Está en la página 1de 3

ANA TANRIÇA EFSANELERİ VE BUNLARIN

GÜNÜMÜZDEKİ YANSIMALARI

Tanrıça – Attis
Efsanesi
Ana tanrıçanın çok iyi bilinen bir efsanesi vardır.Bu efsanede hem analık niteliği
belirtilmekte hem de kültürün özellikleri anlatılmaktadır.Tanrıça Attis (Atteş)
adlı erkeğe aşık olur.Attis,kral Midas’ın kızıyla evlenmek üzereyken karşısına
çıkarak çıldırtır ve bazı kaynaklar kendi kendisini hadım ettiğini yazarken
bazıları da Ana tanrıçanın Attisin erkeklik organın kestiğini söyler.bu olaydan
sonra akan kanlar toprağa fışkırır.Tanrıça daha sonra Attisi çam ağacına çevirir.
Bir başka efsaneye göre Attis ana tanrıçanın tek başına yarattığı
oğludur,büyüdükten sonra onun sevgilisi olmuştur.Hatta bazı, kucağında bir
çocukla betimlenmiş tanrıça tasvirlerindeki çocuğun Attis olduğu
söylenmektedir.

Efsanenin Günümüze Yansımaları


1-) Buradaki tanrıçanın aldatılması olayı,insanoğlunun başlangıçtan itibaren
sahip olduğu tüm saflığı ve dürüstlüğünü yavaş yavaş kaybederek güvenilmesi
güç bir imaja doğru sürüklenmesidir.

2-) Atisin kendini hadım etmesi ve kanlarının toprağa akması , yitirilen erkeklik
gücü daha evrensel bir nitelik kazanarak bereket ve canlılığın daha geniş bir
alana,yani bütün doğaya geçmesini sağlar.
Günümüzde Müslüman ve Musevi çocuklarına uygulanan sünnet,ana tanrıça
(kybele) rahiplerinde görülen bir hadım etme töreninin hafifletilmiş şekli olarak
görünür
Bilindiği gibi hz.ibrahim,oğlu ismail’in yerine Allah’ın Cebrail aracılığıyla
yolladığı koçu kurban ettikten sonra sünnet olmuştur.
3-)Ana tanrıçanın sevgilisini bir çam ağacına çevirmesi onu sonsuzluğa
bağışlamasıdır.bilindiği gibi çam ağacı hiçbir zaman yapraklarını dökmeyen bir
ağaç türüdür. Ve bu durum ölümsüzlüğü simgeler.(olgunlu,2004)

Pessinus’daki (ana tanrıçaya ilk tapınılan yer)dini törenlerde törenin ilk günü
kutsal çam ağacı kesilir,bir ölüymüş gibi süslenerek ana tanrıça (kybele)
tapınagına götürülür.Noel’de Hıristiyanlarca süslenen çam ağaçları da bu törenle
ilişkilidir.Çam üçgen biçimde olduğu için ana-oğul-sevgili üçgenini simgeler.

İkinci günü ise tanrıça sevgilisinin ölüsünün ardından neler yaptıysa onlar
canlandırılır.bu gün ağlama ve sızlanmayla geçer.üçüncü gün Attisin cenaze
töreni yapılır.sonunda tanrı ile tanrıçanın birleşmiş oldukları esrarengiz geceye
gelince kutsal ayini sürdüren kişi (ala),akıttığı kanları göstererek onlara karşı
sevgilerini anlatmaya çalışır.Dördüncü gün şafakla birlikte attis dirilerek
yeryüzüne döner.Tanrıyı temsil eden küçük bir heykel suda yıkanır.böylece
Hıristiyanlıktaki vaftiz töreninin temeli atılır.Attisin dönüşüyle(buradaki dönüş
ilkbaharın gelmesi) doğa uyanır ve bu uyanışın onuruna her yıl bahar şenlikleri
düzenlenir.bizde Hıdrellez Hıristiyanlıkta paskalya (İsa’nın dirilmesi)
bayramları bu geleneğin günümüze yansımasıdır.(türkkan 1976)

Ana tanrıçayı(kybele) anma günü 21 marttır.Gün dönümüdür.Bunun 21 mart


olma sebebi gece-gündüzün eşit olduğu gün olmasıdır.Baharın
başlangıcıdır.Yani yeni yılın başlangıcıdır.Bilindiği gibi roma imparatoru sezarın
M.Ö.46 yılında takvimin başlangıcını ocak ayı olarak ilan eder.Ancak 16.yy
ortalarına kadar Avrupa’da yeni yıl mart ayının 25 inde başlamıştır.

4-) Ana tanrıça(kybele) törenleri genellikle dağ başlarında kayalarda


yapılır.(zaten kybele adından türemiş kubileya yani dağların demek)
en erken ana tanrıça(kybele)örneklerinden birinde müzik ve tanrıça(kybele) iç
içedir.Betimlemede çift kaval ve def yer alır.Tanrıça(kybele) törenlerinde
müzikle birlikte ritüeller (ayin)danslar da gerçekleşir.Bunlar çok gürültülü
törenlerdir.Dans ve müzik hep ön plandadır.Hatta Ekrem Akurgal ana
tanrıça(kybele) törenlerinin yöresel yakınlık ve kıyafetlerinin de benzeşmesi
nedeniyle Mevlana törenlerinin kökenine etki etmiş yada onlardan bazı şeyleri
almış olabileceği görüşünü savunur.(zaten ana tanrıça törenlerindeki müzikle
kendinden geçme olayı sema töreninde de vardır her ikisinde de yaradılış
konusu işlenir)gündüzün ve gecenin eşit olduğu günlerde ,müzik aletleriyle
Anadolu’daki bütün kalelerin çevresinde bağırıp çığlıklar atarak ana tanrıçaya
(kybele) tapınma törenleri yapılır.bu törenlerde çeşitli ağlama biçimleri
vardır;atisin kaybına ağlanır.(Doç. Dr. Zühre İndirkaş
çağlar boyu ana tanrıça inancı ve Türk Resmine Yansımaları adlı şöyleşi
Osmanlı bankası müzesi 27-12-2006)
Bu törenlerdeki ana tanrıça(kybele) rahiplerinin pisişik yeteneklere sahip
olduklarını,tılsımlı taşlar kullandıklarını ve kendilerini hadım ettikleri
bilinmektedir.enerjik etkinliğe sahip olduklarına inanılan bu tılsımlı taşların en
ünlüsü vaktiyle pessinus’ta bulunan kybele karataşı olarak bilinir.
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Frigler)

También podría gustarte