Está en la página 1de 192

JACOUES RANCIERE

Uyumazlk
Politika ve Felsefe

eviren
Hakk Hnler

"..ki

;.J' 1

:T6---
"'-.......

t:

.. ..- ---

-"--

lrf2. <.(4:/tf.J-.1
..

fJj,

A-LIK

--1

'

Ara-lk Yaynlar
Toplum politika felsefe kitaplar 2
Jacques Ranciere
Uyumazlk: Politika ve Felsefe
ngilizceden eviren:Hakk Hnler
Editions Galillee 1 995 Franszca basmyla
karlatrmal olarak, 'Disagreement'
Minnesota Press/1 999 basmndan evrilmitir.
Kitabn zgn ad ve yayncs
La Mesentente: Politique et Philosophy
1995 Editions Galilee
Ara-lk Yaynlar, 2005
Birinci Basm: Kasm 2005
Kapak resmi orjinali:H. Bosch;
carrying of the cross
Kapak Tasarm:Cemil Perva
Yayma hazrlayan: Ara-lk yaynlar
Birinci Basm: Kasm 2005
Bask ve cilt: Ertem Matbaas-O 31 2 41 8071 1
ISBN 975-9 8047-2-7

Ara-lk yaynlar
761 0 sk.32/8 Karyaka-zmir
Tel: O 232 7553795

Jacques Ranciere,
Uyumazlk (la mesentente)
Paris-Vlll (St.-Denis) niversitesinde estetik profesr
dr. Zamannda Althusser'in yakn alma arkadalar
iinde yer alm olan Ranciere, gnmzde E. Balibar,
A. Badiou gibi isimlerle birlikte kta Avrupasnn en
nemli sol dnrleri arasnda anlmaktadr. Fransz
dilinde ok sayda kitabn yazardr; bunlar arasnda
ngiliz diline evrilmitir: The Nights of Labor, The
lgnorant Schoolmas.ter ve Minnesota niversitesi
tarafndan

yaynlanm

The

Names

of History.

Uyumazlk (La Mesentente), Trk diline kazandrlan


ilk Ranciere evirisidir.
Kitab ngiliz diline eviren Julie Rose, Avusturalya'da
yaayan bir yazar ve evirmendir. Ayn zamanda,
Minnesota niversitesi tarafndan yaynlanan, The Art
of the Motor da dahil, Paul Virilio'nun eserlerinin de
evirmenidir.
Kitab Trkeye eviren Hakk Hnler Felsefeci, akade
misyen ve evirmendir.

NDEKLER

nsz
1.

Politikann Balangc

2. Yanl: Politika ve Polis

19
43

3.

Uyumazlk Aklsall

4.

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya

5.

Demokrasi ya da Konsensus

133

6.

Nihilistik a iinde Politika

167

Dizin

189

71
93

Onsz

"Unutmamak zorunda olduumuz soru udur: ne tr eyde


eitlik ya da eitsizlik? Zira bu bir amazdr ve bizi politik
felsefeye muhtac eden bir amazdr."
Aristoteles, Politika, 1 282 b 2 1

Politik felsefe diye birey var mdr? Bu soru iki sebepten tr


yersiz grnr. lkin, topluluk ve topluluun amac zerine, yasa ve
yasann temeli zerine dnm abas, bizim felsefi geleneimizin
tohumlarnn atld zamandan beridir hep devam edegelmektedir
ve canlln korumaktan hi kesilmemitir. kincisi, imdi bir
sredir, politik felsefe yeniden bir doula hayata geri dnn
davul zurnayla bara ara ilan etmektedir. Politik-olan toplum
sal ilikilerin -ki bu ilikiler, bugn artk devlet Marxizmlerinin
kyle ve topyalarn sonuyla birlikte, toplumsal-olann ve top
lumsal bilimlerin tecavzne tabidir- ifadesine ya da maskesine
dntren Marxizm tarafndan uzunca bir sredir yama yama
onarlan politik felsefenin, toplumsal-olann ve onun belirsiz
anlamllklarnn geri ekilii sayesinde bizzat orijinal saflna
geri dndrlm bir politikann ilkeleri ve biimleri zerine
dnm safln bulmakta olduu varsaylr.
Bununla birlikte, bu geri dn, bir takm problemler ortaya
koyar. Genliine yeniden kavuturulmu bu politik felsefe, kendi
tarihinden gelen nl ya da unutulmu belli metinlerin yorum
lanmasyla snrlanmadnda, demokrasi ve yasa, hak ve meru
devlet [hukuk devleti] (Etat de droit / legitimate state) zerine d
nmde herhangi bir devlet ynetimince ortaya serilen alldk
9

Uyumazlk

trden argmanlarn tesine gemeye hemen hepten isteksiz


grnr. Ksaca, ana hedef, byk klasik retiler ile liberal
demokrasiler olarak tandmz alldk devlet merulatma
biimleri arasndaki iletiimi gvence altna almak olarak grnr.
Fakat politik felsefenin geri dn ile onun nesnesinin, yani
politikann geri dn arasnda varsaylan akmann grnrde
hibir delili yoktur. Politik-olan, kendisine toplumsal-olan adna,
toplumsal hareketler ya da toplumsal bilim adna kar kld
zamanlar, yine de sokaktan fabrikaya, fabrikadan niversiteye
varncaya dek ok eitli kiplerde ve yerlerde hala daha apak gzler
nndeydi. Politik-olann yeniden dirilii, bugn, bu tr kiplerin
kopukluunda veya bu tr yerlerin yokluunda aa vurulur. Biri
kp da buna yle itiraz edebilir: Btn olup biten udur ki,
arndrlan politika, tartmann ve merulatrmann olup bittii
meclislerde, kararlarn verildii devlet dairelerinde, bu tr dnp
tanmalarn ve kararlarn toplumun dayand yasalara uygun
dp dmediini denetleyen yksek yarg organlarnda, ortak
iyiye ilikin dnp tanmann ve karar vermenin asl yerini bir
kez daha bulmutur. Problem, bunlarn, tam da dnp tan
mann ok fazla var olmad ve kararlarn kendiliinden alnd
bys bozulmu kannn yayld yerler olduudur; buralarda
politikaya den i, sadece, kresel pazarn talepleri erevesinde
eyyamc bir uyarlanabilirlii ve bu uyarlanabilirliin karlarnn ve
maliyetlerinin hakkaniyetli datmn ierir. Politik felsefenin
yeniden dirilii, bu ekilde kendisini, ezamanl olarak, resmi tem
silcileri arac!yla politik-olann iinin boaltl olarak bildirir.
Bu tuhaf akma, bizi politik felsefenin evidence premiere'ine*
geri dnmek zorunda brakr. Felsefenin iinde politikann (hemen
hemen) daima var olmas, politik felsefenin felsefe aacnn doal
bir dal olduunu hibir ekilde kantlamaz. Descartes'ta bile
politika aacn kollar arasnda saylmaz; teki felsefelerin poli
tikayla karlatklar her yerde, o alan grnrde tb ve ahlak ta
rafndan kuatlr. Bizim geleneimizde politikann karsna ilk
* Fr. evidence premiere: ilk aklk, ilk belirim, bir eyin kendini ilk gsterii -n.
10

nsz
kan kii, Platon, bunu yalnzca kkten bir istisna biimi ierisinde
yapt. Bir filozof olarak Sokrates, Atina'nn politikas zerine hi
dnmedi. O, "hakiki politika sanatn uygulayacak",1 Atina'da
politika adna yaplan hereye kart olarak hakikat bakmndan
politikaya bulaacak tek Atina'ldr. Politika ile felsefe arasndaki ilk
karlama bir alternativle ilgiliydi: ya politikaclarn politikas ya
da filozoflarn politikas.
Bu Platonik ayrkln katl, bu ekilde, politik felsefemizin
_

teminat ile politikamzn kopukluu arasndaki belirsiz-anlaml


ilikide belli belirsiz grnveren eyi ak klar. Politik felsefenin,
ne kadar eletirel olursa olsun dnmyle politikaya elik eden
doal bir felsefe dal olduunu sylemenin hibir dayana yoktur.
lk elde, bu tr herhangi bir felsefi ekillenmenin insan eyleyiinin
-bilimsel, sanatsal, politik ya da baka trl- tm byk biimlerine
elik ettiini ve bu biimleri ya dnm araclyla yansttn ya
da yasa koyma araclyla temellendirdiini sylemenin hibir
dayana yoktur. Felsefe, o Mld.e ya kendine has kavramna ya da
zerine dnmde bulunduu ya da yasa koyduu alanlara uygun
den blmlere sahip deildir. Felsefenin, zgl bir paradoks, bir
atma, bir amaz (aporie/ aporia) iareti tayan politikayla, sanat
la, bilimle ya da baka her trl dnc etkinlikle bir kar!amadan domu tekil nesneleri, dnce dmleri vardr.
Aristoteles, felsefe ad ile politik sfat arasndaki ilk karlama
lardan biri olan bir deyi ierisinde buna iaret eder: "Eitlik ya da
eitsizlik, amaza ve politik felsefeye varr."2 felsefe, p litikaya z

i amaz veya kmaz kucakladnda "politik" hale gelir. Politika,


greceimiz gibi, ilkesi eitlik olan etkinliktir. Ve eitlik ilkesi, top

luluk paylarnn bir kmaza bal datm yoluyla dntrlr:


eylerde kimileri ile baka kimileri arasnda eitlik ne zaman vardr
ve ne zaman yoktur? Bu "eyler" nelerdir ve bu kimileri kimlerdir?
1. Plato, Gorgias, 521 d (Landon: Penguin Classics, 1987). Dipnotlarda anlan
ngilizce eviri eserlerin tm aksi belirtilmedike ngilizceye evirene aittir.

2. Aristotle,Poliics, III, 1282 b 21, trans. T. A. Sinclair, Revised by Trevor J. Saunders

(Landon: Penguin Classics, 1992), s. 207. [Bu kitapta Politika'dan aktarlan teki
alntlar bu kaynaktan alnmlardr.JulieRose; bundan byleJR.]

11

Uyumazlk

Eitlik, nasl olur da eitlikten ve eitsizlikten oluur? Politikann


felsefe iin bir kmaz haline gelmesini, bir felsefe nesnesi haline
gelmesini salayan, politikaya zg kmaz ite budur. Bunu, fel
sefenin politika, bilim ya da sanat pratisyeninin imdadna ye
titiini, onun pratiinin ilkesini aydnlatarak kmaznn sebebini
akladn iddia eden o sofuca gr belirten anlamda alma
malyz. Toplumsal talebin dourduu grg kurallar, dnmek
iin biraraya toplanan politikaclar, hukukular, hekimleri ya da
herhangi bir baka topluluu genelde dnm uzman olarak
filozofa arkettirme alkanln yerletirmi ?lsa bile, felsefe ne
herhangi bir kiiin imdadna koar ne de herhangi bir kii felsefeye
imdat arsnda bulunur. Eer o ar herhangi bir dnsel etki
retecekse, karlamann, kendi uyumazlk (mesentente / dis
agreement) noktasn saptamas zorunludur.Uyumazl belirlenimli trden bir konuma konumu anlamn
da almamz gerekir: syleenlerden birinin, tekinin sylemekte
olduunu ayn anda hem anlad hem de anlamad bir konum.
Uyumazlk, ak diyen biri ile kara diyen biri arasndaki atma
deildir.'Uyumazlk;'ak
fakat
. diyen biri ile yine ak diyen,
' .. .
. ondan.
'. .
ayn eyi anlamayan ya da tekinin aklk adna ayn eyi sylemekte
oldugunu anlamayan bfr;-as arasndaki ata-r: Teim,
apak ki belli bir lde ince ayar gerektirecek ve bizi belli ayrmlar
yapmaya zorlayacak kadar genitir. Uyumazlk, anlayszlk deil
dir. Anlayszlk, konuanlardan birinin ya da tekinin yahut da
her ikisinin ne sylemekte olduklarn ya da tekinin ne sylemekte
olduunu, ya yaln bilgisizlik, ezberlenmi ikiyzllk gibi etkiler
yznden ya da esasl bir yanlsama yznden bildiini veya bilme
diini varsayar. Uyumazlk, szcklerin belirsiz doasndan kay
naklanan bir tr yanl-anlama da deildir. Bu gnlerde tekrar oka
moda olmu kadim kabul edilen bilgelik, insanlarn zellikle dei
iklie uram szcklerin belirsiz-anlamll yznden bir
birlerini anlayamadklarna yazklanr ve bizden daima, her seferin
de ya da en azndan hakikatin, adaletin ve iyinin sz konusu olduu
her yerde, herhangi bir tanmlanm zellii belirtmeyen ya da ka

.....

'

-- -

--

__

12

nsz

nlmaz bir ekilde eseslilik kartrmasna (confusion lom01iymique /


lomonymic confusion) gtren szckleri bir kyya brakp, herbir

szce iyi-tanmlanm bir anlam, yani onu tm dier szckler


den ayran bir anlam vermeye almamz ister. Kimi zaman, bu
bilgeliin felsefe adn taknd ya da bu dilbilimsel (linguistique /
linguistic) ekonomi kuraln felsefenin ayrcalkl uygulan olarak
yutturmay becerdii olur. Bunun tersi de olur; felsefe, tam da ii
bo szckieri ve indirgenemez eseslileri (lomonymes / lomonyms)
kkrtan ey olarak sulanr; her insan etkinlii, diye devam eder bu
bilgelik, szck daarcn (lexique / vocabulary) ve kavramsal daya
naklarn felsefenin tm safrasndan artarak, kendisi hakknda
akla varmaldr.
Anlayszlk ve yanl-anlama argmanlar, bu suretle, birbirine
benzer bir ekilde her ikisi de konumann ne anlama geldiini
bulup kartmaktan ibaret olan iki tip dil hekimlii gerektirir.
Onlarn snrlarn grmek zor deildir. lk tedavi tipi, bilgisizlikten
kaynaklanan anlayszl nvarsaymak durumundadr, ki bu
tedavi tipi bu tr anlayszln ters yzdr, tersine evrilmi
bilgisidir. kincisi ise, ok fazla alana bir aklsallk yasa dayatr.
Akln i banda olduu ok sayda konuma konumu, ne ek bilgi
gerektirecek bir anlayszlkla ne de szclerin arndrlp
inceltilmesini gerektirecek bir yanl-anlamayla ilikili olan zgl
bir uyumazlk yaps ierisinde tahayyl edilebilir. Konuma
konumunun aklsalln tam da konumann ne anlama geldii
konusundaki ekimenin (litige / dis-pute) kurduu her yerde
uyumazlk ortaya kar. Syleenler, ayn szcklerden ayn eyi
hem anlarlar hem anlamazlar. X'in Y 'yi hem anlamasnn hem de
anlamamasnn trl eitli sebepleri vardr: X, Y 'nin sylemekte
olduu eyi ak bir ekilde anlarken, Y'nin hakknda konutuu
nesneyi gremeyebilir; ya da baka trls, X, ayn ad kullanan bir
baka nesneyi, ayn argman ierisindeki bir baka sebebi anlar ve
anlamak zorunda kalr, grr ve grlr klmaya giriir. Bu ekilde,
Devlet'te,politilaelsefe" herkesin uyutuu bir. argman zg
uzun bir uyumazlk protok ierisinde varolua gelir. Filozof
13

Uyumazlk

adaletten tam olarak ne anladn sylemek iin kendi tasarrufunda


ozannkilerden, tccarnkilerden, hatibinkilerden ya da politika
cnnkilerden btnyle farkl szckler bulundursayd, bu hi
kukusuz kullanl olurdu. Grne gre tanrsal bilgelik bunlar
vermiyordu, ve kat ve has dillerin a bunlar ancak hi anlalr
olmama pahasna salayabilirdi. Felsefe, iire, politikaya ve drst
tccarlarn bilgeliine kar durduu yerde, btnyle baka birey
sylyor olduunu sylemek iin bakalarnn szcklerini dn
almak durumunda kalr. Uyumazl ite burada yatar ve bu, te
kinin cmlesinin sylemekte olduu eyin bu -tekince bilinme
yen -basit bir aklan yoluyla zlebilecek salt yanl-anlama
deildir.
Uyumazlk ak ki tek bana szcklerle ilikili deildir. O, ge
nel olarak, tam da konuan taraflarn kendilerini iinde bulduklar
konumla ilgilidir. Bu noktada, uyumazl, Jean-Franois Lyotard'
,
n bir anlamazlk veya ihtilaf (differend / differend) olarak kavram
sallatrd eyden farkldr.3 Uyumazlk, cmle rejimlerinin he
terojenlii gibi ve heterojen sylemin farkl tiplerini deerlen
dirmek iin bir kuraln varl ya da yokluu gibi konularla ilgili
deildir. Uyumazlk, argmanla. ilgili olmaktan ok argman
olarak ilri srlebilir olan eyle, X ile Y arasnda ortak bir nesnenin
varlyla ya da yokluuyla ilgilidir. O, bu ortak nesnenin duyulur
sunupuyla, syleenlerin tam da bu ortak nesneyi sunma yeter
liiyle ilgilidir. Uyumazln u bir konumu vardr ki, burada X,
Y 'nin sunmakta olduu ortak nesneyi gremez, nk X, Y 'nin sze
dkt seslerin X'in kendisininkine benzer szckler ve szck
zincirleri oluturduunu kavrayamaz. Bu u konum -her eyden
nce- politikayla ilgilidir. Felsefenin ayn anda hem politikayla hem
de iirle karlat yerde, uyumazlk, tartmak iin szckler
kullanan bir varlk olmann ne anlama geldiiyle ilikilidir.
Uyumazla zg yaplar, bir argmann tartlmasnn tart3. Jean-Franois Lyotard, Le Differend (Paris: Minuit, 1983); bu eserin ngiliz
dilinde yaynlanan evirisi: The Differend: Phrases in Dispute, trans. Georges Van
Den Abbeele (Minneapo!is: University of MinnesotaPress, 1988).
14

nsz

mann nesnesi hakknda ve onu bir nesne klmakta olanlarn yeter


lii hakknda bir ekimeye vard yaplardr.
lerideki sayfalar, politikann amaznn felsefi bir nesne olarak
benimsenmesini salayan uyumazlk hakknda uyumaya ynelik
bir takm hususlar tanmlamaya almaktadrlar. u hipotezi
snayac;z: "politik felsefe" diye adlandrlan ey, pekala, felse
fenin kenttisini politikadan kurtarmaya, politikann uygulaymna
zg bir dnme s.kandaln rtbas etmeye almasn salayan
dnce ilemleri kmesi olabilir. Bu teorik skandal, uyumazlk
aklsallndan daha te birey deildir. Politikay bir skandal
nesnesi klan ey, onun, uyumazlk aklsalln kendi z aklsall
olarak bulan etkinlik olmasdr. Bu yzden, felsefenin politikayla
ekimesinin temeli tam da uyumazlk aklsallnn indirgemeye
uratldr. Felsefenin uyumazl kendisinden otomatik olarak
dlamasn salayan bu ilem, bylelikle "gerekten" politika
yapma projesiyle, yani politikann hakknda konutuu eyin ha
kiki zn gerekletirme projesiyle zdeletirilir. Felsefe
"politik" hale gelmez, nk politik felsefenin sadece mdahale
etmek zorunda olaca kadar bak srtndadr. Felsefe politik hale
gelir, nk politikann aklsallk konumuna ekidzen vermek
felsefeye zg olan eyi tanmlamann bir kouludur.
Kitap u erevede ekillendirilmitir. Aristoteles'in politikaya
zg logos'u tanmlad temellendirici saylan damarlarla balar.
Daha sonra, mantksal-politik hayvan belirlenimi ierisinde, po
litikaya zg olan eyi amlayarak, logos'un yarld ve felsefenin
Platon'la beraber reddettii, ama Aristoteles'le beraber kendi
bnyesine maletmeye alt noktay amlamaya giriir. Aris
toteles'in metni temelinde (ve bu metnin birdenbire kesilip kald
nokta temelinde), u soruyu yantlamaya alacaz: zgl bir
ekilde politika olarak dnlebilecek olan ey nedir? Bu
zgll ayrntsyla dnmek, politikay normalde politika
adyla anlan ama kendisine polis (police)* terimini tahsis etmeyi
nerdiim eyden ayrmaya bizi mecbur brakacaktr. Bu ayrm
* Ranciere'in "politika" dan anlad eyden ayrmaya alt ve dar teknik bir anlam
15

Uyumazlk

temelinde, ilkin politik aklsalla zg uyumazlk mantn, son


ra bu ayrmn zgl bir maskelenii anlamnda "politik felsefe"nin
temelini ve baat biimlerini tanmlamaya alacaz. Daha sonra,
politik pratik alannda "politik felsefe"nin geri dnnn etkisini
ayrntsyla dnmeye alacaz. Bu, politikann sonu ya da onun
geri dn adna pratie dklen ve sylenenleri ve sans frontieres*
bir insanlk adna yceltilen ve insani-olmayann sultas adna
yaknlan eyleri deerlendirmek iin, demokrasi teriminden ne
anlalabileceini ve onun konsensus sisteminin pratiklerinden ve
merulatrmalarndan ne bakmdan farkl olduunu aklayacak
bir takm dnme nerileri karsamamz olanakl klar.
Burada ir ift borcu bildirmek zorundaym: ilki, beni politika,
demokrasi ve adalet sorunlar zerine konumaya cmerte davet
ederek en sonunda beni konu hakknda syleyecek zgl bir eylere
sahip olduuma inandrm olanlara; ve ayn zamanda, kendileriyle
kurulan kamusal, zel ve bazen de sessiz diyalog sayesinde bana bu
zgll tanmlamaya alma esini vermi olanlara. Onlar, bu
anonim teekkrden kendilerine den pay bilirler.

ykledii, politikadan farkl bir insani birarada-olu biimini imleyen polis (police)
terimi ve onun trevleri, polisiye, polisletirilmi vb. (policier, policie / policing, policed
vb.) Bundan byle italik harflerle verilecektir. Terim, hem "politika" ile ayn kkten
geldiinin hem de "politika"dan farkl bir kavramsal tarihe sahip olduunun
vurgulanmas iin trkeletirilmeyip aynen korunmutur. lk iitite terimin kulaa
tuhafgelen sesi, metin alm kazandka, zellikle de ikinci blmde Ranciere'in onu
"politika"dan ayrma abas eliinde ilenmi bir anlam temeline oturmaya balar.
Ranciere'in terimi brndrd' klk ierisinde imlenen kavram trk dili
ierisinde zihinde canlandrmak iin bir "ynetme biimi" olarak "nizam", "nizama
sokma" gibi kendi siyaset tarihimize ait terimlere bavurmak ve bu terimleri
dnmenin ardalannda hep sakl tutmak belki yardmc olabilir. Fakat aslolan,
terimin bizzat Ranciere'in metni ierisindeki almdr ve bu sadece basit bir dilsel
eviri sorunu deil, fakat karmak ve zorlu bir anlama sorunudurn.
*Fr. sansfrontieres: snrlarn dnda, snrlanmam, snrsz, snrlar olmayan n.
16

'

Politikann
Balangc

Balangta, Aristoteles'in Politika'snn I. Kitabnda, insani hay


vann belirgin politik doasn tanmlayan ve ehrin temellerini atan
nl cmleleri anarak balayalm:
"Doa, dediimiz gibi, hibir eyi belli bir ama gtmeksizin varla
getirmez; ve doa, konuma gcn hayvanlar arasnda yalnzca
insana bahetmitir. Konuma, teki hayvanlarn sahip olduklar ve
ac ya da haz ifade etmek iin kullandklar sesten farkl bireydir;
zira onlarn doas, aslnda, yalnzca haz ve ac duymalarn deil,
fakat bu duygular birbirlerine belirtmelerini mmkn klar. te
yandan, konuma, yararl-olan ve zararl-olan ve bylelikle de iidil
olan ve adil-olmayan ifade etmeye hizmet eder. nk insan ile
teki hayvanlar arasndaki gerek fark, iyinin ve ktnn, iidil
olann ve olmayann vb. algsna yalnzca insanlarn sahip olmasdr.
te, bir haneyi ve bir devleti varla getiren de, bu konularda ortak
bir grn paylalmasdr." 4

nsann politik doas fikri bu birka szce sktrlmtr:


bunun yerine insan doasnn gdleyici glerinin san bir bili
mini koymaya niyetlenen Hobbes'a gre Kadimlerin khimera's; ya
da tersinden okunduunda, Leo Strauss'un topluluun taleplerinin
modern faydac allanp pullanmasyla kartlatrd bir ortak iyi ve
yurtta eitimi politikasnn ncesiz-sonrasz ilkesiydi bu. Fakat
byle bir insan doas anlayna meydan okumadan ya da bu an
layn borazancln yapmadan evvel, biraz daha ncesine gidip
onun l'karsannn tekilliine girmek uygun olabilirdi. nsann en
4.Aristotle,Po/itics,I, 1253 a9-17,s. 60.
*Yun.

khimera: Yunan mitolojisinde arslan bal, kei gvdeli, ylan kuyruklu, alev

soluyan dii ejderha; mecazi anlamda, hayal rn varlk, kuruntu, bo hayal n.

19

Uyumazlk

yksek politik hedefi bir belirti ile delillendirilir: ses sadece belirtir
ken, ifade eden logos'a, yani sze, konumaya sahip olmak. Konu
mann ifade ettii ey, onu anlayan bir zneler topluluu iin ak
kld ey, yararl ve zararl olandr ve bunun sonucu olarak da adil
olan ve olmayandr. Byle bir ifade organna sahip olmak, duyu
deneyimine girmenin iki tarz arasndaki farkllk olarak iki hayvan
tr arasndaki ayrl belirtir: kendilerine bir ses bahedilmi tm
hayvanlara ortak haz ve ac deneyimi ile yalnzca insan varlklarna
mahsus
ve yararl ve zararl olann algsnda zaten varolan iyi ve kt
1
deneyimi. Bu noktada, politikaya, politiklie yatknln sekinlii
deil, fakat ailede ve ehir-devletinde gerekletirilen stn trden
bir politiklik yatar.
Bu berrak tantlamada birka nokta karanlkta kalr. Hi ku
kusuz, Platon'un herhangi bir okuru, iyi'nin nesnelliinin hazzn
greliliinden ayr olduunu kavrar. Fakat onlarn aisthesis'inin*
ayrl bu kadar ak deildir: bir darbe almann ho olmayan duy
gusu ile bu ayn darbed_en bir "zarar"a urama duygusu arasndaki
ayrm izgisini tam olarak nerede izeriz? Farkn tam da bir derdin
sylemsel sesletimini bir iniltinin sesli sesletiminden ayran logos'ta
belirginletiini syleyebilirdik. Fakat bu durumda, ho-olmay ile
zarar arasndaki fark, hissedilmi ve iletilebilir olarak hissedilmi,
bir iyi ve kt topluluu alann tanmlayan birey olarak hisse
dilmi olmak zorundadr. Organa -sesletilmi dile- sahip olmaktan
tretilmi belirtim bir eydir. Bu organn ilevini yerine getirme
tarz, dilin paylalan bir aisthesis'i ifade etme tarz baka bir eydir.
Teleolojik aklyrtme u imada bulunur ki, ortak iyi telos'u,* bir
baka kii tarafndan ektirilen acnn "zarar" olarak hissediliine
ve ifade ediliine ikindir. Fakat byle ifade edilen "yararl" ve
"zararl" ile dar anlamda politik adalet dzeni arasndaki mantksal
balanty tam olarak nasl anlarz? lk bakta, arsz faydac, ya
rarl'dan ve zararl'dan topluluk adaletine bu geiin, faydacnn tek
tek faydalar en yksee kartmak ve zararl hereyi en aza indir* Yun. aisthesis: alg, duyu, duyum, his -n.
* Yun. telos: erek, ama, son, bitim -n.
20

Politikann balangc

mek yolt1yla yaratlan bir ortak fayda karsamasndan o kadar da


uzak olmadn "klasikler"in soylu yandana belirtebilir. Burada
yi topluluu ile faydac toplum szlemesi arasna ayrm izgisi
ekmek pek zor grnr.
"Klasikler"in hayranlarna u kadarn teslim edelim: bu ayrm
izgisi ekilebilir ve ekilmek zorundadr. Fakat bu izgi, yalnzca
Leo Strauss'un knad "faydac" denen kimsenin deil, ayn
zamanda bizzat onun kendisinin faydaclarla paylat kiiliin
de kaybolma tehlikesiyle kar karya kald bir hayli korkun
dar boazlardan geer: bu kiilik, adil-olan ifade eden logos'un,
bireylerin tikelliklerini devletin tmellii altna sokan dnp
tanmaya sindirilmesini gerekletiren her kimse onun kiiliidir.
Burada problem, yararl-olann kabuln, hedefi olan adil-olann
idealitesiyle bir seviyeye getirecek ekilde ykseltmek deildir;
daha ziyade, yararl-olandan adil-olana gemenin yalnzca onlarn
kartlarnn dolaymyla olabileceini grebilmektir. Politik
problemin -politikann topluluk hakknda felsefi dnmenin
nne koyduu problemin- yrei, kartlarn oyununda, "zararl
olan"n ve "adil-olmayan"n karanlk ilikisinde yatar. Yararl ile
adil arasndaki balant aslnda iki heterojenlik tarafndan en
gellenir. lkin, bu, "yararl" ve "zararl" gibi sahte bir ekilde kart
terimleri ayran eydir. Yunan dilindeki kullanm, Aristoteles'in
sumpheron ve blaberon terimleri arasnda trce herhangi bir ak
kartlk kurmaz. Blaberon'un, aslnda, kabul edilmi iki anlam
vardr: blaberon, bir anlamda, ister doal bir felaket ister insani bir
eylem yoluyla, hangi sebeple olursa olsun bir bireyin bana gelen
naho talihsizliktir, honutsuzluk douran ksmettir ve teki
anlamda ise, bir bireyin, eylemlerinin ya da daha ok bir bakasnn
eyleminin bir sonucu olarak urad olumsuz sonutur. Blabe, bu
yzden, genel olarak, terimin hukuki anlamnda zarar / hasar yan
anlamn, bi bireyin bir bakasna yapt nesnel olarak belir
lenebilir hakszlk [yanl] (tart/ wrong)* yananlamn tar. Do
laysyla, bu nosyon normalde iki taraf arasndaki bir iliki fikrini
* Metin boyunca politikann has anlamnn kilitta olarak kullanlan "yanl" veya
21

Uyumazlk

ierir. te yandan, sumpheron ise znde birinin kendisiyle ili


kisini, bir bireyin ya da bir grubun bir eylemden kazand veya
kazanmay umudettii yarar belirtir. Bu yuzden sumpheron bir
bakasyla ilikiyi iermez, bu yzden de iki terim sahici kartlar
deildir. Yunan dilindeki genel kullanmda, uranan hakszJk
olarak blaberon'a genellikle kart olan terim ph elimon'dur, yani
grlen yardmdr. Nikomakhos'a Ahlak 'ta, Aristoteles'in kendisi
nin kt talih anlamnda blaberon'un kart olarak kulland terim
afreton'dur, karlalacak iyi talihtir. Fakat bir bireyin elde ettii
yarar, sumpheron, hibir ekilde, bir bakasnn urad edeer
bir zararn bala deildir. T hrasymakhos'a gre byle bir
baliklk vardr, nk bu, T hrasymakhos'un, muammal ve
belirsiz-anlaml formln kar ve zarar terimlerine evirdii
Devlet'in 1. Kitabnda ulat yanl sonutur: adalet; daha gl /
daha stn adamn yararnadr (ta suniftheron tou-kreittonos). T hras
ymakhos iin 'obann kar srnn zarardr, ypnetenlerin yara
rna olan ynetilenlerin zararnadr vb. Bu kavram genellikle
evrildii gibi "en g! olann kar'diye evirmenin dosdoru
Platon'un T hrasyakhos'u kstrd pozisyona kstrlmak
olduunu geerken ekleyebiliriz; bu, ikili bir ayrma yapabilmek
iin formln belirsiz-anlamll zerinde oynayan Platon'un
btp. tantlamasn ksa devreye uratmak olur. Yalnzca birinin
"kar" bir bakasnn "zarar" olmamaklakalmaz, fakat dahas, dar
anlamda sylendikte gllkten / stnlkten yarar gren birileri
hep vardr: gl / stn-olann tahakkm ettii "gszler / aa
dakiler". Bu tantlamada bir trim kaybolur gider -yanl, yani
zarar veya hakszlk (tort / wrong). T hrasymakhos'un rtlme
sinin ngrd-ey,.hakszln_ [yanln, zararn] olmad bir
ehirdir, yani doal dzene gre uygulanan glln / stnl"Hakszlk" (wrong) terimini "kt'', "zararl'', "rk", "bozuk", "eri'', "ilemez'',
"kusurlu", "yanlg", "kabahat", "su'', "gnah" vb. anlamlarn kuatacak ekilde en
geni anlam balam ierisinde anlamak icabeder. Bu dorultuda, bu terimin
korrelavi olan "doru" veya "hak". (right) terimini de "iyi'', "yararl'', "adil'',
"hayrl", "kusursuz", "salam", "mkemmel" vb. anlamlarnda tm kuatm iinde
dnmek gerekir -n.
22

Politikann balangc

n beki muhafzlar ile onlarn gereksinimlerini karlayan za


naatkarlar arasnda bir hizmetler karllkln meydana getirdii
bir ehirdir.
kinci problem ve ikinci heterojenlik ite burada yatar. Bu
noktada hocasna sadk' olan Aristoteles iin olduu gibi, Platon
iin de, adil ehir temelde, sumpheron'un balak (correlat /
correlative) hibir ,blaberon'unun bulunmad bir devlettir.
"Yararlar"n hakkaniyetli datm, belli bir yanln, belli bir
zararn, belli bir hakszlk rejiminin nceden elenmesini nge
rektirir. "Sen bana ne zarar verdin, ben sana ne zarar verdim?"
Theaitetos'a gre, bu, avukatn alverilerde ve mahkemelerde
bir uzman olarak baka deyile ehrin temeli olan adaleti mutlak
ekilde bilmeyen bir kii olarak konuma tarzdr. Byle bir adalet,
yararlar paylara bltrlmekten, karlar ve zararlar tartlmaktan
her nerede kesilirse ancak orada balar. Tek kaygnn, birarada
yaayan bireylerin birbirlerine karlkl zarar vermesini nlemek
ve birbirlerine zarar verdikleri her seferinde karlar ve zararlar
dengesini yeniden kurmak olduu her yerde, topluluun temeli
olarak adalet henz ortaya kmaz. Byle bir adalet, ancak, sz
konusu ey yurttalarn ortaklaa sahip olduklar ey olduunda ve
ana kayg bu ortak yeterlii kullanma ve kullanmay denetleme
biimlerinin bltrlme tarz olduunda balar. Bir yandan,
erdem olarak adalet, bireysel karlar basit bir dengeleme edimi
ya da birilerinin baka birilerine verdii zararn tazmini deildir.
Erdem olarak adalet, tam da herbir tarafn yalnzca kendi payna
deni almasn salayan lm cetvelinin seimidir. te yandan,
politik adalet, basite bireyler ile iyiler [mlkler] arasndaki l
lp biilmi ilikileri birarada tutan dzen deildir. Politik adalet,
ortak olan eyin pay edilmesini belirleyen dzendir. mdi, bu
dzende, adil-olan, bireyler dzeninde olduu gibi yararl-olandan
karsanamaz. Bireyler iin, yararl-olann dzeninden adil-olann
dzenine gei problemi kolaylkla zlebilir. Nikomakhos'aAhlak'
n V. Kitab problemimize bir zm getirir: adalet, yararl eylerde .
kendi payndan fazlasn-ya-da yararsz eylerde kendi payndan '
23

Uyumazlk

daha azn almamaktan oluur. Blaberon'u zararl'ya indirgemek ve


sumpheron'u bu "yararl" eylerle zdeletirmek kouluyla, yararl
olann dzeninden adil-olann dzenine geie dakik bir anlam
vermek mmkndr: yararl ve yararsz olan, zerinde adalet
erdeminin uyguland maddedir; adalet erdemi de, tam da uygun
pay almaktan, herbirine ve herkese den ortalama pay almaktan
oluur.
Problem, apak ki, bunun hala daha herhangi bir politik dzeni
tanmlamaddr. Politik-olan, tam da karlar ve zararlar den
gelemeye son verildii ve. bunun yerine ortak paylar datma ve
ortaklaa paylar ve bu paylara liyakatleri, birini toplulua liyakatli
klan aksiai'* geometrik orana gre ahenge sokma kaygs ba
gsterdii zaman balar. Politik topluluun, iyileri [mlkleri] ve
hizmetleri deitoku edenler arasndaki bir szlemeden daha
fazlas olmas iin, hkm sren eitliin, kendisi uyarnca mal
larn deitoku edildii ve zararlarn giderildii eitlikten kkten
farkl olmas gerekir. Fakat "klasikler"in yanda, bu noktann
stne atlamakta biraz aceleci olur ve bunda, telos'u insan doasn
da ierilen ortak iyinin bireysel karlar lehine kyasya pazarlk
etme karsndaki stnln grrd. Problemin kk ite
burada yatar: "politik felsefe"nin kurucular iin, deitoku man
tnn ortak iyiye bu boyun eii, ticari deitokularda ve mah
keme hkmlerinde sz sahibi olan aritmetik eitliin orandan,
ortak uyumdan sorumlu geometrik eitlie boyun eii olarak, yani
topluluk ierisindeki herbir tarafn ortaklaa-olandan kapt pay
larn, sz konusu tarafn ortak iyiye getirdii paya boyun eii olarak
mkemmelen belirlenimli bir tarzda ifade edilir. Fakat kaba arit
metikten ideal bir geometriye bu geiin kendisi, empirik-olanla
tuhaf bir uzlamay, topluluk ierisindeki "taraflar" saymann
garip bir yolunu ierir. ehrin iyi-olana gre dzene sokulmas iin,
topluluk paylarnn kesin bir ekilde topluluun herbir tarafnn
* Yun. o. aksiai: bedeller, deerler; tek. aksia: bireyin bedeli, deeri, ederi, fiyat
veya bir kimsenin layk olduu, hak ettii yer veya konum, makam, rtbe, unvan,
mevki-n.
24

Politikann balangc

axia'sna orantl olmas zorunludur: yani topluluk paylarnn,


tarafn toplulua getirdii deere ve bu deerin, tarafa ortak gten
bir pay kapmas iin verdii hakka orantl olmas zorunludur. zsel
politik sorun, sumpheron ile blaberon arasndaki problematik kar
tln gerisinde yatar. Politik felsefenin varolmas iin, politik
idealitelerin dzeninin ehirdeki "taraflar"n bir inasyla, karma
klklar temel bir yanl-saym (micompte / miscount) maskele
yebilecek bir saymla (comptel count) balantl olmas zorunludur;
bu yle bir yanl-saymdr ki pekala blaberon olabilir, yani tam da
politikann hamuru olan yanl (tort / wrong) olabilir. "Klasikler"in
bize rettii ey, hereyden nce, politikann bireyler arasndaki
balarla ya da bireyler ile topluluk arasndaki ilikilerle ilgili bir
mesele olmaddr. Politika, topluluun "taraflar"nn bir saymn
dan doar, ki bu saym daima bir sahte lfaux /false) saymdr, iki mis
li (double) bir saymdr veya yanl-saymdr.
Bu aksiai'a daha yakndan bakalm. Aristoteles u n sayar:
en az sayda olanlarn (oligoi) zenginlii, en iyi olanlarn (aristoi) ad
larn kendisinden aldklar erdem veya fazilet (arete) ve halka
(demos) ait olan zgrlk (eleutheria). Kendi balarna alndkla
rnda, bu sfatlarn herbiri, tekilerin isyan kkrtclnn teh
didi altnda bulunan tikel bir rejim dourur: zenginlerin oligarisi,
iyilerin aristokrasisi ya da halkn demokrasisi. te yandan, onlarn
topluluk liyakatlerinin dakik bir irtibatlandrl ortak iyiyi sa
lama alr. Fakat gizli bir dengesizlik bu zarif yapy zedeler. Ku
kusuz, ortak iyi araynda oligarklarn ve aristokratlarn yete
neklerinin ve halk denetiminin herbirinin kendine zg katks
llebilir. Politika 'nn III. Kitab bu hesab somutlatrmaya,
srasyla "liyakatli" insanlarn aznlnn ve sradan insanlarn
ounluunun sahip olduklar politik yeterliin lsn ta
nmlamaya giriir. Karm metaforu, Aristoteles'in herbiri ken
dine zg niteliklerin orantl bir ekleniiyle beslenip byyen bir
topluluk tahayyl etmesine izin verir; kendisinin syledii ekliyle,
"tpk ayklanmam yiyeceklerin ayklanmlara katlmasnn,
yemein btnn, az miktarda ayklanm yiyecekten daha bes25

Uyumazlk

leyici hale getirmesine benzer bir tarzda." 5 Saf olann ve olmayann


etkileri birbirine harmanlanabilir. Fakat temelde onlar birbirleriyle
nasl kyaslanabilirler? Herbir tarafn liyakati veya nitelii tam
olarak nedir? Aksiai'n bu gzel ahengi ierisinde, kolaylkla
ayrdna varlabilir tek bir nitelik ne kar: oligoi'un zenginlii.
Ama bu, ayn zamanda tek bana deitoku aritmetiinden de
kan bir niteliktir. Peki ya halkn zgrlnn toplulua getir
dii nedir? Ve bu zgrlk ne bakmdan halka zgdr? Temel
yanl-saymn baverdii yer ite burasdr. lkin, demos'un zgr
l belirlenebilir bir zellik deil, fakat-katksz bir yapntdr:
"autokhthon"luun [topraktan-douluun, doutan yerliliin
n.] gerisinde, Atina demos'unun yeniden dirilttii bu kkenler
mitinin gerisinde, demokrasiyi skandal douran bir dnce nes
nesi haline getiren yabanl olgu birden bire beliriverir. Sadece belli
bir ehirde ve zellikle de bir zamanlar bor karl kleliin
yrrlkten kaldrld Atina ehrinde domu olmakla, al
mann ve yeniden-retmenin anonimliine mahkum edilmi bu
konuan bedenlerden herhangi biri; klelerden daha fazla deeri
olmayan -hatta klelerden daha deersiz, der Aristoteles, nk
kle kendi erdemini efendisinin erdeminden alr- bu konuan
bedenlerden herhangi biri; ister yal bir zanaatkar isterse dkkan
sahibi olsun bunlardan herhangi biri, ehrin kendisini halk diye
adlandran bu taraf ierisinde saylr, toplulukla ilgili ilere bu
sfatla katlr. Oligoi'un, kendilerine borlu olanlar klelie geri
tamasnn yaln imkanszl, topluluun bir paras olarak halkn
olumlu zgl olacak bir zgrlk grnne dntrl
mt.
Halkn ve onun zgrlnn bu pohpohlann, ilk-rnei
salayan haktanr yasakoyucu Solon'un bilgeliine ykleyenler
vardr. Bakalar, ayaktakmn rakiplerine kar bir sipere d
ntren belli soylularn "demagogluk"una gnderimde bulu
nurlar. Bu aklamalarn herbiri zaten belli bir politika fikrini
varsayar. Bunlardan birini ya da tekini yelemektense, onlarn
5. Aristotle,Politics, III, 1281 b 36, s. 204.
26

Politikann balangc

gerisinde yatan gdy, yani olgunun ve yasann kkensel ban


ve bu ban politikadaki iki anahtar terim, eitlik ile zgrlk ara
snda kurduu tekil balanty irdelemek zere soluklanmak daha
yerinde olur. "Liberal" bilgelik, doal giriini ve deitoku zgr
lnn beraberinde gelen ve bu zgrln nn tkayan yapay
bir eitliin ters etkilerini kendini beenmi bir edayla bize anlatr.
Bununla birlikte, klasik yazarlar politikann balanglarnda ok
farkl derinlikte bir fenomenle karlarlar: kagelip de, ticari
eitlik hesaplamalarna ve yaln borlu olma ve sahip olma yasasnn
etkilerine bir snr eken ey, ii bo bir mlkiyet [zglk] olarak
zgrlktr. Szn ksas, zgrlk, karlarn ve borlarn basit
aritmetik oyunu sayesinde ynetmesini nlemek suretiyle oligar
iyi atlatverir ve paralar. Oligarinin yasas, fiilen, "aritmetik"
eitliin engelsiz buyurucu olmas, zenginliin tahakkmle do
laymsz bir ekilde zde olmasdr. Atina'nn yoksullarnn tc
carlarnkinden ok soylularn iktidarna tabi olduklar dn
lebilir, fakat asl nemli nokta udur: Atina halknn zgrl,
soyaalarnn grkemli ve kadim doasna dayal soylularn doal
tahakkmn, onlarn zengin mlkiyet sahipleri ve ortaklaa
mlkiyetin tekelcileri olarak yaln tahakkmne indirgemiti. Bu
zgrlk, soyluluu soylularn zenginler olmas kouluna indir
gemi ve onlarn zenginlerin gcne indirgenmi mutlak hakkn
tikel biraksia'ya dntrmt.
Fakat yanl-saym orada durup kalmaz. Demos'a "zg" olan
ey olarak zgrlk yalnzca kendisinin herhangi bir olumlu
zglkle belirlenmesine izin vermemekle kalmaz; zgrlk, hi
de demos'a zg deildir. Halk, hibir olumlu sfata -hibir zen
ginlie, hibir erdeme- sahip olmayan, fakat bununla birlikte bu
tr sfatlar tayanlarla ayn zgrle sahip kabul edilenlerin ay
rmlamam ktlesinden fazla birey deildir. Halk tabakas as
lnda sadece geri kalanlar gibi zgrdr. mdi, halka zgl bir s
fat kazandran ey, baka bakmlardan her eyde halktan stn
olanlarla bu yaln zdeliktir. Demos, her yurnaa ait ol_an eitlii
kendine zg pay olarak k_endisine ykler._, Byle ,yapakla, bir
27

Uyumazlk

olmayan bu taraf, kendine zg olmayan mlkiyetini topluluun


tek ilkesiyle zdeletirir ve adn -hibir vasf olmayan insanlarn
ayrmsz ktlesinin adn- bizzat topluluun kendisinin adyla
zdeletirir. nk -sadece tekilerden hibirine, hibir liyakate,
hibir zenginlie mutlak olarak sahip olmayanlarn vasf olan
zgrlk ayn zamanda ortak erdem saylr. zgrlk, demos'un
(yani, hibir vasf olmayan insanlarn, Aristoteles'in bize "herhangi
bireyde hibir paya sahip olmadklarn" 6 syledii insanlarn fiili
ynnn) eseslilik (homonymie /homonymy) sayesinde topluluun
btnyle zdelemesini olanakl klar. Temel yanl budur;
blaberon'un ve adikon'un* kkensel ba buradadr ve bu ban
"grne-k" sonradan adil-olann yararl-olandan herhangi
bir karsannn nn tkar: halk, o ortak vasf kendi z vasf
olarak temellk eder. Halkn toplulua getirdii ey dar anlamda
sylendikte ekimedir. Bunun iki anlamda anlalmas gerekir:
halkn getirdii sfat, tek bana halka ait olmadndan, ekimeye
dayal bir zglktr, fakat bu ekimeye dayal zglk dar
anlamda sylendikte yalnzca ekimeye dayal bir ortaklaaln
(commun / commonality) kuruluudur. zglksz [mlkiyetsiz]
insanlar ktlesi, sfatlarnn veya zglklerinin doal etkisi gerei
kendilerini "herhangi bireyde hibir pay" olmayanlarn var
olmayna (inexistence / nonexistence) srkleyenlerce onlara kar
srekli ilenmekte olan yanl adna toplulukla zdeleir. Halkn
topluluun btnyle zdelemesi, baka taraflarn halka kar
iledii yanl adna olur. Hibir paya sahip olmayan her kim ise
kadim zamanlarn yoksullar, nc snf, modern proletarya,
onun aslnda hep ya da hi dnda herhangi bir pay olamaz. stne
stlk, bu hibir paya sahip olmayanlar parasnn, hep. olan bu
hiin varoluu sayesindedir ki topluluk politik bir topluluk olarak
varolur yani, temel bir ekimeyle, topluluun taraflarnn "hak6. Aristotle, The Athenian Constitution, 2, trans., intro., & annotated by P. J. Rhodes
(London: Penguin Classics, 1984), s. 43.
* Yun. adikon: adil-olmayan, adaletsiz-olan-n.

28

Politikann balangc

lar"ndan daha da fazla saylmasyla ilikili bir ekimeyle bln


m olarak varolur. Halk teki snflar arasnda bir snf deildir.
Halk, toplulua zarar veren ve topluluu adil-olanlarn ve olmayan
larn bir "topluluu" olarak kuran yanln (tort / wrong) snfdr.
Bylelikle, soylu tabakadan insanlarn gzlerinde byk bir
skandala yol amakla,demos, hibir eye sahip olmayan o sr, halk
haline gelir, zgr Atina'llarn politik topluluu haline gelir, mec
liste konuan, saylan ve karar veren topluluk olur, hem de hattat
lara: "halkn houna gitti, halk karar verdi." diye yazdrtacak ekil
de. Bizim iin politik felsefeyi icadeden Platon'a gre, bu forml iki
terimin edeerliine kolaylkla evrilir: demos ve doksa : holanan
lar, daha fazlann ya da daha azn yalnzca haz ve ac diye adlan
drlan grntlerini bilenlerdir; halk iin yaln doksa vard, "g-'
rn" vard, halkn grn vard. Halk, mecliste biraraya top
lanm hibir eye sahip olmayan byk hayvan, ayaktakmnn
ayrmsz kitlesini okamak ya da sindirmek zere retorikiler ve
sofistler tarafndan maniple edilen haz ve ac duyumlarnn retti
i salt grntr.
Balangta ak olalm: demokrasiye kar sergiledii kararl
nefret ierisinde, Platon, politikann ve demokrasinin temellerini,
demokrasiyi "lml bir ekilde" anlamnda "makul bir ekilde" sev
memiz gerektiine yarmazla bizi inandran yorgun apolojist
lerden ok daha derinlere inerek aratrr. Platon, onlarn grmez
likten geldii eyi grr: eninde sonunda politikann temel yanl
saym olan demokrasinin yanl-saymn. Politika vardr -salt
tahakkm deil-, nk btnn paralarnn yanl bir saym
vardr. Bu imkansz denklem Herodotos'un Pers Otanes'e yak
trd bir formlde zetlenir: btn okta yatar.7 Demos, btne
zde olan okluktur: bir olarak ok, btn olarak para, tmde
tm. Karlarn ve zararlarn denkletirilmesini gerektiren aritmetik
eitliin ya da bir nitelii bir kmeye balad varsaylan geometrik
eitliin blmlemeleri ierisinde anlalamayacak bu imkansz
7. Herodotus, The Histories, ili, 80, 31, trans. George Rowlinson, ed. Hugh Bowden
(London: Everyrnan, 1992), s. 258.

29

Uyumazlk

denklemi zgrln varolmayan niteliksel fark retir. Ayn se


beple, halk daima halktan daha fazlas veya daha azdr. Doutan
soylu ve rahat yerinde olanlar, kendilerine sahtekarlk ya da gasp
gibi grnen eyin tm gsterimlerine glebilirler ya da a
layabilirler: demos, meclis deil ounluk, topluluk deil meclis
anlamna gelir; uyumalarn alklayan, kararlar almak yerine
talar sayan ehir adna yoksullar anlamna gelir. Fakat halkn
kendisine eit olmaynn tm bu grne-klar,tam da temel
bir yanl-saymn nemsiz ksfratdr: bu temel yanl saymdan
kast, zgrln halka zg mlkiyet klnmasnn rettii o
imkansz okluk ile btn eitliidir. Bu imkansz eitlik, ehri
biimlendiren paralarn ve liyakatlerin tm karsan zerinde
bir domino etkisine sahiptir. Demos'un bu tekil mlkiyetinin ar
dndan, tuhaf bir belirsiz-anlamllk uzam olarak bagsteren
aristoi'un mlkiyeti, yani erdem gelir. Halkn getirilmesi kendine
ait olmayan bir zgrlk getirdii tarzda erdemi ortaklaa m
lee getiren bu soylu veya faziletli insanlar tam olarak kimlerdir?
Eer onlar filozofun d deillerse, filozofun orant dnn
btnn bir parasna dntrlm saym deillerse, oligoi'un -baka deyile, olduka yaln bir ekilde, zenginlerin- sadece
bir baka ad pekala olabilirler. Nikomakhos'a Ahliik'ta ve Politikann III. Kitabnda paraya ve zmreye dayanak kazandrmak
iin rpnan Aristoteles bile, iV. Kitapta ve ayn zamanda Atina'
llarn Devlet Tekilat'nda ehirde fiilen iki tarafn, zenginlerin ve
yoksullarn bulunduunu rahata kabul eder: ''.hemen her yerde. -.....,
douan soylu olanlar ve n v_akti yerinde olanlar ayn-daire-ieri
sinde bulunurlar." 8 ktidarlar ve iktidarlarn grnlerini yal
nzca bu iki taraf arasnda, yalnzca ehrin bu indirgenemez para
lar arasnda datan dzenlemelerden,aristoi'un daima yoksun ola
ca toplulukarete'sini* getirmeleri istenir.
Bununla, basite, geometrik orana ilikin bilimsel hesaplarn,
iyi niyeti iinde felsefeye snf mcadelesinin zsel, kanlmaz
8. Aristotle,Po/itics, iV, 1294a19-20, s. 260.
* Yun.arete_: erdem, fazilet-n.
30

Politikann balangc

gerekliini ta en banda dzeltip slah etmeye alma olana


veren salt ideal yaplar olduklarn m anlamalyz? Bu soru ancak
iki ksm halinde ,yantlanabilir. lkin, politikann btn temeli
nin yoksullar ile zenginler arasndaki mcadele olduunu Ka-.
dimlerin Modernlerden ok daha fazla benimsedilerinin-vur
glanmas zorunludur. Fakat tam da yle: kadimlerin benim
sedikleri, tam anlamyla politik bir gereklikti -bu gereklii
amaya almak amalansa bile. Zenginler ile yoksullar arasndaki
mcadee, politikann o zamanlar hesabn kitabn karmakla
ykml olduu toplumsal gereklik deildir. Bu mcadele, bizzat
fiili politika kurumunun kendisidir. Bir hibir pay olmayanlar
paras, bir yoksullar paras veya taraf var olduunda politika
var olur. Politika, srf yoksullar zenginlere kar kt iin olmaz.
Tam tersine: politika (yani zenginlerin tahakkmnn yaln
etkilerinin kesintiye uratl), yoksullarn bir kendilik (entity)
olarak varolmasna neden olur. Demos'un topluluun btn ol
ma ynndeki hadsiz hududsuz iddias p'olitika gereksinimini
yalnzca kendi tarznda -bir tarafln tarznda- doyurur. Doa! ta:
hakkm deni bir hibir paya sahip olmayan'ar parasnn
kuruluu yoluyla kesintiye uratldnda politika varolur. Bu
kurulu, zgl bir balant biimi olarak politikann btndr.
O, topluluun politik bir topluluk olarak umumunu tanmlar;
baka deyile blnm bir topluluk olarak, deitoku ve tazmin
. aritmetiinden kaan bir yanla dayal bir topluluk olarak
tamamn tanmlar. Bu kuruluun gerisinde hibir politika yoktur.
Yalnzca tahakkm dzeni ya da isyan dzensizlii vardr.
Herodotos, bu yaln alternativi mesel biimindeki bir ykde
nmze koyar. Bu rnek tarihi mesel Skyth [skit] klelerin isya
nyla ilgilidir. Herodotos'un bize anlattina gre, Skyth'ler, kleler
olarak zerlerine den grevle, evcil hayvanlardan st samakla
daha iyi urasnlar diye grenekleri gerei kle ettiklerinin gz
lerini oyarlard. Skyth'lerin ktklar byk seferler eylerin bu
normal dzenini altst etti. Med topraklarn fethetmek zere kendi
yurtlarndan ayrldktan sonra, Skyth savalar, Asya'nn derin31

Uyumazlk

liklerine daldlar ve -0rada yollar kesilip btn bir kuan mr


boyunca mahsur brakldlar. Ayn dnemde, klelerin oullarn
dan bir kuak dodu ve gzleri ak bir ekilde yetiip byd.
Dnyaya bakp etraf seyreden bu kle-oullar, uzaktaki efendile
riyle ayn ekilde ve ayn niteliklerle domu olduklarn grdk
lerinden kle olmalarnn belli bir sebebi olmad sonucuna var
dlar. Geride kalan kadnlar srekli olarak bu doal benzerlii teyid
etme ilevi grdklerinden, kleler, yanldklar kantlanncaya dek
savalarla eit olduklarna karar verdiler. Bunun ardndan, fatihler
yurtlarna geri dnecek olduklarnda mevzilerini terketmeden di
renmeye hazr olacak ekilde, lke topraklarnn etrafn kazp,
koskoca bir hendekle evirdiler. Sonunda Skyth savalar, mzrak
laryla ve yaylaryla kagelip boygsterdiklerinde, bu kk srt
malarn isyann kolaylkla ezip geebileceklerini dndler.
Saldr baarsz oldu. En keskin grl savalardan biri kip
durumu lt biti ve silahlara sarlm kardelerine u arda
bulundu:
"dm dinleyin mzra ve yay bir kenara brakn, herbiriniz
atlarnzn krbalarn aln ve merte onlarn karsna dikilin. Bi;i
byle ellerimizde silahlarla grdkleri srece, kendilerini doumda
ve yiitlikte eitlerimizmi gibi hayal ediyorlar; fakat bizi bir de
elimizde krbatan baka hibir silah olmadan grsnler, ite o
zaman bizim klelerimiz olduklarn hissedecekler ve nmzden
kap gidecekler." 9

Ve byle yapld, byk baar elde 'edildi; bu manzara kar


snda allak bullak olan kleler dvmeksizin tabanlar yalayp
katlar.
Herodotos'un anlatt yk, "kle sava" ve "isyanc kle" pa
radigmasnn nasl olup da "yoksullar" ile "zenginler" arasndaki
mcadelenin herhangi bir grne-knn negativ yz haline
geldiini grmemize yardm eder. Kle sava paradigmas, tahak
km edilen ile tahakkm eden arasnda tamamen savan do9. Herodotus, The Histories, iV, 3, s. 296.
32

Politikann Balangc

dourduu bir eitlik kazanm paradigmasdr. Skyth. kleler, n


ceden kle olduklar topraklar tahkim edilmi bir kamp olarak igal
ederler ve silaha silahla karlk verirler. Bu eitlik gsterisi, ilk
bata onlarn doal efendileri olduklarn dnenleri yere serer.
Fakat Skyth savalar doaca farkllklarnn iaretlerini bir kez
daha gsterdiklerinde, isyanclarn hibir k yolu kalmaz. Onlar
savataki eitlii politik zgrle dntrmeyi beceremezler.
lke topra zerinde harfi harfine snrlar izilen ve silahl
kuvvetle savunulan bu eitlik blnm bir topluluk yaratmaz.
Byle bir eitlik, demos'u ezamanl bir ekilde topluluun hem
btn hem de paras olarak kuran zgrln mlk olmayan
mlkiyetine dntrlemez. mdi, politika, yalnzca balant;
kopukluu, ara-kopukluk (interruption) sayesinde, politikay temel
bir yanln ya da ekimenin dzenlenii olarak kuran ilk yamulma
sayesinde ortaya kar. Bu yamulma (torsiot / twist) zararldr / yan
ltr (tort / wrong), toplulua ilikin felsefi dnceyi uyandrp
ayaklandran temel blaberon'dur. Blaberon, Kratylos'taki etimoloji
bulularndan birine gre "ak durduran ey"i imler,1 0 ki bu tr
etimoloji bulularnn dncenin zsel bir akna temas etmesi
bakmndan bu ilk saylmaz. Blaberon, kesintiye-uratlm bir
ak imler, "mulkiyetler"in doal mantnn nn kesen kk
ensel yamuluu imler. Bu balant-kopukluu, oran hakknda,
topluluk btnnn analogia's* hakknda dnmeye zorlar. Ayn
zamanda da byle bir oran dn nceden kertir.
nk yanl / zararl olan, sadece snf mcadelesi deildir;
sadece ehre birlik ilkesini vermekle, ehri topluluk arkhe'sinde0
-hareket noktasnda veya temelinde- .temellendirmekle alacak
isel ihtilaf deildir. O, tam da arkhe'nin imkanszldr. Bela
sadece zenginler ile yoksullar arasndaki mcadele olsayd, bunu
savuturmak ok kolay olurdu. Problemin zm olduka hzl
bir ekilde hemencecik bulunurdu. Bu durumda yapacanz tek
1 0. Plato, Cratylus, 4 1 7 d/e.
* Yun. analogia: oran, orant -n.
Yun. arkhe: ana ilke, ilk ilke, kk, temel dayanak-n.
0

33

Uyumazlk

ey, herbir kimseye pastadan eit bir pay vermekle, ihtilafn


nedenini baka deyile servet eitsizliini ortadan kaldrmaktr.
Sknt daha derinlere iner. Nasl ki halk gerekte halk deil de fiilen
yoksullar ise, ayn ekilde yoksullarn kendileri de gerekte yok
sul deillerdir. Halk, sadece bir sfat yokluu hkmdarldr, ii
bo zgrlk adn, mlk olmayan mlkiyeti, liyakati ekimeye
tayan ilk ayrkln etkililiidir. Halk, bizzat, gerekte kendile
rine zg olmayan kendilerine zg eyin ve gerekte ortak olma
yan ortaklaann nceden arpk urpuk kenetleniidir. Halk ba
site kendi sfatyla politikann yapsal yanl (tort / wrong) veya
yamuluudur (torsion / twist). Yoksullar cephesi, bir hibir paya
sahip olmayanlar parasnn kuruluu olarak politikann kendisin
den baka hibir eyi cisimletirmez. M. . Beinci yzyl Atina'
sndan bizim bugnk ynetimlerimize dek, zenginler cephesinin
hep syledii tek bir ey var ve bu da en dakik haliyle politikann
olumsuzlan olan bir ey: hibir paya sahip olmayanlar diye bir
para yok.
Bu temel nerme, elbette ki, ahlaklarn ve zihniyetlerin evri
mi diye bilinen eye gre farkl yollarda eilip bklebilir. On
dokuzuncu yzyln "liberaller"i arasnda varln koruyan
Kadimlerin o eski teklifsiz tonu iinde yle geer: yalnzca reis"
ler ve yerliler, doutan soylular ve soyu sopu olmayanlar, se
kinler ve srler, uzmanlar ve cahiller var. ada nezaket dilin
de, nerme farkl bir ekilde dile getirilir: yalnzca toplumun par
alar var -toplumsal ounluklar ve aznlklar, sosyo-profesyonel
kategoriler, kar gruplar, cemaatler vb. Yalnzca paydalara dn
trlmek zorunda olan paralar var. Fakat eitsizlii olumlayc kat
eylem biimlerinde olduu gibi, szlemeye dayal toplum ve
karlkl mzakereye dayal ynetim denen polis biimleri altnda
da temel nerme ayn kalr: hibir paya sahip olmayanlar diye bir
para yok. Yalnzca taraf paralar var. Baka deyile, politika diye
birey yok, olmasna gerek de yok. Yoksullarn ve zenginlerin sava
ayn zamanda tam da politikann varoluu zerine bir sava. Yok
sullarn halk, halkn da topluluk sayl konusundaki ekime,
34

Politikann Balangc

politikay ortaya kartan, politikann varoluu hakkndaki bir


ekimedir. Polil<:a, daima yalnzca ekimeci olabilecek-bir ka
munun etkinlik alandr, yalnzca taraflar olan paralar ile toplam
asta btne eit olmayan vasflar veya liyakatler arasndaki ili
kidir.
1
Bu, derro_krsi olgularnn felsefeyi enine boyuna dnmeye
davet ettii ilk politika skandaldr. Felsefi tasarnn ekirdei,
Platon'da zetlendii ekliyle, ritmetik dzenin, fani iyilerin ve
insani talihsizliklerin deitokuunu dzenleyen daha fazlann
veya daha azn dzeninin yerine, _gek iyiyi,. herhangi bir
.
kimsenin zararna olmakszn hemen herbir kiinin yararna olan
ortak iyiyi dzenleyen tanrsal geometrik oran dzenini geir-..
mektir. Bu ama iin bir bilim, matematik bilimi model oluura
caktr: kendi kesinliini ortak lden kamasndan treten bir say
sayma dzeni modeli. yinin yolu, dkkan sahiplerinin . ve
alaverecilerin aritmetiinin yerine . bir ortak-llemezlik
matematiinin geirilmesinde yatar. Tek aksaklk, daha fazlann
ya da daha azn yaln dzeninin zgl bir dzenle, zgl bir oranla
yer deitirmi bir halde askda brakld en az bir alann var
olduudur. Bu alan politika diye adlandrlr. Politika, sradan '
lmden kap giden bir byklk olgusu sayesinde, hibir paya
sahip olmayanlarn hi ve hep olan bu paras sayesinde varolur. Bu
paradoksal byklk, pazar llerine takl fii zaten ekip
karm, "ak" durdurmu, aritmetiin toplumsal beden zerin
deki etkilerini askya almtr. Felsefe, yzeyler, oylumlar ve yldz
lar biliminde olduu gibi, ehirde ve ruhta, da aritmetik eitliin
yerine geometrik eitlii geirmeye abalar. Fakat Atina'llarn ii
bo zgrlnn felsefeye sunduu ey, bir baka trden eitlik
etkisi, herhangi bir tr geometri kurmakszn yaln aritmetii askya
alan bir eitlik etkisidir. Bu eitlik, basite, herhangi birinin baka
herhangi biriyle eitliidir: baka deyile, son tahlilde, ark/e'nin
yokluudur, herhangi bir toplumsal dzenin bsbtn olumsal
ldr. Gorgias'n yazar, bu zel eitliin oligarklarn aritmetik eit
liinden, baka deyile arzu eitsizliinden te birey olmadnn
35

Uyumazlk

kantlan ierisine tm fkesini boaltr; bu hadsiz hududsuz


itihadr ki, i ruhlar sonu gelmezcesine acnn elik ettii bir k
sr haz dngs ierisinde ve rejimleri de oligarilerin, demokrasi
lerin ve tiranlklarn ksr dngs ierisinde dndrp durur. Halk
cephesinin nderlerinin Atina halkna bahettikleri "eitlik", halka
daima daha fazlas iin sonu gelmez bir doymak bilmezlikten faz
lasn vermez: daima daha fazla liman ve gemi, daha fazla ticaret ve
smrge, daha fazla cephane ve istihkam. Fakat Platon problemin
daha derinlerde yattn ok iyi bilir. Problem, gemilere ve istih
kamlara duyulan bu doymak bilmez alk deildir. roblem, halk
meclisinde, srf ayakkab yapan ya da srf demircilikle uraan
erhangi birinin ayaa kalkp, gemilerde dmenin nasl kulla
nlac_a ve istihkamlarn nasl ina edilecei ve daha da nemlisi
bunlar ortak iyi iin kullanmann adil olan . ya da olmayan yolu
konusunda sz sylemesidir. Problem, daima dahafazlas deil, fakat
kim olursa olsun herhangi biri 'dir, herhangi bir hiyerarinin dayana
olan nihai anari'nin birdenbire aakdr. Sokrates'i Prota
goras'la ya da Kallikles'le kaptran doa m adet mi ekimesi, ,
skandal iman tazeleyici bir ekilde sunma yolu olarak kalr. Po
litikann temeli, aslnda doadan ok adetle ilgili bir sorun deildir:
bu temel, temelin yokluudur, herhangi bir toplumsal dzenin
bsbtn olumsalldr. Politika, basite, hibir toplumsal dzen
doaya dayanmad, insani toplumu hibir tanrsal yasa dzen
lemedii iin varolur. Devlet Adam 'ndaki byk mitte Platon'un
kendisinin verdii ders budur. Kronos anda ve oban krallar gibi
bo hayallerde modeller aramak anlamszdr. Yanln dourduu
balant-kopukluu Kronos a ile bizim kendi zamanmz ara
snda zaten daha nceden olup bitmitir. Bir kimse her ne zaman bir
ehrin oranlarnn ilkelerinin saptanmas hakknda dnse, bu,
demokrasinin o yoldan zaten daha nce getiini gsterir. Bizim
dnyamz "tersine doru" dner ve politikay hastalklarndan sa
altmak isteyen herhangi bir kimsenin elinde yalnzca tek bir
zm vardr: toplulua bir arkhe salamak iin bir tr toplumsal doa
uyduran yalan.
36

Politikann Balangc

Politika, oban krallarn, cengaverlerin ya da mlkiyet _sa


hiplerinin doal dzeni, herhangi bir toplumsal dzenin yaslan
d nihai eitlii ortaya kartveren ve gerek klan bir zgrlk
yoluyla kesintiye_ uratld iin ve kesintiye uratld zaman
ortaya kar. Yararl-olanla ve zararl-olanla ilgili logos'tan nce,
1
dzene sokan (emreden] ve dzene sokma (emretme] hakkn
baheden logos vardr. Fakat bu ilk logos, ilksel bir elikiyle
lekelenmitir. Toplumda dzen vardr, nk baz insanlar emreder
ve baka bazlar da itaat eder, fakat bir dzene (emre] itaat etmek
iin en az iki ey gereklidir: dzeni (emri] anlamak zorundasnz ve
ona itaat etmek zorunda olduunuzu anlamak zorundasnz. Ve
bunu yapmak iin de, zaten daha nceden, sizi dzene sokmakta
(size emretmekte] olan kiinin eiti olmak zorundasnz. Herhangi
bir doal dzeni kemirip andran da ite bu eitliktir. Hi
kukusuz alttakiler zamann yzde 99'unda itaat ederler; geri
kalannda ise, toplumsal dzen bu ekilde nihai olumsallna
indirgenir. Son tahlilde, eitsizlik ancak eitlik sayesinde mm
kndr. Bu da, politikann daima olmad fiilen ok az ya da
nadiren olduu anlamna gelir. Adet olduu zre politik tarih ya da
politik bilim ad altnda biraraya ylan ey, aslnda, ou zaman
sulta uygulaymn, tanrsallk zangolunu, ordularn komuta
sn ve karlarn ekip evrilmesini srdrmekle ilgili baka
mekanizmalardan kaynaklanr. Bu mekanizmalar onlara btny
le yabanc olan, ama yine de kendisi olmakszn onlardan hibirinin
nihai olarak i gremeyecekleri bir nvarsaymn etkisiyle
yrdkleri yollarda durdurulduklar zaman ancak politika ortaya
kar: herhangi birinin ve herkesin eitlii nvarsaym ya da
herhangi bir dzenin bsbtn olumsallnn paradoksal etki
lilii.
Politikann bu nihai srr, bir "Modern" tarafndan, onu kendi
davasnn amalar iin "herkesin herkese kar sava" adyla yeni
den vaftiz etme riskini gze alan T homas Hobbes tarafndan aa
vuruldu. "Kadimler" tam da bu eitlii adlandrmaktan kanr
larken bu eitliin kapanna kstrlrlar, nk onlar iin zgrlk
37

Uyumazlk

en zgl kartla, klelikle bantl olarak tanmlanyordu. Kle,


logos yeterliine sahip olmakszn bir logos'u idrak etme yeterliine
sahip olan biridir. O, Aristoteles'in en dakik ekilde anlama deil
farkndalk yoluyla dilsel toplulua katlmak olarak tanmlad,
hayvanlktan insanla zgl geitir: kle, ona sahip olacak (heksis)
kadar deil de onu idrak edecek (aisthesis) kadar akldan (logos) pay
alan biridir.1 1 O halde, halktan adamn zgrlnn olumsal
doall ve kleliin doall, eitliin nihai oiumsallna geri
gndermeksizin ayrdedilebilir. Bu ayn zamanda unu da demeye
gelir ki, byle bir eitlik, politika gibi bireyle hi ilikisi olmayan
birey olarak koyulabilir. Platon'un Menon'un klesine karekk
kuraln buldurtmakla zaten yapt tantlamadr bu. nemsiz bir
klenin 'geometrik dzeni aritmetik dzenden ayran bir ilemi
Sokrates kadar baaryla yapabilmesi, ayn zekay paylaabilmesi,
Platon iin toplulua dahil olmann herhangi bir biimini tanm
lamaz.
"Klasikler", dnp dolap, logos'un kkensel eitliine onu
adlandrmakszn geri dnerler. Ama yine de onlarn tanmladklar ,
ey, toplum szlemesiyle ve doa durumundaki yaamla ilgilenen
modern teorisyenler iin kavranlamaz kalan bir tarzda, bir ol
mayan bu ilkenin, hibir eye sahip olmayan halkn "zgrl"
olarak etkide bulunduunda yaratt yamulmadr. Politika,
eitliki olumsallk doal ast st dzenini halkn "zgrl" olarak
kesintiye urattnda, bu balant-kopukluu zgl bir mekanizma
meydana getirdiinde ortaya kar: toplumun "hakiki" paralar
olmayan paralara bln; bir parann, onun kendisinin
olmayan bir "mlkiyet" ve bir ekime topluluu olan bir "kamu"
adna btne eit olarak kuruluu. Bu, nihai olarak, yararl-olan ile
adil-olan arasna skveren ve birinin tekinden herhangi bir
karsann kurald brakan yanltr (tort/wrong). Politikann
kuruluu, snf mcadelesinin kuruluuna zdetir. Snf mca
delesi, politikann gizli motoru ya da grnlerin gerisinde sakl
hakikat deildir. Bizzat politikann kendisidir, zaten daima yerli
1 l.
38

Aristotle, Politics, 1, 1254 b 24-25, s. 69.

Politikann Balangc

yerinde olup, topluluu kendi arkhe'sinde temellendirmeye a


lan herkesin karsna kt ekliyle politikadr. Bu, politikann,
toplumsal gruplar deiik karlar zerine savaa girdikleri iin
varolduunu sylemek deildir. Politikann ortaya kmasna
neden olan yamulma veya bklme ayn zamanda herbir snf
kendisinden farkl olarak kuran eydir de. Proletarya bir snftan .
ok tm snflarn zldr; Marx'n syleyecek olduu gibi,
onun evrenselliini oluturan ite budur. Bu iddia, tm genellii
ierisinde anlalmaldr. Politika, gerekte snflar olmayan snflar
arasnda bir ekimenin kuruluudur. "Hakiki" snflar toplumun
gerek paralardr, ilevlere karlk gelen kategorilerdir ya da by
le olmalar gerekir. T m toplumla zdeleen Atina demos'unda ya
da kendisini toplulua kkten itiraz olarak ilan eden Marxist
proletaryada durum byle deildir. Onlarn her ikisi de, tm snf
larn balantsn kopartan ve politikay ortaya kartan, herhangi
biri ile herkes arasnda eitlik adnn ta kendisini, toplumun bir
paras adna biraraya kenetler. Politikann evrensellii, topluluun
z yaps olarak ihtilafn (differend / differend) evrensellii olduu
kadar, herbir tarafn kendisinden farkllnn (difference / differ
ence) evrenselliidir de. Politikann kurduu yanl birincil olarak
snflar arasndaki blnme deildir; herbir snfn kendisinden
farklldr ve bu, toplumsal bedenin tam da dilim dilim dora
nna, karm yasasn, kim olursa olsun herhangi birinin ne
olursa olsun herhangi bir ii yapmas yaasn sonradan dayatr.
Platon'un bunun iin kulland bir sz vardr: polupragmosune,*
kendisini her ne olursa olsun herhangi bir ilevi yerine getirir
gren herhangi birinin haddini "oka" amas, haddinin "faz
lasyla tesine" gemesi olgusu. Gorgias demokratik eitliin tam da
tiranln eitsizlii olduunun bitip tkenmez bir ekilde tant
lyorsa, Devlet de, devlet ilevlerinin herhangi bir dzenli pay
lamn harabedebilecek ve farkl snflarn kendilerine zg
* Yun. polupragmosune: igzarlk, haddi olmayan ilere burnunu sokma, bilir bilmez
her ie karma, stne farz olmayan ilere bulama vb. -n.
39

Uyumazlk
karakteri yitirmelerine neden olabilecek bu polupragmosune'nin,
bu etkinlikleri kartrmann kaynann izini sonu gelmezcesine
srp durur. Devlet'in IV. Kitab, adaleti hakiki adaleti, erilii /
yanl dlayan adaleti tanmlad noktada, vakur bir ekilde bize
u uyarda bulunur ki, bu tr kartrma "devletimize en byk
zarar verir ve buna ktlerin en kts demeye batan sona
hakkmz var."12
Politika byk bir yanlla balar: aritmetik dzen ile geometrik
dzen arasnda halkn ii bo zgrlnn yaratt yark. Ortak
fayda, politik topluluu cephelemeden ya da karlarn biim
leniinden daha fazla temellendirmez. Politikay ortaya kartan .
yanl onarm gerektiren bir atlak deildir. Konuan bedenlerin
dalmnn yreine ortak-llemez bireyin sokulmasdr. Bu
ortak-llemez-olan, yalnzca karlar ve zararlar eitliini ykp yok
etmekle kalmaz; ayn zamanda kosmos'un oranna gre dzene
sokulmu ve topluluk arkhe'sine dayal ehir tasarsn da nceden
yerle bir eder.

12. Plato, The Republic, IV, 434, trans. Sir Desmond Lee (London: Penguin Classics,
1987), s. 146.
40

'

Yanl : politika

ve

polis

Politik hayvann amalarnn mantkl (logique / logical) hay


vann zglklerinden grkemli karsan, bir yrtn zerine
yamanr. Politik bedeni toplumsal bedenin gerek paralar
olmayan topluluk paralar arasndaki atk olarak tek bana
kuran yanln ortak-llemezlii, yararl-olan ile adil-olan
arasnda yatar. Fakat sras geldiinde, yararl-olan ile adil-olan
arasndaki sahte sreklilik, kendilerine logos bahedilmi insan
varlklar ile yalnzca ses (phne) organnn kullanmna tutsak
edilmi hayvanlar arasnda herhangi bir kesin kartlk delilinin
sahteliine iaret eder. Aristoteles'in bize sylediine gre, ses,
snrl bir ama iin tasarlanm bir organdr. Ses, genelde, hay
vanlarn haz ya da ac duyumlarn belirtmelerine veya gster
melerine (semainein) yarar. Haz ve ac, insan varlklarna ve politik
bedene bir kar ve zarar duyusu tahsis eden datmn ve bylelikle de
adil-olann ve olmayann kamuya yaylnn dnda varolur.
Fakat sesin sradan ilevlerini ve konumann ayrcalklarn bu
kadar ak bir ekilde datrken, Aristoteles, hocas Platon'un o
"byk ve gl hayvan"a, halka ynelttii fkeli sulamalar
elbette ki unutmamtr. Devlet'in VI. Kitab, bu byk ve gl
hayvann, onu vg dolu bir alk tufanyla yattran ve yergi dolu
bir yuhalama velvelesiyle kzdran szlere tepki veriini bize ser
gilemekten gerekten haz alr. Kendilerini onun alnn duvarlar
iinde gsteren, onun bakmn stlenmi hayvan terbiyecilerinin
"bilim"i, tamamen, byk hayvan hangi ses efektlerinin kzdrp
hrlattn ve hangilerinin yattrp uysallatrdn bilmekten
ibarettir. Nasl ki demos toplulua liyakati gasbediyorsa, ayn e43

Uyumazlk
'

kilde demokrasi de, zahiri haz ve ac duygularn yalnzca dlatrmakla kalmayp ayn zamanda besleyip oaltan sesin, adil-olann
tannmasna izin veren ve bu farkndal topluluk oran erevesinde dzenleyen logos'un ayrcalklarn gasbettii rejimdir -yaam
tarzdr. Byk ve gl hayvan metaforu, basit bir metafor deil
dir: o, logos'u ve logos'un topluluk paralarnn analogia's olarak
politik gerekleimini skntya sokan o vasfsz konuan varlklar,
hayvanlar olarak kat bir ekilde geri pskrtmeye hizmet eder. ,
Bu yzden, mantkl (logique / logical) hayvanlar ile ses kartan
hayvanlar arasndaki basit kartlk, hibir ekilde, politikann o
zamanlar yasland verili durum deildir. Tam tersine, o, tam da
politikay kuran ekimenin bahs-i mtereklerfo den (enjeu / stakes)
'
biridir. Politikann yreinde, vasfsz olan konuan varln ye
terlii ile politik yeterlik arasndaki ilikiye dair, asla bu sfatla
ele alnmam bir ifte yanl, bir temel atma yatar. Platon iin,
kendini halk diye adlandran anonim konuan varlklar srs,
topluluk ierisindeki bedenlerin herhangi bir dzenli datm
na zarar (tart / wrong) verir. Fakat dier taraftan, "halk", toplumsal
dzeni, konuan varlklar ounluunun sessizlik gecesine ya da
haz veya ac ifade eden seslerin hayvani uultusuna mahkum
ediliiyle sembolize etmeyi salayan hatrlanmayacak kadar uzak
gemie ait ve daim sregelen yanln addr, znelleme biimi
dir. nk hibir ad san olmayan halk oligarklara bamllk

ilikisine sokan borlardan nce, bedenlerin iki kategoriye b


lnm sembolik datm vardr: grlenler ve grlmeyenler, bir
logos'a -hatrlanr bir konumaya, tutulacak bir hesaba, korunacak
bir sayma- sahip olanlar ve hibir logos'a sahip olmayanlar, ger
ekten konuanlar ve haz ve ac ifade etmek iin sesleriyle sadece
eklemli ve anlalr sesi taklit edenler. Politika, logos asla basite
konuma olmad, daima koparlamaz bir ekilde bu konumann
rn olan saym olduu iin varolur: bir ses karmann adil olan
eyi dile getirebilecek konuma olarak anlalmasn, buna karlk
bir baka ses karmann ise sadece haz ya da ac, rza ya da isyan
alameti olan bir uultu olarak alglanmasn salayan saym.
44

Yanl:politika ve polis
Ondokuzuncu yzylda yaayan bir Fransz dnrnn,
Roma pleblrinin Aventinus Tepesi'ne ekilip birlikten ayrllar
hakknda Li.vius tarafndan anlatlan yky yeniden kaleme
alrken bize anlatt ey budur. Pierre-Simon Ballanche, 1 829'dan
itibaren, Revue de Paris'te, "Formule generale de l'histoire. de tous
les peuples appliquee a l'histoire du peuple romain" (Tm halklarn
tarihinin Roma halknn tarihine uygulanm genel forml)
bal altnda bir dizi makale yaynlad. Ballanche, kendine zg
bir tarzda, "Kadimler"in politikas ile "Modernler"in politikas
arasndaki balanty buradan hareketle kurar. Livius'un yks,
Volsk'larla savan sonunu, pleblerin Aventinus Tepesi'ne geri eki
lilerini, Menenius Agrippa'nn eliliini, onun anlatt [bedeni
toplumsal btnn bir metaforu olarak alan, bedenin organlarnn
isyanyla ilgili] nl meseli, ve pleblerin birlik saflarna geri d
nlerini birbirine balayp birletirir. Ballanche, Latin tarihiye,
bu olay bir isyandan, yoksulluun ve aln neden olduu ve her
trl anlamdan yoksun bir kuvvet gsterisini tetikleyen bir ayak
lanmadan baka birey olarak dnemedii iin kr. Livius,
Menenius Agrippa'nn meselini gerek balam -bizzat konuma
konusu zerine bir az dala balam- ierisine yerletiremedii
_ iin atmaya anlam veremez. Ballanche, tarihi-meselinin mer
kezine senatrlerin tartmalarn ve pleblerin konuma edimlerini
yerletirmekle, atmann bir yeniden sahneleniini canlandrr; ve
burada sz konusu btn sorun, pleblerin ve patrisyenlerin her
hangi bir meseleyi tartabilecekleri ortak bir sahnenin varolup ol
madn bulup ortaya karmay gerektirir.
Uzlamaz patrisyenlerin pozisyonu apaktr: pleblerin konu
mamalar gibi yaln bir sebepten tr pleblerle tartmaya mahal
yoktur. Plebler konumazlar, nk onlar -ehir iinde tutulan
sembolik kayttan yoksun olma anlamnda- logos'tan yoksun, ad
san olmayan varlklardr. Plebler, gelecek nesillere bizzat yaamn
kendisi dnda hibir kalt brakmadan geip giden, reme ilevine
indirgenmi tamamen bireysel bir hayat yaarlar. Her kim ki ad
szdr, konuamaz. Konsl Menenius, mantksal olarak pleblerin
'

'

45

Uyumazlk
azlarndan kabilecek tek ey uultuyken, onlardan szlerin d
klmekte olduunu tahayyl etmekle lmcl bir hataya d
mtr.
"Onlar tpk bizim gibi konutular, Menenius'a liif anlatmaya cret
ettiler! Menenius'un azn kapatan, gzlerini kamatran, kulak
larn nlatan bir tanr myd?. . . Yalnzca gelip geici bir konuma
yaptklar, bir zeka ifadesi deil de uup giden bir ses, bir tr br
me, bir ihtiya alameti olan bir konuma yaptklar yantn nasl
oldu da veremedi. Onlar ncesiz-sonrasz szden yoksundular, bu
gemite byleydi ve gelecekte de byle olacak." 1 3

Ballanche'n Appius Claudius'a atfettii b u sylev, az dalann


erevesini mkemmel bir ekilde sergiler. Ad san olanlarn dili ile
adsz ':arlklarn brmesi arasnda bir dilsel deitoku konumu
kurulabilmesi, tartma kurallar ya da tartma kodu koyulabilmesi
mmkn olamaz. Bu hkm, basite hakim olanlarn dediim de
dikiliini veya ideolojik krln yanstmaz; onlarn tahakk
mn rgtleyen, bizzat o tahakkmn kendisi olan duyarlk
dzenini de kat bir ekilde ifadeeder. Pleblerin konutuklarn iit
tiini tahayyl eden eli Menenius, bir snf haini olmadan nce,
duyarlk yanlsamasnn bir kurbandr. Patrisyen tahakkm yap
landran dzen, logos'tan yoksun olan varlklar tarafndan sze
dklebilir hibir logos, adsz varlklar, saylr veya say/gn olmayan
varlklar tarafndan dile getirilebilir hibir konuma tanmaz.
Bununla karlatklarnda, Aventinus'ta toplanan plebler ne
yaparlar? Skyth klelerin yaptklar gibi tahkim edilmi bir kamp
kurmazlar. -Skyth kleler iin dnlemez olacak birey yaparlar:
kendilerini teki savalara eit savalar olarak deil de, onlara bu
zellikleri men edenlerle ayn zellikleri paylaan konuan varlklar
olarak tekilatlandrmak suretiyle, bir baka dzen, duyulur-olann
bir baka paylatrmn kurarlar. Bylelikle, patrisyenlerinkini
taklit eden bir dizi konuma edimi gerekletirirler: lanetlemelerde
13. Pierre-Simon Ballanche, "Formule generale de l'histoire de tous !es peuples
appliquee a l'histoire du peuple romain", Revue de Paris, September, 1 829, s. 94.
,

46

Yanl:politika ve polis
ve ululamalarda bulunurlar; aralarndan birini gidip kendi kahin
lerine danmas iin delege seerler; onlar yeniden kutsayp a'd!andrarak kendilerine temsilciler atarlar. Bir cmleyle, kendilerine tpk ad san olan varlklar gibi davranrlar. Bu snr ihlali saye
sinde, tpk konuan varlklar gibi, kendilerinin de basite ihtiya,
ac veya fke deil, zeka ifade eden konuma yetisiyle donatldk
larn grrler. Ballanche'n bize anlatt ekliyle, onlar "ge bir
ad" yazarlar: konuan varlklar topluluunun sembolik dzeni iin
de, Roma ehrinde henz herhangi bir etkili gce sahip olmayan bir
topluluk iinde bir yer.
yk bize bu ekilde iki sahne sunar ve onlar arasnda -elbette ki
yalnzca tek bir ynde- kouturup duran iki gzlemci ve eli gs
terir. Bunlar, varolmayan (inexistante / nonexistent) bir hakkn bu sah
neleniinde olup bitenleri grmeye ve iitmeye balam allmadk
patrisyenlerdir. Ve onlar bu inanlmaz fenomeni gzlemlerler:
plebler ehrin dzenini fiilen inemilerdir. Kendilerine adlar
vermilerdir. Bedenlerinin yaamn szlere ve sz kullanmna
balayan bir dizi konuma edimi gerekletirmilerdir. Ksaca,
Ballanche'n terimleriyle, "lmller" halinden "insanlar" haline
dnmler, yani szler araclyla ortak bir kadere balanm
varlklar olmulardr. Pekala szler verebilen ve szlemeler d
zenleyebilen varlklar haline gelmilerdir. Sonu udur: Menenius
meselini anlatrken? plebler nezaketle dinlerler ve ona teekkr
ederler, ama ancak byle yaparak tr ki daha sonra ondan bir ant
lama talep edebilirler. Menenius barp arabilir ve byle bir
eyin imkansz olduunu syleyebilir; ne yazk ki, Ballanche'n bize
anlattna gre, Menenius'un meseli tek bir gnde "btn bir
devrin rn am"t. Dur mu formle etmek kolaydr: plebler,
Menenius'un meselini -hayati patrisyen ilke ile bu ilkeyi hayata
geiren pleb yeler arasndaki zorunlu eitsizlik savunusunu
anlayabildikleri andan itibaren, zaten tam da zorunlu ola:ak eitler
idiler. Mesel, duyulur-olann eitliki olmayan bir paylatrmn
ierir. Bu paylatrm anlamak iin zorunlu olan duyu, ilkini silip
spren eitliki bir paylatrm ngerektirir, fakat ancak zgl bir

47

Uyumazlk
esinlenme sahnesinin kurulumu bu eitlie herhangi bir etkililik
kazandrabilir. Logos ile kendisi arasndaki mesafeyi ancak byle bir
mekanizma lebilir ve bu lm pleblerin tpk patrisyenler gibi
konumakta olduklar ve patrisyenlerin tahakkmnn herhangi
bir toplumsal dzenin katksz olumsallndan baka hibir temele
sahip olmad bir duyarlk uzam rgtlemede ancak byle bir
mekanizma etkili klabilir.
Ballanche'n yksndeki Roma Senatosu, bilge yal adamlar
dan kurulu gizli bir meclisle canlandrlr. Onlar, bir devir kapan
dnda, beenin ya da beenmeyin, o devrin kapandn bilirler
ve plebler konuma yetisine sahip yaratklar haline geldiklerine
gre, geriye onlarla konumaktan baka hibir kar yol kalmad
sonuca varrlar. Varlan bu sonu, Ballanche'n Vico'dan trettii fel
sefeyle uyuur: bir konuma andan bir dierine gei bastr
labilecek bir isyan meselesi deildir: o, kendine zg alametlerle
tannabilecek ve karsna kp savamann hibir anlam ifade et
medii bir tr ilerletici esinlenme sorunudur.
Bununla birlikte, burada bizim iih nemli olan, bu belirlenimli
felsefeden ok, sz konusu meselin, politik sahneyi kuran, logos ay
rcal ile davalama oyunu arasndaki ilikiye geri dnme tarzdr.
Davalama (litige / litigation), karlarn ve u ya da bu paya liya
katlerin lmnden nce, taraflarn taraflar olarak varoluuyla ve
taraflar taraflar olarak kuran bir ilikinin varoluuyla ilgilidir.
Logos 'un konuma ve say[l]ma olarak ikili anlam, bu atmann
sahnelendii uzamdr. Aventinus meseli, insani logos'un politik
ilevi ve onun grne kard yanln gsterimi hakknda Aris
toteles'in verdii yargy yeniden formle etmemize izin verir.
Politikann varolmasna neden olan konuma, tam da konuma ile
onun sayl arasndaki boluu len konumann aynsdr. Ve bu
konumada kendini gsteren aisthesis, tam da aisthesis'in kuruluu
konusundaki az daladr; duyulur-olann, bedenlerin kendilerini
topluluk ierisinde bulmalarn salayan bu paylatrm konu
sundaki az daladr. Bu paylatrm, burada terimin ikili anla
mnda anlalmaldr: topluluk olarak ve ayrlma olarak. Duyulur48

Yanl:politika ve polis
olann paylatrmn tanmlayan, ite bunlar arasndaki ilikidir
ve bu iliki meselin "ikili anlam"nda (double sens / double sense) o
yun halindedir: meselin ierdii anlam (sens / sense) ve meseli anla
mak iin gerekli duyu (sens / sense). Pleblerin konuabileceklerini
sezmek, taraflar "arasnda" bir eylerin var olduunu sezmektir. Pat
risyenler iin, taraflar diye birey var olmadndan tr hibir
politik sahne yoktur. Taraflar yoktur, nk plebler, hibir logos'a
sahip olmamakla, var deillerdir. "Sizin bahtszlnz var olma
mak" 14 der bir patrisyen pleblere, "ve bu bahtszlktan kalamaz."
Aristoteles'in tanm ya da Platon'un polemikleri tarafndan bulank
bir ekilde belirtilen, fakat te yandan politik topluluun alveri,
szleme ve iletiim anlaylarnn tm tarafndan dpedz gl
gede braklan can alc nokta budur. Politika, ncelikle, ortak bir
sahnenin varolUU zerine ve o sahl).ede hazr bulunanlarn varoluu
ve stats zerine atmadr. Saptanmas zorunlu ilk ey udur:
sahne, sahneyi gremeyen ve sahnenin varolmamas gibi salam bir
sebepten tr sahneyi gremeyen bir muhatabn (interlocuteur /
interlocutor) kullanm iin varolur. Taraflar, adlandrdklar ve ie
risinde taraflar olarak sayldklar atmadan nce var deillerdir.
Yanln "tartlmas", kurucu ortaklar arasnda bir alveri de
ildir hatta iddete dayal bir alveri bile deildir. Bu tartma,
bizzat konuma konumunun' kendisiyle ve konumann ktrleriyle
ilgilidir. Politika, insanlar konuma ayrcal sayesinde karlarn
kamuya yaydklar iin var deildir. Politika, konuan varlklar
olarak saylma hakkna sahip olmayanlar, bir yanl kamuya yay
makla bir topluluk oluturup, kendilerini bir ekilde saydrdklar
iin varolur ve bu yanl tam da bu cephelemeden, tek bir dnya
iinde iki dnya elikisinden daha te birey deildir: onlarn var
olduklar dnya ile var olmadklar dnya, onlar ile nlar konuan
varlklar olarak tanmayanlar "arasnda" bireylerin bulunduu
dnya ile hibir eyin bulunmad dnya.
Atina'l zgrlnn olumsal, yapnt doas ve "Pleblerin Bir
likten Ayrl"nn srad doas, bu ekilde, Skythia kle savann
14. Ballanche, "Formule generale,'' s. 75.
49

Uyumazlk
hem dikkat ektii hem de skalad temel bir atma sahneler
ler. Bu atma, insani birarada-oluun iki tarzn, duyulur-olann
paylatrmnn ilke bakmndan kart ama yine de imkansz oran
saymlarnda ve keza atmann cebrinde birbirine smsk balan
m iki tipini ayrr. Bedenleri, "zglkler"ine / "mlkiyetler"ine
gre, adlarna ya da addan yoksun olularna gre, azlarndan
kan seslerin "mantksal" ya da "sessel" doasna gre yerlerine ve
rollerine yerletiren bir birarada-olu tarz vardr. Bu tr birarada
oluun ilkesi yalndr: o, herbir kimseye, o kimsenin olduu eyin
apaklna uygun den pay verir. Var olma tarzlar, yapp etme
tarzlar ve syleyi ya da sylemeyi tarzlar tam da herbir kiinin
hissesine deni yanstr. Skyth'ler, kendilerinden yerine getir
melerini talep ettikleri grevi gerekletirmek iin yalnzca ellerine
ihtiya duyanlarn gzlerini oymakla, en ilkel rnei sunarlar.
Konuabilmesi imkansz olanlarn konumasn anlayamayan Pat
risyenler klasik rnei verirler. Ayrmsizlam bir dnyann ve
herbir ya diliminin ya da herbir sosyo-profesyonel ategorinin u
ya da bu bakann "politik gelecek"i hakknda hangi kanaatte oldu
unun tam bir saymnn sonsuz seyirliini gece gndz herbiri
mize sunan haberleme ve kamuoyu yoklamas "politika"s, pekala
ayn eyin rnek bir modern biimi olabilirdi. Bir yanda, basite
taraflarn paylarn sayan, bedenleri grlrlk-lerinin ya da grl
mezliklerinin uzam ierisinde datan ve herbirine zg var ol
ma, yapp etme ve syleme tarzlarn hizaya sokan mantk vardr.
Bir de teki mantk vardr: kim olursa olsun konuan herhangi bir
varln . ne aritmetik ne de geometrik olan eitliinin srf olurn
salln gerekletirme olgusu sayesinde bu ahengi bozan man
tk.
Bu yzden, adil-olanlar ve lmaynlar topluluunun kim olursa
olsun konuan herhangi bir varln yeterliinden karsan ko
nusunda bir ekime reten ilk atmada, insani birarada-oluun
bu iki mantnn ayrdedilmesi zorunludur. Bunlar genelde poli
tikayla kartrlrlar, oysa ki politik etkinlik bunlarn paylatr
mn gerekletiren etkinlikten baka birey deildir. Ortaklaa50 .

Yanl:politika ve polis
lklarn kmelenmesini!} ve rzasnn iler klnmasn, glerin
rgtlenmesinin, yerlerin ve ilevlerin datmnn ve bu datm
merulatrma sistemlerinin gerekletirilmesini salayan prose
drler kmesine genellikle politika ad verilir. Bense, bu datma
ve merulatrma sistemine baka bir ad vermeyi neriyorum. Onu
polis (police) diye adlandrmay neriyorum.
Bu terim kukusuz bir takm problemler ortaya koyar. Polis sz
c, normalde, gndelik dildeki polis tekilat veya polis memuru
olarak bilinen eyi, asayi ve kolluk kuvvetlerinin cop darbelerini ve
gizli polisin sorgularn artrr. Fakat bu dar tanmn olumsal
olduu yargs verilebilir. Michel Foucault, onyedinci ve onseki
zinci yzyl yazarlarnca betimlenen bir ynetim teknii olarak
polis'in ' (police) "insan"la ve insann "mutluluk"uyla ilgili hereyi
kapsadn gstermitir. s Gndelik dildeki polis tekilat, beden
lerin topluluk ierisinde datld o duyulur gereklii nizama
sokan daha genel bir dzenin sadece tikel bir biimidir. Gndelik
anlamda polis tekilatn, ona polis ilevlerinin btn kmesini
, ykleme noktasna varncaya dek iiren ey, belli devletlerde bu
dzenin gc deil, zayfldr. Bat toplumlarnn evrimi, a cont
rario*, polis memurunun tbb, huzur ve skuneti ve kltr bir
birine balayan bir toplumsal mekanizma ierisinde tek bir ge
olduunu aa vurur. Polis meinurunun yazgsna den, kamusal
asayi ve kolluk grevlisi kadar danman ve organizatr roln
oynamaktr ve hi kukusuz bizzat bu adn kendisi, bizim toplum
larmzn geleneksel olarak kmsenen ilevlerin hi deilse
imajn dzeltmeye almasn salayan zarifletirme srecine
yakasn kaptrm bir halde, bir gn deiecektir.
Bundan byle, isim vey.a sfat olarak polis (police) veya polisiye
(policier / policing) szcklerini ayn zamanda "yansz" olan ve aa
layc olmayan bu daha geni anlamda kullanacam. Bununla
birlikte, polis'i "devlet aygt" denen eyle zdeletirmiyorum.
15, Michel Foucault, "Omnes et singulatim: vers une Critique de la raison politique,"
Dits et Ecrits, vol. iV, s. 134-61.
* Lat. a contrario: tam tersine, buna kart olarak n.
51

Uyumazlk
Devlet aygt nosyonu, aslnda, devleti toplum hayatna kat d
zenini dayatan bir makine, bir "souk canavar" olarak resmeden,
Devlet ile toplum arasndaki bir kartlk nvarsaymyla sk sky
balantldr. Bu tasarm, zaten belli bir "politik felsefe"yi, yani po
litikann ve polis'in belli bir karmn nvarsayar. Bir polis rejimini
tanmlayan yerlerin ve ilevlerin datm, devlet ilevlerinin
katlndan kaynakland kadar, toplumsal ilikilerin varsaymsal
kendiliindenliinden de kaynaklanr. Polis, z itibaryla, bir
tarafn payri ya da paydan yoksunluunu tanmlayan, genellikle
rtk yasadr. Fakat bunu tanmlamak iin, ilkin, u ya da bu tarafn
ierisine oturtulduu duyulur-olann ekillenmesini tanmlamanz
zorunludur. Polis, bu yzden ilkin, yapp etme, var olma ve syleme
tarzlarnn paylatrmn tanmlayan bir bedenler dzenidir ve bu
bedenlerin belli bir yere ve greve ad yoluyla [veya ismen] atan
malarn gzetir; polis, belli bir etkinliin grlr olmasn, bir
dierinin grlr olmamasn gzeten, bu konumann sylem, u
konumann uultu olarak anlalmasna nezaret eden1 grlr
olann ve sylenir-olann bir dzenidir. rnein, geleneksel olarak
iyerini, iinin bir paya sahip olmasnn kat bir ekilde emeinin
karlnn denmesiyle tanmland, kamusal denen alana zg
grme ve syleme tarzlarnca dzenlenmemi bir zel alana
dntren ey, polis yasasdr. Polis, bedenleri "disiplin altna al
ma" olmaktan ok, bedenlerin grnn yneten bir kuraldr;
uralann ekillenmesini ve bu uralarn datld mekanlarn
zglklerinin / mlkiyetlerinin ekilenmesini yneten bir haki
miyettir.
imdi, politika terimini, polis'in kart olan son derece belirle
nimli bir etkinlie, yani o duyulur ekillenmeden kopan her ne var
sa ona tahsis etmeyi neriyorum: bylelikle taraflar ve paylar veya paylardan yoksunluk, tanm gerei o ekillenmede hibir yeri
olmayan bir nvarsaymla hibir paya sahip olmayanlar paras
nvarsaymyla tanmlanr. Bu kopu, taraflarn, paylarn ya da
paylardan yoksunluun tanmland uzam yeniden ekillendiren
bir eylemler dizisi ierisinde kendini gsterir. Politik etkinlik, bir
52

Yanl:politia ve polis
bedeni, ona tahsis edilmi yerden koparp uzaklatran veya bir
yerin akbetini deitiren her ne varsa odur. O, grlr hibir yeri
olmayan eyi grlr klar ve bir zamanlar yalnzca uultunun
bulunduu yerde bir sylemi iitilir klar; bir zamanlar yalnzca
uultu olarak iitilen eyi sylem olarak anlalr klar. "Sahip
olmadklar" bir konuma yetisini kullanan Ballanche'n pleb
lerinin etkinlii politik etkinlik olabilir. Yalnzca zel bireyler
arasndaki sonsuz sayda ilikilerin rn olan emek ilikilerinin
ortaklaa bir temelini tesis eden ondokuzuncu yzyl iilerinin
,
etkinlii politik etkinlik olabilir. Ya da yine, kent haberleme
yollarn tam anlamyla " kamusal alan"a dntren gstericilerin
ve barikatleri dolduran ynlarn etkinlii de byledir. Byk
gsteriler tarznda ya da baka trl olsun, politik etkinlik, daima,
temelde heterojen bir ij.stlenimi, bir hibir paya sahip olmayanlar
parasnn stlenimini, gnn sonunda, bizzat, dzenin katksz
olumsalln, konuan herhangi bir varln konuan baka her
hangi bir varlkla eitliini gzler nne seren bir stlenimi yerine
getirmekle polis dzeninin duyulur paylatrmlarn ykp yerle bir
eden bir ifade tarzdr. Politika, iki heterojen srecin karlap
buluack bir yeri ve bir yolu var olduunda ortaya kar. Bu sre
lerden ilki, tanmlamaya altmz anlamda polis srecidir. kin
cisi ise eitlik srecidir. imdilik, b u terimin, konuan herhangi bir
varlk ile konuan her varlk arasndaki eitlik varsaymyla ve bu
eitlii snama kaygsyla yrtlen pratiklerin ak ulu kmesi
'
anlamna geldiinde anlaalm.
Bu kartln formle edilmesi, bizi baka birka nokta ze
rinde durmaya zorlar ve belli sonulara varmay gerektirir. En bata,
bu ekilde tanmlanan polisiye dzen, ierisinde hereyin ayn g
rnd, hereyin ("tm ineklerin gri olduu gecede") edeer
olduu o puslu birrneklie dntrlemez. Skyth'lerin kle
lerinin gzlerini oyup karma pratii ve br uta hereyi so;,suz
bir ekilde yamaya kartan modern bilgilendirme ve haberleme
stratejilerinin pratikleri, her ikisi de polis prosedrnn biim
leridir. Ki bu, buradan hareketle bir rnein tekiyle ayn olduu
53

Uyumazlk
eklindeki nihilistik sonucu karsayabileceimizi sylemek deil
dir. Bizim konumumuz, Skyth klelerin konumuna her bakmdan
yelenir. Daha kt bir polis ve daha iyi bir polis vardr -sz al
mken, daha iyi olan polis, varsaylan doal toplum duzenine ya da
yasakoyucularn bilimine smsk bal kalan polis deil, fakat eit
liki mantka iletilen her yarma ve girme hareketiyle hemen her
seferinde "doal" mant sarslan polis'tir. Polis, her trl iyiyi te
min edebilir ve polis'in bir tr bir dier trne sonsuzca yelenir
olabilir. Bu, polis'in burada mnhasran ilgilenmekte olduumuz
doasn deitirmez. Nabz yoklayan anketlerle lld ekliy
le kamuoyu ve gerek-olann bitip tkenmez tehiri rejimi, bugn
Bat toplumlarnda polis'in brnd normal biimdir. Polis'in tatl
ve sevecen olmas, onun politikann kart oluunu hi de hafif
letmez.
Herbir alana ait olan eyi saptayp ereve ierisine almak fay
dal olabilir. Szgelimi, ahliik ile politika arasndaki bantya dair
geleneksel olarak saylp dklen bir yn soru, gerekte yalnzca
ahliik ile polis arasndaki bantyla ilgilidir. Ahalinin skunetini ve
devletin gvenliini salamak iin herhangi bir aracn kabul edile
bilir olup olmadna karar vermek, politik dnceden doan bir
konu deildir -bu demek deildir ki, o, politikann yanndan yre
sinden iine szaca uzam salayamaz. Ayn zamanda, klpleri
mizin ve politik "think tank"lerimizin, yurtta devlete veya devleti
yurttaa yaknlatrarak politikay deitirme ya da yeniden can
landrma teklifiyle getirdikleri llerin hemen hepsi, aslnda
politikaya en yaln alternativi sunar: yaln polis. nk yurttal,
bireylerin, igal ettikleri yer ile kamusal iktidarn yeri arasndaki
daha ok ya da daha az yaknlk ilikisi ierisinde tanmlanabilir
bir mlkiyeti olarak kimliklendiren ey,polis'e zg bir topluluk ta
sarmdr. te yandan, politika, yurttalar ile devlet arasndaki ili
kileri tanmaz. Politika, yalnzca, beli bir yurttaln ortaya k
masn ama asla bireyler olmak bakmndan bireylere ait olmama
sn salayan mekanizm,alar ve tekil grne-klar tanr.
Politika polis'inkinden kke btnyle ayr bir mant yerine
54

Yanl:politika ve polis
getirse de, onun polis mantyla daima smsk balantl olduunu
da unutmamalyz. Bunun sebebi basittir: politikann kendine zg
hibir nesnesi veya konusu yoktur. Politikann tek ilkesi, eitlik,
politikaya zg deildir ve kendinde hibir bakmdan politik de
ildir. Eitliin yapt tek ey, eitliin polis dzeninin yreinde
tasdik ediliini davalama biiminde kayda geirecek zgl vakalar
biimi ierisinde politikaya gereklik kazandrmaktr. Bir eylemin
nesnesi ya da gerekletirildii yer o eylemi politik klmaz, fakat bir
eylemi yalnzca o eylemin biimi politik klar: bir ekimenin, yal
nzca blnm olmakla virlan bir topluluun kurulu ereve
sine eitliin tasdik ediliini kazyan biimdir bu. Politika heryer
de polis'in karsna dikilir. Bu karlamay heterojen-olanlarn bir
bulumas olarak dnmemiz gerekir. Bunu yapabilmek iin de,
onlar arasnda nceden prssz bir balant kuran 'belli kavramlar
salvermemiz icab eder. ktidar kavram bu tr bir ana kavramdr.
Bu kavram, bir zamanlar, iyi niyetli belli bir militanln, iktidar
ilikileri her yerde bulunduundan "herey politiktir" iddiasnda
bulunmasna izin vermiti. o andan itibaren, her yerde ve her an
mevcut bir iktidar gren kasvetli grmde, politikay direni olarak
gren kahramanca grmde ya da politikaya ve onun iktidar oyun
larna srtlarn dnenlerce alan olumlu eylem alanlar gibi hayali
bir grmde karar klnabilir. ktidar kavram, "herey poli-tiktir"e
kar "herey polisiyedir"le klmasna izin verir, fakat bu man
tksal bir sonu olarak olduka zayftr. Herey politikse, o halde
hibir ey politik deildir. Bu yzderi, bir yandan Michel Fou
cault'nun muhteem bir ekilde yapt gibi, polisiye dzenin bu
dzene mahsus kurumlarn ve tekniklerin epey tesine uzandn
gstermek nemliyken, br yandan srf ierisinde iktidar ili
kilerinin ibanda olmasndan tr hibir eyin kendinde politik
olmadn sylemek de ayn lde nemlidir. Bir eyin poiitik
olmas iin, polisiye mantn ve eitliki mantn nceden hi kur;
gulanmam bir bulumasna meydan vermek zorunludur.
te bu ekilde hibir ey kendinde politik deildir. Fakat bu iki
mantn bulumasna meydan veriyorsa, herhangi bir ey politik
55

Uyumazlk

ale gelebilir. Ayn ey

bir seim, bir grev, bir gsteri politikaya


meydan verebilir de vermeyebilir de. Bir grev, daha byk bir pay
dan ziyade reformlar istediinde ya da cretlerin yetersizliinden
ziyade otorite ilikilerine saldrdndapolitik deildir. yerini
toplulukla bants ierisinde belirleyen ilikileri yeniden ekil
lendirdiinde ise politiktir. Hanenin ii, ierisinde iktidar iliki
lerinin i banda olduunu gsteren yaln bir olgudan tr deil,
fakat topluluk iinde kadnlarn yeterlii zerine bir ekimede
argman konusu olmasndan tr politik alana dntrl
mtr. Ayn kavram rnein, kan [kamuoyu] ya da hak [yasa]
bir politik eylem yapsn ya da bir polis dzeni yapsn tanmla
yabilir. Buna gre, ayn "kan" ["kamuoyu"] szc iki kart sre
ci tanmlayabilir: ynetim merulatrmalarnn ynetilenlerin
"duygular" biiminde yeniden-retimini ya da bu merulatr
malar ve duygular oyunu arasnda bir atma sahnesinin kurulu
unu; nerilen yantlar arasndan seim yapmay ya da o zamana dek
hi kimsenin kendisine sormad bir sorunun bulgulann. Fakat
bu tr terimlerin ayn zamanda tam da her iki mantn birbirine
dolanmlm imleyebilecekleri ve ounlukla imledikleri ek
lenmelidir. Politika, polis zerinde eyler. Politika her ikisine d.e
ortak olan yerlerde ve her ikisine de ortak olan szlerle eyler, her
ne kadar bu yerleri yeniden ekillendirme ve bu szlerin statsn
deitirme amac gtse bile. Alldk ekilde devlet kurumlar
kmesi anlamnda politika alan olarak koyulan ey, tam tamna
homojen bir yer deildir. Onun ekillenmesi, politik mantk ilepolis
mant arasndaki ilikiler durumunca belirlenir. Fakat bu alan,
ayn zamanda, hi kukusuz, onlar arasndaki farkn, topluluun
arkhe'si ile kurumlarn, yani topluluun temelini meydana getiren
arkhai'n* datm arasnda dorudan bir ba nvarsaym ardna
sakland ayrcalkl alandr da.
Hibir ey kendinde politik deildir, nk politik-olan, ancak
ona ait olmayan bir ilke araclyla olup biter: eitlik. Bu "ilke"nin
statsnn zgl olarak belirlenmesi gerekir. Eitlik, politikann
* Yun. arkhal: arkhe'nin oulu: ana ilkeler, ilk ilkeler, kkler, temel dayanaklar -n.
56

Yanl:politika ve polis

sonradan uygulamaya koyduu verili bir ey, yasada cisimleti


rilmi bir z ya da politikann ulamay amalad bir hedef de
ildir. Eitlik, kendisini ilerlie koyan pratikler ierisinde seik
klnmas gereken salt bir nvarsaymdr. Aventinus meselinde, bu
eitlik nvarsaym, lmcl eitsizlik olgusunu ilan eden bir sy
lem ierisinde bile seik klnacaktr. Menenius Agrippa, pleblere,
ruhunu patrisyenlerin oluturduu bir ehrin sadece aklsz yeleri
olduklarn anlatr. Fakat pleblere yerlerini bu ekilde retmek
iin, Menenius, kendisinin sylediklerini pleblerin anladklarn
varsaymak zorundadr. O, konuan varlklarn eitliini ngrmek
zorundadr, ki bu da, kendi yerlerine yerletirilmi ve kendi ilev
lerine atanm bedenlerinPQlis'e zg datmyla eliir.
Eitliin topyayla uyak drdn, eitsizliin ise "var ol
ma tarz"nn salkl grbzln artrdn dnen ylgn
ruhlara balangta bir eyi teslim edelim: byle bir saylt, tam da
onlarn saydklar kadar botur. Kendinde hibir tikel etkiye, hi
bir politik salamla sahip deildir. Bu sayltnn byle bir etkiye
ya da salamla hi sahip olup olamayaca bile kukulu olabilir.
Dahas, byle bir kukuyu son noktasna vardranlar, en byk
eitlik savunuculardr. Politikann ortaya kmas iin, polis man
t ile eitliki mantk aranda bir buluma noktas olmas zo
runludur. Bu ii bo eitliin salamlnn kendisi, Atina'llarn
zgrl gibi, ii bo bir mlkiyet olabilir. Politikann imkan ya
da imkanszl burada bir son noktaya vardrlr ve ylgn ruhlarn
ynlerini yrelerini yitirdikleri yer burasdr: onlar iin, ii bo
eitlik ve zgrlk nosyonlar politikay engeller.' Artk, problem
bunun tam tersidir: politikann var olmas iin, herhangi biri ile
herkes arasnda eitliin apolitik yapsal boluu, Atina demos'unun
zgrl gibi bir politik mlkiyetin yapsal boluunu retmek
zorundadr.
Bu, reddedilebilecek bir varsaymdr. Dnme (in-telligence)
eitliinin ve dnsel (intellectuel / intellectual) zgrlemenin
teorisyeni olan Joseph Jacotot'da byle bir reddin saf biimini ba
ka bir yerde zmlemitim. 16 Jacotot, eitlik saylts mantn
57

Uyumazlk
toplumsal bedenlerin kmelenii mantnn kkten kart
olarak koyar. Jacotot iin, kendisi olmakszn hibir eitsizliin
dnlebilir olmad bu eitliin bir gsterisini sunmak daima
mmkndr, fakat byle bir edimin daima bir kerelik bir gsterim
olmasn, her seferinde dorul annn saf izinin yinelenii olmasn
ngren kat koulla. Bu daima bir kerelik eitlik edimi, hangisi
olursa olsun herhangi bir toplumsal ba biimine bal bulunamaz.
Eitlik, toplum ya da devlet rgt-lenmesi ierisinde bir yer sevda
sna dt an kartna dnr. Dnsel zgrleme, buna gre,
halkn bnyesine sindirilmeksizin, baka deyile bir ebedi aznlk
rgtleme tarz haline gelmeksizin kurumsallatrlamaz. Bu iki s
re, ayn bireylerden kurulu olsa bile eit zihinler topluluu ve eit
sizlik kurgusuyla biraraya ylm toplumsal bedenler topluluu
olmak zere kkten farkl iki topluluk oluturmakla, birbirine
mutlak olarak yabanc kalmak zorundadr. Onlar, eitlii kartna
dntrme yol dnda asla bir ba oluturmazlar. Dnme
(intelligence) eitlii, her iletiimin ve herhangi bir toplumsal
dzenin bu mutlak koulu, ortaklaa (collectif / collective) bir zne
nin ii bo zgrl araclyla byle bir dzene darbe indire
mez. Bir toplumdaki her birey zgrletirilebilir. Fakat bu z
grletirme -ki eitlik mealinde kullanlan modern terim budur-,
herhangi bir demos'a veya bu trden baka herhangi bir zneye ait
bir zgrlk boluu asla retmeyecektir. Toplumsal dzen ieri
sinde, hibir boluk olamaz. Yalnzca hep doluolan vardr, arlklar
ve kar-arlklar vardr. Politika bu yzden hibir eyin ad
deildir veya hiliin, yokluun addr. O, polisten baka, yani
eitliin yadsnndan baka birey olamaz. Dnsel (intellectuel /
intellectual) zgrleme paradoksu, logos'un ve yanln zsel ban,
eitliki mant politik manta dntrmede yanln kurucu
ilevini dnmemize izin verir. Ya eitliin toplumsal dzen ze
rinde hibir etkisi yoktur ya da yanln zgl biimi ierisinde
16. Jacques Ranciere,Le Maitre ignorant (Paris: Fayard, 1987); ngiliz dilinde The Jg
norant Schoolmaster: Five Lessons n Inellectual Emancipation balyla yaynlanmtr,
trans. & intro. Kristin Ross (Stanford: Stanford UniversityPress, 1991).
,
58

Yanl:politika ve polis
bir etkisi vardr. Atina'l yoksullar politik zne, yani demos klan
ii b "zgrlk"; bu iki mantn bulumasndan te birey de
ildir. O, topluluu ekimeye dayal bir topluluk olarak kuran
yanltan daha te birey deildir. Politika, eitlik karakteristii
nin mantnn bir yanln iletilip srdrlmesi biimine brn
mesini salayan pratiktir ve bu pratik ierisinde politika, ilerin,
ilevlerin ve yerlerin datmnda yerleik bir ekimeyle smsk
birbirine bal temel bir yanln delili haline gelir. Politika zgl
zneler ya da znelleme mekanizmalar sayesinde ortaya kar.
Bunlar, ortak-llemezleri, eitlik damgasnn mantn ya da
polis dzeninin mantn lerler. dnlar bunu u yolla yaparlar:
herhangi biri ile herkes arasndaki ii bo eitlik niteliini herhangi
bir toplumsal grubun adnda irletirerek ve topluluu yapland
ran polis dzenine, yalnzca atma yoluyla ve atma iin varolan
bir baka topluluu, yani bir paya sahip olanlar ile hibir paya sahip
olmayanlar arasntl.a tam da ortak bireyin varoluu konusundaki
atmaya dayal bir topluluu zorla dayatarak.
Politika, znelerle ya da daha dorusu znelleme tarzlaryla
ilgili bir meseledir. znelleme derken kastettiim udur: verili bir
deneyim alan ierisinde nceden kimliklendirilebilir olmayan ve
bu yzden de kimliklendirilmesi o deneyim alannn yeniden
'
ekillendirilmesinin bir paras olan bir bedenin ve bir sz-syleme
(enonciation / enunciation) yeterliinin bir dizi eylem araclyla re
timi. Descartes'n ego sum'u, ego existo'su*, yeni bir deneyim alann
retimini ima eden bir ilemler dizisinin bu tr zndrlemez
znelerinin ilk-rneidir. Herhangi bir politik znelleme, bu
formle smsk tutunur. O, bir nas sumus' tur, bir nas existimus'tur0 ve
bu da, onun varolmasna neden olduu znenin byle bir ilemler
kmesinin ve byle bir deneyim alannn istikrarndan ne daha
fazlasna rie de daha azma sahip olduu anlamna gelir. Politik
* Lat. ego sum: "varm" ve ego exiso: "mevcudum'', yani "yaylml olarak, yani bir
beden olarak var;m" -n.
0 Lat. nos sumus: ego sum'un oulu: "varz"; nos exisimus: ego exiso'nun oulu:
"mevcuduz'', yani "yaylml eyler olarak, yani bedenler olarak varz" -n.
59

Uyumazlk
znelleme, polis'e zg topluluk inasnda verili olmayan bir
okluk, saym (compte / cou nt) kendisini polis mant erevesin
de eliik olarak koyan bir okluk retir. Avam, halk, topluluu
atlatp yaran bu okluklarn ilkidir, bir znenin ve bir alann
kte ilk kazndr ve bu alan ierisinde o zne, kte baka
"mevcut bedenler"i, baka politik atma znelerini kazyacak
baka znelleme tarzlarnn bir ardalan olarak grnr. Bir z
nelleme tarz, zneleri ex nihilo* yaratmaz; ilevler ve yerler pay
latrmnn doal dzeninde tanmlanan kimlikleri bir ekime
deneyiminin uraklarna dnturerek yaratr. " iler" ya da "ka
dnlar'', grnrde hibir giz barndrmayan kimliklerdir. Kimin
kastedildiini herhangi biri syleyebilir. Fakat politik znelleme,
bir varoluu koymann grnte besbelli gereksizlii bakmn
dan bir kim ile bir ne arasndaki ilikiyi sorgulamakla, onlar ["i
iler"i, "kadnlar" vb.] bu tr apakln dna srkler. Politika
ierisinde, "kadn'', teslim edilmi bir pay (cinsel tamamlayclk
pay) ile bir hibir paya sahip olmay arasndaki boluu len
deneyim znesidir byle bir deneyimin doaszlatrlm, dii
liksizletirilmi znesidir. "i" veya daha da dorusu "proleter"
de, benzer ekilde, toplumsal ilev olarak i pay ile bu ii toplulu
un umumunun tanm ierisinde gerekletirenlerin hibir paya
sahip olmay arasndaki boluu len znedir. Her politik
znelleme, bu trden bir boluun grnekdr. Militan
proleterlerin ii deil de snf-yitirmi (diclasse') olduklarna ve
militan feministlerin kendi cinsiyetlerinin yabancs olduklarna
karar veren tandk polis mant, btn btne hakldr. Her
znelleme, bir kimliksizlemedir, bir yerin doallndan uzak
lamadr, hibir saygnl olmayanlarn sayldklar alan oldu
undan herhangi bir kimsenin saylabilecei, bir paya sahip olanlar
ile hibir paya sahip olmayanlar arasnda bir balantnn ku
rulabilecei bir zne alannn almasdr. "Proleter" politik z
nelleme, baka bir yerde gstermeye altm gibi, hibir ekil* Lat. ex nihilo: "yoktan", "hiten" n.
60

Yanl:politika ve polis
de bir "kltr" biimi, ses karma gc bulabilecek ortaklaa bir

ethos biimi deildir. Tam tersine o, emeki bedenleri ait olduklar


ethos'tan ve bu ethos'un ruhunu ifade ettii varsaylan sesten ayran
bir yarklar okluunu ngerektirir: bir konuma olaylar oklu
unu -yani, konuma ve ses zerine, duyulur-olann paylatrm
zerine bir kerelik davalama deneyimlerinin okluunu- nge
rektirir. "Sz sylemek", bir zatn (soi / sel/) ona ait olan eyi ortaya
koyan farkndal ve ifadesi deildir. O, ierisinde logos'unphne'
den* baka bir doay tanmlad uzama yer!emedir. Bu yerle
me, logoi'un kadim politik yaztlarn diriltiliini Aleksandren
slfi.bun** esinlenmi giziyle balayp birletirebilecek gcn
gsteren bir deneyim sayesinde "iler"in yazglarnn bir ekilde
tersine dndrlmesini nvarsayar. Modern politik hayvan,
hereyden nce, szlerin dzeni ile bedenlerin dzeni arasnda
herbirinin yerini belirleyen ilikileri kerten bir yaznsallk
emberine kstrlm, yaznsal bir hayvandr. Bir politik znel
leme, bireylerin ve birey ebekelerinin, sesle donanm hayvanlar
olarak ierisinde bulunduklar koul ile logos'un eitliiyle
iddetli bir karlama arasndaki boluu z!1elletirmelerini
salayan bu okkatmanl krlma hatlarnn rndr. 17
* Yun. phne: ses -n.
logos'un oulu: logos'lar, szler -n.
** Aleksandren-sl'.ib (Alexandrin): Fransz edebiyatnda dizeleri oniki hecelik
vezinle yazlm ve genellikle kahramanlk konulu epik iirlerin tad sl'.ib
n.
17. La Nui des proletaires'de (Paris: Fayard, 1981), politik znellemenin ayn
zamanda bu znellemenin yitimi, Nietzsche'nin Untergang' ["gnbatm"ndaki
gibi "bat" -n.] anlamnda bir teye gei de olduunu gstermeye almtm.
Konuma olaylar mant konusunda, sizi, Les Noms de l'histoire (Paris: Le Seuil,
1992) adl almama da gndermeme izin verin. Bana yle geliyor ki, bu
dnce, Jean-Luc Nancy'nin Le Sens du monde'da (Paris: Galilee, 1993) "sz alp
krsye kalkma" olarak dnd eyle balantldr. [Bu eserlerin ngiliz
dilindeki u evirilerine ulalabilir: The Nights of Labor: The 117orker's Dream in
Nineteenh-Century France, trans. John Drury (Philadelphia: Temple University
Press, 1989); The Names of History: On he Poetics of Knowledge, trans Hassan
Melehy (Minneapolis: University of Minnesota Press, 1994); The Sense of he
117orld, trans. and with a foreword by Jeffrey S. Librett (Minneapolis: University
of Minnesota Press, 1997). J.R.]
0 Yun. logoi':

61

Uyumazlk'
Politik dzensizliin polis dzenine kazd fark, bylelikle,
ilk bakta, znelleme ile [yerleik bir kimlikle] zdeleme (ide
ntification) arasndaki fark olarak ifade edilebilir. Politik dzen
sizlik, topluluun zdeleilmi herhangi bir parasndan farkl
olarak bir zne ad nakeder. Bu nokta, tarihi bir hadiseyle, mo
dern proleter znenin ilk politik belirilerinden biri olan bir
konuma sahnesiyle canlandrlabilir. Bu hadise, 1832'de devrimci
Auguste Blanqui davas vesilesiyle vuku bulan rnek bir diyalogla
ilgilidir. Yarg mesleini sorduunda, Blanqui sadece u yant
verir: "proleter." Yarg bu yanta "Bu bir meslek deil" diye derhal
itiraz eder; ve bylelikle yarg, sann hemen u yant yaptr
masna bizzat meydan verir: "Emeiyle geinen ve politik hak
lardan yoksun otuz milyon Franszn mesleidir bu." 18 Yarg o
zaman mahkeme katibinin proleteri yeni bir "meslek" olarak
tutanaa geirmesine rza gsterir. Blanqui'nin bu iki yant politika
ilepolis arasndaki btn atmay zetler: herey tek bir szcn,
meslek szcnn ikili kabul ekseninde dner. Polis mantn
cisimletiren kovuturmac iin, meslek, i, ura, zanaat anlamna
gelir: bir bedeni ait olduu yere ve ileve oturtan etkinlik. Aktr
ki, proleter, herhangi bir meguliyeti veya ura hi mi hi im
lemez; olsa olsa, yoksulluun penesine dm kol emekisinin
belirsiz bir ekilde tanmlanm halini imler, oysa ki bu hal her
halkarda sana tamuygun dmez. Fakat devrimci politika
ierisinde, Blanqui ayn szce farkl bir anlam verir: meslek,
meslek-i imandr, bir ortaklaala mensubiyetin bildirimidir.
Ancak, bu ortaklaalk zel bir trdendir. Blanqui'nin kendisini
saflarna katmaya urat proleter snf hibir ekilde bir top
lumsal grupla zdeletirilemez. Proletarya ne kol emekileridir ne
de emeki snflardr. Proleterler, ancak onlar ad san olmayanlar
sayan bildirimin ta kendisinde varolan saylmayanlarn snfdr.
Proleter ad, ne bir bireyler okluunca eit olarak paylalan bir
zellikler kmesini kol emei, endstriyel emek, yoksulluk, vb.
ne de bir ilkeyi cisimletiren ve yeleri bu bireyler olan ortaklaa
18. Defence du citoyen Louis-Auguste Blanqui devan la Cour d'assies (Paris, 1 832), s. 4.
62

yanl:politika ve polis

bir bedeni tanmlar. Bu ad, bir yanl ortaya serme srecine z


de bir znelleme srecinin parasdr. "Proleter" znelleme
iilerin okluuyla bantl bir dayatmadan tr yanln z
nesini tanmlar. znelletirilen ey ne emek ne de yoksulluktur,
fakat yalnzca saylmayanlarn sayldr, toplumsal bedenlerin
eitsiz datm ile konuan varlklarn eitlii arasndaki farktr.
Bu, ayn zamanda, proleter adyla serimlenen yanln tarihsel
olarak miadn doldurmu "evrensel kurban" figrne ve onun z
gl pathos'una* hibir ekilde zde olmamas!1n da nedenidir.
1830'larn ileke proletaryas tarafndan sergilenen yanl, ken
disini topluluun btnyle zdeletirme cretkarl gstermi
Atina demos'unun ilkesizletirilmi zgrlnde ierilen blabe
ron'la ayn mantksal yapya sahiptir. Yalnz u var ki, Atina demok
rasisi sz konusu oldugunda, . bu mantksal yap, demos'un hem
para hem btn olarak dolaymsz birliinde en asli biimi ie
risinde i grr. te yandan proleter mensubiyet bildirimi, iki halk
arasndaki boluu -ilan edilmi politik topluluk ile kendisini bu
topluluktan dlanm olarak tanmlayan topluluk arasndaki bolu
u- apak klar. "Demos" para ve btn zdeliinin znesidir.
"Proleter" ise tam tersine btn kendisinden farkl klan hibir
paya sahip olmayanlar parasn znelletirir. Platon, saylabilir
olmayann (incomptable / uncountable) saym olan demos'a hakaretler
yadrmt. Blanqui ise, proleterler adna, onlarn saylmaz olarak
saylabildikleri bir uzama saylmaz-olan kazr. Politika genelde bu
tr yanl-saymlardan atlr; o, topluluun zgl bir parasnn ya
da btnnn (yoksullar, proletarya, halk) tikel ad altnda, iki
heterojen topluluk mantn ayran ve yeniden birletiren yanl
kte kazyan, snflar olmayan snflarn eseridir. Yanl (tart /
wrong) kavram bu yzden herhangi bir "kurban etme" seyirliiyle
balantl deildir. Bu kavram, her politikann kkensel yapsna
aittir. Yanl, basite, eitlik savn politik klna brndren
znelleme tarzdr. Politika, yanln zgl klna brnen tekil
bir tmel, yani eitlik sayesinde ortaya kar. Yanl, hibir paya
* Yun.pahos: his, duygu, tutku, yaant, deneyim, tecrbe, ile, yazg vb. -n.
63

Uyumazlk
sahip olmayanlar paras olarak eitlik sunumunu toplumun para
lan arasndaki atmaya ilitirmek suretiyle tekil bir tmel, pole
mik bir evrensel kurar.
Politikann kurucu yanl bu yzden zgl bir trdendir ve
onu, genellikle benzetirildii ve yasada, dinde ya da savata g
rnrden kayboluuna neden olan figrlerden ayrdetmemiz ge
rekir. O, ilkin, uygun yasal prosedrler yoluyla ayarlanabilecek
zgl taraflar aras iliki olarak nesnelletirilebilir hukuki davadan
ayrdr. Olduka yaln bir ekilde, taraflar yanln bildiriminden
nce var deildirler. Adnn sergiledii yanltan nce, proletarya,
toplumun gerek bir paras olarak hibir varolua sahip deildir.
Daha da tesi, onun sergiledii yanl taraflar aras bir anlama
yoluyla dzeltilemez. Dzeltilemez, nk politik bir yanln ha
rekete geirdii zneler, balarna rastlant eseri u u ilerin gel
dii kendilikler (entites / enti-ties) deil, fakat tam da varolularnn
kendisi yanln grne-kma tarz olan znelerdir. Yanln kal
cl sonsuzdur, nk eitliin dorulan sonsuzdur ve herhangi
bir polis dzeninin byle bir dorulana direnii bir ilke meselesi
dir. Gelgelelim, yanl dzeltilemese bile, bu, onun iletilip srd
rlemeyecei anlamna gelmez. Yanl, geri dnlemez bir savala
ya da bedeli denemeyecek bir borla ayn deildir. Politik yanl
dzeltilemez -taraflar aras bir uzlama olarak hukuki davann nes
nellii yoluyla. Fakat iletilip srdrlebilir -ona, taraflar aras de
itirilebilir (modijiable / alterable) bir iliki olarak, aslnda oyun ala
nndaki bir deiiklik (modijication / shift) olarak dayanak kazan
dran znelleme mekanizmalar yoluyla.
Konuan varlklarn eitlii ve toplumsal bedenlerin datm
gibi ortak-llemez eyler, birbirine oranla llp biilebilir ve bu
lmn bizzat datmn kendisi zerinde bir etkisi vardr. Yasal
zm ile tazmin edilemez bor arasnda, politik ekime, hereye
ramen iletilip srdrlebilecek bir badamazl aa vurur.
Yalnlatracak olursak, bu iletip srdrme, ahsi karlara ilikin
herhangi bir diyalogun da haklarn ve devlerin herhangi bir
karlkllnn da tesine geer. Onun yolu, yanl kendi stlerine
64

Yanl:poliika ve polis
alan, yanla ekil veren, yanla yeni biimler ve adlar bulu ka
ran ve yanln iletilip srdrln zgl bir kantlar montaj
ierisinde yrten zgl znelerin kuruluundan geer: logos'un ve
phne'nin blgelerini ve glerini, grlr-olann ve olmayann
alanlarn snrlayan ve bunlar taraflar ve paylar paylatrmna
eklemleyen duyulur ekillenme olduu kadar, ayn zamanda ko
numa ile onun say(l)m (compte / account), arasndaki ilikiyi
yeniden-ekillendirmenin bir yolu da olan "mantksal" savlama
larn bir montajdr bu. Politik znelleme, herbir kiiye kendisi
ne den payla kimliini veren denyim alann yeniden tanmlar.
O, topluluun duyulur rgtleniini tanmlayan yapp etme, var olma
ve syleme tarzlar arasndaki ilikileri, yani birinin bir ey .yapt
yerler ile baka bir ey yapt yerler arasndaki, bu tikel yapp etme
yle birarada buluna; yeterlikler ile bir baka yapp etme iin gerekli
yeterlikler arasndaki ilikileri bozar ve yeniden kurar. O, rnein
emein ya da analn zel alana ait bir sorun mu yoksa toplumsal bir
sorun mu olduunu, bu toplumsal ilevin kamusal bir ilev olup
olmadn, bu kamusal ilevin bir politik yeterlik ierip ierme
diini sorar. Bir politik zne kendisinin "farklna varan'', sesini
kartma gc' bulan, arln topluma dayatan bir grup deildir. G,
Verili bir deneyimin ekillenmesi ierisinde -yani polis dzeninin
datmlarn ve bu tr kazntlar ne kadar krlgan ve uup gidici
olursa olsun eitliin zaten ierisine kaznd hereyi birbirine d
mleyen rg ierisinde- varolan farkl alanlar, blgeleri, kimlik
leri, ilevleri ve yeterlikleri balayp birletiren ve koparp ayran bir
iletimcidir. rnein bir ii grevi, klasik biimi ierisinde, birbi
riyle "hi ilikili olmayan" iki eyi biraraya getirebilir: nsan Hakla
r Bildirgesince ilan edilen eitlik ile i saatlerine ya da iyeri dzeni
ne ilikin karanlkta braklm belli bir sorun gibi. Politik greve
gitme edimi, o halde, hibir ilikisi olmayan bu eyler arasnda bir
iliki ina etmekte, ilikinin ve ilikisizliin ekime nesnesi olarak
birarada grlmesini salamakta yatar. Bu kurgu, i veya alma
"para"sn tanmlayan dzende bir dizi deiikliin btnn ie
rir: o, bir birey (iveren) ile baka bir birey (iilerden herhangi biri)
65

Uyumazlk
arasndaki bir takm ilikilerin ortaklaa bir iliki olarak koyul
masn, zel alma mekannn kamusal grlrlk alanna ait
birey olarak koyulmasn, i veya alma mekann ve parasn
zel bir iliki olarak ekillendiren, uultu (makineler, barp a
rma ya da acyla inleme) ile aklyrtc (argumentative / argu
mantative) konuma arasndaki ilikinin tam da statsnn yeni
den ekillendirilmesini ngerektirir. Politik znelleme, ayn za
manda varolmaylar olan varolular -ya da ayn zamanda var
olular olan varolmaylar- koymak suretiyle bu iki mantk arasn
daki elikiyi ortaya seren bu polemik sahnelerini, bu paradoks
sahnelerini retebilme kabiliyetidir. Jeanne Deroin, 1 849'da ken
disini katlamayaca bir yasama meclisi seiminin aday olarak
sunduunda, bu kabiliyeti rnek alnacak bir tarzda sergiler. Baka
deyile, o, kendi cinsiyetini bu tr herhangi bir evrenselliin d
nda brakan evrensel seme ve seilme haklarndaki elikiyi
gsterir. Deroin, kendisini aa vurur ve evrensel seme ve seilme
hakkndan ve yasa nnde herkesin eitliinden yararlanan ege
men Fransz halkna zorunlu olarak dahil edildii, ama yine de ayn
zamanda kkten bir ekilde dland ekliyle "kadnlar" znesini
aa vurur. Bu gsterim, evrensele ilikin bir tutarszln ya da bir
yalann yaln bir yze vuruluu deildir. Bu, ayn zamanda, cum
huriyeti topluluk tanmnn yreinde bulunan, polis mant ile
politik mantk arasndaki elikinin ta kendisinin sahneleniidir de.
Jeanne Deroin'n gsterimi, kendisinden hane iinin ve ev ilerinin
"politik" olduklarn sylemesinin beklenecei anlamda politik
deildir. Hane ii ve ev ileri, kendilerinde, sokaktan, fabrikadan
ya da ynetimden daha fazla politik deillerdir. Deroin'n gsteri
mi, kadnlar paras ile tam da topluluun umumunun tanm ara
sndaki cumhuriyeti ilikiyi belirten olaanst karmakarkl
apak kld iin politiktir. Cumhuriyet, hem cinsiyetler arasnda
herhangi bir fark gzetmeyen bir eitlik bildirisinde temellenmi
bir rejimdir hem de hukuku ve ahlak tmletirme fikridir. Bu tm
letirmeye gre, kadnlar paras, ahlakla ve yurttalarn zihinle
rinin ve yreklerinin biimlendirilmesini salayan eitimle ilgili
66

Yanl:politika ve polis
paradr. Kadn, yalnzca kendi ocuklar olan gelecekteki
yurttalarn deil, ama yoksul kadn iin daha da nemlisi, ayn
zamanda kendi kocasnn da anas ve eitmenidir. Hane ii alan, bu
yzden hem yurttalk alanndan ayrlm zel alandr hem de
yurttaln kazanlmasn tanmlayan hukuku ve ahlak tmle
tirme ilemine dahil edilmi bir alandr. Bir kadnn seim sahne
sinde bu yakksz grn, polis mantn-politikann tanmna
smsk balayan hukukun ve ahliikn bu cumhuriyeti topos'unu*,
mantksal anlamda, bir yanln tehiri tarzna dntrr. O, bir
gsterimin tekil, polemik evrenselliini kurgulamakla, cumhu
riyetin evrenselini, polis'e zg ilev.ler ve paralar mantnca tam
da tanmnda arptlm, tikellemi bir evrensel olarak ortaya
serer. Dier taraftan bu u anlama da gelir ki, byle bir yakksz
grn, bu ekilfle politikletirilmi polis mantnn analar,
eitmenler, bakclar ve yasa-yapc yurttalar snfnn yurttalk
terbiyecileri ve medeniletiricileri olan kadnlara ykledii tm bu
ilevleri, "ayrcalklar" ve yeterlikleri diil nos sumus, nos existimus0
lehine argmanlara dntrr.
Bu ekilde birbiriyle balantsz iki eyi iliki ierisine sokmak,
iki dzen arasnda -duyulur-olann paylatrmnda toplumsal .
bedenlerin eitliki olmayan datmnn dzeni ile genelde ko
nuan varlklarn eit yeterliinin dzeni arasnda- ortak-llemez
olan eyin ls haline gelir. Sorun aslnda bir ortak-llemezler
sorunudur. Fakat bu ortak-llemezler birbirlerine kyasla pekalii
llrler ve bu lm, paylarn ve taraflarn ilikilerini, yani e
kimeye yol amas olas nesnelerin, ekimeyi dile dkebilir z
nelerin ilikilerini yeniden ekillendirir. Bu, hem zgrlk iinde
eitliin yeni kazntlarn hem de daha te gsterimler iin yepyeni
bir grlrlk alann retir. Politika, iktidar ilikilerinden atl
maz; dnyalar arasndaki ilikilerden atlr.

* yun. opos: yer, konum-n.


Lat. nos sumus: ego sum'un oulu: "varz"; nos existimus: ego existo nun oulu:
"mevcuduz", yani "yaylml eyler olarak, yani bedenler olarak varz" -n.

'

67

Uyumazlk Aklsalli

Politikann dayand ortak-llemez, herhangi bir "akld


lk"la zdeletirilemez. O, daha ziyade, tam da bir logos ile onun
tanmlad alogia* -yalnzca yaln bir ekilde haz ve ac uultusu
na mahkum edilmi yaratn hayvaniliini deil, fakat ayn zaman
da iyinin geometrik dzenini deitokularn ve paylatrmlarn
yaln aritmetiin Uen ayran ortak-llemezlii de imleyen, Platon'
un ve Aristoteles'in kullandklar Yunan dilindeki ikili anlamda
alogia- arasndaki ilikinin lsdr. Politika aslnda bir manta
sahiptir, fakat bu mantk, kanlmaz bir . ekilde, tam da logos'un
konuma olarak ve konumann say(l)m olarak ikiliine dayanr
ve o mantn zgl rolne skca kenetlenmeye mecbur braklr:
Ballanche'n meselinin gsterdii gibi, paylatrm, topluluk ve
blnme alan olan bir aist/esis'i grne kartmak (deloun).
Politik "diyalog"un ikili zglln gzden kaybetmek, aklsal
iletiim aydnlanmas ile kkensel iddetin veya indirgenemez
farklln puslu karanl arasnda bir seim gerektiren sahte
alternativlere hapsolmaktr. Politik aklsallk, belli bir aklcln,
ya karlarn veya standardlarn tartmaya aan taraflar aras
deitoku olarak ya da aksi takdirde akld-olann iddeti olarak,
dizginlerini elinde tutmak isteyecei alternativden tam da kurtul
mas kouluyla dnlebilir ancak.
Byle bir alternativ koymak, gerekte sorgulanan eyi -politik
aklsalla ve onun adil olan ve olmayan eyi grne-kartna
* Yun. alogia; bira- privativle szcn en geni anlamnda "logos"tan yoksun olma
hiili: metindeki zel balamda daha ziyade, "konuma yetisinden (veya akl/mantk
sahibi olma halinden) yoksunluk" ve "oran yokluu" (saylamazlk / hesaplanamaz
lk) anlamlar ne kmaktadr -n.
0 Yun. deloun: delo fiilinden: gstermek, grlr klmak, grne kartmak, apak
hale getirmek-n.
71

Uyumazlk
zg tartmann belli bir konuma-edimi konumuyla zdele
tirilmesini- anlalm saymak iin biraz fazla acelecilik etmek
olur. Diyalog aklsall, buradan hareketle, birbirlerinin karla
rna ve deer sistemlerine kar kmak ve bunlarn geerliini
snamadan geirmek iin birbirlerine birinci ve ikinci ahslarn
gramatik kipi ierisinde hitab eden konumaclar arasndaki ili
kiyle zdeletirilir. Biraz fazla kolaya kaan bir ekilde, bunun
aklsal politik logos biimlerinin tastamam bir betimini olutur
duu ve bylelikle de, sonuta, adaletin toplumsal ilikilere adalet
yolunu zorla dayatt zannedilir: bir sze-dkmeyi iiten, onun
sze dklmesine neden olan edimi dolaymsz bir ekilde anlayan
ve bu anlamay destekleyen zneler-aras ilikiyi dolama sokan
taraflarn bulumas sayesinde. Buna gre, genel olarak dilsel
pragmatik (bir sze-dkmenin anlaml olmas ve onu sze dken
kii iin bir etkiye sahip olmas iin gereken koullar) makul ve
adil deitoku telos'unu temin ederdi.
Fakat logos'un toplumsal ilikiler ierisinde dolama ve -anlama
ile karlkl-anlama arasndaki zdelik sayesinde- toplumsal iliki
ler zerinde bir' etkide bulunma tarz gerekten byle midir? Elbette
biri kp da diyebilir ki, bu zdeletirme bir ngrme biimidir,
henz verili olmayan bir ideal konuma konumunu ngrme tarz
dr. Kabul, baarl bir. iletim (illocution) daima henz verili olmayan
bir konuma konumunun ngrsdr; fakat buradan hareketle
bu ngrnn vektrnn anlama ile anlama arasndaki zdelik
olduu sonucu hibir ekilde kmaz. Bu vektr, tam tersine, "anla
mak"n, politik syleinin (interlocution) aklsalln kuran ve ona
zg "baar" tipini tesis eden kabul edilmi iki anlam arasndaki
boluktur -bu "baar" tipi, paylarn en iyi ekilde paylatrlmas
konusunda taraflar aras uyuma deil, bu paylatnmn en iyi e
kilde grne-karlma tarzdr. Yrrlkteki kullanm, bize
tuhaf bir dil olgusunu retmeye yeter: "anlamak" fiilini tayan
ifadeler, lafzi olmayan bir ekilde yorumlanmay, hatta ou zam
an tam da paradoksal bir yolda, "anlalma"y en yaygn olarak
gerektiren ifadeler arasndadr. Sradan toplumsal kullanmda,
72

Uyumazlk Ak/sall
"Anlyor mu-sun?" gibi bir ifade, positiv ierii yle olan sahte
bir sorudur: "Anlayacan hibir ey yok, anlamana gerek yok" ve
hatta, ola ki "anlamak senin karn deil; yapacan tek ey itaat
etmek." ''Anlyor musun?" bize tam da "anlamak"n kart deilse
bile farkl iki ey anlamna geldiini anlatan bir ifadedir: bir
problemi anlamak ve bir dzeni [veya emri] anlamak. Pragmatizm
mantnda, konumac, kendi ediminin (performance) baars iin,
o edimi karlkl-anla-adan gelen geerlik koullarnn
boyunduruuna teslim etmek mecburiyetindedir. Aksi takdirde,
'
'
konumac, szel dkmesinin etkisini temelden kerten "edimsel
eliki"ye ("contradiction perfor-mative" / ''performative contradiction')
der. ''Anlyor musun?" ifadesi, onun kendi edimi, yani onun
kendini anlalr klma tarz ayn szcn iki anlam arasna ve
konuan varlklarn iki kategorisi arasna izgi ekmek olduu iin
"edimsel eliki"yi maskaraya eviren bir edimsel ifadedir. Bu
edimsel ifade, hitabettii kimseleri, [bir yanda] problemleri anla
yan insanlarn var olduklarn ve [br yanda] bu tr insanlarn
kendilerine sunduu dzenleri [verdii emirleri] yalnzca anlamak
durumunda olan insanlarn var olduklarn anlamaya sevkeder. Bu
ifade, logos'un yalnzca bir aisthesis'ine sahip olanlar ile onun heksis'
ine* sahip olanlar arasndaki Aristotelesi ayrml 9 yapmay, onu
kavramsallatrmak, durumunda kalmakszn beceriveren, duyulur
olann paylatrmna iaret eden bir ibredir.
Bu, iletiim dili zerine bir ekilde daima nceden mhrn
basan ve iddetini her aklsal argmana zmbalayan bir iktidar
yasasnn acmaszln davet etmek deildir. Bu, sadece, arg
manla ilgili politik aklsalln asla konumann ne anlama geldi
inin basit bir aklan olamayacana dikkat ekmektir. Sze
dkmeleri geerliklerinin koullarnn boyunduruuna teslim et
mek, herbir tarafn /ogos'tan pay alma tarzn ekime konusu yap
maktr. Bir politik argman konumu, daima, problemlerin dilinin
* Yun. heksis: ierisinde bulunulan hal, durum, kalc bir sreklilik arzeden karakter
veya karakteristik zellik, huy, mizac, alkanlk n.
19. Aristotle, Politics, 1, 1254 b 5-26, s. 68 (ayn zamanda 1. blmde de bahsi geen
pasaj).
73

Uyumazlk

ve emirlerin dilinin nceden-varolan ve srekli olarak tekrar edi


len datm zerinde kazanlmak zorundadr. ''Anlyor musun?",
ierisinde aklyrtme yeterliinin -zellikle de doru veya ,hak
konusunda aklyrtme yeterliinin- karaya oturaca kapkaranlk
iktidar gecesi deildir. Fakat bizi sahneyi daha karmakark bir
h1lde grmeye zorlar ve ''Anlyor musun?"a verilecek yant zorunlu
olarak daha karmak hale gelir. Kendisine bu ekilde hitabedilen
kii, bu sze-dkme ve onun ikili anlam zerine kafa yormaya bal
olarak eitli dzeylerde yant verecektir. Balangtaki bir dzeyde
bu kiiler yle yant vereceklerdir: ''Anladmz iin anlyoruz," ki
bu da u anlama gelir: "Sizin emirlerinizi anladmza gre, sizinle
ayn anlama yetisini paylayoruz." Bununla beraber, bir sonraki d
zeyde, bu totoloji, tam da sorunun nvarsayd boluu ortaya ser
mekle -bir davalama konusu olarak umumun orta yerine koymakla
karmak hale gelir: buyruk dili ile problemlerin dili arasndaki
boluk, ki bu, ayn zamanda, logos ierisindeki boluktur da, bir
sze-dkmenin anlalmasn ve bu anlamann ierdii, herbir ki
inin szlerinin say(l)mnn anlalmasn ayran boluktur da.
Bu yzden yant da buna gre karmak hale gelecektir: " 'Anlyor
musun?' dediinizde ne sylediinizi anlyoruz. 'Anlyor musun?'
demekle aslnda unu sylemekte olduunuzu anlyoruz: 'Beni
anlamanza gerek yok, beni anlayacak hamurunuz yok, vs. vs.' "
Gelgelelim, bu ikinci-dzey anlamann kendisi, konuma ye
terlii ile sylenen szlerin say(l)m arasndaki boluun ima et
tii topluluu ve topluluk-olmayan nasl eklemleyip telaffuz etti
ine baml olarak, birbirine kart iki tarzda anlalabilir ve
evrenselletirilebilir. Birinci imkan, bu say(l)m, sze-dkmenin
anlamnn nihai yorumlan biimi klar. Onu yle toparlayabi
lirdik: "Dilinizi bize zorla dayatacak iletiim ortamn kullanmakta
olduunuzu anlyoruz. Buyruklarnzn dilini ortak bir dil gibi
koyarken yalan sylemekte olduunuzu anlyoruz. Ksacas, dildeki
ve iletiimdeki tm evrensellerin sadece cezbedici bir tuzak oldu
unu, yalnzca iktidar deyi biimlerinin var olduunu ve bizim de
kendimizinkini kalba dkmek zorunda olduumuzu anlyoruz."
74

Uyumazlk Aklsall
kinci imkan ise, bunun tam tersini ileri srer, (yeterlik) toplu
luu(nu) (say[l]mn) topluluk-olmayan() iin nihai sebep klard:
"Bize iki dilin var olduunu ve sizi anlayamayacamz gstermek
istediinizi anlyoruz. Dnyay buyuranlara ve itaat edenlere bl
mek iin bunu yapmakta olduunuzu idrak ediyoruz. Biz tam ter
sine diyoruz ki, bizler iin ortak tek bir dil vardr ve bunun sonucu
olarak da sizi anlamamz istemeseniz bile sizi anlyoruz. Bir cm
leyle, ortak bir dil olduunu yadsmakla yalan sylemekte olduunuzu anlyoruz."
,
"Anlyor musun?" sahte sorusuna verilecek yant, bu yzden,
zgl bir konuma sahnesinin kuruluunu gerektirir ve bu da, bu
nu dile getirenin pozisyonunu apak klarak bir baka iliki kur
makla ilgili bir meseledir. Bu ekilde tamamlanp . bitirilen sze
dkme, o zaman kendisini, doal olarak ilevde bulunduu konu
ma konumundan sklp kopartlm bulur. Artk ileyip al
mad bir baka konuma, bir ortak dil ierisinde sze-dkme
statsne indirgenmi bir halde, snama nesnesi olduu bir baka
konuma yerletirilir. " levsel" sze-dkmeyi nesnelletiren ve ev
renselletiren bu grme / gr-bildirme (commentaire / commen
tary) alan ierisinde, sze-dkmenin geerlik iddialar tepeden
trnaa snamadan geirilir. Politikaya zg ortak ekimeyi kur
mak bakmndan, logos ile kendisi arasndaki boluu bir birinci ve
bir nc ahsn polemik boluu ierisinde nesnelletiren gr
me'nin / gr-bildirmenin (commentaire / commentary) cum'u* ["-
"si n.], bir birinci ve bir ikinci ahs aras iletiimdeki (commun
ication) boluktan ayrdedilemez. Hi kukusuz, Jrgen Habermas'
n, yaln tartmadan topluluk yaratan aklsal argman ile tikel
karlarn biraraya getirilip birletirilmesini birbirinden ayrma
abalarn boa kartan, ite bu kiiler aras kaymann emniyet
sizliidir. Modernitenin Felsefi Sylemleri'nde, Habermas, kendisine
kar kanlar, argman ve iletiim sahnesi zerinde, gzlemcinin,
nc ahsn bak noktasn benimsemekle sular; bu tavr, ikin* Lat. cum: birlik, beraberlik, ortaklk, topluluk, umumilik vb. bildiren Latince nek

-n.

75

Uyumazlk
ci-ah bak noktasna yerlemeye angaje bir birinci ahsn ham
lesinde ilerlik kazanan aklsal iletiimi dondurur.2 Fakat byle bir
kartlk, politik tartmann aklsal argmann, amaya altyla
ayn konuma konumuna hapseder: bir karlar diyalogunun yaln
aklsallna hapseder. Politik logos'un oalmasyla birlikte bu ki
iler oalmasn yeterince dikkate almamakla, Habermas, ayn
zamanda, nc ahsri, tam da bir gzlem ve nesnelletirme ahs
kadar bir dolaysz ve dolayl konuma ahs olduunu da unutur.
Habermas, yalnzca eitli dillerin nezaket formllerinde deil,
fakat konuanlar arasndaki ilikinin tam da sylei konumunun
bahs-i mterei (enjeu / stakes) olarak koyulduu her seferinde, bir
kimsenin, muhatap taraflara, yaygn olarak nc ahs kipinde
konutuunu unutur. Bizim tiyatromuz, bu oyunu rnek niteliin
deki bir iki laf alverii ierisinde zetler, Moliere'in Cimri'sinde
cimri Harpagon'un as/ arabacs ile kahyas arasnda geen u
diyalogdaki gibi:
"Jacques Usta fazla gevezelik ediyor.
-Ve Kahya Efendi de hereye fazla burnunu sokuyor!"

Hane ii atmalar olan bu tr teatral atmalar, "nezaketin


nc ahs" ile toplumsal atmay kurumsallatran zde
lemenin nc ahs, yani "iler . . . kabul etmeyecekler" bildi
riminde bulunan ii temsilcisinin nc ahs arasndaki
balanty yerinde bir ekilde gsterir. Biri kalkp da, bir birinci
ahs tarafndan dile getirilen bu nc ahs ya sesini kartma
gc bulan ortaklaa bir bedenin aisthesis'inin doal ("hayvani")
srecine ya da imkansz veya olmayan bir ortaklaa bedenle bir tr
aldatc zdeleyime indirgeyecek olsayd, burada ierilen kiiler
oyununun mant kaybolup giderdi. nc ahsn hamlesi, asla
20. J rgen Habermas, "Sous le regard du troisieme personne, que ce regard soit tourne

vers l'exterieur ou vers l'interieur, tout se gele en objet," Le Discours philosophique de la


modernite (Paris: Gallimard, 1988), s. 352; ngiliz dilindeki evirisi The Philosophical
Discourses ofModernity: Twelve Lectures balyla yaynlanmtr, trans. F Lawrence
'
(Cambridge: Polity Press, 1987).
76

Uyumazlk Ak/sall
basit bir diyalog olmayan politik tartma mant iin zseldir.
Bu hamle daima bir diyalogdan daha az ve daha fazlasdr: daha
azdr, nk daima ekimenin, logos'a isel boluun kendisini
bildirdii bir monolog biimindedir ve daha fazlasdr, nk
grme / gr-bildirme (com-mentaire / commentary) kiilerin bir
oaln tetikler. Byle bir alveri ierisinde, "onlar" -katman
l bir rol oynar. lkin, "onlar", kendisiyle yalnzca bir karlar at
masnn deil, fakat tan. da konuan varlklar olarak konuanla
rn konumunun tartld biri olarak teki ahs imler. kincisi,
"onlar", bu sorunu gizil olarak kapsna koyduu bir nc ahsa
hitabeder. ncs, "onlar", birinci ahs, konuann "ben"ini ya
da "biz"ini bir topluluun temsilcisi olarak kurar. Politikada,
"onlar", "kamuoyu"yla kastedilen etkileimler kmesidir. Politik
kamuoyu (polis'e zg devlet eliyle merulatrma srelerinin ile
timinden ayr olarak politik kamuoyu), ncelikle, ortak problem
leri tartan aydnlanm zihinlerden kurulu bir ebeke deildir. O,
daha ziyade, zel trden bir bilgilendirilmi kandr: tam da in
sanlarn birbirleriyle konuma tarzn ve toplumsal dzenin konu
ma ve konumann yorumlanmas olgusuyla ne denli ilgili oldu
unu deerlendiren bir kandr. te bu, komedyadaki belli uak
larn yazgs ile tam da kamuoyu nosyonunun geliimi arasndaki
tarihsel balanty aklar.
Her argmann ve politik bir doaya sahip her argmantativ
davalamann yreinde, dili anlamann neyi ierdiine ilikin
temel bir az dala yatar. Ak ki, her syleme (interlocution), bir
tr iletim (illocution) ieriinin kavranmasn gerektirir. ddialama
konusu, bu anlamann bir karlkl-anlama telos'u nvarsayp n
var-saymaddr. "Davalama konusu" derken iki ey kastedi
yorum: ilkin, burada kantlanmak zere kalan bir nvarsaymn
var olduunu, fakat ayn zamanda her zgl davalama argman
nda i banda olan kkensel tartmann tam da burada yattn.
Herhangi bir syleme konumu, ta en bandan itibaren, bir dilin
anlamasndan neyin karsanabileceini bilmekle ilgili zlmemi
ve atmal davalama konusu tarafndan yarlr.
Byle bir anlamadan ya bireyler karsayabiliriz ya da hibir
77

Uyumazlk
ey karsayamayz. Bir buyruun bir ast tarafndan anlalmas
olgusundan, byle bir buyruun gerekten verildiini, emirler
veren kiinin kendi iinde baarl olduunu ve bunun bir sonucu
olarak da emri alan kiinin, yaln aisthesis ile heksis'in taml ara
sndaki blnmeye uygun bir ekilde ilkinin iinin uzants olan
kendi iini fiilen yerine getireceini yaln olarak karsayabiliriz.
Ayn zamanda bunun tam tersi bir baka karm da yaplabilir: ast,
stn emrini anlamtr, nk ast ayn konuan varlklar toplulu
unun ortadr ve bylelikle de bu anlamda st'n eitidir. Ksa
cas, toplumsal rtbelerin eitsizliinin ancak tam da konuan
varlklarn eitliinden tr ilediini karsayabiliriz.
Bu karm, terimin has anlamnda altst-edicidir. yle gr
menin yelendii her seferinde, toplumlarn uzun zamandr bir
hayli tkr tkr iledikleri aktr. Ve toplumlar tkr tkr ileten
ey, dili anlamann toplumsal dzenin tanmlanyla hi alakas
olmad fikridir. levleriyle ve buyruklaryla, paylar ve taraflar
bltrmeleriyle, toplumlar, en temel mantn dorular grn
d bir fikir -yani, eitsizliin eitsizlikten tr varolduu fikri
temelinde ilemektedirler. Bunun sonucu, anlama mantnn,
"normal olarak", kendisini yalnzca altst edici bir paradoks ve
sonsuz atma biiminde sunmasdr. Ast st'n sylediini anla
d iin ortak bir konuma konumunun var olduunu sylemek,
iki kamp arasnda bir anlamazln, ilkesel bir cephelemenin
kurulmasnn zorunlu olduu anlamna gelir: bir anlama-ieri
sinde-anlilmann varolduunu, yani tm konuan varlklarn konu
an varlklar olarak eit olduklarn dnenler kamp ile byle
dnmeyenler kamp arasnda. Paradoks, bir anlama-ierisinde
anlamann var olduunu dnenlerin, tam da bu sebepten tr,
bu karm, atma, uyumazlk biimi ierisinde olmak dnda
daha te herhangi bir noktaya tayamamalardr, zira onlar hi
grnr olmayan bir sonucu grnr klmak mecburiyetindedirler.
Politik sahne, ekimeyi kamuya yayan paradoksal bir topluluun
bu seyirlii, bu yzden, ortak bir dile ait nesneler ve amalarla ilgili,
yerleik ortaklar arasndaki bir iletiim modeliyle imkan yok zde
letirilemez. Bu, politik sahnenin, dillerin ortak-llemezliine,
78

Uyumazlk Aklsall
dil oyunlar heterojenliiyle balantl bir anlama imkanszl
na indirgendii anlamna gelmez. Politik sylei, dil oyunlarn ve
ifade rejimlerini daima birbirine harmanlamtr ve heterojen
gelerin bulumasndan oluturulmu gsterim zincirlemeleri ie
risinde daima tmeli tekilletirmi, evrenseli yerelletirmitir.
Kavranabilir anlatlar ve argmanlar, daima, dil oyunlarndan ve
heterojen ifade rejimlerinden oluturulmulardr. Problem, "dilsel
kopular"n yeni dillerin icadyla almas olmad gibi, dz an
lamda ya da mecazi anlamda "farkl diller" konuan insanlarn bir
birlerini anlamalar da deil-dir. Problem, syleide saylan zne
lerin "var" m "yok" mu olduklarn, onlarn konuuyor mu, yoksa
sadece uulduyor mu olduklarn bilmektir. Problem, onlarn at
mann grlr nesnesi olarak iaret ettikleri nesnenin grlecei bir
erevenin bulunup bulunmadn bilmektir. Problem, onlarn,
bir yanl, ierisinde tehir etmekte olduklar ortak dilin gerekten
bir ortak dil olup olmadn . bilmektir. Az dalann, daha ok
veya daha az saydam ya da daha ok veya daha az geirimsiz dilsel
ieriklerle hibir alp veremedii yoktur; o, kendi sfatyla konuan
varlklarn dikkate alnyla ilgilidir. Bu nedenle, modern zaman
larn byk anlatsn ve evrensel kurban dramasn artran bir
modern davalama an, dil oyunlarnn ve kk-lekli anlat
larn ada patlayn artran bir modern ihtilaf (diffirend /
dijferend) ayla kartlatrmann hi gerei yoktur. 21 Dil oyun
larnn heterojenlii, birdenbire gelip de politikann byk an
latsna son veriveren, ada toplumlarn bir kanlmazl deil
dir. Tam tersine, bu heterojenlik politikann kurucu gesidir, poli
tikay bir yandan eit adli ve ticari dei-tokutan ve br yandan da
din ve sava deikesinden / teki-liinden (altirite I alterity) ayran
eydir.
Aventinus tepesinde yaanan sahnenin anlam ite budur. Bu
istisnai sahne sadece bir "kkenler masal" deildir. Bu tr "kken
ler" kendilerini yinelemekten hibir zaman kesilmezler. Ballanche'
n anlats allmadk bir gemie-dnk kehanet biimi ierisinde
21. Bkz. Jean-Franois Lyotard, Le Dijfirend.
79

Uyumazlk

sunulur: Roma tarihindeki bir an, onu halklarn tarihi kaderi


hakknda bir kehanete dntren bir yolda yeniden yorumlanr.
Fakat, bu gemie-dnk kehanet ayn zamanda dolaymsz gele
cein bir ngrsdr de. Ballanche'n metni,Revue de Paris de 1 829
bahar ile gz arasnda yaynlanmt. O arada, Paris'te, pek okla
rna Ballanche'n szn ettii o "tm halklarn genel kural"nn
hic et nunc* gsterimi gibi grnen Temmuz Devrimi patlak verdi.
Ve bu devrimin ardndan, tam da Ballanche'n anlatsnnkiyle ayn
biime brl btn bir toplumsal hareketler dizisi geldi. Ak
trlerin, setlerin ve dekorlarn adlar deiebilir, fakat kural ayn
kalr. Kural, zerinde atma halindeki ortaklarn konuan varlk
lar olarak eitlii ve eitsizlii oyununun oynanabilecei, herhangi
bir zgl atma etrafnda bir sahne yaratmaktan ibarettir. Ku
kusuz, Ballanche'n bu meseli yazmakta olduu dnemde, kadim
dnyann pleblerinin edeeri olan modern proletaryann ye
lerinin konuan varlklar olmadklarn syleme devri kapanmt.
Yaln bir ekilde, onlarn konumalar ile almalar arasnda hibir
balant olmad varsaylr. Neden hibir balant olmadn
aklamaya gerek yoktur; balanty grmemek yeter. Y neticiler,
yarglar ya da valiler olarak mevcut dzeni iletenler bir terim ile
teki arasndaki balanty gremezler. Onlar, ortak bir dili paylaan
konuan varlkta ve bir fabrika iisi olarak zgl bir ile uraan
ya da bir imalat (manu-facturer) olarak alan emekide birbiri"
ne kenetlenebilecek iki kimlik arasndaki orta terimi gremezler.
Bunun bir sonucu olarak da, bir emekinin cret yoluyla ald
payn nasl olup da topluluk meselesi, kamusal tartma nesnesi
haline gelebileceini gremezler.
te bu yzden de, az dala daima u nyargl soruyla ilgili
dir: bu konuda ortak konuma dnyasnn kurulmasna herhangi
bir gerek var mdr? Ballanche'n meselini izleyen yllarda siperler
le saglamlatrlm hale gelen uyumazlk, toplumsal bir hareket
veya ii hareketi diye adlandrlacak bu uyumazlk, bu ortak
dnyann varolduunu; genelde konuan varla ve her trl zgl
'

* Lat. hic et nunc: burada ve imdi n.


80

Uyumazlk Ak/sall
ilevde altrlan emekiye ortak statnn varolduunu; ve bu
ortak statnn ayn zamanda iilere ve onlarn iverenlerine de or
tak olduunu, o statnn de, isann ve yurttan yasada eitliini
bildiren devrimci bildirgeninki gibi idealiste ve kaypaka yaztlar
da olsa bile zaten tannm, zaten kayda geirilmi bir halde, onlarn
ayn topluluk alanna mensub olularndan ibaret olduunu syle
mekte yatyordu. Bu anlay eyleme geirmeye adanm bu uyu
mazlk, yasa nnde "insan ve yurtta eitlii" biimindeki eitlik
yaztnn, alma "i"ini ieren ve zgl zneler aras kamusal tar
tmadan doduu ekliyle almann yapld yeri belirleyen bir
topluluk ve kamusallk alann tanmladn savlamakta yatyordu.
Bu sav, p'ek zel bir argman platformu gerektirir. Bu platforma
konumac olarak dahil olan ii znesi, sanki byle bir sahne var
m gibi, sanki ortak bir argman dnyas varm gibi davranmak
durumundadr yle ki bu dnya, belirgin bir ekilde akla uygundur
ve belirgin bir ekilde akla uygun deildir, belirgin bir ekilde bilge
likle doludur ve azimli bir ekilde ykc ve altst edicidir, zira by
le bir dnya var deildir. O zamann ii grevleri bu zel sylemsel
yapy bu paradoksu azdrarak tretirler: onlar, iilerin aslnda akl
sahibi konuan varlklar olarak greve ktklarn, hep beraber ii
durdurmalarna neden olan edimin bir uultu, ac durumuna veri
len iddetli bir tepki olmayp, bir logos'un ifadesi olduunu ve bu
logos ifadesinin de yalnzca bir iktidar mcadelesi envanteri olma
yp, sahip olduklar hakkn bir gsterimini (demonstraion/demonstra
ion ), adil-olann teki tarafa anlalabilecek bir bildirimini (mani
fesaion) oluturduunu sergileyecek kadar keskin zekaldrlar.
Dnemin ii bildirileri, buna uygun bir ekilde, ana erevesi
yle ematize edilebilecek dikkate deer bir sylem dzenlemesi
aa vururlar: " te argmanlarmz. Bunlar tanyabilirsiniz ya da
daha ziyade 'onlar' tanyabilirler. Bunlar herhangi biri tanyabilir."
Bu gsterim, ezamanl olarak, hem kamuoyunun "onlar"na hem
de kendisine kar verili olan "onlar"a hitabeder. Elbette ki, byle
bir tanma ortaya kmaz, nk konuan varlklarn iki grubunun,
patronlarn ve iilerin argman alveriinde bulunabilecekleri
81

Uyumazlk
bir kamusal alan biiminde ortak bir dnyann var olduu anla
mnda, bizzat gsterimin kendisinin nvarsayd ey tannmaz.
Fakat alma dnyasnn zel bir alan olduu, bir bireyin, herbiri
bunlar kabul eden ya da reddeden bir takm bireylere koullar
nerdii zel bir alan olduu varsaylr. Bu andan itibaren, hibir
argman almlanamaz, nk argmanlar, varolmayan zneler
tarafndan ayn lde varolmayan ortak bir nesne konusunda yine
kendileri de varolmayan znelere yneltilir. Orada yalnzca bir
isyan vardr, azgna dnm bedenlerin uultusu vardr. Gereken
tek ey, bunun yatp durulmasn beklemek ya da yetkililerden
bunu yattrp durdurmalarn istemektir.
atmayla ilgili sylem yaplandrmas, daha sonralar ikinci
bir ereveyle, ikinci bir hamleyle gelitirilir: "Haklarmz savun
makta ve bu yzden de ortak bir argman dnyasnn varoluunu
koymakta haklyz. Ve tam da bu hakk tanmamas gerekenler tan
'
madklar iin; onlar bu ortak dnyann varoluunu bilmiyorlar
m gibi davrandklar iin bunu yapmakta haklyz." Argmann
yapsyla ilgili bu ikinci hamlede, grmenin / gr-bildirmenin
(com-mentaire / commentary) nesnelletirici ilevi zsel bir rol oynar.
O gnn ii bildirileri, bu tr insanlarn szlerinin or tak bir akl ve
argman dnyasnn apaklna ters dtn gstermek iin,
yalnzca kamusal gler ynne basklandrma arsnda bulun
maya yarayan patronlarn konumalar zerine, hkm veren yar
glarn konumas zerine ya da gr bildiren (commenter / com
ment) gazetecilerin konumas zerine gr bildirirler (commenter /
comment). Bylelikle, onlar, iilerin grev yapma hakkn yadsyan
efendilerin veya hakimlerin konumasnn, bu szler bir topluluk
olmayan, imkansz, eliik olan bir eitlii ierdii iin bu hakkn
bir teyidi olduunu gsterirler. "Edimsel eliki", burada bir dahli
varsa, cehaletini aka gsterecek ekilde "edimsel eliki"ye ba
langta hi aldr etmemek zorunda olan bu argman konumunun
tam da yreinde durur.
Ballanche'n kurduu sahneyi iilerin bir davasna aktararak,
bu trden bir uyumazlk durumuyla karlatmz varsayalm.
82

Uyumazlk Aklsall;
1

lk bata, argman, kamuoyunun nc ahsnn kullanm yo


luyla uyumazlk sahnesini konumlar, ki bu, taraflar arasndaki
ilikinin belli bir nitelik kazanmas anlamna gelir: isyan uultusu
ya da bir yanl ortaya seren konuma.
"Bu beyler bizi kmsyorlar. Bize zulmedecek olan gleri kkr
tyorlar; bizi isyanla sulama cretkarlnda bulunuyorlar. Fakat
biz onlarn zencileri miyiz ki bunu yapyorlar? syan ha! Hem de
cretlerimizin ykseltilmesini istediimizde, kurbanlar olduu
muz smrye son vermek, koullarmzn zorluklarn hafifletmek
iin biraraya kenetlendiimizde syan ha! Bu szde hakikaten hi
utanma arlanma yok. Bir tek bu bile, yrmeye azmettiimiz yolu
haklkaryor. " 22

Grev-gsterimini bir isyan olarak betimleyen patronlarn mek


tubunun tonu bu gsterimi haklkarr, nk o, efendilerin, ii
olarak altrdklar kimseler hakknda, ayn dili anlamakla ken
dileriyle birleen konuan varlklar olarak deil de, yalnzca emirleri
anlayabilecek uultucu hayvanlar veya kleler olarak konutukla
rn gsterir, nk o, ayn zamanda, efendilerin konuma tarzn
da ierilen bu sayma-deer-olmayn [hesaba katlmayn] bir
doru-olmayan [bir hakszlk] (non-droit / nonright) olduunu da
gsterir. Uyumazlk platformu byle kurulduktan sonra, teki
tarafn meydan okuduu bu ortaklar aras tartma sanki gerekten
olmu gibi aklyrtmek mmkndr; ksacas, aklyrtme ve
sayma / hesaplama (calcul / reckoning) yoluyla, iilerin yeniden
aklanmalarnn geerliini tesis etmek mmkndr. Ve grevcilerin
bu "hak" gsterimi bir kez tamama erdikten sonra, ikinci bir gs
terimi eklemek, yani tam da byle bir hakk hesaba katmay, onu
saylan konuma liyakatine sahip bir ekilde kucaklamay redde
diten tretilen bir gsterimi eklemek mmkndr.
"Sahip olduumuz hakk bir de kantlamamz m gerekiyor? Bu
beylerin yazdklar mektubun tonuna dikkat edin . . . Onlar bouna
itidalden sz ederek bitiriyorlar: onlar ok iyi anlyoruz." 2 3

22.- 23 .

"Reponse au rnanifeste des rnaitres tailleurs ,'' La Tribune politique et litterarie, 7

Novernber 1833.

83

Uyumazlk
Bu "onlar ok iyi anlyoruz" laf, politik bir uyumazlk yap"
snda anlamann ne anlama geldiini pek iyi zetler. Byle bir
kavray, iki kere yadsnan bir topluluk sahnesini iki kere yeniden
kuran karmak bir sylei yapsn ima eder. Fakat bu topluluk
sahnesi ancak bir "biz"in bir "onlar"la ilikisi ierisinde varolur. Ve
bu iliki tam da bir ilikisizlik derecesindedir. O, varoluunu red
dedeni ve eylerin mevcut dzeninde, varoluunu reddetmekle
haklkarlan argman konumuna iki misli dahil eder. Onu, ilkin,
o konuma gerekten dahil olduu, argman anlayabilir olduu
(ve u da hi farketmez ki, argman bir yant yetiremeyecei iin
anlad) varsaymna dahil eder. Onu, bir diyalogda rtk ikinci
ahs olarak argman konumuna dahil eder. Ve yine onu, ikinci bir
kez, o konumdan kamaya almakta olduunun, argman anla
mamaya ve konuan varlklar arasndaki bir tartma konumuna
denk den adlandrmalar ve betimlemeler yapmamaya almakta
olduunun gsterimine dahil eder.
Fiilen tartacak bireylerin bulunduu herhangi bir toplumsal
tartmada bu yap iin ierisindedir: ierisinde tartmann yeri
nin, nesnesinin ve znelerinin bizzat ekime konusu olduklar
ve ilk nce snanmak zorunda olduklar bir yapdr bu. Herhangi
bir karlar ve deerler cephelemesinden nce, herhangi bir sav
yerleik ortaklar arasnda geerli-klnma taleplerine tabi tutul
madan nce, ekime (litige / dispute) nesnesi zerine ekime,
ekimenin varoluu zerine ekime ve birbiriyle bu ekime
ierisinde cepheleen taraflar vardr. nk konuan varlklarn,
ortak konuma yeterliklerinden tr eit olduklar fikri, akla
uygun-akla uymaz bir fikirdir -Kadim dnyann kutsal krallk
larndan bizim modern uzmanlar toplumlarmza dek, toplumlarn
_
yaplanma tarz bakmndan akla uymaz. Bir ortak dnya savla
mas, bu yzden, topluluu ve topluluk-olmayan biraraya getiren
paradoksal bir mise-en-scene* araclyla olur. Ve byle bir ekleyip
kenetleme daima paradokstan doar ve meru iletiim konumlarn,
dnyalarn ve dillerin meru paylara-blnn allak bullak eden
* Fr. mise-en-scene: sahne kurma, sahneye koyma n.
84

Uyumazlk Ak/sall
ve konuan bedenlerin syleme dzeni, yapp-etme dzeni ve var
olma dzeni arasnda kurulu bir eklemleni ierisindeki datlma
tarzn yeniden-datan skandaldan doar. Hakkn [dorunun]
(droit / right) gsterimi veya adil-olann bildirimi, duyulur-olann
paylatrmnn bir yeniden-ekillenmesidir. Jrgen Habermas'n
szleriyle, bu gsterim, birbirinden koparlamaz bir ekilde, belli
sze-dkmelerin geerlik iddialarn oyuna sokan bir iletiimse!
eylemdir ve sze-dkmelerin ortak bir sahne zerindeki argman
lar olarak alnp alnamayacan belirleyen iktidar mcadelesini
baka yne kaydran bir stratejik eylemdir. Bu tr iletiim ayn
zamanda "normal" varsaylan tartma kurallarnn dayand ay
rmlardan da yakasn syrr. Modernitenin Felsefi Sylemleri'nde,
Habermas, iki tr dilsel edim arasndaki gerilim zerinde srarla
durur: dnyay ap genileten "poetik" diller ve savlamann /
kantlamann (argumentation / arguing) ve onaylamann / geerli
klmann (validation / validating) kapal-dnya biimleri. O, ele
tirdiklerini, bu gerilimi hafife almakla ve dnyay ap genileten
ve ayn zamanda iletiimse! etkinlik kurallar ierisinde de ken
dilerini merulatran estetik dillere duyulan zorunluluu hafife
almakla sular. 24
Fakat asl nemli nokta, politikaya zg gsterimin daima hem
argman hem de argmann alnp kabul edilebilecei ve bir etkiye
sahip olabilecei dnyay ap geniletme olduudur -argman,
burada, tam da byle bir dnyann varoluu hakkndaki arg
mandr. Ve evrensel-olanla ilgili sorunun, karlar evrenselle
tirmenin mmkn m yoksa imkansz m olduu ve farkl argman
biimlerinin normal varsaylan bir konumda nasl denetlenebi
lecei gibi sorunlarda roln oynamadan nce, iin iine girdii
yer ite burasdr. Evrenselliin ilk art, konuan varlklarn dil
sel toplulua evrensel olarak mensub olmalardr; bu art, daima,
"anormal" iletiim konumlarnda, rnek vakalar iin ierisine
sokan konumlarda karlanr. Bu tr polemik konumlar, syleinin
24. Habermas, Le Discours philosophique de la modemie, s. 241 vd. Bu kesim, zgl
olarak, Derridac yapskmn (deconstruction) bir eletirisine ayrlmtr.

85

Uyumazlk
ortaklarndan birinin syleinin zelliklerinden birini (yerini,
nesnesini, znelerini) tanmay reddettii konumlardr. Evrensel,
burada daima zel bir tarzda, tam da varoluunu ve yerindeliini
ekime konusu klan rnek vakalar biiminde sz konusu olur.
Evrensel, hem zorlayc olan hem de zorlayc olmayan bir ekilde,
daima yerel ve polemik tarzda sz konusu olur. lkin, bir konum
un zorlayc bir evrensellik vakas sunduunun teslim edilmesi ve
teslim edilir hale getirilmesi zorunludur. Ve bu tanma, aklsal bir
argman dzenini, akld deilse bile poetik bir grme / gr
bildirme ve metafor dzeninden ayrp blmeye izin vermez. O, ay
n zamanda aklsal argmanlar ve "poetik" metaforlar olan dilsel
edimler yoluyla retilir.
Aslnda, Platon'un deyi biimini bu balama naklederek
"bundan ekinip saknmakszn" unu sylemek gerekir: herhangi
bir etkiye sahip olan toplumsal sylei biimleri hem bir konum
ierisindeki argmanlardr he.q de bu konumun metaforlardr.
Argmann metaforla ve metaforun argmanla ortaklaalk iinde
olmas, kendinde, kimi zaman sz edilen felaketli sonulardan her
hangi birine yol amaz. Bu ortaklaalk, bitip tkenmi moderni
tenin keiflerinden biri deildir; byle olsayd, o zaman toplum
sal tartmann ve ekimenin evrenselliini bir byk anlatnn
rn olan bir kurmaca ol.arak ifa ederdi. ki fikri birbirine bala
yan argman ve bireyi bir baka eyde grnr klan metafor daima
ortaklaalk halinde bulunur. Sadece u var ki, bu ortaklaalk, farkl
aklsallk alanlarna ve farkl konuma konumlarna gre daha ok
ya da daha az balaycdr. Onu pratikte hibir eye indirgemenin
mmkn olamayaca alanlar vardr; bunlar, anlama nvarsa
ymnn hibir problem ortaya koymad, ya sylenmekte olan ey
kon usunda herkesin birbirini anladnn veya anlayabileceinin ya
da bunun hi nemli olmadnn varsayld alanlardr. lk durum,
kendileri dnda herhangi bireye gnderimde bulunmayan
sembolik dillerin durumudur; ikincisi ise, her ne olursa olsun
herhangi bireye diledii gibi zgrce gnderimde bulunabilen
ene-alma (bavardage / chatting) durumunda olup biten eydir. te
86

Uyumazlk Aklsal/
yandan, bu tr ortaklaaln dorua vard baka alanlar vardr.
Bunlar, anlama nvarsaymnn ekime konusu olduu, hem
argman hem de argmann anlalaca konumu, hem tartma
nesnesini hem de onun nesne olarak belirdii dnyay ezamanl
olarak retmenin zorunlu olduu alanlardr.
Politik sylei, par excellence* byle bir alandr. Politik sylei
nin gsterim mant, tam da logos'un ve onun saylmaya deerlii
nin / hesaba katlrlnn aist/esis'e (duyulur-olann paylatrmna)
olan bayla ilikili olduuna gre, zndrlemez ekilde bir
ifade estetiidir. Politika, estetikletirilme ve seyirlik hale getiril
me talihsizliine daha geen gn uramad. Konuan varln sy
lediklerinin izini . tayan estetik ekillenme, daima, politikann
polis dzeni ierisinde katld ekimenin tam da bahs-i mterei
(enjeu / stakes) olmutur. Bu, "estetik"in, sylei mantn sapaya
srkleyen "kendine-gnderimlilik" alanyla zdeletirilmesinin
ne denli yanl olduunu epeyce anlatr. "Estetik'', tam tersine, ayr
ayr ifade rejimlerinin ortak bir birikim ierisinde toplanmasna
izin veren eydir. Bununla beraber, politik sluplarn modern ta
rihinin, es'tetik'i hem duyulur-olann paylatrm hem de duyulur
olan zerine sylem olarak vurgulam olan yapsal-bakalamlarla
(muta-tion) balantl olduu dorudur. Duyulur-olann zerk bir
blmn belirleyen zerk bir sylem olarak estetik'in modern
belirii, duyulur-olann, koulaca kullanm hakkndaki herhangi
bir yargdan ayr olan bir deerlendiriliinin beliriidir; ki buna
gre, o, hereye bir kullanm veren buyruklar ve paylar dnyasna
tepeden dayatlan bir potansiyel (virtuel / virtual) topluluk olmas
gereken / olmas-beklenen topluluk dnyasn tanmlar. Bir sarayn,
bir konutun kullanllyla, bir ilevin ayrcalklaryla veya bir
saltanatn simgeleriyle hi ilgisi olmayan bir deerlendirme nesnesi
olabilmesi, Kant'a gre estetik topluluu ve ona zg evrensellik
artn tikelletiren [ve yerelletiren] eydir.25 Bylelikle, estetik'in
* Lat.par excellence: en mkemmel, en stn, en yksek dzeyden n.
25. Immanuel Kant, Critique de la faculte der juger (Paris: Vrin, 1979), s. 50; ngiliz
dilinde yaynlanan eviri: Critique of Judgement, trans. J. H. Bernard (New York:
Haffner, 1968).
87

Uyumazlk
zerkletirilmesi, ilkin temsil [ve tasarm] normlarnn zgrle
kavuturulmas anlamna gelir ve ikinci olarak da, n-saylt (pre
somption / assumption) dnyas zerinde, yani taraflarn ve paylarn
paylatrmndan yakasn syran bir duyu deneyiminin varolu
tarzn aa vurmakla sayma dahil edilmeyenleri dahil eden sanki
. . . mi gibi-'nin dnyas zerinde ileyen bir tr duyu deneyimi
topluluu oluturulmas anlamna gelir.
Moderri ada politikann "estetikletirilmesi" diye birey hi
olmad, nk politika ilke bakmndan estetiktir. Fakat logos'un
dzeni ile duyulur-olann paylatrm arasnda yeni bir ba olarak
estetik'in zerkletirilmesi, politikann modern ekillenmesinin
bir parasdr. Kadim dnyann politikas, halk topluluun karar
veren [dokein : yarglamak, karar vermek] znesi konumuna oturtan
grn olarak, doksa gibi mulak nosyonlarda tketilip devrini
tamamlad. Modern politika, ilkin, buyruklar ve vazifeler da
tmnn tesindeki potansiyel (virtuel / virtual) veya olmas-gereken /
olmas beklenen bir duyu deneyimi topluluu gibi seik bir nos
yonda tketilip devrini tamamlad. Kadim politika, kamusal alan
ekime alan olarak ap genileten, demos ve onun mlk olmayan
mlkiyetleri gibi tek bir nosyona tutunuyordu. Modern politika ise,
ihtilafl dnyalar olan topluluk dnyalar icad eden znelletirme
ileyilerinin oaltlmasna tutunur; her seferinde hem arg
manlar hem de dnya aclar olan gsterim aygtlarna, yani akl
yrten znenin bir aklyrtc olarak sayld ortak (ki bu
"konsensusa dayal" anlamna gelmez) dnyalarn almas olan
gsterim aygtlarna tutunur. Bu zne, daima bir-fazlasdr. Ak
tardmz bildiride "Onlar ok iyi anlyoruz" diye yazan zne,
iilerin toplam (collection) deildir, topl.u (collectif / collective) bir
beden deildir. Byle bir anlamay, kendi mesafe-oluturucu
yapsn, kamu ile kamu-olmayan arasndaki ilikiyle ilgili yapsn
grne karp bildirmekle gsteren ilemler kmesi btnnce
tanmlanan bir artk znedir. Modern politika, toplumsal etkin
liklerin ve dzenlerin yzeyi zerinde karsanabilir ortaklaa r
davalamaya-dayal dnyalarn oaltl sayesinde varolur. Bu
88

Uyumazlk Ak/sall
oaln yetke kazandrd zneler sayesinde, sayllar daima
artk-say veren zneler sayesinde varolur. Kadim dnyann politi
kas, hem para hem btn olan demos ve ayn zamanda herkese ait
iken tek bana demos'a ait olan zgrlk gibi tek bir yanl-sayma
tutunuyordu. Modern politika ise, saylmayann saymn, onu
szcklere dkp dile getirebilir her znenin kendisinden mesafe
leniine balayan ekimeyi znelletirme aygtlarnn saflara-s
rlne tutunur. Sz konusu olan, sadece, "biz yurttalar," "biz
iiler" ya da "biz kadnlar" tipinde bir ardklk ierisinde im
lenen yurttalarn, iilerin ya da kadnlarn her-hangi bir toplamla,
herhangi bir toplumsal grupla zdeletirilemeyecei deildir. Sz
konusu olan, ayn zamanda, "biz"in, ardkl aan sze-dkme
nin bu znesinin, kimlii (yurttalar, iiler, kadnlar, proleterler
gibi) eitli biimlerde sunulan, [ismen] ilan edilmi zneyle ili
kisinin yalnzca gsterim ardkl ierisindeki ilikiler ve ilem
ler kmesi araclyla tanmlanddr da. Ne biz ne ona atfedilen
kimlik, ne de bu ikisinin yanyana-bititirilmesi bir zneyi tanmlar.
Politik zneler veya daha dorusu znelleme tarzlar, biz' in ve onun
adnn "ahslar" kmesiyle srdrd ilikiler kmesi ierisinde,
yani gsterimde belirtilen kimliklerin / zdeliklerin (identite /
identity) ve tekiliklerin (alterite / alterity) ve bunlarn tanmland
-ortak ya da ayr- dnyalarn eksiksiz oyunu ierisinde vardr.
Hi kuku yok, znelerin adlar u u sfatla kimliklendirile
bilir / zdeletirilebilir herhangi bir toplumsal gruptan ayr oldu
unda, gsterim daha ak bir ekilde iler. Dou Blokunun muha
lifleri bu rejimlerin banda bulunanlar tarafndan kendilerine
yaktrlan "holiganlar" terimini benimsediklerinde, 1968 Paris'
indeki gstericiler polis'in kendini apak sergiledii her grne
kar "Hepimiz Alman Yahudileriyiz" bildiriminde bulunduk
larnda, -mantksal bir sze-dkmenin ve estetik bir grne
kn smsk ba ierisinde tanmlanan- politik znelleme ile
herhangi bir trden kimlikle-zdeleme arasndaki yar herkesin
grecei ekilde tehir ettiler. Politikann diyalogizmi / diyaloga
yatknl, bir birinci ve bir ikinci ahs arasnda ideal addedilen
89

Uyumazlk
diyalog konumuyla ilikili olmaktan ok daha fazla, yaznsal
heterolojiyle, onun arlm ve yazarlarna geri frlatlm sze
dkmeleriyle ve birinci ve nc ahslar zerindeki oyunuyla
ilikilidir. Politik icad, hem argmantativ hem poetik olan edim
lerde, ierisinde topluluk edimlerinin bu tr topluluk edimleri
olduu dnyalar tekrar tekrar, zorunlu olduu kadar stste aan
diren gsterilerinde iler. Bu yzden, "poetik-olan" burada arg
mana kart deildir. Yine bu yzden, davalamaya dayal, estetik
dnyalarn yaratl da, varolan dillerle halledilemeyecek prob
lemleri yeniden formle etmeye upuygun dillerin salt icad edilii
deildir.
Olumsallk, roni ve Dayanma'da, Richard Rorty, tartlmakta
olan ey konusunda az ya da ok uyuma bulunduu sradan ileti
im konumlar ile bizzat tartmann temalarnn ve terimlerinin
kendi-lerinin mnakaaya ak olduu kurald konumlar arasnda
ayrm yapar. 26 Bu [ikinci] tr konumlar, yaratclarn, ortak bir de
neyimin farkl bir. ekilde betimlenmesini mmkn klan yeni dil
ler oluturduklar veya daha sonradan ortak dilsel aletlerin ve
konsensus'a dayal gerekliin arenalarna girmeye arlan yeni
metaforlar icad-ettikleri poetik anlar kapsar. Rorty'e gre, o hal
de, poetik metafor yaratm ile liberal konsensus hali -eski meta
forlarn ve eski poetik ironi icadlarnn tortusu oiduuna gre, hi
de esiz olmayan bir konsensus hali- arasnda bir uzlatrma ileyip
gelitirebilirdik. Fakat esiz konsensus yalnzca kurald anlarda ve
ironi uzmanlarndan kopup gelmez. zgl topluluk dnyalar,
uyumazlk (mesentente / disagreement) ve [konsensus tuzana d
mezlik anlamnda n.] uzlamazlk (dissentiment / dissension) dnya
lar ne kadar stste alrsa o kadar stste kopup gelir. Akl
yrtme ve metaforlar kurma yeterliine sahip bir topluluun
herhangi bir zamanda ve herhangi bir kimsenin dahliyle patlayp
baaklanvermesi her nerede olas olursa, politika orada ortaya
kar.
26. Richard Rorty, Coningency, Irony, and Solidariy (Cambridge: Cambridge
University Press, 1989).
90

Arkhi-politika' dan
Meta-politika'ya

imdi artk, "politik felsefe" teriminde ierilen felsefe ve poli


tika ilikisini belirleyebiliriz. "Politik felsefe" terimi, herhangi bir
felsefe janrn, felsefenin herhangi bir blgesini veya zglleme
sini imlemez. Politikann kendi ikin aklsall zerine dn
mn de imlemez. O, politikann paradoksunu veya skandaln
-politikann herhangi bir has temelden yoksunluunu- tehir eden
bir karlamann -o da polemik bir karlamann- addr. Politika,
paralarn herhangi bir saymn kartrp bozan, topluluun bir
parasnn ii bo zgrl ierisinde herhangi birinin ve her
kesin eitliinin kotarlmas yoluyla ancak varolur. Politikann
politik-olmayan koulu olan bu eitlik, burada kendisi iin olduu
eyi gzler nne sermez: yalnzca yanl figr olarak grnr.
Politika, zgrlk iinde eitlik krnmas (rifraction / refraction)
tarafndan daima arptlr. Politika asla saf deildir, toplulua ve
yasaya zg bir ze asla dayanmaz. Politika, ancak, topluluun ve
yasann stats eitliin yasaya eklenii yznden (Atina'nn isono
mia s* , yaln bir ekilde yasann "herkes iin eit" olmas deil,
fakat yasann amacnn eitlii temsil etmek olmasdr) ve btne
zde bir parann belirii yznden deiiklie uradnda ortaya
kar.
"Politik felsefe" bu skandaln sergileniiyle balar ve bu sergile
me politikann temellendirilmemi durumuna alternativ olarak
sunulan bir fikir araclyla yrtlr. Bu deyi ["politik felsefe"
deyii], Sokrates'in, kendisinin demokratik ehrin insanlarndan
farklln ifade etmek -gerekten politika yapmak, hakikatte poli
tika yapmak, politikann ayrc zn gerekletirmenin bir yolu
olarak politikaya angaje olmak- iin kulland paroladr. Bu parola,
'

* Yun. isonomia: eit-yasallk,yasa nnde eitlik n.


93

Uyumazlk
gzlemlenmi belli bir olgu ve belli bir tan varsayar: gzlemle
nen olgu, herhangi bir topluluk ilkesi bakmndan politikann
daima nce gelen olgusall olgusudur. lkin, felsefe, ta en ban
dan itibaren, politikayla ilikisinde "ok ge kalr". Ancak felsefe
iin bu "ge kal" demokrasinin yanldr. Demokrasi biimi ie
risinde, politika, teorik payandalar zerine salamca oturtuluu
nu veya arkhe'sini beklemeksizin, kendisini kendi ilkesinin hayata
geirilii olarak douracak has balangc beklemeksizin, zaten
daha evvelden belli bir yerde yerleik bir ekilde durur. Demos,
kendisine ait zellikle zaten daha evvelden orada durur: halkn
adnn grne kaca bir alann kuruluu; ayn zamanda hem
btn hem para olan bu halkn eitsiz saym; tam da kendisini
teki taraf klan yanln adnda btnle zdeleen topluluun bir
paras tarafndan ekimenin paradoksal sergilenii. Evveliyat
olgusuna ilikin bu gzlem, politik felsefe tarafndan kaltsal bir
zaafiyetin tansna dntrlr. Demokrasinin evveliyat, onun
dpedz olgusall lfactualite / factuality) veya olguluu lfacticite /
facticity) haline gelir, onun tek bana iyinin ve ktnn, hazzn ve
acnn empirik dolam kuralnca (srf bu dzensizlik kuralnca)
dzenlenii; onun srf daha oun ve daha azn eitliince (eit
sizliince) dzenlenii olur. Adaletle ilgili olduu kadaryla, de
mokrasi yalnzca davalama seyirlii sunar. Trl eitli davala
ma biimleri ierisinde bataa saplanm bir adalet ve aritmetik
eitsizlik saymlar tarafndan fazlalklar budanp tesviye edilmi
bir eitlik sunan demokrasi, politikaya hakiki lsn verebile
cek gte deildir. O halde, politik felsefenin al sylevi iki
cmlecik ierisinde toparlanp zetlenebilir: ilki, eitlik demokrasi
deildir ve ikincisi, adalet yanln iletimi deildir.
Kendilerinin byle teklifsizce dile getirilme tarz ierisinde bu
iki nerme de dorudur. Gerekten de, eitlik demokraside veya
adalet yanlta kendini gstermez. Politika, daima, eitlii yalnzca
yanl figrnde var klan bolukta i bandadr. Politika, polis
mantnn ve eitlik mantnn buluma noktasnda iler. Fa
kat btn problem bu boluun nasl yorumlanacan bilmektir.
94

Arkhi-poliika'dan Meta-poliika'ya
mdi, Platon'la birlikte, felsefi polemik, bu boluu kkten ir
sahteliin gstergesine dntrr. Platon, kendi ilkesinin hayata
geirilii olmayan, bir topluluk ilkesinin cisimlemesi olmayan
herhangi bir politikann hi de politika olmadn ilan eder. te
o zaman "hakikatte politika" suyzne kp demos'un kratei"n'ine*
kar gelir ve onun zgl yamuluunun yerine saf bir ya-ya da
mantn -tanrsal model ile fani model arasnda seim ngren kat
alternativ mantn- geirir. te o zaman, adalet ahengi, arpk
urpuk zihinlere sahip dzenbaz [demokrasi] avukatlarn[n] sahte
karlna indirgenmi yanln karsna dikilir; kosmos'un ehrin
ruhunu hizaya sokmaya mahsus oran olarak geometrik eitlik, arit
metik eitlie -yani daha oun ya da daha azn saltanatna- indir
genmi demokratik bir eitlie kar kar. Eit olann ve olmaya
nn dnlemez politik bayla yzyze geldiinde, politik felse
fenin .(ya da daha dorusu filozoflarn politikasnn) program,
demokrasinin sadece grnn rettii politikann hakiki z
nn gerekletirilmesi olarak ve demokratik politik aygtn tam da
ehrin mekannn yreinde kurduu bu oranszln, topluluun
kendisinden bu ayrklnn elenmesi olarak tanmlanr. Bir cm
leyle, zm, politikay oluturan bu kendinden-farkl-oluu eleye
rek politikann zn gerekletirmek, yani politikay eleyerek
politikay gerekletirmek, politikann "yerinde" felsefeyi gerek
letirerek politikay gerekletirmektir.
Fakat bir gerekletirim olarak politikay elemek, hakiki top
luluk nosyonunu ve onun doasna ilitirilmi iyi'yi eitliin yan
l olarak arptlnn yerine geirmek, hereyden nce, politika
ile polis arasndaki farkll elemek anlamna gelir. Filozoflarn po
litikasnn temeli, bir etkinlik olarak politika ilkesinin, bireylerin
ve taraflarn payn tanmlayan duyulurolann paylatrmn be
lirlemenin bir yolu olarak polis ilkesiyle zdeliidir. Byle bir
politikann ilk kavramsal edimi, Platon'un bir nosyonu, politeia
nosyonunu ikiye yarmasdr. Platon'un grd tarzda, bu, bir ana
siyasi yap [anayasa, tekilat- esasi, devlet yaplanmas, temel
* Yun. kratei"n: erk veya iktidar sahibi olma n.
95

Uyumazlk
ynetim erevesi vb.] (constitution) deildir, sonradan srayla bir
birinin yerine geecek dilimlere -demokrasi, oligari ya da tiranlk
blnen bir genel form deildir. Bir yanda politeia vardr; br
yanda ise politeiai"* vardr, yani ehrin paralar arasndaki a
tmayla ve bir parann tekiler zerindeki tahakkmyle sm
sk birbirine balanm trl eitli deiik kt rejimler vardr.
Ktlk, demektedir Thsalar'n VIU. Kitab, hibiri politeia olma
yan, hepsi salt fesat hizipler, uyumsuzluk ynetimleri olan bu
politeiai' ile ayakta durur.27 Platonik politeia, kt rejimlerin ksr
dngsne kart olarak topluluun i-yaamnn (interiorite / in- .
teriority) rejimidir. Topluluun Bir'i nasl ki yanln bileimlerinin
okluuna kartsa,politeia da politeiai'a karttr. Aristotelesi "ger
ekilik" bile, politeia'y topluluun iyi [salam] hali olarak ve
demokrasiyi de bu iyi [salam] halin saptrlm bir biimi olarak
kabul eder. Bunun iindir ki, politeia, kendi zne dayal topluluk
rejimidir, kamunun tm tezahrlerinin ayn ilkeden kt bir
rejimdir. Bugn iyi [salam] cumhuriyeti kararsz bir demokrasiye
kart olarak koyanlar, az ok bilinli bir ekilde bu ilk ayrmann
miraslardr. Platon'un icadettii ekliyle cumhuriyet veya politeia,
Ayn'nn rejimi ierisinde igren, toplumun farkl paralarnn
tm etkinliklerinde topluluk ilkesini ve telos'unu ifade eden bir
topluluktur. Politeia, ilkin, kendi yasasnn dzenine tabi, kendi
hareket kabiliyetiyle soluk alp veren, paralarnn herbirini, ona
zg ileve ve iyiye ynlendiren hayat ilkesiyle dolduran bir orga
nizmann yaamna benzer bir rejimdir, bir yaam biimidir, bir .
politika tarzdr. Platon'un dnd ekliylepoliteia, yaamnn
* Yun. politeiai': politeia'nn oulu. politeia'nn eviride dakik bir karln bulmak
ok zor, hatta belki de imkanszdr. Platon'un bu ad tayan diyalogunun "Devlet'',
"Cumhuriyet" gibi terimlerle karlandn biliyoruz. Fakat Yunanca terim, "ana
yasa", "siyasi yap'', "ynetim", "egemenlik", "ynetim biimi", "yurttalk", hatta
"siyasi-ahlaki rgtlenme" vb. gibi bizim bugn ayr deerler verdiimiz eitli
anlamlar kuatr. Tikel bir ynetim biimi olarak anlalmazsa, etimolojik kkeni
itibaryla "cumhuriyet" en geni anlam ierisinde belki "devlet"ten daha uygun bir
karlk olarak dnlebilir n.
27. Plato, Laws, VIII, 832 b/c, trans. and intro. By Trevor J. Saunders (London:
Penguin Classics, 1975), s. 32 7. Kar. Platon, TheRepublic, IV, 445 c, s. 164.

96

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
Tm tezahrlerinde kendine zg i-yaam (intiriorite / interiority)
ilkesini gerekletiren bir topluluktur. O, imkansz klnm yan
ltr. Yaln bir ekilde syleyecek olursak : filozoflarn politeia's,
politikann vepolis'in tastamam zdeliidir.
Bu zdeliin iki yn vardr. Bir yandan, filozoflarn politikas,
politikay po/is'le zdeletirir. Politikay paralar ve ilevler olarak
datlm Bir'in rejimi ierisine yerletirir. Filozoflarn politikas,
canl bir bedenin soluk alp verme ilkesine gre, topluluun yasa
larnn yaam biimlerine zmsetilii ierisinde topluluu btn
lkl bir bnyeye kavuturur. Fakat bu btnlkl bnyeye ka
vuturma, politik felsefenin polis'in doall dzeyine indii anla
mna gelmez. Politik felsefe, bu doallk kaybolup gittii, Khronos
a arkamzda kald ve herhalde, onun byk bir gmbrtyle
kutlan yalnzca bitkisel bir varoluun mankafaln ululad
iin varolur. Politik felsefe -veya filozoflarn politikas-, blnme
ite tam orada var olduu iin, demokrasi zgl bir ortak-llemez
paradoksunu, yani hibir paya sahip olmayanlar paras paradoks
unu felsefenin zecei bir problem olarak sunduu iin varolur.
Politikann zgl yasasnn herhangi bir doal tahakkm yasasna
kart bir eitlie dayal yasa olduu fikri demek olan isonomia
[e(it)-yasallk veya yasa nnde eitlik] bu yoldan zaten geip git
mitir, burada stne den ii zaten yapp tamamlamtr. Cumhu
riyet (republique / Republic)*, geip gitmi kadim zamanlarn erde
minin onarl deildir; o, demokrasinin felsefeyi drtkledii
mantksal probleme, hibir paya sahip olmayanlar paras para
doksuna getirilen bir zmdr. Politikay polis'le zdeletirmek,
ayn zamanda polis'i politikayla zdeletirmek, politikann bir
taklidini kurgulamak anlamna da gelebilir. yi ideasn taklit etmek
* Burada, bir yandan Bat dillerinde genellikle Republic, bizim dilimizdeyse ou
zaman Devlet terimiyle karlanmas adet olan Platon'un nl diyalogunun balna,
yani Politeia'ya gnderim yaplrken, br yandan ayn zamanda bu diyalogda
oligari, demokrasi, tiranlk gibi szde-rejimlerin kart olarak konumlanan sahici
rejim olarak politeia, politikann hakiki zn gerekletiren bir rejim olarakpoliteia,
yani cumhuriyet kastedilmektedir. Ksacas, burada Cumhuriyet, hem Platon'un eserini
hem de bu eserde alm kazandrlan hakiki siyasi rejimi imler -n.
97

Uyumazlk
iin,politeia, o halde "kt" politikay taklit eder, yle ki "kt" po
litikann taklidinin "kt" politikann yerine geecek birey olduu
varsaylr. Politik felsefeler, en azndan bu adla, bu tikel paradoksun
adyla adlandrlmaya deer olan politik felsefeler, hibir paya sahip
olmayanlar paras paradoksuna bir zm sunan ve bu zm, ya
edeer bir rol paradoksun yerine geirerek ya da paradoksun bir
benzerini, bir yans-imgesini (simulacre / simulacrum) yaratarak, yani
paradoksun olumsuzlannda politikann bir taklidini meydana
getirerek sunan felsefelerdir. Politik felsefenin byk ekli, poli
tika ile felsefe arasndaki atmann byk ekli ve belki de son
sz pekala felsefenin kendisinin kazanmas-elenmesi olabilecek
politikann kazanmas-elenmesi paradoksunun byk ekli, ite
bu zdeletirmenin iki yn temelinde tanmlanr. Bu byk
ekli arkhi-politika, para-politika ve meta-politika diye adlandr
yorum.
Modelini Platon'un verdii arkhi-politika, tm kktenlii ieri
sinde, politikann demokratik ekillenmesinin yerine artksz, ka
lansz bireyi geiren, topluluk arkhe'sinin tam gerekletiriliine,
tam tamna duyulur-klnna dayal bir topluluk tasarsm aa
vurur. Bu ekillenmenin yerine artksz, kalansz bireyi geirmek,
hibir pay olmayanlar paras paradoksuna mantksal bir zm
sunmak anlamna gelir. Bu zm, yalnzca orantllkla deil, fakat
ters orantllkla ilgili bir kural gerektirir. Devlet'in III. kitabndaki
soyla ve madenle ilgili kurucu anlat, kafann mideyi ynettii,
ehrin hiyerarik dzenini tesis etmekle kalmaz yalnzca; ayn za
manda, en iyi olanlarn daha az iyi olanlar zerindeki stnl
nn, kratos'unun* herhangi bir tahakkm ilikisini, yani politik
anlamda krasi'yi (cratie / cracy)0 imlemedii bir ehri de tesis eder. Bu
nun olmas iin, en iyi olanlarn kratei'n'inin paylarn ters bir da
tm olarak gerekletirilmesi zorunludur. Bu yzden, ruhlarnda
altn bulunan yneticilerin ellerinde hi maddi altn bulundurama* Yun.kratos: erk, g, kuvvet, iktidar n.
krasi (cratie.f cracy): Yun. kratia'dan erk sahibi olan snfn adnn sonuna eklenmek
suretiyle' politik rejimi adlandrmak iin kullanlan sonek; "demo-krasi", "aristo
krasi", "timo-krasi" gibi n.

98

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya

yacaklar, onlara den payn yalnzca ortaklaa kamu pay olabi


lecei anlamna gelir. Onlarn "liyakat"i topluluun taklit etmesi
gereken gk cisimlerinin dostluunun bilgisiyken, onlara den
pay ancak topluluun ortak mal olan ey olabilir. Bununla simetrik
bir ekilde, zanaatkarlarn ortak pay, kendilerine den hisse ola
rak yalnzca kendilerinin mal olan eyi almaktr: mlkiyet edinme
hakkna bir tek onlarn sahip olduklar evler ve altn, onlarn toplu
lua zgl katlmlarnn geerlik akasdr. Onlar, ancak topluluk
ilerine hibir ekilde karmama kouluyla toplulua katlrlar. On
lar, ancak, doann yalnzca onlarn yapmasn amalad ileri
(kunduraclk, binalarn ina edilmesinde amelelik veya baka her
trl kol emei) yapmak suretiyle ya da daha dorusu, yalnzca ken
dilerine den ilevi yerine getirmek, kendi zanaatlarnn gerektir
diinden baka hibir uzam-zamana sahip olmamak suretiyle toplu
luun yeleri olurlar.
Kukusuz, herhangi bir zanaatn pratiinin has ve doal bir
karakteristii olarak sunulan bu dlanmlk / kendi-iine-kapatl
mlk (exclusivite / exclusivity) yasasnn yasaklad ey, :l;grln

snanaca yer olarak, yani hibir paya sahip olmayanlar parasn


fiile karan demos'un gcnn snanaca yer olarak ehrin yrein
de demokrasinin oyduu bu ortak alandr. Ve zamana sahip olma
yanlarn byle bir pratie ayrdklar bu paradoksal zamandr.
htiyalar ve ilevleri sayp dken Devlet'in balangcnn grnte
empirik doas demokrasi paradoksunun bir ilk zmdr: demos
paralanp yelerine ayrtrlr, yle ki topluluk ilevleri ereve
sinde yeniden ina edilebilsin. Ortaklaa ihtiyalarn saptayan ve
hizmetlerini deitoku eden bireylerin ilk toplann anlatan k
lavuz mesel (ki politik felsefe ve onun yerine geirilenler, bu meseli
naiv ya da sofistike uyarlamalar ierisinde adan aa oraya buraya
srkleyip duracaklardr), kkeninde, mkemmel bir ekilde belir
lenmi u ii grr: ehri demos'tan, onun "zgrlk"nden ve bu z
grln snand yerlerden ve zamanlardan arndrmaya has ya
pskme ve yeniden-yaplandrma iini. Toplulua kendi yasas
konusunda manevi rehberlik edecek bir eitim vermeden nce,
99

Uyumazlk
yurttalar yeniden-ekillendiren hiil ve hareketlerden ve yurtta
larn eitiminden nce,politeia tarafndan kurulan yaam tarz, ii
ne gcne bakmak durumunda olan drt ii meselinde zaten em
briyo halinde bulunur.28 ine gcne bakmann erdemi sphrosune
diye adlandrlr ve bu terimi "lmllk" veya "lllk" eklinde
evirmeye mecbur braklrz, ki bunlar, itihalar denetlemeyle
ilgili soluk imgelerin arkasnda bu aa-snf "erdem"inin ifade
ettii kat mantksal banty maskeleyen szcklerdir. Sphrosune,
demos'un "zgrlk"ne verilen kat yanttr. zgrlk, halkn para
doksal aksia'syd, demos'un "kendisine" malettii, kamunun ortak
liyakat unvanyd.
Buna simetrik bir ekilde, zanaatkarlarn erdemi olarak tanm
lanan sphrosune, kamunun ortak erdeminden daha fazla birey de
ildir. Fakat kendine-has-mlkn-zgl ile kamunun-ortak
laa-mlk arasndaki bu zdelik, demos'un "zgrlk"ne tam ters
bir yolda iler. zgrlk, hibir ekilde, tek erdemi sphrosune olan
lara ait olamaz. Sphrosune, yaln bir ekilde, daha iyi olanlarn daha
az iyi olanlara tahakkmdr. Ayaktakmndakilerin bu kendile
rine-zg ve ortaklaa erdemi, kendisi uyarnca salt ne iseler o ol- .
duklar ve salt ne yapyorlarsa onu yaptklar dzene boyun ei
lerinden daha fazla birey deildir. Zanaatkarlarn sphrosune'si on
larn "zamandan yoksun olu"uyla zdetir. Sphrosune, onlarn,
ehrin iinde-oluu (interiorite / interiorite) kkten darda-olu (exte
riorite / exteriority) olarak yaama tarzdr.
Politeia'nn dzeni, bu ekilde, herhangi bir boluun yokluu
nu, topluluun uzamnn ve zamannn tka basa doyurulmasn
ngerektirir. Yasa hakimiyeti, ayn zamanda, politikann varolduu
her yerde yasann var olma tarzyla e-tzden (consubstantiel / consub
stantial) olan eyin grnrden kayboluudur da: yaznn darda
l (exteriorite / exteriority). Cumhuriyet, yasann (nomos'un) canl
logos olarak varolduu topluluktur: bu toplulukta, yasa, topluluun
ve onun mensublarndan herbirinin ethos'u (ahlak, var olma tarzla-

28. Bkz. Plato, The Republic, II, 369 c 370 c, s. 58-60. Aadaki kitapta bu pasajn geni
bir yorumunu veriyorum: Jacques Ranciere, Le philosophie des pauvres (Paris: Fayard,
1983).

1 00

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
r, karakteri) olarak varolur; iilerin meguliyeti olarak varolur;
herkesin kafalarnda tnlayan ezgi olarak ve onlarn bedenlerini
kendiliinden canlandran tempo olarak varolur; onlarn zihinleri
ni otomatik olarak belli bir davran ve dnce makamna (tropos)
doru eviren ruhsal gda (trophe) olarak varolur. Cumhuriyet bir
doal-yatknlklar / doal-bkller (tropism) sistemidir. Filozof
larn politikas, safdil dorucu Davut'larn bizi inandracaklar gibi,
yasayla balamaz. Yasann ruhuyla balar. Yasalarn ilk nce bir top
luluun var olma tarzn, hamurunu, huyunu suyunu ifade etmesi,
Aydnlanmann bir hayli merakl ruhunun yle birdenbire rastgeli
verdii birey deildir. Ya da daha dorusu, Montesquieu kendi tar
znda byle bir ruha srkleniverdiyse, bunun nedeni, o ruhun, za
ten politik yasann ilk felsefi belirlenimindeki yasann boyunduru
una koulmu olmasdr. Yasann eitlii, ilkin bir ruh halinin
eitliidir. yi ehir, kosmos'un dzeninin, yani tanrsal yldzlarn
hareketini yneten geometrik dzenin, kendisini toplumsal bir be
denin hamuru olarak grne kard; yurttalarn yasaya gre
deil, fakat yasann ruhuna gre, yasaya can veren hayat soluuna
gre eyledikleri bir ehirdir. yi ehir, yurttan yasayla kstlanmak
tan ziyade ykyle fethedildii; yasalar yazan yasakoyucunun yasa
larn iine yurttalar iin zorunlu uyarlar, keza "neyin gzel neyin
irkin olduuna ilikin kanaati"ni skca nakedebildii bir ehir
dir.29 O, yasamann eitimde btnyle yeniden tekrarland bir
ehirdir bununla beraber burada sz konusu olan eitim, okuldaki
retmenin verdii yaln retimin tesine geen ve gzle grlebi
lir, kulakla iitilebilir eyin koro halindeki nakarat iinde gnn
herhangi bir annda sunulan eitimdir. Arkhi-politika, phusis in*
nomos olarak tam gerekleimidir, topluluk yasasnn tam olarak
duyulur ve elle tutulur varla geliidir. Topluluun dokusunda hi
bir l zaman, hibir bo mekan var olamaz.
O halde, byle bir arkhi-politika, var olma tarzlarn ve yapp et
me tarzlarn, hissetme tarzlarn ve dnme tarzlarn artksz bir
'

29. Bkz. Plato, The Laws, VII, 823 a, s. 318.


* Yun. phusis: doa; nomos : yasa n.
101

Uyumazlk
ekilde baheden bir arkhi-polis biiminden aa kalr deildir.
Gelgelelim, byle bir arkhi-politikay veya arkhi-polis'i filozofun
topyasyla ya da kapal ehrin banazlyla kartracak olsaydk,
bu, ondan kalan miras yanl anlamak olduu kadar, onun etkinlik
alann daraltmak da olurdu. Platon'un icadettii ey daha kapsaml
ve daha uzun mrldr: cumhuriyet ile demokrasi arasndaki kar
tlk. Platon, demokrasinin yanl ve blnme rejiminin yerine,
taraflar atmasnda hibir pay olmayanlar parasnn etkililiini
dzenleyen bir yasann draklnn (exteriorite / exteriority) yerine
cumhuriyeti geirir. Bu cumhuriyet, bir tmel olarak yasaya da
yanmaktan ok, yasay srekli bir ekilde yasann ruhuna tercme
eden eitime dayanr. Platon, ethos'un ahenginin, bireylerin karakte
ri ile ortaklaa-olann ahi/iki tresi (mmurs / moral values) arasndaki
uyumun yasa olduu topluluk ireliin (interiorite / interiority) rejimi
ni icadeder. O, topluluk bann bu ireletiriliiyle (interiorisation /
internalization) elele giden bilimleri, modernitenin psikoloji ve sos
yoloji diye adlandraca bireysel ve ortaklaa ruhun bilimlerini
icadeder. "Cumhuriyet" tasars, Platon'un arkhi-politikasnda ele
alnp ilendii ekliyle, politik aygtn gelerinin eksiksiz psiko
lojiletirilii ve sosyolojiletiriliidir. Politeia, politik znellemenin
rahatsz edici gelerinin yerine, btnn tek ruhunun canlandr
d bir beden olarak dnlen topluluun ilevlerini, yatknlk
larn ve duygularn koyar: zanaatlarn datmn / i blmn,
ahlaki doal-yatknlklar / doal-bklleri (tropism ), mesellerin
ve nakaratlarn ahengini koyar.
Bir cumhuriyet fikrinin, eitim tasarsnn ve bireysel ve ortak
laa ruha ilikin bilimlerin icadnn arkhi-politik aygtn zellikleri
olarak nasl birbirine kenetlendiklerini grmek nemlidir. Politik
felsefenin bugn ilan edilen "dirili"i, toplumsal bilimlerin politika
alanna ve politik felsefenin ayrcalklarna gayrmeru el uzatna
gsterilen bir tepkidir. Cumhuriyet ideali ve onun evrenselci terbi
yesi, demokratik bireycilik ve totaliteryan toplumculuk gibi ikiz
raydan-klarla balantl, bir.tr psikopedagojinin ve sosyopeda
gojinin asalaks buyruklarna tabi bir okul sistemine ne mutlu ki
1 02

Arkhi-politika'dar Meta-politika'ya
karttr da. Fakat bu tr polemikler, "liberal ve toplumsal" bilimleri
topluluk bilimleri olarak icad edenin "politik felsefe" olduunu
genellikle gzard ederler. Cumhuriyet'te paideia'nn* merkezilii,
ayn zamanda, bireysel karakteri ve ortaklaa ahlak tm bilgi da
tmnn bandan sonuna dek uyum iine sokmann ncelii anla
mna da gelir. Yurtta evrenselciliinin kayp varsaylan bir cenneti
olarak Jules Ferry'nin cumhuriyeti, bizzat kendileri arkhi-politik
tasarnn bir miras olan liberal ve toplumsal bilimlerin glgele
rinde domutu. Okul sistemi ve cumhuriyet, psikoloji ve sosyoloji
tarafndan daha geen gn saptrlmad. Onlar sadece psikoloji ve
sosyoloji sluplarn deitirdiler ve bireysel ve ortaklaa ruh hak
kndaki bilginin bilgi datm sistemi ierisindeki ileyi tarzn
deitirdiler, pedagojik efendilik ilikisini, demokratik bilgi dola
mnn anarisini ve karakter ile ahlaki tre arasndaki ahengin cum
huriyeti oluumunu yeniden dattlar. Onlar, tikelin [yerelin]
lehine evrenseli (tmeli] terk etmediler; sadece, demokrasinin tekil
letirilmi (polemik) evrenselini [tmelini] ve cumhuriyetin tikel
letirilmi [yerelletirilmi] (ethik) evrenselini [tmelini] farkl bir
tarzda balayp birletirdiler. Tpk toplumsal ve kltrel eniden
retimin yasalarna kara alan bir felsefenin ve bir cumhuriyetin
sosyolojik sulamalar gibi, sosyolojik emperyalizmin felsefi ve
cumhuriyeti sulamalar da, kosmos'un oranlarna dayal bir top
luluk ile bireysel ve ortaklaa ruha ilikin bilimlerin ileyii arasnda
arkhi-politikann kurduu ilk ba ayn lde gzard eder.
Bylelikle, arkhi-politika, Platon tarafndan formle edildii
ekliyle, phusis'in romos olarak tam gerekleimine varr -ki bu da,
politikann polemik aygtnn belli gelerinin elenmesini ve onlarn
yerine topluluk yasasnn eitli duyarlatrma veya bilin-kazan
drma biimlerinin geirilmesini ngerektirir. i bo bir niteleme
nin (halkn zgrlnn) yerine ayn lde ii bo bir erdemi
(zanaatkarlarn sphrosure'sini) geirmek, byle bir srecin can alc
noktasdr. Sonu, zgl bir etkinlik olarak politikann topyekun
elenmesidir. Fakat esasta Aristoteles'in icadettii para.politika, bu
* Yun. paideia: retim, disiplin, terbiye, yetitirme, tedris, tahsil gibi geni anlam
alanlarn kuatan en geni anlamda eitim -n.
1 03

Uyumazlk
bedeli demeyi reddeder. Baka herhangi bir "politik felsefe" gibi,
para-politika da, nihai olarak, politik etkinlii polis dzeniyle z
deletirme eilimi tar, fakat bunu, politikann zgll nokta-i
nazarndan yapar. Politikann zgll, halkn davalama konusu
"zgrlk" olarak eitliin sonucu olan kopup paralanmadr. Bu,
topluluk nomos'u olarak gerekletirilmek istenen phusis'in ilk b
lndr. Eitlik gelip de, politikann "doa"sn tahayyl etme
nin bile koulu olan, politikann "doa"sndaki bu ilk yar at
iin politika vardr. Aristoteles, Platon'la hesaplat Politika'nn
ikinci kitabnn banda, bu yarkla, topluluk telos'unun eitlik olgu
suna bu bamllyla bouur. Hi kukusuz, der Aristoteles, ehri
en erdemli olanlarn ynetmesi ve daima onlarn ynetmesi daha iyi
olurdu. Fakat eylerin bu doal dzeni, "herkesin doa gerei eit
olduu" 30 bir ehirdeyseniz imkanszdr. Byle bir eitlii doal
klann ne olduunu ya da onun niin Atina'da doal olup da Lake
daimonia'da byle olmadn sormann hibir anlam yoktur: onun
varolmas yeter. Byle bir ehirde, bunun iyi mi kt m olduuna
baklmakszn, herkesin ynetime katlmas ve bu eit payn kendi
sini zgl bir "taklit" ierisinde ynetenin yerinin ve ynetilenin
yerinin srayla deitirilmesinde grne kartmas adil olur.
Herey, politikaya has iyiyi -adaleti- iyinin tm teki biimler
inden ayran u birka izgi etrafnda dner. Politikann iyi'si, "iyi
olan, en iyinin daha az iyi olandan stn olmasdr" eklindeki yaln
totolojiyi yerinden skp atmakla balar. Bir kez eitlik varolup da
halkn zgrlyle kaynatktan sonra, adil olan, artk asla, iyi
olanla ve iyilik totolojisinin dzenleniiyle eanlaml (synonyme /
synonymous) olamaz. yi adamn erdemi -ki ynetmektir- politikaya
has erdem deildir. Politika, ancak eitler var olduu ve ynetme fiili
onlar zerine uyguland iin varolur. Problem, sadece, demos'un
.
kukulu zgrl gibi besbelli bir olguyu "sineye ekmek" duru
munda kalmak deildir, nk bu besbelli olgu ayn zamanda po
litika olgusudur da, politikann kendi arkhe'sini tm teki ynetme
biimlerinden ayran eydir de. Geri kalan ynetme biimlerinin
30. Bkz. Aristotle, Politics, II, 1261 a 41-42, s. 105.
1 04

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
hepsi, bir st tarafndan bir asta uygulanr. Sokrates'in Thrasymak
hos'a nerdii gibi, bu stln tarzn deitirmek btnyle an
lamszdr. Politikann herhangi bir anlam varsa, ancak, demos'un
varoluundan nce basite hayal bile edilemeyecek tamamen zel
bir yeterlik temelinde vardr: eit ynetme ve ynetilme yeterlii.
Bu erdem, halk itaat pratii yoluyla ynetme terbiyesine altrmay
ngren o eski askeri erdeme indirgenemez. Platon bu tr itaat yo
luyla raklk altrmasna yer vermiti, fakat itaat yine de politik
nbet-deitirebilirlik -yerleri deime- kabiliyeti deildir. Bu yz
den Platon'un ehri politik deildir. Fakat politik-olmayan bir ehir,
ehir de deildir. Platon, ailenin ynetim tarzn ehre zorla dayatan
tuhaf bir ucube yaratr. Platon'un bunu yapmak iin aileyi eleme
gerei duymas tam bir mantksal paradokstur: biri ile teki ara
sndaki fark elemek, onlarn her ikisini de elemek anlamna gelir.
Tek ehir politik ehirdir ve politika eitliki olumsallkla balar.
Para-politika iin problem, iki doa kavramn ve onlarn kar
t mantklarn uzlatrmak olacaktr: biri, en yksek iyi en iyinin
ynetimidir mant ve teki, eitlik erevesinde en yksek iyi
eitliktir mant. Kadimler ve onlarn ortak iyi ehri hakknda her
ne sylersek syleyelim, Aristoteles, bu ortak iyi ierisinde kesin bir
kopu meydana getirir, bylelikle de yeni bir "politik felsefe" us'.J.1n balatr. Bu yeni usuln politik felsefenin znn zyle (quint
essence) zdeletirilegelmesini ve politik felsefeyi "restore edenler"in hepsinin bavurduu son arenin daima Aristoteles olmasn an
lamak ok da zor deildir. Aristoteles, aslnda, tam da terimin ken
disinde ierilen elikiyi kolayca cisimletirmenin sonsuz lde
byleyici bir figrn sunar. Aristoteles, daireyi kareye dntr
meyi, doal bir politika dzeninin bir anayasal (constitutionnel / co11S
titutional) dzen olarak gerekletirilmesini tam da byle herhangi
bir gerekleimin nn tkayan eyi iin iine dahil ederek ner
meyi becerir: bu ey, ya "zenginler" ile "yoksullar" arasndaki sava
n tehiri biimi ierisinde ya da eitliki bir anarinin etkililiinin
nihai biimi ierisinde demos'tur. O, ayn zamanda, bu tourdeforce'u*
* Fr. tourdeforce: g gsterisi, zoru baarma marifeti n.
1 05

Uyumazlk
politik hayvann kkensel belirleniminin mkemmel ' mantksal
sonucu olarak sunmak gibi inanlmaz bir hner sergilemeyi de
becerir. Nasl ki Platon normal rejim olarak ilevde bulunacak bir
arkhi-politika telos'unu bir anda ele geiriverdiyse, ayn ekilde Aris
toteles de "politik felsefe"nin normal, drst rejimi olarak ilevde
bulunacak bir para-politika telos'unu bir anda elde ediverir: politik
davalama ediminin aktrlerini ve biimlerini polis aygtnn da
tm paralarna ve biimlerine dntrme.
Bylece, para-politika, bir dzenin yerini bir bakasyla deitir
mek yerine, onlar rttrmeye varr. Politikann zgllnn
ortaya kmasn salayan demos, "devlet makamlar"na oturma ze
rine, ehrin arkhai' [ynetim mevkileri n.] zerine atmayla
zdeletirilen bir politik atmann taraflarndan biri haline gelir.
Bu yzden, Aristoteles, "politik felsefe"yi, byle bir ey olmasa bile
sonradan olduka doal grnecek bir merkeze skca rapteder. Bu
merkez, arkhai'n kurumsal aygt ve bu aygt ierisinde oynanp
sonulandrlan efendilik ilikisidir; modernler bunu iktidar diye
adlandracaklardr, ama Aristoteles'in elinde bunu adlandracak
hibir ad yoktur, sadece bir sfattan gayr -kurion, egemen veya bas
kn ge, bakalar zerine tahakkm uygulayarak toplulua kendi
baskn karakteristiini, kendi slfi.bunu katan bir ge. Para-politika,
ilkin, bir rejimin kendisini belli bir kurion uygulamakla tanm
lamasn salayan arkhai'n yerinin ve paylatrlma tarznn politik
dncenin merkezine bu yerletiriliidir. Byle bir merkezlen
dirme, politika sorununu tamamen doal olarak iktidar sorunu
olarak gren, bu sorunu iktidar merulatran ilkelerle, iktidarn
datlma biimleriyle ve iktidara zg kiilik tipleriyle ilgili bir
sorun olarak alan bir moderniteye apak grnr. Gelgelelim, bi
zim iin, onun, politikann zgl paradoksuna, paylarn datmyla
ilgili polisiye mantk ile hibir paya sahip olmayanlar parasyla ilgili
politik mantk arasndaki cephelemeye verilen zel bir yant oldu
unu grmek nemlidir. Aristoteles, eitlik etkisinin ve politikann
mayas olan toplumsal bedenlerin eitliki-olmayan mantnn bu
zel iie dmleniini, kurumlarn zgl yeri olarak tek bir politi1 06

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
kaya doru kaydrr. Bu iki mantk arasndaki atma, bylelikle,

arkhai' igal etmek ve ehrin kurion'unu fethetmek iin mcadele


eden iki taraf arasndaki atma haline gelir. Bir cmleyle, politi
kann teorik paradoksu, yani ortak-llemlerin bulumas, yne
timle ilgili pratik paradoks haline gelir. Bu, kesinlikle dikenli bir
problem biimine brnr, fakat bu problem, verili homojen geler
arasndaki iliki olarak dakik bir ekilde formle edilebilir: ehrin
ynetimi, ehri ynlendiren ve ayakta tutan otorite, daima, "taraf
lar"dan birinin, yani tekine kendi yasasn dayatmakla, ehre
blnme yasasn dayatan hiziplerden birinin ynetimidir. Prob
lem, dolaysyla, bunun nasl iletileceidir; yle ki ehir, hangi taraf
olursa olsun, ehri kasp kavuran geimsizlii srdrmekten sorum
lu teki tarafa tahakkm etme mantna sahip bir "ynetim"le
varln srdrsn.
Aristotelesi zm, bildiimiz gibi, problemi tam tersine evir
mektir. Herhangi bir ynetim kendi doal yasas yznden kendi
sini alaa edecek isyan kkrtcln yarattna gre, herbir
ynetimin kendi yasasna ters dmesi gerekir. Ya da daha dorusu,
kendi hakiki yasasn, tm ynetimler iin ortak olan yasay kefet
mesi gerekir: byle bir yasa, onu, her ynetimin korunup kollan
masn ve bununla beraber onlarn ynettikleri ehri gvence al
tnda tutabilecek her trl arac kullanarak bu ynde yrmeye ve
bu duruma istemeye istemeye katlanmaya sktrr. Tiranla zg
ynelim, tek bana tirann karlarna ve zevkine hizmet etmektir
ve bu da, oligarklarn ve kitlelerin birleik isyann krkler ve
bylelikle tiranln devrilmesine neden olan dengesizlie meydan
verir. Bu yzden, tiranl koruyup srdrmenin tek arac, tirann,
yasa ynetimine boyun emesi ve halkn maddi koullarnn iyile
tirilmesini ve doutan soylu insanlarn iktidara katlmasn tevik
etmesi olacaktr. Oligarklar, alkanlktan tr, halkn nn her
ynden tkamaya kendi aralarnda and ierler ve kendi iktidarlarn
ortadan kaldracak kanlmaz halk ayaklanmasn cezbedecek ka
dar kararl bir ekilde verdikleri sze sadk kalrlar. Tam tersine her
seferinde halkn karlarna hizmet etmekle megul olsalard, onla1 07

Uyumazlk
rn iktidar pekiir glenirdi. Onlarn kendilerini buna gre ayar
lamalar ya da hi deilse byleymi gibi grnmeleri gerekir.
nk politika bir estetik sorunudur, grnlerle ilgili bir mesele
dir. yi rejim, oligarklar iin bir oligarinin grnlerine ve demos
iin demokrasinin grnlerine brnen bir rejimdir. Bylelikle,
zenginler taraf ve yoksullar taraf ayn "politika"ya angaje olma
yoluna sokulacaklardr; bu "politika", ne zengin ne yoksul olanlarn
hibir yerde bulunmayaca, orta snfn her yerde kayp olduu
politikadr; bunun nedeni, sadece ehrin snrl erevesinin orta
snfa geliecek hibir yer brakmamas deil, fakat daha derinde,
politikann yalnz zenginlerin ve yoksullarn ii olmasdr. Bu yz
den, toplumsal-olan,polisletirilmi politikann topyas olarak kalr
ve glerin yeniden-datmnda ve iktidarn grnlerinde yap
lan bir elabukluuyla, herbir politeia, herbir kt ynetim biimi,
kendi eseslisine (homonyme / homonym), polieia'ya, yasa hakimi
yetine yaklar. Yasann hakim olmas iin, her rejim, kendi varln
koruyacak ekilde, ideal blm rejimi olan o ara veya orta rejimde
kendisini budayp iptal etmek zorundadr, en azndan demokrasi bu
zemini zaten evvelce oturttuktan sonra.
Kendisine biilen bu yeni arketip uyarnca, filozof, bilge ve sa
nat olarak, yasayapc ve reformcu olarak, demokratik aygtn bile
enlerini (halkn grnn, eitsiz saymn ve kurucu ekime
sini), glerin ve onlarn grlrlk tarzlarnn datmnda toplu
luun elos'unu gerekletiren iyi ynetimin aklsallk biimleri
ierisinde yeniden dzene sokar. Tekil bir mimesis araclyla, demos
ve onun yanl-saym -politikann bu nkoullar-, topluluun do
asnn telos'unun gerekleimiyle kaynatrlp btnletirilir. Fa
kat bu btnletirme, yalnzca bir mise en absence* biimi ierisinde,
varolann geri-ekilii biimi ierisinde tamama erer. Politika'nn iV.
ve VI. kitaplarnda sunulan nl demokrasi tipleri hiyerarisinde
ifade edilen ey ite budur. En iyi demokrasi bir kyl demokrasi
sidir, nk o, tam da demos'un kendi yerinden sklp kaybolduu
bir demokrasidir. Kyllerin -"iftilik gesi"nin- uzak tarlalara
*Fr. mise en absence: yok etme, yoklua gnderme -n.

1 08

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
salp dalml ve alma mecburiyeti, onlarn kendilerine ait
iktidar yerine gidip oturmalarn nler. Onlar egemenlik unvann
tayabilirler, fakat egemenliin somut uygulann doutan soy
lulara brakrlar. te o zaman, demektedir Aristoteles, imkanlarn
yokluu yznden yasa hakim olur: 31 meclise gitmek iin gereken
para ve bo zaman yoktur, demos'un etkili bir politik znelleme tarz
olmasn salayabilecek aralar yoktur. te o zaman, topluluk,
demos'un atmasna maruz kalmakszn demos'u ierir. Bylelikle,
politeia, bedenlerin, onlar birbirinden ayr tutan bir araziye da
tm olarak gerekletirilir; bu datm, politikann merkezi alann
yalnzca "daha iyi olanlar"a, "hali vakti yerinde olanlar"a brakr.
Herbiri kendi farkllnn damgasn tayan iki halk vardr; bir
halkn isel farkll, tekininkini taklit eder ve budayp iptal eder.
Uzamsal-yaylma (spatialization) -has bir ekilde kurulmu demos'un
isel farkll-, demokratik halkn isel farklln taklit ederek bir
o yne bir bu yne frl frl dner durur. Bu trplenip dzeltilmi
demokrasi topyasnn, bu uzama-yaylm politika topyasnn ok
uzun mrl olduu da grlecektir: Tocqueville'in "iyi" demokra
sisinde, karnza bir allahn kulunun kmad usuz bucaksz
engin alanlarn. Amerika's, bizim politikaclarmzn Avrupa's gibi,
soluk da olsa, bu topyann bir yansmasdr. Platon'un arkhi-poli
tikas modern ada demokrasinin savrukluunu dzelten ve cum
huriyeti bedene birlikli bir yap kazandran toplumsal ba ve ortak
inanlar sosyolojisine nasl aktarldysa, para-politika da kendisini
sevinle bir baka "sosyoloji" usulne dntrr: kendi kendi
sinden blnm, dier taraftan halkn olumasn nleyen salp
dalmay erdem klan bir demokrasi temsili. Platon'un politik
felsefesi ve onun muadilleri, demos'un davalama douran grn
lerinin yerine devlet ilevlerinin ruhuyla canlandrlan bir toplum
sal bedenin hakikatini geirir, buna karlk Aristoteles'in politik
felsefesi ve onun muadilleri ise, iyi idesine ulamay engelleyen
demokratik uyumsuzluun tam taklidi yoluyla iyi idesine ulama
31. Aristcitle, Politics, IV, 1292 b 37-38, s. 255. Daha ayrntl bir zmleme iin bkz.
Jacques Ranciere,Aux bords de la politique (Paris: Osiris, 1970).
1 09

Uyumazlk

nerisinde bulunur: bu, sosyolijiletirilmi bir politikann tam ter


sine evrilmi nihai topyasdr, kendini gerekletiren bir telos
olarak ve bir eleme ve yok etme jesti olarak "erek"in* her iki anlam
nn birebir akagelmesini salayan, politikann dingin ereidir.
Fakat "politik felsefe" bu ekilde "toplumsal bilim"e dnt
rlmeden nce, para-politik giriim modern bir biime brnr,
"egemen g" ve "toplumsal szleme" erevesinde toparlanabile
cek bir biim alr. Bu forml kefeden ve onu Kadimlerin ''.politik
felsefe"sine saldrmak iin saflara sren Thomas Hobbes'tu. Hob
bes'a gre, Kadimlerin pozisyonu, insanlarn doa gerei siyasi ve
toplumsal varolua (politicite / polity) uygun bir ekilde yontulduk
larn savlamas bakmndan topiktir; ve politikaya doal bir yat
knl, ortaya kveren ilk kiinin, bir rejimin temelde yatan bu
tr bir siyasi ve toplumsal varolua ve onun ideal tam-gerekleimi
.olan iyi ynetime uyup uymadn yarglamaya kalkabilmesini
salayan norm klmak bakmndan bozguncu ve kkrtcdr. Hob
bes, politikann ve politik felsefenin tekil ban ilk fark edenler
arasndadr. Politik felsefenin hibir ekime iermeyen bir topluluun kurallarn ileyip gelitirmek zere politikadan dn ald
kavramlar, politika tarafndan yeni bir ekime ileyip gelitirmek
zere sonsuz bir ekilde geri arlr. Aristoteles, bu ekilde, rejim
leri, herkesin karna m yoksa egemen tarafn karna m hizmet
ettiklerine gre iyi ve kt olarak snflandrmt. Tiran, iktida
rnn yalnzca nihailii ierisinde brnd biim yoluyla kendi
sini kraldan ayrmaz. Tiran, tiranlnn aralarn deitirerek, o
nun amalarn deitiriyor "mu gibi" davranr. 32 O, kendisinin
karlarna ve ayn zamanda topluluun karlarna hizmet etmenin
bir arac olarak tiranln bir yar-monariye dntrr. Bu iki
terim arasndaki boluktan, yalnzca sonunda ayn kapya kan
eylerin imkann gstermek iin sz edilir: iyi bir tiran bir krala
benzer ve buna gre ona hangi ad verdiiniz pek de nemli deildir.
Hobbes, bu ilikinin tam tersiyle yzyze gelir: "tiran" ad, herhan*Burada "erek"ten, hem "ama" hem de "sona erme", "bitim" anlalmaldr -n.

32. Bkz. Aristotle,Poliics, V, 1314 a-1315 b,s. 346-51 .


110

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
gi bir yal akl hocasnn, devlet grevlisinin ya da yazn adamnn,
kraln iktidarnn uygulannn krallk amalaryla uyuumuna
itiraz etmesine, bir tirann kt bir kral olduu yargsnda bulun
masna izin veren ii bo bir terimdir. Kt bir kral, bir tirandr. Ve
bir tiran, sahte bir kraldr, kraln yerini meru olmayan bir ekilde
igal eden, dolaysyla da zor yoluyla alaa edilmesi veya katle
dilmesi meru olan birisidir. Buna benzer bir ekilde, Aristoteles,
"halk" adn, egemen halkn ad ile doutan soylu insanlarn ik
tidarnn gereklii arasndaki boluu vurgulayarak muhafaza et
miti. Burada da iler tam tersine evrilmitir: ii bo halk ad,
krallk ile onun z arasndaki boluu yarglamay ve bu yargy,
ekimeyi yeniden aarak hayata geirmeyi salayan znel g ha
line gelir. O halde, problem, bir rejimin kendi normundan uzakl
n sahneleyen halkn bu yzer gezer saymn elemektir. Hakika
ten belal olan kt, demektedir Hobbes, "zel kiiler"in 33 neyin
adil olduuna ve neyin adil olmadna karar verme iini kendi
zerlerine almalardr. Fakat Hobbes'un "zel kiiler"den anlad
ey, Aristotelesi terimlerde, ortaklaa alann ynetiminde "hibir
paya sahip olmayan"lardan baka birey deildir. Bu yzden, sz
konusu olan, tam da politikay kuran yanln yapsdr, hibir paya
sahip olmayanlar paras olarak eitliin etkililiidir, aslnda eki
menin zneleri olan "taraflar"n tanmlandr. Kty daha ba
kkken ezmek ve "ayaktakmnn doruya ve yanla ilikin sahte
kanlarn" 34 en bandan etkisizletirmek iin, insanlar yaln ha
yatta-kaltan baka herhangi bir iyi dorultusunda nceden belirle
yecek, insani hayvandaki bir tr doal politik yatknlk fikrinin tam
da kendisini rtmek zorunludur. Politikaya yatknln ancak
ikinci srada gelmesini, bu yatknln ancak hayatta kalma duygu
sunun herkesi herkesle kaptran snrsz arzu zerindeki zaferi
olmasn salam bir ekilde temellendirmek zorunludur.
Buradaki paradoks udur: Aristoteles'i rtmek iin Hobbes'un
temelde yapt tek ey, Aristoteles'in aklyrtmesini baka yne
33. Thomas Hobbes, On the Citizen (Cambridge: Cambridge Texts in Political
Thought, 1998), s. 69.
34. Hobbes, On the Citizen, s. 84.
111

Uyumazlk
kaydrmaktr -akla uygun hayatta kalma arzusunun demokrata,
oligarka ve tirana mahsus tutkular zerindeki zaferine. Hobbes,
Aristoteles'in aklyrtmesini, iktidardaki "taraflar" dzeyinden
bireyler dzeyine, bir ynetim teorisinden iktidarn kkenleri
hakkndaki bir teoriye kaydrr. ktidarn kkenleri gibi modern
politik felsefenin ayrcalkl bir nesnesini yaratan bu ikili kaydr
mann son derece zgl bir amac vardr: o, bir anda ve tek bir dar
bede, hibir paya sahip olmayanlar parasn yok ediverir. Bu yz
den, politikaya bir yatknlk, ancak, sadece bireylere ait bir zgr
lkten ilk ve btnsel bir yabanclama araclyla varolur. zgr
lk, hibir paya sahip olmayanlar paras olarak, herhangi bir po
litik znenin ii bo zgl / mlkiyeti olarak varolamaz. zgr
lk ya hep ya hi olmak durumundadr. O, ancak iki biim ierisin
de varolabilir: ya- tamamen toplumd (asociaux / asocial) bireylerin
bir zgl / mlkiyeti olarak ya da bu zglkten kkten yabanc
lama hali ierisinde egemenin egemenlii olarak.
Bu, ayn zamanda, egemenliin artk bir tarafn bir baka taraf
zerindeki tahakkm olmad anlamna da gelir. Bu, taraflarn ve
onlar arasndaki etkileimin dourduu eyin yani, hibir paya
sahip olmayanlar parasnn etkililiinin kkten bir ekilde "dava
dan drl"dr. ktidarn "kkenler"inin sorunsallatrlmas
ve bu sorunsallatrmay ereveleyen terimler -toplum szlemesi,
yabanclama ve egemenlik-, ilkin, hibir paya sahip olmayanlar di
ye bir parann var olmadn ilan ederler. Yalnzca bireyler ve dev
letin iktidar vardr. Doruyu ve yanl bahs-i mteree (enjeu /
stakes) aan herhangi bir taraf tam da topluluk kavramnn kendi
siyle eliir. Rousseau, Hobbes'un tantlamasnn zppeliine sal
dfrmt. Doal toplumsallaabilirlik fikrini iten pazarlkl salon
dedikodularndan ve saray entrikalarndan medet umarak rt
mek, kaba saba bir hysteron proteron'dur. * Fakat Rousseau ve onun ar
dndan gelen modern cumhuriyeti gelenek bu zppece tantlama
nn ciddi bahs-i mterei (enjeu/stakes) konusunda hemfikirdir:
* Yun. hysteron proteron: "sonra gelen nce", yani sonu baa koyma veya sonra geleni
nce gelenle kartrma ve tam tersi n.
112

Arkli-poliika'dan Meta-politika'ya
Aristotelesi teorinin belirlenimli bir ekilde tam da olumsuzla
nyla btnletirdii hibir paya sahip olmayanlar parasnn k
knn kazn. Rousseau, Hobbesu egemenlik totolojisiyle hem
fikirdir: egemenlik tek bana kendisine dayanr, nk onun te
sinde yalnzca bireyler vardr. Politika oyunundaki tm teki be
denler sadece blc hiziplerdir. Modern para-politika, blc hi
zipler arasndaki kavga dv, paralar ile taraflar arasndaki kav
ga dv dlamak zorunda olan bir egemen gcn mutlakna tam
tamna karlk gelen zgl bir doann, bir "bireysellik"in icad
ediliiyle balar. Modern para-politika, ilkin halk zp bireylere
ayrtrarak ie balar, ki bu da, politikay var eden snf savan her
kesin herkesle sava ierisinde tek bir hamlede kovup geri pskr
tr. "Kadimler"in yandalar, yalnzca, modern politikann felaket
lerinin kkenini, Aristotelesi politik "birliktelik"in temeli olmak
durumunda olan nesnel yasa hakimiyetinin yerine ldrc bir
ekilde "znel haklar"n geirilmesinde grecek kadar talihlidirler.
Fakat Aristoteles, sivil ve politik toplumun rgtleyici bir ilkesi
olarak "hak"k tanmaz. O, adil-olan ve onun farkl biimlerini tanr.
mdi, Aristoteles iin, adil-olann brnd politik biim, toplu
luun "paralar" arasndaki ilikileri belirleyen eydir. Modernite,
yalnzca nesnel yasa hakimiyetinin yerine "znel" haklar yerletir
mekle kalmaz; politik topluluun felsefi ilkesi olarak "hak"k da icad
eder. Bu icad, paralar arasndaki davalama ilikisini silip yok et
mek iin uydurulan kkenler mitiyle, bireylerin btnle ilikisi
masalyla elele yrr. Yeri gelmiken, yanl / hakszlk (tort / wrong)
sorununu zmek iin "politik felsefe" tarafndan kavramsallatrl
d ekliyle doru / hak (droit / riglt) baka bireydir; politikann bir
yanl / hakszl (tort / wrong) gidermek iin kendi mekanizmalar
ierisinde ilerlie soktuu doru / hak (droi / riglt) yine baka bir
eydir. nk politika doruya [veya hakka] (droi / riglt) deil, fa
kat yanla [veya hakszla] (tor / wrong) dayanr ve Modernlerin
politikasn Kadimlerin bir politikasndan farkl klan ey, farkl
bir yanl [veya hakszlk] (ort / wrong) yapsdr. Bununla birlikte,
yanln politik ileniinin yeni ekime argmanlar ve gsterim113

Uyumazlk
!eri ina etmek iin "politik felsefe"den geler almaktan hibir za
man kesilmediini eklememiz gerekir. Bu yzden, yanln modern
biimleri, herbir kimseyi egemenliin btnne bantlayan yeni
ekimeyi topluluun paralar adna ekimeyle iliki'endirir.
nk burada u paradoks yatmaktadr: toplumsal barn da
yand varsaylan kkenler kurmacas, uzun vadede, Kadimlerin
kinden daha kkten bir ekime yar aacaktr. Snf mcade
lesini politikay kuran bir ikinci mantk, bir ikinci "doa" olarak
kabul etmeyi reddetmek, doann blnmn daha balangta
doal haktan doal yasaya gei olarak kurmak, siif ve yaln eitlii
politikann nihai ilkesi olarak benimsemektir. Herkesin herkesle
sava masal, kkenlerle ilgili tm masallar kadar ahmakadr.
Fakat bu zavall lm kalm masalnn gerisinde daha ciddi bir
ey kendisini hissettirir; bu, herhangi bir toplumsal dzenin nihai
srrnn, yani herhangi birinin ve herkesin saf ve yaln eitliinin
ilandr: bir kiinin bir bakas zerine tahakkmnn dayandr
laca hibir doal ilke yoktur. Toplumsal dzen, nihai olarak, ayn
zamanda bu dzenin ykm da olan eitlie dayanr. Hibir "ant
lama" bu "doa" kusurunu deitiremez -meer ki ierisinde byle
bir eitliin etkisini gsterebilecei, btnsel ve deva bulunmaz her
"zgr-lk"ten yabanclamay iersin. Bundan dolay, eitliin ve
zgrln balangta zdeletirilmesi ve birarada yok edilmesi
zorunludur. Yabanclama ve egemenlik mutlaklar eitlikten tr
zorunludur, ki bu da, onlarn ancak, eitlii, topluluk dzeninin
temeli ve kkensel yar olarak, tek eitsizlik sebebi olarak adlan
drmak pahasna haklkarlabilir olduklar anlamna gelir. Ve yeni
politik ekimenin geleri, yani yabanclama sebepleri ve snf
savann yeni biimleri lehine argmanlar olarak ortaya kacak
yabanclatrlamaz-olann sebepleri, ite bu imdi aka ilan edi
len eitlik zemini nnde saflara dizilirler.
Balangta, zgrlk bireyler olmak bakmndan bireylere zg
hale gelmitir ve Hobbes'un niyetinin tersine, yabanclama masal,
bireylerin bu zgrlkten tam olarak yabanclap yabanclaama
yacaklarn ve hangi koullar altnda tam olarak yabanclaabilecek1 14

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
lerini bilme sorununa yol aacaktr -bir cmleyle, devletin hak
olmayan [hakszl] (non-droit / nonright) olarak bireyin hakkn
douracak, herhangi bir kimsenin devleti sorgulama veya devletin
kendi ilkesine sadakatsizliinin kant olarak hizmet etme liyaka
tine yol aacaktr. te yandan, egemenlik totolojisinde elendii var
saylan halk, yabanclamann dnlr olabilmesi iin nvar
saylmas zorunlu olan kendilik (entity) olarak ve en sonunda da ege
menliin gerek znesi olarak ortaya kacaktr. Rousseau, Grotius'a
ynelik eletirisinde bu tantlamay ortaya koyar. Kk kurutulmak
durumunda olan halkn "zgrlk", "yasaca zgr ve eit" domu
insanlarn ortak iktidarnn gerekleimine zde olarak sonradan
geri dnp gelebilir. O halde, zgrlk, kkten bir yanln [haksz
ln], "zgr domu ama heryerde zincire vurulmu" insanlara ya
plan yanln [hakszln] yaps ierisinde savunulabilir. Aristo
teles, yoksullarn "doadan zgr" olduklar ehirler bulunduuna
dair ilineksel (arzi) olguyu ve onlarn "ilineksel" doasn tam da
politikann doasnn tanmna balayan paradoksu daha evvelce
zaten grp teslim etmiti. Fakat kkenler miti, nihai dnm
ierisinde, halkn has mlkiyeti olan ve olmayan zgrlk eki
mesini, herbir znenin -herbir insann- kkensel olarak sahip ol
duu ve yoksun brakld bir zgrlk koyan kk elikiye doru
mutlaklatrr. nsan, o halde, hep ile hi arasndaki ilikinin bizzat
znesidir, doan ve len varlklar dnyas ile eitlik ve zgrlk te
rimleri arasndaki badndrc ksa devredir. Ve felsefi belirle
nimi adalet ile ekime arasndaki ban iini bitirmek iin retilen
hak [doru] (droit / right), yanln [hakszln] (tort / wrong) yeni
ad, par excellence* ad haline gelir. Saylmayann bir saymnn tm
gsterimlerinin gerisinde, bir ekimeyi grne karmak zere
rgtlenmi tm birliktelik dnyalarn gerisinde, bundan byle,
anahtar bir figr, saym daima hesap a [eksik veya ksurat] ve
ren insan figr bulunacaktr: bu insan, gsterdii tepkilerden ve
verdii yantlardan herhangi biri de saylmadka saylmayan, fakat
yalnzca politik bir hayvan olarak sayldnda asla taml ierisin* Lat. par excellence: en mkemmel, en stn, en yksek dzeyden n.
115

Uyumazlk

de saylmam da olan insandr. Toplumsal szleme ve egemen


g para-politikas, Aristotelesi para-politikann toplumsal bedeni
[veya toplumsal btn] tehdit eden isyan kkrtclna verdii
dn ifa etmekle ve demos'u. bireylere ayrtrmakla, btnn
yerini tutan parann eski politik boluundan daha kkten bir bo
luk aar. O, insan kendisinden ayran mesafeyi, halk kendisinden
ayran mesafenin birincil ve nihai temeli olarak ortaya serer.
nk ayn zamanda egemen halk, (hibir ekilde benzeyip
andrmad) kendi eseslisini yle grne karr: egemenli
in yadsn veya kmsenip alaya aln, nfus veya ahali olarak
bilinen politika-ncesi ya da politika-tesi halk -varoluu egemen
lie ulamay kknden baltalayan veya egemenlie ulamakla e
lien, zincire vurulmu ya da vurulmam emek yorgunu, ileke bir
nfus, cahil kitleler, ayaktakm. Modern halktaki boluk, insan ve
yurtta terimlerinin problematik yanyana-kenetleniinde oyulan
bu boluk ite buradan hareketle yeniden alr: bu terimler, yeni
bir politik ekime aygtnn geleridir ve bu yeni politik ekime
aygt sayesinde, herbir terim, tekinin saylmayn aa vurma
ya, fakat ayn zamanda arkhi-politika ile politika arasndaki boluu
yeniden amann ve bu boluu tam da politika sahnesinde olutur
mann da temelini aa vurmaya hizmet eder. Bu arkhi-politik bo
luun politik etkililiinin bir ad vardr. Bu ad terrdr. Terr,
topluluk arkhe'sini gerekletirme gereini, bu arkhe'nin irele
tiiiliini (interior-isation / internalization) ve tam olarak duyulur-kl
nn kendi politik grevi olarak benimseyen politik agir'dir.* Bu
demektir ki, terr arkhi-politik program benimser, fakat bunu mo
dern para-politika erevesinde yapar, yani egemen g ile kendi
lerinde btnn ruhu olan yurttal tehdit etmekle, herbiri kendi
ynnden o egemen gcn potansiyel (virtuel / virtual) zndr
ln dile getiren bireyler arasndaki tek iliki erevesinde yapar.
Bireyleri ve onlarn haklarn (droit / right) devletle balayp bir
letiren bu yeni yanl (tart / wrong), bylelikle, kkten yanl -insann
insanlktan-kml (l'inhumanite de l'homme / inhumanity of man)*Fr. agir: yapp-etme, eylem, fiil, faaliyet, edim, etkinlik n.
1 16

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
zeminiyle kesiir; bu, gerek egemeni -halk- egemenlii gasbe
denlerle boaz boaza boumaya terkeden yanltr; egemen halk
ile bir taraf olarak halk arasndaki birbirine aykrlktr; snflar
birbiriyle peneltiren yanltr ve snflarn atmalarnn gerek
liini bireyin ve devletin etkileimiyle peneletiren yanltr.
"Filozoflarn politikas"nn nc byk arketipi ite bu etkileim
ierisinde kalba dklr. Bu arketip, meta-politika diye tanna
caktr. Meta-politika, arkhi-politikayla simetrik bir iliki ierisinde
_
konumlanr. Arkhi-politika, sahte politikay, yani demokrasiyi y
rrlkten kaldrmt. Tanrsal oran andran gerek adalet ile ada
letsizlik saltanatna benzetirilen yanln demokratik sahneleni
leri arasnda kkten bir boluk ilan etmiti. Buna simetrik olarak,
meta-politika da, politikann adalet veya eitlik olarak ne koydu
u eyle bantl kkten bir adaletsizlik veya eitsizlik art ilan
eder. Meta-politika, mutlak yanl ne srer, eitlik argmannn
herhangi bir politik almn yok eden yanl artn ortaya koyar.
Bu artk erevesinde de politikann "hakikatler"inden birini aa
vurur. Fakat bu hakikat zel bir trdendir. O, politik yalann yerine
gerek bir topluluun koyulmasna izin veren bir iyi idesi, bir ada
let idesi, , tanrsal kosmos veya hakiki eitlik idesi deildir. Politika
nn hakikati, onun sahteliinin grne-kartldr. Herhangi
bir politik adlandrma veya kayda-geirme ilemi ile bu ilemlerle
kar a oluturan gereklikler arasndaki boluktur.
Hi kukusuz, byle bir gereklik adlandrlabilir ve meta-poli
tika onu yle adlandracaktr: toplumsal-olan, toplumsal sorunlar,
toplumsal snflar ve gerek toplum hareketi. Fakat toplumsal-olan,
politikann sahteliinin gereklii pahasna olmak dnda politi- .
kann gereklii deildir [yani, bir tek politikann sahteliinin
gereklii olarak politikann gerekliidir -n.]. Modern "politik
felsefe" aygt iinde, politikann hakikati artk politikann zerine
onun z veya idesi olarak konmaz. Bu hakikat, politikann altna
ya da arkasna konur, politikann gizledii ve yalnzca gizlemek i
in var-olduu eyde konumlanr. Meta-politika, bu zel hakikatin
hayata geiriliidir, demokratik olgusalln karsnda lmcl
1 17

Uyumazlk
yans-imgeyle (simulacre / simulacrum) kar karya bakan iyi model
olarak bulunmayp, politikann herhangi bir grne-knn
tam da yreine sarmallanm lm dirim gizi olarak duran bir ha
kikatin uygulamaya sokuluudur. Meta-politika politikann sahte
lii zerine sylemdir; bu sylem, her politik ekime gsterimini
onun kendi hakikati hakkndaki bilgisizliini kantlamak iin ya
rp paralar ve bunu da her seferinde adlar ile eyler arasndaki bo
lua dikkat ekerek yapar: halka, insana veya yurttalar topluluu
na ilikin belli bir logos'un dile getirilii ile bunun rn olan
say(l)m / saygn-lk (compte / account) arasndaki boluktur bu,
bizzat kurucu bir yalanla zde temel bir adaletsizlii aa vuran
boluktur bu. Kadim dnyann arkhi-politikas nasl ki bir topluluk
sal hekimlii nerdiyse, modern meta-politika da, kendisini,
her politik ayrm -szgelimi insan ile yurtta arasndaki ayrm
ierisinde bir hakikat-dlk izi arayp bulan bir tan-bilgisi (symp
tomatologie / symptomology) olarak sunar.
Ak ki, meta-politik yorumun yasakoyucu formln zellik
le Yahudi Sorunu'nda Marx vermiti. HedefPlaton'unkiyle tastamam
ayndr, yani belli bir politikann mkemmelletirilmesi olarak ba
ka deyile, belli bir politikann yalannn mkemmelletirilmesi

olarak demokrasidir. Yurttalk egemenliinin Rousseaucu bir e


killendirilii yoluyla nitelik kazandrlan bir ideal ile Hobbesu
erevede herkesin herkesle sava olarak dnlen bir gereklik
arasndaki boluk, demokrasiye meydan okumann temelini tam an
lamyla salar. Hobbes'un insan ile Rousseau'nun yurtta arasn
daki bu boluun ilenii, Marx'n metninin ak ierisinde mani
dar bir ton deiikliine urar. Balangta, bu boluk, politikann
snrlarn imler, politikann insann has olarak insani yann ger
ekletirmekteki gszlne iaret eder. O halde, insann zgr
lemesi, politik yurttalk snrlar dnda kalan zgr insanlk ha
kikatidir. Fakat yol boyunca yrdke, insan hakkndaki bu haki
kat deiik yerlere yerleir. nsan, politik tasarmn tesinde gele
cekte gerekleecek bir kazanm deildir. nsan, bu tasarmn altn
da saklanan hakikattir: sivil toplum insan tasarmdr bu, yani bir
118

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
yurtta olarak haklar yalnzca kkten hakszl (non-droit / non
right) maskelemek iin var olan mlkiyetsiz kiiyle eletirilmi

bencil ve karc mlkiyet sahibi tasarmdr. nsann hakiki insan


ln gerekletirmede yurttaln ierisine dt zaafyet, yurt
taln, mlkiyet sahibi insann karlarna bu karlar maske
leyerek hizmet etme kabiliyeti haline gelir. O halde, politik "kat
lm" (participation) tam da paylarn paylatrlmasnn maskesidir.
Politika, toplum denen bir gereklik hakknda uydurulan yalandr.
_
Fakat ayn sebeple, toplumsal-olan, daima nihai olarak politikann
yaln hakikat-dlna indirgenebilir.
Politikann hakikati olarak toplumsal-olan, byk bir yarlma
nn tuzana tutsak der. Bir yanda, toplumsal-olan, "insann in
sanl"nn "gereki" ve "bilimse!" ad olabilir. Bu durumda, re
tim hareketi ve snf mcadelesi hareketi, gereklemesi halinde
politik yurttaln grnlerini, reten insann gereklii lehine
kovup yok edecek hakiki hareket haline gelir. Fakat bu pozitiv ol
gusallk hali (positivite / positivity), snf kavramnn belirsiz-anlam
llnca bir anda kemirilip andrlr. Snf, zerinde polis dzeni
saymlarnn ve politik gsterim saymlarnn blnd esesli
lerdei birinin mkemmel rneidir. Polis'e zg anlamnda, bir
snf, kkenlerine ve etkinliklerine gre belli bir zel stat ve rtbe
verilmi insanlarn kmeleniidir; bu anlamda, snf, daha zayf
anlamda bir meslek grubunu belirtebilir. Ondokuzuncu yzylda
matbaaclar snfp.dan ya da apkaclar snfndan byle bahsedilir.
Daha gl anlamda ise, snf, zmreyle (caste) eanlamldr. Apak
grnen u paradoks ite bu sebepten ileri gelir: alan snflarn
saym ierisinde herhangi bir probleme yol amakszn saylanlar,
toplumun bir blmn oluturan ve kendisine zgl bir kimlik at
feden bir alan snfn varoluunu tanmay ou zaman reddeder
ler. Politik anlamdaysa, bir snf btnyle bambaka bireydir: bir
davalama failidir, saylmayanlar saymann bir addr, tm top
lumsal gruplarn gereklii zerine zorla dayatlan bir znelleme
tarzdr. Atina demos'u ya da "burjuva" Blanqui'nin kendisini saf
larnda sayd proletarya bu trden snflardr, yani toplumsal
119

Uyumazlk
trlerin snflandrlmasn engelleyen, kendilerininkiyle ayn ad
tayan "snflar"n tasnifini bozan kuvvetlerdir. mdi, Marxist me
ta-politika, birbirinin karsna kaskat dikilmi bu iki tr snf
arasna, politik uyumazlk hakkndaki her felsefi uyumazl youn
latrp kendi iinde toplayan bir belirsiz-anlamllk sokar.
Bu belirsiz-anlamllk proletaryann tanmnda zl bir ekilde
dile getirilebilir: Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eletirisine Giri "artk
toplum ierisinde bir snf olmayan toplum ierisinde bir snf"
demektedir. Problem, Marx'n bu szlerle yalnzca politik anlamda,
yani snf mcadelesi erevesinde bir snfn ne olduunun dakik
bir tanmn vermesidir. Proletarya terimi, sadece saylmayanlarn
addr, hibir paya sahip olmayanlar parasn yeni bir ekime
ierisine sokan bir znelleme tarzdr. Marx, bir bakma, insan ve
egemenlik kurgusunun ortadan kaldrmaya alt "snflar" ye
niden adlandrr, fakat onlar paradoksal bir ekilde yeniden adlan
drr. Marx, snflar, politik yalan kertmeyi salayan politika
alt (infra-politique / infrapolitic) hakikat olarak yeniden adlandrr. O,
snf-olmayan bir snfn sradan olaandln bir toplumsal par
alanma srecinin sonucu olarak anlar. Bir cmleyle, Marx, politik
bir kategoriyi politikann hakikat-dlnn kavramna dnt
rr. Bu andan itibaren, snf kavram ve onunla birlikte meta-poli
tikann anlam, Platonik arkhi-politikannkine simetrik bir "ha
kiki" politika radikalizmi ile her politikann sahteliini ne sren
bir nihilizm -ki bu, ayn zamanda hereyin sahteliini ne sren
politik nihilizmdir de- arasnda kararsz bir ekilde salnr durur.
Birincil anlamda, snf kavram aslnda politik yalann hakikati
olarak kabul edilir. Gelgelelim bu hakikatin kendisi iki u nokta
arasnda bir o yana bir bu yana gider gelir. Bir yanda, snf kavram
toplumsal bir ierie sahip positiv bir kuvvettir. Snf mcadelesi,
hakiki toplum hareketidir ve proletarya veya ii snf da, bu hare
keti kendi hakikatiyle politikann yanlsamasnn patlayp sn
mesine yol aan noktaya doru gtren toplumsal kuvvettir. Byle
tanmlandklarnda, ii snf ve proletarya positiv toplumsal kuv
vetlerdir ve onlarn "hakikat"i, alan, reten insanlarn tm ahlaki
1 20

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
cisimlemelerini destekleyip glendirmeye yarar. Fakat teki u
ta, bunlar, salt olumsuzluklar (negativite / negativity) yoluyla "snf
olmayanlar" diye tanmlanrlar. Burilar, herhangi bir positiv top
lumsal gruplamann olduu kadar herhangi bir demokratik z
nelleme biiminin de hangi lye gre kkten kusurlu grnd\
n gsteren salt devrimci edim failleridir. Bu iki u (extreme /
extreme) nokta, iki ekstremizmi tam tamna tanmlar: snfn, yani
politik snflarn toplumsal cisimlemesinin politika-alt (infra
politique / infrapolitic) ekstremizmi ve snf-olmayann politika-ar
(ultra-poli-tique / ultrapolitic) ekstremizmi -snf ve snf-olmayan
eklindeki eseslileri sayesinde tek bir terrist figrnde biraraya
gelmeleri olanakl olan kart ekstremizmlerdir bunlar.
Politikann yalannn hakikati olarak, snf kavram, bylelikle,
nekin [yani meta- nekinin -n.] iki anlamndan biri uyarnca
politika tesi olarak dnlen bir meta-politikann merkezi fig
r haline gelir. Fakat meta-politika, ayn zamanda nekin bir elik
etme, bir birliktelik, bir tamamlama, bir tmleme, bir btnleme
belirten teki anlamna gre de anlalabilir. Bu ekilde, meta
politika, politikann bilimsel tmlenii haline gelir; bu tmleni
ierisinde, politik biimlerin snf mcadelesi glerine indirgenii
ilk bata yalann hakikatine veya yanlsamann hakikatine ede
erdir. Fakat meta-politika, ayn zamanda deerini azmsad ve
deerini azmsamamazlk edemeyecei snf mcadelesini kendisi
nin gizli "politik" hakikati olarak koyan tm znelleme biim
lerinin "politik" bir tmlenii haline de gelir. Marx, kendi dehas
ierisinde, sahteliin hakikatini adlandrmak iin, tm moderni
tenin benimsedii, hatta kimi zaman onun kendisine kar bile
evrilen anahtar bir szck icad etti. Bunu ideoloji diye adlandrd.
deoloji, yans-imgeyi (simulacre / simulacrum) veya yanlsamay ad
landrmak iin kullanlacak yeni bir szck deildir sadece. deo
loji, meta-politikann biimlendirdii hakiki-olann tmyle yeni
statsnn -sahte-olann hakikati olarak hakiki-olann- belirti
lerini veren szcktr. Grnlerin bulankl karsnda ideann
akl deil; kendisinin ve sahteliin bir belirtkesi olarak hakikat
121

Uyumazlk
deil, fakat tam tersine kendisine tek bana sahte-olann bir be
lirtke olduu hakikat, sahtelie k tutmaktan daha fazla birey ol
mayan haki kat, tmel ve evrensel parazitlenme (parasitage / inter
ference) olarak hakikat. deoloji, bu yzden, eski bir ideye verilen
yeni bir addan btnyle bambaka bireydir. Onu icad etmekle,
Marx, hala daha bizim yanbamzda duran bir zaman iin, o gne
dek iitilmedik bir hakikat rejimi ve hakikat ile politika arasnda
btnyle yeni bir balant icad eder. deoloji, szckler ile eyler
arasnda sonsuzca rezil kepaze edilmi bolua verilen bir addr,
modern politik aygtn bileenleri arasndaki eklemlenmeleri ve
kopmalar dzenleyen kavramsal balant dzeneidir. O, birbiri
nin ard sra; halkn politik grnnn atmann gerekliini
gizleyen bir yanlsama dzeyine indirgenmesine ya da br taraf
t an, halkn adlarnn ve halkn ekimesini gsteren grne-
klarn, ortak karlarn suyzne kn ve ilerletpiini gecikti
ren zamanamna uram gsterimler olarak rafa kaldrlmasna
izin verir. deoloji, politikann retimini onun iinin boaltlma
syla balayp birletiren; szckler ile eyler arasndaki uzakl,
daima politikann sahteliine dntrlebilecek politika iindeki
sahtelik olarak imleyen terimdir. Gelgelelim, ideoloji, ayn zaman
da, herhangi bir eyin politikadan kaynaklandn, kendi sahteli
ini gsteren "politik" bir gsterimden doduunu ilan etmeyi
salayan kavramdr da. Ksacas, ideoloji, ya aka ilan edilen uup
gidicilii araclyla ya da tam tersine hibir eyin politik olmad
n, politikann yalnzca parazitli (parasitaire / parasiical) hakikat
tarz olduunu sylemekle ayn kapya kan hereyin politik ol
duu savi araclyla, her politikay budayp iptal eden kavramdr.
deoloji, en nihayet, politikann yerinin u badndrc snra
doru sonsuzca kaydrlmasna izin veren terimdir: politikann
kendi sonunun ilan. Polis dili ierisinde "poli-tikann sonu" denen
ey, aslnda belki de, politikayla zlmez bir ekilde sarma dola
olmu ve hereyi "politik" olarak biraraya balayan meta-politika
nn, politikay ieriden boaltmasn salayan, politikay kuran
yanln her grnn eletirisi adna kaybolup gitmesine neden
1 22

Arkli-politika'dan Meta-politika'ya
olan srecin tamamlanmasndan te birey deildir. Srecin so
nunda, yanl, kendi mutlaklatrlnn merdanesinden gemek
le, sahteliin hakikatinin sonsuz yineleniine, bombo bir hakika
tin salt gsterimine indirgenir. Bir zamanlar yanln temellen
dirdii politika, bu durumda, bireylerin ve gruplarn genel kar
hkmdarl ierisinde kendi tikel karlarn uzlatrmak iin
esiz bir ekilde insana mahsus konuma yetisini kullandklar,
hibir yerde bulunmayan o ilk cennetle zdeletirilebilir. Polis
Marxizmlerinin mezar banda ilan edilen politikann sonu, ksa
ca, Marxist meta-politikann teki biimidir, "liberal" kapitalist
biimidir. "Politikann sonu'', meta-politik parazitlenmenin (para
sitage / interference) en son evresidir, politikann hakikatinin bombo
luunun nihai olumlandr. "Politikann sonu" politik felsefenin
tamamlandr, tam gerekle imidir.
Daha dorusu, "politikann sonu", politika ile modern demok
ratik ve toplumsal devrimler an karakterize eden meta-politika
arasndaki gergin ilikinin sonudur. Bu gergin iliki, insan ile yurt
ta arasndaki, ile dolu binbir zahmetle alan halk ile egemen
hal arasndaki farkllkla ilgili yorumlamalar ierisinde devrini
tamamlamtr. Esasta, bu boluu dnmenin ve onunla baet
menin iki ana yolu vardr. lki meta-politikann yrd yoldur;
bu yolla, boluk, imkansz bir zdeletirmenin ele gne ihbar e
dilii olarak, ideal egemen halkn hakikat-dlnn gstergesi
olarak grlr. Meta-politika, halkn egemenlii kavramna daya
nan yarg kaytlar ve ynetim kurumlar sistemini biimsel de
mokrasi olarak tanmlar. Byle karakterize edildiinde, "biim'',
kendisini, potansiyel (virtuel / virtual) ya da varolmayan bir ierie
kart bir halde, gerekte halk topluluuna ait olacak bir iktidarn
gerekliine kart bir halde bulur. o andan itibaren, biimin an
lam, iktidar ve yoksun braklma gerekliini maskeleyen yaln
yanlsamadan tutun da bir toplumsal elikiyi sunmann henz
yeterince gelitirilmemi zorunlu tarzna varncaya dek deiik
klklara brnebilir. Her halkarda, halkn isel blnnn /
kendisinden-farkllnn meta-politik yorumu, herhangi bir poli1 23

Uyumazlk
tik sahneyi ikiye bler: bir yanda biimler oyununu (hak arama,
temsil iin sava vb.) oynayanlar vardr ve br yanda bu biimler
oyununu kknden kazmay amalayan eylemi ynlendirenler
vardr. Bir yanda, yasal ve politik temsilin halk; te yanda, toplum
ve ii hareketinin halk, yani demokrasinin politik grnlerini
eleyip yok eden hakiki hareket ierisindeki failler vardr.
nsan ile yurtta arasndaki, emeki halk ile egemen halk ara
sndaki boluun bu meta-politik uyarlannn karsna politik
uyarlama dikilir. Politika iin, halkn isel bir ekilde blnmesi /
kendisinden-farkl olmas, fiilen, yana yakla dvnlecek bir
skandal deildir. Bu blnme, politikann hayata geiriliinin bi
rincil kouludur. Kendine has zgl kendisinden farkl olacak
ekilde isel olarak blnm bir znenin, yani halkn grn alan
varolduu andan itibaren politika vardr.. Bu yzden, politik bak
noktasndan, nsai Haklar Bildirgesi'nde veya Yasa Kitaplarna ve
Anayasalara yazlan mukaddimelerde beliren eitlik yaztlar, yle
yle bir kurumu simgeleyen veya bu kurumlarn barnd byk
binalarn n cephelerine kaznan eitlik yaztlar, ieriklerince ya
lanlanan "biimler" veya gereklii gizlemek iin uydurulan "gr
nler" deillerdir. Onlar, halkn grnnn etkili bir tarzdr
lar, ortak deneyim alanna kaznm asgari eitlik kouludurlar.
Problem, varolan bu eitlik ile onu yalanlayan herey arasndaki
farkll vurgulamak deildir. Problem, grnlerle elimek
deil, fakat tam tersine grnleri dorulayp onaylamaktr. Bu
yaztlar ne denli krlgan ve uucu olsalar da, hibir paya sahip ol
mayanlar parasnn kaznd, demos'un bir grn alannn yara
tld her yerde, bir kratos gesi, yani halkn erki varolur. Problem,
bu maddileme alann alabildiine geniletmek, bu erki en yksek
noktaya tamaktr.
Bu erki en yksek noktaya tamak, hangi zglleme altnda
olursa olsun halkn kendisinden farkllnn gsterimi yoluyla da
valama vakalar ve davalaan topluluk dnyalar yaratmak demek
tir. Bir yanda kurucu metinlerin ideal halk ve br yanda iliklerin
ve varolarn real halk var deildir. Halkn erkinin kaznd bir yer
1 24

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
ve bu erkin aikar bir ekilde etkisiz olduu yerler vardr. alma
mekan ya da hane ii mekan, metinlerde yazlan erke ters dmez.
Buna ters dmek iin, onlarn her eyden nce bunu dorulayp
onaylamalar, bununla ilikilendirilmeleri gerekirdi. Fakat polis
mantna gre, hi kimse onlarn nasl ya da niin byle ola
caklarn gremez. Demek ki, problem, ilikisizlikle grlr bir
iliki kurmak, etkisiz varsaylan bir erkin etkisini ina etmektir.
Ve bu yzden de, problem, artk, bir halk ile bir dieri arasndaki
farkll bir tr tan-bilgisine (symptomatology / symptomology) gre
yorumlama sorunu deildir. Problem, demos'un varolduu bir yer ile
varolmad bir yer, yani yalnzca nfus ynlarnn, bireylerin, i
verenlerin ve iilerin, hane reislerinin ve elerinin vs. vs. var oldu
u bir yer arasndaki boluu szcn teatral anlamnda yorumla
ma sorunudur. Politika, bu ilikiyi yorumlamaktan oluur, ki bu da,
politikay ilkin tiyatro seyirlii olarak kurmak, balantsz olan
balayp birletirecek ekilde terimin mantksal ve dramatik ikili
. anlamnda argman icad etmek demektir. Bu icad, ne egemen halkin ve onun "temsilciler"inin marifetidir ne de emein halk-olma
yannn / halknn ve onlarn ani "bilinleni"inin marifetidir.
Bu, kendi sfatyla ya da baka bir ad altnda i gren ve belli
bir zel ekimeyi saylmayanlar lehine biraraya balayan bir
nc halk (tiers peuple / third people) diye adlandrabileceimiz e
yin eseridir. Proleter, kendisi altnda bu balantnn kurulduu ay
rcalkl ad olmutur. Baka deyile, meta-politika ierisinde tam
da politik yanlsamann hakikatinin ad olarak i gren, "bir snf
olmayan o snf"n ad, politika ierisinde, bir ekimeyi rgtle
yen zne adlarndan biri olarak i grmtr: bu ad, belli bir
_
evrensel kurbann ad deil de, daha ziyade yanln evrenselle
tirici bir znesinin addr. O, bir politik znelleme tarznn ad
olarak i grmtr. Politikada, zneler sabit ve istikrarl bedenlere
sahip deillerdir; onlar, kendilerine zg anlar, yerleri, belirileri
olan ve ilikisiz-olan ilikiye sokacak ve yersiz-olana yer verecek
-terimlerin hem mantksal hem estetik ikili anlamlarnda- arg
manlar ve gsterimler (demonstration / demonstration) icad etmek gibi
1 25

Uyumazlk
zel bir role sahip, dalgalanp alkanan faillerdir. Bu icad, proble
matik bir "ierik"in meta-politik "biimler"i olmayp, meta-politik
"grnler"e kart, halkn maddileme biimleri olan biimler
ierisinde yaplr. Buna benzer ekilde, "doru" veya "hak" da (droit
/ right), ideal bir znenin yanlsatc znitelii deil, bir yanln
veya hakszln (tart / wrong) argmanlatrldr. Eitlik bildi
rimi bir yerlerde varolduuna gre, onun gcn etkinletirmek,
bedenlerin atalardan kalma alldk datmyla karlamasn
u soruyu sorarak rgtlemek mmkndr: yle yle bir iliki
yurttalar eitliinin grne-k alanna dahil midir yoksa de
il midir? Fransz iileri burjuva monarisi zamannda "Fransz
iileri Fransz yurttalar mdr?" (baka deyile, "Kraliyet Ahidna
mesi'nin yasa nnde eit Franszlarn vasflar olarak tand vasf
lara sahipler midir?") sorusunu sorarlarken ya da onlarn feminist
"kzkardeleri" Cumhuriyet zamannda "Fransz kadnlar (Fran
aises / Frenchwomen) evrensel oy hakkna sahip 'Franszlar'a (Fran
ais / Frenchmen) dahil midir?" sorusunu sorarlarken, hem iiler
hem de kadnlar yasann eitliki yazt ile eitsizliin hakim oldu
u alanlar arasndaki boluktan yola kmaktaydlar. Fakat onlar,
buradan hareketle, eitliki metinden yana gdlen davadan vaz
geildii sonucunu hibir ekilde karmadlar. Tam tersine, bu dava
iin yeni bir yer icad ettiler: eitlii ve onun yokluunu birarada
barndran polemik bir gsterim alan. Gsterim, grdmz gi
bi, hem eitliki metni hem de eitsizliki ilikiyi tek bir anda
sunar. Fakat, gsterim, tam da bu gsterme sayesinde, sylei konu
munu kabul etmeyen bir muhataba hitab etme olgusu sayesinde,
sanki ayn zamanda varolmayn (inexistence / nonexistence) gster
dii bir topluluk ierisinde i grmekteymi gibi de yapar. Demok
ratik politika, bir znenin maddileme biimlerini kuran ve Kant
tarzda estetik bir toplulua, yani tam da demokratik politikay ta
nyp kabul etmeyen kiinin rzasn talep eden bir toplulua kap
aan bu sanki . . . mi gibi pratiiyle meta-politik grnler oyunu
na ve onun yadsnna kar kar.
Bylelikle, modern toplum ve ii hareketi, kart iki mantn
1 26

Arkli-politika'dan Meta-politika'ya
iie-dolann ayn adlar altnda sunar. Bu hareketin anahtar
szc olan proleter, ok farkl iki "ze"yi imler. Meta-politik
bak noktasndan, proleter, politikann demokratik grnleri
nin foyasn aa vuran ve bu grnlerin tuzbuz edilmesine
neden olduu varsaylan gerek toplum hareketinin failini imler.
Bu sebepten tr, tasnifi bozan bu snf, bu "tm snflarn z
l", politikann toplumsal-olanla yeniden-btnlemesinin z
nesi haline gelmitir. Arkhi-polis dzeninin en radikal figrn
harekete geirmeye yardm etmitir. Politik bak noktasndan ise,
proleter, demos'un zgl bir beliriidir, davalaan topluluk dnya
larnn kuruluu iinde kendi gcnn bir gsterimini sunan, son
suz yanl karsnda eksik kalacak herhangi bir sralamann, tan
'
z imin, dzenlemenin tesinde, saylmayann saym sorununu ev
renselletiren demokratik bir znedir. Bylelikle, "ii", "emeki"
ve "proleter" iki ynl bir sre ierisindeki aktrlerin adlar ol
mutur: halkn isel blnn sergileyen ve bu blnle ilgi
lenen demokratik politikann aktrleri; ve politik grnlerin ve
'onlarn en yksek ihtiamnn, yani demokrasi yanlsamasnn def
edilmesi olarak koyulan "gerek hareket" ierisindeki meta-politik
figrler, aktrler. Meta-politika elip, grn ile gereklik arasn
da yaratt ilikiyi halkn tm ekime biimlerinin zerine sap
lar. Fakat bunun tam tersi de dorudur: Toplum ve ii hareketi,
argmanlarn ve grne-klarn ina etmek iin, eitliki
logos'un grlrlk biimlerini grlr olmad yerlerle balayp
birletirmek iin, grlr-olan ile olmayan arasndaki ilikileri,
iilerin ve onlarn szlerinin lehine ileyen yapp-etme tarzlar,
var olma tarzlar ve syleme tarzlar arasndaki ilikileri yeniden
ekillendirmek durumundadr. Fakat bu hareket, bunu yapmak
iin, adil-olan ve olmayan "toplumsal" hakikatin ve "politik" sah
teliin etkileimine balayan meta-politik argmanlara tekrar tek
rar sarlmaktan asla kesilmemitir. Meta-politika, demokratik bo
luun biimlerini hakikat-dln alametleri olarak yorumlamt.
Gelgelelim, meta-politikann kendisi, yeniden yorumlanmaktan,
bu boluu kurcalamann ve silip andrmann baka tarzlar iin
1 27

Uyumazlk
malzeme ve biim salamaktan kesilmemitir.
Bu ara-yorumlarn kapsaml mekanizmasnn bir ad vardr.
Ona toplumsal-olan denir. Eer polis ile politika arasndaki ilikiler
birka anahtar szckle, birka baat esesliyle belirleniyorsa,
modernite ierisinde, eitli mantklarn ve mantk rntlerinin
balanp birlemesine ve balantszlamasna, birbirine kar k
masna ve bulanklamasna neden olan belirleyici eseslinin top
lumsal-olan olduunu syleyebilirdik. Kendilerini politikann ve
"onun" felsefesinin "restoratrler"i ilan edenler, politik-olan ile
onun ayrcalklarna haddinden fazla tecavz etmi grlen top
lumsal-olan arasndaki kartla baylrlar. Fakat modern ada,
toplumsal-olan, tam da politikann miadn doldurduu yer ol
mutur; ynetim bilimiyle ve ynetimi devralp stlenme aracyla
basite zdeletirilmedii her yerde politikann kendisine takt
adn ta kendisi olmutur. Bu adn politikann olumsuzlannn
adna benzer olduu dorudur. Fakat her politika, esesliler ve
seikletirilemezler zerinde iler. Her politika, ayn zamanda, polis
olarak cisimleme olan, politik znenin toplumsal beden olarak
gerekleimi olan kendi kkten . lmnn eii zerinde iler.
Politik eylem, daima, arada-olana, "doal" figr, yani ilevsel organ
larna dilimlenmi bir toplum cisimlemesi sergileyen polis figr
ile baka belli bir arkhi-politik ya da meta-politik cisimleme sergi
leyen snr figr -"doal" toplumsal bedenin para para ufalanp
dalnda faydal olan znenin anl anl bir hakikat cssesine
dnm- arasna yapr kalr. "Toplumsal hareket" ve "toplumsal
devrimler" a, toplumsal-olann bu rollerden her birini oynad
bir a olmutur. Toplumsal-olan, ilk bata, gruplarn ve ilevlerin
datlmasnn polis'e zg ad olmutur. Dier taraftan, politik z
nelleme mekanizmalarnn, hibir paya sahip olmayanlar paras
n sayma katarak bu tr gruplarn ve ilevlerin doallyla arp
agelilerini kendisinde toplayan ad olmutur. Son olarak da, bizzat
u iki biime brnm bir hakikat politikasnn meta-politik ad
olmutur: yeni bir toplumsal bedenin gerisindeki ilke olarak ekil
lenmeye arlan gerek hareketin positiv gc, fakat ayn zamanda
1 28

Arkhi-politika'dan Meta-politika'ya
sahteliin hakikatinin bitmez tkenmez gsteriminin saf negativ
hali de. Toplumsal-olan, hem tm bu mantklarn ortak ad hem de
onlarn iie-dmlenilerinin ad olmutur.
Bu, ayn zamanda, kimilerince politik felsefe iin sakl tutulan
arndrlm atmosfere dzenbazlkla kendi empirikliini sokmak
la sulanan, kimilerinceyse bu tr bir felsefenin yksek saylan kav
ramlarnn gizemlerini bozup datt iin vlen "toplumsal bi
lim"in, aslnda, politik felsefenin demokratik ve toplumsal devrim
ler anda brnd varolu biiminin ta kendisi olduu anla
mna da gelir. Toplumsal bilim, felsefe ile politika arasndaki ger
gin ilikinin ve politikay onu ortadan kaldrarak gerekletirmeyi
ngren felsefi tasarnn brnd en son biim olmutur. Bu
atma ve bu tasar, politik felsefenin saf saylan biimleri ieri
sinde olduundan ok daha fazla, Marxist bilimin veya sosyoloji
nin Durkheim usul ya da Weber usul tecessmlerinde tketilip
bitirilmitir. Marxist meta-politika oyunun kurallarn -politik
grnlerin altnda sakl gerek toplumsal beden ile politik sah
teliin bilimsel hakikatinin sonsuz savlan arasnda gidip gelen
kaydrmay- tanmlamt. Platonik arkhi-politika toplumsal bilim
lerin ilk ana model salamt: yeni topluluk dininin ynetimi
altnda ilevlerinin doru drst ayarlanyla tanmlanan organik
topluluk. Aristotelesi para-politika da, ikinci aa, bilgece ken
dinden uzak bir yere yerletirilmi bir topluluk modeli salamt.
Ayn zamanda politik felsefenin en son tecessm de olan bu son
sosyoloji a isesadece oyunun kurallarnn bir tehiridir: bu aa,
boluk a, yani toplumsal-olann hakikatinin bombo hakikatin
sonsuz parazitleniinin (parasitage / interference) hakikatine indir
gendii a denmitir. Bu nc an sosyologlar kimi zaman
bunu "politikann sonu" diye adlandryorlar. imdi belki de unu
anlayabileceimiz bir noktada bulunuyoruz: bu "politikann sonu",
"politik felsefe"yi onaranlarn "politikann geri dn" diye adlan
drdklar eyin tam tamna aynsdr. Saf politikaya ve "politik
felsefe"nin saflna geri dnmenin bugn yalnzca bir tek anlam
vardr. O, hem modern politikay kuran atmann berisindeki hem
1 29

Uyumazlk
de felsefe ile politika arasndaki temel atmann berisindeki bir
noktaya geri dn, politikann ve felsefenin sfr derecesine geri
dn anlamna gelir: politik topluluun bundan byle gerek
letirmekle grevli olaca iyinin felsefi bir belirlenimine dzlm
teorik bir gzelleme; ortak iyiyi, kitlelerin gveninin ve itimadnn
koltuk kt bir aydnlanm sekinler ynetiminin gerek
letirmesine dzlen politik bir gzelleme. Politikann "felsefi" geri
dn ve politikann sosyolojik "son"u bir ve ayndr..

1 30

Demokrasi ya da konsensus

Politikann [gerek bir atma iermeyen ya da byle bir a


tmaya izin vermeyen] gzellemelere yarar bu asude durumu
genel olarak konsensus demokrasisi adyla anlr. Bu blm, bu
kavramn, kesin bir dille sylendikte, eliik terimlerin yanyana
getirilmesi olduunu gstermeye alacaktr. Ve bu bakmdan, g
rndnden daha yabanc olan bir nesne zerine dnmde bu
lunmak iin "post-demokrasi" terimini neriyoruz. Bu terim, an
cak, demokrasi konusunda u anda yrrlkte olan baskn syle
min zne ait bir takm paradokslarn akla kavuturulmasyla
hakl karlabilir.
Her ne tarafa dnseniz, totaliter diye adlandrlan sistemlern
kn talandran bir sonu olarak demokrasinin zaferini ilan
eden borular alnmaktadr. Bu zaferin iki ynl olduu varsaylr.
lkin, (bir politik rejim olarak, halk egemenliinin maddileme
sine neden olan bir kurumlar sistemi olarak anlalan) demokra
sinin, dman karsndaki zaferi olduu varsaylr ve bu da, byle
bir rejimin hem en adil hem de en etkili olduunun kant saylr.
Totaliter denen devletlerin iflas, aslnda onlarn nihai merula
trl -etkililik argman, yani sistemin yeni bir topluluun mad
di koullarn salayabilme kabiliyetini vurgulayan argman- ba
kmndan iflastr. Daha sonra, bu argman, demokratik diye adlan
drlan rejimin merulatrlmas iin destek ilevi grr: politik
adalet biimlerinin ve ekonomik refah retimi biimlerinin ve de
herkes iin karlar oluturmann ve kazanlar hrkes iin en yk
sek noktaya tamann birlikte yrmesini demokrasinin salad
fikrine destek oluturur. Fakat ayn zamanda bu zafer, yle gr
nyor ki, kendi gzlerinde, politik bir pratik olarak demokrasi
adna da kazanlm bir zaferdir. Bat dnyasnda demokratik ha1 33

Uyumazlk

reketin tarihine, demokrasinin srekli kendisi hakknda kapld


kuku musallat olmutur. Bu kuku, kat zerinde demokrasi
ile gerek demokrasi arasnda kurulan Marxist kartlkta, ou kez
tam da politik atmann yrtlme tarznda iselletirilen meta
politik bir kartlkta zl bir ifade bulmutur. Demokrasi konu
sunda bizzat demokratlarn kendileri daima kuku ierisinde
kalmlardr. Demokratik haklar [dorular] (droit / right) adna en
byk gayretle dvenler, ou kez, bu haklarn [dorularn]
yalnzca teorik olduklar, halii daha hakiki demokrasinin salt bir
glgesi olduklar kukusunu ilk besleyenler olmulardr. . imdi,
totaliter sis temin iflas, demokrasi hakkndaki kukuyu besleyen
"gerek" bir demokrasi zerindeki l topran en sonunda kal
drm grnr. o andan itibaren ve daha te herhangi bir gd
leyici olmakszn, (halk egemenliinin kurumsal mekanizmalar
olarak anlalan) demokrasi biimlerinin duruunu salamlatr
mak, demokrasiyi meru devletle [hukuk devletiyle] (Etat de droit /
legitimate state), meru devleti [hukuk devletini] liberalizmle yaln
bir ekilde zdeletirmek ve topluluk nomos'u olarak giriimcilikte
bulunan, arzulayan insann phusis'inin tam gereklik kazanmasnn
ideal figrn demokraside grmek mmkn grnr.
Demokrasinin baars, gle oynaya, ikinci bir l toprann,
halk fikri zerine dklen l toprann kaldrlmasna ykle
nir. Bugn demokrasi halkn iktidar edas taknmaktan caymtr.
O, modern devrimler anda politikay bataa saplayan ift-yzl
halk figrn terketmitir, yani halkn, egemenliin znesiyle Ro
usseaucu zdeletiriliini ve halkn, empirik toplumsal bir figr
olarak ii snfyla ya da hakikati ierisinde politikann alma
snn figr olarak proleter veya retici snfla Marxist -ve daha
kaba hatlaryla, sosyalist- zdeletiriliini terketmitir. Aslnda,
birden ok belirlenimi olan bu halkn hakiki bir politik szleme
yolunda olduu, bireylerin ve gruplarn herkesin birlikte-varoluu
nu ve herbir kimsenin topluluun refahndan mmkn en yksek
pay almasn temin edecek doru hukuki-politik biimler zerinde
anlamaya vardklar hakiki bir politik szleme yolunda olduu
1 34

Demokrasiya da konsensus
sylenmitir.
Totaliteryanizm felaketinin bilanosu olarak i gren demokra
sinin merulatrlmas emas kabaca bu ekildedir. Fakat bu ema
bir paradoksla kar karya gelir. Normalde, halk ve "gerek" de
mokrasi "mitleri"nin k, "biimsel" (teorik) demokrasinin
slah edilmesine, halk egemenliinin kurumsal mekanizmalarna
ve en bata da parlamenter denetim biimlerine artan bir balla
gtrmeliydi. Gelgelelim, olup bitenler hi de byle deildir. r
nein, Fransa'daki politik sistemde, sorumlu [ve hesap sorulabilir]
olmayan otoritelerin (uzmanlarn, yarglarn, komitelerin) politik
glerinin artmasyla ve cumhurbakannn kiiliiyle ilgili kariz
matik bir kavrayn beraberinde cumhurbakanna ayrlan alann
genilemesiyle birlikte, parlamenter temsilin srekli bir anmas
gzlemlenebilir. Paradoks udur: tam da parlamenter temsil kurum
larna kar kld, bu kurumlarn "salt biimler" olduklar d
ncesinin ar bast zamanlarda, bu kurumlar yine de olabil
diince st dzeyden militan bir tetikte duruun nesnesiydiler.
Militan sosyalist ve komunist kuaklarn, baka koullarda burjuva
zinin ve sermayenin iktidarn ifade ettiini iddia ettikleri bir ana
yasa, haklar, kurumlar ve kurumsal mekanizmalar adna ateli bir
ekilde savatklarn grdk. Bugn durum bunun tam tersidir ve
biimsel denen demokrasinin zaferine onun biimleriyle ilgili
dikkate deer bir honutsuzluk elik etmektedir. uras kesin ki,
zeitgeist [an ruhu] bu paradoks karsnda kendi yantn verir.
Grnd kadaryla demokratik bilgelik, politik pratiklerin bir
toplumun var olma tarzlarna, onu harekete geiren glere, top
lumsal dokuyu ren birbirine dmlenmi gereksinimlere, kar
lara ve arzulara uydurulmasnda bulunmad gibi, halkn iktidarn
temsil kurumlar yoluyla gvenceye alan kurumlara ynelik kl
krkyarc bir dikkatte de bulunmaz. Demokratik bilgelik, toplum
sal bnye ierisinde ortaya kp birbiriyle rten mmkn-en
iyiyi-baarma (opti-malisation / optimization) hesaplarna (teorilerine)
ve bireyselleme srelerine ve bunlarn dayatt dayanmalara
gre uyarlanmakta bulunur.
1 35

Uyumazlk
Bu yant iki problem ortaya koyar. Bunlardan ilki, bu yantn
tuhaf bir ekilde "gerek" demokrasi argmanyla uyumlu bir tn
verme tarzyla ilikilidir. Tam da politikann ekonomiye boyun
emesinin iflasyla birlikte Marxizmin miadn doldurduunun
ilan edilmekte olduu anda, liberal demokrasiler olduklar syle
nen rejimlerin, politikann toplumsal-olann belli bir durumunun
ifadesi olduunu ve toplumsallk biimlerinin hemen hepsini re
tim glerinin geliiminin kurduunu savlayan bir tr ahlanm
Marxizmi kendi gayretleriyle ayakta tuttuklarn ve bnyelerine
sindirdiklerini gryoruz. Demek ki, demokrasinin ilan edilen
baarsna, demokrasinin belli bir toplumsal ilikiler durumuna
indirgenmesi elik ediyor. O halde, bizim toplumlarmzda demok
rasinin baars, politik biimi ile elle tutulur varl arasndaki bir
akma noktasna isabet etmesinde bulunur.
Fakat paradoks bundan sonra bir baka biime brnr. De
mokrasinin elle tutulur varlyla bu zdeletirilmesi, aslnda
kenisini, bu elle tutulur varln brnd temsil biiminden
"souma'', bu temsil biimine duyarsz kalma gibi ayrcalkl bir
biimde gsterir. Demokrasi, yaanan belli bir deneyime, elle tu
tulur bir deneyim biimine, fakat fiilen hissedilmekten ziyade elle
tutulur olan bir deneyim biimine gnderimde bulunur: sanki
bireye beslenen tek tutku o eyin yokluunda bulunurmu gibi,
sanki demokrasi -Platon'un Phaidros'unda Lusias'n sylevindeki
ak gibi- bir etkiye sahip olmay ancak kendisini kendisinin duygu
sundan yoksun brakmak pahasna becerebilirmi gibi. Problem
odur ki, bu yokluun yeri daima doldurulur ve bizim toplum
larmzda honutsuzluk uyandran biimin yaratt paradoks, me
zara gmlm olan halkn ngrlemez biimde bir geri dnne
karlk gelir. Aslnda, halk daima tam da bittiinin ilan edildii
noktada ekle emale brnr. Ve Rousseau'nun ya da Marx'n
paketleyip gnderdii halklar yerine, orada, burada ve her yerde
kendi kendisine zde olarak, tekilerin karsna dikilmi tek bir
vcut olarak simsk kenetlenmi etnik bir halk ortaya kar.
O halde, bu paradokslarn yreinde, demokratik "biimler"le
1 36

Demokrasiya da konsensus
ve "biim"in bu balamda tam olarak ne anlama geldiiyle ilgili
klkrkyarc soru yatar. Sanrsnz ki, hakim olduu ilan edilen
liberalizm iinin bittii sylenen Marxizmin vizyonunu paylat:
politikann biimlerini biim ve ierik, politik grn ve toplum
sal gereklik ikilii erevesinde kavramsallatran; politikann ve
toplumsal-olann etkileimini bir kurumlar sistemi ile bu sistem
ierisinde kendilerini az ya da ok ifade edilmi bulan bireylerin
ve gruplarn enerjilerinin hareketi arasndaki iliki olarak tanm
layan bir vizyon. Marxist meta-politika, bir biim-ifade teorisi ile
bir grn-maske teorisi arasnda bir o yana bir bu yana gidip
gelmiti. Fakat resmi muzaffer demokrasi sylemi, cumhuriyeti
topluluk ruhunu demokrasinin entipften hazlaryla bir kez daha
birbirine kaptran iki paralk bir Platonculuu kkrtmak anla
mna gelse bile, "biim"i, yalnzca, uup gidici bir ierie karlk
gelecek ekilde honutsuzluk hissine yol aan biim olarak yeniden
diriltir.
Bir bakma "politik felsefe"nin kalntlarn kaldrmaya tae
ronluk eden bu tartmalardan bir k yolu bulmak iin, politik
felsefenin kkenindeki bahs-i mteree [onun temelindeki kazk
lara] (enjeu / stakes) geri dnmeye ihtiyacmz var. Demokrasi, ta ilk
bata, bir kurumlar kmesi ya da bakalar arasnda bir rejim tr
olduu iin deil, fakat politikann var olmasnn bir tarz olduu
iin politik felsefeyi uyandrp harekete geirdi. Demokrasi parla
menter sistem ya da meru Devlet [hukuk devleti] (Etat de droit /
legitimate state) deildir. Demokrasi, toplumsal-olann bir durumu
da, bireyciliin ya da kitlelerin saltanat da deildir. Demokrasi,
genel olarak, eer politikadan bedenlerin bir topluluk olarak rgt
lenmesi ve konumlarn, glerin ve ilevlerin idaresi dnda birey
anlyorsak, politikann znelleme tarzdr. Daha da tam olarak, de
mokrasi, bedenlerin, daha kapsaml polis kavram ierisinde kav
ramsallatrmay nerdiimiz bir topluluk olarak bu datl d
zeninin tekil bir kesintiye-uratlnn (interruption) addr. De
mokrasi, gelip de bu dzenin aksaksz ileyiini tekil bir znelleme
mekanizmas yoluyla kesintiye uratan (interrompre / interrupt) eyin
addr.
1 37

Uyumazlk
Bu mekanizma, daha nce zaten tanmlanm olan yn ie
risinde zetlenebilir. lkin, demokrasi, halkn zgl bir grn
alannn varoluu yoluyla tanmlanan topluluk trdr. Grn,
gerek-olana kart bir yanlsama deildir. Grn, grlr-olann
deneyim alan ierisine giriidir, ki bu giri bundan byle grlr
olann rejiminde deiiklie yol aar. Grn, gereklie kart
deildir. O, gereklii blp yarar ve onu ift olarak yeniden ekil
lendirir. Ve ite bu yzden, "politik felsefe"nin demokrasiyle ilk
sava, Platon'un doksa'ya [kanya] kar polemiiydi, yani demos'a
zg grlr-olann hakikat-dln rejimine zmsetiliiydi.
kinci olarak, bu grn alann dolduran halk zel trden bir
"halk"tr, etnik zglkler erevesinde tanmlanabilir olmayan,
bir nfusun sosyolojik olarak belirlenebilir bir ksmyla ya da bu
nfusa belirli bir ehre kazandran gruplarn toplamyla zde
olmayan bir halktr. Demokrasiyi ortaya karan halk, herhangi bir
toplumsal gruptan ibaret olmayan, fakat toplumun taraflarnn
hesaplanmasnda (decompte / reckoning) bir hibir paya sahip olma
yanlar parasnn etkililiini zorla dayatan bir birliktir. Demokrasi,
devletin ya da toplumun taraflaryla akmayan znelerin, yani
yerlerin ve dilimlerin tm temsilinin dzenini bozan yzergezer
znelerin kurumudur. Bu noktada hi kukusuz Claude Lefort'un
demokratik "belirlenmemilik" kavramsallatrmas akla 35 getiri
lebilir, fakat byle bir belirlenmemilii, kraln "ifte beden"inin
devrimci paralanyla balantl, simgesel-olandaki bir tr ka
tastrofla zdeletirmenin gerekte hibir sebebi yoktur. Demok
rasinin ortaya kn, parampara edilmi bir bedenin terrizm
ve totaliteryanizm tarafndan sahneye koyulan yeniden-beden
lenilerinin byk hayaletleriyle kkensel olarak balayp birle
tiren bu kurban seyirliinden, demokratik kopuu (interruption) ve
zdeleme-yokluunu ayrmamz gerekiyor. Ve bu ikilik, Hristi
yanln semavi beden ile dnyevi beden ikilii de deildir: o, bir
3 5. Bkz. Claude Lefort, Essais sur la politique (Paris: Le Seuil, 1986); ngilizce evirisi

Democracy and Political Theory adyla yaynlanmtr, trans. David Macey


(Minneapolis: UniversityofMinnesota Press, 1989).
1 38

Demokrasiya da konsensus
toplumsal beden ile imdi artk herhangi bir toplumsal zdele
meyi yerinden sken bir beden ikiliidir.
nc olarak, halkn grne kt yer bir ekimenin, bir
davalamann yrtld yerdir. Politik ekime nfusun yerle
ik taraflar arasndaki kar atmalarnn tmnden ayrdr,
nk tam da bu taraflarn saym zerine bir ekimedir. O, ortak
lar arasnda bir tartma deil, fakat tam da sylei (interlocution)
konumunun altn oyan bir syleidir. Demokrasi, bu yzden, zel
trden topluluklar kurar, iki mantn -polis'e zg yerlerin datm
mantnn ve politik eitliki edim mantnn- taban tabana kar
tlnn altn oyan polemik topluluklar oluturur.
Demokrasi biimleri, bu kollu mekanizmann kendisini g
rne kard biimlerden baka birey deillerdir. Nerede hal
kn grne kt zgl bir alan varsa orada demokrasi vardr.
Ne devlet aygtnn failleri ne de toplumun paralar olan zgl
politik aktrler nerede varsa, devletin ya da toplumun paralarnn
yayld erimin son noktasna varncaya dek zdelikleri veya kim
likleri yerinden sken gruplar nerede varsa orada demokrasi vardr.
Son oiarak da, halkn yzn gsterdii sahne zerinde kimlii
belirsiz / kendisine-zde-olmayan (non identitaire / nonidentary) bir
zne tarafndan yrtlen bir ekime nerede varsa orada demok
rasi vardr. Demokrasi biimleri, bu grnn ortaya knn,
ekimenin bu kimlii-belirsiz / kendisine-zde-olmayan (non
identitaire / nonidentary) znellemesinin ve yrtlnn ortaya
knn brnd biimlerdir. Bu ortaya k biimleri, politi
kann kurumsal mekanizmalar zerinde bir etkide bulunurlar ve
diledikleri her trl mekanizmay kullanrlar. Onlar eitlik yazt
lar retirler ve varolan yaztlar hakknda. argmanlar ortaya ko
yarlar. Ve bu yzden de onlar, seilmi meclislerin, konuma ve ifa
de zgrlnn kurumsal gvencelerinin, devlet denetim meka
nizmalarnn varoluunu hibir ekilde umursamaz deillerdir. On
lar, bu gibi eylerde, uygulanp snanmann ve sras geldiinde de
onlar dntrp deitirmenin koullarn grrler. Fakat bu gibi
eylerle zdelemezler. Ve hele hele bireylerin var olma tarzlaryla
1 39

hi zdeletirilemezler.
Demokrasi bireyler a ya da kitleler a deildir. Bir kurum
tipi ile bir bireysellik tipi arasndaki karlkl-bant, modern
sosyolojinin rastlantsal olarak bulup buluturuverdii birey de
ildir: bu bulu, biliyoruz ki, Platon'a aitti. Ve ak ki, demokra
tik bireyin doas ile bu bireylerin ehrinin doas arasndaki ya
kn benzerliin betimlenmesini buyuran emir, ruh ile iyi-ynetilen

ehir arasndaki yakn benzerlik kuran arkhi-politik emirdir. Baka deyile, bir karakteri, demokratik bireylerin bir yaam tarzn
ifade eden bir ortaklaa (collective) yaam rejimi olarak demokrasi
fikrinin bizzat kendisi, demokratik tekilliin Platonik bastrl
na, bizzat politikann kendisinin bastrlna aittir. nk
demokrasi biimleri, politikay zgl bir insani birliktelik tarz
olarak ina eden biimlerden daha az birey deildirler. Demok
rasi, bir rejim ya da toplumsal bir yaam tarz deildir. Demokrasi,
bizzat politika kurumunun kendisidir, bedenlerin kendi "doa"larna karlk gelen ilevlere ve ilevlerine karlk gelen yerlere
datlma dzenini temelden kerten, olumsallna geri frlatan
znelleme biimleri sistemidir. Ve, grm olduumuz gibi,
bireyleri demokrasiye yatkn hale getiren ey, onlarn ethos'u, on
larn "var olma tarz" deil, fakat bu ethos'tan bir koputur, konu
an varln kabiliyeti ile yapp-etmenin, var olmann ve syleme
nin herhangi bir "ethik" ahengi arasnda deneyimlenen boluktur.
Her politika bu ince anlamda demokratiktir: bir kurumlar kmesi
anlamnda deil, fakat eitlik mantn polis dzeninin mantnn
karsna koyan ifade biimleri anlamnda.
Burada post-demokrasi kavramn bu temelde kullanyoruz. Bu
terim, bir demokrasinin umutlarn hznl bir ekilde elden
kartm ya da yanlsamalarndan mutlu bir ekilde syrlm
durumu anlamnda anlalmamaldr. Ona post-modern ada bir
demokrasi kavram gzyle bakmamalyz. Terim, basite, demok
rasi adna, demokratik eylem biimlerini silip sprmenin konsen
susa dayal (consensuelle / consensual) pratiini belirgin klan para
doksu belirtmek iin kullanlacaktr. Post-demokrasi, demos'tan
140

Demokrasi ya da konsensus

sonraki bir demokrasinin, halkn grnn, yanl-say(l)mn

(mecompte / miscount) ve ekimesini eleyip darda brakm ve


bylelikle de bir tek devlet mekanizmalarnn ve toplumsal enerji
ve kar bileimlerinin etkileimine indirgenebilir olan bir demok
rasinin ynetim pratii ve kavramsal merulatrldr. Post-de
mokrasi, kurumsal biimlerin hakikatini toplumsal enerjilerin
etkileiminde bulmu olan bir demokrasi deildir. O, kurumsal
mekanizmalar arasnda bir zdeletirme tarzdr ve zneyi ve
demokrasinin kendi zgl eylemini grnrden kaldrmak iin
toplumun tamuygun paralarnn ve paylarnn paylatrmdr. O,
devlet biimlerine ve toplumsal ilikiler durumuna tam tamna
artksz uyan eyin pratii ve teorisidir.
Konsensus demokrasisi diye adlandrlan eyin gerek anlam
ite budur. Hkm srmekte olan o asude gzelleme anlatsna g
re, konsensus demokrasisi, ortaklar arasnda neyin mmkn oldu
unu bilmenin ve tartmann / mzakere etmenin, herbir tarafn
durumun nesnel verili koullar uyarnca umudetmelerine izin
verilen ve atmaya yelenir olan mmkn en byk pay elde
etmesinin bir yolu olduunu anlayan bireyler ve toplumsal gruplar
arasndaki makul bir anlamadr, Fakat taraflarn kavgadan ziyade
tartma yolunu semeleri iin, onlar ilkin, kendi paylarn elde
etmenin iki yolu arasnda seim yapmak durumunda olan taraflar
olarak varolmak zorundadrlar. Konsensus, savaa kar bartan
yana bir yeleme haline gelmeden nce, duyulur-olann belli bir
rejimidir: taraflar zaten verili, onlarn topluluunu kurulu ve sy
lemlerinin savn dilsel edimlerine zde olarak nvarsayan rejim
dir bu. Bylelikle konsensusun nvarsayd ey, bir ekimenin
bir taraf ile toplumun bir paras arasnda herhangi bir boluun
kaybolup gidiidir. Bu, grn mekanizmalarnn, yanl-saymn
ve "halk" adyla aa vurulan ekimenin ve halkn zgrlne
olanak tanyan boluun kaybolup gidiidir. Bir cmleyle, politi
kann kaybolup gidiidir. Demokrasinin -yani politikann- kollu
aygt, hereyin tehirde olduu, taraflarn artksz sayld ve
hereyin problemleri nesnelletirmek yoluyla zlebilecei bir
141

Uyumazlk
dnya nerisiyle taban tabana karttr. Konsensus sistemi denen
ey, her ikisi de topluluun kendisiyle artksz zdeletirilmesi
nin rejimleri olarak koyulan, belirlenimli bir kan [kamuoyu] rejimi
nin ve belirlenimli bir hak [doru] rejiminin yanyana getirilmesidir.
Bir kan rejimi olarak, post-demokrasinin ilkesi, halk ve onun par
alarn tketesiye sunan ve bu paralarn saymn btn imgesiyle
ahenkli bir ekilde bir hizaya sokan prosedrlerin gerisinde, halkn
huzursuzlua boulmu ve huzursuzluk douran grnn ve
halkn daima sahte saymn grnmez klmaktr. Post-demokrasi
topyas, "kamuoyu"nun toplamn halkn btn bedenine zde
olarak sunan kesintisiz bir saym topyasdr. Demokratik kannn
kamuoyu anketleri ve simulasyonlar sistemiyle bu zdeletirilii
fiili olgu bakmndan acaba nedir? O, halkn grn alannn
mutlak ortadan kaldrldr. Post-demokrasi ierisinde, topluluk
srekli bir ekilde kendi kendisine sunulur. Post-demokraside,
halk bir daha asla artkl, saylamaz veya sunulamaz olmaz. Halk,
daima tek bir hamlede hem btnsel olarak var hem de btnsel
olarak yoktur. Halk, hereyin tehirde olduu ve bu yzden de artk
grn iin herhangi bir yerin var olmad bir grlrlk yaps
ierisinde btnyle kskvrak yakalanp tutsak edilir.
Bu noktay, kendimizi eitli simulasyon ve simulakrum (simu
lacre / simulacrnm) zmlemelerinden, zellikle de Jean Baudril
liard'nkilerden uzak tutarak akla kavuturmak nemlidir. Bu
zmlemeler, gerek-olann eksiksiz ve aralksz sergileniinde
ierilen alabildiine geni bir simulasyon srecini bize gstermitir:
herey grlr, hibir ey grnmez, nk herey kendi temsiline
zde, kendi temsilinin simule-edilmi retimine zde bir halde
zaten orada durur. Gerek-olan ve onun simulasyonu bu durumda
ayrdedilemezler, ki bu da, daima simulakrumu (simulacre / simulac
rnm) ierisinde ngrlmekle artk olmas gerekmeyen bir gerek
lii tamamen silip sprerek ortadan kaldrmak demeye gelir. Bu
andan itibaren, bu "gerek-olann yitimi" iki farkl yolda yorumla
nabilir. lki, gerek-olann ve onun simulasyonunun edeerlii
ilkesi olan tam elabukluu marifetini vurgular. 36 kincisi ise, ger1 42

Demokrasiya da konsensus
ek-olann bu yitimini yeni bir politikann temeli olarak sevin
gsterileriyle selamlar.37 Bu ikincisine gre, dnyay hakikat ti
ranlndan salverilmi imgelerinin bir ardklna indirgeyen
medya teknolojisinin tahakkm, metafiziin inceden inceye gz
den geirilen, tartlp biilen ve manipule edilen nesneler dnyasn
buharlatran teknolojik tahakkmn bir tersine evriliidir ve
okeitliliin halis bir zgrlemesine uzanan yolu aar. zgr
leme, Marxist ada, emek ve tarih terimleri erevesinde, me
tafiziin kavramlar ve onun manipule edilmi nesneler evreni
ierisinde dnlyordu. Yeni zgrlemenin ise teknolojinin
birdenbire yn deitirmesinin ve onun metafizii ykp yerle bir
etmesinin bir yansmas olduu varsaylr. Kimliklerini her kimli
in kabul edilmi olumsall temelinde olumlamakla, bir yerel
rasyonaliteler ve etnik, cinsel, dini, kltrel ya da estetik aznlk
lar okeitlilii olarak yeni toplumu zgrletirdii varsaylr.
Grlr-olann, bir dnya imgesinin belli bir stats ile bir
politik eyleme biimi arasndaki ilikiyi kavramsallatrmann bu
yollar can alc bir noktay skalar grnr ve bu nokta, simulas
yon mantnn gerek-olana ve gereki imana kart olmaktan
ok grne ve onun glerine kart olduudur. Sff grlr
olann rejimi, imgesinden koparlp ayrlamaz bir gerein herbi
rimize ve hepimize sonsuz sunumunun rejimi, grnn zgr
lemesi deildir. Tam tersine grnn yitimidir. Topyekun gr
lrlk dnyas, grne blc, paralayc etkilerini ortaya
kartacak ya da retecek hibir yer brakmayan bir gereklik yontar.
Grn, zellikle de politik grn gereklii gizlemez, fakat
aslnda onu kymk kymk paralar, onun ierisine iddialama
nesneleri sokar, yle ki bu nesnelerin sunum tarz, bu sunum tar
zyla zdeletirilen nesnelerin sradan varolu tarzyla homojen
36. Bkz. J ean Baudrilliard'n eserleri, zellikle de L'Illusion de la fin (Paris: Galilee,

1992); ngilizcede The Illusion of the End adyla yaynlanmtr, trans. Chris Turner
(Stanford: Stanford UniversityPress, 1995).
37. Bkz. Gianni Vattimo, La Socite transparente (Paris: Desclee de Brouwer, 1990);
ngilizcede The Transparent Society adyla yaynlanmtr, trans. David Webb
(Baltimore: Johns Hopkins U niversity Press, 1992).
1 43

Uyumazlk
deildir. Gerek-olann yeniden-retimiyle ve simulasyonuyla
zdeletirilmesi, grnn heterojenlii adna yrtlen
"davann dmesi"dir ve onunla birlikte, ayr dnyalar birarada
gstermek, davalama topluluu dnyalar rgtlemek suretiyle
duyulur-olann homojenliini altst eden kimlii-belirsiz / kendi
sine-zde-olmayan (non identitaire / nonidentary) znelerin politik
kuruluu adna yrtlen davann dmesidir. "Gerek-olann
yitimi" aslnda bir grn yitimidir. Onun "zgrletirdii" ey,
yeni bir olumsal okeitlilik politikas deildir, paralarnn say
mna bire bir zde bir nfusun polis'e zg figrdr.
Bu, aslnda, medya dourganlnn grlr olan hereyi yan
yana getirmesiyle ve nabz yoklanan kamuoyu kanaatlerinin ve
simule-edilmi oylarn sonsuz saymyla oluturulan eydir. Bu
ekilde, genelde grn grlr-olann homojen bir rejimine ve
halkn demokratik grn de onun simule-edilmi gerekliine
kat bir ekilde karttr. Fakat simule-edilmi gereklik hibir
ekilde simulakrumun (simulacre / simulacrum) "gerek dnya"y ve
onun politik cisimlemelerini ykp yok etme gc deildir. Simule
edilmi gereklik, daha ok, meta-politikaya zg hakikatin tepe
sitaklak dnp ba zerinde son duruudur. Egemen halkn et
kililiine ve istatistik rneklemine indirgenmi bir nfusun dav
ranlarnn bilimsel bilgisine zde bir halde, kamuoyunun
kendisiyle ayna ilikisinin rgtlenmesidir. statistik indirgeni
inin biimi ierisinde vcut bulan byle bir halk, grn ve
grnn polemiklerini paketleyen bir bilgi ve ndeyi nesnesine
dntrlm bir halktr. o andan itibaren tketesiye sayma
prosedrleri iin ierisine sokulabilir. Halk, paralarnn toplamna
zdetir. Halkn kanlarnn toplam, onu oluturan paralarn
toplamna eittir. Halkn saym daima tam ve artkszdr. Ve kendi
kendisine mutlak olarak eit bu halk ayn zamanda kendi gerek
liine daima blnebilir: sosyo-profesyonel kategorilerine ve y
ayralarna blnebilir. Bundan sonra, halkn dakik. bir ekilde
saylabilir paralarnn kanlarn ve karlarn ayrntsyla ince
ince ileyip elden geirmek dnda halk adna hibir ey olmaz.
1 44

Demokrasiya da konsensus
Demek ki bilimin ve medyann yanyana getirilip birbirine
kentlenmesi eitliki olumsalln ilerleyii deildir. Aslnda bu
nun tam kartdr. Herhangi bir kimsenin ve herkesin eitliinin,
o eitlik hakkndaki hereyi en kkten unutma biimini oluturan
bir edeerlikler ve dngsellikler dizisi ierisinde tuzaa d
rlmesidir. Herhangi bir kimsenin ve herkesin eitlii, paralar
na tam olarak dilimlenmi empirik bir nfus zerinde i gren
bilimsel modellemeye ve tahmine bizzat zde egemen bir halkn
dolaymsz etkililii haline gelir. Herhangi bir kimsenin ve herkes
in eitlii, halkn paralarna ve alt-paralarna dalm toplam
na zde hale gelir. Egemen halkn etkililii, nfusun kanlaryla
ilgili bir bilimin hesaplamalarna tam tamna zde olarak hesabe
dilir, ki bu da yine ayn kapya kacak ekilde bilimin ve kannn
dolaymsz bir birlii demektir. "Kari [kamuoyu] bilimi" aslnda
"kan"y [kamuoyunu] nesnesi olarak ele alan bir bilim deildir
sadece. Dorudan doruya kan olarak yaplan bir bilimdir, bir ka
nnn, kendisini, bilimin ona kendisiyle zdeliini gstermek iin
tuttuu aynada grd bu aynaya-yanstlma (specularisation /
specularization) sreci erevesinde olmak dnda hibir anlam
olmayan bir bilimdir. Egemen halkn, empirik nfusun ve bilim
sel olarak bilinen nfusun artksz birlii, ayn zamanda kannn
eski Platonik dmanyla, yani bilimle zdeliidir de. "Simulas
yon"un saltanat bu yzden Platonik metafiziin ve arkhi-politi
kann ykm deildir. Onlarn programnn paradoksal gerek
leimidir: herkesi kendilerine denk den doru kan uyarnca yer
li yerine oturtan bilimin ynetimindeki topluluk. Kan (kamuoyu)
simulasyonlar bilimi, Platon'un sphrosune [lllk, itidal] diye
adlandrd ii bo erdemin mkemmel gerekleimidir: herbir
kiinin kendine zg yerde olmas, orada kendine zg ile ura
mas ve o yerde olmaya zde kanya sahip olmas ve yalnzca orada
yaplmak durumunda olan eyi yapmas. Platon iin, bu zdelik /
kimlik erdemi, aynalarn ve kuklaclarn yaratt simulakrann
(simulacre / simulacrum) ehirden kovulduunu nvarsayyordu.
Fakat kan (kamuoyu ) biliminin kanya (kamuoyuna) tuttuu
1 45

Uyumazlk
aynada, kannn (kamuoyunun) tam da birinin kendi yerinde olma
snn ad haline gelebilecei, aynaya-yanstlm-grnrln
(specularite / specularity) topluluun herbir yurttan ve herbir par
asn olduklar eyin hakiki imgesiyle besleyen irelik (interiorite /
interiority) sistemi haline gelebilecei grnr. Sphrosune, toplu
luun ireliinin yasasn bedenlerin, zamanlarn ve mekanlarn
tam datm erevesinde dralkta (exteriorite / exteriority) gerek
letiren paradoksal erdemdir. Kannn (kamuoyunun) bilimsel
aynas, sphrosune'ye, ireliini, topluluun kendi kendisiyle bit
mez tkenmez ve hakiki ilikisi olarak verir. Byle bir aynaya
yanstma (specu-larisation / specularization) yoluyla, dolu-olann reji
mi, topluluun ireliinin rejimi, bombo-olann, halkn salp da
tlmasnn rejimine zdetir. Bu "herkes kendi yerinde" olmaklk,
bu durumda, nfusun bir paras olarak, nfusun u parasnn
kendi kan payn ifade ettiinde dnd eyden baka herhangi
bir ey dnmeme eklinde gerekletirilen, herhangi bir kimse
nin ve herkesin eitliine tam tamna zde bir klkta kendisini
gsterebilir. Post-demokratik "kan", btnn bilimi ile herbir
kiinin kans arasndaki zdelik olarak kendisinin farknda olan
bir topluluun ireliinin rejimi olarak yaanan halk ile nfus
arasndaki zdeliktir. Halkn grnnn ve onun kendisinden
farkllnn bu elenii, halkn adn ve onun blnmnn gr
nlerini yeniden canlandrabilecek herhangi bir ekime nesnesini
bir problem biimine sokarak ekimeyi elemek ynnde kendisine
karlk gelen sreler bulur. Grnnn ve yanl-saymnn
kaybolup gitmesiyle birlikte halkn ekimesinin urad byk
dnm fiilen budur. Bu sistem ierisinde, herhangi bir ekime
bir problemin ad haline gelir. Ve herhangi bir problem, onu zme
aracnn yaln bir yokluuna -yaln bir srekli erteleniine- indirge
nebilir. te o zaman bu yokluu tehis etme ve bu yokluu giderme,
yanln grne kmasnn yerine geirilmek zorundadr: iin
ierisine katlan tercih payndan, bavurulan bilirkiilerden, top
lumsal bedenin konuyla ilgili paralarndan ve problemlerin tar
tlmas iin oluturulmas gereken taraflardan hareketle, prob146

Demokrasi ya da konsensus
lemlerin devlet eylemi gerektirecek nesnelletirilmesidir bu. De
mokratik syleinin faili, ekimeyi serimlemek ve ekimeye ta
raf oluturmak iin bir yere yerleen, evvelce hi grlp iitil
memi bir karakterdi. Gelgelelim, post-demokrasideki taraf, bir
problemin formlasyonunun problemin zmne dahil ettii,
varolan belli bir toplum kesimiyle zdeletirilir. Bunun, kendisi- .
ni en makul, yani nesnel bakmdan mmkn tek mutlak zm
olarak dayatan bir zm anlamnda kan (kamuoyu) oluumuna
gtrd varsaylr.
Ve ite bu ekilde, ibitirici / ynetici (gestionnaire / managerial)
devlet ile meru devlet [hukuk devleti] (Etat de droit / legitimate state)
arasndaki birbirine uyarlk ideali, demos'un [halkn] ve onun ady
la ve eitli klklaryla birarada bulunan ekime biimlerinin or
tadan kaldrlmas yoluyla olumlanr. Toplumsal atmann "ar
kaik" aktrleri bir kez sepetlenip kapdar edildi mi, bu ba
darln yolunda duran engel buharlap gider. Adlar ile eyler
arasnda uyuum saptama arzusu bakmndan konsensus modeli,
Kratflos'un kadim blaberon [yanl-olan, zararl-olan] tanmn ol
duka doal bir ekilde tekrar eski onurlu makamna oturtur: bla
beron, "akntnn nn tkayan", "aknty kesen" eydir. Yanl
olann ve onun znellemesinin kadim figrleri, ticari mallar ve
fikirleri, kiileri ve gruplar, etimolojisine gre "hep birlikte aktp
gtren" sumpheron'un [doru-olan, yararl-olan] serbeste akn
engeller. atmann bu arkaik figrlerinin dalp kaybolmas,
sumpheron'dan . [doru-olandan, yararl-olandan] dikafn'a [adil
olana] tam ve kesin ilerleyie, doru-olann [yararl ve hakl-ola
nn] toplumsal bnye ierisinde serbeste dolamasna, haklarn
genilemesi ve onlarn ekonominin ve toplumun, yaam tarzlar
nn ve tutumlarn bitmez tkenmez hareketlerine esnetilip uzat
labilir uyarlan sayesinde hukuki normun serbest ekonomik ve
toplumsal inisiyatife gitgide artan upuygunluuna izin verir.
Bylelikle, konsensus, problemlerini tartmak ve karlarn
katmerlendirmek zere fikir birliine varan bireylerin ve gruplarn
makul erdemi haline gelmezden nce, duyulur-olann belirlenimli
1 47

Uyumazlk
bir rejimidir, hak'kn [doru-olann] topluluun arkhe'si olarak
grlrlnh belli bir tarzdr. Problemler uyumlu davranan
toplumsal ortaklarca halledilmeden nce, ekimenin idaresinin
hakimiyeti, zgl bir topluluk yaps olarak, halledilmek duru
mundadr. Topluluun kendisiyle zdelii, yanl-olann [zararl,
hatal, haksz-olann] elenmesine zde olarak doru-olann [yarar
l, hakl, yanlsz, hatasz-olann] hakimiyetiyle birlikte koyulmak
zorundadr. Meru devletin [hukuk devletinin] (Etat de droit / legiti
mate state) ve yasa alannn genilemesinin bizim rejimlerimizin ka
rakteristii olduu hakknda bir yn sz sylenir, fakat kuraln
keyfi-olana ve zgrln klelie yelenir olduu konusundaki
uzlamn tesinde, bununla tam olarak hangi fenomenlerin kast
edildii grlmeden kalr. Politikada sz konusu olan her szck
gibi, "yasa" / "hukuk" (droit / law) szc de tamamen farkl eyler
iin kullanlan esesli (homonyme / homonym) bir szcktr: yasa
maddeleriyle (codes) ve onlar slah etmenin yollaryla ilgili adli
tedbir hkmleri, toplulukla ve topluluun dayand temelle ilgili
felsefi kavramlar, yanl-olanla [muzr, haksz, yasad-olanla] il
gili politik yaplar, devlet ile toplumsal gruplar ve karlar ara
sndaki ilikilerle ilgili ynetimsel dzenleme tarzlar, bunlarn
hepsi de "yasa" / "hukuk" (droit / law) szc altna sokulur. O
halde, meru devletin [hukuk devletinin] (Etat de droit / legitimate
state) yaln ululan, arkhi-polis devletlerinin doru-olmayan [yasa
d-olan, hukuki-olmayan] (non-droit / nonright) karsnda, ka
musal otoritelerin yasama etkinlii, bireylerin dorular ve yasa
daireleri arasndaki mutlu bir ahenkle karakterize edilen sorgu
lanmam tek bir yasa hakimiyeti ierisinde tm bu heterojen
"dorular" biraraya tktrmamza izin veren elverili kestir
melerden yryp gider. Fakat bizatihi yasann hakimiyeti daima
bir yasann hakimiyetidir, yani topluluun zdelii rejimi olarak
koyulan, yasann tm farkl anlamlar arasnda kurulmu bir birlik
rejiminin kuraldr. Bugn, demokrasi ile meru devlet [hukuk
devleti] (Etat de droit / legitimate state) arasndaki zdeletirme,
topluluun bizzat topluluk olarak zdeliinin bir rejimini ret148

Demokrasiya da konsensus
mek, politikay topluluk ruhuyla zdeletiren bir yasa kavram
altnda politikay buharlatrp yok etmek zere kullanlr.
Topluluun bu yasas / ruhu, bugn kendisini iki zdelik kut
bu arasndaki harekette aa vurur: bir uta, o, sayesinde toplulu
un kendi kendisi olduu dikafn'un [adil-olann] deimez zn
temsil eder; br uta ise, bu z, toplumun dinamizmini oluturan
sumpheron'un okeitli oyunuyla zdeletirilmeye varr. Yasal
alann genilemesi, Bat sistemlerinde, hkmetin yrtme gc
nn mdahalesinden nce ve sonra olmak zere iki ana biime
brnr. Yrtme 'gcnden nce, yasama eylemi, giderek artan
bir ekilde yasa konusunda uzman bir otoriteye, neyin anayasann
ruhuna ve onun tanmlad topluluun .zne uygun dtn
syleyen bilge bilirkiilere / uzmanlara teslim edilir. Burada, de
mokrasinin liberalizmin kurucu izgileri paralelinde yeniden ekil
lendirilmesi, politikann, topluluk ierisindeki bireysel zgrlk
leri ve toplumsal enerjileri yerli yerine yerletiren toplum szle
mesini cisimletiren hukuk hakimiyetine devletin ahsnda boyun
eip teslim olmas memnuniyetle selamlanr. Fakat devlet-temelli
olann (etatique / the state-based) hukuk alanna bu iddia edilen boyun
eii, fiilen, politik-olann hukuki-olan araclyla devlet-temelli
olana boyun eiidir, politikay devleti nceleyen ve merulatran
inisiyatifinden soymaya ynelik bir kuvvetin uygulandr. Bu,
aslnda, moda olan "hizmetkar" / . "kk" (modeste / small) devlet
teorileri tarafndan st rtlen tuhaf merulatrma tarzdr. On
lar derler ki, modern devlet "hizmetkar" / "kk" (modeste / small)
devlet anlamna gelir, yani bir yandan yasal alana, br yandan
toplumsal alana bir zamanlar onlardan ald hereyi geri veren
devlettir. Fakat devletin byle bir hizmetkarlk / lmllk ve kl
me gstermesi kendisinden ok politikayla balantldr. Devletin
bylesine hizmetkar / lml hale gelmekle ve klmekle ortadan
kaybolup gitmesini salama eiliminde olduu ey, kesinlikle, ken
di aygtndan ok atma sergilemenin ve yrtmenin politik sah
nesidir, ayr dnyalar biraraya getiren topluluk sahnesidir. Bu
yzden, "anayasallk denetimi" pratii, yasamann ve yrtmenin
1 49

Uyumazlk
"Yarg Krssnn ynetimi"ne boyun emesinden ok herhan
gi bir kamusal atma gsterimi iin bir "grlecek hibir dava
yok" bildirimidir. Bu, gerekte, politik dava ama pratiinin devle
te zg mimesis'idir, taklididir. Bu tr bir mimesis, bu tr bir taklit,
demokrasinin zevahirine, eitlikteki bu isel yara yer veren gele
neksel argman bir uzmanlk konusu olan bir probleme dn
trr.
Bu mimesis, bu taklit, aslnda, bir davann en yksek anayasal
mercie sevkinin ritel seyirliini dzenler. Yksek mahkeme yarg
cndan fiilen istenen bilginin, anayasa metinlerinin ve bu metinler
in yorumlannn bilimiyle mutlak olarak hibir ilikisi yoktur. s
tenen, dpedz, eitliin farkll iinde kendisiyle zdeliinin
dile getirilmesidir. Bir davay anayasa yarglarna sevkeden her
kim olursa olsun onun yasa sanatkarl, eninde sonunda, yasay ya
da arzulanmayan yasa maddesini anayasann u ya da bu madde
siyle deil, fakat tam da anayasann ruhuyla eliik gstermeye,
aslnda nsan Haklar Bildirgesi'nin ilk maddesinde ifade edildii
ekliyle eitlik ilkesiyle eliik gstermeye varr. "Hukuki" anaya
saya-aykrlk argman, bylelikle, eitliki metni eitsizlik vakala
ryla snayan demokratik ekimenin bir parodisini oluturur. e
kimenin argman, blnm topluluun yapsal kuruluunun
argman, arzulanmayan herhangi bir yasann eski herhangi bir
nemsiz maddesinde eitlik ilkesiyle, anayasann ruhuyla bir eli
ki bulup karabilecek bu ek sebepler ierisinde karikatrletirilir.
Anayasa yargc, o zaman, politik ekimenin bir yasa problemine
bu dntrlne, "politik felsefe"nin birinci aksiyomundan,
eitliklerdeki farklla ilikin aksiyomdan daha te birey olma
yan bir yasa dersiyle yant verebilir ve bu aksiyom Platon'dan beri
dir hep u ekilde geer: eitlik ilkesi, benzer varlklara benzer eyler
vermek ve benzemez varlklara benzemez eyler vermektir. Bilge
likleri ierisinde anayasa yarglar demektedirler ki, eitlik her
ahvalde uygulanmak zorundadr ( nsan Haklar Bildirgesi, 1. Mad
de), fakat ahval farkllmn cevaz verdii farkl koullar altnda (6.
madde). Bylelikle, yasa, bu iki eitliin dengesiyle uyuur, uyuma1 50

Demokrasi ya da konsensus
yan maddeler dnda.
Politikay iinden eden byle bir bilgeliin iki ynl kazanc
vardr. lkin, herhangi bir mulak az dalan / kr dvn
(niversite kurullarnn oluturulmas ya da College de France'taki
profesrlerin emeklilik ya gibi) nsan Haklar Bildirgesi'nin kendi
kendisiyle bantsnn idealitesi gesi ierisine yerletirir. Bu du
rumda, topluluun kendisiyle zdelii ruhunun "hukuki" kantla
n, kannn [kamuoyunun] kendisiyle zdeliinin bilimsel/ med
yatik kantlann tamamlar. Fakat sz konusu bilgelik, ayn za
manda devlet erkini en zgl bir meruiyet biimiyle de donatr.
"Ilml", "hizmetkar", "kk" devlet, politikann iini boaltan,
bir cmleyle, kendi mlkiyetini arttrmak, kendi merulama s
relerini daha da gelitirmek iin kendisine ait olmayan eyi halkn
ekimesini terkeden bir devlettir. Devlet bugn kendisini poli
tikann imkansz olduunu ilan ederek merulatryor. Ve bu im
l<anszlk tantlamas da devletin kendi gszlnn bir tantla
n sayesinde iliyor. Post-demokrasi, demos'un [halkn] iini
boaltmak ve demos'u yok etmek iin, ekonomik zorunluluk ve hu
kukun stnl mengenelerini kullanarak politikann iini bo
altmak ve politikay yok etmek durumundadr, her ne kadar bu,
herbir kimsenin ve herkesin gcnn ve gszlnn orant
szlamaya balad yeni bir yurttalk tanm ierisinde bunlarn
her ikisini biraraya getirmek anlamna gelse de.
Hukuki-olann genileyip yaylnda imdi ele geirilen bu
teki biimin [post-demokrasinin], bir ekilde hkmet eyleminin
arka yznde gsterdii ey budur. Yasann, haklarn, yasann s
tnlnn ve yasa idealinin toplumun her tarafnda dolama so
kulmasn, toplumun her hareketine uyar ve toplumun her hare
ketini ngrr hale getirilmesini amalayan bir yolda, haklarn
etkin bir oaltlna ve yeniden-tanmlanna halihazrda fiilen
tanklk ediyoruz. Bu ekilde, aile hukuku, katlmclar problem
lerinin zmne batan sona dahil ederek, yeni tutumlar ve ahla
ki deerleri ve bunlarn !anmlad daha gevek balar taklit et
meye ve mmknse ngrmeye alyor. Mlkiyet hukuku, yeni
151

Uyumazlk

teknolojilerle balantl elle tutulmaz mlkiyeti yetp yakala


mak iin dur durak bilmeksizin koturuyor. Biyoetik adna birara
ya toplanm bilgin komiteleri yasakoyucu iin insann insanl
nn balad noktay ak klmay vaadediyor. Bu arada, yasama
meclisinin yeleri partilerinin finanse edilmesinde en ba eken
rveti ve yolsuzluu snrlayacak ve tarihilerin tarihi tahrif etme
lerini yasaklayacak yasalar desteklemek iin oylamalar yapyorlar.
alma hakkna gelince, bizzat almann kendisi gibi o da "es
nek" hale gelme eilimi gsteriyor. alma hakk da, bir yar-ii,
bsbtn isiz ya da yar-isiz hale gelmeye devaml yatkn deiken
bir ii kimliine kucak amakla, ekonominin tm hareketlerine ve
istihdam pazarndaki tm deiikliklere uyarlanmaya alyor. Bu
uyarlanma, iilerin haklara sahip olmalar iin ilkin almak zo
runda olduklarn ve almalar iin de giriimlerin onlara i ver
mesini engelleyen haklarda ksntya gitmekte uzlamak zorunda
olduklarn gzeten acmasz gerekilik deil yalnzca; ayn za
manda, yasann yasa idesine ve haklar iin savarken yasadan fay
dalanan taraflarn yurttalar olarak sorumluluklarnn yerine geti
rilmesine zde bir hakka sahip bireylere dnmdr de. Byle
ce, bir kez iiler ayn zamanda kendilerine i veren giriim olarak
ortaklaa (collective) giriimin bir taraf haline geldiler mi, iinin
hakk iinin yurttal haline gelir. Ve bu yurttalk, i akdinin
klasik / geleneksel ve atma-ykl erevesiyle olduu kadar bir
yetikin eitimi anlamasyla ya da bir asimilasyon szlemesiyle
ilikilendirilmeye yatkndr. Yasann eski "katlklar" ve haklar a
dna yrtlen mcadele, toplumsal esneklii yanstan bir hakkn
esnekliine, herbir bireyi, haklar gibi grnen enerjiler ve sorum
luluklar topluluunun kendisiyle zdeliini yanstan bir mikro
kozmos haline getiren bir yurttaln esnekliine karttr.
imdi, yasann ve meru devletin [hukuk devletinin] (Etat de
droit / legitimate state) tm bu genilemeleri, ilk bata, yle bir yasa
figrnn kuruluudur ki, bu yasa figrnn arkasndaki fikir ara
sra varoluunun biimlerinin zararna gelitirilir. Onlar ayn za
manda uzman devletin yasa ile olgu arasndaki herhangi bir aral
1 52

Demorasiya da konsensus
kapatarak politikay buharlatrma kabiliyetinin de genileme
leridir. Bir yandan, yasa, imdi, devleti, bfr zamanlar devletin halk
kendisinden yoksun brakt politikadan yoksun brakr; br
yandansa, her duruma, her mmkn ekimeye engel atar, onu
paralayp bir problem olarak kurucu bileenlerine ayrr ve eki
menin taraflarn, topluluun kendisiyle zdeliini eylemelerinin
yasas olarak yanstan toplumsal aktrlere dntrr. Gerek
olann ve aklsal-olann, yasann ve bilirkiiliin byyp gelien
zdelemesi; hakkn ve ncelikle devlet gcnn gvenceleri olan
bir gvenceler sisteminin, yanlgdan tr, yani yapp etmekte
olduu eyin iki ynl meruiyeti konusunda bilirkiilere sonu
gelmez bir ekilde danarak kendisini saknmaktan hibir zaman
kesilmedii bir yanlgdan tr olmak dnda, devlet gcnn
amazlnn, adaletsiz olmasnn imkanszlnn hep glendiri
len teminat olan bir gvenceler sisteminin byyp gelien zde
lemesi -tm bunlar bu srecin genilemeleridir.
Bu durumda ortaya kan ey u fenomenin birbirine eklem
lenmesidir: yasann genileyip yaylmas, genelletirilmi bilirki
ilik pratii ve ncesiz-sonrasz kamuoyu yoklamas pratii. Yasa
ve olgu, gereklik ve onun imgesi kadar, gerek ve mmkn kadar
ayrdedilemez hfle gelir. Uzman devlet, yasa dzeni ile olgularn
dzeni arasnda bire bir tam bir aktrma ierisinde her grn,
znelleme ve ekime araln kapatr. Devlet, kesintisiz bir e
kilde denetim altnda tutulmakla vazgetii eyi, bireylere ve grup
lara hep yeni haklar ierisinde srekli olarak tand eyi, ken
disinin merulatrlnda yeniden kazanr. Yasann gc, uzman
devletin bu sarmallananarak byyen ar-merulatrlyla git
gide daha fazla zdeletirilir: yasa ilikileri retiminin ve pazar
glerinin iletiminin byyp gelien edeerlii ierisinde, son
sz, demokratik "biim"in, iletmeciliin ticari zorunlulua bo
yun eme pratiiyle saf ve yaln zdelemesi olan yasann ve ger
ekliin bitimsiz birbirine-gnderimi ierisinde. Gnn sonunda,
devlet gcnn hakknn kant, onun yalnzca hep tek mmkn
eyi yaptnn, yalnzca hep kresel (mondial / global) pazar ieri1 53

Uyumazlk
sindeki ekonomilerin byyp gelien iie girmilii balamn
da kat zorunluluun gerektirdii eyi yaptnn kantna zdetir.
Devlet gcnn meruiyeti bu suretle tam da gszlnn,
tahakkm altnda bulunduu dnya apndaki kresel zorunlu
luk karsnda sem ansnn olmaynn olumlanmas yoluyla
pekitirilip salamlatrlr. Ortak irade temasnn yerini kiisel
irade yokluu, salt zorunluluk idaresinden daha te birey olmayan
zerk eylem yeterliinin yokluu alr. Hkm srd varsaylan
liberalizm, ld iddia edilen Marxizmden dnya pazarnn zor
lamalaryla ve kaprisleriyle zdeletirilmi nesnel gereklik te
masn dn alr. Marx'n bir zamanlar sandallara yol aan tezi,
yani hkmetlerin uluslararas sermayenin basit i mmessilleri
olduklar tezi, bugn "liberaller"in ve ".sosyalistler"in zerinde
hemfikir olduklar apak bir olgudur. Politikann sermaye ilet
mesiyle mutlak zdeleimi artk demokrasi "biimleri"nin geri
sindeki utan verici bir giz deildir; bu zdeleme, sayesinde
hkmetlerimizin meruiyet kazand aka iliin edilmi haki
kattir. Bu merulama srecinde, herhangi bir yapabilme yeterli
i gsterisi bir gszlk gsterisine dayandrlmay gerektirir.
Politik olarak dirayetli ocak bandaki ev kadnlarnn ya da kade
re isyan eden basit emekilerin dleri ters ine evrilmi bir Marx
izm temasyla kartlatrlr: bireylerin hazlarn mmkn en st
dzeye karmak, ancak onlarn bu iyileme koullarn ekip e
virebilme yetersizliklerini gnl rzasyla kabul etmeleri temelin
de mmkndr. O zaman, devlet, ortak gszl iselletire
bilme, bu zayf zeniini, topluluk bann srdrlmesinin olduu
kadar herkesin refahnn da baml olduu bir mmknn bu
"hemen hemen yokluk"unu belirleyebilme kabiliyetine dayal oto
ritesini kurar. Bir yandan, bu hemen hemen .yokluk, devlet maki
nesini iletenlerle dvme zahmetine demeyecek kadar nemsiz
birey olarak koyulur. Fakat br yandan, gelecek olan refah ze
rimize olanca arlyla ken sefaletten, toplumsal ba puslu
kaostan ayran belirleyici ince ayrm olarak koyulur; bu ince ayrm
uzmanlara, bilirkiilere, teknik bilgiye sahip olanlara braklma1 54

Demokrasi ya da konsensus
dan edilemeyecek kadar belirleyici ve sreklidir, yle ki Gayr Safi
Milli Haslann % 0.5'ini yatrm olarak u taraftansa bu tarafa ak
tarmakla izginin iyi ya da kt yanna, refahtan mahvn kysna,
toplumsal bartan bsbtn genel bir paralanmaya geeriz. By
lelikle, bolluk ynetimi bunalm ynetimiyle zde hale gelir. O,
kesintisiz bir ekilde gn be gn ngrlmek, takip edilmek, plan
lanmak, atlatlmak zorunda olan biricik mmkn zorunluluun
ynetimidir. Bu "hemen hemen yokluk"un ekip evrilmesi, ayn
zamanda, meru devlet [hukuk devleti] (Etat de droit / legitimate state)
ile uzman devlet arasndaki zdeliin, bu devletin gc ile onun
gszlnn zdeliinin aralksz bir gzler nne seriliidir
de; giriimde bulunan ve szlemeler yapan bireylerin ve gruplarn
muazzam gcnn, politik bir kuvvet olarak demos'un [halkn] g
szlyle zdeliini iselletiren bir gtr bu.
Bu tpatp aynlk, post-endstriyel toplumu hem ktmser
ynde , hem de iyimser ynde zmleyenlerce skalanr. Ktm
serler, ahlanm demokratik bireyciliin ve hazcln bir sonucu
olarak ortaklaa (collective) zorlamalarn ve merulatrmalarn
knn meydana getirdii toplumsal btnln dalmasn la
netleyip yerin dibine batrrlar. yimserler ise, tam tersine, ticari
mallarn serbeste tehiri, serbest demokratik oy hakk ve narsistik
bireyciliin emelleri arasndaki giderek byyp gelien karlkl
bant hakknda sevinle akyp trler. Bylelikle, her iki ta
raf da bir boluk durumunu, topluluk merulatrmalar boluu
nu betimlemede ayn gr paylarlar, her ne kadar bu, ya her
kesin herkese kar sava gibi Hobbesu bir kara delik olarak ya da
topluluun arkhi-politikasnn nihai ykm olarak yorumlanabilir
olsa da. Bylelikle, her iki kamp da, post-demokratik meta-politi
kay karakterize eden, bo-olan ile dolu-olan arasndaki edeerlii
gzden karr. lan edilen boluk ya da btnln dalmas du
rumu, topluluun, paralarnn ayrntl saym dkm yoluyla ve
herbir paray btne balayan ayna ilikisi yoluyla doyurulmas /
doldurulmas durumudur tam da. Post-demokratik mantk, cumhu
riyeti yurttaln yitimine yanp yaknanlara, genelletirilmi
1 55

Uyumazlk
yurttal iliin ederek yant verir. Ve bu ekilde, kent ahalisi, kent
uygarlnn, kendi topluluk ruhuyla canlandrlm polis toplu
luuyla zdeliini cisimletirmeye davet edilir. Yurtta-giriimi,
yurttalarn retici ve temellk edici enerjisinin topluluun ina
snda ve bu topluluun bir mikrokozmosunun atlp kurulmasnda
oynanan rolle zdeliini sergilemeye arlr. Bu talep, haklarn ve
yeterliklerin, iyilerin ve yi'nin dolamnn ve kesintisiz dei
tokuunun grltl patrtl muazzam btnnn mikrokozmosu
olmaya arl bireye yerel blgenin ve derneklerin veya cemiyet
lerin yurttalar topluluu araclyla ular. Narkissos'un aynasnda
byle bir topluluun z yanstlr. Birey onda kendisini grr,
bireyden onda kendisini kendi kendisinin militan olarak grmesi,
kendisini bir battan hemen bir sonrakine, bir szlemeden hemen
bir sonrakine, keza bir heyecandan hemen bir sonrakine kouturup
duran ittifak kurucu kk bir kuvvet olarak grmesi istenir. Bu
birey ierisinden yanstlan ey, topluluun kendisiyle zdeliidir,
toplumun enerjisini tayan ebekelerin ve devleti merulatrmaya
yarayan devrelerin zdeliidir.
Bu yzdendir ki, konsensus mantnn bizi eski herkesin her
kesle sava kara deliiyle ayn noktaya gtrdne hkmediyor
sak, bu, "ktmserler"in aktardklarndan ok farkl sebeplerden
dolaydr. Problem, yle basite, "demokratik bireycilik"in, herbir
bireyin durumunun gvence altna alamayaca bir doyum beklen
tisini belirledii deildir. Problem, daha zel olarak, meru devlet
[hukuk devleti] (Etat de droit / legitimate state) ile bireylerin haklar
arasndaki zdeliin ilerliini ilan etmede, herbir kiiyi enerjiler
ve haklar topluluu ruhunun yansmas klmada, konsensus man
tnn her yerde bar ile sava arasna snr ektiidir, topluluu
kendi hakikat-dlnn (non-verite / untruth) ak bir gsterimine
maruz brakan bir krlma noktas koyduudur. Baka deyile, "b
tnln paralanp dalmas" (diliaison / disintegration), bireysel
doyum ile devletin kendisini kendinden menkul bir tarzda gs
termesi arasndaki ayna ba dnda ortaka-beraber-var-olmann
hibir biimini bilmeyen bu doyma haline taklm bir baka addr.
156

Demokrasi ya da konsensus
O, hibir delii olmayan, adlar ile eyler, haklar ile olgular, birey
ler ile zneler arasnda hibir boluk brakmayan, ekime halin
deki topluluk biimlerinin, aynaya yanstlmaya elverili olmayan
topluluk biimlerinin ina edilebilecei hibir aralk barndr
mayan bir doku ierisinde bireyleri ve gruplar biraraya balayan
ban fanatizminin negativ bir gsterimidir. Bu, toplumsal szle
me teorisinin ve "yeni yurtta topluluu" fikrinin bugn niin ay
rcalkl bir kavramsal blge bulduunu anlamlandrmaya yardm
'
eder: "dlama" (exclusion) olarak bilinen eye uygulanan tbbn
kavramsal blgesi. nk "dlamaya kar sava", ayn zamanda,
dlamann tam da konsensusun bir baka ad olarak su yzne k
t paradoksal kavramsal yerdir.
Konsensus dncesi, "dlama" diye adlandrd eyi bir ie
ri ile bir dar arasndaki yaln iliki ierisinde kullanl bir ekil
de tasavvur eder. Fakat dlanma adyla sz konusu olan ey, d
arda-olma deildir. O, kendisi uyarnca bir ierinin ve bir da
rnn uuca kenetlenebilecei blnme tarzdr. Bugn sz edilen
"dlama", byle bir blmlemenin en belirlenimli bir biimidir.
O, blmlemenin tam da grlemezliidir, topluluk ile topluluk
olmayan arasndaki ilikinin belli bir politik znelleme mekaniz
mas ierisinde tartlmasna izin verebilecek herhangi bir belir
tinin silinmesidir. Polis mantnn allanp pullanmakszn ken
disini ifade edebildii gnlerde, bu mantk, Bonald'la "belli kii
lerin topluma ait olmakszn toplum ierisinde olduklarn" ya da
Guizot'yla politikann "bo vakti olan insanlar"n ii olduunu sy
lyordu. Bir blme izgisi, bir yanda uultunun, grlt patrtnn,
karanln ve eitsizliin zel dnyasn, br yanda logos'un, eit
liin ve ortak olarak paylalan anlamn kamusal dnyasndan ayr
yordu. Dlama bu ekilde iki dnya arasndaki bir iliki olarak ve
onlarn davalaan topluluklarnn gsterimi olarak sembolize edile
biliyor, polemikli bir tarzda kurulabiliyordu. Saylmayanlar, blme
srecini sergileyip bakalarnn eitliini ksmak ve onu kendilerine
mal etmek suretiyle kendilerini saydrabiliyorlard. Bugn gnde
rimde bulunulan "dlama" ise, tam tersine, tasavvur edilebilir bir
_

1 57

Uyumazlk
engelin dpedz yokluudur. Ve bu , bakmdan da konsensus
yasasna tam anlamyla zdetir.
Konsensus, hibir paya sahip olmayanlarn parasnn, sayl
mayanlarn saymnn politik znellemesini yasaklayan, tm ta
raflarn ve onlarn tm problemlerinin ie-dahil-edilii (inclusion)
nvarsaym deilse, acaba aslnda nedir? Herkes nceden ieriye
dahil edilir, her birey taraflarn saysna eit olan kanlar, ksurat
lara ve yokluklara indirgenebilir olan problemler ve enerjilere z
de olan haklar topluluunun ekirdei ve imgesidir. Bu "snfsz"
toplumda, engelin yerini, okullardaki temel derecelendirmeyi tak
lit ederek en tepeden balayp ta en dibe kadar uzanan bir konum
lar sreklilii alr. Dlama bu sreklilik ierisinde artk znel
letirilmez, bu sreklilik ierisine artk dahil edilmez. Grlr
olmayan, znelletirilebilir-olmayan bir izginin tesinde, basite
resmin dnda kalrsnz ve o andan itibaren ancak orada hazr
bulunanlar yn ierisinde saylabilir olursunuz: yalnzca isiz,
aresiz ve barnaksz olanlarn deil, fakat ayn zamanda "kimlik"
ten ve "toplumsal balar"dan da yoksun olanlarn, bu byk ortak
laa (collective)' baary iselletirecek ve yanstacak ekilde imal
edilmi o buluu ve ittifak-kurucu bireylerden olamayanlarn y
ndr bu. Byle insanlara yardm etmek iin, varolan [egemen] g
ler, bundan byle, onlar kendilerinden ayrmakla onlar toplu
luktan ayran yarklar kapatmas amalanan ek bir doyum salama
abasna giriirler. Varolan [egemen] gler, otoritelerin basite
ihtiya duymadklar, iler yerine kimlie ve balara ihtiya duy
mak gibi kk ek bedeller salamak iin onlarn yollarndan
ekilirler. O zaman, kimlikleri saaltp nceki salkl hallerine
kavuturmay amalayan kiisel bir tp, dlanan herbir kiiye de
iken bir yapabilirlik ve sorumluluk kimliini geri vermek, her
metruk ikametgahta bir ortaklaa (collective) sorumluluk hcresi
kurmak iin, topluluk dokusunu yamayp onarmay amalayan
toplumsal bir tpla gbirlii yapar. Toplumsal red ve kente zg
terkedilmi ssz ve orak alan, bireyin sorumluluunun ve top
lumsal ban imentosunun ufalanp dalmakta olduu her nok1 58

Demokrasi ya da konsensus
taya serpilen "yeni bir toplumsal szleme"nin ve yeni bir yurt
taln modelleri haline gelir. Bu srete bir takm olaanst zi
hinler ve ruhlar kullanlp altrlr ve bunun sonular ihmal edi
lebilir deildir. Orada, hem toplumun her yerine bir ba eki ilitir
meyi hem bireye gdlenim ilitirmeyi amalayan bir mantn
dngsellii kalc bir ekilde varln srdrr, ki o zaman bu
alanlarn her ikisiyle ilgili sknt, tam tamna, byle bir durdurula
maz doyurma abasnn ve koulsuz seferberlik gereinin etkisi olur.
Orada, hastalk ile salk arasndaki, konsensusun doyum salama
normu ile ezilmi kimliklerin harap bir halde kendi kaderlerine
terkedilii arasndaki tpatp zdeliin gsterimi de kalc bir e
kilde varln srdrr. Herkesin herkese kar sava, herbir bire
yin toplulua bir tehdit olarak inas, btnyle halk ile nfus ara
snda herbir kiide yanstlan zdelik olarak gereklik kazanm
bir topluluk iin konsensusun gerektirdii koula tam denk den
bir balaktr. Konsensus toplumunun talep ettii ekliyle, yanl
olann [zararl, hatal, haksz-olann] elenmesi, onu mutlaklatrmakla zdetir.
Bu edeerlik, rkln ve yabanc dmanlnn yeni biim
lerinin bizim konsensus rejimlerimize iddete dayal bir ekilde
zorla giriince gzler nne serilir. Hi kukusuz, bunun her trl
eknomik ve sosyolojik sebeplerini sayp dkmek mmkndr:
(halkn, yabanclar yerlilerin yerini almakla sulamasna neden
olan) isizlik, dizginlenmemi kentleme, varolarn ve banliy
semtlerinin metruk bir vaziyette kendi haline terkedilmilii. Fa
kat politik bir fenomene atfedilen tm bu "sosyo-ekonomik" ne
denler, aslnda, duyulur-olann paylatrmyla ilgili politik soruna
kaznm kendiliklere (entites / entities) iaret ederler. Fabrika ve o
nun kaybolup gidii, istihdam olarak alma ve bir ortaka-beraber
var-olma yaps olarak alma, i yokluu olarak isizlik ve "bir
kimlik problemi" olarak isizlik, iilerin iyerlerinden ve ortak
olann grlr olduu mekanlardan uzaklklarna gre tanmlanan
mekanlara datm ve yeniden-datm bunlarn hepsi, duyulur. olann polis'e zg ekillenmesi ile onun ierisinde davalama nes

1 59

Uyumazlk
nelerinin ve ekien znelerin grlrln tesis etme imkan
lar arasndaki ilikiyle ilgilidir. Tm bu gelerin bileiminin do
as, yabancnn tekiliini ya ntralize eden ya da hedef olarak
parmakla gsteren bir grlrlk tarzna aittir., Gmenlerin arzu
_
lanmazln onlarn sayca ok fazla oluundan treten basit ka
rm bu duru noktasndan hareketle tartabiliriz. Ak ki, arzulan
mazln yrtlma noktas bir istatistik sorunu deildir. Yirmi yl
nce de hemen hemen ayn sayda gmenimiz vard. Fakat onlar
n o zamanlar baka bir ad vard: onlara gmen iiler ya da sadece
dpedz iiler deniyordu. Bugnn gmeni ise, ilkin ikinci adn
kaybetmi, kimliinin ve tekiliinin politik biimini, saylmayan
larn saymna ait bir politik znelleme biimini kaybetmi bir
iidir. imdi artk onun elinde kalan tek ey, farkl bir rkn ve
derinin antropolojik plaklna gerisingeri yuvarlanan bir sosyo
lojik kimliktir. Onun yitirdii ey, ilan edilen bir yanln nesnesi
olarak ve kendi ekimesine biim veren zne olarak, halkn bir
znelleme tarzyla, ii snfyla ya da proletaryayla zdeletirilen
kimliklendiriliidir. Topluluk fobisi olarak fazladan-biri'nin kuru
luunu belirleyen ey, znellemeninbir--fazla'snn yitimidir.
Snf mcadelesi "mitler"inin sonu borazanlar alnarak tantana
ve velveleyle cmle aleme duyuruldu ve hatta kimileri, imdi artk
kent manzarasndan silinen fabrikalarn kaybolup gidiini mitlerin
ve topyalarn ykmyla zdeletirecek kadar bile ileri gittiler.
Fakat belki imdi, bu tr bir "kar-topyaclk"n ne denli naiv
olduunu anlamaya balyorlar. "Mitler"in sonu olarak bilinen ey,
ortaklaa (collecive) mekann grlrlk biimlerinin sonudur,
politika ile sosyoloji arasndaki, znelleme ile kimlik arasndaki
yarn grlrlnn sonudur. Halk "mitler"inin sonu, iilerin
[ii snfnn] grlemezlii, bir kiinin dlanm olarak ie-dahil
edilmi olmasna, saylmam olarak saylmasna izin veren znel
leme tarzlarnn "drlm dava"sdr.
ekimenin bu politik grn ve znelleme tarzlarnn silinip
sprlmesi, artk sembolize edilemeyecek bir tekiliin gerek
olanda beklenmedik ani bir yeniden-grne-kyla sonulanr.
1 60

Demokrasi ya da konsensus
Evvelki ii bundan byle ikiye yarlr: nce, gmen; sonra da,
sosyologlarn manidar bir ekilde bir baka renk yaftasyla, bir
zamanlar Fransz Cezayir'ine iskan edilen acnas gmen yerle
imcilere taklan adla "ak sprnt'', petit Blac* yaftasyla yafta
ladklar bu yeni rk. Grlrlk alanndan arkaik olarak dla
nan ayrma, daha da arkaik plak tekilik biimi ierisinde ye
niden grne kar. yi niyetli konsensus, gmenler problemini
tartmak iin bo yere yuvarlak masa toplantlar yapar. Baka
yerlerde olduu gibi burada da tedavi ve hastalk bir ksr dng
oluturur. G "problem"inin post-demokratik nesnelletirilii,
kkten bir tekiliin, mutlak, politika-ncesi bir nefret nesnesinin
taknt haline getiriliiyle elele gider. " teki" figr, ayn hamle
ierisinde, saf rk reddiyede iirilip abartlr ve gn problem
haline getiriliinde buharlap kaybolur. Katlanlmaz ve hog
rlmez farkllnn tm plakl ierisinde tekinin bu yeni g
rlrl tam da konsensus ileminden kalma bir kalntdr. Kk
ten tekilik canavarn politikann zaafiyetiyle bir hizaya geri iten
ey, gerek-olann topyekun tehirinde grnn, nfusun dat
mnda halkn yanl-saymnn ve konsensusta ekimenin "makul"
ve "bar" siliniidir. u ya da bu bakanlk mstearnn "politik"
geleceiyle ilgili ndeyilerin yansra, yabanclarn ar sayda olu
una ve yabanclar konusunda getirilen dzenlemelerin, alnan
nlemlerin yetersizliiyle ilgili kararl bir ekilde dnsz bir ka
kan ierisinde zuhur eden bu "Franszlar" denen zneyi, arkaik
olduu ilan edilen halkn yerine reten ey, bitip tkenmez bir
ekilde anketlerle nabz yoklanp saym dkm yaplan nfusun
tketesiye grafik datl ve tasnifidir. Bu sz edilen kanlar, el
bette ki, ayn zamanda, tam da bir medya rejimi ierisindeki ka
nlarn doasnn, onlarn tek bir anda hem gerek hem de simule
edilmi olma tarznn gsterimleridir. Bu kannn znesi, Siyah
lar ve Araplar hakknda dndklerini, baka yerde kendisini fan
tezileri hakknda hereyi anlatmaya ve bunlar sadece drt rakam
* Fr. peit Blanc (ng. white trash): yoksul beyazlar iin kullanlan aalayc bir
deyimn.
161

Uyumazlk
ve bir o kadar harf tuuna basarak tamamen doyurmaya davet eden
ayn gerek / simule-edilmi tarz ierisinde syler. Kanlarn bu
tarza uyar bir ekilde bildiren zne, hereyin sebiller gibi elde
edilmeye hazr bir halde tehirde olduu bu yeni grlrlk tarz
nn znesidir; bir topyekun tehir dnyas ve bedenlerin sonu
maz [veya dokunumaz / birbirine kavumaz] (asymptotique / asymp
totic) bir biraraya gelii dnyas ierisinde, sergilenen ve hi ku
kusuz dkrklna mahkum anlamnda vaadedilen heyecan tit
reyilerinin ve kasllarnn bu "herey mmkndr" ierisinde
tm fantezilerini yaamaya arlan bir znedir bu: kendisine ya
kr bir ekilde, "kt beden"i, yani eriilen heryerde ve birinin
avucundan kapp karlan heryerde bulunan btnsel doyumun
heryerde yolunda duran eytani bedeni aramaya ve yok etmeye
drtklenen znedir bu.
leri derecede gelimi toplumlarn yeni rkl, kendi tekil
liini, konsensus modelini tanmlayagiden topluluun kendisiyle
zdeliinin tm biimleri iin -keza, bu zdelikten kesilmenin
ve byle bir kesintinin telafi edilmesinin tm biimleri iin- ke
sime noktas olmaya borludur. Bu yzden, yasann imdi bu bir
biriyle tutarl eklemlenii tamamlamas, baka deyile kendi bir
liini, kendisini kendi teki'sinden ayran bir topluluun yansma
tarzna dntrmesi yalnzca normaldir. Gmenler problemiyle
ilgilenirken, yasa, elbette ki, adaletten ve bartan yana davranmay
nerir. imdiye dek kader ksmete ve mevzuattaki uyumazlklara
terkedilmi asimilasyon ve dlama kurallarn tanmlamak sure
tiyle, yasa, tikel-olan kendi evrenselliinin alan ierisine
getirmekte olduu iddiasndadr. Yasa, iyi yabanclar arzulanma
yanlardan ayrmak suretiyle, herkesi ayrm gzetmeksizin biraraya
yp avlayan rkl yattrmak niyetindedir. Problem, bizzat bu
. ayrmann kendisinin korku ve tiksinti duygular uyandran bu
tanmlanamaz teki'ye bir ehre kazandrmak pahasna ancak ya
plabileceidir. "Duygu" bulankln giderdii varsaylan yasa,
duygunun nesnesini dn almak, duygunun teki'nin kabul edi
lemezliiyle ilgili heterojen durumlar herhangi bir temel kavrama
1 62

Demokrasi ya da konsensus
dayanmakszn birletirme tarzn dn .almak ve onu kavramsal
bir birlik ierisine sokulmu bir halde geri iade etmek pahasna
ancak bunu yapar. Konsensus sisteminin emrettii yasa, ayn za
manda, birinin kendi kendisiyle bizzat konsensus sisteminin kur
duu trden ilikinin de teyididir. Bu yasann ilkesi, yasann bir'
inden birlikte-olmay tanmlayan duygunun bir'ine srekli d
ntrlebilirlii tesis etmektir. Konsensusa dayal yasann ii, bu
yzden ilkin, hissedilen ama tanmlanamayan reddin bir'ini ortak
yasann bir'ine dntren emay bulup buluturmaktr. Kuzey
Afrika kkenli sua eilimli sokak ocuu gibi, pasaportsuz Sri
Lanka'l ii gibi, ok-eli Mslman gibi ve ailesinin bakm mas
rafn Fransz topluluunun omuzlarna ykan Mali'li ii gibi he
terojen durumlar birletirerek kayna-belirlenemez "gmen"
nesnesini oluturan ite bu emadr. Yabanc figrn sulu sokak
serserisi figryle birbirine kenetleyen "gizli su ebekesi" trn
den bir takm dntrgelerin (opirateur de conversion / converter)
dolama sokulmas, yasa iin duygu nesnesine benzer bir nesne
salayarak bu emay destekler: kendisini yasasz bir ekilde ye
niden reten ar-dourgan okluk figr. Konsensusa dayal yasa
emas, bylelikle, anlama ve szlemelere girme gc olarak
nomos'un dzenini duygu-ortakl [veya hissiyat birlii] ierisinde
olma (con-senir / con-sent) gc olarak pMsis'in dzeniyle biraraya
balar. Konsensus, doa ile yasa arasnda dngsel bir ilikidir ki
ilkinin katlanlmaz [veya hogrlmez] olarak deneyimledii kar
doay (antinature) belirleme problemini ikincisine brakr. Yasa,
bunu, filizlenip byyen hereyin gc olarak dnlen phUsis'i
mantar gibi oalan okluun gc olarak dnlen bu kar
doadan ayrarak yapar. Yasa, doann vaktiyle kendiliinden kendi
hastal olarak belirtip gsterdii eyi, kendini yeniden retmek
ten asla kesilmeyen bu okluu tehis etmek suretiyle doay ta
mamlar. Kadim Roma'nn en eski hukukular byle bir oklua
bir ad taktlar: proletarii, yani kendi okluklarn yeniden ret
mekten baka birey yapmayan ve bu sebepten tr de saylmaya
layk olmayanlar. Modern demokrasi, bu szc gmld top
1 63

Uyumazlk
raktan yeniden gn na kard ve onu politik bir zne kld:
sayesinde saylmayanlarn sayld tekil bir okluk, retici ve ye
niden-retici bedenleri kendilerinden aralayp ayran bir ilemci,
topluluu kendisinden blen bir zmleyici saya. Meta-politika,
bu zneyi politik yanlsamay bertaraf eden hakiki hareketin ultra
politik znesinin belirsiz-anlaml figrne dntrd. Meta-po
litikann nihilistik bir cilalanp tamamlan olarak konsensusa da
yal post-demokrasi ise terimi kknden kazyor, topluluu kendisi
zerine geri bkp figr ta en balangtaki kkenine geri gnderi
yor: demokrasiden noksan, politikadan noksan haline.

1 64

N ihilistik a
ierisinde politika

Toparlayalm: bir hibir paya sahip olmayanlar parasnn kay


da geirilii toplumun paralarnn ve taraflarnn saymn her ne
rede bozuyorsa, orada politika varolur. Politika, herhangi birinin
ve herkesin eitlii halkn zgrlne kazndnda balar. Halkn
bu zgrl, ii bo bir zglktr, bir hi olanlarn, ierisinde
bulunduklar grubu topluluun btnne zde sayma iddiasnda
bulunmalarn salayan mlk olmayan bir mlkiyettir. Tekil znel
leme biimleri topluluun btn ile onu kendisinden -baka
deyile, paralarnn yegane saymndan- ayran hilik arasndaki
zdeliin ilk kayda geiriliinin biimlerini tekrarlad srece
politika varolur. Bu boluun artk herhangi bir yerinin olmad,
topluluun btnnn artksz bir ekilde paralarnn toplam
na indirgendii her yerde, politika varolmaktan kesilir.
Btn paralarnn yegane toplam olarak dnmenin eitli
yollar vardr. Topam, bireylerin, yani kendilerine zg arzulama,
giriimde bulunma ve sahip olma zgrln alabildiine sm
ren kk makinelerin toplam olabilir. Kendi karlarn sorumlu
ortaklar olarak ina eden toplumsal gruplarn toplam olabilir. Her
biri kendi kimliinin ve kltrnn farkndalyla donatlm
topluluklarn toplam olabilir. Bu bakmdan, konsensus devleti ho
grldr. Gelgelelim, konsensus devleti, fazlalk oluturan taraf,
topluluun saymn bozan taraf hogrmez. O, hem kendilerine
zg zglklere hem de btnn ortak zglne sahip gerek
taraflara ihtiya duyar. Hep olan bir hii hogremez. Konsensus
sistemi kat aksiyomlara dayanr: btn tmdr, hi hitir. Bt
nn ilkesinin btnden nemalanan paralarnn herbirinin ilke
siyle zdelii olan btnn tmle zdelii, politik znellemenin
parazitli kendiliklerini (entity) eleyip yok etmek suretiyle azar azar
1 67

Uyumazlk
elde edilir. Bu zdelik, insanlk diye adlandrlr.
Skntnn balad yer ite burasdr. Konsensus sistemi, tota
literyanizm karsnda kazand zaferi, yasann (droit / law) yasa
olmayan (non-droit / nonlaw) karsnda ve gerekiliin topyalar
karsnda kazand nihai zafer olarak kutlayp yceltti. Totaliter
devletlerin yklndan doan demokrasileri politikadan arnm
ve Avrupa diye adlandrlan kendi uzam ierisine buyur etmeye
hazrlanyordu. Fakat bakt hemen her yerde, totaliteryanizmden
ve topyalardan kurtulmu insanlk manzarasn bir kimlik fun
damentalizmleri manzaras olarak grd. Totaliter devletlerin y
/kntlar zerinde etnisizm ve etnik savalar patlak verdi. Bir zaman
lar Sovyet yaylmasna kar doal bir set olarak kutsanm din ve
dini devletler fundamentalist tehdit ehresine brndler. Bu teh
dit, artk gmenlerden daha te birey olmayan iilerin yaad
her yerde, bireylerin kendi tamlklarnn militanlar olma gereini
karlayamadklarnn anlald her yerde, konsensus devletle
rinin yreinde bile bagsterdi. Bu tehdit karsnda, konsensus
topluluklar, etnisitelerine ya da dinlerine katlanlamaz olanlarn
saf reddediliinin yeniden-douuna tanklk etti. Konsensus sis
temi, kendi kendisininin temsilini, yasasz-olann (non-droit / non
law) dnyasna barbar kimliin, dinin ya da etnisitenin dnyasna
kart yasa (droit / law) dnyas olarak kendi nne koyar. Fakat
etnisiteleriyle, rklaryla ya da tanrsal n rehberliindeki halk
la kat bir ekilde zdeletirilmi bu zneler dnyasnda, kim
liklerini paylaanlarn yaad topraklarn tamamn igal etmek
iin dven kabileler arasndaki bu savalarda, konsensus sistemi,
ayn zamanda, kendi makul dnn ekstrem karikatrn de
temaa eder: artk kimliklerden arndrlm, adlarnn ifade ettii
zglkleri tayan gerek bedenlerce iskan edilmi bir dnya.
Konsensus sistemi, demos'un tesinde bir dnya, yaln bir ekilde
ortak insanl sergileyen bireylerden ve gruplardan kurulu bir
dnya ilan etti. Yalnzca bir tek eyi gzard etti: bireyler ile insan
lk arasnda, daima duyulur-olann bir paylatrm vardr, farkl
taraflarn topluluk ierisinde bir paya sahip olma tarzn belirleyen
1 68

Nihilistik a ierisinde politika


bir ekillenme vardr. Ve iki ana bltrme tarz vardr: hibir
paya sahip olmayanlar parasn saymak ve byle bir paray
saymamak demos ya da ethos. Konsensus sistemi, yaylmnn
snrsz olduunu dnd: Avrupa, uluslararas topluluk, dnya
yurttal ve son olarak da insanlk herbiri btnn ortak z
glne sahip gelerinin toplamna eit olan bir btn iin bir
sr ad. Konsensus sistemi, hep ile hi arasndaki zdeliin yeni,
radikal bir figrn kefetti. Bu yeni figr, hie zde hepin
politik-olmayan bu figr, her yerde saldr altnda bulunan bir
taml (integrite / integrity) gsteren bu figr, bundan byle ayn
zamanda insanlk (humanite / humaity) olarak da adlandrlr. " z
gr do-mu ve her yerde zincire vurulmu" insan, insana do
mu ve her yerde insanlktan-km insan haline gelir.
Demokratik ekime biimlerinin tesinde, aslnda, herbir
kiiye dolayszca yklenen, herbir kiide parampara dalmaya
maruz braklan kendi kendisine zde bir insanlk saltanat ya
ylmaktadr; hiliiyle kaim bir hep, her yerde kendisinin inkar
edildiini gsteren ve tantlayan bir insanlk. Yanln byk z
nellemelerinin sonu, "evrensel kurban" ann sonu deildir;
tam tersine, balangcdr. Eski zamann militan demokrasisi,
"yasaca zgr ve eit domu insanlar"n polemik biimlerinin
btn bir dizisi ierisinden geti. "Biz"in eitli biimleri, "insan
haklar"nn davalama gcn denemek, eitlik yaztn snamak,
insan haklarnn yurtta haklarndan fazla m eksik mi olduunu,
kadnlarn, proleterlerin, siyah erkeklerin ve siyah kadnlarn vb.
haklar m olduunu sormak iin farkl farkl zne adlar taknd.
Ve bylelikle "biz", insan haklarna imkan ufku dahilinde sahip
olabilecei tm gc kazandrd: kendi aklyrtme mantnn ve
grne-knn davalama vakalar ina etmedeki, eitlik ya
ztnn geerli olduu dnyay ve geerli olmad dnyay birbiri
ne balamadaki gc sayesinde kuvvetlenen eitlik yaztnn gc.
br yandan, insan haklar, kendi tmelliinin polemik bir ekil
de tekilletirilebilmesine izin veren yeterlikten her nerede kopa
rlrsa, eitliki sz, davalama etkililiini grne karan bir yan1 69

Uyumazlk
!n savlan (argumentation / arguing) ierisinde sylenmekten,
yorumlanmaktan her nerede kesilirse, orada "insancl-olan"n (hu
manitaire / humanitarian) saltanat balar. O zaman insanlk, ka
dnlara ya da proleterlere, siyahlara ya da yeryznn lanetlileri
ne artk polemik bir ekilde yklenmez. nsan haklar artk poli
tik yeterlikler olarak deneyimlenmez. "nsani" ve "insan haklar"
yklemi, herhangi bir deyi biimi ierisinde yorumlanmakszn,
herhangi bir dolaymdan gemeksizin, basite kendilerinin hak
sahibine, "insan" znesine yklenir. "nsanclolan"n a, ac ie
risinde kvranan insanln sradan rnei ile insanln ve hak
larnn znesinin bolluu arasndaki dolaymsz zdelik adr.
O halde, saf ve yaln hak sahibi, szsz kurbandan baka biri deil
dir, logos'tan dlanm, yalnzca tekdze bir inilti, doygunluun
iitilmez kld rplak ac iniltisi ifade eden bir sesle donan
m bir kimsenin nihai figrnden te biri deildir. Daha dakik
bir ekilde sylendikte, sadece insani olan bu kii, kurbann ba
lana, bu tr insanln kendisi hakknda yadsnd zavall bir
kii figrnn balana, yani cellada, insanl yadsyan canavar
bir kii figrne varr. "Uluslararas topluluk"un "insancl" rejimi,
o zaman, birine erzak ve ila gndererek ve daha nadiren tekine
hava birlikleri gndererek, insan haklar ynetimini bu haklar ba
kmndan snar. 38
Demokratik sahnenin insancl bir sahneye dnm, her
hangi bir sze-dkme tarznn imkanszlyla rneklendirilebilir.
Fransa'da Mays 1968 hareketinin balangcnda, gstericiler, tek
bir deyi ierisinde zetlenen bir znelleme biimi tanmladlar:
"Hepimiz Alman Yahudileriyiz." Bu deyi, heterolojik politik z
nelleme tarznn iyi bir rneidir: snflarn ve onlarn taraflar
nn sayld sahneye davetsizce giren tacizcinin peini brakma-

38. Gereksinim iinde olanlara yiyecek ve ila gndermenin zorunlu olduu ve bu asli
grevlerde sekin bir beceri ve fedakarlk sergileyen insanlarn altrldklar su
gtrmez ve burada bunlara itiraz edecek deilim. Burada tarttm btnyle
bambaka birey: bu kategorilerin, devletin realpolitik'inin arka yz olarak insancl
kategorisi altna sokulmasn tartyorum.
1 70

Nihilistik a ierisinde politika


macasna ensesine yapm bir halde, dmann damgalayc
deyii d deeri itibaryla alnd ve sonra drlp bklp, her
hangi bir gerek toplumsal grupla, herhangi bir kimsenin fiili tikel
kimlik koullaryla kartrlmas mmkn olamayacak bir ad o
larak, saylmayanlarn ak znellemesine dntrld.
Apak ki, bu trden bir deyi bugn sylenemezdi, iki sebep
ten tr. Bunlardan ilki, onun tam yerine oturmaddr: onu
syleyenler Alman deillerdi ve syleyenlerin ounluu Yahudi
deillerdi. O gnden bu yana, yasa ve dzen savunucular kadar
ilerleme savunucular da, yalnzca ahsen sz alp krsye kan
ve kendi kimliklerini bizzat kendileri beyan eden gerek gruplarn
iddialarn meru kabul etme kararna vardlar. Eer gerekten bu
kimlie sahip deilse, eer doutan bu sfata ve toplumsal de
neyime sahip deilse, hi kimsenin kendini proleter, siyah, Yahudi
ya da kadn diye adlandrmaya hakk yoktur. " nsanlk", elbette, bu
sahicilik (authenticite / authenticity) kuralna istisna oluturur; in
sanln sahicilii dilsiz / szsz olmaktr ve insanln haklar
uluslararas topluluk polis'inin ellerine geri iade edilir. Ve sz
konusu deyiin sylenememesinin ikinci sebebi ite burada dev
reye girer: deyi apak bir ekilde yakkszdr, edebe aykrdr.
Bugn "Alman Yahudisi" kimlii, dolaymsz bir ekilde, hi kim
senin kutsall karsnda kfre dmeksizin azna alamayaca,
insanla kar ilenen suun kurbannn kimliini imler. O, artk
politik znelleme iin benimsenebilir bir ad deil, fakat byle bir
znellemeyi askya alan mutlak kurbann addr. Uyumazln
znesi yasaklanm olann ad haline gelmitir. nsancl a, mutlak
kurban nosyonunun, yanln znellemesine ynelik polemik o
yunlar yasaklad . bir adr. "Yeni felsefe" diye bilinen episod,
u buyrultuda btn btne zetlenir: katliam (massacre) nosyo
nu, kendi izinden yryen dnceyi alaklk olarak damgalar ve
politikay yasaklar. Kefareti-denemezlik nosyonu bu durumda
konsensusa dayal gereklii ortasndan ikiye yarar: politik ekime
iki sebepten tr imkanszdr, nk politik ekimenin iddeti
taraflar arasnda akla dayal uzlam sakatlar ve politik ekimenin
171

Uyumazlk
cisimlemelerinin alayl slubu mutlak yanln kurbanlarna
kar bir hakarettir. O halde politikann katliam nnde boyun e
mesi, dncenin dnlemez-olan n'nde boyun bkmesi zo
runludur.
Yalnz u var ki, taraflarn biricik saymna boyun emenin kon
sensusa dayal mantn, soykrmn (genocide) dnlemez-ola
nna boyun emenin ahliiki / insancl mantyla iftletirmek, bir
iki tarafl amaz gibi grnmeye balar. Rollerin datmnn bu iki
mant ayr ayr uygulamaya izin verebilecei dorudur, fakat bir
provokatr kagelip de onlarn kesime noktasna grmezmi gi
_
bi yaptklar her seferinde ok ak bir ekilde iaret ettikleri bir
noktaya satamadka. Bu nokta, insanla kar ilenen suun
kym (extermination) taml olarak dnlebilir olma imkandr.
Kymn tketesiye bir saymnn imkanszln ve bunun bir ide
olarak dnlemezliini ne sren ikiz argman kullanarak, in
sanla kar ilenen suun kurbann sunma ve celladn bu suu
ilemesinin bir yeter sebebini verme imkanszln ileri srerek,
mmkn-olan ynetenlerin ve dnlemez-olan dnenlerin
mantn onlarn zerine gerisingeri dndren inkarc (negation
niste / negationist)* provokasyonun patlak verdii nokta ite buras
dr.
nkarc argman Nazi kamplarnda Yahudilere uyg\llanan k
ymn gerekliini yadsmaya sevkeden ifte itki aslnda budur. O,
sonsuz saymla ve sonsuz blmeyle ilgili klasik sofist paradoks
laryla oynar. 1950 gibi erken bir tarihte, Paul Rassinier, soykrm
inkarclnn sat erisinin parametrelerini bir sorular dizisi bi
iminde sabitledi; yle ki bu sorulara verilecek yantlar, ilemin
tm geleri yerli yerine oturtulmu olsa bile, aralarndaki balant
larn asla tam olarak tantlanamadn ve onlarn tam olarak ilenip
gelitirilmi, programlanm ve admlarnn herbirinde ikin bir
pliinn sonucu olduklarnn ise hi tantlanamadn her seferinde
* nkarc (negationniste / negationist) terimi burada ve bundan sonra zgl olarak II.
Dnya Savanda Nazi Almanya'snn gerekletirdii Yahudi soykrmnn inkar
ediliinde rol oynayan cephenin adn imlemektedir n.
1 72

Nihilistik a ierisinde politika


gzler nne sererler.39 Rassinier, pek kesin bir ekilde tm Yahudi
lerin imhasn savunan Nazi bildirilerinin olduunu sylyordu.
Fakat bildiriler, kendilerinde asla herhangi bir kimseyi ldrme
milerdi. Pek kesin bir ekilde gaz odalar planlar vard. Fakat bir
gaz odas plan ile alr haldeki bir gaz odas farkl iki eydi tpk
mmkn yz taler ile gerek yz taler gibi farkl iki ey. Pek kesin
bir ekilde belli sayda kamp ierisinde fiilen tesis edilmi gaz
odalar vard. Fakat bir gaz odas hepsi hepsi sadece her trl i iin
kullanlabilecek bir gaz retim tesisiydi ve onun hakkndaki hi
bir ey onun kitle kymna ynelik zgl bir ilev grdn ta
ntlamazd. Pek kesin bir ekilde her kampta mahkumlarn srra
kadem basmalaryla ve bir daha asla hi grlmemeleriyle sonu
lanan dzenli seimler yaplyordu. Fakat insanlar ldrmenin ya
da sadece insanlarn lmesine seyirci kalmann binlerce yolu vard
ve srra kadem basanlar nasl srra kadem bastklarn bize hibir
zaman anlatamazlard. Nihayet, pek kesin bir ekilde kamplarda gaz
verilerek katledilen mahkumlar vard. Fakat onlarn, basit sadist
ikencecilerin deil de kapsaml sistematik bir plann kurbanlar
.olduklarn tantlayacak hibir ey yoktu.
Bu argman izgisinin iki ulu atalna yle bir bakmak iin bir
an durup soluklanmalyz: Rassinier, 1 9SO'de, tm bu olgular arasn
da mantksal bir bant tesis edecek, onlar tek bir olay olarak ba
layp birletirecek belgelerin kayp olduunu iddia etti. Ayn za
manda bu belgelerin bulunup bulunmayacann kukulu oldu
unu da ekledi. Bununla beraber, o gnden bugne, yeterince bol
miktarda belge bulundu, fakat revizyonist provokasyon* yine de
pes etmedi. Tam tersine, yeni taraftarlar buldu, yeni bir dzeyde
kabul grd. Revizyonist provokasyonun argmanlarnn olgusal
39. Paul Rassinier, Le Mesonge d'Ulysse, 2. ed. (Macon, 1955); ngiliz dilinde, Tle
Holocaust Story and the Lies of Ulysses (Newport Beach, Calif.: Institute for Historical
Renew, 1989) balyla yaynlanmtr.
"Revizyonist provokasyon'', burada zgl olarak, Yahudi soykrm iddialarn
mecrandan saptran ve sulandran, bylelikle de ilenen suun niteliini mutlak bir
belirsizlik dzeyine indirgeyip buharlatran argmanlar klliyatna iaret
etmektedir-n.
0

1 73

Uyumazlk
dzeyde tutarsz olduklar ne denli aa ktysa, onun doru
lanrlk gc o denli artt ve salamlat. Bu g, kendisi uyarnca
bir dizi olgunun tek bir olay olarak ve mmkn kategorisi altna
sokulan bir olay olarak tesbit edildii inan rejiminin kendisine
zarar verecektir. ki imkann birbirine uyarlanmak zorunda olduu
noktaya zarar verecektir: suun, ardk admlarnn btnsel bir
zincirlenii olarak maddi imkan ve insanla kar ilenen mutlak
su olarak nitelenmesine uygun entellektel imkan. nkarc (negati
onniste / negationist) provokasyon, aksi yndeki deliller beine kar
kmak iin kulland delillerden tr ayakta durmaz. Kendi
iinde birbiriyle cepheleen mantklarn herbirini, figrlerinden
biri ya da br ierisinde -zincirdeki kayp halka olarak ya da hal
kay dnme imkanszl olarak- imkanszln bizzat salam bir
ekilde tesis edilmi bulunduu kritik bir noktaya gtrmesinden
tr ayakta durur. Bundan sonra da bu mantklar bir dizi atma
hareketine doru zorla iter ve bu suretle mmkn-olan daima im
kansz-olana ve olayn dorulanmas onda dnlemez-olann d
ncesine kskvrak yem edilir.
lk amaz (aporie / aporia) yasann veya yargcn amazdr.
Fransz kamuoyu, Nazi rejimi yanls Fransz milis kuvvetlerinin
sabk yesi Paul Touvier'nin "insanla kar su" ithamndan ya
kasn syrmasn salayan yarglar aleyhine ortal birbirine
katmt. Fakat infiale kaplmadan nce, yasa, politika ve bilim
arasnda byle bir meselede ierilen ilikilerin kendine has e
killenmesi zerine durup dnmeliyiz. Balangta sava sularna
ilave edilen "insanla kar ilenen su"la ilgili adli nosyon, yasa
hkmlerinin ve hkmetlerce ilan edilen aflarn cezalandrmadan
brakt sularn takibine izin verecek ekilde sava sular kap
samnn dna karld. Buradaki talihsizlik, suun nesnesi olan
insanlk' kanunen hakkyla tanmlayan hibir eyin olmaddr. Bu
durumda su, kurbannda insanln saldrya urad kabul e
dildii iin deil, fakat suu ileyen failin, suun ilendii zaman
da, "bir ideolojik hegemonya siyaseti uygulayan" bir devletin plan
l ortaklaa iradi buyruuna basite itaat eden bir emir kulu olduu
1 74

Nihilistik a ierisinde politika


kabul edildii iin sabit klnm olur. O zaman da, yargtan is
tenen, byle bir siyasetin varoluunu tesbit etmesi iin, en sonun
da bir kez daha sonsuzca blnme amazlarna varmak pahasna
bir devletin orijinal niyetinden memurlarndan birinin eylemine
dek uzanan sreklilii takip etmesi iin bir tarihi haline gelmesi
dir. Milis Touvier'nin ilk yarglar, "Vichy"* Devletinin dou
undan o devletin milisinin su edimine uzanan srekli bir "ideo
lojik hegemonya siyaseti" izgisi bulgulamamlard. kinci yar
glar grubu, Touvier'yi dorudan doruya Alman Nazi Devletinin
memuru saymakla problemi zdler. Sank, savunmasnda, pliinl
ortaklaa iradi buyruun kendisinden istediinden daha azn
yerine getirerek insanlk gsterdiini ileri srd. Bir an iin, bir
sann, bunun tersine, buyurulandan daha fazlasn yerine getir
diini, yaptklarn buyruk almakszn ve ideolojik gdlerle g
dlenmeksizin saf kiisel sadizmden hareketle yaptn beyan
edecek olduunu varsayalm. Byle bir sank, insanla kar ilenen
suun yasal erevesinden yakasn syran, yargcn insanla kar
ilenen suun failini ve madurunu biraraya getirmesinin im
kanszln aka gzler nne seren adi bir canavardan te bir
ey olmazd.
te o zaman, yargcn ve yasann amaz, sorunun hallinde ge
rek duyulan bilimin, yani tarih biliminin amaz haline gelir.
Uzmanlar olarak tarihiler, olgularn tesbiti ve zincirlenii iin ta
lep edilen tm delilleri tomar tomar ortaya serdiler. Bilimsel bir
organ olarak, inkarc cephenin sahte-bilimsel yntemlerine itiraz
ettiler. Hal byleyken, eitli devletlerin, kendilerini, kymn in
kar yoluyla 'tarihin yalanlanmasn / yanllanmasin yasaklayan
yasalarla donatmaya niin ihtiya duyduklarna hayret edebilir
dik. Yant basit: normal bir mahkemede tek bir taraf rtmeye
mahsus olarak her trl kar-tankl seferber edip tank sandal
yesine arabilen tarih, kendisinin u iki argman yantlayabilme
kabiliyetinden yoksun olduunu aka gsterir: hepsi birbirine
* II. Dnya sava srasnda Fransa'y igal eden Alman silahl kuvvetlerinin gdm
altnda iktidara oturtulan Fransz hkmetineverilen ad-n.
175

Uyumazlk
zincirleme bal bir olgular ardklnn tek bir olay kuracak
noktaya hibir zaman eriemeyecei argman ve sz konusu zaman
bir olayn imkann mmkn klmadka o olayn zaman ierisinde
olup bitmedii argman. Byle bir tarih bu argmanlar yantla
yabilme kabiliyetinden yoksundur, nk bu argmanlar tarihin
kendisini bir bilim olarak dnmesini salayan inan rejimiyle
-bir dncenin etkililiinin dnlrln, ierisinde yer al
d zamann onu mmkn klma imkanna teslim eden rejimle
tutarl bir ekilde uyuur.
nkarc argmann ekmeine ya sren ift kademeli tuzak ite
budur. Kym olayn btnl ierisinde tesbit etmenin imkan
szl, kym zamannn gerekliine ait olarak dnmenin im
kanszlyla desteklenir. Formel nedeni maddi nedenden ve fail
nedeni ereksel nedenden ayran paradokslar, drt nedenin tek bir
yeter sebep ilkesinde biraraya kenetlenebilme imkanszln sade
ce yanstsalard, enerjilerini sratle tketiverirlerdi. Gazlarn bi
leimine ve yeterli miktarda retilme aracna ilikin safsatayla dolu
kaamak noktalarnn tesinde, inkarc provokasyon u soruyu
sormak iin tarihinin "akl"na bavurur: bir bilgin olma ehli
yetine sahip tarihiler, yzylmzdaki karmak sanayi ve devlet
sistemlerinin riayet ettii aklsallk tarzlar ierisinde, byk bir
modern devletin kkten bir dman tayin edip onu kitle halinde
kymdan geirme hezeyanna kaplmasnn zorunlu : ve yeter se
bebini acaba bulabilirler mi? Yant vermeye hazr bir ekilde tm
olgular parmak ularnda tutan tarihi, bu sefer de tarihsel akl
yrtmeyi yneten nosyonun tuzana yakalanr: bir olgunun ka
oul edilmesi iin dnlebilir olmas zorunludur; dnlebilir
olmas iin de, isnad edilii anakronistik olmayacak ekilde ieri
sinde yer ald zamann dnlebilir kld eye ait olmas zo
runludur. nl bir kitapta, Lucien Febvre, Rabelais'nin iman
etmeyen biri olmadn iddia eder. 40 Rabelais'nin iman etmeyen
40. Lucien Febvre, Le Probleme de l'incroyance au dix-septieme siecle. La Religion de
Rabelais (Paris: Albin M.ichel, 1942 ); bu eser ngiliz diline evrilmi ve
yaynlanmtr: The Problem of Unbeliefin Sixteenth Century: The Religion ofRabelais,
1 76

Nililistik a ierisinde politika


biri olmadna dair elimizde herhangi bir delil bulunduu iin
deil bu tr hakikat, tam da yargcn konusudur, tarihinin deil.
Tarihinin hakikati udur: Rabelais iman etmeyen biri deildi,
nk onun byle olmas mmkn deildi, nk onun yaad
zaman, bu imkann imkann sunmuyordu. Ak ve yaln iman
etmeme pozisyonuna bal bulunan bu dnce olay, bu tikel
hakikate gre -yani zaman iindeki bir dnemin dnlebilir
kld eyin, varolu yetkesiyle donatt eyin hakikatine gre
imkanszd. Bu hakikatten kopmak, tarih biliminin sahasyla ilgili
olduu kadaryla lmcl bir gnah ilemektir: anakronizm g
nah.
Peki, bu imkanszlktan kymn oluunun imkanszlna nasl
geilir? Yalnzca, belli bir aklyrtmeyi samalk ve skandal nok
tasna tayan provokatrn sapknl yoluyla deil, fakat ayn
zamanda meta-politik hakikat rejiminin tersyz oluu yoluyla da.
Lucien Febvre'in hakikati, sosyolojik bir organizmacln haki
katidir, yani toplumun ortaklaa tutumlarn ve ortak inanlarn
homojenliince ynetilen bir beden olarak temsilinin hakikatidir.
Bu kaskat yekpare hakikat ii bo bir hakikat haline gelmitir.
Tm bireysel dncenin, yaanan zamann ortak inan rejimine
bu zorunlu yaman, negativ bir ontolojik argmann tam da ii
nin boluu haline gelmitir: yaanan zamana gre mmkn ol
mayan ey imkanszdr. mkansz olan ey olmu olamaz. Bu yz
den, negativ ontolojik argmann biimsel tns, Almanya gibi
byk modern bir sanayi devletinin Yahudileri kymdan geirme
lgnl gibi bir samalk karma ihtiyac ierisinde olmad
eklindeki "makul" kanaatle ahenkli bir ses verir. Yalancnn kant
larnn tmn rten tarihi onun yalann kkten bir ekilde
rtemez, nk bu yalan besleyen hakikat idesini rtemez.
Tarihi, yargcn yoksun olduu olgular aras balanty getirip
yargcn nne koyar. Ne var ki, ayn zamanda, tarihinin aklsaltrans. Beatrice Gottlieb (Cambridge: Harvard University Press, 1985). Daha ayrntl
bir analiz iin bkz. Jacques Ranciere, "Les enonces de la fin et du rien," Traversies du
nihilisme (Paris: Osiris, 1993).
1 77

Uyumazlk
l, olgularn zincirleniinin aklsalln olgularn imkannn
aklsallna doru kaydrr. 41 te bu yzdendir ki, yasann tarihin
. yalanlanmasn / yanllanmasn yasaklamas zorunludur. Ksaca,
yasann stesinden gelemeyecei ile grevlendirilen tarihilerin
stesinden gelemeyecekleri ii yasann yapmas zorunludur.
Bu iki tarafl amaz, elbette ki, yasann ve bilimin belli bir inan
rejimine yapklnn, konsensus sistemine zg inan rejimine
-gerekilie (realisme / realism)- ballnn iaretidir yalnzca. Ger
ekilik, gzlemlenebilir gerekliklere smsk tutunan salkl
zihin tutumu olduu iddiasndadr. Aslnda ise tamamen farkl bir
eydir: her koul ierisinde, yalnzca
. yaplmas mmkn tek eyi.
yapmakta olduunu savlayan polis'e zg dzen mantdr. Konsensus sistemi, koullarn izin verdii "tek mmkn ey" gibi m
nasip bir hisseye indirgenmi olan, eski zamanlarn tarihsel ve nes
nel zorunluluunu zmsemitir. Bu yzden, mmkn-olan, "ger
eklik"in ve "zorunluluk"un kavramsal .deitokuunu salayan a
ratr. Ayn zamanda, mkemmelen gereklemi meta-politikann
polis dzeninin mantn sunabilecei nihai "hakikat" tarzdr,
imkansz-olann imkanszlnn hakikatidir. Gerekilik, tm ger
ekliin ve tm hakikatin tek mmkn ey kategorisinde zm
seniidir. Bu mantkta, tm bilgelik otoritesi iindeki mmkn/
hakikatin, mmkn/gereklik iindeki tm delikleri doldurup ka
patmasna gerek duyulur. dari / iletmeci gerekilik, edimlerinde
ne denli istikrarszlarsa, kendisini o denli merulatrma gerek
sinimi duyar ve bu merulatrmay da imkansz-olann imkan
szln tekdze bir tonda durmadan tekrarlamak suretiyle yapar;
41. Fransa'da soykrm inkarclna kar yrtlen kavgaya, antik a tarihiyle

uraan bir tarihi olarak Pierre Vidal-Naquet'nin zellikle Les Assassins de la memoire
ile (Paris: La Decouverte, 1970) nderlik etmi olmas manidardr; bu eserin ngiliz .
dilinde yaynlanan evirisi iin bkz. A ssassins of Memory: Essays on the Denial of the
Holocaust, trans. Jeffrey Mehlman (New York: Columbia University Press, 1994).
nkarc provokasyonlarn ne tr hakikate bavurduklarn sorgulamak iin hi
kukusuz mesafe zorunludur ve bu mesafe, tutumlarn ve inanlarn tarihsel
sosyolojik aklsall konusunda, kadimpseudos nosyonuyla tankln kazandrd
trden bir mesafedir.
1 78

Nihilistik a ierisinde politika


byle birey, bu negativ kendini-merulatrmay, her ne kadar,
hakikatin ii boluunun sona ermek zorunda olduu noktay,
imkanszn imkanszl argmannn inememek zorunda oldu
u snr belirleyen yasann clz duvarlar ardnda korumak de
mek olsa da. Yasay kutsalln her trl ineniinden sonsuz haz
almaya dkn bir toplumun kendisinden koparan tm "tabular"
rt yasa tarafndan silinip sprlmeye alld bir zamanda, ya
lan yasaklayan yasa gibi tuhaf bir fenomen ite buradan pey
dahlanr. Burada oynanan oyun, kurbanlara sayg ya da kutsaln
gazab deil, fakat srlarn en krlgannn korunuudur: meta
politikann nihai hakikati ve tek mmkn eyi ileten iletmeci
lerin nihai merulatrm olan, imkanszn imkanszlnn yaln
hilii. Yasak, soykrm inkarclarn susturmaktan ok, dn
lemez-olana ilikin argmann yaln bomboluunun tehir edil
mesini yasaklar. Soykrmn dehetengizlii iinde dnlebilir
olann dnda kesinlikle hibir ey yoktur; zalimlik ve korkaklk
modern devletlerin tasarrufundaki her trl vastadan kazan sa
ladklar srece bu birleik zalimlik ve korkaklk yeterliklerinin
tesine geen hibir ey yoktur; saylmayann saymnn kimlii
belirsiz / kendisine-zde-olmayan (non identitaire / nonidentary) z
nelleme biimleri ierisinde bir k yaand her zaman, de
mokratik halkn etnik halkla btnleip yekvcut olduu her yer
de, bu devletlerin g yetiremeyecekleri hibir ey yoktur.
Kukusuz, Hannah Arendt'in "ktnn sradanl" argman
bizi manevi doyumsuzluk ierisinde brakr. Bu argman, zgl
bir kurban hedef alm kudurgan nefreti sradanlatrd iin
eletirilmitir. Fakat argman tersine evrilebilir. Nazi kymnn
kkn kazd Yahudi kimlii sradan anti-Semitik fantazma
larnkinden farkl deildi. Bu yzden aslnda zgl fark, kym
vastasn rgtleme kabiliyetinde yatar. Ayrca, burada manevi
doyuma ulamaya ihtiyacmz da yok. Sorun, soykrm aklama
sorunu deil. Ak ki problem tersinden koyulmutur. Soykrm,
gncelliin politikay ve felsefeyi sarsp allak bullak etme etkisiyle
dnmze bugn dayatt bir mesele deildir. Soykrm, da1 79

Uyumazlk
ha ziyade, artakalanyla veya insancl (lumanitaire / lumanitarian)
ikiziyle politikann devlet ynetimine zg gemleniidir; bu, soy
krm felsefi bir meguliyete dntrr; ahlak retisinin (etlique /
etlics) ad olarak felsefeyi, bu kalntda yasann ve bilimin elinin
eriemeyecei eyle, yani insani-olann ve insani-olmayann z
deliiyle / kimliiyle -ki konsensus devleti, bu konuda kayglan
may yasaya ve bilime havale etmitir- bir ekilde baetme ykm
ll altna sokar. te tartmay bu duru noktasndan hareketle
konumlandrmamz gerekir. Soykrmn hibir "iyi" aklamas k
tsyle tezat oluturmaz. Dnce ile soykrm olay arasndaki
ilikiyi konumlamann yollar, dnlemez-olann dairesi ieri
sine ya girer ya da giremez.
Jean-Franois Lyotard'n bir metni, bu "dnlemez-olan" o
yununun karmakln olduka iyi bir ekilde resmeder. 42 Lyotard
iin, Soykrm zerine herhangi bir dnm, kurbann zgl
lyle, teki'ne kar en bata gelen insanlk borcuna, Yahudili
in tanklk ettii ve Yunan-Roma uygarlnn daima unutmaya
hevesli olduu dncenin doutan gszlne tank olan bir
halk olarak Yahudi halkn kymdan geirme plannn zglly
le megul olmak zorundadr. Fakat Lyotard'n tantlamasnda, d
nceyi olaya odaklamann iki yolu birbirinden sklp ayrlamaz
bir ekilde iie gemitir. lk bata, sorun, olmu olan soykrm o
laynn gerektirdii hatrlama ya da unutma tipi hakkndaym gi
bi grnr. Bundan sonra ise, soykrm "aklama" kaygs gtmek
sizin, soykrm nosyonunun Bat felsefesinin kendi tarihini yeni
den irdelemesi iin salayabilecei sonular lp bime sorunu
olur. Fakat bu tarih geriye-bastrma (refoulement / repression) terim
leri erevesinde dnld an, "Yahudi" ad, bu "unutulmu
olan"n tannn -ki felsefe onu unutma zorunluluunu unutmay
arzulayacakt- ad haline gelir. Bu durumda, Soykrm, kendisini,
42. Jean-Franois Lyotard, Heidegger et "les juifs" (Paris: Galilee, 1988); ngiliz

diline evirisi Heidegger and "the jews" balyla yaynlanmtr: trans. Andreas
Michel and Marc Roberts, foreword by David Carroll (Minneapolis: University of
Minnesota Press, 1990).
1 80

Nihilistik a ierisinde politika


balangta dncenin koulu olan bu rehine olarak teki ko
ulunun tek tann ortadan kaldrarak geriye!bastrlm-olan
dan kurtulma arzusunun "felsefi" anlamn srtna yklenmi ola
rak bulur. Kurbann, tank / rehine'nin bu "felsefi" kimlii ite o
zaman ilenen suun / cinayetin sebebi haline gelir. Bir uygarlama
mant, dncenin gszlne tanklk edenin kimliinin u
nutulmasn talep eder. Ve ite bu ekilde, suun / cinayetin gc
nn ve dncenin gszlnn iki tarafl krdm ierisine
deriz: bir yanda, olayn gereklii, nedenin belirlenimi ile sonucun tahkiki ve dorulan arasndaki sonsuz bir bolua bir kez
daha taklp kalr; br yanda ise, olayn dnlmesi talebi, ken
dine has gszlnn inkarnn korkun etkileriyle kar kar
ya kalan dncenin, tam da kendisini yeni bir dnlemez-olan
figr ierisine hapsettii yer haline gelir. Olayn dnceden ta
lep ettii eyi ve olay emreden dnceyi birbirine skca bala
yan dm noktas, bu durumda, kendisinin ethik dnme dai
resi iinde kstrlmasna izin yerir. Ethik, dnceye doutan
gszln hatrlama kabiliyetini yeniden kazandrmak iin
suun / cinayetin dnce ieriini haddinden fazla abartan d
nmedir. Fakat ethik ayn zamanda, kendisini hibir ahlakn
hibir ekilde bizi ykmndan koruyamayaca bir felaket d
ncesinin muhafz saymakla, tm dnceyi ve tm politikay
kendine has gszlyle damgalayp lekeleyen dnmedir de. 43
Ethik, o halde, ierisinde "politik felsefe"nin balangtaki
projesini baaa tersine evirdii biimdir. Felsefenin balan
gtaki projesi, onun hakiki zn gerekletirmek iin politikay
ortadan kaldrmakt. Platon'la birlikte, felsefe, politikann yerine,
topluluun temeli olarak felsefenin kendisini gerekletirmeyi
nerdi ve felsefenin bu gerekleiminin, son tahlilde, felsefenin ken43. Bkz. Alain Badiou, L'Ethique. Essai sur la conscience du mal (Paris: Hatier, 1993).

[ngiliz diline Ethics: An Essay on the Understanding of Evi! balyla evrilip


yaynlanmtr: trans. Peter Hallward (Verso, December 2002); ayrca bu eserin
Trke evirisi de yaynlanmtr: Etik: Ktlk Kavray zerine Bir Deneme,
eviren: Tuncay Birkan (Metis, Mart 2004) n.]
1 81

Uyumazlk
disinin ortadan kaldrlmas anlamna geldii ortaya kt. On
dokuzuncu yzyln toplumsal bilimi, politikann ortadan kal
drlma / gerekletirilme projesinin felsefenin gerekletirilmesi /
ortadan kaldrlmas olarak gerekletirilmesinin modern tarzyd.
Ethik, bugn bu gerekletirmenin / ortadan kaldrmann nihai
biimidir. Ethik, felsefeye, kendisini ortadan kaldrmas ynnde,
''Ayn" nosyonundaki atlaklar onarmay, topluluk ruhu olarak
"gerek-lemi" felsefe sularnn kefaretini demeyi mutlak te
ki'ne brakmas ynnde teklif edilmi neridir. Ethik, rehinenin,
tann, kurbann kendisine ynelttii buyruu felsefe, o eskiden
taknd felsefi efendilik edasnn ve yabanclamadan kurtulmu
insanlk denen modern yanlsamann bedelini desin, her znenin
kendisiyle arasna mesafe koyan sonsuz tekilik rejimine boyun
esin buyruunu sonsuzlatrmak iin suu / cinayeti sonsuzlatrr.
Felsefe, o zaman, devletin dikai"on'u [adil-olann] sumpheron'a [ya
rarl-olana] indirgeyiinin olduu kadar, imdi artk ktln de
ykn dvne dvne yklenen matemin dnm haline gelir.
Felsefe, ethik ad altnda, ktln sorumluluunu, asude kon
sensus gzellemesinin karanlk yz olan insann insanlktan
kmlnn sorumluluunu stlenir. O, politik tekilik figr
lerinin teki'nin sonsuz tekilii ierisinde silinip yok edilmesi
ynnde bir tedavi aresi nerir. Felsefe, bylelikle, politikayla
mkemmelen belirlenimli bir ilikiye gnll yazlr: politik
"insanlk" ehre yabancnn ikiz figrnden insan-alt ya da insan
st figrlerinden ayrmak suretiyle, Politika'nn birinci kitabnda
Aristoteles tarafndan ayrntsyla ortaya serilen bir ilikidir bu.
nsan-alt ya da insan-st olan, vahi hayvandr ya da tanrdr;
canavarca-olann ve tanrsal-olann dinsel iftidir. Ethik, dn
ceyi, tam da vahi hayvan ile tanr arasndaki yz-yze-temasta tesis
eder,44 yani politikann matemini kendi matemi olarak omzuna
yklenir.
uras kesin ki, felsefenin hal-i hazrdaki ll olma kaygs,
yani dncenin biraraya balanm gcnn ve gszlnn,
44. Aristotle, Politics, 1, 1253 a 5, s. 59.
1 82

Nihilistik a ierisinde politika


lszlne oranla elimsiz gcnn bilincinde olma kaygs
yalnzca takdir edilebilir. Bu ll dnmenin pratikte nasl
somutlatrlaca, yani onun kendi llln uygulamak iin
brnd tarz anlalmadan kalr. Devletin hal-i hazrdaki l
ll, grm olduumuz gibi, politikayla bantl her l
lln balang noktasdr, baka deyile yaamn politikann
ortadan kaldrlyla srdrmek durumunda olan devletin normal
pratiinin haddinden fazla abartldr. Felsefenin lllnn
ayn zamanda baka birey pahasna lllk olmadndan,
"politik felsefe"nin yaamn borlu olduu politikann bu ger
ekletiriliinin / ortadan kaldrlnn son turu olmadndan e
min olmamz gerekir: yani, "gereklemi" felsefenin hatalarnn
bedeli olarak ilan edilen politikann matemi olmadndan emin
olmamz gerekir. Politikann zerine dnlmeyi gerektirecek
hibir matemi yoktur, bir tek onun kendisini hal-i hazrda ieri
sinde bulduu glk ve bu gln onu zgl bir lll ve
lszl benimsemeye zorlama tarz vardr. Politika, bugn,
"tek mmkn ey"i ileten konsensus idaresinin mantnca ken
disine zorla dayatlan llle kyasla lsz olmak zorundadr.
Ethik felsefenin lsz lllnce konumland blgeye -in
sann plak insanlyla ve insanlktan-kmlyla yzlemek
demek olan, ll politikann lsz kalntlarnn blgesine
kyasla ise ll olmak zorundadr.
Politik eylem, bugn kendisini devlet ynetimine zg polis ile
insancl-olann kresel polis'i arasndaki bir kska hareketinin
kapanna kstrlm bulur. Bir yanda, konsensus sistemlerinin
mant politik grnn, yanl-saymn ve ekimenin izlerini
silip yok eder. br yanda ise, bu ayn mantk, sahne dna s
rlm politikay, kurbann kreselletirilmesi olan insani-olann
kreselletirilmesi konumundan hareketle, yani bir dnya duygusu
ve kurban figrne dayal bir insanlk topluluu tanmndan ha
reketle kendisini kurmaya arr. Bu mantk, bir yandan, sayl
mayanlarn saymnda ierilen blnmeyi kimliklerini sunmaya
ak gruplarn bir dilimleniine indirger; politik znellik biim1 83

Uyumazlk
!erini yaknlk yerleri (hane, i, kar) ve kimlik balar (cinsiyet,
din, rk, kltr) ierisine konumlar. br yandan ise, politik z
nellii kreselletirir, onu insanln katksz kendisine aidiyeti
nin yaban toprana srgn eder. Hatta, kurbann veya rehinenin,
srgnn veya aidiyeti-olmayann insanln kimlie-dayal
olmayan (non identitaire / non-identity-based) bir topluluk temeli ola
rak tahayyl etmeyi konsensu3 mantndan defetme endiesinin
kendisini bile pekitirir.
Fakat politik yersizlik / mlkiyetsizlik, aidiyet tamamak de
ildir. O, iki misli aidiyet tar: yerler / mlkiyetler ve paralar dn
yasna aidiyet ve yersiz / mlkiyetsiz toplulua, yani eitliki man
tn hibir paya sahip olmayanlar paras olarak kurduu toplulu
a aidiyet. Ve onun yersizliinin / mlkiyetsizliinin yeri srgn
yeri deildir. Bu yer, insani-olann, tm plakl ierisinde, ken
disiyle ya da kendi tekisiyle, yani vahi hayvanla ve / veya tanryla
yzleecek olduu te yer deildir. Politika, konsensusa dayal bir
birine balanm karlar (interets / interests) topluluu deildir. Fa
kat kendisine asli-kklln (originarite / originarity), yani inter'in
(ara) esse'sine veya esse'ye zg inter'e dayal bir ortaklk-iinde
olmann (etre-en-commun / being-in-common) asli-kklln daya
tacak bir tr ara-olma (inter-etre / being-between), bir interesse toplu
luu da deildir. 45 Politika, karlar hakimiyetinin vasatl iinde
ya da felaketler douran farkl cisimlemeler dn,da yeniden etkin
klnacak ekilde, aslen daha kkl olarak insani bir insanln
gerekletirilmesi deildir. Politikann ikinci doas, topluluun
onun ilk doasn yeniden temellk etmesi deildir. Politika etkili
bir ekilde ikincil olarak dnlmelidir. nteresse, varoluu, olma
y veya "baka trl olma"y asli-kkll iinde yeniden elde
45. zellikle La Comparution'da (Paris: Christian Bourgois, 1991; ngiliz diline
evirisi The Birh to Presence olarak yaynlanmtr, trans. Brian Holmes et al.
[Stanford: Stanford University Press, 1993]) ve Le Sens du monde'da (Paris: Galilee,
1993; The Sense of he World, trans. and with a foreword by Jeffrey S. Librett
[Minneapolis: University of Minnesota Press, 1997]), Jean-Luc Nancy'nin "ortaklk
iinde"nin "iinde"sinin krnm olarak politika hakknda ortaya att yorumlar ve
grlere gnderimde bulunarak bu tartma daha da ileri gtrlebilirdi.
1 84

Nihilistik a ierisinde politika


etmenin verecei topluluk duygusu deildir. Politik bir interesse'
nin inter'i [ara's], bir ara-kopukluun / araya-girmenin (interrup
tion) veya bir araln / ara-vermenin (intervalle / interval) inter'idir
[ara'sdr]. Politik topluluk, eitliki mantn gelip de polis top
luluunu kendisinden blp ayrmasn salayan, noktasal ve ye
rel bir ara-kopukluklar / araya-girmeler (interruptions) topluluudur,
bir krlmalar topluluudur. znelleme aralklar (intervalles /
intervals) kimlikler arasnda, mekanlar ve yerler arasnda kurulan
aralklar olan bir topluluk ii dnyalar topluluudur. Politik bir
arada-olma (etre-ensemble / being-together), bir arada-olmadr (etre
entre / being-between): kimlikler arasnda, dnyalar arasnda. Sank
Blanqui'nin "kimlik bildirimi"nin tanmlad kadaryla, "prole"
ter" znelleme, bir koul ile bir meslek arasndaki bir aralk ola
rak yanln bir topluluuna yklenip olumlanyordu. "Proleter",
eitli adlar, eitli kimlikler, eitli statler arasna uultu saan
alet-kullancsnn koulu ile konuan insan varlnn koulu ara
sna, yurttan koulu ile yurtta-olmayann koulu arasna, tanm
lanabilir bir toplumsal figr ile saylmayanlarn ehresiz figr
arasna konumlananlara verilen add. Politik aralklar, bir koulu
kendisinden blp ayrmakla yaratlr. Onlar, verili bir dnya iin
de sabit bir yerde tanmlanan kimlikler ve yerler ile baka yerler
de tanmlanan kimlikler ve yerler, orada hibir yeri olmayan kim
likler ve yerler arasna bir izgi ekmekle yaratlr. Politik bir top
luluk, ortak bir zn veya ortak-olann znn edimsellemesi
deildir. O, ortaklaalk-iinde olmak bakmndan verilmeyen eyi
ortaklaa-paylama-sokmadr: grlr-olan ile olmayan arasnda,
yakn ile uzak, mevcut ile namevcut, var ile yok arasnda. Bu ortak
laa-paylama-sokma, verileni verilmeyene, ortak-olan ahsi
olana, ait olan ait olmayana balayan balarn kuruluunu gerek
tirir. te bu kurulu iindedir ki, ortak insanlk kendi davasn
savunur, kendisini gsterir ve etkili olur.
nsanlk ile insanln yadsn arasndaki yaln iliki, cereyan
etmekte olan olaylarn bize mtemadiyen gsterdii gibi, asla bir
politik ekime topluluu yaratmaz. rnein Srp tecavznn
185

Uyumazlk
kurbanlaryla veya bu tecavze direnen erkekler ve kadnlarla
kurulan bir ba Bat metropolislerinin demokratik pratiine so
kacak bir politik znellemenin ilmeklerini, Bosna'da yerinden
yurdundan edilmi veya toplu olarak katledilmi canlarn maruz
kaldklar insanlktan-kmln tehiri ile ortak insanla, mer
hamete ve iyi niyete aidiyet duygusu arasnda rmek yeterli deil
dir. Ortak bir ze ve ona yaplan yanla ilikin yaln duygu po
litikay yaratmaz, hatta rnein rzlarna geilmi Bosna'l ka
dnlarla kurulan bir ba kadn hareketinin bayra altna sokacak
tikel politika rnekleri bile yaratmaz. Ayn ortakla ait olmayan
larla bir topluluk ba olara yanln kuruluu yokluunu sr
dryor. Bosna'da tehir edilen tm cesetler ve toplu kymlarn
tm canl tanklar, 1961 Ekim'inde Fransz polisinin Seine neh
rine att Cezayirlilerin gzden ve herhangi bir tanklktan bt
nyle gizli kalm cesetlerinin vaktiyle Cezayir Sava ve smr
gecilik-kart hareketler zamannda yarat-t ba yaratmyor.
ki kere gzden kayp olan bu cesetler etrafnda, politik bir ba et
kili bir ekilde yaratlmt ve bu ba, kurbanlarla ya da hatta onla
rn davasyla zdeleme zerine deil, fakat onlar toplu halde
katleden ve herhangi bir saymdan silen "Fransz" zneyle zde
lik / kimlik balarn koparma zerine ina edilmiti. nsanln
inkar, bir politik ekimenin yerel, tekil evrensellii ierisinde,
Fransz yurttalar topluluunun kendisiyle davalama ilikisi ola
rak bu ekilde ina edilebilirdi. Adaletsizlik duygusu, politik bir
ba kurmay, yanln nesnesinin temellk-edilmeyiini temellk
edecek yaln bir zdeleme yoluyla beceremez. Buna ek olarak,
kimlik temellknden kopmak da gerekir ki, ekimeyi yrtecek
upuygun hassalara sahip bir zneyi ite bu kurar. Politika, kvrlp
yamultulmu dedksiyonlar ve rplp karlm kimlikler sanat
dr. Yerel ve tekil evrensellik vakalar inasdr. Byle bir ina, ancak,
yanln tekillii -doruya / yasaya (droit / law) ilikin yerel arg
mann ve gsterimin tekillii- ortaklaalklara kimliklerine gre
yklenen hakkn (droit / right) tikellemesinden ayrdedildii srece
mmkndr. Ve ayn zamanda, ancak, yanln evrensellii insanlk
1 86

'

Nihilistik a ierisinde politika


ile insanlktan-kmlk arasndaki plak ilikiden ayr olduu
srece mmkndr.
Kreselleme hkmranl evrensel-olann hkmranl de
ildir. Tam tersine. O, aslnda, evrensel-olann argmanna has yer
lerin kaybolup gidiidir. Kresel bir polis olur ve bu kresel polis ki
mi zaman belli bir takm iyiler salayabilir. Fakat kresel hibir po
litika olmaz. "Kre" / "Dnya" daha byk hale gelebilir. Politika
nn evrenseli ise daha byk hale hi gelmez. ekimelerin tekil in
asnn evrensellii olarak kalr ve bu da, daha esasl bir ekilde "k
resel" bir kresellemenin bu yeni-icat znden, evrenselin yasa
hakimiyetiyle yaln zdeletiriliinden daha fazlasn beklemeye
cek bir evrenselliktir. "Restoratrler"in iddia ettikleri gibi, politi
kann "basite" kendisini diriliine yeniden geri dndrecek kendi
z ilkesini bulmak durumunda olduunu iddia etmeyeceiz. Poli
tika, kendi zgll ierisinde, nadiren bulunur. O, daima yerel ve
seyrektir. Halihazrdaki fiili politika tutulmas tamamen gerektir
ve onun geleceini planlayabilecek hibir politik bilim yoktur, tpk
onun varoluunu istemenin tek nesnesi klacak bir politik ethik'in
olmad gibi. Yeni bir politikann bu keyifli konsensus halini ve
insanln inkarn nasl bozabileceini daha imdiden kestirmek
veya karara balamak o kadar da kolay deildir. Ama yine de, onun,
konsensusa dayal paylarn paylatrm mantna bal iirilmi
kimlik vaatleriyle ya da dnceyi aslen daha kkl bir kresel
lemeye veya insani-olann insanlk-dlnn daha kkten bir de
neyimine aran mbalaalarla oyalanp kandrlamayacan d
nmek iin salam sebepler vardr.

1 87

Dizin
(Hassan Melehy'nin derledii ngilizce Dizinden hareketle hazrlanmtr)

Adalet: ve topluluk, 22-24 ; ve


yanl, 94-95
aklsallk: ve uyumazlk, 14-15, 7190
Arendt, Hannah, 179
Aristoteles, 9, 1 1, 15, 19, 2 1-28, 37,
71, 103, 104-109, 1 10-1 1 1,
1 13, 1 15, 1 82-183, ve eserleri:
Atina'llann Devlet tekilat' 30;
Nikomakhos'a A hlak', 23, 24, 30;
Politika', 9, 19, 25, 30, 104, 108,
182;
Ve konuma, 43-44, 48-49.
Ballanche, Pierre-Simon, 45-48, 52,
71, 79-80, 82
Baudrilliard, Jean, 142-143
bilim: ve medya, 144-146
Blanqui, Auguste, 6 1-63, 1 19-120,
1 85
Bonald, Louis de, 157
demokrasi: ve anayasa, 149-150; ve
birey, 1 39-140 ; ve cumhuriyet,
101-103 ; ve devlet,14--149 ; ve
konsensus, 167-169 ; ve
Marxizm, 1 36, 1 37 ; ve
zgrlk, 26-27, 30 ; ve
politika, 109- 1 1 1, 1 33-163; ve
politik felsefe, 16, 25-26, 35 ; ve
simulasyon, 142-145 ; ve taraf,
141 ; ve topluluk, 28-3 1, 44, 94101, 147-149, 155-159 ; ve
totaliteryanizm, 1 34-1 35. Ayn
zamanda bkz. eitlik
Deroin, Jeanne, 65-66
Descartes, Rene, 10, 59

devlet: ve demokrasi, 147-149 ; ve


polis, 5 1 ; ve politik felsefe, 101 1 ; ve politika, 1 50-1 52 ; ve
topluluk, 21 ; ve yasa, 1 5 1-154
Dil. Bkz. logos; konuma
doa: ve politika, 36
Durkheim, Emile, l29
egemenlik: ve terr, 1 1 51 1 6
estetik: v e politika, 87-89
eitlik: ve dnme, 56-58 ; ve
logos, 36-38; ve zgrlk, 5658, 1 14-1 15 ; ve polis, 52, 54, 56
; ve politik felsefe, 1 81-183 ; ve
politika, 54-56 . Ayn zamanda
bkz. demokrasi
faydaclk: ve politika, 20-21
Febvre, Lucien, 176-177
Ferry, Jules, 103
Foucault, Michel, 51, 55
Guizot, Franois, 1 57
Habermas, Jrgen, 75, 85
Herodotos, 29, 3 1-32
Hobbes, Thomas, 1 10-1 14, 1 8 ; ve
insan doas, 19-20 ; ve politik
felsefe, 37
deoloji: ve politika, 1 2 1-122 . Ayn
zamanda bkz. Marx, Kari;
Marxizm
ihtilaf (differend / differend): ve
uyumazlk,14-15. Ayn
zamanda bkz. Lyotard, Jean
Franois.
1 89

iletiim: ve politika, 85-86 ; ve


uyumazlk, 90 .
nsan Haklar Bildirgesi, 150
Insanlk: politik kimlik olarak, 167187
Jacotot, Joseph, 57-58
Kamuoyu: ve politika, 48
Kant, Immanuel, 87-88
konuma: ve zneUeme, 61-62 ; ve
politika, 19 ; ve politik hayvan,
43-44 ; ve topluluk, 80-81 ; ve
uultu, 52 . Ayn zamanda bkz.
logos
Lefort, Claude, 138
liberalizm: ve Marxizm, 154-155 ;
ve politik felsefe, 10, 27, 34
Livius, 45-47
logos: ve eitlik, 37-39 ; ve politika,
15-16, 20, 48-49, 72-73, 76-77 ;
ve topluluk, 45-47 ; ve yanl,
58-59 Ayn zamanda bkz.
konuma
Lyotard, Jean-Franois, 14-15, 180
.

mantk: ve politika, 71
Marx, Kari, 18, 136, 154; ve meta
politika, 111-122
Marxizm: ve demokrasi, 134-135 ;
ve liberalizm, 154-156 ; ve
politik felsefe, 9 ; ve politika,
129
matematik: ve politika, 35
Mays 1968, 170
mekan: hane-ii versus kamusal,
66-67
Menenius Agrippa, 45-47, 57
Moliere, 76
Montesquieu, 101-102
Nancy, Jean-Luc, 6 l n l 7, 184n45
Nietzsche, Friedrich, 61nl 7

1 90

zgrleme: - olarak politika, 117119


zgrlk: ve demokrasi, 27, 30; ve
eitlik, 56-58, 114-115 ; ve
klelik, 38, 50-51
zneUeme: ve konuma, 62 ; ve
politika, 59-67, 88-89, 160-162,
170-172
Platon, 20, 22-23, 35-36, 38, 63, 71,
86, 95-100, 102-105, 109, 118,
138, 140, 145, 150, 1 8 1 ; ve
demokrasi, 29-30 ; ve politik
felsefe,10-12, 15 ; ve politik
hayvan, 43-44 . Eserler:
Devlet,13, 22, 40, 43-44, 97-99 ;
Devlet Adam, 36 ; Gorgias, 35 ;
Kratylos, 33 ; Phaidros, 136;
Theaitetos, 23 ; Y salar, 96
polis: ve ah13k, 54 ; ve devlet, 51 ;
ve eitlik, 53, 58 ; ve politika, 51
; ve yurtta, 54
politikann sonu, 123-124
proletarya. Bkz. Blanqui, Auguste;
snf; Marx, Kari; Marxizm
Rabelais, Franois, 176-177
Rassinier, Paul, 173
Rorty, Richard, 90
Rousseau, Jean-Jacques, 118, 136 ;
ve egemenlik, 112-113, 115
snf: ve demokrasi, 63-64 ; ve
politika, 30-34, 39, 62-64, 80-83,
119-122, 124-127 . Ayn
zamanda bkz. Marx, Kari;
Marxizm
Sokrates, 11, 36, 38, 93, 105
Solon, 26
Soykrm: inkar, 176-182
Strauss, Leo: ve topluluk, 19, 21
ehir. Bkz. topluluk
iir: ve felsefe, 114

Tarih: ve hakikat, 177-178


tiranlk: ve iktidar, 1 10-1 1 1
Tocqueville, Alexis de, 109
topluluk: ve anlama, 73-75 ; ve
argman, 86-87 ; ve
demokrasi,29-32, 44, 45-47, 94101, 147-149, 1 55-159 ; ve g,
160-162 ; ve yi, 20-21 ; ve
konuma, 78-79 ;ve politik
felsefe, 23-25 ; ve politika, 20,
40, 167-169, 1 84-187 ; ve yasa,
93
toplumsal, -olan: ve politik felsefe,
20 ; ve politika, 1 18, 125-129
toplumsal bilimler: ve politik

felsefe, 103-104 ; ve politika 129


Touvier, Paul, 174
Vico, Giambattista, 48
Weber, Max, 129
Yanl: ve adalet, 94-95 ; ve logos,
59 ; ve politik felsefe, 2 1-25, 28
; ve politika, 43-67, 1 1 3-1 15,
1 26, 1 85-187 ; ve topluluk, 33
yasa: ve devlet, 1 5 1 -154; ve politika,
100-101 ; ve topluluk, 93
ynetim: ve politika, 106-108

191

J acques Ranciere

UYUMAZLIK
Politika ve Felsefe

" Ranciere'in pol iti k-olana i l ikin anlay tam da ada


ba lama h itabed iyor.

Liberal ve szde demokratik bi

im lerin kresellemesinin 'yeni d nya d zen i' karsnda


rakip konuma edimlerinin alann kapamakta olduu bir
zamanda, Uyumazlk,

muzaffer l i beralizm i n idd ialarna

meydan okuyabi l ecek ok gerekl i bir yeni terimler kmesi


getiriyor.
PEGGY KAM U F

Politik felsefe d iye bi rey var m d r? " Kt'a Avru pas d n


cesinde en nde gelen fig rlerden birinin kaleme ald
bu kitap bu soruyla balyor. " Felsefe" ile " po l itik" sfat
arasndaki ba ntda sz konusu olan tam olarak ned i r?
Pol iti kan n ve felsefenin doas ve zg l l zeri ne bu
d n te,

Ranciere, Aristoteles'ten yola kp demok

rasi n i n ada anlam lar na doru y ryor; yol boyunca,


p o l it i k

a k J s a l l n

m e rkez i n d e

mant n gzden gei riyor.

Ara - l k Toplum Pol itika Felsefe

ISBN 975-98047-2-7

ifliillilil iiill l ili11

9 7 8 9 1 s 9

8 o 4 7 2 s

bulu nan

u y u mazl k

También podría gustarte