm rnekler
de girer) bu ite yine ehnm eden, yani m asallam ran tarihinden
gelme kyas h ad leri vard. K aba b ir ayrm a ile Hsrev ve D ara m uharebe
iin -h a rp ayn zam anda gaza idi, tabiatiyle M slm an kahram anlar da gi
rerdi- Behram av iin, C em id bezm iin rneklerdi.

8
F.slci ra n hkm darlarnn byle rnek alnm asnda ehname nin te
siri elbette n d e gelir. F a k a t slm ananesinde bu tesirin ok evvel bala
dm Emeviye halifesi ik in ci Y e z id e izafe edilen u szlerden biliyoruz:
Ben M ervan'la H srevin oluyum. Dedem Bizans K ayseridir, T rk ha
kan atamzdr
T a b e rnin naklettii bu szler yeni yeni teekkle ba
layan bir m edeniyetin program gibidir. Filhakika kayser ve h a tt skender
olan M slm an hkm darlar ayn zam anda han ve hakandr. Sevgili de
gzellik lem inin kayseri, hakan, sultan, H srev ve Cem idi i d i 2. Bu, b
tn tarihiyle (b ir) in etrafnda teekkl etmi, btn cehti ve gayretiyle onun
gayrisini yenm eealan bir cem iyet nizam nn ferd hayata aksiydi.
Ak eer lah eklinde ezelden bahedilmi b ir hidayet gibi tecell
etmezse, ya balangc zikredilm eyen bir esirlik eklinde grnr, yahut da
avcnn pek hab erd ar olm ad b ir av gibi balard. O zam an bir gnl av
(sayd- dil) hadiseli o lu rd u ki, d a h a ziyade ehbaz- nighla yaplrd.
H er ne ekilde balarsa balasn b ir nevi esirlik gibi devam ederdi.
Bu imaj sistem inde av ve m uharebeden gelen unsurlar birbirlerinin tabiatiyle ayndrlar. B u n a m ukabil bezme it olanlar, arap, kadeh, musiki,
m usiki m akam lar, sarholuun hletleri, sak imajyla beraber ikinci bir
kategori yaparlar. B a h a r bu sonuncusuna kendiliinden karr. Gl, lle,
nerkis, m eneke, snbl, akayk, reyhan, hlsa b t n iekler dnyas,
yeni iek am m eyva aalan, m eyvalar, nar, servi, emir, erguvan
(bilhassa B kde) gibi ss aalariyle ayr bir snf yaparlar. B u snfn
haylleri toplannca o rta y a iek am tabiatn kendis olan b ir ahsiyet
istiaresi, bir eit arap ve b ah ar tanns -isterseniz b u n a bir Cemid-Diyonizos birlii diyebiliriz- kar. Y in e bu iret kategorisine ait olan meyhane,
b u yer deitirme sayesinde aire bir nevi hr ve m ahrem hayat temin
eder. Denebilir ki air nasl tak v a adam larnn elinden rind ve kalender ol
duu m eyhanede kurtulursa saray terifatndan da o rada kurtulur.
Bu sonuncusunu tasavvuf iyiden iyiye benimseyecektir. F akat bu imaj
sistemini tim a rejim , sadece hayat m odalarnda beslemez. H km darn
serveti de vardr. H er saltanat b ir ylma ve toplanm adr. Hazine kapal
odann bahan d r. H e r eit m cevher, kym etli m adenler, onlarn geldikleri
bk. t Le Monde Musulman et Byzantin jusquaux croisades, Gaudefroy
-Demombynes et Platonov, Paris, 1931, s. 219
N ecatinin aadaki beyti hemen hemen ayn eyi anlatr :
Sultn-i bezm HUsrev-i rezm olman tutar
Sol elde cm - devlet (1 sada nlne t

9
A sya m em leketleri, adlarna bal m asallarla, hasiyetlerini aldklar yldz
larla, bazan da yerlerini yalnz o yldzlara ve hsiyetlere veya corafyaya
brakarak gelirler. Kymetli aalar, misk ve anberler bu zengin ve solmaz
bahar koku hissinde tam am lar.
G rlyor ki eski iirde ak. b ir cemiyet haddini, h att dinle ve ta
savvufla beraber alnrsa iki haddi, yahut fenom enolojist lgati kullanrsak
iki tabakay b ird en veren bir istiare idi. Z aten O rtaa sanatlarnda allegori esastr.
Bu saray istiaresinin yan banda eski cemiyette insann i nizamn
yapan din ve bilhassa iirde o k adar tesiri olan tasavvuf vardr. Tasavvuf
sadece eski iire sembolik lgatini ve m n lemini ilve etmemi, bu ha
yl sistemini de benim siyerek kendi m tealuine kartm , srr ancak v
kflarnca bilinen, neesini hakkyla onlarn idrk edebilecei bir ucu
sonsuzlua dayanan bir dil haline getirm itir. Bvlece sevgiliye ait izgiler
onunla hkm dar tipinin yeryznde sadece bir aksi olduu A llah'a kadar
kar. B u ifte prestijin eski iirin lirizmine h e r trl dil davasnn stnde
bir keskinlik ve derinlik katt m uhakkaktr.
Dier taraftan bu imaj sisteminin devam n da tem in eden yine ta
savvuftur.
B urada b u ak tarznn ve onun u veya bu ekilde ifadesi o lan hayal
sisteminin, yunan ak diyebileceimiz rfi hususiyetiyle olan m nasebetin
den de bahs etm ek lazmdr. nkr hi kabil olm ayan bu m nasebet, bizce
sistemin dom asna deil belki de tasavvuf gibi, fakat phesiz ok ayr
yoldan, devam na yaram tr. Filhakika sadece edeb bir m oda da olsa ce
m iyetin sansrne m aruz olan bu temayl yukardan beri anlattm z bu
sistemde hem m uhta olduu idealletirmeyi, hem de bu idealletirmenin
tecride kadar giden lgatini ve sevgili tipinin btn lzum lu teferruatn bu
luyordu.
Byk m esnevi m evzularnda akn m utlak surette kadn ve erkek
arasnda gemesi bittabi saray baka ekilde m erkez klyordu.
F ak at bu im aj sistemim ve onun zam anla deta m cerrede doru y
ryn ve devir getike airin ferd ilham nda daln, m ebdeini ta
yin etmemize im kn olm ayan bir faraziye ile tam am iyle izah etm ek mm
kn deildir.
unu da syleyelim ki bu ideal sevgili portresini olduu gibi veren,
tipin kendisine sadk eserlerde sevgilinin cinsini tayin gtr. O bize daha

10
ziyade ok idealist slplardaki heykel veya resim ler gibi sadece gzellii
ve kudretiyle gelir.
Gerei u ki h er byk sanat gelenei gibi eski iirimiz de ne kadar
dolaysyla konuursa konusun, evvel iinde doduu ve bal bulundu
u tima sistem i veriyordu. H e r eyden evvel bu iir dilinin daim a bir
saray etrafn d a teekkl ettiini dnm ek bizim iin kfi bir delildir.
Bu sevgiye it vasflarn by k bir ksm nn Peygam ber iin sylen
m i natlerd e ve P eygam ber'e yakn olan din adam lar vasfndaki manzu
melerde ok rahm anilem i eklinde, hkm dar, v ezir ve eyhlislm k a
sidelerinde uhluk izgisi tamam iyle hr iradeye, kahram anla ve hikmete,
bilgiye gem ek artiyle hem en hem en ayniyle bulunur.
XVI.
ve X V II. asrlardaki byk airlerim izin bir ok gazellerinde
-bilhassa B ki ve S ab ride- hakik m uhatabn sevgili veya hkm dar olm a
snda deta tereddde dlmesi bazan da ayn gazelin iinde birinden b
r n e airin sz hi krm adan gemesi bu ayniyet ihtim alini kuvvetletirir.
T ek rar edelim , eski edebiyat her noktas birbirine cevap veren kapal, yu
kardan aaya doru dzenlenm i bir lem in ifdesidir.
T abiatiyle din, kozm ik lem , siyas rejim , ferd hayat bu silsileye g
re derece derece b irbirinin aksi olacakt. O lh lem den aaya doru
in en kadem elerle dzenlenm i b ir m utlakn m aliknesidir. Bu kadem elerin
hepsi ayn ta rz istiarelerle ifde edilir. Bu itibarla Kutadgu B iligiin zihn
m elekeleri ve faziletleri konuturan istiaresi ile L m iinin B ursadaki lodos
ve poyraz arasndaki m uharebesi ve btn sabah ve mevsim tasvirlerindeki
cenkler arasn d a hibir fark yoktur. Hepsi de ayn yaam a sisteminin m o
d a la n etrafn d a teekkl eder.
*
**
air b u m utlaktan kar km az duyularnn adam olurdu. Bizi bu
gn o k a d a r artan, zevkimizi hrpalayan, bazan o ok k ab a sekselite
ve sansalizm , sonuna kadar kendisini b ir m utlakta mahpus gren ferdin
mizacna, tahsil ve terbiye ekline, cemiyet hayatndaki mevkiine (meslek
terbiyesinin ehem m iyeti), m esseselerdeki ahenksizlie ve geveyie gre
hz deien tepkisidir. B u itibarla ahsiyetleri birbirine ok yakn olan B k ile N ed im arasndaki fark, iki airin yaadklar devirden ibarettir, de
m ek pek d e hatal b ir hkm saylamaz.

11
Eskilerce o k a d a r beenilen cins sanat -btn Arap belagatilerinde
bu sanata dair dncelere rast geliriz- b er trl akaya ve pheli m nya
im kn verm esi dolaysyla ok defa bu akslamelin mekanizmasn tem in
ediyordu.
urasn da syliyelim k i klasik diyebileceimiz bu zevki btnyle
hi bir devirde bulam ayz. B u n u n bir sebebi de phesiz edebiyatm zn,
d ah a teekkl annda hem en hem en gelime devrelerini tam am lam olan
ra n iirinin hazr rneklerinin btnyle karlam olmasdr. Eski ed e
biyatta d aim a birok cereyan birden grlr. B unun sebebi tpk T anzi
m a ttan sonraki edebiyatta o k a d a r deiikliin b ir araya gelmesine sebep
olan bu rn ek bolluudur. D enebilir ki X I. asrdan sonra slm medeniyeti
ve kltr mevcut erevelerin kifayetsizliini grr, fakat rneksizlik y
znde kendi duvarna arparak kalr. B ununla beraber bu klsik ereve
iinde kalm aym eitli sebepleri arasnda ark saraynn hususiyetlerini
de koym ak lzmdr.
Bir aristokrasi zm resine dayanm ayan ve merasimde kadnsz o la n
ark saray daha ziyade m aiyyettir. Bu h al m erasim i douran, besleyen,
zevki h ayata hkim k lan elencenin fakir kalmasyla neticelenir.
Bu m lhazalar hulsa etm ek iin eski iirin sk bir idealletirm e ile
onun bir nevi c gibi olan ok realist ve iptidai bir gnlk'n arasnda
dolatn kabul etm em iz gerektiini syliyelim.
Bu iki haddin arasnda airlerim izin, tedenberi hikmet kelim esiyle
hulsa edilm esine altmz, hayat, insan tabiat ve kaderi hakkm daki o
bedbince realist grleri, ksacas deerler leminin dorudan doruya
verileri olan dnceler vardr.

#*
Eski edebiyatn e n artc taraf lafz ve m n sanatlarnn arasn d a
gidip gelen b ir iir telkkisinin emrinde bak a dillere ait b tn incilikleri,
dilin dehasna yabanc bir nazm sistemi ile beraber b ir lezzet vastas; o la
rak almasdr. H er airin ra n veya A rap iirindeki rneklere gre setii
son derecede keyf k en d i varlyla hi b ir alkas olm ayan b ir dil k u llan
m as, m terek bir lgtin ta T anzim ata k ad ar teekkl etm em esi eski iiri
tam am iyle b u oyunlarn eline verecek, d ah a dorusu onu zihn bir o y u n ,
b ir nevi h n er hline getirecekti. A rap iirinde pek az rastlanan, ran ii
rinde hi b ir zam an bizim ki derecesine ykselmeyen m azm unun eski iir
deki byk yeri bu p aradoksa baldr. M azm un M slm an sslem e s a n a t-

12
larndaki o girift ve tenazurlu ekiller -arabeskler- gibi her taraf birbirine
cevap veren k apal bir lemdi. Bu kapal leme, her kelime kendi husus
m n lar ve arm alaryla gelir, ancak bilmece zld zaman gizliden
gizliye kurm u olduu b u kyaslarla ve oyunun araya koyduu psikolojik
m esafeden sylem ek istediini syler, yahut ok defa im a ederdi. Eski iir,
asrlar boyunca zevkin setii nadir rnekleriyle deil, btnyle gz nn
de tutulursa daim a bir kendinin dnda konum a, h a tt kendi dnda ya
am a ameliyesi gibi grnr. Pek az edebiyatta konuan benliin bu cins
ten ve bu kadar srarla kendisini in k rn a rastlanlr. Elbette ki byle bir
anlay iiri, ok tabi bir surette zihn bir bakla dardan seyredilebile
cek b ir ekil, bir nevi parltl dm hline getirecekti. Baka ihsaslar gel
mek artiyle yaanm n bt n izlerini silen, o k defa halk azndan se
ilmi b ir tabirin etrafnda- bazan d a veznin icab ile bu tabirin kendisi ka
rk dile tercm e edilirdi- ikizli, zl oyunlarda kendisini harcayan bu
oyunu tek bir ey kurtarr: Ses. E ski iirimizde ses ve hanere cihaz b
tn b u hapsedilm i i ham lelerinin yerini tutar. O ok defa mndan avr,
kendi leminde her eydir, ve tek b a n a btn ifadeyi yklenir. Hakikaten
eski iir dt yerden, y ani aruzdan kalkar. B u hususda bir fikir vermek
iin yarm asrdan beri edebiyat bilgilerim iz iin bir m uam m a olan ve ho
cam z F erit K am dan balyarak o k a d a r deiik tefsire yol aan
H zr ol bezm-i m kfta ey m est-i gurr
R ah n e-i seng-i siyeh penbe-i m ndandr.
beyti zerinde duralm . B u telsz, rah at, her adm da sese ayr bkller,
ayr tonaliteler veren, sonuna k ad ar er hecenin yeri ve ifade kudreti ev
velden hazrlanm beyiti okum ak eski iir dilimizi iyi bilenler iin hakik
bir zevktir. F a k a t m nsna dikkat ettiimiz anda bu zevkin yerini ister
istem ez btn bu beyhude gayrete ve ciddlie -nk pek az beyit bu ka
dar cidd edal olabilir ve terifatn okuyucuya kabul ettirir- acyan bir g
lmseme alr. F a k a t asl m him olan byle b ir dikkate beytin btnl
nn gitmesidir. Filhakika biraz stne dnce bahsettiim iz hazzn yalnz
birinci msraa ait olduunu, hatt, m nnn o n d a tam amlandn grrz.
air bizim iin, gururunun cezasn elbet ekeceksin dedii zaman airdir,
bunu bir kyasla tam am lad zam an sadece balad sz gerei gibi bitirem iyen bir hn er adam dr. Eski estetikte beytin esas olmasna ramen,
ok defa bu m sralardan birinin lzum suz grnm esi buradan gelir. Ve
yine iyi dikkat edilirse bu seilen m sran dorudan doruya, oyunsuz ko
nutuu grlr.

1
B k inin kevkeb redifli gazelinden aldmz aadaki beyitler de o
duka ahs iki tabiat grnn (yldzlarn gz krpmas, altn kayala
benzetilm esi), karanlkta gz krpm ak ve ta basm ak (taalm ak) gibi t;
birlerin etrafnda yaplan b ir oyuna nasl harcandn iyi gsterir.
Ne bilsnler k arn d a ann gz krptn eller
Gice hl-i ruhunla bahs i in gelmi m eer kevkeb
Ne talar bast seng-endz- hm deyr-i gerdne
Den altun kayalardr deil vakt-i seher kevkeb
Bu beyitlerin ikisinde de bizde asl iir hlini yaratm as icap eden unsurla
yani ihsaslarn kendisi birdenbire ikinci derecede kyas unsurlar hline gt
liyor. B ilhassa ikinci beyitin son m srasnda deerlerin lzumsuza dor
bu yer deitirmesi, buluun hususilii yznden hakikaten gze arpyo
Bir ta b ia t enpresyonunu yle byle b ir nkte hline getiren bu m sralar
bir d ah a dikkat edelim. B k kendine setii kevkeb redifinin etrafm d
alrken yldzlar altn k ay a p aralarna yahut akllara benzeterek bi
iir hali elde ediyor. Sonra hayale yer ve m ahiyet deitirerek bir kyas ur
suru yapyor. B ununla beraber imaj tam am iyle kaybolm uyor. Biz garip bi
ikizlikte hem onu, hem de onunla yaplan nkteyi farkediyoruz. Belki d
eskiler kyas yoluyla da olsa b ir kelim enin veya hayalin beyitte bulunuu
nun da verdikleri m nnn dnda ayr b ir kymet olduuna inanrlard.
B k de ve btn eski airlerde bu cinsten kaybolm u veya mphemi
yette braklm iir unsurlar tahm in cdilem iyecek kadar oktur. Onun k
k bir aheser olan H azan gazelinde bu m azm un ve istiare endiei
iiri vcuda getiren tabiat anlayyla b ir yn kyasn arasnda ilenmemi
m cevherler gibi parlayan asl hayalleriyle deta cenk hlindedir. Filhaki
k a balangcn o gzel
Nin nine kalm ad fasl- b ahardan
m sram m dasslasndan hem en sonra gelen
Dtit emende berk-i d rah t itibrdan
msra ancak B ki'nin daim a b ir ruh h li sindirm esini bildii gr sesini
kurtard bir oyundur. B k'nin bykl sonuna kadar bu istiare oyu
nunda so n bahar rzgrlaryle yaran ayn uultulu sesi devam ettirmesi
dir. N ihayet son beytin geni insanlatrm asnda (tehis san at) bu gr ses

enyibo
tevekkl, rza, isyan, ilenme btn b ir kark ru h hlini yklenerek sa
natkrla birleir.
Bk em ende hayli perin imi varak
B enzer ki bir ikyeti v ar rzigrdan
derken b iz asl iir hline eriiriz.
Snbl kasidesinden aldm aadaki beyitte bunu daha vzh g
rrz.
Yine gm gk tere batm kageldi emene
N ev b ah r erdi deyu verdi haberler snbl
B u beyitte d a h a ziyade b ir m uharebe atn, phesiz svarisiyle b era
ber h atrlatan ilk m sra e b u destan vizyonu, n n d a bir iek yapan ikin
ci m sra yani asd m azm unun kendisi arasnda an cak haberciye (si) ben
zetm eden gelen ve ok zihn, btn canl gr ykan bir ilgi vardr. H a
kikatte bu benzetm e ile elim izde kalan iek, y ah u t snbl a t veya insan,
birinci m sran doludizgin, nefes-nefese hzndan birdenbire cansz b ir m addeye-M assignonu n M slm an ark sanatlar iin o kadar doru h k m
leri olan konferansm burda zik red elim 3- bir nevi hah desenine der.
B ununla beraber b u birinci m sra m evcuttur. V e daha so n ra dnlm ,
yani h a b er kafiyesinin telkiniyle alm a esnasm da bulunm u olsa bile -ve
phesiz N ecati divannn tesiri de iin iine g irer- btn hareketiyle ve
gzelliiyle m evcuttur ve asd muhayyilenin m al odur. Bylece te k bir
beyitte iirden halclk gibi b ir zanaata kendiliinden gitm i oluruz. H a
kikatte eski iir o k defa zenaatte kalrd.
Bu hnerde kaln asl sebeplerinden biri de A raplardan gelen kaside
eklinin kendisidir. B ir tek kafiyenin etrafnda ve her beyitte m nnn bir
lem olm as artiyle airin ilham nn sonuna k a d a r m ahbus kalm as iirin
organik olmasn m enedecek, onu eski altn veya gm belkem erleri, ve
ya kym etli talard an gerdanlklar gibi ayr ayr p aralardan, ok dikkatle
ilenmi m adalyonlardan teekkl etm i bir i hline getirecektir. G arpte
bandan itibaren asl birlik m anzum enin kendisidir; bizde ise beyit esas
tr. V e beyit k en d i bana b ir gzelliktir. airin m n lem i orada balar
ve o rad a tkenir. A rap dilinin hususiyetlerinin, zenginliinin bu sistemle
i bk., Burhan Toprak, Din ve San'at Semih Ltfl klt&bevl, stanbul
1937, (Louis Masslgnon, slm milletlerinin sanat yaratlarndaki usuller)
s. 15-41.

15
A ra p airlerine h er istediklerini sylemek im knn vermi olmas zerin
d e fazla durm ayalm . K ald ki o n lar bir nevi tahkiyeyi kabul etmi gibidir
ler, ve beytin ayn ekilde bulu a dayanan istiklline ram en manzume de
vam ederdi. M uallkat gibi E ndls iiri de ok defa yaanm hayattr.
Eskilerden -ve hatt A rap lard an - yetim e ekillerine gre ok istifade e t
m i o Lmal arm a ram en daha ziyade kendi zam anlarna yakn Iran iirinin
tesirinde kalan bizim airlerde ise bu yaanm hayat vermek endiesi, m u
ayyen erevelerin dm da, y oktur. Bu deiiklii ayr dilde sanatkrane
yaz yazmasn bilen ve ayr dilin lgatini aym eserde kullanan bir hnerbazlm tabi neticesi saymak da m m kndr.
Byle beyit beyit alm ann, eski airlerim ize teksif dediimiz, h e r
sanatn ilk art saylabilecek o byk im kn verdii ikardr. Onlar bir
b eyit ve h a tt m sra btn h a y a t tecrbelerinin yerini alabilecek bir lem
yapm ay, dnceyi veya hayali oyunun ekli ve syleyi tarz hline getir
m eyi bilirlerdi : Peyzaj, psikolojik dikkat, ihsaslarn cnb, hikmet, i
k yet, zam an zam an aka, tevekkl ve rza, mistik vecd, feragat ve oyun.
F a k a t bu btnlk tam bir b tnlkt ve en ou otuz iki hecenin iinde
eld e edilen bir eydi ve hem en arkasndan ayrbir istikam ette veya kafi
yenin delletiyle ona m tenazr kincisi ve ncs geliyordu. Bylece ga
zelde be alt, kasidelerde yz k a d a r ayr btnlklerin birlemesi tabiatiyle tek b ir fikrin etrafnda kendisini b u lan bir gelitirmeyle karlam ann
verebilecei zevkten ve kuraca psikolojik ilgiden ok ayr bir ey oluyor
d u . B urada bildiimiz okuyucu ve air psikolojileri tamamiyle deiirdi.
O kuyucu bu birbirini kovalayan m kem m eliyet srelerinde sanat eserinden
istediim iz bylenm eyi temin edecek istik rard an tabiatiyle mahrum k a l
y o r, ancak yaplan ie hayran oluyordu. B u bylenm e ancak ok som a,
beenilen m sra ve b eyit seilince balyordu. air ise her lhza hi olm azsa
alm ann vermesi icap eden o derun istiraktan ister istemez uzakla
y o r, her an kendini buluyor, y alnz eldeki kafiye malzemesiyle hnerinin
peinden kouyordu.
H lsa psikolojik aratrm ann vastas olmas icap eden teknik ve
kaideler, m esel V alry nin anlad gibi insan zenginletirecek yerde fa
kirletiriyor, bunlarn getirdii teksif y znden airin i dnyas deta sem alayordu. M slm an ark iirinin o k defa naslarla konumasnn ve
evvelden kabul edilm i eylerde kalm g ib i grnm esinin b ir sebebi de b u d u r. Yine b u yzdendir ki iir btn id d iasn a ram en bir cokunluk ii
olm aktan ziyade bilenler (connaisseurs) arasn d a tadlan bir ey hline ge
liy o r, gh nkte, gh zerfet dikkati ek iy o r, ok defa syleyi tarznda

16
duruluyordu. F a k a t asl m him i, yaparken ve tadarken airin ve okuyu
cunun duyduklar o psikolojik yersizlik, ruh sallantda kalm a idi.
N ilnin o harikulde,
M estne nuku-i suver-i leme baktk.
H er birini b ir zge tem ile getik
beyti bu iki tarafl ruh halini ok iyi gsterir. Bu itibarla yukarda bahsetti
imiz konferans verirken, M assignonun bu beyiti grmemi veya hatr
lam am olm asna hakikaten mteessirim. N ili'nin anlatt bu hayran ve
acele geite air ve am atr kendilerim her beyitte ilga ederlerdi. Sanat
eseri onlar toplam yor, k en d i ilerinde ve kendisiyle beraber datyordu.
H akikatte b ir nevi kendinden akmak demek olan bu iir anlay
iki yanl, m ethedilen k a d a r m etheden iin de, bir nefis ikrar olan kasi
dede d a h a ok gze arpar. Vk kaside eski iirin peyzaj, tarihi hdise,
mevsimler, h ulsa en ferd eklinde bile hayata ve tab iata h att estetik
m lhazara alm kapsdr. F a k a t tek kafiyenin etrafndaki devaml
istiare, bu istiarenin iindeki yine benzetm elerle konuma ve bilhassa bu
beyitlerin ayr m n lem leri oluu ve tedainin kafiyeye ball o rad a da
ayn dal yapyordu. B t n b unlar m anzum enin eklinden (yani kafiye
sinden) baka san atk ra yaratc iradesini gsterecei yer brakm yordu.
Bir kasideden istediim iz k ad ar beyiti karm akla dank baz gzellikler
feda etm i olur, fakat b t n bozm u olmayz. Btn bunlar eski iiri
byk ekillerinde m uayyen bir kafiyenin etrafnda oyunlar dizisi yapar.
O , teker tek er yolunan ve her den yapra ksa bir an iin kendi
renkli haylini gzm zde parlatp snen bir gl gibi tek kafiyesinin et
rafnda dalan b ir dnya, daha dorusu bu ksa vizyon anlarnn kendisi
dir. B u itibarla M assignonu n M slm an arkta zaman yok, anlar vardr
demesi gayet yerindedir. T rk -a n iirinde lisan hususiyetleri dolaysiyle
kullanlan redif sistemi d ah i bu iire tam bir birlik veremezdi. B elki kafi
yenin nisb deiikliini muayyen b ir kelimenin veya gram atikal bir hare
ket veya hlin etrafna toplam akla onu ok defa tam bir hendes tenazur
yapar.
N eatinin N ihnz redifli gazeli bu tenazur oyununun kuyum
culuk eserlerini andran kk bir aheserdir. Hi bir gazel ark m uhayyi
lesinin muayyen m otifler zerinde ilemekten holanan inceliini onun ka
dar veremez. B u n a karlk yine h i bir eserde bu yek-vaz gazel de ol

17
duu kadar muhayyelenin hakik fonksiyonunu kaybettiini, larikulde
bir zenaatkrlka sadece kendi kendisini taklide yetindiini gremeyiz :
evkiz ki dem-i blbl-i eydda nihmz
Hnuz ki dil-i gonce-i ham rda nihmz
Biz cism-i nizr zre dkp dnc-i cki
n rite-i can gevher-i m nda nihmz
Olsak n oia b-nm u nin hre-i lerr.
Biz dil gibi bir tu rfa m uamm ada nihmz
Mahrem yine her hlimize bd- sabdr
Dim iken-i zif-i dil-rda n h iniz
Hem gl gibi rengn-i mn ile zahir
Hem ne'e gibi hlet-i sahbda nihmz
Geh hme gibi ekve-tirz- gam - akz
Geh nm e gibi hm e-i ekvda nihmz
Ettik o k ad ar re f-i taayyn ki Nel
yne-i pr-tb- mceilda nihm z
Bu gazelde her beytin, tek basma alnd takdirde m alla m sraiarm dan itibaren mn ve ekil bakm ndan eriilmez gzellikler olduu m u
hakkaktr. B ir bakm a gre ark kelimecilii hi bir zam an bu kadar
gzel olmamtr. Kelimeler ayr renklerde kymetli talar gibi her beytin
arabeskinden ve her istikamette, dz veya diyagonal, kendi parltlarn
gnderirler.
yle ki insan bu gazeli X V I. asrdan kalm lake bir kitap cildi veya
kendi asrnn bir yaz levhas gibi hayranlkla seyredebilir. B ununla be
raber en ufak dikkatte, son beyite kadar btn gazelin tpk ayr ayr m a
kam lardan -m n iklimlerinden- geerek hep ayn noktaya gelen eski m u
sikimizdeki karam lar gibi hep ilk m srann bulunuunu tekrar ettii g
rlr. A ncak son beyitte N eat'nin ilham birdenbire silkinir, o k ad ar
dikkat ve zevkle rd arabesti kendi fn varlyla beraber tek bir
kanat arpnda siler ve bizi birlik aynasnn kam atrc aydnlyla
babaa b r a k r :
E ttik o k ad ar re f-i taayyn ki Net
yne-i pr-tb- mceilda nihm z
Dahas var. B tn bu manzumede ne kelime, ne hayal, yeni hi bir
eye tesadf etmeyiz. Btn renkler ve kyaslar, btn parltlar bir m oF. 2

s
zaykm hazr unsurlar gibi gelirler ve terkibe girerler. te bu hazr un
surlarla kendisini anlatm ak, sylemek istediini sylemek, ki eski iirin
belli bal hususiyetidir, ark m uhayyelesinin hem zayf tarafn, h e m de
artc ekiciliini verir.
H akikatte M slm an ark muhayyelesi b ir defa iin bulmu ve sonu
na k a d ar bulduu eylerle oynama benzer. B u itibarla gaipteki m n
syla muhayyeleye M slm an arkta tesadf edemiyeceimizi sylemek pek
de hatal olmaz. B e alt rengi saf hlinde kulland iin daim a ok renkli
sanlan m inyatr sanat hakikatte nasl renk fikrinden m ahrum sa h e p a y -.
m m alzem e yn iine1 -dikkat edilirse Neti her beyitte bir evvelkin
deki kelimeleri bile kullanm aktan ekinm ez- kk terkip deiikliklerini
ahs olm ak iin yeter sanan eski iirde de ylece hakik m nsnda mu
hayyele yoktur. E ski iirin hakikaten gzel o lan taraflarm , tabiat v e in
san ruhuyla gittike derinleen bir al veriten ziyade kltrn ve sistem
lerin getirdikleri zerinde alan zevk vcuda getirir, diyebiliriz. Gerei
de bu ki zevk, arkasndaki insan deim em ek artyla meleklerimiz iin
de elde bulunanla en fazla yetinendir.
D a h a ziyade zevke ve kltre h ita p eden eski iirde ve onun hayalle
rinde tpk bir kuyum culuk eseriymi gibi hazr m addenin mhim b ir yeri
vard. Bu hazr madde veya unsurlar kymetli tatan*ieklerden, tasavvuf
eserlerde, tK u ran a k ad ar gider. B eraberinde btn bir din ve tasavvuf
duygular lemini ve rahm aniyeti getiren bu sonuncu u n su rla ra , iinde bu
lunduu m anzum eye nasl bir keskinlik kattm , onu nasl aydnlattn
burada anlatm aa lzum . yoktur. Y u n u stan sonra Trkenin ilk byk
airi olan Seyit Nesimde bu unsurlarla yaplm hayaller bu airin belki
de bugn bizi en fazla artan ve byleyen tarafn verir.
B ir Celvet airin aaya aldm z beyitle izdii portrede d e ayn
sihir v a r d r :
K andr K ab- kavseyn evedna
Y znde Sure-i rahm an nedendir
B u ve b una benzeyen beyit ve m sralar dilin ortasnda kendiliklerin
den H am dullah yazmas b ir *Kuran sayfas veya Sleymaniycm n renkli
cam la n gibi parlarlar.
iy i dikkat edilirse eski iirin gerek halktan ald ifadelerle, gerek
bu cinsten din unsurlarla, yukarda anlattm z hazr hayalleriyle h at ve

19
m usik gibi sanatlara telmihleriyle, kaynak eserlerden ald kyas unsur
laryla daim a bir hazr malzeme taraf vardr.
*
**
Bu iirin dikkat edilecek dier bir hususilii d e -ayn ey nesirde
de vardr- dil hnerlerine verdii yerdir. E skiler herhangi bir eyden ona
ait kelimelerle bahsetm ekten holanrlard. H er yorgun sanat geleneinde
m him bir yer tutan bu cins dil hnerleri baz kaside nesihlerini muayyen
m esleklerin stlah lgati haline getirdii gibi, herhangi bir eseri nokta
sz harflerle yazmak gibi tam inkraz devri iddialarna da yol ayordu.
Gerei u ki, devaml gayreti ile bize bugnk T rkenin yolunu aan bu
iir almas, A rap ve ra n iiriyle olan m nasebetlerinde byk yaratm a
devrini geirmi, artk vaktiyle bulm u olduklar zerinde oynayan bir kl
t r n devamyd. Eski iirin gzel tarafnn Trkeye ve halkn azna
b akan taraf olduunu b ir daha hatrlattktan sonra dil hnerine bu kadar
ehemmiyet veren bir gelenekte nazireciliin ald yere hayret edilemiyeceini de ilve edelim. B u ekilcilikte, airlerimizdeki m rettep divana sa
hip olmak arzusunun d a elbette pay vard. A rap alfabesinin her harfi
iin hi olm azsa bir veya iki gazel sylemek m ecburiyeti hem en her b
yk airin eserini zedelemitir. Sonuna doru, fertle eserin mnasebetlerini
o kad ar deitiren bu ekilcilik, iki veya d rt kii tarafndan yazlan o
m terek gazellere k ad ar gider. zzet Ali B ey'den N m k K em ale ve
H ersekliye k a d a r gelen b u m oda d a elbette b u hner fikrine balanr.
*

M terek tem ler ve hayallerle giriilen bu tem rin o kadar mterek


kltrn m aldr ki airlerim iz sadece kendi dillerindeki ustalar deil.
F ars dilindekileri de her vesile ile hatrlarlar ve onlarla kendilerini ler
ler. Eski iir bu tarafyla zaman iinde tersine bir kouya benzer. Gerei
udur ki ekle ait bir tem adan bak a bir ey olm ayan kafiye ve redifler
etrafnda tedenberi m evcut hayallere getirdikleri baz nans deiiklikle
ri, kyaslara verdikleri yeni biim ve bkller, N ail ve Nedim gibi pek
azlarnda grlen (birincisinde daha ziyade sebk-i H in d im in tesiriyle,
N edim m ektebinde halk diline daha derinden b ir dnle) yeni kelim e kom
binezonlarn bulu, orijinal olmak iin bu airlere yetiyordu. Z aten hemen
hem en asl yenilii tem in eden ehirli dilinin deimesi idi. Sarayn, darlardan gelen kadnlar dolaysyle ve ehzadelerin m uayyen bir terbiye

20
sistemi bulunm am as yznden T rkenin gelimesinde, hatt m uhafaza
snda hi bir ro l yoktu, b r yandan ilim messcseleri de byle bir mese
leyi tanm yorlard. Bir kelimeyle, Trke halkn azmdayd. Y ahya Ke
m alin dedii gibi, onun mesut tahrifleriyle geniliyor, m uhtelif zm
relerin tasarrufuyla deiiyor, gzelleiyordu.
Byk airlerim izin hemen ou ite bu halkm aznda deien ve
gelien T rkeyi yakabildikleri nisbette yaayan tek deeri bulmu
oluyorlard.
#*
F a k a t nazireciliin daha bak a bir sebebi vardr. B u iir h er eyden
evvel m uayyen bir eklin iiriydi. Filhakika iirde asl tem ann kafiye vc
redif olduunu iddia etm ek hi de yanl olmaz. airin ilhamn hem en tek
bana bunlar idare eder.
E n geni iir nevi olan kasidelerde a ra sra airlerimizin kafiyeden
ve onun darlndan veya im knndan bahsetm eleri bu yzdendir. Haki
katte, dnce veya hayal onun m ihveri etrafnda kuruluyor, onun imkn
laryla air, velev ki kyas koluyla olsun, duygularnn veya duyularnn
dnyasna giriyordu. Bu itibarla airlerim izin getirdikleri yeni redif ve k a
fiyelere gre iirin orkestrasna ilve ettikleri eyi bulm ak daim a mm
kndr.
B u gelenekte her yeni kafiye ve redif yeni bir m na lemine alm
bir yola benzer. Fakat mesele zannedildii k adar basit deildir. B ir evvel
ki airde, bazen sadece b ir sanat oyunu o lan bir redif, bir nesil sonraki
airde btn b ir sarih ahsiyet ikrarna vesile olur. B azan da, ekilden ge
len bu tem asrdan ara dolatktan sonra ancak yeni ifadesini bulur.
N edim in en gzel ve bugne en fazla hitap edebilecek eserlerinden
biri olan var iinde redifli gazelinin balangcn N binin ayn redifte
dzgn dille yazlm olm aktan b ak a meziyeti olm ayan iki gazelinde bu
luruz. Buna m ukabil
Byle b-hlet deildi grdm sahr-y ak
A n d a m ecnn bidler. dvne c lar var idi
beyti bulunan o gzel gazel ise, ayr vezinde olsa bile, redifiyle ta Z tye
k ad ar kan b ir gelenekten henz kurtulm u, tam amiyie ahsi bir m ah
sldr.

21
Buna m ukabil Sabrinin, ksa aratrm am zda kendisinden ncesinde
tesadf etmediimiz, Yo idi redifli o ok gzel gazeli -hem en hemen
b ir poem denetilir- kif Paa'nn Adem kasidesinc kadar deta hi
yanksz kalr ve ancak bizi o k ad ar stnde durm aa m ecbur eden bu
eserde muhtevas olan non-tre itiyak ile -nk Sabri b tn hayat
tecrbesini ve kozmik oluu reddeder- bsbtn baka bir ekilde kar
m za kar.
Btn bunlarn yanbamda hemen her airin gerek kaside ve gerek
gazelde kendi bulduu ve bu ekl tem alar silsilesine katt yeni kafiyeler
ve redifler vardr.
Balangtan itibaren bu rediflerin d ah a fazla h alk dilinden geldii
ve zaman getike yeni tabiat unsurlar veya duyular zerinde durduu
grlr. Birinciler iin N b ve N edim en iyi rnektir. G alib ise iirinin
byk srlarndan birini Mehtab redifli iki kasideyle bize aar. Haki
kat u ki, eski iir, airi rahata konum aa brakm ayan imaj sistemi ve
ekilciliine ram en iki mihver zerinde geliir. B unlardan biri, yukarda
da sylediimiz gibi msran, veya aruzun Trkelem esiydi. kincisi ise
-her byk sanat ananesinde olduu gibi- ok yava bir ritm le ve dola
ysyla olsa da tabiatm kefi idi.
ereveyi tam am lam ak iin hlk azndan alnm ifade tarzlarnn
eski belgatin en mhim unsuru olan cinas sanatnn d a yardm yla bu
iire bir nev folklor edas verdiini de syleyelim.
*
iirin byle sk sk kafiyeye bal bir ekil m eselesi olmas nazirecilii bir bnye zarureti haline getirecekti. T azm inler (tahsis, tesdis v.s.)
bir evvelki airin seilen szn veva btn eseri kendi iine alarak ona
ayak uydurm a zorluu ile bu zarureti tam b ir slup tem rini hline getiri
yordu. H er parann sonunda tazm in edilen veya belie yahut altla
karlan beyite yalnz kafiyenin ve veznin delletiyle gei noktas bul
mak, bakasnn szn kendi sznn devam yapm ak sade h n eri de
il, iten bir uygunluu da zaruri klyordu, ite btn bu teknikten ge
len zaruretler ve yaklam alar eski iire, ahs ve syleyi deiikliklerine
ram en hi olm azsa dardan bakanlara tek b ir benliin geni zam an iin
de konumas m anzarasn verir, y le ki bu eserlerden yaplacak iyi bir
antolojiye, din kendi dehasnn m ahsuldr, denebilir.
B u tem rinler eski iiri hakik b ir atlye alm as hline getiriyordu.

22
F uzl, N ecati Beye seslenir; B k, Fuzlyi; N edim , Bkyi hatrlar.
br yandan bugn sadece ilham n bir ka modada hapsolm asna baka
rak ktlediim iz nazirecilik, aire, dile ve gelenein btn sluplarna,
tasarrufu tem in ediyordu. S anatta bu cinsten tasarruf, dnyasma tasar
ru fta n baka birey deildir, iyi dnlrse btn bu temrinleri garpl
ressam larn m ze alm alarna benzetm ek daim a m m kndr. Ve neti
celeri de yle olm utur. Eski iirin kendisine mahsus bir acadm iquei
vardr.
Tazm in edecei beyitin arasna kendi m sralarn sokarak yaplan
tatr bu ustaln en g ekli idi. N itekim eski airler pek az tatir
yapm lard. V e dorusu istenirse, Yahya Kem al'in B k tatirine kadar.
N edim de dahil, eski edebiyatta hakikaten muvaffak tatr bulmak gtr.
Terci ve terkib-i bendler, tpk m uham m es ve mseddes adlan verilen
dier m usam m at ekillen gibi, dnce ve hayal dnyalarn bir trl ge
litirem eyen airlerim izin beyit estetiinden az ok kurtulduklar ekiller
dir. A raplard an balyarak M slm an ark edebiyatlarnn tarihine dikkat
edilirse zam anla bu ekillere rabetin artt grlr. Bilhassa bizim ede
biyatm zda m usam m at fazladr. A n a kafiyeyi tekrar eden msra veya bend
beyitini geriye atmak suretiyle elde edilen bu nisb hrriyet eyhi'den ve
N ecat B ey'den balyarak Fuzl, Bk, N ev, Nail ve Nbye, Galib'e,
h a tt kaside ve arkda N edim e o k yeni imknlar ve buudlar kazandr
mtr.
Filhakika kasidenin istiaresinden ve eski beyitin kapal oyunundan
kurtulan ve m anzum elerde air -hi olmazsa ok bykleri- dille daha ge
ni bir ekilde babaa kald iin ilham na daha derin ve kkl ekilde
sahip olur.
Bu airlerin iinde bilhassa G alibin baz musammatlar btn un
surlar eski olm asna ram en hakikaten yeni bir lirizm in peinde gibi g
rnrler. y le k i Hsn A kdaki ve Divandaki tardiyeler, bir iki m
seddesle b erab er yeninin kapsnda hissini brakrlar. Hakikatte ise iiri
m iz XVI. asrdan itibaren -phesiz br M slman iirlerinde de bu var
d r- bugnk m nsiyle m anzum eyi durm adan aram tr. Fakat etrafnda
teekkl ettii beyit estetiinden kamad, dier taraftan insan dei
medii, kin at gr ayn kald iin ham lesi hep ayn duvarlara ar
p ara k durm utur. ekil hkim iyeti o kadar fazla olmayan, dilde yabanc
tesirlerden nisbeten u zak kalm halk ve tekke iirinde Yunus gibi byk
b ir rnee ram en ok fazla bir ey yaplmam olm as da buradan gelir.

23
V ak bu airlerin bazlarndan bize ok gzel, h att dilin btn imknla
ryla oynayan sesler kald. F akat bu eserler de bir nev semeyi zaruri k
larlar. Dorusu u ki, eski iiri asl birim i olan m sralarnda ve beyitle
rinde aramaldr. O zam an onun gelimesinde her hangi bir iir mekte
binden aa kalmad, hatt ok yeni nazariyelerin veya slplarn g
zelliini sadece hnerleriyle verdii grlr.
*
**
Eski iir ve edebiyat iin ileri srlecek her m tala bizi insana, k l
t r n asl mekanizmas olan zihniyete gtrr. Fikirlerim i daha iyi anla
tabilm ek iin bu zihniyetin teekkln ve alm a tarzn arayalm.
Bu hususta sorulacak k suali phesiz ki tekm l fikrinin kendisi
o lan tarih anlay tekil eder. slm m edeniyeti sonuna kadar etrafnda
teekkl ettii kendi altm ana, asr- saadete bal katmtr. Btn si
y as teekkllerin de -mesel bizdeki K anun devri gibi- husus altm a
la r vard.
Cemiyet ve medeniyetin b t n gayreti b u ?kaybolm u m azi ve onun
deerlerinin peindeydi. br yandan-insanlm mazisi hakkndaki her bil
gi bu medeniyetin z olan slm la mal ediliyor, sevilen tarih ahslar
slm iyetten ok evvele gtrlm bir slm ve k fr mcadelesinin, m e
sel ehnmede olduu gibi, k ahram an oluyordu. Bylece tarih hakknd aki btn bilgiler ilk byk A ra p m verrihlerinin ok cidd eserlerine
ram en, hakik ehresini kaybederek daha ziyade folkloru andran, acayip,
zam an fikrinden mahrum bir halitaya mal olm ulard. Filhakika btn Y u
n an ve Ltin tarihi, M sr ve B izans tarihi, Ellenistik kltrn b r baki
yeleri, hep b u mcadeleyi takip eden grn adesesinde, M slm anln
m aziye tem ettii bir hava iinde eriyorlard.
skender, Efltun, Aristo. Sokrat, C alinos, B ukrat; hlsa antikitenin
Islm ca beenilmi btn sekin ahsiyetleri, slm deilse bile, A llah'n
birliine im an evvelden bulmu kim selerdi. Hepsi yaptklar ile ve ok
deiik bir tefsire gre izgileri bozulm u ahsiyetleriyle kendi zam anla
rn d an koparlm , tarih hibir k arak ter tam ayan slm iyet m jdecisi b ir
devirde yayorlard.
H er byk medeniyet kendinden nceki devirlerden efsaneletirdii
birtakm kahram anlarn seer ve kendi diyalektiinin dayand m tefek
kirleri benimser. Bu. Bergsonun anlatt, bugnn nda m aziyi gr
m ek keyfiyetidir. lk devirlerde H ristiyanlk d a az ok ayn eyi yapmt.

24
Fakat L tin ve Y u n an topraklarnda, G arb i R om ada beinci asra
kadar, ark R o m a da sonuna kad ar, ayn d evlet m essesesinin idaresinde
yaayan ve gelien, blnd ark ve garp kiliselerinde Ltin ve Yunan
dilini kullanan Hristiyanlk, bilhassa bu dillerin m azisinde yaayan eser
ler sayesinde b u anakronizmden ab u k kurtulm u, majd ahsiyetini kazan
m ve tarih fikri -belki de k defa olarak- teekkl etm iti.
Bu hususta kilise tarih i kadar Ltin edebiyatnn d a mal olan Saint
A ugustinin ve ada olan ilk kilise adam larnn eserlerini hatrlatm ak
kfidir.
G reko-L tin veya o kadar tesiri altnda kald E llenistik medeniyet
ten sadece by k ilimlerle, felsef eserleri ve bunlarn iinde bilhassa aki
denin ilenmesi iin l7.m olanlar tercme veya h lsa eklinde alm,
tarih, edebiyat, hitabet gibi dallara hemen hem en hi gememitir.
M slm an medeniyt.unde ise byle bir mazi yoktu. te bu fark yzndedir ki, m esel H ristiyanlk uzun asrlar m ahkm ettii Y unan ve
L tin mitolojisini -phesiz biraz d a Y unan ve Ltin dillerinin kklerinde
yaad iin- arabuk benim sem i, M slm an kltr ise baz unsurlar
ok deiik izgilerle ve epeyce m ahiyetini kaybetm ek artyla, hikye hat
t minyatre getii halde, ondan btnyle gafil kalm tr.
Kald k i ihvan- safa da asl hzm b u la n felsef hareket d e din en
dielerle durdurulm u, kelm bile felsefeye yol at iin menedilmiti.
Bu hususta m esel m am - Gaz al gibi byk bir ahsiyetin oynad rol
bizzat Arap m tefekkirleri tarafndan bile tenkit edilir. B una mukabil
snn akidenin iine dahi bir sistem btnlyle g ire n tasavvuf ise an
cak vaktinden evvel gelen bz hrriyetler tem ininden fazla bir ey yap
mamt. H akikatte tasavvuf byk bir fira r kapsyd. H ayatn ereve
sini geniletmiyor, belki onun dnda sadece istirak iinde veya kalen
derce yaam ay temin ediyordu. B irinci eklinde, h ay at karsnda devaml
bi nefis mcadelesiyle b ir nevi zaferli lm , ikinci eklinde ise eskilerin
de pek hakl olarak houna gitm eyen cili bir anari idi. H akikatte ta
savvuf snn akide k ad ar ve belki de biraz d a h a fazla insanla hayatn tra
jik duygusu arasndayd. H att o n u n tam inkryd. B tn bu saydmz
eksikler iinde phesiz en mhim i asl fe b e f hareketi ve endieyi dou
racak (dan kelm ilm inin durdurulmasyd. H er din gibi slm lk da ge
tirdii t a t m i n i n yannda kendiliinden bir yn huzursuzluk uyandrm ,
b ir yn m eseleyi ortaya atmt. Tasavvuf felsefesi bu huzursuzluu m ut
lak vcude kavumak itirakiyle toptan reddediyordu. M assignon, Ms
lm an sanatlarnda trajedinin ve trajik hissin yokluunu, 1smin Allahta n

25
baka varlk kabul etmemesi, hayat b ir glge oyununa indirmesiyle izah
eder ki b ir bakm a ok dorudur *. F a k a t hemen hemen her dinde az ok
buna tesadf edilir. Snn akidede ne kadar in k r edilmi grnrse g
rnsn insann hayatta, yeni b ir yeri vardr. K aza ve kader meseleleri bir
yn pheyi ve mesuliyeti kendiliinden douruyordu. Tasavvuf bu endi
eleri de ortadan kaldryor, d ah a dorusu onlara bsbtn baka ynler
veriyordu. Ayn m utlak varln yine kendisine dnecek deiik ve geici
tezahrleri olan b ir dnyada elbette trajedi olm azd. Ak bile ne kadar
velveleli balarsa balasn b u sistemde m uayyen b ir merhaleye eriir eri
mez sadece fni objesini deil, duyan benlii de berabcrce ortadan kald
ran bir ayniyette kendiliinden deiiyordu. H lsa, eski medeniyetimiz
de insan kendi k aderi ile b y k m nsnda kar karya kalm ak frsatn
bulam yordu.
**
E skiler in san . tebcil ederlerdi, fak at kendi talihinin dna kararak.
eyh G alib, btn tasavvuf iiri boyunca uzanan m uhteem bir zincirin
son halkas olarak :
Hoa b ak ztna kim zbde-i lemsin sen
M erdm -i dde-i ekvn olan demsin sen
derken devrimizin veya Y unan trajedisinin bahsettii insan kasdetmiyordu. Nitekim ayn m usam m atn
Berk- htif gibi b u kayd- sivdan gzer et!
m sranda onu sadece ebed hakikate ve asla ulam akla vazifeli grd
n sarih ekilde syler.
G rlyor ki ayr ayr yollardan yrseler bile, snn akide de, tasav
vuf da vaatlerde ve m kellefiyetlerde ne kadar ayrlrsa ayrlsnlar insa
n n kinattaki yeri hakknda birleiyorlard. n san her ikisinde de tam
Platoncu m nsnda bir glge oyunu olan bu fni hayatn karsnda de
il, asl byk k ad eri olan ebediyat karsnda ve onun iinde bulutlarn
buluyordu.
< Baz m ste r ki er ise Islm iyeti dorudan doruya yalnz ahreti gz
nnde tutan bir di addederle (bk. Studia Xslamica, nr. , Paris 1955. G. E.
Von Grunebaum, Ideologie Musulman et esthtique Arabe ki bu, baz husu
siyetlerin lzumundan fazla mullendirilmesidir.

26
O k ad a r p a rla k balayan A rap hikyesinin -Binbir G ece ve M akameler- sadece anekdotta, ehirli m izahnda veya tabiatst tesadflerde kal
m asnn balca sebebi de insann kinatna sahip olm ayndan gelse ge
rektir. T asavvuf sistemi M slm an edebiyatlarndaki hikye mevzularn
benim seyince y a h u t btn ibda m uayyen m evzulara indirince bu hl da
ha kuvvetlenir. V ka airlerim iz X V . asrdan itibaren daima bu klasik
m evzularn dnda yerli hikye m evzular ararlar. F ak at medeniyetin ken
disinde olm ayan elbette ki bulam azlar. H evesnm e, makam eler gibi
ehirli hayatn d a kalr. N binin A tta r zeyli, Ira n airinin mesnevisin
deki entrikay tasavvufi istiare mahiyetini, ksm en m uhafazaya almak
artiyle bazen d e kaybeder, lzumsuz ekilde tekrar eder. M atbaann ver
dii im knla o k ad ar ok okunan, A bdlaziz devri air ve muharrirlerinin
o k a d a r iyi tand A ziz Efendi'nin *M uhayyelt, X V III. asrn sonun
da d in dvalarla lzumsuz yere arlatrd b ir Binbir Gece ye dner.
B t n bu tekrarlar hep yukarda bahsettiim iz trajik duygunun ve
asl m nsnda realite terbiyesinin yokluundan geliyordu.
M adem k i Binbir G eceden bahsettik, M slm an hikyesinde hari
kuladenin oynad rolden de bahsedelim ve en realist saylabilecek hik
yede bile bu harikuladenin, insann talihiyle k ar karya gelmesine nasl
m ani olduunu belirtelim. Filhakika, hangi kaynaktan gelirse gelsin. Ms
lm an hikyesinde ok defa bu harikulade tesadfler, periler ve cinler
vardr. te bu yzden ark hikyesi folklor snr iinde kalmtr. Ve bu
harikuldenin kendisi de az ok dinin himayesi altnda idi. Hi olmazsa
m phem ekde ona brnrd. B u m nasebetle Ebu Ali Sina hikye
s i n i h a trla ta lm 5. Byy, simya adyla o k ad ar kolayca m ubahn er
evesi iine alm asayd, bu hikye bizim eski kltrm zn Faust hikye
si olabilirdi.
M assignon, Hallac- M ansur'un uzun s ren m uhakemesinden bahse
derken slm m esasnn ibadetle ahadet olduunu ve bu artlar yerine
getiren insann kolay kolay kfrle itham edilemiyeceini syler ki ok
yerinde bir m ah ed ed ir6, ite bu m ukavem etsizlik Islm iinde bir ok
ztlarn toplanm asna sebep olmutur. Simya ve alelum un ulm- gaybiyeye
gsterilen m sam aha da bunlarn arasndayd. Z t u nsurlara kendiliinden

5 bk., Ahmet Ate, Trk halk hikyelerinde bn-i Sina, Trkiyet Mec
muas XI, stanbul 1954, s. 33-40; XII. stanbul 1955, s. 265-275.
*
Louis Massignon. -'Al-Hailaj Martyr Mystique de L'islm, Librairie
Orientaliste, Paris 1922, s. 184 v.d.

27
verilen bu yer, sade akidede karklk yapm yor, belki kltrlerin z olan
byk karlamalarn kuvvetini de gideriyordu. Ebu A li Sina hikyesinin
ve benzerlerinin sadece tatl bir deimeler oyunu halinde balayp bitme
sinin sebeplerinden birisi de bu o lsa gerekir.
phesiz bunda kompozisyon anlaynn da byk pay vardr. 11yada ile ehnme arasnda yaplacak ufak b ir m ukayese ark sanatlarna
hakim olan anlayn ta kendisi olan bu kom pozisyonu bize btn ile ve
rir. Bu iki destan arasndaki fark Sargon saray kabartm alar veya Trayan
stunu e klsik Y unan heykeltrahnm arasndaki fark andrr. Homiro s un destannda btn Y unan lem i, kozm ogoni, tanrlar, Y unan siteleri
nin hayat, iler ve sanatlar, hlsa kavm in ve medeniyetin b tn hayat
tek b ir vakann hikyesine girer. lyada ok uurlu plannda teferruat
atlam asn bilen yahut btnn iinde ona hakikaten tutm as gerektii yeri
veren bir eserdir. ehnme ise, h e r teferruatn stnde ayn ehemmiyetle
du ran dz tahkiyedir. ark hikyesi ite bu dz tahkiyenin hikyesidir.
H arikulde, ark hikyesinin, realiteyi inkr eden, hatt reel fikrini
datan kolaylk mekanizmasdr. F a k a t o yokken de trajie yine g te
sadf edilir. B tn Binbir G eccude hakikaten dram atik denecek tek bir
vaziyet bulm ak gtr. B una ram en m aer m uhayyele nadir eserlerde
olsa bile kendi hayatndaki dram atii grr ve yakalar. Dede K orkut hikyelerinde bu cinsten b ir yn vaziyet bulunduu gibi ok realist bir sa
ray entrikasna dayanan Tahir ile Z hre, K erem ile Asl hikyeleri o r
taya attklar byk problem lerle y aanan h ay atn kendileridir ve bahsetti
im iz duygunun elbette ki bir ifadesidirler. T ahir ile Z hrenin mezar
ksm bu trajik kader duygusunu lm n tesine bile nakleder.
Hsrev irin in F erh ad d a bizi ayn trajedi fikrine gtrecek m a
hiyettedir. F a k a t halk hikyesinin ve iirin o kadar benimsedii bu kah
ra m a n a tasavvufun nasl yklendiini biliyoruz. N izam 'den eyhye k a
d ar din ve tasavvuf sistem i, bu m esnevide bilhassa onu benimsemee a
lr.
Y ine h alk hikyelerine dnerek resm kltrn trl cereyanlarna
az ok m ukavem et eden ve az ok ahsiyetlerini m uhafaza eden bu eser
lerin, mesel Krolu nda olduu gibi, bu cins destan veya hikyeden bek
lenen seviyeye birok p aralarnda eriem ediklerini veya ifahi an an esin
de urad deiikliklerde onu kay b ettik lerin i syleyelim. K erem in o k a
d ar gzel ve byk iir unsurlarnn, btn esere hkim olan o gurbet duy
gusunun ve m asaln sonu olan, o h e r zldke yeniden iliklenen gm

28
lek veya yelek sembol etrafndaki trajik k a d e r anlaynn yan banda,
ancak kom ik vaziyetler arayan b ir ehirli m asalna yakacak di ektir
me paras, cem iyetin bnyesindeki kltr tabakalam asnn neticeleri ad
dedilebilir. F ilh a k ik a garp orta a ile bizim o rta am z arasndaki esas
l farklardan b iri de yksek tabakay halktan gelen hereye kar kapatan
ikiliktir. Bu ik ilik olmasyd biz b u eserleri belki de bsbtn baka c?
kilde ve d ah a geni ufuklu grrdk.
Belki de b t n mesele snni akidenin, kendisini edebiyata ve sanata
m uhta addetm em esi keyfiyetinde toplanr. D in i duygunun esas olduu o
devirlerde in sa n a btnln ancak bu kaynam a verebilirdi.
*
**
B u rad a rn ek ler meselesi de kendiliinden ie girer. Islm medeni
yeti antik rneklerin tam am iyle cah iliy d i sl m edebiyatlarnn btn ge
lim esinde A rap larn kendi dillerine ve o n u n m ahsullerine kar taassup
derecesinde sad k olm alarnn ve b u n a inanm alarnn byk tesiri vardr.
bni H aldun gibi her ynden b ir m edeniyetin necei bir adam bile,
iirden bahsederken bu sanatn yalnz A ra p la ra m ahsus olamyacam, ba
k a m illetlerde de air bulunabeceini, Y unanlarn, Aristonun sk sk
zikrettii H o m e r adl byk bir airleri olduunu syliyerek anlatr ki,
olduka dikkate deer b ir vkadr. A rap k itab iy atn d a ise Y unan trajedi
airlerinin adn bile bulm ak m m kn deildir. te b u kendi kendine ye
terlik duygusu yzndendir ki Y unan edebiyatnn h ib ir byiik eseri Arapaya tercm e edilm em i, hatt -bu en ehem m iyetli noktadr- Efltun di
yaloglarnn ou ekli bozularak ve hlsa halinde nakledilmitir. ran
kanalndan g elen Hint tercm elerinin bazlarnn d a Abbasiler devrinde
nasl bir m ukavem ete m aruz kaldm biliyoruz. Bu rnek yokluunun ne
k ad ar mhim olduunu btn unsurlar d a im a m evcut olduu, hatt bz
balanglar bulunduu halde kom edinin b ir t rl domay ok iyi gs
terir. F ilhakika m edeniyetin kendisi d ah a A ra p hikyelerinden itibaren ko
m ik vaziyetlere alkt ve btn o rta a cem iyetleri gibi kendi hayatnn
tadn karyordu. Bu h er snf ehirli hayatna has edebiyattan baka Arap
ve T rk hikyelerinde devlet m em uru, sahte sofu, yalanc, hilebaz insan,
k ar-koca m eseleleri d aim a m evcuttur, b r y andan hangi medeniyetten
veya kavim den gelirse gelsin daim a E fltunu n maarasndaki glgeleri ha
trlatm as itib ariy le kltr Karagz oyununu benimsemiti. Ahmet Kutsi
T ecerin son tetkikleri halk arasnda, hatt k u k la oyununa varncaya ka
dar, baz tem sil oyunlar bulunduunu gayet sarih surette gsteriyor:. Med

29
d a h hikyeleri ise tam bir karekter ve kom ik vaziyet repertuar idiler. B
yk Osmanl mverrihleri dedelerimizin karakter m ahedesinden ne ka>
d a r holandklarn gsterirler. B ata, kayna arihlm ennarzde olmak
zere Naima, Fndkll M ehmed Aa, R id, hele Evliya elebi komik
izgiyi hi karmyan insanlard. N aim anm zaptettii baz konum alar
kendiliinden bir M olire veya hi olm azsa Scribe komedisini yaratacak
sahnelerdir. Btn bu hazr u nsurlara ram en air Evlcnm esine kadar
T rk e kom edi yazlmam asnn tek sebebi phesiz ki bu rnek yokluu
meselesidir.
Hristiyan garpte tiyatro nareKCtinin balangc olan m ystree gelince,
ilerin M uharrem yinleri, realizm m balasna ram en daima b ir mystre
m ahiyetindedir. Bu itibarla trajedinin yokluunu ve bize m ahsus muayyen
O rtaa masalndan br nevilere, rom ana geilmemesinin sebebini sade
ce din ahkm da aram ak doru deildir. V ka slm dini bir ftuhatla
balam tr. F ak at tasavvufun bt n bir m azlum lar silsilesi vard.
Ayn mevzuu alan G. E. V on G runebaum M slman deolojisi Ve
A ra p Estetii adl m akalesinde Eer Y u n a n dram nn verdii misal h a
trlanm am ve Yunanca bilen baz rahipler tarafndan kullanlm am ol
say d Hristiyanln muhayyilelerde yapt bu tesir -dinde dram n bulu
nuu ile- inandrmak ve srklem ek iin yapt bu gayret, O rta a H ris
tiyan pedagojisinin br edeb vastas o lan m ystrelerin vcude gelm e
sini temin eder miydi, meselesi daim a sorulabilir.
Bununla beraber ne ekilde olursa olsun dram H ristiyan ideolojisin
de. slm ideolojisinde ve ibadetinde bulam ad bir balant noktasn bul
m utur f der.
D ikkat yerindedir. M slman dininin ilk gnah kabul etm em esi, bi
naenaleyh insann batan mahkm olm am as, -tpk slmln vaktinden
evvel getirdii o tezat dolu ve hibir tima m eyyidesi bulunm ad iin
yalnz snflarn teekkln nleyen, bu yzden garpte terakkinin zem
berei olan mcadeleyi ortadan kald ran dem okratik esaslar gibi- Islm
cem aatlerini sadece tarih giyyet fikrinden m ahrum etm iyor, ayrca din
dram n teekkln de im knszlatryordu. D ier taraftan ulhyetin m ut
lak surette nsan vasflarn dnda, tam am iyle tenzih oluu ve ibadetin
deimez ekilleri bunu im knszlatryordu.

7 Ahmet Kutsi Tecer, Aratrmalar, stanbul, nr. 5, v.d. stanbul 1954,


1955; 1956.
*
G. E. Von Grunebaum, Ideologie Musulman et esthtique Arabe Studi
Islam ica nr. m , Paris 1955.

G rlyor k i M slm anlarda dram ve kom edinin dom am asna se


bep b ir tane deildir. A sl trajediye gelince, onun ne mystreden ne de
halk tiyatrosun d an dom adn biliyoruz. O, dorudan doruya hum anistique etdlerle gelen b ir yeniden doutur.
B u rad a R acin e ile L o p e de V ega ve Elizabeth devri airleri birle
irler.
M slm an edebiyatlarnn o rta a hikyesinden rom ana geemeyii
bahsinde de h a n e n hem en aym cinsten bir yn sebeple karlarz. Bun
larn banda yine phesiz insann reel hay ata inanarak sahip olmamas
gelir. A ynca psikolojik tecesssn yokluunu d a syliyebiliriz. D inde g
nah karm ann bulunm am as ferd in kendi iine eilmesini daim a men
eder. M edeniyetim izin g z nnde gelien R u s rom annn byk husu
siyetlerinin ortodoks kilisesindeki alen itiraf messesesine neler borlu ol
duunu biliyoruz.
B ununla, eskilerde h i psikoloji bulunmadn id d ia etmiyoruz. Bu
kadar byk b ir m edeniyet tecrbesi insana sonuna k a d a r yabanc kala
mazd. Eski airlerim izin ak iin, insan tabiat iin yazdklar eyler ken
di kalblerini ve hayatlarn nasl iyid en iyiye yokladklarn gsterir. Fakat
iirin ekli ve teksif nizam bu dikkatlerin derinlem esine mani olur.
E ski m esnevi erevesi iinde b u dikkatlerin hikyeye nakli ise ge
lenek yznden kabil deildi.
ark izilm i hadleri durm adan zorlar fak at tesine geemezdi.
M sterikler tarafn d an o k a d a r ehemmiyet verilen Hay b in Yakzan n 9 o ok gzel hikyesine gelince, M slman leminin tek roman
olan bu zihn dram da psikolojiden ziyade, yahut onunla beraber, ok us
taca idare edilm i bir m uakale vardr.
Bizce M slm an hikyesinin rom ana istihale edememesinin, saydk
larm zdan b ak a bir sebebi de te n k it fikrinin yokluudur. H akiki tenkit
zaruri ekde tarih fik rin e baldr. H areket noktas olarak m aziyi deil
bugn alr. slm fikriyatnda ise b u yoktur. Thibaudetnin, D on Quichotte
iin syledii ey sadece parlak b ir bulu olam az. H er yeni hikye bir n
cekinin tenkididir.

bn Tufeyl'in hikyesi, Trke tercmesi Sleymaniyell Reid tarafn


dan, Mlhrab mecmuas, ar. 3, n. 89 v. d. stanbul 1339, Franszca tercmesi,
Lon Guathler, Beyrouth. Imprimerl Catholique 1920.

31
Tiyatro veya hikye, yeni bir n ev in domas iin cemiyet bnyesinin
ileri bir hamle ile deimesi artt. H albuki M slm an cemiyetlerde btn
messeseleri beraberinde srkleyen ve sosyal tabakalarn karlkl vazi
yetlerim deitiren bu cinsten bir deiiklik grlm ez. O k a d a r arzal olan,
Mool istils ve Ehl-i Salip seferleri ile deta ortadan blnen, M sr'n
Fatmiye devri gibi, mhim b ir m ezhep ayrln, Endls Rnesansm ve
Osmanh istil ve ihtiamm idrk e d en slm tarihi b tn bu b y k ha
diselere ramen tima bakm dan h em en hem en olduu gibi kalm , bir
trl burjuvazisi domam ve M slm an saray deimemitir.
Belki de fikr hayatn durgunluunun, h a tt dklnn, i buh
ranlarnn en m him mili olan tim a kntler istisna edirse M s
lman cemiyetlerinin tarihinin en b y k eksii bu burjuvazinin teekkl
edemeyiidir.
Nihayet bu sebeplere kadn ve erk ek m nasebetlerinin yokluunu da
ilve etmek lzm gelir. M slm an hikyeleri, Dekam eronu ok and
ran entrikalarla gizli m nasebetlerin, kyafet deitirm ek suretiyle satla
kma buluuyla ve dier en trikalarla esirlik m essesesinin, ani tesadfler
le ve onlarn trl ekilleriyle sevgililer arasnda tima seviye ve mevki
farknn hikyesini yapmt.
B tn bu hikyeler iyi okunursa esas atnn daima ayn hususiyetin,
yani devaml ve tabi kadn erkek m nasebetinin yokluu zerine kurul
duu grlr.
Tanzim at'tan sonraki ilk rom ann bocalay bunun vzh m isalini
verir. unu da ilve edelim ki, eski edebiyatm z teekkl etmi b ir nesrin
yardm ndan da m ahrum du.

*
Eski nesrin ok defa lzum suz b ir yn s:.uat veya akada kalm as
nn- ve tarih gibi ok zengin b ir m ahede kaynana dayanan ta rafla rn
d a bile genileyememesinin hak ik i sebebi klt r n insana ayrd sahann
darldr. Filhakika bu nesrin, din tasavvuf retici eserlerin, Kuran ve
hadis tercm elerinin -birinciler daha ziyade balangta yani X III. ve X IV .
asrlarda- tefsirlerin ve baz istisnalar dnda d aim a saraya bal tarih ler
le, tarih dncesiyle hi alk as o lm ayan tercem e-i hal tezkirelerinin, fer
manlarn, resm yazlarn, siyas kon u m a fezlekelerinin, lyihalarn dn
da hemen hemen tatb ik sahas yoktur.

32
A rap nesri bu d a r sahada bile dikkate deer bir ktphane brakm
tr. Fakat A raplar yalnz kendi dillerini kullanyorlard ve A rap nesri m e
deniyet ve kltrn kuruluu devrinde teekkl etmiti. Eldeki ilk byk
eseri Kuran gibi h er bakm dan m tekm il bir eser olduu gibi, h ik
ye ve m ektup nevini de y u k ard a anlattm z artlar iinde olsa bile k u l
lanmt. A ra p cemiyetinde bizdeki gibi zevk tabakalam as yoktu. Seci gi
b i nesir sanatlarnn ve re o kadar kuvvetle hkim olan belagat kaide
lerinin, hner endielerinin, balangcm yine A rapadan alan terifat ve
merasim cm lelerinin, iki dilin lgatini ve hazr malzemesini (yet, hadis,
byklerin sz, A rap ad an alnm m sra ve beyitler) birden kullanan .
ve medeniyetin asl yaratc devrini bitirdikten so n ra yeniden ve ok k a
rk bir szlkle teekkl etm eye alan Trk nesrinde bu canlla im
k n vermemesi tabi idi.
H albuki Trke, tarihe O rhon bideleri gibi hakikaten olgun bir
nesir eseriyle girmiti. D aha o devirde bile her eyden evvel bir nesir dili
gibi grnr. Toplayc nahvi vuzuhun ta kendisidir.
Fakat nesir an cak bir vastadr. V e yalnz insanda ve insanla beraber
yrr. Bu itibarla T rk n esrin in m acerasn anlam ak iin tarii ereve
iinde T rk insann m tala etmek gerekir. Prof. Kaplann Dede K o r
kut, Yunus Emre, T rk destanlar ve k Paa zerinde yapt etdler
bize bu insann X V. asra k a d a r ancak deien hay at artlarm zaptetmekle
megul olduunu g s te rira. X V . asrdan sonrakiler iinse eski iiri m
tala ederken yeter derecede b ir fikir verdiimizi zannediyoruz.
Y ukarda bahsettiim iz oyunlar ve terifat yalnz iki dilde yapan
Fars nesrinin A rap nesri karsndaki tali vaziyeti dnlecek olursa T rk
nesrinin b ir trl teekkl edem em esinin sebepleri daha iyi anlalr.
H akikatte bizim bugn ina kelimesiyle hlsa ettiimiz bu san a t
lar iyi bir nesrin asl kuvvet ve hususiyetlerini alaca ferdin yerini, tpk,
iirde olduu gibi fak at ondan daha b ak a, btn hayatlii giderecek e
kilde, hnerin almas demekti. Onun iindir ki eski nesirde ferdin asri m a
liknesi olan slptan ok g bahsedilebilir. Sinan Paay istisna eder
sek, N im a ve arihlm ennar zde ve Evliya elebi gibi bu sanat ve inw Kaplan, Dede Korkud kitabnda kadn, Trkiyat Mecmuas, IV, s.
204-212; tk i destan ve iki insan tipi Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, s. 399417; Dede Korkut kitabnda hayvanlar Fuat Kprl Armaan, s. 275-290;
Yunus Emre ve nebatlar, Trkiyet Mecmuas XII, s. 45-56; Trk destann
da Alp tipi, Zeki Velidl Togan Armaan, s. 204-212.

33
a merakm, nesri bir ifade vastas addettikleri iin yenmi olanlar bile
tam mnsiyle bir slp sahibi addedemeyiz.
Eski nesri boan bu sz sanatlar iptilsnn m him bir sebebi de p
hesiz ki baka dillerde plastik sanatlardan ve resim den gelen terbiyeden,
onlarn insana at sarih gr im knndan m ahrum oluudur. B urada
edeb eserin her kltrde dier sanatlara takaddm ettii hakikatini u n u t
m u deiz. Ancak muayyen b ir gelime devrinden sonra dier sanatlar
d ak i almalarn, dilin ve insann zerindeki tesirin yokluundan bahset
m ek istiyoruz. izginin, resmin, heykeltranin yani rengin ve hacm in tec
rbesinden gememi, reel m ahedesinin nizamn ve nisbet fikrini b u n
lard a denememi ve bunlarn te c rit terbiyesini almam bir edebiyatta, ve
bilhassa nesirde, elbetteki eya ve d dnya ile temas ok sathi kalacakt.
Y ahya Kem al, nesir ve resim bulunsayd kltrm z baka ekil alrd,
der ki ok yerinde bir m taladr.
F hakika bizim bugn o k a d a r sulandrdmz innn lzum suz ve
donm u ssleri hep bu terbiyenin yokluundan gelir. H akikatte eski nesrin
asl sl ina deildir. Fuzul ve dris-i B itlisnin verdii rnekle b a
layan ina ancak X V II. asrn ortasn a kadar nesre hakim grnr. O ndan
sonra, en m balal eserlerinde bile ancak muayyen terifat cm lelerinde
rastlanr. H akikatte asl eski nesir, bir eit rahat ve dank konum ada
kalmtr. Y ukarda anlattmz gibi ilim dili olmam ve ilm in dile ge
tirdii sarahatin tecrbesini tatm am bu zk konum a asrdan ara ve
m uharirden m uharrire gelen asl tarzdr.
Trkede nesrin teekkl iin insann ve cem iyet m esscselerinin
deimesi, tahsil sisteminin Trkeye dnmesi lzmd, ite T anzim at bunu
yapt.

GARPLILAMA HAREKETNE UMUM BR BAKI

I
B A L A N G I T A N 1 7 8 9 A K A D A R

X V III. asra k a d a r A vrupa ile m nsebetlerim iz, siyas vkalar istis


na edilirse, coraf vaziyetleri itibariyle birbirinin d eta tamamlaycs bulu
nan iki lem in arasnda mevcudiyeti tab i olan ktisad m nasebetin hudut
larm hem en hemen gemez ve bu eklinde dahi, d a h a ziyde, memleketimi
ze gelen A vrupalIlar tarafndan idare edilirdi. imdi kapitlasyon adm ver
diimiz m uhtelif m ukaveleler ve m saadeler ile kendilerine mem leket iin
de oturm ak, caret yapm ak v e seyahat etm ek haklar verilen mste'men
ecnebiler (ilk devirlerde bata Ceneviz ve V en ed ik liler1 olm ak zere tcJ Anadolu Seluk Trklerinin Avrupa ile ilk tem s, henz teekkl ha
linde bulunan yeni vatan corafyasnn zaruret ve artlan inde olur. Daha
bizim Malazgirt zaferini kazandmz senelerde (1071) Venedik ve Pisa birer
iktisadi teekkl halinde mevcuttular ve ark Akdeniz ticaretinde rol oynamak
taydlar. Biraz sonra bunlara, gittike mhim bir denizci site halini alan Cenova iltihak eder. F akat bugn garpl dediimiz milletlerle asl byk tem a
smz Hal seferinin balamas zerinedir. Byk hcum dalgalaryla iki bu
uk asr sren bu uzun mcadele esnasnda her iki tarafn birbirini ok ya
kndan tanmak imknn bulduu muhakkaktr. D aha bu devirden itibaren
Anadolu Seluklarnn tarihinde baz mhim ihtidalara tesadf edildii, Hospitalier valyeleri kabilinden baz dinl-askeri teekkllerin Seluk sultanlar
emrinde alt grlr. Bununla beraber henz lykyla tedkik edilmemi
bulunan bu mnasebetlerin derecesi ne olursa olsun Suriye ve Anadolu TUrkleri zerinde, Mslman ark medeniyetinin ve harsnn erevelerini zorlaya
cak ekilde mhim bir tesir yapm olmalar htimali azdr. Olsa bile bunu
milletlerin rf dediimiz ar ve zengin halitada lykyla ayrt etmek g
tr.
XIII. yzylda byk Hal dalgalarnn duraklamas ve stanbulda te
ekkl eden Ltin mparatorluunun (1204-1261) yklm as zerine Garp m il
letleriyle mnsebetlerimiz mhim bir safhaya girer.
Ltinlerden stanbulun istirdadyla eski paytahtna ve tamamlna kavu
an Bizans, hakikatte tccar talyan sitelerinin ktisad esaretine der. M
teebbis Italyanlar, bata Cenevizliler ve Venedikliler olmak zere Bizans sa
hillerini stil ederler, Karadeniz ve Akdeniz ticaretine hkim olurlar ve elle
rinde bulunan, yahut teebbslerine ak olan limanlarn arkasndaki kara k talaryla gen i mnda siyas ve ktisadi mnasebetlere giriirler. Moollar'n
Anadoluyu stil ettikleri devirde Cenevizlilerin, 1270 den itibaren Sivas'ta ve

37

38
car taly a n tebaas, sonralar F ranszlar, ngilizler, HollandalIlar ve dier
A vrupa m illetleri) sadece b u iki lem in arasndaki tem as temin etmekle
kalm azlard; ilerinde sarayn ve B b linin emniyetini kazanm insanlar
sfatyla, bazlarnn, m him vazifelerle tarafm zdan A vrupaya bile gn
derildikleri olurdu.
B ittabi hem en hemen tek cep h eli olan b u tarzda b ir mnasebetten
fikir ve sanat sahasnda byk tesirler beklenemezdi. Binaenaleyh garpla,

1304 den ittbaren de Tebrizde birer ticaret konsolosluklar vard. stanbul'un


yerine Gaiatanm hkim olduu, Ceneviz-Venedik rekabetinin srekli harplere
meydan at, byk Italyan sitelerinden gelmi mteebbislerin, yar iktisadi
yan asker kk Ltin teekkllerinin Ege-Denizindeki adalara hkim oldu
u ve Bizans imparatorluu dahilinde her kalknma hareketini ni ve dman
ca tedbirlerle karladklar bu byk karklk devrinde, yeni teekkl et
mekte olan OsmanlI hkmeti Anadolunun garbnda Bizansa kar tamam
lad fthatn Rumeli k tasna nakleder. Bu suretle ark Akdenizdeki k
tisad faaliyette XTV iinc asrn sonuna doru yeni tir mil hkim olur. Tc
car talyan cumhuriyetleri, arktaki menfaat ve teebbslerini, nne gemek
imknn kendilerinde bulamadklar bu kuvvetin irade ve msaadesine gre
yeni batan tanzime mecbur kalrlar. 1453 de stanbulun fethi zerine Galata
teslim olur ve bunu takip eden zamanda Karadeniz sahillerinin tamsmlyle fet
hedilmesi zerine dou Akdenizin imnindeki Ceneviz hkimiyeti sona erer,
Rnguza cumhuriyeti biraz daha evvel imparatorlua tbi yar mstakil bir
teekkl halini alr, tedenberi Suriye'de ve Msrda kendisine geni bir tica
ret ve nfuz sahas temin etm i olan Venedik, elinde tutmakta olduu Kbrs
ve Girit sayesinde mhim bir deniz imparatorluu mhiyetini muhafaza etme
sine ramen, ticari menfaatleri iin imparatorlukla uyumaa mecbur kalr.
te ftih Trklerin geni mnda mnasebette buundukar ilk gapU
kavimler daha ziyade bata Ceneviz ve Venedikliler elm sk zere bu Italyan
siteleri eldu. Ahitle teflim olan ve skinlerine baz imtiyazlar temin eden Ga
lat , Anadclu ve Rumeli'de yeni batan teesss eden istikrardan istifade et
mek istiyen birok A v r u p a l I tccar ve i adamyla dolar. Bu suretle stan
bul'un bir kesinde, yerli hayata az ok yabanc, kk bir mstemenler
(aman verilmiler) zmresi teekkl eder. arkla Garpn arasndaki byk
ticar mbadelenin besledii bu kk kalabaln arasnda yeni saray nezdinde bulunmak hakk bir ltuf eklinde kendilerine bahedilen garpl devlet
lerin sefirleri, balyozlan, maslahatgzarlar da bulunur. Arkalarnda da ticar
irketler vardr. Biraz sonra XVI nc asrda bunlara Ingiliz ark kumpanyas
ile Marsilya ticaret odas ve Hollanda teebbsleri iltihak eder. Bu suretle da
ha bu asrdan itibaren bize nisbetle garp saylan lemin memleketimizle ticari
mnasebetleri hemen h?men umum bir ekil abr ve yeni keiflere ramen
garp dnyasnn mhim bir ksmn bu ticaret besler. Bu irketlerden birinci
sinin arktaki faaliyeti hakknda, stanbul'da uzun mddet oturan Juchereau
de Saint-Denis, "Londra sitesinin en eski ticar messeseler! servetlerinin ba-

39
t H al seferleri devrinde balayan sk ve devaml b ir temasa ramen
Ahmet I I I devrine kadar ne rf ve dette, ne de fikir ve sanat meselelerin
de belli bal ve dourucu kym etlere mlik b ir tesiri kaydetmek mmkn
deildir.
G ru p dnyasn altst eden R nesans h arek eti ve o n u n hayata getir
dii im knlar, tam am iyle m ehulm z kalm ve aradaki medeniyet farkna

langcn Trkiye ticaretine borludur der. Marsilya ticaret odasna gelince,


bu XVI. ve XVII. nci asr Fransasnn belli bal refah kaynadr.
Bu ticari teebbsler sdece Trk imparatorluunun servet menbii ile ge
inmezler. Karadenizin XVII inci asra kadar mnhasran bizim olmas yzn
den bir ksm Rus ticaretinden de istifade ederler.
(Btn XVIII inci asr boyunca Fransann ark siyaseti daha ziyade bu
mhim ticari vaziyet etrafnda dolar. Asrn banda Avusturya'nn Triyeste
yolu ile A kdenize almas ve Karadenizin Rus gemilerine serbestlemesi Fran
sz diplomasisine ilk mhim darbe olur. Ve bundan sonra hi bir suretle mtevalin olmayan bir siyasetin deimeleri iinde Fransa, uzun zaman Trki
y e 'y i, her an imparatorluk arazisinde ilerlemek suretiyle kendisine bu mhim
kazan menbam kaybettirmek tehlikesini gsteren bu iki devlete kar hazr
lamaa alr. A srn sonuna doru ise Rus savletinin nne doru geilemiyeceine kani olan Fransa, bu siyaseti aktan aa terketmemekle beraber
bizzat Rusya ile de Karadeniz ticareti iin anlamak ster. Daha Osman III ve
M ustafa I II zamanlarndan itibaren bu husustaki teebbsler aka grlr ]
Bu suretle muhtelif tarihlerde verilm i mtiyazlarla, haklan bizce mah
fuz olan ve mensup olduklar devletlerce gayet uurlu bir tarzda himaye edi
len bu ecnebi mteebbis snfnn, etrafnda birdenbire teekkl eden aznlk
tebaadan m utavasst bir snfla imparatorluk iinde faaliyette bulunmasnn
iki mhim neticesi olur. Bunlardan birincisi Mslman Trk tebaann garb
ticar vesilelerle dahi olsa tanyamamas, onunla kendi memleketinde ve ikin
ci netice ise daha mhimdir. Teebbsn yabanc ellerde kalmas yznden,
ktisad hayatn memlekette yava yava bozulmas ve servetin azalmasdr
XVII. asr Anadolu tarihini dolduran byk isyan hareketlerinde bu kti
sad buhrann mhim bir mil olduu muhakkaktr. Yeni keiflerden sonra
byk ark ticaretinden mahrum kalan Trkiye, tabiatiyle iktisadi bir skn
t geirecekti. Msra Irak ve Suriyeye, K afkasyann mhim bir ksmna sa
hip olan ve Karadeniz ticaretini elinde tutan bir ktisad btnlk sfatiyle, bu
sknt vka hi bir zaman tam bir refahszlk ekline girmez; fakat teebb
sn elimizde bulunamamas, sermayenin bir trl teekkl edememesi bunun
neticesidir. XVII. asn n ortasndan itibaren para m zayakas memlekette ba
lar. Daha, Hal Beferleri esnasnda garpl tccarlarn ark ticaretinde para
yerine m al vermee baladklar grlr.

40
ram en szabilen baz bilgi ve keifler de, m em leket iindeki hayata ve
ilmi faaliyete yeni bir ey ilve etmemilerdi.
B unun la beraber, Osm anl im paratorluunu garpta olan biten her
eyden bsbtn habersiz de sanmamaldr. M atbaann icadndan hemen
biraz so n ra bu m him kefin memleketimize getirildiini biliyoruz- 2
B ugn m him bir paras elimizde bulunan Piri Reis haritas coraf,
keiflerin bizde tam zam annda bilindiini g steriy o r3. K tib elebinin
Atlas tercm esi vastasyla Copernic ve G aliteenin sistemlerinden haber
dar bulunduum uz anlatfyor. Sanatkr A v ru p a ile m nasebetim iz ise
daha e sk i ve olduka devamldr; F tih in saraynda R nesans ustalar a
lm, Bayezid I I devrinde Michel Angelo ile L eonardo da V incinin

XVII. ve XVIII. asrlarda ise bu ha! memleket iinde kuvvetle hissedilir.


Mevcut sistemi deitirmemekle beraber ktisad meselelerde bir nevi uyank
uur tayan imparatorluk bu hal karsnda ecnebi ithaltn tahdit iin ol
duka geni gayretler sarfeder. Muhtelif devirlerde baz ecnebi emtiasnn is
tihlkini meneden emirler neredilir.
Bizim bu sreksiz ve dar sahal tedbirlerimize mukabil Avrupa milletleri
bir taraftan bu ktisad istismar devam ettirebilmek, dier taraftan arkta
yaayan Hristiyanlar zerinde manev bir nfuz tem in edebilmek iin ok esas
l tedbirler alrlar. Daha XVI. asrdan itibaren ark, byk bir tecesss mev
zuu olur ve ark lisanlarn renmek merak balar, XVII. asrda stanbul'
da F ransz seferethacesinde bir Fransz Lisan ocuklar Mektebi vardr ki,
vazifesi arkta kullanlacak memur ve tercman yetitirmektir. Hemen ayn
senelerde Avusturya imparatorluu ayni messeseyi kurar.
b r taraftan memleket iine dalm bulunan kk iktisadi birlikleri
sk bir nizam ve teftie tbi bulundururlar ve bu menfaatlarm inhisarn elde
tutabilmek iin her trl siyasi areye ba vurmaktan ekinmezler. Hlsa,
daha XVU. asrdan itibaren ark siyaseti, bir bakma gre bir iktisadi rekabet
mihveri etrafnda dner. XVIII. asrn sonunda se, bu siyaseti ve imparator
luun mukadderatn, "en ziyade msaadeye mazhar millet imtiyaznn btn
komu devletlere umllendirilmesi mecburiyetiyle hlsa etm ek yanl olmaz.
> Avram Galanti, Trkler ve Yahudiler, stanbul 1928, s. 7; Selim Nzhet
Gerek Trk matbaacl, stanbul 1939, s. 22-28, 26-33.
J Fazla ve etrafl izahat iin bk. A. Adnan Advar Osmanl Trklerinde

ilim, stanbul 1934. Profesr Fuad Kprlnn, Bartholdun Islm Medeni


yeti Tarihi tercmesine [stanbul 1940] ilve suretiyle yazd izahlar ve d
zeltmeler ksmnda iyice anlatt gibi [s. 255 ve devam, not 95] XV. asr so
nundaki kefiyat ile imparatorluk gayet yakndan ve tam zamannda alkadar
olur. D aha Beyazld II devrinden itibaren Memlklerle teriki mesai edilerek
Basra krfezine yerlemee teebbs eden Portekizlilere kar mcadele edil
dii gibi, XVI asrda da bildiimiz Hint seferleri tertip edilir. Ayrca Sokol-

41
stanbula getirilmesi iin teebbslerde bulu n u lm utu4. A yrca saraya ve
devlet adam larna gelen m uhtelif hediyelerle bu cinsten sanat eserleri m em
lekete giriyordu. F ak at btn b u tam zam annda olan mnasebetler, a ra
daki zihniyet fark ve bilhassa dahil politikann XV. asr sonunda b ir
denbire deimesi, ve ehli snnet ulem nn gittike efkr umumyeye h
kim olmas ve Yavuz Sultan Selimin ra n seferinden soma eski M slman
sanatlar an'anesinin oradan getirdikleriyle kazand hz yznden sathta
kalan baz ufak tefek tesirlerden baka b ir netice vermemitir.
T icaret eyas vastasyla m emlekete giren baz tezyini sanat m otif
lerine gelince, bunlar slm m edeniyeti ve kltr dediimiz byk ve ok
inzibatt terkibin iinde derhal hviyetlerini kaybetmiler ve yerlem iler
dir. E sasen muhtelif medeniyet zm releri arasnda, tarihin en uzak devir
lerinde bile tesadf edilen bu cinsten alp vermelere, kendi alanlar dn
d a mhim bir kym et atfetmek doru olamaz. M ustafa III devrine k a d ar
T rk m im arisinde ve tezyini sanatlarnda ve baz kk h ner an anelerinde daim a bu cinsten tesirler, ancak aranlrsa bulunabilecek vaziyette
kalrlar. B u devirden sonradr ki, terkibin yava yava bozulm as zerine
onlar geldikleri kltr ve ananeyi ifa etmee balarlar.
lu nun sadareti esnasnda Svey kanalnn almas teebbs vardr. Bundan
maad, Trk mnevverleri de ktisad hayattaki bu deiikliin vehameti ze
rinde dururlar. 1580 de yazlm olan ve brahim Mteferrika tarafndan tabe
dilen Hadis-i Nev yahut Tarih-i Hind-i Garbs- adl eserin sahibi Emir Mehmed
bin Haan Suud adl muharririn bu hususta yazd eyler ok yn dikkat
tir. Profesr Zeki Velidi, bu kitabn yazmalarndan birine mer Tlib adl m e
hul bir muharririn ayn mevzu zerinde lve ettii baz haiyeleri Trkistan
adl eserinde neretmitir.

*
F. Gilles de la Tourette, LOrient et les paintres de Venise Paris 192
H alil Edhem Elvah- nakiyye kolleksiyonu stanbul 1924, s. 13.
Topkap saray arivinde bulunan (E. 6184 numarada kaytl) ve Leonardo'ya ait olduu tahmin edilen bir mektupla, yine Leonardonun notlar iinde
bulunan, Beyolu ile stanbul aras iin izilmi bir kpr ta sla Leonardo'nun stanbula daveti meselesinde bizce hemen hemen hi phe brakmamak
tadr. (Bu vesikalar ve bunlar etrafndaki tarihi izahat iin bk. Fr. Babinger,
Vier Bauvorschlage Lionardo da Vincis an Sultan Bajezid II. (150212) N a ch
richten der Akademie der W issenschaften in Gttingen. Phil.-hist. Kl., Jhrg.
1952, nr. 1, Gttingen). Cenevizden Lionardo namyla yazlan bu m ektupta
Sultan'a, bir deirmenle, stanbul - Galata arasnda bir kpr ins iin baz
projeler anlatlmaktadr Mektuptaki ifade, bunun, daha evvel bildirilmi baz
istekler zerine hazrlanan tasarlardan sonra verilmi bir cevap olduu in ti
ban uyandrmaktadr. Michel Angelonun davet edildii ve ok dindar olan
byk sanatkrn Hristiyanlk efk n umumiyesinden ekinerek gelmedii iyice
biliniyor. Bu sanatkra dair herhangi bir eserde bu hususta kfi izahat vardr.

42
A skerlik ve gem icilik sahasnda d a her iki tarafn biribirini takip et
mesi ve baz tek nikleri alm as tabiiydi. Ftihin M acaristandan getirttii
topu u stas U rb an b u n a b ir m isldir. Fakat b u rad a da fazla ileri gidil
memi ve zam an getike arad ak i fark lehimizde olm aktan kmt. X V III.
asrda A v ru p a devletlerinin m untazam asker tekiltlarna ve gittike iler
leyen gem iciliklerine m ukabil, Osm anl im paratorluunda yava yava bu
iki teknik ubesi b ir ihtisas ve meslek olm aktan km akta bulunuyordu 5.
H lsa, on sekizinci asrn balarnda, R nesans ve onun hayata ge
tirdii feyizli deiiklikleri idrak eden, coraf keifler sayesinde A m eri
ka'y kendisine eklem ek ve eski dnyann m him bir ksm nda dorudan
doruya faaliyete gem ek suretiyle sahasn ve istihsal im knlarn iki yz
yda b irk a m isli genileten, kltr birliinin uuruna erm i, skolstik
zihniyetin ve feodal sistem in dar ve k a t erevelerinden karak kendisi
ne yeni hayat ekilleri yaratm aa balam olan bir A vrupa karsnda,
ilm hayat durm u, ktisad nizm ve istihsal kuvvetleri birbiri peinden
gelen devam l h arp ler, isyanlar ve itialarla altst olm u, birok saha
larda tekm ln m ucizesini unutm u bir Osmanl im paratorluu m evcut
tu.
B u iki lem arasndaki devaml arpm a X V II. yzyln sonuna kadar
nisb b ir kuvvet m uvazenesiyle yrm t. m paratorluk, Karlofa m ua
hedesiyle (1699) neticelenen A vusturya harbinden (1683) hemen biraz ev
vel dahi G iritte ve A vrupadaki seferlerinde eski evketini zahiren olsun
m uhafaza etmiti. A ncak V iyana hezimetinden sonra, bilhassa onun neti
cesi olaraktr k i bu m uvazene esasndan bozulur. Filhakika krk senelik
devaml bir m uharebe devresi ve bitm ez tkenm ez dahil karklklarla
geen bu devrin sonunda R usya da yeni bir kudret o larak atlm bulu
nuyordu. Bylece im paratorluk iin, nfusa, bnye ve tekilta ve bil
hassa den ordunun asl kuvvetini yapan teknik ve dzen itibariyle s
tnlk devri artk gemi bulunuyordu.
B u saydmz stnlkten o devirde yalnz orduya ait olann
zerinde durulm as tabi idi. M ensup olduu medeniyet, eczas birbirine
bal v e birbirini tam am layan bir terkip halinde yaarken asrn istedii
tarzda bir dzeni tem in iin btn b ir cemiyet sistemini deitirmek el
5 T rk gem iciliinin ta rih i hakknda hlsa eklinde Cevdet Paada ma
lmat vardr. -Cevdet tarihi,: V, s. 109). XVIII asrda Trk bahriyesinin va
ziyeti hakknda, Bk. Enver Ziya Karalm tercme ettii, Comte de Bonnevaln
1784 de verdii rapora, "Osmanl tarihice dair vesikalar, Belleten, nr. 14-15.
1949, s. 178-181.

43
bette ki kimsenin aklna gelmezdi. K ald ki ilk bakta b u n a lzum da
yoktu. Devlet m esseselerinde grlen kntye ramen cemiyet hl
kuvvetli ve salam ve harice kar hakik bir m cadele evkinde idi. D ier
taraftan yalnz orduyla ve sanayiin baz nm unelcriyle tanlan bir m edeni
yetin stnl meselesi elbette tek b ir hezimetin tecrbesiyle kabul e d i
lemezdi. Osmanl cemiye, kendisine kar daim a az ok birlik halinde
b ir A vrupa grmee almt. H att din balarn bile dank M slm an
corafyasnda byle b ir tesand temin edememesi de onu yeise dre
mezdi. O, tarihini tek bana yapm ve yle yayordu. Bu itibarla on se
kizinci ara kadar garba bakm zda m him b ir deiiklik grlmemesi
gayet tabidir.
Elim izde bir T rk m uharriri tarafndan A vrupa iin yazlm m a
hedeye dayanan ilk mhim vesika, K ara M ehmed Paa'nn sefret heyetiyle
Viyanaya gitmi olan Evliya elebi'den gelir. M ahedelerinde hi de
safdil olm ayan Evliya elebi, V iyanad a bizim kinden ok baka bir lem
grm t. M untazam ve itaatli bir ordu, bizim kinden ok daha iyi ta n
zim edilmi bir tahkim at sistemi, m m ur ve verimli bir toprak, m reffeh,
m esut, neeli bir halk ktlesi, zengin b ir mim ar ve inzibatl bir ehirle
karlam t. Bir kelime ile b u , R nesans'n dourduu A vrupa idi. B
t n bunlar kendisine has m bala ve fantaz ile teker teker anlatan E v
liy a elebinin saatler ve ktphaneler hakknda yapt kk bir iki d ik
katten vazgeilirse bu sayfalarda herhangi bir mukayeseye dahi girimedii
g r l r6.
Bu itiraf ok gizli olm ak artyla bulabilm ek iin X V III. yzyla
k ad a r gelm ek lzmdr. A hm ed I lI n sefiri Yirm isekiz elebi M ehm ed
Efendi 1721 de gittii Parisi, Evliya elebi'nin Viyanav seyrettii gibi
K anun asrnn anl htralar arasndan ve bir serhat m cahidinin m a
ru r gzyle g rm ez7. O, X V III. asr P a ris ine K arlofann ve P asarofa' -Evliya elebi seyahatnamesi-.', VII, s. 267, 275. Evliya elebinin V iy a
n a da grdkleri arasnda bilhassa teknie ait eyler ile ahit olduu bir k a
fatas ameliyatnn kendisini fa zla alkadar ettii anlalyor.
Seyyahn dier Avrupa m em leketleri hakknda yazdklarnn kaybolmu
olmas, yahut yazlmam bulunmas ok hazin bir eydir, elimizde gdzel bir
vesika bulunacakt. Viyana iin yazdklarna gelince bunlarda garp tekniine
ve tekiltna kar bir nevi hayranl bulmamak kabil deildir. Fakat V iya
n a ya btn bir serhat destann beraberinde tayarak giden Evliya, bu hissi
ok kuvvetle gizler. Bununla beraber, daha o zamanda Frenk icadnn m em
lek et iinde bir alka uyandrd grlr.
7 Yirmisekiz Mehmed elebi bakm asn, grmesini ve gstermesini bilen
ndir yaradllardandr. H akikatte bu kk Eefaretnmede devrinin btn
Fransa'sn bulmak mmkndr. elebi, sde "rasadhne, terihhane, tiy a tro

44
mn m ill uurda at hazin gediklerden ve devlet ilerinde pimi zeki
bir m em urun tecrbesiyle bak ar. F ilhakika aradaki zam an zarfnda impa
ratorluk iki by k ve k an l m acera geirmi, cihangir m uharip ve m
cahit gururu yaralanm , stste B u d ;" ve Belgrat' kaybetmi, velhsl,
artlar mhim b ir surette ve aleyhim izde olarak deimi bulunuyordu, s
telik Evliya elebinin uzak bir teh d it halinde sezdii R us tehlikesi ar
tk fiilen mevcuttu.
H i bir k itap garpllam a tarihim izde bu kk Sefaretnm e kadar
miihim bir yer tutm az. O kuyucu zerinde Binbir Geceyc iklim ve m
hiyet deitirmi hissini b rak an bu kitabn hem en her satrnda gizli bir
m ukayese fikrinin beraberce yrd grlr. H akikatte bu sefaretnmede b t n bir program gizlidir.
Yirmisekiz elebi M ehm ed E fen d inin Sefaretnmesinin devrine
dorudan doruya m essir olduunu kabul etmesek bile, bu kitab zama
nnda az ok m evcut o lan b ir ruh haletinin ifadelerinden biri olarak gr
mek lzm gelecektir. F ilhakika A v ru p a ile mnasebetlerimizin b u kadar
sklat bir devir pek azdr. Bu, F tih den beri stanbulda m evcut olan
ecnebi kolonisinin yava yava yksek tabakann hayatna az ok girmee
balad devirdir.
Yazk ki, n e D am at brahim P a a bir yenileme programn hazrlaya
bilecek kadar iradeli bir ahsiyetti, ne de devri buna msitti. Bu itibarla,
bu ilk temas d a h a ziyade zevk ve sa n a t sahasnda eser verir. Nasl, Yirm i
sekiz elebi sefret heyetinin ve stan b u la gelen M adam M ontagu gibi
baz seyyahlarn garpta bize kar uyandrd alka yava yava Avrupa
merkezlerinde frenlerin T urquerie adn verdikleri bize ait b ir zevk,
giyim kuam, dekor ve zerafet m odasn tesis ederse, stanbuld a vezir
D am at brahim Paanm etrafnda d a ecnebi tem aslarn verdii yeni ve
m ukabil bir zevk uyanm aa balar. M uhtelif hediyelerle ve ticaret ve sa
nat eyasyla iki lem b irbirini tadyordu. B u devirde zihniyet farknn

ve opera gibi ilim ve klttr messeselerinl anlatmakla kalmaz. Ayrca Fransz


savay ve bahe mimarsi zerinde ok ve mhim tafsilt verir, aynaclk, ha
lclk gibi byk Fransz sanatlar zerinde durur, baz teknik inkiaflara
dikkat eder, Evliya elebinin Viyanasndaki otomatlara mukabil o <lm-L cerr-i
eskedan bahseder. Bunlarn yan banda Fransz askerinin talim v e manevra
ekillerini, asker hastahaneler ve klalar anlatr. Krallk kalelerinin maket
lerini ihtiva eden divanhane bilhassa dktatini eker. Kitapta ak mukayese
yoktur, fakat her sahifede insan emeinin bizimkinden ok baka bir tarzda
idare edildii bir lemi grmekten gelen bir his vardr.

45
m saade ettii nisbette baz Fransz ve A vrupa m odalar memleketimize
girer. Fransz bahesi, Fransz m im arsi ok deitirici nisbetler ve m
dahalelerle uzaktan tak lit edilir, baz eski tezyinat geleneklerimize garpl
motifler, bir nevi naturalist zevk getirir. F a k a t asl mhim olan, harice
kar ok m ahdut bir zmrede o lsa bile, yum uayan bir tarafn bulun
masdr. Bu m samaha ile stan b u ldaki ecnebilerin de hayat serbestleir
ve onlarn etrafndaki m utavasst snfta yava yava garp m uaereti tak
lit edilir. A hm ed III ile vezirlerinin etrfm da tekrar, ark hayatnda il
ham arayan b ir takm garpl ressam lar grnm ee balar 8. H akikatte o
zam ana kadar kapal duran bir k ap alm demekti. Filhakika bu ceryan, muhtelif tepkilere ramen b t n asr boyunca devam edecektir. 1775
de stanbula gelen B aro n de T o tt, karsnn ziyaretine gittii b ir sultan
saraynda - Ahmed IH n kz - btn bir F ransz dekorunu hazr bul
duunu syler.
Devrin haddizatnda byk b ir m n tayan hdisesi, Yirm isekiz elebinin olu Said M ehm ed Efendinin -bilhere Paa- brahim M teferri
ka e atklar m atbaad r 9.
Bu ilk m atb aanm bast eserlere 10 dikkat edilecek olursa X V III. as
rn ilk yansn hakikaten bir uyanm a devri addetm ek zarureti vardr. Bu
uyann en m him m ili brahim P aann, daha sonra M ahm ud I'in ve
bilhassa asl m atbaacln kurucusu olan Said Galib P aa nn 11 him ayele
rine mazhar 61an brahim M teferrikadr. T abettii C ih n n m 'y a

*
Bu ressamlarn iinde en hretlisi Van Moor, (1671-1737) dur. Ger
onun, gerek dier son stanbul ressamlar iin bk. A. Boppe Les peintres du
Bosphore, Paris 1911; Ahmed Refik, XII. inci asrda H ayat, Hayat mecmua
s, nr. 4, 1926, s. 9-12.
9 Fazla tafsilt iin bk. Selim Nzhet Gerek Trk Matbaacl, lta n bul 1939; A. Adnan Advar, Osmanl Trklerinde lim, stanbul 1943 v e h e ' J
eserin mehazlar.
w brahim Mteferrika'nn bast kitaplarn tam listesi iin S. N. Ger
ek. Trk matbaacl s. 84-85, 98. Bu devirde corafyaya verilen ehemmi
yeti gsteren eserlerden biri 1732 -1733 arasnda Petros Baronian tarafndan
Risle-i Corafiyye adiyle tercme edilen Jacques Robbs'in La mthode pouf
apprendre facilement la Gographie nmndaki eseridir.
" Dilver Agazde mer, Hadikatl-vzer zeyli, Cerde-1 Havadis ma< baas, 1271, s. 84; brahim Efendi le m tereken san'at- tabu tem sili ku^
vetten file getrp berin takrib nice bin cld ktb-1 nefsenin zam an- kal
zarfnda eydi-i tulebya vusluna sebep olm ala dmd- mkerrem brahi
Paa merkmu hcegn zmresine idhal ile ra buyurdular.

46
yapt zeyillerde bize m odern astronom inin u nsurlarm getiren, Copcrnic
ve D escartes sistem lerinden bahseden brah im M teferrika, ayrca Fyzt'l-m knatisye ad l bir eserle de m knatstan bahseder. brahim
M teferrika bu zeyillerinde E dm ond P ourchot adl D escartesc bir profe
srn eserinden serbeste tercm e suretiyle istifade etm itir.
brahim M teferrika ilk defa Risle-i Islmiye adl bir telifle nazar
dikkati ekmiti. F akat kendisini d a h a ziyade corafyac addediyordu. Bas
t kitaplar arasnda coraf eserlere verdii ehem m iyetten m aada, devri
iin m kem m el haritalar da vcuda getirm iti. M atbaam n lzum unu gs
teren bir lyihadan baka bir ey olm ayan Vesilett-tiba adl eserinde
devlet adam larnn corafya bilm elerinin ehem m iyeti zerinde srar ettii
gibi M ahm ud F in clusu senesinde yazd Usll-hikem f nizm 'l-m e m s in 12 b ir bahsini de yine askerlik iin ok ehemmiyetli grd bu
ilme tahsis eder.
Bizde A vrupallam a hareketin beyannmesi addedilm esi lzm gelen
bu eser, hi phe y o k ki b rah im M tefferikanm e n m him eseridir.
D ier eserlerinde sadece m uayyen m evzular zerinde az ok ihtiyatl ve
m tereddid baz fikirler getiren m uharrir-tbi, burada ehemmiyeti itibariylele btn h ay ata mil o lan bir gr, daha iyisi bir teklif sahibidir. Kitabn
banda Ltince bildii iin A v ru p a milletleri hakknda fikir sahibi oldu
unu syledikten sonra m onarkiya, aristokrasiye ve dem okrasiya
adlaryla e ayrd id are tarzlarm ksaca anlatr ve askerliin lzum un
d an bahseder ve nihayet eski askerlik tarzyla yenisi arasnda bir mukayese
yaparak yeni usuln faydalarm b ir bir sayar ve A v ru p ann inkiafndaki
srrn burada olduunu syler. O n a gre bu yeni ordu ve tekilt sayesinde
haddi ztnda azlk o lan bir tife - yani A vrupallar - btn dnya yzne
yaylmlar, A m erikad an istifade ettikleri gibi muhit-i ark ve garbide ni
ce diyra m usallat olm ular dr. Sadece bu fikrin erevesinden m talea
edildii takdirde brahim M teferrika'nn Trih-i H ind-i Garb ile Trih-i Seyyah niin ta b ettii anlalr. H akikatte o, Trih-i H ind-i Garb

'2 Koca Sekbanba, brahim Mteferrikann bu kitabndan u satrlarla


bahseder : Binenaleyh asker-i slmn malubiyetine nizamszlk sebep oldu
u zahir olmakla Usll-hikem f nizml-mem nmnda bir riale telif
edilerek Sultan Mahmud Hana arzedilmi iken mr hltanja resde olduun
dan, icras mukadder olamad,. Hlsatl-kelm f reddil-avam. Numne-i
Edebiyat- Osmaniye, 6. tab., s. 81. Eser 1831 tarihinde teb'edildiine gre bu
fkrann sonundaki hkm yanltr. Asl mhim olan, ordunun slah mevzubahs olan bu eserde brahim Mteferrikadan bahsedilmi olmasdr.

47
nin m uharririnden ve rihinden so n ra M slm an ark lemini tehdit eden
tehlikeyi gsteren ilk m uharrirdir. Risalenin bundan som aki ksm lar, m u
harririn yeni askerlik sisteminin kurulm as hakkndaki fikirlerinden ibaret
tir. ki ayr babda, araziyi tanm ak ve bilm ek ile istihbarat meselesinin
ehemmiyeti zerinde d uran m uharrir, sratle hareket kabiliyetini hiz kk
czitam lardan m rekkep, yeknesak kyafetli, ayn silhla m cehhez, bol
b ir zabit kadrosuna m lik, m ut b ir ordunun lzum unda srar eder ve za
m annn tbiye ve sevklceyinin kaidelerini hlsa eder. Kitap, bir misal
eklinde Byk Petronun yaptklarn hlsa ederek biter. Bu suretle, b
rahim M teferrika, Y irm isekiz elebi M ehm ed E fendi'nin Paris sefretnm e si ile balad ii, daha husus bir sah ad a inkiaf ettirdikten baka,
toptan bir deimenin m isalini vererek, im paratorluun ve M slm an ar
lan kurtulm asnn tek aresini gsterm i olur. m paratorluun bundan son
raki tarihinde bu, orduyu yeni b a ta n tanzim meselesi ilk safta gelecektir.
brahim M teferrikan m yan banda orta M ehm ed Said E fendinin
-Osm an IH n sadrzam Said G alib Paa - adn zikredersek X V III. asn n banda yetien, g arb a yaklam a veya ondan istifade etm ek isteyen
belli bal ahsiyetleri tam am lam oluruz. B ununla beraber ordunun Av
rupalIca tensiki fikrinin brahim M teferrik an n eserine tekaddm etti
ini ve daha A hm ed I I I devrinin ortalarn d an itibaren bu hususta baz k
mldanlar bulunduunu da syliyelim. N itekim H am m er, 1716 da De
Rochefort adl bir F ran sz aslzdesinin Bab-linin emrinde almak
zere ecneb m hendislerden m rekkep b ir k tam n tekili hakknda sad
rzam a bir lyiha verdiini yazar. brahim P a ann bu projeye ne dere
ceye kadar ehemmiyet verdii m lm deildir. F akat devrinde yaplan as
keri slhat teebbslerinin m him senecek b ir taraf olmad da m uhak
kaktr. Lle devri, bu hususta sadece b ir tasavvuru kaydetm ekle kalr.
M ahm ud I devrinde Louis X V . ile anlaam ad iin A vusturyaya,
Prince Eugne de Savoiea sman ve so m a onunla uyuam ad iin de
Trkiyeye gelen Com te de B onneval adl F ransz zabiti -M slm an ol
duktan sonra H um barac A hm ed P a a - nin riyaseti altnda topu snfnn
slh iin baz tedbirler alnr 13.
I! Humbarac Ahmed Paa iin bk. Ahmed Refik, Lle devri, Hammer
tarihi; (Franszca trc. Hellert) cilt XIV; A. Vandal, Une Ambassade de
Louis XV. en Orient. Ahmed P aann Mahmud I devrinde hkmete takdim
ettii muhtralardan birisi stanbulda Millet ktphanesi tarih ksm yazma
lar iinde 18 numaradadr. Bizim menbaiarn pek az bahsetmesine ramen,
asrnn belki de en byk asker dehas olan bu zatn memlekete geldii gn
den itibaren ordunun slahna alt ve zaman zaman siyasi hayatta da m-

48
Ata tarihinin 1734de skdarda aldm syledii Hendesehne
onun sranyladr. Bu mektebin almas garp teknik ve bilgilerinin memle
kete girmesini zarur klar. Ayn seneler iinde baz garp menbalarndan
istifade edilerek yazlm bir llm -i kyas- msellest ile Montecuccolinin
askerlik ve kumanda bilgisine ait olan mehur eserinin Trkeye tercmesi
vardr.
RuS ve AvusturyalIlara yaptmz sefer esnasnda diplomatik temas
larn artmas, Humbarac Ahmed Paanm bir nevi mavir olarak stan
bulda bulunuu, bizi 1730-1754 senelerinde garba ve bilhassa Fransaya
yaklatrr. Hakikatta bu devir, aradaki Patrona H alil ihtilline ramen
Lle devrinin bir devamdr, hi bir byk tesiri kaybetmemekle bera
ber garplk fikrinin memlekette yerlemesini temin eder. Bunu takip
eden Osman devrinde ise garba kar sarayn vaziyeti deiir.
Bu ksa fsladan sonra gelen Mustafa III devrinin (1757-1773) ye
nileme hareketimizde ok mhim bir mevk vardr. Filhakika o vakte
kadar sadece baz dank teebbslerden ibaret kalan ordunun garp ni
zamna gre slh fikri bu devirden sonra devaml ve esasl bir mesele
hlini alr. Baron de Tott adl, aslen Macar olan bir Fransz ajan
bu hususta hkmdara yardm .eder. Trkiye'ye geliindeki maksat ne
olursa olsun Baron de Tottun orduyu slh hususunda hakik bir gayret
sarfettii muhakkaktr. Srati ocann tekili ve yeni icat toplarn kulla
nlmas, tophnenin slah, Mhendishne mektebinin tesisi hep bu dev
rin yenilikleridir. Bilhassa bu sonuncusuyla, memlekette riyazi bilgiler et
rafnda yeni ve mhim bir hareket olmutur. Baron de Tottun Mhendish n ede verdii dersler, bizim Avrupa irfan ve tekniiyle resm alen e
kilde ilk temsmuz olur.
Bunun haricinde pdihn iki zaaf yznden Avrupa tababeti ile
modern astronomi de memlekete girer. Baz ecnebi seyyahlar Mustafa III
zamannda tahsil iin Avrupaya bir ka talebe gnderildiini kaybederlerse
de bu hususta elde kfi malmat yoktur. Yalnz, Viyana tababet mektebi
ile mnasebtmzm bu devirde balad ve hatt baz genlerimizin o ra
d a tahs ettiklerini nzdenin bir kaydndan anlyoruz14.
him roller oynad muhakkaktr. Hammer, onun iin on drt sene mddetle
Osmanl politikasnn Avrupa kabineleriyle mnasebetinde perde arkasnda k a l
m ak artyla en mhim mil oldu der (a.c. cilt, s. 199).
m n-zde*, III, s. 135, sabk Reisletibba M ustafa Mesud Efendinln
vefatndan bahsederken, onun V iyanaya tahsil iin gittiini (2. ciltde de Seretibblktan azU dolaysyla) fa k a t ciddi bir tahsil yapmadn, kaarak geri

49
Yazk ki hakik bir uyankl gsteren btn bu hareketlere ramen
memleketteki zihniyet olduu gibi kalm ve devlet, Avrupa politikasnn
ok rfteharrik bir muvazene peinde dima deien oyunlarn anlamak
yle dursun, mdhi bir kifayetsizlikle arkta sadece kendi ktisad men
faatlerini dnen Fransz siyasetine let olmutur. Bu yzden evvel Yedi-sene muharebesi esnasmda (1756-1763) Rusya ve Avusturyaya kar
muvaffakiyet ihtimali daima mevcut olan bir harbi amak frsatn kay
bettii gibi, yine ayni Fransz siyasetinin telkini ile, biraz sonra Lehistan
krall meselesi yznden Kaynarca felketiyle bitecek olan meum Rus
muharebesine (1768-1774) srklenmitir. Kaynarca muahedesinden son
ra yenilik hareketi bir mddet unutulur. Baron de Tottun gitmesinden biraz
sonra yaplan yenilikler ilga edilir ve imparatorluk tekrar eski hareketsiz
liine dner. Ancak yenilik tarihimizde ok mhim bir mevkii olan Halil
Hmid P aann sadarete gelmesi zerine tekrar bu hususta harekete ge
ilir. Evvel Sratelar Oca tekrar tesis edilir. Hendcsehne-i B ahri
alr, ordu iin mhim m iktarda mtehasss ecneb zabitleri heyeti geti
rilir, yine ecneb zabit ve mhendislerinin nezreti altnda gemi inaatna
ve tersanenin slahna alr l5. Fakat Halil Hmid Paann azli zerine
dndn syler. Selim m zamannda stanbula gelen seyyah Castellan, kap
tan Kk Hseyin Paann mutemedi shak B eyden bahsederken onun
arkadalaryla beraber Mustafa III tarafndan Avrupaya tahsil iin gnderildi
ini yazyor. (Castellan, <Lettres sur La Morie, II, s. 132). lsh ak Bey'in hayat
ariv vesikalarna istinaden ksmen tesbit edilmi bulunduu iin (smail H ak
k Uzunar (Selim III n veliahd iken Fransa kral Lui XVI, ile muharebe
leri:, Belleten, nr. 5-6 (1938), s. 1SS-209 da) Castellanm verdii malmatn
yanl olduu anlalyor. Maamafih Mes'ud Efendinin Viyana'da tahsil etm i
olmas Castellan'm rivayetiyle birletirilirse Mustafa III zamannda ecnebi m em
leketlerine tahsile giden dier bz genlerin mevcut olduu da tahmin edile
bilir. E sasen XVII. asn n ikinci nsfndan sonra Avusturya ve Rusya ile m
nasebetlerimiz hakknda henz ciddt bir tetkik mevcut deildir.
*5 Bu zamanda Trkiyeye gelen ecnebi mtehassslarn nisbeten tam lis
tesi iin bk. smail Hakk Uzunar, Sadrzam Halil Hmid P a a ,, Trkiyat
Mecmuas V, 1935. s. 213-25G. Bunlarn iinde bata stihkm zabiti Jean de
Laffite, Clave ile muavini yzba Monnier'yi bilhassa saymak lzmdr. Mem
leketimizde uzun m ddet kalan bu Fransz zabiti, Baron de Tott tarafndan
tesis ve Gazi Haan Paa tarafndan tekrar kurulan mektepte (Hendesenne)
istihkm clk tedris etti, Karadeniz kalelerini tefti etti ve baz istihkmlar
bina etti ve nihayet 1737 harbinde baz mhim vazifeler grd. Laffitein bu
rada yetitirdii talebeler, Baron de T o ttun taleblerinden sonra, tbir caizse
ikinci garpl nesli vcuda getirir. (Bunlarn isimleri iin bk. smail Hakk
Uzunarl, a. e. s. 236-237) Byk Trk riyaziyecisi ve lim i Gelenbev s
mail Efendi bu m ektepte hocayd ve Selim III devrindeki yeniliklerde o kaF.4

50
iler gever, d aha sonra da bu yenileme hareketinin ald umll ehem
miyetten ve biraz da Fransz siyasetinin stanbulda kazand mevkiden
kukulanan Avusturya ve Rusya devletlerinin XVI. Louisye mracaatlar
yznden mtehasss heyetinin memleketi terketmesi zerine bu byk ve
hakik kalknma hareketi akm k a l r 16. stelik hdiseler de meum bir
kader eklini almtr.

dar mhim hissesi olan elebi M ustafa Reid Efendi mektep nzn bulunu
yordu. De L affitein verdii derslerin bir ksm Trkeye evrilerek : Usullm aarif fi tertlb'il-ordu ve tahsinih muvakkaten adyla 1786 da Fransz se
farethanesi matbaasnda tabedilmitir. Bu kitabn yan banda Fransz de
nizcilerinden binba Troke'nin -Usurl-m aarif fi vech-i tasnif-i sefin-i donan
m a ve fenn-t tedblr-i harektiha > adl denizcilik eseri vardr. Maamafih bu de
virde Trkiye'ye gelen ecnebileri yalnz bunlardan ibret addetmemelidir. Prus
yalI, ngiliz ve sveli bir ok zabitler, bazs da Mslman olarak Trk or
dusunda alyordu.
* Fransz heyetinin gitmee mecbur kalm as 1787 harbi iinde olur. Ve
Kralie Marie Antolnettein etrafndaki Avusturya taraftan partinin bunda
mhim hissesi vardr. Bu tarihte Fransa'nn bize kar olan vaziyeti olduka
gariptir, bir taraftan Louis XVI saray Osmanl imparatorluuna ananevi muhasmlarna k ar muvaffakiyetle harp edebilmek iin yol gstermee alr,
askeri m tehasss ve yeni harp malzemesi nmnesi gnderir, velhsl Kay
narca muahedesinin ve Aynal-Kavak tenkihnmesinin baz maddeleriyle Ka
radeniz ve yakn-ark ticaretinde R usya ve Avusturya lehine vukua gelen b
yk deiiklikleri nleyecek tedbirler almaa gayret eder. (Bk. Enver Ziya
Karal, -Tanzimattan evvel garbllama hareketleri, Tanzimat, stanbul 1940,
s. 23). Dier taraftan ise mhim bir saray partisi Avusturya ve Rusya le
teriki mesi eder. Hakikatte 1756 dan itibaren Avusturya ile anlaan Fransa
siyaseti lehimizde ciddi bir hareket yapabilmek yle dursun, ark ilerinde
vuzuhlu bir gre dahi malik deildir. XVIII. asrn son nbunda se iyiden
iyiye Rusyay a tevecch eden bir efkr umumiye ve m uhit temyl de var
d. A sn n banda daha ziyde arkeolojik ve edebi diyebileceimiz siklerle
balyan bir Yunan dostluu aleyhimizde bir renk almaa balamt, Katerine ile dostane mnasebetlerde bulunan Voltaire bata olmak zere, bir ok
Fransz muharrirleri Rusya'nn imparatorluk arazisindeki inkiafn tebcil ve
temenni ediyorlard. Bu ruh hletinin neticeleri 1787 muharebesinde bilhassa
grld. Ordumuzda General de L affite ve baz arkadalar bilfiil hizmet g
rrken, br tarafta, Rus ordusunda ve donanmasnda da ok ehemmiyetli
miktarda Fransz gnlls bize kar harg ediyordu. Ayrca, stanbula Tr
kiyeyi kalknma hareketine sevkedecek tlim atla gnderilen Fransz elisi
Choiseul-Gouffier, paytahtta bulunan baz esirleri tekrar Rusyaya kartyor
du. Nitekim biraz sonra da askeri h eyet ve General de Lattife Trkiyeyi ter
ke mecbur kaldlar. (Bk. Leonce Pingaud, ^Choiseul-Gouffier, La France en
Oriert sous Louis XVI. Paris 1887).

51
Krmn Rusya tarafndan istilsnn uyandrd asabiyet zerine
1787'de alan Rus ve Avusturya muharebeleri, sadece balayan yenilik
hareketlerini deil, vahim neticeleriyle bizzat imparatorluun hayatn ve
btnln tehlikeye atacak bir mahiyet alr. Vka Zitovi ve Ya m ua
hedeleriyle sona eren bu muharebede imparatorluk byk arazi kayplarna
uramaz. Fakat memleket syi noktasndan byk bir buhrana der.
Rum elinin kaybm tacil eden sebeplerin banda, yirmi sene iinde stste yaplan bu iki muharebe ile onlarn getirdii sarsntnn ve ktisad
buhrann dourduu Paspan olu isyan cinsindcn mhim vakalar grmek
hatal bir gr olmaz, t Cevdet Tarihi nin ok iyi anlatt g ib i17 bu isyan
lar yznden Rumelinin mhim bir ksm yan ad verilen, zorbalk
hakk devlete tasdik edilmi bir mtagallibe srsnn elinde kalr. D i
er taraftan bitmez ve tkenmez dahil mcadelelerin getirdii karklk,
ecneb propogandasmn gayri mslim tebaa arasnda kklemesine msait
zemini hazrlar ve baz Hristiyan kitlelerde isyan fikrini besler. te asrn
sonunda patlayan byk Fransz ihtillinin Avrupa ilerine getirdigi de
iiklie ve beklenilmeyen hdiseler silsilesine biz bu sarsntlarn arasn
d an gireriz. X V III. yzyln bandan beri Rusya'nn yakndan megul ol
m aa balad Rumelideki Hristiyan ahali, bu zamandan itibaren Rus
politikasnn etrafnda dolaaca deimez bir mihver olur. Dier taraf
tan byk ihtillin propagandas yava yava imparatorluun birliinde a
lan gediklerden szmaa balar. Reislkttab tf Efendinin Voltaire, Jean
Jacques Rousseau nmlaryla m ruf ve mehur olan zndklar ve anlar
misll dehrler diye bahsettii XVIII. asr filozoflaryla ilk temasmz da
h a ziyade im paratorluun vahdeti aleyhine tevcih edilmi olan bu propogandalar vastasyladr.

17 Cevdet tarihU, VI, s. 212 vd. (tert. s. 2. tab.).

n
KNC SAFHA : 1789 -1 8 0 7

1789 ile 1807 arasndaki devri garba doru gidiimizin ikinci safhas
addetmelidir. Hakikatte yenileme ve messeselerimizi Avrupallatrma fik
rinin asl kkleme zaman bu on sekiz senedir.
ehzdeliinde Fransz kral Louis XVI ile gizli gizli muhabere eden,
tsh a k Bey nmnda 1 bir mutemedi vastasyla Avrupa ahvali hakknda fi
kir edinmee alan, tahta knca bastraca sahihl-yar sikkelerin
desenlerini kafes arkasndaki uzletinde izen Selim III, Mustafa III ve
A bdlham id I devirlerindeki yenilik fikirleriyle yetimiti. Bu suretle garp
llama fikrinde hdiselerin tazyikine baka bir mil, zaman denen yapc
d a karm, garpllk cereyan kendi neslini yetitirmi oluyordu.
Selim, slahat hareketlerine rical arasnda yapt bir anketle balar.
D aha hkmdarlnn ilk senesinde Rus ve Avusturya muharebeleri de
vam ederken, memlekette adletin temini ve mliye ilerinin dzeltilmesi
arelerini konumak zere bir meveret meclisi toplamt. Fakat harbin
verdii imknszlklar iinde, yarm kalmas tabi olan baz tedbirlerden
baka bir netice alnamamt.
smail Hakk Uzunarl, bu muharebeyi ariv vesikalaryla neretmigtir. Selim III n veliaid iken Fransa kral ile Lui XVI. ile muhabereleri, Bel
leten, nr. 5-6 (1938), s. 191-216). XVI Louis'nin Selim IH e yazd mektup
Tahsin z tarafndan neredilmitir. Fransa kral Louis XVI. cinin Selim m e
nmesi, Tarih Vesikalar, nr. 3, 1941, s. 198-202. Abdlhamid I zamannda s
tanbul'da oturan Lariy E. Crawen'in Garpi bir Trk, diye vasflandrd Ishak Bey hakknda en esasl malmat, . H. Uzunarlnm etdndedir. Leonce
Plngaud'nun Fransz hriciyesi vesikalarna gre yazlm olan ChoiseulGouffier adl kitabndaki hususi fasl, shak Beyin buradan Fransaya gidiive oradaki ikameti hakkmdaki mlmatiyle bu tedkikl tamamlar. Mamafih
her iki eserde de tshak Bey'in hayat muayyen bir noktaya kadar takip edil
mektedir. Yukarda ad geen Castellan, onun Selim IH devrinde Kk H
seyin Paaya yardm ettiini ve lmnden sonra iftliine ekildiini sy
ler. Juchereau de Saint-Denis de, Ingiliz sefirinin mracaat zerine, General

52

53
Aradan geen bir ka senenin ac tecrbesinden kuvvetini alan ikinci
teebbs 1792 (1207) dedir. Daha ordu Silistrede iken, sadrzam Koca
/usuf Paa'ya gnderilen bir emirde nizam- devlete dair, herkesin mutleatnn bir lyiha eklinde kaleme almas emredildi. Cevdet tarihinnde
her biri ayr ayr hlsa ve mnakaa edilen bu lyihalarn byk
bir
ksm 2, slahndan mit kesilen Yenieri ocann yan banda Avrupa
uslyle tlim grm yeni bir ordunun kurulmas hususunda - tatbikata
ait ufak tefek farklarla- birleiyorlard. Ayn zamanda bu ordunun ihtiya
lar iin Frenklerin harp fenni kitaplarnn tercmcsi ve Avrupa ordularn
dan mtehassslar getirilmesi tavsiye ediliyordu. Bittabi Humbarac, L a
de Sbastianiye paytaht hemen terk etm esi lzumunu tebli etmek zere,
vaktiyle Baron de Tott tarafndan Fransay a gnderilmi olan ve Avrupada
L.ouis XVI tarafndan himaye edilen ve bu itibarla e;-ki Fransz rejimine t a
raftar olan smail Bey nmnda bir ztn dvan tarafndan gnderildiini y a
syor (Rvolutions de Constantinople >, II, s. 71) sm ail Bey ad baka bir
mentada gemediine gre, bunun Islak B ey olmas muhtemeldir. O takdirde
Selim I I ln mtemedi, devrin sonuna kadar dimi ikinci derecede kalmak
iizere devlet ileri ile alkadar oluyor demektir. Bu devrin sonu ile Mahmud
31 devrinin balan hakknda, ok dikkate-deer eyler anlatan Cbi ism et Bey
tarihi ise, gerek hkmdarn yenilik fikirlerinde ve gerek bu dareye kar
:trafta uyanan akslmelde hissesi olanlar arasnda shak B ey den sk sk
bahseder Ayrca onun Safiye Sultan'm vey olu olduunu mteaddit yerler
de serahatle kaydeder.
2 <?Cevdet tarihi , s. VI. s. 4-52, itert. c 2, tab.) ve Enver Ziya Kara.1, Ni::am- cedide dair lyihalar , Tarih Vesikalar, 1942. nr. 6. 8; 1943, nr. 11, 12.
3 u lyihalardan Defterdar erif Efendi'ninki ile, en ehemmiyetlisi olan Ab
dullah M ollann lyihas Tarih-i Osmat Encmeni Mecmuas'nn 41, 42, 43
nc saylarnda neredilmilerdir. Cevdet Paa, ayrca pek beendii Abdul
lah Molla lyihasnn teferruatl bir hulsasn yapar. Dier lyihalar arasn
da, sonralar Nizm- cedid tekilatnda byk bir rol oynayan elebi Mus
ta fa Reid Efendinin lyihas, tekil edilecek kk ve yeni ordu vastasiyle
Rumelinin yn ve mtegallibe elinden yeni batan fethine aktan aa l
zum grm esi itibariyle, ehemmiyetlidir (Cevdet tarihi, VI, s. 29 daki hulsa).
Mustafa Reid Efendi'ye gre, Rumeli bu suretle y ava yava tekrar ele g ir
dike tem in edilecek yeni varidatla bu ordunun kadrosu geniletilecektir. Y e
ni ordunun ok gen yata toplanacak ocuklardan tekil edilmesi lzmdr;
aksi takdirde itaatin temini gtr ayet askerlik ama gelm i olanlardan
ve mevcut ocaklardan asker alp tlimine balanlacaksa, o takdirde, Avrupa
ya adam gnderilip onlann ordulannda itaatin nasl te'min edildii yerinde
tetkik edilmelidir. A ynca lyiha sahibi 400 kiilik bir zabit kadrosunun lzu
mundan bahseder leride bahsedeceimiz Ebubekir F.tib Efendi sefretnmesinin tarihi 1206 senesi olduuna gre, Avrupa ordulannn tekiltn te t
kik hususundaki faaliyetin Reid Efendi lyihasndan evvel balfdgn lve
edelim.

54
mc ocaklar ve Sr'at topular gibi, daha evvelden kurulmu teekkl
lerin de slah ve kadrolarnn geniletilmesi releri ayrca aranyordu. Bun
lardan baka baz lyikhalarda, son derece bozulmu olan i ilerinin
dzeltilmesi hususunda da teklifler vard.
Biraz som a ilk defa olarak Avrupada daimi sefirlikler ihdas edilir
ve bata L ondra olmak zere Viyana, Berlin ve Parise sefirler gnderilir
te bunlara verilen tlimatnmeler ile bu anket deta memleket dna
nakledilmi olur. Filhakikayeni sefirler, gittikleri yerlerin sret-i idare
sini, nizm- m lke dir kffe-i hltn, askerlik sahasndaki vaziyetleri ile
tedkik ederek bildirecekler, maiyetlerinde bulunanlarsa orada ecnebi lisa
n renecekler ve devletin iine yarayacak bilgiler tahsil edeceklerdi :.
Avrupa ile dorudan doruya temasmz demek olan bu teebbs, ayn za
m anda garb grm adamlar yetitirmenin, o devir iin cn iyi aresi) di.
Bu senelerde muhtelif vesileler ile Avrupa'ya gidenlerin, orann ah
valine dair hkmdara verdikeri bir ok lyiha veyahut sefretnme var
dr. Bunlarn iinde bazlar bir program mhiyetini liz geni ve teferruat
l eserlerdir4. Bu sretle, yaplacak eyler iin, dardan ve ieriden fikir
alnrken, dier taraftan d a ecnebi devletlerden (Fransa, ngiltere, sve ve
Prusyadan), k ara ve deniz ordular iin, mtehassslar isteniyordu. Zaten,
bata Tatarck-zde Abdullah Molla olmak zere, yeni orduyu tlim ettir
mek iin, Prusyal ofiyaller (official) getirtilmesi verilen lyihalarda s
rarla tavsiye edilmiti.
Burada ne Nizm- cedidin, yahut onun ilk ekli olan Talimli aske
rin tekiline ve tarihine, ne de o devirde memlekette askerlik ilerinde a
lan ecnebilere dir izahat verecek deiliz. Esasen belli bal birer tedkik
mevzuu olan bu meseleler hakknda bugn bildiklerimizi tamamlayacak
ekilde sarih neticelere varmak iin, bu husustaki ecnebi kaynaklar -sef> Enver Ziya Karal. Tanzimattan evvel garpllama hareketleri, <Tan
zimat., stanbul 1940, s. 26.
*
Ebubektr Rtib Efendi sefretnmesi >, stanbul niversite ktphane
si, Trke yazmalar, nr. 2733 (Ali Paa'mn olu Seyyid Mustafa Reid Efendiye ait nsha). Ebubekir Rtib Efendi 1791 (1206) senesinde gittii Viyana'da Avusturyann tekiltn tedkik eder. Zbit ve talim li asker yetitirme
usl ve messeseleri, levazm ve cephe gerisi hizmetleri, harp malzemesi ve
askeri hastahaneler hakknda geni malumat verir. Ayrca AvrupalI ordunun
esasm tekil eden itaattan bahseder. Nizm- cedidin kurulmasnn dnl
d bu senelerde askeri slhatla megul olanlara bu sefretnmenn byk
yardm doku, u olmas mmkndr. Rtib Efendi'nin hal tercmesi iin,
bk., Cevdet tarih i', VII. s. 45-16 (tert. c 2, tab ).

55
ret raporlar, ahs htrat, seyahatnme ve tedkikler- ile o devre ait btn
yerli vesikalarn ve bilhassa arivdekilerin iyiden iyiye incelenmi olmas
lzmdr.
Selim III, tpk XVII. ve XVIII. asrlar Avrupasnda olduu gibi,
hkmdarla sdk ve musr teknik ile mcehhez bir ordu kurmak ve
onun vstas ile memlekette mutlak bir nfuz temin ederek, tasarlad
siyas ve tima dzen verme tedbirlerini tatbik etmek istiyordu. Bu su
retle bir taraftan hkmdarlkla ocak arasnda tedenberi devam cdegelen
nfuz mcadelesi sona erecek, dier taraftan d a memleketin tehlikede olan
tsi, hatt btnl yeni tedbirler sayesinde kurtulacakt. Hareket mu
vaffak olmad iin, hkmdarn neler yapmak istediini katiyetle tesbit
ok gtr. Bununla beraber ortada az ok umll bir programn mevcut
olduunu zannettirecek bir yn teebbs ve tecrbe vardr.
Evvel Abdlhamid I zamannda, yahut daha sarihi, kpudan- dery Cezayirli Haan Paa'dan beri n safta bir mesele halini alan tersane ve
denizcilik ilerine, devrin kapudan- deryas olan Kk Hseyin P aann
gayretiyle byk bir ehemmiyet verilir. stanbula, gerek yeni havuzlar in
as ve gerek yeni ekilde gemiler yapmasn tehiz etmesini retmeleri
iin, ecnebi heyetler ardr, ayni zamanda Baron de Tottun kurduu
Hendesehne slah edilir5. Dier cihetten, son zamanlarda melekesini kay
betmi olduumuz deniz ticretinin inkiafn temin edccek olan esasl
tedbirler alnr. Tccar gemileri tehizine ve bu gemiler iin, icabnda do
nanm ada dahi kullanlabilecek tayfalar yetitirilmee allr. Daim se
firlikler ihdas iin saylan sebepler arasnda, devrin mverrihleri, bilhassa
bu deniz ticaretinden bahsederek, yeni sefirlerin ecnebi memleketlerinde
Trk tebaa ve tccarlarnn haklarn himaye vc mdfaa edeceklerini sy
lerler 6. Hatt daha ileriye gidilerek, stanbul'da hkm sren zahiresizlik
dolaysiyle, devlet adamlarnn ve saray mensuplarnn birer tccar gemisi
satn almalar ve gemicilik ilerine vkf olanlarla irket kurmalar biic em
redilir. Barut ve kt imlthneleri gibi, snai messeseler kurulur. Bu
^ Bu mektep iin Juchereau de Saint-Denis, muhtelif malmat arasn
da, u izahat verir : Stlce mektebinde harp bilgisine, fizie, topulua,
istihkmcla dair, en yeni Fransz kitaplarndan 400 ciltlik bir ktphane
tekil edilmiti ki, aralarnda Fransz Ansiklopedisi de vard. (Rvolutions
de Constantinople *, II, s. 76).
6 <-Ve bifazlih-i taal tezuf ve teksiri irde olunan sefln-i Islmiyenin
o tarafta seyr seferi tahakkuk eyledikte, erbab- ticret ve bidaatm umr ve
hususlarn ryet ve hilf- ahid... Vsf tarihi, niversite ktphanesi yaz
malar, nr. 2317).

56
sretle, m ahdut bir sahada olsa bile, A vrupadan yaplacak ithaltn n
ne geilmee allr.
Bu tedbirlerin b ir de memleketin i hayatna ait ksm vardr. Bunla
rn banda rvetin ve suistimallerin meni, adletin temini n safta gelir.
Ayrca ulem snfnn slah releri de dnlr, vezirlik kanunu tan
zim edilir. Pek m him olmamakla beraber mnh hareketlerden Hin de
Avrupa umum efkrna memlekette yaplan yenilikler hakknda bir fikir
vermek iin teebbse geilmesidir. ngiliz lkabyla mruf Mahnud Raii
Efendin in 7 yazd Tableau des nouveax rglements de l'Empire Otto
man adl eseriyle M hendishne hocalarndan Seyyid Mustafa Efendi
nin yazd Diatribe de l'ingnieur sur ltat actuel de 1art militaire, du
gnie et des sciences Constantinople adl kitab* bu itibarla, unutul
mamas lzm gelen eserlerdir. Bu iki kitap yalnz, bir Trk tarafndan
ecnebi dilinde yazlm ilk eserler olarak kalmazlar, vatann dna hitap
eden ilk propaganda kitaplar olurlar. Mverrih Edib Efendi, tarihinin
ba tarafnda bizzat pdihn kendisine ok ak bir lisania vekayii zaptet
mesini emrettii syler ki, bu sretle sde ve halk diline yakn bir ifadeye
kar gsterilen ilk resm alkaya hit oluruz.
Selim III btn bu ilerde kendisine bir takm yardmclar bulmutu.
Bunlarn banda yaad mddete efendisine tasavvurlarn tatbik ih.
muhta olduu emniyet ve syii temin eden ve payitaht sk bir nizam
altnda tutmaa muvaffak olan kapudan- derya, kk Hseyin Paay
anmak lzm dr9. Lyihasyla devrin meselelerini ok sarih ekilde vaze
den ve btn yaralara dokunan kazasker Abdullah Molla daha ziyade fi
kir tarafn idare eder 10. Bunlardan baka mteaddt defalar sadret ketf Bk. hsan, Mahmud R aif Efendi ve eserleri*. Hayat mecmuas, nr. 16,
1927, s. 9-12.
s tik tab', stanbul, skdar matbaas, 1803: ikinci tab, Paris, tbi
Lanles tarafndan banda bir mukaddeme ile, 1810. Bu kitap hakknda faz
la malmat iin bk. A. Advar, -Osmanl Trklerinde ilim >, s. 187).
9 Kk Hseyin Paa'ya tahsis ettii bir notta. Juchereau de Saiat-Denis,
stanbul'daki umum kanaata gre Paa. 1S04 de lm olmasayd. Selim ne
tahtndan indirilir, ne de ldrlrdk der. Les Revolutions..., n . s. 16.
o Abdullah Molla (1730-1211) nn tercemesi iin bk. VI. s, 250 (tert. c. 2,
tab.) ve Sicill-i Osm anK III. s. 390-301. Cevdet Paa'nn 1809 (1225) de vefat
eden mderris Madrb Seyid Almed Efendi'den bahsederken yazd .tahval-i
harp ve ktle vkf olduundan Tatarck-zade merhum Abdullah Efendi ile
birlikte gerek Tophne-i mirenin bed-i nizm ve gerek sunf-i sire-i askerlyenin vcb- tlim ve intizam meslelerinde azim gayret ve himmetleri

57
hdl yapan brahim Nesim Efendi ile, merhametsizlii yznden Gizli
stma lkab verilen umr- bahriye nazr Hac brahim Efendi ", btn
devir boyunca ikinci derecede vazifelerde kalmak zere hakik bir salta
n at mstear vazifesini gren elebi M ustafa Reid Efendi:, sefaret k
tiplii ile gittii Londrada kendisini det bir garpl gibi yetitirmee mu
vaffak olan ngiliz Mahmud Efendi yenilik fikrine adlar bal olarak kala
cak devlet adamlardr n.
Bunlarn arasnda, iki defa reislkttablk yapm olan mehur Sefretnme sahibi R tib Efendiyi de saymak lzm gelir. Hlsa edilirse,
hkmdarn etrafnda, bazlar memlekete gelen, ecnebilerle temas ederek
grlmt cmlesi (XX, s. 183, tert. c. 2. tab.) Abdullah Efendinin nizm-
cedid ileriyle tahminimizden fazla alkadar olduunu gstermektedir. Bir Istidrat olarak, 1807 ihtillinde menfi bir rol oynad kuvvetle sylenen Ataullah Efendi hocas mehur lim Mnib Efendinin de .nizm- cedid askerinin
tlimlerine ve trampete almalarna cevaz- er' olduunu mbeyyin bir risale
telif etmi olduunu yine Cevdet Paadan naklen syleyelim.
Hal tercm esi iin bk. C evdet tarihi-, VIII, s. 167 vd. (trt. c. 2. ta b .)
Devrin rouncla btn nfuz, m him m at-i seferiye n z n bulunan brahim
Nesim Efendi de toplanm bulunuyordu.
i- Ksa hal tercmesi iin bk. Sleyman Faik cHalifetrresa Zeyli, Takvimhne*i mire m., 1269, s. 151-155. Devrin menbalannda zaman zaman
<kethda-y sadnli elebi Efendi; diye ad geer. Nizam - cedidin tesisinde
-.red- cedid deftardarlyla Talimli asker nezaretine::, tayin edilmi ve bir
mddet sonra da topu nezaretli kendisine verilmiti. O zamanlar ve hatt bi
raz sonralar stanbula gelen ecnebiler devlet ilerinde dim birinci derecede
messir olduunu ve yaplan yeniliklerin ounda hissesi bulunduunu syler
ler. Jucherau de Saint-Denis, onun 1807 ihtillinden kurtuluunu, Cevdet P aa
ve membalarndan farksz olarak, anlattktan sonra Mahmud II devrinde de
hkmdara ayn tarzda hizmet ettiini mphemce kaydeder (Rvolutions de
Constantinople , II, s. 126). ileride sk sk ad geecek olan seyyah Mac-Farlane
onu Trklerin en zeki ve uyank adam, Selim IIln akl hocas olarak g s
terir. K a im - cedid tlimnmesini kaleme alan elebi Efendinin, bir de hac
larn hfzsshhasma dair bir kitap yazdn ve bunda ngiltere sefaretha
nesi doktoru Desilamn szlerinden ve reetelerinden istifade ettiini yine on
dan reniyoruz. Selim III devrinde lstan b u ld a bulunan ve ok mhim seya
hatnamesi ayn devirde neredilen Dallaway, elebi Efendinin Levend iftli
inde tlim gren askere nezret ettiini ve Boazlardaki askerin kendi elin
de bulunduunu kaydeder. ( Constantinople ancien et moderne, II, s. 35). A r
iv tedkikatnn ve dier kaynaklarda yaplacak aratrmalarn bu mhim z
tn hayatn ve hakiki ahsiyetini ortaya koyacan temenni edelim.
r' Selim daha ziyde ikinci derecede mevki sahibi ricl vstasyla i
grrd. Cbi ismet B ey tarihi bunlan u suretle saymaktadr ; tRical-i m stear- devlct-i aliye bulunan on iki kimseden vllde kethdas Yusuf A a ve

58
-Abdlhamid I devrinde, de Laffite ile beraber alan elebi Mustafa
Reid Efendi gibi- aydnlanm, bzla da herhangi bir vesile ile ecnebi
diyrna giderek garp hakknda, hi olmazsa basit mukayeseye dayanan
bir fikir sahibi olmu (M ustafa Rsih Efendi, Ebubekir Rtib Efendi, Vhid Efendi) ve mhim bir ksm da, bizzat iin iinde yetitii iin, baka
kar yol olmadm anlayarak, zaruretlerin evkiyle yzn garbe dn
drm olan (Koca Yusuf Paa, Kk Hseyin Paa ve Tatarck zde
Abdullah Efendi vs.) btn bir rical zmresi vard. phesiz bunlarn hep
si de garb ok m ahdut bir sahada, sadece askerlikte ve idarede bir rnek
almak fikrinde idiler. F akat nisb de olsa, onu yine bir rnek gibi gr
yorlar ve deimek istiyorlard.
Bu yenilik hareketlerini mtalea ederken, onlarn devri ap kapya
iki byk Rus seferi ile, Napolyonun Msr istils, mteaddit ve srekli
isyan ve ihtilller arasnda, ktisad nizmt altst olmu bir lemde, bozul
mu messeseleri ile eskinin iddetle hkm srd bir muhitte d
nlen ve tatbikine allan acele tedbirler olduunu ve kendilerine yol aa
cak byk bir fikr hazrlk tarafndan desteklenmediklerini dirr. jcz
nnde bulundurmaldr. Devleti ve orduyu garp disiplini ile yeniden tan-

sadr- rum-i sbk Tatarck zde Abcluilah Molla Beyefendi ve elebi Mustafa
Reid Efendi ( Kse Khya t ve Eac brahim Efendi (Gizli stma) ve bra
him Kethda (Arabacba zde) ve defterdar Feyzi Efendi ve kethilda-y sadrli Sleyman, Penh zde Morevi Osman Efendi ve A tf Efendi ve reislkttab ngiliz Mahmud Efendi ve akmadan Mnib Efendi ve Nakibleref s
mail Paazade smet Beyefendi ve avu Aa', smet Bey'in bu listesine Cev
det Pa=a'nn Dhat-i erbab- fetnet ve dirayetten-* diye vd sr-ktibi
Ahmet Bey'i de ilve etm ek lzmdr.
Cevdet Paa'mn, Atabekn- saltanat > adn verdii bu ahslarn ou
vazifeleri itibariyle divann tabi uzuvlarndan idiler. Buna dikkat eden Dallaway
hkmdarn, sadrzamda toplamrr. olan nfuzu datmak ve onu dvann di
erlerinden farksz bir zas haline getirmek istediini syledikten sonra, bu
plann icras, Sultann devlet ilerine kendinden evvelkilerden daha fazla al
kadar olmasndan ve mteaddit fikirleri dinlemee balamasndan beri epeyce
ilerlemitir > der, ve en nfuzlularndan olmak iizere Hac Yusuf Aa ile reislkttap Rtib Efendiyi, sad et khyas avuu (o zaman bu vazifede bulu
nan avu ba zde R aii Efendi) Ki.;k Hseyin Paay ve elebi Efendi'yi sayar i Jacques Dallaway, Constantinople ancien et moderne e t des
cription des cotes et iles de l'Archipel et de la Troade \ Franszca tere., Paris,
VII. ihtill yl, I. s. 74). stanbul'da, ngiliz sefrethnesi doktoru olarak bu
lunan muharririn. Selim IH e atfettii tasavvur ne kadar dorudur? Bunu
tahmin etmek ok gtr. Mamafih hkmdarn, divann i blm esasna
gre taazzuv etmesini istem i olmas muhtemeldir.

59
zmi o kadar istiven bu on sekiz sene iinde garp tefekkrne yaklamak
iin yaptmz btn gayretler, bir iki corafya kitabnla askerlie dair
bir ka risalenin ve baz riyazi eserlerin hududunu gemez
urasn da syleyelim ki yenilik, sadecc saray ve etrafnda hissedil
mez; zlm halinde bulunan imparatorluun drt taraf ccneb nfuz ve
cereyanlarna aktr. stanbul'da birbiri ardnca akdedilen ittifaklar yzn
den, tedenberi ehrin bir kesinde kapal olarak mevcut olan Avrupal
hayat biraz daha alr. Bata padiah olmak zere devlet adamlar sk sk
ecnebilerle temas halindedirler. Daha Abdlhamid I devrinden itibaren
payitahtta mhim bir ecnebi kolonisi mevcuttu. Bir ksm ihtida etmi
olarak ve bir ksm da mavir sfatyla, tbiyetini muhafaza ederek orduda
kullanlan zabitlerden ve kk zabitlerden baka, devrin modasma tbi
olarak, ou kadm sanat merakls olan ecneb sefirlerin maiyetinde al
an ressam, mimar, arkeolog15 bir yn sanatkr ve lim, hemen hepsi
devlet adamlaryla ve sarayla mnasebette bulunan doktorlar, taliin \c
sergzet meraknn stanbul'a drd gz pek i adamlar Galata ve
Beyolunu dolduruyordu. Selim III zamannda, byk Fransz ihtillinin
ihds ettii vaziyetler yznden, memleketimize gelen mltecilerle bu ecneb kadrosu bir kat daha artmt. Bu ecnebi kalabal yerli hayatla azok temas halinde idiler. stelik mnasebetlerin ekli de deimiti. Fil
hakika bu devirde sefir General de Sebastiani gibi bir zaman deta dev
lete mavirlik yapanlar. Juchereau de Saint-Dcnis gibi
orduda istih
km umum mfettilii (?) vazifesini grenler ve Meliinc gibi zahiren H a
tice Sultanm Defterdar - burnu'ndaki yalsnn bahe nimrsini tanzim

14
Selim III zaman ilm i hareket bakmndan Abdlhamid I devrinin, y
ni 1774 intibahnn devamdr. Bu zamann limleri ve ilmi eserleri iin bk A
Advar, e. e., s. 185-192 ve kaynaklan.
? Fazla malmat iin bk J Eberscit, <Constantinople byzantine et les
voyaguers du Levant , Paris 1918: A. Boppo, Les Peintres du Bosphore au dixhuitime sicle , Paris 1911
f Miralay Juchereau de Saint-Dnis, Byk ihtill'in Fransay terki
mecbur ettii asilzadelerdendir. 1793 de ngiliz ordusuna gierek uzun mddet
orada vazife grd. 1805 de Tk ordusuna girdi ve 1807 de stihkmlar ba
m fettii oldu. Kendisine kar pek cmerte ve ltfkr hareket eden Selim
IlI'n lmnden birka ay sonra. ISO? da tekra Fransaya donC ve Napoiyonun spanya muharebelerine istihkm m iralay sfat ile itirak etti stan
bul'daki mahede ve tedkiklerine dayanarak yazm olduu Rvolutions de
Constantinople en 1807 et 1808 , I-II, (Paris, 1819) adl eseri gerek impara
torluun tekilt ve gerek Selim III devrinin son seneleri hakknda garpta
yazlarn en iyilerinden biridir.

60
ettii halde, hakikatte btn bir garp zevkini yerli hayatn hrimine sok
m aa muvaffak olaniar vard. Bu sonuncunun devrin nihayetine doru im
paratorluun mebni ve inaat ilerinin kethdas olduunu gryoruz.
Bu sk temaslara, -siyas nfuz rekabetlerinin m em lekt ilerine getirdii
karklk unutulmamak artyla- hayatmza farkedilmeden giren birok
yenilikleri borlu olduumuz gibi, nyrca memleketimizin rf, det, te
kilt, manzara ve kyafetini devir devir tesbit etmi olan bir takm eser
leri de borluyuz. Bunlarn balcalar Abdlhamid I devrinde stanbul'da
ikamet eden sve maslahatgzar d'Ohsson'un yirmi senelik bir gayret ve
alma ile hazrlad Tableau gnral de l'Empire Ottomans adl byk
kitab ile MeLllngin o harikulde desenlerinin tekil ettii muazzam eser
dir !7.
Ayrca bu devirde stanbulda yaayan ve sadece gelip geen birok
sanatkr ve seyyahn eserleri de vardr. Yukar tabakann gsterdii alka
sayesinde kadrosu serbestleen ecneb hayat yava yava halkmzn ara
sna baz yabanc modalarn szmasna yol aacakt. Bilhassa XVII. asr
dan itibaren gzn darya evirmi olan ve ocuklarn Viyana, Padu
veya Venedikte tahsil ettirmee balayan aznlk tebaann mreffeh ksm
arasnda, Avrupa muaeret ekilleri rabet kazanr. Mehmed IV. devrin
de Fransz sefrethnesinde am atrler tarafndan oynanan Racine ve Molire
temsillerini anlar anlamaz seyreden 19 zengin Fenerli aileler, bu sefer Beyolunda ve Boazii'nde, Tarabya veya Bykderede grdkleri ecnebi
leri taklide balarlar, onlarn muhitlerine girmee heves ederler.
Ayn modalar Selim IlIn yaknlarna, Tayyar Paanm o kadar kin
le bahsettii ve Mtercim smn lmlerini ok zlim bir hazla anlatt
19 kurensnm hayatlarna da geer. Ecneb lisan renmek arzusunu
tayan Trk genleri oalr 2>. Btn bunlar hkmdar tarafndan az ok

>7 Le voyage pittoresque de C onstantinople et des rives du Bosphore,


d aprs les d essin s de M. Melling-, architecte de l'Empereur Selim III et d essi
nateur de la Sultane Hadidg. sa soeur, P aris 1S19.
1 Antoine Galland, sJournal>. P aris 1S81, II. s. 14 ve devam nda bu te m
siller ve davetliler uzun uzun anlatlr.
19 Bk. : Mverrih A sm E fendinin m etrukt- tarihiyesinden birka para
T arih-i Osman Encmeni m ecm uas, 1912, nr. 33-34; ^-nc Selim devrine
aid vesikalar^, Tiirk T arih Encm eni M ecm uas, r. S9, 1925, s. 395-401. (ngr.
N ecib Asm).
o

Asm tarihi >, I, s. 375.

61
ak bir ekilde himye grmekteydi. Umum terbiyesiyle tamamiyle yerli
olan ve mutavasst bir irle byk bir msikinas nefsinde birletiren
Selim III kendisini memlekette Avrupalln mbeiri addediyor, ve ve
zirlerine yazd hat larda onlara garp muaeretinin hususiyetlerini, on
larn bize uymayan taraflarn anlatmaktan holanyordu. Melling. onun
stanbulda yenilii kadnlar vastasyla yaymaa altm ve Hatice Sultann saraynn bir rnek olduunu syler ki, dikkat edilecek bir nokta
dr. Mmrsi itibariyle ok yerli olan bu sahilhnenin bahesi ve deme
si ile, Mahmud II ve Tanzimat devirleri yallarnn ilk nmnelerinden biri
olduunu iddia etmek pek yanl olmaz. Bykdere ve Tarabyada ecnebi
sefretlerinin yazlk binalarnn daha o devirden itibaren nazar dikkati celbetmekte olduunu, bu yahnin bahesinin tanziminin Mellinge havale edil
mi olmas gsterir. Yazk ki her seyyahn zerinde ayr ayr durduu bu
bina hakknda Mellingin deseninden ve baz seyyahlarn verdikleri iza
hattan baka hi bir ey bilmiyoruz.
Bylece, bir taraftan memlekette zevk ve umum hayat temaylleri,
daha ziyde eskinin erevesi iinde kalmak artyla, yabanc unsurlarla
zenginleerek yava, fakat dima hissedilir bir ekilde garba doru gider
ken, dier taraftan byk ve ok esasl bir sanat ubesi, eski msiki de
son rnesansm hazrlar. Hkmdarn etrafnda hepsi birbirinden stn
sanatkrlardan mrekkep btn bir pliade v a rd 2I. Bilhare Dedenin
dehasyla tamamlanacak olan bu rnesans, bugn bizim iin bu devrin
asl yayan tarafn tekil ediyor. Filhakika, Trk tarihinde, msikinin tek
bana olarak, bu zamanda olduu kadar kuvvetle btn bir devri benim
sedii, onu realitelerini ve dier gsterilerini silip yerine getii baka bir
devir yoktur. G ariptir ki, bu ok yerli inkiafta bile yenilik fikirlerinin az
ok hissesi olur; filhakika, Yenieri zmresinin yola geleceinden mit
kesen hkmdrn efkr umumiyeyi ocaktan uzaklatrmak iin, ahsen
de mtemyil olduu mevlevlii gittike daha fazla tuttuunu ve bylece
bektalik ananesine dayanan ocaa kar adeta ruhan bir akslamel ha
zrlamaa altm biliyoruz. Mevlevlik ise, bilhassa Yenikap mevlevhnesi ile, o devirde msikinin asl oca idi. Msikimiz Zaharya ile Dede
arasndaki tekmln bu ocakta yapar.
1826dan sonra bektailer hakkndaki tkibta kadar varan bu akslmclin bz mhim neticelerinden ileride bahsedeceiz.

21 Rauf Yekt, .Selim-1 slifi mslkl^iaas, Yeni Mecmua, nr. 16, 1917. s.
309-312.

62
Fakat madalyann bir de ters taraf vardr. Hkmdarn mtereddit,
tell, k at darbeyi vurmakta dim geciken m izaca, etrafmdakilerin
ar m arkl3 memlekette taassuba ve demagojiye byk frsatlar ver
miti. Halk, sk sk deien d politikann akisleri ve birbiri peinden ge
len muharebeler yznden yorgundu. Bilhassa Vehb isyannn ald son
ekil -M edine'nin siler eline gemesi, Hac yolunun kapanmas v.s.- zten
m tereddit olan fikirler zerinde hakikaten meum bir tesir yapmt. Cev
det Paa, tarihinin yedinci cildine ald vesikalar arasnda kazasker is
m et Molla Bey ile devrin reslkuttab Vhid Efendinin bu meseleye dair
birbirlerine yazdklar birka mektubu neretmitir. Her ikisi de hkmdrn yaknlarndan olan bu iki devlet adamnn, vaziyetten bahsederken
kullandklar mitsiz lisan, satrlardan taan mutlak yeis devrin son sene
lerinde memlekette hkm sren ruh haleti hakknda bizi aydnlatmaa
kifyet eder. Bittabi menfaatlarn eskinin devamnda bulanlar bu msait
vasattan faydalanacaklardr. stelik ecneb, yerli birok tahrikiler serbest
e faliyette ider. Nihayet ortada byk bir ml buhran vard ve Yeni
eri ocann kargaal, Rumeli ve Anadoludaki itialar, hepsi bu buh
rann besledii tima vkalard. mparatorluk iinde, vehmeti gittike
artmak artyla bir asrdan beri devam eden bu buhran, payitahtn fakir
halknn mhim bir ksmm hayat menfaatlerle Yenieri ocana bala
mt. Dier taraftan ulem snf btn imtiyazlarn devletle ocak arasn-

Dallaway, Selim IlI'n Islhat hareketlerinden, hal'inden aa yukar


on sene evvel yle bahseder : Milletini AvrupalI dsturlara altrmaa al
yorsa da fikir ve kanaatlan ancak topyekn bir inklpla deiebilecek bir
cemiyeti yeniletirmek isteyen mutlak bir hkmdarn muhta olduu irde ve
enerjiye sahip olduu phelidir. *Constantinople ancien et moderne, I, s. 71).
Cevdet P aamn bir cmlesi de bu miza zfm gayet iyi anlatr : Evvel e f
krnda sebat olmayp su gibi her tarafa akar ve kuva-yi dfias olmayp
kurens ne derse yapar ve mtenakz riclanna msaade eder olduundan
tereddd-i efkr ve televvn-i m iza ve etvar ile hret buldu. m . s. 150).
a Cevdet tarihi, VIII. s. 139 ve devam. Cb sm et Bey tarihlinde bu
devir ricalinin sulstimallerine dair ok dikkate deer malumat vardr. (Edebi
y a t Fakltesi Tarih Ktphanesi yazmalar iinde). Cevdet Paa, Kabak lsyannn sebepleri arasnda stanbul halknda peyda olan akslmelden bahse
derken Atabekan- saltanat ve nev-hevesn- memrin-i devlet ise hadd-i
m arufu tecvz ederek btiin btn bir alfranga yola dkldler ve lzum
lu lzumsuz her hususta Avrupa uslne tevfik-i hareket eder oldular, bu if
ratlarndan amme rkp onlar tefsik ve tekfire ibtidar ettiler v e... birtakm
muhteriat-1 mstahseneden bile mcerret alafrangadr dey- nefret ederek
tark-i taassubun ta te ucuna gittiler. <VIII, s. 147) der ki, 1808 den sonra
uzun mddet memlekette hkim olan psikolojinin ea iyi izahdr.

63
daki nfuz mcdelesi sayesinde muhafaza edebiliyor, Abdlhamid I dev
rinden beri Rumeli'yi eline geirmi olan yan, merkezi kuvvetletirecek
herhangi bir harekete dim dmandlar. Binaenaleyh, tabiatiyle bu kadar
kkl bir programla slhat hareketine hazrlanan bir idareye kar oca
n tarafndan idiler. Kk kendisinden ok evvele dayanan bu artlar iin
de ve onlara ramen muzaffer olabilmek iin, Selim IH n ok baka ya
radlta olmas lzm geliyordu. Halbuki sanatkr mizal hkmdar ha
reketten ziyde, hareketin hlysndan holanyordu. Nihayet, Nizm- ccdidin Rumeli'de kurulmas iin Abdurrahm an Paanm ordusuyla stan
buld an Edirneye hareketi bir frsat bilindi ve mukavemetler balad. Pa
diahn dahil harbi nlemek iin Abdurrahman P aay geriye ar
mas yenilik ve saray muhitinde ilk bozgun oldu (1805). Arkasndan pat
layan Kabak isyan ile bu nisb aydnlanan ve tereddt devresi kapan
d. Fakat, hayata serpilmi olan tohumlarn zaruretler besledii iin l
medi.

m
XIX. A SIR D A GARPLILAM A HAREKET
1 8 2 6 -1 8 3 9

Yaptmz hlsadan anlalaca iizere XVIII. asrda yenileme ha


reketinin tarihi, cemiyet bnyesinde herhangi bir esasl deimeyi hedef
olarak almadan, muayyen ihtiya ve zaruretler karsnda baz teknik ve
bilgilerin memlekete nakledilmesi iin yaplm az ok cidd teebbsler
den ibaretli. Daz sahalarda tatbik edilen yeniliklerin elde ettikleri ksa
ve ni muvaffakiyetler istisn edilirse en byk kazanc harplere ve ier
de grd mukavemetlere ramen devam etmesi ve asrn sonuna doru
ok eksik olsa da b ir nevi zihniyet ve dnya gr eklini alabilmesidir.
Bilhassa 1774den sonra yava yava bu fikrin cemiyet hayatmz idare
eden byk zenbereklerden biri hline girdii grlr. Btn dahil m e
seleler, buhranlar onun etrafnda toplanr.
XIX. asrda, fikrin tekml, phesiz hdiselerin yardm ile, daha
abuk olur ve yenilik, hayatn her safhasna amil geni bir mn ve m
hiyet alr. Artk bahis mevzuu olan ey ordunun bz tekniklerini ve snf
larm garptan gelen bilgi ve nizamla slh etmek deildir; belki btn h a
yatn, cemiyetin bnyesi ve manev inam vcde getiren kymetler m an
zumesinin, hepsinin birden deimesidir. Bunda tabiauyla aradan geen
bir asr zarfnda eskinin kat' surette kmesinin byk tesiri olmutur.
Evvel 1826 da Yenierilerin ilgas ve yeni ordunun kurulmas ile ilk b
yk zafer elde edilir. Bu suretle slah fikri yerine ilgi ve yenisinin ku
rulmas prensibi b ir zaruret olur. 1839da devlet kendisi iin Avrupal
lama resm bir program olarak iln eder. Nihayet 1876da da devlet
messesesinin dndaki unsurlarn tazyiki altnda idare ekli esasndan de
iir ve banda, asker slahattan ibaret olan bir hareket, bylece bir re
jim ve am m e hukuku meselesinde son zaferini idrk eder.
ok vahim siyas hadiselerin ve ktisad artlarn beraberinde yr
yen bu yenilikler hakikatte, bir medeniyet diresinden brne gemek,
asrlardan beri inanlm ve urunda mcdele edilmi deerler dnyacn
dan ayrlmak demekti.

64 -

65
Bununla beraber asr, bir irtica hareketiyle balar. Kabak isyan ve
onun cevab olan Alemdar hareketi ve nihayet, Alemdar'u lmyle ne
ticelenen ok kanl vakadan sonra imparatorluk bir mddet iin, herhangi
bir yenileme fikrine ebediyen ved etmi grnr. Fakat gerek hkmdar,
gerek riclin mhim bir ksm ve bilhassa, diplomatik mnsebetlerin za
mi surette inkiaf yznden garpllarla daim tem asta bulunan o zamanki
hriciye memurlarmz yeni ordunun tesisindeki hayat zarurete ve baz
devlet messeselerinin garplamas lzumuna iyiden iyiye inanm bu
lunuyorlard.
Mustafa IV n yerine karlan Mahmud II nin, yenilik fikrini bir
mddet beraberce kafeste kaldklar Selim III den aldnda btn kaynak
lar mttefikrler. Bununla beraber yeni hkmdar, Alemdar'n ldrl
mesinden sonra uzun mddet bu husustaki projelerini etraftan gizlemee
mecbur kald. Yenieri zmresi devlete tekrar hkim oldu ve kendi aley
hinde herhangi bir harekete meydan vermemek iin ok uurlu bir surette
hkmeti ve icraatn gz hapsine ald.
1807den 1826ya kadar devam eden bu devir, uzun ve srekli m u
harebelerin, dahilde isyan ve ayrlk hareketlerinin, tasallut ve tegallbn
btn dehetiyle hkm srd bir devirdir. F akat cemiyetin hayalnda
garip bir deiiklik olmu ve fikirler resm hayattan kovulan yenilie da
ha fazla hazrlanmtr . Vehb hareketi, Srp isyan, Eflk ve Budan'
daki isyan hareketleri, Tepedelenli vak'as, Rum isyan, M sr'n ve Akk'nn serke vaziyetleri, Irak taki karklklar, Anadolu ve Rumeli'de
her an yeni bir tenkil hareketine ihtiya gsteren kk, byk bir yn
- mtegallibe, devletin asl gvenmesi lzm gelen yenieri askerinin devlet
adamlarnn bilgisizlikleri, ihtiraslar imparatorluun tam bir inhill arife
sinde bulunduu hissini veriyordu. Mahmud II her eyden evvel merkezin
kuvvet ve nfuzunu ide etmek, zlen balar tekrar kuvvetlendirmek

1
O devirde AvrupalIlarla Mslman halkn mnsebeti hakknda Kethd
zde Arif Efendlden nakledilen u cmle ok dikkate deer : Yenieri zam a
nnda, Beyolu'nda ergannlu kiliseye gider, yukarda otururdum. Bamdan
kavuu karmazdm. Enfiye verirler, odalarna gtrrler, holanrlard In
giliz balosuna da giderdim. Belki be alt yz kara apkal frenk bulunur,
benden gayr mslim bulunmazd. Ben, beyaz sankl kavuk ile otururdum. O
kadar frengin iinde bir Mslman tuhaf olurdu; amma nizam kup Yenieri
lv olunduktan sonra gitmedim.*. (bnlemin Mahmut Kemal nal, Son asr
Trk airleri-, I, s. 38.
F. 5

66

arzusunda id i2. Fakat ricle ve bilhassa sadrzamlara itimat edemiyor,


ou mesuliyetsiz, siyas terbiye ve tecrbeleri az adamlarla istire edi
yordu. ehremini brahim Efendi, Berberba Ali Aa, Selim III zama
nnda Napolyon nezdinde sefirlik yapan ve daha sonra Badatdaki kar
kln halline memur edilen H let Efendi, 1828 Rus muharebesine saf
dillii ve cehaleti ile sebebiyet veren ve o muharebedeki malubiyetimiz
yznden Msr meselesinin domasna sebep olan Pertev Paa -o zaman
fendi ve sadaret kethdas- bunlarnbanda gelir. Asl mesuliyeti ta
mayan insanlarn devlet ilerinde sahip olduklar nfuzdan ikyeti olan
halk bu gzdelere ok defa tasz padiah lakabm vermiti. Byk bir ent
rikac olan H let Efendi, saray, oca ayr ayr idre etmesini ok iyi
biliyor, ve elinde tuttuu bu iki kozla ok tehlikeli bir oyun oynuyordu.
Memleketi deta haraca kesmiti. ahsen ok sevimli, cretkr, zarif ve
ayn derecede zlimdi. Devrinin hemen hemen btn zeki ve kibar adam
larm etrafna toplamt; Keecizde izzet Molla, onun konanda, bir h
km dar saraynda imi gibi i'zaz ediliyordu. Hlet Efendinin zeks, ok
defa baya bir cynismee giden nkteleri ve garip halleri nizde ile Cev
det Paaya gzel sahifeler yazdrmtr. Bununla beraber memleket hak
knda, realitenin verimlerine dayanan hi b ir bilgisi yoktu. O, nfuz ve
tahakkm arzusundan baka politika e cidd bir alkas olmad halde
hayatlarn politikaya balayan insanlardand.
Paris'teki ikameti hemen hem en zerinde hibir tesir yapmamt.
Oraya, garba ve garp hayatna kar lkayt gitmi ve dman dnmt.
Selim III devrinde, dier sefir ve murahhaslarn ve muhtelif vazifelerle
seyahat edenlerin hemen hepsinde grdmz Avrupallama fikrine onun
yazlarnda tesadf etmek imknszdr. Hlet Efendi, Avrupa rf ve deti
ni bizimkine isbetle ok baya buluyor ve baz noktalarda mahede ve
kabul ettii farklarn da, yle kk bir hsnniyetle ve bir iki senelik
bir gayretle ortadan kalkacan sylyordu3. Yunan isyan esnasnda tav
siye ettii tedbirler4, devletin ne kadar liykatsz ellerde kaldm gste2 Devrin bandan sarayn Alemdar Paay tutmamas, hatt dmesini
hazrlamas bu yzdendir. Filhakika, Paa'nn riyasetinde tanzim edilen me
hur ttifak senedi ile imparatorluk bir nevi nizamsz feodalite sistemini res
men kabul ediyor. Asayi ve emniyetini onun kefaletine koyuyordu. Bu senede
Cevdet Paann gr zviyesinden ve <mun verdii ehemmiyet ile bakmak,
devrin baz hdiselerin anlamaa yardm eder.
Enver Ziya Karal, Hlet Efendinin Parla elilii, stanbul 1940, s
32-33.
Bk. nizde tarihi, IV, s. 174, 182.

67
rir. Hakikatte bu zeki ve epikriyen adam, devlet ilerinde birinci snf bir
chil ve avampesent bir entrikac idi. Yenieri ocann bir ie yaram a
dna o da kani idi, fakat onu, hkmdar elinde tutabilmek iin bir si
lh gibi kullanyordu, iyi ama, sonra arslanm kim zapteder sz s
dece iki asrlk Osmanl i politikasn hlsa etmez, bu mevlev muhibbi
ve srasna gre ir adamn gerek padiaha, gerek ocaa nasl bir gzle
baktn gsterir. Genliinde Fener Rumlarna intisab eden ve onlarn
ktipliini yapan Hlet Efendi, hemen hemen bu taifenin adam olmu gi
biydi. Kendisine yz vermeyen Yanya valisi Tepedelenli A li P aann ve
ailesinin izlesine srarla almakla R um ihtilline en msit zemini ha
zrlam, ayrca da bu ihtill iin yaplan hazrlklara dir devlete verilen
malumat gizleyerek ve bu husustaki tahkikat isyan cemiyetlerine dahil
Rumlara emanet ederek sarih bir ekilde ihanet etmiti \ R um isyan, oca
n faydaszln devlete ve halka bir kere daha anlatt, im paratorluk bir
asrdan fazla bir mddet bu korkun ve daha ziyade tayann aleyhinde
olan tehlikeli silh beyhude yere muhafaza etmiti. Kendi muhtariyetini
muhafaza etmek iin, en elim vaziyetleri hazrlamaktan ekinmeyen, b
tn yenilik ve deime fikirlerine uurlu bir ekilde kar gelen ve her ted
biri, isyan, katil ve hatt yangn ile karlayan bu teekkl, son zam anlar
da devlet messesesini btn hrriyetlerinden m ahrum etmiti.
Nihayet, Yunanl sere kar M sr ordusunun yardmyla kazanlan
Misolonya zaferinin efkr umumye zerindeki tesirinden istifade edilerek
ocak ilga edildi. Ve yerine asr bir ordu kuruldu.
Bir bakma gre sadece askerlik alannda bir deiiklik olan bu ha
reket, hakikatte bir asrdan beri memleket iinde yol aan bir fikrin, za
ruretlerin ilcsiyle yksek snfta doan, yine bu zaruretlerle beslenen bir
zihniyetin ilk ve ok ehemmiyetli zaferiydi. Filhakika bundan sonraki T r
kiye tarihi, biraz da yenilik ve garpllk fikrinin tarihidir.
Yazk ki imparatorluk, yenierilerin ilgasn takip eden hdiselerde
ayn diryet ve kemli gsteremedi. Rusyaya 1828 muharebesini amak
frsatn verdi, ve Avrupa tarafndan teklif edilen Mora muhtariyeti ye
rine, Yunan istikllini ve stelik de Rumeli Trklnn mahvm inta
edecek olan cenup Islvlar hareketinin mukaddemesi mahiyetinde bir Sr
bistan muhtariyetini kabule mecbur kald. Avusturya'nn mdahalesiyle
zahiren kurtulan Eflk ve Budann vaziyeti gayrtabi bir ekil ald ve
orada, bizimle ancak nisb bir alkas kalan vc aleyhimizdeki herhangi bir
s Bk. ehabeddin Tekinda, Hlet efendi*. I A, v, s. 125.

68
teebbse dim ak oian, dman bir teekkl meydana geldi. Bununla
beraber M ahmud I l nin Vaka-i hayriyeden sonraki saltanat senelerin
de, devlet bu malbiyete ve onu takip eden bir yn mklta ramen
yenilik hareketinde yava, fakat emin surette devam eder ki, devrin asl
hayat ehemmiyeti haiz olan taraf buradadr.
1826 ile 1839 arasndaki ksa ram an iinde yaplan ilere baklacak
olursa belki vazh b ir program grlemez; fakat hi olmazsa devlet messesesini Avrupallatrmaa gayret edildii aikrdr.
Selim III devrinin sonlarna doru, deta bir nevi umum anket ha
lini alan, Avrupa tekiltna dair lyiha veya sefretnmelerden, yabanc
devlet sefirlerinden ve aramzda byk miktarda yaayan ou byk ih
till serpintisi ecnebilerden renilen eyler yava yava tatbik mevkiine
konmaa balanr.
Bunlarn arasnda yeni teekkl eden ordunun ihtiyalar bata gele
cekti. Harbiye m ektebi alr. Bu mektep, daha evvel alp bu devirde
slah edilen Mhendishne ve 1839'da kati eklini alan Mekteb-i Tbbiye
ile beraber, memlekete muhta olduu msbet Avrupa bilgisini tayacak
tr. Bu mektep, arkalarnda seneden seneye teekkl eden ktphneleri ile, bizzat mevcudiyetlerinin dourduu zaruretler ve ihtiyalar ile,
dnyamzn deimesine hizmet ederler. Orta tahsili temin iin bir rdiye mektebi tesis edildii gibi, Avrupa'da tahsil iin yz elli kadar gen
gnderilir. Buna Tbbiycde Franszca tedristn kabul, ecneb hocalarn
ders vermesi gibi em ri vkiler de ilve edilirse, garpllama iine verilen
ehemmiyetin derecesi anlalr.
Dier taraftan Avrupa usulyle tensik edilen ve giydirilen ordunun
ihtiyalarn karlamak zere, bugn bir ksmn o devirden kalma bina
lar iinde grdmz baz fabrikalar tesis edilir6.
Devlet mekanizmas yeni batan kurulur. Salhiyetleri faaliyet saha
larna inhisar eden mesul nzrlklar ihdas edilir, devlet brosu teekkl
ed er7.
Mehmed Emin Rauf Paanm Bavcklete tyini zerine yazlan fer
man bu hususta hkmdarn dncelerini ok sarih surette anlatr: Elhlet hzihi teedd-i usl u kav anin ve icr-y nizmt-; cedde-i meyamin0 L utfl tarihi. I. a. 225. 257; V. s. 118-124.

^ Mliye, Ahkm- adliye, Hriciye. Dahiliye, Ticaret nzrlklan kurulur,


Alkm- adliye, Darry askeri ve Umr- nfia meclisleri tekil olunur.

69
rehin mnasebctilc dcvlet-i aliyemizin ekser meslihi nezretlere mnkasim
olarak sadret'in bittabi ii kalmam ise de yine cmle vkelnn reisi
makamnda birisi bulunmak zere bdezin sadret nm baveklet u n
vanna mbaddel olmak ve u kadar ki bir memuriyet-i mstakile olamayup hidemt- cesmcye memur vkelmdan vaktine ve icabna gre her
kangsma tensib olunursa ana ilve sreliyle tevcih... f Filhakika, bave
kilin rol hakkndaki dncenin yanllndan sarfnazar, bu artk Avru
pa'da grdmz tarzda kabine teekklnn balangcdr.
Saray, Avrupa saraylarna gre tanzim edilir; mabeyin mirlikleri,
mabeyin ktiplikleri, yaverlikler ihdas edilir. Bbli kalemleri slah edi
lerek yava yava bir nevi mektep haline getirilir. 1830 da Takvim-i
Vekayi tesis edilir. Btn bunlara, bir nevi ilk tedrist mecburiyeti k a
nununa benzeyen mehur fermann neri, ecnebi memleketlerde daim se
firler bulundurulmaa katiyetle devam edilmesi, m ahdut bir sahaya inhi
sar etse bile ilk defa nfus saym yaplmas, muntazam posta tekiltna9
balanmas, pasaport usulnn ihdas, ilk buharl vapurun devlete satn
alnmas gibi mhim balanglar da ilve edilmelidir. Bu saydmz ey
ler arasnda kyafetin deimesi ile devlet messeselerinin Avrupalca ye
niden kurulmas bilhassa mhimdi. Bunlar cemiyetin manzarasn, yaay
tarzn deitiren, taklid tarznda olsa bile yeni bir zihniyetin ve yeni m o
dalarn hayata girmesi neticesini douran hareketlerdi. Bylece o zamana
kadar ok dar bir sahada yaplmas dnlm dzenleme ii birdenbire
cemiyetin hayatnda geni bir deiiklik hline girer. Alaturka msikinin
bile ho grlmedii bir ehir iinde birdenbire ecnebi havalar alarak
geit yapan asker bandoya tesadf edilmee balar. Byk ihtill ordula
rnda olduu gibi trampet alan kk ocuklar bu bandonun banda yrr.
Seyyah Mac-Farlane, htrtnda stanbul sokaklarnda gezerken duyduu
bir talyan parasndan nasl ardn anlatr ve ayn bandodan kendi
memleketi olan Iskoya havalarn da dinlediini syler. Daha 1812de
muasr hayatn bir ok hususiyetlerini ihtiva eden Bevolunda garp
usul lokanta, kahve ve oteller almaa balar. Saraylarda, vezir ika
metghlarnda Avrupa mobilya ve Avrupa eyas belli bal bir yer alr.
Asrlarca ilene ilene tekml etmi bir zevkle denmi sofalar ve odalar
yerine orta halli bir Avrupa burjuvasnn ikametghm andran belirsiz
zevkli bir mobilya ve dekor ortasnda, im paratorluun bir asrdan beri
* *Ltfl tarihi*, V, s. 113-114
9 Muntazam posta tekilt vcda getirm ei daha evvel Selim I lI n d
ndn Dallaway kaydetmektedir.

70
peinde kotuu asker slahat temine muvaffak olan hkmdar, Avru
pa saraylarn taklit eden birtakm yeni merasim ve hakikatte mazi ile
mukayese edilirse, ok fakir bir debdebe iinde yaamaa balar.
Bittabi ou sathda kalan bu yeniliklerin iinde halkn ve ricalin ho
lanmadklar bir ok eyler vard. Resm messeselere hkmdarn aske
r merasimle kendi resmini astrm olmas epey dedikodu karmt. Fa
kat, yenierilerin kanl ilgasn gren stanbul halk artk bu gibi eylere
itiraz edecek halde deildi. Dier taraftan Kk Hseyin Paann ye
titirmesi olan ve ksa valii esnasnda, Msrda ilk defa Avrupa usul
asker yetitirmee teebbs eden Serasker Hsrev Paa, hkmet merke
zini ok sk bir elle tutuyordu. Bununla beraber, bilhassa siyas meselele
rin ald vahim ekil dolaysyla, yaplan yenilikleri Hristiyanlk lemi
karsnda bir nevi teslimiyet gibi telkki eden ve asabiyeti artan halk
kukulandrmamak arzusu, hkmeti zaman zaman ve baz sahalarda fe
dakrlklara mecbur etmiyor deildi. te bu sebepledir ki ordu inkilbnn ilk safhasnda, yeni kurulan ordunun tlim ve terbiyesi iin muntazam
bir ecneb kadrosundan istifade edilememi, hkmet urada burada eli
fle geen dank ecneb unsurlarn kullanma tercih etmiti. Bunun ne
ticesi olarak ordunun yetitirilmesi ii hem gecikmi, hem de olduka
sarp bir yola girmiti. Kyafet deitirilmesi hususunda da ayni ey ol
mu, Avusturyadan getirilen elbise nmneleri hi almadan resm daire
anbariarnda kalmt. Yeni ordu iin bir mddet Msr askerine benzer
bir kyafet kabul edilmi, bizzat hkmdar bile Msr zabitlerininkin an
dran bir kyafetle bir m ddet dolamt. Bununla beraber bayram alayla
rnda ve din mersimde eski kyafetle halkn karsna kyordu. Bu iki
kyafet yenilik yolundaki imparatorluun hakik simasm verir. H akikat
te o, yeni girmee balad bu leme doru daimi bir tereddtle yrr.
Bu teredddn en gzel mislini bir asrdan beri sadan soldan tavsiye
edilen ve mteaddit defalar vaz'na kalklan karantina sisteminin tatbi
kinde 1826dan sonra bile epeyce vakit geirilmesi tekil eder.
Kendisiyle beraber taazzuv etmi bir messesenin bu kadar kanl bir
ekilde ilgasndan sonra, devlet kendisini bir ok sahalarda, mesel Abdlhamid I veya Mustafa III devirlerinden daha az serbest hissediyor gi
biydi. Bunun sebebi de bu tenkilden sonra umum hayatta iddetli bir
dindarlk hissinin balamasyd. Bizzat hkmet, halkn tevecchn ka
zanmak iin bu hissi iddetle krklyordu. Dini meselelere dair emirnmeler, hatlar, fermanlar, tenbihler, yenilik iin karlanlardan az deildi.

71
Mehmed Ali P aann M srn husus vaziyet ve artlarndan istifade
ederek az zamanda baard yenilikler, imparatorlua tbi bir Mslman
memleketinde muvaffak olmu bir tecrbe sfatyla Mahmud Ilye ve et
rafndakilere cesaret verici ve takviye edici bir rnek olmutu. Fakat s
tanbul, Kahire deildi. B urada hkmet halkn gz nnde, az ok so
kan ve bir umum efkrn murkabesi altnda yaamak zorunda idi. Di
er taraftan Msr'daki ayklama burada olmamt. Elde bulunan btn
unsurlar eskiydi ve yeni gelen her eyi arabuk temsil ediyor, umum
mozaikte sadece pittoresk b ir unsur haline getiriyordu. Kenar altn veya
ipek ilemeli fes, Fransz kralnn elbisesine benzeyen hkmdar elbisesi
ve omuza atlan harmnnin altnda eski zihniyet gibi kalyordu. Bununla
beraber yine ortada bir ok eyler deimiti. kif Paa, ngiliz sefret
tercmanna ministroca idare-i kelm etmekle iftihar ederken ve Bbli mtercimi Hlis Efendi yine ayni tercmana Hukuk-i mme ve d
velden bahsederken elbette ki ok uzaktan olsa bile yeni bir dnyann
penceresinden bakarak konuuyorlard; fakat mensup olduklar medeni
yet ve onun zihniyetinden kurtulmu deillerdi.
Mesele u i d i : mparatorluk silahn yenilemekte o kadar gecikmiti
ki, imdi bu yeni silah kullanabilmesi, ona intibak edebilmesi iin, es
kiyi en kk zerresine kadar fed etmesi, atmas lzmd. Halbuki eski,
-yryen hayat karsnda son szn sylemesine ramen- cemiyetin iin
de, ruhlarda btn unsurlaryla ok derin surette hkimdi. Btn hayat
onunla doluydu. Canl bir terkip olmay oktan brakm, fakat dank
eczs, ayak balar eklinde her adma engel oluyordu. O halde byk
ve cezri bir i dzen verme hareketi lzm geliyordu. Buna ise siyas ha
diseler imkn ve frsat brakmyordu. Yenilik ihtiyacnn ba gsterdii
1718'den beri kaybedilen bir asrlk m ddet iinde, imparatorluun m uh
telif unsurlar arasndaki balar bir daha eski btnle dnmeyecek e
kilde gevemi, ktisad hayat altst olmu, asl unsurun nfusu baz mntakalarda mill bir felket tekil edecek kadar azalmt. Dier taraftan yi
ne bu zaman zarfnda, kendisini A vrupa teknik ve irfanyla tehiz etmi
olan Rusya kuvvetlenmiti. Ve ona gvenen gayr mill unsurlar im para
torluun dalmasna aktan aa alyorlard. Mahmud II devri, Menleketeyn bata olmak zere, Srbistan ve Yunanistann fiilen kaybedil
dii devirdir. Hakikatte o zamann ricli kaybn bu kadarla kalmayacan
dan, ayrlk hareketinin Bulgaristana da gemesinden endie ediyorlard!0.
o zzet Molla lyihasna Akif Paa tarafndan verilen cevaba Pertev P aa nn ilve ettii cmle, Ltfi tarihi, I. s. 405.

72
Msr meselesi ile bu ayrlk hareketi devletin Trk olmayan Mslman
memleketlerine de sirayet etmiti. 1826 dan sonra ise menfaatlarn im
paratorluun dalmasnda gren yabanc siyasetler, yenilik ve kalknma
hareketlerine harpler ve siyas buhranlarla mni olmaa altlar ve dev
lete i ilerini rahata tanzim edebilmek iin zaman ve frsat vermediler.
Btn mkiller karsnda imparatorluk, milletleraras muvazenede ken
disine bir istinat noktas aramaa mecbur kald. Ard aras kesilmeyen
bir takm tvizatla elde edilen bu mzharetler ise, dim a yeni ve mzic
buhranlar douruyordu. Memleket iinde ecnebi mdahalesi gittike ar
tyordu. Haddi ztnda alelde bir polis vakas olan Churchill hdisesinin
alevlenmi ekli bu mdahalenin nerelere kadar gidebileceini gsterir
Yenieriliin ilgasnm byk neticelerinden biri, devlet bnyesindeki
muvazenenin ykdmas olmutur. Filhakika ocan ortadan kalkmas ile
beraber, onunla hkmdarlk makam arasnda bir nevi muvazene unsuru
olarak rol sahibi olan lem snf da birdenbire ehemmiyetini kaybetmi,
bu suretle hkmdarlk messesesi tek bana hkim kalmt. Bunun im
paratorluun mukadderat zerinde oynad menfi neticeler zaman ge
tike hissedilecektir.
Msbet neticesine gelince, devlet mekanizmasnn yenilemesine or
tada cidd engel kalmamasdr.
1826'dan sonra yaplan hareketlere dikkat edilirse ortada bir prog
ramn mevcut olmad grlr. lk hamleler hemen hemen el yordamyla
yaplm gibidir. Fakat zaman geip de hdiselerin terbiyesiyle yetien bir
nesil i bana gelince, az ok muayyen hedefler belirmitir.
1830dan soma harp tazminat meselesi iin Rusya'ya gnderilen
Halil Rfat Paa, stanbula dner dnmez, Devlet-i Aliye'nin yaamas
iin Garb- taklit etmekten baka resi olmadn aka sylemiti. Da
ha sonralar ise Sdk Rifat Paa. Mustafa Reid Paa gibi Avrupa'da uzun
ca mddet kalm olan devlet adamlar daha sarih tekliflerde bulundular.
Sdk Rifat Paanm Viyana'dan yazdklar bir program mhiyetini hiz
eserlerdi.
Bu tesirler, siyas hdiselerin de tazyikiyle devleti daha esasl hare
ketlere sevkediyordu. Devrin sonuna doru yenilik hareketinin ald ritm
bsbtn deiti. Ve yava yava devlet bnyesini deitirmee doru git
11
lar.

Bk. Ahmed Hamdi Tanpnar. Akif P&aj, A, I, s. 243 vd. ve mehaz

73
ti. Btn bu ilerde M ahmut Hnin hesabna kaydedilebilecek en esasl
tedbirler, bir taraftan genler arasnda hakikaten uyank fikirlileri bulup
karmaa alrken -hi ie yaramyacaklar da oktu-, dier taraftan,
yeniyi hakikaten benimseyecek bir nesli yetitirmek ii Harbiye, Tbbiye,
Mhendishne mekteplerini, -devrin sonuna doru Bahriye mektebinitesis etmesi, yani imkn nisbetinde istikbali hazrlamaa almasdr.
Ancak bu suretledir ki hududu devlet tekiltndan ileriye gemiyen
yenilikler, cemiyet hayatn idre eden zihniyete doru genilemek ve de
rinlemek imknn buldular. Ancak bu mektepler ve onlara benzer baz
tedbirler -Avrupaya talebe gnderilmesi, Bbli Tercme Odasnm ku
rulmas gibi- sayesinde, yenilik hareketi >a\a yava cemiyetin kendi ma
l olan uurlu ve irad bir hareket haline girdi. Yani hamle, cemiyetin
iine nakledilmi oldu ve kkleti.
Filhakika, bundan sonra memleket iinde yaplacak mcadeleler, ar
tk devlete ait herhangi bir slahat meselesinden ziyade, nesillerin ryasn
yapan fikirlerin ve yeni kymetlerin etrafnda olur. Daha slahat hkm
darn lm zerine, onun yetitirdii ilk nesii i banda ve onun balad
eyleri daha derin ve ihatal bir berraklk ve kesnk ile devam ettirir
grrz.
Mahmud II devlet mesesesini garplatrmaa almt. Bu ilk nesil,
bilhassa onun baladn tamamlayacakt. Filhakika nazrlklarn ve az ok
terii mhiyeti bulunan memurlardan mrekkep meclis ve rlarn kurul
mas gibi hareketlerin lam kvamn alabilmesi iin, devletin kefldi esas
umdelerini yeni batan tanzim etmesi, tebaas ile arasndaki hukuk m
nasebetleri bu yeni umdelere gre ve eskisinden baka bir plnda tesbit
eylemesi lzmd. te bunu gerekletirmek bu ilk nesle nasip oldu.

XIX. ASIRDA TRK EDEBYATI

B R N C BLM
XIX . Y ZY ILIN LK YARISINDA T RK ED EBY ATI
I. iir
DVAN R

Ondokuzuncu asrn ilk yarsnda Trk iirinin manzaras bir bakma


geen asrlardan pek farkl deildir. Nedim'den sonra rz iyiden iyiye
grlen, fakat balangc daha evvelce kan bir zevk bozulmas ve dal
, ilhmn umumiyetle kk, ve kelime, ifade oyunlarna dayanan bu
lulardan teye geememesinden gelen bir yoksulluk, mesnevilerde Nb'den beri allan fakat bir trl sim bulunamayan bir yerli icat arzusu,
daha ziyade nesre ait hususiyetlerin artmas, bu yarm asrn iirinin de
esas vasflandr. Hamlesini yneltecek, dank tecrbelerine dzen ve
recek ana fikirden mahrum olduu iin bayalktan teye geemeyen bir
realizm ve yerlilik zevki daha ziyade deerlerin zayflamasndan gelen
bir sensualit tehiri, syleyecek hi bir eyi olmayan insanlarn vakit ge
irmek iin konumasn andran yarenlik edas, ilk gze arpan eylerdir.
Ne halk ifdesine ve diline kar gittike artan ilgi, ne nazirecilik dolay
syla sk sk eserlerine dnlen eski irlerin tesirleri, ne de geen asrn
sonunda, yani Galibin musammatlarla yapmaa alt geni nefesli ve
hamleli iir tecrbesi ve yine onun tesiriyle hzn arttran mevlev ve ta
savvuf! ilham bu zlm manzarasn deitiremez. Sanki btn pnarlar
kurumu ve insan rl plaktr. Ve sanki insann yerine aruz vezninin
bizzat kendisi ortada dolayor, halk azndan ve hayattan toplad ifa
deler zerine tek bana kk, mnsz oyunlarn yapyordu.
Tekrar edelim ki bu hamlesiz sensualisme, bu yerlilik merak, bu halk
azndan alnm kelime veya ifade zerinde srarla duru ve onun etra
fnda kk bulularla oyun, iirimizde tedenberi mevcuttu. Mukaddememizde sebepleri zerinde o kadar srar ettiimiz o eitli ve beraber
gelime, edebiyatmzda onaltnc asrdan ondokuzuncu asrn ortasna ka

Nedim'den ziyde Endernlu Fzl'a balanmas doru olur.

77

7$
dar tam mnsyla hakikaten yeni diyebileceimiz hi bir tarzn teess
sn mmkn klmaz. Kendisinden be asr evvel teekkl etmi olan ran
iirinin mirasm bir asr iinde yklenmesi, ona karlk kan mahall ce
reyanlarn kendilerini besleyecek bir fikir hareketinden mahrum bulun
mas, edebiyatmzn ta'ini nasl bamdan itibaren tyin etmi bulundu
unu yukarda grdk. Arkasnda nesilden nesile deien, hayat ve insa
n her an yeniden kefe alan, byk kkleri durmadan yoklayan, p
hesi imam kadar yaratc bir kltrn yokluu, ekillerin ve prensiplerin
bir defa iin ve geni olarak kabul edilmi olmas, oktan ypranm, ya
r tasavvuf bir lgatin ve hayatla ilgisini kesmi olmakla vnen bir du
ruun -rindlik- mutlak hkimiyeti, ve umum eklinde hayatn hep aym
mihverlerin etrafnda dnp durmas, -Mslman ark medeniyetinde in
san deimez, canlln kaybeden deerlerin etrafnda yava yava ufa
lr. Tanzim atn bykl burada, bu enberi ykmaktadr-, kendisini ara
yan diyemesek bile, kendisinden memnun olmayan ve deimek isteyen
insamn hamlelerini daim a ayn boluklara, mcadeleden vaz gemi, yor
gun ve ktmser bir hikmetle dunn hemen yan banda uurumlarn
aan kk bir hazcla ve hayat ok dardan temya kartyordu.
Bununla beraber onaltnc, bilhassa onyedinci asrlarda ve baz b
yk onsekizinci asr airlerinde -Nedim, Galib-, iirimizin esas vasf olan
o yksek artisana, airlerimizin kullandklar itibar dili son mkemmellik
hadlerine vardrmak iin sarf ettikleri gayret sayesinde elde ettikleri zevk
asaleti, teksif kudreti, plastik ve mzikal kymetler bu boluu rtyor,
deien ve daima mkemmele giden syleyi, hi deimiyeni ve tekrar
edeni az ok rtyordu.
te ondokuzuncu asrn ilk nesli diye tanyacamz airlerde ve on
lar hemen takip edenlerde bilhassa dikkate arpan bu klasik diyebilece
imiz zevkin hi olmazsa bz airlerde hemen hemen kayp olmasdr.
Vka zzet Mollada, Vsfda, eserin btn ile pek tannmayan Akif
Paada, yahut devrin ikinci derecede, hatt hi hretsiz airlerinde rast
lanan be on gzel beyit ve msra' ile -velev eyhlislm Yahya Efendinin
mukaddememizde o k adar zerinde durduumuz m sra cinsinden olsunbtn bir devri vasflandrmak imknszdr. Hakikat udur ki divan iiri
nin bir bakm a gre asl yaratc dehs olan ve asrlar boyunca btn
gelimeyi etrafnda toplayan aruz msra, eyh Galib ile Avni Bey arasn
da ok artc bir acemilie kendiliinden der.
Bununla beraber iyi dikkat edilecek olursa pek az devir, bu yarm
asr kadar gelecek ihtimallere ak ve onlarla zengindir. Sanki zorlad

79
btn kaplar kendisine kapal bulan insan, yava yava kendi iinde de
imenin imknlarn aramaktadr. Bu her eyden evvel, ne ekilde olursa
olsun, ferdin douudur. Yeni kazanlardan ziyade, eski balarn ypran
masndan, yer ve mhiyet deitirmesinden gelen bu vakann belli bal
rz, bir nevi huzursuzlua benzeyen bir ktmserlik, geen yarm asr
da grlenden ok daha belirtili ve daha kuvvetli bir hissilik ile, sanatn
zn ve arlk merkezini az ok yaanan hayatta aram ak ve kendisinden
bahsetmek ihtiyacdr. yle ki, kk, dzensiz, hatt devamsz izgilerle
olsa bile bir nevi romantizm hazrlanyordu, demek hi de hatal olmaz.
Hakikat udur ki bu elli yl iinde cemiyetin geirdii buhran insan ser
best ve det tali'i ile ba baa brakmt. Fert, tpk siyasette olduu gi
bi cemiyet meyyidelerini kendi iinde eski kuvvetiyle duymaz. Bu her
bakmdan Kabak Mustafa isyan ile Nizip kntsnn arasndaki
devredir. Fakat Kabak isyanndan evvel Selim III devri ve ondokuz sene
sonra da 1826 hareketi vard. Nizip'in hemen peinden ise Glhne Hatt
gelir. Bu demektir ki, eski tertip bir yandan zlrken, br yandan
yenisi hazrlanr. iir ve edebiyatta yeninin byle hazrlan, siyasette ol
duu kadar keskin izgilerle grlmez Sanat cemiyetin ifdesidir; byk
mnsnda onu uzaktan veya yakndan daima takip eder, fakat her zaman
ayn kymetleri aksettirmedii gibi, ayn sarahatle de konumaz.
lk dikkat edilecek ey, nevilerin arasndaki yer ve mhiyet dei
mesidir ki, hakikatte deerlere ait bir yer deitirme saymak ok mm
kndr. Bir kelime ile ifde edilecek olursa, o zamana kadar eski rimizi
idre eden mutlak hemen her sahada yklmtr. H ibir devirde yeti
me m uhiti, hayat rzalar bu ksa zamanda olduu kadar kltrn yerini
almamtr. air, hayat karsndaki o gayr ahs ve arbal duruunu
-umum, hatt resm manzara daima bu idi- birdenbire brakr. Nkte bir
denbire karikatre kaar. Acayip bir safdilnelik ifadeyi deitirir. O za
m ana kadar daha ziyade bir nevi tece-sss ve m aharet gsterme hevesiyle
gidilen ve bir yn msra' temrinlerine yol aan halk kaynaklar -dil, ha
yat ekli, pittoresk- iirin hemen hemen btnn kaplar, hatt daha eri
geer, V sf da olduu gibi orta insann eitli portrelerini izer. Dier
taraftan hayat ve tali' karsnda fertte, hi de eskinin devam olmayan
yeni bir duru peyda olur. Msikinin de yardmyla hzn arttran ok kuv
vetli bir sentimentalisme, yava yava tali karsnda hi de eskinin de
vam olmayan yeni bir duru ve davran ekline girer.
Macera, biri ok husus bir m uhitin yetitirmesi olan, br klasik
kltrn en salam tarafndan -bilgi ve rasyonel alma- gelen iki insan

80

arasndadr vc asl dikkate deer taraf her ikisinin de eski iirin, dolaysyle
en gayr ahs ve ayn zamanda eitli gelitirmelere imkn veren mrek
kep bnyesi itibariyle hayata en ak taraf olan kaside ekli ve ona bal
neviler zerinde ameliyelerini yapmalar, sonunda onun mhiyetini de
itirmeleridir. Vsf'da kasde -ileride greceimiz gibi- bal olduu m u
hitten de tevik gren bir nevi lbli saray kronii olmakla kalmaz, ayn
zamanda bazan ok husus alma ve ilerin, bazan gnlk hayatn lgati
ile bir nevi hikye malzemesini de iine alr. kif Paann Adem kasi
desi nde ise nevi, eskinin hi bir hususiyetini terketmeden modern veya
garpl poem mhiyetini kazanr. Akif Paa, ayn ameyeyi kk mersiye
siyle, koma eklinde de yapacaktr. Fakat asl mhim olan -yine ileride
greceimiz gibi-, onun bu iki iirde hayat ve lm karsnda -edebiyat
mz iin yeni olan- ferd davrandr. Hakikat udur ki, bu devirde insan
kendi kendisiyle eskisinden farkl bir ekilde karlar.
Bu itibarla izzet Mollanm Kean yolculuu esnasnda arabasnn ay
nasnda kendisini grmesi vc tasvir etmesi her hangi bir bulutan ok ileri
gider, btn bir sembol olur.
Refikim idi bir shanver kii
Bana mahrem olsun mu ya her kii

Mbih bana sret siyreti


Hnerde hemen andrr Izzet'
Uzun boylu, ksec cesiml-vcud
Cihanda adli adm l-vcud
Edebiyatmzda ilk defa olarak air bu krk dkk msralarda kendi
kendisiyle babaa kalr. Bu m sra'lann hakik mns, airin, balangcm
Iran veya dier Mslman masallarnn kahramanlarndan alan bir duru
un mmessili olmaktan kmas, artk Ferhad ve Mecnununkine ben
zemeyen izgilerle, kendi eti ve kemii ile, kendisi olarak yaamak iste
mesidir. Vka, hemen arkasndan gelen beyit ile, yani arabann ilk sar
sntsnda air bu hayali kaybeder. Realitenin aynas arabuk -mirat
gazelinde- vahdetin aynas olur. Fakat, bu hi bir ey ifde etmez; n
k insan bir kere kendisiyle karlamtr. Unutmayalm ki. Avrupal res
min devlete resmen kabul edildii, yahut edilecei devredeyiz.
izzet Molla'da devrin ikinci bir anahtar daha vardr. O da nesre olan
ihtiyatr. Kean sergzetinde air, yine btn edebiyatmzda ilk defa

81

olarak ve phesiz yapt iin ehemmiyetini bilmeden srf oyun ve hner


gstermek iin, birdenbire kalemine nesri denemesini teklif eder :
Gel ey hme-i Nergisl-beyn
Gl-i nesrin iki gzm kl yan
Yeter cevher-i nazm- dery-huruBiraz nesr ile ol cevahir furu
Verir taba bir ey ok olsa kell
Bulur yine iksir ise ibtizl
Ola derdin ise dahi n-kabul
Felun felun felun fel
Fuzl, Bk, Nedim gibi nesirle nazmn her ikisini de zzet Molla'dan ok iyi kullanan airlerin hi birinde grmediimiz bu temenninin ze
rinde ne kadar durulsa azdr. phesiz bu msralara bakarak, zzet MolJa,
iin Kean hikyesinin nesirle daha rahat ve daha iyi anlalacan duy
mutu, diyemeyiz. Fakat yaad devrin iirinde daha ziyade nesrin un
surlarnn kullanldm da inkr edemeyiz. Filhakika bu devrin iir mah
sullerinin ou onun boluunu dolduruyor, yahut -daha iyisi- bir yn
sakatlk arasndan tahta kafesi, stndeki arla dayanamayan bir hey
kel taslad gibi ona doru kyordu. Bu yaran asrda iirin macerasn,
byk bir tarafnda nesrin, hatt bizde mevcut olmayan nesir nevilerinin
mal olan mevzularn vcuda getirdii ileride greceiz.
V sf d a 2 N edim tesiri, deta ahsiyetin hareket
noktasdr. Kimi taklit ederse etsin, hangi iir neVsd- Enderimi
vinde yazarsa yazsn, eserin gelime tarznda, ha
yata baknda, dil karsndaki duruunda dima
ona bal bir taraf vardr. Hatt az ok ustalkla
yazd N ef naziresi kasidelerinde bile hitap ettii insanla ve konusu ile
kurduu mnasebet, ister istemez bu tesirle deiir. N e ffn in insan daima
mtel hadlerin arasnda gren o sk nizaml monumental i ok defa
2
Enderni Osman Vsf Bey, tahsilini Endernda yapmtr. Selim X
devrinden itibaren, hnkr ba-lalas, pekir aas, anahtar aas, kiler aas
gibi oldukga yksek saray hizmetlerinde bulunduktan sonra, kendi isteiyle sa
ray terk ederek 1818de H&cegn snfna geti ve Bolayr'da ehzde Sleyman
vakf tevelliyetine tyin olundu. 1824'de stanbul'da ld. Sadrzam eski Belg
rat muhafz bostanc ba H alil Aa'nn kardeinin kznn oluydu. Divan
X841de M srda Bulak ve yine o yl stanbulda Takvim-1 V ekayi matbaalarn
da baslmtr.
F. 6

82
on d a bir hasbhal ekline girer. Zaten kasidelerinin mhim bir ksm do
rudan doruya Nedimden gelir. Selim IH e yazd Ramazaniyenin nesibi, Nedimin Ramazaniye sinin baka plnda gelimesi, yani muayyen
ahsh bir hikyeye gitmesidir. M ahm ud II iin yazd Ksde-i Remhiye
de belki en orijinal kasidesi- E nderuna ait gndelik bir hdisenin ok sarahatli bir hikyesi olmak itibariyle az ok oraya balanr. Gazellerinin bir
ou ve arklan ise dorudan doruya Nedimin getirdii baz hususiyet
lerin kendi mizacna ve yetime tarzna gre gelimesinden ibarettir. Bu ya
knlk bir tesadf dedir; V sf m ahsiyetinde ok esasl baz hususlik
ler onu besler. Bunun banda onun da ilham ile stanbullu olmas gelir.
Vsf da Nedim gibi, zeks, neesi, tecesssleri, konutuu dile kadar sa
natnn birok unsurlaryla ehir ocuudur. Divannda stanbul giyim-kuam, stanbul az, stanbul mesireleri ve bilhassa Boazii mhim bir yer
tutar. En gzel, gelenee en uygun ve bugne en fazla hitap eden m sra
lar bu zevke baldr.
Bahrin bu eb emvc- saf at boyundan
Vsf binelim kaya Istinye koyundan
Sgar ekerek zevkile Kandilli suyundan
Gksya gel ey em-i kebud lem-i b et
derken stanbul hayatnn mhim bir tarafyla beraber Nedimi de bulur.
Fakat Vsf, hareket noktalarm abuk kaybeder. O, bulduklarn devam
ettiremeyen adamdr. Zaten para para bulur. Ayn arkda bu stn
syleyie yaklaan tek bir m sra bulamazsnz. Kurduu hadlerde hi bir
surede uzun zaman kalamaz. H att kendisini ok defa aleldede harcam ak
tan holanr. Mahmud II iin syledii bir baka arksnda olduka yeni
bir bulu olan, yahut hatrlatlan msik eserinin tesiriyle yle grnen :
Senin zevkin iin mek eylemi blbl Nev-kr
msram o kadar ahsiyetsiz msralarla eveveler ki, iir unsuru kendili
inden kaybolur. Fakat buna ramen bu msra e msikmizin bir ahe
serinden, iirinde ilk defa -velev benzetme yolu ile olsun- adn anarak
bahseden, msik etrafnda btn iir tarihimiz boyunca yapdan bir yn
mcerret temrini ilk defa m ahhasa nakleden odur. Bu cinsten dikkat
lere, ayn sreklilik ve abuk kaybetmelerle Vsf'da sk sk tesadf edilir.
Giderken yalya ikimiz ifte piydeyle
Sana sk sk bakup zor e gnlm mbtel kldm

83
beyti phesiz ki iirimizde, hatt btn edebiyatmzda ak zerine sy
lenmi szlerin en orijinalidir. nk bu artk, ne vahdet-i vcut felse
fesinin ilh ak, ne de ona yol aan ve dim evvelden nasip mecaz ak,
ne de annenin ve rfn kabul ettii o birdenbire yldrm gibi balayan
aktr. Hatt Vsfm kendisinin, -yani eski iirimizin- uar apknl dahi
deildir. Burada onlardan ok baka, inam tanmakta onlardan ileri gi
den, belki de yeni bir insan haber veren bir ak romannn balangc
ve btn bir psikoloji dikkati vardr. Filhakika bu iki m sra' geniletin,
derinletirin, iki tarafl bir konuma haline getirin, kendilinden Stendhalin
De 1'Amoumu kar. F ak at Vsfn dim gelii gzelde kalan ilham
bu balangca hi bir ey ilve edemez.
Yukarda V sfn N edim den hareket ettiini syledik. Fakat arala
rnda mhim bir fark vardr. Nedim, dehsndan sarfnazar, klasik med
rese tahsili grm, aruzun srlar gibi eski kltrn btnne sahip, sa
natm yaanan hayattan ve yaayan dilden olduu kadar, bu kltrn kay
naklarndan da besleyen bir airdir. iire getirdii yenilik, asrlarca sren
dank tecrbelerin zaferidir. Mukaddememizde onun hayatla insan ara
snda kltrn ve ananenin yd eyleri nasd araladm, yahut sesinin
onlarn arasndan ve onlar benimseyerek nasl olduu gibi konutuunu
grdk. V sfta bu kltr, bu zevk ve bu tasarruf yoktur. O Endernda,
bu messesenin de dierleri gibi az ok deitii bir zamanda ve kltrn
hayattaki yerini ehre terkettii bir devirde yetimiti. Tahsili hakknda hi
bir ey bilmiyoruz. Fakat byk kaynaklara kadar gitmedii, baz balan
glarda kaldnda phe edilemez. Divannda her ey onun sadece yerli
tesirlerle yetitiini gsterir. Vsf, eski iirin lgatine ve sanat kaidelerine
ancak d tarafndan hkimdir. Ustal msran iine, kelimeden tesine
gemez. Onda b r airlerimizde rastlanan mazmunlar aramamaldr. Di
er taraftan iirimizin mhim bir ksmm yapan tasavvufla da alkas me
huldr. Belki Vsf, M esnevyi okuyacak kadar Farsa bilirdi ve belki
de bu belli bal eseri ders olarak da okumutu. Fakat bu bilginin tesirini
iirinde aramak beyhudedir. Divannda mevlevlie intisabna dair baz
emareler vardr; h att bir iki yerinde kendisini Dervi Vsf diye tak
dim eder. Fakat burada kalr. Ruh hletlerinde bu intisabn tesiri yoktur.
Buna mukabil eski terbiyenin mhim iki unsuru olan gzel yaz ve msik
ile megul olduunu, cirit ve ok atma gibi sporlar ok iyi tandn eseri
bize gsterir. B unlar btn eski hayatmzda olduu gibi, Endern terbi
yesinin de esasl unsurlaryd. Bir kelime ile o, eski terbiyenin yetitirdii
orta seviye adamdr. Ve bu orta seviye adam Enderun'da, yani beraber
yaayan, beraber elenen bir erkek kalabal iinde yetimi ve hatta uzun

84
zaman orada kalmtr. Fantezisi, hur mizac -cemiyet meyyidelerine ve
yksek kltre kar-, halk modalarna kendisini teslim edii hep bunu
gsterir. Vsfm baz kasidelerine ve tarihlerine, bilhassa Selim III dev
rinde yazdklarna baklrsa bu Enderun mahremiyetinin ne olduu iyice
grlebilir. Bu eserlerin ounda Vsf, efendisini vmek kadar elen
dirmei de dnen emektar dire adam m n, az ok yksek rtbeli sa
ray hizmetkr mn azyla konuur. Sanki gnlk hizmette kullanlan dil,
zaman zaman aksayan ve srasna gre ahs fantezi ile cnb kazanan
bir aruzda ancak deiir. Bu, evin adam sfatyla konuma, ondan gelen
lbali ve samim eda, Vsfm baz din ilticalarna, ntlerine kadar uza
nr 3.
Btn bu saydmz hususiyetler V sf a, ok defa muhatab ile sa
natn hudutlarm az ok aan bir mnasebet kurmasn temin eder. Filha
kika bu eser her eyden evvel bir zevk zlnn vesikasdr. Bayalk
tan dahi ekinmeyen mizac, kanatsz, fakat hakikaten mevcut realizmi,
kk ak nmelerine benzeyen gazeller ve arklarla yaanan hayata dur
madan dn, bize daima yapmaktan ziyade bozmak, bir seviyeyi dr
mekle elde edilen neticeler hissini verir. Sevimlilii de buradan gelir. O
kltrn ykn aralam deil, zerinden atm adamdr. Ve bunun iin
yenidir. Fakat aldanmamal; bu yenilik dorudan doruya iirin yenilii
deildir. Filhakika V sf m pittoresk ak, halk ifadesine ve halk hayatna
merak, halk tiplerini yakalamaa almas, gndelik hayatn ve duygu
larn zerinde srarla durmas, ister istemez onun iirini mahiyetinin dna
karr, onu, eseri bir trl doamayan bir rf romannn ve bir halk ti
yatrosunun, iirin tabi erevesini iyiden iyiye zorlayan, hatt onun dnda
yeni bir nevi grnen, yanda kalm mahslleri haline getirir. Mukaddememizde grdmz gibi Vsf bu ite tek deildir; bu temayl iirimizin
ananesinde teden beri mevcuttu. Eski iirimiz, deien bir fikir, yeni bir
insan ve dnya gr ile varamad bir merhaleye, marifet ve hnerle
gndelik hayatn kendisine mahsus lgatini iirin bnyesine sokmaa a
lmakla varmak istiyordu. Vsf, bu husus lgati muayyen sahalarda
-ok sarih bir ekde olmasa be- en fazla tanyan ve seven adamdr. Dev
rinin binicilik, cirid, ok atma tabirlerini onun kadar kullanan yoktur. F akat
asl merak halk ifadesidir. Buna kadn ve erkek kyafetinin modalarn da
Uve etm ek gerekir. Pek az iir gnlk hayata bu kadar srarla bakar, ite
J Mesel bir ntinden aldmz u beyitte olduu gtbi :
mSd-i mafiretle dergeh-1 ihsanna geldim
Gnhm yklenip mnend-i m erkeb y R esuiullah

85
bu malzeme bolluudur ki dediimiz deiiklii vcuda getirir. Bu yzden,
bir taraftan nesir kendiliinden bu sanat iin en iyi ifade vastas olur, di
er taraftan da iir kendinden gayr nevilerin sahasna girer. Bir sanat
eserinin talii daim a malzemesine baldr; dil ise bu malzemenin en sarih
ekilde konuan, yani kendi hususiyetlerini esere en fazla ve aikr e
kilde geirenidir.
Bunun en gzel mislini Mr. G ibbin o kadar beendii mahalle ka
rs Ue kznn konumasnda buluruz. Bir Enderim alayndan, hatt zenne
takdinden doduuna hi phe etmediimiz bu iki manzumeye diyalog
nevinin istedii art ve hrriyetleri verin, meydana btn hususiyetleriyle
bir halk tiyatrosu kar. Filhakika Vsf bu ok sevimli ana-kz anlamaz
l etrafnda btn bir terbiye ve m uhit unsurunu kendi azlarndan al
mak artyla toplamtr. Mahalle ve bir snfa mahsus btn bir terbiye
ve hayat ufuksuzluu, hlsa her ey bu iki manzumede vardr. Bu, daha
o devirden ekirdek halinde Hseyin R ahm idir. Unutmayalm ki Selim III
devrinde sarayda Karagz, belki bir nev orta oyunu rabette idi. Taklit ise,
meddah hikyelerinden sarfnazar, husus topluluklarn dim a kendi ken
dine icat ettikleri bir elencedir. Kald ki, Letif-i Rivyt- Enderun
bize sarayda taklidin ne kadar mhim bir yer tuttuunu gsterir.
F akat bu yarda kalm diyalog, Vsf'n eserinde bir istisn deildir.
Filhakika bunlarda yapt deerlere yer deitirme ameliyesini o, m n
ferit beyitlerde, bir ok tehzil gazellerinde, musammatlarnda baka baka
ekillerde -daima halkn azndan alnm ifadelerden hareket etmek artiyle- tekrarlar. Hakikatte, farknda olsun olmasn o ok defa gelenekle
kar karyadr. Parodie, ahsiyetinin vasflarndan biridir, hi olmazsa
eserinin elde bulunan ksmnda b\le grnr. F ilhakika:
Niye kart benim sohbetime ol zibidi
Bde-n ol, taze sev, narglc i, enfiye ek
Eer var ise meylin hnkah- bezm-i rindne
Kudmunla merref kd buyur lkin pedersizcc
cinsinden msra ve beyitler :
Kani ey mh geen eb Yenikyden beride
Bir kaykta iki bt var idi bizden geride
O vesileyle sz atm sana geldi yeri de
Yazm idim o sz kalm br antende
Vadiniz bse mi vuslat m unuttum neyidi

86

gibi ktalar ve dorudan doruya iirin deerler cetveli zerinde oynayan


eserlerdir. Bunlarda biz asl iirden olduu kadar, eski airlerde mutat olan
akann dahi dna karz. Burada dorudan doruya iirin esas unsurla
rndan biri olan duygular zerinde yaplan bir ameliye, yani teden beri
kabul edilmi olan airin dnyasna hcum vardr, ite bir taraftan iir
diline gnlk hayat ve soka srarla sokmas, dier taraftan iirin, biraz
da onun tabi bir neticesi olarak deerler zerinde byle serbeste oyna
mas V sf edebiyatmzda ok husus bir akslmelin adam yapar. F il
hakika onun, eseri, yorulmu, kendi unsurlar ve miraslar iinde kendisini
yenilemek imknndan mahrum bir gelenein istifaya benzer ifadeleriyle
doludur. Asl, air Vsf :
Ne emel kald dernumda ne sevd-y mecaz
derken biraz da bu yorgunluk duygusunu anlatr4.
Eserin btnn deilse bile bir ksmn lmnden evvel yakacak :
kadar dindar olan, divannda en piman ilticalara yer veren, umum bir
bakla her hususta ananenin devam gibi grnen bir airin aznda bu
itirafn, -yaratlna ait bir ksrlk, muhayyile ve icat noktasn ve erken
tkeni gibi bir takm hususiyetlerin tesirini kabul etsek bile- zannmzdan
fazla manl olduunu bir daha tekrar edelim. V sfn eseri bir taraftan
bu msra ile eskiyi kaparken, br yandan da kendi bana devam im
knsz olan bir yeninin yolunu amaa alr.
N mk Kemal. Tahrib-i H a r b tita 4 eski iirden bahsederken Vsf'm iirimize getirmek istedii yenilikler hakknda: O da kendi kendine
ve zamannn ive-i tekellmne mutabk surette bir vdi amak istemi,
cfil ve tefil belsyla muvaffak olamam. Vehb deil, lbn-i Kemal ol
sayd, yine Nb yolunda bir ir olmasnda ihtimal yok idi. nk Nb
srf Acem mukallidliini. Vsf ise. yalnz stanbul Trkesi ivesinde iir

J M ehur muhammesindeki :
Elemin an asl j,lemde emeldir asl

m sra ayn hisse balanabilir.


B unu zzet Molla nn V sf iin yazd m ezar ta kitabesindeki :
Mr-i V sf dem-i fevtinden olunca agh
i
kt srim da cu- ehibb gib i h
beytinden , ~ iriyoruz.

Tali: ;b-i ll. >Lt . 1303, s. 97-93.

87
sylemei iltizam etmiler. Bu hle gre Vsf, eer temylt- mcidnesini evzn- Acem yerine parmak hesabn iltizam derecesine gtrebilsevdi, milletimizde mehur ve muktedir bir ir olurdu der. Bizden ok
evvel Mr. G ibb'in7 ve profesr Fuad K priil'nnf dikkatini eken bu
mtlaa ilk bakta hakl grlebilir. nk Vsf hakikaten halktan aln
m sde bir dil unsurunu iire getirmiti. Fakat bu dil unsurunu kullan
ekli ve bizzat bu unsurun kendisi zerinde dikkatle dnlrse, mesele
nin sadece bir vezin meselesi olmad meydana kar. Vsf yeni bir este
tiin peinden komuyordu. N efi, nasd klsik ran iirinin henginden ve
kelimesinden hareket etmise, Vsf da ehirli ifadesinden hareket ediyor,
onunla nkte veya mazmuna gidiyordu. Eseri, k t erevelerinden bir
trl kamayan bir gelenein, etrafnda teekkl ettii mutlak kaybet
mesinden doan bir buhrann ifadesidir. O her eyden evvel, devrinin mal
olan bir zevk zldr. Vsf, bu zl -tekrar edelim- iirimizde
tedenberi mevcut olan halk ifadeleri etrafnda hayaller ve oyunlar yap
mak modasnn zerinde fazla srar etmek suretiyle en ileri hadlerine g
trmtr. Vsf da iirin enflilii hemen bir iki msrada tkenir ve onun
yerini reel hayat -tabii airin eriebildii nisbette- yani sadece bir dil mal
zemesi olarak alr. Btn bunlar dnlrse V sf kendi llerine eri
tirecek eyin hece vezni5 olmad, belki nesir, yahut daha sarih olmak
iin, bizde mevcut olmayan nesir nevileri olduu anlalr. Ancak o saye
de Vsf, d ank malzemesi ile eserini kaplayan ehirli hayatna sanattaki
hakik eklini verebilirdi. Nitekim yenilik devirlerinin m tereddit ve k
vamsz hareketlerine yapt ufak tefek tesirlerden sarfnazar edilirse, bir
rf romannn teekklne kadar onun sesi cevapsz kalmtr. Buna m u
kabil, kendisinden biraz sonra, Vsf'da azmi haddini bulan bu zevk
zlne kar akslmel balam ve tekrar on yedinci asr modalarna
dnen iirimiz, daha evvel hi bir suretle eriemedii, klasik denecek ka
dar dzgn bir dil ve ekil mkemmellii ile ve hakikaten airne edalarla
asl byiik temi olan tasavvuf! ilhama -yazk ki hayatn bsbtn baka
mecrlara girdii ve insann az ok deitii bir devirde- sarlmtr.

History of Ottoman Poetry>:, IV, s. 281 vd.


*
rM illi edebiyat cereyannn ilk m beirleri>, stanbul, s. 39. not 2;
Divan edebiyat antolojisi . stanbul 1934, s. 646.
V sf aruzla da b neticeyi zam an zam an elde ediyordu. Bu m usam m atnda yin e ha!k ajrzmda, belki de bir h alk trksnden ald u m sra d a -o l
duu gribi :

Hangi derdim t yleyim dalarca derdim v a r benim.

88

Keeci-zde izzet Mollamn hayat iin devrinin


en dikkate deer romandr, denebilir. 10 Selim III
zzet Molla
devrinin muhteris, szn saknmaz ve talihsiz ka
zaskeri Salih Efendinin olu, bu romana, mesut
ekde bitii bir operet entrikasn andran bir in
tihar teebbs ile balar ve sonunda, henz gen denecek yata menfada
lm ile hakik bir trajedide onu bitirir. Bu ikisinin ortasnda, zarif, nk
tedan, bazen en tehlikeli vaziyetlerde bile szn esirgemiyecek kadar ce
sur, taliin ihanetlerini tevekklle kardamasm bile, srasna gre birinci
safda ikbalde, bazan da lm bizzat pdih tarafndan istenecek dere
cede gzden dm bir devlet adamnn hayat, ve bu hayat ters bir tali
gibi idare eden ihtiyatsz ve fevr heyecan vardr. Ailesi itibariyle, ilmi
ve siyas bir muhitte yetiti. Zeks, bazan en tehlikeli cesaretten bir nevi
cynismee, kadar giden zerafeti, ahs meziyetleri, kararsz taliinin kendisi
iin at ikbal imknlarn kolaylatrd. Hlet Efendi'nin dostluu ile
balayan ikbali, onun idam zerine belki de sadece eski gzdeyle fazla

o K azasker K eecizde S alih E fen d inin olu zzet M olla 17S5'de sta n
bulda doar. B abasnn erken lm zerine, zarret iinde medrese tahsilini
bitirir. 1797'de m derrislik ruusunu alr, H let Efendiye intisap eder ve him a
yesini grr. 1809da B ursa'ya M fetti, 1820 de G alata Kads olur. 1822 de
H let E fend i vaka s zerine K eana nefyedilir, 1823de affedilerek stanbula
dner. 1825de Mekke Kadl verilir, 1826da stanbul payesini a lr ve Harem eyn
m fettii olur. 1827de eyletlerin tevzi defterini te fti vazifesine -mahalli idre m asraflar iin halktan alnan paralarn defteridir. Mahmud II tarafndan
gsterilen ki nam zet arasndan sadarete seilir. 1828'de yukarda bahsettiim iz
lyihay defterdar kesedar R sim Efendi ile beraber yazp hkmdara takdim
etmesi zerine (L tf Efendiy e gre R am i klasnda ve bir m abeyinci v a sta
syla) S iv a s a nefyedilir. R sim Efendi de Rodosa nefyedilm iti. 1829'da ora
da lr. R ivayete gre zzet Molla genliinde, paraszlk yznden ok s
kntda olduu bir g n, intihar etmek niyetiyle Gks'ya, giderken, kayk ta
mehur l ga t sahibi H anerli Bey'in y als nnden geiyorm u, pencere nn
de oturan Hanerli B ey bu g e n molladan bir m kilini halletm esini rica e t
mi. D ost olm ular ve onun d elleti ile H let Efendi ile tanm Eserleri : lk
divan e la n fBahar- Efkr, 1839'da B u la k da : m uhtevasnn bir ksmn bi
rinci divannda grm ek m m kn olan H azn-i Asr.da 1841'de Matbaa- i Amire'de, Glen-i A k> 1848de stanbulda, -Mihnet-i Kean 1852de yine sta n
bul'da C erde-i H avadis m atbaasnda baslm tr. Bunlardan baka, fD evh at lmehamid fl tercem et -l-vlid adl, babasnn teretim e-i haliyle, birisi devrin
modas zere nizm devlece a it olan iki lyihas vardr. N efyin e sebep olan
sonucu lyihay L tfi tarihi vnin lk cildinde grm ek mmkndr. [M uhtelif
menbalar arasnda bk .( bnlemin Mahmud Kemal nal, "Son asr Trk air
leri', s. 723-7461.

89
dost olduu iin bir mddet karard, Keana nefyedildi. 11 Dostlarnn yar
dmyla affedildikten biraz sonra bu ikbal, Mahmud I l nin tevecchyle
artt. u Haremeyn payesi ile Mekke kads oldu., mhim devlet ilerine
itirak etti; 1826dan sonra hkmdarn bizzat iltifatna mazhar oldu. Fa
kat ihtiyatszlk zzet Mollada bir nevi aile miras gibiydi. 1828 muhare
besi esnasnda, harp ilnndan evvelki meveret meclisinde, kendisinin de
bizzat bulunarak herkesle beraber kabul ettii kararlara sonradan itiraz
zzet Molla Mihnet-i Keanda, bu nefye olan hdiseyi bnlemin
Mahmud Kemalin ald aadaki m sralarla anlatr :
Nakledip grdmz zilleti zzet Bey'den
Bz ihvan dediler n'mete etti kfran
Eyledim Halet Efendi'ye du nefyinde
Gayret-i nmeti terk et dedi ebn-y zaman
Medh zem eylemeden kurtulaym kullarn
Bana b-vsta kl rzkm yrab ihsan
Son iki msra, eski imparatorluk iinde mnevverin hakik vaziyetini gs
teren sahih vesikalardan biridir.

12
zzet Mollann Halet Efendi vstasyla Mahmud I I nin meclisine g
dii, nedimlik derecesinde ona intisap ettii, h att beraberce iret ettikleri
teden beri rlvyet edilmektedir. Hakikat ise bundan ok uzaktr. zzet Molla,
"Hazan-i Asarmdaki ry> menzmelerinde (Sebeb-i nakl-i Rya:-, Zuhur-i
Ryj, meden-i mah-i siyam adl kk mesnevi tarznda iirleri padiahla
ilk karlamasn uzun uzadya anlatr. Bu manzumelere gre Molla, 1239 se
nesinde, yani Vaka-i Hayriyeden evvel, fakat H let Efendinin kibetinden
epeyce sonra, bir gece ryasnda, bir camide Mahmud II ile karlar. Hkm
dar kendisine bir fkra anlatarak henz ahsen seninle tanmadm ama, iir
lerin ile aramzda nsiyet vardr* diye iltifat eder. Aradan iki sene getikten
sonra, 1242 senesi ramazannda Ayasofya camiinde zzet Molla, arkada Abdlhak Molla ile beraber gezinirken hkmdar oraya gelir ve tpk ryasnda
olduu gibi kendisine iltifat eder; bu suretle ryasnn aynen kmasn padi
ahn kerametine atfeden air de orta halli bir k a beyitle efendisini tekrar
medheder. Bu kadar serahat karsnda zzet M ollann padiahla olan m
nasebetini Hlet Efendi zamanna kartm ak mmkn olamyaca aikrdr.
Dier taraftan 1242den itibaren balayan bu mnsebet de hi bir zaman bu
husustaki rivyet ve fkralarn gstermek istedii dereceyi almam, hatt ken
disini ven ve devrini teganni eden bir ire, bir hkmdarn gsterecei te
vecchn derecesini amamtr. Hayatndan bahsetm esini pek seven zzet
Mollftda daha evvel, hkmdarla kar karya geldiini gsterecek baka birey yoktur; yine ayn divanda ve bu tarihten biraz sonra ok muhtemel olan
ikinci bir iltifatn aksi vardr. Bu takdirde Vsf ile kendisinin evsiz olduk
larm, karnca ve fil tezatlaryla Sleyman-i zam anca (yani hkmdara) an
latan mehur ktann, eer Mahmud I I ye takdim edilm i ise, sarayda vazifesi
bulunan Vsf vastasyla takdim edildiine, yahut da hakikaten Sleyman ad
l bir baka kimseye hitaben yazldna inanmak lzm geliyor.

90
yolunda yazd lyiha yznden bu ikbal bir anda yklmakla kalmad;
belki lmn de tcil etti, izzet Molla, yaad devri dolduran insanlar
dandr. Mizah ve hicvi, zamannn hdiselerini ve ahsiyetlerini bazan en
umulmadk tarafndan aydnlatr, felketine sebep olan lyiha ise, bu eh
reye bsbtn baka izgiler ilve eder u.
izzet M ola'nn eserini birinci derecede ahs bulmak ve onu iiri
mizde bir r 'ahibi addetmek, yahut tam bir mkemmeliyete erimi
saymak m m kn deildir. XV III. asrn sonlarna doru iirimize bsb
tn hkim olan clectique zevkin btn hususiyetleri onda vardr; ayrca
eyh Giib'den gelen ince hayaller zevki devrin teki airlerinde tesadf
ettiimiz dier izgilerle beraber bu esere hkimdir. Bata NeF ve eyh
Glib olmak zere, Nb, Nedim, Sbit, Nil ve daha evvelki sairler bu il
ham zaman zaman idare ederler. N efnin eseri onun iin bir nevi mek
tep olmutur. Kasidelerinin hemen ou ona naziredir; ayrca bu manzu
meleri idare edi tarznda, hayallerin tertibinde, msra yapnd, bu tesir
aka grlr. zzet Mollamn bu kasidelere az ok soktuu ...ahalllik
zevki, hasbhal enisi devriyle birletii noktalardr.
Bu kasideler iin izzet M ollann, ahsiyetine en ziyade sahip oldu
u eserlerdir, denemezse de en kusursuz eserleri olduu ve bazen kendisin
den beklenmiyecek bir ustalkla sylenmi beyitlere, hatt m anzum e para
larna ykseldii inkr edilemez 14.
Devrinden, o kadar tannm ve sevilmi :
Bir mevsim-i bahrna geldik ki lemin
Blbl ham havz teh glistn harb
beytiyle ikyet eden izzet M ollann gazellerinde, bu devrin sanat moda
laryla mevlev ilhmn enfslii garip bir tarzda birleirler, izzet Mollanm tasavvufu, devrin ve felein cilvelerinden ikyetlerini baz defalar ok
zarif - ve hatt asil - bir tarzda rten bir nevi fergat hissinden ve hayat
L tfi Efendinin bu m eseleden bahsederken
H er ne k adar m eciis-i
m everette muharebe ta ra f ek seriyetle tasdik olunmu ise de eb b - m eclisten
hekimba B ehet E fendi ile ricalden bazlar ve hususiyetle K eeci-zde zzet
M olla ierni m uhalefette bulunm ular ('T arih:', I, s. 293) demesi zzet Molla'nm bu lyihay yazarken, harbe m uhalif bir saray partisinin tev ik i deilse
bile tesiri altnda bulunduu h issin i uyandryor: yapt baz yerinde tenkitler
den mverrih Esad E fen d inin de bu zmre iinde bulunduuna ihtim al v eri
lebilir.
t N efT n in bir kasidesini tan zir ederek syledii - S tk zde iin - nusam m atta bu hal daha iyi gze arpar.

91
rzalar karsnda bir dergha ilticadan pek ileriye gitmez. Filhakika nk
teli, haz dkn ve zaman zaman bir devir sonunda yaam olmann se
zileriyle dolu olan bu iirde, asl byk mutasavvflarn kudretini yapan
ruh frtnalar, o gn ikyet ve isyanlar yoktur. Hlsa bir ok airle
rimizde olduu gibi, o da mistik hli muhtelif safhalaryla yaamaktan zi
yade onu kabul eder. Bununla beraber zzet Molla, her iki divanndaki ga
zelleri tasavvufi ilhama ithaf etmitir. Bahar-i Efkr mukaddimesindeki
tenbihde Mevlnnn ismini ihtiva etmeyen herhangi bir gazeli divan
na sokmamasn mstensillerden rica bile eder. kinci divanndaki iirler de
bir k t'a ile ah- Nakibende ithaf edilmitir. Eski iirin btn repertuvann iine alan ve ayrca, Mahmud II devrinin sanat hususiyetlerinden
birini tekil eden lkayt ve rindne hayatn btn uhluklarna itirakten
ekinmiyen bu gazeller, son beyitleriyle daima Mevln'ya dnerler. Bu
suretle biraz yukarda geen btn hayal ve mazmunlar, yaanm hayat ser
pintileri, bu son beyitle birdenbire deta mecz bir ifde, srr bir derin
lik kazanrlar, ok defa da, aydnln karsnda silinen glgeler gibi,
ezel ve biricik hakikatin tecellisi ile kendiliklerinden kayboluverirler. te
en maddi hazlarla srr balan arasndaki bu gidip gelme, zzet M o lla
da dikkat edilecek taraftr. Fakat unutmamal ki bu tarz gazel kendisin
den evvel az ok vardr, izzet Mollann hususiyeti bunda srardr. Mollamn divannda bir de R hye nazire olarak sylenmi bir terkib-i bend
vardr. Bittabi hemen ok defa hamlesiz olan msra, hi bir zaman rne
indeki keskin uua yetiemez.
Kean mcersm hikye eden Mihnet-i Keana gelince bu mesne
vide yer yer tesadf edilen neeyi, elenceli ifade tarzn, szlanmalar sev
memek kabil deildir. Payitahtn dnda, ailesinden, itiyatlarndan, dost
larndan, bir sarayn etrafnda daima canl ve ekici olan gndelik vak a
ve dedikodulardan zorla uzaklatrlm elebi ehirlerinin keder ve can s
knts, mesnevinin baz sahifelerinde hakikaten renkli teferruatla dolu bir
hiddetle patlak verir. Bu suretle eski mesnevi ve hikye tarznn y a v a n
lanm modalar arasnda, bizzat yaanm olan bir huzursuzluun iin
de husus bir miza canlanr. phesiz ki zzet M olla'nm hiddeti biraz
yapmacktr. Hemen hemen btn rahatszlklarnn kulaktan geldiini d
nmek bunu kabul etmek iin kfidir. Yalnz bu kadarn icat edebilir.
Onu, kh kendisini Kean'a gtrmee memur olan m bair, kh musiki
merakls eyh kir Efendi, kh Kean cmiinin imam, yahut bed se
siyle ve almasn bilmedii davulu ile ramazan banda kendisine musal
lat olan mahalle bekisi, ve nihayet bir M slman gencine k olduu iin
sabahlara kadar alavan, szlayan komusu Hristiyan kz taciz eder. Zen-

92
herekleri ok akta ileyen bu mizah tecrbelerinde izzet Molla, fkradan
yukarsna pek az kabilen eskilere hemen hemen hi bir ey ilve et
mez. Bununla beraber hepsi birden ve Mollann sergzeti etrafnda top
lannca, biraz zorla dahi olsa, yaanan hayata alm bir pencere tesirini
yaptklar da inkr edilemez. te Mihnet-i Kean n hususlii burada
dr. Filhakika onun nda zzet Mollann eserini mtalaa edersek, mesel,
Devhatl-mehmid f tercemetl-vlid adl kk mesnevisinden baba
snn tercmei halini naklettiini, ilk mesnevisi olan Glen-i Ak m
kahramamnnm kendisi olduunu dnr, kasidelerinde, her iki divannda
dostlarndan ve kendi hayatndan bahsedi tarzn gznnde tutarak o
zaman airimizi daha iyi anlarz. Hakikatta hayata bir intihar teebbsyle
giren zzet M olla'da ahsen yaanan bir sergzet daima esastr. Yazk ki,
eski gelenee ok bal olan air, evvel nazmn greneinden kurtulama
d, sonra da hakikaten icat edici bir muhayyileye sahip olmad iin
eseri yarda kalmtr.
Glen-i ak bu iki noktay da ok iyi aydnlatr. Bariz bir eyh
Galib tesiri altmda yazlan bu kk mesnevide airin btn eski ak
hikyelerini, kahramanlarn kendi etrafnda bir araya toplamas fikri ye
ni bir eydi. Fakat izzet M ollamn icat kabiliyeti bu buluu hakik bir
vision haline getirememi, eyh G alibin ksa ve hamlesiz bir taklidinde
kalmtr I5. Dier taraftan bu kk mesnevinin mebdeini, yaanm bir
ruh hlinden ald ikrdr.
izzet Mollann eseri bize bu yarm kalm ve eklini bulamam
hamlelerin dnda, eski iirin orta zevkte birok gzel m sra ve beytini
verir. Mesnevi vezinlerinde ve uzun hikyede ok ihmalci olan air, szle
oynarken hakik bir nzm kudreti kazanr. Onun sanatnn kendisinden
sonra gelenler ve bilhassa Z iya Paa zerindeki tesirini ilerde greceiz.
Filhakika Terkib-i bcnd ve Terci-i bend airinde Bahar- efkr
airinin birok balang noktalar vardr.
Devrin airleri iinde dikkate deer bir ehre de. bariz bir eyh Glib
tesirini asrndaki iir modalaryla olduka zk ve ihmalci bir slp
ve ilhamda birletirmi olan Bbli Hocas Aymtabl Ayn Efendidir '6.
15
Mihnet-i Kean >daki nesir parasnda (s. 61 iiri ve airlii san'at-i
iraktan dr ve lzime-i ir olan kesret-i tebli ve mbaladan mehcrdur>
diye trif zzet Molla da elbette ki grenein emberini kolay kolay kramazd.
i Ayntabl Seyyid Haan Ayni Efendi 1766 -Fatin Efendiye gre 1756da Ayatabda dojdu. 1790da stanbula geldi, medrese tahsilinden sonra milder-

93
1826'dan sonra uzun mddet yaayan bu airde, Mahmud II dev
rindeki yeniliklerin akisleri miihim bir yer tutar. Bunlar, devrin dier
airlerinde de az ok tesedf eden ve ideolojik hi bir kymet taunyan b ir takm kaside ve tarihlerden ibarettir. Ayrca kyafet deiikli
inin umum b ir balk haline getirdii fesi, Nedim ve Ragb Paa'da da
bulunmasna ramen, bir yenilik addederek onun etrafnda hi de zarif
olmayan mazmunlar ve sanatlar yapar. Aynnin olduka byk bir ye
kn tutan eserleri arasnda bir Sknmesi vardr. Ecnebi ikilerinin nevi
lerini sayan uzunca bir manzumesi ile, bizde garp sazlarndan ilk defa
bahseden bir manzumeyi, bu mevzularn iirimizde ilk defa grnleri
itibariyle kaydedelim. Selim IlIe verdii mehtab redifli kasidesi, bel
ki de eyh Galibe ok yakn bir zevkle yazdd iin, en muvaffak eserle
rinden birisidir. Ayn hkmdar iin syledii her msra kafiyeli bendlerden mteekkil uzunca mersiyesi ise daha ziyade Talcal Yahya Beyin
mehur mersiyesini taklit eder.
Ayni Efendi eserinin yeniye bakan tarafyla Mahmud
senelerinde d tarafndan deien dnyadr. B u deimeyi biz, hi bir fikr balangca ba
lann akszn devrin divan ve saz airlerinin ounda
buluruz.

n ve Tanzimat
A kif Paa

M ahmud II devrinin en ileride mnisi, zeki, hrn, kindar, didimek


ten olduu kadar szlanmaktan da yorulmayan haris devlet adam ve an
cak sknt ve ztrap anlarnda air olan kif Paa 17 (1787-1845) da
rislik mesleine girdi; fakat her nedense orada kalmayarak, daha ziyde hu
sus vazifelerle baz paalarn maiyetinde yaad. 1831de Bbli Hocas oldu.
1838'de stanbulda ld. M uhtelif manzum eserlerim bir araya toplayan divan
1842de tabedilmitir. Daha fazla malumat in bk. Saadettin Ntizhet Ergun,
eTrk irleri, II, s. 602 vd.
17 Mehmed kif Paa, Bozokta dodu. Husus tahsil grd. Ayntabl Mehmed Efendinin oludur. Bozokta Cebbarzde Sleyman B eyin dvan ktibliinl yapt. 1813'de amcas reislkttap Mustafa Mazhar Efendinln delletiy
le Divan- Hmyun kalemine girdi. Daha ilk gnlerinde padiahn tevecch
n kazand. 1815de medci, 1827'de Beyliki, 1832de Reislkttab ve bu va
zifenin ad yeni tekiltta Uraur- Hriciye N ezaretine evrilince efendi* un
van, fakat vezirlik rtbesiyle ilk hariciye nzn oldu. 1836da, Kadkynde
oturan ngiliz tebasndan Mr. Churchillin -Tanzimat'ta Cerde-i H avadisti
karan zat- avlanrken kaza ile bir ocuu yaralamas zerine kan hdise,
ngiliz sefiri Sir Ponsonbynin sran ile siyasi bir ekil alarak, btn ecnebi
sefirlerin mterek teebbs ekline girince hastal bahanesiyle azledildi. Bu
azilde bilhassa eski kalem arkada ve Umr- Mlkiye nzn Pertev P a a nn

94

ise az ok deien insanla karlarz. O, ondokuzuncu asr bann ha


yatnda, fikr itiyatlarnda, dilinde sarslm, deerlere ballk ve gve
ninde eski cem iydin kesiu standardndan huzursuz bir ferdiyete giden in
sandr. B u itibarla Keecizdenin, Vsfm ve onlardan evvel selenlerin
birounun eserlerinde hafif belirtiler halinde grnen bir vm ev. P a
ada bir nevi sarahat kazanr, demek hi de hatal olmaz. Nedim m s
tesna, kif Paa edebiyatmzda bir mizac btn ilclaryla konutu/a
adamdr. Tabsras, baz husus mektuplar, Adem kasidesi i ve bil
hassa torunu iin yazd o kk mersiye ile, herhangi bir yabanc tesire
mruz kalmakszn, sadece hayatnn rzalanyla yeni denilebilecek bir
edebiyatn numunesini vermitir. Vka bu saydmz eserler, Paanm
br eserleri arasnda bile hacim itibariyle ok kk kalrlar. Paa hadda hissesi bulunduunu zanneden Akif P aa rakibi aleyhine iddetli bir m ca
deleye girdi. Biraz da onun verdii jurnallerin neticesiyle ve bilhassa P a a y
ekemiyen Hsrev P aa takmnn gayretiyle Pertev Paann azli ve Edirneye
nefyi zerine paalk rtbesiyle mlkiye nzn oldu. Ve bu nezretin adn Da
hiliye Nezretine evirtti. Alt ay sonra Mehmed Rauf Paa'nn Baveklete
tyin edilmesi zerine yine hastal sebep gsterilerek vazifesine son verildi.
Bir mddet sonra 1839'da Kocaeli mutasarrflna tyin edildi. Fakat biraz
sonra halkn ikyeti zerine rtbesi dahi alnmak artyla azledilerek, vak tiy
le Pertev P aann srld ve gizlice idam edildii Edirne'ye gnderildi. Ve
oraya gnderilen bir heyet tarafndan hakknda tahkikat alarak iki sene
nefye mahkm edildi. kif P aa bu son darbelerin kendisine vaktiyle Pertev
Paa tarafndan himaye edilmi olan Mustafa Reid Paa tarafndan indiril
diini zannediyordu. Mektuplarnn birinde Mustafa Reid P aa iin hasm-
elidimiz Unvann kullanr. uras da var ki, Akif Paa, Dhiliye nzn bulun
duu zaman zarfnda Mustafa Reid P aann adamlanm mhim vazifelerden
uzaklatrmaa alm t (bk. ;Ltfi tarihi*, V). Cezasn doldurunca Bursa
veya Y ozgatda ikametine msaade edildi, padiaha ve saa Sola yazc rica
mektuplar zerine hkmdarn husus emriyle stanbulda oturm
-ni v e
rildi. Bir mddet sonra 1844de Hac niyetiyle Hicaza gitti. Dnte, si de
skenderiyede hastalanarak bir mddet sonra ld.
Akif Paa, Edirnede ve sonra Bursada iken daima hastalktan ikyet e t
mi, ayn ca gnderilen doktorlarn kendisini zehirlemelerinden korkmutu. Sr
gn hayatnn sonuna doru olu ve karsyla da arasnn aldn Ebzziyann Nmne-i edebiyat *ta nerettii bir mektup parasndan anlyoruz.
Eserleri : Mneat- Elhac kif Efendi ve Divane stanbul 1259; Bulak
1262. (Un. K. ty. nr. 2597 deki yazma nsha bu iki baskya nazaran daha tam
ve zengindir). Tabsra, Matbaa-i Amire (tarihsiz); Matbaa-i Ebzziya 1300lmnden sonra neredilen ve muhtelif mektuplarn toplayan; Eser-i kif
Paa. stanbul 1290; Muharrert- hususiye-i Akif Paa (nr. Ebzziya Tevfik), stanbul 1301. (Ayrca Arapadan baz ilvelerle tercme ettii Rlsaletlfirsiye vel-siysiye adl baslmam bir eseri daha vardr. n. K. ty. nr. 1223).

95
diznda edebiyat hi de meslek edinmemi bir devlet adam olduu gibi,
zevk itibariyle de tamamiyle eskiye balyd. Ebzziya Tevfikin neret
tii muharreratmda, Paann menfda iken stanbuldan byk bir ehem
miyetle gnderilmesini istedii Badad zerine yazlm bir mektup v ard rs,
tamamiyle eski nesrin erevesinde olan bu esere gsterdii ballk,
M neat*mdaki eski tarz yazlar bize onun zevki ve yetime tarz hak
knda tam bir fikir verebilir. kif Paa eskinin devamdr.
H att Ebzziya d a n beri zerinde o kadar durulan Adem kasidesi
bile bu direnin iindedir. Nlr. Gibbin 19 mehur bir ngiliz iirine veril
mi nvana kyasla Bedbinlerin Marsaillaisei adn verdii bu iirde, dil,
hayal sistemi, m sra idare edi tarz, mazmunlarn kuruluu, skolastik bginin hayallerde oynad rol, kafiyenin tesadflerine gre gelime, her
ey eski estetie**sk skya baldr. Hareket noktas pek yeni bir ey ge
tirmez. Taliin cilveleri karsnda hayattan ikyet, lme bir kurtulu
gibi bakmak bizde ve az ok edebiyatta, halk dilinde de trl ifadeleri
bulunan tabi b ir ruh hli, hatt boalma residir. Fakat, kif Paa sa
dece kafiyenin sraryla olsa bile bu ruh hline kendini yle teslim eder,
i darlna yle sk sk yapr ki, bu alelde ikyet, ister istemez -tali
karsnda husus bir davran haline girer. te bu davrann kendisi ye
nidir. Filhakika burada, manzumeyi batan aaya idare eden eski sanat
oyunlarna ramen -Paa, iirinin rgsn, hatt sevgilisini adem ke
limesinin zihnimizde uyandrd sonsuz boluk vehminden deta beyit
beyit, yani para para eker karr- insan tali'ine kar o zamana ka
dar grlmeyen bir isyan vardr. air kendisine kadar, edebiyatmzda an
cak vahdet-i vct sistemlerinin bir diyalektik unsuru olarak kullanlm
olan bir mefhumu birdenbire varln karsna dikmek, onun zerine yk
lenmekle, farknda olmadan btn bir sistemin dna kar. Fakat paa,
acaba yaptnn hakikaten farknda deil miydi? nk eski cemiyette
tabu olan snmalara (Allah, peygamber, veller, cemiyet plnnda hkmdr, devlet adamlar, ve saire...) kar yokluk fikrine byle snmann,
onu vmenin bizzat kendisi, velev tek bir eserde olsun, -ki kif Paada
byledir- tahminimizden ok byk kprleri atmaktadr. Daha manzu
meye balarken :
Can verir deme ende-i sahb-y adem
Cevher-i can m aceb cevher-i mn-y adem
- 18 Muharrerat- hususlye-i Akif Paa, 1301, s. 71.
History of Ottoman Poetry, IV, s. 329.

96
beytinin ilk msranda lm dncesiyle kurtulu fikrini birletirirken,
ikinci m srada yokluk birdenbire hayatn z essence oluverir. Bittabi
bir kelimenin etrafnda sylenmi altm dokuz beyitlik uzun bir kasideye
ister istemez bir yn tekrar, ttradszlk ve oyun girecektir. air, adem
kelimesini bazen fert hayatnn sona erii, bazen de byk yokluk nant
m nsnda kulland gibi, varlk ve yokluk kelimelerinin ift m
nlar zerinde oynamaktan ekinmez :
Herkese br- bel kendisinin varldr
Gam u lmdan zde bery-y adem
Sarf edp vnn akln var ise sen yok ol
Rahat istersen eer eyle temenn-y adem
Belli ki kif Paa, bir sknt nnda ve biraz da rahatszlnn verdii
ztrapla20 kasideye balam, fakat eski iirin btn imknlaryla yorul
mu sanat biraz da kafiyenin yardmyla bu duyguyu insan tam konuturam ayacak ekilde yenmitir. Bununla beraber irin ruh hali, hayat
bkknl, eski oyunlarn, mantk ve kyas gelitirmelerinin21 arasndan
ak ekilde grlr. Bu haliyle Adem kasidesi air iin olduu kadar,
cemiyet artlan ve devri iin de ehemmiyetli bir psikolojik vesikadr.
Klsik devirlerde, ne byle b ir mefhum tek bama iir mevzuu alnr, ne
de ferd b ir ruh darl bu kadar kuvvetle n plna geerdi.
Adam kasidesi, asl m ihveri:
yle dilteng-i hest ile rencrum kim
Hn olur nielerimden dil-i ferdy adem
beyti, daha dorusu bu beyitteki dilteng-i hest yaama azb-angoisse
kelime veya tabiri gzden karlmadan okunmaldr. Bittabi burada gerek
2 A kif Pasa vcutca hasta idi, her iki azlinde de hastal resmen sebep
gsterilir. Avrupa'da olduu gibi, bu siysi bir mazeret addedilebilirse de ikinci
azlinde devamszlndan da bahsedilir. Nefyinden sonraki mektuplarnda sk
sk hastalktan, doktor yokluundan bahseder. Bu gz nnde tutulursa :
Ben o btzar-i vcdum ki dil-i gamzedeme
ns-i mavtin grnr vahet-i sahr-y adem
beytinin ve benzerlerinin mns deiir.
2i
Selb cb teayyun ederek lemden
Bir netice verir elbette kazy-y adem
beyti ve onun devam olanlar.

97
bu kelime ve gerek ad em-vct kard atrmas ve cevher, hatt bazen
varlk kelimesinin iirde kazand existence* tbirine yakn mn ze
rinde fazla srar edecek deiliz. Bununla beraber bu kelimeler, Paa nn
iirinde sk sk getii gibi, birbirine de az ok sk bir ekilde baldrlar.
Akif P a a :
rifan yoklukla etmekte isbat- vcd
Ben ise varlkla eyledim in-y adem
derken kasidenin hz ald fikir sistemini bize yar oyun ve yar ruh
hli ifdesi olarak aka verir; bu, yukarda iaret ettiimiz gibi, vahdet-i
vcut felsefesindeki vctun ademe aksiyle suretler leminin douu
meselesidir. Bizce asl mhim olan taraf, kuvvetle yaanm, ve bir ruh
hlinden hareket ederek varl inkra kadar giden isyandr.
Ne gam u gussa ne rene elem bm mid
Olsa yeste cihan cn ile cy-y adem
Yok dedike var olur yok m u garbet bunda
Nra- hest mi nedir hall-i muamm-y adem
gibi beyitlerde bir nevi abes dncesine yol at gibi, br taraftan
da
Ber-murd olmayacak ben yere gesn lem
Necm mihr mehi olsun eser-i py-i adem
beytinin iirimizce o kadar yeni olmayan
fakat bu manzmenin iinde
allm ehresini birdenbire kaybeden ykclna kadar gider.
Akif P aanm mizcndan yukarda bahsettik. Paa'da taliden ikyet
esasdr. D aha genliinde med Enver Efendiye verdii kasidede :

Dr- dny deli gnlm gibi viran olsa


N e cihan olsa ne can olsa ne hicrn olsa
Talcal Yahya
Ykld hatrm imdengeri lem harb olsun
Vsf
F. 7

98
Zencr-i kehken ile baland tliim
N e istikameti mutasavver ne ricati
Yrab ne tre baht- cihanm felekde kim
Subh-i vatanda yd ederim m- gurbeti
yine-i kaz mym y bu lemin
Hep bende mi grnse gerek derd mihneti
diye dnen ir, Adem kasidesi nde bu ik y eti:
Yapt enkaz- elemden beni benn-y adem
diyecek kadar ileri gtrr.
Bu inkr, bu ihtiras ve didinme, ferd meselelerin bu tarzda bir nevi
felsef azaba yol aacak kadar plan deitirmesi, eski edebiyatmzda ilk
defa grlen bir vakadr. Bu, insann kendi talii ile karlamasdr. Vaka
Paa, kasidesinin sonunda :
M ahv-i hk-i reh-i heneh-i kevneynim ben
Ne tevell-y vcd u ne teberr-y adem
diyerek hlis Mslman akidesine, tam ikrara dner. Fakat ok bir kere
atlmtr. Kasidenin dier ehemmiyeti de yukarda sylediimiz eskinin
artlann bozmadan, kendiliinden poeme gidiidir.
T orunu iin yazd mersiyede airin ilham, kasidede olduu gibi es
ki iirin inam yar susturan ve hislere mhiyet deitirten sistemi ile kar
lalmaz. Sanki hece veznini ve koma eklini almasyla teessr hayat
birdenbire btn hrriyetini kazanr. Burada Nm k Kemalin, Vsf'm iiri
iin yapt dikkatin isabeti meydana kar. Deien teknik ile sanki in
sann kendisi meydana kmtr. Filhakika daha ilk ktadan itibaren haki
katen duyulmu eylerin, dnyasna gireriz. Kaybedilen torunun kck
ve sevimli varl ve asl mhimi lmn kendisi, gerisi olmayan macera
bizi birdenbire sarar. Bu artk ne eski mersiye, ne de tarih drme sana
tnn dourduu manzumelerin muvazaal dnyasdr, B hatt ne de halk
atdr. Kk eklinde ve nisbeten durulmu dilinde insann t kendisini
arayan yeni iirdir.

3
s. 37.

Kz Atiye Hanm iin tarih manzumesi ile karlatrnz : tDivane,

99
Tfl- nzeninim unutmam seni
Aylar gnler deil gese de yllar
Telh-km eyledi firkn beni
kar m hatrdan o tatl diller
Ky] amaz iken pmee tenin
imdi ne haldedir nzik bedenin
Andka glende gonce-dehenin
Ya>sn hm ile kl olsun gller
Tagayyrler gelp cism-i semine
Srma sa'.ar yayld m zemine
Dkld m siyah ebr cebine
Dald m kokladm snbller
Felein knesi yerin buldu mu
Gl .yanan reng-i ruyu soldu mu
Acaba ryp toprak oldu mu
pp kokladm o pamuk eller!
Vaka burada da klie vardr. Gonce-deien, firak, telh-km, snbl (sa yerine) t gibi kelimeler ve tbirler, glende hatrlama gibi aira
ne syleyiler, uzun bir kullann halk aznda dahi tesirini tkettii un
surlardr. Fakat kif Paanm komas onlarla bsbtn baka bir ter
tip kurar. Trk romantizminin balangcn bizce bu eserde aramaldr.
Filhakika pek az eser onun kadar tesir etmitir.
Hece vezninin Tanzimat'tan sonra birdenbire kazand rabette
bu komann, en yakn devirde ve gelenekten kopmu rnek sfatyla m
him bir hissesi vardr. Dier taraftan Tanzim at'tan sonraki iirde o kadar
mhim bir yer tutan ferdi lm karsndaki vaziyet ve mersiye iiri de
ona balanabilir. Bunlarn iinde H m idin lbn-i Musdaki Umml-Asmm trksn ve btn sahneyi. Nejad Ekremdeki hece vezni m an
zumelerin bir ounu dorudan doruya devam olarak sayabiliriz. B unla
rn dnda ve daha mhimi, Makbemin esas temlerinden biri olan lm
le deime fikrinin de bu koma ile balamas, yahut bu temin tedeD beri
her edebiyatta az ok mevcut olduu dnlrse, yenilemesidir. F ilha
kika ikinci kt a d a k i:
imdi ne haldedir nzik bedenin
sorusu, btn nc kta ve manzumeye son veren :

100
Acaba ryp toprak oldu mu
p p okadm o pamuk eller
beyti, lm sevgilinin H m idin muhayyelesindeki mcerasm ondan ok
evvel verirler. Son olarak, bu kk manzume ile Edhem Pertev Paann
Tfl- nim tercmeninden evvel ocuk ve ocuk sevgisi temlerinin ede
biyatmzda baladm da syleyelim. Bylece kif Paa, bu onalt msra nn iinde rin insanla mnasebetini deitirdii gibi, yepyeni bir tem
de getirmitir. T ekrar edelim ki nsekizinci asrn bandan, Nedimden iti
baren erevelerini zorlayan iirimizde bu koma, sdece teessiir sahada
kalmasna ramen ilk muvaffak hamledir. kif Paamn ancak insden
sonraki nesil tarafndan tannm olmas da, onun eseriyle edebiyatmzda
ne kadar yeni olduunu gsterir. Vka, divannnn balangc olan vct
redifi i na'tinde N evresin Adem kasidesi ne verdii cevap istisna edilirse
Paann eski iirin son eserleri zerinde hemen hi bir tesiri olmamtr.
Buna mukabil Z iya Paann Terkib-i bendinden balamak zere yeni
iirde, belki Servet-i Fnn iirinin bedbinliine varncaya kadar az ok
kif Paadan gelen bir eyler vardr. Onun eseri yenilik devri airlerimiz
de hi olmazsa garpl rneklerinin yerli kardeleri gibi grnmtr.
Son olarak eer Divanedeki bir msra'n tazmini ile gazel diye ad
landrlan m usam m attaki:
Perindr senin vaktiyle hrrem bildiin gnlm
msra' kendisinin ise, Paa'nn ondokuzuncu asr ba iirinin karakteris
tik vasflarndan b iri olan hissilie aruzun en gzel msral arndan biriyle
kaldm d a syleyelim.

H A LK Rt

Divan iirinin naklettiimiz bu macerasnn yan banda on dokuzun


cu asra, ayn dil ve muhteva yorgunluu, ayni anm hayller ve ypran
m airce durularla giren k tarz da bu yarm asrda eitli gelimeler
gsterir *. Nasl, klasik iirde yazanlarn ou, ayr ayr yollardan dahi olsa
yeniyi ehirli hayatnda ve aznda ararlar ve kif Paa gibi bu iirin en

Kitabmzn bu ksmnda sadece halk iirinin XIX. asrdaki byk mer


halelerini iaret etmek istediimiz iin, verdiimiz izahata hususi bir etd na
zaryla baklmamalidir. Burada zikredilen m etinler hususunda bilhassa Fuad
Kprlntin -Trk airleri Antolojisi . (stanbul 1940) ile Pertev N aili Boratav ve Halil Vedad Fratl'nn zahl Halk iiri Antolojisi* (Ankara 1(M3)
isimli kitabna mracaat edilmelidir.
Bahis mevzuu olan airler hakknda daha geni malmat, Fuad Kprlnn ad geen eseri ile isimlerini aaya naklettiimiz u monografilerde, mev
cuttur.
Emrah : Fuad Kprl, -Erzurumlu Emrah, stanbul 1629; Vehbi Cem
Akun. Emrah, seme iirleri ve Selcivan hikyesi, Sivas 1942; Efltun Cem
Gney-etm Efltun Gney, Erzurumlu k Emrah, hayat ve iirleri, s
tanbul 1952.
Zihni ; Ziyaeddin Fahri Fmdkolu, Bayburtlu Zihn, Bir edebiyat sosyolo
ji denemesi, stanbul, 1950.
Dertli : Ahmet Talat, Dertli. Hayat, Divan, Bolu 1928; Cahit ztelli,
Dertli ve SeyranU, stanbul 1953.
Seyrani : Haim Nezihi Okay, Everekli (Develili) A k Seyranl hayat ve
iirleri, stanbul 1952
R uhsat!: Kadri zyalm , Deliktal Ruhsat I, Sivas 1936; Kadri zyalm-Kemal Grpnar, Deliktal RuhsatS II >, Sivas 1938; Vehbi Cem Akun,
Ak Ruhsatta, Sivas 1945; Efltun Cem Gney-etin Efltun Gney, Ak
Ruhsati, hayat ve iirleri, stanbul 1953.
Dadalolu ; T&ha Toros, Dadalolu, XIX asr ukurova saz airi, Adana
1940; Cahit ztelli, -Krolu ve Dadalolu, stanbul 1953.

101

102
salam ananesinde yetimi bir air bunu elde etmek iin dorudan do
ruya halk iiri eklini kullanrsa, bu devrin klar da sanatlarn divan
iirinden alnm kelime ve unsurlarla zenginletirmee, komaya daha sa
lam, hatt bir nevi kelime zevki tayan bir ekil vermee, hulsa byk
tandklar, ve tekniine, (yani aruza) az ok sahip olduklar sanata yak
lamaya alrlar.
Emrah, Bayburdlu Zihn, Dertli gibi bu asrn iinde iir sylemee
balam saz airlerinin eserlerinin kelime ve hayl itibariyle, hatt umum
hava ile klasik iire ok yakndrlar. Bunlarn asrn banda ve iinde do
an raklar ise bir taraftan tekn:kleri ile yakm ustalarn az ok baar ile
taklit ederler, br yandan da Tanzimat'la gelen tima deiikliklerin te
siri altnda bu iirin muhtevasn geniletirler ve onlarla ilk defa olarak he
ce veznine sosyal temler girer. Bylece saz iiri, aruz iirden daha evvel,
velev bir akslamel zaviyesinden olsa bile, cemiyet meselelerine alm olur.
Dier taraftan, tpk klasik iirde olduu gibi bu hece airlerinde de bu ha
reketin tam aksi, yani devlet irdesiyle yaplan yeniliklerin medhi vardr.
Nihayet, airet hayatna bal baz halk airleri de kapal muhitlerin ken
dilerine temin ettikleri muhteva ve dil ananesinde eserlerim verirler.
Yukarda zikrettiimiz Emrah, Zihn, Dertli gibi airlerin daha ziyade
R za Tevfik ile balayan hece koluna kuvvetle tesir ettiini, daha yakn za
m anlarda kefedilen Seyran ve akirtlerinin ise bugnk trl iir ceryanIariyle hi olmazsa muhteva itibariyle birletiini imdiden syleyelim.
Mahmud II devrini idrak eden airlerle Anadoluda onun ve Tanzi
m at'n akslamelini duyan muhitlerde yetien airler arasndaki fark bize
muhtelif zmrelerde byk cemiyet hdiselerinin ne kadar deiik tarzda
tesir ettiim gsterir. Filhakika Emrah, Zihn, hatt Dertli eskinin devam
drlar ve klasik iir yannda halk iirinin-yetitikleri muhit ve terbiye tarz
larna gre-tabi gelimesini verirler. Seyran ve ondan sonra gelenler ise
byk bir tima deimenin akslamelini ifade ederler.
Saz airlerinin o zamana kadar kullandklar dili d i\n edebiyat lgatna bilhassa aan Erzurumlu Emrah (? 18-14) n zerinde fazla srar
etmeyelim. Hamlesiz, daha ziyade airane bir durua benzeyen bol bir ta
savvuf unsuru, baz mahall dil hususiyetleri onun iirine ancak husus bir
eni verirler. Emrah'm eseri, ancak muayyen hudutlar iinde kalan m a
hall bir zevki tatmin edebilen eserlerdendir. O da, her iki gelenekte yetien
birok muasrlar gibi, devrinin resm hayata getirdii muayyen yeni st
lahlar iirine sokar.

103
Ordu-y mihnette, kiver-i gamda
B en mirim, sevda mstearmdr
B erk uran sevdadr suz-i sinemde
Bu akn nian- ifiharmdr.
Kabilinden k ta ve msralarla, tpk yeni moda olan bir kuma ve
ya kyafet hususiyeti gibi, Mahmud II devrinin yeni ihdaslar olan kelime
ler zerinde yapt oyunlar hakikatte k tarzna byk bir ey ve et
mez.
H er asrda mevcut olan bir ok benzerleri gibi tarada devrinin ede
b muhitlerinden uzakta yetimi ve bu muhitlere ancak ahsiyeti tamamiyle teekkl ettikten sonra girmi bir aruz airi olan Bayburdlu Zihn
(? 1854), sadece bu vezinli yazd iirlerle kalsayd. Olduka muntazam
klasik tahsiline, aruz ehline sahip oluuna ve eidi eserlerine ramen p
hesiz bugn pek az hatrlanrd. Fakat halk iirinin ananelerine iddetle
ak bulunan bir muhitte ve devirde yetimesi ve phesiz bugn bizim bil
memize imkn olmayan baka miller yznden bu aruz iri hece veznini
de kullanm ve bu vezinle kendisini devrin en dikkate deer sanatkrlar
arasna koyan birka eser vermitir. Zihn, biraz kif Paa'ya benzer. u
farkla ki, kif Paa kk mersiyesinde getirdii eylerle dorudan doru
ya duyu tarzmzn yenilemesine vardm etmitir. Zihn ise pseudo-classi
que bir muhteva ve unsurlardan hareket ettii iin gelecek nesiller zerinde
o kadar mull ve deitirici tesiri olmaz. B una mukabil baz manzumele
rinde erii ekil mkemmellii ile koma tarzn deta deitirmitir.
Vardm ki yurdundan ayak gtrm
Y avru gitmi ssz kalm oca
C am lar ikest olmu meyler dklm
Sakiler meclisten ekmi aya
kt'asyla balayan mehur manzumesi iin iki ayr koldan yryen zevki,
hece vezni geleneinde birletirmee alan ilk tecrbedir demek pek htal olm az k edebiyatnn pek az eserinde kelime dediimiz ey bu ka
dar telkin edici b ir rol oynar. Onun kadar mkemmel olmamakla beraber :
Ykm adrlarn g etmi Leyl
Vardm ki bo kalm yar otaklan
beytiyle balayan komas ise hece veznine o devirde pek tabi olan baz

104
kolay m sralarma ramen ktamn iine Leyl ve Mecnun gibi klsik
bir ak hikyesini yerletirmesiyle ayrca dikkate deer. Bu iki koma, es
ki temleri hecede yeniletirmek tecrbesidir. Gel* redifli komada ise
dorudan doruya halk rinin unsurlarn kendine kaynak olarak aldm
sylersek, Z ihninin bilerek veya biimiyerek ne kadar mhim bir tecrbe
ye girdii hakknda bir fikir vermi oluruz. Hakikatte onun sanat, kltr
den hareket eden, ferd hayat ve nzalarm onun sayesinde masallatrmaa, yahut eski masallarn arasnda bize onu vermee alan usta bil
gi bir sanattr. Bu itibarla Zihn mahlasn alm olmas zerinde d
nlecek bir tesadftr.
ok gezen, gerek stanbulda, gerek tarda derbeder hayatyla l
mne kadar bir ym menkbe ve rivyet yaratan, bir ok muasrlar gibi
M ahmud II devrinin yeniliklerini ven, resm iltifatlara mazhar olan,
resm vazifeler gren Dertli (1772 - 1845) Zihn gibi bir kltrn ve
gelenein zerinde ameliyeler yapacak, deerlere yer deitirtecek bir air
deildir. Eserine btnyle baklacak olursa k ananesine ok sk bal
olduu grlr. Bununla beraber, ara sra kulland aruzun tesiriyle, o da
klasik vezne yakn b ir zevkte komalar, divanlar yazmtr.
Haraba kul olduk bezm-i ademde
Abd olsak da bir, olmasak da bir
Skiy cmnda nedir bu esrar
Syletir efsne efsne beni
beyitleriyle balayan komalar, iki zevkin ortasnda, klsik iirden az ok
halk azna gemi kelime ve ifadelerin etrafnda husus, hatt az ok pls
tik bir ed ile sylenmi manzumelerdir. Fakat onun asd sanatn so
nuna kadar ayn kudretle gelitiremedii bu cins eserlerde deil, hi de
kendisine yar olmayan taliile kar karya kald, onun cilvelerine ok
stten bakt, veya alay ettii eserlerde aramaldr. Filhakika D ertlide
bir nevi tali uuru vardr. Ancak o zaman sanatnn srn olan link neeye
eriir. Bunlardan, her suretle k edebiyatnn geleneinde eski bir m o
tif gibi grnen ve kendisinden soma o kadar ok taklit edilen mehur
kara bahtm komas, ekil itibariyle bu asrn belki de en mkemmel
eserlerinden biridir. Ve sade Dertlinin mizah kuvvetini, stoicism'ini gs
termez; ayrca iirimizin Bkiden ve bilhassa N efden beri bellibal vasf
olan o erkek edya ve yksek syleyie de sahiptir. Bu koma o kadar
mkemmel olmamakla b erab er:

105
Himmeti bu imi bire pirlerin
Hizmetini ettim nice mirlerin
Hayli msellimin, ok vezirlerin
Sayesinde bir Dertlilik kazandm
kt'asnn ikyeti ve gizli inkr ile biten koma da, bu irin gelenekten \e
onun irne teferruatndan kurtulduu zamanlar hangi hadlere eriebildi
ini gsterir. Bu iirin ba olan :
Bahar seli gibi dalar banda
msra ise onun iirinin yeniye bakan tarafdr,
1839-1861 yllar arasnda stanbulda bulunduu ve yazd hiciv
lerin neticesinden korkarak tekrar memleketi olan Develi'ye kaarak ora
da ld sylenen Kayserili Seyran (1807-1866) yi Mahmud II ve
Tanzimat'n getirdii yenilikler yznden doan huzursuzluun iri addet
mek en dorusudur. Filhakika, yerine gereklemi bir devlet otoritesi ve
muntazam bir tekilt konmadan eski yar feodal sistemin ykmasmdar
doan buhran, inanlarnda sarslm chil bir efkr umumiyenin honut
suzluu bu hain ruhlu ve sert dilli irin eserinin asl ahs tarafn ya
par. phesiz bunda 1826dan som a bektalie kar gsterilen akslmelin tesiri de vardr. Her ne ekilde olursa olsun Abdlmecid devrinin
gizli kroniini Seyran'nin iirinde aramaldr. Bu itibarla :
lemde bir devir dnyor amma
Devr-i Ingiliz mi. Frenk mi bilmem
Halli san deil, mkil muamma
Zulm-i zlim ge direk mi bilmem

Eyvah fukarann beli bkld


Meded, ticaretin gcnc kaldk

Mahkeme meclisi icad olduu


eme-i rvetin akmaklndan
Kaza bel ile lem dolduu
Kazlarn kadya umaklndan

106
kta ve beyitleriyle balyan kom alar bize Takvim -i V ekayiin br y
zn, Kuleli Vakas cinsinden

akslm elleri hazrlayan bir ruh halinin

en shhatli vesikalarn verirler. Bazan bu hicivler yukarya birinci kt'asn aldmz kom ay bitiren :
Selefin rvetle h ccet yazm as
H alefin anlayp b ozm as
Y klan binann birden tozm as
A sl serm ayenin topraklndan
ktasmda olduu gib i hakiki bir polem ie varrz. Bazan bu hiciv daha
ileriye gider, bizzat padiah h ed ef alr :
Eski saraylar beenm ez oldu!

Bazan da esk i dnyann hasreti o lu r :

A te vapurunu icad edenler


Y elk en ap yelin kadrin ne bilsin!

Seyrannin tasavvufu ve ak iirleri dorudan doruya gelenein de


vamdr. F akat bunlarda dahi zaman zaman halk edebiyatmzda az g
rlen kudrette ahs hayallere v a r r:

Akn arsna drm e tel


sterisen benden b a l kara gzlm .

Vaka Seyran bu mkemmelikte her zaman kalamaz. Onda Zihninin ve


ya Dertlinin ekil ustal yoktur. Daha dorusu Seyrannin iirinin biz
ce asl kuvvetini yapan unsurlar, ok defa halk iirinin ananesinde hi ol
mazsa ifade tarzyla teden beri bulunmayan unsurlar olduu iin man
zume ister istemez daha ziyde muhtevann kuvvetiyle bir tamamlk, hissi
verir.
Seyrannin sanat sadece hicivde kalmaz. Daha dorusu bu isyan
lssi zaman zaman daha geni ve kuvvetli hayallerde ifadesini bulur. Ken
di mrnn maceras kadar, doduu kasabann ve talih benzerlerinin de
az ok hikyesi olan grnr komasnn u ilk ktasnda olduu gibi :

107
Kaan valdemi ryada
Kan alar gzleri yal
Bize edenlerin defterin
Ejder olmu yedi bal

grsem
grnr,
drsem
grnr.

Burada, ryada grd anasyla btn bir realiteyi birletirmesi, anay bu


suretle bir sembol haline getirmesi gerekten dnlecek bir eydir. Bu
hayal kudreti, alar redifli semasinin ortasnda birdenbire hakik bir
vision olur.

Bir acayib kale grdm


Bur u bru beden alar!
bir baka iirinde, btn kozmik nizam u tek m sra'a sar :

Hep byle devreder felekler, burlar

ayni iirin sonunda Seyrn, halk iirinin teden beri memleket isimleri ze
rinde yapt oyunun mihverini artc ekilde i leme doru kaydrr :

Gnl iklimini gezdim dolatm


Tunus, Trablus, Fasdan ieri
Bektai ananesinden yetien, aruz iirin tekniini az ok tanyan din
dar ve cezbeli Seyrannin iirlerinde zaman zaman Ziya Paa'nn ma
kalelerini andran bir realite gr ve siyas hiciv vardr. u farkla ki
Ziya Paann mukabil teklifi hrriyet kelimesi etrafnda toplanr, eski
Mslman idealine sk skya bal olan Seyran ise daha ziyade adlet
mefhumunun etrafndadr, daha dorusu onun yokluuna isyan eder, aikr
ekilde eskinin arkasndan alar.
Onun asl kudreti, k tarznn yorulmu olan dilini gnlk ilere
dnmek suretiyle hi beklenmedik ekilde tazelemi olmasndadr. Bu iti
barla eserinin tam bir tcdkiki ve bilhassa maziye olan borlarnn gsteril
mesi lzmd:. Dil itibariyle ondokuzuncu asrda halk iirinin en dikkate
deer tecrbesi onujdur. Seyrande baz dil ve ifade yenilikleri de var
dr. Bana d redifli komasndan aldmz u msralarda baka gelen s
fatlarda olduu gibi :

108
Sahte bir cilveyle glme yzme
Derin akla gnlm yr deil bana!
Tam zamannda tesbit edilmemi, ou ifahi geleneklerden gelen bir
eserde bu tarzda tasarruflar daima pheli addedilebilir. Bunun gibi Seyraniye dair son zam anlardaki neirlerde grdmz baz msralar da
bu esere daha sonraki devir saz airlerinin eserlerinin karm olmas ih
timalini de kuvvetle hatra getirmektedir. Filhakika 1866da veya 1867de
len bir halk irinin :
Arz bolukta gne iin dolanr!
msran sylemesi biraz g olduu gibi, daha ziyade Abdlhamid II dev
rinde yaylan muhbir-i sdk kelimesi etrafndaki:
Mzevirin ad muhbir-i sdk
msra az ok phe ile karlanabilir.
Kalkt g eyledi Avar illeri
Ar ar gider iller bizimdir
Arap atlar yakn eder ra
Yce dadan aan yollar bizimdir
ktasyla balayan mehur komann airi Dadalolunda phesiz ki yu
karda bahsettiimiz airlerin bilgi slbunu ve kark dilini aramak beyhudedir. O. iinde yaad sert tabiat ve insanlara benzeyen ok saf ve
salam bir dille ve airet hayatma kendine mahsus zihniyetiyle karmza
kar. Dadalolu'nun insandan, topraktan, hayvandan ok hususi bir bah
sedii vardr. O, tam mnsyla kabilenin airidir. Cevdet Paa heyet-i slhiyesi hareketini:
Hakkmzda devlet etmi ferman
Ferman padiahn, dalar bizimdir
len lr, kalan salar bizimdir

msralaryla hakik bir muharebe evki imde karlay da bu zihniyet


ve gr farkn gsterir. Biz zamiri, onda bir estetikten ziyade, muayyen
bir zmre anlaynn ifadesidir.

109
Asrn ikinci yarsnda yetien saz airleri arasnda Ruhsat (18561899), yeni bir duygu veya dil getirmekten ziyade gelenein ydklarn
toparlamasn bilen bir airdir.
Ben m deyu laf etme gnl
Dalarda dum an var sen nolacaksm?
diye balayan byk destannda btn bir airler ve erenler kafilesini bir
araya toplar ve gzlerin komasnda btn bir memleket ve slm co
rafyas vardr.. A t iin yazd koma yine btn bir hayal geleneiyle zen
gindir.
Silleli Nigrnin (1 8 5 8 - 1917) ar destan, yine Silleden yeti
mi olan Figan (1 8 7 8 - 1928) nin askerdeki oluna yazd mektup,
halk iirine itimai hayattaki deiikliklerin getirdii yeni motiflerdir.
Fakat Seyran'den sonra bizce asl zerinde durulmas gereken air,
kuvvei bir k Kerem tesiri altnda olmakla beraber, zaman zaman temiz
dili ve canlandrma kabiliyeti ile adalarndan ayrlan Zlli'dir. Onun,
ni ehri iin yazd manzume, eskiye en fazla bal olan iirlerinden biri
olsa bile, k Keremden beri unutulmu olan bir temaya tekrar dn
ve enfslii ile dikkate deer.
Fakat, grnd redifli komas sadece k tarznda yeni bir ifade
bulmaz, 93 harbinin felketleriyle arlaan bir sla yolculuunu ahs bir
masal haline g e tirir:
Livadeden atm avat dan
diye balyan bu m anzum edeki:
Gzel ldr, Kars, Ardahan grnd
msra halk iirimizde nadir grlen bir genilikte ve teknik yeniliindedir.
Yine ayni harbin ztrabm bir mezar banda, ferd bir kaybn ztrab ile
birletiren kurumu redifli komasn ise, ihtiva ettii btn eski unsur
lara, det bombo sallanan baz msralarma ramen k tarznn hemen
hemen modern iir anlayna yaklat bir eser gibi grmemek kabil
deildir. Zllden sonra Kazmanl Hfznm at ve k Veyselin
iirleri det kendiliinden beklenmesi icap eden eserler haline girer.

n
NESR

Trk nesrinde deiiklik daha ziyade resm dilde ve onun bir kolu gibi
grnen gazete dilinde balar. Btn icraatnda Selim III devrini yakndan
takip eden Mahmud Il'u n kolayca anlalr, sade bir yaz tarznn taraftar
olduunu yukarda sylemitik. Devletin iinde bulunduu siyas glk,
yabanc devletlerle olan mnasebetleri arttrd gibi, zaman zaman olsa
bile, hkmeti efkr ummiyeden mzheret istemee de sevkediyordu.
Yava yava slahat iinin bu mzaherete ne kadar derinden muhta
olduunu anlayan hkmet sk sk beyannmeler ve fermanlarla halka mrcaat ediyordu. Bu suretle ayklanm, kolay anlalr bir yaz tarzna git
tike daha fazla ihtiya grlyordu. Bu devirde Bbli memriyetlerinde
yapdan terfilerde, hemen daima sade, etrafl, ak bir ifde tarz meziyet
olarak aranyordu. Devrin iki mnisi olan Pertev ve kif Paalarn ik
bli bu suretle balad gibi, M ustafa Reid Paa, Sdk Rfat Paa gibi
gelecek devrin byk siyset adamlarnn yetimelerinde de en byk his
se, muhtelif takrir ve telhisleri dolaysyla mazhar olduklar tevecchndr.
Takvim-i Vekayinin 1832de kurulmasndan sonra bu sadelik ce
reyan, sahasn biraz daha geniletir. Bu gazetenin ilk nshalarnda ne
yeni bir ifade tarzn, ne de yeni bir gr buluruz. Fakat, halk mhim
hadiseler etrafnda aydnlatmak hedefi belirdike gazetenin dilinde bir
zl balar. Hkmdarn Rumeli'ye seyahati dolaysyla, o zaman Takvim
N zn bulunan Esad Efendinin gazete iin yazm olduu hlasada, M ah
m ud II uetr, gerdune gibi kelimelerin Trkelerinin kullandmamasn
ve slbun sadelemesini tavsiye etmiti. Biraz soma Salih Efendinin ter
cme ettii Elmustatrafui Esad Efendiye, ibresini sadeletirmesi iin
tevdi eder. Btn bunlar gitgide tesir sahasn genileten bir cereyann ba
langc olurlar.
1832 senesinde Bblide Tercme O dasunn kurulmas ile, dil m e
selesi daha mhim bir safhaya girer. Bu odann ilk Trk memurlar Hlis,
110

111
li, Saffet ve Fuad Efendiler idi ve hepsi ecnebi dili biliyorlard. Oda'mn
ayrca yeni yetienlere Franszca retmee memur hocalar vard. Bu ilk
devirde herhangi bir ecnebi lisann Trkeye gramer ve sentaks bakmndan
bir tesiri grlmez. Yalnz devrin sonuna doru bu mnasebet yznden,
Trke, hayata girmi teknik kelimeler haricinde, garp siyaset leminin t
bir ve kelimelerim almaa balar. Hatt onlarla, mesela kif Paadaki
mesail-i politikiye tbiri gibi Faris kaidesine gre terkipler bile yaplr.
kif Paada bu cinsten bir ka benimseme daha vardr; Paa, bir nazra
yakacak ekilde# diyecek yerde, ministroca demekten ekinmedii gibi,
Pertev Paanm iinde yaad debdebeyi im iin dc, shilhnesine palais ismini verir. Yine bu devirde devlet adamlarna padiahn hediye etti
i merasim kllarn Takvim-i Vekayi epee diye kaydeder. Btn bun
lar lisana yava yava garbn szdn gsteren kk misllerdir.

**
Devrin nsirleri iinde tarihileri bata savacaz. Fakat bu ehemmi
yet, dil, slp ve bizzat tarih anlayndan ziyade, nev'in ehemmiyeti ve
mverrihlerin ahsiyet ve mizalar dolaysyladr. Yoksa ne sim, ne
nzde, ne de ss-i Zafer sahibi Esad Efendi memlekette mevcut tarih
telkkisine bir ey ilve etmezler. slplarnda da yeni bir devri mjdeliyen
bir taraf yoktur.
srnda hdiseleri hikye edi taraf olduka ahsidir. V akaya ba
lamadan evvel bir nevi pisikolojik zemin hazrlar. Ar ekilde hicve mey
yaldir. Mbalaal bir gayri memnun, tatm in edilmemi adam hli ese
rinde dim gze arpar. Hayatn yokluk iinde geirmesi, birbiri peinden
urad bir yn tlihsizlik mizc gibi eserini de karartm gibidir. Bunun
dnda sim, okuyanlara hayata yava yava girmee balayan yenimin
karsnda, eski ekillere bal ve onlarn deimesinden korkan bir ruh
hletini temsil ediyor hissini verir. Avrupa'y ve devrini hi anlamyan ve
aradaki farkn - btn bir zihniyet uurumundan habersiz -, ufak bir iki
gayretle ve baz teknik eksiklerin tamamlanmasyla ortadan kalkacan sa
nanlardand. B u muhafazakr ahsiyet bize bir taraftan Selim I l I n slhat
teebbslerini ifls ettiren tecrbesizlikleri ve luballikleri, br taraftan
Msa Paa ve Ataullah Efendinin dndrdkleri dolaplar ayni nefretle kay
detmitir. Y azk ki, byk bir lim Ve ayni zamanda dilci olmasna ra
men, slbu ihmllerle dolu, tatsz ve ardr. li veya Naim tarihlerinin
cazibesini yapan o rahatlk, genilik ve vzh izgilerle mevzuunu kavra-

112
inak kabiliyeti onda yoktur. Buna mukabil, Fuad Kprl'nn etdnde 1
gayet vazh srette anlatt gibi hislerinin en fazla esiri olduu yerlerde bi
le slbuna hi bir revnak gelmez. Devrinin hususiyetleri dolaysyla zaru
r olarak yanat haric meseleleri kavram akta ciz deildir. Asmn b
tn meziyeti, hakikaten vahim olan bir takm hdiseler zerinde bize ok
yerli bir akslamelin vesikasn verebilmesindedir.
Devrenin en lim hekimi olan ve Avrupa tababetini memleketimize
getirenlerin banda saylmas icabeden nizden in : slbu smnkinden biraz daha sade olmakla beraber, hi bir zaman daha sonraki zaman
iin bir rnek tekil edebecek hususiyetler tamaz. H att bu itibarla N
mk Kemalin, onun yaz tarzm bozulmu olan eskiye bir misl olarak
zikretmesi gayet hakldr. Bununla beraber ok sevimlidir; mahede kuv
veti, istihzas, gln vaziyetlerin ve briz karakter hatalarnn zerinde
zekice srardan ileriye gemiyen zararsz ve elenceli hicvi, ona eski mek
tebin en zarif muharrirleri arasnda bir yer kazandrr. nizde, gren ve
grdn husus bir ekilde yakalayan muharrirlerdendir. Glnc, te
zat halinde olan, akl selime uy mayam hi karmaz. Tarihi, Mahmud II
devrenin stanbul'unu, bazan mbalaya kaan bir yn karakter ve por
trede verir.
Seyd Ali P aann kaptamderylndan bahsederken veya R um kar
gaalnda Hlet Efendinin ald, mesel israfn nne gemek iin ye
mek adetlerinin miktarm azaltmak, veya Rumlara kar tedbir ol
mak zere kalem efendilerine silh tlimi yaptrmak gibi baz tedbirleri
anlatrken hakikaten emsalsizdir. sm da lzumsuz ve arlatrc bir ss,
hatt bir yk olan birtakm sanatlar ve oyunlar ok defa, onun kaleminde
mevzuunu gittike daha yakndan sktran kk ve muvaffak izgilerin
asd fkrd kaynak olur. Ekser ahali-i stanbul Tophne emesinden
bir su imemi ve Tfenkhne semtinden hi gememi ve mahalle bakka
lndan baka gvur grmemi, daim a gafletle mecbul ve ahvl-i lem ve
etvar- memden bihaber, ancak kendi hlile megul olageldiklerinden In
giliz donanmas vrdunda drifdan boanm divneler gibi Kumkap
ve Ahrkap ve Yenikap kahvehanelerinden ve Kad-kriye mesirelerin
den (msra) : Uzaktan merhaba ey ayu karde! fehvasnca sefin-i d
meni temya varup ol esnlarda birbirlerine : Eer Seyd Ali Bey u

Bk. Fuad Kprl, rAsm Efendi, A, I, s. 669 vd.

2
Hayat ioln en son tedkik olarak bk. Bedi ehsvarolu, 'Hekim nizade Ataullah Efendi. Biyografisi ve eserleri*, stanbul niversitesi Tp Fakl
tesi Mecmuas, XTV. 1951, nr. 3, s. 482-495.

113
gemilerin zerine be gemiyle gnderilse... tarznda halk tabirlerinden is
tifade ederek yapt tasvir ve tarifler, bulular, Mahmud Il'nin clsundan 1237 senesine kadar olan biteni ihtiva eden bu d n ciltte tahmin
edilebileceinden ok fazladr. O da sim kadar gadre uram, hakk olan
hekimbal Behet Molla ve dostlarnn yznden 5 ele geirmek yle
dursun, Ltinceden lisanmza dorudan doruya ilk nakledilen eser olan
terih kitabm bile eyhlislm Halil Efendi'nin dmanl yznden bastramam, dima ikinci safta, ve sadece kudretsiz tenkit vaziyetinde yaa
mtr. Fakat nizde bu talihsizliklerinden ikyet ederken bile son de
rece hafif ruhlu ve zarif kalr; hatt talihin cilvelerine kar geni ve yksek
ruhlu bir katlan gsterir denebilir. Btn bunlar onu son derecede sevimli
yapar.
T arih anlay esldlerden pek farkl deildir. Kitabnn Cevdet Paa
tarafndan ehemmiyetli addedilerek vesika eklinde aynen alnan El-mukaddimet fi kavid-i fenn'it-tarih ve usl-i m etlit tevrih u adl mukad
dimesi onun tarih zamanlar hakknda baz fikirlere sahip olduunu, Roma
ve Y unan tarihlerini bildiini ve hatt baz garp tarihlerini okuduunu
gsterir. Fakat tarihi iin kotuu artlar, ancak yazld devir dn
lrse zerinde durulacak eylerdir. stelik umum menfaat iin baz haki
katlere gz yumulmasna bile aktan aa razdr. Ayrca eserlerinden is
3
nizde ise ulm- riyaziye ve tabilyede mihir ve ilm-i tbda emsali
ndir ztyla iftihar olunur bir zt- memduhl-m easir olup bektailik efkrn
dan pek bald idi. Lkin hekimba Behet Efendi an istirkab edp ara yerde ba
z suhanlnen dahi ifsad- zatill-beynden hli olmazlar idi. Hatta nizde
gy ki Behet Efendi hekimba ise, ben de bahekim der imi > yollu szler
ayi olmutu. Ve bir de Behet Efendi mukaddema Franszlarn Msra istils
hakknda muharrer olan Tarih-i CebertUyi lisan- Arabiden Trkeye terc
me eylem i olmas miilbesesiyle kendtlsnde bir mverrihlik iar varidi. Bina
enaleyh Behet Efendi hekim ta ve ni zde vak'anvis olduklarnda lz e t
Molla Erkn- devletin hline bak, bir mverrihi hekim ba ve bahekimi
vakanvis ettiler demi. Lkin bu sz gy nizde sylemi dey ie ve
Behet Efendiye isl edilmi. Binaen alzlik Behet Efendi, nizde'nin btn
btn aleyhine dm ve an evvelce vak anvislikten azlettirm i idi. Bu cihet
le nizde, tarihinin hirinde haza gayet tarihen el-mugeyya bi-sebep-i
Behet kalina barese hatm- kelm eylemitir. zzet Molla buna sebep oldu
undan mteessif olarak <0 sz ben syledim diye grm ise de mfid ol
mayp Behet Efendi, nizdenin azliyle iktifa etmeyerek nefyini iltizam et
mi vebu kerre bektailik maddesini vesile ittihaz ederek ve Beikta Cemiyet-1 lmiyesi ne bektatlik rengi vererek bu kere an ve ann sebebile Kadri
Beyi ve Ferruh Efendi'yi dahi nefyettirmi olduu ol vakte yetimi olan ze
vattan lstlma olunmutur. Cevdet tarihi, XII, (trt. c.), s. 184-185.

F. 8

114
tifde etlii selefleri ile olan mnasebetlerinde hi bir zaman tenkit fik
riyle hareket ettii grlmez. Yenierilerin taknlklar dolaysyla, muasr
larnda, d aha eskilerde tesadf edilen tarzda, yapt baz mlahazalar bir
tarafa braklrsa, memlekette mevcut messeselere ve idare ekline kar
hemen hi bir phe ve imya tesadf edilemez.
Hulsa, imparatorluun en kark zamannda, hdiselerin iyzn
tanm olmas ona pek az ey ilve etmi grnr. Bunda, resm vakanvisliin ok sk artlara bal ikinci derecede bir devlet memurluu ol
masnn ve yaad devre hkim dehetin de elbette hissesi vardr. Dier
taraftan, hekimba olmay beklerken mverrihlie tayin edilen bu rkek
ve elebi mizal kazasker, tp gibi msbet bilgilere dayanan bir ubede
alm olmasna ve riyaziye ve tabi ilimler ile olan mnasebetine ra
men yetimesi ve mizac ile son derecede yerlidir. Byle olunca bir tarihi
sfatyla m uasrlarndan ancak tabiatnn zenginlii ile ayrdabilirdi. Fakat
bu miza zenginliinin derecesi ne olursa olsun, tarih gibi insan, cemiyet
ve btn hayat iine alan bir sahada bir yenilik yaratmaa kfi gelemezdi.
Y er yer onda da birok tenkitlere rastgelenir; fakat bunlar bir sistemden
ziyde akl selimin hdiseler karsndaki akslamelidir. Bu tenkitlerinde
ve karakter tasvirlerinde ok uyank olan Atullah Efendi, cemiyette oy
nad msbet bilgi nclne ramen, mhim vak'alan yddzlardan
kard ahkmla izahtan da ekinmez. Geni iktibaslarndan som a nizdenin bu ilm-i ncm hesaplarn birok defalar dzeltmee mecbur k a
lan Cevdet Paa, zaman zaman bu tezada ok zekice hayret eder. Btn
bunlardan sonra, onun dnya meseleleri karsnda devrine gre ok bilgili
dndn, A vrupa ilerini ok yakndan kavryarak izah ettiini syliyebiliriz. nizde' de, yukarda ad geen Beikta Cemiyet-i Felsefe-i
Islmiyesinin messislerinden idi. Bu cemiyetin zalarnn farmasonluu
hakknda tedenberi bir rivayet mevcut ise de hi bir msbet deldi yok
tur. Dolaysyla lmne sebep olan nefyinin kendisine isnat edilen bektalik yznden, olduunu ve ayn cemiyet zasndan Ali Ferruh Efendinin, almakta olduu Tefsirl-mevakib adh tercmesi deri srlerek
bu kibetten kurtulduunu ve yine ayni cemiyet zasndan Kethdzde
rif Efendinin ileri ya dolaysyla affedildiini Esad Efendi tarihi de Cev
det Paadan anlyoruz.
Mahmud II devrinin bir ok nimetlerine eritikten sonra, Tanzimat
yllarnda Mektib-i Ummiye Nezretine kadar ykselen ve bu zamann
ikinci snf ricli arasnda dim mhim bir mevki sahibi olan Sahaflar
eyhi zde Mehmed Esad Efendiye gelince, o eski inann srlarna v
kf, olduka ykl ve zaman zaman dzgn ifdeli bir muharrir olmaktan

115
ileriye gitmez. Gerek Yenierilerin kaldrlmasn anlatan Uss-i zafer de
olsun, gerek asl tarihinde olsin, ifadenin birliini bozan eski nesir sa
natlarnn hi birini ihmal etmez, lzumsuz dibacelerle balad sz uzun
cmlelerle birbirine balar. Bununla beraber Esad Efendi, Takvim nazr
lndan sonra biraz daha sade yazar. Bunun hkmdarn tevikiyle oldu
unu yukarda syledik. Uss-i zafer, muharririn bizzat ahidi olduu bir
vak'ay hikye eden bir eser olmasna ramen pek dikkati ekecek mhi
yette deildir. Daha ziyde resm gr ihtiv eder; bununla beraber sa
dece tahkiyenin samimiyetinden gelen ok kuvvetli sahifeleri vardr. Bu
kitabn Pertev Efendi tarafndan tashih edilmi olmas hakkmda, bu gn
iin tahkiki biraz da imknsz olan bir rivyet vardr. O zamanlar ok
gen bir molla olan Esad Efendinin ocan ilgasna dair Pertev Efendi ka
lemiyle yazlm olan ferman Sultan Ahmed camimde halka okuduunu
ve ikblinin bu suretle baladn biliyoruz. Mmkndr ki hdiseden son
ra, o zaman gzde olan Pertev Efendinin nezareti altnda bu kitabn ken
disine yazdrlmas emredilmi olsun. Esad Efendi tarihi, Uss-i zafer
yrnda dahi deildir. Eskilerde det olduu vehile vak'anvisliinden
evvelki devirleri de seleflerinden iktibas veya tashih suretiyle alan mver
rihin, bu kitapta bz mhim vakalan unuttuu gibi, tarih sralarm bozdu
u da olur. Bu itibarla, niversite ktphanesi yazmalar arasndaki bir
nshasnn haiyesinde mverrihi tenkit eden ve yer yer kitab tamamla
maa alan dikkatli mntensihin serzenileri yerindedir6.

Esad Efendi'nin hususiyeti, vakalarn, ve ahslarn etrafnda yapt


mlhazalar ve tenkitlerdir. Vka bunlar ne sm da olduu gibi k a ti
bir kymet hkm tar, ne de nizde'de olduu gibi hicvin kuvvetiyle
ehemmiyetlidir. Ehemmiyetleri daha ziyade, perdenin arkasnda olup biten
leri haber vermelerindedir. 1826dan sonra sarayda nfuz sahibi olan Hsrev Paa kolunun i ve d siyasette oynadklar rol beenmediini anla
tan bu tenkitler, Esad Efendide bir nevi gr kabiliyetinin fazlasiyle mev
cut olduunu gstermekle kalmaz; onun dier ihtiraslarla az ok temasta
olduunu da anlatu. Filhakika Esad Efendi, bilhassa 1828 sralarnda daha
ziyade Hekimba Behet Efendi ile etrafndakilere, yani Pertev Efendi'nin
siyasetini beenmiyen harp aleyhtar zmreye daha yakndr. Hsrev Paann i ilerindeki roln ise sonuna kadar beenmemitir. Gerek hkm
darn, etrafnda kendisinden baka trl dnceleri uzaklatrmak iin al
d tedbirleri (mesel Msr Kap kethdas Necib Efendi iin olduu gi
b i), gerek yendik nm altnda garp rf ve detlerini memlekete sokmaa
* Ty. ur. 2467.

116
almasn daima tenkit etmitir. Yazkki mverrihimiz btn bunlarda s
dece bir ka fkra anlatmak ve baz mlhazalarda bulunmakla kalmtr.
Onun iin, isteseydi tam bir portresini yapabilecei o zamanki sarayn i
yz bize yine mehul kalr. Bununla beraber, ne olsa ok zeki ve yaratl
tan mtecessis bir saray adamnn elinden kmas itibariyle bu eser, dev
rini tanmak iin ihmal edilmemesi lzm gelen bir yn ip ular ile dolu
dur. ok iyi bir nkil olan mverrih Ltfi Efendi onun bu meziyetini bildii iin sras geldike bu tenkidleri kitabna geirmekte tereddt etmemi
tir. Bazan bu istidradann, darnn btn dedikodusunu aksettirdiini de
ilve edelim. Esad Efendinin eksik olan kk bir tezkire-i urns da
vardr. Fakat muharriririnin ahsiyetine hi bir ey ilve etmez
Resm vak'anvis olan bu m uharririn eserinden baka, bu zaman
da yazlm bir ok tarih eser daha vardr. Kabak ve Alemdar vakalaru
anlatan Mustafa Necib Efendinin V aka-i Selimyyesini bunlarn ban
da saymak gerekir5. Cevdet Paann mehazlar arasnda bata sayd bu
kitap, daha ziyade muhtevas itibariyle ehemmiyetlidir. Abdlhamid I devri
ile Mahmud I l nin ilk seneleri arasndaki bz hdiseleri, Nizm- cedd'in
teekkl ile Kabak ve Alemdar vakalan etrafnda, gayet kark ve ni
zamsz bir ekdde toplayan Cb sm et Bey tarihi daha vde bir kah
ve dedikodusunu andran uydurmalarla dolu olmasna, hi bir zam an ve
mekn ve hatt rakam fikri tamamasna, son derecede chil bir kafadan
kmasna, ve yazlmam denecek kadar bozuk ifadesine ramen, bu dev
re ve bilhassa Selim IlI'n etrafndakere dair baka kaynaklarda bulun
mayan baz tafsilt ihtiva etmesi vc hdiselerin halka aksedi eklini gs
termesi itibariyle anlmaa lyktr.
+
**
Bu devirde bizi byle bir bahis amaa
sevk eden bir iki eser vardr ki, mevzuH atrralar ve m uhtralar
1arndan baka nevilerinin tek nmnesi
olmal itibariyle de ehemmiyetli saydabilirler. Abdlhak Mollann Tarih-i liv
s 1823 muharebesinde, yeni tekil ettii bir livy talim ettirmek iin, M ah
mud I l nin Rami klasnda kald zamana ait gndelik bir htra deftes Yazma ve matbu nshalarnda deiik isimler alan bu eserin 1280 yln
da biri Matbaa-i Amire, dieri Ceride-1 Havadis matbaasnda olmak zere ki
tab' vardr.

117
ridir. Selim I l I n sr-ktibi Ahmed Beyin rznmesinden sonra bizde ilk
mhim journal olan bu eserde kendisinden evvelkinden daha fazla yaanan
hayata bir al vardr. htiyatl bir saray adam olan Abdlhak Mollanm
hkmdarn etrafnda dolaan bu eserde, gzne arpan her eyi nakletme
diini, hele byk meselelere hi dokunmadm sylemee lzum olmasa
gerekir. Bununla beraber stanbulun bir senesini garip ve hatt tatl bir
acemilikle verir. Yazk ki, Abdlhak Molla, o kadar bal olduu efendi
sinin bir tek szn ve hakikaten ehemmiyetli bir fikrini biz nakletmi de
ildir. Orduya -tpk Franszlarda olduu gibi- trampeti olarak erkek o
cuk elbisesiyle iltihak eden zabit karsnn hikyesi, zzet Mollamn ikinci
nefyine dir htralar kitabn gzel taraflarmdandr. Fakat asl mhim
olan, phesiz ki devre hkim olan emniyetsizlik havasnn eserde grl
mesidir.
Akif Paanm Tabsrasm a gelince, haddiztnda rakibi olan Pertev
P aann sukutunu ve daha sonra da idamn hazrlyan jurnallerden biri
si olmasna ramen, muayyen bir tarih vakamn -Churchill hdisesinintam bir muhtrasdr. Tabsra* uzun zaman unutulmu ve Ebzziyanm
himmetiyle ve phesiz Nmk Kemalin telkiniyle km tr6. Esasen bu
anlayl muharririn, kif Paa'nn bugnk hretinin meydana gelme
sinde byk hissesi vardr. Eserin slbu zannedildii kadar yenilik gster
mez. Daha dorusu hi bir zaman aym seviyede kalmaz. Yer yer arla
trmasna, kelime oyunlaryla, muhtelif sz sanatlaryla doldurmasna ra
men, kitap kif Paanm ikinci tarz diyebileceimiz tarza, yani sanat gs
termekten ziyade kendisini olduu gibi vermeyi tercih ettii eserlerine ya
kndr. Kendilerini, konularna tam verdikleri zaman eskilerde ok defa
rastgeldiimiz o canl konuma Tabsrada hakikaten gzel ve kuvvetli
baz sahifeler dourmutur. Tahkiye daima iyidir ve mantki silsile hi kay
bolm az Hiddet, kin, nefret, acndrma, kk ve zehirleyici istidrat, ak
dmanlk, velhs zincirini krm, her trl kaydn tesinde bir yn
anlalmas iin, onu yazmadan evvel kif P aann Pertev Paa ve damad
ihtiras bu yarm kalm muhtray daima besler. Fakat Tabsrannm, iyi
Vassal Efendi aleyhine st ste saraya verdii jurnallerle, yine o nikbet dev
rine ait husus mektuplarla beraber okunmas lzmdr \ O zaman sadece

4
Tabsra-l Akif Paa.* ism iyle 1882 (1300) ylnda kendi matbaasnd
yeniden basar. Fakat asl mhim olan, Ebzzlya'nn bu kk eserden Numne-i Edebiyat- Osmaniyeye ald paralarla daha bandan Akif P a a y ta
ntm olmasdr.
7 iLtfi tarihi, V, s. 156-159 ve Muharrerat- Hususlye-1 Akif Paa, 8 .
26-31 deki mabeyne yazlan teskere.

118
kinin kif Paay nerelere gtrd anlalmaz, nasd dirilttii de grlr.
Haininin, bazsnda kendisinin de hissesi olan siyas hatalar zerinde id
detle durduktan, ikbalini muhafaza iin ba vurduu areleri izah ettikten,
damadyla kardeinin fenalklarm tehir ettikten sonra, ldrlmelerini bile
aktan aa tavsiye eder. Tabsra bizi tabiatyla kif Paa'nm dier
nesir eserlerine gtrecektir. Paamn iirinde olduu gibi nesrinde de b
yk yenilikler aranmtr. Hakikatte, gerek resm ve terifatl yazlarnda,
gerek ok sade olan mektuplarnda daima eskidir. Onda eski nesrin btn
sakat anlaylar vardr. F akat husus mektuplarnda Tabsray canlan
dran ruh halleri daha sk grlr. Kime hitap ettii belli olmyan ve Ebzziyadan beri eyh Mtaka mektub adyla tanlan mektup phesiz en
gzel eserdir. Yeni denecek hibir taraf bulunmyan bu sade ve kuvvetli
eser, byk altndan glen ve gldren hiddetiyle, pervaszlyla, tiryaki
lii ve yaka silkii ile emsalsizdir. Nmk Kemalin kif Paa'ya gitmesi,
onda bir mizacn adam olmann en iyi dersini bulduu iindir. Bu yakml, kendi slbunu da hulsa edebdecek olan bir ka satrda yine ken
disi anlatr.
kif Paa'mn bu mektuplar, kulland dille ona nesir tarihimizde ok
husus bir yer verir. Belli ki, Paa Trke zerinde sath de olsa durmu,
hatt eski nesri det bu i iin taramtr. Yukarda bahsettiimiz mektup
ta ve ona benziyen dierlerinde, bu devrin bir hususiyetini tekd eden ve
biraz da Kni Efendiden kalan secili ve kelime oyunlu, yar aka hiddetin
az ok hissesi vardr. F akat devrin bu modasn tam grmek istiyenler,
Ebzziya Tevfikin dhiye-i berp diye vasflandrd eyh Mtak'm
mneatna bakmaldrlar. Devrinde ok tannm olan bu tasavvuf adam
nn ne kadar gln ekilde mnsz oyunlarla sa solu elendirdii ve
kendi kendisine elendii grlr.
kif Paamn rakibi Pertev Paa, cmlenin malmudur ki diye
babyan ve en mulak siyasi meseleleri bir eit sath mantk ile halle
alan ferman ve beyannamelerin byk bir ksmnn muharriridir. Bir
ok siyas vakalarda devleti muhataraya ve zarara sokan bu dervie ruhlu
devlet ad amnn Mustafa Reid Paay yetitiren ve tutanlardan biri olmak
gibi byk bir meziyeti de vardr. Zam annda iyi bir mni hretini ka
zanm olmasna ve yazlarnda bir nevi sadelik bulunmasna ramen, iir
leri gibi tesri de bariz bir hususiyet tamaz.
Mahmud II devrinde garp dilinden Trkeye evrilen eserler, ileride
bahsedeceimiz bir iki tard kitab istisna edilirse, daha ziyde askerlie
ait tlimtnmeler ve retici eserlerle, p ve riyziyeye ait ilim eserleri
dir. Tbb eserlerin banda nizdenin eserlerini anmak lzmdr. Mhen-

119
dishne hocalarndan Hoca Ishakn tercmeleri askerlik ile riyz bilgiler
etrafnda toplanr. Bu iki byk limin mesisinden sonra, gndelik ihtiya
lar tatmin iin yaplan tercmeler gelir. Bu devirde askerlie ait tercme
hareketinin en byk tevikisi Hsrev Paadr. Srim Paa, bizzat hkmdra takdim ederek bu ie balatt Mtercim Riid Paa hep onun
bulduu genlerdir. Bununla beraber bu ilk tercmeler arasnda, mem
lekette yeni bir fikir hayat kuracak hi bir esere rastgelinmez. O kadar
ki, bu yolda yaplacak bir mukayese, bu yenilik devrimizi daha evvelki
asrlarn yambanda bile snk brakabilir. Fakat hazrlama mhiyetleri
dnlrse, yeni kurulmu Harbiye, Tbbiye Ve Mhendishne gibi mek
teplerin ihtiyalarn temine alan bu gayretin ne kadar esasl olduu
anlalr.
G arptan yapilan bu lzumlu, fakat sahas dar tercmelerin yan ba
nda, mslman ark dillerinden bir ym eser de Trkeye evrilir. D a
ha Selim III zamannda farsadan Burhan- Kat adl lgati Trkeye
eviren Mtercim Asm, biraz sonra Mahmud Ilye aKmusu'l-muhit ter
cmesini takdim eder. Bizden evvel birok muharrirlerin ehemmiyeti ze
rinde durmu olduklar bu tercmelerle, hakik Trkeye doru en umulma
dk bir zam anda byk bir adm atlm olur. Filhakika Asm, Farsa ve
bilhassa A rapa gibi zengin dillerin mfredatn Trkeye evirirken ister
istemez, mhim merkezlerde ve mnevver muhitte kullanlan Trkenin
dma km ve halk diline gitmee mecbur kalmtr. Kendisinin, bir ok
dil hususliklerini olduu gibi saklayan cenup Anadolu Trkeri arasndan
yetimesi, bu taraflarda baz gelenekleri en saf eklinde gndelik hayatla
rnda devam ettiren Yrklerin bulunmas, her iki eserin zenginliini temin
etmitir. D aha sonralar sm'n eserinin kazand ehemmiyet buradan ge
lir. urasn da unutmamaldr ki. Asm, lgatlerinde, ifade itibariyle, tari
hinden ok daha sade ve dikkatlidir. O nun almas devri zerine tesir
edebilse, yani daha Tanzimat'n banda dnld gibi bu iki lgatten
Avrupa teknii ile bir szlk yaplsa ve ilk ilim stlahlar almalarnda
bunlardan faydalaulsa idi Trkenin bir asrlk maceras bsbtn baka
olurdu. Y azk ki smn bu lgat tercmeleri, zanaatkar bulunmayan bir
let gibi uzun zaman sadece gelenein mahbusu muayyen bir zmrenin
elinde kalmtr.

Yenilie doru

Buraya kadar saydmz eserler, bu hulsann


erevesine giremiyenlerle beraber -memlekette
tedenberi sregelen bir gelenein ve anlayn m ah
sulleridir. Bu itibarla ilerinde, dil ve mahiyet iti
bariyle daha ileriye tesir edebilecek baz kymetleri

120
tayanlar bulunsa bile - nitekim vardr - fikir hayatnda cidd bir tesirleri
olmamtr. Bu tarzda bir tesiri iki m uharrir yapmtr Sdk R fat Paa
ile Mustafa Smi Efendinin hususlikleri, cemiyet hayatnda yeni bir gr
ortaya atmalar, ok yerli nev'ilerin iinde olsa bile yeni bir devri a
malardr.
Sdk Rfat Paa'nn Mntehabt- A sarm da * ancak on iki sahifelik bir yer tutan Avrupa ahvaline dir risle adl yaz, bir bakm a g
re, bizde teden beri det olan eklinde bir sevahatnmenin, P aann
resm vazifesi dnlrse, sefretnmenin hududunu gemez. Kendisin
den evvel A vrupaya herhangi bir vesile ile gnderilmi birok devlet me
murlar gibi o da Viyanada grdklerini anlatr. Fakat kendisinden evvel
kilerin grm olduklar eyler arasnda byk fark vardr. O artk her git
tii yere, safdilce hayranln beraberinde gtren ve esasa gelince gz
yuman bir seyyah veya mhit deildir. Aksine olarak cemiyet hayat
nn grnleri altnda, bu hayata uur ve istikamet veren, ondaki canl
ln mn ve hviyetini yapan srr ve hatt sistemi ariyan uyank fikirli
bir devlet adamdr. O zamana kadar bulunduu Beyliki, med gibi m
him vazifeler sayesinde idare makinemizin bozukluunu, iinde bulunduu
muz artlarn vahimliliini, esasl ve abuk tedbirlerin saati geldiini iyi
biliyordu. stelik devrinin hi de birbirini tutmayan dank yenilik hare
ketlerine hit olmutu. Bu itibarla sadece d hayatla ve teknik deiiklik
lerle megul olamazd. Misafiri olduu lemde arayaca bir ders vard.
Nitekim yle oldu. Orada, btn hususlikleri, kuvvet ve mant, insansn
etrafnda toplanan bir sistemi grd. Risalenin bizce en ehemmiyetli taraf,
devlet idaresindeki slh bir zihniyet meselesi olarak almasnda, rf ve
grenein, yahut da kymetini kaybetmi birtakm im peratifnn hkim ol
duu, ok defa keyfi kalan bir idare sistemine mukabil, esas olarak insa
n, onun tabiatm, hak ve ihtiyalarn alan ve aklc bir devlet ve idare
telkkisini tereddt etmeden ortaya atmasmdadr. Bu kk risalenin he
men her sahifesinde sezilen ve P aann yine ayni seneler iinde yazlan
Devlet-i Aliyenin slah- ahvli hakknda mtalaanamesi ile baz muhtra
ve lyihalarnda ve bilhare Tanzimat'tan sonra yazm olduu dier bu
t Mntehabt- sarm biri byk ve mufassal, dieri daha ufak olmak
zere, iki ayr ta b vardr. On iki etizden ibaret olan bynn tab yeri ve
tarihi kaytl deildir. Daha az cz ihtiva edenin basks 1858 (1257 ) de Takvim hne-i mire.: matbaasmdadr. Bahsettiimiz risale her iki baskda da Rus
ya muharebesi' ve cGlbn-i in ksmlarndan sonra gelir. zerinde Viya
na 'd:-. ibtdaki sefretinde Avrupann ahvline dair yazd risaledir kayd
bulunduuna gre Tanzimattan evveldir. talya seyahati notlarnda da ayn ka
yt vardr. Eserin ba tarafna Paa'nn kk bir tercmei hali konulmutur.

121
cinsten eserlerde az ok tesadf edilen bu ana filerin etrafnda Paa, Av
rupa ile aramzdaki esas farklara u ekilde iaret eder : Avrupann im
diki civilisationu, yani usul-i mensiyet ve medeniyeti iktizasmca menfi-i
mlkiye-i lzmelerinin ilerlemesini ancak teksir-i efrd- millet ve imr-
memlik ve devlet ve istihsl-i asayi ve rahat esbb- addesiyle icr ve
istihsl etmekte ve bu misill menfaat-i klliye ile ilerleyip yekdier ze
rine haTen ve itibaren kesb-i meziyet eylemektedirler. Bu madde-i lzimenin ss-i esas dahi her bir akvam ve milletin can ve mal rz ve itibar
hakknda emniyet-i kmilesinin istihsline, yani ( ...) hukuk-i lzime-i
hrriyettin kemayenbai icrsna merbut olduundan, Avrupa devletlerin
de dahi bu makule emniyet ve hukuk-i hrriyet begayet mten ve mteber tutulup, yani efrad- ibad ve bunca bild yalnz devletler iin halk
ve icad olunmayp belki hikmet-i bliga-i hazret-i Mlikl-mlk iktizsmca bunca hkmdarn- cihan ancak hfz- ibd ve imr- bilda hm ve
nzr olmak zere nil-i yezdn olduklarndan idare-i emr-i hkmette
hukk-i millet ve kanun- devlet zere hareket edip birgne bivechin
gadr ve cebir muamelesi vuk bulmaz . Grlyor ki hkmetlerin hik
meti vcudu meselesinde eski telkkilerden pek ayrlmayan paa, onun ga
yesinden gayet sarih bir dille bahsediyor. Devletin idare etmek hakk vardr,
fakat nihayet bu hkm ve idare insan dediimiz mahlkun zerinde ku
rulur, tarznda tefsir edilebilecek olan tabayi-i beer icabmca kayd b
tn bir programdr. D aha aalarda bu program : Hele uras kab-i
inkr olamaz ki inkiyad ve muhalefet ve sadkat ve ihanet ve rabet ve
nefret misill tabayi-i mtehalife-i beeriyenin tefrik ve slah, ekser-i nas
ve hussuyla terbiyelu akvam- maarif-istinas hakknda yalnz kuvve-i cebriye-i dveliye ve hkmet-i mutlaka-i kahriye ile hsl olmayp, belki tabiat-i mnise-i insniyenin firifte olaca emniyet-i kalbiye ve itibrt- ztiye-i mtemadiye ve istirhat-i tabiiye misil celb-i kulb-i tebaa ve ns
mucib olan tedbir-i rfkye ve ve riayet-i hukuk- insaniye ye dahi menut
ve merbut olduundan.. 10 satrlaryla itiraz kabul etmez bir ekilde inki
af ettirilir. nsanlar idare etmek iin onlar ve tabi olan haklarm tanmak
lzmdr. Vka henz, halka tb olaca hkmet eklini semek hakkn
vermez, fakat bu hkmete sadakatle balanmak veya balanmamak ihti
yarna sahip olduunu kabul eder; halkn gsterecei sessiz bir mukavemet
veyahut karaca bir isyan bir devlet iin en korkun tehlikedir, der.
Aynca paa gerek bu rislede, gerek dier eserlerinde hrriyet keli
mesi zerinde bir ka defa srar eder. Bu fikirlerin slm hukukunda ve
9 Mntehebt- Asar-* : ^Avrupa ahvaline dair risale, s. 4.
10 a. e. s. 5.

122
devletiliinde ne dereceye kadar bulunup bulunmadn mnakaa edccek deiliz, sdece cemiyet hayatnn arlk merkezini insana kaydr
masyla, Fransz ihtillinden som a Avrupaya yaylan fikirlerle byk bir
mnasebeti olduunu, tam muhta olduumuz bir zamanda ve ilk defa
memleket iinde sylendiklerini kayt ile kalacaz. Byle bir insan hakk
fikri, muntazam ve mazbut bir kanun telkkisi ile yeni bir devlet tekiltn
kurm ak fikrini kendiliinden getirir. Filhakika Paa, keyf idarenin tamamiyle kaldrlmasn, adl ve idari kanunlara tanzimini, askerlik, vergi
gibi belli bal halk mkellefiyetlerinin muayyen esaslara balanmasn dev
let mefhumunun tabi tamamlaycs o ji gayeler addeder. Paann adlet,
halktan az vergi almak deildir, belki btn haklara riayettir tarzndaki
cmlesi ve onu tamamlayan satrlar btn bir hukuk sistemidir. Bunun d
nda halkn terbiyesi, ordunun ve donanmann tensik ve tanzimi, sanayiin
himyesi vardr. O, Avrupadaki himaye usulnn o memleketlerin sana
yiine ne k adar faydal olduunu bilir. Az ithalta kar bol ihracat, se
nelik sergi, ihtirlan himaye ve mill mmulta rabet gibi tedbirlerle ora
larn zenginliine ve kalknmasna nasl hizmet edildiini anlatr.
V iyana'da iki sefirliinde uzun mddet kalmas, bilhassa zamannn
Prens de Mettemich gibi ok dikkate deer bir devlet adamyla sk sk
temas hlinde bulunmas, Sdk Rfat Paava zamannn Avrupa siyasetini
ok yakndan retmitir. I>enebilir ki Paa, Viyana Kongresinden son
raki siyasetin byk prensiplerine ve ana ihtiraslarna olduu kadar, zaaf
ve kuvvetlerine de vkftr. Yaratltan sulhu olan ve her iin en h a
yrls ortasdr szn deta bir dstur gibi kabul eden paa, devlete her
eyden evvel uzun bir sulhu tasvive eder. Mzive ait tenkitleri de saknl
m as kabil olan meselelerde bir ok defalar harbin tercih edilmi olma
s noktasnda toplanr. Ona gre sulhu muhafaza etmenin en iyi aresi, her
hangi bir ecneb mdahalesine sebep olacak dahil bir kargaaln nne
gemek ve memleket kaynaklarndan en yksek ekilde istifadeyi temin
edebilecek dahil bir idare sistemini kurmaktr
Bu sadece nizam ve k a
nunla olmaz, ayrca vatanda ahlkn tayan namuslu ve i anlar memur
lar yetitirmek de lzmdr. Fakat bunun temini iin de memurun muay
yen haklara sahip ve istikbalinden emin olmas lzmdr a. Olur olmaz ey
ler iin tara memurlarnn tebdili, mallarnn msaderesi, tabiatyla fe
na neticeler verir. Sdk Rfat Paa, devlet memuriyetinde alanlarn ah
lkyla cidden meguldr. Meclis-i Vl reisliinden ilk defa ayrld za a. e. s. 3
a. e. s. 6.

123
manlarda, ocuklar iin bir baba azndan -dim eski ananelerin devam!yazdjp Ahlk rislesine devlet memurluunda bulunanlarn yapmalar
lzm gelen eylerden bahseden bir ek bile ilve edecektir.
Onun Avrupada grdkleri sdece anlattklarmza inhisar etmez. lk,
orta, yat ve yksek mektepleri ile, matbaalar, kitap basma faaliyeti ile
btn bir maarif tekilt, halkm istirahatm temin eden ve hayata byk
kolaylklar baheden bir belediye hizmeti ve nihayet hayatn neesini ya
pan btn elenceler, balolar, konserler, algl kr gezintileri de paa'nn
dikkatleri arasndadr. Sdk Rfat Paamn Viyanada bulunduu seneler
de bu ehre iki ey hkimdi. Mettemichin, vstalarnda biraz aprak
olan muhafazakr siyaseti ile - Paa, son sefretlerinde bu siyasetin iflsm
yakndan grr ve anlatr - bu orta Avrupa Paris'ine karakterini veren
ar ve hafif her iki eklinde XIX. asrn ilk yarmnn Viyanasm bugn
bile muhayyelemizde yaatan m sik... Halk avundurmay siyas bir ted
bir gsteren paa, yine muhtelif yazlarnda halk ve memurlar iin elen
ce hrriyetinde daima srar eder.
Umumi izgileri gz nnde tutulursa Avrupa ahvline dir risle
nin, orada grdklerini memleket ahvaline tatbikten baka bir ey olmayan
Devlet-i aliyenin Islh- ahvli hakkndaki mtlanme ile beraber Gllane Hatt'nn esaslarna bir nevi hazrla benzediini ve asl mhim, bel
ki Reid Paay bile geen tarafnn, insann zerinde srar edii olduunu
syliyelim. Bu hususta bir fikir verebilmek iin, devrinde tesir saha ve
derecesi hakknda hibir fikre sahip olmadmz bu kk risaleyi bitiren
son cmleyi alyorum : Ve sokaklar mstevi ve muntazam olduundan
eya ve hamule, bargirler ye ianet-i klliye ve el arabalar ile naklolunup
ftrat- insaniyeye yakmayan arka hamall misill sanat- mkile
yoktur.
Ecneb dili bilmeyen, tahsil itibariyle tamamiyle yerli olan R fat Pa
ann yazlar hakikaten dikkate deer bir halitadr ve her eyden evvel,
kendisini yetitiren muhitin yeniye kar ne kadar ak ve onu kabule
nasl hazr olduunu gsterir. Bu byle olmakla beraber, bizzat kendisinin
getii yol da ok mhimdir. Onun nerelerden, hangi ufuklardan geldii
ni anlamak iin, genliinde, ktiplie ilk balad devirde toplam oldu
u Glbn-i ina ya bir gz atmak yetiir.
B ir ka satrlk mukaddemesinde fenn-i celil-i inda revnakdih-i
suhan kelm olan esci-i- hasene ve tbirat-i mstahsene ve sanyi-i
nesriyyede istmi olunur bz tbirat-i ho-yendeyi icabnda rahata
kullanmak zere, ehl-i maariften ahz ve telkki ile tertip eylediini sv-

124
ledii bu kk mecmua, bir takm klielerin bir araya toplanmas ile ya
plmtr. Peygamber ve hkmdar hakkndaki medihler, muhtelif mevzu
lara gre sz balanglar, devlet ve ikble, azil ve idbra, mevsimlere,
dvetlere, hastala, lme, zafer ve galebeye dair, eski sanatn btn o
mnsz, lzumsuz, l zevk mislleri ile dolu olan bu eser, bize yeni bir
hayatn ufkunu aan bir ok realist iaret ve dncelerin nasl kark bir
kaynaktan geldiim gsterir.
Buna mukabil, kk talya seyahatnmesi. eski nesrin belki sade
eserlerinden biridir ve edebiyatmzda bu iklimin ilk aksi addedilebilir.
Eserin en gzel taraf, Avrupa muaeretine paanm ok rahat bir ruhla
ve hi armadan intibakdr. Hikye ve tasvir dima sadedir.
Bununla beraber ehirlere ait tasvir ve tarifler, iklim ve mersime
ait tafsilttan baka mhim addedilecek bir ey .ihtiva etmez. Paann di
er yazlarna gelince, bunlar Tanzimat'n ilk yllarnda bu zeki ve anla
yl adamn oynad rol ve Koca Reid Paa'nn eserine yapt yard
mn derecesini gstermek itibariyle ok mhimdir. M ahm ud II nin son
senelerinde yenilie o kadar byk imknlar veren Mehmed Emin Rauf
P aann bavekilliinde Tanzimat'n tohumunu atan Sdk Rfat Paa,
Reid Paa devri diyeceimiz senelerde de byk vezirle aralarnda
kan hadiselere ramen, Tanzimat'n idari, adl sahalarda yerlemesi iin
almtr Bundan baka, onun eski nesirden ayrlmamakla beraber, mev
kii itibariyle, zamann ou memur olan genleri tarafndan ok yakn
dan tandklar slbunun, lisann sdelemesi hususunda bir hissesi bu
lunmas lzm geldiini de, bir tahmin eklinde olsa bile, ilve edelim.
Sdk Rfat Paann yksek devlet ma
kamlarn ikaza alan ve memlekette veMustafa Smi Efendi
ni bir hak ve hukuk anlayn mjdeleyen
eserlerinin yan banda, bsbtn baka
yollardan yrmek artiyle onu tamamlad
iin ayn srada mtalaa etmemiz lzmgelen bir eser daha vardr.
Bu, Takvim nzrl esnasnda (1840- 1841) byk siyas hdiseler
hakknda bu gazetede baz makalemsi yazlar nereden Paris sefareti ba
ktibi Mustafa Smi Efendinin Avrupa Risalesi dir. Smi E fendinin
kitab da eski sefretnmelerin ananesindedir. Smi Efendi daha umum
ekilde Avrupa'dan bahsetmekle beraber, grdklerini ve dndklerini
onlardan pek deiik olarak vermez. Hatt kitabn bir ok yerlerinde Yirmisekiz Mehmed elebivi hatrlad bile olur. Bununla beraber atada

125
miihim bir fark vardr. Smi Efendi, risalesini halk iin ve memlekete bir
iyilik yapmak kasdiyle yazdm aka syler. Hatt daha ileriye giderek,
herkesin, belki her m r ve mekesin alel-imkn ebn-y cinsine hayr ve
menfaat emelinde olmasnn tabiiliini anlattktan sonra, cmi ve kpr
nevinden hayrat yapacak paras olmad iin onlarn yerine bu kitab
yazm olduunu syler ki ne kadar cretli bir Avrupallama taraftarl
ile eskilerden ve hatt muasrlarndan ayrldn anlamaa kfidir. Filha
kika biz burada inas'nin Reid Paa iin kulland medeniyet resl
tbiri cinsinden bir yeni deerler vkas, hatt deerler ikamesi karsn
dayz. Mustafa Smi Efendi hakknda muasrlarnn o kadar zlim davran
masn da ancak byle bir deerler meselesi izah edebilir. Burada artk
teklif yok, iman vardr u .
Smi Efendi, gezdii yerler iinde, Londra, Napoli, Roma, Floransa,
Venedik ve Paris zerinde durur. ok byk bir ehemmiyet verdii Romada onu tam mnsyla bir sanat eseri merakls olarak grrz. Zama
nnn Trkiyesine, uzun uzadya kadim eserlerin ehemmiyetini ve mze
lerin faydasn anlatr. Floransada terihhne ve tp messeselerinden bah
seder, Londra'nn devri iin artc bir vsat kazanm olan ticaret ha
yatndan, ngiltere'nin deniz ticareti donanmasnn byklnden, eh
rin hususiyetlerinden, sisinden, mmurlaundan, hayat kesfetinden ve ni
hayet kadnlarn gzelliinden bahseder. Fakat bilhassa sevdii ve ehem
miyet verdii ehir Parisdir. Ondan bahsederken Der-beyn- Paris, Derbeyan- mizc- ahlli-i Paris, Der-beyn- mizc- um um -i ahli-i Fransa,
Der-beyan- keyfiyet ve ahvl-i devlet-i Fransa gibi ayr balklar tayan
fasllar bile aar. Parislilerin m i/arm Paris ahlisi um um en zevk ve saf ve ihtiama m ve bir taraftan bay ve ged ve zkr ve inas kemal-i
tasarruf ve idare ve leyi nehar hizmet vasflarna say ikdam ile beraber
yine her bir zevkten geri kalmyarak, daima kde-dil ve her cins ve kavm
ile lfet ve nsiyete mtemyildirler cmlesiyle anlatr. M ustafa Smi
Efendinin her gezdii ehir hakknda bu cinsten dikkatleri vardr. Baz
larnda daha derine gittii de olur. Fakat onun asl gizli tekliflerini ihtiva
eden ksm Der-beyan- ahvl-i ummiye-i Avrupa serlevhas altndaki

13
Smi Efendinin hayat iin bk. Son Aar Trk airleri, IX , s. 164
1648. Kitabn devirde nasl bir tepki uyandrdn, bu tercme! haldeki hicviye
ler gstermektedir. Ecnebi dili bilmedii iin kitabnda zlr. Avrupa risale
si 1840 (1256) da Takvim-l Vekayi matbaasnda baslr. 1851 (1268) de tabasmas olarak kinci lab' yaplr. 1855de, delirerek len bu adamn kitabnda
parp memleketlerinde deUlere nasl merhametle bakldm hznle anlatmas
olduka garip bir tesadftr.

126
ksmdr. B urada Avrupa'daki din serbestliinden, maarifin ehemmiyetin
den, tecrbenin hayattaki mevkiinden, hastahaneler gibi umum hizmet
messeselerinin intizamndan ufak tefek mukayeselerle bahseder. Ayrca
m him bir istidrat aarak matbaanmm ehemmiyetini ve okuyup yazmann
mill iktisat muvazenesinde oynad rol anlatr ve Paris ehrinde bir se
ne zarfnda muttali olduklar ahval ve sanyi-i cedideye dair bin be yz
ciltten ziyade kitaplar telif ve basmahnelerin kesre hesabyla bissulle
nusah-i addesini tab ve temsil ve Avrupada her na makule fnn ve usl
ve m uamelt hakknda ve baya umr-i hasiseden addolunan mesel ra'y-i
ganem ve faraza bir hanede fare ve emsali mziytin defi aresi zerine
bile Avrupa lisanlarnn cmlesinde kati ok kitablar bulunduu derkr
ve bu takribler e bunlar hem kendi dire-i maietlerini tevsi ve mlkle
rini mamur ve hem de ir eklimde kin m ahlkata hayr ve menfaat ey
ledikleri ikrdr. Binaberin AvrupalIlarn destgh- hner ve marifetle
rinde hsl olan ekerin baklava ve hob bize ho gelip iyd ve srghda
kadife ve ukalar kyafet ve endammza dorusu ne al y arar 14 diye
bahsi bitirir.
Bu kitabyla Mustafa Smi Efendiye, bizde Avrupay, zerinde d
nmek artiyle grenlerin ilk safnda bir yer vermek zarurdir. Vka onun
eserinde ne mtefekkir Avrupa'y, ne de kendi lemimizle Avrupa arasn
daki esasl ayr noktalarn bulabiriz. Mnevi bakmdan ortaya koydu
u hi bir mesele yoktur. Grd eyler de, ecneb dil bilmeyen, gezdii
yerlerin kltr hareketlerine yabanc bir adamn grebilecei eylerdir. Bu
n a ramen dikkatleri sathta dolamaz; az ok derine iner. nk garb
tanmasa bile bizi tanr ve eksiklerimizi iyi bilir. Onun L ondra iin yaz
d eyler ile, Nmk Kemalin aradan o kadar sene getikten soma bu
ehir iin yazdklar, slp meselesinin dnda bir bakla karlatrlrsa,
byk muharririn bu isimsiz adama neler borlu olduu anlalr. Dene
bilir ki baz noktalarda Nmk Kemal, Smi Efendiyi geniletmekle iktifa
eder. Bu, hatt cmlenin yap eklinde bile grlr.
Kitapta temas edilen birok meselelerin, o zamanki slhat hareket
lerinde n safta olduunu sylemeliyiz. Nihayet M ustafa Smi Efendi, s
lbuyla da ayan dikkattir. Vka cmleleri uzun, birbirine baldr ve
umumiyetle eski indan ayrlmamtr. F akat lgat itibariyle sade ve kl
fetsizdir. Ayrca, nasl Sdk R fat Paa bize hrriyeti kelimesini verirse,
o da hubb-i vatan ve millet gibi inasi nesrinin getirdii sanlan baz
mefhumlar ylece sunar. Fakat inasi'nin dolaysyla Nmk Kemal'in,
m

Avrupa risalesi, stanbul 1840, s. 31-32.

127
Mustafa Smi Efendiye borlu olduu eyler, sadece byle bir iki mefhum
da ve ilk nce onun kalemiyle ayarlanan bir gr zaviyesinde kalmaz.
Ayrca inasi cmlesinin ilk rneklerini de buluruz: Kffe-i muamelt-
nsn ss esas namus u mizan olan meskkat- nakdiyenin tashihi
madde-i nfiasnm istihsali nizmt- mlk ve milletin en ehem ve ekdam
olduundan... cmlesi, inasi'de sk sk tesadf edilen bir yapltadr.
Mustafa Smi Efendi'nin Takvim-i Vekayide nerettii yukarda syle
diimiz baz makale denemelerinin bu nevin bizde ilk rnekleri olduunu
hatrlarsak bu mhim ahsn eserine, oktan beri hak kazand yeri ver
mi oluruz.
te bu iki eserle Trk cemiyeti, ak bir tenkit ve mukayese fikriyle
eskinin dna km demektir.

KNC

BLM

TANZMAT SENELER
1
1839'dan 1860a Kadar
1 TANZMAT FERMANI

M ahm ud IFnin 1839 tarihinde lm zerine, yerine kan Abdlmecid H an'n zamannda n edilen Glhane Hatt e (3 Terinisani 1839,
Pazar gn) cemiyet hayatnda yeni bir devir balar. Bu ferman, tarihini
ksaca anlatmaa altmz yenileme hareketinin ikinci zaferiydi. O nun
la mparatorluk, asrlarca iinde yaad bir medeniyet diresinden ka
rak, mcadele halinde bulunduu baka bir medeniyetin dairesine girdii
ni n ediyor, onun deerlerini aka kabul ediyordu.
Abdurrahman eref Bey, eserinde Tanzimattan bahsederken, ilnnn
Mahmud I l nin lmnden bir sene evvel dnldn syler1. Takvim-i Vekayi'in 11 Muharrem 1254 tarihli nshasnda Tanzimat- hayriye
tabirine tesadf edir. Her ne kadar bu hkmdarn son senelerinde dev
let tekiltnda yaplan yemliklere bu adn verilmesi bir det idiyse de, Glhnede iln edilen esaslarn aym olmasa bile, yine az ok o mahiyette
baz tedbirlerin alnmas dnld tahmin edilebilir. Hakikatte, idare
ekline giren yenilikler, devletin yeni esaslara gre tanzimini zarur kla
cak bir dereceye gelmiti. Yukarda bahsettiimiz Sdk Rfat Paann lyi
ha ve mtalaanmeleri, Mustafa Smi Efendi'nin eseri umum hayat yeni
batan nizamhyacak bir sistem ihtiyacn gsteren vesikalardr. Mahmud
II nin son senelerinde gittike vahimleen Msr meselesi yznden m
zaheretine muhta bulunduumuz Avrupa siyaseti ve efkr umumiyesi de,
bir taraftan Hristiyan tebanm hukuk msvt, dier taraftan yeni esas
lara gre tanzim edilmi, iyi ileyen bir adliye cihaz vastasyla gittike
memlekette artmakta olan ktisad alkalarnn emniyetini temin edebilmek
iin byle bir esasl deiiklik istiyordu. Nihayet, imparatorluun de Tarih musahebeleri, stanbul 1339, s. 48.

129
F. 9

130
vamm Avrupa muvazenesi iin zarur gren yabanc devletler teden beri

bunun ancak byle bir deime ile kabil olacana kani idiler ve bunu ak
a sylyorlard. Bata M ustafa Reid Paa olmak zere yeni nesil devlet
ricali de bu fikirde idi.
Tanzimat fermam zerinde imdiye kadar birok mtlaalar yrtl
m ve bu mhim eser bir ok cephelerinden izah edilmitir. O nun iin
burada, fermandaki hkmleri teker teker inceleyecek deiliz. Yalnz u
rasn belirtelim ki, adl, siyas ve idari sahalarda devlet bnyesini yeni
esaslarn zerinde teekkle davet eden ve devletle fert arasndaki mna
sebetleri yepyeni bir plana geiren bu vesikann en ehemmiyetli noktas,
hkmdnn kendi hak ve selhiyetlerini bu yeni esaslara gre hudutlandrmas ve bunu b ir yeminle teyit etm esiydi:
Hatt- hmyunumda mnderi olan kavanin-i eriyenin harf beharf
icrsna ve mevdd- esasiyesinin furutna dair ekseriyet-i r ile karar
verilen eylere m saade eyleyeceime ve haf ve cel haricen ve dahilen
taraf- hmyunuma ilka olunan eyleri kavann-i messeseye tevfik ve
tatbik etmedike kimsenin lehine ve aleyhine bir hkm ve ferman etmiyeceime ve vz olunmu ve olunacak kavaninin tayirini tecviz buyurma
yacama... diye devam eden bu yemin, Mslman ark tarihinde bir
hkmdar azndan km ilk taahhtt; bir bakma gre de keyf idareye
bir kalemde son veriyordu.
Yeminin ekli, hkmdarn haklar noktasndan baklacak olursa ade
t merutiyet idaresine benzer; fakat vz- kanun cihetinden baklacak olur
sa mphemdir. Filhakika bu yeminle 1826'dan beri sadece sarayda top
lanan nfuz ve kuvvet, birdenbire hkmdara kar mesul bir kabine ile,
onun etrafnda, stiar mahiyetlerine ramen az ok teri selhiyetler ile
kurulmu, yine mem urlardan mrekkep encmen ve meclislere geiyordu.
Bu suretle imparatorluk ahs hkmet mahiyetinden kp bir yksek rt
beli memurlar im paratorluu haline geliyordu. Bir taraftan hkmdarn
nfuzunu tahdit eden ve dier taraftan iradenin kaynam - yine eriat dai
resinde kalmak ve bu suretle devletin bir hilfet devleti mahiyeti devam et
mek artyla - dolaysyla olsa dahi ikinci bir ele geiren bu noktann, b
tn Mecid ve A ziz devirlerinde bir merutiyet ilnnn kolayca oluverecek
bir ey grnmesinde mil olduu gibi, bizzat arzettii noksanla da, ban
dan itibaren Tanzimata kar alan mcadelelerde byk hissesi olmutur.
Fermann ikinci byk ehemmiyeti btn hkmleriyle insan huku
kunu yeni bir safhaya sokmas, devletle fert arasndaki karlkl mkelle
fiyetlerin mahiyetini deitirmesidir. ln edilen mal, can, uz masuniyeti,

131
ferdin haklarn en m utlak ekilde kabul etmekti. Bylelikle imparatorluk
bir taraftan Fransz ihtillinin ana fikirlerini kabul ediyor, dier taraftan
d a XVIII inci asrdaki Avrupa hkmetlerini ok andran iyi tanzim edil
m i bir mutlakiyet ekline giriyordu.
Fermandaki idare, maliye, adliye ve askerlik sahalarndaki slahat
vaidleri ise, devletin yeni anlaylara gre yeni batan kurulmas demekti.
B unlar bir yenilii mjdeledikleri kadar, am el sahada bir yn glkleri
de haber veriyorlard, ilerde bu glkleri greceiz. Umum grle, fer
m an imparatorluun kendisini garba amas, onu vcuda getiren esaslar
ve kymetleri kabul etmesi demekti.
2 STANBULDA HAYATIN DBtMESl

Devletin garba bu ekilde kendisini a e stanbul'da hayat birden


bire deiir. Bata, daha Mahmud II devrinde Avrupallamaa balayan
saray, gen hkmdar ve nihayet hareketin asl mrevvici olan Mustafa
R eid Paa olmak zere Tanzimat riclinin muhitlerinde bahyan yenilik
ler yava yava halkn arama sokulur. Yazn Tarabya'da, Bykderede
griilen ecneb kyafet ve detlerini Mslman halk, artk sk sk gidip
gelmee balad Beyolunda kn daha yakndan grr. Garp hayatnn
unsurlar taklit ve moda sayesinde gndelik hayatmza girerler. Beyolu'nd a umuma alm Avrupakr messeseler, tem ler, manifatura tccarlar,
tuvalet eyas ve mobilya satan dkknlar, bilhassa Krm harbinden son
ra Mslman halkn daha sk urad yerler olur. Devrin gazetelerinde
grlen nlar her gn Avrupadan yeni bir modann girdiini gsterir. Bu
gn Bykderede kotra yar yaplyor, ertesi gn Ingiz usul mobilya
satlyor, daha bir baka seferinde, ecneb b ir kadnn piyano denen ve
bizim kanuna benzeyen bir algy istenirse haremlerde retecei iln
ediliyordu. T rk riclinin de bulunduu sefret balolarnn, svarelerin ha
vadisleri azdan aza naklediliyordu.
Dolmabahe saraynn yaplmas ve hkmdarn orada ikameti -ze
rine Mslman stanbul, Beiktatan yukarya doru mstakil bir semt
gibi bymt. Bugnk Unkapan kprsnn yerinde bir kpr, stan
b u l'la kar taraf birletiriyordu. Bu suretle Mslman hayat iki koldan
A vrupa taklidi bir kk ehire benzeyen Beyoluna yaklamt. Bu za
m anda stanbul ve Beyolu'nun hayatndaki deiiklikleri, birbiri arkasn
dan gelen seyyahlardan takip etmek, Mahmud II un son senelerinden K
rm harbine kadar olan zaman iinde ehrin manzarasnn seneden sene

132
ye nasl deitiini gsterir. Biz byle bir etde intizaren yine ayn racnbalardan ve bilhassa Cevdet Paa gibi yerli muharrirlerden istifade ederek
burada bu deiiklii umum ekilde gstermee alacaz.
1842de ecnebi kumpanyalar memlekete gelir ve temsiller verir. O
zamana kadar Avrupadan, vakanvislerde ara sra bahsi geen pehlivan
lar ve hokkabazlar gelirlerdi; bize ait bir dekor iinde marifetlerini gste
ren bu ecnebiler, yerli hayatn arasnda gnlerce, deta onunla karm
olarak kalrlar, oyunlar btn halk alkadar ederdi. Halbuki imdi, tiyat
ro ve opera garp muaeretini bizden ayr bir dekor iinde tekrarlyor, Av
rupalIca giyinmi devlet ricli, gen memurlar ve aznlk tebaa tarafndan
seyrediliyordu.
Bu yeniliin fikr tarafn Reid Paa idare ediyordu. ekle ait ksm
larm tervi eden ise gen hkmdard. Az ok Franszca okuyup syle
yen, piyano alan, tiyatroyu ve garp musikisini seven, Franszca resimli
gazetelerden holanan gen Abdlmecid her gn bir yeniliin peinde idi.
Kh an bir kararla imparatorluk iinde esirlik messesesini ilga ediyor, bir
baka defasnda behemahal bir banka almasnda srar ediyor ve bir ba
ka sefer de Bblideki bayramlamalarda Avrupa hkmdarlarnn, parlementolarn allarnda syledikleri nutka benziyen bir ylba nutku ve
riyordu. Husus hayatnda ise elinden geldii kadar alafranga yaay tar
zm tercih ediyordu.
lm deindeki karsn, husus doktoru Spitzere ancak yz rt
l olarak gsterecek k ad ar efkr umumiyetin tenkidinden ekinen gen
hkmdarn 2, Dolmabahe saraynn yan bamda kk bir tiyatro yap
trmaktan ekinmedii, Avrupah ustalarn idaresi altmda bir saray orkest
ras kurduu dnlrse yenilie olan sevgisinin derecesi anlalr. Saray
kadnlarna alaturka teganni ve sazn yan banda garp musikisi retili
yor, kk balet ve dans heyetleri tekil ediyordu.
Vkelnn ou A vrupay tanm insanlard. lerinde saray feriki
Edhem Paa gibi orada tahsil edenler, Srim Paa gibi ksa bir m ddet iin
olsa bile orada staj grenler, Mtercim Rd Paa gibi bir garp dilini iyi
bilenler vard. Reid Paa, li ve Fuad, Fethi Ahmed ve Sdk P aalar Av
rup ada sefirliklerde ve seflet memurluklarna yetimilerdi. Geri kalanla
rn bir ksm da muvakkat memuriyetlerle gidip gelmilerdi. ou ferd ha
yatlarnda eski geleneklere sk skya bal olan bu vezirler, farkna var
m adan veya bilerek yerli hayata A vrupada grdkleri eyleri naklediyorlar Ahmed Refik, Sultan Abdlmecid Hann saraynda : Doktor Spitzer'ln
h trat, Tarth-i Osman! Encmeni Mecmuas, VI, nr. 34, 1915, s. 614.

133
di. Ecnebilerle temas gittike artmt. Fransz byk ihtillinin muhtelif
safhalar, M acar ve Leh meseleleri gibi hdiselerin yalanlarndan skp
kard birok ecnebiler stanbulda kimi mtehasss, kimi ihtida etmi
vatanda sfatyla devlet memuriyetlerine kabul edilmilerdi.
Devlet ricalinin resm elbisesi olarak stanbulin icat ediliyor, salta
nat arabas moda oluyor ve sadece bu arabann kullanlmas ile Cuma ve
Bayram alaylarnn ok mahall olan mn ve mhiyeti deiiyordu.
Bu deimeler cemiyet hayatna yeni millerin girmesiyle bsbtn ge
niler. Cevdet Paa, gerek Mrztnda ve gerek onlarn daha geni bir
mveddesi gibi grnen Tezkir-i Cevdet inde, stanbulda balyan yeni
ve srafl hayattan bahsederken, zengin Msrl paa, bey ve hanmlarn es
ki bakente gelip yerlemelerinin, alafranga yaay modalarnn ehirli ara
sna girmesinde byk tesiri olduunu ve biraz sonra balyan Krm mu
harebesi dolaysyla ecnebilerle tem as genileyince bu cereyann bsbtn
arttm sylerJ.
Bu suretle Tanzimat, saray ve ekbir konandan yalya ve kke ge
er. Avrupa ile ticaretin artmas ve Krm muharebesi yznden ecnebi
lerin stanbul'a gelmesiyle iler oalr, emlk pahalanr, kazan artar.
Cevdet Paanm serveti kzibe 4 adm verdii sun bir refah balar. Bi
raz sora sultanlar ve saray kadnlar, hkmdann gzdeleri, vezir aileleri
Avrupal muaereti, mobilyeyi ve debdebeyi bizden evvel alm olan M
sr hnedammn kadnlarn taklide kalkarlar.
Yine Cevdet Paann dediine gre, Mahmud II devrinde deta v
kelnn iltimasiyle kendilerine ehirli kadnlarn yeni yeni giydikleri fercelerden yaptrlan saray kadnlar, Cuma ve Bayram alaylarna husus sa
ray arabalariyle gelmee balarlar. O zamana kadar kapal olan ve ok
mtevazine devam eden kadn hayat birdenbire darya alr. stanbulda Beyolu'nda muazzam bir mcevher ticareti yol alr. Saray kadnlan,
haremaalar vastasiyle darda bor bile yaparlar 5.
Dier taraftan Boazii moda olur. Selim III, Mahmud II devirleri,
Boazn muhtelif semtlerini zaten yeni bir zevkle benimsemiti. B u sefer
her snf halk, hatt orta halli m em urlar ve tccarlar sayfiyeye karlar.
Byk mverrihin yine Mruztta, bizzat itirak etmekten o kadar haz
J Mruzt, Trk Tarih Encmeni Mccmuas, ur. 02, 1926, s. 171-172 vd,;
Tezkir; {nr. Cavid Baysun) Trk Tarih Kurumu yaynlarndan Ankara
1953. s. 20.
* Tezkir, (a. nr.), s. 20.

134
duyduunu syledii m ehtap saflan ve musiki lemleri hz a lr4. Meh
tabn Bykdere ve Bebek gibi koylarda uzanan akislerine gm servi
ad verilir. Hlsa, stanbulda btn halka mil yeni bir yaay devri
alr.
Byk sanat modalarna henz nfuz etmiyen ve ancak hayatn d
tarafnda kendisini gsteren bu terkibin gzel ve ekici taraflar bulundu
u inkr edilem ez F akat ok sathta kald da muhakkaktr. Hakikatte
bu Abdlmecid devri Avrupall, baz sahalarda mill ve mahall hayata
vurulmu kk bir Frenk cs olarak ve tpk eski camilerde kadim ve
asil sslerin zerine yine ayn devrin geirmekten ekindii rokoko nak
lar gibi, dta kalr ve sadece eskinin yekpreliini bozar. En hazin taraf,
bir kn ortasnda geldii iin hamlenin hi bir byk eyi besleyememesidir. Eski iir son szn oktan sylemiti. Mimar bir asrdr garb
taklit ediyordu. Hatt musik bile, Dedenin bir iki dehl talebesi hari,
mahiyet ve vekarn kaybederek soysuz bir hisslie doru adm adm y
ryordu. Hlsa, byk devirlerin hususiyetini veren, o btn hayat ku
caklayan yaratclktan eser yoktu. Vaka, btn bu insanlar son derecede
ince zevkli idiler; asrlarca srm bir terbiye ve yeni tecrbeler, onlarn
hayatlarm bir nevi sanat eseri gibi yaamalarn temin ediyordu. Gzel,
zarif, muhteem her eyi seviyorlar ve bunu temine alyorlard. Byk
bir servet ve debdebe iinde, bu zevki eskide ve yenide gstermekten hi
ekinmiyorlard. Fakat, hayatn yaratc pnar kurumutu. Buna mukabil
bizzat bu hayat, israfyla, yanl admlar ile memleketin istikbalini tehli
keye ayordu.
1839da Trk mliyesi perian bir vaziyetteydi. Parann ayar bozuk,
hazine ise hemen hemen botu. Vka, Tanzimatla beraber para son ve
s

rMrzt, a. y. s. 171-174.

<> "O zaman Boazii cennetten bir nilmne idi. Hele mhitb geceleri de
nizin yz seyirci kayklariyle resmi alnacak bir ekil ve mhiyette idi. Mlum
a, en gzel mehtab olan Bebek koyu ile Bykdere koyudur. Ns, gilm ser
vi temaas iin, kimi Bykdere'ye giderler ve kimi Bebek sahillerine inerler
idi. Gm servi mazmunlar irlere sermye oldu. Buna dir gzel iirler
sylerlerdi.
Madem ki her eyin dorusunu sylemek iltizam olundu, artk kendi hali
mi de olduu gibice arzetmellyim. Kullan, dim BabIlice lyiha ve mazbata
vesaire kaleme almakla megul olduum haide fazla kalan evkatm da telif-i
ktb ve resile hasrederdim. Bununla beraber stanbulda byle zevk saf
rzgrlar esm ee balaynca kullan da btn btn hri kalmadm. irlikten
fri olmu iken gm servi mazmunuyla iir syleyerek yine irlere ve
bzen mehtabclara karmaktan geri durmadm" 'Mruzt, a. y., s. 172-173.
A yrca bk. Tezkir, (a. nr >, s. 20.

135
kat olarak dzeltilmiti. Fakat m al buhran devam ediyordu. Vergilerin
tanzimi yeni fermanla taahht edilmi olmasna ramen cidd bir tedbir
alnmamt. ltizam usulnn dourduu bir yn sui istiml, vkely
ve etrafnda bulunanlar lekeliyordu. Bizzat Padiahm sirkat-i mevvele
adm verdii7 bu sistemin -mahzurlarm kaldrmak iin bulunan arttrma ile
aar ihalesi dahi, yine hzinenin ve halkn lehine doru drst bir fayda
temin edememiti. Hakikatte ok esasl bir ktisad slahat yaplmas l
zmd. Geni ifti im paratorluunu toprak istihslinde yeni batan tehiz
etmek, bir sermaye toplanmasn salamak, memleketin servetlerini amak
icap ediyordu. Bunlar dnmek yle dursun, daima kendisini arzeden
Avrupa sermayesinden sadece istikrazlar yaplmak suretiyle istifade edildi.
Avrupa devletler ailesine girmi olmay, Avrupa saray ve kibar le
minin hayatm ve merasimini yle byle taklit mnsmda alan yeni de
vir, hakikaten zengin ve mstahsil memleketlerin btelerinde bile bir
mesele olan debdebe ve terifatn derhal temini urunda byk masraflara
girdi. Halbuki, eskiden tamamiyle aynlamad iin, yerli ve gelenekten
gelen yaayn icaplar da devam ediyordu. At, araba, yallar iin ifte
denilen kayk deti, devleti husus kararlar almaa zaman zaman gt
recek kadar mhim meselelerdi. Dier taraftan, kurucu olan bir devrin
ok zarur masraflar da vard. Yeni binalar, klalar, yeni ordu, donanma,
tersane ve saire yaplacakt. Bunlar geni surette p ara isteyen eylerdi.
Sade Dolmabahe saraynn masraflar devleti, yerli ve Avrupal sarraflara
kar bir ka defa hcil vaziyette drmt. stanbul gnn birinde bir
ka aznlk amelenin ve kalfann hkmdarn penceresi nnde nmayi
yaptn ve devlet Avrupa sefirlerine ikyet ettiini grd.
Daha Krm harbinden evvel, devlet m al bir buhrana doru gidiyor
du. Harbe hemen tekaddm eden gnlerde Avrupa ile ilk istikraz yaplr :
bu suretle memleketin istikbalini rehine vermekten baka bir ey olmayan
ok eametli bir mal sistem yol a l r 9. Devlet adamlar bol ve mstevf
maalara, idta, ihsanlara ramen, hi olmazsa hediye eklinde sui isti
mallerle kendi masraflarnn altndan ancak kalkabiliyorlard. Birdenbire
teekkl eden ve ou damat olan bu memur aristokrasisi, hayat ekil
7 ,-Tezkir-i Cevdet>, (a. nr.), s. 20.
s 'Mrzt>, Trk Tarih Encmeni Mecmuas, nr. 92, 1928, s. 179, 183.
Daha evvel olan birinci istikraz teebbs, hatt kabine tarafndan tas
dik edilmi olduu halde, Abdlmecid Hann : Ben bu devleti selefimden na
sl buldum ise halefime ylece terkedecelm diyerek, hatt aksi takdirde sal
tanattan ekilmekten bahsederek red etmesi zerine kalmt. Tezkir-i Cev
det*, (a. nr.), s. 22.

136
lerini muhafaza edebilmek iin daima bir iki vazifenin sahibi olmak mec
buriyetinde idiler. Birbiri arkasndan tekil eden Meclis- ra-y Asker,
Meclis-i Ahkm- Adliye, Meclis-i Tanzimat gibi byk ve bir eit terii
selhiyeti hiz meclisler bu yzden mahiyetlerini kaybettiler. Abdlmecid
Han'n gelip geici sk tasarruf arzularna ramen saray ve etraf gittike masrafm arttrd. Yeni rejimin zaman zaman en esasl rknleri gibi g
rnen baz damatlarn ve zevcelerinin masraflarnn nne bir trl geilemedi.
Tanzimatn kurduu esaslar dairesinde bu israfn nn almak iin
Bblinin sarfettii gayret, daha balangcnda eklini deitirir. Saraya
intisab olanlarn entrikalar karsnda ciz kalan dier vkel - zaman za
man ve bazan da yersiz denecek kadar iddetli mdahalelerde bulunmakla
beraber
rakiplerine kar malup olmamak iin sarayn arzularn daha
evvelden karlamak yollarna bile giderler.
Dier taraftan ml sahada teden beri devam edegelen sistemin de
imesi, yeni vergi tarzlarnn kontrolsuz tatbiki memleketin hayatna id
detle tesir eder. Devlete kar mkellefiyetini, kendisine ve istahsal menbann muhafazasna kar kaytsz ve son derecede kifayetsiz nc bir
el vastasyla demee mecbur kalan kyl snf yer yer ezilir. Tanzimat'n
ilk seneleri bu yeni ml usullerin dourduu siistimllerin grltsyle
doludur. Btn o muhakemeleri, sarraf defterleri tetkiklerim alkadar pa
a veya vezirin etrafnda deil, asl maduru olan snfn zerindeki tesir
lerini dnerek okumak lzmgelir. Hakikatte. Sarraf Mgrdn defteri,
air Seyrn ile halk iirinde balyan ikyet ve szlamann mukaddemesidir ,0.
3

yen i ve esk i

1839dan sonraki devrin bir hususii de memlekette gittike kuvve


tini arttran bir ikilii dourmas, onun manzara ve ruh btnln ku
masdr. Bugn bile halk dilinde ve hatt fikir hayatnda o zamanlardan
kalan alafranga ve alaturka (msikide olduu gibi), eski ve yeni
(zihniyet meselelerinde) tbirleriyle ifde edilen bu ikilik realitesi Tanzi
matn en byk fatalitesidir.
zmir gibi, Selanik gibi tedenberi Avrupa ticaretine alk baz sahil
ehirleri istisna edilirse btn memleket, stanbul'da balayan hayata ya
10

Bk. Tezkir-i Cevdet*, (a. nr.), s. 35-36.

137
bancyd. Asl stanbul'u yapan mtevazi ehirli hayat ise, garptan, gn
delik hayatnda zaruri grd eyleri ancak iine alabilmiti. ehir, 1851
den itibaren ileyen irket vapurlarna, lstanbulinli, nianl yksek snf
memurlarna, arabal, alafranga sofral konaklarna ramen rf ve deti,
insanlarn kyafeti, ar, pazar ve bu pazarlan dolduran insan kalabal
nn kendisi ile umum manzarasnda btn Mslman ark iinde top
layan eski im paratorluk bakenti idi. Bu devirde stanbulu ziyaret eden
talyan ve dier ecnebi ressamlarnn tablolarna yle bir baklnca asl
hayatla devrin bizdeki hayli arasndaki fark derhal gze arpar. Bu yerli
manzarann yan banda mreffeh birka zmreye mahsus ikinci bir ha
yat yer yer teesss etmiti. Bununla beraber en garpl yaay bile iinden
daha ok yerli idi. Btn bu konaklarda, Ramazanlarda alaturka sofralar
kyor, harem devam ediyor, cariye alm satm oluyor, saray darya ka
dn ra ediyor, yaverin yanbanda haremaas, piyano hocasnn yan
bam da alaturka saz ve musiki hkm sryordu. Bunlar phesiz, ce
miyeti sonunda tasfiyeden tasfiyeye gitmek artyla kendisini yeni ve hu
sus bir hayat erevesi yaratmaa gtrebilirdi. Asl ehemmiyetlisi, messsselerde ve manev insandaki ikilikti.
1839'dan 1856'ya kadar imparatorluk yeni tekilt baz vilyetlere
-o da kendisini hakkyla kavrayan memur unsuru ok az olmak artyla- an
cak sokabilmiti. Tanzimatn ilnna takaddm eden geni ve tam bir fi
kir hareketi olmad iin, yenilik ok dar ve insicamsz bir kadro ile ie
girmi, uzun zaman m aarif meselelerini bir trl halledemedii iin de
bu kadroyu b ir trl istenilen bir hale getirememiti.
Eski idare sistemi az ok deiikliklerle tarada srp gidiyordu. Ad
liye slahatnn icap ettirdii yeni tesisler ve kanunlar, eskilerinin yan ba
nda olduu gibi duruyordu. Bunun gibi 1826'dan beri batan kurulmaa
aldan yeni m aarif tekilatnn yan bamda eski medrese olduu gibi ya
yordu.
Hlsa, en ehemmiyetli messeselerde Tanzimat, ne eskinin tabii bir
istihale Ue yeni icaplara gre gelimesini salayabilmi, ne de onu ordu
meselesinde olduu gibi tamamiyle ortadan kaldrabilmiti. Bu surette mill
hayat, hangi tehlikeli mntakalara kadar gidecei bilinmeyen bir zihniyet
mcadelesine terkedilmi gibiydi.
Halkta eski zihniyet olduu gibi devam ediyordu. Satha ait yenilikler
yle byle kabul ediliyor, fakat din gelenee bal zannedilen messeseselere dokunulmas istenilmiyordu. Hakikatte asrlardan beri devam eden
ktisad bir sistem, yerine yenisi konulmadan bozulmaktayd. Halkn bir

138
t-cm rahatszl buradan geliyordu. Karlk tedbiri alnmadan giriilen
her yenilik hareketi halk kendi menfaatlerinde zarara sokuyordu. Bu iti
barla, mesel esir ticaretinin ilgas gibi dtan o kadar meru ve tabi g
rlen bir hareket bile muhtelif ekillerde akslamellerle karlamaktayd.
Amerikadaki esaret muharebeleri dolaysyla galeyan halinde bulunan
Avrupa efkr umumiyesine ho grnmek iin Abdlmecid bu ticaretin
memlekette m enini kararlatrmt. Bu kararn neticesi olarak Cidde ve
Hicazda 11 sonu vahim olabilecek bir isyan kt gibi, bu ticareti bir ge
im vastas bilen baz Kafkas kavimleri de Krm harbi esnasnda bize lykyla mzaheret etmediler. Cevdet Paa, gerek muharebe esnasnda ve
gerek sulh mzakerelerinde bizim tarafmzdan Kafkasya'ya mteveccih
hareketlerin akim kalmasna biraz d a esaretin devlete o zamanlar ho
grlmemesinin sebep olduunu syler. mparatorluun Tiirk olmayan ve
teden beri m ahall rfle idare edilen dier Mslman k talarnda da aa
yukar vaziyet ayn idi. Yine Cevdet Paam n Bosna ve Hersek ahalisi
nin yeni ordunun teekklden beri devlete asker vermediini naklettii
satrlar bu hususta bize kfi bir fikir verebilir.
Dier taraftan arln propagandas btn Rumeli slvlar zerin
de alyordu. Memleketeynden, Bosna - Hersek'ten Bulgiras.tana kadar
devam eden byk arazi ve iftlikler, topraa sahip olmayan gayr mslim tebaann, gittike milliyeti mahiyeti artan bu* propagandaya uymas
n kolaylatryordu. Rumanya bilhassa Krm harbinden sonra devletle
alkas pheli bir muhtariyet kazanmt; bir rejim ayrlna kadar giden
bu muhtariyet R us propagandasna bir n karakol vazifesini gryor, Sr
bistan ve Karada ayn suretle silhl ve silhsz itia unsurlarna yatak
lk yapyordu. 1855de mttefikimiz olarak Rusya ile muharebe eden Fran
sa daha muharebe esnasnda, biraz da Avrupa meselelerinin ald ekil
yznden Rus politikasna temayl etmiti. Bu suretle deien havadan
arlk, azam surette istifade etmi ve galip devlet sfatyla akdettiimiz
Paris msalhasnn maddeleri yava yava aleyhimize evrilmi bir silh
haline gelmiti. Ecneb nfuz ve rekabetinin sebep olduu mdahaleler ve
karklklar yznden, devlet bir yn taahhtlere giriyor ve yerine geti
remedii iin saa sola st ste tvizat vermee mecbur kalyordu. n
i! bk. -Tezkir-1 Cevdet*, a. n r.), 12. tezkere, s. 101. Bu Hicaz isyan,
tarihlerimizde ksaca getii ekilde alelade bir vak'a deil, Krm muharebe
sinin ortasnda, devleti arkadan vurmaa alan byk bir isyann balangc
idi. Nitekim Reid Paa, 1856 fermann tenkit eden mehur lyihasnda ve
bu lyiha ile beraber mabeyne takdim ettii arlzede bu mesele zerinde durur
ve tekerrrn men edecek tedbirler syler, bk. Tezkir-i Cevdet, (a. nr.),
s. 75 vd.

139
c Napoleon'un haris, atlgan politikas ve onunla at ba gitmek isteyen
dier siyasetler devletin bir ok teebbslerini akim brakyordu. Daha harp
bitmeden Bblinin mttefiklerimizin sraryla iln etmee mecbur oldu
u 1856 Fermam, bu menfi imknlarn gelimesine en msait zemini h a
zrlayacaktr.

4 RED PAA V E DARES

1839dan sonraki devirde, fikir yenilikleri daha ziyade muayyen m u


hitlerden tayordu. Bu muhitlerin banda Mustafa Reid P aann kona
m saymak icap eder. Cevdet Paa'nn tabirincc Trkiyenin ufk-
siyassinde birdenbire doan bu parlak yldz, devlet gemisini hdiselerin
denizinde meharet ve ehliyetle yrten bir kaptan olarak kalmam, uzun
zaman fikir tarafn d a idare etmitir. Reid Paa, yetimesi itibariyle Mahmud II devrinin adamyd. Bugn Eski Osmanl tbiriyle hlsa edilen
byk vasflardan b ir ou baz nakiselerle beraber, onda vard. Genli
inde muhtelif vazifeler dolaysiyle yapt seyahatlerle memleketi, kendi
neslinden olanlara ve sonradan yetienlere nazaran ok yakndan tand
ve ihyalarn rendii gibi, sk sk mzakereler iin gittii M srda M ehmed Ali Paann yapt yenilikleri yakndan grm ve nihayet elilikle
bulunduu Paris ve Londrada geirdii zamanlarda Avrupay iyi tanm
t. ok gen yandan itibaren Yunan isyan, M sr meselesi gibi hdise
lerin iinde pimi ve koca imparatorluun lm tehlikesiyle nasl atrda
dn grmt. Hlsa, elim olan bir vaziyetin tam terbiyesini almt.
Milletleraras siyaseti iyi biliyor, ve devlet haysiyeti fikri ile mill
menfaati birbiriyle uyuturmaa dima muvaffak oluyordu. siyasette, bel
ki de zaruret icab olarak biraz girift ve entrikal yollara bavurmasna
ramen, icabnda, ok etin ve mukavemetli olurdu. Msr meselesinin hal
linde, Tanzim atn ilnnda, mlteciler iinde, Krm harbini karlayan itti
faklarn akdinde, h att Paris muahedesine hazrlk devresinde bu nadir ze
knn ne derece salam hesaplarla i grd, memleket menfaatlerini n a
sl koruduu herkesin bildii bir eydir. Bu alma sayesinde imparator
luk, bir an btn dnyaya kendisini tehdit eden tehlikelerden kurtulmu
zannm verdi. Yazk ki, ne i siyaset, ne de devleti hareket serbestliin
den mahrum eden haric nfuzdur bu ileri grl vezirin serbest bir su
rette almasna imkn vermemiti. D aha, Msr meselesinin halli esna
snda, Mehmed Ali Paanm merek notaya vaktinde cevap vermeme
sinden istifade ederek onu btn imtiyazlarndan mahrum etmek zere iken

L40
>aray mensuplarna datlan altm bin kese rvet yznden ve biraz da
Fransz politikas ar bast iin Hariciye nazrlndan azledilmiti. Bu
yzden kendi iln ettii Tanzimat'n henz balangcnda, yedi sene ikti
dar mevknden fiilen uzakta, Hariciye nazrliyle bulunduu sefaret mer
kezlerinden devletin sadece d politikasn idare ederek yaamas, haki
katte Tanzimat'n hamlesini daha banda ypratm, gayesi devleti yeniden
kurm ak olan bir hareketi, meyyidesi sadece Avrupaya kar taahhtle
rimiz olan bir hukuk- umumiye dvas ekline indirmiti. Servet menbalarn amak suretiyle yenileme hareketini destekliyecek ktisad bir kal
knm aya hi yanalmam, maarif meselesi daima geriye atlm, ancak
nisb bir ordu tensikatyla iktifa edilmiti. Bu yedi yldan sonra Reid Pa
a sadarete geince, eski alma kudretim bir daha bulamam, daha do
rusu gen hkmdarn etrafnda byle bir almaya imkn vermeyecek
surette gelimi bir saray muhiti ve gelenei ile karlam t12. Bu itibarla
muhtelif haric meselelerde gsterdii muvaffakiyetin dnda, baz kanun
larn vaz- ile maarif sahasnda baz teebbslerden baka bir ey yapa
mamt. Bu muvaffakiyetsizlikte devletin iinde bulunduu gailelerin, mem
lekette mterakim servet bulunmamasnn, menfaatlerini eskinin veya anar
inin devamnda bulanlarn ve onlar destekleyen cahil ve mutaassp mu
hitlerin byk hissesi olduu gibi, mevcut kanunlara son derecede uygun
ekilde kimseyi darltmadan yapt vkel combinaisonlaryla idareyi
elinde tutmaa alan ve durmadan sadrzam yetitiren Abdlmecid Han'
m ve damatlarn etrafnda teekkl eden saray partilerinin de hissesi var
dr. ite Reid Paamn nfuzu ok defa ecnebi nfuzuna dayanan bu ce
reyanlarla karlard. Bununla beraber sade Krm harbi esnasnda S
vey k a n alnn imtiyazm ecnebilere vermemek, bu suretle Yakmark' so
nu mehul mdahalelerden muhafaza etmek iin yapt gayret dnlr
se, bazan muhasmlarmn silhna kendisi de mracaat eden Paann nc
kadar slim bir zihniyetle alt grlr. 1856 Ferman iin yapt ten
kit ise, gelecek zamann tek satrn yalanc karmad bir grtr \
Devlet messeselerinin yeni batan kurulmasna alld, Avrupa
ile mnasebetlerin bsbtn baka bir ekil ald bu Tanzimat yllarn
da, devletin yeni unsurlara, ak fikirli, drst ve i bilir siyaset ve idare
adamlarna ihtiyac vard. Reid Paamn byk hizmederinden biri bu
unsurlar yetitirmesi olmutur. Daha ilk devirlerde tuttuu Sdk Rfat Pa
a, Nuri Efendi, Snm Paa gibi kendi nesline yakn, li, Fuad, Ahmed
Vefik, Ahmed Midhat Paalar gibi kendi zamannda ve kendinden sonra
12

Tezkl--i Cevdet, (a. tgr.), s. 10.


Tezklr-1 Cevdet, (a. ngr.), s. 75 vd.

141
ki devirde siyas hayatta daima n safta grlecek olan ahsiyetler - heyhat
Mahmud Nedim P aa'da ilerindedir - bu mektepten yetitikleri gibi, inasi. Ziya Paa gibi 1826 sularnda domu mnevverlerin ou da bu
dairenin az ok mensubu idiler. Devrinin en anlayl adamlarndan biri
olan inasinin Paa'y rlerinde nasl vdn biliyoruz. Z iya Paa ise.
inasiniu anlayna varmamakla beraber, yine onu gerek kasidelerinde,
gerek byk mersiyesinde tebcil eder. li ve Fuad Paa'lar birbirlerine
yazdklar m ektuplarda ondan velinimet sfativle bahsederek kranla
rn gsterirlerdi. Fakat asl onun yetitirici tarafn anlann Cevdet Paadr. Gerek Cevdet Paa ve zamannda. gerek Tezkir-i Cevdet ve Ma
r u z a tta P aan n ahs ve kona hakknda epeyce malmat vardr. Bu sa
yede biz, R eid Paa'nn kendi mensuplar arasnda yaamaktan, devlet i
lerinde onlarn yardmm temin ederek almaktan holandn, elinden
geldii kadar ve istidatlar derecesinde onlar yetitirmee altn re
niyoruz.
Yazk ki, bize P aa hakknda daima faydalandmz bilgileri veen
Cevdet Paa onun hakik fikr seviyesi, garp irfaniyle olan mnasebetleri
ve bhassa istikbal iin tatbikini dnd projelerden hi bir suretle
bahsetmez, y le ki, Cevdet Paann ve muasrlarnn onun iin yazdk
larm okuduktan sonra, inasinin medeniyet resl diye vd adam
bizim iin bir muamma olmaktan kmaz. Cevdet P aann efendisi iin
syledii en sarih ey bize ancak onun da yerli ahlk tarafndan sonunda
yava yava zaptedildiidir.
Paamn elde bulunan yazlar sadece siyasi eserlerdir ve ancak dev
rin resm inasndaki yerini gsterirler. Bata,
B- muhb reh-i nrefteye gitsem de ne var
Kahr- hasm eylemee elde asadr hmem
beyti ile o kadar tannm ve sevilmi olan gazeli bulunmak zere m an
zum eserleri, mevcut gelenekten hi oir suretle ayrlmayan ve P aann
ancak zihn yaradln gsteren eylerdir. Lamartine'i himayesi, inasi'ye
Avrupaya giderken gerek byk ire, gerek Sacy ailesine onun iin ver
dii sylenen tavsiyeler, Auguste Comteun kendisine yazd mektuplar,
devrin politik hayatna iyice girmi ve yksek muhitlerde tannm bir
adam iin pek tabi olan mnasebetlerden fazla bir ey ifade etmez. Bunun
la beraber P aann bhassa Tanzimat'tan sonraki devrede P aristeki ika
metinde kendisine byk bir hret ve m uhit yapt tahmin edilebilir.
Btn bunlar ayr etdlere ihtiya gsteren suallerdir.

142
Hazrl ne ekilde olursa olsun, Reid Paann, siyas hayatnn ya
n banda devrinin hi olmazsa resm inasn deitiren adam olduunu
bir daha hatrlatalm. Cevdet Paa bu tesiri yle a n la tr:
Vadi-i inada yeni bir r at. Kttbn ou ona taklid eyledi.
Hariciye Nazr li Efendi ile Divan- Hmayun tercmanlndan med
olan Fuad Efendi-ki sonra vezir ve sadrzam olan mezkur li ve Fuad
P aalardr- onlar dahi bu yolda Reid Paanm eserine iktiza ile akran ve
emsallerine faik olmular idi. Ben de bu yolu beendim ve bu tarz zere
ina-yi kelma heves ettim 14*.
Reid Paanm yan banda Tophane Miri Damad Fethi Ahmed
Paa'y saymak lzmdr. Saraydaki mevk dolaysyla ilk zamanlarda Re
id Paaya ok yardm eden bu aydn ve ibilir vezir, yeni alan Encmen-i Dni'e za seilmemesi yznden, yahut bu hadiseye takaddm
eden bilmediimiz bir sebepten dolay, ona darlm ve zamannda kibir
ve nahvetiyle mehur olan Damad Mehmed Ali Paa taraftarlariyle birleerek aleyhinde alm, bu suretle 1852de ikinci sadaretinden ayrlma
sna sebep olmutu.
Buna ramen Fethi Paa, sonuna kadar yenilik taraftan kalm, ilk
istikraz teebbsn iddetle nlemi, Mecid zamanndaki kk sanayi
kmldanmalarnda belli bal mil olmu ve Tophane kalemlerini yeni fi
kirlerin bir oca yapmtr. Lamartinein ok beendii ve vd Fethi
Ahmed Paanm garpllama hareketimizde, ilerde yapacak cidd alma
larla aydnlanacak bir yeri bulunduu muhakkaktr.
Bu iki byk vezirden baka, konaklarn ilim ve sanat adamlarna a
m ka kii daha vardr. Telemak mtercimi Yusuf Kmil Paa, onun
olu olan ve ark kadar, garb d a tand iddia edilen, zamannda meskkt ilminde byk bir kudret gsterilen Subhi Paa, bunlarn banda ge
lir. Fakat ilerde muhtelif vesilelerle zerine dneceimiz u ahsiyetlerin hi
bir zaman mhim tesirleri olmamtr.
5 DEVLET TESSLER VE FKR HAYATI

Kalemler

14
s. 29-30.

Devlet ileri iin ecneb dili bilen genlere olan ihtiyacn


1839'dan sonra artmas tabi idi. B u ihtiyac karlamak
iin mekteplerde okutulan ecneb dillerinden baka baz
tedbirler daha alnr ki, bunlarn, arasnda 1832de kuru
lan Tercme odasn nde saymak icap eder. 1839'dar.

Tezkir-i Cevdet, 40 tezkere, nkilab ktp. Cevdet Pa$a evrak, nr. 13,

143
sonra buras deta bir m ektep haline gelmitir. Tanzimat devrinde li,
Fuad, Safvet P aalar yetitiren bu oda, sade yeni yetienlere ecnebi dili
retmekle kalmaz. Yava yava yeni bir dnya grnn, yeni bir si
yas idealin gelitii ok ileri bir m uhit olur. Abdlaziz devrinde hzlanan
fikir hayatnn banda bu kalemin byk hissesi vardr.
Garpllama fikrinin, siyas mcadele fikriyle beraber yrmesi ve
yeninin btn dnce ve sanat hayatn sarmas, nisbeten sade dil ve
dzgn nesir endiesinin n safta yer almas gibi vakalar, bu kalemde ken
diliinden teekkl eden m uhitin tabi eserleridir. Mustafa Refik, Nmk
Kemal, Edhem Pertev Paa, Sadullah Paa gibi Abdlmecid zamannn
son senelerinde yetien genler, Said Beyin Bblinin muhalefet frkas
adm verdii bu muhitte ahsiyetlerini idrak ederler.
Bir mddet sonra Bbli Tercme odas'nm yanbamda, Mabeyin
kalemi, Tophane kalemi, Gmrk kalemi gibi teekkller grlr. Dier
taraftan Mahmud II devrinde Avrupay a tahs iin gnderilen talebe 1839'dan sonra yava yava memlekete dnmee balar. Bunlar bulunduklar
muhitlerdeki genleri yabanc dillere ve garp irfanna sevkederler. Sade, M a
beyin miri braim Edhem Paam n Ziya Paa ve Edhem Pertev Paann hayatlarnda oynad mhim rol dnlecek olursa bu tesirin derecesi
anlalr. Nihayet, memlekette alan mekteplerden bilhassa Tbbiyede uzun
zaman dersler Franszca okunmutu.
Btn bunlara, ecneb gazete ve kitaplarnn yava yava memlekete
girmee baladm, baz ttnc dkknlarnda ecneb eserleri satldn
-bunlardan Dubois isminde bir Franszn adm Ceride-i havadis verir- il
ve edersek devrin garba nasd muhtelif kollardan yava yava aldn an
larz. Hakikat u ki, yeni yetien genlerin mhim bir ksm XVIII. asrn
byk muharrirlerini atlarndan okuyorlar, fikirlerini aralarnda m na
kaa ediyorlar, ecneb ve bilhassa Fransz gazetelerinin neriyatndan si
yas hadiseleri, memlekette aksettiinden bsbtn baka ekilde gr
yorlard.

Enciimen-i Dni

1 8 3 9 'dan R eid Paann ikinci sadareti tarihine


(1848) kadar olan zaman iinde eitim isteride
hem en hemen Mahmud II devrinin yaptklarn
yaymakla iktifa edilir. Rdiyelerin says oa
lr, Tbbiyeye daha geni ehemmiyet verilir; bir

144
Maarif-i umumiye nezreti teekkl eder. Reid Paamn ikinci sadareti
maarii ve kltr ilerine Encmen-i Dniin tesisi ile yeni hz verir.
Encmen-i Dni, resm ekilde almas teden beri n safta dnlen
ve hatt binas hazrland halde uzun zaman yine almayan Darlfnunda okutulacak dersler iin lzm olan kitaplarn bir an evvel yazdrlmasn temin maksadyla kurulmu bir messese idi. Hakikatte ise dier
Avrupa memleketlerinde olduu gibi bizim, milletleraras im ve fikir ha
yatyla temasmz salayacak bir akademi idi. Padiahn da bulunduu
bir trenle ve Reid Paa'nn mehur nutkuyla aan bu encmenin aza
la n arasnda bata Tanzimat'n z bulunmak zere, m utat olduu gibi
devrin mhim devlet adamlar, damat paalar, ilmiye ricali, ayrca da ye
ni yetimee balyanlardan Cevdet ve Ahmed Vefik efendiler, Sami Paa,
Subhi Paa, Devhat-l-meayih zeyli* sahibi Yesri-zde zzet Efendi,
Behet Molla, kardei Abdlhak M olla, onun olu mverrih Hayrullah
Efendi -Encmenin bir aralk reis vekilliini yapar- llm-i tabakatl-arz
mellifi Feth Mehmed Ali Efendi gibi limler, dardaki zas arasnda da
o zamanlar ok yal bulunan mverrih Hammer, lgat sahibi Redhouse,
Macar Bianchi gibi arka ve bize ait almalariyle tannm ecnebiler ve
nihayet Vaski, Hoca shak, stefenaki, Ermeni Legofeti Hoca gibi ou
tercme kalemlerinde almakta olan aznlk aydnlar bulunuyordu.
Encmen-i Dni uzun mddet yaamad. Devrin menf hususiyetle
rinden biri olan sadaret ve kabine deiiklikleri arasnda kaynad gitti.
Arada bizim bilmediimiz baka sebep yoksa, Reid Paa ile li Paa
arasnda balayan zddiyetin en fena neticelerinden biri de bu messeseye,
bu sonuncunun lyk olduu ehemmiyeti vermemesi olmutur denebilir.
Filhakika Paann 1852 de sadaretten ayrlmasndan sonra encmen ra
betini kaybetmi, yle byle 11 yl d ah a mesaisine devam ettikten sonra,
belki de bu lsz israf devrinde, lzumsuz bir masraf addiyle lvedilmitir.
Encmen-i Dniin ok ksa devamnda Cevdet Paa Tarihi ile
bn-i Haldun tercmesi ve Vefik P aa nn tarih zerinde bir iki kitabn
dan baka bir eser vermedii -fikir Cevdet Paamndr- teden beri sylenir
ki yanltr. Kadrosunun faal ksmna baklacak olursa, encmen daha zi
yade tercme esas zerine kurulmutu. Hakikatte de ilk yaplacak ey bu
idi. stanbul niversitesi ktphanesine Yldzdan devredilmi yazmalar
iinde dorudan doruya encmen zs tarafndan veya encmen nm
na yaplm baz tercmelere tesadf edildii gibi, 1271 tarihlerine doru
baslm olan baz eserlerin de bu encmenle alkas grlmektedir. Tarih,
corafya, riyaziye, iktisat, tabiat ilimleri gibi muhtelif bilgi ubelerine ait

145
olan bu eserlerin arasnda yeni alar tarihine dair olanlar n safta gelirler.
Daha Mahmud II devrinde, Byk Petro ile balayan ve kinci Katerina ile
XVIII. asrda kemal devresini idrak eden Rus uyan ile Napoleon m u
harebeleri tecesss ve dikkati ekmee balamt. Bu devirde stanbul'da
ve Kahirede olmak zere iki batan bu cins tarih tercmeler yapd g
rlr. Yakovaki isminde bir divan- hmyun tercman tarafndan Trkeye evrilen ve Kahire'de Mehmed Ali Paa zamannda bastrlan Tarih-i
Katerina (1240) ve yine 1249'da mehur Mneat sahibi Aziz Efendi
adnda talyanca bilen bir zatn beraberce yazdklar Napoleonun talya
seferleri tarihi bunlardand.
Tanzimat devrinde yenilik hareketinin banda bulunanlarn memleke
tin siyas terbiyesini salamak ve ona bir ufuk amak iin bu tarih disip
linini lzumlu grdkleri anlalyor.
Encmen, bir taraftan ilk i olarak Ahmed Cevdet Efendiye Hammeri tamamlyacak uzun bir alma smarlar, -1774 vekayiinden bala
yan Cevdet tarihi bu teebbsn lmez bidesidir-, dier taraftan Subhi
Paann bn-i Haldun mukaddemesini tercme etmesi kararlarr. F a
kat, bu almann asl geniliini gsteren eserler, daha ziyade ktphane
kelerinde msvedde halinde kalan ve basldklar halde uyandrdklar
alka bize kadar gelemiyen eserlerdir. Bunlar, kadim tarihten gnn canl
meselelerine kadar geni bir saha zerinde dalm bir renme ihtiyacnn
delilleridir.
Bu muharrirler arasnda ahsiyeti bizce mehul olan Sahak Ebru adn
daki mellifin eserleri hakikaten dikkate deer. niversite Ktphanesinin yazma eserler ksmnda 1232 numarada kayt olan Tarih-i Umum
tercmesinin banda kitabm Encmen-i Dnie takdim eden bu mellifin,
1271'de Matbaa-i m irede baslm olan Baz Avrupa ministrolarnn
tercme-i hali adl bir telifi daha vardr. Talleyrand, Mettemich, Comte
de Nessellrode ve Cavourdan, yani gnn hadisesi olan devlet adamlarn
dan bahseden bu tercmenin nukaddimesinden rendiimize gre, Sahak
Ebn, Vokairenin Histoire de Charles X II ini de Trkeye tercme etmi
bulunuyordu. Kim olduunu henz tahkik edemediimiz Ahmed Ariboz is
minde dier bir muharririn elimizde Tarih-i Kudem-y Yunan ve M ake
donya adl bir eseri bulunduu gibi, Encmen-i Dni zasndan Todoraki
Efendi'nin (bilhare Paa) bir Avrupa tarihi tercmesiyle yine ayn en
cmen azasndan Aleko Efendinin imzasiyle Napoleonun son m uhare
belerine dair Beyanl-esfar adl bir tercmeye rastgeliyoruz. ou tabedilmedii iin umumun istifade edemedii bu eserler, bugn bizim iin
F.

146
sadece devrin fikr hayat hesabna kaydedilecek bir alkann delilleri ola
rak kymetlidir. Bu kitaplara, Tbbiye, Harbiye ve Bahriye mekteplerinde
okutulan bilgiler iin Trkede bir balang olan ders kitaplarn ve niha
yet Abdlhak M olla tarafndan yaplan Buffonun Tarih-i tabi tercme
sini ve Encmenin ald gn, baslm nshas hkmdara takdim edilen
Fuad ve Cevdet Efendilerin - sonra ikisi de Paa - B ursada beraberce
yazdklar fKavid-i Osmaniye kitabn ilve edersek Encmenin al
malar hakknda nisbeten tam bir fikir verebilmi oluruz. B u sonuncu eser,
bu almaya itirk edenlerin ii ne kadar bandan aldklarm gsterir.
T anzimat'n bu ilk devresinde maarif meseleleri daim a ikinci safta
kalm, eskinin karsnda zayf ve mtereddit durumlu kalan yenilik, asl
hzn verecek ve kendisine hayat yollarn aacak olan umum tahsil ve
terbiye ilerini gndelik kaygular urunda ihmal etmitir.

6 GAZETE, GAZETECLK, MAKALE

Yeniliin memleket iinde yerlemesinde ve gelimesinde mil olan


eyler arasnda yeni yeni filiz sren gazetecii de saymak lzmgelir.
Takvimden sonra, ilk Trke gazete, yukarda Akif Paadan bahse
derken ad geen ngiliz tebaasndan Churchillin kartt Ceride-i Ha
vadisidir. Takvim-i vekayi, sadece devlet eliyle kard. Muhteviyat da
daha ziyade beyannme, tevcihat ve terifat gibi resm hayata ait neriyat
tan ib aretti A ra sra merak ekici baz dnya havadisleri verdii de olur
du. H er resm gazete gibi, baz meselelerde bugn mhim bir vesika ky
metini haiz olan bu gazetenin ufku kendiliinden dard. 1 8 2 6 - 1839 ylla
rna nisbetle daha msak b ir havada kan Ceride-i havadis ilim, ahlk
ve hatt edebiyat zerinde makaleler, 1842 senesinde memlekette bala
yan tiyatro hayatnn verdii imknlarla baz piyes hlsalar neretmek su
retiyle bu daireyi daha ok geniletir. Altm nc nshasnda (H. 1257)
kan Tiyatro makalesi, bu sanat ubesinin, douundan balayarak, tra
jedi, komedi, vodv, pandomim, opera, balet gibi muhtelif nevileri hak
knda malmat verir ki, bizde bu mevzua dair ilk yaz olduu muhakkak
tr. Bundan sha evvel de Londradaki bir tiyatro binasnn tarifi var
dr. Labradorda bir avc hikayesinden (bir roman veya hikye hlsas olsa
gerek) ince bir iir tercmesine - o zaman, gnn hadisesi olan in muha
rebesi mnasebetiyle - kadar giden kark mnderect arasnda basit bir
hikye haline indirilmi rom an mevzuTanna, Avrupa gazetelerinden aln
m gndelik garip hdiselere sk sk tesadf edilir.

147
Bunlardan baka, mesel yirmi nc nshasnda vatan sevgisi bak
landaki makale gibi devri iin ehemmiyetli yazlar da bulunuyordu. Trk
okuyucusunun dnya hareketlerine alka ve merak biraz da bu gazete ile
uyanr. Krm harbi esnasnda nerettii ilvelerle sahas daha geniler.
Ceride-i Havadis, ilk num aralarndan itibaren Trk yazclar tara
fndan dolduruldu. Bunlarn arasnda li Bey ve Hafz Mfikle beraber,
Miinif Efendi'nin - sonra Paa - ilk safta saylmas icabeder. Mnif Efend iden erde bahsedeceiz. Ondan daha evvel olan li vs Hafz Mfike
gelince, XIX. asrn ortalarna doru hret kazanan bu iki mn, zam an
larnda Bblide kullanlan slbu gazeteye naklettiler. Hafz Mfikin
Ceride-i havadis e girii -Cevdet P aann yazdna gre- li Paa ile
aralarnda geen bir vak'a zerinedir. Bbli mektub kaleminde bulunan
Hafz Mfik -Cevdet Paa, onu iir ve inda manendi yoktu diye vermed hlefhma namzetti. Halbuki, burada boalan yere li Paa, da
mad Salhaddin Beyi tayin eder. B unun zerine darlan Hafz Mfik,
Ceride-i havdis bamuharrirliine, o zamann tabirince ser-kitbetine ge
erek Bbli'yi brakr. O vaktin debas ann bana topland. Ceridehne bir nevi encmen-i deb oldu ve daha dorusu muahharen Jn Trk
nmn alan genlere bir yuva oldu
Cevdet Paam n bu cmlesi, hrriyet ve merutiyet fikirlerinin yayl
mas de de, mnevver zmrede li P aaya kar ilk muhalefet fikrinin
uyanmas mnsna alnrsa belki daha doru olur; esasen rivayet hi bir
surede sarih dedir. Binaenaleyh bizce Ceride Havadis in rol daha zi
yade, bata mll mnsyla vatan mefhumunu koymak artyla, yu
karda saydklarmzdan ibarettir. Buna, nisbeten sade bir Trkeyi de
ilve edebiliriz.
Tpk retimde olduu gibi, bu ilk yllarda iktidar mevkiinde bulu
nanlarn hi biri memleket iinde m atbuatn kuvvetinden istifadeyi ciddi
surette dnm deildir. Onda ancak harice kar kullanlacak bir si
lh gryorlard. Bu yzden daha ziyade ecnebi dille ve ou ecnebiler ta
rafndan karlan gazeteler himaye ediliyordu. Memlekete dardan gelen
gazeteler iin baz tedbirler alnd, hakl tahrik edici mahiyette grlen
havadis ve yazlarn bulunduu gazete nshalarnn sansr eddii de olu
yordu. 1860dan sonra bu gazetelerin neriyatnn memlekette ne kada
mhim akisler uyandrdm ilerde greceiz.

s Mrz.ttan naklen. Son asr Trk airleri, s. 1020.

148
7 TYATRO VE DtGER GARP NEVLERN N GRNMES

1 8 3 9 -1 8 5 6 yllan arasnda memlekete giren yenilikler arasnda biz


ce en mhimini, o zamana kadar pek az bilinen bir yaz nev'ini tantmas,
sonra da bir taraftan umum hayata, dier taraftan gelecek nesillerin fikr
almasna tesiri itibariyle tiyatro olmutur. Yukarda bir mnasebetle da
ha Mehmed IV devrinde Fransz sefarethanesinde verilen Racine ve Molire
temsillerinden bahsetmitik. Bizzat kendisinin de rol sahibi olduu bu tem
sillerin hikyesine Gallandn htratnda sk sk rastlanr. D aha ziyade hu
sus mahiyette bir kapal muhit elencesi olan ve ehrin hayatna hi bir
surette girmeyen bu amatr - oyunlarnn stanbulda daima devam ettiini
biliyoruz. ok muhtemeldir ki bu temsillerden yerli geleneklere bir takm
szntlar da karm olsun. Fakat kendi binas iinde, btn ehir halk
na ak olarak b ir tiyatro eserinin temsili, yani bildiimiz mnda tiyatro
hayatnn balamas 1842 senesindedir.
Trkiyede yabanc milletlere mensup sanatkrlar tarafndan ve ec
nebi diliyle verilen bu temsiller hakknda Ceride-i havadis* koleksiyonlar
az ok malmat edinmee msaittir. Aynca, Refik Ahmed Sevengil, Mus
tafa N ihad zn ve Selim Nzhetin almalar ve onlar dank ekilde
tamamlayan dier tetkiklerle, imdiye kadar ele gemi olan vesikalar ve
mevcut malmat, bu faaliyeti lykyla takip edebilecek derecede tasnif
edilmi saylabilir. Biz burada bunun umum izgileriyle gerek balangc
n, gerek memleketteki tesirlerini anlatmaa alacaz
Yirm i al numaral (1256 senesi) Ceride-i havdiste, o 7innan,
imdiki Galatasaray'n yerinde bulunan Mekteb-i Tbbiye karsnda Bosco
adl bir Sardunyalnn - o vakitler henz talya ittihad vcut bulmamt bir tiyatro atn reniyoruz. Bunu dier haberler takip eder. Zarur
olarak ecneb diliyle oynanan piyeslerin hlsa eklinde tercmelerinin ba
slmas bir anane olur. Ceride-i havdis bu hlsalan bast gibi, biraz
sonra da Italyancadan sena* - sonradan bu kelime halk dilinde ano
olur - adyla Trkeye geirdii sahnelerin aynen tercmesini nereder. Bu
tiyatro teekklleri ara sra imknlarn, dier opera, operet gibi sahne sa
natlarna da veriyorlard. Bylece stanbul ehirlisi sahne musikisini dahi
tanyordu.' Bu arada, sarayda kurulmu olan orkestrann umum konserleri
de vardr. Abdlmecidin garptan gelen her eye kar olan merak ve sev
gisi, 1840dan sonra kk bir saray tiyatrosunun inasn mmkn klar.
Burada baz piyeslerle, baz opera ve operetler oynanr. G erek sarayn al
kas, gerek hkmetin muhtelif devirlerde koruyucu vaziyeti ile stanbul,
muhtelif truplarn sk sk urad yer olur. Dier taraftan baz byk sa-

149
natkrlar da stanbula gelirler; - 1846- 1847de Liszt gelmiti-. Geni ec
nebi kalabalyla, garp modalarn benimsemee balam kibar ve zengin
snflaryla stanbul, bu gibi ziyaretleri ekebilecek vaziyette idi. Yazk ki
Tanzimat, bu gibi ileri himaye edebilmek iin kitlenin tam bir mzahere
tinden mahrum bulunuyordu. Mutaassp ve chil Mslman zihniyetini r
ktmemek, devletin en bata dnd eydi Kald ki, hkmeti idare
edenler de, bizzat piyanoya alan padiah hari, garp musikisine kar
fazla alkadar deildiler. Lisztin ancak nc rtbeden bir Mecid nian
ile tatif edilebilmesi, bu sanata duyulan ilginin derecesini deilse bile, h
kmetin bu gibi meselelerde efkn umumiye karsndaki ekingenliini
gsterir.
Yangnlar ve muhtelif sebeplerle sk sk deien bir binada, olduka
kifayetsiz bir sahnede, zevkleri ve kabiliyetleri hakknda hibir ey bilmedi
imiz bir takm sanatkrlar tarafndan verilen bu ilk oyunlar, bir taraftan
memlekete Avrupa muaeretinin dbm sokarken, dier taraftan da, ec
nebi diliyle temsiller ve hlsa tercmelerle olsa bile, Beumarchais'den
Shakespearee ve G oldoniye kadar btn bir tiyatro repertuvarn aheser
leriyle, mevsimlik hretleri, komedi ve cina dramlaryla tantr. 1826 ile
1S40 arasnda doanlarn, yani mstakbel Trk sahnesinin ilk eserlerini ve
recek olanlarn zerinde, bu kark ve umum manzarasiyle daha ziyade
melodrama kaan repertuvrn elbette ok mhim tesirleri olmutur. Haki
kat udur ki, Nmk Kemal - Hmid mektebinin eserlerinden ok evvel s
tanbulda romantik tiyatro, ve byk komedi, ok eksik veya deiik iz
gilerle olsa bile az ok tanlyordu. Burada bu ilk temsillerin .ve memleke
te gelen ecnebi kumpanyalarnn tam tarihini verecek deiliz. 1860da H o
ca Naum, Ermeni artistlerinden bir kumpanya kurar; bu suretle tiyatro ha
reketi yerlileir ve Trke temsiller balar. Henz sahneye Trk artisti k
mam, hakiki Trk ivesi sahnede duyulmamtr. Dorusu istenirse, T an
zimat'n, garbn eiindeki byk tereddtlerinden biri de tiyatro karsn
daki bu vaziyetidir. Filhakika bir Trk tiyatrosunun teekkl iin hibir
cidd devlet teebbsne ahit olmayz. Bununla beraber, 1856ya kadarki
zaman iinde Trk mnevverleri sahne zevkine iyiden iyiye alm bulu
nuyorlard. Bu kadarla da kalm az: daha 1844 senesinden itibaren yerli
piyes yazlmaa balar. Hekimba Abdlhak Molla'nn olu mverrih Hayrullah Efendinin Hikye-i brahim P^a be-lbrahim-i Glen 16 adl ese
ri, vka neredilmedii iin Trk tiyatrosunun mstakbel inkiaf zerine
tesir etmi deildir, fakat yitaro zevkinin bu devirde bir ibda tecrbesine
'* nr. Trklk mecmuas, II, nr. 8, 1939, s. 77-91.

150
kadar gittiini gstermesi itibariyle mhim olduu gibi, Abdlhak Hmid
deki tarih piyes zevkinin nerelerden geldiini gstermesiyle de mhimdir.
Bu kk piyesin, hi bir sahne istidadn gstermemekle beraber konuma
larn zentisiz oluu ve zaman zaman tabiye yaklas ile vesika kymeti

artar.
Bununla beraber garp edeb nevilerinin memlekete tam girmesi iin
1 8 5 9 - 1863 yllarn beklemek lzmdr. Yusuf Kmil Paann yapt
Telemaque tercmesini, garpl romann edebiyatmzda grlen ilk r
nei diye kabul etmek ne dereceye kadar doru olabilir? Kald ki, Fenelon
un eseri, Paa'm n ar ve ok arkl slbunda hemen hemen btn hvi
yetini kaybeder. Bununla beraber, ihtiva ettii ahlk umdelerle, bizim
iin yeni olan hayal sistemiyle ve tad Yunan unsuruyla uzun zaman
- bilhassa N m k Kemal - Ekrem nesline - tesir edecektir. Ahmed Mnif
Efendi'nin Muhavert- hikemye tercmesi, daha ilek ve szlm bir
dille Telemaqueta aranan ahlk kymetler zerinde srar eder. Fakat en
mhimi, inasinin yine 1859da Tercme-i manzume ad altnda yayn
lad iir tercmeleridir. Lamartineden, M ussetden, Hugo ve Racine'den
ou mnferit msra ve beyitlerle yaplan bu tercmelerle garp iiri damla
dam la dahi olsa memleketimize girer. Hakikatte bu kk kitap, yeniye
adan bir kap gibidir. Nihayet, yine inasinin Tercman- ahval de
(1860) tefrika edilen air Evlenmesi ile Trkede ilk piyes yazlm
olur. Bylece, sonuncusu yerli olmak zere garp hikyesi, garp denemesi,
garpl iir ve tiyatro, dilimizde grnrler.

n
1856 - 1876 yllan

1856 yln kitabmzn blmnde bir had gibi almamzn sebebi, bu


yl iinde Islhat Ferm annn neredilmesidir. Bu fermanla i politikada,
ilerideki bir yn ihtilli douracak yeni bir vaziyet meydana gelir. Ayrca
bu fermanla yeni bir nesil, ok acemice ve acele olsa bile, ilk defa olarak
kendi adlarna konuurlar. Filhakika bu fermanla, li ve Fuad Paalar,
artk Re$id Paa mektebinin talebeleri ve onun yakn i arkadalar olmak
tan karlar; Glhane H att'nda daha mhim ve deitirici bir devrin me
suliyetini kendi balarna yklenirler.
Bu, bir bakma, sekiz sene sonra Nmk Kemalin inasinin yanbanda, ve yirmi sene sonra da H m idin Nmk Kemalin yanbanda ko
numasna benzer.
Hakikatte bu fermanla Tanzimat hareketi yeni bir devresine girer.
Mustafa Reid Paanm, Islahat Fermam'n ve Paris muahedesinin ona da
yanan maddelerini tenkit eden lyihanm bir mns da, Glhane hatt- hmyununun kendisinden sonra gelen karsnda muhafazakr bir efkr-
umumiye yerine gemesidir. Islahat Fermannn esasn, Hristiyan tebaya
verilen siyas haklar tekil eder. Hristiyan tebaa onunal, bir taraftan te
den beri mevcut olan din imtiyazlarn ve cemaat haklarn muhafaza edi
yorlar, dier taraftan da Mslman tebaann btn siyas haklarna sahip
oluyorlard. Az ok, bir bakma gre Glhane Hatmn ileriye doru atrim en tabii adm addedilmesi lzm gelen bu esas, devletin er ge vara
ca bir nokta idi. Nitekim Reid Paa da, bahsettiimiz lyihasnda H
ristiyan tebaann yz sene evvelki deil yirmi sene mukaddemki halde kul
lanlmas mmkn olamyaca n bizzat kendisi syler. Fakat teden be
ri allm olan millet-i hkime fikrini ortadan kaldran, devletin o za
mana kadar dayand din prensipleri ikinci dereceye indiren, yahut onun
la bir zt tekil eden byle bir esasn kabul mslman efkr- umumiyesinde tabiatiyle bir takm tepkiler uyandracakt. Dier taraftan bu fer
mann esaslarnn Paris muahedesinde bir nevi taahht eklinde zikredil
mesi de ileride bir yn ecneb mdahalesine yol amtr.

151

152
Daha, sulhun arefesinde balayan ikinci Cidde isyan, Cebel-i Lbnan
ve Suriye vak'alan, Bosna ve Hersek hdiseleri onun tepkileri olduu gibi,
1856'dan sonraki zaman dolduran siyas hdiseler de hep onun ecneb m
dahalesine ak brakt kaplardan gelir. Reid Paann tenkitlerini siya
s bir kehanet haline getiren bu hdiselerin yambanda. memlekette geli
mi ideolojik hareketler de yine az ok bu fermann etrafnda teekkl eder
ler.
Tanzimat devrinin ilk ideolojisi medeniyetilik
tir. Sdk Rfat Paa ve Smi Efendiden itiTanzimat ideolojikli
baren medeniyet, temeddn, nsiyet, mensim edenijet ve
yet, teenns gibi kelime ve terkiplerle FrenkMedeniyetilik
e civilisation kelimesinin karl aranyor
du. Reid Paa, li Paa, Cevdet Paa, Mnif
Paa, Sultan Abdlaziz trl yazlarnda, fer
manlarda hep onun tarifini yapmaa alrlar. Cevdet Paa, Tarihini
medeniyet ve bedvet hallerini mukayese ile balatr. Ve nihayet inasi,
Mustafa Reid Paadan medeniyet resl diye bahsederek hayatmza
yava yava szan bu mefhumu kendi nesli ve gelecekler iin bir din haline
getirir. Tanzimattan sonra ilk ideoloji cristallisation' j bu kelimenin etra
fnda olur. Ve aada greceimiz zre Mertiyetilik, Osmanlcllk,
slamclk gibi ideolojiler ktktan sonra dahi, ikinci defa parlayaca ve
Fikret'te as airini bulaca Servet-i Fnn devrine kadar fikir hayatm
z bir tarafyla o idare eder. Sadullah Paamn Ondokuzuncu asr m an
zumesi bu nisb kararm a devrinin eseridir ve bilindii gibi inasi ile F ik
re tin arasnda bir nevi geit tekil eder.
Uzun zaman fikir hayatmzn hi olmazsa resm ekilde
mihveri olan az ok anasra ve garpi Osmanllk, yani
Osmanlclk Osman -oullan ocann etrafnda din fark gzetmek
sizin ayn haklara sahip muhtelif kavim ve milletlerin
toplanmasndan doan tima bir heyet ideolojisi de
Islahat fermannn neticesinden biridir. Krm harbinin sonlarna doru h a
sl olan siyas buhrann kendilerine cebrettii vaziyeti ister istemez takip
edilecek bir yol gibi benimsemi bulunan li ve Fuad Paalar, sonradan
Nmk Kemalin muhtelif makalelerinde 17 gelitirecei ve Ahmcd Midhat

Bilhassa Vatan- makalesi

153
Efendinin Uss-i inkilbmda btn imparatorluk tarihine temil edecei 18
bu ideolojinin asl kuruculardr.
Yeni gelien hukuk realitelerin bir ifadesi olan bu ideo
lojiyi hemen akabinde karlayan hareketler vardr. Abslmclk
dlaziz devrindeki merutiyet fikrinde, btn teklifleri
slm esaslara balamak, yahut onlardan hareket et
mek esas daim a grlecektir. Ziya Paanm, Suavinin,
Nmk Kemalin mcadelelerinde, keyf idareye son vermek kadar, 1856y
karlamak dnce ve gayreti hkimdir. Bu muharrirler, sadece, tarihi ve
gelimesi itibariyle garpl olan ve kendilerine garptan gelen parlamenterizm in esaslarn Kuranada ve slm tarihinin ilk devirlerinde aramakta kal
myorlar, yeni tesislr iin fkh tkenmez ve ihmali hi bir suretle caiz
olmayan bir kaynak gibi gsteriyorlard. Bu devirde btn zihn gerginlik
ler fkhn ve slam hukukunun etrafndadr. Hrriyet iin, medeniyet iin
mcadele eden Ziya Paa'nn, Zafemmesisnde li ve Fuad Paalar
hakknda kulland dil, 1856 fermann beenenleri, Mslman kyafetli
F renk bozmalar tabiriyle zemmeden Cevdet Paanm dinin hemen he
m en ayndr. Nmk Kemal ve Suav, devlet tesislerinde, bir taraftan fkh
ve slm hukukunu mdafaa ederlerken, dier taraftan da bsbtn baka
millerle ittihad- slm fikrine gideceklerdir. Bylece, 1856 fermam bir ta
raftan kendi ideolojisini, dier taraftan da karl olan bir asabiyeti ve
gr getirmi olacaktr. Hemen hemen Nmk Kemal kadar anasrc Os
manlI olan Suavnin, deride greceimiz hilfet ve imamet meseleleri hakkndaki cesur fikirleri de bu vaziyete balanabilir.
Cevdet Paa gibi Tanzimat ve yeniyi tamamiyle benimsemi medeni
yeti bir insan tarafndan bile som adan o kadar mukavemete m aruz kalan
merutiyet fikrinin Aziz devrinde medreselerde ve lema arasnda geni bir
surette taraftar bulmasnn bir sebebi de bu fermann memlekette uyandrd
ruh hlet olsa gerektir.

18 Uss-i nkilt, 1291. Takvimhne-i mire m., s. 9 vd. Midhad Efendi,


keml-i ehemmiyetle dikkat olunacak ahvaldedir ki D evlet-i Osmaniye, srf
bir devlet-i slm iye gibi teekkl etmemitir dedikten sonra, bir sahife ilerde
de, kezlik dikkat olunacak ahvaldendir ki Devlet-i Osmaniye, srf bir devlet-i
Trkiye gibi de teekkl etmemitir hkmn verir, e U ss-i nkilb m bu
ksm , Osmanlclk ceryammn, aa yukar kitabn hangi artlar altnda y a
zld dnlrse, hkmdarn tasvibine mazhar olmu-beyannmesi addedi
lebilir.

154
Btn bunlar, bize 1856 yl ile yepyeni bir prob
lemler devrine girdiimizi gsterirler. 1861dc
Deien aftlar
Trkler arasnda gelien gazetecilik, bu problem
leri efkr umumiyeye abucak mal eder, memle
kette hi bir devirde grlmemi bir fikir gerginlii
balar. Zaten 1858de R eid Paa, 1861'de Abdlmecidin lmleri ile Tan
zimat'n ilk devri kendiliinden kapanm bulunuyordu. Reid Paa ile bir
zihniyet, son byk mmessilini kaybetmi oluyordu.
1856dan sonra hayata istikamet verenler ise, Reid Paa devrinde ye
tienler, siyas terbiyelerini o zaman yapanlardr. Reid Paa ile li, Fuad
ve Midhat P aalar arasndaki fark, evvel bir nesil farkdr.
Bunlar gerek siyasette, gerek yaayta, baz izgi ayrlmalarna ra
men daha fazla garpl ve garp olacaklardr. li ve Fuad P aalarn Avrupacd, F uad Paam n olduka gizli kalan merutiyet taraftarl, ara
daki gr ve miza ayrlklarnn stnden bir noktada birleirler : eskiye
kar daha geni bir tepki. li P aa bunu hukuk ve kanun sahasnda, baz
idari messeselerde tatbik e kalr, Midhat Paa, bu deime fikrini me
rutiyet fikriyle devletin esas bnyesine kadar gtrr. Bunlar phesiz ev
velce atlm admlarn hatt zarur denebilecek neticeleridir; fakat Abdlmecid devrinin muhtelif encmenlerinin yerine ra-y Devleti kurmak, idare-i vyet kanununu neretmek, geen devrin maarif hareketlerine hkim
olan tereddde Galatasaray amakla bir son vermek, ancak 1810'dan son
ra doanlara nasip olmutur.
Reid Paa 1798de domutu. li ve Fuad P aalar 1814'de doar
lar. Aradaki onalt senenin asl mns, sonuncularn 1826da ocuk de
necek yata bulunmalar ve bu tarihten sonra memlekette esen hava iinde
yetimeleridir. Filhakika 1826dan sonra, yukardan beri grdmz gibi,
memlekette en bata tahsil ve terbiyenin ekil ve gayeleri olmak zere bir
ok ey deimiti. Klasik addedilen tahsil ekillerinin ou bozulmutu.
Tbbiye, Harbiye alm, Mhendishne mektebi yeni ekilde tanzim edil
mitir. Bunlara talebe yetitirmek iin rdiyeler kurulmu, ecneb lisanna
devlet ilerinde alacak olanlar iin bir zaruret gibi baklmaa balanmt.
li Paa ok gen yata, Tercme Odasna girer ve biraz sonra da kif
Paa'nm Hariciye nazrlnda tercman olur. Tbbiyeyi bitiren Fuad P a
a, Franszcay iyi bildii iin Tercme odasna alnr. Her ikisi de adlarn
yapmaa balad zam anlar, teden beri memlekette mevcut tahsil ekille
rinin dnda sistemli veya sistemsiz birtakm bilgilerin sahibidirler. Hl
sa, baka trl yetimilerdir.

155
Fakat, bu seneleri daha evvelki devreden ayran ey sadece bir nesil
meselesi deildir. Btn hayat bu ayrl verir. 1 8 3 9 - 1856 arasndaki za
manda Trkiyeye Reid Paann ehresi hkimdir. 1856- 1876 seneleri
ni byle tek bir ismin etrafnda - ne li ve F uad Paalar, ne de Sultan
Abdlaziz - toplamak mmkn deildir. Bu devreyi tek fikirden ve tek
insandan ziyade aka birbirleriyle arpan fikirler yapar.
Siyas hayatta Ali ve Fuad Paalarla Reid Paa mektebi uzun bir
zaman devam eder grnr. Fakat, onun zamannda olduu gibi hdiselere
hkmedemez.
Belki onun emri altnda kalrlar. N e iteki vaziyet, ne devletler ara
sndaki politika cereyanlar, hkmete iradesini bir evvelki devir kadar
serbeste kullanmasna imkn vermez. Btn tarihimizde misli pek az g
rlm b ir dostlukla birbirine bal olan bu iki vezirin - Mtercim Mehmed
Rt Pa$a da onlarla beraberdir - olanca gayretleri dardan gelen darbe
lerin tesirini yumuatmaa harcanr. A radaki zam an faslasndan baklnca,
imparatorluun tasfiye saatlerinin yaklam olduu duygusunu veren bu se
nelerde, li ve Fuad Paalar ellerinden geldii kadar bu zl nlemee
alrlar. Fakat Abdlaziz H an'n iradesizlii ve msriflii, d politikann
hemen h er vesile ile imparatorlua bir yn gaile karmaa muvaffak ol
mas, ihtiyalara gre yetimi unsurlarn azl, bata M sr hnedan^olmak zere gemi azya alm bir yn ihtiras, cidd bir i yaplmasn meneder. li Paadan kalan eserler, ezcmle, Girit meselesi iin yazd lyiha,
onun muayyen bir sistem sahibi olduunu gsterir. O, m uhtelif unsurlarn
tam bir msvat iinde birletikleri bir Osmanl vatanperverlii kurmak is
tiyordu. Fakat, yine ayn lyihada, mesel ecnebilere verilen serbest re
tim hakk ile d mdahaleler ve zamanszlk yznden bunun gln
de gryordu. Eskinin devamnn imknszln bilen bu adamlarn, fikirle
rinin tam tatbiki iin muhta olduklar alma serbestliinden mahrum ol
malar hazindi. Islahat Fermam ile ie balam olmalar, onlar efkr umu
miye karsnda daima sevimsiz yapacakt. Ayrca, aydn zmrenin mzheretinden de m ahrum kalacaklardr.
Onlarn lmnden som a ise, im paratorluk kt talihine teslim olmu
gibidir. Bu talihin bir yz Abdlaziz Han'n zayf iradesi, gururu ve yan
deli insiyaklar ise, br yz de M ahmud Nedim P aan n riyakr ve
sinsi ahsiyeti, mal ifls ve devlete kar emniyetsizliktir. Btn bunlar
eski Arazn bu devirde aa vurmu inkiflardr.
Nihayet, bu devirde hayat idare eden miller arasna yeni yeni ge
limee balyan gazetenin girdii grlr. Bu yeni unsur sayesinde d dn

156
ya ile temas bsbtn baka bir safhaya girer. slahat ve Tanzimat sadecc
bir devlet program olmaktan kar. Yeni bir nesil, 1 8 2 6 - 1840 arasnda
doanlarn nesli, meselelerin zerinde o zamana kadar grlmemi bir e
kilde durmaa balar ve onlar gazete vastasyla halkn arasna, agora'ya
tarlar. Bu suretle az zam an iinde ortaya, hdiseleri daha yakndan ve
daha anlayl bir ekilde takip eden bir tefkr- umumiye kar. Hlsa,
garbn tesiri altnda ilk defa bir siyas ideal etrafnda toplanm bir umum
kanaat teekkle balar. Bu tam mnsivle bir ufuk deimesidir; yani ky
met hkmlerinin, yeni mefhumlarn cemiyeti srklemesidir. Bu heyeca
nn, bu zihn gerginliin neticesi olarak devlet ile mnevverin arasndaki
mnasebetin ekli deiir. Tanzimat, mektepleriyle, kalemleriyle, gazetele
riyle yetitirdii nesle kar tedbirler almaa mecbur oiur. leri hamle, o
u kk veya byk m emur aristokrasisinden yetimi genlerin eline ge
er ve o zamana kadar yenileme hareketinde nde giden devlet, kendi te
sislerinin iinde dahi bir muvazene ve hatt m uhafaza unsuru olmak duru
muna der, yani uyandrmaa alt fikrin hzn kesmek zorunda kalr.
Rollerin bu suretle deimesinin aikr bir m ns vardr : Devletin irade
siyle dtan ve yukardan gelen bir dzenleme hareketi, ie intikal etmi ve
bir ihtill mahiyetini almtr. Bu da bir evvelki devrin deierek- devam
dr.
*
**
Devre ok husus bir mahiyet ve'fcn bu deiiklik
lere hayatn kendisinde de rastlarz. Abdlaziz
Yeni terkiplere
zaman, zevkte, elencede, elbise ve muaerette
doru
mirasna konduu ilk Tanzimat yllarnn att to
humlarn gelitiini grr. Hudutlar hl ktada alkanan imparatorluun btn imknlar, sa
ray ve etrafnda toplanmtr. Aslnda yaratc olmamaktan doan rahatsz
ln bin trl israf ve debdebe ile avutmaa alan bir mirasyedi yaay
bu zamann ayrc vasfdr. Beyolu, Avrupal lokanta ve kahveleriyle, en
basit gndelik ihtiyatan, en pahal zevk unsuruna kadar her eyi Avrupa
dan tedarik eden zengin maazalaryla, gece hayatyla, elence yerleriyle
Avrupa hayatnn kk bir numunesini verir. H er modasyla byk Av
rupa merkezlerine, bilhassa Parise tbidir. Giyim ve kuamda, debdebe ve
sefahatte onu takip eder, elencede onun artklaryla geinir. Bendre fab
rikasndan araba, Bulvar tiyatrosu, caf chantant, Fransz veya ngiliz tarz
mobilya, cins yar ve araba at, alafranga sofra, Fi ansz arab, ecnebi
mrebbiye, yabanc dil hocas, baz zmreler iin olsa dahi ehir hayatnn,

157
orta - oyunu ve Karagz gibi yerli gelenekler ve biraz sonra doacak yeni
edebiyatla beraber derece farklaryla besleyecek - unsurlar haline girer.
Lach, kameriyeli, rocaille ssl Fransz uslbu bahe, M ustafa Fzl
P aann amlca yolunda kknn karsnda yaptrd ve halka at
bahe ile husus hayattan ehrin hayatna doru taar. Alafranga muaeret,
o zamanlar elzadeba, Bayezt ve Aksaray semtlerinde toplanan vezir
konaklaryla stanbulun iine, asl Trk halkn arasna sokulur. Bu, ara
ba sevdalarnn, Sahraycedid kklerinin, amlca balarnn ve Boaz yalarmn, byk korularn zengin, terifatl, tenperver ve msrif mevsimidir.
Hlsa, mreffeh snflarda, ferd hayat hemen her safhasnda mhiyeti
tam bilinmiyen garba doru kaymtr. Birka zmrede olsa dahi, tereddt
ortadan kalkm ve eski ile yerlinin gelenekten, alkanlktan, din terbiyenin
akslmelinden baka dayanaca ey kalmamtr. Vka, birok eski ge
lenek hl devam eder. Fakat ona byk bir ey ve etmek yle dursun,
bu devam edi ok defa garip bir hissiin tesiri altmda bir nevi soysuz
lama manzaras gsterir. Yava yava um um a alan, kahveye, mesireye
taman gnn msikisi bunu pek j gsterir. iirde ancak daha eski de
virlere, eski ustalara dnen ve onlar taklit eden baz eserler - mesel ga
zel ve kasidelerde Nef tesiri gibi - dtan bir salbat manzaras gsterirler.
Bu devirdeki melez ve kontrolsuz zevkin bir hususiyetini de Arab slbunun
birden bire kazand ehemmiyet verir. raan saraynn zevk tarihimizdeki
mns, her eit modaya kar bir mukavemetsizlikten baka bir ey deil
dir. Bilhare inkiaf edecek olan sedef ii am mobilyas da byledir. Hal
buki btn sanat tarihinde Trk zevki, cenuptan, Arabistandan gelen her
eye kar durmutu.
Biraz Msr'n, biraz da ecneb nfuz ve ticaretinin ok aka girdii
Suriye merkezlerinde bahyan byk inkiafn pay bulunan bu zevk de
iikliinin as alacak noktas, bizimle pek az mnasebeti bulunan bu
eserlerin ve modalarn garip bir akslamelle adet milli saylmasdr. Fil
hakika Abdlaziz devrinde, resm hayatta olan Avrupacla mukabil, ga
zetenin, corafya bilgisinin, kitap ve seyahtin getirdii bir ark ve slm
lemi anlay da balar ki fikir hayatna yapt tesirleri ilerde greceiz,
zetenin, corafya bilgisinin, kitap ve seyahatin getirdii bir ark ve slm
lk ve slm medeniyeti gururunu dourmutu. Buna Suavi ile Vefik ve S
leyman Paalar gibi baz muharrirlerde balyan Trklk fikri ilve edil
melidir.
Alafrangann yava yava orta snfa ve oradan Anadolu'ya ve Rumeli
ye girmesinin bir tesiri de memleketteki kk sanayi ve yerli tekniklerde

158
grlr. Hi bir mdafaa kymeti kalmam olan gmrklere ramen mem
leket hayatm tutan ve btn mukavemetlerimizin srrn tekil eden kk
tezghtarlar ve teknikler kmee balar. Gittike artan merkeziyet idaresi
mahall halk teekkllerini sndrr. Bu suretle memleketin i bnyesinde
k balar. ar ve p azar ehresini deitirir. 1840dan sonraki byk
sanayi inkiaf bizim imaltmz durdurur. Ucuz seri imalt el emeinin
yerini almaa balar. Bu suretle garba kar mukavemet imkn azalr. Dev
rin sonuna doru balayan inhisarlar, mstahsilin hi bir faydas grme
dii bir pahall doururlar. Devletin esham ve senetler dolaysyla ara
sra ald ilga tedbirleri, bilhassa payitahtta orta snflarn refahn tahrip
eder, hayat biraz daha devlet kapma balar. Bu son nokta gayet ehem
miyetlidir. 1876dan sonraki Abdlhamid mutlakiyeti ancak ktisad istik
lli tamamiyle ezilmi bir hkmet merkezinde kabil olabilirdi.
Btn bunlar, gittike tazyikini arttran siyas hdiselere ilve edilirse
1860 Ue 1876 arasnda um um hayatn nasl bir buhran iinde olduu g
rlr. 1860dan sonraki fikir gelimelerinde bu buhran ve onun basks
daima n safta bir mil olacaktr.

YENLN BYK MUHARRR

Dilimizde garp nevilerinin ilk defa olarak grnd 1859 yl ile Ye


ni Osmanllarn teekkl tarihi olan 1865 senesi arasnda fikir ve sanat
hayatmzda bilhassa kii yapc rol oynar. Bunlar, Ahmet Cevdet, Meh
m et Mfit P aalar ile brahim inasi Efendi'dir. Yetimeleri kadar, tesir
leri de ok baka baka ekillerde olmakla beraber, bu insann al
mas gelecek nesillerin faaliyetine deta zemin hazrlar. Bunlarn iinde
inasi Efendi gerekten bir yol acdr. Her ey onunla balar. Cevdet Pa
a, gelecek nesiller zerinde belki en az tesir edenidir. Fakat, Fuad Paa
ile beraber yazdklar gramerle Trkenin zerinde ilk duran o olduu gi
bi, Tarihi e Tanzim at'n deta ideolojisini de az ok o yapar. Mnif
Paa ilk gazetecilik ve tercme yolu ile olsa bile, ilk felsef ve ilmi kml
dantr. inasinin balad, garp dnyasiyle temas iine bu ilk senelerde
en geni yardm ondan gelir.

I
Ahued Cevdet Paa

Hayat

Cevdet Paann hayat etrafnda, yetitii devrin tahsil


sisteminden balayan btn tesirlerini grmek mmkn
dr. Bu itibarla, bu teferruat ba dndrc almay
ksa izgileriyle grmek bizim iin faydaldr.

Krklarelinden Lofca'ya nakletmi eski bir ailedendir. Tannan ilk de


desi Pulatkran Ahmet Aa, 1711 harbine itirk edenlerdendi. Paa, bu
rada 1822 senesinde onun torunu smail Aa ile Topuz oullarndan Aye
Snbl Hanundan dodu. lk tahsilini kasabasnda yapt, 1839da ta
mamlamak iin stanbula geldi. Fatih camiinde derslere devam etti, arambapazarnda bir medresede oturuyordu. Mreffeh bir talebe hayat ya
yor ve ok alyordu. Daha bu senelerde medrese bilgilerini modern
159

160
bilgi ile tamamlamak aresini arar. Hendesehne-i Berriye hocas miralay
N uri Bey'e Muhtasar, Men ve Kad Mir* gibi kitablar okuttum,
bil-mukabele ben dahi ondan hesap ve cebir ve logaritma ve usl- hendase ve Mecmuatl-mhendisn ve Oktant risalesi ve lshak E fendi
nin ulm- riyaziyesi gibi usl-i cedide zere ulm- riyaziye talim ettim
Y ine bu senelerde baz ufak risaleler telif eder. 1843den itibaren muhte
lif imtihanlarda muvaffak olur; nihayet Sahn-i Seman medreselerinden Takurunluya geer. 1844de 150 kuru maal anat mertebesinden Premidi kazasm birka ay iin zapteder ve daha mddeti bitmeden 1845de s
tanbul riisunu alarak mderris olur. Cevdet Paa, gerek Fatma Aliye H am m n eserinde, gerek Tezkir ve M rzaUta bu tahsil senelerinden ok
lezzetle bahseder. Bu sahifeler, bize ondaki renmek hrsyla erimek ve
bilhassa dnyay, etraf tanmak arzusunu byk bir evk ve dorulukla an
latr. Yine o zamanlardan itibaren hayatnn her tesadfn kendisi iin
faydal yapmasn bilir. Hulsa, bu tahsil senelerinde daima uyank ve
uurlu, vaktini hi israf etmeden, deta sefere hazrlanan bir gemi gibi
kendisini dikkatle tehize alt muhakkakt. Filhakika, yapaca yolcu
luk yarm asrdan fazla srecektir.
Medrese tahsilinin yam banda o zam an ok mehur olan M urat
M ollanm tekkesine devam, hayat zerine tesir eden hdiselerdendir. P a
a burada Faris renir; asrn byk mesnevihanlarndan olan M urat Molladan mesnevi okur. 1884de Dariilmesnevinm alma merasiminde P a
diahn huzurunda Mesnev-i erif icazeti alr. Cevdet Paa hi bir za
m an mistik tecrbeye kendisini kaptrmamtr. Fakat tekke hayat, m ed
rese zihniyetine yapt tezaa onun iin faydal olur; burada gen softa
etrafla temas ediyor, edebiyat ve iirin zevkini tadyordu. air Hoca Fehim ile, devrin byk tasavvuf hretlerinden Kuadal brahim Efendi ile
burada tant. Bu taraftan tasavvuf edebiyatm, bhassa Muhiddin-i A ra
b iyi okuyor, dier taraftan air Fehmi'm konana devam ediyordu. Cev
det mahlasn ona Fehim Efendi vermiti. Murat Molla tekkesinin hayat
na getirdii bir deiiklik de, zamannn mhim devlet ricaliyle temasn
teinin etmesi oldu. Nihayet Reit Paa'ya tavsiye edilir, ocuklarna husus
ders vermek iin konaa devama balar. Bilgisi, anlay ve alkanl ile
az zamanda kendisini sevdirir. li ve Fuad Efendilerle yakn dost olur.
Reid Paa bir iki sene iinde onu mahremiyetine alr ve kendisini bz
mhim devlet ilerinde husus ekilde kullanmaa balar.
Bu suretle mrn kfi derecede bir rtbe ile bir mderrislikte, kim Tezkir-i Cevdet, 40. tez., nklp ktp. Cevdet Paya evrak, nr. 13, s. 7.

161
seye muhta olmadan ilimle uraarak geirmek isteyen gen softa, far
knda olmadan politika hayatna girer.
1848de onu ilk mhim vazifede grrz. O sene Memleketeynde bu
lunan F u ad Efendiye, Paa'nn ifah talimatn gtrmee memur olur.
Cevdet Paa, bu yolculuu setre pantalonla yapm olduunu syler: bylece o kadar bal olduu mesleine ilk ihanetini yapar. Dnnden bir
mddet som a Fuad Efendi ile Bursa seyahatleri vardr. O rada iki arka
da, Kavid-i Osmaniye ile irket-i Hayriye nizamnamesinin esaslarn ha
zrlarlar. Cevdet Paann ilk resm vazifesi, 15 Austos 1850de tayin edil
dii Meclis-i Maarif zal ve Darlmuallimn mdrldr. Zaten bi
rincisi kurulduu andan itibaren, btn faaliyetine itirak etmekte idi. Cev
det Paa bu tayinle hayat artlarnn nasl deitiini te ol gn ebke-i
mle tutuldum abaladka dolatm. Adan badan kurtulaym dedike
env- kuyd ime dtm. M ukaddema bir hizmetkrm v ar iken at, se
yis ve kayk ve kayk tedarikine dahi mecbur oldum 2, cmleleriyle an
latr. 1851de Encmen-i Dniin almas merasiminde Kavid-i Osma
niye Abdlmecid'e takdim edilir ve baslmas em ri alnr. Ayrca, zalna tayin olunduu bu encmenin karar zerine Tarih-i Cevdet ile
lbn-i Haldun mukaddemesi tercmesini zerine alr.
Cevdet Paa'nn bundan sonraki hayat, sk sk deien memuriyet
lerinin ve her vesile ile hazrlad eserlerinin tarihinden ibarettir. Bu a
lmay en lzumlu tafstiyle ve umum izgilerde vermee alalm.
1855de Tarihin ilk cdini Abdlmecide takdim eder, Sleymaniye rtbesine geer, vakanvis olur. Yine ayn sene Metri-i Metin ko
misyonuna geer; fkhn muamelet ksmnda Kitabl-buyu yazmaa
balar.
1856da Galata Mollas olur, 1857de Mekke pyesi alr. Meclis-i
li-i Tanzimatta husus ekilde devam edegelen vazifesi zlk olur ve bu
rad a Ceza kanunnmesinin tamamlanmasna alr. Bu suretle, btn m
rnce devam edecek adliye ve hukuk sahasndaki almalar balam de
mektir. Bu almalar, Arazi kanunnamesi, Tapu nizamname, talimatna
m e ve tarifnamesinin vcude getirilmesine sebep olan Arzi-i Seniye ko
misyon reislii ayrca geniletir.
Krm harbi esnasmda Cevdet Efendi, Reid Paa ile li ve Fuad
P aalar arasndaki anlamazln btn ztraplarna mrz kalr. Bunun
2

Tezklr-1 Cevdet 40. tez., a. y., nr. 14, s. 23.


F. 11

162
la beraber daim a Reid Paa tarafndadr, ve ikbalden uzak olduu za
manlarda onun etrafla temasna yardm eder. Paamn Islahat Fermam
hakkndaki tenkitleri zerine kan muhakeme alana alnmak tehdidi ze
rine, onun nm na eyhlislm rif Efendi ile grr.
Cevdet Paa, btn bunlar byk bir drstlkle, hi kimseyi kr
madan yaptm ve Reid Paa ile eski tilmizlerinin aras ald zaman
larda aleyhinde balayan yanl zanlar bu drstlk sayesinde nlediini
syler. Onun iin Paann lm zerine eski kap yoldalarnn yine en
fazla gvendikleri adam olur.
1859'da Kbrsh M ehmet Paa'nn Rumeli Mfettilii esnasnda onun
la beraber gitmesi bu gvenin neticesidir. Cevdet Efendi, li ve F uad Paalardan ald hususi talimatla -Sadrzamn icraatndan Bbli, onu me
sul biliyordu- deta P aamn mstearln yapar. 1861de stanbul pa
yesi alr, ve iki meclis birletirilerek kurulan Meclis-i Vlya za olur,
hemen arkasndan da kodra fevkalde komiseri tayin edir, muvaffa
kiyetle dnnde, Abdlaziz'in M sr seyahatinden sonra Anadolu ve
Rumeli'ye gnderilen mfettilerin Bbliye yaptklar tavsiyeleri tetkike
memur heyetin bana getirilir, ve 1862de Ziya Paa ( o zaman henz
Bey) hakkndaki#ikyet zerine onun yerine Bosna - Hersek Mfettii olur.
Nihayet, 1865de Kozan slahatna memur edilir. Yine 1865de Meclis-i
Hazin'e za olur. Kozan slahat, muvaffakiyetine ve devleti bir gaileden
kurtarmasna ramen, F u ad ve li Paalarla arasndaki dostluu zedeler,
onun iin 1866-68 arasm stanbul'dan uzakta, ok geni bir ekilde ye
niden kundan Halep vilyeti valiliinde geirir. Cevdet Paa bu gergin
liin, bilhassa Dervi P aa ile beraber Kozandan dner dnmez bu hare
ket iin gsterdikleri masrafn azlndan ktm syler. Ona gre, Bblinin bir sene evvel yapt yeni bir istikraz iin gsterilen m ucip sebep
ler arasnda bu Kozan hdisesi de bulunuyormu. Bu memuriyete tayini
esnasnda kendisine Vezirlik rtbesi verilir. Bu surete, bir iki defa ey
hlislaml sylenen ve hatt son defasnda Abdlaziz tarafndan istenen,
fakat eski dostlar tarafndan belki de bir daha nfuzuna had ekilemez
korkusuyla reddedilen Cevdet Efendi, ilmiye mesleinden ayrlarak Cevdet
Paa olur.
1867de Meclis-i V lmn tekrar Divan Ahkm- Adliye ve ra-y
Devlet adlaryla iki meclise ayrlmas zerine Ahmed Cevdet Paa 1868'de
Divan- Ahkm- Adliye reisliine arlr ki, bilhare bu vazifenin ad
Nezret olr ve Cevdet Paann t 1272den beri faslal olarak alt
Kanun- Meden meselesi tekrar ortaya atlr. Kanun- Medennin ter-

163
ciimesi iin Midhat P aanm ve bilhassa Ticaret N azr Kabl Paanm
gayretlerine ramen Cevdet Paa - irvan zde Rd ve Fuad Paalarn
yardmlariyle - fkhm esaslarna gre bir kanun, yani Mecelle tertibi fik
rini kabul ettirir ve Mecelle cemiyeti kurularak onun reisliinde alma
ya balar. Hemen hemen yirmi senelik bir zaman tutacak olan bu al
ma onun, devrindeki asd hretini yapar. 1870 nisannda azil ve Bursa
valiliine tayin edilirse de o vazife de elinden alnr ve Paa bota kalr.
1871de ra-y Devlet Tanzimat dairesi reislii ve li Paanm lm
zerine slhat komisyonu azal vardr. Bu devrede Bbliden Meihata nakledilmi olan Mecelle Cemiyetinde yeniden almas vardr. Bu
kitabn onsuz kan altnc ksm bu esnada imha edilir, tekrar yazlarak
baslr. Fakat, Mahmud Nedim P aa ile geinemedii iin Mara valiliine
tayin edilirse de gitmez. Midhat Paann sadnzmlmda - Mahmud Ne
dim Paa tarafndan tekil edilmi olan - bu vilyet ilga edilince stanbula
dner. Divan- Ahkm- Adliye reisi olur ve tekrar Meihattan Bbliye
alman Mecelle cemiyetindeki almalara devam eder. Biraz som a tekrar
ra-y Devlet zlna geer, 1873de Evkafnazr, irvan-zdenin sada
retinde yine ayni senede Maarif-i Umumiye nazn olur, ilk tahsil iini ve
idadiler meselesini ele alr. dadiler iin Miyr-i Sedat ile Kavid-i Trki
ye yi nereder, Ksas- Enbiya ya balar. Divan- Ahkm- Adliye daire
sinde mlkiye memurlarna mahsus olan hukuk derslerini um um a aar.
Galatasaraya hukuk dersi koyar. Bir sene sonra Hseyin Avni Paanm
sadaretinde hastalk dolaysyla Msra giden Kmil Paamn yerine ve
klet etmek iin ra-y Devlet Mlkiye dairesi reis muavinliine tayin
olunur, ayrca da Bblide dahil ilerde sadrzama yardm eder. Hse
yin Avni Paa, Cevdet Paa'mn kabiliyetlerini biliyor ve ondan elinden
geldii kadar fazla istifade etmek istiyordu. Buna ramen 1874 senesinde
Yanyaya tayin ederek stanbuldan uzaklamasn istemesi, Abdlazizi
haletmek hususundaki fikrine muhalefet eder korkusu idi. 1875de H
seyin Avni Paa dnce, ikinci defa M aarif nazr olur ve az bir zaman
sonra vazifesi Divn- Ahkm- Adliye nazrlna nakl edilir. Fakat ok
kalamaz. Ticaret mahkemelerini adliyeye ilhak etmek gibi ufak tefek baz
icraattan som a, sadrazm Mahmud Nedim Paaya, yapaca istikraz iin
rehine olarak, gmrklerin ecnebi sermayedarlarna teslimi meselesinde
iddetle itiraz zerine nzrlk vazifesi kalm ak zere Bulgaristan ahvalini
, tetkike gnderilir (M art 1876). ki ay sonra, zhirde muvakkat vazifesine
dair rapor vermek ve hakikatte istikraz meselesinin mahiyetini anlamak
iin stanbula dnnde ayn itirazlar tekrar etmesi zerine azledilir ve
Suriye valiliine tayin edilir. F akat istikraz ii de b ir talebe isyan yzn
den kalr.

164
Cevdet Paanm ksa sren bu valilii zamannda Abdlazizin hali
ve M urat V in clsu (1 H aziran 1876), Abdlazizin lm (5 Haziran
1876) M urad Vin hal ve H am id H nin clsu (12 Eyll 1876), gibi h
diseler oluyordu. Payitahtn bu kark zamannda stanbuldan uzakta bu
lunan Cevdet Paa, efkr umumiyettin kanun- esasi mzakereleri yzn
den gerginletii bu sralarda, Rd Paa sadaretinde (1 Ekim 1876) s
tanbula arlr. B iraz sonra vazifesi Evkaf nazrlna tebdil edilir.
M idhat Paanm Avrupaya nefyinden som a Dahiye nazr olur.
Elinden geldii kadar harbi nlemee alt bu vazifede, Mevkib-i H
mayun taburlar ad verilen gnll asker meselesinde byk gayret sarf
eder. F ak at pheyi davet ettii iin 1876de tekrar Suriye valiliine tayin
edilir. Y ine, ayn sene Ticaret nazrl ile stanbula arlr. Hayreddin
Paanm bavekilliinden sonra 15 gn Meclis-i vkelya nezaret eder.
1879da Adliye nazr olur. Bu son vazifesinde imparatorluk adliyesine tam
bir ekil vermee muvaffak olur ve bylece Tanzimattan beri srp gelen
bir meseleyi halletmi olur. Ayrca, teden beri almas dnlen Mekteb-i
Hukuku aar (1 8 8 0 )' orada Usl-i muhakeme-i hukukiye ve Belgat-i
Osmaniye derslerini verir. Belgat kitab bu meseleyi halleder. Yazk ki,
hayatnn en verimli ve baarh devirlerinden biri olan bu nazrlnda Cev
det Paa, Midhat Paa dvasyle Abdlhamidin sadece bir leti olur. Mrettep b ir muhakemenin btn mesuliyetini zerine alarak lekelenir, efen
disinin emrini ifa hususundaki gayreti, yahut ahs kini, kabine zasmn
haberi olmadan bizzat zm ire giderek Midhat Paa'y getirmee kadar va
rr. Bu muhakemenin her safhas Abdlhamid kadar, Cevdet Paamn da
aleyhindedir (1 881). Bir sene sonra da (1882 Ekim ) Vefik Paanm krk
sekiz saatlik bavekilliinde azledilir ve tekrar Said Paa sadarete geldii
zaman aralarndaki aklk yznden kabineye girem ez Abdlhamid bile,
kirlettii bu adam unutmu gibidir. Kendisine senelerden sonra ancak
1885de Rumeli-i ark komiserlii vazifesi verilir. 1886 senesinde tekrar
Adliye nazr olur, Umur- Maliye komisyonuna memur edilir. Girit Fer
man komisyonuna reislik eder. H att bir zaman Padiahn husus kamerlasna dahil olur. Bu seneler, Hlsatl-beyan fi teIif-i Kuran, Hilye-i Saadet e Ksas- Enbiyanm alt ve yedinci czlerinin yazld se
nelerdir. Fakat 1890da azledilir. 1895de Bebekteki yalsnda lr.
Cevdet Paa, Tanzimat'n ve bilhassa Reid Paa
devrinin benimsedii medresedir. O nda her ey bu
B a n dikkatler
iki muhitten gelir. Yetitii devrin ana vasflan olan
izgilerle btn eserini izah etmek kabildir. Devri
gibi kurucu, yapc ve uzlatrcdr. Devri gibi Av-

165
rupaya hayran ve medeniyetidir. Terakkiye inanr. Buna karlk, bu te
rakkinin milliyetin esas gibi ald din ve eriat kadrolar iinde temin
olunmasn ister, rf ve dete, ihmali caiz olmayan bir realite gibi bakar
ve muhafazasnda son derece srar eder. Kymetler cetveli, biraz derine ine
bilecek herhangi bir deimenin aleyhinde idi, denecek kadar eskiye sk
sk baldr.
Btn Tanzimatta grlen bu ikilik, hayatnn her merhalesinde de
ta birbiriyle karlar. Garip bir talihle, medresenin ve bir trl nail ola
mad meihatn karsna asrn tesisleri daima onun eliyle dikilir. O, ilk
Adliye nzndr, ilk DarlmuaUimin mdrdr, ilk Hukuk mektebinin
acsdr. Denebilir ki, iinden yetitii snfn hayat sahasn ve statsn
her sahada biraz daha daraltr. Hazrlad Mecelle vastasiyle fkh, asl
mal olmas lzmgelen hayata yaydka, asrlardr onu benimseyen zmre
nin ve messeselerin fonksiyonunu deta hie indirir.
Hayatnn birok tesadfleri gibi, i dram da bu ballk ve zarur
koputan gelir. nk Cevdet Paa'nn bir dram vardr. O, bir teredd
dn adamdr. lk genlik seneleri F atih camii ile M urat Molla dergh ara
snda sallanr. Ondan sonra Reit Paa konandaki hayatn, Reid Paaya olan sevgisinin, dny ilerine merak ve tecesssn, kendisini srkle
dii yolda, kati dn kararm her an geciktirerek bir eikte imi gibi, ka
rarszlk iinde yaad seneler gelir. Kendisini iyiden iyiye Tanzimata
verdiini anlaynca birdenbire yalnzl balar, m r boyunca tekrar
etmekten ekinmedii tarafszl bu yalnzln neticesidir. O, ulem sn
f iinde asrm tanm ve sevmi, arkadalar olan paalar arasnda zm
resinden kopmu insan sfatyla yalnzd.
Bunun dnda, zerinde durulacak asl vasf alkanldr. Hayat,
iin terbiyesi, iin zaferidir. 1850den 1895'e kadar memlekette yaplan
eylerin byk bir ksm onun eseridir. Adliye, M aarif, Ticaret, Dahiliye,
Evkaf nezaretleri asl tekiltlarm onun nazrlk zamanlarnda tamamlar.
Bata Mecelle olmak zere yeni yaplan kanunlarn ou onundur.
Ceza, Ticaret ve Arazi kanunlar onun kavrayc ve amel zeksnn mah
suldr. Meclis-i Maarif, Meclis-i Vl ve ra-y Devletteki vazifeleri,
muhtelif nazrlklar, valilikleri ve zaman zaman m emur edildii slah ve
tenkil cinsinden fevkalde vazifeler gibi hakikaten m him ve yorucu ile
rin arasnda bata Tarih-i Cevdet olmak zere telif ve tercme 30 cilde
yakn, devri iin daima n safta kalan bir eseri ve onu destekliyecek fikr
mesaiyi devam ettirebilmesi hakikaten artc bir eydir. Abdlhamid, onun

166
stanbul'a geliinin ellinci yldnm o kadar iltifatla kutlarken memleke
tin b ir numaral i adamm mkfatlandryordu 3
Bu byk almann bir baka eini grmek iin kendisinden ok da
ha byklere kmak lzmdr.
Bu almada devrinin ne olsa yine en mtekmil tahsil ananesinden
- yani medreseden - gelmesinin paym unutmamaldr. Bizdeki skolastiin
en iyi tarafyla, ie kelimenin mnsn renmekle balayan o sabrl a
lma ile yetimiti. Fakat doymak bilmeyen bir tecesssn daima besledii
bilgisi, medresenin ok stndedir. D aha talebilii sralarnda onun, ark
ilimlerini renmek istiyen baka muhitlerden yetimi nesil arkadalar
na ders vererek, karlnda riyaziye, mihanik ve msbet ilimler rendi
ini yukarda grdk. Zaten onda renmek esastr. abuk ve iyi renir.
Sonuna doru bu zihn melekeyi deta makinalatrr ve bir metod gibi,
kendisine gsterilen her sahaya tatbik eder.
darede, tekiltta, kanun hazrlamakta, dier fikr almalarnn hep
sinde, mevzuunu gittike daha sk yakalyan bir anketle ie balar. Bilhas
sa Ikodrada ve Bosna - Hersekteki muvakkat dar vazifelerinde gster
dii baarlarn srr mahallinde yapt bu tetkiklerdedir
Mevcudu bilmek ve ayklamak! te, Kavid-i Osmaniye ile Tarih-i
Cevdeti, Mecelle yi, onun kaleminden km bir yn nizmnme ve talimatnmeyi, fikir ve tekilt sahalarndaki baarlarn hep birden izah
edebilecek forml. Konusuna gre bazen bu forml Tanzimat'n belli bal
sualleri olmas lzmgelen Bizde nasld? G arp'ta nasldr? ekline girer.
Btn bunlara, ok kavrayc bir zeky, kendisini halkla birletiren,
halk ve hayat anlamasna yardm eden yerli bir zihniyeti - o daim a ayk
lanm eskidir - meseleler karsnda armasna imkn brakmayan ve
bazan en ksa ve iyi yolu bulan bir akl selimi ve bir nevi halk realizmini,
uzun mddet kuliste yaamasndan gelen i siyaset ve insan bilgisini de
ilve edelim. Uzun zaman Reid P aa ile beraber yaam, ona srda ol
mu, li ve Fuad Paalarla kap yoldal etmiti. Cevdet Paa gibi dik
katli ve muvaffak olmaa azmetmi b ir adam iin bundan kuvvetli bir mek
tep bulunamazd. Btn bu meziyetlerin, bilhassa yaad zamanlar iin,
onu nasl faydal bir unsur yapaca anlalr. Burada unsur kelimesini
tam yerinde kullandm sanyorum. Bu kelime, Paa'nn ahsiyetini ya
pan esas izgilerden bir bakasn verir. Filhakika, siyasette hi bir vakit
bk. <rTezkir-i Cevdet, 40. tez., a. y., nr. 20, s. 23; Ebul'ul Mardin,
Medeni hukuk cephesinden Ahmet Cevdet Paa, stanbul 1946, s. 152, not 133.

167
birinci snf adam olmam, daim a tbi kalmtr. stikllini hayatn kar
snda deil, kendisine gsterilen muayyen bir iin iinde, veyahut her e
yin dnda serbest tenkit mevkiinde bulanlardand. Koca Reid Paa dev
rinde, bu vezirin itimat ettii adamdr; Abdlaziz devrinde ilknce P aala
rm dostu ve eminidir, onlarla bozuunca Abdiilazizin tevecchne daya
nr, ve i politikada bir muvazene unsuru olur. Abdlhamid devrinde ise
dpedz lettir.
Devrini ve insanlarm muhtelif eserlerinde o kadar srarla ve o k a
dar byk prensipler nmna tenkit eden bu adamn birdenbire Midhat
Paa muhakemesindeki kt mevkie dmesinin sebebi, ahsiyetindeki bu
noksan olsa gerektir.
Ne muhafazakrl, ne Abdlaziz H ann katline gerekten inanma
s, ne Abdlhamid mutlakiyetinin memleketteki fikir anarisine son vere
ceini mit etmesi, - 93 malubiyetini hazmedeniyen, fakat bunu mesel
Nmk Kemal ve Abdlhak H m idden ok baka trl akslamellerle gs
terenlerdendir - dardan ve yukardan alnan emirle idare edilen mrettep
ve haksz bir muhakemenin mesuliyetini zerine almak aybndan onu kur
taramaz. zm ire kadar gidip M idhat Paanm tevkifi ve stanbula getiril
mesi hususundaki gayretleri ise bu lekeyi bsbtn arlatrr. Btn bun
lara bir tek mazeret v a rd r: Cevdet Paanm ahsiyetindeki istikllsizlik!
Kullanan elle ahsiyeti deta deiir. Tanzimat ondan arkada istemiti; o,
arkada oldu. Abdlhamidin sadece lete ihtiyac vard; Cevdet Paa let
oldu.
urasm da syliyelim ki, Cevdet Paa bilhassa Reid Paa'nn l
mnden sonra sarayla daima mnasebette idi. Dikkat edilecek ikinci nok
ta da, yeni bir devlet makinesinin kurulmas zaruretine inanmakla bera
ber, sonuna doru Tanzimata kar onda bir akslamelin uyanm olmas
dr. 1839dan sonra memlekette teesss eden yksek memur aristokrasi
sinin ve Bbli istikllinin, ileri bsbtn kartrdna, byk bir ku
rulma hareketi iin lzmgelen skneti temin edemediine, para ve n
fuz dalavereleri arasnda byk ve esasl menfaatlerin kaybolduuna ina
nyordu. Mrzat ve Tezkir-i Cevdete, o kadar ok sevdii Reid Paa'nm bile devrinin zaaflarndan kurtulmadm anlatrken kulland dil,
mitsizliin dilidir. B tn bunlar ona, saray, devlet ilerindeki anariyi n
leyebilecek bir silhla tehiz etm ek fikrini vermi olabilir. Fakat bu ml
hazalar, Midhat Paa muhakemesinin aybm gideremez. Bu muhakeme
ve onun eametli neticesini bir tarafa brakrsak, Cevdet Paay devrinin
ahlkl ve umum menfaati dnen adamlarndan biri olarak kabul et
memek kabil dedir.

168
Yaad devirde pek az insan onun kadar hakl dvmtr. i
mendifer meselesinde, Mahmud Nedim Paanm istikraz ilerinde daima en
tehlikeli celdetleri gstermekten ekinmemitir. Kanun- Meden terc
mesinde de kendi grnn tam mdafaasn yapar. ocukluundan be
ri tandn sk sk syledii Midhat Paa'ya kar olan kininin balang
c, belki de teden beri kabul edildii gibi bu mnakaalardr.
*
- * *

Cevdet Paa, tarihten hukuka, gramerden llere, m an


tktan belgate kadar byk kk bir yn eserin sahibiE serkri
dir. kodra ve havlisi, Kafkasya ve Krm iin, Ermeniler ve Erm eni dini iin yazd kk monografileri, m uh
telif takrizlerini, lhiyalarm ve yine Fuad Paa ile beraber
yazd irket-i Hayriye nizamnamesinden balamak zere, kaleme ald
bir yn nizmnme, talimatnme ve tefsirleri ilve edersek bu yn, in
am artacak ekilde kabarr.
Bu eserde dikkat edilecek ilk nokta, hemen hi bir sahada kendili
inden ie girmemesi, daima resm bir i zerine, yahut i ve durumun zo
ruyla almasdr, brlerine nisbetle daha serbest grnen Kavid-i Os
maniye ve irket-i Hayriye nizamnamesinde bile byledir. Bunlardan bi
rincisi, alacak olan Encmen-i Dniin almasna bir mukaddeme idi.
Bu encmenin iml ve dil hakkmdaki kararlarna evvelden cevap veriyor
du. Nizmnme ise, tabiatiyle irket fikrinden doar. Bundan sarfnazar,
bu iki teebbs de yine tek basma deildir, hi olmazsa Fuad Paa ile be
raberdir. Bu mterek alm a'Cevdet Paadan her zaman grlr. Ba
tan aa son eklini kendisinden alan Metn-i metin ve Mecelle hep
bir komisyonun mahsul olduu gibi, Tarihinin de Hoca Sahak gibi m
tercim - yardmclar daima vardr.
Hakikatte, o devrinin en byk alma cihazlarndan biriydi, ve b
tn mrnce gsterilen ihtiyalar karlamt. Tanzimatn ilk merhalede
grd boluklar doldurmakla ie balar ve sonuna kadar yle devam
eder. Tarih-i Cevdet kendisine encmenin karariyle sipari edilir. Ibn-i
Haldun tercmesi o yoldan gelir. Miyar-i Sedat, Belgat- Osmaniye,
Ksas- Enbiya hocalk devirlerine aittir, Krm ve Kafkasya risalesi Pa
ris konferansna hazrlktr. Bunlar gibi, Takviml-edvar risalesini ra-y Devletin bir suali zerine yazar.
air Fehimin, Kuadalnm meclislerinde tam bir iir ve sanat diletta-

169
m olarak yetien, Reid Paa'nn ve kap yolda arkadalarnn gazelleri
ni tahmis ve tanzir eden, Fuad Paa ile mterek gazeller yazan ve Reid
Paa'ya devrinin galiba en bilgi kasidelerini * sunan gen ve ok gayretli
softa, ahs meziyetlerini gsterir gstermez, durmadan i bana arlr.
O nda asl alma, ii zerine aldktan sonra balar. Eserlerinde o
kadar muvaffakiyetle megul olduu mevzularn ou, bu eserlere balad
zaman kendisi iin yabanc olan mevzulardr. Kavid-i Osmaniye melli
fi, edebiyat sevmekle beraber dil meseleleri ile o zamana kadar ancak Arab
gramerini renirken uramtr. Fakat baladktan sonra, mrnn sonu
na kadar bu iin zerinde durur. Ve nihayetinde Tevarihl-hlefamn
son cznde hece vezninin, trkenin hakik vezni olduunu iddia edecek
kadar derinleir, m rnn byk bidesi olan tarihine balad zaman,
tarih iin hi bir husus zevki yoktu. Kendisine sipari edilen i bittii
zaman en byk mvverrihlerimizden biri olur. A yn eyi Mecellede g
rrz. Bu komisyona za olduu zamana kadar fkhla cidd ekilde u
ramadn muhtelif eserlerinde syler. Birka sene sonra ise Tanzimat'n
byk hukuk tesislerini o yklenir.
yi mnsnda skolstiin verdii o mantk terbiyesi, tefekkr mmaresesi, edebiyata olan sevgisi, balad ii behemehal baarmak hrs - kalemi
m rekkebe batrd andan itibaren, kendisini lmne kadar o ie balan
m sananlardandr - kavrayc zeks, renmek itihas ve retici insiyak,
nihayet bu cins adamlarda daima grlen ve husus bir metoda ok benze
yen zamana sahip oima ekli, - Cevdet Paa iin zaman darl yoktur,
bu demektir ki zaman israf etmez - ie koyulduu zaman mcehhez olduu
asl vasflardr. Bunun dnda kalan her ey, bata o geni tebahhuru olmak
artyla, i banda ve alrken kazanlmtr.
Bugn bizi artan bu muazzam eserin arkasnda altm senenin sa
br ve gayreti vardr.
Bu eserde tarih n safta gelir. Cevdet Paa, bu
gn ve gelecek zaman iin her eyden evvel m Tarih-i Cevdet
verrihtir. Bunun bir sebebi eserin ehemmiyeti ise,
br de tarihin kendisi iin bir disiplin olmas,
btn dier almalarnn, ana yata besleyen k
k sular gibi hep oraya akmasdr.

*
Bu manzumeler iin bk. Divane-i Cevdet> (inklp ktp. Cevdet P aa
evrak, nr. 37) ve ayrca : Mustafa Regid, Mntehabat- Cedide, stanbul 1303,
s. 41-58, 193-211.

170
Cevdet Paa, Peevye, Ali'ye, Ktib elebiye, h att o kadar lez
zetli ve dikkatli olan Naima ile arih'l-Mennar-zdeye ramen en byk
mverrihimizdir.
Yukarda sylediim gibi, Paa, tarihini resm karar zerine yazmt.
1851de alan Encmen-i Dni, 1774den 1826'ya, yani Kaynarcadan
Vaka-i Hayriye-ye kadar zaman iin Hammer'i tamamlayacak bir tarih yaz
mak vazifesini o n a vermiti. Sonradan irade-i seniyesi de kan bu karar,
ona otuz senelik bir .almann yolunu amtr.
Cevdet Paa, seleflerinden ok husus bir grle ayrlr. Hammerin
almasnda kendisine bsbtn baka bir rnek bulan mverrih, yetitii
devrin gr zaviyesinden, bu devir tarafndan inkr edilen bir devre ba
kar. Filhakika, devrinin bir akslmel devri olmasnn kendisine verdii
tenkit imkn ve hrriyeti, Cevdet P aanm mazhariyetlerinden biridir. Fa
kat, eskilerden asl ayrl noktasn vesikalar karsndaki vaziyetinde ara
maldr. Cevdet Paa her eyden evvel iyi bir vesikacdr. Kitabnn mukaddemesinde bir ksmn zikrettii kaynaklar, onun ne kadar ciddiyetle ie
giritiini gsterir. Vka, garpl mnsnda byk bir lim olan ve ark
dilleriyle beraber, Yunanca, Ltinceden baka, belli bal btn Avrupa
dillerini bilen H am m erin kaynaklarnn yan banda Cevdet Paannkilcr
epeyce zayftr. Diplomatik vesikalarla, baz mevzulara ait garp eserleri bir
yana braklrsa bu kaynaklar daha ziyade bir tarafl kalrlar.
Fakat, imknlarnn iinde mtlea edilince mverrihimizi beenmemek
kabil deildir. O nun elinden geen bir vesika veya kitaba tekrar mracaat
etmek ihtiyac hemen hemen duyulmaz. Cevdet Paa, okuduu bir metnin
can alc noktalarn bulup karmasn bilir. Dier taraftan vuzuh merak,
onun hi bir meseleyi yarm anlatmasna msaade etmez. bn-i H aldunun
bu son akirdi, imparatorluun tarihini deta messeselerinin tarihinde m
talaa ediyor dncesini uyandracak kadar derin bir perspektifle cemiyeti
mizi garplamaa gtren hdiselerin zerinde durur. Muayyen bir gr
n mdafaasn yapan ve bu yzden zarur olarak tenkit fikrine dayanan
bir eser iin bundan tabi bir ey de olamazd.
Tarih-i C evdetii tamamlamak daima mmkndr. Her yeni bulunan
vesika ona bireyler ilve edecektir. Fakat, dorudan doruya bize ait k
smlarnda yanln bulmak gtr. Vesikalarn rtmek ise pek kabil
deildir.
Tarih-i Cevdet iin bir tenkit eseridir, dedim. Filhakika bu vasf,
eserin konusu olan zamanda vardr. 1774 ile 1826 arasndaki devir, impa

171
ratorluun kknden sarsld devirdir. Bir taraftan hudutlar kati mahi
yetini kaybeder, koca imparatorluk harice kar deta emniyetsiz yaar. Di
er taraftan ise cemiyet hayat btn messeseleri ile bir ihtill manzaras
gsterir. Bu seneler, yukarki hlsamzda grdmz gibi, bir medeniyetin
iten tkendiini anlad ac gereklerin devridir. Bu itibarla bu zlme
manzarasnn yanbanda gittike artan, her eyi yeniden kurm ak ihtiyac
hissedilir. Bu deiikliin mhim ve ok mtereddit merhalelerinden biri
olan 1774den sonraki uyan ile 1826'nn kat hareketi arasndaki bu ka
rk, mellli, neticeleri daima kendilerinden mull vakalarla dolu elli iki
seneyi alr. B u elli iki sene iinde Selim III devrinin her bakmdan ehem
miyetli olan o ksa rnesans, Msr ve Yunan ileri, cemiyet hayatmz
ileriye doru hamlesinde daima sarsan bir yn cezir ve med v ard r5.
Grlyor ki, Tarihin mevzuu, eski imparatorluun son selmet a
resi gibi grnen bir fikrin, hdiselerin yardm ile - ve tpk bu yardm gibi,
araya koyduu engellerle - zaferinin tarihidir. Bu zaferin ilk merhalesi
1826dr. kincisi ise, yemleme hareketinin asl kat' ve btn cemiyet ha
yatna mil eklini alr grnd 1839, yani Tanzimatn iln olacaktr.
Byle b ir mevzu ister istemez bir tenkit fikrini, hatt onun stnde
bir eyi, bir iddiay tar. Fakat bununla da kalamaz, cemiyet hayatn
btn messeseleriyle grmek lzmgelir. Cevdet tarihini dolduran ve ni
hayet son ta b nda mstakil birer etd eklinde bir ct haline gelen husus
bahisler bu yzdendir. Unutmamal ki, bu istidratlar bizde devlet miiesseseleri tarihine ait ilk byk ve cidd tecrbelerdir. Bu suretle Tarin-i Cev
det, kendi kadrosu iindeki zaman, btn tafstyle, az ok eskiyi de
vam ettiren bir ekilde anlatrken, bir taraftan da tarihiliimiz iin ok
mhim, h att tamamiyle yeni olan bir monografiler usuln am olur.
s Nmk Kemal, tarihin XI. ve XH. ciltlerinin neri zerine Cevdet Pa a ya gnderdii bir teekkr mektubunda, eserin 1826da, yani V aka-i H ay
riye ile bitirecei yerde, niin Msr meselesinin sonuna kadar devam etmedii
ni sormas zerine, Cevdet Paa, Encmen-i Dan i kararnn bu tarihe kadar
olduu cevabn verir. Bk. Tezkir-i Cevdet, 40. tez. Inkilp ktp. Cevdet Paa
evrak, nr. 19, s. 48; Mustafa Reid, Bedyiiil- ina, stanbul 1303, s. 276;
ayrca Ebulul Mardin, Meden hukuk cephesinden Ahm et Cevdet Paa, s
tanbul 1946, s. 297.
Bu hususta Sadullah Paaya yazd mektup daha sarihtir. Paa orada,
yaad devre yaklatka tarih yazmaktaki glkten kald k asr-i hzra
tekarrb olunduka i arlayor. Hakayik-l ahvli tasrih deil, telmih bile
gleiyor, ilerisini artk ahlfa brakmak lzime-i haldendir diye bahseder,
Tezkir-1 Cevdet, a. y., s. 40. Ebulul Mardin, a. e. s. 338.

172
Btn bunlar syledikten sonra, mverrihin fikir hayatmzdaki yeri
ne geebiliriz. Cevdet Paa, devlet adam sfatyla nasl Tanzimat ve med
resenin birbiriyle kaynamas ise, mverrih olarak da eski ile yeninin byle
bir kaynamasdr. Garbn hi de cahili olmamakla* beraber, tarihi sfatiyle ona borlu olduu byk bir ey yoktur. Tarih telkkisi, mukaddime
sini tercme ettii bn-i Haldundan pek ileriye gitmez. Ve tarihi de, ken
disine ait meziyetler bir tarafa braklrsa ok dikkatli bir telhis ve teltikin
tesine gemez. Devrinin gr zaviyesi mstesna, onu dier mverrihler
den ayran belli bal vasf, alkanl ve dikkati, vuzuhu, daima uyank
ve etrafl oluudur. lk yetime alarndan sonra, hatt memlekette uya
nan ve muhtelif kollarla inkiaf eden fikir hayatnn bile onda belli ba
l bir tesirini bulamayz. Bir bakma gre 1309da o, tek bir ada gibi cilt
lerin kt senelerin, 1851 ile 1855 arasnn bir ok hususiliklerini devam
ettirir. Vaka slbunda az ok bir deiiklik gze arpmaz deildir. Fa
kat bu deiikliin srr yine kendisindedir. Bu slup kendi geleneinde ka
paldr. Onun dili, eskinin kendi iinde yapt bir ayklamadr. Daima g
zel ve bize yakn kalmakla beraber, nesrimizin gelimesinde hemen hi te
siri olmamas bu yzdendir.
Sylemee hacet yok ki Tarih-i Cevdet, muhafazakr terakkici ve
ya muhafazakr medeniyeti gryle ok vahim bir devrin tenkidini ya
parken, ayn zamanda yaad devrin de tenkidini yapm olur. Son cilt
lerde yava yava efkr- umumiye kelimesinin ar basmas ayan
dikkattir. Paa, Yenierilerin imhasn hkmetin, sarayn gayretlerinin ya
n banda hem en hemen biraz da efkr- umumiyenin zaferi gibi baya, o
kalabalkta, ayn hislerle mtehassis imi gibi, o halkla beraber arprm
gibi anlatr7. Esasen Cevdet Paada kalabalk ve muharebe tasvirleri ba
zen ok gzeldir, bu sahifelerdeki canllk, bize bu efkr- umumiye mef
Bu hususta muhtelif kaynaklar ve toplu bilgi iin bk. Ebul'ul Mardin,
a. e. s. 30, not 56 vd.
Mualm M. Cevdet, hocas Selim Sbite aften Cevdet Paann Michelet,
Talne, Hammer, Buckle, Maculay ve Montesquieu gibi garp tarihilerinden isti
fade ettiini syler. Darlmualliminin yetmi birinci sene-i devriyesi vesile
siyle messesenin ilk mdr Cevdet Paa'nn hayat-i lmiyesi zerine konfe
rans, Tedrisat Mecmuas, VII, nr. 39, 1333, s. 435.
i
Cevdet Paa'mn bir tarafyla bir halk hareketi gibi anlatt Vaka-i Hay
riye'nin yazlnda acaba. Byk Ihtillin her safhasn bizzat iinde yaam
gibi anlatan Michelet'nin uzak da olsa bir tesiri var mdr ? Filhakika ok muh
temeldir ki, H oca Sahak gibi, ecnebi kaynaklar hususunda kendisine . yardm
edenler, bu eseri onun iin ksmen tercme etm i olsunlar. Paamn Hammer
tarihini de tam okuyup okumad keyfiyeti tahkike muhtatr.

173
humunu, aa yukar tarihten ald en mhim ders gibi gsterir. Filhaki
ka, biz bu efkr- umumiye fikrini Tezkirde ve Mrztta aymyla bu
lacaz.

Tezakir-i Cevdet
ve M ruzt

Cevdet P aann Mruzt ve Tezkir-i Cevdet


le ok levvetli bir htra muharirriri olduunu syliyelim. B u kitaplar Tahkiye itibariyle Trkenin
ihmal edilmeyecek eserleri arasndadr.

Bir hazrlk mahsul olmadklar ve Paann yaad devirde grp


duyduklarm, yahut dndklerini naklettikleri iin onun mahede kud
retini vermeleri ibariyle de ehemmiyetlidirler.
Cevdet Paa'da byk htraclarn birou gibi, skmadan kendisin
den bahsetmek kabiliyeti vardr. Bu mazhariyetin ilk srr hikye editeki
rahatlktr.
Bununla beraber unutmyalm ki, Paa bu eserlerde kendisinden ve ya
ad devirlerden bahsetmekle beraber, ne Tezkir ne de Mrzt, tam
bir htrat veya hayat hikyesi deildir. Birincileri, vezir olmas zerine
vakanvislikten ayrldktan sonra halefi Ltfi Efendiye, byk meguli
yetleri esnasnda bir trl yazamad vekaynmesine ait resm ktlar
gnderirken yazmt. B u krk tezkere, son ksmlar kendi hayat ve ht
ralar dahil olm ak zere Abdlmecidin clusundan 1313 senesine kadar
olan hdiseleri bazan ksa not eklinde ve bazan da geni teferruatyla an
latr. Bu itibarla tam mnsnda eklini alm bir eser denemezse de iin
dekiler dnlecek olursa devri iin esiz bir vesikadr. Mrzta ge
lince, ahs bir iradesi zerine Abdlhamide takdim iin yazlmtr. Os
manlI Tarih Encmeni m ecmualarnda elde bulunan ksmlar kan M
rzt, bahsettii i veya zaman iin, Tezkerelerin bir nevi hlsasna ben
zer. ek ibariyle de daha bitmemi fikrini verir.
H er ikisinde de, cazibesine kapldmz hikyecinin arkasnda, etra
fm, iktidar mevkndekilerin ruh hallerini, kendi ahs menfaatlerini d
nen devlet adamnn daim a kendisini hissettirmesiyle yakn mazinin hi bir
zaman unutulmayacak iki mhim ahidine benzer. Cevdet Paa, gren
ve grdn, ne kadar sonra olursa olsun, ilk intiban scakln pek kay
betmeden anlatan adamdr. Ufak tefek htra yanllarna ramen bu hayat
scakl, bu eserlerin byk hususiyetini yapar.
Abdlmecid devrinin stanbulunu, Krm harbi ualarndaki zevk ve
hayat deiikliini, mal glkleri ve buhranlar anlatrken paann garpl
bir m uharrirden hibir fark yoktur.

174
Reid Paa, Damat Mehmet Ali Paa, eyhlislam rif Hikmet B e
yefendi, A rif Efendi, li ve F uad Paa'lar, Fethi Paa, Mtercim Rd
Paa, M idhat Paa, bu tezkerelerde srasiyle gzmzn nnde, hem ok
defa kulisteki ehreleriyle yaarlar. Halefi Ltfi Efendiye, aradan hi ol
mazsa bir kara gemeden bir devrin tarih yazlamyacam syleyen
Cevdet Paa, Abdlmecid ve Abdlaziz devirlerinin hdiselerini anlatrken,
m uasrlan hakknda duyduklarm olduu gibi ortaya dkmekten ekinmez.
Bilhassa Mehmed Ali Paa ile Reid P aa arasndaki rekabete, li ve Fuad
Paalarn husus hayatlarna, Abdlazizin hali gibi hdiselere onun getir
dii k, hakikaten ehemmiyetlidir. Bu iki eserin bir ehemmiyeti de m eksiz yazlmalardr.
Filhakika Tarih-i Cevdet, kendisinden evvelki mverrihlerin eserle
rinden istifade edilerek yazlmtr. B u son iki ciltte beendiimiz birok
eylerin, Cevdet Paadan ziyade, kronoloji srasiyle takip ettii seleflerine
ait olmas ihtimali vardr. Bu itibarla kitabn mukayeseli bir tetkiki ok
lzmdr. Halbuki bu sonuncularn rnei yoktur. Tarihte portre izmek
ten ekinmeyen Cevdet Paa, htralarnda ancak karakter tasviri ile ik
tifa eder, yahut sadece ak tenkitle, kk fakat aydnlatc fkralarda ka
lr. Bence, Paay gerek miza, gerek ahs kudretlerinde en iyi gsteren
eser, baz yerlerini deta msvedde halinde brakt bu son yazlardr.
Cevdet Paann slbunu bize kitap verir. Bunlardan bi
rincisi Tarihtir. Ciltten cde dilinin bir ka sene iinde
slp
nasl deitiini gstermesi itibariyle de tarih, n safta gelir.
kincisi Arapadan tercm e olan* Metn-i Metindir. Bu
yz mantk kaidesinin vecize kuvvetli, Trk nesrinin tarihin
de belli bal bir hadisedir. ncs olan Ksas- Enbiyada ise bu di],
eskinin tasfiyesi ile varlabilecek son keml noktasna varr. Ksas- E n
biya ile biz, bir kere daha, edebiyatta rnek meselesinin ne kadar ehem
miyetli olduunu anlarz.
Cevdet Paamn Kavid-i Osmaniye sinin kt seneden Ksas-
Enbiyamn son czlerinm neir tarihi olan 1896 senesine kadar T rk
nesri, st ste inasi, Nmk Kemal, h att Paaya ok yakn bir merhale
den ie balayan Ziya Paa ve Ahmed Midhat Efendinin tecrbelerini,
Trkeye getirdiklerini grmt. 1870den sonra ise, Recai-zdede, Smi
Paa zde Sezay Beyde, Nbi-zde Nzm 'da Trke, iten ve dtan bir
> Buna dair fazla izahat iin bk. Ebulul Mardin, Medeni hukuk cephe
sinden Cevdet Pa^a, 8. 46 v. d.

175
ikinci deiiklie hazrlanyordu. Cevdet Paa ile btn bu muharrirlerin
slbu arasndaki fark, onlarn daha ziyade darya bakmas, esasl veya
esassz, fakat daima uurlu, yahut hi olmazsa zentili bir dikkatle yabanc
rnekler karsnda, husus b ir duyu ve gr eklinin peinde komalary
d.
B una mukabil, Cevdet P aann slubu ark dnyasmn dna kma
dan, muayyen bir dil telkkisinin iinden geerek szlmtr. Onun iin
dir ki, bsbtn ayr bir hususlik tar. Onda mizah, tasvir, hareket hep
eskidir. Fakat bu eskilik onun maziden ayrlmamas demek deildir. Hatt
aksine olarak, bir li veya Naimann, hatt kendisine o kadar yakn olan
bir Esad Efendi'nin yanbamda bu Tanzimat liminin ehresi ne kadar
deiik grnrse, bu slup da, son halkas olduu mazi eserlerinin yan
banda o kadar deiik grnr.
Eski nesrin yukarda da sylediimiz gibi, asl hususiyetini yapan seci
ve cinas ve nkte sanatlardr. Daha tasfiye edilmi ekilde olsa bile, Cev
det Paann nesrinde bu iki sanat mevcuttur. O da, oyun yapmaktan ho
lanr. Mustafa III n orduyu slah dnd sralarda lmn, behe
mehal bu fikri sabite en uygun ekilde sylemek iin talimhne-i fenadan
tabirini bulur. Seci'de ise, mesel inaside olduu gibi, onu nesrin bn
yesine tamamiyle mal edemez. Fakat eskilerde olduu gibi de bir haiv
eklinde bsbtn ba bo brakmaz. Hlsa, eskilerde lzumsuz bir ss
olan bu oyunlar onda slubun bazan yardmcs olurlar, bazan da cazibesini
verirler.
Dier taraftan aada Ebzziya'nn azndan da reneceimiz gibi,
ilk Trk gramerinin m uharriri, Metn-i Metin tercmeleri bir tarafa bra
klrsa, hi bir zaman lisann iinde kurulmasn teklif ettii inzibat kendi
eserinde tesis edememi, Haima atf sigaralaryla birbirine dndan bal,
t ve dahiolerle engellenmi cmlelerle konumutur. Cevdet Paa, yukarda
bahsettiimiz Nmk Kemale m ektubunda Krk bu kadar sene evvel Murad Molla derghna devam ile Sami ve Nefye takliden iire ve Veys ve
Okuzdeye takliden inaya heves olunduu srada seci drmek iin
bellenmi olan fevzl kelimesini imdi hi kimse istimal etmedii hal
de tarihe yazmak pek gariptir. Fakat, dalgnlkla naslsa kendimi Cam-i
Fatih ile Murat M olla dergh arasnda mttereddit bir halde tasavvur ve
tahayyl ederek bu lfz- garibi yazvermiim. B una sehv demektense, gaf
let demek daha mnasibdir. Fakat, o zamandan beri lisanmz birka ren
ge girdi, pek ok tebeddlt grd. Birka kere lisann deitirmi ve
usl-i hatt imlsn bile arm bir eski mverrihin, b ir cilt kitabnda

176
grlen kusur byle bir hataya maksur olursa kendisince bais-i iftihar olur
derken bunu an latr.9
Burada bir noktay da tekrar edelim ki, Cevdet Paa slubunun ilk
eklini Reid P aadan alr. Mverrihimiz, muhtelif eserlerinde efendisinin
kitabet tarzn niin ve nasl tercih ettiini anlatr.
Fakat bu balang noktasnda kalmaz. leriye, geriye durmadan gider
gelir.. Denebilir ki, eserlerini hazrlarken dilini ve slubunu da yapmtr.
Filhakika, bu slupta en kuvvetli tesir eski mverrihlerimizden gelir. O ta
bu halde, konumaya benzeyen ifade ekli onlarndr. Fakat paa, eskiler
de ok derbeder.ve nizamsz olan bu konuma ekline b ii nevi plstik eda
vermitir; atf sigaralarnn bolluuna ramen onun cmlesi daha derli top
ludur. Onlardan bir ayrl noktas da, eski mverrihlerde halk lisanndan
gelme tabirlerin paada slbun mal olmasdr. det yaz diline girerler.
Dier taraftan, Arapadan yapt tercmelerin tesiriyle, daha veciz ifade
ekilleri arar ve bulur. Dile hi bir yenik sokmaa almadan, lgati
geni ve renklidir. Ayrca ilk Tanzimat yllarnn byk iddias olan sade
likte srar eder. Anlataca ey iin lzm olan kelimeyi bulmakta eskile
re ok stndr. Devrinin Avrupa'dan alnm stlahlarnn ou karl
-m esel crise mukabili buhran kelimesi gibi - onundur.
Cevdet Paa iin, eski nesirdeki rneklerini yalandan takip ede ede
hemen onlarn btn gzel ve kabiliyetli taraflarn kendisine ilve etmi
tir, dersek yanlm olmayz.
Alemdar Paanm Topkap sarayna ilk defa giriini anlatan sayfalar,
Selim IlTn mizacn birka secinin birbirini kovalayndan kartt iz
gilerle anlatt satrlar, Kabak isyannn muhtelif safhalarnn hikyesi,
Hlet Efendinin ahsiyetini nakleden paralar, ilk ctlerde, dedesinin i
tirak ettii Lofa muharebesinin muhtelif safhalar, A napede Ferruh Ali
Paa'mn erkesleri Mslman ediine dair ksmlar, eski nesrin aslna hi
benzemiyen son aheserleridir.
Fakat eskiler onun tek ustas deildirler Onlara, yukarda syledii
miz gibi Arapay da ve etmek lzmdr. Cevdet Paa, Acem edebiyatna
dair kk bir eser sahibi olmakla beraber, A rapa Ue daha yakndan me
guldr. Daha, genliinde bu dille yazd risaleler vardr.
cTezkir-i Cevdet*, 40. tez. a. y., nr. 19, s. 51; Mustafa Reid Bedayl'l-lnga, s. 151; Ebulul Mardin, a. e. s. 297.

1/7
Metn-i Metin tercmesi, onun slubuna bu lisandan alnabilecek
derslerin en ykseini tem in etti. Bir bakma gre Cevdet Paann nesrin
de Arapann tesiri, garp muharrirlerine kadim Ltin edebiyatnn yapt
hayrl tesire benzer. O mantk selbet, o tarif ve izah kudreti, fikre dai
ma hakim olu, Paann byk meziyetlerinden biri olan tam kelimesini
aramak ve bulm ak endie ve srar, denebilir ki bu kaynaktan ve terbiye
den gelir.
Cevdet Paa, Ksas- Enbiya da ve bilhassa bu kitabn, Peygamberin
hayatna ait olan ksmnda nesrinin keml noktasna varr. Trkede Mevlidden baka hibir kitap, bu kadar herkesin dilini konuuyor hissini b
rakmaz. Bununla beraber her ikisinin de srr sade lgatta deildir. Ksas-
Enbiya, Tazamnmeden X V III. asr ve XIX. asr muharrirlerimize
kadar Trk nesrinin btn tecrbelerini kendinde toplar.
Bu slbun devrince pek makbul grlmediini de ilve edelim. n
k onun eserlerini tamamlad olgunluk devrinde, yukarda sylediimiz gi
bi, Trke,* byk bir hzla sentaksnn tabi icab olan sade bir yapya
doru gidiyordu. Nitekim Ebzziya Tevfik gibi hkmlerinde ok defa nes
line tercman olan bir muharrir, Cevdet Paadan yle bahseder :
Cevdet Paann kudret-i edebiyesi servet-i lmiyesi kadar vsi deil
dir; bununla beraber tarihinde ittihaz eyledii slb- ifde eder (olup bu
lup, klp m up) gibi ina- kadm enkazndan baz edevat havi olmam
olsayd, cidden taklide ayan bir tarz- edeb olabilirdi. Mamafih sezvr-
teekkr bir ciheti varsa, o da, (olduundan, bulunduundan, olmala, bulunmala, mebn, dolay) yolunda usl-i kalem denilen zincir-i esreti
krarak, ahrarne bir tavr- ina itihad ve ihtiyarna muvaffak oluu ve
cmleleri o silsile-i fsideden kurtarp ayrdr.
Bu tenkidin daha aasnda, Ksas- Enbiyanm slbunu verken
de : istedikleri halde her tarzda yaz yazmaa muktedir olduklar eserle
riyle mstedel iken hl yoksa yerine yohsa ve yosa ve hani,
hangi makamnda kani ve kaniya ve kangi ve kimse yerine kimesne kullanmas gibi Paadaki eskilik merakm tenkit eder !0.
Bununla beraber, Cevdet Paay her zaman slubuna ayn kudretle
hkim bir m uharrir zannetmemelidir. Kendisinin de syledii gibi, tarihiy
le ok defa ancak iki mcmmuriyet arasndaki bo zamanlarnda megul
10

Ebzziya Tevfik, Numune-i edeblyat- Osmaniye, tab., s. 200-201.

i\ 12

178
o la n 11 mverrihin zamannn byk ksmn daha ziyade Mecelle al
yordu. Bir komisyon taralndan hazrlanmasna ramen, bu muazzam eser
de Cevdet Paann hissesi zannolunduundan ok byktr. Mecellenin
Cevdet Paanm komisyonda bulunmad zamanlarda tab edilip de, Pa
a tekrar riyasete getikten sonra imha eden altnc kitabndan. Prof.
Ebll'nm setii paralarla eldeki Mecelle arasnda yapt mukaye
se bilhassa o zamanki hukuk dilimizin Cevdet Paaya ne kadar borlu ol
duunu gsterir.
Dier taraftan, yine eskilerde olduu gibi Cevdet Paada bir ka s
lbun beraber mevcut olduunu, baz takrizlerde en musann dil ve ifa
deyle ii anlattn, Ebzziyann Nmne-i edebiyat- Osmaniye nin ilk
tablarna ald, Fuad Paaya yazd mektup gibi bazlarnda da ok
Avrupal mahedeler, zeki dikkatler ve telmihlerle devrinin en iyi eser
lerinden birini verdiini syleyelim.
Hlsa edecek olursak Cevdet Paa, velev ki eskinin tasfiyesi yolu ile
olsun, yeni diyemezsek bile, salam bir tarih dili bulmutur.

MUverrih bu hususu, tertib-i cedidinin ikinci tabnda ilk cildin ba say


fasnda belirtmek luzmunu duyar : Tarih-1 Cevdet ihtils- vakt olunduka
tahrir ile tab ve ner olunup, halbuki bir cilde derci enseb olan baz vukuat
baka cilde gem i ve mukaddemeye dere olunacak nice tafsilt sonraki cilt
lere kalm olduuna mebni tarihin tmamndan sonra heyet-i mecmuas gz
den geirilerek ber-vech-1 ti yeniden tertip edilmi ve bu tertib-i cedide gre
cild-i evvel mukaddimeden ibaret kalmtr. Tarih-i Cevdet, Matbaa-i Osma
niye; (2. tab.), 1309.

n
Miinif Paa

Mnif Paa 1 1828de doar. Bu itibarla, Cevdet Paa, inasi ve Zi


ya P aa ile ayn nesilden saylr. Yetimesi de onlara benzer. ocukluunda
babasyla beraber bulunduu Msrda Mehmed Ali Paann yeniliklerine
ahit olduktan sonra 1852de Terceme O das'na girer. Orada, muhted
Emin Efendiden Franszca renir. 1855'de Kemal Paann maiyetinde
Berline gider, Avrupa'y grr, Almanca renir. Mnif Paa clectique
bir adamd. Gazetecilikten baka, hukuk, iktisat, edebiyat, felsefe, hepsi onu
ekmitir. Herkesin, hereyi birden renmee alt ve genlerin bazan

Milaif P a a nn, Son Asr Trk airlerim nde olduka geni bir ter
cme! hali vardr, (s. 996) Biz, oradan alarak hayatn belli bal vakalanyla
yazyoruz : 1852de Tercme odasna girer, 1855de Berlin sefareti ikinci k
tibi olur. 1861de Ticaret mahkemesi ikinci reisi, 1863de mtercim-i evvel,
1867de zaptiye mstear, 1868de Divan- Temyiz reisi, 1869da Meclis-i Maa
rif reisi olur. 1877-1884 senelerinde defa Maarif N azn olur. lk defasnda
Ticaret N azrl da kendisinde idi. Arada, 1890 senesinde Meclis-i Fevkalde-1
shhiye reislii vardr. 1896da Tahrana terifat memuriyetiyle gnderildi; son
ra da oraya sefir oldu. Vezirlik tarihi 1879dur. Mnif Paa, Abdlhamidin
vehminin takip etti i insanlardand. Bununla beraber saraya mensuptu. Hatt
bir zaman Abdlhamide Ekonomi Politik dersi verdii de syleniyor. Abdlham id.II ile, P a a nn siyas hayatn zedeiiyen bir mnakaann vesikas ne
redilmitir. Bu vesikaya nazaran Mnif Paa, hkmdara memleket ilerinin
ancak maarifle dzelebileceini sylemitir, (bk. A li Fuat, Mnif Paa, Trk
Tarih Encmeni Mecmuas, nr. 100-4, 1930, s. 1).
O
zamanki Hukuk mektebinde hikmet-i hukuk, edebiyat, belgat, ilm
servet gibi dersler vermiti. Bu mesai, Paann ne kadar clectique bir ilim
adam olduunu gsterir..
Mnif P aanm resm hayattaki mesaisinden burada bahsetmemize imkn
yoktur. Bu ehemmiyetli adamn hayatnn husus bir tedkike ihtiyac olduu
nu hatrlam akla kalacaz.
Bildiimiz eserleri : Muhavert- hikemiye. Telhis-i hikmet-i hukuk.
Medhal-i ilmi hukuk. lm -i servet. Hikmet-i hukuk. Belgat dersleri
(Yazma olarak nkilp Ktphanesindedir). Mnif Paa'nn baz iirleri varsa
da, devrinin airleri arasnda anlacak kymette deildirler.
Ayrca, Osm anl devletinin kuruluunu 600. yldnm mnasebetiyle yaz
d, devrine kadar olan Osmanl padiahlarnn her birini birka m sra iinde
alan eserini de zikredelim ; Dsitan- l-i Osman, stanbul 1299.

179

180
hi bir hocasz ve rehbersiz yepyeni bir bilginin ortasna tek bir kitapla
atld byle devirde bu ok tabi idi. Fakat asl hviyetini, ne bu teces
ss, ne de resm hayatn o kadar baarl yapan byk vazifelerinde arama
ldr. O da Cevdet P aa gibi, retmek iin doanlardand. Ve mrnn
sonuna kadar retti. Gazetecilii dahi bir nevi hocalktr.
Mnif Paamn ilk eseri, 1859 da nerettii Muhavert- hikemiye
d i r 2. Bundan iki sene sonra onu (1861) Cerde-i havadis b bamuharriri
grrz. B urada alrken Tercman- ahval e rekabet iin Ruznme-i
cerde-i havadis adiyle, gazetenin gnlk nshasn nere balad. 1863de
Mtercim-i evvel olunca, resm vazifesiyle uyumas imkn olmayan bu ii
terkeder ve Cemiyet-i Tedrisiye-i Osmaniye'yi kurar; ve onun organ olan
Mecmua-i fnn u karmaa balar. Bu cemiyet, hkmet tarafndan
tahsis edilen, iek P azanndaki okulda umum dersler veriyordu. Bu a
lma iki sene devam etti. Byk kolerada (1865) mecmua durur. Bir md
det sonra tekrar neredilirse de de^am etmez. 1882'de kard Mecmu
a-i fnn ise, daha ilk nshasmd;. Abdlhamide yaplan bir tariz yzn
den kapatulr.
Muhavert- hikemiye, Mnif Paanm Fenelon, Fontenelle, Voltaireden toplad baz diyaloglardan teekkl eder. Bu eserle ilk defa oku
yucular, insan yaratl, hret telkkisi, ferd ihtiras, vatan sevgisi, cemi
yet ahlk, gen kz ve kadn terbiyesi gibi esasl meselelerle, bizde o za
m ana kadar hkim olan gr tarzndan ayr bir ekilde karlarlar. Bil
hassa gen yata okuyanlarn dncesinde, bu kk kitabn bir ihtill yap
mam olmas imknszdr. Zaten bu diyaloglar geen m uharrir de byle bir
tesir istiyordu. Muhavert- hikemiye, yenilik tarihimizde ad unutulmu
bir kahram ana benzer. Hmid'in, hatt Nmk Kemal'in piyeslerinde, biz
bu fikirlerin aa yukar ayn ereveler iinde Trk muharrirlerinin k a
lemiyle tekrar ortaya konduunu greceiz. Aa yukar btn bir nesil
bu fikirlerle kmldanacaktr. M nif Paa, Tanzimat hareketinin, tercme
yolu ile ahlk prensiplerini mnakaaya koyan adamdr denebilir.
Mnif Paadan yenilerin fazla bahsetmemesi, hatt
larnda saymamalar, 1864'den sonraki siyas hareketlere
dandr. Y alnz Ebzziya Tevfk, kendi neslinin ona neler
unutmamtr. Mnif Efendinin bu eseriyle (Mecmua-i

onu kendi ara


uzak durmasnborlu olduunu
Fnn) ebny

2
Muhavert- hikemiye. Fransr- hkem-y benmmdan Voltaire ve Fenelon ve Fontenelle'in telifatndan. Mtercimi Mnif Efendi, ez hulefa-yt Oda-i
Tercttme-i Bbli. Dersaadet'te Cerldehne matbaasnda tabolunmutur. 127677 a..

181
memlekete ifa ettii hizmeti, keml-i esefle tekrar ediyorum, devlet ifa ede
memi ve belki ifa edenlere manialar tekil etmitir. Binanaleyh Mnif
Efendiye muallimin-i irfn- milletin en mfidi nazariyle bakmak ve nmm
hafza-i ebnyi vatana naketmek cmlemiz iin bir vazife-i kiirgzrdir 1 cmlesi gerek bir borcu der.
Bunu, inasi ile Nmk Kemalin karsna behemmahai bir adam
karmak iin sylemiyoruz; sadece unutulmu bir borcu dyoruz. Paa, ilk
zamanlarda inasi ile atba yrr. Fakat Muhavert- hikemiye*nin da
ha ehemmiyetli taraf vardr. Mnif Paann slbu, bu kitabn kt se
nelerde en ileri slptur.
Evet, pek l biliyorum, lkin asl erlik ve cesaret buna mukave
metten ibarettir, yoksa...
yahut,
Ahli zerine vergi tarh lzmdr. V e bunun tarh ve tevzii iin
en iyi suret, i ilemei ve ticareti teshil etmedir. Verginin ihtiyar olmas
caiz deildir, ancak sadaka ihtiyar olabilir... tarzndaki cmleler o za
mann Trkesinde bir merhale idi.
Mnif Paa, baz aksaylara ramen bu gzel dili daima muhafaza
eder. Zaten bu aksaylarn ou, yukarda olduu gibi, t buna mukavemet
tir diyecei yerde mukavemetten ibarettir tarzndaki el yatknlklardr.
Mnif P aann 1863 e kadar devam eden Cerde-i havadis muharriri hep bu slpla olur; bu gazetedeki alm alarnda da ahlk bahis
lere ok ehemmiyet verdii grlyor. Bu tarihte kurduu Cemiyet-i Tedrisiye-i Osmaniye ile Paa, daha ehemmiyetli bir roln bana geer. Ga
yesi memleketi aydnlatmakt. te, Tasvir-i efkrdan birka gn ara ile
neredilen Mecmua-i fnn bu cemiyen organyd, tik saysnda cemi
yetin nizmnmesini verir: Telif ve tercme ve ders suretiyle m aarifin ya
ylmas, ulm ve maarife ve ticaret ve sanayie dair bir mecmua neri,
dini meseleler ve gnlk politikaya temas edilm em esi...
Mecmua-i Fnn tam bir mekteptir ve bizde, byk Fransz ansik
lopedisinin onsekizinci asrdaki roln oynar. Sadece muhtelif bilger de
il, onlarn muhassa]as olan muasr ve msbet gr ve ayrca ilim ve
felsefe dili, onun vastasyla mnkaa sahasna girer. D aha bandan iti
baren tarih, kozmorafya, corafya, jeoloji ve iktisada dair kanisi tefrika,
J Ebursiya Tevflk, -tMnif Paa, hayat ve ileri T eni Tasvir-1 Efkr,
:910, No. 251-253.

182
kimisi tek makale yanlar grlr. Drdnc saydan itibaren m talat ve
muhakemt kartrlmaksztn o ay iinde olup bitenlerden de bahsedilm e
e balanr. Nihayet beinci saysnda bizzat Mnif Efendinin Ehemmiyet-i terbiye-i sibyan adyla Trkede modern pedagojiye dair ilk tecrbe
olan yazs kar.
Mecmua on ikinci nshasnda Thiersin Fransz Mebusan Meclisinde
1864 senesinde Avrupa umum politikas hakknda verdii o mhim nutku
nereder.
Bu mecmua, belki de o zamanlarn en faydal teebbsyd. Edhem
Paa, Cemil Paa, Reid Paazade Halil Bey, Kadri Efendi (P aa ), Ohannes
Efendi gibi Avrupada tahsil etmi, yahut stanbulda Franszca renmi,
mevki sahibi genleri toplyan mecmua, M nif Paann kalemiyle ve Ebn-y vatana bir hizmet-i cizane ibraz niyet-i hayriyesinden mtevellit ol
duu iin bir birader-i tevem olarak bahsettii Tasvirden hi de aa
kalmaz. kinci saysnda li Paanm, inasiyi az ok hatrlatan bir s
lupla bir takrizi vardr. Paa, bu yazsnda Medeniyet cemiyet-i beeriyeyi tertib eden efradn her yzden mazhar- emniyet-i kmile ve mtena'im-i
nimet-i, yi ve refah olmas dem ektir: imdi daire-yi emniyet ve refah bir
hal-i vasatta kalmayp bittedri tevess etmek ister ve bu tevesse terkki
itlk olunur diyerek mecmuann kurulu gayesini ver.
Mnif Paanm byk yol ac rol bu mecmua ile biter. P aa Mecm ua-i fnnu 1882 de tekrar karmaa teebbs ederse de ilk nshas
na koyduu Bir Yldz Bcei fkras, o zaman artk tamamiyle Yldza
ekilmi olan Abdlhamidi kukulandrd iin mecmua kapatlr ve ns
halar toplanr. Abdlhamid devrinde nerettii kitaplar ve derslere gelin
ce, onlar daha ziyade bilgi ve retim tarihimizi ilgilendiren eserlerdir. F a
kat, bu kadar da Mnif Paay -daha dorusu Mnif Efendiyi- bizim iin
unutulmyacak ehrelerden biri yapar.

m
brahim inasi Efendi
inasi 1826d a stanbul'da dodu. Babas topu yzbalarndan, 1828
muharebesinde, umnu muhasaras esnasnda ehit den Bolulu Mehmet
Aa idi. Annesi ve anne krabas tarafndan bytld. Mahalle mekte
binde ve asl semti olan Tophanedeki Feyziye mektebinde okudu; sonra
ocuk denecek bir yata Tophane kalemine girdi; orada brahim Efendi
adl bir zattan eski ark ilimlerini grd; ayrca da Fransz mtehasss
zabitlerinden. Chatauneufden - ihtida ettikten sonra Read Bey - Fransz
ca dersi ald. 1849 da (1265) Fethi ve Reid Paa'larn tevecch ve del
letleriyle Parise gnderildi
Tophane kalemindeki vazifesi yine stnde
braklmt. stanbul'a dnnden sonra, 1855 de Meclis-i Maarif zalna tayin edildi. (Bu dnn hakik tarihi bilinmemekte ise de, resm
salnamede 1272 senesinden 1280 senesine kadar, muntazam surette Enc
men zlar arasnda adna tesadf edildiine gre 1271 yl balarnda
olduu ve geldikten sonra bir mddet yine Tophane kaleminde alt
anlalyor).
Ebzziya Tevfik Bey, bu vazife ile beraber Enciimen-i Dni ve Mec
lis-i Maliye zlklarna da tayinini sylerse de salnameler ve dier vesi
kalarda byle bir iaret yoktur. Btn bunlar Reid Paann sadarette iken,
inasi iin dnd, yahut teebbs etmi olduu, fakat sadaretten ay
rlmas zerine yerine getiremedii tasavvurlar olabilir. Filhakika 1273
tarihli kasidede Encmen-i Dniten bahis vardr. Bunun gibi, li Pa
a tarafndan ve Reid P aay a mensup olduu iin, bir sa kran hasta
l yznden sakaln kestirmi olmas bir kabahat saylarak azledldii
hakknda Ebuzziyann verdii malmat, Cevdet Paa ve dier kaynaklar
tarafndan da teyit olunuyorsa da tarih tesbiti gtr. M ustafa Nihat z n 2
bu azlin li Paann nc sadaret tarihi olan 1271 senesinde olduunu
kabul eder grnyor.
bk. Ahmet R efik , inasi'nin ber-yi tahsil Parise gitmesi, Trk Ta
rih Encm eni M ecm uas, nr. 9-86, 1925, s. 215-216; Kenan A kyiiz, inasinin
Fransadaki renimi ile ilgili baz belgeler, Trk Dili, IH , 1954, nr. 31, a.
399 vd.
- M ustafa N ih a t, air Evlenmesi, stanbul 1943, s. 17.

183

184
Bu azil hdisesinin 1272- 1273 tarihleri arasnda, hatt Cevdet Paa'nn dedii gibi, 1273 de vki olmas bizce daha muhtemeldir. Filha
kika, zerinde hi bir kayt bulunmad iin, olduu gibi neredildii an
lalan 1272 kasidesi, sadece Reid P aann etrafnda dner. inasi, 1273
kasidesinde li ve Fuad Paalara hcum eder ve kendi vaziyetinden i
kyeti grnr. Ebzziya, airin bu kasidenin ortasndan kaldrd yedi
beytin ikisini bize vermitir.
Kavukla rif-i billh olur mu eyh-i cehl
Cenb- humku gandir zavall akl fakir
Yalan dolanla karmaktadr sudan keesin
Fud- ehl-i riyadr mazanne-i tezvir
beyitlerinin birincisi Reid Paay muhakemeye sevk szyle tehdit eden
eyhlislm rif Efendi, kincisi de Fuad Paa iindir. Bilindii gibi Re
id Paa ile li Paa takmnn aras Krm harbinin sonlarnda ve bilhassa
Paris Muahedesi sralarnda almt. Vka, 1274 kasidesinin ba tara
fndan da be beyit kaldrlmtr. Buna ramen, kasidenin iinde airin
ahsna ait hi bir mas yoktur. Muhtemeldir ki. air bu kasidede Reid
Paa polemiini devam ettirmi olsun. Btn bunlar, bizi inasiye kars
yaplan dmanln 1272- 1273 arasnda olduu fikrine gtryor. Enciimen-i Dnie eer hakikaten tayin edilmise, oradan karlma tarihi d?
bu zamandr. Ebzziyann syledii, Memleketeyndeki ordunun hesapla
rn tefti memuriyetinin de Reid P aann beinci sadaretine ait muvak
kat bir vazife olmas icap eder. Yine Ebzziya, Reid Paann lmn
den sonra Yusuf Kmil Paann kendisini himaye ettiini ve onun hatr
iin aire mediklerini syler. T arih itibariyle, Ebzziyanm Yeni Os
m anlIlarm ve Nmne-i edebiyattn son tabnn verdii malmat', gmesi ihtimali olmayan, fakat bu kanaldan her ne ekilde olursa olsun epeyce
ey rendii muhakkak olan Mr. G ibb ise, F uad Paa ile bu sayede ara
larnda hakik bir dostluk baladn ve li P aann da kinini unuttuu
nu yazarak bunu teyit eder.
Baz kaynaklar onun bte ve mal meseleler hakknda Bblive
verdii bir lyihadan bahsederler. Bugn elde bulunmayan bu lyihann
daha evvel, Reid Paa zamannda verilmi olmas icap eder.
Gordlevski Yeni Osmanl Edebiyatna dair taslaklar adl Rusa
eserinde inasinin bu lyihasnn, Bblide ok cezri fikirleriyle by1'
bir akslmel uyandrdn syler
s Gordlevski, <Oerki po povoy osmanskoy literatre, Moskova, 1912, s. 5.

185

1859da Trkede garp iirinde ilk numuneleri veren Tercme-i


Manzume yi nereder. lk tab litografya ile olan bu on drt sahifelik eser
deki tercmelerin Franszca asllar ile beraber ner edilmesi, phesiz
genlerin Franszca almalarna yardm iindir. Bu yllarda Yusuf K
mil P aamn Telemaque ve Mnif Paann Muhavert- hikemiye ter
cmesinin km olmas bize, garp nevilerini memlekete getirmek iin m
terek bir hareket balad fikrini vermektedir. Bilindii gibi air evlen
m e s in in yazlmas bu yldadr. Mebhuset'n-anhda bahsedilen Arapa
sarf kaideleri kitabnn tarihini tespit imknszdr. Fakat, Meclis-i Maarif
teki vazifesinden sonra olduu zannedilebilir.
1861 de Agh Efendi ile berrber Tercman- ahvl i nereder. Fakat
yirmialtnc nshada gazeteden ve ortandan ayrlr. Bu gazetenin imtiya
znn Agh Efendi tarafndan alnm olmas, acaba Gordlevskinin dedii
gibi kendisine henz gazete karmak imknn vermedikleri iin midir *,
bunu bilmiyoruz. 1862 de fikir hayatmzda o kadar byk yeri olan Tasvir-i efkrn, dokuz ay kadar sren bir hazrlktan sonra nere balar. Bu
devirde inasinin Yusuf Kmil Paa'dan baka, ou Encmen-i Dni ve
Meclis-i M aarifte z olan Suphi Paa. Ahmed Vefik Paa gibi n saf
ta bulunan nesil arkadalariyle dost olduunu, gazeteye yaz yardmlarn
dan anlyoruz Daha genler, biraz sonra iltihak edecektir. Nmk Kemalin
Talim-i edebiyat'a dair risale de tercme ettiini syledii zenci fkras
Tasvirin Terinevvel 1279 nshasnda olduuna gre, hemen hemen ilk
sene iinde iltihak etmi demektir. Ebuzziya'y, inasi'ye Nmk Kemalin
tanttn biliyoruz.
inasi bir taraftan gazetesini nerediyor, dier taraftan da Cerde-i
havdisin ve Tercman- ahval in yapt gibi, matbaasnda bast ki
taplarla bir ktphane kurmaa alyordu. Bunlarn bir ksm Telemaque
tercmesinin ikinci tab' ve Koi bey risalesi gibi gazete ile alkal olma
yan eserlerdi. B ir ksm ise, gazetede tefrika edilmi olanlard.
Bu devirde inasi'nin Yusuf Kmil Paa ve Fzl Mustafa Paa'lar
ile bilhassa dost olduunu ve onlar tarafndan tutulduunu syleyebiliriz
Medihlerinde o kadar tutumlu olan inasinin Yusuf Kmil Paann
Telemaque tercmesinin slubunu, ikinci tab dolaysyla slb- vezirne cmlesiyle medhetmiti. Nazif Efendi nmnda bir ztn ihtilsn
anlatan bir tahkikat fkrasnda, Mustafa Fzl Paann hukuk- mekt-

4 a. e. a. 6.

186
me-i hazine yi korumasndan bahs etmesi (4 Eyll 1280 tarihli nshal
bunu gsterir.
inasinin 1279 tarihinde divannn ilk tabn nere cesaret etmesi
belki de Fuad Paa ile olan dostluunun verdii gvenledir. Bilindii gibi
Divan devrinin en kuvvetli polemik eseridir. Maamafih, bu dostlua ba
ka deliller de vardr. Fuad Paanm sadrazmlkla beraber serasker olduu
1863 ylnda (1280) nerine balanan Cerde-i askeriye# iin bir makale
yazmas, hatt bu makaleyi nerinden evvel Paaya gstermi olmas ve
onun istedii ekilde tashihine raz olmas, aralarnda sk denebilecek bir
mnasebet mevcut olduuna dellet eder. Ebuzziya, Nmune-i edebiyat nda hem bu makalenin tashihten evvelki eklini, hem de Fuad Paann
cmleler karmak ve ilve etmek artiyle onu deitiren ve ayn zaman
da inasiden Cerde-i askeriyenin bir iki nshasnn# karmasna ne
zaret etmesini rica eden mektubunu beraberce neretmitir5
Bu mektubun dikkate cn ok deen taraf, Fuad Paann inasinin
makalesinden kard bir cmle yerine, belki tesisat- askeriye Padia
hmz Efendimizin himem-i mtevaliye-i cenab- mlknelerivle zuhura
gelen eserler olup ite bu kerre dahi... fkrasnn ilvesini rica ederken,
eeri fkra- salif'z-zikrin meslek-i mttehaz- lileriyle mtebayin d
ecei malm-i ciznem ise de bendelerine olan muhabbet-i aliyelerini
muhabbet-i mtekabile-i kalbiyemle czim olduundan hatrm iin kabul
ve ibka buyurulacam mid eylerim diyerek, inasiyi btn fikirleriyle
olduu gibi kabul ettiini gstermesidir.
Son zamanlarda arivde bulunan bir irde-i seniye ile. inasinin h
kmetle arasnn o kadar iyi olduu bu 1280 (1863) senesinde Meclis-i
M aarifteki vazifesinden, gazetesine mesalih-i devlet aleyhinde mterizane
eyler yazmas bahanesiyle azil edildiini, yahut azlinin Bbli'den isten
diini reniyoruz6.
Tasvirin o yl iindeki nshalarnda, vilyet mektuplarndan ve dev
leti o devirde hakik bir muharebe gibi igal eden Karada vakas etrafn
daki neriyattan baka hkmet icraatiyle fazla alkal yaz y o k tu r7. Kal
5 -Numne-i edebiyat- Osmaniye?, 1330, (6. tab .), s. 194-196, 247.
bk. Kenan Akyz, <rinasinin Fransa'daki renimi ile ilgili baz belge
ler^, Trk Dili, III, nr. 31, 1954, s. 405.
7
Tasvir, in birinci nshasmda (Dahiliye) bal altnda devleti igal eden
devr-i sabktan kalma bir iki mesele vardr, bunlardan biri mliyenin hallidir:dedikten sonra, hkmetin tedbirleriyle slah edilmek zere olduunu syler,
ikinci nshada ise Karada meselesini ele alr, fakat nc nshada devam
etmez.

187
d ki, inasi ehrin sokaklarnn aydnlatlmas hususundaki karar gibi, h
kmetin bz icraatn tutm akta idi. inasi, Srbistandaki kalelerde bulu
nan Mslman ahalinin geriye alnmalar hakkndaki karar bile olduu
gibi, hi bir m talaada bulunamadan nereder. Onun gazetesinde, zerinde
bilhassa durduu meseleler, Kafkasyada Ruslarn erkeslere kar mca
deleleri, Rus Lehistan meselesi ve Prusya - Danimarka harbidir.
Bu itibarla bu iradeye, daha ziyade hkmdara kar fazla muhabbetkr grnmemesinin, yahut bahsederken, sadece imparatorluk camias
nn banda bulunmasn tabi gren bir dil kullanmasnn sebep olduu
zannedilebilir. Filhakika, devrin gazeteleri durmadan ok terifatl bir dil
le Abdlaziz H an medhediyorlard. Hulsa, inasi bir nevi husus tavra
benzeyen sktuyla saray kukulandrm olabilir.
kinci ihtimal de, dahil politika ile hi alkadar grnmeyen yazla
rnda dahi zahiren ok basit bir veya iki cmle ile idare meselesine dai
ma telm ih etmesi buna sebep olmu olabilir. Seele makalesindeki asl
bunlarn (dilencilerin) kesreti, idaresi istikll (istibdat) zere olan memle
ketlerde bulunduu mcerrebattandr cmlesi bu cinstendir. Nihayet, biz
zat Divanedeki bz msralarm dikkati ekmi olmas ihtimali vardr.
H er halde, sarayn bu kararnn hakik sebebi imdilik mehuldr. i
nasi bu azilden sonra iki seneye yakn bir mddet daha stanbulda kalr
ve gazetesini bizzat nere devam eder. 1865 ylnda Courrier d'Orient sa
hibi Jean Pietrinin yardmyle birdenbire Paris'e kaar.
Ebzziya Tevfik Bey bu kam, Paristeki tahsil yllarndan beri ar
kada olan ve beraberce 1848 ihtilline itirak ettiklerini syledii Tiran
hnedanndan Said Sermedi Beyin siyas bir teebbsnde mareketi ol
masna ve Said Beyin o srada olunan phe zerine tevkif olunmasna
mebni olduunu yazar*. Resm vesikalardan inasinin Parise 1849da
gitmi olduunu iyice bildiimiz iin Commune ihtilline katlmas ihti
mali kendiliinden kalkar. O tarihlerde stanbuldan Parise giden bir gen
cin hi bir fikr hazrl bulunmadan ayann tozuyla 1848 ihtilli gibi
bir dvya karmasna imkn yoktur. ok muhtemeldir ki kendisinden
daha evvel Avrupa'ya gitmi olan (?) Said Sermedi bu harekete girmi bu
lunsun ve aralarndaki dostluk dolaysyla ve bilhassa inasi'nin, Hugo-

*
Yeni OsmanlIlar Tarihi, Yeni Tasvir-i Efkr, 1909, nr. 84; <Numne-i
Edebiyat- Osmaniye, (6. tab.), s. 229.

188
nun Les Burgraves adl piyesinin mukaddemesinin sonundaki Avoir pour
patrie le monde et pour nation lhumanit cmlesinin bir nevi tercmesi
olan :
Milletim nev-i beerdir vatanm ry-i zemin
m isram a dayanlarak, onun bu ihtille katlma keyfiyeti inasiye de te

mil edilmi olsun. Dier taraftan, bu Said Sermedi Bey hakknda da, yu
karda bahsettiimiz suikast dolaysiyle Fuad Paann sadareti esnasnda
tevkif edilip Akkya nefyediidiinden baka hemen hemen hi bir ey
bilmemekteyiz. Yalnz Nmk Kemal bir m ektubunda ondan bahseder9.
Dier rivayetlerin hemen hepsi Ebzziya'nn tekrardr. inasi hakknda b
tn bildiklerimizi borlu olduumuz Ebzziyann sylediklerinin bir ou
maalesef tevsika muhtatr. Ebzziyaya gre, tam o sralarda inasi i
rtbesi ile Meclis-i Vl'ya tayin olunmak zere imi.
inasi bu ikinci seyahatinde, 1867deki ksa bir stanbul seyahati h a
ri, Pariste be yl kalm ve Ebzziya'ya gre, bilhassa dil meselesiyle
megul olmu ve bugn elde bulunmayan lgatini yazmaa almtr. E r
nest Renan ile dostluu bu devrededir.
Yine ayn kaynaktan, Mustafa Fazl Paa ile dostluunun devam et
tiini. hatt Yeni OsmanlIlarla da grtn, fakat siyasete hi girme
diini reniyoruz. 1867 dnnn, o esnada Abdlaziz'le beraber Avru
pa'd a bulunan Fuad Paanm sraryla olduunu, fakat inasinin stanbula
gelir gelmez karsn boadn ve tekrar baz evrakn getirmek zere
Fuad Paann rzasiyle Paris'e dndn yine Ebzziya'dan reniyoruz.
M r. Gibb'e gre, Fuad Paa inasi'yi zmir valiliini dahi kabul etmee
kandrm bulunuyordu !0.
inasi 1870 muharebesi zerine stanbula dner. Fakat, artk eski
inasi deildir. Son gnleri acaip bir vehim iinde geer. Pek az insanla
konuur ve ortada el yazs brakmamaa alr. Bununla beraber fikri
mesaisi yine devam etmektedir. Bilhassa matbaas ile meguldur. Divan
nn ikinci tabu yeni dktrd harflerle yapar. Ayrca da sadal harf
ler iin yeni iaretler arar. 1871 senesi Eyllnn onnde beyninde
kan bir urdan lr.

i Bk. Mithat Cemal Kunlav, Namk Kema! I , stanbul 1944, s. 95.


ln <History of Ottoman Poetry , V, s 27.

189
Hayatnn sonuna doru, herkesten uzak, garip
bir skt iinde yaayan bu zekya Trk irfaBtnyle inasi
mnn Avrupallamasn, yani yeni bir dnya
gr iinde kendimizi bulmay borluyuz.
Filhakika, yukardan beri anlattmz ekil
de para para gelen ve mahdut hedeflerin tesine geemiyen, yenilikleri
muayyen bir istikamette toplayan ve hamleyi en muhta olduumuz eklin
de cemiyete dndren, o olmutur.
Yazk ki, fikir hayalmzn bu deime merhalesini bize gerei gibi ta
ntacak vesika ve bilgilerden hemen hemen mahrumuz. Onun hazrlan
tarzm, ahsiyetini bugn tandmz izgilere gtren dncenin mahi
yetini, hulsa setii yollarn hi birini lykyla bilmiyoruz.
Sonunda vehmin ve melankolinin rzgryla kararan bu zek bizim
iin deta bir muamma kalacaktr.
Avrupaya gitmezden evvelki hayat hakknda bildiimiz eyler, bra
him Efendi isminde bir zattan A rapa dersi ald ve muhitinde az ok
hret sahibi bir ir olduudur. Avrupadaki hayat hakknda ise elimiz
de sadece Ebzziyann verdii malmat vardr. Ona gre, Franszcay tam
rendikten sonra, stanbul'dan ald emir zerine maliyecilik tahsil et
mi, bunun dnda da Reid Paann verdii tavsiyelerle, asl stanbullu
bir msterik olan mehur dilci Sacynin olu Samuel Sacy'nin muhitine
girmi, ayrca byk bir Trk dostu ve mverrihi olan Lamartine ile ta
nmtr. kinci seyahatinde Littre ve R enan ile aralarnda bir dostluk
baladn yine ayni kaynak syler. Fakat Fransz iir ve edebiyatiyle al
kasndan, bu edebiyatn kendisinde uyandrd akislerden, muhitin zeinde yapt tesirlerden bahseden tek bir satr yoktur. Halbuki ondokuzuncu
asr ortas Parisini bize inasinin azndan nakledecek bir kitap kadar,
pek az ey faydal olabilirdi; meer ki dncesinin gelimesini gsteren,
bize bulularn nakleden bir eser olsun. Btn bu eksiklerin hlsas u
dur : inasi nas yetiti? Bunu bilmiyoruz.
Eserlerine 11 gelince; ilk bakta, daha ziyade bir deniz kazasndan
sonra urada burada toplanan enkaz andran dank eylerdir. Bize ka Onun burada sadece, kitap haline getmig eserlerini iaret edelim :
Tercme-i manzme (br kapaktaki Franszca ism iyle: Extraits de
posies et de prose, traduits en vers du franais en turc, Constantinople, Impri
merie de la Presse d'Orient, 1859), litografi; 2. tab. Tasvir-i Efkr m. 1287
(1870).

190
dar gelen iiri az ve kurudur; baz maharet ve hnerlerine ramen, - btn
eski sanatlar bilir, bilhassa iyi tarih drr - hi bir zaman gerek ve
saf bir r zevkine hitap etmezler. Umum olarak inasinin iirini, biz
ancak at ve hz verdii byk hareketle beenir ve severiz. O, edebi
yatmzda bugn dahi devam eden bir dynastienin sahibi olduu iin
byktr. Manzum tercmeleri, - bizim iin yeni bir lemin mjdecisi ol
malarna gz yum ulursa- asllarnm gzelliini uzaktan be hatrlatmad
gibi, Lamartineden evirdii drt ktalk bir para hari, bir btnlk
fikri verecek kadar tam bir tercmesi de yoktur. Tercman- ahvl, ve
Tasvir-i efkrda yazd tima ve siyasi makaleleri kk bir plketi
ancak doldurabilir. Nihayet Durb-i emsl-i Osmaniye toplam a bir eser
dir. Kendisini bir dil limi olarak tantacak olan Lugtm ve Sarf ve N a
hiv kitab ortada yoktur. Bu iki eserin msveddelerinin A vrupa ktp
hanelerinde bulunduu rivayeti de teeyyt etmemitir. Btn bunlara, hat
t ahsiyetinin durgunluuna, hamlesinin devamsz oluuna, slbunun t
kzlna ramen tesiri hi kimse ile llemiyecek derecede byktr.
Hakikat udur ki, inasiyi ok defa bir muamma zer gibi oku
m ak zarurdir. Onun eseri hi bir zaman cmert bir kaynayla bize gel
mez. Onu, ancak bir htifi dinliyormu gibi dikkatle zerinde durulmas
icap eden bir takm ksa iaretlerde yakalamak mmkndr. Bu iaretlerin
mns zlnce inasinin nasl bir uurla bir takm ok esasl eylerin
zerinde durduu ve tesadfi zannedilen bu eserin, nasl bir hesabn neti
cesi olduu anlalr.
inasinin yapt hakknda bir hkm verebilmek iin, Trkenin
onun eline getii gn nasl bir durumda olduunu dnmek lzmdr. Filalr evlenmesin, Tercman- ahvl, nr. 2, 3, 4, 5. 13 Rebiylhir 4 Cemaziyelevvel 1277 (1860) da tefrika. Ayn tarihte kitap eklinde ayr bir bask
s.
Bundan baka, Mehmet Tayfur Efendi adnda bir kitap tarafndan Selnikte 1290 (1873) te yaplm bir neri daha vardr.
cMUntehabt- E ars., 1. Tasvir-i Efkr m. (1279) 1862; 2. tab. T as
vir-i Efkr m. (1287) 1870; 3. tab. Matbaa-i Amire, (1289) 1872; 3. ve 4. tab.
Divan- inash- ismiyle, Matbaa-i Ebzziya 1303 (1885), 1310 (1893).
fDurb- Emsl-i Osmaniye*, (tanzimi, 1268 (1882), 1. tab. Tasvir-i Efkr
m. 1280 (1863); 2. tab. Tasvir-i Efkr m. 1287 (1870); 3. tab. Ebzziya'nn
ilveleriyle, Matbaa-i Ebzziya 1302 (1884).
Tasvir-i Efkrdaki makalelerini toplayan, Ebzziyann nerettii : Mntehabt- Tasvir-i Efkr : Siyasiyat. Kitaphane-i Ebzziya nr. 3-9. 1885-1894.
(1303-1310); n . Mbahast- edebiye: Mesele-i mebhuset anha, nr. 23-24,
(1303) 1885; . Edebiyat, 1311 (1895).

191

hakika eski nesre, fikri bir ss tufannda boan, yahut d a herhangi bir salbetten ve nizamdan mahrum olarak konuan nesrimize, bir yaz dili
haysiyetini verenlerin banda mutlak surette o vardr. Nesir onunla balar.
O, Trkeye dil ve hayal unsuru itibariyle sade
ve iirle btn alkalarn kesmi bir cmle geinaslnin nesri
tirdi. Dier taraftan, secii ya tamamiyle atarak,
yahut da cmlenin tabi ve mantk bnyesine
mal ederek, bir takm nkte ve cinaslardan he
men hemen elden geldii kadar hudutlandrmaa alt bir szlk iinde
kurtard bu cmlenin, yalnz sade olmasna almad, ayrca sylen
mi sz deil, yazlm sz olmasn istedi. Tasvir-i efkrn nesriyle,
Mnif Paann ktipliim yapt Ceride-i havadissin nesri arasndaki
fark, kincisinde sadeliin yazdan ziyade konumaya gitmesinde ve lisa
nn nizamsz oluundadr. inasinin cmlesi ile dil, kendi bnyesine uy
gun bir tasarrufun eline geer, ayrca kark ve tedenberi muharririn fan
tezisine tabi olan lgat, kayt altna alnr.
Tasviden on sene evvel yazlm olan Kavid-i Osmaniye mukaddemesinde Ahmet Cevdet ve M ehmed Fuad Efendilerin kulland dil
ile Tercman- ahvlsin ve Tasvirin dili mukayese edilince, inasinin
lgati ayklamakta ne kadar muvaffak olduunu, nasl bir plnl yap kur
duunu anlarz. Vaka Tasvirsin bandaki beyannamede olduu gibi, on
da da baz izafet edalarnn unutulmasna, ufak tefek zaaf-i teliflere tesa
df edilir. Fakat ksa ve toplu sz, ak ifade ve yap itibariyle bu cmle
yenidir.
inasi'nin nesirde yapmak istedii eyi anlamak iin devrinde resm
kitabeti deitirdii herkese kabul edilen Reid Paaya verdii Kasde-i
Raiyyesnin inatla beytini hatrlamak gerekir:
Dilin irdesini bata akl eder tedbr
Ki tercmn- lisandr an eden takrir
Gerekte bu beyit Trkede ilk kompozisyon dersi gibidir.
Btn bunlarla inasinin abuka canl ve rakat b ir ifade ve slba
eritiini zannetmemelidir. inasi, dili canl ve incelemee lyk bir mad
de gibi ele alm, stanbula ilk dnnden Tasvirsi kartt seneye ka
dar zerinde almtr. Tasvir sdeki yazlar ise seneden seneye deimi
tir. Veciz sz sylemek merak, inasiyi bazan eski nesrin yapmaclndan, daha az tabi deilse bile, daha sevimsiz bir yapmacha drm ve

192
Fenn-i edeb bir marifettir ki, insana haslet-muz- edeb olduu gibi edcb
ve ehl-i edib tesmiye klnd tarznda cmlelere yol amtr. Sz riyaz
bir dstur eklinde sylemek arzusundan gelen bu kzlk, iveyi bazan
eskilerden daha fazla zorlar. inasi cmlesinde sk sk tesadf edilen ki
edatlar Trkenin bnyesine, asr sren ran edebiyatiyle temasn dahi
gereiyle altramad bir ifade tarzn sokmaa alr.
Mamafih, inasi nesrinin rneini ne yukarda aldmz cmlede, ne
de Ahmed Rasimin ve neslinin o kadar beendikleri Senedi btl olur,
btl olan dvnn aruz msranda, yahut da : Seyf-i Osman ibre-i m k
nats gibi semt-i imli gsterir cmlesi eklindeki aratrlm, bulun
mu riyaz kalplarda aramaldr u. Bunlardan birincisi darb- mesel diliy
le sylenmitir. kincisi ise gazete stn ile hitabet krssn birletiren
cmlelerdendir.
inasi cmlesini Tasvirdeki tercmelerle, kk piyesinde ve niha
yet adedi ok az olmakla beraber pln, ifade, doruluk ve salamlk iti
bariyle devri iin ok yeni olan Seele, Infak- muhtacn gibi m aka
lelerde aramaldr. Ahmed M idhat Efendi'nin hakik ihtiyacn halka bir
lisan- umum tekil etmek forml 13 ile ifade ettii yaz dili olarak T rk
e, bu makalelerin akln mizanm iyiden iyiye vurulmu cmleleriyle ba
lar.
*

nin
va
da,
t

inasi'nin nesri daima en ilerde bir yenilik olarak


selmland halde, iiri zerindeki hkmler daima
inasinin iiri
deimi, bu iirin edebiyatmzdaki mevkii zaman
zaman mnakaa edilmitir. Onun yaptklaryla tam
zamannda karlaan Nmk Kemal, bu iire yeni
ta kendisi olarak bakt halde, daha sonra yetienler onu yalnz ihti
ettii fikir hamulesi, yahut mefhum delletleriyle sevmiler, bir ksm
mesel inasinin mcedditlii makalesinde Sleyman Nazifin yap
gibi sevimsiz ve deersiz bularak reddetmilerdir.

Bu anlamamazlm sebebi, ameliyesini daha ziyade, dtan bakld


takdirde pek zorlam grnmedii eski iirin erevesi iinde yapan ina
sinin, getirdii sade dil ve halka mahsus edebiyat gayeleri urunda, zaten
13
inasi'nin bu tarzdaki cmleleri He Cevdet Paa'nn Metn-i Metin ter
cmesi arasndaki yaknlk, zerinde durulmaa deer bir keyfiyettir,
u Uss-i lnklb, I, 1294, s. 121.

193
durgun ve zihn olan ilhamm, herhangi bir lmeyi imknszlatracak
kadar fakirletirmesindedir. Hmid'lc balayan yeni iir karsndaki vazi
yeti de aa yukar byledir. Onun eseri, iirimizin iki gelenei arasnda
fazla vuzuhu yznden mphem grnen bir iarete benzer. inasinin ii
rimizde yapt yenilik, bir itibarla nesirde yaptndan hem byk, hem
de ok gl. O, nesirde aa yukar bo bir sahada alyordu. iirde
ise, be asrlk zengin, her itibarla yerlemi kkl bir gelenekle kar kar
ya idi. Bu gelenein arkasnda ise dorudan doruya insan vard. inasi, bu eski aac kknden sarsarken, arkasndaki deerler cetvelini de
sarsan ve sken adamdr.
O , evvel iirimizde, yeni diyemezsek bile ok sa
de bir dil aram, ilk bakta son derecede iptiYeni manzume
da ve fakir grnmek pahasna olsa da, eski ha
yal sistemini red ederek yeni ve mahhasa gi
den bir hayal sistemi kurmaa alm, kk
temrinlerle yeni bir kafiye anlay, hatt yeni bir iir ekli bile getirmir. Filhakika, tedenberi mevcut olan mesnevi eklindeki manzumeyi mu
ayyen ve dar vezinlerin erevesinden kararak, daha geni msralarla sy
lenmi dz kafiyeli iir haline sokan odur. Buna, Mslman ark edebi
yatlarnn teden beri alk olduu hayvan hikyelerinin karsna, geni
ve yeni msralaryla, insana kendiliinden manzum bir tiyatro dilinin ei
inde imi hissini veren, hakikatte de byle olan iyi tanzim edilmi diya
loguyla, mevzuunu ve kahram anlarn al tarziyle La Fontaine hikyesi
ni kard da ilve edersek, teknik itibariyle yapt eylerin ne kadar
mhim olduunu anlarz Bunlarn yan banda, bize, Reid Paa kaside
lerinde mefhumlarn rettii yeni bir dnya ve insan grn atm,
Nefye yapt kk nazire ile ark fatalizminin dna ektii insan,
aklc bir dnyaya karm aa altn dnrsek, ancak 88 sahife tu
tan kk iir mecmuasnn Trkenin iinde nasl bir dinamizm ile par
ladm tasavvur edebiliriz.
Nmk Kemal, bir R am azan gn Beyazt camii avlusunda gezerken
bir satc ocuktan otuz paraya satm ald, inasinin lhisinin 14 zerin
de nasd bir tesir yaptn iki yazsnda anlatr B.
14 Tasvir-i Efkrsn 10 Zilhicce 1279 tarih ve 54 numaral nshasnda bu
lhinin Franszca'ya tercm esi ve notas kar.
15 Hangi senede olduu hatrmda deildir, fakat zannma gre yetmi
sekiz sene-i hlcriyeslnde olacak, bir ramazan gn kitap aramak iin Sultan
F. S

194
Filhakika, yenilii btn edebiyatmza ve hayatmza yayan Nmk
Kemal, dorudan doruya bu divana baldr. Ondan sonra derhal gelen
lerse, hangi tepelere ykselirlerse ykselsinler, bu kk ve yarma yakm
bir ksm kendisi olmayan eserin tesirine m aruz kalacaklardr. Makbere
kadar birok bakmndan iirimize asl istikameti, bu kk eser verir. inasi divan iin mhim bir ksm kendisi deildir, dedim. Filhakika nazire
lerinin asl olan kaside ve gazelleri dahi iine alan Mntehabat- Eardaki btn o tarih manzumelerini, eskinin devam olan gazelleri karrsak
epeyce hafifler.
Sadelik ve yenilik uruna, allm mkemmelliklerden kaman, k a
fiye temrinlerini, bitirilmi iire tercih eden air, dilimize ve edebiyatm
za mihver deitirten aksiyonunu sekiz on manzume ile bir ka kta m n
ferit beyitle yapmtr.
inasinin bu kafiye temrinlerini kmsemek hi de doru olmaz. O,
nasl secii cmlenin mantki bnyesine m al etmek suretiyle nesrimizi bir
aka veya nkteli oyun olmaktan kurtarmsa, iiri de redifin kolaylndan
doan tenazurlardan, tekrarlardan ylece kurtarm aa almtr. Filhakika
inasi, hemen hemen en az redif kullanan airimizdir. Yeni addedilecek
manzumelerinde ise topu topu on iki redif vardr. Onda, beyit iki kafiyesi
nin arasnda ve kulland her kelimenin yardmiyle mnnn tamamln
bulur. Kafiyeyi bu tarzda kullanmakla, inasi dile eskilerden ok ba
k a ekilde tasarruf etmi oluyordu. Filhakika, beyit beyit ayr kafiyelerle
gelien Mnct, lhi iirleriyle kasideler (1272, 1273, 1274 tarih
lile r), Arz-i muhabbet manzumesi ve Eek ile tilki s hikyesi ile ve safi
Trke ktalarla, klsik Trk iiri ilk defa olarak eski ekillerden km
olur .
Burada Tercme-i manzmenin ehemmiyetinden bahsetmemiz icap
eder. inasinin bu eseriyle Trkeye garpl iir rneklerini getirdiini iaBeyazid camii avlusundaki sergilere girdim. Elime tllk yaz litograf basma
ile bir k fi t paras tututurdular, yirmi de para istediler. Paray verdim, k
d aldm. stnde lhi tavanm grdm. Dervi Tunus lhisi zannettim,
bununla beraber okumaa baladm. O lhi, neydi bilir misin, neydi? Beni yaz
dm yaznn imdiki derecesine isa l etmee, milletin lisanm imdiki haline
getirm ee sebeb-i mstakil olan lhi bir lhi idi. Sade fikre ne kadar da y a
kyor Necmettin Halil Onan, Namk K em alin Talim-i Edbiyat zerine bir
risalesi, Ankara 1950, s. 36-37.
16 Baz mesnevilerde dz beyitli medih manzumelerine kasde makruh*
iir mnsna kaside ad verildiini hatrlatalm. Bu itibarla, Reid Paa k a
sidesinin ekli bir yenilik saylmaz.

195

ret ettik. Ayrca Lam artinein Souvenirinden evirdii drt ktamn ka


fiye sistemi ve ekliyle, sonra da tek bir hissin derinlemesinden domu
hayalleri ve rgsyle dilimizde ilk yeni manzume olduunu syleyelim.
Neredildii yllarda pek gze arpmayan bu yenilikler, somadan gen Hmidin zerinde tesirini gsterecektir. Bununla beraber, bu temrinlerin asl
tesirini kendi iiri zerinde aramaldr. Filhakika Racinein Athaliensn,
trajedinin btn gzelliini ykarak Trkeye nakle alt msralarla inasi, kendi Mnct ve Ilhisine yol amtr. L a Fontainein Kurt
ile kuzu hikyesinin tercmesi de Eek ile tilki hikyesini hazrlar.
Bu yeni ekil tecrbesi, saydmz manzume
ler iinde bilhassa Mnct, lhi ve maYeni dil ve hayal
salda bir nevi mkemmellie eriir. Filhakika
inasi bu eserlerde, manzumenin btnn
mil olmamakla beraber hi bir ifrata kamayan
sade bir Trkeyi aruzla birlikte yrtmee muvaffak olmutur. Eek ile
tilki hikyesi sakat m sralarma ramen, bu itibarla yeni edebiyatm hl
bile geemeyen bir merhalesidir. inasinin sfi Trke ile yazdm
syledii iirlerden sonra vard bu konuulan d fikri, phesiz ki ondan
gelen en byk kazancmzdr. Mukaddememizden beri, aruz karsnda dil
meselesinin T rk iirinin gelimesinde ne kadar mhim yer aldn gr
dk. Nedimden sonra, b u meselede ilk hal aresini getiren inasidir. Dur
gun ve zihn yaradll inasi, bu toptan yenilii tam yapacak adamd. O
her eyden evvel bir fikrin adam olmay biyordu, iiri dncesi uruna
fakirletirmekten ekinmiyordu. Ayrca, evvelden beri mevcut olan gzel
eylerden ziyade, yeniden ta ta kuraca bir binann peinde idi. B ir bak
ma onun bizde yapt ey, Fransz iirinde Malherbein yaptna benzer.
inasi, eski iirin hayal sisteminden kmaa alt; mceretten m
ahhasa dnd. Kasidelerinde grdmz o dz, yekpre ve fikrin kendisi
olan ifade tarzm, kendine mahsus nazm lisanm buldu. Sonra, bu dili sa
deletirdi. Ve nihayet tecrbeyi daha ileriye gtrerek aruzu Trkeye,
hatt evde ve sokakta konuulduundan biraz daha saf b ir Trkeye bile
tatbika alt. D arb- meselelerle ok fazla dp kalkmas, fikre ve vuzuha
ball bunu kolaylatrd.
Bir bakma gre inasinin yapt, eski edebiyatta pek de tesadf edilmiyen bir ey deildir. T a Nectden bahyarak, eski iirimizde bir r
halinde devam edegelen ataszlerinden yaplm msra ve beyitler, sade dil

196
le yazlmtr. Divan- Trki-i basit te olduu gibi sade Trke ile iir
yazmak arzusunu gsterenler de vard. Fakat birinciler hkim ananenin
iinde ancak husus bir not olabilmiler, kinciler ise byk sanatn buudlarma pek az erimilerdi.
B u tecrbeleri bilmesi ok muhtemel olan inasi ise evvel nkteyi,
mazmunu edebiyattan kararak, kelimeyi plak brakmakla ie balam
tr. Bylece, fikrin kendisiyle yetinen bir iir dilinin, yahut konumann
kapm amtr. 1265';e Reid Paa'ya verdii kasidenin bana ilve et
tii tarz- atik zre sylenmitir szyle brlerinden ayrmasnn se
bebi budur. inasi, eski ekillerin erevesinden kurtarm ak suretiyle az ok
nevinin dna kard kasidelerinde tesadf e d ile n :
Huzrun Eocmen- Dani olmu ehl-i dile
Ey ahli-i fazln reis-i cumhuru
Aceb midir medeniyyet resl dense sana
Vcd-i mcizin eyler taassubu tahzir.
Bir tknmedir insana senin kanunim
Bdirir haddini sultana senin kanunun.
gibi beyitler ve msralarla ne yaptm gayet iyi biliyordu, teden beri
tekrar edildii gibi cemiyet hayatna yeni bir ideolojinin geldiini gste
ren bu msralarm mns zerinde daha sonra duracaz. imdilik burada
eskiden ne kadar ayrldn gstermekle kalalm. inasinin bilhassa Re
id P aa iin yazd kasideler, bundan byle hayatmzn etrafnda dne
cei yeni telkkileri, hatt T anzimatn vaz'ettii esaslardan ileriye gitmek
artyla anlatan eserlerdir. Bugn bile kullanlan t vatan a iri17 ve medeni
yet resl gibi tabirler bize yeni bir dnya anlaym aan bululardr.
Bu itibarla inasinin iiri, nesriyle birleir, hatt cesareti itibariyle onu
geer.
Arz- muhabbet, zk ve yavan, fakat inadna mahhas rgs ile
bizi minyatrden ve mcerret hayallerin gzel anlayndan ne kadar
uzaklara gtrr, t Eek ile tilki hikyesinde ise, yukarda bahsettiimiz
bu yeni kafiye ve d anlaynn hakik zaferleri vardr.

>7 cTercman- ahvl, 1277, nr. 6.

197
Gelsem olm az m huzura a benim arslnm
T yakndan bakaym hsnnze hayrnm.
Dim olsun beyimin sye-i ltf keremi
Gi biter bast yerlerde mbarek kademi...
Eyler irfann im o suhang gzler
Yakr azna mevzn u mukaffa szler.
Vk grmedeyim dilber nzik bir ba
Dikkat edilecek bir taraf da btn bu msralarn evde, sokakta konu
ulan Trkeye yakn bir dille yazlmasdr. inasi, bu iddiay halis Trke
kelimelerle manzumeler yazmay istiyecek lcadar benimser :
Gren sam arasndan yzn parltsn
Sanr ki kra bulutun iinde gn domu
Yannda kan ile ya ire kaldm grp el
Demez mi kim birini su kz suya bomu.
Fakat asl air ve r sahibi inasi, bu ktanm ve benzerlerinin if
ratndan, R eit Paa kasidelerine veya Mncta geildii zaman grlr.
Emri vech zre yer eyler gece gndz hareket
Deiir, tzelenir mevsim-i feyz bereket.
Bu ifade, yeninin ta kendisidir, ikinci msran hzm veren hareket
kudreti de ayrca dikkate deer. inasi, istedii zaman hakikaten msraa
tasarruf eder.
ok genken iire balayan inaside bir nevi vuzuh arzusu, eski oyun
larn hendes tekrar ile beraber yrr. Fakat yeniye bakan taraf, katksz
olarak fikir veya hayalleriyle ondan uzaklat yerlerdir; bunu bazan eski
dilden, daha sade Trkeye gemekle de salad olur; mesel bize o ka
dar yeni g r n en :
Sf billrun iinden nitekim nur geer
msrann gzelliini yapan daha ziyade bu sadeliktir, icabnda her msra
ayr ayr tarih den manzumeler syliyecek kadar eskiyi bilen inaside,
bazan pek nadir olsa bile eski iirin gzel nmuneleri arasnda saylacak
msralara da tesadf edilir. Y ahya Kemal'in pek sevdii:

198
Ey mey, enindir !em-i ervha-dek fth!
msra bu cinsdendir. Ebzziya tarafndan inasinin olmad sylenen:
Ey nev-nihl-i ive bahariye semtine
Bir snbl havada hrman olur musun
beyitinin di bizzat kendisi tarafndan neredilen divanda bulunduunu il
ve edelim.
inasi'nin Mntehabt- ear, yahut Ebzziyann
verdii adla Divan- inasi, yer yer bize bu yenilik
Yeni asan
duygusunu verir. Hakikatte bu kk kitap, asl mn
snda insann deimesini mjdeler. Biz orada yeni bir
kinat gryle, yeni bir dil anlayyla karlarz.
Reid Paa kasideleri ile sadece herhangi bir vezir medhedilmez, asrlardan
beri srp giden bir ruh tenbellii sarslr; gelenein, mphemin dnyasn
dan, akim ve aydnlk dncenin dnyasna geer. Bu itibarla Mr. Gibbin
bu ksr ve kapal adam, hi de air olmyan bu ufuk as airi, Ulemnn
elinde bir oyuncak menzilesinde olan edebiyat, milletin ahlk ve entellektel terbiyesi iin bir vasta haline getirdi. Bunu garptan ald dersle,
yapmacn yerine tabiyi koymak ve syleme tarzn, sylenecek eyin em
rine vermekle yapt... Bu neticeyi elde etmek iin mevcut edebiyatn li
sanm deitirmesi lzmd. inasi bunu hissetti ve bu deimenin izgilerini
kararlatrd diyerek vmesi ok yerindedir.
Kitabn fikirce ehemmiyetli taraf Reid Paaya verdii kasidelerdir.
Bunlardan drdncs, ilkidir ve Parise gnderilmek zre olduu sralar
da yazld:
Afitb- himemin zil fil olmaz
N r-i incz verir sahn- mevde heman.
beytinden anlalyor.
F-ski tarzda ve olduka tatsz bir eser olan bu kasidenin en dikkate
deer paras, inasiyi garpllama fikrinin daha o yata ba yapan :
Parisin bde-i evkiyle olup m est harb
B ir gazel eyledim verde-i bezm-i tibyan
Rm a bir Avrupal bt vereli revnk n
Rek-i iklm-i Firenk olmadadr Trkistan.
beyitleridir.

199
Yukarda Kaside-i Riyenin matlam da akl nasl ileri srdn grdk. Hislerimizi be o derlemeli toplamaldr, yani insana o hkim olmaldr. Tesadfi olmak
tan kurtulduu zamanlarda sadece teessr hayata bal
grnen eski edebiyatmzn yan banda akla dayanan
bir edebiyat baka trl kurulamazd.
inasi nin
fikirkri

inasi Divanesinde, bu noktadan ok ehemmiyetli bir eser d'


finin m ehur:

Ne-

Sanmam ki felek devr ile m seher eyler


H er vkann kibetinden haber eyler
matlah kasidesinin yedi beytine yapt naziredir ki, nc beyitten iti
baren Nef'nin eskiler iin tabi olan fatalismei,
H ak yol aramak vacibedir akl- selime
Tevfkini isterse Hud rhber eyler
M ahrum ise tevfkin eer fidesinden
Y aczini grdke mi kil zarar eyler
H er vka bir ders-i hikemdir nazarnda
H er derd beldan dahi ahz-i iber eyler
msralaryla karlar.
N e zaman yazddm bilmediimiz, fakat divanndaki gazel nazirelerin
den snra olduunu tahm in ettiimiz bu nazire ile inasi daha sarih ve
daha btn konuur. Bu nazirenin hakik mns insann kader karsnda,
yani biraz da kendi iinde hrriyetidir. O, insanlarmzn dnyamzdaki ha
kik yerlerini almalarn istiyordu. Bu da ancak aklla mmkndr. Fil
hakika inasinin birok iirlerinde akl kelimesi geer.-Bilgi aklcdr ve
aklc olmaldr. Tasvirde A vrupa'da hurafelerin ne kadar hakim olduu
nu anlatan bir tercme fkra maarif-i akliyenin tabiriyle balar.
F akat ak b ir vastadr, onunla erieceimiz bir ey olmas lzmgelir.
Burada medeniyet kelimesi gelir. Bu kelime, onun teklif ettii sistemi, ci
hazn btnn hlsa eder.
Unutmayalm ki inasi ksr adamdr. Belki de devrinin hususiyetleri
yznden sarahatle konumamtr. Baka airlerde daha geni gelitirme
lere msait olan nesir yazlar, iirin anahtarlarm verirler. inasi ise daha
ziyade, Reid P aa kasidelerinin kendisine verdii frsatla konuur. Daha

200
1265 kasidesinde, yirmi drt, yirmi be yanda bir genken, eski iirin he
nz deitirmee kalkmad erevesinden hangi ufuklara baktn gr
dk. O garpdr, medeniyetidir, Tanzimat ve onun getirdii kanun fik
rini benimsemitir. 1272, 1273, 1274 tarihli kasidelerde ise, bu fikir daha
umullenir ve sarahat kazanr. inasi, bu kasidelerde medeniyetten bir din
gibi bahseder. Hi olmazsa kyas ve ikamelerini dinin lgatinden alr. G e
tirdii nizam la bize medeniyen kapsn aan Reid P aay bir peygamber
gibi ver. O, bazan medeniyet resl, bazan fahr- cihan- medeniyet
olur, devri asr- saadet, vcdu mucize, millet arasnda grn
biset (Hak tarafndan gnderilme)dir. Bu yeni dinin kitab vard r: ka
nun. Kanun bu yeni dinin gerdii hkmlerin yahut deerlerin meyyide
sidir. Bu deerlerin banda adalet, hikmet ve hak mefhumlar gelir. Bu
yeni din de, yahut yeni asr- saadet de, eskisi gibi bir zulmet ve cehalet
devrini kapar, akl ve irfan devrini balatarak, zulm ve esaretten bizi kur
tarr.
inasi dorudan doruya hrriyet kelimesini kullanmaz, hi biri rejim
deiiklii tavsiyesinde bulunmaz. Nesrinde ve nazmnda adeta tarafszla
trd padiahlk messesesi de onu pek rahatsz etmez. Fakat zulm ve
esarete hcum eder. Zulm ve esaretin elinde kle idik, Reid P aann
kanunu, sultana haddini bildirerek bizi azad etti, der.
Fakat zulm ve esaret de tek basma deildir. Bu makinenin arkasnda
cehalet ve taassup denen kuvvetler vardr. Taassup ve cehalet bize kendi
iimizden vurulmu zincirlerdir.
1273 kasidesinde bu sistem biraz daha vuzuh kazanr.
Kader dedikleri halkn murd- haktr kim
Ezelde etti bizi her umrda tahyir
Hakkn murad hrriyetimizdir. Bizi ezelden hr yaratmtr. Fakat in
sann akl Allahn btn dncesini kavrayamaz. H ayat dediimiz bu cur
cunaya o kadar trl trl unsurlar girer ki, sonunda i bir gl - gsz
mnasebetine iner. Bereket versin ki aklmz vardr. u halde, Allah'n bi
zim iin istediine, tpk kendisine olduu gibi, aklla varrz. Bylece bize
irademizi baheden Allah, hrriyetimizi de bahetmi oluyor.
Bu cebri men iin akl- beer kodu kanun
Bu adi hakka diyanet demi kimi kil
Takld nefs hevnn boazna zencir

201
Grlyor ki, inasi iin dinler de zulm men eden bir kanundan baka
bir ey deildir. Bu kanunun iki vastas vardr : Kalem ve kl.
Btn bunlar, kalemiyle, klcyla ,adalet terazisiyle Mahmud II dev
rinin son yllarndan itibaren devletin ve Tanzimat'n remzi oaln armann
ta kendisidir. Bir bakma, pek az muharrir yaad devrin d ehresiyle
bu kadar uygunluk iindedir.
inasi bu yeni deerler iinde akl ve adaleti daima n safta tutar.
nk b u iki deer birbirini tamamlar. Adalet akim emrindedir ve insan
ilerinde onun tecellisidir. br deerler az ok duygularmza baldrlar,
hemen keyfleirler, onlar istismar kabildir. Fakat Nemesisi - nk bura
da adalet, byk Fransz Ihtillinin yeniden hayata hakim klmak istedii
o eski souk, sakin, her eyin stnde Romal mabudedir - aldatmak, yu
muatmak imknszdr. Zaten inasinin sznde akl ve hikmet, kanun
kelimeleri adaletle birleince yine o kaynaa balanr 18.
F akat bunlar ufak izgi deimeleridir. Sistemin btnne baklnca,
inasi'nin istedii eylerin hepsi birden eskilerin Emri bilmanf nehyi
anil-mnkerinden baka bir ey deildir
Taassup ve cehalet kelimele
rini btn Tanzimatn inas ile ayn mnda kullandn hatrlatalm.
Yalnz, inasi onlarn zerinde o kadar yeni ekilde srar ve yle bir
zarf iinde takdim eder ki, medeniyet kelimesi neticede deiir. Yeni bir
insan ortaya kar. Filhakika inasinin telkin etmee alt gibi, akln
anda yaayan insan yenidir.

Medeniyet fikrinin
kahraman telkkisi

Bu yeni inam, bize bir kahraman rnei verir.

Bu kahraman yine Reid Paadr. air.

Adi hikmetle eden sen gibi rey u tedbir


Kahramandr ne kadar etmese ceng cidal
derken, bize eriilecek yeni ideali tesbit eder. Kahraman, her eyden ev
vel nefsini yenen ve kendisini insanla, onun slhna, tenvir ve tehzibine
vakfeden insandr. Allahn adalet ve hikmet vasflar onda tecelli eder, ya

inasi ;adl hikmet sfa t- bhire-i mevidr-> derken de zaten onlar


Tanrya izafe ediyordu.
'9 Her cemaatce iyi olduu kabul edilen eyleri kabul ve yine her cemaatee kt tannanlar red eklinde tercme edelim.

202
hut onunla harekete gelir. Bu dnceyi yle de tanamlyabiliriz : kahra
manlar, ayn lh kvlcm tayarak aramza gelirler. Onun iin ayr ayr
lmbalarda yanan ayn a benzerler. Reid Paaya tarihte benzeyen bir
takm insanlarn bulunduunu dndke, air nerede ise tenash-i ruhsa
inanacaktr
1272 kasidesinde, kahraman daha ziyade dnce adamdr. Klc ya
pan insan oludur, fakat levh kalem sin yaratcs rabb-i mteldr.
O, Allahn silhn tar.
Sadece fertler deil, milletler de insanla hizmet
le, onu ykseltmek ve aydnlatmak vazifesiyle mMillet telkkisi
kelleftirler : Bir millet ki insaniyetin tenvir ve
tehzibine memur olmak itikadnda bulunur, ef
rad dnyaya askerlik iin gelir s . 21 Bu dstur eski
cemiyetimizdeki l-y kelimetul-lah idealine ok benzer. Yalnz gaye dei
ir. B urada gaye insanln kendisine erimektir. Sylemee hacet yok ki,
inasi burada da Fransz Byk htillinin havasmdadr. Filhakika Byk
ihtill, h att Napolon ordular insanl kurtarmak iin harp ediyorlard.
Fakat nerden gelirse gelsin, bizim iin ehemmiyetli olan inasi'de, bir va
zife hissinin fert iin olduu kadar, cemiyet iin de art olmasdr.
mparatorluun kurulma devrinde cemiyetimizin misyonu adaletti.
Aere-i mbeereye benzeyen ilk on hkmdarn zamannda o her gitti
i yere adalet fikrini gtrd. Bu yzdendir ki rast geldii kavimler, onun
klcnn parltsna kotular. 22
Som a milletim i/ bir takm inkdbt- edde geirdi ve eski deerleri
kaybetti .
Osmanl camiasnn imdiki vazifesi, evvel cedlerin kurduu devleti
muhafaza etmektir. Bu suretle mevcut olmakla devam edecek, sonra da
memleketimizi istilya hazrlanan kuvvetleri nlemekle bir zulmn nnde
geecektir. nk zulm nlemek de insanla hizmettir. Cerde-i askeri
ye s makalesinin umum mns bu olduu gibi, erke ve KafkasyalIlarla
20

Aceb midir medeniyet resul dense sana


Vcd-i mucizln eyler taassubu tahzlr
nanmaym m gnlden tensiih-i rha
Eer bu leme gelm i denirse sana nazir
2i Ceride-i Askeriye makalesi.
a. yz.
23 nfak- muhtacin* makalesi.

203
Ruslar arasnda, Lehler ile R uslar arasnda geen vakalara o kadar dikkat
eden Tasvir-i efkrm da havas bunu verir. Mamafih Osm anl camias
nn, corafyasndan gelen ikinci bir vazifesi vardr. O, arkla garbn kp
rsdr. Asya'nn akl- pirnesi ile Avrupann bikr-i fikri 24 burada bir
leirler. Belki yeni ve daha insa bir medeniyet kurabilir. Auguste Comteun
Reid Paaya yazd m ektuplar burada hatrlayalm. Zaten acele terkibiyle
btn Tanzimat da bunun peinde idi.
Ik, inasi'de esas hayallerdendir. O, akldr, Allahn rahmeti, feyz-i
lutfudur. Elverir ki b u aydnla lyk olalm. stanbul sokaklarnn ay
dnlatlmas iin yazd m akalede:
Msev ibesinden ^T tathre al
Pertev-i hikmet irfnla tenvire al
beytiyle s.ze balayan inasi, bu temizlemeyi ve aydnl kalpten bedene,
bedenden meskene ve btn hayata kadar gtrmemizi ister. Bu basit fik
rin hemen arkasndan, onu ideoloji alanna tayan cmle gelir ve meclis-i
maarifin cahiller elinde esir zas, en kuvvetli yumruunu s a lla r: halkn
ren-i efkrna kim kail olmaz? Varsa ukul-i muzlime eshbdr ki hirin
cehli karaltsnda pertev-yb- ikbl olur a . Burada devletin vazifelerine
gireriz.
Medeniyetin esas akl olmaldr. Garp
medeniyeti byledir. Eskiden Mslman
Devlet, hkmet, millet
medeniyeti de bu esas zerinde id i26. F a
re mesuliyet fikri
kat hurafeler istil etti ve mahiyetini de
itirdi. Hkmetler de fertler gibidir,
yaptklar ie gre hkm olunurlar. Bu
rad a inasi, her millet lyk olduu hkmete mazhar olur, dsturunu e
virerek: Bir milletin hali, devletinin mahiyet-i idaresini gsterir 27 der.
Devlet ve hkmet fikirleri mesuliyet fikrinden ayrlamaz (tpk fert gibi).
H er hkmet, srtndaki bu mesuliyeti, halkm memleketin idaresine itirak
ettirdii nisbette hafifletir. stibdat idareleri her ii ellerinde tuttuklar iin
mesuliyetleri daima en ar olanlardr. Binaenaleyh haklarnda en ar

-* stanbul sokaklarnn tenvir ve tathiri.


a a. yz.
* Seele makalesi.
T? tnfak- muhtacln>.

204
hkmler verilir28. Trkiyede mevcut usl-i idare iktizasmca halka ait
ilerin hemen hepsi devlete baldr. Onun teebbsyle, yahut onun tevi
kiyle, yaplabilirlerx. Biz medeniyet deitirdik ihtiyalarmz oald; in
san, yaamak iin fikren ve bedenen daha fazla almaa mecburdur. Ce
miyet hayat bir btndr, zaten insanlk bir btndr. almayanlar ve
alamayanlar bu tek vcudun, onun dedii gibi, cism-i mteneffiz-i
vahidin ztrap eken uyuzlardr. Devlet bunlara yardmla mkelleftir.
0 halde sunuf- teb'asmm fukarasn* dnmee mecburdur. Fakat bu
nunla da kalmaz, icabnda tebasm da muhta olana yardm etmee da
vet eder. Zaten ona gre mebn-yi temeddn bir madde-i taaw ndr.
Bu fikri biraz daha geniletin, cemiyet hayat bir uzuvlamadr veya uzuv1amalardr hkmne karsnz.
Tasviriin bandaki ilk szde inasi en manl ekilde bu meseleye
dner.
Devletle fert arasndaki mnasebetler mtekabil bir hak \e vazife
meselesidir. Grlyor ki, inasi d rt manzume ile be alt makale ve
bendin iinde hemen hemen cemiyet hayatmzn btn halk uyandrc
meselelerini koymutur. Yalnz, onu okurken tartl ve tkz cmlelerinin
verdii iaretleri zmek, bizi bama kadar getirdii yolda cesaretle yr
mek icap eder. O, aktan aa konumad zamanlarda - kasidelerde ol
duu gibi - bedahatlerin, umum kaidelerin etrafnda ve onlarn delaletiyle
mevcut nizam ve allm ekiller hakknda sarih pheler uyandran, dn
ceyi harekete getiren insandr. Bu itibarla mesel istibdatla idare edilen h
kmetlerin mahasal-i efalinne tahamml etmeleri icap ettiini syledii
zaman parlamantarizmden bahsettiini anlamak icap eder. Bu bir umullcndirme de, ok hakl bir tefsir, hatt tasriftir.
Gerei budur ki, Yeni Osm anllar mcadelesi alevlenmeden evvel,
yeni siyas fikirler Tasvirin makalelerinde mnakaa edilmitir. Bunlar
yazan adamn, hususi konumalarnda daha fazla alaca aikrdr. Bu
itibarla, Cevdet Paamn Mruztuta yeni siyas fikirlerin inasi ile yayl
maa baladn sylemesi30 pek o kadar yanl addedilemez.

inaside
garp tesiri

Tercme-i manzumende bulunan Ahalie temrinlerinin, Mnct ve lhi zerindeki tesirleri bir tarafa
braklrsa, inasiyi garpta muayyen bir muharririn tesi
rine dorudan doruya balamak imknszdr.

2 a. yz.
a. yz.
30 lbnlemin Mahmud Kemal nal, rSon asr Trk airleri*, s. 183B.

205
O, garptan filan ve falan muharririn deil, bir medeniyetin ve dnce
sisteminin dersini almtr. Filhakika, btn bu dnceler X V III. ve X IX .
asr Fransa'sndan gelen dncelerdir. Hatt, terakki fikri ve aklclk
Pierre Bayie ve Fontenelle ile XVII. asrn sonuna kadar ktna gre bu
tesir daha derin zamana gidebilir. Fontenellein o devirde baz paralan
tercme edilecek kadar beenildiini unutmayalm. Adalet, hak ve yine akl
esaslar, bilhassa Fransz Ihtillinde bir nevi tanrlk kazanacak kadar
gnn modasdr. A k ve aydnlanma, XVIII. asra adn verdii gibi,
byk ampiyonlarm yetitirmitir. Hkmet ve halk arasndaki mnase
bet fikri, XVIII. asr ve bilhassa Montesquieu'dur. Nihayet, btn bu te
sirlere inasinin okuyucu zerinde brakt pozitivist intibalarla August
C om teu da ve edebiliriz.
inasi, hi bir din meselesine temas etmemitir. Makalelerinde geen
diyanet-i islmiye, slmiyet gibi kelimeler, daha ziyade fikirlerinin da
yand cemiyet realitelerine baldr. Bununla beraber, din duygularla ko
nuan iki manzumesi vardr. Tamamiyle ferde ait bir sahaya girdiimizi
unutm adan - iir zaten ferd sahadr - bu iki manzumenin garpla mnase
betleri zerinde duralm. Daha ziyade byk saate saati arayan Mnctoda bir nevi Voltaire tesiri bulmamak imknszdr. Korkuyu ve hatt
pimanl reddederek Allah sevgisiyle yetinmesi de bu kaynaa balanr.
Bilindii gibi, inasinin *Mnct Havf- Uh beyti ile hemen hemen
bittikten sonra Allahn ltuf ve merhametine gvenmek temi etrafnda ye
niden geliir. Ulhiyetin dnya saltanatlar zerinde hakik saltanat olduu
fikri, mutlaka garptan bir balang istenirse, XVIII. asrdan daha evvele,
iyi tand air sfatyla Racine'e kartlabilir.
Btn bunlarn b izim klasik ve tasavvuf iirimizde de mevcut olduunu
bir kere daha hatrlayalm. Dikkat edilecek noktalardan biri de, drd,
lm tarihlerinin dmda,"inasi divannda Peygamber'in ismine hi tesa
df edilmemesidir. Hakikatte bu kk divan, bizde belki de natsiz ilk di
vandr.

air evlenmesi

Trk tiyatrosunun banda inasinin bu addaki


bir perdelik komedisinin bulunduunu syledik.
Fakat t air Evlenmesi nin ehemmiyeti, sade ilk
tecrbe oluunda kalm az Bu kk piyeste bugn
be alnacak dersler vardr.

206
air Evlenmesii inasi, 1859 tarihinde yazar, fakat 1860d a Tercman- ahval gazetesinde tefrika ettikten som a ayrca kitap eklinde
karr. inasi, daha piyesini yazmadan evvel fkra, fasl gibi sahne tabir
leri dilimizde tecrbe edilmekte idi. lk tefrikann bandaki bir nottan an
ladmza gre, inasi bu piyesi iki perde olarak yazm, sonra birinci per
deyi kaldrmtr.
Piyesin konusu, i bilir, akl banda bir dost tarafndan bir ufak r
vetle dzeltilen, hileli bir evlendirme vakasdr. air M tak Bey, Kumru
H anm 'la seviir. Vaka balad zaman, onunla evlendiini sanyor. Fakat
kzn ailesi, sad hanmn, yenge kadmn ve imamn yardmyle ona kzn,
/
irkin, huysuz ve ok yal ablasn nikahlamlardr.
Mtak Bey, sevgilisinin yerine, irkinliinden ve mnasebetsizliin
den ikyet ettii ve meramna ermi k taknlyla arkada Hikmet
Efendiye vermee kalkt Sakine Hanm grnce, tabi raz olmuyor.
Bunun zerine ii tertip eden sad hamm, im am la mahalle kahvesinde bu
lunan halka haber gnderiyor. Onlar gelince, emri vakii tutmak iin b
tn bir irretlik balyor. Bereket versin, Hikm et K en d i henz evde, se
lmlktadr. O esnada istemeyiz... diye sahneye giren Atak Kse - ma
hallenin sprntc bas - ile bir iki cevaplamadan Sonra, imama gizlice
verdii rvetle ii halleder.
Dokuzuncu fkrada Hikmet Efendi, ii dzelir dzelmez mizacndaki
kaytszla kavuan Mtak Beyin alaylar arasnda: Y a birbirinin ah
vlini asla bilmiyerek ev bark olanlarn hali nasl olur, var bundan kyas
et diyerek komedinin tuttuu tezi belirtir.
Hemen hemen mevzusuz denecek kadar basit olan bu komedi yahut
farcem iki byk hususiyeti vardr .Bir taraftan, bize edebiyatmzn o
zamana kadar semtine uramad yeni bir realizmin kapsn aar, br
taraftan da, bunu yapmak iin halka gider, orta oyunu ve meddah hikye
leri gibi mahall sanatlardan faydalanr. Filhakika, piyesin hayat karsnda
ki mbalagalvaziyeti, ok ak konuan mizah, vakamn gelimesindeki a
bukluk, nihayet fertten ziyade umum tip zerinde duruu. lk T rk ko
medi muharririnin, eserini yazarken bu gelenei gz nnde tuttuunu gs
terir. Hatt, isimlerde grlen rolle m utabakatta bile biraz bu hal vardr;
bo bir deirmen gibi konuan, fakat hkmlerinde daim a kesin olan ca
hil ve dzenbaz imam efendi Ebllklakad r 31; sprntc Atak Kse'dir,
3i
Baz ecnebi mellifler, bilhassa Gordlevskl (bk. a. e., s. 10), lnasinln
bu eserdeki Ebullklaka tipi le Meclis-i Maarlfln mehur Vehbi Mollasn kasdettlinl sylerler. Bu hususta piyesin kendinde hi bir dellet yoktur.

207
beki Batak Esedir; kn ad Mtakdr; evlilik andaki gen kz Kumru dur; akl banda, becerikli dost Hikmet Efendidir, sad hanm Zba
Dudu'dur. Bununla d a kalmaz; btn bu ahsiyeder husus ive veya hi
olmazsa meslek dil ile konuur.
air evlenmesinde inasi'nin mill bir tiyatroya varacak en ksa yo
lu arad muhakkaktr. Bu, ancak halk ananesi ile olabilirdi.
M ustafa NiSat zn, bu piyesin kendi tarafndan hazrlanan basksnn
mukaddemesinde, inasi tarafndan som a eserden karlan ilk perdede
Mtak B eyin sevgisinin evvellerini anlatm olduunu tahmin ediyor. Biz
ce, eer yazlmsa, bu perdenin kaldrlmasnn sebeplerinden biri de, halk
gzyle yakalanm realite duygusunu, birbirini takip edecek ak sahneleri
nin muvzaal lirizmi iinde kaybetmemek endiesidir.
inasi iin, herhangi bir garp muharririnin eserini tercme veya adap
te etmek, hatt taklit ederek daha geni kadroda byke bir sahne eseri
vcuda getirmek kabildi. Bunu brakp, bu kk mevzuu ile, ilk bakta
insana mnmz grnecek akayla iktifa etmesi, ihtirasnn daha byk ve
derin olduunu, lalettayin eserden ziyade, bir r amak istediini gs
terir.
Bu szmzle, piyeste yerli olmayan hi bir ey yoktur iddiasnda bu
lunmuyoruz. Tam zddna olarak asl kahramann, air Mtak Beyin, biz
de o zamana kadar grlmeyen bir karakter olduunu da sylemeliyiz, Fil
hakika, M tak Beyin neeli bohemi bizdekine hi benzemez O, taknlk
lar, konuma tarz, zevcesine yz grml olarak ark hediyesi, yal
baldzn sokak ortasnda arkadana deta zorla ve byk bir kaytszlkla
ikram edi tarzyla, hatt piyesi bitiren sahnedeki acelesiyle daha ziyade
Quartier Latin veya Boulevard tiyatrosudur. M urger'in Bohem hayat sah
neleri cinsinden bir eserle pek l badaabilecei gibi, Paul de Kocka da
gidebir. F akat dardan gelen bu karakter, tamamiyl yerli olan heyeti umumiyenin arasnda inam rahatsz etmez.
Dikkat edilecek bir nokta da konum a eklidir. inasinin kahraman
lar, hayatta yaayan dille, sokan, halkn diliyle konuurlar. Bu sade, bir
kelime meselesi deildir; kelimeden daha stn, daha canl olan syleyi,
anlat meselesidir. Nasl, inasiyi okurken insanda, ahslarm sen gel!
sen gel! diye hayatn ortasndan sahneye ekip alm fikri uyanrsa, bu
konumay da ylece hayattan aynyla alm hissi uyanr. Sad kadn,
imam efendi, bu konuma sayesinde hayatn btn bir renkli tarafm, en
doru tonlarm beraberlerinde getirerek sahneye girerler.

208
Btn bu izahattan anlyoruz ki, inasi, piyesine hemen hemen asrn
banda Vsf m ana-kz diyalogunda bizi brakt noktadan balamtr.
Bylece, garpl air, yerli Enderun airinin eserini cevaplandryordu.
Bittabi, bugn iin air evlenmesini ancak beenebiliriz. inasi, ken
di bana kalnca ne bir Molire, ne de bir Goldonidir; fakat, eseri kendi
zamannda, 1860 senelerinin Trkiye'sinde tad mn ve ibaretle grr
sek bu kk komedinin mahiyeti deiir.
Gerek u ki : inasi bu eseri ile bize, bir mnekkidin, Chestertonun,
yine kendisinden alarak Dickensi tarif ettii tabirle, sokan anahtarm
hediye etmi, tek ufuk olarak canl hayat gstermitir.
Etrafna o kadar tesir yapan dier eserlerinde tutuk grdmz i
nasi, bu kaynaa yaklar yaklamaz baka trl canlanr. Byk yenilikler
devrinde Uk iaret, lirik iirden ve h att romandan evvel, m asal veya tiyat
rodan, bilhassa komediden gelir. nk yeni, sadece bir teknik, slp veya
duygulanma ii deildir. O, inam yapan kymetlerin deimesiyle ballar.
Burada ie ve da evrilmi tenkit, hatt hiciv zaruridir. inasi her haliyle,
cemiyetimizde yeni insan m balangcdr. Yazk ki bu balang, ok defa
bir nokta gibi kendi stne kapal grnr.

air evlenmesi, bizi, inasinin nesrinden, h att ii


rinden ziyade, onun, hareket noktalarndan birine
inasi ve dil
gtrmektedir. nk bu piyeste, br eserlerinden
ok farkl bir ekilde, ne yapmak istediini grrz. O
zaman, Durb- emsl-i Osmaniye nin bir tesadf
olmadm anlarz. O. asl kaynak tand halka doru gitmek istiyordu
Vka, Durb-i emsl-i-Osmaniye bizde bu yolda ilk hareket deildir.
Fakat, inasi geni bir grle, ilk hamlede yaplacak eyi yapmtr. Bu
itibarla, onun bu uyan Kamus ve Gramerde tamamlamaya almas ina
nlmayacak bir ey olmaktan kar. Kald ki, inaside balad ii sonuna
kadar gtrmek, deta kendisine musallat bir fikir yapmak gibi bir husus
lik vard.
inasinin gramerinden bu gn elde bir ey yoktur. Bununla bera
ber, Trkenin sentaks zerinde bu kadar yakndan dnen bir adamn
lisann bnyesini bir mesele olarak almamas kabil deildir. Kald ki Ruznme-i cerde-i havadis ile arasnda geen mehur Mesele-i Mebhuset
anka mnakaasnda, muarz ona tariz yoluyla : Acaba Tasvirde hilf-i

209
mevzuat sudur eden devi, nerine hazrland yeni sarf mecmuasndan bir
mukaddime midir? diye bir sual sorar. inasi'nin bu trize cevab, vka
red mahiyetindedir : tR uznm e muharririnin beyan eyledii Sarf mecmuas,
ina mbtedilerinin kavid-i Arabiyece tahsillerini teshil iin marifetimizle
tertib olunmutu. Evilinden bir cz asr- Meclis-i Maarife tasdik
olunup neri hakknda irde-i seniye sudr etm itir.32
Bu cmlelerin iaret ettii bir hakikat vardr; o da, inasinin dil ze
rinde alt, velev A rab grameri bile olsa, bu i iin bir ehil tannmas
ve vazifelendirilmesidir. ok muhtemeldir ki, asi sonradan bu eseri ta
mamlam olsun. Hatt, Ruznme muharriri ile yapt mnakaadan
sonra bunu yapmay dnm olmas daha ok muhtemeldir.
Lgat meselesi daha karktr. Ebuzziyanm bu kamus iin verdii
malmat 0 kadar sarihtir ki, bu hususta hi bir phe edilemez. inasinin
Pariste toplad notlarm stanbul'da yava yava tanzim ederek bir hat
tata temize bile ektirdiini sarahatle syledii33 gibi, Paristeki ikameti es
nasnda hayatnn da hemen hemen bu iin etrafnda tanzim edildiini sy
lemektedir. 34 Muhalleft- inasi ve ahvl-i hususiyesi adl makalesinde
ise, lmnden sonra terekesi tesbit edilirken bu msveddelerin bulunduu
sand grdn ve bu sandn veresesine teslim edildiini aka yaz
maktadr. 35 Yine Ebzziya, inasinin, lgatini bastrmak iin, son gnle
rini geirdii Sormagirdeki evinin bahesinde kgir bir matbaa yaptrdn
ve Paristen lgati iin lzm olan ince, uygurca, sanskrite kelimeler
iin harfler ve ekiller getirttiini sylyor. Bu son rivayetin shhat derece
sini tayin edemezsek bile, o sayede inasinin btn Trk lehelerini iine
alan ve etimolojik hususiyetler zerinde duran bir kamusa altn re
niyoruz.
Pavet de Courteille, mehur lgatinin mukaddimesinde inasiden
lim hocam ve dostum diye bahsettiine36, Littre ile dostluunda o kadar
srar edildiine gre, inasinin devrin byk msterikleri ve filologlar ile
mnasebette bulunduu ikrdr. Garpl kaynaklarda yaplacak daha s Mntehabt- Tasvir-i Efkr n : Mesele-i mebhusettl anha, Kitabhne-1 Ebzziya, 1303, s. 67.
JJ Ebzziya, inasinin eyym- hire-i hayat, Mecmua-i Ebzziya, nr.
105, 1329, a. 837-838.
M Ebzziya, Yeni OsmanlIlar tarihi, Teni Tasvir-i Efkr, 1910, nr. 268269.

35 Mecmua-i Ebzziya, nr. 107, 1329, s. 900.


M Dictionnaire Turk - Oriental, Paris 1870, 8. IX.

F. 14

210
k aratrmalarn bize inasinin adiyle sk sk karlamak frsatn verecei
ne eminiz. Btn bunlar gznnde tutulursa, inasinin byle bir lgat a
lmasna balam olmas gayet tabi addedilebilir.
Bizce bu lgatin, veresesi elinde kaybolmu olmas ihtimali kuvvetle
variddir. Filhakika Pete Mill Ktphanesindeki Lugat- inasinin kendi
sinin olmadn Muallim M. Cevdetten sonra iyice biliyoruz37.
Bununla beraber, bu lgat iin Ebzziyanm u harfine kadar biner sahifeden mrekkep on drt ciltlik diye verdii malmat, bize olduka mba
lal grnmektedir. Meer ki, Ebzziya, kelimelerin filerini sahife addet
mi olsun. Esasen, lmne dair yazd makalede byle bir malmat yok. tur.
Dier taraftan, Tasvirsin drt yz onbir numaral nshasnda Nmk
Kemal, yazd bir yazda lgat meselesini edebiyatmzn dier mhim me
seleleriyle beraber mnakaa etmitir. Nmk Kemal, bu yazsnda Baz
mahafilce [...] Kamus ve Burhan Bin muhteviyatnn garp usul bir lgat
haline getirilmesinin dnldn syledikten sonra, bu tarzda bir al
m ann ihtiyaca kfi gelmiyeceini, bize lzm olamn, yeni konan stlahlarla
her iki dden dilimize gemi kelimeleri alan byk bir Trke szlk oldu
unu anlatr. Bu yazda bahsedilen tasavvurun, inasi lgati ile alkal olup
olmad sorulabilir.
*

**

inasi gazeteci

inasi, sadece dilin bnyesi zerinde dnen adam


deildi. Cemiyet hayat, insan ve insan haklar ze
rinde bizim iin olduka yeni bir takm dnce
leri de vard.

Onun A vrupadaki tahsilinden tam bir sistemle dndn ister iste


mez kabule mecburuz te bu sistemi gazeteci inasi yayd. V ka inasi,
kard gazetelerin her ikisinde de, hi bir zaman kasidelerinde olduu
kadar cesur grnmemitir; fakat, gerek Tercman- ahvl in ve gerek
Tasvirsin, memleketin siyas terbiyesinde mhim bir rol oynad muhak
kaktr. Abdlhak Hmid, genliinde Tasvimde okuduu bir tercmenin
zerinde yapt tesirden bahseder M. Bu tesir elbette ki tek bana deil
Osman Ergin. Muallim M, Cevdetin hayat, eserleri ve ktphanesi*,
stanbul 1937, s. 30 vd.
3 Ruen Eref, Diyorlar ki, s. 9.

211
dir. Bu tercmeler, adedi ok az makaleleriyle beraber onun dncesinin
hi olmazsa byk nirengi noktalarm tesbit ederek aydnlatr.
inasiye gre gazete, evvel bir amme hukuku meselesidir. Tercman- ahvlsin ilk nshasna koyduu kk beyanname u satrla balar:
Madem ki bir leyet-i itimayede yayan halk bunca vezif-i kanu
niye ile mkelleftir; elbette kalen ve kalemen kendi vatannn menfime
dair beyn- efkr etmei cmle-i hukuk-i mktesebesinden addeyler.
Bu cmledeki mktesep - kazanlm sznn ehemmiyeti stnde
durmaa zannetmem ki lzum olsun; vatanna ait iler hakknda fikirlerini
sylemek hakk vatandalk vazifelerinin neticesi, yahut karl oluyor.
Bylece, gazete sadece halk iin deil, halkn ifade vastas oluyor. Yani,
muharrir snf deitiriyor; devletten br tarafa geiyor. Daha aada
ise :
Tarife hacet olmad zere kelm, ifade-i meram etmee mahsus bir
mevhibe-i kudret olduu misill en gzel icad- akl- nsan olan kitabet
dahi kalemle tasvir-i kelm eylemek fenninden ibarettir. Bu itibar- hakikata mebni, giderek umum halkn kolaylkla anlayabilecei mertebede ibu
gazeteyi kaleme almak mltezem olduu dahi makam mnasebetiyle im
diden ihtar olunur diyerek gazetenin programn, dil ve yaz tarz iin
sarih bir halk hedef gpstererek tamamlar.
Ayn nshadaki sualli - cevapl bir makalede gazete, matbaa ve tefrika
kelimeleri hakknda izahat verirken Muharrirlerin kendilerine mahsus bi
rer ive-i mahsusu vardr diyerek, bu anlalacak gibi yaz yazma istei
nin, muharrirlerin ahs slup sahibi olmalar fikriyle bir zt tekil etmedi
ini syler.
Tercman- ahvlde inasi evvel kendi air evlenmesini, sonra
da Kostaki Efendinin Heyet-i sabka-i Kostantaniye isini (Rumcadan ter
cme) tefrika eder, gazeteyi tutturmak iin heyecanl mahall vakalar koy
mak - sekizinci num arada Yorganc Mehmed'in hikyesi balar ve iki ns
ha srer -, okuyuculara baz riyazi meselelerin hallini veya kendi beyitleri
nin tanzir edilmesini teklif etmek gibi arelere ba vurur. Ayrca, fizik ve
kimya makaleleri nereder. Baz istidatl genler de bu makaleler dolaysyle
manzum bilmeceler tertip ediyorlard.
Beinci num arada F ran sann talya siyaseti hakknda bir ccneb ga
zeteden alnm bir bend de vardu. Bu suretle milletler aras meseleler
de gazeteye girer. Btn bunlara - Kzm Paa da ilerinde olmak zere -

212
bir ok airlerin takriz manzumeleri ve tarihleri de katlyor, inasi bunlara
manzum cevaplar veriyordu.
Hlsa, bu yirmi be numarann, kendisini yeni bir dnyann eiinde
grmekten mesut bir hali vardr. Fakat, yirmi altnc nshada inasi ay
rlr. gh efendi tek bana kalr. Gazete de, hkmdar frsat dtke
ven, dil meselelerinde tamamiyle kaytsz olan, yle byle bir havadis
gazetesi olur. Bir aralk, Mirat mecmuas sahibi Refik Bey muharrirlik
ederse de, henz ok gen olan bu muharririn yardm da, inasinin zam a
nndaki revnak verem ez
inasi ile gh Efendi'nin ayrlmalar hemen herkese tabiat ztlyla
yorulmutur. inasi, birok eylerde ok titiz ve hatt tahammlsz olma
sna ramen, lubalilik ve mahsustan anlamamazlk karsnda insann
burnuna muttasl kan kokusu gelir! d em i*. Ar bal, heyecanlarn tu
tabilen, fakat dnd ve inand eylerden de amyan, devrinin orta
snda :
Efendi khne yehudi akaidin satma
Nasl bu taze marifle eskiler layim!
demek kudretini kendinde bulan adamd. Her ie temelinden balard. Ga
zetede okuyucusunu kendi eliyle yetitirmek istiyordu. Ayrca gazete ve
gazetecilii, kitap ve matbaa ilerini benimsemiti. Devlet memuriyetinde
gz yoktu. Agh Efendi ise atak, kavgac, sabrsz ve hatt muhteristi.
inasinin asl alma sahas Tasvir-i efkr oldu. 2 Temmuz 1861
(21 Zilhicce 1277) tarihli ve 614 numaral Takvim-i vekayide, inasi
Efendiye bu adda b ir gazetenin neri iin izin verildii yazldr. Fakat
gazete, hazrlklarn ancak bir senede bitirebilir ve 27 Haziran 1862 (Zilhic
ce 1278) de kar.
Tasvirin ilk s^jz d e ,40 Tercman- Ahvlinki kadar zerinde du
Nmk Kemal'in, 1299 ylnda yazd bir mektuptan naklen, Mithat
Cemal Kuntay, Nam_k Kemal, I, s. 113.
Bu k yarsn olduu gibi dercediyoruz :
Her bir devlet idaresine mvekkel olduu bir heyet-i mecmua-1 mllllyenin bekasyla payidar ve hayr u menfiine muvafk surette tedbir-i meham ey
lemekle kaviyl-iktidar olmak kaziyesi mnend-i bedihi-i evveli burhandan
mstanidir. Bir h al-i medeniyette bulunan halk se, kendi menfinin husl
hakkna ne surette sarf- zihin eyledii tercman- efkr olan gazeteleri lisa
nndan malm olur.

213
rulmaa lyktr. Bunun birinci paragrafnn sonu, bize inasi'nin asl ga
yesini bir daha gsterir: Halka, kendi menfaatlerini dnmeyi, yani bu
gnn diliyle, meseleleri zerinde durmay retecekti. kinci paragrafn
sonunda, umuma hizmet tabiriyle cemiyetteki roln tayin eder.
Gazete daha ilk nshasnda brlerinden ayr, gzel ve muntazamdr.
inasi, nasl muayyen bir devrinde yazya balamadan evvel yaz dilini d
nm ve ona dzen vermise, m atbaa ve gazete ilerini de yle dzenle
mitir. Balklar, en byk yaz ustalarnndr. Yanl dizi, Mebhuset
anha mnakaasndaki ikyetine rapen ok azdr. Harfler gzeldir ve
daima daha gzele gidebilecek haldedir. nk, inasi eski Trk harflerinde
birleik ekiller meselesini iyice ele almtr. Hlsa, okuyucu bu gazetede
nasl gittike gzelleen bir dil bulursa, ylece kusursuz bir ereve ile kar
lar. Bu meselede, Ahmed Rasnin inasi hakknda nerettii kitap bi
ze yeter derecede fikir v erir41. Msrdaki Bulak tablarnn - stanbul'dan
giden Aziz efendi idaresinde - matbaay, talik ile gzel yazlarn emrine ver
mesine karlk, inasi, iyi okunakl, gzel, sahifeyi pek az delen bir harf
sistemini matbaasnn bnyesine sokar. Gazetecilikteki sahife dzenlenmesi
de onunla balar. O, Mahmud I devrinden sonra matbaaclmzn ilk b
yk adamdr. inasi, Paris'ten son dnnde dorudan doruya matbaa
harfleri zerinde almsa da pratik olmasn istedii yeni harf sistemi
fazla yayvanl ile, eski yaznn gzelliine cevap vermedii iin beenilmemitir. Esasen o devirde matbaaclmz biraz daha ilerlemiti. Bilindii
gibi, biraz sonra Ebzziya Tevfik bu sanat bir kat daha ilerletecektir.
Tasvirin en ehemmiyetli yazlar, phesiz
ki, inasinin zerinde durduumuz makaleleGazete bir btnd
ri, kk bendleridir. Kaleminden her kan
satr, kafamzda ya bir hurafeyi ykyor, yahut
da memlekete yeni bir ey getiriyordu. Fa
kat, imzasn atmadklar da Trkeyi yuuruyor, Trk okuyucusuna vata
n - vilyet mektuplar ile - ve dnyay beraberce ayordu. Btn o terc
Bu mtitelaya mebni her bir mem leket-i mtemeddine iin elzem olan o
trl varakann millet-i muazzama-i Osmaniye meyamnda peyda olmasna
mukaddemleri say ve muvaffak olduum misull teksir-i i'dad emeliyle bu defa
dahi b-ruhsat- seniye havadis ve m aarife dair ibu Tasvir-1 Efkr gazete
sinin tesisine teebbs eyledim. Mdemki devlet ve millete mid-bal- fevz
felah olan asr- hmyn- cenb- pdihide m eydana km olmasndan na
vazife-i krinyetim i bu yolda umuma hizmet etmekle eda etmi olaca
mn beyanna btidar olunur -.
Almed Rasim, ilk byiik muharrirlerden inasi, stanbul 1927.

214
melerin ounun kendisi tarafndan yapld, hi olmazsa tashihinden ge
tii phe gtrmez.
Ebzziya. inasi'nin evinde terekesi tesbit edilirken grd msved
deler arasnda, nerine maarife msaade edilmemi siyas yazlar bulun
duunu da syler ki, bu, Tasvirin hangi artlar iinde ktn gsterdii
gibi, inasinin her yazdnn da elimizde bulunmadn anlatr.
inasi ile edebiyatmza tiyatro ile beraber gerei gibi giren nevi m a
kaledir. Filhakika, M ustafa Smi Efendinin Takvimde, daha genlerin
Ceride-i havadis te nerettikleri tecrbelerden sonra Trke hakik m a
k a k ve musahabe inasi ile balar.
Burada, Mebhuset anha mnakaas zerinde durmayacaz. Bu dil
polemii, inasinin m nakaa kabiliyetini, mantkdaki kudretini, dil bilgisini
gsterir. O, Trkede yabanc kelimeleri azaltmak, yani muayyen bir szl
kurmak taraftar idi. Fakat, hangi gramerde olursa olsun, yanla da
tahamml edemiyordu. inasinin ark dillerindeki kudretini gsteren bu
mnakaa ve bahsi idare edi tarz etrafnda byk bir hrmet topladn,
hatt Fuad Paa ile asl dostluunun bu vesile ile baladn Ebzziya, Numne-i edebiyat m son tabnda syler.
Nmk Kemalin daha balarda gazetede onunla beraber altn
biliyoruz. phesiz, baka yardmc genler de vard.
inasi, gazetesini bir nevi mektep yapmak istedii iin muntazam e
kilde kitap tefrika ediyordu. Gazetede, yalnz bu tefrikalar onun tashiljinden gemiyor, imzalarn tad muharrirlerin mesuliyetleriyle kyordu.
Zaten bunlarn bir ksm, Ktib elebininkiler gibi eski metinlerdi. Tefri
kalar arasnda Emmerich de Vattel (1 7 1 4 - 1767)in Traite de droit des
gensBinn Hukuk-i ns ad altnda tamamlanmam bir tercmesi ile Ahmed Vefik Efendinin ecere-i evl-i Trkiye tercmesi ve Hikmet-i
tarih inin, Subhi Paann o zaman iin ehemmiyetli baz tarih eserlerinin.
Ktib elebinin Dstrl-amel f slahil-halel ve Miznl-hak fi ihtiyarl-ahak adl iki eserinin, Salih Efendi'nin Tarih-i tabi derslerinin,
Behet Mollann Buffondan Tarih-i tabi tercmesinin bulunduunu syliyelim.
Yukarda, inasi'nin eserini bir noktaya benzetmitik. Tkzl, ilk te
masta kendisini amay ile onun eseri iin byle bir benzetme yanl de
ildir. Hakikatte ise bu eser, devrinde btn aydnln geldii ocaktr. Pukinin Byk Petro iin syledii hayalle syleyelim, o bizim iin garbn
aydnlna alm hakik pencere olmutur. iirde ve nesirde dil, yani
insan onunla b alar.

215
Eski iiri kapatmakla, yahut hayatn dna atmakla kalmaz, lh si
ile, Lamartine tercmesi ve masal ile, br tecrbeleriyle yeni iirin kap
sn aar. Tiyatro onunla gelir. ark edebiyatlarnn en byk noksan olan
nesir ise, dorudan doruya onun eseridir. Trk cemiyetinde fikir, yine
onunla balar.42
inasi'nin yaptn iyice anlamak iin, 1860 senelerinin Trkiyesinde,
onun ile yava yava aydnlanm olmak lzmdr. Kendisinden sonra
gelenler, onun dersini anladklar nisbette msbet i grdler, ondan ayrl
dklar nisbette eserlerine lzumsuz veya zararl kart, diyebiliriz. nk,
bu yeni eserin arkasnda hakik bir l fikri vard.
Nmk Kemal, Ahmed Midhat, Reci-zde, hatt Hmid dorudan do
ruya ona baldrlar. Bunlarn dnda, Ahmed Vefik Paamn, Muallim Na
cinin eserlerinde ona cevap veren birok noktalar vardr. Ziya Paamn
ilk tercmelerinden sonraki nesri - eskinin ok dikkatli bir tasfiyesi olma
sna ramen - oraya balanabilir.
Dil, onunla deilse bile, ondan sonra gnn meselesi olur. Hatt, ede
biyat tarihi gibi baz ilmi almalarn ilk direktifini o verir. Tasvimdeki
Fatin Efendi tezkiresinin tab' iin iln ettii proje, msbet bir edebiyat
tarihi fikri olduu kadar, btn eski tezkirelere temili kabil bir .tenkit
grdr 4J. Hi bir hareket onunki kadar m sbet ll ve zamannda ol
mad. O, zaruretlerle dt. Uzun seneler bu esere dikkat ettik ve bunu
kendi hakik muhitinde grmee altk. Sonunda, onun cemiyetimizde biolojik mnsiyle - hakik bir sray, cins deitirmesi olduuna inandk.
Filhakika o, edebiyatmzda ve dilimizde aydnlatc zeknn uyandr.

inasi'nin musiki bildiini, harmonika aldn, hatt bakalarna,


retecek kadar notaya in olduunu Ebiizziya sylyor. l h i sinin -sof
uslyle- air evlen m esin deki arknn ve marnn -Trkede ilk mar,- bes
telendiini biliyoruz. inasi, bunlar notalariyle birlikte neretmiti. Bu beste
lerin kimin olduu belli deildir. Mar son otuz seneye kadar sylenirdi.
13 Mehmed Kaplan, Nmk Kemal, hayat ve eserlerim, stanbul 1948,
s. 49.

inasiden sonra
YEN OSMANLILAR CEM YET

1856'dan sonra siyaset ve fikir hayatn alt st eden ve mcadelesin


de, Tanzimatn getirdii prensipleri halka doru genileten, bu suretle dev
let eliyle yaplm bir slahat hareketini, ona kar giriilmi tima bir
mcadele ekline sokan bir harekete tesadf edilir. Bu, Yeni Osmanllar
Cemiyeti adyla tandmz siyas teekkln meydana kmasdr.
Mecid devrinde ak bir muhalefet hareketi yoktur. Veliahd tahta
karmak isteyen bir iki ordu mensubunun - ou Tophanedendir -, hkm da
rn garpl temayllerini ho grmiyen ulema snfndan birka kiinin etra
fnda toplanmasndan doan ve her hangi bir ileri fikir kymetini tam a
d, neredilen muhakeme zabtlarndan anlalan Kuleli vakas istisna edi
lirse, devlet idaresi hakknda yaplan tenkitlerin ve efkr umumiyedeki ho
nutsuzluun hareket halinde sarih bir ifadesine rastlanmaz.
Buna mukabil, idare eklinde cezr bir deiiklik yapmak fikri devlet
adamlarnda daima mevcut bir ey gibi grnr. Reid Paann faaliyetleri
arasnda kurmaa alU vilyet meclisi idarelerini mertiyet ekline bir
mukaddeme gibi tefsir edenler olmutur. Ayn devlet adam, memleket ih
tiyalarn tesbit iin stanbulda toplanacak bir meclise vilyetlerden m u
rahhaslar intihap ettirir ki, tasavvur tam tatbik olunsayd bir nevi Kurucu
Meclisi tekil edilmi olacakt.
Abdlaziz devrinde ise Fuad ve Midhat Paalarn, hatt bizzat li
Paann bile ' bir zaman iin olsa dahi, bu fikre taraftar olduklarn ve
r-y Devletin almas 1868de, yani Abdlazizin Avrupa seyaha
tinden dnnden sonradr. Bu tarihte Londra'da kmakta olan Hrriyet
gazetesi, hdiseyi Yeni Osmanllarn bir zaferi gibi telkki eder, fi te devlet,
vaktiyle halka verdii teminat-i adaletin cmlesini, serbestiyet derecesine var
mamak; hkmyle takyid ederken Yeni Osmanllarn gsterdii itirazlar netayicinden olmak zere nutk- hmyunda hrriyet-i amme temin olundu.
Tafsilt-) darede ise, her ne yapld ve her ne zuhur ett^i ise, hemen cmlesi,
Yeni Osmanllar zasnn iarat ve ihtaratna muvafk kmtr. Yeni Osman-

216

217
ok ihtiyatl tedbirlerle tatbikine doru yrmek istediklerini gsteren em a
reler vardr.
r-y Devletin kurulmasn, yani vilyetler idaresi kanununun ya
plmasn Engelhard, birm eclis-i mebusan ve merutiyet idaresi iin k
k bir tecrbe addeder.
1856dan sonra devlet idaresinin garip bir manzaras vardr. M utlak
yetle idare edilen ana-vatana, Eflk ve Budan, Srbistan gibi, mill m ec
lisleri olan muhtariyetler tabidir. Aziz devrinde Msr ve Lbnan da bunlara
iltihak eder. Msr Nvvab Meclisinin almas ise, memlekette bir meruti
yet idaresinin kabul iin atlm bir adm gibi telkki edilmiti. Filhakika,
o zamana kadar bu eyalette yaplan bir ok yenilikler, devlete ilk tecrbe
vazifesini grmt. Msr Meclis-i Nvvabnn al zerinde Fuad Paann verdii talimat, bu ruh hletine en iyi misldir. Fuad Paa, Msr'n
gazetelerimiz tarafndan bir rnek gibi halka ve hkmete gsterilmesini
ister. Abdlaziz ise, sanki bu meselede onunla yar eder gibi r-y Dev
let iin yazd hatt hmyunda hakimiyet-i amme tabirinin kullanlma
sna ve hrriyetten bahsedilmesine raz olur. (17 Muharrem 1285). Btn
bunlar dnlrse, bir merutiyet idaresine ne kadar yakn olduumuz g
rlr.
Reid Paann lmnden (1858) sonra birbirini takip eden ikinci Cid
de, Lbnan, (1860-1861) meseleleri, Eflk ve Budann prenslik oluu
(1861) ve hemen arkasndan ok kuvvetli bir muhtariyete doru gidii,
mal buhranlar ve onlar douran israflar, Msr'n 1864-1865 seneleri ara
sndaki vaziyeti; hlsa yukarlarda izah ettiimiz meselelerin, efkr
umumiyedeki honutsuzluu arttrmas ve onu son bir tedbir gibi baz si
yas kanaatlere gtrmesi gayet tabiydi. Abdlaziz devri, israf hususunda
Ulardan marnileyh Ziya Bey Efendi ki, imdi devlet, herkesin arzu ettii
Millet Meclisini yapm aa cesaret edemezse, bari iktiza eden erbb- hail akdi
bir meclise cem etsin ve o meclisi ubelere taksim eylesin, zasn azilden masun
tutsun, yapaca nizm t ve Mayenin muvazenesini onlara gstersin. Bu
suretle hem istibdada olduka mni olur, hem de halkmzn usl-1 meverete
istidad tecrbe ile sbut bulur-> diye meclis meclis arz- efkr ederdi. imdi
usl-i meverete kar ittihaz olunan tedbir ki, meclis-i ur-y Devlettir.
Esas marnileyhin bu tedbirinden ibarettir diyerek bu yeni teekkln ilk
fikrini Ziya Bey e atfeder. ( <Yeni OsmanlIlar >, Yeni Tasvr-i Efkr, nr. 96,
12 Terinevvel 1039). Nmk Kemal ise, r-y Deviet'ln almasn, o tarih
lerde babasna yazd bir mektupta Bizim Millet Meclisi meydana kar gibi
oldu [.. .] Biz kazandk, millet kazand... cmleleriyle Merutiyet rejiminin
balangc olarak gsterir. (Mithat Cemal Kuntay. Nmk Kemal, I. s. 550).

218
Abdlmecid devrini ok gemili. stikrazlar birbirini takip ediyor ve dev
letin itibar harite ve dahilde bu yzden haclet stne haclete uruyor
du.
Abdlaziz Trkiyesi, meruti bir idare altnda birliini kurmu olan
Romanyay artk elinde tutamazd. Srbistana gelince, onu hakikatte 1830'dan itibaren kaybetmitik. Girit isyannn nasl bir kmaz olduunu li
Paanm mehur lyihasndan anlamak m m kndr3.
Trkiye, ecnebiler ve aznlklar iin retim serbestliini bir esas ola
rak kabul etmekle, 1856 fermanndan itibaren haricin en muzr propagan
dasna kendiliinden meydan brakm bulunuyordu. Karada, her an kor
kun ihtiltlar yapmaa msait azgn bir band. Hersek. Bulgaristan, Sr
bistan, slv cemaatleri arasndaki herhangi bir ayrl hareketine nnda cevap veriyorlard. Rus ve Avusturya politikasnn ayr ayr alt bu mem
leketlerde, devletin teebbs ettii cezri tedbirler derhal mdahalelerle akim
braklyordu. Bu itibarla, Bblinin maziden devir ald baz hesaplar
yava yava tasfiye etmesi ve tasfiye edemeyecekleri iin muvakkat hal tarz
lar aramaa katlanmas tabi idi. Fakat, memleketin vaziyeti, sonuna ka
dar srecek gibi grnen bu gerileme siyasetine tahamml edecek halde de
ildi. Efkr umumiye gerekten gergindi. Bazan hakiki bir muharebe ma
hiyetini alan tenkiller, Sultan Azizin donanma merak, sk sk asker kya
fetinin deimesi devlete ok pahalya mal oluyordu. Mal ifls gittike yak
laan b ir tehlikeydi. Halk bunu bilmese bile, her gn gayr memnun muhit
lerden taan israf ve suistiml dedikodular etrafa yaylyordu. XIX. asrn
ortalar baz Avrupa memleketleri iin bir nevi mal skandallar devri ol
mutu. Siyas stajn nc Napoleonun mektebinde yapan Abdlazizin
devrinde bu m oda bize de gelmiti; srf bu meum para ihtiras yznden
yava yava devlet, tekrar ele geirmek iin iki defa imparatorluun mukad
deratm tehlikeye koyduu bir lkesini, Msr kaybetmek zereydi.
Filhakika, Abdlaziz devrinde saray ile, ona ister istemez uymak va
ziyetinde kalan Bbli, rvet, hediye - hatt komisyon - eklinde gizli,
aikr alman paralar mukabilinde tavizat zerine tavizat vererek bir taraf
tan M srn devletle olan balarn pamuk iplie haline indirmi ve dier
taraftan bu memleketin biraz sonra decei mali buhran ve onun netice
lerini hazrlamt. Vali Said Paava hariten istikraz hakk devlete veril
miti. Tezkir-i Cevdet e gre, ilk nce byle bir msaadenin yolsuzlu
unu syliyen li Paa, bir hafta sonraki Meclis-i Vkel toplantsnda bila2
Lyihann Tnetni iin bk. Ali Fuat, Rieal-i mlmme-i siyasiye, s
tanbul 1928, s. 118-128.

219

kis lehinde bulunarak msaadenin verilmesine sebep olur. Cevdet Paa'ya


gre, li Paay buna meylettiren, valinin enitesi Yusuf Kmil Paa ol
mutur. Bu hizmet mukabilinde valinin Ali Paaya onbir bin kese verdii
ve biraz soma da li ve Kmil Paalara hnkrn ikier bin kese ihsanda
bulunduunu yine ayn menba syler.

Msr meselesinin ikinci safhas, Sultan Aziz'in para ihtiyacna hiz


meti, kendi kesesinden ve zarara itirak ettirmemek artyla Pariste onun
hesabna borsa oyunlar oynatmaa kadar giden smail Paamn valilii za
mannda, Msr veraset usulnn deimesi ile balar ve bunu Vali unva
nnn hidiv adyla tebdili meselesi takip eder. Saraya takdim edilen r
vetler sayesinde irs valilik bir nevi emirlik eklini alr ve ok az olan
selhiyetleri, anavatana olan ilgisini tehdit edecek ekilde geniler. Nihayet.
smail P aann hkmdarlk oyunu, Svey kanalnn alma merasiminde
Avrupa hkmdarlarm Osmanl hriciyesinin tavassutuna lzum grme
den armaa kadar varr. Kald ki, kanaln almas ii devlet iin m
him bir gaile olmutu. Mttefik Fransa hkmetine kar bu teebbs
aka reddedemiyen Reid Paa, onu vali eliyle karlamak iin heyet-i
vkel kararyla Y usuf Kmil Paaya bir mektup yazdrtarak, Said Paa'ya
imtiyazn verilmemesini tavsiye ettirmi, fakat sefirin iten haberdar olmas
yznden Krm harbinin en buhranl zamannda Reid Paa istifaya mec
bur kalmt K Kanaln almasna balannca yepyeni bir takm meseleler
meydana kmt. M sr hkmeti, bu i iin, devletin gz nnde en aa
yirmi bin tebasn angarya ile altryordu. smail Paa vali olunca an
garya usuln kaldracan syledii halde buna muvaffak olamamt.
smail Paa, Said P aadan ok baka trl idi. O, bir taraftan mstakil
hkmdarlk arzusunu zorla Bblliye kabul ettireceini sand ecnebi n
fuzuna, kendisini kaytsz artsz teslim etmiti. Dier taraftan da bu hkm
darlk oyununu, israf, debdebe, ecnebi hkmdarlarna nezaketsiz cemilerle
tatmine alyordu. Bu cemileler arasnda Girit mltecilerine sarfedilmek
zere Y unan kraliesi Olgaya hediye ettii yzbin frank bata saylmal
dr.
Btn bunlar, hem devlete, hem de Msra pahalya mal oluyordu.
Msr 12 sene iinde 2 milyar 225 milyon frank borland.
Devletin byk bir veziri, Yusuf Kmil Paa Hidiv'in stanbulda gay
ri resm maslahatgzar gibi idi. li ve Fuad Paalar, sarayla her istedii
zaman mnasebette bulunan bu zengin arkadalarnn tesiri altnda idiler.
3 Tezkir-l Cevdet, {a. nr.i, s. 40-42.

220
Dorudur, udur ki, Tanzimat rten millerin banda biraz da Msr
paras gelir.
M sra verilen bu msaadelerde Napoleon IH'n siyasetinin byk
hissesi olduunu da syliyelim. Ancak, bu siyaset tamamiyle ifls ettikten,
yani 1871'den sonradr ki li Paa, Hidivin selhiyetlerini tahdide al
mtr. Fakat, neticede Msr donanmasnn baz birliklerini satn almak
gibi, hi bir ey ifade etmiyen kk tedbirlerden ileriye gidememitir.
ikinci mhim mil de, Bblinin cezri tedbir almak ve 1839-1856
fermanlarnn vaad ettii slahat tedbirlerini salamak hususundaki tenbellii
ve kararszlyd. Devlet, bir kelime ile, tanzim edilmemiti. Kald ki,
yaplacak iler iinde adl ve idari ksmlar gibi da kar taahht edilmi
olanlar vard. Bunlarn srncemede kalmas, o kadar ikyet edilen ec
nebi mdahalelerine bir sr yol ayordu. Tanzimat'tan sonra devletin,
kapitlasyonlarn ilgas hususundaki baz teebbslerine de yine bu mni
oluyordu. Memleketin servet kaynaklarnn almas, tam bir ktisad ve
tima kalknmay temin edebilecek bir kltr ve retim programnn tan
zim ve tatbiki gibi eyler ise bsbtn ihmal edilmiti. Denebilir ki. Selim
III rnesansm, nasl ynn ve ocan kukulanmas bomusa, Tanzi
matla balayan hamleyi de bir trl esas meselelere girememek ylece
akm brakmt.
Birbirine eklenen bu vahim hadiselerin tek bir mns vard. m para
torluk gz gre gre zlme tehlikesindeydi. Bu tehlikeli durumun, ou
sarayn etrafndaki yksek memur ailelerinin ocuu olan ve stelik Bbli,
Hariciye, Mbeyin kalemleri gibi, btn bu meselelerin en ak ve teferru
atl ekilde aksettii birbirine zt kanaat ve ihtiraslara gre uzun uzadya
tenkit ve mnakaa edildii muhitlerde alan devrin genleri zerinde te
sir yapmamas kabil deildir.
1826 ile 1840 arasnda domu olan - ou 1840 s
ralarnda- ve hemen hepsi yeni alan mekteplerde
Yeni bir nesil
okuma ve yazmay renen, ecnebi lisan bilen bu
genler, yenilik devrinin aa yukar nc neslini
tekil ediyorlard. Yerli irfanla ilgileri ne dcrecedc
olursa olsun, garp fikirlerine daha fazla aktlar. Hemen hepsi, on sekizin
ci asr Fransz muharrirlerini yeni bir dnya kefetmi gibi okuyorlar, ya
hut okumaa alyorlar, hayata yeni prensiplerin arkasndan bakyorlard.
Dier taraftan, gittike kuvvetini arttran matbuatn dncelere yapt
tazyiki daha iyi hissediyorlard. Y ukarda inasinin Tasvir-i Efkr ile

22
Mnif Paanm Mecmua-i fnnunun bir iki sene iinde ne kadar cidd
meselelere temas ederek fikirleri uyandrmaa altm, gerek ecnebi ga
zetelerin, gerekse ecnebi diliyle memlekette kan veyahut Rum , Ermen
harfleriyle, fakat Trke olarak neredilen Anadolu gibi gazetelerin b
uyandrma hareketine nasl yardm ettiklerini, bilhassa Courrier d'Orientm
memleketteki siyas yenilik fikirlerini nasl beslediini sylemitik.
ite, Yeni Osmanllar Cemiyeti bu hava iinde, fikirlerin ve hadi
selerin mterek basks altnda kurulur.
Ebzziya'ya gre cemiyet, 1865 senesi Hazirannda bir Pazar gni
Mehmed, Read, Nuri, Mustafa Refik - M ir at mecmuas sahibi -, Nm]
Kemal Beylerin Belgrad ormannda yaptklar bir tenezzh esnasnda ku
rulmutur. Ebzziya'nm verdii malmat, Ibnlemin Mahmud Kemal inal
n Mehmed Beyin byk kz efka H anm dan naklettii eyler, u su
retle tam am lam aktadr: Prens Mustafa Fzl Paa, Yakackta halas
Zeynep Hammn ve Mehmed Bey de babasnn kknde ikamet eyledik
leri srada, Nmk Kemal, Nuri, yetullah, Read Beyler, gh Efendi
Pazarkyl Ahmed A a ve dier zevat birleerek Y'eni Osmanllar Cemiye
tini tekil ettiler4.
Bu rivayet doru ise, cemiyet daha ilk devir
lerinde Prens Mustafa Fzl Paa ile alkada
Mustafa Fzl P aa
bulunuyordu. Siyas hayatmzda olduu ka
dar, fikir hayatmzda da mhim bir yer tu
tan, bu haris, hatt zeki, fakat mizacna ma
lup, msrif devlet adamnn bu teebbse nasl atldm tahmin etmek g
deildir. 1282 senesinde (Cemaziylhr) Msr vilayeti zerindeki btn
haklarndan, tazminat olarak ald bir ka milyon Ingiliz lirasna mukabil
vazgemee mecbur kalan Mustafa Fzl Paa, btn mrnce, byk bir
entrikac olan kardeinin elinden Msr hkmetini tekrar alabilmek eme
lini brakmyacaktr. 1865 senesi Terinisnisinde onu, bir hatt- hm
yunla Meclis-i Hazin Reisliine - o zamann Malye nazrl - tayin edil
mi gryoruz. Paanm mliyeyi slh hususunda bavurduu areleri Ebziya Tevfik, Yeni Osmanllar Tarihinde anlatr5. Fakat, P aa bu vazi
fede uzun zaman kalmam, bir iki ay sonra azledilmi ve hemen arkasndan
da Abdlazizin ni bir iradesiyle Avrupa'ya uzaklatrlmtr. Abdlaziz
Han'n, memleket iin ne kadar faydal olursa olsun, mal meselelerde faz
4 Son asr Trk airleri, s. 942.
5 Yeni Tasvir-i Efkr, 1909, ur. 1.

222
la vesayetten ve cezr slahattan holanmadn bildiimize gre, o zaman
iin bundan tabi bir netice olamazd.
Mustafa Fzl Paay, Msr sllesindendlr diye sadece ikbal hrsyla
hareket eder grmek ve slahat ve mertiyet hakkndaki fikirlerini, sadece
gayesine erimek iin bavurduu bir vasta sanmak elbette hakszlk olur.
Yalnz, iyice bilinen bir ey varsa, ikbal ve mevki hrsnn onda esasl bir
zaaf olduudur. Yeni Osmanllar cemiyeti azasm Avrupaya davet ettikten
sonra, kendini affettirerek birdenbire stanbula dnmesi ve 1870 muhare
besinden sonra, yani Fransz siyasetinin arkta bir zaman iin felce ura
mas zerine, l Paann Hidiv smail Paaya kar takip ettii yeni hare
ket tarzndan mitlenerek onunla anlamas ve li P aay desteklemek iin
Avrupadakilere emir vermesi, hatt Yeni Osmanllara, istedii zaman ha
rekete geecek bir let, bir tehdit ve antaj vastas gibi bakmas, bu miza
cn zaafn gsterir.
Ziya Paa, onun bu emrine kar, li P aa aleyhinde el ele almak
'ere, Hidiv smail Paann, i adam Efltun Paa vastasyla yapt tek
lifleri kabul etmi, Nmk Kemal ise stanbula dnmek arelerini aram
tr.
Bununla beraber P aann, asl siki ne olursa olsun, bizde saraya
ve mutlakiyet rejimine kar ilk akslmeli yapt ve Sultan Aziz'e hita
ben Paris'ten yazd Franszca ak mektubun, merutiyet fikri etrafnda
balyacak olan mcadelenin ilk beyannmesi olduu inkr edilemez. ok
ac baz hakikatleri iine alan bu mektup, stanbulda Yeni Osmanllar ta
rafndan Trkeye evrilerek bastrlm ve paket paket datlmtr 6.
Avrupa'da o devirde pek revata olan ihtill ce
miyetlerini gznnde tutarak kurulan bu cemi
Yeni Osmanllar yetin esas maksad, rejimin deimesi idi. Biraz
ve
soma, bu gaye urunda ilk byk teebbsn
y ra s muhitler
tasarlar. Abdlazize Muharrem dolaysiyle Bbliy ziyaretinde bir istida ile mracaat ederek
merutiyetin ilnn rica edecek ve iyi niyetlerin
den phe edilmiyecek mesul bir kabine kurulmasn teklif edecekti. Yine
Ebzziyaya gre, bu mracaatn karsnda hkmdarn fikir danaca
irvan-zde Rd Paa, Midhat Paa, Mtercim Rd Paa gibi devlet
adamlar da, kendilerine taraftar olacakt. Ebzziyaya gre, zaten irvan*

Ebzziya, Yeni Ormanllar tarihi*, Yeni Tasvir-i Efkr, 1909, nr. 2.

223
zde, Zaptiye muavini Mustafa sim Paa, stanbul Karakollar Feriki -Mer
kez kumandan- Macar mer Paa gibi bir ok tannm adamlar gizli ce
miyete m ensuptular7.
Fakat, b u safdil program tatbik edilmeden, cemiyet li Paa'ya ha
ber verilir. B u hususta btn sylenenleri burada anlatacak deiliz. Ke
za, cemiyetin hakikaten ittiham edildii gibi,\ li Paanm ahsna bir kas
di olup olmadm da mnakaa etmiyeceiz. Sadece Ebzziyann Yeni Os
manllar T arihi nin bu hususta biricik kaynak olduunu ve bu muharriri
baz meseleleri hi yerinde olmayan bir sktla gemesinin ve baz yerler
de de asl meseleyi btn bir roman teferruat iinde kaybetmek huyu
nun ii ok kartrdm tekrarlayalm.
M uhakkak olan taraf, hareketin baz siyas ahslar ve ihtiraslar ta
rafndan beslenmi olmas keyfiyetidir. Bu cinsten siyas huzursuzluk de
virlerinde m uhtelif zm re ve muhitlerin, gen ve idealist teekklleri istis
m ar ettii daim a olagelmitir. Yeni Osmanhlarda da byle oldu. Yukar
da, Prens M ustafa Fzl Paanm cemiyetle alkasn grdk. Bu tek ba
na kalmaz. Velihat M urad Efendinin ve bilhassa dairesi mensuplarnn,
bilhassa byk bir entrikac olan, sonuna kadar olunu saltanat mevkiinde
grmek iin elinden gelen gayreti esirgemeyen annesinin, memleketteki
honutsuzluu bir saltanat deimesi ekline sokmaa altklar, cemiyet
erknndan Mehmed ve Nuri Beylerle ve bilhassa Nmk Kemalle te
m asta bulunduklar m alm dur8. kinci veliaht olan Abdlhamid Efendi
ise, hi bir siyas emel izhar etmemekle beraber, bandan beri Yeni Os
manllarca, el altndan olsa bile, bir nevi mnasebeti devam ettirmitir. Az
ok fikirlerine sdk bir ihtillci, hi olmazsa gzn esirgemeyen bir mceraperest gibi grnen Mehmed Beyin, -Sar Ahmed Bey'in olu- dev
7 a. e., a. y. nr. 18.
8 Murad Efendi ile Nmk Kemalin ne zaman karlatklarm tam bilmi
yoruz. Yalnz, bir dva dolaysiyle Murad Efendi'nin Nmk Kemale, Ebzziy a nn Yeni OsmanlIlar Tarihimde sk sk ad geen topal Sleyman gnde
rip lzmgelen yazlarn onun kalemiyle yazlmasn istediini, neticeden mem
nun olarak N m k Kemalden edebiyat dersi aldn Mithat Cemal Kuntaym
eserinden reniyoruz. Bu dostluk arabuk, bir intisap ekline girer ve sonuna
kadar devam eder. (Bk. Namk Kemal, I, stanbul 1944, s. 79 vd.) Abdlaziz
devrinde Nmk Kemal ve arkadalarnn nefyinin asl sebebi de, Murad Efen
di ile Kemalin mnasebetidir. Abdlhamid Hann htralarnda Mehmed Beyin
Murad Efendi ile ve kendisiyle mnasebetini gsteren baz fkralar vardr.
Abdtilhamid-i Sninin notlan, Trk Tarih Encmeni Mecmuas, nr. 91,
1925, s. 90-91. Nmk Kemal, Murad Efendiden mektuplarnda hazret ve bi
zim ki diye bahsederdi.

224
rin en haris ve entrikac simas olan amcas Mahmud Nedim Paa'mn sad
rzam olmasnda srar ettiini, dier baz azann da Ahmed Vefik Efendinin sadrzam olmasn istediklerini, Abdurrahman eref Efendi Yeni
Osmanllar hakkmdaki bir yazsnda syler Ahmed Vefik Efendinin sa
darete getirilmesi keyfiyetinin, Ingiliz sefareti tarafndan da bir zaman or
taya atlm olmas hakkmdaki rivayet de dikkate deer.
Cemiyetin nfuzlu zasna gelince, bunlarn bazsnn Nmk Kemal
gibi, teden beri saraya ve saltanata mensup ailelerin ocuklar, bazs Sup
hi Paazade yetullah, N ecip Paa torunu Mehmed Bey, damat olduu
halde alt ay sonra karsndan boatlp, bu vesile ile verilen ferik rtbesi
alndktan som a Paris sefareti maiyet memurluuna tayin edilen, ikbal
dkn Kni Paazde R fat Bey gibi, yeni teekkl eden yksek ve zen
gin, memur aristokrasisine mensup olmalarj ve nihayet ilerinde bir pren
sin st kardei bile bulunmas -Nuri Bey, Abdlhamidin st kardeidir- d
nlecek bir meseledir. Tekrar edelim ki, bu genlerin hemen hepsi Ter
cme Odas, Mhimme Kalemi, Mabeyn-i Hmyun gibi devlet ileriyle
yakndan alkal muhitlerde yetimi ve birbirlerini tanmlard. Bu itibar
la siyas ve tima her iki mnsnda muhitten idiler. Siyas ihtiras ve
erime hrs, kendilerinde deta aile miras ve terbiyesi idi.
Yeni Osmanllar cemiyeti, bir taraftan tekilt
n tamamlar ve daha ziyade bir genlik hlyas
Yayn hareketleri
na benziyen rejim deiikliini tasarlarken, di
ve
er taraftan en mhim za ve ahsiyetleri, bi
Kararnne-i li
raz sonra bu cemiyetin kadrosu iinde grcce
imiz gen matbuat da, gnn meseleleri zeri
ne mcadelesine balar. 1864-1867 seneleri Trk
matbuatnn gelime seneleridir. Btn memleket meseleleri zerinde du
rulur. Bu mcadelenin ilk safnda Filip Efendi adnda bir zatn imtiyaz
n ald Muhbir gazetesi, yani Ziya Paa ile Suavi Efendi gelir. Girit,
ark meselesi, mal buhran zerine yazd makalelerle Tasvir-i efkr,
ona itirak eder.
Muhbir gazetesinde, Girit ve Belgrat meseleleriyle, ecneb borla
r hakknda kan makalelerden baka, dorudan doruya merutiyet ida
resini istiyen b ir yaz da vardr. H er iki gazete Mustafa Fzl Paa'mn s
vete kan ve ark meselesinde R us donanmasna let olduu sylenen

Tarih musahebeleri, s. 173.

225
Nord gazetesine verdii cevab nerederler. Hatt, Tasvir bu mektubu
Trkiye'de balayan vatansever uyam ven bir de mlhaza ilve eder l0.
Fakat, hkmeti asl kukulandran ve Muhbirin bir ay iin kapa
tlmasna ve som adan Kararnme-i li adiyle anlan ve matbuat hrri
yetini ilga eden o mehur sadret emrinin nerine sebep olan yaz, li Suavinin Msr valisinin yeni isteklerim haber veren fkras olmutur.
Msr Hariciye M dr devlet Nobar Paa, memuriyet-i mhimme
ile Dersaadete gelecekmi... Marnileyh be ey iltimas iin gelecek
mi :
Birinci, Aziz-i Msr nvan, ikinci, kendisine mahsus arma ile sikke
darb, nc, Mirlie kadar rtbe vermesi, drdnc, kendisine mah
sus almet ile nian vermesi: Beinci, askerinin yz bine ibl.
Ertesi gn Tasvir-i efkr, Muhbirin bu fkrasn baz erbab- vsuktan aldmz malmata gre Msr tarafndan henz suret-i resmyede
bir teklif vki olmamtr. Bundan byle dahi meml olunamaz. nki
bahsolunan metlibe asla mnasebet grlemiyor cmleleriyle balayan
bir mlhaza ile neretti. U gn sonra Muhbir tatil ediliyor. Muhbir
in tatili zerine Filip Efendinin nerettii itirazms bir beyannmeyi olduk
a ihtiyatl bir dille tasvip eden Tasvir-i efkrda, ayn gnde Nmk Ke
malin Reid Paa lisann takliden yazd Mesele-i arkiye makalesi
kyor ". Bunu, Karamme-i li (8 Zilkade 1283) ve onu da Suavi ile
Tercman- ahvl sahibi Agh Efendinin Kastamonuya nefyedilmeleri,
Nmk Kemalin Sniye rtbesiyle Erzurum vali muavinliine ve Ziya
Beyin de Kbrs mutasarrflna tayinleri takip ediyor. Bu suretle, yukar
da sylediimiz gibi, Tanzimat kendi yetitirdii nesle kar vaziyet alm
olur. Bir mddet ayak srmek suretiyle yeni vazifelerine gitmiyen mu
harrirler, M ustafa Fzl P aann daveti zerine ve Courrier dOrient
sahibi Jean Pietrinin delletiyle Paris'e kaarlar. Ayni suretle davet edi
len Ali Suavi ile gh Efendi, kendilerine yolda iltihak ederler. Kni Paa-zde Rfat Bey ise, m em ur olarak Pariste bulunuyordu. Ziya Bey, bu
firarla Yeni Osmanliara fiilen girmi olur.
Nmk Kemalle onun Avrupa'ya k tarihlerini Ebzziya Tevfik,
14 Mays Efrenc olarak gsterir. Bir dier rivayete gre 17 Mays 1867
>o Muhbir, 16 evval 1283, nr. 20; Tasvir-i Efkr, 18 evval 1233, nr.
461 (ayr. bk. Yeni OsmanlIlar Tarihi Yeni Tasvir-1 Efkr, 1909, nr. 2).
Tasvir-1 Efkr, 28 ubat (4 Zilkade) 1283, nr. 465.
F. 15

226
(13 muharrem 1284) de stanbuldan a y r lr la r B u n la r n hareketlerin
den birka gn sonra da (Muharremin 16 nc Pazartesi gn) Yeni Os
manlIlar cemiyeti hakkmdaki takibat balar. Ebzziyann ilk hamlede tev
kif olunduunu syledii zatlar, Kapu kethdas Azmi Bey, akir Efen
di (? ), Bb- Serasker m emurlarndan Tahsin Efendi, mderris Hoca Veliyeddin Efendi, yine ulemdan Sleymaniyeli Mehmed ve Cerrahpaal
Salih Efendilerdir. Bunlar evlerinden, medreselerinden kaldrlp -anbarlya nakledilmiler ve orada tevkif edilmilerdir. Bu suretle Yeni Os
manlIlar cemiyetinin stanbuldaki faaliyeti sona erer; mlteci muharrirle
rin Paristeki mcadelesi balar. Cemiyeti hkmete haber veren, li Paamn ahs hakknda katil kasdinden rken, yahut byle bir kasdi veh
meden Suphi Paazde yetullah Beydir. Bunu haber alan Mehmed, Nu
ri Read Bey'ler daha evvel davranarak gizlenmiler ve sonra da Avru
p aya kaarak dostlaryla birlemilerdir.
Yeni Osmanllar cemiyeti, bu tevkif ve bazlarnn Avrupaya kama
laryla fiilen dalm demekti. Bundan sonra, ne de olsa muayyen bir ah
sa bal, kk ve tesantsz bir teekkl, hatt siyas bir cemiyetten zi
yde, bir fikir hareketi, bir ka muharririn at bir mcadele olarak bir
m ddet A vrupada devam edecek, li Paann lmnden sonra ise bu
hareket sadece Nmk Kemalin etrafna toplananlarn neriyatna inhisar
edecektir. H er iki safhasnda da baz taraftarlarn tevecch ve yardmn
grecekse de, bu .hi bir zaman ahs dostluun ve baz fikirlere snmann
verdii alkadan teye gemeyecektir.
lk hareket, M uhbirlin tekrar Suavi Efendi
tarafndan Londrada neri olur. (31 Austos
Avrupada yaplan
1867). Fakat, Yeni Osmanllar namna Musmcadele
tafa Fzl Paa tarafndan tesis edilen bir ser
maye ile kan gazeteyi Suavi daha ilk nsha
snda benimser, hatt zerinde Yeni Osmarihlar Cemiyetinin miihr bulunmasna ramen, beyannmesinde Avrupa
da bulunan bir cemiyet-i Islmiye tarafndan karldn bile yazmaktan
ekinmez ve yine ilk nshadan itibaren, cemiyen gayeleriyle hi bir al
kas olmayan bir ulemla der, ayrca gazetenin gayesini bir nevi m aa
rif hareketi eklinde gstermekten ekinmez u. Sonunda, cephe birliini boz
m am ak iin Nmk Kemalin, hatt Ziya Bey'in sarfettikleri gayrete ra
<-Son asr Trk airleri, s. 822.
13 Ebzziya Tevfik, Yeni Osmanllar Tarihi, Yeni Tasvir-1 Efkr, 1909,
ur. 51.
12

227
men, her ikisini de, cemiyetin dier erkiniyle beraber bir protesto mektu
buyla 14 Muhbir le alkalan olmadn ilna mecbur edecek olan bu garip
hareket, cemiyetin almasnda ilk anlamazlklar. Muhbirin ilk nshala
rndan sonra, Abdiilaziz H ann Avrupa seyahatinden istifade ederek, ken
disini affettiren ve Bbli ile bararak stanbul'a dnen -hatt daha son
ra kabinede vazife alacaktr- Mustafa Fzl Paann sk bir matbuat ha
reketine gemekteki tereddtleri balar. Genler hemen hemen bir seneye
yakn bir zaman, stanbuldan alnacak emri bekliverek hareketsiz kalrlar.
Ziya Paa, Osmanl hanedan veraset meselesi hakkndaki bir dedikodu
dan istifade ederek, bu tereddd zorlar. Filhakika, smail Paa valilik hak
knn kendisinden sonra dorudan doruya oluna gemesi iin tedenberi almakta idi ve ilk muvaffakiyet olarak, Mustafa Fzl Paay Msr
hkmeti zerindeki hakkndan iskat ettirmiti (1283). Ziya Paa Veraset
mektuplar ile 15 ancak 1873de, Bblinin raz olaca bu teebbs, dolaysiyle karlam oluyordu. Veraset mektuplarnm btn memlekette
uyandrd geni akis, dier taraftan Bbli ile anlamasndan bekledii
neticelerin kmamas, M ustafa Fzl Paay hdiseleri zorlamaa sevkeder. Bylece, fikir hayatmzda byk bir yeri olan Hrriyet gazetesinin
nerine balanr (ilk nsha 29 Haziran 1868). Hrriyetin sahibi imtiyaz,
Ziya P aanm adamlarndan olan - Ebzziya, sohbetine meclp olduu iin
Parise kap yanna geldiini syler 16 - Kasap Arif adl bir zattr. Gazete,
beinci nshaya kadar Read Bey'in imzasivle kar. Beinci nshadan son
ra Nmk Kemalin imzasn tar 17. Fakat, asl muharrirleri Ziya P aa ile
Nmk Kemaldir. Kltrleri, fikirleri itibariyle birbirine ok yakn olan
bu iki air, Sleyman Nazif'in tabiriyle iki dost, aradaki nesil ve miza
farkna ramen Hrriyetsin altm nc saysna kadar, tam denebilecek
bir ibirlii iinde alrlar. Uzun zaman Nmk Kemalin etrafnda kala
cak olan Read ve Nuri Beyler de onlarla beraberdir. 63 nc nshadan
sonra Nmk Kemal, Mustafa Fzl P aanm li Paa ile, Hidiv sm ail Pa
a aleyhinde anlamas ve Ziya Paann buna mukabil Hidiv smail Pa
anm tekliflerini kabul ederek li P aa aleyhinde mcadeleye devam et
mek karar zerine birbirinden ayrlrlar. Nmk Kemal, bilindii gibi Vi
H a. e., Yeni Tasvir-i Efkr, 1909, nr. 67.
s a. e., Yeni Tasvir-i Efkr, 1909, nr. 62 vd., 67, 68 vd.
16 a. e., Yeni Tasvir-i Efkr, 1909, nr. 55.
7 Belki de Kemali, kendisine daha yakn addettii iin bunu Fzl Paa
istemitir. Filhakika Kuran tab filn gibi mal meselelerde Ziya P a a dan
uzak durur. Mamafih, Ziya P aanm da Abdlazizle olan mnasebeti zerine,
dorudan doruya gazetenin mesuliyetini stne almam olm as ihtimali var
dr.

228
yana zerinden ve Viyana sefiri Halil erif Paa'm n delletiyle ve olduk
a ar bir yryle stanbula dner. Ziya Paa, Hrriyeti doksannc
nshasna kadar Londrada tek bana devam ettirir. Suavinin teebbsy
le alan bir muhakeme yznden matbaasn brakarak Londradan ka
maa mecbur kalnca da, svire'de ta basmasyla yznc nshaya kadar
karr. Bu devrede gazete Arif Efendinin el yazsiyle kar. Mahmud N e
dim Paanm sadaretinde affedilerek stanbul'a gelir.
Mamafih bu ayrlk, Yeni Osmanllar cephesinde ilk zlm deildir.
Daha evvel Kni Paa-zde Rifat Bey, Hakikat-i hal der d e fi ihtiyl ad
l risalesiyle cemiyetten olduka grltl bir ekilde ayrlmt. Bblinin
emriyle ve bilhassa Veraset mektuplar ile Zafernmenin iddetli hcu
muna bir cevap olarak yazdrlm olmas muhtemel olan bu risale, haki
k bir dehletnme olmakla kalmaz, Suavi ve Ziya Paa hakknda ok id
detli hcumlara da giriir. Rifat Beye gre, Hrriyet veya Muhbir gibi
bir gazete karmakla, silh elde devlete isyan etmek arasnda hi bir fark
yoktur. Kald ki, r-y Devletin kurulmasndan sonra mcadele de l
zumsuzdur.
Hrriyetin yambanda, yine Yeni Osmanllk fikri etrafnda Suavi'nin nerettii Muhbir, onun neir imkn kaybolunca Pariste kart
maa balad Ulm ve 1870 muharebesi zerine Paristen kamaa
mecbur olunca Muvakkaten Ulm Mterilerine adl gazete - mecmua
lar vardr, onlar ayrca mtalaa edeceiz. Sar Ahmed Paazade Mehmed
Beyin kartt htill gazetesi ile, yine Mehmed Beyin, Abdlazize
kar stanbulda bir suikast tertip etmek crmyle tevkif edilen ve sonra
salverilen saf Hsn Paa'mn Avrupaya gelmesiyle, svire'de bera
berce kardklar nklb gazetesinin yayma hududu ne kadardr, bil
miyoruz. Bu iki gazeteyi, cemiyetin dier zasmn nerettii kk risale
ler gibi, maalesef gremedik.
Hrriyet gazetesi, Nmk Kemalle Ziya Beyin beraberce altk
lar altm nc nshaya kadar olduka vzh bir grn sahibidir. D a
h a ilk nshadan itibaren, bata merutiyet idaresinin kurulmas gelmek
zere, cemiyetin her sahadaki ihtiyalarn karlamaa alan muayyen
teklifleri vardr. Gazete bir taraftan li ve Fuad P aalarm idaresine kar
en zlim mcadeleyi devam ettirir, dier taraftan Tanzimat'n memleket
iinde yaratt ikizli zihniyet ve tenakuz halinde messeseler zerine dik
kati eker. Nihayet ktisad meseleler, mstahsilin ackl durumu, mliye
deki buhran ve borlar gibi, hakikaten mhim olan gnn mevzular, Ba
bIlinin siyas hatalar ve eeneb nfuzu karsndaki mtereddit ve ba
eici tavrlar, Girit, Msr, Balkan ilerinde emri vkileri kabul edii, sa
rayn israflar, Msr hidivinin ihtiraslar bu mcadeleyi beler. Gen m u

229
harrirler, mcadelelerinde bazan demagojiye kadar inerler. Mesel, bir
stanbul Mektubunda herhangi bir ecnebi gazeteden alnan, haremde
verilmi bir ziyafet havadisi behemahal Fuad Paay vurmak arzusuyla,
onlar asl mcadele edecekleri zihniyetin safna bile geirir. Bu suretle,
yeniliin yetitirdii genler eski rfn mdafaasn yaparlar, muhasmlarn Hristiyan rfn kabulle ittiham ederler. Ziya Paann
Efkr- Firenge tebaiyyet yeni kt.
msra bu tenakuzun en gzel mislidir. Fakat buna tam mnsyla te
nakuz denebilir mi? Her byk hareket gibi, mevcut kadroyu tenkitle ie
balayan gen muharrirler, Tanzimatn getirdii esaslarn slm dininin
ve eriatn tabi icap ve emirleri olduunu sylyorlar, yeniliin, garpla
mnasebetlerinde muayyen hadlerin ilerisine gememesini istiyorlar, fkh
gibi toplum hayatnn her ihtiyacna cevap veren, bin ikiyz elli sene ilen
mi byk bir kaynak dururken, garptan kanun tercmesini gln ve l
zumsuz, hatt cemiyette yarataca ikilik dolaysiyle tehlikeli buluyorlar
d. Onlar, ahlkn mebde'inde dahi dinci ve eriat idiler. Ayrca, Tanzi
matla balyan tahsil ikiliinin de aleyhinde idiler. Hlsa, Tanzimatn
ve slhatn mill ve mahall bir rnesans olmasn istiyorlar ve bunu din
esaslarn kefaletinde grmeyi temel mesele addediyorlards.
Btn bu mcadele m sbet bir teklifin etrafnda olduu iin, bir sis
tem manzarasn daima gsterir. Bu ana teklif, Suavinin de itirak ettii
hrriyet ve mertiyet fikridir. Yeni Osmanllara gre - bilhassa Nmk
Kemal - devlet, Tanzimattan beri tima bir teekkln ilk vasf olan
tevzn-i kuw dan mahrumdur. Eski rejimde bile, lmiye snf. Ocak
ve Divandan mteekkil bir denkleme vard. Abdlaziz devrinde ise, ira
de sadece saray ve Bbli'de toplanmtr. Netice olarak da Ali ve Fuad
PaaIann istibdad ortaya kmtr. Din ananenin bir esas gibi kabul et
tii meveret fikri sistemli bir ekilde tatbik edildii takdirde, bir ok mkiller, Trk olmayan unsurlar meselesi bata olmak zere, kendiliinden
halledilmi olacaktr. Nmk Kemal bu hususta daha ileriye giderek, ku
rulacak parlamantarizmin esas hatlarn izen bir proje bile yapar. Ingiliz
parlamento sistemine ok benzeyen, hnedan zasmn da yer alaca yanyla bu parlamento, bu atlgan gencin, bir tarafyla ne kadar muhafaza
kr olduunu gsterir. urasn da syliyelim ki, btn bu mcadele byle
tek tarafl kalmaz. Aleyhimizde olan garp m atbuatna ve onlarn tercma
n olduu yabanc ve aznlk ihtiraslara kar da Yeni Osmanllar'm muay
yen bir vaziyetleri vardr.
s Bk. hsan Sungu. *Tanzimat ve Yeni OsmanlIlar Tanzimat, stanbul
1940, s. 809 vd.

AL SUAV EFEND

ou kibar aile ocuu ve hemen hepsi devlet memuru olan bu gen


lerin iinde, Ali Suavi Efendi bsbtn ayr bir ehredir. O, halktan
yetimiti; bir esnaf ocuuydu. Sonra da, halkn diliyle ve ok kere d ;
mantyla konuuyordu. Mamafih, tahsil ekli muasrlarndan farkl de
ildir. Davutpaa skele Rdiyesi'nde birka sene okumu, medrese tah
silini galiba hi grmemi, cami dersleriyle kalmt.
inasiden itibaren hemen btn bu devir muharrirlerimizde cami ders
lerine gitmek artyla Arap gramerini, slm fikriyatn, hatt husus e
kilde Farsay renmek vardr; yalnz Suavi bu noktada kalmam, ulem
kyafetini kabul etmi, ayrca camilerde vizlik de etmitir. Yukarda b ah
settiimiz halk mant ile konumak, bu va'zlarn onda ahsiyete eklenen
bir hususiyeti olsa gerekir. leride buna tekrar dncceiz.
Fakat, nce bize gerek kendisinin ve gerek eldeki vesika
larn anlatt ekilde, hayatna ksaca bakalm :
Hayat

Suavi, stanbulda 1839 sralarnda (1255 Ramazan bay


ram) Cerrahpaa mahallesinde doar. Babas, Hseyin
Aa adnda, Bayezd'da mhrecilik yapan bir zatm. O ku
m a ve yazmay karsndan renmi olan bu adamn ahlk vasflarn, Sua
vi ok ver. Suavi, Davud Paa Rdiyesinden sonra Bb- Seraskerimde
sene kadar alr (Dersaadet yoklama kalem i). det olduu gibi, bu
senelerde cami derslerine devam eder. Smi Paann Maarif nazrlnda
kazand bir imtihanla Bursa Rdiyesi muallimi evvelliine tayin edilir. 1
O zaman onsekiz yanda olmas lzm gelir. Halk tarafndan yaplan ik
yetler zerine, bir sene sonra oradan ayrlr, -lmnden sonra Terc-

Siavinin kendi doum yl olarak verdii 1255 senesi ve Smi Paa'nm


Maarif Nazrl zamannda (1273-1277) bu msabakay kazand rivayeti d o
ru ise, dedii gibi onbe yanda deil, en aa onsekiz yanda Rdiye m ual
limi olmas lzm gelir. Bu takdirde Hicaz'a sehayati yirmi-yirmibir yalarn
da olacaktr. Biz, aadaki sahifelerde bu tarih ve ya meselelerinde fazla s
rar etmiyeceiz.

230

231
man- ark. gazetesi, onun hayatna dair yazd ok ar bir makalede 2
bu ikyetlerin ahlki sebepler yznden olduunu syler. - Bursa'dan ay
rlndan sonra Simava gider, orada Kulu Medrese'de ders verir ve bir
mddet de Rdiye ba muallimlii yapar. Yirmi - yirmibir yalar arasnda
- kendi rivayetine gre onyedi - onsekiz - hacca gider. Daha bu senelerde
kitap yazmaa baladn, ehl-i snnet akaidi zerine Nesyih-i Ebu Hanife adl bir eser yazdn, kendisi syler.
Dnte, - Yine Smi Paann himayesiyle olacak - Filibede rdi
ye hocal, Sofyada ticaret mahkemesi reislii, yine Filibe'de tahrirat m
drl yapar. Bu memuriyetler esnasnda Enderun tarihi muharriri Ata
Beyle tanr. Sonradan bozutuu bu zat - niin, bilmiyoruz - bu son va
zifeden azline sebep olur. stanbula dnnde (1867 senesinde), bir
taraftan ehzde camiinde vazler verir, dier taraftan da Filip Efendi'nin
Muhbir adl gazetesine muharrirlik yapar. Suavinin va'zleri o zaman
stanbulda byk bir hret kazanm; kendi rivayetine nazaran Fuad Pa
a bile bu vazlere gelirmi. Suayi, ayn yazsnda Fuad Paann evinde
yemek yediinden bahseder 3. Btn bunlar, Rume dnnde Suavinin
olduka hret kazandn, az ok siyas muhite girdiini gsterir. Ziya Paann mcadeleci hayatnn da balang noktas olan Muhbirde Sua
vinin, bata merutiyet fikri olmak zere bir tenkit hareketine hz verdi
ini biliyoruz. Girit Mslmanlar iin iane gibi umum duyguyu harekete
getirecek teebslerden sarfnazar bilhassa Belgrad kalesinin teslimi ve M
sr'n devlete ball meselelerinde yapt tenkitler, gazetenin etrafnda
bir hava yapmt. Belki v azlerinde de bu siyas meseleleri konu olarak al
yordu. Fuad Paa, beyhude yere vaz dinlemee gitmeyeceine gre, buna
hkmedebiliriz. Yukarda sylediimiz gibi, M ustafa Fzl Paann Nord
gazetesinde kan cevab ilk defa bu gazetede neredilmi, bu suretle Ye
ni Osmanllar, yahut efkr- cedide sahibi genlerden efkr umumiye
haberdar olmutu.
Muhbirnin kapanmasna sebep, Msr valisi smail Paann arzula
rn vaktinden evvel karlamak iin Suavinin yazd mehur benddir. Suavi, bylece li P aann yattrc siyaseyle dorudan doruya kar kar
ya geliyor. Nihayet, gazete kapatlr ve Suavi de Kastamonuya nefyedilir. O radan da, yine Ulm gazetesinde anlatt gibi, Mustafa Fzl Paanm daveti zerine, kaarak Parise gider.
- Terctiman- ark, 14 Mays 1878 (1295), nr. (bk. M. C. Kuntay, Sa
rkl ihtillci Suavi. stanbul 1946, s. 172-176).
3 M. C. Kuntay, *a. es., s. 147, 148.

232
Garip bir tesadfle, Suavi, bu yolculuun mhim bir ksmn Nmk
Kemal ve Ziya Paa ile beraber yapar.
Suavinin A vrupadaki hayat, memlekettekinden daha az dadaal
olmad gibi, stelik biraz daha fazla karanlktr.
Pariste, Mustafa Fzl P aa ve arkadalaryla yaptklar toplantdan
sonra Suavi, verilen karar zerine Muhbir gazetesini karmak iin Lond
ra ya geer. Suavi, gazetesinin stne u cmleyi koymutu : Muhbir, do
ru sylemek yasak olmayan bir memleket bulur, yine kar d. Fakat, Suavi
mterek almaya elverili bir adam deildi. Daha ilk nshalardan itibaren
gazetesine, Avrupada muvakkaten oturan bir cemiyet-i Islmiye tarafn
dan karldn yazyor, kararlatrlm hedeflerin dna kyordu. H
lsa, tek bana i gryordu. Nihayet, Yeni Osmanllarm dier erkn ile
aras ve Nmk Kemalle Ziya Bey'in, 25 Muharrem tarihli mektuplaryla,
kendisinden gazetenin altndaki resm cemiyet mhrnn karlmas is
tenir. Muhbir, L ondrada birka nsha devam eder; m atbaada alan
bir Rumun matbaa letlerini alp satmas yznden kapanr.
Bundan sonra, Suavinin P ariste Ulm gazetesi etrafndaki almas
balar. 1870-1871 harbi zerine gazetesini Lyon ehrine nakleder ve M u
vakkaten Ulm Mterilerine adyla kartr. Ayrca da kk ve ms
takil teliflerle hayatn temine alr.
Cemiyetin reisi Mustafa Fzl Paann, Avrupaya gelen Sultan Azize
verdii arzuhalle stanbula dnmesi zerine, arkadalaryla hi bir m na
sebeti kalmaz. Suavi, bundan sonra M ustafa Fzl Paay maksada iha
netle itham edecek, hatt R us sefareti ile i birlii yaptn yazacak ve
Paa Yeni OsmanlIlardan karld diyerek4, eski arkadalarndan daima
Fzl Paa maallar diyerek bahsedecektir. Bylece, btn zas galiba
kendisinden ve bir iki arkadandan ibaret bir cemiyetin nm na neriyat
n yap ar.5 Nmk Kemalin ve Ziya Paann stanbula dnlerini de ay
n tarzda karlar.
Suavinin A vrupadan dn daha sonra, A bdlham idin clsu se
nesinde ve onun iradesiyledir. (Aradaki zaman iinde nasl geindiini, ne
*
Muvakkaten Ulm Mterilerine, 22 Knunevvel 1870, s. 152 (bk. M.
C. Kuntay, -a, e
s. 651.
s Smi Paa zade Necib P a a nm Paris sefaret ktipliinde iken kardei
Abdlhalim Beye yazd mektuplarn birincisinden, Suavi'nin Necib Paa'ya
isterse para ilerinde yardm edebileceini sylediini reniyoruz. Sknt ek

23i
yaptn bilmiyoruz. urada buradaki neriyatndan baka geim vastas
yok gibidir.)
Bu iradenin, Midhat Paay kasdeden bir yaz zerine olduu tah
min edilmektedir. uras var ki, mabeyin feriki Said Paa, bu devrede Suaviyi himaye etmitir.
Yine, bu him aye ile, Abdlhamidin harici meselelere dair Avrupa
neriyatm tercme etmek zere sarayda kendi reislii altnda kurduu
Tercme Heyetine de girer. Fakat, Nmk Kemal'le Ziya Beyin- iddet
li itirazlar zerine toplantda bulunamaz ve bilindii gibi heyet o gn fes
hedilir.
Suavinin hayatnn en karanlk zamanlarndan biri de bu aylardr. YalAdeta mavir-i saltanat rol oynar ve saraya vakitli vakitsiz girip
kard. Ayrca da kendisine Galatasaray Sultanisi mdrl verilmiti; bu
vazifede kald mddete, aslen Ingiliz olan karsyla mektepte yatp kal
kar. Azli zerine skdarda emsipaada Direkliyalya tanr.
Suavinin hayatnn en karanlk zamanlarndan biri de bu aylardr. Yal
nz, Sarayla aras iyi olmadm, ne ahs politikasndaki malbiyetini, ne
de R uslara kar malbiyetimizi Abdlhamid H'ye atfetmediini, Murad
V e mensup bir takm zatlarla dp kalktm, bir de Smi Paa ailesiyle
olan mnasebetinin devamn biliyoruz. Camilerdeki vazlar yznden ef
kr umumiyede b ir nevi asabiyet uyandrd thmetiyle, iki arkadayla
beraber - Necib ve eyh Ahmed efendiler - tevkifine Seraskerlik emriyle ka
rar verilir, fakat Sadaret tarafndan serbest braklmalar emredilince, tev
kif edilen arkadalar braklr, kendisi de artk takip edilmez. Suavinin bu
esnada raan v ak asm hazrlad muhakkaktr. Nitekim vaka,, hemen
akabinde olur.
Suavi, bu v ak a esnasnda, raan Saraynda tahta karmaa karar
verdii M urad V in koluna girmi, onu darya doru srklerken, harem
sofasnda Beikta karakol kumandan mehur Haan Paa'nm - o zam an
Aa - kalnca bir sopa ile bana vurmas zerine lr (20 M ays 1 8 7 8 ).
Ksa hatlaryla nakle altmz bu hayat, bilhassa kanl kibeti ile
Suavi'nin baz fikirleri ve mizac yznden, muhtelif tefsirlere yol amtr.
Tercman- ark gazetesinin yukarda bahsettiimiz makalesi, Suavinin
tii sanlan Suavi'nin, bu devirde bu teklifi dikkate deer. kinci mektupta
ise Suavi'nin ehibbasndan bir hoca efendiden ayda yz frank mukabilinde
ders aldn syler. Btn bunlar, onun Avrupa'da pek o kadar tek bana ol
madn gsteren, fakat bizi hi bir muayyen neticeye de gtrmeyen del
letlerdir. bk. M. C. Kuntay, a. e., s. 17-18.

234
Avrupa'daki hayatna ispat g bir yn suu ykler; hatt onu Fransz
zabtasnda almakla dahi itham eder. Nmk Kemal ise, raan v ak asnn, Rus ordusunun stanbula giriini kolaylatrmak iin yapldn, R
fat Bey'e st ste gnderdii iki m ektupla6 iddiaya kadar gider. ifahi ri
vayetler ve hkmler arasnda onun bir ngiliz ajan olmas ihtimali dahi
vardr. Suaviyi yalnz fikirlerinde tanyanlar ise, hi bir mukayese ve ten
kit yapmadan, sadece muayyen baz yazlarn bugnn zihniyetiyle m talaa
ve tefsir ederler, ve bu fikirlerin ehemmiyetini btn hayatna temil ederek
onu bir ehit ve daima yle kalm bir idealci gsterirler. Sadece vakaya
bakanlar ise, Abdlhamid'in mehur vehmini raan vakas ile arttr
m olmak mesuliyetini, ona biraz hakl olarak yklerler ki, gerek M idhat
Paa davas ve gerek btn tecrbe grm devlet riclinin i bandan
uzaklatrlmas gibi ar neticelerde raan vakasnn, - yahut daha iyisi
Murad Vin, saltanata iadesi iin almalarn - bir pay olduu inkr edilemiyeceine gre, hakldrlar.
Biz, aaki sahifelerde son devirler tarihimizin, bu belki de hi bir
zaman tam izgileriyle aydnlanmayacak, hayat ve hviyeti zerinde d
nce ve tereddtlerimizi tespite alacaz.
Fakat, bir daha tekrar edelim ki, bu mabeyinci, damat,
saray mensubu aile veya vezir ocuu kafilesi arasnda.
Yetimesi
yalmz o halkdand. Halkn dilini, ve bilhassa halk m anve mizac
tyla konuuyordu. Refahn, grgnn, arkasnda b
tn bir sistem ve zmrenin kendisini koruyacana emin
olmann verdii rahatlk Suavide yoktu. Hi bir yere
dayanmadan erimee mecburdu.' Onun iin, hareketleri daima mezbuhne
olmutur. Suavi, tbiyesi olmayan adamdr.
Buna, mutlak bir ekilde sanat hissinden mahrum olmay da ilve ede
biliriz. Suavi kurudur. Eserlerinde Trke on msraa tesadf edilmez. K en
disinin syledii bir iki msra da hakikaten zevksiz eylerdir. Kalabala
tek bana hitap ettii zaman belki daha rahat olurdu. Fakat yal, konak sa
hibi, devlet dkn olsa bile muayyen bir hayat seviyesini bir zaman yaa
m, o tepelerden etrafa bakan, ltifeci, velveleli, rahat insanlarn arasnda
kendini kaybediyordu.
Suavinin bu insanlara., camilerdeki cahil ve safdil dinleyicilerine ken
disini kabul ettirdii gibi kabul ettirmesinin, yahut tanmad okuyucusuna
< M. C. Kuntay,

" a . c ...,

s.

84-85.

235

hitap ettii gibi rahat ve emniyetle hitap etmesinin imkn yoktu. Ne bir
biri arkasnca sayd isimler onlar artyor, ne de kendi ilminden bahse
dii tesir ediyordu. Onlar, sadece sinirleriyle ve phesiz atavik akslamellerle konuan kar tenkidin, hicvin, akln silhlarn kartyorlard. Suavi'nin konumasn #Ulmdaki makaleleri gibi tasavvur edin, Fzl Paa'mn
konanda, M beyinde, Galatasarayda onun vaziyetini anlarsnz. Zaten
dosttan ziyade mride ihtiyac vard. O seviyeye indirehedikleriyle alkasn
derhal kesiyor ve arkasndan - sanki ifasndan korktuu mhim bir srrn
yakalam gibi - dman oluyordu. O, yalnz olduka ve hareket halinde
bulunduka mevcuttu.
Yetimesi de garipti. Herzgovine7 adl eserinin banda kendisini
okuyucularn, Osmanl imparatorluu iinde seyahat etmi, dinleri, insan
lar, hayat ekillerini m talaa ederek, yani hayata dikkat ederek, hoca
olmu bir din adam diye takdim eder ki, az ok dorudur. Fakat bu
hoca klsik medrese tahsili grmemiti. stelik bir yn ereveyi krmt.
Bir din limi olduunu iddia ettii halde apka giyiyor, Hristivan bir ka
dnla beraber yayordu.
Btn bunlara, ok bariz bir yn zaafn da ilve edebiliriz. Suavi
daima n safta bulunmak isteyen adamdr. Hatt n safta bulunabilmek
iin mterek cepheyi ykabilir. Garip bir narsisizmle kendisine hayran
dr. vnmei daima sever, lzum grrse yalandan da ekinmez. Haya
tnda daim a bir antaj taraf vardr.
Suavi eseriyle deil, karakteriyle izah edilmesi lzmgelen adamdr.
li Paa ile sonuna kadar mcadele eder. Fakat Hrriyet gazetesi
ni de unutmaz. H att sonuna doru stanbul'u ihmal eder. Paris'i ve Lond
ra'y temizlemee kalkar. Eski arkadalarnn hkmetle anlamamalar iin
deta jurnaller verir.
M ithat Cem al Kuntaym nerettii mektuplar Suavinin arkadalarn
yenmek, hatt rahatsz etmek iin hangi vastalara mracaat ettiini gste
rir. Bu miza ayrlklar, cesur hamleler ve huzursuzca dnler, onun hak
knda daim a ok byk hkmler verilmesine sebep olmutur. Bu hkm
lere tamamiyle itirak etmesek bile, Suavi'nin hayatnn bir ok mehulleri
bulunduunu kabule mecbur olduumuzu da itiraf edelim. Bilhassa, onun
1870-1876 seneleri arasndaki hayat tamamiyle karanlktr. Bu karanlkta
her trl faraziye kurulabilir.
i

<rA propos de lHerzgovine;, Paris 1875, s. 1.

236
Yalnz, bu seneler iinde fikirlerinin ounun deitiini de syliydim
Herhalde Parise ilk gittii seneki Suavi olarak stanbula dnmez. Belki
ektii sknt, belki syledii gibi 1870 muharebesinin zerinde brakt
tesirler yznden Suavi dnnde ayn fikirlerin adam deildir. Onu m
talaa edenlerin, merutiyet mcadelesinde hnedandaki hilfet hakknn
meriyetini bile red eden Suavi ile, hkmdara kaytsz, artsz teslim ol
may kabul eden Suaviyi hep ayn adam telkki etmeleri, yahut bu ar
tc deimenin zerinde hi durmadan, yalmz bir zamanlar syledii baz
fikirler zerinde kalmalar hakikaten gariptir.
Hakikatte Suavi zannedildiinden fazla deien bir adamdr. 1876dan
sonraki hareketleri bsbtn artcdr. 19 Eyll 1876 da Vakit ga
zetesinde nerettii mehur makale ile 8 sadece hrriyet ve merutiyet fikir
lerinden vaz getiini sylemekle kalmaz. Ayrca, yeni hkmdara - adm
zikretmeksizin - byle bir eye kat'iyyen msaade etmemesini deta aka
telkin eder. Avrupa'da ne politika vardr, ne millet! Parlamentarizm, de
mokrasi, bunlar byk dvlar kk menfaatlerin ve kk insanlarn
oyunca yapacaktr. Devlet, - hep ayn yazy hulsa ediyoruz - politika
ve istikrar (Suavi'nin szlnde sebat) ister. Avrupa'da bu istikrar yok
tur. stikrar Osmanl mparatorluunda vardr. Bu fikirlere iyi dikkat edilir
ve bilhassa ba tarafnda ngiltere parlamento hayatnn cilveleriyle alay et
mee alan satrlar zerinde durulursa, Suavinin, 1871den sonra can
lanan Fransz Kraliyeti Frkas etrafndaki edebiyata kulaktan olsa bile ya
banc olmad anlabr.
Padiah tarafndan affna ve stanbula gelm esi iin m saade edilm e
sine belli b al mil olduu zannedilen bu mektubu, Sera u taat cem iye
tinin kuruluundan bahseden 9 mektup tamamlar. B u sefer Suavi kendisine
b ir de A vrupal im am bulmutur. Filhakika, btn tekliflerini, o sralarda
demokratik alm alanyle yeni bir sistem kuran F ransz itimaiyats Le
P layn ad etrafnda toplar. L e Play, A vrupa cem iyetlerinde mevcut b u h
ran. din, ile. muhit esaslar etrafnda ve byk tima, tarih realiteleri
g z nnde tutarak halle alan bir sistem kurmutu. Suavi'nin teklifleriyle
Fransz itimai mektebinin messisinin fikirleri arasnda elbette ki hi bir
mnasebet yoktu. O, ngiliz sisteminin srrn zm , bilhassa oradan ald
dersle ve btn mrn dolduran alm asyla, yaayan tima realite
leri gzeterek ve hayat artlarn slh ederek, gittike tehdidini arttran
buhran nlem ee alyordu. Suavi, ted en beri bu cins yazlarnda yapt
i nr. 323.
5 Vakit, 17 Terinevvel 1876, nr. 347.

237
gibi, bu sefer de Le Playm etrafndaki edebiyattan ald birka Frenke
kelime ile ii mulaklatrr. Filhakika, oeuvre, union gibi kelimeler bu
beyannamede lzumsuz yere sk sk geer. Suavinin bu kadar dolambal
yollardan geerek sylemek istedii eyin mns sadece eski fikirlerinden
istifard. Bu, m him bir adam sfatyla - daima arkasnda milyonluk bir
kuvvet vardr - ve en msait artlarda dehaletin aresiydi. Suavinin ahs
etrafnda yapt bu antaj, Londrada yaral askerlerimiz iin atm sy
ledii iane defterleri ve tek bir Londra seyaheti ile Trkiye lehine n
giltere devletinin mzaheretini kazandm iln eden hazin mektubu tamam
lar. Suavi slbunu hi gizleyemez. Btn mrnce imzasz mektuplarla
kendini methetmitir. Bu mektuplar ve makaleler onun m egalom an ve
perscute manyak mizacn iyice aa koyar.
urasm da syiyelim ki, gerek Abdlhamid gerek, mabeyin partisi
- o zaman pek gzde olan damat Mahmud Celleddin Paa ve mabe
yin feriki Said Paa - bu ilk gnlerde Suaviden istifade edilebileceine kani
idiler. Nitekim dner dnmez, padiah sarayda kurulmasn emrettii edeb
heyete Suavinin girmesini emreder, ve Ziya Bey'le Nmk Kemalin m
terek itirazlar zerine itima tatil edilir.
Bu itimain tatili yeni hkmdarn merutiyet taraftarlaryla ilk kar
lamasdr. Biraz sonra M idhat Paaun azil ve hudut d edilmesi gelir.
Suavinin bu hususta yazd makalelerde iki noktann zerinde durmak
gerekir. Bunlardan birincisi, tebd ve tebaud kelimelerinin zerine kur
duu tevildir. Suavi ksaca te b d yok, sadece bir vezirin azli ile zaten
Trkiyeden uzaklamak isteyen bir adamn uzaklamas var, diyordu. kin
cisinde ise, Midhat Paay dorudan doruya, ileride dnd zaman Tr
kiyenin politikasna hakik ekilde hizmet edebilmek frsatn elde etmesi
iin Le Playin mektebine gnderiyordu. Bu gayretkelik de sonuna kadar
Suavinin aleyhinde saylacak bir eydir. Fakat bu dikkatler bizi fikirlerinin
bu dnemecinde, onu anlamaa almaktan alkoymam aldr. Suavi daha
1870 muharebesinden itibaren Fransz sistemine, Fransz hrriyetine d
mandr, O tarihte Fransada bile taraftar bulan Alm an inkiafndan kuvvet
le mteessir olmua benzer. Alman sanayiinin gelimesini, Alman ordusu
nun harp kabiliyetini metheder. Commune isyan ise, onu bsbtn inzibath
bir cemiyet fikrine gtrr. Bu itibarla, yazdan dikkatle okunursa Suavi'nin bu devirde muhafazakr terakkiperver bir siyas akideye sahip oldu
u grlr ki, bu d a nihayet az ok salam bir siyas durutur. Yalnz Sua
vi bu siyasi fikirlerini lykyla anlatm dedir. Cmleleri birbiri stne
yarak konuan ve ok defa fikirlerini kendisinde bile kfi derecede geli
tiremedii anlalan Suavi, meseleleri daim a birbirine kartrr.

238
Saraya intisabiyle Galatasaray mdrlnden azli arasndaki zaman
iinde, dikkat edilecek bir nokta da Suavini matbuatla devaml bir m
nasebeti muhafaza etmesidir. Suavi, kendisinin unutulmasna hi de raz
olmayan adamd.
H att daha ileriye giderek, seimde kazanmamasnn bile sarayn m
dahalesiyle olduunu syleyebiliriz. Bilindii gibi, parlamentarizm hakkn
da olduka mphem konuan Suavi Efendi, mebuslua namzetlii konuldu
unu iittii zaman sevincinden aladn yazar. 10
Meerki, bu nazmetlik hikyesi de kendi tarafndan uydurulmu ol
masn.
O
seneleri dolduran hdiseler iinde Suavi'nin kendi hakknda yazd
ve yazdrd bu fkralara, medihlere - hatt Galatasaraydaki bir konferans
dolaysiyle talebesine bile kendini med ettirir - ne dereceye kadar dikkat
edilmiti, bunu bilmiyoruz.
Fakat Abdlhamid Il'nin, darbe-i hkmetini hazrlad ve hi ol
mazsa kendisine en az engel olacak bir meclis kurmaa alt bir uada
bunlarn farknda olmamas kabil deildir.
Galatasaray mdrlnden azli hakknda imdilik elimizde Abdurrahman erefin Tarihi Musahabelerindeki fkrasndan baka bir bilgi yok
tur. 11 Bu fkrada bilindii gibi, Suavinin derbederliinden, mektep tedri
satn altst ediinden, aslen ecnebi olan karisiyle mektepte yatp kalkm a
snn iyi grlmediinden bahsedilir. Nihayet, son balar Meclis-i Mebusanda Mekteb-i Sultanye dair verilen bir fikir zer ve Suavi isiz ka
lr.
Bu azilden lmne kadar olan devirde Suavinin hayat hakknda yi
ne pek az ey biliriz. Ta balangcnda kendisini himaye eden Smi Paa
aesinin evleri ona yine aktr. Hatt raan vakasma itirak eden Rumei muhacirleri arasnda, bu ailenin amlcadaki kklerinde oturanlar da
vardr ve Suavinin vakadan bir gece evvel bu kke geldii zaman bu mu
hacirlerle konutuu rivayet edilmektedir.
raan vakas, Suavinin hayatnn btn mehullerinin topland
sondur. Fakat buiu mnakaa etmeden evvel M urat V in saltanat hrsnn
teden beri imparatorluun kt talilerinden biri olduunu hatrlatalm.
Halinden sonra ise, memleket iinde ve dnda birok politika mitleri bu
o Vakit, 28 Temmuz 1877, nr, 630. (ayr. bk. M. C. Kuntay, a. e.,
97-98).
n s. 287.

e.

239
talisiz hkmdarn zerinde toplanacaktr. Tahttan indiplmi halifeyi tek
rar tahta karmak veya hi olmazsa Avrupaya karmak iin ayr te
ebbs yapldn smail Hakk Uzunarl'nm almalar bize retti."42
Bunlardan birincisi Abdlham idin clsundan iki buuk ay sonra, yani 1876
senesi ikinci knununun son yarsnda, kincisi, bizzat raan V akas diye
tandmz vaka (21 Mays 1877), ncs de Suavi vak asndan bir bu
uk ay sonra, Valde Sultanm ve Murad V mensuplarnn stanbulda M a
son localarnn yardmyla yaptklar, ve sonradan, bahsettiimiz etdlerin
mellifi tarafndan Kleati Skaliyeri - Aziz Bey Komitesi adyla adlandrlan
teebbstr.
Suavinin teebbs bunlarn iinde en mhim ve artcsdr. Yalnz,
smail Hakk Uzunarl'nm tedkiklerinden sonra, bu hareketin bsbtn
mitsiz ve deta Suavi tarafndan tek bana yapldna inanmak gtr.
Bizce, Suavi, efkr umumiyede, bilhassa harbin fecaati ve ar m
tareke artyla, daha ar sulh mukaddemeleri yznden byyen Abdlhamid aleyhdarlma ve sultan M urad hakknda gittike artan sevgi ve ac
m a hissine inanarak tek basma ortaya km deildir. Arkasnda kendisini
destekleyen bir kuvvet bulunsa gerekir. Nitekim, bahsettiimiz etdde ak
lanan Takladaki askerin gecikmesi rivayeti, bilhassa Nuri Bey adnda
bir ztn ifadesindeki ithamlar bunu aka gstermektedir l3.
Bu kuvvet veya zmre ile Suavi'nin saraya hcum iin toplad kala
balk arasnda tek vasta kendisi olduundan, vaka esnasnda lm ve
kars tarafndan, beklenen iaret gecikince, eldeki evrakn yaklmas, iin
gereinin tahkikini imknsz klmtr. Suavinin bu ie girimesinin hakiki
saiki ise bsbtn karanlktr. Bir noktaya tekrar iaret etmek isterim. O
da, 1876-1877 senelerindeki Suavi'nin 1870-1871 senelerindeki Suavi ol
maddr. O zamanlar kendisinde miza hususiyeti gibi grlen baz haller
bu son senelerde, belki de ektii sefalet yznden artmt. Zaten, dn
nden evvel balamak zere, son yazlarnda bir knt grnr. Bilhas
sa 93 harbi esnasnda yazd, son makaleler ve orada Abdlhamide yapt
tavsiyeler, h er trl akl erevesinin dnda bir cezbenin eseri deilse
muhakkak ki zihn bir kn delilidir. Suavinin teklifleri, mitleri, hatt
'2
Bk. sm ail Hakk Uzunarl, s t A l i Suavi ve raan saray vaka su .
Belleten, nr. 1944, s. 71-118 : V. Murat tekrar padiah yapmak isteyen
K. Skaliyeri-Aziz Bey komitesi* Belleten, nr. 30, 1944, s. 245-340; V. Murat ile
olu Selhaddin Efendiyi karmak iin kadn kyafetinde raana girmek
isteyen ahslar, Belleten, nr. 32. 1944, s. 589-597.
W Ali Suavi ve raan saray vak'as, Belleten, nr. 29, 1944, s. 98.

240
harp usulleri o kadar hayaldir ki, bunlar 93 harbinin bu son safhas iin
yaplan cidd tenkidlerle kartrmak doru olmaz. lerdeki tetkiklerin bu
hayat ve hviyeti daha iyi aydnlatacan bir daha mit edelim.
Ali Suavi'nin hayatndaki bu macera enisi, fikirlerin
de de hkimdir. Onun, cemiyetimizin hayatyla ilgili bir
Fikirleri
takm meseleleri ortaya att, zamanla geliecek baz to
humlar serptii, yahut da hi olmazsa bu meselelere tek
rar dnld zaman, kendisinin bir yol ac gibi hatr
land inkr edilemiyecek bir gerektir. F akat bu fikirlerin gerek dou
unda gerek gelimelerinde tesadften gelme ve aceleci taraflar, noksanlar
daima stndr. Kald ki, Yeni Osmanllk dvsmdan olduu gibi, bu fi
kirlerden de, bilhassa siyas fikirlerinden, yukarda grdmz gibi sonun
da aka vaz gemitir.
Bir bakma gre Suavinin fikirleri, bilhassa tek basm a alndklar tak
dirde, layisizmden milliyetilie kadar imparatorluun ve mill hayatn bel
li bal btn messese, inan ve deerleri zerinde en geni ve kkten de
itirici dnce tecrbesidir.
Suavi, ksa parlt anlar olan ve esasl noktalan bulup bizde ilk
defa yayan adamdr. Fakat bu fikirlerin hepsi iin, bunlar onundur! de
mek de kabildir. Hele onlar kendi gelitirme tarzndan ayrarak, bir takm
nas veya formllere indirerek tekrarlamak hkmlerimizi artr. Suavi
hakknda tam fikir vermek iin, kmldatt fikirlerin, nce Yeni Osmanllarn arasnda, sonra da alelumum slm fikriyatnda aratrlp tetkik
edilmesi lzm gelir.
Rejim meselesinde, ngiliz parlamentarizmine benzeyen bir meruti
yet arzusunun btn Yeni Osmanhlarda mevcut olduunu, Nmk Kemal
in, Ziya Paann, Lordlar Kamarasna benzeyen bir yn meclisi bile ta
savvur ettiklerini, cumhuriyet idaresinin en iyi idare ekli olmasna ra
men, imparatorluun kark millet unsurlarndan mteekkil vaziyeti dolaysiyle hnedamn lzumunu kabul ettiklerini, hatt Yeni Osmanllarn
mcadeleye giritikleri devlet ricalinin - hi olmazsa bir ksmnn - meru
tiyet hakknda baka trl dnmediklerini biliyoruz.
Dier taraftan inasiden beri yeni bir hukuk telkkisinin ve hatt bir
hukuk sisteminin kurulmasna alldm da grdk. inasi, Tasvirideki
Hukuk- ns* tefrikas e ie balar, Nmk Kemal Hikmetl-hukuk
projesi ile hayatn bitirir. Aradaki zaman iinde Yeni Osmanllardan bir
ou, atlan kymetlerin yerine yenilerini getirmek gayretini gderler. Nmk
Kemalin, genliinde Montesquieu tercmesine teebbs de bu arzudand.

241
Din ile devlet ilerini ayrmak fikri ise, bilhassa Avrupa ile mnase
bet ekillerinin dardan bize cebredildii bu devirde n safta bir mesele
gibi alndn, Kanun- Medennin tercmesine teebbs edilmesinde, hat
t Mecelle tedvininde bunun sebep olduunu unutmamaldr. Mustafa F
zl Paann Yeni Osmanllar Cemiyetine beyannme vazifesini gren mek
tubunda ise, bu fikir gayet sarih ekilde ortaya atlr.
Dorusu istenirse, Suavi Efendinin fikirlerinin ou hayatmzda tedenberi rol oynayan fikirlerdi, diyebiliriz.
Bununla beraber onun rejim ve hfet meselelerinde eski arkada
larndan daha sarih ve tarihi gre daha uygun bir vaziyet ald inkr
edilemez.
Ona gre hilfet, yaayan ekliyle er bir esa
sa dayanmayan bir messesedir. (Islmda haRejim meselesi ve
lifelik, balangcndan beri mnakaa edilmi
Hilfet messesi
bir messese olduuna gre, bu fikirde Suaviye
den hisse, o zamanda ve bizim aramzda bu
nu syleyebilmesidir). Suavi'ye gre, Peygam
ber halifelik diye bir messese kurmamtr; sadece kendisine E b Bekiri
halife, yani halef tayin etmitir. Bu ihbarla Eb Bekirden sonra gelenler,
bir evvelkinin ahsen tyin ettikleri, yahut rfle, hnedan kanunlaryla,
bu hak kendilerine veren halefleridir.
Suavi, bu fikri ileri srerken Hristiyanlktaki papalk makam gibi bir
ruhan makamn slm camiasnda mevcut olmadm da syler. Fakat
Suavi fikirlerini kfi derecede gelitiremez. Gerek papalk, gerek halifelik
messeselerinin zaman iinde geliim tarzlarn anlatmad gibi, belki de
snn inanc yznden slm dnyasnn dier mezhepleri arasnda bu messeseye nas bakldndan da bahsetmez. Bu yzden iddias bolukta ka
lr.
Fakat, onun hilfeti esassz addetmesi sadece bu messeseye tevcih
edilmi bir hareket deildir. O, bu esastan yryerek devlet ileriyle din
ilerinin biribirine kartrlmam asm isteyecektir. Burada da Suavi mutlak
surette ihtillcidir. Bu itibarla Abdurrahman d Beyi n 14 trl tefsirlere
yol aan Ah Suavi ekl-i hkmet er deildir, nazariyesini Uk meydana
koymu ve an bir mnazara-i Islmiye ile isbat etmitir hkm gayet do
rudur.
m

Hadlsat- hukukiye ve tarihiye mecmuas, 1341, s. 164.


P. 16

242
unu da syliyellm ki layiklik prensibini bizde ilk ortaya atan, Suavi
deildir. Milletlerin hukukunu tahdit ve tyin eden din ve mezheb deil
dir. Ve din hakayk- ezelye makamnda durup kalmazsa, yni umr-i dnyevyeye mdahale ederse, cmleyi itlf eder ve kendisi de itlf olur cm
lesi Mustafa Fzl Paa'nn Abdlziz'e hitaben yazd mektubun en m
him tarafdr. Suavinin teklifi ise, layik denebilecek bir hkmet eklinin,
hayata her yerde ve her mezhepte el koymu olan slmlk vastasyla ve
onun esaslarna dayanarak mdafaasdr. Yeni Osmanhlar - M ustafa Fzl
Paaya ramen - fkhn ve essat- lslmiyenin tatbiki ile modern bir dev
let sistemine eriilebilecei fikrinde srar ederlerken o, fkhm aktan aa
aleyhinde yrr. Ulemmz tarafndan dahi doru drst bilinmiyen bir
dilde yazlm bir takm nslerden ahkm kararak hayat idare etmek, ona
gre mns izdir.
Vka Suavi, layikliinde Islmiyetin dnda de
ildir. H att iddia edeceiz ki, onun bu makaleSuavi ntehid
lerle as zendii rol bir nevi mtehit roldr.
O. Islmn esasna dnmek suretiyle devleti tan
zim etmek istiyordu. Onun iin, halkn hakimimiyeti, hakkn hakimiyeti idi. H att bu husustaki etd El-hakim hva-llah serlevhasn tar. Ksaca bu sistemi anlatalm :
Hukuk, kayna itibariyle lhidir. Tecelli yeri ise cemiyettir. (Burada
Suavi, pek hakl olarak Islmn daima bir cumhuriyet telkki edilmesine,
kurulmu hnedanlarda bile biati zarur klan intihabla imamet ananesi
ne dayanr). Cemiyet bu hakk ya bir ferde, ya bir kalabala veya daha
iyisi bir zmreye, yahut da kendisine saklar. Bylece oligari, monari ve
ya cumhuriyet idare ekilleri doar. Fakat her eklinde imamet, cemiye
tin zmm veya sarih tasdikyla olur. Bu tasdik bir kere elde edilince ima
met, hilfettir ve mam - bu sefer peygamberin vekilliinden de stn Allah'n glgesidir, adlet-i ilhiyenin ahslanm eklidir. Fakat bu ima
met, kendisinde tabi ekilde mevcut haklar ne kadar kesin olursa olsun,
aslna nazaran bir emanettir. Binaenaleyh aslna, sudur ettii yere l
yk olmaldr. mam adaletten ayrlamaz, cemaatin menfaatim ihll ede
mez, onu bozamaz; bozduu takdirde - burada Suavi muhtelif Islm hukuk
anlaylar arasndaki gr ayrlk larna pek ehemmiyet vermez - zerin
deki imamet vasf kendiliinden der. (Tpk dil olmayan, cemiyet men
faatim dnmeyen, akl yerinde olmayan halife ve padiahlarn hal'i gi
bi).
Grlyor ki buraya kadar, Suavi teden beri im paratorlukta devam

243
eden slm ananeden pek ayrlm deildir. Zaten Imam- Ali, Mverd ve
dier fakihler, Abbasoullarnm halifeliklerini daha az ar artlarla kabul
etmemilerdi. 15
Suavinin fikirlerinin ikinci ksm yle hlsa edilebilir: Hukuk, kay
na itibariyle lhidir, dedik. u halde ri-i hakik Allahtr ve bunu mu
cize sahibi peygamber vastasiyle yapar. Kavnin-i hakikye oradan ge
lir. F ak at idare ve siyaset, akla ve tecrbeye aittir. Onu akl ve tecrbe
muhite, artlara - hatt bu arada corafya kelimesi de geer - gre tan
zim eder. Bunu bir kii mi, cemaat m yapabilir? Yani akln ve tecrbenin
emrettii idare ekli ne olabilir? Islm aslnda bir cumhur olduuna gre,
en iyi idare ekli cumhuriyettir. Fakat memleketin vaziyeti icab, onu orta
bir idare ekline, constitution dedii merutiyeti kabule gtrr.
B urada dikkat edilecek nokta, Suavinin btn fikir gelitirmelerinde
ok yerli veya slm kalmasdr. H att fkh ahkmna gre deil, coraf
yaya, ktisad artlara gre memleketin idaresini istedii zaman bile slm
fikriyatnn erevesi iindedir. Hi olmazsa hanef fkhnda bu vardr.
B tn bunlar gz nnde tutacak olursak, uavi iin slm leminin
son mtehidlerinden biridir, yahut byle olmak istiyordu hkmn verme
miz hi de hatal olmaz. F akat Suavi burada da kalmaz. O, kavmiyetlerin
(yani Islm iinde milliyetlerin) realitesini kabul eder. Onun iin hutbenin
her m illetin kendi dilinde sylenmesini ister. H att Kuran bile tercme
edilebilir, ve edilmedir de. Yalnz namaz Arapa olmaldr. nk A rap
a, A raplarn dili deildir. Islmn dilidir. Onu, din ilerde kullanmakla
Islm birliini muhafaza etmi oluruz. Suavinin bu fikirleri daha sora Cemleddin-i Efgan tarafndan gelitirilecek, oradan da ilk Trklere ge
ecektir.
Dorusu budur ki, bata, fkhtan ahkm karlmasna itirazla bir ne
vi layisizmi kabul edii gelmek zere bu dncelerinde, ve bilhassa o za
manda ve b izim aramzda bunlar sylemesi ile Suavi zannedildiinden da
ha byk bir inklpdr.

Suavi ve
T rk tarihi

Getirdii ikinci ana fikir Trk tarihi etrafndaki d


nceleridir.
Suavi'nin salam bir tarih bilgisi olmad, aikrdr.
Bununla beraber mill tarih bakmndan bir yol ac
olmutur. Trklk hareketinin hi olmazsa bir tara

f onundur.
s Suavi'nin fikirlerinin tam, fakat tenkitslz etd iin benim de ok fay
dalandm eser, N eet Halil A tayn Ali Suavi kendine gre adl etddr.
stanbul M., 1941-45 nr. 25-33.

244
Daha Avrupa'ya kamadan evvel yazdn syledii Taharriyat-
Suavi al tarih-i Trk adl eseriyle, ark ve garp kltrlerinin mukayese
sini yapt Saydul-mefkud adl iki cildlik kitabnn elde bulunmamala
rna, - gerekten yazlmlarsa tabi, nk Suavide vnme esastr - fazla
zlmee lzum yoktur. nk Ulm gazetesindeki makaleleri bize fi
kirlerini aka verir.
Bu gazetenin ilk saysnda kan Trk adl makalesinde muharriri
miz, mill tarihin birliini grr. Ve sonra da, bu tarihin sade bir zafer
ve istillar zincirlerinden ibaret olmadn gstermee alr.
Avrupada race meselesi var. Yani bir kavmin kabiliyet ve istidadna
hkm etmek iin mensub olduu ubeye nazar eylemek itikad var.
Bu ehl-i nazardan baz mehir, Trkleri mesai-i zihniyeden ri, yal
nz bir kaba kahraman gibi m talaa ediyorlar. Ben bu mtlaann yan
l olduunu gstermek isterim.
Suavinin Trk makalesi bundan sonra u cmlelerle devam e d e r:
Evvel emirde T rk icmlen tarif edelim. Trk C l-asl M verannehirde in imaline doru sakin olan Y sef dendir. T rk ve T atar zaten
bir familyadan olduu muhakkaktr. Slav ve Avar ve C ad ve Finova hep
(.) skit de dahildir. Herodot (ktab 4-5) de Iskitlerin her kavimden daha
yeni olduklarm yine kendilerinden naklederse de Ltin mverrihi Justien,
(kitab fasl 1) Iskitler kendilerinin Msrllardan daha eski olduklarn iddia
ediyorlar, der.
Suavim n bu fikirlerinin nereden geldiini profesr Fuad Kprl bir
etdnde gsterm itir:
Muasrlar tarafndan lehinde ve aleyhinde pek mtezad mtalaalar
yrtlen, ve son zamanlarda bazlar tarafndan - phesiz mbalal ola
rak byk bir lim addedilmek istenen Ali Suavi de, bilhassa Ulm
gazetesinde, Trklerin eski bir medeniyete m alik olduklarn ve slm ul
munun terakki ve inkiafna hizmet ettiklerini ileri srmek suretiyle, mill
uura bigne olmadm gstermiti. Bilhassa Avrupa'da yaad srada,
garp msteriklerinin eserlerinden biraz istifade ederek - mehaz tasrih et
meksizin - onlar deta kendi tedkikatnm neticeleri gibi gstermek iste
yen Ali Suavinin yle byk bir lim ve mtefekkir deil, alelde bir
mtercim ve muktatif olduu, mevcut eserlerinden pek kolay anlal.
[ . . . . ] Suavi bilhassa Lumlcy Davids adl bir Ingilizin - validesi tarafndan
Franszcaya tercme edilen Kitabl-ilmin-nfi adl Trk gramerinde es
ki Trk tarih ve medeniyetine dair verilen malmattan stifade eylemiti.

245

halbuki bu eser de, ikinci elden yazlm, ok alelde bir ikttaf mahsu
lnden baka bir ey deildi. Her halde, lm mahiyeti ne olursa olsun. Suavinn bu husustaki yazlar da, Vefik Paann ve Sleyman Paanm eser
leri gibi, kendilerini takip eden nesil zerinde kuvvetle messir olmutur:
1908 inklbndan evvel, Trkln foloji ve tarih tedkikat eklinde
ecelli eden devresinde, emseddin Sami Bey ve Veled elebi Ahmed
Vefik Paay, Necip sim Bey Sleyman Paay, Bursal Tahir Bey de
Ali Suaviyi takip etmilerdir 16
Bizim bu hkmlere ilve edebileceimiz ey, Suavinin esas kaynak
olarak ald eseri baz yerlerde kendi fikrine gre deitirmek suretiyle
deta adm adm takip ettiini kaydetmekten ibarettir. Filhakika yalnz bir
noktada, AvrupalIlarn Trkler hakkndaki grlerine daim a pein hkm
lerin kart noktasnda onu ihad ederken adm syler. Medeniyetin Or
ta-Asya'dan kp yayldm Platonun Atlantidi hakknda mektuplar
adl eserinde iddia eden Mr. Baillynin fikirlerini Lumley Davids'in uydur
ma eyler diye reddetmesine mukabil, Suavi Ingiliz ulems beyninde allme vasfm kazanm M ister Bailly, Efltun zerine tlikatnda der k i :
Dnyaya ulm ve sanayi ve medeniyet ve tezehhb veren kavim Trkler
dir. Bailly, belki kesret-i mtalasiyle bu davay ispata muktedir bulunu
yor diyerek hem kaynann Baillynin fikirlerini hlsa edi eklini de
itirir. hem de bu mevzua girmekten saknr.
Bunun aasndaki Ancak biz Trklerin terbiye-i hayvanat, ve harf-
enhar ve madin ve tarih ve kitabet gibi eyleri dnyaya nereden birinci
akvamdan olduklarn suhletle ispat edebiliriz cmlesi ise Lumley Davidsd e : Ballyin bu kitabnda kurduu sistem btnlyle kabul g
olsa bile, Tataristan halknn bilgi yolundaki ilerleyilerini gsteren kesin
delillerin mevcut olduunu itirafa mecburuz. Onlar on iki hayvan takvi
mini icat etmilerdi. Topraktan m aden karma ve onu ilemei biliyor
lard. Bugn bile harabeleriyle limlerin dikkatini eken abideler yapm
lard, kendilerine mahsus elifbay icat etmemilerse bile aralarnda kullan
yorlard 17 eklindedir.
Bunun gibi, Uygur harfleri hakkndaki izahat, Trk tarihinin kronolo
jik kaynaklan, h att baz in karakteriyle tespit edilmi isimler bu mu
kaddimede az ok farklarla vardr.
Milli edebiyat cereyannn ilk m bairleri, stanbul 1928, s. 45-46.
Arthur Lumley D avids, *Kitab'I-ilm-nfi fi tahsil-i sarf-U nahv-i Tiirki.
Grammaire Turke >, Londra 1836, s. V.

246
Fakat Suavi, Lumley Davidsin sadece Trk tarihi rerindeki fikirle
rinden ve Uygur yazs hakknda verdii izahattan istifade etmez. Trk ve
Mslman harsnn ve bilhassa Osmanl kltrnn ehemmiyetini anlatr
ken de Suavi, bu muharriri az ok yakndan takip eder. Daha dorusu Sua
vi bu mukaddimeden sadece bir takm ilveler, atlamalar ve dvas lehin
de tefsirlerle ayrlr. Trk lisannn gzellii hakknda sylediklerinin o
u bile mehazn ayndr. Yalnz sade Trke meselesinde yapt teklifler
kendisinindir.
Gariptir ki, Suavi birka sene sonra yazaca Herzgovine adl ese
rinde, kendisini Osmanl - slm olarak Avrupa efkr umumiyesine tak
dim edecektir.
Bylece, Suavi'nin slm medeniyeti iinde Trklerin gsterdikleri zih
n faaliyetin muhasebesinde bile umum izgileriyle bu kitabn tesiri vardr.
Yalnz Suavi bu muharririn zaten eksik olan almasna, metodsuz ve ok
defa ilm tenkide tamamml edemeyecek ilveler de yapar.
Mesel, Trklerin slm felsefesine yaptklar hizmetlerden bahseder
ken imdi Avrupay sarsan Hegel ve Schelling felsefeleri bundan be alt
asr evvel Trkler tarafndan dnlm, bittedkik red ve hedmedilmitir gibi garip cmlelere. Horasan felsefe mektebi cinsinden sarih olma
yan izahata tesadf edilir. Shakespeare ngilterede asrlar iinde bir tane
yetimitir. Trklkle bir asrda birka Shakespeare bulunur kabilinden
hkmler, tercmeihalleri tezkire-i uarlarda yazl airlerin okluunun
bir stn edebiyat ve sanat hcceti gibi ortaya atlmas, bata tabi ve
riyaz ilimler bulunmak zere garba kar mutlak bir stnlk iddias Suavinin eserini tam bir demagoji haline getirir.
Nitekim, daha o devirde Kni Paa-zde Rifat Bey, Suavinin Ulm
gazetesinde ileride tabedecei etdlerin biri ince'ye, br Fenikvaca'ya
ait olacan syleyerek alay ediyordu. Nmk Kemalin ona arlatanlk isna
d da, bu cinsten cidd tetkik mahsul olmayan fikir ve iddialardan geliyor
du.
Suaviyi bazlarna gre Gobineaunun fikirlerinin taraftar yapan ba
taki cmle bile, bu mukaddimedeki bir cmlenin deimi eklidir.,f
Bununla, Suavinin Gobineauyu behemehal tanmadm iddia etmi
yorum. Sadece, bu akideye inanm bir adam gibi grnmediini sylemek
istiyorum. Zaten race kelimesi Gobineau ile domu bir kelime deildir.
s Arthur Lumley Davids, a. e, ., s. 11.

247
tedenberi tarih edebiyatnn belli bal mphem izah vastalarmdand. Kal
d ki, Suavi bu yazsnda sk bir ekilde Trkler stnde durmaz; dva bir
mddet sonra Islm medeniyetinin dvas olur.
Suavinin her ne ekilde olursa olsun Trk tarihinin birliini grm
adam olduu hakkn teslim etmek lzmdr. Fakat, devrine kendisini mecmua-y ulm olarak tantan bu acayip adamn tarihte bir doktrin sahibi
olduunu iddia etmek, hatt herhangi bir bilgi ubesinde tam bir derinle
meye eritiini kabul etmek imknszdr.
Suavinin dil zerindeki fikirleri daha ahs ve temkin
lidir. Filhakika bu meseleyi zaman iin olduka ileri
Dil meselesi bir tarzda ele alr. Hi olmazsa Arap ve Fars gra
merinin Trke iinde kullanlmasna ilk itiraz ondan
gelir. Trkenin her dil gibi, yabanc kaynaklardan
zenginlemesini gayet tabi bulur, buna mukabil, dilimizin gzel bir ahengi
bulunduuna ve sade ksa cmlelerle yazld takdirde ok gzel neticeler
alnacana inanr. Suavi, sade Trke hakkndaki fikirlerinde ok esasl
bir noktada muasrlarndan ayrlr. Ona gre Trkeoye, C manlca
demek yanltr, Osmanl kelimesi son zamanlarda bulunmu bir poli
tika tabiridir. Suavi, bu iddiasn birka eserinde tekrarlar l9.
Suavinin eseri danktr. Zaten kltr ve yetime tarz da daha
iyisine msait deildi. Islm kitabiyatm bilmekle beraber, Suavi garbn
epeyce yabancsyd. Buna mukabil, Suavi ansiklopedileri kartryor,
Journal Asiatique i takibediyor, arka ait neriyattan hi olmazsa ha
berdar oluyordu. Orta Asya tarihinin garp ilminin adesesine girdii ve
Trkolojinin yava yava kurulduu bu senelerde bu dikkat tabiydi. Onun
eseriyle, Vefik Paa'nn ecere-i Trk tercmesinden sonra Trk tarihi
zerinde daha geni bir gr memlekete girdi.
Suavi bu dikkati, ayn eksiklikler, acele terkip merak ve sahife ze
rinde kalan iddialarla Hersek ve Karada isyanlar ve Panslavizm ile ark
meselesi, yar ^nn byk politika ileri stnde de gstermitir.
Herzgovine ve Montngro ^ adl kitaplarnn Franszca yazlma
s ve Avrupa halkna hitabetmi olmas, onun tek bana amaa alt
byk kaplardan biridir. Bu iki eserin. Trke makalelerinden daha s
tn bir mantk silsile gstermesi bize bir yardmc arkada fikrini verse bi
le, bu, teebbsnn ehemmiyetini azaltmaz.
i rLisan ve hatt-i Trki*, Ulm, 1286. nr. 3, s. 120.
-v) III me a propos de 1Herzgovine. Montngro, Paris 1876.

248
Suavi'nin eseri, 1864-1876 yllan arasnda memlekette mevcut kay
namann en dikkate deer vesikalarndan biridir. Ortaya koyduu dvalar
da ne dereceye kadar dorudan doruya bir tesir yapmtr, bunu bilmiyo
ruz. Fakat, bazlar eksik iktibaslar eklinde olsa dahi bu dvalarn ze
rinde durmu olmas, onun bir takm suallere uyanm olduunu gsterir.

masiden sonra

NEV LERN GELMES


1851-1885 yllan aras

1851 yl ile 1885 yllar arasnda Trk dili ve Trk edebiyat, gerek
d manzarasyla, gerek bnye itibariyle durmadan deiir, yeni unsur ve
mnasebetlerle zenginleir. Bu, on, oniki yl arayla dncenin ilerledii,
insann gmlek deitirdii bir devirdir.
1861e kadar olan zaman, Takvim ve Cerde-i Havadisin, ilk a
lan mekteplerin, Encmen-i Dniin etratmdaki almalarla, dier dev
let tesislerinin ve ilk tercmelerin idare ettiini grdk. Bu sadece, ynel
me devri idi. Nitekim daha derine giden iaret ve rnekler deta fark edil
mez. inasinin Tercme-i Manzmesinin o kadar akissiz kalmas bu
yzdendir.

I
GAZETE
ikinci devre, Tercman- Ahvlin kt
1861 ile Vatan yahut Silistrenin oynand
Gazete ve gazete
1873 yl arasndadr. Bu devirde gazete hemen
okuyucu sa
hemen tek bana yenilii idare eder. Birka
senenin iinde ve birka el deitirmede (daha
ziyade inasi ile Nmk Kemal arasnda) ufak
tefek hadiseleri nakletmek suretiyle dnya ile bir mnasebet kuran, baz
faydal bilgiler veren, okumay zaman geirme ekillerinden biri yapan bir
vasta olmaktan kar. Hakik mnsnda krs olur. Fikir, onun sayesinde
yava yava yapc bir unsur olarak hayata girer. O zamana kadar yukar
dan gelen impratif lerle idare edilen cemiyetimiz, onun sayesinde hayatn
hakik ehresi olan - veya zannedilen, nk yanl konmu da olabilirler meselelerle karlar. Vatan, millet, insanlk, hrriyet, hak, adalet gibi mef
humlarn etrafnda hakik bir insan teekkl eder. Memlekette hatr say
lacak bir efkr umumiye vcuda gelir.

249

250
Hi bir yerde gazete bizdeki role benzer bir rol oynamamtr. Baka
yerlerde o, dncenin daha geni surette topluma yaylmas iin setii h a
reket sahalarndan biridir. Arkasnda btn cemiyet messeseleri ve devan
halinde olan, hayatla daima mnasebetdar bir dnce dnyas vardr.
Bizde ise btn iaretler oradan gelir. Kalabalk onun etrafnda ku
rulur. Okumay o yazar. Mekteplerin uzak bir gelecek iin hazrlad oca
o tututurur.
Dikkat edilecek bir nokta da bu devrede inasi'nin kitaplar ile M nii
Paamn Muhaverat- hikemiye sinden baka yeniye yol amak suretiyle
tesir edici kitap bulunmamasdr. Cevdet Paa Tarihi, ancak baland
devrin grne ahadet eder, ve henz tamamlanmaktan ok uzaktr. Encmen-i Dni'in hazrlatt kitaplarn ou baslmamtr.
Zaten inasi ile Mnif Paadan itibaren gazete bu devrede tefrikalarla
kitab da iine alm gibidir. B irka byk politika adamnn -ve belki dc
baz mderrislerin- dnda bu devrede hret kazananlarn hemen hepsi ga
zetecidir. Kk Said Paa, M nif Paa gibi politika adamlar gazetecilikle
ie balarlar. inasi, Ziya Paa, Nmk Kemal, Suavi, Ebzziya Tevfik, A hmed Midhat Efendi, hepsi gazetecidir. 1873'den sonraki senelerde iir le
mini iki kutup gibi paylaan Recai-zde ile Muallim Nci gazetede yetiir
ler. Ancak Hmid ve onun nesliyledir ki gazete yetitirici olmaktan ikar.
Hmid'in dil ve kelime meselelerindeki inzibatszlnm belki de hakik se
bebi, gazetenin nizamndan gememi olmasdr. Yukarda inasi bahsinde
gazetenin etrafnda bir nevi dil inzibatnn kurulduunu grdk. Halka hi
tab dnenler, zarur olarak en emin yolu aryorlard. Servet-i Fnun ii
rinin ve nesrinin fazla yiikl lehesinde bile bu terbiyenin yokluu bir se
bep gibi dnlebilir.
Said Paa, Trkenin bu devirde geirdii maceray
anlatt esere Gazeteci lisan adn verir. Bu buGazeteci dili
luun altnda ok umull bir dikkat vardr. Burada
da inasi'yi grrz. Selim III ve M ahmut I l den
sonra Tercman- ahvbin beyannamesi ile dil m e
selesini ortaya atan odur. Padiahla gazeteci-air hedefte birleirler: H alka
hitap. Filhakika yeni Trke, gazetenin etrafnda kendini bulur. Dil o za
m ana kadar grlmemi bir sarahatin terbiyesini alr ve adm adm ge
nileyen bir dnya gr ile beraber kendi de geniler. Her kmldan ye
ni bir dara atar ve yava yava, gayesi insann ifadesi olan bir nesir teek
kl eder. Hakikat udur ki, Mahmut II devrinden beri az ok ehemmiyet
verilen ilk tahsili gazete tamamlar. Kitleye okuma zevkini o alar. Gord-

25

levski, Tasvirin baz nshalarnn yirmi bin sattn syler. Bu raka


hakiki bir miting kalabaldr. Ayn kaynak, Mebhuset anha mnaks
asmda bu rakamn yirmidrt bine ktn syler. Bu mcadele gazete
de, halkn gz nnde olur ve aa yukar galibi halk tayin eder. Bu de
mektir ki, o zam ana kadar muayyen ve kapal bir zmrenin imtiyaz ola
fikir ve edebiyat umumun mal olmutur.

Filhakika gazete yalnz bir efkr ummiye ve umum


mahsus yaz dili vcuda getirmekle kalmaz, ayrca yer
Gazete ve
nevilerin girmesine ve yaylmasna yardm ederek yer
nev'iler
edebiyatn kurulmasn salar. Dilimizde tiyatro, terc
me ve telif ilk nmunelerini gazete vastasyla verir. Ro
man nevinin ilk nmunelerini o tantr. Bu karlamala
hakik ihtilllerdir. Bunlarn yanbanda makale, tenkit ve deneme gibi a
ok gazetenin bnyesine dahil neviler girer. Makale ile politika ve haya
meseleleri, tenkit ve deneme ile edebiyat ve fikir meseleleri gnn hadises
olmaa balar. Bylece toplumun dnce sahas geniler.

Gazetenin aksiyonu burada kalmaz, daha ileriye gider


divan bile paralar, inasiden itibaren mnferit iirle
Gazete ve
gazetede sca scana nere balanr. Bu sureti
r
iirin tesir sahas deitii iin kendisi de deiir
Filhakika o zamana kadar iirler, daima tek ba
na yakalad okuyucu arasnda geen konuma, ya
va yava onunla kitle arasnda bir konuma, yahut ona hitap olur. Nml
Kemal, nasl makalelerini yazarken kendisini bir kalabalk karsnda hisse
derse, Hrriyet Kasidesini ve benzerlerini yazarken de ayn suretle ken
diini kalabaln karsnda duyar. Ziya Paa Zafernmede hiciv vt
tuhaflm hep ayn kalabalk vehmiyle gelitirir. Eskilerde byle bir kitl
vehmini, air ancak toplumun ruh haline cevap verdii nadir anlarda du
yabilirdi. lk devirlerin din eserleri hari, baz Muharrem kasideleriylt
Trkenin her zaman iin gzel iirlerinden biri olan Kanun mersiyes
ve \ ahya Beyin mersiyesi cinsinden eserleri kasdediyorum. Unutmayaln
ki, mersiye daima az ok dine bal rfdr.
iir 1873den soma, eski mahremiyetini kazand zaman dahi kendi
sine temin ettii bu krsden vazgemiyecek, air zaman zaman kendisin
gazetenin agorasnda hissedecektir.

252
1873de gazete, hayattaki istisna yerini, bir md
detten beri yanbanda belirmee balyan kitaba,
Gazeteden snra
deta birdenbire, hatt bir kaza eseri gibi terkcktap
der. D aha evvel, onu yeni yeni kurulmaya balyan tiyatro ile paylamak zere idi. nk
sahne de bir nevi meydandr. O rada da. ferde
ait olanlar gibi, kitleye ait ihtiraslar en msait ekilde gelitirilebilir. F a
kat Abdlaziz idaresinin bir karar, sahneyi de, gazeteyi de beraberce yar
felce uratr. Vatan yahut Silistre piyesi bir gecede kitap olur.
lerde greceimiz gibi bu piyes, insan taliini riyet bir rt gibi b
rnmt. O her eyden evvel, yahut bir yn zenme ile beraber, hare
ket haline getirilmi siyas ihtiras ve irade olmak istiyordu. Fikir, bu piye
sin muvazaasnda zaten kitaba atlam bulunuyordu. Abdlaziz Han'n ira
desiyle bu gei katileir. Ondan sonra bir mddet yalnz kitap vardr. Bit
tabi vastann deimesiyle tesirin ekli ve sahas da deiir. Efkr umu
miye meydannn yerini okuyucunun muhayyilesi de muhakemesi alr. air
ve muharrir, yalnzlnda onun artlarn dinler.
1873 ylnda Vatan yahut Silistre vardr. 1885 de gnlk mnakaa
mevzuu makberedir. Birincisinde insan bir muvazaa idi. Makberde nc
politika, ne de muvazaa vardr. O sadece insan talii, insan trajedisidir. Daha
ziyade Nmk Kemalin havasnda ve eserinin ilk mhim bir ksm onun gi
bi kitleye hitap etmek zere ie balayan Hmid aradaki zamanla deimi
tir. Aradaki fark, Nmk Kemalde kendisini ikrar etmenin en yksek ek
li olan lmn, Makbernde bir i fark olmas gsterir. Bylece fert yeni
den iirde ve sanatta eski yerini alr.

n
R
ESK R
Btn bu yenilik hareketlerine ve gazetenin hayata yapc
bir unsur gibi girmesine ramen X IX . asrn ikinci yarsnEski iir
da eski iir, kendi yolunu takip eder grnr. Hatt biraz
daha ileriye giderek Bbli Hocas Ayn gibi airlerde
kendisini devlet yeniliklerinin emrine bile verir. Filhakika,
ne 1810-1815 yllar arasnda doan airlerde, ne de on yl fasla ile on
lar takip edenlerde, Vsfm diline ve sansalitesine kar bir akslamelden
baka bir yenilik grlmez. Cevdet Paa. Fuad Paa, Ziver Paa, biraz ev

25:

velkinden Leyl Hanm eski iirin bilgi, elektrik, hayata ve saraya ba]
ve apknca modalarn ufak tefek farklarla devam ettirirler. 1826 etrafn
da doanlar da byledir. Avrupaya gitmeden evvelki inasi, zihn yarad
lna uygun kasideler yazar. Tarihler syler, Avn Bey eski iirin karl
dil oyunlarn, vard gzellik noktalarnda kalmayan bir syleyile tek
rarlar. Ziya Paa hikem iirle Nedim ve Vsf tesiri arasnda sallanr
phesiz, Leskofal Galibin yandm bildiimiz ilk iirleri de bunlannk
gibi idi.
Fakat rin mealesi 1826 dan som a doanlarn eline geince i
deiir. Avrupadan dnnde inasinin yepyeni ve bilinen mnsnd
iirle olan alkalarn kesmi bir dil ve anlayla konumaa baladn
grdk. inasinin dnnden sonra Reid Paaya verdiini bildiimiz ili
kaside 1272 yani 1853-1854 tarihlidir. Pariste yazdd muhakkak ola
Bir musavvirin zevcesine iiri ondan bir iki sene evvel, yani asrm orta
sidir. Hakikatte ok elektik bir air olan Z iya Paa, Reid Paa kaside
lerinden iki sene sonra, 1276 da Terci-i bendi ile eskinin bnyesini, ba
langcm garptan ald bir huzursuzlukla bulandrr. Ve eski modalarr
arama polemii sokar. Dier taraftan Avni Beyin rinde tasavvuf ilhan
birdenbire ar basar. Nihayet bu nesilden Leskofal Galip Bey ile esk
iir garip bir ekilde, kendisini yaanan hayattan gelen hemen her eyi
kapar ve Neati, Nail, Fehim gibi XVII. asr airlerinin diline ve mut
lak ekde tasavvuf br iir anlayna dner. Bylece uzun zaman iir
devam edecek olan, hayat karsnda sadece istina veya ikrar olan bi
tavrla ok sekin bir dil ve syleyi zevkine yol alr.
yle ki, 1860 yllarnda iirimizin umumi manzaras, inasi'nin tecr
beleri genler arasnda yolunu hazrlaya dursun, tamamiyle tasavvufdir.
Nmk Kemal, Talim-i Edebiyata dair risalede bu deimeyi Tasvir-i
Efkr m zuhuru iirce bir devr-i inktaa mebde oldu dedikten som a bil
diimiz airler manzum szlerini tasavvufa hasrettiler 1 diyerek izah eder.
Filhakika hi olmazsa Faik Memduh (sonradan Paa), Hersekli Arif Hik
met ve kendisi gibi Leskofalnn etrafnda toplanan airler hemen hemen
yalnz tasavvuf ve XVII. asrm ortasndan gelen br dili kullanyorlard.
Bu dikkate ok deer iine kapanmann sebeplerini lykyla bilmemize
imkn yoktur. uras var ki, darya kapal sanat ananelerinde, bilhassa
zmreler arasnda yer deitirmee sebep olan byk deiikliklerin dn
da, - nk byle zamanlarda halk sanatlarna gidilir ve resm sanatn ye
rini onlardan gelen tarzlar ve slplar alr - eskiye dnlmek suretiyle bir
' N ecm eddin Halil O nan, N am k K em alin Talim-i E debiyat zerine bir
risalesi. A n k a ra 1950, s. 38.

254
yenileme elde edildiini biliyoruz. Asrn banda V sf m getirdii slp
zlnde bir imkn tketen iirin, XVII. asrn klasik denebilecek dil
zevkinde kendisini yenilemee almas tabi addedilebilir.
Dier taraftan da, V aka-i Hayriyeden beri devlette, saray ve yksek
zmre hayatnda balayan Avrupa modalarnn, yahut Avrupalln bir tep
kisi olarak cemiyette koyu bir dindarln baladn ve devletin belki de
efkr umumiyeye bir nevi gizli tavizat olarak, bunu beslediini biliyoruz.
Ayrca Bektaliin ilgasndan sonra Mevlevilie kar Selim II I devrindenberi gsterilen tevecch bir kat daha artmt. H att Abdlmecid dev
rinde srf mesnevi okutulmak zere bir Darlmesnev alm ve bizzat
padiah imtihanlarda bile bulunmutu. Cevdet Paa, hayatn anlatrken bu
merasimden bahseder. iirde eyh G alib ve etrafndaki airlerle ve he
men arkasndan gelen zzet Molla ile tazelenen bu ilham , musikide ise
bu sanatn btn bir tarafn vcuda getiriyordu.
ite XVII. asr airlerinin klasik diyebileceimiz dil zevkine iirimi
zin birdenbire gidiinde, bu hzn arttran tasavvuf ve mevlevlik sevgisinin
hissesi olduu muhakkaktr. Filhakika Neat ile Nailinin ve Fehim in re
mizlerle dolu, ikizli, zl mazmunlarn gizli ve girit mnsiyle zengin
dili, byle bir zevkle ok iyi cevap veriyordu. B u airlerin kullan tarzfar
ile dil, eya arasnda imknsz denebilecek uygunluklar ve mnasebetler
kurmaa, tekvini devam ettirmee en msait hale gelmiti.
Bylece bu XIX. asr ortas airleri, bir taraftan V sfda son zl
merhalesine varan bir d anlayna kendilerini sk skya kapamak sure
tiyle kelimeler ve deyiler vastas Ue dahi olsa sanatlarnda, hayattan gelen
her eyi reddederken, br yandan da dikkatle seilmi asil ve stste, ya
hut i ie parltlarla dolu bir dde ilerindeki vahdet ve visl hasretini
taganni ettiler. Hi bir zaman iirimiz, halk azndan gelen syleyi tarz
larna ve gnlk hayata bu kadar yabanc olmad vc kelimelerini bu kadar
titiz ve sk ekilde sadece lgatte ve kltr geleneklerinde aramad.
Leskofah Galibin musr olan Ziya Paanm, hatt din air Nevresin Kzm Paa'nn iirinden ayrl noktas budur. nk, bu 1860 sene
lerinde dil ve iir etrafndaki asl mcadele inasi ile Leskofah arasnda
dr. Birincisi iiri ne kadar hayata veya onun yapcs olan dnceye g
trmek isterse, br de o kadar hayatn imknna gider.

255

Yeniehirli
Avni Bey

Avni Bey, bulduu iir cevherini ok abuk kaybeden


ve ok ahne edal bir dil zevkinden lubliye veya
aleladenin tekrarna den airlerdendir Bununla beraber eskinin btn syleyi tarzlarna sahiptir ve birka
msra ve beyti ile olsa dahi, kendisine kadar az eriil
mi zevk noktalarna varmtr.

Genlik senelerini Rum ede ve Badadda geiren bu aire 2 sefalet


ve mahrumiyet iinde geen hayatnn, iki iptilsmn herhangi bir eseri
sonuna kadar ayn mkemmellikte devam ettirmek frsatm vermedii tah
min edilebilir. Ayrca Leskofah'ya nazaran biraz daha uzun sren m
rnde, yeninin seneden seneye artan zaferine ahit oluu da bu eseri iin
den zedelemitir diyebiriz. Filhakika bu usta airin dt bz lubali
liklerde sanatna artk inanmyanlarm yesini andran bir hl vardr. Herhaide genliindeki yksek tasavvuf nevesine, sonuna doru garip bir
aclk hissi de karr.
Kendisini Yeniehir Fenerinde grdn syliyen Nacinin Terc
man-! Hakikat ve Mecmua-i M uallim sde3 kan iki yazs Avni Bey
hakknda bize az ok sarih baz eyler retiyor. Bunlardan birincisinde,
onun sohbetinden ok istifade ettiini syleyen Naci, eskide srarn anlat
tktan sonra onun da lisan- kudemnn - tabiat-i asra gre - slahn arzu
ettiini syler. kincisinde ise, hakikaten mutasavvuf olduu iin hret fe
tinden ekinerek eserini ihml ettiini, hatt hayatnda pek az iirinin neredildiinden bahseder. Filhakika lmnden be yl sonra neredilen diva
n hem eksik, hem de yanltr.
Avni Bey, skdarl Hakk B ey'in divanna yazd takrizde bizi, bir
ka msra ile olsa dahi ok halis bir iir telkkisinin bana gtrr :
ir o hmdr ki leme pinhan
Bir cevv-i mukaddeste hafyt-teyerandr
K adr-i eref-i iri ir bilir ancak
R hl-kudsn su n Serfle ayandr
Bu gzel msralarn Hakk Bey iin sylenmi olmas, Avni Beyin
eserindeki tezadn en iyi numunesidir
2
H a y a t iin bk. bnlem in M ahmud Kemal inal, Son a s r Trk airleri,
s. 129-131; S ad ettin N zhet Ergtln, T rk airleri, s. 578-596.
} a. e., s. 130-131.

256

Bir gazelinde tasavvuf neesini:


Al gller salr cnb-i devrnmdan!
rusrayla anlatan bu airin, N ailnin dkisek redifli gazeline syledii
naziredeki:
Sahb-yi huran gibi mn-y felekten
T hric-i humhne-i imkna dkisek
beytini, yukarda zaman zaman eritiini sylediimiz zevk noktalarnn
en yksei olarak alalm. Ayrca, bu beyit bize airin eserinin belli bal
anahtar gibi grnen mekn kompleksini de verir.. Filhakika baz kaside
lerindeki evsiz olma ikyetinden * sarf nazar, A vni Beyin iirine daima
b ir baka mekn ve genilik dasslas hkimdir.
Bakadr imdi harbt- fen ey rh-i Cem
Mey o mey sgar o sgar lem o lem deil
bey de yukardaki bahsettiimiz huzursuzluun ve acln ifadesi olan
feryatlardandr.
Nesiller tarafndan sevilen ve ezberlenen:
Mecnn ki lilhe ill der idi
Teklf-i ur eyleseler l der idi
Ol mertebe Leylsna meftun idi kim
Mevl diyecek mahalde Leyl der idi
rubaisiyle, Hayyama o kadar yaklat:
Bu deyr-i fenadan ki mkedder gittim
D-haste v dil - fikr ii muber gittim
Bu med dde ihtiyarm yoktur
Mecbr gelip cihna muztr gittim
rubaisini bu iirin iki ayr rnei gibi alalm.
Kimseler fehm etmedi mnsn dvmzn
Biz dahi hayrnyz dv-y bi-mnmzn
4 Abdlham lde ve Smi Paa-zde Suphi P a a 'y a verdii kasideler.

257
matla d a ok rahat ve temkinli hicviyle, unutulmyacak beyitleri arasn
dadr,
Naci'ye kadar devam eden o yan mutasavvfne fahriyenin Leskofah
Galip ile beraber Avni Beyde balam olduunu da ilve edelim
Galib Beyin eseri Avni Bey'den daha ok
dzgn, daha sk nizamldr. Denebilir ki o
Leskofah Galib Bey
eski iirde, inasinin yeni edebiyat iin yap eyi yapm, iir dilini deta inzibata al
mtr. Sonradan Encmen-i uar ad veri
len ve eski iirin son oca olan zmre onun ahs ve deyi tarz etrafnda
teekkl eder. Filhakika N ailnin eserini - bittabi, zikretmedii Fehim ile
beraber - gen airlere tavsiye eden de o d u r.5 Galip Bey, bu XVII, asr
airlerinden ald dersin etrafnda hemen hemen klsik denebilecek szl
m bir d kurar. Onun iirinde eskilerin zevk dklklerine pek az rast
lanr. 6 Ayrca manzumeyi b ir tek sesin yry halinde sylemesini de
ok iyi biliyordu.
Bu iirin tek kusuru fazla kelime zevkine dayanmas, bir de ok m ah
dut temlerin etrafnda dnmesidir. Avni Beyde kelime de ok defa tasavvu
fun husus bir lgatndan gelir, yahut onun aydnl ile mnsn deitirir.
Bu itibarla Leskofahmn m sra ok defa kymetli talardan yaplm bir
mozayk gibi ardr.
Ol hmym ki felekler cy- cevlndr bana
diyen air bu arln altnda ekseriya ezilir. Hersekli A rif Hikmet ve
Nmk Kemal gibi tilmizlerinin eserlerinde de bu hal vardr.

s 1828-1829 yllarnda yerlerinden sklp nefyedilen son Rumeli yanndan ehsuvar P aa-zd e sm ail P aa 'n n oludur. 1244-1245 tarihlerinde Leskofada dodu. ocukluunda, babasnn m e n li olarak bulunduu yerlerde dolat.
1266d a S ad aret M ektubt K alem inde, ark asn d an R um elide, 1853 harbi s ra
larnda K rm 'da B ahriye ktipliinden, sonra, V an'da vali olan babasnn
yannda m em uriyetlerde bulundu. 1276d a Kni P a g a n n em inlii zam annda
stanbul gm rnde ta h rira t m drl yapt. B u rad a kalem e N m k K em al
ve genleri toplad. 1281de M idhat P aa ile beraber T una vilyetine, ark asn d an
Cevdet P a a ile H ale p e, d ah a sonra M u stafa N aili P aa ile G irite g itti. D
nnde stan b u l'd a 1867de ld. H ay a t hakknda daha geni bilgi iin bk.
bnlem in Kemal, Leskofal Galib divan mukaddemesi, stanbul 1335, s.
4-48; Son asr T rk airleri, s. 441-449.
*
C ier ve kebab kelim elerini, hatt. hl kelimesini iir lgatndan
k arm as gibi.
F . 17

-58
Arzuyu kullanta Avni Beyden daha titizdir. Leskofal Galib, 1bnlemin Mahmud Kemal Beyin de divannn mukaddemesine ald bir
kta sn d a :
Her beytimi bir Tr-i tecell-yi ceml et
diye Allaha yalvarrken, iirde yapmak istedii eyi aa yukar bize anlatr. O atein, parltnn, kendi iinden tutuann iirini yapmak istiyordu.
Yazk ki Nilinin dilini alrken ebk-i Hindnin iie hayallerle dolu maz
mun kusurunu d a almt. Onun iin divannda
Nighm mk-rz olduka verd-i zahm- sinemden
Gazl-i iitb eyler hezran da- hn peyd
gibi beyitler.
Ezel bezminde en evvel mey-i sahby ben grdm
erdi dest-i skden dil-i eydy ben grdm
gibi dorudan doruya syleyilerden ok fazladr.
Leskofal Galib, iiri iin tasavvuf tecrbesindeki H ak ile halk olduu
n semi ve oradan yalnz o neveyle yahut onun yaratt hasretle konu
ura benzer. Filhakika pek az eser onun kk divan kadar tek b ir nn,
tek bir iten kamama ve uyann mahsul grnr. Aydnla ait kelime
lerden sonra divannda en ok geen kemeler Mirc, Tecelli, Tr, Lenterni, Enelhak, Ceml gibi dorudan doruya bu tecrbeye bal olan ke
limelerdir. B unlann yanbamda fakr, istina, cnn gibi hl ve dav
ran ifadeleri olan kelimeler vardr.
Y azk ki, son derecede mcerret dili onu daima mtele transcendantal ve rumuzlara gtrr. Bu yzden bahsettii her ey, btn duyu
lar, iirinde derhal plan ve mahiyet deitirir. Eya ile kinatla hakiki bir
temas imkn brakmaz. airin kainat ve eya ile hemhal olmasn salamas
lzmgelen dil, onda her lhza airle kinatn arasndadr. Hlsa, tasavvuf
nevesinde vard sem noktann lezzeti ve bykl ile dolu olmas key
fiyetini bu eser birka trl der. Kinat kendi iinde ve nutkunda sa
dece cemlin aksi ve eyann vahdete temessul olan bir part ve kama
ma haline getirmekle inam deta kaybeder.
Galib Bey'de byk mutasavvflar bize o kadar yakn yapan o has
ret, o rpn ve arama, yeis, mit yoktur. Byle bir eserin kendiliinden
fahriyeye dmesi gayet tabidir.

259
te, btn insan tecrbesini ortadan kaldrmas, o kadar parlak e
kilde kendi kendisini m utlaka idrk edii, bizi sonuna doru airin otantisitesinden phe ettirir. Dzgn ve sekin dili, arkasndaki insan o ka
dar parltya boar ki, sonunda deta tek bana ileyen muhteem, fakat
insan tarh etmi bir makine hline girer. Hi bir airin eseri LeskofaJnmki kadar kendisiyle fazia dp kalkmada kaybetmez.
Bunun mesuliyeti elbette btn meselelerini halletmi olarak karm
za kmasmdadr.
n sa n :
Cevher-i yine-i nr- H ddr sretim
Rendr ehl-i taba sretimden siyretim
N sha-i kbr-y ftrattr vcudum t ezel
Gsterir bir lem-i hikmet mkemmel hey'etim
kt'asuu veya
Viicd zrdedir hayretle srr sirrl-gaybmdan
Adem mdm dur hacletle cism-i b-ninmdan
Saf-y ittis- kalb ile ol cevher-i ferdim
Ki mlk-i lmekn bir noktadr kevn meknmdan
msralarm syledikten som a - ki divann yansndan fazlas bu cins msra
ve beyitlerle doludur - diyecek pek az ey kalr. Kald ki, bu son beyitleri
aldmz manzumeyi - divann bana kta adyla konan kaside - airin,
rfnin bir fahriyesini Nmk Kemal'den dinledikten sonra ve bir gece
de yazdm biliyoruz.7 Bu anekdot, onun sanatnn birok taraflarm ken
diliinden ifa eder. Zaten Leskofalnn devrinin mutasavvuflar arasnda
hi b ir hreti yoktur.
A caba bu cokunlukta ikinin hissesi nedir? Bu zerinde durulacak
meseledir. Filhakika o, sm n kapm tarkatlerin mutat ile ve riyazetlerin
den ok baka ve daha ahs bir uslle zorlama benzer.
B u bak u n d a n :
Anlsn cA bel ahdi ki mey n ettiim demdir
Gam- dny v ukby ferm ettiim demdir

t tbnlem in Mahraud Kemal,


stanbul, 1335, s. 44.

Leskofal Gallb divan

mukaddemesi,

260
matlann itiraf belki bize bu airi anlamak iin yol gsterir. Fakat daha
iyisi, btn ykllne ramen en gzel eserlerinden biri olan bu ta
savvuf! neve iirini olduu gibi okuyalm :
Anlsn ol zam n- ri bd-i Enelhak kim
D ili keyf-i mey-i vahdetle bihu ettiim demdir
Anlsn ol eb-i mirc-i vuslat kim safsmdan
Leb-i nz niyz ll hm ettiim dem dir
Z eh derd-i alyik - sz-i mihr-i lem-i vahdet
K i imkn vcbu d berd ettiim dem dir
21eh hengme-i nz hitb-i Len tern kim
Serp gnlm M s gibi gu ettiim demdir
K ani ol devr-i bezm-i gitgy- srr- l-ysel
K i akl-i evveli bir szle medh ettiim demdir
Zamn- girye-i canszumu yd eyle ey G lib
Hevy- ak ile tfan gibi c ettiim demdir
Beytten beyte aym hal ve nevenin trl safhalarm dolaan air son
m sra ile btn bu imkn kendisine baheden cokunluu yeniden elde eder.
Bizce bu gazelde, baz anlarda ikiden dorudan doruya ikyet eden ai
rin ilhamnda bu vastann (byle dememiz lzm!) yerini gsterecek gizli
bir mn var gibidir.
Onun yannda grp redifli gazelin Fuzulfnin, duymasn redifli
gazelin Nedimin maliknesi olan tahassr tarzlarn Galib B eyin dilinin
nasl benimseyip deitirdiini gstermeleri itibariyle analm. Efendim
redifli gazelde de eyh G alibin o kadar dorudan doruya konuan musamm at nat "ayn ekilde mahiyet deitirir. Muztarib, gibi redifli gazeller
Galib Beyin rinin, etin tecrit perdeleri arasndan hayatiyle b ir nevi al
ka kurduu nadir eserlerdendir. Ihls redifli, Nmk Kemale ithaf edil
mi gazel bu nakbend vahdet airinin i dnyasn, matlamdaki melmet kelimesi etrafnda toplamak imknn bize verir. Kalmam redifli
gazel ve benzerleri ise eskilerde ok husus bir tem olan devirden ikyet
leri aym m tel iklim le re tamas bakmndan dikkate deer. Nbecdr hep redifli gazelde ark kadercilii muhteem bir rza olur. Tecrit
ve iki istina redifli gazellerse airin btn divan gibi, nasl ksr bir ulhiyet vehminde kendisini hapsettiini gsterirler.
urasn da syleyelim ki, elimizde bulunan Leskofal divan onun
yalnz bir devrine ait eseridir. O tuz dokuz yanda len bu cezbeli air,

261
yaasayd sanat belki de deiir, hi olmazsa hayata daha geni kaplar
aard. Nitekim :
Hud meys klma gnlm ikbl-i milletten
Haberdr eyle rahman ismini ahvl-i milletten
Olup mecrh peykn- kazdan tir-i devlet
Demdem hun akar emin gibi ehbl-i milletten
kt'as v e :
Adlettir medr- intizm- lem-i tevfik
Mezlimden olur lerzende ar-t zam- tevfik
matla ile balyan gazeli, bu eserin btnlnn krlmaa ve airin hayat
karsnda bir tavr almaa baladn gsterir.
Btn muasrlar, Leskofahnm cokun ve mtehekkim ahsiyetin
den, sohbetinin gzelliinden, etrafna yapt tesirden bahs ederler. Yazk
ki bu sohbetin bir tek cmlesi bile bize kadar gelememitir. 1855 ile 1863
yllar arasnda edebiyatmzn btn bir taraf onun sesi ve bu sesin akis
leriyle doludur. nsana mutlak surette pln ve iklim deitirten eseri, iirde
baz tecrbelerin tehlikesini gstermesi itibariyle mhimdir. Bu dikkatler
den sonra, ruhundaki huzursuzluu eriilmez bir tatmin eklinde gstere
cek kadar sanatna gvenen bu airi, Yahya Kemal'in onun ruhuna ithaf
ettii gazelin erevesinden grmek belki en dorusudur.
Grdk net- cm ile bir ok hur eden
endin o cam Cem gibi hakkiye n eden
Mey meclisinde grmedi devran senin gibi
Rindn sihr-i ntkasmdan ham eden
irinde bir kelm-i semv eds var
Ey T rdan kelm- lhyi g eden
Devrinde ser-firz-t mehdim-i Rm iken
Rh u zekn neydi harabata d eden
Bah eylesn skn dil-i eydna der Keml
Ervah rahmetiyle sanp perde-p eden

Arif Hikmet Bey ve


Encmen-i uan
airleri

Eski iirimizin son pleiad Leskofalnn yl


dz etrafnda kurulur. lk defa 1277 ylma
sonlarna doru Hersekli Arif Hikmet B eyin
evinde toplandn ve bir sene kadar haftada bir kere birletiini rendiimiz bu air
lerin arasnda, Osman ems Efendi (18131893) Lebib Efendi (1785-1867), Kzm Pa-

262
a (1821-1889), Manastrl Hoca Nail Efendi (1823-1876), Hlet Bey
(1837-1878), Reci zde Cell Bey (1838-1882) gibi tamamiyle eskide kal
m airler bulunduu gibi, Ziya Paa ve Nmk Kemal gibi biraz sonra
yeninin kavgasn yapacak airler de vard.
Bu airler iinde Hersekli Arif Hikmetle Nmk Kemal - bu sonun
cusu divan, yani eski iirleri ile - ustalarnn sanatn, saf diyemezsek bile
klasik dil zevkini ve katksz tasavvuf ilhamm en ok benimseyenlerden
dir. Nmk Kemalin iirlerinden ilerde bahsedeceiz. Arif Hikmet Beyin
iir dilinin Leskofalya nazaran daha az ykl ve zamannn Trkesine
nisbeten daha yakn olduunu syliyelim.
Aralarna katlmamakla beraber Muallim Naci ile etrafndakiler Encmen-i uarnm dil zevkini devam ettirirler. Yalnz Naci'nin eski tarz
iirlerinde dahi, ilerde greceimiz gibi yeni yoldaki tecrbelerinin tesiri
vardr. skdarl Hakk, T al'at Beylerle Nmk Kemal'in hayatna o ka
dar yakndan girmi olan Deli Hikmetin sadece adlarm zikredelim.

YEN R
Eski iir bylece kendi ananesinde bir taraftan
o zamana kadar hemen hemen hi duymad
Yeni iir ve ekil
bir dil uuru ile bir nevi salbet kazanarak, dier
taraftan yeni mefhumlar ve dncelerle zen
ginleirken, yeni iirde kk ve byk bir ta
km hamlelerle toptan bir deime daha hzlanyordu.
ekil deiiklii hibir zaman tek bana bir mesele olamazd. Yapt
hamlede ne kadar uurlu olduunu grdmz inasinin bile eklin ze
rinde, onu ancak kendi iinden deitirmek zere durduunu biliyoruz. Kal
d ki toptan bir ekil yenilii, ancak dili zorlayacak kadar deien bir
dnce ve gr, duyu (duyular ve imajlar) deiikliinin sonunda bir
zaruret olabilirdi.
Bununla beraber, mzdevi (dz kafiyeli) beytin dndaki ekiller,
bilhassa asl Mslman ark iirinin btn estetii demek olan gazel ve
kaside tarz, husus bnyesiyle dil ve insan karsnda o kadar sarih bir
vaziyetti ki, onu krmadan yeniyi elde etmek deta imknszd. Nitekim
inasi, ok yeni fikirleri ihva eden 1272 kasidesinde, eklin cebrettii
artlarn mny ve dili nasl benimsediklerini grerek, daha sonrakilerde
bundan vazgemi ve dz beyitler kullanmt. Nmk Kemal ve Herseklide ise bu ekil, yeniyi deta kendi iinde eritiyordu. Hrriyet kasidesinde,

263
kasidenin mahiyet deitirdii muhakkaktr. Fakat yeni fikri o kadar all
m bir kadehte sunar ki, toptan bir deimeden ziyade, o zamana kadar
ehemmiyet verilmemi herhangi bir czn n plana geii hissini brakr.
Hakikatte de byle idi; nk gelitirme ekli eski idi. Tek bir kafiyenin
etrafnda mazmunlar ve hayaller kurmakla, durmadan hareket noktasn
derinletirmek arasndaki farkt bu. Nitekim eskilerin airlik kudretini
cevdet-i kariha vasfyla vmeleri biraz da, manzumenin ayn kelimenin
etrafnda yaplan tenazur oyunu olmasndan geliyordu. Bu yzden ekli kr
mak bir zaruretti.
Estherin, Athalienin paralarn, Gilbertin bir kt'asnt aa yu
kar eski ekillerde tercme eden inas'nn, daha Lam arunein Medtatons
undan ald drt ktay tercme ederken yeni ekil aradm gr
yoruz. Filhakika drt msra da birbiriyie kafiyeli ktalar (bilhassa msed
deslerde, hatt kaside m atlalarnda. eskilerde vard. Fakat bu cins ktalaria yazlm manzume yoktu. iirimizin her iki ananesinde kta eklinin
daha ziyade musikiye refakat iin kullanldn mukaddememizde syle
dik. Bu itibarla ktalarn, sonlarndaki kafiye ballklariyle bir nakarat gi
bi birbirini cevaplandrmas gerekiyordu. te inasinin manzumesi, bu
noktada yeni idi. Kald ki bu tercmede inasi, dili evvel sadelik uruna,
sonra da Lamartinein dncesini mmkn olduu kadar sadk kalarak ve
muayyen bir ekil iinde, yani hi olmazsa kta bnyesine riayet ederek
vermek iin ok zorlamt. Ve bylece Trkeye bilhare kendi yeni man
zumelerinde de az ok devam eden ok acem ve iptida olsa bile, yeni bir
ses getirmiti.
itip grdceimsin cna
Dette ebrde her subh u mes
Gsterir suretinin aksini m
B ana savtn getirir bd- sab
Olsa hbde kaar kim lem
Rzgr estiini g etsem
Sanrm gizli fsldarsn o dem
Guma bz kelm- mahrem
Eylesem seyr u yldzlan ger
Kim eder perde-i leyl pr-fer
Vehini sanki bana arzeyler
emime ho grnen h er ahter

264
Beni enfs nesimin ne zamn
By-i ezhr ile etse sekrn
En gzel ryihas ire hemn
Hep senin nefham koklar dil cn
k talan baka trl bir hasretin sesiyle konuuyorlard. Bilhassa Recizdeden bahsederken bu sese ve onun tesirine tekrar dneceiz.
Yukarda inasinin bu tercmesinden baka lh, Mnct,
Eek ile Tilki hikyesi, Arz- Muhabbet rlerinin ve son iki kaside
sinin Trkede yeni manzumeler olduunu grdk. Bizce yeni iir ekli,
asl bu yedi manzume ile balar.
Ebzziyam n nerettii nesir p a r a la n ", bu
Yusuf Kmil Paa konamn mdaviminin fiEdhem Pertev Paa
kir seviyesi hakknda bizi epeyce pheye d
ve ikinci hamle
srr. Edhem Pertev Paa, inasi kadar bt
nyle yeni deildi. F akat pek az olan terc
me ve iirleri daima, yeni deilse bile ahs
tecrbelerdir. Tfl- nim tercmesi, aada grlecei gibi btn bir
yeniliktir. Mahmud Nedim Paa iin yazd destan, evvel o yllarda ya
va yava moda olmaa balayan hece veznine getirdii hzla, sonra da bir
halk iiri eklini btn kaidelerine riayet ederek tazelemesiyle mhimdir.
1870 ylnda Hakaykul-Vekayide kan Tfl- nim tercmesi
ekil ibariyle eski ile hi alkas olmayan bir manzumedir. lk drt ms
ra apraz kafiyeli ve ondan som a gelen drt msra tpk komalarda oldu
u gibi birbirine kafiyeli msradan som a drdnc msran kafiyesiyle
ilk ktanm manzumenin zerinde dnd kafiyesine balanan iki drt
lkten mteekkil paralariyle bu iir, Trkede yerli unsurlar: da iine
alan k ode tecrbesiydi. Daha dorusunu sylemek lzmgelirse E d
hem Pertev Paa, bu tercmesinde klasik komann ilk iki ktasm birle
tirerek elde ettii sekizlik stroflar kullanmtr. F akat manzumenin yeni
lii sade bu ekil aratrmasnda ve bilhassa apraz kafiyeli ktay, -nk
bu sekizliklerin ilk drt msra kendi bana alnnca tam bir drtlktrgetirmekle kalmyordu. Hatt, lem-i- hayl ve hazret-i hayl terkip
lerini kafiye gibi kullanmak suretiyle assonance tecrbesini de yapmas
o kadar mhim deildir. Bu eser eklinden baka, diliyle de mhimdi. E d
hem Pertev Paa, Hugonun edebiyatmz iin ok yeni olan oyunlarnn
* Numne-i edebiyat- Osmaniye, 1330 (6. ta b .), s. 197-225

265
Trkede karln a rarken eyh Gabin Hsn Akdaki diline, bil
hassa sonradan Hmid ve Nmk Kemalin zerinde o kadar duracaklar
tardiye lerin diline gider ve ayrca onun veznini de kullanlr. Bu bakm
dan o yalnz, Hugo'nun iirinin Trkeye vurmu, olduka deiik bir
glgesini bize vermez, ta Cenabdan Haime ve Fecr-i tye kadar uza
nacak bir eyh Galib tesirine de, yeni bir ekilde yol aar. Bilhassa Hugo'
nun iiriyle tem yaknl olan mesnevideki birinci tardiyenin tesiri ile ter
cmeye aslndan daha derin bir fatalite duygusunun kauldm da ilve
edelim.
Hmidde, inasi ile bu yeni tesiri beraber greceiz. Vka, bir iki
kmldantan sonra Pertev Paa aradan ekilecek, fakat Galib tesiri uzun
zaman kalacaktr. Dil bakmndan kark ve inzibatsz Igatyla inasiden
ok ayrlan - bu itibarla belki de zararl olan - bu tecrbe ile Trkeye
hakikatte yeni bir duyu ve ses geliyordu.
Env- suver hezr m na
M ir?f- hayline verir fer
Ezhr- emenle verd-i rna
Etrafm eylemi m uanber
Safvetle srr havz-i err
K nndaki nr- necm-i seyyr
Mevc ver-i feyz olunca her br
Cevherle dolar sevhil-i zer
msralanyla Trkeye tabiatiyle yeni bir kaynama giriyordu. Edhem Per
tev Paamn dahi sonra Jean Baptiste Rousseaudan yapt
Hb- pr ztrbdr b u hayt
Domuuz lmek zre v hayf
V ar ise zerre zerre zevkiyyt
A n da kahr- dehr eyler ifn
diye balayan tercmesinde ayn kta tarz kullanlmtr. F akat bu ter
cmenin neredildii devirde, tpk Sadullah Paann Le Lac tercme
si gibi, yeni iir, Trkede kendi eklini kendisi aramaa balamt.
Reci-zde, Arz- sitem 9 adl manzume ile nc tecrbeyi ya
par. Ekrem Bey, bu manzumede eski mseddes - terkib-i bendi, tannma
yacak ekilde deitirir, yle ki aralarnda mzdevic kafiyeli beyitler bu
9 Name-i seher, s. 59-60.

266
lunan bu apraz kafiyeli k talara artk mseddes denemiyecei gibi, muh
tevas itibariyle de manzumeye yeni demek gtr. Ekrem Bey, hemen
hemen V sfn kk arklarnn bize getirdii noktadan ie balama
benzer. Bu itibarla dilinin sadelii dahi bizim iin yeni addedilemez. F a
kat, son ktasmda airin kendi adn sylemesine ve eski iirlerin arasn
da neretmi olmasna ramen, yapmak istedii ey anlalyor. O da inasi gibi eski iir ekillerini deitirmek suretiyle yeni iir ekline varmak
istiyordu. Mehmed Bey'in Gldanmm sonundaki manzume, Nef'nin Ba
hariyesi nin ok biare taklidi olmasna ramen bir nevi mselles ekliyle
ve manzumenin sonunun hikyeye kamasiyle yeni bir ekil arar hissini ve
rir. Filhakika bataki aym kafiyede msra ile bu manzumede de eski
musammatlardaki msra adedi oaltlm gazel eklinden karz.
Duhter-i Hindnun Hm idin sanatnda istis
na bir yeri vardr. Gen sanatkr bu eserde
Duhter-i Hind
hem yeni manzume ekilerini, hem de Nmk
ve
Kemalden ald derse uyarak, sanatnn mziynazm ekli
le birleme yollarn aramtr. lerde ekzotik ta
biat ve mahall renk itibariyle olduu kadar, H
midin tiyatrosunun baz esasl unsurlar dolay
syla da zerinde duracamz bu eserde kk manzum paralardan sar
fnazar yn dikkat manzume vardr. Bunlardan birincisi olan Surucuyinin ilk syledii manzume inasi'ninkiler gibi dz kafiyeli beyitlerle
dir. Fakat bu beyitlerin dizili tarz airin daha ziyade ktalardan mte
ekkil manzume peinde olduunu gsterir. Filhakika bu alt beyit altala
dizilecei yerde ayr birlikler eklinde ve ikier beyit olarak dizilmitir. Ay
rca bu kfanm her biri, (emen, ebnem ve bulut gibi) ayr tabiat un
surlarndan mstakilen hareket ederler. Bylece her iki beyit kendi ile
rinde beraberdir. Biraz sonra gelen Tanaggum manzumesi, ise, yalnz
Ekrem Bev'in daha evvel kulland apraz kafiyeli ktalarla sylenir. H
m idin Ekrem Bey'in yapt yenilikten haberdar olmamasna ihtimal yok
tur. Buna ramen bu ekli kendisine Mizanc Murad Beyin tavsiye ettii
ni sylediine nazaran, asl nasihatin, bu yeni kt'alarn serbest brakl
mas ve aralarna musammatlardaki gibi mstakil beyitlerinin girmemesi
olduunu tahmin edebiliriz.
Beinci fasln ikinci meclisinde muhtelif azlara taksim edilmi ayn
kafiyede drtlklerle onlarn aralarnda bulunan dz beyitlerden yaplm
bu uzunca konuma 10 Hmidin sanatm ilerde o kadar tehlikeye koyacak
10 Duhter-i Hind, 1292, s. 175.

267
olan manzum tiyatro dilini ve nazm eklini, iinde muhtelif korolar da bu
lunmak zere denedii ilk eserdir. Hamidin Makber vezniyle ilk yazdmt manzumesi olan bu konumada eyh Galibin tardiyelerinin aikr bir
tesiri vardr. Muhtelif kafiye dnleriyle birbirine bal bu kark eklin
aza taksim edilmi ikinci p aras11 tam Tardiyedir. Yz seksen birinci
sahifede yine Surucuyinin azndan sylemi bir tardiye daha vardr.
Hmidin Sahrasndan itibaren, Nmk Kemalin Vaveyla* ve Hill-i Osm a n gibi manzumeleri, Ekrem Beyin bir ksm tercme olan
birka manzumesi ile dorudan doruya garptan alnm iir ekilleri de
grlr. B unlar eskiden beri Fransz iirinde mevcut sekiz veya daha
fazla msral k talan Hugo'nun deitirerek elde ettii on ikilik hatt daha
fazla msral ktalardr ki, esas ekli Ethem Pertev Paann bizim koma
k talarndan kartt ekildir. Hmid, Reci-zde ve Nmk Kemal, bu
ekli pk Fransz romantikleri gibi olduka serbest bir ekilde kullanm
lardr.
Buna mukabil matlasz kasideler (eskiler bunlara m ukattaat derlerdi).
Rubi ve tuyu ktalarndan teekkl etmi murabbalar, tpk her nevi
musammatlar gibi, eskiden gelen ekillere daha ok rastlanr.
Hakikatte bu devirde daha ziyade,
vesini krmaa ok evvelden hazrlanan
leri olan airler hep musammat eklinde
nnda airlerimizin, mesel Makberin
rekkep ekiller de vardr.

eski gazel vc kaside eklinin ere


Nmk Kemal'in, H m idin tilmiz
kalacaklardr. Bu eski ekillerin ya
sek'
gibi kendi bulduklar m

Yenilenme devri airleri ekil gibi, vezni de deitir


mek ihtiyacm duydular. Eski iir, aruzun etrafnda,
Vezin meselesi
tpk yabanc bir hnedann etrafnda olduka kar
k bir saray gibi teekkl etmiti. rnekler deiin
ce ve dil meselesine gerek szlk, gerek insanla m
nasebeti bakmndan baka bir gzle baklmaa balannca, tabiatiyle bu
saltanatn kendisinden de phe edilecekti. Nitekim ilk devirlerde vezin
hakik bir mesele haline girdi.
Kald ki daha X V III. asrdan itibaren bu phe balamt. Klasik
iir, Nedimle heceye doru kendini amt. Yenilenme devrinde mesele
baka trl konur.
nam daha sk konuturan, hatt trajedi ve komedide olduu gibi do
rudan doruya konuturan rneklerin karsnda airlerimiz eski aruzun
dabn ve ahengini lzumsuz bulmaa balarlar,

a. e*., s. 178.

268
te asl burada salam tenkidin yokluunu grrz. Yukarda daha
XVII. asrdan itibaren aruzun Trkeye mal edildiini biliyoruz. XEX. as
rn bamda ise hakikaten Trke klasik denecek msralar douyordu. Fa
kat ilk yenilenme devri airleri estetiklerini bu msralar stne kurma d
nemediler.
Alarn htra geldike gltklerimiz
y a h u t:
Bugn dm ki yr alar benimn
gibi msralar ve benzerleri hem halis Trke idiler hem de Racine'i ve
Hugoyu beraberce karlayacak mkemmeliyette ve genilikte idiler. Fa
kat iirimizin ananesinde kendi kulamz denemei renmemitik. Vezin
dtan tatbik edilen bir suni teneffs cihaz, aa yukar kapnn nn
de retilen bir etiketti. Yenide de yle kald.
Bunun yerine hecenin alnmas dnld. Eski air nasl oktan beri
iki veya dilli ise, yeni air de ift vezinli oldu. Bylece kltrde tedenberi mevcut ikilik klasik bir ekil ald ve hem en arkasndan da dil ikileti.
Nmk Kemal aruz zevnini fazla henkli buldu. Ahmed Vefik Paa, kome
diye lalettayin bir hecenin imknlarn kfi grd. Hmid, bu basit leti
trajediye tatbike alt.
Ziya Paa, iir ve ina makalesindeki fikrine uygun bir iki trk
syledi. Onda ve Nmk Kemalde halk iiri b ir ara bir nevi rnesans ya
pacaa benzer. Bununla beraber heceyi m odern manzumede ilk defa tec
rbe eden Nmk Kemaldir. Onun :
Geceyi grenler zanneder gya
Kara kan dalgal bir ulu derya
Krlar dalar iine alm
Kabarm kabarm da dona kalm
ktas hece vezninde, ve aruzda hi bir eski rnei olmayan eserdir.
Buna mukabil Ziya P aamn trks halk dili ve hayalleriyle iirimiz
de ilk pastoral tecrbesidir, yni eski eklin iinde y e n id ir:
Akam olur gne batar imdi buradan
G arib garib kaval alar oban dereden
Pek krpesin esirgesin seni yaradan
Gir srye kurt kapmasm gel kuzucam
Sonra yrdan avrlrsm ah yavrucam

269
Hmidin eserinde, bir bakm a bu vezin meselesi deta bir nevi fikri
sabit haline gelir. Filhakika aruzun hemen her kalbn kulland gibi,
Acemlerin dahi kullanmad fei feiltn veznini bile kullanr. Ayrca
anz hengiyle, vezinsiz iir dahi yazar (Bldan bir ses.), tiyatrolarnda
ahslarn ayr vezinlerle konuturmak tecrbesine giriir.
Edebiyat- Cedde airleri vezin meselesinde onun at yolda devam
ederler. Fikret vezne bilhassa inanr ve iirinin byk bir tarafn ondan
bekler. Filhakika bu devirde bir aruzun muhtelif bahirlerinin muayyen mev
zulara ayrlma tecrbesine bile ahit oluruz. Fakat hi biri Trke aruzu
kendi tabi konumamzda aramaa almazlar. Hakikatte vezin mesele
sini, ilk Trke aruz airi Yahya Kemal halleder.
Fakat iir sadece ek ii deildi. Ayrca bu ka
dar ciddiyetle aranan, zerinde durulan bu eKonular, temler
killerin bir de muhteva sahibi olmas, yahut sa
natta ekille muhteva birbirinden ayrlmadna
gre, bu yeni eklin yeni muhtevasyla beraber,
canl bir bnye eklinde teekkl lzmd. Eski iir mektebi muayyen bir
duyma, bir dnme ve kinatla temas ekliydi. Hlsa, muayyen bir in
sand. Yeninin de byle olmas icapederdi.
inasi inam ancak mphem bir ekilde iaret edebilmiti. O, daha
ziyade dili gstermi ve bizi yeni bir tekniin bana getirmiti. Bunlarn
dnda ancak cemiyet ve halk fikrine temas etmiti.
Henz gelecei kendi iinde ykamayan Nmk Kemal, bu yeni insa
n evvel kendi makalelerindeki asl duygularn ateinde arad. lk gazel
lerinden Hamaset kasidesine, ondan yeni teknii az ok benimsedii Hill-i Osman ve Vaveylya kadar onun iiri byk izgileriyle hep ay
n hislerin iirde billurlamasdr.
Fakat Nm k Kemal burada kalmad. Biraz sonra, asd yeni edebiyat
meslei balad zam an Vatan yahut Silistrenin ve br piyeslerinin
kahram anlan geldi. slm Bey, Zekiye, tpk Glnihalin Ismeti ve Muh
tar Bey'i gibi vatan ve millet duygularndan baka bir de ferd hayatlan
ve duygulan olmas lzm gelen insanlard. Bylece sanat bize yeni bir sev
ginin, yeni bir psikolojinin, hlsa yeni insann kapm ayordu.
Duhter-i H in d d a ilk yeni iirin Surucuyi tarafndan, yani bir pi
yesin kahram an tarafndan sylenmesi kadar tabi bir ey olamazd. n
k bu yeni insan btnyle, sentetik bir ey gibi muhayyUede hazrlanyor

270
du. O, evvel bir zmrenin, sonra da muharrir dediimiz ferdin ryasyd.
Surucuyi'nin arkasnda gen Hmid, yeniler de ilerinde olmak zere b
t n bir ilk tiyatro tecrbesi, yani ne kadar eksik ve biare olursa olsun
bir zenilen insan tecrbesi vard.
Hmidin yanbanda Ekrem Bey ikinci, hatt daha mnl bir tec

rbe yapt. Chateaubriandn Atalasm evvel Trkeye nakletmek su


retiyle saf bir ak, mitsiz bir ihtiras ve bir tabiat gr rneini Trke
ye getirdi. Sonra onu bizzat tiyatroya evirmek suretiyle konuturmaa a
lt. Bylece o da yeni airnenin bir nevi repertuvarn hazrlam oldu.
Hmidin Sahra ve Beldesinde bu tiyatro az benin yerine o
diyecek kadar barizdir. Fakat dikkat edilirse onun byk poemlerinin o
unda bu tiyatro enisi grlr. Bir sefilenin hasbhali*, Hacle daima
deien hleti ruhiyeleriyle az ok tiyatrodurlar. Filhakika bu eserin
nde de iirin developmann aksiyon daim a krar. de bir ruh h a
linden brne geerek kendi kendilerini gzmzn nnde ararlar, te
hir ederler. Bir sefilenin hasbhalinde Hugo'nun Fannysinden ziyade
Zekiye ve efika. hatt li Kz ve Surucuyi vardr; yani o da Shakespeare'in Julietinden hz alr. Haclenin Hm idi ise, bir nevi dul Hamlet
veya Falstafftr. Fakat en dikkate deer nokta bu teatralin her nn de
ahsiyetlerine gemesidir. Bilhassa Rec-zde ve Nmk Kemalin mek
tuplarnda bu ok iyi grlr.
Bu demektir ki, nasd eski air az ok kendi prototipi olan masal kah
ramanlarnn azndan konuursa, yeni iir de bizzat yaratt kahramanla
rn azndan konuuyordu. Fakat daha mhimi vard. Bu ilk manzume bir
gen kzn azndan sylenmiti.
Bu suretle yalnz gen kz veya kadn edebiya
ta girmiyordu. Ayrca da sevgi dediimiz ey
Ferdin douu ve
deiiyordu. O artk mcerredin etrafnda,
lirik iirin deimesi gelenein hazr malzemesi ile ve bilhassa ev
velden hazr psikolojik davranlaryla yap
lan bir oyun olmaktan kacakt. Filhakika
eski lirik iirin kendisine has bir sevme ekli vard. Sevgili burada Alla^
ve padiahn husus hayata gemi bir benzeri idi. Zaten ak birincisine
doru giden yollarn ilk merhalesi idi. Ve en dnyev olduu zamanlarda
da hi olmazsa kincisinin etrafndaki merasim ve terifatla konuurdu. H
lsa mukaddememizde daha geni surette bahsettiimiz gibi hakik ihtiras
tan ziyade nefse cebredilen ykseltici bir terbiye veya onun itibar bir tak

271
lidi sfatiyle ak biraz da ferdin inkr idi. Bu itibarla hakiki insan talii ile
hibir tem as im k n m vermedii gibi cemiyee de hi bir karlama ve
mesuliyet fikrini dourmazd. Bunun dnda ou kafiye akas olan ve
h azan mstehcene kadar giden alelde apknlk ve arzu vard. Mecnun
ve F erhad rnek alnmaynca kafiyeden baka hibir eye sahih ekilde
bal olm ayan elenen adam balard. O zaman sevgili sadece bir arzunun
sessiz objesi olurdu.
Rom antikleri taklit ile ie balayan yeni iir tabiatiyle ak bu mu
vazaama dnda arayacakt. Onu kendderi iin en kolay elde eddir yer
de, yani tiyatroda aradlar. Hislerin dini orada konuturdular. Nmk
Kemalin kalbin hissiyat- ulviyesi dedii ey ilk defa sahnede tecrbe
eddi ve onun artlar iinde iire girdi. Ve tabiatiyle rik iirin lgati, eda
s ve m ahiyeti birdenbire deiti.
B unun byle olmas bizim ii hdiseyi kltmemelidir. Hakikatte
bu yeni doan ferdin kendisini edebiyatta aramasayd. Biz bu ferdi ilk de
fa *M ihnet-i Keann yolculuk aynasnda sarslrken grmtk. imdi
bu sefer kendi peinde, daha byk bir yolculua kyordu. Dikkat edile
cek m him bir nokta bu yeni iirde eski cokunluun asl ifade zamiri olan
bizin kalkmas, yerine tb e m in gemesidir. Filhakika bu yeni fert bize
R ousseau'nun veya tilmizlerinin mektebinden geliyordu. Bu mektepte emperatifler, yerlerini ahs tecrbeye brakyordu. iir ve sanat artk bir ke
re iin teekkl etm i bir muakn saltanatndan kmt. air kinat
gibi m utlaktm d a kendi yaratacakt. Filhakika bu, st ste keiflerin dev
ri oldu.
kif Paa iki manzumesinde eskinin erevesini
hi bozmadan insan taliine isyan etmiti. Ziya
Eski hikmetten
Paanm 1859'da, aa yukar Tercme-i manfelsef endieye
zmennin kt sene, yazm olduu Terci-i
bendi ile bu isyan, hikem ve din iirde, o za
m ana kadar iirimizde grmediimiz geni bir
kinat ve insan gr ile birdenbire tazelenir ve keskinleir. Ziya Paa
cokun ve samim dindar hviyetinin etrafnda kainat toplarken, iirimi
zin hi tanmad bir angoissea yol aar. nsan tahindeki abes taraf
onun hi phe edemeyeceimiz imam Ue deta denkleir. Bu yeni reni
len m odern kozmorafyann ve tarihin tabi tesiridir. Sadece msbet bil
ginin bu iki tarafl genilemesiyle eski iire yeni bir adalet ve hak stmas

girer.

272
F erd hislere almasn romantiklerden renen
yeni iir iin lm, en tabii ilham mevzularmlim dncesi
dan biri olacakt. Nitekim romantik iir de onu
bitmez tkenmez bir malikne gibi kefetmiti.
Lamartinein Le Lac manzumesinin daha ok
sonra, tercme edilmi olmasna ehemmiyet vermeyelim. Bu airin Elvirei
ve garp iirinin dier benzerleri daha ok evvelden taklid edilir. Burada
da gerek iirimizin tarihinde ve geleneinde ve gerek rfde zemin daha
ok evvelden hazrlanmt. Yukarda, tarih drme imknnn nasd me
zar kitabesi iirlere yol atm grdk. Bunlar, ilerim yalnz rzann ve
rahmet dileinin doldurduu hazr mersiye ekilleri idi. Dier taraftan eski
r kendi iinden lm zerinde dnmee balamt. Akif Paa mersi
yesi onun yeni bir ehre ile, ferd hislerimizin geli ehresiyle iire geliiy
di. Nihayet mezarlk eski Mslman arkta sadece ziyaret yeri deildir, ay
n zamanda bir nevi gezinti yeriydi de. Dier taraftan devrin musikisinde
grdmz hissilik bu cinsten muzlim bir ilham kolaylatryordu. Daha
Hmam smail Dede Efendide torun iin sylenmi mersiye - besteye rast
lyoruz. ite btn bu imknlar romantik iirin birka rnei etrafnda bir
denbire birleir.
Sanatnn hzn Lamartinein Les Meditations undan alan ve orta
da kalan intimiste Reca-zde Ekrem, yine bu aire bal murakkabesinin (Tefekkr manzumesi) smn mersiyede bulur. Onunla balayan me
zarlkta ve mezar bandaki bu murakkabe Abdlhalim Memduh, Nbi-zde
Nzm, smail Safa, hatt R za Tevfik ve Tevfik Fikret gibi airlerde de
vam eder. Hamid'de mersiye daha beldedeki Pere-Lachaise mezarln
dan balar. Hoca Tahsin, Z iya Paa gibi sevdii stadlarma, Selim, Ftih
gibi vatan kurucu padiahlara ilham ile mezarlar yapmadan evvel piyesle
rindeki kahramanlar iin mersiyeler yazar. Adil Girayla Perihana, Cezminin azndan mersiye syleyen Nm k Kemalin Hill-i Osmansi de
bir nevi mersiyedir. Fakat, bylece tima fikirlerin de mesuliyetini ykle
nen bu yeni ilhamla bilhassa din iir tazelendii gibi ak ve hatrlama iiri
de ok yeni ve zengin bir unsurla deiir, len gen kz, len sevgili, len
e, iirin btn bir taraf olur. O zam ana kadar iirimizin szlanma vasta
larndan biri olan hasret ve ayrlk, yaanm hayatn htras etrafnda ve
imknszn eiinde derinleir, insan talne yeni bir gzle baklr. H m idin
Makberinde bu son iki izgi, dnmesi imkn olmayanla din taraf ve
ona bal isyan birleir.
Fikret, mersiyede tima iirinin byk unsurlarndan birini bulur.
Kz kardeinin lsn iirinin Fortmuna kadar tar ve orada Shakes-

273
peare'in Antoniousunun Julius Caesar iin yapt gibi onun yaralarn gs
tererek kadn haklar namna konuur.
Yeni edebiyatn daha ilk nmuneleri bizi Ortaa
bahe ve bostamndan karyordu. Eyay dank
Tabiatn kefi
unsurlar halinde ve sadece mazmunlara vesile ol
mak iin saymakla iktifa eden gazel ve minyatr
estetiinden, geni ve canl tabiata doru bu k
ilk yenilenme devrinin belki en mhim kefi oldu. nk bu sadece bir
ufuk deimesi dedi. Gzn ve hatt btn duyularn ruh hayata do
rudan doruya itiraki, insann zihn oyunlarn bilmecelerinin dnda ken
dini ok yeni ve btn olarak idrakiydi. Btn halleri ve unsurlaryla ana
tabiatla insan ruhunun birlemesi, asrlarca sren cebri bir standarddan
insann kendi sonsuzluuna doru genilemeciydi.
Eski iir, uzun mazisinde bu kapy birka defa kuvvetle zorlam, fa
kat tek bana kald iin bir trl aamamt. Hakikatte tabiat ve eya
y muhayyilemize ve duyularmza hakkyla mal etmek muayyen bir tec
rbe isterdi. Garp dilleri ve edebiyatlar bu tecrbeyi resim ve heykel gi
bi byk ve eski sanatlarn terbiyesiyle elde etmilerdi. K ald ki G arp
medeniyetinin kaynak kltrleri bu terbiyeyi onlara ayrca hazr olarak ve
riyordu. Bizim yenileme devrimizde as temas ettiimiz romantik ve preromantik edebiyat ise bu hazr unsurlarla da yetinmemi, kendini evvel
XV III. asrn iinde, sonra da X IX . asrn banda deta resm in mektebi
ne vermiti.
te yeni edebiyat baka tllerin bu hazr tecrbesini Trkeye nakle
alacakt. Bu ilk nce nesirde balad.
1870 senelerinden sonra d ilimizde yeni bir ede
b nesir yava yava grnr. inasi, nesri saYeni edeb nesir
dece fikre irca etmekle hemen hemen sahay es
kiden temizlemiti. Nmk Kemal de ustas gi
bi ilk yazlarnda tasvirden kaar. Esasen o p o
litik fikirlerim telkin iin kendine mahsus bir hitabet slbuyla konuurdu.
Londra makalesi, onun daha inkiafla bir ekli olan Cezminin banda
ki Onuncu asr paras bu uslubun deiik ve sonuncusunda airane imaj
lar havi ayr ayr numuneleridir. Dikkat edecek bir nokta da, bu devir
de Nmk Kemalde tabiata hi bir bak bulunmamasdr. Ekrem Beyin
1288de nerettii Name-i seherinin sar- Nesriye ksmnda *lem-i
hayalde M ehtab, Suret-i varaka*, Sabah, Tem-y rikkat-baha,
F. 18

274
Zemzeme-i kane adl paralarla bu bak edebiyatmzda ilk defa ken
disini dener. Bir ksm kk hikye denemeleri olan bu paralarda Arala
mtercimi Firenklerden almaa balad sesi Trkede deniyor acemi bir
dilde, daha ziyade tarife kaan tasvirler vastasyla da olsa, tabiatla bir
nevi kaynama aryordu. Bunu Nmk Kemalin Rys ile Gelibolu
mektubundaki mehur tasvir tkip eder.
Yine acemice olsa bije bu son yazlarla garpl palet, hemen hemen
resmin girdii yllarda, Trkede kendisini deniyor, eskiden kalma unsur
lar fazla kullanmasna ve daha ok tarife kamasna ramen tabiat ruh
halimize ereve oluyor, hatt ona yol ayordu. Eski iir, tabiattan ald
her eyi kendi abstre'sinde tketir veya tannmayacak ekde deiti
rirdi. Bu yeni nesirde tabiatla insan yanyana yrmee alyordu.
Bu ilk tecrbelerle hemen hemen ayn devirde, konumak iin daha
mahhas hayallere muhta olan tiyatro, baka planda olmak zere tabiatla
insan arasnda mnasebetler kurmaa alt. Burda Nmk Kemalden soma
hamle Hmidden gelir. Duhter-i Hinddaki iki maa^umeden sarfnazar
baz konumalara ve sahne tariflerine yeni bir merhale gibi bakmak daima
mmkndr. Hmid, egzotik bir tabiat ve deiik bir rf almak suretiy
le kendisine yeni bir imkn hazrlamt.
Fakat asl mhimi yeni nesirde srf bu tabiat gr iin deta mstakil
bir nevin douudur. Filhakika mensur iir bizde yaanan hayat ve yaka
lamaa allan tabiat etrafnda teekkl eder. Hakikatta, ne kadar iptida
olursa olsun, bu hakik bir keiftir. Gen muharrirler her tabiat manzara
sna, deta bir a n raks gibi, kefin neesiyle hcum ederler ve birbirlerine
bunu gsterirler. Burada da tercmenin tesiri vardr. Paul ve Virgnie ve
Atala gibi eserler, nasl Fransz romantizminin bir tarafm hazrlarlarsa,
ylece Trk romantizminin teekklne yardm ederler. Vka btn bu ilk
tecrbelerle Amiensin bahsettii ruh hali - manzara arasnda daha ok me
safe vardr. Gz, henz muhayyeleden ok ayr alyordu. Fakat ne olsa
ufuk almt, insan .asrlaca sren cebr bir standarddan kyor, yeni
buudlar kazanyordu.
Hmidin Sahra ve Beldesi ile Bunlar Oduru hep tabiatn pe
inde yaplm tecrbelerle doludur. Hmid'de bu ii deta bir nevi tabiatta
alma haline gtrdn gsteren msralar ilerde greceiz. B u suretle
onun iiri hem yeni bir imaj sisteminin peinde kouyor, hem de dile g
zn tecrbesini getirmee alyordu. Recai-zde onu bu yolda takip eder.

275
Tabiat karsndaki bu seyirci vaziyet, bu hayran
lk biraz sonra mahiyet deitirir ve yeni bir panDini ilhamn
teizme >ol aar. Bylece din iir yenileir. Bir bayenemesi
km a dorudan doruya tasavvufa bal eserler ms
tesna, iirimiz hi bir zaman din ilhama kendini bu
kadar geni ekilde amamtr. Burada Hamid'i ve
ondan sonra Reci-zdevi grrz. Bu yeni panteizm dnyay A llahda il
ga ve inkr edecei yerde onun etrafnda ve onun deien cilveleri eklinde
toparlyordu. Bu bir kelime ile Enelhakmn yerini her yerde Allahsn
al idi. Bylece iir ve insan yeni bir m utlaka kavuuyordu.
Burada da Lamartinein tesirini grrz. Bu air bildiimiz gibi da
ha ilk manzumelerinde kendisini din hislerin airi diye takdim ediyordu.
Bylece, Ziya Paamn garptan gelen angoissema yine garpl bir air ce
vap veriyordu. Hmidin iiri Makberne kadar olan devirde bu iki tecr
beyi kuvvetle yaar. Reci-zdenin lm etrafndaki murakkabelerine, tpk
Lamartine gibi, bu tabiat sevgisi iddetle karr. Rza Tevfik, Volneyin
Palmir harabelerinin tercmesinden gelen bir ilhamla bu murakabeye ta
rih zevkini kartrr. F ikrette air muhayyilesi, tpk Halid Ziya'nn nes
rinde olduu gibi ressam atelyesiyle beraber yrr. Onun kendisini bsb
tn hitabete terketmedii manzumelerde daima tablo estetii hkimdir. By
lece Trk iirinde eski teksif edilmi beyit btnlnn yannda, manzu
meye ait yeni bir btnlk fikri peydahlanr.
Btn bu tecrbeler tabiativle eski iir zihniye
tinden kmak demekti. Artk o sadece eski beYeni iir anlay
lgat kaidelerine gre sylenmi sz olamazd.
air bir huzursuzluun, bir ihtirasn ve duygu
larn adamyd. H er teklifte de (Hmid, N
mk Kemal ve Reci-zde) yaanan hayat (duygular ve duyular) v e yaayan
insan iin iine giriyordu. Bylece iir, sze ait bir hususiyet olm aktan
kyor, insana ait bir hal oluyordu. Ve tabiatyla bu yeni anlayn yan ba
nda gzel mefhumu da deiiyordu. Gzel, iiri aradm z her ey. yni
dank ve toplu halleriyle btn tabiat ve insand. Nmk Kemal, yeni iir
namna sade fikir isterken eski mazmunun yerine bylece duyulan ve
yaanan eylerin gemesini tasavvur ediyordu
Hlsa iirle teessr hayat ve ona hz veren eyler birbirine karyor
du. lerde daha geni ekilde zerinde duracamz bu anlayta eksik olan
tek ey, szn ve dilin yeri idi. Hakikatte asl kaynak ve m kem m ellik unu

276
tuluyordu. Filhakika btn dikkatler insann - yazk ki ok defa yalnz
sathtan - zenginlemesine yneltilmiti.
Avrupal rneklerle ilk cidd temaslar bala
ynca onlarn, etrafnda teekkl ettii byk
Yeni masallar ve
istiare sistemleri yava yava dilimize gireistiarekrin deime
cek ve muhayyilemize sunduklar hazr ka
lplarla ifade ekillerimizi deitirecekti Es
ki iirimizin hayl dnyasnn, din, tasav
vuf ve Iran kaynaklarna nasl bal olduunu ve bu kaynaklardan gelen
unsurlarla yapdan terkiplerin baz masallar ve sanat eserleri hatralaryla
daha kadm kltrlere, ok iptida izgilere indirilmi bir Greko-Romen
dnyasndan nasd ayrdm grdk.
ite edebiyatmzn yenilenme devrinde bu mitoslarn yan banda,
yava yava, dorudan doruya Yunan kaynaklarndan gelen mitoslar g
rnmee balar ve sonuna doru bunlar eskilerin yerini alr.
Daha inasi o ok ip tid a :
Demez mi ki birini su k m suya bomu
beytini yazarken Islm masallarndan ve ona bal hayallerden darya k
m bulunuyordu. Filhakika btn edebiyatmzda su perisine (Nymphea*
ya) tesadf edilmez. B urada da istiare deimekle alamann ekli ve m
ns deimitir.
Fakat bu yeni masallarn gelii asl Nmk Kemalledir. Mutasavvfne iirlerle ie balayan airin Hill-i Osm an si bir bakmdan bu iki
istiare leminin birinden brne geitir. Filhakika bu manzumenin ba
ndaki :
Hsn-i ezel tebessm etmi
Dnyya bakp terahhum etmi
Mahzn mahzun tebessm etmi
O l hande senin dehnn olmu
ktasnn ilk msra, bir mefhuma ekil aray ile ayan dikkattir. Haki
katte daha bu msrada, bir adm tede kendisini bekleyen benzetmede
kaybolmak zere, kadm gzellik tanrasn grrz. Manzumenin drdn
c parasnn sonundaki olduka zevksiz:

277
Hsn lihesi teverrm etmi
msranda ise, yeni mitos ve ondan doan istiare dorudan doruya kendi
adyla grlr.
Hmidde eski iirin Zhresi Vens oiur, Eros, Trkede oklarm de
nemee balar; bazan annesinin ayann ucunda bile u y u r.12 M erih, adn
pek deitirmeden Mars, yani harp ilh olur. Fakat Hm idde daha m
him bir ey vardr. Ordu-y Hm yunda bir air manzumesinde bu iki
istiare lemi deta muharebe ederler. Asl dikkate deer nokta, bu yeni m a
sallarn geliiyle eski istiarelerin yava yava iir dilinden ekilmesidir. Fil
hakika onlarla aramza yeni rnekler ve anlaylar girmitir. Bu hususta bize
en gzel misli yeni iirde blbl zerine yazlm manzumeler verirler.
Hayal ve hislerimiz iin bylecc yava yava baka kltrlerin hazr
kalplan de girerken, dier taraftan da bugn ve istikbali hazrlayan
masallar teekkl eder. inasi, Reid Paay Medeniyet Resul diye ver
ken, cemiyetimiz iin ok yeni bir medeniyet ve terakki masal yaratyordu.
Fakat, inasi daima mefhumda ve m cerrette kalr.
Bununla beraber, cemiyet ileriyle sk ekilde alkadar, ilhamn kit
lenin emrine vermi bir air anlay, hlsa yeni air masal onunla gelir.
O, vatan airi tbirini kulland andan itibaren edebiyatmzda Nmk
Kemalin yeri hazrdr.
Nmk Kemalle hrriyet masal gelir. Bu itibarla Rys en dik
kate deer eserlerindendir. Bu eserin, olduka ikin bir nesre evrilmi,
Rudeun Gnlllerin gidii olm asna fazla ehemmiyet vermeyelim. Per-i
Hrriyetin elbette bir asl olacakt. Hill-i Osman manzumesinin istia
resi de oraya balanr. Birincisi biraz sonra koparaca zincirlerle baldr,
br yaral ve mahzundur. Birisinin admlarnn nnde btn istikbal
geniler, brnn jestlerinde btn bir Islm ve Trk tarihi canlanr. Biz
ce burada as mhim olan, airin muhayyilesinin unsurlarn bizde bu
lunmayan sanatlara ait tecrbelerde aramas, baka dillerin plstikle yurulmu terbiyesini Tiirkeye geirmee almasdr.
Git vatan, K bede siyaha brn,
Bir kolun ravza-i N ebiye uzat
Birini Kerbelda Mehede at
Kinata o heyetinJe grn!
u Uyurdu Ulfl- sevd m akdeminde*.
udun.

(H acer-i

m te h arrik ).

Bunlar

278
Bilhassa son msran iareti ok mhimdir. air deta hayalin kendi
liinden grnmesini ister. Zaten btn manzume naktan ve hayalden m
cesseme geitir. phesiz btn bu jestlerde fazla tiyatro ve hitabet de var
dr. Unutmayalm ki devir bilhassa onlarn da peinden kouyordu.
Fikret'te cemiyetin mesuliyetini yklenen air,
birleir.

Promete mitosu

ile

m
TYATRO NEVNN GRMES VE GELMES

Tiyatro nev'inin memleketimize girmesi, sahne


hayatmzn balamas ve ilk tiyatro muharrirleriYeni edeb nevi
miz ve sanatkrlarmz hakknda son zamanalrda
olarak tiyatro
Mustafa Nihat zn, Selim Nzhet Gerek ve
Refik Ahmet Sevengilin byk almalar ol
mutur. 1} Bu nevin Trkede gelimesini gste
recek olan bu sahifelerin banda bu almalar anm ak lzmdr.
Tiyatro nevi, Mslman - ark edebiyatlarnn en az tand sanat ne
vidir. Denebilir ki, Tanzimatla memleketimize girmi tek nevi odur. n
k aradaki estetik farkna, i nizamlarn ayrma ramen iir ve muhtelif
neveri bizde de vard. ark hikyesi, garpl rom anla arasndaki farkn
byklne ramen daima mevcuttu. H att felsefe ve teeloji mekteplerinin
zarur olarak birbirlerini tenkitle ie balamalar dnlrse, tenkit dahi
edebiyatmzda tabiatyla vard. Yalnz tiyatrodur ki, nev inin dna k
mamak artyla, gerek bizde ve gerek baka Islm edebiyatlarnda benzeri
bulunduu iddia edilemez.
Orta oyunu gibi, ahs repertuvar muayyen tipler halinde evvelden
tespit edilmi sahne oyunlarna gelince, bu ananelerin hakik tiyatro ile hi
bir suretle alkas olamayaca ikrdr.
M u stafa N ihat zn, -air evlenmesi, A yyar Hamza-., Zavall o
cuk. ve Zor nikah;i m ukaddem den (stan b u l 1940 ve devam ) Son asr
T rk edebiyat ta rih i;, (muhtelif tablar). Selim N zhet Gerek, Trk te m a
as t-, stanbul 1912. Refik A hm et Sevengll Yakn alard a T rk Tiyatrosu
2 cilt stanbul 1934.

279
Tiyatro h er eyden evvel edebiyatn bir nevi olduuna gre, ou
irtical olan ve yazl repertuvarlan da bir sanat kymetine hibir zaman
erimeyen bu tekniklerle kartrlamaz.
Osmanl imparatorluu devrinde yurdumuzda hi tiyatro faaliyeti ol
mamtr, denemiyecei gibi, ecnebiler arasnda zaman zaman oynayan eser
lerin de memlekette ve bilhassa Mslman tabakada bir akis braktn
zannetmek doru deildir. Galland'n Fransz sefarethanesinde oynadm
syledii Racine ve Corneille trajedilerinden baka, Baron de Tott da, h
tralarnda Krm han Kaplan G iraym huzurunda verilen bir Molire
temsilinden bahseder. Bu ak fikirli prensin garptaki eylere byk bir he
vesi vard. Fakat imdilik Mustafa III ve Selim III devirlerinde Osmanl
saraynda da bu cinsten eserlere kar bir tecesss uyandn gsteren hi
bir delil olmad gibi, yenierilerin ilgasndan sonra efkr umumiye kar
snda az ok hrriyeti kazanan Mahmud I l nin zamannda da byle bir
eye tesadf etmiyoruz.
Bu itibarla ufak tefek temaslar olsa bile, tiyatro ile geni ve devaml
temasmzn, stanbulda ilk tiyatro kumpanyas olan Naum la baladn
kabul etmek en dorusudur. 1842 de balayan bu ilk temastan, bize Cerde-i havadis teki kayttan baka birey kalmamtr. Bu gazete havadisin
de imdiki Galatasaray'n karsndaki - o zamanki Tbbiye Mektebi - tiyat
ro binasnda oynayan bir piyesin tercmesi drtyol aznda kitap Duboisnin dkknnda satldm biliyoruz. Ceride- havadistin 1845 se
nesi kolleksiyonunda yine tiyatro havadislerine rastlarz.
Bu devirde stanbul'a ecnebi kumpanyalar ge
liyor, ok kalabalk bir ecnebi kolonisinin m
ark Kampanyas
onlar rnek alan aznlk cemaatlerin zevkini
ve
ayarlad Beyolunda kendi dilleriyle temsiller
Trke oyun
veriyordu. Tanzimatla yetien, garba hayran bir
snf Mslman halk da - bilhassa kibar taba
kadan - bu temsillere gidiyor, onlardan kendi
aralarnda bahsediyordu. ou talyanca olan bu piyeslerin mevzularnn
hlsas Ceride-i havadiste kyordu. Bodos olu M annakn kumpanya
snn teekklne kadar (1863 - 1864 ramazan) halkmz bylece, yaban
c dilde trajedi, dram, komedi, opera ve operet seyreder. Goldoninin bu ti
yatroda oynanan Hacenin tel komedisi ile, ayni gece oynanan Odun
Kl adl baka bir komedi, Trke olarak sahneye konan ilk eserlerdir
(Ceride-i Havadis, numara 819) Bundan evvelki bir ka sene iinde yerli
Ermenilerin kendi dillerinde oynadklar piyesler vardr.

280
Bylece, ecneb dilleriyle ilk oynanan piyesten tam yirmi iki yl son
ra Trke oyun geer.
Bu mddet zarfnda yerli bir tiyatro etrafnda tek teebbs, Abdlmecid
Han'n Dolmabahe saraynda yaptrd tiyatro binasdr. Bu saray tiyat
rosu devam etseydi, tiyatro tarihimiz belki baka trl geliirdi.
Fakat ark Kumpanyasfnm almasndan evvel m il
l tiyatromuz iin daha mhim olan hdise, inasiYerii eserler
nin air Evlenmesi piyesini yazmasdr. Yukarda
bahsettiimiz bu piyes, ihtiva ettii iareti anlayacak
bir muhit bulsa idi, phesiz edebiyatmzda mhim
bir dnm yeri olurdu. Yazk ki inasi hakikaten az ve iaretlerle konuan
adamd. Tek piyesini de vaktinden ok evvel, yani bir yenileme devrinin
sath taklidi, haveslenmeleri ve kolay neticeleri zarur kld, kendi insa
nmzn ve hayatmzn realitelerine gzmzn henz almad, hulsa her
nevi realite tecrbemizin ok kt olduu bir devirde yazd. air Evlenme
s in in yazld ve kitap eklinde basld devirden biraz som a mnevver
lerin politika mcadelesine girmeleri, hayatmza yalnz o noktadan dikkat
etmeleri belki buna sebep olmutur. Bununla beraber air Evlenmesi nin
1864-1872 yllan arasnn repertuvarna girmemi olmasnn phesiz ba
k a bir sebebi daha vardr. inasinin piyesinin oynanmasna memleketin v a
ziyeti ve sahnenin imknlar msait deildi. O devirde, Mslman halk k ar
snda bir imam rol - velev Ebiillklaka dahi olsa - ermeni artiste teslim
edilemezdi. Btn efkr umumiye, bunu bir tezyif sayard. inasinin sa
nat devir iin fazla cesurdu. Onun iin, teknik itibariyle kendisinden son
ra yazlanlardan ok stn olan bu piyes, tesirini sahnede yapamad. H al
buki inasinin dilini sahneden duymak, bu devir iin en mkemmel ders
olacak.
Yalnz drt kii, Molire adapteleriyle Ahmed Vefik Paa, onun a
t yolda yrmekle beraber, dramatik sahalar d a yoklayan yerli kom e
diler yazan direktr h Bey, Trk mizah gazeteciliinin kurucusu olmak
la kalmayarak ok gzel iki Molire tercmesi de veren Teodor Kasab ve
nihayet Sabr u sebat ve li kz ile gen Abdlhak Hmid, inasinin
yolunda yrdler. Ahmed Vefik Paa, Abdlhak Hnid'e inasinin Durb- emsli e piyes yazmasn syler ki Ahmed Midhat Efendi de Letif-i Rivytnda bunu baka ekilde tecrbe etmitir. F akat Hmidin
mizac, ilerde greceimiz gibi daha baka eylerin peinde idi.
1866da Ali Haydar Beyin, - Yeni Osm anllardan Mehmed B eyin

281
aabeyisi Sergiizet-i Perviz ve biraz sonra da kinci Ersas adl iki
manzum trajedisi kar. Bu iki eserin btn kymeti, manzum piyeste ilk
adun olmalardr.
D aha cidd teebbs, Vefik Paamn yukarda bahsettiimiz Molire
adapte ve tercmeleridir. Burada, hem salam bir garp kltrnn ve ti
yatro anlaynn, hem de byk bir miza hususiyetinin karsndayz. n
k Molirei tercih etmek, herhangi b ir muhariri sevmee benzemez. O,
insanlm kendisi olan says az airlerdendir. O rada biz, plak hakikat
lerin dnyasna gireriz. Bu tercmelerde Ahmed Vefik Paa'nn kulland
dil, ilerde kendi bahsinde greceimiz gibi, biraz daha dzgn olsa idi, el
bette ki ilk klsiimiz o olurdu; nk Jouvet'nin dedii gibi tiyatro, ev
vel dildir.*
Mamafih, 1859 senesinde kan ilk adaptesinin dili Zor nika
h, Zoraki tabib, Yorgaki Dandini* sonraki tercmelerinden daha
iyidir. Bu eser bugn bile lezzetle tadlmaktadr.
Ta basmas veya m atbaada baslm, basm senesi ml um olmayan bir
takm tiyatro eserlerinin bu devirde vcude getirildii tahmin ediliyor. Terceme-i hikye-i Elzir adl eserle, vakas Muhayyelt- Aziz Efendideki
- Receb Pee hikyesinden alnm - Szde sebat* adl eseri ve bir de
Leyl ile Mecnunu kaydedelim. Bu son ikisi ile, yeni tiyatro eski ede
biyatn hazr mevzularndan istifadeye alr. Mustafa isminde bir zatn yaz
dn bildiimiz Leyl ve Mecnun piyesi 1869 ramazannda oynam
tr.

1868 senesi tiyatromuz iin baka noktadan


da mhimdir. Bu sene ramazannda baz neGll Agop
ticesiz kalm teebbslerden sonra, Gll
Kumpsftyas ve
Agop tarafndan Gedikpaada Tiyatro-y OsOsmanl Tiyatrosu
man adl bir sahne kurulur; 1870-1871 ra
m azannda Trke olarak tercme, telif, opera,
operet, trajedi, komedi, hlsa olduka zengin
bir repertuvarla ie balar. Bu repertuvan hazrlayanlar iinde li Bey e
Vefik Paamn bulunduunu biliyoruz.
1872
ylnda bu sahne faaliyeti ikinci bir adm atar, Gll Agob sa
nesinin etrafnda Osmanl tiyatrosunu ilerletmek iin bir heyeti edebiye te
ekkl eder, ilerinde Nmk Kemalin de bulunduu bu heyet, 1908'e
kadar tiyatro tarihimizin ilk cidd teebbs olur. Fakat yukanda dedii
miz gibi, Nmk Kemal o zamanlar siyasetle meguldu. Halkn, Vatan
yahut Silistre oynanrken gsterdii tezahrat bilindii gibi nefyine se
bep olur.

282
Nmk Kemal'in Magosaya nefyinden sonra da bir mddet Gll
Agob kumpanyasnn etrafndaki faaliyet devam eder.
Fazla izahata girmeden Ahmed Vefik Paann eserlerinin bir ksm
nn, Teodor Kasab ve li Bey'n eserlerinin, Ahmed Midhat Efendi nin
Eyvah ve emseddin Saminin Bcsa.Scydi Yahya (1874) ve Gve*si
(1875) ile Ebzziyam n Ecel-i kazatsnn (1872), Nmk Kemal'in Ya
tan yahut Silistre sinin, Abdlhak Hmidin ilk piyeslerinin, Reci-zde'nin
Vuslatmm bu ilk hamlenin mahsulleri olduunu sylivelim.
Bu devirde ark ve Mslman ark tarihine dair piyesler, Molircden
yapm orta oyunu adapteleri, mahall operalar vcuda getirilir.
Buna mukabil N mk Kemal ve Abdlhak Hmid gibi, tiyatroyu seven
ve fikirlerini yaymak iin onu en iyi bir vasta olarak gren muharrirler,
kendi eserlerine devam ederler. Mamafih, oynatmak imknszl bunlarn
eserine iddetle tesir eder. Abdlhak Hmid'in. baz piyeslerinin hacmin
deki, Nmk Kemal'in Celleddin-i Harzemahndaki lszlkte sade
ce baz romantik rneklerin tesirini grmemelidir. Zaten Hmid aka,
oynanmak iin yazmadm syler.
Bu ilk yerli eserlerin, daha ziyade nev'in zaruret ve imknlarn lykyla bilmeyen ve insan ruhu ve kaderi zerinde eski hikmetin ve slm
tevekkln dnda dnmek frsatn bulmam olan bir muhite, sadece
yenilik akiyle hareket eden muharrirlerin, muhayyilenin sathndan topla
dklar vakalar yle byle gelitirmelerinden ibaret olaca tabiiydi. le
rinde garp eserlerinden adapteler de bulunuyordu.
Nmk Kemale kadar aa yukar byle devam eder. Onun ve H
m idin eserleriyle bu noksanlara, yeni nevin kazand baz meziyetler ek
lenir.
Bu ilk eserlerde muayyen bir tesiri aramak pek doru deildir. Yalnz
o zamana kadar memleketimizde Shakespeare ve M olirein, Goldoni'nin
baz eserlerinin yabanc dillerde veya Trke olarak sahneye konduu gz
den karlmamaldr.

Yeni nevin
artlan

B u eserlerin mterek vasflarndan biri de konuma


lisanm yadrgamalardr. Diyalog, hemen hepsinde
acemidir. Dramatik vaziyetlerde, vakann dm ve
zl noktalarnda bu acemilik daha ak grlr.
Nisbeten sade bir dille sahneye kmak arzusu, fikir
ve hisleri gelirme imknszl, ilk nceleri konu-

283
may lzumundan fazla iptida yapar. Nmk Kemal'den sonra ise, tam ko
nuturmak arzusu- eseri lzumsuz bir belat sana haline getirir.
Dier taraftan edebiyatmzn ananesinde inirospection un bulunma
mas, insan psikolojisini ne din ve mistik tecrbenin, ne de eski edebiyatm
zn derinletirmemi olmas,.bu tecrbeye ilk defa girmi olan muharrirlerin
eserlerini - Nmk Kemalin Zavall ocuk unda, hatt dier eserlerinde
olduu gibi - batan verimsiz yapar. Zaten hikye bahsinde daha geni su
rette anlatacamz gibi bu muharrirlerin hi biri, insan bir balang gibi
alarak ie koyulmuyorlard. nsana dikkat etmemi bir medeniyetten gel
mi olmann btn zaaflar bu eserlerde vardr, stelik, k artnn erkekten
ayr yaamasnn verdii bir hayat tecrbesi eksiklii, bu saydklarmza
katlyordu.
Bu sonuncu mil, sahne vaziyetine de tesir eder. Trk sahnesi, o za
man Trkeyi ve bilhassa kadn azndaki Trkeyi husus ivelerden din
ler. Halbuki, baka memleketlerde ana dilin en olgun ve gzel numunesi,
saraylardan som a sahnededir. Bizde ise sarayda yabanc kadnlar yzn
den en az tadlan, Trke idi. Sahne ise aznlk ivelerinin terbiyesini
alr. Bugn bile sahnede Trk diksiyonunun lykyle tanzim edilmeyiine
sebep olan bu millere, harplerin sebebiyet verdii hicretler ve dier iti
mai sebepler yznden eski payitaht ahalisinin son asr zarfnda daima
deimi olmasn da ilve edelim.

Bu devirde tiyatro ve sahne sanatlar hakkn


da pek az ey bilindii ve Gll Agop tiyatTiyatro zerinde Ok
rosundan uzun zaman sonra bile bu husustaki
dnceler
umum bilginin pek az ilerlemi olduu unutul
mamaldr. Son senelere kadar tiyatro sanat
nn muhtelif meseleleri Trk aydnna tamamiyle yabanc kalmtr. O zamanlar ise, Nmk Kemalin Cellettin Harzemah mukaddimesime kadar, bizde tiyatro edebiyat Ceride-i havadis
in birka fkras ile yine Nmk K em alin ve arkadalarnn, Tvatro-yi Osman etrafndaki heyet kurulunca yazdklar makalelerden ibaretti.
Cell mukaddimesi nin ehemmiyeti, muayyen bir tiyatro ekliniShakespeare dramn m dafaa ederken, tiyatro sanat hakknda derli top
lu fikirler vermesindedir. Nmk K em alin bu mukaddimeyi yazarken kl
sik trajedi ve trajedi slbu hakknda pek az fikir sahibi olduunu, hi bir
zaman edebiyat tek bana almadn unutmamak artiyle, bu kk ese

284
re - maalesef gerisi gelmeyen - bir balang, hatt edebiyatmzn byk
bir merhalesi diye bakacaz.
AbdJhak Hmidin Duhter-i Hiid mukaddimesi, Cell mukad
dimesi gibi sadece dramla komediyi ayrmamak ve raman, mekn ve vaka
birliklerini tabi bulmamaktan ibaret olan tekliflerde kalmaz. O, aktan
aa romantik tiyatroyu ister. Hmid, bu mukaddimede yaadmz gn
lk hayattan bahseden bir eserin, bir ahsn yzne ayna tutmak kadar l
zumsuz bir i olduunu syliyerek, tiyatroda aka tarih zaman veya
uzak memleketleri tercih eder. Sanat eserinin insana daima ayna olduu
hakikatini tekrarlarsak, bu kyasn aldatc tarafm gstermi oluruz
Nmk Kemalin ve Hmidin tiyatro hakkndaki fiikrlermi ilerde eser
leri zerinde durduumuz zaman greceiz. Yalnz birincisinin - tabi H
mid de ayn ekilde - tiyatroyu bir elence - mektep olarak kabul ettiini
kaydedelim. Aksiyona girmi, hayat baz mspet fikirlerin adesesinden
grmee alm bir m uharrir iin tabi olan bu gr, yazk ki tam bir
sahne anlayyla ve konuma zevkiyle beraber yrmez.
Nmk Kemal'in Cell mukaddimesindeki mhim fikirlerinden biri
de manzum tiyatroyu red etmesidir. O na gre manzum tiyatro gayri tabi
dir; kald ki, aruz Trkeye uygun deildir, hece veznini ise beenmez. Ah
H a y d y Beyden sonra manzum trajediyi benimseyen ve eserlerinin mhim
ksmm o ekilde yazan Hm ide gelince o, aruz, taktfsiz hece, her ahs
ayr ayr vezinle konuan anz gibi vastalan kullanmakla stadnn bu
phelerine itirak etmie benzer.
1873
senelerine doru Trk tiyatrosunda belli bal iki yol belirmi
ti. Birincisi inasinin yoludur ki, Vefik Paa, Teodor Kasab ve li Bey Ali Beyden gayrisi, dilde onun kadar titiz olmamakla beraber - az ok
farklarla devam ederler.
inasiden ziyade M ohre'in eserine bal olan bu almann yanbam da Haan Bedreddin, Manastrl Mehmed Rifat Beyler telif, terc
me birok eserler vcuda getirmiler, hatt Tem adl bir tiyatro se
risi kurmulardr. Molire etrafndaki almadan soma, garp tiyatrosunu
bize en fazla tantan, bu iki arkada olmutur.
kincisi ise, Nmk Kemal ve Hmidin hemen hemen tek balarna
verdikleri - Hm idin bir iki hayrannn eserleri varsa da ehemmiyetli dedir - tiyatro eserleridir.

285
Birincilerinin halka ve halle hayatna don bir gidileri vardr ki, t i
yatro sanatn birdenbire nleyen imknszlklar yznden ve biraz da,
hakik sahne adamnn yokluundan akim kalmtr. D aha parlak balayan
kincisi ise sokak ve evle, yani cemiyet ve insanla yakndan temas etmemi,
fakat muharrirlerinin yine bu yzden ok mcerret kalan itimai fikirleri
nin etrafnda bir hareket yaratmtr. Belli bal siyas meselelerimiz etra
fnda 1908e kadar devam eden umum b ir heyecan douran bu eser
lerin en byk zaaf, realite fikrinden uzak olmalardr. Roman ve hik
ye bahsinde, tekrar mevzular ve hayatla tem as noktasndan zerine dne
ceimiz bu tiyatro hareketini ve btn yenilik edebiyatmz iin fikirleri
mizi burada bir daha hlsa edelim :
Tanzimattan sonraki fikir ve sanat hareketlerinin bir eksii vard; o
da, yaklamak istediimiz lemin mahiyetini anlatan bir el kitabndan da
hi mahrum olmamzd. kinci m him nokta da T anzimat mnevverleri
nin daha ziyade politik muhitlerden olmas, halkla temas bulunmamasyd.

IV
HK AYE VE R O M A N

Hikye nevinin balamas daha sonra ve yine ter


cme yolu iledir. Trkeye nakledilen ilk Avru
lk tercmeler
p ai hikyenin Yusuf Km P aamn Telemaque
ve
tercmesi olduunu yukarda grdk. Bu eserin
Ok esefler
tab 1862 dir. Bunu, bir ka sene sonra Cerde-i
havadis de tefrika edilen bir Sefiller hlsas ile,
vak'anvis Ahmet L tfi Efendinin Arapa terc
mesinden naklettii Robinson Cruzoe (18 6 4 ) takip eder. 1871 - 1873 se
nelerinde ise Teodor Kasabn Monte Cristo tercmesi, yine 1872de
Lesagedan Topal eytan tercmesi ile Rec-zde Ekrem Beyin Chateaubrianddan tercme ettii Atala, 1873te Bernardin de Saint-Pierrein
P a u l ve Virginiesi karlar. B u suretle, ilerinde Lesage, Victor Hugo,
Dum as Pere ve Anne Radeliffe ile Daniel Defoe bulunmak zere roman
nevinin bir ka byk rnei Trkeye geer. Ahmed Veiik Paann
Voltaireden olduka garip bir dille evirdii Hikye-i feyloso&ye-i Mikromegas tercmesi ile Lesagedan yapt Gil Blas tercmesini bu say

286
dklarmza ilve edersek bu ilk devrenin kazanlar hakknda tam bir fi
kir 14 edinmi oluruz.
G arp hikyeleri tarznda eserler ise 1870'de Ahmed M idhat Efendinin nerettii Kssadan hisse ve Letif-i rivyatn ilk be cz ile
balar. 1873de balayp 1875de biten, Emin Nihad Beyin Msmeretnmeasi ikinci teebbstr.
1872de emseddin Sami'nin Taauk-i Talt Ftnat, 1876da
Nmk Kemal'in intibah adl roman grnrler. 1889da Reci zde
Araba Sevdasm yazar (tab' daha sonra, 1898 dedir). 1880'de Cezmi,
1887de Sergzet, 1890'da Kk eyler (yine Smi Paa zdenin),
1885 le 1878 arasnda Nbi-zde Nzmm eseri tamamlanr. Ahmed Mid
hat E fendinin Letif-i rivayet serisi iinde neredilen ve Trkede ilk
tarih roman olan Yenieriler ile (1871) rf ve detimizde balayan iki
lii gsteren Feltun Beyle Rkm Efendinin 1875te ktklarm, Halid
Ziyanm Nemde adl romamyla yeni hikyenin esaslarm anlatan Hi
kye adl essaissinin 1889da ktklarm sylersek, yalnz mhim nok
talar iaret eden bu silsileyi tamamlam oluruz.
Yukarda yenilenme hareketimizin, cemiyet ve kltr meselelerini
dikkade mtala eden, hayatn ve insann deime istikametlerini mnaka
a eden cidd bir tefekkrden, hatt onun hazrlk devresinden mahrum
olduunu sylemitik. Tanzimat "m bilhassa fikir cephesi, bu ilk devirde
pusulasz ve dmensiz, sularn kendi akyla braklm bir yolculua ne
kadar benzer.
Bu itibarla, garp karsnda, inasinin eseri
hari, uurlu bir taklid fikrine rastlanmaz. GaRoman okuyucusu
latasarayn alna kadar ecneb dil ve ede
biyatlarna kar byk alkaya resm re
tim messeselerinin hi bir cidd yardm do
kunmamas yznden btn kazanlar deta tesadfidir. Bu itibarla bu ilk
devirde yaplan tercmelerin tam bir listesi kadar retici bir ey olamaz.
Btn teklifler, tesadften herhangi bir ecneb dili renen ve tesadfen
birdenbire inkiaf eden matbaacln ve okuma arzusunun besledii yaz
hayatm, memuriyet hayatna tercih eden ve dncesinin yle byle te
kmln yaz hayatnda yapan ferdlerden gelir, yle ki, 1855-1875 se
14 Bu bibliyografya Mustafa NUat znn daima faydalandmz Son
asr Trk edebiyat tarihi, s. 224-231 deki tercme eserler cetvelinden aln
mtr.

287
neleri arasndaki bocalaylara bakp da F 'id Paann Encmen-i Dni
teebbsnn iflsna bir kat daha acmamak kabil deildir.
Filhakika, pek az ey, ilk yaplacak tercmeler hususunda byle bir
akademinin tesiri kadar faydal olabilirdi. Kald ki byle bir teebbs d
meselesine de baka trl bir hz verebilirdi. Burada Tanzimat'n ilk va
him iflsnn bu akademinin kapanmas olduunu bir daha soylivelim. Bu
nunla beraber bu e! yordamiyle yryte bile yava yava baz btnlk
lere tesadf edilir. Vefik Paann Moliereden sonra Lesagen Gil BIas'n tercme etmesi bir nevi anlay btnyle getirmee alma demekti.
Yazk ki, salam bir dil yokluu Ahmed Vefik Paamn almalarn he
men hemen akim brakr. Filhakika Ahmed Vefik Paa, ilerde grecei
miz gibi dil hususunda son derece kaytsz ve keyf hareket etti.
Bununla beraber, byk tesirler yine bu nadir ve tesadfi tercme
ler etrafnda oluyordu. Telemaquen tercmesinin edebiyatmzda byk
bir tesiri olduu iddia edilemez. Yusuf Kmil Paa'nn slbu eski inay
en lzumsuz zamannda dirtmiti. Bununla beraber Yunan mitolojisine
ve o kaynaktan gelen baz hayallere bu piyesle aldmz da unutmamak
icap eder. Memlekette hikye (fiction) ile realite arasnda alka hakkndaki mevcut fikri deitirmi, stelik bize Yunan mitolojisinin bir taraf
n amt.
Bu ilk tercmeler arasnda, roman nev'inin bugn hakikaten byk
tandmz nmunelerinin pek az bulunmas da yukarda bahsettiimiz tesadfliin en iyi delilidir. Filhakika ne Cervantes, ne Balzac, ne Stendhal,
ne Dickens bu devirde Trkeye nakledilmemilerdir. Yalnz Hugo'nun
roman nevinin dn noktalarndan biri olan Sefiller! hlsa suretiyle
verilir. Voltaireden Micromegasun tercmesine mukab, Candide ih
mal edilir. Bu keyfiyet yukarda bahsettiimiz, garpla fikir ve edebiyat
mnasebetlerimizi tanzim edecek retim ve kltr kurullarnn yokluu
nun tabi neticesidir. Bylece, yaz hayatna giren genler Franszca
renmelerine yardm eden kitab - nk ou tercme yoluyla Franszcay
reniyor, yahut ilerletiyordu - neretmekle ie balyor ve ondan sonra
da halkn en ok okuyaca eseri naklediyordu. Daha sonra muayyen bir
okuyucu seviyesi teekkl edince, gnn veya yakn zamann garptaki h
retlerine geiliyordu. Bu hususta Teodor Kasab ile Ahmed Midhat Efendinin tercme ettikleri kitaplarn seviyelerinin zamanla deimesi son de
recede ayan dikkattir. Tefrika romanlar ile ie balayan bu muharrirler,
yava yava etraflarnda bir okuyucu seviyesi teekkl ettiine inandka
asl edebiyata yaklarlar.

288
Bunun bir mns da Thib&udet'nin roman okuyucusu dedii zm
renin teekkl etmesidir. Filhakika, yeni aan mektebin ok iptidai bir
halde kald, byk mnsnda fikri tecesssn henz uyanmad bu de
virde edebiyatmza istikamet veren, biraz da birka mtercim ve muharri
rin kendi gayretleriyle ilk nce gazetenin etrafnda yaratt bu zmredir.
Bu dikkatlerimiz bizi u noktaya gtrr : O
zamanki fikir hayatmz garptan cidd ve ferNevln ilk artlan
d bir tesir almamza msait deildi. O sene
lerde biz, ancak garpl hikyeyi nevi olarak
almaa alrz. Burada teknik kelimesini kul
lanmyorum. nk byk mnsnda teknik, neve deil, ahsa ait bir e
it i dzen iidir. 1870- 1880 senelerinin ana vasf, d lemle olduu
kadar insanla, psikolojik hallerle alkal mcened ve mahhas, dokundu
u her eyi eskilerde olduundan baka ekilde kuran bir anlatma eklini,
iin gln bilmeden benimsemee almaktr.
Bittabi bu almann ilk art hayatla temasa girmek olacakt. Yaa
mak, grmek ve aksettirmek ayn eyler olduuna gre dm burada idi.
Onun iin bu, ilk hikyelerimiz, bilhassa muharririn imknlan yzn
den iptida olacaktr. nk bir sanatn hayata tasarrufunun da kendine
mahsus bir yn art vardr. Sanat kendi maliknesini hangi devirde olur
sa olsun adm adm fethetmitir.
Avrupa resmine denizin hakkyla girii Rnesanstan iki asr sonradr.
iirde ve edebiyatta o ramarta kadar mcerret bir hayal unsuru gibi kul
lanlan denizin rengi, kokusu, manzaras, saatieri ancak Chateaubriandla
tadlr. Vka Rnesans'tan beri inkiaf eden garp nesri ve hikye nevi
leri bizim iin hazr rnek sfatyla bu yollan ok ksaltmt. Fakat ne de
olsa bu tecrbeyi kendi dilimize ve hayatmza mal etmek iin uzun bir
alkanlk devresi geirmemiz lzmd. Meerki, ie koyulduumuz! zaman
her eyi kendisinde hazr bulan o mesut yaratllardan biri gelsin ve bir
denbire cemiyetimizin dm noktalarm bulsun, soka ve insanlanm ke
fetsin, bin senelik bir skt iinde bekleyen bir kalabal birdenbire ko
nutursun.
Byle bir ey olmadna gre, kk ve iyi niyetli almalarla, ya
va yava garbn insan tecrbesini bize nakledecek veya ona intibak et
mee, ok acemice ve tesadfe bal denemelerle hayat yakalam aa a
lacaktk

289
Halid Ziyaya kadar, romanc muhayyilesiyle domu tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikye yazmaa hevesli insanlardr.

lk yerli hikyenin, Ahmed Mithat Efendinin Kssadan hissesi (1870) ve yine


Eski hikayeden yenisine
ayn senede be czn nerettii Ledoru
tif-i rivyt Ue baladm syledik
Yirmi be cz-veya sonuna doru cilt tutan ve 1895 senesine kadar geni bir
zamanda tam am lan an Letaif-i rivayet, yeni edebiyatn iki devresini, N
mk Kemal Hmid devri ile, Trk realizminin balangc senelerini id
rak eder. Kimi, dorudan doruya icat mahsul, garp romanclarndan h
lsa veya serbest ekilde alnm olan bu yirmi sekiz hikyenin Trk hal
kn okumaya altrdm kabul etmek lzmdr.
Letif-i Rivyatn ilk czleriyle ayni yllar iinde tamamlanan Emin
Nihad Beyin *Msmeretnmesi ayni ekUde bir balang olarak dikka
te deer eserdir. Msmerebme tedenberi arkta ve garpta emsline
tesadf edilen ekilde bir ahbap topluluunda ahs bir macera veya ii
tilen, yahut uzaktan seyir ve takip eden bir vaka gibi anlatlan alu hi
kyedir.
Fakat daha evvel isimlere dikkat edelim. Letaif-i rivyt, mnasy
la, iitilen bir ok hikyelerin iinde en g zellerin in seildii hissini brakr.
Msmeretnmenn mns ise, gece sohbetleridir. Bylece her iki mu
harrir, bu adlarla eski meddah hikyesini devam ettirmek istiyor gibidirler.
Msmeretnmenin slbu, Ahmed Midhat Efendi'nin ilk hikye
lerinin halk konumasna ok yakn ve vuzuh arzusuyla zk, deta e
kilsiz slbu Ue, eski halk hikyelerinin slbu arasndadr. Mamafih son
hikyelere hafif bir Nmk Kemal tesiri karr.
Bu ilk tecrbelerde ne psikoloji, ne canl karakter, ne de etraftaki ha
yat canlandrmak endiesi yoktur. Fakat, vakann tertip ekli, kahra
manlarla etraf arasnda kurmak istenilen alkalar, hadiseler zerinde du
ru ta m ve baz mahede szntlar ile eski hikyelerden de ok ayrlr
lar.
Vakalann ounun esasn, tesadflerin yar
dan ettii aklar yapar. Fakat, ikisinde de batnsan tahine al
zan ok bkir mevzulara temas edilir. Midhat
Efendinin Mihnetken bu cinstendir. O
devirde fuhu grenee uyarak kaytsz ve
F. #

290
artsz mahkm edecei yerde, fahieye acyan ve onun derdini paylamak
isteyen bir eser, velev ki dardan alnm bir .tesirle yazlm olsa bile, yine
mhimdir. nk onunla edebiyatmza yeni bir tema gelmi olur. Acma
hissi, kkn dinden alan bir ahlkn tesine geer. Bu mnda baklrsa
Mihnetkens sadece mevzuuyla, bizde insani ahlkn ilk uyan ve is
tikllidir.
Emin Nihad Bey, buna benzer bir ey getirme
mitir. Fakat garpla mnasebetlerimizin az ok
Miisamerebme
derinletii bir devrin, hikyeci muhayyilesine
ilk ilham edecei eyler olan iki mevzuu da karmamtr. Bunlardan birincisi, - icat kabiliyeti
sadece sathta alan bir' eser! - Mslmanlar Hristiyan etmee alan
bir Avrupal kadmn aprak oyunlarndan son dakikada kurtulan bir
Trk gencinin hikyesidir. kincisi ise, ngilteredeki tahsili esnasmda bir
ngiliz kzyla sevien bir Trk kaptannn bandan geenlerdir. Birinci hi
kye, hakikaten avamfiribne bir vaka ile, o zamanlar yava yava cemi
yetimizde bir mesele olmaa balayan ve aile felketlerine sebep olan Be
yolu hayatna girer. kincisinde ise, Trk hikyesi memleket dma kar;
fakat ne kadar gzleri kapal olarak! Ne Londra, Londra'dr, ne Ingilte
re Ingiltere. Bununla beraber ne olsa bu hikyede rf ayrl, d lem
tasviri, kzn babas ve akrabas gibi ikinci, nc derecede ahslarn
portreleri, hatt hususiyetleri, edebiyatmzda balang saylabilecek eyler
dir. Muharririn, bu mevzuun istisnaliine mhim bir dva gibi bakmas
nn sebebini anlamak gtr; muhtemeldir ki, garpla bu ilk temas devir
lerinde genlerimizin dikkatini ekmek istemi olsun. Belki de sadece zih
n bir seyahati, bir ufuk deitirmeyi istemitir. Bunlar gibi, srf acemilik
yznden ancak bu ekilde verilmi ahs bir macera da olabilir.
urasm da syliyelim ki muharrirlerimize bu cinsten mevzular ve
ren sadece tima realite deildir. O zamanki hayatmzda Hiristiyanlaan
veya Hristiyanla evlenmi olan Trk, yznc derecede bir mesele dahi
olamazd. Fakat henz hayatn telkinlerini kabul edebilecek bir seviyede
olmayan muharrirlerimiz elbette ki gze derhal arpan baz muvazaalar
benimseyeceklerdi. Yahut da eski halk hikyeleri gibi tesadflerin yardm
ettii ak vak'alarmda kalacaklard. Bunlarn ounda kahramanlarn
ikisi birden esirdir, yahut yalnz biri esirdir; bazan da komu ocuklar
birbirini sever.
Emin Nihad Beyin kahramanlan deta otomatlar gibi, ileri bo ola
rak seviirler. Hibir j>sikolojik realiteleri yoktur. Yeni girdiimiz lemde

291

uzun zaman bunun byle devam eylediini greceiz. Ecnebi kadn ile
sevime konusunun, stanbulda geen bir tekrar olan fakat teknik itibariyle
Emin Nihad Beyden ok stn olan Salon Keleri nde de ayn bolua
tesadf ejleriz.
Msameratnme zerindeki b ksa tahlilimizi, muharririn vakala
rn tertibinde o zamanki imparatorluun geni corafyasndan istifade et
tiini, dier taraftan baz gayr tabi harem elencelerine varncaya kadar,
zamannn yaay tarzn az ok aksettirdiini de burada syliyerek bitire
lim.
Esaretin yeni gelien hikyede mhim bir un
sur olarak alnmasnda, yabanc erkekle hr
ikinci biiyk tein :
kadnlar arasndaki ka - gn tesiri vardr.
Esaret meselesi
Fakat bu, tek bana meseleyi izah etmez.
lk rnekler karsnda alelacele balayan bir
edebiyatta yer hayat, zarur olarak en gze
arpan messese ve modalarm muharrirlere cebredecekti.
Esirlik, o zamanki hayatmzn bu cinsten romanesk gelimelere belli
bal en msait messesesiydi. ok kk yanda ky veya kabilesinden
zorla koparlarak pazar pazar dolatrlan, krbala, zulmle terbiye edilen
ve sadece msait bir para mukabilinde bilinmeyen bir talie teslim edilen
zavalllarn macerasnda iptidai bir rom ann btn unsurlar kendiliin
den vard. Ahmed Midhat ve Abdlhak Hmid, bu maceray kendi ha
yatlarnda bir aile miras olarak dinlemi ve tanmlard. Bu itibarla Ab
dlhak Hmidin Vlidem .adl byk manzumesi, btn bir neslin m
terek olduu bir hissilik e doludur. Bu duygu Hamdullah Suphinin An
nemin derdi iirine kadar gelir.
Bununla beraber bu temin bu ilk muharrirlerimiz tarafndan sadece
hiss bir mevzu olarak alnmas, zerinde dikkatle durulacak bir meseledir.
tima hayatta tarih boyunca yapt tesirleriyle ayrca mtala edil
mesi lzm gelen bu messese, ark hikye ve masaln tedenberi beslemi
ti. Binbir Gece bata olmak zere ark hikye ve masallarnn ounda,
pazardan satn a ln an esir veya ayrld sevgiliyi bulmak iin kendisini
cariye gibi satla kartan sultanlar vardr.
Bu kadar zengin ve hznl taraf bulunan byle bir mevzuu, bu ka
dar yerli ve kkl imkn ilk hikyecilerimiz karmyacaklard. Kald ki,
hayatta mevcuttu. lk ve acele denemeler onlarla yapld.

292
Msameretnmede, Letif-i rivytta, ntibahta, tSergzette,
t Zehra oda esir kadn veya erkek hikyesi daima vardr. lk tiyatrolarm
zn ounun ehasm o yapar. Bu, ancak Edebiyat- Cedide romanyla n
safhadan ekilir. Ak- memnunun Beiri, bu romann Boazii feerisinde, tpk baz Rnesans tablolarndaki egzotik ehreler gibi grnr. Hi
bir ey, onun bu romanda l kadar manl olamaz. Filhakika, Halid
Ziyamn sanatnda bu lm muharririn cemiyet hayatmzn mhim bir
paras iin bulabildii tek senboldr denebilir. Filhakika daha o devirde
bu cins insan ve talii aramzdan ekiliyordu.
Hlasa bu ilk-nesil romanclar yazdklar eserlerde bu messesenin
btn imknlarm grmyorlar, bir tarafl kalyorlard. Filhakika romancdarn hi biri esirlii, hayatmzda rol oynayan tarafyla, erime ve ikbal
hrs ile almazlar.
Hakikatte erkek, kadm bir ok insan iin esaret, eski rejimde hatt
yetmi, seksen sene evveline kadar, bir nevi ikbal yolu idi. Osmanl sa
raynda vezir, damat bir yn kle vardr. Abdlmecid devri riclinin
bir ou Hsrev Paa yetitirmeleridir . Kadm esirlere gelince, en iyi
izdivac ok defa onlar yaparlard. Ta Abdlhamid devrine kadar, cariyelerinin gzellii, okur yazarl ile mehur konaklar vard, yle ki, son de
virlerde tannm han un efendilerin ou, Osmanl ve Msr saraylaryla bu
konaklardan gelirdi. Bu itibarla iin ters taraf da, yani ocuk yanda
vatannd an zorla ayrlm, yabanc ellere satlm, dayak yemi, hakaret
grm bu insanlarda, kkleen erimek hrs, tahakkm etmek arzusu,
bunlarn tatmini iin giritikleri sinsi mcadele, aralarndaki garip tesant,
sonradan getirdikleri hsm ve akrabalarm nk bu esirlerin mensup
olduklar kavim ve kabileye gre talileri ok'deiirdi; Kafkas kabilelerinin
ou, ilerinden kanlar takip ediyordu : esirciler iin bu ayr bir kazan
t. Getirmek ve yerletirmek gayretiyle, kadm ve erkek ayn ayr talih
leriyle bir romanc iin ok deiik ve zengin imknlard. Kald ki bun
larn iinde cinsi hayatlarna kast edilmi biareler de vard. Dier ta
raftan bu messese sayesinde tpk bir saray gibi evde kskan bir ana ba
ba otoritesini muhafaza edebiliyorlard.15 Bu yollardan yrmek artyla
hem Stendhalin psikolojik dnyasna, hem Balzacn o geni sosyal anke
tine girilebilirdi. Yazk ki tecrbesizlik, Amerikadaki esirlik muharebe
u Bu hususta ev, hemen hemen saray tak lit ediyordu. Ahmed Midhat
Efendinln romanc olarak kaleminden km ok dikkate dege ndir szler
den birL Rakm Efendinin ih tiy ar kalfaya Ben senin stne bu eve hanm m
getiririm demesidir.

293
sinden Avnpa edebiyatlarna akseden heyecann serpintisi, romanesk ede
biyatn en esasl cevheri sanlan alamakl bir mevzuun el altnda bulunuu
ve bilhassa bu ilk yenilenme devrinin tek fikr knnldatcs olan hrriyet
fikrine en rahata yanaabilmek imkn, romanclarmz iin sadece teessr tarafna sevk e tti
Ahmed Midhat'm Feltun Beyle Rakm Efendi
roman, memlekette Tanzimatla balayan zpp
Zihniyet farklar ve kksz insanla, memleket artlarnn yetitir
dii hakik mnevver arasndaki fark gster
mek istiyen bir romandr. Onunla balayan rf ve
det mcadelesi Hseyin Rahmiye ve Halid Ziyaya kadar devam eder.
Nmk Kemalin ntibah bu mevzuun baka trl ele alndr. Bura
da vaka rfler karlamaz. Fakat sakat ve hiss terbiyenin fena neticeleri
grlr. Realist olmak iddiasnda bulunan Araba sevdas* bir taraftan
alafrangaln, dier taraftan da yine hiss terbiyenin hicvidir. Bu cins eser
lerin arasna Mi ve siyah da katmak mmkndr.

Teessr hayatn
tek romaneski

Fakat Trk romannn bu devirde asl rgsn


teessr mevzular yapar. Bu romanlarn baziarina byk ae felketleri girdii gibi, Taauk-i Talt ve Fitnatda babasyla evlenen kz
bazlarnda da verem hastalnn deta tek
bama bir kader olduunu grrz;

Halid Ziyann Nemdesine varncaya kadar, bu hastalk, roman


ve hikye nevinin ve baz sahne eserlerinin bir nevi yardmcs, yahut he
men hemen oyunu yklenen en miihim tadr. Burada da cemiyete ait bir
realitenin, edebiyata herhangi bir realizm endiesinden uzak, deta hiss
bir moda halinde girdiine ahit oluruz.
Filhakika o zamamn stanbul'unda verem, belli bal realitelerden
biriydi. Yirmi sene fasda ile iki hkmdar, Mahmud II e Abdlmecid
Han veremden lmlerdi. Shh artlar bozuk, kadnla erkek arasndaki
mnasebeti tanzim edilmemi, gittike hissileen bir ehirli musikisinin tel
kinleri ile duygulan krbalanan halk hayatnda ise bu hastalk btn deh
etiyle etraf kasp kavuruyordu. Halk muhayyilesi, bu hastalkla ak ara
snda garip bir yaknlk bulmutu ki bugn be Orta Anadolu halk tr
klerinde - mesel, bir oyun havasnn ben verem oldum... nakarat
gibi - aksi devam etmektedir. Devrin ok defa alamal mevzular pein
de koan edebiyat ister istemez bu mevzuu benimseyecekti. Fikirleri iti

294
bariyle o kadar din olan ve slp srmelerine ramen, hakikaten erkeke
bir edebiyat yapmaa alan Nmk Kemal bile bu modadan kurtulama
mtr. Onun Zavall ocuk ve Celleddin-i Harzemhnm baz hissi
sahnelerini ikinci el romanclarmzn eserleri devam ettirir.
urasn da syliyelim ki, dardan gelen kt rnekler de bu hava
y besler. Sefalet,. terk edilmi kadn, mitlerinde aldatlm kz, hatt ve
rendi hasta, ondokuzuncu asr ortalarnda, romantizmin serpintisi olan
edebiyatlarda mhim bir yer tutar.
Nbi-zde Nzm ve Sezai Bey gibi, Trk hikyesini realizme do
ru gtrmek isteyenlerde bile bu cins kederli mevzularda srar n safta
gelir.
Smi Paa-zde Sezainin Sergzetinde bu hiss unsura henz ok
mtereddit bir realizm arzusuyla, kibar ve sanatkrane, hatt Avrupa
lIca bir hayat aksettirmek endieleri karr. Yine bu romandaki konu
malarn bazlarnda deta Servet-i Fnn edebiyatnn o irne ve sol
gun hisslii vardr.
Nbi-zde'ye gelince Kara Bibik hik
yesiyle realist, hatt natralist bir kyl
Realizm ve natralizm
edebiyatnn tabi ok iptida bir
tecrbeleri
nmunesini veren bu muharrir baz eser
lerinde, bilhassa Zehrda tima mu
hitle irsiyeti, insan kaderinde balca
miller olarak gsterecek kadar ileridir.
Doru istenirse 1880- 1895 senelerinde Trk edebiyatnda yeni bir
devre doru hazrlk vardr. Ahmed Midhat Efendi, yeni rendii Franszcasn Zolann Thrse Raquininde tecrbe eden Muallim Naci Efen
di, bir asker olduu halde kendi kendine biyolojiye merak saran. Fransz
natralizminin akidelerini benimseyen, dinsiz, terakki fikrine inanm Beir Fuad Bey, Nmk Kemal mektebine mensup olmasma ramen, Trk hi
kyesinin yryn beenmeyen ve mehur mukaddimesiyle deta rea
lizmin esaslarm anlatan Smi Paa-zde Sezai, Kara Bibiki ve hikye
ye hakkmdaki grleriyle Nbi-zde Nzm, Nmk Kemalin lmnden
soma (T889) neredecei Hikye adh kitabiyle bu hazrlklara istikamet
veren Halid Ziya, hatt Muhsin Bey ve em gibi ackl iki hikyesine,
iirinin cevherini yapan hissilie ramen Araba Sevdasndaki grme ve
kaydetme arzularyla Reci-zde, hep bu yeni edebiyat anlayn hazrl
yorlard.

295
ite bylece kk kazanlarla modern Trk hikyesi eski yerli hik
yelerin basit deimelerinden yeni ve rneklerine daha yakn bir edebiya
ta doru, hi olmazsa d tarafndan hayat feth eden hamlelerle gider.
Bu ilk hikyelerin, tpk tiyatroda olduu gibi ve belki daha fazla
nk inasi, Ahmed Vefik Paa, Direktr li Bey, Teodor Kasab gibi
muharrir ve mtercimlerin az ok tiyatro zevkine veya tiyatro vakas icat
kabiliyetine sahip olduklarm yukarda syledik bir takm naksalar
bulunacakt.'
Bunlarn banda, kendi hayatmz ve insanmz grememek zaafn
kaydedelim. Tiyatroya da ayn kudretle amil olan bu noksan sylemek
br eksiklerin saylmasna ihtiya brakmayabilir. Muharrirlerimiz, yuka
rda esirlik bahsinde sylediimiz gibi cemiyet hayatnn ok sath bir
mahedesinde kalyorlard. Sanat inam kard m, geri taraf kendiliin'den sklr. ngiliz, Rus ve Fransz romannn asl byk vasflar insan
yakalamalardr. Bu da kendiliinden olau bir ey dedir. Evvel bir ce
miyet grne, soma da sanatkr ye imknlarn hazrlyan bir yn tec
rbeye muhtatr. Bize ni grnen her fkrmann altnda asrlar boyun
ca devam etmi bir ylma, bir iten hazrlanma vardr ki, buna o cemi
yetin kendi hayatna dikkati, yahut insan tecrbesi diyebiliriz. Ayrca bir .
kltrn kendi beynelmileli arasndaki alveriler ve nihayet sanatlarn bir
birine karlkl tesirleriyle idrak edilen o srrna erilmez ve bereketli ha
zrlanrlar vardr.
1870 e 1889 seneleri arasnda Trk hikyeciliini kuran muharrirler
tpk tiyatroyu tesis edenler ve daha somalar garptan gelen dier sanat
lar veya neviler zerinde alanlar gibi bu yardmclardan mahrumdu
lar. Yaadklar cemiyet hakkndaki bilgileri azd. Cemiyetin hakik me
selelerini gremiyorlard. Vka, N mk Kemal devlet bnyesinde bir intilbn peinde idi, fakat istedii eyler pek umum srada kalyordu. Hele
insan onu, ancak devlet ve millet gibi yn ve mefhum - varlk halinde
alkadar ediyordu. Bu demektir ki, hi alkadar etmiyordu. Ondan daha
fazla halka yakn grnen, romanlar ve hikyeleriyle halka okuma hevesi
verdiini iyice bildiimiz Ahmed Midhat Efendinin de etrafndaki hayat
la temas, babacan bir kucaklamadan eri gitmemiti. O, Rodosta menfi
.iken hapishanedeki mahsuplar iin mektep aacak kadar halka hizmet et
mei sever. Fakat, inam fert olarak grd phelidir. Devrinde btn
Avrupada akis brakan La Dame aux Cameliasmn Trke mtercimi,
insan talihi karsnda aran ve heyecan duyanlardan deildi. O da N
mk Kemal gibi umum gryor, toptan iyi niyetlerin peinde kouyordu.

29 6
Dier taraftan bu ilk muharrirler byk, meseleleri ok baka trl olan,
zamanca ok derin ve deiik yzl bir kltrn karsnda olduklarm hi
dnmeden rastgeldikleri veya hemen devirlerinden setikleri rneklerin
benzerini yapyorlard. Hi bir hazrlk onlara yol gstermiyordu.
Garp dnyasnn o ok mahhas l ve zevkinin farkna varan Ziya
Paa Harabat mukaddemesinde eski kltrmzle garp arasndaki bu ayn l irfan deta rkme benzer. Bu ayrlk ancak zamanla ve terbiye ile or
tadan kalkacak bir eydi. te ilk romancdanmz bu uurumun zerinden
konuurlar.
Filhakika bu sanatlarn muvaffak olabilmesi iin gzele ait btn ky
met hkmlerinin ve en kne kadar dilin deimesi lzm geliyordu.
Ayrca da inam obje olarak alan bir felsefe ve hayat grnnn te
ekkl, bilginin ve tecesssn mihverini insana doru deitirmesi lzmd.
Yukarda introspectionun garp tiyatrosunda ve romanndaki mevkii
ni sylemi ve bunun nasl Hristiyanlktaki gnah kartma ile baladna
iaret e tm itim . Rus romannn byk vasflarndan birinin hi olmazsa
Dostoievskide ortodoks kilisesindeki herkes karsnda gnah kartma
dan geldiini biliyoruz. Dine ait bu tesis garp hikye ve tiyatrosunun pisikolojik tarafna bir balang olur.
Her medeniyette sanaar birbirlerine tesir ederler.
Birinin kazanc brnn ufku olur ve bylece
Tariften tasvire
kltr tamamlanr, insann zihn terbiyesi teek
kl eder. Eski iirimizde minyatr, yaz ve ini
sanaarmn tesirini grmemek kabil deildir. Bazan hendes, daima mcerret ve mcerrede kamaa hazr bir palet edebi
yata yardm eder. G arp sanat da byle idi. Bilhassa XDC. asr romannda
Balzac'la beraber balayan resim tesirini grmemek imknszdr. Balzac
byk b ir portrecidir, Balzac ev ii anlatmalarnda emsalsizdir. Fakat Balzactan evvel, garp resim ustalar asrlarca portre izmi ve hatt dini tab
lolarda bile ev ii resimleri yapmtr. Balzac, sanatnn bu srrm ifa et
mese bile, mesel Mutlak Peinde yi okuyanlar onun Hollanda ve F la
m an resmine neler borlu olduunu grrler. Bu al veri byk ro
mancnn bir ok eserlerinde derhal grlr. Balzac grd eyler iin
depoya atalm! derken resmin terbiye ettii bir hafzann imknlaryla
konuuyordu. Kald ki dil buna hazrlanmt; renkleri, etraftaki havay,
hacimleri, jestieri yakalyor ve ifade ediyordu. Dil veya zihin mahhasn
terbiyesinden gemiti.

297
Divan iirinden ve son vakanvislerle resm kalemlerden gelen Trkede bu imknlar henz aranmamt. Burada ilk hamlenin Nmk Kemal'
den geldiini grdk.
Yeni nesirle ve yeni neverle almaa altmz bu haric lemde
Nmk Kemal bize tabiat, Ahmed Midhat Efendi ehl hayat - tabi ok
acemice ve muayyen bir nisbette - vermee alrlar. Intibahla Cezmi
nin arasnda Trk nesri haric lemin ilk byk tecrbesini yapar. Her iki
eser de tam tasvire belki eriemez. Tpk Ahmed Midhat ve Reci-zdede
olduu gibi Cezmide ok defa tarifte kalmasna ramen yine aralarnda
byk fark vardr. Cezmi, baz tasvirleri ve portreleriyle garba daha ya
landr. ark iirinin unsurlarndan yine bolca istifade etmesine ramen ge
ni izgi deilse bile muayyen durular Cezminin slbunu deitirir. Bit
tabi burada da iirin yerini airne, duygunun ve ihtirasn yerin hakik di
lini bulamad iin hissilik alr. Bunun sebepleri zerinde daha ileride
(kracaz.
yi okunmad iin bu ilk nesil romanclarnn en olgunu gibi gste
rilen Smi Paa zdenin Sergzetinde ayni acemilikleri daha ak ola
rak grrz. Sergzette Erenkydeki kkn salonu, bu salondaki re
simler Fatih ve Napolyon resimleri! , anne, baba, kzkarde ve erkek
ocuun bu salonda gece oturular insana ister istemez Usan met odlarnn
o herkesi bir ile megul eden levhalarm hatrlatr. Bu dikkatlerimize ka
dnl erkekli hayatn yokluunu, tanma ve sevimenin kafes arkasndan
veya mektupla olduunu, btn bunlarn ferd hayatta yaratt eksiklik
leri ilve edersek ve harici lemi tasvir hususunda dilin ve gz sanatlarnn
yardmndan mahrum olduklarm tekrarlarsak ilk Trk hikyesinin artla
rm saym oluruz.

V
TENKT VE DENEME

Eski edebiyatmzn byk noksanlarndan biri phesiz fikir tarafnn


ktlyd. Ayn din ve hatt snn akidenin hi deimeden asrlarca de
vam, ona akslamel yapan tasavvufun kendinden evvelki din ve medeni
yetlerden alacaklarm aldktan sonra muayyen ekillerde kabuklamas ve
bir takm inceliklerin getirdii ayrlklardan teye gememesi fikir hayatm
dondurmu gibiydi.

298
Hatt din meselelerde bile, karlaan kltrlerin zaman iinde yap
t o byk terkiplerin mesel iilik, Alevlik gibi dnda bir hare
ket grlmez. Byle bir muhitte phesiz sanat dahi hayat kadar durgun
akacak ve zerinde, onunla mnasebeti olan bir ey gibi durulmyacakt.
Btn mesleklerin ve ilerin gemi byklerden bir pri bulunan, erevesi
sanki ezelden hazrlanm bir hayatn iinde byk ve kk sanatlar yan
kudsiyet kazanm, ekil ve ananeleriyle srp gidiyordu.
Mslman ark sanatlarnn devamm zaman zamarf kran iten de
imeler ve slp tesalpleri de hibir fikir hazrl olmakszn, ya daha
eskilere dnmekle, yahut da tima 0 hadiselerin tazyik ve yardmyla de
ta kendiliinden gibi oluyordu, yle ki baz teknik dikkatler ve hkmler
den baka sanat eserlerinin zerinde konuulmazd. Nitekim Latf ve k
elebi gibi Tezkire-i uartlarda bu cins teknik mnakaalara ve Thibaudet'nin ifa tenkit dedii eyin rneklerine tesadf ederiz. 16 Bazan
eyh Galibin Hsn Ak mukaddimesinde olduu gibi bu tenkit ve
hkmlerin daha ahsiletii de olurdu. Fakat hi bir zaman sanat, hayatn
iinde tek bama bir mesele gibi alnmam, onun insanla, cemiyetle mna
sebetleri zerinde kadm Greko-Latin dnyasnda, Rnesansdan sonraki
Avrupada olduu gibi durulmamt.
Bu tenkit yahut teknik dikkatlerin daha ziyade iire ve bilhassa
Arap ve Fars aruzunun ok evvelden teekkl etmi kaidelerine gre ya
pldm, hele nesre ait ve bilhassa kompozisyonu gz nnde tutan bir
tenkidin hi bulunmadn da tasrih edelim.
Tanzimat bizatihi tenkit fikrinden domu bir hareketti. Onunla ba
layan yeni edebiyat da ister istemez tenkide dayanacakt. Nitekim ameliyesini daha ziyade prensipler zerinde yapan inasinin eseri herhangi bir
rnei taklitden ziyade; tenkidin hz verdii bir eserdir. Fakat inasi ge
tii yoldan ziyade, vard neticeleri bize veren insandr. Bu itibarla onda
ebed nevi olarak tenkide ancak Fatin tezkiresi anin ikinci tabm iln
eden frkasnda tesadf ederiz. Buna mukab hemen her makalesi itimai
tenkitti. Bununla beraber bu ilk devirde Mebhusetn-anha meselesinde
dil bakmndan dahi olsa tenkide ilk maruz kalan inasi olduu gibi muanzma verdii cevaplarda ister istemez kendisi de tenkit yapm oluyordu.
Ondan som a gelen ilk yenilenme airleri ve muharrirleri iir ve ede
biyat hakkmdaki fikirlerim, bir nevi essai diyebileceimiz mstakil ma
kalelerle anlattklar gibi, Fransz romantiklerinin de sk sk bavurdukla
1*

Albert Thlbaudet, L a Physiologie de la critique, s. 47.

299
r beyanname mahiyetindeki mukaddimelerle de sylyorlard. Nmk Ke
mal, Ahmed Midhat Efendi, Hmid., Reci-zde, Sezai Bey bilhassa mu
kaddimelerinde, yapmak istedikleri eyi okuyucuya anlatrken edebiyat
mz hakknda toplu grlerim sylemek frsatn buldular. Nmk Kemal
le Reci-zde edebiyatmza kendilerinin getirdikleri mektup tarzm bu i
iin kullandlar.
Bu sahada ilk anlacak muharririmiz Nmk Kemal'dir. Onun, daha
Avrupaya gitmeden evvel Tasvirde kan Edebiyatmz hakknda baz
mlhazalar makalesi bizde sanat ve fikir sahasnda ilk cidd hatt umull teklifleri tayan bir yazdr. Fakat Nmk Kemal yalnz yol amakla
kalmaz; kendisini yeni neslin stad yapan bir yn tenkit eseri ve deneme
daha verir. Bunlar arasnda Hadikasda kan ilk byk Tiyatro ma
kalesiyle, Cell mukaddimesini, tam olarak elimizde bulunmayan nti
bah mukaddimesini, rfan Paaya Mektupunu, Tahrib ve Takib-i Harbtlar, Ekrem Beyin Mes Prisons (Mahpusluk hayatm) tercmesi
hakkndaki tenkidini, Ekreme, Hmide, Sezi Beye ve Ebzziyaya yaz
d bir ok mektuplar saylmaldr.
lk saydmz Cell mukaddimesinin getirdiklerini tiyatro bahsi
mizde grdk, intibah mukaddimesi de tpk onun gibi roman nevini
memlekete az ok art ve hususiyetleriyle tantr. brlerinde ise eski iirin
estetiine hcum ederek ideali olan yeni sanatn erevesini izer.
ileride zerinde geni bir ekilde duracamz bu tenkit makalelerinde
ve denemelerde Nmk Kemalin ortaya att tekliflerin hepsinin dorulu
unu kabul ne kadar mmkndr? Nmk Kemal hi bir vakit salam bir
zevk ve hkm sahibi olmamtr. iiri anlay epeyce sakatt. Ne tam
garpl, ne de arklyd. Trk iirini Iran iirinin tesirinden kurtarmaa a
lan bu idealistin ona Arap iirini rnek olarak gsterdii bile olur. Edebi
yat cemiyetin ve onun gayelerinin emrine verme hususundaki ifrat, Ne
dim gibi bykln kendisi bile takdir ettii, belki de en orijinal airimi
zin sanatn kmsemesin^, bilhassa yermesine sebep olur. Btn bunla
ra ramen Divan edebiyatnn klielemi hayal dnyasna, mcerret le
mine ilk byk itiraz ondan gelir.
Yine kronoloji srasyla Trke zerinde ikinci byk dn Ziya
Paamn iir ve ina makalesidir. Nesrimize ve iirimize rnek olarak
halk iirini gsteren Ziya Paa bu makaleden soma edebiyat ve sanattan
uzun zaman bir daha bahsetmemi, yalnz Harabat mukaddimesinde
muhtelif serlevhalar altnda garp dnyasnn iir ve sanat telkkisi ile bi
zimki arasnda bulunan fark anlatm, eski airler zerinde durarak deta

300
bir kymetler muhasebesini yapmtr. Harabat mukaddimesi ile iir ve
ina* makalesinin birbirine zt taraflar vardr.
Bu iki muharrirden sonr Abdlhak Hmid'in yukarda ad geen
Duhter-i Hind mukaddimesini, Reci-zde Ekrem Beyin nc Zem
zeme mukaddimesi ile Takdir-i Elhan*n sayacak olursak, Nmk Kemal
mektebinin tenkit ve denemedeki almasn hlsa etmi oluruz. Bunlara
Ahmed Midhatn baz romanlarnn mukaddimelerini de Uve etmek lzm
gelir. Filhakika Smi Paa zde Sezai Beyin Kk eyler mukaddime
si daha somaki faaliyetlerin mjdecisidir ve gr tarzyla Nmk Kemal
Hin id neslinden ayrlr. 1876 dan soma yetienler arasnda Beir Fuad
Beyin Hugo ve Voltaire* adl iki - tercme ve iktibas eklinde - biyog
rafisi, yine Beir Fuad Beyle Muallim Naci ve Ahmed Midhad arasndaki
mektuplamalar, Nbi-zde Nzmn mehur makalesi, Halid Ziyanm
Hikye adh kitab Sezi Bey'in eserine baldr. Bu muharrirler az ok
daha realist bir edebiyatn peinde ider, Hatt, Beir Fuad Bey daha
ileriye giderek iiri ve iir terbiyesini itham ediyor, sadece lm zihniyetle
yazlm eser istiyordu. ntihar ederken, can ekime esnasnda duyduklar
n kaydetmekten ekinmiyen ve cesedini Tbbiyeye hediye eden bu ilim
mistii ayrca lim ve Beer adh bir kitap da brakmtr.
Yine bu senelerde Mizanc M urat Beyin kendi gazetesinde baz ten
kit makaleleri nerettiini kaydeder, balangta Hmidin soma Ekrem
Beyin muhtelif eserleri zerinde kan gazete mnakaalarm hatrlatrsak
tenkit nevinin yenilik edebiyatmzn bu ilk devrindeki gelimesini tamam
lam oluruz.
Bylece sadece iptida artlar ile baz sanaan tantmak ve baz ana
neleri inkrla bahyan Trk tenkidi, hayat karsnda sarih vaziyeti olan
muayyen bir sanat anlaym memlekete sokar.

inasi'nin yan banda

ZYA PAA
I
HAYATI

Galata Gmrk ktiplerinden Feridun


Efendinin olu Abdlhamid Ziyaeddin
Harabattan Mabeyine
Bey1 1825 (1241) senesinde stanbul'da
doar, Beyazt rdyesinde okur, Arapa
ve Acemceyi husus hocalardan evde re
nir. ok gen yata iire baladn, ihtiyar bir lalann tesiriyle k ii
rini ve airlerini sevdiini, fakat daha sonra her halde onbe-onyedi ya
lan arasnda girmi olduu Sadaret Mektub kaleminde tand tezkireci
Fatin Efendiden aruzu rendiini Emile mukaddimesinde bizzat ken
disi syler.

Bu kalemde iken devrin byk mnileri ve airleri ile tanr, baz


iirleri ve zamannn harbt lemlerine cokunca itiraki ile hret kazanr.
< Bk. Hayat in : bnlemin Mahmut Kemal nal, cSon A sr Trk airle
ri (ve kaynaklan) cz : 11, s. 2029 v.d.) hsan Sungu, Tanzimat ve Yeni Os
manlIlar, M aarif Matbaas stanbul 1940. Eserleri : iirleri ilk defa olarak
damad Hamdl P aa (o zaman hentlz binba) tarafndan cEar- Ziya adiyle
stanbulda Mlhran m atbaasnda 1298 de kinci defa olarak Sleyman N azif t a
rafndan Klliyat- Ziya Paa ismi altnda stanbulda yeni m atbaada 1925 de
baslmtr. Endls Tarihi, ilk tab . I, Takvimh&ne-i Amire Matbaas (Meti
ni ed Leblb Efendi nezaretinde). 1276 stanbul, II, Tercman- Ahval M atbaas
1280 stanbul. Engizisyon Tarihi, ilk ta b , Ebzziya Matbaas 1299 stanbul.
Ziya P a a nn Arzhali, Gasp a r M atbaas 1327 stanbul. Veraset Mektuplar
(her ki mektup Veraset-i Saltanat- Seniyye adyla) Gaspar M atbaas 1326
stanbul Rya, G aspar M atbaas 1326 stanbul. Riyann Encam (Molifcreden tercm e) Vakit Matbaas 1298 stanbul. Harabat, Takvim h&ne-l Amire
Matbaas 1292-1293 stanbul. Makaleleri : Ziya P a a mn H rrlyettekl m akale
leri, stanbul Edebiyat Fakltesi Lisans Tezi, Mesde rnekol, 1951, bk. Tr
kiyat Enstits Avn- Tufliyet hakkndaki makalesi, Mecmua-1 Ebtlzziya,
n , Nr. 14 v.d. Rebiul&hr 1298.

301

302

Fakat asl hreti i 276da yazm olduu Terci-i Bendledir. Mamafih


bu manzumeden iki sene evvel Reid Paa mersiyesini yazm bulunuyordu.
Sadaret mektupusu olan Mahmud Nedim Paa delletiyle Mustafa Reid
Paamn tevecchne mahzar ofur; Onun - ve ayn suretle bir kaside e
intisap ettii eyhlislm rif Hikmet Bey'in - himayesi ile 1855de bein
ci ktip sfat ile Mabeyine girer. Bu sra rtbesi saniye idi. Bir ka yl
sonra nc ktiplie terfi eder2. Orada kendisini Franszca renmeye
tevik eden Mabeyin Feriki Edhem Pertev Paamn tevecchn kazanr.
Endls tarihi ile Engizisyon tarihi tercmeleri bu dostluk sayesinde
dir.
Mabeyine girii ile harbt lemlerinden ekildiini Ebzziya syler.
Ziya Beyin Mecid devrinde Mabeyinde hi bir siyas hareketine rast
lamayz. Ad siyas hadiselere Abdlazizin clsundan soma karr. Da
ha veliahtliinde tevecchne mazhar olduu gen padiaha verdii cls
kasidesi bu tevecch arttrm onu n safta gzdeler arama sokmutu.
Abdlazizin ilk saltanat aylarndaki hareket ve slahat sabrszlm ve
Bablinin vesayetinden kurtulmak arzusunu Ziya Beyin - phesiz dier
gzde mabeyincilerle, bilhassa Sadrazam Fuad Paamn sakaln okad
iin saraydan kardan Muhtar Beyle beraber - li Paa aleyhine evir
mee alt ikrdr. FUhakika btn kaynaklar li Paamn 1861de
Sadaretten azli meselesinde onun mhim bir rol oynadnda az ok birle
irler. Aa yukan ilk biyografi olan Ebzziya Tevfik ise bu hususta hep
sinden katdir. Yeni Osmanhlar tarihine gre Ziya Bey, padiahn li
Paaya kar akrabasndan olan Ziver Paay Emiriil-hac yaptrdktan
sonra ayrca da paraszlndan bahsederek kendisine bin be yz kese ak-*
e atiye ihsan edilmesini istemesi zerine artan hiddetinden istifade ede
rek onu azil ve yerine o tarihte Suriye meselesinden dolay iki senedir
amda bulunan Fuad Paay nasb ettirir.
Bu muvaffakiyetten mitleri artan Ziya Bey bununla yetinmemi ay
rca da Fuad Paaya eski dostiuklarm brakarak gizlice kendisiyle elbir
lii etmesi teklifinde bulunmutur. Bu teklife paann verdii kmse
yici cevap zerine bu sefer onun azline almaa balaynca Mabeyinden
karlmtr. Ziya Beyin bu azil ve nasip ilerinde rol ne olursa olsun
Bablinin bu tarihten itibaren gen gzdeyi iddetle takip ettii vc Istan2
Btn kaynaklar ve bilhassa Ebzziya. Ziya Bey'in 1861'de mabeyinden
ayrld srada nc ktip bulunduunu sylerler. Devlet Salnamesinde ise
aynl tarihi olan 1279'a kadar drdnc ktip olarak grlmektedir. Muhte
meldir ki clsu mteakip nc ktiplie ykseltilmi ve yine o sene iinde
saraydan aynlm olsun.

303
buldan uzaklatrmaa alt muhakkaktr. uras da var ki Ziya Bey
padiahla olan mnasebetini daima devam ettirmi ve onun teebbsleri
ni Abdlaziz Han da hemen hemen cevapsz brakmtr. Dier taraftan
Ziya Bey de paalara kar susmam, daima devrin ok msait olan me
selelerini onlarn aleyhine k u llan m tr lerde btn safhalaryla grece
imiz bu mcadelenin esas Sultan Abdlazizin Tanzimat'la Bbliye ge
en idareyi elinde tutmak iin Abdlmecit Hann Reid Paaya kar kul
land yeni devlet adamlar yetitirmek politikasn takibe almasyd.
Midhat Paa, Cevdet Paa, Mahmud Nedim Paa, Ahmed Vefik Paa, Subhi Paa gibi Ziya Bey de bu yzden takip edilmiti. Yalnz onlar kendi
lerini daha evvel, Abdimecid devrine kabul ettirmi, sabr ve tecrbe sa
hibi insanlard. Mazileri kendileriyle fazla oynanmasna msaade etmiyor
du. ok gen olan Ziya Bey ise ie yeni girmiti. Ayrca ne ahs serveti
ne de padiahtan baka kendisini tutabilecek aile mnasebetleri vard. s
telik de tekilerden daha yeni fikirli ve daha atakt.
Mabeyinden karlan Ziya Beye ilk verilen va
zife zaptiye mstearldr. Fakat Fuad ve li
Siyas mcadele
paalar onun stanbulda kalmasn tehlikeli gr
dkleri iin vazifesi on gn sonra Atina Sefarene nakledilir. Fakt Ziya Paa Yunanis
tan'n o esnada ihtill iinde ve efkr- ummiyenin aleyhimizde olduu
nu bahane ederek istifa eder. Ayn sene Kbrs mutasarrflna tayin edi
lir. Havasyla uyuamad bu adada hastalanr ve bana bir yn fel
ket gelir; bir ocuu lr, kendisi hastalanr, babasnn felten ln de
bu kederlere yorar. Belki de saraya mracaat zerine Meclis-i Vl zl ile stanbula dner. On be gn sonra rtbesi mirmiranln l sn
fna terfi ile Beyliki olarak, sarayla vazifesi icab temas mmkn olan
ikinci derecede ricl arama girer. Aym sene iinde padiah Bosna teftiine
Bbli'nin inha ettii Afif Bey yerine onun tayinini isteyecek kadar ona
tevecchkrdr. Bosnada iten el ektirdii ve muhakeme altna aldrd
Defterdarn ve Vali Topal Osman Paann gerek Bbli gerek tesadf
lerin garip bir cilvesi olarak o zaman maliye nazrl vazifesini grmek
te olan Fzl Mustafa Paa tarafndan himaye edildiklerini ve azli iin sa
raya izm tezkiresi yazldn renince daha erken davranarak bizzat pa
diaha istifasn takdim eder. Ebzziya'nn verdii bu malmata mukabil
ayni vazife e kendisinden sonra Bosna'ya gnderden Cevdet Paa Tezakirinde bu istifadan hi bahsetmiyerek sadece azledildiini syler. Hatt
azlin sebebini dahi sylemeden sadece:

304
Mebhas- zlf-i semenbyu uzatma ksa kes
pmran zikretmekle iktifa eder, Mrztta ise Ziya Beyia yolsuz ve
uyguusuz hareket ve teebbsat undan bahseder. Ziya Bey Abdlhamid
devrinde hemen hi sevilmezdi Mrzt ise bilindii gibi Abdlhamide
takdim edilmek iin yazlmt. Ancak birinci cildini neredebildii klli
yatnda Paanm hayat arasndan devrin tarihim yazmay vadeden Sley
man Nazif merhum ki Dost unda maalesef ayn zamanda vki olan bu
azil ve istifa vaziyetini ok mphem ekilde geer. Dnnde yine irade-i
seniye ile evvel Meclis-i Vlya, bir ka ay soma da Devi Nezareti'ne
(1280 Rebilhr) tayin edilir.
Bu yllarda Ziya Paa, hakikaten Sarayla Bbli'nin arasndaki giz
li atmann kalkan imi gibi btn darbeler ona gelir. Bir mddet son
ra anszan Amasyaya tayin edilir (Recep 1280). Bu uada bilindii gibi
Fuad Paa sadnzam, h Paa Hariciye Nazn idi. Ayn sene iinde inasi'nin de dorudan doruya bir irade-i seniye ile azleddiini yukarda gr
dk Hastal dolaysyle mevsimin biraz hafiflemesini beklemek iin iste
dii izin bile kendisine verilmemitir. Kendi ifadesine gre yine stanbul
da tertip edilmi bir suistimal ikyeti zerine 1865'de (Recep 1282) Canik
Mutasarrflna nakledildi 1866da tekrar Meclis-i Vl'ya za oldu (Cemadilul 1283). Bu sefer Ziya Paa, Bblinin siyasetine aktan a
a, yani Muhbirdeki yazdan ile itiraz etti.
Bu, paalarla nc ve efkr- umumiye karsnda ilk atmasdr.
Mnif Paadan Mustafa Refik Bey'e ve inasiye kadar Bbli, memur
larn gazetecilik yapmasn ho grmemi ve daha ok hafif yazdar iin
onlan tevbih ve tecziye etm iti Ziya Paa'nn yapt ise aktan aa mu
harebe idi. Bununla beraber belki bu son vaziyette fazla ileriye gittiini
grerek kendisi de korktuu iin, belki de hakikaten yorgun ve hasta ol
duu iin Parise gitmek zere h Paadan izin ister. Paa masraftan bah
sederek Paris Sergisi'ne gnderilecek eya komisyonunda almasn ve
bylece vazife yoluyla bu seyahati yapmasn tavsiye eder. O bu vaadin
yenne getirilmesini beklerken ikinci defa Kbrs mutasarrflna tayin em
rini alr. Fakat bu seferki tayinin mns baka idi. Filhakika Nmk. Ke
mal de ayn zamanda Erzurum vali muavinliine tayin edilmiti (4 Muhar
rem 1284). B u tarihte stanbulda Yeni Osmanldar Cemiyeti oktan te
ekkl etmi bulunuyordu. Yeni yeni gelien basn, memleketin gelecei
zerindeki endielerini aka sylemee balamt. Girit, Srbistan, Msr
meselelerini istikraz ilerini ktisad bozukluu ve idaresizlikleri efkn
umumiye karsnda mnakaa ediyordu. Ziya Paa da <Muhbirde neret
tii makalelerle bu harekete itirk etmiti. Kbnsa tayini Bbli'nin, gay-

305
ri memnun gazetecileri memleket iine datmak suretiyle basmn tazyi
kinden kurtulmak iin ald bir tedbirdi. Bunu bilen Ziya Bey, Kbrsa
gitmektense Mustafa Fzl Paa'nn davetini kabul ederek Paris'e kama
tercih etti (13 Muharrem 1284-17 Mays 1867). Esasen hem kendisi
mizacm renmi, hem de hasmm tanmt, lbnlemin Mahmud Kemal
Bey, Ziya Paanm li Paadan bir dostunun delletiyle mlakat talep
ettiini ve orada bilhassa Belgrat ve dier Srbistan kaleleri zerinde ko
nutuklarm ve durmadan Paaya Niin verdiniz? diye sorduunu sy
ler. Rytsmda h Paanm Bebekteki yalsna dair olan satrlar, bil
hassa lambadan sigara yakma sahnesi, belki de bu konumalardan birinin
bu hayal esere gemi bir hatrasdr.
Ziya Bey'in Avrupadaki haya, Yeni OsmanlIlarn yukarda anlat
tmz macerasdr; ve hemen hemen Hrriyet* gazetesi etrafnda geer.
Mustafa Fzl Paanm kendilerine temin ettii imknlar ile hayatn d
zenler ve mcadelesine giriir. Aralarndaki mukavele mucibince Ziya Pa
a'ya ayda iki bin frank maa veriyordu.
Ziya Paamn fikirlerinde, yahut da kininde sonuna kadar sebat etti
i muhakkaktr.
Bilindii gibi Mustafa Fazl Paanm Abdlazizle bartktan bir iki ay
soma stanbul'a dnmesi zerine olduka sarpa saran Yeni Osmanllar d
vasn Ziya Bey stste yazd Veraset Mektuplarm nerederek can
landrr ve bu suretle Cemiyetin, Suav ve Kani Paa-zdo Rfat Beyden
gayri zasnm topland Hrriyet gazetesinin nerine Fazl Paa m
saade eder. Yine bilindii gibi Hrriyettin ilk nshas kt gnlerde
Bbli ile anlamaya karar vermi olan Kni Paa-zde Yeni OsmanlI
lar bahsinde anlattmz kitabyla Ziya Paa'ya hcum eder. Ziya Bey ve
arkadalarnn Suav ile alkasn kestiini yukarda grmtk. Ziya Bey
bu devirde bilhassa N mk: Kemalle sk dosttur.
Hrriyet gazetesinde Mustafa Fzl Paamn davasm tutarak li
Paaya yapt hcumlar, li Paa Mustafa Fzl Paa ile tam bartktan
ve devletin menfaati n a m n a Hidiv smail Paa'ya kar, baz vesikalarm
somadan Ebzziyamn Yeni Tasvir-i efkrda nerettii byk mcadeleleye girdikten soma da aym iddetle devam eder. Hatt bu mcadeleden
vaz gememek iin Hidiv smail Paamn i adam Efltun Paa Ue anla
makta tereddt bile etmez. Bylece a ltm drdnc saysndan itibaren
Hrriyeti tek bana karr. Fakat buna mukabil Abdlaziz Hana olan
intisabm da brakm deildir3. Hatt o esnada Avrupada nklp ga-

3
Bu arada Y usuf lzzeddln Efendi'nin kendisine 1000 lira gnderdii riva
yet edildiini yine lbnlemin Mahmud Kemal Beyden reniyoruz. Filhakika bu
ehzadeye bir ara edebiyat dersi vermi idi.
F. 20

306
zetesini karmakta olan Mehmed Beyle Vsf Paa'ya kar iddetle m
dafaa eder. Nmk Kemalin stanbul'a dnnden soma da Yeni Osmanllarn Avrupada kalan unsurlariyle (Read ve Nuri beylerle), dostluu
devam eder. Hatt 1870 muharebesi esnasnda onlara paraca da yardm
ettiini Ebzziyadan reniyoruz, Ziya Paa bu esnada Hrriyeti sek
sen sekizinci nshasna kadar Londrada karmaa devam eder. Bu arada
bart Suavnin gazetesinde neretmi olduu Ali Paann muhakemesi
adl yazm gazeteye ald iin sadrzamn at dva zerine mahkm
olmamak iin avukatyla mutabk kalarak svireye geer ve gazeteyi ora
da yznc nshasna kadar ta basmasyla kartr. Bu nshalar ta Bos
na seyahatinden beri maiyetinde olan ve Avrupaya ona muhabbe y
znden geen hem dostu, hem as Kasap Arifin el yazsyladr. Bununla
beraber Msr meselesinde li Paann smail Paaya kar taknd va
ziyet efkr- umumiyeyi Paamn lehine evirmi bulunuyordu. Bu itibar
la Tamamiyet-i Mlkiye meselelerinde o kadar hassas olan halk Hrri
yet* gazetesini artk eskisi gibi tutmamaktayd. Bu yzden yznc say
da gazeteyi tatile mecbur kalr. Bu devirde vaziyetin tam bir tablosunu i
zebilmek iin padiahn stanbula dnnden sonra gzden den ve li
Paamn Zafemamenin yazlmasna vesile olan Girit seyahati esnasn
da sadaret kaymakam bulunmasna ramen yeni yaptrd kona elinden
alnmak gibi acayib ve yersiz muamelelere hedef olan Fuad Paa'nn Nisde
lm bulunduunu li Paamn Yusuf Kmil Paa ve Mehmed Rd
Paalarn ok oynak mzaheretlerinden baka hi bir dostlua gvenme
diini ve Abdlazizin biraz sonra btn korkun izgileriyle meydana
kacak mizacna tek bana kar koymaa altm hatrlatalm.
Ali Paa'nn lm zerine stanbula gelen Ziya Bey 1872de (14
Muharrem 1289) cra cemiyeti reisliine tayin olunur. Genliinden beri
tand ve himayesini grd Mahmud Nedim Paa ile aralarnda byk
bir sevgi vardr. Divan, bu alkaya bir ok tazmin, tanzir ve ithaflarla
ahadet eder. Onun iin Mahmud Nedim Paann sadrazam oluunu h
kmdara verdii belki de vatana dnmesine sebep olan kasidesinde :
Bir zta verdi mhr ki ren gne gibi
Ehliyyeti, fazileti; sdk u hamiyyeti
diyerek alklamt. Fakat biraz sonra Rumeli imendiferleri iinde aralan
ald. Mahmud Nedim Paa, devletin hakkm korumak iin kendisine mu
halefet eden eski dostunu Hirchc'den U yz bin frank rvet almakla it
ham etti. Daha sonra da vazifesinden azledildi. Mtercim Rd Paa sad
razam olunca Abdlaziz kendisini Hariciye Nzn yapmak istedi ise de,

307
sadrzam istifaya kadar giderek kabul etmedi. Nihayet ura-y Devlet zalna tayin olunda. (8 Sefer 1290-1873). Bu seneler. Ziya Paann ge
imde en skmtil seneleridir. Politikay brakm gibiydi. Nmk Kemal'in
brette devam ettii mcadeleye hemen hemen yabanc kalmt. O Magosada iken Ziya Paa Harabatm basmakla megul olur. Her haliyle
gzden dm bir devlet adam olarak yayordu. Abdlazizin tahttan
indirilmesine kadar bu vazifede kald. Sonuna doru Padiah hale al
anlarla i birlii ettiini ve Veliahtla Midhat Paa arasndaki mnasebeti
onun idare ettiini Sleyman Paamn Hissi Inkilbndan reniyoruz4.
Halden soma (30 Mays 1876) mabeyin baktibi oldu. Fakat Nmk
Kemal ve arkadalarm getirtmek iin acele etmesi, hatt Cevdet Paaya
gre daha biat merasimi bitmeden sadrazam bu hususta sktrmas ze
rine azledildi ve yerine Defter-i Hakan nazr Sdullah Bey (som a Paa)
tayin edildi*. Kendisinden nakleden dier bir rivayete gre Nmk Ke
mal ve arkadalarnn stanbula getirilmesi emrini veren padiahtr. M
tercim Rd Paa ise azdan verilen bu iradeyi Bu marklar on gn
daha bekleseler kyamet mi kopar?* cevabiyle reddetmi ve padiahn bu
husustaki acelesini Ziya Beyden bilmitir. Bu acaip huylu sadrazamdan
her ey beklenebilir. uras var ki Ziya Bey, Mtercim Rd Paayi Zafemmesinde epice hrpalamt.
1876 clsundan be gn sonra (11 Cemaziylevvel 1293) Maarif
Nezareti mstearlna tayin edildi. Ayni gn Sultan Aziz intihar etmi
ti. On gn soma da Hseyin Avni Paa ldrld. Ayrca Nmk Ke
malle beraber Kanun- Esas Encmeninde alyordu. Yeniden bir ufuk
belirmiti.
ikinci Abdlhamidin ilk gnlerinde sarayda tekil edilen tercme
Cemiyetine yine eski mcadele dostuyla beraber za olur, fakat Padia
hn, Suavinin de bu cemiyete alnmas iradesine itirazda bulunurlar. Bu
nun zerine cemiyet feshedilir.
Abdlhamidin hrriyet taraftarlaryla giritii bu gizli mcadele dev
rinde hazrlanan Kanuni Essye Padiah tarafndan ilvesinde srar edi
len yz on nc maddenin, hkmdarn herhangi bir ahs dorudan
4
Bk. Hiss-l nkilb s. 21; Sleyman N azif, kl dost, s. 45.
s Bu tyin Sdullah P aay Abdlhamid zamannda Sultan Murad taraf
tarl zann altnda brakt iin paann sefaretle gnderildii Berlin'den
memlekete dnmesine m ani olmu ve bu mitsizlik yznden, bilindii gibi,
paa orada intihar etm itir, (bk. bnlemin M. K. nal, Son asr Trk air
leri s. 1560).

308
doruya nefyedebilmesi hakknn kabul bahsinde Midhat Paa ile aralan
biraz bozulur. Bu mnasebetle Midhat Paa aleyhinde :
Ne cesretle olur mnkeif ebn-y vatan
Dehet lud-i cebnet Eb-i Mertiyyet
Yoksa dnyada nasib olmyacak m bilmem
Bize nev- beerin hakk .olan hrriyet
ktasn yazar.
Bununla beraber Eb-i Merutiyet -Midhat Paaya, o zamanlar bu
gibi isimler verilirdi - gerek onun, gerek Nmk Kemalin daima dostu
kald. Abdlhamidin Midhat Paay memleket dna karmas ile bken
bu mcadele esnasnda, Ziya Bey le Nmk Kemalin Askere Hediye cemi
yeti eklinde balyan ve sonunda, Askir-i Milliye Taburlar adiyle gnl
l askerlerinin tekili gibi, hi olmazsa ad dolaysiyle Fransz ihtillini
taklit zannn veren bir teebbsleri vardr ki, Abdlhamidin darbe-i h
kmetini abuklatrd iddia olunabilir6.
Abdlhamid, bir ok defalar Ziya Paa ile Nmk Kemali etrafn
dan uzaklatrmasn Midhat Paadan istemitir. Gerek Berlin sefirliine
tayin iin saraydan sorulmasn emreden vesikada, gerek Suriye valiliine
vezirlikle tayininden sonra Midhat Paann ona nian istemesi zerine
mabeyinden yazlan tezkereler, paann stanbul mebusluuna namzet ko
nulaca haberi zerine yine mabeyinden gelen ve her eyi sarih surette
anlatan mektup bunu gstermektedir. Berlin sefirlii nedense olmaz. Ni
hayet Ziya Bey (16 Zilhicce 1293) vezirlikle Suriye valiliine tayin edilir.
Bu son alt ay iinde doru, yanl, yahut ihtiyatsz bir yn siyas hare
ketleri arasnda Kanun- Esas msveddelerini hazrlamak gibi mhim bir
hizmeti vardr.
Ziya Paa hakknda mabeyinden yazlan tezkereler, Abdlhamid'in
kendisini nasl bir gzle grdn anlatr. Sarayca Ziya Paa bilhassa
pek ziyade haris-i ikbl olmak ve bir ey arzusuna muvafk olmazsa
onun aleyhinde trl entrika imli ile itham olunuyordu. Bu tezkereler
ayn zamanda Midhat Paay da ikaz mahiyetinde idiler. Nitekim yine

*
Cevdet Paa, buna Mevklb-i Hmyun taburlan adn verir. Hakikatta
Rumeli vakalarnn halkta uyandrd asabiyetin tabu bir neticesi olan bu va
tansever hareketin ne kadar fena idare edildiini iki D ost ok gzel an
latr, s. 55-58.

309
ayn tezkerede Sadrzam hazretlerinin u gaileli zamanmz mevniden
hli olarak idare-i umr etmeleri dahi bu trl adamlarn buradan tebadleriyle hsl olacaktr cmlesi bunu aka gsterir. uras da var ki
Abilhamid erge alacan bildii mlet meclisinde, ne kalemleriyle hr
riyet mu*, lelesi yapanlarn, ne de Midhat Paa gibi Merutij'et ilnnn
mesuliyet ve erefini zerine alan devlet adamlarnn - zaten Midhat Pa
a tek bana kalm gibiydi, - bulunmasn istemiyordu. Sarayn ilk di. ncesi onlarn uzaklatrmak ve iln edilen Merutiyeti tek bana benimse
mek olmutur. Fhakika Abdlhamid mutlakiyeti hrriyeti barna bas
makla balar. ss-i tnklb, Padiah'm etrafnda bir hrriyet mistii
yaratmak iin yazdrlmtr. Bu bahse ileride tekrar dneceiz. Zaten Paann Suriye valiliine tayininden biraz soma hdiseler birbirini takip
eder. Midhat Paa nefy, Nmk Kemal tevkif edilir. Sleyman Paa ise
stanbuldan vazife ile oktan uzaklatrlm bulunuyordu.
Ziya Paa Suriyede alt aya yakn bir zaman kald. 1878 (18 Cema
ziylahr 1295) de Adana valiliine tay iri edildi ve 17 Mays 1880 de ora
da ld.
Hayatnn son gnleri; hakknda stanbulda yaplan ikyetlerin s
knts iinde ve hastalkla geti. Meseleyi yerinde tahkik iin stanbuldan
byk selhiyetle Divan- Muhasebat zasndan Hac kif Efendi gn
derildi. ikyetin esasn paann mhrdarnn kendi haberi olmadan yap
t suistimaller tekil ettii anlald.
*
**
te zeki ve girgin bir saray adam, hrriyet
k, srasna gre rind ve kalender, fakat
Mizac ile dndaima muhteris ve zengin hayata dkn,
eleri arasnda
yaratltan byk devlet adam edal, erimek
iin rpnan, fakat- ikbalin eteini tutmakta
beceriksiz, gizli meraml, fakat ak szl, sa
brsz, zlim, kindar, fakat ayn zamanda vefal ve insanlar daima afva
hazr, hlsa mizac ile ihtiraslar ve fikirleri arasnda perian Ziya Paann velveleli mr, bylece merkezden ve peinde kotuu ikbalden, o ka
dar sevdii mcadele ve didimelerden uzak, var gz hapsinde, deta mit
lerinin enkaz stnde, rvet yiyen bir mhrdarla, kendisine ve fikirle
rine k gen bir tahrirat mdrnn - gerek kendisi, gerek Nmk Ke
mal hakknda htralarndan bir ok eyler rendiimiz Nzm Bey ki,

310
Paa olur - arasnda, btn gemi felketlerine verem deinde kahka
halarla glerek sona erer.
Talih, bu zeki, fakat sabrsz ve cmert ruhlu ikbalperestin hayatm
zlim bir roman yapmak iin hi bir eyi esirgememitir. Ka defa ikbalin
peinden en yksek basamaklara kadar ykselmi, fakat salarndan yakahyaca srada, sadece alayc kahkahasn duymutur.
Ziya Paa, ikinci Tanzimat devri aydnnn en tipik numunesini ve
rir. Btn hayat ve eseri tpk devri gibi acap bir ikilik iindedir.
O, devletin her ey ve tek ufuk olduu bir zamanda, siyas ihtirasla
rn en fazla kaynat muhitlerde, evvel Reid Paaam dairesinde, sonra
da mabeyinde, her trl imknn ve midin insana o kadar yakn grn
d en msait artlar iinde yetiti. Hkmdarlarla dost oldu, vezirlerle
dt. Erimek hrs byle bir yaradla ve mabeyindeki vaziyetine g
re ok tabi idi. Mizacna malup olmasayd, phesiz o da, balangta
kendisine her kapy aan meziyetleriyle yolunu yapard. Fakat bir ta
raftan fikirlerin tazyiki altnda idi; br taraftan da Mabeyin onu daha
ok gen yanda iken insanlara sadece bir let gibi bakmaa altrmt.
Bekliyecei ve adm adm yryecei yerde, tali zorlama tercih etti.
Ziya Paa btn hayat boyunca insanla kar karyadr. nce li
ve Fuad Paalar onun erime hlyalarn ykarlar; sonra Mahmud Nedim
Paa, daha soma Mtercim Rd Paa, Abdlziz ve Murad V. devirle
rinde, iki defa karsna kar. Nihayet Abdlhamid aktan aa kendisi
reddeder. Bunlarn - hepsi paann lehine kaydedilebilir. O bir zmrenin
ve bir menfaatin reddettii insandr. Fakat dikkat edilirse etrafnda bir g
vensizlik havas daima mevcuttur. Hakikatta o, vaziyetlerle fazla oyna
mt.
Bununla beraber Ziya Paanm bir dnce kavgas yapt, bir ta
km davalar ortaya att, istibdatla gretii muhakkaktr. li Paaya
olan kininde, Abdlazizin sadrazamnn sakat taraflarnn byk hissesi
olduu unutuiamaz. Ziya Paay dnrken memleket meselelerindeki
iyi niyetlerine hi olmazsa ikbal ihtiraslar derecesinde yer vermee mec
buruz.
Ali Paa ile olan mnasebetinde Abdlazizin vezirinin Ziya Paay
Avrupaya kaana kadar hrpalad muhakkaktr. Arkadalarndan hi
kimse onun kadar srarla takip edilmemitir. Denebilir ki, Ali Paa bu
srar yznden Ziya Paaya st ste btn hayatn zehirleyecek hatalar
yaptrmtr. Bu hatalarn en by phesiz Hidiv smail Paa ile anla

311
masdr. Burada Ziya Paay artk fikir mcadelesinin dna km g
rrz. Mustafa Fzl Paa ile arkadalnda Ziya Paa baz imknlara sa
hip bir vatandala ibirlii yapar. Halbuki Hidivle birleince Avrupa po
litikasna dayanarak devlete kafa tutan, hkmdar rol oynayan, devlete
kar ayrlk hisleri ok aikr bir vah ile ibirlii etmi olur ki, arada b
yk fark vardr. in daha hazin taraf, parann bu ie girmesidir.
Filhakika li ve Fuad Paalara kar Mabeyindeki hareket tarz el
deki vesikalarn da az ok gsterdii gibi gen hkmdarn bile tyle fr
sat verdii bir saray entrikasna biraz fazla tecrbesizce kendisini kaptr
mas ile izah olunabilir. Ondan somaki vaziyetlerde kendisi kadar, li ve
Fuad Paalar da kabahatldrlar. Yeni Osmanllar blmnde Sr-y Devletin almas zerine Hrriyette kan bendi grdk. Hakikat olduun
dan hi phe edemiyeceimiz bu fkrada grld gibi Ziya Paa, fikir
leri olan ve frsat dtke onlar sylemekten ekinmeyen adamd. li
Paa'mn belki en byk hatas, Ziya Paamn kuvvetini anlamamas, onun
la bu kadar zlim ekilde oynamaa kalkmasdr. li Paay cenaze na
mazna kadar takip eden umum kinde Zafer-nmenin hissesi unutulamaz. Bizce bu hata, Abdlaziz devrinin siyasi talihsizliklerinden biridir.
Bununla beraber Ziya Paada, btiin asil ve cmert hislerine, do
ru dnceleri ve iyi niyetlerine ramen bir nevi cynismein de bulundu
unu inkr edemeyiz. Hakikatte onda tenakuz esastr. O her mnsyla
mabeyincidir. Karlkl hadlerin arasmdadr. Sanat da byledir. Terci-i
bendi Terkib-i bend, Terkib-i bendi son Terci karlar; iir ve ina
makalesinin ve Hrriyetteki makalelerin karsna Harbt mukaddemesinin kt gibi. Bu tenakuzu kaydetmeli, fakat ondan yalnz Ziya
Paa'v mesul tutmamaldr. Gerei budur ki Ziya Paa, btn devri gi
bi hayatn her sahasna yaylm bir tereddd ve anlamamazl yaar.
Devrinin tamamiyle stne kmam olmas, bir yn red ve kabuln ara
snda bocalamas, hatt baz ahlk kymetlere kar kaytsz grn,
bu zeki, gzel konuan, mcadeleden bkmayan, daima neeli adam, ka
naatlerinin ve ihtiraslarnn maduru devlet dknn, bu srasna gre
alayc, lbali stanbul ocuunu, olduka derbeder sanat anlay ye zih
ni bir ilhamda lmn siyah hesaplarna dalm airi sevmemize engel
olamaz.
Belki de onu bizim iin sevimli yapan taraflarndan biri de, bu iki
lii bir ok adalar gibi gizlemee almadan, btn ac neticelerini nef
sinde tada tada bir hastalk gibi gzmzn nnde yaamasdr. Filhaki
ka o, bir bakma devrinin en canl adamdr. Ziya Paa bir mizacn adam

312

olarak domu ve yle yaamtr. Belki de Rousseauyu sevmesi, kendi


sine usta olarak semesi bu yzdendir.

n
iir l e r i

Ziya Paa, son byk mmessillerinden olduu divan iirinin hemen


her nevinde, gerek ekil ve nizamiyle, gerek dil ve hayal unsurlarnn b
tnyle, eskinin tam devam saylabilecek eser vermitir. Filhakika, hece
veznindeki mehur trks ve onun olduka itibar pastorali bir tarafa b
raklrsa, Paann iiri, eskinin erevesinden hemen hemen hi ayrlmaz
gibidir. Hatt Har bt o mukaddimesindeki baz manzumeleri dnle
cek olursa, bu eskiye ballk zamanla deta artmtr denebilir.
Bununla beraber bu eser, garip bir ekilde yenidir. Onunla edebiya
tmza o zamana kadar tanmadmz bir nevi felsefi huzursuzluk* girer,
insan tal ve insan yaradl, eski mektebin bu son din - hikem airinin
ilhanmda, o zamana kadar etrafnda dnd rza mihverinden hemen
hemen ayrlma benzer. Hi olmazsa, yeniledii eski temlerdeki srarna
bir nevi yeis enisi girer.
Bu eserin bizce ok mhim bir hususiyeti de, asl kendisini temsil eden
ksmnda tek bir iirin etrafnda teekkl etmi olmasdr. Filhakika asl
Ziya Paa 1276da yazd Terci-i bend, ve onun iman ve ikrar ile, bu
iman namna daima inkra alt akl arasndaki mcadeledir. Ziya Paamn iirleri iyi okunduu takdirde bu Terci-i bend in, hi olmazsa ba
z unsurlar ile onda tedenberi mevcut olduu grlebilecei gibi, gerek
dil ve msra teknii ve gerek tima plann ar bas ile ondan epeyce
ayrlan Terkib-i bend s dahi, hakikatte ondan kopmu bir paradan ba
ka bir ey dedir.
Bu iki manzumenin ve onlarn hazrl veya de
vam olan iirlerin dnda kalanlar, Paamn eklekEar- Ziya
tik zevkinin ve zihn yaradlnn sadan soldan
setii rneklerin yle byle akisleri halinde,
bu ana damarn yan banda, ok defa onunla hi
kaynamadan, bazan ndir msralarda ondan bir ka parlt alarak yrr.
Asl din iirlerinde Ziya Paa, ndir olarak birka snmaya ve sa
mim duaya eriir. Bu cins iirleride :

313
Ziyym, bend-i l-i abyun y Reslullah
msranm gzelliine erien baka msraa tesadf edilemez. Kk Fihrist-i hn- l-i Osman manzumesi, atana'nn ve Sivastapoltersane
sinin zapt iin yazd tarih manzumeleri, Abdlazize muhtelif vesilelerle
sunduu kasideler, clsiyeler, tarih manzumeleri, arklar, airine hi bir
ey ilve etmiyen, i domu eserlerdir. Bunlarn hemen hepsinde paa,
devrinin, aruzu en sakat kullanan airlerinden biri olmakla kalmaz, geli
mesine o kadar yardm ettii gazeteci ve resm kitabet dillerinin hazin ko
laylklarna da sk sk der. arklarnda Vsfdan beri moda olan muta
vasst haddin bir adm ilerisine geemez.
Gerekte Ziya Paann eklektizmi, hi bir cevap almadan eski iirin
btn byk kaplarn alar. Fuzliye mehur dedim dedi muhamme
sinde yani en az Fuzul, yahut sadece Azeri geleneinin devam olduu
eserde nazire sylemeye kalkan airimiz, kasidelerinde bilhassa Nef'i ile
Nedim'in arasnda, ne birincisinin erkek edal syleyiine, ne de brnn
tatl mahremiyet havasna ve pitoreskine erimeden, - belki her ikisini de
daha ziyade zzet Mollamn ve devrine yakn airlerin arasndan grmek
artyla - gider gelir. Reid Paa mersiyesi, bu ksrla, dille iir halinin
domasna yardm edecek tam bir al veri imknszlna belki en iyi mi
saldir. Bu be bendde (?) air, Necatiden ve Bakiden eyh Galibe kadar
nev'in byk mahsullerinin sesini beyhude yere yoklar.
Gazellerinde de aa yukar byledir. XV. asr airleri, Nedim, Nabi, Naili ve muasrlan, eyh Galib, zzet Molla, Nmk Kemal, veya dev
rinin herhangi bir airi, bilhassa eski dostu ve hmisi Mahmud Nedim Pa
a, daima ona ilhamnn erevelerini verirler.
Vka bu hal, mevzuun telkinleri yerine, daha ziyade redifin teklifleri
ni kabul eden bir gelenekte pek o kadar yadrganacak ey deildir. Bunun
la beraber Ziya Paann, daima bir rnee muhta olduu, bu hazr er
eveler arasndan, onlar vastasyla - ve onlarn mkemmelliine erime
den - konutuu da inkr edilemez. Nitekim en ahs olduu eserlerini de
byle hazr erevelerde arayacaktr.
Bu rneklerden Nedim, ilk devirlerde kendisini en fazla eken air
dir. Ona erimek iin sarfettii gayrette, vard birka ritim ve ahenk
merhalesi bile mevcuttur.
Kandesin, ey dmen-i mmd bilsem kandesin,
k k- hasret olmutur girbanlar sana

314
beyti bunlardan biridir. Filhakika, bu ses perdesine iirimizde ancak Ne
dimden sonra rastlanr. Bilhassa birinci msran l paann eritii
ndir gzelliklerdendir. Bu gazelin daha aada gelen:
Ahlar, ferydlar k- giribanlar sana
msra da, airin ahenk krlar ile elde ettii gzel neticelerden biridir.
Bununla beraber Nedimin hayat karsndaki duruuna gelince i deiir.
Ziya Paa sevdii airin ruh hafifliine eriemez. Daha dorusu Nedim di
vanndan as Nedimi ayklam deildir.

Terci-i bend

Fakat bir airi bulamyacamuz iyice bildiimiz


yerlerde aramakta niin srar edelim? Ziya Paa,
manzumeden m anzum ey e artan bir huzursuzluun
airidir. O huzursuzlukla belki hem devrine tcrcman olmu, hem de bir tarafndan onu yaratmtr.

Dikkate deer bir nokta da Terci-i bendin huzursuzluunda ve in


san talihi karsndaki ktmser duruunda, Paann hayatnn bildiimiz
anzalarnm hi bir tesiri olmamasdr. Terci, Ziya Bey'in gen ve gzde
mabeyinci sfatiyle her trl ikbale namzet olduu bu devirde, 1859 yln
da yazlmtr. Bir baka hususlii de, yukarda sylediimiz gibi, hayatnn
ne kadar evvellerine karsak bu iirin daima baz unsurlarna rastlamamzdr.
Terci, eskilerde bir ok eini grdmz gibi, Allah eserinde ara
yan ve insanolunu kinatm iindeki hakik yeri ile, yani gelip geici bir
hayal olarak gsteren, hayat edeb hayatn hazrl olan bu- tecrbe
yapan o din - tasavvufi - hikem eserlerdendir. Fakat Ziya Paa, bu iman
ikrarna, eskilerin ok defa zerinde durmaktan sakndklar bir yn me
seleyi kurcalamak suretiyle birden bire mahrek deitirir. Her hanenin
sonunda daima ayn noktaya :
Subhne men tahayyere f sunihil-ukul
Subhne men bikudretih yaczl-fuhl
beytinin hayret ve aciz itirafna dnmesine ramen, dncesi yle tehli
keli yollardan geer ki, duaya kendiliinden bir nevi gizli isyan enisi ka
rr ve gayesi Allah bulmak ve ona ermek olan insan talihi, birden bire
abes le omuz omuza yrmeye balar. Burada Ziya Paa'nn imanna

315
daima bir hccet-i ikrar7 arayan muakeleci ilhamnn payn ayrmak
lzmdr. Daha 1270 de yazd Natta, biz onun peygambere olan sevgi
sinin, ortaya yd deliller ve bir yn tasdik suali arasnda glkle yol
aldm grrz. Kald ki Tercide bu delillerin arasna modern kozmorafya, Kopemik sistemi ve din tarihi gibi msbei bilgiler de girmitir. Zi
ya Paa, din hislerine ve ledriyeci kaderciliine, bu yeni bilgilere daya
nan bir kinat gr e girdii iin inam daha muztarip ve kk, ha
yat daha fazla tenakuz iinde bulur. Iziraba tahammlsz ve zihn yara
dlyla, - kendisini tam mnsnda mistik hayrete ve aka brakacak insan
deildi, - daha bu on iki bendin eiinde onu :
Yoktur siper bu kubbe-i firze-fmda
Zerrt cmle tr-i kazya nianedir.
lm atarken grrz. Hakikatte Ziya Paa bilhassa lm kabul ede
mez ve ona isyan eder.
Bir bakma gre o da kinatn nizamna hayrandr. Fakat, kozmorafyada sadece bu lh nizamn kanunlarm ve hengini grmez. Onu, son
suz genlik ve zaman beraberce hrpalar. Mekn* ona durmadan
kklmz ve hiliimizi, zaman fniliimizi ve hakikat karsn
daki aczimizi hatrlatr.
Daha ilk hanede paa eski dnya grnn btn yol azlarm top
lar:
Bu krgh-i sun aceb dershanedir
Her nak bir kitb- lednden ninedir
Gerdun bir siyb- felket-medrdr
Gy iinde dem bir vre dnedir
Mnend-i dv beelerin iltikam eder
Khne ribt-i dehr acep iynedir.
Tahkik olunsa nak- temsil-i kinat
Y hb y hayl yahut bir fesnedir
Mncer olur umr-i cihan bir nihyete
Sayfn itya meyli bahnn hazinedir
Kesb-i yakDe dem iin yoktur ihtiml
Her itikad akla gre gibnedir
Yoktur siper bu kubbe-i firze fmda
Zerrt cmle tr-i kazy ninedir!
Bu cefB-l ntka ile uhd ry&dr
Subt nee-i uhr&ya hccet-i ikrir (1270 TarlhU na't'tac)

316
Eski Mslman felsefesinin btn unsurlarn toplayan bu giriten
sonra kinattan arza, arzdan hayvana .hayvandan insana gemek zere
yaratln oyunu balar, tmn, her lhza unsurlarn terkip ve ihtiltyla
tevekkn eden, douran, deien, baka baka ekillerde dirilen bu son
suz kinat iinde, ona nisbetle bir zerreden daha kk olan ateten bir
krenin, yine kendisine nisbetle bir ana yapra kadar ince* kabuu
zerinde, hatt kendi hayatn bile idareden ciz olan zavall aklyla, bi<
are ve kr ihtiraslarnn zebunu, mitlerinin kurban olarak yaar. Man
zumenin bundan sonraki ksm bizi tam bir Comdie Humainein iine atar.
Fakat daha evvel din tarihinin etrafnda bir hanelik bir duru vardr. Ter
ci, deta dinlerin tekmln, yine phesiz Allahm takdiriyle, insan ak
lnn tekml ile irah eder ki, bu snn akidenin az ok dna kar *
Bundan sonra gelen yedi para iin aklla imann gizli bir mcadele
sidir diyebiliriz. Filhakika Ziya Paa akldan muztariptir.
Yrab nedir bu dehrde her ferd-i zfnn
Olmu bel-y akl ile rmdan masn?
Her kangi sya atf-i nigh etse b huzr,
Her kangi eye sarf- hayl etse akl dn
Akl yle bir silhdr ki, ne hayatn smn anlyabir, ne de insan ta
lihini olduu gibi kabul edebilir. O adece tenakuzlar grmeye yarar. Fil
hakika Ziya Paa, hayat dediimiz bu kr dn, saati iyiden iyiye
skm gibi grr. Btn tezatlarn yakalar. Vki a air, bu mcadele
den :
Mlknde hak tasarruf eder keyfe mye
sterse kevni yok eder, isterse vr eder.

En cim erdi nevbet-1 tevhld-1 z&t- Hak


Geldi zuhra bunda d a bin fitne, bin fes ad
He &hj nefs-i unsuru n nisbet eyleyip
Aklnca bir ilAh- m ahhas eder mur&d
Dini akidede cbl'set esastr ve hak yolunu Peygamberler gsterir. Manzu
m ede ise bundan bahsedilmez, insan, sanki hakikati zam anla rpna rpma sa
dece kendi aklyla bulur. fte bu anlayp, modern din tarihinden gelen bir jeyd lr ve bizce manzumenin yeniye en fazla bakan taraflarndan biridir.

3H
diyerek iman namna bir nevi zaferle kar. Fakat neler bahasna! Asl
mhim olan, baz Esm ve t Sfatn bu manzumede tamamiyle unutul
mas Allah'n sadece mutlak kadir ve muhtar fil sfatlaryla, grlmesidir.
Hatt insanlara bir ebed hayat vaadinde bile bulunmaz, insan bu man
zumenin erevesinde sadece korkun bir yalnzln, akl erdiremedii
dehetli ve girift bir hesabn mahkmu grnr.
ite manzume, eskilerde sk sk tesadf edilen byk dnce urak
lar arasnda, insann bu yalnzl, etrafnn kendisine yabancl, deta
evvelden mahkmiyeti ve iinde ve dndaki tezatlarn zerinde sraryla
yenidir. Hakikatta Ziya Paann hayreti kaytsz artsz bir inan ve r
zadan ziyade bir nevi vziyet tesbitine benzer.
Bu kadar yalnz olduumuza gre bari makul yaasak ve birbirimizi
sevsek! Fakat ne gezer? Bunun iin her eyden evvel hr olmamz lzm
dr. Halbuki biz ihtiraslarmza esiriz :
Etmi hlsa bir emel-i hs- bi-lzm
Her ahs- hrr kayd- esretle mbtel.
O halde ne yapacaz? Tabiatlarmz o kadar tezat haldedir ki, hemen he
men hi bir ey yapamayz. Ziya Paanm ilham burada bize en zalim
tecrbeyi bile teklif eder :
Bir kl-i mselleml-etvra mahrem ol
Mivr tavrn nazar- itibra al
Seyret ne denl vaz- garibi eder zuhr
Kim her biri cnna olur baka baka dl!
Akl kfi bir silh olmad gibi, akll da yoktur. nsan gln bir
mahlktur. Bu iki beyitten sonra, doru ve yanln mutlak izaflii gelir.
Vabestedir hayline e f li herkesin
Kimse umruna edemez nisbet-i dall
Akl cnnu btl u hakk beyn iin
Yoktur cihanda hyf ki mzn- tidl9

Akil mecnnu tem yiz etm eye insaf le


Hyf kim lemde bir mkul-1 kil nbedid (1277)
Ziya Paa bu izafilii eskilerin unsur dncelerine dayanarak 1268'de yaz
d Zuhur gazelinde eyaya ve hdiselere kadar gtrr :
Gh eder bir ni$ter-t mesmm merhemden zuhr
Gh eyler n-i dr k&se-t semden zuhr

318

Akldan bu phe ve ikyet m, onun inkr, btn eseri gibi bu manzume


nin de belli bal mihverlerinden biridir. Fakat bunu yanl anlamamaldr.
O akl ciz bulduu iin inkr eder. Yoksa akldan vazgemi deildir. Zaten btn mnakaa ve buhran onun yzndendir. Z*ya Paa, ne <*taklidi
ekilde, ne de Galib'in dedii g ib i11 birden bire ak kendinde bularak
inananlardan deildir. Ancak akim delletiyle, onun nda hakikatlara
doru yryebilecek insandr. Hi olmazsa iirlerindeki davrannda akl
imanla denk gelir. Halbuki ne Allah, ne de insan ilerini aklla anlamak
mmkn deildir. Birincisine akln kudreti yetmez, kincisini makul bul
mak imkn yoktur, ite Ziya Paanm ktmserlii ve fatalizmi! Bu anlayamamazlk, ve oyunda sadece maruz kalmak onun imanm bir nevi
ztrap haline getirir.
Bittabi, bir ucu tasavvufda kmldanan bu hikem iirde mukaddes ta
rih ve tasavvufun bir yn unsuru yer alacak, araya ulhiyetle, bir yn
cilve girecektir. Fakat bunlarda da Ziya Paa ok defa yol deitirir. Ma
ruz kalann seve seve katland, hatt isteyerek atld tecrbeleri deta
yadrgar:
Her kimde ak glib ise kurb-i hazrete
Ol denlu anda derd beldr fznter
derken hemen neredeyse bu dnyann bir dershane olduunu, katlanlan
mihnet ve ztrabm. bize ebed saadetin yolunu at hakikatini unutur gi
bidir
Fakat Ziya Beyi en ok muztarip eden kader karsndaki vaziyetimiz,
irademize sahip olmaymzdr.
Kimdir bu aczi hs klan nev-i deme?
Kimdir bu nevi eref eden cmle leme?
)

Etmeden tahkik hl-i dehri erbb- lgat


Mateme adt demi, adiye mtem koymu ad
teytiyle (1275) Ziya P aa ayn pheyi dile nakleder,

Birdenbire bul ak bu tuhfe bulanndr


eyh Galib
12 Mesel Nesimrde hatt N ecati Beyde ve byk mutavasst airlerde
rdmz ak nevesiyle ztraba koma <Terci-i bendede yoktur. Bilkis g e
rek Terci in bu hanesi, gerek N at'te ayn tecrbeden bahseden kasmlar en
_tirassz msralarla yazlmtr.

319
diye balayan dnce sualleri, eskilerde de sk sk tesadf edilen bir ey
olmasna ramen biri biri ardnca sralarken, deta insan bir nevi mazlum
olur. O sadece mruzdur. te asl burada Ziya Paa yeninin bandadr.
nsann sebepsiz yere bir yn tenakuz iinde yaadn sylerken, belki
merhameti bulmaz. Fakat yaratldaki hakszln farkna varr. (Ziya Paann imanndan deil, belki de istedii gibi idare edemedii bu manzu
medeki davranndan bahsediyoruz.)
Bir kere bu noktaya geldikten sonra insan dncesine almas mu
kadderdi. Nitekim eserinin bu manzumeden sonraki ksmnda ok defa
ayn zihn planda kalmak artyla, o daima insan talihi zerinde dne
cek ve bilhassa adalet fikrinde duracaktr ".
Terc-i bendin hemen her byk teminin eski
lerde mevcut olduunu sylemee lzum yoktur.
Terci-i bendin
Felek, kader ve insann batan mahkm olmas
kaynaklan
fikirleri, zayfn ezilii, dnyann bir tecrbe yeri
oluu, akn yetersizlii hepsi eskilerde vardr. En
yakn misl olmak zere izzet M ollanm Terkib-i
bendi ile ufak bir karlatrma bu hususta bize yeter derecede fikir verir.
Ziya Paann hususiyeti bu yol uraklarnda bandan itibaren fazla srar
etmesi, onlan kendisine bir nevi azap yapmasdr.
Daha 1268 ylnda yazd zuhur gazelinde tabiatn kendine gre
bizimkinden ok ayr bir mant olduunu syler ve insan, kendi yarat
t eserlerde bile, ulhiyetin iradesi hesabna inkr eder. 1271 *de yazd
Naatte kinatn, iyi bakmak artyla, bizi hak yoluna gtrecek hikmet
aynasndan baka bir ey olmad fikrine btn klsik gelitirmeleri ile
rastlarz (ki bir nat iin tabi bir eydir). Bu naatten bir sene sonra
(1272) yazlan Terci-i Bend-i Mseddes ise asl Tercinin bir nevi ms
veddesi gibidir. Bu manzumenin bend beyti asl Tercimin hareket noktas
olan:
Dorudan doruya V asfm tesiri altnda yazlm olan Terci-i bend-i
mseddes de, tasavvuf! fikirlerin pay ayrlmak zere, ayn ktmserlig-e ve
mutlak ihtiyacnn ayn tatminsizliine balanabilir. Nitekim 1271de yazd
Mainvjd Netim P agamn beytini tesdis eden Terci-i bendedeki zevkperestlii
i c ayn kaderiyecililn ve insan iradesini inkrn tersine dnm bir eklidir :
Vcda beyhde gam la azab vermekten
Tedirik etmeli esbb- ay memken
Fakat bu meclls-i devrna bir gelir nsan
gibi msralar eskilerde de sk sk tesadf edilen bir umursamazln akisleridir.

320
Bu krgh- sun aceb dershnedir.
Her nak bir kitb- ledinden nianedir.
matla beytidir. Ziya Paa bu manzumede tasavvuf lgati iyiden iyiye be
nimsememi grnr. Kinatn geici bir masal olduu, kendisine mah
sus ayr bir mant bulunduu, her eyin birbirini cevaplandrd, lmn
mutlak saltanatna ramen hayata dkn olduumuzu sylemekle kalmaz,
ayrca da insan ilerinin glnlnden bahseder. 14
1270 tarihli feryad, 1277 tarihli nbedid redifli gazellerde yine
kader ve akln aczi temlerine tesadf edilir. 1274de yazlan Reid Paa
mersiyesinin birinci bendinde Ziya Paa, biraz da mevzuun yardm ile
felein yakasna iyice yapr. Fakat bu ikyetin, yine eskilerde daima
rastlanan gelitirme tarznda mihnet ve ztrap fikri nznm hududunu
aar. Paa, insan talihi ve onun tenakuzlariyle deta ana rahminden itiba
ren meguldr. Asl dikkate deer taraf bu manzumenin ok beklenmedik
bir ekde bir nevi hrriyet meselesini be mevzu bahsetmesidir15. Yine
ayn bendde, Terciin tc deirmen hayline siyab- felket tabiriyle'rastlarz. ikinci bendde ise :
Ukulun anda bedhisi ayn-i mbhemdir.
msra ilfe air, akim aczine tekrar dner ve lm dncesi ve fanilik fi
kirleri esafnda yine insan talihi zerinde durur. 1275 tarihinde yazlan
tlem ve dd redifli gazellerinde krgh-i sun bu sefer tiyatrohne
olur, yani .t eskiden beri Mslman iirinde devam edegeien hayal per
desi im ajna yerme tiyatro geer. Bu gazellerde de akldan ve hayatnn
mantkszlndan ikyet vardr.

Bu tereiden muhtelif misller arasndan bir tanesini alalm :


Geh ceng gh sulh ti gehi hubb geh nifak
Geh firak u ihtilf geni cem'tl ittifak
dbr iin teessf ikble itiyak
Bir mr-i yek du rze iin cmle bu meak
15

Felektir ol k dahi g-elmeden bu eghba


Verir meimede tfl- cenine hn! gda
Felektir ol ki eder bir sabt- msumu
Pals-pu-t mihen gehvre bend-1 inn
Felektir ol ki eder behr-i terbiyet tfl
Zebn- sllle-i std u pene-i ll

li
Grlyor ki Ziya Paa ayn fikirleri senelerce zihninde yourmu,
hilkatin srrn ve insan ilerini durmadan kurcalamtr. Fakat daha ile
risi de vardr. Filhakika Tercide siyab- felket-medr imaj, paann
ocukluuna kadar kar. Ziya Paa, lalas ile ocukluunda bir gece bul
gur trlerken ihtiyar lalann kendisine deirmenin azndan, aa yuyan
Terci-i bendinin mehur beytini sylediini, Emile tercmesinin mu
kaddimesinde anlatr
ite btn bu para para unsurlar Terci'i bendde (belki fazla in
sicaml olmamak artyla ve phesiz ok biare bir lisanla ve daima zayf
bir aruzla) hep bir araya beklenmedik gelitirmelerle toplanrlar. Bu infi
lakta modern kozmorafyanm, din tarihinin, yani Avrupal bilginin tesiri ol
duu muhakkaktr. Faka* bu evvelden hazrla n m ocaa asl tututurucu
unsur nerden gelmitir? Bu dank dnceler ynn hangi tesir iletmi
tir? Bunu hi olmazsa imdilik tayin etmek imknszdr. Muhakkak olan
bir ey varsa, Ziya Paa'nn bu iiri ile, belki de ilk defa olarak Trkede
din ereve iinde felsef bir huzursuzluun uyanddr.
Yoktur siper bu kubbe-i frze fmda!
l, hakikatta insan talihinin yeni bir tarzda duyulmas ve ortaya konul
masdr. Bu msradan sonra paann hayretini, eski iirin hayreti olarak
almamz olduka gtr.
Ziya Paann ebediyetin yakasna bu kadar srarla sarlmasnda do
rudan doruya garp tefekkrnn bir tesiri var mdr? Ferik Halil Edhem
Paa'nn tevikiyle ancak Mabeyinde Franszca renen Ziya Paann
1859 senesinde Fransz kltr ile tam bir temasm mit edebilir miyiz?
Mamafih Terciin beinci hanesinde insan muaeretine ve rflerin dei
ikliine dair beyitlerde Montesquieunn tesiri hatra gelebilir. Laedriyeciliini Voltaire'e ve XVIII. yzyl filozoflarna karmak daima mmkn
dr 17
* Mecmua-i Ebtlzziya, n , nr. 14, 1328, 8. 423, Bu eseri lk defa nereden
Ebzziya bey buna hususi surette iaret etmitir.
? T a Rgb Paa'dan itibaren T rk mnevverlerinin zihnini igal eden
Voltaire, bu devirde stanbulda okunuyordu. Nitekim, Nmk Kemal'in Terc-1
bendeden sene sonra Dictionnaire Philosophique! okumakta olduunu iler
de greceiz. Ziya Paa'nn kadenyeciliginde ve ledriyeciliginde Voltalrein
deizmtni hatrlatan ok ey vardr. Dier taraftan modern kozmografya ile ve
din tarihi ile temasn Paa da kendiliinden bir kriz dogurmuq olmas ok muh
temeldir. Zaten XVIII. asr Avrupasmdakl dini kriz de bu yeni ilimlerin e tra
fnda domutu.
F . 21

322
Bize kalrsa Ziya Paann iirinin mebdelerini
daha ziyade, huzursuz ve adalet peinde koEski slm felsefesi
an mizac ile eski slm felsefe ve tasavvuve Terci-i bend
funda aramaldr. Bir kere daha syliyelim
ki, Ziya Paa tam mutasavvf deildir. Fa
kat Terkib-i bend de daha iyi grlecei gi
bi, tasavvufun lugatm ve baz davranlarm benimsemitir. O. daha zi
yade eski felsefe ve kelmn meseleleri ile, bilhassa irade problemi ile me
guldr. Modern ilimlerle temas, ehli snnet imamlarndan mami Gazliye
varncaya kadar bir ounun menettii, fakat muhtelif tasavvuf tarikatlar
ve akideler yznden daima yaygn, olan bu problemleri onun iin daha
keskin yapmtr. Mamafih bu modern ve msbet ilmin verimleri zerinde
de fazla durmayalm. Onlar belki paann laedriyeciliini ve bedbinliini
bizim iin daha keskinletirirler, fakat asd hayret ln :
Peyvestedir sevhili girdb- hayrete
msra e sonsuzluk karsnda atmasna ramen, manzumeden deta ms
takil gibidirler. yleki birinci hneden sonra derhal beinci hneye geilse
manzum e pek bozulmaz. Buna ramen bu ikilikte de huzursuzluu artt
ran bir taraf vardr.
Her ne ekilde olursa olsun, Ziya Paa, Terciin unsurlar olan
problemler ile senelerce beraber yaam, yava yava onlar kendisine ah
s bir azab yapm ve onlarla byk mnsnda adalet ve insann mesuliyeti
meselelerinin eiine kadar gelmitir. Bu hemen hemen byk kus roma
nnn kendi zamanndaki hareket noktasdr. Bu itibarla Terci's kendisi
iin olduu kadar, devri iin de mhim bir vesikadr. O, dinden metafizie
gei noktasnda kalm bir rpermeye benzer. Bunun iindir ki Terci-i
bend, devrinde o kadar byk akis yapmtr. Nmk Kemal. Talim-i
edebiyata dair risale de bu manzumenin hret kazand seneyi deta
bir tarih balangc gibi kullanr ve bu Terci-i bendin zuhuru srasnda
idi ki bizJer de meydana kmaa baladk! der

Terkib-i bend

Ziya Paa Terkib-i bend de bir nevi skna var


m gibidir. Vka, Tercisin ana fikirlerini hi
bir zaman brakmaz. Hatt aradan geen zamanda
gelien teknii ile onlar daha derli toplu, daha mteksif beyitlerde vermeye bile muvaffak olur. Bu-

m Bk. N. H. Onan Nmk Kemalin Talim-i Edebiyat zerine risalesi, s


tanbul, 1950, s.

323

nunla beraber Terkib, btn harbat nevesine ramen bir polemik ese
ridir. Ziya Paanm Bbliye kar giritii hrriyet mcadelefindc. bir
ka sene evvel geirdii metafizik buhran, zerine sk dnlmekte bera
ber, sadece bir hareket noktas olmua benzer. Hilkatin srrn anlamamza
imkn yoktur, onun iin biz u dnyamza bakalm ve evvel onu adalet
sizlikten temizliyelim l9.
Umumi ekilde baklrsa Terkib-i bend, Rhi'nin eserinden gelme
harbt nevesine ramen her eyden evvel bu adalet fikrinin iiridir. Ve
bu yoldan, daha derin bir insan duygusuna, insanlk fikrine, hatt mer
hamete kadar gider.
'dem olann hayr olur demlere kasd
insanla insanda budur ite dellet
insan ana derler ki ede kalb-i rakki
lm- ben nevi ile kesb-i melmet
dem ana derler ki garazdan ola slim
Nefsinde dah eyliye icr-y adlet
Bylece Ziya Paamn insan dncesi mesuliyet fikrine varr. nsan,
kendisini mesul bdii nisbette insandr. Son hanedeki msra, btn bir
ahlk prensibidir :
Sen kendini Kbe gibi hrmetle benm et!
Bylece Tercinden ve onun balangc olan manzumelerden veya,
belki de ksrlnn kendisini sevkettii dnce temrinlerinden itibaren
mnakaa ve inkr ettii insan iradesini, paa kabul etmi olur. Bununla
beraber gerek Terci ve gerek Terkibide bu dnceyi takip etmek
ok gtr. Ziya Paamn ilham beyitten beyite, gazelden gazele, biraz
da kafiyenin delletiyle, her lhza tenakuza der. imdi :
Ey kudretine olmayan gz tenh
Zlimleri adlin ne zaman hk edecektir.
diye ikyet eder ve ezel adaletin tecellisini isterken, hemen bir beyit aa
da:
1
drk-! m ali bu kk akla gerekmez
Zira bu terz o kadar skleti ekmez

324
ensin eden idll nice ehl-i tarki
ensin eden ihd nice gmgete-i rh
diyerek zulm de, hemen hemen ortadan kaldrr, ite bir fikri btn ile,
katksz olarak takip edememesi ve bilhassa eski iir ekillerine ve rnek
lerine ball, yenilenme devrinin hemen bandaki bu insan kmldan;nm, insann tam inkrndan mesuliyet fikrine doru bu gidiin gzden ka
masna sebep olmutur.
Fakat byle bir tecrit yapmaa, belki de hi bir sistemin bulunmad,
sadece eski arkn son bir defa kendi zerinde toparland bir eserde be
hemehal bir sistem aramaa hakkmz var mdr?
urasn da unutmayalm ki, bizi bu teredddn eiine kadar gtren,
adm adm takip ettiimiz Ziya Paamn kendisidir.
Bir gazelinde:
arhdan aldm Ziy tg-i zebanla intikam
Ziya Paa ve hiciv
Rahmet olsun fenn-i nazmn pirine stadna
diyen Ziya Paa iin, kendisi de yapt ii
belki de hakkyla bilmiyordu, denilebilir. Fil
hakika, o daha ziyade kendisini heccav sayar ve hayat davas addettii
dmanlar ile ve kinleriyle megul olur. Terkib-i bendin nizamsz dn
yasnda ne li Paay ne de brlerini bir lhza gzden karmaz.
Btn yollar nasl Romaya karsa, btn kafiyeler de airi onlara
doru gtrr. Hiciv, tehir, tehdit, her frsatla krba gibi aklar. Onlar
bittii zaman szlanma ve talihden ikyet gelir. imdi mrn gereini
ermi bir hakim sfatyla btn arzulardan soyunur, biraz sonra devrinin
bir bezim sonu olduunu hatrlayarak her eye kser, her eyi ktmser,
fakat her defasnda kafiye onu byk kavgasna, paalara dndrr.
Yukarda, Ziya Paann hcumlarnda kk demagojiden bile ekin
mediini syledik. Btn silhlar onun iin msavidir; elverir ki kendisi
ni kinle takip eden adam, imparatorluun kt talii sand Ali Paa'y
(Fuad Paa da beraber) vursun. Kin biraz hafifleyince ahlk nasiharlar
balar. Manzume, sonuna doru rneine daha fazla yaklar. Taliine raz
olmann verdii bir sknet iinde Sultan Azizi hatrlar; ondan ayr d
menin aclarn syler. Adeta, irvn-zde Rd Paann icat ettii Sul
tan Aziz akn o da benimsemi gibidir. Ve nihayet onbirinci hanede, h
kmdara bir iki st kapal nasihattan sonra, - ki bir nevi vasiyetname

325
hrn ve edasyla belki en gzel msralardr, - sz yine kendisine evirir
ve manzumesini ufak bir vnme ile Ruh'ye ithaf eder :
Tahsnini arzeleyip evvelce Ziy'mn
Bu beyti huzurunda oku hatm-i kelm et
Meydn- shande yoiken sen gibi bir er
Bir ir-i Rm oldu sana imdi berber
Terkibin Ruhinin eseri rnek alnarak yazld muhakkaktr. Man
zumesinin umum havasndan baka bir ok beyitlerinde de Ziya Paa ak
tan aa onun dncesini takip eder.

Zafemme

Ziya Paanm iirleri arasnda bir de Zafernrae adl


bir kaside ve onun o kadar akis brakan erhiyle beraber nerettii bir tahmisi vardr.

Olduka idt>vli siyas bir hiciv olan Zafemme, zmit mutasamf Fazl Paa azndan yazlm
tr. Paa bu kasideyi yine li Paa adamlarndan karantina ktibi Hayri
Efendiye tahmis ttirir. Nihayet bu tahmisi Yeni Osmanhlarm, aleyhinde
sk sk bulunmakla beraber bir trl ilgilerini kesemedikleri, hele Nmk
Kemal'e olduka da dostluk gsteren Zaptiye Miri Hsn Paaya erhettirir. Bu adamn de, okumas yazmas kt tamlm kimselerdi. Bir
rivayete nazaran Paa bu eseri Pariste bilardo oynarken dikte ettirmek
suretiyle vcuda getirmi.
Fazla srar yznden, belki de kudretini kaybeden bu zl hicivde
Ziya Paa, btn ahsiyetinden syrlm gibidir. Ne iinde yaad o koz
mik endie, ne lm musallat fikri, ne de br eserlerinde dmanlarna
o kadar yksekten hitap eden gururu, o hakik devlet adam edas, kendi
sini iirlerinde zaman zaman, o kadar her eyden vaz gemi, kskn ve
hznli. gsteren hikmeti, hlsa tecrbelerinin aclm insan talihine mal
eden davranlardan hi biri grlmez. Zafemmede dpedz, dmany
la alay eden, onu ykmak iin her vesileden faydalanan, sln kfi gelme
dii yerde tekmeleyen ve sran, glerek Bakn una!.. diye tehir eden,
hatt hrsm yenemeyince jurnalden bile ekinmeyen bir kavga adam var
dr. Onun iin, devrinin btn dedikodusu kitab doldurur. li Paanm,
Sultan Azizden, Msr Vahinden ald ihsanlarn, vakf ve mahllattan
ucuza ele geirdii iftliklerin zerinde, Hsn Paa, kendisine izafe edi
len safderunlukla uzun uzadya durur. (Bittabi Fuad Paa ve dier men
suplar da unutulmazlar.) Hsn Paanm syliyemediklerini, kendisini zi-

326
yarete gelen eyh Efendi tamamlar. Ali Paanm Sirkeci'de, babamn ma
ldr diye hkmete satt odunluk hikyesi de bunlara dahildir. eyh
Efendi Paamn ald maalarla vridatn ve elinde bulunan serveti he
sap eder. Dairesi halknn kalabaln ve masrafm anlatr. Fakat bunlar
la da kalmaz; XVIII. asrda moda olan hicivlere benzer husus hayat sah
neleri uydurur, ikide bir Paanm bir kapc olan babas, ksa boyu, te
bessm, yapmack addedilen ve btn muasrlarnca sevilmiyen nezaketi
ortaya gelir.
Tabiatyla btn bu dedikodular o senelerin byk siyas vakalar,
Srbistan kaleleri, Romanya ve Lbnan ileri ve bilhassa Girit meselesi et
rafnda dner. Zaten Zafemme, Ali Paa'nn Girit meselesini hal edi
tarzm ve gya onun adada yaptklarm vmek iin yazlmtr.
h Paa bilindii gibi 1868de gittike sarpa saran Girit isyanm bas
trmak zere vazifelendirilmiti. Ziya Bey, Paann bu iteki dirayetsiz
liini anlatmak iin hi bir vesileyi, kafiyenin hi bir telkinini karmaz.
Sanat mlhazalarnn dnda, Zafemmecin ok kindar ve zalim
bir fra ile devrinin mahhas bir tablosunu yapn inkr edilmez. Bu iti
barla devlet ilerini yakndan takip etmi politika adamnn dikkatine, m
ahede kabiliyetine armamak gtr.
Ziya Paa bu esere, belki Hrriyetteki makalelerinden daha kesif
olarak dikkatlerini ve kinini koymutur.
Ali Paanm, kendisine tevcih edilmi bu silh karsnda ne dnd
n bilmiyoruz. Fakat lmn abuklatran byk darbelerden biri ol
duu sylenmektedir. Herhalde, aleyhinde kabaran ve cenaze namazna
kadar kendisini takip eden kinde hadiselerin htrasn tazeleyen bu kitabn
tesiri vardr.
Kasidenin kendisi, bizdeki hiciv edebiyatnn olduka terbiyeli ve te
miz rneklerindendir. Tahmis, beklenmedik kafiyelerin, alayc medihten
keskin hicve dlerin gafil avlayyla, baz muvaffak msralarla, bu te
siri zaman zaman daha erilere gtrr. Fakat bu kendi yazd kasideyi
tahmis ederken, her redif ve kafiyeyi, tekrara dmeden, ayn kuvvette
defa muvaffakiyetle kullanmak Ziya Paanm kn deildir.
erhe gelince, hem ?A3im, hem de yer yer baya ve zorakidir. Hsn
Paamn cehaletini anlatmak, bu cehalete brnerek Bblinin gafletlerini
saymak, dmanlarna hcum etmek, hlsa saflk ve hamakat perdesi al
tnda bu kadar kinle, deilmee hazr banla, iki yz sahite zeki olmak
zaten g bir iti.

327
Paalara tevcih ettii hcumlarn bazlarnda haksz olduunu, baz
meselelerde Bbli'nin ne kadar eli ve kolu bal bulunduunu da syliyebiliriz. Bunun gibi, Hukuk- Ns ve aznlklara verilen mhim devlet ileri
meselesinde Ziya Paa tenakuz iindedir. Buna mukabil memleketin geir
dii ktisad buhran, mstahsilin her gn biraz daha yklm, vergi, aar
ilerinin bozukluunu Avrupa'ya ve memleket efkr umumiyesine kar
yaplan slhat vaitlerinin tutulmamasm, istikrazlarn ar artlarm ve l
zumsuz israflarm anlatrken Ziya Paay sevmemek kabil deildir.
Paa'nn kendisine dman peydahlamak hususundaki dirayetini Zafernme bir daha gsterir. Bu siyaset adam, - buras phesiz ok lehine
ve civanmertcedr - siyasetin insanlarla yapldn, bir devrin tam tasfiye
sinin ok g olduunu, teesss etmi vaziyet ve hretlerin, her deimenin
bir devir ve teslim eklini ald rejimlerde - nk kendisi de ihtilli kabul
etmez - bir gnde yklamyacan hi anlamaz.
Mustafa Fzl Paa hakknda yazdklarndan sarfnazar (yirmidrdnc bend), devrin dier ricli hakknda syledii eyler, onun gelecek sene
lerdeki ikbal ve refh mitlerini daha o zamandan nler. Bu itibarla elli be
inci bend ok mhimdir. Burada ne Rd Paa, ne Saffet Paa, ne Yu
suf Kmil Paa, ne irvan zde, hi biri ihmal edilmez. Yalnz Midhat
Paa bu hcumlardan esirgenmitir; bir de Ahmed Vefik Paa, sadece is
tina ve umursamamazlkla kabahatlandrlr. Bu hcumlarn iinde en
ar, evham ve haylt ile urap meydan- mukabelede tabanszlk gs
termesi cmlesiyle Mtercim Rd Paaya tevcih edilmitir, ki stan
bula dnnde en soma Hariciye Nazrlm kaybetmesine balca sebep
olsa gerekir.
Otuzikinci bendin erhi daha ziyade Fuad Paa iindir ve airin,
lmlerinden sonra da dmanlarn affetmediini gsterir. Umum olarak
Zafemme hedefine isabet etmi ar bir darbe idi.
urasn da syliyeyim ki paa bu zl hicivde ne kadar zalim olur
sa olsun eski hicviyelerin mstehcen geleneinden hemen hemen tamamiyle uzak kalmtr. Bunu iyice gren Nmk Kemal ve Hmid, Ziya P a a
dan bahsederken Zafemme yi bilhassa ver ve onun ark hicvinin enberinden ktm sylerler. Hakikatte paa, bu eseriyle ve br hicivleriyle
garpl satyri edebiyatmza getirmitir. Ufak tefek aksamalarna ramen
"Zafemme# bu dikkate hak verir.
Filhakika Ziya Paann hicvi nesirlerinde de grdmz bir realite
duygusunun ifadesidir. Bu hicvin arkasnda ileyen byk ark, paann

328
grme ve tenkit etme kabiliyetidir. Paa hi olmazsa bir snfn psikolojisini
zm ve birka msran iinde olsa bile kt mnsnda ferti ve menfaati bir ahlk, byk ilerdeki umursamazl, kelimelerle maskelenen hayal
perestlii bize vermek kudretini gstermitir. Bu itibarla mrnn sonuna
doru yazd o ac sekizlik Terci-i bend, Terkib-i bend ve Zafernme ile birleir.
Htrndan kmasn ende-i ehl ayl
gibi zalim alaylar, devrin ahlk namna btn bir roman erevesini ha
zrlar. urasn da tekrar edelim ki, bu cinsten bir hiciv tpk komedi gibi,
daima bir ahlk anlay ile beraber yrr.

m
MENSUR ESERLER

Makaleleri

Edebiyata ikinci bir megale gibi bakmas, garp ne


vilerini denememesi, bilhassa memlekete dnten sonra mcadeleden vazgemesi, nihayet Nmk Kemal'in
velveleli ve hkim ahsiyeti ile karlamas Ziya Paann nesrine borlu olduumuz eyleri unutturmu
tur.

Ziya Paa, hayatnn son yllarnda nazmn dnda hi bir ey


mamasna ramen, Muhbirde ve Hniyetdeki makaleleri, yine
ereve iinde yazd Veraset mektublan ile Ryas, Mabeyinde
yapt Endls ve Engizisyon tarihleri tercmeleri, kendisinden
sonra neredilen Emile tercmesi ve onun mukaddimesiyle olduka
him bir tutarda nesir eser sahibidir.

yaz
ayn
iken
ok
m

Bunlardan Endls tarihi tercmesi zamannda ok okunmutur.


Mtercimin (Halil Edhem Paamn yardm yahut itiraki doru ise, m
tercimlerin) hakkyle tarih bilmemesi, hatt kitabn ikinci derecede bir
eser olmas, Ebzziyadan Muallim Naciye kadar Hmid de ilerinde ol
mak zere, mevzuunu Endls tarihinden alan bir ok eserin domasn
da bir pay bulunmasna mni olmamtr. Emile tercmesinden bu tarz
da bahsedemeyiz. Yalnz mukaddimesinde Paa'nn kendi ocukluundan
bahsederken o zamana kadar nesrimizde grlmemi bir samimilik getirdi
ini syliyelim.

329
Abdiilaziz H ana Avrupada iken verdii arzhalle Ebzziyanm Zi
ya Paann vn- Tufuliyetine Dair Bir Makalesi adyla nerettii bu
mukaddime Ziya' Paanm kendi hayatndan bahsettii eserlerdendir. Ebzziya ile Adanada iken Tahrirat mdrln yapan Nzm Beyin bahset
tikleri Rousseaunun Les Confessions tercmesi ise elde deildir.
Byk bir cilt tekil edecek kadar olan makalelerine gelince onlar bu
gei devrinin en gzel ve kuvvetli ahitleridir.
Ziya Paamn Muhbirdeki makalelerinden muhtelif yerlerde bahset
tik. Bunlar onun mcadeleye nasl bir itiyakla atldm gsteren eserler
dir. Daha o senelerden itibaren, dorusu istenirse inasinin nesrinden ok
ayr, phesiz ondan daha eski, sentaksa daha yabanc, bununla beraber
daha akc; srasna gre, src ve yakc bir slbu, zalim olmasn bilen
bir istihzas ve bilhassa meseleleri, kendisini etrafndan ok ayran bir koyu
ve izah edi tarz vardr. Ziya Paa eski nesrin dil bakmndan Cevdet
Paadan daha sk ve muvazeneli bir ayklanmas gibi grnen bu slubu,
hi bir zentiye kaplmadan sonuna kadar devam ettirir. Asl faaliyet sa
has Hrriyet gazetesi oln bu slubun en byk vasf sonuna doru
secii bsbtn atm grnmesidir.
Burada Ziya Paamn makalelerinin tam bir fihristini verecek deiliz.
Sade fikirlerinin zerinde duracaz.
Bu makalelerden bazlan dorudan doruya inand eyleri telkin
eden yazlardr. Defter-i mlim, yahut mehur iir ve ina makalesi
gibi yazlarnda onun fikirlerine daha ziyade XVIII. asr Fransz mu
harrirlerinin, aydnlk asr filozoflarnn insan ve cemiyet hakkndaki fi
kirleri temeldir. Rousseau'nun ilk mtercimi, vaka insanolunun mutlak
surette iyi doduuna kani deilse de verasete, biyolojinin henz insan
zeks iin mehul kanunlarnn mdahalesine yer brakr; hlsa Rousseauya bir para devrinin lm ve baz hukuk telkkileri girer terbiyenin
hayattaki yaratc rolne kanidir. Nitekim Mnif Paa'dan sonra ilk cid
d pedagoji hareketi de onun Emile tercmesine girimesidir. Hlsa o
da Nmk Kemal gibi terbiye ve tahsilin cemiyetin ykselmesi ve kurtul
mas iin ilk art olduunu syler; hatt kurtulmaktan daha ileri bir eyi,
yeni batan kurulmas iin bunu tek are grr. Bundan sonra ikinci b
yk fikir, insan hr olarak doar fikri gelir. tima mukaveleler ferdin
bu hrriyetini ihtiyar ile ve cemiyetin selmeti namna kayt altna alma
ldr.
Fert, bir baka fert iin haklarndan vaz geemez. Bununla beraber
cemiyet hayatnn icap ettirdii kaytlar vardr; bunlarn tanzimi lzmdr.

330
Bunu en iyi tanzim edecek ve fert hukukuna cemiyet namna kayt
lar koyacak itimai nizam ekJi meveret, yani merutiyet eklidir.
nk paa bir taraftan, yz veya drt yz kiinin, be kiiden
daha iyi ve etrafl dneceine inanr, dier taraftan icra ilerinde mesul
insanlarn yapaca i daha salam, daha doru olur, der. Bu dorudan
doruya bir halk idaresi midir? phesiz halk iin, fakat tam halkn de
ilPaann anlad merutiyet sistemine Ingiliz parlamentosu sisteminin
rnek olduu Onun iin parlamentolara konulan her madde iki fkra-i
mtenakzl-efkr arasnda mevzuubahs edilerek cmlesinden anlalyor.
nc ana fikir, adalet ve kanun fikridir. Cemiyet, adalet prensi-,
binden ayrlamaz. Bunun temini de, herkes iin ayn derecede kat mahiye
ti olan kanunlarla kabildir. En ksa mislini paa, Msr'dan alr: 1220
tarihlerine kadar mtegallibeuin ellerine derek, ve devlet \ zersna
maktuiyet vehiyle verilerek bir harbezar halinde iken, marnileyh
Mehmed Ali Paa'nn eline girip otuz krk sene zarfnda ol derece mamuriyet kesbetti ki Msr hzinesinin senevi vridat bir milyon keseye bali
oldu.
4

Bu fikirler, dorusu istenirse devrinin fikirleridir. Hatt hukuk ve


mahkemeler meselelerinde slm ereve iinde kalmak hususunda srar
dahi hi olmazsa devrinin devlete benimsenmi fikirlerine kar bir akslameldir.
Yalnz paay bu cinsten umum fikirlerinde btnyle tanm olma
yz. Onun asl kuvvetli taraf, bu fikirlerini Aziz devri ricline kar bir
silh gibi kulland makalelerdedir. Bu hcumlarda Ziya Paa dncesi
ne mahede kudretini ekler. Ziya Paann bu mcadelede her trl hak
szlktan ekindii, son derecede insafl davrand iddia edilemez. Hatt
denebilir ki biraz kini yznden ve biraz da iin iinde olmad iin h
kmetin elini kolunu bahyan zaruretleri grmemezlikten gelir. Ona gre
her eyden evvel Bblinin tam bir temizlenmesi lzmdr.
Paann bir kudretinin muarzlarn dinlemek olduunu syledik.
kinci kudreti de halk zihniyetini okayc bir slubu oimas, o zihniyetle
konuabilmesidir. Ziya Paa darbesini tam indirebilmek iin hi; bir ey
den, hatt demagoji yapmaktan, tenakuza dmekten, tabiativle Tanzi
m ata muhalif olan zmrelerin taassubunu krklemekten bile ekinmez.
Nasl Terkib-i bendoinde.

331
Efkr-i Firenge tebaiyyet yeni kt
diye kendisinin de o kadar heveskr grnd garpl paalara bir g
nah gibi isnat ederse, makalelerinde de ayni eyi yapmaktan ekinmez.
Bununla beraber yukarda dediimiz gibi mahede kabiliyeti vardr.
Halkn ve Anadolu'nun sefaletini bilir. te bu bildii ve yaad eyleri an
latrken ekinmez. Sabansz kylden, plak askerden, ar vergiden k
lm ve insansz kalm kyden bahs ederken slubu gerekten byklk
kazanr.
Bu yazlar iinde okuyucuya stanbul'dan gnderilmi gibi takdim edi
len Hatra adl - Paa, muhtraya hatjra der - yedi makaleiik dene
me serisi20 Paann Tanzimattan somaki tarih iin fikirlerini toplad
eser olmas itibariyle belki en ehemmiyetlisidir. Burada evvel Tanzimat
fermannn iyi bir tahlilinden soma, bu kadar gze! ve faydal bir iin bu
kadar kt bir netice vermesinin sebeplerini teker teker sayar. Devre ait
hi bir ahadet, bu kiik deneme kadar bize 1839'dan 1870e kadar olan
otuz senenin macerasn ve bu kadar mih!as nisalierlc vermez. Gerek
ktisad vaziyetin bozukluunu, gerek devlet mekanizmasnn lykyla ku
rulmam ve acz iinde olmasn yeni kanunlarn bu yzden sadece ileri
geciktiren bir brokrasiye yol am olduunu anlatrken biz her satrda
tecrbeli devlet adamn karmzda grrz. Ona gre, Tanzimat hazrlk
sz balam, insan deitirmeden terkibi bozmutur. Bu noktadan hareket
edilirse Paa'nm eserinde grlen bir ok tezadn kendiliinden ortadan kal
kaca ikrdr.
te gerek bu dikkat, gerek bahsettiimiz realite hissi bu makalelerin
gndelik eyler dndaki kuvvetini vcude getirir.
Veraset mektuplar Ziya Paann Bbli'ye
indirdii en byk darbelerden biridir ve
\eraset mektuplar
zerinde dnlnce, paann icabnda han
gi silhlar kullanmaktan ekinmediini gste
rir. nk, bu iki mektupta Ziya Paanm
hdiseleri ve memleket halini anlat tarzna ne kadar hayran olursak ola
lm, bir antaj kokusu bulmamak imknszdr.

20
Bu Hatra larn birincisi Hatra-i evveliye
ban 1285, nr. 25 dc kar.

bal ile Hrriyet. 30

332
unu da syliyelim ki, veraset meselesinin dedikodu eklinde olsa bile
Abdiilmecid devrinde balyan ufak bir mazisi vard. Olu Murad' veliaht
yaparak, kardei Abdlazizi hkmdarlktan mahrum etmek arzusu Abdlmecid Hana gelmi olmasa bile, onun houna gitmek isteyen yaknlarn
zaman zaman dndrmt. Abdlmecidm kendisini kskandn, hatt
zrriyet sahibi olmasn istemediini, Yusuf Izzeddin Efendinin Padiah'dan
gizli olarak Eypte doduunu, Ziya Paa, bizzat Abdlaziz'in azndan
iittiini syler. Abdlmecid Han'n doktoru olan Doktor Spitzere gre
ise, o zaman halkn pek sevdii Abdlaziz'e kar bir suikast yaplmas pa
diaha teklif edilmi ise de padiah buna izin vermemitir21.
Fakat mesele sadece Mahmud II nin iki erkek evld arasndaki ks
kanlk duygusu deildir. Garptaki hanedanlarn veraset usul de ayrca
bir rnek oluyordu. Bu itibarla Abdlmecidin bunu dnm olmas muh
temeldir. Ziya Paaya gre Arif Hikmet Beyin 1854 tarihinde, Meihattan ayrlmas bu ile yakndan alkalyd. Ziya Paa, Reid Paamn
Arif Hikmet Beyin veraset ii iin fetva vereceinden emin olmadn h
kmdara sylemesi zerine, eyhlislmlna son verildii hakknda bir
ayia ktm yazdktan sonra, bizzat Arif Hikmet Beye meseienin asln
sorduunu ve onun da Reid Paanm hakikaten veraset usuln deitirmek
isteyip istemediini bilmediini, fakat kendisini makamndan ayrmak iin
hkmdarn yannda byle bir sh kulland cevabn verdiini syler.
Abdlaziz Han'n tahta kmasyla veraset meselesinin bu sefer Abdl
mecid oullan ve bilhassa Veliaht Murad Efendinin aleyhine olarak yeni
batan canlanm olmas tabidir. Kald ki birok yeniliklerde ana vatana
rnek olan Msrda hnedan kanununun deimesi, baz muhitlerde bu
pheyi uyandrmt. Dier taraftan Abdlazizin olu Yusuf zzeddinden
prens lakabyla bahsedilmesi, Murad Efendinin yenilik taraftarlariyle i
birlii yapmas, bir taht etrafnda daima rastlanan gayretkelere byle bir
frsat vermi olabilir. Bununla beraber bu yolda cidd bir teebbs yok
tu ve olmas da imknszd.
Evvel Abdlazizin olu henz ok kkt. baa dt takdir
de babasnn yerini alamazd; bu yzden bir yn mesele ortaya kabilirdi.
Sonra efkr umumiyede bu mhim meselenin yapaca tesir bilinemezdi
ve bundan korkulabirdi. Nihayet li ve Fuad Paalarn Saltanat messe
sine ait hususlarda herhangi bir deiiklie taraftar olmadklar, Abdlazizin
Msr prensesi Tevhide Hanmla izdiva arzusuna, o zaman sadrazam
21
Ahmed Refik, Doktor Spltzer'ln Hatrat, Tarlh-i Osm ani Encmeni
Mecmuas, VI, nr. 195, s. 599.

333

bulunan Fuad Paa'nn aktan aa raz olmay gsterir Ayrca Fuad


Paa, Avrupadan yorgun ve hasta dnm li Paa, byle bir mesuliyeti
memleket karsnda tek bana yklenemeyecek kadar yalnz kalmt.
Btn bu mlhazalarla Veraset mektuplarnm, ciddi bir tasavvur
dan ziyade mphem bir'projeyi karlam olmas, hatt hi yoktan Msra
kyas yolu ile Bblinin bana bir mesele gibi karlm olmas ihtimali
kuvvetlenir. Esasen meselenin tekrar ele alndm Ziya Paa, Roma se
firi Hakk Beyin (soma Paa) babas Remzi Efendiden ald bir mek
tupla rendiini syler.
Ziya Paa, aHrriyet teki bir bendinde Veraset meselesi bundan
on be sene evvel dahi elsine-i nsda bir mddet dolap sonra batt. Msr
seyahatinden avdet-i ahne vukuunda yine bir mddet sylenip bitmi idi
diye temas eder ve bu mesele iin evvel zamann msaadesizliinden bah
seder: Yunan hududunda asker beslemee mecburuz. Badat valisi N
mk Paay Iranllar oradan kaldrmak istiyorlar. Halk a, ulema, esnaf,
memur, hallerinden meyus, ordu merkezlerinde asker plak... Bir baka
yerde de : Ne demek, bu adam Mslman deil mi? Devlet-i Osmaniyenin
ekmeini yemedi mi? Hi tarih mtlea etmedi mi? Devletin bulunduu
tehlikeleri grmyor mu? Grmyorsa iitmiyor mu? T ki byle bir
fule kasdetsin? diye bu tasavvurun det vatan sevgisi ile beraber yryemiyeceine hkm verir.
Her halde Ziya Beyin, Paalar hakknda en kuvvetli hcumlarndan
biri de bu Veraset mektuplaradr.
Hlsa Ziya Paa bu kk eser sayesinde bir taraftan Fzl Paann
mcadeleye raz olmasn temin etmi dier taraftan bilhassa Fuad Paann
mevkiini gerek padiah nazarnda gerek efkr- umumiyetle adamakll
sarsmtr,
Rya, Veraset mektuplarmn ve Hrriyetteki maka
lelerin tenkidini, Zafernmennin hcumunu ksa ve hareRuya
ketli eklinde belki daha kuvvetle tekrarlayan kk bir fan
tezidir. Bir cuma sabah okuduu gazetelerdeki fena hava
dislerin tazyiki altnda kalan Ziya Paa Hampton Court sara
ynn bahesinde havuz banda kendi kendine memleketin halini ve mr
nn, maceralarn dnrken birdenbire su deiir, kendisini stanbul'da
Boazii'nde, Beikta Saray karsnda grr, saraya girer ve bahe ze
rindeki odada Abdlazizi bulur, onunla konuur. Abdlazizin suallerine
verdii cevaplarla evvel Avrupaya kamasnn sebeplerini, soma Muh

334

bir ve Hrriyet gazetelerini karmasn onlarda yaz yazmasn izah


eder, ondan sonra bir Millet Meclisi almasnn lzm olduunu ve bunun
vazifesinin blassa saltanat haklaryla tenakuz tekil etmiyeceini, sadtcc
heyeti vkelnn memleketi istedikleri gibi idare etmelerine mni olaca
n syler, siyaset leminde kt idare yznden memleketimiz aleyhinde
dnlen eyleri anlatr, imparatorluk tebaasnn ektiklerini, Rumelinin
halini - her yerden ziyde Bulgaristan'dan bir fesat kmasndan korkulu
yor, zira bu casuslar ekseriyetle oradadr - anlatr, Anadolunun yangn
yerine dnen manzaras zerinde durur, ecnebi mdahalesinden bahse
der, li ve Fuad Paalarn fenalklarn, memlekete verdikleri zararlar
sayar, yine Girit ve Msr meselelerine dner ve padiah btn bunlarn
dzelmesi iin kendisinden are sorduu zaman, li Paan azli ile Kb
rs mutasarrflna tayinini tavsiye eder. Kbrs, Yeni Osmanllann tahin
de hakikaten mhim yerdir, dnp dolap oraya gelirler. Ziya Paa ise,
Kbrs'ta ektiklerini hi unutamaz. Zaten o hi bir eyi unutamaz. R
yam n birinci ksmm bitiren ksa konuma ok ehemmiyetlidir. nk
h ve Fuad Paalann meziyetleri ve milletleraras diplomatik muhitlerdeki
hretleri hakknda hl hatrat kitaplarnda ve yerli bilgiyle yazlm tekkiklerde kan inanlmaz metihlerin, sadrzama mensup insanlar tarafndan
nasl uydurulduunu anlatr. Nihayet li Paann azil ve Kbrsa tayini
emrini alarak yalsna gider.
Ryann buraya kadar olan ksmm Sultan Azize bir az hesap ver
me ve bir az da ona ve efkn umumiyeye, devletin iinde bulunduu va
ziyeti, fena idareyi ve suiistimalleri anlatmadr. Ali Paann yalsnda ge
en ikinci ksm ise, Ziya Paann kimbilir ka geceyi zerinde uykusuz
geirdii asl intikam ryasdr.
Ziya Paa, h Paaya derhal Kbrs'a tayin eddii emriyle geldii
ni sylemez, evvel onunla mnakaa eder, yapt fenalklar yzne kar
sayp dker. Onu deta yava yava kltr, nihayet paann devrinde
deta efsanev bir hret kazanan nezaketini brakarak kendi kudretinden
bahsetmee balamas zerinde, ona imli szlerle vaziyeti tlatr Sizin
lisannzla kaleminizden baka iktidarnz bilmiyorum Paa Hazretleri!
diyerek Padiah nastf aldattm kasdeder. Burada diyalog durur, nk
Mabeyin Kapuhadar ieriye girer ve li Paa'y Kbrsa gtrmek iin
hazrlanan vapurun geldiini yavaa Ziya Paaya syler. Bundan soma
ki ksmda Ziya Paanm diyalogu iki byk hareketle canlanr. Birincisi
h Paanm mhr, Ziya Paaya teslimden sonra kendisini gtrmee ge
len vapuru, himaye grd sefaretlerden birinin vapuru zannederek ga
liba elilerden biri geldi diye sevinmesidir :

335
Hayr, eli olmamal. Bu vapur memuriyet-i ceddcnize isl iin
hizmet-i liyenize tahsis edilmitir.
yle ise biz yalnz mzul deil, belki menfi imiiz diyerek
gzlerinden ya gelmee balad.
Ben cevapta srat edip Efendim menf deilsiniz, avtf- seniye-i cenab- mliikneden uhde-i liykatnza Kbrs mutasarrfl tevcih
buyuruldu. Orann muhtac- slh olan ahvali iin bir dirayeikr memu
run lzumu cihetiyle mukaddemce bendelerini tensip buyurmutunuz; dira
yet ve kifayete sizin bendenize rhaniyetiniz olduundan ve Girit'te mu
vaffakiyetle (!) Adalarn ahvaline vukuf- tammeniz grldnden...
Diyalogun ikinci byk ve hakikaten ustaca deimesi, birdenbire
Zaptiye Miri Hsn Paann eski efendisi aleyhine dnmesidir. n
tikam arzularm paann hareme gidip veda etmesine bile msaade etme
yecek kadar ileri gtren Ziya Paa, ayaklan dibine den dmann ko
lundan tutup kaldrarak rhtma beraberce inince yaly dolduran dalkavuk
larn ve maiyet halknn her birinin bir keye savutuklarn grrler, en
nihayet Zaptiye Miri Hsn Paa, aa ruhlu madur memur sokul
ganl ile Ziya Paaya sokularak ona kar ihlsn ve li Paaya hncn
anlatr. Buradaki konuma Hsn Paa'nm Yeni smanllara kar olan
pheli vaziyetini gstermesi itibariyle de ok ehemmiyetlidir. O bir taraf
tan Avrupa'daki genlerle mnasebette idi, dier taraftan onlar iddetle
takip ediyordu.
Ryasnn asl mhim noktas, hatt eserin kit ta, vapurda li
Paa ile konumasn bitiren u cmledir: Emin olunuz, bendeniz ol ze
bunklerden deilim. Benim iin en lezzetli ey siz makam- iktidarda bu
lunmadnzda sizinle grmektir. Bu cmle, Ziya Paa vakasnn b
tn srrm zer. Bir bakma ok kk ve biare bir intikam, sadece hl
yada kalan bir tatmin! Fakat Paanm ektii btn ztiraplarn tamaa
kfi geliyor.
Zafemmenin baka bir plnda ei olan bu kitap, psikolojik vesika
mahiyeti dnda, yazl bakmndan da ehemmiyetlidir. Trkede bu ka
dar muvaffakiyetle hareketli eser pek azdr. Yaptmz ksa emadan da
anlalaca gibi, Ziya Paamn ne diyalogunda, ne de hikyesinde l nok
ta yoktur. Daima hareket halindedir. Bandaki hayatnn hikyesinden,
bahe bekisi tarafndan uy andr l sna kadar okuyucu realite e rya ara
snda onun dncesini durmadan ve dnmeden takip eder. Bu kk
fantezi hakikatte bir polemik eseri olduu kadar, Trkede ilk muvaffak

336
hikye de addedilebilir. Vka, sadece en lzumlu olanla yetinen bu temiz
anlatta hi bif psikolojik unsur unutulmu deildir. Edebiyatmzda ilk
defa olarak kudret karsndaki aczin, o kk dme duygusunun ifadesine
bu hikyede rastlanr. Ziya Paamn lmbadan cigarasn yakma sahnesi
gibi bir sahneye nesir edebiyatmz belki ancak 1908 den sonra kavua
bildi. Hayr, Ziya Paa hakikaten yaadm ve duyduunu yazan adam
dr. Ayrca edebiyattan kamasn, yerinde izgilerle konumasn bilir.
Rya bizce yeni nesrin ilk aheseridir.

IV
ZYA P A A VE EDEBYATIMIZ

Ziya Paa, edebiyatmz hakknda iki de


fa ok umll ekilde konumutur. Bunr ve ina makalesi
lardan birincisi Ebzziyann Nmune-i
e
Edebiyatma ald iir ve ina makaHarbt mukaddimesi
leidir ki, paay saf Trke cereyannn
en byk yol aclarndan biri yapar, b
r de bu makalede bilhassa iirimiz iin
syledikleri ile az ok tezat tekil eden, daha dorusu o fikirlere temas
etmiyen Hrbat mukaddimesidir. ikisinin arasndaki fark Abdlaziz'in
son senelerinde efkr umumiyede veya husus muhitlerde yenilie kar
balayan bir akslamele teslim olmak deilse, aksiyondan vaz getii sene
lerde paann dncesindeki byk deiiklii gsterir. Mnaakas l
zumsuz olan bu meselede bir nc izah ekli daha vardr : Paa'nn iir
ve ina makalesinden sonra, yz tamamiyle eskiye dnk ve mdafaas
gereken bir eserin sahibi olmas ve teklif ettii yolda yryemedii iin',
bu mukaddimeyi yazm olmasdr. Muhakkak olan bir cihet varsa Ziya
Paann Hrbat mukaddimesi e iir ve ina makalesindeki fikirle
rini nakzeder grnmesidir.
iir ve ina makalesini, ihtiva ettii tekliflere ayrarak mtalaa et
mek daha dorudur. Paann eski nesrimiz iin syledii eyler, edebiyat
mzda ve resm hayatta sylenen eylerin tekrardr. Bu Tanzimat mnevve
ri, nasl mal ilerimizin bozukluundan ikyet ederse, hl bir yaz tarz
ve muayyen bir imli bulunmamasndan yle ikyet eder, bilhassa Ali ve
Fuad Paalar zamannda Bblide tekrar balayan adal yaz, uzun
cmleler, musanna ifade ekilleri, sslerle boulan resmi kitabeti irham
eder. Burada paa grlyor ki zamannn adamdr.

337
Hr hakkndaki tekliflerinde ise Ziya Paa, Trk dilinin gelimesi ta
rihini yepyeni bir gzle gren bir adamdr. Filhakika asl Trk iirinin
iirlerimiz arasnda Kaya Ba ve leme, Deyi tabir olunan nazmlar
olduunu iddia etmek tarihi grte en geni ihtilldir.
Burada Ziya Paa, Arap ve Acem tesiriyle dilimizde balayan be
asrlk bir tekml bir kalemde silmi oluyor ki, bu fikir sahibini tam bir
yol ac yapar.
uras var ki, Ziya Paa, Profesr Fuad Kprlden beri Saz airleri
dediimiz ve her Ortaa edebiyatnda mevcut olan orta snf kltr air
lerinin iirlerini bizim asl iirimiz olarak kabul ederken ne eskiyi itham
ediyor, ne de bunlarn iir zevki itibariyle klasiklerden stn olduunu
sylyordu. O sadece, bu yolda yrmek gerektii hkmn vermiti. Man
zum yazld iin fikirlerini lykyla gelitiremedii muhakkak olan mu
kaddimede ise, paa k iir hocas olan lalasnn tesiri altnda nce saz
airlerini nasl ta n dm , sonra klasik iire nasl girdiini anlatr. Ayrca
da Fars iirini kefetmekle kendisine nasl bir ufuk aldm Harbt mu
kaddimesi mde bize syler. Paann Saz airleri iin kulland zevksizce
nkteli baz msralar bir tarafa braklrsa a , bu mukaddimede sadece ken
di ahsi tecrbesi vardr, diyebiliriz.
Ziya Paa'nm iir ve ina> makalesinde Mtercim Asmm bir his
sesi olduu muhakkaktr, Nitekim u cmle bunu gsterir : Bizim tabii in
amz Mtercim-i Kamusun ittihaz ettii ive-i kitabettir. Ziya Paa bu
ive ile yazmay tabiata uyma kabul eder, ki bu da devrinin fikridir.

Ziya Paa

e
Edebiyat

Paaya gre, iirimizin Bkiye kadar olan devrinde


Trke kaba szlerle doludur. Flatt eyhrnin Hsrev
rini bile beenilecek taraf pek bulunmayan bir eserdir.

Ancak Bkl ile, Arap, Fars kelimelerinin iir di


limize iyice yerlemesinden sonra, d zevkimiz ve ta
hasss imknlarmz deiir, olgunlar. Bylece bizim kullandmz Trk
e, ve ona bir nevi ana kaynak gibi grd aatayca ile beraber drt
lgat ve imkn, ^yr ayr drt nehrin sulan gibi osmanlcann umulannda
toplanr. Ziya Paanm, inasinin, Suavi'nin, Vefik Paanm yetitikleri
22

Verdi bana evvel merk


Meydan guarsmn nehkl
msralar v.d.
F. 22

338
bir devirde, dil tarihimiz ve Trk leheleri hakkndaki bu grne sadece
hayret edelim.
Bu artc dil grnn yan banda bir de garba kar ald va
ziyet vardr. Der beyan-i rt ve ahvl-i'iriyet ad altnda at ayr
bir ksmda Avrupa dillerini renmenin lzumundan bahsederken, Avru
pa iirinin taklit edilmesinin aleyhinde bulunur :
klmde hkm yok mu farkn?
Vaziyyeti bir mi Garb arkn?
Kabil mi ide, Rasin, Lam artla
Nef gibi bir kaside tezyin?
Mmkn m Sen v Ferazdak
Molyer gibi tiyatro yazmak?
Her iklimin kendisine gre tarihi ve dolaysyla bedi bir terbiyesi
vardr ki, onun dna klmas kabil dedir. Tanzimat'tan beri geriye
ilk volta olan bu msralarda iklim kelimesinden kasd ettii milin, bizim
bugn geni mns ile mhit dediimiz ey olduu aikrdr. Grl
yor ki Ziya Paa muhit terbiyesini ileriye srerek garp nevilerinin Trkeye girmesine itiraz ediyor. Fakat o daha ileriye gider: bu iki lemde ze
knn ileyi tarznda bile ayrlk vardr. Garp sanatlar ona gre evvel
tasvir dirler:
Ahvli eder sahanla tasvir
Bir gleni yasfa etse az
Eklini evvel eyler ibrz
Eyler tafsili tl arzn
Syler ahvli tab' arzn
Etraf civnn unutmaz
Hatt has brn unutmaz.
Tiyatro, yahut onun bu yazda tems eder grnd edebiyat ve
iir anlay, ite bu tasvir kabiliyetinden doar.
Bir vakay anda dere ederler
Mahsl-i kuvy har ederler
Eylerken o hleti tasavvur
Elbette eder kii teessr,
icra etse onu huss

339
std oyuncular ne l!
Lkin byle eserler hep
Ahlk- umma sanma mektep
Yzde biri maksad? msdif
Doksan dokuzu ana muhlif
Bu son iki beyit tiyatroyu bir terbiye vastas, daha dorusu elenceli
bir mektup diye ven Nmk Kemale cevapt. Fakat bu mukaddimede
Nmk Kemalin pay bu kadarla kalmaz :
Vardr nice trl hodpesendan
Kendin sanr efdal-i shandan
Toplar bana bir iki chil
Eflcr da kendine mmasil
Eyler hezeyann onlara kay
Anlar tahsn eder peypey
H a n der k i : Z iri eser nst
Ustd- shan menem dier nst,
msralar da onun hesabmadr.
Ziya Paanm Harabat mukaddimesi Nmk Kemale kar bir
cephe alt. Mukaddimenin yazld 1291 tarihinde Nmk Kemal, inasi'nin eserini daha geni bir ekilde devam ettiriyordu; Ziya Paa ise Abdlaziz Han'a snm, Magosay boylamamaa alyordu. Hrriyet
gazetesi muharriri, deta siyas mcadelesini ve fikirlerini inkr etmi gi
bidir.
Nitekim Nmk Kemal cevabnda bilhassa bu noktada srar etmitir.
Ziya Paann Harabat mukaddimesinde iirimizin kk bir tarihi
ni yaptm sylemitik. Ona gre Trk iirinin byk merhalesi var
dr. Bunlardan birincisi Bkye kadar olan devirdir, burada Ahmed Pa
a, Necti ve Zti Trkenin esasm kuraklar. Bak olgunluk noktasdr.
Fakat onda da khne tabirler vardr. Asd byk devir iki taral, - bu
stanbul ocuu, buna ok hayret eder! - Nef e Nb tarafndan alr.
Onlar Trkeyi tetabu-i izfatlan oaltmak, terkipleri geniletmek ve
teselsl ettirmekle gzelletirirler. Grlyor ki Ziya Paa bu tarihlerde
TUrkeye tam devrinin grne zt bir noktadan bakmaktadr. Hele N ef
ile Nb'nin roln tayin eden :

340
sr- Acem olundu taklit
msranm akl Paamn zevki hakkmda hi bir phe brakmaz. Ziya
Paann asl tercihi Nefye gider. Fakat hangi Nef?
Hem kadeh, hem bde hem bir h skidir gnl
Ben lrsem lem-i mnda bkdir gnl!
msralanmn airi ortada grlmez. O daha ziyade N efnin henk tarafm
sever, tasvirdeki cokunluklarna ve kasidelerine (Rahiyeleri telmih) hay
randr. Yalnz bir yerde ok gzel bir dikkati vardr. O da N e fnin bir
manzumeyi yorulmadan bitirme kudretidir :
Ettikte kasideye sergaz
T haredek olur yek-vz.
Ziya Paa, Fuzlde de ayn ekilde neyi seveceini bilmez. O ka
dar ki, paa sevgisini anlatnca, dili bir plastik madde ile oynar denecek
kadar bilen, att admlarn ounu hesap eden airin yerinde, ortada
sadece bar yank bir adam kalr. Trkenin en olgun iir kitaplarndan
birini bir kebap dkkn haline getiren bu takdir, aa yukar edebiyat
tarihilerimizin qunun somadan kabullendii ve aynyla tekrar ettii
hkmlerin balangcdr. Bu yanl mlhazalardan Ziya Paann o kadar
sevdii, taklit ettii Rhi de paym alr.
Ruh'ye veren keml-i hret
Terkibinde olan letfet
Amm ki eer bi-veh-i tetkik
Seng gheri olunsa tefrik
Azdr shen-i giranbahs
Bksi aczeler duas.
Ziya Paa, Bakinin byk liriklerimizden biri olduunu anlyamad
gibi, Rhiyi de anlayamaz. Nedimin ise ancak bir tek izgisini o da de
itirerek v e rir:
T mertebe-i mizaha yetmi!

341
phesiz Nedimde, hem de zarif eklinde mizah ve alay vardr. Ve
paann bize bunu bir merhale gibi gstermesi mhim bir dikkattir. Fa
kat Nedim sadece bu mudur?
Harbt mukaddimesi nin btn yanl hkmlerini burada ten
kit edecek deiliz. Esasen bu acele ve sakat eser, Ziya Paa'nn zevk ve
bilgisindeki boluklar gstermek iin yazlma benzer.
Bizim iin o, daha ziyade nesirleriyle farkna varmadan yaad dev
rin kroniini veren, baz manzumelerinde bir nevi felsefi buhrana kadar
ykselen adamdr.
Ziya Paa'nn nesir eserlerini Avrupada yazm olmas ve bunlann
memlekete ancak gizli olarak girebilmeleri bu nesrin daha yeni nesiller
tarafndan zamannda ve lykyla tanlmasna imkn vermemitir. Bu ki
barla Nmk Kemal mektebinin dndaki nesrimizde onun bir hissesi olup
olmadm tayin etmek epeyce gtr. iirine gelince, tilmizi olan Nzm
Paanm mehur Terci-i bend inden Serveti Fnun devrine kadar bu
iirin tesiri daima grlecektir.

inasiden sonra
NMIK KEMAL
I
HAYATI

Nmk Kemal 1840 yl, 21 birinci knun ar


amba gn (1256 evval 26) Tekirdada doinasfden evvel
du. Babas mneccim ba Mustafa sim Beydir.
Baba taraf Mahmut I devrinde, Iran harple
rinde ehit olan, Hammerin ak fikirliini o
kadar vd sadrzam Topal Osman Paadan gelir'. Osman Paa ailesi
ni somalar daima saltanatn etrafnda nisb bir ikbalin tatl veya ac cil
velerini tadarken grrz. Topal Osman Paa'nn olu, air Ahmed Ratib
Paa (lm 1757), hcegn snfndan vezirlie kadar ykselmitir. Onun
olu ve Kemalin dedesi emseddin Bey (lm 1825) Selim III tarafn
dan o kadar seven ve ona ihanetiyle etraf artan mabeyincilerdendir.
Kemalin babasnn Abdlziz devrinde fazla rabet grmemesinde bu ha
disenin tesiri olabilecei gibi, tarihi ok seven, fikirlerinde ondan hz alan
Nmk Kemalin baba tarafndan fazla bahsetmemesinin bir sebebi de bu
vaka olabilir. emseddin Beyin kardelerinden mderris Osman Paa
(lm 1755) cesareti ve maceras ile olduu kadar tabiatnda birdenbire
vukua gelen deiiklikle de dikkate ayan olan talihsiz bir lim ve mu
hariptir.
Annesi Konica erafndan mirlivanha kadar ykselen Abdlltif
Paann kz Nesime Hanmdr. Nmk Kemalin annesi, Abdlltif Paann Afyonda memur olduu srada lmtr. Nmk Kemal bilhassa bu
tarihten soma Abdlltif Paadan ayrlmam ocukluunu ve ilk genli A ilenin uzak cedleri iin fazla bir ey bilmiyoruz. A li Ekrem, Topal Os
man Paa'nn babasnn KonyalI Bekir A a olduunu syler. Nmk Kemal de
bir m ektubunda bir Sadrzam ile bir Padiah kznn torunu olduunu telmih
eder. Bu hususta ve btn bu etd iin bk. bnlemin Mahmud Kemal, Son
Asr Trk airleri, N m k Kemal s. S34, Mithat Cemal Kuntay, Nmk. Ke
mal I.? Prof. Mehmet Kaplan. Nmk Kemal, stanbul 1948.

342

343
ini hemen hemen onun yannda geirmitir. Nmk Kemalin tahsili de
bu zatn memuriuk tesadflerine gre olmutur. stanbulda bulunduu s
ralarda ay Beyazt rtiyesine ve sekiz ay kadar da Valide rtiyesine
devam etmitir. Bu ilk alarn intihalarn bilmiyoruz. Olu Ekrem Beyin
biraz romanlanlm ve ok taraf mphem biyografisinde Nmk Kemal
in asl hayat dedesinin Karsa tayin edilmesi e balar.
Nmk Kemal dedesi ile beraber Kars'a gittii zamanlar on iki ya
nda idi. Oradan, yine dedesi ile beraber, Sofyaya geerler. Bu seyahat
lerin onun gen muhayyilesi zerindeki baz tesirlerini eserlerinde grmek
mmkndr.
Cezmidki cirit oyununun ark vilyetlerinde hl devam eden bu
eski ananeden geldii muhakkaktr. Sofyada iken hkmet konana de
vam ettii ve belki dedesinin kalem ilerine yardm ettii zannedilebilir.
Ali Ekrem Bey'in naklettii babasna dair hatralar arasnda, Sofyada hal
kn ztrabyla ve hakik hayatla temasna ait baz eyler vardr. Fakat
kendi yazlarnda Nmk Kemal bu bahse hi girmez. Nmk Kemal Sof
yada onalt yanda iken evlenmitir. Zaten onda her ey byle erkendir. Ondrt yanda iken bir defter dolusu iiri bulunacaktr. Yirmi iki ya
nda divan sahibidir. Yirmibe yamda devrin en mehur imzas olarak
tanlr.
1274 (1857) de Sofya'dan stanbula dner. Memduh Faik (Dahili
ye Nazn Memduh Paa) ve Hayret (Deli Hayret) beyler gibi yat olan
airlerle tanr, biraz sonra da Leskofah Galib, Hersekli Arif Hikmet,
Yeniehirli Avni ve Ziya (bu sonuncusu o zaman henz mabeyindedir) bey
lerle dost olur. 1277 de Arif Hikmetin evinde toplanan Encmen- uarann arasnda bulunduunu Ebzziya sylemektedir.
Kni Paa stanbul'da Emtia Gmrk Nazr
olduu zaman Leskofah Galib Beyi kendisiinasi 3e tanma
ne tahrirat ba ktibi (daha sonra mektupu)
yapar, o da ok sevdii Nmk Kemali gm
rk kalemine getirir (1276-1859). Nmk Ke
mal burada Leskofah'nn Trablus Gmrk Eminliine tayin tarihi olan
1278 ylna kadar, yani iki sene kalr. Bu iki senenin Nmk Kemalin sa-'
natna, hatt btn ahsiyetine mhim tesiri olmutur.
Filhakika inasi ile tantktan ve eski iirin dnyasn braktktan
sonra dahi Galib Beyin iirinden gelen tasavvuf lgat, bu iirin dayan

344
d hayal sistemi ve davranlar onda uzun zaman asl ahsiyeti idare eden
bir esas zemin gibi devam edecektir.
1288 yl Nmk Kemal'in hayatna iki mhim deiiklii getirir. Ev
vel o senenin ramazannda inasi ile tanr ve aada greceimiz gibi
yepyeni bir fikirler lemine girer. Soma da Said Beyin Bbli'nin mu
halefet fkras diyerek ehemmiyetini anlatt Tercme Odasma tayin edil
mek suretiyle yemlik fikirlerinin ve itiyaknn kuvvetle hakim olduu, b
yk memleket meselelerinin daima canl ekde karsna kaca bi
muhite geer.
Nmk Kemal inasi ile ne surette tantm Tlim-i edebiyata
dair risale de anlatmtr : Hangi senede olduu hatrmda deildir. Fa
kat zannima gre yetmi sekiz sene-i hicriyesinde olacak, bir razaman
gn kitap aramak iin Sultan Bayezt Camii avlusundaki sergilere girdim.
Elime tlik yaz ile bir kt paras tututurdular. Yirmi para istediler. Pa
ray verdim, kd aldm. stnde lhi nvanm grdm. Dervi Yunus
lhisi zannettim. Bununla beraber okumaa baladm. O lhi ne idi?
Bilir misin ne idi? Bu cmleyi takip eden satrlarda, Nmk Kemal, nesri
ni evvelce tapd halde sevmedii inasinin hi bir kelim olduunu
o iirden anladm der. Bundan soma gelen cmle ise onu"Nmk Kemal
yapan byk sergzetin ksa hikyesidir: Fikrimi edebiyat arkadalar
ma anlatamadm, gittim gazetesine muin oldum. Bundan soma da gaze
teye ilk yaz olarak mhut arslan tarafndan yaralanm zenci fkrasn yaz
dm syler. Tasvir-i efkr m hemen hemen ilk saylarnda kan bu yaz
sayesinde Nmk Kemalin gazeteye hangi tarihlerde baladn ve yard
mnn henz ne seviyede olduunu reniyoruz.
Filhakika zenci fk ra snn bize verdii balangla 1865 ylnda inasinin yerine gazeteyi idare ettii zaman tandmz Nmk Kemal karlatrlsa Cezmi muharririnin inasiye neler borlu olduu anlalr. Bu
kk tercme fkrann ilk dellet ettii ey, Nmk Kemalin o tarihte
Franszcaya yeni balam olmasdr. Bundan bir yl soma, 1279 yl ra
mazannda Nmk Kemali dostu Mustafa Refik Bey'in kartt Mirat
mecmuasnda Montesquieunn Roma'nm it ve izmihlline dair ad
l eserini tercmeye balam grrz. Gerek bu tercme, gerek ona yaz
d mukaddime onun inasiyi tandktan sonra nasl bir hzla deitiini
gsterir. Bu hakik bir iklim deitirmeye benzer.
Yazk ki Mirat gazetesi ancak yedi nsha kabilmi ve Mnif Paa
ile aralarnda kan bir mnakaa yznden li Paann kendisine ya tar
ziye vermesi, yahut mecmuasn kapatmasn teklif etmesi zerine Refik

345
Bey kapatma tercih etmitir. Bu malmat aldmz Ebzziya, paann
Refik Beye yaplan yetmi be kuruluk bir zamm ok grdn ve ka
lemiyle izerek hizasna surhle Emektar olan odac brahim Aa'ya veril
mesi muvafk- madelettir. diye reddettiini tasrih ed er2. 1279 (1862) de
kan Mirat mecmuasndaki bu tercmelerden soma Nmk Kemal'in im
zasn tayan bir esere uzun mddet tesadf etmeyiz.
Elimizde Nmk Kemalin, koleradan ve Refik Beyin lmnden bah
settiine gre 1282 (1865) ylma ait olduu aikr olan bir mektup ms
veddesi bulunmaktadr 3. Bu mektuba Nmk Kemal'in, Halepte bulunan
ve kendisine bir maarif nizamnamesi hazrlamak vazifesi verilen Galib
Bey'e bu hususta yapt tavsiyeler gen adamn bu tanmadan haline gel
diine gsterir. Bu mektupta gen Nmk Kemal, leyl mektep sistemini
nk bu halde hem yolu ile ve hem vaktiyle derslerine alrlar, hem
de ekser pederlerin terbiye edeceim diye gsterdii nbec unf ve id
detten ve validelerin mnasebetsiz rahm ve efkatlerinden ve kahve
hane veya helva sohbetlerinde turrehat ile vakit geirmekten kurtulurlar.
cmlesiyle mdafaa eder ki buradaki annelerin mnasebetsiz rahm ve ef
kati daha geniliyerek lntibahtaki Ah Beyin ocukluu olacaktr. Fa
kat bu mektupta asl dikkate deer birka nokta daha vardr. Bunlardan
biri o gnlerde N m k Kemalin Montesquieuden baka Voltairei de oku
makta olduunu sylemesidir. lletin [kolera] zaman- iddetinde kapular
[daireler] baya tatil hkmne girdiinden bendeniz dahi sokaa kma
dm ve bu srada sair kitaplarla beraber mehur Voltaire'in felsefiyatm oku
dum. Bu zat akayid-i mevcudenin tahrifine vakf- nefs etmi ve fakat Ah
med Vefik Efendi'nin Bursay ykt yolda hareket ederek tahribatnn bir
oundan mstakim tarikler alm ise de bir takm dahi zulm u tevi
ten baka bir eyi mucip olmamtr. diye balayan ksmnn Voltaire'in
Dictionnaire philosophique ini bilhassa Allah maddesini okuduktan son
ra sca scana yazldm gsterir. Mektup, Refik . Beyin lm zeri
ne bir mddet olduu gibi kalm ve onyedi gn sonra bitirilmitir. Aa
yukar byk bir esermi gibi bir aylk bir zamanda hazrlanan bu mek
tubun sonunda Nmk Kemalin Leskofal Galib divanna ayn gnlerde
yazd ve stadma msveddesini gndermek istedii eski ina usul ile
yazlm bir mukaddime de vardr.
Ayni mektupta eski ile temas henz tamamiyle kesmemi olan air
bu ikinci slbunu hangi kaynaklardan beslendiini stadna bizzat ken

? Yeni Tasvir-i Efkr, Yeni OsmanlIlar tefrikas terinievvel, nr. 84, Re


fik Bey bilindii gibi 1861 (1280) kolerasnda lr.
3
Mithat Cemal Kuntay, Nmk Ker.aJv, I, s. 29 v.d., klie halinde
mektup.

J40

disi anlatr: Esasen iltizam ettiim meslek Feyz yoludur, fakat b


tn Istlah- Irakiyeye hasrederek tebih-i airaneden mahrumiyetini is
temediimden ekser yerlerde rf! ve Nef'nin tebihatm ve baz cihetle
rinde evket'in hayltm taklit ettim. Buralarnn ifadatmca bittabi Veysi
yolunu tuttum. Ve baz yet-i kerimeler istimalinde ve ksa ifadelerde Fuzlinin mektubuna dahi okandm ve birka yerinde Makamatm sanayi-i
lfziyesine azmy ettim ve ebyt ile istidllde btn btn Vassaf yoluna
gittim. Ancak byle yerlerinde Feyzi yolunun hasyisijden olan tumturak-i elfzdan dmemek iin Nergisinin tetbu-i izft belsndan kum la
madm... dedikten soma bu kadar zenilerek yazlan eser hakknda he
le bendeniz kendimi Fuzlnin muadili bir eser sahibi oldum zannediyo
rum hkmn vererek, Galib Bey de bunu byle bulursa mftehir ola
can syler.
Hi bir vesika gen Nmk Kemali anlatmakta bu mektup kadar
mhim olamaz. Bir taraftan Leskofal divanna yazm olan mukaddime
ile bu 1865 ylnda Voltaire'in ve Montesquieunn dnyasna adm atm
gen adamn, bir daha dnmiyecei sahillere vedama benzer, dier taraf
tan ise btn Nmk Kemali verir. Filhakika o Vassaf, Nergisi, rf, Fuzl zenileri, o bilerek benzemee almalar, bir tek eserde birka us
tann ve tesirin peinde koma, onda mr boyunca devam edecek eyler
dir. Vka daha olgun yalarnda Nmk Kemal rneklerini byle sayma
yacak, hatt elinden geldii kadar gizleyecektir. Fakat eser daima ok
soukkanl bir yn hayranln ve hesabn mahsul bir terkip gibi ahzrlanacak, daima arkasnda sahibinin iradesi ve onun hibir zaman kva
mm bulamayan zevki, arzu ve hevesleri grlecektir.
Filhakika bu ikin ve zoraki sluplu mukaddimeyi Trkenin a
heserlerinden biri olan ikyetname ile en umulmadk ekilde mukayese
eden hele bendeniz kendimi Fuzulnin muadili bir eser sahibi zannediyo
rum hkm muharririmizin btn bir tarafdr.
phesiz bu mektup bir genlik eseridir. Fakat Nmk Kemal bu gi
bi eylerde her zaman biraz gen kalacaktr.
Tlim-i edebiyata dair risalende Nmk Kemal, inasinin kendi be
yitlerinden birini tashih ettiini de anlatr. Ayrca bize inasyi tandktan
sonra syledii beyitlerden verdii iki misal, zerinde durulmaa deer.
nk icr-yi tevndr temeddnden murad
Farzolur slh cemiyyetin efrdna

347
Bu beyit bildiimiz gibi inasinin mebna-y temeddn madde-i tevn ol
masyla... diye balayan mehur cmlesinin nazma geiidir, ikinci beyit
inasi Ue ve Avrupal rneklerle Trkeye giren vicdan kelimesinin et
rafna dner :
Hkmn infz eden kann- insniyyetin
Kendi vicdmnda bir thmetle mesl olmasn
Yine ayn risalede Nmk Kemal inasinin gelii ile
edebiyatn deimesini u ekilde anlatr : Tasvir-i efHer eyden
krn zuhuru rde bir devr-i inkitaa mebde oldu.
evvel nesir
Bildiimiz airler manzum szlerini tasavvufa hasret
tiler. O zamana kadar bilmediimiz eshab- iktidar iin
de on alt, on yedi yanda iken Ekrem Bey zuhuj et
mee balad dedikten sonra Ekremin de biraz sonra
kendilerine iltihak ettiini syler. Filhakika Avrupa'ya giderken gazeteyi
ona emanet edecektir.
Leskofal Galibin stanbul'dan ayrl Nmk Kemali yeninin kar
snda serbest brakmt. inasinin 1865de Avrupaya kamas ise ona
bir nevi rt getirir. Filhakika yukardaki mektubun yazlmasndan hemen
bir iki ay sonra biz efkr umumiye karsnda zenme taraflarn az ok
gizlemee muvaffak olan bildiini sarahatle anlatan bir baka Nmk Ke
mal grrz.
inasi Ebzziyanm dedii gibi uuru hakayk-i siyasiyeyi ihatadan
kasr olan halk her eyden evvel okutmak lzm geldiine inanyordu.
Nmk Kemal ise her yazd eyi neretmekten mtelezziz4 olan insan
d. O gazeteci ve efkr umumiye adam olarak domutu. Her sabah bir
gece evvel yazdn ellerde ve dncelerle grmekten holanyordu. Efk
r umumiye ona gre uzun hazrlklarla deil, heyecanla teekkl ederdi.
inasi, gazetesinin banda olduu mddete Nmk Kemale kendisi ;
olmak frsatm vermemiti. Beendii insanlara kaytsz artsz teslim olan
uslu ocuk, o stanbul'dan uzaklar uzaklamaz, dizgini boynuna atlm bir
kheylan gibi yerinden frlad. Kendini hr bilrienin verdii bir olgunlukla
birbiri ardnca meselelere hcum etti. Yazk ki, birbirine bu kadar ya
kndan bal olan bu iki insann mnasebetleri o artdan itibaren bitmi gi
bidir.
*
evvel 1910.

Yeni O sm anlIlar T arihli, T efrika 154. Yeni T asvir-i Efkr* 30 Kanuni

348
Ne biraz sonra buluacaklar Avrupada, ne de dnlerinden sonra
biz onlar bir daha yan yana grmeyiz Bu bir dargnlk mdr? Sadece
inasinin vehminin sebep olduu bir uzaklama mdr? Bu suallere bugn
cevap verecek vaziyette deiliz.

Yalnz iki vesika bu usta ve rak mnasebetini Nmk Kemal hesa


bna hi beklenmedik bir ekde bizim iin aydnlatr. Bunlardan biri i
nasinin Fuad Paamn sraryla Avrupadan memlekete dnmek iin yola
kmas zerine Nmk Kemalin o zaman Tasviri idare eden Ekrem
Beye yazd mektuptur. Nmk Kemal bu kk mektubunda dostuna
artk Bbli'ye teslim olduunu sand inasinin gazetesine muharrirlik
etmemesini aktan aa tavsiye eder.
kincisi ise, inasinin lmn M. Fantonun evinde iken haber al
d .zaman yannda bulunan Ebzziyaya ben mmkn deil inasinin ce
nazesinde bulunamam demesidir ki eski balln avdetini gsterir. Bu iki
ahadetin aras bizim iin tamamiyle botur5.
ilk kanaat darbesi Lisan- Osmannin edebiyat hakkn
da baz mlhazt mildir adl deneme oldu6. Sanki
Gazete
inasinin yerinin bo kalmadm gstermek ister gibi,
ve
gen muharrir bu yazy btn gr kabiliyetini, vzh
meseleler
dncesini, dikkatini gsterecek ekilde yazmt. Trkede ilk defa olarak edebiyat ve dil meseleleri bu ka
dar etrafl ekilde ele almyordu, ikinci hamle Tp tah
siline dair olan makaledir. Memlekette tp tahsilinin erevesine giren bil
gilere ait terim meselesini ele alan ve derslerin Franszca okutulmasna itiraz
eden bu makalesiyle daha o zamandan mnevver zmrenin dikkatini e
kiyor, kendisine balyordu. Arkasndan cemiyet hakkmdaki tenkitlerini
veren Ramazan mektubu geldi. Nmk Kemal olduka sert haval bu ya
zda yepyeni bir mahede kudreti ve hakiki bir hiciv kabiliyeti gstermek
le kalmyor, Trkeye ve cemiyetimize bir haric lem fikri, mill hayatla,
tarihle yeni bir alka getiriyordu. Gariptir ki daha bu makalede Nmk
Kemalin eski Osmanl taraf grnr. Yeni alan Askeri Kyafetler Mzesinde gezerken yenierilerin ilgasndan bahsedi tarz hemen hemen ta
rih etrafnda ilk duygulanma tecrbesidir. Nihayet mehur Yangn ma

5 -.Mecmua-i Ebuzziya, s. 863.


6 Tasvir-i Efkr, 16 RebKilhr 1283, nr. 416-19 R ebilhr 1283, nr. 417.

349
kalesiyle 7 uyandrd hayranlk duygusu li Paay kendisine bir nian
ile taltife gtrd. Nmk Kemal bu makalede yangn yerlerine krgir in
aat yaplmasn emreden bir hkmet kararm, daha evvelden bu mesele
nin btn imkn ve artlar zerinde dnmek suretiyle tasvip ediyordu.
Bunlarn arkasndan da mliyemizin vaziyetine dair Reid Paa slbuyla
yazlm layiha klkl- makalesi, kadn ve gen kz terbiyesi ve bir kadn
hastahanesinin kurulmas lzumu zerindeki yazlar gelir.
Hakikatte birdenbire dikkatimizi kendimize evirmekle hi yoktan
btn bir edebiyat dourmu olan bu makalelerin bazlar devri iin a
rtc saylacak derecede klfetsiz ve tabu bir slupla, bir ksm da ben
bu lisana her ekilde hakimimi demek ister gibi eski nesrin slp ve oyunlanyle yazlyordu. Bu zamanlarn mahsul olan Devr-i istil risalesi bu
ikinci ksmdadr.
Kemal Devr-i istily Yeni Osmanlar cemiyetinin kurulmasndan
be ay sonra tand Ebzzya Tevfik'e 1865 yl ocanda bir gecede de
te etmek suretiyle yazmtr. Ebzziya ile bu dostluu mrnn sonuna
kadar srecek ve daima airin almalar iin faydal olacaktr. O. gerek
Tasvirin ve gerek Yeni OsmanlIlarn her yere deta grnmeden girip
kan, her derdin aresini bulan civa gibi hareketli, vefal uzvudur. Gerek
inasinin ve gerek Nmk Kemalin hayat hakknda bildiklerimizin ou
nu yazlam a ve cmert dostluuna borlu olduumuz bu muharrirden iler
de ayrca bahsedeceiz. Nmk Kemalin bu senelerde Recai-zde Ekrem
Bey'le tantm yukarda grdk. Avrupaya kaarken Tasviri ona b
rakacaktr.
Nmk Kemalin Yeni Osmanllar cemiyetinin kurucularndan olduu
nu ve onun idealine de Abdlhamidin darbei hkmetine, yani mutlak
, imknszla kadar sadk kaldm yukarda anlattk. Veliaht Murad Efen
di ile daha Avrupaya kamadan evvel yakndan dost olduunu, Abdlhamidle tanm bulunduunu da ayni ekilde biliyoruz.
Ali ve Fuad Paa*larn mnavebe, yahut da infisal hlleleri ile memle
keti idare ettikleri bu devirde yeni gelien Trk matbuatnn baz mhim
Terctime-i hal-1 fak iran em in cam i olduu guralbdendir ki stan b u lun
h arik ten m uhafazas hakknda baz m ta l a t havi Tasvir-i efkrda n e re tti
im b ir m akale b ir dereceye k a d a r bedia m utab k yazld iin o zam an B a
bIli'nin en byk m ansblannda bulunan ve kalem lerini m ttek -y i lem k
yas eden baz zev t tarafn d an fevkalde bir ey addolunarak orada olan f i
k ir ve m erebe m uhalefetle beraber d e f a te n rtbe-1 saniye ile ta ltif olunm u
tum*. Mukaddime-1 Cell.

350
meseleler etrafnda nasl bir gayretle altn ve Karamme-i linin bu
nu nasl karladn, bu arada Erzurum vali muavinliine tayin edilen
Nmk Kemalin bir mddet stanbulda ayak srdkten sonra Parise ne
artla katn; yukarda grdk.
Onun da Paristeki hayat tpk Ziya Paannki
gibi aa yukar Hrriyet gazetesi etrafnda
Kemal Pariste
toplanr. Son neredilen vesikalardan bu sene
sren gurbette Yeni Osmanllar arasndaki hengi
muhafaza etmek iin nasl bir gayret sarfettiini
reniyoruz *. Gerek Ziya Paa ile dier aza arasnda kan an! aamam az
lklarda, gerek Kni Paa-zde Rifat Beyle Ziya Paa ve i Hrriyet ga
zetesi muharrirleri arasndaki mcadelede Nmk Kemal genliine ra
men uzun zaman bir hakem ve yattrc vazifesi grmtr.
Ziya Paann devletin en kyc unsuru olan smail Paa ile ibirlii et
mesine mukabil Nmk Kemal'in Hrriyet gazetesinden ekilmesi de bu
olgunluun iaretidir.
Bbli ile giritii mcadelenin yan banda kendini yetitirmek hu
susunda yaptklarn maalesef pek bilmiyoruz. Muhakkak olan bir ey var
sa Mr. Fanton9 isminde bir zattan hususi ekilde.hukuk rendiidir. Ke

s M ithat Cemal K u n tay m N m k Kemal ve Suavi eserlerindeki ve


sikalar.
9 M. F an to n hakknda b k Ebzziya, Yeni Osm artllar tarihi, Y eni Tas
vir-! E fk r, nr. 132, M ith at Cemal K untay, N m k Kem al, H, 1949, btn
ba ta ra f. Bu sonuncusunun nerettii vesikalardan anlaldna g re M. Fanton b ir fik ir adam ndan ziyade bir adam idi. N m k K em alin dnnden
bir m ddet evvel (2 T em m uz 18T0) stanbula gelen Msy Fanton, d ah a Av
ru p ad a iken M ustafa F zl P aamn giritii b ir Kur'an basma iiyle me
gul olmu, s ta n b u lda im endfer imtiyaz, M aliye N ezaretine sa tla c a k k
tlar, arap ve saat, M uzika-i H m ayun iin m usiki letleri ithali gibi trl
mali teebbslere girim iti. Bu teebbslerinde M ustafa F zl P aa takmnn,
V elihat M ur ad Efendinin, Zaptiye N a z n H sn P a a mn yardm larn temine
alr, K em alin, babas, d i e r tandklar da m nasebetlerinde kendisine az
ok yardm ediyorlard. O, T anzim atla beraber stanbula dolm aa balayan
byk firm a la rla alkal m teebbislerden ve i sim alarm dand. F a k a t Kur'
an m eselesinden gayr o la n ilerde byk bir ey elde edememiti. stan b u lda
M ustafa P aa kendisine F ranszca b ir gazete k arm ak ve ayrca T rke bir
m ecm ua n eretm ek zere b ir m atbaa kurm as iin serm aye verm ek stem i ve
bu m a tb aa d a T rk ve A ra p yazma eserlerinin de neredilm esi dnlm t.
H a tta li P a a bile bu fik re yanam grnr. Biraz fa z la hayal adam l ol-

351

mal Londrada iken stanbula gelen bu zat burada yeni OsmanlIlarla baz
muhitler arasnda temas vastas olmutu. Ayrca sk sk tiyatroya gittiini,
Fransz klsikleriyle beraber Shakespeare ve Hugoyu, ve romantikleri,
gnlk edebiyattan ban eyleri okuduunu tahmin edebilirizi0.
Nmk Kemal stanbula 1870 Kas un aynda (1 Ramazan 1286) d
ner. Ayni gnlerde Teodor Kasap, Diyojen adl mizah gazetesini ka
r r 11. Ali Paann lm tarihine kadar (6 eyll 1871) Nmk Kemal'in
duu anlalan M. F antonun bu teebbslerinin hangilerinde m uvaffak olduu
pek belli deildir. li P aa nn kendisine verdii n ian ve ik i yz lira hsan da
ha ziyade gazetelerde T rk davasn tutm u olduu iindi. Elde bulunan vesi
k alar onun, K em al'in sta n b u la dnnden so n ra geldiini gsteriyor. Nc
mk K em alle sevitikleri m uhakkak olan bu z a tn mali teebbsleriyle airin
kendisinden ziyade babasnn al k a d a r olduu anlalyor.
o Nmk Kem al, A bdlhak H am ide yazd b ir m e k tu p ta tand ve sev
dii g a rp eserlerine dair b a n fik irler veriyor : S hkespearee niin merakn
yok ? Onun bir m untazam ca oyununu tercm e vey a adaptasyon su retiy le li
sanm za nakletm i olsaydn, sanrm ki edebiyatm za b ir byk hizm et et
mi olurdun. Ben Corneillein ulviyet-i efkrna m eftu n olanlardanm . Asarn
dan evvelden b eri Cinnay severim. H rriy et ve ham iyyet nam na yazd
eylerin en gzeli odur. Le Cid ile zaten im tiza edememitim. Horace
larla kezalik. Polyeucte H ristiy a n l a hepsinden ziyade m ail iken, Cinnas
dan so n ra yine Comeillein h e r tiyatrosundan gazeldir. E e r klasikler tekmi
yan nda ise C orneillein Agsilasm i umum eserlerin e m raccah gremezseno zam an syle. Mecmua- Ebzziya, n . cz 13.
Dumas P re zam annda en m ehur olmu ve h a tt m uasrlarnn cmlesi
ne te rc ih olunm utur. Bu derece m azhar- kabul olm asna sebep de yazd ey
lerin hem tatl hem parlak olm syla beraber, m illetin ocuklarna varncaya
k ad a r hem m nsn, hem zevkini anlayacak b ir yolda bulunmasdr. Mamafih
fikr-i hikm et ve hakikat-1 edeb n azarm ca yle H ugo, A lfred de M ussetye ta
kaddm deil te sav i kabiliyetini bile h aiz deildir. Fevziye Abdullah Tansel,
M ektuplarna g re N m k K em al ve A bdlhak H am it 1949 s. 24.
E n gzel eseri rom anlarndan Monte-Cristo le Les T ro is Mousquetaires
tiyatrolarndan Antony ile La Heine M argotdur. M talea edersen anlarsn.
Dumas Fils ekseri snn F ra n s a ya m teallik m ahede le yazar. Binaenaleyh
neriyatnn lezzetini bulm ak baya P a r is te bulunm aa ve F ranszlarn her
t rl m uam elt- siyaset ve m a arifetin e k arm a a tev ak k u f eder. Y alnz La
Dame aux Camlias, insaniyet in yazlm bir eserdir. A nn m ahiyetini o ese
ri gsterir. (H am id, M ektuplar I, s. 28).
* Kemal m eh u r Nfus m akalesinde Teodor K asapta n yle bahseder :
O asrd a ne k a d a r Rum v a r ise T rkleri m ahvetm ek, ne k ad a r T rk v a r se
R u m lara kar ta h affu z etm ek iin sil h a sa rlm a k ta n baka hi bir ey dn
mez iken, bundan otuz be k rk sene so n ra stan b u l'd a bir Kum peyda olacak,
Diyojen namiyle m aruf b ir gazete karacak, on d a Y unanistan'n g ere k kai
deye ittib a etm ek istesin, g ere k faydasn a ra sn Devlet-i A liyeye iltih ak tan

352
Diyojene verdii baz fkralardan baka hi bir yere bir ey yazmadm
btn kaynaklar sylerler.
Bu susma esnasnda Avrupadan dnen arkadalar Read ve Nuri
Beyler de bulunmak zere yeni bir ekip kurmutu. Kemalin ve arkadala
rnn bu devirdeki hayatlar iin sadece mnasip vakit ve imkn beklemek
ti denebilir.
li Paadan bir ka gn ara ile inasinin
lm zerine (13 /E y l l/1871) Faz MustaDauk almalar
fa Paa'mn, Tasvir-i Efkr matbaasn vere
seden satn alarak Ebzziyaya hediye etmesi
zerine ikisi de tekrar gazetecilie balamak
frsatm buldular. Ebzziya, kendisi imtiyaz alamad iin bu genler
daima dikkat altnda idiler ve hkmet Karamame-i linin verdii ferah
l kaybetmek istemiyordu, az mterili bir mecmua halinde kan
Hadikay iltizam usul e tutarak gndelik gazete yapt. Soma da Sirc adl, imtiyaz kendine ait bir gazete kurdu. Aynca daha 1872 yazn
dan itibaren kitap nerine balad. 1872-73 seneleri, evvelce yazlm
Devr-i istil risalesi ile Fatih Sultan Mehmedin, Yavuz Sultan Selim
in, Salhaddin-i Eyyubinin Evrak- Perian ad altnda cz cz, basl
d devirdir.
Fakat Ebzziya, Nmk Kemali istedii gibi gazetesinin ats altna
j eletiremedi. Gazetelerin sk sk tate urad bu devirde tek gazete ile
baika aresi olmadn Franszca, Trke, Rum ca ln eyleyecek, bir T rk
g azetecisi d e tide ta s v ir ettii bedayi-1 medenlyyeden (yani OsmanlI v a ta n
n n kalknm asn) birine brhan suretinde gsterecek denilse kim inanrd.
M u stafa N ih a t zn, Namk K em al ve b re t Gazetesi. stanbul 1938, a. 67.
u Ali Pag a, N m k Kemal'in m em lekete dnmesi iin yaz yazm am asn
biricik a r t olarak koymutu, bu sktun sebebi budur. Ebzziyann verdii
m a l m a ta gre Kemal, dnnden sonra Ali P aa'y defa ziy aret etm itir.
B u n larn birincisi 3 R am azan 1286 gecesidir k, Kemal gece y an sn a kadar M erc a n dakl k o n a k ta kalm tr. Bu m lkatta Ali Paa, N m k K em al'e F ransz A lm an h arb inin A vrupadaki akislerini sorm utur. k in ci ziyaret bir ay sonra,
b ay ra m h a fta s iindedir. Bu ziyaretinde Ali P a a N m k Kemald en F ran sa'n n
yenilm esinin sebepleri hakknda bir lyiha istem itir. K em al, hazrlad ly ih a
y o senenin yaznda Ali P aay a bir gece g t rm t r. Bu ziyaretinde Mtlnlf
P a a ile Tfl- nata sahibi E dhem P ertev P aa k o n a k ta imiler. Yem ekten
s o n ra da Y u suf Kmil P a a gelm i N m k K em al'in Ali P a a ya verdii bu lyi
h a d a b ilh assa hrriyet kelimesinin zerinde sra rla durm utu. (Ebzziya, Yeni
O sm anlIlar tarihi. Y eni Tasvtr-1 E fkr, 2-10 M art 1919 tarihli nshalar; ondan
nak len M ith a t Cemal Kuntay, N m k K em al, II, s. 99-100).

353
kalmak, hareketi yanda brakmak demekti. Zaten ibret, Hadikadan
birka ay evvel km (13/H aziran/1872).
Nmk Kemal bu 1872-1873 senelerinde kudretlerinin btn lsn
verdi. cabnda iki gazeteye birden en pervasz bir dille makale yaza
cak, tenkit edecek, tekliflerde bulunacak, mill hayatn her kesini, dev
rinin en uyank adam ve uyananlar iinde en tesir edici ekilde konuan
sfatiyle teker teker adesesine alacaktr.
Yukarda sylediimiz gibi byle bir hareketi uyandrmak ve besle
mek iin lzmgelen vasflarn ouna sahipti. Etrafm kendisine balyan
sri bir ahsiyeti vard. Daha ocuk denecek yata kalemlerde almas
ona hem istedii zaman yaz yazma, hem de nndeki mesele zerinde az
ok metodlu ekilde dnmeyi, onu kendi imknlarna gre her cephesin
den mtala etmei retmiti. Cemiyetimizin ihtiyalar zerinde durmu,
dnmt. Btn takn grnlerine, saflklarna ramen kendisine
has vuzuhlu bir gr vard. Ayrca okuyucu karsna ok nazik ve ter
biyeli kmasn biliyordu.
Nmk Kemalin vey days olan ve hayatna
bret gazetesi
ok yalandan giren Mahir Bey mdr, Nmk
ve
Kemal bamuharrir, Read Bey ba muharrir
Siyasi mcadele
muavinidir. Gazetenin programm tesbit eden
ilk numarasndan itibaren bir ka nsha fasla
ile kan yazy aaya alyoruz :
Zaten kitbet mesleinden yetimi olduumuz gibi elimizden geldii
mertebe vatana bir hizmet etmei ve taayymz dahi bu yolda aramay
arzu eylediimizden ve matbuat memleketimizce bu maksatlar istihsal iin
en byk vasta grdmzden bir gazete nerine karar verdik. Ve yeni
bir gazete tesisiyle memleketimizde matbuatn terakkisine bir hizmet ibra
zna dahi muvaffak olamadmz iin bir mddet-i muayyene zarfnda b
retlin idare-i tahririyesini deruhte eyledik.
tikadmzca burada gazetelerin en byk vazifesi halkmza kavid-i
siyasiye ve terakkiyat-i medeniyeye mteallik malmat vermektir. Binae
naleyh elimizde olan iktidar- cizaneyi esasen [bilhassa mnsna] bu hiz
mete sarf edeceiz. Mamafih havadis i tasmda dahi kusur etmiyeceiz.
En mukaddes bildiimiz bir vazife dahi matbuat nizamnamesinin m
sait olduu derecede doru sylemektir.
.Muharrir-i evvel
Kemal

Muharrir
Read

Muharrir
Nuri

Muharrir
Tevfik

Muharrir
M hir
F. 23

354
iktidara aktan aa harp iln edercesine yazlm olan bu kk
beyannamede bir yn hakikat vard. Evvel bu genlerin gazetecilik ve
edebiyatla geinmek istedikleri syleniyor, sonra yeni gazete imtiyaz al
mann kendileri iin glnden bahsediliyor, belki de hl hkmete
faaliyetlerinin takip edildiine ima ediliyordu. En sonra da gazetenin asd
programna geiliyordu, ibreti, halka kaVaidi siyasye retecek ve
medeniyet yolunda rehberlik edecektir; ayrca daha elverili bir basn ka
nunu elde etmek iin alacaktr.
ibreti gazetesi, Mahmud Nedim Paanm ilk Sadrazamlk devrinin
hakik ehresini taknd bir zamanda kmaa balar. Gen Osmanllar o
kadar mcadele ettikleri h Paa'nm nasl bir muvazene unsuru olduunu
yava yava reneceklerdir. h ve Fuad Paalar byk kk sustimallere ramen, devlet nfuzunun Bblide kalmasnda muvaffak olmular,
ypratc gayretler sayesinde olsa bile, hkmdarn zerinde bir nevi velye't kurabilmilerdi. Muvazenesiz denecek kadar haris, ve her trl ahlk
kaydndan mahrum bir adam olan Mahmud Nedim Paa ise btn devlet
idaresini saraya devretmi, stelik bununla da kalmyarak yerini salamla
trmak ve etrafndakileri tatmin edebilmek iin 1839 dan beri kurulan her
eyi alt st etmiti.
Nmk Kemal Ibretteki bir makalesinde bu zaman, kyaslarda ken
disine hs mbala ile on bir aylk bir idare geirdik ki Devleti Aliyenin,
Kazak sngleri Silivride, svari bayraklar Ktahyada [Msrl brahim
Paanm muntazam svarisi olacak] grnd zamanlar bile o kadar buh
ran geirdii yoktu. diye anlatr a.
ite Kemal, keyf idarenin gemi bu kadar azya ald bir devirde,
sonradan gazetenin yznc nshas iin yazd makalede vicdanlarda
dolaan bir fikr-i cemiyetin ayine-i initaf olarak anlatt gazetesini ka
rr.
Gzel olsun diye yazmad zaman tatl bir muharrir olan Nmk
Kemal aym yazda gazetenin vatan bir meclis-i lfet haline getirdiini
syler. Yazk ki bu meclis-i lfeti bozanlar vard. li Efendinin kar
d Basiret, Filip Efendinin kard ve Kemal Paa zde Said Beyin
yazd Hakayikul-vekayi gazeteleri Ibretten, Diyojennden, Hadika

13 N m k K em al bretln yznc nshas dolaysyla yazd b ir yazda


bu fik ri tey it eder. bk. M ustafa N ih at zn, N m k K em al ve b re t gazete
si, s. 223.

355
dan ok ayn bir gzle etrafa brakyorlar, devletin mkil vaziyetini hi
gze almadan iktidara dalkavukluk ediyorlar, bilhassa Nmk Kemal ve
arkadalarnn o kadar iddetle ihtiraslarn akladklar Msr valisini - s
mail Paa - bol para mukabilinde, aktan aa tutuyorlard.
breti gazetesi Mahmud Nedim Paann sadaretinin son zamanla
rnda on dokuzuncu saysndaki Kemalin Garaz marazdr adl yazs
zerine drt ay mddetle tatil olundu. Kemal de Geliboluya mutasarrf
lkla uzaklatrlmak istendi. Bilindii gibi bu yaz, Badattan kaldrlan
Midhat Paamn aleyhinde ve bilhassa Sadrazamn telkiniyle kan dediko
dulara cevap vermek iin yazlmt.
Diyojen ise daha evvel bilhassa Msr meselesine dokunduu iin
tatil edilmiti. Hakikat u ki bu genler memleket meselelerinde hi bir
hatay affetmiyorlard. Bu esnada Mahmud Nedim Paa dp Midhat Pa
a sadrazam oldu; gazete de hkmedilen cza mddetini doldurmadan
Eyll sonunda kmak msaadesini ald. Fakat Kemal Bey devlet me
muriyetini kabul etmiyor!* dedikodusundan kurtulmak iin Geliboluya
hemen o gnlerde gitmee mecbur kald.
Kemalin Gelibolu mutassamfl ay kadar ksa bir zaman sr
mtr. Bu mddet zarfnda sancan ktisad vaziyetiyle megul olmu,
mektep amaa alm, belediyeye ait baz slahata teebbs etmiti. Kemal
iyi memurdu, mrnn sonuna doru Adalardaki mutasarrflklarnda ne ka
dar metodik altm smail Hakk Uzunarlnn nerettii vesikalarda
grmek mmkndr. Onun Gelibolu'da yaptklarn Mustafa Nihat zn
gazetelerdeki ksa bendlerden toplamtr; fakat azlinin hakik sebebi pek
bilinmemektedir14.
stanbuldan gitmeden evvel ve bilhassa Mahmud Nedim Paann d
mesi zerine Diyojen ve Hadikada yazmaa devam eden Nmk Ke
malin Hadikada ilk numarasndan itibaren N. K\ imzasyla, kendi
gazetesinde Gelibolu'dan bamuharrir im zal yazlar kyordu. stanbula
dnnden soma tekrar gazetesinin bana geti, ve mcadelesine koyul
du.
Bir taraftan fikirleri aydnlatmak iin mhim memleket davalarn,
anlatan byk makaleler yazyor, dier taraftan da gndelik hadiseler ze
rinde dncelerini sylyordu.
m

120.

Bk. M ustafa N ihat zn. N m k K em al ve b r e t Gazetesi, s. 114

356
Fakat Sultan Azizin bu son seneleri byk bir basn hareketine m
sait deildi. En cmert hislerle tahta kan Abdlaziz, Ali Paann bas
ksndan kurtulduktan sonra btn bir muvazenesizlik iinde, deil bir
padiahta her hangi bir fertte ayplanacak kadar hasis ihtiraslarn zebunu
olmutu. Hi iten anlamad muhakkak olan a n n esin in ve menfaatlerin
den baka bir ey dnmiyen saray takmnn oyunca gibi idi. li Paadan kurtulan Msr valisi smail Paa saray ve devlet ricalim stanbul'a
dkt para ile deta rtyordu. Sadece mnevverlere ve matbuata o
kadar dost olan ve Avrupaya kar oynad yan hkmdar rolne set
eken Hariciye nazr Halil erif Paay [Mustafa Fzl Paamn damad]
azlettirebilmek iin Mtercim Rd Paaya yirmi be bin altn hediye et
mee kalkmt u. stanbula geldii zaman saraya verdii otuz bin altn
sayesinde Dolmabahe sarayna arabayla hkmdara mahsus kapdan gir
mek hakkm kazanmt. Halinde kasasmda yedi buuk milyon liralk
konsod kt sylenen Abdlaziz Handa mthi bir para hrs balam
t. Esad Paamn ikinci sadaretinde masraflarn ve maalarn azaltlmasna
kalkld zaman kendi tahsisatna dokunulmas korkusu ile evvel Badat
hattn kese-i hmayundan yaptraca haberini yayarak bu tedbiri n
lemi, sonra da Esad Paay sadaretten azletmitL Memleket mesellerin
de hakikat kendisine anlathnca fevkalde meyus oluyor, hastalanyor, fa
kat iki gn sonra keyfi istedii ekilde yaayabilmek iin Mahmud Nedim
Paay sadarete getirmei dnyordu. Bu acaip vezir imparatorluun
habis talihi olmutu. stanbulda Rus politikas onun zamannda devleti
penesine ald. Rumeli Rus ajanlaryla dolu idi. Srbistan, Karada, Bosna
ve Hersek hatt Bulgaristan infilka hazrdlar. Saray, Msr meselesini,
Avrupaya yaplmakta olan borlar ve bu saydmz ilerin hi birini
gzden karmayan yeni mabuattan hi holanmyordu. Devlet ricali ise
Abdlaziz1i kukulandrmadan onun arzularna set ekmek gayretleri iin
de matbuatn efkr umumiyeyi kztrmasn ho grmyorlard.
Vaka Ibretteki yazlarnda bilhassa Nmk Kemal hkmetin yol
suz icraatndan sk sk Sultan Azize ikyet ediyor, onun doru dnce
sine tica eder grnyordu. Fakat bu hal, tpk Voltairein Le Sicle
de Louis XIV ile XV inci Louisnin karsna X IV nc Louisyi kar
mas gibi, bu zayf iradeli hkmdarn karsna Evrak- perian ile iki an
l dedesini karmasna mani olmamt. Bunlardan biri Belgrat mstesna
Srbistan' kesin olarak vatan corafyasna katm, Memleketeyni impara15
maddesi.

Bk. bnlem in M ahmud K em al n a l, Son sad rzam lar , Rd P a a

357
torlua balan, br ise Msr fethetmiti. Halbuki Abdlziz Han eli
mizdeki Srbistan kalelerim vaka ok byk zaruretler karsnda ve
dost Avrupa kabinelerin srarl tavsiyeleri neticesi olarak Srplara tes
lim etmi, Memleketeynin devletle zahir bir rabtadan baka bir ba olmyan bir Rumanya olmasna raz olmutu. Msr ise yine onun zamannda
aka elden gidiyordu. phesiz bu bir tefsirdir. Belki de Evrak- peri
anm Meclis Maarife gsterilmeden basld bahanesiyle toplanmasna
karar verilmesinin baka sebebi vardr. Muhakkak olan cihet, btn bu ne
riyatn saray ve hkmeti beraberce rktmesi, kh eski matbuat nizam
namesi ahkmna gre ve kh Karamame-i linin ahkmna gre gazete
leri tat etmesi ve baz kitaplar toplatmasdr 16 uras da var ki Abdlaziz idaresinin kararszlndan rahatsz olmaa balayan ve gnlk emir
lerle idare edilmekten bkan gazeteler 17 admlarn uyduracaklar sarih bir
matbuat kanununun tanzim edilmesini istiyorlar ve bunun iin mcadele
16
Evrak- p eriansn R eid P a a nn E vrak- siyasiyessi, M idhat Efen
Ci'ain cD aarck ve dier ru h satsz eserlerin toplatlacag h ak k n d a ilk riv a
yeti Hailca yazar. in g arib i eldeki nizam nam eye gre ruhsatsz olduu
iddiasiyle bu k itap larn toplanm as m m kn iken hkm etin ra-y D evlete
m racaat ederek o rad an k a ra r istem esidir, ib re t 88, 99 ve 100 nc n sh a lar
d a bu meseleden bahsederek m uayyen k anun ister. Hadika, toplatlm ak is
tenen Evrak- periandan : E vrak- perian gibi tarz- ifadesi lisan- Osm annin adna bu rh an olabilecek bir k ita p m em leketimizde beyz yldan be
ri vcude getirilm em itir. diye bahseder. O zam an M aarif N az n , H akayku'l-vekayi ba m u h a rriri L s tik Said B eyin babas Kemal P a a olduuna
gre bu ruhsatsz eserlerin toplanm asn ve bylece k itap sansrnn id d et
lenmesini olunun telkiniyle yapm olm as htim ali vardr. Nm k Kemal,
Vatan y a h u t Silistre tiy a tro su n u M aarif Cem iyetinden zin alm aa m ecbur
olmamak in Sira gazetesinin edeb ilvesi olarak , fa k a t kitap form as
eklinde alelacele k artm tr.
Diyojen, Hakayk- gazetesinin jurnali zerine K ararnm e-i A li a h
km nca ilga edilmiti. H adika ertesi giink 45 inci nshasnda H akayk
gazetesinin vaziyetinden bahsetti. 46 nc nshasnda K ararnm e-i liyi a y
nen neretti, 47 ncide bretsin 96 nc nshasnda kan m ak ale zerine bir
bend y az arak m atb u atn m uayyen bir rejim e tbi olmasn stedi. Diyojenin
kapanm asnn asl sebebi Hidiv sm ail P a a y a k a r bandan b eri ald v az i
y et olsa gerektir. B u g azetelerin hi b iri (Diyojen, b ret ve Hadikfe) ileriye
atlm adm lardan geriye dnlm esine raz olmuyor, ne dediimiz gibi ey alet
ler zerinde ne de b a k a m eselelerde devletin zaafn affetm iyorlard. Diyojen
in 166 nc nshasndaki k ap it la sy o n lar bendi - k i lag v iin sebep olabilir, ,ok ayan dikkattir. bret ile P hare de Bosphore arasndaki m n ak aa
dan bahsederken : M ehakim-i nizam iye kanununun A li P a a n n vefatna k a
d ar gerek halk n azarnda ve g e re k .lem-1 m edeniyete kar d e rk r olan em n i
yeti ade edilmekten sonra vereceim iz cevaplarn hepsi a iran e kalr. der.
Bu, aka Ali P aa 'n n lm nden sonra ler bozuldu, dem ekti.

358
ediyorlard. Bu mcadelenin yan banda stanbuldaki muhalefet matbua
tnn iddetini arttran bir ok meseleler daha vard: Srplarn lzvomiki
istemeleri, Rumelide vaziyeti pheli bir iftlik olan Praga ii, Piyango ve
Promes denen tahviller, istikraz meselesi bunlardand. Nihayet Kemalin
ibretlin otuzuncu nshasmda kan Reji makalesi yznden devlet
gazete aleyhine dava bile amt ** Fakat asl hkmeti kukulandran
mesele bor mesele siydi. Yeni matbuat her frsatta bu vahim meseleye do
kunuyor. Trkiye'nin borsuz, yaayabileceini sylyor, servet kaynaklar
nn iletilmesi fikrinde srar ediyordu.
ite bu ok m n l ve umull hareket iin
de idi ki Vatan yahut Silistre oynand,
yatan yahut SiBstre
Gedikpaa'da Trke temsiller vermee hapiyesi
zrlanan Gll Agop Tiyatrosu 1872 sene
sinde gazetelerde epeyce mesele olmutu.
Kemal ve baz arkadalar bu tiyatroda te
lffuz ve ive bozukluundan baka kusur grmyorlard. Diyojen ga
zetesi ve Teodor Kasap ise yerli eserlerin vcude getirilmesini istiyordu.
Diyojene gre ecneb eser bizim det ve rfmze uygun olamazd.
Bu mnakaaya Tiyatro le Uraan Arkadalara adl makale ile
bir nevi ara bulucu gibi karan Nmk Kemal daha Geliboluya gitmeden
evvel Vatan yahut Silistreyi yazm bulunuyordu. Makalesinde edebiyat
nevileri iinde en ok tiyatroyu sevdiini sylyordu. Tiyatro etrafndaki
bu u m u m a lm an n neticesi olarak Hariciye Nazr Halil erif Paann
himayesi altnda Gll Agop tiyatrosu Ah Beyin Ayyar TIamzas ile
Ecel-i Kazay beraberce oynayarak yeni program tatbik etmiti. Ayrca
sadrazamn himayesinde Darafaka menfaatna olarak Paris fukaras*
adh bir piyes oynanm 30 Martta Eyvah temsil edilmiti. Nmk Ke
mal 31 Martta ibret gazetesindeki Tiyatro makalesinde hem elde edi
len baary yor hem Silistrenin oynanacam ayrca da Raz-i dili
Diyojenin ta tili zerine cHakayk>la Hadlkanm arasnda kan mna
kaa yle bir em irle kapatlr : Mlga *DiyoJenln mlinderecat vesilesiyle
Hakayk ve Hadika gazetelerinde alan muhaverede haddi maruf tecavz
edildii ve bu yolda hangi taraf srar ederse m esul tutulaca ihtar olunur.
B ib ill, Hariciye Nezareti, Matbuat kalemi bal ve 1/Zilkade 1288 tarihiy
le. Bu cins ihtarlar matbuata kar sert vaziyet almaa bir trl ran olaznyan 8adullah P a a nn (o zaman Mdr ve henz Bey) bir tedbiriydi.
u B u dAva dolaysyla lk defa bizim mahkemelerde avukatlar esbb-
meddldeden bahsederler, ibret Nmk Kemale kanunda arlatrc se
bep olmyaca eklinde bir iddiada bulunur.

359

adl bir piyesi hazrladn] sylyordu. Burada da yine Abdlaziz devri


nin kararszl ile karlarz Vkelnn bazsnn bulunduu bir gecede
oynanan ve alklanan Ebzziya'nn piyesi hkmet tarafndan izinsiz sayld iin takip edilmekte idi.

Menfa
ye
Edebiyat

Vatan yahut Silistrenin ilk temsilinde (1 Nisan 1873)


yaplan byk tezahrat, halkn muharriri sahneye iste
mesi, bulamaynca gazete idarehanesine kadar giderek
aramalar, neredilmek zere bir teekkrname brakma
lar, bu heyecann aramba ve Perembe geceleri ayn
ekilde tekrar btn bu almalara son verdi.

5 Nisan cumartesi gn bret kapatld ve muharrirleri tevkif edile


rek 9 Nisanda stanbuldan nefyedildiler. Ebzziya Tevfik ile Ahmed Midhat Efendi Rodosa, Nuri Bey, Selim Bey Akkya, Nmk Kemal de Magosay a 19 gnderildiler.
Bylece Nmk Kemalin hayat dediimiz romann nc devresi
kapanyordu.
Ebzziya Tevfik, Yeni Osmanllar tarihisinde gerek kendisi ve gerek
arkadalarnn bu ilk menfa hayatm yolculuun bandan itibaren teferrua
tyla anlatr. Kemal'in ehresini ok baka trl aydnlatan bu teferruat ara
snda onun arkadalaryla beraber Sirkeciye inerken halkn galeyan ederek
kendilerini kurtaracana hakikaten inanmas belki en garibidir. Vapurda
ise sk sk yksek sesle Marseillaisei sylermi. Bylece Paris gurbetinde
tohumu atlan hrriyet kahraman ve mazlumu psikolojisi bu srgnle
kkleir.
Kemalin Magosadaki bu menfa hayatna dair Ebzziyann Yeni Os
manlIlar tarihi nde, Nuri Bey'in Edebiyat kum kum asnda verdikleri m-

Imat Mithat Cemal Beyin nerettii mektuplar tamamlamaktadr. Ayr


ca kendisi de Mes Prison muahezenamesi nde adaya ktktan somaki yol
culuu ve Magosa'daki ilk geceyi anlatr. Magosada geirdii zaman,-ru
tubetli yer, stma, gz hastalklar, tedenberi mevcut iki dknlnn
i? Bu Kbrs ve Magosamn Nmk Kemalin hayatnda ve Yeni OsmanlI
larn macerasnda garlb bir rol vardr. Kemal iki makalesinde hem A kkdan
hem de Magosadan bahseder, fnk Akk ve Magosa kalelerinde insan pek
kolaylkla yaayamaz. Hrriyet,, say : 41. <Ibret*te kan Nfus yazsnda
ise deta bana gelecei duymu gibi Kbrs gibi, Akk gibi menfa- mcri
min addolunan yerlerde havay tesmim eder bir ok esbabn vcudunu iiti
yoruz. der.

360
artmasiyle Kemalin shhatini iyiden iyiye zedeledii muhakkaktr. Bir
mektubundan azndan kan geldiini dahi reniyoruz. Bununla beraber hi
yalnz kalmadm, alnmasna mani olmadklarm da biliyoruz. Birbiri ar
dnca gelip giden mutasarrflarla dost olduu gibi, adann memurlar ve
zabitler iinde de hayranlan vard. Kemal byk izgi dndaki tilmizle
rinin bir ksmm bu menfada tanmtr.
Ayrca eyh Ahmed Efendi isminde Kuleli vakasndan beri Kbrsa
srgn edilmi bir limle tanr ki Kemalin hayatnda mhim yeri olan
insanlardandr. Filhakika tasavvuf! iirle ie balayan medeniyeti ve Os
manlc airin hayatnda uzun mddet din hislerin fazla bir yer ald g
rlr. Hrriyet ve bretdeki mcadeleleri hep imparatorluun etrafmdadr. eyh Ahmed Efendi ile temastan sonra yeni bir dindarlk hissi
balar. Baz mektuplarnda deta din cezbe izleri grlr. Ayrca o za
mana kadar eserinde ittihad- slm fikrine pek az yer veren muharrirde
bundan sonra bu ideoloji n safta gelecektir. uras da var ki Osmanl
clk Aziz devrinin politikas idi. Abdlhamid devrinde bir taraftan o en
byk hzm alrken dier taraftan hilafet politikas devlete, daha doru
su padiah tarafndan, gizliden gizliye fakat cidd bir ekilde takip edilir.
Bizce Nmk Kemalin eyh Ahmed Efendi ile mnasebeti ayr ve esasl
bir tetkike muhtatr.
stanbulla mnasebeti ise iki koldan devam ediyordu. Babas ve ar
kadalar ile muntazam ekilde muharebe ediyor ve bu sayede payitahtta
olup bitenleri deta gn gnne takip ediyordu. Ayda bir iki defa husu
s kurye diyebileceimiz adamlarla kendisine para ve lzumu olan eya
geliyordu. Veliaht Murad Efendi, aradaki vastalarn ufak tefek ihanetle
rine ramen uzun mddet kendisine ve ailesine yardm etmiti. Bu yardm
kesilince de Kemal bsbtn parasz kalmam, stanbul'da ve Kahirede
gizli gizli baslan kitaplarnn parasm almt. Kars tarafndan Yusuf Izzeddin Efendi dairesine mensup olan vey days Mahir Bey bu mnase
betleri idare ediyordu. Birbiri ardnca kurulan kabinelerdeki rical ise, ba
zdan kendisine husus tavsiye mektuplan yazacak kadar yakn ve hay
randrlar. Kemal, Akif Bey ve Zavall ocuk* piyeslerini Magosada
yazm, belki Glnihali de orada tamamlamt. Cellettin Harzemahsn
plnm da orada hazrlam olmas hatt baz yerlerini tamamlam olmas
muhtemeldir. Yeni Nevruz tercme-i hah ile ntibah romann, rfan
Paaya mektup, Takib ve Tahrib-i Harbt, Mes prisons muahezenamesi gibi belli bal tenkit eserlerinin yine bu devrede yazldn d
nrsek asd edebiyat almalarnn bu menfa senelerinde topland anla
lr. Eserlerinin tam bir bibliyografyasnn tesbitindeki glk biraz da b>

361

eserlerin ounun gizli baslmasndan ilei gelir. Esad Paa'nn sadaretten


azlinden soma, yerine gelen irvn-zde Riid Paann, vaktiyle Yeni
Osmanllar Cemiyetiyle dost geinen, az ok yumuak bir insan olmas, ve
bilhassa kabinede Midhat ve Raid Paalar gibi kendilerine tevecchleri
olan iki ahsiyetin bulunmas bir aralk menfilere af, yahut hi olmazsa se
yahat artlarnn tam bir deimesi midini vermise de msbet bir netice;
kmamtr. Halbuki irvn-zdenin olu Hakk Bey, Kemale hakikaten
hayrand. Nitekim yine bu sralarda onun ktphanesini satn almt. Vak
tiyle kumar oyununa iptilsm, eski imlnn verdii oyun imknlarndan
istifade ederek deta adyla sanyla iln ettii bu acayip yaayl gen ada
ma, bu mnasebetle yazd teekkr mektubunda Kemal bulunduum
yerin rutubet ve baz hallerinden gnlce fevkalde muztaribim diye ik
yet eder ve bir eve kmay istediini syler.
Bu srada Nmk Kemalin hayatnn mhim hdiselerden biri de
Murad Efendinin ok ikr mrvvetsizlikleri hakknda fikirlerini gizlemiyen Ebzziya ile aralarnn almasdr. Yalnz, tek taraftan dinlediimiz
bu dargnln altnda Ebzziyamn onun ile veliaht arasndaki mnasebet
yznden bana gelenleri affetmedii hissedildii gibi, araya baz para me
selelerinin verdii dargnln da girdii anlalyor. Kemal'in menfa haya
t otz sekiz ay srer. Bu esnada stanbulda iler gittike ktleiyordu.
Birbirini takip eden kabine deimeleri ve kk byk menfaat didime
leri arasnda memleketin istikbali gittike tehlikeye giriyordu.
Nihayet Esad Paamn ikinci sadaretinde (1875) bu kadar senedir
ekilen fenalk tohumlar ac meyvalanm verdi. Evvel Hersek isyan ba
lad. Soma isyan Bosnaya geti. Mahmud Nedim Paamn ikinci sadrzamlnda Bulgaristan halk ayakland. Devlete tbi iki imaret olan Srbis
tan ve Karada silere aktan aa yardm ediyordu. Dier taraftan mal
ifls saknlmaz bir hale gelmiti. Rus elisi general Ignatiyef, Saray ve
Bblinin bir nevi maviri olmutu. Onun verdii nasihatlar yznden
kolaylkla bertaraf edecek mahall hareketler gerek tedbirlerin vaktinde
alnmamas ve gerek vaziyete hkim olabilecek ehliyet sahibi memurlarn
yerlerinden kaldrlmas yznden hakik bir felket eklini alyordu. Di
er taraftan ecneb mdahalesi birka yandan devleti sktrmaya bala
mt. Mahmud Nedim Paann gya bte an kapamak iin ald
devlet borlarnn faizini dememek karar darda aleyhimize byk bir
cereyan uyandrd gibi stanbul'da da byk bir mal buhran dourdu.
Her snf halkn elinde bulunan yz milyondan fazla esham ve demiryol
lar senetleri birdenbire kymetlerini kaybettiler; geinmek iin onlarn geti
recei faize gvenenler mkil vaziyete dtler. Bunun arkasndan Mah-

362
mud Nedim Paanm devlet borlarn, birka milyon da fazlasn ilve
etmek artiyle bir araya toplamak iin giritii yeni istikraz teebbs ef
kr umumiyeyi ldrtt. Mahmud Nedim Paa bu istikraz mukavelesini
tam imzalad esnada mehur Softa isyan patlad ve Sadrazam yayan ola
rak Bbliden kamaa mecbur oldu. Yerine gelen Mtercim Rd Pa
a kabinesi tarafndan Abdlzizin hal'i zerine (30 Mays 1876) Kemal
ve arkadalar bildiimiz gibi stanbula dndler.
Bu gnler stanbul'un belki en kark gnleriydi.
Hali takip eden Abdlzizin intihan, erke HaM id hat Paa
san vakas gibi hadiseler, yine hemen o gnlerde
ve
Srbistan ve Karada e aktan aa balayan muKanun- ess
harebe. Murad V de clus gn grlen asabiyetin
gittike artarak btn rzyla bir delilik haline gel
mesi zaten gergin olan efkr- umumiyeyi bsbtn
gergin hale getirmiti. En mhim unsurlarndan ikisini (Serasker Avni Pa
a ile Hariciye Nazr Raid Paa'y) kaybetmesine ramen Rd Pasa
kabinesi vaziyete hkim olmaa muvaffak olmu, Srbistan meselesi Scrdar- Ekrem Abdiilkerim Paann stste kazand zaferlerle deta halle
dilmi, Bulgaristanda isyan hareketleri durmutu. Memlekette byk bir
vatanperverlik havas esiyordu. Ayrca gerek Abdlziz Hann saltanatnn
son senelerindeki durumu gerek V. Murad'n shhati yznden devlet i
leriyle ahsen megurolmamas halk arasnda merutiyet fikrini kuvvetlen
dirmiti. Yazk ki Trkiye kendi meseleleriyle babaa kalamyordu. Sr
bistann malbiyeti zerine Rusya aktan aa ie karm ve gerek
onun teviki ve gerek Bulgaristan'da yapld iddia edilen mezlim yzn
den Bbli, sonunda stanbul konferansnn toplanmasn zarur klacak
mterek ve ar artl bir ecnebi mdahalesine mruz kalmt.
te bu vahim artlar iinde idi ki Trkiye'de Merutivetin iln iin
hazrlklar balamt. Daha Tuna valiliinden itibaren devleti salam bir
tekilt kanuna balamak isleyen Midhat Paa bu merutiyet fikrinin
ncs idi. Paann dorudan doruya hale gitmeden Abdlzize mra
caat ederek Merutiveti, olmad takdirde onun yerine geebilecek bir
nevi artnameyi kabul ettirmek istediini eldeki vesikalar gstermektedir.
Culs gecesi pek heyecanl olan Murad V in sarayda kalmalarn emret
mesi zerine, orada hazrlanan culs hatt- hmayununda Merutivetten
bahsedilmesini paa ileriye srmse de, elde bulunan ve kendi hazrlad
lyihann baz maddeleri zerinde Hseyin Avni Paa ve ana itbaan
Rd Paa ile uyuamadklarndan hatt- hmayuna bu i iin bir ey

363
koymamlar, sadece doksan bin lira tutarnda olan saray tahsisatn alt
m bin liraya indirmekle ve Ereli kmr madenleriyle dier baz maden
ocaklarnn ve iftlikt--hmayun denilen arazinin Maliye hzinesine
devir ve terki gibi baz tedbirlerle kalmlard. Mesele ancak AvusturyalI
larn kapattklar Klk liman dolaysyle toplanan kabine heyetinde ele al
nabilmi ve hazrlanan lyiha zerinde konuulmaya balanmt20.
Abdlhamidin clusunda (31 Austos 1876) ura-y Devlet zal
na geen Nmk Kemal Kanun- esas encmeninde alr.
Nmk Kemalin bu encmendeki almalarna ait bir vesikann iki
parasn bnl-Emin Mahmud Kemal nal, Son sadrazamlar adl eseri

nin Midhat Paa ksmnda neretmitir.


Bunlardan birincisi [bk. s. 313-314] Kanun- esasinin saltanat huku
kuna ait olan ksmlar zerindedir ki burada. Nmk Kemal, tek bir nokta
mstesna hakldr. Yanld nokta ise Vkeldan her biri dairesine ait
umurdan icras mezuniyeti tahtnda olmayanlar reis-i vkelya arzeder
maddesine kabine ve mesul babakan fikrini ilga edecek ekilde yapt
itirazdr. Kemal, hakikaten baka memleketlerde byle olmuyormu gibi,
bu cins meselelerin Padiaha arz edilmesinin doru olacan syler ki,
her bakmdan hatal ve saltanat hukukunun lzumundan fazla mdafaasyd2I. kinci para sarayca ilvesinde srar edilen ve hkmdara p
heli grd her vatanda memleketten uzaklatrmak hakkm veren on
nc maddeye 'itirazlarn tesbit eden ksmdr. Burada Nmk Kemalin,
Kanun- esasiyi, Tanzimat' bile ihll eden - fikir kendisinindir - bu mad
de hakknda deta drste sralad drt itiraz, isi ne kadar ciddiye al
dm gsterir.
ok muhtemeldir ki Nmk Kemal bu mtelanameyi srf bu itirazla
rm tasrih.etmek iin yazm olsun. Nmk Kemale Ziya Paanm bu
20 Midhat Paann Hatrat, I, s. 171.
-i Ziya Paa nn R yacnda buna benzer bir fikir bulunduu gibi, Mah
mud II nin, sadaret mevkiinin adm bavekillike eviren Hatt- Htimayun'u
da aa vukan ayn anlayla yazlmt. Btn mrnce merutiyet fikrini
mdafaa eden Nmk Kemal'in mesuliyet meselesi zerinde bu kadar vahim e
kilde yanlman - nk bu fikir hakikatte padiah icra kuvvetinin reisi yap
makt - izah kolay cim ayan garabetlerdendir. Belki de onn ve Ziya P aamn
merutiyet sistemlerinde hilfet ve imamet messesesinin artlan ar bas
yordu. Bir baka izah ekli de g-erek Ziya Paa ve gerek Nmk Kemal'in btn
lievlet nfuzunun BabIli'de toplanmasn stememeleridir. Filhakika Saray da
bunu istemiyordu.

364
maddenin kabulne sonuna kadar itiraz ettiklerini, hatt bir gece Midhat
Paa ile mnakaalarnn bu yzden ar bir kavgaya bile vardn yine
ayn eserdin reniyoruz.
Kanun- esasi bir hatt- hmayunla stanbul Konferansnn al g
n olan 14 Knunuevvel 1876 da, yamurlu bir gnde Un edildi.
Nmk Kemalin hayatnn bu drdnc devresi bildiimiz gibi Abdlhamidin Midhat Paay, dostlarnn btn itirazlarna ramen kabu
lne safdilce raz olduu yz onnc maddeye dayanarak Avrupa'ya
uzaklatrmas ile kapanr. Sarayn btn srarlarna ramen tarada bir va
zife kabul etmiyen Nmk Kemal de bu srada yeni bir tahttan indirme te
ebbs thmetiyle veya hi olmazsa ondan ima ile bahsettii iin tevkif
edilir ve bilindii gibi be buuk ay hapiste kalr. Ondan tedbirli olan Ziya
Paa ise kendisine vezirlik rtbesiyle verilen Suriye valiliini kabul ederek
stanbuldan uzaklam bulunuyordu. Midhat Paanm Nmk Keraai'in
tarada bir memuriyete nakli hususunda kendisine saraydan yaplan son
tavsiyeye t ne yapalm kabul etmiyor, bu ii de artk selefimiz yapsn!
tarznda bir cevap verdiini Son sadrazamlar dan reniyoruz23.
22 Ebzziyanm verdii malmata gre Nmk Kemal Midhat P aa ile ilk
defa, Paa'nm Mahmud Nedim Paa yerine sadarete tyini gecesi grmtr.
Midhat Paanm Badattan stanbula dnd gnlerde Murad Efendi doktor
larn tavsiyesi zerine deniz banyolar yapmak iin sk sk ngiliz sefiri Henry
E liotn emsipaadaki yalsna geliyormu. Nmk Kemal de orada kendisi ile
buluuyormu. Bir gn Ebzziyaya, Murad Efendiden M idhat'Paay a hitaben
N m k Kemali kabul etm esine dair bir mektup vermi. Paa ilk nce Kemal
B eyin ertesi gece konana gelm esini sylemi. Fakat Veliahtla mnasebeti
olan bir adam kabulde mahzur grd iin, hemen ertesi gn yine Ebzziya
vastasiyle Kemal Bey'in gelmemesini rica etmi. Bunun zerine Murad Efendi
de Midhat Paa'dan mektubunu geriye istemi ve hatt Sleyman P a a vastasiyle aldrm. Bununla beraber Midhat Paa kendisine o kadar bal olan ve
gazetelerinde kozunu m dafaa etm ekten ekinmiyen bu genleri ve bilhassa
N m k Kemali seviyor ve adm adm takip ediyordu. Nitekim sadarete tyini
gecesinde onlar evine artm ve hatt rSizleri kurtarmak iin geldik diye
iltifat etmi. Filhakika bret' gazetesi muharrirleriyle Ebzziyay, yeni tyin
edildikleri memuriyetlere tahtelhfz gndermek iin Zabtiye Nazr Palabyk
M ustafa P a a y a emir verilm i bulunuyordu. Yine Ebzziya bir gn Midhat
P a a nn kendisine eliyle tashih etti i bret> gazetelerini gsterdiini syler.
Bu izahattan anlaldna gre Kemal, Midhat Paa ile sadaretine kadar
tanmad gibi Midhat P aa da hi bir surette Murat V e mensup deildi. T i
ne Ebzziya Midhat P a a nn o genlerde kendisine <Ben bunlarn (Hanedan
zasnn) umumuna hilfgirim. Byle olmakla beraber birinden birini tercihe
hacet grmem. Her biri nbetini savuncaya kadar yerinde otursun. Kemale
syle, byle eylerle m egul olacak zamanda deiliz dediini yazar ki, olduk
a dikkate deer bir ehadettir.

365

Bu son aylar Midhat Paann byk vatanperver ve ihtiyatsz devlet


adam ehresinin btn vuzuhuyle meydana kt devirdir. Ondan soma
Taifte bodurulduu geceye kadar kendisini tekzip eden tek hareketi griilmiyecek; etrafmdaki ihanet ve dmanlk emberi daraldka ahlk
salbeti artacaktr. Nmk Kemal'in o kadar teganni ettii hrriyet urun
da ehitlik ona nasip olmutur.
Midhat Paamn nefyi, Ziya Paamn bir memur
lukla stanbuldan uzaklatrlmas, Nmk Kemal'in
Abdiilhamid
tevkifi hakikatte yeni bir devrin baladm gsteren
ve
hdiselerdi. Abdlaziz devri btn ideal mcadeleNmk Kemal
leriyle, tenakuz ve vuzuhsuzluklaryla, mtereddit
ve mteazzim ricaliyle ortadan ekilmiti. imdi
Trkiye koltuunda otuz sene kapal duracak
Kanun- esasisi ile 1877 harbinin kapsndan Abdiilhamid istibdadna gir
mee hazrlanyordu.
Nmk Kemal, Subhi Paamn reis olduu bir mahkemede muhakeme
edilmi ve bir mecliste syledii haber verilen Arapa iki defa vaki olan
bir eyin behemehal bir ncs de olur msra e, zannolunduu gibi
Aziz ve Murad'tan soma Abdlhamidin de hal edilebileceine im etme
diine kanaat getirildii iin galiba biraz da Subhi Paanm efendice
sahabetiyle beraat etmi, fakat stanbulda oturmas caiz grlmediin
den bebin kuru maala Midillide ikamete memur edilmiti. Biraz soma
da yedi bin iyi yz kuru maala orann mutasarrf olmutur. Bir mddet
sonra Rus balklar arasnda kan bir meseleden dolay vilyet merke
zi olan Sakza arlm ve ay on gn sonra, tekrar vazifesine iade
edilmitir. Kemale burada iken Abdlhamide gnderdii bir eserden do
lay Bl rtbesi verilmi ve 1882 de ikinci rtbeden Nian- Osman e
taltif edilmiti
1884 E k im in in 16 snda vazifesi evvela Rodosa biraz sonra oras vi
lyet merkezi olunca Sakz'a nakledilmitir. Nmk Kemal bu adada 1888
senesi Knunuevvelinin ikinci gn ifte zatrreden lmtr. Cenazesi,
bu husustaki arzularndan bahsederek Ebzziyanm- sabaya yapt mra
caat zerine, irade ile, Bolayra nakledilmi ve orada ok sevdii Rumeli
fatihi Sleyman Paa'nm yanma gmlmtr.
Kemalin bu son senelerinde Ebzziyamn vastasyla muhtelif vesile
lerle saraya takdim ettii arzalarla baz mektuplar smail Uzunarh ta

366
rafndan neredilmitir Eski dncelerinden efkr umumiye arsn
da hi bir surette vaz gememekle beraber, Sarayla mnasebette olduunu
aikr surette gsteren bu vesikalar iinde bir de V numaral vesika var
dT.
eref-sunuh eden irade-i isabet - ifde-i Cenab- Padiah hkm-i
celiline itibaen Midilhye tasavvuru tahkik edilen ihtiyacat-i islhiyenin
zirde arz ve tadadna ictisar olunun, bahm tayan bu vesika - Midilli
hakknda o zamana kadar m isli az grlm bir etdle - m a h a ll ihtiyalar
en basit unsuruna kadar karlamaa alan her trl topiden uzak bk
slahat projesidir. Sade bu vesika Kemalin ne kadar dikkatli bir adam ol
duunu gsterir. Dier vesikalar muhtelif zaruretlerle ve bazan da memur
lua tyin filn gibi eylerden dolay teekkrlerle hakkndaki ikyetleri
nlemek iin yazlm arzalar dr.
Girit Mslmanlar iin Ebzziyaya yazd mek
tubu okumak bu hususta ok faydaldr. O mekSon a lm a la r tupla beraber saraya takdim edilmek zere gnde
rilen ariy an n kaybolmas o kadar miihim deildir;
nk, padiaha seni ben takdim etmitim; bu
mektubumu da padiaha sen takdim e t c m l e s i bulunan mektubun ken
disi kfidir. Orada biz yan menfi Nmk Kemal'in nasd bir dikkatle mem
leket ilerini takip ettiini grrz. Fakat Kemalin resm memuriyet ha
yatna ait elimizde bulunan bu cins vesikalarn en mhimi phesiz, Adanm Mslman halkm korumak iin bir nevi cemaat tekil lnn kurulma
sn istemek olan Vakflar yazsdr. Bunlar bize onun baz meselelerde
nasl uyanm olduunu gsterir.
Ne yazk ki btiin bunlarn y an banda, bahsettiimiz dehalet mektupla\ padiaha ondrdnc asr- hicriye girii tebrik eden arizalar da
vardr. Bu yllarda Nmk Kemal, belki de baka bir ey yapmad iin
kendisini tekrar edebiyata verir. Bu, uzun mektuplarn, uzaktan hasbihallerin devridir. Siyasi arkadalarnn her biri bir keye daldktan ve m
cadele mitleri ifls ettikten sonra birdenbire tekilerin, kendisinden gen
lerin, Recai-zde Ekremin, Abdlhak Hmid'in, Sami Paa-zde Sezainin
Ham (ar. Onlar da, tpk gazetecilikte beraberinde alanlar gibi ken
disini usta tanyorlar; adnn etrafnda toplanyorlard. stelik halkalar
s tm a i H akk Urunard, Nmk Kemal'in Abdlhamlde takdim etti
i arlzalarla Ebzzlya Tevili: Beye yollad baz mektuplar, BeUeten, XI,
nr. 42, 1M7, s. 237-297.
m smail H akk U run arpl, a. e., Belleten, XI, nr. 42, 1947, a. 282. N a
m k Kemal Ebilzzlya'y M agroa'ya gnderilmelerinden evvel Abdlhamidle ta
ntrmt. Bu hususta Teni OsmanlIlar tarihlinde ok dikkate deer mal

m at vardr.

367
gittike geniliyordu. Menemenli-zde Tahir, biraz sonra Mustafa Reid
bu kk klie iltihak ediyordu.
Sulhn avdetinden sonra stanbulda geni bir edebiyat hareketi ba
lamt. Gen Abdlhak Hmid yandan, belki daha dorusu kaygsz ve
kabna smayan mizacndan gelen bir taknlkla dili, iiri, edebiyat, te
lkkileri alt st ediyor, eskiyi rktlm an avuluna dm bir hayvan
gibi ldrtyordu. Ekrem onunla beraberdi. Ebzziya matbaasn ve mec
mua karmak neriyat yapmak imknlarm muhafaza etmiti. Ahmed Midhat Efendi kendi edebiyatna daima geniliyen bir okuyucu kitlesinin verdi
i evkle devam ediyordu. Grd tazyike ramen tiyatro evki bile sn
memiti. stanbul'da iki gen adam Tem adiyle bir mecmua karyor
lard. Hlsa btn tohumlar yeermiti. Bu almalar iinde en mhimi
Hmidinki idi. Ve ok defa hcumlar da onun aleyhine oluyordu.
Nmk Kemal inzivasnn verdii imknlara gre bu mcadeleye uzak
tan katlyordu ve Ebzziyanm mecmuasnda kan bir mektupla Hmid'i,
Ekremi ve bazan da kendi kurduu yeni edebiyat mdafaa ediyordu.
Bu yllar Cellin bitirtii, Cell m ukaddimesinin Cezminin
yazld yllardr. Nmk Kemal bu sonuncusunu 6 Redilhr 1296 ta
rihinde Hmide yazd bir mektupta ok dikkate deer bir ekilde Hugo
dnyaya gelmese idi ben belki yaz yazmaa muktedir olamazdm. Latife
ber taraf ama, elimde yeni bir hikye var. Bu kuvvette giderse baz yer
ler Les Miserablesmn eteklerini pmee olsun muktedir olacak gibi g
rnr. diye bahseder a .
Renan mdafaanmesi ile yukarlarda o kadar faydalandmz Tlim-i edebiyata dair risale de bu devirdendir.
Bunlardan baak bir de geni Osmanl tarihi yazmaya balar. lk n
ce sadece bir asker tarih yazmak isterken programm deitirmi, daha
geni bir ereve kurmutu. Kitabn mukaddimesi kar kmaz mabeyin
nerini menetti. B u beklenmedik kararn verdii yeis hayatnn son anla
rm zehirledi.
Nmk Kemal 48 yanda, tam olgunluk devresinde, belki de yeni bir
alma hamlesine girecei srada ld. Fakat bu erken lme ve hele
huzur iinde almaya hi imkn bulamamasna ramen iki byk i yap
mt. O ld zaman memlekette doduu ve yetitii senelerde mevcut
olmayan iki ey vard: Bir efkr umumiye ve bir edebiyat. Bunlardan bi
rincisinde hissesi byktr; fakat kincisi sadece onun himmetiyle olan bir
eydi. O, yaad cemiyete kendi meseleleriyle megul olmay retmiti.
3 Fevzlye A bdullah T ansel, M ektuplarna Gre N m k K em al Ve Ab
dlhak Ham iti-, A n k a ra 1949, s. 85.

368.

II
R L E R

Nmk Kemalin iire ok erken baladn ve hatt Sofy a'da iken


bir mecmua tekil edecek kadar iirleri bulunduunu yukarda sylemitik.
Asl Nmk Kemal Divan bu mecmuadan son
radr ve byk ksmyla 1857-58 den Paris seyainasi'den evvel
hatine kadar olan zaman iinde vcude getirilmi
tir. Eski iirin havasmda olan bu manzumelerin
yan banda in asi ile tantktan sonra yazd
vatan manzumeler vardr. Yeni iir ekillerini tecrbe eden manzumeler
ile hece veznindeki denemeleri bu divann bnyesinden kendiliinden ay
rlr. Elimizde en iyi matbu nshas olan ve mevcut yazmalar hakknda
lzm gelen izahatla beraber Kemalin eserleri arama karm baz man
zumeler hakknda da izahat veren Sadettin Nzhet Ergun basmas24 bu
tasnif zerine yaplmtr.
Divan airi olarak Nmk Kemal yaad devrin ilham itibariyle da
ha ziyade yan tasavvuf, dil ve rnek itibariyle eklektik zevkine baldr.
Fakat asl kanatlarm at tepe, Galib Beyin yksek sesli, istina
ile dolu, devrinden zaman zaman ve ok gizli bir ekilde ikyet eden ha
kikatte ise hayattan muhteem bir istifaya benzeyen tasavvuf eseridir.
Nmk Kemal divannn asl rgsn bu tasavvuf ilhamn kendisi deil
se bile, ki phesiz deildir, onun lgati ve slubu verir. Hakikatte evvel
den hazrlanm bir malzemenin ustaca kurulmasna - montagena - benze
yen bu iirler gen airin deta mstear bir ahsiyetle devrinin modalarn
kabul ederek konumas demekti. Nmk Kemal bu tarz hemen hemen us
tasna yaklaacak derecede bir kavrayla benimsef. Denebilir ki tebihler,
istiareler, yetleri veya byk din ve tasavvuf deyileri bir palet, unsuru
gibi kullanan mecazlar, telmihler arasnda bu renkli, ahenkli, parltl dil
le, her biri bal bama bir telkin vastas olan kelimelerle, isimlerle sarho
olur.
zge mirt- sefdr cevher-i ey bana

S ad ettin N zhet Ergun, N m k K em al'in iirleri, s. 15 v.d.

369
gibi panteist hayallere y a h u t:
Mestim ol mertebe kim seyr-i kdinle grnr
Maher-i fitne tarabhne-i Cemd bana
gibi lirik cokunluklara sk sk tesadf edildii gibi, nadir olarak d a :
Bir ser-i maktua benzerdi afakta mehtb
msra cinsinden Haimi mjdeleyen ahs denebilecek mahhas tabiat
grlerine de rastlanr. Gazellerinin mhim bir ksmnn - bilhassa Leskpfal Galibi tandktan sonrakilerin - asl vasfn lisanndaki, klsik zevk
ve saflk verir. O da ustas gibi halk ifadesinden gelen rediflere ve onlarn
etrafndaki oyunlara hemen hemen iirini kapamtr.
Dier taraftan eskilerde de bazan grld gibi ayn redifle yazlm
bir ka gazelde, dncenin bir almadan brne deimelerini takip
mmkndr. Bu cins iirlerde bazan bir msran baka bir gazelin beytin
de ayn ifade kalbn muhafaza etmek artiyle gelitii grlr.
Blbl-i meys- akz Tur glendir bize
msra bir dier gazelinde :
Blbl-i hayret safr-i nev-bahr- ryetiz
Sye-i nahl-i frg-i Tr glendir bize
ekline girer. Bir dnceyi ve hayalin bir ka defa byle ele alnmasna
ve onun her defasnda iten oalmak suretiyle deimesine Nmk Ke
malin nesrinde de tesadf edeceiz. Bazan da Nef' ve Ragb Paadan
gelme bir tokluk ve kuvvet fikri bu msralar canlandrr. Bununla beraber
bu msra zevkinin onun iirini bir nevi seri halinde male gtrd de
vardr. Bir nesir cmlesi gibi sentaks unsurlar yerli yerine ve birbirine ri
yazi ekilde uyan beyitler birbirini takip eder.
h evreng-i cnnuz ihtim-i ak ile
Sye-i zlfn sevd mlk-i sevddr bize

Vkf- srr- untz lisn- hlden


Ol Sleymmz ki her bir zerre gydr bize...
F. 24

370
Hakikatte bu iir, kelime zevkiyle ve ondan gelen incelikleri, tek msralj
bir izafet dizisi ile bir sfat veya hkm haline getiren allm bnyesiyle
insandan ziyade btn arliyle kltre ve kullanlan dile dayanan bir
devir sonu iiridir. Ve garip ekilde hakikaten elle yaplm bir sanat ese
ri, bir nevi mcevher sanem gibi kulaktan ziyade parltlarivle gze hitap
eder. O, devrinin rabette olan iir tarzn, phesiz kendi mizacna uy
gun olduu iin benimsemi, onunla konumutu. Filhakika bu tasavvuf
lgat ve mazmun, fahriyeye yer veren btn bir gelenek ona kendisin
den bahsetmek imknlarm en geni ekilde veriyordu. Hakikatte Nmk
Kemalde bir nevi narcisisme esastr. Kinat kendi etrafnda toplamak
tan daima holanr, rf ve Nefden beraberce gelen bir syleyi tarz
ona bu imkn veriyordu. Tasavvufa kinatla arasndaki kprleri atm
bir ruhun ztrap ve nevesi ile srklenmemiti. Hatt devrinde henz
devam eden anane ile herhangi bir tarikata mensup olduuna dair en ufak
rivayet be yoktur. Sonralar msbet ve mcadeleci ruhuna daha uygun
bir ideale kendisini verince - kendi tbirince kalemini Ha^ret-i milletin
emrine hasredince - bu kendi nefsine hayranlk da mahrekini deitirecek,
mutasavvfne fahriye, ak- lh ehidi psikolojisi, srr- vahdet sarho
luu, bu sefer vatan urunda katlanlan fedakrla, gurbetin, nefyin, hap
sin ezalarna tahammldeki zevke yerini bu-akacak, air stste kendisiyle
ahitler edecek, lm kmseyecek, kefenden, yaradan bahsedecektir. Ve
btn bunlarn hepsi yine kendisinin, bazan son derece mtevaz. Nmk
Kemal'in etrafnda olacaktr.
inasi ile tantktan sonra Nmk Keml eski ii
ri brakmaz, belki eski msra ve manzume ile yeinasi'den sonra
ni fikirlerini uzlatrmaa alr. Bu, yeniyi de
ien muhtevada arad devirdir. Yalnz dil, o
da zarur olarak, yeni dncelerin etrafnda top
lanr. Esasen nesir almalar bu dili kendiliinden deitiriyordu. Bu
devirdeki nadir gazellerin bir evvelkilerden fark Sebk-i Hind hayallerin
den ve girift mazmunlardan syrlmas, kendisinin sade fikir dedii do
rudan doruya ifade ile konumasdr. Filhakika bu devirden sonra onu ta
savvuf inceliklerinden kurtulmu grrz.
Bu ikinci devreyi gazelden vatan iire diye adlandrmak en do
rusudur. lk tohumunu Yangn makalesinin Mithat Ceml Kuntay tara
fndan neredilen msveddelerinin bandaki v beyitten alan Hamaset kav F ilh a k ik a M ith at Cemal K untay tarafndan n e r edilen bu msvedde
lerle [bk. N m k K em al, I, s. 55] biz (vezin farkna ram en) H am aset k asi
desinin :

371
sidesi ile Vatan yahut Silistredeki mar dahil, btn o heyecanl man
zumelere baka isim verilemez. Hakikatte bunlar, ne kadar sevdiini ve
bal olduunu Ebzziyadan rendiimiz Marseillaisein peinde bir y
rye benzer. Bu vatan ve heyecan manzumelerinde air, bazan gazel ve
kaside, ok defa da eski musammat ekillerini kullanr. 93 Harbinin fel
ketlerinden sonra bu manzumelerin yksek sesli ve heyecanl hutbesine N
mk Kemalin mizacndaki santimantalizm'i meydana koyan bir mersiye
edas karacaktr.
Bununla beraber bu ikinci devre hi de bir b
tn deildir. iiri brakmayan fakat eski ekilHece vezni iirler
lere ve bilhassa aruza da eskisi gibi inanmayan
air yeni ifade imknlar aramaa balar. He
ce zevkini tiyatroda denemei Hmide- tasviye ederken o kendi iinde vukua gelen ve iir dnyasn alt st eden bir
deiiklii ifade ediyordu.
Nmk Kemalin iiri Gelibolu seyahatinden sonra
bir defa deiir. Filhakika bu seyahatte yazd Gencii devre
libolu tasviri ve eer eldeki 1326 tabnn banda
verilen tarih doruysa oraya gitmeden yazm ol
duu Ry28 ile muharririmiz yeni bir hayal
dnyasna ve yeni bir estetie girer. Bilindii gibi Gelibolu mektubunda
renk ve harici lem vardr. Ry ise Nmk Kemalin bundan sonraki
btn edebiyatm toplayan bir eserdir. Aada bahsedeceimiz Rzgr
iiri e yukarlarda bahsettiimiz Gece ktas bu kk men surede hemen
hemen btn unsurlariyle hazrdr. Fakat Ry bununla kalmaz. Intibhdaki amlca tasviri, Vaveylmn, Hill-i Osmnnin kadn allegorileri, dier yazlarndaki tabiat imajlar balanglarn hep bu kk
yazdan alrlar. Hakikatta Ry Nmk Kemale Hugo tesirinin balad
ve muhayyilesinin tabiattan ve eyadan gelen ihsaslara ald ve kimbilir
nasl bir tesirle Avrupada grm olduu resim ve plstik sanat eserleri
Vtlcudn kim hamtr-1 m yesi hk-i vatandandr
m sram n aadaki birbiri ardnca deitirilen drt ekline ra stla rz :
. . . Cismindeki ecz da senin cz-i vatandr.
. . . Cismindeki ecz. kiinin cz-i vatandr.
. . . Z lr ki v a ta n mden-i ecz-y bedendir.
. . . Kim hk-i v atan m den-i ecz-y bedendir.
Bu tashihler de gsteriyor ki bu devirde (1865) N m k Kemal h ak ik ate n
iir tarzn deitirm ek iin elinden gelen g ay re ti sarf ediyordu.
<RUy stanbul 1326. B anda 1289 senesi Saf erinin ondrdnctt gecesi
grlm bir r y a yazldr.

372
nin hatrasnn tazelendii eserdir. Filhakika Nmk Kemalin muhayyile
sini deta zapteden kadn tasvirine biz ilk nce ve iyice okunursa antik
bir heykeli hatrlatan bir sarahatle burada rastlarz. Bir ate bulut peyd oldu, ar ar almaa balad, arasndan putperestler nazarnda lihetl-hsn itibr olunabilecek bir nzenin grnd. Gide gide kz do
ruldu. inde yatt bulutu diz kapaklarndan gbeinin stne kadar vcudne sarmd, ucunu sa omuzundan atarak memelerinin ularna indir
di. Kendi uzun boylu, tendrst, merdne yapl bir kz idi. Aslndan bi
raz fazla fakat gzmzn nnde rtnen bu Vense - veya David mekte
binden herhangi bir resim - biz bundan byle daima tesadf edeceiz. Yu
karya aldmz satrlarn biraz aasnda bu cins allegorik sanatlarda az
ok grnen bir sansalite iinde biz bu gzellik mabudesinin tpk Vaveyldaki vatan temsil eden kadn gibi dudan, gardanm, boynunu tas
vir edilmi grrz. lntibahm yal tasviri, Cezmideki Perihan tasvirleri
hep ayn snfa girer.
Fakat Ry Nmk Kemalin iir ve hayal dnyasnn tetkiki iin
bize daha ok ip ular verir. Bir ry grdm, yle bir hayle bin haki
kat feddr cmlesinin ilk paras Victor Hugonun La Leende des
Sicles inin ilk m sradr. Ondan evvelki uykusunu anlatan iki yanda
bir masum valdesinin memelerine dayansa hayali phesiz ki Meryem tab
lolarndan gelir. Gne henz ufuktan kmaa balad. Fakat ziyas bi
zim bildiimiz gibi deil mayi haline gelmiti cmlesindeki k da p
hesiz resmin dr. Bu k ve renk tasvirindeki Yarm ay byklnde
inciler delinmi, iinde nice bin murg- bukalemun - renk iyan tutmu
tu. imaj ve onun devam hatt btn sahife bize yine resmi, hatt
Boscheun baz resimlerini hatrlatr. Hlsa slbu bahsinde tekrar d
neceimiz bu kk eser onun, iir ve nesir, hayal dnyasnn tam de
itii noktadr.
Yukarda bahsett gimiz iki manzumenin Magosa'dan evvelyahut o
sralarda yazldm tahmin etmek hi de yanl olmaz. Her halde bun
lardan Gece ktas Ryda btnyle vardr. Her ikisini karlatr
mak Nmk Kemalin bu yllardaki iir almalarn gstermek itibariyle
faydal olacaktr.
Geceyi grenler zanneder gya
Kara kan dalgal bir ulu dery
Krlar dalar iine alm
Kabarm kabarm da dona kalm.
J eus un rve les m urs des sicles mapparut! [L a vision do est sortie
Ce Livre m anzum esi].

373
Gy ki peneleriyle seyf-i teaddiye sarlan iihcd-y hrriyetin h;r
hem cn olan taze hn- siyh bir dcry-y bgeran eklini alm ve emvc- tfn-huruyle dalar talan ihta ederek hev-y zulme kar ka
barm da balad ekilde dona kalm idi. [Rya, s. 4-5]
kinci iir kark muhtevasyla eskiyi ok andrmasna ramen ayni
tesire baldr:
Grlr subh- ezelde zerre mihr-i tbdr
Ibtid-y hilkati andrd feyz-i nevbahr
lemi tuttu hev-y aka dnd rzgr
Balad feryda bin hasretle ey dinleyin!
Eyliyor kudret taalluk ftratn ahkmna
Kahr- hak bir div halk etmi esret nmna
lemin km o sklet sne-i rmma
Dehetinden inliyor her zerre hl dinleyin
Tasavvuf hatralar, bahar nevesi,, rzgr uultusu ve vatanperverliin
yahut hrriyet aknn birbirine kart bu manzumenin dardan ok es
ki grnen yapsnda iptida-yi hilkat, eyann hasret ve feryad gibi ye
ni imajlar, subh-i ezel ve heva-y ak gibi teden beri mevcut eski
hayallerle karlarlar.
Bunlardan sarf nazar, birinci ktann drdnc msra btn kalbiyle batan aaya yenk'T :
Balad feryda bin hasretle ey dinleyin!
Her kelimesi yeni olan bu msra Les Contemplations airini daima ha
trlatabilir. ikinci ktadaki esirliin lemin gsne km bir dev olmas
ve yine ktay bitiren :
Dehetinden inliyor her zerre hl dinleyin
msra da Tevrata kadar karlabilecek bir hayaldir, ve phesiz ayn a
irle dp kalkmaktan gelir. Fakat daha mhimi bu iki kt'ay toparlyan
dinleyin hitabdr. Garp iirine dorudan doruya Kitab- mukaddes ten
geen bu hitaba Trk iirinde tesadf edilemez.
Bu devirde Nmk Kemalin Mahmud Nedim Paa aleyhindeki Beki
destan, dier destan ve Glnihabdek hece vezni trk de vardr. He

374
cedeki bu tecrbelerini 1294 tarihli mektubunda Hmide de tavsiye eden
Nmk Kemal bu trklere br tiyatrolarnda da devam etmitir. Mamafi bu hece tecrbelerinin dil itibariyle sadelii ve halk iirine bir rnek
gibi bakmas bir tarafa brakIrsa bu almadan yukarda bahs ettiimiz
Gece kt'asmdan baka mhim bir ey kalm deildir. Tekrar edelim ki
bu kta hece vezniyle yazlm ilk yeni iirdir. Ayr vezin kullanrken dilinin
kazand sadelie ramen bu devirde Hamaset kasidesimden itibaren N
mk Kemalin dili mcerret mefhumlarla Arapa kelimeleri tam lgat m
nsnda kullanmak suretiyle arlar.
ite hece vezni ile Gece ktasndan ve yukarda bahsettiimiz Rz
gr manzumesinden epeyce sonra Hmidin getirdii yeni iir eklinde
mantm el er yazmaa balad zaman Nmk Kemal kendi iinden de bu
deiiklie mruz kalm ve bu yzden iir dili zarur olarak yerinden oy
nam bulunuyordu.
Asl, yani ahsiyetin btnln veren hayallerde az ok ayn kal
mak artyla Hilal-i Osmnide, Vaveylda ve tarihi bilinmemekle be
raber bu devrin (1294 senesinin) olmas lzm gelen :
Ruhsn siyeh-nikba girse
Mehtb da bir sehba girse
diye balayan manzumede kulland dil gazellerinin olduu kadar vatan
neidelerinin dilinden de ayrlr. Bu manzumelerin ilk ikisinde btn man
zara, i gr (vision mnsna alyorum) ve dram hep ayn kadnn, *Rydaki hrriyetin ba etrafnda toplanr. O, Vaveylda vatan, Hill-i
Osmnde yine vatan ve gzellik ilhesidir. nc manzumede mphem
ekilde mahzun, rtler iinde sevgili olur. Bu devir eserlerinde dikkat
edilecek noktalardan biri de tecessm kelimesinin iire girmesidir. Hat
t Hill-i Osmn onunla balar.
Hsn-i ezel tecessm etmi
Belli ki N mk Kemalin sanat mahhasa doru gidiyordu.
Vaveylada bir ka gzel msra ve beyit vardr. nc bendin ba
langc olan drt msra btn teatral jestine ramen sonunda bir byklk
kazanr:
Git vatan Kbede siyha brn
Bir kolun Ravza-i Nebye uzat,
Birini Kerbelda Mehede at,
Kinata o heybetinle grn!

375
Son ktann ilk drt msra ise Hseyn ve Hseyn kafiyelerinin s
zn akna getirdikleri dnle gzelleir.
De ki Yarabbi bu Hseynindir,
Bu mbarek Habb-i z-nm;
Bu kefensiz yatan ehidinin
Kimi Bedrin, kimi Hneynindir.
Fakat bunlarn haricinde kalan ksm mcerredin mektebinde, onun
nizamyla yetimi airin, mahhas olmasn istedii bir hayali gelitir
mekteki aczini gsterir.- Gerek Vatan- Osm an inin (buna Hill-i Osman de denir), gerek Vaveylamn en byk kusuru o mersiye havas,
kefen ve mezar kelimelerinin bir melodram accessoire* gibi ortaya kmasndadr. Bu tel, bu alamakl eda hakikaten destan bir ruh tamas
lzm gelen iirde tahmin edilebileceinden fazla yersizdir. Btn bu hisslie dier vatan iirlerin ounda da tesadf edilir.
Fakat Nmk Kemalin zaaf sadece bu hissilik ve zevk kararszl
deildir.
Nmk Kemal hi bir zaman bu yeni ekli tam olarak benimseyemiyecektir. Bu itibarla saydma eserlerin dnda bu tecrbenin sadece n
c defa olarak onun iir dini yerinden oynatmakla kaldm syliyelim. Bu hususta en gzel misl olarak yine bu 1294 senesinde Midilliden
Hmide yazd mektupta bahsettii iiri gsterebiliriz, iinde :
Doldur kadehe arb- nb
Meze eyle afakla mhtb
gibi gzel bir beyit de bulunan bu iirin dilinin zkl hakikatten dik
kate deer.
Zaten bu 1294 ylndan sonra onun iirle dp kalkmas yavalar.
Bu belki de devrinde hakiki yenilii Hmidin yaptn hissetmesindendir.
Belki de btn imknlarna geni surette sahip olduu eski sanatn yann
da bu yeni iirlerini kksz ve sadece irade zoruyla yaplm addediyordu.
Bu iki mhim sebebin yan banda nesirle ve tarihle megul olmas, Ada
lardaki yalnzlnda kendine mahsus bir iir havasm yaratamamas ve
bilhassa eski iirin estetiiyle yorulmu ilhamnn yeni iirin icap ettirdi
i gelitirmeyi bulamamas da dnlebilir. Gazel ve kaside mstakil be
yitleriyle bir az da discontuitenin iiriydi. Filhakika bu devirde bitirdii
gazeller ve mehur murabba tekilerden stndr.

376
Nmk Kemalin bu son on senenin iinde yazd iirler, yukarda bahs
ettiimiz eski tarz eserlerden maada, Sultan Selim kasidesi ile Midhat
Paa mersiyesi nin elde bulunan paras, Cezminin terkib-i bendiyle
Cezmi dilinden sylenmi mersiyedir. Bunlarn dnda baz tesadf beyit
leri ve ktalar, oyunlar vardr ki ilerinde kendi slbunu en iyi verenler
den biri de phesiz Ziya Paa ile beraber olan resimlerinin altna yazd
dr.
tiraf etmeli ki bu eserlerde Nmk Kemal hi de eskiler kadar par
lak deildir. Selim-i Evvel kasidesi, sonuna gelen fotoraf, resim hayal
leri ile, kafiyenin btn telkinlerini deta reddeden zayf ve kvamn bu
lamam beyitleri ile, yorgun, batan malbiyeti kabul etmi bir eserdir.
Midhat Paa mersiyesi nin elde bulunan ksm da ayn zaaf iinde
dir. Cezmideki terkib-i bend (Mersiye de onun devamdr) Nmk Ke'mal'in irade ve terakki kelimeleriyle hlsa edebileceimiz olgun in
san anlayn vermesi itibariyle mhimdir. Bu kitaptaki iki iirin Midhat
Paa iin dnlerek yazlm olduu zannedilebilir.
Grlyor ki Nmk Kemalin iirleri hi de imdiye kadar sanld
gibi bir btn deildir. Bilkis ie nerden balayacan pek bilmeyen - n
k hakiki yenilik adam sfatyla dorudan doruya dilden balamas l
zmd - bir buhrann, bir yn yenilik itiyaknn paralad bir eserdir.
Ancak Nmk Kemalin lejander ahsiyeti bu eseri bir btn olarak gs
terebilir. Bununla beraber yukarda sylediimiz gibi bu eser i rgs ile
de garip ekilde btndr. Filhakika daha ziyade kltre dayanmas, hatt
profesr Bachelardn kltr kompleksi dedii eyin bulunmasna ramen,
Nmk Kemalin iirlerinde ilk devrelerden itibaren hayallerin gne ve ay
dnlkla su ve denizde, yani akan, kaybolan, aydnlatan ve iinden aydnla
nan eylerin etrafnda toplandn grrz.
Grlyor ki Nmk Kemalin iiri btn ahsiyetiyle beraber durma
dan deimitir. Hatt bu deimede bir nevi blnme dahi vardr. Onun
eseri bize tabi artlar iinde gelmi bir eser deildir. Bu itibarla onu tet
kik ederken bir sanat eserinden ziyade tima ve psikolojik bir vakann
karsnda bulunduumuzu unutmamaldr. Hakikatte onun iiri de btn
eseri ve ahsiyeti gibi iradesinin mahsuldr.
Asl Nmk Kemal Nefinin iirlerindeki yksek perdeli eda ile bize
hrriyetten, vatandan bahseden Nmk Kemaldir. Yahya Kemalin dedii
gibi hayatnn bir devirde ok erkek ve diri bir sesle konutu ve bizi ark
iirinin kadnlam edasndan kurtard. Hamaset kasidesi, Lzmsa,
Ramma gazelleri ve bilhassa her zaman iin gzel olan:

377
Bis-i ekv bize hzn-i ummdir Keml
Kendi derdi gnlmn billh gelmez ydna
beytiyle biten gazeli birka nesle birden tercman olmu eserler olarak
kaydedelim.
lrsem grmeden millette mmd ettiim feyzi
Yazdsn seng-i kabrimde vatan mahzun ben mahzn!
diyerek daha mesut gelecekler iin milleti namna sabrszlanan ve kahra
man Adil Giray iin mersiyesinde :
insan idi ftratn kemh
diyecek kadar insan ve insanl byk gren airi asl muhayyilelerde
uyandrd bu atele mtalaa etmelidir.

m
TYATROLARI

Nmk Kemal bir yazsnda edebiyat nevileri iinde en ziyade tiyatro


yu sevdiini syler ve tiyatroyu her eyden evvel faydal bir elence ola
rak trif eder. Orada evvel insan ruhunun tahlilini, sonra hayatn bir
benzerini grrz. Bu ilk makalelerin dikkat edilecek bir noktas da tiyat
rodan bahsederken onu sahne zerinde seyredilebilen her eyi oyunla ka
rtrmasdr.
Bu elence fikrine ramen Nmk Kemalin tiyatrosu bir dva tiyat
rosudur. O bu eserlerde vatanperverlik, slm ittihad, insan -haklan gibi
inand belli bal eylerle cemiyetimizin kalknmas iin lzumlu grd
fikirlerini veya geleneklere kar tenkitlerini tek bir nutkun bir ka aza
taksimi denebilecek tarzda syler.
Bu itibarla piyeslerin ahslarn Kemalin fikirlerine ve onlarn anti
tezlerine indirmek mmkndr. Buna ramen bu piyesler d manzarasy
la epeyce deiiklik gsterirler. Hemen hemen hi biri brnn mevzuunu
, tekrarlamad gibi bir ksm da ancak dolaysyla ideolojiktir. Vatan ya
hut Silistre, muhasara altnda bulunan bir kaleni - tpk Kanije kalesi gi

378
b i30 - fedakrlklarla kurtuluudur. Zavall ocuk ferd saadet meeleri
ni mevzuubahs eden bir eserdir. Glnihal X V III inci asr sona veya XIX
uncu asr banda yar feodal bir Rumeli ehrinde geen zulme kar bi
isyan vakasdr. kif Bey ise sadece bir karakterin etrafnda dner, y
le ki piyesin Nmk Kemal'in vatan ve millet sevgisini aksettiren ksmla
r vakaya eklenmi hissini braku. Cell, vazife urunda mcadelenin
kasidesi olmak zere yazlmtr. Ne zaman yazldn bilmediimiz Karabel ise bir ihtiras dramdr. Gizli veya aka telkin ettii fikirlerin dai
ma ar basmasna ramen Nmk Kemal bu piyeslerde ak ve ihtirasa
ok geni bir yer ayrm, onu trl grnlerinde vermee almtr.
N mk Kemalin insan niin sever? Ve nasl sever? sualleri etrafn
da toplanan Muhabbet adl bir nevi deneme mahiyetli makalesi vardr.
Hayatna ait baz gizli ve ak itiraflarn da bulunduu bu makale onun
ihtiraslarmz zerinde dnmek istediini gsterir.
Tiyatro iin dncelerini anlatt Cell mukaddimesi ndc ise Cellin tarihe malm hayatna srf aka dair her trl hissiyat- cciay
tasvir edebilmek iin tasarruf ettiini syler.
Nmk Kemalin tiyatroda sevdii airler Shakespeare, Hugo ve Corneilledir. Fakat birincisine daha ziyade Hugo vastasyla gittii ve hele
onun William Shakespeare adl eserini okuduu muhakkaktr. Nmk Ke
mal Fransz klsiklerini, yukarya paralarn aldmz mektubunda arala
rnda mukayeseler yapacak derecede tanmakla beraber romantik dram
tercih ediyordu. Bu itibarla zaman, mekn ve mevzu vahdetlerinin ve kl
sik tiyatronun rgsnde esas olan ifade sekinliinin aleyhinde idi. Fakat
hi bir zaman Shakespeare tiyatrosunun sahne eklini de kabul etmemitir.
O Fransz dramnn romantiklerde be, daha yenilerinde bele perde
arasnda deien blnn, yani aksiyonun muayyen zaman ve yerlere
balanmasn benimsemitir ki modern tiyatronun umumiyetle kulland
teknik de budur.
Nmk Kemal'de bir tiyatro muharririnden istenen btn meziyetleri
aramak beyhudedir. Hatt bu piyeslerin asl bnyesinde deil, onlarn ku
ruluunda, mevzuu icat ve tasarrufta dahi sonsuz acemilikleri bulunduu
inkr edilemez.
Yukarda Nmk Kemalde muhayyile noksanndan bahsettik. Tpk
santimantal taraf gibi bunu da bilhassa tiyatrolarnda daha briz bir ekde grrz. Bu muhayyile noksan onun trajik vaziyetleri bulup piye
m

*ICanije'ip Kemal bu m ukayeseyi kendisi yapar.

379
sini onlarn zerine kurmaktan menettii gibi, bir atmosfer yaratmaktan,
sahne teferruatna kadar eseri besleyecek yardmc unsurlardan da mahrum
eder. Her iki mnsnda - yani i ve d - harekete kar yabancdr. Bir
kelime ile sylenmek istenirse kahramanlar muharrir istedii iin konu
ur, dnr ve hareket ederler.
Bu piyesler ve kahramanlar deta muharririn iyi niyetlerinin kendi
lerine ykledii arlklar altnda kmldamak kabiliyetini kaybederler. N
mk Kemal'in makalelerinde hatt iirlerinde bile o kadar gze arpan
oratoire slp onlara sahnede hakik gelimeyi, kendi kendileri olmay
meneder. Tekrar, psikolojik gelimeyi ve canll imknszlatrr. Onun
kahramanlar konuurken lrler.
Jouvet tiyatro dildir derken bu sanan insann kendisi olduunu,
daha dorusu insan nerde aramak lzmgeldiini sylyordu, ite Nmk
Kemalin tiyatrosu bu dilin, dil zevkinin ve dil ayarnn yokluu ile ie
balar.
Bununla beraber bu piyesler, hi olmazsa bazlar olduka salam bir
aksiyon atsyla kurulmulardr. Ne kif Bey ne de Glnihaln aksi
yonlarna ve kahramanlarnn tasarlan, tarzna fazla bir ey sylenemez.
Cell, tarihi kadroya hi de fena yerletirilmi deildir. Hatt Vatan ya
hut Silistrenin tertibi bile fazla tenkit edilemez.
Nmk Kemalin hayatta iken oynanan tek
piyesi budur. Bu eserin Kemalin hayatnda
Vatan yahut Silistre
ne kadar mhim bir rol oynadn grdk.
Onun stanbul'da kk bir zmre arasn
da olsa bile uyandrd heyecan, sade aire
otuz sekiz aylk bir mahbusluk hayatna mal olmam, Abdlaziz devrinin
matbuat ve yenilik karsndaki uzun teredddne son vermesine de se
bep olmutur. Ayrrca yeni kprdamaa balayan tiyatro hareketlerini de
ok sar ahsiyetiyle belgatn hakikatte daima ve her sanatta orak olan
vadisine sokmutur. Adndan da anlald gibi piyes vatan sevgisi ze
rine yazlm bir eserdir. Muharrir vakann 1828 harbinde getiini, fa
kat kendisinin - belki de muntazam ordu rtbesine muhta olan Stk
Beyin macerasn koyabilmek iin - Krm muharebesine naklettiini sy
ler.
Rumeli ehirlerinden birinde st ninesiyle beraber oturan Zekiye is
minde gen bir kza orduya gnll olarak iltihak edecek olan Islm Bey
k olur. Zekiye vaktiyle haksz yere rtbesi alnan ve bu yzden ailesini

enyibo-eskikitaplarm
brakp kaan Stk Bey adnda bir subaym kzdr. Annesi bu felkete
dayanamyarak lm, biraz sonra da erkek kardei Sadk kaybetmi
tir. - kisi de bittabi veremden lrler. Devrin edebiyat baka hastalk
bilmez gibidir. ntihar ise piyeslerin sonuna mahsustur. - slm Bey se
fere kmadan evvel sevgilisini grmek ister ve gen kzn odasnn pence
resinden girerek - bu lubali harekete Mizanc Murad Bey yazd bir
tenkit makalesinde db- islmiyeye riayet eylemedii iin fena halde k
zar! Murad Bey acelesinden Romeo ve Juliet>in balkon sahnesini unutmu
tu. Hakikatte db- Islmiye msaade etseydi Nmk Kemal kahramanla
rn balkondan konutururdu. ona hem akm syler, hem de veda eder.
slm Beyi bir grte sevmi olan Zekiye bir erkek elbisesi giyerek arka
sndan gider.
kinci perde, muhasara altndaki Silistrenin bir tabyesinde geer.
slm Bey'in yaraland muharebede biz piyesin br ahslarn, St
k Beyi, Rstem Beyi, Abdullah avuu tanrz Bu perdenin drdnc
meclisinde Stk Bey ile Rstem Bey arasndaki konumalarda birincisinin
asl macerasn dinleriz Stk Beyin asd ad Ahmettir. Ali Bey isminde yi
ne yzba dan bir arkada vardr. Ali Bey aralarnda bir namus me
selesi iin geen kavgada kumandann ldrr ve Divan- Harpe idama
mahkm edilir. Ahmet Bey'e arkadam bl ile kuruna dizmek vazi
fesini verirler. Ahmet Bey bunu kabul etmedii iin yine Divan- Harp
kararyla rtbesi aln r, o da utancndan oluk ocuunu brakarak kaar.
Bu sahnede oluk ocuunu terkederek giden Ahmet Beyin psikolojisini
anlatan para bilhassa devri iin m him bir eydir. Fakat vakann kendi
si zayftr. Daha usta bir muharrir, Ahmet Beye verilen emri yaptrr,
sonra ordudan ayrrd. Bu tabii daha askerce olurdu. Vignynin Mhr
l mektup* hikyesinde olduu gibi.
Ahmet Bey de bu ifte felketle Allah'n adaletine itimat kalmam,
inam zelil grmee balam, hayata dman olmutur. Fakat askerlii
sever. Onun iin baka ad altnda nefer olarak orduya girer. Ve byiik
gayretlerle rtbesine kadar ykselir. O zaman Manastra mektup yaza
rak karsnn haberini sorar. lknce onun, sonra da olunun ldn ha
ber alr.
nc perdenin ilk meclislerinde yar ah olan slm Bey erkek kya
fetindeki Zekiyenin sevgilisi olduunu renir. Sonra Stk Bey ve kale
deki kumandanlar toplanr. slm Bey, teslim taraftan olan bir kayma
kamla iddetli bir mnakaadan sonra Stk Beyden cephaneyi atelemek
zere dman ordusuna - Abdullah avu ile beraber - girmek emrini alr.
Zekiye de beraber gidecektir. Drdnc ve beinci perdeler teebbsn

381
muvaffakiyetiyle kalenin kurtulmas ve Stk Beyin - yani eski yzba Ah
met Beyin - Zekiyenin kendi k m olduunu' anlamas perdesidir. Bylece ak, babalk ve evlt muhabbeti, dostluk, hlsa r a temiz, en yksele
taraflariyle btn hayat vatan erevesi iine girer.
Stk Beyin maceras XIX uncu asrn ortalarna doru Fransz ve
dier Avrupa roman ve tiyatrolarnda sk sk geen Lgion Etrangre
hikyelerine ok benzer. Bununla beraber Abdlaziz devrinde rtbesi al
narak nefere indirilen, nefyedilen ok byk rtbeli askerler de vard.
Hseyin Avni Paa*, mehur Zaptiye Miri Hsn Paa bunlardandr.
Vaka nereden mlhem olursa olsun bu macera, sahibine bir para
karakter, yaanm bir hayat izi vermektedir.
slm Bey, hayattan ziyade bir ahlk veya daha ar nasihat veya
propaganda kitabndan mmi hissini verir. slm Bey konuma tarz ile
her harp ve tehlike annda tabu olan bir ii gayritabi hale koyar.
Erkeini birka defa lme kadar takip eden Zekiye bu itibarla Is
lm Beye ok benzer. Yalnz onda buradaki fedakr ve kahraman kadn
tipini biz ikinci perdeden itibaren grrz. Birinci perde ilk defa seven
ve sevildiini anhyan gen 1 kararsz duygulan iindedir. Yine bu per
dedeki intihar tecrbeleri, lm v hayat dnceleri insana behemehal
Romeo Julietsin baz sahnelerine uzaktan benzeyen bir ey vcude getir
mek arzusuyle yazlm hissini verir.
Bu perdenin asl ar ve lzumsuz ksm ikinci meclistedir. slm
Beyin dorudan doruya bir tiirl konuan amas, gidecei yeri syleme
den ikin kelimelerle daima gitmekten bahsetmesi,' nihayet muharebeye
gideceim anlatmak iin ehrin mezarlnda ecdadndan hi birinin kabri
ne tesadf edip etmediini sormas, Islm Beyin kim olduunu dahi tanmyan Zekiyenin sanki btn mezar talarm behemehal gzden geir
mi olmas lzm gelir gibi, sahne konumasn daha tanmyan bir tecr
be karsnda bulunduumuzu gsterir. Bu ezberden saylan mezar talar
nn Heraanideki ecdat portreleri sahnesinden geldii aikrdr. Yalnz
Hugonun trajedisinde ihtiyar koca hakikaten gznnde bulunan eyleri
sayar. Yine bu perdenin sokakta ve evin nnde ,geen sahnesi sevgilisine
henz veda eden Islm Beyin gnlllere verdii uzun nutku ile ahit ve
dnmemek yeminleriyle, - ki harbe gitmekten ziyade bir isyan hazrlan
yor hissini verir - o minisiz Besalarla bizi tiyatrodan ziyade acemi bir
hitbet karsnda brakr. Fakat hakszlk yapmyalml Piyesin etrafndaki
halk heyecan da onun devrinin ne kadar stnde olduunu gsterir.

382

Sylemee hacet yok ki Nmk Kemal bu piyeste asl tiyatro mevzuu


nu, Ali Beyle Ahmet Beyin hikyesini karmtr; vaka onunla tam bir
melodram yapabilirdi. Fakat hakikaten tiyatro mu istiyordu? Hepimiz bi
liyoruz ki o fikirlerinin tazyiki altnda idi ve Silistre >nin olduka itibar
mevzuu, acemi ats bunlar sylemek imknn vermiti.
Vatan yahut Silistre memleket dnda da akis brakm eserlerden
dir. Bilhassa Rus matbuat bu piyesle ilgilenmi olan Victorien Sardounun
La Patrie adl eserinden alndn iddia etmitir. Nmk Kemal Ebzziya'ya yazd bir mektupta bu iddiay hakl olarak cerhetmitir. Hakikatta
bu eserde Sardou ile veya dier bir tiyatro muharriri ile hi bir alkas
yoktur.
Vatan yahut Silistre Abdiilazizin son senelerin
de vatan ve millt mefhumlarnn etrafnda btn
Zavall ocuk
bir heyecana sebep olmutu. Ondan biraz sonra
yazlan Zavall ocuk, Abdlhamidin ilk sene
lerinin hiss hayatna tesir eder. Recai-zdenin
Vuslats ile Abdlhak Hmidin li kzndan, Uakzadenin Bir l
nn defterime kadar btn bir edebiyatta bu kk piyesin havasm bu
luruz.
Piyesin asl mevzuunu, on dokuzuncu asrn en moda mevzularndan
biri olan ana babann ocuklarm kendi menfaatlerini dnerek evlendir
melerinin felketle neticelendii dvas yapar. Nmk Kemal daha evvel
lbrette ve Aile adl makalesinde ocuk terbiyesinden, evlt efkatinden
ve izdivatan bahsederken bu mevzua dokunmutur.
On drt yandaki efika, amcasnn olu ile sevimektedir. Fakat
efikanm babas Halil Bey, skntl bir vaziyettedir. Kendisine yardm
edebilecek zengin bir paaya kzn verecek olursa ae bu skntdan kur
tulacaktr. Ayrca kzcaz da at, araba, uak, halayk arasnda rahata
yaayacaktr. Bunu annesinden renen efika bu evlenmeyi istemeye istemiye kabul eder. Fakat dn olmadan verem olur! At Bey de sevgisinin
kurtulamyacam anlaynca eczahaneden getirdii bir ilc ier, hasta
nn yanma uzanr, beraberce lrler!
Bu basit vaka olduka dzgn bir dille - fakat hi bir gelitirmeye
imkn vermeyen bir ereve iinde - yazlmtr. Ne efika'nm, ne Atnm,
ne de anne ve babasnn vaka dnda bir hayatlar olduunu tasavvur
gtr. ahslar davann isbat iin yaratlmlardr. Mustafa Nihat zn,
Zavall ocuksun son sahnesinde Hemaninin zehir sahnesiyle benzer
lik bulmaktadr ki dorudur, ister Hemani, ister Romeo ve Juliet, nk piyesin ba tarafnda olduka uzun sren iln ak perdesi mu

383
harrirde bir ak ryas canlandrmak arzusu bulunduunu da gsterir, - pi
yesin bir rnei varsa biarelii iinde bunu pek hatrlatmad muhakkak
tr.
Bu eserin edebiyatmzda ve btn hayatmzda devam edip giden ne
ticeleriyle karlatmz hiss edebiyata yol atn bir daha tekrarlya1TT1-

Nmk Kemalin gerek mevzu, gerek karakter itibariyle


en dikkate deer piyesi phesiz kif Bey dir. Teknikte
kil Bey
byk bir deiiklik olmamasna ramen insan karsn
da muharrir daha serbesttir. kif Bey artk, sadece her
hangi bir fikrin muhtelif azlara taksim edilmi metih
ve senas deildir; birbirine zt yaradlta ve dncede insanlarn, ayr
ayr ihtiraslarn karlanmasndan doan bir vak'adr.
Bir harp sefinesinin svarisi olan kif Bey ok yanl tand ve
grnne aldand Dilrba ile yeni evlenmitir. Dilriiba modern fizyo
lojinin erkek yiyici, nymphomane, diye adlandrd kadnlardandr. Ev
lendikleri ehirde bunu kif Beyden baka herkes bilir. Karm muharebesi
balamtr, kif Bey vazifesine gidecektir. Her ihtimale kar btn ted
birlerini alr ve karsna ved eder. Gen kadndan ayrlmak onun iin
gtr; fakat br tarafta ikinci sevgilisi deniz ve vatan vardr. Daha c
kapdan kar kmaz karm bir dne gitmek iin hazrlanr grrz
Biraz sonra kif Beyin bir deniz muharebesinde ld haberi gelir
Serbest kaldm zanneden Dilrba, gzne kestirdii bir erkekle evlene
ektir. Btn ehir halk bu lm ve dnn etrafnda dedikodu ile me
guldr. Bu vesile ile sylenen eylerden Dilrbann hakik ehresini, ma
cerasn reniyoruz Bu kk Anadolu ehrinde hemen hemen hayatini
bir fet gibi girmedii erkek kalmamtr. kif Beyin babas olunun va
siyetini yerine getirmek iin ehire gelir. Gelinine olundan kalan eyler
verecek ve isterse onu himaye edecektir. Dilrba, ihtiyar adam, olunu hi<
bir zaman sevmemi olduunu gsteren szlerle reddeder. O yeni bir al
peindedir. Drdnc perdede mucizeli bir tesadfle lmden kurtulmu
olan kif Beyi sahnede grrz; lm gzleriyle grm, elleriyle yok
lam, arasndan geerek gelmitir. imdi de sevdii kadna kavuacaktr
Fakat evi saz sesleri, dn neesi iinde bulur. Piyes bermutat lml<
biter. Zavall ocuk gibi kif Bey de Maosa da yazlmtr; faka
Kemal piyesin emasn daha evvel hazrlam bulunuyordu.
Bu eserde daha olgun bir tiyatro ve insan anlayyla karlatm
muhakkaktr.

384
kif Bey de de vatan fikri hkimdir. Fakat hayatn ortasnda ve
onun paras olarak grnr. Piyesi asl yrten Dilrbanm muvaffak
ahsiyetidir. ntibah n Mehpeykerini, Cezminin ehriya'n andran
bu kadmn muharrire ne suretle ve nereden geldiini tahmin etmek gtr.
Akif Beyin mevzuunun hayattan alnm olmas ok mmkndr.
Her memlekette bilhassa uzun bir esaretten dnerek karlarn bazan ken
di kardeleriyle - hatt ana babalarnn sraryla - elvenmi bulan talih
sizler vardr. Bittabi byle bir konuyu edebiyat ihml edemezdi. Onun
iindir ki daha Hallar zamanndan itibaren bu mevzua az ok her milletin
edebiyatnda tesadf edilir. XIX uncu asrn birinci yarsnda Balzac bu
cins hikyelerin en mhimlerinden birini vermiti. Filhakika onun Colonel Chabert adl roman kif Beyle byk bir yaknlk gsterir.
Nmk Kemalin Colonel Chabertden veya ona benzer herhangi bir
kitaptan mteessir olmas ok muhtemeldir. Bu takdirde Dilrba'nn ka
rakterini Balzactan uzaklamak arzusu vermi olabilir.
Filhakika Eylau muharebesinin kahraman Colonel Chabert lm ha
berinden ve mirasnn taksiminden ok sonra Parise geldii zaman kar
sn bir bakasyle evlenmi ve yeni kocasndan iki ocuk sahibi bulur.
Kars servetini elden karmamak ve yeni kocasndan ayrlmamak iin
kendisini tanmaz, bu suretle yalnz servetinden deil hviyetinden de mah
rum kalr. Dilrbada ise bu para hrs yoktur. Hatt lm bildii kif
Beyden kalan eyleri ve eski kaynbabasn reddetmekte cins bir haz bile
duyar. O setii adama gidecektir.
Piyeste Dilrba, biraz daha iyi konusa hakikaten canl bir karakter
olurdu. Daha ilk sahnelerinden itibaren erkeini anlamyan kadnn kar
snda kalrz. kif Bey daha ziyade itibar ve hissidir. Zaten Nmk Ke
malde beendii, sevdii, nutkunu emanet edecei kahramanlar daima faz
la ikin ve bir tarafl olmaktan kurtulamazlar. Piyesin dier ahslar sa
dece isimden ibarettir. Hatt Nmk Kemal kif Beyin .babasndan bile
yerli, eski kltrn hikmetiyle bym tecrbeli bir ihtiyar tipini ortaya
koyamamtr.
Bununla beraber bu piyes ok acemi ve sadece kelimede kalan bir
talkatle olsa da Trk edebiyatnn denizle ilk temasn verir. Onun gzel
lii, sarho edici tehlikesi, birdenbire amansz bir kader ehresi al,
dilimizde ilk defa kif Beyin azndan duyulur. Eserde dn evi, kasaba
kahvesi gibi mahall hususilikleri bulunan birka gzel sahne de vardr.
Bizce Akif Bey az ok muvaffak olmu tek bir karakterle bir eserin
nasl canlandn gstermesi itibariyle Nmk Kemalin eserleri iinde en
ehemmiyetlisidir.

385
Piyesin kurulu eklinde byk bir pay olmamakla beraber Nmk
Kemal onu ikinin muhtelif hallerini tasvir iin yazdm Hamide bir
mektubunda syler.
Celleddin Harzemahla beraber siyas ve ahlki ka
naatlerini en ok anlatt, yukardan beri tandmz
Glnihal
hviyetiyle en ok kendisi olduu eserlerden biridir. Ay
rca hi bir suretle ihtilli caiz grmeden sadece vatan
dalk deerleri ve insan haklan zerinde duran bu
ihtlcinin velevki merkezin rzasn sonradan tahs etmek artyla olsa
bile bir halk ayaklanmasna raz olduu tek eserdir.
Bu noktadan bakld takdirde piyesin k ahramanlarm birer sembol
addetmek mmkndr. Nitekim Glnihal in ilk ad olan Raz- Dil* ile
Vatan yahut Silistrede o kadar ok geen (maksat, murat) kelimelerinin
arasnda bir mn yaknl dnlebir.
Piyesin mevzuu Osm anl tarihinde bilhassa XVIII inci asrla XIX
uncu asrn banda sk sk geen mahall tegallp ve isyan hdiselerinden
alnma benzer. Rumeli ehirlerinden birinde hkm sren Kaplan Paa
btn rakiplerini, ilerinde kendi uzak, yakn akrabas da bulunmak ze
re ortadan kaldrmtr, yle ki ailesinden yalnz iki amcasnn ocuklar
Muhtar Beyle, ismet Hanm kalmlardr, ismet e Muhtar birbirlerini
sevmektedirler. Kaplan Paa ise bir taraftan Ismeti sevmekte, br taraf
tan da Muhtarn halk zerindeki nfuzunu kskanmaktadr. (Muhtat Bey
belki de Sultan Muraddr. O takdirde brahim Necmi Dilmenin tahmini
gibi piyes batan aa Abdlaziz devrindeki hrriyet mcadelesidir).
ehirde hkm sren korkuyu ve Kaplan Paann zulmlerini birin
ci perdede Ismetin Glnihal adl dadsndan iitiyoruz. Evi bark sndr
lerek esir edilen ve bu konaa satlan bu kadn tipi erde greceimiz
gibi Fransz romantik tiyatrosundan gelir. Glnihalin korkulan yersiz de
ildir. Biraz sonra Kaplan Paann adamlar Muhtar Beyi Ismet'in evinde
tevkif ederler. (Nmk Kemal tiyatrolarnda hakl olarak rf ve dete biraz
serbeste tasarruf eder.) smet de Kaplan Paa'dan u mektubu alr.
ismet Hanmefendi hazretlerine, nur- didem, cier kem efendim,
ettiim kabahate yine siz sebepsiniz. Kim k olur da rakibinden kur'
tulmak istemez. Eer Muhtar Beye acrsanz yarn gelirsiniz, arzedeceim
artlan kabul edersiniz.
Piyesin ikinci faslnda Kaplan Paa, ok mhim bir konumada an
nesi Pao H a n m 'a, Muhtar Bey'e kar iindeki aalk duygusunu ve
Ismete olan sevgisini, Muhtar hakkmdaki ok z a lim ce tasavvurlarm an
F. 25

386
latr ve icabnda kendisini dahi ldrebileceini syler. Kaplan Paanm an
nesiyle bu konumas, Glnihl *in birinci perdede smet'i, tabir caizse,
kaderine hazrlay sahnesinden daha ok canldr.
smet, Glnihalin nasihati zerine Kaplan Paa'ya birka gn va
kit kazanmak iin nianlanma vaadinde bulunur. Paa bu sevinli haberi
Muhtar Beye zindannda bizzat haber verir. Fakat Muhtar Bey o gece,
Glnihlin Zlfikr tarafndan, cellt Karavelinin mahkeme il
myla idama mahkm edilmi bir akrabas yerine serbest braklr. Bu
suretle idama mahkm bir bakas kendi yerine ldrlen Muhtar Bey,
elinde Kaplan Paa aleyhine halk tarafndan Sofya paasna hitaben ya
zlm bir ikyet m ahzar olduu halde Sofya'ya gider ve oradan paann
idam emriyle dner.
Son perdede Kaplan Paa, Ismet'i kendisiyle evlenmee kandrmad
iin Glnihli vurur, bu esnada Muhtar Beyle ehir halk kona do
larlar, Zlfikr da Kaplan Paay ldrr.
Piyesin bitii biraz gariptir. Nmk Kemal, Muhtar Beyin ahs bir
tepkiyle Kaplan Paa'y ldrmesine raz olmam merkezden ferman al
mak suretiyle ortadan kaldrma tercih etmitir. Eer sembolik olduunu
kabul edersek, buna Abdiilaziz'in tahtndan indirilmesi iin lzm olan
fetvadr, diyebiliriz. Belki de birinci kta halk aktan aa isyana te
vik etmek ithamyla kardaabirdi; halbuki halkn ikyeti zerine pa
diah fermam veya eriat fetvas e idam olunan. Kaplan Paa Gsmanl
tarihi iin ok tabi bir eydi. Kald ki Nmk Kemal yukarda birka
defa sylediimiz gibi ihtillden, isyandan daima ekinmitir. O, Tanzi
mat'n ocuudur; ihtillden ziyade slhat adamdr. Sebebi ne olursa
olsun bu ekinme yznden Muhtar Beyin ahsiyeti olduka mphemleir;
sevgilisini ne derece zalim olduunu bildii bir adamn elinde brakarak
Sofyaya gidip gelmee raz olur.
Piyesin son sahnelerinde ise garip bir mantkszlk vardr. Elde si
lh Kaplan Paann odasna giren insanlarn Glnihl'i vurulmu bulma
lar bakadr, - bu insanlarn gizlendikleri yerden kmak iin Kaplan Paa
e smet ve Glnihl arasndaki konumann ehemmiyeti ne olursa olsun onun ldrlmesini beklemeleri bakadr. Fakat Nmk Kemal velevki
Giilnihl'in lzumsuz olarak lm bahasna da olsa kahramanlarnn sz
lerini kolay kolay yanda kesmee raz olamaz.
Belki bu yzden Nmk Kemal Mukaddime-i Cell de piyes hakkn
da u satrlarla hkm verir: Gerek ntibahda, gerek Akif ile Zavall
ocukda bir takm hatalar ve eksiklikler varsa da Glnihl* gibi ruh-i m

387
ny ldrecek derecede deildir. Yazk ki bu hkme esas olan tenkiller
sansr yznden kaybolmutur.
Glnihl, vakada mahede edilen bu cinsten zaaflara ramen
mull bir mn tar. Muhtar Beyn bir nevi seile ehrin daresini eli
ne almas, Kaplan Paann idam iin verilen fetva, onun zulmleri, hl
sa piyesin ilk ad olan Raz- Dil e uymak iin hazrlanma benzeyen
dolambal yol mstesna btn olarak baklnca bir nevi sahne kabiliyeti de
vardr. Baz konumalar daha sade, daha az ykl ve daha geni izgili
dir.
Kaplan Paa ile annesi arasnda geen muhavere ise, belki de muharrir
de tesadf edeceimiz en muvaffak psikolojik tahlil numunesidir. Kaplan
Paa phesiz ki bir ifrittir; fakat kendisinden bahsetmesini seven bir ifrit
tir. Piyesin geri kalan ksm, mahkeme ve hapishane sahneleri, umum
vaziyeti be on izgi ile anlatmalar itibariyle dikkate deer sahnelerdir.
Yukarda Nmk Kemalin piyeslerinde daha ziyade Shakespeare ile
Hugonun tesirlerinin bulunduunu sylemitik. Glnihl her ikisinin de
izini tar. Asl Glnihl tipi Victor Hugo'nun Les Burgraves adl son
trajesidisindeki ihtiyar kadm epeyce yakndan hatrlatr. Onun gibi btn
piyesin ykn srtnda tar, tabi arada bir yn farkla beraber. Hugo
nun poemi, byk ve dondurucu salonlar, acayip ve hain rf ve deti, bir
ucu masalda biten hatra ve tarihiyle bir Alman ortaa satosunda, trubadorlar, zrhlarnn ar ykn bir talih gibi tayan valyeler, ok ve
mzraklar, nbeti sesleri arasnda ar bir ryaya benzer. htiyar kadn
bu rya atmosferinde etrafa hurafev bir korku saarak sevmi olduu de
likanllm intikamn almak iin yaar. Bu ar dekorla ve dayand destan
maziyle Glnihlin vakasnn getii Rumeli yan konaklarnn hi al
kas yoktur. Glnihl esirdir, smetin annesinin evinde barnmtr, ve
orada hanmnn tarafnn Kaplan Paa kolu tarafndan ezildiini grm
tr. Bu farka ve bilhassa Hugonun kahramanndaki esrar havasndan mah
rum bulunmasna ramen piyesin fatalitesi olmas itibariyle aralarnda b
yk bir benzerlik vardr. Bu benzerlik konuma tarzna kadar gider. Fil
hakika Glnihlin ilk sahnedeki o telkin etmek arzusuyla dolu konumas
bu yaknl ak ekilde gsterir.
Piyesin Hugo e mnasebeti burada biter. Dier taraflarnda daha
ziyade Shakespearein tesiri, onun peinden gitmeler, onun baz sahneleri
nin yakn taklitleri vardr. Zaten Nmk Kemalde iten bir hazrlanma,
muayyen bir terbiye mnsnda tam bir tesir aramamaldr. Onda daha zi
yade beendii muharrirlere doru det para para yaklamak isteyen

388
noktalar vardr. Giilnihlin mezarlk sahnesinin Hamletin mezarlk
sahnesi ile mnasebeti bunlarn banda gelir. Muhtar Bey, tpk Ingilte
re dnnde Horatio ile mezarlkta buluan Hamlet gibi, geceleyin ehrin
mezarlna gelir. Orada yine tpk Hamletde olduu gibi yeni bir mezar
kazan mezarclarn trksn dinler :
Sen lrsen anan alar
imam skatm salar.
Kurtlar, kular, lorlar, dalar
Etini yer sen lmiye gr!
Kazmay vurdum mezara
Kemik kt pre pre,
Can verip aldanma yre,
Senden geer, sen lmiye gr.
Vaka bu trk ile Hamletdeki insan mrnn muhasebesini yapan
mezarclarn o gzel ortaa halk trks arasndaki fark ok byktr.
Fakat benzetmek arzusu aikrdr.
Zaten bu mezarlk sahnesi ngiliz airini adm adm takibe. alr.
Hamlet mezarlkta Yorickin kafatasn bulur. Ve herkese binen szleri
syler:
Heyhat, zavall Yorick! Ben onunla konutum Horatio! Bitmez t
kenmez maskaralklar, ok tatl neesi olan bir adamd. Belki bin defa be
ni srtnda tad. Halbuki imd., .
Muhtar Bey de mezarlkta evvel kendi sahte mezarn bulur ve ki
tabesini okuduktan sonra Ahmet Beyin mezarm grr :
Ahmet Bey, ben doduum sene lm. Tam yirmi be sene olmu.
Acaba o vakitten beri bir kemii salam kalm mdr? Kalmsa bile bir
salam kemik Ahmet Bey midir?
Mezarlkta Muhtar Bey vaka Hamlet gibi sevgilisi iin alm bir
mezara rastgelmez, fakat bizzat sevgilisiyle karlar. Btn bu sahneleri
dolduran muhaverelerde, kendi kendine felsefe yaplarda, Nmk Kemal
byk Ingiliz airinin deta peinde yrr gibidir.
Fakat benzeyi burada kalr. Nmk Kemal'in piyesi, i rgsndeki
hususiyetler mstesna, bu uzak ve yakn hatrlatmalara ramen ok yerli
dir. Gizli bir siyas kasd olsun olmasn, o, vakas itibariyle memleket iin
de ve bilhassa Rumeli tarihini bir buuk asr dolduran muhtelif yn h
diselerinden birinden alnma benzer. Fakat bu hal bizzat Kaplan P aa
nn kral Macbethe benzemesini men etmez.

389

Celleddin Hrzemah

Nmk Kemalin eserleri arasnda ok hu


sus bir yeri vardr. Nmk Kemal onu dier piyeslerine daima tercih ettii gibi31,
iyi niyetini gznnden ayrmyan mnek
kitleri de aa yukar bu fikrini paylar

la r .32
Cell, mevzuu itibariyle Emir Nevruz Bey in birinci ksm sa
ylabilir. Nmk Kemalin Mool istilsnn evvel bir fet gibi comasn,
sonra da bu si ve ykc kuvvetin bir fikir ve iman tarafndan yenilmesini
Celleddin ile Emir Nevruz'un hayatlarnda anlatmak istemi olmas ve
bunlardan kincisini biyografi eklinde yazdktan sonra birincisinden bir
dram yapm olmas ihtimali vardr. Herhalde Cellin son perdesinde
Moollarn Mslman olacaklarn mjdeliyen szler ve bunun iin all
masn tavsiye eden vasiyetnameden sonra Emir Nevruzun hayat bu ese
re kendiliinden bir ikinci ksm veya netice olur.
Nmk Kemal tarihte baland ve bahsettii kahramanlar daima
dikkatle seer. O biyografilerinde Anadolunun Trkler tarafndan istil
sn takip eden drt mhim hdiseyi ele almt. Cell zaman iinde teek
kl eden bu btnn belki en ar ve mhim parasdr. Herhalde Nmk
Kemalin gerek kahraman telkkisini, gerek birlik ve vazife ak fikirlerini,
gerek Islmchm baz tima ve ahlk dvalaryla beraber tamaa bu
talihsiz fakat cesur hkmdarn hayat kadar msait pek az mevzu vard.
Cellin onalt yl imknszlklar iinde sren mcadelesi, Mool istils
dediimiz, Asya'y yarm asr altst eden o muazzam hdisenin belki en
dikkate deer parasyd.
Nmk Kemal, bu hdiselerle dolu hayat, daha sonra Mukaddime-i
Cellde bir ksmm tasrih ettii deitirmelerle alm ve ondan, Shakespearein tarih piyesleri, Hugonun CromweHi, Schillerin, Wallensteinei
gibi byk ve btn bir hayat iine alan, bir tiyatro eseri karmtr.
Piyesin bir ka dm noktas vardr. Bunlar srasyla ikinci perde
deki suikast ve af sahnesi, nc perdedeki Seyfeddin-i rknin atnn
basma vurulduu iin ihanetle ordudan ayrlmas, drdnc perdenin so
nunda Sind nehrine kars ve ocuuyla atlan Cellin esir olmamak ve
muharebeye devam edebilmek iin onlar feda etmesi sahneleridir.
31 Celleddin mukaddimesi, s. 17.
32 tC ell'in hayat iin bk. M krim in H alil Ynan. slm Ansiklopedisi,
Cell eddin H rzem ah mukaddimesi.

390
Piyesin geri kalan ksmnda bu son vakann izi daima grlecek, Ce
ll lmlerine sebep olduu, yahut beraber lemedii kars ve ocuunu
daima hatrlayacak, lmesi lzm geldii halde vazife ak yznden yaa
maa mecbur olan, bir nevi vazife mahkmu gibi grlecektir. Piyesin fa
talitesi, byk zemberei bu vakadr. Babas Mehmed Hrzemahn Ab-
skn adasnda lmnden bu nehir sahnesine kadar olan bu drt perde
nin kurulu tarzna baklrsa Nmk Kemalin Cell i bir zl piyes ola
rak dnd, yahut onun hayatn byk ksma ayrarak eserini ter
tip ettii kanaatna varlr u
Filhakika bundan sonra gelen yedi perde Tebriz Melikesi Mihr-i Cihanla evlenmesi34 ve muhasara ettii Tebrize hkim olmas, kardei Gyaseddin'in Melik Nusreti ldrdkten sonra kap Barak Hacibe iltica
etmesi, nihayet peinden koan Cellin muhasara ettii Germiyen ehrin
de Barak Hacibin Giyaseddini ve annesini ldrmesi, bsbtn ayn bir
piyes olabilir.
Bu ksmda Nmk Kemal vakaya olduka lzumsuz olan, ayrca
lykyla da istifade edemedii bir fantastik unsur sokmutur: Mihr-i cihan
ilk kars Neyyireye benzer ve daima ly hatrlatr.
nc ksm, Cellin ruhen ykl ksmdr. Bu yklta en byk
mil Islm arasnda birliin yokluudur. Cell esir olarak kulland Mevlna Nureddini Mogollara kar kendisi ile birlemee davet iin Badat
halifesine, Eyyub ve Seluk saraylarna gndermitir.
Fakat Ahlak ehrinin muhasaras ve tahrip eklinde zapt yznden
ki Cellin talihinin dnm noktasdr; zarur olarak balar, bir siyas ha
t olarak biter - Eyyubler ve Seluk sultanlar ona artk en byk tehlike
gibi bakmaktadrlar. Onun iin davetine koacaklar yerde aleyhinde bir
ittifak hazrlarlar. Artk Cell iin talihin byk saati gelmitir. Her ey
kendisine ihanet etmektedir. Son muharebesinden sonra bu yeis iinde
ordusuz ve maiyetsiz kalm Cellin Barak Hacibin para verdii bir adam
tarafndan ldrlmesiyle biter. Cell, son demlerine yetien kars Mihr-i
cihana, Cengizlerin eline henz dmeyen Mslmanlara mcadelede
53 Mukaddimede bundan bahsetm ez. F a k a t Nm k Kemal, m ukaddime
lerinde bu cinsten teknik iz a h a t z a te n vermez. Cell m u k ad d im esin d e o yal
nz ahslarn hviyetleri n o ktasndan m evzua ta sa rru f eklini anlatm tr.
34
Atabe* zb e in k a rs ve S eluk S u lta n E rtu ru l III n kzdr;
M ihr-i cihan adm ona N m k K em al verm itir; Cell'in bu kadnla evlenmesi
Tebrize ikinci defa giriinden sonradr. N m k Kemal, piyesinde bunu gs
term ez.

391
devam etmelerini, memleketleri zaptedilenler Moollan Mslman etme
e almalarm tavsiye eden bir vasiyetname yazdrr. Kars vasiyetnameyi
beraberinde getirdii askere okurken gaipten gelen bir ses dileinin kabul
edildiini mjdeler; Cell de bu sevinle lr. Bittabi Mihr-i cihan da ko
casn bu lmle yalnz brakmaz Ve yine bittabi bu vasiyetnameyi Mihr-i
cihan kendi gmleinden yrtlm bir bez parasna Cellin kanma ba
trlm sere parmayla yazacaktr,
imdi bu anlattmz emada yukarda bahsettiimiz zaman blm
lerini ayralm. Birinci ksm, yani Mehmed Hrzemahm lmnden Ce
llin Sind nehrine atlarak esirlikten kurtuluuna kadar olan drt perdenin
vak'alan 1220-1221 seneleri arasnda geer.
Tebriz Hatunuyla evlenmesiyle balayan ve Gyaseddin ile annesinin
Barak Hacib tarafndan ldrlmesi arasndaki ikinci ksm (5 inci per
deden 11 inci perdeye kadar) 1225- 1228 seneleri arasndadr. Bu iki
ksm arasnda Cellin Hindistandaki maceralar, sonra rana dn ve
Irak- Acem'e kadar sahip olup devlet kurmas ve Grcistan seferleri var
dr.
Nmk Kemal, bu ksmda tarih vakalan atlar ve deitirir. Cellin
slm leminde kendisine o kadar hret temin eden Grcistan muharebe
lerinden pek az bahsettii gibi, Tebrizin ilk defa zaptndan ve Hatunun
isyan zerine tekrar geliinden de bahsetmez. Ayrca Cellin Germiyan
muhasara etmesi ve kendisine Hint dnnde itaat ettikten sonra tekrar
isyan eden Barak Hacibi yeniden itaat altna almas Gyaseddinin lm
vakasmdan evveldir.
nc ksm ise (12, 15 inci perdeler) Ahlatn fethinden sonra ba
ladna gre 1230 senesi Maysyla lm, yani 1231 Austosunun sonlar
arasndadr.
Bu tarihlere dikkat edilirse Nmk Kemalin Cellin macerasn hi
olmazsa zaman gurubu iinde mtala ettii grlr.
Dorusu da bu idi. Cellin hayatnda hakikate zuhur veya kendi
ad altnda mcadeleye atlmas, yeniden devlet kurma ve son olarak
bu devre vardr.
Fakat perdeleri dolduran vakalar sei veya tertip tarz ayn muvaffa
kiyette deildir. Nmk Kemal belki de caiz grlebileceinden fazla ta
sarruf ettii bu hayatta peinden komas lzm gelen dramatik vaziyetleri
bazan kendiliinden kaybeder.

392
Cellin psikolojisini ve Hrzem devletinin iinde bulunduu artlan,
Asyann tarihini anlatmas icap eden birinci perde - hazrlk perdesi ba
tan aa kayptr. Biz orada Cell ile Neyyire arasnda evlenmelerinden
on drt sene sonra karlkl bir ak ile Cellin babasna kar lzumsuz
trizleri arasnda hemen hemen Cengizin ok kt ve zlim olduundan,
bir fet gibi insanla musallat oluundan, dman karsnda kalmayp
muharebe edilmesi lzm geldiinden, yani bilinen eylerden baka hi bir
ey renmeyiz. Hatt Mehmed Hrzemah'n imparatorluunun felketine
sebep olan mehur tbiye hatasm, Cellin tavsiyesini dinliyerek ordusu
nun btnyle Moollarn stne yryecei yerde, bu orduyu birbiriyle
ulama areleri az, geni bir corafyaya dalm kalelere paralamak su
retiyle kendiliinden kudretten drm olmasn dahi renmeyiz. Ayn
ekilde Hrzemah Imparatorluunun meseleleri, Mehmed ahm, Kanl
lardan olan annesinin devlet ilerine mdahalesinin kt neticeleri de bize
mehul kalr. Bahsedilen eyler de, istiareler, imalar arasnda kaybolur.
Perdenin sonuna doru adaya gelen sadk emirlerden zbein Mehmed
aha, annesini ve karlarm hzinesi ile beraber brakt lylan kalesinin
dn haber vermesi dahi, yine bylece - lmek zere olan hkm
dara kar olduuna gre lzumsuz ve zevksiz - tarizler arasnda farkedilmez.
kinci perdedeki suikast sahnesi emirlerin ve ehzadelerin ihanetini,
korkaklm gstermek yahut daha iyisi bizi bir yn kt insanla kar
latrmak iin konmutur. Nmk Kemal burada Hugonun Ruy Blasmndaki mehur sahneyi az farkla tekrarlar. Filhakika 'Ruy Blasda kralie
kap arasndan spanyol asilzadelerinin memleketi deta paylacasna bir
birlerine mukabil menfaatlar teminini dinler ve sonunda ar bir ekilde
mdahale eder. Cellde de gya kardei ehzade Arzam haklarn mu
hafaza etmek istiyen hain mera onu Cengize teslim ederek Moollarla
bar teminini dnrler. Onlar da Cellin kars dinler.
Hakikatte ise Cell kendi aleyhinde bir suikast datmak deil, h
kmdarln tammyan ve kendisini yok etmek isteyen kardelerinin elin
den hayatn kamak suretiyle g kurtarmt.
Daha Mehmed ah hayatta iken, babasnn annesi Terken Hatunla
aras iyi olmad ve bir cariyeden doduu, ayrca byk annesi kendi ka
bilesinden olan kk gelinin oluna imparatorluun kalmasn istedii iin
Arza Sultan veliaht kabul edilmiti. Ancak lmne yakndr ki, Mehmed
ah yalnz teden beri askerlik dehasna hayran olduu byk olunun
vaziyete hkim olabileceini dnerek bu kararndan vazgeer ve Cell'i
veliaht yapar. Zamann rfne gre - bilhassa annesine, Terken Hatun'a

393
tbi olan mera Cellin saltanatn tanmyabilirdi. Zaten Nmk Kemal
bu sahnenin kendi ibda olduunu syler.
airin bu tarzda mevzuuna tasarruf etmesi oktur. Bazan bu yzden
peinde kotuu dram imknlarn bile kaybeder. Tebrizde evlendii Hatunun, Cellin bir seferi esnasnda dmanlaryla birleerek onun aleyhin
de kyam etmesi, psikolojik gelimesi yava yava herkes tarafndan terkedilmee doru giden bir dram iin mhim bir unsurdu. Fakat Nmk Ke
mal len Neyyiret'l-ikbal ile Milr-i cihan'm birbirine benzeyileri yeni
kendi ifadesi ile oyunun muhabbete dair her trl hissivt- fedasn yekdi
erine rapt ile Celleddinin meak- ruhniyesini tahamml olunmyacak
bir dereceye sal35 sevdas uruna kendiliinden gelen bu vaziyete feda
etmitir.
Bu, sevgiye dair her trl hissiyt- faciam n tasviri arzusu, beinci
perdede Mihr-i cihan ile zzeddin-i Kavez ve Nureddin-i Mni arasndaki
o hi bir akln almyaca konumalara - varabbm ne kadar az pskr,lk
tr; ne hkmdar, ne ak bilir! - o grltler arasnda Mhr-j cihann devleti elinden alnm ve hi olmazsa kocasudar zorla boatlm bir ka
dn! - bir gen ve toy kz hissilii ile zifaf odas hazrlklarna yol aar.
Sekizinci perdeyi de Mihr-i cihan ile Zahidenin, - ehzade Gvaseddinin
annesi vc Cellin vey annesi - Zahide ile Cell'in yine bu ak zerinde
konumalar doldurur.
Bylece Nmk Kemal kahramanna bir i lem yaratmak iin evve
l l ile bir benzerlik uydurur, ve bu uydurma eserin yarsn kaplar.
Dokuzuncu perde Isfahan nnde geer ve Gyaseddinin (26 Aus
tos 1228 de) burada verilen muharebede kumanda ettii sol cenah ktalariyle kap gitmesini anlatr. Bu ka bilindii gibi Cell ordusunun az
kalsn felketine sebep olacakt36.
35 Mukaddime-i Cell, s. 63.
3 Mukaddimede N m k K em al'in bu h u su sta v erd i i izahat onun tarih i
ah slara ta s a rru f edi tarzn b ir kere d ah a anlatr.
Giyaseddin ile Melik N usret'in aras ehzadenin m aiyetinden k aarak Me
lik N u sretin maiyetine giren b ir sipahi yznden alm t. Giyaseddin bir
a ra p meclisinde vakadan bahsedince tabiat latifeye m eyyl olan Melik Nusr e t alayla O sipahinin bizim m aiyetim ize girince k a rn doydu... cevabn v e
rir. Bu istihzadan holanm ayan Giyaseddin, M elik N u s r e ti bir frsatn bularak
ldrr ve biraz sonra da m uharebe esnasnda ordudan kaar.
Nm k K emal mukaddimede (bk. s. 70) R avzat's-safadan aynen ald
cmleden so n ra :

394
Onuncu perde piyesin en muvaffak perdesidir. Bu perdede Barak
Hcib, Germiyana gelen ve orada hkmdarln iln eden - yahut buna
hazrlanan - Gyaseddinin evvel annesiyle evlenmee kalkar, olduka
iddetli bir konuma esnasnda ehzadenin ehre tam hkim olmak iin
kendisini ortadan kaldrmak tertibatm haber alr ve ehzadeyi ldrr.
Annesi Zahideyi de kendi eliyle baklar. Zahide ehre girmee muvaffak
olan Cell'in dizleri dibinde lmee muvaffak olur. Zaten piyesteki btn
iyi ve faziletli kahramanlar iin tek bir mkfat vardr : Cellin dizleri
dibinde lmek.
Bu perde baz ufak tefek slup cokunluklar, rya, kbus gu m mk Kemalin aznda ok dta kalan unsurlar bir tarafa braklrsa, ha
reketiyle, zaman zaman tam yerinde karlaan cevaplaryla batan aa
gzeldir.
nc ksmda Nmk Kemalin Cell ayarnda bir kahramana lyk
bir lm hazrlamaa alt, bunun iin talihinin btn zalim unsurlarn
bir araya toplamak istedii ikrdr. Bu, Cellin o zamana kadar dost
dman herkesi artan yldznn karard devirdir. Celleddin Hrzemah imknszlklar iinde devletini kuran, Mool istilsn senelerce nle
yen, Kafkasyann Mslmanlar tarafndan fethini tamamlayan bir hkm
dard; bilhassa halk iinde daha hayatta iken ad bir kahraman ad ola
rak tannm, halk muhayyesi onu kendisine maletmiti. Etrafnda yirmi otuz sene dm ehname kahramanlarna benzeyen tecrbeli, yan ev
liya ehreli emirler, ihtiyar askerler vard. Hi bir Mslman hkmdar
o devirde byle bir hret kazanmamt. Battal Gazi ve Alparslandan
sonra Anadolu'da halkn muhayyilesine gemi nc kahraman odur.
te Nmk Kemal bu son ksmda byle bir hayat idare eden talihin
snn anlatacaktr. Halbuki piyes - aadaki anlatacamz gibi - etrafa
tamamiyle kapaldr. Binaenaleyh biz kahramann evvel hakik hviyetini
kimsenin azndan iitmediimiz gibi, ikbal yldznn kararmasn da yal
nz kendi huzurundaki konumalardan ancak Cellin hayaln evvelden
bilmek suretiyle anlarz.
Tarihin bu ifadesine baklrsa M elik N u sretl m rvv et ve deryadillikle
deil zarafet ve meyl-i letifle tasvir etm ek ik tiz a eder. Ve bu su re t ise bir
ehre-i tebessm -rz ile bir elence p ar as vcude getireceinden o cih et ilti
zam. olunsa eser-i cizanem zahirde b ir daha parlatlabllirdi. F a k a t Celleddin
gibi fezail-i slm iye k ad a r a az bir k ahram ann mecalis-1 azm ham iyetine
mizah yaktrm adm dan ve bu t rl asar- tahayylnde ise h ak ik atten zi
yade m abehet-i hak ik at m ltezem bulunduundan... dem ek suretiyle kah
ram annn v akur grnm esi in hem tarihi h a k ik a ti verecek hem d e dram
zenginletirebilecek bir izgiyi nasl fe d a ettiini gsterir.

395
Yukarda sylediimiz gibi Cellin hayatnn dnm noktas Ahlat
muhasaras ve zaptdr. Bu tam mnsyla meum vakanm aksini Nmk,
Kemal Cell'in azndan u cmle ile anlatr :
Ah, bu Ahlat biareleri; onlarn intikam da bir trl bitmeyecek mi?
onnc perde Cellin mttefikleri gafil avlamak iin hazrlksz giri
tii Yass emen muharebesinden (16 Austos 1230) malp dnn
anlatr. Bu bozgundan sonra Cell Erzurumu ve Ahlat dmanlarna
terkederek msalha yapmtr. (Piyeste bunu grmeyiz) Onnc perde
karsnn muhabbet tellariyle balar, Cellin eski karma ait vicdan
azaplar ve malbiyetin yeisi arasnda bu muhabbete mukabelesiyle de
vam eder. Ondrdnc perdede Mogollara kar bir sene sonra giritii
muharebenin sonunda ordusunu kaybeden Cell hasta ve bitkin haldedir;
tekrar dmek arelerini aramak zere karsn brakp kar. Kars da
onu takip edecektir. On beinci perde ldrlmesi sahnesidir. Yalnz bu
rada Nmk Kemal Elcezire dalarn karl gstermek suretiyle mevsimi
deitirir.
Cellin mevzuu zerinde bu kadar geni ekilde durmamz hazr bir
maceraya muharririmizin tasarruf eklini gstermek iindir. Pek az ey
tiyatroda bu cins tarih eserlerde olduu kadar muharririn icat kudretini
sanatnn icap ettirdii ayklama ve gelitirmelerdeki ehliyetini gsterir.
sluba ait mlhazalar bir tarafa braklsn, piyesin hareket noktas
deilse bile, kitapta grdmz eklinde Cellin psikolojisi onun hayatn
da mevcut olmayan bir ficona dayanyor.
Piyesin zayf taraflarndan biri onbe perdeden beinci ve yedinci per
deler mstesna dierlerinin daima Cellin etrafnda dolamas, ya onun
bir nutkuyla veya sefer iin hareketiyle bitmesidir. Kald ki, sylediimiz
bu perdeler de tam perde deildirler, belki daha ziyade Shakespeare ti
yatrosunun meclisleri veya modern dramn bir iki meclislik tablolarna ben
zerler.
Fakat Cellin en byk zaaf btn Nmk Kemal tiyktrolannda ol
duu gibi balar balamaz bir talkat tufan haline gelen belgatindedir.
in garibi o kadar kahraman olan Cellin duygularndan bahse balar ba
lamaz alelde bir hisslie dmesi ve szlanmaya koyulmasdr. Bu sz
lan hislerimiz zerinde dnmemi bir kltrn tabi neticesidir. Ayr
ca Nmk Kemalin kendisi de hiss ve teatraldir.
Onun kahramanlar his ile hissilii, ihtirasla ihtiras taklidini, teatral
kartrrlar. O nasl szn kudretini byk ve ikin kelime yahut hayalle

396
elde edilir zannederse hislerin de helecanla, tella ifade edcccini zanne
der. Onun iin sz bu eserde bolukta yzer. Btn tiyatrolar ezberden,
sahneden uzakta yazlmtr. Halbuki tiyatro muharriri her zaman sahnede
deilse bile ok defa sahnenin yambanda yetiir. Her tiyatro yazarnn ha
yatnda sahneyi beraberinde tamasna yardm edecek bir sahneyle bera
berlik devri varda'. Kemal ise sahnesi henz olmayan bir memlekette bu
ananeyi bir hapishanede tesise alyordu. Vatan yahut Silisre balang
cm dnmesem, Cellin ve dier piyeslerinin tiradlarn yalnzlna,
kendi kendisiyle konumak zaruretine yorardm. Bu uzaklk onun drama
ait esas vaziyetleri karmasnda elbette bir mildir. Bununla beraber Ce
ll de tiyatro muharriri sfatyla birka kilit noktas cd edebilmitir. Gyaseddinin lm sahnesi bunlardan biriydi. Seyfeddin-i Iraknin at hikyesi
de gzel bulularmdandr. nk onun kahraman telkkisine baldr. N
mk Kemal, burada vlecek bir ey bulmutur. Cell, Seyfettin-i rak
darlrsa muharebenin kaybedileceini bilir. Onun gibi Nmk Kemal de
byk emellere hizmet' edenlerin siyas hata yapmak hakkna malik olma
dklarm elbette bilir. Fakat Nmk Kemal, kahramann kendisine sadk
olmasn ister. Aksiyonun ortasnda olsa bile hakszlk yapmasna raz
olamaz.
Piyesin kahraman sonuna kadar ruh salamln muhafaza eder. Di
er ehas arasnda iyiler Cellin birer kopyasdr ve insana ebad klen
bir yn aynaya akseden ayn ehreyi seyretmek gibi bir his verirler. K
tdrler. Y alnz bir tanesi Barak Hcip msnesna. O canldr. Haristir, hilekrdr, zalimdir, kindardr; ylanla kaplan arasnda mitolojik bir mah
lk gibi piyeste durmadan deiir.
Barak Hcib, mabeyinciliin kltc seviyesinden mstakil emirli
e ykselmi adamdr.
Btn mr boyunca kendisini idare eden hisleri kefetmek mmkn
dr. istihzas yllarca kendisini gizleyenlerin, mahcup, mtebessim vc hay
ran baklarda kinini ve ihtirasm saklyanlarn bir yara deilir gibi zehirli
istihzasdr. Gyaseddin ile anas Germiyana gelir gelmez orada ylann
halkalarn vcutlarnda hissetmee balarlar Barak Hcib belki de en a-;a saray ilerini grrken efendisinin karsna ktr; yahut sadece btn
hayatn ezmi olan Hrzemah saltanatndan bu kadnda intikamn ala
caktr. Belki Cellin vey babas olmak houna gitmekte ve belki de bun
dan siyas bir fayda beklemektedir. Gyaseddin ile mnakaas liyakatsiz
efendiyle zeki ve kudret sahibi olmu uan meziyet ve kuvvetlerine g
venen sonradan grmn konumasdr. Btn aksamalarna ramen N
mk Kemale belki de Osmanl hnedan hakkmdaki fikirlerini sylemek

397

frsatn veren bu mnl konuma mill tiyatromuzda esiz denebilecek bir


hareket iindedir.
Piyesin kadnlan, brndkleri iyilik ve fazilet tlleri iinde boul
mu gibidirler. Nmk Kemalin Celli sevdii muhakkaktr. Mukaddimede
bunu aka syledii gibi bu sevgi yznden tarih realiteleri de unutur.
Celleddin Hrzemahm mrnn sonuna doru irete dtn, bir
gzdesinin lsyle gn bir adra kapanmak gibi ruh muvazenesizlikler
gsterdiini kaynaklar yazmaktadr. Nmk Kemal belki de, Neyyire ve
Mihr-i cihan benzeyiinin getirdii deiiklii, btn kaynaklarn anlatt
bu mnev kn yerine koymak iin icat etmitir.
Celli tetkik edenlerin ou bu piyesi Nmk Kemalin, Hugo'nun
Cromwell adl piyesini rnek alarak yazdm sylerler.
Bizce bu kanaat muharririn Cellden biraz sonra yazd ve tiyat
ro davasn erhettii Cell mukaddimesinin Fransz romantizminin b
yk beyannamelerinden biri olan Cromwell mukaddimesi ne benzetilme
sinden, bir de piyesin lsz yanlan uzunluundan gelmektedir. Hakikatte
Celli ile Cromwell arasnda hi bir mnasebet yoktur. Yaknlk Hu
go'nun Nmk Kemal zerindeki tesirlerindedir. Fakat bu tesiri de byt
memelidir. Nmk Kemal, Hugonun yalnz devrine hkim cezbeli adam
tarafm sevmi ve baz ana fikirlerini benimsemitir. O, Hugodan, sl
bunun d tarafm, tezatlarla konumasn, baz belgatli ve ikin edalar
almtr. Ve asl tand eserleri de galiba Sefiller iyle, dramlar, bir de
William Shakespeare adl artc etddr.
Cellde Hugodan alman iki sahne vardr. Ve bunlar Cromwell
piyesinde deil Ruy Blasdandr. Yukarda Neyyiretl- ikbal ile emirler
arasndaki ihanet sahnesinden bahsettik. kinci sahne ise onuncu perdedeki
Barak Hcib ile Gyaseddinin konumasdr. Filhakika bu konumada hi
olmazsa balangcnda ahsiyetlerin karlkl vaziyeti deimek artiyle
Ruy Bias ile efendisinin konumasna benzer. Fakat bu sonuncu ili her
sanatkrda grlen cinstendir.
Nmk Kemal, Shakespearei de ayn derecede sever ve onun de te
siri alandadr. Celli birinci perdeden itibaren dolduran hayaletler daha
ziyade tecrbesiz ve ananesiz dramaturgen byk ngiliz airiyle fazla
dp kalkmasnn belki de saknlmaz neticesidir.
Son olarak Nmk Kemalin Celli, zerinde ne kadar altn
mukaddimenin delletiyle bir daha grelim. Btn bu ahslarn lalettayin konmadn, onlarda muayyen bir karakter arandm mukaddime bize

398
gsteriyor. Muharrir, Cellin hakik hviyetini bulmak iin almalarm
anlattktan ve nihayet Kemaleddin-i Isfahan'nin mnaatnda tesadf et
tii mektuplarla ahlk kymetlerine hayran olduunu syledikten sonra:
Din-i Islnun erefine bir kara ahalisinden ziyade hizmet etmi ve
bin trl mesaib-i takat-gdaz iinde o dinin mucize-i zi-hayat addoluna
cak kadar harikalara mazhar olmu bir zt-i azfrnl-iktidarn ruhundaki
kudret ve meziyeti tasvir etmek arzusunu pi-i nazara aldka fikrin byk
l gnlm bir acz ve dehet iinde brakrd. Hatt tiyatro nevinden
olan sair asr- cizaneminen byn yazmak iin bir haftadan ziyade
uramadm halde bu telif elimde yllarca srnd37.
Bu satrlardan sonra gelen ksmda piyesini nasd tasavvur ettiini an
latr :
Celleddin sureta ark padiahlarndan ise de [mstebid mnsna]
hakikatte Islm kahramanlarndan olarak, ann ahlkm tasvir, ahlk- Islmiyeyi tahrir demek olduundan merhumdan bahseden bu eserde Iran
ve Turann efkr ve dtna hasr- nazar etmek itikad- cizanemce l
zumsuz grnd ve binaenaleyh Celleddinin timsal-i mahiyeti, ekser ah
vali yalnz zamanyla kaim bir asrn sahibi deil - cihann intihasna ka
dar daim - bir terbiyenin hamiyet-i diniye ve mesalih-i dnyeviye misal-i
mcessemi olarak tasavvur edildi3.
Grlyor ki Cell bir insandan ziyade bir ahlkn canl misalidir.
Aadaki parada bu Islm a h lk n n timsali, biraz da Islmiyeti getirene
benzetilecektir. Hi olmazsa piyesin Cellden baka drt kahramannn h
viyetleri Peygamber'in drt halifesinin manev portrelerine benzer :
Memduhumun akirdn- kemaline

numune

olarak ve vakann

av a rzn birbirine raptederek cereyanm teshile hizmet etmek iin naket

tiim drt timsal-i hamiyetten zbei mukteda-y mbareklerinin [Ebubekir] fedakrlndan, kahramanlndan, Orhan tedabir-i askeriye mahare
tiyle deniyyat- zamaneye kar iddet-i nefretinden [mer], Melik Nusreti
deryadilliinden, mrvvetinden [Osman], Nureddini idrak-i hakikat ve
fikr-i hikmetinden [Ali], mstefid gstermek istedim.
Fakat bu esas izgilere baz ilveler de yapar:
Bir de tbler metbua btn btn mdani olmamak iin zbein
fedakrln, kahra m a n ln, iddet ve infial ile, Orhann maharet-i as
n Cell M ukaddim esi, a. 71.
m a.e. s. 72.

399
keriye ve nefret-i deniytm tertibt-i harbiye ve cez-y mcrimin emrinde
ziyadece iddetle, Melik Nusretin mrvvetini, deryadilliini seryl-infial
bir tehevvrle, Nureddinin hakika-bnliini, ikr-i hikmetini kaideye kar
faide taharrisinde cz zaaf ile tdil eyledim.
Cell, Nmk Kemal'in en ahs eserlerindendir. Onu btn iyi ve
kuvvetli taraflaryla yazmaa almtr. Eer ideale doru bu dorudan
doruya savlet istenilen neticeyi vermemise bu hedefin yksekliindendir.
Nmk Kemalin belki slp ve kurulu itibariyle en za
yf eseridir. Prenseslerin halayk azyla, yahut DiyoKarabel
jendeki o zarif Ayol!lu fkralarn ifadesiyle konu
tuu, halayk ve esirlerin efendilerinin yannda bir
ifade ykseklii kazand bu piyesin mevzuu harem
aalarma ark saraylarndaki meum rollerini gstermek iin tertip edil
mie benzer. Bu itibarla Hmidin hi olmazsa Macery akuindan soma
yazld talimin edilebilecei gibi, halk hikyelerimizin arasnda feerik un
suruyla, kader fikriyle belki en gzeli olan Tahirle Zhretyi de andrr.
Tpk o hikyede olduu gibi, Hint padiahnn kz Behreveri lgnca se
ven saray haremalarmn reisi Ahid, gen kzn ve sevitii Husrevin,
tertip ettii bir tuzakla felketlerine sebep olur. En son sahnesinde Behrever o zamana kadar hadm zannedilen Ahidin taaruzuna uradm ol
duka yakksz bir ekilde syliyerek itii zehirle lr. Hsrev de Ahidi haner darbesiyle ldrdkten sonra - Nmk Kemal tiyatrosunun
klar iin saknlmaz bir talidir bu! - sevgilisinin cesedi zerinde intihar
eder. Fakat piyesle asl olduunu sandmz Tahir'le Zhre arasndaki
mnasebet yalnz mevzudadr. Halk hikyesinin btn bir masal havas iin
de geen gzelliine, tabiiliine ve safdilce asaletine yaklaamaz. Konu
malar trajedinin - nk mevzu trajedi mevzuudur. - ifade asaletinden uzak
ve bayadr; bu tam mnsiyle son zamana kadar devam eden yerli dram
dr.
Piyeste en canl tip muharrir tarafndan kendisine ykletilen fenalk
larn ve piyes iinde dinledii hakaretlerin bir mkfat gibi Ahiddir. N
mk Kemalin bu tipi tasvir ederken Othelloyu dnm olmas ihtimali
de vardr. Fakat psikolojik halleri deitirilmi, aslndaki asaletiyle, gzel
liiyle hi bir alkas kalmam bir Othello, daha dorusu Othello kyafe
tinde bir Iago, Behreverin Ahid'e Ah benim vuslat gecesi yzl lalacm! tarzndaki hitaplar daha ziyade Hugonun William Shakespeare
inde bu muzlim rya iin syledii cmleleri hatrlatr.

400
IV
ROMANLARI

Nmk Kemal, Cell mukaddimesinde roman


nevinin ark hikyesinden farkm anlattktan
Roman anlay
sonra u tarifi y a p a r: *Romandan maksat gzern etmemise bile giizern imkn dahilinde
olan bir vakay ahlk ve d^t ve hissiyt ve ihtimalta mteallik her trl tafsiltiyle beraber tasvir etmektir. Romanlara
nadiren mevcudt-i ruhaniye (insan st mevcutlar) kartrld vardr.
Lkin o trl hayallere ne fikir ile mracaat olunduu meselenin tasvirin
den bedhetle meydana kar.
Son pimanlk mukaddimesi nde ise bu iptida tarif daha derinle
ir : Hikye yazmakta bir vazife daha vardr; o da muhatab slh etmek
veya elendirmek iin mnasebetli mnasabetsiz akla ne gelirse sylemek
tarz- kudem - pesendnesini terk ile tabiat-i beeriyenin tahliline al
maktr. Vicdan- beerdeki seriri kalbin en gizli kelerine nazar taallk
etmedike bulmak muhaldir.
Bylece bu edebiyat- sahiha taraftan, edebiyatta bir esas gibi gr
d elendirmek ve faydalandrmak gayelerini brakmamakla beraber psi
kolojik dikkati bu sanatn esas olarak alr.
Kemal, ntibah 1873 - 1875 senelerinin alma hz
iinde Trkede bu neve rnek vermek iin yazd. Yitntibah
ne Cell Mukaddimesi nde bu ilk hikyesinden: Lisanm o yola olan istidadm tecrbe yolunda tertip olun
mu ise de tasavvur ve tasvirde bir suubete dmemek
iin mevzuunu gayet sade tuttuum halde yine ftkdan- istidat cihetiyle gn
lmn istedii dereceye gtremedim cmlesiyle bahseder.
Kemalin burada dilin istidad zerinde duruunun, tesadfi bir ey
olmadm ise Son p imanlk mukaddimesi nde yeni edebiyata kar iti
raz eden Abdi Efendiye verdii cevaptaki u son cmleden anlyoruz:
Lisan yle ta kovuundan yetien incir aalan gibi kendi kendine
kemal bulmaz Asrlarca terbiye-i efkra hizmet iin vakf- vcud etmi bir
ok deba ve hkema lzmdr ki bir lisann intizamna, zenginliine imkn
hasl olabilsin.

401

Grlyor ki Nmk Kemal memlekete getirmek istedii bu yeni tek


nikte esas mesele olarak hemen hemen yalnz dili alyor ve giritii iin
nesillerin gayretiyle kvamn bulacana inanyordu.
Bylece btn sz sanatlar gibi hikyeyi de dilin emrine vermesi iki
roman arasnda btn bir slp ayrl dourmutur. Filhakika inti
bah ta modern hikyenin hudutlar iinde kalmak artyle eski hikyenin
uslubunu yeniletirmee almakla beraber-belki de bu yzden lisan ok
sadedir. Bu romann mukaddimesindeki. Onlarn (garpllarn) bir takm
sr- nefisine taklit eder ve ark ve garbn fikr-i kemal ve bikr-i ha
yalini izdiva ettirmee alrz cmlesi bu gayeyi daha sarih surette an
latmaktadr. Cezmide ise bu alma yoktur. Nmk Kemal btn kud
retlerine sahip olduunu sand bir slupla bu roman yazmtr.
htiraslar konuturmakta ayn bilgisizlik, insan ruhunun en tabi hal
lerini bile kabul etmiyen toptan ve msamahsz bir hayat anlay, ne is
tediini pek bilmeyen ve ancak mahkm ettii zaman sesi duyulan bir ah
lk, Ali Beyin hikyesini hatt tiyatrolarndan biraz daha fazla sakatlar.
ntibahm, Ali Beyin Mehpeykerden ayrlmasna kadar olan ksm
n ayr bir kitap gibi Okumaldr. Filhakika kitabn yarsndan fazlasn
tutan bu ksm bizim iin ufak tefek zevk hatalarna, acemiliklerine ra
men az ok lezzetle okuyacamz bir eski zaman hikyesidir. Ali Beyin
Mehpeykerle karlamas ve uykusuz geen gece, gen kadnn safiye
tine inan, sonra onun alelde bir zevk kadn olduunu bile bile ka
bul, Kuzguncuktaki ev, edebiyatmzda yeni olan eylerdir. Btn bu k
sm romancdan ziyade musahabecinin, kendinden bahsederken sevimli ol
masn bilen Nmk Kemalindir. phesiz burada da asl bildiimiz Nmk
Kemal teknik anlaysylyla sk sk mdahale eder. slubunun parlak ha
yallerde donmu hadleri canl hayatm yolunu daima keser. Ahlk, a
hslara bir trl kendileri olmak frsatm vermez.
Kitabn en canl tipi pheiiz Mehpeykerdir. Fakat onu muharririn
bize gsterdii kta deil de kendisi olarak almaldr. Pek az kitapta
muhayyilenin yaratt ahs o muhayyilenin kendisine bu kk hikye
de olduu kadar itiraz eder. Bu yz krk sahife boyunca muharririn sesin
den fazla biz behemehal olduunun dna karlmak istenen biare kadnn
itirazlarn duyarz. Sanki durmadan: Fakat ben bu deilim... Ben hi
bir zaman dndn insan olmadm!.. Brakn da ben kendimi anlata
ym... der gibidir.
F.

26

402
Fakat Nmk Kemal her defasnda onun szn kiser, yahut en kat
hkmlerle ve en ar kelimeleri kullanarak ereveler. Hi bir romanc
onun kadar kahramannn aktan aa dman deildir. Hakikatte N
mk Kemal bu hikyede bir nevi ikilik iindedir. Bir taraftan Mehpeyker'i
ve AJi Beye olan ballm btn kuvvetiyle anlatmak iin lzm gelen
her eyi yapar. Dier taraftan da okuyucuya onu en kt izgileriyle tak
dim eder.
Mehpeyker yalanc deildir. Ali Beye kar menfaat hissiyle hareket
etmez. Hatt ona kar evlenme teklifini reddedecek kadar kendi vaziye
tini bilir. Daha ilk grte bu vaziyeti ma ederek konutuunu biliyoruz.
Ali Beyi tand gnden itibaren btn mnasebetlerini kesmitir. Hatt
kendisine bakan Suriyeli Abdullah Efendi ismindeki zengin k ile olan
balarn bile errinden korkmasa koparacaktr.
Ah Beyin Mehpeykerin evinde tek bana geirdii buhranl gece,
hikyenin kilit noktasdr. Annesini krma pahasna gittii evde sevgilisini
bulamayan gen k ancak, yarm saat kadar ztrap eker ondan sonra
doru drst bir kskaplk hissi bile duymaz. O sadece annesine kar ha
reketinden pimandr ve Mehpeykere bir taraftan kendisini srkledii
sevda-y b-ismetne yznden, dier taraftan da annesini krmasna se
bep olduu iin dman olmutur. Ve. sabah sabrszlkla beklerken Mehpeykeri istedii gibi terzil ile validesini tatyb etmekten baka bir ey
dnmez. Bu, mutlak baba sultas altnda bym toy bir ocuun ztrabdr. Filhakika baba bt kitap boyunca ana oulu gizlice idare
eder.
Mehpeyker ise bu esnada kendisine bakan eski knn evinde, tamamiyle Ali Beyin olabilecei birka aylk bir zaman koparmak iin
onunla pazarlk etmektedir. nk vaka Mehpeykerin Ali Beyle olan
muhabbeti ehvan bir hevesten ibaret olmakla beraber keml-i iddet ci
hetiyle kalbine btn btn galebe, rihnine btn btn istil hlinde bu
lunduundan kz daha Abdullah Efendi Ue muhavere ettii zaman Beyin
hayali gznn nnde tecessm ederek ne sylense iitiyor, ne yaplsa g
ryor gibi bir takm vhimelere esir olmutu. Hasl iki ain-y kadm ahz
ta ile megul iki tacir gibi ileri hitam bulur bulmaz, birinin parma di
erinin eline' dokunmakszm birbirinden ayrldlar. Birer odaya ekilerek
uykuya varddar.
Bu satrlar okuduktan sonra muharririn Mehpeyker karsndaki va
ziyetinden phe edebilir miyiz? O kahramanna kirli mazisi iin dman

403
dr. Fakat Mehpeyker bu maziden mesul deildir. Bunu sade kendisi de
il muharrir de syler. Daha bata bize onu gayet alak bir aile iinde
yetimitir diye takdim eder9.
Ali Beyin Mehpeyker olan kini ise bsbtn gariptir. Hi bir derun his, kaybolmu masumluk, ilk ten tecrbesinin arl filan gibi bir ey
de buna girmez. O Mehpeykeri, sadece annesinin kendisine hazrlad Dlubla hemen o gece babaa kalmak iin adamakll dverek brakr.
Mehpeykerin ahsiyeti yannda Ali Bey' grr grmez k olan, her
frsatta dp baylan, kuzu gibi uslu ve bir para pornografik olmakla
beraber son derecede gzel olan Dilub, muharririn btn isteklerine ra
men sik kalr. Hakikatte bu esir kzn hi bir ahsiyeti yoktur. O Meh
peykerin karsna kmak iin icat edilmitir. Fuhun karsnda temiz in
san. te bu kadar.
Bu ahlk karlatrmaya biraz gz yumun. Dilub'da - btn ehre
ayrlklarna ramen - Mehpeykerin devamndan baka bir ey gremez
siniz. Bu hemen hemen Titien'in genlik tablosundaki lh akla madd
ak antitezi gibi bir eydir, ite bu hal bizi romann balangcna gtrr.
Hakikatte kadnn ahlamayan bir erkein romann yazmak istiyordu. Bu
pimanlk roman Nmk Kemale hi phe yok ki Dumas Filsin La
dame aux Camliassmdan gelmiti. Fakat Nmk Kemalin snn ahlk,
tima hayat evin ve aile balarnn etrafnda toplamak arzusu, dm
bir kadm hakl karamazd. O halde ne yapacakt; kendisine La dame
aux Camlias dan gelen Mehpeykerin ahsiyetim ikiye bld. O, biri
mfteris, br mazlum iki insan olacakt. Bizi bu- mlhazaya gtren
ey muharririn btn isteklerine ramen Mehpeykerin ahsiyetinin roma
nn ba taraflarndaki birka izgi yznden bir trl bozulamamasdr.
Ali Beyin Mehpeykeri iyice dvdkten sonra evden uzaklarken birka

x M am afih hu aile m uhiti de epeyce phelidir. Mesel M ehpeykerin biz


air L eyl Hanm tarafn d an yetitirilm i o k u r y a z a r bir kadnn ahbab oldu
unu biliyoruz :
"BabIli'de herkesin esrrm aram ak d e t m id ir? Leylnn klrdlerinden
kibar nazls bir hanm ile grtm . B ire kadncaz ne m rvveti! idi- Be
nim gibi kaln kafal b ir kza u raa u ra a dersler de okuturdu. Andan iit
tim B bli hlefs arasnda duyduu s i m saklam ak , bir de kim senin srrn
sorm am ak dbdan saylr im i, Acaba m alm atm yanl m d r szleriyle
m eram n izah eyledi... ntibah*, s. 47-48.

404
yz liralk banknotu yzne atmas da La dame aux Camlias da kumar
sahnesinin sonundaki jeste benzer.
Kitabn bundan sonraki ksm iki ayr hikyedir. Bunlardan birisi ka
dnm kaybetmi delikanlnn sefahate yuvarlanmas, insan olarak alalma
sdr. Bu Abdlaziz devri sonu stanbulunun daha dorusu Beyolunun
macerasdr. Burada biz parasm yiyen iradesiz ve zengin mirasyedi ile
kar karyayz. kincisi ise tecrbesiz romancya hikyeyi bitirmek im
knm veren o hazin melodram ksmdr. Dikkate deer bir nokta da Mehpeykerin Ali Beyden almak istedii kanl intikama, ifte cinayete bir ba
kas yani Abdllah Efendi tarafndan srklenmesidir. Bylece dkn bir
kadnn belki de tek varlk ikrar olan bir sevginin hikyesi onun yerini
alan bir baka kadnn, Dilubun, Ali Bey yerine lmyle biter. Shakes
peare ve Hugo tiyatrosunun melodramnn Nmk Kemal'i kanl sonlara
altrdn zaten biliyoruz. Nmk Kemalin sevgisinin ve ihtirasn hakik
dilini bilmediini syledik. Fakat o daha kadna kar kullanlacak dili de
bilmez. Ali Beyin Mehpeykere yazd mektup Hseyin Rahmi 'nin baz
kadn kahramanlarnn birbirine verdikleri nisbetli cevaplardan pek az
farkldr. Bu, muharririn iddeti, hakik ve gzel slp zannetmesinden ge
lir. Filhakika btn romanda bir kalb scakln ifade eden tek kelime
yoktur. Buna mukabil dramn dnda Nmk Kemalin devrine gre ok
tatl konumalar vardr. Bunlardan en dikkate deeri phesiz Ali Bey'in
uykusuzluk gecesini anlatandr. Aaya aldmz paralar bize Nmk
Kemalin ahsiyetinin iki byk ve gizli zenbereini, mutlak iktidar hlyas
ile sk sk lm fikriyle birleen gece ve yalnzlk korkusunu, verir.
Bilmem gecenin haline hi dikkat buyurulmu mudur. Bir kere yer
yzne o karanlk ker, bir kere odann kaps, penceresi kapanr da ten
haln vaheti fikre, kalbe istil eder mi? Dnya ile ademin hi bir fark
kalmaz. Ne tarafa baklsa her eye [hi bir eye] nazar taallk etmez,
ses iitilmez, yr u ayar grlmez. *
Daha aadaki paralarda ise Nmk Kemal bu tenhalkta insann
dnd eylerden umum ekilde bahsettikten sonra ok dikkate de
er ifaatta bulunur :
O zikri mcib-i hicab olacak tasavvurat bir tarafa brakalm. Sim
ya bilmek, kimya yapmak, dnyay kendi reyinize tatbik iin bir kuvvet-i
fevkaldeye mlik olmak, define bulmak, bir kt'ada tasaltun etmek iin
ne kadar muhlt ve haylt var ise hepsine bir cihet-i imkn ararsnz:
o N. Kemal, ntibah, s. 29.

405

ktbe yine acziniz grnr, gnl mevtten baka bir ey arzu etncmcc
balar insan yatann yorganna, arafna bakar da kefenden topraktan
bir farkn gremez. Kendini telef etmek ister, ana da kyamaz. aresiz
kbet-i hle intizar etmeye karar verir.41 ite Magosa menfisinin yeni
denedii roman sanat, Mes Pnsons muahezenmesinde, mektuplarnda
anlattklarndan ok baka trl olan bu itiraflara gtrmt. Roman iin
beyhude yere psikolojik bir tehia sanat denmemitir.
Bu yeni romana, tasvir tahlil hepsi, yzleri arkaya, eski hikyeye
evrilmi olarak, ona baka baka, yryerek girerler. Diyebiliriz ki Son
pimanlk eski hikyenin btn unsurlarndan istifade ederek yazmak is
tiyordu. Hatt bir tahmin olarak Bahar- Lni tercmesine srf bu hik
yeye bir hazrlk olarak balamtr, yahut bu tercme zerinde alt s
ralarda kendisinde eski ark hikyesinin hatras tazelenmitir diyebiliriz.
Nitekim bandaki bahar ve amlca tasviri deta byk mesnevi
lerin bandaki kasidelerin nesibin benzer, hatt bizzat muharrir bu
rada girizgh kelimesini bile kullanr. Hi bir derin ve ahs imajn bu
lunmad bu tasvir sadece eski iir tabiatnn bir vulgarisation'unu andrr.
Hi olmazsa slup eskinin btn unsurlarn kullanmaa alr. Daha ba
har tasvirinde gl deyince blbl hatrlamasndan ikyet eden Nmk
Kemal, eski hayallere az ok yeni bir ifade arar, daha iyisi, teferruat ze
rinde duruuyla onlar yeniletirmek istedii ifadeye evirir.
Bunlardan Mehpeykerin evi bize bu sanatn srrn en ok aandr.
Gya ki bir tendrst dilberin reng-i vcud gibi gayet ak pembeye bo
yanm olan bu kk rfler, evketler grselerdi, sahile kurulmu bir
mlike-i deryaya ve nnde olan krfezciirt suyunu, kenar beline sarl
m da sair yerleri (hafiflii) cihetiyle sath- ba yaylm bir ipek peta
mala benzetirlerdi cmlesiyle balayan ve eviu teferruatn, bahesindel1
aalara varncaya kadar hep bu hayali genileterek uzayan tasvir, hakikatta eskiyi btn unsurlaryla kullanmakt.
Kemal, ancak evin iine girdikten sonra yaad zaman ve realiteye
dner, itiraf etmeli ki bu oda ve yatay odas tasviri Trk nesrinde Ahmed Midhat Efendi'nin o esnada epeyce gelimi sanatna ramen ilL cid
d denemedir.
Kitapta gze ve kalbe ait eylerde btn bir mcerret terbiyenin, es
ki geleneklerin arasndan bir nevi reel hayata doru gitmek arzusu var
dr. Ba tarafta yaanm hayattan alnm vehmini verecek baz k._:mlar - bilhassa amlcadaki tesadf ve Mehpeykerin evi gibi - bulunsa bile
hi bir ihsas kendi verimleriyle ve dorudan doruya gelmedii gibi, hi bi
< a. e., s. 31.

406
mahede bizim iin hayatn bir kenarn aydnlatmaz. Denebilir ki ese
rin btn ykn iki lemin orta yerinde kalm zihnin kendisi yklenir,
ite bu hususiyeti, bir yn alkanln arasndan bu konumadr ki bi
zim iin ntibah zerinde durulmas lzmkelen bir eser yapar.
nk biz bu kitapta Ziya Paay o kadar rkten ark ile garp
arasndaki gr farkyla karlarz. Bittabi Nmk Kemalin yerinde ger
ekten hikyeci dehasyla domu bir adam bulunsa idi i ok deiirdi.
Nitekim inasi kk piyes tecrbesiyle bir yn gl ortadan kaldr
mt. O zaman bu iki lemin arasndaki fark bile grnmezdi. Eskilerin
o kadar safdilne, fakat eya ile dorudan doruya temasta gayet rahat
slbu ile ie giriir, tekmln zinciri deta kesildii yerde birleirdi. Fa
kat bunu biz intibahin yazld tarihten ne kadar sonra ve tenkidin hr
riyetini kullanarak sylyoruz.
Kitabn nc kahraman olan Abdullah Efendi, bizi, para kuvve
tiyle, her trl ahlk kymetin stnde oluuyla Dumas Filsden ok
ayr bir rnee Balzaca gtrr. Onda Vautrin'in veya onlerden birinin
bir aksini yahut da o yoldan gelme Fransz halk roman kahramanlarndan
birini dnmemek kabil dedir. Burada da Nmk Kemal'in gerek kah
ramann yaratmak ve gerek ihtiras anlatmak zaafn grrz. Abdullah
Efendinin kudreti ve imknlar, romann iinde kendisine ihtiya hasl ol
duka geniler. Mehpeykere olan sevgi de bir trl karmza tam ka
raryla kmaz. Her iki kadnn tasvirinde ark hikyelerinin kadn tasvi
rinden ok istifade eden muharrir, Abdullah Efendinin portresini izerken
aa yukar yine ayn masallarn ifrit portrelerinden istifade etmitir, de
nebilir.
intibah ile Cezminin arasnda drt senelik bir fasla
vardr. (1876-1880). Bu drt sene iinde Nmk Kemal'in
Cezmi
roman telkkisi biraz daha deimi, slubu hem biraz daha
yumuam, hem de artk eskinin iinde yeni aramaktan
vaz gemitir. Cezmi iki lemin arasnda, iki ayr unsur
dan vcuda gelmi bir mahlk deildir. urasndan burasndan szan ba
z izgiler, yahut muharririn byk bir gayretle yapt mstakil tasvirler
de olduka mcerret ve ok defa itibardir; ehreden nhu okumaa al
an portreler hemen hemen intibah kadar uydurma ve hkmlerinde ka
tidir. Fakat hislerin inkiafna biraz daha ehemmiyet verilmitir. Adil Gi
ray Ue Perihann mektuplar - phesiz Rousseaunun, daha sarih olarak
Nouvelles H eloisena42 uzak bir tesiri - romann iinde bir teknik deu Ali Bey, Nouvelle Hlose tercm esini 1302 den itibaren Ebiizziyann
mecmuasnda tefrik a y a balar.

407
imesi yapar. Fakat romancya asl hzm veren Viotor Hugonun Sefil
ler idir. Gerek slup, gerek eseri dolduran digressionslar hep oradan
gelir. Bataki, onuncu asr iin o uzun konuma, Hugonun 1817 senesi
iin, Louis - Philippe iin, 1830 ihtilli iin yapt o rahat konumalarn bir
eidir. Yangn ve denize atlan adam tasviri ayn ekilde Hugonun ro-'
manndaki denizdeki adamdan gelir. Baz mklemelere kadar bu tesir g
rlr. Ayrca esir idamna itiraz, insan kannn esirgenmesi gibi ana fikir
ler de oraya baldr. Fakat asl Nmk Kemale Hugodan gelen ey nisb bir slup ve konuma rahatldr. Bu bahsi bitirmek iin ehriyarla
korucunun konumasmn Sefillersin ikinci cildindeki ba rahibeyle Jean
Vajeann arkada bahvan Faucheleventm konumalarna benzediim,
ayrca Cezmi min tarih sergzetinde bulunan tabut hikyesinin Sefil
ler de getiini syliyelim.
ntibah romannn Mehpeykerini birka defa Dilrba adyla ms
veddelerine geiren Nmk Kemal burada da bizi ehriyar ve Perihan'm
tabiatlarnda tpk bu romanda olduu gibi iki zt insan karsnda brakr.
Cezmi o tarih kadro iinde bir ideoloji romandr. Nmk Kemal bu
rada slm ittihad fikrini vatan sevgisini, insan haklan zerindeki fikir
leriyle Cellden sonra bir kere daha bir araya toplar. Yazk ki kitap
bitmemitir.
Romann kahraman Mehmed III devrinin hdiseleri arasnda en sa
yam dikkati olan Sipahi isyannn tenkilinde, tabut iinde skdar'a ka
arken yolda parasna tamah eden uaklar tarafndan ldrlen sipahi
ktibi Cezmi Beydir. Naima tarihinde [cilt 1 s. 311] teferruat anlatan
bu isyann hazrlayclarndan olan Cezminin hayatm Nmk Kemal ba
ndan itibaren anlatmtr. Fakat kitab bitiremedii iin deta Cezmi'nin
raklk seneleri diyeceimiz ksmnda, yani Murad III devrinin ran se
ferlerinde kalmtr.
Cezminin yetimesi, air Avni'ye bir kaside ile intisab, mehur ci
rit oyunu sahnesiyle kitabn en iyi ksmlarndandr. Bylece kendisini ta
ntan kl ve timar sahibi, ayn zamanda air - fakat nedense musikiden
holanmaz - Cezmi kendi isteiyle Iran seferine itirak eder. Bu muharebe
esnasnda evvel zdemir olu Osman Paa ile, sonra da Krm Ham
Mehmed Giray'm kardeleri Kalgay Adil Giray ile air, musikiinas ve
biraz sonraki devrin byk harp adam Gazi Giray tanr. Bu iki hanzdenin esareti zerine birinci cildin asl vakas olan Kazvin sarayndaki ak
maceras balar.
Peevinin ran harbi dolaysiyle bahsettii bu vak'a ran ah Hudabendenin aczinden istifade ederek hkmeti ele alan kans ile kz karde

408

inin Kalgay Adil Giraya k olmalar ve - belki de rekabet yznden


meselenin saray korucular tarafndan duyulup olduka vahim bir ayak
lanmada nn birden ldrlmesidir. Adil Giray, Krm Hanlnn h
kmet mesuliyetini paylaan veliahd sfatyla, belki de sulh teebbsleri
hazrlamak zere sarayda alkonulmu, romanda pek silik geen Gazi Gi
ray Han, Kahkaha kalesine gnderilmitir. Bu kanl vaka romann dier
ksmlarnda bazan tarih hdiseleri adm adm takip eden Nmk Kemale
ideolojik bir entrika kurmak imknn vermitir. Filhakika ahn kz kar
dei (Perihan) Snn mezhebindedir ve sevitii Adil Giray ile Iran salta
natm devirmek zere beraberce bir komplo hazrlarlar. Perihan'n days
erke beylerinden emhaldir. Perihan babas ah Tahmasbn lmn
den sonra yani daha muharrebeden evvel daysiyle beraber rann i siya
setinde byk rol oynam, iki hkmdar deimesine sebep olmutur.
imdi de kendisi gibi Snni olan Adil Giray ile, emhal'in ve Os
manlI ordusunun yardmlaryla Iran saltanatn ele geireceklerdi.
Bu i iin Adil Giray Cezmiyi yanma art ve Cezmi de harpte
lmden kurtard ve babasnn evinde kald mddete kardei Ay
e'ye okuma yazma rettii, hatt babas Muza merin sraryla onunla
nianland Pertevle beraber Kazvine gelir. Gizllcc byk tenlikeler at
latarak Adil Girayla grr, tertibatlarm alrlar. Fakat dervi kyafetine
girmi bir adam paa hrsyla Vezir Mirza Sleymana bu hazrl haberverir; o da ehriyara ii anlatr. Btn bir intikam hrs ve saray entrikas
balar. ehryar Perihan ile Adil Giray'm ikisini de ortadan kaldrmaya
karr vermitir. Mirza Sleyman ise vaziyetten istifade ederek iradeyi tam
eline almak iin ehriyar' da bu arada yok etmei tasarlar. Beri taraftan
ii sezdikleri iin ayn gecede Adil, Perihan ve daysnn taraftarlar da ha
rekete geerler. Neticede her birden, ehriyar snd hocasnn koynundan alnarak, Perihan Adil Giray ile beraber derek ldrr. Cez-'
mi de onlar gmdkten sonra vatana dnmek iin dervi kyafetinde kay
bolur.
Nmk Kemalin XVI inci asr sonu Trkiyesini iine alacak geni
bir eser yazmak kasdyla Cezmiye balad, fakat tarihin verdii hazr
hikyenin tesine geemedii kanaatmdayz.
Cezmi, Nmk Kemalin romantik edebiyata kendini en fazla tes
lim ettii eserdir.
Bizi bu dnceye gtren ey Nmk Kemalin br eserlerinde kah
ramanlarm istisna bir talihe hazrlayan veya onu kaderin cilvelerini kabul

409

etmek iin domu hissini veren hi bir emareye tesadf edilmemesidir.


Cezmide ise bunlar vardr.
Bizce ntibahla Cezmimin arasndaki byk farklardan birisini
de bu mutlak rnek deimesi yapar.
zerinde durulacak ikinci ayrl noktas da irne hayallerin, mba
lalarn bolluuna ramen kahramanlarn muhitleri ve devirleri iin tabi
olulardr. Tarihi Nmk Kemal'in kahramanlar tarih ereve iinde, en
tabi artlaryla yaarlar. Yalnz muharrir tarafndan sevkedildikleri zaman
Fransz romantizminin belli bal yol uraklarndan geerler.
Cezmi, Nmk Kemal'in Osmanl tarih ile iyiden iyiye megul ol
duu yllarda ve Celleddin Hrzemahtaki tecrbelerden sonra yazld.
Muharrir biyografiyi, tarih piyesi tecrbe etmi bulunuyordu.
Cezmi nin en dikkate deer taraf tarih br eser olmasna ramen
mahalli renkten ye devir hayatnn tasvirinden uzak olmasdr.
Bu romantizm amatr dar lemle deta alkaszdr. Onun muhay
yilesi mimar, kostm, silah, mobilya, devre ve mekna ait her eye ya
banc kalr. Sanki edebiyatmz ufkunu ve rneklerini deitirince eyaya ve
sanat eserlerine ait tecesss ve dikkatini kaybetmitir. nk eskilerde, bir
ka defa sylediimiz gibi mahall renk zevki ve neesi, yalnz kendilerinin
grdklerini anlatmak hevesi daima vard.
Bunun gibi, konumalar da alkay tutamaz. Cezmi de ntibahtan
fazla konuma vardr; fakat piyeslerindekindcn ok stn yahut daha do
rusu tabi olmasna ramen yine hi biri rahat deildir. Be tiyatro ese
rinin tecrbesinden sonra gelen bu konumamn nkteleri, hiss ifadeleri,
iddetleri hep zorakidir.
Her ahs byk bir dikkatle, fakat mk Kemalin hususiyetlerin
den biri olan iddetli ifade ile tasvir edilmitir. Bazlar bir galeri gibi
hep bir araya dizdii, bir ksmn sras geldike izmek iin hikyeyi dur
durduu bu portreleri yaparken sanatkr insan ruhunun muhtelif manza
ralar karsnda rahat bir mahit vaziyetini alamaz. Daima faziletlere hay
randr. Buna mukabil, rezletlere de harp ilnna hazrdr. ehriyar be
hemehal zakkuma benziyecektir. Perihan ise melek letafetindedir. Hi bi
rinin huyunun bizim tarafmzdan kefedilmesine raz olamaz. Ad syle
nir sylenmez. Hamza Mirzanm muha^beden ve elenceden baka bir ey
dnmiyen bir adam olduunu reniriz.

410
Cezmiode birka byk tablo vardr. Bunlardan birisi Cezmiyi
imparatorluun talihiyle kar karya brakan yangn tablosudur.
Kitabn bandaki hicri onuncu asra dair istitratlar, ntibahm ban
daki bahar ve amlca tasvirini zihn bir plna nakleden bir kaside nesibini andrr. Nmk Kemal kitabna bundan baka roman nevine yerli
bir eni vermek arzusuyla bir terkib-i bend ile bir de mersiye ilve et
mitir.
Fakat Cezmbnin en byk hususiyeti Adil Giraym psikolojisi iin
yapt hazrlktr. Nmk Kemal kahramannn, hayatna romantiklerin
kader telkkisini andran bir aclk katmtr. Adil Giray daha ocuklu
undan itibaren tpk Hemani veya herhangi bir romantik kahraman
gibi - fakat onlar gibi hakk yenmi ve biare olmadan; nk bir taht ze
rinde domutur ve urunda hizmet edecei idealler vardr - iindeki bir
bolukla yaar. Yukarda bahsettiimiz terkib-i bendin altnda daha
kuvvetlenen bu izgiyi muharrir kahramann ocukluundan balatr.
O krenin arln srtnda duyanlardandr. Terkib-i bend'de ise bu
airane metl, bu sonsuzluk ve boluk duygusu daha keskinleir. Htif
onu hayatnm her safhasnda kendi kendisinin stne kmaa davet eder :
Yksel ki yerin bu yer deildir,
Yksel hnerinle kani olma
Ihsn- Hudaya mni olma!
Bu msran hakikatini ise aadaki beyit verir :
Yksel ki bunun da fevki vardr;
insanln ayr zevki vardr.
Yine Adil Girayn ocukluunun hikyesi esnasmda geen air istia
resini baka bir plnda tekrar eden bu manzume sadece kahramann ss
lemek iin olsa bile onun insan telkkisini anlatmas itibariyle mhimdir.
Dier bir nokta da bu susuzluk, kendi kendini bulmak ihtiyacna ve
kader anlayna muharririn ark mistisizmini katmasdr. Filhakika Adil
Giray deta eyh Galibin yldz altnda domas bile orada byr : G
ya ki eyh Galib Hsn Akmda ziynet veren ninnisinin kendini Adil Gi
raym dayesi lisanndan sylemitir :
Ey mh uy bu az zamandr...

411
Fakat yaknlk burada kalmaz, lmnden sonra da Cezmi dostunu deta
eyh Galibin diliyle metheder :
Ey zbde-i san'at-i ilh
nn idi ftratn kemh!
eyh Galib ise mehur beytinde insan:
Hoa bak ztrna kim zbde-i lemsin sen
Merdm-i dde-i ekvn olan demsin sen
diye tebcil eder.
Bylece Adil Giraym ahsiyetinde Fransz romantizmiyle Trk mistitizmi birleirler.
Ad Girayn bu ayr yollardan gelen hviyeti Nmk Kemalin daha
ziyade XVII, XV III inci asrn deimeyen karakter kahramanlarna benze
yen ahslar arasnda kendi mahrekinde de olsa bir nevi roman iinde de
ien ve gelien ahsiyet enisini verir.
Son olarak intibahm bir sukut, Cezmi nin ise bitmemi ekliyle
olsa dahi bir ykseli, lmde kendisini tamamlay roman olduunu sy
leyelim

V
BYOGRAFLER VE TARH ALIMALARI

Yukarda Nmk Kemalin tarih sevgisini ve fikirlerini ok defa tarihe


dayandrdm syledik. Destana merakl, kmee balam bir imparator
luu kalkndrmay ve. fikren geri kalm bir cemaati asrna ulatrmay s
tne alm bir muharrir iin de bundan tabi bir ey olamazd. Kald ki
hayran olduu ve inasiden sonra tek usta bildii Hugo da tarihten ha
reket ediyordu.
Fakat Nmk Kemal'in byk bir Osmanl tarihi yazmaa birdenbire
baladm sanmapaldr. O btn eserinde planl veya plansz bir yayl
madr. Tarihte de byle oldu. Kk tecrbelerden yava yava geni bir
Osmanl tarihi fikrine gitti.

412
Devr-i istilnnn 1867de Osmanl mparatorluunun muzaffer yaylm anlatmaya gayret eden kck bir makale olduunu grdk. Kemal,
Evrak- periandaki4J mukaddimesinde bu kk tecrbenin be sened;
defa baslmasndan hakl olarak vnr. Bu ilk tecrbeyi Avrupadan
dnnden sonra yazd stanbul fethine dir Brika- zafer takip eder.
Eski ina ile yazlm olan bu makaleyi Evrak- perian a almam olmu:
Kemalin gerek bu eserin gerek tarihinin mukaddimesinde srar ettii gibi
halkn anlyaca dille yazlm olmayndandr.
nc tecrbe Evrak- perian* tekil eden biyografilerdir. Kemal
bu almalara Magosada, Kanije muhasarasnn ahidi olan Faizi nin
Hasenatl-Hasannm sade dile gemi ekli olan Kanije risalesini44
ilve eder. Kanije'nn son tabna m eran Sleyman Nazifin, ilk mukaddi
mesinden ald aadaki para, muharririn halka okuyaca kitap hazrla
mak hususundaki dncesini ok ak olarak anlatr :
Risale derununda Faiz'nin kitabndan [ki unvan Haser.atl-Hasandrj bir ok, eyler naklolunuyor, fakat risale o zamanlarn tavrnca (Veysi)
ler ve (Nergisi) ler gibi fevkalgaye mulak yazldndan ve bizim bu gibi
risalelerden asl maksudumuz askir-i ahne neferatna Osmanl askerlii
nin bir takm sevabk- fhiresini yd ihtar ile gayret hamiyet-i msellemelerinin tezaydne cizne bir hizmet olduundan - mellif-i merhumun
ruhundan taleb-i afv ederek - ekser ibrtn lisanmzn imdiki ivesine
nakleyledik. [sene 1290, Magosa]
Bu ilk almalar arasnda bizim iin en dikkate deeri phesiz bi
\ ograflerdir.
1872 e 1873 arasnda ilk cz (Salhaddin-i Eyyb, Ftih, Sultan
Selim) yazlan ve DevT-i istil ile beraber, Evrak- perian ad altn
da neredilen bu biyografilere Kemal. Maeosada ayn bir mukaddime ile'
Emir Nevruzu ilve etmitir45.
Bu biyografiler - Kanije ile beraber - belki Nmk Kemalin
en olgun, onu bize meziyet ve imknlarnda en ok tantan eserleridir. R o
man ve tiyatrolarnda yapmaca, mstear sluba o kadar ver veren muhar
rir burada deta maliknesinde dolar; o kadar-tabi ve rahattr.
N m k

Kemal, Evrak- periansn

ilk

cz olan Salhaddin-i Eyy-

u E vrak- P erian*, stan b u l 1301, s. 6.


* K anije M uhasaras, .sr- Mfide Ktp. stanbul 1335. s. 5.
<Tercme-i H al-i Emir Nevruz, Matbaa-i Ebzzlya, Kostantiniye 1305.

413
biyi Michautnun, devrinde ok hret kazanm olan Hallar tarihini
okuduu zaman muharririn Salhaddin iin syledii eylerden mteessir
olduunu ve slm kahramann mdafaa iin yazdn syler .
Bu balangca gre Nmk Kemal bu ilk almann evki iinde Fa
tih ve Selim iin de ayr birer biyografi yazmaa karar vermi olabilir.
Bununla beraber 22 haziran 1872 de, yedi numaral brette kan Av
rupa ark Bilmez adh yazsn btn tarih eserlerine balang addet
mek doru bir tahmin olabilir. Bu yazsnda Nmk Kemal, Avrupal lim
lerin arka kar daima hakszlk ettiklerini syler. Ne ekilde balarsa
balasn, bu biyografiler bugn bize bir btn olarak grnyor. O kadar
ki Kemal'in mr ve hayatnn tesadfleri msaade etse idi bu drt bi
yografiyi daha pir ka byk adam portresi ile devam ettirirdi sanyoruz.
Bu btnlk fikri kitaplarn en sonuncusu olan Nevruz Bey e yazd
mukaddimelerden, bir de seilen drt kahramann hviyetlerinden gelir.
Nevruz Bey mukaddimesinde Nmk Kemal evvel baz byk ahlk
meziyetlerin insan ruhunda yerlemesi iin iyi misle ihtiyac-olduunu ve
tarihin bunu verdiini syledikten sonra Zahirde gnl elendirmekten
baka bir ie yaramaz gibi grnen edebiyatn erbab- tetkik nazarnda aksam- fnundan en nafi ve en muteberlerinden madud olmasna bir br
yk sebep de mrebbi-i ruh ve mzehhib-i efkr olan emsal-i ahlkn tez
yidinde gsterdii kudrettir der.
Nmk Kemal'e gre btn milletler - eskiler de dahil olmak zere,
ve belki de Plutarque da iin iine girer - kendi tarihlerinin mhim hdi
se ve ahsiyetlerini edebiyatlarnda aksettirirler. Halbuki slm tarihi b
tn zenginliine ramen Edebiyatmz bu ana gelinceye dek bir meslek-i
sahiha dklmediinden bu gzel iler ve byk insanlar aramzda unu
tulmutur.
Sylemee hacet yok ki bu drt insanda Kemal, kendi fikirlerinin
kahramanlanm grmektedir. Mcahcdcleriyle Hallar istilsn karlayan
Salhaddi-i Eyyub slm birliinin bir kahramandr. Fatihin dehas, ona
gre, bir istilnn kazanlarm bir vatan haline getirir. Sultan Selim Safavilerle olan mcadelesiyle, Msr ve Arabistan fethiyle, Hilfetin stanbul'a
nakli ile yine slm birliinin kahramandr.
Bu suretle biri garpla arkn byk karlamasnda zafer temin et
mi, biri bir vatan kurmu, br bir ideal tyin etmi bu kahramandan
sonra Kemal, Hallar islsma arkta deta muvazi yryen Mool isti
lsna geer, ve Moollarn slmlamasn temin eden, bu suretle onlar
ykc bir kuvvet olmaktan karan Emir Nevruz Beyi bulur Beinci kah

414
raman ise bu Mool istilsn karlamaa alan Celleddin Hrzemahtr. Kemal'in, Cellin hayatm piyes eklinde yazma tercih etmi olmas,
onu burada, biyografilerini tasavvur edi eklinden bahsederken sayma
mza mni deildir.
Cell piyesine Kemalin Nevruz Beyi yazd sralarda veya hemen
bitirir bitirmez baladn elimize geen Ebzziya'ya yazlm ve neredil
memi bir mektubu aka gstermektedir . Yalnz Nevruz Beyin byk
tarih rolnn, deta piyesin sonundaki Cellin vasiyetnamesiyle balad
n b daha syliyelim.
Dikkat edilirse bu be kahraman - nk Nmk Kemal'e gre onlar
her eyden evvel ahlk kahraman yahut rnek insanlardr - XIII nc
asr bandan XV inci asr ortasna kadar slm ve Trk tarihinin en dik
kate deer tarafm yaparlar.

K em alin, Celle M agosad a iken balam olduuna, mevzuunun E m ir


N ev ru zIa olan m nasebeti dolaysyla, tedenberi kani id ik A rkadam z S aid
N a z ifin, babas Sleym an Nazifin ktlar arasnda bulup bize verdii E bz
ziy a'y a gnderilmi, 22 A ustos 1297 ta rih li m ektup bizim bu tahm inim izi
te y it ettii gibi K em alin alm as hakknda da sarih fikir verm ektedir. K e
m a lin bu m ektubu im di niversite K tphanesinin Yldz k ita p la r arasnda
bulunan y azm a Cell nshasn (n r. 3006) Abdlhamid I l ye tak d im ettii z a
m a n Ebzziyaya yazlm t. Bu neyr edilmemi m ektubun bizi a lk a d ar eden
ksm larn aaya alyoruz :
Celleddin H rzem ah ta rih okuduum srada slm k ah ram an larn n
f c ia yazlabilmee en lyk olabilenlerinden grm ve haylt- irnem in
m sa it olduu m ertebe tercme-1 hline bz vekayl-1 m ahsusa ilve ederek
A v ru p ad a grdm s r- m utebereye benzeyecek b ir tiyatro yazm aa d a
o sayede ce sa re t etm ek istem itim . Magosad a baladm. stanbuld a itm am na
kalktm b ir trl m m kn olmad. nki C ell kadar byk bir z tn ahlkn
ta s v ir etm ek, kesretiyle m ttehem olduum hayl-i irnem in de dairesinden
h a ri grnd. N ihyet velinim et pdiah- bedayi-l m akderet efendim iz h a z
re tle ri efal-1 cihandneranelerini ibraz buyurm aa baladlar. Byklk ne
dem ek olduunu bilfiil tecrbe ile grdm. [ . . . ] Celle bir de m ukaddim em
v ar. T iyatro ve iir t rifa tn hvidir. [.. .] Cellin ta b na m saade-i m erhim -de-i mlkne irzam buyrulur ise Lillhi ve Reslihi M aarif N eza ret-i celesine gnderilmesin. O rada k ita p teftiine memur olan heye t
okuduu eyi anlam yor da m n cellatl ediyor. Bu fk ra d an anlal
d zere Kemal. CelUl ra h a t a tab ettirebilm ek iin bitirir bitirm ez pdi a h a gnderm itir. N ite k im Ebzziya, m ecm uasnda g ere k piyesin gerek m u
kaddim esinin tefrik asn d an evvel, piyesin padiaha gnderilmi olduunu sy
ler. [Mecmua-1 Ebzziya, 15 M uharrem 1303, c z : 38, s. 1185]. Bu hesaba
gre Cell, Nm k K em al'in en uzun zam anda bitirdii eseridir.

415

Kemalin bu eserleri byk bir evk ile ve severek yazd muhakkak


tr, fakat onlarn hatalarna, hatt tabiatlarndaki noksanlara bsbtn
gz yumduunu da zannetmemelidir. Fatih iin yaplan tenkitleri redde
derken Vka kendi [yani Fatih] hazret-i mer lbni Abdlaziz gibi kffe-i
infilt-i nefsniyesini vazifeye malp etmi deildir cmlesiyle kahrama
nnn tabiatndaki iddeti kabul edecek ve ve Yavuzdan bahsederken t Vaka
Sultan Selim bu maksada kan iinde yzerek vasl oldu. Fakat acaba netyic-i matlbeyi bu derece iddeti ihtiyar emeksizin hasl etmek kabil
miydi? sualini soracak kadar tarafsz grnmee alr. phesiz bu tarz
da konumak da bir nevi mdahaadr. Bununla beraber baz noktalar ge
mesine ramen, gizli veya aikr, bir hkm vermekten de ekinmiyor de
mektir.
Onun bu kahramanlar iinde ahlk itibariyle en fazla beendii Salhaddin-i Eyyubdir. Ecelle-i eshb olan Hlef-y raidn Ue Erf-
tbiinden olan mer lbni Abdlaziz hazert bulunduklar ar- l-i istisnda brakldklan halde, binlerce seltin-i Islm arasnda mertebe-i rchan ve ulviyeti Salhaddine msavi olanlar topu on onbe nevdir-i rz
grdan ibaret grnr.
Nmk Kemalin bu drt biyografisinin gerek kaynaklarnn bulunma
s ve gerek fikirlerini redde alt garp mverrihlerinin tayini iin geni
bir etd lzmdr. Biz burada Salhaddin'i yazarken Ibn eddadin Svret-i Salhaddin adl eseriyle Ebu menin Elravzeteyn f ahbar-i devleteyn adl eserini zikredeceiz. Bunlardan birincisi, o zamanlar, hatt
daha evvel Franszcaya tercme edilmiti. kincisi Tanzimat'tan sonra s
tanbulda tabedilmi bulunuyordu. Bu iki eserden baka Michauxnun yu
karda bahsettiimiz Hallar tarihi ni grdn, Cell piyesiyle
Nevruz Bey i, yazarken mukaddimelerde ve eserde tasrih ettii mellif
lerden baka Cveyn ile onun zeyli olan Vassaf ve bir de Siyret-i Celleddin Hrzemahu okumu olduunu, Fatih ve Yavuzun hayatlarm
yazarken bata Tct-tevarih bulunmak zere eldeki yerli menbalarla,
Renan mdafaanamesi, yukarda ad geen Avrupa ark bilmez gibi
eserlerinde ark ilerine hakkiyle vukufundan ve biraz da iyi niyetinden
phe ettii fakat buna ramen okunmasn tavsiye ettii Hammer ile Lamartineden istifade ettiini syleyelim. Zaten bu son iki biyografi biraz da
Hammerin her iki hkmdar hakkndaki hkmlerine cevaptr.
Fakat bu biyografilerin asl hususiyetleri Kemalin, eserinde dahi bir
istisna tekil eden slplarndan gelir.

416
Nmk Kemal hi bir zaman onlarda olduu kadar temiz, sade, yap
macktan uzak bir Trke kullanmamtr. Sanki eski nesrin btn yoru
cu, lzumsuz taraflarn, mny altnda ezen sslerini atm, onu prz
lerinden kurtarmtr.
Kemal bu eserleri hazrlarken ve daha evvelden beri eski mverrihle
rimizde ve nairlerimizle dp kalkmt. Kulland kelimelere, slbunun
deiik hususiyetlerine baklrsa bu saf tahkiyenin Ksas- Enbiya dan da
hi gzel olduu grlr. Kitapta eski sanatlarn bazlarna tesadf mm
kndr. Fakat onlar da slubun deta bnyesinden imi gibi ayr bir lez
zet verirler. Aadaki seciler g ib i:
Bundan sonra mrnileyhin saltanat Halife-i Abbas tarafndan da
hi tasdik olunmakla 567 senesi nmna hutbe okunarak evvel kemal-i nef
retle emir, ve birka sene sonra mekrim- ahlk Ue vezir olan Salhaddin
bu defa dahi kl kuvvetiyle sahib-i erir olmutur Fakat eskiye olan bu
yaknlna ramen Evrak- periansn slbu yenidir.
Evrak- perian bizi muharririmizin kahraman ve vazife fikrine ge
tirir. O, sade fertlerin deil, cemiyetlerin dahi bir missonu olduuna ka
nidir. Trk milleti onun nazarnda il-y kelimeye memur olan bir mil
lettir, Islm ise ittihatla mkellef tir. Dostoievski'nin Tanrsn tayan
milletine ok benzeyen bu dncenin inasiden geldiini yukarda gr
dk. Kahraman topluma ait bu vazifeyi nefsinde en kuvvetli duyan ve du
yuran adamdr. Salhaddin-i Eyyub baa gemekten o kadar ekinmesine
ramen emirlie ve hatt hkmdarla muayyen bir ii yapmaa memur
olduunu anlad iin raz olur. Yavuz, tpk Salhaddin gibi, cemiyet
hayatnn kendisinden istedii eyi yapmakla mkelleftir. Fatih keza, yu
karda sylediimiz gibi, imparatorluu tabi hudutlarna, Anadoluyu mil
l, Rumeliyi coraf birliine kavuturacaktr. O da misyona sahiptir.
Emir Nevruz misyon sahibidir; Mogollar onun zamannda Mslman
olacaktr. Cell misyon sahibidir; Mogollara kar Islm lemini mdafaa
edecektir.
Fakat bu vazife hissi nereden gelir? Kaderin bu iaretini insanolu
iin arasnda, kendi iinde, kendi vicdannda duyar. Hulsa insan, yarad
ln yardm pay unutulmamak artiyle kendi vazifesinin uuruna kendisi
ykselir.
Nihayet bu drt biyografinin Nmk Kemalin insan etrafnda ve onun
istisna olsa bile talihi ile ilk karlama denemesi olduunu, kahramanla
rnda muayyen bir seviye, bir insan ve ahlk aramakla beraber onlarn

417
ferd hususiyetlerini dahi gzden kaybetmediini, hulsa portrenin yalnz
dardan izilmediini muharririn i insana inmeye, onu az ok yakalama
a - ok iptida bir ekilde olsa bile - altn syleyelim. Yavuzun, iir
leri ve trajik hayat bu hususta Nmk Kemale tekilerden fazla frsa
vermitir.
Yukarda bir notta Evrak- perian hakknda Ebzziyann syle
diklerini grdk. Kitabn, devrinde byk tesir yapt muhakkaktr. Fa
kat sonralar Nmk Kemal'in dier eserleri onu unutturmutur. Bizce
Evrak- perian Trkenin klsik diyebileceimiz kitaplar arasndadr.
Bu kitaptan daha ziyade bir essayiste olduu bir daha anlalan Nmk
Kemal bu slupla devam etse idi bugn ok defa ahs meziyetleriyle be
endiimiz adamdan ok baka, hakik yeniyi bulmu yani mevcudu yeni
lemi bir muharrir karsnda kalrdk.
Kitabn bir eksii varsa o da sadece sefer tahkiyesinde ve portrede
ve bir de mlhazalarda kaldr. Nmk Kemal ne mimar, ne mobilya, ne
kostm, ne rf ve det hakknda hemen hemen hi bir ey sylemez. Hi
bir n veya hareketi geni bir tablo halinde vermez. Denebilir ki yazd
eylerin, bahsettii devirlerin zerinde muhayyilesi hi durmamtr. Fa
kat bu, Nmk Kemalin, btn eserlerinde tesadf edilen, belli bal ek
siidir. Buna mukabil asker hareketleri gayet gzel anlatr. O sahifeleri
okurken zihin deta bir harita zerinde takip ediyormu gibi aydnlk ve
tereddtszdr. Cezmide bu sanatrn kemalini greceiz. Bu Nmk Ke
malin belki de ilk devirlerden itibaren yazma dnd Osmanh mu
harebeleri tarihi iin hazrlanmdan gelir.
Nmk Kemal evvela sadece bir Osmanh tarihi yazmak istemi son
ra da plnn deitirerek Roma ve slm tarihlerinden bir methal ilve
sini dnmtr. Bu methalin Ebzziyann bask aheseri olan daha ilk
cznde, mukaddimede kulland kuyruklu yldz, seyyale-i berkiye
tabirinden kukulanan Abdlhamid, tarihin baslmasn men etmitir47.
Plan deitirirken Hammer'den ve dier garp mverrihlerinden m
teessir olduu aikrdr. Trk ta rihinin Osm anllardan evvelki ksmna pl
nnda fazla yer vermemesi bizi, daha ziyade muayyen bir corafyada teesss
etmi yeni bir milliyet gibi almasndandr. Bu yeni millete Osmanh adm
vermesine sadece devrinden gelme bir ey olarak bakalm. Nmk Kemal
in tarihilii zerinde fazla durmayacaz. Ecnebi isimlerin okunu mesele
sine kadar dikkatli davranan ve Trkeye mal olmam ahs ve mekn

OsmanlI T arihi, kinci te rtip , stan b u l 1326, s. 26 daki not.


F. 27

418
isimlerinin kendi dillerindeki syleyi ekilleriyle tarihine geiren muhar
rir imknlar nisbetinde kaynaklar hususunda da dikkadi davranr. Fakat
bizce asl mhim olan dildeki sadeliidir. Hemen hemen konuma diline
yakn ve sanatsz yazar. Kanije muhasaras m neferler iin Trkeye evi
ren muharrir o kadar braklmamas taraftan olduu ark hayallerinden dahi
vaz gemi gibidir.
Yazk ki bu rahat eserde Nmk Kemal romanlarnda ve tiyatrolarnda
dt hatalardan kendini kurt aramam tr. Tarihi, iindeki kahramanlk
akiyle seven muharrir, ahslan ve devirleri muayyen bir ahlkn katk
sz timsali grmek arzusundan kurtulamaz. Bu hl onu vesikalardan zi
yade bir yn muakele ve manta gtrr. O kadar ki Osmanh tarihinden
bahseden ecnebi mverrihlerle [bilhassa Hammer'le] aleyhteki her hkm
iin ayr ayr cenkleir ve kendi ahlk ve politika fikrine uymayan her h
diseyi behemehal redde alr yahut ona sahifelerce sren mazeretler arar.
Hakikatte onun Osmanh tarihi ok lezzetle okunan bir iman ve sevgi
mcadelesidir, denebilir. O kadar ki kendi lisanyla sylemek lzm gelse
halkn terbiyesi ile mznin terbiyesi kitabn ift hedefidir, diyebiliriz Za
ten ikisini de gizlemez.
Bununla beraber Nmk Kemalin Osm anl tarihini gr hi de za
yf bir gr deildir. Kay airetini Harzemahlara balamas bugn bile
zerinde durulacak bir faraziyedir. andarl Halil'in BizanslIlardan para
aldm reddeden sahifeler ancak bir tarihinin yapabilecei mlhazalardr.
Umum olarak Hammere kar yazlm bir cevaba benzeyen ve el altnda
bulunan yerli ve ecneb Osmanh tarihinden istifade eden bu kitapta mu
harrir Feridun Bey Mneatndaki Farsadan tercme olduklan sonra
dan anlalan baz ferman ve mektuplara fazla dayanr ki vesika tenkidi iti
bariyle bir tarihi iin tabii bir zaaftr. Buna ramen Hammerin ve dier
mverrihlerin ufak tefek baz hatalarn tashihe yahut da hi olmazsa baz
pheler getirmee muvaffak olmutur.
Nmk Kemal, Osmanh tarihinde yenieri isyanlaryla onaltnc as
rn sonundan itibaren memlekette lm hayatn duruuna ok ehemmiyet
verir ve imparatorluun yklm bunlarla izah eder (Cezmide ve baz ma
kalelerinde bu fikirlere rastlarz) Bu itibarla Bizans parasna kar o ka
dar mdafaa ettii andarl Halili II. Muradn tekrar tahta kn sa
layan mehur yenieri isyan dolaysyla itham dikkate deer bir noktadr.
Nmk Kemal'in muayyen bir mizata, heyecanl bir slup sahibi ve
kirlerine bal bir muharrir oluu, kitabn vaktinde neredUememesi hat-

419

t yaran kalmas [1479 senesinde kalr] kitabn lykyla okunmamasna


sebep olmutor. diyebiliriz4*

VI
NAMIK KEMAL V E EDEBYATIM IZ

Nmk Kemal'in tenkit ve deneme cinsinden eserleri bata Lisan-


Osmannin edebiyat hakknda baz mlhazat amildi, yazs bulunmak
zere muhtelif tarihlerde yazd makaleler ve mektuplarla, mukaddimeleri,
irfan Paaya mektup adl byke bir tenkidi. Ziya Paamn Harbt
m karlayan Tahrib-i Harabt, ile Takib-i Harabt, yine onlar gibi
Magosadan yazarak Recai-zdeye gnderdii Mes Prisons muahezenamesi ile Renan mdafaanamesi adl eserinden ibarettir.
Olduka hacimli bir klliyat yapan bu eserleri burada teker teker m
tala edecek deiz. Sadece onun ana fikirlerini bulmaa alacaz.
Bizce bu fikirleri iki byk guruba ayrmak mmkndr.
1) Eskiyi itham ve tenkitleri. 2) fon-uin etrafndaki mcadelesi ve
onu tantma gayretleri. Bunlarn dnda mnferit eserler iin yazd ten
kitler ile Renan mdafaanmesinin XIX uncu asrn tarih bilgisine istidllat- aklye Ue cevap vermee kalkan ve gariptir ki sezi itibariyle ba
z yerlerde hakl kan, iyi niyeti kalr.
D aha Lisan- Osmannin edebiyat hakknda baz mlhazat amdir makalesinde biz Nmk Kemalin dil ve edebiyatmz hakkndaki d
ncelerini tam olarak grebiliriz. inasi ile dp kalkmann kendisine
at ufku iyice benimseyen gen muharrir bu makalede her eyden evvel
eskinin aleyhindedir. Fakat makale sadece bu kadarla kalmaz. Msbet
birtakm tekliflerde bulunur:

l)
Trke bir gramer yaplmas [De lzm olan Arapa, Acemce kai
deler de bulunmak artyla]

<* N m k K em al'in ta rih ve k ahram an anlaynn Devr-1 stil Ue Evrak- perian ve Osmanl tarihi ara sn d a geirdii d e iik lik iin bk. Prof.
Mehmed K aplan, Nmk K em al ve F atih , (Ekle. F a. T rk dili ve edebiyat
dergisi nr. VI. stanbul 1955).

420
2) Ecnebi dillerden alnacak kelimelerin tahdidini temin edecek bir
lgat tanzimi [Trkede kullanlan Arapa ve Franszca kelimelerle garp
dillerinden alnacak ilm stlahlar ve teknik kelimeler bu lgata girecek
tir. Nmk Kemal bu lgat fikrinde Kams ve Ferheng-i uuryi ye
niletirerek basmak isteyen inasiye kar adm kullanmadan itiraz eder],
3) Yabanc dillerden alman bu kelimeleri Trkede
mn ile ve kullandklar ekilde tesbit etmek.

kullanldklar

4) fade-i meram ve rabt- kelm ivelerinin tabiat- lisana tatbikan


tdil ve tecdidi [ki bunun iin bir antoloji yaplmasn teklif eder. Ebzziyann Nmne-i edebiyats bu fikirden doacakur],
5) Lisanmza mahsus bir belgat kitabnn telif ve tedrisi [Ekrem
Beyin Tlim-i edebiyat ve kendisinin ona dair yazd kiik kitap].
Bu beinci teklif dolaysiyle bir aya daima arkta kalacak olan mu
harririmiz, Trkede tezyinat- lfziyeoin btn btn kaldrlmas icabetmediini, hele secisiz yazmak ok g olduunu, yalnz bunlarn sadele
tirilmesi lzm geldiini syler.
Daha o devirde ran ivesi dedii slp ve iir dilinden ikyetidir :
Bu ise lis anm zd a ran ivesinin cri olan tesirine bir nihayet vermekle
hasl olur ki, srmz dman- hakikat ve menfur-i tabiat olan izm ve
ibham nakiselerinden kurtaracak vasta dahi budur.
Ayn makalenin bir baka tarafnda u dikkate deer ifte tenkit var
dr : Erbabna mlmdur ki ekser srnda ran'n tahrir-i tasvirine ben
zer. Birinde elvn ne kadar dil-nin ise dierinde elfz o kadar zengin ol
makla beraber, biri manazra, ve dieri mnazaraya mutabk olmad
iin ikisi dahi tabiatn hilafnddr.

Tek dil

Fakat bu kadarla kalmaz. Onun eskiyi itham ettii eyler


arasnda edeb Trke ile halkn kulland dilin arasn
daki byk fark da vardr. Trke bu yzden kltr m
cadelesinde malp olmutur.

Edebiyatn rabta- milliyeye ait olan hizmetinden ise o kadar mah


rumuz ki lisan-i Arap mnteir olduu yerlerde Yunan [Eski Yunanca]
gibi kffe-i mesir-i lmiyesiyle kuvvet bulmu bir lisan galebe-i fasahatla
mahvetmi iken, Trkemiz henz elifbas bile bulunmayan Arnavut lisa
nn dahi unutturamamtr. Mnasebt- edebiyenin fkdan cihetiyle me
sel bir Buharah Trke syledii halde buradaki Trkler iinde bir
Fransz kadar dilinden anlayacak aina bulamaz Hi de ihmal edilecek

421
cinsten olmayan ve Nmk Kemal'i Trklk cereyannn n safna geti
ren bu tarih gr kaydettikten sonra yine edebiyata dnelim.
Nmk Kemalin eskiye hcum ettii noktalar
onu evvel hakikate sonra da tabiata yahut taFskinin tenkidi
biat-i eyaya uygun bulmamasdr. O eskilerin
edebiyat anlayna, ve hayal sistemine hcum
eder. Ona gre eski edebiyat insanla hayat ara
snda tam bir mnasebet kuramamtr. Ufku dardr; ancak onun bittii
yerde duygularmzn kinat ve hayatn trl manzaras balar. Burada - ve
ne de bu fikirleri gelitirdii br makalelerinde - Nmk Kemal bir me
deniyetin romandan, hikyeden, tiyatrodan, tenkitten, fikrin aratrc hu
zursuzluundan, plastik lemin kymetlerinden mahrum oluunun sebepleri
zerinde durmaz. Hatt meseleyi eski edebiyatmzn mensup olduu klt
re ve medeniyete indirmei bile akima getirmez. O, ayn zamanda Renan
mdaf aanamesi muharriri yani Islm medeniyetinin ampiyonudur. Bu
itibarla bu medeniyetin bir eksii olabileceine inanmaz. Hatt yukardaki
tarih grten sarf- nazar, Arap ve Iran edebiyatlarnn stnlklerini,
gzelliklerini kabul eder. Ona gre mcerret bir mesele vardr : O da
Iran edebiyatnn Trk edebiyat zerinde kendi zamanna kadar devam
etmi olan tesiridir. Bu tesir bizi tabiattan ve hayattan uzaklatrmtr.
Arap ve garp edebiyatlarna yaklaka bu tabiat ve hakikatin elde
edileceini ilve edersek byk tekliflerinden birini daha kaydetmi olu
ruz. Arap iirinde hakikat ve salam dnce vardr. Avrupa ise temed
dnle mehur dur.
Tehlikeli bir miras gibi nesilden nesile devredilen hayaller dnyas
da byledir. Bu hayaller mecazl dilden kard zaman hi bir gzellik
fikrini uyandrmayacak derecede mnsz ve mnasebetsiz hele birbirleriyle birletirilirse irkin ve henksizdir. [Onun dilinde, dmen-i haki
kat].
Eskerin insan gzellii vasfnda kullandklar hayaller zerinde her
vese ile durmu, onlardan birbiri ardnca bir yn karikatr izmitir
[Menfr- tabiat].
Mslman ark edebiyatlarnn ve bilhassa Iran kolunun en byk
noksanlarndan biri, phesiz ki, evvelden hazr hayal sistemi idi. Konu
ma dilinin fazla airane olmasndan gelen bu umum mecazlar dilinin, airi
bir ok yerde tahdit ettii muhakkaktr.

422
Bunu sylerken eski iirimizin kendisine ait bir nevi mkemmeliyete
ermi taraflar olduunu unutmuyoruz. Baki'de, Nefde, Nedim, Nail, Neatde byle evvelden hazrlanm bir hayal sistemiyle konutuklarm bize
hi hatrlatmayan, insan dorudan doruya yakalayan msra veya beyit,
yani bir kltrn asl gayesi ve iei olan eyler, hatt kendi gelime
artlan iinde manzume zannedildiinden ok fazladr.
Fakat Nmk Kemalin yaad devirde ve onun bakt zaviyeden
bunun grlmesine imkn yoktu. Onun eski karsndaki duruu bir m
cadelecinin duruudur. Bu itibarla ne eskiye olan hcumlarna, ne de eski
airlerimizi tenkit ekline bir akslamelden daha baka trl kymet ver
melidir.
Sleyman Nazifin Diyorlar ki* 49 deki cmlesinde dedii gibi o
bir hadise-i itimiye deilse be, onun emrindedir. Bu yzden birinci
lerinde ok defa konuan polmistedir. kincisinde ise byk gei de
virlerinin daima ok su gtrr zevki hkimdir.
Unutmamal ki Nmk Kemalin zevki eski iire Avrupah bir anlayla
bakacak ve onu eliyecek kadar Avrupa iir zevkiyle yorulmamt. O
eskiyi kendi erevesi iinde gryor ve o yoldan reddediyordu.
Tahrib ve Takib-i Harbtda Ziya Paaya
kar olan hiddeti de buradan gelil. Eski dostuTahrib ve Tafcib
nun kendisi ve uyandrmak istedii sanat ve fi
kir hareketi aleyhinde yazdklar eylerden ziya
de o, eski edebiyatn yeniden canlandrlmak is
tenmesine kzmtr. Bu iki kitab tek bir cmlede, Eskiyi hortlatyorsun,
onu beraber gmmeye azmetmitik! cmlesinde hlsa ederek anlamal
dr. Geri kalan ksm Ziya Paann, kark zevkini, yanllarn, ihmalle
rini teker teker karlayan triz ve imlarla dolu dzeltmeler, bazan sa
dece - Nmk Kemalin byk zaaflarndan biri - mantk istidlllerde ka
lan mlhazalar ve ok defa tatsz trizlerdir. Tahrib Harbt mukaddi
mesini deta adm adm takip eder. Onun rk atsm iyice yktktan
sonra seen eserlere geer. Bellibal bir hata tashih eder mi? Her hal
de edebiyamzm tarihi hakknda Ziya Paadan daha ok sarih olduu
ve daha ok eser tand muhakkaktr. Kzd noktalardan bir bakas da
paann yenilerden hi bahsetmemesi, ikide bir devrinin orta hall nzmlardan edan Nevresden bahsetmesidir. Mademki muaheze yolu ald,
musirn haklarnda yazlacak tahkikat ve mbahast- edebyenin hem
efkr- zamanye, hem de kendilerine fazla baolmas mukarrer iken#
paann byle kymetsiz eserler ile megul olmasn affetmez. Fakat daRugen Egref, Diyorlar k, Dersaadet 1334, e. 116.

423

has var. Ziya Paa kendi tertip ettii mntehabat kendi eserleriyle dol
durmutur :
Ben gittiin yola gideydim
Bir mntehebt cemedeydim
ehnameler etmi olsam icd
Bir beytimi eylemezdim rd!
Btn bu didimede Ziya Paanm dorudan doruya kendi yapt
ileri, tiyatroyu, yeni edebiyat hedef alan beyitleri de hissesini alr. Tah
rib in krk dokuzuncu sayfasndan itibaren mhim bir ksm Ziya Paann
ark ile garp arasndaki zihniyet farkna ve tiyatronun her zaman bir ah
lk mektebi olamyacama dair syledii eylerin cevabdr.
Mnekkidin paada affetmedii eylerden biri de Abdlaziz'e tek
rar yanamak iin sarfettii gayrettir. Eski hrriyet mcahidinin Abdlazizi metheden kasidelerini Harbta koymas ona daha tenkidin ban
da u ar beyitlerle cevap vermesine sebep olur :
Bu ise nin- iriyyet
ensin ona bir delil elbet
zzette zemna hep mbyin
Zillette cihna hep mdhin
Mbeynde dn nc ktib
Bir gn de mukarrib mushib!
Nmk Kemal, paann mukaddimeye serpitirdii iir tariflerine te
ker teker tariz ve hcum eder. Ona gre airin, yaradln ne eit muci
zesi olduunu Cezmideki air tasviri gsterir. Sadettin Nzhet Ergun'un
kendisine ait olmadn syledii, fakat bizim onun olduuna inand
mz manzumede ise, air, bir milletin yol gstericisidir. Hugonun imnli akirdi, yeniliin kurucusu ve mdafii, hatt mntehabatm Harbt
adm almam dahi haksz bulur. iir meyhane ii deil, ruh ii, ahlk ii-

-w Sadettin Nzhet Ergun, Nmk Kemalin iirleri, balangp lsm


s. XVIII, Daha ziyade Beir Fuadn iir aleyhinde ve kendi slbuna hcum
larna cevap olan bu manzumede idam cezasnn kaldrlmas iin yapt m
cadele dolaysyla Hugosnun da ad geer.
Birinci hcesi her milletin elbette irdir
Btn manzume airin stnln anlatr.

424
dir. O kadar mecazl konuan Kemal burada kelimenin mnsnda srar
eder.
Nihayet aruz vezni imlelerine . dair mnakaalara da yer verdiini
sylersek bu miihim tenkit kitabnn ne kadar canl meselelerle dolu ol
duunu anlatm oluruz. Takip, misaller ve tashihler peinde Tahribsi
daha snk olarak tamamlar. Hakikatte her ey sylenmi ve olduka ar
sylenmitir.
Kemalin rfan Paa'ya mektubu teden beri eski iiri tenkit ederken
syledii fikirleri tekrar eden ikinci derecede bir eserdir. Mikromegas
tenkidine gelince hi sevmedii Ahmed Vefik Paann Voltaireden yapt
tercme dolaysiyle devrinin Trkesini, maziden gelen ve cemiyete ait bir
zevk ve terbiyenin mahsul olan dili, fuzul ve kararsz deimelere kar
mdafaa eder. sluptan hatt mizatan gelen lzumsuz iddetlere ve ze
k oyunlarna ramen d hakkndaki fikirleriyle devrine tesir ettii tahinin
olunur.
Nevruz Bey mukaddimesinde tiyatro ve
roman bahislerinde, Cell ve Son PimanYeni bir edebiyat
lk mukaddimelerinde o daima edebiyatn
anlay
bir elence olduunu syleyerek ie balar.
Bununla beraber bu elence hi olmazsa is
tenirse faydal olabilir. Ahlkn dzelmesine,
faziletlerin insan ruhunda kklemesine yardm eder. Ona gre sanat, in
sana ve insanla, bu insanln mensup olduumuz dalna ve muayyen ide
allere hizmet etmelidir. Ve bunu mmkn olduu kadar gzel bir zarf iin
de yapmaldr. Hatt daha ileriye gider, Ahlk- Ali gibi bir kitab okumaktansa onu okuma mddetince hapishanede yatmaa raz ohr ve bu
cinsten mnev bilgileri romandan ve tiyatrodan almay tercih eder.
Fikirlerini anlatmaktan ziyade birok defa mdafaa etmek vaziyetin
de kalan Nmk Kemal'in mukaddimeleri iinde en sarih olan Cell*Mu
kaddimesi dir. Ne hikyede, ne biyografide tantmak istedii nevin zaru
retlerinden, tarihinden, bu mukaddimede tiyatrodan bahsettii kadar bah
setmitir.
Eer yemlik edebiyatmzn bir beyannamesi varsa - yukarda nve ha
linde olsa bile btn fikirlerini ihtiva ettiini sylediimiz edebiyat maka
lesinden sonra - muhakkak bu neri gecikmi mukaddimedir.

425

VII
FKRLER

Nmk Kemalin eserini yalnz bir edebiyatnn eseri olarak mtala


etmek bizi daima yanltr. O, cemiyet karsnda msbet bir vaziyet alan,
muayyen teklifleri bulunan bir muharrirdir. Bu tekliflerin eklektik olmas,
onlarn ehemmiyetini kltmez. Zaten T anzimat bir compromisdir. N
mk Kemal devrini tenkit ederken onun artlarnn dna km deildir.
Bilkis o da Tanzimattr; hatt eskiyi brakmak yle dursun, bazan eski
nin karsnda muasrlan kadar dahi hr olmayan bir Tanzimattr.
Tanzimat bir devlet slahat idi. Nmk Kemal bu slahat hareketine
kuvvet ve muayyen hedefler gstererek nizam veren bir dncedir diye
biliriz. Onun devirle arpt taraflar, onu tenkitleri, onun ifadesi olduu
taraflar vard.
Yukardan beri Nmk Kemalin fikirlerinin iki n
ve etrafnda toplanabileceini grdk. Bunlardan
Hrriyet fikri
birisi merutiyet fikridir ki, onun eserinde muasrla
rndan daha geni bir mn kazanr; Ziya Paa'de
ve arkadalarnda sadece temenni edilen bir dev
let idaresi ekli, az ok fenalklar nleyecek bir mekanizma kurma suretiy
le ileri dzeltmenin tek aresi grnen bu fikir birdenbire Nmk Kemal'de
insana ait haklarla karr. Sanki Nmk Kemal, Londrada bir taraftan
mcadelesine devam ederken bir taraftan da gazetelerinin bal olan
Hrriyet kelimesini kendi iinde derinletirir; onu Fransz ihtillinin in
sanla getirdii ufuk deiikliiyle zenginletirir. Ortaya bylece insan
fert olarak ve cemiyet hayatnda iine ayr ayr alan bir dva kar. Nmk
Kemal Trkiyede insan haklarnn bayran ilk kaldran adamdr.
Nmk Kemalin Evrak- perian da Fatihten bahsederken onu Olivier Cromwelle benzetmesi vardr. Fatihin ngiliz ihtillcisine benzeme
dii muhakkaktr. Bir vatan ve millet kuran adamn o vatanda yaama
eklini deitiren adamdan elbette fark vardr. Bir vatan kurmak demek,
bir mekn iinde yetiecek btn imknlara kaynak olmak demektir. El
bette Nmk Kemal bu fark biliyordu. O halde Fatih, Olivier romwelTden bir bakma ok byk bir i grmt. Fakat bu benzetmeyi Vatan
makalesiyle birletirin, o zaman Fatih, muayyen bir vatan iinde ve kar
lkl haklara sahip insanlar arasnda kurulrfu bir hayata imkn veren
adam olur. Fakat tefsirden vazgeerek sadece Nmk Kemalin Fatihi ben-

426
zettii insana bakalm. Olivier Cromwell, Ingiltereye ferd hrriyeti getiren
adamdr. Cihan ihtillcilerinin babasdr; rol btn insanla mildir, i
te Nmk Kemal, Fatih-i vmek isterken kalemine bu hrriyet kahraman
nn ad geliyor. Biraz ocuka bir benzetme diyeceksiniz; fakat bir psiko
lojiyi izah ediyor. Nmk Kemalin btn yazlannda bu hrriyet akn
buluruz, insan hr doar, ite Nmk Kemalin Trk cemaat iinde daima
tekrarlad byk ve ana fikir.
Bunun yanbanda ayn derecede ehemmiyetli olmak zere Osmanl
imparatorluunun yaama arelerini arayan adam vardr. Burada da N
mk Kemal, devrinin birinci kalemi sfatyla daima n saftadr. Sylemee
hacet yok ki terakki 51 fikrini bizde benimseyen ve onun zerinde bir
kaside edasyla olsa bile duran muharrir, medeniyet kelimesini eriilecek
bir ideal gibi cemiyetin karsnda parlatan adam yine odur. Nmk Ke
mal, insana ve insanla inanr, terakki fikrine inanr. Fikret insan iin
Rabb-i mmkinati demeden evvel o mucize-i kudret 52 demitir.
Hrriyet fikri, Nmk Kemalin inasi yolundan yryerek kendi bul
duu ufuktur. Bunun yan banda onun rejim dvasndaki duruu gelir
ki burada devrinin br ileri dnce adamlar ile birleir. Filhakika re
jim meselesinde Nmk Kemal de tpk Ziya Paa gibi kurulacak merutiye
tin slm esaslara ve fVha dayanmasn ister.
Zaten merutiyet veya meveret sistemini almakla Islmda tedcnberi mevcut bir esasa dnm olacaz. O halde dier hukuk tesislerde niin
asrlarca o kadar gayretlerle, byk insanlann birbiri peinden yetime
leriyle gelien Islm hukkundan, fkhdan istifade edilmesin. Hatt Kanun- esasnin bile her maddesinin fetvaya balanmasn isteyecek kadar
bu hususta eski ile yeninin ayn eyler olduuna inanr.
te Namk Kemalin gerek Avrupada Yeni Osmanllar cemiyetinde
mcadele ederken ve gerek Avrupadan dnnden sonra bilfiil dalma
benziyen Yeni Osmanllar cemiyetine mukabil, kendilerinden bahsederken
kullandklar fkra-i hamiyetkran ile beraber yapt ikinci matbuat m
cadelesinde etrafa yaymaa alt esas fikirler bundan ibarettir.
-'i Cemiyet-i medeniye denilen ahs- manevi iin slnn-i vukuf [durak
lam a devri] olamaz. Ann hayat- sahihas terakkidir Osmanl Tarihi, ikin
ci tertip, mukaddime, stanbul 1326, s. 4.
w .Londra makalesi, bk., Ebzziya Tevflk, Nmne-i Edebiyat- Osma
niye, Temsil-i sadia, Kostantiniye 1329, s. 342 v.d.

427

Esas izgilerine indirilmi olan bu fikirlerin etrafnda kendine mah


sus bir insan anlay, muayyen meseleleri karlayan teklifler, az ok tarihi
olmaa alan yahut hi olmazsa yle balayp gnlk veya yalan mzi
hdiselerinde hzn bulan tenkitler vardr.
Yukarda Nmk Kemalin temel dncesinin insann hrriyeti oldu
unu syledik. Ona gre insan hr doar; hrriyetine taarruz, insanla
ve ona bu hrriyeti baheden ulhiyete taarruzdur.
Kpektir zevk alan sayyd- b-insfa hizmetten

Ona gre hrriyet iki trldr. Cemiyet iinde ve cemiyet halinde hr


riyet. Birincisi ferdin btn imknlarn gelitirmei temin eder. Bunu iki
byk balang salar. Adalet ve msavat, tyi tanzim edilmi bir cemi
yette bu iki koruyucu fikir daima mevcut ve hkimdir.
nsanlar hr domakta msavidirler, fakat msavi
olarak domazlar; yaradln msavatszlklar varKanun Seri
dr. Yukarda Kanun- esas dolaysiyle Abdlhamid'e
verdiini sylediimiz mtalanamede mutlak msvatm mmkn olmyacamdan bahsederken aksi
takdirde stanbulda o zaman pek tannm bir deli olan plak Mustafann
zekda Said Paa ile (o zamanki mabeyin feriki s ) , servette sarraf Zarifi ile
beraber llmesi lzm geldiini syler. Bu demektir ki msavi domadk
lar gibi msavi yazamazlar da. Fakat kanun karsnda msavidirler. Ada
let ise insann erimesiyle mkellef olduu mehasin-i ulviyeden olduu
iin, insan vicdannn bir rkn sfatiyle mutlaktr. Kanun bu msavatla
adleti temin eder. Burada nc bir prensibe geliyoruz: Kanun, yani
cemiyetin nizam. Nmk Kemal mrnn mhim bir ksmnda hukuk ile
megul olmutur. Fakat devam edelim.
Hrriyetin bir de cemiyet halinde ekli vardr, bu istiklaldir. Burada
vatan ve mlet gibi byk realitelerin dnyasna gireriz. Ferd hrriyet ka
nunun kefaleti altndadr. O inenince vatandaa mcadele etmek, hakk
n korumak vazifesi der.
Cemiyet halinde hrriyetin remzi devlettir. O tehlikeye dnce m
let ve vatan tehlikeye der. Burada da vatandan vazifesi tehlikeye kar
mcadele etmesi, istikllini, yani ktle halinde hr yaama hakkn koru-

3
Nmk Kemal'in bu kyas o zamanki saray partisinin en ileride ad
ile biraz da alaydr.

428
mas lzmdr. Bu fert olarak ok hususi anlarda yaplr, yani vazife hissi
tek bamza kaldmz zaman dahi bunu yapmamz emreder. Fakat evve
l ktle halinde yaplmas lzmgelen eydir. Bunu devlet yapar. Devlet,
cemiyetin manev ve nizam l yzdr. Binaenaleyh hem millet ve cemiyet
olarak, hem fert olarak icabnda bu mcadeleyi baarabilecek halde bu
lunmalyz.
Ona gre kanun fert olarak, devlet, cemiyet vc
ktle olarak hrriyetimiz kefaleti altna alr. FaFert ve deerler
kat btn bunlar eninde sonunda yine ferde da
yanrlar. Bakalarnn hrriyetleriyle mukayyet
olan bir fert hrriyeti hakikatle hrriyetsizliktir;
bunun gibi behemmehal bir vatana sahip olmak ve mstakil yaamak endi
esi, arzumuzla, hatt seve seve hayattan vazgememizi emreder. Bu i
kuvvetini salayacak olan nedir? Deerler ve onun kuvvetini veren ahi k
ve ahlkn aynas ve kayna olan vicdan. Bylece Nmk Kemalin d
ncesi ferde ve onun i dnyasna varr.
Nmk Kemal bir ahlk deildir. Bununla beraber muhtelif yazla
rnda, dolaysyla olsa da ahlka temas etmitir. Edeb eserlerinde ise dai
m a deerler zerinde durmutur. Bu itibarla onun ahlk telkkisini, yani
kymetler lemini kolaylkla karaKiliriz.
Nmk Kemal, hayr ve er, yahut bizim eski fkhlardaki karlklariyle hsn ve kubh hakkndaki fikirlerini Hukuk adl makalesin
de anlatr. Muharrir bu makalede evvel acaba hukukun menba kinatta
vcudunu aradmz bir mebde-i evvelde midir? Yoksa ihtiyar- beerde mi
dir? sualini sorduktan ve bir ihtiyar- beer tasavvurunun dahi bir meb
de-i evvel tasavvuruna bal olmas lzmgeldiine karar verdikten sonra
bu ihtiyarn hudutlarm arar, htiyar- beer ya hrr-i mutlaktr, veya bir
kayt ile baldr der. Bu kayt onun itikadnca hkmi kudretin tabia-i
klhyede halk eyledii, hsn ve kubhda (yani gzellik ve irkinlikte) dir.
Bylece inantn ihtiyarm grelle irkin arasndaki temyiz kudretine
icr ettikten onra adet Platoncu bir anlayla hukuk, tabayi-i beeriyeden mehasin-i mcerredeye mutabk olarak mnbais olan fevabt- zaruri
yedir diyerek hukuktan trifni yapar.
Bu iki triften bizce unutulmamas lzmgelen ey, hakim-i kudretin
tabiat- klliyede hsn ve kubh yani hayr ve erri, gzel ve irkini,
[hukuk - gayrihukuk]yi beraberce yaratmas keyfiyetidir. kincisi dc in
sanolunun .mehasin-i mcerredeye [mcerret gzelliklere, yani mutlak
adalete, mutlak hayra, mutlak gzellie] olan alkasdr.

429

u halde Nmk Kemale gre evvela tabiatta iyi ve kt beraberce


mevcuttur; ve insanolu iyi ile ktnn, gzelle irkinin henkli ile ahenk
sizin imknlarna kendinde sahip olarak doar, yahut byle olmasa bile
tabiatndaki ifrat ve tefrit ile zarur olarak ktye, erre, akl ve ayrma
hassasyla ve bilhassa bir mahasin-i mcerrede mevzuubahs olunca kendi
liinden mevcut olmas lzmgelen onlar zleme ve onlara doru ynel
me arzusuyla iyiye ve yksee baldr. Fakat nasl adalette eriat bir reh
ber kabul ediyorsa, faziletler karsnda da terbiyeyi ylece rehber kabul
eder. Hususiyle iptil-y hakikat, taraftari-i mlet, hubb- vatan, istihkar-
menfaat gibi mekrim defaten bir vicdann perperde edecei hissiyat- diyeden deil, taklit gibi, daiye-i tefevvuk gibi, sabka gibi nice esbab ile
terakki edecek melekt- ulviyedendir s*.
Ferdin kendi hayatnda mehasin-i mcerredeye doru yryne kemal deriz. Bu
Merutiyet sistemi
cemiyette ve insanln kendisinde de vardr
Ona da terakki diyoruz. Vka bu sonuncu
su daha ziyade madd artlar altnda teckk
eder, fakat nihayet insanln saadetine hizmet etmek de, insann mayasn
daki hrriyete hizmeti dolaysiyle bir olgunluktur. Hukuk ve Hurdebim
makalelerinde Kni Paa-zde Rfat Beyin kitabn tenkit iin Magosa'd
iken yazd ve Ebzziyann kartt Muharrir mecmuasnda neretti
Mktebat- siyasiye adl mektuplarda hep bu iyi ve ktye olan isti
datla onlar seme meleklerimiz sayesinde insan tabiatnn iyiye don
zarur gidiini grrz55. Bununla beraber mcadele devam edecektir, n
k tab- beer inhimak-i err zarar ukdesinden kurtulamamta
[Burada hrriyet, medeniyet ve terakki fikirlerinin yeniliine ramen b
sistemin ve insan tabiat hakkndaki fikrinin eskiye olan balln belirte

lim.]
Fert hr olarak doar, dedik. Fakat cemiyet halinde yaar. Cemiye
nizama muhtatr. Bu bir nevi uzuvlama mahiyetindeki nizam devlet te<
k eder. O, hukuk- umumiyeyi keflet altna alan bir hkimiyettir.
s* Emir Nevruz mukaddimesi. Nmk Kemal kendi hayatndan ve f
kirlerinden sk sk bahsettii Mes prisons muahezenamesinde eserini yap!
cak olan psikolojik unsurlar diyebileceimiz bu hasletleri kuvve-i sevk- int
kam, takdlr-i malt, iftihar- sevabk diye bir daha sayar. [Ebzziya mecmu
s, 1302, nr. 43, s. 1442] Filhakika gerek Nevruz Bey mukaddimesi, gerek te
kit ayni gnlerde yazlmtr.
55 Mithat Cemal Kuntay, Nmk Kemal II, s. 483 v .d

430
Fakat bu hkimiyet yle XVII inci asr flilozoflarunn inand gibi
semadan gelme bir hkimiyet deildir. Bu hkimiyet fertlerin kendi hrri
yet ve nefislerine hkimiyetlerinin mecmuudur. Hukuk- umumiye 56 ma
kalesinin bir ka bendi bu hususta bir fikir verebilir :
Hukuk- siyasiyenin mezvuunu hemen her kitap baka trl taksi
mat ile beyan eder. Mamafih mellifler beyninde en ziyade ittifak' hasl
olabilen maddeler : mmetin hkimiyeti, kuv-y hkmetin tefriki, memur
larn mesuliyeti, hrriyet-i ahsiye, msavat, hrriyet-i efkr, hrriyet-i
mektip, hrriyet-i itima, hakk- tasarruf, harem-i byt [mesken masu
niyeti] gibi kavaid-i klliyeden ibarettir.
Hakimiyet-i ahali ki, kuva-y hkmetin halktan mnbais olmasn
dan ibaret ve lisan- erde nam Hakk- Biatdr, umum veya ahali kelime
sinin ifade ettii mn-y mcerred zerine arz olmu bir selhiyet deil,
her ferdin hilkaten malik olduu istikll-i zat [kiilik hrriyeti] 'levazmn
dan bir haktr.
Hkmeti o daire-i dilde tutmak iin iki esasl are vardr ki birin
cisi idarenin nizamat- esasiyesini zmniyyetten kurtararak leme iln et
mektir. Hkmetten sdr olabilecek teviller, ihtilflar, inkrlar bu suretle
zil olur.
(kincisi usl-i meverettir ki kudret-i teri erbb- hkmetten al
maktr. Devlet bir ahs-i mnevidir; kanun yapmak ann iradesi, icra et
mek, efali hkmndedir. Bunlarn ikisi bir elle olduka harekt- hkmet
hi bir vakit ihtiyar- mutlaktan kurtulamaz, ite uray mmetin lzumu
bundan terekkp eder.
Yukarda Nmk Kemalin ve Yeni OsmanlIlarn merutiyet eklini
nasl anladklarn izah ettik. Nmk Kemal, Ingiliz pariamantarizm siste
mini beenir. Fakat merutiyet idaresini kurmak iin lzm gelen huku
k -esaslar dardan almaz. nk Islamiyette meveret esastr. Bunun gi
bi kanun koymada da harici taklide ihtiya yoktur (Suavi ve Ziya Paa
ile beraber).
Fakat Nmk Kemal merutiyetin lzumunu sylerken yalmz insan
haklarnn etrafnda ve nazar dnmez. Aynca bu merutiyet idaresini
*
Daha geni bilgi in bk. Ziyaettin Fahri Fmdkoglu, Nmk Kemal
hukuku, mecmuas, nr. 25, stanbul M (Bu etd bilhassa, Nmk Ke
mal'in, 1872 de lbretin 5 tncl saysnda kan Hukuk makalesiyle Hukuk-
umumiye adl makalesine dayanr. Bu sonuncusu iin bk. Numune-i edebiyat,
temsil-i sni, s. 368 v.d.)

431
tarih zaruretlere de balar. mparatorluk bilhassa bir devlet iin esas olan
kuvvetler muvazenesinden mahrum olduktan, yani Ocak kaldrlp hki
miyet saraya, yahut Bbliye nakledildikten sonra aktan aa zaiimne bir kudret olmutur (Ziya Bey'le mterek). Krm muharebesinde bize
yardm eden devletler nihayet-i meselede bize irade-i zalimnemizn sla
hn teklif etmilerdir. O vakit Bbli esas- hkmeti dzeltip de Avrupa
nn kefalet-i umumiyesine bir devlet-i meruta suretinde girmek ve bu
tedbir ile hem mdahalt- ecnebiyeyi btn btn men ve hem de bekam
z tamamiyle temin eylemek lzm gelirken, tuttular yalnz Hristiyanlara
baz msaadeler vermekle Avrupay tatyib eylediler ve bu miuasebat
Paris muahedesine ithal ile beraber hem Hristiyan tebann slah- ahvali
ni nam- padiahiye olarak vadettiler, hem de dvel-i zmineye ol babtabir hakk- nezret verdiler. Yeni Osmanllara gre bu Tanzimatn en
byk hatasdr. Nmk Kemalin teklifleri daima tarih tenkide dayanr.
Bu tenkit bir taraftan yakn zamanlar zerinde, yani Nfus makalesin
de Osmanllar iin mebde-i saadet diye tarif ettii Tanzimattan sonraki
hatalar zerinde alr; bir taraftan da mparatorluun XVI. asrdan son
raki tarihinde ykln sebeplerini aratrr.
Tanzimat'a ait tenkitler daha ziyade 1856 ferman etrafnda toplanr.
Bu tenkitler Reid Paanm mehur lyihasyla balar.
Nmk Kemal Tanzimat muharrirleri iinde kti
sad vaziyetle en ok uraanlardan biridir. Nestkdsad fikirler
li gibi o da birok defalar kapitlsyonlar mese
lesine dnmtr. Ayrca teferruata inince reali
te duygusunu pek vemiyeceimiz ktisad kal
knma tedbirleri de tavsiye eder. Nitekim ayni makalede onun iyi niyeti
ktisad meselelerde bizim gibi memleketler iin himaye usulnn lzumun
dan da bahseder; hatt mka-i vicdan olan hrriyetin aleyhinde oldu
unu bile bile :
Vka her ne ite olursa olsun menfaat hrriyettedir, nk muktez-y tabiat hrriyettir, lkin baz rzalarla bu hrriyet-i ticaret OsmanlI
lar iin ayn mazarrat oldu ;
Tesri bizde zddna oldu devlarn!
Dvamz biraz terih edelim. Devlet hrriyet-i ticareti yle bir za

432
manda iln etti ki mlkmzde sanat ve mrifet tamamiyle inkraz halinde
idi. O yolda haiz-i kemal olan Avrupa halk vatanmza yld57.
Nmk Kemalin Hrriyetteki makaleleri tpk Ziya Paannkiler
gibi bu yirmi otuz sene nin ok sk tenkididir. Fakat biz burada onlar
zerinde duracak deiliz.
Memlekete dndkteu sonraki yazlarnda Nmk Kemal, Avrupa'da
ki kadar kalemini serbest kullanamaz. Artk, Abdlaziz in 1868 senesinde
verdii nutukta hrriyetten bahsetmesi zerine, hrriyet bize Allahn bir
lutfudur, onu kimse oahcdemez; o eriatn kefaleti altndadr, diyemez.
Fakat bu ii bir olmu bitmi addederek tevsiii, yani hkimiyet-i ahalinin
ilhm, zmnen olsun ister. Yukarda Hukuk makalesinden aldmz
cmle gibi.
Nmk Kemalin vatana, tarihe, kahramanla, ah
lki faziletlere dayanan milliyetiliin yanbanda
Medeniyetilik
bir de yaad devri beenen ve cemiyet realitele
rini ak ekilde mukayeselerle tenkit eden hemen
hemen tam bir sistem halinde bir medeniyeti tara
f vardr. O, XVII yzyldan itibaren deimee balayan bilgi Avrupa
sn bilhassa Terakki makalesinde Londra ehrini rnek alarak anlatr.
iinde insann havyici yalnz arzn kuvve-i nbitesine skmak ih
timali yoktur; onu olsa olsa medeniyetin hazain-i iddihr istiab edebilir.
cmlesi bulunan Medeniyet makalesinde yeni yaama ufuklar at ka
dar medeniyeti sadece Avrupadan gelme bir elence zannedenlere de h
cum eder. ok rahat bir slubu olan bu makalede Nmk Kemal'in garp
l muayyen ye faydal hudutlarda tutmak istedii, fakat garp medeniye
tine yaad asra hayran olduu aikrdr. Mecmua-i Ebzziyada, Lond
ra da bastrd Kuran mdafaa ederken ayni fikirlere ve medeniyetin
maddi tarafna hayranlm grrz5. Mazi balarnn mahkmu olma
may terakkinin artlarndan biri gibi gsteren Grenek59 makalesi de
mill ereveyi bozmadan Avrupallamann areleri zerinde duran ma
kalelerinden biridir. Hakikatte o, deimeyi yaamann zaruri artlarndan
addediyordu.

57 H rriyet gazetesi nr. 7.


s Mecmua-1 Ebzzlya, stanbul 1300, m . s. 769. (Kemal bu makaleyi
nerinden on sene evvel, o zaman kapanan ibret in yazmt).
59 Nmune-i edebiyat- Osmaniye, tem s-l ani, s. 351 v.d.

433

vm
SLBU

Nmk Kemalin slbu balang noktasn Tanzimatn ilk yllarnda


sadelemesi iin o kadar allan resm kalem yazsndan alr. Bu ka
lemler iin, bir zaman yeniliin, hatt meziyet ve iktidarn sade ve anla
lr ekilde yazmakla lldn biliyoruz.
Nmk Kemalin ilk yazlarndan biri olan Montesquieu tercmesin
de devrin kitabetinin btn hususiyetlerini grmek mmkn olduu gibi,
bu umum sluba daha o yata biraz da tercmenin yardmyla nasl h
kim olmaa balad da grlr.
Tanzimat genleri nesirde XVIII. asrn byk Fransz muharrirlerin
den daha iyi usta bulamazlard. Nitekim Nmk Kemal de bu al veriin
tesiri daima duyulur.
Zaten ona gazetenin yolunu aan inasinin de istedii buydu. N
mk Kemal bir ok yazlarnda eskilerin yapt gibi sadece mnevverler
iin yaz yazmann aleyhinde bulunur60. Yeni ve sade slupla yazjlan ki
taplarn halk arasnda kazand rabeti anlatr.
Bununla beraber bandan itibaren zamanyla l
lnce kelime itibariyle olduka sade ve nahiv
lk ykl cmle
itibariyle ok dzgn olan bu slup yava yava
eserden esere muhtelif sebeplerle arlaacak ve
deiecektir. Montesquieu tercmesini ve yukarv da bahsettiimiz Leskofah Galibe yazd mektubunun baz ksmlarm
hareket noktas olarak alrsak, ilk deiiklii Tasvirde kan Lisan- Osmannin edebiyat hakknda baz mlhazat amildir makalesinde gr
rz. Nmk Kemal burada birdenbire inasi'nin tesiri altna girer. inasinin
btn izah .bir (ki) edatna ykleyen o ok defa tkz cmlesini rnek
olarak alr. Bu cmleyi, Kemal, bir taraftan deta yumuatmaa alr, di
er taraftan da ana cmlenin iine soktuu tamamlayc cmlelerle bir ka
misli geniletir, her unsurunu ayr benzetmelerle ssler. Dorusu istenirse
o Nm k Kemal sade ve h alk iin yazm ay hemen mrnn her devrinde
ileri srmtr. Bahar-i Dni mukaddimesinde aadaki hkme kadar van r stitrat kabilinden urasn beyan edelim ki bir fenne dair olmamak ar
tyla hava-, iin kitap yazmak kadar dnyada abes bir ey yoktur b k A. H.
Tanpmar Nmk Kemal Antolojisi, s. 71.
F. 28

434
Kemalin bu ilk gayreti inasinin tek bir yazs yani stanbul sokaklar
ma tenvir ve tathiri adl makalenin aaya aldmz ksm zerinde top
lanabilir :
ehrimiz bir pytahttr ki, yalnz bana bir devlet deer. Ve ana
malik olanlar ise - bir sahib-i hurucun kavlince - cihana hkmetmee muk
tedir olabilir.
yle bir darl-mlk ki, zamanmzda Asya'nn akl- piranesi Avrupa'
nn bikr-i fikriyle izdiva etmek iin bir haclegh olmutur.
Letfet-i tabiiyesini bir tab- airne vasfetmek istese yle hayl et
mez m i :
stanbul beldesi Avrupa'nn kenar- sahilinde Asyaya kar kurulmu
bir mlike-i deryadr ki mnendi zr-i eflkte mer' olmaz; llki yine-i
bdr olan safha-i Halicinde mnakis sret-i bkarardr. Aze-i cihan
giri uzaktan iidenlere bir mertebe ho gelir ki manzara-i dil-ksm yakndan tem etmeyenler kulaktan k olmamak muhl-i mutlaktr; hasretl-milel unvanna mazhariyeti nbeca mdr?.
Kemalin muhtelif yazlarnda aksini grmek mmkn olan bu ifade
kalbna dklen ilk cmleye yukarda bahsettiimiz yazda rastlarz.
Trkemiz bir Usandr ki bil-kuvve mil olduu muhassenata gre
dnyada en birinci lisanlardan addolunmaa yandr. nk zemin-i ifa
desi, menkb-i tabiiyat iin tertip olunmu bir nmnehne [mze] gibi
iklim-i cesimin mahsl-i tabiatn cmi bulunduu iin dernunda cilvesz olan ebkr- endie A rap bdiyelerinin esmr- efkryla Rum ve ran
emenzrlannn ezhr- srrn cem ederek gldeste-i beyanna beendii
gibi ziynet verebilir. Annla mtekellim olan halk ise ry-i arzm yle bir
arz- itidali iinde yaamaktadr ki, fkndaki letafetin gk kubbesinde as
la nazri manzur olmaz, meer ki derylannn aks-i misi sabh- nevbaharnin sem-y cevherninden masn bir yine-i bdr andran ebr-i ha
visine initaf eyleye. Tabiatm byle enfs ve fk iki beda-i rengini
bir yerde itilf eyler41.
448 numaral Tasvirde kan
kilde parantez iine alm an:

Tbaat yazsmda, yine ayn e

u M ntehebt- T&svir-l Efkr, m . ksm (E d eb iy at), M atbaa-i Ebzziya, stanbul 1304, s. 16.

435

Pertev-i zek nev-i beerin bana konmu bir hmdr ki sye-i sadetini rmim edilecek vasta bulunmaz, llki ehbl-i matb-endm hk
mnde olan sahif-i matbuamn vsat-i intiardr. ehbl deil o bir berat- ikbaldir ki millet mukarin olsa refte refte zulm-i cehaletin zencir-i
esretinden zdrna hccet olur, hdim-i adalet unvanna mazhar olsa nbeca mdur?
Cmlesinin eski ssleriyle yeni ifadeyi birletirmek isteyen tanziminde
ayn tesiri bulmamak kabil deildir. Baz cmlelerini soru ile bitiren inasi
gibi Nmk Kemalde bu ilk yazlarnda ok defa cmlelerini bir soru ile
bitirir. O, inasi makalesinin mantk kuruluunu da alr. Dvsm nce
bir bedahat gibi koyup sonradan isbat ve mnakaasna girdii makaleler
bu cinstendir. Hrriyet gazetesindeki makalelerinde Nmk Kemal bu tec
rbeyi az ok unutmu gibidir. Sanki bu uzaktan konumada efkr- ummiyeyi sadece uyandrmakla yetinir. Hi bir hayranlk ekme, kamatrma
arzusu yoktur. Zaten bu devirde Nmk Kemal edebiyatla pek megul de
deildir. Bu Pariste veya Londrada tek balarna kalm, kk koloninin
dilidir. Kald ki bu devirde son derecede kuru bir nsir olan Ziya Paa ile
dosttur. Gazeteye dzenini veren de o grnr.
nc deime ibret gazetesi ile balar. KeYeni bir belagat
mali daha ilk nshasnda kan stikbl yacmlesi
zsnda ok vzh ve sarih, fikrin ta kendisi ol
makla yetinen cmlelerin yambanda husus
ifade kuvvetleri arayan, tekrarlarla kyasla
oalan bir hitabet cmlesiyle konuur grrz.
te tiyatrosundaki tiratlarn ve cokun konumalarn da balangc
olan bu cmle dorudan doruya Bossuetde en mkemmel nmunesini
grdmz ritmik Fransz hitabet cmlesinin yine ayni kanaldan tesirler
le deimi bir ekli idi. Filhakika tiyatro, hitabet, romantik rnekler bu
devirde Kemalin zerinde ak ekilde tesirlerini gsterirler. Bu makale
nin Onlar... ve istikbalimiz emindir, nk... diye balaman cmle
leri Nmk Kemal nesrinin dm noktalarndan biridir . Filhakika bu
w bk., stikbal makalesi, M. N. zon, Nmk K em al ve b ret gazetesi,
s. 29-33. Ebzziya Tevfik, 4Yeni O sm anlIlar Tarihinde Kemalin baz p arla k
cm lelerini ezberleyip al-alanna ona benzer lveler k a ta r a k konuan N uri E fe n
d i isminde b ir arkadalarndan bahseder. M ahm ud N edim P a a nn sadrazam
olduunu h ab er aldklar gece toplandklar evde bu N u ri Efendi, M idhat P a a nn o g n padiahla konumas zerine M ahmud N edim P a a nn ikbalinin
snn istikbalim iz emindir, nk M ahm ud N edim in ta n tan a -i ks-i ik-

436
devirden itibaren onun cmleleri ok defa tabi eklinde birbirlerini takip
etmezler, daha ziyade nk yahut bir hlde ki gibi edatlarla her
cmle bir evvelkinden doar. Terakki 63 makalesindeki Londra mahe
deleri her eyden evvel karsndakine heyecan alamaa alan bu slu
bun ikinci bir nmunesini verir. Bu makalenin ba taraflarnda hemen iki
cmlede bir deiik ifade tarzna ramen daima ayn hitabet tesirleri
nin peindedir. Sonuna doru ise slup birdenbire durulur ve Evet yle
bir ka sene iinde stanbul'u Londra veya Rumeliyi Fransa haline getir
mek mmkn olmadn biz de biliyoruz gibi en sade cmlelerle devam
eder.
Bu makalede hele bu sr ile kanaat etmeyip diye balayan ve bir
buuk sahife devam eden cmle bu slubun baka bir eklini verir. Fil
hakika bu bir buuk sahifede biz Avrupa medeniyetinin ve irfannn btn
unsurlarn bir araya toplanm grrz. Bu iki makaleden sonra gelen Va
tan makalesinde ayn hitabet cmlesi ve toparlayan hatt sayan cmleler
vardr.
Lisanla beraber okuyucunun hisleri ve dnce
siyle oynamak isteyen bu yaznn hemen arkasuTasviri cmle
da gelen Gelibolu tasvirinin bulunduu m akalede64
ise Nmk Kemalin nesri birdenbire tabiata a
lr:
Ekser gnlerde vaktaki akam takarrb eder; bd- imal ile hav-y
cenub birbirinin g-i vefasndan koparak, her biri dnyanm bir kesine
gurb ile memleketin en kane bir seyrangh olan o zemin-i bi-misli
mevid-i visal eylemi iki nazenn gibi, muaakaya balarlar. O kadar hes.e
hareket ederler ki, teneffsleri birbirinin gl cemalini soldurur; ve sad-y
plar ayara if-y rz eder endiesindedirler; zannolunur.
Bad-i imle cilvegh olan sularn emvc o kadar klr, ve em
sin ziyas o kadar pare pare dalr ki, zemine bir berrak yne fercdilmi
denilebilir. Poyraz gzergh olan yerlerin baz kere tesine, berisine lodos
dokunur, yollar aar, ki serv siminden farkolunmaz. Lodos ura olan
taraflarn /baz vakit tesinden berisinden poyraz geer, ekiller hasl eder,
ki havada bir ebr-i nevbahar parelenerek, denize dklm kyas edilir.
bali darbe-i p-i Midhat-le zevale karindir cmlesiyle an latt m nakleder.
F ilh ak ik a hemen o anda, eski tabirle, tebeddln vukuunu renirler. B u N uri
Efendi M agosada bulunduu zam an N m k K em ale o k a d a r sadakatle gidip
gelen ve yardm eden zattr.
63 bk. a. e., 196 v. d.; b re t, nr. 45, 5 terin-i sani 1872.
A sl ad Rumeli dem iryolunun Akdenizle olan m nsebatna d ir baz
m iitalattr. bk. a. e. s. 189 v. d., bret, nr. 49, 9 terln-i sni 1872.

437

Bu satrlarla gelen phesiz tabiat ve saatlerimizdir. Fakat edebiyat


mz iin bu kadar yeni olan bir hadiseyi ne kadar eski bir cihaz harekete
getirerek yapar. Muhayyile eski iir ve hikyenin her airane hdiseyi
insanlatran, ok defa da iki gen ve gzel sevgili gibi gsteren sisteminden
bir trl ayrlamaz. Denebilir ki gz ne kadar yeniyse arkasnda alan
bak o kadar eskidir. Fakat mesele tebihte veya istiarelerde deil tabiat
karsnda duyulan eydedir. Sadece gurup ve akamn girmesi bir yenilik
tir.
Ondan evvel hi bir muharririmizde ekser gnlerde, vaktaki akam
takarrb eder tarznda k defa krarak balanan cmle grlmez. Bugn
holanmamz pek mmkn olmayan bu balangcn asl mnr- yaanan n
dan bahsetmek arzusudur.
Bir taraf gayet ak benefe, ve bir taraf gayet koyu alev rengine
gark olmu; veyahut bir ciheti tein aldan balayarak, ve tabaka tabaka
penbe ve turuncu ve kavunii renklerinin krk elli derece (!) koyuluundan
sarsnda karar vermi; veyahut dnyada nekadar parlak renk varsa - ak
lkta, koyulukta kabil olduklar dcrectm hi biri harite kalmamak ze
re - umumunu ccm etmi; bin tri mlevven bulutlar, her dakika renkle
rini bir letafetten bir bediaya tahvil ederek, aheste heste fk seyretmee
balarlar. Bir surette ki, yalnz denizde deil, dalarda bile ekliyle, levniyle akisleri mahede olunur.
te yeni Trk edebiyatnda olu hlinde tabiat bu satrlarla balar.
ok acemice bir balay. Hi bir geni ve toparlayc izgi yok. Hi bir
impression tazeliini muhafaza etmiyor. Fakat biraz dikkat edince bu
sarahatin nasl bir zihn gayretle elde edildiini grrz. Kemal, Gelibolu
nun akam ve sabah saatlerini deta dili yrta yrta bulur.
unu da syliyelim ki imajlarda eskiye ball ne olursa olsun bu
yaznn arkasnda garpl resmin amatr vardr.
Fakat tecrbe ilk deildir. Daha evvel neredilmemi
bir eser, ba tarafnda 1289 Saferinde (1872 Nisann
Ry
da) grld yazlm olan Rya vardr. Ry da
ve
tabiattan byle tablolar karmak iddias biraz daha
Mensur iir
genitir. Bu yazda yaanm veya yaanm vehmini
verecek olana, grlm tablolarn ve sanat eserleri
nin tesirinin kartn sylemitik. Ziya Paann
eserine bir cevap olan bu kk yaz bilindii gibi Kemal'in cemiyet iin
dnd btn istikbal tasavvurlarn toplar.

438
Bu istikbal ryas vaktinde neredilseydi, ayn zamanda yeni bir ede
biyat ve nesir anlaynn da beyannamesi olacakt. Unutmamal ki Kemal,
Fazl Mustafa Paa'nn damad Halil erif Paann dostuydu. Halil erif
Paa ise Parisin tannm byk koleksiyonculanndand. Paristeki sana
koleksiyonunu sat deta bir matbuat hdisesi olmutu. iir bahsinde bu
kk eserin Kemalin dilini ve imaj sistemini nasl yerinden oynattm
grdk. Hakikatte onun yakndan tahlili muharririmizin plstik sanatlarla
olan bu mnasebeti hakknda sarih bir fikir verebilir.
sluptaki bu srama, birdenbire tabiatla byle yakndan .al veri
bittabi tek bana olmad. Yukarda iir bahsinde Reci-zde Ekremin
1288de kan Name-i seherindeki mensur paralardan bahsetmitik. Di
er taraftan yine Reci-zde'nin Atala tercmesi (1272) Trk nesrine
tabiatn kaplarn amt. Name-i seher*in Nmk Kemale bu yolda
bir tercbe fikri vermi olmas mmkndr. Kald ki Daarcktki Sa
bah, Vens yazlarnda, baz hikyelerinde Midhat Efendi ayn sene iin
de bu tecrbeyi yapyordu. Kendisiyle beraber yaplan bu tecrbelerden
Kemal'in fark tasvir hitabet cmlesine plstik bir eda vermee alma
sdr.
Bu yazlarla sadece minyatrn renk hokkas yerine ressam paleti gel
miyordu. Ryasnm ba taraflarndaki cmlelere dikkat edilirse hemen
hepsinin birbirini tamamlayan iki cmleden teekkl ettikleri grlr.
Bu suretle Kemal, Yusuf Kmil Paann Fenelondan yapt
Telemaque tercmesinde eski ina uruna kayp ettii eyi vani periodlu ve ritmik klsik cmleyi getirmi oluyordu.
ntibahda, CezmUde, Midilli mektubunda biz bu tasviri cmle
nin Kem al'd a vard en yksek noktalar greceiz.
Bununla beraber bu tesir derin olmam, onda i gry hi bir su
retle beslememitir. Filhakika sanatnda - nesir ve nazm - bu terbiyenin
tam bir tesirini grmek mmkn deildir. Onlar kk, deta mstakil,
bazan eseri arlatan almalar (emprunts) eklinde kalmtr. Bu yeni slup
la yaplm byk ve ahsiyetin tam ifadesi bir hayale tesadf edemediimiz
gibi yine oradan gelen geni bir tabloya hatt derli toplu bir sahneye de
rastlamayz.
Fakat bu iki bal yaznn ehemmiyeti sade tabiata al deildir.
Bilindii gibi Rynn son ksm ikr bir hutbedir. Kemal'in tasviri
hitabet cmlesinin ilk denemesi de ordadr.

439
Bu iki tecrbeden sonra gelen - hi olmazsa elimiz
deki eksik kronoloji byle ister - ntibah daki bahar
ki lem
ve amlca tasviri, hikyeye ve ark hayallerine dnortasnda
tr. Namk Kemal trl yazlarnda bu ark hayallerin
den bahsedecektir. Hakikatte o, tarihte, ahlkta, politi
kada olduu gibi edebiyat ve iirde de eski kymetle
rin tazelenmesini, yeni ereveler arasndan bize gelmesini istiyordu. Duhter-i Hindt hakknda Hmide yazd mektubun bir pras bu itibarla
ok dikkate deer :
Bir ibaresi hakknda reyimi sormu; ve ibareyi de mektubuna dercetmisin, ki udur : Ey benim eb-i mehtbda cme-pu-i halvet olan
emenzr gibi dilber, envar- mihr-i seherle temevv eden da tepeleri
kadar dilrba sevdiim! Gler yzn subh-i kzib gibi ncespn- itimad
imi... sznn sade olmadn, tabi olmadn itiraf ile Asemne de
deildir diyorsun! Hakkn var. Fakat elfzn baz yerleri biraz dikkatsiz;
fakat mns alafranga. Bilirsin ki halvet kelimesinin Acemne bir ta
km tevilat- dradra dlmeksizin eb-i mehtab ile tevfiki mmkn ola
maz. Da tepelerinin ziya-y mihr ile ta giymesi ise, Avrupa'ya mahsus
bir hayaldir. Ben arklym; bu tebihte bir mlyemet, bir mnasebet gre
miyorum. Varsa beyan olunsun. Amma ziyann bidyet-i iniks halinde da
tepeleri gzellenmez mi? Diyeceksiniz Evet gzellenir! Taca benzemez mi?
Evet pek l benzer! Fakat evvela bir gzelin velev mehsin-i maneviye
olsun daa benzetmek bizim tabiatmza -zannmca- mlyim gelmiyor.
Saniyen ta gerek milletimizde, gerek zamanmzda smi var cismi yok*
tabir-i mahudunun m sadak- hakikisi olduundan reyimce an bir eye
mebbehnbih addetmek bir gzel Osmanl kzn srmesiyle, gazesiyle
tafsife kalkmak kabilinden o lur45.
Eski iirin lgatim ok defa ayniyle kulland nesirlerinde Nmk Ke
malin olduka dar bir kyaslar dnyas vardr. Gzel kadn hayali bunlar
dan biridir. Suda mehtap, plak yzen (yine inasiden gelme bir hayal)
bir su perisidir. Mehpeykerin evi belden aa suda duran bir mlike-i der
yaya benzer, hrriyet kz olarak ryasna girer.
Nmk Kemalin nesirde ve nazmda kulland bu imajlar lykyla
anlayabilmek iin bu kadn hayali zerinde biraz duralm. Nmk Kemal

65 bk. F. A. Taasel, M ektuplarna gre N m k Kemal ve Abdiilhak H amlds, s. 21.

440

Rydaki hrriyet perisini O zaman bildim ki bu cism-i ltif fikirde


hayalini, levhada tasvirini seyrederek cemal-i htr-firbine meftufl olduum
hrriyetin timsal-i semavsidir diyerek onu bizzat kendisi kaynana ba
lar. t intibah da Mehpeykerin yalsnn krfezdeki aksini uzun uzadya
suda ykanan yan plak kadn tasviriyle anlatan sahifeye balarken de
rfler, evketler grseydi diyerek muhayyilesinin iklim deitirdiine
kendisi iaret eder. eyh Galibden beri saray ve kk tasvirleri epeyce is
tikamet deimitir. Nmk Kemalden nce izzet Molla, II. Mahmudun
bir kkn:
Bahre bu kane fer verdi kenar-i cydan
Aksini seyr eyleyen mahbub-i mstesn gibi.
beytiyle vyordu.
Bir daha hatrlatalm ki Kemal intibaht yazd zaman Bahar-i
Dni tercmesini yapm bulunuyordu, iindeki kltr mcadelesinden
yeni Trkeyi karmaya alan air bylece nisbeten Avrupallam bir
gzle, terk edilen arka dnmt. Hatt yazmin iinde Acemne addet
tii bu /erli hayalin hemen arkasndan bizde ilk ev ii tasviri olan oda
gelir. Bylece air ilhamnn iki ayr dnyasn yan yana getirir.
Fakat biz ayn kadn hayalini nc bir defa olarak bu sefer allegorik mahiyeti hi deimeden kendi hayatiyle derin ekilde birlemi g
rrz. Hill-i Osmandeki
Bu gzellikte hi bu anda
Yakr myd boynuna o kefen
beyti de bizim iimizde ister istemez irin ocukken kaybettii annesinin
hayaliyle birleir. Nmk Kemaldeki santimantal fonun, o kadar yenmee
alt - hemen her yazsnda bir defa - lm endiesinin balangcn ve
ren bu anne kaybnn yalnz bir tek eserde aka konumu olmas bizi
artmamaldr.
Aym hayal unsurunun, biri btn sistemiyle garpten gelme br
arkl ve yerli ve nihayet bir ncs de dorudan doruya kendi haya
tna bal manzarasyla karlatk. urasn da syliyem ki bu cins
yer deitirmeler hemen her airde az ok vardr. Nmk Kemal'de dikkate
deer nokta, bir kltr kavanda yaayan airin belki de bu sebepten do
lay ilk ikisinin geldii yerleri aka sylemesidir. Fakat asl sustuu ncsnn vastasyla biz bu imajn - afif, idealize edilmi kadn hayali - ai
rin asl hayaller dnyasna girdiini grrz.

441
uras da var ki Nmk Kemal, Hugo'yu tamdktan ve garbe iyice aldktan sonra da yuka(Jslp karmalar
rda Sylediimiz gibi eski hayal sistemine bir
daha dnmtr. Hugonun Kemalin ald en
esasl ey tezat sanatdr. Eazan kyaslarnn
dayand unsurlarn hi birini cmlenin gelimesinde bo brakma
yan ve yapmack da olsa aralarnda mnasebetler kuran Nmk Kemal
cmlesi bu dersin ifrata varlm bir numunesidir. Romantizmden gelen
l, mezar, haner, ldrc hayvan* imajlarn eski iirden gelen ba
har ve feyiz, nur hayalleri, idealizminin byk dayanak noktas olan
ruhi kelimesi gerek tiyatro gerek romanlarnda en basit konumalara ka
dar girer. uras da var ki Nmk Kemalde nevilerin tecrbeleri ok defa
birbirine karr.
Hmide yazd edebiyata dir bir mektupta gen arkadana hitap
eden bir cmle tpk Glnihal piyesinin bir konumas gibi ocuk!
hitabyla balar ve yle devam eder.
slupta bu kadar oynamasna ramen Nmk Kemal dili epeyce sa
deletirmi, hele baz eserlerinde ok rahat bir konumaya varmtr. Magosadan yazd besledii gvercinlerden bahseden mektupta w, Mes Prisons muahezenamesinde w, Osmanl Tarihinde, Kanijede, Cell Mu
kaddimesi nin baz sahifelerinde o Trkenin ilk tatl musahebecisidir.
phesiz getirdii yeni nesir devri iin bir kazant. Yazk ki Nmk
Kemal abuk tesir alan ve kendisine ok gvenen dille oynamay, ustalk
gstermeyi seven ve gitmek istedii lemi pek az tanyan adamd. Edebi
yatla belgati fazla kartrmas, hatt mcerredi derun zannetmesi bu
cmleyi arlatryor, imajlar donduruyordu. Yeni at bu ifade lemi
nin ne ritim, ne de hayal melekesi kendisinde lykyla teekkl etmemiti.
O kadar ki baz cmleleri sadece sarahat arzusu beyhude yere uzatr. Tas
vir edeyim derken tarif eder [Bu hal Ekrem Beyde daha dorusu Hlid
Ziyaya kadar gelen btn muharrirlerimizde vardr. Yalnz, tiyatrodan
gayri nesri az olan Hmid bundan sakmabilmitir.]. Dier taraftan dili l
yyla ayklamamt. Nmk Kemal'de en artc ey kolaylkla deitiril
mesi kabil olan lgatte ve lzumsuz terkipte srar etmesidir.
ocuk!. Sana b ir ey syliyeyim m i? s bk. F. A. Tansel, M ektuplarna
g re N m k Kemal ve Abdlhak Hmid>\ s. 40 v, d.
*7 Bu m ektubu R y a ile beraber A bdullah C evdet M srda bastrm tr.
(1317).
<* T am olarak neri : Mecmua-i Ebiizziya, sta n b u l 1339, s. 129 v. d.

442

Btn bunlara zerinde dnmek frsatn bulamad sanatnda te


zatlarn oynad rol de ilve etmelidir. Sade rnekleriyle deil devriyle
de antitezin ocuuydu ve onu seviyordu.
ark-garp onun zihninde ve sanatnda ahsiyetinin ve sanatnn ta
mamln bozacak ekilde beraberce mevcuttular. Ve nihayet mhim bir
ksm da garb iyi bilmemekten gelen bir zevk buhran, her eyin yeniden
kurulmas icap eden bir devir iin tabi olan bir ekonomi yani, retme
ihtiyac onun sanatm zedeliyordu. Tabiatiyle btn bunlar getirdii nesir
cmlesine de tesir edecekti.'

Baz hususlikler

Yukarda Nmk Kemalin muhtelif istitratlarla


sz genilettiini sylemitik. Rydan alnan aadaki cmle bunun en gzel misalini
verir:

Bu hlde gzlerimin nru azalmaa ba


lad. Temnn gnlme verdii tab- sevdav zannettim. Bir de semaya
baktm ki gne [ikblinin en revnakl zamannda daman giribann paralyarak inzivhane-i ademe ekilen felek-pervzn- devlet gibi] zerindeki
bulutlan yrta yrta marib-i ihtifaya yrd. Yeri [kabristn- fendan ni
an verir] bir korkun toprak rengi balad. Etrafnda [yetimlerin kanl ya
ndan nmne olacak] bir atein kzllktan baka bir ey kalmad Ry.
Dikkat edilirse bu cmledeki benzetmeler hep ayn fikir silsilesindendir ve
bylece asl fikrin yanbamda lm ve ikbal temi zerinde ikinci bir
cmle gibi devam ederler.Belli ki li Paa'mn lmn air henz unut
mu deildir.
Fakat dikkat edilecek daha mhim bir nokta vardr. O da bu istitrat
larda evvela cmle hadlerinin tpk eskilerde olduu gibi bo kalmamas
bir yn sfat ve benzetme ile yklenmesi, sonra da bu ilvelerin dilinin
daima eski oluudur.
Cezminden aldmz aadaki cmle ise yine ayn ekilde gzel bir
ryay uyank hlde bir kbusla bitirmesi itibariyle bu ift yry tezat
halinde verir :
O nazenin uykusundan uyand, etrafna baknd, unu hissetti ki is
tikbal gibi nazar taallk etmez bir karanlk iinde kalm, ecel gibi nmehd bir cism-i zi-hayat yanma km, meyit gibi souk elleriyle be
denini sarsyor. Uyku humaryla birdenbire kendini toplyamad. d
Zihninde hakikatle hayal birbirine kart. Evvel grd m rya

443

idi, imdiki bulunduu hal mi ryadr bir zamanlar am tefrik edemez ol


du.
Bu iki cmlenin ikisi de kendine mahsus hkmlerle yrrler. Sfat
tan ve benzetmeden vazgetii zaman Kemal'in ne kadar yeni olduunu
ikinci cmlede grrz.
Rynm bandan aldmz aadaki cmleyi, Nmk Kemalin
tpk Franszlarn yapt gibi iktibas eklinde ald msralar sonuna ge
tirerek bitirmek suretiyle ona tam mnsyla mal etmesi Fransz nesrinin
baz hususiyetlerini Trkeye getirmek iin ne kadar altn gsterir.
Tenezzuh iin etrafa baktm, grdm ki yem (!), ek-i edbn gibi
beste-rev olmu.
Bd, h-i gariban gibi gam-gn ciergh;
Ecrda bir savt- hazin var idi gy
Gnlm gibi eylerler idi hasret ile h!
Unutmayalm ki bu msran kendisi de fiilsiz olan birinci msran
hal ifadesinin br msralarda tamamlanmas yznden yeni nesir cmle
sinin mantkyla kurulmu msralard. Benzetme merak, sayma - tabi ifa
deye kuvvet vermek iin - bu nesri arlatrr, Vatan* makalesinin so
nuna doru nsan vatanm sever, nk...* diye balayan sekiz cmleden
sonra gelen byk cmlede yukarki hkmlerin dayand btn unsurlar
millet, hrriyet, menfaat, uhuvvet, tasarruf [mlkiyet], hakimiyet, ecdada
hrmet, aileye muhabbet, yd- ebabet bir su haznesinde toplanr gibi
toplanrlar. Serahat merak bu belagat cmlesinin ok defa hzm bile k
rar. t Vatan yahut Silistrenin drdnc faslnda slm Bey'in Stk Beyle
u konumasm dinleyin:
Beyim u tabyede hepimiz za [uzuv mnsna] idik, lettik; rh en
din. lmden korkmadn! - Hi rh lmden korkar m? Senin korkmad
n grd iin kimse de korkmad. Herkese misal oldun. dedikten
sonra birdenbire vuzuh arzsu balar: Metih iin, iftihar iin sylemem.
Benden, kzndan, Abdullah'tan baka kimde gayret grdnse o gayretin
biraz da senin sayendedir diyerek verdiklerinin yarsn geriye alr. Fa
kat asl kayp olan neticenin kendisidir.
Nmk Kemal bu ar cmleden ancak dikte ederek yazdrd yaz
larda kurtulmutur. Onun Devr-i istil gibi olduka oyunlu baz yaz
larm da dikte yoluyla verdiini biliyoruz. Bununla beraber daha Cezmi
nin baz yerlerinde biz muharririn nisbeten sade bir slba kavutuunu da

444
sylemitik. Bunu, ok yanl bir tarafndan ald tiyatroyu ve bir nevi
hutbe telakki ettii makaleyi bu devirde brakm olmasna da yorabiliriz.
Buna ramen daha Reid Paa ramannHan itibrcn balyan resm
yazlardaki ok adal ve terifatt moda onun eski slbu tamimiyle b
rakmasna tnfi oluyordu. Midilli'den sonra saraya yazd mektuplann di
li bu hususta iyi bir misaldir. Nmk Kemalin mektuplarnn ban hususi
yetleri muharririmizde Akif Paadan gelme kuvvetli bir tesiri de gste
rir.

Nmk Kemalin yan banda


AHMED MDHAT EFEND

I
HAYATI

Ahmed Midhat Efendinin de, hi olmazsa balang yllarnda, haya


tyla eseri sk skya baldr. Tanzimat nesillerinde fikir ve eser hatt bu
gnk mnsyla sammi ekilde yaanmam olsa bile, yine ahs bir mcer duygusu daha kuvvetle gze arpar. Bu itibarla onun eserine haya
tndan girmek bu eseri yakalamak iin sanlacamdan ok faydaldr.
Midhat Efendi fakir bir esnaf aesinden
yeti. Babas Bezci esnafndan Hac SUBir fakir delikanlnn
leyman Aa idi. 1844 de stanbul'da, Tophlkyesi
hanede, Kumbaraclar Yokuu civarnda
bir mahallede dodu. Asl ad Ahmedti.
1854 de, Vidinde bulunan aabey si Hafz
Aann yanma ailece gittiler, ilk tahsiline orada balad. Sonra tekrar
yine ailece stanbula dndler, 1857 de Msr arsnda bir attarn ya
nna rak verildi. Bu ar ve raklk hayat 1861 e kadar devam eder.
Bu esnada, geceleri serbest saatlerinde, ar esnafndan Hac brahim
Efendiden evine giderek okuma yazma renir; az sonra Galatada bir ya
bancdan Franszcaya balar. Midhat Paa dairesine mensup bulunan aabeysi Hafz brahim, 1861 de aeyi Nie aldrnca Ni Rtiyesine girer
ve 1864 de mezun olur. Ayn y Rusuka giderek, aabeysinin delaletiyle*
Tuna Vilayeti Mektub Kalemine girer. 1865 de yz kuru aylkla kalemin
msevvitlerindendir. Vazifesinde gsterdii baar ile Midhat Paann al
ka ve takdirini kazanr. Paa, ona kendi mahlasn verir. Paann kayn
biraderiyle birlikte medresenin sabah derslerine devam eder. O yl iin
de kendisine Politika Mdrl Trke ktiplii de verilir. Daire mdr
Odyan Efendi ile bir Bulgar hocadan ders alarak Franszcasn ilerletir. Ay
n zamanda, yeni kurulan Tuna gazetesinin yaz ilerinde de alr. 1866
da mhendis tercman olarak Sofya'ya gider. Orada, biraz da etrafndakilerin sraryla fakat alaca kz grerek, evlenir. Onsekiz gnlk evli iken

445

446

Rusuka geri arlr. Dnte lsz bir sefahat hayatna atlan gen
Midhat bu yzden aabeysiyle bozuarak onun evini terk eder (1867).
Kalemdeki vazifesinden ayrlp hayatn tapu defterleri kopya ederek ka
zanr. Midhat Efendinin raklk devri gibi bu mihaniki kopyacl da
hayatnn eserine tesir edecek tesadflerindendir. Bu srada .hayatn daima
idare eden o kurtarc ve beklenmedik karlamalarn kincisi olur. Ken
disini elindeki tapu defterleriyle gren ve merak eden Muhacirin Komis
yonu reisi Erknharp akir Paa (o zaman Bey) onunla dost olur, hi
mayesine alr1. Midhat Efendinin hayatnda bu ahir Beyin ve ilk tan
d gece misafir kald evinin, aslen Rumanyal olan ve keman alan
karsnn mhim tesiri vardr. Denebilir ki Midhat Paadan sonra haya
tnda en mhim kapy hem asker, hem ir, hem filozof diye takdim
ettii saatler, hlsa btn bir ehl hayat zevki ve ferd hayat fikri Menftda ksaca anlatlan bu gecenin tesiridir.
Sofya'dan karm da getirten Ahmed Midhat ayn sene Tuna Ne
hir. daresine sandk emini olur, fakat bir hesap fazlasn vese ederek is
tifa eder. L868 de Tuna gazetesine muharrir, Ziraat Mdrlne ktip
olur. 1869 da gazetenin ba muharriridir. O sene Midhat Paa, Badada
tayin edilir. Midhat Efendi maiyette gidecektir.
Fakat daha evvel kendisine stanbuldan, Badatta karlacak Vi
lyet gazetesini kurmak iin lzm gelen matbaay satn alma vazifesi ve
rilir. Bbli caddesinin mstakbel kurucusu bu vesile ile teknik ilerle
megul olur. H er ey bittikten sonra yz krk kiilik vilayet kadrosu, ba
ta Paa olmak zere yola karlar. Rkm Efendi muharriri, bu yolculuun
Halepe kadar olan ksmn Felsefe-i Zenannda anlataca gibi, ayrca
denizi, deniz yolculuunu bu yzden sevecek, adr hayatna balanacaktr.
Vilyet Politika mdr ressam Hamdi Bey (Ferik Edhem Paann olu)
Avrupadan yeni gelmitir. Daha yolculuk esnasnda dostturlar. Yol bo
yunca yapt resimler Midhat Efendi'ye derin ekilde tesir eder. Tabiatla
olan bu al verie yine ilk defa grd fotoraf zevki girer. Hakikaten
Midhat Efendinin bu yllardaki hayat st ste bir kinat kefidir.
Badatta Vyet matbaasnn ve Zevra gazetesinin mdrdr.

Birincisi, bilahare o kadar kyasya ih an et edecei M idhat P a a dr k i


Menfsda Benim stikbalimden m ltv r olan fak a t bu timldi bence meghu!
bulunan zat-i li-kadr ki vatann terak k ly at- saadeti kendilerinden memul ve
m untazar olan zevat- kiram n blrincilerindendir. Bu ne dein lem e destan
olan ic ra atn d an ... diye sahife boyunca ver.

447
1869 ylndan Rodosa nefyedilmesine kadar olan devir, Midhat Efendinin tam teekkl devridir. Rastlad her hadise ve yakndan tand her
insan onun zerinde derin tesirler yapar. Bunlarn banda yan meczup
Muhammed Can Muattar adnda bir Iranh entellektel vardr. Merkez
mutasarrf tayin edilen akir Beyin yardmyla hapisten kurtard ve ga
zetesine ngilizce, Arap ve Farsa mtercimi tayin ettirdii bu zat, onu ark
ilimlerine altrr ve din meselelerinde tenkidi bir gr alar. Kendi
tabiriyle, mnazaradan ve i bahis ten holanan Ahmed Midhata, sade
zeksyla meseleleri hal edemiyeceini syleyen ilk adam budur. kinci
uyandr Hamdi Beyden gelir; Menf, Avrupada, az ok salam bir
tahsil grm olan gen ressamn onu nasl hrpaladn ve okumaa te
vik ettiini bize ok iyi anlatr. Hamdi Bey hatt onun ilk okumas lzm
gelen kitaplan Avrupadan kendisi smarlar. Yazk ki bu kitaplarn listesi
elimizde dedir.
1870 de, Maarif Nezaretinin at mektepler iin baslacak kitaplar
mnasabakasna Hce-i Evvel ile girer. Hemen hemen aym zamanda
Kssadan Hisse yi yazar. Bunlar, yine kendi sylediine gre, Letaif-i
Rivayann ilk hikyeleri takip eder. Fakat bu faaliyet esnasnda Basra mu
tasarrf bulunan aabeysinin lm e kalabalk ailenin btn yk onun
omuzlarna yklenir. lkin aile stanbula gnderilir. Midhat Efendi onlan
gnderdikten sonra Badatta bycek bir evde drt bekr (Hamdi Bey,
Kaymakam Feyzi Bey, Vah muavini Raif Efendi), geirdikleri hayat, hi
bir zaman unutamaz. Bu kitabn, musikinin (edebiyatmzda piyanonun ilk
grn bu evdedir), uzun konumalarn devridir. Belki de bu hararetti
konumalarn tesiri ile bir an evvel harekete gemek zere stanbula dn
mee karar verir. 1871 de, Midhat Paamn srarlarna ramen istifa ede
rek stanbula gelir. Feyzi Paann delaletiyle Ceride-i Askeriye ye ba
muharrir olur. Dier taraftan, Tahtakalede, oturduu evde bir matbaa ku
rarak, ailece, nezaretin basmasndan mit kestii Hce-i Evvel ile Ks
sadan Hisse ve Letaif-i Rivayt* cz cz basar, bunlarn sat ile ge
imini temine alr. Ayni yd Basiret gazetesine de yazmaa balar. Az
sonra evdeki matbaay Caml Hana, oradan da Bbliye naklederek ge
niletir. 1872 yl Ahmed Midhat Efendi iin hummal bir faaliyet ve ge
nileme yldr. O yl ibret gazetesini idareye balar, Nmk Kemal ile
tanr, Trke-Franszca kan Takvim-i Ticaret gazetesinin basksn ve
trke ksmnn yaz ilerini zerine alr. Marsilyaya franszca harfler s
marlar. Galatada bir matbaa alr, Beyoluna yerleir.
Ahmed Midhat Efendi, Midhat Paann sadareti zerine birincisi
Mahmud Nedim Paamn aleyhinde yazd ba makale yznden sonra

448
ilk saysnda lv edilen, kincisi onyedi nsha ktktan sonra kapat dan
Devir ve Bedir adh iki gazete karr. Kulland iddetli lisan dola
ysyla kapanan bu gazetelerin sahibi olmasna ramen, Menfada, Rodosa
nefyedilmesinden evvelki hayatndan bahs ederken hd- nsden bir ahad
gibi, bir dkknc gibi yaamak azmine dmtm der. Hakikatte ise
fikirlerinin, daha dorusu ok yeni, sca scana rendii bilgilerinin
tazyiki altndayd ve her an onlar etrafndaki hayatla uzlatrmak are
lerini aryordu. Midhat Efendi politikay sevmese bile daima bir gazetenin
sahihidir binaenaleyh politikann iindedir. Hatt ilerde bu imknn baz
hazin mes'uliyetlerini de zerine aldn greceiz.
Menfnn bir gizlenme ve inkr kitab olmasa bile haksz yere
nefyedildiini iddia iin yazld muhakkaktr. Bu itibarla bu kitapta daha
ziyade Nmk Kemalle aralarnda bu devirde mevcut olan dnce ayrl
n gstermee alr. Filhakika birisi ferd hayat ve iktisadi inkiaf esas
olarak alm grnen, br btn davalarn hallini bir rejim meselesi gi
bi gren bu iki muharrir arasndaki anlamazlk belki de bu yllarda, haya
tnn en dikkate deer vakasdr. Unutmamal ki ikisi de hrriyet kelime
sini bir nevi manivela gibi kullanyorlard.
Midhat Efendi Nmk Kemalin ve Yeni Osmanllar neriyatnn ken
di f ik ir hayatnda bir merhale olduunu3 Menfada syler. Ancak Rus
uktan ayrldktan sonra onlarn mcadelesine ahs garaz ve menfaatin ka
rm olduunu yava yava anladn, bu itibarla ahslarm ve eserleri
ni sevmekle beraber bu tesirin eski eklinde kalmadn anlattktan sonra
Badatta filerim d e daha mesut bir keif hasl oldu. der3. Bu, aa yu
kar inasi'nin her eyden evvel halk okutmak prensibine doru giditi4.
Terakkiyt- milliyenin tohumu olmak zere usl-i tahsili tehvn vc teshil
etmek tarklerini aramaa balayp hatt kendi hanemde oluk ocuum
iin bir ders atm 5. Bu, yazya Hce-i evvel ile balayan muharriri
mizin btn ahsiyetidir. Midhat Efendi btn mrnce retmek iin
renecektir. Her gittii yerde ev ve mektebi beraber dnecektir.
2
Menfa : sim lerini nasl ta k d ir edeceimi bilemezdim. stanbul 1203
s. 45.
3 Menf, s. 48.
4 M idhat Efendi, inasinin zerindeki tesirinden hem en hemen hi bah
setm ez. K ssadan H lssenin b ana geirdii Durb- Emsal-i Osmaniye
m ukaddim esi ve D a a rc k la baz m akalelerdeki tem aslar istisna edilirse is
mi bile gemez. F a k a t b u n a ram en inasi'yi gazete m akalelerine k ad ar oku
duu ve bilha&sa halk iin y azm a fikrini ondan ald bizce m uhakkaktr.

5 Menfam s. 50.

449
Bu devirde Nmk Kema'le ahsen tanm, hatt ibrettin bir ta
km teknik ilerini zerine alm, Geliboludan dndkten sonra Nmk
Kemalin Beylerbeyinde tuttuu evde onunla st ste geceler mnakaa
lar yapmt. - Midhat Efendi, Nmk Kemale baz yazlarnda gizli ce
vaplar verdii gibi aktan aa itirazlarda da bulunur. Bedirin beinci
nshasnda byle bir yazs kmt. Daarck taki Medeniyet ve bedavet yazs, Kemalden pek farkl bir ey sylemeyen, fakat meseleyi fel
sefe ve ilim [fizyoloji, psikoloji (!)] bakmndan ele aldm iddia ederek
aym harclem fikirlere uzun kavislerle gelen Hrriyet nedir isimli ya
zs bunlar arasndadr. Bunula beraber iyi dikkat edilirse bu devirde de
Kemal Beyin tesiri altnda olduu grlr.
*Bedirden sonra Mionat Efendi Daarck ka
rr. Meclis-i Maarifin kararyla izinsiz olduu baDaarck
hanesiyle neri men edilen bu mecmua Mnif
ve
Efendinin Mecmua-i Ulmunun, dili ve seviyesiyKrk Ambar
le biraz da halk hedef tutan bir benzeriydi. Btn
Ahmed Midhat Efendiyi hi olmazsa okuduklar
ile. Daarckta bulmak mmkndr. Bir taraftan
yeni rendii Avrupa ilmi ve felsefe tarihi ile din akidelerinin arasndaki
o rahat, buhransz sallan ve pozitivist felsefenin, Lamarkizmin verileriyle
slm esaslar birletirmee almas, hatt Kuranda, Hadiste onlara
dayanak aramas, br taraftan Teavn ve tenasur; Fakr gana gi
bi byk, baz cmlelerinin cesaretiyle artc makalelerinde tutar grn
d snf ve zmre telkkisi - namuslu fakir tabiri btn bir beyanna
me olabilir - muharririmizin hangi ufuklar yokladm gsterir. Bu son iki
makale hakikaten btn bir programdr. irket fikri ve ahs teebbs,
lyisiz ve salam kurulmu hayat, alarak yaama, tima adalet en
diesi bu iki yazdan balyarak mr boyunca hatt eritii refahn zir
vesinden okuyucularna alayaca eylerdir. Bu yazlarla onun aym se
nelerde kard hikyelerin nas birletiini ilerde greceiz. Bunlarm
yan banda hemen her ilim dalma ait bilgiler, bir nevi estetizm arzusu
da vardr. Daha ilk nshada yardmn rica ettii Ekrem Bey kendisine da
ha olgun bir dil, daha ok yerlemi grnen bir bilgi ile ara sra yardm
ediyordu. Daarck ve menfada iken Mehmed Cevdetin ad altnda
kartt Krk ambar devrin fikir hayatna tesir etmi eserlerdir. Bu hu
susta bize en gzel ehadeti Fatma Aliye iin yazd kitapta kadn ro
mancnn kendisine gnderdii biyografik mektup verir. Beir Fuad, Lamarcktan ilk defa bahsetmi olan Midhat Efendiyi beyhude yere usta ta
nmaz.
F. 29

450
Bu yazlar cemiyet iinde ok yeni eylerdir. Nitekim
Midhat Efendi sk sk hcuma uruyordu. Basiret
Rodosa nefyi
gazetesinde kan bir yaz onu dorudan doruya
kfrle itham etti. Midhat Efendi daha ziyade ii
kartran iddetli bir cevapta Lamarkizmle slmiyeti uzlatrd. Onu hi bir zaman sarih vaziyet alm grmiyeceiz. im
di msbet ilimle man, biraz sonra mphem bir hrriyet akyla Abdlhamid istibdadn birletirecek, daima yalnz kendi yazsnda uyuacak
ztlarn arasnda yaayacaktr.
30 Mart 1872 de Eyvah piyesi temsil edilir. lbretin 3 Nisan ns
hasnda matbuat nizamn tenkit eden ve iinde millet-i metbua sz ge
en ok iddetli bir yazs kar.
Midhat Efendi, Rodosa nefyinin hakik sebebini daima bilmediini
iddia eder. Ona baklrsa Nmk Kemal ve arkadalarnn kurban gibidir.
Hakikatte ise t Daarck daki neriyatnn oktan beri dikkati zerine ek
mi olmas lzm
gelir. Din meselesi, fakirlik etrafnda yapt edebiyat,
y
Lamarcktan bahsedi Abdlaziz devrinin houna gidecek eyler deildi. Ay
rca Ebzziya Tevfik, Yeni Osmanllarda, Midhat Efendinin lbrette
kan yazsnda geen millet-i metbua sz zerine Mustafa Fazl Eaann ne kadar sinirlendiini ve kendisini Kmil Paann yannda nasl
azarladm anlatr. Akslameli sofradan kalkacak dereceye gtren ve
hmisi ile bir daha grmek frsatm da bulamyan Ebzziya, bu iin bil
hassa Kmil Paamn huzurunda alm olmasnn sebebini anlamam gi
bidir. Hakikatte ise Mustafa Fazl Paamn bn iddeti bilhassa sarayla m
nasebeti olan Kmil Paamn yannda gstermek istedii aikrdr. Millet-i
metbua sz o zaman iin btn bir ihtilldi.
Nihayet N mk Kemalin Vatan yahut Silistre temsilinin yaratt
hava iinde, 6 Nisanda tevkif ve 10 Nisanda stanbuldan srlr. Ebzzi
ya ile beraber Rodosa nefy edilen Ahmed Midhat, ksa bir intibakszlktan
soma kendini burada okumaa, okutmaa ve eser yazmaa verdi. Medrese-i Sleymaniye ismiyle ocuklar iin at mektepte ders okutmaa ba
lad. Bir yandan da Dnyaya kinci Geli, Haan Mellah, Hseyin Fellah, Ak Ba, Ahz- sr gibi eserlerini yazyordu. Bunlardan bir ksm
akrabasndan Mehmed Cevdetin adyla ner edildi. Abdlazizin hali ve
Murad V in clsu ile af edilerek [11 Haziran 1876] stanbul'a geldi. Onbe
gn soma lttihad gazetesini karmaa balad. Bir ara Vakit gazete
sine de yazlar yazd. Ve Midhat Paanm nefyinden soma da arkada
laryla rabtay atarak Abdlhamid U ye yaranma yolunu tuttu.

451

Menfa phesiz ne t?ir dn ne de bir ihanetti. O bir ne


vi
vaziyet tesbitiydi. Hatt Midhat Paa iin ku
Menfa
ve uzun metih sahifesi, fikirlerindeki ayrlk zerinde srar
etmesine ramen Nmk Kemal iin besledii hayranlktan
bahsetmesi, onun henz cephe semediini, yahut da ikti
darda bulunan taraf darltmak istemediini gsterir. Devrinde ok okun
duunu tahmin ettiimiz bu kk kitap ayn zamanda yeni edebiyatta ya
anm bir macerann hikyesi olduu gibi baz fikirlerden de ahs bir
tecrbe gibi bahs ediyordu. Unutmayalm ki bu devrin btn muharrirleri
gibi Midhat Ef adi de kendisinden bahs ettii zaman az ok kavrayc bir
lezzet kazanyordu. Hakikatte bu kk kitap hayatn fethine doru ilk
hamleydi. Yazk ki o devirlerde edebiyatmz iin tek rnek gibi kalmtr.
Midhat Efendinin gerek Srbistan ve Karada harplerinin devam srasnda
kendi kartt Ittihad gerek Rus harbi baladktan sonra dier gazete
lere yazd makalelerle aikr ekilde iln ettii tarafszlk, daha dorusu
hkmdarlk makamna taraftarlk onu saraya, gvenebilecek bir insan ola
rak tantt. Evvela Takvim-i vakayie mdr oldu (Haziran 1878).
Midhat Efendiye teferruatn bilmediimiz
bu iltifatlara mukabil olduka g bir i veYeni devrin szcs
rilmiti. O, Midhat Paay nefy ile balayan
ve Meclis-i Mebusann bir mddet iin,
otuz yl, itimaim tatil ile biten Abdlhamid'in ilk darbe-i hkmetini efkr umumiye karsnda zarur bir hadise
halinde gsterecek ve bilhassa sarayn, Rus muharebesinde ordularn ha
reket serbestliini men edecek ekilde mdahalelerini makbul ve yerinde bir
i gibi vecekti.
ss-i inklbm birinci cildi 1294 de, ikinci cil
di 1295 de kar. 93 harbinin bilhassa saray mt)ss-i inkilh
dafaa eden bir tarihi demek olan Zbdetl-hakaykn neri (yine 1295) bu iki cildin arasndadr.
Bu itibarla her cild Abdlhamid devrinin ilk iki
senesinin sca scana - phesiz mhim meselelerde saray lehine onar1anm ve vesikalar o tarzda seilmi - bir tarihidir.
ss-i inkl b m ilk cildi Tanzimat' hazrlayan sebeplerle Abdlhamidin clusuna kadar olan devrin ksa bir tenkidi, bir ekspozesidir.' G e
rek Abdiilaziz devrinde Yeni Osmanllar mcadelesinde gerek somadan ya
zdan emsali eserlerde saylan sebepler burada bir arada toplanmtr. B u
nunla beraber kitabn dikkate deer birka noktas vardr. Bunlardan birin

452
cisi Abdlazizin halinin efkr umumiyece istendiini aka syledikten
sonra intihar hakknda halk arasnda dolaan ayiay kendisinin de kabul
etmedii ikinci bir ihtimal gibi ortaya atarken kulland dolambal lisan
dr *. Hatt denebilir ki bu fikri teyit iin daha evvel7 Sultan Abdlazizin
hayatn emniyet iinde bulmadna iaret etmekten ekinmez. kinci nok
ta Hseyin Avni Paa'nn, Midhat Paa konanda erke Haan tarafn
dan [Hariciye nazn Reid Paa ile beraber] ldrlmesini, merutiyeti iln
etmiyerek deli bir padiah namna memleketi idare etmek isteyen Paay
ortadan kaldrmak iin merutiyet isteyenler tarafndan almm bir tedbir
gibi gsteren halk ayialar zerinde sonunda cerh etmek zere srar et
mesidir s. Vka bunlarn her ikisi de bir ksm halkm ruh halini gstermesi
itibariyle pek ihmal edilecek eyler de deildir. ss-i nklbun bu birin
ci cildinde asl gdlen gaye Murad Vm haddizatnda hrriyet taraftan ol
madm ve deldii dolaysiyle tahttan tabi ekilde ayrlm olduunu gs
termekti. H att Midhat Efendi Emrz- dimayenin zaten ve taben te
davisi nkabil emrzdan olduu* 9 nu iddiaya kadar varr. Bylece irade-i
saniye ile yazlan bu kitap yeni hkmdann etrafnda btn bir mistik ya
ratmaa alr.
Bu birinci cildin mukaddime mahiyetinde olan ilk ksmlarnn Osman
lclk ideolojisinin dikkate deer bir beyannamesi olduunu, dil ve maarif
meselelerinde ortaya ok dndrc fikirler attm yukarda grdk
[s. 123].
Abdlhamidin ilk saltanat senesi vakalarna ait olan ikinci ciltte bit
tabi merutiyetin iln n safta gelecekti. Filhakika rejimdeki bu deiiklik
Mslman ark tarihinin en mhim hdisesi idi. Midhat Efendi iln edilen
merutiyeti ve bu yeni rejimin dayand kanun- esasinin kefaleti altnda
bulunan ahs ve siyas hrriyeti Abdlhamidin dorudan doruya kendi
arzusiyle tebasna bah ettii bir lutuf gibi gstermee alr. Midhat
Efendi, sarayn dikte ettii bu gr Madem ki ben bu millettenim, mil
letim oamna devletten bir kanun- esasi isterim. Ve madem ki bu devle
tin reisi ve padiahym milletim namna istediim o kanunun itasm da
emr ederim 10, formlyle ifade ediyordu. Hakikatte bunlar daha bir kaay evvel Ittihad gazetesinde, gerek Rousseaunun Contrat socialin ter6
7
*
*
w

ss-l nklba, I. s. 223.


a. e. s. 222.
a. e. s. 235.
a. e. s. 223-226, 270.
a. e. H . s. 193.

453
elime ederken, gerek hrriyet alnr, verilmez. dsturunu ileri srerek yeni
rejimin kendi mcadelelerinin semeresi olduunu iddia edenlere kar yap
t mdafaalarda syledii eylerdi.
Bu, dorudan doruya sarayn tezi idi. Bir nza yznden ve hatt
kuvvetle ortada dolaan bir ayiaya nazaran kardei iyileir iyilemez sal
tanat kendisine brakmak artyla tahta kan Abdlhamid 11 en tehliken
zamanda - oyunu idare eden tek adam iken - Midhat Paay Avrupaya srf
hrriyeti tabasma kendisi vermi grnmek iin nefyetmiti.
Midhat Efendi'nin clustan itibaren sarayla dolaysiyle olsun mnase
bette bulunduunu iddia etmek hi de yersiz addedilmez. Bu intisabn o
zaman mabeyin ktibi bulunan Said Paa vastasiyle olduu zannedilebilir.
Nitekim kitapta Said Paann dorudan doruya methi olan satrlar var
dr z.
Gerek ss-i inkilb gerekse Zbdetl-hakayk dikkatle okununca
muharririn, 1297 de alan Midhat Paa muhakemesinin muhtelif safhala
rna o kadar irkin ekilde karmas hi de yadrganmaz.
Bylece her vesileyle siyaseti sevmediini iln eden, ve bu isteksizli
ini kaynbiraderi Mehmed Cevdete hitaben yazd, Teodor Kasaba ce
vap veren m ektupta: Sen bilirsin ki ben zabit [idare eden] olmak heve
sinde deilim. Belki bu heveste bulunanlar iin mazbut olmaa mteham
milim. Hkim olmak hevesinde de deilim. Belki mahkm olmaa iktidar
ve istidadm vardr. u dereceye kadar ki hukuk- tabiat-i insaniyeme ta
arruz olunmya! demee kadar gtren Midhat Efendi mrettep bir mu
hakemenin kulis arkasnda alan letleri arama girmee bile raz olur I3.

Bu a y ia iin bk. . H. Uzunarl, M idhat ve Rd P aalarn m u


hakem esi, s. 51 de Ferik Hilmi P a a n n sa ra y a gnderdii telgraf, eyhlislm
H ayrullah E fendi'nin akbetinin bu ayia yznden o k a d a r feci olduu syle
nir. Bununla beraber slm , hi olmazsa Osmanl rfnde bu cinsten a rta bal
sa lta n a t vki deildir. A bdlham idin ricale verdii, bu jurnalda bahsedilen,
ta a h h t senedi de e!e gememitir. Buna ram en M idhat P aa m uhakem esinin
te l ayiaya h ak verdirdii gibi A vrupada d a bir z m re tarafn d an Sultan
M urad daim a mahpus hkm dar ve halife te lk k i edilm itir,
i s s - i nklba H, s. 193.
13
Mehmed Cevdete hitaben yazlan bu m ektup ttih ad gazetesinin 1
evval 12C3 ta rih li nshasnda km tr (nr. 80). tik m izah sahibimizin A b
dlham id zam anndaki hapsinin zahir sebebi Molirein hasisine P inti Hamd
adm verm ekteki srar olsa bile asl sebebi ilk m eru tiy et iln sralarnda
g iriti i bu fik ir mcadelesi olduu tahm in edilebilir. M idhat E fendinin, Mid
h a t P a a cn tevkili zerine yazd m akaleyi sm ail H ak k U zunarl *Mid-

454
ss-i inklb, Midhat Paann nefyi meselesine hemen hemen hi
temas etmez. nklplar arasnda adm zikretmee raz olduu Nmk Ke
mali de Kanun- Esasi mzakerelerinde . hukuk- hney padiahtan
fazla mdafaa eder gsterir. Buna mukabil 111 inci maddenin ad daki
gemez. Tecrbesiz mverrih kendisine verilen programa hakikaten sadk
tr. Nmk Kemal kitabn neri zerine Midhat Efendiye her vesile ile ms
veddelerini oaltp arkadalarna gnderdii iki mektup yazmt. Midhat
Efendinin matbuat vatandal haysiyetini kknden sarsan bu mektup
ancak Merutiyetten sonra ner edilebilmitir H
Bununla beraber ss-i inklb Ahmed Midhat Efendf'nin mteakip
senelerde sarayla olan mnasebetini zedeliyecek ekilde hrriyet ve meru
tiyet meseleleri zerinde srar ediyordu.
Uss-i inklbatan ve bilhassa Midhat Paa muhakemesinden sonra
Midhat Efendinin haya gittike artan refahnn hikyesi ile daha evvet ge
tirdiklerine hemen hi bir ey ilve etmeyen eserlerinin daima kabaran lis
tesinden ibarettir. Fikr hayat da hemen hemen Badat ve stanbuldaki
senelerde ayarlanm gibidir.
1878 de Takvim-i Vakay mdr olur. O senenin 27 Hazirannda
Tercman-i Hakikatli karmaa balar. Gazete, saraydan her ay nakd
yardm gryordu. Bu yln vakalan arasnda, Kemal Paa - zde Said Bey
e Babli caddesindeki mehur kavgas vardr. 1879 da ayrca Matbaa-i
mireye de mdr olur. Bu ve onu takip eden seneler Ahmed Midhat
iin tam bir refah devresidir. 1880 de Akbabada Balcolu iftliini satn
alr, 1884 te Melek Hanmla evlenir. Srmake suyunun bulunduu Serdarolu iftliini alr, kznn Muallim Naci ile dnn yapar, Meclis-i
Umur- Shhiye zas ve baktibi olur, Beykozdaki yaly satn alr. 1889
da, Stockholm Msterikler Kongresine Trkiye murahhas olarak itirak
eder ve Avrupada buuk ay sren bir seyahat yapar. 1895 te Meclis-i
Umur- Shhiye reisidir. Bu srada gazetelere arasra yaz yazar. 1908 inh a t ve Rgd P a a la r muhakemesi adl eserinde n er etm itir. [T arih K u ru
m u Y aynlan, s. 44 v.d.] Tercm an-i A hval gazetesinde M idhat Efendi, P a a mn tevkifinden evvel de eski velinimeti aleyhinde onu halkn gznden d
recek havadisler ve fkralar yazyordu. B unlarn arasn d a en d ikkate d e er
lerinden biri phesiz Midhat P a a nn ilk ifadesinde geen zm irde Yunanl
la r n askeri y ardm yla isyah k arm ak hususundaki korkun snattr, [a. e.
s. 56].
14
N eir yeri ve ta rih i belli olm ayan bu m ektuplarn bir nshas stanbul
Belediye K tphanesinde, eski h a rfle r blmnde 0/1 1 5 4 num aradadr.

455
kilbnda tekrar Tercman- hakikatin bana geer. Fakat eski pres
tiji kalmamtr. Daha 1880 senelerinden beri matbuat lemi onu yadrg
yordu. 1908 den itibaren ise hemen hemen sadece bir htra olmutu. 1909
da Tasvir-i efkrsa yaza yazmasn teklif eden Ebzziyaya yazd, Mus
tafa Nihat znn de kitabna ald mektup, kendisinin de bunun far
knda olduunu gsterir IS.
Bu yllarda Darlfununda Umumi Tarih, Dinler tarihi, Medresetl
vaizinde yine Dinler tarihi okutuyordu. Bir takm hayr cemiyetleri ile me
guld. lm 30 knun- evvel 1913 dedir. O gece ok sevdii Darafakada idi

n
E SE R VE N SA N

Ahmed Midhat Efendinin eseri 1870 senelerinin okuyucu kitlesinin


seviyesinden balar. Bu biraz da kendi seviyesi, yni aa yukar deniz
sathmm seviyesidir. Byk zleyilerle hareket eden Nmk Kemalde dai
ma mnevver kalabala hitap vardr. O kalem arkadalanyle, dostlaryle
konuur. En yalnz bulunduu anda bile bir takm idealler ve huzursuz
luklar adyaca bir okur yazar kalabal karsndaym gibi davranr.
Midhat Efendi ise bir zamanlar attar rakl yapt Msrars esnafnn
iinde, onlarla yrenlik edermi gibi yazar. Bu zmre fikrini, Letif-i
rivyet mellifi bir snf imtiyaz gibi muhafaza edecek, en olgun ve
s M. N. zn, Trkede roman, s. 220.
w Bu ek sik biyogTaflyi biraz ta m am lam ak iin M urad V devrinde Midhat
E 'ondi'nin tttad gazetesinde m illi dvalar byk b ir asabiyetle tuttuunu,
ateli bir h rriy e t ta ra fta r olduunu yeni karlan k t p ara lar meselesinde
ciddiyeti 'dnen y az la r yazdn ilve edelim . H arb in devam mddetlnce
b t n gazete yazlal ayn salam l m u h a fa za eder.
Yine bu devirde asl inklb yapanlara, bilhassa M idhat P a a ve Nmk
K em ale, k a r ok d o sttu r. M enfadan dnnden sonra N m k K em alin Va
tan- piyesinin te k ra r oynanm as zerine yazd m akale bunu ok iyi gste
rir. N m k K em al h ak k n d a yazd y azlardan biri de onun K anun- Esasiye
ve M erutiyete itiraz eden ve bu yzden M idhat P a a ta ra fn d an sarayn m u
kavem etine ram en srlenler dolaysyla yazd ve ttih ad d a ner etti i
Meclis-i Umum adl m akaleleri [Birinci, 12 Terin-i evvel 1292, nr. 76] kartlyamr. 3 u yaz aa y a aldmz ok h a ra k e tli s a trla rla b ite r :

456
hretli alarnda bile loncann seviyesini biraz geen okuyucuyu eser
kendiliinden reddedecektir. Onun sanat yoktur, daima halka ynelen iyi
niyetleri vardr. Dil bu muharrirde sanki yazmaktan ziyade yrenlik iin
dir.
Onda her ey, sokaktan, istikbalsiz hayattan iine girip yerletii ve
zahmetlerini talihin koruyucu lutfu gibi kabul ettii bu zmreyi verir.
Onun disiplini ile onun faydas iin, onun ruh hfzshhasn17 dnerek
ve onu yetitirmek arzusuyla yazar. slbu esnaf kahvelerinde dinlediin
den hi phe etmediimiz meddah hikyelerinin devamdr. Hi olmazsa o
mehur ve yorucu deyip de gemiyelim leri buradan gelir. Hayatnn
da az ok byle bir meddah hikyesine benzediini grdk. Zaman- evilde Kafkasyadan stanbula hicret etmi fakir bir ailenin Ahmet adnda
bir ocuu vard... ilh.
Mellif bu slh". phesiz ok geniletecektir. Fakat okuyucu ile
olan konumasn hi bir zaman bu kar karyalktan dar karmyacaktr. Onun hayat attar kalfasnn mektep hocas ve blk avuuna doru
genilemesidir. lk kitabma adnm Hce-i evvel olduunu unutmayalm.
Hatt zihniyet itibariyle de kendine bir ayna gibi setii bu yolarka
dandan yani, ilk okuyucudan ayrlmaz. htiras ve temaylleri onun ihti
ras ve temaylleridir. Babacan, elinden geldii kadar namuslu, nefsine ait
hrriyetlerden hi feda etmemek artiyle evcimen, hep ayn adamdr. Y az
hayatnn ilk devresinde o zamanki matbuatn hz Midhat Efendiyi bu er
evenin dna bir iki defa davet etti. Nmk Kemalle Ebzziyann dostlu
u, ve phesiz devri stma gibi saran fikirler onu bir mddet iin siyas
M enfadan geleli d rt ay tecaviiz ediyor. Henz u aralk d rt bend yaz
dn. Ruskl Mlronor, T a n gazeteleri gibi hrici bedhahlara mukabeleyi yalnz bi
zim gibi cizlere havale eyledin. Elsine-i bedhhnn dhilde olm adk hezeyan
lar ner ve tmim. eyledikleri u srada dahi v a ta n kardelerini hak'ayk-
ahvlden a g h ederek cmleye e rin, m ukteziyat- zam ann icbtm an latm ak
sana kalm tr. [ttihad, 1 T ertn-i sni 1292, nr. 95]
Kemal'in bu m akaleleri o sralard a Ebzziya ile Teodor K asap tarafndan
ner edilen stikbl gazetesinde yaynlam am asnn sebebini bilmiyoruz.
17 Bu endie M idhat E fendi'yi kendi tercm e e tti i eserlerin sansrne bi
le gtrr :
Bunca yldr hizm et-i tahririyelerinde a rtk em ekdarlk erefini ihraz e t
mi olduum karilerim m utd- aciznem l bilirler ki tercm e suretiyle bile A v
rupadan aldm ro m an lar zerinde d aim bir ok tdilt ic ra ederim de
bdeh o nlar ahlk- um um iye-i O sm aniyem ize tavsiye ederim. ik i Hudakr
mukaddimesi, Matbaa-1 Amire, stan b u l 1311.

457
ideallere gtrecek gibi oldu. Fakat Rodos menfas bu hevesi abuk
nledi.
Hakikatte Ahmed Midhat Efendinin btn eseri bir halk okuma oda
sdr. Rodos'tan dner dnmez. Menf*y yazarak Nmk Kemalle ve
kendisine isnad edilen politik ideallerle aradaki kpry atar. Bu kitab ya
zarken deta btn ideallere kar vaziyetini tesbit etmiti. Ferdi hayatn
ve huzurun adam olacakt. Beykoz'daki yal Fikretin iynmdan ok ev
veldir. Halbuki Fikret iynn bir nevi istiyerek seilmi menfa olma
sn istiyordu.

Bununla da kalmaz, Midhat Paa muhakemesindeki o irkin vaziyeti


alr. Nasl oldu da velinmetin olan Paamn aleyhinde bunu yazdn?
diyenlere verdii sylenilen binlik banknota dayanamadm cevabnn al
tnda gizli bir sebep daha vardr. Hakikatte o bir zaman girmi olduu
politikay asl sahiplerine brakmak isteyen ardr. hanet kendi hayatnn
bir tesadfdr. Asl olan zihniyetse huzurunu arayan esnaf zihniyetidir.
Midhat Efendi kurduu, ilemesini ve devamn istedii matbaasiyle esnaf
t.

Bu iki istifa hakik ahlak telkkisine varamam, saadeti erimekte ara


yan orta in s a n n zaaflarn gsterir. Musr ve arkada olanlarn hepsinde
az ok aileyi yadrgamak, aileden kamak gibi hususiyetlere mukabil, onds
evine kapanmak vardr. Bu aile bir ii ailesidir. Sanki topraktan matbaayz
yeni tanmlar -gibi hepsi birden gazetenin, yeni baslm kitabn etrafn
da toplanrlar. Teavn ve Tenasur makalesinde bu mterek alma evi
ni btn cemiyete bile tavsiye eder s. Kitap veya gazete bir harman kal
drlr gibi beraberce hazrlanr.

s -B unlar ta h t- terbiyelerinde bulunan biraderlerini, yeenlerini velhas


velsi olduklar ocuklar dahi ith al etm i bulunduklarndan kendileri ile bera
ber erkeklerin adedi yirm iye varp, binaberin k ita p la r y azan da cemiyet, tertij
eden de cem iyet, basan d a cemiyet ve hatt, te clit eden de cemiyet idi. K itap
tecdi elence olmak zere k a d n la ra m ahsus olup evrak kadnlar k rar v<
o n lar y ap trr ve nihayet m a tb u at eyh Islm hanndaki odaya naklolaral
o rad a n tevzi ve furuht edilirdi.
B u tcpyayay M idhat Efendi m akalesinde Anadolu K ava'nia tesis ede
ve on sene so n ra da tedarik etti i u falt bir k t fabrikas m arifetiyle kendis
im l eder ve lzm gelen hurufat kendisi dker bir hale kadar g etirir. B
h a k ik a tte daha Selim I I l' n slh at program larnda tasav v u r edilen irk etti!
[Daarck, cz XI, s. 61-62]
A yni m akalede em niyet ve re fa h kelimesinin, a k alm ak ve dinlenm ek kor
k u u n u n tu ttu u yer d ik k a te deer b ir vakadr. Btn Ahmed M idhatta hr
riy et kelim esi daim a *hukuk- ahslye-i insaniye karldr.

458
Bu kendi ii ve gcyle rahata urama arzusunun onda ne kadar
esasl olduunu, nasl bir i adam uysall ile tecelli ettiini grmek ister
seniz, Rakm Efendinin u cmlesini hatrlayn: Dnyada benim sevme
diim adam m vardr? Ben ki, herkesin hsn-i tevecchne eedd-i ihtiya
la muhtacm. Herkesi sevmee bu cihetle mecburum. Dickens'in baz
kahramanlarna, Mister Hepin annesine yakacak bu cevabn altnda mu
harrirden ziyade matbaac ve i adam vardr. Muharririmizin Nmk Kemlin cemiyet iin her eyi veya herkesi terketmee zendii, bunu ilnla
vnd bir devirde Midhat Efendinin itiraf, zerinde durulacak eydi.
O, Nmk Kemale, herkesin hns-i tevecchn kazanmak iin bozumutu, Midhat Paaya yine bunun iin ihanet etti.
Hakikatte Midhat Efendiyi muayyen bir ahlk
anlay deil, iinden geldii zmrenin, ar
Feltnn Bey
ihtiyalar ve istikrar arzusu ve nihayet onun
ve
seviyesi idare eder. ar daima istikrarn pein
Rakm Efendi
dedir. Onun iin her eyden evvel kendi emni
yeti vardr. Abdlhamid darbe-i hkmetinin ar
kasnda Tanzimattan beri birka defa cadde ba
larnda paras ve emniyeti yaklan bu arnn bulunduunu gzden hi
karmamak lzmdr.
Bununla beraber bir bakma gre o ary da brakacaktr. Zaten b
rakmt da. Burada ikinci bir zenberee geliriz. ar Midhat Efendi iin
snd yerdi. Ksa duruunda ondan yalnz bir takm itiyatlar ve sevk-i
tabye yakn kvrmlar almt. Bunun dnda o yetimek isteyen ve bunun
iin snf yahut zmre deitiren adamdr. Yine Rkm efendi bize bu hu
susta bir yn kap aar. Rkm Efendi hesapl adamdr. Ad bile bu m
nya gelir. Fakat kelimenin bir baka mns vardr. Ayn zamanda yazan
adamdr. Bu hesap para zerine kurulur. Kk bte ve aile erevesi
iinde saadet, alyisiz, oturakl yaay, memnun, mreffeh ve hi bir hu
zursuzlua yer vermeyen bir hayat! Hi bir felsef ve tima huzursuzluu
bu kitapta gremezsiniz. Rkm Efendinin uykusuz tek bir gecesi yoktur,
ne de yanl bir adm. ntibah 1^ onu yle bir karlatrma bize neler
retmez. kisi de yirmi yalarnda olan bu delikanlnn aralarnda hesapla
ihtirasn fark vardr. Fakat Midhat Efendi bu romanda daha ileri gider.
Gelecek zamanlara kendisini tantacak ismi kahramanna verir. Filhakika
Rkm Efendi'ye verdii i makinesi adiyle kendisine verilen yaz ma
kinesi ad arasndaki fark pek azdr. Bu i makinesi almaktan yorul
maz. nk alaca iin stnde fazla dnmez Midhat Paann nefyi
ve o kadar kt hdiselerin ortasnda Abdlhamid'i hrriyetperver olarak

459
efkr- umumiyeye takdim eden ss-i inklb ancak her smarlanan ii
ayn tarafszlkla yapan bir i makinesi kabul edilebilirdi.
Rakm Efendide muvaffak olmak iin gerekeni yapmaa hazr akll
inam zaferleri birbirini takip eder. Ders verdii ngiliz kzlar ona ktr.
Beylunda bir Frenk metresi vardr. Analn - annesinin dads olan ih
tiyar kalfa - zmemek iin ehirli kzla evlenmiyen bu gen adam eve al
d cariyeyi kendisine k eder. Onunla evlendii gnlerde metresinden de
bir ocuu olur. Hlsa opportuniste ahlknn saadet ve ruh muvazene
sinin halcin olan ba ani ar drt tarafndan yaar. Buna kar muvazenesiz
ve sath Feltun Bey babadan kalma servetini kumarda ve sevdii kadn
urunda yemitir. stelik de her an glntr. Rakm Efendi kendisini ta
lebesi olan kzlara sevdirmee alrken' o ayni ailenin asiyle muaaka
ya kalkar. Ve Paul de Kockdan gelen bir yn kt tesadf ile mahcup
olur. Fakat acaba hangisi hakikaten ahlkldr? phesiz Rakm Efendi ki
taba uydurulmu ahlktr.
Fakat, hakszlk etmiyelim. Gittike, kk ve has
b taraf az bir yn hesapta kapanm grnmeE y ve okuma
sine ramen bu eser hayatta tahmin edilebilecesaati
inden fazla i grmtr. O cemiyetimizde her
eyden evvel byk kitlenin hi' tanmad bir
mekanizmay oynatr: Okuma, hi okumyann
okumas, okumaya almas19. ilk matbaasn amakla kurduu Bb- lyi
halkn mal eden odur. Nmk Kemal ordudaki neferin Kanije Muhasaras
m okumasn istiyordu. Bu, niyetlerinin asaleti kadar byk bir hesap yan
l idi. Kanije bir destand. Ve destan olarak da yeni olmak gibi bir kaba
hati vard. Halk, tabiatiyle kendi dilindeki Battal Gazi yi tercih edecekti.
lk roman okuyucumuz olan Ahmed Midhat Efendi byle yapmad.
Kendi ihtirasn ehirli halka alad. Vazifeden, byk ihtiraslardan deil
orta insandaki o ok tabi ka hissinden ie balad. Nmk Kemalde ve
benzerlerinde mtala bir nevi mcadele idi. Onda dinlenme ve hlyadan
gelen scaklkta snma oldu. Birdenbire onun kitaplariyle, alan insan
hayatna dinlenme saati girdi. Okumaya ayrlan saat, ite cemiyetimize ge
tirdii ey. Ve onunla kk insanlarn hayat deiti. Kk ahap evlerde
lmba bandaki saatler baka bir mn ve hviyet kazanddar. Btn bir
aile okuma bilenin etrafnda; topland ve okunan mmakaaya balad. Bu,
w Tercman- H ak ik a tste n er etti i seri m akalelerden teek k l eden
M tlsahabat-i Leyliye.-lerlntn lk czna ad /O kum a Zevkidir. stan b u l 1301.

460
Kk Ahmed'in t ocukluktan beri duyduu hasretti. Midhat Efendi bi
raz da Gil Blasdaki doktora benzer. Nsl o ilk vard gece karanlna
at ehir halkna hastalarna bakmay, yani hasta olmay, hastal kabul
etmeyi rettiyse, Midhat Efendi de Trk cemiyetine roman okumay
retti. tiraf etmeli ki yapt ie sonuna kadar sadk kald ve mrnce hu
saati doldurmaa alt. Roman, gazete makalesi, hikye, halka indirilmi
bgi eserleri ile daima bir nevi aesi sayd okuyucu kitlesini bir dev gibi
besledi. eitli eserlerinde birinden brne geerken hi bir zahmet ekmi
yordu. Yukarda onun cemiyette ilk retici olduunu sylemitik. ocu
uyla uramaktan holanan ilk aile babas da odur. Bu iki vasf saye-,
sinde reticiden elendiriciye geerken hi iklim deitirmi olmuyordu.
Eseri bir halk mektebi gibi balar, bir halk ansiklopedisi gibi biter. Son
roman olan Jn Trkte Byk Larousseun tuttuu yere bakn. Bu iti
barla onun Darlfnun hocal kadar tabi bir ey yoktu. u artla ki onu
ilmine deil kdemine verilmi bir mkfat telkki edelim.
Yukarda Midhat Efendinin slbunun meddah hikyesine ok yak
latn syledik. Bu slbu o, sanat, daha iyisi, romanclkta melekesi iler
ledike biraz daha geniletir. - nk hakikatte onun sanat yoktur, mele
kesi vardr ve halk muharriri olarak belli bal kusurlarndan biri de budur - Kitap zevki meddah itiyadm okuyucuya unutturduu gn Ahjed
Midhat Efendinin romanlar okuyucusunu scaktr. Roman sanat, han
gi seviyede olursa olsun okuyucuyla kitabn babaa kalmasn ister. Ahmed
Midhat Efendi ise daima nc bir ahs gibi aradadr. Hatt daha fenas
okuyucuyu romann mutbama kadar gtrr, onu st ste deien tek
liflerle hikyenin ilk art olan hakikaten olmu vehminden mahrum eder.
Ak hikyelerinde olduu gibi engiide, Henz onyedi yandada
r aslan an bu al veri, Mahedatta kendi roman tarznn alfabesi hali
ni alr. Midhat Efendi bu roman bildiimiz gibi beenmedii Zola mesle
ine kar mahedeye dayanan yeni bir realizmin nmunesi olsun diye
yazmt. Daha bandan itibaren aile babas ve ilk mektep hocas roman
cy bir tarafa atar. Roman istikra bir ders misli hep beraberce, bazan
kahramanlariyle istiare ederek tpk Letaif-i rivayatn ilk czleri gibi
btn aile tarafndan ve gzmzn nnde hazrlanr. Bu usul biraz de
rinletirin, muharrire biraz seviye, fikirlerine biraz derinlik hayat karsn
da hakiki bir grme kabiliyeti verin, bir nevi Alt kii muharririni aryor,
elde edersiniz Fakat Midhat Efendi ne yeninin, ne realizmin, ne de romann
peindedir. O sadece okuyacak ey hazrlayan adamda-.

461
Rkm Efendinin kendi kurduu eve ball b
tn mr boyunca srecek, ondan zam refah isEv ve romanc
teyecektir. Fakat bununla da kalmyacak okuyucularma onu daima bir rnek gibi sunacaktr. Beykozdaki yal, Akbabadaki iftlik, yaz mevsimini
geirdii adr, sandal safalar, ocukJariyle megul olduu saatler, 13001310 seneleri okuyucusunun karsnda daima bir ideal gibi parlayacaktr.
Burada ocuk sevgisinin de payn ayrmaldr. Midhat Efendi sade kendi
ocuklariyle deil semt ocuklaryla da sonuna, kadar megul oldu. Yalsn
da onlara okuma retti, musiki dersi verdi. ki Melek*te ocuuyla me
gul olarak dinlenen aile babas onun bu tarafn en iyi anlatan yazlarndandr. Cevdet Paa'nn kz iin yazd kitapta ocuuyla megul olmak saa
detine sahip olduklar iin fakirleri hakik zengin addeder.
Bunu sadece erime yllarnn bir hususlii sanmamaldr. Rodostaki
menfsmda fakir delikanlnn herkesten uzak, apak gzle grd rya da
budur. Daha sonraki eserlerde bir yn muvaffakiyet, mreffeh hayat, ar
zunun kuvvetini az ok zayflatarak olduu gibinin getirdikleri olmas iste
nileni bozacak, tatmin e d i l m i olmaktan gelen babacanlk, bir nevi hazm
geveklii Rkm Efendide istenilen ve tahayyl edilen eylere doru uu
unu durduracaktr. Filhakika Rkm Efendide ev her lhza bir hlya
objesi gibi ktphanesi, sofras, ecnebi dostlarla yapdan piknik gezinti
leri, sandal safalariyle karmza kar. Yeni teekkl etmee halyan bur
juvazinin btn hayat program ve rahat alma arzusu oradadr. Ve do
rusu istenilirse Ma ve siyahtaki Ahmet Cemdin evi, hatt Ak- mem
nundaki Adnan Bey yals Madan balarlar. Srgnden ve sefaletten re
fahl eve doru bu iten ak Ahmed Midhat Efendi ss-i inklbm
korkun yalanlariyle, Tercman- Hakikatte Midhat Paa muhakemesi
iin yazd makaleler ve havadislerle deyecektir. Filhakika bu ilk edebi
yat evi en pahal ev olacaktr. Fakat byle olmas Ahmed Midhat Efendi'nin hayat itihasm bozmaz.
Nmk Kemalde sofra, sukutun ilk kademesi hatt semboldr. Ali
Beyin hazin maceras Mehpeykerin evindeki sofradan balar. Halbuki bu
iret sofras ne kadar mcerrettir. Teferruatna dair hi bir malmatmz
yoktur. Sadece Mehpeyderin szgn baklarm ve iki kadehini uzatn
hatrlarz. Midhat Efendide ise sofra ok defa birinci saftadr. O, Obur
hikyesinin sahibidir. Vka Gil Blastan beri yemek, romann mhim
unsurlarndan olmutu, Midhat Efendinin peinde kotuu macera roman
onu daima vakann heyecanl safhalaryla karlaan bir hkm ve saadet
an olarak kullanyordu. Fakat ayn rnekleri Nmk Kemal de okumutu.

462
Bir ahlk namna konuan Nmk Kemal btn dnya nimetleri gibi onda
da bir tuzak grr ve kaytsz kalr. Midhat Efendi ise biraz da sofrann
banda kendini bulur. O hi olmazsa itahl grnen adamdr. Yemek, ye
mein hazrlan, iy malzemeye varncaya kadar onun iin mhim ey
lerdir. Ve bu itah bir dev itahdr. Orada kantite daima kaliteyi yener.
Okumas, yazmas, bol konumas hep bu nisbet lszl iindedir.
Fikret, onun iin :
Yalnz koca bir fem
Bir da gibi dem
derken biraz da bunu, bu konsomasyon nisbetsizliini anlatr. Dev, hazm
dnmeden yer. Midhat Efendi de ayn ekilde okur, yazar. Bir su tera
zisi gibi imdi smrdn bir az sonra okuyucularna datr. Burada
hakiki mansnda hi bir temsil yoktur. Sadece tercmelere kadar sath bir
deitirme vardr.
Onun iindir ki Ahmed Midhat Efendide hi
bir cidd tesir, trl rneklerine kar uurlu
Roman okuyucusu
bir zenme, hatt onlar snflandrma ve se
ve
me aramamaldr. Bu devkr konsomasyon
roman
cihaz iin Cervantes, Octave Feuillet ile Vic
tor Hugo, Xavier ve Montepin ve Eugenne
Sue ile ayn safdadr. Hatt Emile Zola, Paul
de Kocka feda edilebiliir. Flaubert ise bsbtn kmsenir. Bu cinsten,
bir deer cetveline dayanan roman elbette sadece sz gelileriyle devam eden
uzun bir yarenlik olacaktr. Vaka birbiri peinden gelen anekdotlarn,
faydal bilgilerin arasndan glkle kendine yol aar. Bu yan uyku ha
lindeki konumada anekdot bile serbest deildir. Midhat Efendi veya kah
ramanlarndan biri onu dinler dinlemez behemehal bir naziresini yapacak
lardr. Dolaptan temay aar amaz bizi helva sohbetinin tarifi, ona
dair Edirnede gemi br vakanm hikyesi ve bu mnasebetle eski er
mahkeme kaytlarnn ehemmiyeti hakknda bir istitrat karlar. Bunlar
biter bitmez Balat'taki iki faslnn mukaddimesi balar. Onu Yahudilerin
zevk ve itiyatlar, serve ve yaama ekillerinin deimesi hakkndaki fay
dal bgiler takip eder. Hemen arkasndan Yahudi kayknn anlatt
nc kadehten sonra . . .1 fkras ve derhal dinleyicilerden birinin ona
yapt uzun ve mnsz nazire gelir. Ancak btn bunlardan sonra Balattaki meyhanede meze tedariki ve eski cemiyetteki mnasebetsiz aka
larn hikyesi ile mevzua gireriz. Bylece okuyucu otuz sahife, vakamn

463
eiinde heyecansz ve alkasz bekler. Vaka ise alelde bir halk hik
yesinin geniletilmi eklidir.
Fakat btn bu fkralar, trifler, yrenlikler Ahmed Midhat Efen
di hikyesinin tutunma srrn bize verir. Filhakika bylece nmze aan
boluk yukarda bahsettiimiz okuyucu seviyesidir. O, bu kadar biare e
kilde cam skan insanlara, daha dorusu her azm ata meselelerini
yutmaa alm bu can skntsnn kendisine hitap ediyordu. nk esnaf
kahvesinde konuma can alacak hi bir noktaya basmyacaktr. Iztrap, se
falet, insan talihinin ac taraflar sye-i hnede oktan halledilmitir.
Metafizik endieleri, her trl huzursuzluu ise din akideler karlar. Biz
zat kendisi Biz Mslmanlara felsefe beendirmek gtr demiyor muy
du? Bunun dnda hasbelbeer ilenen baz sular ve talihsizlikler vardr
ki onlar da Ahmed Midhat Efendinin iyi niyeti ktleri tecziye ederek,
iyilere mkfat, orta hallilerine hsnhl kad datarak halledecektir,
ite Abdlhamid devrinin asd beendii, mahzursuz grd, hatt besle
dii edebiyat2B.

m
LK ROMANCI

Bununla beraber Ahmed Midhat Efendi hikye ve romanda cat ya


hut adaptasyon yolu ile bir ka esasl kap amaa muvaffak olmutur.
Getirdii eylerin ounu bakalarnn derinletirmesi ve tam ekilde haya
tmza mal etmesi bizi bu gayrete hak ettii yeri vermekten men etmeme
lidir.
Okuduu roman, gazete fkrasn, dinlemi olduu ehirli masaln
hemen ertesi gn eer dorudan doruya geni ve serbest bir ekilde ter
cme etmezse yerli bir hikyeye eviren bu, behemehal hayatm edebiyat
tan kazanmaa a?m etmi muharrir, alma tarznn zaaflar ne olursa ol
sun yeni nevin temelini atar.
30 B u ra d a biz M idhat E fe n d inln ta m bir bibliyografyasn vermiyecelz.
Metne aldm z ta rih le r M. N. znn Trkede Rom an isim li eserine k o y
duu bibliyografyadan alnm tr, (b k s. 292-293). b r eserlerinin bibliyog
rafyasnn ve gazete m akalelerinin ok geni bir etild e m uhta olduunu sy
leyelim.

464
Fakat buna gemeden evvel bu eserin evvel Kssadan hisse eklin
de fkralarla baladn sonra bu kssalarn hikye olduunu ve oradan
da romana doru genilediini syliyelim.
Onun romann tetkikin en iyi ekli getirdii eyleri teker teker say
maktr. Daha Esarette (Letif-i rivyatn ikinci cz, 1870) evvel
hrriyet sonra da acma ve nefisle mcadele - eski harem ve cariye telk
kisine kar - ve nihayet tesahup hakknn mnakaasyla karla
rz. Bu hikyede Fatin il Fitnatin birbiriyle sonunda karde kmalar ze
rinde fazla durmyalm. Kardein kardei sevmi olmas eski trajediye veya
destana lyk hakiki bir fatalite unsurudur. Fakat XIX. asrn byk halk
romanlar bu cins temleri ok kullanyordu. Bu trajik karlamann Midhat Efendiye nereden geldiini bugn tahmin gtr. Belki de olmu bir
vak'adr. Muharririn acemilii, birka sene ayn evde barnan ve birbirle
rini senelerce seven iki insann bu srn en son ve artk dnlmeyecek nok
tada yine birbirlerinden renmelerindedir.
erkesler arasnda aile ve kabile meselelerinin ne kadar ehemmiyetli
olduunu hepimiz biliriz. Kald ki kap yoldalarnn hele ilk karlama
zamannda birbirlerine .ilk anlatacaklar ey kendi ahs maceralar ve ha
tralaryd. Midhat Efendinin bu srr kahramanlarna baka bir insan va
stasyla retmemi olmas vaka icdmdaki aczinden gelir. Filhakika o
yaanan hayattan gelen eyleri bile olmas mmkn ekilde gstermei ok
ge renecektir. Hikyenin en mhim taraf phesiz kahramann gen
cariyeye duyduu ak yenmesidir. Onun odasmda geirdii tereddt an,
ok acemi bir dille verilen karsndakinin hislerine hrmet endiesi ede
biyatmzda - yani adet resm ekilde - yeni bir insann balangcdr. Ftnat'n evde bir odas vardr. Binaenaleyh ferd hayat vardr. Bu da bir ba
langtr. Nihayet bu ok acem hikye ile edebiyatmza ocuk ve ocuk
terbiyesi girer Erkek kahramannn evlenmekteki tereddd ve odalkla
yaamas da evlenme messesesinin o zamanki ekillerine kar balayan
isyandr. Ftnatn bir ktphanesi bile vardr. Afife Anjelik, Jneviev,
Leyla ile M ecnun... Hakikatte Ftnat yeni balayan edebiyatla hiss ha
yata almtr. O roman okuyucusudur. Bylece bu kk hikaye ile bir
yn ey birden edebiyatmza girmi olur.
Teehhlun (1870) mevzuu evlenmede ak meselesi ve eski rfn
gen kz hayatna tasarrufta gsterdii iddettir. Mazlum Bey sevdii kzla
srf kendisini sevdii iin kan dedikodu yznden evlenemez. Bu irade
sizlik hikyesi - devir ana-baba hakknn devridir ve bu hikye de bu oto
riteye kar ilk itirazdr - evvel Hayf Hanmm - bu ilk hikyelerde isim

465
ler ok defa manl olacaktr - sonra da Mazlum Beyin intiharyla bi
ter. Mazlum Bey sonradan gerek Beir Fuadn hi olmazsa ayn ekilde
leceklerini dnmeden, tam bir Romal gibi sevmedii kars ve karde
lii olan cariyenin arasnda hamamda bilek damarlarm ustura ile keserek
intihar eder. Midhat Efendinin ilk hikyelerinde - kurun (Fatinle Fitnat),
damar kesme, zehir - intiharn her eidi vardr. sterseniz bunu ferdiyetin
bir nevi ikrar, hi olmazsa kadere kar eklini bulmam bir isyan telkki
edebiliriz. Btn acemiliine ramen kendi hayatna, ahs, bylece menf
bir ekde olsa bde tasarruf ediyordu. Fakat bu isyan ve tasarruf eklinin
seilmesinde his ve ihtiraslar ancak bir fl halinde gsterebilmenin ace
miliin payn da unutmamaldr. Bu ekilde lmler ok defa acem hikyeciye iin iinden kolayca syrlma imknn da veriyordu. Mazlumun lm
kt tanzim edilmi bir tiyatro sahnesine benzer. Fakat Teehhln dik
kat edilecek bir taraf daha vardr. O da hikyeyi anlatan Sbire Hanmn
eserin arlk merkezi olmasdr. Bu suretle eser bir kadnn hissi hayat et
rafnda toplanr. Felsefe-i zenanda (1870) Midhat Efendi bunu biraz
daha ileriye gtrr. Hikyeei nev'in biraz da kadm psikolojisi etrafnda
teekkl ettiim anlamtr. O halde bu ktleyi kendine balayacak, onun
iin meseleler icat edecek hlsa onu uyandracaktr. Romancmz iin Uk
dikkate deer ehadetin bir kadndan hatt bir romanc kadndan geldiini
unutmyalm a.
Kadn psikolojisi zarr olarak erkekle, erkek hodbinlii ile karlar.
Felsefe-i zenan bu yzden t br uca, erkek korkusuna, erkek dman
lna gidecektir. Bu hikye Menfadan ok evvel Badat seyahatindeki
deniz yolculuunun - bir kadm kahramann azndan - htralarm verir.
Hikyenin mhim ksmnn mektup eklinde olmas kadna mahsus husu
s bir itiraf dili aradm gsterir. Fakat Felsefe-i zenan n daha mhim
bir taraf vardr. Buradaki gen kz hayatta alan bir kzdr. Hlsa alkuumdaki Ferideden evvel biz Zekiye hanm grrz.
Mihnetkean (1871), devri iin hakki bir kanat darbesidir. Bu
rada artk merhamet ve tima fikirler karmza kar. Bu hikyenin kah
raman Dakk Bey okumu yazm bir adamdr. Hakkklk yaparak geinir,
iinde para hesaplarnda olduu kadar titizdir. Dakk Bey, insan ilerine
dardan bakmay seven, elencesine dkn bir merdmgirizdir. Bir tesa
df bu hodbinlii ykar ve kalbi merhamete, insanla adr. Onun umum
bir evde fuha srklenmek zere iken grp evlendii gen kz phesiz
XIX. asrn ilk yarsndaki romanesk edebiyatn bir aksidir. Belki de zan
2i F a tm a A liye H anm in yazd k ita p ta paralarn ald m ektup.

F. 30

466
nedildii gibi Hugonun Fantineinden gelir. Ubutmyalm ki Midhat Efendi'nin hayatnda daha sonra byle bir vaka olacaktr. Dakik Beyin sefalet
ten kurtard kz hem ilk bakta k olacak kadar gzeldir, hem de he
nz kirlenmemitir. Fakat ok ihtiyatl olmas bu merhamet jestinin kyme
tini bizim iin drmez. Dorusu da bu ki, biz, Dakik Beyin gz yalariyle
kaideci ahlktan hakik insan ahlkna doruluruz. tima sefalet ve insan
talihi bu beceriksiz hidayetle edebiyatmza girer. Muharririn dndan da
anlalmasn istedii zere Dakk Bey inceleyen adamd. Midhat Efendinin
tekrarlya tekrarlya etrafna kabul ettirdii itimai filozof rol onunla ba
lar. Bir ka sene sonra Rodosta yeni sildii masa banda ve bir trl ken
disini beendiremedii ok arisokrat Ebzziya'nm karsnda hayatnn
muhasebesini yapt zaman bu isim deiecek Rkm Efendi olacaktr. Fa
kat bu merhamet ve insanlk duygularndan hi bir zaman ayrlmayacak
tr.
yi musik bilen, bo zamanlarnda iir yazan ve edebiyat seven Da
kk Bey, Midhat Efendiye yeni edebiyat hakkndaki fikirlerini sylemek
frsatm verir. Hatt iir bir uur iidir 22 diyerek iirin tarifini de ya
par. Tuna vilyetinde Leskofahnm ba msevvit olduu kalemde iire
baladktan sonra nesir uruna brakan Midhat Efendi mrnn sonuna
kadar iirin bu tarifine sdk kalacak, bir nevi tilmizi sayabileceimiz Beir
Fuad ise onu dorudan doruya inkr edecektir. Bu iir anlay evvel yeni
lisanla yazd m a n z u m eler yznden Naci ile dostluuna sonra da air
kendisini tamamiyle eskiye verince aralarndaki akrabala ramen Tercman- Hakikati onun takmna kapatmasna sebep olacaktr.
Firkat (1871) ba taraflarnda, Dakik Beyin daha genilemi bir
devamna benzer. Fhakika Midhat Efendi bu hikyeye hemen hemen
Daarckta kan Teavn ve Tenasur, Fakr Gana makalelerindeki
fikirlerinin tesiri altnda balar. Vka Memduh'un babas birinci makalede
muharririn tavsiye ettii gibi kendi hayat seviyesinde olanlarla birleerek.
bir irket kurmaz - muharririmiz hikyelerine gerek fikirlerini gerek kendi
hayatm istedii ekilde hi bir zaman koyamyacaktr - fakat onlardan biri
yani namuslu fakirdir. inden ve alma evkinden baka hi bir ser
mayesi ve ekonomisi yoktur. O, fakir ve cahildir. Fakat fakirlii hakik
servet, cehaleti ise tam irfandr. Midhat Efendi, Daarckta sade ilk koo
peratifi tavsiye etmemiti. Mecmuann daha ilk nshalarnda Voltairein
hayatm da yazmt. Memduhun babasnn inand, kinattaki gzel ahen2
etm itir.

M ustafa N ihat zn, Trkede R om anm da, buna bizden evvel d ik k a t

467
gin ve gzelliklerin yaratcs eer Dictionnaire Philosophique den gelme
mise muhakkak inasinin Mnctndan gelir. Btn bunlar fikirlerinin
bu ilk devirde ne kadar kuvvetle tazyiki altnda olduunu gsterir. Fakat
hikyecimiz henz ok acemidir. Realite iinde, fikirleri iinde olduu gibi
rahat kmddanamaz, onun iin i portresi o kadar kuvvetle izilen bu ada
mn biz iinin ne olduunu bile bilemeyiz. O, Memduhun, At Beyin
evine geer gemez yine ayni acemilik yznden unutaca ocukluunun
zerine decei bir nev mcerret zemine benzer.
Memduh yedi yanda babasn, sekiz yamda da annesini kaybeder.
Burada ocuk talihi zerine ilk defa eilen romancnn bulduu ok gzel
ve belki de btn Ahmed Midhat Efendi'de tek hakiki romanc sahnesi
vardr. Issz eve girdikten sonra tekrar sokaa frlayan ocuk annesinin ta
butu arkasndan komaa balar ve nereye gittiini soran komusu At
Bey'e u cevab verir.
arkasndan gidiyorum. Ne yapaym? Evde kimi bulaym?
Bari annemin mezar stnde oturaym, ne kadar olsa yine anamn meza
rdr. Evimiz buras oldu derim.*
Anam n

Bu sz Memduha At Beyi karsna kartan Allah syletmitiB.


At Bey, Memduhu evltlk edinir. Bu tesadfn kolaylyla Mid- .
hat Efendi, Memduhun ksz ocuk tecrbesini birdenbire kaybeder ve
onun yerini artc bir zeknn kendi kendini yetitirmesi alr.
Grlyor ki hikyenin buraya kadar olan ksm her iki eklinde de
Midhat Efendinin kendi hayatyla alkaldr. Hi olmazsa Memduhun ba
bas, onun, h akknda pek az ey bdiimiz babasna az ok benzer. Fa
kat kahramanm kendisi gibi rakla vermee raz olamaz, br yan
dan Memduhun hayatnda tpk kendisinde olduu gibi tesadfler kurtarc
rollerini oynarlar. Memduh Kafkasya seyahatine bu ocukluu geirmeden
de balyabilirdL
Fakat onun genliinde dikkat edecek daha mhim eyler vardr.
Girdii Bbli Mazbata Kaleminde etrafn kendisine kar olan sevgisine
ramen duyduu huzursuzluk, o bolukta sallan edebiyatmzda grlen
ilk genlik buhran, ilk tatminsizliktir. Bu buhran Memduhu evvel Ceride-i Havadise gtrr. Churchillle arkada olur gazeteye yaz yazar.
Soma da ehir hayatndan bkar. erkezistana gidecektir. Hatt bunun iin
erkezce be renir.
bk. cF irkat, stan b u l 1287, s. 15 (M uharririn z tn a ait olan m atb aad a
baslm tr).

468
Midhat Efendi'nin kahramann bu Kafkasya seyahatine romantik ede
biyatn ve macera romanlarnn tesiri ile karttn farz edelim (Hmidin
Vlidem iiri, daha evvel Sahra ve Beldesi bu hikyeye de balanr).
Memduh, erkezler arasnda kark bir ak maceras geirir. Evlt oldu
u ailenin yine evltlk olan kzn sever, evin gen cariyesi kendisine
k olur. Bsbtn de yabancs olmadmz btn bir husus rf ve de
tin besledii kz karmalar ve yaralanmalar da dahd mceradan sonra
stanbula meyus ve biare dner. Bu sefer At Bey ld ve kars da
baka biriyle evlendii iin - bu kadnn varlm ancak bu ekilde hatrla
rz - okuma merakls bir paann hizmetine girer. deta evin evld olur.
Tandklar kendisini evlendirmee kalkarlar. Vapurda beraber getirildii
halde etrafndaki esircerin dikkati yznden grp tanyamad eski sevgdisi Ue farknda olmadan evlenir. Fakat gen kz kable rfne baldr.
Memduh bir kere kardelii olmutur. Gerek onlar iin gerek kza e
yiz halay olarak verilen, kendisine k cariye iin lmden baka kar
yol yoktur.
Bu hikyede dikkat edilecek nokta, otobiyografi ile balayp llettayin
bir macerada bitmesidir. Realiteden bu ilk ka, Midhat Efendi iin he
men hemen fatale olmutur. Filhakika ondan sonra yaanm hayata ne
kadar bal balarsa balasn onun hikyesi daima bir ka olacaktr. Bu
rada rneklerin tesiri olduu kadar biraz sonra balyacak Abdlhamid istibddnn da tesiri vardr. Midhat Efendinin daha soma Krk Anbarda
Firkatin hazrl olan erkezlerin kable hayatma ve siyas tekiltna
dair bir etd kacaktr. Bu etd olmasayd. Firkatsin mitsiz bir ak
hikyesi olmak zere tasavvur edildiini ve insan tecrbesinin yokluundan
muharririn maceraya katn zannederdik. u itirafh kendi azndan dinliyelim :
insan bir hissi tercme edebilmek iin evvelce kendisinde bulunmak
iktiza edip halbuki bu kere Memduhun hissi yeis ve nevmdi hissi olmak
la insan iin bunu kendisinde bulmak pek dvardr.
Grlyor ki Midhad Efendinin iyimserlii hi dn alnm bir dav
ran deildir.
Arnavutlar Solyotlar (1887). Grc kz - veya - intikam (1888)
ve ingene (1886) romanlarnda bu husus rf ve det tasvirine Mid
hat Efendi tekrar dnecektir. Memduhun ocukluu ise muhtelif eserle
rin balang noktas olacak bazen de hikyelerini dorudan doruya mek
tep hayatndan balatacaktr.

469
Firkat, Memduhun birdenbire unuttuu, binenaleyh esere ya
banc kalan ocukluu ile, Midhad Efendiyi Badattan stanbula getiren
sabrszla ok benzeyen bir huzursuzluk iinde Kafkasya seyahatine ve
oradaki ak macerasna atl ile mhim bir kayptr. Midhat Efendi'nin ro
mannda bu cinsten kayplar daima grlecektir. Bunlardan biri de asln
da Paul de Kockdan gelen Feltun Beyle Rkm Efendidir. Vka Ro
manc bu hazr ereveleri bir ka defa ele ald halde bir trl ilerini
lykiyle dolduramamtr. Adeta mcerrette yahut zevahirde kalan bir ah
lk telkkisine aldan bu iki kahramann beraber bulunuunu hemen he
men lzumsuz klar. Bununla beraber bu romanla edebiyatmza yeni bir
tem gelir. Trk romanna tima izgilerinden birini veren bir mesele ben
zerini ilk defa ortaya atar. Hlid Ziya yetiip de hakiki roman balaynca
bu basit akl-aklsz adam - hatt talihsiz talihli diyebiliriz - hikyesi ede
biyatmzda bir zihniyet ve yeni ahlk meselesi ekline girecektir. Filhakika
Ahmet Cem ile Raci Efendi her eyden evvel iki ayr ahlkn adamdr
lar. Zaten bu romann btn hususiyetleri M ve Siyah s da derinleecek,
cemiyetimizde insan talihine ml olacaktr. uras var ki Midhat Efendi,
Paul de Kocktan gelme komiin peinde idi. Halid Ziya ise neslini ifade
eden eser istiyordu. Ahmed Cemilin hayal sktlar, kardeinin talihsiz ev
lenmesi Raci nin miza ve itiyatlar yznden ailesinin perian olmas rea
lizmin o kadar dikkatle peinde kotuu trajediye varr. Hseyin Rahmi as
lna biraz daha sadk kalacaktr. Adm Ahmed Midhatm Eyvah piyesin
den alan Meftun Bey, Edebiyat-i Cedidenin ve hatt biraz da iirin ve
airin parodisidir. Yani bir neslin temiz idealiyle alay eder. Bununla be
raber kardei Raci ile o da ayr zihniyet ve ahlktr.
Bu roman hakkmdaki dikkatlerimizi tamamlamak iin devrin roma
nesk bir unsur olarak tiyatro ve hikyede o kadar zerinde durduu vere
me, Midhat Efendinin iyimserliinin getirdii tedavi aresinden de bahs
edelim (Fintemden evvel). Bu ilk devir edebiyatnda hekimin mitsizli
ine ramen veremden ilk kurtulan insan Ziglasn kz Margerittir.
Feltun Bey ve Rkm Efendinin ehemmiyeti, iki nesilde tamamla
nan bir temel balang olmasdr. Ayn ekilde Esareti, Sergzetse
kadar gtrebiliriz. Midhat Efendinin kvamsz almalar bir ok kpr
balarn yakalamaktan onu alakoymamtr.
engideki bulu daha byktr. Binaenaleyh kayp daha esasl
olur. Thbaudet, roman bir evvelki roman okuyucusunun tenkidi diye
taif eder. Bunun iin de Don Quichetteu misal gsterir. Filhakika Cervanfesin kahraman valyelik romanlarn okuyarak ldrmt. Midhat Efen
di engir de bunu kendiliinden bulur; hikyesinin k a h r a m a n n bize

470
Don Quichotte stanbulda diye takdim eder. O da Muhavyelt- Aziz
Efendi yi okuyarak akl muvazenesini bozar Bylece romanclk sanatnn
kaynama yani istersek hiss terbiye diyebileceimiz balangca var
m olur. Fakat, kolay adaptasyon rneine aynen bal kalma illeti
engiyi alelde bir aka yahut da fkra haline indirir. Hakikatte Midhat
Efendide bu cinsten bir balay sona gtrecek kabiliyetler yoktur. Onun
iindir ki o zamana kadar hi konumam bir insanln domas bekle
nen yerde cesareti ve imknlar nisbetinde rnekleriyle muvazi gitmee
alan bir taklit vardr. Fakat hakikaten dnyamz ilk romancmzda ko
nuabilir miydi? Romann veya herhangi bir sanatn da kendi artlarna g
re bir ekonomisi bulunmas elbette lzmd. O, ancak gelecek almalarn
hayata mal edebilecei baz temleri getirebilirdi.
Bir gerek hikye Abdlaziz devrinin sonlarnda bir Mslmana
k olduu iin ihtida eden bir Bulgar kz yznden kan o meum Selnik vakasnn - ki hal'i hazrlayan byk ecnebi mdahalelerinden biri
ni dourur - edebiyata gemi bir aksi addedilebilir. Yalnz, sijasi hdiseler
de dikkatli olmasn renen Midhat Efendi hikyesini sadece yerli ahali
arasnda geer gsterir. Midhat Efendi ansrc Osnanldk politikasn bu
hikyede bilhassa destekler. Hikyeyi iki ayr azdan anlatmak suretiyle
bir yenilik gstermitir. Bu hikyenin bir ehemmiyeti de ahs hevesleri
yznden iki sevgiliye o kadar fenalk yapan kahramann karsnn ua
yla anlap he Ue kocasndan ayrlmasdr. Midhat Efendi hikyesine bu
suretle giren bu uak tipinin hemen hemen ayn senelerin mahsul olan
Bir Fitnekrda birincisinde hakkn yerini bulmas iin oynad hilekr rolnn deitiini ve btn bir ev halknn lmne sebep olan bir
ak entrikas sayesinde efendisini soyduunu greceiz.
Bylece hikyeden hikyeye Midhat Efendinin insan repertuar zen
ginleir.
Midhat Efendinin Trk romannn g^limesiMacera romanlar
ne dorudan doruya tesir eden eserlerini
saydk. Bunlarn dnda onun bir de tarih
ve macera romanlar vardr.
Tarih romanlarn en mhimi phesiz Selim III devri yenilikleriyle
Kabak isyanm ele ald Yenieriler (1872) ve Dnyaya ikinci geli
(1874) romanlardr. Bu sonuncusunda iki sevgilinin ssz bir adada ve
maarada senelerce mahpus kaldktan sonra yaayanlarn dnyasna tekrar
dnmeleri bir nevi masal enisi yapar. Haan Mellah, (1874) yine ayn
devrin sonuna doru vak'as Msrda toplanan bir Akdeniz roman sayla
bilir. Filhakika 1790 senelerinde Fastan balayan bu romann zeyli (1875)

471
Franszlarn Msr istilsyla, Mehmed Ali Paarun M sra ilk hakimiyet
seneleri arasnda geer. Rodostan dndkten sonra yazlan Sleyman
Muslin, Ehl-i Saip Muharebelerinin ve bilhassa Halerin romandr. Fa
kat Midhat Efendinin sanat bit fikrin romann yapabilecek kudrette ol
mad gibi bir devri canlandrablecek slp meziyetleri, muhayyile vc tarih
bilgisi de onda yoktur. Kald ki bunlar devri iin de imknszd. Bu itibarla
kark ak maceralarnda ve hemen ou yer deitirmek demek olan bir
hareket tfanmda harcanrlar. Voltaire yirmi yanda (1883), byk mu
harririn Mademoiselle De Noyer'ye gnderdii ondrt ak mektubunun
tefsirinden ortaya km eserdir Bu tefsirlerin byk bir ksmnn Voltairein biyograflarma ve mektuplar ilk neredene ait olmas ok muhtemeldir.
Bununla beraber tercme bizim iin ok yeniydi24.
Bu romanlara Fransz ihtilli de karr, br yandan Para kuvv.ti
Monte Cristo mtercimi bylece seneden seneye her okuduu melli
fin peinde bazen, Ahmed Metin ve irzduda olduu gibi slm mede
niyetinin deta arkeolojik seyahatlerine bile - husus ekilde yaptrlm
gemiyle - kar. Bu eserlerde, hzn Schillerin Haydutlar ndan alan halk
ve macera romannn - cemiyetin ferdi ezen kanuiarua isyan ilk getiren
Schillerdir - ne artlarn ne de cesaretlerini elbette bulamayz. Cemiyetteki
muvazeneyi her ne pahasna olursa olsun korumak isteyen ve bunun iin
hi bir fedakrlktan ekinmeyen muharririmizin kahramanlan dima ken
dilerine ve bilhassa kendisine izdii dairenin iinde dolaacaklardr. On
lar ne Eugenne.Sue ve Alexandre Dumasmn isyanm ne de Jules Vernein
kahramanlarnn insan artlarnn stne kma ihtirasm tarlard.
Bununla beraber bu romanlar hi olmazsa o zamanki halkmza gre ge
ni corafyalaryla Tanzimat' karlarlar. Bazen bu seyahatlere, muharri
rin kitaplardan rendii eylerin yanbanda yaad hayatn htrlar da
Rumeli'yi grrz. Yenierilerde bu Rumeli hayat daha geniliyecek
kale, mahpus hayat da girecektir.
Macera romanlarnn yannda, Midhat Efendinin Esrt- Cinyt
(1301) adl olduka muvaffakiyetli bir polis roman da vardr. Bu romanda
ok iyi bildii Boazii corafyasndan faydaland gibi eski rfn baz
hususiyetlerinden de istifade eder. Filhakika bir harem aas (ak aa) olan
2* Ahmed M idhat Efendi, V oltairei dalma sevmitir. D a a rc k ta k i, yu
k ard a bahs etti im iz tercm e-i halinden baka, m uhtelif eserlerinde de ad
geer. A yrca M usahebat- Leyliyenin Beir F u a d a h ita b en m ektup eklin
de yazlm olan sekizinci ve dokuzuncu musahabeleri de o n a aittir. Voltaire,
stanbul 1304.

472
Hafiye Necminin araf giyerek kadn kyafetine girmesi bunlardan biri
dir.
Drdne Hanm* romann da telefonu stanbulda ilk kullanlan
eser olarak zikredelim (1882).
Beyolu, kark cinsten insanlaryla; yeni alm
elence hayatyla Midhat Efendiyi dima ekecekBeyolu hayat tir. Ferd hayat iin hatt ehrin dn tercih eden
ve
muharrir romanlarnda sk sk oraya dner.
kozmopolizm
Bu bir taraftan Yunan harbi dolay isiyle yaz
d Gnll (1896) da olduu gibi ansrc Osmanl ideolojisinin bir nevi tatbik sahas, br
yandan da yapmak istedii macera romannn tabii neticesidir. Bu ne
vi, bir eit kozmopoiizme, dk bakta gayri tabi addcdilecck vaziyetlere
muhtatr. Kald ki kapal kadn hayat eski rfte sadece Mslman ve
Trkler arasnda geecek bir romana pek az imkn verirdi. uras da \a r
ki, Midhat Efendi, bazen herhangi bir iddiasn sbat iu de bu kozmopolizme mracaat edecektir. Devrinde, garba kar duyulan kskanln ter
sine dnm bir ifadesi olan Paris'te bir Trk, bu cins eserlerdendir.
Bu Beyolu romanlarnda Midhat Efendi'nin aznlklarla lvantenleri
birbirinden ayrdm, bazen Beyolunun ecneb sakinlerini de romann
evresine aldm syliyelim.
Son roman olan Jn Trkde bu kozmopolizm, mcera romannn
esas unsurlarndan biri olan kadm kini ve intikam, yerli yaayla Avrupahllk, eski rfler - mesel kitabm bandaki dn ve gelin hazrlama hi
kyesi - ve Avrupa bilgisi hep bh arada toplanr. Denebilir ki, Midhat
Efendinin rom ancln en iyi hlsa eden eseri bu hi tutunmayan ve
ok az okunan hikyedir. Filhakika devri iin o ancak bir vesika olabilir
di.
Midhat Efendi, bir medeniyet buhrannn ocuu olduunu hi bir
zaman unutmaz, lslmiyeti Hristiyanla kar mdafaa iin Mdafaa
ve mukabele serisini (lk cz, Tercman- Hakikat matbaas, stanbul
1300) yazan muharririmiz hemen her eserinde bu buhrana dner. O, Hris
tiyan dnyas ve Avrupa ahlk karsnda dima saf ve Avrupa kltryle
muvazeneli ekilde aydnlanm yerli ahlkn ve rfn mdafii olacaktr.
Btn bunlardan sonra bu eserin asl zayf tarafn da syleyelim.
Midhat Efendi'nin eserine slbun hi bir yardm yoktur. Onun yaren
lii, dede az konumas bir sanat eseri iin belki de ilk art olan ekil

473
btnln imknszlatrr. Son eserlerinden biri olan Teaffnde roman
c bir yn istitrattan sonra sze u cmlelerle dner! Saded-i aslden biraz
tebad eyledik ise de ziyanl m ktk? Roman okumaktan maksat yal
nz masal m dinlemektir? Biz her romanmzda karilerimizin dikkatini,
malmatm tevsi edecek bir ka lkrd sylemezsek iimiz rahat edemez.
Lkin biz szmze tabi deiliz a! Szmz bize tbidir. Sadedden tebad
eylemi saylrsak ite sadet dahiline tahvil-i kalem ediveririz a .
te Ahmed Midhat Efendiyi romanclktan alkoyan ey kendisine
verdii bu sz hrriyetidir y>. Nasl tulat tiyatrolarn aktrn devaml su
rette seyirci ile konumas ldrmse, Midhat Efendi romanm da muharirle okuyucunun daimi mnasebeti yle bozar. Hakikatte onun her roman
nn sonunda okuyucuya kalan ey muharririn kaytsz ve artsz denecek
kadar iyi niyeti ve deta saf ahsiyeti* daha dorusu kendi kendisi iin
setii babacan ehredir.
Midhat Efendinin tiyatrolar, roman ve hikyesinin he
men hemen ayr bir nevin tekniinde devamdr. Onun
Tiyatrolar
1872 ylndaki Tiyatro-yi Osmn almalarna itirak
ettiini ve Eyvah piyesinin Vatan yahut Silistre
den evvel oynadn yukarda syledik. Piyes iki evli
Meftun Beyin ackl maceras, tekrar evlenme akalar! ve tavla oyunuyla
hemen hemen bir vodvil havasnda balar. kinci perdenin banda da g
rlen bu hafif komedi havas bu piyesin hatt btn Midhat Efendi tiyat
rosunun bizce en gzel tarafdr. Muharrir nerdeyse Ayyar Hamza sahibi
li Beyin o ok gzel diline yaklamtr. Fakat itimai davalar terih
ederek hayata yardm etmek arzususu, behemehal bir tezi olmas ve onu
ispata almas urunda bu gzel balanglar harcanr. Btn devri gibi
o da trajedi ve dramn hakiki ifadesine yabancyd. u kadar var ki, Mid
hat Efendi, tiyatro nevi zerine ok yazm olmasna ram en27 bu san'at
ahsna ml edecek herhangi bir gayret de gstermi deildir. Bu hususta,
Nmk Kemalin piyesleriyle onunkinlerin ufak bir mukayesesi bize ok
sarih fikirler verebilir.
25 Teafff*. stan b u l 1896. s. 50-51.
M idhat E fendi gerek m uhtelif rom anlarnn m ukaddim elerinde, g erek
gazete m akalelerinde rom anclk san atn bize anlatm tr. Bu eserlerin ara sn d a
bilhassa 'T e rcim a n - H a k i k a t t e k tk ta n sonra baslan (1307) A hbr-
is r a temn-1 enzrs adl k ita p ta kendi anlad ekilde rom ancln hem en
hemen ta m bir ta rifin i yapar. F ilhakika o, ne realist, ne de n a tiira list rom an
kabul ediyordu.
n Menfa, s. 66-68; Tercmn- hakikat, stanbul, 1884, nr. 1930, 1934;
<Sid hlsas, stan b u l 1892, s. 1-12 :

474
Hikyelerinde olduu gibi tiyatrolar da mevcudu harcamakla viicude
gelir. Fakat bu ilk devirlerde rf komedisinin onu ektii muhakkaktr.
Rodosta yazd Ak Ba piyesi, kendisini aldatan ikinci karsyla
genlik yarna kan, babalk vazifelerini ihmal eden, kzn, karsnn
telkiniyle onun knn babasyla evlendirmee kalkan kahraman Hsn
Beyle, eve efsuncu sfatyla giren
ve vey annenin btn hilele
rini aa vuran gen akyla uzaktan uzaa Moliereden faydalanmak iste
yen bir komedidir. Bu piyesin Hmid'in ilk piyesleriyle olan mnasebeti,
hi olmazsa ayn senelerde yazlm olmalar ayan dikkattir. Ak Ba
piyesinin, Hseyin Rahmi'nin Mrebbiyesinden itibaren, Hazan bl
bl piyesi de dahil, bir yn eserine balang olduunu da hatrlatalm.
Ahz- sr yahut Avrupa'nn eski medeniyeti (1875), tam bir melodram
dr. Onu takip eden Hkm-i dil (1885), Gnl romanndan piyes ha
line getirilmitir. engi piyesi bu isimdeki romannn mevzuunun olduk
a deiik ekilde tiyatroya naklidir, Burada D ini elebi'nin annesi Ef
suncu kadnn, olunun yar meczup oluunu istismar etmesi, hatt bu bu
dalal aile muhitinin beslemi olmas phesiz ki bir bulutur. Tabii bu
rada da melodram eserin komedi havasn birdenbire deitirir.
erke zdenleri (1885) Midhat Efendinin Kafkasya hikyelerine
ve yazlarna baldr. Yine ayn sene iinde yazd ve bana Roman
eklinde okunmak zere ibaresini koyduu iyavu piyesi ancak mevzuu
nun ehnameden alnm olmas itibariyle mhim saylabilecek bir eser
dir. Midhat Efendinin sade ve az ok halka yakn dili tiyatro alnma
larnn ok muvaffakiyetli olmasn temin edebilirdi. Fakat dediimiz gibi
o tiyatronun peinde deildi. Efkr umumyenin o devirde tiyatro yazar
lar arasnda Nmk Kemal'i ve Vefik Paay o kadar srarla semesi hi
de beyhude deildir. Bu iki ismin yan bana Pinti Hamdtiyle Teodor
Kasab, Ayyar Hamza ve kk tecrbeleriyle li Beyi koymak lzm
gelir. Fakat bu son ikisi tiyatroda srar etmemilerdir. Ahmed Midbat'm ti
yatrolarm tetkik eden zgen Karabey29 onun avu, Zeybekler. Krt
kz, Ziba, Amavutlar adl baslmam piyeslerini zikrederse de ms
veddeleri henz elde yoktur. Bunlardan avu piyesinin Gnll, Ar
navutlar, piyesinin Amavutlar Solyotlar eseriyle alkal ve Krt Kz
nn yine kendisi tarafndan yaratlan mahall renk eserlerinden biri olduu
nu tahmin edebiliriz
Midhat Efendinin, bunlardan maada, repertuarnda ciddiyetle aran
mas lzm gelen baz Karagz livretleri de bulunduu sylenmektedir.
Bu yazlar hak k n d a bk. zgen K arabey, <rAhmet M ithat Efendinin piyes
leri, . . E debiyat F akltesi, Trkoloji lisans tezi, 1952, s. 2 v.d
28 Mehmed Cevdet imzasyla, stanbul, 1875.
a. e., s. 1.

Nmk Kemal'den sonra


RECJ-ZADE MAHMUD EKREM BEY
I
HAYATI

Rec-zde Ekrem Bey, Nmk Kemalden yedi ya kk, Hmidden


drt ya byktr. Nmk Kemalin, Hmide yazd mektuptaki o mehur
olmu tbirle 1 aralarnda asl mnsiyle birletirici izgi odur. inasiden
sonra, ikinci nesil olan Kemalin yapt yenilik onun varlyla Kemal-Ekrem-Hmid mektebi olacaktr. Ayrca 1880 senelerinden sonra yetienlerle
kendi devri arasnda asl birletirici izgi odur. Servet-i fnun genlerini o
toplar. Eskinin iinden hi kmam olmasna ramen edebiyatmzn ark
edebiyatlar karsndaki vaziyetini ilk aklayanlardan biri de odur.

Yeni alan mekteplerde tahsili, kalemlerdeki almas slbunun ter


cmeden hz almas, gazetecilikle ie balamas, mrettep denilebilecek bir
divan sahibi olmas (Name-i seher), Yeni Osmanliar idealini bir mddet
iin benimseyii hep kendinden evvelkilerin devamdr. Fakat aradaki yedi
senenin getirdii farklar da vardr. Filhakika politikadan arabuk vaz geerek yalnz edebiyata sarlmtr. Nmk Kemal ve inasde olduu gibi
Arap ve Acem edebiyatlaryla sk skya megul olmamtr. Zaten ken
disinden sonra yetienlerin ou bu edebiyatlar - Tpk Hmid ve Muallim
Nacide olduu gibi - ancak hayatlarnn tesadfleriyle tanyacaklar, buna
mukabil yetime tarzlar zerinde Fransz edebiyatnn tesiri gittike arta
caktr.

Ekrem Beyde bu tesiri seneden seneye ok bariz ekilde takip et


mek mmkndr. Name-i seherule Zemzemenin, Zemzeme ile Ara
ba sevdas ve Nejad-Ekremin arasndaki farklar btn bir cemiyet
maceras denecek kadar mhimdir.

' Nmk K em alin Hm ide 4 Rebiillevvel 1299 ta rih li mektubu. Bilindii


gibi bu m ek tu p ta Kemal asl yenilii inasi ve H m idin g etird ik lerin i ve ken
disinin arada bir hatt- ittiaals olduu syler, bk. Nm une-i edebiyat- O s
maniye., nc bask, s. 502.

475

476
Ekrem Beyde edebiyat politikadan ayrr. O, amatr almalarna
ramen daha ziyade ferd duyularn peinde dolaan bir edebiyat gibi
karmza kar. Bu itibarla ne inasi, ne de Ziya Paa veya Nmk Ke
maldir. Tanzimatn bir ara sadece halka gvenerek ve halka babaa kal
mak isteyen mnevveri onunla tekrar muntazam memur hayatna dner
ve edebiyat hayatn kenarnda yeniden bir haiye olur.
Ekrem Beyde iir ve sanatla bir amatr gibi megul olan mreffeh
bir aile ocuunun btn hususiyetleri vardr. Servet-i Fnun edebiyatnn
bir ok taraflar onunla balar Nejad-Ekrem bu mreffeh aile ve ferd
hayat zevkinin bir ykd etrafnda toplanm en mnl vesikasn verir.
Babas Encmen-i Dni, Meclis-i Marif-i Umumye zs, Takvimhane nzr, Takvim-i Vakayi, matbaa-i mire mdr, muharrir, lim Recai Efendi'dir. Aile, baba tarafndan Gazi Timurta Paanm olu Umur
Bey'e kadar kar2.
1847 de stanbulda, Vanikyde, aileye ait yalda dodu. Tefekkr
deki htr al arnda, Ekrem Bey, bu yaldan ve zerinde byk iz brakan
ocukluundan bahs eder. lk nce Beyazt Rtiyesinde sonra Mekteb-i
lrfn'de okudu. 1858 de Harbiye idadisine girdiyse de buradaki tahsiline
devam edemedi. 1862 de onbe yanda iken Hriciye Mektub Kalemine
girdi. Aradaki mddet zarfnda husus tahsil grd zannedilebilir. Hari
ciye Mektub Kaleminde, yetullah ve Nmk Kemal beylerle tant. Bi
raz sonra devrin hretli airleriyle dost olarak Encmen-i uaraya girer.
r-y Devlete tayinine kadar Ekrem Bey, Vergi Dairesi Esham Muhase
besi Mhimme Odasmdadr. 1867 de r-y Devlet z muavinliine,
ertesi sene tekilt tamamlannca Nfa Dairesine tayin edilir. 1872 de
Tanzimat Dairesine geer. 1873 de bu dairenin, 1874 de N a f ia Dairesinin
ba muavini olur. lk merutiyetin iln zerine yan ve mebusan heyet
lerinde ra-y Devletin komiserlii vazifesini yapar. 1898 de r-y Dev
let Temyiz Mahkemesi, ayn sene iinde Tanzimat Dairesi zs olur. B u
arada talyanlarn Trablusgarpa tecavzleri ihtimali ortaya knca al
nacak tedbirleri mahallinde tetkik eden komisyonda da zl vardr. Merutiyetten sonra (1910) Evkaf, hemen arkasndan da Maarif Nzr olur.
stifas zerine yan azalma tayin edilir, lm 1912 yldr.
1868 de Nmk Kemal, Avrupaya kanca, inasinin Tasvir-i Ef
k rn Ekrem Beye brakmt. Bu seneler Ekrem Bey'in dolaysyla olsa
bile politikayla urat yllardr. Nmk Kemal'in elde bulunan bir mek bk. M N. zn, ok bilen ok y an lr sonundaki biyografi, R#nzi Kitabevi, stan b u l 1941. s. 109.

477
tubu onun Yeni O r m a n l l a r idealini o devirde iyiden iyiye benimsediini,
Murad Efendiyle mnasebette bulunduunu gsterir.
Filhakika bu mektupta inasinin (yine 1868 de) ok ksa stanbul
dnii zerine onun Fuad Paa ile tamamiyle anlatm zanneden N
mk Kemal, Ekrem Beye, inasiyle darlmadan gazete ile lkasm kes
mesini sylyordu.
Nmk Kemalin dnnden sonra, onun politikayla hi bir alkasn
grmeyiz. Hatt stadmn gazetesi olan ibret yerine Midhat Efendi'nin
Daarcknda yazmay tercih eder. Bu alkay kesi, Ali Ekrem Beyin
Ekrem Beyin hayat- Tesmiyesinden maada bir hayat- siyasiyesi de var
myd? Bu suale hayr cevabn vereceiz. hkmne hak verdirir. Ekrem
Bey, Nmk Kemalle olan mektuplarndaki ok hararetli hrriyetperverliine ramen politikann dnda kalr. Hmide olan bir iki mektubunda ise
umum ikyetten teye gemez (Fikret ve Servet-i Fnunun umumi ika
yetlerinin balangc).
1871-76 seneleri Ekrem Beyin edebiyata kendisini en ok verdii se
nelerdir. Btn pasifliine ramen Mes prisons tercmesi hemen hemen
Nmk Kemalin Magosa nefyini protesto etmek iin seilmi bir esere ben
zer. Ve bu yzden bir nevi siyasi hareket saylabilir. Atalanm tercmesi
(1288) ve piyes haline konuu da bu devirlerin mahsuldr.
ikinci byk alma devri ilk Zemzeme yle beraber Tlim-i Edebi
yatsn k e balar ve kk teliflerle kendisini hikyeye vennek ister
grnd 1304 senesine kadar devam eder.
1895 te Servet-i Fnunun edeb bir mecmua olarak kmasn o te
min eder ve bir ou talebesi ve tand olan genleri etrafna toplar. Fa
kat Araba Sevdasnn tefrikasndan sonra belki de yeni bir edebiyatn
baladm anlad iin telif hz yine durur. urasn da syliyelim ki bu
mecmuada fotorafn ve resmin ald mhim yerde Recai-zdenin bir
pay olduu muhakkaktr. Filhakika Nejad-Ekremde onun buluu kadar
giden fotoraf zevkini gsteren bir ok sahifeler ve anekdotlar vardr. Yi
ne Ali Ekrem Bey, yakndan tand Reci-zdenin musiki ve resimle me
gul olduunu syler. Ekrem Beyin 1295-1298 senelerinde Galataray
Sultansinde ve Mlkiye'de edebiyat hocal vardr. Daima ok yakm gibi
bahs ettii Fikret, Galatasarayda talebesiydi. Naci ile aralarnda kan m
nakaa bu mektepten ayrlmasna sebep olmutur. Shh sebepler yznden
1291 de Viyana'ya kadar kk bir seyahat yapmtr1. Ekrem Beyin iir
lerinde o kadar mhim yer tutan blbl manzumelerinin ilki olan Hasb
hal bu seyahatte ya rlr .
3 bk. Zemzeme I, Hasbhal, a. 41.

478
Eserleri:
Name-i seher (1891), Yadigr- ebb (1873),
Zemzeme 1 (1885), Zemzeme 2 (1885), Zemzeme 3 (1885) N
iz, (1886), Tefekkr, (1888), Pejmrde (1894), Nejad Ekrem
(1900, 1911), Afife Anjelik (1870), Atala Tercmesi (1872, 1873)
Vuslat (1874), Muhsin Bey (1889), ems (1896), Araba sev
das (1896, 1940), Talim-i edebiyat (1882), Takdir-i elhn (1886),
Takrizat (1888), Nefrin (1914).
Bibliyografya:
bnlemin Mahmut Keml, Son asr Trk airle
ri; Ren Eref, Diyorlar ki; smail Hakk, Ekrem Bey (1900); Ali
Ekrem, Reca-zde Ekrem (1924), Mustafa Nihad zn, Son asr
Trk edebiyat tarihi (1940).

n
R L E R

Ekrem Bey iire hakiki istidaddan ziyade yolunu bulamam bir edebi
yat akyla ve daha ziyade his hallerim iir hli zannederek kendisini ve
renlerdendi. Onun iiri Hamidle Fikret arasnda ii bo bir mferizeye ben
zer. Bununla beraber kendisinden soma Edenler zerinde, gerek dersleriyle
gerek etrafnda dolat hayat ereveleriyle mhim tesiri olmutur. Vka
edebiyatmzdaki, birdenbire balayan, santimantal davran daha ziyade on
dan gelir. Ekrem Bey phesiz lisan itibariyle devrinin en acem airidir ve
bu acemilik en kusursuz grnen eserlerine kadar devam edecektir. Kafi
yeleri daima en kolay ve bu yzden en zayf kafiyelerdir. Bu iki vasf bir
den toplayan mukayyed kafiyede, o da, asl, icat eden Hmid kadar s
rar eder. Fakat Hmidin kfiyeleri ok ndir de olsa bizi zaman zaman
artr. iirin kvdcm frlar. Ekrem Beyde ise bu armay ancak zevk
siz ve hi allm am , kolaylkla deitirebilecek kelimelerin seilmesi ya
par. Hakikatte o muhayyilesiz ve ct kabiliyetinden mahrum domu olan
lardand. Bununla beraber onun da nisb bir ustalk devri olmutur.
lk kitab olan Name-i seher (1288) bu nakseleri pek az gsterir. Allm hayaller ve fikirler
Name-i seber
sanki kendiliinden toplanp veznini bulur, redif
tantanal sistemiyle kafiye ihtiyacn ortadan kal
drr. Dorusu istenirse asd air Ekrem Beyi b
kk divanda aramaldr.

479
Zaten o, eskiyi hi bir zaman tam mnsyla brakmad. Az ok gzel
manzmelerinin hemen hepsi bulandrlm eskidir. Devrinde o kadar se
vilen ve taklit edilen Blbl bir musammattr. Hlyada bir temaa ye
ni bir edeb tasvirin balad kaside eklinde bir tesadf hikyesidir. Nejad Ekremdeki TeveUt manzumesi Niirnin dklsek redifli ga
zelinin edasn edebilsem redifine nakleden kaside eklinde bir mersi
yedir. Bunlarn dnda yine beenilen eserlerin ou musammat eklindedir.
Altst olmu bir dilde eskiyi devam ettirmesi de gsterir ki Ekrem Bey
daha ziyade mahrekini deitirdii iin kaybolan insandr. Unutmayalm
ki eskinin iinde yeniyi byle aray btn devrinde vardr.
Nmk Kemal'in murabba, mseddes manzumeleri, Hmidin kk
iirlerinin mhim bir ksm, Menemenli-zde, smail Safa, Abdlhlim Memduh, Nbi-zde Nzm gibi Hmid mektebine mensup airler, hatt Mual
lim Naci, hepsi az ok bunu yapyorlard. Ekrem Beyin bunlardan fark
aruza bir trl hkim olamamas ve dil zevkini bulunmamasdr.
Name-i seher devrinin bir ok eski tarzda iirleri gibi dil ve ha
yal itibariyle Leskofalnm - yahut daha ziyade Nmk Kemalin-tesiri al
tndadr. O kadar ki przsz bir dil ve tasavvufi imajlar arasndan Ek
rem Beyin hakik ahsiyetini dier Encmen-i uara airlerinden ayrmak
gtr. Nmk Kemalin bu kitaptaki :
Meclis-i vashnda giryn olduum mzr tut
Bir tabiattr ki kalm gam zamanndan bana.
beytini ne kadar beendiini ve yeni bulduunu Tlim-i edebiyata dair ri
sale den reniyoruz. Daha bu beyitte Ekrem Beyin ilerdeki iirlerinin esa
s olan kelimeleri bulmak mmkndr. Filhakika bu kuvvetli Encmen-i
uara tesirine ramen Name-i Seherde Ekrem Beyin Ziya Paay ok
andran eklektizmi bir takm ferd davranlar da yoklar.
Kitabn bizce en orijinal taraf bu ferd tahassslerle tasavvufi mev
zularn arasnda zarur ekilde bocalamasdr.
Bununla beraber Ekrem Beyde ok sevdii Leskofalnm tesirinin
yan banda - bilindii gibi o Leskofaly ok severdi, hatt bir ara, ba
slaca sylenilen divan iin manzum bir takriz de yazmt - Vasf gibi
biraz daha evvelki devir airlerinin tesiri vardr.
Filhakika Nedimden sonra, bilhassa musikiyle mnasebeti olan muhit
lerde yetien airlerde ve onlarn bestelenmek zere yazdklar ksa ll

480
manzumelerdeki zk ve basit dil anlay Ekrem Beyde sonuna kadar
devam eder *. Kald ki Ekrem Beyin bir ok ak manzumeleri de bu ark
larn az ok, ek ve muhteva itibariyle, devamna benzer, Daha Name-i
seher de baz ekil yendikleri peinde olduunu yukarda grdk. Bu tec
rbe Edhem Pertev Paadan soma iir ekilleri zerinde ilk mhim araeliyeydi. Yine ayni kitaptaki mtihan manzumesi ocuka muhtevasna
ramen yeniye yol arayan bir tecrbedir5.
Kitabn mhim bir taraf da phesiz sonundaki nesirlerdi. ou
hikyeye doru giden bu nesirlerde yaanmas istenen ok sekin duygu
lar bize daha o zamandan bir ekirdek halinde olsa bde Ekrem Beyin
iir dnyasn vermekle kalmazlar, onlarda ayrca Tanzimat' takip eden
bu yeni edebiyat neslinin peinden kotuu eyleri de buluruz Avrupah
modalarla alan umum gezinti yerleri, az ok kolaylaan kadn tesadfle
ri, tabiat karsnda kk duygulanmalar ve nihayet Akif Paa de birden
bire ferdileen mersiye, gelecek devrin iirini besliyecek esas unsurlardr.
Name-i seherden bir sene evvel yazldm syledii adigr-i
ebab airin peinden kotuu bu yeni duygulanmalarn eski terci-i bend
ekli iinde ilk rnei saydabilir. Bu kvamsz lgie de bittabi Hmidden evveldir. Hmid l de Hacleyi yazarken bu manzumenin eklini
belki de hatrlamtr.
1299 (mukaddimesi 1298) da birinci cz kan
Zemzeme ile, Ekrem Beyin iiri ikinci devresine
Zemzemeler
girer. Aradaki onbir sene iinde Nizi dolduran
tercmelerin mhim bir ksm, Mes prisons ve
Atala tercmeleri. Alfred de Mussed ve bilhassa
Lamartine e temas ve nihayet Hmidin getirdii yendikler vardr. Bu
onbir sene iinde Ekrem Bey'in amatr istidad zaman zaman ufak tefek
tecrbelere girer. Zaten o, hi bir zaman devaml ekilde iire ve edebiyata
kendisini verememitir. Bu itibarla baz kitaplarnn mukaddimeleri dikka
te deer. Onu, daima bir amatr olduunu hatrlyarak okumaldr.

*
Araba S evd asnd a V sftan uzun uzun bahsedii bir tesadf deildir.
Bu airin o devirde kadnlar tarafndan ok okunduunu da ondan reniriz.
s Bittabi burada Ekrem Beyin kasidenin adna Siyatij demesi gibi ye
nilik zentilerini fazla ehemmiyetli bulamyacaz. Bu isim yeniliklerine Ekrem
B eyde sk sk rastlanr. Zemzemedeki Teevvh manzumesinin ism i bun
lardan biridir.

481
Lamartinein Ekrem Bey zerindeki tesiri daha ziyade umumidir. B
yk romam airden iki kitabnn, Tefekkr le Zemzeme lerin adlarn
aldn bir .rafa brakrsak tabiat karsnda hiss ve din murakabeyi, h
tralar zerine dn [Nmk Kemalin bulduu ve devrinin santimantal
mnda kulland ihy-yi htrat], hlsa lykyla idare edemedii o h
znl eday almtr. kinci Zemzeme sdeki Name manzumesi de p
hesiz bu kanala balanr. Yine kitaplarnda manzumelerin arama serpi
tirdii nesirler de oradan gelir.
Bununla beraber devri iin yeni addedilen iirlerde asl yalandan takip
ettii air, Abdlhak Hmiddir. Hmid mukayyet kafiye sistemiyle, nesre
yakn olmasn istedii manzume diliyle Ekrem Bey'n ilhamm deta ida
re eder. Buna baz din iirlerinde ve Lafontaine tercmelerinde hatrlaya
ca inasinin teshini de ilve etmelidir. .
Bu ikinci devre iirlerinde Ekrem Bey daha ziyade ferd hayatnn
nzalar zerinde dnen ve szlanan intimiste bir santimantalitenin ai
ridir. Gerek Tlm-i edebiyatta gerek Takdir-i Elhn ve nc
Zemzeme mukaddimelerinde iiri his, fikir ve hayl unsurlarna ay
ran air ilhamnn as maliknesi olarak hislerimizin dnyasn semie
benzer. Bununla beraber yine kendisi dndrc eylerden daha ok ho
landm syler. Yalnz buradaki fikir kelimesiyle byk felsef azaplar
kartrmam aldr. Zemzeme airinin bahsettii dnce Lamartinede
eklini bulan o tatl, romantik ve hznl hlyadr. Hmid yine Fransz
airinin kitabnn adndan giderek (Les Contemplations) buna bir manzu
mesinde stirak der. Ekrem Beyin ok mehur bir iirinin bal olan
aadaki cmle yine Nmk Kemal'den gelen bir formlle bu ruh davra
n anlatr:
Yakackta akamdan sonra bir mezarlk lemi ki (hissiyt- muhab
betin efkr- hikmetle imtizacm tecrbe) kasdyla [Lamaninei taklit m
nsna da alabiliriz] sylenmitir.
Tefekkr

Nejadn ocukluu iin yazd Tefekkr ise Ekseriya dnrm nk... diye balar. Bu manzumenin
ilk ktas Ekrem Beyin btn hiss davranm verir6 :

*
Yine Tefekkiirdeki stlnye, 2 Knn-i evvel 1303 tarihli kk fk
rann ilk cmlesi bize bu dncenin nasl ilediini anlatr :
Havann bu gnk hail beni dndrmee pek msait idi. Bu msaadeden
istifade ile vahdet-haneme ekilerek bittabii bir hayli dndm.
rPejmrdemdeki Dndklerimden adl yazda bu tefekkr ok kank
ve btn kudretini ve iirini kaybetm i bir fadeyle olsa dahi ayni romantik
ilhama daha sk balanr.

F. 31

482
Dnmeyi severim mahrem-i mellimdir,
Odur beni dnen hl-i ibirrmda.
Dnmeden geemem yr-i b-humlimdir,
Odur beni arayan hl-i inkisrmda.
Buradaki mell, ibirar, inkisar kelimeleri aRbbm baz iirlerinde
en olgun nmunesini bulacak bir estetiin program gibidirler. Hakikatte
bu Jean-Jacques Rousseau'nun Yalnz gezerin hayallerinden beri coan
frtnann aradaki seksen sene iinde sabun kp gibi snmek iin bi
zim dilimizin kylarna kadar uzanan son serpintileridir. Bu snte Ekrem
Beyin ksrlnn, air domaynn, edebiyat bir amatr gibi alnn his
seleri elbette ki vardr.
Filhakika dima sakat ve hakiki ekilden mahrum olan bu manzu
meleri insanda derinden kaynaan hi bir hayal diriltmez ve hi bir mu
siki onlar canlandrmaz. Kader onun ilhamndan iirin tam sesini kopara
bilmek iin bu talihsiz babay bo yere st ste dener. O, yldrmn arp
t yerde bir sene evvelki gezintilerin htralarn arar. lm, hayatna
sadece siyah tllerden bir dekor ilve etmekle kalr. iirde dili kaybeden
her eyi kaybeder. nk her eyden evvel insan kaybeder. Hi bir dzeni
olmayan, sadece lgatten seilen, ne halkn aznda, ne kltrde prestiji olan
kelimelerle yaplan bu iirler, bu rast gele kafiyeler ancak sakat ocuklar
dourabilirdi.
Ak iirlerinde de aa yukar byledir. ok defa yal pencerelerinde
tesadf eti sevgilileri de onun sazndan fazla bir ey koparamazlar. Me
lalin bittii yerde derhal inhisar ve ibirar balar. Denebilir ki hatulamak veya darlmak iin sever 7.
Bununla beraber ak da mersiye gibi sanatnn mhim bir tarafdr.
Uzun zaman bir ak hikyesi yazmak istemitir. Nejada ithaf ettii Pervizin neredilmi paralarnda onun ak iirlerini nasd dier iir nevile
rine tercih ettiini grrz. Muhsin Bey, bandaki airliin hazin bir
neticesi sznn bize vaat ettii hicve ramen ackl bir ak hikyesidir.
kinci Zemzeme de henz bitirilmemi olduunu syledii bir ak hik
yesine ait yedi sekiz manzume vardr. Btn bunlar Rec-zdenin iirin
de Hmidle beraber muharrikt- hissiyat adn verdikleri kadnm ve
akn yerini gsterir. lerde greceimiz gibi Araba sevdasnda ayn mu
7 Zemzeme IIide ayrca bir inkisar manzumesi vardr. Ekrem Bey iir
lerinde birka defa intihardan bahs edecek kadar kendi getirdii Ijassasiyete
m alp grnr.

483
harrir akn da iirin de parodisini yapacaktr. Buna ramen devrinin ii
rinde asl mnsyle yeni ak iiri hemen hemen onunla balar.
Ekrem Bey lsz hassasiyetini tabiat iirinde de denemi fakat Hmidin Sahranda kurduu tibarlikten dar kamamtr.
Tekrar edelim ki bu kusurlarn byk bir ksm dil ayarnn yoklu
undan gelir. Nitekim Hmidde de bu dd zevkinin kurban olan taraf, g
zel olanlara galiptir.
iir dil sanatdr. Her edebiyatta kelime ve dile tasarruf onu vcuda
getirir.
Nmk Kemal, hatt inasi ddi mihverinden kartmlard. Ustas gi
bi sadece iir dilinde yeni bir r amakla yetinemeyen Nmk Kemalin,
nesri alt st etmesine kar iirde deta sustuunu grdk. Ondan sonra
gelenler byle bir skta rz olmazlard. Ekrem Bey Fransz kitaplarndan
rendii hassasiyetini dilin zararna bde olsa terennm edecekti. Zaten ye
ninin tecrbesi ancak bir iki neslin fedasyla olabilirdi.
Onun iin, dilden ziyade - byle bir ey kabdse - edebiyat zenginle
tirmee alanlardand, diyebiliriz. Makbere kadar Hmidin yapt da
az ok buydu.
Bu gecikmi ve kendisinden phe eden romantizmle edebiyatmzda
intimiste iir balar, hakiki ihtiras bulamyan air, etrafndaki kk
eyleri bulur. Ku, riyet kitab arasnda bulunmu iek, kelebek, hat
t yaban ans, kuzu otlatan kz gibi mevzular onunla edebiyatmza gir
di. Yazk ki iir ve hisler lgatini bu kadar zenginletiren insan hi de vez
ne hkim deildi.
y ne saf bulup da duhter
Olmu kuzusuyla nse mtd!
Ne kadar bahtiyardr zenbr
Geinirken fakir byle mdm
Kelebek derler yle adlanm
Nur iinde, ziy iinde yzer.
Bu tasvirlerin ne kadar itibar olduunu ve Ekrem Beyin Name-i
seher deki iirlerinden sonra yendik ve byk ihtiraslar akyla nasl min
nack bir dnyaya hicret ettiini ayrca anlatmaa lzum var m? Bazan bu
sahada hiss ilham resm kitabet dilivle de birleir:

484
Kaval evk ile edip derdest! *
Onda muayyen bir dile sahip olmamann btn aksaylar vardr.
Teevvh manzumesinde de en iyi hayallerinden biri olan ve msradan msraa atlayiyle de ayrca dikkate deen:
Zlm- ek iinde bir
Hakikatin mislisin.
Y a bir bulutta mstetir
Feritenin haylisin.
ktasndan sonra gelen,
Vens m, Zhre mi nedir
Onun misl-i hlisin!
beytinin garabeti ve hele,
imdi i arbn!
diye balayan kt'ann hazin zevksizlii bu hususta az ok fikir verebilir.
Bu, intikal devrinin kontrolsuz zevkidir. Bu zevk Ekrem Bey'de ve ar
kadalarnda bir yn tabiat d douracakt;
Aceb gitti, binip gerdneye ngh gitti!
Tarznda msralar;
Bir gece neydi h aman neydi?
Gitmek zre eli elimdeydi
Bir zaman durdu da hamu, agreb
Bir zaman bakt da bana gzelim,
Bateten dt bir yana gzelim!
(Teevvh manzumesinden)
gibi teatral jestler tabiatiyle birbirihin peinden gelecektir.
Bazen sade dil uruna iir bir ltife haline girer :
Sonbahnn zevki hotur
T u t elinden yri kotur!
Ekrem Bey'in nesrinde de b u derdest tabiri sk sk geer.

485
Pek nadir olarak da iirin noksanna ramen bu ayarsz teknik Tevfk Fikrete rnek olacak derecede przsz bir konuma di elde eder:
Nasd ddrmadm hayretteyim hl sevincimden
nk teknik, let ve malzeme hi bir zaman nankr deildir. On
lar kendisine hizmet edenlere ne olsa glmsemeyi bilirler. Asd adacak
nokta manzum trajedi di arayan, o kadar olmaz tecrbelere giren ve ya
radltan her iine yarayan benimsemekten ekinmeyen Hmidin bu
msra grmemesi ancak bu gibi msralarla Racine veya Corneillein bu
lunduklar zirvelere yaklalabdeceini farketmemesdir. nk bu prz
sz Trkeyi iire mal etmek bir ok meseleyi halledecekti.
Fakat asd iirin kendisi, o kle halinde aydnlk, szde yeniden ni
zamn bulan kinat, ona tesadf edilemez. Bununla beraber iirin hududu
gittike geniler, iki arkada, Hmidle Ekrem sadece eskiyi sarsmakla
kalmazlar, yava yava kvamn bulan yeni ufuklar da getirirler.
Ekrem Beyin ttratsz msralar bu kk hayretlerden, ufak dene
yilerden geni tabiata, byk melanokliye, lme ve onun ztraplarna
doru hamleler yapar.
Merhametsiz azck dinle beni!
gibi Vsf hatrlatan komedi msralarndan sonra
Her eb dile inlk eyler;
Pr-hande ncmu smnn;
Elbette teh ded bu ebler 10
Ykseklere cn- mbtelnn
Var nisbeti ikr Yrb!
(Yrab manzumesi)
tarznda kendi stnde dnen az ok mkemmel ktalar grlr.
ikinci Zemzeme deki Name manzumesinde bu cinsten baz msralara tesadf edebiliriz.
Ekrem Beyl ok seven fakat iiri hakknda ok sarih fikirleriolduu
anlalan Namk Kemal bu msran gzelliini kendisine has sezile derhal
grm ve intibahsn bask yanllan dolaysiyle kitapta farkedllmeyen faslla
rndan birine exerque yapmtr. ntibah, s. 41.
w Bu msra H&midde ^Elbette tehl deil felekler eklinde vardr.

486
Ey name, nid-y Hak msn sen!
Tesirde rha iddetin var!
gibi msra]arn yan banda :
Dtke Hicze doru hn
Hl ehline kblegh olursun!
Olduka Hseyni cilveghn
Meal-ke-i h vh olursun!
Cem'dir getiren arb dehre,
Sen leme tuhfe-i Hud'sn!
cinsinden devri iin gzel syleyiler de vardr.
Hlyada bir temaa, Hmidin iirlerindeki amlca ilhamlarna mu
kabil mehtapl Boazii gecesidir. Devrinde ok sevilen Blbl manzu
mesini de bunlar arasnda saymamz lzmdr. Zamann bir ok airlerinin
bir nazire syledikleri bu manzumede, Ekrem Beyin ilham btn kud
retini gsterir. Vecd manzumesi daha ziyade Tevfik Fikreti hazrlayan
eserler arasndadr.
Ekrem Beyin balca hususiyeti sanatla teesr hayat birbirine ka
rtrmaktaki srardr. Takdir-i Elhnnda bir manzumesinden Gzlerim
den akan yalar elimdeki kda damladka yazdm szleri mahvedercesine alayarak nazmettiim Necib Paa Mersiyesi... diye bahseder. O da
ha bandan elegiaque msralarn peindeydi. Bu alamal duruu aada
ki msra ok iyi verir :
Bu yerlerdir esir-i ak- cnn olduum yerler
Tefekkrden yukarda bahsettik. Pejmrdeyi dolduran iirler ara
snda Ekrem Bey'in ekil itibariyle en gzel addedebileceimiz Alfred de
Mussetden tercme ettii Yd et! (Souvient-toi) manzumesi vardr.
Nizdeki Lafontaine tercmeleri onun, inasiye nazaran nazm
da ne kadar zayf olduunu bize gsterir. Bu tercmeler dolaysyla Ekrem
Bey ilk defa hece veznini tecrbeye yanamt ".

Gy daha vsi olduundan


Tanziminde saydm nce parmak

Asnter olur gribi edip zan


Amm yine olmadm m uvaffak
(Niz, s. 78-79)

487
1900 de olu Nejadn lm ile Ekrem Beyin
sanat ikinci bir merhaleye girer. Daha Tefekkr
Nejad-Ekrem
de ve Pejmrdende, nesir ve nazm, edebiyat-
cedidenin dini hazrlayan air - bu sonuncusu ile
Nizde (1302) Cenabm sanatnda o kadar yer
tutan vecizelere bile rnek vardr - bu edebiyatn phesiz mekanizmas en
akta ileyen eserini Nejad-Ekremi verir. Filhakika ne Rbab, ne de
Ma ve siyah bu mektebin iki aheseri olmalarna ramen Servet-i Fnun edebiyat davranm bize onun kadar plak vermezler.
Mamafih tecrbe yeni deddir. Daha Yunan harbi esnasnda Servet-i
Fnunun hususi nshasnda neredilen Krmz mektuplar iirinde biz
onu, bu yeni neslin iir estetiini iyiden iyiye benimsemi grrz. Bu iir
le, Hmidin Ord-yi hmayunda bir air ve Fikretin Haan'in gazas
rlerinin ufak bir kardatrmas Ekrem Beyin, devrin ve gen dostlarnn
peinden yrmek iin, bir zamanlar o kadar benimsemee alt roman
tizmden nasl syrddm, nasl uzaklatn ve nasl bu kadar destan bir
mevzuda bile intimiste, yar realist bir kyl hikyesine gittiini gsterir.
Filhakika 1890 dan soma meydana kan yeni pastoral tarz ve kk
hikye-iir, buradaki ehit askeri ok deitirir.
Tam bir albm olmas istenilen ve o yzden sahife numaras bile kon
madan basdan ve ancak 1910 da meydana karlan 12 Nejad Ekrem de
btn hatralaryla beraber len olunun yazlar da vardr.
Ekrem Bey bu kitapta btn hissiliini serbeste konuturur. Yukar
dan beri onda iirin asl unsuru olan ve hatt duygu lemini bile vcuda
getiren muhayyilenin yokluu yznden nasl eyay saymakta kalan kk
bir realizme, hi bir ey canlandrmayan bir gnlk eyler dnyasna gitti
ini anlattk. Nejad-Ekremi dolduran manzumeler de byledir. Asl iiri
bulamad iin rpnlar ve htralar ile sevdii oluna trbesini yapar.
Bu ykl bidesinde Fikretin ve Mehmet Eminin tesirleri beraberce g
rnr.

12
Bu k itap bundan onbir sene evvel N eja d n akab-i uflnde yazlm
nsf kadar bir ksm ki bu gn cild-i evvel olm ak zere nerolunuyor. Servet-i
F nun m atbaasnda ruhsatsz o la ra k baslm t. Servet-i F nunun bir aralk
bdeten dar- gazap ve kahrolm as [...]m a tb a a y hal-i m u h a taray a lika e t
ti i dnldnden kitabn ecza-y m a tb aas fasulya, pirin uvallarna dol
duru larak [ ...] evime anlm ti. (Nejad Ekrem in bandaki K arln-i m uhterem eye bir ihtar>dan).

488
Hasret beni cayr cayr yakarken
Bedenimde buzdan bir el yryor
diye balayan hece manzumenin Mehmet Emin'den sonra bu veznin yeni
iirde ilk muvaffakiyetli denemelerinden olduunu syliyelim.
Ekrem Bey de Rza Tevfik gibi etrafndaki btn tesirlere akt.
u farkla ki Rza Tevfik btn nesli gibi nazmda Pejmrde airinden
ok ustadr. Bununla beraber kitaba hkim olan hava, nesir ve nazm, Servet-i Fnun dilinden gelen havadr. Dindar, kadere raz Ekrem Beyin sa
dece ayn dili kullanmas, yznden Fikreti hatrlatmas olduka zerinde
dnlecek bir meseledir.
Serveti Fnun edebiyatnn teatrali ile kendi ihmalci sanatnn ace
milikleri arasnda bocalayan ve ok defa ii bo msralarnda insan ve zdrabn beyhude yere aradmz bu eser bize ayni zamanda hiss miza ve
davranlarn btn mekanizmasn zer. Filhakika biz orada Ekrem Beyin
zdrabn tazelemek iin nelere bavurduunu, alamak ihtiyaciyle nasl
eski ve yeni hatralar kurcaladn iyice grrz .
Ekrem Beyin kitap iin bize verdii tarih doruysa, yani kitap 1317
senesinde bitmise, Nejad Ekremodeki un-i leme kar, manzume
siyle Fikretin Sisi arasndaki mnasebet daima bir problem olabilir. Fil
hakika bu manzumenin ey! nidalaryla balayan msralar Sissin ritim
ve ifadesini ok hatrlatr.
Ekrem Beyin lmnden sonra ner edilen Nefrin manzumesi ne
dil itibariyle, ne iir bakmndan zerinde durulacak eserlerden deildir.

ra
HKAYE VE TYATROLARI

Ekrem Bey, daha genliinde, 1291 senesinde Bir yetimin mezar-


mderini ziyareti adl bir mensre neretmiti M. Mersiyeyi biraz da ok
13
Son sz; Hep Ve Hi m anzum esi. airin gazetelerde N ejad n l
m ne d air haberleri aratrm as. U nutm yalm k Edebiyat- Cedidede bu dav
ran a dalm a rastlan r Bu tibarla H alid Ziyann Krk yUnda d ik k ate de
er b ir ok sahifeler vardr.
h em sasnin sonuna konan bu yaznn bandaki n o tta onun Kasa mec
m uasnda ktn syler. emsa, lem m atbaas, stanbul, 1313, s. 55.

489
kederli ade maceralarnn tesiriyle kendisine iir sahas yapan muharriri
miz burada yetim bir ocuun annesinin mezarn arayn anlatyordu,
aocuk, ama ninesi ldkten sonra hayalinden korkan, mezarnn nn
den gemek istemiyen ocuklardan deil. Vcudu ufak fakat gnl b
yk. gibi cmleleriyle Ahmed Midhat' andran bu yaz onun ilk hikye
si saydabilir. Ekrem Bey bu yaznn dokunakl mevzuunu hatt hiciv ek
linde olsa bile brakmyacak. Muhsin Bevde, Araba sevdasnda ve
son hikyesi olan emsada hep ayni mihverin etrafnda dolaacaktr. O,
gerek iirinde, gerek nesrinde Siyah, uzun matem elbiseleri iinde ala
makl lgie, bir tabutun bamda salar dank inler 15 beytinin peinde
yrr gibidir.
Muhsin Bey ite bu poetiin nesre geen ilk hik
yesidir. Bununla beraber Ekrem Beyin iirinde olduMuhsin Bey
u gibi burada da ackl airnenin yan banda bir
nevi yaanm hayatn peinde kou da vardr. Muh
sin Bey in Graziella gibi dokunakl bir ak hik
yesi olmak arzsuyla yazdd ikrdr.
Bu itibarla hikyenin ikinci ad olan airliin hazin bir neticesinde
sadece bu poetie kar hedefine varamam bir hivic arzusunu grmemiz
icab eder. Bu iki ismin kardamas Ekrem Beyin sanatndaki kararszl
gsterir. Yazk ki hikye tecrbesi ok az olan Rec-zde akn kendi
sinden ziyade len sevgilinin arkasndan ekilen zdrab anlatmtr. Bu
yzden hikyeye, deta bitmesi gereken yerden balar, denebilir. Biz aa
da Araba sevdasnda Graziellamn irin zerindeki tesirini daha ya
kndan greceiz. Yazlndan sene sonra baslan (1307) Muhsin
Beyin sonundaki Dtm redifli mersiye aikr Nmk Kemal [Cezmi'deki mersiye] ve eyh Galib [tardiyeler] tesirlerinin arasmdan olsa da yine
Graziella nn sonundaki Premier regretnin yerini tutmak iindir.

Araba Sevdas

Araba sevdasm (1889-1896) bizim iin o kadar


mhim ve yeni yapan ey bu ikinci balktaki tutulmayan tenkit vaadinin derinlemesi, bir nevi objektivite kazanmasdr. Araba sevdas nda biz,
muayyen ve mull bir terbiyenin, insan yapan

La plaintive E lgie, en longs habits de deuil


Sait, cheveux p ars, gm ir s u r un cercueil.

E k re m Bey'ln bu te yalnz olm adn yukardan beri bir ok d efa lar sy


ledik.

490
deerlerin yolduunu grrz. Bylece Muhsin Bey de bir temel gibi al
nan ve bu yzden yine ikinci balna ramen tabi gsterilen hissilik bu
eserde cemiyete, daha dorusu muayyen bir snfa ait artlann neticesi ola
rak hkm giyer.
Araba sevdasndaki realizme Ekrem Beyin nasl eritiini gerek ki
tabn son tabn yapan Mustafa Nihat zn, gerek eser zerinde ok cid
d iki etd 16 nereden Gzin Dino beraberce sorarlar. Filhakika Ekrem
Beyi yalnz iirlerinin izdii ehre ile grenler iin, bu romandaki taarruz
halindeki realizmin izah daima gtr. Meer ki Ekrem Beyinahsiyetinde
vehm edilecek bir tezatla, yahut gelip geici uyanlarla izah edilsin. Fil
hakika Ekrem Bey'in kendisine hassasiyet iklimleri arayan airlerden ol
duunu grdk. Zaten bu intikal devrinde Nmk Kemal-Hmid mektebi,
iiri yazmaktan ziyade iirin mevzuunu aryorlard. Ekrem Bey bunu etra
fnda hazr bulduu eylerden karabilmek iin urayor ve bylelikle bir
nevi romaneski hazrlyor.
Kald ki kitabn kendisinde de bu sualin bir cevab vardr. Araba sev
das bize tarihin arkasndan gelir : Hikyenin getii 1810-1875, yazl
d 1886, kt 1895 seneleri17.
Grlyor ki Ekrem Bey, Araba sevdasnda genlik senelerinin
kronolojisini yapmak istemiti. Hi bir muharrir yoktur ki, kendi neslinin
hikyesini bir defa olsun yapmasn. Kemal'in ntibah , Midhat Efendinin Feltun Bey i, Hmidin Garam hep nesil hikyesidir. Bu rf ar
pmas devrinde, ve bilhassa Abdlhaid istibdadnn daima uyank p
hesi mevcutken bunu daha geni bir ereve ile yapamazd. br yandan
16 M. X. zn. Araba Sevdas nsz, stanbul.
G zin Dino, Reci-zde E krem 'in A raba sevdas rom annda gerekilik,
T rk iy at Mecmuas, XI, stanbul 1954, T anzim attan s o n ra gerekilie do
ru A nkara D il-Tarih-C orafya F ak ltesi D ergisi, IX, nr. 3.
17 t-u hikyeyi tekil eden vak ay i ve ah v alin zam an- cereyan olan bun
dan 25-S0 sene m ukaddem leri... (A ra b a Sevdas, birinci b a s k s. 107) Ekrem
Beyin kitabnn yazl tarih in i m ukaddim enin yazl ta rih i, yani 1305 adde
d ersek kitabn bu illi rakam dan birincisiyle 1280, kincisiyle 1275 senelerinin
sta n b u lunu ele alm olm as icap eder. M am afih bu rak am lar fazla ciddiye
alm am aldr. K itap, Name-i sehersin nerinden sonra ve airin H m idle b
yk dostluklar srasnda gemi b ir v a k amn deitirilm i bir hikyesi olabi
lir. B izi bu tahm ine gtren eyi H m id in G aram nda d a birbirine benzeyen
iki kardein bulunm asdr. Garam da bu kardelerden biri, iyisi, lr. Ekrem
Beyin rom annda ise safdil kahram an ayni k ad n uzun m ddet iki insan zan
neder.

491
btn hissi yaratlmlar gibi bir nevi istihzas v ard s. Bu muhayyilesiz
a r iin bu istihzaya ve bir nevi realize snmak tabi bir eydi.
Hikye, devrin alafranga taklidi iin uydurulmu anektodlara ok
benzer. Bu anektod enisi mesel Vsfm bir siyah erde arks et
rafnda yaplan gelimeler cinsinden fasdlarda grnd gibi heyeti umumiyesinde de grnr. Fakat bu devrin havasnda dolaan eyler zerine
kurulmu atsna ramen kitabn bir takm inkr edilemiyecek meziyetleri
vardr.
Pek az Trk roman Araba sevdas kadar adna baldr. Kitap,
bir modemin ve muayyen ktisad artlar etrafnda hemen bir lhzada te
ekkl etmi kksz bir kalabaln romandr. Unutmyalm ki o senelerde
moda olan amlca, Nmk Kemal'de ntibahla, Hmidde Garamla
mevcuttur. Bu demektir ki ikisi de bu yeni ehirli modasndan kuvvetle m
teessir olmular ve onu vermek istemilerdi. Rec-zde'nin eserinin bu iki
sinden fark, onlardan ok soma, hz dadd zaman yazlm olmasdr.
Aradaki geen zaman iinde memlekette, sade roman nevi, yukardan beri
anlattmz safhalar geirmemi, ayni zamanda roman etrafndaki mn
kaalar da realizme doru mihver deitirmiti. Kald ki, hoca, muntazam
hayath byk devlet memuru Rec-zdenin garp bilgisi de artmt. In
timiste yaratl de sanatnn btn unsurlarn muhayyilesinden ziyade
gnlk hayatnda arayan air, hakikatte Kemal-Hmid mektebinden gelen
lgatin ve modalarn arasndan olsa dahi bir nevi yan realist iiri yapyor
du. Bizce - eer verdii yazl tarihi doruydu - bu romanda izah bir az
g olan tek mesele kitabn roman bnyesine uygun ilk Trk eseri olma
sdr. Santimantale ve sathiye kar evrilmi bu istihzada iirlerinin Hmidle arama koyduu almaz mesafenin tesirini de unutmamaldr. N
mk Kemalin tenkit mektuplariyle Ekrem Beyi nasl hrpaladn biliyo
ruz. Ve yine o senelerde onun hemen hemen iirle alkay kesmi gibi g
rndn unutmayalm19. Pejmrde ile tekrar iire balad zaman da
* B ir trl idare edemedii bu istihza rine de geer.
n Bu bakm dan Araba s e v d a sn n sa n a ta k a r o kadar lakayt m u k a d
dimesi ok dikkate deer : Malmdur ki nsan eleneesz yaayam az. B ende
niz gibi ftra te n inzivay sevenler iin ise m tala v ey a tah rird en iyi elence
olamaz. u kadar ki bu suret-i itigal m tem di ve hussyle ciddi olunca y o r
gunlua tbver olm ak kabil deildir. Bu halde yorgnnluu az, elencesi ok
m eguliyetler ara n m ak tabidir. te u ihtiyacn sevkiyledir ki arasra byle
eyler ta h ririy le m te-i zam ana m ecbr oluyorum.>
yi bilirim ki iimizde bu t rl itig alt atran oynam aktan on k at abes,
bahe k azm ak tan on k a t faldesiz addedenler az deildir, ihtim al k i bu hkm
dorudur. N e faide ki ben a tra n c m erak edem em ... Bahe kazm aa ise m ev
simin m saadesi yok!.. (A raba Sevdas, stanbul 1314, s. D.

492
Ekrem Beyi sadece gnlk hatralarda ve din snmada grrz. Btn
bunlar bize Trk realizminin ilk kmldanlarndan biri olan bu eserin
hangi psikolojik artlar altnda doduunu gsterir. Romann byk hu
susiyeti, bir modann, kahramann ahsiyeti ile birletirilmesinde, yahut
onu vcuda getirmesindedir. Hatt bu kksz glgeler kitabnda asl kah
raman, Bihruz Beyin parasm tam olarak demedii ve sonunda elinden
aldklar arabasdr. O, kitabn sembol ve fatalitesidir. Abdlmecid devri
nasl Cevdet Paann anlatt Boaz yallar ise, Abdlazizin son seneleri
de araba sevgisi idi. Biz yukarlarda veliaht Murad Efendiye kadar btn
devri bu ihtirasn nas hrpaladm grdk. Hakikatte Bihruz Bey yalnz
arabasn bilir, tanr ve sever. Kendisini ve benzerlerini douran deerler
buhrannda farknda olmadan yapt tek tahta paras odur. Romann
btn kahramanlarn, btn devri gibi hep onun amlca yollarnda dolu
dizgin dnen tekerleklerinin arasndan grrz.
Fakat Bihruz Bey o kadar az mevcut bir insandr ki bu arabann el
den kmasna dahi zlmez. O, kk mirasyedi borlarnn hesaplar ii
ne gark olmu, tpk devri gibi, yeni bir mal satarak temin edecei muva
zenenin peindedir.
Reci-zdenin kitabnda her ey moda yni geicidir. Kitap sahifeler
boyunca hakikaten yerlemi ve kkleriyle yaayan deta beyhude yere
arar. Bihruz Bey'in etrafa baknda bile bu geicilik vardr.
Kitaptaki iki amlca tasvirinin zerinde de ayr ayr durmak icap
eder. Bunlardan biri Bihruz Beyin yeni ald arabann hevesiyle ve ak
mitleriyle grd amlcadr. kincisi ise beyhude beklenen sevgilinin
yokluu arasndan ve btn o insicamsz yerli hayat realitesiyle grnr.
Bu iki bak arasndaki fark bir nevi iir ve hayat farkdr. Ve phesiz ki
bu iki tasvirden sonuncusu ntibahtan sonra atlm byk admlardan
biridir.
Dikkat edilecek noktalardan biri de kitabm Garamla olan mnase
betidir. Garamoda iki ahlk tez halinde karlaan iki hemire, burada
bir tek insandr. Garamdaki lm burada sadece kahramann muhayyi
lesini zapteden bir yalandr. Bylece Hraidin eserindeki mezar bir nevi
karikatr olarak bu esere girer. Dorusu istenirse Araba sevdasnda kuvm Yine A rab a Sevdas . mukaddimesinde m uharririn kendisini bsbtn
rom an ve hikyeye vermek istediini anlyoruz :
Niyet-1 ahkarnem bunlar [B unlardan k a st hikyelerdir, A rab a sevdas'n rom an addetm iyordu.] birka p ar ay a ibl etm ek ve andan s o n ra biraz
daha byklerini de yazm aktr.

493
vetli bir anti-poetik vardr. O, Garamdan Makbere kadar, kendisininki dahd btn bir edebiyata verilmi cevaba benzer. Kitapta, insanlarn de
ta bir glge gibi ve sadece dardan yaamalar, yalnz sahip olduklar ey
lerle var olmalar, kendderini ispirto alevi gibi sathta tketmeleri, bizi
Rec-zdenin istitratlarndan daha fazla tima tenkidle kardatrr.
Arabadan sonra hikyede en mhim yeri yalan alr. Bihruz Bey'in
genlik ak veya elenme hevesi arkada Kefi Beyin bir yalanyla ha
rap olur. Rec-zade'nin ve hatt o devir romannn en mhim tipinin bu
Kefi Bey olduunu batan syliyelim. Kefi Bey yalanc ve tabir caizse
hasb yalancdr2I. Evvel Bihruz Beyin amlcada bir kere grp k
olduu sevgilisi Perive H an m tandna ve onunla mnasebeti olduuna,
sonra gen kzn tifodan ldne ve nihayet onunla karlatn syle
yince, kendisi olmayp kz kardei olduuna inandrr. Bihruz Beyin en
son sahifedeki ikrah ve acl daha ziyade bu yalan kefettii iindir.
Hmidi n :
Hep ibirardr, yz glmez hakikatin
diye anlatt hakikatle kardar kardamaz. Bihruz Beyin btn iir dn
yas yklr. Fakat, Bihruz Beyi sade Kefi Bey aldatmaz Siyah kiralk
lando de amhcaya geldii iin sevdii gen kz, Franszca hocas Msy
Piyer, iskelede bekliyen sandalcdara varncaya kadar hemen herkes al
datr. Hatt sevgilisinin tifodan deil veremden ve kendi akndan ld
n telkin ederek muhayydesi bile aldatr. Eer muharririn kudretinin ok
stnde olan devrin ve alafrangaln tenkidi uruna harcanmasayd o de
virde bundan gzel bir ilk genlik kitab olamazd. Zten kitap, yer yer
devir tenkidiyle bu a psikolojisi arasnda sallanr.
Bununla beraber bu cinsten bir tefsire kitap ilk bakta imkn ver
mez. O dorudan doruya anti-poetiktir denebilir. Ekrem Bey, Beir Fuadla beraber romantik iirin aleyhindedir.

21
Kefi B ey yalan kim seye m a z a rra t verm ek fikriyle sylemez. F a k a t
syledie yalanlarn neticesi b ir kim se iin m uzr olup olm ayacam d a dn
mez. A nn m erk.. zevki y a la n sylem ekten ib a re ttir. A nn iindr ki kalem
refikleri ile ir ehibbs (K rk Y alan veya m en teu r v ey ah u t farce u r K efi
Bey) diye yd ederler. B u n a da K efi Bey gcenip darlm az. B azlar ise :
(M adem ki yalan u y d urm akta bu k a d a r m ahreti v ar... B unu hsn-i stim l e t
m i olm ak in romanc v ey a hi olm azsa a ir ol!) ta k d ir ve ta rg ib d e
bulunurlar. Bundan da K efi Bey m em nun olur. a. e., s. 107.

494

Romantik iire kar alnm bu vaziyeti bize, *At ala mtercimi, Bih
ruz Beyin felketine sebep olan kitaplarn adlaryla da verir : O, yarm
yamalak ve hocasnn yardmyla da olsa Rousseau'nun Nouvelle-Hloise
ini, Manon Lescautyu, Paul et Virginieyi, Ihlamurlar altmdany ve
Graziellay - bu sonuncusunu gzmzn nnde - okumutur.
Lamartine'in Ekrem Beyin ilhamn o kadar gdklayan Premier
Regret si kahramann don drst Trke bilmediini gstermek iin ol
sa bile yine kitapta tehzil edilir.
Vka Bihruz Bey bu byk eserlerde kalmaz, ak mektubunu yazma
a balar balamaz Le Secrtair des Amants gibi alelde eserlere hatt
pornografik kitaplara bile der.
Bununla beraber kitabn btn bir romantik edebiyat, dolaysyla
olsa bile, itham ettii aikrdr.
Bihruz Beyin ahsiyeti Ah Beyle Feltun Bey arasnda dolar. Fakat
Ekrem Bey, ne Nmk Kemal gibi snn bir ahlkta dram arar, ne de
Paul de Kockdan gelen bir brleskte sosyal tip tezadn kurmaa alr.
Btn roman bir akaya benzer. Hatt lm be bir akadr ve yalan
dr. Yalnz ar basan bir tek realite vardr': Para ileri. te burada Ara
ba sevdas tima kronik olur. nk bahsettii devirde de o kadar
korkun tehditli meseleler arasnda yalnz para meselesi ar basyordu.
Ak bir akadr, yahut yanllklar komedisidir. Fakt gizli zenbereklere
gelince i deiir. Terbiye ve deerler yokluunda Rec-zde en sarih dil
le konuur.
Dikkat edilecek bir nokta da Bihruz Bey'in henz ve dima bir tale
be olmasdr. O, db- mueret ve Franszca mkaleme talebisidir. Tan
zimat, politikann dnda, bir nevi mektep deil miydi?
Arabadan amlcadan sonra kitabn bir kahraman daha vardr. O
da Bihruz Beye ak reten La Belle Hlne operetidir. Bu operet,
kitabn hem mnsm, hem de bahsettii lemin seviyesini verir. Operet ve
ya vodvil, o bir akadr.
Ekrem Bey, kitabn, o gzel, hakikaten ustaca tertip edilmi Bihruz
Beyin ryas gibi baz paralarnda bu operet enisini fantastie kadar
gtrr. Fakat tecrbesizlii ok shhatli hatt realist mhedeli parala
m a ramen - her iki amlca tasviri edebiyatmzn tand ilk realist
tasvirlerdir - roman gzel ve muvaffak sahifeleri olan yle byle bir
eser olmaktan kurtaramaz.

495
Araba sevdas vaktinde, yazdd zaman, ok bol olan Franszca
kelime ve konumalar fransz harfleriyle dizilip altlarna Trkeleri kona
rak byk kenin okuyaca ekilde neredilmi olsayd edebiyatmzda
byk tesir yapabilirdi. Bununla beraber mesajn bsbtn cevapsz kald
n zannetmiyelim.
Mrebbiye, Araba Sevdasndan iki sene sonra kar, fakat, asl
psevdidedir ki biz bu romann tesirini buluruz. Filhakika Hseyin Rah
mi zihniyet ve terbiye tezadnda Ahmed Midhat Efendiye ne kadar bor
lu ise kksz, alafranga kahraman tipinde Bihnz Beye de o kadar bor
ludur.

emsa

Araba sevdasndaki itimi realizm arzusunun ne kadar


geici bir ey olduunu bu son hikye bize verir. Filhakika
dd itibariyle ok yeni olan emsamn realizmi yine ack
l irnenin etrafmdadr.

. Eve alnan, sofrada bir ku gibi beslenen, muharrire bir ok tefekkrat- arnika22d vesesi veren bu drt yandaki kyl kznn hikyesiyle
biz daha ziyade Sami Paa-zde Sezai'nin Kk eylerinin dnyasna
gireriz. Eser de kendisine ithaf edilmitir. emsada kk bir eydi. Hik
yenin baz gelitirmelerinin ok muvaffakiyetli23 ve Servet i Fnun iir ve
nesrindeki merhamete yol aan eserlerden biri olduunu syliyelim. Bittabii
bu kk hay11an Reci-zdenin sanat hakikaten byk bir eser kara
mazd.
Mersiye bir slk gibi bu yaanm zdrab arabuk benimsiyecekti.
emsann asd adnn Seher olduunu ve efendisi tarafndan bu ismin
kendisine verildiini de sylersek d karsndaki vaziyetini bir tarafndan
aydnlatm oluruz.
Bizce Rec-zdenin hikyeciinin Araba sevdasyla bittiini ka
bul etmek ve emay sadece tekniiyle ayrdd iirlerinin arasnda say
mak en dorusudur.

Piyesleri

2
b

Tiyatrolarnda Ekrem Bey, Araba sevdasyla hikyede


kt noktaya varamaz. Ekrem Beyin ilk tiyatro eseri
Afife Anjelik adl dramdr. Ali Haydar Beyin ilk
manzum piyes tecrbelerinden biraz sonra gelen bu ese
rin zerinde durmayacaz.

emsa, s. 13.
a. e., s. 13.

496
Vuslat Nmk Kemalin Zavall ocukunun tesiri altndadr. Bu
nunla beraber kendisinden ok sonra gelen Muhsin Bey hikyesinin bir
nevi ilk tasars denilebilir. Nitekim kahramann ad da Muhsindir.
Merutiyetten sonra ner edilen ok bilen ok yanlr komedisi
1001 Gnden alnm bir hikyenin gelitirilmesidir24. Bu hafif mevzulu
piyeste Ekrem Bey, Moliere-Vefik Paa mektebine ok yalan diliyle bir
merhaleye varm gibidir.
Piyesinin mukaddimesi ise Nmk Kemalin tiyatro anlaynn aa
yukar bir tekrardr. Bu piyesten maada Ekrem Beyin olduka ar
tc olan bir beinci piyes tecrbesi vardr. Kendi tercme ettii Atalay
tiyatro ekline sokmutur. Fikir itibariyle ok yn dikkat - det modern
bir tecrbe - olan fakat Nmk Kemalin bir mektubundan25 baka bir
yerde zerinde durulmyan bu tecrbenin edebiyatmzda bu yolda yapl
m ilk alma olduunu ve ok ciddi her etde muhta bulunduu syliyelim. Filhakika bu piyesin gerek asl olan hikye ile gerek operasnn
Livretsiyle iyi bir karlatrlmas hatt kendisinden evvel Ataladan
yaplm adaptasyonlar bulunup bulunmadnn aranmas lzmdr.

IV
R EC A I-Z D E VE EDEBYAT

Bu ders kitab daha ziyade bir hareket olarak


mhimdir. Filhakika Arabn bedi ve beyan ve
Talim-i edebiyat
belgatyla ilk hesaplamamz onunla balar.
O
mamana kadar sz san'atlarm
ister um um ereveler iinde [yani, mevzuat-
ulm cinsinden ilim tasnifi eserlerinde olduu gibi]. ster tek bana mese
leyi ele alsnlar daima Arap edebiyatna bal idiler. Ve Aristo'dan, Araplara intikal etmi estetik kaideleri iinde onun gelimesinin verdii verile
re dayanarak konuurlard.

M. N. zn, ok bilen ok yanlr, sonundaki k arlattrm a.


M. C. K untay, N m k Kem al. II, s. 328 de kfesi neredilen mektup.

497
Cevdet Paann bni Haldun tercmesi, bu bahisleri toparlayc eser
sfatyla tazelemi ve onun Belagat-i Osmanivesinin yazlmasna yol a
mtr.
Tlim-i edebiyat bu ereveyi bir hamlede krar. Bu kitabn ehem
miyetini anlamak iin fasd balarm saymak yetiir: Kuva-yi zihniyenin
edebiyatta fili (yeri), efkr ve hissiyat, hayl ve hafza, hsn-i tabiat
(zevk).
Bu fasllardan bazdan, ezcmle hayl ve bilhassa hafza ile zevk bah
si eskilerde de vard. Fakat airler iin kullamlan baz mphem vasflar d
nda edebiyat bir psikolojik vka olarak kabul edilmezdi. Daha ziyade
muayyen, deta pratik syleyi kaidelerinin iinde mtla ediliri. Deha
ve istidat tasnifi ise hi yoktu. Bunlar garp esteti:nden ve felsefesinden
mektep kitaplarna intikal etmi eylerdi. Ekrem Beyln sade, mzeyyen,
li (sublime) diye slbu e ayrmas ve bilhassa slp zerinde sanatta
ahsiyetin en yksek noktas gibi durmas da bize gre ok yeni bir eydi.
Bu sade ve mzeyyen meselesinden eski belagette ancak secisiz ve secili
nesir dolaysyla bahs eddirdi. Tabiatiyle bu ok ayr bir eydi.
Asd mhim taraf Kabl-e-ur adl mukaddimesinde ilk defa
Arapa demek olmadm teslime aresizlik dergh olan Osmanlcann
kendine mahsus bir edebiyat ve onun kaideleri olmas icap ettiini syle
yen Ekrem Beyin, misallerinin ounu edebiyatmzdan ve bilhassa yeni
edebiyattan alm olmasyd. Bylece Cevdet Paann kitaba yazd tak
rizde istikllini kabule mecbur olduu Trk edebiyatnn kaideleri kendi
iinde mtala edilmi gibi oluyordu. Ekrem Beyin sk sk verdii bu mi
saller arasnda yeni iir ve edebiyada beraber bilhassa eski nesirden seil
mi paralarn da bulunmas ve nesrimizin bylece husus bir dikkate arz
edilmesi edebiyatmzda ilk defa grlen bir hdiseydi. Filhakika o vakte
kadar nesrimiz mneat kitaplarndan danya km deildi. Ve iirle be
raber hi mtla edilmemiti. Dier taraftan tannm bir ok airler ve
iirler zerinde yeni hkmler vermek cesareti gsteriliyordu. Btn bun
lar zihinleri altst eden ve yeniye imknlar aan eylerdi. Ayrca sz sanatlan ksmnda da tasnif yeniydi. Ekrem Beyin ve o devrin estetiinde o
kadar mhim yer tutan iirin his, hayl ve fikir unsurlarna irc da bu
kitapla balyordu.
Ekrem Bey bir nevi edebiyat tarihi eklinde tasavvur ettii kitabnn
ikinci ksmm yazamad. Fakat bu eksik kitap, fikirleri mektep sralarndan
itibaren kartrmaa kfi geldi.
F . 32

498

Zemzeme
mukaddime

Tenkit eserleri iin ayn eyleri syleyemiyeceiz.


III. Zemzeme mukaddimesi bu gn daha ziyade
safdilliiyle nazar dikkati ekebilecek bir eserdir.
Ve daha ziyade kendi devrinin iranesini bize an
latr.

' O, iiri daha ok btn hayatta mevcut bir gzellik hali gibi, tasavvur
ediyor ve bunun szle ve nazm kaideleriyle ifadelerini ayryordu (bk.
III. Zemzeme deki Bu da bir ir-i muhzin-i dier iiri).
br yandan sanatlar arasnda mevcut yaknlklarn zerinde, Nmk
Kemalden sonra ilk defa olarak, duruyordu. Ancak resimde renk uydur
mak ne kadar g ve hususiyle o renkleri imtiza ettirmek ne kadar muhtc- maharet ise edebiyatta sanayi-i mneviyeyi hsn-i icra etmek de o
kadar mkildir gibi cmlelerin devri iin ne kadar yeni olduu dnl
sn. Onun talebesi olan Fikret sadece bu dersle yetinmemi ayrca da iir
de resim tesirini aramtr.
Takdir-i Elhan, Nmk Kemalin edebiyat hakkmdaki fikirlerinden
az ok ayrlr : Edebiyatta mantk iltizam olunm az: nk maksad- ede
biyat, fikir, his ve haylce olan mehasin ve bedayii zuhura karmaktr...
ve edebiyatn gayesi terbiye-i efkr, tasfiye-i vicdan, tezhib-i ahlk, tenvir-i ezhan olduu mnker deildir. Lkin bir air iirini ahlk dersi ver
mek iin sylemez.
Rec-zdenin, Menemenli-zde'nin iir kitab olan Elhan hakkn
da yapt tenkitleri ile bu az ok doru mtallarn hi bir alkas yoktur.
stelik Reci-zde sade tenkitte kalmaz tashih bile eder. Hi olmazsa Tahir Beyi n :
Oturup seyr ile tabati ben
msrann yerine, hi de ondan az kt olm ayan:
Seyre mevkf iken tabiat ben
msran teklif edebilir. Fakat btn bunlar yaad devrin zevk buhrann
da pek fark edilmez. O etraf iin Ustad- Ekrem'di, ve byle tannmasn
da da tenkitlerin byk hissesi oldu.
Bilindii gibi Takdir-i Elhan biraz da Muallim Naciye hcumdu.
Ba tarafnda Atepare airinin kitaplarnn isimlerine telmihlerle dolu

499
bir fkrada Ekrem Bey, Nacinin olduka gzel ve phesiz dil ve klsik
zevk bakmndan hi bir kusuru olmayan *gark- nur redifli gazelini teh
zil ediyordu. Naci bunu grememezlikten gelemezdi. Nitekim Demdeme
adl - Zemzeme ye karlk - bir hcum eseriyle Ekrem Bey'e iddetli bir
cevap verdi. Ekrem Bey'in st kapal telmihlerinden aka ar bir li
san ile yazdan ve her satrnda ahsiyet yapan bu kitabn, airin ilerdeki
almalar zerine menfi bir tesir yapt daima dnlebilir. Bu tarihten
itibaren Naci de yeniye kar hemen hemen aka cephe alr.
Ekrem Beyin devrine en ok tesir eden taraf iirleriyle beraber bu
retici kitab ve tenkit makaleleridir. Hatt bu tesir iirlerine nazaran
biraz daha fazladr. Vka onun iiri 1875-1887 seneleri arasnda Hmidle
beraber en ok taddan iirdi ve edebiyatmza iyi kt bir ok eyler ala
mt. Fakat bu iiri bile etrafa kabul ettiren Tlim-i edebiyattaki fikir
ler, III. Zemzemenin mukaddimesi ve Takdir-i Elhan gibi eserler
olmutur.

kurban
le belki
bir ok

Hlsa edecek olursak Ekrem Bey, yaratclarndan biri ve balca


oldu bir zevk buhrannn arasnda tercme, telif, tenkit eserleriy
en salam ve besleyici kaynaklarndan olmasa bile yeniyi aram ve
modalar edebiyatmza getirmitir.

Yukarda bahs ettiimiz ferd zaaflar dil zevkinin yokluu ve nihayet


bn Tanzimat edebiyatnda olduu gibi kendisinden evvel gelen hi bir
fikr ve felsef hazrla dayanmamas bu eserin belli bal bir ok nokta
lardan mlul kalmasna sebep olmutur, Fdhakika Tanzimat'n gze ar
pan vasflarndan biri de biraz el yordamiyle vcude gelmesidir. Yumuak,
hiss ve alngan mizacndan hi bir yardm grmeyen Rec-zde'nin sana
tnda bu, adalarna nazaran daha fazla hissedilir.

Nmk Kemal'den sonra


ABDLHAK HAM1D

I
HAYATI

Abdlhak Hmid 1852 ylnda stanbulda Bebekte Orta Yal denen


babasna ait yalda doar. Asl, bir ara Msra gidip orada yerletikden
sonra stanbul'a dnm eski bir ulem ailesinin ocuudur. Msr'da aile.sinin ad, ilk hicret eden dedesi Abdullah Efendi'nin yerletii Sunbat ka
sabasndan gelir. Bu bilgiyi bize veren hatrat ailenin XVIII. yzyln ikin
ci yarsnda dedesinin byk babas Emin khi Efendinin stanbula gel
diini yazar. Hmidin babas mehur tarih sahibi Hayrullah Efendi, onun
da babas yukarlarda ad geen Mahmud II devri limlerinden Hekuba
Abdlhak Molla'dr. Babasnn byk babas Hayrullah Efendi de hekim
ba idi. ilk Buffon mtercimimiz yine Hekimba Behet Efendi Abdlhak
Molla'nn byk kardeiydi. Abdlhak Molla, Mecid zamannn Reislulemas idi.
Bylece nasl Nmk Kemalle t Lle devrinden Selim III ve Musta
fa IV zamanlarna kadar ikbalin her trl meyvasm tatm ve siyas tec
rbenin her dersini alm bir ailenin son halkasyla karlarsak, Hmidle
de Mahmud II rnesansmm ve Tanzimatn ilk senelerinin ilim aristokrasisi
iine gireriz. Ayrca Ahmed Vefik Paa babasnn days olduu gibi, hayana ismi ok bal olan Pir-zde Sahib Molla Bey de enitesi idi.
Yan mutavassf, lim, msbet bilgilere alm, fakat zevk ve merep
itibariyle onlarn verimlerine kar olduka pheci, ikbal tecrbesini Mah
mud II devrinin karklklar iinde yapm, saraya mensup bu aile muhi
tinin tesiri Hmidin hayatnda ve eserinde grlr. Bu muhitin ne olduu
nu daha iyi anlamak iin Abdlhak Mollann Tarih-i Liva adl eserini,
kk amcasnn Letif-i Rivayat- Enderum unu1 babasnn Avrupa Se Matbaa-l Amire stanbul 126.

500

501
yahatnmesi 1 ve nihayet Hmid'in Hatrtm ve mektuplarm okumak
lzmdr.
Hmid be yanda iken mahalle mektebine, sonra Hisar Rtiyesine
devam etmitir. Yine ayn sene iinde kendisine ulem ocuu sfaliyle sekizyz kuru maala stanbul Ruusu verilmiti. Hususi hocalardan ders al
yordu. Bunlarn arasnda lmne mehur mersiyeyi yazd fikir tarihi
mizde o kadar mhim yeri olan Hoca Tahsin Efendi ile Bahacddin Efen
diyi savalm 5. iir zevkini Tahsin Efendinin adadn syler. Fakat mer
siyenin tuttuu kla Hmidin zerinde bu Yeni Osmanhlar dostunun te
sirinin btn fikr hayatna amil olacak derecede derin olduu ve ona ii
rinin baz byk problemlerini alad tahmin edilebilir.
1863 ylnn sonuna doru aabeyi Nasuhi Beyle Pariste bulunan
babasmn yanna gider. Orada kk bir kolejde okur. Dnte de bir md
det Tercme Odas'na devam etmitir. Babasnn Tahran sefirliine tayini
zerine (1865 yazj) Tahrana gider. Burada sefaret mnisi Mirza evket
ten Hafz'n ve Sadinin dilini renir. Hocas Bahaeddin Efendi de beraberlerindedir. Hmid bu seyahatin ikinci senesinde sefaret maiyet ikinci
katipliine tayin eddir. Babasnn 1867 de lm zerine stanbul'a d
ner. Az sonra * bir mddet iin Maliye Mhimine Kaleminde bulunur, sonra
ura-y Devlet ve Sadaret kalemlerine girer. Hmid, Maliye Kaleminde
Ebzziya ile beraberdi. Orada ikisine de Hac Edhem Paa-zde Kadri
Bey hocalk etmiti. Ebzziyaya gre Hmid, Kadri Bey den eyh Galib'n Hsn Ak>n okumutu. Yine bu senelerde amica'da komular
olan Sami Paann kendi ocuklar de beraber ona da Hafz Divan n
okuttuunu biliyoruz. 1871 de akrabas olan Piri-zde ailesinden Fatma
Hanm'la, Nasuhi Beyin memuriyette bulunduu Edirnede evlendi.
Bu seneler Hmid'in edebiyata balad senelerdir. lk tecrbeleri eli
mizde olmamakla beraber Paris seyahatna kadar, (1886-1292) bata Macer-y ak olmak zere, Sabr u sebat, li kz, ve Duhter-i Hindu
piyeslerini nereder, Sardanapal ile Nazifevyi hazrlar. Ayrca iirle de
meguldr. Garam,jKahbe ve Sahramn byk ksmlar bu devrin
dir. Edirneye gitmeden evvel Ahmed Ycfik Paa'nn Bozdoan Kemerindeki konanda oturduu zamanlar Reca-zde de tant gibi, sanat ze
rine tesir ettiini syledii Mizanc Murad Beyi, sonradan lm iin bir
J Tek nshas A nkara D. T Fakiiltes: K tphanesindedir.
H oca Tahsinin hayat iin bk bn'i- Emin Mahraud Kemal Son A sr
Trk irlerU s. 1871 v d.
fE sas- Ilm-i H eyet* bandaki em seddm S am inin mukaddimesi.
' bk. Mahmud Kema! Ira!, a e., s. 545

502
mersiye yazd Mirat sahibi Refik Beyi, Sami Paa-zde Sezi'yi ve Ke
mali tanm bulunuyordu5.
1875 de Paris sefareti ikinci ktipliine tyin edildi. O zaman Paris
sefiri Sadk Paa idi. Hmid Rumelindeki isyan hareketlerinin en vahim
devrinde Sultan Muradn halinden bir iki gn sonra stanbul'dan ayrld.
Bu ikinci Paris seyahatinin ve orada geen skntl zamanlarn en sahih
hikyesini Mektuplarda aramaldr6.
f

Abdlaziz'in intiharn, erke Haan vakasn, Murat V in delirme


sini, Abdlhamidin tahta kmasn, Midhat Paanm sadrazamln, Kanun- esasinin ilnn, Abdlhamidin hrriyet taraftarlarna kar at sin
si ve zalim mcadeleyi, Midhat Paanm nefyini, 1877 harbinin feci saf
halarn hep sahnenin dndan takip etmee mecbur kald.
Bu devirde Nmk Kemalle daha doru drst grmemiti. Zaten
usta ve tilmizin mnasebetleri ksa Midilli grmesi hari daima mektup
la olacaktr.

s E bzziya T evflk Bey K em al'le H m ldin kendi m atbaasnda, Macera-y


akn ta b in konum aa geldie zam an tan tklarn syler. H albuki N
m k Kemal, M ao sa'd an R ecal-zdeye yazd bir m e k tu p ta H m id'ten Av
ru p aya gitm eden evvel bir kere Tercme O das'nda grm tm . Avdetim den
sonra d a b ir kere so k a k ta grdm . M ahedatm dan anladm a gre imdi
ondokuz veya yirmi ve nihayet yirm i bir yalarnda olacak. Bu halde oyunlar
kendi yazd ise, yani se n tashih etmedin ise (stanbul'da senden b ak a o ivede
yaz yazacak adam y o k tu r) dem ek ki ocuk hi olm azsa bizim k a d a r b ir edip
olacak. O yunlarn h e y et-1 umumiyesiyle kab u l ettim zannetm esin ya!.. E s e r
lerin g erek te rtip ve gerek tasv irce pek ok m uaheze g t r r yerleri var.
F a k a t te rih ve ta h ay y l ve a r a sra te rlh -i vicdan cihetleri bizim m eslei
pek ziyade andryor. Binaenaleyh ibu suallerim e cevap sterim : 1) H m id
Bey benim bildiim ocuk m u d u r? 2) Slnni tahm in ettiim derece m idir? 3)
Eserleri tashihden b eri m idir? 4) K itaplarnda ann neriyatna m teallik iln
la r gryorum ; d aire-i lfet ve m uhabbetinden m idir? Y u k an k i drt sualim
m u v afak ata m azhar olu r ise, y an i senin ahadetinle edebiyatta b ir ikinci E k
rem daha tebeyyn ederse m u ah azat ve m lhazat ile terakkisine elimden g e
len hizm etin ifasn faraizden bilirim ... Drdnc sualim se, sualime cevap
alm ak takdiriyle, m uhabereye senin v esatet edip etmiyeceini v e edecek olur
isen ana d a ir yazacam eylerde hanginizi m uhatap etm ekliim lzm g ele
ceini renm ek indir. nsan ne kadar c iz olur ise olsun, kendine benzer bir
mahlk grnce, m ad er-i v atan n gu- terbiyesinde bir b irad er grm k a
d a r m em nun oluyor M ektuplar, I, s. 196-197.
4
b k M ektuplar, IX, sonda Ziver P aa-zde a ir Bahaeddin Beye y azd
m ektuplar.

503

Pariste iken nerettii Nesteren piyesiyle, Belde ve Sahramn


baz paralar bu seyahatin mahsldr. Nesteren in Pariste yaynlan
mas Sultan Abdlhamidi kukulandrd iin 1878 de sefirden izin alarak
stanbula geldii zaman vazifesi lvedddi. Bu tarihten itibaren Abdlhamid idaresi Abdlhak Mollann torununa daima phe eden bir gzle ba
kacaktr. Bununla beraber aile dosdar, ve bilhassa Abdlhamidin o ka
dar emniyet ettii Kzlar Aas Hac Behram'n sayesinde fazla sknt ek
memitir. Bu sonuncusu bir zamanlar evlerinde kle idi. Yine bu Paris
senelerinde Hmid Liberte adl piyesini yazmsa da neredememitir.
stanbula dnyle Bombay Baehbenderlii arasndaki devir ai
rin hayatnn en buhranl devridir. Bir ok teebbslerine ramen Paris
teki vazifesini iade ettiremez. lk nce Belgrat ehbenderliine tayin edilir.
Kabul etmemesi zerine Sadullah Paamn sefir olarak bulunduu Berline
verilir. Karadenizden t Odesa'ya kadar uzanan bir seyahatten sonra H
mid buradan da vazgeer. Bu esnada zmirde vah bulunan Midhat Paay ziyareti ve ondan vazife isteyii vardr. Rizede mutasarrf olan aabeysi
Nasuhi Beyin yannda uzun mddet ikamet eder. Hmid, Sultan Azizin
katli muhakemesinin nerde ise balamak zere olduu, stanbul matbu atn
da Midhat Paaya dair iftiralarn kmaa balad zamanda ondan bir
kaymakamlk istemi, fakat paa kendisinde bir nahiye mdr bile tyin
etmek selhiyeti olmadm syiiyerek ona stanbula uramadan Berline
gitmesini tavsiye etmiti. Hmidin bu yllarda ne yapacam bilmeyen bir
hah vardr. Odesada iken Berline gitmemek iin, Hmid Bey ldrd, diye
telgraf bde ektirmitir. Bu kararszlk Potiye tayiniyle biraz durulur. Fa
kat Poti oturulacak gibi deddir. Onun iin yerine, emekdar ua Ahmed
Aay brakarak tekrar Rizeye dner. Ksa bir zaman sonra da Golos eh
benderliine tayin eddir. O Rizede iken Midhat Paa muhakeme edilmek
zere stanbula getirilmiti. Hmid bu vakay Kurbanlk bir koyun gibi
tbiri de anlatr. Kendisi de bir mddet evvel Nmk Kemalle muhabere
etmesi yznden Haan Paa Karakolunda sorguya ekilmiti.
Bu dn ve kararszlk seneleri Hmidin velt devrelerinden biridir.
Ebersi, Tank, Tezeri bu iki yl iinde hazrlad gibi Tarkn
zeyli olan Ibni Musaya balam ve Sahray neretmiti. Rizeden ve
Golos'tan yazd mektuplar Sahra airinde hakiki tabiat duygusunun
uyandm gsterir. Fakat ilerde greceimiz gibi bu devrin asl mhim
eserleri Hazine-i Evrakda kan kk manzumelerdir.
1883 senesi iinde vazifesi kendi isteiyle Bombaya nakledildi. Duhter-i Hindu da anlatt peysajda yaamak fikri Hmidin houna gitmi. Bununla beraber Hmid bu vazifeyi istemesine baka sebepler de

504
gsterir. Ona Hindistann Fatma Hanmn shhatine iyi geleceini syle
milerdir. Ayrca geerken olsun Nmk Kemali grebilecekti. Nitekim Mi
dilli nnde vapur durunca Nmk Kemal geldi. Bir saat kadar konutu
lar. Fakat bu, hi de Hmidin istedii bir konuma olmad.
Nmk Kemal, Hmid'i belki de istibdat karsnda biraz gevek gr
d iin ona miskinsin! demiti. Hmid hangi sebeplerle sylendiini
bilmediimiz bu kelimenin cevabn Bombaydan yazd, biraz fazlaca de
korlu bir mektupla verir . Bu mektuba uzun zaman cevap alamaz. Bu se
neler Nmk Kemalin omuzuna yalnzln kt senelerdir. Bundan
sonra Hmid, Ekreme olsun, bakalarna olsun yazd mektuplarla Hazret-i stad dedii Kemal'den cevap alamayna zlr, Midillinin vazifeli
menfisinin taliine her vesile ile acr8. Nmk Kemal'in devri iin ne oldu
unu, herkesin zaman zaman ona nasl sardn bu iki arkadan mek
tuplar gsterir.
Hmid, Bombayda 1883 yl Kasm ayndan 1885 Nisanna kadar iki
yl kald. Oradan dostlarna yazd mektuplardan,* bu seyahatin airi na" Ben miskin deil, sakinim , sktum se daim i deildir. B ir frsa t d
sn grrsnz ki hiddet ve satvetirn de vardr. Ne hacet. A sarm n istibdada
taalik eden cihetleri hi de miskinlik eseri gsterm ez. B u n lar kfi deilse
istikblde - mrmz olduu halde - sizinle m safaha ederiz. Zannetm eyiniz
ki ben sizin atnz yola gitm iyorum. Yolum o yoldur. F ak at ben yava gidi
yorum. Z ira koarsam deceimden eminim. Dnce glle gibi, yldrm g it:
dmeli. Yoksa istidadm ta a arpm ak iin dmek veya fik r-i hrriyeti dara
asmai'. iin ykselmek ziyadan baka neyi mntic olabilir-. B enim ki kpry
geinceye kadar keiye A bdurrahm an elebi demek yolu d a dem ek deildir.
Yava gitm ektir. Beni miskin zannetm eyiniz. M eslekte u g n le r siz de d u r
dunuz Bilmem dinleniyor m usunuz? Yoksa gizil mi g id iy o rsu n u z? Yoksa m a k
suda d ah a abuk varm ak iin geri dnp de kom ak m istiy o rsu n u z?... bk
a. e., I s. 10-11, lk mektup.
s stanbul, stanbul.. Ah oras yalnz Kemale uzak! phe var m ki
dem K em al'in halini dndke yrei kanam am ak m m kn deildir. O mecmua-i k em lta n azir ne gelmi, ne de gelmek m uhtem eldir. Biz nazilinden
getik kendisini gremiyoruz; ber-havat iken m atem ini tutuyoruz!.. Millet-:
Osmaniyeye, cemiyet-i insanyeye ne k ad a yazksa o harika-i rabbaniyeye de
o kadar yazl;!. Biz ne kadar kym et bilmez bir cem iyet imiiz ki heyetimizin
isiihsal-i necatna, mevaniin tyin-i derecatna en evvel hizm et eden o fed ai
nin ez gze mahvolup gitti&ine kail oluyoruz!
ittim ki (sen de i a r ediyorsun a !...) yine gazetelerden b ir takm tecavtzat grm Acaba bu defa A hmed M idhat'dan baka m dafaa eden olmad m .
F akat beis yok K em al nazar- h a k ik a tta tarizden m a su n olduu gibi, m dafaa
olunmak ihtiyacndan da mnezzehtir. A nn bykl bylece nbec ta a r
ruzlarla dbl olur. Ey E krem , hrriyetin ilm m lkm zde pek nbevakit
oldu. (M ektuplar. I, s. 185-186*

505

sil bylediini reniriz. Hint tabiat, kular, nebatlar, maymunlaryla


onu birdenbire sarar. Bu iki sene hakikatte onun ilhamnn yeniden gm
lek deitirdii senelerdir. En iyi iirlerinden olan Klbe-i itiyak ve
Krsi-i istiraktan baka stanbula dner dnmez neredecei Bunlar
Odurdaki manzumeleri hazrlar. iirine yeni sesler gelmi gibidir. Yazk
ki karsnn shha iyi gitmiyordu.
Hindistandan yazd mektuplarn hemen hepsinde muhtemel felke
tin korkusu aka duyulur. Bu, bazen bir hastalk sonu stmas gibi her
eyi yerli yerinde bulmaktan gelen bir saadet hissiyle yrr. Bazen de ya
kn olan lm aktan aa konuur.
Hmid, Bombaydan, bilindii gibi, karsnn hastalnn arlamas
zerine st ste ba vurmalarn hi birine cevap vermiyen merkezin em
rini beklemeden ayrlr. Fakat Bombaydan ayrlmak hastann iyilemesi
demek depdir. 21 Nisan 1885 de Fatma Hanm Beyrut aklarnda lr.
Bylece Makberin, Haclesnin, lnn devri balar. Bunlar
Odursda Hint peyzajm olduu gibi yakalayabilmek iin elinde kakm,
pencereden pencereye koan air birden bire btn genlii boyunca bir
ilham kayna gibi bakt meselelerle en yakc ekilde karlar. O za
mana kadar iirin byk temi gibi grd lm, hayatnda tam hkm
sren bir realite olur. Sanki byk bir zemberek evrilmitir. Hamid bun
dan sonra hi bir zaman kars lm air olmaktan kmyacak, acsn
her vesile ile tazeliyecektir. stanbulda kald 1301-1303 yllar, san'atnn
en velt ve en kuvvetli devridir.
Bu manzumenin verdii prestijle Divaneliklerimi, Kalbe - ya
hut - Bir sefenin hasbihalini, Bunlar Oduru nereder. Fakat sonuna
kadar kamyacak iir mecmuas olan Bir ydigar ile - ki Sahrasmn
kabmda iln edilir; sonradan buna bir de Hep yahut Hi adl bir mec
mua ilve eder - Edirnede iken balad Ibni Musa biraz sonraki se
nelerin mahsl olan fakat kati tarih gsterilmesi g olan Zeynep ile
Garam yine dolaplarda veya yol antalarmdadr.
Makberin Trk iirine getirdii rperme ve airin ztrab bir md
det etrafna hrmet telkin eder. Fakat bu ok srmez. Zalim bir tenkit
balar . Makber ismine bile itiraz ederler [Makbere demek lzmm], Fa
9 Muallim Naci. S alh Bey. Bu sonuncusu Zeynep* aleyhinde saraya
ju rn al vermekle de itham edilirse de 1908den so n ra nerettii bir eserle bunu
reddeder.

506
kat yenilik de kendisini idrk etmiti. Menemenli-zde Tahir Beyin Gay
ret mecmuas bu hcumlara cevap verir. Biraz.da Hacle mukaddimesi
nin davet ettii bu tenkideri Belde nin ok alafranga grnen msralar
da ktrtyordu.
1301 sonlarnda Londra sefare baktibi tyin olunur. Bu sefer
Hint nebatlar ve ku akrtlar yerine Londra sisinin artud bir uzlet
balar. air artk her gn bir yanda gnein cenazesini seyr eder, bir
yandan da gzeller m aheri10 diye anlatt Londra kibar leminin gen
ve bekr bir diplomata bah edebdecei lezzetleri tadar. Hamid sonuna ka
dar Londray sevecektir. Bu sisler ona Beyrutta kumlara gmdn,
yahut onun lmnn canlandrd endieleri beraberinde rahata gezdir
mek imknm verir. Bu yzden elenceleri daha derin, daha srcdr. Ak
maceralarn keskin vicdan azaplaryla besler.
Fakat bsbtn yalnz da deildir. Ingdterede oturduu yerde, ark
gneinde, Sadbat balarnda ve Boaz mesirelerinde yayan bir edam,
Iskoya'mn bir- kesinde Trkeyi ve ark dillerini kendi kendine renip
Trk iirinin tarihini yazan Mister Gibb vardr. Bu limle gurbetteki air
bir ka defa grtler. Hmid vatanmzn ve dilimizin bu byk dostunu
Gayret mecmuasnda Trk efkr umumiyesine takdim etmekle kalmaz,
ayrca onun kendisine yazd mektuplar nereder ", Bylece garpten ge
len bu ses, bize yeni iirimizi ve bilhassa ayni mektupta ruhaniyeti ve
ulviyeti ile gnee benzettii Nmk Kemali tantm olur.
Hmid, Gayret mecmuas kt mddete oraya yazar. lk nsha
snda Rus Muharebesi zamannda neredilen byk Vatan arks kar.
11 inci nshasnda bir Kontesin ocuuna manzumesi, 12 inci nsha
smda Hyde Parktan geerken, 18 inci nshada vaktiyle Tlim-i ede
biyat dolaysiyle yazd stad saniye tebrik ve teekkr manzumesi
neredilir: 19 uncu nshada iki msra eksik olarak biraz da estetiini ve
dil karsndaki durumunu anlatan Nkfi kar.
Ayrca ngiliz iiriyle de biraz urar. Shellyden ufak bir tercme bi
le nereder. Nmk Kemalin vatan manzumeleri, muhtelif mektuplar, ye
ndie evrilmi tenkitlere verden cevaplar arasnda kan bu manzume
lerle Hamidin ilham deta yendeir.
te sefaret memurluunun verdii imknlarla girdii ve yar lzum
suz ve hava konumasn, rf ve detini, servet ve debdebesini Fintenin
o M ektuplar, I, a. 295. H m id ayn m e k tu p ta F in te n den bahseder.
En mhim : Gayret., mecmuas, nr. 13.

507
o mantk d rgsnde o kadar iyi aksettirdii kibar muhitlerinde Fesli
Diplomatm hayat budur. Londrada onun, daima gen kalan mizacnn
holand bir muhit zenginlii bulduu inkr edilemez.
Fakat ngiltere'ye hayran olduu bir nokta daha vardr. O da hrri
yettir. Hyde Park* manzumesindeki:
Aceb hrriyeti ey ku, bu milletten mi rendin?
msra bu hayranln ifadesidir12. Gayretin tatilinden sonra Hmidin
neriyat bir mddet devam eder. Hatt sanat bu devirde bir ka hamle
yapar. Fakat bir trl dilde tam nizam bulamad iin, istediklerine mu
vaffak olmutur, denemez.
Yine bu yllarda bni Musa ile Zeynebin zerinde duracak ve
Finteni yazacaktr.
Londrada, 1890 ylnda Nelly Hanmla evlenir. Ve biraz sonra va
zifesinden azledilerek stanbula gelir Zeynep ve Fintenn nerine al
rsa da maarif izin vermez. Aile dostlarnn himayesiyle ve bir daha eser
neretmemek anyla tekrar ngiltereye gnderilir. Abdlhamid idaresinin,
bilhassa enitesi Piri-zde Sahip Molla yznden 13 kukuland sylenir
se de bizim iin bu cezri tedbirin asl sebebi de Hyde Park'tan geerken
manzumesinin sansr tarafndan karlan msra ve beyitleriyle, Zeynep teo kadar zerinde durulan mstebit padiah tipidir. Zaten Hn\idin btn
trajedilerinde Abdlhamide tevcih edilmi birok eylere rastlanr.
ilhamnn gelimeye ok msait olduu bir devirde bu mecbur sus
mann air zerindeki tesirlerinden ilerde bahsedeceiz.
Hmidin bundan sonra Abdlhamid devrinde eseri kar. Bun
lardan biri Yunan Harbi dolaysiyle Servet-i Fnunun hazrlad huss
nshada (1896) ner edilen Ord-yi Hmayunda bir airidir. Hediye-i
sl manzmesiyle imza yerine adnn ba harflerini koyarak ner ettii
Finten paralan da ayn mecmuada karlar.
i- G ayret mecmuasnda ilk nerinde bu m srad ak i
sini sansr karr. Bunun gibi

(h rriy et) kelim e

S ary- pdih! kim ann fevkinde yok b ir ey,


A nn fevkinde istihz-yi istibdd eder bir k u
beytinin ilk m sra d a karlr.
u M erutiyet ten sonra eyhlislm olan S ahlb Molla Bey hkm dara
aka m u arz geiniyordu.

508

1895 de vazifesi Laheye nakledilir. ki sene orada kaldktan sonra


birinci mstear olarak tekrar Londraya dner. Bir aralk Madrit sefirlii
ne tayini ortaya atlrsa da Trik piyesini yazm olan bir airin Ispan
yada bulunuu politika nezaketine uygun grlmez.
1906 da Hmid Brksel sefiridir. Merutiyet'in iln esnasnda ora
da idi. lhan burada yazlmtr. 1911 de Nelly Kanm lr. Hamid bu
kadnla Fatma Hanma benzedii iin evlenmiti. Gariptir ki kabrini zi
yarete gittii zaman yolunu yine Fatma Hanma benzeyen bisiklete bin
mi bir gen kz gsterir, dnte mezar ta iin gittii ta dkknnda
da Nelly adl bir kadn iin hazrlanm bir mezar ta grr Bylece ha
yatnn tesadfleri sanatnn zyle birleiyordu.
1912 de byk kabine Hmidi vazifesinden azletti. stanbulda uzun
bir mddet sknt iinde yaad. Nihayet yan Meclisi'ne z seildi.
Birinci Dnya Harbi esnasnda bir zaman iin bu meclisin reis ve
killiini yapt. Mtarekeden sonra Viyanada yine paraszln z;;rabn
eker. Fakat Cumhuriyet Hkmeti kendisine Hidemt- Vataniye terti
binden maa balar. stanbul belediyesi ayrca bir ev verir. 192-8 de Eiiyiik Millet Meclisine z seilir. 1937 Nisannn 12 inci sal g n nisbi
bir refah iinde zatrriveden lr. Cenazesi mill merasimle kaldrdr.
B u son devir iinde, B ldan bir ses (1 9 1 1 - 1 9 1 2 ) , Validem
(1913), lhan (1913), Turhan ( 1 9 1 6 ) , Y adigr- harp ( 1 9 1 8 ) ,
Tayflar geidi ( 1 9 1 9 ) , oGarm ( 1 9 2 3 ) .
llh m - vatan ( 1 9 1 8 ) ,
Yabanc dostlar ( 1 9 2 4 ) , Arzler ( 1 9 2 9 ) , H k an (1 9 3 5 ) nere
der.

n
BAZI D K K A TLER

A b d lh a k H m id . N m k
nasi

ile

Kemal

neslinin son halkasdr. Filhakika -

balayan yenilik onur, e se rin d e

ilk

b y k merhaleyi kaydeder. Sa

natta ilk gelenlerin yo lu amak, k m ld a tn fikri b u lm a k

gibi

imtiyazlar

varsa, ge kalanlarn da bu hazrlann m ey v a a r m idrV: etmek gibi bir

talihleri

vardr. B u sonuncularda d n ce

nevi m u a y y e n lik kananr.

>4 ' Mektuplar^, II, s. 130.

ekil

alr, m p h e m temayller bir

509
1859 dan sonra yeniliin ikinci byk gelime devri olan 1870-1875
yllarnda Hmid, Nmk Kemal ve arkadalaryla, ve kendisine daha ya
kn olan Ekremle beraber eserlerini verir. Vatan yahut Silistrennin oy
nand yl Hmid'in ilk tiyatrosu Macera-y ak neredilir. Sabr u
sebat, li kz piyesleri Glnihal ve kif Beyle ayn senelerin
mahsul, Duhter-i Hind, Kemalin Magosa almalaryla beraberdir.
Fakat bu beraberlik sadece kronolojidedir. Hakikatte ise Hmid ya
paca i iin btn bir Tem ini hazr bulmutu. O, inasi - Ziya Paa - N
mk Kemal dinastisi e memlekete gelen ve Vefik Paa ile Midhat Efendi
de baz hususiyetler kazanan havada byr, onlarn hazrladklaryla bes
lenir. Yeni dncenin dinamizmi iinde kendini idrk eder. inasi folklo
run kapsn am hayatn bir kesini gstermitir. Sonra Nmk Kemal,
Hmidin iirinde msra haline girecek olan yeni nesri ve dili bulmutu.
Fsununa adalarnn o kadar inandklar eski nesri deta bir ltife ve
oyun gibi gz nnde yedi sekiz ekilde yapp bozmas eskiye olan btn
ballklar zedelemiti. Eski iire olan hcumlar ve yeniye girimeden
onun iine koyduu o devir iin imknsz gibi grnen yenilikler ise iirde
bir ekil ihtillini gnn ii haline getirmi bulunuyordu.
Devrini o kadar tatmin etmi grnen Eber, Trik gibi piyesle
rin asl ats olan fikir ise Nmk Kemalin sesiyle vatan havasm elektriklemiti. Abdlhak inasi Hisar bir yazsnda Hmid iin hrriyet airi
vasfm kullanr, ite bu hrriyet ve vatanseverlik fikri, ona bal fikirler
Hmidin ve neslinin fikr terbiyesini yaparlar. Burada Nmk Kemalin
Hmid zerindeki tesirinden bahsedecek deiliz. Yabanc rneklerin oklu
u yznden bu yaratc tesir ok defa ikinci derecede bir ey gibi gr
nebilir. phesiz Hmid asl alma devirlerinde bir tarafyla daima N
mk Kemali hedef tutacaktr. Vatan iirlerinin ou ondan ilham alan ve
onunla yanan eserlerdir. Vatan- Osman ile Ibni Musadaki Edelina Merkadonun Vatan neidesi gibi, 93 Muharebesinde yazd me
hur mseddesi dorudan doruya Kemal'e bal eserlerindendir. Bunun
dnda iddia edilen btn yeniliine ramen Hmidin konuma dilinde
hatt Fintene kadar Nmk Kemal vardr. Kemal'in mektuplarla verdi
i nasihatlerin de Hmide tesiri muhakkaktr. Hmid birok tecrbesini
onun fikirlerini deitirerek yapmtr. [Hece veznini kullanmas, sahnede
fazla henkten kanmas, aruz veznini olduu gibi kullanmaa raz olma
mas], Fakat bunlar kk eylerdir. Onlann birbiriyle as mnasebetleri
sebeple neticenin birbiriyle mnasebetidir.

510

Aile ve yakn
tesirler

Fakat yenilie bu al bir tek kanaldan gelmez.


Hmidin aile muhitinde de bu hazrl buluruz.
Babas Hayrullah Efendi, Tanzimatn k yctitirdii mnevverlerdendir. Onun Hikye-i brahim
Paa adl bir tiyatrosunun bulunduunu, Hmid'e
bu eserin tesirini aramaa gitmeden hatrlayalm.

Hayatmn br tesadfleri de unutulmamaldr. Bilhassa gen yan


daki Paris seyahati Hmidi bir ok noktalarda devrinin ok ilerisine fr
latr. Hatrlarnda tiyatroyu bu ilk seyahatte sevdiini aka syler.
Son zamanlarnda Hmidte ahit olduumuz eski enisi, eskiye olan
ballk yanl anlalmamaldr. O kendi getirdii yendie bal kald
iin eski grnyordu. Gerekte ahsiyetine ananeden kansan bir ok e
yi sonradan ve mrnn tesadflerine gre kazanmtr.
Unutmamal ki Hmid, bu Paris yolculuunu yaadklar zamandan
birok noktalardan kurtulmu iki insanla, aabeyi Nasuhi Beyle ve Hoca
Tahsin de yapmt. Ayrca her eyi altst eden bir frtna gibi nc
bir insan, hayatna dair Hmidin anlatt sahnelerle, o tam Azz devri
mirasyedisi, msrif, yaamay seven, sofra ve ten lezzetlerine dkn ba
bas Hayrullah Efendi vard. Bir altn yamuru iinde imparatorluun ken
disini tasfiyeye hazrland bu senelerde Abdlhak Molla ilesinin elde
kalan servetini daha evvelden tasfiye eden Hayrullah Efendi, Hmid in
Htrat iun en canl ehrelerinden biridir. Fakat olunun htralarna
bu ekilde girmi olmas Hayrullah Efendiye, devrinin hakikaten uyan
m insanlarndan birisi olarak bakmamz men edemez. Tarihinde ciltten
cdde deien ve inkiaf eden grlerden sarf nazar seyahatnamesinde
yeni bir neslin adam olduunu gsterir. Bu, hekimlii sevmiven tbbiye
mezununun devrin ne kadar derisinde olduunu anlamak iin Seyahatnmesimde retim ve sistemleri, mektep kitaplar zerinde yazdklarn
okumak kfidir.
Bu insanlarn hepsi eskiyle balarn koparm insanlard. Belki bu
eski reislulem ve eyh ailesinde hayatn etrefil bir dm olduu tek
nokta burasyd.

Him
fikri sabiti

Hmidin iirlerindeki o din-felsef endiede, lm


dncesi etrafnda gittike daha gze arpan merkezlemede bu babann Tahranda n olarak lmnn byk pay vardr. Bilindii gibi Hmid avdan
dnnde babasn lm bulur. Korkun kbetle bu
ilk karamanm onu nasl sarstn Htrat bize

511
anlatr. Babasnn lmnden ancak dokuz ay sonra memlekete dner. Bu
kaybolma, asl etraf olan eyleri unutma, hakikatte kendisinden veya
lmden bir katr. Bu cins kaybolular onda zaman zaman greceiz.
Bununla beraber bu lm fikri sabiti belki de bu amlca kkn
deki bo mezarla balar. Bylece lm onun ocukluuna bir muziplik
masal gibi girer. Dolu bir mezar nihayet allan bir eydir. Bo mezar
da ise muhayyileyi daima gdklayan bir taraf vardr. Hmid, bu bo me
zarla bir nevi hikye kahraman olur. Filhakika bu bo bezar, ilk genlik
ve genlik psikolojilerinde o kadar yer tutan sevgili iin hazrlanm evin
yerine geer. Bu itibarla Garam hikyesinin hakikaten syledii devirde
yazldn kabul etmek en dorusudur.
Makber, Hmidin uur altnda Fatma Hanmm hikyesinden ok ev
vel bir sembol olarak mevcuttur.
Bununla beraber bu tesadflerin, airin muhayyilesindeki mn ve
ehemmiyeti almasnda yine iinden yetitii ailenin hususiyetleri rol oy
nar. Bu, eriat din adam ve mutasavvf ilesi batndan itibaren he
kimlikle meguldr. Bylece Hmid'in dnp dolap geldii meseleler
onun irsiyetine girerler. Filhakika hangi devirde olursa olsun hekimliin
zarur kld msbet bilgi ve onun ile geleneklerinin temelini yapan ta
savvuf ve teolojiyle, karlayor demekti. Buna felekiyat Hoca Tahsin
Efendiden ald dersleri ve Ziya Paann oTerci-i Bendinin tesirini il
ve edersek bu ilhamn ka koldan hazrland hakknda bir fikir edinmi
oluruz. Drt mersiyesinden n Hmid fikir hayranlklar iin yazar :
inasi, Ziya Paa, Hoca Tahsin.
Madem ki Hmid'in ocukluundan ve genliinden bahsettik. Onun
daha o yata etrafm alan lezzetli eskiliklerin tadm kardn da syliyelim. Sabr u sebatm, o tarzda yazlmasna, verdii nasihatla sebep olan
Ahmed Vefik Paa acaba bu piyesin ve li kz in birok ahs ve sah
nelerinde kendisinin ve etrafnn konutuunu hissetmi miydi? Yazk ki
Hmid tuhaf ve garibi yakalamaktaki bu kudretini pek az kullanmtr.
Bununla beraber mektuplarnda bazan bu kudret canlanr, ilk yaz haya
tnda etrafnn kendisine nasihat vermek hususundaki gayretlerini, bu yz
den st ste karlat tezatlar anlatan satrlar, kendisi ile sk sk yap
t alaylar bu cinstendir.

Mizac

Hmidin hayatnda dikkat edilecek bir nokta da tam di


siplinin yokluudur. Bizzat kendisi de *Htrat mda martlm olduundan, hatt ilk alarndan itibaren uysal
insan aradndan bahsederek, ilk genliinin yar dalka
vuk, yar emektar dostlarn sayar. Yetitii kibar muhi-

512
tin bu imtiyaz veya zaaf Hmidin sanatnada tesir eder. Pek az air onun
kadar, kendisini olduu gibi almtr. Fakat buna bakarak kendisini daima
beendiini sanmamaldr.
Yapt iin farknda olmasna ramen kendisinden sk sk phe et
tiini, bazan byk depresyonlara dtn yine mektuplar gsterir. Hat
t, diyebdiriz ki Hmid, daha ziyade dmanca itiraz ve tenkit, yahut is
tihfaf karsnda boyunu gsteren adamdr. Onun dnda eserine kar az
ok kaytsz bde grnr.
br yandan yaz hayatnn hi olmazsa ilk onsekiz senesinde de
vaml ekilde ve teknik meseleler zerinde tahmin edeceimizden ok a
lmtr. Fakat hi bir zaman almay kendisine bir i nizam yapama
m, birok eyi birden bulmu, fakat bulduklarm bir trl birletirememitir. Bunu kendisi de bildii iin benim bir slbum yoktur, esalibim
vardr d der.
Btn bunlara ran seyahatini de dve edelim. D&ima eriemeden
peinden kotuu o masal enisi bu ran senelerinden gelir. O mslman
arkn bysn tatm airlerdendir. Eserinin bu eski lemle ve kltrle
olan dgisini derde anlatacaz.
Hmidin birok eyleri kendisinden evvel hazrlanm bulduunu yu
karda syledik. Bununla beraber asl mesafeyi aan, msrada ve iir ek
linde asl ihtilli yapan odur. Kendisi ark ekillerinden tamamiyle kma
sa bde iirimizi bu ekdlerden kartmtr.
Hmid'te byle bir ihtilli yapabilmek iin lzm gelen bir ok art
lar birlemitir. O, devrinde yeni insand. Hatt bununla da kalmyarak
modem insand, diyebiliriz. Bu kelime de, hazrlklar, kymetler cetve
li, meseleler karsndaki vaziyeti ve bilhassa yaradlndaki hususiyetler
de bir buhran ve intikal devrine cevap verebilecek imknlarn btnn
kasdediyorum. Geleneklere kar kaytszdr. Deerlerle uyuamad za
man bir muvazaada yaamaz, onlar inkr edebilir. Yaay, terbiyesi iti
bariyle belki devrinin en ftursuz adamdr. O kadar aleyhinde bulundu
u Abdlhamidin ilk saltanat yllarnda onun memuriyet hayat bir bak
ma gre devlet otoritesini hie sayan bir nevi Odisedir. O zmirde Midhat
Paa ziyaretleri, Karadeniz dolamalar, kararszlklar sadece buhran halin
de bir ruhu gsterir. Sonuna kadar karamad iir mecmuasnm adna
kadar her eyde meydan okur. Filhakika bu mecmuaya verdii Hep ya
hut Hi ad bile bal bana bir ahsiyet ikrardr. Bu seneler Hmidin
yeninin peinde dolat, kendisini ikrar iin her areye bavurduu se-

513
nelerdir. Hayatn bu macerada harcamamas aile muhitinin onda adeta
bir insiyak gibi mevcut tecrbesiyle, biraz da mrnn her eyi birden ha
zrlayan mesut yldznn sayesindedir. Sade, Behram Aamn bir alnm
saat hikyesi yznden satla karlan eski kleleri olmas dnlr
se onun hayatnda bu tesadflerin nasl bir rol oynad grlr.
Hmid bu pervasz mizala ve kendisine o kadar imkn hazrlayan
talihiyle - nk muhta olduu eylerin ou ona ok defa kendiliinden
gelir - hayata atlr.
Bu ilk devirden kalan iki eser bu mizacn ne olduunu bize iyi an
latr. Bunlardan biri Belde yahut Divaneliklerim dir ki onun yaama a
km ifa eder, br, ehbal mecmuasnda nerinden evvel veya soma
grd tashihler ve ilveler ne olursa olsun, 1875-1878 yllarnn bir ne
vi i lem defterine benzeyen ve bu hareket akyla ldran zekdaki hr
kmlday bir ak hikyesine nakleden Garamdr. Fakat asl gen Hmid'i phesiz ki Londraya gidiine kadar yazd mektuplarda buluruz.
Bizde edebiyatsz edebiyatn bayala dmiyen bu nadir nmunelerinde
hemen hemen olduu gibi insan vardr.
Bu saydklarmza sahibim hi rahat brakmayan bir cmle-i asabiyeyi de ilve etmelidir. ocukluundan beri ba arlarndan ikyet eder.
Bir yn ruh tiki vardr.
Btn bu hususilikler onu her eyi altst etmee gelmi adam yapar.
Yerine yenisini koyacak mdr? Bu sual lzumsuzdur.'
Nesillerin yapacan tek bama yapan sanatkr yoktur. Hmidin
eseri devri iin yeniydi. Bu eserde bizim iin ve her zaman yeni olan par
alar vardr. Bunlar muvaffak olmu sanat eserinin artlarm kendilerin
de tayan, yeni veya eski tabirleriyle llemeyen eserlerdir. Kald
ki Hmid bir devam zinciri de kurmutur.
Pek az air Hmid kadar yetitii muhite akslamel yapmtr. Buna mukabil yine pek az sanatalma ekli
kr onun kadar yetitii devrin hususiyetlerini sovc eser
nuna kadar muhafaza etmitir. O, son iirlerinde
eski olduu kadar yeni, yeni olduu kadar eskidir.
Bu kadar iyi ekilde balayarak kendi getir
dii bir veya bir ka ifade tarznda kalan air pek azdr.
F. 33

514
Denebilir ki Hmidte gelime denen ey muayyen bir zamandan son
ra durur, hatt durmakla da kalmaz gerisin geriye dnd olur. 1908
den sonra nerettii manzumeler iinde Bldan bir ses, vaktiyle Haclenin bir ka msranda dilini hazrlad Fikrete yaklarken, Validem
de, Makberden evvelki devreye ait dili kullanr, lhanda, Turhan
da, Tayflar geidisnde, Garamn dili ve tekniiyle konuur. O kadar
ki airle etraf arasnda iirin muhta olduu, dayand beraberlik birden
bire kesilmi hissini uyandrr. Halbuki Hmid cemiyetle daima alkadar
dr. Onun kadar - bdhassa son devrinde - zamannn fikirlerini takip eden,
onu behemehal bir cevapla karlamak isteyen air pek azdr. lham bu
nu istemese bde iyi niyederi byle olmasn ister. Fakat btn yoklaylar
dta kalr. Hatt 1912 de 1916 arasnda, yani rimizin Yahya Kemalde
gnn airini bekledii o gei devrinde, getirdii iirin az ok devam
iinde bile etrafnda toplanan hayranlk, yaayan gzellii karlayan hay
ranlk deildir.
Bunun balca sebebi phesiz Hmidin muayyen bir dil anlayna
sahip olmaydr. Onda dilin mutlakm yoktur. Hi bir sanatkr, sanat
nn en esasl unsuru karsnda bu kadar keyf kalmamtr. inasi yeni bir
dilin peindeydi. Hedef olarak ald halk ona bu dilin yolunu gsteriyor
du. Nmk Kemal, eskinin tesiri altndayd, ve ona akslamel yapyordu.
Dili sadeletirmekle ie balayan Hmid bir mddet sonra kendisini do
rudan doruya dilin stnde grr l5. Onun iin dil deil, dilden aln
m, kark ve keyf bir lgat vardr. Dddeki bu dzensizlik, Hmid'in
iirini bir nevi kararszlk iinde brakr. uras da var ki o mkemmeli
istemiyordu.
Bu disiplinsizlik almasnda da vardr. Lirik iirle dram, nazm ve
nesir kark dramla manzum dram ayn zaman iinde yrtr. Tek bir
kitapta birka cins tecrbeyi beraber yapt olur. Yukarda, hayatndan
bahsederken verdiimiz ksa bibliyografya, onun ayn alma devresinde
birbirinden ok ayr eyleri nasd ydm gsterir.
Ayn dikkatleri iir teknii iin de yapabiliriz. Aruzun hemen her vez
nini, heceyi, serbest nazm, vezinsiz yalnz kafiyeli iiri bir arada dener.
Ve bittabi bu kark ve beraber tecrbelerin ou ahsiyete mal olmaz.
Bunlar beraberce mevcut hadler gibi yanyana yaarlar. Teknik kusurun
balca sebebi budur.
s Bk. flhan.> ve *Turhandakl fikirlerden sonra ve Yabanc dostlarsn,
son iirlerin sade T rke ddiasndan biraz evvel H seyin D aniin iir m ecm ua
s Krbn- m r (stan b u l 1925) in yazd Takriz manzumesi.

515

Vaka Makbere kadar onun sanal aikr bir ilerleme kaydeder.


Fakat bu ilerlemenin muhtelif merhaleleri deta kendisinde her zaman
mdahaleye hazr, ikinci, nc ahsiyetler halinde mevcutturlar. Ve za
man zaman gizlendikleri kelerden karlar. Onun iin yukarda da ia
ret ettiimiz gibi, Makberden ok sonra Garamn ve Sahranm dili
ne dnmesi tabi bir haldir.
Hlsa onun sanat muayyen bir devirden soma daima bir cezir ve
med halinde ilk zamanlarn hamlesini tekrarlar. Frenklerden aldn zan
nettii 16 mukayyet kafiye, aruzun ahenginden kurtarmak istedii msra 17
ve bilhassa muayyen bir dil anlayna erememesi, daima fikirden daha
dorusu kafiyeden hareket etmesi Hmid'i adeta fasit bir ember iinde
hapseder.
Baka bir sebep de garpla arkn ortasnda kalmasdr. Arap belgatiyle Avnpal iir modalar onda deta arpr. imdiden syyelim ki
Makberin ve Eberin, devirlerinde sevilen birok yerleri eski belgatin kaidelerine harfi harfine baland yerlerdi. Buna mukabil garb
gznnde tuttuu zamanlar ise ok defa muhtevann peinde yrmekle
yetinmitir.
Son olarak, Hmidin mrnn byk bir ksmn dar memleketler
de geirdiini syyelim. Hmid bandan itibaren memleket dnda ya
amaa mecbur kalr. Bu gurbetin ilk zamanlar onun eserine byk fay
das olduu phesizdir. Sahramn, Beldenin getirdikleri deiiklikler
hem elendiren, hem skan ilk Paris memuriyetinin neticesivdi. Fakat bu
nc .sehayatten sonra i deiir. Paristen, Potiden, Golos ve Bombay
dan daha sonra Londra'dan, Brksel'den yazd mektuplarda bu devam
l gurbetin airin zerinde nasl ktn grrz. deta her ismi ve ha
tray ayr ayr kucaklar. Onda Nmk Kemalin kendine yeterlii yoktur.
Kald ki Nmk Kemal gurbete kafile halinde gitmi, hapiste ve menfada
olsun memlekette kalmt. Etrafnda daima bir muhit vard. Bununla be-

N esterenoin sonundaki m ektup : F ranszcada (rlme riche) demlen k a


v af idendlr ki bu bizim lisanda makbul olm akla b e ra b e r n ed re t zeredir (s.
213-214). H albuki H m idin kfiyeleri irim e richeden daha fazia bir eydir.
Ve her halde F ransz iirindeki tesiri yapm azlar. ok defa bu kafiyeler y ab an
c dillerin lgatlerinden alnm adr. A y n ca Hmid, bilhassa piyeslerinde, ah en
gin peinde kom ad iin aksi tesir y ap a rlar. B ununla beraber bu m ukayyet
kafiyeyle o. iirim izde redif sistem ine akslam el yapm tr. B azan da asl T rk
e kafiyeyi bulan F ik re t'e y ak n kafiyelere rastlan r.
17
Eber* m ukaddim esinde aruzun fa z la tt n d en bile b a h s e Jjr (k in
ci bask, stan b u l 1945, s. 4-5).

516
rabcr yalnzln onu sanattan deta kopardn grdk. Halbuki yabanc
memleketlerdeki Hmid bu kk de olsa besleyici, yalan hayranlktan
mahrumdu. Yalnzln basks elbette daha ard.
Mektuplarn ikinci cildini dolduran ikayeder yava yava ok uzak
lardan ekilmi imdat iaretleri haline gelir. Hakikatte gurbet yava ya
va sanatkr tahrip ediyordu. Bu yalnzlkta o zannedildiinden ok fazla
kaybeder. Makberden sonraki memuriyetlerinde almas, birdenbire
bir amatr almas, tesadflerin getirdiklerini kaybetmemek endiesinin
kmldatt bir alma olur. Vka Londrada birka gzel iir yazar.
Fakat devam edemez. Hmid, hariciye memurluuna ne kadar bal olur
sa olsun bu yalnzlk hayatnda mhim bir rol oynar.
Sanat ferde dayanmakla beraber tima bir vkadr. iir, o kadar
benzedii duadan burada, tek bana olamamasyla aynlr.
Yukarda bahsettiimiz dddeki kararszlkta da bu gurbetin tesiri ol
sa gerektir. Hmid ehir azndan, etrafn konumasndan istifade edemiyen tek airdir. Bdhassa Londra dn nerettii eserler bu yokluu ok
iyi gsterir.
Bu yalnzla, onu btn mr boyunca takip eden Abdlhamid sans
rn de ilve edelim. Hmidin, zamannda neredilmi olsa ok derin et
kiler yapmas muhakkak olan bir yn eseri, edebiyatmzda talih ve dil
adamakll deitikten ok sonra ner edilmitir. Abdllahs-sagir, Liberte, Zeynep, Finten bni Musa*, hatt Garam bize deta lm
den sonra neredilen eserler gibi gelmitir. Fakat bununla da kalmaz. Bir
airin hi de lehinde olmayan bir eyi yapmaa, Abdlhamid Han'a sekiz
sene fasdayla iki defa iir yazmayacam taahht etmee mecbur kalr.
Sylemee hacet yok ki o sadece takip edilmi adam deil, susturulmu
adamdr. Yirmisekiz sene sren Londra ve Avrupa ikametlerinde o ka
dar az iir yazmas bu yzdendir.
Bununla beraber iirimizde, derki sahifelerde greceimiz gibi, en
ehemmiyetli ihtilli yapm, dzensiz, kendi iinde cezr med hlinde bir
dille de olsa inasi de balayan yendiin phesiz dk byk merhalesi olan
bir eseri ortaya koymutur. Bu eserin sadece yeniyi beenen, yeniye ken
disini veren edebiyatdar tarafndan tadlm ve sevdmi olmas bizim iin
o kadar ehemmiyetli deildir.
Bu yenilik devrinde hakiki eserin nesilden nesde gnderilen bir mesaj
olmas gayet tabidir. Kald ki Hamidin eseri etrafnda 1885 yllarna do
ru olduka kalabalk bir amatr ve okuyucu zmresi vard. Tark gibi

517
baka dillere de evrilen baz piyesleri ise hakiki mnda geni bir akis
yapmt.
Fikretin Abdlhak Hmid manzumesinden soma bu hretin yava
yava bir dhi air telakkisine doru genilemesi, hayatnn son devirlerinde
tebcil edilmesi hep kendinden somaki nesil zerinde yapt byk tesir
den ileri gelir.
Son olarak Hmidi lykyla mtala etmek iin eserlerinin kronoloji
sini gz nnde bulundurmak lzm geldiini syliyelim. Bu yenilik airin
de, gelenee bal, rahat devirlerin o birdenbire gelen feyzini aramak elbet
te doru olmaz. Hatt mesel Pukin gibi kendisinden evvel yarm asr
sren bir fikri hazrla da dayanmaz. Onun sanat eserden esere hazrla
nr. Bu itibarla Duhter-i Hind, Sahra, Garam gibi byk ve topla
yc eserler ne kadar ehemmiyetli ise aralarndaki kk tecrbeler de o ka
dar ehemmiyetlidir. Sardanapal, arkaik msralariyle Garama hazrlk
tr. Nesteren, Sahraya, Eber, Makbeme bir yn gizli bala ba
lanr. Bu yzden onu tanmak iin hemen her eser ayn derecede ehemmi
yetlidir.
Bylece hazrlanan eyin sadece dilin bir gei devrindeki bir teknik
olmadn belki btn cemiyete ait yeni bir duyu ve gr ekli olduunu
bir daha hatrlayalm.

m
ttR L E R l

1 M A K BERE KADAR

Hmidin Duhter-i Hinddaki Tenaggum manzumesinden, onun


yeni ekil ve ifadesinden rin tekml bahsinde uzun uzadya bahsettik
(s. 266). Bu piyesteki manzumelerin Hmidin ilk manzumeleri olduu
iddia edilemez. ok muhtemeldir ki daha evvel yazlm baz gazeller bu
lunsun. Yine o tahlillerde airin ilhamnn Lamartine'le eyh Galib arasn
da sallandm da grdk. Duhter-i Hind ile Sahra arasnda Sardanapalin ve Nesterenin tecrbeleri vardr. Bunlardan birincisinde Hmid
ehnme veznini olduka muvaffakiyetsiz msralarla tecrbe etmi, kin
cisinde ise takti'siz heceyi fazla sren bir dle kullanmt.

518
Bu itibarla Sahra onun asl byk iir tecrbesi olur.
Hmid iir eklinde yapt bu yenilii Mizanc Murad Beyin tavsi
yesine borlu olduunu syler u.
Duhter-i Hindnun arkasna Uave ettii yazda ise tiyatro hakkndaki dncelerinden sonra bu manzumeden, dilin garp manzume tarzna
olan istidadm denemek iin yaplm bir tercbe olarak bahseder ve neti
ceden memnun olduunu syler. Bu ekil tecrbesinin kendisinden ok
evvel baladn sylemitik. Kald ki Nmk Kemal de ona garp yolun
da iir tecrbesini tavsiye ediyordu.
. Bir ksm Avrupaya gitmeden evvel yazlan bu kk iir kitabnn
edebiyatmzda mhim bir merhale olduu inkr edilemez. Hi olmazsa ekd itibariyle batan aa yeniydi.
Sahra, ok defa bir antitezi gibi telkki edilen Belde ile karlatnlr ve hatt ikisi beraber yazdm zanneddir. Hakikatte ise bu anti tez
Sahra nn kendisinde vardr.
Kitabn banda gelen Honinn manzumesi XVIII. asr pas:orallcrini andran bir kr hayat vmesidir. Onu takip eden Belde-gzin iiri
ise byk ehir hayatnn hicvidir. Bu iki manzumeden sonra onlarn ha
yal ve ekil yeniliklerini devam ettiren manzumeler gelir. Birinci manzume
nin ok itibar pastoralini Hmidin hayatna balamann imkn yoktur.
Dmen-i smanda ebr-i seher
Dker evraka rize-i elmas
eb hull eyleyince aks-i kamer
Eder ecra srmalar dbs
gibi hayl ve dili kullan itibariyle yeni olan yakalaylar bulunmakla bera
ber btnn daha ziyade
Bir kadn destisiyle suya gider,
Erkei baltasyla ormana,
Yay omzunda olu bir yana
Geride st saar fakat duhter

s Mizanc Murad B eyi, ham isi irvant zde'nin lmnden sonra y atp
k alk t Sahib Molla nn evinde tandm tH tr a b n d a n reniyoruz.

519
cinsinden, tatsz ve hi bir surette geride brakmaa altmz divan iiri
nin iyi taraflaryla llemiyecek tasvirler vcuda getirir.
Bu manzumenin Atala, Paul et Virginie gibi okumalarn mahsul
olduunu kabul etmek daima mmkndr. Uzak, medeniyet d yahut me
deniyet hududu bir hasrete Midhat Efendide de rastladmz unutmaya
lm. Bakalar vastasyla da olsa Rousseau'nun baz fikirlerinin gei dev
ri edebiyatmzda kuvvetle hkm srdn ve bu balan yeni girme
e altmz lemin eiinde duyulan fturun da beslediini bir daha syliyelim.
Hmid bu iki manzumede sanatnn esaslarndan biri olan ztlar kar
latrmak hevesini bol bol tatmin eder. Filhakika Belde gzin, birka
sene sonra neredecei oBelde de o kadar cazibesini anlataca ehirli ha
yatnn tam hicvidir.
Sahranm ehemmiyeti bu kk karlatrma manzumelerinden zi
yade Mtehassir. Mtekif, Nevmd, Mz gibi airin yava yava hik
ye veya piyesin kahraman yerine kendisinin konumaa balad manzu
melerdir.
Mtehassir manzumesi, Duhter-i Hindnun, zaten piyesle alka
s pek sarih olmayan ve eserin iinde - tabi muvaffak olduu nisbette - li
rik bir not gibi kalan Tenaggum manzumesinin deitirilmi eklidir.
Bizce Sahray bu manzumeden balyarak okumak en dorusudur. O za
man airin kendi kahramannn azndan sz nasl ald ve manzumeden
manzumeye onu nasl benimsedii, hlsa yava yava kendi i macerasnn
fictionun yerine nas getii anlalr.
bununla beraber bu yer deitirme henz tam deildir. Filhakika
<Sahranm kabnda an edilen eserler listesi airin henz kendisini ficonda aradm gsterir.
Hi olmazsa Sahra ile ayn zamanda yazlan veya dnlen bu
eserlerden Garam, Kahpe tek bana ayn hikyelerdir. Ne olduunu
bilmediimiz Bir Yadigr ise belki de Garmn mevzuu ile alkal bir
poemdir. te Sahra bu romantik hikyelerden ve kompoze eserlerden
lirik iire geii verir.
Mtekif manzumesi bu hususta bize daha ok yardm eder. Yine
Duhter-i Hindnun etrafnda yazlm grnen bu manzumedeki
Yediim gehi sakz gehi ananas
tiim de usre-i ecer

520
gibi msralarla izilen dekor aa yukar Hint dekorudur. Fakat bu ekzotik dekor iinde anlatlan ruh hali onun bizi hazrlad ikinci azdan
konuma deddir. Fdhakika,
Vatanmdan bu semte yok mu gelen?
Syle ey bd! o kble-i ml
Oldu mu cey-i hasm ile pml?
msralarn 93 Harbinin bir aksi gibi almak.
Otururken evimde yrimle
Gurbete dtm ihtiyrimle.
Yo iken htr- mkedderimin
Revnak, mehveim o cnibde
Neyleyim belde-i ecnibde!
msralarn da Paris seyahatinin ikyetli bir ifadesi saymak daima mm
kndr. Hlsa iMtekif, Hamidin yaad bir duygudan, gurbetten
bahseder. Hatt daha ileriye gider, nahiv unsurlar birdenbire gemi, anjanbmanl msralarla beyit telkkisini deitirdii gibi romantizminin baz
hususiyetlerini de verir.
H alik belledim fakat zm
Bilmee mazhar olmadm hl!
beyti romantiklerden geme bir davranla da olsa kendisiyle daima cenk
leen ve kendisi karsnda aran Hamidin bir tarafdr. Bu manzumenin
son Terennmnde garip bir mersiye edasnda hatrlama ile trya bir
birine karr :
Her tecellsi nagehndir
Yatyorken bana mukabil olur
Glerek hb-gha dhd olur
Sanki bir nr- smndir
Bir mcerret mezra nazil olur.
Bu be msrada da iirin byk bir tarafn balar grmek mmkn
dr.
lm veya uzaktaki sevgilinin maveraya ait bir hayal gibi gelmesi,
bu yar rya, buluma, Makberde asd ifadesini bulacak byk temler

521
dir. Fakat bundan daha mhimi buradaki mcerret mezar tabiridir. O,
ocukluunun acayip ve muammal tesadf olan bo mezarn ta kendisi
dir.
Hmid, onunla kendisi arasnda yapt identificationda yine Makberin byk temlerinden birini bulmutur. Bylece mezar onun iirinde
insan talihinin byk ve esasl remizlerinden biri olmadan evvel bu iire
bir psikolojik durumu tek bana yklenen bir unsur olarak girer. Haki
katte bu, iirimizin garpllamak iin att ilk byk ve sarih admla
mersiyenin iine dmesidir.
Nevmd ve Mzi manzumeleri fonu bu suretle hazrlanan dra
mn hiss sahada genilemesidir.
Ki:abn sonundaki lfet ve Dvet iirleri dil ve hayl unsuru
itibariyle eskiye en yakn manzumelerdir. Bunlarda Hmidin sanat, Rza
Tevfikin o kadar gzel ve teferruatl ekilde anlatt19 eski m azm unlar
yenilemek tecrbesine ilk defa girer. yi dnlrse Nmk Kemalin ne
sirde yaptnn tpks olan bu tecrbe, Hmid'in iirinde devam edecek
ve bu iiri garip bir ikilie drecektir.
Bu sekiz manzumeye Tezerdeki Abdrrahmanissalisin mehur
hasbhalinin ilk eklini de ilve etmitir (Feragatkr).
oSahra s mn heyeti umumiyesiyle Avrupaya gitmeden evvel hazrlan
dna inanmak lzm gelir.

Hmid'in iir
anlay

Bu devirde Hmid, aruzun ahengini hafifletmek


ve eski iirdeki msra yekpareliini bozmak ister.
Nesterenin sonundaki aklamada31 angenbement'in, tabi yazabilmek iin, nesirden sonra en
mahsuldar zemin olduunu syliyerek bunun iin
sarfettii gayreti misallerle anlatr.

Bu misallerden bir tanesini verelim :

* R.za Tevflk, A bdlhak H m id ve m lhazat- felsefiyesi, stanbul


1344, s. 300. R za Tevfik bu h u su sta m isal o la ra k Bir hsnn hzn m anzu
mesi zerinde geni ekilde durur.
x Biraderim ... Beyefendi hazretlerine hitabm tay an bu m ektubun k i
me yazldm bilm iyoruz.

522
Her yer mahkemedir ancak beyn-en-ns
Katlime hkmedecek bir hak-ins
ehirde yok; fakat bu evde vardr.
beyitleri
Her mahkeme etse de beyn-en-ns
Yok katlime hkmedecek hak-ins
suretine tebdil edilirse elbette sanayi - cuyn- smine daha gzel akse
der. Fakat o zaman beyier nesir gibi okunmak hassasndan mahrum olur.
Msellemdir ki nesirde iin nedir orada? yazmaa Orada iin nedir?
yazmak mukaddemdin) (Nesteren s. 210-213).
Grlyor ki Hmid nesre benzeyen bir iirin peindeydi. Mtesadif
manzumesiyle bu msra anlay daha geniler ve eski msra daha derin
den ykmaa alr. lerde bu tecrbenin bsbtn vezinsiz iire kadar gi
deceini greceiz. Sahra nm yapt tesiri bu gn lmemiz kabil de
ildir. Onunla yeni bir teknik ve bilhassa yeni bir ak ve duyu ekli ede
biyatmza giriyordu.
Beldennin, Sahrann ilk tab'nda ilan edilen kitaplar
arasnda ad gemez. Bununla beraber bu iirlerin byk
Belde
bir ksmnn hi olmazsa Paris'te balandna eminiz. Ya
zk ki ekille beraber btn bir dnya grne tepki ya
pan bu manzumeler ok ge neredilmitir. Belde daha
sarih ihtilldi. Filhakika air burada asrlk ekilleri, iirin ayrlmaz unsur
lar sanlan mazmunlar, her biri Asyann bir kesine ve bir ananesine
bal kelime ve hayalleri ilhamndan tamamiyle atma benzer. Dil bile bir
an iin imalelere ve terkiplere ramen kendini bulmu grnr. O zamana
kadar ark ehirlerinin yar masal davetinden veya Boazii kylerinin,
eski bahelerin mevsim hasretinden, stanbul semtlerinden, kk din veya
tarihe dayananlardan baka yer ad tanmayan, sevgiliden onu eski hik
yelerin Leyl, irin, - veya Azralsnda gizlemeden bahsetmeyen Trk iiri
ne birden bire yabanc bir memleketin semt, elence yerleri, tiyatrolar,
mehur muganniyelerinin, artislerinin, elence kadnlarnn adlar girer.
Arada bir msran ucunda veya iinde lac. fiacre, sac. cascade gibi Fran
szca kelimeler akrdar. Yar alay, yar kzdrma ve meydan okuma ar
zusunun ilham ettii msralar birbirini takip eder.

523
Byle Ville-dAvrayde kalsak her gece
Bir aa altnda yatsak gizlice!
O Auteuil blblnn feryad
kmad gitti gnlden yd!
Bir ziyafet vererek kendime Saint Germainede
Bir gece kesb-i net etmeliyim jardinde
lk bakta daha ziyade bir alafranga merakls ile alay e d e n bir v o d
vilden alnma benzeyen bu msra ve beyitlerin Trke'ye garbn kapsn
amadklar muhakkakt. Bir medeniyet ve kltr daha ok ciddi bir ey
dir. Ona ancak onun iinde kendimiz olmakla eriebiliriz. F akat bu n a
bir balang olduklar, bu meydan okuyula iirimizin eski balarnn ok
kuvvetle sarsld phesizdir. Ondan sonra, hatt Hamidin dnlerine
ramen eski bu zlte devam edecek, bizi bugn zihniyete o kadar
ileriye gtren byk gelime hi durmyacaktr.
Dikkat edilecek noktalardan birisi de, bir iir kitabndan ok tam
XIX. asr modas gen, elence dkn bir hariciye memurunun hatra
defterine benzeyen, zevke, yaplan masraf beraberce dnen bu m anzu
melerde dilin sade Trkeye doru gidiidir. Sahra inasi'den sonra
dilde ilk yenilik hamlesiydi. Belde bu hamlenin geni ve d a h a datc
devamdr. Ne yazk ki Hmid bu deiiklii muayyen prensiplere b a la
madan yapyordu. Yahut bulduunu abuk feda eden bir mizatadr. O n u n
iin tecrbe hem ok tehlikeli, hem ok caziptir. Hmid bu manzmelerde nazm usul zerinde de pek durmu grnmez.
Beldede birok manzume daha vardr. Bunlarn iinde Pere-Lachaise adl mersiyemsi manzumeyi kaydedelim. Cenab ehabeddinin ilk
iirlerini ok evelden hazrlayan bu manzume, len sevgiliyle, onun arka
sndan alyan nianls, anne ve babas ile insana nefes alacak bir yer
brakmyan o drt ba mamur hzn ve matem manzumelerindendir.
Fakat aldanmayalm. Hakikatte o bir az da Paris'in dramdr. Hmid
bu drama hi olmazsa ilk eklinin Pariste hazrlandna emin olduumuz
Kahbede bir kere daha, bu sefer Hugonun yardmyla, dnm ee al
acaktr.
Bu manzume de evvel dili ile, sonra tpk Sahrandaki tabiat iir
leri gibi zihinden yazlm olmasna ramen, iine almaa alt hayat
manzaralaryla ok yeniydi.

524
airin bu Paris senelerinde Fransz iiriyle temsi nedir? Bu suale ce
vap vermek gtr. Herhalde onun be sene iinde st ste drt piyesini
adapteye alt Comedlei, bir trajedisinden ilham ald Racinei, duyur
tarzna yava yava ayak uydurmaa ve tezat dolu hayaller dnyasna gir
mee alt Hugoyu tand muhakkaktr. Yalnz bu sonuncusunun tesiri
daha sonra grnecektir. Sahra* ve (Belde de daha ok Lamartine ve
Musset'nin uzak tesirleri sezilir. Birincisinin daha bariz tesirini derki se
nelerde greceiz. urasn da syliyelim ki Hmidin garp iiriyle temas
hibir zaman msran i yapma tesir etmeyecektir. Hmid, hi bir zaman
garp iirinden kendisini bizim klsiklere gtrecek ekdde faydalanmaya
cak, ne cralann haylleri gelitirme tarzn, ne de msralannn srrn ara
yacaktr.
Denebilir ki onun iirinin tekniine daha ziyade piyes almalar h
kimdir. Nesterenden sonra yazd Tezerde u devri iin gzel ha
yali buluruz:
Sanrm bir peri-i zerrin-per
Dolar klbe-i ahznmda

Tezerden sonra gelen Eberde airin teknii eski belgatin tesiri


ne kaplr. Bu tesirde hi olmazsa vezni itibariyle rnei olan Fuzuli ve
eyh Galibin de pay vardr.
Sahradan sonra ve belki de ondan daha evvel Garam
vardr. lk yazlndan 46 yd sonra neredilen bu romanGaram
tik poemde hazrlan senelerinin Hmidini, dnceleri
nin ve sa n a tnn btnyle grmek mmkndr. Vka
Hmid daha bu yatan itibaren her eyini koyaca, ken
disini tam verecei eser ereveleri aryordu. Tank, bni Musa, daha
sonra yazlan Finten gibi Garam da her eyden evvel airin i dnya
snn, birbirleriye henz kaynamam ilaveler ve zenmeler halinde olsa
inle, bir eit fihristidir.
Poem d ve yazl itibariyle Sahradan ziyade Sardanapale ya
fan, daha dorusu bu ilk manzum piyesle 1297 den itibaren nerettii man
zumelerin arasndadr. Gariptir ki Hmid kuvvetli Fuzuli tesirine ramen
esfa mesnevilerden - bu arada zzet Moilamn Mihnetkennn ve Ziya
Paamn Harabat mukaddimesini de sayalm gelen bu yaz eklinde
kitabn nerini bekledii mddet boyunca yaptm sandmz deiiklikler
ve davelerde dahi srar etmitir. Vka Garamm arkaik dili ve bozuk
msra yaps Hmidin slplarndan biridir. Nitekim mrnn sonuna do
ra yazd manzum hal tercemeinde de hem lgati hem de Trkenin sen
taksm zorlayan bu ihmalci konumaya dner.

525
Bununla beraber, Hmidin eserinde onu karlayan bir baka poera
daha vardr : Ayn yllarda ayn buhranl dille fakat msra yaps ve tabiat
unsurunun bolluu ile daha yeni anlayla yazlm olan Kahpen. kisin
de de tiyatro tecrbelerinden gelen hareketli ve dramatik bir ifadeyle tek
bir insan konuur.
Hmid, Kahpe adnn Bir sefilenin hasbhali ine sansr tarafn
dan evrildiini syler. Bu doruysa, bu hasbhal kelimesini bulan Abdlhamid sansr eseri hakikaten anlam ve ona yardm etmi demektir. G e
rek Sahramn manzumelerinde gerek bu iki poemde tiyatro terbiyesi ve
zenii k plnda gelir. u farkla ki Kahpe yalnz prologdan ibaret bir
tiyatro eseridir. Garam ise sahne unsurlaryla tek bir insann azndan
konuan hikyedir.
Poem, bir ara delilie kadar giden bir genlik ak ve kskanlk
buhrannn hikyesidir. Hmidin ta kendisi diyebileceimiz kahramam-filhakika air azndan konutuu kahraman kendisinden ayrmak iin hibir
gayret sarfetmez, tersine olarak btn hususi izgiler onu Hraide gtrroturduu amlcada grd ve sevdii kadm bir bakasyla vuslat halin
de rastlad, kendisine benzeyen kzkardeiyle kartrd iin tmarhane
ye kadar gider. Ve oradan asl sevgilisi tarafndan karldktan sonra gen
kadnn lmne sebep olacak hatay iler. Beraber geirdikleri bir gecenin
elence bedeli olarak ona bir ellilik banknot gndererek hakaret eder.
Grld gibi hikyenin makanizmas ntibah ile La dame aux cameliasmn arasnda sallanr. Bildiimiz gibi bu devir edebiyatmz birka
yabanc kitabn etrfmda dner : Tlmaque, Atala, Paul et Virginie,
Graziella, La dame aux camlias ve Sefiller. Bunlar, falan veya filan
esere deil sanatkrn ahsiyetine tesir eden eserlerdir.
Garamdaki birbirine benzeyen iki kadn kahramannn zerinde de
biraz durmamz icap eder.
Sleyman Nazif, Garam a yazd Bir mukaddime de o sene (12921875) arolca'da oturan iki hemirenin aire bu eseri ilhm etmesi ihti
malinden bahseder 21.
Celleddin Harzemahn iki karsnn birbirinin ei olduunu, Araba
Sevdasunda da Bihruz Beyin bir yalan dolaysyla tek bir kadn iki ayr
insan zannettiini grdk. Hmid, bu benzeyi motifini ayn devirde ba
ladn syledii Zeynepte kullanmakla kalmayacak, senelerden sonra
Garam, stanbul 1341 (1923), s. 1.

526
hayatnda da arayacaktr. Bazan tamamiyle hayali olan bir eserin tesiri
btn hayata uzanabilir.
Eski ark masalnda sihir eklinde rastlanan bu benzerlik motifini
en son olarak Aziz Efendinin <Muhayyeltmdaki apur ve Hma hi
kyesinde grrsek de phesiz ona balayamayz
Bununla beraber, bir medeniyet ve kltrden brne getiimiz bu
devirde ayr ahlk kymetleriyle de gelse bu birbirinin ayn ahslarn ze
rinde duru, bu benzerlik merak bize bsbtn baka ekilde manl g
rnmektedir. Bu benzetme masalm yaratan insanlar hakikate bir eler
leminde kendi ahsiyeerinin glgeleriyle cenkleerek yayorlard.
Btn Hmidi, henz topraa atlm bir tohum gibi bize deta bir
lm sonrasndan gelen bu hikyede bulmak mmkndr. timi fikirleri,
yenilik ak, bir ade miras gibi tad snn ve zrd din ve ahlk te
lkkisini - trbedara yapt serzeniler, namuskr, alkan, dnyasna da
ahreti kadar bal ahlk kymetlerine sahip vatanda isteyen ve bunun d
ndaki tasavvuf cokunluklarn aleyhinde bulunan snn din ve dnya an
laynn tam hlsasdr - Nmk Kemal kanalndan gelen dnceleri, yeni
veya sonradan rendii felsefe ve eski teolojinin btn dvlanyla bu
hikyede bulmak mmkndr. Fakat asd mhimi bu kk kitabn, Hmid'in kendi i masalyla, amhcadaki bo mezarla almasdr. Bu dra
mn dekorunda ilk rastlanan ve zerinde durulan bu bo mezardr. Onun
sanatm bandan itibaren kaphyan lm fikri sabitinde ve felsef dn
celerde bu yar aka tedbirin nasd bir rol oynadm Hmid, kendisi anla
tr :
Eyledim andan elimle bir kitb
Byle bir fikr-i tebeddnle itb
Mnevi yyt oldu vrid htra
Bir tebeddl geldi fikr-i hzra
Hilkat-i lemden ettim ibtid
Geldi zihne hayret-i b-intih.
Garamda ksa fakat ok ak ekilde zerinde durulan bu ruh vkanm veya balangcn kendi hayatnda asd dramla karlaana kadar iir
den iire nasl genileyip derinleeceini derki sahifelerde greceiz. Unutmyahm ki Fatma Hanmn uzun sren hastal da bunu besler. Belki de
Garamn yazlmasnda bu hastaln meydana km olmasnn da te
siri vardr.

527

Filhakika bu ocuka dram ve manzume, itimai fikirlerin yanbamda biraz da M akbenin ilk msveddesi gibidir.
Hmidin zerinde Ziya Paamn tesirinden de bahsetmek lzm ge
lir. Denebilir ki Nmk Kemalin akirdi btn mr boyunca Terci-i
bend airinin pei sra yrmtr. u farkla ki Ziya Paa sadece baz:
garpl bilgilerin harekete getirdii Mslman arktr. Hoca Tahsinin tale
besinde ise eski felsefenin umumiyet itibariyle dna k m a m a k la beraber
bir angoisse, bir nevi phe haline girer. Ayrca Z iya Paay o kadar
megul eden kozmorafyamn verdii huzursuzluk da derinleir. le r d e g
receimiz gibi Hmid btn mr boyunca gkyznn boluunu v e y l
dzlar doldurmak isteyecektir. Hakikatte Ziya Paa ve Hmid yeni ilimle
karaan cemiyetimizin geirdii metafizik buhran verirler. A sl istenirse
Hmidin kahramann tmarhaneye gnderen ey bu buhrandr.
Bu aklamadan sonra Ziya Paa ile Hmid'ir.
arasndaki farklar sayabiliriz.
Metafizik endie

Ziya Paa, Allahn mahiyetini dnce ko


nusu yapmamtr. Halbuki Hmid, Allah' bir
problem gibi alr. Ayrca Ziya Paann hi ze
rinde durmad ruh meselesi Ue sadece bir hayret konusu yapt lm
keyfiyeti onun iin ok mhimdir.
Halk edp insanlar, hayvanlar
Sonra mahvetmek nedendir anlar?
diyerek d bir Allah fikriyle uyumaz grd lmn kanununa itiraz
ettikten sonra:
Y nedir lmek fen bulmak mdr?
Yoksa cismen mnkalib olmak mdr?
diyerek Makberdeki byk deiiklik* fikrine girer. Bununla da kal
maz, Makberin esasl temlerinden biri olan bsbtn kaybolma korku
suna da bu iirde rastlarz :
Inkb etsin olunca n-bedd!
Yok demektir cism-i bi gft nd.
Ruh dediimiz nedir? Ona Sofiyun (can), Tabiiyun mesleine slik

528

onlar ise (gaz) diyor. Bu iki zt fikir arasna zahiren byk ayrlklar
olmakla beraber bir noktada, onun ebedi olmas fikrinde birleirler:
Sermedi bunlarca rh- b-cesed
B zevl anlarca ol gaz t ebed!
Her iki telkki de Allahn eyada mevcut lemumul ruh olduu
nu syler. Allahtan bizde bir eser olduu iin, eyhler, mutasavvflar,
lemumul ve lemin iine dahil vahdaniyeti tasdik eden filozoflar zuhur
etmilerdir. Hmide gre bunlarn bahcas Spinoza, Schelling, Hegel, Ebu
Said, zzeddindir; hepsinden evvel Parmenide gelir. Bunlara gre, Allah
her eyin kendisine dnd merci-i asldir ve ruh da maddeden ona
dner. Fen erbabna gre ise kinan ve her eyin mahiyetini, mayasn
bir gaz (eter) tekil eder ki buna tabiat adm verirler. Ten harap olun
ca, yani lm vaki olunca gaz gitmi olur. Hmide gre iin hakikatine
vkf olanlar burada Allahla tabiat adn bir grrler; fakat arada gen
Hmidin sanatn bir nevi iptidai didaktie dren msralarla ifade etti
i, ihmal edilemiyecek bir fark vardr :
Hak irddir, tabat b-vukuf.
Filhakika mistiklerde bile, Allah emr nehy eder, kadir ve kahir, dil
ve zalimdir, Ehl-i fen ise kadere inanmaz, adna tesadf der. Man
zumenin bundan sonraki ksmnda tabiiyuna kar Hmid'in verdii man
tk ve ilzam edici cevaplar gelir; eski kelmclarmkine ok benzeyen bu
mnakaada Hmid lmn yokluunu iddiaya kadar gidecek gibi gr
nr.
Bizim Allah hakkndaki dncelerimiz itibar eylerdir. Yka kade
rin bir ok cveleri vardr ki nihayetinde lm kelimesiyle hlsa edilebi
lir. Ve belki de uurlu bir yaratc fikriyle uyuamayacak derecede zulm
manzaras arzeder. Fakat hakikatte hayat aslnda mevcut de ki lm
bir zulm olsun :
Yok olursak biz ne lyk itik
Kim bizi yoktan var etmi ol Seda...
Ruh mevcuttur, fakat grlmez, bu itibarla akla benzer ve bu ben
zeyi dolaysiyle inkr kabil deildir. Ruh, kinat dolduran zerrat- ulhiyetten bir zerredir.

529
Yaratcsn kendisine benzetmee alan insanolu hakikatte tecel
limin aynas olmaktan ok uzaktr. O hi bir zaman eref-i mahlkat
da deildir, nk hayata bal ve muhteristir.
Bizde hayvandan fzn zevk- hayt
Anda bizden az fakat havf-i memt
B-haberlikten beterdir ki beer
H-i ferdadan olmu ba-haber
Biz yaratt eylerin dnda Allah idrk edebir miyiz? Hayr, fakat
tecellilerinden birini, zaman i idrk edebiliriz. Asl yaratc, balang
Allah adnn muhafz, douran dourduunu yiyen odur :
Ey zaman, ey sni-i ry-i zemin
Cmi-i sr-i rabbl-lemn,
ensin ancak mebde-i dehr-i khen
Belki tarih-i lhiyette sen
Nm- hlik sende k alm ydigr22
Garamdan Makberne geen eyler yalnz mezar, lm ve yarat
ln srr ve insan talihi karsnda airin huzursuzluu deildir. Baz ruh
halleri ve hatt bir sabit fikre benzeyen temalar, ruh fobiler de umum
eklinde bir taslak addedebileceimiz bu eserden asl poeme ve onun ser
pintisi olan iirlere, lye ve Hacleye geerler. Bunlardan biri Hmid'in .sinir cihaz zerinde sessizliin yapt tesirdir. Sessizlik daha Garam yazd senelerde air iin, lm ile el ele yryen, onun ehresi
ni takman bir musallat fikirdir.

b zerinde durulm as icap eden bu para 1297 de Hazine-1 E v ra k ta


Zamana birka hitab adyla ve o zaman neri caiz grlm eyen m sra la n n y e
ri bo braklarak kmt. Bizim, Garam Makbere olan y aknlna r a
men Sahra ile Eberin arasndaki devirde yazlm gibi m ta l a etm em i
zin bir sebebi H m id'in Makbere kadar olan hemen h er k itab n d a adna r a s t
lamamz ise br sebebi de ok esasl b tr dnceyi htiva ed en bu p ar an n
ay n neridir. Hmid Makberde bilindii gibi, belki de felsefe tarihinize az ok
ciddiyetle m erak sard genlik devrindeki bu zam an an layna b ir daha dnmlyecektir. Bununla beraber k itabn baz yerlerinin d ah a s o n ra ve b ilh assa
*Makberden hemen evvelki devirde yazlm olmas ihtim ali de vardr.

F . 34

530
Dnse lihlerle her yer mahere
Bence kfidir u tenh makbere
Bir sknetmi o pek b-meymenet
Srrn dehetle duydum kibet
Zr bl izdiham miz olup
Trmr olsun kymet-hz olup
Burlar yasm lhi daimi
Anmayn t ol skt- muzlimi!
T o gnden samta kinim var benim,
T o gnden nle-c-yi ivenim..
Bu msralarla, Makberin az tesadf edilir derecede gzel paralarndan
biri olan :
Yasn nesi varsa kinatn,
Lkin bu derin skt dinsin!
feryad bulunan paras arasndaki fark, eklini teksifte (condensation) bu
lan asl dnce ile ilk aratrmann arasndaki fark gibidir. Garam, he
nz ahsiyetinin hudutlarn almam bir airin eseriydi. yle ki btn
bunlar iin, airde hayatm altst edecek ve ahsiyetini tamamlayacak tra
jediye bir ruh hazrldr, denebilir.
Garamda btn dank grnne ramen buhranl dilinin de
yardm ettii bir kompozisyon benzeri vardr. Eski msra erevesinde ve
mukayyet kafiyede kalm olmasna ramen Hmid sylemek istedikleri
nin hemen hepsini sylemitir.
Kitabn sonlarna doru tesadf eden tmarhane sahnesi ise tek ba
na zennde durulmas gereken paralarndandr. Bu sahnede Hmid de
lilerin azndan devrin birok byk tima meseleleriyle megul olur.
Aylklarn kmamas, hzinede su-i istimal, medreseleri tenkit. Yl
dzdan memleketi idare eden Abdlhamidin ahs, etrafndaki dalkavuk
lar. Kbrs meselesi, mabeyinciler, Mahmud Nedim Paann Rusya'dan
ald iddia eden para, Nmk Kemalin efkr- umumiyeyi ikaz iin bey
hude yere sarfettii gayret, dost kayrma iptils, hlsa devrinde uyank
bir admn grp beenmiyecei eylerin hepsini bu deliler leminde ve
onlarn azndan dinleriz.

531

Hmidin ilham 1297-1299 seneleri arasnda


yeni bir hamle yapar. Bu, evvel Hazine-i evHazioe-i Evrak-
rak, sonra Gne mecmuasndaki iirlerin
daki iirler
devridir. Hmid, Hazine-i Evrak ta Garam
ve Sahrann bir arada airi gibidir. lk ner
ettii manzume, Zamana bir ka hitab, do
rudan doruya Garamdan alnm bir paradr
Bir vza bir mevize,
Mazi yolcusuna t yolu, yine Garamn itimai taraflarn tekrarlar.
Fakat Hazine-i Evrak m onsekizinci saysnda (1297) kan Mnacatla
birdenbire Garamm seviyesini aan bir okunlukla onun gizli temlerin
den biri olan din-felsefi meselelere gireriz. Bu iir ve onu takip eden Bir
sfilin tesellisi, Melekttan sfilne bir nazar manzumeleri, aa yu
kar Makber airinin, bir taraftan yava yava iinde konumaya ba
layan lm fikri sabitiyle, bir taraftan Ziya Paann tesiriyle nnde a
lan problemlerin hemen hepsini toplar. Kozmorafya bu yenileme devri
nin hakikaten byk endieler getiricisidir. Hmid, burada Ziya Paa gibi
sadece hilkatin sr ve azametinde Allahn byklne delil aramakla kal
maz.

Z am an parasnn byk ehem m iyeti sonundaki :


Bende tezyif eyledi maziyi hl
Hle de ti gler bt-kil 0 k l

beytiyle, H midLn kendi zam an karsndaki vaziyetini aik r b ir ekilde ta s


rih etm esidir. <Hazine-i E vrak sn yedinci saysnda kan Lhika iirinde
Benzer tide fak a t maziye hl
Geri pr-feyz u kem l olmu bu gn
beytiyle de ayn ru h haline eski reybie ok yakn bir ekilde dnm oluru*.
*Ey zam an, ey sni-i ry-i zemin
' en sin ancak mebde-1 dehr-i khen

C m i-i sr- rabbllem ln


Belki tarih-l ulhiyet de sen

gibi m sralarda ifade edilen fikirleri N ew tonun, zam an m u tla k bir varlk
sayan ve T a n n mn bir nevi o rgan addeden Sensorium Dei telkkisine b a la
nabilir. D ah a a a d a k i:
<Bzen insan d e r tecelli bendedir

H albuki zt-1 tecelli endedir

beytinde yaknlk daha aikrdr. Bu beyitten sonra gelen m sralard a ise H


mid b ata kadim, edebi olm ak zere A llaha a it bir ok sfat dorudan
doruya zam ana nakleder.

532
Onlar ki u fevkimizde kin
Ecrm- zm iinde skin
Fik mi cihniyana Yrab
Onlar daha m aceb mukarreb
Hikmetlerin ey hakm-i kayyum
Onlarca daha gzel mi ma'lm
Ho siret ho lika mdrlar
Bizler gibi mbted midirler
Fn mi ya sermedi midirler
Yrab Yrab nedir bu ecrm
Kimler ediyor iinde rm
Onlar m desem aceb melekler
Elbette teh deil felekler.
Hmid'de insan artlarna isyan bu msralarla balar. Bu insan art
larm gemek, meleklere imrenmek, hatt meleklemek arzusu, hlasa bir
nevi angelisme Hmidde daima grlecektir.
Sahradan sonraki eserler arasnda Garam, fikirleri itibariyle ne
kadar mhimse bu Mnacat manzumesi de o kadar mhimdir.
Bir safilin tesellisinde bu isyanla onun bir baka ekli olan melek
lere imrenmenin genilediini grrz
Ey encm-i ecrmda rm srenler
Bizden daha merfu muall msnz siz?
Ahkm-ber-i hikmet-i Mevl msnz siz?
Sizlere dahi var m ya ahkm srenler?
Bazlar Garamla Makber arasnda yeni bir devre tekil eden bu
rlerin en mhimi phesiz ki t Mnacat tr. Onda biz Makber in belgat oyunlarna kadar btn bir teknik hazrl grrz. uras var ki
devir ayn vezinle yazlan Eberin de devridir.
Hayret! olunursa fikr tahmin
Bu subh ile ibtid-y tekvin

* Angellsme, m odern tenkidin bulduu tabirlerden biridir. Fazla bilgi


in bk. M arc Eigendinger, <Posie e t tendances, Neuchtel, IM S.

533
Hayret! klnrsa vd Yrab
Hayret! cereyn edip gelen nehr
Ger olsa maks ti-yi dehr.
gibi msralar bir tarafa
Bir yanda o maher-i avlim
Bir yanda benim garb halim
gibi Makberin lklar vardr. Bu iki sene Hmidin en velt devre
lerinden biridir. Rize ve Potiden yazd bu iirlerin iinde Bir ryadan
sonra gibi yan legiaque, deta sevgili yerme kendi ei (aoublure) ile
konuan iirler, Bir bcek yahut Cemiyet-i beeriye gibi kafiye ve fi
kir oyunlar hep bu devrin mahsulleridir. Hmid'in Ebenden sonra il
hamna adamakll hkim olmua benzeyen Makber vezni almalar
n da bu arada sayalm.
Bah bana Sekt-i melih - Hmidin ndir azapsz ve lmsz ak
iirlerindendir - adl bir iir yazacak kadar bu vezinle uramas kuvvetli
bir Leyla ve Mecnun tesiriyle izah olunabilir (Hazine-i Evrak, nr. 23).
Yine Hazine-i Evrak m otuzdrdnc saysnda Sivastopoldaki
Trk ehitleri iin yazlm mehur Ziyaret manzumesi kar.
Merhaba ey asker, esselm ey
Vatan urunda can veren ehy
Ey u vdide hk olan asker!
Bu iir tarzna, hemen ayn senelerde eskiyi bir bakmdan - hi
olmazsa di itibariyle ve hatt dili takribi kullan itibariyle - devam etti*
ren Kabr-i Selim-i Evveli ziyaret ile, saraya taviz vermek iin ondan
daha sonra yazlan ve birincisi kadar kuvvetli olmadn Hmidin de
syledii Merkad-i Fatihi ziyaret manzumelerini ilve edersek Bom
baya gidene kadarki almalarn hlsa etmi oluruz.
Bu almalara, Hindistanda yazd manzume daha ilve edilir:
Klbe-i itiyak, Krsi-i istirak ve Zamane-i b. Bunlar Odurdaki manzumelerle bu iirde Hmid yukarda sylediimiz gibi romantik
iire biraz daha yaklar. Fakat artk kendisine mahsus bir iir tarz ve
sistemi vardr. Bu manzumelerin ilk ikisinde Hmid o zamana kadar pek
de arar grnmedii geni msraa kavuur. Fakat eski musammat eklini
kabul etmesi yznden baz msralarnda vard olgunlua manzumele

534
rin btnnde muhafaza edemez. Ayrca bu iirler Hmidin sanatnda
Londra'daki iirleri iin de bir balang noktas olur.
afak bir nehr-i hzn eyler reh-i mmd-i hnundan
Der bin i'r-i muzlim ol ziynn her stnundan
yahut:
aret klmada ecar semt-i l-tenhyi
per emvc kalkp perde-i kudret-penyhi (Klbe-i itiyak)
gibi devri iin yeni ve geni ahenkli msralarla asl yeni iire, zihn oyun
larn dnda yeni bir sz gzelliine alrz. Bu manzumenin bir nevi
aksi sedas olan Krsi-i istirak ta ise
iner sisler iinde bir kk kz khtan tenha
Doarken necm-i b-hb- seher peyd vu n-peyd
Geer peyk- sab dunda aks-i ci-i dery
Ceres yd- vatanla eyliyor derdimi ihy
gibi msralar vardr, ite bu derinden ileyen ahenk, bu lednnlik H midin asl bulduu eydir. Sahrandan ve onu takip eden tecrbelerden
sonra ilk byk merhale bunlardr. Biraz sonra Makber ve ona ba l
rler bu ilhamda bir nc merhale yapacaklardr. Fakat asl d evrin d e
kabul eden, taklit edilen, Rza Tevfik'in, Cenabn ilhamlarn idare ed en
ve Fikret'e ahs kalabilmek iin behemahal baka eyler yapmak zaru re
tini duyuran Hmid, bu allmam ahengi ile ok sari iirlerin H m id i
olacaktr.
Makbernle ayn ylda neredilen Bunlar 0 'd u r d a
yine tabiatten gelen unsurlarn hkim o lm a sn a
Bunlar O'dur
ramen bu iirin ne havasn ne de olgunluu
nu bulabiliriz. Denebilir ki bu kk kitapla H
midin sanat bir nevi cezr med halindedir. B u
na mukabil Hint manzaras ve ferd dram ar basar. Evvela birincisinden
bahsedelim :
Her yenilik nesli bir keif ile ie balar. Hmid daha Rize ikametin
den itibaren tabiat kefetmiti. Kald ki daha evvel Duhter-i Hind ile
buna bir muhayyile oyunu olarak balamtr. Onu her zaman yakalamasa
bile daima peinden komak ister. Fakat daha iyisi bunu kendi azndan
dinliyelim :

535

Her telif-i ltif bir mevk-i tabinin tasvir-i mnevisi, her mellif bir
mesire-i kudretin mahlk- bedayiidir. Her cybar bir hiss-i mteheyyi,
her aa bir fikr-i skin, her sehap bir hayal-i ulvdir. Tabiat, o ne fev
kalde bir airdir ki btn sr uaradan zuhur eder.
Biraz aaya doru u grel la tesadf ederiz :
Ey temaa-y kevakible ihya ettiim geceler!3 Hmid sadece tabi
atn ilhamn kabul etmekle kalmyor, her sanat eserini muayyen bir ta
biat gzelliinin mahsul addediyor ve tabiat sanatn balca kayna ola
rak alyordu. Filhakika bu kitapta ve hatt ksmen Garam ve Bir
sefilenin hasbhali de dahil olmak zere bu devrin btn lirik eserlerin
de d lem stndr. Hmidin tabiat manzumelerinin yazf taraf, husu
s ve teksif edilmi izgileri pek az bulabilmesidir.
Btn eserlerinde olduu gibi bu manzumelerin belli bah vasfla
rndan biri de airin ilhamm ilk gelen kafiyenin idare etmesidir. Bunlar
Odumun daha yeni olan rgsnde bu zayflklar daha fazla gze arpar.
Gurbette vatan adl manzumenin nc ktasn bitiren aadaki beyit
bu hususta iyi m isldir:
Kular uuurdu nr iinde
Kular ki verirdi syt Hinde.
Birinci msran zengin canlandrmas, ikinci msrada birdenbire sner.
Ayn manzumenin ikinci kt'asm bitiren beyitte :
Dalardan akard alayanlar
msramn bulunmas belki zaruridir, fakat bu cansz mozayik ta hemen
arkasndan gelen,
Birlemi idik hep alayanlar...
msranm gzellii ile hi bir zaman badaabilecek kuvvette deildir, im
di ktay tam okuyalm:
a

M ektuplar I, kinci m ektup.

536
Dalar ki vakar ile sanrsn
Refi tetk-i sehb ederler;
Ummna dnp hitb ederler;
Emvc- kenr ile sanrsn
Yekdieri mhitb ederler.
Kular uuurdu nr iinde
Kular ki verirdi syt Hinde.
Burada nc msran gzel hareketine bakn; ve sonra bu gzel haya
lin sahille dalgalarn birbiriyle alay etmesi gibi lzumsuz bir oyun urun
da harcanmasn dnn. Onda, tam eklini bulmam msran yerini zih
ninde bo grmek itiyad yoktu.
Bunlar Odumu dolduran manzumelerde Hmidi Hint peyzaj deta
arpm gibidir. Bu renk ve k israfm, nisbet ve muayyeniyet fikrini k
ran tabiat zenginliini bize verebilmek iin air her areye ba vurur; hat
t resimdeki mnasyla tabiat karsnda bile alr.
Gezinir hod be hod elimde kalem
Anda bilmem ne eylerim hly
Resmi km gibi bu manzarann
Kt stnde ir olur peyd...
Fakat fazla bir ey yapamaz; yukarda sylediimiz gibi grdklerini hat
rann ve muhayyilenin scaklnda eritip yeni bir ey gibi ortaya atamaz.
Bununla beraber rimizin tedenberi tabiat karsndaki duruunu
deitiren bu manzumelerin btn bir neslin yzn yeni bir leme e
virdiini, Cenabtaki, Fikret'teki peyzaj hazrlam olduunu, aruzdaki
msra yekpareliini krdm, konuma hususiyetlerinin iire ilk defa bu
manzumelerle ve Hmidle girdiini, mitolojik hayal ve isimleri Trkeye
onun soktuunu bir daha tasrih edelim.
2 MAKBER DARES

Makber

Yukarda Hmidin iirinin lm dncesi etrafnda te


ekkl ettiini ve bu noktadan yryerek bir nevi metafizik endieye vardn sylemitik. Bu iki teme ayn de
virde yazlm iki eserde rastladk. Sahra ayrlkla l
mn birbirine kart iirlerin kitabyd. Garamda ise

537
bu duygularn yanbanda baz felsef fikirlerin airi ne kadar huzursuz
kldn grdk.
Hmid daima byk construction eserlerinden holanmtr. O k
k ve mkemmel iiri de byk poemi severdi. Onun iiri bu ina
eserlerin birinden brne halka halka geniler. Sahramn (yani Duhter-i Hindnun) halkasnn yanbanda, belki bir az sonra Garamn,
ondan sonra da Makberin halkas geniler.
Fatma Hanmm ackl sonu Hmiddeki tohumun gelimesine elbet
te hizmet edecekti. Zaten daha hastalk zamanlarnda, saknlmaz felke
tin sezileri iirini kaplam gibiydi. Pot den yazd mektuplarn ounda
bu korku bulunduu gibi, Bunlar Odurdaki Bir ibirar manzumesi
nin altnda u acayip not vardr: Merhume iin vefatndan iki sene ev
vel sylemi olduum mersiyedir. Hindistandan ayrlmadan evvel Ekrem
Beye yazd bir mektubun baz paralarnda ise Makberin asl mersi
ye ksm hemen hemen hazrdr, denebilir26.
Hmid'in lm fikri etrafnda bu srarn gsterdikten sonra bu mev
zuda devriyle birletiini de syliyelim. Btn ferdliklerin dnda devir
dediimiz yapcy kabul etmezsek hibir sanat vkasm lykyla izah ede
meyiz.
lm XIX. asrn banda, romantizmin tesiriyle hemen her edebiya
tn belli bal temlerinden biri olmutu.
Romantizmin klsik terbiyedeki akl ve mantn hkimiyetine kar
getirdii ferdilik, Allah fikrinin din erevesinden k yeni bir panteizm
di. Bir taraftan sanatkr duyularnda serbest brakt gibi br yandan
da cemiyet ve tabiat kanunlarna kar isyana sevk etmiti. nsan her iki
dununda da kendisini hakszla uram sayyordu. Byle bir enfsilk
iinde tabiatyle lm karsndaki vaziyet de deiecekti. Filhakika bu de
virden sonra lm insan talihinin artlarna kar en keskin ikyetlerin
frlatlmasna vesile oldu. Denebilir ki iir ve insanlk romantizmle felsef
bir devire girdi. Klsik devirlerin bir nevi muvazaa ile Allah fikrinden
ayrd talihe kar yaplan ithamn ekli deimiti. Mersiye birdenbire
iirde ne geti. Bu kendisini duyularna brakm insan iin tabi bir ey
di. Bir bakmdan iir terbiyesini Garp ve Fransz romantiklerinden yapan
Hmid iin burda Lamartine, Musset, ve bilhassa Hugo rnek olacaklard.
Fakat tesir bir tarafl addedilmemelidir. Din iirin byk temlerinden bi

M ektuplar, I, s. 206.

538
rini Kerbel mersiyelerinin tekil ettii slm edebiyatlarnda, kitabe-i
seng-i mezar, lm tarihi gibi deta mstakil bir nevi bile douran mersiye
iirine garpten daha fazla tesadf edildiini ve arkn daima teessr un
sura iirin byk kaynaklarndan biri gibi baktn biliyoruz. Bunun dn
da daha XIX. asr banda bu hissliin ne kadar arttn yukarda gr
dk. Hmid'in doduu yllarda, ta eyh Galip'ten balayarak mersiye, ta
rih manzumelerinin dnda yava yava n plna gelmiti. Filhakika kif
Paa'mn lme nasl stndm ve kk torununa ne kadar tesellimiz bir
ztrapla aladm hatrlatalm. Fakat bu devirde mersiye yalnz iird;
kalmaz, o zamana kadar hi grlmemi bir ey, musikiye de geer. Dede
Efendinin torunu iin besteledii o gzel Beyat ark btn cemiyetin
havasnda bir nevi pre-romantik bir ruh halinin hkim olduunu bize an
latr.
Bylece Hmid'in mersiyeye gitmesi iin btn bir zemin hazrd.
Fakat eskinin tesiri, cemiyetteki bir deiiklie aikr bir cevap olan bu
yakn rneklerle de kalmaz. Btn yenilik iddialarna ramen Tanzimat'tan
sonraki devir slm edebiyatlarna ve bilhassa Fuzul'ye yeni bir dn
devridir de. Fuzuli'de ise btn zihniliine ramen mersiye ve lgie
esastr.
Btn bunlara bu intikal devrinin ruh haletini, eskiye yz evirme
nin umumi vicdanda uyandrd akslameli ve nihayet bu medeniyet buh
rannn kendiliinden dourduu din-felsef meseleleri, eski erevenin iin
de nehyedilmi felsef tecesssn yeniden douunu da ilve etmek l
zmdr. Daha biz Garamda lm dncesiyle bu fikirlerin vanyana ve
beraberce durularm grdk. Makber, yaanm bir dramda bu yanyana yryen eylerin birbiriyle kaynamas, meselelerin ruh hali ekline
girmesidir.
Kald ki iire kelimenin ve redifin delletiyle giden, mevzuunu ok de
fa ekilde arayan, hatt muhayyilesi kelime etrafnda ileyen bir gelenek
ten gelen airlerin kendilerine yeni ekilleri, slplar yaratmaya vesile ola
cak konular bulmakta ektikleri sknty ve zarur olarak hayatlarnn arzalarn eserlerinin mihveri yaptklarn da dnmek icap eder. Byle bir
durumda lm gibi mhim ve ackl bir hadise zaten santimantal davran
lar iirin kendisi zanneden bir nesil iin tabiatiyle n plana geecekti.
Makber sadece bir mersiye deildir. O felsef dnceylc mersiye
unsurunu bir arada yrten bir eserdir. Yani mersiyenin dokunup geti
i yutucu yahut abuk geici zaman ve kaybolan gzellik veya saadet,
yahut kymet fikirlerinde kalmaz, bu boluklardan bir nevi tezat ve p

539
he dolu metafizie hatt bir ebed adalet fikrine geer. Onun iindir ki
lden ziyade lmn kendisiyle doludur ve btn gelimesini onun
etrafnda yapar. Vka airin kaybettii sevgili manzumenin her hareke
tinde kendini gsterir, fakat dnceden gelenler daima stndr.
Vlakberin hareket noktas, ad, yani mukaddimesinde byk ve
lemmul bir hisin veya bir phenin mahfazas olarak gsterilen me
zardr. Mezar, Hmid iin hakiki bir fikr sabit, gereklerin stndeki ger
ek, btn srlar kendisinde toplayan bir srdr. Gh edebiyat boyunca de
rinleen bir uurum, gh byk ve korkun deimenin hain sembo
l toprak yn, veya etrafm kaplayan dehetli muammann cevap alnmaz
timsali bir ta paras olur. Manzume, dnceleri, pheleri, iman ve tered
dtleri, ve inkrlaryla, isyanlar, o mahzun teslimiyetleri ilk bu iaretin,
bu kendi stne kapanm remzin airde uyandrd dncelerden, birbi
rini takip eden ruh haletlerinden teekkl eder. Iztrap meleinin kovalad
biare bir insan, omuzlarnda hep ayn yank ve ayn acyla dncenin
snrlarn gezer, her fikrin kapsn alar, teselli arar, bir hal aresi d
nr; hepsinden ayn kati cevab alr: Bilemezsin! kide bir bu dnce
ve lk maherinin arasnda beyaz ve solgun bir hayalet belirir. O, gh
eski ehresiyle gelir, gemi gzel gnlerin kifayetiyle gler, konuur; gh
hasta deinde mitle yesin arasnda medet uman gzlerle kendisine ba
kar. Bazan yetim ocuklarn iaret ederek kaar, air onu yakalamak iste
dike kaybolur, eyann deiikliine dalr, ormandaki uultu, rzgrda^
ki feryat tabiattaki gzellik olur. Yldzlarn nda gler, gne aydnl
nda okar ve en ufak bir srar jestinde tekrar byk ve ebed inklbm
remzi olan mezar haline girer, bir l olur. Hi bir Orpheusa Euridice'sini lmden tam ekmek nasip olmamtr. Onun iin air bu hayale ko
tuka, verinde yokluunun kendisine ac ac gldn grr. Yeni ba
tan karsnda insan talihinin ve uurunun byk ve ebed hadlerini tekil
eden sert ve yekpare duvarlar grr: Allah, edebiyat, lm... Izdrabnn
iinde onlara sarlr. nk lmn karsnda tefekkr - velev en bedbin
ve zalimi olsa bile - yine bir nevi hlyadr, ve bu hlyann sonunda kaybe
dilenin ve onun hakiki mahfazas olan kendi benliinin akbeti vardr. Bu
bir ebediyet hlyasdr, insana bir sknet verir. Fakat asl realite olan ztrap bu hlyada da onu rahat brakmaz. Tam mulk bir metafiziin or
tasnda iken birdenbire bir lkla uyanr, kendisini yine mezarn banda,
ayam basaca tek salam toprak olan ztrapla babaa bulur.
Abdlhak Hmid ve mlhazat- felsefiyesinde Rza Tevfik, Makberi vzh surette anlamak iin ok gzel bir teklifte bulunur :

540
Mamafih o kitab tertipsiz bir diyalog eklinde telkki ederseniz, te
nakuzlarn ou mahvolur gider. r dedikten sonra Makberin esasn Hmidin Heraklit gibi dnen - biz Garamdan beri Hmidle Heraklitin
mnasebetini biliyoruz - ve gidenin bir daha dnmiyeceini syliyen akl
ile btn hayatn gayesiz bir tecrbe olmasna bir trl raz olmayan g
nl arasndaki bir mnakaaya irca eder ki ok dorudur:
Ey akl byktr ztrbn
Ey rh sahihdir cevabn.
Akl muztariptir, nk anlamak iin yaratlmtr; fakat sorduu suailer cevapsz kalmaa mahkmdur. O halde muakale ile meseleyi halle a
lacaktr; halbuki kendisi de bilir ki bu muakalenin dayand hesap, ken
disine ait bir hesaptr. Dardan bir eye dayanamaz.
Ruh-gnl- ise akldan daha muztariptir; nk sevgi ve hicran do
laysyla bu meselelere baldr. Belki de asl kyameti o koparyor. .Akl
gnl teselli etmek ister. Fakat nnde alan bolukta aczini itirafa mec
bur kalr. Bu sefer muztarip fakat mahiyeti itibariyle rahmete, hidayete m
sait olan gnl onu kurtarmaa urar. Gnln bir kuvveti vardr : hayat
ve tapnma duygusu.
Fakat Hmid bu meseleye kolay varamaz, yahut orada fazla kalamaz.
Btn varlk ona doru gidiyor; yerine gelen de ona doru gidiyor,
yani lyor. Bu, btn rakamlarn kendisine inklp ettii byk ve mu
azzam bir sfrdr:
Bu sfr nedir hisb iinde?
Erkam ona inklb iinde.
Bu lk-sual epeyce bozuk msralarla da olsa varln bizdeki eh
resini deitirir:
Bir h-i z vcd yhut
Bir kabrdir ztrb iinde
lm veya hayat, olan ve ortada durmadan deien bir ey, bir ge
lip gitme var (Burada Mslman Hmid, Heraklit'e tekrar yaklar; zaten
onda Heraklit esastr.)
s R za Tevfik, Abdlhak Hmid ve mlhazat- felsefiyesi, stanbul
1334, s. 101.

541

Fakat gelenler nereden gelirler ve gidenler nereye giderler? Grdkle


rimiz nedir? Esas olan lmn yahut byk deimenin, ki Hmid buna
Garamdan beri inklp der, brnd btn bu ekiller uan, kay
bolan hayaller midir? Yoksa her ey yalnz Allahtan m ibarettir?
Daha manzumenin banda Allah'a inandm biliyoruz. Fakat gr
nen dnyann bu Allahta be olsa kaybolmasna raz olmaz. Zaten bunu
yani lm tam kabul etseydi btn bu isyanlara lzum kalmazd. Poemin
inkiafn yapan eyler de daima bu ayrlardr. O halde Hmid, kinat
tan mstak bir Allaha inanyor.
Allah nedir? O da gne gibi bir m-y nr-manzar, yahut da biz
zat kendisinin verdii isimle bir Tfl- ekberdir a .
ktn m huzr- Kibriyya
Bildin mi nedir o tfl- ekber?
Msm ki r zdr bk si
Masum, ki handedir likas
Gehvresi dmn- matem
Bziesi inklb- lem
Etmiti seni o hlik- rz
Fikrimde vcdnn ziyas
Canan biliyor o tfl- canlar
Perverdesidir o tfln anlar.
a Tfl- E k b er-E n fan t Subllme - H ugoya m u a srlan tarafn d an verilen
isimdi. Bununla b e ra b e r slm tasavvufunda snnl akideye en aykr olanlarda
bile grlm eyen bu hayale Devran- m uhabbet m anzum esinde en sarih iz
gileriyle ajjk ilh E ros (KUplton) o la ra k rastlarz :
K ak- lyem ta
Bll im dd U elfz
O lur ndl-1 ikaz
E vet b ir tfl- ekber
KI o lm u tu r elinde b u lem b ir oyuncak
K rar olduka m uber
M akberadekl tfl- ekber haylinin bu devirden evvelki eserlerinde de
rastladm z bu ta n rd a n gelm esi ok m uhtem eldir. N itekim M akberden ni
hayet b ir ki sene evvel yazlm olm as icb eden KUlbe-1 ltlyakda
E der tfl- m uhabbet siyb- lem i ted v ir
m sranda a ir b ir istia re eklinde olsa bile kadim ak lahna Pagannlsme
devrindeki yerini verir.

542

ster kinatn dnda mutlak yaratc olsun, ister her eyin kayna
bir vcud- mutlak olsun, Hmid onun idrk edilemiyecek bir sr ol
duuna kanidir.
Bu srr bilen o zttr kim
Esrarna zt mtemildir.
Allah sr olduu gibi ruh da bir sn yahut muammadr. Ve Allah
fikri ile abes fikri birleemiyecei iin, devam eden, bekas olan bir
srdr. Fakat bu devam nasl bir devamdr? Daha evvel:
nsan olamaz zevle kail
Zir yaamaz o hle kail
Fnilik ile mukayyedim ben
Bzan sanrm mebbedim ben.
Msralar ile kaybolmasn reddettii bu ruh, mcerret bir ekilde mi
yaayacaktr? Rza Tevfikin ok gzel gsterdii gibi duygular lemine, e
killerin dnyasna bal olan Hmid, bu cesedinden soyunmu mcerret ru
ha raz deildir :
Tecrd ile ruhum olmuyor d
Bir cisme var ihtiyc mzdd
Hatt yalnz beden de yetmez, uur ve ihsaslar da lzmdr. Daha iyi
si btn paray okuyalm :
Bensiz melektu neyleyim ben
Nefyimde sbtu neyleyim ben?
Ey rhu klan gzmde pervz.
Oldun mu o iyanda demsz?..
Ol yerde nasl geer zamanlar?
Mer'i mi zeminler smnlar?
Grdnse ne gzle grdn eyvah,
Srh o nrdan ne anlar?
Dendan ne bilir gd-y rhu,
Makber ne bilir saf-y rhu,
Ol akldan sthan ne anlar?
Bilmezse mekn, mekn, ne anlar?
Sensiz bulan intih-y rhu,
Bir zerre grr fez-y rhu;
Olmazsa vcd ile berber
Ben neyleyim beka-y rhu..

543
Manzumenin daha balarnda, bu fikre, lenden bahsederken baka
bir ekilde rastlarz. Ortada bir deime var. lmn umuma amil bir ka
nun olmas, yaama kuvvetini mevcut oluunda bulduu, kendi kendisini
ikrarn biricik mesnedi olduu bir vcudu kaybedince onu teselli edemi
yor. lm bir kelimedir. Tek bana kalrsa nihayet yaamak gibi bir hal
samlabilir de. Fakat arkasnda gizlenen deime dnlrse tahamml im
knsz bir realite olur.
lmek, yaamak, ya can ekimek
Razyz, aman! Fakat deimek!
feryadndan sonra kars iin :
Topraklara dmeseydi yle
Dtyse tegayyr etmeseydi,
Kalsayd o halde bitmeseydi...
diye feryt eder. Bir baka yerde de bu ztrap:
Tuttum seni stme ykldn
msra ile tam bir isyana gider. Ama ruh yayormu, biare ve muztarip,
belki de kaybettii vcudun ve onun ihsaslarnn htras ile mevcut olan
bu ruhdan bize ne? Bununla beraber bsbtn yok olmann karsnda bu
na da raz olur. Filhakika bu lzumsuz pazarl
Yok phe ki eski hli yoktur
Lkin umarm zevli yoktur.
beyti bitirir.
Grlyor ki Hmid, iddetle ahiret meselesine baldr. lm iin,
o bir inklp demek hi bir ey halletmiyor. O varn yok olabileceine, ka
ni deildir. Btn isyan burada toplanyor. Nereye gidiyorlar?
Bilsem nereye gider gller...
Bu phelerle, korku ve isyanlarla Hmidin vard ey, tapnma his
si, zaman zaman ancak bir teselli olabilir. Dorusu istenirse bu teselli ki
tabn nihayetinde adeta onu bitirmek iin gelir ve lde kayna olan
azaplarla beraber devam eder. O kadar ki buna bir fasit daire denebilir.
Bu daim mcadele kurduu hadlerle olduu gibi kalr. Fatma Hanm'n
acs her ac gibi sknet bulduu zaman bile lm fikri airde devam

544
eder. Artk bu iirinin tabii havas .olmutur. Btn ilham onun etrafnda
toplanacaktr
Hmid kendisinin iddia ettii ve bakalarnn ok defa inand gibi
felsef fikirlere pek yabanc deildir. Bilkis diyalektik lisan gayet iyi bi
lir. Bizzat kendi ifadesine gre Mevlnann ve Hugonun mekteplerinde
yetimi olan bir airde buna taaccb edilmez. Filhakika Allah iin
Esrarn zt mtemildir
msran bu kadar toplu bir ekilde syliyebilmek iin felsef lgati ok iyi
bilmek lzm gelir.
Hmidin kendine mahsus bir felsefesi var mdr? Bu suali iirin felse
feye ihtiyac olup olmad suali kendiliinden karlar.
Yok, bunda azbdr azbm,
Ry olamaz hayl hbm
Hilkatte abes ne var ki, olsun
Bir emr-i nehiy bu kalb-i mehm *
Hmidin manzumeleri arasnda Makber, ekli ile
de hususi bir yer alr, ikinci beyti tek bama ayr kaMakber'in
fiyeli ve yedinci msra serbest olan bu sekiz msral
yazh tarz
ktalardan mteekkil manzumede, be defa tekrarla
nan kafiyenin mhim rol oynamas gayet tabiidir. Bu
eklin tesiri sadece okuyana inhisar etmez. Manzume
nin nescini de yapar. Filhakika her sekizlikte birbiriyle kafiyeli olan iki
msra bir nevi balangtr, gelecek msralarda gizli ve aikr devam ede
cek hayal veya fikir onunla balar; yalnz birbiriyle kafiyeli olan nc ve
ve drdnc msralar, tedai deimese bile hi olmazsa hayal ve fikrin iin
de adeta bir muterize aar. Birinci beyitle ayn kafiyede olan nc be
yit onu devam ve hatt inkiaf ettirir. kinci msra birinci beyitle kafiyeli
olan beyitlerde ise Hmid ok defa elde etmek istedii neticeye varr3!:
Ben im di llerle m uhabere ediyorum . H ayallerle konuuyorum. A rad a
lm dad etm ezseniz im diden sonra greceiniz iirlerim bsbtn b a k a bir Us a n olur. (Gayret, 14 ubat 1301).
Bu m ektubun Uk fk ra s bize H m id in ispiritizm a ile megul o ld u fu fik ri
n i verirse de M il k astetti i iirinin havasdr.
B u rad ak i emri nehiyden m a k sat bo i tir.
J! Rza Tevfik bizden ok evvel bu k t a eklinin Makbern yazlna
y a p t m sbet ve m enfi tesirler zerinde durm utur, bk. a. e., s. 481.

545
Yr b bu mezr ok derindir
Umkan denilir sana karindir.
Bizce bu mu yoksa krbghn,
Dmez mi bu frkata nighm,
Cnn gibi topra hazindir
Yd gibi ekli dil-nindir
Bu makberenin iinde Yr b
Bilcmle melikin defindir.
yahut:
Bin illete urad o bkes
Hi kimseler olmad meded-res
Billh ann bykt derdi
Derman diyerek fign ederdi
Trik gznde p ile pes
Her gittii belde oldu mahbes,
Yoksa sonu bu ztrabn
Mmkn m olur karmamak ses?
Baz ktalardan manzumenin btn kudretini tekil eden dank d
nceleri bize hakiki duygu halinde veren bu son msralann yukardaki kt'ada olduu gibi birdenbire dmesi Hmid'in belli ba zaaflarmdandr.
Grlyor ki Hmidde asl mevzu kafiye oluyor. airin ilhamm o
idare ediyor. Hikye, yani hatrlamalar, istitratlar, fikirden fikire sra
malar ile manzumenin dokusunu o ryor.
Manzumenin byle bir at zerinde kurulmasndan zaman zaman te
sadf edilen o birsaml ifadeyi, bir fikr-i sabit ta r a f n d a n kovalanyormu duygusunu kazand muhakkaktr. Fakat Hmid bu ktalan her va
kit idare edemez:
Yrb ne muhassenttr bu!
yn sana kinttr bu!
Mahlklarn ne hotur Allah.
Kim der ki bu suna botur Allah;
Her eyden elezz haytdr bu
Bak yr-i meleksimtdr bu
Bu m seher bu gk bu encm
Amaya ne iltifttr bu.
F. 35

546
Hemen hemen yansndan fazlas Trke namna tashihe muhta olan
bu sekiz msran iinde sadece eklin erevesini doldurmak iin sarfedilen gayret dnlrse Hmid'in ne g bir i yklendii grlr.
Kahve ya ay ierdik erken
Kalkp piyano alard, derken.
Birden odama firar edip ben.
gibi lzumsuz ve cazibesiz msralar32,
Mefkud idi haric sebepler
En nce kusr bende oldu
kabilinden manzum nesirler,
Akrep mi yedim, ylan m yuttum
Yazdka mrekkebi kuruttum,
Bir ey diyecektim h unuttum.
gibi ltifeler - baka bir isim bulamadm - biraz da bu kafiye tarzndan
gelir.
Bununla beraber Hmid'in hi bir zaman msra ve dil zevkini - za
ten birincisi daima kincisine baldr - ve iyi ii sabrn tatmad, ksa
cas, airden ve iirden asl beklenecek eyin peinde komadn da unut
mamaldr.
Ayrca Hmid mesnevi vezinlerini kulland zaman eski mesnev
dilinin nakselerini bir miras gibi kendisinde hazr bulur, Makberde Eber>de olduu gibi eyh Galibi hatt Fuzulyi hatrlatan msralar var
d r33.
Makberin gzel taraf lklardr :
Kaldm m demiti yolda bir gn
Hindistan'n denizlerinde!
Cnnn o gnk hli eyvh,
Eyvh benim bu gnk hlim!
32 B ir ta ra fta n da bu msralariD cesaretiyle yaanm h ay atn iire girdi
ini unutm yalm .
Makber ile eyh G alib ve F uzulnin m nasebetleri hakknda bk. Fevziye Abdullah T ansel, lk, Xt, nr. 59-60, 1938 A nkara.

547

Bed mest-i gazab elimde bir cm,


Dursun diyorum bu seyl-i eyym!
Bk o enis-i dilden eyvh,
Beyrut'ta bir mezr kald!
Ey hastalara veren iflar!
k Fatma lahdden kyam et!
Ydmdaki hline devm et!
msralar ve benzerleri, bilhassa yukarda geen
Tuttum seni stme ykldn
msra ve Trkede yepyeni bir imaj olan,
Bir dvar szntsyla b-fark
Lyk m kan alaym kederden
gibi beyitler Makber in asl iir tarafn yaparlar.
ilhamm hep aym seviyede tutamamasna, lzumsuz taraflarnn ok
luuna, ve bilhassa Hmid'de daima grlecek olan aruz ihmallerine ra
men Makber, Trk iirinin bir tarafnda daima kendini duyuracak b
yk bir rpermedir, Hmidin ztrab iirimize o zamana kadar tatma
d bir derinlik getirir.
l, Makberin daha sakin bir devamdr. Onda *Makberi vcude getiren unsurlarn ounu bulamayz. Evvela
l
her an mezarn terketmee hazr hayalet yoktur, buna kar
lk onun mezarda olduu fikri de airi bir lhza brakmaz.
Eski kaside tarzna ok benzeyen bu on parann hepsinin
sonunda, dnce bir mnasebet bulup Beyrutta kumlara defn edilen
sevgili vcude dner ve onunla biter. Bu suretle mezar yine fikri sabit
olmakla devam eder34. Burada da isyan vardr; Makberde olduu gibi
m

B azen Hmld'e zevksizce m acabre-m akber- olan m sralar da ilham

eder :
B lru tt a ku m lara defn ettiim o gonce-fem in
B itip dudaklar, m eydna kt dend&n.

548
lm realitesiyle Allah fikri uyuamaz, ve yine onda olduu gibi, hatt
daha iyi gelitirilmi bir ekilde akim, Allah'n hakikat ve mahiyetini id
rkteki biareliinden ikyet eder. Evet, akl Allah' lykyla idrk ede
mez. Bununla beraber her an ebediyyetin srrn zorlamaktan vaz gemiyen vicdana (gnl) bir cevap verilmesi lzmdr. Bu cevap yine ayn Tan
r duygusudur. Akal ve hatt gnl - can ve vicdan - lmn eya iin bir
hakikat olduunu kabul etmelidir. Bu hakikattir ki bizi Halika giden yo
lun bana, yani hayret hissine gtrr, bu itibarla tapnma hissini ii
mizde uyandran odur.
Evet hakkat-i ey trb eklinde
Bunun edillesi var b-hisb eklinde.
dedikten sonra :
Grnmyor bize ems-i hakikatin nru
Fakat sehb- yandr nikb eklinde
beyyle mahiyetini anlyamayaca Allah'a dner. Bu neticeler Hmid
iin her zaman bir had tek etmez, tenakuzlar ve inkr eklinde isyan
lar tekrar balar :
Sktdur kacak secdeden, sallardan
Gnl tann ede dursun rbb eklinde...
Nihayet:
Bu ta cebinime benzer ki aym makberdir.
D skn ile *hir dernu maherdir.
beytiyle balayan dokuzuncu parada mersiye tefekkrn yerini
onunla biter.

alarak

Hacle bu silsilenin bir sene sonra neredilen nc hal


kasdr. O kadar yakn olduu Makber ve lde lenHacle
le beraber lmemei kendisinde affedemiyen air burada,
tabir caizse, psikolojik bir ihaneti hikye eder. Fikir, d
ardan baklrsa, yaayan gzellikle, htra gzelliin bir
zihinde ve bir hayatta mcadelesine benzer. Hakikatte ise, Hmidde sk
sk tesadf edilen mezar ve zifaf odas (beik) antitezinin arasnda bir dram

549
dr. Yaayan gzellikle len sevgili, her ikisi de Hmide kendi lemleri
nin nizamn teklif ederler. Bilhare Zeynepte greceimiz bir zihn m
cadele, eer Hmid kendisine bir iir iklimi gibi ald lm fikrinden
uzaklaabilse ve iirden iire genileyebilseydi, eseri bir nevi hayatn za
feri yapard. Fakat byle olmam kurtarc dnceyi bulamyan Hmidin ilham, sadece bir sansalitenin epeyce gln telnda kald iin
poem adet lmn zaferi olmutur. Hacle, dil ve ifadede tekiler
den daha insicamsz ve daha ihmalcidir. Trkenin zevkine uymayan alaf
ranga msralar bu manzumede balar. Her d Allaha ve sevgiliye ken
dine has bir ekilde hitap eder. Trkede bu itibarla Franszcadaki siz
hitab yok gibidir. Hmid ise sadece hayal ettii sevgiliye siz! demekle
kalmaz, mukaddimede yeni iirle gerek ekil ve gerek szlk bakmndan
teslim olduu eski iir arasndaki fark sen ile siz arasndaki farkta
toplamaa alr. Bununla beraber Haclede eklin eskiliine ramen
konuma btndr. Aadaki msralar Servet-i Fnun iirinin, Servet-i
Fnundan ok evvel hazrlanm diliyle yazlmtr:
Muzlim hakikatimle azb- cahmle
Bir lein-i dierde hayliyle cennetin
Seyl-i fenda mevc-svr-i sirik-i yes
Zrinde berk- h sahb musibetin
Mevhm bir yzn gam- hicriyle girye-nk
Ecr kh destine k tabiatm
Sevdl bir trb ile peyrev mekabire
Rikkatli bir atsna mazhar meiyyetin
Hasret-ke-i mehabbet idim ben bu hkde
Bir mncemid almeti serd-i firkatin
Bir hzn-i dim ile bir zdl-i b-vcd
Bir mevce-i badi bu ummn- zulmetin.
Bu msralardaki mevhum yz, sevdal bir tr ab t , rikkatli ata, hzn-i
daim, mevce-i bad gibi terkiplerde Fikret'in, Cenabm dillerini ara
mak hi de yanl olmaz. Fhakika Hmid, Hacle ile inasinin ve N
mk Kemalin hatt Makberin dilinden ayrlmtr. Ayrca bu on ms
ran iinde mnnn dalmas da eski msra anlayyla alkay tam bir
kesitir. Fakat bununla da kalmaz. Yenilii dta arayan ir kabul da
ha g, daha az muvaffakiyetli bir yn tecrbede bulunur.
Aadaki paralar da daha ziyade bir vodv parasma benzer :

550
Bir yandan aa derken zuhr edp
Siz tuttunuz beni yed-i efkatle vh vh!
Necm-i midimi grrm itil klar,
Benden yana nighnz indike gh gh
Olsun fed size eb-i neyl-i mhitb
Ben neyleyim bu mumlan siz varken h h
nc manzumedeki beyitler bunun baka trlsdr :
Siz bir meleksiniz ki bu ifrite dtnz
dem sanp da zihninize vermeyin taab
Siz bir meleksiniz ki grnce likanz
Efal-i seyyiem kp ikrr olundu hep
Lkin yine bu alaa siz merhamet kln
Zir odur bu hilkati nazike mveceb
sr lr sizin yine gemez nazriniz
Her eb tevelld etde de bir necm-i z-zeneb
Bir ak- dimi bana mevhbdur hem an
Yoktur serimde ayrca bir fazl-i mkteseb
Kalbimde surdan gremezsem de ben eser,
Bazen mizacm bulurum mil-i egab,
Olsun feda bu eb size olsun feda feda
Hindusitan- pr zeheb Iran- btarebr
Vezin ve kafiye yznden m vecebnecm -i z-zeneb - kuyruklu yldz
yerine - gibi eskinin bile iltifat etmedii kelime ve tabirleri kullanmak di
le kar bir rpda kaytszlktan baka bir ey deildir. Son beyit ise
bir msran veznini Hmidin bazan ne kadar glkle, daha iyisi ne kadar
ehemmiyet vermeden doldurduunu gstermesi itibariyle dikkate deer :
Olsun fed bu eb size olsun fed fed
Hindsitn-i pr zeheb rn-i btareb!
Birinci msrada hecelerin onunu tekrarlar tekil ediyor ikinci msrada ise vezin yznden Trkenin Hindistan Hindusitan ekline giriyor.
Buna mukabil Haclede:
Hayret kar br yan dvr- hayretin

551
gibi gzel birka m sra :
Az ok haylden gelir inna teslyet
Hep ibirardr, yz glmez hakikatin!
gibi imle zorluklarna ramen, herkes tarafndan benimsenmi beyitler, ki
tabn asl dm noktas olan
Makberle Hacledir iki mahir oyuncusu
Ftrat deriz bu perde-i i'cz-i kudretin.
Makberle Hacle birbirine zev zevcedir
Bnsi bin yetim ile yz bin bvvetin!
msralar bedbinlikleriyle gzeldir. Ancak bu cins msra ve beyitlerdir ki
eseri kurtarr. Hmid, Hacleye yazd mukaddimede iirde yapt de
iiklikten aadaki satrlarla bahseder :
Bundan bilmem ka sene evvel Sahran namyla bir kk kitap
kmt. Bu kk kitabn iirimize ne byk inklap getirdii debamzm malmudur. O kitabn delletiyle bugnk tarz- garb-i iirden en
evvel mesul olan mellif ise mellif-i acz-muterifdir.
Makber vki olmu bir musibeti mtemil olduu gibi Hacle vu
ku bulmu bir meserreti mil deildir. Hacle hayal, Makber haki
kidir. Hacle bir insansa Makber bir tarihtir. Makberin dedii ol
mu bir ey, Haclenin murad ise - olsayd byle olurdu - demektir.
Fakat bizce bu satrlar ve btn iiri yukarya aldmz
M akbenle Hacledir iki mhir oyuncusu!
msrayla balayan parann delletiyle, onun nda okumaldr. O za
man Hmidi kafiyeleri kestane fiengi gibi patlayan ve zifaf telyla
dolu baz paralarda istedii eyin ne olduu anlalr. Hakikatte Hmid
burada, beeri komedinin peindedir. Makber bir feryattr. Haclede
ise onun balang noktas ile alay vardr. Hacle bu gzle grlrse
hakiki kymetini kazanr. Onun lisanla alay eden taraflarnn da Makberi o kadar kt ve zalimce karlayan Muallim Naci tarafdarlarnn ten
kidine bir nevi cevap olduunu syliyelim. Mukaddimenin iddetli iddia
s da buradan gelir. Hacleden biraz sonra Gayret mecmuasnda ne
rettii Nkfi manzumesi hem bu iddiay hem de iir dilini deitirmek

552
hususundaki arzusunu aka belirtir35. Zaten Beldeyi bu srada neret
mesi de ereveleri artk umursamamaa karar verdiine iyi bir delildir.
Rza Tevfik iyi bir tenkit kitab olan Abdlhak Hmid ve miilhazat- felsefiyesinde MakHmid'de Hugo
ber ve lm n yazlnda Hugonun ve biltesiri
hassa onun Dieux adl epopesinin tesirinden
srarla bahseder. Katibemin mevzuunu Sefil
ler deki Causetteden aldn aka syleyen
Hmid'de bir Hugo tesiri daima vardr. Hi olmazsa iir ve airi anlaynn
Hugoya ok yaklat ikrdr. O da Hugo gibi her eyden evvel bir sr
aratrcs, maveray gren ve gaibi iiten olmak ister. Haclenin aa
daki beyitleri bu anlay ok eksik ve geliigzel olsa bile ifde eder :
ir odur ki emini bir hsn-i muhtecib
Klmaz beri tecelli-i vicdan-nvzdan
ir odur ki semine sesler gelir mdm
Bir perde-dr- mutribe-i cilve-szdan
Pr-hardr gznde ann inkif- gl
Mahzz olur ne yolda olsa kef-i rzdan
Fikren klar seyhat- edvr- dimi
B-bavf u itinb neb-i firzdan.

35 kincl iddia ilk k tadaki


Nasl erheyleyim ben derdimi cd nakfi
Du nks tazarr bl-eser feryd n k af i
ikyetinden sonra
Evet tarz- kadm-i iri bozduk herciimerc ettik
diye balayan beinci k tada; birinci iddia ise
Giiier m i mteme dnyda hibir shib-i insf
Felket grmemisin derdimi eylersin istihff
msra'lamun bulunduu nc k tada aka grlr. Drdnc ktadaki
Bugn ben yazdm elbette yazar ahfd nkafi
msrayla ve bilhassa altnc kt'amn btnyle Hmid dilde yapt deiiklik
lerln nasl farknda olduunu syler.

553
Bu anlay Fintenin sonunda Doktor Thomasm syledikleriyle
tamamlamak mmkndr. Filhakika orada biz dehann ulhiyetin saileri,
insaniyetle melekiyetin fevkinde, kanatsz olarak umaa muktedir, st
taraflarnda yalnz Allah, ne ocuk, ne gen, ne ihtiyar olarak tasvir
eddiini grrz. Bu ezeliyetle ebediyet arasnda gidip gelen zeklar cemiyet-i beeriyece her biri bir byk inklba sebep olacak birka nak-
kadem yahut eser-i kalem braktktan sonra yollarna devam ederler36
Fintenin yazl tarihi dnlrse Bldan bir sesin deta ilk ms
veddesi gibi alnmas mmkn olan bu kk konumada Hmid'in iir
ve air anlay biraz daha ileriye gitmi yani Hugoya biraz daha yakla
mtr. Gerei u ki gerek 1850 den sonraki iirlerinde, gerek William
Shakespeare den balayarak btn nesir eserlerinde Hugo, airi gayesi hr
riyet fikrinin terakkisi olan insandaki lh zeknn bir nevi tecellisi adde
der. Ona gre air peygamberdir.
Bununla beraber Hmid, Hugo kadar cesur deildir. Bilhassa siste
minin banda grnd Makber devrinde bu cesaretsizlik daha sarih
tir. yle ki, La fin du satan ve Dieux airi srr gren olmakla
yetinmez, daha ileriye gider. O, 1856 da bitirmi olduu, fakat ancak l
mnden sonra neredilen (1886-1891) bu iki poemden itibaren kendini
Musadan ve Isadan sonra gelen nc peygamber addediyor ve eski
cabalistique akideleri Hristiyanlkla, modem ilimle birletiren bir kozmo
goni ve panteizmde yeni bir din ahlk teklif ediyordu. Hakikatte bu b
tn bir sistemdi37. Bilindii gibi Hmid, Makber silsilesinde, ilk piyes
lerinde o kadar yer verdii ahlk ve hrriyet meselesine-hi temas etmez.
Hatt lde beer iradeyi bile deta reddeder. Dncesinin byk p
he kavislerine, st ste birok akideleri yoklamasna, hatt mevlev mu
hibbi olduunu sylemesine yani tasavvufla alkasna ramen sonunda
daima snni Mslman kalmtr3S. Bununla beraber arada baz yakn
lklar vardr.
Hugonun hayr ile errin ayn kaynaktan yani Allahtan geldii
3* Finten, stanbul 1927 (ikinci tab'), s. 428-429.
37 Denis Saurat, Victor Hugo-Et Les Dieux du Peuple, Paris 1943 Edi
tion du Vieux Colombier.
Victor Hugonun felsefesi iin bk. Renouvier, Victor Hugo le philosophe.
Ayrca Paul Berret'in *La leende sicles des Victor Hugosunda Victor
Hugonun fikirlerinin takip ettii istikamet ve geirdii deiiklikler hakknda
ok sarih ve toplu malmat vardr.
Garam m sonunda bu eserin ilk defa olarak tefrika edildii 29 Knun- sani 1913 de gnderdii mektup.

554
dncesi Hmidde de grlr. Fakat kozmogonisinin esas olan cabalisique
akidelerle39 Hmid'in hi mnasebeti olmad gibi gerek Makber sil
silesinde gerek dier eserlerinde bizatihi er meleine (eytana) de rastlan
maz. Hakikatte, byle bir Hugo tesiri varsa, bunun Hmidin ilhamn daha
ziyade slm tasavvufunun iire mal olmu byk unsurlarna gtrdn
bylece tedenberi mevcut olann tazelenmesine sebep olduunu sylemek
daha doru olur.
Hugoya o kadar yakn olduu akl-ruh mcadelesi de bu kaynaa
balanabilir. Nitekim Hmid, Makberde bu mcadeleyi Fuzuliden ald
bir beyitin etrafnda to p lar40. Bununla beraber o da Hugo gibi phe
kelimesinin zerinde srar eder.
Dieux airi ile byk benzerlik noktalarndan biri - poetik imajlar
bir tarafa brakrsak - Allah telkkisinde ikisinin de istiyerek ayn tena
kuzlara dmesidir. Filhakika Hmid, Makberde kinatn dndaki Al
lah'la herevin kendisi vcud mutlak birletirdii gibi yukarya aldmz:
Msm ki rzdr bk si
Msm ki handedir likas
beytiyle balyan parada Allah tekvin ve temiyetin kendisi olan isim vc
sfatlariyle hem fil-i mutlak hem de efalinden sorumsuz - keyf - grnr.
te bu tenakuz hlindeki anlaya bu sefer yine kabal yolu ile. Hugoda
da rastlarz41. slm tasavvufunda ise esas itibariyle bu kartrma ve tena
kuz yoktur. Allah tecellisi olduu kinattan ayrlmaz. Snn akidede ise
Allah kinatn dndadr. Burada Hmid ilk stad Nmk Kemal'den ve
zaman zaman o kadar yakn olduu Ekrem Beyden ayrlr Allah daima
irad ve fil-i mutlaktr. Hmid bahsettiimiz sorumsuzluk fikrine :
C etmede vahdet-i Huddan
Menb ki deil habr madan

bk Deni Saurat a. e., s. 18, v. d.


Makber-, stanbul 1303, s. 55.
Bir ir-i a'zam bu hicran
Etm i bilirim u yolda nln
Ben akldan isterim dellet
Aklm bana gsterir dallet
Her ey geliyor bana Fuzli
En sonraki ilmimiz cehlet.
i bk Deni-s Saurat, a. e., s. 91 v. d.

555
beyitiyle bir kere daha dner. Bylece keyflik luurlie kadar gider. Bu
son dncenin Voltairein Allah dncesine irca kabildir. Filhakika
Voltairein bir nevi determinizm eklinde kabul ettii takdir-i lhi tefer
ruatn zerinde durmaz42.
Makber in ahiret telkkisi de bu iki airin mnasebetlerinde bizi d
ndrr. Hmid intihardan, Allah ve mcazat korkusuyla ekinir. Fakat
bu mcazatn cehennem korkusundan geldiine dair bir iaret yoktur. Bi
lakis ebediyet boyunca Fatma Hanmdan ayr kalmann korkusuna benzer43.
Denebilir ki onun da ahreti Hugonunki gibi cehennemsizdir. Bilhassa
Makber dairesinden sonraki iirlerinde Baldan bir sesde, Tayflar ge
idi nde, Ruhlarda, Ilhan ve Turhan piyeslerinde biz ruhlar sarih
ekilde fezada dolar, kendi lemlerinde merhaleler kaydeder grrz.
Fakat istenirse Hmidin Hugo ile mnasebeti Makberden daha
evvele karlabilir. Daha Sahranm nerini hemen takip eden eserlerde,
Hazine-i Evrak taki iirlerde bu tesire rastlarz. Mnacatn heyet-i
umumiyesinde ve bilhassa meleklere dair paralarnda bunu sezmemek ka
bir deildir. Murad Beye Rizeden yazd o gzel mektuba da alm ol
duu Ibni Musann bir ktasnda
Feritelerin mekn mdr acep cibl
Ki zirveleri semda nihn olup gidiyor.
beyti Hugonun iirinde o kadar istihale geiren Olemp imajnn bir baka
ekli olabilir. Hakikatte Hugoda en ok rastlanan kelimelerden biri olan,
melek kelimesini Hmid'de de ayn derecede sk grrz. <Krsi-i istirak,
tKlbe-i itiyak manzumeleri birok taraflarndan Hugodur. Fakat bilhas
sa ayn devrin mahsul olan Zamane-i ab da bu yaknlk daha barizdir.
Bu sonuncusuyla Hmidin iirine Hugoda o kadar rastlanan deniz gi
rer. Fakat asl mhim olan lm fikrinin iki airde de hakimiyeti, mezar ve
beik kelimeleri arasnda bulunan mnasebettir. Vka Hmidin beer ko
medisinde beiin yerini daha ziyade zifaf yatann aldn yukarda gr
dk. Fakat bu bir cebir haddinin baka bir harfle gsterilmesi gibidir. Asl
muadele doum ve lmdr.

Rza Tevfik, Hmidin bu fikri Hoca Tahsin Efendiden alm olduunu


kendisinden duyduunu syler. rade-i lahiyenin bu ekilde tecellisine Hugoda
da rastlanabir.
Makber, 3. 51.

556
Grlyor ki Hmidin Hugo ile mnasebeti Makber den hatt neir
tarihine baklrsa Hugonun Dieuxsnden ok evveldir. Filhakika kasi'den sonraki edebiyatmzda btn bir Hugo tesiri vardr. Nasl 1867 de Pa
rise giden Nmk Kemal menfasndan dostlan vastasyla gazete karan ve
Napolyon hkmetine yldranlarn yadran Hugonun hrriyet idea
linin tesiri altnda kalmsa, ve ondan btn bir nesille beraber terakki
mistiini almsa, Parise 1876 da, yani Hugonun menfasndan dnn
den ok sonra giden Hmid de yukarda anlattmz sebeplerle onun felse
fesinin ve iirinin byk unsurlarnn tesiri altnda kalmt, denebilir. Unut
mamal ki bu devir, tiyatrosuna varncaya kadar Hugonun eserinin o za
manlar iin hi de yeni olmamasna ramen Fransz cemiyetine yeniden
hkim olduu bir devirdir.
ite Makber ve l devrinde bu dank tesirler daha ak gr
nr. Bunlar Odundaki iirlerle Makberin arasndaki byk fark da
Hmid'in hayat tecrbesinin dnda byle bir milin varln dndre
bilir. Fakat bu tesiri Rza Tevfikin yapt gibi Hugonun Dieux snde
aramak bizim iin imknszdr. B u Rza Tevfikin naslsa gaflet ettii
kronoloji meselesidir. Bilindii gibi Fatma Hanm 1885 de lr (Rum
1301 - Hicri 1303). Dieux 1891 de, Makber ve l ise 1885 de
neredilir .
Bu tarihler de gsteriyor ki Rza Tevfikin dedii gibi Hmidin zerin
de bu devirde henz neredilmemi bulunan Dieuxnn tesiri olamaz.
uras var ki Dieux ve La Fin du Satan, Hugoda, br eserlerin
de dank olarak grlen unsurlarn topland bir kemal noktasdr.
Bu iki din-felsefi epopede anlatlan fikirler, bazan sadece tohum, bazan ayr gelimeler eklinde br eserlerinde, Les Contemplationsda,
William Shakespeare de, Les Legendes des Siclesin baz manzumele
rinde (bilhassa 1882 de, yani Hugonun salnda neredilen nc ks
m nda), hlsa 1856 dan sonra yazd btn eserlerinde vardr.
Hugonun cemiyet ve insanlk dnceleriyle beraber yryen bu dinfelsef sistemin balangc bilindii gibi Les Contemplations un sonunda
ki Karanln az benimle byle konutu manzumesindedir.
Bize gre Hmidde bu savdmz eserlerin ye bilhassa bu manzume
Bilindii gibi Makber* ve lm n neir tarihleri Rumi 1301, Hicri
1303 dr ki Mildi 1885 e gelir. F atm a Hanm'm lm ise H. 1302 de, ayn
yeni Mildi sene iindedir. Dieux ise Hugonun lmnden onalt yl sonra
kar (1891).

557
ile yine Les Contemplations un ikinci ksmndaki kz iin yazd mersi
yelerin tesirini aramak en dorusudur.
Hugonun Dieuxde bilhassa zerinde durduu agnostizme de bu
saydmz eserlerden varm olabilir. Kald ki btn XIX. asr tefekkrn
de ve Mslman mistiklerinde sistemli ekilde olmamak artyla buna tesa
df edebilir.
Bununla beraber ortada Rza Tevfkin yapt baz karlatrmalar,
bulduu yaknlklar meselesi daima vardr. Bize kalrsa bu imaj yaknlklar
da Hugonun hayatnda nerettii eserlerde aranmaldr. Hugo, Dieux
sn ispirtizma masasmdan ald emirle ve biraz da tbinin srariyle 45 ha
yatnda neretmemee karar verdikten sonra yazd btn eserleri bu ana
esere balamaa alm, daima arada kprler kurmutur. unu da belir
telim ki Dieux, Hugonun muhayyilesinin feyzini dkt bir sistem man
zumesidir. Halbuki Makber ve l btn fikr unsurlarna ramen
hiss plndan kmazlar. Hugonun yukarda bahsettiimiz mersiyelerinde bu
hiss pln n safda gelir. Ve dorusu istenirse aralarndaki asl yaknlk
bunlardadr.
Btn bunlar dnlecek olursa Hmidi Dieuxden ziyade bt
nyle Hugonun tesiri altnda kabul etmemiz icap eder. Rza Tevfik'in o
kadar srar ettii asl Dieux tesirini daha sonraki eserlerde, Bldan
bir ses de ve onun bir eit devam olan piyes ve diyaloglarda aramak
en dorusudur. Btn bunlar Makber ssilesindeki fikirlerin Ziya Pa
a Ue olan mnasebeti zerinde durmaktan bizi alakoymamaldr. Hatt
dncesinde Islm panteizminin de byk hissesi olan Hugonun tesirine
onu hazryan Ziya Paadr, demek hi de hatal olm az46.
Filhakika Terci-i Bendi vcuda getiren unsurlar arasnda Hmidin
ilhamna balang noktalan denecek bir ok unsurlar vardr : 1 Akln

bk. Denis Saurat, a. e., s. 1.

Berret, a. e., a. 55 v. d.
Andr Maurois, tOlymplos ou la vie de Victor Hugoda bu bahis anlatlr.
<4 Makberide aranrsa romantik mersiyenin para para baka kaynak
lardan gelme unsurlarn da grmek mmkndr.
ismiyle ismin anda mastar
msra Musset ve Lamartine'in mersiyelerinde.
Bed m est-i gazab elimde bir cam
Dursun diyorum bu seyl-i eyym
beytinin ifade ettii asl dnceye de Lamartine'in Le lac manzumesinde
rastlamak mmkndr.

558
kifayetsizlii ve Allah'n olduu gibi - en soi-anlalmasnn imknszl,
2 lme ve onunla birdenbire abesleen hayat tecrbelerine isyan ve
yahut onlar yadrgama 3 Akl ve uura kalan tek yapacak iin hil
katteki sr karsnda sadece hayret duyma olmas, 4 Bu hayret duygusu
ile tapnmaa gitmek.
Vaka Ziya Paa'nn manzumesindeki eskilik manzaras, gelenek iinde
kalmas, btn bunlar allm kalplar halinde vermesi Hmidin iiriyle
kendi arasnda bir mnasebet kurmamz gletirir. Dorusu da, sadccc
bir unsur olarak baklrsa Ziya Paadaki eklinde bunlara btn eski air
lerimizde tesadf edilir. Fakat btn halinde alnnca yine Rza Tevfik
Beyin hatrlatt Nabi ve Vasfn Terci-i Bendleri gibi rneklerden b
yk bir farkla ayrld grlr; bu fark, bedbinliini ulhiyetin karsn
daki hayretin rtememesi, ikyet ve isyanlarnda srar etmemesidir. H
midin Ziya Paadan fark onun dokunup getii eylerin kendisine birbi
rini takip eden ruh haletleri halinde gelimesidir. Paada sadece fikir ha
linde kalan eyler Hamidde enfsleir, Humma nbeti, bir nevi obsession
olur. uras var ki Ziya Paa dindardr. Hamidde ise phenin yolu abes
felsefesine kadar aktr. Onun iin Allah her an yannda grmee muh
tatr.

3 SON MANZUMELER

Hmidin 1908 den sonra nerettii ilk byk manzume Bl'dan


bir ses (1327-1911) dir. Cell Nurinin hi bir ey anlatmyan bir mu
kaddimesiyle Hmidin el yaz fotorafyla kan bu kk kitap, airin
eserine hibir yenilik ilve etmedii gibi onun dier eserlerinde zaman za
m an vard kudrete de eriemez. Bununla beraber Bldan bir ses, H
midin eserleri arasnda yukardan beri anlattmz metafizik endieye bel
li bal bir cevap getirmesi itibariyle ehemmiyetlidir. Bu vezinsiz ve kafiye
siz eserde - sadece ritmik olmas istenmi - Hmidin ahs zdraplar kl
lenmi gibidir. Onun iin insan talihi ve edebiyetin mehul tek bana ko
nuurlar. Artk, enfs hesaplar yoktur. air ztrabm var, o halde varm
demez. Ben kinatn iinde bir zerredir. Fert talihinden syrlarak btnlerin macerasn dnr. Gariptir ki Hmid bundan sonra bu mesele
leri daima kendi azndan deil, Bldan bir sesden daha evvel balad

559
lhan* ile onun zeyli olan Turhan trajedilerinin kahramanlarnn, Kanbur'un, Dilad Hatunun, Badad Hatun'un azndan konuacaktr. Gerek
Tayflar Geidi, gerek Ruhlar gerek Arzler yaratlm trajedisini ve
kader muammasn kendi yaratt glgelerin ve sevdii llerin arasnda
mnakaa ederler47. Bldan bir ses ekilden mahrum olmasna ramen
bu silsilenin iinde en vzhdr.
br yandan Hmidin Hugo ile geni surette mnasebette bulundu
u eser phesiz budur.
Aadaki parada dehann Hugoya ok yakn ve hemen hemen onun
haylleriyle bir tarifi vardr :
Ab o kuvvet, salarnda haylt-i semviyye mtemevvic vey nsiyesinde semvt-i hayliye mteheyyic bir meiekdir. Cenheyn-i ruhniyetinin biri mehtab mntic olur ki tenvir-saz- vicdan, dierinden
efak vcuda gelir ki lem a-nisar-i irfandr. Hakkyle tayyettii rehgzara baklsa kehkeana benzer ki perverdigardan perverdigra gider.
Bunlar lhiyetin sileri dir ki dnyaya gidip geldike insanln
haline bakp alay ederler. nk insan olu, bilmedii, grmedii ulhiyet
lemini, srr yoklamaa alr, dinler icat eder, yldzlar tanrlar eklinde
tasavvur eder, melekler, huriler icat eder, onlara yeryznde benzerler arar,
hatt ilerinde Fikret gibi:
Beer olmazsa bilinmezdi Huda
diye vnenler de vardr. Halbuki ruhlar lemi dahi Allah bilmez. Bu bir
aldanmadr, fakat mesut bir aldan.
Hilkatlerinde bir md-i bad vardr,
O midin de hayatlarna lzumu vardr.
md deil hikmettir. Bu hikmete mebn
nsan bedbaht iken insaniyet bahtiyar
Olmu. Fakat gurur ile nahvete mebn
Olan hareketleri yn- istihz
Handeler bu hle subh u mes...
c Tayflar geidUnde Badad Hatunun : i Kimdir veya nedir o? suline
tlhan'n glgesi cevap verir : Bir byk o vesselam. Bu suretle anlatmaa
alt uluhiyetin karsnda her iki glge Ben ve Sen'in mevcut olamyacan dnrler; fakat konuma yine devam eder. nk yaanm hayat var
dr. Yazk ki Hmld ebediyet boyunca devam eden bu didimeyi benzemeye
alt airlerdeki (Vlrgil, Dante) kudretle bize verememitir.

560
Vka bu istihza Hugo'da bu kadar ac deildir. Fakat o da mater
yalist ve yalnz aklic dncenin karsnda ayn tavn alr. Burada Hmidin dncesinin bir dneme noktasn iaret edelim. lde ve hat
t Makberde mutlak adalet fikri zerinde o kadar srar eden air l
mn tesinde bir hayat imann elde ettikten sonra deta insan talihiyle
alkasn kesmi grnr. Fakat Bldan bir sesi takip eden piyes ve
diyaloglarda bu talihin aa-yukar muhasebesi devam eder. Hmid bu de
virde lykiyle tarif edemedii daha dorusu yklan Mslman medeniye
tinin ve imparatorluunun talihi arasnda terakki fikrine balyamad bir
eit kaza ve kader anlaynn peindedir.

Validem
e
br manzumeler

Hmidin br byk manzumeleri zerinde du


racak deiliz. Bu dnce bir taraftan Mentiyetten sonraki siyas hdiselere cevap vermee
alrken br taraftan da hep aym inkr ve
phe klkl ikrarn kavsinde yryecektir.

Gariptir k bu manzumelerde kendine mahsus bir Allah anlayyla


grnen Hmid br yandan sonuna kadar Mslman akideye sadk kala
cak hatt gittike artan mill bir asabiyetle beraber Mslman asabiyetini
de brakmyacaktr. Tayflar geidi nde Danteye Muhammedin Hak Pey
gamber olduunu bile kabul ettirecektir.
Bu eserler arasnda Validem zayf ekline, kark diline ramen
Balkan Harbini aclariyle ferd bir acy kartran, gemi hayat dirilt
mee alan ilhamyle, Kafkas tasvirlerinde zengin ve iptida bir tabiata d
nnde basit ve eski eylere olan o ok sevilecek muhabbetiyle ayn bir
not, kuvvetini yaztan ziyade tasavvurun gzelliinden alan bir not tekil
eder.
Hmidin kk manzumelerinden yalnz isim tasrih ederek bahsettik.
Devran- muhabbet i o geni hatrlamasyla bu iirin vard byk nokta
la ra sonuncusu kabul edelim.
Devran- muhabbet iiri kvamsz zevkine, dil kaytszlna ramen
Hmidin yeniden kozmik ilhamn elde etmee alt eserlerindendir. Fil
hakika bu iirde biz evvel bir nevi Diyonizos yini gibi bir ark bezmi e
nisinde genliin tasvirini gryoruz. Sonra da ihtyarlm, btn renkli
kularn bayku olduu korkun akam veya gecesi gelir. Gariptir ki bu
son iirde Makberin Tfl-i Ekberi aktan aa mitolojinin Erosu
olur. Fakat manzumenin asl mhim taraf Hmidin olu hlindeki kinat
vermesidir.

501

Nizm- inklbn devr-i daimdir


Deildir arza mahss
Hmid yine bu iirde btn eserini izah edecek kelimelerden birini
v e rir:
Tabattir eriat
Onun yhut tabat
Denir slm vardr.
lmn eiinde bu nizamsz fakat cokun hatrlama, O, fakat kim
bu adam>, Bir garip ahsiyet Deniz, Amerikada mahkme-i dam olan
Madam Snayder'in tahasssat gibi bazlar kendi hayatna, bazlar gn
lk gazete havadislerine balanmas mmkn, yahut Gazub air, Sine
ma airi gibi dorudan doruya kendi hayatnn etrafnda dnen eserleri ki hemen hepsinde ihtiyar air film tekniini benimsemee alr - bir tara
fa brakrsak, onun iirini btn zaaflarna ramen geni ve ok renkli
bir freskle kapatr.

VI
TYATROLARI
1 TYATRO ANLAYII

Hmidin ilk piyesi oynamak iin yazmad balnn


altnda Tiyatro eklinde hikye ibaresiyle iln edilen
ki yol
Macer-y ak dr (1873) Konusunu XVI. asrdan
arasnda
alan ve hemen hemen btn Mslman Asyada geen
bu ilk genlik eserinde Hmid, ran seyahatinin taze hatralariyle belki de yeni yeni okumaa balad Hayrullah Efendi Tarihinden rendii eyleri toplamtr. Bu her bakmdan bir
balangtr. Ve btn balanglar gibi ocukca bir rg iinde olsa bile
muharririn br eserlerinde rastlayacamz bir yn izgiyi bize verir. Fil
hakika stste tezler mdafaa etmek, uzak ve binmeyen iklimlere ka
mak, dall budakl vakalarda, bir takm ularda kendisini kaybetmek H
midin sonuna kadar kurtulamyaca eylerdir.
F. 36

562
Sabr u sebat, Macer-y ak m yazld tarihi deilse bile kn
yakndan takip eder. Bu piyesin yazlmasnda Vefik Paanm rol malm
dur. Paa, edebiyat seven gen akrabasna inasinin Durb- Emsl-i Osmaniyesinden bazlarm alarak eserinde kullanmasn tavsiye etmitir. Hmidin lzumundan fazla tuttuu bu nasihatin altnda onu halka ve yaanan
hayata sevkeden bir niyet vard. Nitekim byle olmu, Hmid darb- mesel
lerle ve halk ifadeleriyle doldurduu bu piyeste ve onu takip eden li
kzda (1875) az ok yerli hayata, hatt yer yer daima bir komedi eni
sinde kalmak artiyle - bittabi bu en kolay aresiydi - yaayan insana varabilmitir. Bu iki eseri, arkasndan gelenlerin unutturmasna zlmemek ka
bil deildir. nk yeni balyan Trk tiyatrosunda yakarlardan beri yoklu
una zldmz eylerin ounu bu acemilik eserlerinde bulmak mm
kndr. Sabr sebat (1874) Rumeli'nde bir paa konanda balayp
Parise kadar giden iyi tanzim edilmemi vakasyla, li kz, melodram
entrikasiyle ve tabancayla bitiine ramen inasi'den sonra yerli insan ya
kalamak urunda ilk byk tecrbedir. Bu eserler vakit geirmek iin kur
undan askerlerle manevra yapan, uzak memleketler tahayyl eden, yan
dalkavuk aalariyle konumaktan holanan gen adamn etrafndaki hayatn
ve insanlarn nasl tadn kardn gsterirler. Bir ok sahneler mesel
Sabr sebat m harem sahnesi gibi - birinci fasl, nc meclis - yaa
d muhitlerin dorudan doruya gndelik hayatdr. Bu piyesteki Rume
li paas, Mnim Efendi, Nafi Efendi gibi ahslar, li kzsdaki Mesut
Efendi, Sdi Efendi, Abdlvehab Efendi, hepsi, yan alafranga cils altnda
ve Tanzimatn son debdebesi iinde bir trl maz balan ile, madd im
knszlklar ve hakiki bir ufuksuzlukda kvranan, gz devletin ve mutlaka
bir eh her hangi bir sarrafn kapsnda bekliyen rtbeli, nianl memurlar
dr. Hmid hatralarnda bu piyeslerin doulan zerinde durmu ve bize
baz ip ular vermi olsayd ne kadar iyi olurdu.
Bu eserleri yazan gen adamda bir nevi komik duygusu bulunduu
muhakkaktr. li kzda Mesut Efendi ile Sdi Efendi arasndaki ko
numa Sabr u sebat ta Mnim Efendi ile gen cariye arasndaki sahneler,
ve bu piyesin yukarda hatrlattmz harem sahnesi bu kabiliyeti gsterir.
Hmidin bu almalar sadece ilk bakta grlen bir komii yakala
makla kalmaz, cemiyet meseleleriyle de az ok alkaldr. Sabr u sebat m
ikinci perdesindeki konumada Hmid ksaca da olsa tren hattnn yaplmas
yznden arabaclarn dt vaziyete dokunur ki o devir edebiyatnda
Nmk Kemal ve Ziya Paanm makalelerinin dnda ileri bu cephesinden
alma nadirdir. nc perdede birden fazla kadn almann aleyhinde bu
lunur. Her iki piyeste ihtiyar erkeklerin yersiz ak ihtiraslan zerinde du-

563
rar. Aynca Sabr u sebat baba ile olu - vka ikisi de habersiz ola
rak - li kz, vey anne e kzn karatrr. ili kzsn bir hususi
yeti de veremin Fintenden evvel bu piyeste yer almasdr. Hatt mukaddi
mesinde bir tek haberle insann verem olmyacan, bir takm artlarn l
zumunu syler ki bir tabip ailesinden yetien bir muharrir iin tabi olsa
bile yine mhim bir admdr. Dahas var. Ibn-i Musa inin Ispanyollar
arasnda geen sahneleri ile Fintendeki o kibar konumalar Sabr u
sebat taki Paris sahnelerinde balar. Zaten piyesin bu fasl Hmidin ilk
ocukluk seyahatinin akisleri ile yazlmtr. Gariptir ki dil itibariyle Hmid bu piyeslerde hem muasrlarndan hem de sonra yazaca piyeslerden
daha stn, daha yenidir. Yine bu iki piyeste i sahne kullanmak artyla
adeta Shakespeare tiyatrosu tekniini kabul eder.
Fakat asl kuvvetli taraf manyak erkek tiplerini buluudur. Sabr
sebattaki baba ve amca, ikisi de manyak ve iradesizdir, ili kz da
Mesud Efendi ile Sadi Efendi aym izgeri tar. Bunlar hafif komedide
rnekleri bulunsa be - mesel ili kzn Boaz'daki baylma sahnesinin
ok mbala komii belki dardan gelmi olabilir - etraftan alnm canl
karakterlerdir. Dorusu istenirse bu iki piyes e Hseyin Rahmiyi Ahmed Midhattan ziyade Hmid'e balamak kabildir.
Yalnz bu yaknlk Hmidin bu realizmde devam etmi olmamasna
bizi esef ettirebilir.
Fakat Hmid daha ili kzda Nmk Kemalin tesiri altndadr.
Mukaddimelerinde bile Nmk Kemal slubu grlr. Sonra miza itiba
riyle trajiin, esrarlnn, uzak memleketlerin, istisnainin peinde idi. Cnun
iindir ki bu hafif ve ya itibariyle de iyice yoklayamad realizm devri
abuk kapanacaktr. Belki Hmid, ili kz da, hafif komedinin kendisini
farcea kadar gtrebileceini grm ve ondan rkmtr. Her halde Duhter- Hindu nun mevzuunu bulduktan sonra bir daha ancak ufak tefek
paralar halinde bu realizme dnecektir.

Duhter-i Hind

ve
romantik tiyatro

Hmid bu ani dnn sebebini Duhter-i Hindnun sonuna koyduu bir nevi ifade-i meram yazsyla (1875) ve baz mektuplarnda sarahatla anlatr. Sade ahs iin deil, btn devri iin ehemmiyetli olan bu fikirlerin en mhimi
muharririn gndelik hayattan alnan mevzular
kksemesidir.

564
Ona gre efradnn bugnk suret-i imtiza ve dtn bildirecek yol
da bir tiyatro yazmak, bir ahsn yzne kar ayna tutmak gibidir ki, ek
linin mahadesinde bildii eyi bir kere daha retmi olmaktan baka
fazileti yoktur. Hmid bu fikri O yolda bir eser-i milliye tiyatro deil,
ahlk risalesi denebilir diye tamamladktan sonra Trke bir tiyatro oyu
nuna mill denebilmek iin, ya Lazlar, ya Arnavutlar, ya Krtler veya saire
ddndan yani millet-i Osmaniye dadmdan olup da det ve tabiatlar
halkmzca etrafyla malm olmayan akvmn tesvir-i ahvline dair ol
maldr. Melliflerinin hizmet-i millet pervanesini inkra mecel olmayan
Ecel-i kaza gibi, Besa gibi Delice ile Ebulala gibi... Yahut tarih-i
Islmca baz havarik-i vukuat ile yine Islmca vcudu fahre sebep bir
hret-i azime sahibinin tercme-i halini mir olmaldr. Udeb-y gar
bn tarihlerden istihra ile lem-i marifete pek ok misalini yadigar ettikle
ri... (v e) bizde henz bir eseri grlmedii gibi... Yahut da mnderacat
OsmanlIlarn halde, mazide, itila-y anm mucip bir vakay musavver o l
maldr... Nazrlerini grmemekle mteessif olduumuz kif Bey ve Silistre nm eserler gibi... artlarm koar. Bylece realist edebiyat bir
kalem de mahkm etmekle kalm az, aktan aa romantik, yahut daha sa
rih olmak lzmgelirse, ekzotik veya tarih tiyatroyu ister.
Dikkate deer bir nokta da Hmidin tiyatrodan bahsederken vak'a
zerinde tek mesele gibi srar etmesidir.
Hmidde Shakespeare tiyatrosunun, yahut ondan romantiklere geen
tiyatronun birok unsur ve hususiyetlerini bulmak mmkndr. Haner,
zehir iesi, mezarlk sahneleri, lm, lmeden gmlme, muzlim ve meum
psikolojiler, zincirden boanm ihtiraslar, kinler, mcrim ve bedbaht ak
lar... Ayrca glnle faciay birbirinden ayrmamas ve bu suretle nevi
lerin istikllini tanmamas da onu bu tiyatroya balar. Btn bunlara, pi
yeslerinde tabiatst leme verdii yeri de ilve etmelidir. Sardanapal,
Zeynep, Finten, lbni Musa, lhan ve Turhan, dikkatle takip
edilirse mesel imek aydnlnda mazisini grmek gibi sonunda biraz faz
la sahne oyunu olsa bile, hayal unsurlarnn bolluu ile hususiyet kaza
nan eserlerdir. Hemen hepsinde korkutucu arelere bavurur. Nihayet bu
piyesler arasnda, eski ark hikyesinin derviler, obanlar, kyafet dei
tirmi ehzadeler, kendisini zorla satla kartp bylece - Binbir Gecede olduu gibi - sevgilisini arayan hanm sultanlar gibi deimiyen byk
unsurlar da yer alr.
Zaman noktasndan Hmid maziyi ve hatt tarihyi hi olmazsa tarihimsiyi tercih eder. Mslman Arap ve Endls tarihi, Trk ve Yunan,
Kadim ark (Sardanapal ve Eber) bu geni eserin mhim bir ksmm

565

besler. Bu tercihlerde Ziya Paa'mn tercmesiyle fikir hayatmzn yeni


batan tand Endls, Hmide ikisi ok ksa olmak zere be piyes
ilham eder. Macer-y ak* ile Zeynep, Hmidin ilk genlik seya
hatine baldr ve ta Hinte kadar uzanan eski kltrmzdeki arktan
gelir. lhan ve Turhan*, XV inci asr Trk lemini alr.
Bu tercihlerde bir mverrih ailesinden yetimi olmasnn hissesi ol
sa gerektir. Dier taraftan zamannn fikirlerini uzak devirlere taynca
daha rahat konuabiliyordu. Fakat ne olursa olsun Hmid yaad za
mandan holanmyor demektir. Piyeslerinin dnyas bizden zamanla ay
rlmazsa, muhakkak corafya ile ayrlr. Duhter- Hindu Hindistandr,
Finten Ingilteredir. Bu suretle tarih ve yabanc memleket zevkiyle bu
esere romantizm zaruri olarak girer.
Fakat Hmidin tiyatrosunun romantizmle olan mnasebeti burada
kalmaz. Mevzuunu seiinde de - eer bulvar ve melodram zevki deilse Shakespeare ve romantik tiyatro zevki stndr. By, kar, tabiat
dm ve azaply daima tercih eder.
Gariptir ki bu romantik tiyatro anlay ilk devir
lerde dorudan doruya klasik tiyatrodan alnnc devre
m mevzularla beslenir. Filhakika Tarkla bn-i
Musa istisn edilecek olursa Zeynep ve <Fin
ten e kadar olan devirde yazdklar klsiklerde az
ok yakn rnei bulunan eserlerdir. Bazan Hmidde bu cinsten, mevzuu
alnm eserlerin yannda Abdullahu s-sagir, Nazifes gibi klasik tiyat
roya mahsus byk stasyonlar etrafnda yazlm bir perdelik eserler de
vardr. Eberoin daha evvel bu cinsten bir perdelik bir piyes olarak ya
zldn sonradan Nmk Kemalin tavsiyesiyle geniletildiini kendisinden
reniyoruz. Az ok Nmk Kemalin getirdii temler zerinde duran bu
almalardan somadr ki birdenbire Hmidin tiyatrosu daha ferd ve
felsef diyebileceimiz mevzulara girer. Fintenin, lihan ve Turhann
meseleleri klasik tiyatrodan alnm piyeslerin meselelerinden ok ayrdr,
b r piyeslerinde iradeyi tebcil eden Hmid bilhassa bu son ikisinde in
san iradesini hemen hemen inkra kadar gider. urasn da unutmayalm
ki bu eserler Makber devrinden sonra yazlm eserlerdir. Bylece iiri
ni deitirmi olan lm, tiyatrolarm da deitirir. Teknik ve dil itibariy
le hi bir zaman tam bir ustala erimemesine ramen bu bir eit iklim
deitirmee benzer.

566
2 AHIS R EPERTU A R I V E F K R L E R

Hmidin tiyatrolarnda vakamn ykn daha ziyade kadn kahra


manlar tar. Bunlar ok defa meum bir ihtirasn altnda ezilen mahlk
lardr. Ya alacaklar bir intikam, yahut hayatlarn da alt st eden bir mu
sallat fikir vardr. Ruh tezat iindedirler. Bazlar arzularn tatmin yo
lunda kan dkmekten ekinmezler, mrlerini zehirliyen intikam arzular
veya kskanlk hisleri iinde tabi bir fete ok benzerler. lerinde bni
Musamn Edelina Merkadosu gibi bir alev kadar temiz ve yakc, rk
nn intikamn almak hrsnda bir azap meleinden farksz olanlar, Finten gibi hakik bir levs ve gaddarlk maheri halinde grnenleri vardr.
Eberdeki Sumru ak iin vatann (biraz zoraki bir ekilde olsa dahi)
feda eder. Nesteren babasn ldrm olan ok sevdii kocasn hkm
darn ve cumhurun affna ramen intikam almak iin zifaf deinde l
drmee kalkar. li kzodaki Raife Hanm - Finten tipinin balangckocasmm servetini ele geirmek arzusiyle vey kzn ldrmek iin hi
bir areye bavurmakta tereddt etmez. Zeynep sevdii adama hkmetmek
iin onu zorla katil yapar. Zatlceml bir hkmdarn akn kmsiyecek derecede eski akna baldr ve Halife Sleyman' kendi hayat ba
hasna ldrr. Badat Hatun ak urunda ailesinin mahvna raz olacak
derecede hislerine maluptur. Yeeni Dilad ise akn intikam hislerine
feda eder ve lmne kadar bunun azabn eker, btn bir saray entrika
sn tek bana becerir, Emir Gyaseddini ldrr, Kanburla evlenir ve
Ilhan' dnerek yaar. Hemen hepsi az ok dii kaplama benziven bu ka
dnlar kr ve sar bir kudretin elinde muztarip gibidirler; hemen hepsinin
mrn byk vicdan azaplar doldurur. ou uykusuzdur, sabahlara ka
dar dolarlar ve bir insandan ziyade bir hayalete benzerler. Bazlarn zanneleri bile tanmaz (Zeynep). Hepsi ahsiyetlerini uzun tiradlarla azd
rrlar.
Bu kadn kalabalnn iinde yalnz bir ka tanesi, bata nc
Abdrrahmanm Tezeri olmak zere, bu izgilerin dnda kalrlar. Tezer
ve Ebemdeki Rukzan lmn bahesinde am mazlum ieklere ben
zerler. Tezer sevdii urunda lme raz olur; fakat unutmamal ki bu
lm onu ayn zamanda ruhundaki korkun tezattan kurtaracaktr; o hem
nc Abdurrahman hem de Riar sevmektedir. inde, ikbal sahibi,
asil ve talihin her ltfuna mazhar bir adam, zaruretiyle hayatn dnda bir
nasipsiz asiye tercih etmi olmann azab vardr. Nazife, rk ve memleketi
urunda kendisine her trl saadet ve imkn bahedecek bir ak, Kral

567
Ferdinand red eder; Abdullahs-sagirin Karolinas ona benzer, o da va
tanndan kovulmu sefil bir hkmdar, iradesiz biarenin urunda kudret
sahibi Ferdinando'yu red eder. Musa'nn olu Abdlazizin kars mmlsm (sabk Ispanya kraliesi) de bu cinstendir, tbni Musay dolduran
kark hadiseler iinde o ldrlen ocuunun arkasndan alamak, ve l
drlen kocas ile beraber lmek iin dolar. Zeynepdeki Ceyran sa
dece talihin mazlumu olan biaredir. Ruhu kskanlk ve fedakrhk ara
snda gider gelir. Fakat Hmid bu tipi ok kuvvetli bir izgiyle gzelle
tirmek imknm bulmutur; Ceyran kendisini ziyaret eden Zeynebin tabiatst kuvvetlerinden birdenbire korkar ve bu korku iinde, etten ve
kemikten yaratlm tabi bir insan olma tercih ettiini syler ki Hmid'in tiyatrosunu Cocteau gibi modern bu airin Euridicesine yaklat
ran byk bululardan biridir. Bu saf ve temiz ruhlarn arasna fedakrl,
sevdii adam rakibesi ile paylamaa kadar gtren Zehra binti Musay
da ilve etmek lzmdr.
Hmidin klsik tiyatrodan ald eserler mstesna, br piyeslerinin
hemen hepsinde kahramanlar, ahsiyetlerinin btn izgileriyle tam olarak
sahneye girerler, ili kz daha piyesin bandan kendisinin ili oldu
unu bilir; Edeline Merkado daha ilk sahnelerde bize bir intikam melei
olarak takdim edilir; Finteni ayn surette etraftan ve kendi azndan ta
nrz. Btn bu ktler ve iyiler kafesi muharririn kendilerine izdii ka
der yolunda hi sendelemeden, aksamadan yrrler. Yalnz Zeynep bizi
ahsiyetindeki ani deiiklik ile artr. Fakat Zeynep haddi zatnda bir
insandan ziyade bir fikir, bir talih telkkisine ok benzer. Btn dierle
ri tam ve adeta mutlak bir ehrenin sahibidirler.
Hmidin kadn kahramanlarm Finten'le Nesterende toplamak
mmkndr. Bunlardan birincisi mbala edilmi baz izgilerle Lady
Macbethi hatrlatr; ayn iddetli ihtiras ve sonra vicdan azabnda hare
ketlerinin cezasm ekmek. kincisi vazife urunda kendi hislerini feda
eden klsik tiyatronun kahramanlarnn eidir.
Erkek kahramanlarda da aym mbala v a rd r: lhan, Libertenin kahraman, A'la (Zeynep), Binba Thomson (Duhter-i Hind), Behram. Halife Sleyman zalim ve katil mahlklardr; skender an ve eref
sarholuu iinde bir an bunlara benzer, Riar, Akabe, her sevdii ve ar
zu ettii kadnn intiharm grmee mahkm olan Siyehpu Rahip (Tank),
hakikatte insan kyafetine girmi ifritlerdir. Hepsinin ruhlarn talihleri
nin uuru biraz daha karartr. Davalaciro tbir caizse, bunlarn en sevim
lisidir; yaratl hi de kt deildir; fakat bir kere yokuun bana gel-

568

miye dursun, etrafm ykarak dmesi muhakkaktr. Nitekim ifte cina


yete deta kendiliinden srklenir. Belki de ilerinde ahsiyeti ve talihi
karmzda tamamlanan yalnz odur. uras da var ki Davalacironun pi
manl da ihtiras kadar hudutsuzdur. Bu erkek tiplerinin iinde Finten
deki Lord Dick Zeynebsteki Abbas gibi sadece iradesiz olanlar, Tark
daki Mslim gibi akn, biraz da felketin terbiyesiyle gerek ahlka eren
ler, nc Abdurrahman gibi vazife ak urunda sevdii kadn veya
Eber gibi z kardeini - tabu en zalim ve imknsz ekilde - feda edenler
vardr; yine bunlarn iinde Tank, Musa ibn Nusayr, Abdlaziz gibi sade
ce ahlk kymetler halinde yayanlar bulunduu gibi. uras var ki Musa
ibn Nusayr in ahlk felketin terbiyesiyle byr.
Bu isim ve talih bolluuna ramen, Hmidin
ahs repertuvar sanldndan daha ok fakirdir,
Fikir - ahslar
ve ahstan, fertten ziyade bir fikri, muayyen
psikolojik halleri veya hususiyetleri temsil ettik
leri iin iki esas tipe indirmek mmkndr.
Bu fakirlik, hayatn kendisini, ve insanlar arasndaki gerek alkalar pi
yeslerin asl mevzuu olarak almamasndandr. htiras ve hayat telkkisi bun imkn vermez. Btn bu piyesler iyi ile ktnn mcadelesidir; vic
dan azab hepsinde adaletin yerini tutar, fakat bu vicdan azab da b>sara nbene benzer ve mcrim bunu olduu gibi duymaz. ou ruhu
nun karanl ile sarho sahneden silinir. Yalnz skender, hareketlerinin
karsnda duraklar. Fakat skender dorudan doruya fenal dnmez;
o zafer ve .an ihtirasnn oyuncadr. O fena insan deil, aldanm in
sandr.
Tank ve bni Musa mstesna Hmidin piyeslerinde ak, kadim
tiyatroda olduu gibi ilhlarn bir lneti, me'um bir felket hazrlycs,
lmn yardmcsdr. Bu kr ve zalim kudret girdii yeri yakmadan k
maz; yahut daha hkim bir ihtiras yznden - ki Hmidde bu, vatan, mil
liyet ak, ferd veya tima intikam duygusu olur - unutulur. Ykseltici
terbiyesine Tarkda tesadf edilir. Fintende ise shhat bile bah eder.
Fakat byle olduu zaman rol daima ikinci derecede kalr, bazan
da bir entrika ynnda kaybolur. Yukarda Hmidin fikirleri sahneye
kardn syledik. Bu itibarla Liberte ok gzel bir rnektir. Comeille'in
Polyeucteundan az ok adapte edilmie benzeyen bu piyesin ahslar
yerlerini allegorik adlarna brakrlar. Onlar artk muayyen insanlar deil
Despot, Tiran gibi allegoriler veya mefhumlardr.

569

Hakikat u ki Hmidde ok ahs olmasn istedii tiyatrolarn bes


leyecek bir sahne dehas bulunmad gibi, her hangi bir disiplini de ka
bul etmez, ilham itibariyle ne bir tesire, ne de bir kaynaa baldr. Her
eyi kendisi icat eder. Ve her icadn acayip ve mbalalnn serhaddine
kadar tamaktan holanr, ili kzdan sonra, olduu gibi hayata kap
larn kapamtr. Artk hi bir surette realitenin herhangi bir telkinini ka
bul etmiyecektir. Midhat Paa ve Abdlhamid maceras iin yazlan Libertes, hayattan mcerrede doru bir tercmedir. Tiyatro ise bu bakm
dan tam aksidir. Tiyatro btn zihn mebdelerin vcut ve ruh sahibi ol
mas, hayatn tam benzerinde kendilerini denemesidir.
Libertenin allegorik ehasn birer isimle giydirdiimiz zaman asl
idelerinde Hmidin br piyesleri meydana kar. Hakikatte Hmid'in
piyeslerinde btn isimler ve ahsiyetler fikirlerin stne geirilmesi ariyet
elbiselere benzerler. Altlarnda devrinin meselelerini olduka sath ola
rak tayan ve byle olduu iin de ekseriyetle kendini kolayca kabul et
tiren manken - fikirler vardr.
Nmk Kemalin, Hmidin ahsiyetindeki yeri bu piyeslerde - hi ol
mazsa Makberse kadar olan devirlerdekilerde - bilhassa grlr.
Btn bu piyesler yazldklar devirde cemiyetimiz iin
gndelik olan meselelerin etrafnda dururlar. Hemen
Meseleler
hepsinde ' kahramanlk, vatan sevgisi, Islm birlii, ka
dn haklar ve kadn terbiyesi, fikir hrriyeti, renme
itiyak, ahlk esaslarn tebcili gibi byk davalar azok maharetle ve biraz da lsz bir bir telakatle anlatlr. Hepsi mantkla
bir nevi belgatn birbirine kart uzun tiradlara esile olur. Bu ana
fikirler arasnda Hmidin harp aleyhtarl, harbin sebep olduu ztraplar ve facialarla n safda yer alr, ki bu da devrinin tesiridir. Fakat bu
tarzda ortaya atlmas ahsdir. Bu itibarla Eber onun Nmk Kemal
tesirinden en fazla kurtulduu eserdir, denebilir. Yine bu piyeslerde yeni
nin, idealin, olmas lzm olduu gibinin karsna, kk menfaatlarm,
rm prensiplerin, ve ihtiraslarn, bilgisizliin maskelerine brnm
ehreler kar. Piyeslerin ounda bir zalim ve mstebit ve onun da kar
snda - tpk *Libertede olduu gibi - halkn sevdii bir kahraman - yani
Sultan Azize kar Sultan Murad, Abdlhamid'e kar Sultan Murad ve
Midhat Paa - vardr. Btn bu fikir repertuvarna lv gibi yakc mad
delerle konumalarm istedii ferd ihtiraslar ilve edersek, yahut bu fi
kir - ahslar o tarzda konuturursak Hmid tiyatrosunun bir emasn yap
m oluruz.

570
urasn da syliyelim ki kusurlar ne olursa olsun bu piyeslerle ce
miyetimiz Nmk Kemal'den sonra, ezberden de olsa i!k byk psikoloji
ve hayat tecrbesini yapar.

3 PY E SL E R N ATISI

Hmidin tiyatrolarm konularnn hususilii bakm-ndan birka k:sma


ayrmak mmkndr. Bunlarm birincisi Sabr u sebat ve li kz gi
bi ilk devrede yazm olduu eserlerdir. Bunlar u veya bu ekilde mev
zularn gnlk hayattan ve karakterlerden alrlar.
Fakat hi bir realizm iddialar yoktur. Sadece mahallidirler. kinci
ksm muayyen bir tarihi devre ait eserlerdir. Bunlarn iinde bazlar a Ta
rk ve bni Musa gibi dorudan doruya vakann tarihe mazbut ek
lini-az ok muhafaza ederler. lhan ve Turhan gibi bazlar da sadece
tarihi vakay kendi fantazisine gre onararak yazlmtr. Yine bunlarn
arasnda Sardanapal, Abdullah's-sagir, Nazife, Abdrrahman-
Slis ve Eber gibi herhangi tarih bir isme mal edilmi hayal bir
mevzuu ileyenler vardr. Nesteren, Zeynep, Macera-y ak gibileri ise
uzak ve mphem bir devirde geen vakalardr. Duhter-i Hindu ile Finten bunlarm yannda zaman ve meknlarna ok sarih ekilde yerlemi
eserlerdir. Ayrca Hmid. Liberte ile sadece devre ait ideolojik bir pi
yes yazd gibi Yadigr- Harpte de yine gndelik bir meseleyi bir re
v halinde dank ekilde tasvir etmitir. Yabanc dostlarla Hakan
bu cinsten mcerrede kaan eserlerdir. Bu piyeslerden ounun mevzuunu
Hamit icat etmitir. Bazlarn da Eber, Nesteren, Tezer, Liberte - kl
siklerden alr.
Btn bu piyeslerde airin vakay icat hususundaki zaaf en mhim
noksandr, demlebilir. Hmid'de vaka daima kark, ikizli veya zldr. ou, kahramanlarnn psikolojilerim ve hareket tarzlarn hakl ve
tabii gsterecek ekilde tertip edilmi deildir. O, vak'av muayyen nudtlarn iine sktramad gibi, lzumsuzu atacak yerde geniletip b
ytt bile olur. Hmid'in baz gelitirmelerinde eserin bnyesine ait icap
larn hi bir rol yoktur. Denebilir ki air, psikolojik haller ve durumlar
idare edecek yerde kafasnn mahsul olan bir yn glgeyi kendi halleri
ne vc talihlerine brakr. Onlar da kendiliklerinden gze ah anekdotlar v
cuda getirirler. Finteni, bni M usavy hep bu zaaf arlatrr. Ibi

571
Musa da Edeline Merkadoya, Akabeye, Velide ait sahnelerin ou byledir. Bu bolluk hakikatte bnyesi itibariyle tesadften gelen eyi redde
den tiyatro sanatn bir yn insicamsz eylerin emrine vermektedir. Bu
na mukabil halkta veya byk kltrde mevcut hikyeler onu ilgendirmez. ark bilhassa Iran kolunu ok iyi bilmesine, ehirli kltrnn iin
de yetimesine ramen onlara da yanamaz. Bylece btn tecrbe edil
mi eyleri deta reddeder. Vaka Nnuk Kemalin tavsiyesi zerine kl
sik tiyatroya bir zaman yaklar. Fakat akln izdii kadro iine bir trl
girememitir. Bu yzden Corneille ile, Racine ile olan mnasebeti darda ve para hlinde kalmtr.
Hmid, CorneUleden Nesterenin mevzuuyla (Le Cid), Ebemin kzkardeKlasik Fransz tiyatrosu
sini ldrme sahnesini, Liberte>nin bve Hmid
tn mevzuunu (Polyeucte), Racine'in
Brnice inden Abdrrahman's-salis
in ve Alexandre Le Grand ndan da
Ebenin umum mevzuunu almtr. Birincisindeki eski bir spanyol or
taa hikyesi olan (Romancero) vakay, evvel garp orta ann ok ni
zaml dnyasndan karmakla, sonra da msavi haklara sahip iki adam ara
sndaki bir mcadeleyi (iki sevgilinin, Rodrigue ile Chimnein babalar) bi
ri zalim bir hkmdar dieri halk tarafndan sevilen veliaht olmak ze
re iki karde arasna nakletmesi, dello yerine dorudan doruya katli
koymasyla mahrekinden karr. Bylece dayand btn tima ve ta
rih mesnetleri kaldrarak bolukta brakr. Hmidin sadece bu piyese ta
sarruf eklinde sanatn belli bal vasf olan safiyeti temin edecek aykla
ma ve dzenleme kudretine sahip olmad grlr. O birka eyi birden
isteyenlerdendir.
Eberin bir perdelik bir piyes olarak yazldm ve Nmk Kemalin
tavsiyesiyle onu genilettiini yukarda syledik. te piyesin Corneillein
Horace yla alkas, Sumrunun Eber tarafndan ldrlmesine it olan
bu perdedir. Daha dorusu Corneillee asd balanmas mmkn olan ey
trajedinin btn boyunca, Eberde grdmz kahramanlk ve vazife
fikridir. nk bizzat bu ilk yazlm tek perdede bile mevzu Horace kar
delerle alkaszdr ve daha ziyade Racinein yukarda bahsettiimiz Alex
andre Le Grand ndan alnm hissini brakr.
Filhakika iki kardein konumas, daha ziyade Racinein trajedisin
de Kral Taxile ile kz kardei Cleophilein konumalarnn aksi istikamet

572
te gelitirilmesidir. urasn da syliyelim ki Hmid burada her iki traje
dinin mevzuunu adapte etmekten ok uzaktr. Az ok taklit fikriyle ba
layan Eber, Hmidin phesiz en orijinal ve muvaffak eseridir. Fakat
bu piyes iki kahraman ve iki ayr tezi dnlerek okunmaldr. Eber
1878 Rus harbinin felketlerinin t&siri altnda yazlmtr. Hmid bura
da mdafaa harbinin byk tima vazife hissi ile harp aleyhtarln bir
letirir.
Fakat bunu anlamak iin imdiye kadar yapld gibi sade Eberin
deil skenderin de psikolojisini gzden karmamak lzmdr. skender ci
hangirdir. Ustste zaferler kazanmak hrsyla domutur. O kendi irad:sini insanln stnde grenlerdendir. Hlsa bir nevi insanstdr.
an ve hret ihtirasnda belki baz idealleri de vardr; fakat asl psikolo
jisini, gvendii talihi, dehasna sahip olduu hareket idare ediyor. u
ras da var ki bu insanlk iin bal basma bir talih olmak istiyen adam
hocas Aristo da bu yola sevketmektedir. Filhakika trajedinin ilk ksmla
rnda Aristo akirdinin tanrlara e bir talihi olmasn, balad ii bitir
mesini ister grnr. Fakat daha piyesin banda skenderin iinde insan
talihinin iki byk kutbu karlar. Kendi kendine izdii yolda m gide
cektir, yoksa sevdii Sumru, yani ferd saadet iin her eyden vaz m ge
ecektir? Filhakika daha bandaki eyh Galibin tardiyelerini ok yakn
dan taklit iden - hasbhalinden45 itibaren biz skenderin iindeki mca
deleyi biliyoruz. Fakat gururu ona harbi tercih ettirir. Son perdede Eber'i malup hatt esir eder. Fakat Pencap yanm yklmtr ve malup
hkmdar binlerce l ve yr al arasndan skendere sevgilisinin daraa
cnda sallanan cesedini gsterir. Bizzat kendisi, muhtelif harp haberleri
arasnda on drt sahife sren bir konumadan sonra - Hmidin askerlie
t ocukluktan beri olan hevesi - Rukzan ineyerek lmne sebep ol
mutur. Hlsa skender zaferinin kanl meyvalaryla kar karyadr. O
kadar ki, grd eylerin mnsm anlayamaz ve etrafna sorar. Aristo :
Zafer veya hi!
Bu tardiyeler cEberio ba tara fn d a iki tanodir. kincisini R ukzan
syler, birincisi piyesin VelK er, iyi yazlm ksm larndan biri olan skender'in
hasbhalidir ki u beyitle bolar :
Bilmem bana an m, n m lzm
Gtilbc m, ya kehken m lzm.
Bu beyitin ve bu ilk konumann tek m ns B ir tanr m olaym ? Y oksa bir
fan gibi mesut mu yaayaym ?* dr.

573
cevabyla trajediyi bitirir. Bylece ilk perdenin suaiine son perde cevap
vermi olur, ite Comeille'e asl balanacak olan da bu cevap ve benzer
leridir.
Piyesin banda memlekete ve istiklline dokunmamak artyla kz
kardeinin skenderle izdivacna raz olan ve teklifi kabul edilmiyen Eberin hareketi Horace kardelerden biraz daha tabiidir. Yalnz Horace
kardeler, Roma tarihinin ba taraflarnn bir efsanesidir. Yani bir ahs
tarafndan icat edilmi vaka deil, bir mytosdur.
Ebemden bahsederken piyesin iki mhim ahsndan da bahsetmek
lzm gelir. Bunlardan biri atnn dizginlerine sarld zaman skenderin
unu kaldrn, gtrn demiyerek inedii Rukzan'dr **. Srf iddetli
bir ihtiras tasviri iin piyese konulduu muhakkak olan bu kahramann
bilhassa ikinci fasln Uvesindeki byk hasbhali airin bilmeden Makberoin dilini hazrlad paralardandr. Aristonun simas daha gariptir.
O skender'i ftuhat emellerinde tevik eder grnr. Kahramann ah
sndaki bykle hayrandr; stelik ferd saadet iin byk ilerin yar
da kalmasna raz deildir. Onun iin piyesin sonundaki cevab daha mnh olur. Bu itibarla Ebemde, Aristo bir nevi, fikirlerinin hayat ze
rinde tecrbesini yapan adama benzer. Eb,erde devrinde ok sevilen
beli konumalara ramen ve belki belgat yznden, Hmidin byk bir
trajedi mevzuunu kard muhakkaktr.
Bu piyesin ilerde yetiecek sanatkrlar tarafndan ele alnmasn te
menni edelim. nk temas her zaman iin dnlecek cinstendir. Bura
da Eberin kendi ehresi zerinde durmuyoruz. O, vatan mdafaasnn
hakl davasn tems eder. Bu itibarla ok az hkmdar, daha ziyade bir
davann benimsedii kahramandr.
Tezerin mevzuu Racinein Brnice'ine olduka yakndr. u itibar
la ki her iki piyeste de hkmdar kendi ferd saadetiyle vazife hissi ara
snda kalr. Fakat Racinenin trajedisinin arkasnda Roma imparatorlarnn
yabanc bir memleket kraliesiyle - velev bu trajedide olduu gibi Roma'ya
tbi olsun - evlenmemesi hususundaki kanun vardr. Tezen.de ise sadece
Endls hkmdar nc Abdurrahmanm sevdii gen kzn, yani Tezerin, eski k olan ve spanyollarn Araplardan intikamn almaa al
an Riarm halk hkmdar aleyhine eviren muzlim entrikas vardr, ikin
ci fark da Titusun Brnicei kendi memleketine gndermesine mukabil
*> Alexandre Le G randda R uksan'n karl H in t kralielerinden biti
olan Adriennedlr.

574
Hmidin kahramann sevgilisini ok lzumsuz yere, yani zevk ve asalet
ten mahrum bir jestle, kendi eliyle ldrmesidir. Grlyor ki Hmid ti
yatrolarnda hakikaten iddetlidir. Fakat biz onun o kadar gzel yerleri bu
lunan bn-i Musa ile Fintende melodram unsurlarna kadar indiini
greceiz.
Hmid'in bu hazr mevzulara tasarruf ekli Eberden mdasnda
vak'ay kark bir hale getirmekten baka bir ey deildir. Fakat bu kusur
rnei olan eserlerin bir medeniyetin ve kltrn belki en yksek mahsul
leri olmasndan ve onlar btn bir cemiyet nizamnn beslemi bulunma
sndan ileri gelir.
Racine'in Berenceni, Louis XIVun bir genlik maceras dolaysiyle yazd rivayet edilir. Gne-krahn ilk sevgilisi olan Kardinal de Mazarinin yeeni, Paris surlarnn dnda kendisini alayarak uurlayan gen
hkmdara Efendimiz, kralsnz, kalmam irade edeceiniz yerde alyor
sunuz! itabnda bulunmutu. Racinein trajedisi bu cmlenin etrafnda b
tn bir his ve vazife mcadelesinin gelimesidir. Hmidin piyesinde ise Abdurrahman- Salis, harem hayatna hi bir tebasnm karmak hakk olma
yan bir Mslman ark hkmdaryd. te Hmidin piyeslerinin zf, a
hslarm ok defa bolukta brakan bu iddettedir. urasn da kaydedelim
ki btn ark memleketlerinde hkmdarlarm kendi ferd saadetlerini b
yk iler iin feda etmi grme arzusu vardr ve bizde bile bu cinsten ma
sallar uydurulmutur.
Musa ibn Nusayrin klesi Tank, efendisinin emri ze
rine maiyetindeki ordularla Ispanya kylarna geer ve
Tank
zaferden baka kar yolu olmayan bir ftuhat silsile
ce
sine balar. Eski klesinin muvaffakiyetlerini kskanan
bai Musa
Musa ibn Nusayr, Tarka kendisini beklemesini emre
derse de kazanlan muvaffakiyetlerin neticesiz kalmas
na raz olmayan gen kumandan harektna devam eder ve koca bir lke
zaptna muvaffak olur. Bunun zerine bir veya bir ka bahane uydurarak
Musa, Tank tevkif ettirir. Hmid, slam tarihinin bu herkese bilmen
vakasm muhtelif aklar, ok trajik artlar iinde lmler, uzun askeri
harekt mnakaalar, muharebe sahneleri e zenginletirerek eserini vcude getirmitir. Piyeste iki evlenme vardr ve nc bir evlenme ile bi
tecek bir ak balamak zeredir (eski kralie ile Aziz Ibn-i Musann ara
snda). Sevgi yznden iki lm ile iki intihar vakasna ahit oluruz Bir
mcahide k olan Merkadonun kz Lsi, sevgilisinin ehit olmas ze
rine intihar eder, Merkadonun kars kendisini suya atar, ana kz ihtiras

575
la takip eden siyahlar g iy inm i papas kendi kurduu lm makinesine ta
klarak lr. Tark seven Salha mitsizlikten ayn kbete der. Ayrca
harpte bir kral Tarkn eliyle ldrlr. Aklarn ou ikizlidir. Siyehpu
Papas bir fikri sbite benziyen bir ihtirasla ana kz beraberce sever. Bu
kadar kalabalk iinde elbette ki vaka birlii aranmaz. Bu yzden sahne
den sahneye piyesin alka merkezi deta deiir.
Bununla beraber Tark'n yine tarihin anlatt ekilde ehresi bu ka
labala hkimdir, ve piyes ona ve onun arkadalaryla beraber temsil ettii
ahlk kymetlere bir kasidedir.
Hmid Tarkda devrinin siyas ve tima btn meselelerine temas
eder. Kahramanlarnn azndan muasrlarna, cemiyet hayatnda fikir ve
ibirlii, fedakrlk hissi, vatan sevgisi, kadn ve erkek arasnda anlama
ve arkadalk gibi cemiyetimiz iin ok lzumlu nasihatler verir. Musa ibn
Nusayr, Tark, frsat bulduka yorgun Osmanl mparatorluunun uzak
bulunduu ahlk esaslarn azamet ve gzelliini anlatrlar. spanyol ordu
sunun vaziyetinden ve Kral Rodrikten bahsederken devrinin manev port
resini yapmaa alr gibidir. Hatt Kral Rodrikin harpte ldrlmesi ze
rine Tark'n verdii nutukta, bir hkmdarn icabnda ldrlebileceine
ve bunun hakl olduu takdirde bir cinayet saylamyacama hkmeder.
Bir nevi fetvaya benziyen bu sahnenin kitabn Abdlhamid zamannda
urad takibata sebep olduu tahmin edilebilir.
Tark'n Tuleytilede Endls hkmdarlarnn hzinesi iinde kendi
kendisine yapt hasbhalde ise, Hmid kahramannn ahsiyetini biraz da
ha tamamlar. Bittabi bu eserin tiyatro mahiyeti zerinde mnakaa edebilir. Nmk Kemlin Celleddin Harzemahnda olduu gibi bu eserde
de bu kadar iyi, bu kadar vazife dkn adamlar arasnda bir facia hava
sn muhafaza etmek imkn bulunmazd. Herkes fedakr, herkes dost, iyi
ahlkl ve kahramandr; Zehra sevdii adam arkada ile paylamaa ra
zdr; Azra hi de muhabbetine yabanc olmad bir ka uzun ahlk ders
leri verir, Tark bir lke fetheder, fakat gurur duymaz, Musa hapsettii
adam, hareketinin irkin olduu sylenince - hem de yirmi yama basma
m iki kz tarafndan - derhal eski mevkiine iade ederek kendisine damat
yapar; btn bu iyilikler iinde aran Kont Clyanus, krala kar bes
ledii kin dolaysiyle arasna katld ordughta birdenbire kendisinin de
itiini hisseder. O da bir fienk gibi her cinsten faziletle dolar; tam bir
mcahit olur. Hlsa bu, Hmidin devrine ektii - tarih realiteye az
ok uymasna ramen olduka bktrc - bir fazet ziyafetidir.

576
Ak sahnelerinin ou bilhassa mcahidlerle mcahide lerin ko
numa sahneleri, Zehra ile babasnn arasndaki muhavereler gibi ekseriya
donuk ve ardr. Hmidin kahramanlar kadnlarla konuurken bilhassa
itinal ve nkteli olmaa alrlar. Bu cinsten en skc ve lzumsuz muha
vere misalini Musa'nn kzma rakibesi Salhamn lmn haber verdii
sahnede buluruz.
air ok defa kendi kendisini tekrardan holanr. Nitekim bu konu
ma, biraz evvel yine baba-kz arasnda geen dier bir konumann, Zeh
ra'nn Musa ibn Nusayre, Tarka kar hakszlk ettiini syledii sahne
nin ok yakn benzeridir. Uzun tiradlar, ahlk nasihatler, vnmeler, byk
sz syleme arzusundan doan kesilmi bimi cmleler bu kusurlar ara
ma girer. Bata Musa ibn Nusayr alt sahife tutan uzun bir mukaddime ile
Endls fethi hususundaki kararm anlatr, Tark mehur hasbhalinde ve
ya daha evvel Kral Rodrik'i niin ldrdn maiyetine anlatrken daha
az belgat dkn deildir. Piyesin dier bir zaaf da dman cepheye
mensup olanlar mstesna hemen herkesin birbirine hayran oluu ve bunu
ok belgatl, nkteli bir lisanla derhal ortaya koymasdr. Denebilir ki
t Tark m mhim bir ksmm bir mtekabil metihler silsilesi vcude getir
mektedir. Bununla beraber eser devrine gre srkleyici ve bir ok yeni
liklerle doludur.
Tankm mevzuu olan ftuhat tamamlanmadan evvel bu byk iin
yan banda nsan zaaflar kendisini gsterir, lbni Musa bu zaaflarn ve
birbiriyle karlaan ihtiraslarn eseridir. Burada Emev hanedan ile Musa
ibn Nusayr sllesinin mcadelesi vardr. Hmid, Nmk Kemalin tesirin
den epeyce kurtulmu grnd bu ikinci ksmnda ufak tefek ayrllarla
tarih vakalarn seyrini takip eder grnr. Burada da eser kadn kahra
manlar zerinde durur. Zaten air uzun zaman piyesin adnda tereddt et
mi onu bazan Ummlasm, bazan Zatlceml diye adlandrmak istemi
ti. mmlsm Aziz lbni Musa ile evlenen eski spanyol kraliesidir. Za
tlceml ise Velidin sevgilisi olan ve Halife Sleyman'n lmne sebep
olarak Musa ailesinin intikamm alan cariyedir. Fakat asl kahraman, b
tn kitab bir kin ve intikam melei gibi dolaan Edelina Merkado'dur.
Onun slm fatihlerine kar besledii dmanlk ile Halife'nin Musa ailesi
ni kskanmas, piyesin asl konusudur. Hmid bu intikam meleini tam bir
trajedi kahraman yapabilmek iin onu Aziz bni Musaya ak eder. Bu su
retle Mslmanlara olan kini ile Musamn olu Azize olan hayranlk ve
sevgisi arasnda yolunu semee mecbur kalr. Eserin br kahraman Zatlcemaldir. Krkbirinci manzardan itibaren vak ann btn ykn o ta
r. Bu kahramanlarn yam banda tal derecede rol sahibi bir yn ahs

577
daha vardr. Hakikatte bir tefrika roman mevzuu, kuksekiz manzara ya
hut Shakespeare sahnesine taksim edilmi olan bu eserde, Tuleytileden
ama kadar uzanan bir corafya iinde, eceli gelen kahramanlarn yol
boyunca serperek st ste dmlenir, zlr. Tarkta da bulunan me
zarlk ve zindan sahneleri, ou lzumsuz denecek cinayet ve ihanetler, ani
tesadfler, artc mdahaleler, garip ve hi |le lzm olmayan sahne oyun
lar birbirine takip eder. Aziz bin Musa, kars olan eski kralie, ocuklar,
Mervan bn Musa, babalar Musa Ibn Nusayr, Edelina Merkado seyircinin
-yahut okuyucunun - gzleri nnde teker teker lrler. Zeynepte, Fintende o kadar ehemmiyetli yer tutan frtna krksekizinci manzarda dra
mn byk yardmcs, yahut kahramanlarn zerinde messir dekoru olur,
bni Musaya, ocuk sevgisi ve lm de girer. mmlsamn ocuunu
Edelina Merkadodan yardm gren katiller hanerle vururlar. Bu lmn
annesi zerinde yapt tesiri gsterir sahne ile Musa'nn iki olunun l
mn haber ald sahne belki en muvaffak sahnelerdir. Birincisindeki yr
tlan anne kalbi, tekinde bni Musann ikyete yer vermiyen dindar kat
lan esere bir nevi byklk verir.
Hmid'in tiyatrolarnda mevzuu nasl dallandrp budaklandrdm
gsteren eserler arasnda bni Musa bata gelir. Azizin ahadeti, bu a
hadetten evvel uzun duas, Halife Sleymann Velidin cenazesini bizzat
kaldrmas, Edelina Merkadoya cinayetine yardm ettii katilinin taarruzu
gibi sahneler hep bu zaaftan doarlar.
Hmid, bni Musa yi 1881 de yazm fakat 1917 de neredene kadar
zerinde almt. Yapt deiikliklerin derecesini bilmiyoruz. Bununla
beraber eserin dilinde Fintenden sonra veya beraber olduunu gsteren
bir ok hususiyetler vardr; keza, vakamn tertip ve icadnda halk konutur
mak, ve bizatihi vakada dahil olmayanlarn szleriyle vakayii tasvir etmek
ve bylece drama bir zemin hazrlamak gibi daha ziyade Shakespeare ti
yatrosuna veya romantiklere yaklaan taraf bu beraberlii gsterir.
bni Musadaki manzumeler arasnda Nmk Kemlin Vaveylsna bir nazire olmas itibariyle ayan dikkat olan Vatan mersiyesini, Ummlsamn ldrlen ocuu iin syledii mersiyemsi trky, koma tar
znda olan bu sonuncusu hece vezniyledir ve birinci ktann son msranm acayipliine gz yumulacak olursa Hmid'in en iyi manzumeleri ara
snda yer alr. Hmid bu manzumesinde 6 + 5 veznini 5 + 6 eklinde kul
lanmak yeniliini gstermitir. Fakat bni Musann asl dikkat edilmesi
lzmgelen yeri nesrindeki deiikliktir. Eserin ilk yaz tarihi gz nnde
tutulursa bu nesir hakikaten yenidir. Yine bu manzumeler arasnda:
F. 37

578
Bahs etme bana dadaa-i yes elemden
Ol tecrbeden nezd-i kemlimde gm var
matla ile balayan Musa'nn gazeli syleni itibariyle en gzellerdendir.
Eserde nkteli, dokunakl, zarif olmaa alan mklemeler, ikin ve par
lak cmlelerle dolu uzun hitabeler, yenilikten baka bir gaye gzetmiyen
ifade tarzlar bulunmakla beraber, tabi ve keskin jestli konumalar da var
dr. fadeye getirmek istedii yeniliklerden biri de piyesin ilk manzarnda
geen ve ancak bir sahife yer tutan Prenses zabeUa ile Kontes de Navarya arasndaki mklemedir. Bir kalptan km gibi birbirine en kk un
surlarnda ve btn sentaks hususiyetlerinde cevap veren bu ritmik ve ka
fiyeli nesir tecrbesi Hmidin denemelerini nerelere kadar gtrdn gstrir [s. 9, 1928 basks]. Bunun haricinde Tank gibi zeylinde de sk sk
mitolojik istiareler yaptm eski seci sanatna bal bol yer verdiini ilve
edelim.
Hmidin Corneille ve Racineden baka yakm teHmid
mas olduu air phesiz Shakespearedir. Trk tive
yatrosunun bu iki inkiaf devrinde Shakespeare ile
Shakespeare
Molire daima n safta gelir. Hmid, ngiliz airin
den evvel sahne eklini alr. Filhakika fasl, manzar, ilve-i fasl ve ilve-i manzar dedii eyler ha
kikatte Shakespeare'in mekn daima deien sahnesidir47. Fakat Hmid
burada muhayyilesinden baka nizam tanmad iin bu sahnelerin adedi
mesel Ibni Musada krksekize kadar kar. fde hrriyeti ok geni ol
masn istedii iir taraf yine bu airden alnm dersler olabilir. Bunun gi
bi rneine hi de yetimemekle beraber eserindeki hayal unsur bolluu
yine oraya balanr (Zeynep, Finten, Ibni Musa, lhan, Turhan). Bunlar
dan baka Hmid, Zeynep ile Fintende Frtna ve Macbeth airi
ni daha yalandan takip eder grnr. Hi olmazsa Zeynepin kendisi bu
piyesin rgsn yapan vuzuhsuz vakalar iinde ahsiyetinde ni ve in
sanst deiikliiyle, o tabiatst kuvvetlere hkim oluuyla Shakespearein Frtna adl o ltif, muhteem ve dndrc masalndaki Prosperoyu
ok uzaktan hatrlatr. Bununla beraber ihtiraslarnda mahbus kalmas,
elindeki tabiatst kuvvetleri sadece iki talih mahkmundan, Al ile Ceyr> Shakespeare sahnesi dediimiz ey modern tiy atro d a grdm z ba
zen tek, bazen birka sahneden ibaret tablolardr. B u tablolarn bir ka ayn
a y r m ek nlarda gese bile b ir perde te k il eder. B unun biraz k ark olmas,
yani piyesin mevzuunun bir ksm demek olan act sadece sahne tekniine
a lt bir kelim e olan perde kelimesiyle tercm e etm em lzdendir.

579
randan intikam almak iin kullanmas ona pek al Caliban'n ehesini ve
rebilir. Fakat hakikaten Hmid Shakespearein Frtnasini okudu mu?
Zeynepin bz taraflar Hmid'in, Fatma Hanmm lmn takip eden
eserleriyle de - bilhassa Hacle - izah edilebilir.
Hmidin kendisinin de ok sevdiini syledii ve bandaki ark ma
sal havasyla, etrefil ve vuzuhsuz mevzuuyla bir muamma gibi grnme
sine ramen bizce de onun en dikkate deer eserleri arasnda bulunan bu
piyesin vakasn hlsa edelim.
Zeynep, A l ismindeki Hint hkmdarnn bir gece annesinden alp
bir prenses gibi bytt evlatldr. Annesi tesadfn yardmyla ayn sa
raya girmi ve kzn bulmutur. A l Zeynepi, ok stn kuvvetlerle sal
tanatm tehdit eden komu hkmdarlardan Abbasa vermek arzusundadr.
Halbuki Zeynep hemen o gn sarayn bahesinde grd bir dervie ak
olmutur. Bu dervi, Abbas'n kendisidir. Fakat bunu bilmedii iin Abbasla evlenmei lm tehdidine ramen reddeder. Babal kendisini hapse
attrr. Ve Abbasa Zeynep diye Ceyran adndaki nedimesini verir. Ceyran
ayn zamanda Alnn sevgilisidir. Zeynepin annesi zindanc bam ve adam
larm para ile kandrarak Zeyneple beraber kamaa muvaffak olur. Zin
danda konuurlarken birbirinin ana kz olduklarn da anlarlar.
Ceyran ile Abbas bir trl mesut olmazlar. Abbas setii kz, yeni
karsnda bulamaz. stelik len karsnn hayali - Fatma Hanm - onu
sk sk ziyaret etmektedir. Ceyran ise ok sevdii Zeynepin yerine
gemekten muztariptir. Onu unutamaz br taraftan da kocasnn Zey
nep'i sevdiini bilir ve kskanr; ayrca Abbasm delirmesinden korkar.
Bylece Ceyran azabn altndr. Bakasnn ad altnda yaamak, bir
bakasn seven inam sevmek, ve sevdiinin delirmesinden korkmak. Bu
raya kadar piyes nisbeten tabidir, yani Hmidin anlad tarzda bir hayat
ve kader oyunu iinde yrr. Fakat nc perdeden sonra eserin seyri
deiir. Zindandan kaan Zeynep birdenbire bahsettiimiz tabiatst kuv
vetleri kazanmtr. stedii zaman etrafndakerden gizlenebilir, imknsz
bir sratle mesafeleri aar, istedii kimsenin kyafetine girebilir. Trajedi,
felsef hikye ve masala gtrebilecek bu imknlar iinde devam eder.
Zeynep yannda gemi ve gelecek (Maziye ve tiye) adl iki melek
veya peri ile Abbasm adnna girer ve orada hikyesini anlatr. Ceyran
onun byle karsna kmas zerine ve biraz da dinledii eyler yznden
ldrr. Abbas ise zaten eski karsnn hayaliyle meguldr. Zeynep de Ceyran kskanmaktadr. Abbas hl Zeynep adyla tand Ceyran'a acr ve
eski karsnn hatrasyla kartrd Zeynep'i dnr. Nihayet son perdede

580
uurlarn ve hayatlarn tehdit eden hayaleti ldryorum zanniyle Ceyran ldrr, ve Zeyneple kar karya kalr. kisi de talihin mahkmu
dur. Tabi bu piyeste de Al zalimdir. Getii yeri zulm, insan cesedi,
feryat ve ztrapla doldurur. Burada da mealelerle aydnlanan bask zin
danlar, celltlar, daraalar vardr. Yine bir frtna sahnesi piyese son ve
rir.
Fakat btn bu grltnn, bu acayip muhayyile oyununun sebebi bir
trl anlalamaz. Baz unsurlarn izah kabildir. SevUen lnn hayata m
dahalesi, Makber ve Hacle devirlerinden beri Hmidin en holand
temdir. Zeynep Abbasm karsna benzer. Bu cinsten benzeyileri Hmidin
eserinde ve hayatnda grdk. Fakat bunu bilmek de piyesin muammasn
zmez.
Bu Zeynep kimdir? Neden byle birdenbire deiir ve niin bu ka
dar insanst kuvvetlere sahip iken bu kadar zayftr ve neden kendisini
sevenlere fenalk eder? A lnn deliliine sebep nedir? Abbas neden bu ka
dar iradesiz ve hastadr? Piyeste tek muvaffak izgi yukarda sylediimiz
gibi, Ceyranm bu kadar tabiatst karsnda armas ve insann stn
de hi bir eyle karlamak istemediini aka sylemesidir. Tpk Cocteaunun Orphe sindeki Euridice gibi o da insandan gelecek hereye razdr.
Keke Hmid bu nasihati dinlese idi.
Dier bir nokta, saz alan dervile, gl bahesiyle, hanm sultaniyle pi
yesin bir ark masal olarak balamasdr. Pekl bir masal olarak bitebirdi. ihtimal ki Hamid bu masal devam ettiremedi. Yahut hayat tecrbesiy
le arlatrd. Yukarda Hamidin birka eyi birden anlatmak merakndan
bahsetmitik. Burada da ayn ey vardr, zlim hkmdar, hrriyet ak,
kskanlk, eseri lzumundan fazla ykler, insan behemehl bir izah ara
maya gtren eylerden biri de Zeynepin beraberindeki Maziye ve tiye
adndaki insanst mahlklardr. Niin Zeyneple beraberdirler? Onlar ya
nnda bulunduu iin Zeynep zamannn hkimi oluyor demektir. O hal
de bir semboldr. Fakat neyin sembol? Altnda hangi hakikat veya mr
mzn realitesi gizli? Bu kadar byk bir kudret sadece Abbas'a kendi ma
zisini gndermek iin ise biraz lzumsuzdur. Halbuki baka fonksiyonlar
da yoktur. Grlyor ki piyes batan aa sakattr. Bir takm fikirler, sem
boller zerinde iddetle srar onu bir rya gibi kabul etmemize de mani
dir.
Daha iyisi Zeynepi iki ayr eser olarak kabul etmektir. O bir ta
raftan tpk Liberte gibi bir ihtiras ve hrriyet ak eseridir, br taraf
tan da bir ak masaldr. Maziye ve tiyenin yni Zeynepi zamann efen-

581

dii yapan iki kudretin piyesin dn noktas olduunu da syliyelim. Fil


hakika Hmid bu zamana sahip olutan byk bir sembole, byk m
nsyla insan talihine gidebilirdi. Halbuki sadece bir ak entrikasnda kal
may tercih etmitir. Bunun sebebini Hmidin br eserlerinde yni rade-i cziye meselesiyle urat eserlerinde bulmak mmkndr. Filha
kika tlhansda
Halk etmedinse kendini ifn da etmedin
Revzene-i helke irdenle gitmedin.
diyen Hmid insan iradesini deta reddeder. Bu zaviyeden baklnca Zey
nep mnalandrmak mmkndr : En mutlak bilgi dahi bizi kaderin d
na karamaz.
Hmidin muhtelif vesilelerle br eserlerine tercih ettiini syledii
Zeynep'in anlalmam olmasndan ikyet etmesi biraz da kendisinin se
bep olduu bu dm noktasnn farkedilmemesindendir48.
Burada piyesin kompozisyonundan da bahsetmek lzmdr. Abbasm
bir dervi kyafetiyle saray bahesinde Zeynepi grmesi sahnesinden son'
ra piyes evvel Al dolaysyla Hmidin daha ziyade ideolojik erevede
ki eski piyeslerinin (Sardanapal, Liberte, Tezer), sonra da Fatma Hanmm lmnden sonraki iirlerinin hcumuna uramtr. Filhakika Hacle
nin, daha ziyade mazinin hli yknda toplandm grdk.
Finten bir bakma gre Hmid'in eserleri arasnda kendisini Shakespearee en fazla teslim ettii eserdir. Burada biz bandan itibaren Lady
Macbethin havasmda gibiyizdir. Finten Shakespearein kahraman gibi mak
sadna bir cinayetle de olsa erimekten ekinmez; onun gibi keskin azapla
r vardr (fakat vicdan azab deil, sadece yapt i onu Lady Macbeth
gibi zaptetmitir), onun gibi somnanbl*dr. Hatt piyesin iinde Lady
Macbeth'e benzedii sylenir bile. Fakat eserde ngiliz byk airinin tesi
ri bu kadarla kalmaz. Davalaciro, bu acayip ve lsz Hindistan, biraz
Othelloyu andrr. Yine bu piyeste Hamletin kafatas sahnesi baka trl
tekrarlanr. Yukarda Nmk Kemal'in Yorickin kafatas sahnesini Ahmet
Bey'in mezarna evirdiini grdk (Glnihal), Abdlhak Hmid bu me
zarlk sahnesini biraz fazla macabrej olsa bile ibd denecek bir ekle
sokar. Fintende Veremli Kzn gmld mezarlkta yatan ller me
zarlarnn stnde birbirleriyle konuurlarken, ilerinden biri kendi kafata
** bk. Gtindz Aknc, Abdiilhak H m it T arh an ve eserleri, T.D.K. ya
ym A n k ara 1954, s. 175.

582
sn mezarndan kararak bakar. Fakat bu artk taklit deildir; burada
iyi veya kt bjiik mnasnda tesir yahut ibd vardr.
Fintenin bir taraf Shakespearee bakarsa bir taraf da melodrama
bakar. Entrikann kendisi melodramdr. Finten bir lord kars olmak iin
- nedimesi Melvilin ve doktor Thomasn tavsiyeleriyle - kendisini seven fa
kat onunla evlenmeye annesini raz edemiyen Lord Dick'i evvel veremli
bir kzla evlendirecek, bu suretle hakikatte Davalacirodan olan fakat o
lunun ocuu diye Lordun annesi tarafndan baklan korkun ocuunu bu
izdivacn mahsul gibi kabul ettirecektir. Bu esnada kendisi de, Davalaciro
vastasyla kocasndan kurtulacaktr. ifas kabil olmayan gen kz da bu
arada lecei iin o, Lordla evleneceklerdir. Grlyor ki Finten tam bir
vak'a roman gibi kurulmutur. Finten emellerine nail olamaz. Kendisine
o kadar yardm eden doktor Thomas bu i iin bir veremli kzlar hastane
sinde beraberce setikleri hasta kza birdenbire balanr ve onu himayesine
alr. Lord Dick gen kza ak olur. Finten ise kocasn ldrmee yollad
Davalaciro'yu sevdiini anlar ve onu nedimesi Melviiden kskanr; Melvil ise km hanmndan kskanr. Efendisini ldrp dnen Davalaciroya
gelince Finteni delice sevmekle ve hatt kendi ocuklarna olan sevgisini
bile kskanmaktadr. Nihayet bu ocuu kskanlktan ve vicdan azabndan
yan lgn bir halde ldrr. Finten de onu tabanca ile ldrdkten sonra
lr.
Fakat bu artc esere Hmidin hayat vc Fatma Hanm'm htras
da girecektir. Veremli kzlar hastahanesi Hmid'in lm karsnn hatrasn yenilemek iin ba vurduu arelerden biri olabilecei gibi, Lord Dick
ile gen kzn Beyruta gitmeleri, Lbnan seyahati ar da vapurda hasta d
einde yatan kadna avutmak iin syledii eylerin htras olabilir. Hmid daima ilk kansna ok acm ve onu hatrlamtr. Sahte Kontes Blanchen yetim olmas bile ona balanabilir - Fatma Hanm bilindii gibi kim
sesiz deil, yetimdi
Fakat eserin gzel taraf phesiz ngiliz kibar le
mine ve Londra hayatna aynlm sahnelerdir. Londradaki uzun ikameti
Hmide bu hayat her hangi bir ngiliz muharriri, mesel Oscar Wilde
cinsinden bir muharrir gibi tenkitle anlatmak imknn vermitir.
Hmid eserinde mahedelerini anlatrken ok baka trl ve ok s
tn muharrirdir. Fakat Fintende baka unsurlar da vardr. H m id'in sa
nat ilk defa burada fakr sefalete kendisini aar. M e sel d n sahnelerin
de olduu gibi servetle sefaleti ok nsan duygularla karlatrr. Sade
onunla kalamaz, ihtiyarlk, evlt kayb, btn beer konular vak'ayla al
kasz epizotlar halinde esere girer ve ngiliz hkimiyeti karsnda istikll

583
peindeki trlandalmn gururuna kadar hibir eyi ihmal etmez. Hlsa bu,
polisiyle, esrar havasyla, Hristiyanlk propagandas yapan selmet ordu
suyla, salon dedikodularyla, at yar ve kiralk park sandalyal aryla tek bir
piyeste gsterilebilecek kadar Londradr. Hatt ehas isimlerinin telaffu
zunda be azam ekilde dikkatlidir. Bu bakmdan Finten Trkede ya
banc bir memleket hayat iin yazlm ilk muvaffakiyetli eserdi, denebi
lir. Hmid, Duhter-i Hind mukaddimesinde bu hususta verdii sz
tutmutur. Buna mukabil mahedelerinden gelen bu sahnelerin dnda her
ey lszdr. Ve Hmid bu lszl deta bir kat daha arttrm a n n
arelerini arar. Finten'in Davalaciroya ak, Davalacironun kskanl, o
birsamh konumalar hep yz derece hararettedir. Veremli Kzn kabirden
karlaca gece Finten kazma krek almam unutur, fakat elleriyle top
ra kazarak ly, yani bayltlm hastay mezarndan karr. Sonra y
zn grr grmez kskanmaa balar. Piyesin sonlarna doru bindii ka
y frtna dalgalan Beyrut aklarnda Davalacironun bulunduu vapura
deta bir emanet teslim eder gibi gtrr.
Finten'in Londrada geceleyin Green Parkta sonra Barkley Squared e
ki evde grd hayaller de bu cinstendir. Fakat Hmid'le bahse girilmez.
Parkta yar uyku halinde Fintenin karsna gelecek sene beyazlar giymi
bir ocuk kyafetiyle kar: Ben doduum zaman sen leceksin der.
Kk ey, belki hi de tiyatro deil fakat yine de bir eydir. Bunlar gibi
yine Fintenin Davalaciroya olan ak bizi en kaba cinsiyet nazariyetlerine
gtrebilir. ok iyi kalpli doktor Thomasn bu meum kadna kar bes
ledii ifasz ak daha anlar bir eydir. Bu sonuncusunun belki kitabm
en dikkate deer ahsiyeti olduunu da syleyelim. O deta insan ilerine,
hayr ile erin mcadelesine en son dakikaya kadar uzaktan ve hi bir h
km vermeden bakar. Bir taraftan Fintene ktr, br taraftan Kontes
Blanche sever. Bu son derece terbiyeli ve iyi adam sanki hayattaki her
hangi bir gaiyete inanmayan felsefenin mmessili gibi kitaba girer ve her
eyin stnde tabiatn esrarengiz kuvvetlerine inanan bir insan olarak onu
bitirir. Filhakika o hadiselerden ders alan hikmet bakma benzer.
Ak ve belki de frtna - Hmidin dramlarnda bu tabiat hadisesi her
trl mucizeye kadirdir. Zeynep bir frtnadan sonra esrarl kuvvetler ka
zanr - Lord Dickin kimsesiz karsn iyiletirir. Fakat bu iyileen ka
dn her nedense kitap yazacak ve macerasn anlatacaktr. Piyesin son tara
fnda bu kitaptan da bahsedilen mesut hayat sahnesi ise phesiz yine Hmid'in Fatma Hanmm etrafnda kurduu imknsz bir hayaldir.

584

lhan dairesi

Hmidin piyesleri arasnda lhan ve Turhann


yazl itibariyle brlerinden ayr bir yeri vardr.
Vakalarn XIV. asr sonu Trkiyesiyle Orta
Asya Trk tarihinden alan bu iki eserin asl mevzuu
insan talihindeki abes duygusudur.

Hmid daima inanan adam kalm olmasna ramen hayr ile er


ve irade meselelerinde daima bir tezadn, akla smayan bir tarafn mev
cut olduunu da saklamamtr. te Makberin ve lnn yazld de
virden balyan bu dnce asl kemalini lhan ve Turhanda ve onlar
devam ettiren diyaloglarda bulur. Yazk ki bu piyeslerin yazld devirde
Hmid hatt bir evvelki eserlerdeki kadar muharrir melekelerine sahip de
ildi. Zaten onun hi bir zaman tam bir sahne muharriri olmadn muh
telif vesilelerle syledik. Gzel denecek tek bir msra bulunmayan, azna
kadar mn ile dolu bu iki eserde Hmid yalmz bir eye, kaza ve kader
oyuncaklar diyebileceimiz bir yn inam ok etin ve girift bir aksi
yonun iine atmaa, muvaffak olmutur. Onun asl buluu, da budur.
lhansn mevzuu Gazan Han'n olu Bahadr Hann oban slle
siyle mcadelesi, teden beri hnedamna vezirlik eden bu slleyi ortadan
kaldrmas ve kendisinin de ayn slleden gelme bir kadn tarafndan l
drlmesidir. Bahadr Han bir taraftan saltanat kendi adna idare eden,
onu elencesinde ve zulmlerinde serbest brakan veziri Emir oban'm
ve ailesinin nfuzunu kskanr, onlan ortadan kaldrr; dier taraftan da,
onun ocukluundan beri tand kz Badad Hatun u - emir Hasanm ka
rs - sever. Emir oban hkmdardan korkarak memleketten kat ge
ce, Emir Haan da ald rtbe ve mevki mukabilinde karsn boar ve
Bahadr Han' bylece Badad Hatuna kar aknda serbest brakr. Ba
hadr Han Badad Hatunla evlenir. Kardei Hasan kendisine vezir ya
par. Biraz sonra Bahadr Han bu sonuncusunun kz Dilad'a k gr
rz. Bahadr Han, Emir Hasan kzm kendisine brakmaa mecbur eder.
Uzaktan bu lgnca hareketleri ve devaml zulm takip eden Emir oban
memleketi bu zalim adamdan kurtarmak iin ona kar harp aar, fakat
Bahadr Han tekrar ard Emir Haan vastasiyle onu yener. oban
ailesinin Emir Gyaseddinin sarayna iltica eden btn erkeklerini ld
rr; fakat kendisi de Emir Hasann kz Diladn elinde boulmak sure
tiyle lr.
Saz meclisleri, geit alaylar, bayram tebrikleri, birbirlerine rakip ka
dn kahramanlar arasndaki kskanlk kavgalar ile gelien bu mevzu Hmid'in belki de en iyi tertip ettii piyeslerdendir. lhamda vaka ile do
rudan doruya alkas olmayan iki insan vardr. Hfz- iraz ve Kanbur.

58:
Hafz byk hakikatlerin dnyasna alm bir adam, tam hakim (sage)
dir. Kanburda ise bu hikmet derin bir phecilik ile beraber yrr. H
mid daha ziyade ikisinin azyle konuur.
Turhan, Ilhanm devamdr. Ilhan, Badad Hatun, Emir oban v<
ocuklar lmtr. Ortada yalnz Emir Gyaseddin kalmtr. Dilad om
izdiva ve saltanat vaidleriyle avuttuktan sonra Kanbur vastasiyle ortada:
kaldrr ve bu sonuncusuyla evlenir. Bu suretle Ilhanhlar tahtna, ok irki
olan ve irkinliinin azabn iyice duyan Kanbur geer. Fakat bu onun hak
kidir; nk sakat ve irkin doduu iin saraydan atlan bir prens, yan
Gazan Hann inkr ettii oludur. Ad Turhandr, ismini gizlemeye mec
bur olarak urada burada gezdikten sonra hakk olan saltanat bu evlenmt
ile elde etmitir. Bu prensin herkesten gizli olan srrn yalnz Hfz- iraz
bilir. Bylece yeni batan dzenlenen Ilhanllar hkmeti, Rumelide gazi
yapan Osmanlar tarafndan yardma arlr. Sekizinci manzarda Turhan
ile Dilad' beraberlerinde Hfz da bulunmak zere Kosova meydan mu
harebesinde grrz. Birbirini takip eden sahnelerde onlar zafere, birin
ci Muradm ehit oluuna, Diladn hl sevdii Ilhana ok benziyen Yakup Beyin Yldrm tarafndan ldrlmesine ahit olurlar. Dilad bir defa
beraber bulunduu Yakupu sevmee balam ve karln grm
t. Yakubun lm zerine hastalanr. Tekrar dndkleri Sultaniyede
(lhanlIlarn baehri) iki sevgilisinin (Ilhan ve Yakub elebi), Badad
Hatunun, Emir Yakubun nianls olan ve yine Kosova meydan muhare
besinde len Prenses Lizet'in hayalleri arasnda lr. Piyesin sonunda Kan
bur, yani Turhan aalklar iinden kan kzlarla kinat ve insan kudreti
zerinde konuur, Diladm hayatnn deta cehennemi bir raksna ahit
olur. Ve nihayet kendisini ldrr. Can verirken saltanatn kime kalaca
n soran kzlara: Timur! cevabm verir.
Hmid, Tayflar Geidi, Ruhlar ve Arzler adndaki poemlerinde
bu iki piyesin kahramanlarna tekrar dnmtr. Sylemee hacet yok ki l
han ile Turhanm tarihi ereve ile alkas pek azdr. Ne Ebulgazi Ba
hadr Han bu cinsten zalim ve kan iici bir adamdr; ne de Badad ve
Dilad Hatun vardr. Bu, Hmidin bni Musasdan daha fazla tarih ha
kikate tasarruf eden dorusu istenirse kendisine has hayal ve korkun
bir ryadr.
Ilhan ile Turhanda birou yazldklar veyahut daha ziyade neredildikleri devre ait siyas fikirler vardr. Bunlar arasnda birlik fikri, Trk
lk fikri, halk idaresi fikri [halk hkmdar yapmal!] Hafzn azn
dan harp aleyhtarl gibi belli balklarn kaydedelim.

586
Bir Allaha iman eklinin ayrl yznden insanln ektii aclar da
bu fikirler arasndadr. Fakat bunlar vak'ann yrynde imkn aranarak
konuulan eylerdir. Bazann sylemek iin Hmid husus surette vesile
aramasa be asd eserin bnyesini yapmazlar. Zannederim ki lhan ile
Turhan iyi yazlm olsalard, u iki bariz tema etrafnda toplanm olur
lard : Ak ve lm, br eserlerinde ekilen zdrab hakl gstere
cek, hatt lm yenecek birtakm byk ve esasl ihtiraslar vardr Bura
da ise onlar yalntz insan talihinin balangcm ve sonunu gstermek iin
kullanlr. Bu iki had arasnda air hayat yapan kymetleri zorlukia elde
tutar. Bu iki piyeste mutlak surette lm muzafferdir. Ondan baka bir
ey yoktur. Meer ki hayatn kendi fatalitesi, abes'e kadar gidebilecek oyun
lar olmasn. Turhann lrken syledii Timur! sz de bunu gsterir.
Timur, yani lmn yahut mukadderatn brnd ehrelerden biri. Sa
dece bu ismin Turhann sonunda o kadar plak ekilde ortaya atlmas
insan talihinin hi mahrek deitirmeden ayn fataliteler arasnda bir nevi
zlten sonra tekrar balayan bir krd gibi devam edeceini iln
etmek demektir. Bu krdn, bu sonsuz devam Hmid Kanburun a
zndan
Bir yuvarlakta intiha olamaz
msra ile ok sarih ekilde anlatr.
O her eye hkimdir, her eyin altndan srtr. Yalnz bir tek kud
ret onunla mcadele edebilir: ak. nk o, cinsi idare eden, onu ferdin
ramma yaatan kudrettir. Badad Hatun babasn ve kardeini ldrme
sine ramen Ilhan sever ve kskanr, mmkn olsa onu affedecektir.
Dilad ondan biraz daha kuvvetlidir, sevdii adam akrabasnn katili
olduu iin ldrr, fakat lmn tesinde yine sever ve bu ly bir
baka lden kskanr. Bu yaamak iin bir eye sarlmak demektir.
Her iki piyes Turhann stnde toplanr. Fakat kendi hayatnn de
ta dnda yaar. O sadece talihe maruz insandr, brleri kendi hayatlar
n iyi veya kt yaarken o sadece onlarn zerinde dnr. Gazan Han
n sarayndan irkinlii yznden ve biraz da vey annesi saltanat kendi
oluna temine al iin kk yata kartlan bu biare prens bir te
sadfle zalim ve yalanc bir emir olan Gyaseddinin sarayna girer ve ora
da kimseye smn amadan bir saray ccesi gibi yaar.
Kanburun bu herkesten gizli hayatnda, bir de yine gizli bir evlenme
vardr, ite Timur bu izdivatan domutur. Bylece asl hayatnn dna
atlan Kanbur insan ilerindeki acaiplie alm gibidir. Gznn nnde

587
hanednmn yklna, kardeinin lmne, oban sllesinin imhasna,
hlsa etrafndaki hayat didimesine sadece mahit ve kaydedici gzlerle
bakar. O da sevecek ve sevdii zaman oyuna girecek, ilere fazla inanmasa
bile Diladn uruna ldrecek ve lecektir. Kanbur Trk tiyatrosunun,
y a7.lm da.ki btn kusurlarna ramen en muvaffak tipidir. Onun sinizmi
bir zehir ana gibi acdr. Vzh olmak iin talihini daha yakndan takip
edelim. Bu hakk yenmi prens, gizli adam, etrafndaki kuvvetler devrildik
e yava yava tahta doru yrdn bilir. Fakat son darbe mstesna
hi bir teebbste bulunmaz. Kanbur hakikatte btn bilgisi hdiseleri bek
lemekte tecelli eden bir nevi hayat artdr. O kadar mahrumiyetten, hacletten sonra k taht ona bir daraac gibi geliyor. - nk ihtirasla
rmz kendi alarnn maldr, sonradan tatminleri etrafmzda bir yn
mutlak yaratr - Etraf hep lmle doludur. Gerekte bu bir taht deil
bir nevi lm aacdr. Ve oraya ktktan sonra Kanbur iin hakikatin tek
yz olarak lm kalr. Biraz sonra bu llere dierleri de karr : 1 Murad, Nilfer Hatun, Yakup elebi, Prenses Lizet. Tabiatyle lmn bu
lunduu her yerde Allah fikri vardr. Grlyor ki lhan ve Turhan
Makberle lm n airi brakt noktadan geniler. Filhakika bu iir
lerin btn pheleri, manlar ve meseleleri bu piyeslerde ufak bir zaviye
deitirmek suretiyle aksiyon hlinde karmza kar.
Bu pheleri Hmid Kanburun azndan :
Ebediyet demek nedir? Toprak.
msramm inkrna gtrmekle kalmaz, olduka kt sylenmi olan
Kiinin bunda kalmaynca ii
Ayn hikmettir irtihl edii
Her kimin ki hayt zid olur
Cismi hk-i fenya id olur.
msralariyle teyit ve tefsir de edtr. imdi, geici bir ruh halinin ifadesi
olan bu sarih inkr Dilad Hatun'un lm zerine Kanbur'un syledii
aadaki beyitlerle karlatralm :
sr- gadr zulme veyahut mesire
Hkim demek kaz ve kaderdir, beer deil,
Hlike hayr er dediin hayr er deil.
Halk etmedinse kendini ifna da etmedin
Revzene-i helke irdenle gitmedin

588

Grlyor ki Hmid sadece Hlik sfatiyle Allaha inanmyor, kaza,


kader namna insan iradesini dahi inkr ediyor. Fakat bu man yeniden bir
pheye almamak demek deildir. D lemdeki hayatmz gibi dnce
miz de muayyen hadlerin iinde dolamaya mahkmdur. Bu hadlerin arasn
da gider gelir. O halde biz ancak saf bir imanla zaman zaman dna ka
bildiimiz bir fiit daire iindeyiz:
Bir yuvarlakta intih olamaz.
O
kadar olamaz ki hayatn cnberinden kurtulan ruhlar kendi lemle
rinde o hayatn ebediyete akisleri gibi yaarlar. Hmid iin ebediyet bir
kere yaanm hayatn btn artlarndan mahrum devamdr. te Tayflar
geidi nin, Arziierin, i Ruhlarsn mevzuu. Bu dnce silsile..- ne
Turhanda ne de diyaloglarda tek bana deildir. Bunlarn yazld ta
rihlerde Hmid Birinci Dnya harbinin ve imparatorluun yklnn b
yk tesiri almdayd. Bu tesir kendisinin ilk piyeslerinde o kadar peinden
kotuu yapc deerlere sk sk dnmesine sebep olur. Ayrca bu spiritalist ve dindar air btn insanlk iin mterek bir dini tek kurtulu aresi
olarak grr. Bu din iyi anlalmam, hakk yenilmi slmlktr.
Hmidm piyesleri, daha dorusu diyaloglar iinde Yabanc dostlar
m bir nevi itiraf enisi altnda hemen hemen btn eserlerinde az ok
izi grlen tabiata ve igdlerin serbestlik hakkna bir dn olmas iti
bariyle ok husus bir yeri vardr. Yabanc dostlar, tpk Devran- mu
habbet gibi fakat ondan baka ekilde daha dorusu ihtiyarl merkez
yapmak suretiyle dnya nimetlerinin bir nevi muhasebelerine benzer. H
mid bu diyalogdaki ihtiyarl kabulnde, Turhanla kendisine hazrlad
ereveyi krmtr. Filhakika bu rza, bu elde bulunan katlanta hi bir
trajedi fikri yoktur.
Daha tiyatroya balad zaman isyan eder. Tiyatrolarn oynanmak
iin yazmadm syler49. Oynanmak iin yazmamak nevin birinci artn ka
bul etmemektedir. Oynanmak iin yazmamak tiyatronun btn kaideleri
ne, bu sanat yapan btn muvazaalara meydan okumaktr. Halbuki kendi
sinden daha ok acemi olan Nmk Kemal sahne iin yazar. Bir seyirci kit
lesini, onun kendi iindeki yardmn kabul eder; onun iin alr. Vka o
da talkatinin sahnede ne tesir yapacam, aktrn bunu nasl tayacan
dnmez. Fakat tiyatroyu tiyatro olarak kabul ediyordu.
*
E serlerinin iinde yalnz Sabr u sebat, mukaddimesi de de sylen
dii gibi, oynanm ak iin yazlm tr.

589

Tiyatro iin yazmyan yahut oynanlabileceinde phe eden tiyat


ro eserinin hi olmazsa bir poem olarak yazlmas, nevin stnde husus
bir mahiyet tamas lzmd. Halbuki Hamidde bu da yoktur.
Bu inkr bir yn glkler dourur. Yukardan beri zerinde dur
duumuz mevzuu datmas bunlarn bandadr. Bununla beraber Hmid
tiyatronun d taraf zerinde az ok dnm, eserlerine bir takm yeni
likler sokmutur. Bunlardan bir ksm ilk tecrbelerin zerinde bir eit
srara benzer. Fintende Fesli Zat ad altnda muharririn kendisini koy
mas Sabr u sebat piyesinden balar. Bu klasik bir anlay iin belki l
zumsuzdur, fakat yeni bir eydir. Baz ressamlarn yaptklar din tablolara
kendi ehrelerini koymalar gibi. Turhanda deta Wagner'imsi bir ta
savvurla her ahsn ayr bir vezinle konumas, yine aym eserde sahne terti
batna ait baz teferruatn veya esasb unsurlarn sinemayla gsterilmesini,
teklif etmesi, Abdllahs-sagirde Ferdinandonun at ile konumas bu
cinstendir.
Bu bulularn behemehl kendisinin olmas lzm gelmez. Hmidin bu
eserleri yazd devirde sahne imknlar genilemekte idi. Nitekim Hmid
lhanda muharebe sahnelerinin sinema veya resim levhalariyle gsteril
mesini teklif ettii zamanlarda tiyatro ile sinemay birletirmek isteyen ter
kibi teebbsler vard. Fakat btn bunlar bir eyi gsterir : Hmidin
yeniyi aradm ve sevdiini. Bazan getirdiinin kendisi de farkna varmaz.
Yahut lzumsuz bir mdahaleyle tesiri - hi olmazsa okuyucunun kafasn
da - bozar. Abdullahs-sagirde at konuur, fakat not olarak kraln
kail- bilbatn, yani vantralog olmas icap ettiini muharriri derhal sy
ler ki bizi bir srrn karsnda brakmaktan ok uzatr. Zaten bu mkleme
ve piyes byle bir sim tayacak mahiyette deildir. Hakikat u ki okuyu
cusunun kendisini takip edebileceine inanmayan bir sanatkrla kar karyayz. ite Hmidin asl aldand ve kaybettii nokta bu inkrdr.
Hmid, tabi ekilde kaderlerini yayan insanlarn arasnda geen ey
lerden holanmaz. O, insan ruhunun bir mntehada ekil ve llerini al
mam ister. Fakat bir ahsiyetin ndir bir nevi gibi inkiafm salyacak
bu mntehay, bu husus iklimi tabi ekilde kendisinde hazr bulmaz. Ha
kikatte o hayatn trajik hissine sahip olmadan trajediyi sevenlerdendir.
Nihayet btn bu eserlerde salam ve mtecanis bir dilin yokluunu
tekrar syliyelim. Btn tenkitlerimiz, btn dikkatlerimiz bu zaafn ya
nnda alelde teferruat kalrlar. Yukarda birka yerde tiyatro dildir de
mitik. Hmidte dil zevki, dil anlay yoktur. Hakikatta bir zevk anari
sinin mahslyd. O anariyi sonuna kadar devam ettirdi.

590
Hmid, salam, gzel bir dili olsayd, o kadar zerinde durduu na
zm meselelerini halle alsayd, ve hi olmazsa bir zamanlar iin bulduu
dili devam ettirseydi phesiz ki bu tenkitlerimiz kendiliinden siiinirdi. Sa
natta dil vasta deildir; bizzat sanatn cevheridir. Bir eyi sylemek, her
eyden evvel sylemek, ve mkemmel sylemektir.
Bununla beraber dildeki kararszlna, lzumsuz iddetlere hayranl
na, melodram ile byk sahne eseri arasndaki fark ok defa kaybet
mesine ramen bu tiyatroya birok eyler borluyuz. Cemiyetimize baz fi
kirleri alamak hususundaki terbiyev hizmeti bir tarafa braklsa bile, bu
eserle Trkeye insan talihinin byk problemleri girer. Bu kaza ve
kader havarisi, Eber, Zeynep, lhan, Turhan, hatt btn kar
k manzarasna ramen. bni Musa ile birok meseleleri ortaya koymu
tur, insan-st fikrini kinci Dnya Harbinin felketlerinden ok ev
vel ele alr ve mahkm eder. Zeynep, insann yalnz tabi hudutlar iin
de byk ve gzel olabileceini gsterir. lhan ve Turhan, bni Musa
ile beraber ihtiraslarmz zerinde dnmek frsatm verir. Muhakkak ki
bu meseleler o gelmeden ark edebiyatmda ancak bir iki msrada teksif edil
mek zere mevcuttular. Msra ise tek bana gzelliktir; fakat hayat dedir.
Bu eserlerin hepsinde bir yn mesele, iyi bir dramatrgn, hakiki
sahne dehasiyle domu insann ele alaca bir yn ey vardr. Trk tiyat
rosunun gelecek inkiafnda biz Nmk Kemal'in Glnihal, kif Bey,
Celleddin-i Harzemah ile beraber Hmid'in eserlerinin tekrar ele al
nacam, bylece nesillerin birbirine balanacam mit ediyoruz. Sanat da
en geni ifadesi olduu milliyet gibi devam* fikrine dayanr.
Btn bu tahlillerden sonra airin hakik ehresini bulmak iin tarih
artlara bir daha dnelim. Hmidin dil ayarn bulamadm ve bu yz
den her eyi kaybettiini syledik. Bu, tiyatrosu iin olduu gibi iiri iin
de en mullu hakikattir. Acaba Hmid byle bir mkemmellie ve safla
- tpk tam bir tiyatro anlay gibi - erebilir miydi? Onun nesli ve ondan
sonrakilerin - Servet-i Fnun ve Fecr-i tiye kadar - asl rol bir gr
ve duyu eklini deitirmek, geniletmekti.
Tanzimattan bugne kadar iir ve edebiyattaki gayretlerimizin bizi
bugn sadece hakik Trkenin bama getirebildiini dnrsek bunu an
larz. Hmid ve nesli in asi gibi sadece ehlin zerinde durmakla belki bu
yolu biraz daha ksaltabilirlerdi. Fakat bir dil sadece atmakla kurulmaz.
Atmak ereveyi daraltmaktr. Kurmak o dille ifade edilecek dnya ve in
sann peinde komaktr, ite gerek Nmk Kemal, gerek Hmid, ve bil

591
hassa Hmid, bu ii yaptlar. Hmidden daha ok uurlu olan Nmk Ke
mal'in sk sk eserlerinden tecrbe kelimesiyle bahsettiini yukarlarda gr
dk. Hmidde byle bir itiraf yoktur. Fakat bilhassa Merutiyetten sonra
sk sk dilini deitirmesi bir tekmln iinde bulunduunu idrk eniini
aka gsterir. Hakikatte Hmid, dili, binaenaleyh insan geniletmeye a
lyordu.
Tanzimattan bir evvelki airlerle onun eserini ksaca karlatrmak
nasl baka bir dnyaya getiimizi bize gsterir.
Mr. Gibbe yazd bir mektupta, benim rolm Trk edebiyatna Av
rupay getirmektir, diyen ah phesiz ki Racine'in mkemmeliyetin: ge
tirmei dnmyordu. Onun dnd ey meseleleri, ihsaslar ve fikir
leri getirmek, bize tabiatn ve hayatn kapm amakt. Bylece dn
lrse, Hmidi, durmadan birtakm duvarlar, ileriye iten, ykan bir adam
gibi grrz. Filhakika o da stad gibi bir ufuk genileticidir. Burada ta
rihteki izaflikle, ferd yaratmann belli bal art olan mutlak endiesi
nin ve zaruretinin atmas zerinde durmak gerekir. air Hmid eserini
gelecek zamann artlan iinde bizim bugn grdmz gibi gremezdi.
Nitekim bu artlardaki deiikliin az ok farkna vard andan itibaren
bu eserin bsbtn zldn grrz. Hmidin lhandan itibaren
yazd eserlerde hemen hemen sadece dncesini kurtarmaa alt bir
msvedde hli vardr.
Bu noktada tiyatrolan zerinde fazla srarn beyhude olduunu da
syliyelim. Hmidin tiyatro dehasyla domad aikrdr. Bunu ustas
Nmk Kemal de daha bata farketmitir.
O ,' tiyatroda bazan iyi niyetlerinin, bazan da ruhundaki kompleksin
ifdesi vastasn arard. Bununla beraber bu tiyatro onun asl eserine hi
de yabanc deildir. Bilakis onu tamamlar. Tark, Selim-i Evvel, Zey
nep, Ilhan, Turhan, hatt Finten, Makber, devrindeki insan anla
ynn baka artlar altnda topland eserlerdir. Nitekim Hmidin nazm,
iiri e tiyatrosu arasnda kendisini bulmutur. Salam bir tenkit airin haki
ki ehresini ancak her ikisine de mracaat ederek bulabilir.
Mister Gibbin Nmk Kemal hakknda, Hmide yollad bir mek
tup vardr. Hi bir ahadet ilk yenilik neslinin yaptklarn dardan seyre
den bu bak kadar mhim olamaz. Kemal kadar Hmidin de asl roln
tayin ettii iin bu mektubun aadaki paralaryla bu bahsi kapayalm :
Mister Gibb, Serapa ecnebi zincirine balanm olan ve hi bir za
s zd bulunmayan bir iirin hissiyat- milliyenin tercman olmas tasav

592
vur edilemez. imdi tran boyunduruu krlm ve Osmanl edibi hr ol
mutur. Bu zdi-i edebiyi icra eden zevat- cesaret-bda jeniler [dhiler]
denilse sezadr. diyerek yeni balyan edebiyatn feyizli roln kaydettikten
scnra t Sizin Kemaliniz ilk safda durmaz ise bile - ve bendeniz hkmetmee
iddia eyliyemem - bil hill ikinci saf'a ziynet verir. Dante gibi eski bir
lisann enkazndan ahane bir saray- edeb yapm, Hugo gibi edebiya
tn her yerinde sarf- himmet edip de her birisinde bir mucize tlakma a
yan olan bir ok sr- gzideyi leme vermi. Koca Osmanl edebiyat des
tinin temas- sihrsi zerine [elinin sihirli dokunmasyla] bir fnix kuu
kesilerek kendi klnden taze hayat blup evce tayeran etmitir hkm
n verir.
Mister Gibb hakiki eser itibariyle mbalaa etmi olabilir. Fakat bu
eserlerin deitirici roln daha iyi izah bizce kabil deildir.

Eski ile yeninin arasnda


MUALLM NAC EFEND

I
H A Y A TI

1849 - 1850 de doan1 Naci, Recazde ve Hmidle


nesil arkadadr. Nitekim eserinde de onlara yakn
bir taraf vardr. Fakat hayatnn tesadfleri yznden
Naci, nesline ok ge katlr ve onunla abuk hesap
lar. Bu, yetime artlarnn neticesidir.
Mreffeh bir esnaf ailesinin ocuuydu. 1857 de, sekiz yamda iken,
babas sara ustas Ali Beyin lm zerine, ailesi, Varnada kazanclk
yapan daysnn yanma gitmee mecbur kald.
Naci'nin zerinde bu vakitsiz lmn tesiri kadar, iinde yetitii aile
nin de tesirleri aka grlr. Kendi kendine yetimekten gelen gururu
nun altnda asl bir tabaka gibi grnen tevazuu, ahs istikll fikri, deer
lere ball, alnganl, hep bu el ile ve maddenin zerinde almann
terbiyesini alm insanlardan gelen eylerdir. O, leti seven ve ona bal
olan insandr. Nci'nin sanatnda asl hkim unsurun bir let gibi deta
dardan mkemmelletirdii aruz olduunu, Tanzimattan beri deimekte
olan dili yine kendi dnda bir madde gibi tanzime altn greceiz.
Nacinin, k alemini vd iir ve nesirlerini okurken Reid Paann yeni
ledii bu eski temaya sarl tarznda, bir zanaatkarn leti karsndaki he
yecanm grmemek kabil deildir. Vka bunu Varna'da kendisini ilk ver
dii sanat olan hattatlk ile izah edebiliriz. Fakat hattatlk da eski sanat
larmz iinde zanaata en fazla yaklaanyd. ok bykler bir yana ayrlr
sa hibir speklasyona, hibir entellektel hesaba girmeden muayyen ve
miras bir teknii devam ettirirdi. Bu hal Nacinin devrine ait birok husu
siyetlerin tesinde kalmasna sebep olur.
merin
ocukluu

N acinin hayat bk. bnlem ln M ahm ut Kemal nal, Son a s r Trk


airleri, ve m ehazlar, s. 1033-1050. A hm ed M idhat, M uhaberat ve Muhaverat, stanbul 1311, F.A. Tansel, Muallim N aci ile RecaJ zde E krem arasn
daki m nakaalar, T rkiyat Mecmuas, X, stan b u l 1953. s. 159-200 Ali Canip
Y ntem , Muallim Naci, ve m ehazlar, stanbul M ecmuas nr. 11. 1 Mays
1944, v. d., H alid Ziya U aklgil, K rk yl, D, s. 26 v. d.

593
F . 38

594
Varnadaki hayat ve yetime ekli Ahmed Midhat Efendininkine az
ok benzer. Onn gibi, tesadflerin karsna kard insanlarn himaye ve
yardmyla ve ok eksik ekilde tahsilini yapar. Yine onun gibi ok gen
yata hayatn kazanmaa mecbur olur (Ondokuz yanda Varna Rtiyesine Mualm-i san tayin edilir). O da tarada uradan buradan eline geen
eserlerle yeninin zevkini tadar ve Tuna gazetesinde ufak tefek yazlar
nereder. Fakat benzerlik burada durur. Naci, babasmn kaytszl veya
mizac yznden evin dna km insan deildir. Bilakis babasnn l
m Nacinin zerinde aile basksn arttrr. N acinin hayatma bu bakmdan
dikkat edilince kendisine ancak baz hrriyetler verdii grlr. Midhat
Efendi'nin yetimesinde bata Midhat Paa olmak zere, akir Paa, Hamdi Bey, hatt Odyan Efendi gibi hep yeniyi bulmu insanlarn tesiri vardr.
Nacinin btn hocal-ar, kendisine yaz reten ve Huls mahlasm veren
Abdlhalim Efendiden, anz ilmini rendii Kavalal Hoca Hseyin Efendiye kadar hep eskinin ocanda yetimi insanlard. Hakikatte tesadfle
rin hi bir yardmm grmez. Naci kendisi de bunu bilir. Nitekim Midhat
Efendi'ye yazd nc mektubunda2 ok sarih ekilde syler. Hatt
genlik yllarnn evk ve imknszlklarndan bahsederken bir daha zerine
dmniyecei ok zalim bir adalet meselesini be ortaya atmaktan ekin
mez. Fakat bizce bu itiraflarn asl mhim taraf geciktiini ve yetimesinde
ki eksiklii kendisinin de bilmesidir. Zaman zaman taknd megaloman
tavrlar, itidalli kendisine dstur edinen ahlkna yabanc olan huzursuz
luu phesiz buradan gelir.
Hakikatte Naci btn mrnce yirmi yedi yama kadar iinde kald
ve bsbtn yutmasna, kendisini ancak inzivaya mahkm etmekle muka
vemet ettii bu muhitin tesirini duyacaktr. Bu devirde Nacinin eskilerden
baka Nmk Kemali, Midhat Efendiyi ve belki de Ziya Paay okudu
unu tahmin edebiliriz. Bunlardan birincisine ufak tefek akslamellerine
ramen daima sadk kalacaktr. Nacinin nesrinde Nmk Kemal'den gelen
baz hususilikler vardr. Midhat Efendiye gelince, onu Varnada ba sa
rld bir muallim bulunduu uada baya bir mektep ocuu gibi okuttu
unu kendisi syler1. Adn Muhayyelt- Aziz Efendideki bir hikyeden
alan ve her eline geeni okuyan, fikirleri gibi his hayatn da onlara gre
tanzim eden bu taral gence sade yaznn kapsn aan phesiz Midhat
Efendiydi.
i M uhaberat ve M uhaverat, Terctlm an- H ak ik a t M atbaas,
1311, s. 96 v. d.
3 a. e., s. 10.

stanbul

595

Naci'nin
kn u savmiadan zhidn cihn grn
Nasl gzel geiyor lemin zamn grn
matlal gazeli Ziya Paann Grdm b redifli gazelindeki fikirleri hemen
hemen tekrar eder. Fakat asl tesir daha sonradr ve paann Harabat
mukaddimesi ndeki fikirleriyle balar. Nacinin yeniler aleyhindeki mca
delesi de paaya balanr. Nitekim tiyatro hakkndaki yazsnda bu mu
kaddimeden alnan paralar vardr. Fakat bu, ok metihli bir tiyatro ten
kidi be yazmasn nlemez.
Naciyi bu dar muhitten o zaman Varna Mutasarrf olan Abdlhamidin hariciye nazrlarndan Sleymaniyeli Said Paa karr. Trk - Rus Muharebesinin hazin safhalar arasnda bir mddet paa ile Toli ve Tmovide kalr. Hatt bir ara cepheyi be gezerler. Sonra, paann o zaman
Yanya vilyetinde Trhala Mutasarrflna tayini zerine Yeniehir FeneTne giderler. Paa, Naciyi burada Cinayet Mahkemesine ktip yapar. Yi
ne Midhat Efendiye mektuplarnda ok ikyet ettii bu vazifeden Naci,
Mektuplarmin bana koyduu olduka ar bir istifaname ile ayrlr. Bu
istifadan hemen birka gn sonra Said Paa da stanbula arld iin
beraber dnerler. Biraz sonra Halep ve Diyarbekir zerinden Erzuruma
kadar uzanan ve Trabzon yolu ile biten bu dokuz aylk seyahat, Naciye,
Nusaybinde bir vadi, Dicle gibi hretinin balangc iirler ilham eder.
Daha sonra Said Paann Cezayir Bahr-i Sefid valiliine tayini zerine Sa
kza giderler. Burada kendisini seven ve takdir eden, fakat bir trl doru
drst bir vazife vermeyen paa, Naciyi Tahrirat Kalemine mmeyyiz
yapar. Adaya geldiklerinin hemen akabinde balayan kuvvetli bir zelzele
nin Nacinin zerinde byk tesiri olur. Bu zelzele tecrbesinin Nacide 93
Harbinin hatralaryla birleerek bir nevi ykd psikozu vcude getirdiini
tahmin ediyorum. Naci hipersensible denilen insanlardand. Iksz uyuya
mazd. Ve ev, yatacak yer onun iin daima mhimdi. Sakzda kald
sene, Nacinin kendisini iire tam verdii senelerdir. Kuzu, Kebuter gi
bi manzumeler bu devirde yazdr. Bu yllarda yeni Trk iiri deta coraf
yaya dalm gibidir. Namk Kemal Limni'de mutassamftr. Evvela Rize
de aabeysinin yannda bulunan Hmid, ordan Golos'a geecek, oradan da
Bombaya gidecektir.
Naci, Midhat Efendinin kard Tercman- hakikatse iirlerini
gnderiyordu. Kendisini birdenbire pek seven Reca-zde ile ve Nmk Ke
malle aralarnda muhabere balamt. Ayrca yener kendi aralarnda yaz-

596

di kan mektuplarda ondan bahsediyorlard. Nmk Kemalin dargnlna


ramen yenilik, Tercman! benimsemiti. Bilindii gibi Ekrem Bey, Midhat Efendiyle daima dosttu.
1883 de Paa'nm Hariciye Nazrl zerine bu sefer nezaretin Mektub Kalemine mmeyyiz olur ve stanbula gelir. Tam Mslman terbiyesi
alan ve iyilii unutmayan Nacinin Said Paa ile mnasebeti gayet gariptir.
Bir taraftan onun kendisini daima ehliyetsiz adamlarn emrine vermesinden
ikyet eder, dier yandan da iyiliklerini hi unutmaz. Paann, stanbula
dnlerinde kendisini tayin ettii bu ii beenmediini Mektuplarm daki
Taberra adl manzumeden reniyoruz. Nitekim paann Berlin Sefare
tine tayini zerine beraber gitmeleri teklifini reddeder.
Hbdlhak Hmid, Hatratnda Nacinin bu vazifeyi reddetmesini
hayatnda yeniye lykyla almasn salayacak bir frsat karmak eklin
de anlar ve tenkit eder ki bir bakma ok hakldr.
Beendii airin stanbul'a dnn frsat sayan ve kendisini bir
mektupla matbaaya aran Midhat Efendiye Nacinin verdii cevap ze
rine aralarnda uzun bir muhabere balar.
deta lirik taknlklarla, samimiyet aratrmalaryla dolu olan fakat
birbirlerine - ayn kalba dklyormu gibi - noktas noktasna cevap ver
me telnda birok ehemmiyetli meseleyi unutan, hatt balanm sz ya
nda bile kesen bu mektuplardan biz, Nacinin bu devirde byk bir buh
ran geirdiini, alkolizmin tam tehdidi altnda olduunu hatt onunla m
cadele ettiini reniyoruz. Ustasnm htrasn korumak iin Ahmed Rasimin syledii eylere ramen Nacinin hi olmazsa bir zaman iin alko
ln penesinde kald muhakkaktr, itiraflarndan sarf nazar, tabiat ile
o kadar zt olan ve geici bir nbete benzeyen hiddetlerinden, o acayip
gururundan anlalaca gibi, o devirde kulland hayallerde de bu gr
lr. Filhakika ate, yangn gibi kelimelerin zerindeki srar alkoln dairesindedir. ite bu aylarda Midhat Efendi hem de hi karmamak artiyle Tercmanm edeb ksmnn idaresini bir mddet sonra kendisine da
mat edecei yeni dostuna verir.
Tercman- hakikat te Nacinin etrafna,
daha ok, eski tarzda iir yazanlann toplanMesud-i Harabati
masna hayret etmemelidir. Devir, bu ie giri
enlerin dmda yeni ile eskinin arasnda pek
fark grmyordu. Zaten yeni tannanlarn o
u gazel yazyorlar, yahut onarladklar musammat veya kta ekliyle yeni

597
duygular anlatyorlard. Eskiye kar hcumlarnda o kadar insafsz dan
Nmk Kemal bile ara ra yazd gazellerle bu anlamazl devam ettiri
yordu. Bununla beraber Nacinin Tercmanda yazmaa balad yllar
da edebiyatn havas daha gerginlemiti. Yenilik, inasinin izdii mill
uyan hudutlarn germi, hayatn her tarafna tesire balamt. iirde,
romanda, tiyatroda eskerin o zamana kadar varlndan phe bile etme
dikleri problemlerin etrafnda inam yeni batan bulmaa alyordu. Garp
l rneklerin karsnda dile allmam ekilde tasarruf ediyor, bilerek bil
meyerek bir yn kaideyi alt st ediyordu. Eski ise matbaann verdii im
knla kendisini deta kuvvetlendirmiti. Matbaa, bir taraftan, romanyla, ti
yatrosuyla, her gn okur yazarlara alad Garp tecesssyle yeniyi yayar
ken, br yandan XVI. veya XVII. asrda alm olsayd yapaca eyi
yapyordu. Bu devirde kan kitaplarn tam bir istatistii yaplrsa eski
nin, kitaplk hayatn nasl istil ettii grlr. Bittabi ara sra mnferit
arpmalar oluyordu. Fakat saflar henz ayrlmamt. Bu vuzuhsuzluun
durulmas, her iki tarafn hareketlerinde serbest kalabilmesi iin byk bir
meydan muharebesi lzmd. te Naci ve Ekrem Bey mcadclesi bunu
yapt.
Nacinin ilk iirleri Nmk Kemal ve arkadalar tarafndan ok iyi
karlanm, hatt Reca zade birok bakmlardan ilhamnn benzedii bu
yeni airin bir gazelini bile tahmis etmiti. Yalnz Hmid, kendi eserine
ok defa getiremedii bir vuzuhla Naci'yi olduu gibi grmt. Onun
Naci'den bahsederken kulland selis sfa zerindeki srar ok ayan
dikkattir.
Ekrem Bey, Naciden, Talim-i edebiyata birka rnek almt. Fa
kat Abdlhak Hmid bu kitapta ar basyordu. Bu ikinci dereceye atl
Naciyi gcendirmiti. Daha Sakzdan yazd bir mektupta fasikl fasikl okuduu kitaba sinirlendiini ve Ekrem Bey' bu i iin salhiyetli
grmediini reniyoruz. Dier yandan, Nmk Kemalin Midhat Efendiye
kzgnlna ramen, Tercman- hakikatr o zamana kadar yeniliin bir
kalesi tannyordu, ite bu i kalenin eski tarz iirle istil edilmesi, hele
Nacinin olduka babayani mektuplarla genleri gazel yazmaa tevik et
mesi yenilerin houna gitmiyordu.
Bu iki tarafl honutsuzluun alevlenmesine, ikinci Zemzemesyi Na
ciye gndermedii halde, Tercmanda kitaptan bahsedilmemesine k
zan Ekrem Bey'in alnganlnn sebep olduu muhakkaktr. nc Zem
zeme ve Elhan mukaddimelerinde ilk hcumlar Ekrem Bey yapar. Na
ci, bilindii gibi, Dcmdeme ile cevap verir. Ve bunu teki yazlan ta

598

kip eder, br yandan da balangtaki iddialarn unutmu gibi kendisini


adeta btnyle eskiye verir.
Fakat bu ayrl yalnz bir anlamazln hikyesi saymamaldr. Hakikatte Naci, *Makberin ve Hmid'in br eserlerinin st ste kt bu
1885 ylannda, asl yeni iirin br tarafta olduunun farkndayd.
Naci, Hmidin tesiri altndadr ve daima ona yetimek ister. Bu de
virde eskiyi kukulandran yalnz Hmid'tir. Ekrem Bey daha ziyade ksr
iihamiyle ve lisan hatalaryla ancak yeniye hcum vesileleri verir gibidir.
Btn bunlar ve etrafndaki heyecann Naciyi bir ara eskinin kucana at
t muhakkaktr. Tercmanm her nshasnda trl adlaryla gazelleri
ve birka gn sonra kendisini metheden kk mektuplara, bu gazellerin
birka naziresi kyordu. Bizzat Naci bile mstear adlarla yazd, kendisine
metih ve sena dolu nazireler sylyordu.
Bu takma adlarn iinde en ok tutan Mesud-i Harabat oldu. O za
mana kadar edebiyatmzda grlmemi ekilde tumturakl olan ve Hafz-
iraz, Muhteem-i Kan gibi ran iirinin gururlu adlarna ok benzeyen
bu ad semesi ve onda srar etmesi zerinde durulacak noktalardandr. Fil
hakika bu seile merdmgiriz air dorudan doruya eskiye olan hayran
ln - Harabat, Ziya Paa'mn antolojisinden sonra eski iirin sembol ol
mutu; bu da gsterir ki Nmk Kemalin korkmaa hakk vard aktan
aa belirtiyor, ayn zamanda ferd hayatnda da yukarda bahsettiimiz
ipily itiraf ediyordu.
Nacinin, *Tercman- hakikat! eskinin oca yapmas. Ahmed Midhat Efendinin sonuna kadar raz olaca ey deildi. Nmk Kemal ve ar
kadalarndan o kadar ayrlmasna ramen o yeninin adamyd ve iirden de
ok anlamyordu. lk nce, gazeteye Arabistandan gnderildiini syledii,
bir mektuba verdii cevapla damadnn dikkatini ekmee alt. Naci bu
yazy mektubun asl sahibine verdii iddetli bir cevapla karlad. Evvel
kendisinin de yemlik taraftar olduunu sylyor, sonra da arkla garbn
arasnda yle, sylendii tarzda fark olmadn, gzelin her yerde gzel
olduunu, iddia ediyordu. Nacinin bu tbiyesini uzun zaman eski taraf
tarlar yeniye kar kullanacaktr.
Nihayet, Ahmed Midhat Efendi ok sert bir beyanname ile gazetesini
damadna ve onun arkadalarna kapad. Tepkilerinde o kadar iddetli olan
Naci'nin bu muameleye kar ok haysiyetlice boyun emesi ve Tercman
sahibinden daima hmi ve velinimet kelimeleri ile bahsetmesi hakikaten
dikkate deer bir vkadu. 4 Fakat darbe ok ard ve air Naci birdenbire
bu yzden hayatm kk teliflerle kazanan bir matbuat eciri oldu.
M ektuplarm , K ostantiniye 1303, s. 10.

599
Filhakika Nacinin bundan sonraki hayat Mecmua-i Muallim, Midadl-imdad, Tark gibi gazete ve mecmualardaki yazlaryla devam
eder. Onun ve taraftarlarnn Ekrem Bey'e ve Hmide kar olan mcadele
si de asl bu devirden itibarendir. Hatt daireyi biraz daha genileterek
hayran olduu Nmk Kemal ve Ziya Paa'y da iine alr. Bylece halka
s genileyen bir akslamelin adam grnmesine ramen Naci yenilie d
man deildi. O sadece iki kutbun arasnda kalmt. Bir taraftan Beir
Fuadla balayan realizm davasna katlyor, br yandan eyh Vasfi Efen
di Ue mterek eser nerediyordu.
Gerekte ise Naci, Trkede yeni yeni renilmee balayan ve zevk
alnan gramerin kahramanyd.
Naci iyi okunursa, onun mutlak eski taraftarlnn bir masal olduu
grlr. Hakikatte o, iyi ve gzel mnlarnda ark ile garbn arasnda bir
fark olabileceine inanmyor ve milliyet perverlii bir nevi gelenek fikriyle
tefsir ediyordu. Mnakaalarnda bu haddi geen eyler daima ahsi olan
taraflardr. Galatasarayda ve Hukuk mektebinde hocalklarnda fikirlerine
daha geni ve muayyen bir tesir sahas bulmutu.
Naciye, 1891 de yazd Erturul Gazi manzumesine mkfat ola
rak Tarih-nvis-i Al-i Osman vazifesi verildi. Bu aa yukar refahn ei
iydi. Asl eserinin takdirinden ok uzak olan bir hret de kazanm t.
Fakat Naci ne bu nisb refahtan, ne de etrafnda eserini bitirebilmek imk
nm kendisine verebilecek olan bu hretten fazla istifade edemedi. 1893
Ramazannda bir akam kalb sektesinden ld. Hayatnda o kadar dost ve
zalim rol oynayan Ahmed Midhat Efendi o akam evdeydi.

n
ttRLERl

Nacinin yeni tarzda yazd iirler Tanzimat'tan beri peinde kou


lan sadeliin ta kendisidir. Yazk ki sadelik iirin vasflarndan bile deil
dir. Zaman zaman gsterdii salam n azm kudretine ramen, lgat itiba
riyle dili zannedildiinden ok kark olan Naci, muhayyile denen eyden
de hemen hemen mahrumdu. Ancak birka msra, urada burada bu k
vamsz maddelerin zerinde hibir sr tarruyan aydnlm parlatr. Ya
zld gndenberi ka neslin vd :
Fezeymn tezyd ettike
Tuna c eyliyor haylimde
Tunalatm gzmde gittike! (Dicle iiri)

600

msralar - birinci msra nesrin ta kendisidir - elbette gzeldir. Fakat Na


ci'nin ona varmas iin getii yolu, izdii peyzajn biareliini tek msran
tesadfyle elde edilen bir gzellik unutturamaz.
Elbette:
O da olmu vatan-cd, seyyr
Ne hazn alyor u ebr-i bahr! (Yes-i muhaceret)
beytinde insan saran bir hzn vardr; fakat, manzumenin btn sadece
vezin ve kafiyesinden doan ve safdilliiyle inam yoran o hamlesiz ikyet
ler? Unutmamal ki Naci bu manzumeleri yazd devirde Trk iiri Makberin lklarna, vezince hayli bozuk olsa bile,
Tuttum seni stme ykldn!
gibi msralarm azabna gebeydi. Devrinde o kadar sevilen Kuzu manzu
mesine gelince, bugn iin tek kymeti bize hangi yollardan getiimizi, ya
hut yolumuzu ne kadar uzattmz gstermesindedir. Daha iyisi, Ekrem
Beyia benzer iirleriyle beraber, bu cins manzumeler iin, bizim bugn ar
tk tasavvur edemiyeceimiz merhalelerdir, diyelim. nk bu manzuelerin hemen hepsi muhayyilenin yokluundan gelen iptidailiklerle doludur.
Bununla beraber Kuzu manzumesinin safdil realizmi bize Nacinin bu
yeni tarz iirleri iin bir ipucu verir. O, Allah'n bir portakal veya kavunu
btn aileye kolayca taksim edilebilmesi iin yle dilim dilim yarattna
inanan Bernardin de Saint-Pierrein mektebinden yetimitir. 5 Buna Branger'in trklerini de ilve edebiliriz. Nacinin biraz daha byklere, hatt
Hugo, Musset gibi ok byklere yaklat zaman dahi onlarda bu cinsten
eserleri setiini tercmeleri gsteriyor. Daha iyisi, Nacinin bu devirde
5
Eyler memeyi bayla tehztz
Dnble ise heme enbn
Doymaz bunu seyre em -i inn
Yrab bu ne vaz- h:kmet-miz! (Kuzu)
iam-i Garibndaki bir beyit bu davran daha iyi anlatr :
Nakkb- garib-i cihandr
Hikmet grerek hakim olur dil
Kuzu manzumesinde, Naci'nin byk temlerinden biri olan mit ve h a
yl* mhim yer tutar. Manzumenin sonu ise insan kaderinin aclyla biter.
Bu iesmda hafif bir eyh Galib tesiri vardr.

601

iir tercme eden bir ok muasrlar gibi Fransz orta mektepleri iin ha
zrlanm bir antolojiyi okuduunu kabul etmektir.
Utuka hayl-i yr gzde
Arma bulup medr szde
eh-dne-i dde-i terimle
Megul olurum kebterimle
diye safln aheresi msralarla balyan Kebuter iiri bu kanala baldr.
Bu manzumedeki:
Seyreyle u gerden-i blendi
Reftrma dikkat et ne mevzn
tarznda tasvirler devrin anlay hakknda bize fikir verebilir.
Okuyucuyu ikide bir kolundan ekip bulduunu gstermek isteyen bu
dikkatin primitiflii baz halk sanatlarna yaklar.
Tozland, yazk o perr ble,
Erbb- nazar sevip perler
Yerlerde srnmesin o perler!
Nacinin bu manzumelerde kulland lgat hi olmazsa nes arka
dalar kadar bozuktur. Ve Naci onlar kadar ilk gelen kafiyenin ve veznin
mahkumudur. Aradaki fark, bir seviye meselesi, okuyucu ile kurduu lau
bali hasbhal edasdr.
Volkan msn ey d-i hev-hh
Al yine bir mihnet-i n-geh zuhur.
Hakikatte, bu msralar Midhat Efendi'nin nesirde yapt o lbai
yarenliin kendisidir. Ve Nacinin iiri meyhanesi, meygedesi, mubeesi,
peykesi, koltuk altna alnm iesi, gvercin, kuzu, uurtma merak ile bu
lbaliliin arasmda eskinin ta kendisidir. Bazan muasrlarndan, bilhassa
Hmidten geen bir peyzaj zevki eskinin bu deimez aksesuarndan onu
uzaklatrr:

02

Dmt evhik-i ciblin


T nsf- fezya dek zlli
Hl o ciblin ol zillin
P-i nazarmdadr hayli
Bu son ktann ikinci beyitinde iirin biraz kmldand muhakkaktr.
Fakat muhayyile noksan, zk anlat Naciyi hemen nesre drr.
Filhakika Nacide benzerleri o kadar ok olan
Ettike letfetin tem
Grdke mevki-i latife
cinsinden msralar devrin gazete nesrinin ta kendisidir.
Fakat btn bu zaaflarna ramen Naci airdi ve insanlara syliyebilecei bir eyi vard. Babasnn lmyle mesut ocukluundan, gzel bir
ryadan zorla ekilip uyandrlm gibi ayrlan bu adamda bu ocukluun
sihri ve hasreti devam ediyordu. Sonra yalnzln kuru ekmeini srmt,
insandan kaan ve daima insan ve dost arayan bu dindar, mtevekkil, ma
rur ve mazlum psikolojiye bilhassa Atepresde bol bol tesadf etmek
mmkndr. Yukarda zaaflar zerinde o kadar srar ettiimiz Kuzu ve
Kebuten manzumeleri bu ruh halinin - ki asl Nacinin iire getirdii b
yk temdir - ancak sznn sonuna doru asl syliyeceini syliyen mah
sulleridir. Kebuter manzumesi la yakn u itirafla biter:
Bir baka cihn olunsa ibrz
Etsek uradan seninle pervz
Dny nedir anmasak unutsak6
vreyiz iyne tutsak 7
Dindarlnn getirdii tabi izaha ramen bu ka - bilhassa daha yukarlardaki insandan (ve kaderden) ikyetle - bu baka lem hasreti belki
Naci'nin bir trl anlatamad i leminin en kuvvetli izgisidir. Ve Atepareonin birok iirlerinde sezilir. Naci gurbetin iine sinmi olduu adam
d. Bu gurbet hissini ve yalnzl dorudan doruya verdii zaman hi ol
mazsa hayatyla air o lurdu:
* Dny ne gartb g-urbet-bd (Feryd)
'
Bu lme ka fikrine Naci'de ok rastlanr :
Azlm-i mavtin-i bekaym ben

603
Bi tan insdr bam
Gelse uyku olurdu yoldam
Bir meyhanede sylenii in bir trl idare edemedii neesi birdenbi
re bu yersiz adamn feryad, hatt itham olur :
Mey-perestim mukm-i mey-gedeyim
L-meknlerin budur vatan;
Ne iin muttasl mey imedeyim
Getirenden sorun cihna beni!
Bu yalnzlk hissi baz manzumelerde tesadflerin de yardmyla tam
bir muhacir psikolojisi olur.
Yoktur ki bir in vatanda
Beytl-hazen olmasn mekn
Zannetme ki ile doldu imdi
Dil-hnuz eeri muhtefiyiz.
Canan da muhcir oldu imdi
Isr-i nebeviye muktefyiz...
Yolda gh ki fem-nin bulurum
An benden beter hazin bulurum
O da dest-i belda sergerden
Aryor kendi kendine dermn
Hem-rehim oldu bir garb mell
Sahabe iiri bu ruh halinin en plak ekilde ifade edildii man
zumelerdendir.
Manzume hakknda hi bir Fikri olmayan Naciyi asl hviyetiyle ya
kalayabilmek iin onda ahsiyetin merkezi gibi grnen bu yalnzlk, gur
beti ve ksknlk imajlarn aramak lzmdr. Bu itibarla bu gzel ve
dokunakl msralarm, bulunduklar manzume ile mnasebeti zerinde durmyalm. Sakz zelzelesinin ilham ettii gazelde - en gzel eserlerinden bi
ri - b ruh hali tam bir lk olur:
Misfirim vatann bir harabe-zrnda!

604
Bizce sk bir aratrmann bu ykl hissini ve onun - eski iirden
gelen eylerin yardmyla - bir nevi c gibi grnen gurur, istina ve ken
dine yeterlik duygusunu airin ocukluunun byk hadisesine, babasnn
lmne karma imkn vardr. Evim iirinde bahsettiimiz gururun
ve kendine yeterlik duygusunun altnda ve deta lzumsuz bir konuma
da, bu ruh ha bir nevi kama ve gizlenme kompleksi ekline girer. Fakat
Nacide eski iirin btn bir msra, dar hayatn tazyikiyle - nesline ye
tiememek duygusu, memuriyet hayatmn tesadfleri - alnm bir yn
meydan okuyan tavr, garp iiriyle sath temasndan ve bilhassa yerli ye
niden gelen birok moda, ve nihayet dindar adamm kendisi ve din vardr.
Btn bunlar airin i dnyasn bir noktada toplamay zannedildiinden
fazla gletirir. Gerei de u k i :
Ben ne mesh ne mesha demim
Zevki hakikatte arar demim
diye tarafszlyla nen, her vesile ile her trl hayat rzalarnn s
tne ktn svyen ve daim neesini anlatan insandr.
Rbab-t ikeste ile Naci'nin rleri karlatrlrsa bahs\uimiz
bu ruh halinin ve bilhassa lme kadar kendisine kaplar arayan o ka
duygusunun bsbtn gizli kalmad, mesajn yerini bulduu grlr. Fa
kat Fikretin Naci ile mnasebeti yalnz bu noktada deildir. O ve b
tn nesli, 1860-1S70 arasnda doanlar. Nacinin dilinden ve bilhassa na
zm tekniinden, aruzu kullanmakta ustalndan ders alrlar. Yukardan
beri aruzun Trkede nasl en ehemmiyetli mesele olduunu anlattk, i
te Naci, inasi'den sonra vezinle dil arasndaki mnasebet zerinde du
ran ilk adamdr. Kemal ve Hmid aruz ile hece arasnda - hatt Fimid
veznin lzumunda - mtereddit idiler. Naci ise aruzu tek let olarak ka
bul ediyor, onu kulland Trkenin bnyesine uydurmaktan baka are
olmadn dnyor, garba yetimek hevesinde o kadar deien ve alt
st olan dile bir karar vermee alyordu. Tevfik Fikret, smail Safa,
Nabi-zde Nzm gibi airlerin nazmnda grdmz, olgunluk hatt us
talk dorudan doruya Naci'de balar. Fikrette Naci'yi adm adm takip
eden hatt onu tamamlayan msralar vardr. Asker Geerken iirini o
kadar hnerli kapayan
Bir seyf-i amirane parldar : Selm dur!
msra dorudan doruya Naci'nin

605
Uftde bir piyadeyim ey ehsvr dur!
msramdan gelir ve sesi, hareketi itibariyle Nacinin dil oyucunu tam er
evesine yerletirir. Fakat asl tesir aruzu kullanmasndadr. tepare*nin
babo hasbhalleri Fikretin birok iirinin balang noktasdr, denebi
lir. Naci'nin bunlardan baka, Telki, Sakzda bir harabe-zrda bir sevdzede (Atepare), Kk bir mudhike, Vef ile Sefa (Snble I) gibi
o, bazs manzum tiyatroyu tecrbe eden diyaloglu iirlerinde, Fikret'in ayn
tarzda diyaloglu rlerinin ilk rneklerini verecektir. Bu tarz manzumeler
iinde Sinbuledek ksa Hafif air adl kk diyalogunu hi olmaz
sa ilk msralarnm Musset'ye yaknl ile zikredelim. Bu kk manzu
me de Rbabm enfs ikyetlerinin yolunu hazrlayan eserlerdendir.
Nacinin eski iirlerini as canlandran ey de bahsettiimiz aruza
hkim olutur.
Hak-perestim arz- ihls ettiim dergh bir
Bir nefes tevddden ayrlmadm Allh bir
Gnlme sakiyi m imr eyledim meyhanede
Allah Allah Kbe imr eyledim meyhanede
Bir hakikat kalmasn lemde Allhm nihn
gibi ok geni nefesli msralara ve onlarn rahat blnlerine bu devirde
hemen hemen yalnz onda rastlarz.
Nacinin bu iirlerde Encmen-i uarnn parlak ve ar lgatini
az ok tasfiye ettii ve hatt insan az ok kendi hadlerine indirdiini syliyelim. Bununla beraber btn hretine ramen Nacinin gazelde, me
sel N m k Kemal derecesinde kudretli air olmadn as tesirini yeni
tarz eserleri ile yaptm da ilve edelim.
Naci, Hugodan yapt tercme ile - teparedeki Bir kk o
cuun kabri zerinde muharrerdir manzumesi - Fikrete ayr bir vezinle
olsa be Sis manzumesinin eklini hazrlamtr. Filhakika bu tercme
maazumenin Ey hitaplaryla balayan her beyitteki ayr hayli, o ge
ni arma ve toplay Fikretin Sisteki belgatinin balang noktas
saylabilir. Nacinin dank eseriyle Fikret'in temas noktalan zannedileceinden ok fazladr. Bunlarn arasnda bir de ocuk azndan yazlm ilk
manzume olan Levha iirini hatrlatalm.

606

Bu tercme manzumelerin (Prudhommedan t Krlang, Perniden


Mersiye, Musset'den Komunun perdesi vesaire...) onun iirine bir
eit dzen benzerini getirdiini ve bu iiri hi olmazsa eski mesnevinin,
bir evvelki msran kalbna dklm tekrarlarndan az ok kurtardn da
syleyelim.
Nacinin iiri devrine ve bilhassa daima tesiri altnda kald ve daima
uzaklamak istedii Hmid'e nazaran phesiz daha ok durgun ve da
ha az hamleli, hakiki iirden bir hayli uzak ve yerli unsur itibariyle daha
karktr. Hatt Naci kendi iirinin sahasn bulmam yahut da eskiye
birdenbire dnle ve bilhassa hi yapamayaca, devrinde kimsenin ya
pamad eylere, destan ve tiyatroya hevesiyle kaybetmitir, denebilir. Bu
na ramen kendinden sonra gelenlerle arasnda garip bir uygunluk olduu
muhakkaktr.
Nacinin iirleri hakknda son szmz sylemek iin Kyl kzn
trksn belki de o nenelerde bizde moda olan operetlerden birisi iin
yazlm bir ark olduunu tahmin ettiimizi, Gl manzumesinde blbl atarak, bizzat kendisinin de bir yazsnda anlatt gibi, eski iirin
en tannm hayllerinden birini krdn, belki de esas temini Hugo'dan
alan Teltum manzumesinde deniz ve insan ilk defa karlatrd
n biz de belirtelim.

III
MENSUR ESERLER VE DL

Nacinin nesri iirine nazaran daha danktr. Dorudan doruya di


n eserlerin dmda ahlk, Arap ve Fars edebiyatlarnn tannm gzellik
lerini yaymaa alan tercmeler, kk musahabeler, eski edebiyat gz
den geiren ilk tenkit denemeleri, makaleler, alelde toplama eserleri,
Garp iirinden ve nesrinden yaplm tercmelerle, bu nesir devrin btn
bir tarafn doldurur. Son zamanlara kadar ehemmiyetini kaybetmeyen
Lgat-i Naciyi, tMekteb-i edeb adl okuma kitabm, Esmiyi, ve ni
hayet eski belgatin bizde en iyi eseri olan Istlhat- edebiye yi, Mecmua-i Muallim >de, urada burada kalm, gramere ve Trkeye dair ya
zlarn da ilve edersek bu almann hem mahiyeti, hem de genilii hak
knda bir fikir vermi oluruz.
Naci retici adamd; kendisinin dedii gibi renmekten ve ret
mekten bkmyordu ve ok defa hemen rendii eyi retiyordu. Bu ge
ni eserin asl edeb ksm dil meseleleri zerinde toplanr. Nacinin dil
karsnda, devrine nazaran, ok dikkate deer bir duruu vardr. Filhaki

607
ka o, dili el dokundurulmaz bir miras olarak almad gibi, herkesin iste
dii gibi tasarruf edecei bir vasta olarak da kabul etmez. Ona gre dil
kendi mstakil hayat olan mstakil bir varlktr. Nacide bu gr aan
birok misaller vardr. Iran iirinin hl bile iirimize gzel rnekler ve
rebileceine kani olan airin, Saibde sz adl kk eserinde Farsa
nemek (tuz) kelimesinin hi bir zaman Trkedeki mnsnn ayn ol
mad hakknda syledii eyler, ancak dilin kendi varlm kabul eden
insann syliyebilecei eylerdir. Naci daha ileri gider, her devrin kendi
ne mahsus bir dil zevki olduunu da syler, edebiyat tetkikinin bu yolda
yaplmasn ister. Bu tenkitlerde Naci'nin kitaplardaki dille halkn dili ve
onun devriyle olan mnasebeti hakknda ok mphem olsa bile uyam sa
ylacak fikirleri vardr.
Naci hakikaten devrine nazaran Trkeyi bulan ye ona inananlar
dandr. Beir Fuada yazd mektuplardan birisinde Trke doru yaz
mak iin mkemmel Arab, Faris bilmek lzm mdr? Hayr! Trkeyi
doru yazmak iin yalnz Trkeyi mkemmel bilmek lzmdr 8. der. Bu
cmlenin arkasndan gelen cmle ise btn bir programdr : Bu nasl
olur? Dediimiz gibi bir kavaid kitab, yine dediimiz gibi bir lgat kita
b meydana getirmekle...
Yine ntikadda Naci Trkeye istikllini u cmlelerle veriyordu :
Rey i ciznemce lisan- Osmnnin tammiyle kavid-i lisn- Arabiye
tatbik muhlttandr. (. ..) Osmanl debs lisanmzda istimali lzm
gelen kelimt- Arabiye dahi tasarruf hakkna m liktir9. dedikten soma
biraz aada : *Zaten kavid-i lisan dediimiz ey neden ibarettir? Suver-i
istimaltn gsterdii nmunelerin bir yere toplanndan baka bir ey mi
dir? Bizde ise istimal var da henz kaide yok! te ann iin kavid-i lisniyesi mazbut olan milletlerin azlarna bakyoruz10 der.
Mamafih bu devirde bu fikirler bu kadar sarih olmamakla beraber
daima mevcuttu. Hakikatte bu, giri ksmmzda anlattmz iki byk ek
siklii grmek demekti. Naci ite bu lgat ve grameri tamamlamaa al
an adamdr. Tanzimat'n her eyden evvel, teden beri devam eden ok
tabi eksiklikleri tamamlayan bir hamle olduunu Nacinin bu eserleri ka
dar gsteren ey azdr.
Bu retici almay eser, Therese Raquin tercmesi ile Meh* ntkadi, Mahmut Bey Matbaas, Dersaadet 1304, s. 90.
s a. e., s. 23.
'o a. e., s. 24.

08

led Muzaffer Mecmuas ve merin ocukluu, ayr istikametlerde


imamlar.
Thrse Raquin tercmesi daha ziyade Beir Fuad'la olan dostuun bir neticesi gibi grnr. Bilindii gibi Victor Hugo adl, daha
iyade romantizme hcum eden eseri dolaysyla Naci ile Beir Fuad ara
mda gazetelerde bir mektuplama balamt. Beir Fuadn intiharndan
onra Nacinin yukarda bahsettiimiz Intikad ad altnda toplad bu
nektuplann birinde Beir Fuadn, muhrrirL^iinizin noigilerinin muay'en Garp eserlerini tercmeye bile yetmiyeceini syledikten sonra, EmLe Zola'mn Aux Bonheurs des dames nm eserini bihakkn tercme et;inler, meydana koysunlar da ben hakszlm itiraf edeyim... diyordu.
[Thrse Raquini tercme fikrinin Naciye bu meydan okuyutan gelme
li mmkndr.
Bu bitmemi tercmenin, Nacinin eserleri arasnda ehemmiyetli bir
,ieri vardr. Sanki Zolaya uyunca Nacinin dili birdenbire deiir. Filhacka N mk Kemalden sonra - Cezminin dili - ilk defa bu eserde Trk
:mlesi fiil balanlarndan kurtulmu grlr. Franszcay lykyla bilnemekten ve devrin tesirlerinden gelen lgatteki biteviyesizliine ramen
du kitap Trkenin iinde garpl sarahati rahata verir. Hakikatte dilin
slbuyla tam uyutuu bu tercme ile, Kmil Paa'mn Tlmaquemyle
balayan btn bir tercme faaliyeti kapanr. Thrse Raquin in ken
dinden sonra gelen romanclardaki tesirlerinden ilerde bahsedeceiz.
Mehmed Muzaffer Mecmuas na gelince bu kk ve dank kitap
kadar Muallim Naciyi anlatan baka bir vesika bulunamaz. Vka onun
ark ile garp arasnda bocalayn bu yzden deta bir nevi mvazaada
yaaym, mizacnn kendi zerinde katlanan byk hamlelerden ziyade,
muayyen i zerinde sabrl almaya msait olduunu btn eseri gs
terir. Fakat Mehmed Muzaffer Mecmuas daha ileriye gider ve ondaki
esasl noksan verir.
Kitabmzda, bu ilk yenilik devrinde hakiki muhayyilenin yokluun
dan hemen her air ve muharrir dolaysyla bahsettik, ite Nacinin hik
ye tecrbesi bu noksann srrn aar. Filhakika muhayyilenin her ey
den evvel bir iten uygunluk ve bir konstrksiyon ii olduunu biz ora
da aka grrz.
Ezhr- efkr, eyh Galibin bir biyografik roman gibi balar ve '
sonra birdenbire byk airin baba dostu Vahid Efendinin olu Azade
Galib Efendinin, eyh Galibin verdii adla Mehmedin hikyesi olur.
Muallim Naci, kendi hocas addettii bu Mehmed veya stad Azade Ga-

609

lb'in adyla konuacaktr. Hikyenin nc ksmnda eyh Galibin l


mnde birka sahife evvel yanda braktmz Mehmedin hemen he
men Nacinin devrinin edebiyat meselelerine kartn grrz. Daha
sonra da Azade Gaiib Efendi, Hoca Neetin lm zerine genlere onun
yerine ran edebiyat reten Vahyi Efendinin derslerine balar. Ve Na
ci'nin lm tarihlerine, Sunrrye, Boileauya, Racine'e dair uzun istit
ratlaryla genileyen hikye buradan itibaren Vahyi Efendinin talebelerin
den Sabir elebiyle Ayas Beyin hikyesi olur. Hayalperest, iir merak
ls, hret dkn, budalaca marur Sabir elebi Kthane'de grd
gen bir kadna k olur. Ve Ayas Beyin ertesi gn bu kadnn azn
dan yazd bir manzume yznden gnleri armak zere stste muhay
yel mlakatlara gider. Ve kitap btn airlik iddiasna ramen Sabir elebinin kendisini aldatan arkadana yazdrd bir cevap iirde kesilir.
Bu hikyedeki Sabir elebinin Muallim Nacinin anlad izgeriyle Ekrem Beyi hiciv iin icat edildii, onun ahsna doru kayan bir
nevi Feltun Bey olduu tahmin edilebilir. Fakat as dikkate deer taraf
bu son episodun Ekrem Beyin t Araba Sevdas ile olan mevzu yakn
ldr. Sabir Beyin macerasnda Bihruz Beyin macerasm andran bir
taraf bulunduu gibi iki kahraman da birbirlerine ok benzerler.
Baz teferruatta da takip etmek mmkn olan bu yaknlklara iyi dik
kat edilirse Ekrem Bey'in Mehmed Muzaffer mecmuas *nn dank ve
yz eskiye dnk havasnda nisbeten geni hayat tecrbesine ve roman
hayatnn seviyesine gre iyice deitirip gelitirdii, nesline mal ettii bir
hikye kanaviesi bulduu tahmin edilebilir. Bu takdirde Ekrem Beyin
eserindeki Kef Beyin de Ezhar- efkrn Ayas Beyinden gelecei
aikrdr. Bu eseri incelerken ileri srdmz fikirlerle tenakuz halinde
bulunmayan, belki dou artlarm biraz daha aydnlatan bu ihtimal do
ru ise Ekrem Bey biraz da kendisine evrilmi bir silah tarafszlatrm
demektir. Belki zamannda bu mnasebetin zerinde durulmutur.
Bu kitabn istitratlar e mukaddimesi zerinde de durmak gerekir.
Hikyenin Sahaflardan satn alman bir mecmuada bulunmas, Hurdefuru muharririne lyk iyi kullanlm yerli bir unsurdur. Naci, Frenklerin
tabirince, eski kitap kartrmaktan (bouqiner) holanan adamd. stit
ratlarda ise cemiyetin ksa garp tecrbesinden kltr ve tarihimize baka
gzle bakmasn renen bu kitap merakls, edebiyatmzn edebiyatm
yapmaa alr. Onun, Hakan ve Nail gibi muayyen airleri deerlen
F. 39

610
dirdii, unutulmu zevkleri tazeledii muhakkaktr. Eski airler iin yaz
d eyler bu bakmdan zerinde srarla durulmas gereken tecrbelerdir.
Yalnz, Naci bunlar yaparken ileriye, gidiyor, yeni mektebin ve dncenin
artk zerinde btnyle dnmesine imkn olmayan Fars ve Arap iirin
den de sk sk bahsediyordu. Haksz olmamak iin onun devrinde Frenk
iirinden deilse bile airlerinden en fazla bahseden adam olduunu da sy
leyelim
Snblenin nc cz olan merin ocukluu da birka nok
tadan Mehmet Muzaffer Mecmuasna balanr. Bunlarn banda ter
biye hakkmdaki fikirleri gelir. merin ocukluk htralarnda bu terbiye
ve retme bahsi mhim bir yer tutar. Naci bir takm fikirlere uyanm
insand. Mahalle mekteplerindeki dayak iin, hatt mnsm bilmeden
hfza allmas ve btn ilk retimin bu noktada toplanm olmas iin
yazd eyler itimai tenkidin sahasn genileten yazlardr.
Hakikatte bu kk eser, Ziya Paa'nn Ryas ve eksik kalan ha
tralar, Ahmed Midhat Efendinin Menfas gibi en mesut artlaryla
domu, vesika ve duygu deerleri birbirine denk, her trl mlhazann
dmda gzel eserlerdendir. Ve en mhim taraf kendi ocukluunun ara
sndan bize imparatorluun o zamana kadar bel kemii olan dindar ve
alkan, haysiyetli bir zmrenin, esnaf snfnn hayatm vermesidir. de
ta sanat ve her trl zentiyi atma benzeyen, klfetsiz, mbalasz s
lbu ona, yan taraftaki bir odaya geer gibi gemi zaman bulmasnda
yardm etmitir. Kitabn o kadar beenilmesi ve hemen nerinin senesin
de Almancaya tercme edilmesi bu scaklndandr.
Naci, oMektuplarm m baz paralarnda eski kltre ve Fransz ve
ya ark edebiyatlarna yahut kendi mazisine getirdii alkay ehrin ha
yatna evirmee alr. Onun ehzadeba kahveleri iin yazd baz par
alar edebiyatmzda ilk ehir kronikleridir ve denebilir ki bu kk de
nemelerle Ahmed Rasim'i hazrlar.
Naci, inasiden itibaren sanat modalarnda ve yetime tafznda o
kadar ar basan bir deiikliin btn arlm hissetmi, hatt biraz da
altnda ezilmi insandr. Bu iki lem arasnda yarm kalan eseri belki de
bu macerann en iyi ifadesidir. Naci bu eksiklii dilin zerindeki srarl almalaryle telf etmitir. iir ve nesrinin stnde, onun bu dilci taraf
devrine asl tesir eden tarafdr.
BRNC CLDN SONU

N D E K S

Abbas, Halife 416


Abbas (Zeyneb) 567, 579-581
Abdi Efendi 400
Abdullah avu (Vatan yahut Silistre)
380, 443
Abdullah Efendi (ntibah) 402, 404, 406
Abdullah Efendi (Molla, Tatarck-zde) 53,
54, 56, 57, 500
Abdullahs-sagir (eser ve kahraman)
516,
565, 567 , 570, 580
Abdurrahman III (Tezer) 521, 566, 568,
573 , 574
Abdurrahman- slis bk. Tezer 570
Abdurrahman dil-Bey 241
Abdurrahman Paa 63
Abdurrahman eref 129, 238
Abdurrahman eref Efendi 224
Abdlaziz (Sultan, Han) 26, 130, 143, 152153, 155-156, 162-164, 167, 173, 187-188,
216-219, 221-223, 227-229, 232, 242,
252 , 302-303, 305-307, 310-311, 324-325,
329, 330, 332-334 , 336, 339, 342, 356357, 359-360, 362, 365, 381, 382, 385386, 404, 423, 450-452, 470, 502-503,
510, 569
Abdlaziz (Tank), (bn-i Musa) 567-568
Abdlhak Hmid bk. (Tarhan)
Abdlhak Hmid ve mlhazat- felsefiyesi (Hza Tevfik) 521, 539-540
Abdlhak Hmit Tarhan ve serleri
(Gndz Aknc) 581
Abdlhak Molla, Hekimba 89, 116, 117,
144, 146, 149, 500, 503, 510
Abdlhalim Bey 232
Abdlhalim Efendi 594
Abdlhalim Memduh 272, 479
Abdlhamid I 52, 55, 58, 59, 60, 63 , 70,
116
Abdlhamid H 108, 158, 164, 165, 167, 173,

180, 182, 223, 224, 232-234, 237-239,


256 , 292, 304 , 307-310, 349, 360, 363,
365-366, 382, 414, 417, 427, 450-453,
458, 463, 468, 490, 502, 503, 507, 512,
516
, 569, 575, 595
Abdlhamid-i sninin notlan 223
Abdlhamid Ziyaeddin Bey Bk. Ziya Paa
Abdlkerim Paa ( serdar- ekrem) 362
Abdllatif Paa 342
Abdlmecid 129-130, 132, 134-137, 140, 143,
148, 154, 161, 173-174, 216, 218, 280,
292, 293, 302, 303, 332, 492, 500
Abdlvehab Efendi (li k z) 562
Akba (Ahmed Midhat) 440, 474
Adem 315
dem kasidesi (kif P aa) 21, 80, 9496. 98, 100
Advar, A. Adnan 40, 45, 56, 59
Adil Giray (Cezmi) 272, 376, 406, 408,
410, 411
Adnan Bey (Ak- memnu) 461
Adrienne (Alexandre le Grand) 573
Afif Bey 303
Afife Anjelik (R. Ekrem) 464, 478, 495
gh Efendi 185, 212, 221, 225
Agsilass (Corneille) 351
Agop, Gll Bk. Gll Agop
Ahlk- Alh 424
Ahlk risalesi (Sadk R ifat Paa) 123
Ahmed 456
Ahmed (bk. Stk Bey) 380
Ahmed m 43, 45, 47
Ahmed Aga 503
Ahmed Aa, Pazarkyl 221
Ahmed AgTiboz 145
Ahmed Bey 58, 117
Ahmed Bey (Glnihal) 388, 581
Ahmed Bey, Sar 223
Ahmed Cemil (MS ve siyah) 461, 469
Ahmed Cevdet 191
Ahmed Cevdet Efendi bk. Cevdet Paa

611

612
Ahmed Efendi, eyh 233, 360
Ahmed H alm 265, 369
Ahmed L u tfi Efendi 285
Ahmed M etin ve irzad (Ahm ed Midh a t Efendi) 471

Ali
AU
Ali
AU

Ahmed M ldhat E fendi 152. 153, 174, 194,


215, 250, 280, 282, 286, 289, 291-295,
297, 299, 300, 357, 359, 367, 405, 438,
445-447, 477, 489, 490, 495, 504, 509,
519, 563, 593-596, 598-599, 601, 610
Ahmed M idhat E fe n d lnln piyesleri ( z
gen K arabey) 474
Ahmed M ldhat P a a bk. 'M idhat P aa
Ahmed M nlf Efendi bk. Milnif P aa
Ahmed P a a 47, 339
Ahmed P aa, H um barac, 42, 47, 48, 53
Ahmed R sim 192, 213, 596, 610
Ahmed R tib P a a 342
Ahmed R efik 45, 47, 132, 183, 332
Ahmed Veflk P aa, 144, 157, 164, 185, 214,
215, 224, 245, 247, 268, 280-282, 284,
285, 287, 295, 303, 327, 337, 345, 424,
474, 496, 500, 501, 509, 511, 562

Ali
AU
Ali
Ali
AU
U

Ahmed T a la t 101
Ahid (K arabel) 399
Ahz- sr (Ahmed M idhat) 450, 474
Alle (N. Kemal) 382
Akabe (b n l M usa) 567, 571
Aknc, Gndz 581
kif Bey (N. K em al), (ese r ve ahs)
360, 378, 379, 383, 384, 386, 509, 564,
590
kif Efendi, H ac 309
kif P a a 21, 71, 78, 8Q, 93-97, 99-101,
103, 110, 111, 117, 118, 146, 154, 271.
272,
444, 480, 538
Akif P aa (T anpnar) 72
Akytiz, K enan 183, 186
Al (Zeynep) 567, 578-581
Aleko Efendi 145
lem-i hayalde mehtab (R. Ekrem) 273
Alemdar Paa 65, 66, 116, 176
Alexandre le G rand (R acine) 571, 573
Ali, Hazret 398
AU 111, 170, 175
All A ga, B erberba 66
All Bey 406

B ey
Bey
Bey
Bey,
358,

593
(intibah) 345. 401-404, 461, 494
(Vatan yahut Slllstre) 380, 382
Direktr 280-282, 284, 295, 302,
473, 474

Efendi 354
Ekrem 342, 343, 477, 478
Ferruh Efendi 114
Fuat 179, 218
Haydar 280. 284, 495
P aa 54, 132. 140-144, 147, 151-155,
160-163, 166, 174, 182-184, 216, 218-220,
223,
226-229, 231, 303-306, 310, 311,
324-326, 332-336, 349-352, 354, 356,
357, 442
AU Paa, Tepedelenli 67
AU Suavl Efendi 153, 157, 224-227, 229248,
250, 305-307, 337, 430
Ali Suavi kendine gre (N. H. Atay)
243
AU Suavl ve ragan saray vakas (.
H . Uzunarl) 239
Ali tr Neval 1
Alparslan 394
Alt kii muharririni aryor (Pirandello)
460
Amerikada mahkume-l dam lan Madam
Snayderin tahaassat (Hmid) 561
Ambassade de Louis XV en Orient, Une
(Vandal) 47
Amiens 274
Anadolu gazetesi 221
Angelo, Mlchel 40, 41
Ankara Dil Tarih Corafya Fakltesi.
Dergisi 490
Annemin derdi (H. S. Tannver) 291
Antonlous (Jullus Caesar) 273
cAntony (A. Dumas) 351
Araba sevdas (R. Ekrem) 286, 293,
204, 475, 477, 478, 480, 482, 495, 489-492, 525, 609
Aratrmalar (A. K. Tecer) 29
Arif Hikmet Bey. Hersekli 191. 253, 257,
261,
262, 332, 343
Arif, Kasap 227, 228, 306
Arif Efendi, Kethd&-z&de 65. 114
Arif Efendi, eyhlislam 162, 174, 184, 302

613
Aristo (E b er) 571, 573
Aristo (Eber) 571, 573
Arnavudlar (A. M idhat) 468, 474
A rnavudlar Solyotlar (Ahm ed MJdhat)
474
Arza (C elli 392
Arz- m uhabbet (inasi) 194, 196, 264
'Arz- sitem (R. E krem ) 265
Arzller (Hmid) 503, 559, 585
Asaf H sn P aa 228
Asm, M tercim 60, 111-113, 115, 119, 337
Asm Efendi (F. K prl) 112
Asm T arihi 60
Asker geerken (M. Naci) 604
Ak elebi 298
Ak P a a 32
Ak K erem 109
Ak R uhsat! (C. Akun) 101
ik R u h satt h a y a t ve iirleri (E. C.
Gney. . E. G ney) 101
k V eysel 109
Ak- m em nu (H. Z. U aklgil) 292, 461
Akun, V ehbi Cem 101
A ta Bey 231
A t Bey (Zavall ocuk) 382
A t Bey (F irk at) 467, 468
At T arih i 48
Atabegr zbeg; (C ell) 390
A tak K se (air evlenmesi) 206
Atala (C hateaubriand) 270, 274. 285,
438, 477, 478, 430, 4C4, 496, 519, 525
A taullah Efendi bk. ni-zde
Atay, N ee t Halil 243
Ate, A h m et 26
A tepre* (M. N ac i) 498, 601, 602, 605
rAthalie (Racine) 195 , 204, 263
A tf E fen d i 58
A tf Efendi, R elslkttab 51
A tiye H anm 98
Atiye (Zeynep) 579, 530
Atlas tercm esi (K tlb elebi) 40
rAttar zeyli (N bt) 26
Avni 407
Avni Bey, Yeniehirli 78, 253, 255-258, 343
Avni P a a , S erasker bk. H seyin Avni
P aa
Avrupa ahvline d a ir risale (Sadk R fat

P a a ) 120, 123
Avrupa risalesi (M ustafa Sami E fendi)
124-126
fA vrupa seyahatnam esi (H ayrullah E fe n
di) 500
A vrupa ark bilmez (N. a.em al) 413, 415
<Avrupa tarihi (Todoraki Efendi) 145
Ayas B ey (E zk r- efkr) 609
A yetullah Bey, Suphi P aa-zde 221, 224,
226, 476
Ayni Efendi, AyntabU, Seyyid H aan 92,
93, 252
Aye (Cezmi) 408
Aye Snbl H anm 159
Ayyar Hamza (Ali Bey) 278, 358, 473,
474
Azade Galib E fendi (E zkr- efkr) 608,
609
Aziz B ey Kom itesi 239
Aziz (bni M usa, T an k ) 574, 576, 577
Aziz Efendi 213, 526
Aziz Efendi (M neat sahibi) 45
Aziz Efendi, G iritli 26
Aziz, S ultan bk. Abdlazlz
Azmi Bey, K apu kethdas 226
Azra (T ark) 522, 575
B
Bablnger, Fr. 41
Bachelard, Prof. 376
B afdad H atun (Ilhan) 566. 584-586
Bahaeddin E fendi 501
Bahaeddin Bey, Zlver Paa-zde (air) 502
B ahadr H an (lh an ) 584
^B ahar- Dani (N Kemal) 405, 440
Bahar- Dni mukaddimesi (N. K em al)
433
Bahar- efkr (izzet Molla 88, 92
.Bahariye (N e ft) 266
Bailly 245
BkI 3, 8. 10. 13, 22, 81, 104, 313, 33T,
339. 340, 422
Bldan bir ses (Hmid> 269, 508, 514,
553. 555. 557, 558, 560
Balzac 287 , 292 , 296. 384, 406
B arak Hcib (Cell) 390, 391, 394 , 396,
397

514
tBrika- zafer (N. Kemal) 412
3aronian, P etros 45
3artold 40
(Basiret 447, 450
Batak Kse (air evlenmesi) 207
Battal Gazi 394, 459
Bayburtlu Zihni 101-104, 106
Bayburtlu Zihni, Bir edebiyat-sosyoloji
denemesi (F. Fndkoglu) 101
Bayezd II 40
Bayie, Pierre 205
Baysun, Cavid 133
Baz A vrupa m inistrolarnm tercme-i h a
li (S. E bru) 145
Beaum archais 149
Bedyi'l-in (M. Reid) 171, 176
Bedbinlerin M arsaillaisei bk. Adem k a
sidesi
Bedir 448, 449
Behet Efendi, Hekim ba 90, 113, 115, 500
Behet Molla 144, 214
Behram 7
Behram (M acera-y ak) 567
Behram, Hac, K zlar aas 503, 51?
Behrever (K arabel) 399
Beki destan (N. K em al) 3T3
Belagat dersleri (Mif P a a ) 179
Belgat- Osmaniye ( C evdet Paa ) 168,
497
Belde-gzin (Hm id) 518, 519
Belde yahut D ivaneliklerim (H m id)
270, 274, 468, 503, 505, 506, 513, 515,
518, 519, 522-524, 552
Belle Hlne, L a 494
Belleten 239, 366
Brnice (Racine) 571, 573, 574
Bergson 23
B erret, Paul 553, 557
Besa (. Sam i) 282, 564
Beer (Beir F uad) 300
V. M urad te k r a r padiah yapm ak iste
yen K. Skaliyeri-A ziz Bey komitesi*
(. H. Uzunarl) 239
V. M urad ile olu Selhaddin E fen d iyi
karm ak in kadn kyafetinde ra a n 'a girm ek isteyen ahslar (1. H
U zunarl) 239

B eir (Ak- m em nu) 292


B eir Fuad 294 , 300, 423, 449, 465, 466,
471, 493, 599, 607, 608
Beyan'l-esfar (Aleko Efendi) 145
B eyatl, Y ahya Kemal, 3, 20, 22, 33, 197,
261,
269, 376, 514
B ianchi 144
B ihruz Bey (A rab a sevdas) 492-495, 525,
609
B inba Thomson (D uhter-i Hind) 567
Binbirgece 26, 27, 44, 291. 564
Binbirgn 496
1272 kasidesi (inasi) 202
Bir bcek y a h u t cemiyet-i beeriye (H
m id) 533
Bir fitnekr (Ahmed M idhat) 470
Bir garip ahsiyet (H m id) 561
Bir hsnn hzn (H m id) 521
B ir birar (Hmid) 537
B ir kontesin ocuuna (Hmid) 506
Bir kk ocuun k ab ri zerinde mu
h arrerdir (M. N ci) 605
Bir m u sa w irin zevcesine* (inasi) 253
B ir lnn defteri (H, Z. U ak lg il) 382
Bir ryadan sonra (H m id) 533
Bir safilin tesellisi 531, 532
Bir sefilenin hasbihali bk. Kahpe
B ir viza b ir m evize (Hmid) 531
B ir yadigr (Hmid) 505, 519
Bir yetimin mezar- m derini ziyareti
(R. E krem ) 488
Bir yldz bcei (M nif Paa) 182
B lache, K ontes (Finten) 582, 583
Bodosolu M annak 279
Bolleau (E zk r- efk r) 609
Bonheurs des dames, A ux: (E. Zola) 608
Bonneval, C om te de bk. Ahmed P aa, Humbaraci
Boppe, A. 45, 59
Bosche 372
Bosco 148
Bossuet 435
[B lkba], Rza T evfik 102, 272, 275,
488, 521, 534 , 539, 540, 542 , 552 , 555558
B ran g e r 600
B uckle 172

61'
Buffon 146, 214, 500
Bukrat 23
Bunlar Odur (Hmid) 274, 505, 533-537,
556
Burgraves, Les (V. Hugo) 188, 387
B urhani bk. Burhan- Kat
Burhan- K at s 119, 210
Blbl (R. Ekrem) 486, 497
C

Cevdet tarihi 42, 51, 53, 54, 57, 62, 113


144, 145, 152, 159, 161, 165-172, 174
178,
250
Cevdet, Muallim M. 172, 210
Ceyran (Zeynep) 567, 578-580
Cezmi (N. K em al) (eser ve ahs) 272
273,
286 , 297., 343 , 344, 367, 372,
384, 401, 406-411, 417, 418, 423, 438
442-443, 608
C hatauneuf, bk. R ead Bey
C hateaubriand 270, 285, 288
C hesterton 208
Chlmne (Cid) 571
Cholseul-Gouffier 50

Cbi sm et Bey 53, 57


Cbi sm et Bey tarihi 62, 116
C ablr 7
Choiseul-Gouffier, L a F ran ce en Orien.1
Cahiliye kasideleri 1
Sous Louis XVT L. P in g au ) 50, 5i
Caliban (F rtn a ) 579
Churchill 72, 93, 117, 146, 467
Calinos 23
Cid, Le (Corneille) 351, 473, 571
Candide (Voltaire) 287
Cihn-nm (K tib elebi) 45
C astellan 49, 52
Clnna (Corneille) 351
C ausette (Sefiller) 552
Clave 4S
C avour 145
Cleophlle (Alexandre le G rand) 571
C ell (Cell) b k Celleddin H arzem ah
Cell mukaddimesi (N. Kemal) 284, 299,
Cocteau 567, 580
Colonel Chabert (Balzac) 384
, 349, 367, 378, 386 , 389, 393, 397 , 398,
400, 424, 441
Comdie Humaine (Balzac) 316
C ell Bey, Recai-zde 262
Comte, A uguste 141, 203, 205
Celleddin H arzem ah (N. K em al) (eser
Confessions, Les (Rousseau) 329
ve ahs) 282, 283, 385, 389, 390-399,
Constantinople ancien et m oderne et d es
409,
414-416, 525, 575, 590
criptions des cotes et lies de 1 Archipel
Cem 257, 486
et de la Troade (J. D allaw ay) 57, 58,
Cem leddln Efgani 243
62
C em il P aa 182
Constantinople byzantine et les voyaguers
Cem id 7, 8, 369
du Levant (J. Ebersolt) 59
C enab ehabeddin 265, 487, 523, 534, 536,
Contemplations, Les (V. H ugo) 373, 556
549
557
C engiz (Cell) 392
Contemplations, Les (L am artine) 481
Ceride-i askeriye 186, 202, 447
C ontract social (Rousseau) 452
Ceride-1 havadis 93, 143, 146-148, 180,
Copernic 40, 46
181,
185, 191, 204, 214, 249, 279, 283,Corneille 279, 351, 378, 485, 524, 568, 571,
285, 303 , 467
573, 578
C ervantes 287, 462, 469
Courrier dOrient 187, 221, 225
C evdet P a a (Efendi) 42, 53 , 56-58, 62,
CourtelUe, P avet de 209
66, 108, 114, 116, 132, 138, 141, 142,
Crawen, L ady E. 52
144-147, 152, 153, 159-180, 183, 184,
Cromwell (V. H ugo) 389, 397
192,
219, 250, 252 , 254 , 257 , 307, 308,Cromwell mukaddimesi (V. H ugo) 397
329, 461, 492, 497
Cromwell, Olivier 425, 426
Cevdet P a a ve zaman 141
Cveyn 415

16

alkuu (R. N. G ntekin) 465


avu (A. M ldhat) 474
engi (A. M idhat) 460, 469, 470, 474
erke zdenler (A. M idhat) 474
ingene (A. M idhat) 468
!oban (lhan) 584, 587
ok bilen ok yanlr (R. Ekrem ) 476,
496
D

>adalolu 101, 108


Dadaloglu X IX . asr ukurova a az airi
(Taha T oros) 101.
D aarck (A . M ldhat) 357, 438-450, 457,
466, 471, 477
3a k ik Bey (M ihnetken) 465, 466
Dallaway, Ja cq u es 57, 58, 62, 69
D a m e aux cam lias, L a (Dumas Fils)
295, 351, 403, 404, 525
Dni elebi (engi) 474
Dante 559, 560, 592
D ara 7
rDsltan-i A l-i Osman (Mnlf P a a ) 179
Davalaciro (F inten) 567, 568, 581-583
cDavet (H m ld) 521
cDavid 372
Davids, A rth u r Lumley 244-246
cDe lAmour (Stendhal) 83
Dede Efendi 61, 134, 272 , 538
Dede K orkut 32
cDede K o rk u t hikyeleri 22
eDede K orkut kitabnda hayvanlar ( M.
K aplan) 32
tD ede K orkut kitabnda kadn (M. Kap
lan) 32
Dedim-dedl m uham m esi (Fuzuli) 313
Defoe, Daniel 285
<Defter-i m llm (Ziya P aa) 329
D ekameron 31
D eliktal R u h sat I - n (K. zyaln-K.
G rpnar) 101
Delile (M. Rifat-H . Bedreddin) 564
(Demdeme (M. Naci) 499, 597
De Noyer, M ademoiselle 471
Deniz (H m ld) 561

D ertli 101, 102, 104-106


Dertli, hayat, divan (A. T alat) 101
D ertli ve SeyranI (C. ztelll) 101
D ervi P aa 162
D escartes 46
D esila 57
Despot (U b e rte ) 568
D evhatl-m eham id f! tercem etl-vlid
(izzet Molla) 88, 92
Devhatl-m eayih zeyli (Subhi Paa)
144
Devir 448
Devlet salnm esl 302
Devr-l stil (N. K em al) 349, 352, 412,
419, 443
Devrn- m uhabbet (Hmid) 541, 560,
588
Diatribe de lingnieur sur l' ta t actuel
de la r t m ilitaires du gnie et des
sciences Constantinople (Seyyid
M ustafa) 56
Dickens, C harles 208, 287, 458
Dicle (M. Ncl) 595, 599
Dictionnaire philosophique (Voltaire)
321,
345, 467
Dictionnaire Turk-Oriental (Courteille)
209
Dieux (V. Hugo) 552, 553, 554, 556, 557
Dllub (in tib ah ) 403, 404
Dilmen, Ibrahim N ecm l 385
D ilrba (A k if Bey) 383, 384, 407
D ilad (lhan, T urhan) 559, 566, 584-587
Din ve sa n at (B. Toprak) 14
Di no, Gzin 490
Divan (G alib) 22
Divan (Leskofal Galib) 346
Divan (N m k K em al) 368
Dlvan (Z iya Paa) 306
Divan edebiyat antolojisi (F. Kprl)
87
Dlvan- lnasi 186, 190, 198
Divan- Trkl-1 basit 196
Divne (A kif P a a ) 94, 98, 100
iDivane-1 Cevdet 169
Divane (inasi) 184, 199
Divaneliklerim bk. Belde
Diyojen 351, 352, 354, 355, 357, 358

61
Diyonizos 8, 560
Diyorlar ki (R. E. naydm) 210, 422,
478
Dobois 143
Doktor Spitzer'in hatrat* (Ahmed Re
fik) 332
D oktor T hom as (F inten) 553, 582, 583
Dolaptan tem aa? (M idhat) 462
Don Q uichotte (Cervantes) 30, 469
Dostoevski 296, 416
Dklsek (Nill) 256, 479
Duhter-i Hind (H m id) 226, 269, 274,
284, 300, 439, 501, 503, 509, 517-519,
534,
537, 563 , 565, 570, 583
Dumas, Fila 351, 403, 406
Dumas, P re 285, 351, 471
Durub- emsl-1 Osmaniye (inasi) 90,
208: 280, 44S, 562
Dnyaya ikinci geli (A M idhat) 450
Diirdane Hanm (A. M idhat) 472
D strl-am el fi slahil-halel (Ktib
elebi) 214
Dtm (R. Ekrem ) 489
E
Ebersolt, J. 59
Ebu Ali S in a hikyesi 26. 27
E bu Bekir 241, 398
Ebubekir R tib Efendi 53 . 54. 58
Ebubekir R tib Efendi sefaretnm esi
5,54
E bu Said 528
E bu me 415
E buiala 564
Eblgazi B ahadr H an 585
E bllklaka (air evlenmesi) 206, 280
Ebulla? 178

Edebiyat h ak k n d a baz m lahazalar B


Llsn- O sm aninin edebiyat hakkm
baz m la h az t mildir
Edebiyat kum kum as (N uri Bey) 359
Edelina M erkado (tbn-1 M usa) 509, 56
567, 571, 576, 577
Edhem P a a 182
Edhem P aa, F e rik 132, 302, 446
Edhem P e rte v P a a 100, 143, 264, 265,
352, 480
Edib E fend i 56
Efendim i (Leskofal Galib) 260
E flatun 23, 28, 245
E flatun P a a 222, 305
Ehemmlyet-1 terbiye-i sibyan (Mnlf P
a) 182
Eigending-er, M arc 532
Ekrem bk. Reci-zde Mahmud Ekrem
Ekrem Bey bk. Ali Ekrem
Ekrem Bey (sm ail H akk) 478
Elhac b ra h im E fen d i 58
El-hakim hvallah (Ali Suavi) 242
E l-ravzeteyn fi ahbar- devleteyn (E t
m e) 415
Eliot, H en ry 364
Elhan m ukaddim esi (R. E k rem ) 597
Elhn (M enemenli-zde T ah ir) 498
Elizabeth 30
El-m ukaddim et f kavid-i fennit-ta r
ve usl-i m e tli t tevrih* 113
El- m u sta tra f (Salih Efendi) 110
Elvh- nakiye kolleksiyonu (Halil Ec
h e m ) 41
Elvire (L am artin e) 272
(Em ile* (J. J. R ousseau) 321, 328, 329
Emile m ukaddim esi* (Ziya P aa ) 301
Emin N ihad 286, 289-291
Em in ukhi Efendi 500
E m ir oban bk. oban
Em ir H aa n 5S4
Emir N evruz (N. Kemal) 360, 389, 41
414,
415

Ebtizziva T evfik 94, 95, 117, 118, 175, 177,


180, 183, 184-190, 197, 198, 209 , 210,
213-215, 221-223 , 250, 264 , 282, 299,
302, 303, 305. 306, 325-329, 336, 343,
345, 347-350, 352 , 359, 361, 364-367,
371,
382, 406, 414 , 417, 420, 426, 429,E m ir N evruz Bey 413, 416
435. 450, 455, 456, 466, 501, 502
?Emir N evruz mukaddim esi (N. Kemal
Ecel-i kaza (Ebzziya) 282, 358, 564
413,
424, 429
Edebilsem (Nilij 479
E m rah 101, 102

n ra h , seme iirleri ve Selvican hlkAyesi (V. C. A kun) 101


d e ru n tarihi (A ta Bey) 231
adls tarihi (Ziya P a a ) 301, 302,
328
gelhard 217
ngizisyon ta rih i tercm esi (Ziya P aa)
01, 302, 328
v er Efendi 97
efin, Osman 210
gln, Sadettin N zhet 93, 255, 368, 423
os 277, 541, 560
tu g ru l U t 390
rtu ru l Gazi (M. N aci) 599
rzurum lu k E m rah, h ay at ve iir
leri (E. C. Gney - . E . Gney) 101
zurum lu E m rah 102
rzurumlu E m rah (F. K prl) 101
ad Efendi 90, 110, U l, 114-116, 175
,sad Efendi ta rih i 115
ad P a a (sad razam ) 356, 361
sim i (M. N aci) 606
iaret (A. M idhat) 464, 469
sas- ilm-i heyet (H oca Tahsin) 501
'ser-i Akif P a a 94
Isrr- cinyt (A. M idhat) 471
sther (R acine) 263
r- Ziya 301
Jber (eser v e ahs) (H m id) 503, 509,
515, 517, 529, 532 , 533, 546, 564-566,
569-574, 590.
3ek ile tilki (inasi) 194-196, 264
uridice (Orphe) 539, 567, 580
Sverekli (Develili) A k Seyran! hayat
ve iirleri (H. N. O k ay ) 101.
Svim (M. N aci) 604
Svliya elebi seyahatnam esi 43
Svrak- perian (N. K em al) 352, 356,
357, 412, 416, 417, 419, 425
Svrak- siyasiye (Reid P aa) 357
Eyvh (A. M idhat)' 282 , 358, 450. 469,
473
Ezkr- efkr (M. N aci) 608, 609
F
'ik Memduh P a a 253
'aiz 412

tFakr u gana (A. M idhat) 449, 466


F a lsta ff (IV. H eary, W indsorun en ka
dnlan) 270
F an n y (Sefiller) 270
F antine (Sefiller) 466
Fantom , Mr. 348, 350
F tih 40, 42 , 44, 272. 412, 413, 415, 416,
425, 426
F tih S ultan Mehmed (N. K em al) 352
F a tin Efendi 215, 298, 301
F a tin (E saret) 464, 465
F a tm a Aliye Hanm 160, 449, 465
F a tm a H anm 504, 505, 508, 511, 537, 543,
547, 555, 556, 579, 581-83
Fauchelevent (Sefiller) 407
F a u s t (F a u st) 26
Fazl, E nderunlu 77
Fazl P aa (zm it m utasarrf) 325
F azl M ustafa P aa bk. M ustafa F azl Paa
Fehim 253, 234, 257
Fehim , H oca a ir 160, 168
F eltun Bey (Feltun B ey ve Rakm Efen
di) 459, 494, 609
F eltun B ey ve Rakm Efendi (A. Mid
hat) 286, 293, 458, 4C0, 569
Felsefe-1 zenn (A. M idhat) 446, 465
F in lo n 150, 180, 438
F erag atk r (Hmid) 521
F erazdak 338
Ferdinando, K ra l (N azife ve Abdullahssagir) 566, 567, 589
F erh ad 27, 80, 271
Ferheng'-t uur 420
F eride ( alkuu) 465
F eridun E fendi 301
Feridun Bey m neat 418
F e rru h Ali P a a 176
F e rru h E fendi 113
Feryad (Z iy a Paa) 320
Feryad (M. Naci) 602
F e th i Ahmed P aa (Tophane m iri) 132,
142, 174
F e th i Mehmed Ali E fendi 144
Feuillet, O ctave 462
F eyzi 346
F eyzi Bey, K aym akam 447

61
Feyzi Efendi 58
Fndkolu, Ziyaeddin F ahri 101, 430
F ratl, H alil Vedad 101
Frtna (Shakespeare) 578, 579
F tn a t (E saret) 464 , 465
F igani 109
Fihrist-i hn- l-i Osman (Z iy a P a
a) 313
F ik re t bk. Tevfik F ik re t
F ilip Efendi 224, 225. 231, 354
Fin du S atan, La (V. Hugo) 553, 556
F in ten (eser ve ahs) (Hmid) 469 , 506,
507, 509, 516, 524 , 553, 563-568, 570,
574,
577, 578, 581-583 , 589, 591
Firkat (A. M idhat) 466-469, 471
F laubert 462
Fontenelle 180, 205
F ransa kral Louis XVI cinin Selim HT'e
nmesi (T. z ) 52
Fransz Ansiklopedisi 55
Fuad K prl arm aan 32
Fuad P aa 111, 132, 140-143, 146, 151, 153
-155, 159-163, 166, 168-169, 178, 184,
186, 188, 216, 217, 219, 228, 229, 231,
252, 302-304, 306, 310, 311, 324 , 325,
327, 332-334, 336, 348, 349, 354, 477
Fuzuli 1, 22, 33, 81, 260, 313, 340, 346, 524,
538, 546
Fiyuztl-m knatislye (. M teferrika)
46
G
Galanti, A vram 40
Glib, Leskofal 253,255, 258-262, 343,
345-347, 368, 369 , 433 , 466, 479,
Glib, eyh 4, 21, 22, 25, 77, 78, 90, 92,
93, 254 , 260, 265, 267, -298, 313, 318,
410,
411, 440, 489, 501, 517, 524,
541, 571, 600, 608, 69
Evliya elebi 29 , 32 , 43, 44
Galile 40
Galland, Antonie 60, 148, 279
Garam (Hm id) 490-493, 501, 505, 508,
511, 513, 514-517. 519, 524-526, 529532, 535-538, 540, 541. 553
G araz m arazdr (N. K em al) 355

Gve (. ami) 282


Gayret 506. 507, 544, 551
Gazan H an (Turhan) 584, 586
Gazeteci Lisan (Said P aa) 250
Gazi G iray (Cezmi) 407, 408
Gazi T im urta P a a 476
Gazub ir (Hm id) 561
Gece (N. Kemal) 371, 372, 374
Gelibolu mektubu (N. Kemal) 274, 37!
[Gerek], Selim N zhet 40, 45, 148, 27i
Gyaseddin (Cell) 390, 391, 393, 394, 3!
Gyaseddin, Em ir (lhan) 566 , 584-586
Gibb 85, 87. 95, 184, 188, 198, 506, 591, 5<
Gibi (Galib) 260
Gil B lasi (Lesage) 285, 287, 460, 461
Gilbert 263
Gobineau 246
Goldoni 149, 208, 279, 282
Gordlevski 184, 185, 206, 251
Gnl (A. M idhat) 424, 472
Gnll (A. M idhat) 424, 472
Gnlllerin gidii?* (Rude) 277
Grdm (Ziya P a a ) 595
Grenek (N. K em al) 432
Graziella> (L am artine) 489, 494, 525
Guathier, Leon 30
Gurbette vatan (H m id) 535
Gl (N ci) 606
Glbn-i ina* (Sadk R ifat P a a ) 123
Gldans (Mehmed Bey) 266
Gll, Agop 281-283, 358
Glniha (eser ve ahs) (N. K em al)
269, 360, 373-379, 385-388, 441, 5C
581, 590
Glen-i ak (zzet Molla) 88, 92
Gne 531
Gney, etin E flatu n 101
Gney, E flatu n Cem 101
538,Grc kz veya intikam (A. M idha
468
[G rpnar], Hseyin Rahmi 85, 293, 40
469, 474, 563
Grpnar. Kemal 101

H
Hce-i evvel* (A. M idhat) 447, 448, 4

cenin tel 279


cer-l m teharrik (Hm id) 277
ele (Hmid) 270, 480, 503, 506, 514,
529, 548-552, 579-581
.llar tarihi (M ichaux) 415
lidg, Sultan bk. H atice S u lta n
dika 299, 352-355. 357, 358
dlkat'l-vzer. zeyil (D llaver A azade m er) 45
dis-i nev yahut tarih-i Hind-1 G arbi
41
dlst- hukukiye ve tarihiye 241
fz 501
'iz A a 445
fz divan 501
fz M fik 147
fz- irazl 584, 585, 598
akan (Hmid) 508, 570
kani 609
akayk bk. H akaykl-vekay
akay ku l-vekayi 264, 354 , 357, 358
ak ik at-t hal der def-1 ihtiyal (K ini P a a-zade R ifat) 228
kk Bey. skdarl 255. 262
kk B ey (Paa) Rom a sefiri 333
kk Bey, irvani-zde 361
Jet B ey 262
Jet Efendi 66, 67, 88, 89, 112, 176
let Efendi (. T ekindaf ) 67
let Efendi'nin P a ris elilii (E. Z.
K aral) 66
lid Z iya bk. (U aklgtl)
tlife Sleyman (Ibn-i M usa) 566, 567,
576, 577
[alifetr-resa zeyli (Sleym an F a ik )
57
ilil
ilil
ilil,
alil
alil
alil
alil.
alil
alil
alil
alil

B ey (Zavall ocuk) 382


A a, Bostancba Sa
andarl 418
Edhem 41
Edhem P aa, Ferik 321, 328
H m id P aa 49
P atro n a 48
Bey, P.eid Paa-zde 182
Efendi, eyhlislm 113
R ifa t P aa 72
erif Paa 228, 356, 358, 438

Halis Efendi 71, 110


H allac- Mans u r 26
(H allaj M artyr m ystique de l'lslam, A1-
(M assignon) 26
H am am ! smail Dede Efendi bk. Dede
H am aset kasidesi (N. K em al) 269, 370,
374, 376
Hamdi Bey 446, 447. *94
H am dullah 18
Hmid b k (T arhan )
Hamld EL bk. Abdlham ld
Ham id P aa 301
H am let (eser ve ahs) (Shakespeare) 270,
388, 581
H am m er 47, 48, 144, 145, 170, 172, 342,
415, 417, 418
H am m er tarihi 47
H am za Mirza (Cezmi) 409
H anerli Bey 88
H arabt (Ziya P aa) 301, 307, 311, 312,
419, 423, 542, 598
H arab t mukaddimesi (Z iya Paa) 296,
299, 300, 336 , 337, 339, 341, 422, 595
H aan Bedreddin 284
H aan, erke 362, 452, 502
Haan Mellah (A. M idhat) 450, 470
H aan P aa 233
H aan Paa, Cezayirli 55
H aan Paa. G azi 49
<H asanm gazas (T. F ik re t) 487
Hasbhal (R. Ekrem ) 477
H asenati-H asan (Faizi) 412
H am bk. A hm ed Haim.
H atra (Ziya P aa ) 331
H a trat (H m id) 510, 511, 518, 596
H atice Sultan 59-61
'H tif ir (M. Naci) 605
Hay bin Yakzan 30
< H ayat mecmuas 56
Haydutlar (Schiller) 471
H ayfa Hanm (Teehhl) 464
H ayreddin P a a 164
H ayret, Deli 343
H ayrl Efendi (K aran tin a katibi) 325
H ayrullah Efendi, eyhlislm 453
H ayrullah Efendi 144, 149, 500, 510
'H a y ru llah E fendi tarihi 561

ienin tel 279


cer-1 m teharrik (Hm ld) 277
icle (Hmid) 270, 480, 505, 506, 514,
529, 548-552, 579-581
llar tarihi (M ichaux) 415
lidg, S ultan b k H atice S u ltan
idlka 299, 352-355, 357, 358
idlkat'l-vzer zeyli (Dllaver A gazade mer) 45
idis-1 nev yahut ta rih -i H ind-i Garbt
41
adlst- hukukiye ve tarihiye 241
fz 501
iiz A a 445
afiz divan 501
fz Mfik 147
fz- irazl 584, 585, 598
akan (Hmid) 508, 570
kani 609
ak ayk b k H akaykl-vekay
akayku'l-vekayl 264, 354, 357, 358
akikat- hal der def-1 Ihtlyal (K nl P ar
a-zade R ifat) 228
kk Bey, sk d a rh 255, 262
k k Bey (Paa) R om a sefiri 333
k k Bey, irvanl-zde 361
Jet Bey 262
ilet Efendi 66, 67, 88, 89, 112, 176
'let Efendi <. Tekindag) 67
iet E fendlnin P a ris elilii (E. Z.
K aral) 66
lid Ziya bk. (Uaklgil)
dife Sleyman (bn-l Musa) 566, 567,
576, 577
[alifetr-resa zeyil (Sleym an F aik)
57
ilil Bey (Zavall ocuk) 382
il Aa, Bostancba Si
, andarl 418
ilil Edhem 41
ilil Edhem Paa, F e rik 321, 328
ilil Hmld P aa 49
ilil. P atro n a 48
ilil Bey, Reld P aa-zde 182
ilil Efendi, eyhlislm 113
ilil R ifat P aa 72
ili! erif P aa 228, 356, 358, 438

H alis Efendi 71, 110


H allac- M ansur 26
HallaJ M a rty r m ystique de l Islam, A1-
(Masslgnon) 28
H am am I sm ail Dede Efendi bk. Dede
H am aset kasidesi (N. Kemal) 269, 370,
374, 376
Hamdi Bey 446, 447. M)4
H am dullah 18
Hmld bk. (Tarhan)
Hamld II. bk. Abdlhamld
H am id P a a 301
H am let (eser ve ah s) (Shakespeare) 270,
388, 581
H am m er 47, 48, 144, 145, 170, 172, 342,
415,
417, 418
H am m er tarihi 47
H am za M irza (Cezmi) 409
H anerli Bey 88
H arabat (Ziya P a a ) 301, 307, 311, 312,
419, 423, 542, 598
H arabt mukaddimesi (Ziya Paa) 296,
299,
300, 336, 337, 339, 341, 422, 595
H aan Bedreddin 284
H aan, erke 362, 452, 502
'H aan Mellah (A. M ldhat) 453, 470
H aan P a a 233
H aan P aa, Cezayirli 55
H aan P aa , Gazi 49
H asann gazas (T. F ikret) 487
Hasbhal (R. E k rem ) 477
H asenatl-Hasan (Faizi) 412
H am bk. Ahmed Haim.
Katra (Ziya P a a ) 331
H atrat (Hmld) 510, 511, 518, 596
H atice S ultan 59-61
-H atif ir (M. N aci) 605
H ay bin Yakzan* 30
H ayat mecmuas 56
H aydutlar (Schiller) 471
H ayfa H anm (Teehhl) 464
H ayreddln P aa 164
H ayret, Dell 343
H ayrl Efendi (K a ran tin a k atib i) 325
H ayrullah Efendi. eyhlislm 453
H ayrullah Efendi 144, 149, 500, 510
H ayrullah Efendi tarihi 531

Hayyam 256
Hazan blbl (H. R. Grpnar) 474
Hazan-i sr (zzet Molla) 88, 89
Hazan gazeli (Baki) 13
<Hazine-l evrak 503, 529, 531, 533, 555
Hedlye-i sil (Hmid) 507
Hegel 246, 528
Heideger 3
Hekim nlzade Ataullah Efendi. B iyog
rafisi ve eserleri (B. ehsuvaroglu )
112

H ellert 47
Henz on yedi yanda (A. Midhat) 460
Heep Mr. (David Copperfield) 458
Hep ve hi (R. Ekrem) 488
Hep yahut hi (Hmld) 505, 612
Heraklit 540
Hernani (V. Hugo) S81, 382, 410
Herodot 244
Hersekli Arif Hikmet, bk. A rif Hikmet
Herzgovine (A li Suavi) 235, 246, 247
Hevesnme 26
Heyet-i sabka- Kostantinlye (Kostaki
Efendi) 211
Hikye (H. Z. Uaklg) 286, 294, 300
Hlkye-i feylosofiye-1 Mikromeges (Vol
taire) 285
Hlkye-i brahim Paa ve lbrahim-1 Glen (Hayrullah Efendi) 149, 510
Hikmet, Dell 262
Hikmet Efendi (air evlenmesi) 206, 207
Hlkmet-i tarih (A. Vefik Efendi) 214
Hikmet'l-hukuk (N. Kemal) 240
Hill-1 Osm ani veya Vatan- Osm ani (N.
Kemal) 267, 269, 272, 276, 277, 871,
374, 375, 440
pilm l Paa, Ferik 453
Hilye-1 saadet (Cevdet P aa) 164
Hlrche 306
Hisar, Abdlhak in asi 509
Hlss-1 inklb (Sleyman P aa) 307
Histoire de Charles XII (Voltaire) 145
History of Ottoman Poetry (Glbb) 87,
95, 188
Hoca N eet (Ezkr- efkr) 607
Homer 28
Homiros 27

Horace (CorneUle) 351, 571, 573


Horatio (Hamlet) 388
Honilnn (Hmld) 518
Hudabende, ran ah 407

Hugo, Victor 150, 188, 264 , 265, 267, :


270, 285, 287, 351, 367, 371-372, :
381, 387, 389, 392, 397, 399, 404,
411,
423, 441, 462, 466, 523, 524
511, 544, 552-557, 559, 560, 592, l
605, 606
Hugo (Beir Fuad) 300
Hukuk (N. Kemal) 428-430. 432
Hukuk- ns (lnasl) 214, 240
Hukuk- umumi (N. Kemal) 430
Hulusi (M. N a cinin mahlas) 594
Humbarac bk. Ahmed P a a
Hurdebln (N. Kemal) 429
Hurdefuru (M. Naci) 609
Hkm-t dil (A. Midhat) 474
Hlsatl-beyan fl telif-i Kur'an (C
det Paa) 164
Hlsatl-kelm ft reddll-avrn 46
Hlyada bir temaa (R. Ekrem) 47
Hrriyet 216, 227, 228, 235, 305,
311, 326, 328, 329, 331, 333, 334, !
350,
359, 360, 425, 432, 435

Hrriyet kasidesi (N. Kemal) 251,


Hrriyet nedir 449
Hseyin A ga 230
Hseyin Avni P aa 163, 307, 362, 381,
Hseyin Dani 514
Hseyin Fellah (A Midhat) 450
Hseyin Efendi, Kavalal H oca 594
Hseyin Paa, Kk, 49, 52, 55, 56,
70
Hseyin Rahmi bk. (Grpnar)
Hsn Ak (eyh Galib) 22, 265, 2
410, 501
Hsn Bey (Akba) 474
Hsn Paa 325, 326, 335, 350, 381
Hsrev 7, 8
Hsrev (Karabel.) 399
Hsrev Paa 70, 94, 115, 119, 292
Hsrev irin (eyhi) 337
Hyde Park'tan geerken (Hmld) S
507

I
o (Othello) 399
atiyef 361
lam u rla r altnda (A. K arr) 494
tlhat- edebiye (Nci) 606

t
i D avud 7
i H aldun 28, 172
ini H aldun mukaddimesi 145, 161
rai H aldun tercm esi 144, 168, 497
i K em al 86
rai M usa (Hm id) 99, 503, 505, 507,
509, 516, 524, 555, 563, 565-568, 570,
571, 574, 576-578, 585, 590
ni eddad.415
ni T ufeyl 30
rahim A a (odac) 345
rahim Edhem P a a 143
rahim Efendi 189
rahim Efendi, H ac 57, 445
rahim Efendi, K u ad al 160
rahim Efendi, ehremini 66
rahim Kethda, A rabacba-zde 58
rahim M teferrika 41, 45-47
rahim Nesim Efendi 57
rahim Paa, D am ad 44-47
rahim Paa, Msrl 354
rahim inasi bk. inasi
bret 307, 353-355, 357-360, 364, 382, 413,
430, 435, 436, 447, 449, 450, 477
ili kz (Hmid) 270, 280, 382, 501, 509,
511,
562, 563, 566, 567, 569, 570
Ideologie m usulm an et esthtique A rabe
(Von G nnebaun) 25, 29
Iris-i B itlisi 33
thls gazeli (Leskofal) 260
san 56
ihtill 229
ki dost (Sleym an Nazif) 304, 307, 308
ki hud'ak r (A. M idhat) 456
ki m elek (A. M idhat) 461
ikinci Ersas (Ali H aydar) 281
ilh! inasi) 194, 195, 204, 215, 264,
344

[leri], Cell N uri 558


*lhm- vatan (Hm id) 508
lhan (eser ve ahs) (H m id) 508, 514,
555, 559, 564-567, 570, 578, 581, 584587, 589-591.
lhan (T ayflar geidi) 559
lim (Beir F u ad ) 300
lk byk m uharrirlerden inasi (Ahm ed Raslm) 213
lm-i kyas- m sellest 48
lm-i servet (M nif P aa ) 179
lm-i ta b ak a t l-arz (F eth i Mehmed Ali
Efendi) 144
lyada 27
lm am - Ali 243
m am - Gazal! 24, 322
m tihan (R. E krem ) 480
nal, bnlem in Mahmud K em al 65, 88, 89,
204,
221, 255, 257-259, 301, 305, 307,
342, 356, 363, 478, . 501, 593
nfak- muhtactn (inasi) 192, 202, 203
nklp 228, 305
ntibah (N. K em al) 286, 292, 293, 297,
345, 360, 371, 384, 386, 400, 401, 403406, 409-411, 438-440, 458, 485, 490492, 525
ntibah mukaddimesi (N . Kemal) bk.
Son pim anlk mukaddimesi
tln tik ad (Nci) 607, 608
rfan P aaya m ektup (N. Kemal) 299,
360, 419, 424
sa 553
shak Bey 49, 52, 53
shak Efendi 160
shak. Hoca 119, 144
skender 23
skender (Eber) 567, 568, 571, 573
slm Ansiklopedisi 72, 389
slm Bey (V atan) 269, 379-381, 443
slm medeniyeti tarihi (B artold) 40
sm ail A a 159
sm ail Bey 53
smail Efendi, Gelenbevt 49
smail H akk 478
smail Paa, Hldlv 219, 222, ?27, 231, 305,
306, 310, 350, 355-357
sm ail Paa, ehsuvar P aa-zde 257

62
smail S afa 274, 478, 604
sm et (Glnihal) 269, 385-387
sm et Bey bk. Cbi
sm et Beyefendi, N akibleref sm ail P aa-zde 58
sm et Molla, Bey 62
stanbul Mecmuas* 243 , 593
stanbul mektubu 229
stanbul sokaklarnn tenvir ve tathiri
(inasi) 203
stanbul niversitesi Tp F ak ltesi Mec
muas 112
Istefan ak i 144
istina (Leskofal) 260
istirak (R. E krem ) 481
istikbl (N. Kemal) 435, 456
Istinye (R. Ekrem ) 481
mecmuas 430
talya seyahatnam esi (Sadk R ifa t P aa)
124
Ittihad 450-453, 455, 456
izahl h alk iiri antolojisi;- (H alil V edat
F ra th ) 101
zzet Ali B ey 19
zzet Molla, Keeci-zde 66, 71, 78, 80, 81,
86, 88-92, 94, 113, 117, 254, 313, 319,
400, 525
zzet Efendi, Yesri-zde 144
zzeddin 528
zzeddin' K avez (Cell) 393
4

Jean V aljean (Sefiller) 407


Journal (A. Galland) 60
Journal Asiatique 247
Jouvet 281, 379
Jn Trk (A. M idhat) 460, 472
Jneviev 464
Ju liet (Romeo ve Ju liet) 270
Julius Caesar (Shakespeare) 373

K
Kabak M ustafa 62-65, 79, 116, 176, 470
Kabr-i Selim-i evveli ziyaret (Hmld)
533
Kad Mir 160

K adri B ey 113
K adri Efendi (P a a ) 182
K adri Bey, H ac Edhem P aa-zd e 501
K afka 3
K azm anl Hfz 109
Kahbe yahut bir sefilenin hasbhali (Hi
m id ) 270, 501, 519, 523, 535, 552
K algay Adil H an (Cezmi) 407, 408
Kalmam (Leskofal) 260
Kam, F e r it 12
Kmil P a a 450
Kmil P a a bk. Y usuf K m il P a a 163
Kamus, ev. A sm 210, 337, 420
K am usul-muhit bk. Kamus 119
K anbur (Ilhan, T urhan) 559, 566, 585-5S
Kni Efendi 118
Kni P a a 257-343
Kt P aa-zade R ifa t Bey, bk. R ifa t
Kanije (N. K em al) 378, 412, 441
Kanije m uhasaras (N. K em al) 412, 41'
459
K anun 23, 43
Kanun mersiyesi (Bki) 251
K aplan Giray 279
K aplan, Prof. Dr. M ehmet 32, 215, 34:
419
K aplan P aa (Glnihal) 385-388
Karabel (N. -Kemal) 378, 399
K arabey, zgen 474
K ara Bibik (Nbi-zde N zm ) 294
K aragz 28, 85, 157, 474
K aral, E nver Ziya 42, 50, 53, 54, 66
K aram m e-i Ali 224 , 225 , 350, 352,
357
K ara Veli (Glnihal) 386
K rbn- mr (Hseyin D ani) 54
K arolina (A bdullah's-sagir) 567
Kasa 488
Kaside-l Riye (inasi) 191, 199
Kaside-i Remhiye (Vasf) 82
K aterin a H 50, 145
K tib elebi 40, 170, 214
Kavaid-i Osmaniye (Cevdet ve F u ad P e
a lar) 146, 161, 166, 168, 169, 174, 19
K zm P a a 211, 254, 261
K ebuter (Nci) 595, 600, 602
Kemal bk. Nm k Kemal

I
nal P a a 347
nal Paa-zde Sald Bey bk. Said
naleddin-i Isfahan! 398
rem (Kerem ile Asli) 27
arem le Adl 27
ft B e y (A raba sevdas) 493, 609
irim ve K afk asy a (Cevdet P aa) 168
rk am bar (A. Midhat) 449, 468
rk yl (H. Z. U aklgil) 488, 593
rlang (Prudhom m e) 606
sas-t enbiya (Cevdet P a a ) 163, 164,
168, 174, 177, 416
ssad an hisse (A. M idhat) 286, 289,
447, 464
lta b - m ukaddes 373
ta b l-buyu (Cevdet P a a ) 161
ta b l-ilm -nfi f tahsll-i s a rf (l nahv-1
T rkJ-G ram m aire Turke (A. L. Davlds) 244, 245
Itab'z-ziihre (tb n i Davud) 7
eatl Skallyeri 239
>ca Sekbanba 46
>ck, P a u l de 207, 459, 462, 469, 494
[ol B ey risalesi 185
lom unun perdesi (M usset) 06
>nt Ctilyanus bk. Mslim
m tes de N av a ry a (bni M usa) 578
>pemlk 315
stak i Efendi 211
jprlll, Prof. D r. Fuad 40, 87, 101, 112,
244, 337
Sroglu 27
:roglu-D adaloglu (C. z te lli) 101
rai T ax ile (A lexandre le G rand) 571
Jm ru H anm ( a ir evlenmesi) 206, 207
ntay, M ithat Cem al 188, 212, 217, 223,
231-235, 238, 342, 345, 350, 352, 359,
370, 429, 496
Curan 1, 18, 31, 32, 153, 227, 243, 350,
432, 449
Curt le kuzu (L afontaine) 195
Cutadgu bllig (Y usuf H aa Hclb) 2, 10
Cuzu (Ncl) 595, 600, 602
CflUk bir m udhike (N cl) 605
i tlk eyler (3 . Sezai) 286, 300, 495

Klbe-1 itiyak (Hmid) 505, 533, 534,


541, 555
'K llly t- Ziya Paa 301
Kilplton 541
Krsl-i istirak (Hmid) 505, 533, 534,
555
K rt kz (A. Midhat) 474

L
Lac, Le (Lam artine) 265, 272, 557
Lady Macbeth 567, 581
L afflte, Jean de, General de 49, 50, 58
L afontaine 193, 195, 481, 486
Lhika (Hm id) 531
Lle devri (Ahmed Refik) 47
L am arck 449, 450
Lam a r t ln (bk. Lam artine)
L am artine 141, 142, 150, 190, 195, 215,
263, 272, 275, 338, 415, 480, 481, 494,
517,
524, 537, 557L am lt 10
L a n g e s 56
L arousse 460
L a tin 298
Lzm sa (N m k Kemal) 376
Leblb Efendi 261
Legende des stecles, La (V Hugo)
372,
556
Leg-ofetl Hoca 144
Leonardo 41
Le P la y 236, 237
Le sag e 285, 287
Leskofal G lib Divan m ukaddimesi (t.
M. nal), 257, 259
L etaif-i rivyt (A. M idhat) 280. 286,
289, 292, 447, 455, 460, 464
Letif-1 rlvyet- Enderun 85, 500
L ettres sur la Mor6e (C astellan) 49
Levha (Ncl) 605
L eyl 103, 256, 522
L eyl Hanm 253, 403
Leyla ile Mecnun 281, 464
Leyla ve Mecnn 104,
Leyl, ve Mecnun (M ustafa) 281
Liberte (Hm id) 503, 516, 567-571, 580,
581

625
Ml ve siyah (H . Z. UakUgll) 293, 461,
469, 487
M akam eler 26
Makber* (Hmid) 194, 252, 267, 272, 275,
483, 4C3, 505, 514-517, 520, 521, 527.
529-533, 534, 536-541, 544, 546-549,
551-557, 560, 565, 569, 573, 580, 584,
587, 591, 598, 600
M alherbe 195
Manon Lescaut (Abb Prvost) 494
Mardin, Ebulul 166, 171, 172, 174, 176
M argerit (F eltun B ey ve R akm Efendi)
469
Marie A ntoinette, K ralie 50
Mars 277
M arseillaise 359, 371
M ruzt (Cevdet Paa) 133-135, 141,
147, 160, 167, 173, 204, 304
M assignon, Louis 14, 16, 24, 26
Maurois, A ndr 557
M verdi 243
M
M azarin, K ardinal de 574
Mazi (H m ld) 519, 521
Macbeth (eser ve a h s) (Shakespeare)
Mazi yolcusuna ti yolu (Hm id) 531
388, 578
Maziye (Zeynep) 579, 580
Macer-y ak (H m id) 399, 501, 502,
Mazlum Bey (Teehhl) 464, 465
509, 561, 562, 565, 570
Menl 160
M ac-Farlane 57, 69
M ebhuset an h a m nakaas 185, 208,
Maculay 172
209, 214, -251, 298
Madrbl Seyid Ahmed Efendi 56
M ahir 353
Meelle (Cevdet P aa ) 163, 165, 166,
168, 169, 178, 241
M ahir Bey 360
Mecid bk. Abdlmecid
Mahmud I I (Sultan, H a n ) 45-47, 102, 213,
Mecmua-1 Ebtizziya 209, 301, 321, 351,
342
Mahmud n 53, 57, 65, 68, 71. 73, 82, 88,
414,
429, 432, 441
M ecmua- fnn 180-182, 221
89, 91, 93, 103-105, 110, 112, 114, 116,
118. 119, 124, 129, 131, 133, 139, 143,
M ecmua- m uallim 255, 599, 606
145,
201, 250, 279, 293, 332, 363, 440 M ecmua- uim 448
Mahmud Celleddln P a a 237
M ecm uat'l-m hendistn 160
Mahmud N edim P aa 141, 155, 163, 168,
Mecnun 80, 256, 271
224. 228, 264, 302, 303, 306, 310, 313,
Medeni huku k cephesinden Ahmed Cev
319, 354-356, 361, 362 , 364, 373, 435,
det P aa (E. M ardin) 166. 171, 174
447. 530
Medeniyet (N. K em al) 432
Mahmud R aif Efendi, Ingiliz 56-58
Medhal-i llm-i huk u k (MUnif P aa) 179
M ditations, Les (L am artin e) 263, 272
Mahmud R alf Efendi ve eserleri (hsan)
M eftun B ey (E yvah) 469, 473
56
Llonardo bk. Leonardo
Lisan ve h att- Trk! (Ali Suavi) 247
Llsan- Osmaninin edebiyat hakknda ba
z m lahazat m ildir (N m k K e
mal) 299, 348. 419, 433
Liszt 149
L dttri 189, 209
Londra bk. Terakki
Lord Dick (Finten) 568, 582, 583
Louis XIV 356, 574
Louis XV 47, 356
Louis XVI 49, 50, 52, 53
Louis Philippe 407
Lugat- N ci 606
Lugat- inas 190, 209, 210
L ui XVI bk. Louis
Lusi (T a n k ) 574
L tfi Efendi 88, 90, 116, 173, 174
Ltfi tarih i 68, 69. 71, 88, 94, 117

F. 40

626
Mehmed
Mehmed
Mehmed
Mehmed
Mehmed
306
M ehmed
Mehmed
M ehmed
M ehmed
471
M ehmed
M ehmed
M ehm ed
M ehmed
M ehmed
M ehm ed
M ehmed
114

226
(E zk r- efkr) 608, 609
A ga, Bolulu 183
A ga, Fm dkhl 29
Bey 221, 223, 224, 228, 266, 280,
IH 407
FV 60, 148
A kif P a a bk. A k if P aa
Ali P a a 71, 139, 145, 179, 330,
Ali P aa, D am at 142, 174
b. H a a n Suudt, E m ir 41
Cevdet 449, 450, 453, 474
elebi, Y irm isekiz 43-45, 47, 124
E m in bk. [Y urdakul]
Em in R auf P a a 68, 124
E sad Efendi, S ah aflar eyhi-zde

M ehmed F u ad Efendi 191


M ehmed G iray, Krm h am (Cezmi) 407
M ehmed H rzem ah (Cell) 390-392
M ehmed P aa, K ara 43
M ehmed P aa , Kbrsl 162
M ehmed Lebib Efendi 301
Mehmed M uzaffer mecmuas (N ci)
608-610
M ehmed M nif P aa bk. Miinif P a a
M ehmed R a u f P aa 94
M ehmed R ifat, M anastrl 284
M ehmed Riid P aa 155, 306
M ehmed Said Efendi 47
Mehmed, Sleym aniyeli 226
Mehmed T ay fu r Efendi 190
M ehpeyker (in tib a h ) 384, 401-407, 439
440, 461
Mehtab 21
M ekteb-i edeb (Nci) 606
M ektuplar (Hmid) 502, 504, 506, 508,
535, 537 .
M ektuplarm (Nci) 595, 596, 598, 610
M ektuplarna gre N m k Kemal ve Abdlhak Hmid (F. A. T ansel) 351,
367,
439, 441
M elek H anm 454
M elekttan sfiline b ir nazar (H m id)
531

Melik N usret (Cell) 390, 393, 394, 398,


399
Melling 59-61
Memduh F a ik P aa (dahiliye n az n ) 343
Memduh ( F irk at ) 466-468
Menemenli-zde T ahtr 367, 479, 498, 506
Menf (A. Midhat) 446-448, 451, 457,
465,
473, 610
Merkad- Fatih-i ziyaret (Hmid) 533
M erkado (T a n k ) 574
Mersiye (Pem l) 606
Mervan 8
M ervan (tb n i Musa, T an k ) 577
Meryem 372
(Mesele-i mebhuset anha (inasi)
bk. Mebhuset anha
Mesele-i arkiye 225
Mesnevi (Mevln) 83, 160
Mes P rison muahezenmesi (N. Kemal)
359,
360, 405, 419, 441
Mes P rison terimesi (R. E k rem ) 477,
480
Mesud E fendi 49
Mesud Efendi (ili kz) 562, 563
Mesud-i H arabati 596, 598
Mthode pour apprendre facilem ent la
gographie, La (J. RobbsX 45
Metn-i metin (Cevdet Paa) 168, 174,
175, 177, 192
M ettem ich, Prens de 123, 145
Mevln 91, 544
M evln Nureddin (Cell) 390
Mevlid 177
Mgrd, S a rra f 136
Michaud 413, 415
Michelet 172
Micromgas (Voltaire) 287, 424
Mldad'l-imdad (Nci) 599
M idhat Efendi bk. Ahmed M idhat Efendi
M idhat P a a 140, 154, 163, 164, 167, 168,
174, 216, 222, 233, 234, 237, 257, 303,
308, 309, 376, 435, 436, 445-448, 451455, 457, 458, 461, 502, 503, 512, 569,
594
Midhat P a a Mersiyesi (N am k Kemal)
376
Midhat P a a mn H atrat 363

627
M idhad ve ftd P aalarn muhakemesi
(I. H. Uzunarl) 453
Midilli m ektubu (N. Kemal) 438
M ihnet-i ak (zzet Molla) 88
M ihnet-l K ean (zzet Molla) 88, 89,
91, 92 , 271, 524

M uharrerat- hususiye-i A kif P aa , 94,


95, 117
M uhavert- hikemiye (M nif P a a ) 150,
179-181, 185, 250
M uhayyelt- Aziz Efendi 26. 281, 469,
526, 594

M ihnetken (A. M idhat) 289, 200, 465


M ihr-i cihan (Cell) 390, 391, 393, 397
Mill edebiyat cereyannn ilk mtibeirleri (Kprl) 87, 245
M irat m ecm uas 212, 221, 344 , 345, 502
M irza mer (Cezni) 408

Muhbir 224-228, 231, 232, 304, 328, 329,


333
Muhiddin-i A rab 160
Muhsin (V uslat) 496
Muhsin Bey (E. E k rem ) 294, 478, 482,
489, 490

M irza Sleym an (Cezmi) 408


Misrables, Les (V. H ugo) 367
M iyar- Sedat (Cevdet Paa) 168
M iznl-hak fl ihtiyarl-ahak (Ktib
elebi) 214

M uhtar Bey (Glnihal) 269, 302, 385-388


M uhtasar 160
Muhteem-i K n 598
Mukaddime-i Cell bk. Cell m ukaddi
mesi
M urad I (T urhan) 585, 587
M urad II 418
M urad IH 407
M urad V (Efendi) 164, 223, 233, 234, 238,
239,
307, 332, 349, 350, 360-365, 385,
450, 452, 453, 455, 477, 492, 502, 569
M urad Bey, Mizanc bk. M izanc M urad
M urad Molla 160, 175
M urger 207
M usa 260, 553
M usa bn N u say r (T a rk ) 567, 568, 574578
M usahabet- leyliye (A. M idhat) 459,
471
Musset, A lfred de 150, 351, 480, 486, 524,
537, 557, 600, 605, 606
M ustafa 281
M ustafa IH 39, 41, 48, 49, 52, 70, 279
M ustafa IV 65, 500
M ustafa A sm Bey 342
M ustafa A sm P aa 223
M ustafa, plak 427
M ustafa F azl P aa 157, 185, 188, 221-227,
231-232, 235, 241, 242, 303 , 305, 311,
327 , 333, 350, 352, 356, 438, 450
M ustafa M azhar Efendi 93
M ustafa M esud Efendi, R eistlletibba 48
M ustafa N aili P aa 257
M ustafa N ecib Efendi 116
M ustafa P aa, P alabyk 364

M izanc M urad 266. 300, 380, 501, 518, 555


M olire 29, 60,' 148, 208 , 279-282 , 284, 301,
338, 453, 471, 496, -578
M olyer bk. Molire
Monde Musulman et Byzantin ju sq u aux
croisades. Le 8
M onnler, Yzba 40
Montagxi, M adam 44
M onte Cristo (A. D um as) 285, 351, 471
Montecuccoli 48
M ontngro (Ali Suavi) 247
M ontpin, X avier de 462
Montesquieu 172, 205, 240, 321, 344-346,
433
M sy Piyer (A raba Sevdas) 493
M uallim M. Cevdet bk. Cevdet
Muallim M. Cevdetin hayat eseri ve k
tphane (O. Ergin) 210
Muallim N aci e Reca-zde E krem a ra
sndaki m nakaalar (F. A. Tansel)
593
M uhaberat ve M uhaverat (A. M idhat)
593, 594
M uhabbet (N. Kemal) 378
M uhalleft- inasi ve ahvl-i hususiyesl
(Ebzziya) 209
Muhammed- H z. 560
M uham m ed C an M uattar 447
M uharrir 429

628

M ustafa R slh Efendi 58


M tak ( a ir evlenmesi) 206, 207
M tehassir (Hmid) 519
M u stafa R efik 143, 221, 304, 344
M u stafa Reid 169, 171, 176, 367
Mutesadif (Hmid) 522
Mverrih Asm Efendi'nin m etrukt- taM ustafa R eid Efendi, elebi 50, 53, 57
M ustafa Reid P aa 58 , 72, 94, 110, 118,
rlhiyesinden bif-ka para 60
123-125, 130-132, 138-144, 151, 152, 154,
155, 160-162, 164-167, 169, 174, 176, 183,N
189, 191, 200-203, 216, 217, 219, 225227,
253, 277, 287, 302, 303, 313, 332,Nbecdr hep (Leskofal) 260
349, 357, 362, 431, 443, 593
Nbedd (Ziya P a a ) 320
M ustafa S m i Efendi 120, 124-127, 129,
N bt 4, 20-22, 26, 77, 86, 90, 313, 339, 558
152, 214
Nbi-zde Nzm 174. 272, 286, 294, 300,
M utlak peinde (B alzac) 296
479. 604
Mtekif (H m id) 519, 520
Nci, M uallim 215, 250, 255, 257, 262, 294.
M uvakkaten ulm m terilerine 228, 232
300,
328, 454, 466, 475, 477, 479, 498
Muztarip (Leskofal) 260
499, 505, 551, 593-610
Mdafaa ve m ukabele (A. M idhat) 472
Naiz (R. Ekrem ) 478, 480, 486, 487
Mhrl m ektup (A. de Vigny) 380
N fi E fendi (Sabr u sebat) 562
M ktebt- siyasiye (N. K em al) 429
Name (R. E krem ) 481, 485
Mnact (H m id) 531, 532, 555
Name-i seher (R. Ekrem) 265, 273,
M nact (inasi) 194, 195, 197, 204,
438, 475, 478-480, 483. 490
205,
264, 467
Nilt 4. 16, 19, 22, 90, 253, 254, 256-258,
Mnib Efendi 57, 58
313, 422, 479, 609
M nif P a a 119, 147, 150, 152, 159, 179Naili Efendi, M anastrl Hoca 261
182, 185, 221, 250, 304, 329, 344, 352, N alm a 29, 32, 111, 170, 175
449
Naima tarihi 407
Mnif P aa (Ali F u a d ) 179
Nkfi (Hmid) 56, 551
Mnif P a a hayat ve ileri (Ebtizziya)
Nm k K em al 7, 19, 86, 98. 112, 117, 118,
181
126, 143, 149-153, 167, 171, 174, 175.
M nim E fendi (Sabr u sebat) 562
180-181, 185, 188, 192-194, 210, 212,
Mneat (Aziz E fendi) 145
214, 215, 217, 221-227, 229, 232-234,
Mneat- E lhac A k if Efendi 94
237, 240, 246, 249-253, 257, 259, 260,
M ntehabt- sr (Sadk R ifa t Paa)
262, 265-277, 281-284, 286, 289, 293120, 121
295, 297, 299, 300, 304-309, 313, 321M iintehabat- cedide (M ustafa Reid)
322, 325, 327-329, 339, 341-361, 363169
380, 382-397, 399-445, 447-450, 454-459,
M ntehabat- e'ar (inasi) 190, 194,
461, 462, 473-477. 479. 481, 483, 489198
491, 494, 496, 500. 502-504, 506, 508,
M ntehabat- Tayir-1 efkr (inasi) 190,
509, 514, 515, 518. 521, 526, 527, 530,
209, 434
549, 554 , 555, 562-563, 569-571, 575-577.
Mrebbiye (H. R. G rpnar) 474, 495
581, 588. 590-592, 594-596, 598-600,
M sameret-nme (E m in N lhad) 286, 289604-606
292
Nmk K em al I-II (M. C. K untay) 188,
Mslim, K o n t Clyanus (T ark) 568, 575
212, 217, 223, 342, 345, 350, 352, 370,
Mslman ideolojisi ve Arap estetii
429, 496
(Grunebaun) 29
Nmk Kemal h a y a t ve eserleri (M.
M ahedt (A. M idhat) 460
K ap la n ) 215, 342

629
Nmk Kemal antolojisi (A. H. T anpn ar) 433
Nmk Kemal hukuku (F. Fm dkolu)
430
Nmk Kemal ve Fatih (M. K aplan)
419
Nmk Kemal ve bret gazetesi (M. N.
zn) 352, 354, 355, 535
Nmk Kemal'in iirleri (S. N. E rg u n )
368. 423
Nmk Kemalin Abdillhamide takdim e t
tii arizalarla Ebzziya Tevfik B ey e
yollad baz m ektuplar (. H. U zunarl) 366
Nmk K em alin Talim-i edebiyat zerine
bir risalesi* (N. H. O nan) 194 , 253,
322
N m k Paa (B adat valisi) 333
Napolecn 145. 202, 556
Napolycn III 139, 218, 220
N asuhi Bey 501, 503, 510
Na't (Ziya P aa) 315, 318, 319
Naum, Hoca 149, 279
Nzm bk. N b-zde
Nzm Bey P aa) tahribat md. 309, 329
N zm Paa 341
N azif Efendi 185
Nazif e - (H m id) 501, 565, 566, 570
N ecati 1, 3, 8, 14, 22, 195, 313, 318, 339
Necib Asm 60, 245
Necib Efendi 115, 233
Necib P aa 224
Necib P aa mersiyesi (R. Ekrem ) 486
Necmi, Hafiye (E srr- cinyt) 472
Nedim 4, 10, 19-22, 77, 78, 81-83, 90, 93,
94, 100, 155, 253, 260, 313, 314, 340,
341,
422 , 479
N ef 3 . 81, 87, 90, 104, 157, 175, 193, 199,
266, 313 , 338, 340, 346, 369, 370, 376,
422
Nefrin (R. Ekrem ) 478, 488
N ejad 487, 488
Nejad Ekrem (R. Ekrem ) 475, 479, 482,
487
Nelly Hanm 507 , 508
Nemsis 201
Nemide (H. Z. U akhgil; 286, 293

N ergisi 81, 346, 412


Nesyih-i E b u Hanife (A. Suavi) 231
N esim e H anm 342
N esim i, Seyit 2. 18, 318
Nesellrode, C o m te de 145
Nesteren (H m id) 503, 515, 517, 521,
522 , 524, 566, 567, 570, 571
N e a t 4, 16, 17, 253, 254 , 422
N evS 22
Nevmld (H m id ) 519, 521
N evres 100, 254 , 422
N evruz Bey (N. K em al) bk. E m ir Nev
ruz
N evruz Bey m ukaddim esi (N. K em al)
bk. Emir N evruz M ukaddimesi
N evruz tercm e-i hali (N. K em al)
bk. Em ir N evruz
N ew ton 531
N eyyire, N ey y iret l-ikbl (Cell) 392, 393,
397 4
N igrl, Silleli 109
N ilfer H atun (T urhan) 587
Nihanz (N e at) 16
N izam 27
Nizam- cedide dair layihalar (E. Z.
K aral) 53
N o b ar P aa 225
Nord gazetesi 225, 231
Nouvelle Hloise (R ousseau) 406, 494
Numune-i edebiyat- O sm aniye (Ebzziya)
46, 94, 117, 177, 178, 184, 186, 187, 214,
264 , 336, 420, 426, 430, 432, 475
N ureddin M ni (Cell) 393, 398, 399
N uri Bey 160, 221, 223, 224, 226, 227, 239,
306,
352, 359
N uri Efendi 140
N uri Efendi 435, 436
Nusaybin'de b ir vadi* (N aci) 595
Nfus (N. K em al) 351, 359, 431

O
O, fa k a t kim bu adam (H m id) 561
Oerki po novoy osm anskoy literat re
(Gordlevski) 184
Odise 512
Odun kl 279

30
dyan Efendi 445, 594
hannes 182
h sso n .d 60
kay , H aim N ezihi 101
k u zad e 175
O kum a zevki (Ahm ed M idhat) 459
O k tan t risalesi 160
ilga 219
Olympios ou la vie de V ictor Hugo (A.
M aurois) 557
>nan, Necmeddln H alil 194, 253, 322
Ondokuzuncu asr (Sadullah P aa) 152
X3H. inci asrda hayat (Ahm ed Refik)
45
O rdu-yu hm ayunda bir a ir (Hmid)
277, 487, 507
)rhon abideleri 1, 32, 33
O rient e t les p ain tres de Venise, L (L a
T o u r ette) 41
Orphe (Cocteau) 580
)rpheus 539
)rhan (Cell) 398
)sman, Hz. 398
)sm an I II 38, 47, 48
)sm an P aa (m derris) 342
)sm an ems E fendi 261
)sm an Vsf Bey, Endern 81
>sman P aa, T opal 303, 342
:OsmanU tarihi (N . Kemal) 417-419, 426,
441
cOsmanl tarihine d air vesikalar (Comte
de Bonneval) 42
tOsmanl T rklerinde ilim (A. A. A dvar)
40, 45, 56
^Othello (Eser ve ahs) (Shakespeare)
399, 581

tl (Hmid) 480, 505, 529, 543, 547, 552,


553, 556, 557, 560, 584, 587
3mer, Dilver A ga-zde 45
3mer, Hz. 398
3mer tb n Abdlaziz 415
3mer P aa, M acar 223
[mer'in ocukluu (Ncl) 593, 608, 610
rfi 259, 346, 370, 405, 440

rnekal, Mesude 301


z, Tahsin 52
zbeg (Cell) 392, 398
zdemiroglu O sm an P aa (Cezmi) 407
zn, M ustafa N ih a t 148, 183, 207, 278,
236, 352, 354, 355, 382, 435, 455, 463,
466,
476, 478, 490, 496
ztelli, Cahit 101
zyaln, Kadri 101

P
Palm ir harabeleri (Volney) 275
P ara kuvveti 471
Paris fukaras 358
Paris sefaretnm esi ( Yirmisekiz elebi
Mehmed E fendi) 47
P ariste bir T rk (Ahmed Midhat) 472
Parm nide 528
Paspanoglu 51
Pao Hanm (Glnihal) 385
Patrie, La (Sardou) 382
Paul et Virginie (B. de S a in t P ierre)
274,
285, 494, 519, 525
Peevl 170, 407
Peintres du Bosphore au dbchuitime si
cle, Les (A. Bppe) 45, 59
Pejmrde* (R Ekrem ) 478, 481, 486-488,
491
Pre-Lachaise (Hmid) 272, 523
P erih an (Cezmi) 272, 372, 406, 407-409
Perive Hanm (A raba sevdas) 493
P erni 606
P ertev (Cezmi) 408
P ertev Efendi 115
P ertev P aa 66, 71, 9, 110, 111, 117, 118
Perviz (R. E krem ) 482
Petro, Byk 47, 145, 214
Phare de Bosphore 357
Physiologie de la critique, La (A. Thibaudet) 298
P ietri, Jean 187, 225
Pingaud, Leonce 50, 52
Pinti Hamd (Teodor K asab ) 453, 474
P laton 25, 428
P latonun A tlandidl h ak k n d a m ektuplar
(Bailly) 245

631
P lutarque 413
Posie et tendances (M. E igendinger)
532
Polyeucte (Corneille) 351, 568, 571
Ponsonby, Sir 93
Pourchot, Edmond 146
P renses zabella (bni Musa) 578.
Prenses Lizet (Turhan) 585, 587
P rom ete 278
P-ospero (Frtna) 578
Propos de lUerzigovine, A (A. Suavi)
235
Prudhom m e 606
Pukin 214, 517

R
Raci Efendi (Mai ve siyah) 469
Racine 30, 60, 148, 150., 195, 205, 268, 279,
338, 485, 524 , 571, 573, 574, 578, 591,
609
Radcliffe, Ann 285
Ragb P aa 93, 321, 369
Ragmma (N. Kemal) 376
R if Efendi (vali muavini) 447
Rife H anm (li kz) 566
Rakm Efendi (Feltun Bey ve Rakm
E fendi) 292, 446, 458, 459, 461, 466

Recizde E k re m in A raba sevdas ro m a


n n d a gereklik (G. D ino) 490
Receb Bee hikyesi (A ziz Efendi) 281
R edhouse 144
Refik Bey 212, 345, 502
Reine M argot, L a (A. D um as) 351
Rem zi Efendi 333
R enan, E rn est 188, 189
R enan m dafaanm esi (N . Kemal) 367
412, 415, 419
Renouvier 553
R ead 221, 306, 352, 353
R ead Bey (Chatauneuf) 183
Reid P a a bk. M ustafa R eid P aa
Reid P a a 452
Reid P aa kasideleri ( inasi) 197-198
Reid P aa m ersiyesi (Z iy a P aa) 32C
Reid, Sleym aniyeli 30
Rvolutions de C onstantinople en 1807 et
1808 (Saint Denis) 53 , 55, 57 , 59
Rza Tevfik bk. [Blkba]
Ricl-i mhim me-i siyasiye (Ali F u a t)
218
R ifa t Bey 234
R ifa t Bey, Kni P aa-zde 224, 225, 228
246, 305, 350, 429
Ricale-i corafiyye (J. Robbs) 45
R.isale-i slm iye (I. M teferrika) 46
R isaletl-firsiye vel-siysiye (ter. Akil
P a a ) 94
R iar (Tezer) 566, 567, 573
Riyann enemix (Molire) 301
Robbs, Jacques 45
Robinson Cruzoe (Defoe) 285
Rochefort, De 47

Ramazan mektubu (N. K em al) 348


Ramazaniye (Nedim) 82
Rsim Efendi 88
Rasin bk. Racine
R^id 29
Rid Efendi, avuba-zde 58
Rid P a a 361
Rodrique (Cid) 571
R tib Efendi, Ebubekir, bk. Ebubekir
Rodrik, K ral (T a n k ) 575, 576
R auf Y ekta 61
Rom anm itila ve izmihlline dair (MonR avzats-safa 393
tesquie) 344
Rz-t dil* bk. Glnihal 358, 385, 387
Romeo ve Juliet (Shakespeare) 380-38!
Recl Efendi 476
Rousseau, Jean B aptiste 265
Rec-zde Ekrem 150, 174, 215, 250, 264Roussau, Jean Jacques 271, 312, 329, 406
452, 482, 494, 519
267, 270, 272-275, 282, 285, 286, 294,
Rude 277
297, 299, 300, 347-349, 366, 367, 382,
419,
420, 438, 441, 449, 475-499, 501,Rh 91, 323, 325, 340
502 , 504 , 537, 557, 593, 595-500, 609
Ruhlar (H m id) 555, 559, 585, 588
Rect-zde Ekrem;. (Ali E krem ) 478
R uhsatI 101, 109

632
R ukzan (Eber) 566, 572, 573
Rumeli dem iryolunun A kdenizle olan
m nasebatna d a ir baz m talaattr
(N. Kemal) 436
Ruski Mironor 456
Ruy BLas (V. H ugo) 392, 397
Rya (N . Kemal) 277, 371-374, 437, 438,
440. 442
Ry (Ziya P aa) 301, 305, 328, 333336, 363, 371, 610
Rznme-1 cerlde-i havadis 180, 208, 209
Rbb- ikeste (T. F ikret) 482, 487,
604, 605
R stem Bey (V atan) 380
R d P a a 356, 453, 454
Rdii P aa, M tercim 119, 132, 164, 174,
222, 306, 307, 310, 327, 356. 362
Rd P a a bk. lrvanlzde
Rzgr (Nm k K em al) 371, 374
S
Sabah (A. M ldhat) 438
Sabah (R. Ekrem ) 273
Sabir elebi (Ezkr- efkar) 609
Sbire H anm (Teehhl) 465
S bit 90
Sabr u sebat (H m id) 280, 501, 509, 511,
562, 563, 570, 588. 589
Sabri 10, 12
S acy 141, 189
Sacy, Sam uel 189
Sadk (V atan) 380
Sadk P a a 502
Sdk R ifa t P aa 72, 110, 120, 122-124,
126, 129, 132, 140, 152
S di 501
Sdl Efendi (li kz) 562, 563
Sadrazam Halil H m id Paa (t. H. Uzunarl) 49
Sadullah P aa (Bey) 143, 152, 171, 265,
307,
358, 503
3affet P a a 111, 143, 327
Safiye S u ltan 53
3ar A hm ed P aa-zde Mehmed Bey 228
Salabe (Naci) 603
3ahak E b ru (Hoca) 145, 168, 172

Sahip Molla, Pirt-zde 500, 507, 518


Sahra (Hmid) 267, 270. 272, 274, 468,
483, 501, 503, 515, 517-519, 521-525,
529, 531, 532, 534, 536, 537, 551, 555
Saibde sz (Nci) 607
Said Bey, Kemal Paa-zde, L astik 143,
344,
354, 357, 454
Said Galib P aa 45, 47
Said Mehmed Efendi (Paa) bk. Said G a
lib P a a
Said P a a 164, 233, 237, 250, 427, 453
Said P a a (Msr valisi) 218, 219
Said P aa, Kk 250
Said N azif 414
Said Sermedi Bey 187, 188
Said P aa, Sleymaniyeli 595, 596
Saint A ugustin 24
Salnt-Denis, Juchereau de 38, 52, 55-57,
69
Saint-Pierre, B ernardin de 285, 600
S akzda bir harabe - zarda b ir sevdazede
(N ci) 605
Skinme (Ayni) 93
Skine Hanm ( ir evlenmesi) 206
Salhi B ey 505
Salhaddln Bey 147
Salhaddin Eyyubt '412, 413, 415, 416
Salhaddin Eyyubt (N. K em al) 352, 412
Salha (T a n k ) 575, 576
Salih E fendi 88, 110, 214
Salih Efendi, Cerrahpaal 226
Salih Efendi, Keecizde 88
Salon keleri (Safvett Z iya) 291
Smi 175
Sml Efendi bk. M ustafa S m i Efendi
Smi P a a 144 , 230, 231, 233, 238, 501
Smi P aa-zde N eclb P aa 232
Sml P aa-zde Sezai 174, 286, 294, 297,
299,
300, 366, 395, 502
Sardanapal (H m id) 501, 517, 524, 564,
570, 581
Sardou, Victorien 382
Sarf ve nahiv (inasi) 190
Sarf mecmuas (inasi) 209
Sankl ihtillci Suavi (M C. K untay)
231
Snm P a a 119, 132, 140

633
Saurat, Deni 553, 554, 557
Savoie, Prince Eugne de 47
Saydu'l-mefkud (A. Suavi) 244
Schelling 246, 528
Schlller 389, 471
Scribe 29
Sebastian!, General de 52, 53
Secrtair des am anta, Le 494
Seele (inasl) 186, 192, 203
Sefretname (R tlb Efendi) 57
Sefretname (Yirmisekiz elebi Mehmed
Efendi) 44
Sefiller (V. Hugo) 285, 287, 397, 407,
525, 552
Seher (em sa) 495
Sekt-i melih (Hm ld) 533
Selim I, Yavuz S ultan 41, 272, 412, 413,
415, 417
Selim m 49 52, 53 , 55-61, 63, 65-69,. 79.
81, 82, 84, 85, 88, 93, 110, 111, 116,
117, 119, 133, 171, 176, 220, 250, 279,
342,
457, 470, 500
Selim-i evvel (Hm ld) 591
Selim-i slis musikiinas (R au f Y ekta)
61
Selim IH n veliahd iken F ra n s a k ra l
Lu XVI le m uhabereleri (. H. Uzunarl) 49, 52
Selim N zhet bk. (Gerek)
Senai 338
Serafil 255
Sergzet (S. Sezai) 286, 292, 294, 297,
469
Sergzet-i Perviz (Ali H ay d ar) 281
Servet-1 fnn 100, 152, 250, 487, 507,
549, 590
Sevengil, Refik A hm et 148, 278
Seyahat-nme (H ayrullah E fendi) 510
eydi Ali Bey (Paa) 112
eydi Yahya (. Sam i) 282
Seyfeddin Ir k l (Cell) 389, 396
Seyrnl 101, 102, 106-109, 136
Seyrnt, Kayserili 105
Seyyld M ustafa Reid Efendi 54, 56
Shakespeare, Wllliam 149, 246, 270, 272,
282, 283, 351, 378, 387, 389. 395, 367,
404, 563-565, 577, 578, 581, 582

Shelly 506
Stk Bey (V atan) 379-382. 443
S tk-zde 90
Sicll-1 Osmanl. 56
Sid hlasas bk. Cid
Sicle de Louis XVI, L e (Voltaire) 356
Silistre bk. V atan y a h u t Silistre
Sinan P a a 32
Sinem a airi (H m id) 561
Sira 357
Sis (T. F ik re t) 488, 605
Sitayi (R. E k re m ) 480
Siyavug* (Ahm ed M idhat) 474
Siyehpug Rahip (T ark) 567
Siyret-1 Celleddin H arzem h 415
Siyret-i Salhaddin (bn eddad) 415
Sokollu 40
S o k rat 23
Son a s r T rk edebiyat tarihi (M. N.
zn) 286, 478
Son a s r Tiirk airleri (bnlem in) 65,
88, 125, 147, 179, 204, 221, 226, 255,
257, 278, 301, 307, 342, 356, 363 , 364,
478, 501, 593
Son pim anlk bk. intibah
Son pim anlk m ukaddim esi 299, 400,
424
Souvient-toi (A. de M usset) 486
Szde sebat 281
Spinoza 528
Spltzer, D r. 132, 332
S tendhal 83, 287, 292
Suavi bk. Ali S uavl
Suavi (M. C. K u n tay ) 350
Subhi P a a 185, 214, 303, 365
Subhi P aa , S am i P aa-zde 256
Subhi P a a (K m il P a a nn olu) 142, 144
Sue, Eugerme 462, 471
Sultan Abdlmecid H anm saray n d a : Dr.
S pitzer'in h a tra t (A. R efik) 132
Sultan Selim kasidesi (N. Kemal) 376
Sum ru (Eber) 566, 571, 572
Sungu, Ihsan 229, 301
Suret-i varaka* (R. E krem ) 273
Surucuyi (D uhter-i Hind) 267, 269 , 279
Sururi (E zkr- e fk r) 609
Sleym an 58

634
Sleyman 89
Sleyman Aa, Hac 445
.Sleym an Bey, Cebbarzde 93
Sleyman F aik 47
Sleyman Musli (A hm ed M idhat) 471
Sleyman N azif 192, 227, 301, 304, 307,
412,
414, 422, 525
Sleyman P a a 157, 245 , 307, 309, 364
Sleym an P a a (Rum eli fatihi) 365
Sleyman, ehzade 81
Sleyman, Topal 223
Snble (N aci) 605, 610

h Tahm asb (Cezmi) 408


air evlenmesi ( inasi) 29, 150, 183, 185,
190,
205-208, . 211, 215, 278, 280
k ir Efendi 91, 226
k ir P a a (Bey, E rk a n h a rp ) 446, 447,
594
n-zde A taullah E fendi 48, 57, 66, 111115, 118
nizde tarihi 66
apur ve Hma (A ziz Efendi) 526
rihl-m ennar-zde 29, 32, 170
ecere-i evl-i Trkiye (A. V efik Paa)
214, 247
ecere-i T rk 247
efika H anm 221
efika H anm (Zavall ocuk) 270, 382
ehbal 513
ehname 1, 2, 5, 7, 8, 23, 27, 394 , 474,
517
ehriyar (Cezmi) 384, 407-409, 416, 419,
420,
426, 433-435, 439
ehsuvarolu, Bedi 112
ehmal (Cezmi) 408
emsa (R. Ekrem ) 478/489, 495
emseddin Bey 342
emseddin Sm i 245, 282, 286, 501
erif K endi, D efterdar 53
evket 346, 405, 440
evket, M irza 501
eyh M taka m ektup (Akif P aa ) 118
eyh 2. 22, 27, 337
psevdi (H. R G rpnar) 495

' iir ve ina (Ziya Paa) 268, 299, 300,


311,
329, 336
ikyetname (Fuzuli) 346
inasi, brahim 3, 100, 125-127, 141, 150152, 159, 174, 175, 179, 181-216, 220,
240, 249-251, 253, 257, 262-266, 269,
273, 277, 280, 284, 286, 295, 298, 301,
304, 329, 337, 339, 342-344, 348-349,
352, 368, 370, 406, 411, 448, 467, 475477, 481, 486. 508, 509, 511, 523, 549,
556,
562, 590, 597, 604, 610
"inasinin ber-y tahsil P arise gitmesi
(Ahmed Refik) 183
^inasi'nin eyym- ahire-i hayat (Ebiizziya) 209
inasi'nin F ra n sadaki renimi ile ilgili
baz belgeler (K. Akyz) 183, 186
inasi'nin mceddidligi (Sleyman N a
zif) 192
irin 522
irvanizde Rd 163, 222, 324, 327, 362,
518
un- leme kar (R. Ekrem ) 488
T
Taauk- Talat u F tnat (. Sami) 286,
293
Tabert 8
Taberra (Naci) 596
Tableau des nouveaux rglem ents de 'Em
pire Ottoman (Mahmud R a if Ef.) 56
Tableau gnral de l'Empire Ottoman
(dOhsson) 60
Tabsira-i Akif P aa 94, 117, 118
Tct-tevrih 415
T aharriyat- Suavi a l Tarih-i Trk (A.
Suavi) 244
Tahir Bey, Bursali 245
Tahir, Menemenli-zde bk. Menemenli-zde
Tahir ile Zhre 27, 399
Tahrib-i H arbt (N. K em al) 86, 299,
360, 419, 422-424
Tahsin Efendi (Bb- seraskeri m em uru)
226
Tahsin Efendi, H oca 272, 501, 510. 511,
527, 555

635

Tarih-i kudem-y Y unan ve M akedonya


(Ahmed Agriboz) 145
Tarih-i liv (Abdlhak Molla) 116, 500
Tarih-i O sm anl Encm eni m ecm uas 53,
132, 332
Tarih-i Seyyah 46
Tarih-i tabii (Salih Efendi) 214
Tarih-i tabi (Buffon) 146, 214
Tarih-i umumi (S ah ak Ebru) 145
Tark 599
Tasvir bk. Tasvir-i efkr
Tasvir-i efkr 181, 182, 185, 186, 190193, 199, 203-204, 208, 210, 212-214,
Talim-i edebiyat (R. E k rem ) 420, 477,
220,
224, 240, 251, 253, 299, 344, 34
478, 481, 496, 497, 499, 506, 597
347-349,
433,
434, 455, 476
Talim-i edebiyata dair risale (N. K em al)
Talcal Y ahya 93, 97, 251
185, 253, 322, 344, 346, 367, 479
T atarck-zde Abdullah Efendi (M olla Be
Talleyrand 145
yefendi) 58
T an gazetesi 456
Tayflar geidi (H m id) 508, 515, 555,
Tanpnar, A hm et Hamdi 72, 433
559, 560, 585, 588
[T annver], H am dullah Suphi 219
T ay y ar P a a 60
Tansel, Fevziye Abdullah 351, 367, 439,
<T azarru-nm e (Sinan P aa ) 177
441,
546, 593
Teaffn (Ahmed M idhat) 473
Tanzimat 50, 54
Teavn ve tenasur* (A hm ed M idhat) 449,
Tanzim at ve Yeni OsmanlIlar (. S un
457, 466
gu) 229, 301
Tecer, A hm et Kutsi 28, 29
T anzim attan evvel garpllam a h a re k e t
Tecrid (Leskofal) 260
leri (E. Z. K aral) 50, 54
Tedrisat mecrruas 172
T anzim at'tan sonra gerekilie doru
Teehhl (Ahm ed M idhat) 464, 465
(G. Dino) 490
Teevvh (R. E krem ) 480, 484
[T arh an ], A bdlhak H m id 99, 100, 149Tefekkr (R. Ekrem ) 272, 476, 478, 481,
151, 167, 180, 193, 210, 215, 250, 265487
270,
272, 274, 275, 277, 280, 282, 284,Tekinda, ebabettin 67
289, 299, 300, 327, 328 , 339 , 351, 366,
Telki (N aci) 605
367, 371, 374, 375, 382, 439, 441, 469,
Teltum (N ci) 606
474, 475, 477-483, 485-487, 490-493, 499Telemak bk. T61emaque
591, 593, 596-599, 601, 604, 606
?T614maque- (Fenelon) 142, 150, 185, 285,
287, 438, 523, 608
T ank (H m id) 503, 508 , 509, 516, 524,
Telhis-i hikm et-i hukuk (M nif Paa)
565, 568, 570, 574-578, 591
Tarih (Lutfi) 90.
179
T arih musahabeleri (A. eref) 129, 224,
Temaa (H. Bedreddin - M. R ifa t) 284,
238
367
Taine 172
Takdir-i E lhan (R. E krem ) 300, 478,
481, 486, 498, 499
Takib-i H arb t (N. K em al) 299, 360,
419, 422, 424
Takrizat (R. Ekrem 478
Takvim i bk. Takvim-i vekayi
Takvim-i tic aret 447
Takvim-i vekayi 106, 110, 111, 127, 129,
146,
212, 214, 249, 451, 454,
Takvim l-edvar (Cevdet P aa) 168
T a la t Bey 262

Tarih vesikalarm 52, 53


Tarih-i Cebert 113
Tarih-1 Cevdet bk. Cevdet tarihi
Tarih-1 Hind-i Garbi 46
Tarih-i K aterina* 145

Tem-y rik k at-b a h a (R. E k re m ) 273


Tenagg-um* (Hm id) 266, 517, 519
Teodor K asab 280, 282, 284, 285, 287, 295,
351,
358 , 453, 456 , 474
Tepedelenli 65

6
terak k i (N. K em al) 273, 426, 432, 435
rercem e-l hlkye-i E lzir 281
Cerci-i bend (NbI) 558
Terci-t bend (N zm P a a ) 341
Terci-i bend (Vasf) 558
Terci-i bend (Ziya P aga) 92, 271, 302,
311-314, 316, 318-323 , 328, 527 , 557,
Tercm an- ahvl 180, 185, 190, 191, 196,
206, 210-212, 225, 249, 250, 454, 455,
459,
461, 466
fTercman- hakikat 255, 473, 595-598
Tercman- ark 231, 233
Tercme-i hl-i E m ir N evruz (N . Ke
m al) bk. Em ir N evruz
Tercme-i m anzum e ( inasi) 150, 185,
189, 194 , 204, 249, 271
T;rken H atun (Cell) 392
Terkib-i bend (Ziya P a a ) 92, 100, 311,
312,
319, 322, 323, 325, 328, 330
Tevarih'l-hlefa (Cevdet P aa) 169
revelluad* (R. Ekrem ) 479
Tfevfik 352
Tevfik F ik ret 152, 272, 275, 278, 426,
457, 462, 477, 478, 485-488, 515, 534,
536,
544, 549, 559, 604, 605
7vhide H anm 332
Tevrat 373
Tezakir (Cevdet P aa ) 133-136, 138, 140142, 160, 161, 166, 171, 173, 176, 218,
219, 303
Tezer (Hmid) (eser ve ahs) 503, 521,
524 , 566, 570, 573 , 581
Tezklre-i uara 298
[Thrse Raquin (Zola) 294, 607, 608
rhibaudet, A lbert 30, 228, 298, 469
rhiers 182
Tibaat (N. Kemal) 434
:Tfl- nim (E. P ertev P aa ) 100, 264,
352
rimur 506, 585
liran (Liberte) 568
Titien 403
Titus (Brnice) 573
Tiyatro 146
Tiyatro (N. Kemal) 299, 358
Tiyatro ile u raan arkad alara (N. Ke
mal) 358

Tdorakl Efendi (P aa) 145


Togan, Zeki Velidi 41
Topal eytan (Lesage) 285
Toprak, B urhan 14
Toros, T ah a 101
T ott, Baron de 45, 48, 49, 53, 55, 279
T ourette, F. G illes de la 41
T rait de d ro it de gens (E. V attel) 214
Trois m ousquetaires. Les (Dum as) 351
Troke, Binba 50
Tuna g azete 446, 594
-Turhan (ese r ve ah s) (Hmid) 508,
514 , 555, 559, 564 , 565, 570, 578, 584591
bk. K an b u r
Trk (Suavi) 244
T rk destan n d a alp tipi (M. K aplan) 32
T rk dili ve edebiyat dergisi 419
T rk dili 183, 186
Trk halk hikyelerinde bni Sina (A.
Ate) 26
T rk (H alk) airleri antolojisi IIX (Kp
rl) 101
Trk m atbaacl (S. N. Gerek) 40, 45
Trk airleri (S. N. Ergun) 93, 255
T rk T arih Encm eni Mecmuas 60, 135,
179, 223
Trk tem aas (S. N. Gerek) 278
Trkede rom an (M. N. zn) 455, 463,
466
Trkistan (Z. V. T ogan) 41
Trkiyat m ecm uas 490, 593
-cTrkler ve Y ahudiler (A. G alanti) 40
Trklk m ecm uas 149

U
Ulm 228, 231, 232, 244, 246
U m ur Bey 476
U rban 42
Usll-hikem fi n izm l-mem (. M
te fe rrik a ) 46
Usll-m a a rif fl tertlb -i ordu ve tahsinih m uvakkaten (L af fi te) 50
Usull-m a a rif ft vech-1 tasnif-1 sefin-i
donanm a ve fenn-t tedbir-i harektih (T roke) 50

63?
[Uaklgil] H alid Ziya 275, 286, 289 , 292294. 300, 382, 441, 469, 488, 593
U zun arl, sm ail H ak k 239, 355, 365,
366, 453

V attel, Em m erich de 214


V autrin 406
Vveyla (N. K em al) 267, 269. 371, 372,
374, 375, 577
Vecd (R. E krem ) 486
Vefa bir sefa (N ci) 605

Vefik P a a bk. A hm ed Vefik P a a


Vega, Lope de 30
T'
S
nc Selim devrine aid vesikalar 60
Vehbi 86
lfet (H m id) 521
Vehbi M olla 206
lk? 546
Veled elebi 245
m m 'l-asm (tbni M usa) 99, 567 , 576,
Veli d (bni M usa) 571, 576, 577
577
Veliyeddin Efendi, M derris H oca 226
[U naydn], R uen E ref 210, 278, 422
Vens 277, 372, 484
ss-i inklb (Aluned M idhat) 153, 192,
Vens (Ahmed M id h at) 438
309,
451-454 , 459, 461
Veraset m ektuplar (Ziya P a a ) 22",
ss-i zafer (Esad E fendi) 111, 115
228,
301, 305,' 2 8 , 331, 333
Ustad-j saniye tebrik ve teekkr (H
Veraset-i saltan at- seniyye (Ziya Paa)
mid) 506
b k V erase t m ek tu p lar
Verne,
Jules 471
V
V esilet't-tbaa 46
VeysI 175, 346, 412
V hid Efendi 58, 62
Victor H ugo (B eir Fuad) 608
V ahyi Efendi (Ezkr- efk r) 608, 609
Victor H ugo et les D ieux du peuple
Vakflar (N. Kemal) 366
(Denis S au rat) 553
Vakit 236, 238, 450
Victor H ugo le philosophe (Renouvier)
Validem (Hm id) 291, 468, 508, 514, 560
553
V an Moor 45
Vier
B auvorschlage Lionardo d a Vinci's
V andal, A. 47
an S ultan Bajezid H (B abinger) 41
V asfi Efendi, eyh 599
Vigny, A lfred de 380
V sf 208, 252-254, 266, 313, 319, 479, 480,
Vinci, L eonardo da 40
485, 491, 558
V irg 559
V sf P aa 306
Volney 275
V sf tarihi 55
V oltaire 50, 51, 145, 180, 205, 285, 287, 321,
V sf- E ndernt 78-87, 89, 94 , 97 , 98
345,
346, 356, 424, 466, 471, 555
V asilki 144
Voltaire (Beir F u a d ) 300
V assaf 346, 415
Voltaire yirm i yanda (A. M idhat) 471
V assal Efendi 117
Von
Grunebaum , G. E. 25, 29
Vatan m akalesi (N. K em al) 425, 443
Voyage pittoresque d e Constantinople e t
V atan Mersiyesi (Hm id) 577
des rives du Bosphore, d'apres les
V atan neidesi (Hmid) 509
dessins
de M. M elling, Le 60
V atan arks (Hmid) 506
Vuslat (R. E k rem ) 282, 382, 478, 496
V atan y ahut Silistre (N. K em al) 152,
249,
252, 269, 281, 282, 357-359, 371,
W
377, 379, 382, 385, 396, 443, 450, 455,
t
473, 509, 564
Vatan- Osm ani* (Hm id) 509
W agner 589
Vatan- Osman! bk. Hlll-1 Osmanl
W allensteine (Schiller) 389

o
yib
en
de, O scar 582
lllia m Shakespeare
397, 399, 553 , 556

(V. Hugo)

378,

Y
abanc d o stlar (Hm id) 508, 514, 570,
588
"d et (R. E krem ) 486
radigar- h arp (Hmid) 508, 570
fadigar- ebb 478, 480
ih y a Bey, T alcal bk. Talcal
ih y a Etendi, eyhlislm 3, 78
ah y a Kemal bk. Beyatl
fa k a c k ta akam dan so n ra bir m ezarlk
lemi (R. E krem ) 481
f a k a a la rd a Trk tiyatrosu (R. A.
Sevengil) 278
akovaki 145
a k u p elebi (Bey) (T urhan) 585, 587
5Talnz gezerin hayalleri (J. J. Rousseau)
482
Y angn* (N. Kemal) 348, 370
Y rab (R. E krem ) 485
Y avuz S u ltan Selim (N. Kemal) 352
pa v u z Sultan Selim bk. Selim I
Y eni Mecmua 61
Y eni T asvir-i efkr 181, 187, 209, 217,
221, 222, 225-227, 305, 345, 347 , 350,
352
Y eni Osmanl edebiyatna dair taslaklar
(G ordlevski) 184
:Y eni O sm anlIlar tarihi 187, 209, 221-223,
225-227, 302, 345, 347, 350, 352, 359,
366, 435, 450
i Y enieriler (A. M idhat) 286, 470, 471
Ye's-1 m uhaceret (M. Nci) 600
Yezid, kinci 8
Y ldrm (T u rh an ) 585
Y nan, M krim in H alil 389
Y og di (S ab ri) 21
Y orgaki Dandini (Moli6re) 211, 281
Y o rick (H am let) 388
Y ntem , Ali Canip 503
Y unis, E m re Dervi 18, 22, 32, 194, 344
Y unus Divan 1, 2
Y unus Emre- ve nebatlar (M. K aplan) 32

lY urdakul], M ehmet E m in 487, 488


Y usuf Aa, H ac 57, 58
Y u su f zzeddin Efendi 305, 332, 360
Y usuf Kmil P a a 142, 150, 184, 185, 219,
264,
285, 287, 306 , 327, 352, 438, 608
Y usuf Paa, K oca 53, 58
Z
Zafem m e (Ziya P a a ) 153, 228, 251,
306, 307, 311, 325-328, 333, 335
Z ah ary a 61
Zahide (Cell) 393, 394
Zam ana b irk a hitap (Hmid) 529, 531
Zamane-i b (Hmid) 533, 555
Z arifi, s a rra f 427
Z ti 20, 339
Zatlcem al (b n i Musa) 566, 576
Zavall ocuk (N. Kemal) 278, 283, 294,
360,
378, 382, 383, 386, 496
Zehra (N. Nzm) 292, 294
Z eh ra b. M usa (T ank) 567, 575, 576
Zeki Velid Togan arm aan 32
Zekiye (V atan) 269, 270, 379-381
Zekiye H anm (Felsefe-i zenan) 465
Zemzeme I-IH (R. Ekrem ) 475, 477,
478,
480-482, 485, 499, 597
Zemzeme I I I mukaddimesi (R. Ekrem )
300,
481, 499
Zemzeme-i ikne (R. Ekrem ) 274
Zevra 446
Zeybekler (A. M idhat) 474
Zeynep (Hm id) 505, 507, 516, 549, 564567, 570, 577-581, 583, 590, 591
Zeynep H anm 221
Ziba (A. M idhat) 474
Ziba Dudu (air evlenmesi) 207
Ziglas (F elatu n Bey ve Rakm Efendi) 469
Zihn, b k Bayburtlu
Ziver P aa 252, 302
Ziya Paa, (Bey) 02, 100, 107, 141, 143,
53, 162, 174, 179, 215, 217, 222, 224229, 231-233 , 237, 240. 250, 251. 253,
262, 208, 271, 272, 275, 296, 299, 301341, 343, 350, 363-365, 376, 406, 419,
422, 423, 425, 426, 430-432, 435, 437,
476, 479, 509, 511, 524, 527, 531, 557,
558, 562, 594, 595, 598, 599, 610

63S>
Ziya P aa 'n n arzhali 301
Zya P a a 'n n avn- tufuliyetine d air bir
m akalesi 301, 329
Ziya P a a 'n n H rriy e tteki m akaleleri
(M. rn ek o l) 301
Ziyaret (H m id) 533
Zola, Emile 294, 460, 462, 608

Zor nikh (M olire) 278, 281


Zoraki tabib (Molire) 281
Zuhur gazel (Ziya P aa) 317, 319
Ziibdetl-hakayk 451
Z hre 277, 484
ZllI 109
Z lfikar (Gtnihal) 386

También podría gustarte