Está en la página 1de 316

Michei Foucault'nun YKY'deki teki kitaplar:

Bu Bir Pipo Deildir ( 1993) Ders zetleri (1970-1983) ( 2001)

MICHEL FOUCAULT

TOPLUMU SAVUNMAK GEREKR

EVREN:

EHSUVARAKTA

Collge de France"ta verilen dersler (1975-1976) Franois Ewad ve Alessandro Fontana ynetiminde Maro Bertani ve Alessandro Fontana tarafndan M ichel Foucault M erkezi iin Birlik erevesinde hazrlanan bask

omo
I s t a n b u l

Yap Kredi Yaynlan -1755 Cogito -120 Toplumu Savunmak Gerekir / Michel Foucault zgn Ad: Il faut dfendre la socit eviren: ehsuvar Akta Kitap Editr: Orun Trkay Dzelti: Fahri Gllolu Kapak Tasarm: Nahide Dikel Bask: efik Matbaas eviriye temel alman bask: "Il faut dfendre la socit", Cours au Collge de France (1975-1976) 1. Bask: Istanbul, Aralk 2002 ISBN 975-08-0520-8 Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.. 2001 Seuil/Gallimard, 1997 Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.. Yap Kredi Kltr Merkezi stiklal Caddesi No. 285 Beyolu 34433 stanbul Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23 http:/ /www.yapikrediyayinlari.com e-posta: ykkultur@ykykulhir.com.tr nternet sat adresi: http://www.estore.com,tr/bulvar/yky www.teleweb.com.tr

i in d e k il e r

Uyar * 9 1975-76 dneminde verilen dersler 15 7 Ocak 1976 tarihli ders * 1 7 Nedir ders? - Uyraklatrlan bilmeler. - Savamlarn ta rihsel bilgisi, soyktkleri ve bilimsel sylem. - Soyktklerinin mizas, iktidar. - ktidarn hukuksal ve ekonomik olarak kavranmas. - Bask ve sava olarak iktidar. - Clausevvitz'in aforizmasnm tersine dn. 14 Ocak 1976 tarihli ders 37 Sava ve iktidar. - Felsefe ve iktidarn snrlar. - Hukuk ve kraliyet iktidar. - Yasa, egemenlik ve uyruklatrma. ktidarn analitii: yntem sorular. - Hkmranlk kuram. - Disiplinci iktidar. - Kural ve norm. 21 Ocak 1976 Tarihli ders 55 Hkmranlk kuram ve egemenlik kurucular. - ktidar ilikilerinin zmleyicisi olarak sava. - Toplumun ikili yaps. - Tarihsel-siyasal sylem, kesintisiz savan sylemi. - Diyalek tik ve diyalektiin kodlamalar. - Irklar savamnn sylemi ve bunun transkripsiyonlar. 28 Ocak 1976 tarihli ders 77 Tarihsel sylem ve bunun taraftarlar. - Irklar savamnn kar-tarihi* - Roma tarihi ve Kutsal Kitap" m tarihi. - Devrimci

sylem. - Irkln douu ve dnmleri. - Irkn anl ve devlet rkl: Nazi dnm ve Sovyet dnm. 4 ubat 1976 tarihli ders 97 Yahudi dmanlna ilikin yant. - Hobbes'ta sava ve hkmranlk. - ngiltere'de, kralclarda, parlamentaristlerde ve Levellers'da (Tesviyeciler) fetih sylemi. - kili ema ve siyasal tarihselcilik. - Hobbes'un safd brakmak istedii. 11 ubat 1976 tarihli ders 125 Kkenlerin anlats - Troya sylencesi. - Fransa'nn verase ti. - "Franco-Galli". - stila, tarih ve kamu hukuku. - Ulusal ki cilik. - Hkmdarn bilmesi. - Boulainvilliers'den "Fransa'nn Durumu". - Mahkeme kalemi, devlet dairesi ve soylularn bil mesi. - Tarihin yeni bir znesi. - Tarih ve anayasa. 18 ubat 1976 tarihli ders 151 Ulus ve uluslar. - Roma fetihi. - Romallarn bykl ve k. - Boulainvilliers'ye gre Germenlerin zgrl zeri ne. - Soissons vazosu. - Feodalitenin kkenleri. - Kilise, hukuk, devletin dili. - Boulainvilliers'de savan genellemesi: tari hin yasas ve doann yasas; savan kurumlan; gler hesab. - Sava zerine gzlemler. 25 ubat 1976 tarihli ders 177 Boulainvilliers ve tarihsel-siyasal bir continuum 'un kurul mas. - Tarihselcilik. - Tragedya ve kamu hukuku. - Tarihin merkezi ynetimi. - Aydnlanma sorunsal ve bilmelerin soykt. - Disiplinci bilmenin drt ilemi ve bunlarn etkileri. Felsefe ve bilim. - Bilmelerin disipline sokuluu. 3 Mart 1976 tarihli ders 197 Tarihsel bilmenin taktik genellemesi. - Kurulu, Devrim ve evrimsel tarih. - Yabanl ve barbar. - Barbarn szgeten ge irilii: tarihsel sylemin taktikleri. - Yntem sorulan: epistemik alan ve burjuvazinin kar-tarihselcilii. - Devrimde tarihsel sy lemin yeniden canlandrlmas. - Feodalite ve gotik roman.

10 Mart 1976 tarihli ders 223 Devrimde ulus dncesinin siyasal olarak yeniden geliti rilmesi: Sieyes. - Kuramsal sonular ve tarihsel sylem zerin deki etkileri. - Yeni tarihin iki kavranlrlk izelgesi: egemenlik ve btnlenme. Montlosier ve Augustin Thierry. - Diyalekti in douu. 17 Mart 1976 tarihli ders 245 Hkmranlk iktidarndan yaam zerindeki iktidara. Yaatmak ve lmeye brakmak. - Beden-insandan tr-insana: biyo-iktidarm douu. - Biyo-iktidarm uygulama alan. - N fus. - lm ve zellikle de Franko'nun lm zerine. - Disip linin ve dzenlemenin ileyileri: ii sitesi, cinsellik, norm. Biyo-iktidar ve rklk. - Irkln uygulama ilevleri ve alan lar. -N azizm . -Sosyalizm . Dersin konumu 271 Kavram dizini 299 Adlar dizini 317

Uyar

Bu kitap Michel Foucault'nun Collge de France'ta verdii derslerin basmnn ilk blmdr.
* * *

Michel Foucault Collge de France'ta, Ocak 1971'den Hazi ran 1984'teki lmne dek ders verdi -kendisinin her yedi yl da bir retim yelerine verilen dinlenme ve aratrma dne mine denk gelen 1977 yl hari. Krssnn ad Dnce sis temleri Tarihi'ydi. Bu krs, Jules Vuillemin'in teklifi zerine, Jean Hippolyte'in lmne dek bakanln yapt Felsefi Dnce Tarihi krssnn yerine, Collge de France retim yeleri Genel Kurulu tarafndan kuruldu. Ayn kurul, 12 Nisan 1970'te Mic hel Foucault'yu yeni krsnn1 sahibi olarak seti. Michel Foucault al dersini 2 Aralk 1970'te yapt2. Collge de France'm eitimi zel kurallara baldr. re tim yeleri ylda 26 saat ders vermek zorundadrlar (bunlarn en fazla yars seminer biiminde olabilir3). retim yeleri her yl, kendilerini her seferinde derslerinin ieriini yenilemeye zorlayan, zgn bir aratrma sunmaldrlar. Derslere ve semi nerlere giri btnyle serbesttir; ne kayt olmay ne de bir dip loma sahibi olmay gerektirir. Ve retim yesi de hibir belge vermez4. Collge de France dilinde, "retim yelerinin ren cileri deil dinleyicileri olur" denir.

10

Toplumu Savunmak Gerekir

Michel Foucault'nun dersleri Ocak ay bandan Mart sonu na dek aramba gnleri oluyordu. ok sayda yabancnn da bu lunduu, rencilerden, eitimcilerden, aratrmaclardan, me rakllardan oluan ok kalabalk bir dinleyici kitlesi Collge de France'm iki amfisini dolduruyordu. Michel Foucault kendisi ve "seyircisi" arasndaki mesafeden ve dersin biiminin gr al veriine pek az olanak tanmasndan sk sk yakmmtr5. Le Nouvel Observateur*d e alan gazeteci Grard Petitjean, 1975 ylnda, dersin atmoseferini bakn nasl aktaryordu: "Fo ucault, suya atlayan biri gibi, hzla, bir hm arenaya girdiinde, sandalyesine ulamak iin insanlarn zerinde atlyor, katlarn yerletirmek iin kayt cihazlarn kenara itiyor, ceketini kar yor, bir lamba yakyor, gaza basp byk bir hzla ilerliyor. Ya lanc mermerden apliklerle zar zor aydnlatlan salonda modernizme verilen tek dn olan hoparlrlerden yaylan gl, etki leyici bir ses. Salon yz kiilik ama en kk bo alan doldur mu, st ste yl be yz kii var [...] Konumasnda hibir hi tabet yok. Sade ve mthi etkili. rticalen konuma konusunda hi dn vermiyor. Geen sene boyunca yapt aratrmasnn ynn, kamuya ak derste aklamas iin Foucault'nun her yl on iki saati var. Bu yzden olabildiince sktryor ve mektup sayfasnn sonuna geldii halde hl syleyecek ok eyi olanlar gibi marjlar dolduruyor. Saat 19:15. Foucault duruyor. renci ler masasna yorlar. Onunla konumak iin deil, kayt ci hazlarn durdurmak iin. Soru yok. ti kak ierisinde, Fouca ult yalnz." Bu konuda sra Foucault'nun yorumunda: "leri sr dm eyi tartabilmeli. Bazen, ders iyi gitmediinde, her e yin tekrar yoluna girmesi iin ok az ey, bir soru yeter. Ama bu soru asla gelmiyor. Fransa'da topluluk iinde olmann etkisi, her tr gerek tartmay olanaksz klyor. Ve bir geri dn kanal olmad iin, ders tiyatrolayor. Orada bulunan insanlarla bir aktr ya da akrobat tr ilikim oluyor. Ve konumam bitirdi im zaman, tam bir yalnzlk duygusu iinde oluyorum6..." Michel Foucault dersine bir aratrmac gibi yaklayordu: daha ok olas aratrmaclara karlm bir davet gibi formle

Uyar

11

edilen, kacak bir kitap iin yaplan keifler, sorunsallatrma zeminlerinin de almasyd bu. Collge de France'ta verilen dersler yaymlanm kitaplar bu nedenle tekrar etmez. Kitaplar ve dersler arasnda ortak izlekler olabilse de, dersler kitaplarn tasla deildir. Derslerin kendilerine ait konumlar vardr. Mic hel Foucault'nun gerekletirdii "dnsel eylemlerin" btn ierisindeki zel bir sylemsel dzene dayanr. Foucault burada ok zel bir biimde bilme/iktidar ilikilerinin bir soyktnn programn aar, 70'li yllarn bandan balayarak, -o gne dek kendisini sarm olan sylemsel oluumlarn arkeolojisi a lmasna kart olarak- almasn buna gre tasarlayacaktr7. Derslerin gncelde de bir ilevi vard. zlemeye gelen din leyici kendini, haftadan haftaya olumakta olan anlatya kap trmyordu yalnzca; yalnzca aklamann etkisiyle batan kmyordu; burada ayn zamanda gncelliin de aydmlatlm gryordu. Michel Foucault'nun mahareti gncellii ta rihle harmanlamasyd. Nietzsche'den ve Aristoteles'ten, XIX. yzyldaki psikiyatri uzmanlndan ya da krsal kesimde H ristiyanln rgtleniinden sz edebilirdi, dinleyici her za man bunda imdiye ve kendi tank olduu olaylara ilikin bir k grebiliyordu. Ders verirken Michel Foucault'nun gc, uzmanca bir derin bilginin, kiisel bir gdmlln ve olay zerinde sca scana yaplan bir almann o ustaca kesi mesinde yatyordu.
* * *

Bant kayt cihazlarnn gelitirildii ve yetkinletirildii yetmili yllarda, Michel Foucault'nun masas bunlarla hemen dolup tat. Dersler (ve baz seminerler) bylece kaydedilip, ko rundu. Bu kitap kaynak olarak Michel Foucault'nun kamuya ak konumalarn almaktadr. Ve bunlarn olas en doru transkrip siyonunu aktarmaktadr8. Bu aktarm olduu gibi brakmay is terdik. Ama szle anlatlandan yazya gei yayncnn bir mda halesini gerektiriyor: en azndan, noktalama iaretleri koymak ve

12

Toplumu Savunmak Gerekir

paragraflara ayrmak gerekiyor. Her zaman ilke, gerekten anla tlm olan derse olabildiince sadk kalmak oldu. Kanlmaz olarak grndnde, yinelemeler, batan al malar silindi; kesintiye uram cmleler tamamland ve doru olmayan cmle kurulular dzeltildi. U nokta iareti kaydn anlalamaz olduunu gsterir. Cmle anlalmaz olduunda ise, keli ayralar arasnda tah mini bir btnleme ya da ekleme yapld. Sayfa altndaki asteriks iareti, anlatlana oranla, Michel Foucault'nun kulland notlarda yer alan belirleyici deiiklik leri gsterir. Alntlar kontrol edilmi ve kullanlan bavuru kaynaklar belirtilmitir. Eletirel yaklam karanlk kalan noktalar aydn latmakla, kimi antrmalara aklk kazandrmakla ve kritik noktalar kesinletirmekle snrl kalr. Okumay kolaylatrmak amacyla her dersin sonunda, dersin balca eklem noktalarn belirten ksa bir zet yer alr. Ders metnini Collge de France Yll'uda. yaymlanan zeti izler. Michel Foucault bunu genellikle Haziran aynda, yani dersin bitiminden sonra kaleme alyordu. Bu onun iin, geri dnl olarak, dersin maksadn ve hedeflerini ortaya kar mak iin bir frsatt. zet, dersin en iyi sunumunu oluturur. Ders metinlerini ieren her kitap, sorumluluunu editrn stlendii bir "bilanoyla" bitiyor; burada okura, kavranabilirlii kolaylatrmak ve derslerin hazrland ya da anlatld koullarn unutulmasndan kaynaklanabilecek yanl yorum lardan saknmak amacyla, dersi, yaymlanan yapt iinde yeni den konumlayarak ve kullanlan derleme ierisindeki yeriyle il gili bilgiler vererek biyografik, ideolojik ve siyasal balam e leri sunmak sz konusudur.
, * * *

Collge de France'ta verilen derslerin bu basmyla, Michel Fbucault'nun "yaptnn" yeni bir yz yaymlanm oluyor. Kelimenin gerek anlamnda, yaymlanmam metinleri

Uyar

13

sz konusu deildir burada nk, kulland ve ok daha ge litirilebilecek olan yazl metinlerin destei dnda, bu bask Michel Foucault'nun herkese avaz avaz sylediklerini yanst maktadr. Michel Foucault'nun notlarn elinde bulunduran Da niel Defert, yaynclara bunlar inceleme olana tand. Kendi sine bunun iin candan teekkr ediyoruz. Collge de France'ta verilen derslerin bu basm, Michel Fo ucault'nun, Fransa'da olduu kadar yurtdmdan da gelen ok byk talebi karlayabilmeyi isteyen miraslarnn izniyle ger ekleti. Ve bu su gtrmez bir ciddiyetle yapld. Yaymalar onla rn kendilerine gsterdikleri gvene layk olma abasn gttler. FRANOIS EWALD ve ALESSANDRO FONTANA

NOTLAR
1 Michel Foucault, adayl iin kaleme ald bir kitap u ifadeyle bitirmiti: "Dnce sistemleri tarihine girimek gerekir" ("Titres et travaux", Dits et crits [Sylenenler ve Yazlanlar], 1954 - 1988, yayma ha zrlayan D. Defert & F. Ewald, J. Lagrange'm katklaryla, Paris, Galli mard, 1 9 9 4 ,1. cilt, s. 846). Bu ders Gallimard yaynlar tarafndan Mart 1971'de Sylemin Dzeni balyla yaymlanacaktr. Michel Foucault da 1980'lerin bana dek bu biimde ders verdi. Collge de France dahilinde vermez. 1976'da, katlmc saysn azaltmann -b o - umuduyla, Michel Fouca ult leden sonra 17:45 olan dersin saatini sabah 9'a ald. Bkz. bu ki tapta, 7 Ocak 1976 tarihli ilk dersin ba. Grard Petitjean, "Les Grands Prtres de l'universit franaise" (Fransz niversitelerinin Byk Papazlar), Le Nouvel Observateur, 7 Nisan 1975. Bkz. zellikle, "Nietzsche, soyktk, tarih", Dits et crits, II, s. 137. Daha ok, Gilbert Burlet'yle Jacques Lagrange'm yaptklar ve Collge de France'a ve Saulchoir Ktphanesi'ne teslim ettikleri kaytlar kulla nlmtr.

2 3 4 5

7 8

1975-76 DNEMNDE VERLEN DERSLER

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

Nedir ders? - Uyruklatrlan bilmeler. - Savamlarn tarihsel bilgisi, soyktiikleri ve bilimsel sylem. - Soyktklerin mizas, ikti dar. - ktidarn hukuksal ve ekonomik olarak kavranmas. - Bask ve sava olarak iktidar. - Clausezvitz'in aforizmasnn tersine dn. Burada, bu derslerde ne yapldnn biraz daha akla kavumasn istiyorum. Bulunduunuz, benim de bulundu um kurumun tam anlamyla bir eitim kurumu olmadn bi liyorsunuz. Uzun sre nce kurulduunda kendisine yklen mek istenen anlam ne olursa olsun, u an Collge de France esas olarak bir tr aratrma kuruluu olarak alyor: aratr ma yapmak iin bize para veriliyor. Ve sanyorum, her ne olur sa olsun, ona u aadaki ya da en azndan benim salk verdi im diyelim, anlam verilmese ya da yklenmese eitim etkinli inin bir amac olmazd: madem aratrma yapmak iin para alyoruz, yaplan aratrmay kim denetleyebilir? Bununla ilgi lenebilecek olanlar ve bu aratrmay izlemek iin baz gereke leri olanlar hangi yoldan haberdar edilebilir? Sonuta eitim, yani kamuya aklama yolu olmasa, yrtlen almann her kese ak ve az ok dzenli zeti nasl yaplabilir? Dolaysyla ben bu aramba toplantlarn bir eitim etkinlii olarak deil daha ok bir almann, stelik hemen hemen istediim gibi yrtmeme olanak tannan bir almann bir tr kamuya ak zetleri olarak gryorum. Bu durumda, yaklak olarak ne yaptm, hangi aamada olduumu, bu almann [...] hangi yne gittiini kesinlikle size anlatmak zorunda olduumu d

18

Toplumu Savunmak Gerekir

nyorum gerekten; ve yine bu dorultuda size anlattkla rmla istediinizi yapmakta btnyle zgr olduunuzu d nyorum. Bunlar aratrma yollar, dnceler, emalar, ia ret noktalar, gerelerdir: bunlarla ne istiyorsanz onu yapn. Sonuta, bu benim ilgimi eker ve ayn zamanda beni ilgilen dirmez. Bunlar kullanma biiminize kurallar koymak duru munda olmadm iin beni ilgilendirmez. Ama u ya da bu bi imde yaptklarmla bulutuu, balantland lde benim ilgimi eker. Bunu da belirttikten sonra, getiimiz yllarda neler oldu unu biliyorsunuz: nedenleri pek anlalmayan bir tr enflas yon yznden, sanrm aa yukar tkanma noktasna gelin miti. Sizler drt buukta gelmek zorundaydmz [...] ve ben, tam anlamyla hibir iliki kuramadm insanlardan oluan bir dinleyici kitlesiyle kar karyaydm, nk, salonun yars de meyeyim de, dinleyicilerin bir blm, sylediklerimi bir ho parlrden dinlemek zere baka bir salona gitmek zorundayd. Bu bir gsterime bile dnemiyordu - nk birbirimizi gr myorduk. Ama baka bir nedenden tr tkanklk oldu. yle, -size bunu ylesine sylyorum- her aramba akam bylesi bir cambazl yapmak zorunluluunda olmak benim iin tam bir... nasl desem, azap desem arya kaar, sknt de mek de biraz yetersiz kalr. Neyse yani ikisinin aras bir eydi. yle ki, bu dersleri gerekten de olduka zen ve dikkatle ha zrlayabiliyordum ve aratrmann kendisi yerine, size anlatabi leceim hem ilgi ekici hem de biraz bamtsz olan eyler yeri ne daha ok u soruyla urayordum: insanlar fazla skmaya cak biimde, bir, bir buuk saat boyunca u ya da bu konuyu nasl anlatabileceim ve her eyin tesinde, bu kadar erken bir vakitte, bu kadar az bir sre iin beni dinlemeye gelen insanla rn iyi niyeti nasl karln bulacak vb. yle ki bu konu ze rinde aylar boyu altm ve sanrm benim burada bulunma ve hatta sizin de burada bulunma nedeninizi bu oluturdu, yani aratrma yapmak, kazmak, birtakm eylerin zerindeki tozu almak, dnce sahibi olmak, btn bunlar tabii ki almann [tamamlanan almann] karl deildi. eyler fazlasyla be lirsiz kalyordu. O zaman kendime dedim ki: otuz ya da krk

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

19

kii bir salonda bir araya gelebilsek her eye karn fena olmaz: yaptklarm yaklak olarak anlatabilir, normal bir aratrma ya da eitim uygulamasnda olan alveri ve iliki kurma olanak larna biraz olsun yeniden kavumak iin sizlerle balant kura bilir, konuabilir, sorularnz yantlayabilirim vb. O halde nasl yapmal? Yasal olarak, bu salona giri iin kesin koullar koya mam. Bu yzden, dn korespondammm* dedii gibi, renci lerin artk dokuz buukta kalkamadn dnerek dersi sabah dokuz buua almak gibi vahi bir yntem benimsedim. Bu nun pek de adil olmayan bir ayklama lt olduunu syle yeceksiniz: erken kalkanlar ve kalkamayanlar diye. Ya biri ya da teki olmal. Zaten, burada her zaman kk mikrofonlar var, kayt cihazlar, hem sonradan bunlar elden ele dolayor -kimi durumlarda bu bant olarak kalyor, kimi durumlarda daktiloya ekilmi oluyor, hatta bazen kitaplarda bile buluna biliyor- bu yzden dedim ki: bunlar hep dolamda olacak. Do laysyla bunu deneyelim [...] Sizi bu kadar erken kaldrdm iin beni affedin ve gelemeyenler adna da beni affedin; gerek ten de bunun amac, biraz bu syleileri ve bulumalar, ta mamlanm, belirli ve dzenli aralklarla kendisine ilikin ak lamalarda bulunmak durumunda olan bir almann, bir ara trmann daha normal akna sokmak. Peki, ben bu sene sizlere neler anlatmak istiyorum? yle ki, ben biraz bktm: yani, buraya geldiimden beri, drt ya da be yldr yrttmz bir dizi aratrmaya belirli bir noktada son vermek, kapatmak istiyorum -tabii aratrma ylesine kul landmz bir szck, tam olarak ne anlama geliyor ki?- ve bu aratrmalarn sizin iin olduu kadar benim iin de sakncalar oalttnn iyice ayrdma varyorum. Bunlar, tutarl bir btn ve bir sreklilik oluturamayan, birbirlerine ok yakn aratr malard; paral, sonuta hibiri bitimine ulamam ve hatta bir devam bile olmayan, ayn yollara, ayn konulara, ayn kav ramlara geri dnen, kendini ok tekrar eden ve dank aratr malard. Ceza muhakeme usul tarihi zerine kk kk syleiler; psikiyatrinin XIX. yzyldaki geliimi ve kurumsal* Correspondant: bir bilim kurumuna ya da topluluuna dardan ye olan, bu top lulukla yazan kimse (.n.).

20

Toplumu Savunmak Gerekir

lamasm ieren konular; bilgicilik ya da Yunan paras, ya da ortaada Engizisyon zerine dnceler; bir cinsellik tarihinin ya da en azndan, XVII. yzyldaki mezhep uygulamalarndan ya da XVIII-XIX. yzyllarda ocuk cinsellii denetimlerinden yola kan bir cinsellik bilmesi tarihinin tasla; kendisiyle ili kili olan tm tekniklerle bir anomali bilmesinin ve kuramnn douunun saptanmasyd bunlar. Btn bunlar yerinde say yor, ilerlemiyor; hepsi kendini yineliyor ve bir bants yok. Te melinde btn bunlar srekli olarak ayn eyden szediyor ve belki de hibir ey sylemiyor; kolay deifre edilemeyen, hibir dzene oturmayan bir karmaa ierisinde birbiriyle kesiiyor; ksacas, denir ya, bir kapya kmyor. Size unu syleyebilirim: ne de olsa bunlar, nereye gittikle ri pek nemli olmayan, izlenecek yollard; hatta hibir yere var mamas, en azndan nceden belirlenmi bir yne gitmemesi nemliydi; nokta nokta izgilerdi. Size bunlar devam ettirmek ya da deitirmek; bana da, gerektiinde, bunlar srdrmek ya da baka bir biim kazandrmak dyor. Sonuta siz ve ben bu paralardan ne yapacamz greceiz. Kpkten geici bir iz brakarak, su zerinde srayan, aada, artk ne grld, ne seildii, ne de kimse tarafndan denetlendii yerde, derin, tutarl ve enine boyuna dnlm bir yrngeyi izlediini dndrten, buna inandran ya da inanmak isteyen ya da bel ki de gerekten buna inanan bir ispermeet balinasna benzeti yordum kendimi. te yaklak olarak durum buydu, benim algladm bii miyle; sizce nasld bunu bilmiyorum. Ne de olsa, size sundu um almann hem paral, hem de yinelenen ve bamtsz bir gidiat kazanmas, hani kitaplklara, belgelere, tozlu yazla ra, asla okunmam metinlere, baslr baslmaz kapa kapatlan ve ardndan ancak birka yzyl sonra ekilip alndklar raflar da yatan kitaplara tutkun olanlarn kiiliklerini etkileyen, "ate li tembellik" denebilecek bir tr hastalkla iyi uyuurdu. Btn bunlar, bir bilmeyi, bir tr fazladan, gereksiz bir bilmeyi, bilir siniz, d gstergeleri sayfa diplerinde hazr bulunan bir sonra dan grme zenginliini, ii bandan aknm gibi retenlerin lgnlne ok uyard. Bu, kukusuz Batnn en eski en ka

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

21

rakteristik gizli derneklerinden birine bal olan herkese uyar d; bana gre antikada bilinmeyen ve Hristiyanln banda, istilalarn, yangnlarn uzanda, ormanlarn cra kelerinde hi kukusuz ilk manastrlarn kurulduu dnemde oluan, an lalmaz biimde yok edilemeyen bir gizli dernee uyard. Ben yararsz derin bilmenin tatl, sevecen ve byk farmasonluun dan sz etmek istiyorum. Ama, bu yapm olduumu gerekletirmeme beni ynlen diren yalnzca bu farmasonlua duyulan ilgi deil. Bana kalr sa, yaptmz ve biraz ampirik ve rastlantsal bir biimde siz den bana ve benden size geen bu almay, yaadmz u son on ya da on be, en fazla yirmi yllk, ok snrl bir dneme denk dtn syleyerek gerekelendirebiliriz, gerekten nemli olmasa bile, bana gre olduka ilgin olan iki olayn al tn izebileceimiz bir dnemden sz ediyorum. Bir yandan, aralkl ve dank saldrlarn etkililii olarak adlandrabilece imiz eyle belirginleen bir dnem bu. Birok eyi dnyo rum, rnein psikiyatri kurumunun ileyiinin nn almak sz konusu olduunda, antipsikiyatrinin sonuta snrlar ok belirgin olan syleminin, sylemlerinin keskin etkisini - refe ranslar ne olmusa ve halen ne oluyorsa olsun, hibir toplu dizgeletirme tarafndan desteklenmemi olduunu ve hl desteklenmediini iyi bildiiniz sylemler bunlar. lk kayna, varolusal zmlemeyi1 ya da genellikle Marksizmden ya da Reich'm kuramndan2 alman gncel dayanak noktalarm d nyorum. Ayn zamanda geleneksel cinsellik ahlakna ya da hi yerarisine kar yaplan -yle diyelim- saldrlarn, kendisi de mulak ve olduka dolayl, sonuta da ok bellli belirsiz biim de Reich'a ya da Marcuse'e3 balanan saldrlarn tuhaf etkisini dnyorum. Bir de yarg ve ceza dzenine yneltilen saldr larn etkililii geliyor aklma, bir blm, bir yandan olduka kukulu olan u genel kavramla, "snf adaleti" kavramyla ok dolayl olarak bamtlanan, bir baka blm de, tekilerden daha kesin olmayan bir biimde temelinde anarist bir tematie dayanan saldrlardr bunlar. Ayn zamanda ve daha kesin ola rak, kendi olaanst kuramsal yaratclndan baka hemen hibir eye dayandrlmam ve day andnla mayan Anti-CEdipe

22

Toplumu Savunmak Gerekir

(Anti-Oidipus)4 gibi bir eyin -bir kitabn demeye cesaret ede miyorum- yaratt etkiyi dnyorum; divandan koltua ge en, uzun sre kesintisiz kalm o altnn en gndelik uygu lamann iinde bile sesini ksmay beceren bir kitap ya da daha ok bir ey, bir olaydr bu. Dolaysyla unu syleyeceim: on on be yldan beri, ey lerin, kuramlarn, uygulamalarn, sylemlerin hzla yaylan s nrsz eletirilebilirlii; genel olarak zeminlerin bir tr un ufak olabilirlii, hatta ve belki zellikle en tandk, en salam ve bi ze, bedenimize, her gnk jestlerimize en komu [-en yakn] olanlar; ite ortaya kan bu. Ama, paral ve zel, yerel eleti rilerin bu artc etkililii ve bu ezilgenlikle birlikte, yine bu yolla, olgular ierisinde, belki bata ngrlmemi olan bir ey aa kyor: totaliter kuramlara zg ketleyici etki diyebile ceimiz bir ey olacaktr bu, en azndan kuatan ve global olan kuramlara zg demek istiyorum. Bunun nedeni, kuatc ve global kuramlarn, olduka dzenli bir biimde ksmi olarak kullanlabilir gereler salamam ve hl da salamyor olmas deildir: Marksizm ve psikanaliz bunu aka kantlar. Ama bu kuramlar, sanrm, tam da, sylemin kuramsal btnlnn sanki askda kalmas, her ne olursa olsun paralara ayrlmas, ekitirilmesi, lime lime edilmesi, tersine evrilmesi, yerinden kaydrlmas, karikatrlemesi, oynanmas, tiyatrolatrlmas vb. kouluyla ancak, blge blge kullanlabilir olan gereleri salamtr. Her ne olursa olsun fatalite'nin bizzat snrlar ieri sindeki her tekrar, gerekte bir frenleme etkisine yol amtr. Demek ki, birinci nokta, yaklak on be yldr olup bitenin bi rinci zellii u: eletirinin yerel nitelii; bence bu kt anlayl, naif ya da bn bir ampirizm anlamna gelmez, lk bir eklek tizm, oportnizm, herhangi bir kuramsal giriime ak olmak anlamna da gelmez, olas en byk kuramsal yetersizlikte ken disini kendisine indirgeyecek, biraz gnll bir ilecilik de de ildir. Sanrm eletirinin temelde yerel olan bu nitelii, gerek te, merkezilememi, bir tr zerk kuramsal retimi iaret eder, yani geerliini salamak iin ortak bir rejimin vizesine gerek duymayan bir eyi.

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

23

Ve ite bu noktada, bir sredir olup bitenin ikinci zelliine ulayoruz: yle ki bu yerel eletiri, bence, "bilme dnleri" diyebileceimiz eyle, onun ierisinden oluageldi. "Bilme d nlerinden unu kastediyorum: getiimiz yllarda sklkla bir dizi tematikle karlald doruysa eer: "Hayr! artk bil me deil yaam istiyoruz", "artk bilgi deil gerei istiyoruz", "kitap deil, para*" vb. gibi, bana yle geliyor ki btn bu tematiin altnda, onun ierisinden, hatta bu tematiin ierisinde meydana geldiini grdmz ey, "uyruklatrlan bilme nin" bakaldrs diye adlandrabileceimiz eydir. Ve "uyruk1 atrlan bilme" derken iki eyi kastediyorum. Bir yandan, i levsel tutarllklar ya da biimsel dizgeletirmeler ierisine g mlm, maskelenmi olan tarihsel ierikleri belirtmek istiyo rum sonuta. Somut olarak sylersek, tabii ki bu tmarhane ya amnn bir gstergebilimi deil, bir su sosyolojisi de deil, ama bal gibi de, cezaevi kadar delilerevinin de gerek eletirisi nin yaplmasn salayan tarihsel ieriklerin belirimidir. nk ok basit olarak, yalnzca tarihsel ierikler, ilevsel dzenleme lerin ya da sistematik rgtlenmelerin tam da maskelemeyi amalad atmalarn ve savamlarn arasndaki farkllama y bulmaya olanak tanyabilir. Demek ki, "uyruklatrlan bil meler" ilevsel ve sistematik btnler ierisinde bulunan ve maskelenen ve eletirinin, kukusuz, derin bilgisinin olanakla ryla yeniden ortaya kartt tarihsel bilme bloklardr. kincisi, sanrm "uyruklatrlan bilme"den baka bir ey ve bir anlamda bambaka bir ey anlamak gerekiyor. "Uyruk1 atrlan bilme" derken, ayn zamanda kavramsal olmayan bil meler, yeterince zmlenir duruma gelmemi bilmeler: naif bil meler, hiyerarik adan aa bilmeler, gerek duyulan bilimsel lik ya da bilginin dzeyinin altndaki bilmeler olarak diskalifi ye edilmi btn bir dizi bilmeyi anlyorum. Bu aasnn bil melerinin, kalifiye edilmemi bilmelerin, hatta diskalifiye edil mi bilmelerin yeniden ortaya kyla, bu bilmelerin: psikiyat riye uyarlanm olann, hastann, hastabakcnn, doktorun, ne ki tbbi bilmeye hem kout ve hem de marjinaldir bunlar, sulu nun bilmesinin vb/nin yeniden ortaya kyla -ben buna "in* Elyazmasmda "p ara" yerine "yolculuk".

24

Toplumu Savunmak Gerekir

sanlarn bilmesi" diyeceim (ki bu kesinlikle ortak bir bilme, bir saduyu deil tersine zel bir bilme, yerel, blgesel bir bil me, tam birlie kavuma durumunda olmayan ve gcn an cak kendisini evreleyenlere kar gsterdii keskinlikten alan bir bilmedir)-, insanlarn bu yerel bilmesinin, bu diskalifiye edilmi bilmelerin yeniden ortaya kyla eletiri olumutur. Diyeceksiniz ki: yine de burada, bir yandaki kl krk yaran, derin, kesin, teknik tarihsel bilginin o ierikleriyle, yerel, tekil bilmelerin, ortak anlam olmayan ve, somut ve ak bir biimde ynlendirilmediinde bir anlamda nadasa braklm bu insan bilmelerini, ayn "uyruklatrlan bilmeler" kategorisi ierisinde toplamay, birbirine balamay istemek gibi tuhaf bir eliki var. Bense, u son on be yln sylemlerinin eletirisine asl g cn kazandran eyin gerekten de, derin bilginin gml bil meleriyle, bilgilerin ve bilimlerin hiyerarisi tarafndan diskali fiye edilen bilmelerin bamtlanmdan kaynaklandn d nyorum. Her iki durumda, uyruklatrlan ya da gizlenen bu iki bilme biiminde gerekten de sz konusu olan neydi? Sava mlarn tarihsel bilmesiydi sz konusu olan. nsanlarn dla nan bilmesinde olduu gibi derin bilginin uzmanlam alann da, tam da bu ana dein istenildii gibi ynetilen atmalarn bellei yatyordu. Ve bylelikle soykt diyebileceimiz ey, ya da daha dorusu, hem savamlarn kesin yeniden kefi hem de atmalarn ham bellei olan, saysz soy ktk aratrmas ortaya kt; ve, uzmanlam bilmeyle insanlarn bilmesinin birleimi olarak bu soyktklerinin olumas tek bir koulla mmkn oldu ve hatta bunlar denenebildi: btn hiyerarileri ve kuramsal avangardlarm tm ayrcalklaryla birlikte kapsa yc sylemlerin zorbalnn sona erdirilmesi kouluyla. Sava mlarn tarihsel bir bilmesinin oluumuna ve bu bilmenin gn cel taktikler ierisinde kullanmna olanak salayan birletirme ye, uzmanca bilgilerle yerel belleklerin birlemesine dilerseniz "soykt" diyelim. Son yllarda sizinle birlikte bulmaya a ltm, soyktklerinin geici tanm olacaktr demek ki. Dolaysyla soyktne ilikin diyebileceimiz bu etkin lik ierisinde, gryorsunuz ki aslnda burada, kesinlikle kura mn soyut birliinin karsna olgularn somut okluunu koy

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

25

mak deildir sz konusu olan; herhangi bir bilimcilik kisvesi ierisinde iyice oturmu bilgilerin kesinliini karsna koymak iin speklatif olan dlamak kesinlikle sz konusu deildir. Dolaysyla bu soyktne dein tasary kateden bir ampi rizm deildir. Bu, onu izleyen, kelimenin bilindik anlamyla, bir pozitivizm de deildir. Aslnda burada nemli olan, yerel, kesintili, diskalifiye edilmi, merulatrlmam bilmeleri, ger ek bir bilgi adna, birka kiinin elinde bulunan bir bilimin haklar adna szgeten geirmeyi, hiyerariye sokmay isteyen birliki dnce merciine kar harekete geirmektir. Soyktkleri bu durumda daha zenli ya da daha kesin bir bilim formu na yaplan pozitivist geri dnler deildir. Soyktkleri ok kesin olarak kar-bilimdir. Bu, soyktklerinin bilisizlie ve bilme-olmayana ifade hakk kazandrmak istemesinden kay naklanmaz, bilmeyi ya da henz bilmeyle elde edilmemi do rudan bir deneyimin byl etkilerinin adlandrlmasn, orta ya konmasn yadsmak da deildir. Mesele bu deildir. Sz ko nusu olan bilmelerin bakaldrmasdr. Tam olarak bir bilimin ieriklerine, yntemlerine ya da kavramlarna kar deildir, fa kat her eyden nce, bizimki gibi bir toplum ierisinde rgt lenmi bilimsel bir sylemin kuruluu ve ileyiine bal olan merkeziletirici iktidar etkilerine kar bir bakaldrdr. Bilim sel sylemin bu kurumsallamas ister bir niversitede ya da daha geni biimde pedagojik bir aygt ierisinde somutlasn, bilimsel sylemlerin bu kurumlamas ister psikanaliz gibi kuramsal-tecimsel bir a ierisinde ya da Marksizmde olduu gi bi, btn bantlaryla bir siyasal aygt ierisinde somutlasn, sonuta pek nemli deildir. Soykt, bilimsel olduu d nlen bir syleme zg iktidar etmenlerine kar sava verme lidir. Daha ak olarak, ya da en azndan sizin iin belki daha ak olacak biimde unu syleyeceim: uzun yllardan beri, herhalde bir yzyldan fazla bir sredir, Marksizm bir bilim mi dir yoksa deil midir diye soranlarn ne kadar ok olduunu biliyorsunuz. Ayn sorunun psikanaliz konusunda ya da daha beteri, yaznsal metinlerin gstergebilimi konusunda sorulmu olduunu ve hl sorulduunu syleyebiliriz. Ama "Bu bir bi

26

Toplumu Savunmak Gerekir

lim midir yoksa deil midir?" sorusuna soyktkleri ya da soykt uzmanlar yle cevap verecektir: "Tam olarak sizde eletirdiimiz ey, Marksizmi ya da psikanalizi ya da u ya da bu eyi bir bilime dntrmenizdir. Ve eer Marksizme kar bir dncemiz varsa o da Marksizmin gerekten de bilime d nebileceidir." Daha zmlenir szcklerle olmasa da [en azndan] biraz daha aarak unu syleyeceim: Marksizm ya da psikanaliz gibi bir eyin, gnlk ak, kurulu yasalar, kul lanlan kavramlar ierisinde bilimsel bir pratie ne lde ben zer olduunu bilmeden nce, Marksist ya da psikanalitik bir sylemin, bilimsel bir sylemle olan biimsel ve yapsal benzer liini soruturmadan nce, ncelikle u soruyu sormak, bir bi lim olma iddiasnn, beraberinde getirdii iktidar tutkusunu sorgulamak gerekmez mi? Sorulmas gereken soru ya da soru lar unlar deil mi: "Bir bilim olduunuzu ileri srdnz an da hangi bilme trlerini diskalifiye etmek istiyorsunuz? 'bu sylemi tutturan ben, bilimsel bir syleme sahibim ve bir bilgi nim' dediiniz anda hangi konuan zneyi, hangi sylem sahi bi zneyi, hangi deneyim ve bilme znesini nemsizletirmek istiyorsunuz? Dolaysyla youn, dolamda ve kesintili olan tm bilme biimlerinden koparmak iin hangi kuramsal-siyasal avangard baa geirmeyi istiyorsunuz?" Diyeceim o ki: "Marksizmin bir bilim olduunu ortaya koymaya abalarken size baktmda, dorusunu sylemek gerekirse, Marksizmin rasyonel bir yaps olduunu ve buna gre nermelerinin do rulama yntemlerinden kaynaklandn kesin olarak tantla makta olduunuzu grmyorum. Her eyden nce sizin baka bir ey yapmakta olduunuzu gryorum. Sizin, Batnn orta adan bu yana bilime tahsis ettii ve bilimsel bir sylemi izle yenler iin sakl tuttuu iktidar etmenlerini Marksist syleme ve bu sylemi tutturanlara baladnz gryorum." Soykt dolaysyla, bilmelerin bilime zg iktidarn hi yerarisi ierisine kaydedilmesi tasarsna karlk, tarihsel bil meleri uyrukluktan kurtarmak ve zgr klmak, yani birliki, biimsel ve bilimsel bir kuramsal sylemin zorlamasna kar durabilir ve mcadele edebilir klmak amacn gden bir tr gi riim olacaktr. Yerel bilmelerin -Deleuze5 belki de buna "m i

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

27

nr" diyecektir- bilginin bilimsel aamalandrmasma ve zn deki iktidar etkilerine kar yeniden canlandrlmas: ite bu para para ve dank soyktklerinin tasars budur. ki keli meyle unu syleyeceim: arkeoloji, yerel gidimliliklerin zmlenmesinin yntemi, soykt de, bu yolla betimlenen yerel gidimliliklerden yola karak, bunlardan yaylan boyun duruktan kurtarlm bilmeleri harekete geiren taktik olacaktr, bu bir btn tasarsn yeniden kurmaya yarayacaktr. Gryorsunuz, drt be yldan bu yana inatla yinelediim btn aratrma paralan, birbiriyle kesien ve askda braklan btn o szler bu soyktklerin eleri gibi dnlebilirdi, ki getiimiz on be yl boyunca bunu yapan bir tek ben deilim. Soru: o halde bylesi gzel -v e grne baklrsa pek az do rulanabilir olan- bir ara verme, kopukluk6 dncesi neden srdrlmesin? Neden ben devamn getirmiyorum ve neden psikiyatriye, cinsellik kuramna v b /y e ilikin olabilecek bir ey lerden biraz daha almyorum? Belki birtakm deiiklikler, konjonktrde birtakm dei iklikler olmasayd buna devam edilebilirdi, dorudur ve ben de belirli bir noktaya kadar srdrmeye alacam. unu de mek istiyorum, be, on, hatta on be yl nce tank olduumuz duruma gre, iler belki de deiti; savamn ehresi belki de ayn deil. En azndan, kumdan karlan bu bilmeleri, bir an lamda diri durumda ve her trl uyruklatrmanm dnda de erlendirmemizi salayabilecek ayn g ilikisi ierisinde mi bulunuyoruz hl? Bilmeler kendilerinden hangi gc alyor? Ve sonuta, bir kere soyktk paralar bylece ortaya karld andan itibaren, toprak altndan karlmaya abalanan bilme eleri trnden bu eyler deerlendirilip, dolama sokuldu u andan itibaren, u birliki sylemlerce yeniden kodlanma, yeniden smrgeletirilme tehlikesiyle kar karya deiller midir? Ki bu birliki sylemler, nce dlayp ardndan yeniden ortaya ktklarnda grmezden geldikten sonra, artk bu bilme leri ilhak etmeye, kendi sylemleri ve kendi bilme ve iktidar et menleri ierisinde yeniden ele almaya btnyle hazr durum da olabilir. Ve bizler bylece ortaya karlan bu paralar koru mak istiyorsak, bizim iin belki bir tuzak gibi olan o birliki

28

Toplumu Savunmak Gerekir

sylemi kendi ellerimizle ina etme tehlikesine dmeyelim, bi ze "btn bunlar pek gzel ho da, nereye varyor? Hangi y ne? Hangi birlik iin?" diyenlere kar eilim, belirli bir nokta ya kadar, unu sylemektir: devam edelim, biriktirelim. Ne ki koloniletirilme tehlikesiyle karlacamz an henz gelmedi. Az nce sizlere bu soyktk paralarnn belki yeniden kodlan ma riskiyle kar karya olduunu sylyordum, bununla bir likte meydan okuyabilir ve unu diyebilirdik: "Bir deneyin ba kalm!" rnein unu diyebilirdik: antipsikiyatri ya da psiki yatri kuramlarnn soykt ele alndndan bu yana -ze rinden on be yl geti- bunu kendi terimleri ierisinde yeniden kuran ve bu soyktklerinin yanl, kt hazrlanm, kt ilikilendirilmi, kt kurulmu olduunu gsteren tek bir Mark sist, tek bir psikanalist, tek bir psikiyatr kt m? Aslnda iler yle bir durumda ki elde edilen bu soyktk paralar temkinli bir sessizlikle evrili. Bunlara kar en fazla, sanrm geenlerde B. Juquin'den7 duyduumuz trden nermeler ileri srlyor: "Btn bunlar pek ho. Ne var ki Sovyet psikiyatrisi yine de dnyada birinci." Yantm udur: "Tabii, Sovyet psikiyatrisi dnyada birinci, haklsnz, biz de onu tam da yle olmakla k nyoruz." Birliki kuramlarn, bilmelerin soyktn sarma lad suskunluk, daha dorusu ihtiyat belki de devam etmek iin bir neden oluturmaktadr. Her durumda, soyktk para lar bylelikle, tuzak, soru, meydan okuma olarak oaltlabilir, nasl isterseniz. Ama kukusuz, sonuta bir savam -bilimsel sylemin iktidar etmenlerine kar bilmelerin savam- sz ko nusu olduu andan itibaren, dmann sessizliini, bizden korktuunun bir kant olarak dnmek fazla iyimserlik olur. Dmann suskunluu -[ve] bu her zaman aklda tutulmas ge reken bir yntembilimsel ilke ya da taktiksel bir ilkedir- belki onu kesinlikle korkutmadmzn gstergesidir. Ve bence onu korkutmuyormuuz gibi davranmak gerekir. Dolaysyla btn dank soyktklere salam ve srekli bir kuramsal zemin salamak deil -hibir biimde onlara birletirici bir tr kuram sal st nokta saptamay, dayatmay istemem-, kukusuz bu se neden balayarak ilerideki derslerde, bilimsel sylemin bilim ve iktidar etmenlerine ve kurumlamasna kar bilmelerin ba

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

29

kaldrmasnda, savama, muhalif konuma sokulmasnda yer ilan mizay ortaya karmaya ya da belirtmeye abalamak sz konusu olacaktr. Bu soyktklerinin mizas, hedefi, ki bunu biliyorsunuz, be lirtmeme gerek yok ama, udur: son krk yl sresince saldrs, gc, keskinlii, samal hem Nazizmin k izgisi, hem de Stalinizmin gerileme izgisi zerinde somut olarak ortaya kan u iktidar nedir? ktidar nedir? Daha dorusu -nk "iktidar ne dir?" sorusu tam da btn kavrayan kuramsal bir soru olacaktr, ki bu da benim istemediim bir ey- ama, toplumun farkl d zeylerinde, ok eitli yaylmlar olan eitli alanlarda kendini gsteren farkl iktidar aygtlarn, ileyileri, etkileri, bantlar ierisinde saptamaktr. Grosso modo, sanyorum btn bunlarn mizas u olacaktr: iktidarn zmlenmesi ya da iktidarlarn zmlenmesi, u ya da bu biimde ekonomiden karsanabilir mi? Bu soruyu sormamn nedeni ve bu yolla demek istediim u: ok byk ve ok saydaki ayrmlar kesinlikle gzard et mek istemem, ama bana yle geliyor ki bu ayrmlara ramen ve bu ayrmlar ierisinde hukuksal ve liberal diyelim, siyasal iktidar anlayyla -XVIII. yzyl dnrlerinde rastladmz anlay- Marksist anlay ya da en azndan, Marksizmin kavran olarak geen yaygn anlay arasnda ortak bir nokta bulu nuyor. Bu ortak nokta, iktidar kuram ierisinde "ekonomizm" olarak adlandracam eydir. Ve buradan unu demek istiyo rum: Klasik hukuksal iktidar kuramnda iktidar, bir maln sahi biymiesine edinilen ve bunun sonucunda, btnyle ya da ksmi olarak, temlik ya da szleme niteliindeki -u an bu pek nemli deil- hukuksal bir bat ya da hak dourucu bir bat yoluyla aktarlabilen ya da devredilebilen bir hak gibi grlr. ktidar, somut olarak, her bireyin elinde bulundurduu ve, bir iktidar, bir siyasal hkmranlk oluturmak iin devredebilecek olduu eydir. Siyasal iktidarn oluumu dolaysyla bu dizi ierisinde, gndermede bulunduu bu kuramsal btnlk ie risinde, bata dayal alveri niteliindeki hukuksal bir ilem modeline gre gerekleir. Bunun sonucunda, btn kuramlar ierisinde sregiden, iktidar ve mallar, iktidar ve zenginlik ara sndaki benzerlik apaktr.

30

Toplumu Savunmak Gerekir

teki durumda, tabii ki genel Marksist iktidar anlayn dnyorum: bundan baka bir ey deil, bu ak. Ama bu Marksist kavrayta, iktidarn "ekonomik ilevsellii" diyebile ceimiz baka bir ey var. "Ekonomik ilevsellik", iktidar temel olarak hem retim ilikilerini srdrme roln, hem de, ret ken glerin ele geirilmesine zg zel koullarn ve gelime nin olas kld bir snf egemenliini srdrme roln stlen dii lde vardr. Bu durumda, siyasal iktidar, ekonomi ieri sinde tarihsel varlk olma gerekesini bulacaktr. zetle, bir yanda biimsel modelini, mallarn dolam ekonomisi, mba dele prosedr ierisinde bulan bir siyasal iktidar vardr; te yanda ise, siyasal iktidar tarihsel varlk olma gerekesini ve so mut biiminin ve fiili ileyiinin ilkesini ekonomide bulur. Az deindiim aratrmalarn hedefini oluturan sorun sa nrm yle ayrabilir. Birincisi: iktidar, ekonomiye gre her za man ikinci konumda mdr? Her zaman ekonomi tarafndan erekletirilip bir anlamda ilevselletirilir mi? Temel olarak ikti darn varlk nedeni ve hizmet amac ekonomi midir? Bu ekono miye zg ve onun ileyii iin asal olan ilikileri yrtmeye, salamlatrmaya, ayakta tutmaya, srdrmeye mi yneliktir? kinci soru: iktidar mal zerinden mi biimlenir? ktidar, sz lemeyle ya da gle sahip olunan, kazanlan, aktarlan; devre dilen ya da geri alman, dolamda olan, belli bir blgeyi besle yen, bir bakasn es geen bir ey midir? Ya da tersine, iktidar ilikileri, ekonomik ilikilerle derinlemesine bantl olsa da, iktidar ilikileri gerekten de her zaman ekonomik ilikilerle bir tr demet ya da ba olutursa da, iktidar zmlemek iin farkl gereleri mi kullanmay denemek gerekir? Bu durumda ise, ekonomiyle siyasal olann ayrlmazl, ilevsel bamlla, biimsel eyaplla deil fakat kesin olarak ortaya karlmas gereken baka bir nitelie ilikin olacaktr. ktidarn siyasal olmayan bir zmlemesini yapmak iin imdilik elimizde ne var? Sanrm gerekten de elde pek az ey bulunduu sylenebilir. nce elde, iktidarn verilmez, deitoku edilmez, geri alnmaz olduunu ama bir bat olarak iledi ini ve ancak bir bat olarak var olduunu ne sren u sav var. Ayrca elimizde, iktidarn ncelikle ekonomik ilikilerin ko

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

31

runmas ve srdrlmesi demek olmadn, ama kendi iinde birincil olarak bir g bants olduunu ne sren teki sav var. te sorular, daha dorusu iki soru: iktidar uygulanyorsa, bu uygulama nedir? Neden ibarettir? Mekanii nedir? Burada elde bir etken-yant olduunu syleyebileceim bir ey var, ya ni bana gre, sonuta birok gncel zmlemenin somut ger einden gelen anlk bir yant: iktidar asal olarak bastrandr. Doay, igdleri, bir snf, bireyleri bask altna alandr. a da sylemde durmadan yinelenen, iktidarn, bask altna alan, cezalandran ey olduu tanmyla karlaldnda, aslnda ada sylemin yeni bir ey sylemedii grlr. Bunu nce Hegel sylemiti, sonra Freud, sonra da Reich8. Sonuta, bask organ olmak, bugnn szck daarcnda iktidarn neredey se destans nitelemesidir. yleyse, iktidar zmlemesi nce likle ve temel olarak bask mekanizmalarnn zmlemesi ol mak zorunda deil midir? kinci olarak -ikinci etken-yant olsun isterseniz- eer ikti dar tam olarak kendi iinde bir g ilikisinin ortaya konmas ve konulanmas ise, onu temlik, szleme, devir terimleriyle zmlemektense, hatta onu retim ilikilerinin srdrlmesi ne ilikin ilevsel terimlerle zmlemek yerine, her eyden n ce savam, atma ya da sava terimleriyle zmlemek ge rekmez mi? Bylelikle ilk varsaymn karsnda -iktidar meka nizmas, temel ve asal olarak baskdr-, ikinci bir varsaym ola caktr, o da: iktidar, savatr, baka aralarla srdrlen sava tr. Ve bu noktada, Clausewitz'in nermesini9 tersine evirece iz ve, politika, savan baka aralarla srdrlmesidir diyece iz. Bu da anlama gelmektedir. ncelikle u: bizimki, bir toplum ierisinde ileyi biimine gre iktidar ilikilerinin esas olarak demir atma noktas, sava ierisinde ve sava yoluyla, tarihsel olarak belirlenebilir bir anda kurulan belirli bir g ili kisidir. Ve siyasal iktidarn sava durdurduu, sivil toplumda bar egemen kld ya da klmaya giritii doru olsa da, bu nu kesinlikle savan etkilerini askya almak ya da savan son arpmasnda ortaya kan dengesizlii gidermek iin yapmaz. Bu varsaym ierisinde siyasal iktidarn rol, bu g ilikisini srekli olarak, bir tr sessiz sava yoluyla, yeniden kurmak ve

32

Toplumu Savunmak Gerekir

hatta bunu, insan bedenlerine varncaya dek, kurumlar, ekono mik eitsizlikler ve dil ierisine yeniden yerletirmek olacaktr. Demek ki Clausewitz'in aforizmasmm tersine evriliine verile cek ilk anlam olacaktr bu: siyaset, baka aralarla srdrlen savatr; yani siyaset, savata beliren gler dengesizliinin onay ve srdrlmesidir. Ve bu cmlenin tersine evrilii ba ka bir anlama da gelir: yle ki, bu "sivil bar" ierisinde, siya sal mcadeleler, iktidar konusunda iktidarla, iktidar iin at malar, g ilikilerinin deiimleri -bir taraftaki younlamalar, tersyz olular vb. - btn bunlar, bir siyasal sistem iinde, yal nzca savan uzantlar olarak yorumlanmaldr. Ve bizzat sa van blmleri, paralara ayrlmas, yer deitirmeleri olarak deifre edilmelidir. Barn ve onun kurumlarmm tarihi kaleme alndnda, yazlacak olan bu savan tarihinden baka bir ey olmayacaktr hibir zaman. Clausewitz'in aforizmasmm tersine dn nc bir an lam da ieriyor: nihai karar ancak savatan kabilir, yani, so nuta silahlarn yargc olmak durumunda kalaca bir g s navndan. Politikann sonunu, son muharebe getirecektir/yani son muharebe, sonunda ama yalnzca sonunda, srdrlen bir sava olarak iktidar uygulamasn askya alacaktr. Gryorsunuz ki iktidar zmlemek iin ekonomist e malardan syrlmaya altmz andan itibaren, annda iki b yk varsaymla karlayoruz: bir yanda, iktidarn mekaniz mas bastrmadr -dilerseniz ben buna kolayca Reich'm varsa ym diyeceim-, ikinci olarak da: iktidar ilikisinin temelini glerin sava atmas oluturur - ki bu varsayma da yine kolayca Nietzsche'nin varsaym diyeceim. Bu iki varsaym uzlamaz deildir, tersine; hatta birbirine olduka benzerlik gstererek birbirine balanyor gibidir: ne olursa olsun, nasl ki bask klasik siyasal hukuk kuramnda, hukuki dzendeki h kmranln ktye kullanlmas idiyse, biraz benzer biimde bastrma da, savan siyasal sonucu deil midir? Demek ki iki byk iktidar zmleme sistemi kar kar ya konulabilir. Bir tanesi, XVIII. yzyl dnrlerinde rastla yacanz eski sistemdir, devredilen temel bir hak olan iktidarla ilintilidir; bu hak, siyasal iktidarn anakalb olan szlemeyle

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

33

birlikte, hkmranl oluturandr. Ve bylece oluturulan bu iktidar, kendini atnda, yani bizzat szlemenin snrlarna ta tnda, baskya dnme tehlikesiyle kar karya kalr. S nr, dahas snr am bask olan szleme-iktidar. Bir de, tersi ne, siyasal iktidar artk bask-szleme emasna gre deil de bastrma-sava emasna gre zmlemeye alan teki sislem olacaktr. Ve bu durumda, bastrma, szleme asndan basknn olduu ey, yani bir suistimal deil, tersine, bir ege menlik ilikisinin basite etkisi ve srdrlmesidir. Bastrma, srekli bir savan iledii o szde barn ierisinde, kesintisiz bir g ilikisinin seferber edilmesinden baka bir ey olmaya caktr. Demek ki iki tane iktidar zmleme emas var: bir an lamda hukuksal ema olan bask-szleme emas ve iindeki belirgin kartln, ilk emada olduu gibi, meru olanla meru olmayan arasnda deil de savam ve boyun eme arasnda ol duu bastrma-sava ya da bastrma-egemenlik emas. Getiimiz yllardaki derslerde sylediim her ey hi ku kusuz savam-bastrma emas ierisinde yer almaktadr. Kul lanmaya altm ema gerekte buydu. Ne ki, ben bu emay kullandka, onu yeniden ele almak durumuna geldim; nk hem bir sr noktada hl yeterince zmlenir deil -hatta hi deil diyebilirim- ve hem de kanmca bu "bastrma" ve "sa va" kavramlar byk lde deitirilmeli, yle olmasa bile belki de, en azndan, bir kenara braklmal. Her koulda, u iki kavrama, "bastrma" ve "sava" kavramlarna yakndan bak mak, ya da dilerseniz, iktidar mekanizmalarnn esas olarak bastrma mekanizmalar olduu varsaymna ve u tekine, si yasal iktidarn ardnda, homurdanan ve ileyen eyin her ey den nce, esas olarak bir sava ilikisi olduu varsaymna bi raz daha yakndan bakmak gerekiyor. Kendimle fazla vnmeksizin, uzun sreden beri bu "bas trma" kavramndan yine de sakndm dnyorum, ve, tam da az nce szn ettiim soyktkleri konusunda, ceza yasas, psikiyatri iktidar, ocuk cinselliinin denetimi vb/nin tarihi konusunda, bu iktidar oluumlarnda kullanlan meka nizmalarn, bastrmadan ok baka trl bir ey, en azndan da ha fazlas olduunu sizlere gstermeye altm. Bu bastrma

34

Toplumu Savunmak Gerekir

zmlemesini, hakl olarak, biraz olsun yeniden ele almadan, kukusuz biraz bamtsz biimde anlattm her eyi biraz to parlamadan devam edemem. Bu durumda, gelecek ders ya da muhtemelen gelecek iki ders, "bastrma" kavramnn eletirel olarak yeniden ele alnmasna, iktidar mekanizmalarn ve et menlerini belirtmek iin u an ok yaygn kullanlan bu kavra mn, iktidar mekanizmalarn ve etmenlerini kavramakta nasl ve nerede btnyle yetersiz kaldn gsterme abasna ayr lacak10. Ama dersin esas teki kanada, yani sava sorununa ayrla caktr. Savan, savamn, gler atmasnn ikili emasnn ne lde sivil toplumun temeli olduunu, ayn zamanda da si yasal iktidar uygulamasnn prensibi ve motoru olarak gerek ten saptanabileceini grmeye alacam. ktidarn ileyiini zmlemek iin tam olarak savatan m sz etmek gerekir? "Taktik", "strateji", "g ilikisi" kavramlar geerli midir? Ne lde geerlidir? ktidar, ok basite, silah ve arpmadan baka aralarla srdrlen bir sava mdr? ktidarn toplumu savunmay stlendiine dair, imdilerde yaygnlam, ayrca grece yeni olan temadan, siyasal yaps ierisinde toplumun, bazlarnn tekilere kar kendilerini, ya da tekilerin bakald rsna kar egemenliklerini savunabilecekleri, ya da, daha basit olarak, zaferlerini savunabilecekleri ve bunu uyruklatrma ie risinde kalc klabilecekleri biimde rgtlendiini mi anlamak gerekir, yle mi deil mi? Demek ki, bu seneki dersin emas yle olacak: nce, bir ya da iki ders bastrma kavramnn yeniden ele alnmasna ay rlacak; ardndan u sivil toplum ierisindeki sava sorununu ele almaya balayacam - muhtemelen bunu gelecek yllarda da srdreceim, bilmiyorum. Sivil toplumdaki savan ku ramclar olarak bilinenleri, bana gre kesinlikle yle olmayan lar, yani Machiavelli ve Hobbes'u bir kenara brakmakla ie koyulacam. Sonra rk sorunu balamnda, iktidarn ileyii nin tarihsel ilkesi olarak u sava kuramn yeniden ele almaya alacam, nk, Batda ilk kez, siyasal iktidar bir sava ola rak zmleme olasl, rklarn ikililiinde ayrt edilmitir. Ve bunu, rk savamyla snf savamnn, XIX. yzyl sonunda,

7 Ocak 1976 Tarihli Ders

35

sava fenomeninin ve siyasal toplum ierisindeki g ilikileri nin bunlara gre saptanmaya giriildii iki byk emaya d nt ana dek gtrmeye alacam.

NOTLAR
1 Burada Michel Foucault, ("antropo-fenomenoloji" ya da Daseinanalyse olarak tanmlanan) Husserl ve Heidegger'in felsefesinde yeni kav ramsal aralar aram olan o pskiatri akmna gnderm e yapyor. Fo ucault bu konuyla daha ilk yazlardan beri ilgilenmiti (bkz. "La m a ladie et l'existence", Maladie mentale et Personnalit, Paris, Presses uni versitaires de France, 1954, IV. bl,; "Introduction" L. Binswanger, Le Rve et VExistence, Paris, Descle de Brouwer, 1954; "La psycholo gie de 1850 1950", A. Weber & D. Huisman, Tableau de la philosophie contemporaine, Paris, Fischbacher, 1957; "La recherche en psycholo gie", J. - E. M orre'in sunduu aratrm alar olan Des chercheurs s'introgent'da yer alr (Paris, PUF, 1957); son metin Dits et Ecrits, 19 s 4" 1988, J. La grange'm ibirliiyle yaym a hazrlayan D. Defert & F. Ewald, Paris, Gallim ard/"Bibliothque des sciences hum aines", 1994, 4 cilt; I: 1954 - 1969 , II: 1970 -1975 , III: 1976 - 1979 , IV: 1980-1988; (bkz. cilt I, say 1, 2, 3) ve son yllarda bu konu zerine tekrar dnmt (bkz. Colloqui con Foucault, Salerno, 1981; Franszca evirisi Dits et crits'd e yer alr, cilt IV, say 281). 2 Bkz. W. Reich: Die Funktion des Orgasmus; zur Psychopathologie und zur Soziologie des Geschlechtslebens, Wien, Internationaler psychoanalytisc her Verlag, 1927; Der Einbruch der Sexualmoral, Berlin, Verlag fr Sexual politik, 1932; Charakteranalyse, Wien, Selbstverlag des Verfassers, 1933; Massenpsychologie des Faschismus; zur Sexualkonomie der politischen Reak tion und zur proletarischen Sexualpolitik, C openhagen/Prag/Z rich, Ver lag fr Sexualpolitik, 1933; Die Sexualitt im Kulturkampf, Copenhagen, Sexpol Verlag, 1936. 3 M. Foucault tabii ki burada, Eros and Civilisation: A philosophical inquiry into Freud, Boston, Ma., Beacon Press, 1955 ve One-dimensional Man: Studies in the ideology of advanced industrial society, Boston, Ma., Beacon Press, 1964, kitaplarnn yazar H. M arcuse'a gnderme yapyor. 4 G. Deleuze & F. Guattari, L'Anti-dipe. Capitalisme et schizophrnie, Paris, d. de Minuit, 1972. M. Foucault'nun U Anti-dipe iin yapt "olay-ki-

36

Toplumu Savunmak Gerekir

tap" yorumlamasn, metnin ngilizce basmna yazd nszde dile ge tirdiini anmsatmak gerekir (Anti-Oedipus, New York, Viking Press, 1977; bu nszn Franszca evirisi iin bkz. Dits et crits, III. cilt, no 189). 5 "M inr" ve "minorit" kavramlar -bireysel zler olmaktan ok tekil olaylar, tz olma niteliinden ,ok "eccit*" yoluyla bireylemeler-, G. Deleuze ve F. Guattari tarafndan Kafka.Pour une littrature mineure'ae (Paris, Ed. de Minuit, 1975) oluturuldu; Deleuze tarafndan "Philosop hie et minorit" (Critique, ubat 1978) makalesinde yeniden ele alnd, ardndan zellikle Deleuze ve Guattari tarafndan kaleme alman Mille Plateaux, Capitalisme et schizophrnie'd e gelitirildi (Paris, d. de Minuit, 1980). "Minorite" ayn zamanda Guattari'nin gelitirdii "molekler" kavramna gndermede bulunur, Guattari, Psychanalise et Transversalit. Essai d'analyse institutionnelle (Paris, Maspero, 1972) ve mant "olu"un ve "younlar"m mantdr. 6 M. Foucault burada, episteme kavram ve kesikliliin konumu konusun da, zellikle Les Mots et les Choses. Une archologie des sciences humaines (Paris, Gallimard, 1966) yaymlandktan sonra alan tartmay kaynak alyor. Foucault, btn eletirilere, bir dizi kuramsal ve yntembilimsel aklamayla yant vermiti (zellikle "Rponse une question", Esprit, Mays 1968, s. 850-874 ve "Rponse au Cercle d'pistmologie", Cahiers pour l'analyse, 9, 1968, s. 9-40, Dits et crits, I, 58 ve 59 sayl makaleler), daha sonra bunlar L'Archologie du savoir'da yeniden ele alnd, Paris, Gallimard, 1969. 7 O dnemde, Fransz Komnist Partisi milletvekili. 8 Bkz. G. V V . F. Hegel, Grundlinien der Philosophie des Rechts, Berlin, 1821, 182-340; S. Freud "Das Unbewussten", Internationale Zeitschrift f r rtzliche Psychoajialyse, eilt 3 (4) ve (5), 1915 ve Die Zukunft einer Illusion, Le ip z ig /W ie n /Zurich, Internationaler Psychoanalytischer Verlag, 1927. Reich'la ilgili olarak, bkz. 2 no'lu dipnot. 9 M. Foucault, Carl von Clausewitz'in ortaya att ilkenin iyi bilinen formlasyonuna antrmada bulunuyor (Clausewitz, Vom Kriege, I. kitap, I. bl., xxiv, in Hinterlassene Werke, 1-2-3, Berlin, 1832), buna gre: "Sa va, siyasetin baka aralarla srdrlmesinden baka bir ey deil dir"; sava "yalnzca siyasal bir eylem deil, tam bir siyaset arac, siya setin baka yollarla srdrlmesidir" (a.g.e ., s. 28). Bkz. II. kitap, III. b lm, III ve VIII. kitap, VI. blm. 10 Yerine getirilmemi bir szdr bu. Bununla birlikte, herhalde yabanc bir niversitede verilmi olan, elyazmalar arasna katlm, "bastrma" zerine bir ders notu bulunmaktadr. Konu La Volont de savoir'da (Pa ris, Gallimard, 1976) yeniden ele alnacaktr.
* Eccit: bireyi bakaca her eyden ayran nitelik (.n.).

14 Ocak 1976 Tarihli Ders

Sava ve iktidar. - Felsefe ve iktidarn snrlar. - Hkuk ve krali yet iktidar. - Yasa, egemenlik ve uyruklatrma. iktidarn analitii: yntem sorular. - Hkmranlk kuram. - Disiplinci iktidar. - Kural ve norm. Bu yl iktidar ilikilerinin olas zmleme ilkesi olarak sa va zerine bir dizi aratrmaya balamak, ama yalnzca bala mak istiyorum: siyasal iktidarn, dolaysyla sava, savam, a tma terimleriyle deifre edilen siyasal iktidarn bir kavranlrlk ve zmleme ilkesi, acaba saval iliki, sava modeli ba lamnda m bulunabilir? Kanlmaz biimde bununla balantl olarak askeri kurumun, askeri kurumlarm zmlenmesiyle balamak istiyorum; bunlar XVII. yzyldan gnmze toplumlarmz ierisindeki gerek, somut, tarihsel ileyileri ieri sinde ele almak istiyorum. imdiye dek, kabaca son be yl boyunca disiplinler ele aln d; nmzdeki be yl ierisinde sava, savam, ordu ele alna cak. Ben yine de getiimiz yllar boyunca sylemeye alklarm konusunda bir saptama yapmak istiyorum, nk bu, pek ilerlememi olan savaa ilikin aratrmalarm iin bana zaman kazandracak; nk bu, muhtemelen, aranzda geen senelerde burada bulunmayanlar iin bir dayanak noktas salayabilir. Her ne olursa olsun, kendim iin, zerinde ilerlemeye altm ko nuya ilikin bir durum saptamas yapmak istiyorum. 1970-71'den bu yana zerinde gezinmeye altm ey, ik tidarn "nasl"yd. "ktidarn nasl"n incelemekti, yani iki s-

38

Toplumu Savunmak Gerekir

mr ya da bunun mekanizmalarn iki iaret noktas arasnda kavramaya almakt: bir tarafta iktidar biimsel olarak snr layan hukuk kurallar ve te yanda ise, teki u, teki snr, bu iktidarn rettii, bu iktidarn ynlendirdii ve dolaysyla bu iktidar srdren hakikat etmenleri var. Demek ki, bir gen sz konusu: iktidar, hukuk, gereklik. ematik olarak unu sy leyelim: sanrm siyaset felsefesine ilikin olan ve yle dile ge tirebileceimiz geleneksel bir soru var: gerekliin sylemi y da, ok basit olarak, her eyden nce gerekliin sylemi olarak kavranan felsefe, iktidarn hukuk snrlarn nasl saptayabilir? Bu geleneksel sorudur. Oysa benim sormak istediim daha alt tan gelen, bu geleneksel, soylu ve felsefi soruya gre ok olgu sal bir soru. Benim sorunum bir anlamda udur: iktidar ilikile rinin gereklik sylemlerini retmek iin seferber ettii hukuk kurallar nelerdir? Ya da daha da tesi: bizimki gibi bir toplum da bylesine gl etkilerle donanm gereklik sylemlerini retme gcne sahip olan u iktidar biimi nedir? unu sylemek istiyorum: bizimki gibi bir toplumda -so nuta hangi toplumda olursa olsun- saysz iktidar ilikisi top lumsal kitleye nfuz eder, onu belirler, oluturur; iktidar iliki leri gerek sylemin bir birikmesi, bir dolam, bir ileyii, bir retimi olmakszn ne ileyebilir, ne yerleebilir ne de ayrt edi lebilir. Bu iktidar ierisinde, bu iktidardan yola karak ve bu iktidar yoluyla ileyen belirli bir gereklik ekonomisi olmadan iktidar uygulamas olmaz. ktidar tarafndan hakikat retimine bal klnrz ve ancak hakikat retimi yoluyla iktidar uygula yabiliriz. Bu her toplum iin geerli, ama sanrm bizim toplumumuzda iktidar, hukuk ve gereklik arasndaki bu iliki ok ayr bir biimde dzenleniyor. ktidar, hukuk ve gereklik arasndaki ilikinin mekaniz masn deil ama yalnzca ilikinin younluunu ve sreklilii ni belirtmek iin unu syleyelim: o gereklii talep eden ve i leyii iin buna gereksinimi olan iktidar tarafndan gereklii retmeye zorunlu klnrz; gerei sylemeliyiz, gerei itiraf etmeye ya da bulmaya zorunluyuz, mahkmuz. ktidar dur makszn sorar, bizi sorguya eker, durmadan soruturur, kay deder; gereklik arayn kurumsallatrr, bunu meslekletirir,

14 Ocak 1976 Tarihli Ders

39

dllendirir. Sonuta zenginlik retmek zorunda olduumuz gibi gerei retmek zorundayz ve zenginlik retmek iin ger eklik retmek zorundayz. Ve baka taraftan, gerein boyun duruu altndayz ayn zamanda, yle ki gereklik yasay ko yar; bu, en azndan ksmen, karar veren gerek sylemdir; ger ek sylem iktidar etmenlerini iletir, bizzat yrtr. Sonucun da, beraberinde zgl iktidar etmenleri tayan gerek sylem lere: hukuk kurallarna, iktidar mekanizmalarna, gereklik et menlerine, dahas: iktidar kurallarna ve gerek sylemlerin ik tidarna bal olarak bizler yarglanrz, mahkm ediliriz, snf landrlrz, grevlere zorlanrz, belirli bir yaam biimine ya da belirli bir lme biimine adanrz. zlemek istediim gzer ghn ok genel izgisi yaklak olarak bu oldu, biliyorum par al bir biimde ve ok zikzak izerek imlediim bir yoldu. Bu izgiye ilikin imdi birka ey sylemek isterim. Hangi genel ilke beni ynlendirdi ve zorlayc ynergeler ya da almak istediim yntem nlemleri nelerdi? Hukuk ve iktidar ilikileri konusunda genel bir ilke var: bence unutulmamas gereken bir olgu var: ortaadan bu yana Batl toplumlarda hukuksal d ncenin olumas temel olarak krallk iktidar evresinde olu tu. Krallk iktidarnn istei zerine, ayn zamanda onun yarar na oldu, toplumlarmzm hukuk yaps buna arac olmak ve dorulanmasn salamak zere ykseldi. Batda hukuk krali yet sipariinin hukukudur. Hukukularn krallk iktidarnn r gtleniindeki nl, yinelenen, srekli tekrarlanan roln her kes biliyor tabii. Unutulmamal ki, Roma hukukunun ortaan ortasna doru yeniden hayata geirilmesi -ki Roma mparator luunun knden sonra paralanan hukuksal yapnn bu radan yola klarak yeniden kurulmas byk bir olay olmu tur- monarik, otoriter, idari ve sonu olarak mutlak iktidarn onu oluturan teknik aralarndan biri oldu. Dolaysyla, krallk iktidarnn talebi zerine ve kar dorultusunda, kral olan ki iyi evreleyen hukuksal yapnn oluumudur bu. Bu hukuksal yap, daha sonraki yzyllarda, kralln denetiminden kaaca , kraliyet iktidarna kar evrilecei zaman, yine bu iktidarn snrlar, ayrcalklara ilikin mesele sz konusu olacaktr. Baka deyile, Batl her hukuksal yapda merkezdeki kiiliin kral ol

40

Toplumu Savunmak Gerekir

duunu dnyorum. Kraldr sz konusu olan, kral, onun haklar, iktidar, iktidarnn olas snrlar, Batl hukuk dzeni nin genel sistemi, her koulda genel rgtlenmesi ierisinde sz konusu olan bunlardr. Hukukular ister kraln hizmetkar ister dman olsunlar, hukuksal dncenin ve bilmenin bu byk yaplar ierisinde sz konusu olan, her koulda her za man kraliyet iktidardr. Ve kraln iktidar iki biimde sz konusu olur: ya kral ikti darnn hangi hukuksal kalp ierisine konumlandn, monarkm gerekten de nasl hkmranln canl bedeni olduunu, mutlak da olsa iktidarnn temel bir hukuka tam tamna uydu unu gstermek iin; ya da tersine hkmdarn bu iktidarnn nasl snrlanmas gerektiini, hangi hukuk kurallarna boyun emek zorunda olduunu, bu iktidarn yasalln korumas iin hangi snrlamalar iinde ve hangi snrlamalara gre ikti darn yrtmesi gerektiini gstermek iin. Ortaadan bu ya na hukuk kuramnn asal olarak ilevi iktidarn meruluunu sabitlemektir: hukuk dncesinin, etrafnda rgtlendii asal, temel sorun, hkmranlk sorunudur. Hkmranlk sorunu nun, Batl toplumlarda hukukun temel sorunu olduunu sy lemek, hukukun tekniinin ve syleminin temel olarak, ege menlik olgusunu iktidar ierisinde eritme ilevini stlendii anlamna gelir; burada ama, indirgenmesi ya da maskelenmesi istenen bu egemenlik yerine iki eyi ortaya karmaktr: bir yanda hkmranln yasal haklar ve bir yanda da yasal bo yun eme zorunluluu. Hukuk sistemi btnyle kral merkez lidir, yle ki sonuta egemenlik olgusunun ve bunun sonula rnn bertaraf edilmesidir. Getiimiz yllarda, anmsattm farkl kk eylerden sz ederken, genel tasar aslnda zmlemenin bu genel yn n tersine evirmekti, ki bu sanrm ortaadan bu yana bt nyle hukuk syleminin yndr. Tersini yapmaya, yani tersi ne olarak egemenliin, sertlii kadar gizlilii balamnda da bir olgu olarak ne kmasn salamaya altm ve buradan yola kp, yalnzca hukukun nasl genel olarak bu egemenliin ara c olduunu deil -bundan doal olamaz- ama ayn zamanda hukukun (hukuk derken, bir tek yasay deil, hukuku uygula

14 Ocak 1976 Tarihli Ders

41

yan aygtlarn, kurumlarm, kurallarn btnn kastediyo rum), hkmranlk deil egemenlik ilikileri olan ilikileri na sl, nereye kadar ve ne biimde tadn ve harekete geirdii ni gstermeye altm. Ve egemenlik derken, birinin bakalar zerindeki ya da bir topluluun bir baka topluluk zerindeki "bir" global egemenliinin toptan olgusunu deil, toplum ieri sinde uygulanan saysz egemenlik biimlerini: dolaysyla merkezdeki konumu ierisindeki kral deil, karlkl ilikileri ierisinde uyruklar; stn yaps ierisindeki hkmranl de il; toplum ierisinde meydana gelen ve ileyen saysz uyruklatrmay kastediyorum. Hukuk sistemi ve yarg alan, egemenlik ilikilerinin, okbiimli uyruklatrma tekniklerinin srekli iletim aracdr. Hu kuka, kanmca, yerletirilmesi gereken bir yasallk asndan deil, kulland uyruklatrma usulleri asndan bakmak ge rekir. Demek oluyor ki benim iin mesele, hukuk iin temel olan, bu hkmranlk ve ibu hkmranla baml bireylerin itaati sorununa ksa devre yaptrmak ya da bundan kanmak ve, hkmranlk ve itaat sorunu yerine, egemenlik ve uyruklatrma sorununu belirgin klmaktr. Hal byleyken, adli zmlemenin genel izgisini ksa devreye uratmaya ya da kes tirmeden dolanmaya alan bu izgiden yrmeyi denemek iin ynteme ilikin birtakm nlemler almak gerekiyordu. Ynteme ilikin nlemlere gelince; nce u var: sz konusu olan, iktidarn belirlenmi ve meru biimlerini merkezlerinde, genel mekanizmalarnn ya da toplu etmenlerinin neler olabile cei balamnda zmlemek deildir. Tersine iktidar, klcallat snrlarnda, son izgilerinde kavramak; yani iktidar en blgesel, en yerel biimleri ve kurumlan ierisinde, zellikle bu iktidarn, kendisini dzenleyen ve snrlayan hukuk kurallarn dan taarak, bunun sonucunda bu kurallarn tesine uzand, kurumlarm iine yerletii, teknikler ierisinde somutlat ve kendine, somut hatta gerekirse iddet ieren mdahale aralar salad yerde ele almak sz konusudur. Dilerseniz bir rnek vereyim: felsefenin sunduu biimde, ister monari hukuku nun ister demokratik hukukun hkmranl ierisinde ceza landrma erkinin nerede ve nasl kurulduunu renmeyi ara

42

Toplumu Savunmak Gerekir

trmak yerine, gerekten de cezalandrmann, cezalandrma er kinin, ister ikence, idam, ister hapsetme olsun, birtakm yerel, blgesel, somut kurumlar ierisinde nasl somutlatn ve bu nu cezalandrmann somut aygtlarnn hem kurumsal, hem fi ziksel, hem tze uygun, hem de iddet ieren dnyas iinde grmeye altm. Baka deyile iktidar, uygulannn hukuki liinin giderek azald snrndan kavramak: bu verilen ilk tembihti. kinci tembih: iktidar niyeti ya da karar dzeyinde incele memek, onu iinden kavramaya almamak; "ktidar kimde? Kafasnda ne var? Ve iktidara sahip olan neyi arar?" demeye gelen o soruyu (ki bence bu iinden klmaz, labirent gibi bir sorudur) sormamak, tersine iktidar, niyetinin -eer bir niyet varsa- gerek ve edimsel uygulamalar ierisine btnyle n fuz ettii taraftan incelemek; bir anlamda iktidar, ok geici olarak, nesnesi, hedefi, uygulama alan diyebileceimiz eyle dorudan ve annda ilikiye girdii, baka deyile iyice yerle tii ve gerek etkilerini gsterdii d yz asndan incelemek sz konusuydu. Dolaysyla, "neden kimileri egemen olmak is ter? Neyin peindedirler? Toplu stratejileri nedir?" deil fakat, iler nasl tam da uyruklatrma prosedryle ayn anda, ayn dzeyde ya da bedenleri uyruklatran, jestlere yn veren, dav ranlar yneten srekli ve kesintisiz olan o sreler ierisinde oluveriyor sorusu nemlidir. Baka trl sylersek, hkmda rn nasl yukarda belirdiini merak etmek yerine, bedenlerin, glerin, enerjilerin, alanlarn, arzularn, dncelerin vb ok luundan yola karak uyruun, uyruklarn ufak ufak, derece derece, gerek ve somut biimde nasl oluturulduunu ren meye almal. Uyruklatrmanm somut uygulamasn uyrukla rn oluturulmas olarak kavramak, bu, bir anlamda, Hobbes'un Leviathan'd a1 yapmak istediinin ve yle sanyorum ki sonuta, bireylerin ve iradelerin okluundan yola karak, ad hkm ranlk olacak bir ruhla dirimleen tek bir irade, dahas tek bir bedenin nasl oluabileceini bilmeyi sorun edinen btn hu kukularn yapmak istediklerinin de tam tersi olacaktr. Leviathan'm2 emasn anmsayn: bu emada Leviathan, imal edilmi bir insan olarak, devletin birtakm kurucu elerince bir araya

14 Ocak 1976 Tarihli Ders.

43

getirilen birtakm ayr bireyselliklerin phtlamasndan baka bir ey deildir. Ama devletin merkezinde daha dorusu ban da onu bu biimde oluturan bir ey vardr ve bu ey de Hobbes'un tam olarak Leviathan'm ruhu olduunu syledii h kmranlktr. Oyleys, u temel ruh sorununu ortaya koymak yerine sanrm eperdeki muhtelif bedenleri, iktidar etmenleri tarafndan uyruk olarak oluturulan bedenleri incelemek gere kecektir - ki benim yapmaya altm buydu. nc yntem nlemi: iktidar, masif, homojen bir ege menlik olgusu -b ir bireyin tekiler zerindeki, bir grubun te kiler zerindeki, bir snfn tekiler zerindeki egemenlii- ola rak ele almamal; iktidarn, ok yukardan ve ok uzaktan ba klmas dnda, ona sahip olan ve yalnzca onu elinde bulun duranlarla, ona sahip olmayan ve ona katlananlar arasnda paylalan bir ey olmadn aklda tutmaldr. Sanrm iktidar dolamda olan ya da daha dorusu yalnzca zincir biiminde ileyen bir ey gibi zmlenmelidir. urada ya da burada yeri belirlenemez hibir zaman, hibir zaman birilerinin elinde de ildir, hibir zaman bir zenginlik ya da bir mal gibi sahiplenilemez. ktidar iler. ktidar a biiminde iler ve bu a zerinde bireyler dolamakla kalmazlar, srekli olarak bu iktidara kat lanmak ve iktidar uygulamak durumundadrlar. Hibir zaman iktidarn rza gsteren ya da tl hedefi olmazlar, her zaman onun araclar olurlar. Baka deyile iktidar bireylerden dzgei yapar, onlara uygulanmaz. Bu durumda kanmca, bireyi, kiileri boyunduruuna ala cak ya da onlar kracak olan iktidarn gelip arpt, zerinde uyguland bir tr basit ekirdek, atom, saysz ve suskun bir zdek olarak kavramamak. Aslnda, bir bedeni, jestleri, sy lemleri, arzular birey olarak kimlikletiren ve oluturan ey, i te bu tam olarak iktidarn ilk etmenlerinden biridir. yle ki bi rey iktidarn karsnda deildir, bence onun ilk etmenlerinden biridir. Birey iktidarn bir etmenidir ve ayn zamanda, bir etme ni olduu lde de onun aracsdr: iktidar, oluturduu birey den gei yapar. Yntem konusunda alnacak nlemlerdeki drdnc varg ise u: "iktidar, uygulanr, dolamda bulunur, a oluturur"

44

Toplumu Savunmak Gerekir

dediimde, bu belli bir noktaya kadar dorudur belki. Ayn za manda "hepimizin kafasnda faizm vardr" ve daha temel ola rak: "hepimizin bedeninde iktidar vardr" da diyebiliriz. Ve ik tidar -en azndan belli bir lde- bedenimizden gei yapar ya da yaylr. Gerekten btn bunlar sylenebilir; ama bura dan yola kp, iktidarn, belirli bir noktaya kadar yle olsa bile, dnyann en iyi paylalan, en ok paylalan eyi olduu sonu cunu karmak gerekmedii kansndaym. Bu, iktidarn beden ler araclyla bir tr demokratik ya da anarik dalm deil dir. unu sylemek istiyorum: bana yle geliyor ki -dolaysyla bu, ynteme dair drdnc nlem olacak- nemli olan, mer kezden yaylacak, aada nereye kadar uzandn, ne lde oaldn, ne lde toplumun en kk elerine dek sr dn grmeye alacak bir iktidar sonucuna varlmamas gerektiidir. Sanyorum, tersine, -bu da alnmas gereken bir yntem nlemidir-, iktidarn yukarya doru bir zmlemesi ni yapmak gerekecek, yani sonsuz-kk mekanizmalardan yola karak; ki bunlarn kendi tarihleri, kendi yrngeleri, kendi teknik ve taktikleri vardr, ardndan da, kendi mantkll ve bir anlamda kendi teknolojisine sahip olan bu iktidar me kanizmalarnn giderek genelleen mekanizmalar ve global egemenlik biimleri tarafndan nasl sarmalandn, koloniletirildiini, kullanldn, kaydrldn, dntrldn, yer deitirildiini, yayldn vb ya da bunlarn hl nasl ya plmakta olduunu grmek gerekir. Aaya dek kendini oal tan, kendini yanstan, global egemenlik deildir. Bence en alt dzeylerde iktidar olgularnn, tekniklerinin, usullerinin nasl etkide bulunduu incelenmeli; tabii ki bu usullerin nasl yer deitirdiini, yayldn, deitiini ama zellikle de global olgularca nasl kuatldn, ilhak edildiini ve daha genel ikti darlarn ya da ekonomik karlarn, hem zerk hem de sonsuzkk olan bu iktidar teknolojilerinin oyunu ierisine nasl sz dn gstermelidir. Bunun biraz daha ak olmas iin bir rnek, delilii ele ala lm. unu syleyebilirdik ve bu, kanmca, saknlmas gereken yukardan aa yaplm bir zmleme olurdu: burjuvazi XVI. yzyln sonundan itibaren ve XVII. yzylda egemen sim-

14 Ocak 1976. Tarihli Ders

45

l* dnt. Hal byleyken bu durumdan delilerin kapatlmas sonucuna nasl varlabilir? Bu sonuca her zaman varabilirsiniz, lunu yapmak her zaman kolay olacaktr ve nitekim benim de detireceim yan budur. Gerekten de, sanayiye dayal retim de delinin nasl tam anlamyla yararsz birisi olduu iin kendi sinden kurtulunmas gerektiini aklamak kolaydr. Ayn eyi, dilerseniz, deliler konusunda deil de ocuk cinsellii konu sunda da yapabilirdik -birtakm insanlarn, belirli bir noktaya kadar Wilhelm Reich'm3, kesin olarak Reimut Reiche'nin4 yap tklar budur- ve unu diyebilirdik: burjuva snfnn egemenli si temel alnarak ocuk cinselliinin bastrlmas nasl kavrana bilir? Ee, ok basite XVII-XVIII. yzyllardan balayarak insan bedeni asal retim gcne dnt iin, bu ilikilere, ret ken glerin olumasna indirgenemez olan btn harcama bi imleri, bylelikle yararszlklarn da aa vuran btn harca ma biimleri srlm, dlanm, cezalandrlmtr. Bu trden sonular karmak her zaman mmkndr, bunlar hem doru hem de yanltr. Temelinde fazlasyla kolaydr, nk bunun tam tersini yapabilir ve kesin olarak, burjuvazinin egemen snf olduu ilkesinden yol alarak, bundan cinsellik ve ocuk cinsel lii denetimlerinin kesinkes istenmeyen eyler olduu sonucu na varabilirdik; oysa tersine, sonuta cinsellik yoluyla bir ig c oluturmann nemi lsnde ihtiya duyulan eyler bir cinsellik eitimi, cinsel terbiye, erken cinsel gelimiliktir, bili yoruz ki, en azndan XIX. yzyln banda, bu igcnn opti mum statsnn snrsz olduu dnlyordu: ne kadar ok igc olursa, kapitalist retim sistemi o kadar kusursuz ve doru ileyebilecekti. Sanyorum, burjuva snfnn egemenliinin genel grn gsnden her trl sonu karlabilir. Bence yaplmas gereken bunun tersidir, yani aadan balayp tarihsel olarak, deliliin dlanmas, cezalandrma, cinselliin yasaklanmas konusunda denetim mekanizmalarnn nasl etkili olduuna; ailenin, do rudan doruya evrenin, hcrelerin somut dzeyinde ya da toplumun en alt dzeylerinde, bu cezalandrma, bastrma ya da dlama olgularnn nasl kendi gerelerine, kendi mantna sa hip olduuna, nasl birtakm gereksinimleri karladna bak

46

Toplumu Savunmak Gerekir

mak gerekiyor; bunlarn etkenlerinin kimler, neler olduunu gstermek ve bu etkenleri kesinlikle genel durumuyla burjuva zi tarafnda deil, yakn evre, aile, akrabalar, doktorlar, polisin en alt derecesi vb'den oluabilen gerek etkenlerde aramak; ve bu iktidar mekanizmalarnn nasl belirli bir anda, belirli bir konjonktrde ve belirli birtakm deiimler araclyla, ekono mik olarak kazanl ve siyasal olarak yararl olmaya baladn gstermek gerekiyor. Bylece, aslnda burjuvazinin neye ihti ya duymu olduunu, sonu olarak sistemin nerede karn bulmu olduunu kolayca gsterebiliriz sanyorum -bu, bir za manlar, en azndan birok kez yapmay istediim bir eydi-, mesele delilerin dlanmas ya da ocuklarn mastrbasyon yapmasnn gzetlenmesi ya da yasaklanmas deildir -bir kez daha sylyorum, burjuva sistemi bunun tersi duruma kusur suz bir biimde tahamml edebilir-; buna karlk, kar sala d ya da gerekten de nfuz ettii alan bunlarn dlanmas deildir, fakat bizzat dlamann teknii ve yntemidir. Belirli bir andan itibaren, burjuvazi iin bir yarar oluturan, bir yarar temsil eden, dlama mekanizmalardr, gzetleme tesisatdr, cinselliin, deliliin, sulularn tbbiletirilmesidir, bunlarn hepsidir, yani iktidarn mikromekaniidir ve burjuvazi bunun la ilgilenmitir. unu da ekleyelim: Bu "burjuvazi" ve "burjuvazinin ka r" kavramlarnn, en azndan imdi burada ortaya koyduu muz sorunlar asndan, gerek ierikten yoksun grnmesi l snde baklmas gereken, tam da deliliin dlanmas, ocuk cinselliinin bastrlmas gerektiini dnen bir burjuvazi ol mad, ama delilii dlama mekanizmalarnn, ocuk cinselli ini gzetleme mekanizmalarnn, belirli bir andan itibaren ve incelenmesi gereken nedenlerden tr, belirli bir ekonomik kazan, belirli bir siyasal yararllk salam olmas, ardndan global mekanizmalar ve sonunda btn bir devlet sistemi tara fndan ok doal bir biimde koloniletirilmi ve desteklenmi olmasdr. Bu iktidar tekniklerini temel alp, bunlardan yol ala rak ve belirli bir balam ierisinde ve belirli nedenlerden tr bu tekniklerden doan ekonomik kar ya da siyasal yararllk lar gstererek, sonunda bu mekanizmalarn nasl gerekten

14 Ocak 1976 Tarihli Ders

47

btnn birer parasna dntn anlayabiliriz. Baka de yile: deliler burjuvazinin kesinlikle umurunda bile deildir, una delileri dlama usulleri, XIX. yzyldan balayarak ve yi ne belirli deiimlere gre, sistemi salamlatran ve sistemi btnyle ileten siyasal bir kar, hatta gerektiinde belirli bir ekonomik yararllk dourmu, bunlarn yolunu amtr. Bur juvazi delilerle deil, delilerin zerindeki iktidarla ilgilenir; burjuvazi ocuun cinselliiyle deil, ocuun cinselliini de netleyen iktidar sistemiyle ilgilenir. Burjuvazi, sulularn, eko nomik olarak byk nem tamayan cezalandrlmalarn ya da tekrar topluma kazandrlmalarn kesinlikle umursamaz. Buna karn, sulunun denetlenmesini, takip edilmesini, ceza landrlmasn, slah edilmesini salayan mekanizmalarn bt nnden, burjuvazi iin, genel ekonomik-siyasal sistemin ieri sinde ileyi kazanan bir yarar doar. Drdnc nlem, izle mek istediim ynteme ilikin drdnc izgi ite bu. Beinci nlem: iktidarn byk makinelerine ideolojik re timlerin elik etmesi byk bir olaslktr. rnein bir eitim ideolojisi, monarik iktidarn bir ideolojisi, parlamenter demok rasi vesairenin bir ideolojisi olmutur kukusuz. Ama temelde, iktidar alarnn u noktasnda, oluan eyin ideolojiler oldu unu sanmyorum. Bundan ok daha az ve ok daha fazlas var sanrm. Bunlar somut eitim ve bilgi biriktirme gereleri, gzlem yntemleri, kayt teknikleri, soruturma ve aratrma usulleridir, bunlar denetleme aygtlardr. yle ki, iktidar u mekanizmalarnda ilediinde, bir bilmenin ya da daha doru su ideolojik elikler ya da yaplar olmayan bilme aygtlarnn kuruluu, organizasyonu ve dolama sokulmas olmakszn bu ileyii gerekletiremez. Ynteme ilikin bu be nlemi zetlemek iin unu syle yeceim: iktidar aratrmasn hkmranln hukuksal yaps, devlet aygtlar, ona elik eden ideolojiler tarafna yneltmek yerine/sanyorum iktidarn zmlemesini egemenlik (hkm ranlk deil), somut operatrler, uyruklatrma biimleri, bu uyruklatrmanm yerel sistemlerinin kullanllar ve balant lar ve son olarak da bilme aygtlar tarafna doru ynlendir mek gerekiyor.

48

Toplumu Savunmak Gerekir

Sonu olarak, Leviathan modelinden, btn gerek bireyle ri kapsayacak, bedenini yurrttalarmm, ruhunu hkmranln oluturduu, ayn zamanda hem otomat, hem retilmi hem de btnleyici olan u yapay insan modelinden kurtulmak gereki yor. ktidar Leviathan modelinin dnda, hukuksal hkm ranln ve devletin kuruluunun belirledii alann dnda in celemek gerekiyor; iktidar erk teknikleri ve taktiklerinden yol alarak zmlemek sz konusu. te sanrm izlenmesi gereken ve, psikiyatri iktidar, ocuklarn cinsellii, ceza sistemi vb ko nusunda getiimiz yllarda [yrttmz] farkl aratrma larda benim de izlemeye altm yntemsel izgi bu. Ne ki, bu alan katederken ve ynteme degin nlemleri benimserken, sonunda bizi bugnden balayarak szn et mek istediim sorunun iine biraz sokacak olan, byk bir ta rihsel olgu beliriyor sanyorum. Bu tarihsel olgu u: hukuksalsiyasal hkmranlk kuram -iktidar incelemek istiyorsak ya kamz syrmamz gereken bu kuram- ortaadan gnmze uzanr; Roma hukukunun yeniden canlandrlmasna uzanr; monari ve monark sorunu evresinde olumutur. Ve yle sa nyorum ki, tarihsel olarak, -iktidar zmlemek istediimiz de iine dme riski tadmz o byk tuzak olan- hkm ranlk kuram drt rol stlendi. nce, feodal monariye ait olan bir somut iktidar mekaniz masna bavurdu. kinci olarak, byk idari monarilerin ku rulmas iin gere ve ayn zamanda kant ilevi grd. Ardn dan, XVI. yzyldan, zellikle XVII. yzyldan balayarak, daha din savalar dneminde, hkmranlk kuram bir saftan b rne geen, u ya da bu ynde, kraliyet iktidarn ya snrlamak ya da tersine glendirmek amacyla kullanlm olan bir silah oldu. Onu monari yanls Katoliklerin ya da monari kart Protestanlarn tarafnda bulursunuz; onu kraln ldrlmesi ya da hanedann deimesi yanls Katoliklerin tarafnda da bulur sunuz. Soylularn ya da parlamenterlerin elleri arasnda gidip gelen bu hkmranlk kuramna krallk iktidarnn temsilcileri ya da son feodaller safnda da rastlarsnz. Ksacas, XVI. ve XVII. yzyln iktidar sistemleri evresindeki siyasal ve teorik savamn byk gereci olmutur. Sonuta, XVIII. yzylda Ro-

14 Ocak 1976 Tarihli Ders

49

usseau ve adalarnda rastlayacanz, Roma hukukuyl^ ye niden etkin duruma getirilen, yine ayn hkmranlk kuram dr, bu kez baka bir rol, drdnc bir rol stlenir: bu dnem li e, otoriter ya da mutlak idari monarilere kar alternatif bir modeli, parlamenter demokrasilerin modelini kurmak sz ko nusudur. Devrim dneminde de stlenmekte olduu rol budur. Bana yle geliyor ki, bu drt roln izini srersek, feodal tip toplum srdke, hkmranlk kuramnn gerekten de ele ald, dayand sorunlarn, en st dzeyden balayp en alt dzeye dek iktidarn genel mekaniini, uygulan biimini kapsad ayrt edilir. Baka deyile hkmranlk ilikisi, dar ya da geni anlamda kavransn, sonu olarak toplumun bt nn kavryordu. Ve gerekten de, en azndan temel olarak, iktidarn uygulan biimi hkmdar/uyruk ilikisi terimle riyle yazlabilirdi. Ne ki, XVII. ve XVIII. yzyllarda, nemli bir olay meyda na geldi: buna, ok zel usulleri, yepyeni gereleri, ok farkl bir tesisat olan ve kanmca, hkmranlk ilikileriyle kesinlikle badamaz olan yeni bir iktidar mekaniinin ortaya k - ica d demek gerekir. Bu yeni iktidar mekanii ncelikle, toprak ve bunun verdii rnden ok, bedenler ve bedenlerin ne yapt yla ilgilenir. Bedenlerden, mal ve zenginlikten ok, zaman ve emek elde etmeyi salayan bir iktidar mekanizmasdr. Aralkl olarak, sreen vergi ve bor sistemleriyle deil, srekli olarak gzetleme yoluyla uygulanan bir iktidar trdr. Bir hkm darn fiziksel varlndan ok, somut zorlamalarla dar gvenlik blgelerine ayrmay gerektiren bir iktidar trdr ve, hem uyruklatrlan gleri, hem de bunlar uyruklatranlarm gcn ve etkililiini bytmek gerektii ilkesine dayanan yeni bir ik tidar ekonomisini belirler. Bence bu tr iktidar, kelimesi kelimesine, kesin olarak h kmranlk kuramnn betimledii ya da aktarmaya alt ik tidar mekaniine kardr. Hkmranlk kuram, bedenler ve bedenlerin ne eylediinden ok toprak ve topran rnleri zerinde uygulamada olan bir iktidar biimine baldr. [Bu kuram] iktidar yoluyla, zamann ve emein deil, mallarn ve /enginliin yer deitirmesi ve sahiplenilmesiyle ilgilidir. S

50

Toplumu Savunmak Gerekir

rekli bir gzetimin kodlanmasn deil, kesintili ve sreen ver gi ve zorunlu hizmetlerin hukuk terimleriyle yazlmasn sala yandr; iktidar, kesintisiz ve dzenli gzetim sistemlerinden deil, hkmdarn fiziksel varlndan yola kan ve onun ev resinde kurmay salayan bir teoridir. Hkmranlk kuram, yle diyelim dilerseniz, iktidar en az masraf ve azami verimli likle hesaplamay deil, mutlak iktidar, iktidarn mutlak tasar rufu iinde kurmay salayandr. Demek ki kesinlikle hkm darlk terimleriyle yazlamayan bu yeni iktidar tr, sanrm, burjuva toplumunun en byk bulularndan bir tanesidir. En dstriyel kapitalizmin ve bununla balantl toplum trnn oluturulmasnn en byk aralarndan biri olmutur. H kmdar olmayan bu iktidar, dolaysyla hkmranln formu na yabancdr, "disiplinci" iktidardr. Hkmdarlk kuram te rimleriyle betimlenemeyen, dorulanamayan, kesin biimde ayrk olan ve normalde hkmdarlk kuramnn o byk hu kuksal yapsnn yokoluunu da salam olmas gereken bir iktidardr. Oysa, gerekte, hkmdarlk kuram, diyelim huku kun ideolojisi olarak, yalnzca varln srdrmekle kalmad, Napolon yasalarndan5 balayarak XIX. yzyl Avrupas'nm benimsedii hukuk yasalarn dzenlemeyi srdrd. Neden hkmranlk teorisi byk hukuk yasalarnn ideolojisi ve d zenleyici ilkesi olarak byle varln srdrd acaba? Sanyorum bunun iki nedeni var. Bir yanda, hkmdarlk kuram, XVIII. ve de XIX. yzylda monariye kar ve disiplin ci toplumun gelimesinde yoluna kabilecek btn engellere kar srekli bir kritik ara grevini grd. Ama te yandan, bu dnce ve bunu merkez alan bir hukuk yasasnn dzenlenii, disiplin mekanizmalar zerine, yntemlerini maskeleyen, di siplin iinde egemenlik ve egemenlik tekniklerine ait olabilecek eyleri silen ve sonuta, etkide bulunduu her kiiye, devletin hkmranl ierisinde, kendi hkmran haklarn garanti eden bir hukuk sisteminin eklenmesini salad. Baka bir deyi le, hukuksal sistemler, bunlar ister kuram ister yasa olsun, h kmranln demokratiklemesini, ortak hkmranla eklem lenen bir kamu hukukunun yerletirilmesini salad; bu, tam da hkmranln demokratikletirilmesi, disiplinci zorlama

14 Ocak 1976 Tarihli Ders

51

mekanizmalaryla temelde tka basa doldurulduu anda, bu koulda ve bu nedenle oldu. Daha da zetlersek unu syleye biliriz: disiplinci zorlamalar, hem egemenlik mekanizmalar olarak uygulanmak hem de iktidarn somut uygulamas olarak gizlenmek zorunda olduu andan itibaren, yasalarla canland rlan, tamamlanan hukuk aygt ierisinde hkmranlk dn cesinin verilmesi gerekiyordu. Bylece, XIX. yzyldan gnmze dek modern toplumlarda bir yanda, toplumsal varln hkmranl evresinde eklemlenen bir yasama, bir sylem, bir kamu hukuku dzenle mesi var; ayn zamanda da, aslnda ibu toplumsal varln b tnln salayan, disiplinci zorlamalardan oluan dar g venlik blgelerine ayrma var. Ne ki blgelere ayrma ileminin bu hukuk ierisine hibir biimde aktarm yaplamaz, oysa onun zorunlu elikisidir. Bir hkmranlk hukuku ve bir di siplin mekanii: sanrm iktidar uygulamas bu iki snr arasn da gidip gelir. Ama bu iki snr yle bir zellie sahiptir, ylesi ne ayrktr ki, asla biri tekiyle rtemez. Modern toplumlarda iktidar, bu ayrkln, hkmranla degin bir kamu hu kukuyla okbiimli bir disiplin mekanii arasndaki gidi geli iyle, buradan balayarak ve bizzat bunun ierisinde uygulanr. Bu, bir yanda hkmranla ilikin olan geveze ve apak bir hukuk sistemi; bir yanda da, alttan alta, gizlilik ierisinde al an ve byk iktidar mekaniinin sessiz yeraltm oluturan suskun ve karanlk disiplinler bulunuyor anlamna gelmez. As lnda disiplinlerin kendi sylemi vardr. Disiplinlerin kendisi, az nce size szn ettiim nedenlerden tr, bilme aygtlar, bilgi ve saysz bilgi alan yaratcsdr. Disiplinler, bilme ve bil gi oluturan bu aygtlarn dzeni konusunda ok yaratcdr ve bir sylemin, ama hukukun sylemi, tzel sylem olamayan bir sylemin taycsdrlar. Disiplinin sylemi yasann syle mine yabancdr; hkmran istencin etmeni olarak kuraln sy lemine yabancdr. Demek ki disiplinler kurala ilikin olacak bir sylemi tayacaktr: hkmdarlktan tretilmi hukuksal yasannkini deil, doal kuraln, yani normun sylemini. Yasaya deil fakat normalletirmeye ait bir kodu belirleyeceklerdir ve kanlmaz olarak, hukuksal yap deil, insan bilimlerinin alan

52

Toplumu Savunmak Gerekir

olan bir teorik ufka yneleceklerdir. Ve bu disiplinlerin tzebilimi, bir klinik bilmenin tzebilimi olacaktr. Sonu olarak, u son yllarda gstermeye altm ey, ke sin bilimlerin u cephesi zerinde, insan davrannn belirsiz, zor, bulank alannn yava yava bilime nasl eklendii deil kesinlikle: insan bilimleri, kesin bilimlerin ussallnn ilerleme siyle yava yava olumu deildir. nsan bilimlerinin sylemi ni btnyle olas klan srecin, kesinkes ayrk olan iki meka nizmann ve iki sylem trnn yan yana gelmesi, atmas olduunu dnyorum: bir tarafta hkmranln evresinde hukukun rgtlenii ve te tarafta da, disiplinlerce uygulanan zorlayc nlemlerin mekanii. Gnmzde iktidarn bu hukuk ve onun teknikleri iinden iliyor olmas, disiplinin bu teknikle rinin, disiplinden doan bu sylemlerin hukuku istila ediyor olmas, normalletirme yntemlerinin yasann yarglama usul lerini giderek daha ok smrgeletiriyor olmas, kanmca, bir "normalletirme toplumu" diye adlandracam eyin tm ile yiini aklayabilecek olandr. Daha ak olarak unu demek istiyorum: bence normalle tirme, disiplinci normalletirmeler, hkmranln hukuk siste miyle giderek daha ok kar karya geliyor; birinin tekiyle uyumazl giderek daha belirgin bir biimde ortaya kyor; bir tr hakem sylem, onun bilimsel kutsallatrm asyla ntr leecek bir tr iktidar ve bilme giderek daha ok gerekli oluyor. Ve tam olarak tbbn yaylm alannda, disiplinin mekanii ve hukukun ilkesinin srekli olarak, bileiyorlar demek istemiyo rum ama, bir anlamda birbirini kstlad ya da alverite bu lunduu ya da att grlyor. Tbbn gelimesi, davranla rn, tutumlarn, sylemlerin, arzularn vb'nin genel olarak tb biletirilmesi, disiplinin ve hkmranln ayrk iki rts nn bulutuu cephede gerekleiyor. Bu nedenle, disiplinci mekaniin gasplarna kar, bilimsel bilmeye bal bir iktidarn u ykseliine kar, bizler fiilen yle bir durum iinde bulunuyoruz ki, elimizde var olan ve besbelli salam olan tek yol, tam olarak, hkmranlk evresinde rgt lenmi, bu eski ilke zerine eklemlenmi bir hukuka bavur mak ya da buna geri dnmektir. Bu da unu getiriyor, somut

1-4 Ocak 1976 Tarihli Ders

53

olarak, disiplinlere ve bunlara bal olan btn bilme ve iktidar etmenlerine kar bir ey ileri srmek istendiinde somut ola rak ne yaplyor? Hayatta ne yaplyor? Yksek memurlar sen dikas ve bunun gibi baka kurumlar ne yapyorlar? Tam da o hukuku, gerekte hkmdarln hukuku olan u nl biim sel, burjuva hukukunu yardma armaktan baka ne yapyo ruz? Sanrm burada bir tr darboaza dyoruz, sonsuza dek bu biimde yrtemeyiz: disiplinci iktidarn etmenleri, disiplin karsnda hkmranla bavurarak snrlanamaz. Aslnda hkmranlk ve disiplin, yasama, hkmranlk hukuku ve disiplinci mekanikler tamamyla bizim toplumumuzda genel iktidar mekanizmalarn oluturan iki paradr. Dorusu, disiplinlere kar daha dorusu disiplinci iktidara kar savam vermek iin, disiplinci olmayan bir iktidar aray ierisinde, gidilmesi gereken yer eski hkmranlk hukuku de ildir; anti-disiplinci, ama ayn zamanda hkmranlk ilkesin den kurtulmu yeni bir hukukun yn olacaktr bu. Ve ite bu noktada, daha nce sylenmi eyleri yinelemek ten biraz bkknlk gelmemise ve arabuk savala ilgili konu lara gemezsem, belki gelecek sefer sizlere szn edeceim "cezalandrma" kavramyla yeniden kar karya geliyoruz. s teim ve cesaretim olursa, kullanl biimiyle, bireyin hkm ran haklarnn kuram olacak belirli bir hkmranlk kuramna belli belirsiz dayanmak gibi ve kullanldnda, insan bilimle rinden, yani disiplinci alana ait sylemlerden ve uygulamalar dan alman btn bir ruhbilimsel referans ortaya srmek gibi ifte sakncas olduunu dndm "cezalandrma" kavra mndan sz edeceim. Kanmca "cezalandrma" kavram, arzu edilen eletirel kullanm ne olursa olsun, hl hukuksal-disiplinci bir kavramdr; ve bu lde de, "cezalandrma" kavram nn eletirel kullanm, hkmranla ve onun ierdii normal letirmeye yaplan hukuksal ve disiplinci ifte gndermeyle da ha batan kirlenmi, bozulmu, rtlm olur. Gelecek sefer sizlere cezalandrmadan sz edeceim, olmazsa sava meselesi ne geeceim.

54
NOTLAR

Toplumu Savunmak Gerekir

1 Th. Hobbes, Leviathan, or the Matter, Forme and Power of a Common-Wealth, Ecclesiasticall and Civill, London, 1651. Metnin, aslnda yeni bir ver siyonu olan Latince evirisi 1668 ylnda Am sterdam'da baslmtr. 2 M. Foucault burada, Leviathan'm, ba, bir elinde kl tekinde pisko pos ss tutan hkmdar, uyruklardan oluan bedeni ise devleti tem sil eden, altta sivil iktidar ve kilise iktidarnn temel simgelerinin bu lunduu, Andrew Crooke yaynlarndan km, "head edition" olarak anlan basksnn nl kapana gnderme yapyor. 3 W. Reich, Der Einbruch der Sexualmoral, a.g.e. 4 R. Reiche, Sexualitt und Klassenkamp; zur Abwehr repressiver Entsublimierung , Frankfurt a. Main, Verlag Neue Kritik, 1968. 5 Burada sz edilen "Napolon" kanunlardr: Medeni Kanun (1804), Ce za Muhakeme Usulii Kanunu (1808) ve Ceza Kanunu (1810).

2i Ocak 1976 Tarihli Ders

Hkmranlk kuram ve egemenlik kurucular. - iktidar ilikile rinin zmleyicisi olarak sava . - Toplumun ikili yaps. - Tarihsel d iiyasal sylem, kesintisiz savan sylemi. - Diyalektik ve diyalekti in kodlamalar. - Irklar savamnn sylemi ve bunun transkripsi yonlar. Geen derste, iktidar ilikilerini zmleme yntemi ola rak kendini gsterdii, gsterebildii biimiyle hkmranlk kuramn bir anlamda geride brakmtk. Sizlere hkmranl n hukuki modelinin, iktidar ilikilerinin okluunun somut bir zmlemesine uymadn gstermek istiyordum sanrm. Gerekten de bana yle geliyor ki -tm bunlar birka szck le, tam olarak szckle zetlersek- hkmranlk kuram zo runlu olarak, bir evrim, uyruktan uyrua evrim diye adlan dracam eyi kurmaya; bir uyruun -doal olarak (ya da do as gerei) haklara, olanaklara sahip bir birey olarak anlalan kiinin- bu kez bir iktidar ilikisi ierisinde tabii klnm bir e olarak kavranan bir uyrua nasl dnebildiim ve nasl buna dnmek zorunda olduunu aklamaya gtryor. Hkmranlk, uyruktan uyrua ynelen, uyruklar arasndaki siyasal ilikiyi kuran kuramdr. kinci olarak, bana gre h kmranlk dncesi balangta kendisini saysz iktidarla donatr, bunlar szcn siyasal anlamnda g deil fakat olanaklar, yetkeler, yeterliklerdir; ve olanaklarla iktidarlar ara snda, iktidarn birlii demek olan kurucu ve temel bir birlik an kurmas kouluyla ancak siyasal anlamda bunlardan ikti

56

Toplumu Savunmak Gerekir

dar oluturabilir. Bu iktidar birliinin bir hkmdar ehresine brnmesi ya da devlet biimini almas nemli deildir; farkl iktidar biimleri, grnmleri, mekanizmalar ve kurumlan, iktidarn bu birliinden treyecektir. Siyasal iktidar olarak kavranan iktidarlarn okluu, ancak hkmranlk dnce siyle kurulan bu iktidar birlii dayanak alnarak salanabilir ve ileyebilir. nc ve son olarak, bana gre hkmranlk kuram, bir iktidarn tam olarak yasaya gre deil ama temel bir yasalla gre kendisini nasl oluturduunu gsterir, gs termeye giriir; bu btn yasalardan daha temel olan, btn yasalarn bir tr genel yasas olan, farkl yasalarn yasa olarak ilemesine olanak tanyan bir yasallktr. Baka deyile, h kmranlk kuram uyruktan uyrua dnen evrim, iktidarn ve iktidarlarn evrimi, yasallm ve yasann evrimidir. Yani, u ya da bu biimde -ve tabii ki yer ald farkl kuramsal e malara gre- hkmranlk kuram uyruu nvarsayar; iktida rn asal birliini kurmay hedefler ve her zaman yasann n esine yerleir. Dolaysyla l "ilklilik" var: Baml klna cak uyruun, kurulacak iktidar birliinin ve uyulacak yasallm ilklilii. Uyruk, iktidarn birlii ve yasa: ite kanmca, bun lar edinen ve ayn zamanda bunlar kurmaya alan hkm ranlk kuramnn etkide bulunduu eler bunlar. Benim tasa rm -am a bundan hemen vazgeiyorum- sizlere siyasal-ruhbilimsel zmlemenin ya da neredeyse drt yzyldan beri kulland u gerecin, yani -daha ok Freud'culuktan ya da Freudo-Marksizm'den alnm gibi grnen- bask kavramnn aslnda hkmranlk terimleriyle yaplan bir iktidar okumas ierisinde nasl yer aldn gstermekti. Ama bu bizi daha n ce sylenmi eylere geri getirecekti; o yzden, zamanmz ka lrsa yl sonunda bu konuya dnmek zere geiyorum. Genel tasar, yani gemi yllarn ve bu yln tasars, bu uy ruk, birlik ve yasadan oluan l nkoulun iktidarnn zmlemesini amay ya da zgrletirmeyi denemek ve h kmranln o temel esinden ok, egemenlik ilikileri ya da egemenlik kurucular diye adlandracam eyi ortaya karmak olacak. Hkmranln glerini ortaya karmak yerine, tarih sel ye grgl olarak, iktidar ilikileri ierisinden egemenlik ku

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

57

rucular ortaya karmak sz konusu olacaktr. Hkmranlk kuramndan ok, egemenlik, egemenlikler kuram - bu u anla ma geliyor: uyruktan (ya da hatta uyruklardan) ve ilikiden n ce gelen, snrlayabileceimiz elerden yola kmaktansa, biz zat iktidar ilikisinden, olgusal, fiili zellikleri balamnda ege menlik ilikisinden yola kmak ve bal olduu eleri belirle yenin nasl bu ilikinin kendisi olduunu grmek sz konusu olacaktr. Yani uyruklara nasl, neden, hangi hak uruna uyruklatrlmay kabul edebildiklerini sormamak ama uyruklar re tenin nasl somut uyruklatrma ilikilerinin kendisi olduunu gstermek. kinci olarak, egemenlik ilikilerini ortaya koymak ve bunlarn okluklar, ayrmlar, zgllkleri ya da tersine evrilebilirlikleri ierisinde deerlenmesine olanak tanmak nemlidir: yleyse iktidar kayna olan bir hkmranlk aray na girmemek, tersine farkl egemenlik kurucularn nasl birbi rine dayandn, birbirine gndermede bulunduunu, kimi durumlarda birbirini glendirdiini ve rttn, kimi du rumlarda ise birbirini yadsdn ya da birbirini geersiz klma eiliminde olduunu gstermek. Byk iktidar aygtlar olma dn ya da bunlarn ne ulalabilir ne de betimlenebilir oldu unu sylemek istemiyorum tabii ki. Ama bunlarn her zaman bu egemenlik donanmlarnn temeli zerinde ilediini d nyorum. Somut olarak okul ya da belirli bir toplumdaki ei tim aygtlarnn btnn betimleyebiliriz, ama bunlar global bir birlik olarak almazsak, hkmranln devlet birlii gibi bir eyden bunlar dorudan tretmeye abalamazsak, te yandan bunlarn nasl etkide bulunduunu, nasl birbirine dayandn, bu aygtn nasl birtakm global stratejileri, ok eitli uyruklatrma biimlerinden yola karak (ocuun yetikine, ocukla rn evebeyne, cahilin bilgine, ran ustaya, ailenin ynetime bamll vb) belirlediini grmeye alrsak ancak, bunlarn etkili bir biimde zmlenebileceine inanyorum. Eitim ay gtnn oluturduu bu global aygtn dayand somut kaide, btn bu dzenekler ve btn bu egemenlik kuruculardr. Do laysyla iktidar yaplarn, yerel egemenlik taktiklerinden ge en ve bunlar kullanan global stratejiler olarak dnmeli. nc ve son olarak, hkmranlk kaynandan ok

58

Toplumu Savunmak Gerekir

egemenlik ilikilerini ortaya koymak - bu u anlama gelecek tir: temel yasalln oluturan ey ierisinde bunlarn izini srmeye almamak, tersine bunlar salayan teknik gereleri bulmaya almak. Bylece bu konuyu toparlamak ve mesele nin, en azndan geici olarak kapanmas deil ama biraz daha akla kavumas iin: yasa, birlik ve uyruktan oluan l nkoul yerine -k i bu, hkmranl, iktidar kayna ve ku ramlarn temeli yapar-, sanyorum, egemenlik yntemlerini iktidar ilikilerinin ve byk iktidar aygtlarnn somut rg sne dntren tekniklerin, tekniklerin ayrklnn ve bunlarn uyruklatrma etmenlerinin oluturduu l bak asn benimsemek gerekiyor. Hkmdarn douundan ok uyruk imalat: ite genel konu bu. Ama, iktidarn zmlen mesine gtren yolu oluturmas gerekenin egemenlik iliki leri olduu ok aktr, egemenlik ilikilerinin bu zmleme si nasl yrtlebilir? Hkmranlk deil de egemenliin da ha dorusu egemenlik kurucularn incelenmesi gerektii do ruysa, o halde egemenlik ilikilerinin bu yolunda nasl Herle nebilir? Bir egemenlik ilikisi nerede g ilikisi kavramna in dirgenebilir ya da bununla rtebilir? G ilikisi nerede ve nasl bir sava ilikisine dnebilir? te bu yl birazck zerinde dnmek istediim soru tr: gerekten de sava, iktidar ilikilerinin zmlemesi ve egemenlik tekniklerinin anakalb olarak deerlendirilebilir mi? Daha batan g bantlaryla sava ilikileri kartrlamaz diyeceksiniz. Tabii. Ama, sava en st gerilim noktas, hatta g ilikilerinin bizzat plak hali olarak getii srece ben bunu en utaki bir [durum] olarak alacam. ktidar ili kisi, temelinde bir atma, bir lmne mcadele, bir sava ilikisi midir? Bar zamannda, dzen, zenginlik, otorite, aama sralarnn dingin dzeni altnda, devletin, devletin aygtlarnn, yasalarn vb altnda bir tr ilkel ve srekli sava olduunu kavramak ve bunu yeniden kefetmek mi gereki yor? Sorulmas gerekecek olan ve gelecek senelerde ele alma ya alacam bir dizi baka soruyu bilmezden gelmeksizin, daha batan sormak istediim soru ite bu ve teki sorular arasnda da, ilk saptama olarak, basite unlar anlabilir: ger

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

59

ekten de sava teki ilikilere (eitsizlik ilikileri, bakm szlklar, i blmlemeleri, smr ilikileri vb) gre birinci olgu olarak dnlebilir mi ve dnlmeli midir? Bireyler ya da topluluklar ya da snflar arasndaki ayrlk, ekime, yatma, savam olgular, ad sava olan bu genel form ieri sinde, bu genel mekanizma ierisinde bir araya getirilebilir mi ve getirilmeli midir? Dahas: XVIII. ve hatta XIX. yzylda da sava sanat denilen eyden (strateji, taktik vb) treyen kavramlar, kendi iinde iktidar ilikilerini zmlemek iin geerli ve yeterli bir gere oluturabilir mi? u da sorulabilir, sorulmas gerekir: acaba askeri kurumlar ve bunlar evrele yen uygulamalar -v e genel olarak sava yrtmek iin sefer ber edilen btn yntemler- uzaktan ya da yakndan, dolayl ya da dolaysz olarak, siyasal kuramlarn ekirdei midir? Sonuta bu yl incelemeyi istediim birincil soru u olacak: iktidar ilikilerinin altnda ve iinde ileyenin sava olduu nasl, ne zamandan beri ve neden fark edilmeye ya da d nlmeye baland? Bir tr kesintisiz arpmann bar ile dii ve sonu olarak sivil dzenin -temelinde, znde, asal mekanizmalar ierisinde- bir muharebe dzeni olduu, ne zamandan beri, nasl, neden dnld? Sivil dzenin bir sa va dzeni olduunu kim dnd? [...] Kim savan barn arka plannda olduunu alglad; dzenin, devletin, devletin kuramlarnn ve tarihinin kavranlrl ilkesini kim savan grlts ve karmaasnda arad, kim arpmalarn amuru, bata ierisinde arad? te gelecek derslerde ve belki de bu yln sonuna kadar izini srmeye alacam soru bu. Aslnda soru ok basite sorulabilir nitekim ben de nce kendi kendime yle sordum: //Clausewitz'in ilkesini tersine evirme dncesi kimin akl na geldi aslnda? Sava, siyasetin baka yollarla yrtlmesi olabilir, ama siyasetin kendisi baka yollarla srdrlen sa va deil midir demeyi kim dnd?" Ne ki kanmca sorun pek de Clausewitz'in ilkesini kimin tersine evirdiini deil, daha ok Clausewitz'in tersine evirdii ilkenin hangisi oldu unu ya da daha dorusu Clausewitz, "ama sonuta, sava siyasetin devamndan baka bir ey deildir" dediinde tersi

60

Toplumu Savunmak Gerekir

ne evirdii o ilkeyi kimin formle ettiini bilmektir. Gerek ten de -v e bunu tantlamaya alacam - siyasetin baka aralarla srdrlen sava olduu ilkesi, XVII. ve XVIII. yz yldan bu yana yaylan hem kopuk kopuk hem de kesin olan bir tr tezi tersine eviren Clausewitz'ten ok nce var olan bir ilkeydi. Dolaysyla siyaset baka aralarla srdrlen sava olu yor. Bu tezde -hatta Clausewitz'ten nce var olan bu tezin bizzat varlnda- bir tr tarihsel paradoks var. Gerekten de, ematik olarak ve biraz da kabaca bir biimde, devletlerin ykseliiyle, gelimesiyle birlikte, btn ortaa boyunca ve modern an eiinde sava uygulamalarnn ve kuramlar nn ok belirgin ve ok aikr bir evrim geirdii grld di yebiliriz, bu yle belirginletirilebilir: sava uygulamalar ve kuramlar nce merkezi bir iktidarn elinde topland; yava yava yle oldu ki, fiilen ve hukuken yalnzca devlet iktidar lar savalar balatabiliyorlar ve sava aralarn kullanabili yorlard: sonu olarak bu savan devletletirilmesiydi. Bu nun zerine, bu devletletirmeyle, toplumsal varlktan, in sandan insana, topluluktan toplulua olan ilikiden, gnde lik sava diye adlandrabileceimiz, nitekim "zel sava" ola rak adlandrlan ey silinmi oldu. Savalar, sava uygulama lar, sava kurumlan, artk gitgide yalnzca byk devlet bir liklerinin bir anlamda hudutlarnda, d snrlarnda, devlet ler arasndaki gerek ve tehdit edici bir iliki olarak var olma ya ynelmektedir. Ama yava yava btn toplum ortaa boyunca kendisine btnyle nfuz eden bu saval iliki lerden temizlenmi oldu. Yani bu devletlemeyle, bir anlamda, artk yalnzca devle tin d snrlarnda ileyen bir uygulama olmas dolaysyla sa va, titizlikle belirlenen ve denetlenen bir askeri aygtn mesleki ve teknik tekeli olmaya doru yneldi. Bu, kabaca, aslnda orta ada bu biimiyle var olmayan bir kurum olarak ordunun or taya k oldu. Savan gnlk, global uygulamasnn ve s rekli sava ilikilerle yorulan bir toplumun yerini alm olan askeri kuramlarla donanm bir devletin douu, ancak ortaa n bitiminde grlr. Bu gelimeye yeniden dnmek gereke-

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

61

cck; ama sanrm bunu en azndan ilk tarihsel varsaym olarak

kabul edebiliriz. yi de paradoks nerede? Paradoks bu deiimin olduu anda ortaya kyor (ya da belki hemen ardndan). Sava devletin snrlarna itilmi, hem devletin uygulamasna mer kezlenmi hem de snrna atlm olduunda ite yeni bir sylem belirdi: tuhaf bir sylem, yeni bir sylem. ncelikle yeni nk sanyorum bu, o ana dein bilindik olan dnsel-hukuksal sylemden ok farkl olan, topluma ilikin ilk larihsel-siyasal sylemdir. O anda ortaya kan bu tarihsel-siyasal sylem ayn zamanda, srekli bir toplumsal bant, btn iktidar ilikilerinin ve iktidar kurumlarmm deimez fonu olarak kavranan savaa ilikin bir sylemdir. Peki top lumsal ilikilerin temeli olarak savaa ilikin bu tarihsel-siyasal sylemin doum tarihi nedir? Semptomatik biimde san yorum -size bunu gstermeye alacam - XVI. yzyln i savalar ve din savalarnn sona ermesinin ardndan ortaya kar. Dolaysyla bu sylem kesinlikle XVI. yzyln i sava larnn bir kayd ya da zmlemesi olarak domaz. Buna karn, daha ngiliz burjuva devrimi zamannda, XVII. yzy ln byk siyasal savamlarnn banda kurulmu olmasa bile, en azndan aka dile getirilir. Ve bu sylemin daha sonra Fransa'da, XVII. yzylda, XIV. Louis'nin hkmdarl nn sonunda, baka siyasal savamlarda -Fransz aristok rasisinin byk mutlak ve idari monarinin kurulmasna kar verdii art mcadeleleri diyelim - ortaya kt gr lecektir. Grdnz gibi arabuk belirsizleen bir sylem bu, nk bir yanda, ngiltere'de, mutlak monariye kar burjuva, kk burjuva ve muhtemelen halk kesiminden si yasal gruplarn savam, polemik ve siyasal rgtlenme ara larndan biri olurken te yanda ayn monariye kar bir soy lu sylemi de oldu. Ona sahip kanlarn ounlukla karanlk ve ayn zamanda ayrk adlara sahip olduklar bir sylem bu, nk ngiltere'de halk hareketlerinin temsilcileri olan Kdward Coke1 ya da John Lilburne2 gibi insanlara rastlanr; Fransa'da da Boulainvilliers3, de Freret4 ya da d'Estaing kon tu5 denilen Massif Central'li u soylununki gibi adlarla kar

62

Toplumu Savunmak Gerekir

larz. Daha sonra sylem Sieyes6 tarafndan olduu gibi Bu onarroti7, Augustin Thierry8 ya da Courtet9 tarafndan da ye niden ele alnd. Ve son olarak, buna XIX. yzyl sonunun rk ve rk artmc biyoloji uzmanlarnda rastlarsnz. Her yerde gz ve eli olan insanlarn tutturduu sofistike bir sylem, bilgince bir sylem, derin bir sylem olduu gibi ay n zamanda ok byk sayda popler ve anonim muhatab olan bir sylemdir kukusuz. Bu sylem ne diyor? E sanrm unu diyor: dnsel-hukuksal kuramn sylediinin tersine, siyasal iktidar sava kesildiinde balamaz. ktidarn, devlet lerin, monarilerin, toplumlarm rgtlenii, hukuksal yaps ilkesini silahlarn tarakasnm sustuu yerde bulmaz. Sava savuturulmu deildir. ncelikle sava tabii devletlerin do uunu balatt: hukuk, bar, yasalar arpmalardaki kan ve amurdan dodu. Ama bundan, dnrlerin ya da hu kukularn tasarladklar trden ideal arpmalar, hasmlk lar anlamamak gerekiyor: bir tr kuramsal vahet deildir sz konusu olan. Yasa doadan, ilk obanlarn vardklar p narlarn evresinden kmaz; yasa, korkun tarihleri ve kah ramanlar belli olan gerek muharebelerden, zaferlerden, kat liamlardan doar; yasa kundaklanm kentlerden talan edil mi topraklardan doar; gndoumunda can ekien u nl masumlarla doar. Ama bu, toplum, yasa ve devlet, bu savalarda yaplan brakmadr ya da zaferlerin kesin doal sonucu gibidir de mek anlamna gelmez. Yasa yeniden bara kavumak deil dir, nk yasann ardndaki sava btn iktidar mekaniz malarnn, hatta en dzenlilerinin bile ierisinde ortal ka sp kavurmay srdrr. Kuramlarn ve dzenin motoru sa vatr: bar, en kk arknda bile, gizliden gizliye savar. Baka deyile sava barn ardnda deifre etmek gerekir: sava, bizzat barn ifresidir. Dolaysyla bizler birbirimize kar sava iindeyiz; bir sava hatt, srekli ve sreen bi imde btn topluma siner ve bizleri bir safa ya da brne konumlayan bu cephedir. Tarafsz zne yoktur. Zorunlu ola rak birisinin dmanyzdr. kili bir yap topluma nfuz eder. Ve burada, tekrar ele al

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

63

maya alacam ve ok nemli olan bir eyin belirdiini g rrsnz. Ortaan ya da dnsel-siyasal kuramlarn top lumsal yapya ilikin verdii piramit biimindeki byk betim lemenin, Hobbes'un ortaya att o byk organizma ya da in san bedeni imgesinin ya da hatta Fransa iin (ve belirli bir nok taya kadar kimi Avrupa lkeleri iin) geerli olan, belli birtakm sylemleri ve her koulda kuramlarn ounluunu eklemlen il irmeyi srdrecek olan l ( dzenli) rgtlemenin kar sna -tam olarak ilk kez deil ama kesin bir tarihsel ifadeyle birlikte ilk kez- ikili bir toplum dncesi kar. Ortada iki grup, iki birey kategorisi, iki ordu vardr. Ve tam da bizleri l bir dzenin, hiyerarilerden oluan bir piramidin ya da bir or ganizmann olduuna inandrmaya alan unutkanlklarn, ya nlsamalarn, yalanlarn ardnda, bizleri, toplumsal yapnn ya doann zorunluluklaryla ya da ilevsel gerekliklerle ynetil diine inandrmak isteyen bu yalanlarn ardnda srp giden sava, rastlantlar ve beklenmedik olgularyla sava bulmak gerekir. Sava bulmak gerekiyor, niin? E nk bu eski sava [...] kesintisiz bir savatr. Gerekte savalarn uzman olmak zorundayz nk sava bitmedi, kesin sonuca gtrecek sa valar henz hazrlk aamasnda, kazanmamz gereken nihai savan kendisi. Yani karmzda duran dmanlar bizi tehdit etmeye devam ediyor ve biz savan sonuna uzlama ya da ba r salama gibi bir eyle deil yalnzca gerekten galip olma mz koulunda varabiliriz. te bu tr sylemin tabii ki ok kapal olan ilk tanmla mas. Sanyorum, buradan bile yola karak neden nemli ol duu anlalabilir: nk bana yle geliyor ki bu, ortaadan bu yana Bat toplumunda yer alan kesinlikle tarihsel-siyasal denilebilecek ilk sylem. nce u nedenle: bu sylemde konu an, "ben" ya da "biz" diyen zne, ki zaten bunu hedeflemez, hukukunun ya da dnrn yerini alamaz, yani evrensel, bireimci ya da ntr znenin yerini. Szn ettii bu genel sa vam ierisinde, konuan, doruyu syleyen, tarihi anlatan, bellee kavuan ve unutmalar savuturan kii, ite o kanl maz olarak bir tarafa ya da tekine baldr: savan iindedir, dmanlar vardr, zel bir zafer iin alr. Tabii kukusuz

64

Toplumu Savunmak Gerekir

hukukun sylemini dile getirir, hukuku deerli klar, onu ta lep eder. Ama talep ettii ve deerli kld "onun" haklardr - "bunlar bizim haklarmz", der: bir mlkiyet, fetih, zafer, doa ilikisiyle ok belirgin klman, benzersiz haklardr. Bu onun ailesinin ya da rknn hakk, onun stnlk hakk ya da ncelik, eskilik hakk, utkulu istilalarn hakk ya da yeni gerekleen ya da bin yllk olan igallerin hakk olacaktr. Her koulda, hem bir tarihe balanan, hukuksal bir evrensellie oranla merkezinden kaym bir hukuktur. Ve hukuktan (ya da daha dorusu kendi haklarndan) sz eden bu zne gereklik ten sz ediyorsa, bu gereklik dnrn evrensel dorusu da deildir. Genel sava zerine olan bu sylem, barn ar dnda sava deifre etmeye alan bu sylem, iyiden iyiye, savamn btnn olduu gibi formle etmeye ve savan global gzerghn yeniden ilk konumuna sokmaya giriir. Ama hi de bir btnlk ya da yanszlk sylemi deildir; her zaman bir bak as sylemidir. Btn ancak kendi bak asyla aradan seerek, iine nfuz ederek, onu delip geerek gzler. Yani gerek ancak onun sava konumundan, aranan zaferden yola karak, bizzat konuan znenin yaama snr na alabilen bir gerektir. G ilikileriyle gereklik ilikileri arasnda bu sylem temel bir ba kurar. yle ki gerein bara, tarafszla, Jean-Pierre Vernant'm10 Yunan felsefesinin olumasnda ne denli nemli olduunu aklad o orta konuma ait oluu, en azndan belirli bir noktadan sonra sona erer. Bunun gibi bir sylemde, bir yandan, bir cephede bulunulduu gerei sy lenecektir. Gerein deifre edilmesini, dzen ve bar iinde ki bir dnyada yaandna sizi inandrmak iin -dmanlar sizi buna inandrrlar- kullanlan yanlsamalarn ve yanllk larn aklanmasn salayacak olan bir cepheye ait olutur bu - merkezden kayan konumdur. "Kendimi merkezden kaydr dka, gerei daha ok gryorum; g ilikisini younla trdka, savatka, gerek de nmde, savama, hayatta kal ma ya da zafer kazanma perspektifi ierisinde bir o kadar ok kendini gsterecek gerekten." Ve bunun tersi olarak, eer g ilikisi gerei aa kavuturuyorsa gerein kendisi de

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

65

buna karlk etkin olacaktr ve sonuta, g ilikisi ierisinde gerekten bir silaha dnebildii lde aranr olur. Ya da gerek gc verir ya da gerek dengeyi bozar, bakmszlk lar younlatrr ve sonucunda zaferi bir taraftan ok dieri ne yaklatrr: gerek bir g fazlasdr, tpk ancak bir g ilikisinden karak kendini gsteriyor olmas gibi. Hatta ger ein g ilikisine, bakmszla, merkez kaymasna, ar pmaya, savaa olan temel aidiyeti, bu trden bir sylemin ierisinde kaytldr. u erinli evrensellik, Yunan felsefesin den bu yana, hl dnsel-hukuksal sylemi varsayabilir, ama ya derinlemesine tartmaya alr ya da ok basite, ki nik bir biimde grmezden gelinir. Bir g ilikisinden yola kp, bizzat bu g ilikisinin ge limesi iin, konuan zneyi -hukuktan ve gerekten sz eden zneyi- hukuksal-dnsel tmellikten bylece dar atarak, gerei ve doru hukuku ok isteyen bir sylem var elimizde. Dolaysyla konuann rol, ok nce Solon'un ve sonra Kant'm11 dledii konumdaki bar ve mtareke adam olan, cepheler arasndaki yasa koyucunun ya da dnrn rol de ildir. Dmanlar arasna, merkezde ve yukarda konumlan mak, herkes iin genel bir yasa dayatmak ve uzlatran bir d zen kurmak, sz konusu olan kesinlikle bu deildir. Daha ok bakmszln damgasn tayan bir hukuku yerletirmek, bir g ilikisine, bir silah-geree ve tekil bir hukuka bal bir ger eklik kurmak sz konusudur. Konuan zne -saldrgan bile demeyeceim- savaan bir znedir. Bu trden sylemi nemli klan ve gerekliin ve yasann binyllardr, binyldan fazla bir sredir benimsenegelen syleminde kukusuz bir yark olutu ran ilk noktalardan bir tanesi ite bu. ikinci olarak bu, deerleri, dengeleri, kavranlrlm gele neksel kutupsallklarm altst eden ve aadan doru akla may talep eden, ngerek olarak ortaya koyan bir sylemdir. Ama bununla birlikte aas, bu aklamada, ille de en seik ve en basit olan deil. Aadan doru yaplan aklama ayn za manda en kark, en karanlk, en dzensiz, rastlantya en ak olan doru yola kan aklamadr; nk toplumun deifre edilmesinin ve onun grnr dzeninin ilkesi yerine gemesi

66

Toplumu Savunmak Gerekir

zorunlu olan, iddetin, tutkularn, dmanlklarn, fkelerin, krgnlklarn, aclarn karkldr; ayn zamanda yenilgilere yol aan ve zaferleri salayan rastlantlarn, olaslklarn, btn kk ayrntlarn kapalldr. Bu sylemin, savalarn kestirmeci tanrsndan istedii ey, uzun geen dzen, alma, bar, adalet gnlerini aydnlatmasdr. fkedir, dinginlii ve dzeni aklamas gereken. yleyse bu, tarihin* ilkesine ne ekler? ncelikle bir dizi kaba olgu ekler, imdiden fiziko-biyolojik diyebileceimiz ol gulardr: fiziksel sertlik, g, enerji, bir rkn hzla oalmas, bir dierinin zayfl vb; bir dizi rastlant, her koulda bir di zi olaslk katar: yenilgiler, zaferler, isyanlarn baarszl ya da baars, komplolarn ya da ittifaklarn baars ya da baa rszl; son olarak da, bir psikolojik ve ahlaki eler btn (cesaret, korku, horgr, nefret, unutu vb). Bedenlerin, tut kularn ve rastlantlarn bir kesimesi: bu sylem ierisinde tarihin ve toplumlarm kesintisiz iramn oluturacak olan ite budur. Hassas ve yzeysel olan bir ey, ykselen bir ussallk, hesaplamalarn, stratejilerin, kurnazlklarn ussall; zaferi srdrmeye, sava grnte susturmaya, g ilikilerini korumaya ya da altst etmeye yarayan teknik yntemlerin ussall, basite bedenlerin, rastlantlarn ve tutkularn bu rgsnn, bu ktlenin, karanlk ve bazen kanl olan bu kay namann stnde kurulacaktr. Dolaysyla gelitike ve yu karya kldka, aslnda giderek daha soyutlaacak, krl ganla ve yanlsamaya giderek daha bal olacak, imdilik zaferi elde bulunduran, egemenlik ilikisinde stnl olan ve bunlar tekrar riske sokmamakta byk yarar gdenlerin hilesine ve ktlne de giderek daha bal kalacak olan bir ussallktr bu. yleyse, bu aklama emasnda, sanrm, datt de erler bakmndan, geleneksel olarak elimizde bulunandan ok farkl, ykselen bir eksenimiz var. Esas olarak, srekli ve temel bir usdlm, kaba ve plak bir usdlm olduu, ama gerein parldad bir eksen var; sonra yksek ksmla ra doru, krlgan, kalc olmayan, her zaman tehlikede, ya* Elyazmasnda, "tarihin"den sonra "ve hukukun" ekli.

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

67

nlsamaya ve ktle bal olan bir ussallk bulunuyor. Akl kuruntunun, hilenin, ktlerin tarafmdadr; teki tarafta, ek senin teki ucunda ise kolay anlalr bir kabalk, hoyratlk vardr: jestlerin, davranlarn, tutkularn, kpeksi ve plak kudurganlklarn btn; karnzda hoyratlk var ama ayn zamanda gerein tarafnda olan bir hoyratlk. Demek ki ger ek akldlm ve sertliin tarafnda; buna karn akl ku runtunun ve ktln tarafnda: bu ana dek var olan, tari hin ve hukukun aklayc syleminin tam tersi demek ki. Bu sylemin aklayc abas, yanlgya bal olan btn yzey sel ve iddet dolu rastlantlardan, znde doruya ve iyiye balanacak, asal ve srekli bir ussallk karmaya dayanyor du. Bu durumda yasann ve tarihin aklayc ekseninin altst edildii kansndaym. Bu tr sylemin, bu yl biraz zmlemeyi istediim nc nemi ise u, gryorsunuz, bu btnyle tarihsel boyut ierisinde gelien bir sylem. Kys, sonu, snrlar ol mayan bir tarih ierisinde kendini gsteriyor. Bunun gibi bir sylemde, tarihin bouculuunu birka sabit ve temel ilkeyle yeniden dzenlenmesi gerekecek olan yzeysel bir veri gibi almak sz konusu deildir; adaletsiz hkmetleri, suiistimal leri ve iddeti, (doal yasa, Tanr'nm istenci, temel ilkeler vb'den oluacak) belirli bir ideal emaya dayandrarak yarg lamak sz konusu deildir. Tersine, mesele, kurulduu haliy le adil olann, benimsetildii haliyle dzenli olann, kabul grd haliyle kurumsal olann biimleri altnda gerek sa vamlarn, somut zaferlerin, belki maskelenmi olan ama de rinlemesine yer etmi yenilgilerin unutulan gemiini belirle mek ve kefetmektir. Ve bylelikle tarihin uuculuunun, hu kukun mutlaklmm ardnda deil, yasalarda, kodlarda ku rumu olan kan bulmak sz konusudur: tarihin greliliini yasann ya da gerein mutlaklna dayandrmak deil, hu kukun deimezliinin ardnda tarihin sonsuzluunu, yasa nn formlnn ardndaki sava lklarn, adaletin denge sinin altnda glerin bakmszln bulgulamak sz konu sudur. Greli bir alan bile diyemeyeceimiz tarihsel bir alan

68

Toplumu Savunmak Gerekir

da, nk hibir mutlakla bant iinde deildir, bir biimde "grecesizletirilen", tarihin bir sonsuzluudur, gce, iktida ra ve savaa ait olaylarn ve mekanizmalarn iindeki bitmez tkenmez zlmenin sonsuzluudur. Bana diyeceksiniz ki -ite bu da bu sylemin nemli ol masnn bir nedeni bence- bana diyeceksiniz ki, bu kukusuz hznl ve karanlk bir sylem, belki nostaljik soylulara ya da ktphane bilginlerine uygun bir sylem. Aslnda ban dan itibaren ve ok yakn dnemlere XIX. hatta XX. yzyla dek, ok geleneksel mit formlarn dayanak alan ve sklkla bu formlar iine yerleen bir sylem bu. Bu sylem ierisinde hem karmak bilmeler hem de, kaba demeyeceim ama, esas olarak, ar ve ar ykl mitler ikizletirilmi durumda bu lunuyor. nk ne de olsa, bunun gibi bir sylemin byk bir mitolojinin tamam zerine eklemlenebildii (ve aslnda nasl eklemlenmi olduunu greceksiniz) iyice grlr: [ulu atalarn kayp a, yeni alarn ve binyllk lerin ok yak lamas, eski yenilgileri silecek olan yeni kralln gelii]12. Bu mitolojide devlerin byk zaferlerinin yava yava unu tulduu ve stnn rtld; tanrlarn k yaadklar; kahramanlarn yaralanm olduklar ya da ldkleri ve kra llarn ulalmaz maaralarda uykuya daldklar anlatlr. Bu ayn zamanda ilk rkn, dzenbaz istilaclarca hie saylan haklarnn ve mlklerinin izlei; srp giden gizli savan izleidir; bu sava yeniden canlandrmak ve istilaclar ya da dmanlar kovmak iin yeniden ele alnmas gereken komp lonun izleidir; nihayet g dengesini tersine evirecek ve asrlk maluplardan galipler yaratacak, ama balama nedir bilmeyecek ve balamayacak olan galipleri yaratacak olan ertesi sabahki nl muharebenin izleidir. Ve btn ortaa boyunca, ama ok daha sonra da, bu kesintisiz sava temas na bal olarak, c alma gn iin duyulan byk umut, son zamanlarn imparatorunun, dux rovus'un, yeni nderin, yeni rehberin, yeni Fiihrer 'in beklenii; beinci monari ya da nc imparatorluk ya da nc Reich dncesi, hem K yamet habercisi hem de yoksullarn kurtarcs olacak kiinin

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

69

gelii, durmakszn byle ortaya srlecektir. Bu, Hint diya rnda kaybolan skender'in geri dndr; bu o kadar uzun zamandr ngiltere'de yolu gzlenen Gnah karc Edward'n geri dndr; bu, tabutunda uyuyan, adil sava yeniden balatmak iin uyanacak olan Charlemagne'dr; ma aralarnda halklarnn ve imparatorluklarnn uyann bek leyen iki Frederik, Barbaros ve II. Frederik'tir bunlar; Afri ka'nn llerinde kaybolmu, yeni bir arpma, yeni bir sa va ve bu kez nihai olacak bir zafer iin geri dnecek olan Portekiz kraldr. Bu kesintisiz sava sylemi dolaysyla, gerekten uzun sre ipleri bakalarnn elinde olan birka entelektelin hazin buluu deildir yalnzca. Bence, ksa devre yaptrd byk dnsel-hukuksal sistemlerin tesinde bu sylem gerekten de kimi kez babo aristokratlara ait olan bir bilmeyle, b yk sylencesel itkileri, ayn zamanda da popler lerin id detini buluturur. Sonuta bu sylem, dnsel-hukuksal syleme kart olarak, Batnn tam tamna tarihsel-siyasal olan ilk sylemidir belki, gerein yalnzca tarafgir olan bir zafer iin ak ak silah gibi iledii bir sylemdir. karart c olacak denli eletirel bir sylem olduu gibi, ok youn bir ekilde sylencesel olan bir sylemdir de: aclarn sylemi [...] ama ayn zamanda en lgn umutlarn da sylemi. Yani, temel eleri asndan, dnsel-hukuksal sylemlerin b yk geleneine yabancdr. Dnrler ve hukukular iin, kanlmaz olarak dardadr, yabancdr. Dmann sylemi bile deildir bu, onlar onunla tartmaz. Akas, zorunlu olarak diskalifiye edilen, uzakta tutulabilen ve tutulmas ge reken sylemdir, nk doru ve gerek sylemin sonunda yasa olarak -ortada, dmanlar arasnda, onlarn stndebalayabilmesi iin, bir nkoul olarak onun geersiz kln mas gerekir. Bu durumda, szn ettiim bu sylem, bu ta rafgir sylem, savan ve tarihin bu sylemi belki, Antik Yunan'da, kurnaz sofistin sylemi biiminde kendini gstere cektir. Ne olursa olsun, bu) tarafgir ve saf tarihinin, kararl siyasetinin, mlksz braklm soylunun sylemi ya da

70

Toplumu Savunmak Gerekir

zmlenir durumda olmayan istekleri getiren kaba sylem olarak ifa edilecektir. Ne ki, ipleri yapsal olarak, tamamyla dnrlerin ve hukukularn elinde bulunan bu sylem, sanyorum, Batdaki kariyerine ya da belki yeni bir kariyere, XVI. yzyl sonuyla XVII. yzyl ortas arasnda, ok belirgin koullarda, kraliyet iktidarna -halktan ve soylulardan gelen- ifte kar ka ilikin olarak balad. Bu andan balayarak, sanyorum dikka te deer oranda oald ve genileme sath, XIX. yzyl sonu na ve XX. yzyla dek ok byd ve hzland. Diyalektiin, bu sylemin sonuta felsefi olan byk uyarlamas olarak i leyebildii sanlmamak. lk bakta diyalektik, elikinin ve savan evrensel ve tarihsel hareketinin sylemi olarak gr nebilir, ama aslnda kesinlikle bunun dnsel alandaki ge erletirilm esi olmadn dnyorum. Tersine bana yle geliyor ki diyalektik daha ok bu sylemin, dnsel-hukuksal sylemin eski biimi ierisindeki yer deitirmesi ve yine lenmesi olarak iledi. Temelinde diyalektik, savam, sava ve atmalar, elikinin mant ya da szde mant ierisin de kodlar; amaca ilikin, ayn zamanda temel ve ne olursa ol sun geri dndrlemez olan bir ussalln topland ve gn na kt ifte sre iinde bunlar yeniden ele alr. So nuta diyalektik, tarih ierisinde, btn zelliklerin nihayet dzenli yerini bulaca tmel bir znenin, uzlalan bir gere in, bir hukukun olumasn salar. Hegelci diyalektik ve sa nrm onu izleyen btn dierleri, -k i sizlere gstermeye al acam budur- toplumsal savan hem bir tespiti, bir bildirisi hem de bir uygulamas olan tarihsel-siyasal bir sylemin, fel sefe ve hukuk yoluyla koloniletirilmesi ve otoriter biimde yattrlmas olarak anlalmaldr. Diyalektik, yzyllar bo yunca Avrupa'da kimi kez parltyla, ounlukla alacakaran lkta, bazen derin bilgi alannda ve bazen de kan iinde kendi yolunu izen bu tarihsel-siyasal sylemi smrgeletirdi. Di yalektik, felsefi dzenle ve belki de siyasal dzenle, bu temel savan tarafgir ve ac syleminin barlandrlmasdr. te bu yl, bu sylemin tarihini ksmen yeniden kurmak amacyla,

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

71

kendimi konumlamak istediim bir tr genel referans ere vesi bu olacak. imdi sizlere bu incelemenin nasl yrtleceini ve han gi noktadan balanacan sylemek istiyorum. lk olarak, alkanlkla bu tarihsel-siyasal sylemin yaratclar olduklar ileri srlen birtakm sahte isimleri bir kenara brakmal. nk iktidar/sava, iktidar/g ilikileri bants dn lr dnlmez akla hemen iki isim geliyor: Machiavelli ve Hobbes geliyor akla. Bunun kesinlikle byle olmadn ve aslnda bu tarihsel-siyasal sylemin Hkm darn13 siyaseti nin ya da tabii ki mutlak hkmranln siyasetinin sylemi olmadn ve olamayacan; aslnda bunun Hkmdar yalnzca bir yanlsama, bir ara ya da olsa olsa bir dman olarak gren bir sylem olduunu gstermek istiyorum sizle re. Temelinde, kraln ban kesen, her koulda kendini h kmdardan bak tutan ve onun geersiz olduunu ilan eden bir sylemdir bu. Ardndan, bu sahte yaratclar berta raf ettikten sonra, sizlere bu sylemin k noktasnn hangi si olduunu gstermek istiyorum. Bence bunu, nemli nite likleriyle birlikte XVII. yzyla oturtmaya almak gerekiyor. nce bu sylemin ifte doumu: bir yanda onu yaklak 1630 yllarnda, devrim-ncesi ve devrim ngilteresi'nde halkn ve kk burjuvalarn hak taleplerinde ortaya ktn grece iz: bu Pritenlerin sylemi, Levellers 'm (Tesviyeciler) syle mi olacaktr. Ve daha sonra bu sylem, elli yl sonra, bu kez kar tarafta, XIV. Louis'nin hkmdarlnn sonunda Fran sa'daki soylularn ektii aclar konusunda karnza kar. Bundan sonra da, ite buras nemli bir noktadr, bu dnem balar balamaz, yani XVII. yzyldan itibaren, savan tari hin kesintisiz rgsn oluturduuna dair o dncenin ke sin bir biimde belirdii grlr: dzenin ve barn ardnda bylece sren sava, toplumumuzu biimleyen ve onu ikili bir biime gre blen sava, aslnda rklarn savadr. Sava olasln oluturan ve onun ayakta tutulmasn, srdrl mesini ve gelimesini salayan temel eler arabuk ortaya kar: bunlar etnik farkllklar, dil farkllklar; g, sertlik,

72

Toplumu Savunmak Gerekir

enerji ve iddet farkllklar; acmaszlk ve barbarlk farkllk lar; bir rkn baka bir rk tarafndan ele geirilmesi ve uyruklatrlmasdr. Toplumsal varlk temelde iki rk zerinde eklemlenir. Toplumun bir utan br uca, rklarn bu at masyla katedilmi olmasna dayanan ve daha sonra ardnda toplumsal savan yznn ve mekanizmalarnn aratrla ca btn formlarn anas olarak XVII. yzyln hemen ba nda formle edilen ite bu dncedir. Bu rklar kuramnda ya daha ok bu rklar sava kura mndan yola karak, bunun tarihinin izini, Fransz devrimi dneminde ve zellikle, Augustin ve Amedee Thierry'yle14 birlikte, XIX. yzyln banda srmek ve nasl iki transkrip siyona tabi tutulduunu grmek istiyorum. Bir yanda aka biyolojik olan bir transkripsiyon var, nitekim Darwin'den ok nce gerekleen ve btn eleri, kavramlar, szck daarcyla sylemini materyalist bir anatomo-fizyolojiden alan bir transkripsiyon. Bu ayn zamanda bir filolojiyi de da yanak alacaktr ve terimin tarihsel-biyolojik anlamnda rklar kuramnn douu olacaktr. Biraz XVII. yzylda olduu gi bi, bir yandan Avrupa'daki milliyet hareketleri, bir yandan da byk devlet aygtlarna kar (temel olarak AvusturyalI ve Rus) milliyetlerin savam zerine eklemlenecek olan, yi ne ok belirsiz bir kuramdr bu; ve bunun Avrupa'nn s mrgeletirme siyasetinde de ilediini greceksiniz. te, bu srekli savam ve rklar savam kuramnn ilk -b iy o lo jik transkripsiyonudur. Ardndan byk toplumsal sava tema sndan ve kuramndan yola karak gerekleecek olan, XIX. yzyln hemen ilk yllarnda gelien ve kendini snf sava m olarak tanmlamak amacyla rk atmasnn btn izle rini silmeye meyledecek ikinci bir transkripsiyona rastlars nz. Dolaysyla elimizde, yeniden kurmay deneyeceim ve diyalektiin formu ierisinde savamlarn zmlenmesinin yinelenmesine ve evrimcilik ve yaam iin mcadale kuram ierisindeki u rklar atmas izleinin bir yenid&n almna denk decek olan, bir tr temel kollara ayrlma vardr. Bu radan balayp, bu ikinci kolu -biyolojideki transkripsiyo n u - ayrcalkl biimde izleyerek biyolojik-toplumsal bir rk

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

73

ln btn bu dnceyle birlikte geliimini gstermeye alacam, -k i kesinlikle yeni ve sylemi ok baka trl iletecek olan bir dncedir b u - buna gre, aslnda teki rk baka yerden gelmi olan deildir, bir zaman iin galip gelen ve egemen olan deildir, ama srekli, kesintisiz olarak toplumsal varlk ierisine nfuz eden ya da daha ok top lumsal doku ierisinde ve bundan yola karak srekli ola rak kendisini yeniden yaratandr. Baka deyile: toplum ie risinde kutupsallk, ikili krlma olarak grdmz ey, d ardan iki rkn birbiriyle atmas deil; tek ve ayn rkn bir st-rk ve bir alt-rk olarak ikiye ayrlmasdr. Ya da hatta bir rktan karak, toplumun kendi gemiinin yeniden belirimidir. Ksacas rkn, toplum iinde ortaya kan, arka yz ve alt yzdr. O zaman u baat sonucu elde edeceiz: rklar savamnn -XVII. yzylda ortaya kt ve ilemeye balad anda, asal olarak zekten kaydrlm taraflar iin bir ara olan- bu syle mi, yeniden merkeze oturtulacak ve tam da iktidarn, merkez lenmi, merkezilemi ve merkeziletiren bir iktidarn sylemi olacaktr; iki rk arasnda deil, iktidar elinde tutan ve normun sahibi olan, bu norma gre yoldan sapanlara kar, biyolojik ka lt iin bir o kadar tehlike oluturanlara kar duran tek ve ger ek rk olarak sunulan belirli bir rktan yola karak srdrle cek bir savan sylemi. Ve bu durumda, toplum ierisinde rk lar savamnn sylemini, dlama, ayrm ve sonuta toplumu normalletirme ilkesi olarak iletecek olan yozlamla ilikin btn biyolojik-rk sylemleri ama ayn zamanda btn ku rumlan da grm olacaz. Bu durumda, tarihini kurmay is tediim sylem, balangta yle olan temel dile getiri biimi ni bir kenara brakacaktr: "Dmanlarmza kar kendimizi savunmak zorundayz nk aslnda devlet aygtlar, yasa, ikti dar yaplar yalnzca bizi dmanlarmza kar savunmad gibi, dmanlarmzn bizi takip etmek ve bizleri uyruklatrmak iin kullandklar aralar oluyor." Bu sylem artk yok ola cak, artk "kendimizi topluma kar savunmalyz" deil, "ken dimize ramen oluturmakta olduumuz u teki rkn, u altrkm, u kar-rkm getirdii btn biyolojik tehlikelere kar

74

Toplumu Savunmak Gerekir

toplumu savunmalyz" olacak. Bu noktada rk tematik artk toplumsal bir grubun bir bakasna kar kulland bir ara gi bi grnmeyecek ama toplumsal tutuculuklarn global strateji sine hizmet edecektir. Bu aamada ise ortaya -size szn etti im u sylemin bizzat ereklerine ve ilk biimine gre bir para dokstur b u - bir devlet rkl kar: bir toplumun kendisi ze rinde, kendi eleri zerinde, kendi rnleri zerinde uygula yaca bir rklk; toplumsal normalletirmenin temel boyutla rndan bir tanesi olacak, srekli arnmaya dair, isel bir rklk. O nedenle bu yl, XVII. yzyldan balayp, XX. yzyln ban da devlet rklnn ortaya kma dek srdrerek, rklar sa vamnn ve savann syleminin tarihine biraz gz atmak is tiyorum. NOTLAR 1 E. Coke'un balca metinleri: A
Book of Entries, Londra, 1614; Comment mes on Littleton, Londra, 1628; A Treatise of Bail and Mainprize, Londra, 1635; Institutes of the Lavs of England, Londra, I, 1628; II, 1642; III-IV, 1644; Reports, London, I-XI, 1600-1615; XII, 1656; XIII, 1659. Coke'a ili

kin olarak bkz. 4 ubat tarihli ders. 2 J. Lilburne iin bkz. a.g.e. 3 H. de Boulainvilliers iin bkz. 11,18 ve 25 ubat tarihli dersler. 4 N. Freret'nin yaptlarnn ou nce Mmoires de VAcadmie des Sciences'ta yaymland. Daha sonra Tm Yaptlar ierisinde derlenecektir, Paris, 1796-1799, 20 cilt. Ayrca bkz.: De Vorigine des Franais et de leur tablisse ment dans la Gaule (V. cilt); Recherches historiques sur les murs et le gouver nement des Franais, dans les divers temps de la monarchie (cilt VI); Reflexions
sur l'tude des anciennes histoires et sur le degr de certitude de leurs preuves (cilt VI); Vues gnrales sur l'origine et sur le mlange des anciennes nations et sur la manire d'en tudier l'histoire (cilt XVIII); Observations sur les Mrovin giens (cilt XX). Freret'ye dair bkz. 18 ubat tarihli ders. 5 Joachim comte d'Estaing, Dissertaion sur la noblesse d'extraction et sur les origines des fiefs, des surnoms et des armoiries, Paris, 1690. 6 M. Foucault 10 Mart tarihli dersinde esas olarak E. - J. Sieys'in Qu'estce que le Tiers-tat ?, 1789, kitabn temel alr (bkz. bu metnin yeniden

basmlar: Paris, PUF, 1982 ve Flammarion, 1988).


* Tiers-tat: soylu ve papaz snf dnda kalan halk (.n.). Notlarda ve alntlarda Tiers-tat olarak yazlrken, zgn metinde tiresiz ve kk harfle tiers tat olarak gemektedir (ed.n).

21 Ocak 1976 Tarihli Ders

75

7 Bkz. F. Buonarroti, Conspiration pour l'galit, dzfe de Babeuf, suivie du pro cs auquel elle donna lieu et des pices justificatives, Brksel, 1828,2 cilt. 8 A. Thierry'nin kaleme ald, zellikle 10 Mart tarihli dersinde M. Fo ucault'nun bavurduu balca tarih yaptlar unlardr: Vues des rvolu tions d'Angleterre, Paris, 1817; Histoire de la conqute de l'Angleterrre par les Normands, de ses causes et de ses suites jusqu' nos jours, Paris, 1825;
Lettres sur l'histoire de France pour servir d'introduction l'tude de cette histoire, Paris, 1827; Dix ans d'tudes historiques, Paris, 1834; Rcits des temps Mrovingiens, prcds de Considrations sur l'histoire de France, Pa ris, 1840; Essai sur l'histoire de la formation et des progrs du Tiers-tat, Pa ris, 1853. 9 Bkz. zellikle A.V. Courtet de l'Isle'in La Science Politique fonde sur la science de l'homme adl yapt, Paris, 1837. 10 Bkz. J. - P. Vernant, Les Origines de la pense grecque, Paris, PUF, 1965 (zellikle VII. ve VIII. blmler); Mythe et Pense chez les Grecs. tudes de psychologie historique, Paris, La Dcouverte, 1965 (zellikle III, IV, VII. blmler); Mythe et Socit en Grce Ancienne (Eski Yunan'da Sylence ve Toplum), Paris, Seuil, 1974; J. - P. Vernant & P Vidal-Naquet, Mythe et Tragdie en Grce Ancienne, Paris, La Dcouverte, 1972 (zellikle III. blm). 11 Solon'la ilgili olarak (bkz. zellikle 16. para, Diehl yay.), M. Fouca ult'nun 1970-1971 ylnda, Bilme stenci zerine Collge de France'ta verdii derste gelitirdii "l" analizine kaynak gsteriyoruz. Kant iin, "What Is Enlightenment?", "Qu'est-ce les Lumires" ("Aydnlan ma Nedir?") (Dits et crits, IV, no 339 ve 351) ve Fransz Felsefe Dernei'nde 27 Mays 1978 tarihinde verdii "Eletiri Nedir?" balyla ya ymlanan (Fransz Felsefe Dernei Dergisi, Nisan-Haziran 1990, sayfa 3563) konferans metnini kaynak gstermekle yetiniyoruz. Kant iin bkz. dier yaptlar, Zum ewigen Frieden; ein philosophischer Enwurf (Knigs berg, 1795; bkz. zellikle 1796 tarihli ikinci bask), in Werke in zwlf Bn den, Frankfurt a. Main, Insel Verlag, 1968, cilt XI, s. 191-251; Der Streit der Fakultten in drei Abschnitten (Knigsberg, 1798), a.g.e, s. 261-393. Fo ucault, Kant'm, Ernst Cassirer basks btn eserlerine (Berlin, Bruno Cassirer, 1912-922) ve Ernst Cassirer'in Kants Leben und Lehre (Berlin, 1921) kitabna sahipti. 12 1975-1976 ders ylnda Collge de France'ta verilen dersin zetinden (Dits et crits, III, no 187). 13 Machiavelli'ye ilikin olarak bkz.: 1977-78 ylnda Collge de France'ta verilen dersler: Scurit, Territoire et Population, 1 ubat 1978'te verilen ders ("La 'gouvernementalit") ["Ynetimsellik"], ayrca " 'Omnes et

76

Toplumu Savunmak Gerekir

singulatim': Toward a Criticism of Political Reason" (1981) ve "The Po litical Technology of Individuals" (1982) (Dits et crits, III, no 239; IV, no 291 ve no 364). 14 Augustin Thierry iin bkz. yukanda, dipnot 8. Amde Thierry iin bkz. Histoire des Gaulois, depuis les temps les plus reculs jusqu' l'entire soumission de la Gaule la domination romaine, Paris, 1828; Histoire de la Gaule sous l'administration romaine, Paris, 1840-1847.

28 Ocak 1976 Tarihli Ders

Tarihsel sylem ve bunun taraftarlar. - Irklar savamnn kartarihi. - Roma tarihi ve Kutsal Kitap'n tarihi. - Devrimci sylem. Irkln douu ve dnmleri. - Irkn arl ve devlet rkl: Nazi dnm ve Sovyet dnm.

Geen sefer size rk sylemin tarihini izmeye ve vgs n yapmaya giritiime inanm olabilirsiniz. Tam olmasa da u farkla yanldnz: ben tam olarak rk sylemin deil daha ok savan ya da rklar savamnn syleminin vgsn ve tarihini yapmak istedim. "Irklk" ya da "rk sylem" ifadesi ni, savan ya da rklar savamnn bu byk syleminin asln da yalnzca zel, snrlandrlm bir epizodunu oluturan ey iin kullanmak gerektiine inanyorum. Dorusu, rk sylem, XIX. yzyln sonunda rklar savann syleminin yalnzca bir epizodu, bir evresi, tersine dndrl, en azndan yinelenii oldu; daha o zaman asrlk olan, sosyo-biyolojik terimlerle dile gelen, esas olarak toplumsal muhafazakrl ve, en azndan belli baz durumlarda, smrge egemenliini amalayan u es ki sylemin bir yinelenii. Irk sylemle rklar savann syle mi arasndaki ba ve ayn zamanda ayrm saptamak iin bunu belirttikten sonra, evet yapmak istediim rklar savann bu syleminin vgsdr. vg u anlamda, sizlere en azndan bir dnem boyunca -yani XIX. yzyln sonuna, bir rk syle me dnd ana dek- bu rklar sava syleminin nasl bir kar-tarih gibi ilediini gstermeyi isterdim. Ve bugn sizlere bi raz bu kar-tarih ilevinden sz etmek istiyorum.

78

Toplumu Savunmak Gerekir

Bana yle geliyor ki -belki biraz aceleci ya da ematik ama sonuta asal olan iin yeterince doru bir biimde- tarihsel sy lemin, tarihilerin syleminin, tarihi anlatmaktan ibaret olan bu uygulamann, antik dnemde ve hatta ortaada ne idiyse ku kusuz yle kald sylenebilir: Uzun sre iktidar ritelleriyle akrabaln srdrd. Bana yle geliyor ki, tarihinin sylemi, gereklik ierisinde iktidarn hem dorulanmasn hem de bu iktidarn glendirilmesini salamak zorunda olan, szl ya da yazl bir tr seremoni olarak anlalabilir. Bana yle geliyor ki, tarihin geleneksel ilevi, ilk Romal yllklardan1 ortaan so nuna ve belki XVII. yzyla ve hatta daha ileriki tarihlere dek/ iktidarn hukukunu dile getirmek ve grkemini younlatr mak oldu. ifte rol var: bir yandan, tarihi, krallarn, gllerin, hkmdarlarn ve bunlarn zaferlerinin (ya da belki geici malubiyetlerinin) tarihini anlatarak, o iktidarn iinde ve onun ileyii ierisinde ortaya kartlan, yasann sreklilii yoluyla insanlar iktidara hukuksal olarak balamak, dolaysyla insan lar iktidarn srekliliine iktidarn sreklilii yoluyla hukuksal olarak balamak sz konusu. te yandan, onlar, g bela sa vunulabilir olan, ihtiamn, iktidarn rneklerinin ve kahra manlklarnn younluuyla bylemek de sz konusu. Yasa nn boyunduruu ve ihtiamn parlts, bu bana tarihsel syle min, belirli bir iktidar pekitirme etmenini hedefledii iki yz olarak grnyor. Tarih, riteller gibi, kutsallatrma ayinleri gibi, cenaze trenleri gibi, ayinler gibi, sylence anlatlar gibi, bir iktidar yaratcs, bir iktidar younlatrcsdr. Bana yle geliyor ki tarihsel sylemin geleneksel ekseni ierisindeki bu ifte ilevi ortaada bulunabilir. Soyktksel eksen krallklarn eskiliini anlatyor, ulu atalar yeniden can landryor, imparatorluklarn ya da hanedanlarn kurucular olan kahramanlarn baarlarn kefediyordu yeniden. Bu tr- ' den soykte dayal grev ierisinde nemli olan, gemiin olaylarnn ya da insanlarnn byklnn imdinin deerini desteklemesini, ayn zamanda onun kkln ve gndelik liini kahramans ve doru bir eye dntrmesini salamak tr. Tarihin -asal olarak, eski krallklara, ulu atalara dair tarihsel anlat biimlerinde rastlanan- bu soyktksel ekseni hukukun

28 Ocak 1976 Tarihli Ders

79

eskiliini dile getirmek zorundadr; hkmdarn hukukunun kesintisiz olma zelliini gstermek ve bu yolla bugn de hl elinde bulundurduu skp atlamaz gcn gstermek zo rundadr; ve sonunda soyktk krallarn ve prenslerin adlarn, onlardan nce gelen btn an ve nle ykseltmelidir. Byk krallar bylece kendilerinden sonra gelen hkmdarlarn hu kukunu kurarlar ve ayn zamanda kendi grkemlerini ardllar nn kklne aktarrlar. te tarihsel anlatnn soyktksel ilevi diyebileceimiz ey budur. Bir de, antik dnemin anlatlarnda ve eski krallarn ve kahramanlarn yeniden canlandrlmasnda deil tersine bizzat tarihin ak ierisinde gnbegn, ylbeyl tutulan yllklarda ve kroniklerde bulacamz bellek oluturma ilevi var. Yllkla rn tarihi srekli kaydetmeleri de iktidar glendirmeye yarar. ktidarn bir tr riteli de vardr: hkmdarlarn ve krallarn ne yaptklarn gsterir, bu asla bouna, asla yararsz ya da kk, asla anlatnn saygnlndan altta kalr bir ey deildir. Yaptk lar her ey anlatlabilir ve anlatlmaya deerdir ve bunlarn ans srekli olarak korunmaldr, bu bir kraln en kk bir iinden ve jestinden bir kahramanlk ve bir zafer yaratlabilece i ve yaratlmas gerektii anlamna gelir; ve ayn zamanda onun kararlarndan her biri uyruklar iin bir tr yasa ve ardl lar iin bir tr vecibe gibi kaydedilir. Dolaysyla tarih, unutul maz klar ve unutulmaz klarak, en kk olaylar, bunlar ta latracak ve bir anlamda srekli olarak var edecek antlarda donduran ve bastran bir sylemin ierisine davranlar kayde der. Son olarak, iktidarn younlatrlmas olan bu tarihin nc ilevi de, rnekleri dolama sokmaktr. rnek, yaayan ya da yeniden canlandrlan yasadr; imdiyi deerlendirmeyi, onu kendisinden daha gl olan bir yasaya baml klmay salar. rnek, bir anlamda yasalatrlan andr, bir adn grke minde ileyen yasadr. rnek, yasann ve grkemin bir isimle bulumas iinde, iktidar glendirecek olan bir tr noktann, bir tr enin gcne sahip olur. Balamak ve gz kamatrmak, zorunluluklar deerli k larak ve gcn parltsn yeinletirerek boyunduruu altna almak: bana yle geliyor ki ematik olarak bunlar, Roma uy-

80

Toplumu Savunmak Gerekir

garlmda olduu gibi ortaan toplumlarmda da kullanld haliyle tarihin farkl biimleri ierisinde bulunan iki ilev dir. Ne ki, bu iki ilev, dinlerde, ritellerde, mitlerde, Roma ve genel olarak, Hint-Avrupa efsanelerinde temsil edildii bii miyle iktidarn ok belirgin olarak iki grnmne denk d yor. Hint-Avrupal iktidar temsili sisteminde2 her zaman srekli biimde yan yana olan bu iki grnm, bu iki yan var dr. Bir yanda hukuksal grnm var: iktidar zorunlulukla, yeminle, ykmllkle, yasayla balar, te yanda iktidarn byl bir ilevi, bir etkililii vardr: iktidar gz kamatrr, iktidar aknlktan dondurur. Jpiter, Hint-Avrupa leme sinde iktidarn st dzeyde temsilcisi olan tanr, her eyden nce, en st rtbede ve en st mevkide olan tanr, ayn za manda balar ve yldrmlar olan tanrdr. Eh sanyorum, or taada da iledii gibi, eskilik araylar, gnn gne tutulan kronikleri, dolama sokulan rnek derlemeleriyle tarih hl yine u iktidarn tasviri oluyor ki bu yalnzca iktidarn imgesi deil ayn zamanda onun yeniden canlanma yntemidir. Tarih iktidarn sylemidir, iktidarn boyun edirmek iin kulland vecibelerin sylemidir; ayn zamanda grkemin sylemidir ki bu, iktidar bu yolla byler, korkutur, devinimsizletirir. K saca, balayan ve devinimsizletiren iktidar, dzenin kurucu su ve teminatdr; ve tarih tam olarak, dzeni salayan bu iki ilevin glendirilecei ve daha etkili klnaca sylemdir. Genel olarak, demek ki tarihin, hl yakn dnemlere dek toplumumuzda hkmranln tarihi olduu, hkmranln bo yutu ve ilevi iinde alan bir tarih olduu sylenebilir. "Jpiteryen" bir tarihtir. Bu anlamda tarihin, ortaada uygula mada olduu biimiyle hl Romallarn tarihiyle, Romalla rn anlatt tarihle, Titus-Livius'un3 tarihiyle ya da ilk yllklarmkiyle dorudan bants vard. Ve bu yalnzca anlatnn formunda olmuyordu, yalnzca ortaan tarihilerinin Roma tarihiyle kendilerininki arasnda, yani anlattklar tarih arasn da asla farkllk, kopukluk, kesinti grmemi olmalarndan kaynaklanmyordu. Ortaada yaplan tarihle, Roma toplumunda yaplan tarih arasndaki sreklilik, Romallarn tarih anlatsnn, ortaadaki gibi, tam olarak bir hkmdarl

28 Ocak 1976 Tarihli Ders

81

glendirme riteli olan belirli bir siyasal ilev tamas l snde, ok daha derindi. Ana izgileri kabaca belirtilmi olsa da, tam da ortaan en son noktasnda, hatta dorusunu sylemek gerekirse XVI. yzylda ve XVII. yzyln banda ortaya kan, bu yeni sy lem biimini, sahip olabilecei kendine zg zellikler ierisin de, yeniden kurmaya ve belirlemeye alabileceimiz temel i te bu sanrm. Tarihsel sylem artk hkmranln sylemi, hatta rkn sylemi deil, rklarn, rklarn atmasnn, uluslar ve yasalar ierisindeki rklar savamnn sylemi [olacak]. Bu koulda, sanyorum, bu ana dek oluturulduu biimiyle h kmranlk tarihine kesinlikle kar-sav olma niteliinde bir ta rihtir bu. Batnn tand, Romal olmayan, Roma kart olan ilk tarih bu. Az nce size szn ettiim u hkmranlk riteline gre, neden Roma kart ve neden kar-tarihtir bu? San yorum kolayca gz nne kan birtakm nedenlerden tr. nk, ncelikle, rklarn ve yasalarn ardnda ve yasalar yo luyla rklarn srekli atmasnn bu tarihi ierisinde, hkm ranln, hkmranlklarn tarihinin ortaya kard, halk ve kral, ulus ve hkmdar arasndaki rtk zdeleme beliriyor ya da kayboluyor. Bundan byle bu yeni tr sylem ve tarih uygulamas ierisinde hkmranlk artk btn, tam olarak kentin, ulusun, devletin birlii olacak bir birlie balamayacak tr. Hkmranln ayr bir ilevi vardr: o balamaz; boyundu ruu altna alr. Ve byklerin tarihinin a fortiori kklerin ta rihini ierdii koyutu yerine, gllerin tarihinin zayflarn ta rihine baskn kt koyutunun yerine, bir ayrklk ilkesi ko nacaktr: birilerinin tarihi tekilerinin tarihi deildir. Hastings savandan sonra yenik den Saksonlarm tarihinin ayn sava ta galip gelen Normanlarm tarihi olmad kefedilecek ya da en azndan savlanacaktr. Birileri iin zafer olann tekiler iin yenilgi anlamna geldii renilecektir. Franklarn ve Clovis'in zaferini, Galya kkenli Romallarn yenilgisi, boyunduruk alt na alnmas, kleletirilmesi olarak tersine okumak gerekir. kti darn tarafndan bakarsak, yeni sylem hukuk, yasa ya da y km olan eyi, teki tarafa getiimiz anda, ktye kullanma olarak, iddet olarak, hara olarak ortaya karacaktr. Sonun

82

Toplumu Savunmak Gerekir

da, byk feodallerin topraa sahip olmas ve talep ettikleri vergilerin btn, iddet eylemleri, el koyma, yama, boyun duruk altna alman topluluklardan hoyrata alman sava vergi si olarak belirecek ve byle duyurulacaktr. Bu durumda, tari hin hkmdarn ihtiamn dile getirerek gcn younlatr d genel zorunluluun byk formu bozulur ve bunun tersi ne yasann ikiyzl bir gereklik olarak belirdiini grrz: bi nlerinin zaferi, tekilerinin boyun emesidir. O zaman bu durumda ortaya kan tarih, rklar savam nn tarihi, bir kar-tarihtir. Ama sanyorum baka bir biimde ve hem de ok daha nemli bir biimde de bu byle. Gerekten de, bu kar-tarih yalnzca zorlayc hkmran yasann birliini paralamakla kalmaz, stne stlk, ihtiamn devamlln krar. In -hani iktidarn u nl gz kamatrclmm- top lumsal varl donduran, salamlatran, devinimsiz klan ve bylelikle onu dzen iinde tutan bir ey olmadn, ama as lnda, bltren, bir taraftan aydnlatan, toplumsal yapnn baka bir blmn glgede brakan ya da gece karanlna atan bir k olduunu ortaya karr. Ve kesin biimde tarih, rklar savamnn anlatsyla doan kar-tarih, bu glgeden yola karak, glgedeki taraftan sz edecektir. htiama sahip olmayanlarn ya da onu yitirmi ve imdi, belki bir sre iin ama kukusuz uzun bir sre iin karanlkta ve sessiz kalanlarn sylemi olacaktr. Bu da demek oluyor ki bu sylem -iktidarn eskiliini ve soyktn gstererek kendisini glendirdii, srekli kld kesintisiz ezgiden farkl olarak- ani bir sz alma, bir ar olacaktr: "Bizim ardmzda sreklilik yok; bizim ard mzda, yasann ve iktidarn gc ve ihtiamyla kendisini gs terdii byk ve anl soykt yok. Glgeden kyoruz, haklarmz yoktu, anmz yoktu ve ite bunun iin sz alyoruz ve kendi tarihimizi sylemeye balyoruz." Bu sz al, bu tr sylemi, uzun sredir kurulu olan bir iktidarn kesintisiz b yk tzebilimi arayyla pek deil de, bir tr khince bir kesin tiyle akraba klar. Bu da ayn zamanda bu yeni sylemin, h kmdarn dertsiz ve yenilgisiz grkemini anlatmak yerine ter sine atalarn felaketini, srgnleri ve klelikleri dile getirmeyi amalayan birtakm destans ya da sylencese! ya da dinsel bi

28 Ocak 1976 Tarihli Ders

83

imlere yaklaacak demektir. Zaferlerden ok, hl vaat edilen topran verilmesini ve hem eski haklar hem de yitirilen ihtia m adil biimde telafi edecek olan verilmi eski szlerin yerine getirilmesinin beklenmesi gereken btn o sre boyunca insa nn belini bken yenilgileri sralayacaktr. Irklar savann bu yeni sylemiyle birlikte, temelde Roma llarn siyasal-masals tarihinden ok daha fazla Yahudilerin sylencesel-dinsel tarihine yaklaan bir eyin belirdii grl yor. Kutsal Kitap'a Titus-Livius'a olduundan ok daha yakn durulur, iktidarn kesintisiz grkemini ve tarihini gn gnne anlatan yllknn biiminden ok daha fazla branilie ve Kut sal Kitap'a degin bir biim ierisine girilir. Sanyorum, genel olarak, Kutsal Kitap'm, en azndan ortaan ikinci yarsndan itibaren, ierisinde dinsel, ahlaki, siyasal kar klarn, kralla rn iktidarna ve Kilise'nin despotizmine eklemlendii, ana bii mi olduunu asla unutmamak gerekiyor. Bu biim, ayrca ok ska kutsal metinlere yaplan gndermenin kendisi olarak, o u durumda kar k, eletiri, muhalefet sylemi gibi alt. Ortaada Kuds her zaman, yeniden anlan btn Babillere kar ileri srld; her zaman lmsz Roma'ya, arenalarda na muslu insanlarn kann aktan Sezarlarm Roma'sna kar srl d. Kuds, ortaadaki dinsel ve siyasal kar ktr. ncil sefa letin ve bakaldrnn silah oldu, yasaya ve ihtiama kar isyan ettiren sz oldu: krallarn adil olmayan yasasna ve Kilise'nin gz okayan grkemine kar. Bu durumda, ortaan sonunda, XVI. yzylda, Reform dneminde ve ngiliz Devrimi'nin ger ekletii dnemde de, hkmranln ve kralln tarihine -Ro ma tarihine- kesinkes kar olan bir tarih biiminin doduunu ve bu yeni tarihin yalvaln ve vaitin Kutsal Kitap'a dayal b yk formu zerine eklemlendiini grmek pek artc deil di ye dnyorum. Dolaysyla bu dnemde ortaya kan tarihsel sylem Ro ma tarihine kart, bir kar-tarih olarak dnlebilir, u ne denden tr: bu yeni tarihsel sylemde bellein ilevi tam an lamyla anlam deitirecektir. Roma'ya zg tarihte bellek asal olarak unutmamay salamak durumundayd - yani yasann srekli olmasn ve ayakta durduu srece iktidarn grkemi

84

Toplumu Savunmak Gerekir

nin kesintisiz biimde artrlmasn salamak. Bunun tersine, ortaya kan yeni tarih gizlenmi ve yalnzca gzard edildii iin deil ama ayn zamanda titizlikle, kasten, sertlikle baka kla brndrlm ve maskelenmi olduu iin gizli kalm bir eyi toprak altndan karma iini stlenecektir. Aslnda ye ni tarihin gstermek istedii u, iktidar, gller, krallar, yasa lar, rastlantsal olarak ve arpmalarn adaletsizlii ierisinde doduklarn sakladlar. Sonuta Fatih William hi de Fatih ola rak anlmak istemiyordu nk ngiltere zerinde uygulad yasalarn ya da iddetin fethedilmi haklar olduunu rtmek istiyordu. Hanedann yasal halefi olarak grnmeyi, bylece fatih adn maskelemek istiyordu sonu olarak, Clovis, krall nn adnn belirsiz bir Romal hkmdarn onamasna dayand na inandrmak iin bir parmenle dolard. Haksz ve ks men hkmdar olan bu krallar herkes iin ve herkes adna ken dilerini kabul ettirmeye alrlar; zaferlerinden sz edilmesini isterler ama bu zaferlerin tekilerin yenilgisi, "bizim yenilgi miz" olduunun bilinmesini istemezler. yleyse tarihin rol yasalarn yanlttn, krallarn kendilerini maskelediklerini, ik tidarn olduundan baka trl grndn ve tarihilerin yalan sylediklerini gstermek olacaktr. Dolaysyla bu srek liliin tarihi deil, deifre etmenin, gizli olann ortaya karl masnn, hilenin aa karlmasnn, arlan ya da hasr alt edilen bir bilmenin yeniden sahiplenilmesinin bir tarihi olacak tr. Mhrlenmi bir gerein deifre edilmesi olacaktr. Sonu olarak, XVI-XVII. yzyllarda ortaya kan rklar sa vamnn bu tarihin hem daha basit hem daha temel hem de daha gl, baka bir anlamda da bir kar-tarih olduunu sa nyorum. yle ki, iktidar uygulanmasna, yaylmasna, glen dirilmesine bal bir ritel olmann tesinde bu tarih iktidarn yalnzca eletirisi deil ona kar bir saldr ve bir hak iddias dr. ktidar hakszdr, en yce rneklerinden aada kalm ol duu iin deil ok basite bize ait olmad iin. Bir anlamda bu yeni tarihin, eskisi gibi, zamann beklenmedik olaylarndan kalkarak hukuku dile getirmeye giritii sylenebilir. Ama her zaman haklarn korumu bir iktidarn ne byk, uzun mrl hukuk ilmini yerletirmek, ne de iktidarn bulunduu yerde ol

28 Ocak 1976 Tarihli Ders

85

duunu ve her zaman hl bulunduu yerde olduunu gster mek sz konusudur. Mesele deeri bilinmemi haklarn talep edilmesidir, yani haklar beyan ederek sava ilan etmek. Roma tarz tarihsel sylem toplumu yola sokar, iktidar dorular, top lumsal varl oluturan dzeni -ya da snfl dzeni- kurar. Size szn ettiim sylem, XVI. yzyln sonunda yaylan, Kutsal Kitap'a degin bir tarihsel sylem diyebileceimiz sy lem, toplumu yrtar ve yalnzca yasalara kar sava ilan etmek iin adil hukuktan sz eder. Bu durumda aadaki u neriye benzer eyi ileri srerek btn bunlar zetlemek istiyorum. Ortaan sonuna ve belki onun da tesine dek, hkmranln byk sylemsel ritellerinden biri olmu bir tarihin -tarihsel bir sylemin ve bir uygu lamann- var olduu sylenemez mi, ki birliki, yasal, kesinti siz ve grkemli bir hkmranlk olarak yine bu ritel iinden beliren ve oluan bir hkmranlktr bu? Bu tarihe bir bakas kart durmaya balad: i karartc tutsakln, gszln, yalvaln ve vaadin tarihi, ayn ,zamanda yeniden bulunmas ve aa karlmas gereken bilmenin tarihi, son olarak da hak larn ve savan ezamanl ve ifte ilannn tarihi olan bir kartarih. Romal tarih anlay, aslnda Hint-Avrupa temsil ve ikti dar ileyii sistemi ierisine derinlemesine yerlemi bir tarihti; tabii ki zirvesinde hkmranlk dzeninin bulunduu sn fn rgtleniine balyd ve bununla birlikte belirli bir nesneler alanna ve belirli bir trden kiilere -kahramanlarn ve kralla rn efsanesine- zorunlu olarak bal kald, nk hkmranl n byl ve hukuksal olan ifte grnmnn sylemiydi. Hint-Avrupa ilevleri olan Roma modeli bu tarih, ortaan bi timinden bu yana, bakaldrnn ve yalvaln, bilmenin ve d zenin iddetle tersine dndrlmesi arsnn sylemi olan Kutsal Kitap'a dayal, yar branilie degin bir tarihle engel lendi. Bu yeni sylem artk, Hint-Avrupa toplumlarnm tarihsel sylemi gibi, l bir rgtlenmeye deil, toplumun ve insan larn ikili algmlanmasma ve ikili dalmna baldr: bir tarafta birileri, bir tarafta tekiler, hakszlar ve hakllar, efendiler ve onlara bal olanlar, zenginler ve yoksullar, gller ve yalnz ca kol kuvveti olanlar, lkeleri istila edenler ve onlarn nnde

86

Toplumu Savunmak Gerekir

titreyenler, despotlar ve homurdanan halk, imdinin yasasna bal insanlar ve gelecekteki vatann insanlar. Olduka artc ve ne olursa olsun ok nemli u soruyu Petrarca ortaan ortasnda sormutu. unu diyordu: "Tarihte Roma'y vmeyen ne var ki?"4. Bence yalnzca bu soruyla, bir tek Roma toplumunda deil, kendisinin, Petrarca'mn da ait ol duu ortaa toplumunda da hep uygulanm olduu biimiy le tarihin niteliini tek kelimeyle belirgin klyordu. Petrarca'dan birka yzyl sonra Batda Roma'ya vgden ok farkl bir eyi ieren bir tarih douyor, kendini gsteriyordu, tam ter sine Roma'y yeni bir Babil gibi ifa etmenin sz konusu oldu u, Roma'ya kar, Kuds'n kaybedilmi haklarnn geri isten mesinin sz konusu olduu bir tarih. Bambaka bir tarih bii mi, tarihsel sylemin bambaka bir ilevi douyordu. Bu tari hin, Hint-Avrupa tarih anlaynn sonunun balangcdr deni lebilir, Hint-Avrupa tarz bir tarih anlatma ve alglama ynte minin sonu demek istiyorum. Hatta rklar savamnn tarihine ilikin byk sylem doduunda antik dnem biter denilebi lir - antikiteden kastm, ortaan ge dnemlerine dek var olan u antik dnemin devam olma bilinci. Ortaa tabii ki or taa olduunu bilmiyordu. Ama, deyim yerindeyse, Antik d nem olmadn, artk olmadn da bilmiyordu. Roma'nm var l hl sryordu, ortaa ierisinde srekli ve gncel bir tr tarihsel varlk gibi iliyordu. Roma, Avrupa'y kateden bin ka nala blnm olarak alglanyordu ama btn bu kanallar Ro ma'ya kmak durumundayd. Bu dnemde yazlan btn si yasal, ulusal (ya da ulus-ncesi) tarihlerin kendilerine k noktas olarak bir Troya efsanesini benimsediklerini unutma mak gerekir. Btn Avrupa uluslar Troya'nm dnden doduklarn ileri sryorlard. Troya'mt dnden do mak, Avrupa'nn btn uluslarnn, btn devletlerinin, btn monarilerinin Roma'nm karnda olduklarn savladklar an lamna geliyordu. Fransz monarisi Francus'tan, Ingiliz mo narisi de Brutus adnda birinden byle tremi olmalyd. B yk hanedanlarn her biri, Priamos'un izini srerek Antik Roma'yla soyktksel bir akrabalk ba kurmay salayan atalar benimsiyordu. Ve daha XV. yzylda, bir Osmanl Sultan Vene

28 Ocak 197 6 Tarihli Ders

87

dik Dkas'na unlar yazyordu: "Madem ki kardeiz neden savaalm ki? Trklerin Troya yangnndan doup, ktklar ve Priamos'un torunlar olduklar biliniyor. Trkler, biliyoruz ki Aeneas gibi, Franeus gibi Priamos'un olu olan Turcus'un to runlardr". Dolaysyla Roma ortaan bu tarih bilincinin biz zat iinde vardr ve V-VI. yzyllardan balayarak ortaya kt n grdmz saysz krallklarla Roma arasnda bir kopuk luk yoktur. Oysa rklar savamnn syleminin ortaya kartaca ey tam olarak, annda bir antik dnem gibi grnecek olan bir eyi baka bir dnyaya gnderecek olan o kesintidir: o zamana dek tannmam olan bir kopukluk bilincinin ortaya k. O ana dek, Roma'nm byk birliini, byk merutiyetini, parltl byk gcn aslnda sarsmam belli belirsiz baht dnlerin den baka bir ey olmayan olaylar, Avrupa'nn bilincinde bir denbire beliriverir. Avrupa'nn oluumunun [o zaman] gerek balanglarn oluturacak olaylar kendini gsterir - soy ba langlar, fetihlerin balangc: bunlar Frank istilalar, Norman istilalardr. "Ortaa" olarak aka nitelenecek bir ey belirir (feodalite diye adlandrlacak o olgunun tarihsel bilinte ayr mas iin XVIII. yzyl ban beklemek gerekir). Yeni kiiler or taya kar, Franklar, Galyallar, Keltler; daha genel kiilikler de kendini gsterir, bunlar kuzey insanlar ve gney insanlardr; egemenler ve boyun eenler, galipler ve maluplar ortaya kar. imdi tarihsel sylemin sahnesine girenler ve artk onun balca referans sistemini oluturanlar bunlardr. Avrupa, o za mana dek asla soyktn karmad anlarla ve atalarl dolup taar. zellikle, o zamana dek bilmedii ikili bir ayr mayla blnr. Irklar savama dair bu sylem ve yeniden ha yata dn arsyla, bambaka bir tarihsel bilin hem kendini oluturur hem de dile gelir. Bu durumda, bizzat Avrupa'nn bi linci, uygulamas ve politikas ierisinde zamann bambaka bir dzenleniiyle, rklar savama ilikin sylemin ortaya k z de klmabilir. Buradan yol alarak, birtakm uyarlarda bulun mak isterim. lk olarak, rklar savamnn bu syleminin, su gtrmez biimde ve btnyle, ezilenlere ait olduunu; en azndan k

88

Toplumu Savunmak Gerekir

keninde, kleletirilmi olanlarn sylemi, halkn sylemi, halk tarafndan zerinde hak iddia edilen ve konuulan bir tarih ol duunu dnmenin yanl olacann zerinde durmak iste rim. Gerekte, bunun byk bir dolam gc, byk bir dn m yetenei, bir tr stratejik okdeerlilikle donanm bir sy lem olduunu abucak grmek gerekiyor. Dorusu, belki onun nce, ortaan ikinci yarsndaki halk hareketlerine elik eden sylenceler ya da eskatolojik* temalar ierisinde kendini gster diini grrz. Ama bu sylemle ok abuk biimde -hem enderin tarihsel bilginin, popler roman ya da kozmo-biyolojik kurgularn yaps ierisinde karlaldn ayrt etmek gerekir. Uzun bir sre kar klarn, farkl muhalif gruplarn sylemi oldu; birinden tekine ok hzl dolaarak, bir iktidar biimine kar bir eletiri ve savam arac oldu, bununla birlikte farkl dmanlar ya da farkl muhalefet biimleri arasnda paylald. Gerekten de bu sylemin, farkl biimler altnda, XVII. yzyl daki devrim srasnda radikal ngiliz dncesine hizmet ettii grlr, ama birka yl sonra, henz deiime uramken, onun XIV. Louis'nin iktidarna kar Fransz aristokrasisinin gsterdii tepkiye hizmet ettii de grlr. XIX. yzyln ban da, kesin olarak, sonunda gerek znesini halkn oluturaca5 bir tarihin yazlmasna ilikin devrim-sonras tasarya baland. Ama birka yl sonra da onun, smrgeletirilen altrklarm; diskalifiye edilmesine hizmet ettiini grrsnz. Demek ki bu sylemin deikenlii, okanlamll var: kkeni, ortaan so nunda, siyasal olarak yalnzca bir ynde ilemesi iin onu yete rince etkilemedi. kinci uyar: rklarn savann sz konusu olduu ve "rk" teriminin olduka erken ortaya kt bu sylemde, u ak ki bu "rk" szc deimez bir biyolojik anlamla bantl de ildir. te yandan bu szck kesinlikle deiken deil. Sonu olarak, kukusuz geni ama greceli olarak sabit olan belirli bir tarihsel-siyasal farkllamay iaret eder. Ayn blgesel kkene sahip olmayan iki topluluun tarihi yapldnda iki rk oldu u; en azndan kkeninde, ayn dile ve ounlukla ayn dine sahip olmayan iki topluluk; ancak savalarla, istilalarla, fetih* Eskatolojik: ahiret bilimi (.n.).

28 Ocak 1976 Tarihli Ders

89

lerle, arpmalarla, zaferler ve yenilgilerle, ksacas iddetle bir birlik ve siyasal bir btnlk, yalnz savan iddetiyle oluan bir ba kurmu olan, iki topluluk olduu sylenecektir ve bu sylemde yle sylenir. Sonucunda, bir arada oturmalarna ramen, ayrcalklar, detler ve haklar, servet dalm ve ikti darn uygulan ynteminden kaynaklanan farkllklar, bak mszlklar, engellemeler yznden birbirine karmam iki topluluk olduunda iki rk var denecektir. nc uyar: bylece tarihsel sylemin iki byk morfo lojisi, balca iki byk oda, iki siyasal ilevi ayrt edilebilir. Bir tarafta hkmranln Romal tarihi, teki tarafta Kutsal Ki tap'a degin kleliin ve srgnlerin tarihi. Bu iki tarih arasn daki farkn tam olarak, resmi bir sylemle, diyelim, kaba saba bir sylemin*, bir bilme retemeyecek denli siyasal zorunluluk larla koullanm bir sylemin farkyla ayn olduunu sanm yorum. Gerekte, gizlerin zlmesini ve iktidarn gerek y zn gstermeyi kendine grev edinen bu tarih, en azndan ik tidarn byk kesintisiz tzebilimini yeniden oluturmaya a balam olan tarih kadar bilme retti. Hatta, Avrupa'da tarihsel bilmenin oluturulmasndaki byk dzeltmelerin, verimli an larn, yaklak olarak hkmranlk tarihiyle rklar savann ta rihi arasnda gerekleen bir tr i ie geme anma, arpma anna denk dtn syleyebiliriz diye dnyorum: rne in, XVII. yzyln banda ngiltere'de, Normanlarm istilalar n ve Saksonlara kar gsterdikleri byk adaletsizlii anlatan sylem gelip de, ngiltere krallarnn iktidarnn kesintisiz tari hini anlatmak iin monari yanls hukukularn girimekte ol duklar tm bir tarih almasyla eklemlendii zaman. Btn bir bilme alannn yarlmasna yola aan, bu iki tarih uygula masnn akmasdr. Ayn biimde, XVII. yzyln sonunda ve XVIII. yzyln banda Fransz soylu snf kendi soyktn sreklilik yaps iinde deil tersine, bir zamanlar edinmi ol duu ardndan kaybettii ve yeniden elde edilmesinin sz ko nusu olduu ayrcalklar biiminde oluturmaya baladnda, bu eksen zerinde yaplan btn tarihsel aratrmalar, XIV. Louis'nin oluturduu, kurdurttuu biimiyle Fransz monarisi* Elyazmasmda "resmi" ve "kaba saba" yerine "bilgi" ve "naif" yazl.

90

Toplumu Savunmak Gerekir

nin vakanvisliiyle rtmtr; buradan da yine tarihsel bil menin muhteem bir geliimi kar. Yine, XIX. yzyln banda yer alan baka bir verimli an: halkn, onun kleleinin ve kleletirilmesinin tarihi, Galyallarm ve Franklarn, kyllerin ve tiers etamn tarihinin, rejimlerin hukuksal tarihiyle i ie getii zamandr. Demek ki, hkmranln tarihiyle rklar savam nn tarihinin arpmasndan srekli i ie gemeler ve bilme alanlarnn ve ieriklerinin retimi doar. Son uyar: btn bu i ie gemeler yoluyla ya da bunla ra ramen, devrimci sylem -XVII. yzylda ngiltere'deki devrimin, Fransa'daki ve XIX. yzylda Avrupa'daki devri min sylem i- tabii ki kendisini, az kalsn Kutsal Kitap tarihi diyecektim, tarihin tarafnda, ama her koulda dava-tarihin, bakaldr-tarihin tarafnda konumlamtr. ki yzyldan faz la bir sredir Batnn btn siyasal ileyiini ve btn tarihini kateaen ve zaten kkeni ve ierii asndan sonuta ok es rarl olan bu devrim dncesini, bir kar-tarihin bu uygula masnn ortaya kndan ve varlndan ayramayz. Sonu ta, nce, yasalarn dzenine ramen, yasalarn dzeni altn da, yasalarn dzeni ierisinde ve sayesinde ileyen bakm szlklarn, dengesizliklerin, adaletsizliklerin ve iddetin bu okumas olmakszn devrimci dnce ve tasar ne anlama gelirdi, ne olabilirdi ki? Yaplm ve yaplmaya devam edilen, ama kesin olarak iktidarn sessiz dzeninin rtbas etme ve maskeleme ilevini stlendii ve byle yapmakta yarar gr d, gerek bir sava gn na karma istenci olmasa devrimci dnce, uygulama ve tasar ne olurdu? Kesin bir tarihsel bilme yoluyla bu sava yeniden alevlendirme istenci ve bu bilmenin, bu savata ara olarak ve srdrlen gerek sava ierisinde taktik e olarak kullanm olmadan devrim ci uygulama, tasar ve sylem ne olurdu? G ilikisini nihai olarak tersine dndrme maksad ve iktidar uygulamasnda kesin bir yer deitirme olmadan, devrimci tasar ve sylem ne anlama gelirdi? Bakmszlklarn deifre edilmesi, savan gn na karlmas, savan yeniden canlandrlmas: en azndan XVIII. yzyln sonundan bu yana Avrupa'y durmakszn ileyen

28 Ocak 1976 Tarihli Ders

91

devrimci sylemin hepsi bundan ibaret deil, ama yine de onun, ortaan bitiminden bu yana rklar savamn anlatan u byk kar-tarih ierisinde oluturulmu, tanmlanm, yer letirilmi ve dzenlenmi nemli bir yapsdr. Ne de olsa Marx'in yaamnn son gnlerinde, 1882 ylnda Engels'e yazd mektupta unu sylediini unutmamal: 'Teki ama bizim s nf savamn, onu nereden bulduumuzu ok iyi bilirsin: onu, rklar savamn anlatan Fransz tarihilerinden bulduk6". Devrim tasarsnn ve uygulamasnn tarihi, sanyorum, h kmranln ileyiine bal tarih uygulamalarnn Hint-Avru palI yapsyla ban koparan bu kar-tarihten ayrlabilir nite likte deildir; rklarn ve Batda bunlarn atmalarnn stlen mi olduu roln tarihi olan bu kar-tarihin ortaya kndan ayr tutulamaz. Tek kelimeyle, ortaan sonunda, XVI. ve XVII. yzylda hl Roma tipi tarih bilincine, yani hl hkm ranlk ritelleri ve sylenceleri zerine merkezlenmi tarih bi lincine sahip olan bir toplumun terk edildiini, terk edilmeye balandn ve sonra, tarih bilinci hkmranla ve onun ku rulu sorununa deil, devrime, devrimin zgrleme vaatlerine ve tahminlerine merkezlenmi bir toplum olan, diyelim, mo dern bir toplum tipine (nk baka szck yok ve modern szc anlamn yitirdi) girildii sylenebilir. O zaman, sanrm buradan yola karak, sylemin XIX. yzyl ortasnda, nasl ve neden yeni bir amaca dnebildii anlalr. Gerekten de bu sylem [...] yer deitirmekte ya da devrimci bir sylem olarak yansmakta ya da devrimci bir sy leme evrilmekte olduu, rklar savam kavramnn yerini s nf savam kavramna brakaca anda -yine de "XIX. yzyl ortas" dediimde bu ok getir, XIX. yzyln ilk yarsyd bu, nk rklar savamnn, snf savamna dnm [Thiers]7 tarafndan gerekletirildi- dolaysyla bu evrilmenin olduu anda, bir baka ynden o eski kar-tarihin, snf savam te rimleriyle deil de rklar savam -kelimenin biyolojik ve tbbi anlamndaki rklar savamnn- terimleriyle yeniden kodlanmaya allmas normaldi. Ve bylece, devrimci trde bir kar-tarihin olutuu srada, baka bir kar-tarih oluacaktr, ama bu sylemde var bulunan tarihsl boyutu, biyolojik-tbbi bir

92

Toplumu Savunmak Gerekir

perspektif ierisinde ezdii lde kar-tarih olacaktr bu. By lelikle tam da rklk olacak bir eyin beliriini grrsnz. Irklar savamnn biimini, ereini ve hatta ilevini, ama yn n saptrarak yeniden ele alan, yeniden dntren bu rklk, -arpmalar, istilalar, yamalar, zaferleri ve yenilgileriyletarihsel sava temasnn yerini, yaam iin savamn biyolojik, evrimcilik sonras izleine brakacak olmasyla kendisini belli edecektir. Artk sava anlamnda arpma deil biyolojik an lam da mcadele vardr: trlerin ayrmas, en glnn seil m esi, en uyumlu rklarn ayakta kalmas vb Ayn biimde, iki rk, dil, hukuk, vb asndan birbirine yabanc iki topluluk tara fndan paylalan ikili toplum temas yerini, tersine biyolojik olarak birci olacak bir toplum temas alacaktr. Basite unu ie recektir, asal olmayan, toplumsal varl, toplumun canl yap sn paylamayan ama bir anlamda rastlantsal olan birtakm ayrk elerce tehdit edilecektir. Bu, ieriye szan yabanclar dncesi olacaktr; bu, toplumun kt rnleri olan sapknlar tem as olacaktr. Sonunda, rklarn kar-tarihinde kanlmaz biim de adaletsiz olan devlet temas, kart bir temaya dncektir. Devlet bir rkn baka bir rka kar kulland ara deil am a rkn btnlnn, stnlnn ve saflnn koruyu cusudur ve yle olmaldr. erdii birci, devlete dair ve biyolo jik her eyle birlikte rkn safl dncesi, ite bu, rklar sava m dncesinin yerini alacak olandr. Irkn safl izlei, rklar savamnn yerini aldnda, rk ln doduunu ya da kar-tarihin biyolojik bir rkla d ntrlmesinin gereklemekte olduunu dnyorum. Bu durumda rklk, Batnn devrim-kart sylemine ve politika sna kazara balanm olmuyor; bu basite, bir tr kar-devrim ci tasar ierisinde, belirli bir anda ortaya km ek bir ide olojik yap deildir. Irklar savamnn sylemi devrimci syle m e dnt noktada rklk, yine rklar savam syleminin oluturduu ayn kkten yola kan, baka bir yne evrilen devrimci dnce, tasar ve kestirimcilik oldu. Irklk, tam an lamyla devrimci sylemdir, ama tersine evrilmitir. Ya da, u da sylenebilir: rklarn, savam iindeki rklarn sylemi, Ro m a hkmranlnn tarihsel-siyasal sylemine kar kullanlan

28 Ocak 1976 Tarihli Ders

93

silah olduysa, rk sylemi (tekil olarak rk) bu silah evirme nin, keskin tarafn, devletin muhafazal hkmranlnn yara rna, grkemi ve gc artk byl-hukuksal ritellerle deil tbbi-normalletirici tekniklerle salanan bir hkmranln ya rarna kullanmann bir yolu oldu. Yasadan norma yaplan akta rm adna; rklarn oulluundan rkn tekilliine olan gei adna; zgrleme tasarsn arlk kaygsna dntren bir de iim adna, devletin hkmranl, rklar savamnn syle mini, zel stratejisi ierisinde kavrad, yeniden dnd, yeni den kulland. Devletin hkmranl bylece onu, savamla rn, ifre zmlerinin, hak taleplerinin ve vaatlerin u eski sy leminden bizzat treyen devrimci arya bir alternatif ve bir engel olarak, rkn korunmas zorunluluuna dntrd. Son olarak buna bir ey daha eklemek istiyorum. Irklar sa vamnn eski syleminin, devrimci sylemi izleyen deiimi olarak byle oluan bu rklk, XX. yzylda da iki deiim ge irdi. XIX. yzyln sonunda, bir devlet rkl diyebileceimiz bir eyin douu var: biyolojik ve merkeziletirilmi bir rklk. Derinlemesine deitirilmi olmasa da, en azndan XX. yzyln spesifik stratejilerinde dntrlen ve kullanlan ite bu tema dr. Esas olarak bunlardan ikisi ayrt edilebilir. Bir yanda, XIX. yzyl sonunda oturtulan, biyolojik adan rk korumakla y kml bir devlet rkl temasn yeniden ele alan Nazi dn m var. Ama bu tema, bir zamanlar tam da rklar savam izleinin ortaya kt kehanetimsi bir sylem ierisine rklar savamn yeniden yerletirecek ve iletecek biimde, bir an lamda gerileyen bir yntemle yinelenir, dntrlr. Nazizm, belirli bir zamanda rklar savam temasn dile getirmeyi sa layabilmi ve bunu kaldrabilmi halk savamlarmmkine yak laan bir ideolojik-sylencesel manzara ierisinde devlet rkl n iletmek iin, popler ve neredeyse ortaaa zg olan b tn bir mitolojiyi yeniden byle kullanacaktr. Nazi dnemin de, devlet rklna, bir sr e ve yan-anlam byle elik edecektir, rnein Almanya'nn her zaman geici galipler ola rak grd Avrupal gler, Slavlar, Versailles anlamas vb tarafndan bir zaman iin kleletirilmi Germen rknn sava m gibi. Devlet rklna, kahramann, kahramanlarn dn

94

Toplumu Savunmak Gerekir

izlei (Frederik'in, ulusun rehberlerinin ve Fhrer 'lerinin uyan ); atalarn savann yeniden balatlmas izlei; rkn binyllk zaferini temin etmek durumunda ve ayn zamanda kanlmaz biimde, dnyann son gnnn, kyametin habercisi olan, son alarn imparatorluu yeni bir Reich'm tahta k izlei de e lik edecektir. Dolaysyla, devlet rklnn, savaan rklar ef sanesi ierisinde Nazi usul yeniden dntrlmesi ya da ye niden yerletirilmesi, kurulmas sz konusudur. Bu Nazi dnmnn karsnda, bir anlamda bunun ter sini yapmak anlamna gelen: dramatik ve teatral bir dnm deil, efsaneye dayal bir dramatrjisi olmayan, el altndan ya plan, ama kapal bir biimde "bilimci" olan bir dnm ger ekletirmek anlamna gelen Sovyet tipi bir dnm bulur sunuz. Toplumsal snflarn savamnn -ou esi asndan, tam da eski rklar savam syleminden km olan- devrimci sylemini dzenli bir toplumun sessiz hijyenini salayan bir polis ynetimi zerinden yeniden ele almay ve ynlendirmeyi ierir. Devrimci sylemin snf dman olarak gsterdii ey, Sovyet devlet rklnda, bir tr biyolojik tehlike olacaktr. imdi snf dman kimdir? Hasta olandr, sapkn olandr, deli olandr. Bu durumda, bir zamanlar snf dmanna kar m cadele etmek zorunda olan silah (savan ya da belki de diya lektiin ve inancn silahyd) artk snf dmann, rk dman gibi ortadan kaldran tbbi bir polis olabilir yalnzca. yleyse elimizde bir tarafta devlet rklnn savaan rklar efanesinde Nazi anlayyla yeniden yazlmas, te tarafta, bir devlet rklnn sessiz mekanizmalar ierisinde snf savamnn Sovyet anlayyla yeniden yer almas var. Yasalarn ve kralla rn sahtelikleri ierisinde atan rklarn bouk arks, ne de olsa devrimci sylemin ilk biimini getirmi olan bu ark bylece, saf olarak korunmas gereken toplumsal bir miras adna kendisini koruyan bir devletin idari slubuna dnt. Dolaysyla savam iindeki rklar syleminin grkemi ve alakl sz konusu. Size gstermek istediim, kukusuz bizi hkmranla merkezli tarihsel-hukuksal bir bilinten kopar m olan ve bizi, iktidar sorununun artk, klelik, kurtulu ve zgrleme sorunundan ayrlamaz olduu, hem dlenen ve

28 Ocak 1976 Tarihli Ders

95

bilinen, hem de dlenen ve tannan bir tarih biimi, bir zaman biimi ierisine sokmu olan bu sylemdir. Petrarca unu soru yordu: "Tarihte Roma'y vmeyen ne var ki?" Biz ise -ve ku kusuz tarih bilincimizi belirleyen ve bu kar-tarihin ortaya kma bal olan budur-, unu soruyoruz: "Tarihte iinde dev rim ars ya da korkusu olmayan ne var?" ve basite u soru yu ekliyoruz: "Peki ya Roma yine devrimi fethederse?" yleyse, bu laf kalabalnn ardndan, gelecek dersten balayarak, baz noktalaryla rklar syleminin bu tarihini, XVII. yzylda, XIX. yzyl banda ve XX. yzylda tekrar ele almaya alacam biraz.

NOTLAR
1 Annales szc, Titus-Livius'dan nceki yazarlar iin, bavurduklar eski ykler anlamna geliyordu. Annales tarihin ilkel biimidir, olaylar burada yl ylma yanstlmtr. Byk Pontif tarafndan kaleme alman Annales maximi, .. II. yzylda 80 kitapta topland. 2 Foucault burada doal olarak G. Dumzil'in almalarna, zellikle de unlara gnderme yapyor: Mitra-Varuna. Essai sur deux reprsentations indo-europennes de la souverainet, Paris, Gallimard, 1940, Mythe et po pe, Paris, Gallimard, I: L'Ideologie des trois fonctions dans les popes des peuples indo-europens, 1968; II: Types piques indo-europens: m hros, un sorcier, un roi, 1971; III: Histoires romaines, 1973. 3 Titus-Livius, Ab Urbe condita libri (bize I-X, XXI-XLV'e kadar olan b lmler ve on blmlk beinci yaptnn yars kalmtr). 4 "Quid est enim aliud omnis historia quam romana laus?" (Petrarca, In vectiva contra eum qui malexidit Italiae, 1373). Petrarca'nn bu cmlesinin E. Panofsky tarafndan Renaissance and Renascenses in Western Art'a. alntlandm belirtelim, Stockholm, Almqvist & Wiksell, 1960 5 M. Foucault'nun ilerdeki derslerde inceleyecei yazarlar da dahil ol mak zere Mignet'den Michelet'ye dek yazlan tarihler. 6 Aslnda burada K. Marx'in, J. Weydemeye/e yazd 5 Mart 1852 tarihli mektup sz konusu olmal, bu mektupta Marx yle yazar: "Senin ye rinde olsaydm, genel olarak demokrat beylere, burjuva edebiyatnn kart olan eye havlama cretini gstermektense burjuva edebiyatna bizzat kendilerinin aina olmalarnn daha iyi olacan belirtirdim. Bu beyler rnein, Thierry, Guizot, John Wade vb'nin tarih kitaplarn in-

96

Toplumu Savunmak Gerekir

ekmeliler ve gemiteki snflarn tarihine ilikin biraz aydmlanmallar" (Karl Marx-Friedrich Engels Gesamtausgabe, Dritte Abteilung, Brief wechsel, Berlin, Diez, Bd. 5,1987, sayfa: 75. Bkz. ayn zamanda, Marx'm Engels'e yazd, Thierry'nin "Fransz vakanvisliinde 'snf sava mnn babas" olarak nitelendirildii 25 Temmuz 1854 tarihli mektup. Elyazmasmda Foucault unu kaleme alr: "Yine 1882'de Marx Engels'e yle diyordu: devrimci tasarnn ve pratiin tarihi, bu kar-tarihten ve Batdaki siyasal savamlarda stlendii rolden ayr tutulamaz" (Besbelli ezberden yaplm alnt). 7 Bkz. zellikle A. Thiers, Histoire de la Rvolution franaise, Paris, 18231827, 10 cilt ve Histoire du Consulat et de VEmpire, Paris, 1845-1862, 20 cilt.

4 ubat gy6 Tarihli Ders

Yahudi dmanlna ilikin yant. - Hobbes'ta sava ve hkm ranlk. - ngiltere'de, kralclarda, parlamentaristlerde ve Levellers'da (Tesviyeciler) fetih sylemi. - kili ema ve siyasal tarihselcilik. - Hobbes'un safd brakmak istedii.

Bir iki haftadr, bana birtakm szl ya da yazl sorular, iti razlar [iletildi]. Sizi erle tartmay isterdim ama bu meknda ve bu ortamda zor. Zaten, dersten sonra soracak sorularnz varsa gelip beni odamda grebilirsiniz. Ama bu sorulardan bir tanesi var ki yine de bunu biraz yantlamak isterim, ncelikle bana birok kez sorulduu iin, sonra da buna daha nce yant vere bildiimi sandm iin, galiba aklamalar da yeterince ak deildi. Bana dendi ki: "Dinsel rkln (zellikle Yahudi kar t rklk) ortaadan beri var olduu iyi biliniyorken, rkl XVI. ya da XVII. yzyldan balatmann, rkl yalnzca hkmranlk ve devlet sorunlarna balamann ne anlam var?" Bu nedenle yeterince ve anlalacak biimde aklayama dm konuya dnmek isterim. Benim iin burada nemli olan, imdilik genel ve gelenek sel anlamyla rkln tarihini yapmak. Ne Batda bir rka ait olma bilinci olabilmi bir eyin tarihini, ne de, bir rk fiziksel olarak dlamaya, safd brakmaya, imha etmeye kalkma nn arac olan ritlerin ve mekanizmalarn tarihini yapmak isti yorum. Ortaya koymak istediim mesele baka ve ne rklk la, ne de ilk aamada rklar sorunuyla ilgili. Sz konusu olan -ve benim iin hl yle-, devletin, kuramlarnn ve iktidar

98

Toplumu Savunmak Gerekir

mekanizmalarnn belirli bir (eletirel, tarihsel ve siyasal) zmlemesinin Batda nasl ortaya ktn grmeye almak t. Bu zmleme ikili terimlerle yaplr: toplumsal yap bir s nflar piramidinden ya da bir hiyerariden olumu deildir, tutarl ve birliki bir organizma oluturmaz, ama yalnzca ke sin bir biimde ayr olmakla kalmayan birbirine kart iki b tnden oluur. Ve toplumsal yapy oluturan ve devleti ile yen bu iki btn arasnda var olan bu kartlk ilikisi aslnda bir sava ilikisi, bir srekli sava ilikisidir; devlet, bu sava n sz konusu iki btn arasnda, grnrde barl olan bi imler altnda srdrlme yolundan baka bir ey deildir. Buradan yol alarak, bu trden bir zmlemenin gerekten de bir bakaldr ya da devrim umudu, zorunluluu ve politikas zerine nasl eklemlendiini gstermek istiyorum. te benim sorunumun temeli bu, rklk deil. Bana tarihsel adan yeterince dorulanm olarak grnen ey u, (bir toplumda iki rk arasndaki sava ilikileri olarak) iktidar ilikilerinin bu siyasal zmleme biimi, en azndan ilk aamada, din sorunuyla rtmez. Gerekten de bu zmle menin, XVI. yzyl sonunda ve XVII. yzyl banda formle edilmekte olduunu, formle edildiini grrsnz. Baka de yile, rklar savann dalm, kavranmas, toplumsal savam ya da snf savam kavramlarndan nce olup biter, ama ke sinlikle, dinsel trde bir rklkla zdelemez. Yahudi d manlndan sz etmedim, doru. Geen sefer, rklar savam nn zerinden yle bir geerken biraz bunu yapmak istiyor dum ama zamanm olmad. Sanrm -am a buna daha sonra d neceim- u olduu sylenebilir: Yahudi dmanl, gerekten de, dine ve rka dayal bir tutum olarak, XIX. yzyldan nce, sizlere kuracam tarih ierisinde gz nne alnabilecek denli dorudan devreye girmedi. Dinsel trdeki eski Yahudi d manl bir devlet rkl ierisinde ancak XIX. yzylda, bir devlet rklnn olumasndan itibaren, devlet iin, iine s zan, yapsna zararl eleri sokan ve bunun sonucunda hem siyasal hem biyolojik nedenlerden tr kovulmas gereken, rk ya da rklara kar rkn btnln ve safln salamak iin ortaya kmak, ilemek, kendini buna vakfetmek sz konu

4 ubat 1976 Tarihli Ders

99

su olduu anda, yeniden kullanld. Yahudi dmanl, ierde ki savan, toplumsal savan siyasal zmlemesi ierisinde o ana dein kullanlmam olan btn bir enerjiyi ve btn bir mitolojiyi, Yahudi dmanlnn o eski gcnden ekerek, kul lanarak, yeniden ele alarak ite bu dnemde geliti. Bu dnem de, Yahudiler, hem btn rklarn iinde var olan, hem de biyo lojik adan tehlikeli olan niteliiyle, devletin belirli birtakm ret ve dlama mekanizmalarn harekete geirmesini gerektiren bir rk olarak grndler - ve yle betimlendiler. Bir toplum ierisindeki rklar savamnn o eletirel ve siyasal zmleme siyle Yahudi dmanlnn eski dzeneklerini sonunda birbiri ne eklemleyen XIX. yzyldaki olaylar meydana getirmi, san rm baka gerekeleri olan bir Yahudi dmanlnn, devlet rkl ierisinde yeniden kullanmdr bu. te ne dinsel rk lk sorununu ne de ortaadaki Yahudi dmanl sorununu ortaya koymaymm nedeni. Buna karlk XIX. yzyl ele ala cam zaman bundan sz etmeye alacam. Bir kez daha be lirteyim daha kesin sorular da yantlamaya hazrm. Bugn, XVI. yzyln sonunda ve XVII. yzyln banda, sa van nasl iktidar ilikilerinin zmleyicisi olarak ortaya k maya baladna bakmaya girimek istiyorum. Tabii annda kar mza kan bir isim var: ilk bakta, sava ilikisini iktidar iliki leri ilkesine ve temeline oturtan kii olarak grnen Hobbes'tur bu. Dzenin temelinde, barn ardnda, yasann altnda, devleti, hkmdar oluturan byk otomatn douunda Hobbes'a g re yalnzca sava deil, tm savalarn en geneli olan sava bulu nur, her anda ve her boyutta yaylan "herkesin herkese kar sa va1". Ve herkesin herkesle olan bu savan Hobbes basite dev letin douuna -Leviathan'm gerek ve kurgusal sabahnaoturtmaz fakat onun izini srer, devletin kuruluunun hemen ar dndan, zaman aralklaryla, savan devletin snrlarnda ve hu dutlarnda meydana geldiini ve di gsterdiini grr. And srekli sava rneini hatrlarsnz. lk olarak unu syler: uy gar bir devlet ierisinde bile yola kan birisi evinden ayrldn da, kapsn zenle kilitlemeyi asla unutmaz, nk hrszlar ve soyulanlar2 arasnda sren kesintisiz bir sava olduunu iyi bilir. Verdii teki rnek u: Amerika ormanlarnda, hl ynetim bi

100

Toplumu Savunmak Gerekir

imi herkesin herkesle sava olan kavimler bulunmaktadr3. Za ten, bizim Avrupa devletlerinde de, bir devletle tekisi arasnda ki iliki, kar karya gelmi, elde kl birbirine dik dik bakan iki adamn ilikisinden baka nedir ki?4 Ayrca zaten devletin kuru luunun hemen ardndan sava tehdit eder, sava oradadr. Bu radan u sorun kar: ncelikle, devletten nce var olan ve ilke olarak devletin durdurmak durumunda olduu, devletin kendi mazisine, yabanlla, gizemli hudutlarna geri att ve yine de burada olan u sava nedir? kinci olarak, bu sava devleti nasl dourur? Onu dourann sava olmas dolaysyla devletin olu umu zerindeki etkisi nedir? Bir kere kurulduktan sonra, devle tin yapsnda savan brakt leke hangisidir? te biraz [incele mek] istediim iki soru. ' Bu sava, Hobbes'un devletin oluumundan nce ve kke ninde tarif ettii sava hangisidir? Gllerin zayflara, sert olanlarn psrklara, cesurlarn korkaklara, byklerin kkle re, saldrgan vahilerin ekingen obanlara kar verdii sava mdr? Dorudan doal ayrmlar zerinden ileyen bir sava mdr? Hobbes'ta durumun hi de byle olmadn bilirsiniz. lk sava, herkesin herkesle sava, eitlikten domu ve bu eit liin esi iinde meydana gelen, bir eitlik savadr. Sava, bir farkszln ya da her koulda yetersiz farkllklarn dorudan etkisidir. Aslnda, der Hobbes, byk farkllklar olsayd, ger ekten de insanlar arasnda gzle grlen ve kendisini belli eden, ok aka telafi edilemez ayrmlar olsayd, akas sava bizzat bu nedenle annda bloke olurdu. Belirgin, grlebilen, toptan doal farkllklar olsayd, iki eyden biri gerekleirdi: ya gerekten zayfla gl arasnda atma olurdu - ama bu at ma ve bu gerek sava annda glnn zayf olan zerindeki zaferiyle, glnn gc nedeniyle nihai olacak zaferle sonula nrd; ya da gerek arpma olmazd, yani, ok basite kendi gszln bilen, kavrayan, gz nne alan zayf, arpma balamadan havlu atard. yle ki -der Hobbes- belirgin doal farkllklar olsayd, sava olmazd; nk, ya g dengesi daha iin banda, srdrlmesini engelleyecek bir ilk savala sabit lenmi olurdu ya da tersine, bu g ilikisi, zayflarn ekingen lii nedeniyle gizilg olarak kalrd. Demek farkllk olsayd,

4 ubat 1976 Tarihli Ders

101

sava olmayacakt. Farkllk bar getirir5. Buna karlk, farksz lk, yetersiz farkllk durumunda - farkllklarn var olduunu ama bunlarn yavan, oynak, kck, kararsz, dzensiz ve sra sz olduklarn syleyebildiimiz o durumda; ilkel yaam belir leyen kk farkllklarn bu anarisinde, neler olur? Bakalarn dan, bir bakasndan biraz daha zayf olan bile, yine de pes et mek zorunda kalmamak amacyla kendisini olduka gl gr mek iin, en gl olana yeterince yakn durur. Dolaysyla zayf asla vazgemez. Glye gelince, ki o yalnzca tekilerden biraz daha gldr, kayg duymayacak ve tetikte durmak zorunda kalmayacak denli gl deildir hibir zaman. Doal ayrmsz lk bylece belirsizlikler, riskler, rastlantlar ve buna gre, iki yanda da atma istei yaratr; bu sava durumunu yaratan ilk g ilikisi ierisindeki belirsiz olandr bu. Peki bu sava durumu tam olarak nedir? Gsz olan bile komusu kadar glenmekten ok uzakta olmadn bilir - en azndan buna inanr. Demek ki savatan vazgemeyecektir. Ama en gl olan -yani tekilerden birazck daha gl olanbilir ki, her eye ramen, tekinden daha zayf debilir, hele ki teki, hileyi, baskn, ittifak kurma yolunu vb kullanrsa. Dola ysyla, birisi savaa hayr demeyecek ama teki -en gl olan- her eye karn, ondan kanmaya abalayacaktr. Oysa, savatan kanmak isteyen ondan ancak bir koulla kanabilir: savamaya hazr olduunu ve vazgemek durumunda olmad n gstermelidir. Peki savatan vazgemek durumunda olma dn ne yaparak gsterecektir? yle bir hareket edecektir ki, savama noktasnda olan teki, kendi gcnden kuku duyma ya balayacak ve bylelikle bundan vazgeecektir ve o teki, ancak ilkinin savatan vazgemeye hazr olmadn bildii s rece bundan vazgeecektir. Ksaca, bu clz farkllklarla ve k bilinmeyen bu belirsiz atmalarla harekete geen trde ili kilerde, g dengesi nelerden oluur? U dizi e arasndaki oyundan oluur. lk olarak, hesapl tasarlamalardan: tekinin gcn gzmn nne getiriyorum, tekinin benim gcm gznde canlandrdn tasarlyorum vb kinci olarak, istenli ve tumturakl belirtilerden: sava isteniyormu gibi grlr, sa vatan vazgeilmedii gsterilir. nc olarak ise, aprazlama

102

Toplumu Savunmak Gerekir

yldrma taktikleri kullanlr: savamaktan ylesine ekiniyo rum ki ancak sen de en azndan benim kadar -ve hatta mm knse benden biraz daha fazla- savamaktan ekinirsen rahat olurum. Bu, toplamda, Hobbes'un betimledii bu durumun ke sinlikle, glerin gelip dorudan arpaca, doal ve kaba bir durum olmad anlamna gelir: gerek glerin dorudan ili ki kurduklar bir dzen sz konusu deildir. Hobbes'un ilk sa va durumunda, karlaan, kar karya gelen, silahlar deil dir, yumruklar deildir, vahi, zincirden boanm gler deil dir. Hobbes'un temel savanda muharebe yoktur, kan yoktur, ceset yoktur. Tasarlamalar, kendini gstermeler, iaretler, tum turakl, kurnaz, aldatc ifadeler vardr; kendi kartnn klna brnen istekler, aldatmacalar, kesinlikler olarak kamufle edil mi kayglar vardr. Dei toku edilen temsillerin sahnesindeyizdir, zamansa! olarak belirsiz bir iliki olan bir korku dengesi ierisindeyizdir; gerekten savan iinde deil. Sonu olarak bu, bireylerin birbirlerini paraladklar, hayvans yabanllk durumunun hibir biimde, Hobbes'un sava durumunun ba lca nitelendi rilii olarak grnemez demektir. Sava durumu nu belirleyen, doal biimde eitliki rekabetlerin bir tr son suz diplomasisidir. "Savata" olunmaz; Hobbes'un kesin olarak "sava durumu" dedii eyin iinde olunur. unlar syledii bir metin var: "Sava yalnzca arpmaya ve somut atmalara deil, arpmalarda kar karya gelme isteinin yeterince ak edildii bir sreye -bu sava durumudur- dayanr6". Bu rada sre, glerin kendisi deil, istein, yeterince ak edilen yani temel diplomasinin bu alannda etkili olan bir temsil, ta sarlama ve gsterme sistemiyle donanm istein sz konusu olduu durum anlamndadr, muharebe deil. Peki ama, sava deil de, sava yaplmayan tasarlamalarn oyunu olan bu durum nasl -byk harfle- Devlet'i, Leviat han' , hkmranl meydana getirecektir? Bu ikinci soruya Hobbes, iki egemenlik kategorisini ayrt ederek yant veriyor: kurulan hkmranlk ve edinilen hkmranlk7. Kurulan h kmranlktan ok sz edilir ve genellikle de Hobbes'un zmlemesi buna indirgenir. Aslnda i daha karmak. Bir ku rulan cumhuriyet ve bir de edinilen cumhuriyet var ve, bunun

4 ubat 1976 Tarihli Ders

103

iinde de iki hkmranlk biimi bulunuyor, yle ki toplamda: kurulan devletler, ele geirilen devletler ve hkmranlk t r, biimi bir anlamda gelip bu iktidar yaplarn biimlendiri yor. Birinci olarak, kurum cumhuriyetleri alalm, bunlar en ok tannanlardr; abucak geiyorum. Yine savan deil de, sa va tasarlamasnn ve tehdidinin etkide bulunduu bu sava durumunu sona erdirmek iin, sava durumu ierisinde neler meydana gelir? E, insanlar karar verecektir. Ama neye? yle bir kiiye -ya da birok kiiye- haklarnn ya da iktidarlarnn bir blmnn aktarlmasna pek deil. Aslnda btn hakla rnn devredilmesine bile karar vermezler. Tersine, birisine -bu ok sayda kii ya da bir meclis de olabilir- kendilerini bt nyle, eksiksiz olarak temsil etme hakkn verme karar alrlar. Bireylere ait bir eyin vekaletine ya da devrine ilikin bir iliki deil, bireylerin kendilerinin temsilidir sz konusu olan. Yani bylece oluturulan hkmdar btnyle bireylerin yerine ge ecektir. Yalnzca onlarn haklarnn bir blmne sahip olma yacak, onlarn btn iktidaryla birlikte tam anlamyla bireyle rin yerini alacaktr. Hobbes'un dedii gibi, "bylece kurulan hkmranlk herkesin kiiliini stlenir8". Ve bu yer deitir menin koulu altnda, bylece temsil edilen bireyler, temsilcile rinde var olacaklardr; ve temsilcinin -yani hkmdarn- yap tn, bu durumda her biri yapm olacaktr. Bireylerin temsil cisi olarak hkmdar tam tamna bireyler zerinden biimle nir. Dolaysyla bu imal edilmi bir bireylik ama gerek bir bi reyliktir. Bu hkmdar doal biimde bir birey monark oldu unda bu onun hkmdar olarak retilmesini engellemez; ve bir meclis sz konusu olduunda -her ne kadar bir grup birey sz konusu olsa d a- bir o kadar da bir bireylik sz konusu olur. te kurum cumhuriyetlerine dair syleyeceim bu. Gr yorsunuz ki, bu mekanizma ierisinde yalnzca isten, antla ma ve temsil sz konusu. imdi cumhuriyetlerin teki kurulu biimine, bir cumhu riyetin ya da bir bakasnn bana gelebilecek teki eye baka lm: edinme mekanizmasdr bu9. Grnte bambaka bir ey hatta tam tersidir. Edinilen cumhuriyetlerin durumunda, gr nen o ki hem gerek, hem tarihsel hem de dorudan g den

104

Toplumu Savunmak Gerekir

geleri zerine kurulmu olan bir hkmranlkla karlalr. Bu mekanizmay anlamak iin, temel bir sava durumunu deil, gerekten bir muharebeyi varsaymak gerekir. Demin szn ettiim model zerine, kurum modeli zerine kurulmu bir devlet var diyelim. imdi bu devletin, gerek arpmalarla ve silah kullanma kararlaryla bir savata, baka bir devlet tarafn dan saldrya uradn varsayalm. Bu model zerine kurul mu bu iki devletten biri dieri tarafndan yenilgiye uratld diyelim: ordusu yenilmi, datlm, hkmranl yklmtr; dman lkeyi igal eder. Bu durumda burada, batan beri aratrdmz eyin iinde, yani gerek bir muharebe ve gerek bir g ilikisiyle, gerek bir savan iinde bulunuruz. Kaza nanlar ve yenik denler vardr ve yenilenler kazananlarn elinde ve emrindedirler. imdi ne olacak bakalm: yenilenler, yenenlerin elindedir, yani onlar yenilenleri ldrebilirler. ld rrlerse, tabii ki artk sorun kalmaz: devletin hkmranl ok basite ortadan kalkar nk bu devletin bireyleri ortadan kalkmtr. Ama ya kazananlar yenilenlerin cann balarsa, o zaman ne olacak? Yenilenlerin can balandnda ya da daha dorusu yenilenler geici yaama olanan elde ettiklerinde, iki eyden biri olacaktr: ya kazananlara kar bakaldracaklar, yani somut olarak yeniden savaa balayacaklar, g dengesini tersine evirmeye alacaklardr ve bu durumda yeniden, ye nilginin, en azndan geici olarak, askya alm olduu savaa girilir; ya gerekten de lm tehlikesiyle kar karya kalrlar ya da savaa tutumazlar, boyun emeyi, bakalar iin al may, topraklar kazananlara brakmay, onlara vergi demeyi kabul ederler; burada ise, tabii ki, btnyle savaa ve sava et menlerinin bar ierisinde srdrlmesine dayal bir egemen lik ilikisine varlr. Egemenlik ama hkmranlk deil diyecek siniz. Ama Hobbes buna hayr der; hl ve her zaman hkm ranlk ilikisi iinde kalnr. Neden? nk yenilenler yaamay ve boyun emeyi tercih ettikleri andan itibaren, bu yolla bir h kmranl yeniden kurarlar, kendilerini yenenleri temsilcileri klmlardr, savan alaa ettii hkmdarn yerine yeni bir hkmdar koymulardr. Demek ki, sert ve hukuk d bir bi imde egemen bir toplumu, kle bir toplumu, kleci bir toplu

4 ubat 1976 Tarihli Ders

105

mu kuran ey yenilgi deil, bu yenilgi ierisinde, arpmadan hemen sonra, yenilgiden hemen sonra ve bir biimde ondan ba msz olarak, olup bitenlerdir: bu ad korku olan, korkudan vazgemek, yaamn riske sokulmasndan vazgemek olan bir eydir. Hkmranln dzenine ve mutlak iktidara ait olan hukuksal bir rejime sokan budur. Yaam lme tercih etme is tenci: ite hkmranl, kurum ve karlkl anlama usulne gre kurulmu olan hkmranlk kadar hukuksal ve yasal bir hkmranl kuracak olan budur. Olduka tuhaf bir biimde Hobbes bu iki hkmranlk bii mine -kurum hkmranl ve edinilen hkmranlk-, savan bitiminde ve yenilginin ardndan ortaya kana, yani edinilmi olana ok yakn olduunu syledii bir ncsn ekler. Bu teki tr hkmranlk, der, ocuu evebeynine balayandr - ya da tam olarak annesine10. Yeni domu bir ocuk olsun, der. Aile si (sivil bir toplumda babas, ilkel yaamda annesi) onu pekl lme brakabilir ya da hatta ok basit olarak onu ldrebilir. Hibir durumda ailesi olmadan, annesi olmadan yaayamaz. Ve yllar boyunca, ihtiyalarn, lklarn, korkusunu vb aa vur mann dnda istencini dile getirmek durumunda kalmakszn ocuk ailesine, annesine boyun eecek, annesinin yapmasn sy ledii eyi harfiyen yapacaktr nk yaam ona ve yalnzca ona bamldr. Anne bylece onun zerinde hkmranlk kuracaktr. Oysa, der Hobbes, annenin hkmranlna ocuun kendi yaa mn korumak iin gsterdii bu rza ile (dile getirilen bir istek ya da bir szlemeyle oluan bir rza bile deildir) yenilenlerin, ye nilginin ardndan gsterdii rza arasnda nitelik olarak fark yok tur. Aslnda Hobbes, hkmranln kuruluunda kesin sonuca gtren eyin, istein nitelii olmadn, hatta bunun ifade bii mini ya da dzeyi bile olmadn gstermek istemektedir. Asln da, ban grtlaa dayanm olmasnn, istein aka dile getiri liyor ya da getirilemiyor olmasnn bir nemi yoktur. Hkmran lk olmas iin, bir bakasnn istenci olmadan yaayamadmz zaman bile yaamay istiyor olmamz demek olan belli bir kkten istencin somut olarak var olmas gerekli ve yeterlidir. Dolaysyla hkmranlk radikal bir isten biiminden yol alarak oluur, bu biimin pek nemi yoktur. Bu isten korkuya

106

Toplumu Savunmak Gerekir

baldr ve hkmranlk asla yukardan olumaz, yani en glnn, galip gelenin ya da ebeveynin bir kararyla olumaz. Hkmranlk her zaman alttan, korku duyanlarn isteiyle olu ur. yle ki, iki byk cumhuriyet biimi (karlkl ilikilerden doan kurum cumhuriyeti ve savatan doan edinilmi cum huriyet) arasnda ortaya kabilecek kopmaya ramen, ikisi arasnda derin bir mekanizma benzerlii belirir. ster bir anla ma, bir arpma, bir evebeyn/ocuk ilikisi sz konusu olsun, her koulda ayn diziyle karlalr: istek, korku ve hkmran lk. Bu sralamann rtk bir hesapla, bir iddet ilikisiyle, bir doal olguyla balatlm olmasnn bir nemi yoktur; korku nun sonu gelmeyen bir diplomasiyi dourmu olmasnn, bu nun grtlaa dayanm bir bak korkusu ya da bir ocuun l olmasnn bir nemi yoktur. Nasl olsa hkmranlk ku rulmutur. Aslnda, her ey, sanki Hobbes, sava ve siyasal ikti dar arasndaki ilikilerin kuramcs olmann ok uzanda, ta rihsel gereklik olarak sava safd brakmak istemi, sanki sava hkmranln douundan karp atmak istemi gibi gerekleiyor. Leviathan'da sylemin, unu demeye getiren b yk bir creti var: yenilip yenilmemi olmann bir nemi yok tur, muzaffer olup olmamanzn bir nemi yoktur, nasl olsa, siz kazananlar iin de ayn mekanizma iler, ilkel yaamda, devle tin oluumunda rastlanan ya da dahas, ok doal biimde, ola bilen en scak, en doal ilikide, yani anne babalar ve ocuklar arasndaki iliki de de karlalan ayn mekanizmadr. Hobbes sava, sava olgusunu, arpma iinde somut olarak aa vu rulan g ilikisini, hkmranln kuruluuyla ilgisiz klar. Hkmranln kuruluu sava tanmaz. Sava olsun olmasn, bu oluum ayn biimde gerekleir. Temelde, Hobbes'un sy lemi, savaa kar bir "hayrdr": devletleri douran gerekten bu deildir, hkmranlk ilikilerine aktarlan ya da sivil ikti dar ierisinde -ve bu iktidarn eitsizlikleri ierisinde- bizzat arpma olgusunda aa vurulmu olan bir g ilikisinin n ceki bakmszlklarn srdren bu deildir. Buradan u sorun kyor: Sava, Hobbes'un inatla ona yklemek istemedii bu rol, daha nce formle edilmi hu kuksal iktidar kuramlarnda, asla ve asla stlenmediine gre,

4 ubat 1976 Tarihli Ders

107

savan bu safd brakl kime, neye seslenir? Aslnda Hob bes, syleminin btn bir katman, izgisi, cephesi iinde hangi dmana seslenir? inatla unu tekrar eder: ya zaten, bir savan olup olmamasnn nemi yok; hkmranlklarn kuruluunda mesele sava deil. Sanrm Hobbes'un syleminin hitap ettii, bir anlamda kesin ve belirli bir kuram, onun dman, polemik muhatab gibi bir ey deildir; Hobbes'un syleminin sylenilmeyeni, gzard edilemez yan olacak trden ve Hobbes'un yi ne de atlamaya alaca trden bir ey de deildir. Aslnda, Hobbes'un yazd dnemde, saldrgan dman deil de, stra tejik muhatap denilebilecek bir ey vard. yle ki: rtlmesi gereken belirli bir sylem ieriinden ok, belirli bir sylem oyunu, Hobbes'un tam olarak safd brakmak ve olanaksz klmak istedii belirli bir kuramsal ve siyasal strateji vard. Do laysyla Hobbes'un rtmek deil ama darda brakmak ve olanaksz klmak istedii bu stratejik kar karyalk, tarihsel bilmeyi siyasal savam ierisinde iletmenin belirli bir yolu dur. Daha ak olarak, Leviathan'm stratejik muhatab, sanrm, savalara, istilalara, yamalara, yoksun brakmalara, msadere lere, vurgunlara, hara almalara ve btn bunlarn, btn bu sava tutumlarn, btn arpmalarn ve gerek savamla rn, kukusuz iktidar dzenleyen yasalar ve kurumlar zerin deki etkilerine ilikin belirli bir tarihsel bilmenin ada sava mlar ierisindeki siyasal kullanmdr. Tek kelimeyle Hobbes'un safd brakmak istedii ey fe tihtir ya da hatta, fetihe ilikin bu meselenin, tarihsel sylemde ki ve siyasal uygulamadaki kullanldr. Leviathan'm grn mez dman fetihtir. Hukukun ve felsefenin btn uyaroullarm ylesine titretmi olan bu dev yapay adam, Leviathan'm bandaki vinyet zerinde boy gsteren ve bir elinde ss, kl cn dorultmu kral temsil eden o devlet canavar, o dev siluet aslnda iyi dnyordu. Ve sonunda bu nedenden tr ona laf etmi olan dnrler bile, aslnda onu severler, onun kiniz minin en korkaklar bile coturmasnn nedeni budur. Her yer de sava olduunu ilan ediyor grnerek, bandan beri ve so nunda da yledir, Hobbes'un sylemi gerekte tam tersini sy lyordu. Sava olsun olmasn, yenilgi olsun olmasn, fetih ya

108

Toplumu Savunmak Gerekir

da anlama, ayn ey olduunu syler: "Bunu siz istediniz, sizi temsil eden hkmranl kuranlar, siz uyruklarsnz. Onun iin ikide bir tarihten laf ap canmz skmayn: fetihin sonun da (gerekten bir fetih oldu demek istiyorsanz), ite yine sz lemeyle, uyruklarn korkulu istenciyle karlaacaksnz". Bu durumda fetih sorunu, yukarda u herkesin herkesle sava kavramyla ve aada, arpmann bitiminde, korku iindeki yenilenlerin, hukuksal adan da geerli olan isteiyle bylelik le ortadan kaldrlm olur. Dolaysyla sanyorum Hobbes pe kl zvanadan karyor grnebilir. Aslnda o kayglar gide rir: hep szlemenin ve hkmranln sylemini, yani devletin sylemini srdrr. Tabii, ibu devlete ok fazla ey vermekle sulanmtr ve yaygaral bir biimde sulanacaktr. Ama ne de olsa, felsefe ve hukuk iin, devlete yeterince vermemektense, fazlasn vermek daha iyidir. Ve bir yandan devlete fazlasn teslim etmekle knanrken, gizliden gizliye, kurnaz ve barbar bir dman nledii iin ona minnettar olunur. Dman -daha dorusu Hobbes'un muhatap ald d man sylem- o dnemde ngiltere'de devleti blen i mcaaalelerde sesi duyulan dmandr. ki sesli bir sylemdir bu. Biri, "bizler fatihiz ve sizler de yenilenler. Bizler belki yabancyz, ama sizler uaksnz", diyordu. teki buna u karl veriyor du: "Bizler belki fethedildik, ama byle kalmayacaz. Biz ken di lkemizdeyiz ve sizler buradan kacaksnz". Hobbes'un her savan ve her fetihin arkasna szlemeyi yeniden oturta rak ve bylece devlet kuramn kurtararak savuturduu, sava mn ve kesintisiz i savan bu sylemidir. Tabii hukuk felse fesinin ardndan dl olarak Hobbes'a, senatoryal siyaset felse fesinin babas unvann vermesi buradan kaynaklanr. Devletin kapitol tehdit edildii srada, bir kez uyuyan dnrleri uyandrd. Bu Hobbes'tur. Hobbes'un, karsna Leviatharidan bir duvar rd bu sylem (ya da daha dorusu bu uygulama), bana yle geliyor ki -ilk kez olmasa bile, en azndan asal boyutlar ve siyasal kes kinliiyle ilk kez- ngiltere'de ve kukusuz iki olgu arasndaki ban etkisiyle ortaya kt: ilk olarak tabii ki burjuvazinin bir yandan mutlak monariye bir yandan da aristokrasiye kar

4 ubat 1976 Tarihli Ders

109

verdii siyasal mcadelenin erken gelii; ardndan gelip bu nunla akan ikinci olgu ise, fetihteki eski blnmeye ilikin tarihsel gerein, yzyllardan beri ve en geni halk katmanla rnda dahi ok canl kalan bilinci. Fatih William'm ban ektii Normanlarm, 1066'da Hastings'de gerekletirdikleri fethin bu varl, ngiltere'de hem kurumlarda hem de siyasal znelerin tarihsel deneyiminde ken dini gstermiti, gsteriyordu. nce ok ak biimde iktidar ritellerinde kendini aa vuruyordu, nk VII. Henry'ye dek, yani XVI. yzyln bana dek, kraliyet belgeleri ngiltere kral nn fetih hakk gereince hkmranlk srdn iyice belirti yordu. Kendini Norman fetih hakknn mirass olarak gsteri yordu. Forml VII. Henry'yle birlikte bitti. Fetihin bu varl, hkmleri ve usulleri Fransz dilinde oluan ve iinde eski yarg kurallaryla kraliyet mahkemeleri arasndaki atmann da s rekli olduu hukukun uygulanmasnda da kendini belli ediyor du. Yukardan ve yabanc dilde biimlenen hukuk, ngiltere'de yabanc varlnn bir iziydi, baka bir ulusun damgasyd. Bu hukuk uygulamasnda, baka bir dilde ifade edilen bu hukukta, bir yanda hukuksal olarak kendilerini kendi dillerinde savuna mayanlarn "dil acs" diyeceim eyle, te yanda yasann ya banc bir figr bir araya geliyordu. Bu ifte koulda, hukuk uy gulamas ulalamaz durumdayd. ngiliz ortaanda ok erken karmza kan u talebin kayna budur: "Bize ait olan bir hu kuk istiyoruz, kendi dilimizde ifade edilen, aadan, kraliyet tzklerine kart olan u ortak yasadan balayarak btnleti rilmi olacak bir hukuk". Fetih -konular biraz rastgele alyo rum - kendisini, ayrk efsanevi iki btnn varlnda, st ste binmesinde ve atmasnda da belli ediyordu: bir yanda, asln da halk anlatlar, sylencesel inanlar (Kral Harold'un geri d n), ermi krallarn klt (Kral Edward'mki gibi), Robin Ho od tr halk anlatlar olan (bilirsiniz, Walter Scott -Marx'm b yk esin kaynaklarndan biridir11- Ivanhoe'yu ve XIX. yzyln tarih bilincinde tarihsel olarak ok nemli yeri olan birka roma nn12 kaynan bu sylenceden karacaktr) Sakson anlatlar vardr. Bu popler ve sylencesel btnn karsnda, tersine, Norman krallarn saraynda gelien ve Tudor hanedannda mut-

110

Toplumu Savunmak Gerekir

laklm gelitii dnemde, XVI. yzylda yeniden canlandr lan aristokrat ve handiyse monarik bir efsaneler btnyle kar lalr. Asal olarak Arthur dnemi efsanesi sz konusudur13. Tabii bu tam olarak bir Norman efsanesi deildir ama Sakson kkenli olmayan bir efsanedir. nsan topluluklarnn Saksonlardan bile daha eski dnemlerinde bulunmu olan eski Kelt efsa nelerinin yeniden canlandrldr bu. Bu Kelt efsaneleri ok do al olarak, kendi lkelerindeki Normanlarla, Bretagne blgesi ve Brtonlarla olan saysz ilikileri nedeniyle, Norman aristok rasisi ve monarisi yararna, Normanlar tarafndan yeniden can landrld: demek ki, ngiltere'nin gemiini ve tarihini bunlara dayanarak dledii, btnyle farkl modlar zerine kurulu iki gl sylence btn bulunuyor. Btn bunlardan ok daha nemlisi, ngiltere'de fetihin varlnn etkilerini belirgin klan ey, her birinin ok kesin si yasal etkileri olan isyanlarn btn bir tarihsel belleiydi. Bu is yanlardan bazlar ayrca, ilk kanlar gibi, kukusuz olduka belirgin bir rksal zellik tayordu, rnein Monmouth isyan lar14. Baka isyanlar (bitiminde Magra Carta'nm karld is yan gibi) kraliyet iktidarnn snrlanmasna ve yabanclarn asi ne (buna karlk Normanlardan ok, Poitou'lular, Anjou'lular vb'nin srlmesine) dair kesin nlemlerin alnmasna neden ol mutu. Ama burada ngiliz halknn, yabanclarn srlmesi zo runluluuna bal bulunan bir hukuku sz konusuydu. Dolay syla fetihin ve bir rkn bir bakas zerindeki egemenliinin tarihsel biimleri iindeki byk toplumsal kartlklar kodlamay salayan bir dizi e bulunuyordu. Bu kodlama ya da en azndan bu kodlamay salayan eler eskiydiler. Daha orta adaki kroniklerde bile yle cmlelere rastlanr: "Bu lkenin yce kiileri Normanlardan gelir; aa tabakadan insanlar Sa kson soyundandr15". Yani -siyasal, ekonomik, hukuksal- at malar, imdi sraladm eler yznden ok kolayca, bir sy lem, rklar kartlnn sylemleri olan sylemler olarak dile geliyor, kodlanyor ve dntrlyordu. Ve olduka mantkl bir biimde, XVI. yzyln sonunda ve XVII. yzyln banda, bir yanda burjuvaziyle, te yanda aristokrasi ve monari ara snda gerekleen yeni siyasal savam biimleri ortaya kt-

4 ubat 1976 Tarihli Ders

111

mda, yine [bu atmalar] rk savamnn szck daarcyla dile getirildi. Bu kodlama tr ya da, en azndan, kodlama iin hazr bulunan eler ok doal olarak etkide bulundu. Ve kod lama diyorsam, bunun nedeni rklar kuramnn, bir bakasna kar olan bir grubun zel bir tezi gibi ilememesidir. Aslnda, rklarn bu blnmesinde ve bunlarn kartlk dizgelerinde, herkese kendi tezlerini dile getirmeyi salayan, hem sylemsel hem de siyasal bir tr arat sz konusu olan. Hkmdarn haklarnn ve halkn haklarnn hukuksal-siyasal tartmas n giltere'de, XVII. yzylda, fetih olay, bir rkn bir baka rk ze rindeki egemenlii ve yenilenlerin yenenlere kar isyanyla -ya da srekli isyan tehdidiyle- [oluan] bu szck daarcna dayanarak yapld. Bu durumda, rklar kuram ya da rklar te masyla, mutlak krallk dncelerinde olduu kadar parla menterlerin ya da parlamentaristlerin dncelerinde de, Levellers' m (Tesviyeciler) ya da Diggers 'm (apaclar) en utaki g rlerinde de karlaacaksnz. Fetihin ve egemenliin nceliini, tek kelimeyle "kraln sylemi" olarak adlandracam eyin iinde somut olarak dile getirilmi olarak bulursunuz. I. James, yldzl Kam araca kral larn tanrnn tahtnda oturduklarn ilan ediyordu16, tabii ki tanrbilimsel-siyasal hukuk kuramna dayanyordu. Ama onun iin bu tanrsal seimin -somut olarak onun ngiltere'nin sahibi olmasn salyordu- Norman zaferinde tarihsel bir zellii ve gvencesi vard. Ve I. James, daha skoya kral iken, Normanlar ngiltere'yi ele geirdiklerine gre, kralln yasalar17 onlar tarafndan konulur diyordu - bundan iki sonu douyordu. Bi rincisi, ngiltere ele geirilmiti ve bylece btn ngiliz toprak lar Normanlara ve Norman eflerine, yani krala aitti. Nitekim Kral, Normanlarm efi olarak, ngiliz topran elinde bulundu rur ve onun sahibidir. kinci olarak, hukuk, zerinde hkm ranlk srlen farkl topluluklarn ortak hukuku olmak zorun da deildir; hukuk, bizzat Norman hkmranlnn niandr; Normanlar tarafndan ve tabii ki onlar iin dzenlenmitir. Ve dmanlan olduka rahatsz etmi olmas gereken bir ustalkla, kral ya da en azndan kraln sylemini tutturanlar, ok garip ama ok nemli bir benzerlii ileri sryordu. Sanrm bunu

112

Toplumu Savunmak Gerekir

1581'de, Apologia pro regibus adl bir metinde ilk kez dile dken Blackwood oldu, orada ok tuhaf olan u eyi syler. Der ki: "Aslnda, henz smrgeci denilmeyen gler karsndaki Amerika'nn durumu imdi nasl anlalyorsa, Norman istilas dnemindeki ngiltere'nin durumunu da yle anlamak gereki yor. Avrupal insanlar u an Amerika iin neyse, Normanlar da ngiltere iin o oldular". Blackwood, Fatih William'la V. Charles arasnda bir koutluk kuruyordu. V. Charles hakknda unlar sylyordu: "G uygulayarak Bat Hint adalarnn bir bl mn boyunduruuna ald, yenilenlere mallarn, intifasz mlkiyet olarak deil, intifa hakk olarak ve bir tazminat alarak brakt. te V. Charles'm yaptn ve bizler bunu kesinlikle meru buluyoruz nk ayn eyi yapyoruz, kendimizi aldat mayalm, Normanlar ngiltere'de yaptlar. ngiltere'de Nor manlar bizim Amerika'da sahip olduumuz hakka sahipler, ya ni smrgeletirme hakkna18." Ve XVI. yzyln sonunda, ilk kez deilse de bir ilk olarak, sanrm, smrgeci uygulamann, Batnn hukuksal-siyasal ya plar zerine bir tr geri dn etkisi bulunur. Hibir zaman unutulmamal ki, smrgeletirme, teknikleri ve siyasal, hu kuksal silahlaryla, tabii ki Avrupa modellerini baka ktalara tad ama ayn zamanda Batdaki iktidar mekanizmalar ze rinde, iktidar aralar, kurumlan ve teknikleri zerinde, saysz geri dn etkisi de oldu. Batya getirilen ve Batnn kendi ze rinde de bir tr smrgeletirmeyi, bir i smrgecilii uygula yabilmesini salayan bir dizi smrge modeli var oldu. te kraln syleminde rklar kartl temas byle iliyor du. Parlamenterlerin kraln syleminin karsna kardklar replii dillendirmi olan yine bu Norman fethi izleidir. Parla menterlerin kraliyet mutlakiyetinin hak iddialarn rtme bii mi de rklarn bu ikicilii ve fetih gerei zerine eklemleniyor du. Parlamenterlerin ve parlamentaristlerin zmlemesi, para doksal biimde, fetihin bir tr yok saylmasyla ya da daha ok fetihi Fatih William'm ve onun meruluunun vgs iine sar malayarak balyordu. zmlemelerini ite byle yrtyor lard. Diyorlard ki: Burada yanlmamak gerek -ve bu konuda Hobbes'a ne kadar yaknlatmz gryorsunuz- Hastings Sa-

4 ubat 1976 Tarihli Ders

113

va, muharebe, savan kendisi, aslolan bu deildir. Temelde William meru krald. Ve o meru krald, nk ok basit olarak (ve o zaman burada birtakm, doru ya da yanl tarihsel gerek yeniden ortaya srlyordu) Harold -gerekten de William'i ha lefi olarak semi olan Gnah karc Edward'm lmnden bi le nce- ngiltere kral olmayacana, tahttan feragat edeceine ya da William'm ngiltere tahtna kmasn kabul edeceine dair ant imiti. Zaten bu olmayacakt: Harold, Hastings Sava'nda lnce, -eer Harold'un merutiyeti kabul ediliyorsa- artk ya sal halef kalmyordu ve bylece ta ok doal olarak William'a verilmeliydi. yle ki kendisini ngiltere fatihi olarak deil, hak larn, bir fetihin haklar deil, var olduu biimiyle ngiltere krallnn haklarnn mirass olarak buldu. Birtakm yasalara bal olan bir kralln mirass oldu - ve Sakson rejiminin yasa laryla snrlanm olan bir hkmranln mirass. Bu demek oluyor ki bu zmlemede William'm monarisini yasallatran ey ayn zamanda iktidarn snrlayan ey oluyor. Ayrca, diye ekler parlamentaristler, bir fetih sz konusu olsayd, gerekten de Hastings Sava Saksonlar zerinde katksz bir Norman ege menlii ilikisine yol am olsayd, fetih uzun sremeyecekti. Nasl oldu da -derler- ngiltere topraklarnda yolunu kaybetmi on binin zerindeki zavall Norman burada tutunabilmi ve ger ekten de srekli bir iktidar salam olabildi? Her koulda sa vamn bitiminde daha deklerinde ldrlrlerdi. Oysa, en azndan balarda, byk bakaldrlar olmad, bu da aslnda yenilenlerin kendilerini pek de yenilmi, kazananlarca igale ura m gibi grmediklerini ama gerekten de Normanlar iktidar srebilecek insanlar olarak kabul ettiklerini iyice kantlyor. By lece, bu kabulle, Normanlarm o olmayan-katliamyla ve o olma yan bakaldryla, William'm monarisini geerli klyorlard. William da zaten ant imiti, York bapiskoposu tarafndan ta giydirilmiti; ta ona verilmiti ve bu tren srasnda, kronikilerin iyi, eski, kabul edilmi ve onaylanm yasalar olduunu sy ledikleri yasalara uymaya sz vermiti. Demek ki kendisinden nce var olan Sakson monarisinin sistemine balyd. Argmentum Anti-Normaniccum 19 balkl ve bu tezin bir r nei olan bir metinde, Leviathan'la benzerlik kurulabilecek bir

114

Toplumu Savunmak Gerekir

tr yaz ii resim grlyor, yle dzenlenmi: sayfann tepe sinde bant biiminde, bir arpma, silahl iki birlik (tabii ki bunlar Hastings'teki Normanlar ve Saksonlard) ve iki ordunun ortasnda, Kral Harold'un ls var; demek ki Saksonlarm ya sal monarisi gerekten bitmi oluyor. Altta, daha byk lek teki bir sahne, William' ta giyerken gsteriyor. Ama bu ta giyme yle tasvir edilmi: Britannia adl bir heykel William'a zerinde "ngiltere Yasalar"20 ibaresi okunan bir kt uzat yor. Kral William, bir baka kilise adam ona zerinde "kraln and21" yazl bir kd uzatrken, York bapiskoposundan ta cn teslim alyor. yle ki, bylece, William'm, gerekten de ol duunu iddia ettii fatih deil ama yasal miras, hkmdarl ngiltere yasalar, Kilise'nin onay ve itii antla snrlanm bir miras olduu aka betimleniyor. Winston Churchill, XVII. yzylda yaam olan, 1675'te unu yazyordu: "Aslnda William ngiltere'yi fethetmedi: ngilizler William'i fethetti22." Ve parlamentaristler derler ki, yalnzca Sakson iktidarnn Nor man kralna -kesinlikle meru olan- bu transferinden sonra, gerek anlamda fetih balad, yani btn bir, mallara ayrcalk lara el koyma, zorbalk, ktye kullanma oyunu balad. Fetih, Normanlarm yerlemesini izleyen ve ngiltere'de tam da o d nemde "Normanizm" ya da "Norman boyunduruu23" diye adlandrlan eyi, yani sistematik biimde bakmsz ve siste matik biimde Norman aristokrasisi ve monarisi yararna ile yen bir rejimi rgtleyen o uzun yn deiimi oldu. Ve ortaa n btn bakaldrlar -William'a deil- bu "Normanizm"e kar gerekleti; Sakson geleneinin gerek mirass olan par lamentonun haklar, Norman monarisi kaynakl bu suistimallere kar dayatld; krallk statlerine kar kesinlikle "ortak yasay"* kabul ettirmek isteyen alt mahkemeler, Hastings'ten sonra gelien bu "Normanizm"e ve William'm tahta kma kar mcadele etti. u an, XVII. yzyldaki mcadele de yine buna kar verilmektedir. Peki, William tarafndan, fiilen ve hukuken kabul edildii ni grdmz, Normanlarm fetihi izleyen yllarda bastrmak ya da saptrmak istediklerini grdmz ve ayn zamanda
* Elyazmasmda: "Common Law",

4 ubat 1976 Tarihli Ders

115

Magna Carta'yla, Parlamentonun kurulmasyla ve XVII. yzyl

daki devrimle yeniden yerletirilmeye alldn da grd mz u eski Sakson hukuku nedir? Bu bir Sakson yasasdr. Ve bu noktada, XIII. yzyldan kalma bir yazma kefettiini ileri sren, gerekten de kefetmi olan Coke adnda bir hukuku nun etkisi byk oldu, o bunun eski Sakson yasalarnn24 yaz m olduunu iddia ediyordu, oysa gerekte, Miroirs de Justice25 (Adalet Aynalar) balkl metin, ortaan belli baz tzebilim, zel ve kamu hukuku uygulamalarnn bir aklamasyd. Coke bunu Sakson hukukunun aklamas olarak iletti. Bu Sakson hukuku, eflerini seen, kendi yarglar olan* ve kraln iktida rn, kesinlikle toplum zerindeki denetimsiz ve mutlak bir h kmranlk uygulayan kii olarak deil ancak sava dneminde, bir komutan olarak tanyan Sakson halknn -bu yazmann ne mi buradan geliyor- hem temel hem de tarihsel adan gerek yasas olarak gsteriliyordu. Dolaysyla, tarihsel olarak kesin bir yap altnda -hukukun eskiliine dair aratrmalarla- sap tanmaya allan tarihsel bir figr sz konusuydu. Ama ayn zamanda bu Sakson yasas, doal biimiyle insan akimn ifade si olarak ortaya kyor ve yle nitelendiriliyordu. Selden26 gibi hukukular rnein, muhteem ve insan akima ok yakn bir hukuk olduuna dikkat ekiyorlard nk, neredeyse Atina'nmkine benzer bir sivil dzenlemeye ve aa yukar Sparta'nmkine benzer bir askeri dzenlemeye sahipti. Dinsel ve ah laki yasalarn ieriine gelince, Sakson devleti Musa'nn yasala rna ok yakn duruyordu. Atina, Sparta, Musa; Sakson devleti tabii ki kusursuz bir devletti. "Saksonlar" (1647 tarihli bir me tinde geiyor bu) "biraz Yahudiler gibi btn teki halklardan farkl oldular: yasalar yasa olarak saygdeerdi ve ynetimleri, boyunduruu skntsz, yk hafif olan, Tanr'nn krall gi biydi27". yle ki, bunu gryorsunuz, Stuartlarm mutlakiyetiliine kar srlen tarihselcilik, doal haklar dncesinin, de erli klman bir tarihsel modelin ve bir tr Tanr'nn krall d nn i ie getii temel kurucu bir topyaya yneliyordu. Ve parlamenterlerin kurmay istedikleri yeni cumhuriyetin hukuk* Elyazmasmda, "kendi yarglar olan" yerine "kendi kendilerinin yargc olan" yazl.

116

Toplumu Savunmak Gerekir

sal kaidesini oluturacak olan, Norman monarisince tannd varsaylan, bu Sakson hukuku topyasdr. Ayn fetih olgusuyla nc kez, ama bu kez yalnzca mo nariye deil parlamenterlere bile en ok kar kanlarn radi kal konumu ierisinde, yani Levellers (Tesviyeciler), Diggers (a paclar) vb'nin daha ok kk-burjuvaya zg ya da, yle di yelim, daha popler olan syleminde karlaacaksnz. Ama bu kez tarihselcilik az nce szn ettiim u doal haklar topyasna ancak en u snrda dnecektir. Aslnda Levellers'da, bir anlamda kelimesi kelimesine, mutlakiyetilik tezinin kendi sini bulursunuz. Levellers unu syleyeceklerdir: "Gerekten de, monari bir istila, yenilgi ve fetih olduunu sylediinde hakl dr. Doru, bir fetih oldu ve buradan yola klmas gerekmek tedir. Ama mutlak monari, bunda kendi haklarnn yasal teme lini grmek iin fetih gereini kullanyor. Bizim iinse, tersine, bir fetih [olduunu] grdmze gre, gerekten de Saksonlar Normanlar karsnda yenilgiye uradklarna gre, bu ye nilginin ve bu fetihin kesinlikle hukukun -v e mutlak hukukunk noktas olmad ama aristokrasiyi, mlkiyet rejimini vb'yi belirgin klan btn yasalar ve btn toplumsal farkllk lar geersizletiren bir hukuksuzluk durumu olduunu gr mek gerekir". ngiltere'de iledii biimiyle btn yasalar -John War/ m ngiliz Yasalarnn Bozulmuluu ve Yetersizlii ba lkl bir metninde sylenir b u - " tricks, tuzak, ktlk"28 olarak grlmelidir. Yasalar tuzaktr: kesinlikle iktidar snrlar deil, iktidar aralardr; adaleti egemen klma yolu deil, karlara hizmet ettirme yoludur. Bylece, devrimin birinci hedefi, do layl ya da dolaysz, Norman yoke'u, yani Norman boyunduru unu salad srece btn post-Norman yasalarn ortadan kaldrlmas olmaldr. Yasalar, diyordu Lilburne, fatihler tara fndan yaplmtr29. O nedenle btn yasa aygt ortadan kal drlmaldr. kinci olarak, aristokrasiyi -v e yalnzca aristokrasiyi deil, kral da aristokratlardan biri olduuna gre, aristokrasiyi ve kral- halkn geri kalanyla kar karya getiren btn farkllk larn da ayn zamanda ortadan kaldrlmas sz konusu, nk soylularn ve kraln, halkla bir koruma ilikisi deil, basit ve s

!
4 ubat 1976 Tarihli Ders 117

rekli olan bir alma ve vurgun ilikisi vardr. Halk zerine yay lan kraliyet korumas deildir bu; kraln yararland ve gven ce altna ald, soylu zulmdr. William ve ardllar, diyordu Lilburne, birlikte haydutluk, yama ve hrszlk yaptklar arka dalarn dk, baron ve lord yaptlar30. Bunun sonucunda, ml kiyet rejimi hl bugn igalin, zoralmn ve yamann sava rejimidir. Btn mlkiyet ilikileri -yasal sistemin btn gibi temelden yeniden ele alnmal, yeniden dnlmelidir. Mlki yet ilikileri, fetih olgusuyla tamamen geersiz klnmtr. nc olarak, -D iggers syler bunu- mlkiyetin konumu nun, hkmetin, yasalarn, aslnda savan, istilann ve yenilgi nin srdrl olmasnn kant, halkn her zaman hkmet lerini, yasalarn ve mlkiyet ilikilerini fetih etmenleri olarak dnyor olmasnda yatar. Halk, bir anlamda, mlkiyetin yamac, yasalarn hara ve hkmetin egemenlik kurucu zelliini durmakszn aa vurmutur. Ve bunu gstermitir nk durmakszn bakaldrmtr - ve bakaldr, Diggers iin savan o teki yznden baka bir ey deildir, teki sreen yz ise yasa, iktidar ve hkmettir. Yasa, iktidar ve hkmet, bu savatr, birilerinin tekilerle savadr. Dolaysyla bakald r, herhangi bir dava iin, barlandrc bir yasalar sisteminin kesintiye uramas olmayacaktr. Bakaldr, hkmetin dur madan srdrd bir savan arka yz olacaktr. Hkmet, birilerinin tekilere kar savadr; bakaldr tekilerin binleri ne kar sava olacaktr. Tabii ki, bakaldrlar bugne dek, yal nzca Normanlar kazand iin deil ayn zamanda zengin in sanlar bunun sonucunda Norman sisteminden yararlandklar ve ihanet ederek "Normanizm"e yardm ettikleri iin bir sonu ca varmad. Zenginler ihanet etti, Kilise ihanet etti. Ve parla menterlerin Norman hukukunun bir snrlamas olarak deer lendirdikleri bu eler bile -M agna Carta, Parlamento, mahke melerin uygulamalar bile- btn bunlar temelde, nfusun, Sakson davasna ihanet eden ve Norman tarafna geen, en ay rcalkl, en zengin blmnn yardmyla, hl etkili olan Nor man sistemi ve onun hakszlklardr. Aslnda taviz gibi gr nen her ey ihanetten ve sava hilesinden baka bir ey deildi. Bu durumda, parlamenterler gibi, yasalar srdrmek ve kral

118

Toplumu Savunmak Gerekir

mutlakiyetinin bunlardan stn gelmesini engellemek gerekti ini sylemenin tesinde, Levellers ve Diggers, savaa yant ola cak bir savala yasalardan kurtulmak gerektiini syleyecekler dir. Norman iktidarna kar i sava sonuna kadar gtrmek gerekir. Levellers'm sylemi buradan balayarak, ounlukla tam olgunlua ulamam olan birok ynde kendini aka gste recektir. Bir tanesi tam olarak tanrbilimsel-rksal yndr, yani biraz parlamentaristlerin yntemine yakndr: "bizim olan ve doa yasalar olduu iin adil olan Sakson yasalarna geri d n" tr. Sonra, biraz havada kalan bir baka sylem biiminin doduu grlr ve unu syler: Norman rejimi bir yama ve zulm rejimidir, bir savan yaptrmdr; peki bu rejimin ardn da ne bulunuyor? Tarihsel olarak, Sakson yasalar. yleyse, ay n zmleme Sakson yasalar zerinde yaplamaz m? Sakson yasalar da, bir savan yaptrm, bir yama ve zulm biimi deil midir? Sonuta Sakson rejimi, Norman rejimi gibi bir n fuz rejimi deil midir? Bylece, daha eskiye uzanmak ve -buna kimi Diggers metinlerinde rastlanr31- aslnda nfuzun her tr l iktidar biimiyle baladn, yle ki, ne olursa olsun, binleri nin tekiler zerindeki egemenliinin terimleriyle zmlene mez olan, tarihsel bir iktidar biimi olmadn sylemek gerek mez mi? Tabii bu ifade havada kalr. Bu ifadeyle nihai tmceler biiminde karlayoruz; iktidar biimleri gerekten de hibir zaman ne bir tarihsel zmlemeye ne de tutarl bir siyasal uy gulamaya olanak verdi. Bir o kadar doru olan da u ki, bura da, ne olursa olsun her yasann, ne olursa olsun her hkmran lk biiminin, ne olursa olsun her trden iktidarn, doal hak ve hkmranln kurulu terimleriyle deil, birilerinin tekiler zerindeki egemenlik ilikilerinin snrsz -v e snrsz biimde tarihsel- devinimi olarak zmlenmesi gerektii dncesinin ilk kez dile getirildiini grrsnz. Irklar savama ilikin bu ngiliz syleminin zerinde ok durduysam, bunun nedeni sanrm burada, ilk kez olarak, siya sal ve tarihsel yntem zerinde, hem siyasal eylem program hem de tarihsel bilme aray olarak, ikili emann, belirli bir ikili emann ilediinin grlmesi. Zenginler ve yoksullar ara-

4 ubat 1976 Tarihli Ders

119

smdaki kartln bu emas kukusuz nceden vard ve Yunan kentlerinde olduu gibi ortaa toplumunun kavramm belirginletirmiti. Ama ilk kez bir ikili ema yalnzca bir ikyeti, bir talebi dile getirme, bir tehlikeyi saptama yolu olmuyordu. Topluma damgasn vuran bu ikili ema ilk kez nce ulusal ger ekler: dil, ana yurt, atalardan kalan alkanlklar, ortak bir ge miin derinlii, arkaik bir hukukun varl, eski yasalarn yeni den kefi zerinde dile getirilebiliyordu. Bir yandan da, evrim leriyle birlikte btn bir kurumlar topluluu btnlnn, btn tarihsel derinlii ierisinde deifre edilmesini salayan bir ikili ema. Gncel kurumlan, rklar arasnda, hem ok usta ca hem ikiyzl biimde ama iddetle srdrlen savan ve atmann terimleriyle zmlemeyi de salyordu. Sonuta, bakaldry yalnzca, en yoksullarn durumunun katlanlamaz olmas ve seslerini duyuramadklarna gre bakaldrmalar ge rektii gerei zerine kurmayan bir ikili emadr (bu bir an lamda ortaan isyanlarnn sylemiydi). imdi artk bir tr mutlak hak olarak ifade edilecek bir bakaldr vardr: yalnz sesimizi duyuramadmz iin ve daha doru bir adalet sa lanmak isteniyorsa dzeni krmak gerektii iin bakaldr hak kna sahip olunmaz. imdi bakaldr, tarihin bir tr zorunlulu u olarak tantlanr: son bir baht dn olarak son verecei sa van dzeni olan belli bir toplumsal dzene karlk verir. Bylece, bakaldrnn mantksal ve tarihsel zorunluluu, toplumsal ilikilerin srekli izgisi, iktidar kuramlarnn ve sis temlerinin gizi ve rgs olarak sava gn na karan b tn bir tarihsel zmleme ierisine gelip yerleir. Ve sanyo rum Hobbes'un byk dman da buydu. Karsna Leviathan 'm btn bir cephesini konumlad ey, devletin hkm ranln kuran her dnsel-hukuksal sylemin dmandr. Dolaysyla Hobbes hkmranln douuna ilikin zmle mesini buna kar yneltiyordu. Ve sava bylesine safd b rakmak istemise bunun nedeni, kesin ve tek amaca ynelik bir biimde, sancl bir tarihsel kategori ve zorlu bir hukuksal kate gori olan u korkun Ingiltere fethi sorununu safd brakmak istemesiydi. Sonuta XVII. yzyln ilk yarsnn btn siyasal sylemlerinin ve programlarnn evreledii u fetih meselesin

120

Toplumu Savunmak Gerekir

den kanmak gerekiyordu. Ortadan kaldrlmas gereken buy du; ve, daha genel biimde, daha uzun vadeli olarak, ortadan kaldrlmas gereken, "siyasal tarihselcilik" olarak adlandraca m eydi, yani, en radikal evrelerin bazlarnda dile gelen, size szn ettiim tartmalar ierisinde kendini gsteren u tr sylemdi ve unu demeye geliyordu: iktidar ilikileriyle ura ld anda, hukukun alanna, hkmranln alanna deil; er kin, egemenliin alanna girilir, tarihsel olarak snrsz, snrsz derinlikte ve oulluktaki o egemenlik ilikisinin alanna girilir. Egemenlik alanndan klmaz, dolaysyla tarihten klmaz. Hobbes'un dnsel-hukuksal sylemi, bylelikle XVII. yzy ln siyasal savamlarnda somut biimde etkin olan sylem ve bilme olan bu siyasal tarihselcilii engellemenin bir yolu oldu. Tpk XIX. yzylda diyalektik materyalizmin de siyasal tarihselciliin sylemini engelleyecei gibi, bunu engellemek sz konusuydu. Siyasal tarihselcilik iki engelle karlat: XVII. yzylda onu safd brakmak isteyen dnsel-hukuksal sy lemin engeli; XIX. yzylda bu engel materyalist diyalektik ola caktr. Hobbes'un ilemi, siyasal tarihselciliin bu sylemini susturmak iin, dnsel-hukuksal sylemin btn olanaklar n, hatta en utakilerini bile namluya srmekten ibaret oldu. te hem tarihini hem de vgsn yapmak istediim sylem, si yasal tarihselciliin bu sylemidir.

NOTLAR
1 "Sivil devletlerin dnda, her zaman birinin birine kar sava vardr." "Buradan aka ortaya u kyor ki onlar susta durduracak ortak bir ik tidar olmadan yaadklar srece, u sava denilen durum ierisinde bu lunurlar ve bu sava birinin birine kar savadr" (Th. Hobbes, Leviat han , a.g.e.birinci kitap, XIII. blm, s. 62). "Bellum omnium contra omnes " iin bkz. ayn zamanda Elementorum philosophiae sectio tertia de cive, Paris, 1642,1, XIII. 2 Hobbes, Leviathan. 3 a.g.e., s. 63. 4 a.g.e.

4 ubat 1976 Tarihli Ders

121

5 a.g.e., s. 60-62. 6 a.g.e., s. 62. 7 Bunu izleyen btn tartma boyunca, M. Foucault Leviathan'a gnder mede bulunuyor, ikinci ksm, bl. XVII, XVIII, XIX, XX. 8 Bkz. a.g.e., s. 88; bl. XVIII. 9 a.g.e., bl. XX. 10 a.g.e. Bkz. ayn zamanda De Cive, II, IX. 11 W. Scott okuru K. Marx iin bkz.: E. Marx-Aveling, "Karl Marx-Lose Bltter", sterreichischer Arbeiter-Kalender fu r das Jahr 1895, s. 51-54; F. Mehring, Karl M arx; Geschichte seines Lebens , Leipzig, Leipziger Buchd ruckerei Actiengesellschaft, 1918, XV, 1; I. Berlin, Karl M arx, London, T. Butterworth, 1939, bl. XI. 12 Ivanhoe'min (1819) yks Aslan Yrekli Richard dnemi ngiltere'sin de geer; Quentin D urward' da (1823) ise arka planda XI. Louis dnemi Fransa's vardr. Ivanhoe'nun A. Thierry ve onun fatihler ve fethedilen ler dncesi zerindeki etkisi biliniyor. 13 V. yzyln ilk yarsnda Sakson istilasna kar direniin nderi olan Brton hkmdar Arthu^un sylencesel figrne odakl efsanevi ge leneklerin ve anlatlarn dnemi. Bu gelenekler ve bu anlatlar ilk kez XII. yzjalda Geoffrey of Monmouth tarafndan De origine et gestis re glim Britanniae libri XI (Heidelberg, 1687) bal altnda ve daha sonra da Robert Wace tarafndan, Roman de Brut (1155) ve Roma de Rou (11601174) ierisinde bir araya getirilecektir: XII. yzyln ikinci yars bo yunca, Chrtien de Troyes tarafndan Lancelot ve Perceval'd e yeniden elden geirilen, "Brton konusu" denilen eydir bu. 14 Geoffrey of Monmouth ilk fatih, Troyal Brutus'tan balayarak Brton ulusunun tarihini anlatr: Roma fetihlerinin ardndan, Sakson istilac lara kar Brtonlarm direniiyle ve Brton krallnn kyle biten bir tarihtir. Avrupa edebiyatna Arthur efsanelerini sokan, ortaan en popler kitaplarndan biridir bu. 15 M. Foucault'nun elyazmasmda, "Gloucester Kronii"nin ad geer. 16 "Monarchae proprie sunt judices, quibus juris dicendi potestatem proprie commisit Deus. Nam in throno Dei sedent, unde omnis ea fa cultas driva ta est" (I. James, Oratio habita in camera stellata [1616], Ope ra dita a Jacobo M ontacuto..., Francofurti ad Moenum et Lipsiae, 1689, s. 253). "Nihil est in terris quod non sit infra Monarchiae fastigium. Nec enim solum Dei Vicarii sunt Reges, deique throno insident: sed ab ipso Deo Deorum nomine honorantur" (Oratio habita in comitis regni ad omnes ordines in palatio albaulae [1609], Opera dita..., s. 245; "Divine Rights of Kings" iin ayrca bkz. Basilikon doron, sive De institutione principis , Opera dita..., s. 63-85). 17 "Et quamquam in aliis regionibus ingentes regii sanguinis factae sint

122

Toplumu Savunmak Gerekir

mutationes, sceptri jure ad novos Dominos jure belli translato; eadem tamen illic cernitur in terram et subditos potestatis regiae vis, quae apud nos, qui Dominos numquam mutavimus. Quum spurius ille Normandicus validissimo cum exercitu in Angliam transiissset, quo, obsecro nisi armorum et belli jure Rex factus est? At ille leges dedit, non accepit, et vetus jus, et consuetudinem regni antiquavit, et avitis possessionibus eversis homines novos et peregrinos imposuit, suae militae comites; quemadmodum hodie pleraque Angliae nobilitas Normannicam prae se fert originem; et leges Normannico scriptae idiomatem facilem testantur auctorem. Nihilominus posteri ejus sceptrum illud hactenus faciliter tenuerunt. Nec hoc soli Normanno licuit: idem jus omnibus fuit, qui ante ilium victae Angliae leges dederunt" (I. James, Jus liberae Monarchiae, sive De mutuis Regis liberi et populi nascendi conditione iUi subditi officiis [1598], Opera edita..., a. g. e. s. 91). 18 "Carolus quintus imperator nostra memoria partem quandam occidentalium insularium, veteribus ignotam, nobis Americae vocabulo non ita pridem auditam, vi subegit, victis sua reliquit, non mancipio, sed usu, nec eo quidem perpetuo, nec gratuito, ac immuni (quod AngIis obtigit Vilielmi nothi beneficio) sed in vitae tempus annuae prestationi certa lege locationis obligata" (A. Blackwood, Adversus Georgii Buchanani dialogum, de jure regni apud Scotos, pro regibus apologia , Pictavis, apud Pagaeum, 1581, s. 69). 19 A rgum entum Anti-Normannicum, or an A rgum ent proving, from ancient histories and records, that William, Duke of Normandy , made no absolute conquest of England by the word, in the sense of our modern writers, Lon don, 1682. Bu kitap yanllkla E. Coke'a atfedilmitir. 20 "The excellent and most famous Laws of St. Edward". 21 "Coronation Dath". Bu vinyetin illstrasyonu iin bkz. "An Explanati on of the Frontispiece", A rgum entum Anti-Normannicum..., a.g.e. 4 s. s. fol. 22 W. S. Churchill, Divi Britannici, being a remark upon the lives o f all the
K im s of this Isle, from the year o f the world 2835 unto the year of grace 1660,

London, 1675, fol. 189-190. 23 "Norman yoke" (ya da "Norman bondage") teorisi, XVI. ve XVII. yz yllarda, istiladan ve fetihten nce "Norman-ncesi gemii ycelt mek" (glorify the pre-Norman past) amacyla, politik yazarlar (Black wood vb), "Elizabethan Chroniclers" (Holinshed, Speed, Daniel, vb), "Society of Antiquarians" (Selden, Harrison/Nowell) ve hukukular (Coke, vb) tarafndan yaylmt. 24 "I have a very auntient and learned treatise of the Lawes of this kingdome whereby this Realme was governed about 1100 years past, of the tit le and subject of which booke the Author shaltel you himself in these

4 ubat 1976 Tarihli Ders

123

words. Which Summary I have intituled The Mirros of Iustice', accor ding to the vertues and substances embelUies which I have observed, and which have been used by holy customs since the time of King Arthur and C [...] In this booke in effect appeareth this whole frame of auntient common Lawes of this Realme" (E. Coke, La Neuf.me Part des Reports de S. Edv. Coke, Londra, 1613, nsz "Lectori/To the Reader" fol. 1-32. Bkz. ayn zamanda "the nationall Lawes of their native country" tarihi iin La Tierce Part des Reports de S. Edv. Coke, London, 1602, nsz, fol. 9-17; La Huictieme Part des Reports de S. Edv. Coke, Londra, 1611, nsz; La Dix.me Part des Reports de S. Edv. Coke, Londra, 1614, nsz, fol. 1-48. Coke'un Institutes metinlerinde de Mirrors of Iustice'i dayanak alacan be lirtmek gerekir. Bkz. zellikle The Fourth Part of the Institutes of the Laws of England, London, 1644, bl. XVIII, XI, XIII, XXXV; ama zellikle de The Second Part of the Institutes of the Laws of England, Londra, 1642, s. 5-78.) 25 The M irror of Justice, muhtemelen Andrew Horn tarafndan XIV. yzy ln sonunda aslnda Franszca yazlm bir metindir. 1646'da yaplan bir evirisi bu metni, parlamentaristlerden kktenci devrimcilere dek btn "Common Law" partizanlarnn temel bavuru kaynaklarndan bir tanesi yapacaktr. 26 M. Foucault bir olaslk, Nathaniel Bacon'un, John Selden'in elyazma larn (bkz. A n Historical and Political Discourse o f the Laws and Govern
ment of England... collected from some manuscript notes o flo hn Selden... by Nathaniel Bacon, Londra, 1689) temel alarak kaleme ald almasn

kaynak gsteriyor, A n Historical Discourse of the uniformity of Govern ment of England. The First part, Londra, 1647, 2 cilt. Selden Saksonlar zerine yle diyor: "their judicial were very suitable to the Athenian, but their military more like the Lacedemonian" (s. 15; IV-XLIII. blm ler). Selden'in yaptlarndan ayrca bkz. Analecton Anglobritannicon libri duo, Francofurti, 1615; Jani A nglorum , Opera omnia latina et anglica, Londini, 1726, cilt II. 27 "Thus the Saxons become somewhat like the Jewes, divers from all ot her people; their lawes honourable for the King, easie for the subject; and their government above all other likest unto that of Christs Kingdome, whose yoke is easie, and burthen light: but their motion proved so irregular as God was pleased to reduce them by another way" (An Historical Discourse..., a.g.e., s. 112-113). 28 "The Laws of England are full of tricks, doubts and contrary to them selves; for they were invented and established by the Normans, which were all nations the most quarrelsome and most fallacious in contri ving of controversies and suits" (J. Warr, The Corruption and Deficiency of the Laws of England, Londra, 1649, s. 1; bkz. zellikle blm II ve III. Bkz. ayrca Administration Civil and Spiritual in Two Treatises, Londra,

124

Toplumu Savunmak Gerekir

1648, 1, XXXVII). Warr'm cmlesinin Ch. Hill tarafndan ksmen almtlandm belirtelim, Puritanism and Revolution , Londra, Seeker and Warburg, 1958, s. 78. 29 Bkz. zellikle J. Lilburne, The Just M ans Justification, Londra, 1646, s. 11-13; ayrca bkz. A Discourse betwixti John Lilburne, close prisoner in the Tower o f London, and Mr. H ugh Peters, Londra, 1649; Englands Brightright Justified against all arbitrary usurpation , Londra, 1645; Regall Tyrannie Discovered, Londra, 1647; Englands New Chains Discovered, Londra, 1648. Levellers' in yergi metinlerinin ou W. Haller & G. Davies'in a lmasnda toplanmtr, The Levellers Tracts 1647- 1653, New York, Co lumbia University Press, 1944. 30 Fatih William ve ardllar "made Dukes, Earles, barrons and Lords of their fellow Robbers, Rogues and Thieves" (Regall Tyrannie..., a.g.e ., s. 86). Bu yerginin J. Lilburne'e atfedilmesi kesin deildir; bir olaslk R. Overton da yazmna katkda bulunmutur. 31 Foucault'nun gndermede bulunmu olabilecei en tannm Diggers metinleri, iki imzasz manifestodur: Light Shining in Buckinghamshire, 1648; M ore More Light Shining in Buckinghamshire, 1649. Ayrca bkz. G. Winstanley et a l, To his Excellency the Lord Fairfax and the Counsell of Warre the brotherly request of those that are called Diggers sheweth, Londra, 1650; G. Winstanley, Fire in the Busl, Londra, 1650; The Im v of Freedom in a Plat form , or True Magistracy Restored, Londra, 1652 (bkz. G. H. Sabine, The
Works of Gerrard Winstanley, with an appendix of documents relating to the D igger Movement, Ithaca, N. Y, Cornell University Press, 1941).

ubat 1976 Tarihli Ders

Kkenlerin anlats. - Troya sylencesi. - Fransa'nn veraseti. "Franco-Galli". - stila, tarih ve kamu hukuku. - Ulusal kicilik. Hkmdarn bilmesi. - Boulainvilliers'den "Fransa'nn Durum u". Mahkeme kalemi, devlet dairesi ve soylularn bilmesi. - Tarihin yeni bir znesi. - Tarih ve anayasa.

Ortaan bandan neredeyse Rnesans'a dek Fransa'da dolamda olan bir anlatyla balayacam, yani, Franklardan, Priamos'un olu kral Francus'un ynetimi altnda, kent yand nda Troya'y terk etmi, nce Tuna'nn kylarna, ardndan Germanya'da Ren kylarna snm ve sonunda Fransa'y yurt edinmi, daha dorusu yurtlarn Fransa'da kurmu olan Franklarn soyundan gelen Franszlarn tarihiyle. Bu anlatnn, ortaada ne anlama gelmi olabildiini ya da hem yolculuk hem de vatann kuruluu efsanesinin stlenebildii rol ren meye almak istemiyorum. Yalnzca u nokta zerinde soru sormak istiyorum: bu anlatnn yeniden ele alnmas, Rnesans1 gibi bir dnemde dolamda olabilmesi olduka artc. Kesin likle kaynak ald hanedanlarn ya da tarihsel olaylarn fantas tik zellii nedeniyle deil, fakat daha ok temelde bu efsanede Roma'mn ve Galya'nm, nce Roma'nm dman olan Galya'nm, talya'y istila eden ve Roma'y kuatan Galya'nm bt nyle silinmesi; ayn zamanda Roma smrgesi olarak Galya'nm silinmesi, Sezar'm ve mparatorluk Romas'nm silinmesi nedeniyle byle. Ve sonuta, stelik o dnemde ok iyi bilinen btn bir Roma edebiyatnn silinmesi var.

126

Toplumu Savunmak Gerekir

Sanyorum bu Troya anlatsndan Roma'nm karlmasn, ancak bu kkenlere ilikin anlaty, yine eski inanlara balan m bir tr tarih giriimi olarak grmeyi bir kenara brakabilir sek anlayabiliriz. Bana yle geliyor ki bu, tersine, kesin bir ile vi olan, gemii anlatmaktan ya da kkleri anlatmaktan ok hu kuku dile getiren, iktidarn hukukunu dile getiren bir sylem: aslnda bu bir kamu hukuku dersi. Kanmca bu anlat, kamu hukuku dersi olarak yayld. Aslnda Roma'nm iinde olmad bir kamu hukuku dersi sz konusu olduu iin bu byle. Ama bir yandan da Roma, bir anlamda ikiye ayrlm, yer deitir mi, ifte bir biim altnda burada varln gsteriyor: Roma burada ama ayna ve imge olarak. Gerekten de Franklar da Ro mallar gibi Troya kaknlardr demek, Fransa'nn bir anlamda, Troya tahtna gre, Roma'ya uzanacak daim karsndaki br koldur demek, sanrm, siyasal ve hukuksal adan nem ta yan iki noktay dile getirmek anlamna geliyor. Franklar da, Romallar gibi, Troya'dan kaanlardr demek, ncelikle u anlama gelir, (ne de olsa bir kardeten, en azndan aabeyden baka bir ey olmayan) Roma devleti yok olduu gnden sonra, ok doal olarak, devletler hukukuna gre, teki kardeler -kk kardeler- onun mirass olur. Fransa, bir tr doal ve herkes tarafndan tannan hakla, imparatorluun ard ldr. Ve bu iki ey anlamna gelir. nce Fransa kral, uyruklar na kar, Roma imparatorunun kendi uyruklar zerindeki hak larn ve iktidarn miras alr: Fransa kralnn hkmranl, Ro ma imparatorunun hkmranlyla ayn kalemdendir. Kraln hukuku Roma hukukudur. Ve Troya efsanesi, ortaada, zel likle Fransa kralnn, kendi krallnn imparatoru olduunu2 syleyen Boutillier tarafndan dile getirilen ilkeyi imgelerle do lu bir biimde ya da imgelere evirerek anlatmann bir yoludur. Anlyorsunuz, nemli bir tez bu, nk sonuta, Romal imperi um anlay zerinde ve Justinianus dneminde yasalatrlm olan imparatorluk haklarn yeniden canlandrarak gerekleen kraliyet iktidarnn geliimine btn ortaa boyunca yaplan tarihsel-sylencesel elik sz konusudur. Ama Fransa'nn, imparatorluun mirass olduunu sy lemek, ayn zamanda, Roma'nm kardei ya da kuzeni olan

11 ubat 1976 Tarihli Ders

127

Fransa'nn, Roma'nmkine eit haklara sahip olduunu syle mek anlamna gelir. yle ki Fransa, imparatorluk dneminden sonra, Roma mparatorluu'nu diriltmeyi amalayan tmel bir monariye ait deildir. Fransa, Roma mparatorluu'nun btn teki ardllar kadar emperyaldir; Alman mparatorluu kadar emperyaldir; hibir biimde Germen hkmdarlarna baml deildir. Hibir vasallik ba onu Habsbourglarm monarisine yasal olarak balayamaz, dolaysyla, o dnemde Habsbourg monarisince ortaya srlm olan byk, tmel monari d lerine baml klamaz. te, bu koullar ierisinde, Roma'nm si linmesi bu nedenden tr gerekiyordu. Ama hibir biimde Galya ve Galyallarm ardllarnn hl ve hl bir imparatorlu a baml olarak grnmemeleri iin, Roma Galyas'nm, Se zai'm* ve smrge Galyas'nm silinmesi gerekiyordu. Ve Roma mparatorluu'yla ba ieriden koparan Frank istilalarnn da silinmi olmas gerekiyordu. Roma imperium 'unun Fransz mo narisine dek uzanan i sreklilii istilalarn getirdii kesintiyi dlyordu. Ama Fransa'nn imparatorlua, imparatorluun mi raslarna (ve zellikle Habsbourglarm tmel monarisine) ba ml olmay, Fransa'nn eski Roma'ya bamllnn meyda na kmamasn gerektiriyordu; dolaysyla Roma Galyas yok olsun, baka deyile Fransa bir tr teki Roma olsun - teki Roma'dan bamsz ama yine de Roma olsun anlamndadr. Kra ln mutlak egemenlii bylece Roma'da olduu gibi geerliydi. te, kabaca kamu hukuku derslerinin, bu Troya sylencesinin yeniden canlandrlmasnda ya da Rnesans'a, hatta Galya'y, Roma Galyas'm konu alan Roma metinlerinin iyi bilindii d neme dek srdrlmesinde grlebilen ilevi. Bazen, bu eski sylenceleri (bence bunlar bir kamu hukuku dersiydi) harekete geirenin ve ilk kez, Augustin Thierry'nin ileride "ulusal ikilik"3 olarak adlandraca temay yayann din savalar olduu sylenir; bu, devletin kesintisiz temelini olu turan iki dman topluluk izleidir, ama ben bunun kesinkes doru olduuna inanmyorum. Ulusal ikilii dnmeye yol aann din savalar olduu sylenirken dayanak alman, Franois Hotman'm 1573 tarihli, Franco-Gallia4 balkl bir metnidir,
* Hkmdar, imparator anlamnda (.n.).

128

Toplumu Savunmak Gerekir

ki bal bile, yazarn bir tr ikilii dndn iyice gsteri yor. Gerekten de bu metinde Hotman o dnemde Habsbourglarm imparatorluunda yaylan ve aslnda Fransa'da dolam da olan Troya tezinin denki, karl ve karsnda olan Ger men tezini tekrar ele alr. Birok kez, zellikle Beatus Rhenanus tarafndan, dile getirilmi olan bu Germen tezi unu syler: "Bizler Romal deiliz, biz Almanlar, Germeniz. Ama miras al dmz imparatorluk yaps yznden, Roma'nm doal ve hu kuksal halefleriyiz. Ne ki, Galya'y istila eden Franklar da bi zim gibi Germen'dirler. Galya'y istila ettiklerinde, tabii ki ana yurtlar Germania'y terk ettiler; ama bir yandan da, Germen olduklar lde, Germen olarak kaldlar. Bu durumda bizim imperim'umuz iinde kalmaktadrlar; ve te yandan da, Galya'y istila edip, ele geirip, Galyallar yendiklerine gre, ok doal bir biimde, fethedilen ve koloniletirilen bu topraklar zerinde, Germen olarak st dzeyde sahip olduklar imperium 'u, imparatorluk iktidarn kullanrlar. Bunun sonucunda, Galya, Galya topra ve imdiki Fransa ifte nedenle, hem bir fetih ve zafer hakk, hem de Franklarn Germen kkeni dolay syla, Habsbourglarm tmel monarisine bamldr5." Franois Hotman'm 1573'te, tuhaf bir biimde, tabii ki belli bir noktaya kadar yeniden ele alaca, yeniden Fransa'ya soka ca tez budur. Bu dnemden balayarak ve en azndan XVII. yzyln bana kadar kayda deer bir baar salayacaktr. Hotman Alman tezini ele alr ve der ki: "Aslnda, belirli bir d nemde Galya'y istila etmi ve yeni bir monari kurmu olan Franklar, Troyal deildirler; onlar Germen'dir. Romallar yen mi ve onlar srmlerdir." Rhenanus'un Germen tezinin aa yukar birebir tekrar. "Aa yukar" diyorum nk yine de temel bir fark var: Hotman Franklar, Galyallar yendiler de mez; Romallar yendiler der6. Hotman'm tezi kesinlikle nemlidir nk, ngiltere'de or taya ktn grdmz aa yukar ayn dnemde, meyda na geldii srada devletlerin yok olduu ve baka devletlerin doduu, (hem hukukularn ilesi, hem de krallarn gmld karanlk olan) istilaya ilikin u balca temay ileri srer. Gerekten de btn hukuksal-siyasal tartmalar bunun evre

11 ubat 1976 Tarihli Ders

129

sinde yaplacaktr. Bundan byle, bu temel kopukluktan sonra, krallarn ve onlarn iktidarnn soyktnn kesintisiz olma niteliini gvenceye alma ilevini stlenecek bir kamu hukuku dersinin artk anlatlamayaca aktr. Bundan byle, byk kamu hukuku sorunu, Hotman'm bir ardl olan Etienne Pasquie7nin "teki dizi"7 dedii eyin sorunu olacaktr, yani: bir dev let baka bir devletin yerine geerse ne olur? Devletler, hibir eyin kesintiye uratmad bir tr sreklilik [etmeni] sonucu birbirini izlemedikleri ama doup glendikleri, ardndan k yaayp sonunda btnyle yok olduklar andan itibaren ne olur - kamu hukuku ve krallarn iktidar ne olur? Nitekim Hotman bu sorunu koymutur -am a devletlerin dngsel do as ve geici mr sorusundan farkl, ok farkl bir sorun orta ya attn dnmyorum-, devlet ierisindeki iki yabanc ulus sorunu*. Ayrca genel olarak, din savalar dneminde ya am hibir yazar, monariye nfuz edecek bir -rk, kken, ulus- ikilii dncesini kabul etmemitir. Bu olanakszd, n k, bir yanda, -tabii ki "tek inan, tek yasa, tek kral" ilkesini koyan- tek bir dinin taraftarlar, ulus iinde bir ikiliin olduu nu kabul ederek din birlii talep edemezlerdi; te yanda, tersi ne dinsel seimlerin olanakl klnmas, vicdan zgrln is teyenler, ancak unu sylemek kouluyla tezlerini kabul ettirebiliyorlard: "Ne vicdan zgrl, ne farkl dinsel seimlerin olanakll hibir biimde devletin btnln bozamaz. Devletin btnl, vicdan zgrlyle sarslmaz." Bylece ister din birlii tezi alnsn ya da tersine ister bir vicdan zgr lnn olabilirlii desteklensin, devletin birlii tezi din sava lar boyunca glendirilmitir. Hotman, kendi tarihini anlattnda, sylemek istedii bambaka bir eydir. Bu, Fransz monarisinin yeniden kurmak istedii Roma mutlakiyetine kar bir hukuksal ynetim mode lini nermenin bir yolu oldu. stilann Germen kkeninin tarihi, "Hayr, bu doru deil, Fransa kralnn, uyruklar zerinde Ro ma tr bir imperium kurma hakk yoktur" demenin bir yolu dur. Hotman'm sorunu, halk iindeki iki ayrk enin birbi* Elyazmasmda, "iki yabanc ulus sorunu" yerine: "Fransa'da iki yabanc ulus ol mas sorunu" yazl.)

130

Toplumu Savunmak Gerekir

rinden kopmas deildir; hkmdar iktidarnn i snrlamas dr8. Ki buradan, unu sylediinde, sylenceyi anlatma biimi oluur: "Galyallar ve Germenler aslnda, kken olarak karde halklard. ki komu blgeye, Ren nehrinin bu yakasyla br yakasna yerlemilerdi. Dolaysyla Germenler Galya'ya gel diklerinde, bu, hibir biimde yabanc istilas nitelii tamaya caktr. Gerekte neredeyse kendi yurtlarna, her koulda kar delerinin lkesine gelmi olacaklardr9. Peki ama Galyallar asndan yabanc olan neydi? Yabanclar, istila ve sava yoluy la (Sezai'm anlatt sava10), mutlakiyetilik olan bir siyasal re jimi dayatm olan Romallardr; Onlar, yabanclar, Galya'ya bi le yabanc olan bir ey kurdular: Roma im perium 'udur bu. Galyallar yzyllar boyunca, ama hi baarya ulamayan bir bi imde direndiler. Sonunda, IV. ve V. yzyllara doru, Galyal kardelerinin yararna, bir savaa girienler onlarn Germen kardeleri oldu, bu bir kurtulu sava olmutu. Ve bylece Germenler istilaclar olarak deil, karde bir halkn istilaclar dan, Romal istilaclardan kurtulmasna yardm eden karde bir halk olarak geldiler11". te Romallar kovulmu; ite Galyallar kurtulmutur; ve Germen kardeleriyle birlikte artk, anayasas ve temel yasalar -dnemin hukukularnn dile getirmeye ba ladklar gibi- Germen toplumunun temel yasalar olan tek ve ayn ulusu olutururlar. Yani: dzenli olarak manevra alan ya da Mays toplantlarnda bir araya gelen halkn hkmranl n; kraln istedii gibi seen ve onu gerekli olursa tahtndan in diren halkn hkmranln; yalnzca, grevleri geici olan ve her zaman konseyin emrinde bulunan st dzey grevlilerce ynetilen bir halkn hkmranln. Daha sonra, XVI. yzyl Fransz monarisinin kantn oluturduu o mutlakiyeti yne timi kurabilmek iin krallarn ihlal ettikleri ite bu Germen ana yasasdr12. Hotman'm anlatt tarihte, kesinlikle bir ikilik de il, tersine, onun dedii gibi bir anlamda Germen-Fransz, Franko-Galyal, bir birlii ok gl bir biimde kurmann sz konusu olduu dorudur. Derinlemesine bir birlik salamak ve . ayn zamanda, bir tr tarih formunda, imdinin ikiye bln n anlatmak sz konusudur. Hotman'm sz ettii u istilac Romallar, papann Roma'snn ve onun kilisesinin, gemite

11 ubat 1976 Tarihli Ders

131

yer alan karldr. Kurtarc ve karde Germenler, bu tabii ki Ren tesinden gelen reformlatrlm dindir; halkn hkmran olduu kralln birliidir; dnemin saysz Protestan evresin ce desteklenen meruti bir ynetime ilikin siyasal tasardr. Hotman'm bu sylemi nemli nk, kukusuz nihai ola cak bir biimde, kraln mutlakiyetini snrlama tasarsn, belli bir dnemde kraln ve halknn karlkl haklarn belirlemi ve daha sonra unutulmu ve ihlal edilmi belirli bir tarihsel mode lin gemite yeniden kefedilmesine balyor. XVI. yzyldan beri monarinin hukukunun snrlanmas, gemiteki bir mode lin yeniden kurulmas ve bir anlamda, temel olan ve unutulan bir anayasann yeniden gn na karl olarak devrim ara snda varln srdrecek olan ba: ite sanyorum Hotman'm syleminde kurulan budur, kesinlikle bir ikicilik deil. Bu Ger men tezi, bata Protestan kkenliydi. Aslnda, yalnzca Protes tan evrelerde deil, tersine Katolikler kraln iktidarna bir s nrlama getirme araynda yarar grdkleri ve birdenbire mutlakiyeti kralla kar olduklar andan balayarak (III. Henri'nin dneminde ve zellikle IV. Henri'nin iktidar ele geirii srasnda) Katolik evrelerde de ok abuk yayld. yle ki Ger men kkenli bu Protestan tezine, Jean du Tillet, Jean de Serres vb gibi Katolik tarihilerde de rastlarsnz13. XVII. yzyln or tasndan itibaren bu tez, tam olarak safd brakmay amalamasa da, en azndan, ierdii krallk iktidar iin kabul edile mez olan: iktidarn uygulanmas ve kamu hukuku ilkeleri ko nusunda kabul edilemez olan; Richelieu'nn ve XIV. Louis'nin Avrupa politikas asndan da kabul edilemez olan ikilemeyle birlikte bu Germen kkeni, Germen eyi es gemeyi amala yan bir giriimin hedefi olacaktr. Fransa'nn Germen temeli dncesini savuturmak iin birok yntem kullanld, zellikle de iki tane: biri, gerekten de, XVII. yzyln ortasnda yeniden canlanan Troya sylencesi ne geri dn; ama zellikle kesinlikle yeni olan ve baat olacak bir izlein kurulmas ve yerletirilmesidir. Kktenci bir "Galyamerkezcilik" diyeceim eyin izlei sz konusudur. Hotman'm, Fransz monarisinin gemiindeki nemli partnerler olarak gstermi olduu Galyallar, deimez bir zdek, bir altkatman

132

Toplumu Savunmak Gerekir

gibidirler: yenilmi, igale uram ve dardan kurtarlmalar gerekmi insanlardr. Ama, XVII. yzyldan balayarak, bu Galyallar tarihin baat ilkesi, sanki motoru olacaklardr. Ve kutupsallklarm ve deerlerin bir tr altst oluuyla, birincil, temel e Galyallar olacak ve Germenler, tersine, Galyallarm bir tr uzants olarak sunulacaktr yalnzca. Germenler, Galyallarm tarihinin yalnzca bir blmn olutururlar. Audigier14 ya da Tarault15 gibi insanlarda karlaacanz tez budur, rnein Audigier, Galyallarm, btn Avrupa halklarnn atalar oldu unu anlatr. Ambigate adndaki bir Galya kral, ylesine zen gin, ylesine dolu, ylesine kalabalk bir ulusla, dolup taan bir nfusla kar karya kalmt ki, bir blmn elden karmas gerekti. Bylece yeenlerinden birini talya'ya, bir bakasn Germen lkesinde Sigovej adnda bir yere yollamt. Ve bura dan, bu bir tr yaylma ve smrgeletirmeden balayarak, Galyallar ve Fransz ulusu neredeyse btn teki Avrupa halk larnn (hatta Avrupa tesinin) anas olacakt. te bylece, der Audigier, Fransz ulusu "dnyann imdiye grd en rk tc, en cesur ve en anl halklarla, yani Vandallar, Gotlar, Burginyonlar, Angllar, Heruller, Silingaeler, Hunlar, Gepidler, Alainler, Kuadialar, Uronlar, Ruffienler, Thringenliler, Lombarlar, Trkler, Tatarlar, Fersler ve hatta Normanlarla ayn kkene sa hip oldu16". Dolaysyla, IV. ve V. yzyllarda*, Galya'y istila edecek olan Franklar, eski Galya'nn torunlarndan bakalar deiller di. Onlar iin kesinlikle kleletirilmi bir Galya'y kurtarmak, yenilgiye uram kardelerini kurtarmak sz konusu deildi. Basit olarak derin bir nostalji ve ayn zamanda gelimi bir Galya-Roma uygarlndan yararlanma arzusu sz konusuydu. Kuzenler, savurgan oullar geri dnyordu. Ama geri dner ken, Galya'da oturtulmu olan Roma hukukunu kesinlikle sars madlar, tersine onu yeniden kendi ilerinde erittiler. Roma Galyas'm yeniden kendi ilerinde erittiler - ya da bu Galya ierisinde eritilmeye msaade ettiler. Clovis'in din deitirme si, Germenleen ve Franklaan eski Galyallarm, Roma mpara* Elyazmasnda "IV. ve V. yzyllar" yerine "V. ve VI. yzyllar" yazl (ki bu da fetih dnemine denk dyor).

11 ubat 1976 Tarihli Ders

133

torluu'nun deerlerini ve siyasal ve dinsel sistemini yeniden benimsemi olmalarnn davurumudur. Ve geri dn srasn da, Franklar atmak zorunda kalm olsalar da, bu ne Galyallara hatta ne de Romallara kar oldu; Burgondlar ve (Aryan olarak dinsiz olan) Gotlar ve inansz Sarazenlerle attlar. Onlara kar savaa giritiler. Bylece Gotlara, Burgondlara ve Sarazenlere kar sava vermi olan savalar dllendirmek iin krallar onlara tmarlar verdi. O dnemde ad henz feoda lite olmayan dzenin kkeni bylece yerini bir savata buldu. Bu sylence, Galya nfusunun yerli halk olma zelliini dorulamay salyordu. Galya'nm doal snrlarnn: Sezar ta rafndan izilen17 -ve ayn zamanda Richelieu'nn ve XIV. Louis'nin d siyasetlerindeki hedefleri olan- snrlarn varln dorulamay da salyordu. Bu anlatda, yalnzca tm bir rksal farkll silmek deil ama zellikle bir Germen hukukuyla bir Roma hukuku arasndaki her trl ayrkl silmek de nem liydi. Germenlerin, Romallarn hukuksal-siyasal sistemini ye niden ele almak iin kendi hukuklarndan vazgetiklerini gs termek gerekiyordu. Ve sonuta soylularn tmarlarn ve ayr calklarn, ayn soylularn temel ve arkaik haklarndan deil, sadece, iktidar ve mutlakiyeti feodalitenin rgtleniinden ok eski olan kraln istencinden dourtmak gerekiyordu. Son nok ta, tmel monari isteini Fransz tarafna aktarmak sz konu suydu. Galya, Tacitus'un (ayrca bunu zellikle Germania iin sylemitir) vagina nationumls dedii lke olduu anda ve ger ekten de Galya btn uluslarn anas olduunda, tmel mo nari, u Galya topran miras alm olan hkmdar deilse kimin hakkyd? Tabii, bu emaya ilikin zerinde durmadm birok eit leme oldu. Bu anlaty biraz uzun tuttuysam bunun nedeni bu anlaty ayn dnemde ngiltere'de olup bitene balamak istememdir. ngiltere'de ngiliz monarisinin kkeni ve kuruluu zerine sylenenle, XVII. yzyln ortasnda Fransz monarisi nin kuruluu zerine sylenen arasnda en azndan bir ortak nokta ve bir temel fark bulunuyor. Ortak nokta -v e bunun nemli olduuna inanyorum-, biimleri, gerekeleri, sonula ryla istilann, nemli bir hukuksal-siyasal erein iin iinde ol

134

Toplumu Savunmak Gerekir

mas lsnde, tarihsel bir soruna dnm olmas olgusu dur: monari iktidarnn doasnn, haklarnn, snrlarnn ne olduunu sylemek istila gereine der; aslnda, kraln ku rullarnn, meclislerin, hkmran divanlarn ne olduunu sy lemek istilann tarihine der; soyluluun ne olduunu, kraln ve halkn karsnda soylularn haklarnn neler olduunu sy lemek istilaya der. Ksacas, kamu hukukunun bizatihi ilkele rinin formle edilmesi istiladan talep edilir. Grotius'un, Pufendorf un, Hobbes'un adil bir devletin ku rulu kurallarn doal hak balamnda aradklar dnemde, buna karlk ve bunun karsnda olarak, gerekten kullanlm olan haklarn kkeni ve geerlii zerine dev bir tarihsel soru turma balyordu - ve bu tarihsel bir gerein ya da bir anlam da, Fransa tarihinin hukuksal ve siyasal adan en duyarl bl gesi olacak belirli bir tarih dilimi tarafnda gerekleiyordu. Ka baca bu, Merovig'den Charlemagne'a, V. yzyldan IX. yzyla uzanan ve srekli olarak en az bilineni olduu sylenen (XVII. yzyldan beri yineleniyordu bu) dnemdir. En az bilinen mi? Belki. Ama kesinlikle en ok incelenmi olan. Her ne olursa ol sun, o gne dek kraliyet imperium 'u iktidarnn srekliliini salamaya ynelik olan ve yalnzca Troyallarm ve Franklarn yklerini anlatan bir Fransa tarihinin ufkunda imdi -sanyo rum ilk kez olarak- yeni karakterler, yeni metinler, yeni sorun lar belirir: karakterler, Merovig, Clovis, Charles Martel, Charle magne, Ppin; metinler ise, Grgoire de Tours'un metinleri19, Charlemagne'm tutturduu manastr gelir ve vakf sicilleridir. Manevra yerinde toplanma, Mays toplantlar, krallar byk kalkanlar zerinde tama riteli vb gibi detler ortaya kar. Clovis'in vaftizi, Poitiers Sava, Charlemagne'm ta giymesi gibi olaylar; ya da Kral Clovis'in, savalarnn hukuku kar snda bir hak iddiasndan vazgeiini ve ardndan bunun inti kamn aln gsteren Soissons vazosundaki gibi simgesel anekdotlar ortaya kar. Btn bunlar bize yeni bir tarihsel manzara, bu yeni mal zemeyle kamu hukukuna ilikin siyasal tartmalar arasnda ok gl bir karlkl ban var olmas lsnde ancak kav ranlan yeni bir gnderme dizgesi sunuyor. Aslnda tarih ve ka

11 ubat 1976 Tarihli Ders

135

mu hukuku atba ilerler. Kamu hukuku ortaya koyduu so runlar ve tarihsel alann snrlamas arasnda temel bir balla m var - ve zaten "tarih ve kamu hukuku" XVIII. yzyln so nuna ve XX. yzyla dek korunan bir ifade olacaktr. Gerekten de, XVIII. yzyl bitiminden sonra ve XX. yzylda tarihin, ta rih pedagojisinin nasl retildiine bakarsanz, greceksiniz, sizlere anlatlan kamu hukukudur. u an ders kitaplarnn ne durumda olduunu bilmiyorum, ama ok deil ksa bir zaman nce Fransa'nn tarihi Galyallarm tarihiyle balyordu. Ve "ata larmz Galyallar" cmlesinin (bu gln gelir nk Cezayir lilere ve Afrikallara retiliyordu) ok kesin bir anlam var. "Atalarmz Galyallar" demek, aslnda anayasa hukuku d ncesinde ve kamu hukukunun koyduu sorunlar ierisinde bir anlam tayan bir nermeyi dile getirmektir. Poitiers Sava'nm ayrntl olarak anlatlmas da, bunun gerekte, feodalite nin kkenini Franklarla Galyallarm i atmasndan baka bir eye temellendirmeyi salayan, Franklarla Galyallarm deil de Franklar ve Galyallarm baka bir rktan ve baka bir dinden olan istilaclarla sava olmas lsnde kesin bir anlam tar. Ve -sanyorum btn tarih kitaplarnda yer alan ve belki bu gn hl retilen- Soissons vazosunun tarihi kukusuz btn bir XVIII. yzyl boyunca en ciddi biimde incelenen tarihler den biri oldu. Soissons vazosunun tarihi, bir anayasa hukuku probleminin tarihidir: balangta, zenginlikler paylald za man, savalarnn ve muhtemelen (bu savalar soylu kesi min kkenini oluturduu lde) soylularn haklar karsnda kraln haklar gerekten nelerdi? Tarih retildii zannediliyor du; ama XIX. yzylda ve hatta XX. yzylda okuldaki tarih dersi kitaplar aslnda kamu hukuku kitaplaryd. Tarihin renkli resimli eitlemeriyle kamu hukuku ve anayasa hukuku reti liyordu. O zaman, ilk nokta u oluyor: istila temasnn monari so rununun evresinde yeniden canland dnemde ngiltere'de olanlara (malzeme asndan) ayrca ok benzeyen yeni bir ta rih alannn Fransa'da ortaya k. te yandan ngiltere'ye oranla temel bir farkllk var. ngiltere'de, fetih ve Norman/Sakson rksal ikilii tarihin asal eklemlenme noktas ol

136

Toplumu Savunmak Gerekir

duysa da, buna karn Fransa'da, XVII. yzyln sonuna dek, ulus yaps ierisinde hibir ayrklk yoktur ve Galyallar ve Troyallar, sonra Galyallar ve Germenler, ardndan da Galyallar ve Romallar vb arasndaki masals hsmlk sistemi, iktida rn aktarlmasnda bir sreklilik ve ulus yaps ierisinde so runsuz bir trdelik salanmasna olanak tanr. Ne ki, XVII. yzyln sonunda, size az nce szn ettiim kuramsal ya da kuramsal-sylencesel, btnleyici ya da farkl bir kuramsal ya pyla deil de, sanyorum ilevleri, amalar, sonularyla b tnyle yeni bir trde sylemle krlacak olan tam da bu tr deliktir. Yansmalar ya da davurumlar olarak ulusal ikicilik te masn yaym olan ne i ya da toplumsal savalar, ne Rne sans'n din savamlar, ne de Fronde atmalardr; ne tarihte ne de kamu hukukunda henz yazl olmayan balca iki eyin dnlmesini salayan, genellikle, ki bence yle deildir -g receksiniz-, art muharebe olarak nitelendirilen bir ey, bir a tma, grnte kenarda kalan bir sorundur. Bu, bir yandan, dman topluluklarn savann gerekten de devletin dei mez temelini oluturup oluturmadn bilme sorunu; te yan dan da, siyasal iktidarn bu savata hem elde edilen kazan, hem belli bir noktaya kadar hakem olarak, ama daha ok hem gere, hem kar salayan, hem de denge bozucu ve tarafgir e olarak grlp grlemeyeceini bilme sorunudur. Belir gin ve snrl, ama bununla birlikte sanrm temel bir sorundur bu, toplumsal yapnn trde olduunu ne sren stkapal sav (ylesine benimsenmitir ki dile getirilmesi bile gerekmez) buradan balayarak krlacaktr. Ama nasl? yle, siyasal peda goji diyeceim bir sorundan yol alarak: hkmdar neyi bilmeli dir, bilmesini nereden ve kimden edinir; kim hkmdarn bil mesini oluturmaya yetkilidir? Ak bir biimde, ok basit ola rak, Bourgogne Dk'nn o nl eitimi sz konusuydu, bu nun bir sr nedenden tr ne kadar ok sorun kardn bi liyorsunuz (burada yalnzca onun temel eitimini dnmyo rum, nk size szn edeceim olaylarn meydana geldii dnemde oktan yetikin olmutu). Devlete, hkmete, lkeye ilikin, XIV. Louis ldnde o devleti, o hkmeti ve o lkeyi

11 ubat 1976 Tarihli Dersi

137

ynetmeye arlacak olan kii iin gerekli olan bilgilerin bt n sz konusudur. Bylece sz konusu olan Telemak20 deil, XIV. Louis'nin, vrisi olacak torunu Bourgogne Dk iin, y netimine ve memurlarna hazrlamalarn buyurduu, Fran sa'nn durumuna ilikin o dev rapordur. Kraln bilmesini, h km srebilmesini salayacak bilmeyi oluturmas gereken, Fransa'nn bilanosudur (Fransa'nn durumunun, ekonomisi nin, kurumlarmm, detlerinin genel incelemesi). Bylece XIV. Louis bu raporlar grevlilerinden ister. Aylar sonra, bu raporlar toplanr, bir araya getirilir. Bourgogne Dk'nn evresi -btn bir soylu muhalif topluluunun, ekono mik gcnn ve siyasal iktidarnn bozulmasndan XIV. Louis ynetimini sorumlu tutan bir soylu kesimin oluturduu ev re- bu raporu alr ve Boulainvilliers adnda birini bunu Bour gogne Dk'ne sunmakla, hafifletmekle -nk ok bykt-, sonra da aklamasn, yorumunu yapmakla, onu yeniden kodlamakla diyelim, grevli klar. Gerekten de Boulainvilliers ayklama yapar, bu dev raporlar tasfiye eder, iki byk ciltte zetler. Son olarak, birtakm eletirel dnceler ve bir sylev ekledii sunuu kaleme alr: devletin zmlenmesine ve tasvi rine ilikin bu dev boyuttaki idari alma iin gerekli bir ektir bu. Bu sylev olduka ilgintir, nk Fransa'nn o gnk du rumunu aydnlatma21 amal, Fransa'nn Hugues Capet'ye dek uzanan eski ynetimine ilikin bir denemedir. Boulainvilliers'nin bu metninde -sonraki metinler de soru nu yeniden ele alacaktr22- soylular yararna olan tezlerin de erlendirilmesi sz konusudur. Bylece yoksullam soylu s nf iin aykr olan, resmi grevlerin satn alnabilirlii eletiri lir; soylu snfn yarglama hakkndan ve buna bal olan ka zanlardan yoksun braklm olmas knanr; soylular iin kral lk konseyinde bir yetki konumu talep edilir; resmi grevlilerin vilayetlerin ynetiminde stlendikleri rol eletirilir. Ama, Bo ulainvilliers'nin metninde ve krala [sunulan] raporlarn bu ye niden kodlanmas giriiminde, krala ve sonra prense verilen bilginin, ynetim arknn kendisinin rettii bir bilme olmas nn knanmas vardr zellikle. Kraln uyruklarna dair bilmesi nin, btnyle devletin devlete ilikin bilmesiyle smrgeleti

138

Toplumu Savunmak Gerekir

rilmi, ele geirilmi, buyurulmu, tanmlanm olmasnn k nanmas sz konusudur. Sorun udur; kraln krallna ve uy ruklarna ilikin bilmesi devletin devlete ilikin bilmesiyle eyapl m olmaldr? dari monarinin ileyii iin zorunlu olan brokratik, vergiye degin, ekonomik, hukuksal bilgiler, kendi sine verilen ve lkeyi ynetmesini salayacak bilgiler btn tarafndan hkmdara yeniden alanmal mdr? Sonuta so run udur: idare, kraln monariye salad byk ynetsel aygt, bir biimde hkmdarla kaynamtr, gerekten kendi ellerinde ve hizmetinde olan bir ynetim zerinde onun kul land keyfi ve snrsz iradeden dolay, hkmdarla bir btn oluturur; ve bu nedenden tr ona kar konulamaz. Ama hkmdar (ve ynetim, bizzat hkmdarn iktidar yoluyla onunla btnleir), ister iyilikle ister zorla, bu ynetimin bu kez aadan yukarya doru ona yeniden aktard bilme yo luyla, ynetimiyle btnlemek, onunla kaynamak durumun da kalacaktr. Ynetim krala, lke zerinde snrsz bir irade gstermesini salar. Ama, bunun tersi olarak, ynetim, ona be nimsettii bilmenin nitelii ve doasyla krala hkmeder. Sanyorum Boulainvilliers'nin ve o dnemde onun evre sinde bulunanlarn hedefi -XVIII. yzyln ortasnda onun ar dllarnn (Buat-Nanay23 kontu gibi) ya da Montlosier'nin24 de hedefidir bu (Montlosier'nin ortaya att sorun ok daha kar mak olacaktr nk Restorasyon dneminin banda, impa ratorluk ynetimine kar yazacaktr)-, soylularn tepkisiyle ba ntl olan btn o tarihilerin gerek hedefi, XVII. yzyldan beri ynetim aygtn devletin mutlakiyetiliine balayan bilme-iktidar mekanizmas olacaktr. Sanyorum iler, yoksullat rlm, iktidar uygulamasndan ksmen atlm olan soylu snf sanki saldrsnn ve kar-saldrsmm ilk hedefi olarak, gleri nin dorudan ve annda yeniden ele geirilmesini, (herhalde kesin olarak artk ulalamaz olan) zenginliklerini geri almay almaktan ok, her zaman, kendi gcnn zirvesinde olduu dnemde bile, soylu kesimin nemsemedii iktidar sistemi ie risindeki zincirin nemli bir halkasn semi gibi geliti biraz: soylularn nemsemedii bu stratejik para, onlarn yerine, Ki lise, din adamlar, yksek grevliler, ardndan da burjuvazi,

11 ubat 1976 Tarihli Ders

139

idareciler, maliyeciler tarafndan ele geirilmiti. lk olarak ye niden ele geirilmesi gereken konum, Boulainvilliers'nin artk soylu snf iin belirleyecei stratejik hedef, btn rvanlarn koulu, saray aznda sylendii gibi, "hkmdarn kayras" deildir. imdi yeniden kazanlmas ve tutulmas gereken kra ln bilmesidir: kraln bilmesi ya da krallara ve soylulara zg belirli bir bilme: zmni bir yasa, kraln aristokrasisiyle karlkl ykmlldr bu. Kraln, doru bir ynetimin doru temeli olacak doru bilgisini yeniden oluturmak iin, soylularn d ncesizce bulanklatrlan belleini ve monarkn zenle ve belki de sert biimde rtlen anlarn uyandrmak sz konusu dur. Bu durumda, bir kar-bilme, kesinlikle yeni tarih aratr malar biimini alacak bir alma sz konusudur. Kar-bilme diyorum nk, bu yeni bilme kraln bilmesini sarmalamaya yarayan bu yeni yntemler, Boulainvilliers ve onun ardllar iin nce, iki bilgi bilmeye, idari bilmenin iki yz (ve belki de iki evresi) olan iki bilmeye gre olumsuz bir biimde tanmla nr. Bu anda, bu yeni bilmenin, ki soylu snf bu yolla kraln bil mesinde yeniden yer almak ister, dman, savuturulmas ge reken bilme, hukuksal bilmedir: mahkemenin, savcnn, hukuk unun ve zabt ktibinin bilmesidir. Tabii ki soylular tarafndan nefret edilen bilmedir, nk onlar tuzaa dren, anlama dklar akl oyunlaryla yoksunlatran, farkna bile varmadan yarglama haklarn hatta sonra da mallarn ellerinden alan bu bilmedir. Ama bu ayn zamanda, bilmeden bilmeye gnderen bir biimde k noktasna dnyor olduu iin nefret edilen bir bilmedir. Kral, kendi haklarn bilmek iin, yazmanlar ve hukukular sorguladnda, yargcn ve savcnn bak asn dan dzenlenmi, kraln kendisinin yaratt ve bylece art c olmayan biimde, ok doal olarak kendi iktidarnn vgle rini grd bir bilmenin dnda hangi yant alabilir ki (ayr ca savclar, yazmanlar vb tarafndan gerekletirilen ince yetki amlarn belki de maskeleyecek olan vglerdir bunlar)? Her ne olursa olsun, sonuta k noktasna dnen bilmedir bu. Kraln yalnzca kendi mutlakiyetinin imgesiyle karlaabildii, kraln kendisinin soylu snfna kar iledii yetke gasplarnn btnn ona hukuk kisvesi altnda geri gnderen bilmedir.

140

Toplumu Savunmak Gerekir

Soylu snf, yazmanlarn bu bilmesine kar ad tarih ola cak baka bir bilme biimini deerli klmak ister. Hukukun d na, arkasna, bu hukukun faslalarna geme zellii tayacak bir tarih; o ana dek olduu gibi, yalnzca kamu hukukunun renkli, dramatize edilmi ak olmayacak bir tarih. Tersine bu tarih, kamu hukukunu kknden ele almay, kamu hukuku nun kuramlarn, daha derin, daha trensi, daha temel baka anlamalarn, daha eski bir an ierisine yeniden yerletirmeyi deneyecektir. Kraln, kendi mutlakiyetinin vgsnden (yani, yine ve hl Roma'nm vgsnden) baka bir eyle karlaa mad, yazmann bilmesine kar, bir tarihsel hakkaniyet teme lini deerlendirmek sz konusudur. Hukukun tarihinin ardn da, yazl olmayan taahhtleri, kukusuz ne belgesi ne de metni olan ballklar uyandrmak sz konusudur. Unutulan tezleri ve soylularn kral iin dktkleri kan stmak sz konusudur. Hukukun yapsn -en geerli kurumlan, en ak ve en tartma gtrmez dzenlemeleri iinde bile-, soylu snfa kar ykm llklerini yadsyan kraliyet iktidarnn ve ayn zamanda soy lularn iktidarna ve belki farkna varmakszn kraln iktidarna da el atm olan hukukularn yaptklar bir dizi hakszln, adaletsizliin, suiistimalin, el koymann, ihanetin, sadakatsizli in sonucu olarak gstermek de sz konusudur. Hukukun tari hi demek ki ihanetlerin, hem de ihanetler zerine binen btn ihanetlerin ortaya dklmesi olacaktr. Biimiyle de, yazmann ve yargcn bilmesine kar duracak olan bu tarihte, ayrdma varmad gasplar konusunda hkmdarn gzn amak ve unutmakta ve unutturmakta herhalde yarar grd balarn ansn, gleri ona geri vermek sz konusudur. Hep bir gn cellikten tekine, iktidardan iktidara, yasa metninden kraln iradesine gnderen yazmanlarn bilmesine kar, tarih, tersine, ihanete urayan ve aalanan soylularn silah olacaktr; derin lemesine hukuk kart olan yaps, yaznn ardndaki ifre zm, btn geersiz kalm eylerin tesine geen anmsatma ve bu bilmenin ak dmanla dair gizledii her eyin ihbar olacak bir tarih olacaktr. te, soylu snfn, kraln bilmesini ye niden ele geirmek iin bu tarihsel bilmeye kar srmek istedi i ilk byk hasmdr bu.

11 ubat 1976 Tarihli Ders

141

teki byk hasm, artk yargcn ya da yazmann deil de, idare memurunun bilmesidir: artk mahkeme kalemi de il, devlet dairesidir. Bu da tiksinti verici bilmedir. Ve simetrik nedenlerden tr byledir, nk soylularn zenginliklerinin ve iktidarnn kemirilmesini salayan grevlilerin bu bilmesi dir. Bu da, kraln gznn kamatrabilen ve onu yanltabilen bir bilmedir nk kral bunun sayesinde gcn geirebi lir, itaat ettirebilir, vergilendirmeyi salayabilir vb Ynetsel, zellikle ekonomik, nicel bir bilmedir bu: gizilg olarak bu lunan ya da ak zenginliklerin bilmesi, yklenilebilir vergile rin, gerekli harlarn bilmesidir. Grevlilerin ve resmi dairenin bu bilmesine kar, soylu snf baka bir bilgi biimini: bu kez, artk ekonomik deil de bir zenginlikler tarihini deerlendir mek ister, yani zenginliklerin el deitirmesinin, hakszlkla rn, hrszlklarn, aldatmacalarn, zimmete geirmelerin, yok sullamalarn, ykmlarn bir tarihi. Buna gre, sonuta kral ve burjuvazi tarafndan yaplm namussuzluklarn bir kar mndan baka bir ey olmayan belli bir zenginlik durumunun gerekten hangi ykmlarla, borlarla, usulsz birikimlerle olutuunu gstermek iin zenginliklerin retimi meselesinin arkasndan dolaan bir tarihtir. Dolaysyla, zenginliklerin zmlenmesine kar, soylularn sonu gelmeyen savalarda na sl ykma uradklarnn tarihi olacaktr bu; Kilise'nin hileyle dzenle nasl toprak ve gelir edindiini anlatan bir tarih; bur juvazinin soylu snf nasl borlandrdn anlatan bir tarih; kraliyet hzinesinin soylularn gelirlerini vb nasl kemirdii nin bir tarihi olacaktr. Soylularn tarihinin kar durmak istedii bu iki byk sylem -yazmann ve devlet grevlisinin, mahkemenin ve dev let dairesinin sylemi- ayn kronolojiyi izlemedi: hukuksal bil meye kar savam, Boulainvilliers'nin dneminde yani XVII. yzyln sonu ve XVIII. yzyln banda kukusuz daha gl, daha etkin ve daha youndur; ekonomik bilmeye kar sava m, XVIII. yzyln ortasnda, fizyokratlar dneminde (BuatNanay'nin byk dman, fizyokrasi olacaktr25), ok daha iddetli oldu. Zaten, ister resmi grevlilerin, dairelerin bilmesi, ekonomik bilme olsun, ister yazmann ve mahkemenin bilmesi

142

Toplumu Savunmak Gerekir

olsun, sz konusu olan devletten devlete oluan bilmedir ve bunun yerini genel profili tarih olan baka bir bilme biimi al mtr. Ama neyin tarihidir bu? O ana dek tarih, asla iktidarn kendi kendisine anlatt tarihten, iktidarn kendisine dair anlattrd tarihten baka bir ey olmamt: iktidarn iktidar yollu tarihiydi. imdi ise, devletin devlete ilikin, iktidarn iktidara ilikin sylemine kar soylularn anlatmaya balad tarih, sanyorum, tarih sel bilmenin bizzat ileyiini paralayacak olan tarihtir. San rm, bir yanda tarihin anlats ve te yanda, iktidarn uygu lanmas, ritelle glendirilmesi, kamu hukukunun imgeli formlasyonu arasndaki ba -konu nem lidir- bu noktada zlyor. Boulainvilliers'yle, XVII. yzyln gerici soylu ke siminin bu sylemiyle birlikte, tarihin yeni bir znesi ortaya kar. Bu iki ey demeye geliyor. Bir yanda yeni bir konuan zne vardr: tarih ierisinde sz alacak, tarihi anlatacak olan baka birisidir; baka birisi tarihi anlataca zaman "ben" ve "biz" diyecektir; baka birisi, gemii, olaylar, haklar, hak szlklar, yenilgileri ve zaferleri, kendisi ve kendi yazgs evresinde yeniden ynlendirecektir. Buna gre, tarihte ko nuan zne yer deitirir ama tarihin znesi de yer deitirir, yle ki anlatnn nesnesinde, izlek, nesne olarak kavranan znesinde diyelim, bir deiim olur: yani buna gre haklar, kurumlan, monariyi ve hatta topra belirlemeyi salayacak ilk, nceki, daha derindeki enin deiimi. Ksacas, sz edilecek olan, devletin altndan geen, hukuka nfuz eden, kurumlardan hem daha eski hem daha derinde olan bir eyin baht dnleri olacaktr. Peki, hem tarihsel anlat ierisinde konuan, hem de tarih sel anlatnn szn ettii, tarihin bu yeni znesi, devletin dev lete ilikin olan idari ya da hukuki sylemi bir kenara itildii zaman beliren bu yeni zne, nedir bu? Bu dnemin bir tarihi sinin bir "toplum" olarak adlandrd eydir: ama bir statyle bir araya gelen bireyler ortakl, topluluu, btnl olarak anlalan bir toplum; kendi gelenekleri, kendi detleri ve hatta kendi zel yasas olan, belirli bir sayda bireyden olumu bir toplum. Artk tarihte konuan, tarihte sz alan ve tarihte sz

11 ubat 1976 Tarihli Ders

143

edilecek olan bu ey, dnemin szck daarcnda "ulus" sz cyle yer alan eydir. Ulus, bu dnemde, topraklarn birliiyle ya da kesin bir si yasal morfolojiyle ya da herhangi bir imperium'dL bamllk sis temiyle tanmlanacak bir ey deildir kesinlikle. Ulusun snrla r yoktur, belirli bir iktidar sistemi yoktur, devletsizdir. Ulus s nrlarn ve kurumlarn ardnda dolar. Ulus, daha dorusu "uluslar", yani ortak bir stats, gelenekleri, grenekleri, belli bir zel yasas -am a devlet yasasndan daha ok stat merulu u olarak anlalan yasas- olan topluluklar, toplumlar, insan, birey gruplamalar. te bu, bu eler tarih ierisinde sz ko nusu edilecektir. Ve sz alacak olan bu elerdir, ulustur. Soylu snf ise, devlet ierisinde yaylan ve birbirine muhalif olan ba ka birok ulusun karsndaki bir ulustur. Ulusun nl devrim sorunu bu anlaytan bu ulus kavramndan kacaktr; tabii ki XIX. yzyln temel milliyetilik kavramlar buradan kacaktr; rk kavram da buradan kacaktr; son olarak snf kavram bu radan kacaktr. Tarihin bu yeni znesiyle birlikte -tarih ierisinde konuan zne ve tarih ierisinde konuulan zne-, bundan byle yeni bir nesne alanna, yeni bir gnderme dizgesine, o ana dek yal nzca karanlkta kalmam ama btnyle gzard edilmi b tn bir gelime alanna sahip olacak tarihsel bilmenin yepyeni bir morfolojisi de ortaya kar tabii. Devletin ardnda ve yasalar ierisinde atan topluluklar dzeyinde gerekleen btn bu karanlk sreler, tarihin baat tematii olarak yzeye kar. Gizlenen ya da ele verilen karlar, topluluklar arasndaki itti faklarn, dmanlklarn karanlk tarihi; haklarn gasp edilmesi nin, servetlerin el deitirmesinin tarihi; ballklarn ve ihanet lerin tarihi; masraflarn, ihtilaslarn, borlanmalarn, oyuna ge tirmelerin, unutmalarn, bilinsizliklerin vb'nin tarihidir bu. te yandan bu, iktidarn temel batlarnn allm biimde yeniden canlandrlmasn deil de tersine iktidarn kt ei limlerinin sistemli bir biimde deifre edilmesini ve onun sis temli bir biimde unutmu olaca her eyin yeniden anmsan masn yntem olarak benimseyecek bir bilmedir. Bu, tarihte kt olann srekli ihbar edilmesi yntemidir. Artk iktidarn

144

Toplumu Savunmak Gerekir

anl tarihi sz konusu deildir; onun aa tabakalarnn, kt lklerinin, ihanetlerinin tarihi vardr. Bu arada (bylece yeni bir znesi ve yeni bir gnderme dizgesi olan) bu yeni sylem, Troyallarm, Germenlerin vb'nin tarihleri anlatldnda hl kapal bir biimde tarihin sylemi ne elik eden byk trensel ritelden btnyle farkl olan, yeni bir pathos denilebilecek bir eyi de beraberinde getirir. B yk lde Fransa'daki sa dnceyi oluturacak olan bir d ncede grkemiyle iz brakacak olan artk iktidarn glendi rilmesinin trensel nitelii deil fakat yeni bir pathos'tur, yani tarihsel bilme iin beslenen neredeyse erotik tutku; ikinci ola rak, aklayc bir anlan sistematik olarak bozulmas; nc olarak, aa vurma, ihbar etme geersiz klma hrs; drdnc ve son olarak da, devlete kar bir komplo, bir saldr, bir darbe ya da devletin zerine ya da devlete kar bir darbe olacak bir ey zerine tarihin eklemlenmesidir. Size gstermek istediim, tam olarak "fikirlerin tarihi" denilen ey deil. Tarihsel sylem ierisinde soylu snfn ya hak taleplerini ya da ykmlarn nasl tasvir ettiini pek deil ama gerekten de, iktidarn ileyilerinin evresinde -iktida rn iinde ve iktidara kar- belirli bir savam aracnn nasl doduunu ve biimlendiini gstermek istedim; ve bu ara, tarihin bu yeni biimi olan bir bilme, yeni bir bilmedir (ya da en azndan, ksmen yenidir). Tarihin bu biim altnda yeni den devreye sokulmas, sanrm aslnda soylu snfn hkm darn bilmesiyle ynetimin bilgileri arasna yerletirmeyi de nedii bir ke olacaktr; ve bundaki ama hkmdarn mut lak iradesiyle, ynetiminin mutlak itaati arasndaki balant y kesebilmektir. Bylece, tarihin sylemi, Galyallarm ve Germenlerin o eski tarihi, Clovis'in ve Charlemagne'm uzun anlats, yle pek eski zgrlklerin trks olarak deil de, ynetsel iktidar-bilmenin devre kesicisi olarak mutlakla kar savam gereleri olacaklardr. Bu nedenledir ki, her se ferinde bir siyasal topluluk, u da ya da bu nedenle, idari monarinin mutlak devletinin ileyii ierisindeki iktidarn ve bilmenin o birleme noktasna kafa tutmak istediinde, birok deiiklikle ve biim atmasyla birlikte nce -soylu

11 ubat 1976 Tarihli Ders

145

ve gerici kkenli- bu sylem tr yaylacaktr. Ve bunun iin dir ki, ok doal olarak, ayn trden syleme (dile getirili bi imlerine dek ayn olan syleme), sa denilebilecek tarafta ol duu denli solda da, soylularn tepkisinde ya da 1789 nce sindeki ya da sonrasndaki devrimci metinlerde de rastlars nz. Adil olmayan krala, ktlklerin ve ihanetlerin kralna dair bir metni alntlayacam yalnzca: "Bylesine barbar, bir apul ynnn bahtsz mirass olan bir adam -der, o d nemde XVI. Louis'ye seslenen yazar- hangi cezay hak eder sence? Tanr yasasnn senin iin geerli olmadn m sanr sn? Yoksa her eyin senin ihtiamna balanmas ve senin honutluuna bal kalmas gerektiine gre bir insandan da ha fazlas msn? Kimsin sen? nk eer bir tanr deilsen, bir canavarsn!" Bu cmle Marat'ya deil, onu 1778 ylnda XVI. Louis'ye yazan Buat-Nanay Kontu'na aittir26. Ve on yl sonra devrimciler tarafndan aynen tekrarlanacaktr. Gerekten de bu yeni tarihsel bilme tr, bu yeni tr sy lem, idari monarinin iktidarnn ve bilmesinin birleme nok tasnda o nemli siyasal rol oynuyorsa, kraliyet iktidarnn neden kendi hesabna bunun denetimini yeniden ele geirme ye almaktan geri duramadn anlarsnz. Tpk bu syle min byle sadan sola, soylu tepkisinden devrimci bir burju va tasarsna dek dolamda bulunmas gibi, ayn biimde kra liyet iktidar da bunu sahiplenmeye ya da denetlemeye alt. Ve bylece 1760'tan balayarak, kraliyet iktidarnn -bu tarih sel bilmede bulunan siyasal deerin, balca siyasal ekime nin kantdr- bu tarihsel bilmeyi dzenlemeye, bir anlamda bunu, kendisinden yola karak oluan bilgilerle idari iktidar arasndaki kendi bilme ve iktidar oyunu ierisine tekrar yer letirmeye alt grlr. Bylece 1760'tan balayarak, zet le bir tr tarih bakanl yerine geecek kuramlarn belirdii grlr. nce, 1760 ylma doru, Majesteleri'nin btn ba kanlarna gerekli incelemeleri, bilgileri ve aklamalar sala mak zorunda olan bir Maliye Ktphanesi kurulur; 1763'te Fransa tarihini ve kamu hukukunu incelemek isteyenler iin bir Yasa Belgelii (Dpt des chartes) kurulur. Sonunda, bu iki kurum 1781 ylnda -terimlere dikkat edin- Yasama, Ynetim ,

146

Toplumu Savunmak Gerekir

Tarih ve Kamu Hukuku Ktphanesi ad altnda birletirilir. Bi raz daha sonraki bir tarihte yazlm bir metin ise, bu ktp hanenin Majesteleri'nin bakanlarna, genel ynetimin herhan gi bir blmnden sorumlu olanlara ve anslye ya da yasa maya, tarihe ve halka yararl kitaplar ve almalardan sorum lu adalet bakan tarafndan grevlendirilmi, giderleri Majes teleri tarafndan karlanacak olan bilginlere ve hukukulara ynelik olduunu sylyor.27 Bu tarih bakanlnn bir asil sorumlusu vard, Jacob-Nicolas Moreau, XIX. yzyln banda Augustin Thierry ve Guizot gibi tarihilerin zerinde alabilecekleri ortaa ve or taa ncesi belgelerden oluan devasa koleksiyonu28, baka biroklaryla balant kurarak bir araya getirmi olan odur. Her ne olursa olsun, bu kurumun -gerek bir tarih bakanl olan bu kurumun- ortaya kt dnemde anlam olduka aktr: XVIII. yzyln siyasal atmalarnn bir tarihsel sy lemden getii anda, daha kesin, daha derinlemesine olarak tarihsel bilmenin, mutlak monarinin idari anlamdaki bilme sine kar bir siyasal silah olduu dnemde, monari bir an lamda bu bilmeyi yeniden smrgeletirmek istedi. Yani, ta rih bakanlnn kurulmas bir dn olarak, kralln temel yasalarn belki ortaya karabilecek bir tarihsel malzemenin var olduunun, kral tarafndan st kapal ilk kabul olarak grnr. Bir tr anayasann, tats gnraux' dan* on yl nceki st kapal ilk kabuldr bu. Zaten, tats gnraux 1789 yln da bir araya getirilen bu malzemelerden yola klarak tasar lanacak ve dzenlenecektir: dolaysyla bu, iktidar ve yneti mi arasna girebilen ve anayasa, temel yasalar, halkn temsil edilmesi vb olacak bir eyin rtl ilk kabul, kraliyet iktida rnn ilk dndr bu; ama ayn zamanda bu tarihsel bilme nin, otoriter bir biim altnda, bizzat mutlakiyete kar kulla nlmak istendii yere yeniden yerletirilmesidir, nk bu bilme hkmdarn bilmesini: iktidar, ynetim bilgileri ve uygulamas arasndaki bilmesini yeniden ele geirmek iin bir silaht. te buraya, hkmdar ve ynetim arasna, monar* Fransa'da, devrimden nce, snfn (din adamlar, soylular ve tiers tat) temsil cilerinden meydana gelen genel meclis (.n.).

11 ubat 1976 Tarihli Ders

147

i iktidar ve onun ynetiminin etkisinde tarihi iletebilmek iin, bir anlamda yeniden ba kurabilmek iin bir tarih ba kanl yerletirildi. Hkmdarn bilmesiyle, onun ynetimi nin bilgileri arasna, kralla ynetim kadrosu arasnda kesinti siz monari geleneini yerletirmek zorunda olan bir tarih bakanl konuldu. te sizlere bu yeni tr tarihsel bilmenin konumlanmas ko- * nusunda sylemek istediklerim biraz bunlar. Daha sonra, bura dan balayarak ve bu e ierisinde, uluslar arasndaki sava mn, yani rklar savamna ve snf savamna dnecek olan eyin nasl ortaya ktna bakmaya alacam.

NOTLAR
1 Szde-Frdgaire'in* (727) Historia Francorum ' undan, Ronsard'n Franciade'ma dek (1572) Franklarn Troya kkenli olduuna dair efsaneyle ilgili en azndan ellinin zerinde tanklk olduu biliniyor. M. Foucault ya bu gelenee bavuruyor ya da A. Thierry'nin Rcits des temps mro vingiens, prcds de Considrations sur l'histoire de France' ta (Paris, 1840) szn ettii metin olabilecek kesin bir metne yani: Les grandes Chroni ques de Saint-Denis' yi (XII. yzyln ikinci yarsnda yazlm ve 1836'da Paulin Paris tarafndan yaymlanm; 1920'de J. Viard tarafn dan yeniden baslmtr) dayanak alyor. Bu anlatlarn byk bir bl m Dom M. Bouquet'nin Recueil des historiens des Gaules et de la France 'ta bulunabilir, Paris, 1739-1752, cilt II ve III. 2 "Bilin ki o kendi krallnda imparatordur ve imparatorluk hakkna bal olduu srece her eyi yapabilir" (J. Boutillier, Somme Rurale, ou le Grand Coutumier gnral de pratiques civiles [XIV. yzyl], Bruges, 1479). Bu metin, 1611 basksnda, A. Thierry tarafndan Considrations sur l'histoire de France'ta almtlanmtr, a.g.e. 3 A. Thierry, a.e., s. 41 (1868 basks). 4 F. Hotman, Franco-Gallia, Genevae, 1573, Kln, 1574. 5 Bkz. Beati Rhenani Rerum Germanicarum libri trs, Basileae, 1531. Yine de, Habsbourglarm "Europae Corona"simn soyktn v vgsn, m paratorluk Tarih Koleji yelerinin yazd yorum ve notlar ierisinde bulmak iin 1693 Ulm basksna bavurmak gerekir (bkz. Beati Rhenani
libri tres Institutionum Renim Germanicarum nov-antiquarum, historico-geographicarum, juxta primarium Collegi Historici Imperialis scopm illustratarum, * Merovenj dnemine ilikin birok kronii kaleme ald varsaylan yazar (.n.).

148

Toplumu Savunmak Gerekir

9 10 11 12 13

14 15

Ulmae, 1693, zellikle s. 569-600. Bkz. ayn zamanda Strasbourg basks na eklenen yorumlar: Argentoratii, 1610). Bkz. F. Hotman, Franco-Gallia, a.g.e. bl. IV: "De ortu Francorum, qui Galli occupata, eius nomen in Franciam vel Francogalliam mutarunt" (s. 40-52,1576 basks). E. Pasquier, Recherches de la France, Paris, 1560-1567, 3 cilt. Pasquier, Hotman'm rencisi olmutu. "Semper reges Franci haburunt [...] non tyrannos, aut carnefices: sed libertatis suae custodes, praefectos, tutores sibi constituerunt" (F. Hot man, Franco-Gallia, ad geen bask, s. 54) Bkz. a.g.e., s. 62. Julius Sezar, Commentarii de bello gallico, bkz. zellikle VI, VII, VIII. ki taplar. F. Hotman, Franco-Gallia, ad geen bask, s. 55-62. A.g.e. s. 65'te, Hotman'm zellikle farkl hanedanlar ierisinde "halk konseyinin yetkilerinin sreklilii"ni betimledii blm. Jean du Tillet, Les Mmoires et Recherches, Rouen, 1578; Recueil des Roys de France, Paris, 1580; Remonstrances ou Advertissement la noblesse tant du parti du Roy que des rebelles, Paris, 1585. Jean de Serres, Mmoires de la troisime guerre civile, et derniers troubles de la France. 1570; Inventaire gnral de l'histoire de la France, Paris, 1597. P. Audigier, De l'origine des Franois et de leur empire, Paris, 1676. J. - E. Tarault, Annales de France, avec les alliances, gnalogies, conqutes,
fondations ecclsiastiques et civiles en l'un et l'autre empire et dans les roya

umes trangers, depuis Pharamond jusqu'au roi Louis treizime, Paris, 1635. 16 P. Audigier, De l'origine des Franois..., a.g.e., s. 3. 17 Bkz. Sezar, De bello gallico, kitap 1 ,1. 18 Aslnda, 1434 Basel konsilinde, "insan trnn imalat" sorusu zeri ne VI. yzyilda yaam olan Jordanis'in bir kroniine dayanarak, in sanln beiini skandinavya olarak gsteren, piskopos Ragvaldsson'dur: "Hac igitur Scandza insula quasi officina gentium aut certe velut vagina nationum [...] Gothi quondam memorantur egressi" (D e origine actibusque Getarum, Monumenta Germaniae Historica, Auctorum antiquissimorum tomi V, pars I, Berolini, 1882, s. 53-138, alnt s. 60). Bu

konu evresinde Tacitus'un 1472 ylnda De origine et situ Germaniae metninin,yeniden kefedilmesiyle kapsaml bir tartma balayacaktr. 19 Grgoire de Tours, Historia Francorum (575-592), Paris, 1512. 20 Fnelon, Les Aventures de Tlmaque, Paris, 1695. 21 Sz konusu olan, Bodainvilliers kontunun tuttuu, bu monarinin H ugues Capet'ye dek uzanan eski ynetimine ilikin tarih bildirileriyle birlikte, u an
hkmetmekte olan XV. Louis'nin babas M onsenyr Bourgogne D k n n arzusu zerine kral XIV. Louis'nin buyruuyla kraliyet memurlarnn kale-

11 ubat 1976 Tarihli Ders

149

me aldklar bildirilerden karlan, iinde kilise ynetimini, askeri, adaleti, mliyeyi, ticareti, imalathaneleri, nfusun saysn ilgilendiren ve genel ola rak bu monariyi iyice tantabilecek olan her eyin grld Fransa'nn D u ru m u 'd u r, Londra, 1727, in-folio 2 cilt. Ertesi sene, M onarinin balang cndan VIII. Charles'a kadar bu kralln tarihiyle birlikte eski Fransz mec lislerine dair X IV mektubu ieren, Fransa'nn durum u. Buna, M onsenyr Orlans D k'ne sunulan bildiriler eklenmitir, balkl nc bir cilt kar, Londra, 1728. 22 M. Foucault, Boulainvilliers'nin Fransz siyasal kurumlaryla ilgili tarih yaptlarna gnderme yapyor. Sz konusu olan zellikle u ki taplardr: M m oire su r la noblesse du roiaume de France fait par M . le comte de Boulainvilliers (1719) (buradan seme paralar A. Devyer ta rafndan yaymlanmtr, Le Sang pur. Les prjugs de race chez les gentilhom m es franais de VAncien Rgim e, Bruxelles, ditions de l'Universit, 1973, s. 500-548); M m oire pour la noblesse de France contre le D ucs et Pairs, s.l., 1717; M m oires prsents M gr. le duc d'O rlans, R gen t de France, La Haye/Amsterdam, 1727; Histoire de l'ancien go uvernem ent de la France avec quatorze lettres historiques su r les Parle ments ou tats G nraux, La Haye/Am sterdam 1727, 3 cilt (bildirile rin ksaltlm ve deiitirilmi versiyonudur); Trait su r Vorigine et les droits de la noblesse (1700), Continuation des mmoires de littrature et d'histoire, Paris, 1730, cilt IX, s. 3-106 (birok deiiklik yaplarak yeniden yaymlanmtr: Essai s u r la noblesse contenant une dissertati on su r son origine et abaissement, par le fe u M . le comte de Boulainvilli ers, avec des notes historiques, critiques et politiques, Amsterdam, 1732); A b rg chronologique de l'histoire de France, Paris, 1733, 3 cilt; Histoire des A nciens Parlemens de France ou tats G nraux du royaume, Lon-

don, 1737. 23 Buat-Nanay kontunun tarihsel nitelikli yaptlar arasnda bkz.: Les Origines ou VAncien Gouvernement de la France, de l'Italie, de l'Allemagne , Paris, 1757; Histoire ancienne des peuples de l'Europe, Paris, 1772,12 cilt.;
lments de la politique, ou Recherche sur les vrais principes de l'conomie sociale, Londra, 1773; Les M aximes du gouvernem ent monarchique pour servir de suite aux lments de la politique, Londra, 1778. 24 Montlosier Kontu F. de Reynaud'nun tarih alannda ok sayda kitab vardr. M. Foucault'nun derste ele ald sorunlarla bir bants olan lar belirtmekle snrl kalyoruz: De la monarchie franaise depuis son tablissement jusqu' nos jours, Paris, 1814,3 cilt.; Mmoires sur la Rvolu tion franaise, le Consulat, l'Empire, la Restauration et les principaux vne ments qui l'ont suivie. Paris, 1830. Montlosier iin bkz. infra, 10 Mart ta

rihli ders.

150

Toplumu Savunmak Gerekir

25 Bkz. L. G. Buat-Nanay Kontu, Remarques d'un Franais, ou Examen im partial du livre de M . Necker sur les finances, Genve, 1785. 26 L. G. Buat-Nanay Kontu, Les maximes du gouvernem ent monarchique ..., a.g.e., dit II, s. 286-287. 27 Bu konuyla ilgili olarak bkz. J. - N. Moreau Plan des travaux littraires
ordonns par Sa Majest pour la recherche, la collection et l'emploi des monu ments de l'histoire et du droit public de la monarchie franaise, Paris, 1782.

28 Bkz. J. - N. Moreau, Principes de morale, de politique et de droit public p u


iss dans l'histoire de notre monarchie, ou Discours su r l'histoire de France,

Paris, 1777-1789,21 dit.

8 ubat 1976 Tarihli Ders

Ulus ve uluslar. - Roma fetihi. - Romallarn bykl ve k. - Boulainvilliers'ye gre Germenlerin zgrl zerine. - Soissons vazosu. - Feodalitenin kkenleri. - Kilise, hukuk, devletin dili. - Boulainvilliers'de savan genellemesi: tarihin yasas ve doann yasas; savan kurumlan; gler hesab. - Sava zerine gzlemler.

Geen sefer, nasl soylu snfn tepkisi evresinde oluan e yin, tam olarak tarihsel sylemin icat edilmesi deil de daha ok, o ana dek -Petrarca'nn1 dedii gibi- Roma'ya vg dz me ilevi grm olan, o ana dek devletin kendine ilikin syle minin iinde olan, devletin hukukunu ortaya koyma, hkm ranln kurma, onun kesintisiz soyktn anlatma ve kah ramanlarla, gazalarla, hanedanlarla, kamu hukukunun yerindeliini aklama ilevini stlenmi olan daha nceki bir tarih sel sylemin blnmesi olduunu size gstermeye almtm. XVII. yzyln sonunda ve XVIII. yzyln banda Roma'ya v gnn bu paralan iki biimde gerekleti. Bir taraftan, o isti la olgusunun anmsanmas, yeniden canlandrlmasyla oldu bu - ki hatrlarsnz, XVI. yzyln Protestan vakanvislii kra liyet egemenliini bununla sulamt. Buna gre, istila anmsa tlr; zamann ak ierisine o byk kesinti: V.-VI. yzyldaki Germen istilas sokulur, bu yaplan hakszlktr, kamu hukuku nun kesintiye urad andr, Germen lkesinden kopup gelen aknlarm Roma egemenliine bir son verdii andr. te yan dan, teki kesinti, teki blnme prensibi -sanrm bu daha nemlidir- yeni bir tarih znesinin iki anlamda devreye sokul-

152

Toplumu Savunmak Gerekir

masdr, yle ki tarihsel anlat iin yeni bir nesneler alan ve ayn zamanda tarih ierisinde konuan yeni bir zne sz konu sudur. Artk kendinden sz eden devlet deildir bu, baka bir ey kendisini anlatr ve tarih ierisinde konuan ve kendisini tarihsel anlatsnn nesnesi olarak alan bu ey, ad ulus olan u yeni kendiliktir. Tabii szcn geni anlamnda anlalan ulus. Buna geri dnmeye gayret edeceim nk milliyet, rk, snf gibi kavramlar bu ulus kavramnn evresinde yaylacak ya da treyecektir. XVIII. yzylda bu kavram henz ok geni bir an lamda kavranmaldr. Ansiklopedi'de, ulusun, devlete degin diye nitelendirece im bir tanmn bulursunuz, dorudur, nk ansiklopedici ler ulusun var olmas iin drt lt ne srerler2. Birincisi, byk bir insan okluu olmaldr; kincisi, belirli bir lkede yaayan bir insan okluu olmaldr; ncs, bu belirli lke snrlarla evrili olmaldr; ve drdncs, bylece snrlar ie risinde yerlemi bu insan okluu, stn bir ynetime ve ya salara uymaldr. Dolaysyla burada ulusun bir tanmlamas, bir anlamda, hem devletin snrlar iinde, hem de devletin kendi yaps ierisinde, saptanmas var. Sanyorum, rtmek olmasa bile, en azndan, o dnemde egemen olan, soylu ke simden gelen metinlerde olduu kadar burjuvaziden gelen metinlerde de rastlanan ve soylularn bir ulus olduunu, bur juvazinin bir ulus olduunu dile getiren o geni tanmlamay safd brakmay hedefleyen polemik bir tanm bu. Btn bunlar, Devrim dneminde, Sieyes'in sizlere yorumlamaya a lacam tiers etat'ya3 ilikin metninde zellikle, byk bir nem tayacaktr. Ama bu mulak, belirsiz/oynak ulus kavra mn, snrlar iinde bitmeyen, tersine, bir snrdan tekine, devletler ierisinde, devletlerin ardnda, devlet-tesi bir d zeyde hareket halindeki bir tr bireyler yn olan bu ulus d ncesini, daha uzun bir sre, XIX. yzylda Augustin Thierry4, Guizot5 gibilerinde de bulacaksnz. Demek ki tarihin yeni bir znesi var ve ben sizlere yeni ta rihin zne-nesnesi olarak ulusun oluturduu bu blnme ilke sini, tarihsel sylemin byk devlet rgtlenmesi iine soka nn, nasl ve neden soylu snf olduunu gstermeye alaca

18 ubat 1976 Tarihli Ders

153

m. Peki ama nedir bu yeni tarih, neden ibarettir, onun XVIII. yzyl banda kurulduunu nasl grrz? Sanrm bunun ne deni, bu yeni tr tarihin Fransz soylu snfnn bu sylemi ie risinde yayldn grmemizin nedeni, onu -yaklak bir yz yl nce, XVII. yzylda- ngiliz sorunu olan eyle karlatrd mzda ak seik grnr. XVI. yzyln sonuyla, XVII. yzyln ba arasnda, parla mento muhalefeti ve ngiliz halk muhalefeti temelde greceli olarak basit bir sorunu zmek durumundayd. Onlar iin, n giliz monarisinde iki kart hukuk sistemi ve ayn zamanda iki ulus bulunduunu gstermek nemliydi. Bir yanda, Morman ulusuna uyan hukuk sistemi vardr: bu hukuk sistemin de, aristokrasi ve monari, bir anlamda birbiri iinde, bloke edilmi olarak bulunur. Bu ulus kendi iinde mutlakiyetilik olan bir hukuk sistemi tar ve bunu istilann iddetiyle dayat mtr. Demek ki monari ve aristokrasi (mutlakiyeti anlayta hukuk ve istila) vardr. Ve bu birliin karsnda bir bakasn, Sakson hukukunun birliini: ayn zamanda hem en eski sakin lerin hukuku, hem de en yoksullar tarafndan, her koulda ne kraliyet ailesine ne de aristokrat ailelere bal olanlar tarafn dan talep edilen hak olan, temel zgrlklerin hukukunu ne karmak sz konusuydu. Demek iki byk birlik vard ve -is tilayla birlikte- mutlakiyeti getirmi olan en yenisinin karsn da en eski ve en liberal olan deerli klmak sz konusuydu. Basit bir sorundu. Bir yzyl sonra, XVII. yzyln sonunda ve XVIII. yzyln banda, Fransz soylularnn meselesi ise, tabii ki ok daha karmakt, nk soylu snf iin iki cephede savam vermek sz konusuydu. Bir yanda monariye ve onun yetki gasplarna kar, te yanda, kendi kesinde soylularn haklarn kendi kar uruna inemek iin tam da mutlakiyeti monariden yararlanan tiers etat'y a kar. Dolaysyla iki cephede, her biri ayn biimde yrtlemez olan bir kavga vardr. Monarinin mutlakiyeti ynetimine kar soylu snf, belirli bir dnemde Galya'y istila etmi olan Germen ya da Frank halkna ait oldu u dnlen temel zgrlkleri ne karacaktr. Demek ki monariye kar zgrlklerin kymetlendirilmesi. Ama tiers

154

Toplumu Savunmak Gerekir

etat'ya kar tersine istilayla gelen snrsz haklar deerli klna caktr. yle ki, bir yanda -tiers etat'y a- kar haklar snrlan

mam olan mutlak galipler olmak gerekecektir bir anlamda; ama te yandan da -monariye kar- temel zgrlklerin hu kuku olan yar anayasal bir hukuku ne karmak gerekecek tir. Sorunun karmakl ve sanrm, on yllarca ncesinde ya plm olanla karlatrldnda, Boulainvilliers'nin yapt zmlemenin alabildiine daha gelikin olma zellii bura dan kaynaklanyor. Ama ben Boulainvilliers'yi yalnzca bir rnek olarak ele alacam, nk aslnda sz konusu olan XVII. yzyln ikinci yarsnda teorilerini dile getirmeye balayan btn bir soylu topluluu, soylu tarihi gruhudur (1660-1670 yllarnda d'Estaing Kontu rnein6) ve bu Buat-Nanay Kontu'na7, hatta Devrim, mparatorluk ve Restorasyon dneminde Montlosier Kontu'na8 dek uzanacaktr. Boulainvilliers'nin rol nemlidir nk Bourgogne Dk iin devlet grevlileri tarafndan hazr lanm olan raporlar yeniden yazmay denemi olan odur ve bylece bizim iin iaret noktas ve geici olarak herkes iin ge nel profil ilevini grebilir9. Boulainvilliers zmlemesini nasl yapar? lk soru: Franklar Galya'ya girdiklerinde nlerinde ne bulurlar? Zengin ve uygar olmas nedeniyle (vatanlarn terk etmi olan Franklarn, Galyallarm bir zaman buraya geri dn meyi arzuladklar anlatlan, XVII. yzyln eski tarihsel-sylencesel anlatsnda olduu gibi) geri dnmeyi arzuladklar o ka yp vatan bulmazlar tabii ki. Boulainvilliers'nin tasvir ettii Galya kesinlikle mutlu bir Galya, yeni oluturulan bir birliin mutlu kaynamas ierisinde Sezai'm zalimliklerini unutmu, biraz Arkadyen bir Galya deildir. Galya'ya girdiklerinde Franklarn karlatklar, fetih topradr. Ve fetih topra de mek, Roma'nm mutlak egemenliinin, yani Romallarca kuru lan krallk ya da imparatorluk hukukunun kesinlikle o Galya'da, lkeyle ve halkla btnleen, kabul edilmi, onaylanm, uyumlandrlm bir hukuk olmad anlamna gelir. Bu hukuk orada bir fetih olgusudur, Galya boyunduruk altma alnmtr. Burada egemen olan hukuk hibir biimde kabul edilen bir h kmranlk deildir, bir egemenlik olgusudur. Ve Boulainvilli-

18 ubat 1976 Tarihli Ders

155

ers'nin birtakm evreleri ne kararak saptamaya alt, Ro ma igali boyunca sren, bu egemenliin mekanizmasdr. nce Romallarn, Galya'ya girerken, aldklar ilk nlem tabii ki, onlara gerekten kar km tek askeri g olan o sa va aristokrasiyi silahszlandrmak olmutur; soylu snfn elinden silahlarn almak, siyasal ve ekonomik olarak da onu aalamak ve bu da, der Boulainvilliers, eitlik dncesiyle pohpohlanan ayaktakmmm yceltilmesiyle (ya da en azndan bununla bantl olarak) gerekletirilmitir. Yani, btn des potizmlere zg (ve ayrca Marius'tan Sezar'a dek Roma Cum huriyetinde gelitii grlen) bir yolla, aadakiler, onlarn yararna olacak biraz daha fazla eitliin herkese ok daha faz la zgrlk salayacana inandrlrlar. Ve gerekte, bu "eit letirme" sayesinde despotik bir ynetime varlr. Ayn biim de Romallar, soylular aptan drerek, ayaktakmm ycel terek Galya toplumunu eiti klmlar ve bylece kendi Sezarizmlerini kurabilmilerdir. Hem Romallara hem de onlarn politikasn belirleyen bu kk drmeye kar direnen eski Galya soylularnn sistemli olarak katedilmesiyle, Caligula'yla sona eren ilk evredir bu. Buradan yola karak Romallarn ge reksinim duyduklar belirli bir soylu snf, -kendilerine kar kabilecek- asker kkenli bir soylu snf deil de, onlarn Ro ma Galyas'm rgtlemelerinde ve zellikle Galya'nm zengin liklerinden yararlanma yntemlerinde ve onlarn yarar do rultusundaki bir vergi sisteminin kurulmasnda yardmc ola cak idari bir soylu snf oluturduklar grlr. Bylelikle yeni bir soylu kesim, birinci olarak Roma hukukunu keskin, ince likli ve ustalkl biimde uygulama ve ikinci olarak Roma dili ni bilme zellii olan, sivil, hukuku, ynetici bir soylu snf oluur. Dil ve hukuk uygulamas bilgisi dolaymmda yeni bir soylu snf doar. Bu betimleme XVII. yzyldaki, mutlu ve Arkadyen Roma Galyas'na dair eski sylencenin ortadan kalkmasn salar. Bu sylencenin rtlmesi, Fransa kralna, "eer Roma mutlakiyetini dayanak alrsanz aslnda Galya topra zerinde temel ve asal bir hakka deil, usulleri pek de onur verici olmayan be lirli ve zel bir tarihe dayanrsnz", demenin bir yoluydu. Her

156

Toplumu Savunmak Gerekir

halkrda bir uyruklatrma mekanizmasnn iinde yer alrs nz. Zaten, birtakm egemenlik mekanizmalaryla kurulmu olan bu Roma mutlakiyeti sonunda Germenler tarafndan -v e ayrca bir askeri yenilginin getirdii aksiliklerden ok bir i bo zulmann kanlmazl sonucu- ykld, sprld, yenilgiye uratld, demenin bir yoludur tabii. Boulainvilliers'nin zm lemesinin ikinci aamas ite burada -Galya zerindeki Roma egemenliinin gerek etkilerini inceledii anda- balar. Ger menler (ya da Franklar) Galya'ya girerlerken, Galya'nm askeri dayana* olan bir fetih topra buldular. Artk Romallarn, Ren'in te yakasndan gelen akmlara kar Galya'y koruyabil mek iin ellerinde hibir ey kalmamt. Ve -artk bir soylu s nfa da sahip olmadklarna gre- igal ettikleri bu Galya topra n savunmak iin, paral askerleri armak zorunda kaldlar, yani kendileri ya da topraklar iin deil, para karl arpan insanlar. Paral askerlerden oluan, paral bir ordunun varl ok byk bir vergi sistemi gerektirir. Dolaysyla Galya'dan yalnzca paral askerler deil, onlarn cretinin de toplanmas gerekecektir. Bu iki eye yol aar. lk olarak: para olarak topla nan vergilerde ok byk bir art. kincisi: bu paralarn ar oalmas ya da hatta bugnk deyile devalasyon. Bu da iki olayn nedenini oluturur: bir yanda para bu devalasyon ne deniyle deer kaybeder ve bunun ardndan, daha da tuhaf bir biimde, para giderek daha nadir bulunur olur. Bu para yoklu u ilerin yavalamasna ve genel bir yoksullamaya yol aa caktr. Franklarn fetihi bu global ykm durumunda gereklee cek ya da mmkn olacaktr. Galya'nm Frank istilasna ak oluu bu lkenin, ilk nedeni bylece paral birliklerin varl olan iflasna baldr. Bu zmleme trne ileride geri dneceim. Ama ilgin olan ve hemen belirtilebilecek olan, Boulainvilliers'nin zm lemesinin, sorulan soru temel olarak kamu hukukuna ilikin ol duu zaman bundan on yllarca nce yaplanla benzer trden olmay, yani soru u: hukuk sistemiyle birlikte Roma mutlaki yeti, hukuken Frank istilasndan sonra bile varln srdr* "Galya'nm askeri dayana" cmlesi elyazmasnda yer almamaktadr; onun yeri ne u cmle geer: "mutlakiyet tarafndan ykma uram bir lkedir."

18 ubat 1976 Tarihli Ders

157

yor muydu? Franklar, meru olarak ya da olmayarak, Roma hkmranln ortadan kaldrdlar m? zetle XVII. yzylda sorulan tarihsel soru buydu. imdi ise Boulainvilliers iin sorun kesinlikle hukukun srp srmediini, bir hukukun baka bir hukukun yerini alma hakk olup olmadn bilmek deildir. Artk ortaya atlan kesinlikle bu sorular deildir. Temelde so run, Roma rejiminin ya da Frank rejiminin meru olup olmad n bilmek deildir. Sorun yenilginin i nedenlerinin hangileri olduunu, yani Roma ynetiminin (meru olsun olmasn, so nuta mesele bu deil) nerede mantk asndan sama ya da si yasal adan elikili olduunu bilmektir. XVIII. yzyln10 ta rihsel ya da siyasal edebiyatnn byk basmakalp konularn dan bir tanesi olacak ve Montesquieu'nnn Boulainvilliers'den sonra ok kesin bir anlamda yeniden ele alaca, Romallarn byme ve k nedenlerine ilikin o mehur sorun. yle ki burada, o zamana dek yalnzca iltimas, hukuk dei tokuu so rununun, mutlakiyeti bir hukukun Germen tarz bir hukuka yani bambaka bir modele dnmesi sorununun olduu nok tada ilk kez ekonomi-politik trden bir zmleme devreye so kulur. Romallarn k nedenleri sorunu yeni bir tr tarihsel zmleme trnn modeline bu noktada dnr. te Boulainvilliers'de grlebilecek ilk zmlemeler btnne dair sy lenebilecekler bunlar. Btn bunlar biraz sistematize ediyorum ama bunun nedeni biraz daha hzl ilerlemeye almak. Galya ve Romallar meselesinden sonra, Boulainvilliers'nin zmlemelerinin rnei olarak ikinci sorun ya da sorular gru bu, Franklar konusunda ileri srddr: Galya'ya giren u Franklar kimlerdir? Size az nce szn ettiim sorunun kar sorusudur: hem kltrsz, hem barbar, hem de grece saylar az olan ve bylece gerekten de Galya'ya girebilmi ve tarihin grd imparatorluklarn en muhteemini ykabilmi olan bu insanlarn gc nereden gelir? Dolaysyla Romallarn zayfl na kar Franklarn gcn gstermek sz konusudur. nce Franklarn gc: onlar, Romallarn vazgemek durumunda ol duklarn sandklar eye sahiptirler, yani sava bir aristokra sinin varlna. Frank toplumu btnyle savalarnn evre sinde rgtlenmitir, ki bu savalar da, arkalarnda serfleri

158

Toplumu Savunmak Gerekir

olan bir dizi insan (ya da, her koulda, mterilere baml olan hizmetkrlar) bulunmasna ramen, temelde yegne Frank hal kn oluturur, nk Germen halk ncelikle, paral askerlerin tersine, silahl adamlardan Leute'den, leudes'den oluur. te yandan, bu silahl insanlar, bu sava aristokrasiler kendilerine bir kral seerler ama onun ilevi yalnzca bar zamanndaki anlamazlklar ya da adalet sorunlarn gidermektir. Krallar si vil grevlilerdir, baka bir ey deil. Ayrca, krallar leudes toplu luklarnn, silah tayan insan topluluklarnn ortak rzasyla se ilirler. Yalnzca sava dneminde -gl bir organizasyona ve tek bir iktidara gerek duyulduunda- nderlii bambaka ilke lere uyan ve mutlak olan bir ef atanr. ef, ille de sivil toplu mun kral olmayan ama kimi durumlarda bunu da stlenebilen bir komutandr. Clovis gibi birisi -tarihsel bir [...] nem tarayn zamanda anlamazlklar zmek iin seilmi sivil ha kem, sivil yarg ve de komutand. Demek ki her koulda, ikti darn en azndan bar dneminde en kk dzeyde ve bunun sonucunda zgrln ok geni dzeyde bulunduu bir top lumla kar karyayz. Oysa, bu asker aristokrasisine bal insanlarn sahip olduk lar bu zgrlk nedir peki? Bu zgrlk kesinlikle bamsz olmaya dayal bir zgrlk deildir, temel olarak kesinlikle bakalarna sayg gsterilen bir zgrlk deildir. Germen sa valarnn yararlandklar zgrlk esasnda bencilliin, a gzlln, savaa, fetihe ve apulculua duyulan itahn z grldr. Bu savalarn zgrl, herkese hogr gs terme, eitlik salama zgrl deildir; ancak egemenlik yo luyla kullanlabilen bir zgrlktr. Yani, sayg gstermeye ili kin bir zgrlk olmann tesinde, kan dkcln zgrl dr. Ve Boulainvilliers'nin ardllarndan biri olan Freret, "Frank" szcnn etimolojisini yaparken, bunun kesinlikle imdi kavradmz biimiyle "zgr" anlamna deil, ama esas olarak "kyc" (Fr.: froce) ferox anlamna geldiini syleye cektir. "Frank" szc tam olarak Latince ferox szcyle ay n yananlamlar tar, btn anlamlarn barndrr, der Freret, olumlu ya da olumsuz. Szck "gururlu, gzpek, kibirli, ky c"12 anlamna gelir. XIX. yzyln sonuna dek karmza ka

18 ubat 1976 Tarihli Ders

159

cak olan o nl "barbar" portresi byle olumaya balar ve ta bii buna Nietzsche'de de rastlanr, [ki onda] zgrlk, iktidar olma isteine ve kararl bir agzlle, hizmet edememe ama her boyun edirmeye ynelik arzuya dair bir kycln ede eri olacaktr, "kaba, yontulmam gelenekler, Romal adlara, Roma diline, detlerine duyulan hn. zgrlk , cesur, uar, bana buyruk, kazanma hrs olan, sabrsz, huzur suz"13*, vb: ite Boulainvilliers ve onun ardllarnn, bylece onlarn metinleri araclyla, Avrupa tarihine -Avrupa vakanvisliini kastediyorum- trenli bir giri yapan bu yeni byk sarn barbar tarif etmek iin kullandklar sfatlar. Germenlerin byk sarn kyclnn bu portresi, ilk ola rak, Frank savalarnn, Galya'ya girerlerken, Roma Galyas sakinleriyle her trden zmlenmeyi ve zellikle o imparator luk hukukuna boyun emeyi, kanlmaz olarak nasl reddet mek zorunda olduklarn ve nasl reddedebildiklerini aklama y salar. Fazlasyla zgrdler, o kadar ki sava efin, szc n Romal anlamnda hkmdar olmasna ses karmamalar mmkn deildi; fazla gururluydular, kstahtlar vb demek is tiyorum. zgrlkleri ierisinde, fethetmeye ve egemenlik kur maya fazlasyla itahlydlar ki Galya topran kendileri adna sahiplenmemeleri mmkn deildi. yle ki onlarn savataki nderi olan kral, Franklarn zaferiyle Galya toprann sahibi olmad fakat savalardan her biri, dorudan, zaferden ve fe tihten yarar salad; Galya toprann bir blmn kendisine ayrd. Bu, ok ok ncesinden -Boulainvilliers'nin analizindeki karmak olan ayrntlar geiyorum- feodalitenin balangcdr. Gerekten her biri bir para toprak ald; kraln yalnzca kendisi ne ait olan topra vard, te yandan Galya topraklarnn bt n zerinde Roma hkmranl trnden hibir hakk bulun muyordu. Ve bylece bamsz ve bireysel mlkiyet sahibi ola rak, kendileri zerinde bir anlamda Roma imparatorlarnn mi rass olacak bir kral bulunmasn kabul etmeleri iin hibir ne den yoktu tabii ki. te Soissons vazosunun tarihi ya da hatta Soissons vazosu nun vakanvislii ite burada balyor. Nedir bu tarih? Bunu
* Bu blm elyazmasmda trnak iine alnm.

160

Toplumu Savunmak Gerekir

herhalde okul kitaplarndan renmisinizdir. Bu, Boulainvilliers'nin, onun ncllerinin ve ardllarnn bir buluudur. Daha sonra sonu gelmeyen tarih tartmalarnn bilindik alanlarndan biri olacak bu yky Grgoire de Tours'dan araklamlardr. Bilmem hangi savatan sonra14, Clovis ganimeti paylatrd, daha dorusu sivil yarg olarak ganimetin paylamn ynet tii srada, bilirsiniz bir vazo nnde yle der: "Bunu, ben is terim!", ama sava kalkar unu syler: "Bu vazo senin hakkn deil, nk istediin kadar kral ol, ganimeti bakalaryla pay laacaksn. Hibir ufa hakkn yok, savata kazanlann zerin de ncelikli ve mutlak hibir zilyetlik hakkn yok. Savata kaza nlm olan, kazananlar arasnda tam, eksiksiz mlkler olarak bltrlmelidir ve kraln hibir stnl yoktur." te Soissons vazosunun tarihinin ilk evresi. kinci evresine daha sonra geleceiz. Boulainvilliers'nin yapt Germen toplumunun bu betim lemesi, bylece Germenlerin, iktidarn Roma tarz rgtleniine nasl kesin biimde ayak dirediklerini akla kavuturuyor. Ama bu ayn zamanda zengin ve enelmi Galya'nm, yoksul ve az nfuslu bir halk tarafndan fethinin her eye ramen nasl ve neden baarl olduunu da aklyor. Yine burada ngiltere'yle yaplan karlatrma ilgintir. Hatrlarsnz ngilizler de u so runla kar karyayd: nasl oldu da atm bin Norman sava s ngiltere'ye yerlemeyi baard ve tutundu? Boulainvilli ers'nin de sorunu ayndr. Ama ite bakn o bunu nasl zm lyor. unu diyor: Franklar gerekten de fethedilen bu toprakta tutunabildilerse, bunun nedeni ilk nlem olarak, yalnzca silah vermemekle kalmayp, lkenin ortasnda iyi tecrit edilmi, te kilerden ak bir biimde ayr olan belirli bir askeri kastn, b tnyle Germen olan bir askeri kastn yaayaca biimde, Galyallarn silahlarna el koymalardr. Galyallarm artk silahlar yoktur ama buna karn onlara kendi topraklarnda oturmalar salanacaktr, nk akas Germenlerin ya da Franklarn sa vamaktan baka bir uralar olmayacaktr. Dolaysyla birileri savar, tekiler topraklarnda kalr ve bunlar iler. Onlardan yalnzca, Germenlerin askeri ilevlerini yerine getirmelerini salamak durumunda olan belirli bir vergi istenir. ok hafif ol

18 c ubat 1976 Tarihli Ders

161

mayan vergiler, te yandan Romallarn toplamaya altklar vergilerden ok daha azdr. ok daha azdr nk nicelik ola rak nemi azdr, nk zellikle Romallar, paral askerleri iin, kyllerden para olarak vergi istediklerinde, kyller bunu veremiyorlard. imdi ise, her zaman salanabilmesi mmkn olan ayni vergi istenir yalnzca. Bu koulda, yalnzca ayni vergi istenen Galyal kyllerle bu sava kast arasnda artk d manlk olmaz. Bylece, Roma igali sonunda Roma Galyas'nm olduundan ok daha az yoksul, salam, erinli bir tr Frank Galyas kar karmza. Kar karya gelen Galyallar ve Franklar -der Boulainvilliers- huzur iinde sahip olduklar ey lerle: Frank, Galyal'nm zanaatyla, Galyal ise tekinin kendisi ne salad gvenlikle mutlu oldular. Burada, biliyorsunuz, Boulainvilliers'nin buluunu yapt bir tr ekirdek var: yani, VI, VII, VIII. yzyllardan XV. yzyla dek, toplumu, Avrupa toplumlarm belirleyen bir tarihsel-hukuksal sistem olarak fe odalite var. Bu feodalite sistemi, Boulainvilliers'nin zmle melerinden nce ne tarihiler tarafndan ne de hukukular tara fndan ayrt edilmiti. Bir anlamda, feodalitenin bu hukuksalsiyasal birlii ortamn oluturan, kendisine ayni vergiler de yen bir kyl nfusu tarafndan desteklenen ve baklan bir as keri kastn bu mutluluudur. Boulanvilliers'nin zmledii ve nemli olduklar iin be nim de ayrmak istediim nc olgular btn udur: byle likle Galya'ya yerleen bu soylu kesimin, daha ok bu sava aristokrasinin sonunda iktidarnn ve zenginliinin nemli bl mn yitirmesine ve son kertede, monari iktidar tarafndan cendereye alnmasna yol aan olgular dizisidir bu. Boulainvilli ers'nin yapt zmleme aa yukar yle: Franklarn kral balangta ifte konjonktrl bir krald, yle ki komutan olarak yalnzca sava dnemi iin atanmt. ktidarnn mutlak zellii bu durumda ancak sava srd srece geerliydi. te yan dan sivil yarg olmaklyla, zorunlu olarak tek ve ayn hane dana mensup deildi: hibir kalt hakk yoktu; seilmesi gereki yordu. Ne ki, bu hkmdar, ifte konjonktrl bu ef, yava ya va, Avrupa monarilerinin ounun -ve zellikle Fransz mo narisinin- bildii, srekli, tahta miras yoluyla geen, mutlak

162

Toplumu Savunmak Gerekir

monarka dnecektir. Bu deiim nasl oldu? nce fetihle, as keri baarnn etkisiyle, az saydaki bir ordunun kocaman ve en azndan bata buna ayak direyecei dnlen bir lkeye yer lemesiyle. Dolaysyla Frank ordusunun, henz igal ettii Galya'da bir anlamda savaa hazr durumda kalmas normaldir. Ve o zaman sava boyunca sava efi olan kii, igal nedeniyle, hem komutan hem sivil nder olarak kalmtr. Bylece askeri rgtlenme bizzat igal sayesinde varln srdrr. Ayakta kalmas, stelik Franklarn, askeri diktatrln bara dek uza masn kabul etmeyen Frank savalarnn kardklar isyanlar, glkler, sorunlar olmakszn olmaz. yle ki kral da, iktidarm srdrmek iin tekrar, silahsz braklmas gereken Galya hal kndan ya da dardan, paral asker toplamak zorunda kalacak tr aka. Her ne olursa olsun ite sava aristokrasi, mutlak ni teliini srdrmeye alan bir monari iktidaryla, ufak ufak hkmdarn kendisi tarafndan onun mutlak iktidarn destek lemeye arlan Galya halk arasnda skmaya balayacaktr. Bu noktada Soissons vazosunun ikinci epizoduyla karla rz. Kendisine getirilen vazoya dokunma yasan sineye e kemeyen Clovis'in, bir askeri teftite, sz konusu vazoya el koymasna engel olan savay tand andr bu. Bunun zeri ne, byk baltasn alp, aslan Clovis unu syleyerek sava nn kafasn paralar: "Soissons vazosunu hatrla". Bu tam ola rak, yalnzca bir sivil yarg olmas gereken kiinin -Clovis'in sivil bir sorunu halletmek iin bile iktidarnn askeri biimini kulland andr. zellikle bir askeri teftiten yararlanr, yani, yalnzca bir sivil sorun olmas gereken bir sorunu zmek iin iktidarnn tartmasz olduunu da vuran bir biimden yarar lanr. Bylece mutlak monark, iktidarn ve disiplinin askeri bi imi medeni hukuku dzenlemeye balad anda doar. kinci, daha nemli olan, sivil iktidara mutlak yap ka zandracak olan ilem udur: bir yanda sivil iktidar, bir paral asker srs oluturmak iin Galya halkna ar karr. Ama, bu kez kraliyet iktidartyla eski Galya aristokrasisi arasnda ku rulmu ittifak olan baka bir ittifak oluur. Boulainvilliers bu nun zmlemesini ite yle yapyor. unu diyor: aslnda Franklar geldiinde, Galyallarda en ok ac ekmi olan halk

18 ubat 1976 Tarihli Ders

163

kesimleri hangileri oldu? Kyller deildi pek (onlar tersine para olarak dedikleri verginin ayni vergilere dntn grdler), ama Galya aristokrasisiydi, tabii ki topraklar Ger men ve Frank savalar tarafndan ellerindan alnmt. Ger ekten yoksun durumda braklan bu aristokrasiydi. Bunun acsn ekti, peki ne yapt? Artk topraklar olmadna, Roma devleti ortadan kalktna gre ona snlacak tek bir yer kal mt; tek bir barna vard, o da Kilise'ydi. Bylece Galya aristokrasisi Kilise'ye snd; yalnzca Kilise'nin mekanizmas n gelitirmekle kalmad, ama burada, Kilise yoluyla, bir yan dan halk zerinde etkili oldu, Kilise'nin yaygnlatrd btn bir inanlar sistemiyle etkisini yayd; ayn zamanda Kilise ie risinde Latince bilgilerini gelitirdi ve nc olarak burada kendini mutlak bir hukuk biimi olan Roma hukukuna verdi. yle ki, ok doal olarak, Frank hkmdarlar, bir taraftan, Germen aristokrasisine kar halktan destek almak, bir taraftan da Roma tipi bir devlet (ya da her halkrda bir monari) kur mak durumunda kaldklarnda mttefik olarak, hem halk ze rinde bu kadar etkisi olan hem de Latinceyle birlikte Roma hu kukunu bu kadar iyi bilen bu insanlardan daha iyisini bulabi lirler miydi? ok doal olarak, kendi mutlakiyetlerini kurma ya altklar srada yeni monarklarm doal mttefiki duru muna gelen, Kilise'ye snm olan Galya'nm soylu snf, Galyal aristokratlardr. Ve Kilise, Latince bilgisi, Roma hukuku, hukuk uygulamasyla bylece mutlak monarinin byk mt tefiki olmutur. Gryorsunuz, Boulainvilliers'de bilmelerin dili, bilme-dil diyebileceimiz eyin nemli bir deerlendirmesi var. Monari ve halk arasnda, Kilise, Latince ve hukuk pratii yoluyla kuru lan bir ittifakla sava aristokrasinin nasl ksa-devreye uratl dn gsterir. Latince devlet dili, bilme dili ve hukuk dili ol mutur. Soylu snf iktidarn kaybetmise baka bir dil sistemi ne bal olduu iin bu olmutur. Soylu snf Germen dillerini konuuyordu, Latinceyi bilmiyordu. yle ki, btn yeni hukuk sistemi Latin dilindeki kararlarla kurulmakta olduu srada, ba na neyin geldiini bile anlamyordu. Ve bunu o kadar az anl yordu ki -bunu anlamyor olmas o kadar nemliydi k i- zellik

164

Toplumu Savunmak Gerekir

le bir yanda Kilise, bir yanda kral, soylu snfn bilgisiz kalmas iin ellerinden geleni yaptlar. Boulainvilliers soylu snfn eiti minin btn bir tarihini kurar, bunu yaparken de unu gsterir: rnein eer Kilise, bu dnyada var olmann tek nedeni olarak te dnyadaki yaam zerinde bu denli srar ediyorsa, bu, te mel olarak, iyi eitimli insanlar, aslnda burada olup biten hi bir eyin nemli olmadna ve asl yazglarnn te dnyada gereklemek zorunda olduuna inandrmak iindir. Ve sahip olmaya ve hkmetmeye ylesine itahl olan o Germenler, im diye ylesine bal olan bu iri sarn savalar bylece yava yava, kendi topraklarnda ve kendi lkelerinde olup biteni b tnyle gzard eden valye tipi, hal tipi insanlara dnt rldler ve servetlerinden ve iktidarlarndan yoksun bir duru ma dtler. te dnyaya alan byk yol olarak Hal seferle ri, Boulainvilliers iin, bu soylu snf yzn btnyle te dnyaya doru dnd srada olup bitenin ifadesi, davuru mudur, te yandan bu tarafta, yani kendi topraklar zerinde, onlar Kuds'teyken neler oluyordu? Kral, Kilise, eski Galya aristokrasisi, onlar topraklarndan ve haklarndan edecek La tince yasalar dzenliyordu. Boulainvilliers'nin arsnn nedeni buradan kaynaklanr -temel olarak neye arsdr?- ki bu ar btn yaptna yay lr - rnein XVII. yzyln ngiliz parlamenter (ve zellikle halk) vakanvislerinin, haklarndan edilmi soylularn isyann daki arlar gibi deildir bu. Soylu snf asal olarak bilmeyi yeniden balatmaya arlr: kendi belleini yeniden amaya, bilinlenmeye, bilgiyi ve bilmeyi telafi etmeye arlr. Boulain villiers soylu snf ilk ayakta buna davet eder: "Elinizden al nan -daha dorusu asla sahip olmaya abalamadnz- bilme lerin statsn geri almazsanz iktidar geri alamazsnz. n k, aslnda, sizler hep, belirli bir andan sonra gerek arpma nn, en azndan toplum ierisinde, artk silahlarla deil ama bil meyle yapldnn farkna varmakszn arptnz". Atalarmz -der Boulainvilliers- ne olduklarn bilmezden gelmeyi kendi leri iin kaprisli bir kendini beenmilie dntrdler. Aptal la ya da bylenmeye bal gibi grnen srekli bir kendi zn unutma oldu. Yeniden kendi bilincine varmak, bilmenin

18 ubat 1976 Tarihli Ders

165

ve bellein kaynaklarn amak, bu tarihin btn yutturmacalarn aa karmak anlamna gelir. Ve soylu snf, yeniden ken disinin bilincine vararak, yeniden kendisini bilmenin ak ie risine sokarak yeniden bir g olabilecek, kendisini tarihin z nesi olarak ortaya koyabilecektir. Tarih ierisinde kendini bir g olarak ortaya koymak bylece, ilk evrede, yeniden kendi bilincine kavumay ve bilmenin dzeni ierisinde yeniden ye rini almay gerektirmektedir. te, Boulainvilliers'nin dikkate deer yaptlarndan kar dm ve bence XVIII. yzyldan gnmze dek btn tarihselsiyasal zmlemeler iin de temel olacak bir zmleme tr n buyur eder grnen birka tema. Bu zmlemeler nemli dir, neden? nce, bunlarda savaa atfedilen genel ncelik nede niyle. Ama sanyorum, bu zmlemelerde savaa verilen n celik, sava ilikisinin bunlar ierisinde brnd biim oldu una gre, zellikle nemli olan, Boulainvilliers'nin bu sava ilikisine ykledii roldr. nk, onun yapt gibi, sava toplumun genel zmle)^ecisi olarak kullanmak iin, Boulain villiers'nin birbirini izleyen ya da birbirine eklemlenen ge nellemeyi savala balantl kldn dnyorum. lk olarak onu hukukun ana ilkelerine gre geneller; kincisi, sava mu harebenin biimine gre geneller; ncs, istila olgusuna ve istilann karl teki olguya, bakaldrya gre sava genel ler. imdi bu genellemeyi biraz amak istiyorum. lk olarak, savan hukuka ve hukukun ana ilkelerine ge nelletirilmesi var. nceki zmlemelerde, XVI. yzyln Fran sz Protestanlarnm, XVII. yzyl Fransz parlamenterlerinin ve ayn dnem ngiliz parlamenterlerinin zmlemelerinde sa va, hukuku askya alan ve onu alaa eden bir tr kesinti b lmdr. Sava, bir hukuk sisteminden tekine gitmeyi sala yan aracdr. Boulainvilliers'de sava bu rol oynamaz, sava hukuku kesintiye uratmaz. Sava aslnda btnyle hukuku kaplar, hatta onu gerekd, soyut ve bir anlamda yapnt kla cak derecede hukuku btnyle kaplar. Savan, bu hukuk ar tk ie yaramaz bir soyutlamadan baka bir ey olmayacak de recede doal hukuku btnyle kaplam olmas konusunda Boulainvilliers kant ileri srer; bu dnceyi biimde i

166

Toplum u Savunmak Gerekir

letir. nce, tarihsel biim zerine unu syler: tarih, istenildii kadar, btn ynleriyle gzden geirilsin, hibir zaman doal haklara rastlanmayacaktr. Tarihilerin, rnein Saksonlarda ve Keltlerde kefettiklerini sandklar ey, yani bir tr kk doal hukuk kys, adac, btn bunlar btnyle yanltr. Her yerde karlalan, savan kendisinden (Franszlarda Frankla rn istilas olmutu, Galya-Romallarda Germenlerin istilas ol mutu) ya da savalara ve iddete yol aan eitsizliklerden ba ka bir ey deildir. rnein, Galyallar o zamandan aristokrat olanlar ve aristokrat olmayanlar olarak byle blnmlerdi. Medlerde ve Perslerde de bir aristokrasi ve bir halk olduunu grrsnz. Bu da, elbette, btn bunlarn ardnda, kavgalarn, iddetin ve savalarn olduunu kantlar. Ayrca, her seferinde bir toplum ya da bir devlet ierisinde aristokrasi ve halk arasn daki farkllklarn derinletii grldnde, devletin ke geeinden emin olunabilir. Yunanistan ve Roma, aristokrasile ri ke getii andan itibaren, statlerini kaybetti ve hatta devlet olarak ortadan kalkt. Demek ki her yerde eitsizlik var, her yerde eitsizlik yaratan iddet var, her yerde sava var. Bir aristokrasi ve bir halk kitlesi arasndaki u saval gerilim ol makszn ayakta kalabilen bir toplum yoktur. imdi bu dncenin kuramsal olarak iletilii ise udur. Boulainvilliers der ki: Her tr egemenlikten, iktidardan, sava tan, klelikten nce bir tr temel zgrlk olduu tasarlanabi lir tabii, ama aralarnda hibir egemenlik ilikisi olmam birey ler arasnda var olduu tasarlanan bu zgrlk, herkesin, b tn insanlarn birbirleriyle eit olaca bu zgrlk, bu zgrlk-eitlik kilisi, gerekte, ancak etkisiz ve ieriksiz bir ey ola bilir. nk... nedir zgrlk? zgrlk tabii ki, bakalarnn zgrln inemekten geri durmak anlamna gelmez, n k bu durumda bir zgrlk olmayacaktr. zgrlk neye da yanr? zgrlk elde edebilmeye, sahiplenebilmeye, yararlana bilmeye, emredebilmeye, itaat salayabilmeye dayanr. zgr ln ilk lt bakalarn zgrlkten yoksun brakabilmek tir. Bakalarnn zgrlne basp geilemediyse, somut ola rak zgr olmak neye yarard ve neden ibaret olurdu? Bu, z grln ilk ifadesidir. Boulainvilliers iin zgrlk bylece

18 ubat 1976 Tarihli Ders

167

tam olarak eitliin tersidir. Ayrmla, egemenlikle, savala, b tn bir g ilikileri sistemi yoluyla kendini gsterecek olan budur. Eitsiz bir g ilikisi ierisinde kendini gstermeyen bir zgrlk, soyut ancak iktidarsz ve zayf bir zgrlk olabilir. Bu dncenin hem tarihsel hem de kuramsal anlamda i letilmesi buradan yol alr: Boulainvilliers der ki (ben yine bura da ok ematize ediyorum): doal hukuk gerekten de belirli bir zamanda, bir anlamda tarihin kurucu annda var oldu diye lim, insanlarn hem zgr hem de eit olduu bir hukuk. Bu zgrlk, soyut, kurgusal, somut ierii olmayan bir zgrlk olduuna gre, yle clzdr ki, eitsizlik olarak ileyen bir z grln tarihsel gc karsnda yok olmaya mahkmdur. Ve bir yerlerde, herhangi bir zamanda bu doal zgrlk, bu eit liki zgrlk, bu doal hukuk gibi bir eyin var olduu do ruysa, zgrln, bakalarnn srtndan salanan bir zgr lk olmas, temel eitsizlii gvenceye alan bir toplumun var olmas kouluyla ancak gl, kesin ve tam bir zgrlk oldu unu belirleyen tarih yasasna kar konulamam demektir. Doann eitliki yasas, tarihin eitliki olmayan yasas karsnda zayftr. Demek ki doann eitliki yasasnn yerini, hem de nihai olarak, tarihin eitliki olmayan yasasna brak mas normaldir. Temel hukuk olmasndan tr doal hukuk, hukukularn dedikleri gibi, kurucu, temel hukuk deildir, tari hin daha etkili olan gcyle dava hakk dm olur. Tarihin yasas her zaman doann yasasndan daha gldr. Boulain villiers, tarihin sonuta zgrlk ve eitlik arasnda doal bir antitez yasas kurmay baardn ve bu doal yasann doal hukuk denilen hukukta yer alan yasadan daha gl olduunu sylerken, savunduu ey budur. Tarihin gcnn, doanmkinden daha byk olmas: sonu olarak, tarihin doay bt nyle rtmesine neden olan budur. Tarih baladnda artk do a konuamaz, nk tarihle doa arasndaki savata her za man tarih stn gelir. Tarih ve doa arasnda bir g ilikisi vardr ve bu g ilikisi kesin biimde tarihin yararnadr. Dola ysyla doal hukuk yoktur, ancak kaybeden taraf olarak var dr: her zaman tarihin en byk malubudur, o "tekidir" (Ro mallar karsndaki Galyallar, Germenlerin karsndaki Gal-

168

Toplumu Savunmak Gerekir

ya-Romallar gibi). Tarih, bir anlamda, doann karsndaki Germenlik'tir. Bylece, ilk genelleme u: sava, yalnzca tarihin sarslmas ve kesintisi olacana, tarihi btnyle iine alr. arpmann biimine gre savan ikinci genellemesi ise yle: Boulainvilliers'ye gre, fetihin, istilann kazanlan ya da kaybedilen arpmann bir g ilikisini oturttuu dorudur; ama gerekte arpma ierisinde ifade bulan bu g ilikisi, te melinde nceden ve nceki arpmalardan baka bir ey tara fndan kurulmutur. G ilikisini kuran ve bir ulusun bir sava kazanacan, bir tekinin kaybedeceini belirleyen ey ne dir? Bu askeri kuramlarn nitelii ve rgtlenmesidir, ordudur, askeri kuramlardr. Bunlar, tabii ki hem zaferler kazanlmasn salad hem de toplumun btnnn eklemlenmesini sala d iin nemlidir. Aslnda, Boulainvilliers iin nemli olan, gerekten de sava bir toplumu zmleme ilkesi klacak olan, onun iin bir toplumsal rgtlenmede belirleyici olan ey, aske ri rgtlenme sorunu ya da, ok basit olarak udur: silahlar ki min elindedir? Germenlerin rgtlenii asal olarak kimilerinin -leudes' lerin- silahlarnn olmas ve tekilerinin olmamas ze rine kuruludur. Frank Galyas'nn ynetimini belirgin klan, Galyallarm silahlarnn ellerinden alnmasna zen gsterilmi olmas ve bu hakkn Germenlere verilmi olmasdr (Galyallar, bu silahl adamlara hizmet etmek zorundaydlar). Bir toplum ierisindeki silahlarn dalm karmaya baladnda, Roma llar paral askerlere ar kardklarnda, Frank krallar milis leri rgtlediklerinde, Philippe Auguste yabanc valyeleri vb'yi devreye soktuunda karklklar domaya balad. Ger menlere, yalnzca Germenlere ya da sava aristokrasiye silah bulundurma hakkn salayan basit rgtlenme bu andan itiba ren kart. Ne ki, bu silahlar elinde bulundurma sorunu -ki toplumun genel bir zmlenmesine bu anlamda balang oluturabilirbir yandan da tabii ki teknik sorunlara baldr. rnein valye dendi mi, mzraklar, ar zrhlar vb akla gelir, ama zengin insan lardan oluan az saydaki bir ordu da gelir akla. Tersine, oku lar, hafif zrhlar denildiinde ise kalabalk bir ordu gelecektir akla. Buradan bir dizi ekonomik ve kurumsal sorunun belirdii

18 ubat 1976 Tarihli Ders

169

grlyor: eer valyelerden oluan bir ordu, az sayda val yeden oluan ar bir ordu var ise bu durumda kraln gleri zorunlu olarak snrldr nk bir kral valyelerden oluan bylesi masrafl bir orduyu besleyemez. valyeler kendi kendi lerine bakmak zorundadrlar. Buna karn, bir piyade ordusu sz konusu olduunda, krallarn giderlerini karlayabildikleri kalabalk bir orduya sahip olunur; buradan kraliyet iktidarnn ykselii ama ayn zamanda vergilerin artmas doar. Byleee, gryorsunuz bu kez sava, toplumsal yap zerinde, artk bir istila olgusu olarak iz brakmaz, ama askeri kurumlarm aracl yla, btn sivil dzen zerinde genel etkilerini gsterir duru ma gelir. Ki bu da bylelikle toplumun zmleyicisi ilevini grr, artk yalnzca istilac/istila edilen, yenen/yenilen trn den bir ikilik, Hastings Sava'nn hatras ya da Frank istilasnn hatras deildir sz konusu olan. Btn bir toplumsal yapda savan damgasyla iz brakacak olan, artk o basit ikili mekaniz ma deil, muharebenin tesinde ve berisinde tutuulan bir sa va, sava yapmann yolu olarak, savaa hazrlanma ve sava dzenleme yolu olarak sava olacaktr. Silahlarn blm, si lahlarn nitelii, arpma teknikleri, asker toplama, asker ayl deme, orduya giden vergiler olarak kavranan sava; artk kaba bir arpma olarak deil bir i kurum olarak anlalan sava: Boulainvilliers'nin zmlemelerinde etkin olan budur. Eer Fransz toplumunun tarihini yapabiliyorsa, arpmann ve isti lann ardndaki askeri kurumu ve askeri kurumun tesinde, ku ramlarn ve lke ekonomisinin btnn ortaya karan o geli imi srekli izleyerek yapar bunu. Sava, belirli bir devlet ieri sinde, bundan treyen btn kurumsal ve ekonomik dizilerle birlikte, silahlarn genel bir ekonomisidir, silahl ve silahsz in sanlarn ekonomisidir. XVII. yzyl tarihilerinin sava dnce siyle karlatrldnda, Boulainvilliers'ye, sizlere gstermeye altm nemli boyutu kazandran ite bu muhteem sava genellemesidir. Son olarak, Boulainvilliers'nin zmlemesinde savan, arpma olgusuna gre deil de, toplumlar iindeki sava bul gulamak iin seferber edilen iki byk e olan (rnein XVII. yzyl ngiliz vakanvisliinde) istila-bakaldr sistemine gre

170

Toplumu Savunmak Gerekir

yaplm nc genellemesine gelelim. Boulainvilliers'nin so runu yalnzca ne zaman istila olduunu, istilann etkilerinin ne ler olduunu yeniden grmek deildir; bu yalnzca bir bakal dr olup olmadn gstermekten ibaret deildir. Ama onun yapmak istedii, istilayla ve savala kendini belli etmi olan be lirli bir g ilikisinin nasl yava yava ve kapal bir biimde tersine dndn gstermektir. ngiliz vakanvislerin sorunu her alanda, btn kurumlarda gllerin (Normanlarm) nere de, gszlerin (Saksonlarm) nerede olduklarn yeniden ortaya karmakt. Boulainvilliers'nin sorunu, bylece gllerin nasl zayf dtklerini ve gszlerin nasl gl konuma geldikle rini bilmektir. zmlemesinin zn, bu gten gszle ve gszlkten gl konuma gei sorunu oluturacaktr. Deiimin bu zmlemesini ve bu betimlemesini Boulainvilliers ncelikle, rnekleri kolayca grlebilir olan, tersine d nn i mekanizmalarnn saptamas olarak adlandrlabilecek bir yerden balayarak yapacaktr. Gerekten de -ksa bir sre sonra ortaa denilecek dnemin hemen banda- Frank aris tokrasisine gcn vermi olan ey neydi? Galya'y istila edip yerleen Franklarn kendilerine dorudan toprak edinmeleriy di bunun nedeni. Dolaysyla topraklarn dolaysz sahipleriydi ler ve bunun iin, hem kyl nfusun sakin sessiz durmasn hem de valyeliin gl olmasn salayan, ayni gelirler elde ediyorlard. Oysa, tam olarak bu, yani onlara g veren ey, ya va yava zayf dmelerinin ana kayna olacaktr; soylularn kendi topraklarna dalmalar, savamalar iin vergi sistemi yoluyla beslenen bu insanlarn, hem kendi yarattklar kraln yakn evresinden uzaklatrlm olmalar, hem de yalnzca sa vala ve kendi aralarndaki savala ilgilenmi olmalar nede niyle. Bu durumda da, eitim, retim, Latince renimi, bilgi ye dair olan her eyi savsadlar. Btn bunlar onlarn gszl nn ana kaynana dnecektir. Tersine, Frank istilasnn bandaki Galya aristokrasisi r neini alrsanz, gszlnn en son noktasndayd: Galyal her mlk sahibi varlndan tmyle yoksun braklmt. Ve tarihsel olarak, kanlmaz bir gelimeyle onlarn gcne d nm olan da tam olarak budur, bu gszlktr. Toprakla

18 ubat 1976 Tarihli Ders

171

rndan kovulmu olmalar bylece onlar Kilise'ye gnderdi ve bu onlara halk zerinde bir etki kurmalarn ve ayn zamanda hukuk bilgileri edinmelerini salad. Yava yava onlar, kraln danmanlar olarak, kraln en yaknnda olma ve buna gre, si yasal bir iktidara ve bir zamanlar ellerinden kam olan bir ekonomik zenginlie yeniden el atma konumuna getiren bu ol du. Galya aristokrasisinin gszln oluturan yap ve eler ayn zamanda ve belirli bir andan balayarak, bu g szln tersine dnnn ana kayna oldu. Boulainvilliers'nin zmledii sorun kim muzaffer oldu ve kim yenildi deil, kim glendi, kim zayf dmt, soru nudur. Gl olan neden zayf dt ve zayf olan nasl g lendi? Yani tarih imdi asal olarak bir g hesaplamas olarak belirir. Bizzat g ilikileri mekanizmasnn bir tarifinin yapl masnn gerekecei lde bile, bu zmleme kanlmaz olarak nereye varr? Basit ikili yenen/yenilen kartlnn, btn bu srecin betimlenmesi iin artk tam olarak belirleyici olmamasna varr. Glnn gsze dnt gszn glendii andan itibaren, yeni kartlklar, yeni blnmeler, yeni blmler olacaktr: gszler aralarnda birleecekler, gller bakalarna kar kimileriyle ittifak kuracaklardr. s tilalar dneminde hl, ordularn kar karya geldii, Frank larn Galyallarla, Normanlarn Saksonlarla kar karya gel dikleri, bir tr byk kitlesel arpma olan ey, bu iki byk ulusal kitle saysz kanalla blnecek, deiime urayacaktr. Ve o zamaj, cephe deiimleri, topluduruma gre kurulan it tifaklar, az ok sreklilii olan gruplamalarla: krallk iktidar nn eski Galya soylularyla kurduu ittifakla; bu soylu kesi min halktan ald destekle; yoksullaan Frank savalar ta leplerini arttrdklar ve daha yksek vergiler istedikleri za man Frank savalaryla Galya kylleri arasndaki zmni an lamann kopmasyla vb birlikte baka baka savamlar orta ya kacaktr. Tarihilerin XVII. yzyla dek, asal olarak hl byk istilayla karlama dncesi zerinden tasarlam ol duklar bir sava biimi ierisinde, bir anlamda genelleecek olan ite imdi budur, destekler, ittifaklar, i atmalardan oluan btn bu kk sistemdir.

172

Toplumu Savunmak Gerekir

XVII. yzyla dek sava, esas olarak bir kitlenin baka bir kitleyle savayd. Boulainvilliers ise sava ilikisini toplumsal bantnn btn ierisine sokar, bunu binbir eit kanalla b lmleyecek ve sava, bir anlamda, birbirleriyle uyum salayan, birbirine kar duran ya da tersine ittifak kuran topululuklar, cepheler, taktik birlikler arasnda var olan srekli bir tr durum olarak ortaya karacaktr. Artk o ok sayda ve salam, dei mez olan byk kitleler yoktur, oul bir sava olacaktr, bir an lamda herkesin herkese kar bir sava, ama artk, Hobbes'un, herkesin herkesle olan savandan sz ederken ve toplumsal varlk ierisinde kurucu olann herkesin herkesle sava olmad n gstermeye alrken verdii soyut -sanyorum- gerekd anlamda, kesinlikle herkesin herkese kar verdii bir sava da olmayacaktr tabii ki. Boulainvilliers'de tersine, hem btn toplumsal yapy hem de toplumsal yapnn btn tarihini katedecek olan genelletirilmi bir sava olacaktr; ama tabii, bireyle rin bireylerle sava olarak deil, gruplarn gruplara kar sava olarak. Ve sanyorum, Boulainvilliers'nin dncesinin ayrt edici zellii savan bu genellemesidir. unu syleyerek bitirmek istiyorum. Bu l sava genelle mesi nereye varyor? una varyor. yle ki, bunun sayesinde Boulainvilliers, hukuk tarihilerinin [...] yere varyor*. Tarihi ka mu hukuku ierisinde, devletin ierisinde anlatan bu tarihiler iin sava, esas olarak hukukun kesintiye uramas, bir gizem, bir tr karanlk ktle gibi ya da olduu gibi alnmas gereken ve kavranabilirlik ilkesi olmamakla birlikte -bu sz konusu deil d i- tersine bir kesinti ilkesi olan ham bir olayd. Burada ise, ter sine, bizzat hukukun kesintisi ierisine arabuk bir tr kavra nabilirlik izelgesini sokacak ve dolaysyla, belirli bir hukuk ilikisini srekli olarak destekleyen g ilikisini belirlemeyi salayacak olan savatr. Boulainvilliers bylece -bir zamanlar
* Kaytlarda kesinti var. Elyazmasmda aka u syleniyor: "Bir anlamda, yine hukuksal sorunun benzeridir bu: hkmranlk nasl doar. Ama bu kez, batan baa hukuk ierisinde kald iin meru olan bir hkmranln srekliliini tarihsel anlatyla ululamak sz konusu deildir. "Uluslar arasnda bir tr genellemi bir sava olan g ilikilerinin etkisiyle mutlak devletin tekil kurumunun, modern tarihsel figrnn nasl doduunu sylemek nemlidir".

18 ubat 1976 Tarihli Ders

173

iddetten baka bir ey olmayan ve yalnzca ymsallklar ieri sinde verilen- bu olaylar, bu savalar, bu istilalar, bu deiik likleri, toplumun btnn kapsayan btn bir ierik ve tah minler tabakas ierisinde toplayabilecektir (nk, siz de gr dnz, bu, hukuku, ekonomiyi, vergilendirmeyi, dini, inanlar, retimi, dil kullanmn, hukuksal kurumlan ilgilendirmekte dir). Sava olgusunun kendisinden ve sava terimleriyle yap lan zmlemeden yola kan tarih, btn bu eyleri: sava, di ni, siyaseti, grenekleri ve zellikleri bantl klabilecek ve boylece toplumun bir kavranlrlk ilkesi olacaktr. Boulainvilliers'de ve bu noktadan balayarak btn tarihsel sylem ieri sinde yle olduunu dnyorum, toplumu anlalr klan ey savatr. Kavranlrlk izelgesinden sz ettiimde, tabii ki Boulainvilliers'nin dedii dorudur demek istemiyorum. Hatta, byk bir olaslkla, syledii her eyin, paras parasna yan l olduu tantlanabilir. Yalnzca bunun tantlanabilir ldn syleyeceim. rnein, XVII. yzylda, belirli bir dnemde Galya'y terk etmi ve daha sonra dnm olan Franklarn g ya da Troya kkenlerine ilikin tutturulan sylemin, bizim do ruluk ya da yanlg rejimimize ait olduu sylenemez. Bu, do ruluk ve yanlg terimleri balamnda bizim iin belirlenemez bir eydir. Buna karlk, Boulainvilliers tarafndan ortaya konu lan kavranlrlk izelgesi -sanrm -, Boulainvilliers'nin kendi sylemine uygulanabilen ve ayrca onun syleminin btnn de de, ayrntsnda da yanl, hatta dilerseniz batan aa yan l olduunu syletebilen, belirli bir rejim, doruluk/yanlg ay rmna dayal belirli bir iktidar kurdu. Bununla birlikte bizim tarihsel sylemimiz iin konmu olan da yine bu kavranlrlk izelgesidir. Ve bu tip bir kavramlrlktan yol alarak bizler, bun dan byle, Boulainvilliers'nin syleminde neyin doru neyin yanl olduunu syleyebiliriz. zerinde durmak istediim bir ey daha var, o da g ili kisini toplumun ierisindeki srekli bir tr sava olarak devre ye sokarken, Boulainvilliers -am a bu kez tarihsel terimlerleMachiavelli'de rastlanm olan btn bir tr zmlemeyi tela fi edebilirdi. Ama Machiavelli'de g ilikisi esas olarak h kmdarn ellerine teslim edilmesi gereken siyasal teknik olarak

174

Toplumu Savunmak Gerekir

tarif edilmiti. Artk g ilikisi hkmdardan baka birinin -yani ulus gibi bir eyin (aristokrasinin ve daha sonra burjuva zinin vb'ninkine benzer bir yolla)- saptayabilecei ve kendi ta rihi ierisinde belirleyebilecei bir tarihsel nesnedir. Asal olarak politik bir nesne olan g ilikisi, imdi bir tarih nesnesine ya da daha dorusu tarihsel-siyasal bir nesneye dnr, nk rnein soylu snf, bu g ilikisini zmleyerek kendi bilin cine varabilecek, kendi bilmesine kavuabilecek, siyasal gler alannda yeniden bir siyasal gce dnebilecektir. Tarihsel-siyasal bir alann oluturulmas, siyasal savam ierisinde tari hin ileyii, Boulainvilliers'ninki gibi bir sylemde, (bir anlam da Hkmdar'm uralarnn zel nesnesi olan) bu g ilikisi, bir grup, bir ulus, bir aznlk, bir snf vb iin bilme nesnesine dnebildii andan itibaren, olas klmabildi. Tarihsel-siyasal bir alann dzenlenii byle balyor. Tarihin siyaset ierisinde ileyii, siyasetin, tarih ierisindeki g ilikilerinin hesaplan mas olarak kullanm, btn bunlar burada kuruluyor. Bir gzlem daha. O da u, grdnz gibi, savan asln da tarihsel sylemin gereklik kalb olduu dncesine var yoruz. "Tarihsel sylemin gereklik kalb" u anlama geliyor: gereklik, felsefe ya da hukukun inandrmaya altnn tersi ne, gereklik ve logos iddetin bittii yerde balamaz. Tersine, soylu snf siyasal savan, hem tiers tat'ya hem de monariye kar yrtmeye baladnda, tarihsel sylem gibi artk tand mz bir ey, bu savan iinde ve tarihin bir sava olarak d nlmesiyle, kurulabildi. Sondan bir nceki gzlem de u: Biliyorsunuz hem tmel olann deerlerini hem de ussalln gcn ykselen snflarn tamasn gerektiren bilindik bir nokta var. Tarih -herkesin bildi i gibi- ussal olduuna ve ykselen snf olan XVIII. yzyl bur juvazisi tmel ve ussal olan beraberinde tadna gre, tarihi icat edenin burjuvazi olduunu tantlamaya almak iin ok debelenildi. Sanrm, biraz daha yakndan baknca, tam bir kte olduu, siyasal ve ekonomik iktidarndan yoksun brakl d koulda bile, nce burjuvazinin, ardndan proletaryann sa hip kaca belirli bir tarihsel ussall oturtmu bir snf rne iyle kar karyayz. te yandan Fransz aristokrasisi, kte

18 ubat 1 976 Tarihli Ders

175

olduu iin tarihi icat etti demeyeceim. Savat iin kendi sa van aka nesnesi olarak belirledi, ayn zamanda sylemin balang noktas, tarihsel bir sylemin knn olaslk koulu ve gnderme dizgesi, bu sylemin yneldii nesne olarak sava, ayn zamanda sylemin dile geldii k noktas ve sylemin s zn ettii ey olarak sava, nesnesi olarak belirledi. Nihayet son gzlemim: Clausewitz bir gn, Boulainvilliers'det bir yzyl ve dolaysyla ngiliz tarihilerden iki yzyl sonra sava siyasetin baka aralarla srdrlmesidir diyebildiyse, XVII. yzylda, XVII. ve XVIII. yzyln dnm noktasn da da, siyasetin baka aralarla srdrlen sava olduunu zmleyebilmi, syleyebilmi ve gsterebilmi birisi kmtr.

NOTLAR
1 Bkz. supra, 28 ubat tarihli ders; bkz. ayn zamanda 11 ubat tarihli ders. 2 "Belirli snrlarla evrili, belirli bir toprak paras zerinde yaayan ve ayn ynetime bal olan byk saydaki bir halk kitlesini ifade etmek iin kullanlan ortak szck" ("Ulus" maddesi, Encyclopdie; ou Diction naire raisonn des sciences, des arts et des mtiers, Lucques, 1758, cilt XI, s. 29-30). 3 E.-J. Sieys, Qu'est-ce que le Tiers-tat? anlan yay. Sieys iin bkz., infra, 10 Mart tarihli ders. 4 Augustin Thirry iin bkz. ayn ders. 5 Franois Guizot iin bkz. ayn ders. 6 Joachim comte d'Estaing, Dissertation sur la noblesse d'extraction...., a.g.e. 7 Buat-Nanay iin, bkz. supra, 10 Mart tarihli ders. 8 Montlosier iin bkz. ayn ders. 9 Foucault'nun bu derste (ve sonrakinde) gelitirdii, Boulainvilliers'nin tarihsel almasnn zmlemesi, daha nce 11 ubat tarihli dersin 21-22 no'lu notlarnda belirtilen metinlere, zellikle aadaki metinle re dayanmaktadr: Mmoires sur l'hissoire du gouvernement de la France,
tat de la France..., a.g.e.; Histoire de l'ancien gouvernement de la France..., a.g.e.; Dissertation sur la noblesse franoise servant de Prface aux Mmoires de la maison de Croi et de Boulainvilliers, A, Devyver, Le Sang pur..., a.g.e.; Mmoires prsents Mgr. le duc d'Orlans..., a.g.e. 10 Bu edebiyat Machiavelli'yle balar (Discorsi sopra la prima deca di Tito

176

Toplumu Savunmak Gerekir

Livio [1513-1517], Firenze, 1531), Bossuet'le (Discours sur l'Histoire uni verselle, Paris, 1681), E. W. Montagu'yla (Refledions on the Rise and Fail of the Ancient Republics, London, 1759), A. FergusonTa (The History of the Progress and Termination of the Roman Republic, London, 1783) srer ve Edward Gibbon'un yaptna uzanr, History of the Dclin and Fail of the Roman Empire, London, 1776-1788,6 cilt. 11 Charles-Louis de Montesquieu, Considrations sur les causes de la gran deur des Romains et de leur dcadence, Amsterdam, 1734. 12 Bkz. N. Freret, De l'origine des Franais et de leur tablissement dans la Ga ule, uvres compltes, Paris 1796-1799, cilt V, Paris, s. 202. 13 Bkz. F. Nietzsche, Zur Genealogie der Moral; eine Streitschrift, Leipzig,

1887, Erste Abhandlung: "Gut und Bse", "Gut und Schlecht", 11; Zweite Abhandlung: "Schuld", "Schlechtes Gewissen und Verwand tes", 16, 17 ve 18; ayn zamanda bkz. Morgenrte; Gedanken ber die moralischen Vorurtheile, Chemnitz, 1881, Zweite Buch, 112. Bkz. A. Devyver, Le Sang pur..., a.g.e., s. 508'de Boulainvilliers'den yaplan alnt: "Ayrca zgrle ok dkn, cesur, uar, bana buyruk, ka zanma hrs olan, sabrsz, huzursuzdular: eski yazarlar onlar byle tarif ediyorlard." 14 Konu edilen, Romal Syagrius'a kar 486 ylnda verilen savala Soissons'un almdr.

2 5 ubat

1976 Tarihli Ders

Boulainvilliers ve tarihsel-siyasal bir continuum 'un kurulmas. - Tarihselcilik. - Tragedya ve kamu hukuku. - Tarihin merkezi yneti mi. - Aydnlanma sorunsal ve bilmelerin soykt. - Disiplinci bil menin drt ilemi ve bunlarn etkileri. - Felsefe ve bilim. - Bilmelerin disipline sokuluu.

Sizlere Boulainvilliers'den sz ederken, tarih diye bir eyin onunla baladn gstermek istemiyordum kesinlikle, nk, sonuta, tarihin rnein kamu hukukunun antlarn karlatr m olan u XVI. yzyl hukukularyla olduundan; XVII. yz yl boyunca belgeliklerde ve devletin tzebiliminde kraliyetin temel yasalarn oluturabilecek olan aratrm olan u parla menterlerle, XVI. yzyln sonundan beri byk yasa toparlay clar olmu u Benediktenlerle olduundan daha ok onunla baladn sylemenin bir anlam yok. Aslnda XVIII. yzyln banda Boulainvilliers'yle birlikte oluan ey -sanrm - tarih sel-siyasal bir zemin olan ey Peki ne anlamda? nce u an lamda: Boulainvilliers, ulusu ya da daha dorusu uluslar konu alarak -kuramlarn, olaylarn, krallarn ve onlarn iktidarnn altnda- baka bir eyi, dolaysyla, o dnemde sylendii gibi karlarn, detlerin ve yasalarn birbirine baland o toplumlar zmledi. Bylece bu nesneyi ele alrken ifte bir deiik lik uyguluyordu. Bir yanda (sanyorum bu ilk kez oluyordu) uyruklarn tarihini yapyordu - yani iktidarn konumuna gre te tarafa geiyordu; XIX. yzylda Michelet ile birlikte halkn ya da halklarn tarihine1 dnecek olan bir eye tarih ierisin-

178

Toplumu Savunmak Gerekir

de stat kazandrmaya balyordu. ktidar ilikisinin te yann oluturan belirli bir tarih konusunu kefediyordu. Ama tarihin bu yeni konusunu eylemsiz bir z olarak deil de, bir g ya da gler olarak inceliyordu, iktidarn kendisi, bu glerden biri, bir tr ayrks g, toplumsal yap ierisinde arpan btn glerin en tuhafyd yalnzca. ktidar, onu uygulayanlarn ama gc olmayanlarn oluturduu kk topluluun iktidardr; oysa bu iktidar, sonunda bu iktidar, btn glerin en gls, iddetin ve bakaldrnn dnda baka hibir gcn direnemedii bir g olur. Boulainvilliers'nin bulduu ey, tarihin, ikti darn tarihi deil, hibir hukuksal kurgunun, esrarn azaltamad ya da zmleyemedii o korkun, en azndan garip olan ikilinin tarihi olmalyd, yani halktan gelen glerle, sonuta gc olmayan ama yine de iktidar olan bir eyden km g cn oluturduu ikilinin. Boulainvilliers, analizinin eksenini, merkezka noktasn kaydrarak nemli bir ey yapyordu. nk, nce iktidarn bantsal nitelii diyebileceimiz bir eyin ilkesini tanmlyordu: iktidar, bir mlkiyet deildir, bir g deildir; iktidar, ancak iinde o ilikinin etkili olduu terimlere gre incelenebilen ve incelenmesi gereken bir ilikiden baka bir ey deildir. Bylece, ne krallarn tarihi ne de halklarn tarihi deil, birbiri kar snda, biri asla sonsuz, br asla sfr olmayan o iki terimi oluturan eyin tarihi yaplabilir. Bu tarihi yaparken, iktidarn bantsal niteliini tanmlarken ve onu tarih ierisinde zm lerken Boulainvilliers -sanyorum onun giritii iin teki zel lii de budur- o gne dek halk ve kral arasndaki ya da halk ve ynetenler arasndaki ilikiyi yegne kavrama biimi olan h kmranln hukuksal modelini reddediyordu. Boulainvilliers iktidarn bu fenomenini, hukuksal hkmranlk terimleriyle deil, g ilikileri arasndaki tarihsel egemenlik ve etki terim leriyle betimledi. Ve tarihsel zmlemesinin nesnesini bu ze mine oturttu. Bunu yaparken, esas olarak bantsal olan ve hkmranl n hukuksal biimine uymayan bir iktidar konu edinirken, ikti dar ilikisinin kurulduu bir gler alann belirlerken, Boulain villiers tarihsel bilmenin nesnesi olarak, Machiavelli'nin2 de yap

25 ubat 1976 Tarihli Ders

179

t, ama buyurgan strateji -yalnzca iktidar ve Hkmdar tara fndan baklan bir strateji- terimleriyle zmlemesini yapt eyi ele alyordu. Machiavelli'nin, iktidarn ynetimi ve rgt lenmesi konusunda Hkmdara ciddi ya da tersinlemeli tavsi yeler vermekten baka bir ey yapt -ki bu baka bir mesele dir-; ve sonuta bizzat Hkmdar metninin tarihsel gndermeler le dolu olduu sylenecektir. Machiavelli'nin Discorsi Sopra la prima deca di Tito Livio'yu (Titus-Livius'un lk On Kitab zerine Sylevler) vb'yi yazd da sylenecektir. Ama aslnda Machiavelli'de tarih, iktidar ilikilerini inceleyecei alan deildir, Machiavelli iin tarih yalnzca bir rnekler alan, bir tr tzebilim ya da iktidarn uygulanmas iin taktik modeller derlemesidir. Machiavelli'ye gre tarih, g ilikilerini ve bu ilikilerin nayak ol duu hesaplar kaydetmekten baka hibir ey yapmaz. Buna karlk Boulainvilliers iin (ve sanrm nemli nokta budur), g ilikisi ve iktidarn oyunu, tarihin zn oluturur. Tarih varsa, olaylar varsa, ans korunabilen ve korunmas gere ken bir ey meydana geliyorsa, bu tam olarak insanlar arasnda iktidar ilikilerinin, g ilikilerinin ve belirli bir iktidar oyunu nun devreye girmesi lsnde olur. Buna gre Boulainvilliers iin, tarihsel anlatnn ve siyasal hesabn nesnesi tam tamna ayndr. Kukusuz tarihsel anlat ve siyasal hesabn amac ayn deildir, bunlarn szn ettii ey, bu anlat ve bu hesap ieri sinde sz konusu olan ey kesinlikle sreklilik ierisindedir. Dolaysyla, Boulainvilliers'de, sanrm ilk kez olarak, tarihselsiyasal bir continuum* grlr. Bir baka anlamda Boulainvilliers'nin tarihsel-siyasal bir alan at sylenebilir ve gerekesi ise udur. Sizlere -ayrca bunun Boulainvillers'nin neye daya narak konutuunu anlamak iin temel olduunu dnyo rum-, Boulainvilliers iin nemli olann, grevlilerin ya da da ha genel olarak, monari ynetiminin durmakszn iktidara nerdii bir ynetim analizi ve programn oluturan devlet g revlilerinin bilmesini eletirmek olduunu syledim. Doru, Boulainvilliers bu bilmeye kknden kar kar ama onu kendi sylemi ierisine yeniden yerletirerek ve idari grevlilerin bu bilmesinde yer alan zmlemeleri kendi amalar dorultu* Continuum : Birinden tekine kesintisiz olarak geilebilen eler btn, (.n.).

180

Toplumu Savunmak Gerekir

sunda iletmek iin yapar bunu. Buna el koymak ve bunu, bu idari bilmenin, memurlarn bu bilmesinin, ekonomiye dair bu bilmenin hem doduu yer, hem de kullanm alan olan, mut lak monarinin sistemine kar iletmek sz konusudur. Aslnda Boulainvilliers tarih ierisinde, bir anlamda, askeri rgtlenme ve vergilendirme sistemi arasndaki kesin bir dizi ilikiyi zmlediinde, idari bilmenin, vergi sistemine ilikin bilmenin, idari grevlilerin bilmesinin kendi tarafnda belirle mi olduu bir bant biimini, bir kavranlrl, bir ilikiler modelini, kendi tarihsel zmlemeleri iin, uyumlatrmaktan ya da kullanmaktan ba^.a bir ey yapmaz. rnein Boulainvil liers paral askerlik, vergilerin ykseltilmesi, kyllerin bor lanmas, toprak rnlerinin pazarlanmasmm olanakszl ara sndaki ba akladnda, XIV. Louis dnemi idari grevlileri ya da maliyecileri iin sz konusu olan bir eyi yinelemekten, ama tarihsel boyut ierisinde yinelemekten baka bir ey yap maz. Tam tamna ayn speklasyonlara Boisguilbert3 ya da Vauban4 gibi insanlarda rastlarsnz. Krsal kesimin borlanmas ve kentin zenginlemesi arasndaki bant da XVII. yzyln sonu ve XVIII. yzyln ban kapsayan btn bir dnem ieri sindeki temel bir tartma oldu. Demek ki, grevlilerin bilme sinde ve Boulainvilliers'nin tarihsel zmlemelerinde ayn kavranlrlk tarzna rastlanr, ama Boulainvilliers, bu trden bir ilikiyi tarihsel anlat ierisinde ilk kez iletmi olandr. Ba ka deyile, Boulainvilliers, o ana dek devlet ynetiminde ussal lk ilkesi olan eyi, tarihin kavranlrlk ilkesi olarak iletir. Tari hin anlats ve devlet ynetiminin devamllk iinde bulunmas, sanyorum bu, balca olaydr. Devletin ynetime ilikin ussal lk modelinin, tarihin speklatif kavranlrlk izelgesi olarak kullanlmas, tarihsel-siyasal continuum 'u oluturan ite budur. Bundan byle, tarihten sz etmekle devlet ynetimi zmle mesinin, ayn szck daarcna gre ve ayn kavranlrlk cet veline ya da hesap cetveline gre yaplabilmesini salayan bir
continuum.

Boulainvilliers'nin, anlatsn kurarken, kesin ve zel bir ta sars olmas lsnde tarihsel-siyasal bir continuum oluturdu una inanyorum sonuta: onun iin gerekten de nemli olan,

25 ubat 1976 Tarihli Ders

181

soylu snfa, kaybettii bir bellei ve hep gzard ettii bir bil meyi yeniden kazandrmaktr. Ona yeniden bellek ve bilme ka zandrrken Boulainvilliers'nin yapmak istedii, ona yeniden g kazandrmak, soylu snf toplumsal alann gleri iindeki bir g olarak yeniden oluturmaktr. Buna gre, Boulainvilliers iin tarih alannda sz almak, bir tarih anlatmak yalnzca bir g ilikisini betimlemek deildir, yalnzca o ana dek ynetime ait olan bir kavranlrlk hesabn rnein soylu snfn karma ye niden kullanmak deildir. Bu yolla, bizzat kendi dzeni ve gn cel dengeleri ierisinde g ilikilerini dntrmektir nemli olan. Tarih, glerin yalnzca bir zmleyicisi ya da betimleyicisi deildir, bir dntrcdr. Buna gre, tarihsel bilme d zeninde hakl olma durumu, denetleme, ksacas: tarihin gerek liini sylemek, tam da kesin bir stratejik konuma yerlemektir. Btn bunlar zetlemek iin, tarihsel-siyasal bir alann oluumunun, o ana dek kahramanlarn ya da krallarn kahra manlklarn, arpmalarn, savalarn anlatarak hukuku dile getirme ilevi olan bir tarihten, savalar anlatarak hukuku dile getirmi olan bir tarihten, artk hukukun ve barn btn ku ramlarna nfuz eden sava ve savam deifre ederek sava an bir tarihe geilmesiyle kendini gsterdiini syleyebiliriz. Dolaysyla tarih, savamlarn, bizzat bir savam alanna yer leen ve burada ileyen bir bilmesine dnt: siyasal savam ve tarihsel bilme artk birbirine baland. Hibir zaman, anlar, eitli anma ritellerini beraberinde getirmemi bir atma ol mad kukusuz doruysa da, sanrm artk, XVIII. yzyldan balayarak -siyasal yaam ve siyasal bilme, bu noktada toplu mun gerek savamlar ierisinde yer almaya balar-, strateji, bu savamlarda ikin olan hesap, glerin deifre edilii ve zmlemesi olan bir tarihsel bilme zerinde eklemlenecektir. Ta rihsel bilmenin, XVIII. yzyldan itibaren, nasl hem savamla rn betimlemesi hem de savam iinde bir silah olan, bir sava m esine dntn anlamakszm, siyasetin tam anlamy la modern olan o boyutunun nasl ortaya kt anlalamaz. Demek ki, bu tarihsel-siyasal alann dzenlenii sz konusu. Tarih bize savata olduumuz dncesini getirdi ve bizler ta rih ierisinden birbirimizle savamaktayz.

182

Toplumu Savunmak Gerekir

Bunun zerine -bir kere bu saptanm olduuna grehalklarm tarihi ierisinden yaplan bu sava yeniden ele alma dan nce iki ey daha sylemek istiyorum. Birincisi, tarihselcilik konusunda. Tabii ki tarihselciliin dnya zerindeki en berbat ey olduunu herkes biliyor. Kukusuz, adna yarar bir felse fe, bir toplum kuram, biraz kalburst ya da yksek dzeyde bir epistemoloji yoktur ki, tarihselciliin yavanlna kar kk ten mcadele etmek zorunda olmasn. Kimse tarihselci olduu nu aa vurmaya cesaret edemez. Ve XIX. yzyldan bu yana, btn byk felsefelerin, u ya da bu biimde, tarihselcilik kar t olduunu kolaylkla gsterebilirdik sanyorum. Sanrm, btn insan bilimlerinin ancak tarihselcilik kart olduklar ko ulda birbirlerini destekledikleri, hatta belki de var olduklar da gsterilebilirdi5. Ayn zamanda tarihin, tarih disiplininin, is ter bir tarih felsefesi, ister hukusal ve ahlaki bir lksellik, ister insan bilimleri olsun (pek de bayld) bavuru kaynaklar ie risinde, tarihselcilik iinde lmcl sonu olabilecek eyden na sl kand da gsterilebilirdi. Peki ama, felsefe olsun, insan bilimleri, tarih olsun, her kesin bu kadar saknd u tarihselcilik nedir? Her koulda savlmas gereken ve dnsel, bilimsel ve hatta siyasal mo derni t enin her zaman savmaya alt u tarihselcilik de ne peki? E sanyorum, az nce kesin bir biimde deindiim eyden; u badan, savan tarihe ve karlkl olarak tarihin savaa kanlmaz biimde bal olmasndan baka bir ey deildir. Tarihsel bilme ne kadar ileri giderse gitsin, ne doa ya, ne hukuka, ne dzene, ne de bara asla ulamaz. Ne ka dar ileri giderse gitsin, tarihsel bilme yalnzca savan belir sizliiyle, yani ilikileri ve atmalaryla birlikte glerle ve her zaman geici bir biimde, g ilikilerinin karara balan d olaylarla karlar. Tarih yalnzca savala karlar, ama bu sava tarih asla btnyle ap geemez, tarih asla sava ne kavrayabilir, ne temel yasalarn bulabilir, ne snrlarn dayatabilir, nk ok basit olarak savan kendisi bu bilmeyi ayakta tutar, bu bilmeden geer, iine girer ve onu belirler. Bu bilme, savata bir silahtan ya da dahas bu sava ierisinde taktik bir aygttan baka bir ey deildir hibir zaman. Bu du-

25 ubat 1976 Tarihli Ders

183

ramda sava tarih ierisinde ve de onu anlatan tarih ierisin den yrtlr. Ve kendi kesindeki tarih, kendisinin yrt t ya da kendisinden geen bir sava deifre etmekten baka bir ey yapamaz asla. Eh, sanrm, tarihsel bilmeyle, savan uygulamas arasn daki bu temel ba, ite zetle bu, tarihselciliin ekirdeini, hem alt edilemez olan hem de, artk bir ya da iki bin yldr durmakszn yeniden ortaya atlan ve "Platoncu" denebilecek o dnce nedeniyle, hep artlmas sz konusu olan o ekir dei oluturan budur (silip atlmas istenen her eyin genel olarak u zavall Platon'a atfediliinden her zaman kanmak gerekse de); o dnce ki, grne baklrsa btn Batl bil menin rgtleniiyle balantl olduu grlr ve, bilmenin ve gerein dzenden ve bartan baka bir eye bal olama yacan, bilmenin ve gerein asla iddetin, kargaann ve sa van tarafnda bulunamayacan ileri srer. Bilmenin ve ger ein savaa deil ama ancak dzene ve bara ait olabildii ne dair bu dnceye gelince (Platoncu olsun ya da olmasn nemli deil), sanrm burada nemli olan, gnmzde mo dern devletin, XVIII. yzylda bilmelerin "disiplinletirilmesi" diyebileceimiz eyin araclyla, bunu yeniden derinlemesi ne yerletirmi olmasdr. Ve tarihselcilii bizim iin katlanl maz klan, tarihsel bilme tarafndan hikye edilen, oysa tarih sel bilme iine nfuz eden savalarla tarihsel bilme arasnda blnmez bir tr deirmi bant olmasnn kabuln bizim iin katlanlmaz klan, bu dncedir. Bu durumda, sorun ya da ilk i u olacak: tarihselci olmay denemek, yani tarihin an latt sava ve anlatt bu savan nfuz ettii tarih arasnda ki kesintisiz ve atlanlamaz olan o ilikiyi zmlemek. Galyallarm ve Franklarn balam olduum bu kk tarihini bu izgide srdrmeye alacam. Bu tarihselcilik konusundaki ilk dnce, ilk excursus ite bu. kinci ey ise: az nce ele aldm bir tema, yani XVIII. yz ylda bilmelerin disiplinletirilmesi ya da daha dorusu, yle diyelim, baka bir yolla bulunulabilecek bir itiraz. Tarihi, sava larn tarihini ve, XVIII. yzylda devletin eletirisinin yapld byk sylemsel aygt olan tarihin ierisindeki sava byle ko-

184

Toplumu Savunmak Gerekir

numlayarak, bu sava/tarih bantsn "politikann" ortaya k koulu yaparak [...] dzen, bylece kendi syleminin srek liliini yeniden kurma ilevini stleniyordu.* [Hukukular, kralln temel yasalarn renmek iin ar ivler zerinde inceleme yaptklarnda, tarihilerin, zerinde iktidarn sz olmayan, bir tarihi beliriyordu. Unutmamal ki XVII. yzylda tragedya, kamu hukukunun kendini gsterdii ve sorunlarnn tartld byk ritel biimlerinden biriydi ve bu yalnzca Fransa'da byle deildi. Shakespeare'in "tarih sel" tragedyalar hukukun ve kraln tragedyalardr, asal olarak zorbalk, gszlk, krallarn katli, bir kraln ta giymesiyle oluan yeni bir varln douu sorununa odakldr. Bir kii, ba r, adaleti, dzeni ve mutluluu egemen klmak zorunda olan bir kamu gcn nasl iddet, entrika, cinayet ve sava yoluyla elde edebilir? Yasadlk nasl yasay retebilir? Ayn dnemde hukuk kuram ve tarihi kamu gcnn kesintisiz srerliini dokumaya abalad srada, Shakespeare'in tragedyas, tersi ne]6, krallarn iddet yoluyla lm ve yasad hkmdarlarn clusu sz konusu olduundan beri kraliyetin bnyesinde ta d o yaray, srekli alan o yaray kanrtr. Dolaysyla, Sha kespeare'ci tragedyann, en azndan bir ekseniyle, bir tr, kamu hukuku sorunlarnn yeniden anlma riteli, treni olduuna inanyorum. Fransz tragedyas iin, Corneille'in hatta belki de daha ok Racine'in tragedyalar iin ayn ey sylenebilirdi. Za ten, genel olarak, Yunan tragedyas da her zaman iin, temelin de bir hukuk tragedyas deil midir? Sanrm, olsa olsa tpk ro man ve norm sorunu arasnda asal ba olmas gibi, tragedya ve hukuk, tragedya ve kamu hukuku arasnda da temel, ze de gin bir ba var. Tragedya ve hukuk, roman ve norm: belki b tn bunlara bakmak gerekiyor. Ne olursa olsun, XVII. yzylda Fransa'da da tragedya, ka mu hukukunun bir tr temsili, kamu gcnn tarihsel-hukuksal bir temsilidir. Tabii u farkla -(dehas bir yana) Shakespeare'le olan temel fark buradadr-, bir yandan klasik Fransz tragedya snda genellikle yalnzca antik dnem krallar konu edilir. Ku* Ses kaydndan yola karak anlatmn dzeltilmesi zor oldu. Nitekim, elyazmasnm ilk 18 sayfas, dersin ak ierisinde sona kondu.

25 ubat 1976 Tarihli Ders

185

kuuz siyasal temkinlilie bal bir kodlamadr bu. Ama, ne de olsa, antik dneme yaplan bu gndermenin btn nedenleri arasnda u olduu unutulmamal: yle ki XVII. yzylda Fran sa'da ve zellikle XIV. Louis dneminde krallk hukuku, biimi ve hatta tarihinin srerliiyle, antik dnem monarileriyle do rudan balant iinde bulunduunu ne srer. Tam da ayn ikti dar tr, ayn monari trdr bu, z olarak ve hukuksal ola rak, Augustus'ta ya da Neron'da, hatta Pyrus'ta ve ardndan XIV. Louis'de grlen, ayn monaridir. te yandan, klasik Fransz tragedyasnda antik dneme gnderme olduu gibi, tragedyann trajik glerini bir anlamda snrlyor ve bunu ak servenlerini konu alan, bir dolant tiyatrosuna eviriyor grnen bir kurumun da varl bulunur: bu sarayn varldr. Antik dnem tragedyas ve saray tragedyas. Peki ama, burada saray -hem de XIV. Louis'de grkemli bir biimde- bir tr kamu hukuku dersi deilse nedir tam olarak? Sarayn temel olarak ile vi, kraln iktidarnn grkemi ierisinde her gn ve srekli olarak gsterildii bir yer oluturmak ve dzenlemektir. Aslnda saray, bir bireyi, zel bir insan, kral olarak, monark olarak, hkmdar olarak yeniden nitelendiren, gnbegn batan alman, srekli bir tr ayinsel ilemdir. Saray, tekdze riteli ierisinde, kalkan, ge zinen, yemek yiyen, aklar ve tutkular olan bir adamn, ayn za manda btn bunlar ierisinde, bunlara dayanarak ve bunlardan hibiri safd braklmayacak biimde, bir hkmdar olmasn salayan, durmadan yinelenen ilemdir. Onun akn hkmda rn ak klmak, onun beslenmesini hkmdarn beslenmesi kl mak, onun uyann ve yatn hkmdarn klmak: sarayn ritelinin ve tren kurallarnn zgl ilemi ite bunu ierir. Saray bylece, monarinin bizzat z olan bir monarkm kiiliinde, gndelik olan durmakszn hkmranlk olarak yeniden niteler ken, tragedya bunu bir anlamda tersinden yapar: tragedya, bir anlamda, sarayn trensel ritelinin her gn kurduu eyi bozar ve yeniden biletirir. Klasik tragedya, Racine'in tragedyas ne yapar? Trenin tersini kurma ilevini -eksenlerinden bir tanesidir bu-, para lanm seremoniyi, kamu gcnn zilyetinin, yani hkmdarn yava yava tutku adam, fkeli bir adam, intikamc, ensest ili

186

Toplumu Savunmak Gerekir

ki vb'ye girmi bir insan olarak zld ve sorunun, hkm darn bir tutku adam olarak bu zlnden, hkmdar-kralm yeniden doup domayaca ve yeniden bileime urayp uramayacan bilmek olduu an gsterme ilevini stlenir: monarkm kalbinde kraln lm ve dirilii. Racine'in tragedya larnda ortaya atlan, psikolojik olmaktan ok daha fazla hu kuksal olan sorun ite budur. Bu balamda, XIV. Louis'nin, Racine'den vakanvisi olmasn isterken yaptnn, ayn zaman da o ana dek monari vakanvisliinin oluturduu izgide kalmaktan, yani iktidarn trksn sylemekten baka bir ey olmadn anlarsnz, ama Racine'in, tragedyalarn yazarken bulunduu ilevde kalmasna da izin veriyordu. Aslnda on dan, vakanvis olarak, mutlu bir tragedyann beinci perdesini, yani zel insann, saray adamnn, ycegnll insann, sava nder, monark, hkmranln sahibi olduu noktaya dek yk seliini yazmasn istiyordu. Kendi tarihinin vakanvisliini bir tragedya airine teslim etmek, aslnda kesinlikle hukukun d zenini terk etmek, kesinlikle tarihin, hukuku dile getirmek ve hkmran devletin hukukunu sylemek olan eski ilevine iha net etmek anlamna gelmiyordu. Bu -kraln mutlakiyetiliine bal olan bir zorunluluk sonucu- tersine kraliyet vakanvisli inin en ar ve en elemanter ileyiine geri dnt, bu mutlak monari ierisinde vakanvisliin, tuhaf bir biimde arkaizme kaplarak, iktidarn seremonisini youn bir siyasal ana dn trdn ve iktidarn seremonisi olarak sarayn, gnlk bir kamu hukuku dersi, gnlk bir kamu hukuku gsterisi oldu unu unutmamal. Kraln tarihinin bylece saf biimini, bir an lamda byl-iirsel biimini yeniden kazanabildii anlal yor. Kraln tarihinin, yeniden, iktidarn kendine dair anlatt destan olmaktan baka bir aresi yoktu. Bu durumda, mutlakiyet, sarayn tren kurallar, kamu hukukunun nlendirilmesi, klasik tragedya, kraln vakanvislii: btn bunlar, kanmca ayn btne aitti. Racine ve vakanvislie ilikin bu speklasyonlar hog rn. Bir yzyl atlayalm (tam da Boulainvilliers'le alan yzy l) ve mutlak krallarn sonuncusunu, son vakanvisiyle birlikte ele alalm, XVI. Louis'yi ve, sizlere biraz szn ettiim, Raci-

25 ubat 1976 Tarihli Ders

187

ne'in uzaktan ardl ve XVI. Louis'nin 1780'lerde atad u ida reci, u tarih bakam olan Jacob-Nicolas Moreau'yu. Racine'le karlatrrsak, kimdir Moreau? Racine'in tehlikeli benzeridir, ama belki de sandmz kiiye kar tehlikeli deildir. Moreau, hayatnda savunulmas gereken birtakm durumlar yaayacak olan bir kraln bilge savunucusudur tabii. Savunuculuk, 1780'e doru atandnda stlendii rol tam olarak budur - tam da monarinin haklarnn, tarih adna, olduka farkl ynlerden, yalnzca soylular tarafndan deil ayn zamanda parlamenter ler ve burjuvazi tarafndan da saldrya urad bir anda. Tari hin, trnak iinde her "ulusun", her koulda her toplumsal ta bakann, her snfn kendi hukukunu ne kard bir syleme dnt andr; ya da, bir anlamda, tarihin, siyasal savamla rn genel sylemine dnt andr bu. Dolaysyla ibu du rumda bir tarih bakanl kurulur. te burada bana diyeceksi niz ki: Racine'den bir yzyl sonra, en az onun kadar devletin iktidarna bal olan bir vakanvisin ktn grdmze gre, yukarda sylediim gibi, bu kii bakanlk olmasa da, en azndan tam olarak idari bir grevi olduuna, bunu yrtt ne gre, gerekten tarih devletin gznden bu denli mi kat? Peki tarihin bu yaratlnda, tarihin bu merkezi ynetimin de nemli olan neydi? Bu siyasal arpmada, ne de olsa teki ler arasnda bir g ve tekiler tarafndan taarruza urayan bir g olmas lsnde, kral silahlandrmakt. Bu ayn zamanda tarihsel-siyasal savamlara dayatlan bir bar tesis etmeye gi rimekti. Devletin pratiiyle btnleebilmesi iin tarihin bu sylemini kesin olarak kodlamakt. Moreau'ya bu nedenle g revler verilmiti: ynetimin belgelerini karlatrmak, bizzat ynetimin hizmetine sokmak (nce mliyenin sonra tekilerin) ve son olarak, bu aratrmay7 yapmak iin denekleri kral ta rafndan karlanan kiilere bu belgeleri, bu belgeler hzinesini amak. Dolaysyla bu ayrm nedeniyle, Moreau, Racine deil, XVI. Louis, XIV. Louis deildir ve atalarn Ren geiinin tren sel betimlemesinin uzamdayzdr, - Moreau'yla Racine arasn daki, (bir anlamda XVII. yzyl sonunda en saf noktasna vard grlen) eski vakanvislikle, XVIII. yzyl sonunda devletin, sorumluluunu ve denetimini stlenmekte olduu u tarih ara

188

Toplumu Savunmak Gerekir

sndaki fark nedir? Saray tarihiliinin, belki idari trden bir vakanvislie gemek iin terk edilmesinden itibaren, tarihin, artk devletin kendisine ilikin bir sylemi olmad sylenebi lir mi? Farkn byk olduuna ve her ne olursa olsun llmesi gerektiine inanyorum. Ve yine bu durumda, yeni bir excursus balyor. Bilimlerin tarihi diyebileceimiz eyi bilmelerin soyktnden ayran, bilimler tarihinin esas olarak, zetle bilgi-gereklik ekseni ze rinde ya da her koulda, bilginin yapsndan gerekliin gerek liine giden bir eksen zerinde bulunmasdr. Bilimlerin tarihi ne kart olarak, bilmelerin soykt baka bir eksen, sylemiktidar ekseni ya da, yle diyelim, sylemsel uygulama-iktidar atmas ekseni zerinde konumlanr. Oysa, bana yle geliyor ki, bir sr nedenden tr, XVIII. yzyl denilen o zel dne me uygulandnda, bu alana, bu blgeye uygulandnda, bil melerin soyktnn ncelikle, her eyden nce, yapmas ge reken Aydmlanma'mn sorunsaln bozmaktr. O dnemde (ve ayrca XIX. ve XX. yzylda da), Aydmlanma'mn ilerlemesi, bil ginin cehalete, akim kuruntulara, deneyin nyarglara, usa vur malarn yanlg vb'ye kar savam olarak tarif edilen eyi bozmaldr. Karanl datan k olarak betimlenen ve simge letirilen btn bu eyler, sanrm kurtulunmas gereken bun lardr: [buna karn], XVIII. yzyl ierisinde, kla karanlk arasndaki, bilgi ve cehalet arasndaki bu iliki yerine ok farkl bir eyi alglamak gerekiyor: devasa ve oklu bir atmay, bu durumda bilgi ve cehalet arasndaki deil ama bilmelerin birbiriyle dev ve oklu bir atmasn - kendi morfolojileri, birbiri ne dman olan sahipleri ve zlerinde bulunan iktidar etmen leriyle, birbirine kart duran bilmelerin atmasn. Burada geici olarak beni tarih konusundan uzaklatracak olan bir iki rnei -dilerseniz teknik, teknolojik bilme sorunu nu diyelim- ele alacam. k sk XVIII. yzyln teknik bilmele rin hzla k yapt yzyl olduu sylenir. Aslnda XVIII. yzylda meydana gelen ey bambakadr. nce, farkl bilmele rin, oul, okbiimli, oklu, dank varl var; bunlar corafi blgelere, irketlerin, atlyelerin vb'nin byklne gre -teknolojik bilgilerden sz ediyorum, deil m i-, bunlar elinde

25 ubat 1976 Tarihli Ders

189

bulunduranlarn toplumsal kategorilerine, eitimine, zenginli ine gre olan farkllklaryla var oluyordu. Ve bu bilmeler, tek nolojik bilmenin srrnn zenginlik anlamna geldii ve bu bil melerin birbirine oranla bamszlnn, bireylerin bamszl anlamna da geldii bir toplumda, birbiriyle, birbirine kar sa vam iindeydi. Demek ki ok eitli bilme, sr-bilme, zengin lik ve bamszlk gvencesi olarak ileyen bilme var: ite tek nolojik bilme bu paralanma ierisinde iliyordu. Ne ki, ekono mik talepler kadar retim gleri de gelitike, bu bilmelerin bedeli artt, bu bilmelerin birbiriyle savam, bamszlk snr lamalar, gizlilik gereklikleri daha glendi ve bir anlamda da ha gerginleti. Bunun zerine, en bykleri, demek istediim en genel, en sanayilemi olanlar, en kolay yaylanlar tarafn dan, en kk bilmelerin, en zel, en yerel, en zanaatsal olan bilmelerin ilhak edilmesi, zoralm, ykmllklerine elkonmas sreleri geliti; bu bilmeler evresinde, bu bilmeler konu sunda, bunlarn dalm ve ayrkl konusunda yaplan bir tr ok byk ekonomik-siyasal savamd bu; ve bir bilmenin tek sahibi olmaya, onun yaylmna ve gizliliine bal ekono mik tmevarmlarn ve iktidar etmenlerinin evresindeki ok byk bir savamd. XVIII. yzylda teknolojik bilmenin geli imi denen eyi, eitli, bamsz, ayrk ve gizli bilmelerin bu yaps ierisinde dnmek gerekir: n karanlk zerine, bil ginin cehalet zerine ilerlemesi olarak deil, bu oklu form ie risinde dnmek gerekir. Ne ki, bu savamlar ierisine, ayn zamanda genelletir me giriimleri de olan bu ilhak giriimleri ierisine devlet, do layl ya da dolaysz biimde, sanrm, drt byk yntemle mdahale edecektir. nce, gereksiz ve indirgenemez olan k k bilmeler denebilecek eyin atlmas, safd braklmasyla. kinci olarak, birbirlerine uydurulmalarn, aralarnda ileti imde bulunmalarn, gizliliin ve corafi ve teknik snrlama larn engellerini krmay salayacak, ksacas yalnzca bilmele ri deil ama bunlar ellerinde bulunduranlar birbirinin yerine geebilir klmay salayacak olan bu bilmelerin kendi arala rnda normalletirilmesiyle, yani kincisi bu dalm bilmele rin normalletirilmesi oluyor. nc ilem ise: ayn zamanda

190

Toplumu Savunmak Gerekir

baml bilmeler olacak bilmelerin en zellerinden en somut olanlarndan balayarak, bilmeyi hem kapsayacak hem de ynlendirecek olan en genel biimlere, en formel bilmelere dek, bunlar birbiri ierisinde geirmeyi salayan, bu bilmele rin hiyerarik snflamas. Ve son olarak, buradan drdnc ilem kar, yani bu bilmelerin denetimini salayan, ayklama sn yapan ve hem ieriklerini aadan yukarya, hem de ne kartlmas istenen genel ynelileri ve genel dzenlemeleri yukardan aaya aktarmay salayan, byk bir merkezile tirme mmkn olur. Teknolojik bilmelerin bu rgtlenme hareketine, bir dizi uygulamalar, giriimler, kurumlar denk dt. Ansiklopedi, r nein. Ansiklopedi'nin yalnzca monariye ve en azndan bir Ka toliklik biimine olan siyasal ya da ideolojik kartln grme alkanl var. Aslnda onun teknolojik yarar felsefi bir mater yalizmin deil, ok ak bir biimde, teknolojik bilmelerin, hem siyasal hem de ekonomik bir trdeletirilmesi ileminin hane sine yazlmal. Zanaat yntemlerine, metalrji tekniklerine, ma den karma vb'ye ilikin byk aratrmalar -XVIII. yzyln ortasndan bitimine dek gelime kaydeden o byk aratrma lar-, teknik bilmelerin normalletirilmesi giriimine uygun dt. Madencilik ya da Kpr ve Yol naat Okulu gibi byk okullarn varl, kuruluu ya da gelitirilmesi, farkl bilmeler arasnda hem nicel hem de nitel dzeyler, kesintiler, katmanlar kurulmasn salad, bu da onlarn hiyerariye sokulmasna g trd. Ve son olarak, kralln her yerinde bu teknik bilmelerin dzenlenmesi ve kullanm iin tavsiyeler ve talimatlar veren mfetti kitlesi merkeziletirme ilevini stlendi. Ayn ey -ben teknik bilme rneini aldm- tbbi bilme iin de sylenebilir. XVIII. yzyln ikinci yars, tbbi bilmenin trdeletirilmesi, normlatrlmas, snflandrlmas, merkeziletirilmesine yne lik byk bir almaya tank oldu. Tbbi bilmeye bir ierik ve bir biim nasl kazandrlr, tp uygulamasna kurallar nasl ko nur, bu kurallar, bu bilmeyi onunla paylamaktan ok onun ta rafndan kabul edilir klmak iin halka nasl benimsetilir? Bu nun sonucu hastanelerin, dispanserlerin, Kraliyet Tp Derne i'nin kuruluu, tp mesleinin dzenlenmesi, ok byk bir

25 ubat 1976 Tarihli Ders

191

halk sal kampanyasyla birlikte, ok byk bir ocuk ve yenidoan sal kampanyasnn da yaplmas oldu.8 Aslnda, size yalnzca iki rneini verdiim btn bu giri imlerde, drt ey nemliydi: ayklama, normalletirme, hiyerariletirme ve merkeziletirme. Disiplinci iktidar9 denen e yin biraz daha ayrntl bir incelemesinde devrede olduu g rlebilen, bu drt ilemdir. XVIII. yzyl bilmelerin disipline sokulduu yzyl oldu, yani sahte bilmeyi, bilme olmayan ayrmay salayan ayklama ltlerine hem de normalletirme biimlerine ve ieriklerin trdeletirilme biimlerine, hiyerariletirme biimlerine sahip bir disiplin olarak her bilmenin bir dzenlemesinin yapld ve sonuta bu bilmelerin bir tr fiili aksiyomatizasyon evresinde merkezilemelerine ilikin bir i dzenlemenin yapld yzyl oldu. Yani kesin biimde "bi lim" denen, bir tr global alan ya da global disiplin ierisinde, her bilmenin bir disiplin olarak dzenlemesi yapld, ayrca, bylece iten disiplinletirilmi bu bilmeler yayld, aralarnda balant kuruldu, dalm yapld, karlkl aamalandrld. XVIII. yzyldan nce bilim yoktu, bilimler vard, bilmeler var d, bir de felsefe vard. Felsefe de, bilmeleri birbirine oranla d zenleme ya da daha dorusu bilmelerin birbiriyle iletiim kur ma sistemiydi - ve ancak bu lde, bilgilerin geliiminde ger ek, somut, ie yarar bir rol stlenebiliyordu. imdi ise, bilme lerin disiplinletirilmesiyle, okbiimli tekillii iinde, artk kl trmzle btnlemi, "bilim" denen o olgu ve o bask doar. Sanrm, o anda da ve bu nedenle, felsefenin hem temel hem de kurucu olan o ilevi yok olur. Felsefe bundan byle bilimin ve bilme srelerinin ierisinde hibir somut rol stlenemeyecektir artk. Ayn srede ve buna karlk olarak, btn bilimler iin, hem formel ara hem de gl bir temel grevi grecek evren sel bir bilim tasars olarak mathesis de ortadan kalkar. Bilmele rin genel alan, disiplin polisi olarak bilim, hem felsefeden hem de mathesis'ten nbeti devralmtr. Ve bundan byle bilmelerin disiplinci polisine zg sorunlar ortaya atacaktr: snflama so runlar, hiyerariye sokma sorunlar, yaknlk sorunlar vb. XVIII. yzyl, bilirsiniz, bilmelerin disiplinletirilmesinin getirdii o byk deiiklii ve buna gre, hem bilim ierisinde

192

Toplumu Savunmak Gerekir

ileyen felsefi sylemin hem de mathesis bilimlerindeki tasar nn dar atlmasn, akln ilerlemesi olarak idrak etti. Ama sa nyorum, akim ilerlemesi denen eyin altnda olup bitenin okbiimli ve ayrk bilmelerin disipline sokuluu olduunu kav rayarak, birtakm eyler anlalabilir ancak. lk olarak, niversite'nin ortaya k. Tabii ki ilk anlamda ortaya k deil, nk niversiteler ok nceden beri varln, ilevini srd ryordu. Ama XVIII. yzyln sonunda ve XIX. yzyln ban dan balayarak -Napolon tarz niversitenin kuruluu tam olarak bu dneme denk gelir- farkl katlar ve farkl uzantlar, katmanlanmas ve yalanc ayaklaryla, bilmelerin bir tr tekbiimli aygt gibi bir ey ortaya kar. niversitenin nce insanla r deil de (ama ne de olsa esas olarak bu pek de nemli deil dir), bilmeleri seme ilevi vardr. Ayklama ilevini, ayrca s nrlar greceli biimde deiken olan ama genel olarak niver siteyi, resmi aratrma organizmalarn oluturan o kurumsal alanda domam, olumam bir bilmenin, bunun dnda ka lan yabanl durumdaki, baka yerden km bilmenin, daha batan otomatik olarak, tam anlamyla dlanmasa da her ey den nce diskalifiye olmasn salayan fiili ama ayn zamanda da hukuki bir tr tekel yoluyla yerine getirir. Amatr-bilginin yokoluu: XVIII. ve XIX. yzyllarda bilindik bir olgudur bu. Demek ki niversitenin ayklama rol var, bilmelerin ayklan mas; bilmelerin katmannn, niteliinin ve niceliinin farkl d zeylere datlmas rol var; onayl bir statye sahip bir tr bi limsel topluluun olumasyla bu bilmeleri trdeletirme rol var; bir konsenssn dzenlenmesi ve son olarak, devlet aygt larnn, dolayl ya da dolaysz olma zelliiyle, merkeziletiril mesi var. Dolaysyla, uzantlar ve belirsiz snrlaryla niversi te denen eyin ortaya k, XIX. yzyln banda, tam olarak bilmelerin o disiplinletirilmesinin, bilmelerin o disipline soku luunun gerekletirildii andan balayarak kavranr. Buradan yola karak anlalabilen ikinci olgu ise dogma tizm biimindeki bir deiiklik gibi bir eydir. Bilmelerin meka nizmas yani i disiplini ierisinde, buna ynelik bir aygtla bir denetim yaps oluturulduu andan itibaren; bu denetim bii mi elde edilir edilmez, ifadelerin Ortodoksluu denebilecek bir

25 ubat 1976 Tarihli Ders

193

eyin ok kolayca yadsnabildiim iyi anlarsnz. Pahalya mal olan Ortodoksluk'tu bu, nk, bilme zerindeki denetimin dinsel, kiliseye zg ileyi biimi olarak alan bu eski Orto doksluk, bilimsel olarak doru ve bilimsel olarak verimli olan birtakm ifadelerin mahkm edilmesini, dlanmasn gerektiri yordu. Bu Ortodoksluun yerine -ifadelerin kendisini konu alan, uygun olanlar ve olmayanlar, kabul edilir olanlar ve ka bul edilir olmayanlar ayklayan bu Ortodoksluun yerine-, di siplin, XVIII. yzylda oturtulan, bilmelerin ieriden disiplinletirilmesi baka bir eyi: ifadelerin ieriiyle, bunlarn belirli bir gereklie uygun olup olmadklaryla deil, ifadelerin ku rallara uygunluuyla ilgili bir denetimi koyacaktr. Sorun, ki min konutuunu ve konumaya yetkili olup olmadn, bu ifadenin hangi dzeyde yer aldn, bunun hangi btn ierisi ne yerletirilebileceini, baka bilme biimlerine ve bilme tipolojilerine hangi balamda ve hangi lde uyduunu bilmektir. Bu ayn zamanda hem, ifadelerin ieriiyle ilgili olarak, belirsiz olmasa da en azndan ok daha geni anlamdaki bir liberalizme kap aar, hem de, bizzat szceleme usulleri dzeyinde, dayan d yzeyiyle ok daha sk, ok daha anlalr, ok daha geni bir denetimi salar. Ve bunun zerine, ok doal bir biimde bundan, ifadelerin ok daha byk bir rotasyonu olana, ger eklerin ok daha hzl biimde geerliini yitirmesi sonucu kar; epistemolojik bir serbestlik de buradan ileri gelir. fadele rin ieriiyle ilgilenen Ortodoksluk, bilimsel bilmelerin stounun yenilenmesine ne kadar kstek olabildiyse, ifadelerin ieri iyle ilgilenen disiplinletirme de bunlarn yenileme hznn o denli byk olmasn salad. yle diyelim dilerseniz, ifadele rin sansrnden, szceleme disiplinine ya da dahas, Ortodoks luktan, "ortoloji" olarak adlandracam ve artk disipline da yanarak uygulanan bir denetim biimi olan eye geilmitir. Neyse! Btn bunlarn iinde biraz yolumdan saptm... en ince, en temel dzeylerinde ele alman, bizzat bireylerin bedeni dzeyinde ele alman, disiplinci iktidar tekniklerinin10 nasl iktidarn siyasal ekonomisini deitirmeyi baardn; bedenle ilgili olan bu disiplinci iktidar tekniklerinin nasl yal nzca bir bilme birikimine yol amayp, ayn zamanda olas

194

Toplumu Savunmak Gerekir

bilme alanlarm atn; sonra bedenler zerine uygulanan iktidar disiplinlerinin, uyruklatrlan bu bedenlerden, bir zne-ruh, bir "ben", bir psie vb olan bir eyi nasl kardn, gsterebildik, inceledik. Btn bunlar geen sene incelemeye almtm11. imdiyse, birincisinin ada olan, artk be denlerle deil, bilmelerle ilgilenen, baka bir disipline sokma, disiplinletirme biiminin nasl olutuunu incelemek gerek tiini dnyorum. Ve, sanrm, bilmeleri konu alan bu disiplinletirmenin nasl bilmelerin blnerek oalmas ieri sinde epistemolojik bir serbestlemeyi, yeni bir biimi, yeni bir meruluu dourduunu gsterebilirdik. Bu disiplinletirmenin iktidar ve bilme arasnda nasl bir iliki biimini d zenlediini gsterebilirdik. Son olarak, disipline sokulan bu bilmelere dayanarak, artk gerekliin zorlamas deil fakat bilimin basks olan yeni bir basknn nasl ortaya ktn gsterebilirdik. Btn bunlar bizi, kraln vakanvisliinden, Racine'den ve Moreau'dan biraz uzaklatryor. Tam da tarihin, tarihsel bilmenin, genel bir arpma alanna girdii anda tarihin, ama baka nedenlerden tr, aslnda, az nce szn etti im u teknolojik bilmelerle nasl ayn duruma dtn gsterebilir ve bu zmlemeyi yeniden ele alabilirdik (bura da bunu yapmayacam). Bu teknolojik bilmeler, dalmlar, kendi morfolojileri ierisinde, blgeselletirilmeleri, yerel zellikleri ierisinde, onlar evreleyen gizlilikle birlikte, eko nomik bir savamn ve siyasal bir savamn hem hedefi hem de aracyd; ve teknolojik bilmelerin birbirine kar olan bu genel savamna, devlet bir disiplinletirme ilevi, bir disip linletirme rolyle mdahale etmiti: yani, hem ayklama, hem trdeletirme, hem hiyerariye sokma, hem de merke ziletirme ilevleriyle. Ve tarihsel bilme, o da, ok farkl ne denlerden tr, yaklak ayn dnemde, bir sava ve sava m alanna girdi. Dorudan ekonomik nedenlerden tr de deil, savam, siyasal savam nedenlerinden tr. Gerek ten de, o ana dek, devletin ya da iktidarn kendine dair tut turduu o sylemin paras olan tarihsel bilme, bu iktidara oranla znden arndrldnda, btn bir XVIII. yzyl bo

25 ubat 1976 Tarihli Ders

195

yunca bir siyasal savam aracna dntnde, ayn biim de ve ayn nedenle, iktidar tarafndan, bunu yeniden ele alma ve disiplinletirme giriimi oldu. XVIII. yzylda, bir tarih bakanlnn kurulmas, ayrca XIX. yzylda Ecole des Chartes'a dnecek olan, hemen hemen ayn dnemde Madenci lik Okulu, Kpr ve Yol naat Okulu'yla birlikte -Kpr ve Yol Okulu biraz farkl ama nemi yok-, o byk belgelik de posunun kurulmas da bilmenin bu disipline sokuluuna denk der. Kraliyet iktidar iin, tarihsel bilmeyi, tarihsel bilmeleri disipline sokmak ve bylece bir devlet bilmesi olu turmak sz konusudur. Yalnz, teknolojik bilmeye gre u farkla: yle ki, tarihin tam da -san rm - asal olarak devlet kart bir bilme oluturduu lde, devlet tarafndan disiplinletirilmi olan, resmi retim ieriine dnen tarihle, savam ierisindeki uyruklarn bilinci olarak, savamlara bal o tarih arasnda kesiksiz bir atma oldu. atma, disiplinletirmeyle azaltlmad. Oysa, teknoloji alannda, genel olarak XVIII. yzyl boyunca ileme konan disiplinletirme etkili ve baarl oldu, buna karlk, tarihsel bilme konusun da, bir yandan disiplinletirme oldu, ama bu disiplinletirme, bir savam oyunuyla, zoralmlarla, karlkl itirazlarla, dev lete ilikin olmayan tarihi, merkezi kayan tarihi, savam ve ren uyruklarn tarihini engellemedii gibi sonu olarak g lendirdi. Ve bu durumda srekli olarak iki dzeyle, birbirine oranla, tabii ki giderek daha ok ayrlacak olan, iki bilin d zeyi, iki tarihsel bilme dzeyiyle karlarsnz. Ama bu kay ma, hibir zaman birinin ve tekinin varlna: bir yanda ta rih disiplini biiminde somut olarak disiplinletirilmi bir bil menin varlyla, te yanda siyasal bilincin teki grnm, teki yznden baka bir ey olmayan, okbiimli, blnm ve sava bir tarihsel bilincin varlna engel olmayacaktr. Sizlere XVIII. yzyln hemen bitiminden sonra ve XIX. yz yln banda olup biten bu eylerden sz etmeye alacam biraz.

196
NOTLAR

Toplumu Savunmak Gerekir

1 J. Michelet, Le Peuple, Paris, 1846. 2 N. Machiavelli, Il Principe, Roma, 1532; Discorsi sopra la prima deca di Tito Livio, a.g.e.; Dell'arte della guerra, Firenze, 1521; Istorie florentine, Firenze, 1532. Foucault zellikle iki denemede ele alacaktr, "'Omnes et singulatim'..." (1981) ve "The Political Technology of Individuals"(1982); bkz. ayn zamanda "ynetimsellik" zerine olan, 1 ubat 1978 tarihinde Collge de France'ta verilmi ders (yukarda anlan metinler, 21 Ocak tarihli ders, dipnot 13). 3 Pierre le Pesant de Boisguilbert, Le Dtail de la France, 1695; Factum de la France (1707), conomistes franais du X V IIIe sicle, Testament politique de M. de Vauban, Marchal de France, s.l, 1702, 2 cilt.; Dissertation sur la na ture des richesses, de l'argent et des tributs, Paris, tarihsiz. 4 Sbastien le Prestre de Vauban, Mthode gnrale et facile pour faire le d nombrement des peuples, Paris, 1686; Projet d'une dixme royale, 1707. 5 ada bilmenin kar-tarihselciliine dair, bkz. zellikle, Les Mots et les Choses, a.g.e., bl. X, v. 6 Keli ayra ierisindeki blm M. Foucault'nun elyazmasmdan ka rlmtr. 7 J. - N. Moreau tarafndan yaplan bu dev almann sonucu, Principes de morale, de politique et de droit public..., a.g.e. Bu almann hazrlan masnda Moreau tarafndan ltlerin bir aklamasn ve hikyesini grmek iin bkz. ayn zamanda Plan des travaux littraires ordonn par
Sa Majest... a.g.e.

8 Tbbi bilmedeki normlatrma yntemleri iin, Foucault'nun Naissance


de la clinique. Une archologie du regard mdical metninden balayp 1974 ylnda tp tarihi zerine Brezilya'da verilen konferanslara (bkz. Dits et crits, III, no. 170) ve "XVIII. yzylda salk politikas"nda (1976 ve

1979) yer alan tp polisinin zmlemesine dek uzanan metinlerinin btnne bavurulabilir. 9 Disiplinci iktidar ve bunun bilme zerindeki etkileri iin, zellikle bkz. Surveiller et Punir. Naissance de la prison, Paris, Gallimard, 1975. 10 Bkz. zellikle Collge de France'ta 1971-72 ylnda verilen: Thories et Institutions pnales ve 1972-73 ylnda: La Socit punitive konulu dersler. 11 Bkz. 1974-75' dneminde Collge de France'ta verilen ders: Les Anor
maux.

3 Mart

1976 Tarihli Ders

Tarihsel bilmenin taktik genellemesi. - Kurulu , Devrim ve ev rimsel tarih. - Yabanl ve barbar. - Barbarn szgeten geirilii: tarihsel sylemin taktikleri. - Yntem sorular: epistemik alan ve bur juvazinin kar-tarihselcilii. - Devrimde tarihsel sylemin yeniden canlandrlmas. - Feodalite ve gotik roman.

Geen sefer, XVIII. yzyl banda soylu tepkisi evresinde tarihsel-siyasal bir sylemin, tarihsel-siyasal bir alann nasl bi imlendiini, olutuunu gsterdim size. imdi baka bir za man noktasna, yani Fransz devrimi dnemine, sanrm iki s recin kavranabildii bir ana girmek istiyorum. Bir yanda, kke ninde soylu snfn tepkisine balanm olan bu sylemin, yal nzca tarihsel sylemin yasal, norma uygun biimine dnme si anlamnda pek deil de, artk bir tek soylularn kullanamad ama sonuta herhangi bir strateji tarafndan kullanlabilir olan taktik bir araca dnmesi lsnde nasl genelletiini gryoruz. Gerekten de tarihsel bilme, XVIII. yzyl boyunca, tabii temel nermelerdeki birtakm deiiklikler araclyla, so nuta siyasal alann btn dmanlar tarafndan kullanlabilir, konulandrlabilir bir tr sylemsel silaha dnt. Sonuta sizlere, bu tarihsel sylemin soylularn ve bunlarn snfsal ko numunun ideolojisi ya da ideolojik rn olarak nasl grl memesi gerektiini ve burada sz konusu olann nasl ideoloji olmadn gstermek isterim; tam olarak saptamaya altm ve bir tr sylemsel taktik olan bir ey, aka taktik olarak ak tarlabilen ve sonunda bir bilmenin oluum yasasna ve ayn zamanda da siyasal savan formuna dnen bir bilme ve ikti-

198

Toplumu Savunmak Gerekir

dar aygt sz konusudur. Dolaysyla, tarihin syleminin ge nellemesi, ama taktik olarak genellemesi sz konusu. Devrim dneminde belirdii grlen ikinci sre ise, bu taktiin ayr savaa ait olan ve sonuta farkl taktik re ten, yne yayl biimidir: bir tanesi milliyetlere dayanr ve esas olarak, bir yandan dilin grngleriyle ve buna gre de fi lolojiyle devamllk ierisinde bulunacaktr; temel grngs ekonomik egemenlik olan tekisi ise toplumsal snflara daya nr: buna gre siyasal ekonomiyle temel bir ilikisi vardr; son olarak ncs ise bu kez artk milliyetlere ya da snflara de il rk zerine dayanr, temel grngs, biyolojik belirlemeler ve ayklamalardr: bylece, bu tarihsel sylem ve biyolojik so runsal arasnda sreklilik vardr. Filoloji, siyasal ekonomi, biyo loji. Konumak, almak, yaamak1. Btn bunlarn tarihsel bilme ve buna bal taktikler evresinde yeniden younlatn ya da yeniden eklemlendiini greceiz. Bugn size szn etmek istediim ilk konu, tarihsel bil menin taktik olarak genellemesidir: hangi bak asndan ele alnrsa alnsn, XVIII. yzyln btn siyasal savamlarnn ge nel aracna dnmek zere, XVIII. yzylda soylularn tepkisi olan k yerinden nasl kayd? lk soru, bu taktik okdeerliliin nedenine dair: istilaclara vg dzmeye dayanan bylesine zel olan bu ara, sonuta bylesine ayrks olan bu sylem, XVIII. yzyln siyasal taktiklerinde ve atmalarnda neden ve nasl genel bir araca dnebildi? Sanyorum bunun nedenini ite urada bulabiliriz. Neydi, Boulainvilliers, ulusal ikililii tarihin kavranlrlk ilkesi klm t. Kavranlrlk ey anlamna geliyordu. Boulainvilliers iin nemli olan, nce, (arpma, sava, fetih, istila, vb olan) ilk a tmay, baka arpmalarn, baka savamlarn, btn teki atmalarn ister dorudan sonu olarak, ister g ilikilerinde ki bir dizi yer deitirme, deime, terse dnmeyle kendisinden treyebildii o ilk atmay, o saval z bulgulamaktr. Yani, savamlarn, tarihin tanklk ettii farkl btn arpmalar ie risindeki, bir tr byk soyktn. Temel savam nasl bul mal, btn bu arpmalarn stratejik seyrini yeniden nasl kur mal? Boulainvilliers'nin getirmek istedii tarihsel kavranlrlk ayn zamanda, yalnzca bu temel ekirdek arpmann ve ba

3 Mart 1976 Tarihli Ders

199

ka arpmalarn bundan nasl trediinin nemli olmad, ama temel olan bu g ilikisi ve bu atmann bu dnm n ve bununla birlikte bir tr soysuzlamasn mmkn klm olan ihanetleri, sapkn ittifaklar, birilerinin hilelerini, tekilerin alaklklarn, btn kayrmalar, utan verici hesaplar, affedi lemez unutkanlklar da ortaya karmak gerektii anlamna ge liyordu. Bir tr byk tarih snavnn ("hata kimin?") snavnn yaplmas ve dolaysyla, yalnzca stratejik geliimin yeniden kurulmas deil ama tarih ierisinde, ahlaki pay blmlerinin, bazen dolambal olsa da kesintisiz olan izgisini izmek sz konusuydu. nc olarak, bu tarihsel kavranlrlk baka bir ey demeye geliyordu: btn bu taktik kaymalarn tesinde, tarihsel-ahlaki btn bu ihtilaslarn tesinde, hem iyi hem do ru olan belirli bir g ilikisini bulmak, gn na karmak sz konusuydu. Gerek g ilikisini - yle ki, Galya'nm Frank lar tarafndan istilasyla ortaya km belirli bir nihai g snav srasnda gerekten de tarihini kaydettii, tanklk etmi oldu u, ideal deil, gerek olan belirli bir g ilikisini yeniden bul mak sz konusuydu. Yani, tarihsel olarak doru, tarihsel olarak gerek olmas gereken belirli bir g ilikisi ve ikinci olarak, e itli ihanetlerin, yer deitirmelerin onda meydana getirdii tahriflerden temizlenmi olaca iin iyi olan bir g ilikisi. Bu tarihsel kavranlrlk araynn temas uydu: kkenindeki do ruluu ierisinde bir kuvvet durumu olacak zel koullara ye niden kavumak sz konusuydu. Ve bu tasarnn Boulainvilliers ve onun miraslar tarafndan aka dile getirildiini grrs nz. Boulainvilliers rnein unu diyordu: imdiki gelenek g reneklerimizi gerek kkenlerine dndrmek, ulusun ortak hu kukunun ilkelerini bulmak ve zamann ak ierisinde deiti rilmi olan incelemek sz konusudur. Ve du Buat-Nanay de, biraz daha ge bir tarihte, unu demek durumundayd: temel ynetim anlaynn bilgisinden yola karak kimi yasalara yeni den canllk kazandrmal, ar oranda sert olmas yznden dengeyi bozabilecek olanlar yumuatmal, ilikileri ve uyumu yeniden kurmaldr. Demek ki, bu [bir tr] tarihin kavranlrlmm zmleme si tasarsnda grev var: stratejik geliimi yeniden kurmak,

200

Toplumu Savunmak Gerekir

ahlaki pay blmlerin seyrini izmek ve politikann ve tari hin kurucu noktas, kralln kurulu an denebilecek bir eyin doruluunu yeniden salamak. "Kurulu" szcnden, yine de onu btnyle silip atmakszm, biraz kanmak iin "kuru cu nokta", "kurulu an" diyorum. Aslnda, gryorsunuz, sz konusu olan tam da kurulu: kuruluu yeniden kurmak iin ta rih yaplyor, ama constitution* kesinlikle, belirli bir anda for mle edilmi olan, ak bir yasalar btn olarak anlalmama l. Sorun, bir zamanlar, ok eski bir zamanda, kralla, hkm darla uyruklar arasnda varlan bir tr kurucu hukuksal anla maya yeniden kavumak da deil. Yasaya ilikin olmad ka dar gce ilikin de olmayan; yazl olana ilikin olmad denli dengeye de ilikin olmayan, dolaysyla tarihsel dorulua ve konuma sahip bir eyi yeniden bulmak sz konusudur. Ama neredeyse doktorlarn anlad biimde bir kurulu olan bir ey, yani: g ilikisi, denge ve orant oyunlar, sabit simetrisizlik, tam eitsizlik. XVIII. yzylda doktorlarn, "kurulu"tan2 dem vurduklarnda, szn ettikleri btn bunlard. Bu kurulu d ncesi, bir anlamda, soylularn tepkisi balamnda olutuu grlen tarihsel edebiyat ierisinde, hem tbbi hem de askeriy di: iyi ve kt arasndaki g ilikisi, ayn zamanda dmanlar arasndaki g ilikisi gibi. Yeniden ele geirilmesi nemli olan bu kurucu ana, bilgi ve temel bir g ilikisinin yeniden kurul masyla kavuulmaldr. Eski yasalarn yeniden oturtulmasyla deil ama bir gler devrimi -tam olarak en karanlk noktadan en aydnlk noktaya, en aadaki noktadan en yukardaki nok taya geilmesinin sz konusu olduu anlamda devrim- olacak bir eyle, eriilebilir olan bir kuruluu gerekletirmek sz ko nusu. Boulainvilliers'den balayarak, mmkn klmabilen ey -ve bence temel olan nokta burasdr- bu iki kavramn, kurulu kavramyla devrim kavramnn birletirilmesidir. Esas olarak parlamenterlere ait olan tarihsel-hukuksal literatrde, kurulu denilince esas olarak kralln temel yasalar, yani hukuksal bir aygt olarak anlald srece, kuruluun bu geri dnnn, yeniden gn na karlan yasalarn bir anlamda kesin ola rak eski durumuna getirilmesinden baka bir ey olmamas do* Constitution, aymzamanda "anayasa" anlamna da gelir (.n.).

3 Mart 1976 Tarihli Ders

201

ald. Tersine, kurulu artk hukuksal bir at, bir yasalar bt n deil de bir g ilikisi olduu andan itibaren, doaldr ki bu iliki, hibir eyden yola klarak yeniden kurulamaz, bu ancak, tarihin evrimsel bir hareketi gibi bir ey var olduu an dan itibaren, her koulda, tarihi kendi zerine evirmeyi ve onu k noktasna getirmeyi salayan bir ey var olduu an dan itibaren yeniden kurulabilir. Bu durumda, bu tbbi-askeri bir kurulu dncesiyle, yani g ilikisiyle, evrimsel tarihin bir felsefesi gibi bir ey, en azndan tarihin daireler biiminde gelitii dncesi burada yeniden devreye girer. Ve bu yolla, bu dnce "girer" diyorum. Dorusu, yeniden girer ya da yle diyelim, eylerin geri dnnn eski, binyllk temas, sral bir tarihsel bilmeyle birleir. Kurulua ve g ilikisine dair bu iki kavram ortaya konur konmaz, evrimsel zamann felsefesi olarak bu tarih felselesi XVIII. yzyldan balayarak olas olur. Gerekten de, Boulainvilliers'de, sanyorum ilk kez, sral bir tarihsel bilme ierisinde evrimsel bir tarih dncesinin ortaya ktn grrsnz. mparatorluklar, diyordu Boulainvilliers, gne nn topra aydmlat gibi ykselir ve de geer3. Gnein dn, ta rihin dn: gryorsunuz iki ey artk birbirine bal. Dola ysyla, u bireim, u temann ba var karmzda - kuru lu, devrim, evrimsel tarih: ite, bir anlamda, Boulainvilli ers'nin toparlad o taktik aracn grnmlerinden bir tanesi. kinci grnm: tarihte -iyi ve doru olacak- kurucu nok tay ararken, Boulainvilliers ne yapmak ister? Onun iin nem li olan, bu kurucu noktay tabii ki yasa ierisinde aramay ama ayn zamanda doa ierisinde de aramay reddetmektir: hu kuk kartl (biraz nce size szn ettiim ey) ama ayn za manda doalclk kartl sz konusudur. Boulainvilliers'nin ve onun ardllarnn byk dman doa, doal insan olacak tr; ya da dahas, yle diyelim, bu tr zmlemenin byk dman (Boulainvilliers'nin zmlemeleri bu alanda da tak tik ve ara niteliine brnecektir), iki anlamda kavranan do a insan, yabanl insandr: hukukularn ya da hukuk kuram clarnn, toplumun kuruluundan nce, toplumu kurmak iin, toplumsal varln ondan balayarak oluabildii e olarak

202

Toplumu Savunmak Gerekir

benimsedikleri iyi ya da kt olan vahi, u uygarlk ncesi in sandr. Kurulu ann aratrrken, Boulainvilliers ve ardllar bir anlamda, toplumun oluumundan nce var olan o yabanl yeniden bulmaya almazlar. Onlarn saf d brakmak iste dikleri bir ey de, yabanln teki grnmdr, ekonomistlerce ortaya atlm, ideal e olan o teki yabanl insan, tarihi ve gemii olmayan, yalnzca karyla harekete geen ve emei nin rnn baka bir rnle deien o insandr. Boulainvilli ers ve ardllarnn tarihsel-siyasal syleminin yadsmak istedi i hem teorik-hukuksal yabanl, bir akitle toplumu kurmak zere ormanndan kan yabanl, hem de dei tokua, takasa ynelen homo oeconomicus olan yabanldr. Aslnda yabanl ve dei toku kilisinin, yalnzca hukuk dncesinde, yalnzca XVIII. yzyln hukuk kuramnda kesinkes baat olmadn dnyorum; ama ayn zamanda, XVIII. yzyldan ve hukuk kuramndan, XIX. ve XX. yzyln antropolojisine dek srekli biimde karlalacak olan da yine bu yabanl ve dei toku kilisidir. Aslnda, XIX. ve XX. yzyln antrolopolojik dn cesinde olduu gibi XVIII. yzyln hukuka dayal dncesin de de bu yabanl, temel olarak dei toku insandr; takasdr, haklarn ve mallarn takassdr. Hak takass olarak top lumu ve hkmranl kurar. Mal takass olarak ayn zaman da ekonomik bir yap da olan bir toplumsal yap oluturur. XVIII. yzyldan beri yabanl, temel dei tokuun znesidir. Ve ite, aslnda Boulainvilliers tarafndan balatlan sylem, bu yabanln kar, bir anlamda hukukularn ybanl (ksa bir sre sonra da antropologlarn yabanl) kadar ilksel olan ama ok farkl biimde kurulan baka bir kiilii kard. Yabanln bu dman, barbardr. Barbar yabanln karsmdadr, ama nasl? ncelikle y le: temelde yabanl insan, baka yabanl insanlarla birlikte, ya banllk iinde her zaman yabanldr; toplumsal trden bir iliki ierisinde bulunduu andan itibaren yabanl insan yaba nl olmaktan kar. Buna karn, barbar ancak ve ancak, dn da bulunduu bir uygarla gre kavranan, belirginleen, ta nmlanabilen birisidir. Bir yerlerde, barbarn dnda kald ve kendisine kar savat bir uygarlk noktas yoksa, barbar

3 Mart 1976 Tarihli Ders

203

da yoktur; barbarn bir dmanlk ve kesintisiz sava ilikisin de bulunduu -barbarn hor grd, barbarn kskandbir uygarlk noktas yoksa. Ykmaya ve sahiplenmeye alt bir uygarlk yoksa, barbar da yoktur. Barbar, her zaman dev letlerin snrlarnda tepinen adamdr, varp kentlerin surlarna dayanan kiidir. Barbar, yabanldan farkl olarak, ait olduu doal bir ilkel zemine dayanmaz. Gelip arpt bir uygarlk temeli zerinde ortaya kar yalnzca. Bir toplum kurarak de il, bir uygarla nfuz ederek, yakp ykarak tarih sahnesine girer. Sanrm bu durumda ilk nokta, barbarla yabanl arasn daki fark, bir uygarlkla dolaysyla nceden yaplan bir tarih le olan bu bantdr. nceden var olan, yakp ykmaya geldi i uygarla ait bir tarih olmakszn, barbar da olmaz. Ve te yandan barbar yabanl gibi takas vektr deildir. Barbar asal olarak dei tokutan bambaka bir eyin vektrdr; ege menlik vektrdr. Barbar, yabanldan farkl olarak, ele gei rir, sahiplenir; bir topraa batan gelip yerlemekle deil, a pulculukla urar. Yani onun mlkiyet ilikisi her zaman ikincildir: yalnzca ve yalnzca nceden var olan bir mlkiyete el koyar; ayn biimde, tekileri kendi hizmetine sokar, topra bakalarna iletir, atlarna baktrr, silahlarn hazrlattrr vb Onun zgrl de, bakalarnn yitirdii zgrlklere dayanr. Ve iktidarla kurduu ilikide barbar, asla zgrl nden vazgemez. Yabanl insan, elinde, yaamn, gvenli ini/mlkiyetini, mallarn gvenceye almak iin vazgeecei bir tr zgrlk bolluu olan kiidir. Barbar ise, o asla zgr lnden vazgemez. Ve bir iktidar benimsediinde, bir kral benimsediinde, bir ef setiinde, bunu, kesinlikle kendi hak payn daraltmak iin deil tersine, gcn katlamak, apul larda daha gl olmak, hrszlk ve tecavz ederken daha gl olmak, kendi gcnden daha emin olan bir istilac ol mak iin yapar. Barbar, iktidar kendi bireysel gcnn oal tcs olarak koyar. yle ki, barbar iin ynetim modeli, ka nlmaz olarak, yabanl ayrt edici klan o sivil devir szleme lerine kesinlikle dayanmayan, askeri bir ynetimdir. Sanrm, Boulainvilliers'ninki trnden tarih anlaynn XVIII. yzyl da oturttuu bu barbar karakteridir.

204

Toplumu Savunmak Gerekir

Bu durumda, her eye ramen, kimi ktlkler ve kimi ha talar ona yklendii zaman bile, yeni karmza kan obanl Amerikan topyalarna varana dek gnmzn hukuksal-antropolojik dncesi ierisinde, yabanl insann, bilirsiniz, neden her zaman iyi olduu, ok iyi anlalyor. Aka, dei toku yapma, verme -tabii ki en yksek kar iin, ama iyiliin kabul edilir ve hukuksal biimini grdmz bir karlkllk ieri sinde verme- ilevine sahip olduuna gre, nasl iyi olmasn ki? Buna karlk barbar, nitelikleri teslim edilse bile, kt ve k rc olmaktan kurtulamaz. Tam da dei toku yapan, uygarlk ncesine ait insan olmadna gre, o yalnzca kstahlk ve insanlkd olanla doludur; o tarih insandr, yama ve yakp ykma adamdr, egemenliin, basknn adamdr. "Gururlu, ka ba, vatansz, yasasz bir halk", diyordu Mably (o ki barbarlar ok severdi); korkun derecedeki iddete tahamml eder, n k iddet onun iin kamusal ilerin bir parasdr4. Barbar iin ruh ulu, soylu ve gururludur ama her zaman kyclkla ve sin silikle birlikte ilerler (btn bunlar Malby sylyor). De Bon neville, barbarlardan sz aarken yle diyordu: "bu macerac lar [...] yalnzca savala nefes alp verirler [...] Kl onlarn hu kukuydu ve bunu gnl rahatlyla uyguluyorlard5". Ve Ma rat, o da barbarlarn byk dostuydu, onlarn "yoksul, kaba, ti caret bilmez, sanatsz ama zgr6" olduklarn syler. Barbar, uygarlk ncesinin doa insan mdr? Hem evet hem hayr. Ha yr, u anlamda hayr, o hep bir tarihe baldr (nceden var olan bir tarihe). Barbar tarih zemini zerinde ortaya kar. Peki ya doaya aitse, diyordu (yakn dman Montesquieu'y he def alan) du Buat-Nanay, ya doa insanysa, eylerin doas nedir peki? Bu, gnein kuruttuu amurla olan ilikisidir, ee in yiyip beslendii devedikeniyle olan ilikisidir7. Silahlarn bilmesinin srekli olarak ekonomik ara olarak kullanld bu tarihsel-siyasal alanda, sanrm, Boulainvilliers'nin zmlemesinde var olan drt enin -kurulu, dev rim, barbarlk ve egemenliin- devreye sokulu yntemiyle, XVIII. yzylda oluturulacak olan drt byk taktiin her bi rini belirginletirebiliriz. Temelde sorun unu bilmektir: bir ta rafta barbarln kudurganlyla, te tarafta kavuulmak iste

3 Mart 1976 Tarihli Ders

205

nen o kurtulu dengesi arasnda en uygun balant noktas nasl kurulacaktr? Barbarn beraberinde iddet yoluyla ve z grlkle getirebilecei ey, glerin doru bir dzenlemesi ierisinde nasl etkili klmabilir? Baka deyile, doru bir ku rulua ilerlik kazandrmak iin barbarn neyi korunmal, neyi atlmaldr? Gerekte, barbarlkta yararl olan neyi bulmal? Sorun temelde, barbarn ve barbarln szgeten geirilmesi dir: kurucu devrimi tamamlamak iin barbar egemenlii sz geten nasl geirilmeli? Sorun ite bu, kurucu devrim iin barbarln zorunlu szgeten geirilii sorunun farkl zm leridir, -tarihsel sylemin alannda, bu tarihsel-siyasal zemin d e- farkl gruplarn, farkl karlarn, muharebenin farkl mer kezlerinin taktik konumlarn -ister soylu snf ya da monari iktidar, ister burjuvazi ya da burjuvazinin farkl eilimleri ol sun- ite bu belirleyecektir. Sanyorum, bu tarihsel sylemler btn tamamen, XVIII. yzylda u sorunla sarmalanr: bu kesinlikle devrim ya da bar barlk deil, devrim ve barbarlk, devrim ierisindeki barbarl n ekonomisi sorunudur. Sorun byleyken, bunun bir kantn deil de bir tr teyidini geen gn dersten karken birisinin bana verdii bir metinden gstereceim. Bu, XX. yzylda bile hl bu -az kalsn, sosyalizm ya da barbarlk diyecektim8- dev rim ya da barbarlk sorunun nasl sahte bir sorun olduunu ve asl meselenin devrim ve barbarlk olduunu ok iyi gsteren, Robert Desnos'ya ait bir metin. te ben de, Robert Desnos'nun, bundan emin deilim nk referanslar eksik, galiba Gerekstm D evrim 'de km bir metnini buna dair bir tank lk olarak gstereceim. te o metin. Sanki dorudan XVIII. yzyldan kp gelmi gibi: "Uzak karanlk Dou'dan kp gelen uygarlar, Atilla'nn, Timurlenk'in ve baka birok ad mehul insann yapt yry srdryorlar. Uygar de mek, eski barbarlar demektir, yani gecenin servencilerinin pileri, yani dmann (Romallarn, Yunanllarn) yoldan kard insanlar. Pasifik'in kylarndan ve Himalaya'nm ya malarndan kovulan, davalarna sadk kalmayan "bu byk srler", istilalarn pek de gerisinde olmayan zamanlarda ken dilerini kovanlarla kar karya bulunuyorlar imdi. Kalmu-

206

Toplumu Savunmak Gerekir

koullar, Atilla'nn torunlar, Atina'nn, Thebai'nin vestiyerin den dn alnm u entarilerden, Sparta'dan ve Roma'dan toplanm zrhlardan kurtulun biraz ve kk atlar zerinde ki atalarnz gibi plak kn ortaya. Ve siz, ift sren, sardalya tutan, elma arab reten Normanlar, u nemli ayrlara ve u av bol ormanlara ulamadan nce kutup emberinin tesin den uzun bir dmensuyu izi izen, tehlikelere aldrmayan o teknelere binin biraz. Ey sr, efendini tan! Ondan katn sanyordun, sana elinde tutmasn bilemediin yok etme hak kn verip kovan o Dou'dan ve ite imdi, dnyay bir kere katettikten sonra, onu srt dnk yakaladn. Rica ederim, kuy ruunu yakalamaya alan kpek gibi olma, yoksa habire Ba tnn ardndan koacaksn, dur. Bugn Batllar'a9 dnen Do ulu byk ordu, bize davan anlat biraz." te, somut biimde, farkl tarihsel sylemleri ve bunlara ait siyasal taktikleri yeniden oturtmaya almak amacyla, Boulainvilliers, hem byk sarn barbar, hem istilann ve iddet dolu fetihin hukuksal ve tarihsel gereini, hem top raklara el konulmasn ve insanlarn kleletirilmesini, hem de son derece snrl bir kraliyet iktidarn tarih ierisine sok mutu. Tarih ierisinde barbarlk olgusunun ortaya kn oluturan bu toptan ve dayank zellikler arasnda hangileri bir kenara ayrlacaktr? byk szgeten geirme modelini ele alacam. XVIII. yzylda ok daha baka modeller de ol du; ben bu n alyorum nk bunlar siyasal olarak ve ay n zamanda epistemolojik olarak kukusuz en nemlileri; her biri ok farkl siyasal durua denk dyor. Barbarn ilk szgeten geirilii, en keskin olan, tam bir szgeten geirmedir, barbardan tarihe hibir ey kalmamasna abalamaktan ibaret olandr: bu grte, Fransz monarisinin ardnda, onu balatacak ve bir biimde onun taycs olacak bir Germen istilas olmadn gstermek sz konusudur. Soylu kesimin atalarnn da Ren nehrinin te yakasndan gelen fatih ler olmadn ve buna gre soylu snfn -onu hkmdar ve teki uyruklar arasnda konumlayan- ayrcalklarnn ya ona daha ge bir tarihte bahedildiini ya da bunlar karanlk yol larla gasp ettiini gstermek sz konusudur. Sonuta, ayrca

3 Mart 1976 Tarihli Ders

207

lkl soyluluu, kurucu bir barbar aknyla ilikilendirmek yeri ne, o barbar nveyi savuturmak, onu ortadan kaldrmak ve soylu snf bir tr bolukta brakmak nemlidir. Bu tez, tabii ki, Dubos'dan10 Moreau'ya11 dek bir dizi tarihide greceiniz monariye ilikin tezdir. Bu tez, temel bir nerme ierisinde dile getirilen bu tez, yaklak unu ortaya koyar: ok basit olarak Franklar -der Dubos, bunu daha sonra Moreau da syleyecektir-, aslnda bir sylence, bir yanlsama, Boulainvilliers'nin uydurduu bir ey dir. Franklar diye bir ey yoktur: yani ilk olarak, kesinlikle bir istila olmad. Peki gerekte ne oldu? stilalar oldu ama bakala r tarafndan gerekletirildi: Romallarn kar koyamadklar, Burgondlarm, Gotlarm istilas oldu. Ve Romallar bu istilalara kar -am a mttefik ad altnda- kimi askeri yetenekleri olan ve aka Franklardan ibaret olan bir halka ar kardlar. Ama Franklar kesinlikle istilac olarak, egemenlik kurmaya ve apul culua eilimli koca barbarlar olarak deil, kk, balak ve yararl bir nfus olarak algland. yle ki hemen yurttalk hak k aldlar; onlar yalnzca annda Galya-Romal yurttalar kln makla kalnmad, ama onlara siyasal iktidar aralar verildi (ve bu konuda Dubos, Clovis'in ne de olsa bir Roma konsl oldu unu anmsatr). Demek ki, istila da, fetih de yoktur, fakat g ve ittifak vardr. Bir Frank istilas olmad, ama kendi hukuku ya da detleri olan bir Frank halknnn var olduu bile sylene mez. ncelikle, ok basit olarak, bunun nedeni, der Dubos, Galyallara, "Trk'n Maripli'ye ettii12" gibi muamele ede bilmek ve kendi alkanlklarn ve kendi detlerini benimsete bilmek iin saylarnn ok az olmasyd. Bu durumda, onlar ke limenin tam anlamyla eriyip gitmilerdir. Ayrca, gerekten y netime, hkmet etmeye dair hibir bilgileri olmadna gre, bu Galya-Romal siyasal dzenek ierisinde, bu Galya-Romal toplum ierisinde nasl eriyip gitmesinler ki? Hatta sava sana tn bile Romallardan rendiklerini iddia eder Dubos. Her ne olursa olsun, der Dubos, Franklar, Roma Galyas'nm hayranlk uyandrc idari mekanizmalar yok etme niyetinde olmadlar. Roma Galyas'nm Franklar tarafndan hibir ey bozulmad, der Dubos. Dzen galip geldi. Bylece Franklar souruldular

208

Toplumu Savunmak Gerekir

ve olsa olsa Germen kkenli birka gmen kannn kart bi ri olarak yalnzca krallar, bir anlamda, bu Galya-Romal yap nn tepesinde, yzeyinde kald. Yani bir tek kral yapnn zirve sinde kald, tam olarak Roma imparatorunun hkmdarlk haklarn miras alan kral. yle ki, Boulainvilliers'nin sand gibi, kesinlikle bir barbar aristokrasi olmad, ama hemen bir mutlak monari kuruldu. Ve kopma birok asr sonra gerekle ti; istilann benzeri bir ey ama bir i istila gerekleti13. Burada, Dubos'nun zmlemesi, merkezi iktidarn, bata Merovenjlerin yararlandklar trden, o mutlak hkmdar ikti darnn zayfladn saptad, Karolenjler dneminin sonuna ve Capet'ler dneminin bana kayar. Buna karlk, hkmda rn tayin ettii resmi grevliler iktidar giderek daha ok kendi lerine mal ederler: idari yetkileri kapsammdakileri, kendi mlkleriymi gibi tmar edinirler. Ve bylece merkezi iktidarn bu zl zerinde feodalite denen ey doar: grdnz gibi feodalite ge bir tarihte gerekleen, k<esinlikle istilaya de il, merkezi iktidarn iten yklmasna bal olan ve bir etmen oluturan, bir istilayla, ama yalnzca temsilcileri olduklar bir iktidar gasp eden insanlarca ieriden gerekletirilen bir isti layla, ayn etkilere sahip olan bir olaydr. "Hkmranln par alanmas ve resmi grevlerin senyrlklere dnmesi -sizlere Dubos'nun bir metnini okuyorum- yabanc istilayla tpatp benzer etkileri dourdu, kral ve halk arasnda egemen bir kast ykseltti ve Galya'y tam bir fetih lkesi yapt14". Boulainvilliers'ye gre, Franklar dneminde olup biteni belirgin klan bu e -istila, fetih, egemenlik-, Dubos bunlarn, bir i fenomen olarak, bir aristokrasinin, ama grdnz gibi yapay olan ve Frank istilasndan, onun beraberinde getirdii barbarlktan b tnyle bamsz, btnyle koruma altndaki bir aristokrasi nin douundan kaynaklandn ya da douuyla balantl olduunu grr bu kez. Buna gre savamlar, bu fetihe kar, dzen yoluyla bu ele geirmeye kar, bu ieriden istilaya kar balatlacaktr: bir yanda kral, bir yandan da Roma munici p elerin in zgrln korumu olan kentler, feodallere kar birlikte mcadele edeceklerdir.
* M iniicipe: Roma'nm egemenlii altnda kendi kendini yneten kent (.n.).

3 Mart 1976 Tarihli Ders

209

Burada, Dubos'nun, Moreau'nun ve monari yanls btn tarihilerin bu syleminde, Boulainvilliers'nin syleminin para para tersine dndrln grrsnz, ama yine de u nemli deiimle birlikte: tarihsel zmlemenin oda istila ol gusundan ve ilk Merovenjlerden, feodalitenin douu olan o teki olguya ve ilk Capet'lere doru yer deitirir. Soylularn is tilasnn, bir askeri zaferin etkisi ve barbarln ortaya k ola rak deil ama ierdeki bir iktidar gaspnn sonucu olarak zmlendiini de gryorsunuz - ve bu nemli. Fetih olgusu her zaman dorulanr, ama askeri zaferin getirebilecei hem barbar grnmnden hem de hukuk etmenlerinden arndrlmtr. imdi teki szgeten geirme, barbarn teki szgeten geirilmesi ilemine gelelim. Bu teki tr sylemde bu kez, bir Germen zgrln, yani bir barbar zgrln, aristokra sinin ayrcalklarnn kesinliinden koparmak sz konusudur. Baka deyile, -v e bu anlamda bu tez, bu taktik Boulainvilliers'ninkine ok yakn duracaktr-, monarinin Roma kkenli mutlaklma kar, Franklarn ve barbarlarn beraberlerinde getirdikleri zgrlkleri daha ne karmak sz konusudur. Ren'in te yakasndan gelen yabanl topluluklar Galya'ya gir miler ve beraberlerinde zgrlklerini getirmilerdir. Ama bu yabanl topluluklar, Galya-Romal toplumun yaps ierisinde olduu gibi ayakta kalacak olan bir aristokrasi ekirdeini olu turan Germen savalar deildir. Dalga dalga yaylm olan, evet savalardr ama aslnda pusatlanm btn bir halktr. Galya'ya szan siyasal ve toplumsal yap, bir soylu snfn yap s deildir, tersine bir demokrasinin, en geni demokrasinin ya psdr. Ve bu teze Mably'de15, Bonneville'de16 ve Marat'da da, Les Chanes de Vesclavage'nde de (Kleliin Zincirleri) rastlars nz. Hibir soyluluk biimini tanmayan, yalnzca asker-yurttalardan oluan eitliki bir toplumdan baka bir ey bilmeyen Franklarn barbar demokrasisidir bu: "Gururlu, kaba, vatansz, yasasz bir halk", der Mably17, her bir asker-yurttamm yalnz ca ganimetle yaayan ve hibir cezalandrmann huzurunu boz masn istemeyen halk, bu halkn zerinde hibir srekli yetke, hibir tasarlanm ya da kurulu bir yetke bulunamaz. te, Mably'ye gre, Galya'da kurulan, bu kaba, barbar demokrasi

210

Toplumu Savunmak Gerekir

dir. Ve buradan sonra, bu kurulutan sonra, bir dizi sre ba lar: Ren nehrini gemek ve Galya'y istila etmek sz konusu ol duunda bir nitelik olan, barbar Franklarn bu agzll, bu bencillii, onlar yerleir yerlemez bir kusura dnr; Frank lar artk yalnzca yama ve gaspla urarlar. ktidar uygula masn olduu kadar, kraln iktidarn her an, her yl denetleyen o Mart ya da Mays toplantlarn da bolarlar. Kral serbest b rakrlar, ayn zamanda stlerinde, mutlak monariye dnme eiliminde olan bir monarinin olumasna izin verirler. Ve Ki lise, kukusuz btn bu hileleri bilmeyerek -Malby'ye gre-, Germen greneklerini Roma hukuku terimleriyle yorumlar: kendilerini bir monarinin uyruklar zannederler, oysa aslnda bir cumhuriyetin yapydlar. Hkmdarn resmi grevlilerine gelince, onlar da giderek daha ok iktidar sahibi olurlar, yle ki Frank barbarlyla geti rilen genel demokrasi terk edilmektedir ve hem monarik hem de aristokratik bir sisteme girilir. Bu yava bir sretir, bununla birlikte buna kar bir tepki an vardr. Bu, aristokrasinin gide rek daha ok egemenlii ve tehdidi altnda kaldn hisseden Charlemagne'm, nceki krallarn nemsemedii o halktan ye niden destek ald andr. Charlemagne manevra yeri toplant larn ve Mays meclislerini yeniden dzenler; herkesin bu top lantlara katlmasna izin verir, sava olmayanlarn bile. Bylece, Germen demokrasisine ksa bir geri dn an, ardndan o duraklama, demokrasiyi ortadan kaldran ar srece geri d n yaanr ve birbirine ok benzeyen iki figr doacaktr. Bir yanda, bir monarinin figr, [Hugues Capet] monarisinin fi gr doacaktr. Peki monarinin kurulabilmesi nasl olur? Soylularn, barbar ve Frank demokrasisine kar, giderek mutlakiyete ynelecek bir kral semeyi kabul etmeleri lsnde olur; ama bir yandan da Hugues Capet'nin kiiliinde soylular tarafndan gerekletirilen kral kutsallatrma ayininin karl nda, Capet'ler hanedan, stlenmi olduu resmi grevleri ve idari yetkileri soylulara tmar olarak verecektir. Monari ve aristokrasiden oluan bu ifte figr, barbar demokrasisinin ze rinde, kral yaratan soylularla, feodaliteyi yaratan kraln su or taklndan doar bylece. Germen demokrasisi temeli zerin

3 Mart 1976 Tarihli Ders

211

de dolaysyla bu ifte sre var. Tabii gn gelecek aristokrasi ve monari de ekieceklerdir ama aslnda bunlarn ikiz kardei olduklar unutulmamal. nc tr sylem, nc tr zmleme, ayn zamanda nc taktie gelince, ki znde aslnda en incelikli olan ve dile getirildii dnemde, kukusuz Dubos ve Mably'nin tezin den ok ok daha az grlt karm olsa da, tarihsel baht en ak olandr. Bu nc taktik ilemde, esas olarak iki tr bar barl ayrt etmek nemlidir: bir tanesi, kt, kurtulunmas ge reken, Germenlerin barbarl; teki ise gerekten yegne zgr lk taycs olan bir barbarlk, Galyallarn barbarl. Buradan yola karak iki nemli ilem yaplr: bir yandan, Boulainvilliers tarafndan ilikilendirilen zgrlk ve Germenlik birbirinden ayrlacaktr, bir yandan da, Romallk'la mutlakiyet birbirinden ayrlacaktr. yle ki, Roma Galyas'nda u zgrlk unsurlar ortaya karlacaktr, ki buna ilikin btn nceki tezler, bu un surlarn Franklar tarafndan getirildiini aa yukar kabul et miti. zetle, yle diyelim dilerseniz, Mably'nin tezi, Boulain villiers'nin tezinin bir deiimiyle: Germen zgrlklerinin de mokratik blnmesiyle kendini ortaya koyarken, Brequigny18, Chapsal19 gibilerine ait olan yeni tez, feodaliteye kar hem kra ln hem de kentlerin, feodal yetki gaspna kar direnmi olan kentlerin bakaldrdn sylerken Dubos'nun bir anlamda bi raz marjinal bir biimde kaldrd eyin yeinletirilmesi ve ye rinden kaydrlmasyla kendini koyar. Brequigny'nin, Chapsal'm tezi, tad nem sayesinde, XIX. yzyl tarihilerinin (Augustin Thierry'nin, Guizot'nun) tezine dnecek olan tez, Romallarn siyasal sisteminin iki katl olduunu sylemekten ibarettir. Tabii, byk Roma rgt lenmesinin merkezden ynetimi dzeyinde, en azndan impa ratorluk dneminden bu yana, mutlak bir iktidarla kar kar ya bulunulur. Ama Romallar, Galyallara, doutan edindikleri zgrlkleri tanmlard. yle ki Roma Galyas, bir anlamda, bu mutlakiyeti imparatorluun bir parasdr ama ayn za manda iine, temelde Galya ya da Kelt kkenli eski zgrlkler olan, bir dizi zgrlk nvesi nfuz etmi, yerlemitir; bunlar Romallarn dokunmadklar ve kentlerde, Roma mparatorlu

212

Toplumu Savunmak Gerekir

u'nun o nl municipe'lerinde yrrlkte kalmaya devam edecek olanlardr, ki burada, az ok eski Roma kentinden al nan bir yapyla birlikte, yrrlkte olmay srdrecek olan, ar kaik zgrlkler, Galyallarm ve Keltlerin atalarndan gelen z grlklerdir. zgrlk (ve sanrm, bu tarihsel zmlemeler de ilk kez ortaya kyor bu) demek ki Roma mutlakiyetiliiyle badaan bir fenomendir; bir Galya olgusudur, ama zellikle kente ilikindir. zgrlk kentlere aittir. Ve tam olarak kentlere ait olduu koulda, bu zgrlk savam verebilecek ve siyasal ve tarihsel bir g olabilecektir. Kukusuz, Roma kentleri Franklarn ve Germenlerin istilas meydana geldiinde ykla caktr. Ama, gebe kyller ve her ne olursa olsun barbar olan Franklar ve Germenler, kentleri nemsemezler ve geni krsal alana yerleirler. Bylece, Franklar tarafndan bolanan kentler yeniden kurulur ve bu durumda yeni bir zenginlemeden fay dalanr. Feodalite, Karolenjler dneminin sonunda yerletiin de, tabii ki yar laik yar din adam byk senyrler, kentlerin yeniden oluturulan bu zenginliine el atmak isteyeceklerdir. Ama, zenginlikleri, zgrlkleri, ayn zamanda da oluturduk lar topluluk sayesinde g toplayan kentler ite bu noktada, mcadele edebilecek, direnebilecek, bakaldrabilecektir. lk Capet hanedan yeleri dneminde gelitii grlen ve sonu ta, kraliyet iktidarna olduu kadar aristokrasiye de, hem kendi haklarna sayg gsterilmesini, hem de, belirli bir noktaya ka dar, kendi yasalarn, kendi ekonomilerini, kendi yaam biim lerini, greneklerini vb'yi kabul ettirecek olan, kentlerdeki b tn o byk isyan hareketleridir. Bu XV. ve XVI. yzylda olur. Gryorsunuz bu kez, tiers etat'nm nceki tezlerden ok daha fazla, hatta Malby'nin tezinden bile ok daha fazla benim seyebilecei bir tez var karmzda, nk tarihsel zmleme ierisinde, ilk kez olarak, kentin tarihi, kentsel kurumlarm tari hi, ayn zamanda zenginliin ve bunun siyasal etmenlerinin ta rihi dile getirilecektir. Bu tarih ierisinde yaplan ya da en azn dan tasla karlan ey, yalnzca kraln verdii dnlerle de il, ama ayn zamanda kendi enerjisi, zenginlii, ticareti saye sinde, ok iyi hazrlanm, ksmen Roma hukukundan alnm, ama eski zgrlk yani eski Galya barbarl zerinden dile ge

3 Mart 1976 Tarihli Ders

213

tirilen, bir kent hukuku sayesinde oluan bir tiers tat'dr. Bun dan byle artk ve ilk kez olarak, XVIII. yzyln tarih ve siyaset dncesinde hep mutlakiyetin rengini tam ve her zaman kraln tarafnda olan Romallk, liberalizmin renklerini taya caktr. Kraliyet iktidarnn kendi tarihini dnecei teatral bir biim olmann tesinde, Romallk, size szn ettiim bu zmlemeler sayesinde, bizzat burjuvazi iin bir hedef olacaktr. Burjuvazi, Galya-Romal municipe yaps altnda, bir anlamda kendi soyluluk belgesi olarak, Romall sahiplenebilecektir. Galya-Romal belediye tiers tat'nn soylu snfdr. Ve tiers tat'nm da talep edecei bu kent ynetimidir, bu kentsel zerk lik ve zgrlk biimidir. Btn bunlar, tabii, XVIII. yzylda, tam da, belediyelerin zgrlkleri ve zerklikleri konusunda yaplm olan tartmada yeniden belirlenmek durumundadr. rnein size, Turgot'nun 1776 tarihli metnini kaynak gsteri rim20. Ama, bu arada Romalln, Devrim'in arifesinde, XVIII. yzyl boyunca kendisine ait olan btn monarist ve mutlakiyeti yananlamlardan syrlabileceini grrsnz. Buna gre, monari yanls olunmad zaman bile, mutlakiyeti olunma d zaman bile geri dnmeye allabilecek liberal bir Romallk durumu olabilecektir. Burjuva bile olunsa Romalla geri dnlebilir. Ve biliyorsunuz, Devrim kendini bundan yoksun brakmayacaktr. Brquigny, Chapsal vb'nin bu syleminin tad baka bir nem ise, siz de gryorsunuz, sylemin tarih alannn muhte em bir genilemesine olanak tanmasdr. Aslnda, XVII. yzyl ngiliz tarihileriyle ve Boulainvilliers'yle de birlikte, u birka on yllk sre, her koulda barbar akmlarmm Galya'ya dalga dalga yayld bir yzyllk srenin, istila gereinin olutur duu u kk nveden yola kmtk. Ve gryorsunuz, ya va yava byk bir genileme gzlemledik. Daha nce, rne in Mably'yle birlikte, Charlemagne gibi bir kiiliin tad nemi; Dubos'yla da tarihsel zmlemenin nasl ilk Capet'lere ve feodaliteye yayldn grdk. Ve ite imdiyse, Brquigny ve Chapsal gibilerinin zmlemeleriyle, tarihsel olarak yararl ve siyasal olarak verimli bilmenin oda, alan, bir yandan yu karya doru yaylacaktr, nk Romallarn belediye rgtlen-

214

Toplumu Savunmak Gerekir

meine ve nihayet eski Galya ve Kelt zgrlklerine dek klr. te yanda da, tarih aa doru, bu k feodalitenin balang cndan, XV. ve XVI. yzylda, ksmen, ekonomik ve siyasal g olarak burjuvazinin kma dek gtrecek olan bucaklardaki btn isyanlar, btn savamlar ierisinden yaylr. Bu artk ta rihsel ve siyasal tartmann zemini olacak bin be yz yllk bir tarihtir. stilann hukuksal ve tarihsel gerei imdi btnyle ortadadr ve bylece krallar, soylular, kyller, Kilise, askerler, kraliyet grevlileri, tiers tat, burjuvalar kent sakinleri vb gibi ok eitli aktrleriyle, 1500 yllk tarihi kapsayan devasa bir ge nelletirilmi savamlar alanyla karlalr. Roma kkenli z grlkler, kente zg zgrlkler, Kilise, eitim, ticaret, dil ve saire gibi kurumlan dayanak alan bir tarihtir bu. Tarihin alan nn genel olarak iyice belirginlemesi; ite XIX. yzyln tarihi leri aka bu alanda yeniden ie koyulacaklardr. Diyeceksiniz ki: bu kadar ayrnt niye, tarihin alan ierisi ne bu farkl taktikleri oturtmak niye? Dorudur, ok basit bir biimde dorudan Augustin Thierry'ye, Montlosie'ye ve bil menin o gereletirilmesinden balayarak, btn o devrimci fe nomen zerinde dnmeye alm olanlara geebilirdim. ki nedenden tr buna taklp kaldm. nce, yntem nedeniyle. Grdnz gibi, Boulainvilliers'den sonra, nesneler alan, be lirgin eleri, kavramlar, zmleme yntemleri birbirine ok yakn olan tarihsel ve siyasal bir sylemin nasl kurulduu ok iyi saptanabiliyor. XVIII. yzylda, varsaymlarnda ya da siya sal dlerinde olduu denli savlarnda da birbirine kesinkes kart duran bir dizi tarihinin ortak noktas olan bir tr tarih sel sylem olutu. Her zmleme trnn temelinde bulunan btn o temel nermeler a; (Mably gibi, Dubos gibi) Franklar ven bir tarihten, tersine, bir Frank demokrasisi tarihine geil mesini salayan btn deiimler, hibir kesinti olmakszn, ek siksiz katedilebilir. Temel nermelerdeki ok basit birka dei im saptanarak, bu tarihlerin birinden tekine gayet gzel gei lebilir. Sonuta tarihsel tezler ve bunlarn koyduklar siyasal hedefler ne olursa olsun, btn tarih sylemlerinin ok sk bir epistemik* rgs var. Ne ki, bu epistemik rgnn bu denli s* Episteme'ye, bilgiye, bilmeye ilikin (.n).

3 Mart 1976 Tarihli Ders

215

k olmas, kesinlikle, herkesin ayn biimde dnd anlam na gelmez. Hatta, tersine, ayn biimde dnlememesi iin gereken kouldur, farkl bir biimde dnlebilmesi ve bu farklln siyasal adan belirgin olmas iin gereken kouldur. Farkl znelerin konuabilmesi, taktik adan kart konumlar igal edebilmesi iin, birbirleri karsnda, dman konumlarda bulunabilmeleri iin, buna gre de, kartln hem bilme dze yinde hem de siyasal dzeyde bir kartlk olabilmesi iin, ta rihsel bilmeyi dzenleyen o ok sk alann, o ok sk am ol mas gerekiyordu. Bilme dzenli olarak biimlendike, burada sz alan zneler iin, keskin atma hatlarna gre dalabil mek daha olanakl olur ve bylece kar karya getirilen bu sylemleri, global stratejiler ierisindeki farkl taktik btnlk ler olarak iletebilmek de daha olanakl olur (bu global strateji lerde yalnzca sylem ve gereklik deil ama ayn zamanda ik tidar, statler, ekonomik karlar da nemlidir). Baka deyile, sylemin taktik tersine dndrlrl, bu sylemin oluum kurallarnn trdeliinin dolaysz ilevidir. Sylem-d olan savamlarda onu kullanlabilir klacak olan, epistemik alann meruluu, sylemin kurulu biimindeki trdeliktir. ok sk bir biimde biimlenmi, dzenli, tutarl bir tarihsel-siyasal ala nn ierisindeki farkl sylemsel taktiklerin dalm zerinde srarla durmam, bu yntem nedeninden kaynaklanyordu21. Bunun zerinde, ayn zamanda tam Devrim srasnda olup bitenle ilgili baka bir nedenden -fiili bir nedenden- tr de durdum. Mesele u: size az nce szn ettiim son sylem bi imi (Brquigny, Chapsal vb'ninki) dnda, gryorsunuz ki aslnda, siyasal tasarlarn tarihe yatrmakta en az kar olan lar, tabii ki burjuvazi ya da tiers tat'mn insanlaryd, nk ku rulua geri dnmek, bir gler dengesi gibi bir eye geri dn meyi talep etmek, bir biimde, bu g ilikisi ierisinde kendini bulacandan emin olmay gerektiriyordu. Oysa, tiers tat, bur juvazi, en azndan ortaan ortalarndan nce, tarihsel zne olarak kendisini bu g ilikileri ierisinde pek de konumlayamazd. Merovenjler, Karolenjler, Frank istilalar ya da hatta Charlemagne sorguland srece, tiers tat'ya ya da burjuvazi ye ilikin bir ey nasl bulunabilirdi ki? Nitekim, sylenenin

216

Toplumu Savunmak Gerekir

tersine, burjuvazinin XVIII. yzylda tarihe kar en tereddtl, en sakmml kalan kesim olmas buradan kaynaklanr. Aslnda, tarihi olan aristokrasi oldu. Monari tarihiydi, parlamenterler de yle. Ama burjuvazi uzun sre tarihselcilik kart olarak kald ya da kar-tarihi olarak kald diyelim. Burjuvazinin bu kar-tarihi zelliinin iki biimde kendi ni gsterdiini grrz. Birincisi, XVIII. yzyln btn ilk yar s boyunca, burjuvazi daha ok aydn, bilgili despotizmden ya na oldu. Yani, tarihe deil de, bilme, felsefe, teknik, ynetim vb'den kaynaklanan bir snrlamaya dayanacak olan monari iktidarnn belirli bir azaltlma formundan yana oldu. Ardn dan, burjuvazi, XVIII. yzyln ikinci yarsnda, zellikle dev rimden nce, bir yeniden-kurulu deil de, asal olarak, tarih kart olmasa bile, en azndan tarihd olmas gereken bir ku rulu talep ederek, evresindeki tarihselcilikten kanmay de nedi. Doal hukuka, toplumsal szleme gibi bir eye ynelme buradan kaynaklanyor anladnz gibi. XVIII. yzyl sonunda, devrimin ncesinde ve banda, burjuvazinin Rousseau'culuu tam olarak, iktidar kuram ve zmlemesinin o alannda ar pan teki siyasal znelerin tarihselciliine kar bir yant ol du. Rousseau'cu olmak, aka yabanl insana ar karmak, szlemeye ar karmak, barbarn, onun tarihinin ve uygar lkla olan ilikilerinin belirledii o tablodan kanmakt. Tabii, burjuvazinin bu kar-tarihselcilii olduu gibi kal mad; tarihin btn yeniden eklemleniini engellemedi. tat g nraux'm in toplanmas ars kt srada, ikyet defterleri nin, tarihsel gndermelerle dolu olduunu grrsnz, ama bunlarn balcalar, tabii ki bizzat soylulara aittir. Ve, yalnzca capitulaire'lere* Pistes22 Ferman'na Merovenjlerin ya da Karolenjlerin uygulamalarna yaplan bu gndermelerin okluuna karlk vermek iin, burjuvazi de, Soylu Defterleri'nde grece iniz tarihsel gndermelerin okluuna bir polemik yant ola rak, btn bir dizi tarihsel bilmeyi yeniden harekete geirdi. Ve sonra, kukusuz, daha nemli ve daha ilgin ikinci bir yeniden canlandrma grrsnz. Bu, bizzat devrim ierisinde, dilde, kurumlarda, iaretlerde, gsterilerde, enliklerde vb'deki geri
* Knrolenj ve Merovenj fermanlar (.n.).

3 Mart 1976 Tarihli Ders

217

dn, bir dng ve bir geri dn olarak kavranan bir devri me gzle grlr bir figr kazandrmay salayan, tarihin yl lklar gibi ilemi, belli birtakm tarihsel anlarn ve yaplarn yeniden canlandrlmasyd. Ve, bir biimde, uzun sre ipucu ilevi gren hukuka daya l bu Rousseau'culuktan balayarak, devrim iinde yeniden canlandrlm iki byk tarih biimi ite byle olutu. Bir yan da, Roma yeniden canlandrld, daha dorusu Roma kenti ye niden canlandrld, yani arkaik, cumhuriyeti ve erdemli Roma kadar, zgrlkleri ve refahyla Galya-Romal kent de yeniden ortaya karld: zgrlklerin bir anlamda temel kuruluu ola rak geri gelen o tarih biiminin siyasal ayinletirilmesi olarak, Roma enliinin ortaya k buradan kaynaklanr. Yeniden canlandrlan baka bir figr de, Mably'nin ona ykledii rol grdnz ve Frank zgrlkleriyle, Roma Galyas zgrlk leri arasndaki balant noktas olarak grlen Charlemagne'm figrdr: Charlemagne, halk manevra yerinde toplantya a ran adam; sava-hkmdar ama ayn zamanda ticaretin ve kentlerin koruyucusu Charlemagne; Germen kral ve Roma im paratoru Charlemagne. Devrim balar balamaz gelien, dev rim boyunca sren ve Roma enliinden ok daha az sz edi len byk bir Karolenj d oldu. Manevra Alan, 14 Temmuz 1790 enlii, bir Karolenj bayramdr; tam olarak manevra ala nnda yaplr ve bylece toplanan halkn, hkmdaryla kuru lan belirli bir ilikisidir bu, enliin belli bir lde, yeniden kurduu ya da canlandrd o Karolenj zellikli ilikiyi. Her ne olursa olsun, Temmuz 1790 enliinde var olan bu trden bir rtk tarihsel szck daarcdr. Ve ayrca bunun en iyi kant udur, Haziran 1790'da, bir Jakobenler kulbnde, enlikten birka hafta nce, birisi XVI. Louis'nin, bu enlik srasnda, kral unvannn alnmasn, bu kral unvannn imparator unvanyla deitirilmesini ve o geerken "Yaasn Kral!" deil de "mpa rator Louis" diye barlmasn istemiti, nk imparator olan "imperat sed non regit ", emir verir ama ynetmez, imparatordur, kral deildir. Bu tasar23, XVI. Louis'nin manevra alanndan ba nda imparatorluk tacyla dnmelidir, diyordu. Ve tabii ki Napoleon'un imparatorluuyla da, (deeri pek anlalmam olan)

218

Toplumu Savunmak Gerekir

bu Karolenj dyle, Roma dnn buluma noktasnda kar lalacaktr. Devrim ierisindeki baka bir tarihi yeniden canlandrma bi imi de: feodalitenin, burjuvaziyle bir olan soylu d'Antraigues'in, "fke iindeki tanrnn, zgr bir ulusun bana getirebilecei en korkun felaket24" dedii eyin lanetlenmesidir. Feodalitenin bu lanetlenii birok biim alr. nce, Boulainvilliers'nin tezinin, isti la tezinin dpedz tersine dndrl olur. Ve bylece kimi metinlere rastlarsnz - bu metin ise bapapaz Proyart'a aittir: "Frank beyefendiler, bizler bir kiiye kar bin kiiyiz: yeterince uzun bir sre kulunuz olduk, sizler de bizim kullarmz olun, bi ze atalarmzn mirasna dnmek uygun der25". Rahip Proyart'm, tiers tat'dan soylulara sylemesini istedii ey budur ite. Ve Sieys, bir daha sefere yeniden dneceim o nl metninde unu sylyordu: "Fatihlerin rkndan geldiklerine, fetih haklar nn miraslar olduklarna dair lgnca iddiay koruyan btn o aileler neden Franken'in ormanlarna geri gnderilmesin ki?26" Ve 1795'te ya da 1796, hatrlamyorum, Boulay de Meurthe, b yk g hareketlerinden sonra, unu diyordu: "Gmenler, Fran sz ulusunun yava yava kurtulduu bir fethin kalntlarn tem sil ediyorlar27". Burada, XIX. yzyln en banda da nemli olacak bir e yin olutuunu grrsnz, yani Fransz Devrimi'nin ve onun iinde yer alm siyasal ve toplumsal savamlarn, rklar tarihi terimleriyle yeniden yorumlanm. Ve devrim dneminin nl ortaa romanlarnda belirdii grlen Gotik'in kapal biimde ortaya kn yine feodalitenin bu lanetleniiyle ilikilendirmek gerekiyor kukusuz: o gotik romanlar, ayn zamanda terr, korku ve gizem dolu olduu gibi siyasal romanlardr, nk bunlar hep hakszlklarn, iktidar ktye kullanmalarn anlat sdr; adaletsiz hkmdarlarn, acmasz ve eli kanl senyrlerin, kstah din adamlar vb'nin hikyesidir. Gotik roman bir bi lim ve siyasal-kurgu romandr: asal olarak iktidarn ktye kullanlmasna odakl romanlar olduu lde siyasal-kurgu roman ve dsel dzeyde, feodaliteye ilikin btn bir bilme nin, aslnda, bir yzyllk mr olan gotie ilikin btn bir bil menin yeniden canlandrlmas olmas lsnde de bilimkur

3 Mart 1976 Tarihli Ders

219

gu romandr. XVIII. yzyln sonuna, bu gotik ve feodalite te malarn bir yenilik ya da bir yenilenme olarak sokan edebiyat ya da d gc deildir. Aslnda bunlar, gotiin ve feodalite nin, iktidar bilmesi ve biimleri dzeyinde artk yzyllk bir savamn amac olduu lde, dsellik balamnda yer ald. lk gotik romandan ok nce, neredeyse bir yzyl nce, tarih sel ve siyasal olarak, derebeylerin, bunlarn tmarlarnn, ikti darlarnn, egemenlik biimlerinin ne olduu konusunda kavga ediliyordu. Btn XVIII. yzyl, hukuk, tarih ve siyaset bala mnda, feodalin ne olduu sorunuyla geti. Ve sonu olarak an cak Devrim srasnda -yani bilme ve siyaset alanndaki o deva sa almadan bir yzyl sonra- o bilim ve siyasal-kurgu ro manlarnda, dsel dzeyde yeniden ele alnd. Dolaysyla bu alan ierisinde, ibu nedenle gotik roman ortaya kar; ama b tn bunlar, bilmenin ve bilmenin olanak tand siyasal taktik lerin o tarihinin hanesine konulmal. Eh o zaman, gelecek sefer sizlere, Devrim'in yinelenii olarak tarihten sz aacam.

NOTLAR
1 Burada aka, M. Foucault'nun Les Mots et les Choses'de (a.g.e.) "arke olojik" zmlemesini gelitirdii bilme ve sylemsellik biimleri alanlarnn "soyktksel" yinelenii ve yeniden dile getirilii sz ko nusu. 2 "Kurulu"un tbbi doktrininin uzun bir yks var, ama M. Foucault kukusuz burada, Sydenham, Le Brun, Bordeu'den balayarak, XVIII. yzylda biimlendirilen ve XIX. yzyln ilk yarsnda, Bichat ve Paris okulu tarafndan gelitirilecek olan anatomo-patolojik kuram daya nak alyor. 3 Eski Roma'nm "sonu", "k" konusundaki, Essai sur la noblesse en France contenant une dissertation sur son origine et abaissement (kitap 1700'e doru kaleme alnm ve 1730'da Continuation des mmoires de littrature'de kmtr, cilt IX, a.g.e.) kitabnda Boulainvilliers bunun "uzun sreli btn devletlerin ortak yazgs" olduunu kabul eder ve ekler: "... dnya srekli bir kaltn oyuncadr; neden soyluluk ve bu nun avantajlar ortak kuraln dnda kalsnlar ki?" Bununla birlikte, bu kalt konusunda unu dnr: "ocuklarmzdan birisi kp, ad-

220

Toplumu Savunmak Gerekir

miza eski grkemini geri kazandrmak iin yaadmz bu karanl delecektir" (s.85 ). evrim dncesine gelince, onu daha ok ayn dnemde G. B. Vico'nun Scienza nuova'smda buluruz (Napoli, 1725). Boulainvilliers'nin, 1949 ylnda Rene Simon tarafndan baslan Astrologie Mondiale'inde (1711), "monarilerin bir lkeden ve bir ulustan bir bakasna geii"nin "n-Hegelci" denebilecek dnce si biimlendirilmitir. Burada Boulainvilliers iin sz konusu olan "yine de hibir deimezlii olmayan" bir "dzen" sz konusudur, "nk her zaman ayakta kalabilecek bir toplum yoktur ve en geni ve en korkulan imparatorluklar, onlar oluturanlara benzer yollarla yklabilir; ou zaman bunlarn iinden, kendileri de g ve ikna yntemleri kullanan, eskilerini fetheden ve uyruklatran baka top lumlar doar" (s. 141-142). 4 "Gururlu, kaba, vatansz, yasasz [...] Franszlar eflerinden, hatta ca navarca da olsa biraz iddet grmeyi kaldrabilirlerdi, nk bu, onla rn ortak trelerindendi" (G.-B. de Mably, Observations sur l'histoire de France, Paris, 1823, bl. I, s. 6; ilk bask Cenevre, 1765). 5 N. de Bonneville, Histoire de l'Europe moderne depuis l'irruption des peup les du Nord dans YEmpire romain jusqu' la paix de 1783, Cenevre, 1789,1. cil^ 1. Blm, s. 20. Alnt yle biter: "Kl onlarn hukukuydu ve bu nu, doamn hukukuymu gibi gnl rahatlyla uyguluyorlard". 6 "Yoksul, kaba, ticaret bilmez, zanaatsz, sanatsz ama zgr" (Les Cha

nes de l'esclavage. Ouvrage destin dvelopper les noirs attentats des prin ces contre peuple, Paris, yl I, "Des vices de la constitution politique" b
lm; bkz. yeni basm, Paris, Union gnrale d'Editions, 1988, s. 30). 7 Bkz. L. G. comte du Buat-Nanay, lments de la politique....a.g.e., cilt I, kitap I, blm I-IX: "De l'galit des hommes". Hangisi olduunu bu lamadmz bu alntnn (eer bir alntysa) kayna buras olabilir. 8 M. Foucault burada, 1948 ylndan balayarak Cornlius Castoriadis'in evresinde toplanm ve, 1949'dan sonra da Socialisme ou Barbarie'y i yaymlayacak olan dnce topluluuna gnderme yapyor. Derginin yayn, 40. saysyla birlikte 1965'te sona erecektir. Castoriadis ve Cla ude Lefort'un itkisiyle, ayr grte olan Trokistler, militanlar, entellekteller (aralarnda Edgar Morin, Jean-Franois Lyotard, Jean Laplanche, Grard Genette de vardr) burada rnein Sovyet rejiminin eletirisi, dorudan demokrasi sorunu, reformizmin eletirisi vb gibi temalar gelitiriyorlard. 9 R. Desnos, "Description d'une rvolte prochaine", La Rvolution surr aliste, say 3, 15 Nisan 1925, s. 25. Yeniden basm La Rvolution surr aliste (1924-1929), Paris, 1975. 10 Bkz. J.-F. Dubos, Histoire critique de l'tablissement de la monarchie frana ise dans les Gaules, Paris, 1734.

3 Mart 1976 Tarihli Ders

221

11 Bkz. J.-N. Moreau, Leons de morale, de politique et de droit public, puises dans l'histoire de la monarchie, Versailles, 1773; Expos historique des admi nistrations populaires aux plus anciennes poques de notre monarchie, Paris, 1789; Exposition et Dfense de notre constitution monarchique franaise, pr cdes de l'histoire de toutes nos assembles nationales, Paris, 1789. 12 "Birisine, Trklerin Mariplilere davrand gibi davranmak" anlam na gelen eski bir deyim. Dubos yle yazar: "Okur, baka kantlara bavurmakszn, hibir yzylda aptal ya da alak olarak anlmam Galya'nn sakinlerinin doal mizacna iyice dikkat etsin; bir avu Frank'm bir milyon Galya-Romal'ya Trk'n Maripli'ye ettiini etmi olmasnn olanaksz olduu grlecektir" (Histoire critique...., cilt IV, VI. kitap, say. 212-213). 13 "Dubos'nun Boulainvilliers eletirisi iin bkz. a.g.e. blm 8 ve 9. 14 Yalnzca son cmle bir alntya benzer grnyor: kraliyet grevlileri nin yetki tecavzlerinden ve dkler ve kontlar komisyonlarnn kalt sal mevkilere dntrlmesinden sz ettikten sonra Dubos unu ya zar: "te o zaman Galya bir fetih lkesine dnt" (a.g.e., 1742 bask s, IV. kitap, s. 290). 15 G.-B. de Mably, Observations sur l'histoire de France, a.g.e. 16 N. de Bonneville, Histoire de l'Europe Moderne depuis l'irruption des peup

les du Nord..., a.g.e.


17 G.-B. de Mably, Observations...a.g.e., s. 6 18 L. G. O. F. de Brquigny, Diplomata, chartae, epistolae et alia monumenta ad res franciscas spectantia, Parisiis, 1679-1783; Ordonnances des rois de France de la troisime race, Paris, cilt XI, 1769 ve cilt XII, 1776. 19 J.-F. Chapsal, Discours sur la fodalit et l'allodialit, suivi de Dissertations

sur le franc-alleu des coutumes d'Auvergne, du Bourbonnais, du Nivernois, de Champagne, Paris, 1791. 20 R.-J. Turgot, Mmoire sur les Municipalits, Paris, 1776. 21 Bu blm, M. Foucault tarafndan Les Mots et les Choses (a.g.e.)'de geli tirilmi ve L'Archologie du savoir'mda (a.g.e.), bl. IV, VI, yeniden ele alnm olan episteme kavramyla ortaya kan tartmalarn dosyasna
eklenmesi gereken, belirleyici bir paradr. 22 Pistes'te (ya da Pitres), toplanan ve kararlar Pistes Ferman adn ta yan bir konsilde, Bapiskopos Hincmar'n etkisiyle, para sistemi d zenlendi, senyrler tarafndan yaptrlan atolarn yklmas buyruu kt ve birok kente para basma hakk verildi. Kurul ayn zamanda, azledildii ilan edilen, Akitanya Kral II. Ppin'in davasn toplantya dahil etti. 23 Sz konusu edilen 17 Haziran 1790 tarihli oturumda sunulan bir ner gedir (Bkz. F. - A. Aulard, La Socit des jacobins, Paris, 1889-1897, cilt I, s. 153).

222

Toplumu Savunmak Gerekir

24 E. L. H. L. comte d'Antraigues, Mmoire sur la constitution des tats pro vinciaux , 1788, s. 61. 25 L.-B. Proyart, Vie du Dauphin pre de Louis X V , Paris/Lyon, 1782, cilt I, s. 357-358. In A. Devyver, Le Sang pur... a.g.e., s. 370. 26 E.-J. Sieys, Qu'est-ce que le Tiers-tat?, bl. II, s. 10-11. metinde cmle yle: "...neden Tiers-tat tarafndan.... gnderilmesin ki?" 27 Bkz. A. - J. Boulay de la Meurthe, Rapport prsent le 25 Vendmiaire an

V I au Conseil des Cinq-Cents sur les mesures d'ostracisme, d'exil, d'expulsi on les plus convenables aux principes de justice et de libert, et les plus prop res consolider la rpublique. In A. Devyver, Le Sang p u r a . g . e . , s. 415.

o Mart 1976 Tarihli Ders

D evrim de ulus dncesinin siyasal olarak yeniden gelitirilme si: Sieyes. - Kuramsal sonulan ve tarihsel sylem zerindeki etkileri

- Yeni tarihin iki kavranlrlk izelgesi: egemenlik ve btnlenm e. M ontlosier ve A u gustin Thierry. - Diyalektiin douu.

XVIII. yzylda sava siyasal ilikilerin, baat ve hemen hemen tek zmleyicisi klm olan ey, temelde tarihin syle miydi ve neredeyse bir tek oydu, sanrm; tarihin sylemi, yani hukukun sylemi deil, (szlemeleri, yabanllar, kr ya da or man insanlar, uygarlk ncesi yaamlar, herkesin herkesle sa vam vb'siyle) siyasal kuramn sylemi deil; bu deil, tarihin sylemi. Bu durumda imdi sizlere, biraz paradoksal bir biim de, XVIII. yzylda tarihsel kavranlrl bizzat oluturan bu sava esinin Devrim'den itibaren, tarih syleminden atlm olmasa bile, diyelim en azndan nasl indirgenmi, snrlanm, koloniletirilmi, yerletirilmi, bltrlm, uygarlam ve belli bir noktaya kadar bastrlm olacan gstermek isterim. yle ki, sonuta tarih (Boulainvilliers'nin ya da Buat-Nanay'nin anlatt gibi olsun, bunun pek nemi yok) byk tehli keyi birden ortaya karmt; belirsiz bir savan iine girmi olmamz tehlikesini; ne olursa olsun btn ilikilerimizin her zaman egemenlik dzeyinde var olmas tehlikesini. Ve, XIX. yzyln tarihsel syleminde, indirgenmi, blgesel tehlikeler geici epizotlar halinde blmlenecek, krizler ve iddet hare ketleri biiminde yeniden yazlacak olan, tarihin temeli olarak belirsiz savala siyasetin baat esi olarak egemenlik ilikisi nin oluturduu bu ifte tehlikedir. Ama bundan ok daha faz-

224

Toplumu Savunmak Gerekir

las, sanrm, daha asal olarak bu tehlike, XVIII. yzyl tarihile rinin arad o iyi ve doru denge anlamnda deil ama uzla ma anlamnda, bir tr nihai bastrmaya aday olacaktr. Tarih syleminde sava sorununun bu tersine evrilii, san myorum ki, bir doku naklinin yaratt etki ya da bir anlamda diyalektik bir felsefenin tarihi denetim altna alnn yaratt etki olsun. Tarihsel sylemin, tabii ki onun burjuvalamasma denk den, bir i diyalektiklemesi, kendiliinden diyalektiklemesi gibi bir ey olduuna inanyorum. Ve sorun da, tarihsel sylemde savan rolnn (bu gten dmesinden deilse bi le) bu yer deitirmesinden balayarak, bylece tarihsel sylem ierisinde denetim altna alman bu sava ilikisinin, ama bu kez olumsuz bir rol, bir anlamda bir d rol stlenerek nasl yeni den ortaya kacan bilmektir: artk bir tarih oluturma rol deil de, toplumu koruma, kollama roldr bu; sava artk top lumun ve siyasal ilikilerin var olma koulu deil, onun siyasal ilikileri iinde yaamn srdrme kouludur. Bu durumda, toplumun kendi bnyesinde ve kendi bnyesinden doan teh likelere kar savunulmas olarak ieriden bir sava dncesi belirecektir; bu, bir anlamda, toplumsal sava dncesinde ta rihsel olann biyolojik olana, kurucu olann tbbi olana doru byk yn deiimi. O zaman bugn, tarihin, tarihsel sylemin bu oto-diyalektikleme ve dolaysyla burjuvalama hareketini betimlemeye alacam. Geen sefer sizlere, XVIII. yzylda oluturulmu olan tarihsel-siyasal zeminde, siyasal kavgada tarih sylemini silah olarak kullanmakta en ok gl ekmi olann, nasl ve neden sonuta en g konumdaki burjuvazi olduunu gs termeye altm. imdi sizlere buradaki serbestliin, kesinlikle burjuvazinin bir tarihi, bir anlamda kendine yaktrd ya da benimsedii andan deil ama, aristokrasinin XVIII. yzylda ta rihin znesi ve nesnesi kld u nl "ulus" kavramnn tarih sel deil de siyasal olarak yeniden gelitirilmesi olan ok ayr bir eyden nasl geldiini gstermek istiyorum. Yeni bir tr ta rihsel sylemi olanakl klm olan bir deiim, bu rolden, yani ulusun, ulus dncesinin siyasal olarak yeniden gelitirilme sinden dodu. Ve ben de, tam olarak k noktas niyetine ol

10 Mart 1976 Tarihli Ders

225

masa da, en azndan bu deiimin rnei olarak, Sieys'in tiers tat'ya ilikin nl metnini alacam, biliyorsunuz metin u soruyu sorar: "Tiers-tat nedir? Her ey. imdiye dek siyasal olarak ne oldu? Hibir ey. Ne olmak ister? Bu alanda bir ey olmak1." Hem nl hem de artk bayatlam olan, ama sanrm biraz daha yakndan baknca, birtakm temel deiimleri ta yan bir metin. Ulus konusuna gelince (zetlemek iin daha nce sylen mi eylere geri dnyorum), biliyorsunuz, genel olarak, mut lak monarinin sav, ulusun var olmadna ya da en azndan, yle olsa da, olaslk koulunu ve temel birliini kraln kiiliin de bulduu lde var olabildii idi. Ulus, ayn topraklarda ya ayan, ayn dili konuan, ayn geleneklere sahip bir topluluk, bir kalabalk, bir bireyler topluluu olduu iin var deildir. Ulusu bu oluturmaz. Ulusu oluturan ey, yan yana bireylerden baka bir ey olmayan, bir btn bile kurmayan ama hepsi, herbiri bi reysel olarak, kraln bedensel, canl, gerek kiiliiyle hem hu kuksal hem de fiziksel belirli bir ilikide bulunan kiilerin var olmasdr. Ulusun yapsn oluturan, uyruklarnn her biriyle olan fiziksel-hukuksal ilikisi ierisinde/kraln bedenidir. XVII. yzyl sonunda bir hukuku yle diyordu: "her kii kral kar snda tek bir bireyi temsil eder".* Ulus bedenlemez. Btnyle kraln kiiliinde bulunur. Ve, soylu snfn tepkisi ok sayda "uluslar" (en azndan iki tane) -kraln bedeninin, gerekliini yalnzca kraln tek ve bireysel gerekliinde bulan, basit hukuk sal etkisi olan- bu ulus kavramndan karmt; ve buradan yol alarak, bu uluslar arasnda sava ve egemenlik ilikileri kur mutu; kral, bir ulusun bir bakas zerinde egemenlik kurma ve sava aralar tarafna oturtmutu. Ulusu oluturan kral de ildir; bir ulus aka baka uluslara kar savam vermek iin kendine bir kral atar. Ve, soylu kesimin tepkisiyle yazlan bu ta rih, bu ilikileri tarihsel kavramlrln rgs klmt. Sieys'le birlikte, ulusun bambaka bir tanm ya da daha ok iki paral bir tanm elde edilecektir. Bir tarafta bir hukuk
* Elyazmasmda, "her kii'den nce: Kral btn ulusu temsil eder ve" blm var. Bu blm R E. Lemontey'den alntlanm; Lemontey, uvres , Paris, cilt V, 1829, s. 15.

226

Toplumu Savunmak Gerekir

devleti vardr. Sieyes bir ulusun var olmas iin iki eyin olmas gerektiini syler: ortak bir yasa ve bir yasama erki2. te hu kuk devleti bu. Ulusun bu ilk tanm (ya da daha ok ulusun var olmas iin ilk zorunlu koullar btnnn tanm), dolay syla, ulustan sz edebilmemiz iin, mutlak monarinin gerek tirdiinden ok daha az ey gerektirir. yle ki, ulus olmas iin, bir kraln olmas gerekmez. Bir hkmet, bir ynetim bile olmas gerekmez. Ulus, bir ynetimin oluumundan bile nce, hkmdarn douundan nce, iktidarn yetkili klnmasndan nce vardr; i ki, tam olarak yasama erkini oluturan ve yasa lar koymas iin yetkili kld makam araclyla ortak bir ya sa benimsemi olsun. Bylece, ulus mutlak monarinin tanm nn gerektirdiinden ok daha az bir eydir. Ama bir yandan da, soylu tepkisinin tanmnn gerektirdiinden ok daha fazla sdr. Bu soylu tepkisine gre, Boulainvilliers'nin yazd bii miyle tarihe gre, bir ulus olmas iin, belirli bir kar yzn den bir araya toplanm insanlar olmas ve bunlarn arasnda gelenekler, detler, muhtemelen bir dil gibi birtakm ortak ey ler olmas yeterliydi. Sieyes'e gre bir ulus olmas iin, ak yasalar ve bunlar oluturan merciler olmas gerekir. Yasa-yasama erki kilisi bir ulus olmas iin gereken kesin kouldur. Ama bu tanmn yal nzca ilk katmandr. Bir ulusun ayakta kalmas iin, yasasnn uygulanmas iin, yasama erkinin tannmas iin (ve bunun yal nzca darda teki uluslar tarafnda deil, ieride de byle ol mas iin), hukuksal varoluunun artk kesin koulu deil de tarih iindeki varoluunun tarihsel koulu olarak yaayabilmesi ve geliip bymesi iin baka ey gerekir, baka koullar gere kir. Ve Sieyes bu koullar zerinde durur. Bunlar bir anlamda ulusun tzel koullardr ve Sieyes bunu iki gruba ayrr. Her eyden nce, "iler" dedii eyler, yani ilk olarak ziraat, ikinci olarak zanaat ve sanayi, nc olarak ticaret, drdnc olarak liberal sanatlar. Ama bu "iler"den baka, "grevler" dedii eyler de gereklidir: bu ordudur, adalettir, Kilise'dir ve yne timdir3. "ler" ve "grevler"; biz ise, kukusuz geree daha yakn biimde, ulusun bu iki tarihsel varsaym btnn be lirtmek iin "grevler" ve "aygtlar" diyeceiz. Ama nemli

10 Mart 1976 Tarihli Ders

227

olan, ulusun tarihsel varoluunun koullarnn grevler ve ay gtlar dzeyinde tanmlanm olmasdr. Ne ki, bunu yaparken, ulusun bu hukuksal-biimsel koullarna, tarihsel-ilevsel ko ullar eklerken, sanyorum Sieyes (ve bu belirtebileceimiz ilk eydir), ister monari yanls tezi tarafnda olsun ya da ister Rousseau'cu trde bir yanda olsun, o ana dek yaplm olan btn zmlemelerin ynn tersyz eder. Gerekten de, ulusun hukuksal tanm egemen olduu s rece, aslnda Sieyes'in ulusun tzel koulu olarak yaltt bu eler -ziraat, ticaret, sanayi vb- neydi? Bu ulusun var olmas iin gereken koul deildi; tersine ulusun varlnn etmeniydi. Tam olarak, yeryzne, ormann ya da krlarn snrlarna, tek tek dalm insanlar, ziraatlerini gelitirmeyi, ticaret sahibi ol may, birbirleri arasnda ekonomik trden ilikiler kurabilmeyi istediklerinde, bir yasa, bir devlet ya da ynetim biimi olutu ruyorlard. Yani, btn bu grevler, gerekte, ulusun hukuksal kuruluu asndan, sonuca ya da her koulda ereklilie ilikin di; ve ancak ulusun bu hukuksal rgtlenmesi gerekletiin de, bu ilevler alabilirdi. Aygtlara gelince -ordu, adalet, y netim vb gibi- bu da ulusun var olmas iin gerekli koul deil di; bunun etmenleri deilse de, en azndan aralar ve gvencesiydi. Ordu ya da adalet mekanizmas gibi bir ey, bir kez ulus kuruldu mu dzenlenebilirdi ancak. Oysa, Sieyes'in zmlemeyi tersyz ettiini grrsnz. Bu ileri ve grevleri ya da bu grevleri ve bu aygtlar, ulusun varoluu ncesine alr - tarihsel adan olmasa bile, en azndan var olma koullar balamnda nceye alr. Bir ulus, ancak tica rete, tarma, zanaate yatknsa; bir ordu, bir yarglk kurumu, bir kilise, bir ynetim kurabilecek bireylere sahipse, ulus olarak var olabilir, tarihe girebilir ve orada varln srdrebilir. Bu ise, bir bireyler topluluu her zaman bir araya gelebilir, her za man kendine yasalar koyup, bir yasama erki kurabilir demek tir; bir kurulu gerekletirebilir. Ticaret, zanaat, tarm yapacak, bir ordu, bir yarg erki vesaire kuracak kapasiteye sahip deil se, tarihsel olarak asla bir ulus olamayacaktr. Belki hukuksal olarak olacaktr, ama tarihsel olarak asla. Gerekten bir ulusun kurucusu olabilecek eyler, asla ne szleme, ne yasa, ne de

228

Toplumu Savunmak Gerekir

konsensstr. Ama tersine, bir grup insann kendi ilerini kur mas, grevlerini yerine getirmesi ve yine de ortak bir yasa ve bir yasama erki bulunmamas pekl gerekleebilir. Bu insan lar, bir anlamda, ulusun tzel ve ilevsel elerine sahip ola caklardr. Ulus olabilecek yetenekte olacaklar; bir ulus olmaya caklardr. Oysa, bu noktadan yola karak, ona gre XVIII. yzyln sonunda Fransa'da olup biteni -k i Sieys'in yapt da b u - in celeyebiliriz. Gerekten de, bir tarm, bir ticaret, bir zanaat ve serbest sanatlar vardr. Bu farkl grevleri kim yerine getirir? Tiers tat getirir, yalnzca tiers tat. Orduyu, Kilise'yi, ynetimi, adaleti kim iletir? Tabii ki kimi nemli mevkilerde, soyluluk tan gelen insanlara rastlanr, ama bu aygtlarn onda dokuzu nun ileyiini, Sieys'e gre, tiers tat stlenir. Buna karn, ger ekten de ulusun zdeksel koullarn yerine getiren bu tiers tat kesin bir statye kavumamtr. Fransa'da ortak yasalar yoktur ama bir blm soylulara, bir bakas tiers tat'ya, bir baka blm de Kilise vb'ye uygulanan bir dizi yasa bulunur. Yasama erki de yoktur, nk yasalar ya da buyruklar, Sieys'in "aulique4"* dedii bir sistem, sarayn sistemi, yani kra liyet keyfiyetine dayal sistem tarafndan konulmutur. Bu zmlemeden, sanrm birtakm sonular karabiliriz. Bunlardan bir blm, tabii, dorudan siyasal sonulardr. Bunlar u anlamda dorudan siyasal olan sonulardr: grl yor ki, ulusun kesin, hukuksal koullar -ortak yasalar, yasama erki- onda eksik olduuna gre Fransa bir ulus deildir. Bu nunla birlikte Fransa'da bir "ulus" vardr, yani kendi iinde ulusun tzel ve tarihsel varln salayabilme kapasitesini ta yan bir bireyler topluluu vardr. Bu insanlar bir ulusun ve ulu sun tarihsel varolu koullarnn taycsdrlar. Boulainvillirs, du Buat-Nanay vb'lerinin savlaryla polemik, ama ak ak polemik bir bant kurularak ancak tam olarak anlalabilir olan Sieys'in metninin temel forml buradan gelir, o da u dur: "tiers tat tam bir ulustur5". Bu forml u anlama gelir: aristokrasinin, yalnzca kendilerine ait ortak bir stats ve gele nekleri olan bir grup insana zg tutmak istedii bu ulus d* Aulique: Saraya ilikin (.n.).

10 Mart 1976 Tarihli Ders

229

ncesi, ulusun tarihsel gereini kapsamak iin yeterli deil dir. Ama te yandan Fransa krall tarafndan kurulan devlet btnl, bir ulus oluturmak iin zorunlu ve yeterli tarihsel grevleri tam olarak kapsamad lde, gerekten bir ulus deildir. Buna gre, "ulus" olacak bir ulusun tarihsel ekirdei nerede bulunacaktr: tiers tat'da, yalnzca ve yalnzca tiers tat'da. Tiers tat tek bana bir ulusun varoluunun tarihsel koulu dur ama, grdnz gibi, hukuk alannda, devletle akyor olmas gereken bir ulusun. Tiers tat eksiksiz bir ulustur. Ulusu oluturan ey onun iindedir. Ya da hatta, ayn nermeleri ba ka trl dile getirmek istersek: "Ulusal olan her ey bizdendir", der tiers tat, "ve bizden olan her ey ulustur6". Sieys'in ne mucidi ne de tek szcs olduu bu siyasal aklama, tabii ki, iyi bildiiniz gibi, imdi de hl gcn yitir memi olan, btn bir siyasal sylemin ana kaynadr. Bu si yasal sylemin kayna, sanrm iki zellik gsterir. Birincisi, zel durumun tmellikle olan belirli bir yeni ilikisi, soylu tep kisinin sylemini belirgin klm olan ilikinin tam anlamyla tersi olan belli bir iliki. Aslnda, soylu tepkisi ne yapyordu? Kral ve onun uyruklar tarafndan kurulmu toplumsal varlk tan, krallk birliinden, soylu kanyla pekitirilen, zaferle do rulanan, belli bir ayrks hukuku: soylularn ayrks hukukunu ayryordu. Ve, onu evreleyen toplumsal yapnn oluumu ne olursa olsun, bu hukukun mutlak ve benzersiz ayrcaln soy lular iin tuttuunu; dolaysyla, toplumsal yapnn btnn den, bu zel hukuku kardn ve ayrl ierisinde bunu i lettiini iddia ediyordu. Bu noktada ise, bambaka bir ey nemli olacaktr. Tersine unu sylemek sz konusu olacaktr (tiers tat'nn syleyecei eydir bu): "Bizler baka bireyler ara sndaki bir ulustan baka bir ey deiliz. Ama, oluturduu muz bu ulus, bir tek o, gerekten de ulusu oluturabilecek olan dr. Belki bizler, tek bamza toplumsal varln tamamn olu turmuyoruz ama bizler devletin btnleyici ilevini tayabile cek gteyiz. Devlet tmelliini kurma gcne sahibiz". Ve bu durumda da, bu sylemin ikinci zellii olarak, hak talebinin zamanl ekseninin bir tersine dnyle karlaacaz. Hak ta lebi bundan byle, ister bir konsenss, ister bir zafer, ister bir

230

Toplumu Savunmak Gerekir

istilayla kurulmu olsun gemite kalan bir hukuk adna, dile getirilmeyecektir. Hak talebi, bir gizilg halinde bulunan, bir gelecek zerinde, ikin ve zaten imdinin iinde var bulunan bir gelecek zerinde dile getirilebilecektir, nk, toplumsal varlk ierisindeki "bir" ulusa zaten salanm olan belirli bir devlet tmellii ilevi sz konusudur, ki bu ulus, bunun adna, biricik ulus statsnn gerekten tannmasn ve devletin hu kuksal yaps ierisinde tannmasn ister. te, bir anlamda bu trden zmlemenin ve sylemin si yasal sonular konusunda syleyebileceklerim bunlar. Ayrca u kuramsal sonulara da varlacaktr. Bu koullarda bir ulusu belirleyenin, onun eskilii, atalaryla, gemile olan ilikisi ol madn; baka bir eyle, devletle olan ilikisi olduunu gr yorsunuz. Bu birok anlama geliyor. nce, ulusun, temel olarak baka uluslara gre belirginlemedii anlamna. "Ulusu" ayrt edici klacak olan ey, (baka uluslar, dman, kart ya da yan yana duran uluslar olacak) baka topluluklarla olan yatay bir iliki deildir. Bir ulusu belirgin klacak olan, tersine, bir devlet kurmaya muktedir olan bu bireyler topluluundan, devletin kendisinin gerek varlna uzanan dikey bir bantdr. Bu di key ulus/devlet ekseni ya da devlet gcll/devlet uygula mas ekseni boyunca ulus belirgin klnacak ve saptanacaktr. Bu ayn zamanda bir ulusun gcn oluturan eyin, XVIII. yzyl bann soylu snfn tarihilerinin tarif etmek istedikleri gibi, pek de onun fiziksel gc, askeri yetenekleri, bir anlamda barbarca iddeti olmad anlamna da gelir. imdi bir ulusun gcn oluturan, hepsi de devlet figryle sralanan, yeterlik ler, gizilglerdir; bir ulus, elinde daha fazla devlet yeterlii bulundurduka ok daha gl olacaktr. Bu, bir ulusun ayrc niteliinin pek de dierlerini egemenlii altna almak olmad anlamna da gelir. Ulusun tarihsel rolnn ve grevinin zn oluturan, teki uluslar zerinde bir egemenlik ilikisi kurmak olmayacak; baka bir ey: kendini ynetme, idare etme, hk met etme, kendi zerinde, devlet figrnn ve iktidarnn ken di zerindeki kuruluunu ve ileyiini salamak olacaktr. Ege menlik kurma deil, devletlemedir bu. Bylece ulus esas ola rak, barbar ve sava egemenlik ilikilerinde artk bir partner

10 Mart 1976 Tarihli Ders

231

deildir. Ulus, devletin etkin, kurucu ekirdeidir. Ulus, en azndan nokta nokta izilmi devlettir, bir bireyler topluluu ierisinde douyor olmas, kendini oluturuyor olmas ve varo lu koullarn burada buluyor olmas lsnde devlettir. te, devletten ne anlald balamnda vardmz ku ramsal sonular. imdi sra tarihsel sylemde varlan sonular da. imdi greceimiz, devlet sorununu yeniden devreye so kan ve belirli bir lde kendi merkezine yeniden yerletiren bir tarihsel sylem. yle ki, belirli bir noktaya kadar, XVII. yzylda var olan ve benim de, asal olarak, devlet iin kendisi ne ilikin bir sylem kurmann belli bir yolunu oluturduunu gstermeye altm o tarihsel syleme yaklaacak olan bir ta rihsel sylemle karlaacaz. Aklayc, litrjik ilevleri olan bu sylem: kendi gemiini anlatan devletti, yani kendi merulu unu kuran ve bir anlamda, temel haklar dzeyinde kendisini glendiren devletti. XVII. yzylda tarihin sylemi hl buy du. Soylu snfn tepkisi buna kar bayrak am ve karsna o teki tarihsel sylem trn karmt; o tarihsel sylemde ulus aka, devlet birliinin zlebilmesi ve devletin formel grnm altnda, devletin glerinin deil de kendi zel tari hi, gemile ilikisi, zaferleri, soyu sopu, egemenlik ilikileri vb'si olan ayr bir topluluun gcnn var olduunu kantla mak iin bir arat. imdi ise tarihin, devlete yaknlaan ve asal ilevleriyle, ar tk devlet kart^ olmayacak bir sylemi grlecektir. Ama bu yeni tarihte, devletin, kendisine ve onun dorulanmasna ait bir sylem kurmas sz konusu olmayacaktr. Ulus ve devlet arasnda, ulusun devlet kurma potansiyeliyle devletin somut btn arasnda durmadan gizlice rlen ilikilerin tarihini yapmak sz konusu olacaktr. Tabii ki bu, devrimin, yeniden kuruluun, XVII. yzylda olduu gibi, eylerin ilk dzenine tersyz edici geri dnn alan ierisinde ele alnmayacak olan bir tarihin yazlmasna olanak salar. Ama imdi, kesin so nuca gtren ann, gizilg durumunda olandan geree gei an olaca, ulusal btnden devletin tmelliine gei an ola ca, dz bir izgi izleyen bir tarih elde edilecektir, buna gre, dikkati hem imdiye hem de devlete doru toplayacak bir ta

232

Toplumu Savunmak Gerekir

rih; devletin, total, tam ve eksiksiz devlet figrnn imdideki o elikulamdalma doru ykselen bir tarih. Ve bu -ikinci ola rak-, ortaya konan g ilikilerinin, sava trden bir iliki de il, bir anlamda btnyle sivil bir iliki tr olduu bir tari hin yazlmasn salayacaktr. Tabii, Boulainvilliers'nin zmlemesinde, ayn toplumsal yap ierisinde uluslarn atmasnn nasl kurumlar aracly la (ekonomi, eitim, dil, bilme vb'ye ilikin kurumlar) gerek letiini gstermeye altm. Ama bu sivil kuramlarn kullan l burada, aslnda bir sava olarak kalan bir sava iin ara ni teliindeydi yalnzca; yalnzca hep sava trden, istilaya ili kin vb trden bir egemenlik olarak kalan bir egemenliin ara laryd. imdiyse tersine, savan -egemenlik iin savan-, bir anlamda, baka ze sahip bir savamla: silahl bir atmayla deil de, devletin tmelliine ynelik bir abayla, bir rekabetle, bir gerilimle yer deitirecei bir tarih olacaktr. Savamn hem muharebe alann, hem de amacn oluturacak olan, devlet ve devletin tmelliidir; buna gre, erei ve ifade biimi egemen lik deil de, konusu ve uzam devlet olmas lsnde, znde sivil bir savamdr bu. Bu savam asal olarak ekonomi, ku rumlar, retim, ynetim dorultusunda ve ierisinde meydana gelecektir. Buna gre askeri savamn, kanl savamn yalnzca srad bir an ya da bir bunalm ya da bir epizot olabilecei bir sivil savam elde edilecektir. sava, btn atmalarn ve savamlarn zemini olmann tesinde, gerekte, imdi artk, sa va terimleriyle, egemenlik terimleriyle, askeri terimlerle deil, sivil terimlerle dnlmesi gerekecek olan bir savama oran la, yalnzca bir epizot, bir kriz evresi olacaktr. yle sanyorum ki, yalnzca XIX. yzyln deil, XX. yzy ln da tarihinin ve siyasetinin en temel sorularndan bir tanesi nin sorulduu nokta buras. Bir savam tam anlamyla sivil te rimlerle nasl kavranabilir? Savam, ekonomik savam, siyasal savam, devlet iin savam denilen ey, acaba bu gerekten, sava olmayan terimlerle, tam olarak ekonomik-siyasal terim lerle zmlenebilir mi? Ya da bunun ardnda, tam da, XVIII. yzyl tarihilerinin saptamaya alm olduklar, savan ve egemenliin o belirsiz zeminini mi bulmak gerekir? Her ne

10 Mart 1976 Tarihli Ders

233

olursa olsun, XIX. yzyldan ve ulus kavramnn o yeniden ta nmlanmasndan sonra, XVIII. yzylda yaplann tersine, XVIII. yzyl tarihilerinin saptad, savan kanl, askeri, sava zemininin yerini almak zorunda olan, savamn devletin alan iindeki sivil zeminini aratracak bir tarih olacaktr. te, bir anlamda, bu yeni tarihsel sylemin olaslk koul larna ilikin sylenebilecek olanlar bunlar. Somut olarak, bu yeni tarih hangi biimi alacaktr? Sanyorum, eer onu global bir biimde koymak istiyorsak, yan yana gelen, belirli bir nok taya kadar akan ve birbirini dzelten iki kavranlrlk izel gesinin, ileyiiyle, ayarlanmasyla belirginleeceini syleyebi liriz. Birincisi, XVIII. yzylda oluturulan ve kullanlan kavramlrlk izelgesidir. yle ki, Guizot, Augustin Thierry, Thiers ve Michelet tarafndan yazld haliyle greceimiz tarihte, balangta, bir g ilikisi, bir savam ilikisi benimsenecektir ve bu XVIII. yzylda buna teslim edilenle ayn biim ierisinde olur: yani sava, arpma, istila, fetih olarak. Diyelim Montlosier gibi aristokrat tarihiler7 (ama Augustin Thierry de, Guizot da yle) bu savam, bir tarihin bir tr anakalb olarak benim serler her zaman. A. Thierry, rnein, unu der: "Bir ulus oldu umuzu sanyoruz, ayn toprak zerinde yaayan iki ulusuz, tasarlarnda uzlamaz olan, gemileriyle birbirine dman iki ulusuz: biri bir zamanlar tekini fethetti". Tabii ki, efendilerden bazlar yenilenlerin tarafna getiler, ama geri kalan, yani efendi olarak kalanlar, gerisi, "sanki dn aramza katlmlar gibi duygulanmlarmza ve trelerimize o kadar yabancdr, sanki dilimiz ona yabancym gibi zgrlk ve bar szlerimi zi o kadar duymazdan gelir, atalarmzn dilinin onunkine ya banc oluu gibi, gerisi bizimkisiyle ilgilenmeksizin, kendi yo luna devam eder"8. Ve Guizot da byle syler: "on yzyl dan fazla bir sredir, Fransa iki halk ieriyordu, muzaffer bir halk ve yenik bir halk"9. Dolaysyla, o zaman da hl, XVIII. yzyldaki ayn k noktas, ayn kavranlrlk izelgesi vardr. Ama bu ilk izelgeye, bu temel ikilii hem tamamlayan hem de tersine eviren bir bakas eklenir. Bu, ilk savan, ilk is tilann, ilk ulusal ikiliin oluturaca bir k noktasndan iti baren ilemek yerine, tersine, gerileyerek imdiden balayarak

234

Toplumu Savunmak Gerekir

iler. Bu ikinci izelge tam olarak, ulus dncesininin yeniden gelitirilmesiyle olanakl klnm olandr. Temel olan an, artk kken, kavranlrln k noktas deil, arkaik olan e deil dir; tersine bu, imdidir. Ve bu noktada sanrm, tarihsel ve si yasal sylemde imdinin deerinin tersine evrilmesi olan nemli bir olayla karlarz. Aslnda XVIII. yzyln tarihinde ve tarihsel-siyasal alannda, imdi, her zaman olumsuz olan an d, her zaman bo olan, grnrde dingin olan, unutmaya ili kin oland. imdiki zaman, bir ym yer deitirme, ihanet, g ilikilerinin deiimi ierisinde, ilk sava durumunun bulank latrlm gibi olduu ve tannmaz durumda bulunduu and; yalnzca tannmaz deildi, oysa bizzat onu kullanmada kar olanlar tarafndan iyiden iyiye unutulmutu. Soylularn bilisiz lii, elenceleri, tembellikleri, agzllkleri, btn bunlar, topraklarnda yaayan teki sakinlerle olan ilikilerini belirle yen temel g bantsn unutmalarna neden olmutu. Ve s telik, din adamlarnn, hukukularn, kraliyet iktidarnn yne ticilerinin sylemi bu ilk g ilikisini yle bir kapsamt ki, imdiki zaman XVIII. yzyln tarihi iin, her zaman byk unutkanln anyd. Her eyden ve her eyden nce bilme d zeyinde ilk, temel ann byk yeniden canlandr)lyla olmas gereken, iddetli ve ani bir uyanla imdiden syrlma zorunlu luu buradan doar. imdinin oluturduu o ar unutkanlk noktasndan balayarak, bilincin uyan. imdiyse tersine, tarihin kavranlrlk izelgesi ierisinde, ulus/devlet, gcllk/edimlilik, ulusun ilevsel btn/dev letin gerek tmellii ilikisiyle tarihin kutuplat andan ba layarak, imdinin en dolu olan an, en byk younluun an, tmel olann gerek olana giri yapt grkemli an olacan grrsnz. Tmel olanla gerein, bir imdiki zamandaki (az nce olup biten ve gerekleecek olan bir imdide), imdinin yaknlndaki o temas noktas, ite ona hem deerini, hem de younluunu kazandracak olan ve onu kavranlrlk ilkesi ola rak oluturacak budur. imdi, artk unutma zaman deildir. Tersine gerein patlayaca, karanlk ya da gizilg olarak du rann apak ortaya kaca andr. Bylece, imdiki zaman, gemiin hem amlaycs hem de zmleyicisi olur.

10 Marc 1976 Tarihli Ders

235

XIX. yzylda ya da en azndan XIX. yzyln ilk yarsnda iletildiini grdmz biimiyle tarihin, her iki kavramlrlk izelgesini kullandn dnyorum: balangtaki savatan balayarak yaylan, btn tarihsel sreleri katedecek olan ve bunlar btn geliimleri ierisinde harekete geiren izelge; ve imdinin edimliliinden, devletin btnleyici uygulamasndan, gemie doru giden, onun douunu yeniden kuran bir baka izelge. Aslnda bu iki izelge, dieri olmakszn asla ilemez: her zaman, neredeyse rekabet halinde kullanlr, her zaman birbiriyle buluur, az ok st ste biner, snrlarnda ksmen kesiirler. Temelinde, bir yanda, egemenlik formunda -arka plannda sa vala birlikte- ve bir baka yanda da, btnleme formunda ya zlm olan bir tarih vardr - imdinin tarafnda, her koulda ol muun ve olacan yakmdal ierisinde devletin birden ortaya kyla birlikte. Bylelikle, hem paral balang hem de b tnleyici tamamlanma terimleriyle yazlan bir tarih bu. Ve tarih sel sylemin yararlln, siyasal olarak kullanlrlm belirleyen eyin, aslnda, birbirine gre bu izelgelerin iletilme biimi; biri ni ya da tekini ncelikli klma biimi olduunu dnyorum. Genel olarak, ilk kavramlrlk izelgesine -paralanm balangcn izelgesine- tannan ayrcalk, bir anlamda, gerici, aristokratik, sac diyeceimiz bir tarih yaratacaktr. kinciye -tmelliin imdiki annda- tannan ayrcalk liberal ya da bur juva tarzda olacak bir tarih karacaktr. Ama gerekte, bu iki tarihten hibiri, kendine zg taktik konumuyla, u ya da bu biimde iki izelgeyi kullanmaktan geri duramayacaktr. Bu ko nuda size iki rnek vermek isterim: bir tanesi, belirli bir nokta ya kadar, XVIII. yzyl tarihinin izgisinden giden, ama aslnda onu byk lde yerinden kaydran ve her eye ramen im diden balayarak alan kavramlrlk izelgesini ileme sokan tipik sac, tipik aristokrat bir tarihten alman rnektir. tekisi bunun ters rnei olacak: yani liberal ve burjuva olarak gr len bir tarihide, bu iki izelgenin ve hatta savala balayan,te yandan, onun iin kesinlikle ayrcalkl olmayan o kavramlrlk izelgesinin etkisini gstermek olacak. lk rnek yleyse: Montlosier tarafndan, XIX. yzyln ba nda yazlm, XVIII. yzyln soylu tepkisinin izgisinde g

236

Toplumu Savunmak Gerekir

rnen, sac bir tarihtir. Bunun gibi bir tarihte, balangta ege menlik ilikilerinin bir ayrcal aka grlr: tarihin ak boyunca, hep bu ulusal ikilik ilikisiyle, ulusal ikilie zg bu egemenlik ilikisiyle karlaacaz. Ve Montlosier'nin kitab, kitaplar, tiers etat'ya ynelttii, u trden svgler ierir: "Azat edilmiler soyu, kle rk, haral gruh, sizlere zgr olma izni bahedildi, ama bize soylu olma izni verilmedi. Biz her eyi hak ettik, size her ey ltfedildi. Biz sizin cemaatinizden dei liz, biz, kendimiz olmakla bir btnz." Ve yine burada, Sieyes konusunda size szn ettiim o mehur nermeyle karlar snz. Ayn ynde, Jouffroy bir dergide (hangisi olduunu hatr lamyorum) una benzer bir cmleyi yazyordu: "Kuzeyli rk, yenilgiye urayanlarn kkn kazmakszm Galya'y ele geir di; haleflerine egemen olunmas gereken fetih topraklarn ve ynetilmesi gereken fethedilmi insanlar devretti10." Ulusal ikilik, zetle, gmen olan, Fransa'ya geri dnen ve bir anlamda, reaction ultra srasnda, istilann bir tr ayrcalkl ann yeniden oluturan btn bu tarihiler tarafndan ne s rlr. Ama daha yakndan baknca, Montlosier'nin zmleme si, XVIII. yzylda grlenden ok farkl biimde iler. Montlosier, tabii ki bir savan sonucunda ya da daha ok birok sava n sonucunda ortaya kan bir egemenlik ilikisinden sz eder, aslnda bunu belirli bir yere ya da zamana oturtmaya da al maz. Ve der ki: Aslolan, Frank istilas srasnda neler olup bitti i deildir pek, nk gerekte egemenlik ilikileri ok daha nceden vard ve bundan ok daha eitlidir. Galya'da, Roma istilasndan ok nce dahi, bir soylu kesim ve baml bir halk arasnda bir egemenlik ilikisi zaten vard. Eski bir savan so nucuydu bu. Romallar, kendi savalarn beraberlerinde getire rek geldiler, ama ayn zamanda kendi aristokrasileri ve bu zen ginlerin, bu soylularn ya da aristokratlarn himayesinde olan insanlar arasndaki bir egemenlik ilikisini de getirdiler. Ve yine burada, eski bir savatan doan egemenlik ilikisi vardr. Ar dndan, zgr sava olanlarla, uyruktan baka bir ey olma yan tekiler arasndaki kendi i bamllk ilikileriyle Germen ler geldiler. Bylece, sonu olarak, ortaan banda, feodalite nin douunda meydana gelen, muzaffer bir halkla yenilgiye

10 Mart 1976 Tarihli Ders

237

uram bir halkn akmas deil, tane i egemenlik siste minin, Galyallarm, Romallarn ve Germenlerin i egemenlik sistemlerinin, karm oldu11. Aslnda, ortaan feodal soylu lar, kendilerine yeni bir aristokrasi kurmu ve kendileri de ha raca bal Galyallar, Romallarn himayesindekiler ve Germen uyruklarnn karm olan insanlar zerinde bir egemenlik ili kisini uygulam olan bu aristokrasinin karmndan baka bir ey deildir. yle ki soylu snf oluturan, bir ulus olan ara snda bir egemenlik ilikisi olutu, ama bu ayn zamanda btn bir ulusu yani feodal soylu snf oluturuyordu; sonra (bu ulu sun dnda, onun egemenlik ilikisinin erei, partneri olarak), gerekte ulusun teki blm olmayan ama, ulus dnda ka lan, baml insanlardan, serflerden oluan btn bir halk ola caktr. Dolaysyla Montlosier, ulus dzeyinde ve soylu snf ya rarna bir monizmi, ardndan da egemenlik dzeyinde bir ikili i devreye sokar. Oysa, buna gre, Montlosier iin monarinin rol ne ola caktr? Monarinin rol, ulus dnda kalan -Germen uyrukla rn, Romal korunuklarm, haraca bal Galyallarm karm, bir araya gelmesinin sonucu olan- bu kitleden yola karak, bir ulus, bir baka halk oluturmak oldu. Kraliyet iktidarnn rol buydu. Monari haraca bal olanlar azat etti, kentlere haklar tand, kentleri soylulardan bamsz kld; hatta serfleri bile azad etti ve Montlosier' nin eski halkla, yani soylularla hukuk asndan eit olan ve sayca ok stn olan yeni bir halk oldu unu syledii bir eyi batan yaratt. Kraliyet iktidar, der Montlosier, dev bir snf yaratt12. Bu trden zmlemede tabii ki, XVIII. yzylda kullanla cak olan elerin yeniden canlandrlmas var, ama bir temel deiiklikle birlikte: o da u, grdnz gibi, siyasetin sre leri, ortaadan XVII. ve XVIII. yzyla dek olup biten her ey, Montlosier iin yalnzca, hemen batan ortaya srlm ve isti ladan bu yana yz yze getirilmi iki partner arasndaki g ilikilerini deitirmekten, yerini kaydrmaktan ibaret deildir. Aslnda olup biten, tek-uluslu ve btnyle soylu snf evre sinde younlam bir btnn ierisinde baka bir eyin yara tlmasdr: Montlosier'nin yeni bir snf dedii13, yeni bir halkn,

238

Toplumu Savunmak Gerekir

yeni bir ulusun yaratlmasdr. Buna gre, toplumsal yap ieri sinde, bir snfn, snflarn retilmesidir. Peki, yeni bir snfn bu retiminden sonra, ne olacaktr? yle ki, kral soylu snftan ekonomik ve siyasal ayrcalklarn koparp almak iin bu yeni snftan yararlanr. Hangi yntemleri kullanr? Yine burada Montlosier, kendisinden ncekilerin sylediklerini yineler: ya lanlarla, ihanetlerle, rtl ittifaklar vesaireyle bunu yapar. Kral, bu yeni snfn ac gcn de kullanr; ayaklanmalar kul lanr: kentlerin derebeylere kar isyanlarn, toprak sahiplerine kar kyllerin ayaklanmalarn. Oysa, der Montlosier, btn bu ayaklanmalarn ardnda neyi grmek gerekir? Tabii bu yeni snfn honutsuzluunu. Ama zellikle de kraln parman. Btn bu ayaklanmalar kral tevik ediyordu, nk her ayak lanma soylularn iktidarn zayflatyordu ve buna gre, soylu lar dn vermeye zorlayan krallarn iktidarn glendiriyor du. Ve zaten, dngsel bir srele, kraln ald her zgrletiri ci nlem yeni halkn kibirini ve gcn bytyordu. Kraln bu yeni snfa verdii her dn yeni ayaklanmalara yol ayor du. Demek ki, btn Fransa tarihinde monari ve halk ayaklan mas arasnda temel bir ba bulunur. Monari ve halk ayaklan mas arasnda gbek ba vardr. Ve bir zamanlar soylularn el lerinde bulundurduklar btn siyasal iktidarlarn monariye aktarlmas, asal olarak bu ayaklanma silahyla, tasarlanan ve tevik edilen, her koulda kraliyet iktidar tarafndan srdr len ve desteklenen o ayaklanmalarla gerekleir. Buradan yol alarak, monari iktidar tek bana kendine mal eder, ama onu, bu yeni snfa ar karmakszm ilete mez, uygulayamaz. Dolaysyla, adalet ve ynetim sistemleri ni, bylece devletin btn grevlerini stlenmek durumunda olan, bu yeni snfa emanet edecektir. yle ki srecin son an, tabii ki, en son ayaklanmadan baka bir ey olamaz: bu yeni snfn eline dm olan devletin btnyle kraliyet iktida rndan syrld o ayaklanma. Artk, kar karya gelen, as lnda halk ayaklanmalaryla kendisine verilen iktidardan ba kasna sahip olmayan kralla, bir yanda devletin btn arala rn elinde bulunduran bir halk snfndan baka bir ey kal mayacaktr. Son blm, kalklan son ayaklanma kime kar

10 Mart 1976 Tarihli Ders

239

dr? te, hl iktidar olan son aristokrat olduunu unutmu kiiye kardr: yani krala. Fransz devrimi bylece, Montlosier'nin zmlemesinde, mutlak krall oluturan bu aktarm srecinin son blm ola rak grnr14. Monari iktidarnn bu kuruluunun sona erdi rilmesi, devrimdir. Devrim kral m devirmitir? Kesinlikle ha yr. Devrim krallarn balad ii tamamlamtr, devrim tam anlamyla bunun gerekliini dile getirir. Devrim monarinin tamamlanmas olarak okunmaldr; trajik bir bititir belki ama siyasal olarak dorudur. Ve 21 Ocak 1793 gn yaanan sahne de belki kraln ba kesildi; kraln ba kesildi ama monari ta landrld. Convention meclisi, monarinin aka ortaya dk len gereidir ve kral tarafndan soylulardan koparlp alman hkmranlk imdi, kesinlikle kanlmaz bir biimde, krallarn meru mirass durumunda olan bir halkn ellerindedir, der Montlosier. Aristokrat, gmen, Restorasyon dneminde en k k bir zgrletirme giriiminin bile azl dman olan Mont losier, unu yazabiliyor: "Hkmran halk, onu ok fazla ayp lamayalm. O, selefleri olan hkmdarlarn eserini tamamla maktan baka bir ey yapmyor." Bylelikle halk krallarn mi rass ve de meru mirassdr; selefleri olan hkmdarlarn eserini bitirmekten baka bir ey yapmaz. Krallar, meclisler, ka nun adamlar ve bilginler tarafndan kendisine izilen yolu, noktas noktasna izlemitir. yle ki, Montlosier'de, aka, bu nu siz de gryorsunuz, bir anlamda bizzat tarihsel zmle meyi evreleyen, her eyin bir sava durumundan ve bir ege menlik ilikisinden balad aklamas yer alr. Restorasyon dneminin bu siyasal hak taleplerinde aka, soylu snfn hak larn geri kazanmas, kamulatrlm mlkleri geri almas, bir zamanlar halkn btnyle kurduu o egemenlik ilikilerini yeniden kurmas gerektii iddias vardr. Tabii, bu iddia var, ama gryorsunuz ki, kurduu tarihsel sylem, znde, asl ieriinde, imdiyi eksiksiz bir an, gerekletirme an, btnle me an, aristokrasiyle monari arasndaki ilikileri kurmu olan btn tarihsel srelerin sonunda en son, en u noktasna, ek siksiz anlarna vard, ulusal bir ortaklaacln elinde bir devlet btn olutuu o an alarak ileten tarihsel bir sylem

240

Toplumu Savunmak Gerekir

dir. Ve bu l ierisinde bu sylemin gerekte -Boulainvilliers'nin ya da Buat-Nanay'nin tarihine gnderimde bulunan ya da dorudan buradan nakledilmi siyasal temalar ya da zmleme eleri ne olursa olsun- baka bir model zerinde i ledii sylenebilir. imdi, konuyu bitirmek iin, dorudan bunun kart olan, baka bir tr tarihi ele almak istiyorum. Bu, Montlosier'nin aka dman olan, Augustin Thierry'nin tarihidir. Onda tari hin kavranlrlk noktas, tabii ki, ayrcalkl bir biimde, imdi olacaktr. Akas, bu, gemiin elerini ve srelerini ortaya koymak iin, imdiden, eksiksiz imdiki zamandan yola ka cak ve kullanlacak olan ikinci izelgedir. Devlet btnlenmesi: ite gemie yanstlmas gereken budur; ve bu btnlenmenin douu kurulmaldr. Augustin Thierry iin Devrim kesin ola rak, o "dolu, eksiksiz an"dr: bir yandan da, Devrim -d er-, ta bii ki, uzlama andr. Bu uzlamay, devletin btnlemesini, bilirsiniz, tiers tat temsilcilerinin de bulunduu meknda soylu snfn ve Kilise'nin temsilcilerini kabul ederken Bailly'nin "ite aile bir araya geldi"15 diye karlk verdii o nl sahneye yer letirir. Demek ki u imdiki zamandan yola kalm. Gncel olan an, devletin formu ierisindeki ulusal btnlenme andr. Ama kald ki bu btnlenme ancak Devrim'in iddet dolu srecinde gerekleebildi ve o tam uzlama an hl savan figrn ve izini tar. Ve Augustin Thierry Fransz Devrimi'nin aslnda, on yzyldan beri srm olan ve yenenlerle yenilenler arasn daki savam olan bir savamn son blmnden baka bir ey olmadn syler16. O zaman, Augustin Thierry'ye gre, tarih sel zmlemenin btn sorunu, yenenler ve yenilenler arasn daki bir savamn nasl btn tarihi katedebildiini ve nceki leri srdrecek ya da baka bir yne evirecek olan savan ve simetrisiz bir egemenliin formunu nitekim artk tamayan bir imdiye nasl gtrebildiini gstermek; ve bu savan nasl, sa vamn ya da her koulda savan yok olmaya mahkm olduu bir tmelliin douuna gtrebildiini gstermek olacaktr. Nasl oldu da, iki taraftan biri, tmellik taycs olabildi? Augustin Thierry iin, tarihin sorunu budur. Ve bu durumda

10 Mart 1976 Tarihli Ders

241

onun zmlemesi, bata ikili olan ama sonunda hem birci hem de tmelci olacak bir srecin kkenini bulmaktan ibaret olacak tr. Augustin Thierry'ye gre, atmann zn oluturan u dur, meydana gelen eyin, tabii ki, balang noktasn bir tr istilada bulmasdr. Ama ortaa boyunca ve gncel ana dek sa vam ve atma olmusa, bunun nedeni aslnda yenenlerin ve yenilenlerin kurumlar ierisinde atm olmalar deildir; ger ekte bu, kurulan ve devlet ynetimini ve sorumluluunu st lenmek iin birbiriyle rekabete girmi olan ekonomik-hukuksal iki tr toplumdur. Ortaa toplumunun olumasndan nce bi le, fetihin ardndan rgtlenmi ve ok ksa bir sre sonra fe odalitenin yaps olacak bir yapyla rgtlenmi, krsal bir top lum oldu; ardndan, bunun karsnda, bir Roma modeline ve bir Galya modeline dayal bir kent toplumu oldu. Ve aslnda arpma, bir anlamda, istilann ve fetihin sonucudur, ama asal olarak, tzel olarak bu, atmalar zaman zaman silahl at malara dnecek olan iki toplum arasndaki mcadeledir, ama aslnda siyasal ve ekonomik dzeyde bir arpmadr. Sava m, belki, ama bir taraftaki hukukun ve zgrlklerin br ta raftaki borca ve zenginlie kar olan sava. Bir devletin kuruluu iin, iki tr toplum arasnda meyda na gelen bu atmalar, ite tarihin temel motorunu oluturacak olan budur. IX.-X. yzyllara dek, bu vurumada, devlet iin ve devletin tmellii iin verilen bu savamda kaybeden taraf kentler olacaktr. Sonra, X.-XI. yzyllardan balayarak, tersine, gneyde talyan modeli, kuzey blgelerinde Kuzey modeli zerinden kentlerin yeniden douu olur. Her koulda, yeni bir hukuksal ve ekonomik rgtlenme biimidir. Ve burada kent toplumu stn gelmise, sonuta bu kesinlikle bir tr askeri za fer kazanm olaca iin deil ama ok basit olarak, hem de gi derek artan biimde, yalnzca zenginlii deil, ynetim yetene ini, ayn zamanda bir ahlak anlay, belirli bir yaam biimi, belirli bir var olma biimi, bir isten, yeniliki eilimler, bir et kinlik de edindii iindir -der Augustin Thierry-, ki bunlar ona, bir gn artk kuramlarnn yerel kalmamas ve sonunda lkenin bizzat siyasal hukukunun ve medeni hukukunun ku ramlarna dnmesi iin yeterli gc verecektir. Buna gre,

242

Toplumu Savunmak Gerekir

btnyle kent toplumunun yararna olacak bir egemenlik ili kisinden deil, ama devleti oluturan btn grevlerin, onun elinde olmas, domas ya da en azndan onun eline gemesiyle bir tmelleme gerekleir. Ve artk savan gc deil de, dev letin gc olan bu gc burjuvazi sava amal kullanmayacak tr ya da bunu ancak, gerekten buna zorunlu olaca zaman sava amal kullanacaktr. Ve burjuvazinin ve tiers tat'nm bu tarihindeki iki byk epizoda, iki byk evreye gelelim. ncelikle, tiers tat devle tin btn glerini elinde bulundurduunu hissettii anda, nerecei ey, soylu snfla ve Kilise'yle bir tr toplumsal pakt kurmaktr. Ve snfn hem kuram hem kurumlan byle oluur. Ama bu, gerekten ne g ilikisinin gereine, ne de kar tarafn istencine denk den, yapay bir birliktir. Aslnda, tiers tat btn devleti eline geirmitir ve kar ta raf, yani soylu snf, tiers tat'ya herhangi bir hak bile tan mak istemez. XVIII. yzylda, daha iddetli bir atma sre ci olacak bir sre, ite o anda balar. Ve Devrim aka, tabii ki eski atmalar canlandran, ama bir anlamda, sava ni telikte deil asal olarak sivil nitelikte, erei ve alan devlet olan bir atmann ve bir savamn yalnzca askeri arac olan, iddetli savan son blmdr. snf sisteminin or tadan kalk, Devrim'in iddetli sarsntlar, btn bunlar aslnda tek bir eyi oluturur: devlete ilikin btn ilevlerin sourulmasyla ulus olan tiers tat' nm gerekten, tek bana ulusun ve devletin sorumluluunu stlenecei andr bu. Tek bana ulusu oluturmak ve devletin sorumluluunu almak, bizzat bu yolla hem eski ikilii hem o ana dek ileyebilmi olan btn egemenlik ilikilerini ortadan kaldran tmellik ilevlerini yerine getirmek anlamna gelir. Burjuvazi, tiers tat, demek ki halk olur, demek ki devlet olur. Tmel olann gcne sahiptir. Ve imdiki an -Augustin Thierry'nin yazd dnem - aka ikiliklerin, uluslarn ve snflarn da o yokolu andr. "Sonunda onlarn yerine tek bir halk, herkes iin eit bir yasay, zgr ve hkmran bir ulusu ortaya karmak iin, zerinde yaadmz topraktan btn ar ya da gayri meru eitsizlikleri, efendi ve kleyi, yeneni ve yenileni, de-

10 Mart 1976 Tarihli Ders

243

rebeyini ve toprak klesini silip atan ok byk evrim dir"17 der Augustin Thierry. Gryorsunuz bunun gibi zmlemelerle birlikte, bir yanda, tarihsel-siyasal srelerin zmleyicisi olarak savan ilevinin tahliye edilmesi ya da her koulda, kat snrlamas oluyor tabii. Sava trden olmayan atmalara gre sava ar tk yalnzca anlk ve arasaldr. kinci olarak da, asal e olan, binlerinden tekilere, bir ulustan tekine, bir topluluktan teki ne etkide bulunacak o egemenlik ilikisi deildir artk; temel iliki, devlettir. Ve son olarak da, bunun gibi zmlemeler ie risinde, diyeceim o ki, diyalektik trden bir felsefi syleme annda zmlenebilir, annda aktarlabilir olan bir eyin nasl belirdiini grrsnz. Bir tarih felsefesinin olasl, yani, XIX. yzyln banda, tarihte ve imdinin tamlmda, tmel olann gerekliiyle di le geldii an bulacak olan bir felsefenin ortaya k, gr yorsunuz ki bu felsefe hazrlanmtr demiyorum, dediim, bu felsefe zaten tarihsel sylemin ierisinde ilemektedir. Di yalektik bir felsefenin tarihsel syleme her tr ak aktar mndan ya da ak kullanmndan bamsz olarak gerekle en tarihsel sylemin bir oto-diyalektiklemesi oldu. Ama burjuvazi tarafndan tarihsel bir sylemin kullanlmas, bur juvazinin, tarihsel anlalabilirliin XVIII. yzyldan derledi i temel elerini deiime uratmas, ayn zamanda tarihsel sylemin bir oto-diyalektiklemesi oldu. Ve buradan yola karak, tarihin sylemiyle felsefenin sylemi arasndaki ban tlarn nasl kurulabildiini de anlarsnz. Aslnda, tarih felse fesi, XVIII. yzylda yalnzca tarihin genel yasas zerine bir speklasyon olarak vard. XIX. yzyldan sonra, yeni bir ey, sanrm, temel olan bir ey balyor. Tarih ve felsefe u ortak soruyu soracaklardr: imdide tmel olan tayan nedir? imdide, tmel olann hakikati olan ey nedir? Bu tarihin so rusudur, bu ayn zamanda felsefenin de sorusudur. Diyalek tik domutur.

244 NOTLAR

Toplumu Savunmak Gerekir

1 E. - J. Sieys, Qu'est-ce que le Tiers-tat?, a.g.e., s.l 2 "Ortak bir yasa ve ortak bir temsil, ite bir ulusu oluturan budur" (a.g.e., s. 2; bkz. bl. I, s. 2-9). 3 "Bir Ulus'un ayakta kalmas ve gelimesi iin ne gerekir? zel alma lar ve kamu grevleri" (a.g.e., s. 2; bkz. bl. I, s. 2-9). 4 Bkz. a.g.e., bl. II, s. 17. 5 Bkz. a.g.e., bl. I, s. 2. 6 " Tiers (halk) ulusa ait olan her eyi iine alr; ve Tiers olmayan hibir ey ulusa ait olarak grlemez. Tiers nedir? Her ey" (a.g.e., s. 9). 7 F. de Reynaud, Montlosier Kontu, De la monarchie franaise depuis son tablissement jusqu' nos jours, Paris, cilt I-III. 8 A. Thierry, "Sur l'antipathie de race qui divise la nation franaise", Le Censeur europen, 2 Nisan 1820, bu makale D ix ans d'tudes historiques derlemesine alnmtr, Paris, 1835, s. 292. 9 Bkz. F. Guizot, Du gouvernement de la France depuis la Restauration et du ministre actuel, Paris, 1820, s. 1. 10 M. Foucault burada Achille Jouffroy d'Abbans'a (1790-1859) gnderme yapyor. Bourbon hanedan yanls olan d'Abbans, L'Observateur'de ila hi hukuku, mutlak iktidar ve Roma Kilisesi inanlarn destekleyen makaleler yaymlad. X. Charles'm dnden sonra, Fransa'da da tm yasaklanan, La Lgitimit adl bir gazete kard. Bunun yan sra Des ides librales du Franais balkl bir risalenin (1815), Les Fastes de l'anarchie balkl bir Devrim anlatsnn (1820); Les sicles de la monarc hie franaise adl Galya zerine bir tarih kitabnn (1823) yazardr. Jouffroy'dan yaplan alnt L'Observateur des colonies, de la marine, de la po litique, de la littrature et des arts'dan alnmtr(IX. fasikl, 1820, s. 299). Bkz. A. Thierry, "Sur l'antipathie de race...", y.a.g.e., I. kitap, bl. I, s. 150. 11 F. de Reynaud, Montlosier Kontu, De la monarchie franaise... y.a.g.e., I. kitap, bl. I, s. 150. 12 Bkz. a.g.e., III. kitap, bl. II, s. 152. 13 Bkz. a.g.e.'den alntlanan syleyi. 14 Bkz. a.g.e., II. kitap, bl. II, s. 209. 15 A. Thierry, Essai sur l'histoire de la formation et des progrs du Tiers-tat, uvres Compltes, V. cilt, Paris, 1868, s. 3. Thierry yle yazar: "Aile ta mam oldu". 16 Bkz. zellikle A. Thierry, "Sur l'antipathie de race...", a.g.e. makale ve "Histoire vritable de Jacques Bonhomme", Le Censeur europen, Mays 1820, bu makale de D ix ans d'tudes historiques'e alnmtr, a.g.e. 17 A. Thierry, Essai sur l'histoire... du Tiers-tat, a.g.e., s. 10. Tam doru ol mayan alnt, zgn metne gre dzeltilmitir.

y Mart y j Tarihli Ders

Hkmranlk iktidarndan yaam zerindeki iktidara. - Yaat mak ve lmeye brakmak. - Beden-insandan tr-insana: biyo-iktidarn douu. - Biyo-iktidarn uygulama alan. - Nfus. - lm ve zellik le de Franko'nun lm zerine. - Disiplinin ve dzenlemenin ile yileri: ii sitesi, cinsellik, norm. - Biyo-iktidar ve rklk. - Irkl n uygulama ilevleri ve alanlar. - Nazizm. - Sosyalizm.

Artk bu yl anlattklarm biraz tamamlamaya, balamaya almak gerekiyor. Tarihsel srelerin kavranlrlk izelgesi olarak dnlen sava sorununu ortaya koymaya almtm biraz. Bana yle geliyordu ki bu sava, ncelikle ve gerekte, XVIII. yzyl boyunca bile, rklar sava olarak kavranyordu. Yeniden kurmaya altm biraz da rklar savann bu tari hiydi. Ve geen sefer, bizzat sava kavramnn sonuta, ulusal tmellik ilkesi yoluyla*, nasl tarihsel zmlemeden karld n sizlere gstermeye altm. imdi szlere rk izleinin, yok olmak deil ama, devlet rkl olan bambaka bir ey iinde yeniden ele alnacan gstermek istiyorum. Ve bu durumda, bugn sizlere biraz anlatmak, en azndan biraz aklamak iste diim ey, devlet rklnn douu olacak. Kanmca, XIX. yzyln en temel olaylarndan biri, yaamn iktidar tarafndan gz nne alnmas diyebileceimiz eydir: bir anlamda, canl varlk olarak insan zerinde bir iktidar kur ma, biyolojik olann bir devletletirilmesi ya da en azndan bi yolojik olann devletletirilmesi diyebileceimiz bir eye gt* Elyazmasmda "ulusal"dan sonra cmle "Devrim dneminde" diye devam ediyor.

246

Toplumu Savunmak Gerekir

ren belirli bir eilim oldu. Sanyorum, olup biteni anlamak iin, sonu olarak, savaa, rklara vb'ye ilikin btn bu zmleme lerin arka plan, zemini grevi gren, klasik hkmranlk kura mna bavurabiliriz. Hkmranln klasik teorisinde, biliyor sunuz yaam ve lm hakk onun temel ayrcalklarndan bir tanesiydi. Oysa, yaam ve lm hakk tuhaf, daha kuramsal dzeyde tuhaf bir haktr; gerekten de u yaam ya da lm hakkna sahip olmak ne demek oluyor? Bir anlamda, hkm darn yaam ya da lm hakkna sahip olduunu sylemek, as lnda, ldrebilir ve yaatabilir demektir; her ne olursa olsun, yaam ya da lm, siyasal iktidarn alannn dna kacak, do al, dolaysz, bir anlamda temel ve radikal olan o grngler den deildir anlamna gelir. Biraz daha ileri gidersek, bir an lamda, paradoksa dek zorlarsak, aslnda bu, iktidarn karsn da, uyruun ne canlyken ne de lyken kendi zerinde bir hakk olmad anlamna gelir. O, yaam ve lm asndan ntrdr ve yalnzca hkmdarn keyfi kararyla yayor olma hakkna ya da lme hakkna sahiptir. Her koulda uyruklarn yaam ya da lm ancak hkmran istencinin etkisiyle bir hak olur. te kuramsal paradoks. Tabii ki bir tr pratik denge sizlikle tamamlanmas gereken bir kuramsal paradoks. Gerek ten, yaama ya da lme hakk ne demektir? Tabii ki hkmdar ldrd gibi yaatabilir anlamna gelmez. Yaam ya da lm hakk yalnzca dengesiz bir biimde ve her zaman lmden ya na kullanlr. Hkmran iktidarn yaam zerindeki etkisi yal nzca hkmdar ldrebildii andan itibaren kullanlr. Sonu olarak gerekten de, bu yaam ve lm hakknn zn kendi iinde barndran ldrme hakkdr: hkmdar ldrebildii anda yaam zerindeki hakkn kullanr. Bu esas olarak bir lm yargs verme hakkdr. Demek ki bu yaam ve lm hak knda, gerek bir(simetri yoktur. ldrme ya da yaatma hakk deildir bu. Hayatta brakma ve lme brakma hakk da deil dir. ldrme ya da hayatta brakma hakkdr. Ki bu da tabii arpc bir simetrisizlik yaratr. Ve bence, nitekim, XIX. yzylda siyasal hukukun en b yk deiikliklerinden bir tanesi, o eski hkmranlk hukuku nu -ldrme ya da hayatta brakma hakkn-, yeni bir hukukla,

17 Mart 1976 Tarihli Ders

247

deitirmek demiyorum aka, ama onu tamamlamaktan iba rettir; ki bu, ilkini silip atmayacak ama ona nfuz edecek, iine ileyecek, deitirecek ve tam anlamyla tersi bir hukuk ya da daha ok tersi bir iktidar olacaktr: yaa"t"ma ve lme "brak ma" iktidar. Hkmranlk hakk, dolaysyla ldrme ya da hayatta brakma hakk oluyor. imdi ise yerleen o yeni hak da: yaatma ya da lme brakma hakk olur. Bu deiim, tabii ki, birden olmad. Bunun izini hukuk kura m ierisinde srebiliriz (ama buray ok ok hzl geeceim). XVII. yzyl ve zellikle XVIII. yzyl hukukularnda, yaam ve lm hakk konusundaki bu sorunun da o zamandan, hukuku lar unu syledikleri zaman sorulduunu grrsnz: toplumsal szleme dzeyinde bir anlama yapldnda, yani bireyler bir hkmdar oluturmak iin, bir hkmdara kendileri zerindeki bir mutlak iktidar devretmek iin bir araya geldiklerinde, bunu niin yaparlar? Bunu tehlike ve ihtiya sktrd iin yaparlar. Buna gre bunu yaamlarn korumak iin yaparlar. Yaayabil mek iin bir hkmdar yaratrlar. Peki bu koulda, yaam gerek ten de hkmdarn haklarndan biri olabilir mi? Hkmdar hak knn kurucusu yaam deil midir? Ve hkmdar uyruklarndan onlarn zerinde yaam ve lm erki kurmay yani ok basite onlar ldrme erkini talep edebilir mi gerekten? Yaamn, sz lemenin ilk, balangtaki, temel gerekesi olduu lde, sz leme dnda kalmas gerekmez mi? Btn bunlar bir kenara b raklabilecek, ama siyasal dnce, siyasal iktidar zmlemesi alannda yaam sorununun nasl sorunsallamaya baladn gsteren bir siyasal felsefe tartmasdr. Aslnda deiimin izini, siyasal kuram dzeyinde deil de daha ok iktidar mekanizmala r, teknikleri, teknolojileri dzeyinde srmek istiyorum. O zaman bu durumda tandk eylerle karlayoruz yine: yle ki, XVII. ve XVIII. yzylda, esas olarak beden zerine, bireyin bedeni ze rine odaklanm iktidar tekniklerinin ortaya kt grld. Bun lar, bireysel bedenlerin uzamsal dalmnn (ayrtrlmalar, sra ya sokulmalar, diziye ve gzetime sokulmalarnn) ve bu bireysel bedenler dolaynda btn bir grnrlk alannn dzenleniinin gerekletirildii btn o usullerdi. Bunlar ayn zamanda, bu be denlerin bakmnn stlenilmesine, ie yarar glerinin altrma,

248

Toplumu Savunmak Gerekir

terbiye vesaireyle ykseltilmesi abasna yarayan tekniklerdi. B tn bir gzetleme, hiyerari, tefti, yaz, tutanak sistemiyle: disip linci i teknolojisi olarak adlandrlabilecek btn o teknolojiyle, olabilecek en masrafsz biimde uygulanmas zorunlu bir iktida rn kat ekonomi ve ussallatrma teknikleriydi ayn zamanda. Bu, XVII. yzyl biter bitmez ve XVIII. yzyl boyunca yerleir1. Ne ki, XVIII. yzyln ikinci yars boyunca, sanrm, bu kez disiplinci olmayan, baka bir iktidar teknolojisi olan yeni bir e yin ortaya kt grlyor. lkini dlamayan, disiplinci teknii dlamayan, ama onu iine alan, onu ksmen deitiren ve zel likle, bir biimde onun iine yerleerek ve gerekten de nceden var olan bu disiplinci teknik sayesinde iyice yerleerek onu kul lanacak olan bir iktidar teknolojisidir bu. Bu yeni teknik, disip linci teknii ortadan kaldrmaz nk ok basit olarak, disiplinci teknik baka bir dzeye aittir, baka bir lektedir, baka bir da yanak yzeyi vardr ve ok baka aralardan yararlanr. Disiplinci olmayan bu yeni iktidar tekniinin uyguland yer, -bedenle' ilgilenen disiplinden farkl olarak- insanlarn yaamlardr ya da dahas, yle diyelim, beden-insanla deil de, yaayan insanla, canl varlk insanla; hatta, bir anlamda, tr-insanla ilgilenir, daha ak olarak, unu syleyeceim: di siplin, insanlarn okluunu ynetmeye alr yle ki bu ok luk gzetlenecek, eitilecek, kullanlacak, belki de cezalandr lacak bireysel bedenlere dnebilmeli ve dnmelidir. Ve sonra, yerleen yeni teknoloji, insanlar asal olarak bedenler den ibaret olduklar iin deil, tersine, yaama zg ve do um, lm, retim, hastalk vesaire gibi sreler olan toplu srelerden etkilenen, global bir kitle oluturmas nedeniyle insanlarn okluuyla ilgilenir. Demek ki, ilk olarak, bireysel letirme yntemiyle, beden zerinde iktidar kurulmasnn ar dndan, bireyselletirici olmayan ama beden-insan ynnde deil, tr-insan ynnde gerekleen, bir anlamda ynlatrc olan ikinci bir iktidar kuruluu var. XVIII. yzylda temeli atlan, insan bedeninin anatomo-politiinden sonra, bu yzy ln sonunda, artk insan bedeninin anatomo-politii olmayan, ama insan trnn "biyo-politii" olarak adlandracam bir eyin belirdii grlr.

17 Mart 1976 Tarihli Ders

249

ktidarn bu yeni teknolojisinde, bu biyo-politikte, kurul makta olan bu biyo-iktidarda nemli olan nedir? Az nce sizlere bunu iki kelimeyle anlatyordum: doumlarn ve lmlerin orants, reme oran, bir nfusun dourganl vb gibi bir s reler btn sz konusu. XVIII. yzyln ikinci yarsnda, bir yn ekonomik ve siyasal sorunla (ki bunlara artk dnmyo rum) balantl olarak, yle sanyorum, bu biyopolitiin ilk bil me nesnelerini ve ilk denetim hedeflerini oluturmu olan, tam da doum, lm, uzun yaama oranlarna ilikin bu sreler dir. Her koulda, ilk nfusbilimiyle birlikte bu grnglerin is tatistik lm bu anda ileme konur. Doum konusunda, n fus ierisinde somut olarak ileme konmu olan, az ok kendi liinden gelien ya da az ok tasarlanm usullerin gzlemlenmesidir bu; ksaca, bir anlamda, XVIII. yzylda uyguland biimiyle doum kontrol grnglerinin saptanmasdr. Bu, ayn zamanda doumu tevik eden bir siyasetin ya da en azn dan doum orannn bu global grnglerine mdahale ema larnn tasla oldu. Bu biyo-politikte, yalnzca dourganlk so runu sz konusu deildir. Ortaan bandan beri, oluturdu u tehlike siyasal iktidarlarn ylesine iine ilemi olan o me hur salgnlar (katlanan lmn, herkes iin ok yakn olan l mn yaratt geici dramlar olan o mehur salgnlar) dzeyin de o ana dek olduu gibi yalnzca hastalkllk sorunu sz ko nusu deildir. Bu dnemde, XVIII. yzyln sonunda, salgnlar deil ama baka bir ey: zetle yerleik hastalklar denebilecek olan, yani bir nfusta hkim olan hastalklarn yaps, doas, yaylm, sresi, iddetidir sz konusu olan. Kknn kazn mas hemen hemen zor olan ve salgnlar gibi sklaan lmle rin nedeni olarak deil, ama glerin eksilmesinin, alma s resinin azalmasnn, enerjilerin dnn, retimdeki eksiklik kadar bunun mal olabilecei tedavilerin de yol at ekono mik maliyetlerin sreen faktrleri -bunlar byle adlandrl maktadr- olarak grlen hastalklardr. Ksacas bir nfus g rngs olarak hastalktr bu: hoyrata yaamn zerine ulla nan lm gibi deil -bu salgn hastalktr-, yaamn iine s zan, onu srekli kemiren, klten ve zayflatan srekli lm gibi grlen.

250

Toplumu Savunmak Gerekir

XVIII. yzyln sonunda gz nne alnmaya balanan ve, imdi, tbbi tedavilerin egdmn, bilginin merkezilemesi ni, bilmenin normalletirilmesini salayan organizmalarla, ba lca kamu sal grevini stlenecek olan ve hijyen eitimi ve nfusu tbbiletirme kampanyas ileyiine de brnen bir ibbm kuruluuna gtren bu grnglerdir. Yani, reme, doum oran sorunlar ve ayn zamanda hastalkllk sorunlardr. Biyopolitiin teki mdahale alan, birileri tmel/tekileri rastantsal olan, ama bir yandan, rastlantsal olsalar da, hibir zaman btnyle azaltlabilir olmayan ve yetersizlik, bireylerin devre d braklmas, etkisizletirme vb benzeri sonular da getiren btn bir grngler toplam olacaktr. XIX. yzyln hemen bandan itibaren (sanayileme dneminde), o ok nem ta yan yallk sorunu, buna gre yetersiz, alamaz duruma ge len birey sorunu sz konusu olacaktr. Ve baka bir yandan da, kazalar, eitli sakatlklar, anomaliler olacaktr. Ve ibu grn glere gre bu biyo-politik yalnzca yardm kuramlarn deil (ki bunlar ok uzun sreden beri vard), esas olarak Kilise'ye bal olan hem masif hem de boluklar olan byk yardm kurumundan ok daha etkili, ekomonik adan ok daha akla yat kn mekanizmalar da yerletirecektir. Daha etkili, daha akla yatkn, sigorta, bireysel ve ortaklaac tasarruf ve gvenlik me kanizmalar vb2 olacaktr. Son olarak, son alan ise (ben, balcalarm, en azndan XVIII. yzyl sonunda ve XIX. yzyl banda ortaya kanlar sralyo rum; sonra bakalar olacaktr): insan soyu, tr olarak, canl var lk olarak insan varlklaryla onlarn evresi, yaam ortam ara sndaki ilikilerin -corafi, iklimsel, hidrografik ortamn kesinti siz etkileri olsun- dikkate alnmasdr: rnein, bataklklarla ilgi li sorunlar, XIX. yzyln btn bir ilk yars boyunca bataklkla rn varlna balanan salgn soranlar. Ve bununla birlikte, do al bir ortam olmas ve insan nfusuna geri dnen etkilerinin ol masyla deil, bu insan nfusu tarafndan yaratlan bir yer olma s zelliiyle bu ortama ilikin soran. Bu, asal olarak kentin soru nu olacaktr. Burada sizlere, bu biyopolitii oluturan k nok talarndan birkan, bu biyopolitiin uygulamalarndan birka n ve onun hem mdahale hem bilme hem de iktidar alanlarnn

17 Mart 1976 Tarihli Ders

251

ilklerini gsteriyorum yalnzca: doum oran, hastalkllk oran, eitli biyolojik yetersizlikler; biyo-politik bilmesini ite btn bunlardan karacak ve iktidarnn mdahale zeminini bunlar zerinden belirleyecektir. Oysa, btn bunlarda sanrm nemli olan birtakm eyler var. Birincisi u olacak: aslnda ne hukuk kuramnn ne de di siplinci uygulamann tand yeni -bir kiinin diyecektimenin ortaya k. Hukuk kuram, aslnda yalnzca bireyi ve toplumu: antlaan bireyi ve bireylerin istenli ya da zmni szlemesiyle olumu olan toplumsal varl biliyordu. Di siplinler de, aa yukar birey ve onun bedeniyle ilgiliydi. Bu yeni iktidar teknolojisinde ise mesele tam olarak toplum de ildir (ya da, yle diyelim, hukukularn tanmladklar tr den toplum bnyesi deil); beden-birey de deildir. Bu yeni bir bedendir: ok saydaki beden, sonsuz olmasa da en azn dan saym zorunlu olmayan sayda bir sr ba olan bir be dendir. Bu, "nfus" kavramdr. Biyopolitiin ii nfusladr ve siyasal sorun olarak, hem bilimsel hem siyasal sorun olarak, biyolojik sorun ve iktidar sorunu olarak nfus, sanrm bu noktada ortaya kyor. kinci olarak, nemli olan baka bir ey de -bu nfus esi nin beliriinin dnda- dikkate alnan grnglerin doasdr. Gryorsunuz, bunlar yalnzca kitle dzeyinde, ekonomik ve siyasal etkileriyle ortaya kan ve belirgin, ortaklaac grng lerdir. Bunlar, kendi ilerinde bireysel olarak ele alndnda rastlantsal ve ngrlemez olan ama ortaklaac dzeyde, sap tanmas kolay ya da her koulda olas olan, sabit deerleri gs teren grnglerdir. Ve son olarak, bunlar zaman ierisinde meydana gelen, az ok uzun olan, belirli bir zaman snr iinde ele alnmas gereken grnglerdir; dizi grnglerdir bunlar. Biyopolitiin ynelecei ey, toplamda kendi zaman ierisinde ele alman bir nfus iinde meydana gelen belirtisiz, rastlantsal olaylardr. Buradan yol alarak -nemli olduunu dndm n c edir b u - bu iktidar teknolojisi, bu biyo-politik, disiplinci mekanizmalarn ilevlerinden ok farkl birtakm ilevleri olan mekanizmalar kuracaktr. Biyopolitiin yerletirdii mekaniz

252

Toplumu Savunmak Gerekir

malarda, nce, tabii ki, ngrler, istatistik tahminler, global nlemler sz konusu olacaktr; bununla birlikte zellikle kimi grngy, bir birey olmaklyla kimi bireyi deitirmek deil de, esas olarak, bu genel grnglerin, global olarak ierdikle riyle bu grnglerin saptanmasnn ne olduu balamnda mdahale etmek de sz konusu olacaktr. Hastalanma orann deitirmek, drmek gerekecektir; yaam uzatmak gereke cektir; doum orann artrmak gerekecektir. Ve zellikle de, rastlantsal alanyla bu global nfusu ierisinde, bir denge ku racak, bir ortalama tutturacak, bir homeostazi* kuracak, denk likler salayacak dengeleyici mekanizmalar kurmak sz konu sudur; ksacas, bir canl varlk nfusunun znde olan bu rast lantnn evresinde gvenlik mekanizmalar yerletirmek, bir anlamda, bir yaay biimini en iyi durumuna getirebilmek sz konusu olacaktr: grdnz gibi, disiplinci mekanizma lar gibi, aslnda gleri azamiye vardrmaya ve bunlar elde et meye ynelik olan, ama btnyle farkl yollar izleyen meka nizmalardr. nk burada, disiplinlerden farkl olarak, beden zerindeki bir almayla gerekleecek bireysel bir terbiye sz konusu deildir. Disiplinin yapt gibi, bir bireyin bedenine balanmak kesinlikle sz konusu deildir. Buna gre, bireyi ke sinlikle ayrnt dzeyinde ele almak deil ama tersine, global mekanizmalarla, global denge, dzenlilik durumlar elde edile cek biimde hareket etmek; ksaca, yaam, tr-insanm biyolo jik srelerini ele almak ve bunlar zerinde bir disiplin deil ama bir ayarlama3 salamak sz konusudur. Hkmranln iktidar olan ve ldrebilme gcnden iba ret olan bu byk, mutlak, dramatik, karanlk iktidarn berisin de demek ki imdi, biyo-iktidarm teknolojisiyle birlikte, olduu biimiyle nfusun zerinde, canl varlk olarak insann zerin de bu iktidar teknolojisi, "yaatma" iktidar olan srekli, ok bilgili bir iktidar ortaya kar. Hkmdarlk ldryor ya da hayatta brakyordu. Ve imdiyse, tersine, yaatmak ve lme brakmaktan ibaret olan, ayarlama iktidar diyeceim bir ikti dar doar.
* Homeostazi: Canllarda baz fizyolojik deimezleri sabit tutma veya bozulduu zaman yeniden yerine getirme eilimi (n.).

17 Mart 1976 Tarihli Ders

253

Sanrm bu iktidarn davurumu, toplumbilimcilerin ve ta rihilerin sklkla yeniden ele aldklar, lmn o ok mehur, derece derece diskalifiye ediliinde somut olarak grlr. zel likle, yeni yaplan birtakm incelemerden bu yana, herkes, l mn kamuya ak ayinletirilmesinin ortadan kalktn ya da en azndan, XVIII. yzyldan imdiye dek, giderek silindiini biliyor. yle ki imdi -bireylerin, ailenin, topluluun, neredey se toplumun tamamnn katld o grkemli trenlerden biri olmaktan kan- lm, tersine, saklanlan bir eye dnt; en mahrem ve en utan verici olan eye dnt (ve hatta, bugn cinsellikten daha ok lm tabu nesnesidir). Ne ki, gerekten de lmn byle gizlenen bir ey olmasnn nedeninin, korku nun bir tr yer deitirmesinde ya da bastrc mekanizmalarn bir tr deiiklie uratlmasnda yatmadn dnyorum. Bunun nedeni iktidar teknolojilerinin dnmnde yatyor. nceleri lme grkemini kazandran (ve bu XVIII. yzyln sonuna dek srd), onu bylesine st dzeyde ayinletiren ey, bir iktidardan bir bakasna yaplan geiin gsterisi olmasyd. lm, aada bu dnyadaki hkmdarn iktidarndan, tede ki hkmdarn iktidarna geildii and. Bir yarg merciinden baka birine geiliyordu, bir medeni hukuk ya da kamu huku kundan, yaam ve lm hakkndan, ebedi yaama ya da son suz cehennem azabna ilikin olan bir hukuka geiliyordu. Bir iktidardan tekine gei. lm ayn zamanda len kiinin ikti darnn, hayatta kalanlara geen iktidarn bir aktarmyd: son szler, son istekler, vasiyetler vb Bylece ayinletirilmi olan, btn bu iktidar grngleriydi. Oysa imdi, iktidar giderek daha az ldrme hakk olmak ta ve giderek daha ok, yaatmak iin mdahale etme ve yaa ma biimine, yaamn "nasl"na mdahale etme hakkna d nmektedir, dolaysyla, iktidar yaam ykseltmek iin, yaa mn kazalarn, iyi ya da kt olaslklarn, zayflklarn dene tim altna almak iin zellikle bu dzeyde devreye girdii an dan itibaren, yaamn sonu olarak lm, tabii ki iktidarn da bi timi, snr, sonudur. ktidara gre lm dtadr: lm iktidarn tasarruflarnn dna dendir ve onun zerinde iktidar yalnz ca genel, global olarak, istatistiksel olarak sz sahibi olacaktr.

254

Toplumu Savunmak Gerekir

ktidarn zerinde etkide bulunduu ey lm deil lm ora ndr. Ve bu l ierisinde, lm artk zel olann, en zel ola nn alanna ait olur. Hkmranlk hakknda, lm, hkmda rn mutlak iktidarnn en ak biimde ortaya kt nokta idiy ken, imdi lm tersine bireyin her trl iktidardan syrld, kendi kendisine dnd ve bir anlamda el etek ekip, kendisi nin en zel yanma ekildii andr. ktidar artk lm tanmaz. Szcn tam anlamyla iktidar lme bo verir. Btn bunlar simgeletirmek iin, dilerseniz, harekete ge irdii simgesel deerlerle ne de olsa ok ok ilgin bir olay olan Franko'nun lmn ele alalm, yaam ve lm zerinde ki hkmran hakk kullanm olan adam lmektedir, bunu na sl vahice yaptn biliyorsunuz, mutlak bir biimde, krk yl boyunca, hkmran yaam ve lm hakkn egemen klm olan ve kendisi lecei srada, yalnzca yaam dzenlemek de il, yalnzca yaatmak deil, sonu olarak insan lmnden sonra bile yaatmaya dayanan yaam zerindeki iktidarn o ye ni alanna giren, btn diktatrlerin en kanlsdr. Ve yalnzca bilimsel baar deil, gerekten de XIX. yzylda kurulan bu si yasal biyo-iktidarm icras olan bir iktidarla, insanlar ylesine iyi yaatlr ki, biyolojik olarak oktan lm olmalar gerektii anda bile hayatta tutulurlar. Yzbinlerce insan zerinde, mut lak yaatma ve ldrme iktidarn kullanm olan kii, o adam, yaam ylesine iyi dzenleyen, lme ylesine az bakan bir ik tidarn etkisi altna dt ki, oktan ldn ve lmnden sonra da yaatldmm farkna bile varmad. Sanrm bu iki ik tidar sisteminin arasndaki, lm zerindeki hkmranln sistemiyle, yaam dzenletirici sisteminin arasndaki arp ma, bu kk ve sevinli olayda simgelemi bulunuyor. imdi, dzenletirici yaam teknolojsi ve az nce size s zn ettiim disiplinci beden teknolojisi arasndaki karlatr maya yeniden dnmek istiyorum. Demek ki elimizde, XVIII. yzyldan bu yana (ya da en azndan XVIII. yzyln sonundan bu yana), belirli bir kronolojik farkla yerletirilmi ve st ste binmi olan iki iktidar teknolojisi var. Yani bir yanda disiplinci bir teknik vardr: beden zerinde younlar, bireyselletirici etkiler yaratr, hem yararl hem de uysal klnmas gereken

17 Mart 1976 Tarihli Ders

255

glerin kayna olarak bedeni maniple eder. br yanda ise, bedene deil yaama odaklanan bir teknoloji var; bir nfusa zg kitle etmenlerini bir araya getiren, canl bir kitlede mey dana gelebilen tehlikeli olaylar dizisini denetlemeye alan bir teknoloji; bunlarn olabilirliini denetlemeye (bir olaslkla da deitirmeye), her koulda etkilerini gidermeye alan bir tek noloji. Demek ki bu, bireysel terbiye deil, ama genel dengeyle, bir tr homeostaziyi -ierdii tehlikelere kar btnn gven liini- hedefleyen bir teknolojidir. Dolaysyla, bir gvenlik teknolojisinin kart ya da bundan farkl olan bir terbiye etme teknolojisi; bir de gvence salayc ya da dzenletirici bir teknolojiden ayrlan disiplinci bir teknoloji vardr; her iki du rumda da beden teknolojisi olan bir teknolojidir bu; ama birin de, bedenin yeteneklere sahip bir organizma olarak bireyselletirildii bir teknoloji sz konusudur, teki durumda ise beden lerin, btnn biyolojik sreleri ierisine yeniden yerletirildi i bir teknoloji. unu syleyebiliriz: sanki her ey, kiplik olarak, dzenleyi ci ema olarak hkmranla sahip iktidar, hem nfus hem de sanayi patlamasna doru giden bir toplumun ekonomik ve si yasal bnyesini ynetmekte etkisiz kalm gibi gerekleti. O kadar ki, hem aadan hem yukardan, ayrnt dzeyinde ve kitle dzeyindeki ok fazla ey hkmranlk iktidarnn eski mi mekaniinin elinden kap gidiyordu. lk dzeltme, ayrn ty yeniden yakalamak iin yapld: gzetleme ve terbiyeyle, bireyin bedeni zerindeki iktidar mekanizmalar uygun hale getirildi - bu disiplini oluturdu. Tabii bu en kolay uyarlama, gerekletirilmesi en kolay olan uyarlama oldu. O yzden daha erken bir zamanda -XVII. yzyldan hemen sonra, XVIII. yz yln banda-, blgesel dzeyde, sezgisel, ampirik, paral bi imler ierisinde ve okul, hastane, kla, atlye vb gibi kuram larn snrl erevesinde gerekletirildi. Ardndan, XVIII. yz yln sonunda, insan kitlelerinin biyolojik ya da biyo-sosyolojik sreleriyle birlikte, global grngler, nfus grngleri ko nusunda ikinci bir uyarlama giriimi grrsnz. Bu ok daha zordu tabii ki, egdm ve merkeziletirmeyi salayacak kar mak organlar gerektiriyordu.

256

Toplumu Savunmak Gerekir

Demek ki elimizde iki dizi var: beden-organizma-disiplinkurumlar dizisi; ve nfus-biyolojik sreler-dzenletirici mekanizmalar*-devlet dizisi. Organik kurumsal bir btn: bir an lamda kurumun organo-disiplini bir yanda, te yanda da biyo lojik ve devletsel bir btn: Devlet tarafndan yaplan biyo-dzenleme. Devlet ve kurum arasndaki bu kartl mutlak ola nn ierisine koymak istemiyorum, nk disiplinler, gerek ten, tutulduu kurumsal ya da blgesel ereveden tamaya eilimlidir her zaman. Hem sonra disiplinler, rnein hem di siplin aygt hem de devlet aygt olan polis gibi kimi aygtlar da kolayca bir devlet boyutu kazanr (bu da disiplinin her za man kurumsal olmadn kantlyor). XIX. yzyl boyunca hzla oalan bu byk global dzenlemelere, devlet dzeyin de olduu gibi, tbbi kurumlar, yardm sandklar, sigorta vb gibi btn bir dizi devlet-alt kuramlarla birlikte, devlet dze yinin altnda da rastlarz tabii ki. Belirtmek istediim ilk gr bu olacak. te yandan, biri disiplinci, tekisi dzenletirici olan bu iki mekanizmalar btn, ayn dzeyde bulunmaz. Bu da onlara akas, birbirini dlamama ve birbiri zerine eklene bilme olana salar. Hatta, ou durumda, disiplinci iktidar mekanizmalar ve dzenletirici iktidar mekanizmalar, bede ne ynelik disiplinci mekanizmalar ve nfusa ynelik dzen letirici mekanizmalar birbiri zerine eklemlidir bile diyebili riz. Bir iki rnek verelim: diyelim kent sorununu ya da daha kesin olarak, XIX. yzylda dlenmekle kalmayp gerekten de kurulmu olan model-kentin, yapay kentin, topik gerek lik kentinin oluturduu o uzamsal, dnlm, tasarlan m dzeni aln. i sitesi gibi bir eyi alm. i sitesi, XIX. yzylda var olduu biimiyle nedir? Blgelere ayrl, site nin dekupaj, ailelerin (her birinin bir eve) ve bireylerin (her birinin bir odaya) yerletirilmesiyle beden zerindeki, beden ler zerindeki disiplinci denetim mekanizmalarn, bir an lamda dikey olarak, nasl eklemledii ok iyi grlr. Blge lere ayrma, bireylerin gr alannda bulundurulmas, dav ranlarn normalletirilmesi, bylece kentin uzamsal konu* Elyazmasmda "dzenletirici" yerine "gvence salayc" yazl.

17 Mart 1976 Tarihli Ders

257

muyla icra edilen spontane bir polis denetimi: ii sitesinde kolaylkla bulgulanan bir dizi mekanizmadr bunlar. Sonra, tersine dzenletirici mekanizmalar olan, var olduu bii miyle nfusla ilgili olan ve rnein tasarruflara olanak sala yan, bunlar kuran, yerleime, konut kiralamaya ve bir olas lk konutun satn alnmasna bal olan bir dizi mekanizmay la karlarsnz. Hastalk sigortas ya da yallk sigortas sistemleri; nfustaki ortalama yaam sresinin en yksek d zeye karlmasn salayan salk kurallar; bizzat kent r gtlenmesinin cinsellik zerindeki basklar, yani dllenme; ailelerin sal zerinde kurulan basklar; ocuklara gsteri len bakmlar; renim oran vb Demek ki disiplinci mekaniz malar ve dzenletirici mekanizmalar sz konusu. Bambaka bir alan alm -bambaka da, tmyle deil yi ne de-, baka bir eksende cinsellik gibi bir konuyu alm. As lnda, cinsellik neden XIX. yzylda stratejik nemi birinci s rada olan bir alana dnt acaba? Sanyorum, cinsellik nemli olmusa, bunun bir yn nedeni var, ama zellikle unlar: bir yanda, tam olarak bedensel bir davran olarak cinsellik, srekli gzetleme biimindeki disiplinci, bireysel letirici bir denetime baldr (rnein, XVIII. yzyl sonun dan XX. yzyla dek ocuklar zerinde uygulanan nl mas trbasyon denetimleri ve bu aile, okul gibi ortamlarda olu yordu, tam olarak cinselliin disiplinci denetiminin bu yann gsterir); bir yanda da cinsellik, dlleyici etkileriyle, artk bi reyin bedenini deil, nfusun oluturduu o eyi, o kalaba lk birlii ilgilendiren geni biyolojik sreler ierisinde yer alr ve geerlik kazanr. Cinsellik, tam tamna bedenin ve n fusun buluma yeridir. Demek ki disipline dayanr, ama ayn zamanda dzenlemeye de dayanr. XIX. yzylda cinselliin tbbi adan ar oranda deer lenmesi, sanrm kaynan, cinselliin, organizma ve nfus arasndaki, beden ve global grngler arasndaki ayrcalkl konumundan alr. Ayn zamanda buradan, disiplinsiz ve ku rald olduunda cinselliin her zaman iki dizi etkisi oldu una ilikin tbbi kan doar: bunlardan biri beden zerinde ki etkidir, cinsel arln kendine ektii btn kiisel hasta

258

Toplumu Savunmak Gerekir

lklarla annda cezalandrlan disiplinsiz beden zerindeki et kidir. ok fazla mastrbasyon yapan bir ocuk btn yaam boyunca hasta olacaktr: beden dzeyinde disiplinci bir ceza landrmadr bu. Ama ayn zamanda, sefih, saptrlm vb bir cinselliin, nfus zerinde de etkileri vardr, nk cinsel adan arla giden kiinin bozuk bir kaltm, bir soyu ol duu kabul edilir ve bu bozulma, kuaktan kuaa, yedinci kuaa ve yedinci kuan yedincisine dek srecektir. Yozla mlk kuramdr bu4: cinsellik, bireysel hastalklarn odan da olmaklyla ve bir yandan da yozlamann merkezinde bulunmasyla, tam anlamyla, disiplinci olan ve dzenletirici olann, bedenin ve nfusun eklemlenme noktasn temsil eder. Ve o zaman, bu koullar ierisinde, XIX. yzylda tp gi bi bir teknik bilmenin ya da tp ve hijyen tarafndan oluturu lan btnn, nasl ve neden, en nemli olan deil, ama, biyo lojik ve organik sreler (yani nfus ve beden) zerindeki bi limsel etkiler arasnda kurduu bala ve ayn zamanda tb bn, zel iktidar etmenleri olan siyasal bir mdahale teknii ne dnmesi lsnde, byk nem tayacak bir e ola can anlarsnz. Tp, hem bedeni ve nfusu, hem organiz may ve biyolojik sreleri konu alan ve bylece disiplinci et menlere ve dzenletirici etmenlere sahip olacak bir bilme-iktidardr. Daha da genel olarak, disiplinci olandan dzenletirici olana yaylacak, ayn biimde bedene ve nfusa uygulana cak, olan, hem bedenin disiplinci dzeninin hem de biyolojik bir okluun rastlantsal olaylarnn denetlenmesini salayan enin, birinden tekine yaylan bu enin "norm" olduu nu syleyebiliriz. Norm, dzenli klnmak istenen bir nfus kadar, disipline sokulmaya allan bir bedene de pekl uy gulanabilir olandr. Normalletirme toplumu dolaysyla, bu koullarda, disiplinci kuramlarnn btn alan tavaf ettii ve sonuta kaplad, bir tr genelletirilmi disiplinci toplum deildir - bu, sanrm, normalletirme toplumu dncesinin ilk ayakta yaplan ve yetersiz kalan bir yorumlandr. Nor malletirme toplumu, dik bir eklemlenmeye gre, disiplinin normuyla dzenlemenin normunun kesitii bir toplumdur.

17 Mart 1976 Tarihli Ders

259

XIX. yzylda iktidar yaam ele geirdi demek, en azndan XIX. yzylda iktidar, yaamn sorumluluunu stlendi, yani bir yanda disiplin teknolojilerinin, te yanda dzenleme tek nolojilerinin ifte ileyii yoluyla organik olandan biyolojik olana, bedenden nfusa varan btn yzeyi kaplamay ba ard demeye geliyor. Demek ki hem bedenin hem de yaamn, ya da, yle di yelim, beden ve nfus kutuplaryla birlikte genel olarak yaa mn sorumluluunu yklenen bir iktidarn iindeyiz. Buna gre, uygulannn hemen snrnda beliren paradokslarn annda saptayabileceimiz biyo-iktidardr bu. Bir yandan, her hkmrana verilmi haklara gre, (ne de olsa bu gelenek seldir) yalnzca milyonlarca, yz milyonlarca insan ldrme kudreti olmayan atom iktidaryla ortaya kan paradokslardr bunlar. Ama atom iktidarn, gncel siyasetin ileyii iin, b tnyle kamlamaz olmasa bile kanlmas g bir tr para doksa dntren ey udur, atom bombasn retme ve kul lanma iktidarnda, ldren bir hkmranlk iktidarnn, ama ayn zamanda yaamn kendisini de ldrmeye ynelik bir iktidarn ortaya konuu sz konusudur. yle ki, bu atom ikti darnda, kullanlan iktidar, yle bir iler ki yaam ortadan kaldrabilir. Ve bu durumda da yaam salama iktidar ola rak kendini de ortadan kaldrabilir. Ya hkmrandr ve atom bombasn kullanr, ama bu durumda iktidar, biyo-iktidar, XIX. yzyldan bu yana olduu gibi yaam salama iktidar olamaz. Ya da teki uta, tersine, artk hkmran hukukun biyo-iktidar zerinde deil de biyo-iktidarm hkmran hu kuk zerinde bir yetki amn grrsnz. Biyo-iktidarm bu arl, yalnzca yaam dzenleme deil, yaam oaltma, canl retme, canavar retme, -h a tta - denetlenemez ve ev rensel ykcl olan virsler retme olana insana teknik ve siyasal olarak verildiinde ortaya kar. Biyo-iktidarm, az n ce atom iktidar konusunda sylediime kart olarak, btn insan hkmranln aacak olan korkun yaylmasdr bu. Biyo-iktidar konusunu bu kadar uzun tuttuum iin kusu ra bakmayn, ama sanyorum, ortaya atmaya altm sorunu ibu zemin zerinde kavrayabiliriz.

260

Toplumu Savunmak Gerekir

O zaman, nesne ve hedef olarak yaam alan bu iktidar teknolojisinde (ki bana bu, XIX. yzyldan bu yana iktidar teknolojisinin temel izgilerinden biri olarak grnyor), h kmdarlk iktidarnn giderek geriledii ve bunun tersine di siplinci ya da dzen ayarlayc biyo-iktidarm giderek daha ok ilerledii doruysa, ldrme hakk ya da ldrme grevi nasl kullanlacaktr? Bunun gibi bir iktidar, asal olarak yaa m oaltmann, sresini uzatmann, yaam anslarn oalt mann, kazalar savuturmann ya da kayplarn gidermenin nemli olduu doruysa, nasl ldrebilir? Bu koullarda, si yasal bir iktidar iin ldrmek, lm talep etmek, lme ar karmak, ldrtmek, ldrme emrini vermek, yalnzca dmanlarn deil ama kendi yurttalarn bile lme atmak nasl mmkn olur? Asal olarak hedefi yaatmak olan bu ik tidar nasl lme brakabilir? Biyo-iktidar zerine odakl bir siyasal sistemde, ldrme gc nasl kullanlr, ldrme ile vi nasl kullanlr? te sanrm rklk burada devreye girer. Irkln bu d nemde icat edildiini sylemek istemiyorum kesinlikle. ok uzun sreden beri vard. Ama galiba baka yerde iliyordu. Irk l devletin mekanizmalarna sokan, ite bu biyo-iktidarm birden belirimidir. Irklk, iktidarn temel mekanizmas olarak, modern devletlerde kendini gsterdii biimiyle, bu anda yer leir, ki bu da, belirli bir zamanda, belirli bir lde ve belirli koullarda, rklktan gememi hibir modern devlet ileyii olmadn gsteriyor. Gerekten de nedir rklk? ncelikle, iktidarn sorumlu luunu yklendii o yaam alan ierisinde bir kopukluk ya ratmann yoludur: yaamas gerekenle lmesi gereken arasn daki kesinti. nsan soyunun biyolojik continuum 'u ierisinde, rklarn ortaya k, rklarn ayrmas, rklarn hiyerarisi, baz rklarn iyi ve bakalarnn, tersine, aa rk olarak nite lendirilmesi, btn bunlar iktidarn yklendii bu biyolojik alan paralara ayrmann yolu olacaktr; nfus ierisinde, birbirlerine oranla topluluklar ileriye ya da geriye konumla mann bir yolu. Ksacas, kesin biimde biyolojik bir alan ola rak kendini gsteren bir alan ierisinde biyolojik zellikli ola

17 Mart 1976 Tarihli Ders

261

cak bir durak koymann yolu. Bu ise, iktidara, bir nfus ylmna bir rklar karm olarak ya da daha doru biimde, sorumluluunu ele ald tre aka rklardan oluacak altgruplar biiminde muamele etme, altblmlere ayrma olana n salayacaktr. te rkln ilk ilevi budur, paralara ayrmak, biyo-iktidarm ilgilendii o biyolojik continuum ieri sine duraklar koymaktr. Bir baka yandan rklk ikinci ilevini stlenecektir: bir anlamda u trden olumlu bir iliki kurmay salama roln stlenecektir: "ne kadar ldrrsen, o kadarn lme brakr sn" ya da "ne kadar ok lme terk edersen, sen de, bu yolla, o kadar yaarsn". Bu ilikiyi ("yaamak istiyorsan, ldrmelisin, ldrebilmelisin" ilikisi) sonuta ne rkln ne de modern devletin kefettiini syleyeyim. Bu sava ilikidir: "yaamak iin, dmanlarn katletmen gerekir". Ama rklk, sava tr den olan bu ilikiyi -"yaamak istiyorsan, tekinin lmesi gere k ir"!- ok yeni bir biimde, biyo-iktidarm kullanyla aka badaan bir biimde devreye sokar, iletir. Bir yanda, gerek ten de rklk, benim yaammla tekinin lm arasnda, as keri ve saval bir atma trnden deil ama biyolojik tr den bir iliki kurmay salayacaktr: "aa trler yok olma ei liminde olduka, anormal insanlar ortadan kaldrldka ben -birey olarak deil tr olarak- daha ok yaarm, daha gl olurum, daha salkl olurum, daha ok oalabilirim". teki nin lm benim kiisel gvenliim olmas lsnde, yalnz ca benim yaamm deildir; tekinin lm, kt rkn, aa rkn (ya da soysuzlam olann ya da anormal olann) lm, yaam genel olarak daha salkl klacak olan budur; daha sa lkl ve daha ar. Demek ki, askeri, saval ya da siyasal bir iliki deil, bi yolojik bir iliki var. Ve bu mekanizma etkili olabiliyorsa, or tadan kaldrlmas sz konusu olan dmanlar, szcn si yasal anlamndaki dmanlar deil, nfus iin ve nfusa g re sz konusu i ve d tehlikelerdir. Baka deyile, lme mahkm etmek, lm zorunluluu, siyasal dmanlar ze rinde kazanlan zafere deil de biyolojik tehlikenin bertaraf edilmesine ve trn kendisinin ya da rkn, dorudan bu ber

262

Toplumu Savunmak Gerekir

taraf etmeye bal olan glendirilmesine ynelirse ancak, biyo-iktidar sistemi iinde kabul edilebilir. Irk, rklk, bir normlatrma toplumunda lme mahkm etmenin kabul edilebilirlik kouludur. Nerede bir normlatrma toplumu varsa, nerede, en azndan btn grnmyle ve ilk ayakta, ilk aamada bir biyo-iktidar olan bir iktidar varsa, ite rk lk, birisini lme gndermek, tekileri lme gndermek iin vazgeilmez koul olur. Devlet, biyo-iktidar modu ze rinden iledii andan itibaren, devletin ldrc ilevi ancak rklkla yerine getirilebilir. Buna gre, bylesi bir iktidarn kullanlnda rkln tad -yaamsal nemi diyecektim- nemi anlarsnz: l drme hakk bu koul altnda uygulanabilir. Normalletirme iktidar eski hkmran ldrme hakkn kullanmak istiyorsa, rklktan gemesi gerekir. Ve bunun tersine, bir hkmranlk iktidar, yani ldrme ve yaatma hakkna sahip bir iktidar, normalletirmenin aralar, mekanizmalar, teknolojisiyle ile mek istiyorsa, onun da rklktan gemesi gerekir. Tabii ki, lme mahkm etmekten yalnzca dorudan ldrmeyi deil ama ayn zamanda dolaysz ldrme de saylabilecek her eyi kastediyorum: lme brakma, kimileri iin lm riskini o altmak ya da ok basit olarak, siyasal lm, lke dna sr me, dlama, vb'yi. Buradan yol alarak birtakm eyleri anlayabiliriz sanrm. nce, XIX. yzyln biyolojik kuramyla iktidar sylemi arasn da hzla -hatta annda- kurulan ba anlayabiliriz. Temelde, ge ni bir anlamda kavranan evrimcilik -yani Darwin'in kuram nn kendisinden ok, bunun kavramlarnn btn, toplam (evrimin ortak aacnda trlerin hiyerarisi, trler arasnda ya am iin mcadele, en az uyum salayanlar safd brakan ele me gibi)- ok doal olarak, XIX. yzylda birka yl ierisinde, yalnzca siyasal sylemi biyolojik terimlerle yazmann, yalnzca siyasal bir sylemi bilimsel bir klf altnda gizlemenin bir yolu deil ama gerekten smrgeletirme ilikilerini, savalarn zo runluluunu, farkl snflaryla toplumlarm tarihi vb'yi dn menin bir yoludur. Baka deyile, her seferinde atma, lme mahkm etme, savam, lm riski sz konusu olduunda,

17 Mart 1976 Tarihli Ders

263

bunlar, tam anlamyla, evrimciliin formu ierisinde dnl mek zorunda kalnd. Ve, biyo-iktidarm biimi zerinden ileyen o modern toplumlarda rkln neden gelitiini de anlayabiliriz; neden rk ln, aka, ldrme hakknn zorunlu olarak talep edildii noktalar olan belli birtakm ayrcalkl noktalar biiminde pat lak verecei anlalyor. Irklk ilk nce smrgeletirmeyle, yani smrgeci soykrmla geliecektir. nsanlar ldrmek, in san topluluklarn ldrmek, uygarlklar ldrmek gerekecei zaman, eer biyo-iktidar biimiyle iliyorsa her ey, bu nasl ya placaktr? Evrimciliin izleklerinden geen bir rklk yoluyla yaplacaktr. Sava. Aka rklk izlei harekete geirilmezse, d manlaryla savamann yan sra, insan nasl kendi yurttala rn savaa sokabilir, (tam olarak XIX. yzyldan bu yana, XIX. yzyln ikinci yarsndan bu yana olduu gibi) milyonlarcasm ldrtebilir? Bundan byle savata iki ey nemli olacaktr: yalnzca siyasal hasm deil, kar rk, temsil ettii miz rk iin, kar taraftakilerin oluturduu o [bir tr] biyo lojik tehlikeyi de yok etmek. Tabii ki bu yalnzca, bir anlam da, siyasal dman izleinin biyolojik bir genelletiriliidir. Ama dahas, sava -bu kesinlikle yeni bir eydir-, XIX. yz yln sonunda, yalnzca kar rk (elenme ve yaamak iin mcadele izleklerine gre) safd brakarak kendi rkn g lendirmenin bir yolu olarak deil, ayn zamanda kendi rkn yeniden canlandrmann da bir yoludur. Aramzdan lenlerin says ne kadar ok olursa, ait olduumuz rk da o kadar saf olacaktr. Burada, her koulda, savaa zg, XIX. yzyl sonunda ye ni olan bir rkl gryorsunuz ve bu sanyorum, bir zorun luluktu, yle ki bir biyo-iktidar, sava amak istediinde, d man imha etme isteiyle, aka, yaamn korumak, dzenle mek, oaltmak zorunda olduu insanlar da ldrmeye yne lik ald riski nasl buluturabilirdi ki? Ayn ey sululuk iin de sylenebilir. Sululuk rklk terimleriyle dnlmse, bu da, bir biyo-iktidar mekanizmasnda, bir sulunun lme mah km edilmesi ya da dlanmasnn mmkn klnmas gerektii

264

Toplumu Savunmak Gerekir

andan itibaren balyor. Delilik iin de bu byledir, eitli ano maliler iin de bu byledir. zetle, sanrm rklk biyo-iktidarm ekonomisinde, ba kalarnn lm, bir rkn ya da bir nfusun yesi, birliki ve canl bir okluun bir esi olarak kiinin kendisinin biyolo jik adan glendirilmesidir ilkesine gre, lm ilevini yeri ne getirir. Bu noktada, aslnda, basite ve geleneksel anlam da, rklarn birbirine duyduu nefret ya da kin olan bir rk ln ok uzanda olduumuzu gryorsunuz. Devletlerin ya da bir snfn, kendilerini hedef alm ya da toplumsal ya py ileyecek dmanlklar sylencesel bir dmana doru yneltmeye alt bir tr ideolojik operasyon olacak bir rkln da ok uzandayz. Sanyorum bu, eski bir gele nekten ok daha derin, yeni bir ideolojiden ok daha derin, baka bir ey. Modern rkln zgll, ona zglln salayan ey, zihniyetlere, ideolojilere, iktidarn yalanlarna bal deildir. ktidarn tekniine, iktidarn teknolojisine ba ldr. Bizi rklar savann ve tarihin o kavranlrlmm en uzak noktasna, biyo-iktidara ileme olana veren bir meka nizma ierisine yerletiren eye baldr. Demek ki rklk, hkmdar iktidarn srebilmek iin, rk, rklarn safd edilmesini ve rkn saflatrlmasn kullanmak zorunda olan bir devletin ileyiine baldr. ldrme hakkna dayal eski hkmran iktidarnn biyo-iktidarla yan yana gelmesi ya da biyo-iktidar yoluyla ileyii, rkln ileyiini, yerletiril mesini ve canlandrlmasn gerektirir. Ve sanrm gerekten de burada kk salar. O zaman bu koullar ierisinde, en kyc devletlerin, ay n zamanda, kanlmaz olarak neden ve nasl en rk devlet ler olduklarn anlarsnz. Tabii, burada Nazizm rneini al mak gerekiyor. Sonuta Nazizm, gerekten de, XVIII. yzyl dan beri kurulmu olan yeni iktidar mekanizmalarnn en yksek noktaya dek gelimesidir. Tabii ki, Nazi rejiminden daha disiplinci devlet olmamtr, biyolojik dzenlemelerin daha sk ve daha srarl biimde yeniden gz nne alnd baka devlet olmad. Disiplinci iktidar, biyo-iktidar: Btn bunlar (biyolojik adan, dllenme, kaltm asndan sorum

17 Mart 1976 Tarihli Ders

265

luluu stlenilen, hastalk, kazalar konusunda da sorumlulu u stlenilen) Nazi toplumuna nfuz etti, onu tad. Naziler tarafndan yaratlan ya da en azndan tasarlanm olandan daha disiplinci ve daha gvence salayc baka bir toplum yoktur. Biyolojik srelere zg rastlantlarn denetimi reji min dorudan hedeflerinden biriydi. Ama bir yandan tmel olarak gvenceye dayal, tmel olarak gvenlik salayan, tmel olarak dzenleyici ve disip linci olan bu toplum var olurken, bir yandan da bu toplum ierisinde lmcl iktidarn tam anlamyla zincirlerinden bo anmas vard, yani o eski hkmran ldrme iktidar. Nazi toplumunun btn yapsna ileyen bu ldrme iktidar, n ce ldrme gcnn, yaatma ve ldrme gcnn yalnzca devlete deil, bir sr bireye, dikkate deer sayda insana (is ter SA'lar, ister SS'ler vb olsun) verilmesiyle kendini gsterir. Hatta ve hatta, Nazi devletinde herkesin komusu zerinde ldrme ve yaatma iktidar vardr, yannzda oturan ger ekten ortadan kaldrmay ya da kaldrtmay salayan ihbar yoluyla bile olsa. Demek ki, btn toplumsal varlk ierisinde ldrc ik tidarn ve hkmran iktidarn zincirlerinden boanmas sz konusu. Savan ak ak bir siyasal hedef olarak -v e aslnda yalnzca birtakm olanaklar elde etmek iin bir siyasal hedef olarak deil fakat btn siyasal srelerin bir tr en son ve kesin sonuca gtren evresi olarak- konulmasyla, siyasetin sonu savaa varmaldr; ve sava da btn kaplayacak olan son ve kesin sonuca gtren evre olmaldr. Buna gre, Nazi rejiminin hedefi basite teki rklarn imhas deildir. teki rklarn imhas tasarnn bir yzdr, teki yz de kendi r kn lmn mutlak ve evrensel olan tehlikesine ak brak maktr. lme riski, tam bir yok olmayla kar karya kalma, Nazi itaatinin temel devleri arasna ve siyasetin asal hedef leri arasna kaydedilen ilkelerden bir tanesidir. yle bir nok taya gelinmelidir ki nfusun tamam lmle kar karya kalmaldr. Yalnzca btn nfusun lmle tmel olarak bu kar karya kal, gerekten de onu stn bir rk klabile cektir ve onu, btnyle kk kaznacak ya da kesin olarak

266

Toplumu Savunmak Gerekir

kleletirilecek olan rklar karsnda nihai olarak yeniden canlandrabilecektir. Dolaysyla Nazi toplumunda, yine de olaanst olan u ey var: Nazi toplumu, biyo-iktidar kesinkes genelletir mi ama ayn zamanda hkmran ldrme hakkn da genel letirmi bir toplumdur. Biri devlete yurttalarn ldrme ve yaatma hakkn tanyan, arkaik, klasik olan ve br, disip linin, dzenlemenin dolaynda rgtlenmi yeni mekanizma, ksacas biyo-iktidarm yeni mekanizmas olan iki mekanizma tam tamna birbirine uygun der. yle ki u sylenebilir: Nazi devleti, biyolojik olarak dzenledii, koruduu, garanti ettii, gelitirdii bir yaamn alanyla ve ayn zamanda kimi olursa olsun -yalnz tekileri deil ama kendi insanlarn d aldrmeye ilikin hkmran hakkn kesinlikle birbiriyle r~ tr klmtr. Nazilerde, hem mutlak olan, hem de ldrme ve lme atma hakknn o muazzam aktarmyla btn top lum yapsna iletilen bir diktatrlkle, genelletirilen bir bi yo-iktidarm bir akmas oldu. Kesinlikle rk bir devlet, ke sinlikle kyc bir devlet ve kesinlikle intiharc bir devlet var dr. Irk devlet, kyc devlet, intiharc devlet. Bunlar kanl maz olarak st ste biner ve tabii ki sonu, hem 1942-43 ylla rnda "nihai zme" (bu yolla, Yahudilerle birlikte, Yahudilerin simgesi ve belirtisi olduu btn teki rklarn ortadan kaldrlmas istenmiti), hem de, 1945 Nisam'nda, Hitler'in Alman halknn yaam koullarnn imhas emrini verdii 71 no'lu telgrafa dek vard5. teki rklar iin nihai zm, [Alman] rknn mutlak in tihar. Modern devletin ileyii iine yerleen bu dzenek bu raya gtryordu. Tabii bir tek Nazizm hkmran ldrme hakkyla biyo-iktidarm mekanizmalar arasndaki etkiyi do ruk noktasna ulatrd. Ama bu etki gerekten btn devlet lerin ileyiinde bulunur. Btn modern devletlerin ileyiin de, btn kapitalist devletlerin ileyiinde mi byledir bu? te, bu kesin deil. Sanyorum -am a bu baka bir tantlama olacaktr- sosyalist devlet de, sosyalizm de, modern devletin, kapitalist devletin ileyii denli rkln etkisini tayor. Size szn ettiim koullar iinde oluan devlet rklnn kar

17 Mart 1976 Tarihli Ders

267

snda, ortaya kmak iin sosyalist devletlerin biimlenme sini beklemeyen bir sosyal-rklk olutu. Sosyalizm, XIX. yzylda, daha batan bir rklk oldu. ster bu yzyl ban da yaam Fourier6 olsun ya da ister yzyl sonundaki anar istler olsun btn sosyalizm biimlerinden geerken burada hep bir rklk bileeni grrsnz. Bu noktada, bu konudan sz etmek benim iin ok zor. Bundan bylesine sz etmek, muhatabna karlk verme ola na brakmadan iddiada bulunmak olur. Bunu sizlere tant lamak, bu da (ki yapmak istediim buydu) sonuta baka bir ders silsilesini gerektirirdi. Her neyse, ben yalnzca unu sy lemek istiyorum: genel olarak, bana yle geliyor ki -burada biraz serbest konuuyorum- sosyalizm, ilk olarak mlkiyet ya da retim biimi trnden ekonomik ya da hukuksal so runlar ortaya koymad srece -buna gre, iktidarn meka nii, iktidar mekanizmalar sorunu onun tarafndan ortaya konmad ve zmlenmedii lde- [sosyalizm dolaysy la], kapitalist devlet ya da sanayi devleti iinde olutuunu grdmz o ayn iktidar mekanizmalarn yeniden tahsis etmekten, yeniden kurmaktan kaamaz. Her ne olursa olsun bir ey kesindir: XVIII. yzyln sonunda ve btn bir XIX. yzyl boyunca gelitirilen biyo-iktidar izlei, sosyalizm tara fndan eletirilmedii gibi, aslnda kimi noktalarda onun ta rafndan yeniden ele alnd, gelitirildi, tekrar kuruldu, de itirildi, ama kesinlikle temelleriyle ve ileyi biimleriyle yeniden incelenmedi. Sonu olarak, toplumun ya da devletin ya da devletin yerini almas gereken eyin asal olarak yaa mn sorumluluunu yklenme, onu ekip evirme, oaltma, talihsizliklerini giderme, biyolojik anslarn ve olaslklarn gzden geirme ve belirleme ilevini stlendiine dair d nce, bence bu sosyalizm tarafndan olduu gibi yeniden ele alnd. ldrme hakkn ya da eleme hakkn ya da diskalifi ye etme hakkn kullanmak zorunda olan sosyalist bir devlet kurulduu andan itibaren, bunun getirdii sonularla birlik te. Ve byle, ok doal bir biimde, rkl -tam olarak etnik rkl deil, evrimci trden rkl, biyolojik rkl-,

268

Toplumu Savunmak Gerekir

(Sovyetler Birlii trnden) sosyalist devletlerde, akl hasta lar, sulular, siyasal rakipler vesaire konusunda tam olarak iler durumda bulursunuz. Devlet konusunda syleyecekle rim bunlar. Bana ilgin grnen ve uzun sre kafam megul eden ey, yine, rkln bu ileyiine yalnzca sosyalist devlet d zeyinde deil de, XIX. yzyl boyunca, deiik sosyalist zmleme ya da tasar biimlerinde de rastlanyor olmas ve bana yle geliyor ki, u balamda oluyor bu: her seferinde bir sosyalizm, temelde, deiim ilkesi ve kapitalist devletten sosyalist devlete gei ilkesi olarak ekonomik koullarn de itirilmesi zerinde zellikle durduunda (baka deyile, her seferinde deiimin ilkesini ekonomik sreler dzeyin de aradnda), rkla, en azndan hemen ihtiya duymad. Buna karn, sosyalizm, savam, dmana kar savam, bizzat kapitalist toplum ierisindeki hasmn elenmesi sorunu zerinde durmak zorunda kald btn anlarda -buna gre, kapitalist toplumdaki snf kartyla fiziksel atmay d nmek sz konusu olduunda-, rklk birdenbire yeniden ortaya kt, nk bu, yine de biyo-iktidar izleklerine ok bal olan bir sosyalist dnce iin, rakibi ldrme nedenini kafada oluturmann tek yolu oldu. Onu yalnzca ekonomik olarak safd brakmak, ayrcalklarn yitirmesine yol amak sz konusu olduunda rkla gerek yoktur. Ama, onunla kafa kafaya gelineceini ve onunla fiziksel olarak mcadele etmek, kendi yaamn riske atmak ve onu ldrmeye al mak gerekeceini dnmek sz konusu olduu andan itiba ren rklk gerekli oldu. Bu durumda, her seferinde ibu savam sorununu yo unlatran bu sosyalizmler, sosyalizm biimleriyle, sosya lizm anlar sz konusu olduunda, rklk da sz konusu olur. En rk sosyalizm biimleri byle olutu, sosyal-demokrasiden, kinci Enternasyonal'den ve Marksizmin kendisin den ok daha ileri derecede, bu tabii ki Blanqui'cilik oldu, bu Komn oldu ve bu anari oldu. Sosyalist rklk Avrupa'da ancak XIX. yzyln sonunda, bir yandan bir sosyal-demokra-

17 Mart 1976 Tarihli Ders

269

sinin (ve bunu aka sylemek gerekir, bu sosyal-demokrasiye bal bir reformizmin) egemenliiyle bir yandan da, Fran sa'daki Dreyfus davas gibi birtakm srelerle tasfiye edildi. Ama Dreyfus davasndan nce, btn sosyalistler, yani b yk ounluuyla sosyalistler tamamyla rkyd. Ve san rm, (bunu syledikten sonra bitireceim), XVIII. yzyldan beri toplumun ve devletin gelimesiyle yerleen bu biyo-iktidar mekanizmalarn yeniden deerlendirmedikleri lde -y a da bir anlamda, bunun doallkla byle olduunu kabul ettikleri iin - rkydlar. Yolu rklktan gemeksizin bir biyo-iktidar nasl iletilebilir ve ayn zamanda sava hakk, l drme ve lme brakma haklar nasl kullanlabilir ki? So run buydu ve sanyorum sorun hl budur.

NOTLAR
1 Disiplinci teknoloji konusu iin bkz. Surveiller et Punir, a.g.e. Btn bu konular iin bkz. 1973-1974 ylnda Collge de France'ta veri len Psikiyatri ktidar balkl ders. 3 M. Foucault btn bu mekanizmalar zellikle Collge de France'ta verdii derslerde yeniden ele alacaktr: Gvenlik, Toprak ve Nfus 19771978 ve Biyopolitiin Douu 1978-1979. 4 M. Foucault burada, XIX. yzyl ortasnda Fransa'da, akl hastalklan doktorlar ve zellikle B. - A. Morel (Trait des dgnrescences physiques, intellectuelles et morales de l'espce humaine, Paris, 1857; Trait des maladies mentales, Paris, 1870), V. Magnan (Leons cliniques sur les maladies menta les, Paris, 1893) ve M. Legrain & V. Magnan (Les Dgnrs, tat mental et syndromes pisodiques, Paris, 1895) tarafndan gelitirilmi teoriyi kay nak alyor. "Kaltsal" denilen kusurun bulacl ilkesi zerine kurulu olan bu soysuzlama teorisi, XIX. yzyln ikinci yarsnda delilie ve anormallie ilikin tbbi bilmenin ekirdeini oluturdu. ok erken bir srede yasal tp tarafndan benimsenen teorinin soyartm retileri ve uygulamalar zerinde byk etkileri oldu ve btn bir edebiyat; btn bir kriminolojiyi ve btn bir antropolojiyi etkilemekten de geri kalmad. 5 Hitler, 19 Mart'tan hemen sonra, Almanya'nn lojistik altyapsnn ve sanayi donanmlarnn imhas iin nlemler almt. Bu nlemler, 30 Mart ve 7 Nisan tarihli iki kararnamede aklanmtr. Bu kararnameler
2

270

Toplumu Savunmak Gerekir

iin bkz. A. Speer, Erinnerungen, Berlin, Propylen-Verlag, 1969. Fouca ult kukusuz J. Fest'in kitabn okudu, Hitler, Frankfurt a. M ./Ber lin/Wien, Verlag Ullstein, 1973. 6 Bu konuyla ilgili olarak zellikle bkz. Ch. Fourie'nin aadaki yapt lar: Thorie des Quatre Mouvements et des Destines gnrales, Leipzig [Lyon], 1808; Le Nouveau Monde industriel et socitaire, Paris, 1829; La Fa usse Industrie morcele, rpugnante, mensongre, Paris, 1836,2 cilt.

Dersin zeti*

ktidar ilikilerinin somut zmlemesini yrtmek iin, hkmranln hukuksal modelini bir yana brakmak gerekiyor. Gerekten de bu model, nceden bireyi doal haklarn ya da il kel iktidarlarn znesi olarak varsayar; devletin ideal oluumu nu aklamay hedef alr; yani, yasay iktidarn temel belirtisi k lar. ktidar, ilikinin ilk terimlerinden deil de, dayand ele ri belirleyen olmas bakmndan, ilikinin kendisinden yola ka rak incelemek gerekir: ideal znelere boyun emek iin kendile rinde ya da iktidarlarnda nelerden vazgetiklerini sormaktan ok, boyun edirme ilikilerinin zneleri nasl retebildiini sormak gerekir. Ayn biimde, btn iktidar biimlerinin sonu lanma ya da geliim yoluyla tredii yegne formu ya da mer kezi aratrmak yerine, bu biimleri nce oulluklar, farkllk lar, zgllkleri, geri dndrlebilirlikleri iinde deerlendir mek: dolaysyla bunlar kesien, birbirine gnderen, yaknlaan ya da tersine atan ve birbirini ortadan kaldrmaya ynelen g ilikileri olarak incelemek gerekir. Sonuta, iktidarn belirtisi olarak yasaya bir ayrcalk tanmaktan ok, iktidarn kulland bask tekniklerini saptamaya almak daha iyi olur. Hkmranln hukuksal oluumuyla ne srlen ema zerinden iktidarn zmlenmesini snrlamaktan kanmak
* Collge de France Yll'nda. yaymlanmtr, y6e anne, Histoire des systmes de pen

se, anne 1975-1976 (76. Yl, Dnce Sistemleri Tarihi, 1975-1976 ders yl), 1976, s. 361-366. Dits et crits, 1954-1988'de (Sylenenler ve Yazlanlar, 1954-1988) yeni
den yaymland, yayma hazrlayan, D. Defert & F. Ewald, J. Lagrange'm katksy la, Paris, Gallimard /"Bibliothque des sciences humaines", 1994, 4 cilt.; bkz. cilt III, no 187, s. 124-130.

272

Toplumu Savunmak Gerekir

gerekiyorsa, iktidar kuvvet ilikileri terimleriyle dnmek gerekiyorsa, iktidar savan genel formu olarak da deifre et mek gerekmez mi? Sava, iktidar ilikilerinin zmleyicisi olabilir mi? Bu soru baka birok soruyu kapsyor: - sava, buna oranla btn toplumsal egemenlik, farklla ma, hiyerariletirme grnglerinin birer trev olarak grl mesi gereken bir ilk ve temel durum olarak m grlmelidir? - bireyler, gruplar, snflar arasndaki uzlamazlk, atma ve savam sreleri, son kertede savan genel sreleri iinde mi yer alr? - Stratejiden ya da taktikten treyen kavramlarn btn iktidar ilikilerini zmlenmek iin geerli ve yeterli bir ara oluturabilir mi? - Askeri kurumlar ve sava kurumlan, genel olarak sava yrtmek iin kullanlan yntemler uzaktan ya da yakndan, dorudan ya da dolayl olarak siyasal kurumlarm ekirdeini mi oluturur? - Ama nce sorulmas gereken soru udur: iktidar ilikileri iinde etkide bulunann sava olduu, kesintisiz bir arpma nn bar biimledii ve sivil dzenin temelinde bir muharebe dzeni olduu ne zamandr ve nasl dnlmeye baland? Bu yln derslerinde sorulan soru buydu. Barn ardndaki sava nasl kavrand? Savan grlt ve karmaas iinde, mu harebelerin amuru iinde dzenin, kurumlarm ve tarihin kavranlrlk ilkesini kim arad? Siyasetin, baka aralarla srdr len sava olduunu ilk kim dnd?
* * *

lk bakta bir paradoks ortaya kyor. Ortaan bandan bu yana devletlerin evrimiyle birlikte, yle grnyor ki, sava uygulamalar ve kurumlan gzle grlr bir evrim izlemitir. Bunlar, bir yandan, sava hakkna ve aralarna tek bana sa hip olan bir merkezi iktidarn ellerinde toplanma eilimi gs termitir; bu nedenle de, yava yava insandan insana, gruptan gruba olan ilikiden silinmi ve bir evrim izgisi bunlar gide-

Dersin zeti

273

rek bir devlet ayrcal olmaya doru gtrmtr. te yan dan ve bunun sonucu olarak sava titizlikle belirlenen ve de netlenen bir askeri aygtn profesyonel ve teknik ayrcal olma eilimini gsterir. Ksacas: btnyle sava ilikilerin geerli olduu bir toplum yerine yava yava askeri kuramlarla do nanm bir devlet gemitir. Oysa bu dnm henz tamamlanmt ki toplumun ve savan bantlarna ilikin belli bir tr sylem ortaya kt. Hkmranlk sorununa bal felsefi-hukuksal sylemden ok farkl bir tarihsel-siyasal sylem, sava, btn iktidar kuramla rnn srekli temeli durumuna getirdi. Bu sylem din savala rndan ksa bir sre sonra ve XVII. yzylda ngiltere'deki b yk siyasal savamlarn balangcnda ortaya kt. ngiltere'de Coke ya da Lilburne, Fransa'da Boulainvilliers ve daha sonra Buat-Nanay tarafndan parlatlm olan bu syleme gre, dev letlerin douuna yol aan savatr: ama bu -doa durumu* fi lozoflarnn dndkleri- ideal sava deil ama sahici sava lar ve somut muharebelerdir; yasalar, seferlerin, fetihlerin atee verilmi kentlerin barndan domutur; ama sava iktidar me kanizmalar iinde de ortal kasp kavurmay ya da en azn dan kuramlarn, yasalarn ve dzenin gizli motoru olmay sr drr. Bizleri doal zorunluluklara ya da dzenin ilevsel ge reklerine inandran unutularn, yanlsamalarn ya da yalanla rn altnda sava bulmak gerekir: o barn ifresidir. Tm top lumsal varl srekli olarak paralara ayrr, her birimizi u ya da bu kampa yerletirir. Ve bu sava bir aklama nedeni ola rak grmek yeterli deildir; onu canlandrmak, farkna varlmakszm srp gittii gizli, kendini belli etmeyen formlardan syrmak ve onu, muzaffer olmak istiyorsak hazrlanmamz ge reken nihai bir arpmaya dek gtrmek gerekir. Henz ok belirsiz bir biimde belirtilmi olan bu tematik yoluyla, bu zmleme biiminin nemini kavrayabiliriz. 1. Bu sylemde konuan zne hukukunun ya da dn rn konumunu; yani evrensel znenin konumunu alamaz. S zn ettii bu genel savam iinde, zorunlu olarak u ya da bu tarafta olur; muharebenin iindedir, hasmlar vardr, bir zafer
* Uygarlk ncesi ya da ortaklaac toplum dnemi (.n.).

274

Toplumu Savunmak Gerekir

iin dvr. Kukusuz, hukuku geerli klmaya alr, ama burada sz konusu olan onun hukukudur - bir fetih, egemenlik ya da eski olma ilikisine dayanan ayr bir hukuktur: rkn, za fere ulam istilalarn ya da binyllk igallerin getirdii haklar dr. Ve eer gereklikten sz ediyorsa, onun zaferi kazanmasn salayan o perspektifli ve stratejik gereklikten sz ediyordur. Demek ki burada, geree ve hukuka sahip olduunu iddia eden, ama bunu, kendi kendini stelik ak ak hukuksal-felsefi tmellikten dlayarak yapan bir siyasal ve tarihsel sylem vardr. Onun rol Solon'dan Kant'a dek yasa koyucularn ve dnrlerin dledikleri rol deildir: yani savan merkezinde ve zerinde, hasmlar arasna yerlemek, bir mtareke benim setmek, uzlatrc bir dzen kurmak deildir. Simetrik olma yan ve dzeni srdrmeye ya da yeniden kurmaya yarayan bir ayrcalk gibi ileyen bir hukuk ortaya koymak sz konusudur ve bir silah gibi ileyen bir gereklii geerli klmaktr. Bylesi bir sylem tutturan zne iin tmel gereklik ve genel hukuk hayalden ya da tuzaktan baka bir ey deildir. 2. Bunun dnda kavranlrlm geleneksel deerlerini tersyz eden bir sylem sz konusudur. Aadan balayan, daha basit olan, daha temel olan ve daha ak seik olanla de il, daha kark, daha karanlk, daha dzensiz, rastlantya da ha ak olanla yaplan bir aklamadr bu. Bir deifre etme ilkesi olarak geerli klnmas gereken ey, iddetin, tutkularn, nef retlerin, intikamlarn karkldr; ayn zamanda, yenilgilere ve zaferlere yol aan nemsiz durum ve koullar yndr. Mu harebelerin imal konuan, karanlk tanrs dzenin, almann ve barn uzun gnlerini aydnlatmak zorundadr. Byk fke, ahenkleri aklamak durumundadr. Bir dizi ham gerek (fizik sel g, kuvvet, karakter zellikleri), bir dizi rastlant (yenilgi ler, zaferler, komplolarn, isyanlarn ya da ittifaklarn baars ya da baarszl) ite byle tarihin ve hukukun ilkesi olarak ileri srlecektir. Hesaplarn ve stratejilerin ussall ancak bu i ie geiin zerinde belirecektir - ykseldike ve gelitike giderek daha krlganlaan, giderek daha ktcl olan, giderek daha ok hayale, kuruntuya ve aldatmacaya balanan bir ussal

Dersin zeti

275

lktr bu. Demek ki burada grnrde ve yzeydeki rastlantsallm ardnda, bedenlerin ve tutkularn gzle grlr birdenbireliinin ardnda temel, srekli, z gerei doruya ve iyiye bal bir ussallk bulmaya abalayan o geleneksel zmleme lerin tam anlamyla kart olan bir ey sz konusudur. 3. Bu tr sylem btnyle tarihsel boyutta geliir. Tarihi, adaletsiz ynetimleri, yolsuzluklar ve iddet eylemlerini bir akim ya da bir yasann ideal ilkesine gre deerlendirmeye kal kmaz, ama tersine, kuramlarn yaps ya da yasalarn ardn da, gerek savamlarn, zaferlerin ya da maskelenmi yenilgi lerin, yasa kitaplarnda kurumu kann unutulmu gemiini uyandrmaya giriir. Gnderme alan olarak tarihin snrsz ha reketini benimser. Ama ayn zamanda bu sylem, geleneksel ef sane formlarndan da (byk atalarn yitik a, yeni zamanla rn ve binyllk intikamlarn gereklemesinin eli kulanda ol mas, eski yenilgileri silecek yeni kralln gelmesi) destek ala bilir: Halklarn intikam atei kadar, sona ermekte olan aristok rasilere duyulan nostaljiyi de tayabilecek bir sylemdir bu. Sonu olarak, hkmranlk ve yasa sorununa balanan felsefi-hukuksal syleme kart olarak toplum iindeki savan s rekliliini deifre eden bu sylem, esas olarak tarihsel-siyasal bir sylem, gerekliin tarafgir bir zafer iin silah ilevini gr d bir sylem, i karartc bir biimde eletirel ve ayn za manda youn bir biimde efsanelere dayanan bir sylemdir. *** Bu yln dersleri u zmleme biiminin ortaya kma ayrld: sava (ve savan eitli ynleri, istila, muharebe, fetih, zafer, yenenlerle yenilenlerin ilikileri, yama ve ele geirme, ayaklanmalar) tarihin ve daha genel olarak toplumsal ilikilerin bir zmleyicisi olarak nasl kullanld? 1) nce bu konudaki baz sahte ncleri ayrmak gerekiyor. zellikle de Hobbes'un ncln. Hobbes'un herkesin her kesle sava dedii ey kesinlikle gerek ve tarihsel bir sava de ildir, ama, herkesin, herkes tarafndan kendisi iin oluturduu

27 6

Toplumu Savunmak Gerekir

tehlikeyi lt, tekilerin dvme isteini kestirdii ve kuv vete bavurduunda altna girecei riski deerlendirdii bir ta sarlama oyunudur. Hkmranlk -ister bir "kurum cumhuriye ti" ya da ister bir "edinilmi cumhuriyet" sz konusu olsun-, kesinlikle sava bir egemenlik olgusuyla deil, tersine, sava tan kanmay olanakl klan bir hesapla kurulur. Hobbes'a gre devleti kuran ve ona biimini veren sava-olmayandr. 2) Devletlerin kayna olarak savalarn tarihi, kukusuz, XVI. yzylda, din savalarnn sonunda ortaya kondu (rnein Fransa'da Hotman'la). Ama bu tr zmleme zellikle XVII. yzylda geliti. nce ngiltere'de, parlamentodaki muhalefetin ve Pritenlerin, ngiliz toplumunun, XI. yzyldan bu yana bir fetih toplumu olduuna ilikin dncesi geliti: buna gre monari ve aristokrasi, zel kuramlaryla birlikte, Normanlar tarafndan getirilmitir, te yandan Sakson halk, ilk zgrlk lerinin kimi izlerini glkle de olsa korumutur. Coke ve Sel den gibi ngiliz tarihileri ngiltere tarihinin balca blmlerini bu sava egemenlik temeli zerinde yeniden kurarlar; bu b lmlerden her biri birbirine dman olan, kuramlar ve karla r asndan birbirinden ayrlan iki rk arasnda tarihe dayanan ilk sava durumunun ya bir sonucu ya da yeniden alevlenmesi olarak zmlenir. Bu tarihilerin adalar, tanklar ve kimi zaman baoyuncular olduklar Devrim de bylece bu eski sa van son muharebesi ve rvan olacaktr. Ayn trden bir zmlemeye, daha ge bir tarihte Fran sa'da ve zellikle XIV. Louis saltanatnn sonundaki aristokrat evrelerde rastlanr. Boulainvilliers, bunu en tutarl biimde di le getirecektir; ama bu kez tarih, galip gelen adna anlatlr ve haklar galip gelen adna talep edilir; Fransz aristokrasisi Ger men kkenli olduunu ileri srerek, bir fetih hakkn dolaysy la kralln btn topraklar zerindeki sekin mlkiyet ve b tn Galyallar ve Romallar zerindeki mutlak egemenlik hak kn kendisine mal eder; ama, kkeninde ancak kendi rzasyla kurulmu olan ve bu durumda her zaman sabit snrlar ierisin de tutulmas gereken krallk iktidar karsnda ayrcalklar ol duunu da ileri srer. Bu biimde yazlan tarih, ngiltere'de ol duu gibi, temel kategorisi bakaldr ve koparlan dnler

Dersin zeti

277

olan, yenenlerle yenilenlerin sregiden atmasnn tarihi de ildir artk, kraln iinden kt soylu snfa hyanet etmesinin ve yetkilerini gasp etmesinin ve Galya-Roma kkenli bir burju vaziyle yapt doal olmayan gizli anlamalarn tarihi olacak tr bu. Freret ve zellikle Buat-Nanay tarafndan yeniden ele alman zmleme emas bir dizi polemiin konusu oldu ve Devrim'e kadar nemli tarih aratrmalarnn yaplmasna yol at. nemli olan, tarihsel zmleme ilkesinin rklarn ikiliin de ve savanda aratrlm olmasdr. Bu ilkeden yola karak ve Augustin ve Amedee Thierry'nm kitaplarnn araclyla, XIX. yzylda tarihin iki tr zm geliecektir: bunlardan bi ri snf savamna, teki biyolojik atmaya eklemlenecektir.

Dersin Konumu

7 Ocak, 17 Mart 1976 tarihleri arasnda, Surveiller et Punir'le (Gzetlemek ve Cezalandrmak) (ubat 1975), La Volont de sa voir'm (Bilme stenci) (Ekim 1976) kt tarihler arasnda veri len bu ders, Foucault'nun dncelerinde ve aratrmalarnda, zellikli, stratejik denebilecek bir yer tutar: bu, onun katettii yolu deerlendirdii ve gelecekteki aratrmalarn hatlarn iz dii bir tr mola, bir durak an, bir tr dnemetir kukusuz. Toplumu Savunmak Gerekir'd e Foucault, dersin al olarak ve bir bilano ve aklama biiminde "disiplinci" iktidarn ge nel izgilerini verir -ayrks bir biimde, gzetleme teknikleri, normlatrc yaptrmlarla, ceza kuramlarnn panoptik dzen leniiyle uygulanan iktidardr b u - ve dersin sonunda "biyo-iktidar" dedii eyin -global olarak nfusa, yaama ve canllara uygulanan iktidarn- profilini izer. Bu iktidarn bir "soyktn" kurma giriimi ierisinde Foucault daha sonralar, XVI. yzyln sonundan bu yana, hikmeti hkmetin ve "polis"in donanmlar ve teknolojileriyle yrtlen iktidar olan "ynetimsellii" aratrd. Foucault, 1972-73 (La Socit punitive [Ceza landrc Toplum]), 1973-74 (Le Pouvoir psychiatrique [Psikiyatri ktidar]), 1974-75 (Les Anormaux [Anormaller]) tarihli dersleri ve son olarak Gzetlemek ve Cezalandrmak kitabn disiplinler meselesine ayrmt; ynetimsellik ve biyo-iktidar konularna ise L'Histoire de la sexualit (Cinselliin Tarihi)'nin (Bilme stenci, Aralk 1976) ilk cildini ve, ardndan, 1977-1978 dnemi dersleri ni (Scurit , Territoire et Population [Gvenlik, Toprak ve N fus]), 1978-79 dnemi derslerini (Naissance de la biopolitique [Bi-

Dersin Konumu

279

yopolitiin Douu]) ve 1979-80 dneminde verdii dersin ba n ayracaktr (Du gouvernement des vivants [Dirilerin Ynetimi zerine]). ki iktidar sorununun, bunlarn zgllnn ve eklemleniinin -iktidar ilikilerinin ve rklar mcadelesinin tarihsel-siyasal syleminin douunun "zmleyicisi" olarak savala birlikte- bu dersin temelini olutururken, dersi "konumlama ya", bizce yanl anlalmalara, yanlglara, yanl yorumlama lara, kimi zaman arptmalara yol am olan kimi noktalar ha trlatmak uygun grld. Foucault'da, bir yanda, iktidar problematiinin ortaya k sz konusudur; bir yanda da, liberal toplumlarda ve totaliterci ynetimlerde iktidarn aygtlarnn ve teknolojilerinin ileyii, retim sreleri ve cinsellik konu sunda Marx ve Freud arasndaki "diyalog" ve son olarak da di reniler sorunu sz konusudur. Biz burada, zellikle Dits et c rits' de (Sylenenler ve Yazlanlar)* toplanan metinlerden aln m, dorudan tanklklardan yararlanacaz. Yine de iktidar, iktidarlar sorunu zerine eksiksiz bir dosyann ancak ders not larnn yaymlanmasnn bitiminden nce hazr olmayacan ve dolaysyla kesin bir bilanosunu karmaya girimek iin o zamana dek beklemek gerekeceinin altn izmek gerekiyor. Foucault hibir zaman iktidar konu alan kitap yazmad. Birok kez asal izgilerini izdi; bkmadan usanmadan dn cesini aklad, gerekelendirdi; uyarda bulunma, aklama yapma konusunda cimri davranmad. O, tmarhaneler, delilik, tp, hapishaneler, cinsellik, "polis" zerine yrtt saysz tarihsel zmlemede, daha ok iktidarn ileyiini, etmenleri ni, "nasl"m aratrd. Dolaysyla iktidar meselesi btn bu zmlemelere yaylmaktadr, bunlarla bir btn oluturur, bu zmlemelerin iinde kendiliinden yer alr, bu nedenle de onlardan ayrlamaz. Sorunsal, kendi i geliimi boyunca, olay larn bastrmasyla zenginleirken, sorunsal ille de bir tutarlk ierisine, izgisel ve eksiksiz bir devamllk ierisine yerletir mek bouna olacaktr. Her seferinde yinelenen bir hareket sz konusudur daha ok: Foucault, kendisine zg bir usulle, yaa* Sylenenler ve Yazanlaf dan alntlar ksaltlarak: SY, cilt no, makale says, sayfa no, biiminde belirtilecektir.

280

Toplumu Savunmak Gerekir

minin sonuna dek, bir tr bitmez tkenmez bir yeniden gncel lemeyle, eski almalarn son almalarnn nda durmak szn "yeniden okudu". Bu nedenledir ki, iktidarn bir "genel kuramn" ileri srme giriiminde bulunduunu hibir zaman kabul etmedi, nitekim, rnein "panoptizm"i ieren bu iktidar dncesinin kendisine atfedilmesinden hi geri durulmad. Gerek/iktidar, bilme/iktidar ilikileri konusunda 1977 ylnda unlar sylyordu: "... bu nesneler katman, daha dorusu bu ilikiler katman, bunu kavramak zor; ve bunlar az ok kavra mak iin genel bir kuram da olmadna gre, ben, bir anlam da, kr bir ampiristim, yani en beter konumdaym. Genel kura mm yok ve kesin bir aracm da yok." (SY, III, 216: 404) Yine 1977'de iktidar sorununun 1955 ylma doru, faizmin ve Stalinizmin o ve onun kua iin oluturduu o "iki kara miras", o "iki devasa glge"nin fonu zerinde "btn plaklyla orta ya atlmaya balandn" sylyordu. "Faizmin zmlenme mesi u son otuz yln nemli siyasal olgularndan biridir." (SY, III, 218: 422). XIX. yzylda sorun yoksulluk olduysa -diyordu Foucault-, faizm ve Stalinizm tarafndan ortaya atlan soru ik tidar sorusu oldu: bir yanda "ok ok az zenginlik vard", te yanda da "ok fazla iktidar" (SY, III, 232: 536). Otuzlu yllardan bu yana Trokist evrelerde, brokratik fenomen, Parti'nin b rokratiklemesi incelenmiti. ktidar sorunu ellili yllarda, yani faizmin ve Stalinizmin "kara miras" ndan sonra yeniden ele alnd. Sefaletin "skandalmdan" doan, eski zenginlik kuram ve iktidar sorunsal arasndaki farkllama bu dnemde ortaya kacaktr. Bu dnem, Kruev raporu, "destalinizasyon" ba langc, Macar bakaldrs, Cezayir Sava yllardr. ktidar ilikileri, egemenlik olgular, uyruklatrma uygula malar, "totalitarizmlere" zg deildir, Foucault'nun tarih aratrmalarnda inceledii, "demokratik" diye nitelenen toplumlara da nfuz eder. Totaliter toplumla demokratik toplum arasnda hangi bant vardr? Siyasal ussallklar, iktidar tek nolojileri ve aygtlarn kullanmalar, nerede birbirine benzer ya da birbirinden ayrlr? Bu konuyla ilgili olarak, 1978 ylnda yle diyordu Foucault: "Batl toplumlar, genel anlamda bu yzyln sonunda sanayilemi ve gelimi toplumlar, o gizli

Dersin Konumu

281

kaygyla ya da hatta, Stalinizm ve faizmin hi kukusuz plak ve korkun yzn ortaya koyduu o ar iktidar retimini tartmaya aan ok belirgin bakaldr hareketleriyle dolu olan toplumlardr" (SY, III, 232: 536). Ve biraz daha yukarda, ayn konferansta unu syler: "Tabii faizm ve Stalinizm, her ikisi de, belirgin ve olduka zgl bir konjonktre cevap veriyordu. Kukusuz faizm ve Stalinizm etkilerini bu ana dek bilinmeyen ve bir daha artk grmemeyi umut ettiimiz, en azndan sadu yuyla yle olmasn dndmz boyutlara tad. Buna g re tekil fenomenlerdi bunlar, ama birok noktada faizmin ve Stalinizmin, Batnn toplumsal ve siyasal sistemlerinde nceden var olan bir dizi mekanizmay srdrmekten baka bir ey yap madn da yadsmamak gerekir. Ne de olsa byk partilerin rgtlenmesi, polisiye aralarn gelimesi, alma kamplar gi bi bask, cezalandrma tekniklerinin varl, btn bunlar ger ekten de Batl liberal toplumlardan kalan, faizmin ve Stali nizmin stne konmaktan baka bir ey yapmad bir miras tr" (a.g.e., s. 535-536). Bylece, "liberal toplumlar" ve totaliter devletler arasnda, normal olandan patolojik olana, hatta canavars olana uzanan, er ya da ge sorgulanmas gerekecek olan, olduka tuhaf bir zincir kurulacaktr. 1982 ylnda bile Foucault, iktidarn bu iki "hastal", ad faizm ve Stalinizm olan bu iki iktidar "hum mas" konusunda unu yazyordu: "Bunlar bizim iin bylesine artc klan saysz nedenden bir tanesi, tarihsel benzersiz liklerine karn tam anlamyla zgn olmamalardr. Faizm ve Stalinizm teki toplumlarm ounluunda zaten bulunan me kanizmalar kulland ve geniletti. Yalnzca bu deil, fakat, i lgnlklarna ramen bu ikisi, geni bir lde, bizim siyasal usuluumuzun fikirlerini ve yntemlerini kulland" (SY, IV, 306: 224). Dolaysyla teknolojilerin neredeyse hastala, lgn la, canavarla varan aktarm ve devam oldu bu. Siyasal a dan tehlikeli olan ve etnik adan ar olmayan dlama ve yok etme biyo-politikalarmm da faizmde ve Stalinizmde devam oldu - bunlar, XVIII. yzylda tbbi polis tarafndan ortaya ko nan, XIX. yzylda toplumsal Darvvinizm, soyartmclk, tbbiyasal kaltm, soysuzlama ve rk teorileri tarafndan stlenilen

282

Toplumu Savunmak Gerekir

biyo-politikalardr; ve Foucault'nun bu konudaki dnceleri, bu son derste, 17 Mart tarihli Toplumu Savunmak Gerekir dersin de okunacaktr. Sonuta, bu dersin amalarndan bir tanesi, kukusuz esas amac, zellikle faizmin (ama buna Stalinizm de dahildir) "dirilerin ynetiminde", soyun arl ve ideolojik ortodoksluk yoluyla, rksal biyo-politikalar kullan biiminin zmlenmesidir. Foucault, iktidar ve ekonomi politik arasndaki bantlar konusunda, Marx'la bir tr "kesintisiz diyalog" kurdu. Marx, nitekim iktidar ve disiplinler sorununu bilmiyor deildi, en azndan Das Kapitalin ilk kitabnda ("i gn", "iblm ve imalathane", "makineler ve byk sanayi"ye ilikin) ve ikinci kitabndaki ("sermayenin dolam sreci"ne ilikin) zmle melerde bunu gryordu; (bkz. SY, IV, 297 [yl 1976]: 182-186, zellikle 186. makale); ayn biimde Foucault da disiplinci uzamlarn dzenleniine ilikin ekonomik srelerle uygula nan zorlamalar bilmiyor deildi. Ama Marx'ta egemenlik ili kileri, fabrikada, yalnzca sermaye ve emek arasndaki "at an" ilikinin etkileriyle kurulmu grnyordu. Foucault'ya gre ise bu iliki, tersine, ancak disiplinler tarafndan nceden yaratlan ve yerletirilen gzetimler, terbiye etmeler, uyruklatrmalarla mmkn klmabilirdi. Bu konuda unu diyordu: "... blmnde, unu ya da bunu yapabilecek insanlara ihtiya duyulduunda, domakta olan btn bu kapitalist dzeni, halkn direniinin ya da eylemsizliinin ya da bakaldr hare ketlerinin gelip alaa etmesinden korkulduunda, o zaman btn bireyler zerinde kesin ve somut bir gzetim gerekti ve szn ettiim tbbiletirmenin bununla balantl olduunu dnyorum" (SY, III, 212: 374). Dolaysyla egemenlik iliki lerini bulacak ve dayatacak olan XIX. yzyln "kapitalist" bur juvazisi deildir; burjuvazi bunlar XVII. ve XVIII. yzyln di siplinci mekanizmalarndan miras alacak ve ona bunlar, baz larn yeinletirerek ya da bazlarn yumuatarak kullanmak, istedii tarafa kaydrmak kalacaktr bir tek: "Demek ki, btn bu iktidar ilikilerinin sanki bir tr belirmeyle kaca tek bir merkez deil, ama, toplamda, bir snfn teki zerinde, bir grubun teki zerindeki egemenliini olanakl klan, iktidar

Dersin Konumu

283

ilikilerinin bir i ielii vardr" (A .g.e ., s. 379). "Temelde" diye yazar Foucault 1978'de, "sorduum soruyu, dorusu, baka ta rih ve siyaset retilerine olduu gibi Marksizme de soruyor dum ve soru undan ibaretti: iktidar ilikileri, rnein retim ilikileri asndan, hem karmak hem de greceli olarak, ama yalnzca greceli olarak bamsz bir gereklik dzeyi olutur muyor mu?" (SY, III, 238: 629). O zaman, bu iktidar ilikileri nin yer ald retim biimi olan "kapitalizmin de", imalatha nelerde, atlyelerde ve fabrikalarda igcyle sermaye arasn daki kukusuz "ekonomik" ve atmaya dayal ilikilerin ge tirdii blmeler, hiyerariler, iblm yoluyla, ama zellikle, bu igcn retimin ekonomik zorlamalarna boyun ediren, younlatran, uyarlayan disiplinci mevzuatlar, bedenleri uyruklatrma, salk denetimleri yoluyla da, "grece zerk" olan bu ilikileri kodlayan ve younlatran byk bir aygt olup olmad sorulabilir. Dolaysyla disiplinlerin devreye sokul masn salayacak olan emek deil, ama daha ok, kapitalist denilen ekonomi ierisinde rgtlendii biimiyle emei ola nakl klacak olan disiplinler ve normlardr. Ayn ey "cinsellik" konusunda da sylenebilir (bu kez Foucault, XIX. yzyln tbbyla ve zellikle FreudTa, daha gl bir slupta "diyaloa" girer). Foucault, XVIII. yzyln bandan itibaren tp sylemlerinde ve uygulamalarnda cin selliin "merkezliliini" hi yadsmad. Ama Freud'un akla d ve daha sonra "Freudo-Marksizm" tarafndan kuramlatrlan, bu cinselliin hep yadsnm, bastrlm, cezalandrlm olduu dncesini bir kenara ayrd; tersine, Foucault'ya gre bu cinsellik, aslnda, biyo-iktidar olan, bireyleri, davranlar ve nfusu normalletirme ve denetleme iktidarnn kendini gsterdii st dzeyde pozitif sylemlerin hzla oalmasna yol aacaktr. Dolaysyla "cinsellik", bulgulamay, deifre et meyi bilme kouluyla, bireylerin, gereinin ortaya karlaca , srlar odas deildir; cinsellik daha ok, XVIII. yzyln ilk yarsnda ocuklarn mastrbasyon yapmasna kar Ingilte re'de ortaya kan kampanyadan bu yana, "insan bedeninin anatomo-politii" ve "nfusun biyo-politii"yle iki biimli ola rak yaam zerinde kumlan iktidarn kendisini gsterdii

284

Toplumu Savunmak Gerekir

alandr. Karlkl birbirini destekleyen ve glendiren iki ikti dar, beden disiplinlerinin iktidar ve nfusu ynetme iktidar, cinselliin balamna gelip byle eklemlenecektir. "Beden di siplinleri ve nfus dzenlemeleri iki ucu oluturur" -diye ya zyordu La Volont de savoir'da (Bilme stenci)- "Yaam zerin deki iktidarn rgtlenmesi bunlarn evresinde konuland. ift ynl -anatomik ve biyolojik, bireyselletirici ve belirtici, beden performanslarna dnk ve yaamn srelerine bakanbu byk teknolojinin Klasik a boyunca oturtulmas, en yksek ilevi artk belki ldrmek deil de, bir batan tekine yaam kuatmak olan bir iktidar belirgin klar" (s. 183). Cinsi yetin, sr kp, bireylerin gereinin temeli olarak deil daha ok hedef olarak, "siyasal hedef" olarak nemi buradan kay naklanr. Gerekten de, "cinsiyet bir yandan bedenin disiplin lerine: kuvvetlerin terbiye edilmesine, younlatrlmasna ve dalmna, enerjilerin ekonomisine ve ayarlanmasna baldr. te yandan da, getirdii btn global etkilerle, nfuslarn d zene balanmasna baldr [...] Cinsiyetten, disiplinlerin kay na ve dzenlemelerin ilkesi olarak yararlanlr" (A .g.e ., s. 191-192). Dolaysyla emei ve cinsellii zgl ve nemli klan ey, ayn zamanda bir yanda ekonomi politiin sylemleri, te yan da tbbi bilme tarafndan "sahiplenilmi", "ar derecede sa hiplenilmi" olmalarn salayan ey, bunlarn ierisinde ve bunlar arasnda, biyo-iktidarm normalletirme teknikleri kadar disiplinci iktidar ilikilerinin de, bylece etkilerini younlat rarak gelip birlemi olmalardr. Demek ki bu iki iktidar, kimi kez sylendii gibi, Foucault'nun dncesinde, biri tekinin dnda, biri tekinden bamsz, biri tekini takip eder biim de deil de, daha ok bilme/iktidarn iki birleik ileyi biimi ni oluturacaktr, tabii, uygulama noktalar, odaklar, zgl ereklilikleri ve hedefleriyle: bir yanda bedenlerin terbiye edil mesi, te yanda nfusun dzenlenmesiyle birlikte. Bu konuda, Foucault'nun, Toplumu Savunmak Gerekir'deki 17 Mart tarihli dersindeki kent, norm, cinsellik zmlemelerini ve La Volont de savoir'daki (Bilme stenci) son blm "lm hakk ve ya am zerindeki iktidar" blm okunmaldr.

Dersin Konumu

285

ktidarn olduu yerde, her zaman direni vardr, biri te kiyle i iedir: "... Bir iktidar ilikisi olduu andan itibaren, bir direni olasl da vardr. Hibir zaman iktidarn kapanma dmeyiz; belirli koullar ierisinde ve kesin bir strateji uyarn ca, her zaman onun etkisini deitirebiliriz" (SY, III, 200: 267). ktidarn konuland alan dolaysyla "donuk ve sabit" bir egemenliin alan deildir: "Her yerde mcadele iinde olunur [...] ve her an, bakaldrdan egemenlie, egemenlikten bakal drya gidilir ve benim ortaya karmak istediim btn bu ke sintisiz alkantdr" (SY, III, 216: 407). ktidar, maksatlar ve manevralar iinde belirgin klan, snrsz bir gten ok bir tr kurucu etkisizlik olacaktr: "ktidar gc snrsz olan, her eyi bilen deildir, tersine", La Volont de savoir'da (Bilme stenci) yrtlen zmlemeler konusunda byle diyordu Foucault. "ktidar ilikileri aratrma biimleri, bilme modellerini zm leme biimleri retmise" -diye ekliyordu- "nk iktidar akas her eyi bilen deildi ama krd nk bir kmazda bulunuyordu. Onca iktidar ilikisinin, onca denetleme sistemi nin, onca gzetleme biiminin gelimesine tank olunduysa, bu nun nedeni akas iktidarn her zaman gsz olmasyd." (SY, III, 238: 629.) Yine La Volont de savoir'da (Bilme stenci) u nu soruyordu: "Tarih akim hilesi olurken, iktidar da tarihin hi lesi mi olacak, her zaman kazanan m olacaktr?". Tam tersine: "Bu, iktidar ilikilerinin kesinlikle bamtsal olan zelliini ta nmazlktan gelmek olacaktr. Bu ilikiler ancak bir yn dire ni noktasna gre var olabilir ancak: bu noktalar, iktidar iliki lerinde, bir etkide bulunmak iin hasm, hedef, dayanak, sra ma tahtas roln oynar. Bu direni noktalar iktidarn a ieri sinde her yerde bulunur" (s. 126). Ama bu direni, bu direniler, kendisini nasl ortaya koyar, hangi biimleri alr, nasl zmlenebilir? Bu konuda, her ey den nce unun altn izmek gerekiyor: Foucault'nun dersin ilk blmlerinde syledii gibi, eer iktidar hak ve hukuk formlarnda yaylmazsa, alman ve dei toku edilen bir ey deilse, karlardan, bir istenten, bir niyetten yola karak kurulmuyorsa, kaynan devletten almyorsa, hkmranln hukuksal-siyasal kategorisinden yol alarak karsanabilir ve kav

286

Toplumu Savunmak Gerekir

ranabilir deilse (hukuk, yasa ve hkmranlk, bu iktidarn bir tr ifrelenmesini, glendirilmesini temsil edebiliyor olsa bile - bkz. SY, III, 218: 424; 239: 654), bu durumda direni de, huku kun alannda, bir hakka ilikin deildir ve dolaysyla, XVII. yzyldan bu yana, "direni hakk" denen hukuksal erevenin her yanndan taar: nceden incelenmesi gereken bir znenin hkmranlna dayanmaz. ktidar ve direniler, deien, sabit olmayan, saysz taktiklerle, mant, hukukun hkmranln kurallara balanm, kodlanm mantndan ok savamlarn stratejik ve sava mant olan bir g ilikileri zemininde kar karya gelir. ktidar ve direni ilikisini, hkmranln hukuksal yapsndan ok savamn stratejik yaps ierisinde zmlemek gerekecektir. Bu, Foucault'nun askeri kurumlar ve orduyla yakndan il gilendii bir dnemde, bu dersin kuvvet izgisini oluturur (bu konuyla ilgili olarak bkz. SY, III, 174: 89; 200: 268; 229: 515; 239: 648, daha sonra 1981 tarihli, IV, 297: 182-201). O za man sorduu soru uydu: bu savamlar, bu atmalar, bu stratejiler, egemenliin, ikili ve youn (egemenler/hkmedi lenler) formu, dolaysyla son kertede savan formu ierisin de zmlenebilir mi? "O zaman" diyordu La Volont de savo ir' da (Bilme stenci), "forml tersine evirmek ve siyasetin baka aralarla srdrlen sava olduunu mu sylemek ge rekir? Belki de, sava ve siyaset arasnda hl bir mesafe bu lundurulmas isteniyorsa, g ilikilerinin bu okluunun, ya 'savan' formunda ya da 'siyasetin' formunda -asla btny le olmayacak biimde, ksm en- kodlanabilir olduunu ileri srmek gerekecektir; bunlar, dengesiz, ayrk, kararsz, ger gin g ilikilerini entegre etmeye yarayan (ama abucak bir biri iine geebilen) iki farkl strateji olacaktr" (s.123). "Snf savam" kavram konusunda Marksistleri, savamn ne ol duundan ok snfn ne olduunu soruturmakla knarken (SY, III, 200: 268; 206: 310-311), unu ileri sryordu: "M arx'tan yola karak tartmay tercih ettiim ey, snflarn toplmbilimi deil ama savamla ilgili stratejik yntemdir. Marx'a duyduum ilgi burada younlar ve sorular buradan yola karak sormay isterim" (SY, III, 235: 606).

Dersin Konumu

287

Sava ve egemenlik arasndaki ilikiler konusunda ise Fo ucault, daha 1973'te, La Socit punitive (Cezalandrc Toplum) balkl dersin 10 Ocak tarihli bulumasn buna ayrmt. Bu rada Hobbes'un "herkesin herkesle sava" teorisinin geer sizliini ortaya koymaktadr. sava ve iktidar arasndaki ba ntlar zmler ve, XVIII. yzyldan bu yana suluya d nm olan o "toplumsal dmana" kar toplum tarafndan alman savunma nlemlerini betimler. 1967 ve 1968 ylnda, Daniel Def er t'in "Kronoloji"sinde anmsatt gibi (SY, I: 3032), Foucault Troki'yi, Guevara'y, Rosa Luxembourg'u ve Clausewitz'i okuyordu. O dnemde okuduu Kara Panterle rin metinleri konusunda bir mektupta yle diyordu: "Mar ksist toplum kuramndan kurtulmu bir stratejik zmleme gelitiriyorlar" (a.g.e ., s. 33). 1972 tarihli bir mektupta, "ne Hobbes'tan, ne Clausewitz'ten, ne de snf savamndan, ama en ok ktlenen savatan, i savatan" yola karak iktidar ilikilerini zmlemeye girimek istediini syler (a.g.e., s. 45). Son olarak Austos 1974'te, baka bir mektupta yine unu yazar: "Benim marjinallerim inanlmaz derecede tekrarlanm ve tandk eyler. Baka eylerle uramak istiyorum: ekono mi politik, strateji, politika" (a.g.e., s. 45). ktidar ilikilerinin zmlemesinde stratejik modelin etki lilii konusunda Foucault, yine de ok tereddt etmi grn yor: "Egemenlik sreleri, savatan daha karmak, daha kar k deil midir?" diye sorar 1977 Aral'ndaki bir mlakatta (SY, III, 215: 391). Ve Hrodote dergisine ynelttii sorularda (Temmuz-Eyll 1976), yle yazyordu: "Bilmenin ve onun ikti darla olan ilikilerinin zmlemesini yapmak istediimizde strateji kavram temeldir. Bu kavram kanlmaz olarak sz ko nusu bilme yoluyla savaldt anlamna m gelir? / Strateji, ikti dar ilikilerini egemenlik teknii olarak zmlemeye olanak ta nmaz m? / Ya da egemenliin sava srdrme biiminden baka bir ey olmadn m sylemek gerekir?" (YS, III, 178: 94.) Ve daha sonra unu ekliyordu: "Siyasetin dzeni ierisinde g ilikisi, bir sava ilikisi midir? Kiisel olarak, buna kesin biimde evet ya da hayr diye yant vermek iin kendimi hazr hissetmiyorum" (SY, III, 195: 206).

288

Toplumu Savunmak Gerekir

Burada yaymladmz ders asal olarak bu sorulara ayrl mtr. Foucault burada, ngiliz Levellers ve Diggers' larda ve Boulainvilliers'de rastlanan rklar savamnn tarihsel-siyasal sylemindeki sava ve egemenlik izleklerini zmler: gerek ten de onlarn, Hastings savandan sonra, Normanlarm Saksonlar zerindeki egemenliine, ve Galya'nm istilasndan sonra, Germen kkenli Franklarn Galya-Romallar zerindeki ege menliine dair anlatlar, doal hukukun "kurgular" ve yasa nn tmelliine kart olarak koyduklar fetih tarihine dayanr. Foucault'ya gre, savatan, fetihten, egemenlikten sz eden ve ngiltere'de kralla ve soylulara kar, Fransa'da kralla ve ti ers tat'ya kar bir silah ilevi gren radikal bir tarih biimi, Machiavelli'de ya da Hobbes'ta deil, burada doacaktr. Bura da, dorudan ya da dolayl olarak, kuramsal-siyasal bir ba lamda ve btnyle farkl maksatlarla Die Entstehung des Historismus'di (Tarihiliin Oluumu) Friedrich Meinecke tarafn dan 1936'da dile getirilen bir tezi yeniden ele alan Foucault, fetihin bu tarihsel-siyasal sylemini "tarihselcilik" diye adland rr: savamlar sylemi, muharebeler sylemi, rklar sylemidir bu. "Diyalektik", XIX. yzylda, Augustin Thierry'nin Norman fetihi ve tiers tat'm n oluumu zerine yazd kitaplarnda onu kullanmasndan sonra ve Nazizmin rk sorununu, bildiimiz ayrmclk ve imha politikalarnda kullanmasndan nce, bu sa vamlar kodlam ve dolaysyla "ntralize" etmitir. Bu tarih sel-siyasal sylemin tarihiyi, "ortalama" konumundan kopara rak -Solon'dan Kant'a dnrn yeri olan "hakem, yarg, ev rensel tank" (SY, III, 169: 29) konumu- u ya da bu kampta yer almaya zorlad doruysa, bu sylemlerin barta deil sava ta doduu da doruysa, egemenlik gereklerinin bu syleme soktuu ve sava modelinin aklad ikili bantnn, ne tam olarak disiplinci iktidarn yol at gerek savamlarn oklu unu, ne de, daha da kts, biyo-iktidarm rettii davranlar zerindeki ynetim etmenlerini aklyor grnd de o ka dar dorudur. Ne ki, 1976'dan sonra Foucault'nun aratrmalar, tam da, bu sonuncu iktidar trnn zmlenmesine doru yneliyor du ve bu belki de, hl Toplumu Savunmak Gerekir 'in merkezin

Dersin Konumu

289

de yer alan sava sorunsalnn bir kenara braklmasnn deilse de, en azndan daha sonraki bir tartmaya konu edilmesinin nedenlerinden biridir. "Polemik" olan bir gerekte, "hepimiz he pimizle mcadele ederiz", diyordu 1977'de (SY, III, 206: 311). Ama grnte Hobbes'u grnen bu sav yanlgya drmemeli. Bu, byk ikili atma, tarihin baz anlarnda ama yalnzca ba z anlarnda savamlarn kazand youn ve iddetli biim, yani "devrimin" formu iinde kodlanm atmalar deildir. Bu daha ok, iktidarn alan iindeki, egemenliin topyekn ol gusunun ve savan ikili mantnn kavrayamad dank ve tek noktaya ynelik savamlarn bir btn, ok saydaki ye rel, ngrlemez, ayrk direnilerdir. Yaamnn sonuna do ru, 1982 ylnda, biraz felsefi "vasiyetnamesi" niteliinde olan, sk sk yapt gibi -k i hatta bu onun dncesinin "figrlerin den" biri gibi grnr-, btn bu sorular son almalarnn nda yeniden dnmeye ve yeniden bir bak asna oturt maya giritii bir metinde Foucault, niyetinin "ne iktidar feno menlerini zmlemek, ne de bylesi bir zmlemenin temel lerini atmak" olduunu ama daha ok "kltrmzde insan varlnn zneletirilmesinin farkl yollarnn bir tarihini" yap mak olduunu yazyordu. Bu durumda iktidar uygulamas, ona gre, Hristiyan din adamlnn ve "ynetimselliin" yn temi zerinden, zellikle "davranlar ynetmek" olacaktr, "iktidar", diyordu, "aslnda, iki hasm arasndaki atmadan ya da birinin tekiyle arpmasndan ok 'hkmet'e ilikin dir" (SY, IV, 306: 237). Ve iktidarlar ve savamlar arasndaki bu ilikiler konusunda sonucu yle balyordu (aslnda metnin tamam okunmal): "Sonu olarak, her atma stratejisi iktidar ilikisi olmay dler; ve her iktidar ilikisi, kendi geliim izgi sini izledii kadar, direnilerle kafa kafaya gelse de, muzaffer stratejiye dnme eilimindedir" (a.g.e ., s. 242). Foucault, iktidar meselesini daha L'Histoire de la folie'de (Deliliin Tarihi) ortaya atmt, i bandaki ve tehlikeli birey lerin (serseriler, sulular, deliler) idari ve devlet kkenli "byk kapatlma" teknikleri yoluyla uygulanan o iktidar meselesini. Bu, yetmili yllarn banda, Antik Yunan'da hakikatin retimi ve ynetimleri, ortaadan bu yana Avrupa'daki cezalandrma

290

Toplumu Savunmak Gerekir

mekanizmalar, disiplinci toplumun normalletirme aygtlar zerine Collge de France'ta verilen derslerde yeniden ele al nacaktr. Ama btn bunlarn arka plannda, siyasal-askeri or tam, 1968 sonras, Canguilhem'in dedii gibi "tarihsel koul lar", uluslararas anlamazlklar ve Fransa'daki toplumsal sa vamlar vardr. Bu koullarn tarihini burada yeniden yazamayz. Anm samak iin ksaca hatrlatalm ki bu yllar, Vietnam savann srd, rdn'de "kara eyll"n (1970), Portekiz'deki Salazar rejimine kar, "karanfiller devrimi" nden yl nceki renci hareketinin (1971), rlanda'da IRA'nn terrist saldrs nn (1972) gerekletii, Kippur savayla Arap-srail atma snn yeniden iddetlendii, ekoslovakya'da normalletirme hareketinin srd, Yunanistan'da albaylar cuntasnn ku rulduu, ili'de Ailende'nin drld, talya'da faist suikastlerin yapld, ngiltere'de madenci grevinin patlak ver dii, spanya'da Frankoculuun kan dkerek kt, Kam boya'da Kzl Kmerlerin iktidara getii, Lbnan'da, Peru'da, Arjantin'de, Brezilya'da ve saysz Afrika devletinde i sava larn kt yllardr. Foucault'nun iktidara duyduu ilgi kaynan buradan: Nietzsche'nin die grosse Politik (Byk Siyaset) dedii eyi -dnyann hemen her yerinde faizmlerin ykseliini, i sa valar, askeri diktatrlklerin kuruluunu, byk glerin baskc jeopolitik maksatlarn (zellikle Birleik Devletlerin Vietnam'daki maksatlarn)- izlerken gsterdii zenden, dik katten ve ilgiden alr; ayn zamanda ve zellikle, ona hemen annda cezaevi sisteminin ileyiini kavramay, tutuklulara re va grlen koullar gzlemlemeyi, onlarn somut yaam ko ullarn incelemeyi, cezaevi ynetiminin uygulamalarn ifa etmeyi, patlak verdii her yerde atmalar ve isyanlar des teklemeyi salayan, yetmili yllardaki kendi "siyasal pratii"nden beslenir. Irkla gelince, bu, psikiyatri, cezalandrma yntemleri, anormaller zerine yapt, XIX. yzylda "tehlikeli" bireyleri ayrma, tecrit etme ve normalletirme tekniklerinin: etnik te mizliklerin ve (Foucault'nun bizzat hatrlatt gibi; bkz. SY, III,

Dersin Konumu

291

206: 325; XIX. yzyl sonunda J. Lveill adl bir Fransz kriminolojistin, Saint-Petersbourg'da yaplan bir Uluslararas Ceza evleri Kongresi srasnda Rus meslektalarna Sibirya'da kurul masn salk verdii) alma kamplarnn erken gndoumunun, tbbi "yozlamlk" kuram, tbbi-yasal soyartm kuram, toplumsal Darwinizm ve "toplumsal savunmann" ceza kura m evresinde gelitirildii, btn o bilmeler ve uygulamalar zerine yapt derslerde ve seminerlerde ortaya kan ve ele alnan bir temadr. "Kaltmn bilmesi" -ki Foucault, Collge de France'a adaylk iin verdii metinde, gelecek aratrmalarn bu konuya ayrmay tasarlyordu- yozlamla dair psikiyat rik teoriyle bulutuunda yeni bir rklk dodu. Dinleyicileri ne seslenirken Anormaller'in ele alnd 1974-1975 dneminin son dersi (18 Mart 1975) biterken yle diyordu: "Gerekten de psikiyatrinin, bu yozlamlk kavramna, bu kaltm zmlemerine dayanarak bir rkla nasl balanabildiini ya da na sl bir rkla yol aabildiim gryorsunuz". Ve Nazizm de -diye ekler- anormallere kar toplumun i savunmasnn arac olarak, bu yeni rkl, XIX. yzylda yerleik olan etnik rk la "balamaktan" baka bir ey yapmamtr. "Le fond de l'air tait rouge" (Havann derinlikleri krm zyd) denilen bu yllarda olan savan, savalarn, mcadelele rin ve bakaldrlarn oluturduu zemin zerinde, Toplumu Sa vunmak Gerekir bu durumda pekl, siyasal iktidar sorunu ve tarihsel rk sorununun buluma, birleme, eklemlenme noktas: XVII. ve XVIII. yzyllardaki rklar savamna ve bunun XIX. ve XX. yzyllarda geirdii deiimlere ilikin tarihsel sylem lere dayal rkln soykt olabilir. Savaa, iktidarn alan na nfuz eden, gleri kar karya getiren, dostu ve hasm birbirinden ayran, egemenliklere ve isyanlara yol aan bu sa vaa ilikin olarak, 1983 ylnda yapt bir syleide kendi a zndan aktard biimiyle, Foucault'nun, 1934'te anslye Dollfuss ldrld srada kendisini saran "dehet" konu sunda anlatt bir "ocukluk ans" hatrlanabilir: "Sava tehdi di yaammzn arka perdesini, varoluumuzun erevesini oluturuyordu. Sonra sava oldu. Bizim belleimizin zn oluturanlar, aile hayatna ilikin sahnelerden daha ok dnya

292

Toplumu Savunmak Gerekir

y ilgilendiren bu olaylardr. 'Bizim' belleimiz diyorum, nk dnemin kadn, erkek Fransz genlerinin ounluunun ayn deneyimi yaadklarndan neredeyse eminim. zel yaammz zerinde gerek bir tehdit oluturuyordu. Belki de tarihin ve kiisel deneyimle, iinde yer aldmz olaylar arasndaki iliki nin beni bu denli ekiyor olmasnn nedeni budur. Sanyorum, benim kuramsal arzularmn nvesi bu"(SY, IV, 336: 528). Dersin verilmesinden nceki yllarn "entelektel kon jonktrne" gelince, bunlar Marksizmin bunalmnn ve neoliberal sylemin ykseliinin izini tayan yllardr, Fouca ult' nun ak ya da kapal olarak Toplumu Savunmak G erekir'de hangi kitaplara gndermede bulunduunu sylemek olanak sz olmasa da gtr. 1970'ten balayarak M. Weber'in, H. Arendt'in, E. Cassirer'nin, M. Horkheimer'in ve T. W. Ador no' nun, A. Soljenitsin'in yaptlar evrilmi ve yaymlanmt. Derste, G. Deleuze ve F. Guattari'nin Anti-dipe'vsxe aka apka karlmtr. Foucault, grne baklrsa, bir okuma defteri tutmuyordu ve ayrca yazarlar aras tartmay sevmi yordu: polemiin yerine sorunsallatrmay tercih ediyordu (bkz. SY, IV, 342: 591-598). Biz de onun okuma, belgeleri, kay naklar kullanma biimi konusunda ancak tahmini bir fikir edinebiliyoruz (ayrca bu konu zerinde, kitaplarnn "im ala t" zerinde yaplacak bir sr alma var). Derslerini nasl hazrladn da ok iyi bilmiyoruz. Burada yaymladmz ve Daniel Defert'in gsterdii incelik ve yardm sayesinde elyazmasna bavurabildiimiz ders, neredeyse btnyle k da dklmtr. Yine de gerekten anlatlm olan karlama maktadr: bunlar Foucault iin iaret noktas, iz, ipucu olu turmaya yarayan "dnme bloklardr" ve o da bunlardan yola karak, u ya da bu noktay gelitirerek ve derinletire rek, bir dersi ne alarak ya da bir bakasna tekrar dnerek, genellikle irticalen konuuyordu. Onun, nceden saptanm bir plana gre deil de daha ok bir sorundan, sorunlardan yola karak hareket ettii ve dersin dolaysyla yn deitir meler, ncelemeler, vazgemelerle birlikte (rnein vaat edip, yapmayaca ve La Volont de savoir'da [Bilme stenci] yeniden ele alaca "cezalandrma" konulu ders gibi), bir tr i retim-

Dersin Konumu

293

le, "kendini oluturarak" ald izlenimi de edinilir. al mas, alma biimiyle ilgili olarak Foucault, 1977'de unlar yazyordu: "Ben ne bir dnr, ne de bir yazarm. Bir yapt karmyorum, hem tarihsel hem siyasal olan aratrmalar ya pyorum: genellikle bir kitapta karlatm ve o kitapta ze mediim sorunlar beni srklyor, dolaysyla bunlar bir sonraki kitapta incelemeye alyorum. Bir de topludurum fe nomenleri var ki, belirli bir anda, gncellik ierisinde, kimi sorunun acil bir sorun, siyasal olarak acil bir sorun olarak g rnmesine yol ayor ve bu nedenden tr ilgimi ekiyor" (SY, III, 212: 376-377). "Yntem" konusuna gelirsek, L'Arch ologie du savoir'la (Bilmenin Arkeolojisi) ilgili olarak unu sy lyordu Foucault: "Ayn biimde farkl alanlara uygulayaca m bir yntemim yok. Tersine, diyeceim o ki bu ayn nesne ler alandr, aratrmam yapmakta olduum srada, buldu um ya da biimlediim aralar kullanarak, ama kesinlikle yntem sorununu ayrcalkl klmadan yaltmaya altm bir nesneler alandr" (SY, III, 216: 404). Yirmi yl nce verilen bu ders gncelliinden ve ivediliin den hibir ey kaybetmedi: iktidar ilikilerini ve bilmelerin a tmasnda ve gerek savamlardaki g bantlarn akla maktan uzak olan hukuksal teorilerin ve siyasal doktrinlerin bir kenara braklmasdr bu; akim ilerlemesinden ok, egemen bilmelerin disipline sokulmas, normalletirilmesi, merkezile mesi yararna "minr" bilmelerin diskalifiye ediliinin grl mesi gereken Aydnlanma a'nm bir yeniden okumasdr; ta rihin XVIII. yzylda ykselen burjuvazinin bir kefi ve miras olduu dncesinin eletirisidir; fetihlerden ve egemenlikler den sz eden o tarihin, doal hukuka kart olarak rklar sava mna dayanarak kurulmu, kelimenin gerek anlamnda, bir "muharebe-tarih"in, "tarihselcilik"le desteklenen vgsdr; son olarak, bu savamn XIX. yzylda geirdii deiimden bu yana, davranlarn biyo-politik dzenlemesi sorununun, yeni bellek, yakn gelecek olarak rkln ve faizmin douu ve gelimesi sorununun ortaya atlmasdr. Bu dekor deiimle rine, egemen fikirlere ve yerleik bilmeler karsnda bak as deitirmelere alk olan Foucault okurlar, armayacaklar

294

Toplumu Savunmak Gerekir

dr. Uzmanlara gelince, onlara yalnzca bu metnin bir kitap de il ama bir ders olduunu ve bunun byle grlmesi: bir bilgi dizgesine dayanan derin bilmeye dayal bir alma olarak de il ama daha ok "acil" bir sorunun, rklk sorununun ortaya atlmas ve bir yolun almas, zerinde yeniden dnmeye gi rimek zere, soybilimsel bir izginin ortaya karlmas olarak grlmesi gerektiini syleyebiliriz yalnzca. Peki onu nasl okumal? Bunun iin ksaca, Foucault'nun 1977'de syledikleri ni hatrlatabiliriz: "Felsefe meselesi, bizatihi biz olan u imdi nin meselesidir. Bu nedenden tr felsefe bugn btnyle si yasaldr ve btnyle tarihidir. Tarihte ikin olan siyasettir, si yaset iin gerekli olan tarihtir/' (S Y , III, 200: 266)
* # *

Foucault'nun, bu dersi hazrlamak iin bavurduu incele melere gelince, bu konuda yalnzca varsaymlarda bulunabili yoruz. Notlarda kaynaklar belirtilmi, ama bunun dorudan bir okuma m yoksa ikinci el bir kaynaktan alnt m olduunu bilmek neredeyse olanaksz. "Bilimsel" bir kaynaka ancak Fo ucault' nun zenle tuttuu notlara dayanarak karlabilir, Fo ucault, kaynakaya dein referanslarla, basks, sayfa numara syla her sayfaya bir alnt koyuyordu notlarnda; ama bunlar sonra, u ya da bu kitabn, u ya da bu dersin bir dosyas olarak deil, tematik olarak snflandryordu. Foucault'nun "ktp hanesini" yeniden oluturmaya ynelik bu almann yaplma s gerekli, ama bu, sonuta bu yaznn erevesini aan bir i. pular vermek ve okurlar ve gelecein aratrmaclarn ynlendirmek iin, imdilik, derste ele alman meselelere ilikin olan ve Foucault'nun bu dersi hazrlad dnemde eriilebilir olan birka kitab aklamakla snrl kalyoruz: "Troya Sylencesi" ve rklarn tarihi: Th. Simar, tude critique sur la formation de la doctrine des ra ces (Irklar Doktrininin Oluumu zerine Eletirel nceleme), Bruxelles, Lamertin, 1922; J. Barzun, The French Race (Fransz Ir k), New York, Columbia University Press, 1932; M. Bloch, "Sur

Dersin Konumu

295

les grandes invasions. Quelques positions de problmes" (B yk stilalara Dair. Baz sorunlarn ortaya atl), Revue de synthse, 1940-1945; G. Huppert, The Idea of Perfect History: His torical Erudition and Historical Philosophy in Renaissance France

(Kusursuz Tarih Dncesi), Urbana, University of Illinois Press, 1970; L. Poliakov, Histoire de l'antismitisme, (Yahudi Kar tlnn Tarihi) III: De Voltaire Wagner (Voltaire'den Wag ner e), Paris, Calmann-lvy, 1968 ve Le Mythe aryen [Aryan Efsa nesi], Paris, Calmann-lvy, 1971; C. - G. Dubois, Celtes et Gaulois au XVI. sicle. Le dveloppement d'un mythe littraire (XVI. yzyl da Keltler ve Galyalilar), Paris, Vrin, 1972; A. Devyer, Le Sang
pur, Les prjugs de race chez les gentilshommes franais de VAnci en Rgime, 1560-1720 (Artlm Kan), Bruxelles, Editionsde l'Universit, 1973; A. Jouanna, L'Ide de race en France au XVI. si cle et au dbut du XVII. sicle (Fransa'da XVI. yzylda ve XVII.

yzyln banda Irk Dncesi), Paris IV niversitesinde Ha ziran 1975'te savunulan ve 1976'da Champion yaynlar tarafn dan yaymlanan tez. unu da belirtelim, rklarn vakanvislii sorunu, Meinecke'den sonra, G. Lukacs tarafndan da Die Zerstrung der Vernunft' un (Saduyunun Ortadan Kaldrlmas) VII. blmnde, Berlin, Aufbau Verlag, 1954 ve Der historische Roman'da (Tarih sel Roman) ortaya atld, Berlin, Aufbau Verlag, 1956. Ayn zamanda, Troya sylencesiyle ilgili olarak, Almanca iki eski almay da hatrlatalm: E. Luthgen, Die Quellen und der historische Wert der frnkischen Trojasage (Avrupa'daki Troya Efsanesinin Kaynaklar ve Tarihsel Deeri), Bonn, R. Weber, 1876; ve M. Kippel'in tezini, Die Darstellung des frnkischen Tro janersagen (Avrupa'daki Troya Efsanesinin Tasviri) Marburg, Beyer und Hans Knecht, 1936. Levellers ve Diggers (Tesviyeciler ve apaclar): J. Frank, The Levellers, Cambridge Ma., Harvard University Press, 1955: H. N. Brailsford, The Levellers and the English Revolu tion (Levellers ve ngiliz Devrimi) (yayma hazrlayan Ch. Hill), London, Creset Press, 1961 ve zellikle Ch. Hill, Puritanism and Revolution (Pritanizm ve Devrim), London, Secker & Warburg,

296

Toplumu Savunmak Gerekir

1958; ayn yazardan, Intellectual Origins of the English Revolution, (ngiliz Devrimi'nin Entelektel Kkenleri), Oxford, Clarendon Press, 1965 ve The World Turned upside down (Dnya Baaa Dnd), London, Temple Smith, 1972. Roma imparatorluu dncesi ve Ortaa'dan Rne sans'a "translatio imperii": F. A. Yates, Astraea. The Imperial Theme in the Sixteenth Cen tury , (Astraea. Altnc Yzylda mparatorluk Temas) LondonBoston, Routledge and Keagan Paul, 1975. Boulainvilliers: R. Simon, Henry de Boulainvilliers, historien, politique, philo sophe, astrologue (Tarihi, Siyaseti, Dnr, Astrolog Henry de Boulainvilliers) Paris, Boivin, 1942 ve Un rvolt du grand sicle, Henry de Boulainvilliers, (Byk Yzyln Bir syancs Henry de Boulainvilliers) Garehes, Nouvel Humanisme yay., 1948. XVIII. yzylda Fransz monarisi, vakanvislik ve "ku rulu" konusunda "Romanistler" ve "Cermanistler" arasndaki tartma: E. Carcasonne, Montesquieu et le problme de la constitution franaise au XVIIIe sicle, (Montesquieu ve XVIII. Yzylda Fran sz Anayasas Sorunu), Paris, PUF, 1927 (Cenevre, Slatkine Rep rints, 1970); L. Althusser, Montesquieu. La Politique et l'histoire (Montesquieu. Siyaset ve Tarih), Paris, PUF, 1959. A. Thierry ve Restorasyon dneminde ve Temmuz mo narisi srasnda tarih yazarl: P. Moreau, L'Histoire en France au X IX e sicle, Paris, (XIX. Yzylda Fransa'da Tarih) Les Belles Lettres, 1935; K. J. Carroll, Some Aspects of the Historical Thought of Augustin Thierry , (Au gustin Thierry'nin Tarihsel Dncesinin Baz Ynleri), Was hington, D. C , Catholic University of American Press, 1951; F. Engel-Janosi, Four Studies in French Romantic Historical Writings , (Fransz Romantik Tarihsel Yazn zerine Drt nceleme), Bal timore, Md., Johns Hopkins University Press. 1955; B. Reizov,

Dersin Konumu

297

L'Historiographie romantique franaise ( 1815 -1830 ), (Fransz Ro mantik Vakanvislii), ditions de Moscou, 1957; S. Mellon, The Political Uses of History in the French Restoration, (Fransz Restorasyon'unda Tarihin Siyasi Kullanmlar) Stanford, CA., Stanford University Press, 1958; M. Seliger, 'Augustin Thierry: Race-thinking during Restoration", "Augustin Thierry: Resto rasyon Srasnda Irk-dncesi", Journal of History of Ideas, XIX, 1958; R. N. Smithson, Augustin Thierry: Social and Political Cons ciousness in the Evolution of Historical Method, (Augustin Thierry: Tarihsel Yntemin Evriminde Toplumsal ve Siyasal Bilin), Ge nve, Droz, 1972.

XIX. yzylda Fransz solunun "yahudi dmanl": R. F. Byrnes, Antisemitism in Modern France (Modern Fran sa'da Yahudi-kartl), New York, H. Fertig, 1969 (1. bask 1950); Rabi [W. Rabinovitch], Anatomie du judaisme franais (Fransz Yahudiliinin Tarihi), Paris, d. de Minuit, 1962; L. Po liakov, Histoire de l'antismitisme, (Yahudi-kartlmm Tarihi] III, Paris, Calmann-Lvy, 1968. Foucault belki de E. Sielberner'in Sozialisten zur Judenfrage [Sosyalistlerin Yahudi Sorunu zerine Dnceleri] Berlin, Colloquium Verlag, 1962) balkl bir kitapta toplanan birok almasn ve Zosa'nm Szajkowski'nin kitabn da biliyordu: Jews and the French Revolutions of 1789 , 1830 and 1848, (Yahudiler ve 1789, 1830 ve 1848 Fransz Devrimleri) New York, Ktav Publ. House, 1970 (yeniden basm 1972). Son olarak ubat 1976'da, R. Aron'un Gallimard'dan kan iki cildini verelim: Penser la Guerre, Clausezvitz (Sava, Clausewitz'i Dnmek). ALESSANDRO FONTANA, MAURO BERTAN

Kavram Dizini

Akldlk ( ve gereklik) 67 Amerika 99 Anarizm ( ve rklk) 267 Anatomo-politik (insan bedeninin i) 248 Anomali(ler) 264; ( sorununun douu) 250-251 Anormaller (anormal bireylerin elenmesi) 260-261.
Ansiklopedi

Arkeoloji 27. Arzu ( larm tbbiletirilmesi) 52 Askeri rgtlenme ( ve Frank igali) 161-162 ( ve toplum) 167-169 Atina 115 Aydn despotizmi ( ve burjuvazi) 216 Aydnlanma ( sorunsal) 183-184 Aygt (askeri ) 60; (okul ) 57; (eitim ) 57 Babil 83 Barbar 159,202-210; ( ve yabanl) 202-207; (Avrupa vakanvisliinde ) 158-159 Barbarlk ( ve kurulu)205; ( ve demokrasi) 209-210; ( ve devrim) 205; (m ortadan kalk) 206-207; (m szgeten geirilmesi) 205-207; (m tarih baskn) 206 Bastrma ( ve iktidar) 30-33,53,56; ( dncesi) 30-31,45, 52-53; (siyasal-psikolojik zmlemede kavram) 56 Bakaldr 109, 117, 119-120, 213, 214, 239; (rklarnlan) 109-110;

( ve teknik bilmelerin trde letirilmesi) 190. Anti-CEdipe (Anti-Oidipus) 21-22 Antipsikiyatri 21, 28 Antropoloji (XIX. ve XX. yzylda ) 202 Aristokrasi 161-162,168; (ngiliz si) 105; (Frank si ve monari iktidar) 170; (Galya si ve Kilise) 162-164, 170-171; (Sava ) 155,157-158,161-162; ( ve barbar zgrl) 204-205; ( ve kral) 139; (Dubos'ya gre nin douu) 207-208.

300

Toplumu Savunmak Gerekir

( ve yolsuzluk) 114; (Boulainvilliers'ye gre ) 170 Beden 43,49; (disiplinci teknolojilerde birey sel ) 247-248; (biyo-iktidann nesnesi olarak oklu ) 251; ( ve disiplin) 193, 247-248, 254, 256-257; ( ve iktidar) 49, 247; ( ve bilmeler) 193; (, norm ve nfus) 257; (tarihin ilkesinde ) 66; (bireysel lerin uzamsal dalm) 247. Bellek 82-83; (ngiltere'de isyanlarn tarihsel i) 110; (soylu snfn kayp i) 180 Benediktenler 177 Bilgi 17-18,47; ( ve gereklik) 188; (devlet si) 136-137; (ynetim si) 136-137; (nin bilimsel hiyerariye sokul mas) 17 Bilim 51,190-193; (nsan leri ve kar-tarihselcilik) 180; ( ve iktidar) 25-26; (bilmelerin disiplinci polisi ola rak ) 191; ( lerin tarihi) 188; (evrensel bir tasars) 191 Bilimsel sylem 25,28; ( in iktidar etmenleri) 25-28; (lerin kurumsallamas) 19 Bilin 234; (tarihsel ) 87,195; (soylu snfn yeniden kendi ine varmas) 164. Bilme (idari ) 140-141;

(hukuksal ) 139-140; (lokal ve ayrmsal ) 23-24; (XVIII. yzylda tbbi ) 190; (soylu snfn gz ard edilen si) 180; (Batl ve Platoncu ide) 182; (XVIII. yzylda teknolojik ) 188-189; (devletin devlete ilikin si) 136-137; (yazmann si) 138-140; (idare memurunun si) 139-140; (hkmdarn si) 135-136; (kralnsi) 137-138; (kraln si ve soylular) 137-138; (hkmdarn si ve tarih) 142; ( ve kargaa) 182; ( ve dzen) 182; ( ve bar) 182; ( ve iktidar) 29,47,52; ( ve uyruklar) 214; ( ve iddet) 183; ( aygtlar ve aralar) 46-47; (Boulainvilliers tarafndan nin telafi edilmesi iin yaplan ar) 164; (Boulainvilliers'de idare memu runun sinin eletirisi) 182,190195; (lerin disiplinletirilmesi) 182, 190-195; (nin dn)23-25; (Boulainvilliers'de nin sistemi ve dil) 179; (idari nin mutlak monariye kar kullanlmas) 179. Bilmeler (deiik ve ekonomi) 188-189; (teknik ) 188-189,190; (deiik teknolojik ) 194; ( ve beden) 193; ( ve disiplin) 193;

Kavram Dizini

301

( ve devlet) 189-190; (in merkeziletirilmesi) 190-191; (Aydnlanma dneminde in arpmas) 188-189; (in disiplinletirilmesi) 190195; (in iktidar etmenleri) 188; (in soykt) 25-28,188; (in hiyerariye sokulmas) 190; (in ayaklanmas) 24-25; (uyruklatrlm in ayaklan mas) 23; (XVIII. yzylda in evresin deki ekonomik-siyasal savam) 188-189. Birey (1er) 40-41; ( beden) 250; ( ve iktidar) 41. Biyo-dzenleme 256. Biyo-iktidar 249, 252-253, 254, 259264, 266, 268-269; (, ldrme hakk ve modern devletler) 260; (m hkmran hakk amas) 254; (m canl varlk retimi) 254; (m paradokslar) 254; (daki rklk ve devlet) 260; (m teknolojisi) 253; (m dzenletirici teknolojileri) 255; Biyo-politik 248-252; (insan trnn i) 248; , (in mekanizmalar) 251-252. Biyoloji (rk, biyolojik elemeler, ) 198 Biyolojik ayklamalar 198 Biyolojik kuram ( ve iktidarn sylemleri) 263 Biyolojik ( olann devletletirilmesi) 245 Burjuvazi 44-47, 138, 141, 174, 205, 215-218,242-243;

( ve kurulu) 215; ( ve aydn despotizmi) 216; ( ve ulus) 152; (, g ilikileri ve kurulu) 215-216; (nin kar-tarihselcilii) 216; (nin tmellik ilevleri) 241242 Btn (devlet ) 240; (ulusal ve devletin tmellii) 233 Btnlenme (A. Thierry7ye gre devlet si) 240-241; (ulusal ) 241 ; ( ve diyalektik) 69; ( ve tarih) 236 Canl varlk (biyo-iktidar tarafndan imal edilmesi) 258. Cinsellik ( ve hastalklar) 257-258; (, beden ve nfus) 257-258; (in denetimi) 45-47; (in disiplinci denetimi) 257; (in tbbiletirilmesi) 46; (in dzenlenmesi) 257; (in gzetimi) 257; (in tbbi deerlendirmesi) 257-258. Collge de France 17-18. Cumhuriyet (edinilen ) 103-105; (kurumi) 102-103,105 atma 23,30 ,3 4 ,2 4 1 ; (sosyalizmde fiziksel ) 268-269; (sylemlerin s) 215; (Devlet ynetiminde gruplarn s) 143-144; (rklarn s) 72-74;

302

Toplumu Savunmak Gerekir

(tarihler arasndaki ) 194-195. eliki (nin mant) 70 zmleme(ler) (tarihsel-siyasal ve sava) 164-165; (tarihsel ve ekonomik-siyasal ) 157 Davran ( larm tbbiletirilmesi) 46 Deitoku 202-203,204 Delilik 44-47,264; ( in tbbiletirilmesi) 46 Demokrasi (Franklarn barbar si) 209; (parlamenter ler) 47; ( ve barbarlk) 209; (Mably'ye gre Cermen sine dn) 209 Denetim 39-45; (beden zerindeki ) 256-257 Ders (Nedir ?) 17-18; (M. Foucault'nun lerinin ta rihesi) 19 Devlet 42-43, 46, 91-92, 96-99, 101-103, 230-231, 243, 256, 264, 266; (edinilen) 102-103; (kurumi) 101-102; ( ve biyo-dzenleme) 256; ( ve bilmelerin disiplinletirilmesi) 182; ( ve tarihsel sylem) 231-232; ( ve sava) 58-59,60, 99-104; ( ve tarih) 187-188,194-195; ( ve nfus) 256; ( ve bilmeler) 189-190; ( ve teknolojik bilmeler) 194; ( zmlemesi) 97-98; ( aralar) 47,256; ( in kuruluu) 105-106;

(A. Thierry'ye gre in kurulu u ve toplumlar) 240-241; ( eletirisi) 183; (in zerine sylemi) 142; (Frank krallar tarafndan Roma tr in kuruluu) 163; (in btnleyici ilevi) 230; (in kurucu ilevleri) 241; (in ynetimi ve tarihin kavranlrl) 180; (lerin douu ve k) 126; ( rkl) 74, 93-94, 98-99, 245,266; (in ynetimsel ussall) 180; (in e ilikin bilmesi) 137 Devletletir(il)me (biyolojik olann si) 245 Devrim 48, 89-90,200; (ngiliz i) 88,114,116; (ngiliz burjuva -i) 61; (Fransz i ve rklarn tarihi) 217; (Fransz i ve monari) 238-239; ( ve barbarlk) 204-205; ( ve kurulu) 200; ( ve sava) 240-241; ( ve uzlama) 239-240; ( ve Romallk) 201; (tarihin i) 201; (evrim ve geri dn olarak ) 216 Dlama 100-101; ( mekanizmalar) 46. Diggers (apaclar) 111, 116-118, 288 Dil 198; (Latin i ve hukuk uygulama s) 163-164; (ngiltere'de ve hukuk) 109; (Boulainvilliers'de ve bilme sistemi) 163. Disiplin (bkz. ayn zamanda, zorla ma; iktidar) 50-53, 248, 251-252, 254-262;

Kavram Dizini

303

(szcelemenin i) 193; ( ve biyo-dzenleme) 256; ( ve beden) 193, 247-248, 254, 256-257; ( ve kurumlar) 256; ( ve bilmeler) 193; (lerdeki beden) 248; (lerin sylemi) 51-53 Disiplinletirme (bilmelerin disiplinletirilmesi) 183,191-192; (tarihsel bilmenin disiplinleti rilmesi) 194; (szcelemelerin dzenliliinin denetimi olarak ) 193. Diyalektik 70; (Hegelci) 70; ( ve tmel zne) 70; ( ve btnleme) 70; ( ve uzlalan gereklik) 70; (tarihsel-siyasal sylemin otoriter biimde yola getirilmesi olarak )70; (in douu) 243 Doa 202; (Boulainvilliers'ye gre ve ta rih) 166-167; (uygarlk ncesi durumu) 100; ( insan) 202. Doum oran (nn global grngleri) 248, 251. Dman 260; (snf ) 94-95; (rk) 94-95. Dzen 65, 80, 85; (muharebe dzeni olarak sivil )59. Egemenlik 30, 33-34, 51, 56, 58, 66, 77, 113, 117-120, 127, 159, 166-167, 178, 207, 210, 219, 223, 40-44, 47, 50102, 104, 110151, 154-156, 198, 203-205, 230, 232, 235-

237,240-242,272,276,285-290; (barbar i) 205; (burjuva i) 44-46; (smrge i) 73; ( ve barbar) 202-203; ( ve hukuk) 39,47,154; ( ve tarih) 120,235; ( ve Franklarda zgrlk) 157-158; ( ve iktidar) 178; (Diggers'a gre ve iktidar) 119; ( ve ussallk) 66; (Boulainvilliers'ye gre ) 232; ( gereleri) 58; ( kurucular) 56-59; (in dzeni ve siyaset) 223; (Montlosie'de i sistemleri) 237-238. Ekonomi ( ve iktidar) 28; ( ve oklu bilme) 189. Ekonomi politik 198. Eletiri 22-24. Emek (disiplinci teknolojisi) 37. Epistemik alan (m dzenlilii) 215. Evrimcilik 72, 262. Farkllk (Hobbes'ta ) 100-101; (Boulainvilliers'ye gre , sava ve tarih) 172. Feodalite 87,133,159-161, 218-219; (Mably'ye gre ) 210; (Boulainvilliers'ye gre nin balangc) 159; (Fransz devriminde nin la netlenmesi) 218-219; (Boulainvilliers'ye gre nin icad) 160-161; (Dubos'ya gre nin douu) 208. Fetih 107-120;

304

Toplumu Savunmak Gerekir

(Norman i) 109; ( ve tarihsel sylem) 107-108; ( ve Franklar) 158-160; (Levellers'a (Tesviyeciler) gre ve ynetim) 116-117; (Levellers'a. gre ve mlkiyet ilikileri) 116; (ngiltere'de hakk) 108. Franklar 81, 87, 90, 125-126, 128, 132-135, 154-157, 159-164, 170, 199,204,208,210-211,214,286; ( ve Galya'nm mlkiyeti) 170; ( ve Roma hkmranl) 158-160; (Mably'ye gre Galya'daki )

210- 211;
(Romallar ve arasndaki itti fak) 207; (m barbar demokrasisi) 210- 211; ( sylencesi) 207; (m Germen kkeni) 128. Fransa 88-89,125-127; ( veulus) 228-229; (Sieyes'e gre ) 228-229; (Roma ve arasndaki devam llk) 126-127 Freud'culuk 56 Freudo-Marksizm 56 Fiihrer 68,94. Galya 132,154; (Franks) 160-161; (ilkel ) 132; (Roma s) 132,211; (Boulainvilliers'ye gre ) 154-155; (Montlosier'ye gre ) 236-237; (Roma s sylencesi) 154. Galyallar 87, 89, 129-130, 131-132, 135,144; (m asl zgrlkleri) 211. Gereklik ( ve bilgi) 188;

( akldlk) 66; ( ve dzensizlik) 183; ( ve diyalektik) 70; ( ve bakmszlk) 64-65; ( temel usdlk) 66; ( ve sava) 183; (tarihsel sylemde ve sava) 174; ( ve dzen) 183; ( ve bar) 183; ( ve iktidar) 37-38; ( ve tmel olan) 242-243; ( ve iddet) 183; (silah olarak ) 68; (tarihsel-siyasal sylemde ) 63-64; (in bara ve yanszla ait ol mas) 64-65; ( in deifre edilmesi ve tarih) 84; ( sylemi) 38; ( etmenleri) 37-38; ( ve yanl arasndaki bln me) 173; (in retimi) 37-38; ( rejimi) 173; ( ilikileri ve kuvvet bam-tlar) 64-65 Gereler (egemenlik i) 58; (iktidar i) 30. Germenler 130-133, 136, 142, 156157,160,168,208; (Montlosie'ye gre ) 236. Grnrlk ( alan) 247. Gler (ayn zamanda bkz. g ilikisi, ilikileri) 67, 100-104, 167-170,199-200,204. Gvenlik ( mekanizmalar) 250-251; (biyo-politik gvenlik teknoloji si) 253.

Kavram Dizini

305

Hasm (Sosyalizmde hasmn safd b raklmas) 263-264. Hastalk 257-258; (akl 1) 262; ( ve cinsellik) 257-258; (nfus fenomeni olarak ) 249 Hastalkllk 249,250 Hijyen 94,257; ( ve tp) 257-258 Hint-Avrupa sistemi (Hint-Avrupal iktidar temsil sistemi) 80-81, 85 Homo oeconomicus 201-202 Hukuk 37-42, 47-53, 64-65, 67, 78, 84-85, 105, 107-112, 114-117, 120, 126-136, 140, 150-157, 165-167, 172, 181-186, 192, 202, 224, 226228, 246, 250, 252,258; (mutlak ve isyanlar) 120; (kar-disiplinci ) 53; (medeni ve iktidarn askeri biimi) 162; (ulusun ortak u) 191; (imparatorluk u) 154; (XVII. yzylda Fransa'da mo nari u) 157; (doal) 165-167,216; (Sakson u) 115; ( ve sava) 135,172-173,181; ( ve tarih) 64, 151-152, 172173,186-187; ( ve soylularn tarihi) 139-140; ( ve iktidar) 28,38-39; ( ve Norman hkmranl)

111;
( ve smrgeletirme) 111-112; (ngiltere'de fetih hakk) 109; (soylularnu) 132-133,153; (ldrme hakk) 266; (ngiltere'de halkn haklar) 111; (ldrme hakk, modern devlet ler ve biyo-iktidar) 266;

(Boulainvilliers'ye gre un te melleri ve sava) 165-167; (ngiltere'de kart sistemleri) 153; ( kuram) 38-39,48-49, 50, 202, 251. Hukuksal-dnsel sylem 64; ( ve siyasal tarihselcilik) 120; ( deki tmellik) 65. Hkmdar 99; ( ve lm) 246; (Fransz Devrimi'nde ve halk) 216-217; ( ve uyruk) 246; (Racine'de tutkulu insan olarak ) 185-186; (m oluumu)247; (ngiltere'de m haklar) 111; (m retilmi bireysellii) 103; (n bilmesi ve tarih) 144. Hkmet 116-117,136-137; (Boulainvillers'ye gre despot ler) 155; (Levellers'a ve Diggers 'a gre ve sava) 117-118; ( ve ulus) 231; (in primitif anlay) 199. Hkmranlk 38-41, 80, 84, 97,103107,126,151; (Norman ve Sakson yasalar) 112-113; (Roma ) 155-156; (Roma ve Franklar) 158-160; (edinilmi ) 103-104; (devletin ) 93; (kurum) 102-103; (Germenlerde halkn ) 130; (Fransa kralnn ) 126; (Montlosier'ye gre ve halk) 239-240; ( ye isten) 107; (, rklk ve devlet) 265;

306

Toplumu Savunmak Gerekir

(klasik tragedyada ) 185-186; (m hukuksal modeli) 55-57, 178; ( iktidar) 252,254,258; ( ilikileri) 104; ( kuram) 42, 47-50, 55-57, 245246.
Imperium

(Roma u) 128. Irk sylem (ayn zamanda bkz. Irklk) 73-77 Irklar sava (ayn zamanda bkz. Irklar savam; Irk) ( ve modern rklk) 264; (toplumsal savan ana kayna olarak ) 71; (nm sylemi) 77, 81-82, 87-88, 91-92; (felsefe ve ) 71-72; ( kuram) 71-72; ( kuramnn biyolojik transk ripsiyonu) 71,72. Irklar savam (bkz. Irk) 34, 90-93, 109-110; * ( ve tarih) 80-85; ( nm sylemi) 77, 81-82, 85, 8485; (iktidarn sylemine dnen sylemi) 72-73; (nn tarihi) 86,91-92. Irklar savam sylemi 72-74, 77, 81-82. Irklar sylemi 94-95. sava 117,240-242. deoloji 47. fade (szce) 192-193. kicilik (Fransa'da ulusal ikicilik) 136 kili (ayn zamanda bkz. paylara ayrma) ( toplum kavram) 62-63;

(toplumsal varlk iindeki kartlk) 97; (siyasal eylemde ve tarihsel aratrmadaki ema) 118. kilik (ulusal ) 127,198,233,236; (Montlosiefde ulusal ) 235236; (A. Thierry ve Guizot'ya gre temel ulusal ) 233-234; (Devlet ierisinde uluslarn i) 128-129 kililik (toplumsal ) 85-86. ktidar/Bilme 137,197; (idari ) 142; (Boulainvilliers'ye gre ) 164. nsan (t r ) 248,250; (yaayan ) 245,248,250,253; (doa 1) 201; (mbadele ) 201-202; (tr m biyolojik srelerinin dzene sokulmas) 254. stila 111, 112, 128, 134-135,151, 156-157,199,207,212,236; ( ve kamu hukuku) 134; ( ve monari iktidar) 134; (Dubos'ya gre ) 207-208; (A. Thierry'ye gre ) 240; (nm Germen kkeni) 130; ( tezinin tersyz edilii) 218. Kapatma 45. Kapitalizm (sanayi i) 50-51. Kar-tarih 77,81-85,90-93. Kar-tarihselcilik (burjuvazinin i) 216-217. Kent (model) 254-255; (XIX. yzylda in sorunu) 250, 254, 255.

Kavram Dizini

307

Kyamet 68-69. Kilise 138,140; ( ve Galya aristokrasisi) 162-163; ( ve Germen soylular) 163-164; ( ve Frank monarisi arasn daki ittifak) 162-164. Kopma (ngrlen ) 84; (kamu hukukunun an) 151 Kopukluk 27. Kken (in anlats) 125-126. Klelik (in tarihi) 85; (in Kutsal Kitap'a gre tarihi) 89. Kral 39-40, 47-48,137-140,158,161162,208; (Mably'ye g re ve aristokra si) 210; ( ve hkmdar hukuku) 208; ( ve imparator) 217; (Mably'ye gre Franklarda ve halk) 210; ( ve bakaldrlar) 239; (sivil grevli olarak -) 161 -162; (m bedeni ve uyruklar) 225; (m hakk) 126. Kuds 83,86. Kurulu 146-147,199-201,215; (Hotman'a gre temel ) 130131; ( ve barbarlk) 205; ( ve burjuvazi) 215. Kurum(lar) 37, 39-40, 59, 168-170, 256; (psikiyatri u) 19-21,27-28; ( ve disiplin) 256; ( ve devlet) 256; ( ve gerek savamlar) 106.

Kutsal Kitap 77; ( ve isyan sylemi) 83-85, 8990.


Levelers (Tesviyeciler) 71-111, 116-

117.
LeviathanAl, 47,99,102.

Liberalizm (Romallk ve ) 213-214. Logos 174.


Magna Carta 110,115,117.

Marksizm 20,22-24,268.
Mathesis

(in yokoluu) 191. Milliyet 120,152; (, dil ve filoloji) 198; (Avrupa'da in hareketleri) 72. Minrlk 27. Monari 145-146,215,237-238; (mutlak) 208; (ngiliz mutlak si) 109; (Fransa'da mutlak ) 153; (Mably'ye gre mutlak ) 209-210; (idari ) 48; (Hotman'a gre meruti ) 130-132; (feodal ) 48; (Fransz si) 134; (Fransz si ve Germen istilas) 206-207; (Habsburglarm evrensel si) 126-128; (Fransa'da evrensel ) 133; (Mably'ye gre ve aristokra si) 210; ( ve halk isyanlar) 237-238; (Frank siyle Kilise'nin ittifak) 163-164; (Montlosie'de nin rol) 237-238

308

Toplumu Savunmak Gerekir

Muharebe(ler) 32, 59, 68, 102, 104, 168 ( ve yasalarn douu) 62 Mutlakiyet 186; (Roma i) 129-130, 151, 154156; (Fransz monarisinin i) 129-132; (kralni) 127-131; (kraliyet mutlakiyetinin kurulu u) 239; ( ve Romallm ayrmas)

Ortoloji (szcelemenin disiplini olarak )193 lm 103,245-246,249,253; (tekinin ve rklk) 261; (Franko'nun ) 254; ( ve biyo-iktidar) 254-259,261; (n derece derece diskalifiye edilmesi) 253; ( hakk) 246; (e brakma ve rklk)261-262. lmllk 254; ( sreci) 249,251. teki (ben ve arasndaki biyolojik trden iliki) 261-262. zgrlk 153, 158-159, 167-168, 202-203,212,213,214; (Boulainvilliers'ye gre ilk zgr lk) 167; (lerin oluturulmas) 217; ( ve Germenlik arasndaki ay rma) 211-212. zne 55-57; (savaan ) 65; (tarihte konuan ) 141-142, 151-152; (evrensel ve diyalektik ) 69; (tarihsel-siyasal sylemin si) 63-64; (tarihin si) 141-143,151; ( ve bilme) 214; (Boulainvilliers'ye gre tarihin znesi olarak soylu snf) 164 Rastlant(lar) (tarihin ilkesindeki -) 66 Reich 94; v (nc ) 68 Roma 83, 86, 87, 95,125-128; ( ve Fransa arasndaki srekli lik) 126-127; (ya vg) 151;

210- 211;
(Franklarda in douu) 163 Nazizm 29, 93-94; ( de biyo-iktidar) 265-266; (toptan imhaya ak brakma ve ) 266; (rklarn imhas ve ) 265-266; ( de siyasetin sona erii olarak sava) 266; (disiplinci iktidar ve ) 265; ( e gre stn rk) 266; ( de disiplinci ve gvenceci toplum) 265; (rkn mutlak intihar ve ) 266 Norm 51, 74, 93,258-259; (disiplinci iktidarlar arasndaki, dzenleyici ) 258. Normalletirme (ayn zamanda bkz. tbbi-normalletirici teknikler) (davranlarn normalletirilme si) 256-257; (toplumun normalletirilmesi) 74,258,261. Norman yoke 116 Normanizm 118 Normanlar 87, 89,109-112,170; (ngiltere'nin tarafndan isti las ve fethi) 160 Ordu 37, 60,168-169

Kavram Dizini

309

(Fransz Devrim'i srasnda cum huriyeti mn yeniden canlandml)217. Romallar 129, 155-156, 157, 207,
2 U '

102;

( ve toplumsal varlk) 169-170; ( ve hukuk) 173-174; ( ve devlet[ler]) 59, 98-99,101-

211.

(m hukuksal-siyasal sistemi) 133; (XVIII-XIX. yzyl vakanvisliine gre m siyasal sistemi)

Romallk ( ve liberalizm) 212-213; ( ve devrim) 212-213; (burjuvazi iin bir hedef olarak ) 212-213. Roman (Gotik) 217-218; ( ve norm) 185. Rousseau'culuk (burjuvazininu)217. Safd brakma (biyolojik tehlikenin safd bra klmas) 74, 260; (anormal bireylerin safd bra klmas) 260. Sa 145; (Fransa'da dnce) 144 Saksonlar 89,109,113,116,170 Sapkn 92,94 Saray ( ve hkmdar) 185-186 Sava 19-20, .31-34, 37, 59, 61, 62, 85, 90-92, 98, 101-103, 106, 117118, 133, 158-160, 173, 223, 224, 235,240,242,263,265; (srekli ) 62-63; (ilkel ) 99-100; (din ) 130; (herkesin herkese kar ) 98-

100;

( ve biyo-iktidar) 263-264; ( ve siyasetin srdrlmesi) 59;

(Boulainvilliers'ye gre ve hukukun temelleri) 166-168; ( vetarih) 67,173-175; ( ve iktidar kurumlan) 60; ( veyasa) 61,116-117; ( ve devletlerin douu) 6061; ( ve siyaset) 59,175-176; ( ve iktidar) 19, 31-33, 116117,119; ( ve siyasal iktidar) 60-61,105; ( ve rkn yeniden canlan-drlmas) 263-264; ( ve bakaldr) 59-60; ( ve devrim) 240-241; ( ve hkmranlk) 105-106; ( ve tmellik) 240; (Nazizmde siyasetin sonu ola rak ) 265; (siyasal ilikilerin zmleyicisi olarak ) 223; (iktidar ilikilerinin zmleyi cisi olarak ) 58-59, 99; (Boulainvilliers'ye gre toplumun zmleyicisi olarak) 166-168; (barn ifresi olarak ) 61-62; (toplumun yaam koulu olarak )224; (Boulainvilliers'ye gre srekli durum olan ) 173; (tarihsel srelerin kavranlrlk izelgesi olarak ) 245; (egemenlik tekniklerinin kayna olarak ) 59; (tarihsel sylemin gereklik kayna olarak ) 171; (toplumun kavranlrlk izelge si olarak) 169; (tarihin kesintisiz yaps olarak ) 71;

310

Toplumu Savunmak Gerekir

(XVIII. yzyln tarihsel-siyasal zmlemelerinde ) 165-166; (Boulainvilliers'ye gre ) 166, 173,232; (A. Thierry'ye gre ) 242-243; (Hobbes'ta - m yadsnmas) 105-107; (sivil dzen zerinde n genel etkileri) 169-170; (yeni tarihte m safd brakl mas) 232-233; ( durumu) 100-101; ( m devletletirilmesi) 59-60; ( uygulamalar ve kurumlan) 59; ( likileri) 181-184; (tarihin syleminde m indir genii) 98-99. Savam 92,106,146,181,187,214; (ngiltere'de i lar) 107; (yeni tarihe gre sivil savam ve askeri savam) 232-233; (Boulainvilliers'ye gre temel ) 198-199; (siyasal ve tarihsel bilme) 106,174-175; (XVII. yzyln ngiliz siyasal lan) 61-62; (Fransz aristokrasisinin mutlak monariye kar ) 61-62; (burjuvazinin ) 213-214; (soylu snfn monariye ve bur juvaziye kar ) 153; (teknolojik bilmelerin ) 194195; ( ve boyun eme) 32; (bir tarihin ana kalb olarak ) 233; (devletin tmelliine yneli olarak ) 232; (XIX. yzyl tarihilerinde m sivil temeli ve devlet) 233; (sosyalizmde sorunu) 267;

(yaam iin kuram) 72 Savunma (toplum s) 34,74; (toplum s ve sava) 224; (toplum s ve rklk) 74 Snf 152; (toplumsal lar, ekonomik ege menlik, ekonomi politik) 198; (Montlosie'de ve snflar) 237; ( dman) 93-95; ( savam ve rk atmas) 72-74; (- lann savam) 34-35,91; (ulus ve ) 142-143. Sigorta ( sistemleri) 257. Site (ii si) 256-257; (Galya-Romal nin yeniden canlandrlmas) 216-217. Siyasal tarihselcilik 120; ( ye hukuksal-dnsel sy lem) 120; (Hobbes'ta in safd brakl mas) 120; (in vgs) 120 Sofist (in sylemi) 70 Soissons ( vazosunun tarihi) 158-159, 161 Sosyal-demokrasi ( ve sosyalist rkln tasfiye si) 268. Sosyal-rklk 266 Sosyalizm 267,268; ( ve biyo-iktidar) 266-269; ( ve iktidar mekanii) 267; ( ve rklk) 266-269; ( ve yaamn sorumluluunun stenilmesi) 266-267; ( de fiziksel atma) 266-267;

Kavram Dizini

311

(de hasmn safd braklmas) 266-267 Soykrm 263 Soykt 24-28; (Fransz soylularnn ) 89-90; (Boulainvilliers'de savamlarn ) 198. Soylu snf 138-139,143,152,174; (Galya-Romal ynetici) 155; (Montlosie'de feodal ) 236237; (Galyal ve kral) 171; (Cermen - ve Kilise) 163-164; ( ve kendi bilincinde olmak) 164,173-174; (Montlosie'ye gre ve ulus) 236-237; ( ve tarihsel ussallk) 174; ( ve kraln bilmesi) 138-139; (Boulainvilliers'ye gre ) 137, 138,164; ( m Romallar tarafndan alaltlmas) 155; (Fransz nm soykt) 89; (m ge icad)207; (m monariye ve burjuvaziye kar savam) 153; (m kayp bellei) 180; (m g olarak yeniden olu-turulmas) 180; (m ykm) 140-141; (m kendini unutmas) 164; (m ihmaledilen bilmesi) 180 Smrgecilik (Bat'nm i i) 112. Smrgeletirme (ayn zamanda bkz. egemenlik; smrge uygu lamas) 112,262-263; ( hakk) 112; (Avrupa'nn smrgeletirme po litikas) 72 Sylem (eletirel ) 69;

(sylence i) 69; (diyalektik nitelikli felsefi ) 243; (devrimci ) 90-92; (devrimci ve rklk) 92; (Levellers'da ve Diggers'da tanrbilimsel- rksal ) 118; (ayaklanmann i ve Kutsal Ki tap) 83-85, 89-90; (tarihini) 223-224; (kartlk i) 98; (bakaldrnn i) 85; (kraln i) 111-112; ( ve savamlar) 212; (in burjuvalamas) 224; (lerin atmas) 212; (lerin tbbiletirilmesi) 52 Sylence (mit) (Troya si) 86,125-126,131. Szceleme ( disiplini) 193. Szleme 29-33,108,203,247; ( ve toplumun kuruluu) 202-203; ( ve bask) 33; (Hukuk kuramndaki ) 251; (Hobbes'ta nin sylemi) 108. Sparta 115 Stalinizm 29 Strateji 57-58; (globaller) 57,214 iddet 91. Taktik 58; (sylemsel ler) 214; (sylemsel ve ideoloji) 197; (yldrma leri) 101. Tarih (ayn zamanda bkz. kar-tarih; tarihsel sylem; soy ktkle ri; tarihsel bilme) 64, 67, 90-91, 97, 120, 146, 171, 173-174, 180,

312

Toplumu Savunmak Gerekir

181, 201, 213-214, 215, 217-218, 235,262; (kleliin ve srgnlerin kutsal kitaba dein i) 89; (evrimsel ) 200-201; (soyktksel ) 78; (Yahudilerin sylencesel-dinsel i) 83; (hkmranln Romal i) 8990; (burjuvazinin i) 242-243; (Irklar savamnn i) 86,92,98; (Kutsal Kitap kkenli ve kar tlk sylemi) 83-85,88,90; ( ve barbar) 203-204; ( ve ynetimin bilgileri) 144, 146; ( ve kurulu) 199-200; ( ve gerekliin deifre edilmesi) 84; ( ve hukuk) 64, 151-152, 181, 186; ( ve kamu hukuku) 134-135; ( ve devlet) 187,188,195-196; ( ve g) 67,177-179; ( ve sava) 67, 173-175, 181, 223; ( ve tarihselcilik) 181-182; ( ve rklarn savam) 81-84; ( ve siyasal savam) 195^196; ( ve monari) 145-146,215; (Boulainvilliers'ye gre - ve do a) 166-168; ( ve felsefe) 242-243; (XIX. ve XX. yzyllarda ve si yaset) 233; ( ve iktidar) 67> 77-80, 83-84; ( ve hkmdarn bilmesi) 144; ( ve hkmranlk) 80-81; (^ ve hukuksal tmellik) 64; (Boulainvilliers'ye gre - ve sa va) 166-168;

(glerin hesaplanmas olarak) 171; (soylu snfn kar-bilmesi ola rak ) 140-141,174-175; (Devrim'in yinelenii olarak ) 219; (devlet-kart bilme olarak ) 196; (savamlarn bilmesi olarak ) 181; (siyasal savamdaki ) 174-175; (Boulainvilliers'ye gre ) 177179; (Machiavelli'ye gre ) 178-179; (in sylemi) 223-224; (in retilmesi) 135; (in ilevleri) 78-81; (yeni in kavranlrlk izelgele ri) 233-235; (in kavramlrl ve devletin idaresindeki ussallk) 180; (in eitsizliki yasas) 166-168; (in yasas ve doal hukuk) 166-168; ( bakanl) 145-146,187,195; (yeni) 152; ( felsefesi) 201,243-244; (in ilkesi) 66; (in anlats ve iktidarn kulla nl) 142; (Boulainvilliers'ye gre in an lats ve devletin idaresi) 179-180; (in znesi) 142-143, (in gereklii ve stratejik ko num) 180. Tarihsel anlat 63-64,151-152; ( ve siyasal hesaplama) 179 Tarihsel bilme 141,178,180-181; (savalarnsi) 106; ( ve sava) 182-183; ( ve siyasal savam) 106, 182183; (sylemsel silah olarak ) 197;

Kavram Dizini

313

(siyasal silah olarak ) 146-147; (savata silah olarak) 181-183; (soylu snfta savam arac ola rak ) 142-143; (monari tarafndan nin s mrgeletirilmesi) 146-147; ( lerin burjuvazi tarafndan canlandrlmas) 215; (nin dzenlenmesi) 214; (nin taktikleri) 198; (nin siyasal deeri) 146-147 Tarihsel maddecilik 120 Tarihsel sylem 77-89; ( ve burjuvazi) 243; ( ve fetih) 107; ( ve devlet) 232; ( ve iktidar) 212; ( ve imdi) 234; ( ve gereklik) 212; (XVIII. yzylda ) 232; (farkl taktik btnlkler olarak ler) 232; (taktik ara olarak ) 201; (in oto-diyalektiklemesi) 224; (in i diyalektiklemesi) 224; (in temel nermeleri) 212; (in epistemik rs) 212; ( de deiimler) 212; ( de gcl ve gerek olan) 232 Tarihsel-siyasal sylem 61-63, 69, 70-71; (bak as sylemi olarak ) 64; (in genellemesi) 197; (in znesi) 63-64; ( de gereklik) 64 Tarihsel-siyasal zemin 205, 224 (Boulainvilliers'yle birlikte bir nin oluturulmas) 177-178, 179-180. Tarihselcilik 181-182; (Levellers'm ve DiggeTarmi) 115-116;

(ngiliz parlamentocularmm i) 115-116; ( ve tarih) 182; (kar ve XIX. yzyl felsefesi) 182; (kar ve insan bilimleri) 182 Tarihsellik (Hint-Avrupa i) 85,90-91. Tasarlamalar 102-103; (hesaplanm m etkisi) 101-

102
Tehlike (iler) 255; ( ve toplumun savunulmas) 224; (biyolojik kalt asndan ) 73; (biyolojik lerin safd brakl mas) 73-74,261; (nfus iin oluturan d manlar) 261; (biyolojik kavram) 9 3 - 9 4 , 98-99; (biyolojik olarak rk) 73, 9899,261. Teknikler (disiplinci iktidar i) 193; (tbbi-normalletirici )93. Teknoloji (gvenceye alan ler) 254; (disiplinci ) 254-255,257; (dzenliletirici ) 254-255,257. Tbbiletirme 46,51, 249. Tmarlar (m kkeni) 133. Tp (ayn zamanda bkz.: tbbi-normalletirici teknikler) ( ve kurulu) 200; ( ve hijyen) 257-258; ( ve kamu sal) 249; (iktidar-bilme olarak )257-258; (siyasal teknik olarak ) 257-258; (m rol) 51

314

Toplumu Savunmak Gerekir

Tiers tat 153,216,229-230,242-243;

( ve devlet tmellii) 230; (tarihsel zne olarak ) 216; (Sieys'e gre ) 225-226, 228229. Toplum (ayn zamanda bkz. toplu mun savunulmas) 142,224; (kent u ve idari kapasite) 241; (normalletirmeu) 49-50,261; (A. Thierry'ye gre ve bir devletin kuruluu) 240-241; (- ve askeri rgtlenme) 168-170; (ikili dncesi) 63; (un ikili yaps) 63,91. Toplumsal tutuculuklar (global stratejisi) 74. Toplumsal sava 71, 72,224. Toplumsal varlk 60, 72-73, 172, 229-230,265 Tragedya (kamu hukuku seremonisi ve dersi olarak Fransz s) 184-185; (Yunans) 184; (tarihsel lar) 184; (Racine'in s)184-186; ( ve vakanvislik) 186; (larda yasa ve yasadlk) 184 Troya 86-87,125-126. Tmel ( ve gereklik) 243-244; ( olann geree girii) 234; (in gc ve burjuvazi) 242; (in deeri) 174. Tmelleme ( ve burjuva toplumu) 242. Tmellik (devlet0 241-242; (devletin i ve ulusal btn) 232; ( ve sava) 241 ;

(siyasal sylemde ve zellik) 230; (hukuksal-felsefi sylemde ) 65; (burjuvazinin ilevleri) 242. Tr 260; ( ve yozlamlar) 260; (rkn ve n glendirilmesi) 260 Ulus 142,151-152,228,230; (devlet iindeki yabanc lar) 130; ( ve burjuvazi) 152; ( ve snf) 142; ( ve devlet) 152, 229-231, 233, 236-237; ( ve soylulara gre uluslar) 225-226; ( ve rk) 143; ( _ ve tiers etat)229-23Q, 241-242; (, yasa ve yasama erki) 227229; (Boulainvilliers'ye gre ) 225, 231; (Mutlak monariye gre ) 225; (soylu tepkisine gre ) 225; (Sieyes'e g re ) 225-228; (yeni tarihin znesi ve nesnesi olan ) 152; (un var olma ltleri) 152; (un hukuksal tanm) 226-227; (Fransz unun trdelii) 135136; (lar arasndaki savam) 146; (soylu smf ve ) 143. Usdlk (temel ve gereklik) 66 Uyruk ( ve hkmdar) 246; ( ve hkmranlk) 107; (toplumda tarafsz bulunma mas) 63; (larm oluturulmas) 43-44;

Kavratt Dizini

315

(larm imal edilmesi) 57 Uyruklatrma 27; ( - - yntemleri) 42-43,47; ( ilikileri) 56,58; ( teknikleri) 58. Uzlama ( ve sava) 239-240; ( ve devrim) 239-241 niversite (nin ortaya k ve ilevi) 192-193. Vakanvislik 159; (Protestani) 151; (kraln i) 185-186,194; ( ve tragedya) 185-186 Varolusal zmleme 21 Vergilendirme ( ye soylu rgtlenmesi) 180181 Virs (biyo-iktidar tarafndan denetle nemeyen ve ykc ler retil mesi) 258 Yabanclar (m srlmesi) 110 Yabanl 202-204; ( ve barbar) 203-204; ( ve mbadele) 204 Yahudi dmanl 97-98; (dinsel ) 99-100 Yahudiler (ayn zamanda bkz.: Ya hudi rk) 98,115,266; (Yahudilerin sylencesel-dinsel tarihi) 83 Yanszlk ( ve gereklik) 62-63. . Yardm 256; ( mekanizmalar) 250. Yasa 78,142-143, 226-227; (ortak ) 109;

(ortak ve kraliyet statleri) 115; (Germenlerin tem el lan) 130-131; (Sakson halknn temel s) 115; (Sakson lan) 114-115,117-118; (Sakson lan ve Norman h kmranl) 112-113; ( ve fetih) 116; ( ve kurulu) 200; ( ve sava) 61,116-117; ( ve gerek savamlar) 106; (Levellers'a gre iktidar arac olarak lar) 116; (Temel yasallk olarak ) 53-54; (Sieyes'e gre Fransa'da ) 229; (muharebeler ve larm dou u) 62 Yaam 91, 103-104, 244-245, 247, 250,253-257,268; ( ve biyo-iktidar) 253-254; (siyasal dncede sorunu) 246; (m korunmas ve toplumsal szleme) 246; (dzenleyici teknolojisi) 253-254; ( iin savam teorisi) 72 Yenenler/Yenilenler 103-105, 107, 110, 112, 168-170, 233-234, 236, 240,242. Yenilgi ( nin i nedenleri) 156; (lerin anlats) 81-82. Yllklar 78-80. Yozlamlar ( ve tr) 260-261. Yozlamlk ( kuram) 258. Ynetim 137-138,145-146; (Boulainvilliers'ye gre ) 138-139;

316

Toplumu Savunmak Gerekir

( bilgileri ve tarih) 144-145; ( in bilmesi) 137-140. Yntem ( nlemleri) 39-40,41-43,47. Zaman ( m organizasyonu) 87. Zorlama (disiplinci ) 50-53

Adlar Dizini

Antraigues (E.L.H.L. d') 218 Arthur 110 Atilla 205-206 Audigier (P.) 132 Auguste 168 Aulard (F.-A.) 221 Bacon (N.) 123 Bailly (J.S.) 240 Berlin (I.) 121 Bichat (X.) 219 Binswanger (L.) 35 Blackwood (A.) 112,122 Bonneville (N. de) 204,209, 220,

221
Bordeu (T.) 219 Bossuet (J.B.) 176 Boisguilbert (P. de) 180,196. Boulainvilliers (H. de) 61, 74,125, 137-142,148,149,151,154-176, 177-181,198-204, 206-209,211, 213-214,218,219,223,226,228, 232,240,273,276, 288 Boulay de la Meurthe (A.J.) 222 Bouquet (M.) 147 Boutillier (J.) 126,147 Brequigny 211,213,215,221 Brutus 86,121 Buat-Nanay 138,141,145,149, 150,154,175,199, 204, 222, 223, 228,240,273,277 Buonarroti (F.M.) 62, 75

Caligula 155 Cassirer (E.) 75 Castoriadis (C.) 220 Chapsal (J.-F.) 211,213,215,221 Charlemagne 69,136,144,210,213, 215,217 Charles Martel 134 Charles (V.) 112 Charles (X.) 244 Chrtien de Troyes 121 Churchill (W.S.) 114,122 Clausewitz (K. von) 59-60,173,287 Clovis 81,84,1 32,134,144,158, 160,162,207 Coke (E.) 61,74,115,122,123,273, 276 Corneille (P.) 184 Courtet (A.V.) 62, 75 Crooke (A.) 54 Daniel (S.) 122 Darwin (Ch.) 72, 262,281, 291 Davies (G.) 124 Defert (D.) 13,35,287,292 Deleuze (G.) 27,35-36 Desnos (R.) 205,220 Devyver (A.) 175,222 Dreyfus (A.) 269 Dubos (J.-B.) 207-209,211,213,214,

220,221
Dumzil (G.) 95 Edward, Gnah karc 69,109, 113 Engels (F.) 91,96 Estaing (J. d') 61, 74,154,175

318
Ewald (E) 13,35

Toplumu Savunmak Gerekir

Ferguson (A.) 176 Franko (F.) 245,254 Francus 86, 87,125 Frederik Barbaros 69 Frederik (II.) 69 Freret (N.) 61, 74,158,176,277 Freud (S.) 3 1 ,3 5 ,3 6 ,5 6 ,2 7 9 ,2 8 3 Genette (G.) 220 Gibbon (E.) 126 Grgoire de Tours134,148,160 Grotius (H.) 134 Guattari (F.) 292 Guizot (F.) 95,146,152,175,211, 233,244 Haller (W.) 124 Harold 109,113,114 Harrison (W.) 122 Hegel (G.W.F) 31,36,70,220 Heideggr (M.)35 Hill (Ch.) 124, 295 Hitler (A.) 266, 269,270 Hobbes (Th.) 34,43 Holinshed (R.) 122 Horn (A.) 123 Hotman (F.) 127-131,147 Hugues Capet 137,148,210 Huisman (D.) 35 Husserl (E.) 35 skender, Byk 69 James, I. I ll, 121,122 Jordanis 148 Jouffroy d'Abbans 236 Juquin (P.) 28 Kant (I.) 65, 75,274,288 Lagrange (J.) 13,35

Laplanche (J.) 220 Lefort (C.) 220 Legrain (M.) 269 Lilburne (J.) 61,74,116,117,124, 273 Louis, XIV. 61, 71,88, 89,131,133, 136,137,180,185,186,187 Louis, XVI. 145,186,187,217,276 Lyotard (J.-F.) 220 Mably (G.-B. de) 204,209,211,213, 214, 217,220,221 Machiavelli (N.) 34,71, 76,173, 175,178,179,196,288 Magnan (V.) 269 Marat (J.-P.) 145,204,209 Marcuse (H.) 21,35 Marius 155 Marx (K.) 91, 95,96,109, 282,286 Marx-Aveling (E.) 121 Mehring (F.) 121 Michelet (J.) 95,177,196,233 Mignet 95 Monmouth (G. of) 121 Montagu (E.W.) 176 Montesquieu (F. de) 157,176,204 Montlosier (C.-L. de) 138,149,154, 175,214,223,233,235-240,244 Moreau (J.-N.) 146,150,187,194, 196,207,209,221 Morel (B.-A.) 269 Morin (E.) 220 Musa 115 Neron 185 Nietzsche (F.) 11,13,32,159,176, . 290 Nowell (R.) 122 Overton (R.) 124 Panofsky (E.) 95 Pasquier (E.) 129,148

Adlar Dizini

319

Ppin 134,221 Petrarca 86, 95,151 Philippe Auguste 168 Platon 183 Priamos 86,87,125 Proyart (L.-B.) 218,222 Pufendorf (S.) 134. Racine (J.) 184-187,194 Reich (W.) 35 Reiche (R.) 45,54 Rhenanus (B.) 128 Richelieu 131 Ronsard (P. de) 147 Rousseau (J.-J.) 49,216,217, 227 Sabine (G M .) 124 Scott (W.) 109,121 Seiden (J.) 115,123,276 Serres (J. de) 131,148 Sezar (J.) 83,125,127,130,133,148, 154,155 Shakespeare (W.) 184 Sieys (E.-J.) 62, 75,152,175,218, 222,223,225-229,236,244 Simon (R.) 220 Solon 65,75,274, 288 Speed (J.) 122 Speer (A.) 270 Syagriusl76 Sydenham (T.) 219 Tacitus 133,148 Tarault (J.-E.) 132,148 Thierry (Amde) 72,76,277 Thierry (Augustin) 72 Thiers (L.-A.) 91,96,233 Tillet (J. du) 131,148 Turcus 87 Turgot (R.-J.) 213, 221 Vauban (S. de) 180,196 Vernan (J.-P.) 64,75

Viard (J.) 147 Vico (G.B.) 220 Vidal-Naquet (P.) 75 Wace (R.) 121 Wade (J.) 95 Warr (J.) 116,123,124 Weber (A.) 292,294 Weydemeyer (J.) 95 William, Fatih 84,109,112,113, 114,117,122,124 Winstanley (G.) 124

También podría gustarte