Documentos de Académico
Documentos de Profesional
Documentos de Cultura
DNYA KLASKLER
(0212) 637 09 34
Cem Yaynevi: pek Soka No: 10
80060 Beyolu-stanbul
Tel: (0212) 293 41 70 Faks: 244 15 33
Beyaz Mutluluk
Trkesi:
Kamuran ipal
cemi!"\
vavnev1V
PERRE DUMONT
(1894)
22.
m vard yle!
Pierre;pencere nnde dikilmi duruyor, darlara ba
kyonlu. stasyona varmalarna ok
az
"A< gzel bir yaz g1.:irdik," Jiyc srdrd konumasn Bayan Dumont, adeta ne diyeceini bilemeyerek.
Pierre, annesinin szlerini cevapsz brakt.
"Anne," dedi; ama bunu sylerken yzn dndrmedi
annesine. "Anne, sevgili Julie'ye selamlarm ilet, olmaz m."
Sonra sustu, kzard yz.
Annesi glmsedi. "Sen hi merak etme, Pierre'ciim! "
Julie, kk kavalyenin gnln kaptrd bir kuzencikti.
Pierre sk sk kuzeni Julie'nin odasnn penceresi nnden
gemi, onunla zaman zaman top oynam, ona iekler ver
miti; hatta -Bayan Dumont bile bilmiyordu bunu- kuzeni
nin bir resmini niformasnn i cebinde tayordu.
"Julie de evden ayrlacak yaknda," dedi Bayan Du
mont, kk olunun dikkatini bu konu zerine ekebildii
ne sevinerek. "ngiliz Froylayn'larna ya da Sacrecour'e gi
decek. "
Dul kadn olu Pierre'i tanyordu. Gnl verdii kuzeni
Julie'yi de belli bir yazgnn beklemekte oluu avuttu Pierre'i,
ayrcalk acsn hafifletti. dlek davranndan dolay iten
ie sulamalar yneltti kendisine. ocuksu hayal gcyle as
keri okulda geirecei aylar zerinden atlayp telere geti.
"Ama Noel'de ben eve dnnce. Julie de gelmi olacak,
deil mi?"
"Elbette!"
"Sen onu Noel gecesi iin bize davet edersin, deil mi
anneciim? "
8
"
etti yemeye.
"Pastay beendiine sevindim, " dedi Bayan Dumont
kahvesini yudumlarken.
Pierre hala yemeye devam ediyordu.
Derken kilise kulesinden tek bir an vuruu duyuldu.
zinden dnen Pierre, "Alt buuk," diye mrldand gs
geirerek. Midesinde mthi bir arlk hissediyordu.
Eh, nasl olsa annesiyle biraz yryeceklerdi daha.
Pastaneden ktlar. Ilk bir austos akamyd, yolun iki
yanndaki aalarda tatl bir meltem geziniyordu.
"myor musun anne? " dedi kk Pierre dalgn.
"Merak etme sen hayatm. "
.
Uzakta, klann o bozbulank monoton cephesi gster
miti yzn. "zin kad yannda m? "
"Hepsi yanmda anne."
'' Dndn hemen bugnden bildirmen gerekiyor
mu? "
JO
11
12
GELNCK
(1895)
kendine dert etmiyordu. Krmz boyal iftlik evindeki kyl yiyecek iecek veriyordu kza. Acdndan hani; yemek
saatinde geldi geldi, gelmedi mi, kendi bilecei eydi, yana
malarn payna bir lokma daha ok yemek derdi. Bu k
k dilenci kz diken gibi batyordu yanamalarn gzne,
nedeni de bu bir lokma fazla yiyecekti;
Okul ii de yrmemiti. retmeni bir soru yneltti
mi, kz cevabm biliyorsa da sylemiyor, cevap vermeye kal
knca br rencilerin kendisine gldklerini grerek a
lamaya balyordu. Onun aladn grnce, tekiler bu
kez daha ok glyorlard. Sonunda okulun semtine hi u
ramaz oldu kk Antje. Bunun zerine btn gn tembel
tembel sada solda gezip dolaarak geirmeye mi koyuldu
dersiniz? Ne gezer! Daha sabah erkenden evden kyor, ge
lincik tarlasnn kenarna gidip oturarak rg ryordu.
Evet ite, annesi rg rmesini retmiti Antje'ye. Za
vall. iyi yrekli annesi. Kukusuz uzun. sivri iler ve kk.
beceriksiz parmaklarla ar yryordu bu i. Ama yryor
du. Hem kk Aotje yalnz da deildi.
Oturduu hendek kenarnda evresi adeta btn
bir sa-
15
Bir lk sesi.
Hi sesini karmadan serilip kalmt yere k AntGelincik tarlasn bekleyen olan bir kfr savurarak
Antje'nin zerine eildi, onu kolundan hoyrata yakalayp
elindeki sopay havaya kaldrd. Ama anszn yine indirdi
sopay.
Gelinciklerin ve kzn elinin zerine krmz krmz bir
eyler damladn grmt. Yerde yatan kk Antje'nin
vcudunu dndrp bakt. Antje hi kmldamad. Ykana
ykana rengi atm nlknn altndan fkran kan g
s zerinde yaylyordu giderek. Elindeki i kalbine saplan
mt Antje'nin. Mavi ocuk gzleri akt, dudaklarnn ev
resindeki korku ve dehet izgisi bala yerli yerinde duruyor
du.
Kk Antje lmt.
Drt bir yandaki renkli gelincikler, onun zavall dostla
r Antje'nin zerine eilmiti. Akam esintisinde usulcack
fsldatklar duyuluyordu.
16
DK KADIN
(1894)
enim
yordurn.
Evet, nianlydm o vakitler. Hedwig -bu isimle sz
18
trl
son
vermediini
hi sailnedik bir ey
geldi bama.
ka-
23
imde bir
11
daldm.
24
sa
s o rd um.
"Solgun yzl, elimsiz ve sska hiri."
"Uzun boylu mu?"
"Evet, hayli uzundu boyu."
"Gzleri ne renkti?"
"Siyah, salar da yle." Franz, (;\"(;Zi:: geveze konuma
sn srdrd. Ben yeterince bilgi edinmitim. Korkun
mektupta yer alan btn szcklerin ne anlama geldiini
anlamtm artk. imde byk bir h.n belirmiti, Franz'
orackta brakp frladm. Kentin sokaklarn koar adm ge
ride brakarak eve geldim. Kapnn nnde birka polis di
kilmi duruyordu. Erkekler, kadnlar, alak sesle, hararetli
hararetli konuuyorlard. Onlar kabaca bir kenara ittim,
merdiveni bir solukta trmanp ktm yukar. Ona gidecek,
ona diyecektim ki ... Ne diyeceimi bildiim yoktu, ama ge
reken zamanda gereken szcklerin aklma geleceine ili
kin bir his vard iimde.
Merdivenlerden karken de baz adamlarla karlam
tm. Ama kendilerine pek dikkat etmedim. Yukarda, onun
kapsn hzla itip atm. Keskin bir karbol kokusu arpt bur
numa. Sylemeye niyetlendiim sert bir sz o saat dudakla
rmda eriyip gitti. adn yatan gri araf zerinde uzanm
yatyordu, srtnda bir tek gmlek vard. Ba hayli geriye
dmt, gzleri yumuktu. Elleri gevecik sarkmt iki yan
na. Yaklatm. Kendisine dokunmay gze alamadm. yice
alm duran dudaklar ve altlar morarm gz kapaklaryla
tpk suda boulmu biri izlenimini uyandryordu. rperdim.
Odada yalnzdm. Souk gne kirli masay ve yatan bir ke
narn aydnlatyordu. Kadnn zerine eildim. Evet, lm
t. Morarmt yz. Fena bir koku vcudundan evreye ya
ylyordu. Bir tiksinti duydum. bir nefret uyand iimde...
26
KARAKTER SAHB
(1895/96)
27
kez da
bn
28
YNE DE NTHAR
(1896)
37
LM YILDNM
gnei ele avuca smaz bir torun gibi beyaz beyaz parlda
yan tl perdeler arasndan kollayarak bir gz att ieri, en
uzun nm alarak altn bir kalem gibi ilkin Babette Tey
ze'nin gecelik beyaz bal, sonra da yal kadnn nemli al
n zerinden yryp gitti. Ardndan hi mola vermeksizin
kadnn gzlerinin, aznn ve burnunun evresinde titreip
silkindi. Sz konusu derin nefesi alan Babette Teyze, rkek
ve krmz gzleriyle akn akn pencereden yana bakt.
Oh! Uzanp gerinerek keyifli keyifli esnedi. Bu sesli esne
yite tm engeliine karn azimli, bir eyi nihayet sona
erdirmek isteyen kararl bir eda vard; bir kimsenin baary
la tamamlad bir almann altna ektii bir izgi gibiydi.
Oh!
Babette Teyze tekrar yumdu gzlerini ve az nce bir
kak tatl kahveyi yudumlam ya da azndan hnzrca bir
sz km biri gibi uzanm yatyordu. Aydnlk oda sessiz
lie gmlmt. Kabna smayan gne giderek daha ok
aydnlatyordu oday; parlak nlar deme tahtalarna ve
ampir slubu sehpalara karglar gibi saplanm duruyor,
sanki grlmeyen bir peri yzlerce n kocaman duvar ay
nasndan doruca gnein yzne geri yanstyordu.
Camlarda sineklerden bir orkestra uzak bir sava mzi
i gibi bir vzlt sesiyle o elenceli karg cenginin dadaa
sna elik ediyordu. Ha fif v zlt iyi kalpli Babette Teyze ' ni n
yumuak yar uykusundan ieri szyor, ilkbahar par ltsn n
38
42
KAI
(1896/97)
Kilise bombotu.
Ama mihrabn stndeki renkli cam pencereden akam
gneinin nlar, eski ustalarn Meryem'e mjdeli haberi ge
tiriini canlandran yaptlarndaki gibi geni ve sade, ana ce
maat yerine szp geliyor, basamaklar zerindeki halnn sol
mu renklerini bir tazelikle donatyordu. Derken koro ma
halliyle orta cemaat yerini birbirinden ayran duvar, barok
slubundaki ahap stunlaryla kilise mekan iinden uzanp
gidiyor, duvarn arkas giderek karanla gmlyor, srekli
yanan kk lambalar sonradan koyulam renkleriyle ermi
tasvirleri nnde giderek daha bir anlayla gz krpyordu.
O en sondaki kumtandan kaba stunun arkasna t
myle yuvalanmt gece. Olanla kz burada oturuyordu, te
pelerinde sa'nn Golgatha yolculuunun duraklarn anla
tan bir resim aslyd. Solgun yzl kz, ak kahverengi ceke
tini mee aacndan ar ve siyah srann en karanlk kesi
ne sktrmt. apkasndaki gl, srann arkalna oyulmu
melek tasvirinin enesini gdklayp onun glmsemesine yol
ayordu. Lise rencisi Fritz kzn eskiyip ypranm eldi
venler iindeki kck ellerini tutuyordu, minik bir kuu
tutar gibi tpk, yumuack, ama smsk. Kendini mutlu his
sediyordu Fritz, dlere dalmt: Kilisenin kaps kapana
cak, ama bizi fark etmeyecekler, ondan sonra da benim kz
la burada ba baa kalacaz. Ama geceleyin kilisede haya
letler dolard kukusuz. Birbirlerine iyice sokuldular. An43
BR L
(1896)
Senin olan
Gaudolf
11
51
N BAHEDE
(1896)
62
BEY AZ MUTLULUK
(1896/97)
67
68
SES
(1896/97)
70
71
73
HAVAR
(1896)
76
Ave Maria (Latince Selam Sana, Meryem), drt byk melekten biri
olan Cebrail'in (Gabriel) Meryem 'e selam (Luka ncili. 1 , 42). Papa Jo
hannes'in talimat zerine 1 326'dan beri her gn sabah, le ve akam ol
mak zere yaplan dua. Dua vakti alacak anlarla bi ld i ri l i r . (.N.)
("'''') Nasra (Nazareth): Filistin' in kuz.eyinde bir ky, isa' nn memleketi.
(. N . )
77
78
79
bakt bir kii, bir byk kii iradesinin gsterdii yolda kim
senin gziiniin yana bakmakszn ilahi bir g ve bir zafer
80
11
11
11
81
KURBANINIZ
(1896)
82
83
11
85
86
KUTSAL LKBAHAR
(1897)
87
sevimli bir
aa vurmak
istemezler.
Ama
gzleri
90
91
11
93
"
Karsky, elin fazlasyla souk olduunu hissetti. " Gel ieri! " dedi usulcack uyaran bir sesle.
" An;a ben hi myorum. Sonra, ilkbahar bir gzel ki! "
Helene, yrekten bir zlemle sylemiti bunu. Szleri
uzun
Ama krmz
gl
ayaklar
94
emektar koltua
95
ALE ENLG
Sclt.:.::
"
97
98
elinden ekip ald ka. " Que veux-tu ? " <'') dedi Oswald.
Neye uradn aran mrebbiye, " Fais attention! " C"') de
di fsldayarak. Bu grlt iinde Bay Stanislaus ' un ilk sz
leri geride bir iz brakmadan kaybolup gitti. Bunun zerine
gerinip uzanan Bay Stanislaus boynunu biraz daha yukar
kaldrd; haneresinde uyuyup kalm szckleri silkip
uyadnnak
ister gib i
klar kedeki iki koltuu arayp buldu. ' Orada, ' diye ba
lad konumaya ve herkes bir buyrua uyarak gzlerini gs
terilen yere evirene kadar bekledi. " Benim zavall karde
im, Tanr rahmetini esirgemesin kendisinden, sekiz yl n
ce orada ruhunu teslim etti. Azndan kan son szler aile
mizin esenliiyle ilgiliydi. lmnden nceki gn birbirini
ze destek olun demiti bana. Ve biz de onun dileini yerine
getirerek bugn bir dayanma iinde bir araya gelmi, onun
sekizinci lm yldnmn kutluyoruz. Tanr bize g ver
sin, salk ve skun iinde onun ansn daha uzun zaman
gnlmzde yaatalm; eminiz ki, u an kardeimi ve - " evin
hanmna ve Bayan Friederike'ye dnerek " -babanzn- " ,
duygulanm gzleri, usulcack ve kimse grmeden nemli
parmaklaryla nndeki ekmek krntlarn tutup kaldran
Oswald' arayp bularak " -bykbabanzn ruhu bizleri kut
sayarak stmzde dolayor. " Konuurken gsterdii a
badan ve duygulanmlktan bitkin den Bay Stanislaus ye
rine oturdu, ama otururken redingotunun uzun, siyah etek
lerini titizlikle svamay unutmamt. Kardeinin ld
gnde de yine byle konumu, o gn bugn de her defasn
da yapt sadece arada geen yllarn saysn konumasna
eklemek olmutu. Ne var ki, her yl yalnzca bir kez kullanl
d iin konumasndaki szckler belli bir tazelii koru("' ) Ne istiyorsun? (N . )
( "''' ) Dikkat e t . (N . )
100
101
11
emektar Johann
11
girdi salo
Sebat ve
Sadakat.
(.N.)
1 02
dn p:
1 04
..n
l ()(
YALILAR
1 08
bu
109
1 1 ()
HAYATTA
17 .850,
11
tiyorsunuz,
:11
olsun!
bt:nim
dolap duruyor.
1J2
mucizelerle dolup
hepsi de bizimdir. Bizler dnp kendileri
ne bakmazsak. kimdedir kabahat! Bizler burada oturmu,
szde akll ca ilerle urarz. Saylar sayp dururuz habire.
tek
taar ve bunlarn
1 14
117
KONUMADA .
(1898-99)
m, Hdna Pmvlow-
na? "
Prenses ban eerek onaylyor.
" Satn almay dnmyor musunuz peki? "
Viyanal bay, " Dorusu iyi bir tablo , " diyor ve ardndan
narin, kadns ellerinin seyrine dalyor.
Karanlk bir kede oturan bir Alman ressam telala
ekliyor:
" Evet, insann rahatlkla evresinde bulundurabilecei
bir tablo. Oturma odasnda ya da bir baka yerde. " Ressamn
szleri tmyle yanklanp sndkten sonra, Helena Paw
lowna ne doru eilerek, " Hayr, " diyor ve ardndan hzn
l bir sesle, " En iyisi ona bir mihrap yapmak, " diye ekliyor.
Prenses'in szleri, belli bir eyi arar gibi sa solu yokla
yarak salonun ierilerine uzanyor. Sessizlik. Anszn rkek,
ekingen bir hareket yapyor Prenses, bylece szcklerinin
izleyecei yolu bulmalarna yardmc olmak istiyor.
" Kasimir, ne diyorsun, satn alaym m tabloyu? "
Uzaktan slav akustiiyle bir ses, arm, yantlyor soruyu:
" Bana m soruyorsunuz? "
Sessizlik.
Ve Helena Pawlowna zr diliyor B ay Kasimir'den:
" Siz sanat deil misiniz? "
("') Plastik sanatlarda Meryem 'in k ucanda sa ocuk. evresinde azizler ve
meleklerle tasviri. ( . N . )
J l l)
122
1 28
PAN MRAZ1IN GL
(1899)
Mraz' n kzl sal ban kocaman olgun bir elma gibi biri
alp brne atmaya balamlar. Bu cokulu oyunlarn o
kadar zaman srdrmler ki, sonunda hrslanan Pan Vac
lav Mraz, durmayp km salondan, kapy arkasndan vu
rup kapam, atonun gln eyalar ve gereksiz odalaryla
sz konusu blmnn bir daha almamak zere kapal tu
tulmasu emretmeyi de un utmam.
Ve emri de yerine getirilmiti hemen.
Bay Mraz, kendisinden nce vekilharcn oturduu eve
yerleti. Ar sandalyeler, dz ayakl byk masalar vard
burada. te yandan Mraz'n meeden iki kiilik yata da
buraya getirilip kondu. Mraz, bir sre koca araf ve yor
ganlar iinde tek bana uzanp yayld. Ama bir gece biraz
saa doru kayd yataktan kzlk soyad Hanus olan iffetli
ei Aloisia Mraz iin yer at.
Olay yle gereklemiti: Kahya kadnlarn eli uzun
olur, bilmeyen yoktur bunu. Onun iin evde yle becerikli,
gz ak bir kadnn bulunmas iyidir. Ve Aloisia Hanus ' ta
da, yle grlyor ki, bunun gerektirdii btn zellikler
vard. kincisi, varissiz olmaz bir ato, uysa ato envanterin
de byle bir ey ngrlmemiti. Dolaysyla, sz konusu
varisin sonradan salanmas gerekiyordu. Mraz dnp ta
nd, byle bir varisi kendisine en iyi verecek kadnn Alo
isia olduuna karar verdi sonunda; nk sarnd Aloisia,
kyl kadnlar gibi yapl ve salkl biriydi. Bay Mraz' n da
istedii bundan baka bir ey deildi.
Gelin grn ki Aloisiacn da zerine den grevi hi
de doru drst kavrad sylenemezdi. lkin ylesine b
cr bir ocuk dnyaya getirdi ki. bir kalbur gznden der
gibi Mraz'n gznden dt srekli. Bu minik yaratn na
sl hayatta kalabildiine herkes hayret edip dururken, anne
si Aloisia bu dnyadan sessiz sedasz gp gitti. atoda es-
1 30
kisi gibi, hep byle olur zaten, kahya kadnn borusu yeni
den tmeye baylad.
Bu ifte d krkl Mraz'n aklndan kmad bir tr
l. Zamanla rahat ve geni koltuklara kurulup oturmaya,
ancak bir ziyareti geldiinde yerinden kalkmaya balad.
yle sk ziyareti urad da yoktu eve. Biri geldi mi Bay
Mraz arap getirtiyor, misafiriyle o donuk ve hznl sesiy
le i karartc bir eyden sz eder gibi politikadan sz etme
ye alyordu. Balad bir cmleyi okluk bitirmeden b
rakyor, misafirinin onu doru bir ekilde tamamlamadn
grnce lgna dnyordu. Zaman zaman srayp kalkarak
sesleniyordu: " Vaclav ! " Bir sre sonra incecikten gen bir
olan salondan ieri giriyordu.
" Yakla da beyefendinin nnde eil bakaym! " diye
kkryordu B ay Mraz. Sonra misafirine dnp yle diyor
du: " zr dilerim, anlayacanz olum benim. Evet, asln
da bunu size hi sylememem gerekirdi. On sekiz yanda
dr dersem inanr msnz? Olacak ey mi, on sekiz yanda !
ekinmeyin ltfen, syleyin, en ok on be yanda var de
yin. Tabii tabii! u kollara bakn ltfen! Vaclav, on sekiz ya
ndasn, hi utanmyor musun ? "
Bunun zerine Vaclav' geldii gibi yolluyordu yeniden.
" Beni zyor bu olan! " diye syleniyordu. " Bundan ne
ky olur, ne kasaba. Bugn gzlerimi kapayacak olsam-"
Onun yine byle konutuunu gren bir konuk. " Ne
dnyorsunuz, azizim B ay Mraz! " dedi. " Yarn olacaklar
sizi gerekten huzursuz ediyorsa, Tanrm, henz gen say
lrsnz, bir giriimde daha bulunun, yeniden evlenin-"
" Nasl, nasl? " diye sesini ykseltti Bay Mraz. Yabanc
konuk da apar topar veda edip gitti.
Ama aradan iki hafta bile gememiti ki, Bay Mraz si
yah giysisini srtna geirip Skriben'in yolunu tuttu.
131
1 34
135
1 36
11
139
EV
(1899)
141
142
11
benzer bir yere ulayor. Sada solda bir ev, byk bir su bi
rikintisi. Solda bir ev. Daha ileride bir sokak. Terlikler, di
fralar ve soanlarla bir bakkal dkkan. Bir sre nnde
duruyor Erhard. Sonra ilerleyip bir meydana geliyor. Ke
de yeni bir ev, yerle ayn hizada; arkasnda ieklerle koca
man bir vitrin. zerinde bir yaz: Cife ve pastane. Bir kah
ve iebilirim belki diye: d nyor Erhard ve doruca kap
ya yneliyor. B u kap da ayna camndan ve zerinde byk
kentlerin zevkine hitap edecek gibi bir yaz: Entree. Ama
Erhard geip gidiyor nnden. imdi sras deil bir yerde
bir ey yemenin, tatsz bir kahve imenin diyor kendi kendi
ne. Nasl olsa evde saylrm. Arada bir istasyon var, o ka
dar; nemsiz bir ey. Ve dosdoru yryor hep. Anszn
kardan bir ses iitiyor, yayvan, kabark bir ses; baz varye
te tiyatrolarnda grld gibi yuvarlana yuvarlana yakla
p byyen ktan toplar andryor; ilkin bir noktayken i
ip kabararak salondan ieri giren irkin, iren, youn bir
k . . . Ses yle diyor: " Hayr, hayr, kesinlikle biliyorum.
Ve izini ele geireeim o kadnn! Ama bir de bulaym, ge
berteceim onu . . . '' Ban kaldran Erhard uzun boylu, iri
yar bir adam gryor; adam yannda ufak tefek, sivri yzl
biriyle geip gidiyor nnden. Uzun boylusunun krmz,
korkun bir surat var ve az geberteceim szcyle ekil
lenen biimini koruyor hala. Nasl bir adam bu diye iinden
geiriyor Erhard. Allah iin, korkmamak elde deil. Sonra
yola iniyor, yola denmi kaldrmn iler tutar yan yok. T
myle meydann kendisi yle, alabildiine kasvetli bir bo
luu ieriyor. Evler, hayli uzaa kaym grnyor Er
hard ' n gzne, meydana adeta aslm duruyorlar. Ve kar
da . . . Olamaz! Ne tuhaf: Kulaklar ar iiten sracal o
cuklarn yzleri gibi aptal ve duygusuz bu evler arasnda bir
bakas. mparatorluk dnemi zevkine gre sslenmi bir
1 44
146
1 49
VTAL UYANDI
(1900)
11
151
1 53
11
11
155
1 58
NDEKLER
Pierre D umont 5
Gelincik 13
Dikii Kadn 17
Karakter Sahibi 27
Yine de ntihar 33
lm Yldnm 38
Ka 43
Bir l 49
n Bahede 60
Beyaz Mutluluk 63
Ses 69
Havari 74
Kurbannz 82
Kutsal lkbahar 87
Aile enlii 97
Yallar 107
Hayatta 1 1 1
Konumada 1 18
Pan Mraz'n Gl 129
Wladimir, Bulutlar Boyayan Adam 135
Ev 140
Vitali Uyand 150
Beden Eitimi Dersi 152
1 59