Documentos de Académico
Documentos de Profesional
Documentos de Cultura
158
ilk
dnem
felsefesini
btnyle
Tractatus
logico-
philosophicus isimli eserinde ortaya koymutur. Buradaki amac, ideal bir dil
yaratmaktr8. Bu, kitabna yazd nszde yer alan Sylenebilir her ne varsa aka sylenebilir; ve zerine konuulamayan ey hakknda ise susulmal9 cmlesi ile
6
159
10
160
161
aklkta olmadn (birinci dnem felsefesi), ya da kelimelerin gnlk kullanmlarna uygun kullanlmadklarn (ikinci dnem felsefesi) gstererek ular.
Felsefenin amac dncelerin mantksal aklamasdr. Felsefe bir reti deil,
bir etkinliktir. Felsef bir eser, esas itibariyle, aklamalardan oluur. Felsefenin
sonucu felsefi cmleler deil, cmlelerin ak-seik hale gelmesidir. Felsefe, sanki
bulank ve kaypak olan baka trl cmleleri, ak klmal ve keskin bir ekilde
snrlamaldr (4.112). kinci bayapt Philosophische Untersuchungen da
ulamak istediinin tam bir aklk (vollkommene Klarheit) olduunu ve bunun ise,
felsefi problemlerin tam olarak yok olmalar gereklilii anlamna geldiini sylemektedir. (PU Nr. 133)24.
24
A. Keller, s. 302.
H. Schrdter, 69ff.
26
F. Portmann, s. 128.
25
162
27
28
H. Schrdter, 53ff.
A. Grabner-Haider, 185.
163
29
F. Portmann, 129.
Gnlnde yle demektedir: Tanrya inanmak, yaamn bir anlam olduunu grmek
demektir (NB 8.07.1916).
31
A. Keller, s. 303-304.
30
164
mn temellendirir: Hissederiz ki, mmkn olan btn bilimsel sorular yantlandnda bile, yaam sorunlarmza daha hi dokunulmamtr. Tabii o zaman da hi
bir soru kalmamtr, yant da tam budur (6.52).
32
165
39
William Donald Hudson, Wittgenstein and Religious Belief. London 1975, s. 94-104;
Ayrnt iin ayrca F. Portmann, 137.
40
H. Schrdter, 154ff.
41
F. Portmann, 138.
42
K. Wuchterl, 216f.
43
A. Halder, 351.
44
K. Wuchterl, 214.
45
H. Schrdter, 161ff.
166
letirmekteyiz. Bir kelimenin anlam onun dilde kullanmdr (PU Nr. 43). Eer
kelimenin anlamn bizim kullanmmz belirliyorsa, cmlelerin anlamn da bizim
kullanmmz belirliyor demektir46. Wittgenstein dilin gelerini somut ara-gerelerle kyaslamaktadr (PU Nr. 11). Ara-gerelerin ustaya olan ihtiyac gibi, dilin
geleri de kendi balarna birey ifade etmezler. Onlar bizim kullanmmz anlamlandrr. Yalnz bu kullanm yeknesak olmak zorunda deildir, deiik kullanmlarda bulunabiliriz. Birden ok dilsel operasyon, spesifik kelimelerin kullanmyla
deil, kullanm kurallarna gre birbirlerinden ayrtrlabilirler. Bu dilsel operasyonlar Wittgenstein dil oyunlar olarak adlandrmaktadr. Ona gre dil, deiik
dil oyunlarnn btndr47 ve her dil oyunu kendi kurallarna sahiptir (PU Nr. 66).
Ve bu kurallar, tpk dier oyunlarda olduu gibi, ok kesin deildir48; bu kurallar
genellikle oynama esnasnda, yani praxis yoluyla belirlenirler49. Dil oyunlar deiken olmalarna karn, eski oyunlar kurallaryla birlikte yok olabilirler ve yerlerine yenileri geebilir50.
Bir dil oyununun kurallar btnn Wittgenstein gramatik olarak tanmlamaktadr51, gramatii de yzeysel ve dikeysel olmak zere ikiye ayrmaktadr52.
Yzeysel gramatik, okulda rendiimiz cmle yaps ve kelimelerin kullanmyla
uraan gramatiktir. Dikeysel gramatik ise, kelimelerin, ve dolaysyla cmlelerin
hayattaki kullanmlaryla urar ve ayrca dil oyunundan dil oyununa farkllk gsterir. Buna gre bir dil oyununu tanmlamak, onun dikeysel gramatiini tanmlamak
demektir.
46
A. Halder, 31.
K. Wuchterl, 216
48
K. Wuchterl, 214f.
49
A. Halder, 257; A. Grabner-Haider, 194ff.
50
F. Portmann, 140.
51
A. Halder, 20
52
K. Wuchterl, 16
47
167
53
Yaam Praxisi ve buna uygun dil oyununa dair ayrntl tartmalar iin bk. M. Jung, s.
115 ve K. Wuchterl, 215.
168
H. Schrdter, 70.
A. Keller, s. 304ff.
56
F. Portmann: 141.
57
Kierkegaardda iman kavram zerine ayrntl bilgi iin bk. A. Halder, 293f.;
Kierkegaard ve imana sray kavramnn ayrntlar iin bk. Helmut THIELICKE,
Glauben und Denken in der Neuzeit. Die groen Systeme der Theologie und
Religionsphilosophie. 2. Auflage, Tbingen 1988, s. 608ff.; W. Trillhaas, 264f.;
Kierkegaardda paradoksal ifade olarak din dili iin bk. K. Wuchterl, 208f.
58
Wittgenstein ve Kierkegaardn deiik alardan mukayesesi ve zellikle din ve din iman
asndan deerlendirilmesi iin bk. Charles L. CREEGAN, Wittgenstein and
Kierkegaard. Religion, individuality, and philosophical method. London and New York
1989. zellikle 73ff.
55
169
59
Achim ENGSTLER, Hier muss man von etwas ergriffen und umgedreht werden.
Wittgenstein ber religisen Glauben. In: Nachmetaphzsisches Denken, hrg. von Forum
fr Philosophie (1986) 115-131. Buras iin s. 115.
60
A. Engstler, 116.
61
A. Halder, 293; A. Halder, 118
62
A. Grabner-Haider, 187.
63
A. Engstler, 117f.
170
iman iin ok az eyi riske etmekteyiz (LRB s. 54), buna karn din imana sahip
olanlar fevkalade eyler (enormous things) riske etmektedirler (LRB s. 58), hatta
hereylerini, yani hayatlarn (LRB s. 54). Geri gnlk imann da baz
eylemlerimizde belirleyici olmasndan, onlar etkilemesinden sz edilebilir. Ancak
btn bir hayat belirlemesi ve etkilemesi sz konusu deildir (LRB s. 54). Hayat
ve onda gerekleen hereyi belirleyen ise din imandr (LRB s. 56) 64.
Bu balamda Achim Engstlerin yapt u uyary hatrlamak anlamldr:
Din iman ile alldk iman arasndaki tek fark, din imann, yap olarak alldk
gnlk iman ile ayn, ama gllk derecesi bakmndan daha gl bir iman olarak
grmek ok byk bir hatadr65. Din imann gc yapsal farkllndan
kaynaklanmaktadr. Bu yapsall belirleyen ise din imanda tutkunun olmasdr
(LRB s. 56). man objesine yaklam, din iman keyfiyet (qualitative) olarak alldk gnlk imandan ayrmaktadr66. Wittgensteinn din imann yapsal ve keyfiyet olarak farkl olduunu dile getirdii bir baka metin, Frazern The Golden
Bough isimli eserine yazd eletiridir. Wittgenstein burada Frazern olguyorumlaycln eletirir ve u ekilde zetler: Sadece tanmlayabilir kii burada
ve te byledir insan yaam! diyebilir (BFr s. 236)67.
Meseleye bir de dil oyunu bakmndan yaklaacak olursak: Bir dil oyunu
iinde formel bir hata yaplamasa da, dilsel ya da gramatik olarak yaplacak bir hata
dil oyununu dil oyunu olmaktan karmaz. Sorun, din dil oyunu balamnda daha
da karmaklamaktadr. yle ki; bu tarz bir dil oyunu insann aknla olan ilikisini ifade etmeyi amalamaktayken, kulland dilsel formlar ve malzemeler ikin
olana, dnyevi olana ilikindir. Bu yzden din bir dil oyunu, din olmayan birok
64
John Leslie MACKIE, The Miracle of Theism. Oxford 1982. S. 218f., A. Engstler, 119.
A. Engstler, 120.
66
H. Schrdter, 178. Ein Glaubender denkt anders, auf andere Weise, nicht anderes,
andere Dinge (man eden, farkl dnr, farkl tarzda; farkl olan, farkl eyleri deil).
67
A. Engstler, 121.
65
171
dil oyununun bir araya gelerek farkl bir balama tanmasdr. Bu adan byle bir
dil oyunu oynamak hayli zordur68.
Kken itibariyle din olmayan ifadelerin din kullanmyla kullanc, ikin
olarak daha az ey sylemekte iken, akn balamnda ise daha ok ey sylemeye
almaktadr. Din bir ifadenin nereye kadar doru, nereye kadar yanl olduunu
bilebilmek iin, din metaforlarla ne kastettiimizi, metafizik olmayan bir tarzda da
ifade edebilmeliyiz, ki bu da imkanszdr (LE s. 10).
Din iman konusunda ortaya kan bir baka sorun ise udur: Din imann
olgusal iman gibi temellendirilmesiyle, yani akn olanla ikin olann arasnn bulunmaya allmasyla din imana zarar verilmektedir. nk din iman bir eye
tutkuyla sarlmak demektir. Bu ise insan yaamnda olgusal bir durumdur (VB 59
ve 124). Fakat bunun bilgisel bir srele ncelenmesi zorunlu deildir. Din imann
rasyonel sebeplerinin olmas da zorunlu deildir. Ama gdleri olmaldr. Eer
iman etmeyen, din imann sebeplerini sorar ve iman eden de buna sebepler
getirmeye kalkrsa, her ikisi tarafndan da din imann dil oyunu dikeysel gramatik
asndan zedelenmi olur (LRB s.55). nk, iman eden tarafn oynad dil oyununa iman etmeyen taraf katlmamakta ve onun kurallarna uymayarak mdahil olmak istemektedir. Burada olsa olsa tartabilecekleri, din imann dil oyunun
oynanabilir olup olmaddr69.
Drury ile yapt bir syleide Wittgenstein, Russell ve rahiplerin din imana
ok fazla zarar verdiklerini ifade etmitir70. Russell ve rahiplerin verdikleri zarar,
din imann akliliini sorgulamalar yoluyla olmutur. Bir taraf imann akli olmadn, dier taraf ise akli olduunu ispatlama yoluna gitmitir (LRB s. 58). Her
iki taraf da iki farkl iman tarzn ayn olarak grm ve bu ekilde tartmtr. Peki
68
F. Portmann: 142f.
F. Portmann: 144.
70
Maurice OConnar DRURY, Gesprche mit Wittgenstein. In: Rush RHEES (Ed.), Ludwig
Wittgenstein. Portrts und Gesprche. Frankfurt a.M. 1987. 142-235 aras. Buras iin s.
148.
69
172
71
A. Engstler, 122.
A. Engstler, 124.
73
K. Wuchterl, 234.
74
Norman MALCOLM, Ludwig Wittgenstein. A Memoir. London 1958. S. 72.
75
Paul ENGELMAN, Ludwig Wittgenstein. Briefe und Begegnungen. Wien und Mnchen
1970. Kap. VIII.
72
173
Kaynaka
Maurice OConnar DRURY, Gesprche mit Wittgenstein. In: Rush RHEES (Ed.),
Ludwig Wittgenstein. Portrts und Gesprche. Frankfurt a.M. 1987. 142-235.
Charles L. CREEGAN, Wittgenstein and Kierkegaard. Religion, individuality, and
philosophical method. London and New York 1989.
Paul ENGELMAN, Ludwig Wittgenstein. Briefe und Begegnungen. Wien und Mnchen
1970.
Achim ENGSTLER, Hier muss man von etwas ergriffen und umgedreht werden.
Wittgenstein ber religisen Glauben. In: Nachmetaphzsisches Denken, hrg. von Forum
fr Philosophie (1986) 115-131.
Anton GRABNER-HAIDER, Vernunft und Religion. Anstze einer analytischen
Religionsphilosophie. Wien-Kln 1978.
Stephan GRTZEL, Armin KREINER (Ed.), Religionsphilosophie. Stuttgart-Weimer
1999.
Alois HALDER, Klaus KIENZLER, Joseph MLLER (Ed.), Auf der Suche nach dem
verborgenen Gott. Dsseldorf 1987.
76
F. Portmann: 149.
174
175